SLAMDUNK HAFTALIK BASKETBOL DERGİSİ
27 Mayıs - 09 Haziran 2013 / SAYI: 36
OKLAHOMA CITY THUNDER
OVERTIME HABERLER
İki ileri bir geri
NBA’DEN EN SON HABERLER
MIAMI VS DALLAS
FLORIDA
ATEŞİ
DUMANI ÜSTÜNDE 2013 PLAY-OFF’LARI
SLAMDUNK YAZIŞMA ADRESİ TALATPAŞA CADDESI ÇELENK SOK. NO: 27/A KAT:4 GÜLTEPE / KAĞITHANE / İSTANBUL TEL: +90 (212) 325 91 25 - FAX: +90 (212) 258 70 59
www.slamdunkdergi.com Genel Yayın Yönetmeni Bilgahan Aras bilgehanaras1976@slamdunkdergi.com Yazı İşleri Müdürü Burçin Yalçın burcin@slamdunkdergi.com Haber Müdürü Bulut Çiftçi bulut@slamdunkdergi.com Görsel Yönetmen Çetin Akdeniz cetinakdeniz@slamdunkdergi.com Fotoğraf Editörü Utku Ulutaş utku@slamdunkdergi.com NBA Editörü Mutlu Nazlı mutlunazli@slamdunkdergi.com Katkıda Bulunanlar Bora Eriş, Berk İybar, Jeffy Ancel, Zeynep Demiralp, Yasin Bakır, Emre Gürel, Berk Sarıoğlu, Yavuz Öziçer, Harun Özdemir Reklam Rezervasyon Bilgehan Aras bilgehanaras1976@slamdunkdergi.com + 90 (533) 552 07 49 Yayının Türü: Yerel Süreli Yayıncı: Baras Basım Yayın Adresi: Sanayi Mah. 1673. Sok. No: 34-34510 Esenyurt / İstanbul Tel: 0 (212) 622 63 63 Fax: 0 (212) 605 07 98 Slamdunk Haftalık Basketbol Dergisi, Baras Basım Yayın tarafından yayınlanmaktadır. Yazı ve fotoğrafların tüm hakkı Slamdunk Dergisi’ne, yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Slamdunk Dergisi Türkiye Basın Meslek İlkeleri’ne uymaya söz vermiştir.
TB3L FİNAL GRUP HEYECANI SON BULDU
Mutlu Nazlı
Bu sene Kuşadası Uğur İnan Spor Salonunda yapılan TB3L Playoff maçları inanılmaz çekişmeye sahne oldu. Slam Dunk Dergisi olarak bu organizasyonu sizler için yerinde takip ettik.
uşadası böyle bir organizasyona ev sahipliği yaptığı için haklı bir mutluluk içerisindeydi. Kuşadası Belediye başkanı Esat Altıngün “TB3L final serisinin burada olmasından dolayı mutluluğunu dile getirdi ve bundan sonra devamı için çalışmaların devam edeceği” açıklamalarında bulundu. 15 – 20 Mayıs tarihleri arasında 6 takımın mücadele verdiği Final serisinde, buraya kadar gelen takımların ne kadar hırslı ve hak edilmişlik ile geldikleri ortaya çıktı. Birbirinden çekişmeli maçların sonunda grupta birinci sırayı Büyükçekmece Basketbol kazanırken, ikinciliği İstanbul Teknik Üniversitesi, üçüncülüğü ise Ankara DSİ ERA takımı almayı başardı. İstanbul DSİ, Düzce Belediye ve Boluspor ise gösterdikleri performanslarla göz doldurdu fakat ilk üçte yer şansı bulamadılar.
K
Bolu Spor 69 – 88 Büyükçekmece Basketbol 16 Mayıs Perşembe Düzce Belediye 62 – 67 İstanbul DSİ Büyükçekmece 74 – 66 Ankara DSİ İTÜ 68 – 73 Bolu Spor
Oluşan puan durumu ise; TAKIM O G M P Büyükçekmece 5 4 1 9 İTÜ 5 3 2 8 Ankara DSİ ERA 5 3 2 8 İstanbul DSİ 5 2 3 7 Düzce Belediye 5 2 3 7 Boluspor 5 1 4 6
17 Mayıs Cuma Büyükçekmece 75 – 88 Düzce Belediye İstanbul DSİ 88 – 78 Bolu Spor Ankara DSİ ERA 64 – 80 İTÜ 19 Mayıs Pazar Bolu Spor 57 – 76 Ankara DSİ ERA İstanbul DSİ 74 – 93 Büyükçekmece İTÜ 61 – 59 Düzce Belediye 20 Mayıs Pazartesi Ankara DSİ ERA 76 – 75 İstanbul DSİ Büyükçekmece Basketbol 76 – 66 İTÜ Düzce Belediye 92 – 65 Bolu Spor
TB3L Final Grubunda Oynanan karşılaşmalarda alınan sonuçlar ise; 15 Mayıs Çarşamba İstanbul DSİ 67 –70 İTÜ Ankara DSİ ERA 65 – 59 Düzce Belediye
“Grupta birinci sırayı Büyükçekmece Basketbol kazanırken, ikinciliği İstanbul Teknik Üniversitesi, üçüncülüğü ise Ankara DSİ ERA takımı almayı başardı.” 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 5
Miami Heat
nerede hata yapıyor?
Miami Heat normal sezonda sergiledi muhteşem performansı, kolay lokma olarak gördüğü Indiana karşısında sergileyemiyor.
ormal sezonu 66 galibiyet ve 16 mağlubiyetle Doğu konferansı lideri olarak tamamlayan Miami Heat aynı zamanda sergilediği muhteşem performansla birlikte üst üste 27 maç kazanarak ne kadar güçlü bir takım olduğunu bir kez daha herkese gösterdi. Playoff ilk turda zayıf rakibini sorunsuz geçen Miami Heat takımı ikinci turda da aynı performasla
N
6 / SLAMDUNK / 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013
sadece 1 kez kaybederek Doğu finaline yükseldi. Indiana Pacers takımı Doğu finali serisinde müthiş bir direniş gösterirken, 2-2 skorla ve oynadığı cesur basketbolla Miami Heat takımında korkmadığı ispat etti. Roy Hibbert, Lance Stephenson ve Paul George üçlüsü oynanan 4 maçta da Miami yıldızlarına kafa tutarcasına güzel bir oyun sergiledi.
Overtime
27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 7
Overtime
Grant Hill nokta koydu
Grant Hill geçtiğimiz Cumartesi yaptığı açıklamayla aktif basketbol kariyerine nokta koyduğunu açıkladı.
1994’te Detroit Pistons tarafından 1.tur ilk sırada draft edilen Grant Hill 1995 yılında Jason Kidd ile birlikte yılın en iyi çaylağı seçildi. Kariyerinde Detroit Pistons, Orlando
Magic, Phoenix Suns ve Los Angeles Clippers formaları giyen Grant Hill hiç şampiyonluk sevinci yaşayamazken, 7 kez All-Star seçildi. Sakatlıklardan dolayı çokta tadına
8 / SLAMDUNK / 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013
varamadığımız yıldız oyuncuyu çok özleyeceğimiz kesin. NBA severlerin Hill gibi bir yeteneği yakın zamanda kenarda asistan olarak görürceklerdir. Seri üretimde bu tip bir kokpit ve gösterge paneli olmayacak
ONLINE HAFTALIK BASKETBOL DERGİSİ
SLAMDUNKDERGI.COM APPLE STORE’DA
SLAMDUNK DERGİ APP STORE’DA . KENDI APLIKASYONUYL A DA YAYINDA . IPAD VE IPHONE’UNUZL A TÜRKIYE’NIN TEK ONLINE HAFTALIK BASKETBOL DERGISINI ISTEDIĞINIZ ZAMAN, ISTEDIĞINIZ HER YERDE OKUYABILIRSINIZ. TEK YAPMANIZ GEREKEN APP STORE’DAN “SL AMDUNK’I ÜCRETSIZ INDIRIP, KEYIFLE OKUMAYA BAŞL AMAK ...
