60-PROLETER

Page 1

CİLT:6

SAYI:60

Haziran - Temmuz:2009

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

TÜRKĠYE’DE DEVRĠM VE KARġI DEVRĠM Geçen sayıdan devam. Bugün gerek dünyada gerekse Türkiye‟de burjuvazi içindeki bölünme, jakoben ve jirodenler olarak değildir. Özellikle büyük burjuvazi Cumhuriyetçiliberal- demokrat yer yer emperyalist-kapitalist uluslar dışındaki burjuva toplumlarda bu bölünmeyi monarşist-feodal kafalı burjuvazi bölünmesi şeklindeki karşıtlık eklenir. Şimdi jakoben ve jirodenler olarak bölünen işçi sınıfı temsilcileridir. Burjuvazinin liberal-feodal kesimi karşı-devrimci saldırılarını yinede jakobenliğe karşı görüntüsü ve söylemi altında sürdürmektedir. Dünyada ve Türkiye‟de işçi sınıfının kurtuluş mücadelesinin önünü açabilmek için, özellikle bu bölünmenin ne olup ne olmadığını iyi anlamak gerekir. Yoksa daha çok uzun yıllar boşuna liberal “sol”un birliği slogan ve talebi için zaman ve

enerji harcanır. Bunu yaparken “Halk güçlerinin Birliği” , “emek güçlerinin birliği” , demokrasi ve özgürlük güçlerinin birliği”, “emek hareketinin birliği” gibi küçükburjuva söylemi ve burjuva sosyalizminin, birlik formüllerinin kutsallaştırılmasının arkasına sığınılır. Halbuki burjuva toplumundaki temel sınıf mücadelesi, burjuvazi ile işçi sınıfı arasındaki mücadelesine bu kutsal birlik çağrı ve formülleri cevap vermedi, vermiyor. Çünkü, “sol”, “halk” , “emek” gibi kavramlar tek bir sınıfı ifade etmiyorlar. Kaldıki kapitalizme karşı sonuna kadar devrimci tek sınıf işçi sınıfının temsilcilerinin de bölündüğünü, geçmiş sınıf mücadelesi deneyimi, işçi sınıfının bazı temsilcilerini kapitalizme karşı devrimci tarzda hesaplaşmak istemedikleri ve giderek işçi sınıfını temsil etmek bir yana burjuvazinin uşağı, hizmetkarı haline geldiklerini görüyoruz. Şimdi işçi sınıfının temsilcilerinin birliğini istemek bunlarla birlik istemek midir? Elbette değildir. Ama Kaustky aynı fikirde olma-


www.proleter.org

dığını tarihin tozlu sayfaları arasından bize şöyle söylüyor: “Günümüzdeki Rus Devrimi, tarihte ilk kez bir sosyalist partiyi büyük bir imparatorluğun egemenliğine getirdi.1 Bu, Paris kentinin kontrolünün 1871 yılında proletarya tarafından ele geçirilmesinden çok daha büyük bir olaydır. Ancak önemli bir açıdan da, Paris Komünü Sovyet Cumhuriyeti‟nden üstündü. Ġlki, proletaryanın tamamının emeği sonucunda oluşmuştu. Sosyalist hareketin bütün renkleri onda yer almış, hiç biri geri çekilmemiş, hiç biri dışlanmamıştı. Ancak günümüzde Rusya‟yı yöneten sosyalist parti, diğer sosyalist partilere karşı savaşarak iktidara geldi ve otoritesini de diğer sosyalist partileri yürütmeden dıştalayarak hayata geçirmektedir. Bu iki sosyalist hareket arasındaki karşıtlık ufak tefek kişisel kıskançlıklara dayanmıyor. Bu temelde farklı iki yöntemin, demokrasi ve diktatörlüğün çatışmasıdır. Her iki hareketin görüşünde de aynı hedef vardır. Sosyalizm ile birlikte proletaryanın ve onunla birlikte insanlığın kurtuluşunu 1

Altını ben çizdim.

