AYLIK BASKETBOL DERGİSİ ARALIK 2010 SAYI 02
TÜRKLER GÖZ KAMAŞTIRIYOR POTALARIN YENİ KASIRGASI
new orleans hornets BLAKE GRIFFIN EUROLEAGUE FENERBAHÇE ÜLKER + EFES PİLSEN TURGAY DEMİREL BURAK BIYIKTAY CALL OF DUTY: BLACK OPS
L.A. LAKERS
PARLIYOR
BU AY
LEJYONERLER
12
12 I TÜRK USULÜ
Dünya basketbolunun kalbi NBA’de forma giyen altı Türk oyuncusunun performansı göz kamaştırıyor.
FACE to face 24 I BLAKE GRIFFIN
Karl Malone tarzı Power Forward pozisyonunu uçarak oynayan bir oyuncu olan Griffin aynı zamanda maç başına 10-11 ortalama ribaund alabilen bir potansiyel.
euroleague 32 I Bu Fener Her Yerde Yener...
24
euroleague 34 I EVDE ASLAN...
32
28
Turkish Airlines Euroleague C Grubu’nda oynadığı maçlarda rakiplerini dize getiren Fenerbahçe Ülker’i izleyenlerin aklında artık tek bir soru var. Fenerbahçe Ülker Final-Four’a kalabilir mi?
Turkish Airlines Euroleague D Grubu’nda mücadele eden Efes Pilsen, evinde oynadığı maçlarda rakiplerine korkulu anlar yaşatırken, aynı başarılı performası deplasman maçlarında sergileyemiyor.
n.o. hornets
L.A. LAKERS
28 I POTALARDAKİ KASIRGA
20 I NE OLURSA OLSUN KAZANMAYA MECBURSUN!
2005 yılındaki büyük kasırgalardan dolayı Oklahoma’ya göç ettiler. Buradaki basketbolseverlerin bağrına basmasıyla 2 yıl boyunca sahipsiz kalmadıklarını anladılar.
20
Son 10 yılda NBA’in en büyük hanedanlarından biri olan Lakers, 2010-2011 sezonuna deli gibi başladı. Sadece batının değil tüm NBA’in en çok maç kazanan takımı durumunda.
overtIme
BASKETBOLUN IVIR ZIVIRLARI
Yao’nun Dönüş Tarihi Belirsiz
Regal Barcelona’da
Mıckeal 2 Ay Yok İspanyol ekibi Regal Barcelona’nın ABD’li oyuncusu Pete Mickeal’ın dizinden bir operasyon geçireceği ve yaklaşık iki ay boyunca parkelerden uzak kalacağı açıklandı. Kulüp doktorları ile görüşen ve Miami’de ameliyat olma kararı alan ABD’li oyuncunun, sol dizinden atroskopi olacağı kaydedildi. Operasyonun ardından durumu netlik kazanacak olan Mickeal’ın, iki ay içerisinde takıma katılması bekleniyor. Bu yıl Regal Barcelona forması altında Turkish Airlines Euroleague’de 4 karşılaşmada 32.1 dakika süre alan Mickeal, 14.0 sayı- 4.5 ribaund- 1.5 asist ortalamaları yakalamıştı.
Yaş Kuralı Değişmezse Lokavt Olacak
B
H
ouston Rockets’ın dev pivotu Yao Ming, sakatlığının geçmek üzere olduğunu söyleyip artık oynamak istediğini belirtse de koç Rick Adelman, Yao’nun parkelere dönüş tarihinin kesin olmadığını söylüyor. Rick Adelman, konuyla ilgili kararını vermeden önce Yao’nun antrenman performansını görmek istiyor. Sol ayak bileğindeki sakatlık yüzünden 3 haftadır takımdan uzak olan Yao Ming, geçtiğimiz günlerde, hafif antrenmanlara başlamıştı ancak Çinli oyuncu henüz takımla birlikle baştan sona bir antrenmana katılmış değil.
06 SLAM DUNK
SAYI 02
u yaz NBA ve Oyuncular Sendikası yetkilileri masaya oturup, lokavt olmasın diye pazarlıklar yapacak. Oyuncuların maaşları, kontrat süreleri, çaylak kontratlar, % 100 garanti olup olmaması, minimum ve maksimum kontrat bedelleri, salary cap ve lüks vergisi gibi önemli engellerin aşılması gerektiğini ve orta bir yol bulunmasının şart olduğunu herkes biliyor. 2005 yılında imzalanan anlaşmada NBA ve özellikle de David Stern liselerden direk NBA Draft’ine girmeyi men etmiş, lise oyuncularının en az bir yıl NCAA’lerde oynamasını şart koşmuş ve 19 yaşından küçüklerin NBA Draft’ine girmesini engellemişti. NBA’de oynayan oyuncuların % 85’i bu kuralın eski haline getirilmesini istiyormuş. Hatta sendika başkanı Billy Hunter, yıldız seviyesinde oyuncular baz alındığında bu yüzdenin neredeyse % 100 olduğuna değinerek, “Bu yaz masaya yatırılması ve değişmesi gereken kurallardan da birisi bu olacak sanıyorum. Oyuncular ısrarla bu kuralı sevmediklerini ve NCAA’lerde okuma mecburiyetinin onlara eğitim olarak bir şey kazandırmadığını belirtiyorlar.” dedi.
Gasol Lüks Vergisinin Kurbanı mı ? B
u sezon henüz forma giyemeyen Andrew Bynum’un diz ameliyatından geri dönüşü beklenenden daha uzun sürünce, üstüne bir de Theo Ratliff sakatlanınca, aldığı ek süreler Los Angeles Lakers’ın İspanyol yıldızı Pau Gasol’u yıpratmaya başladı. Sezona müthiş başlayan ve şu anda MVP seçimi yapılsa büyük bir olasılıkla ödülü kazanabilecek bir performans sergileyen Gasol’un, bu sezon maç başına kariyer ortalamasından yaklaşık 4 dakika daha fazla süre alması gözlerden kaçmıyor. Son maçlarda ve özellikle de maçların sonunda yorgunluktan dolayı performansında bir düşüş yaşayan Gasol’un belki de lüks vergisi kurbanı olduğu belirtiliyor. Her ne kadar Lakers para harcamaktan çekinen bir ekip olmasa da, Bynum ve Ratliff’ın yokluğunda geçici bir kontrat ile maç başına bir kaç dakika süre alacak bir uzunun kadroya alınmaması eleştirilmeye başlandı. Lakers’ta hedef her zaman şampiyonluk olduğundan, maç başına yaklaşık 40 dakika süre alan bir Gasol’un play-off’lar yaklaştığında ne durumda olacağını herkes merak etmeye başladı. Her ne kadar Bynum döndükten sonra coach Phil Jackson’ın sürelerde gerekli ayarlamaları yapacağı düşünülse de, oyuncuların yorgun ve yıpranmış olduğunda sakatlanma olasılıklarının da arttığını herkes biliyor. Bu nedenle de Bynum dönene kadar geçici bir uzun almamakta ısrarlı görünen Lakers ve Gasol’u basketbol tanrıları sakatlıktan korusun diye Lakers taraftarları dua ediyor.
Cleveland’ın Iguodala Aşkı Bitmiyor
P
hiladelphia 76’ers takımının milli oyuncusu Andre Iguodala ile ilgili takas dedikoduları sezon başından beri sürüyor. Cavaliers’in 14.5 milyon Dolar’lık takas istisnasının (trade exception) çok önemli bir avantaj olduğu ve takımın sahibi Dan Gilbert’ın bu konuda kararsız kaldığı belirtildi. Coach Byron Scott yıldız oyuncunun kendi sisteminde çok başarılı olacağını ve takımın böyle bir yıldıza ihtiyacı olduğunu belirtirken, 26 yaşındaki Iguodala’nın yüklü kontratı ve bu sezon sonundaki olası lokavt yüzünden Gilbert’ın henüz bu takasa onay vermediği belirtiliyor. LeBron James’in ayrılmasından sonra Cavaliers taraftarına en iyi takımı kuracağına ve şampiyonluğa oynayacak bir ekip yaratacağına söz veren Gilbert’ın yine de ısrarlar karşısında pes edeceği ve sonunda bu takası onaylayabileceği belirtiliyor. Scott ise takımındaki kadro yapısı James gibi bir yıldızın etrafında bitirici üstünlüğü olan Anderson Varejao ve J. J. Hickson gibi oyuncularla kendilerine servis yapıldığında iyi skor üreten Mo Williams, Anthony Parker ve Daniel Gibson gibi dış oyunculardan kurulu olduğundan takımına mutlaka yıldız bir oyuncunun alınması gerektiğini ve sistemine uygun olmasından dolayı Iguodala’yı istediğini söylüyor.
