CİLT:4
SAYI: 46-47
Kasım - Aralık: 2007
----------------------------------------------------------------------------------------------------
LİBERAL BURJUVAZİ “DEMOKRASİ” MÜCADELESİ Mİ VERİYOR? (Geçen Sayıdan devam) Liberal burjuvazinin “demokrasi”ye ilişkin politikalarını incelerken, onların yazınına sıkça başvurduk, gerekli olduğunda yine onların görüşlerini buraya aktaracağım. Şimdiye kadar olanları özetleyecek olursak şu temel yaklaşımı görürüz: Türkiye’de Cumhuriyet, monarşiden iktidarı almış fakat onu halka vermemişti. II. Cumhuriyet iktidarı halka verecektir. Kemalist Cumhuriyet bunun için demokratik değildir. 22 Temmuz seçimleri öncesi, ülkede “Cumhuriyet Mitingleri” yapılmıştı. Halbuki demokrasi mitingleri yapılmalıydı. Bu gün gerekli olan Cumhuriyet değil, o zaten vardır, demokrasidir.
Liberal burjuvazi, demokrasinin önündeki engel olarak, “asker ve sivil bürokrasi” ile onların egemen olduğu “vesayet sistemi”ni görür. Ve bu sistemin adına “vesayet demokrasisi” der. Onların Cumhuriyetinde vesayet edenler, cumhuriyete koruma, kollama görevi yapanlar değil halk iktidarda olacaktır. Tabi bunun temel şartları, “hukuk devleti” ve “çoğulculuk” “sivil” anayasa üzerinde yükselen bir yönetim sistemi olacaktır. “Demokrasi” ve anayasa tartışmalarının yürütüldüğü liberal burjuva – demokrat yazın “sivil”leşmeyi kendi Sine temel hedef olarak almış görünüyor. Anayasayı sivillerin yapması, yönetimde sivilleşme, seçimlerin atanmışlara üstünlüğü onların temel düsturudur. Bu olanlardan ne olduğunu ne yapılmak istendiğini anlamak için “sivil toplum” kavramı ile ifade edilmek istendi-