2

sağlamak. Ancak her birinin bakış açısı, diğeri tarafından hatalı ve büyük olasılıkla yenilgiye götürecek şekilde değerlendiriliyor. Rusya‟daki proleter mücadele kadar devasa bir olayı taraf tutmadan ele almak olanaksızdır.” (Karl Kaustky Proletarya Diktatörlüğü s.15) Daha ileride Kaustky Paris Komünü ile ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:”Bu, Paris Komünü içinde geçerlidir. Yeni devrimci rejimin ilk çıkardığı yasa seçmenlere başvurmaktı. En büyük özgürlük koşulları altında yapılan oylama Paris‟in bütün bölgelerinde Komüne sağlam çoğunluk oyları sağladı. Seçimle atmış beş devrimci seçilmişti ve karşılarında 21 muhalefet üyesi vardı, bunların 15‟i açıkça gericiydi, altısı Gambette okulundan radikal cumhuriyetçi idi. 65 devrimci arasında, Fransız sosyalizminin bütün mevcut aşamaları temsil ediliyordu. Ancak, birbirlerine karşı savaşsalarsa hiç biri di Ğerleri üzerinde diktatörlük kurmadı. Kitleler tarafından bu kadar güçlü desteklenen bir hükümetin demokrasiye müdahale etmek için en ufak bir neden bile ihtiyacı yoktur. dev-


Proleter Haziran-Temmuz:2009 Sayı:60 riminin bastırılması, zor kullabir ağırlığı vardır. Bilindiği Marks, nımı olmadan olmaz. Zora anbu sosyalizm türlerine karşı acıcak zor ile karşılık verilir.” masızca mücadele etmiş, Ka(Age.S.44) utsky gibi, “sosyalizmin bütün Karl Kautsky, Paris Komevcut aşamalarını temsil edilimünü ile, 17 Ekim 1917‟deki Rus yordu” deyip kutsamamıştır. çündevriminin karşılaştırıp, birincinin kü bu durumun işçileri yenilgiye ikinciye üstün olduğu sonucuna götüreceğini görüyordu. Rusya varmış. Sonuç Demokrasi ve dikkoşullarında da işçi sınıfının jatatörlük çatışması. Komün dekoben temsilcileri Bolşevikler, mokrasiyi, Ekim devrimi diktatörMenşevik ve Narodniklere karşı, lüğü temsil ediyor olmuş. Kamücadele etmişlerdi. Kautsky utsky‟nin amacı bu iki tarihsel bunu bir diktatörlük olarak gödevrimi karşı karşıya getirerek, rür.bunlara karşı savaşılmamalı demokrasi ve diktatörlüğün karve yürütmede dışlanmamalıydılar şıtlığını kanıtlamaktır. Yazar der. Yani ona göre bütün sosyabundan önce, Marks‟ın Komün list hareketler aynı hedefe sosyaöncesi Paris işçilerinin ayaklanlizme götürecektir. Aralarında masına karşı çıktığını açıklamademokrasi işlemeli, zor kullanıllıydı. Ayaklanmanın bir hata olamamalı, zorun olduğu yerde dikcağı uyarısını yapıyordu. Ama bir tatörlük vardır. Diktatörlük ise kez ayaklanma başlayınca bütün kabul edilemez, proletarya diktagücüyle komün arları destekletörlüğü de olsa. Proletaryanın miş, onlara taktikler vermişti. Pakurtuluşu için mücadele ettiğini ris işçileri Versailles‟e çekilen söyleyenler, onun diktatörlüğünü burjuvazinin üstüne yürümeli, istememekte, burjuvaziye özgürbankaya el koymalıydı. Nitekim lük talebinde bulunmaktadır. bunlar yapılmadı ve Komün kısa Çünkü, proletarya diktatörlüğü sürede yenildi. Lenin‟de Komün burjuvazi üzerinde bir diktatörlük devriminin eksiklerinden söz olacaktır, olmak zorundadır. üsederken bizim devrimimizin bentelik proletarya devriminde bütün zememesi gerektiği bir devrim devrimler gibi zor kullanacaktır. diyerek, demokratik devrimle, İşte bu kabul edilemez. Kautsky sosyalist devrimi karıştırdığını proletarya iktidarında ancak desöylüyor. Komün öncesinde, Pamokrasi uygulayıp, uygulanabilir ris işçileri arasında Prodhoncu der. Yani, genel oy, genel seçimsosyalizm ile Blanquciliğin önemli ler her şeyin üstündedir, prole3


