43

Page 1

Türkiye üzerinde kara rüzgar ; İkinci Uluslararası Marksizm Kongresi (tartışma) ; Cumhuriyet Sergileri: Cesede yapılan makyaj (S.Dervişoğlu) ; Yalçın Küçük ’e Hoşgeldin Polemiği (Z.T.) ; Sol Dalga Siyaseti (Z.T.) ; Ecevit ’in Demokratik Sağcı Arçelik Bayileri Partisi

Öcalan bahanedir. Türkiye uzun vadeli bakışı olmayan, sığ ve çapsız bir ekibin elindedir. Apo’nun İtalya’ya varmasıyla birlikte Türkiye’nin üzerinde kara bir şovenizm rüzgarı estirdiler. Emperyalistleşme hevesiyle, toplumu bütünüyle MHP’lileştirmeye giriştiler. Tekelci basın MHP’lileştirme kampanyasına öncülük etti. “Türkün Türk’ten başka dostu yok” zihniyeti, “eşeğini dövemeyen semerini döver” zihniyetiyle birleşti.

Yeni bir parçalanma yaşayan, Susurluk, mafya, uyuşturucu pisliğine boğazına kadar batmış MHP-BBP gibi faşist partiler ve kuyrukları “vatandaş” oldular. Polis, ülkücülerle birlikte HADEP binası bastı, iki kişi linç edildi, üç bin HADEP üyesi gözaltına alındı.İtalyan Temsilcilikleri önünde bayrak yakmalar, seviyesiz pankartların duvarlara asılması, “vatandaş tepkisi” olarak gösterildi.

Yürütülen tekelci düzenin, faşist kampanyasıdır. Apo bahanedir. Türkiye bütün komşularıyla kavgalıdır. Şimdi bir içsavaş kışkırtılmakta; Türkiye kanlı bir boğazlaşmaya itilmek istenmektedir. Amerikan milliyetçisi ülkücü serseri sürüleri, devlet tarafından yeniden işe koşulmaktadır. “İrtica” rolünü oynamış, sıra yeniden ülkücü serserilere gelmiştir. Şovenizm rüzgarına göğsünü siper etmek, Türk halkının onurunu korumak,

f abrika

Yazısı sayfa 3’te

Bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm yolunda

Anamız amele sınıfıdır, Yurdumuz bütün cihandır bizim Hazırlandık son şanlı kavgaya Başta bayrağımız Sosyalizm Avusturya İşçi Marşı’ndan

Sayı 43

Aralık 1998

250.000 TL. (KDV Dahil)

Demirel’in yeni hükümeti

55. Hükümet yolsuzluktan gitti. Giderayak başka bir yolsuzu, Çiller’i yolsuzluk dosyalarından kurtardı. 55. Hükümet bir Süleyman Demirel yapımıydı. Demirel şimdi de yolsuzluktan düşmüş başbakanla, yolsuzluk deterjanı yardımcısının yerlerini değiştirerek 56. Demirel Hükümeti’ni kurdurmaya çalışıyor.

Yılmaz Hükümeti tekellerin, özellikle Koç Grubu’nun hükümetiydi. Ecevit kurabilirse 56.Hükümet Koç Grubu’nun, özellikle Arçelik A.Ş.’nin hükümeti olacak. Şüphesiz aynı zamanda ŞevketYahya Demirellerin, Çörtüklerin, Korkmazyiğitlerin hükümeti olacak. İrticaya karşı mücadele edecek, Fettullah’ı kollayacak; Mehmet Ağar’ı yargılayacak mahkeme bulunamayacak; Susurluk sadece mafya olmaya devam edecek; toplum ırkçı-şoven bir cendereye sokulacak; Cumartesi Anneleri her Cumartesi sopa yiyecek ve zaman zaman linç, kukla ve bayrak yakma ayinleri düzenlenecek. 55. Hükümet 54. kadar gericiydi. 56. da öncekileri aratmayacak.