SAYI 02 SLAM
DUNK 07
overtIme
BASKETBOLUN IVIR ZIVIRLARI
Semih Erden: “NBA’e Isınıyorum”
B
oston Celtics forması giyen milli oyuncumuz Semih Erden, takımının New Jersey Nets’i 100-75’lik skorla mağlup ettiği karşılaşma sonrası soyunma odasında yaptığı açıklamada, takımda son zamanlarda çok daha fazla süre almaya başladığını ve okyanus ötesindeki lige her geçen gün daha çok ısındığını söyledi. Erden, en büyük hayallerinden birinin NBA’deki ilk yılında şampiyonluk yüzüğünü takmak olduğunu, takım olarak da bu güce sahip olduklarını belirtti. Amerika’da karşılaştığı zorluklarla ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Semih Erden, ‘’Beni zorlayan en büyük problem yabancı dil. Ancak bu sorunu aşmak için elimden geleni yapıyorum. Özel öğretmen tuttum. Ders alıyorum ve ilk geldiğim zamana göre çok daha iyi oldu. Maksimum bir iki aya kadar bu sorunumu çözeceğim’’ dedi. Celtics takımı tarafından 2008 draft’ında 60. sıradan takıma seçilen milli oyuncumuz, sezon öncesi buraya geldiğinde takımda yer alıp almayacağının dahi belli olmadığının altını çizerken, ‘’Zor bir süreçten geçtim. Buraya sezon öncesi geldiğimde takımda kalıp kalmayacağımı bilmiyordum. Fakat bu kadar yıldız oyuncunun bulunduğu NBA’in en önemli iki takımından birinde oynama şansını elde etmek için çok çalıştım ve sonunda başardım.’’ diye konuştu. Boston şehri ve Amerika’nın kendisi için yabancı bir ortam olduğunu, bu ülkeye alışmaya çalıştığını kaydeden Erden, Türkiye’de Türk antrenörler ve oyuncularla beraber çalıştıklarını, kendi ülkesinde olmanın avantajını kullandığını söyleyerek, Amerika’da adaptasyon sorununu aştıktan sonra her şeyin kendisi için daha iyi olacağına inandığını ifa-
08 SLAM DUNK
SAYI 02
de etti. Avrupa ve Amerika basketbolunun birbirinden çok farklı olduğunu da söyleyen milli basketbolcu, kurallara, stratejilere, setlere alışmanın hem zorlayıcı hem de çok heyecan verici bir süreç olduğunu belirtti. Maç sonrası milli basketbolcu ile ilgili soruları yanıtlayan Boston Celtics’in antrenörü Doc Rivers ise, Avrupa ve Amerika’da oynanan basketbolun birbirinden çok farklı olduğunu, Semih Erden’in hem genç olması hem de Avrupa’dan gelmesi nedeniyle lige ısınmasının biraz zaman alacağını kaydetti. Milli oyuncu için, ‘’Sahada çok agresif ve bu benim en çok hoşuma giden yanı’’ ifadesini kullanan Rivers, ‘’Son zamanlarda biraz daha oyuna katılması için çaba sarf ediyorum. Oyun sırasında da sürekli yanıma çağırarak yapması gerekenleri söylüyorum ve hatalarını vurguluyorum. Amerika’daki oyun sistemi Avrupa’ya göre çok daha farklı. Buna alışmasının zaman alacağını ben de biliyorum. Ancak o süreci aştıktan sonra iki O’Neal’la birlikte daha çok faydalanacağımız bir oyuncu olacak’’ dedi. Sezon başından beri omuzundan sakatlığı bulunan ve 1 ay önce ameliyat olması gündeme gelen Semih Erden’in bu sakatlığının düzelme aşamasında olduğu öğrenildi. Boston Celtics antrenörü Doc Rivers, daha önce ameliyat olması gündeme gelen milli oyuncumuzun sakatlığının iyiye gittiğini, ameliyat olmadan ve takım içinde yer alarak bu süreci atlatmasının da olumlu olduğunu söyledi. Milli basketbolcu ise, ‘’Shaquille O’Neal ve Jermaine O’Neal da çok sakatlık geçiriyor. Benim omuzumdaki problem de takım için ciddi bir sorun yaşatmıştı. Ancak, özel bir koruyucu ile maçlara çıkıyorum ve tedavi sonrası artık düzelme aşamasına girdim.’’ dedi.
Bynum
Dönmeye Hazır L
os Angeles Lakers’ın sezon başından beri sakat olan genç pivotu Andrew Bynum, bu hafta ilk kez antrenmanda beşe beş oynadı ve olumlu puan aldı. Dört ay önce sağ dizinden ameliyat olan Bynum, gerekli şekilde çalışmadığı ve takıma dönmek için yeterince gayretli olmadığı yönünde eleştiriler almıştı. Coach Phil Jackson son maçta hamstring problemi yaşayan Pau Gasol’a da 30 dakikanın altında süre verdi. Bu arada Theo Ratliff’ın geri dönüşünde de sıkıntılar olduğunu belirten Jackson, “Andrew ilk kez ciddi bir antrenman yaptı. Tabii ki çok yorulduğunu belirtti. Bunu da çok doğal karşılıyorum. Benim için önemli olan dizinin durumu. Sadece bir kez dizinde bir anlık bir acı hissettiğini belirtti. Şimdi bakalım herhangi bir şişme veya rahatsızlık olacak mı? Eğer her şey yolunda giderse o zaman yüklenmeye başlayacağız. Kısa bir sürede oynayabilecek duruma gelir.” dedi. Bynum ise kendisini 10-19 tarihleri arasında Lakers’ın çıkacağı Doğu Yakası deplasman turuna hazırlamayı hedeflediğini ve o seyahatin ilk maçında oynamak istediğini bildirdi.
Barkley, Obama’ya Meydan Okudu
N
BA tarihinin en renkli ve en başarılı oyuncularından birisi olan ve şu anda NBA programlarında yorum yapan Charles Barkley, ünlü talkman Conan O’Brien’ın programına konuk oldu ve uzun süredir destek verdiği ABD Başkanı Barack Obama’ya meydan okudu. Obama yüzünden muhafazakar tutumundan vazgeçen ve siyasi görüşü sol taraf kayan Barkley, konu Obama’nın basketbolculuğuna geldiğinde, “Ben şişman yaşlı bir adamım. Ama onu fena pataklarım. Çünkü o solak ve sadece sol tarafına gidiyor. Sağ tarafını boş bırak, topu o tarafa sürebileceğinden endişeliyim. Sadece sol tarafında duracaksın. Bazı oyuncular iki tarafa da eşit gidebilir. Ama o öyle değil. O tek kollu bir basketbolcu.” dedi. O’Brien daha sonra Obama’nın ağzına gelen ve 12 dikiş gerektiren dirseğe de değinerek, “Obama ile senin yakın dost olduğunu biliyoruz. Hatta onun sayesinde siyasi görüşün 180 derece değişti. Sen onunla oynasaydın, bir an için onun ABD Cumhurbaşkanı olduğunu unutabilir miydin?” sorusuna Barkley “Ödüm patlardı öyle bir şey gerçekleşseydi. Çünkü ben sürekli dirsek atarım. Kim olduğu hiç fark etmez. Benim oyun tarzım bu.” diyerek cevap verdi.
Kentucky
Temyize Gitti Kentucky Üniversitesi, profesyonelliğe adım attığı gerekçesiyle NCAA yönetimi tarafından kolej basketbolundan men edilen Enes Kanter için yeniden inceleme talebinde bulundu. Üniversite ve NCAA tarafından yapılan ortak açıklamada, Kentucky’nin Enes hakkında ek bilgiler sunabilmesi için fırsat talep edildiği bildirildi. NCAA yönetiminin bu talebe ne yanıt verdiği henüz kesinlik kazanmış değil. Maçlara çıkması şimdilik yasak olan Enes Kanter ise takımla beraber çalışmalarını sürdürüyor.
SAYI 02 SLAM
DUNK 09
NUMEROLOGY HAZIRLAYAN: ÇETİN AKDENİZ
38.387
Kareem Abdul-JabbAR’ın kariyeri boyunca potalara bıraktığı sayı. Henüz bu rakamı yakalayan ya da geçen olmadı. Yaklaşan isim ise 34.707 ile Karl Malone oldu...
1611 “Chief” lakaplı Robert Lee Parish NBA kariyerinde en fazla maçta yer alan oyuncu ünvanını halen elinde bulunduruyor.
2.217 Boston Celtics’in lideri KEVIN GARNETT’in sezon başına aldığı rakam, yanda gördüğünüz gibidir. Hak ediyor mu? Elbette ediyor. Allah daha çok versin diyoruz...
10 SLAM DUNK
SAYI 02
88
BİR SEZONDA EN FAZLA MAÇTA OYNAMA REKORU NBA’İN EFSANEVİ İSİMLERİNDEN WALT BELLAMY’E AİT.
100 Tarih 2 Mart 1962. Philadelphia-New York karşılaması. Wılt Chamberlaın bu maçta potaya tam 100 sayı bırakarak henüz kırılamayan bir rekora imza atmıştı.
REGGIE MILLER’A AİT BU RAKAM TAM OLARAK POTALARA BIRAKTIĞI ÜÇLÜK ATIŞI TANIMLIYOR. MILLER’IN BU REKORUNA EN FAZLA YAKLAŞABİLEN İSİM 1.719 İLE DALE ELLIS OLDU...
24.750.000 $
SAYI 01 SLAM
DUNK 25
12 SLAM DUNK
SAYI 02
NBA
LEJYONERLER
.
TURK USULU .
altı Türk oyuncusunun performansı göz kamaştırıyor. Dünya basketbolunun kalbi NBA’de forma giyen
YAZI: BULUT ÇİFTÇİ FOTOĞRAF: NBA ARŞİVİ
SAYI 02 SLAM
DUNK 13
hidayet Türkoğlu
10 senelik NBA kariyerinde inişli çıkışlı grafiğiyle eleştirilen ama Orlando’daki son 2 yılında gösterdiği performansla herkesi kendine hayran bırakan Hidayet Türkoğlu, Toronto Raptors tarafından verilen 5 senelik 56 milyon dolar gibi bir Türk sporcusunun kazandığı en yüksek rakamı kabul etti. Ancak 1 sene oynadıktan sonra Toronto’ya gitmenin yanlış bir karar olduğunu belirtip Phoenix Suns’a transfer oldu. Orlando Magic’te geçirdiği 5 sene boyunca kendisini bu ligde kanıtladı. Cimri oyununu bir kenara bıraktı ve assist ortalamalarını iki katına çıkarttı. Peki bu sezon neler oluyor Hedo cephesinde? Steve Nash’le oynamanın ona çok iyi geleceğini söyledi herkes. Umutlandık, belki tekrar All-Star seviyesine çıkar diye. Ama gözümüzden kaçan şeyler var. Öncelikle Hedo’nun 5 asist ortalamasından 2.5’lara düşmesinin sebebi çok bariz: Steve Nash’in oyunun mutlak hakimi olması. Phoenix takımında oynadığı her yıl NBA asist krallığının 1 numaralı adayı olan Nash, başka oyunculara asist yapma fırsatı bırakmaz. Ayrıca Hedo’nun içeriye drive ederek pota altını zorlamasına fırsat olmuyor. Çünkü Nash dışarıdaki oyunculara üçlük pozisyonu hazırlamakla meşgul. Anlayacağınız Nash’in sisteminde kendinizi ispatlamak için gereken, pick&roll oyunlarıyla Amare tadında potaya yüklenmek ya da dışarıda 3 sayı için pusuya yatmak. Artık veteran oyuncu vasfına ulaşmış olan Hedo’nun 3 sayı yeteneğini geliştirmesi şart.
Hedo bu sezon: 14 SLAM DUNK
SAYI 02
10.1 sayı 4.10 ribaund 2.4 asist ortalamalarına sahip
ersan ilyasova
Üç sezondur Milwaukee forması giyen milli oyuncumuz, kendisine yakışır bir performans sergiliyor. Geçen sezonun yarısında ilk beşte çıkmayı başaran Ersan, bu sezon tekrar kenardan oyuna giriyor. Geçen sezon 10.4 sayı ve 6.4. ribaund ortalamalarıyla sezonu tamamladı. Peki Ersan bu sezon neden ilk beşin değişmez bir parçası değil? Drew Gooden’in takıma gelişi yüzünden mi? Büyük bir sebep değil aslında bu. Sonuçta Carlos Boozer gelmedi. Gooden 11 sayı ortalamasıyla oynayan orta sınıf bir oyuncu. Ayrıca 3 numara oynama özelliğine sahip Ersan’ın Delfino’dan daha düşük bir oyuncu olmadığı da kesin. Ne zaman anlayacak coach Scott Skiles bu gerçeği derken, Gooden’in yokluğunda temsilcimiz kasım ayının son 2 maçında ilk beşte sahaya çıktı ve 17.5 sayı 7.5 ribaund 3 asist 3 top çalma ortalamalarıyla oynadı. Umarız Gooden döndükten sonra Ersan’ın süreleri tekrar azalmaz. Milli oyuncumuzun en azından 30 dakikayı hak ettiğini düşünüyorum. Hiç olmazsa 6. adam ödülüne adaylığını koyabilir. Ama 20 dakika verdiğiniz bir Ersan’dan çok fazla bir şey bekleyemezsiniz.