www.proleter.org

tarya çoğunluk bir sınıf olduğu için bunlara dayanabilir der. Ama Lenin Ekim devrimi öncesi Sovyetlerde diğer işçi örgütlerinde çoğunluk olduklarını, iktidarı alabileceklerini ve almaları gerektiğini söyler ve alırlar. Kautsky‟e göre bu devrim azınlık devrimidir. Zor uygulanarak ayakta durmaktadır. Dolayısıyla jakobendir, kabul edilemez. Menşevikler doğruyu savunuyorlardı, çünkü Rusya sosyalist devrimi için olgunlaşmamıştı, sadece burjuva devrimi yapılabilirdi. Bolşevikler, iradi bir zorlarıyla, hukuk ve kılıç zoruyla bir toplum üst aşamaya taşımaya çalışıyorlar der. Görüyoruz ki Kautsky‟nin Bolşeviklere karşı itiraz ve saldırıları, jakobenlik (terör dönemine ilişkin) demokrasi ve diktatörlük temelinde şekilleniyordu. Bu gün yine işçi sınıfının jakoben temsilci ve geçmişteki görüşler ile revize edicilerin “ezber” bozucuların temel ayrılık ve tartışma noktaları buralardadır. Onun için bu konuda Kautsky bir kez daha konuşturmakta fayda var. “Ancak, Paris proletaryası ve küçük burjuvazinin Fransız devrimi sırasındaki terör dönemi, yani azınlık diktatörlüğü, büyük tarihsel önemi olan muazzam sonuçlara neden oldu mu? 4

Kuşkusuz oldu. Ancak ne tür sonuçlardı bunlar? Bu diktatörlük Avrupa‟nın müttefik kralları devrimci Fransa‟ya karşı açtığı savaşın bir çocuğuydu. Bu saldırıyı zaferle geri püskürtmek terör döneminin tarihi kazanımıydı. Bu, diktatörlüğün demokrasiye kıyasla daha iyi savaş açabildiği şeklindeki eski doğruyu tekrar kanıtlamış oldu. Bu durum, proletaryanın kendi istediği toplumsal dönüşümleri ve siyasi iktidarı kontrol etme yönteminin diktatörlük olduğunu hiçbir şekilde göstermez. Enerji açısından 1793 Terör Dönemini aşmak mümkün değildir. Yine de Paris proletaryası iktidarını bu araçlarla kazanmayı başaramadı. diktatörlük, proleter ve küçük burjuva siyasetinin farklı fraksiyonlarının birbirleriyle savaştığı bir araçtı ve sonunda bütün proleter ve küçük burjuva siyasetini sonlandırmanın aracı haline geldi. Alt sınıfların diktatörlüğü, kılıcın diktatörlüğünün önünü açar. Burjuva devrimleri örneğinden sonra devrimin iç savaş diktatörlük ile eş anlamlı olduğu söylendiği takdirde, yarattığı savaşlara tanınmalıdır ve devrimin zorunlu olarak bir Cremwell veya Napolyon yön-


