KOMÜNÝST DEVRÝM
MÝLLÝYETÇÝLÝK ve SOL HAREKET ÜZERÝNE DEÐÝNMELER
Bundan iki yýl önce Mersin'de bayrak yakma olaylarý sonucu Türkiye siyasetine hýzla yeniden giren ve onun yönünü belirlemeye baþlayan milliyetçilik ve þovenizm dalgasý geçen süreçte artarak gündelik hayatýmýzda yer alýr olmuþtur. Milliyetçilik rüzgârý küreselleþmeyle birlikte 90'larda ve 2000'lerde tekrar esmeye baþlamýþ ve Mersin'den baþlayarak daha sonra yaþanan olaylar bu sürecin somut mimarlarý olarak önümüze gelmiþtir/getirilmiþtir. Bu milliyetçilik dalgasýnda, çýkar çatýþmasý içerisinde olan egemen sýnýf içerisi klikler farklý þekiller ve düzeylerde; yer yer ortaklaþarak ve nihai olarak düzenin devamlýlýðýný saðlayarakçünkü görüyoruz ki yaþanan tüm çatýþmalara, gerginliklere raðmen egemen blok içerisinde ayrýþma olmakla birlikte bir çatlama yoktur- pay almaktadýrlar. Bir tarafta kastlaþmýþ devlet geleneði ve bürokrasiye alternatif olarak, halkýn gerçek temsilcisi söyleminin sahibi AKP öncülüðündeki Ýslami muhafazakâr kesim ve diðer tarafta kendini devletin kurucusu ve dolayýsýyla asli sahibi olarak gören, CHP ve TSK'dan oluþan Kemalist blok, cumhuriyetçi muhafazakâr kesim. Yeni sað politikalarýn Türkiye uygulayýcýsý olan AKP tek ulus, tek bayrak, ulusal baðýmsýzlýk retoriðini Kemalistler kadar kullanmamakla birlikte, milliyetçiliðin burjuva düzen için bir emniyet þeridi olduðunun farkýndadýr. Bu nedenle milliyetçilik rüzgârýna gereken enerjiyi saðlamaktadýr. Ki bunun 12 Eylül milliyetçiliðinin aldýðý yeni biçim; piyasa güçlerine ve uluslararasý ekonomik çevrelere duyulan güven ve Yeni Sað anti-komünist mücadele politikalarýnýn da Atatürk milliyetçiliðinin bir kolu olan bu milliyetçiliðin (TürkÝslam sentezinin beslediði milliyetçi muhafazakârlýk) özelliði olduðu söylenebilir (Taþkýn,2003:571). Küresel kapitalizmin yarattýðý toplumsal huzursuzluklarýn soðurulmasýnda en büyük katkýyý milliyetçilik saðlamaktadýr. Marx'ýn dini "ruhsuz dünyanýn ruhu" diye tanýmladýðý gibi geç modern dönemdeki-aslýnda küresel kapitalizm döneminde- milliyetçilik, yurtsuz dünyanýn ruhu diye tanýmlanabilir." (Bora,1995:8) IMF ve Dünya Bankasý politikalarýyla gasp edilen sosyal haklarýn, neo-liberalizmin yarattýðý
20