SOMUT ŞEYLERDEN BİRAZ DAHA FAZLASI Yazı: Görkem Çolak
10 / SLAMDUNK / 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013
Overtime NBA’de Play-offlar devam ediyor ve ilk tur eşleşmeleri sonuçlanmak üzere, TBL’de de play-off’lardayız. Türk basketbolu adına ironilerle dolu bir sezonu geride bırakmak adına son viraja girmiş olduğumuz bu dönemde şampiyonluğun ve daha doğrusu şampiyonluk mücadelesinin kalitesinin önceki sezonlara göre birkaç gömlek yukarda geçeceğine hiç şüphe yok. İpi kimin göğüsleyeceği gerçekten büyük sürpriz fakat adaylardan bir tanesiyle ilgili yazacak bayağı bir şey birikti: Anadolu Efes, geçirdiği bu tarihî sezonu bir şampiyonlukta taçlandırmakta hayli kararlı. Sezon başında koç koltuğu için Oktay Mahmuti’yle anlaşan, kadrosunu da Josh Shipp, Semih Erden ve NBA’de şampiyonluk deneyimi yaşamış olan Jordan Farmar gibi oyuncularla güçlendirmiş olan Efes’in başarısının tek sebebi ham olarak bu güçlendirdiği kadrosu değil, daha fazlası. Olympiacos’la oynanan 4. maçın ardından seriyi imkânsızdan 2-2’ye getiren ve bu gazla Oly deplasmanına giden Efes’i cehennem gibi bir ortam ve en beklenmedik oyuncunun bile “yuh artık!” dedirtecek kadar formda oyunuyla kombin olmuş bir takım basketbolu bekliyordu. Maçın başında her ne kadar Oly favori gibi görünse de gayet iyi bir ilk yarı oynadık ve soyunma odasına farkı 15’e kadar çıkartmış olarak gittik. Ama maçın başından itibaren ivmenin sürekli yer değiştirmesi Efes’i yakan şey oldu. Olympiacos’lular hücumlarda buldukları şansların birçoğunu değerlendirdi ve fark eridi, eridi, kapandı, açıldı, Olympiacos’tan yana açıldı ve Efes’in konsantrasyonu dağıldı. Maçın sonlarına doğru bir ivme daha yakalayıp farkı kapattık ve “acaba?” dedik ama fayda etmedi. Avrupa defterini Josh Shipp’in Hines’ın üstünden bastığı smacın hatırasıyla
kapattık. Yine de taraftar alkışladı, Efes alkışlanacak işler yaptığı bir sezon geçiriyordu ve Avrupa defteri kapansa bile her şey henüz bitmemişti. Elde kalan bir lig vardı ve kazanmak için morallerin kaybedilmemesi gerekiyor, motivasyonun; Efes’i Efes yapan o ruhun bırakılmaması gerekiyordu. En son oynanan Fenerbahçe Ülker maçı da bırakmadıklarının bir göstergesi oldu zaten. Dört gün önce arenada oynanan Fenerbahçe Ülker-Anadolu Efes maçını izleyenler arasında ben de vardım. Stada yakın oturduğum için her maça giden birisi olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, Anadolu Efes maçında arena aylardır hiç dolmadığı kadar doldu hatta diğer maçlara nazaran “taştı”. Maçın başından itibaren Avrupa’da her ne kadar ters sonuçlara ulaşıp biri hayal kırıklığı, diğeriyse milli gururumuz olsalar da mücadelenin temposu hiç düşmedi. Tribünlerin de iki takım taraftarlarıyla hınca hınç dolduğu maçın sonlarına doğru tempo iyice nefesleri kesmeye başladı. Ama demin de bahsettiğim gibi Efes’i diğer takımlardan ayıran bazı şeyler vardı ve maçı getiren anahtar da o şeylerdi. Efes’te dizinden sakatlanan Jordan Farmar ve Stanko Barać maçta oynamasalar bile takımlarını yalnız bırakmadılar ve desteklerini tribünden sürdürdüler. Efes’in takım ruhunun ortaya çıktığı son periyotta da koç Oktay Mahmuti’yi asıl perçinleyen şey ise Fenerbahçe tribünlerinden gelen küfürlü tezahüratlar oldu. Maçın son 5 dakikası için öğrencilerine tam saha hücum taktiğini veren Mahmuti’nin yanı sıra her sayıdan sonra taraftarlarla beraber ayağa fırlayan Efes bench’i de alkışı hak ediyor hiç süphesiz. Maçın sonlarına doğru tam saha hücum yapan ve Shipp’in üçlüğüyle işi koparan Efes sahadan 90-86’lık galibiyetle ayrıldı.
TBL’de play-offların başladı ve birkaç gün önce örneğini gördüğümüz Efes gibi birçok mücadele bu sene de nefesleri kesecek ama öne çıkan takımın en büyük artısı beraberinde taşıdığı takım ruhu olacak şüphesiz. Şampiyonluk yolunda bu konuda ciddi sıkıntı çeken belki de en büyük kulüp ise Fenerbahçe Ülker oldu. Sezon başına NBA standartlarında arenasıyla, kadrosunda milyonluk yıldızlarla ve Pianigiani gibi deneyimli bir koçla başlayan Fenerbahçe Ülker için her şey çok güzel gidiyordu. Ta ki Avrupa’da alınan birkaç mağlubiyet ile başlayan karanlık bir mağlubiyet serisine girilene kadar. Avrupa’da mağlubiyetler alındı, takımın motivasyonu düştü, koç Pianigiani’yle yollar ayrıldı –bir takım için koçun bırakmasının nasıl büyük bir travma olduğunu tahmin edersiniz– ve elde darmam duman kalmış bir Fenerbahçe Ülker kaldı. TBL playoff’larında ciddi başarı beklenen ekipler arasında olsalar da başından beri zaten zayıf olan takım ruhu ve başta birbirlerine sonra hedefe olan inancı kaybetmiş olmaları onların ipini çeken şey oldu. Kadrodaki yıldızlarla alınabilecek bir şampiyonluk ihtimali dahi, böylesi kötü bir sezonun telafisi için pek de yeterli değildi. Los Angeles Lakers’la aynı senaryoyu paylaşan sarı-lacivertli yönetim sezonun acılarını dindirmek için şimdiden Joey Dorsey ile anlaştıkları ve Ivkovic ile anlaştığı yönündeki söylentiler basında dolaşmaya başladı bile. Yeni sezonda ne yaparlar bilinmez ama kadrolarındaki yaraları sarmak için kesenin ağzını açmaktan çekinmeyecekleri kesin. TBL’de play-off’ların başlamasıyla Kupayı kimin alacağı bilinmez ama, nefesleri kesen çok fazla şey olacağına eminim. Güçlü olanın kazanacağı bu ligde, kadro gücü mü yoksa inanç gücü mü daha ağır basar bilemiyorum. İnanç gücü herhalde… 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 11
NERLENS NOEL
2013 DRAFT RAPORU Yazı: Fatih Şehlidağ
12 / SLAMDUNK / 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013