Ersan bu sezon:
7.8 sayı 5.2 ribaund 1 asist ortalamalarına sahip SAYI 02 SLAM
DUNK 15
zaza pachulIa 7 sezon geçti Zaza NBA kariyerine başlayalı.. İlk iki yılı Orlando ve Milwaukee’de inişli çıkışlı geçse de Atlanta’ya geldikten sonra büyük bir çıkış yakaladı. Centilmen karakteri tüm takım arkadaşlarının onu sevmesini sağladı. Al Horford’un takıma gelmesiyle süreleri azalsa da hep istikrarlı ve hevesli oyunuyla takıma güven veriyor. Bu aralar Atlanta’da açtığı restorantlarıyla uğraşıyor. Gerçi peş peşe iki restaurant’ı da kapatmak zorunda kaldı. Anlaşılan ticarete çok meraklı ama biraz acemilik yaşıyor bu konuda. Atlanta’da sevilen Eno adlı restorantı satın alıp ‘Eno by Zaza’ olarak değiştirdi. Ancak fiyatlarının çok yüksek olması ve ardından kapatılmasıyla Atlantalılar’ı biraz kızdırdı. Atlanta’da En iyi giyinen erkek ve en neşeli basketbolcu olarak anılan Zaza, sadece takım arkadaşlarının değil, taraftarların da çok sevdiği bir isim. Twitter adresi: http://twitter.com/zaza27 bu sayfada neredeyse her gün bir şeyler paylaşan Zaza, bazen komik kostüm balosu fotoğraflarını, bazen takım arkadaşlarıyla girdiği iddiayı gönderiyor. Geçenlerde Marvin Williams’ın antrenmana pijamayla geldiği fotoğrafları vardı. Aslında başarı için gerekli şeylerden birisi de bulunduğun ortama uyum sağlamaktır. Zaza’nın fazlasıyla uyumlu olduğunu söyleyebilirim.
5.1
3.7
Zaza bu sezon: sayı ribaund asist ortalamalarına sahip
0.6
16 SLAM DUNK
SAYI 02
ömer aşık
Bu yaz 2010 NBA Draft’larında 2. tur 36. sırada Portland Trail Blazers tarafından seçildi Ömer. Sonrasında ise takasla Chicago Bulls kadrosuna katıldı. İlk NBA maçında 3 dakika süre alan Ömer, ikinci maçında 15 dakika sahada kaldı. En büyük şansı, Carlos Boozer’in sakatlık sebebiyle sezonun başından beri oynayamıyor olması. Aldığı kısıtlı dakikalarda yaptığı bloklar, smaçlarla Türk izleyicilerin gönlünü kazanan oyuncunun San Antonio maçında yaptığı smaç, Chicago’da haftanın en iyi 5 hareketine seçildi. Umarız bu istekli, mücadeleci oyununa devam eder. Koç Tom Thibodeau bir savunma sistemi ustasıdır. Ömer’in yaptığı her savunma onun gözünde artı bir puan olacaktır.
3.1 0.5
Ömer bu sezon: sayı ribaund asist ortalamalarına sahip
3.3
SAYI 02 SLAM
DUNK 17
semih erden
2008 Draft’larında Boston Celtics tarafından 2.tur 60. sıradan seçildi. Ancak 2008 sezonunda Fenerbahçe Ülker’le bir yıllık kontratı bulunduğu için Boston kadrosuna katılmadı. 2010 yazında bir yıllık minimum ücret karşılığında Boston sözleşmesine imza attı. 2003’te başladığı profesyonel kariyerine 1 sene Partizan’da devam eden Semih, Boston’a gelmeden önce 5 yıl Fenerbahçe Ülker forması giydi. Semih’in NBA kariyerinden önceki başarılarına bir göz atalım: 2006-2007, 2007-2008, 2009-2010 Beko Basketbol Ligi Şampiyonluğu 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası İkinciliği 2008 Euroleague Çeyrek Finali 2006 Dünya Basketbol Şampiyonası 6.’lığı 23. Cumhurbaşkanlığı Erkek Basketbol Kupası 24. Cumhurbaşkanlığı Erkek Basketbol Kupası Kasım ayında Boston formasıyla kenardan gelerek 13 maçta görev aldı. Boston antrenmanlarında çekilen görüntülerde Kevin Garnett ve Shaquielle O’Neal’dan dersler aldığını görüyoruz. Semih, NBA’in gelmiş geçmiş en iyi uzunlarından bir şeyler öğrenebilirse oyununa çok şeyler katar.
Semih bu sezon:
18 SLAM DUNK
SAYI 02
3.5 sayı 1.9 ribaund 0.7 asist ortalamalarına sahip
mehmet okur Türk Basketbolunun NBA’deki gelmiş geçmiş en iyi temsilcisidir Mehmet Okur. Nam-ı diğer “Memo”. Türk basketbolcuları arasında NBA’deki birçok rekoru elinde tutuyor Memo. En göze çarpanlarından birini 2009 yılındaki Indiana Pacers maçında rakip potaya 43 sayı göndererek başarmıştır. Türk basketbolcusunun bir maçta attığı en yüksek sayıdır 43. Diğer bir büyük başarısı ise All-Star kadrosuna seçilmesidir. 2007 All-Star maçında Steve Nash ve Allen Iverson’un sakatlanması üzerine Ray Allen’la birlikte kadroya dahil olmuştur. Memo bunu da gerçekleştiren ilk ve tek Türk sporcusudur. Ama Memo’nun unutmadan belirtmemiz gereken belki de en büyük başarısı, 2004 yılında Detroit Pistons takımıyla şampiyonluk yaşamasıdır. Takımda Ben Wallace ve Rasheed Wallace gibi starların arkasında 6. adam olarak görev yapmıştır. 1997 yılında başladığı profesyonel kariyerine Oyak Renault, Tofaş S.K. ve Efes Pilsen kulüplerinde forma giyerek başlayan Mehmet Okur, 2001 Draft’larında Detroit Pistons tarafından 2. tur 38. sıradan seçilerek NBA macerasına başlamış oldu. Şampiyonluğa ulaştığı sezondan sonra Detroit Pistons’un elinde tutmak istemesine rağmen, Rasheed Wallace’a verdiği yüksek rakamlardan dolayı cazip bir teklifte bulunamadı. Utah Jazz bu arada 6 yıllık 50 milyon $ teklifte bulunarak Memo’yu kadrosuna kattı. Geçtiğimiz sezon aşil tendonundaki sakatlık yüzünden sezonu yarıda bırakan Memo, 2010 yazındaki Dünya Şampiyonasında da forma giyemedi. Bu sezon da sakatlığı yüzünden henüz oynamadı Memo, umarız en yakın zamanda iyileşir. Al Jefferson’un takıma gelmesiyle ilk beşteki yerini kaybetme tehlikesi yaşayan Memo en azından yedek Fesenko’nun formasını elinden alır diye düşünüyorum. SAYI 02 SLAM
DUNK 19
20 SLAM DUNK
SAYI 02
NBA
LOS ANGELES LAKERS
NE OLURSA OLSUN
KAZANMAYA MECBURSUN!
Son 10 yılda NBA’in en büyük hanedanlarından biri olan Lakers, Sadece batıda değil, tüm
2010-2011 sezonuna deli gibi başladı. NBA’de en çok maç kazanan takım durumunda.
YAZI: BULUT ÇİFTÇİ FOTOĞRAF: NBA ARŞİVİ
SAYI 02 SLAM
DUNK 21
ndrew Bynum geçen sezon finallerinden beri sakat. Kobe Bryant ve Ron Artest geçen yıla göre %10 düşük rakamlarla oynuyor. Peki Andrew Bynum’un yokluğunda otoriteler tarafından biraz aksaması beklenen Lakers, nasıl bu kadar üstün bir performans sergiliyor? Cevap çok açık ve net: Pau Gasol. Bu sezon 30 yaşına basan İspanyol uzun, inanılmaz işler çıkartıyor. Yalandan kendini yere bırakmak gibi eski alışkanlıklarından arınmış, sadece işine bakıyor. Bunun en güzel örneği geçenlerde yaşandı: Los Angeles Downtown’da soğuk bir kasım gününün pazar akşamında oynanan maçta Lakers Portland’ı 121-96 yenmiştir. Kobe alışılmadık bir şekilde 12 sayı 1 asist yapmış, hayranlarını üzmüştür. Ancak o gece bir star adeta patlama yapar. Pau Gasol geceyi 20 sayı 14 ribaund ve 10 asistle
BÜYÜK ÜÇLÜNÜN KASIM AYI PERFORMANSI 22 SLAM DUNK
SAYI 02
tamamlayıp harika bir triple-double’a imza atar. O günden beri Kobe, Artest veya Odom’un zaman zaman gösterdiği kötü performanslara rağmen Lakers hep kazanmasını bildi. Bazen Shannon Brown, bazen Matt Barnes günün adamı oldular. Çünkü Phil Jackson’ın takıma öğrettiği en güzel şeylerden biri özgüven. Hücumda ‘aman yok ben yapamiycam’ şeklinde topu apar topar Kobe’nin eline veren bir takım yerine, topun herkes tarafından eşit paylaşılması bu başarının sırrı. Ancak gözüme çarpan bir nokta var. Sanırım son 2 yılda gelen peş peşe şampiyonluklar Phil Jackson’ın poposunu kaldırmış gibi duruyor. NBA’in en çok şampiyonluk yaşayan koçlarından biri olan Jackson, ağır başlı duruşuyla tanınır. Geçen sezon Playoff’larda New Jersey takımının Mikhail Phokhorov’a satılmasının ardından imalı bir şekilde “Bir gün onunla Vodka içmek isterim, çok enteresan
Kobe Bryant 25.6 sayı 5.8 ribaund 4.7 asist
NBA
LOS ANGELES LAKERS bir genç adam gibi görünüyor” şeklinde konuştu. Sonra Miami’nin transferlerine çamur atarak başladı yaz dönemine. Durmadı, sezon içinde LeBron’la ilgili alakalı alakasız konuştu. Şimdi de Miami’nin koçu Spoelstra’ya laf atmaktan geri kalmıyor. Bunu yaparken de Stan Van Gundy’yi işin içine sokuyor. Olay, anlayacağınız biraz karmaşık. Bu aşırı burnu havada hareketler, umarım Jackson’ın basketbol konsantrasyonunu bozmaz. Şimdi basketbol konuşmaya dönelim tekrar ve Lakers’ı hangi takım zorlar, onu tartışalım biraz... Pacific Grubundaki rakipleri Phoenix, Golden State, Sacramento ve LA Clippers. Sizce bu takımlar Lakers’a bir tehdit oluşturabilir mi? Bırak bu işleri, dediğinizi duyar gibiyim. Batı Konferansı’ndaki genel duruma bakarsak eğer San Antonio kesinlikle büyük bir tehdit olacak gibi. Tüm kasım ayı boyunca sadece 2 mağlubiyet aldılar. Spurs’te eski top-
raklar yeniden meyve vermeye başladı anlaşılan. Kişisel fikrim Utah’ın bela olabileceği. Zaten kasım sonundaki maçta Kobe’li takımın eline verdiler. Oklahoma City’den çok umutlu bahsetmiştim önceki yazımda ama onlar da bir türlü tempoya giremediler. New Orleans’ın süprizler yaptığı kesin ama nefesleri 70 maç daha yetecek mi? Denver, Portland ve Phoenix gibi üst sıraları zorlamasını beklediğimiz takımlar ortalarda kaldı. Hiçbir numara göremedik onlardan henüz. Bu tablo da aslında Lakers’ın çok özel bir basketbol ortaya koymadan bu sıralarda olduğuna işaret ediyor. Kasım sonunda 5. sırada olan bir Dallas veya 10. sıradaki Phoenix daha iyi oynasalardı Lakers arayı bu kadar açabilir miydi? 1. sıra için yarışan tek takım Spurs olursa bu ligi Lakers yine rakipsiz birinci tamamlar. Adamlar kötü oynamıyor ama açıkçası rakipler çok patates.