toplumsal uçurumun yarattýðý sonuçlarýn ve böylelikle bilenen sýnýfsal çeliþkinin üzerini 'millet menfaati' (küresel sermayeye eklemlenmekte yatan) illüzyonu ile örtebilecek bir güç olarak milliyetçilik ve þovenizm karþýmýza çýkmaktadýr. Kendi doðrultusunun milli çýkar gereði olduðu iddiasýyla Kemalist Blok milliyetçiliðin kabarmasýnda çok daha etkili bir rol oynamaktadýr. Türkiye'de küresel sermayeye eklemlenme sürecindeki birincil siyasi aktörün AKP hükümeti olmasý, eklemlenme aþamalarýnýn onlarýn ellerinde þekilleniyor ve saðlanýyor olmasý devletin geleneksel sahibi olan Kemalist bloðu rahatsýz etmektedir. Kemalizm Türkiye'de burjuvazinin iktidara geliþ süreci içinde biçimlenmiþ, bu sürecin izlerini taþýdýðý için de ister istemez sýnýrlý bir ömre sahip motiflerle yüklenmiþ bir devlet ideolojisi, bir burjuva ideolojisidir (Yardýmcý,1991:176). Ancak sahip olduðu yer kolay býrakýlacak bir yer olmadýðý için egemen sýnýflar arasý çatýþmada azalmakla birlikte gücünü koruma mücadelesi vermektedir. Ve ulusal baðýmsýzlýk, anti- ABD'cilik, cumhuriyet deðerlerine ve ulusuna sahip çýkmak, bu kesimlerin söylemsel silahlarý olarak siyaset sahnesine sokulmaktadýr. 80'lerden sonra Kürt Hareketi üzerinden üniter yapýya alternatiflerin dile getirilmesi ve Ýslami hareketin yükselmesi ile aþýnan Kemalist ideolojinin bir dirilme belirtisi gösterdiðinden söz edilebilir. Daha doðrusu siyaset arenasýnda olan þudur: Önceleri hemen hemen tek hegemonik güç olma özelliði gösteren Kemalist ideolojiye alternatifler göze çarpmaktadýr. Terazinin karþý kefesinde de bir aðýrlýk söz konusudur artýk ve Kemalizm/Kemalist ulusçuluk tekrar aðýrlýðýný hissettirmek zorunda kalmýþtýr. Cumhuriyet Mitingleri, Cumhurbaþkanlýðý üzerinde dönen tartýþmalar resmi Kemalist milliyetçiliðin sivilleþme olanaklarýný yaratmýþtýr. Atatürk'ün kurduðu cumhuriyetin tehlikede olduðu iddiasýyla emekli askerlerin baþýný çektiði Kuvay-i milliyeciler, vatansever kuvvetler gibi örgütlenmeler ve bunlara verilen destek dikkat çekici olmuþtur. Devletin ve milletin ülkesiyle bölünmez bütünlüðü þiarýyla hareket etmek, bu Kemalist milliyetçiliðin en büyük dayanaklarý anti-emperyalizm ve ulusal baðýmsýzlýk vurdevamý sayfa 19’da
DEVRÝM KOMÜNÝST
DEVRÝM ÝÇÝN DEVRÝMCÝ PARTÝ PARTÝ ÝÇÝN ÖRGÜTLÜ HAZIRLIK DEVRÝMCÝ KOMÜNÝST HAREKET MERKEZ YAYIN ORGANI SAYI : 26 ARALIK -OCAK 2008