Overtime NERLENS NOEL (C) Yaş 19 Sayı - 10,5 RB - 9,5 Ast - 1,6 Blk - 4,4 Top Çalma - 2,1 Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlara göre 1.sıradan draft edilecek. Bu sene sakatlık onu perişan etti diyebiliriz. Hücumda ve Savumada gayet başarılı kalifiye bir oyuncu skor üretmekte biraz daha kendini geliştirmeli inşallah A.Davis olmaz sonu çünkü bence öyle olacak BEN MCLEMORE (SG) Yaş 20 Sayı - 15,9 RB - 5,2 Ast - 2,0 Blk - 0,7 Top Çalma - 1,0 Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlara göre 2.sıradan seçilecek. Aşırı yetenekli ve potansiyelli bir oyuncu hücumda da savunmada da gayet başarılı skor’da üretebiliyor 1.sıradan gitmesini bekliyorum ŞUTU ÇOK İYİ !!! OTTO PORTER (SF) YAŞ 19 Sayı - 16,2 Rb - 7,5 Ast - 2,7 Blk - 1,8 Top Çalma - 0,9 Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlara göre 3.sıradan seçilecek. Gayet yetenekli ve gelişmeye açık bir sf 3 numarada oynayan bir oyuncu için gerekli tüm özelliklere sahip biri Clev. onu 1.sıradan seçebilir sf ihtiyacı duyuyor ANTHONY BENNETT (PF) Yaş 20 Sayı - 15,8 RB - 8,0 Ast - 0,9 Blk - 1,2 Top Çalma - 0,7 Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlara göre 4.sıradan seçilecek. Tam bir pf fiziği oyunu kumaşını belli etmeye yeterli fakat savunmada ufak tefek sıkıntıları var (8 Rb ortalamaya aldanmayın) ama daha genç giderilebilir VICTOR OLADIPO (SG) YAŞ 21 Sayı - 13,6 Rb - 6,3 Ast - 2,1 Blk - 0,8 Top Çalma - 2,2 Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlara göre 5.sıradan seçilecek. Açıkçası söylemek gerekirse pek takip ettiğim bir oyuncu değil etraftan duyduğum kadarıyla yazayım oyunun iki yönünü de başarılı bir şekilde oynayabilen yetenekli bir sg şutuda iyi ALEX LEN (C) YAŞ 19 Sayı - 11.9 Rb - 7.8 Ast - 1.0 Blk - 2.1 Top Çalma - 0.2 Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlara göre 6.sıradan draft edilecek. Ben bu oyuncudan çok şey bekliyorum (beyazlardan iyi pivot olmaz) anlayışını değiştirebilecek adamlardan biri oyun stili David Lee’ye benziyor ileride adını çok duyacağız TREY BURKE (PG) YAŞ 20 Sayı - 18.6 Rb - 3.2 Ast - 6.6 Blk - 0.5 Top Çalma -1.6 Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlara göre 7.sıradan draft edilecek. Bu sene takımına çok maç kazandırdı muhteşem bir skorer oyun görüşüde
gayet iyi pasör özelliğide iyidir ancak defansif açıdan sıkıntıları olduğu (söyleniyor) ama bence oda minimum düzeyde kim bilir belki de bu yılın Damian Lillard’ı olabilir oyun stilleri benziyor C.J. MCCOLLUM (PG/SG) YAŞ 21 Sayı - 23.9 Rb - 5.0 Ast - 2.9 Blk - 0.3 Top Çalma - 1.4 Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlarda 8. sıradan gitmesi bekleniyor. çok iyi bir skorer ama biraz fazla topla oynuyor ve birazda bencil. C. Jerrels misali SHABAZZ MUHAMMAD (SF) YAŞ 20 Sayı - 17.9 Rb - 5.2 Ast - 0.8 Blk - 0.1 Top Çalma - 0.7 Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlarda 9. sıradan draft edilmesi bekleniyor. Evet, senenin başından beri ismini duyduğumuz shabazz sezona fırtına gibi girdi herkes onu hem 1.sıraya yerleştirdi fakat ani bir çöküş yaşadı hem de ne çöküş !! sayı ortalaması iyi ama hücumda bencil oynuyor savunmada da zaafları var belki ona güvenip daha üst sıradan seçerler kim bilir biraz şişirildiğini düşünüyorum açıkçası
DENNIS SCHROEDER (PG) YAŞ 19 Sayı - N/A Rb - N/A Ast - N/A Blk - N/A Top Çalma - N/A Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlarda 14. sıradan gitmesi bekleniyor. İstatistiklerini bulamadım oyuncu hakkında pek bir fikrimde yok etraftan duyduğum kadarıyla konuşayım zorlarca belki bir Dragic olur diyorlar SERGEY KARASEV (SF) YAŞ 19 Sayı - 16.1 Rb - 3.0 Ast - 2.4 Blk - 0.4 Top Çalma - 0.5 Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlarda 15. sıradan gitmesi bekleniyor. NBA için zayıf kalan bir oyuncu onu seçecek takım onu Rusya’ya geri yollayıp gelişmesini bekleyeceğini düşünüyorum STEVEN ADAMS (C) YAŞ 19 Sayı - 7.2 Rb - 6.3 Ast - 0.6 Blk - 2.0 Top Çalma - 0.7 Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlarda 16. sıradan gitmesi bekleniyor. Tek kelime ile NBA için yetersiz bir Center gelişmesi gerek !! bence Avrupa yolu görünür bu kardeşimize
RUDY GOBERT (C) YAŞ 20 Sayı - 8.3 Rb - 5.4 Ast - 0.4 Blk - 1.9 Top Çalma - 0.7 Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlarda 10. sıradan gitmesi bekleniyor. Herif Fransa da oynuyor pek fikrim yok ama aldığım duyumlara göre (Avrupa içi) iyi statüsünde deniyor ve mock’taki gibi yukardan gitmesi beklenmiyor. (iyi yedek olur - Portland’taki Leonard kadar olur )
MASON PLUMLEE (C) YAŞ 23 Sayı - 17.1 Rb - 9.9 Ast - 1.9 Blk - 1.4 Top Çalma - 1.0 Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlarda 17. sıradan gitmesi bekleniyor. Bu kadar aşağılardan gitmesinin tek sebebi var oda 23 yaşında draftlara girmesi çok iyi bir oyuncu ve gelişimini nerdeyse tamamlamış ! acil center sıkıntısı çeken bir takımda hemen katkı sağlayabilir
CODY ZELLER (PF/C) YAŞ 20 Sayı - 16.5 Rb - 8.1 Ast - 1.3 Blk - 1.3 Top Çalma - 1.0 Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlarda 11. sıradan gitmesi bekleniyor. Shabazz gibi sezona muhteşem bir giriş yaptı herkes onu ilk 3’e koymuştu ama oda ani bir düşüş yaşadı fakat o toparladı gibi (beyaz adamdan pivot olmaz) lafına tepki olarak doğmuş bir adam diyebilirim bence daha yukarılardan gitmeli
JAMAAL FRANKLIN (SG) YAŞ 21 Sayı - 16.6 Rb - 9.4 Ast - 3.3 Blk - 0.7 Top Çalma - 1.6 Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlarda 18. sıradan gitmesi bekleniyor. İstatistikler çok iyi fakat !! disiplin problemleri çok var onu adam edecek bir koçun elinde bir yıldıza dönüşebilir
KELLY OLYNYK (C) YAŞ 22 Sayı - 18.1 Rb - 7.3 Ast - 1.7 Blk - 1.1 Top Çalma - 0.7 Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlarda 12. sıradan gitmesi bekleniyor. Draftlara draft için geç bir yaşta girmesi nedeniyle 12.sıradan giden bir pivot 20 yaşında olsa rahatlıkla ilk 8 den gidebilirdi. pivot eksikliği çeken bir takım için ilaç olabilir. MICHAEL CARTER-WILLIAMS (PG) YAŞ 21 Sayı - 11.9 Rb - 4.9 Ast - 7.3 Blk - 0.5 Top Çalma - 2.8 Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlarda 13. sıradan gitmesi beklenir çok iyi bir pasör kendi değil de etrafındakileri oynatmayı seven bir oyun kurucu Rajon Rondo’ya benziyor ama ronda’dan daha iyi şutu var kötü yanı ise skor üretmekte problemleri var
KENTAVIOUS C-POPE (SG) YAŞ 20 Sayı - 18.5 Rb - 7.1 Ast - 1.8 Blk - 0.5 Top Çalma - 2.0 Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlarda 19. sıradan gitmesi bekleniyor. Georgıa’da takım onun üzerine kurulu resmen pas atmak gibi bir problemi var resmen top eline yapışıyor bazı şut tercihlerinde çok yanlış olabilir takım oyununu öğrenmeli ve düzgün karar verebilmeli !! GORGUI DIENG C YAŞ 23 Sayı - 9.8 Rb - 9.4 Ast - 2.0 Blk - 2.5 Top Çalma - 1.8 Bu sene draft olacak oyuncu mock draftlarda 20. sıradan gitmesi bekleniyor. Basketbol’a Amerikan futbolundan gelmiş biri bu nedenle bu kadar geç giriyor draftlara çok çalışkan gelişime çok açık bir oyuncu bu sene final serisinde de zaten muhteşemdi bence çöpçü görünmeyen işleri yapan adamlarda biri !!