lamar odom 15.1 sayı 10.4 ribaund 3.8 asist
pau gasol 22 sayı 11.9 ribaund 4.1 asist SAYI 02 SLAM
DUNK 23
FACE to face BLAKE GRIFFIN
beyaz zenciler geliyor! YAZI: BULUT ÇİFTÇİ FOTOĞRAF: NBA ARŞİVİ
Power Forward pozisyonunu uçarak oynayan bir Karl Malone tarzı
oyuncu olan Griffin aynı zamanda
maç başına 10-11 ortalama ribaund alabilen bir potansiyel.
24 SLAM DUNK
SAYI 02
SAYI 02 SLAM
DUNK 25
FACE to face BLAKE GRIFFIN
NBA Draft’ından 1 numarada seçilen Grıffın sezon başında sakatlanıp NBA kariyerine bir türlü başlayamamıştı. 2010 sezonunda sağlıklı bir şekilde basketbol sahnesine çıkan Griffin, neden 1. sıradan seçildiğini ispatladı. 2010 yılının 1 numarası olarak seneye başlayan John Wall sansasyonel bir başlangıç yapmıştı. NBA’in yeni starı. Yılın Çaylağı adayı. Ama hesaba katmadığı biri vardı. Sahneye Blake Griffin çıktı ve şovu John Wall’un elinden aldı. Aman Tanrım! Hem de ne şov! New York Knicks’e karşı 44 sayı 15 ribaund ve 7 asistle oynadı. Ama ne 44 sayı! Şimdi maçı izlemeyenler merak edecek, neler oldu, belki de bazılarınız “Kim bu Griffin?” diyecek. Böyle bir smaç performansı ben son yıllarda ne Howard’dan ne Stoudemire ne de Vince Carter’dan gördüm. Tokat gibi, hatta yumruk gibi vura vura sayısız smaç yaptığı maçtan sonra acaba Timofey Mozgov ve Danilo Gallinari hala basketbola devam ediyorlar mı? Fena bir utanç olmalı, hayatlarında üzerlerinden böyle smaçların geçtiğini gördüler mi hiç? Timofey Mozgov yakında kendini Allposters. com sitesinde görebilir. Umarım hayata küsmemiştir. Güney California’da bambaşka bir hava var artık. Los Angeles televizyonları, sonunda Lakers dışında başka bir takımdan bahsetme şansını buldular. Çoğu, Clippers maçlarını dört gözle bekliyor ve top Griffin’in eline gelsin diye can atıyor. Heyecan yaratan oyuncularla karşılaşmak çok güzel bir şey. Aslında YENİ ve heyecan verici desem daha iyi olacak. Ona “Da White Howard” lakabını verenler hiç haksız değiller çünkü Dwight Howard tadında smaçlarla herkesi büyülüyor. Griffin lisede Oklahoma Christian School takımını 4 kez eyalet şampiyonluğuna taşıdı. Babası da bu takımın basketbol koçuydu. Basketbol babadan oğula geçen bir gelenek olmalı Griffin ailesinde, çünkü Blake’in kardeşi Taylor da basketbolcu. Üniversite kariyerine Oklahoma Sooners’da başlayan Griffin 2008-2009 yılında 30 double-double yaparak Yılın En İyi Oyuncusu seçilmiştir. 2008 Ocak ayında sol dizinden sakatlanan oyuncu, 2 ay sonra da sağ dizinden sakatlanır. NBA’e seçilmek istediği için üniversiteden erkenden ayrılır ve Los Angeles Clippers tarafından 1. sıradan seçilir. Böylece doğup büyüdüğü muhafazakar güney bölgesi olan Oklahoma’dan, Hollywood’un büyülü ışıklarına, Los Angeles’a taşınır. Şimdi 1 numaradan seçilen çoğu power forward gibi o da sakatlığı yüzünden NBA kariyerine ara mı verecek? Çünkü bundan önce Amare Stoudemire, Kenyon Martin, Greg Oden, Antonio McDyess ve Yao Ming gibi uzunlar sakatlıkları yüzünden basketbol kariyerlerine ara vermek zorunda kaldılar. Umarım uzun süre sağlıklı kalır, onun smaçlarını bol bol izleriz.
26 SLAM DUNK
SAYI 02
Doğum Tarihi: 16 Mart 1989 (21) Doğum Yeri: Oklahoma (ABD) Kilo: 114 kg Boy: 2.08 Oynadığı Takım: Los Angeles Clippers Başarıları: McDonald’s All-American (2007) Naismith Award (2009) John Wooden Award (2009) AP Big 12 Player Of The Year
SAYI 02 SLAM
DUNK 27
NBA
new orleans hornets
28 SLAM DUNK
SAYI 02
A RD
İ K
G KASIR A A L A T PO
YAZI: BULUT ÇİFTÇİ FOTOĞRAF: NBA ARŞİVİ
2005 yılındaki büyük
kasırgadan dolayı Oklahoma’ya göç ettiler. Buradaki basketbol severlerin bağrına basmasıyla 2 yıl boyunca
sahipsiz kalmadıklarını anladılar. SAYI 02 SLAM
DUNK 29
NBA
new orleans hornets
ornets takımını çoğumuz “Charlotte Hornets” olarak hatırlıyoruz. 1988-2002 yılları arasında, efsane bir takım olarak tarihin sayfalarında yerini aldı. Glen Rice, Alonzo Mourning, Baron Davis, Eddie Jones ve Jamaal Mashburn gibi önemli oyuncuları kadrosunda bulunduran takım, 2002 yılında New Orleans’a taşındı. 2005 yılındaki büyük kasırgadan dolayı Oklahoma’ya göç ettiler. Buradaki basketbolseverlerin bağrına basmasıyla 2 yıl boyunca sahipsiz kalmadıklarını anladılar. 2007 yılında eski köye geri dönen Hornets, New Orleans’ta müthiş bir iş başararak play-off’lara kalmayı başardı ve ilk turda Dallas’ı eleyerek yarı finallerde mücadele etti. Ancak ne olduysa o sezondan sonra oldu, 2008-2009 ve 2009-2010 sezonlarında grafik gittikçe aşağıya doğru çekildi. Koç Byron Scott’la yollar ayrıldı. Tyson Chandler, Mike James, James Posey gibi önemli oyuncular gönderildi. Emeka Okafor, Trevor Ariza ve Marco Belinelli kadroya katıldı. Ve 2010-2011 sezonunda New Orleans’ta bir fırtına koptu. Hornets kasırgası çok etkiliydi. Takım, karşısına çıkan herkesi yendi. Tüm kasım ayı boyunca sadece Dallas, Clippers, San Antonio ve Utah’a yenildiler. Stojakovic kasım ayında gönderildi ve yerine Jarrett Jack geldi. O da Chris Paul’u dinlediği anlarda takımı ayakta tuttu.
BÜYÜK ÜÇLÜNÜN KASIM AYI PERFORMANSI
davıd west 18.2 sayı 6 ribaund - asist 30 SLAM DUNK
SAYI 02
Marco Belinelli geçen yıla göre rakamlarını 2 katına çıkartmış durumda. Tabii bunda Chris Paul faktörü çok önemli. David West aynı şekilde müthiş bir başlangıç yaptı. Geçen yıl 37 galibiyet alan bir takımdan kimse böyle bir performans beklemiyordu. Serbest oyuncu pazarından eli boş dönen, draft’larda istediğini alamayan Hornets, otoriteler tarafından play-off yarışının tamamen dışında tutuldu. Ben de Kasım Sayımızda 2 numara eksiğinden bahsetmiş, Belinelli’nin yeterli olmayacağını vurgulamıştım. Sezon sonu tahminim Batı 10.’culuğu demiştim. Ama Hornets, verdiği iyi cevapla hemen fikrimi değiştirmemi sağladı. Çünkü kasım ayındaki çıkışı çok güçlü rakiplere karşı oynayarak yakaladılar. Bir nevi play-off’taki muhtemel rakiplerine karşı. Yendikleri takımlar: San Antonio, Denver, Dallas ve Miami gibi üst düzey takımlar. Geçenlerde bir okur, mail’inde Chris Paul’un bu sezon neden 16 sayı ortalamasıyla oynadığını, bu yeni coach’un bir taktiği mi olduğunu sormuştu. Şimdi ona burada cevap veriyorum. Bu rakamlardaki düşüş kesinlikle bir taktik değil.. Hiçbir koç, David West daha fazla sayı atsın diye MVP adayı en iyi oyuncusunun sayılarını bölmez. Nedendir bilinmez CP3 bu sezon içeri girmekte biraz zorlanıyor. 2007-2008 sezonundan beri bu kadar fazla 3 sayıya başvurduğunu görmemiştik. Hiçbir takımın süper starı 20 sayının altında kalmamalı, bu zaten kabul edilemez. Bu diğer oyuncuların omzuna daha fazla yük binmesine sebep olur. Ayrıca bir güç göstergesi olarak rakiplere korkacakları bir oyuncu göstermeniz bu ligin raconudur. Chris Paul’un çok acil 20’li sayılara geri dönmesini bekliyorum, yoksa New Orleans kasırgası erken bitecek gibi…
chrıs paul 16.6 sayı 4.8 ribaund 10. 3 asist
marco b覺nell覺 12.7say覺 2.3 ribaund - asist SAYI 02 SLAM
DUNK 31
32 SLAM DUNK
SAYI 02
euroleague
FENERBAHÇE ÜLKER
Bu Fener
Her Yerde Yener... Turkish Airlines Euroleague C Grubu’nda oynadığı maçlarda
rakiplerini dize getiren Fenerbahçe Ülker’i izleyenlerin aklında artık tek bir soru var. Fenerbahçe Ülker
Final-Four’a kalabilir mi?