Proleter Haziran-Temmuz:2009 Sayı:60 temiyle sonuçlandığı eklenmeputlaştırır. Böylelikle devrimi imlidir. kansız kılar. Burjuvaziye karşı Ancak demokratik bir zor kullanılmasını yasaklar. büşekilde örgütlenmiş ulusun tün sosyalist hareketlere özgürçoğunluğunun proletaryanın lük, demokrasi adı altında burjuoluşturduğu durumlarda, provaziye özgürlük talep eder. sosleter devrimin zorunlu sonucu yalist hareketlerin demokrasi kesinlikle bu değildir. Ve sosiçinde mücadelesini savunur, yalist üretimin koşulları yalnızbunların tamamının sosyalist iktica bu dönemlerde ortaya çıkar. darda olmasını savunur. Bunlar, Proletarya diktatörlüfarklı “sosyalizm renkleri” (Küçük ğünden, demokrasi temelinde burjuva sosyalizmi, burjuva soshükmetmesi dışında hiçbir şey yalizmi, proleter sosyaanlayamayız.” (Age.S.50) lizm(Marksist sosyalizm)) olabiKautsky, proletarya diktaleceği gibi, farklı proleterlerin törlüğünü karşı çıkışını, Terör sosyalistleri, partileridir. Kısacası, Dönemi, (Jakoben devrimcilerin savunduğu “çoğulcu sosyayönetiminde olduğu dönem) ile lizm”dir. Bütün sosyalizmin renkkarşılaştırıp kendi tezlerini sıralıleri burjuvazinin egemenlik döyor. Onun için devrim=iç savaş neminde olduğu gibi, sosyalizmi değildir. Bunun için emperyalist inşa döneminde de varlıklarını savaş döneminde de olsa burjusürdürmelidirler. O her şeye kadir vaziye karşı savaş aşmayı red“eleştiri” ve muhalefet yok edildeder. Onların hükümetinin samemeli. Bu muhalefet aynı işçi vaş bütçesine oy verir. Devrim = sınıfı partisi içinde olduğu gibi diktatörlükte değildir, sonunda farklı birden çok partiler şeklinde “kılıcın diktatörlüğünü” getirir. de olabilir. Genel “demokrasi” ve Yani alt sınıf burjuvaziye diktatörözgürlük kapitalizm koşullarında lük uygulanmamalı, iç savaş açen gerici karşı devrimci “cemiyet” mamalı sonuçta burjuvazi diktave kuruluşlar içinde olduğuna götörlüğe başvurur, pardon ondan re genel seçimlerde, devrim sonbağımsız “kılıcın diktatörlüğü”ne rasında da var olmalı, baskı altıasker diktatörlüğüne yol açar. na alınmamalı. Bunun için proletarya demokrasi Her kesin oy hakkı, burjudışında hükümet etmemelidir! vanın da, proleterin de olmalı. Kautsky, zor‟dan nefret eder. geDiktatörlüğe karşı “demokranel oy‟u, çoğunluğun iktidarını si”den yana olan yazar, Sovyet 5


www.proleter.org

Anayasa Taslağına bu noktada şu satırları ile karşı çıkar: “12 Temmuz 1918 tarihinde sona eren son Tüm Rusya Sovyetler Kongresi, Rus Sovyet Cumhuriyeti için anayasa taslağı hazırlamıştır. Burada konulan kanuna göre Rus Ġmparatorluğunun bütün sakinleri değil, ancak yalnızca belirli kategorilerin Sovyetlere temsilci seçme hakkı bulunmaktadır. „Geçimlerini faydalı veya ücretten emekle sağlayanlar‟ oy verebilir. „Faydalı ve ücretten emek‟ nedir? Bu çok esnek bir terimdir. Oy hakkından mahkum bırakılanların tanımıda bir o kadar esnektir. Kar amacıyla ücretli emek çalıştıran herkesi kapsıyor. Bir ev emekçisi veya çırağı olan bir küçük usta bir proleter gibi yaşayabilir ve hissedebilir. Ancak onun oy hakkı olmayacaktır. Özel tüccarlar ve orta sınıfları oy‟dan mahrum bırakmayı hedefleyen tanım nedeniyle çok daha fazla sayıda proleterin oy hakkı alınabilir. İşini kaybedenler ve küçük bir bakkal dükkanı açarak veya gazete satarak geçinmek isteyen bir işçi bu şekilde oy hakkını kaybediyor. Bir başka madde, kazanılmayan gelire sahip herkesin oy hakkını elinden alıyor. 6