27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 13
14 / SLAMDUNK / 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013
Overtime Röportaj
KISA ŞORTLU EFSANELERİN ARTIK BİR DE KİTABI VAR! Ali Civan 44 yaşında genç, idealist ve aynı zamanda iyi bir yazar. Ailece yer aldıkları basketbol dünyasında üretimi sonsuz bir spor aşığı... Röportaj: Mutlu Nazlı
Ö
ncelikle sizi biraz yakından tanıyalım kısaca kendinizden bahseder
misiniz? ALİ CİVAN: İstanbul’da yaşıyorum. 44 yaşındayım. Uzun yıllardır Oyuncu, antrenör, idareci ve yazar olarak basketbol dünyasının içindeyim. Eşim Funda idareci, Kızım Pınar ve oğlum Berke’de genç birer oyuncu olarak basketbolun içindeler… Yani ailece basketbol koliğiz… Yakın zaman içinde “Kısa Şortlu Efsaneler” isimli bir kitabınız çıktı. Nedir son durum ve aldığınız eleştiler? AC: Kitabı okuyanlardan hep çok güzel ve olumlu eleştiriler alsam da bazı okuyucular haklı olarak daha fazla oyuncunun yer almasının daha iyi olabileceğini belirttiler. Kitapta 25 kadar oyuncu vardı. Kitabın tarzı ve Bu kadar çok oyuncuyu anlatan bir kitap ülkemizde bir ilkti ve gerçekten anlatılacak daha çok kısa şortlu efsane vardı ama kısmet, belki de önümüzdeki yıllarda onları da anlatırız… Bu kitabı yazmanızın bir hikâyesi var mı? AC: 1980’li yılların başlarında Türkiye’de hiçbir basketbol dergisi yokken Dünya basketbolunda neler olup bittiğini
anlamak için Galatasaray Lisesi’nin önündeki gazete bayiinden İtalyan ‘’Süper Basket’’ dergisini alırdım… Aynı yıllarda İstanbul Hadımköy’deki askeriyenin içinde Oraya Çakmaklı ‘da derler bir Amerikan üssü vardı, Oradaki Amerikan askerlerin elinde basketbol dergileri olduğunu ve sattıklarını duymuştum,13–14 yaşlarında sırf o dergilerden NBA hakkında bir şeyler öğrenebilmek için ‘’Sports Illustrated ‘’ dergisi almaya giderdim… Tabii bunun nedeni
“Basketbolu oynamak kadar Basketbol hakkında okumayı da hep çok sevdim” O yıllarda Türkiye’de Dünya basketbolu ile ilgili yazılı ve görsel basında okunacak hiçbir şey olmamasıydı… Basketbolu oynamak kadar Basketbol hakkında okumayı da seviyordum… O sırada tabii ki NBA VE NCAA maçları seyrediyorduk ama video kasedi en iyi ihtimalle maç oynandıktan iki yıl sonra
geliyordu. Oyunculuk ve Antrenörlük yıllarımdan sonra uzun yıllar radyo da ‘Rebound’ adında bir basketbol programı yaptım,bu arada tabii ki basketbola ilgim hiç azalmadı ve NBA Türkiye gibi çeşitli basketbol dergilerine yazılar yazdım ama Eşimin de desteğiyle bu yazıları bir kitapta toplamak istedik, Kitabı da çok sevdiğim canım yeğenim Yiğit Can’a ithaf ettim… İlk kitabınız mı peki? AC: ‘‘Kısa Şortlu Efsaneler’’ ikinci kitabım… İlk kitabım bambaşka bir konu ile ilgili sigortacılıkla adı ise ‘’Türkiye’de Sağlık Sigortacılığı Sistemi’’ Gerçekten ne alaka ama bu güne kadar en çok bu iki konuya ilgi duydum ve bir şeyler öğrendiğime inanıyorum Yazarlık hobi mi yoksa para
kazanmak için mi yapıyorsunuz? AC: Yazarlıktan para kazanmak mı çok zor. Yazarlığı para kazanmak için yapmıyorum zaten iki kitapta iyi sattı ama o kadar çok hediye ettim ki iki kitaptan da para kazanamadık (tamamen zarar)…Gerçek amacım eski kuşakların her açıdan başarılı oyuncularını ve deneyimlerimi genç oyuncularla paylaşarak onların gelişimlerine destek verebilmek… Eğer bir Basketbolcu kardeşimin gelişimine bile destek verip faydalı olabildiysem kitabı başarılı olmuş sayıyorum. Özel değilse eğer gerçek mesleğiniz nedir? AC: Yaklaşık 25 yıldır Sigortacılıkla ve bu işime ek olarak uluslararası internet haberciliği ile uğraşıyorum… Yani Web TV’lerimiz ve 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 15
Overtime Röportaj
Portallarımız aracılığıyla Türkiye’deki tüm gelişmeleri Dünya ile paylaşıyoruz… Bu arada gelecek yıl Basketbol ve Voleybol dallarında hem kız hem de erkeklerde mücadele edecek olan BEST2001 spor kulübü kuruluşunun hazırlığı içindeyim. Kitabı daha okumayanlar için kısaca özetlemenizi
istesek? AC: Kitap Tüm Basketbol severler için NBA’in ve Türk Basketbol tarihindeki bir dönemin yıldızlarını çok yönlü olarak anlatırken aynı zamanda genç oyunculara tüm spor yaşamları boyunca kullanabilecekleri deneyimsel tavsiyeleri içeriyor… Kitabın ismi tam olarak nereden çıktı? AC: Kısa şortlardan uzunlara geçiş basketbol da son 20 yıldır en net görülen değişiklikti. Eşim Funda, kızım Pınar ve oğlum Berke kitabın her aşamasında bana çok yardım ettiler ve kitabın ismini belirlerken sevimli ve bir dönemi anlatan kült bir özellik olmasını istedik… Kısa şortlular bir kuşak, hatta Facebook’ta aynı adı taşıyan eski basketbolculardan oluşan bir grup bile var… Ayrıca bana sorarsanız kısa şortla daha rahat basketbol oynanıyor Hayatınızda önemli yere sahip kısa şortlu efsaneniz kimdir?