ir takım, mücadele ettiği Euroleague’de oynadığı maçları, kazanmak için değil de oynamak zorunda olduğu için oynuyor. Avrupa’nın en önemli kulüpleri arasında gösterilen Regal FC Barcelona ve Montepaschi Siena gibi takımlara karşı herhangi bir varlık göstermeden maçlarda 40-50 sayı gibi tarihi farklı skorlarla yeniliyor. Ve son olarak da seyirci sayısı sıralamasında son sırada kalıp Avrupa’nın en az seyirci toplayan takımı unvanını kimseye bırakmıyor. Bir sene sonra ise aynı takım bir kaç oyuncu değişikliğiyle sezona start veriyor. (Kaya Peker, Darinovic Lavranovic, Marko Tomas ve Rasid Mahalbasic), Önce ligde, sonra da Avrupa’da kasırgalar estiriyor. Bir sene önce fark yediği takımlara karşı bu sefer fark atan taraf oluyor. Turkish Airlines Euroleague’de oynadığı yedi maçın altısını kazanıyor. Rakiplerini içeride dışarıda top göstermeksizin yenebiliyor. Kazandığı ve kaybettiği maçlarda da potasında yediği sayı ortalaması 70’li rakamlar oluyor. Yedinci hafta Cibona Zagreb’i 30 sayı farkla yendiği maçın skoru da 100-70. Şu bir gerçek ki Fenerbahçe Ülker, sergilediği performansla saygıyı hak ediyor. 40 dakika boyunca sahada kazanmaktan başka bir şeyi düşünmeyen, mücadele seviyesini bir saniye bile düşürmeden savaşan Sarı-Lacivertli ekip, 7 hafta sonra basketbolseverlere “Final-Four’a kalır mı?” sorusunu sordurmayı başardı. Soru belli, peki ya cevap? Bence zor. Ama bir o kadar da kolay. Zaten oynadığı yedi maçla bunun olabileceğini gösterdi. Ancak Sarı-Lacivertliler, bu kadar üst düzeydeki performansı ilk kez sergiliyor. Başarılı grafiğin ne kadar daha süreceğini kimse kestiremiyor. Her geçen hafta yükselen performans, Fenerbahçe Ülker’in C grubunu ilk iki sıra içinde bitirmesine fazlasıyla yeter. Sonrası ise bu süreç devam edebilirse ki etmemesi için bir sebep yok, o zaman da grubunu ilk iki içinde bitirererek sekizli finale kalır. Sekizli finalde seyirci desteğinin yanına şans faktörü de eklenirse Final Four’a kalabilir. Bu
tablo takımın ilk senesindeki değişimde çok büyük başarı olur. Kötü senaryo ise sekizli finalde rakibine karşı şanssız bir periyot geçirir ve sekizli finalde Turkish Airlines Euroleague, Fenerbahçe Ülker için bitmiş olur. İhtimalleri şimdilik bir kenara bırakalım ve Fenerbahçe Ülker’in bizlere verdiği muhteşem basketbol seyir zevkinin tadını çıkartalım. Turkish Airlines Euroleague açılış maçında kendi saha ve seyircisi önünde ilk hafta Lietuvos Rytas, ikinci hafta deplasmanda Cibona Zagreb, üçüncü hafta İspanya’da Regal FC Barcelona’ya karşı muhteşem oyunla gelen tarihi zafer, dördüncü hafta 15,000 kişinin desteğiyle Sinan Erdem’de Montepaschi Siena galibiyeti, altıncı hafta Litvanya deplasmanında Lietuvos Rytas ve galibiyetler zincirinin yedinci halkası Cibona Zagreb. Tüm bu galibiyetlerde en büyük özellik, kazanma arzusu, takım oyunu, disiplin ve seyirci desteği. Tabii koç Neven Spahija’nın katkısı tüm bunların da üzerinde. Zaten onun katkısı diğer unsurları da beraberinde getirdi. Bir sene içinde değişen önemli unsurları bunlarla listeleyebiliriz. Beşinci hafta Fransa’da Erman Kunter’in takımı Cholet Basket‘e karşı kaybedilen maçta da bu saydığım özellikleri hepsi sahada vardı. Biraz şans, biraz da sanırım kazandık havası Sarı-Lacivertliler’in kaybetmesindeki iki unsurdu. Fenerbahçe Ülker’in teknik ekibinin takıma kazandırması gereken tek eksik unsur da bence bu. Hatırlarsanız, sezon başında Efes Pilsen ile oynanan Cumhurbaşkanlığı Kupası da bu nedenle kaybedilmişti. Bir ara 17 sayı farkla önde giden maçı Efes Pilsen kazanmıştı. O günden sonra alınan ikinci mağlubiyet de Fransa’da oldu. Efes Pilsen’e karşı kaybedilen maç, Cumhurbaşkanlığı Kupasını, Cholet Basket’e karşı kaybedilen maç da Turkish Airlines Euroleague C Grubu liderliğini kaybettirdi. Ligde ve Avrupa’da esen bu fırtınanın dinmemesi için eksik olan halka da tamamlandığında, Fenerbahçe Ülker’in uzun ve zor olan Final-Four tünelinin ucundaki ışık her hafta görülebilecek.
SAYI 02 SLAM
DUNK 33
euroleague .
EFES PILSEN
EVDE ASLAN
DIŞARIDA KAĞITTAN KAPLAN Turkish Airlines Euroleague D Grubu’nda mücadele eden Efes Pilsen, evinde oynadığı maçlarda rakiplerine korkulu anlar yaşatırken, aynı başarılı
performası deplasman maçlarında sergileyemiyor.
urkısh Aırlınes Euroleague’de mücadele eden Efes Pilsen’in bu sezonki modası deplasman mağlubiyetleri. Aslına bakarsanız bu duruma alışığız. Efes Pilsen, Avrupa arenasında her sene yeni bir moda çıkarıyor. Geçtiğimiz sezon içeride dışarıda kötü bir perfomans sergileyerek Avrupa Kupasına ilk turda veda etti. bir önceki sezon bir maç kazanıp bir maç kaybediyordu. Bu sezon ise içerideki maçlarını kazanıyor, dışarıda ise güçlü-güçsüz takım ayırmaksızın rakiplerine yeniliyor. Bu sezonun modasının ne zaman sona ereceğini kestirmek mümkün değil. Tahminimce ilk tur süresince devam edecek. Lacivert-Beyazlılar, yedi hafa sonunda evlerinde Power Electra Valencia, Armani Jeans Milano, CSKA Moskova ve Union Olimpija takımlarını yenerken, deplasmanda Union Olimpija, Panathinaikos ve Power Electra Valencia takımlarına yenildi. Bu sonuçlardan yola çıkacak olursak bir sonraki maç İtalya deplasmanından AJ Milano takımıyla oynanacak ve Efes Pilsen bu maçtan mağlubiyetle dönecek. Umuyorum ki ben bu düşüncede yanılırım ve Efes Pilsen, İtalya’dan galibiyetle dönerek bu sezonun modasına da son vermiş olur. Aksi durumda bu sezon içinde Avrupa Kupası macerası Efes Pilsen için çok uzun sürmez. Peki Efes Pilsen’de sorun ne? Arzulanan basketbolu neden sahaya yansıtamıyor? Bunun cevapları kimilerine göre oyuncu kadrosunun yetersizliği, kimilerine göre ise Perasovc’in takıma verdiği taktiksel katkı. Ben iki düşüncenin de sergilenen bu tabloda önemli katkıları olduğunu düşünüyorum ama bence asıl sorun Efes Pilsen’in idari yönetiminde. Kulübün başkanı Tuncay Özilhan, As Başkanı Çetin Çeki ve Genel Menajeri Engin Özerhun’un bu duruma ciddi anlamda el atmaları gerekiyor. Efes Pilsen’in uzun yıllardır sıkıntı çektiği konuları masaya yatırıp biz nerede hata yapıyoruz sorusunu sorup cevabı en kısa sürede hayata geçirmeliler. Bu kadroyu kuran kişiler sonuçta yukarıda yazılan isimler. Sorunun oyucularda mı yoksa antrenörde mi olduğu sorusu aslında istatistikler34 SLAM DUNK
SAYI 01
de de kendini gösteriyor. Takımın altyapısından yetişen ve aynı zamanda kaptanlığını yapan Ender Arslan, İspanya’da oynanan Power Electra Valencia maçının ardından, takımdan ayrılmak istediğini dile getiriyor. Bunun nedeni oynamak istemesi ve kaptanlığını yaptığı takıma oyun içerisinde performansıyla katkı sağlamak. Türk Milli Takımı’nın oyun kurucusu Ender Arslan’ı antrenörü 7 hafta sonunda 4 maçta oynattı ve oyuncusunu sahaya sürdüğü dakika ortalaması ise 07:39. Elbette bu süre Ender gibi uluslararası tecrübeye sahip bir oyuncu için oldukça yetersiz bir süre. Ender’in yerine Perasovic’in tercih ettiği Andrew Wisniewski ise 21:27 dakika ortalamasıyla oynadığı maçlarda 5,6 sayı ve 2.0 asist ortalamalarıyla oynuyor. Elbette koçun tercihidir, saygı duymak gerekiyor ama oyun kurucunun süre aldığı zaman içinde takımına sağladığı katkı bu kadar az mı olmalı? Bu hiç de adil değil. Benzer tablo Sinan Güler için de geçerli. Perasovic elinden gelse sanki hiç süre vermeyecek ama ne zaman başı sıkışıyor, o zaman Sinan’ı oyuna sokuyor ve Sinan aldığı süreyi çok iyi değerlendirip güzel işler başarıyor, takım kazanıyor ama Sinan yine kenardan destek vermeye devam ediyor. Doğru olan oyuncuyu kaybetmek yerine kazanmak değil mi? Bitmedi, Cenk Akyol da kurban oyuncular arasında. 12 Dev Adam’ın 3 değerli parçası takımında süre problemi yaşıyor, kaybeden ise Efes Pilsen ve 12 Dev Adam oluyor. Efes Pilsen, İspanya deplasmanında rakibini etkili savunma oyunuyla 62 sayıda tutuyor ama maçı kaybediyor. Potasında 62 sayı gören bir takımın maçı kaybetmesi gerçekten anlaşılması zor bir durum. Bunu anlamakta zorlanırken Power Electra Valencia potasına gönderilen 56 sayı ise işin bir başka trajikomik tarafı. Efes Pilsen gibi Avrupa’da büyük bir saygınlığa sahip bir takımın 60 sayı barajında tuttuğu maçı kaybetmesi hiç de adına yakışır bir durum değil. Hücum gücünün artırılması için teknik ekibin takıma en kısa sürede gereken katkıyı sağlaması Efes Pilsen’in Turkish Airlines Euroleague’de üst sıralarda yer almasını sağlayacaktır.