FÝYATI: 1,50 YTL
2007 YILINDA HANGÝ SÝYASAL GELÝÞMELER YAÞANDI? BU GELÝÞMELERDEN NE TÜR SONUÇLAR ÇIKARMAK GEREKÝR?
Yeni bir yýlýn ilk sayýsýnda, geçen yýlýn bir deðerlendirmesini yapmak önemlidir. Ancak bir yandan da geçen bir yýlýn deðerlendirmesi, ocak ayýndan ocak ayýna göre deðil de, önemli siyasal gündemlerin dönüm noktalarýna göre yapýlmasý daha önemli olabilirdi. Bugünkü koþullarda siyasal konjonktürün herhangi bir dönemeci üzerinde ne bizim ne de devrimci hareketin bir etkisinden bahsetmek mümkün olmadýðý için bu tür bir dönüm noktasý yerine ocak ayýna göre bir deðerlendirme yapacaðýz. Bu deðerlendirmede geçen bir yýlýn önemli siyasal geliþmeleri üzerinden içinde bulunduðumuz dönemi, buradan devrimci hareket için hangi sonuçlarý çýkartmak gerektiði üzerinde duracaðýz. Bizler bu tür siyasal deðerlendirmeleri geçtiðimiz bir yýl içinde çýkardýðýmýz sayýlarda yapmýþtýk. Þimdi bu sayýlarda yazdýðýmýz, önemli siyasal geliþmelerle ilgili deðerlendirmelerimizi genel olarak hatýrlatmakla birlikte bir yýlýn ardýndan yaþananlarý toplu bir bakýþla deðerlendireceðiz. Geçtiðimiz bir yýl içinde yaþanan önemli gündemleri tek tek saymak mümkün olsa da, öncelikle genel politik atmosferi hatýrlatmak da fayda var. 2007 yýlý için en genel anlamda burjuva düzeninin tam bir saldýrý dönemi olduðunu söylemek yanlýþ olmaz. Burjuvazinin farklý kesimleri, devletin kurumlarý, burjuva düzeninin sivil uzantýlarý tarafýndan milliyetçi, þovenist, faþist siyasal manipülasyon kitleler içinde durmaksýzýn yerine getirildi. Toplumun geniþ kesimlerinin din üzerinden etki altýna alýndýðý bir zamanda bunu tamamlarcasýna kitlelerin milliyetçilikle etki altýna alýndýðý bir yýlý yaþadýk. Bu durum ayný zamanda AKP üzerinden Türk-Ýslam merkezli yeniden yapýlanmada düzenin mesafe aldýðýný gösteriyor. Rejim ayný
zamanda, karþýsýnda kitlesel ölçekte bir tehlike olarak gördüðü Kürtlerin mücadelesini bastýrmak, PKK’yi tasfiye etmek, DTP’yi zayýflatmak için ABD ve Ýsrail’le iþbirliði içerisinde gerek askeri gerek siyasal saldýrýlarýný arttýrdý ve bu süreç hala devam ediyor. 2007 yýlýný daha özel gündemler üzerinden hatýrlarsak; Hrant Dink’in öldürülmesiyle devletin yönlendirmesi altýnda faþist cinayetlerin iþlenmesi, 1 Mayýsta Taksim kutlamalarý ve devletle yaþanan irade mücadelesi, cumhuriyet mitingleri üzerinden AKP karþýsýnda laik, modernist, Kemalist kitlelerin tepkisi ve bunun soldaki yansýmalarý, sonrasýnda seçimlerde ortaya çýkan tablo ve hemen ardýndan cumhurbaþkaný seçimi ve yeni anayasa tartýþmalarý ve elbette son aylarda ABD’yle yapýlan pazarlýklar sonrasý Güney Kürdistan’a (Kuzey Irak’a) yapýlan operasyon süreciyle birlikte Kürt hareketine ve devrimci harekete dönük saldýrýlar sayýlabilir. En önemli olanlarýný saydýðýmýz bu gündemleri genel olarak hatýrladýðýmýzda dahi, düzenin önümüzdeki sürece dönük hazýrlýklarýný ciddi saldýrýlar eþliðinde yapmaya çalýþtýðýný, buna karþýlýk sýnýf ve kitle hareketinde anlamlý bir çýkýþýn yaþanmadýðý, cýlýz eylemler dýþýnda bir dibe vurmuþluk, örgütsüzleþmeyle beraber düzenin saðcýlaþtýrma manipülasyonuna boyun eðme vs. gibi
BU SAYIMIZDA
GEÇEN 1 YILDA SINIF HAREKETÝ
7 15
KÝTAP TANITIMI VE MÝLLÝYETÇÝLÝK ÜZERÝNE 15 9
KOMÜNÝSTLERÝN GENÇLÝK ÇALIÞMASI VAROÞLARDA 19 ARALIK EYLEMLERÝ DEVRÝM VE ÝKTÝDAR ANLAYIÞIMIZ
11 15
12 15
13 15
MÝLLÝYETÇÝLÝK ve SOL HAREKET ÜZERÝNE 15 20