AC: Değil sadece basketbolun bence Dünya’nın gelmiş geçmiş en iyi sporcusu Majesteleri Michael’’ Air’’ Jordan’dır. Ama Avrupa Basketbolunda Drazen Petroviç ve NBA’de ise Earvin’’Magic’’ Johnson Türkiye’de kitap çıkartmak hatta Basketbol ile ilgili bir kitap hazırlamak baktığımızda zor gözüküyor. Kitap yazım ve basım aşamasında ciddi sıkıntılarınız oldu mu? AC: Gerçekten kitap yazmak ve basmak sıkıntılı bir dönem ama biraz sabır ve idealistlikle çözülemeyecek sorun yok diyelim… Sizin basketbolla tanışma hikâyenizi merak ediyoruz tabii ki… AC: Ben Basketbol diye bir kelimeyi 11 yaşında ilköğretimi bitirdikten sonra duydum(Şimdiki çocuklar çok şanslı) …Ortaokul ve Liseyi basketbola büyük önem veren Çavuşoğlu Kolejinde okudum…6.sınıfta basketbol oynamaya başladım ve çok
sevdim..Ardından dönemin güçlü Basketbol kulübü Eczacıbaşı’nın altyapı seçmelerine katıldım ve seçildim daha sonra Dünya şampiyonluğuna kadar ulaşan Okul takımı ve Efes Pilsen altyapısı ve Ortaköy kulübü derken Basketbol sevgisi yıllar içinde tam bir tutkuya dönüştü… Hatta kendimi maçlarda aşırı zorladığım için,evdeki tüm engellemelere rağmen şu anda halen yaşlı bir oyuncu olarak İstanbul Liginde oynamaktan kendimi alamıyorum Basketbol yaşantınız içinde ya da kitap yazım esnasında başınıza gelen ilginç ya da her daim aklınızda kalan bir anınız var mı? AC: Bir zamanların basketbol mabedi Spor Sergi Sarayındaki bir A takım maçına hayatımda ilk defa annemi ve babamı davet ettim(Bizim zamanımızda anne ve babalar şimdiki gibi her maça ve antrenmana gelemiyorlardı, şimdikiler çok şanslı. Maçtaki bir mücadelede bacağıma kramp girdi,
Yerde acı içinde yatarken annemin tribünden sahaya doğru beni tedavi etmek için yöneldiğini görünce karizmayı kurtarabilmek için nasıl kalkıp maça devam ettiğimi hiç unutamıyorum… Sırada yeni bir kitap bizi bekliyor mu? Yazmak istediğiniz basketbol ya da NBA hakkında bir şeyler var mı? AC: Basketbol hakkında yazılacak öyle çok konu var ki neden olmasın. Ama gelecek kitap için beni en çok çeken konu, özellikle NBA’de bir dönem müthiş bir oyuncu olduktan sonra inanılmaz bir düşüşe geçen Ralph Sampson gibi oyuncuların nerede hata yaptıklarını yazmak… NBA için kısa kısa konuşalım; En sevdiğiniz takım: Los Angeles Lakers (Türklerin çoğunluğu gibi) En sevdiğiniz oyuncu: Blake Griffin En sevdiğiniz koç: Doc Rivers
En sevdiğiniz NBA dans grubu: Sacramento Kings En sevdiğiniz nostaljik takım: Boston Celtics (1980-1990) En sevdiğiniz nostaljik oyuncu: Michael’’Air’’ Jordan ve Kerim Abdül jABBAR En sevdiğiniz nostaljik koç: Phil Jackson Bu sene için şampiyonluk tahmini: Miami Heat Play-off MVP tahmini: LeBron James Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı? AC: Basketbol sadece keyifli bir spor değil aynı zamanda keyifli bir yaşam tarzı bu yüzden genç oyuncu kardeşlerim iyi bir oyuncu olmak için çabalarken unutmasınlar ki Basketbol da oyuncu, antrenör, yönetici, yazar yada hakem olarak herkese bu oyunda yer vardır ve bu muhteşem spordan asla kopmasınlar.
Tüm hızıyla devam eden
Play-Off’l Yazıma çeyrek final eşleşmelerinden itibaren başlamak istiyorum ve sizlere aktaracağım her cümle maçların ne kadar eğlenceli geçtiğini ve son yıllardaki en çekişmeli playofflar olduğunu anlıyacaksınız.
Yazı : Çağrı Baştürk
lar
NBA Play-Off’lar
OKLAHOMA CITY THUNDER (1) MEMPHIS GRIZZLES (4)
Şu başlığı bir daha okuyun. Yanlış okumuyorsunuz Kevin Durant yenildi. Evet o da yenildi. Russell Westbrook’un yokluğunu çok aradılar. Beni hayal kırıklığına uğratan bu seride Serge Ibaka oldu. KD’ye hiç yardımcı olamadı. Derek Fisher, Reggie Jackson yerini dolduramadı Westbrook’un. Üzücü ama gerçek. Playoff onlar için acı şekilde kapandı. Sadece ilk maçı kazandılar. Memphis cephesinde ise Clippers eşleşmesinden gelmiş olan bir gaz ile takım ilk maçtan sonra silkindi ve bench’indeki oyuncular dahil tüm takım karşısında kim olduğunu dinlemeden var gücüyle savaştı ve KD’ye yenilginin tadını en acı şekilde tattırdılar. Bu seneki Memphis beni şaşırtmaya devam ediyor. Aynen devam çocuklar belki şampiyon olamayacaksınız ama alın terinizin hakkını veriyorsunuz ve en önemlisi aldığınız paranın (Bu lafım sana Zach Randolp). GOLDEN STATE WARRIORS (2) SAN ANTONIO SPURS (4)
Bir önceki yazımda size ne demiştim. En iyi çaylak ödülü Kyle Irvıng’e verildiği doğrumu, kamera şakası falan değil dimi bu. “Klay Thompson ve Stephen Curry”. Bu iki adamı bir sonraki seneden itibaren iyi izleyin ne
“Marc Gasol önderliğinde, Memphis’teki her oyuncunun ciddi anlamda maçlara daha fazla katkısı var” 20 / SLAMDUNK / 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013
NBA Play-Off’lar
27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 21
22 / SLAMDUNK / 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013
demek istediğimi zamanı gelince anlıycaksınız. Bakın rakamsal değere bilerek girmiyorum. San Antonio’nun bu seneki playofflarda yenilgiyi tattıran tek takım şu an için Memhpis tattırırmı bilemem ama Golden State’ın çok can yakıcı işler yapacağı çok ama çok net. Hatırlarsınız Andris Biedrins ve Baron Davis’li GSW’yi hatırlarsınız o tribünlerin performansını coşkusunu mutlaka hatırlarsınız o playoff’u. Bakmayın bu seriyide bırakmıycaktı Popovich’e ama tecrübeli koç tecrübesini konuşturdu ve bu seriyi kazanmayı bildi. Tony Parker Tım Duncan hala yaşadıklarını gösterdiler ve bence ölmeyede niyetleri yok bu cesur adamların. Gerçekten büyük bir saygıyı hak edicek takım oyuncuları. Yarı final eşleşmesindede olduğu gibi canla başla mücadele ettiler ve ediyorlar. Tüm Nba’in saygınlığını kazandıkları gibi sessiz sedasız yollarını yürüyorlar ve dahada ileriye gideceklerine eminim.
NBA Play-Off’lar
MIAMI HEAT (4) – CHIGAGO BULLS (1)
Bu serideki maçlarda Chigago cephesinde en çok sayı atan oyuncu sizce kim biliyormusunuz. Carlos Boozer. Evet Carlos Boozer. Derrick Rose ha geldi ha gelicek derken Chigago dayanamadı. Son nefesini bu seride verdi. Miami Heat Chris Andersen, LeBron, Wade ve Bosh eşliğinde yorgun savaşçı kimliğindeki Bulls’u resmen bir Dünya Savaşı sonunda yıktı. Dünya Savaşı diyorum
“Tim Duncan ve Tony Parker, rahat oyunlarıyla Lakers’ı bir kez daha gömdü” 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 23
INDIANA PACERS (4) NEW YORK KNICKS (2)
Nazr Mohammed ve LeBron kavgasını izledim maalesef. Pozisyonu en ince ayrıntısına kadar izledim ve sizlerinde izlemesini tavsiye ediyorum. Basketbol, futbol vs.gibi tüm spor müsabakalarında böyle hareketler görmek bizleri fazlasıyla üzüyor. Maalesef ki benim sevgi dolu basketbol hafızamda bu seride aklımda bir tek bu pozisyon kaldı ve ne çekişmeli maçlar geçmesine rağmen ne baltalar ne bloklar inmesine rağmen. Beyler basketbol oynayın birbirinizle dalaşmayın. Spora sporcuya saygı. Hakemlerinde artık daha dikkatli olmasını ümit ediyorum, David Stern’ın bazı sert pozisyonlardaki hakemlerin vericeği kararı daha net belirlemeli ve disiplini artırmalı. Ve ben buradan sesleniyorum “DAVID STERN RESIGN”. 24 / SLAMDUNK / 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013
Ve karşınızda Reggie Miller zamanlarını anımsatan İndiana. David West, Paul George, Roy Hibbert, George Hill, Lance Stephenson. Bu 6’lık seri bu 5 adamın çevresinde döndü. Carmelo’nun ne yaptığı pek önemsenmedi açıkçası. Çünkü Atlantıyı ezip geçen İndiana sürpriz şekilde çok yüksek performans göstererek New York Knicks’i eledi. Bütün sezon boyunca sergilediği performans ile finalde düşünülen New York çeyrek finalde bu umutlara kapılan herkesi hayal kırıklığına uğrattı. Gerçekten benim beklemediğim bir sonuç. New York’ta işler yolundaydı, tüm takım gerçekten iyi performans sergiliyordu fakat bu seride sayı yükünü sadece Carmelo çekince ortaya böyle bir sonuç çıktı. Veee Sonuç… Memphis – San Anronio, Miami – İndiana… Finale kimin kalıcağını bilmiyorum ama çok güzel yarı final eşleşmeleri olduğunu biliyorum. Sizlere tavsiyem hiçbir maçı kaçırmayın. İyi olan kazansın.