SAYI 02 SLAM
DUNK 35
BEKO BASKETBOL Ligi GENEL BAKIS.
36 SLAM DUNK
SAYI 02
Zirvede
Kıran Kırana Ligde yedinci haftaya girilirken
Iverson’lı Beşiktaş beklentilerin henüz çok altında kalırken, kayıpsız yola devam eden
Fenerbahçe Ülker zirveyi bırakacağa benzemiyor.
SAYI 02 SLAM
DUNK 37
BEKO BASKETBOL Ligi GENEL BAKIS.
Beko Basketbol Ligi’nde 7 hafta geride kalırken yola kayıpsız devam eden Fenerbahçe Ülker uzun maratona liderlik koltuğunda oturarak devam ediyor. Ligin sürpriz ekibi Antalya Büyükşehir Belediyesi, Banvit ve Efes Pilsen ise 6 galibiyetle liderin ensesinde nefeslerini hissettirir durumdalar. Kadrosunu dünyaca ünlü NBA yıldızı Allen Iverson ile güçlendiren Beşiktaş Cola Turka’nın yanı sıra Galatasaray Cafe Crown, Olin Edirne Basket ve Bornova Belediyesi takımları ise Beko Basketbol Ligi’nin zirvesine göz kırpan takımlar…
Fenerbahçe Ülker
Ligde ve Avrupa’da fırtına gibi esen Fenerbahçe Ülker, ligin ücüncü haftasında devraldığı liderlik koltuğunu bırakmaya pek de niyetli değil. Geçtiğimiz sezonun şampiyon takımı bu sezon öyle bir performans sergiliyor ki NBA’de mücadele etse play-off’lara kesinlikle katılır. Peki bu değişimin altında yatan tek neden koç değişikliği mi? Yoksa başka nedenler mi aranmalı altında? Aslına bakarsanız birçok nedeni var. Yapılan antrenör değişikliği, transfer edilen oyuncuların doğru olması ve oyuncuların gerçek pozisyonlarında oynaması bu değişimin başlıca nedenleri. Tabii Aydın Örs faktörü de göz ardı edilemez. Takımın en tepesinde onun görünüyor olması bile zaten birçok şeyi kendiliğinden değiştiriyor. Sarı-Lacivertliler’de her şey çok iyi gidiyor düşüncesi kendini iyiden iyiye hissettirmeye başlamışken Fenerbahçe Ülker, ligin beşinci haftasında Medical Park Trabzonspor’u Sinan Erdem Spor Salonu’nda ağırlayıp karşılaşmayı 78-55 kazanarak önemli bir galibiyet aldığı sırada Gasper Vidmar’ı kaybetti. Yıldız oyuncu girdiği pota altı mücadelesi sonucunda ön çapraz bağlarının kopması sonucu sakatlanarak harika başladığı sezonu erken kapatmış oldu. Fenerbahçe Ülker, bu oyuncudan boşalan açığı ise 2009-2010 sezonunda NBA’de Sacramento Kings forması giyen ve power forvet/Pivot pozisyonunlarında oynayan 2.06’lık Sean Gregory May ile prensipte anlaşarak doldurmayı düşünüyor. 23 Kasım Salı günü Türkiye’ye gelen May, 2005’te Charlotte Bobcats tarafindan 1. tur 13. sırada draft edilip, 2009-2010’da Sacramento Kings’te sezonu tamamladı.
38 SLAM DUNK
SAYI 02
Antalya Büyükşehir Belediyesi
Basketbola ait bilinen her şeyi ters düz eden takımın adı Antalya Büyükşehir Belediyesi. Sezon başlarken herkes tarafından küme düşme potasına aday takım olarak gösterilen takım, nasıl olduğu hala bilinmeyen bir şekilde maçlarını ardı ardına kazanmaya devam ediyor. Alınan başarılı sonuçların ardından koç Ahmet Kandemir, başarısının sırrının takımı maçlara futbol oynatarak hazırlatmak olduğunu söylüyor ve idmanları takip etmek isteyenleri de Konyaaltı Plajı’na davet ederek alınan galibiyetlerin haklı keyfini sürüyor.
Banvit
Banvit kaldığı yerden devam ediyor. Orhun Ene ve öğrencileri basketbolun en güzel yönlerini sahaya yansıtma konusunda artık ustalaştı. Şehir basketbolu, basketbol da şehri benimsedi ve ortaya çok güzel bir tablo çıktı. Beko Basketbol Ligi’nde oynadığı son altı maçı kazanan Banvit tek mağlubiyetini ilk hafta Fenerbahçe Ülker karşısında aldı. Üst üste alınan başarılı sonuçların ardından ligde ücüncü sıraya yerleşen Banvit’te Charles Edward Davis, Lance Williams, Vlademir Gulubovic, Barış Ermiş ve Mutlu Demir öne çıkan oyuncular olarak göze çarpıyor.
SAYI 02 SLAM
DUNK 39
40 SLAM DUNK
SAYI 02
BEKO BASKETBOL Ligi
GENEL BAKIS.
Efes Pilsen
Sezona Antalya Büyükşehir Belediyesi mağlubiyetiyle başlamasının ardından oynadığı altı maçı da kazanan Efes Pilsen zirve mücadelesini sürdürüyor. Zorlu bir fikstüre sahip olan Lacivert-Beyazlılar, ligin üçüncü haftasında Pınar Karşıyaka, beşinci haftasında Galatasaray Cafe Crown ve altıncı haftasında Medical Park Trabzon Basketbol gibi önemli takımlarla karşılaştı ve bu maçlardan galibiyetle ayrıldı. Efes Pilsen için sezon aslında sancılı başladı diyebiliriz. Perasovic’in takımın başına getirilmesi, oyuncu kadrosunun özellikle Avrupa Kupası’nda yetersiz kalacağı eleştirileri her geçen gün sesini yükseltiyor olsa da bu sesin patlamasını engelleyen tek unsur, üst üste kazanılan maçların varlığı. Her ne kadar şu ana kadar alınan galibiyetler ses kısmaya yetse de Efes Pilsen bu süreçte istim altında olmaya devam edecek. Özellikle Perasovic, Efes Pilsen’de her süreçte tartışılan ilk kişi olacak.
Galatasaray Cafe Crown
Galatasaray Cafe Crown için söylenecek en doğru söz, karda yürüyüp izini belli etmemek olur. Sessiz ve derinden, emin adımlarla hedefe doğru ilerleyen Sarı-Kırmızılılar’da Oktay Mahmuti, play-off’lara kadar alınan galibiyetlerle ligi üst sırada bitirip asıl öldürücü hamleyi ise play-off’larda yapacak görüntüsü içinde. İdari, Teknik ve oyuncu kadrosu hemen hemen baştan sona değişen Galatasaray Cafe Crown bu süreci olabildiğince az hasarla atlatmak düşüncesinde. Mahmuti’nin öğrencileri, 7 hafta sonunda 5 galibiyet ve 2 mağlubiyet ile ligin beşinci sırasında yer alıyor.
Bornova Belediyesi
Geçtiğimiz sezon Beko Basketbol Ligi’nde ilk sezonunu yaşayan Bornova Belediyesi, ilk yılındaki müthiş performansı ile dikkatleri üstüne çekti. Birçok kişi benzer bir durumun bu sezon da süreceği düşüncesi içinde. Ancak yedi hafta sonunda takımda göze batan en önemli detaylardan biri, geçtiğimiz sezon büyük takımlara karşı aldığı başarılı sonuçları şu ana kadar pek tekrarlayamamış olması. Fenerbahçe Ülker ve Beşiktaş Cola Turka maçlarını kaybeden İzmir temsilcisi, kendi ayarındaki takımlara karşı aldığı sonuçlarla puan cetvelinde kendine yer buluyor. Bornova Belediyesi’nde dikkat çeken bir diğer unsur ise oyuncu rotasyonunda koç Aclan Kavasoğlu’nun yaptığı tercihler. Yedi hafta sonunda 20 dakika üstüne çıkan oyuncusu sayısı beş. Alınan sürelere bakıldığı zaman ise birkaç dakika oynayan oyuncu sayısı da beş. Geriye kalan iki oyuncu ise ortalama 10’ar dakika oynadığında bu rotasyondan nasıl bir verim alınacağı, kocaman bir soru işareti.
Beşiktaş Cola Turka
Türk rock müziğinin ünlü sesi Kıraç’ın “Ya Seninle Ya Sensiz Sevgilim” şarkısı aklıma geliyor, konu Beşiktaş Cola Turka’dan açılınca. Kadrosuna öyle bir oyuncu kattı ki tüm dünya bu oyuncuya saygı duyuyor. Tabii ki Allen Iverson’dan bahsediyorum. Daha gelmeden başarılı olur mu olmaz mı tartışmaları başladı. Normaldir, böyle bir tartışma da ancak bizim ülkemizde olur... Yunanistan’a ya da bir başka Avrupa Ülkesine gitseydi Iverson, eminim baş tacı yapılır hatta turizm firmaları bu önemli transferi ticarete döküp turlar düzenlerdi. Bu vesileyle, ligin de, takımın da, ülkenin de tanıtımı yapılırdı. Ama biz bunları yapmak yerine ya da salonları doldurmak yerine Iverson’ın takıma sağlayacağı katkıyı konuşuyoruz. Elbette bu da konuşulmalı ama bir gerçek var, o da şu an değil. Iverson’a zaman verilmeli. Belki ilk yarı sonuna kadar. Ülkeye, ülkenin oynadığı basketbola, yemeğine, havasına, suyuna, kısacası her şeye alışması için zamana ihtiyacı olan bir oyuncu. Iverson ilk maçını muhteşem bir seyirci şovuyla Fenerbahçe Ülker maçıyla çıktı. Ama şanssızdı, bu sefer de Ömer Onan engeline takıldı. Maç içindeki ilk ve tek sayısını Ömer Onan’ın bench’te oturduğu sırada kaydetti. Aslında bu maçta kötü olan sadece Iverson değildi. Beşiktaş Cola Turka genel olarak kötü bir performans sergiliyor. Iverson’sız ne yaptı bu takım? Kaç maç kazandı? Avrupa’da sıfır çekti, ligde ise altı maçın üçünü kazandı. Yedinci maçta ise beklenen yıldızımız seyirci desteğinin az olduğu bir maçta Medical Park Trabzon’a karşı oldukça iyi bir performans sergileyerek maçın kazanılmasında önemli bir rol üstlendi. Bu maçın ardından yeni bir tartışma çıktı. Burak Bıyıktay, Beşiktaş Cola Turka’yı iyi yönetemiyor, ya da Iverson’ın yalan yanlış çevrilen tercümesini alıp önümüze koyan basının söylediği gibi koç Iverson’ı istediği gibi kullanamıyor. Söylentilerin sonu gelmez. Beşiktaş Cola Turka bu sezon sadece ülkemizde değil, dünyada konuşulacak bir takım oldu. O yüzden ben de yazının başında yazdım “Ya seninle ya sensiz, ya hep ya hiç sevgilim, ya seninle ya sensiz, olamaz başka biri, ya seninle ya sensiz...”