Marksizm Kongresi

Actuel Marx çevresinin ilkini 1995 yılında düzenlediği Uluslararası Marksizm Kongresi ilginin ve ihtiyacın giderek yoğunlaşması sonucu süreklilik kazandı. Bu yıl Eylül’de Paris’te ikincisi yapılan kongreye KP’lerden, Troçkist eğilimlerden, sol Keynesçilere kadar geniş bir yelpaze, çok geniş bir coğrafyadan katıldı. Kongreye sunulan iktisat tebliğleri üzerine Uğur Tekin, Ayşe Tahincioğlu, Kemal Ümitli ve Zeki Tombak sohbet ettiler. Konuşulanlar 8. ve 9. sayfada...

Avni Memedoğlu “Sosyalist gerçekçilik” akımının önemli isimlerinden “yeni dal” grubu ressamlarından, 1950 TKP tevkifatı sanıklarından Avni Memedoğlu, 9 Ekim günü aramızdan ayrıldı. Avni Memedoğlu, işçi sınıfının ve emekçi halkların ressamı olarak 50 yıllık sanat hayatı boyunca, piyasaya yönelmedi. Sermaye de onun resmine, çok isabetli bir kavrayışla, sadece düşmanlıkla yaklaştı. Resimleri, kendisi de ressam bilinen “bilirkişiler” tarafından hazırlanıp mahkemelere verilen raporlarla

FABRİKA, bir siyaset yayını olmak değil, sosyalist işçilerin durduğu yerden işçi hareketine, sosyalist harekete, dünyaya ve ülkeye bakmak, sosyalist hareketi, işçi hareketini, ülkeyi ve dünyayı dönüştürmeye çalışmak için çıkıyor. Bu platformda görüş ve tutumunu ifade etmek isteyen bütün işçilere, akıl hocalığı yapmadan, sansür uygulamadan, kendini açan bir araç olmaktan başka bir iddiası da yok.

Geçici işçiler kazandı Kastamonu Köy Hizmetleri’nin geçici işçileri, 9 ve 19 Kasım’da kadroya alınma talebiyle eylem yaptılar. 9 Kasım’da YSE giriş kapısında herkesin görebileceği bir yerde, gelip gidenlerin dikkatini çekmek üzere toplanan İl Müdürlüğü’nden 240 ve Bölge Müdürlüğünden 140 işçi kadrolu olma taleplerini dile getirdiler. 19 Kasım’da ise geçici işçilerin tamamını oluşturan 480 kişi, Nasrullah Meyda’nında, gene aynı taleple bir basın açıklaması yaptılar. Basın açıklamasına YSE’nin daimi işçilerinden de az sayıda işçi katıldı. Şeker-İş Sendikası, Orman İş Sendikası, memur sendikalarından Kamu-Sen, Genel-Sen, Eğitim Sen ile Esnaf Odaları ve halktan kişiler destek verdiler. Fabrika’ya gönderilen mektupta, geçicı-muvakkat işçilerin eylemlerinde rol oynayan diger taleplerle ilgili olarak, yukarıdaki bilgilerin dışında şunlar söyleniyor... Sayfa 5’te

Şovenizme“dur!”diyeceğiz

Yaz aylarında

Endonezya dikiş tutmuyor

Endonezya 20. yüzyılın en kanlı diktatörlerinden birinin daha iktidardan indirilmesine sahne olmuştu. 1965 yılında emperyalizmin güdümündeki bir darbeyle işbaşına gelen ve ilk icraatını da komünist katliamı olarak gerçekleştiren Suharto, yeni dünya düzeneğinin içine girdiği ve şiddetini iki yıldır daha fazla hissettiren iktisadi krizin Endonezya halkını isyan ettirmesiyle Devlet Başkanlığı’ndan ayrılmak zorunda kalmıştı. 32 yıllık diktatörlüğü boyunca ülkesinin tüm kaynaklarını emperyalizme sunan ve bu arada ailesiyle birlikte kendi küpünü de dolduran Suharto, iktidardan inerken yaptığı pazarlıkta kendisi ve ailesi için dokunulmazlık istemişti. Yazısı sayfa 10’da