NBA Play-Off’lar
27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 25
Oklahoma City T
İki ileri 5 sezonluk tarihinde 4 sezon Play-offlara girmiş ve bu seneye kadar yükselen bir grafiği olan bir takımdı Oklahoma City Thunder. NBA Play-offları ilk tur, konferans finalı ve NBA finali derken bu artan grafik yarı finalde Memphis’e elenerek son buldu. Thunder genel menejeri Sam Presti draft seçimleri sayesinde yıkık bir binayı gökdelene çevirmeyi başarmıştı. Ancak her menejerin yapamayacağı draft seçimlerini yapan bu beyin, ligde geriye kalan 29 takımın da yapmayacağı bir hamle yaptı.
Yazı: Ege Tolgay Altınay
26 / SLAMDUNK / 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013
Oklahoma City Thunder
Thunder
bir geri 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 27
BA’de Şampyionluk şansı bir kaç istisna dışında bir takıma 10-15 yılda bir gelir. Buna en güzel örnek ise 90’lar ve 2000’lerin başındaki Boston Celtics takımı diyebiliriz. Thunder GM’i Sam Presti’nin yaptığı en büyük hata ise şampiyonluk şansı gelmiş bir takımın temel 3 oyuncusundan birisi olan James Harden’ı yollamaktı. 2012’de tecrübesizliği ile finali kaybeden bu kadronun şansı daha yüksekti elbette, ancak Sam Presti geleceği düşünerek farklı bir yola girdi. James Harden’ın, Houston’a gitmesiyle birlikte geçtiğimiz yıllarda lige çok farklı bir ortam getiren, takımdaki kardeşlik havası da kolej ruhu da bir anda söndü. Artık Durant de, Westbrook da, Harden da bunun bir iş olduğunun farkındaydı ve sahadaki görüntüleri bile bizlere bunu açıkça belli ediyordu. Saha içine baktığımız da ise Harden yerine alınan Kevin Martin istenilen penetre katkısını yeterince veremiyordu ve Thunder’ın durdulamaz hücum sistemi bir anda çökmeye başlamıştı. Kendi skorunu üretmek yerine daha çok bitirici rolde oynayan Martin, Harden’ın yerini dolduramıyor ve top sürekli Durant ve Westbrook’un ellerinde kalmasına bu da bu iki yıldızın yorulup oyundan düşmesine neden oluyordu. “ Altlarında Ferrari var ancak dağ yolundan gidiyorlar. “ Orkun Çoklakoğlu’ndan duyduğum ve çok
N
28 / SLAMDUNK / 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013
ama çok beğendiğim bir benzetme. Şu anda Thunder’ın hücum lideri kesinlikle Westbrook. Harden varken biraz idare edilebiliyordu ancak o yokken hücum liderinin kesinlikle Durant olması gerekiyor. Geçtiğimiz sene San Antonio serisinde iyice ortaya çıkan şeylerden biri Russell Westbrook’un savunmada topa yaptığı inanılmaz baskıydı. Westbrook savunmada bu kadar etkili bir role sahipken hücumda da sürekli ama sürekli saldırması Thunder’ın hücum verimini en çok azaltan şeydi. “Bu takımın 1 numaralı hücum silahı ne Ibaka ne de Westbrook olmalı o rolü alacak ismin Durant olacak” demek için uzman olmaya gerek yok ancak Scott Brooks bunu söylemedi, söylediyse bile uygulayamadı. Thunder’ın hücum sistemi kabaca: “ Westbrook sürekli penetre kovala bulamazsan Durant’e ver o birşeyler üretsin” ‘den ileriye gidemedi maalesef. Durant gibi belki de dünyanın en iyi skorerine sahip Thunder takımı onu öyle kötü kullanıyor ki Durant’in isyan etmemesi geçekten çok ilginç.
Oklahoma City Thunder
27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 29
Oklahoma City Thunder
30 / SLAMDUNK / 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013
Ancak iki sezondur butakımın potansiyelinin aşağısında ligi tamamlamasının temel sorumlusu olan Brooks’u hala farkedemedi Sam Presti. Hatta yetmedi, artık bu ligde yeri bile olmadığı düşünülen Derek Fisher ve bire bir uzun savunmadan başka sahada etkisi olmayan Perkins’i sırf takımın abileri diye takımdan bağlarını kesmedi. Derek Fisher, geçen sene de 37 numaralı forma ile bu takımda ter döküyordu ve yine onu sırf şut atsın diye uzun dakikalar sahada tutan Scott Brooks saha kenarındaydı. Her ne kadar tecrübeli olsa da savunmada etkisi olmayan Fisher Thunder’ın yükünü hafifleteceğine daha da arttırıyordu. 2011 sezonunda Boston Celtics’ten alınan Kendrick Perkins, geldiği sezon Thunder için çok faydalı olmuştu. Jeff Green’in gitmesiyle birlikte de Thunder takımındaki fazla şut atacak oyuncu sayısı azalmış yerine iyi bir pota altı savunmacısı gelmişti. Ancak sonraki iki sezonda Kendrick Perkins Thunder’ın üstündeki yükten başka birşey olamadı ne yazıkki. İşlerin iyi gitmesi ve Durant, Westbrook, Harden üçlüsünün bireysel yeteneği ile bu zaafiyet pek farkedilmedi. Sam Presti’nin son günlerde yaptığı açıklamaya göre de bitecek gibi değil. Presti Perkins’i iki sene daha takımda tutmak istediği açıklaması ile bence yine Thunder alehine bir karar verdi. Yazıma son
vermeden önce Thunder takımının yeni sezon için ne gibi hamleler yapması gerektiği hakkında kendi çözümlerimi yazacağım. Yazınının içinde sıkça bahsettiğim üç temel sorunlu birey var: İlk olarak Koç Scott Brooks, artık abilikten çok koçluk yapma zamanı gelmiş Brooks bazen maç içinde ayarlama yapma konusunda çok başarısız olabiliyor. Durant, Westbrook ve Harden’ın gelişimlerine büyük katkıda bu adama saygı göstermemiz gerekir ancak Sam Presti’nin bu vefa duygusunu abartmayıp gelecek sezon yeni bir koç ile yola devam etmesi önemli. İkinci bahsedeceğim sorun Derek Fisher, artık NBA’de Fisher dönemini kapatmak gerekiyor gibi. Çok genç takımlarda bile en fazla 10 dakika almalı bu adam. Hücumda şutu olduğu için belirli bir alan açma özelliği var ama sadece o kadar. Savunmada tamamen zaaf haline gelmiş Fisher’a karşı gençten yaşlıya tüm oyun kurucular penetre konusunda adeta çağ atlıyor. Topu ilk karşılayan oyuncunun devre dışı kalmasıyla da Oklahoma City Thunder savunmada beşe dört kalıyor demek yanlış olmaz. Bahsedeceğim son sorunlu kişi ise Kendrick Perkins, tamam iyi savunmacı ama tek bir role sahip bir oyuncuyu bu kadar süreler oynatıp hücumda katkı beklemek olacak iş değil. Geçtiğimiz sene Miami’e karşı bunu cezalandıramayan Perkinse gelecek iki sene için toplan 18 milyon dolar vermek akıl karı değil. Stephen Curry’nin de yıllık yaklaşık 9 milyon dolar aldığını düşünürsek Perkins’in bu kontratı ne kadar hakketiğini sorgulamak zor değil. Oklahoma City Thunder tökezlediği bu sezonu geride bırakıp tekrardan en büyük şampiyonluk adaylarından biri olmak istiyorsa bu üç adamı takımdan göndermeli.