Olin Edirne
Beko Basketbol Ligi’ne bu sezon yükselen Olin Edirne için dergimizin ilk sayısını okuyan arkadaşlarımız hatırlayacaktır, oynadıkları basketbolla lige çok büyük renk katacaklarını söylemiştik. Geride kalan yedi hafta sonunda aldıkları dört galibiyetle de bizi yanıltmadılar. Özellikle evinde oynadığı maçlarda rakiplerine nefes aldırmayan Edirne temsilcisinde öne çıkan oyuncular ise Renaldas Saibutis, Can Akın ve Predrag Samardjiski. Erdal Bibo, Ömer Ünver ve Reha Öz ise antrenör Gökhan Taştimur’un saha içindeki yardımcıları.
SAYI 02 SLAM
DUNK 41
BEKO BASKETBOL Ligi GENEL BAKIS.
Aliağa Petkim
Oyak Renault ve Beşiktaş Cola Turka’yı mağlup ederek lige iyi bir başlangıç yapan Aliağa Petkim, ilerleyen haftalarda yükselen formunu korumayı başaramadı. Hızlı başladığı lige, hızlı düşüş yaparak devam eden Aliağa Petkim, ligin dört, beş ve altıncı haftalarında oynadığı maçları kaybetti. Uzun mağlubiyet serisini Pınar Karşıyaka maçıyla sonlandıran İzmir temsilcisi bu galibiyetle kötü gidişe de dur demiş oldu. Geride kalan yedi hafta sonunda Aliağa Petkim için lig pek de kolay geçmeyecek. Kadrosunda Beko Basketbol Ligi’nin tecrübeli oyuncularını bulunduran Aliağa’nın en büyük kozu ise koç Halil Üner. Tecrübeli koç lige tutunabilmenin yollarını o kadar iyi biliyor ki zorlu maratonda takımının başarılı olması için varını yoğunu ortaya koyacaktır.
Pınar Karşıyaka
Bütçe düşük, beklenti büyük. Hakkında doya doya uzun uzun yazı yazmayı istediğim ender takımların başında gelir Pınar Karşıyaka. Seyircisiyle, salonuyla, camiasıyla bütün bir takım. Hayalimde her zaman İtalya’nın küçük kasabasının büyük takımı Siena ile aynı görüyorum Pınar Karşıyaka’yı. Ama Pınar Karşıyaka’nın, Siena gibi olabilmesi için kaç fırın ekmeğe ihtiyacı olduğunu ben hesaplayamıyorum. Siz hesaplayabilirseniz bana da söyleyin lütfen. En mantıklı yol, futboldan çekilip basketbol ve voleybol gibi amatör branşlara yönelerek yoluna orada devam etmesi ama bu konu bizi aşar. Biz yedi haftalık performansı değerlendirecek olursak, evinde Galatasaray Cafe Crown ve Mersin Büyükşehir Belediyesi’ni yenen Pınar Karşıyaka, deplasmandaki tek galibiyetini ise altıncı hafta Türk Telekom’a karşı aldı. Yedinci hafta ise Banvit’e evinde kaybederek sahasındaki yenilmezlik ünvanını bırakmış oldu.
42 SLAM DUNK
SAYI 02
Türk Telekom
Neresinden bakarsanız bakın, doğru bir şey bulamıyorsunuz. Seyirci var, salon var, bütçe var, kısacası başarı hariç her şey var bu takımda. Rakip takım seyircisinin bile antenörünü istifaya davet etmesi olayını Türk Telekom’da gördük! Ligin yedinci haftasında kendi saha ve seyircisi önünde oynadıkları Galatasaray Cafe Crown maçında farkın açılması sonucunda Ankara taraftarının koç Faruk Akagün için yaptıkları istifa tezahüratına destek veren Galatasaray Cafe Crown seyircileri bize de bu anlamda bir ilki yaşatmış oldu. Tabii ki Beko Basketbol Ligi’nin önemli takımlarından Türk Telekom’un böyle bir olaya maruz kalması bizleri de bir hayli üzüyor. Fakat takımı bu hale getiren teknik, idari ve oyuncu kadrosunun bir an önce şapkayı önlerine koyup düşünmeleri ve en doğru çözümü en kısa sürede bularak yollarına devam etmeleri gerekiyor. Galatasaray Cafe Crown maçı sonrası görevinden ayrılan antrenör Faruk Akagün’ün takımdan gitmesinin sorunu çözmeye yetmeyeceği, bir gerçek.
Erdemir
Ligdeki ilk galibiyetini üçüncü hafta deplasmanda Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne karşı alan Erdemir, ikinci galibiyetini ise altıncı hafta kendi sahasında Aliağa Petkim’e karşı kazandı. Yedi hafta sonunda sadece iki galibiyeti bulanan Ereğli temsilcisi için işler iyi gitmiyor. Kadrosunda bulunan dört yabancı oyuncudan istediği verimi alamadığını düşündüğüm Erdemir’de koç Ahmet Çakı’nın bu duruma nasıl çözüm bulacağını ise ilerleyen haftalarda birlikte göreceğiz.
SAYI 02 SLAM
DUNK 43
44 SLAM DUNK
SAYI 02
BEKO BASKETBOL Ligi
GENEL BAKIS.
Medical Park Trabzon Basketbol
Beko Basketbol Ligi’ne bu sezon merhaba diyen Karadeniz temsilcisi fikstür kurbanı. Dördüncü hafta Galatasaray Cafe Crown ile başlayan derbi maçları, Fenerbahçe Ülker, Efes Pilsen ve son olarak da Beşiktaş Cola Turka maçı ile sona erdi. İlk sezonunda üst üste oynadığı dört derbi maçından da boynu bükük ayrılan Medical Park Trabzon’da teknik ve idari kadronun böyle bir durumdan takımı psikolojik olarak nasıl çıkartacağı ise merak konusu. Bundan sonraki haftalarda nispeten kendi ayarındaki takımlarla mücalede edecek olması, Medical Park Trabzon’un yükselişe geçmesini sağlayabilir.
Oyak Renault
Bu sezonki ilk ve tek galibiyetini 3. haftada Medical Park Trabzonspor karşısında alan Oyak Renault, son dört haftada galibiyet yüzü göremedi. Bursa temsilcisi, kadrosunda bulunan yabancı oyunculardan gerekli verimi nispeten alıyor gibi görünse de özellikle yerli rotasyonda takıma katkı sağlayan oyuncu sayısı bir hayli az.
Mersin Büyükşehir Belediyesi
Sezona arka arkaya mağlubiyetlerle başlayan Mersin Büyükşehir Belediyesi, bu seriyi 5. haftaya kadar noktalamayı başaramadı. Arka arkaya alınan yenilgilerle ligin dibine demir atan Mersin Büyükşehir Belediyesi ilk galibiyetini Tofaş karşısında aldı. Geçtiğimiz sezon ortasında benzer bir sorunu antrenör değişimi ile atlatan ve ligde kalmayı başarıp Türkiye Kupası’nda da final oynama başarısını gösteren Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin bu krizden nasıl çıkacağı ile bilinmiyor. Kağıt üzerinde oldukça önemli oyunculara sahip olan Mersin’in maç kazanamaması ne zamana kadar sürecek? Antrenör Mete Babaoğlu’nun, kaybettiği güveni kazanması için psikolojik tedavi altına aldığı takımın sekinci hafta oynayacağı Medical Park Trabzon maçı, çıkış için önemli bir başlangıç olabilir.
Tofaş
Tofaş dibe vurdu. 7 haftanın geride kaldığı Beko Basketbol Ligi’nde 8 puanı bulunan 4 takımdan birisi de Tofaş. Kadrosunda genç ve gelecek vaat eden oyuncuları barındıran Bursa temsilcisi, hücumdaki sıkıntısını geride kalan yedi hafta sonunda hala gideremedi. Ligin açılış maçında Pınar Karşıyaka’ya karşı aldıkları galibiyetin ardından son altı haftada galibiyeti unuttu. Nihat İziç ve kurmayları, savunmadaki iyi oyunu hücumda da sergileyebildikleri anda, ard arda galibiyetler alarak çıkışa geçmeyi başarabilirler. SAYI 02 SLAM
DUNK 45
FACE TO FACE TURGAY DEMIREL
HEDEF
2012 LONDRA... H
Öncelikle Dünya Basketbol Şampiyonası organizasyonunun başarısı ve kazanılan Gümüş Madalya için sizin nezdinizde A Milli Basketbol Takımımızı bir kez daha tebrik ederiz. Böyle bir organizasyonun Türkiye’de düzenleniyor olmasının sizin için özel bir anlamı olmalı. Dünya Basketbol Şampiyonası, Türkiye’de düzenlenmiş en büyük spor organizasyonuydu. TBF olarak, tüm dünyaya ülkemizin en önemli basketbol ülkelerinden biri olduğunu ve böylesi önemli spor organizasyonlarını başarıyla gerçekleştirebileceğimizi göstermiş olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Bu şampiyonanın ülkemize bıraktığı önemli miraslar da ayrıca önem taşımaktadır. İstanbul ve Ankara’da yapılan iki çok amaçlı ve modern spor salonunun yanında, kazanılan Dünya İkinciliği başta aileler, çocuklar, medya ve potansiyel sponsorlar olmak üzere tüm ülkede basketbolun popülaritesini arttıracaktır. Kendi sahasında oynuyor olmak milli takımımız için ne ifade etti? Kendi evimizde oynuyor olmanın milli takımımız için önemli bir motivasyon kaynağı, rakiplerimiz içinse büyük bir baskı unsuru olduğunu, ev sahibi olduğumuz 2001 Avrupa Şampiyonası’nda da görmüştük. Dolayısıyla böyle büyük bir etkinin Dünya Şampiyonası’nda da olacağını biliyorduk. Nitekim, tüm Türkiye’nin desteği ve verdiği pozitif enerji neticesinde, gerek Ankara grubunda gerekse İstanbul’da
46 SLAM DUNK
SAYI 02
oynadığı final grubu maçlarında, 12 Dev Adam mücadele ve azmini hep en üst seviyede tuttu. Maçları kazanıp finale yaklaştıkça, tüm halkımızın ortak bir hedef için kenetlenmiş olması ve bu birlik sağlandığında çok önemli başarılar elde edebileceğimizi göstermiş olmak bizim için apayrı bir mutluluk kaynağı oldu. Ortaya konan üst düzey performansı önümüzdeki yıllarda da sürdürmek için ne gibi planlarınız var? Bu tür başarılar ancak yıllar öncesinden hedeflendiğinde ve bu hedefe ulaşmak için planlı bir şekilde çalışıldığında elde edilebilir. Elde edilen başarılar neticesinde belirli bir seviyeye ulaşıldığında, yeni hedefler için çalışmanın bu seviyeyi daha da yukarı çekeceğine inanıyorum. Nitekim, uzun yıllardır kararlı bir şekilde yürüttüğümüz plan neticesinde Dünya İkinciliği’ni elde ettik. Bundan sonra 2011 Avrupa Şampiyonası’nda dereceyi girip, 2012 Londra Olimpiyatları’na katılmak için var gücümüzle çalışacağız. Bu hedefimize ulaşmak için yapacağımız çalışmalar basketbolumuzu daha da ileriye götürecektir. Bu noktada üzerinde durulması gereken en önemli hususlardan biri kulüpler, yöneticiler, teknik ve idari kadrolar, sponsorlar ve basketbola gönül verenlerin katkılarıdır. Diğer önemli bir etken ise devletimizin desteğidir. Türkiye Basketbol Federasyonu olarak, bu anlamda çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum.