Madencilik bayramı Her yıl 4 Aralık’ta kutlanan Madencilik Bayramını, TMOOB Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, İTÜ Maçka Sosyal tesislerinde gerçekleştirdi. Bu yılki kutlamalara kültürel-sanatsal bir boyut katmayı isteyen Oda Yönetim kurulu, toplantıya özel davetliler çağırmıştı. Madenciler dünyasının tanınmış ve örnek isimlerinden Nihat Algan’ın oğlu Beklan Algan ve gelini Ayla Algan; 1962 yılında Zonguldak’ta çekilen ve madencilerin hayatından kesitler içeren “Şehirdeki Yabancı” adlı filmin yönetmeni Halit Refiğ, başrol oyuncuları Nilüfer Aydan ve Göksel Arsoy, Maden fakültesinin genç öğretim üyelerinden Cemalettin Balcı ve emekli maden işçisi, “Zonguldak’ta İşçi Sınıfının Durumu-Kumpanyalar dönemine dönüş” kitabının yazarı Kadir Tuncer, toplantının başlangıç bölümünün konuklarıydı. Oda başkanı Prof. Dr. Ergin Arıoğlu’nun yönettiği oturuma, Göksel Arsoy, Halit Refiğ ve Beklan Algan sağlık sorunları nedeniyle katılamadılar. Yazısı sayfa 7’de

Zonguldak’ta da Kent Konseyi toplantısında, gündemde böyle bir madde olmadığı halde, gizli bir el, “Apo’yu Tel’in mitingi” önerisini gündemleştirdi ve gündemin başına koyuverdi. Sağcı, gerici takımı mitingin lehine konuşmalar yaparlarken, İHD adına toplantıya katılan Kadir Tuncer aşağıdaki konuşmayı yaptı: “Sığınma hakkı bir insan hakkıdır. Bu hakkın kimlere tanınacağı, Uluslarüstü belgelerde yazılıdır. Konuyla ilgili uzman sıfatlarıyla görüşlerini açıklayanlar, hükümet yetkilileri kamuoyunu yanlış ve tek yanlı bilgilendirmektedirler. Konuyla ilgili uluslarüstü Belgeler, Avrupa Suçluların İadesi Sözleşmesi, Sığınanların Statüsüne ilişkin 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi ve Tedhişçiliğin Önlenmesi Sözleşmesidir. Konu İtalya yargısının yetkisi dahilinde çözülecek ve Türkiye’nin insan hakları durumu bu çerçevede irdelenecektir. Öncelikle politik nedenlerle sığınanların hiçbir koşulda iadesi sözkonusu değildir. Adli nedenlerle iade isteminin kabul edilebilmesi için de, iade edilecek ülkede, iade edilecek kişinin işkence görmemesi, ölüm cezasıyla cezalandırılmaması ve yaşam hakkıyla ilgili güvenceye sahip olması gerekir. Sayfa 7’de

İlk yarı SEKA işçisinin Seka Fidanlığının bedelsiz satışında sessiz kalan İzmit halkı ve Seka işçisinin tavrını gören devlet, özelleştirme konusunda deneyimli Kurtcebe Gürkan (ORÜS Genel Müdürlüğünü yürütürken ORÜS’ün özelleştirilmesinde etkin rol oynamıştır) ‘ı Seka Genel Müdürlüğüne atayarak özelleştirmek için uğraşıpta beceremediği Seka’yı daha radikal bir kararla, kapattığını ve arazisini Büyük Şehir Belediyesine devrettiğini söyleme cesaretini buldu. Neden özelleştirme değil de kapatma kararı aldı diyecek olursak ; hedef çok netti. 1-Marmara Bölgesinde kağıt ürünleri imal eden özel sektör bir çok yatırımı kendisi yapmıştı. Özelleştirmeyle (özelleştirilecek duruma getirmek için de çok para harcanmalıydı) özel sektörün önü tıkanabilirdi. Örneğin Olmuksa (Sabancı’nın) kurulunca Seka’nın oluklu mukavva kısmı kapatılmıştır. Sayfa 4’te

Kadrolar arası ilişki Metin Kalfa Bir Söz- Sayfa 5

Bir gerçek hikaye Sevda Ergin Sayfa 16

Bir nevi sapıklar Ali Haydar Banazlı Sayfa 5

Korku ve iktidar üzerine (Yalçın Küçük ile polemik) Zeki Tombak Sayfa 12


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.