27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 31
32 / SLAMDUNK / 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013
FLORIDA ATEŞİ Takımında ne kadar iyi, kaliteli oyuncular olursa olsun iyi bir coaching herşeyin en başı.Tecrübe en önemli etken tabi bunda. Daha iki sene önce Spoelstra’ya çok genç, bu kadar egoyla nasıl uğraşacak dedikten sonra şimdilerde bu kadroyu çok iyi idare ediyor diyebiliyoruz. Ya da bugün Phil Jackson bir takımın başına geçse direk aklımızda oluşan düşünce ‘’Konferans finali görür’’ şeklinde olabilir.Birazdan okuyacaklarınız ‘’genç, umut vaadeden koç vs. Tecrübeli koç’’ havası verebilir ama daha çok 2006 NBA finalinde 2-0 geriye düştükten sonra ayaklanarak 4-2 kazanan Miami ve rakibi Dallas hakkında olacak
D
aha sonradan Florida’nın mavili takımından önemli işler yapacak olan Stan Van Gundy’nin kötü başlangıcından sonra ‘’bir işin iyi olmasını istiyorsan kendin yapacaksın’’ sloganı ile Pat Riley takımın başına geçiyordu Miami’de.O ana kadar 11 galibiyet 10 mağlubiyeti olan Miami toparlanacaktı.(41-20). Kadroda Shaq, Alonso Mourning, Walker gibi sağlam pota altı oyuncularının yanında, Payton ve yeni yeni yıldız olmaya başlayan Dwayne Wade ile 52 galibiyet 30 mağlubiyet ile Güneydoğu grubunu 1., NBA genelini ise 6.sırada bitiriyorlardı. İlk tur rakipleri Chicago oluyordu.4-2 ile yarı final için New Jersey dolaylarına gidiliyordu.Oradanda çıkan 4-1’lik seri sonu sonrası NBA finalinden bir önceki rakip Pistons idi.Miami’nin playoff standardı 4-2’lik galibiyetle finale adını yazdırıyordu. Dallas ise genç koç Avery Johnson’a emanetti sezon başında. Başta çok eleştirilsede sezon içinde takımın performansı beklentilerin üzerinde oluyordu. Kadrosunda Nowitzki, Jason Terry, Doug Christie, Jerry Stackhouse, Eric Dampier gibi tecrübelilerin yanında Devin Harris, Marquise Daniels ve Josh Howard gibi gençlerin harmanlamasıyla 60 galibiyet, 22 mağlubiyet ile güneybatı grubunu 2., NBA genelinde 3. Olarak playoff’a giriyordu.İlk rakip Memphis idi.Şu anki Memphis’in yüzyıl gerisinde olan – Pau’ya rağmen – takımı süpürüyorlardı. Sıradaki ise bir Texas derbisiydi.San Antonio Spurs.. Çekişmenin dibine vurduğumuz anlardı.7. maçın sonunda bir kazanan vardı. Mavs.. Batı finalinde yeniden bir derbinin ortasında buldu kendini Dallas.Suns o sene MVP Nash önderliğinde Lakers’ı yenerek gelmişti ve çok moralliydiler.Ama Nowitzki’nin finali kimseye kaptırmaya niyeti yoktu.İsteği ile arasında sadece bir takım kalmıştı.Suns’ın final görmesi beklenirken Mavs; Miami’nin rakibi oluyordu. Seri öncesi Miami favori olarak görünmesine rağmen Jason 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 33
Terry tavrını koyuyordu.4 üçlük ile 32 sayı atıyor, Dallas 90 – 80 galip gelerek 1-0 öne geçiyordu. Nowitzki ise hem takımın hemde kendisinin en iyi hücumunu veremesede 16 sayı, 10 ribaund, 4 asist, 3 top çalma ile çok yönlü oyununu sergiliyordu. Miami’de bu oyunlara karşı koyan Wade 28 sayı, Walker ve Shaq ise 17’şer sayı ile oynadılar.Dallas’ın iyi hücum etmediğini koç Johnson’da belirtiyordu; ‘’En iyi maçımız değildi. Özellikle hücum anlamında. Ama finallerdeyiz. Ne koparabilirsek kardır’’ diyerek galibiyetin her türlüsünden memnun olduğunu dile getirdi.Maçın kahramanı Terry ise; ‘’Sadece 1 maç kazandık, seri devam ediyor.Avery müthiş bir iş çıkardı.Geçen seneden sonra bizi ayağa kaldırıp buralara kadar getirdi.’’ İkinci maçta American Airlines arena’da Miami’nin karşılık vermesi beklenirken Dallas inanılmaz seyirci avantajı ile 99 – 85 galip gelerek 2-0 geriye düşürüyordu.Miami’nin artık düşünecek çok şeyi vardı.İlk maçın skor anlamında Nowitzki beklenen katkıyı veriyordu.Nowitzki 26 sayı ile takımın en skoreri olmasının yanında 16 ribaund, 4 asist ve 2 blok ile mücadele veriyordu.Bench’ten gelen Stackhouse 19, ilk maçın yıldızı Terry 16 sayı ile mücadele etti.2-0 geriye düşen Miami’de Wade 23 sayı ile takımın en skoreri olsada 6/19 gibi düşük bir isabet yüzdesine 11 serbest atış sayısı ile bu rakama ulaşıyordu.Miami’nin attığı 7 isabetli üçlüğün 4’üne imza atan Walker 20 sayı ile katkı vermeye çalışsada Dallas çok büyük oynamıştı.Görmüş geçirmiş koç Riley ise yenilgilerin abartılmaması kanaatindeydi; ‘’ Oldukça fazla playoff maçı oynadım bugüne kadar.40, 30, 20 sayı farklarla yenildim. Çok farketmez. Tek önemli olan bir sonraki maça hazır çıkmak. ’’ Üçüncü maçta Miami’nin tavrı çok önemli olacaktı. İlk yarı Miami’nin istediği gibi sonuçlansada 3.periyot tam bir kabus gibiydi. Dallas’ın bulduğu 34 sayıya sadece 16 sayı ile karşılık verebildi.Nowitzki toplamda attığı 30 sayının 11’ini bu çeyrekte üretti.Ancak Dallas’ın hesaba katmadığı bir şey vardı.Attığı 42 sayının 16’sını son periyotta üreten, hatta ve hatta 1:15 kala attığı sayı ile galibiyete yaklaşmasına yardımcı olan Wade galibiyeti ve geri dönüşü sağlayan oyuncu oluyordu. Dallas 3-0 yapıp o müthiş avantajı elde edeceğini düşünürken ‘’Flash’’ ellerinden alıyordu ve Pat Riley’nin beklediği ateşi yakmayı başarıyordu. Miami’ye galibiyeti getiren faktörlerin en başında 16 hücum ribaundu önemli yer tutuyordu.Dallas tarafında yorumlar burada zaten bir maçı gözden çıkarmışlar gibiydi; Nowitzki;‘ ’Artık bir serimiz var ve bundan sonra kesinlikle bir savaş olacak ’’ derken, genç Howard ise biraz daha olayın içindeydi; ‘’ Rahatladık. 13 sayı öndeydik, defans yapmalıydık ama yapmamız gerekeni yapıp rahatladık. ’’ diyerek maç içinde yaşadıkları düşüşün nedenini net bir biçimde belirtiyordu.