SAYI 02 SLAM
DUNK 47
FACE TO FACE BURAK BIYIKTAY
Daha İyi
olacağız... H
Beşiktaş Cola Turka, 7. haftanın sonunda ligde 11 puanla 7. sırada. Takımın ligdeki bu durumuyla ilgili olarak gidişatın nasıl görüyorsunuz? Sizce ligde manzara play-off’lara kadar nasıl şekillenir? Sezona çok iyi başladık. Özellikle Avrupa Kupası eleme ve hemen sonrasında Türkiye Kupası ön elemesinde çok iyi maçlar çıkararak altıda altı yaptık. Bu maçların arkasından gelen Banvit maçını kötü kaybetik. Hemen sonrasında Allen Iverson’ın gelmesi ve arka arkaya kaybedilen üç maç var. Tabii amacımız her zaman ilk dördün içinde kalıp yarı final ve sonra da final yolunda ilerlemek. Ama bu sene inişli çıkışlı bir grafiğe sahibiz. Bunun tabii ki bir sürü nedeni var. Öncelikle yeni takım olmamız, yeni oyuncularımızın takıma katılması ve adaptasyonu süreci. Sonuçta önemli olan play-off’lar. Allen Iverson’ın gelişiyle bir hareketlilik oldu doğal olarak. Ama özellikle kaybedilen Fenerbahçe Ülker maçından sonra basın toplantısında “şu anda ortalama bir oyuncu seviyesinde bile değil” dediniz. Ama aradan 3 hafta geçti ve Iverson’la bir çok maça çıktınız. Hala aynı kanıda mısınız? Isındıkça toparlanıyor. Daha iyi olacağına eminim tabii ki. İyi oynadığı aralar var ki gittikçe adapte olmaya başladığını gösteriyor bize. NBA dışında ilk defa Avrupa basketbolu ile tanıştı. Takdir edersiniz ki Avrupa basketbolu çok farklı. Yardımlaşmalı savunmalar var. Kontaklar daha sert. Bunlara alıştıkça daha da iyi oynayacaktır ve iyi bir form düzeyi tutturacaktır. Tüm bu süreçler içinde ailesi henüz yeni geldi. Otelde kalıyordu. Ev bakmak için eşinin gelmesini bekledi. Şimdi yavaş yavaş bu sıkıntıları çözüyor. Son kural değişiklikleriyle birlikte özellikle low
48 SLAM DUNK
SAYI 02
post’ta ve post up’larda ciddi bir sıkıntı görünüyor. Kısaların içerideki uzunları yeterince besleyemediklerini görüyoruz. Ayrıca bunu yapmaya çılışırken dışarıdan kolay üçlükler yemek durumunda kalıyordu takım. Özellikle kaybedilen Hemofarm Stada maçında yağmur gibi üçlük attılar ve son çeyrekte 16 sayı farktan maçı kaybedildi. Hemofarm çok özel bir maç. Maçın bitimine 5 dakika vardı ve 16 sayı öndeydik. Taraftar da ısrarla Allen Iverson’ı sahada görmek istiyordu. Biz de sayirciyi bundan mahrum bırakmak istemedik. Ama bir anda işler ters gitmeye başladı. Yağmur gibi üçlük attılar. Açıkcası çok şanssız bir gün oldu bizim için. Tabi şunu da belirtmeden geçmek istemem. Henüz tekrarlanacak maçı saymazsak iki maç oynadık. Bu iki maçta da üçer sayılık farklarla yenildik. Telafisi olacak maçlar bunlar. Hiçbir şey kaybedilmiş değil henüz. Dört galibiyet, gruptan çıkmak için yeterli. Ama hepsinden önemlisi bizim iyi bir takım görüntüsü ortaya koymamız lazım. bunun için zamana ihtiyaç var. NBA’deki oyuncularımızı takip ediyor musunuz? Özellikle yeni giden Ömer Aşık ve Semih Erden’in maçlarını takip etme fırsatınız oluyor mu? Başarılı olmalarını gerçekten çok istiyorum. Özellikle Türk Basketbolu açısından çok önemli. Fransa’dan sonra NBA’e oyuncu veren ikinci ülke olmamız da ayrıca takdir edilmeli. İnşallah devamı da gelecek. Ama hep uzun oyuncu verir olduk. Artık bir kaç tane kısa göndersek hiç fena olmayacak. Bunun temelinde malesef ciddi bir jenerasyon sıkıntısı olduğunu görüyoruz. Yeni bir jenerasyon yaratmak için genç oyunculara daha fazla yönelmemiz gerektiğini düşünüyorum.
SAYI 02 SLAM
DUNK 49
DÜKKAN
AYAK OYUNU
REEBOK
TEMPO U-FORM
100 $
NIKE
AIR MAX LeBRON 8
160 $
APL
CONCEPT ONE
300 $
NIKE AIR JORDAN MELO - 7
130 $
50 SLAM DUNK
SAYI 02
DÜKKAN
FORMASYON
DWYANE WADE
DERRICK ROSE
200 TL
147 TL
MIAMI HEAT
KEVIN GARNETT BOSTON CELTICS
200 TL
CHICAGO BULLS
KOBE BRYANT
LOS ANGELES LAKERS
200 TL
SAYI 02 SLAM
DUNK 51
DÜKKAN
ZAMANI YAKALA!
VAKİT NAKİT MESELESİ
TATLI VE ACI BİR TELAŞ SARAR, EŞE DOSTA HEDİYE ALMA MEVZUSU SIKINTILI ANLARA GEBEDİR. İŞİNİZİ BİRAZ KOLAYLAŞTIRALIM, AKREP VE YELKOVANIN DÜNYASINDA KISA BİR TURA ÇIKALIM DEDİK...
YILBAŞI ZAMANLARI HEPİMİZİ
ADİDAS
ADH6079
169 TL
Swatch YOS433
295 TL
CASIO
GLX 5600 - 7 ER
153 TL
52 SLAM DUNK
SAYI 02
PUMA
PU910361002
105 TL
Tommy HIlfIger TH1790605
429 TL
NIKE
WR0006-001
110 TL
DIESEL
DZ7174
599 TL
LACOSTE
2010501
326 TL SAYI 02 SLAM
DUNK 53
oyun d端nyasI
CALL OF DUTY: BLACK OPS
54 SLAM DUNK
SAYI 02
YAZI: BERK İYBAR FOTOĞRAF: Acatvision
Kobe’u bire birde yenme şansı! mermiler, ateş eden helikopter ve patlayan bombaların arasında tanıdık bir sima göze çarpıyor. K O B E B R YA N T
Havada uçuşan
SAYI 02 SLAM
DUNK 55
oyun dünyasI
CALL OF DUTY: BLACK OPS
ılbaşına yaklaştığımız bu günler bilgisayar oyunları için ayrı bir anlam taşıyor. Tatil sezonu olarak bilinen bu dönem, oyunların en çok satış rakamı yakaladığı günler olarak biliniyor. Firmalar en iddialı bombalarını ve sürprizleri bu tarihte patlatıyor. Dolayısıyla oyuncular açısından son derece keyifli geçen bu dönem, yapımcılar adına da sivrilme ve ayakta kalabilme adına zorlu bir sınavı beraberinde getiriyor. Oyuncuların bu yoğun tempoda her sene ekim/kasım gibi beklediği hit yapımların başında ise ünlü Call of Duty serisinin yenisi geliyor. Oyunun yapımcısı Activision ise satış rakamlarına güvenmenin dışında işin prodüksiyon, sunum ve pazarlama stratejisine de önem veriyor. Serinin yeni oyunu Black Ops tanıtım reklamı bunun en büyük göstergesi. The Rolling Stones’dan savaş karşıtı önemli bir şarkı olan Gimme Shelter’ın fon müziği olduğu, Hollywood film fragmanlarını aratmayacak kalitede gösterime giren Black Ops tanıtım fragmanını izleyip oyun hakkında meraklanmamak mümkün değil. Şişman, zayıf, iş adamı, sıradan insan, öğrenci gibi geniş tabana yayılan bir profile hitap eden aktör ve aktrislerden kurulu fragmanda müthiş bir askeri operasyon canlandırılıyor. Oyunun mesajı oldukça yalın: “Herkese Black Ops’ta yer var!” Havada uçuşan mermiler, ateş eden helikopter ve patlayan bombaların arasında tanıdık bir sima göze çarpıyor. Birkaç saniyeliğine Kobe Bryant’ı görüyoruz. Elinde tuttuğu silahta ise lakabı Mamba yazıyor. Yani oyundaki kişiselleştirme imkanları o kadar çok ki Kobe bile Mamba olarak bu sanal dünyada var olabiliyor. Dikkatli bakılacak olursa Kobe’nin atışının basket kariyerinin tersine biraz boş yere yapıldığını fark edeceksiniz. Ne de olsa Black Ops serbest atışa benzemiyor. Dolayısıyla yapımcılar reklam filmiyle size Kobe’yi yenme fırsatını sunuyor. Hem de afişlerde yazan “Bu oyun sosyal hayatı öldürür” sözüyle direkt olarak yargıların üzerine kurşun dökerek… 56 SLAM DUNK
SAYI 02
SEÇKİN KİTAPÇILARDA
http://issuu.com/slamdunkdergi/docs/slam_dunk_dergi_-_sayi_01
www.arkapencere.com