34 / SLAMDUNK / 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013
Miami vs Dallas
27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 35
36 / SLAMDUNK / 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013
Serinin 2-1’e gelmesinin ardından bu maçın önemi de artmıştı.Dallas kazandığı takdirde 5.maç son maç olabilirdi Miami için.Bunu bilerek çıktıkları kesindi.Ancak Dallas hücumlarını istedikleri gibi durduramıyorlardı.Son periyota kadar 10 sayılık fark hep mevcuttu ama bir önceki maçta olduğu gibi hücum durursa Dallas’ın hemen yapışacağını biliyorlardı.Son periyotta Dallas ilk sayısını 1.30 dakika sonra Devin Harris ile buldu.69-80.Dallas bu basketten sonra ilk saha içi isabetini maçın bitimine 1.50 kala Griffin ile buldular.Ancak skor almış başını gitmişti.74-96. Maç sonuna kadar Miami bir basket daha buldu ve 74-98 kazandı.Takımın genç yıldızı birkez daha skor yükünü üstleniyordu.36 sayı, 6 ribaund, 3 asist, 1 blok ve 1 top çalma ile Wade maçın adamı oluyordu.Bench’ten gelen Posey ise bu seride ilk kez çift haneyi görüyordu. 15 sayı, 10 ribaund. Dallas’ta ise son periyotta hiç birşey üretemeyen Nowitzki 2/14 ile 16, Terry 8/18 ile 17 ve Stackhouse 6/18 ile 16 sayı üreterek tamamlıyorlardı maçı. Maç Pat Riley için kendilerini kanıtladıkları maçtı. ‘’Şüphesiz serinin en iyi maçıydı bizim adımızıa. Defansımız inanılmazdı. Ne serbest atışla ne de saha içi isabetle sayı imkanı verdik. İnanılmaz bir savunmaydı.’’ Seri 2-2’ye gelmişti. Johnson’ın kafasına takılansa Wade’i nasıl tutacaklarıydı; ‘’ Bütün yıl boyunca deplasmanda iyi işler yaptık. Her deplasmanda bir yıldız çıkardık ama bu seride başaramadık.’’ Wade içinse ‘’ Ne yapacağını biliyoruz ancak savunamıyoruz. Bizi çok yıpratıyor. ‘’ Seri gerçektende Wade’e bakıyordu. Bütün baskı Dallas’a geçmişti Texas’a dönen uçakta.Evdeki maçı kazanıp seride kalmaları gerekiyordu.Yoksa bir maç önce Miami için geçerli olan tüm olasılıklar Dallas için geçerli olacaktı. Kafa kafaya giden bir maçtı.Evinde 10 kaplan gücünde olan Terry yine ‘’ Jet ‘’ modundaydı.35 sayı attı Jason Terry. Dallas’ın her maç birinin skor üretmesi stratejisine karşı, Miami’de hep olduğu gibi Wade karşılık veriyordu.43 sayı ile oynuyordu Wade bir uzatmaya giden maçta.Miami 1 sayı ile kazanıyordu.100 – 101.Uzatmaların sonuna doğru Nowitzki, Wade’e faul yapıyordu.Wade faul çizgisindeki iki atışından ilkini sayıya çevirip durumu eşitledikten sonra bench ve Joe DeRosa arasında yaşanan karmaşa belkide Dallas’ın derli toplu hücum etmesine engel oldu.DeRosa mola istendiği gerekçesiyle ilk atıştan sonra Dallas molasını işaret ediyordu.Ancak mola istenmemişti. Avery Johnson çıldırıyordu.Uzun uğraşlar sonucu karar değişmiyor Dallas son molasını bu karışıklıkta kullanmak zorunda kalıyordu.Mola dönüşünde Wade ikinci atışınıda sayıya çeviriyor ve galibiyeti getiriyordu.Maçın belkide serinin kaderini değiştiren bir karar olarak hafızalara kazanıyordu.Dikkat çeken başka bir konu ise
Miami vs Dallas
27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 37
Dallas serbest atışlarda 21/25’lik bir isabet yüzdesi yakalarken, Miami 32/49’luk bir yüzde yakalıyordu. Miami aslında maçı daha erken bitirebilme şansına sahipti.Sonuçta bence hakedilen bir galibiyete gölge düşüren bir maç sonu oldu.Bu galibiyetle Miami 2-0’dan 2-3 öne geçerek avantajı Florida’ya getiriyordu. Maç sonunda Joe Crawford tartışılan konu ile ilgili açıklaması şu şekildeydi; ‘’ Josh Howard, bir kere değil birkaç kere ısrarla Joe DeRosa’dan mola istedi.Konu bu kadar basit. ‘’ Aslında evet hakemler için basitti ama Dallas cephesi oldukça sinirliydi.Howard; ‘’ Ben orada mola istemedim. Koçuma döndüm ve ‘’T’’ işareti yaptım.Göz teması bile kurmadım. ’’ diyerek kendi açısından yorumlamış oldu konuyu.Bu konuyu konuşmaktan kaçınan Johnson ise 6.maçın öneminden bahsediyordu; ‘’ Artık dönüş yok ve bu hissi seviyor takım.Umarım daha bütün bir görünüm ortaya koyar ve yapmamız gerekeni yaparız. ‘’ diyor takımına olan güvenini gösteriyordu. 6.Maç.Dananın kuyruğunun kopacağı, koptuğu belkide kopmayacağı maç.Dallas iyi başladı maça.İlk periyotta 30 sayı gönderdi Miami potasına.Seri boyunca 1 maç haricinde oldukça dengeli geçmişti maçlar.Bu maçında onlardan farkı yoktu.Dallas adına tek kötü detay deplasmanda oynadıkları maçlarda Jason Terry’nin standart bir oyun sergilemesi idi.Biraz evrim geçirip ‘’ Jet ‘’ olsa bu kadar kolay dönemezdi sanırım Miami.Ancak sonuç olarak Miami 95-92 galip gelerek şampiyonluğunu ilan ediyordu.Seri boyunca inanılmaz skor üreten Wade bu maçtada durmak nedir bilmiyordu.Wade’in 36 sayısına, direnen takımda Nowitzki 29 sayı ile karşılık veriyor ancak yeterli olmuyordu.Wade seri boyunca 36.4 sayı ortalaması ile oynadı ve Finallerin MVP’si olmaya hak kazandı. ‘’ Takımı geri plana atmak istemiyorum.Bunu beraber başardık koçun ve benim sürekli söylediğimiz gibi.Bana bu şansı verdiler, topu bana verdiler ve onları mahçup etmedim.Seriye başlarken sanki şut atamıyordum.Ama bana bu şansı verdiler ve insanlara yanılmadıklarını kanıtladım. ‘’ diyordu Wade. Alçak gönüllü bir başka kişide Avery Johnson idi. Takımını buraya kadar getirmesi bile başarıydı.Kimse ondan böyle bir performans beklemiyordu. ‘’ Dirk tam bir savaşçıydı. Denedi. Ama bahanemiz yok. Miami galibiyeti haketti. ‘’ diyordu Dallas koçu Johnson. Miami 2-0’dan gelip seri kazanan 11.takım oldu. Dallas daha önce 2-0’dan geri gelip 4-3 ile Houston’ı devirmişti.Bu sefer kendileri yem oldular.Nowitzki ise 2011’e kadar bu seriyi unutmadı.Muhteşem üçlünün ilk senesinde Miami’ye darbeyi indirerek kariyerinin son zamanlarında da olsa yüzük takmadan ayrılmadı. Seri boyunca inanılmaz seviye atladı Wade.Ancak hiçbir zaman benim gözümde süperstar olmadı.Lebron gelmeden önce de çok fazla etkin oyunlarını göremiyorduk.Oyun stilide bunda etken tabi.Lebron Miami’ye gelincede tamamlayıcı role iyice alıştı.Heh tabi oyun stilide buna etken.
38 / SLAMDUNK / 27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013
Miami vs Dallas
27 MAYIS - 09 HAZİRAN 2013 / SLAMDUNK / 39