Örneğin sermaye temeddühü, bir iş karı ve mülk kirası. Oy hakkının kaybedilmesine neden olan kazanılmayan gelirin ne kadar büyük olması gerektiği belirtilmiyor.bir mevduat hesap defterine sahip olmayı içeriyor mu? Çok sayıda işçi, özellikle de küçük kentlerde, küçük bir eve sahiptir. Ve geçimlerini sağlamak için kira alırlar. Bu durum onları kazançsız gelir sahibi insanlar kategorisine sokar mı? „Devrimin yuvası‟ Obiçevist fabrikasındaki grevin üzerinden çok uzun zaman geçmeden Trocki‟nin 1909‟da belirttiği gibi (Rusya‟da Devrim), bir Bolşevik yoldaşa, Sovyet hükümetine karşı protestoyu nasıl açıkladığını sordum. „Çok basit‟ dedi. „İşçiler, küçük bir eve sahip kapitalistlerdir.‟ Sovyet Cumhuriyeti Anayasasına göre kapitalist olarak damgalanmanın ve oy hakkını kaybetmenin ne kadar kolay olduğu görülüyor. Her türlü keyfiliğe kapıyı açan oy hakkının tanımındaki esneklik onu hazırlayanlardan değil, onun konumundan kaynaklanmaktadır. Proletaryanın kesin ve tam bir hukuki tanımı bulunmuyor.” (Age.S.63-64) Kautsky, “Rus Ġmparatorluğunun bütün sakinlerinin” oy


Proleter Haziran-Temmuz:2009 Sayı:60 hakkına sahip olması gerektiğini uğratılmış, süngüsü düşük vaziistemektedir. Ancak bunu açıktan yetteydi. “Demokrasiyi” putlaştıve güçlü bir şekilde savunamaran Kautsky, kapitalist ve işçi kayacağını bildiği için, kapitalist ve tegorileri üzerinden polemiğini proleter kategorilerinin doğru bir sürdürüyor. Asıl amacı “demoktanımının da yapılmadığından rasinin” arkasında, gerisinde duyakınmaktadır. Aslında yapmaran sınıflar, sınıflı toplum ve müyan, yaptığı eleştiri ve tanımlacadelesini gizlemektir. Yaptıkları malarla bu kategorileri bulanık ve da buna hizmet etmiştir. proletar“esnek” duruma sokan kendisidir. yanın tarihi misyonu “demokrasiKüçük meta üretiminin kateyi” ebedileştirmek değil onunla gorileri ile kapitalist meta üretimibirlikte sınıfların yok olması ve nin kategorilerini bir ve aynı kakomünist topluma ulaşmaktır. iştegoride özdeşleştirip aynılaştırte bu hedefe varmadan önceki maktadır. Proletarya diktatörlüuğrak, proletarya diktatörlüğüdür. ğüne karşı çıkışın, proletaryanın Başkası da olamaz. Onun için “kesin ve tam hukuki tanımı” buLenin Marksist olmanın kıstasını, lunmaması yalanının arkasına ona kadar genişletebilmeye bağgizlenmektedir. Bolşevikler başta lamıştır. Kautsky‟nin ise gönlü, Lenin işçi sınıfını çevreleyen, yarı kapitalistlerin mülksüzleştirilip, proleter ve küçük burjuva unsurproleterleştirilmesi, oy hakkından ların onun içine kendi sınıf özelmahrum bırakılıp, baskı altına liklerini taşıyıp onun etrafında alınmasına razı değildir. boğucu bir atmosfer yarattığını, Kapitalist sınıf ile karşıtı bunun kapitalistlerin iktidarları proletaryanın tanımları üzerinde için istedikleri bir durum olduğuher zaman polemikler sürdü. burnu biliyorlardı. Ve sosyalizmin injuva toplumun bu iki temel sınıfı, şasına en büyük karşı direniş birbirlerini koşullandırıp, tanımlarbunlar tarafından gelecekti ve lar. İşçi sınıfının bir üyesi, emekgeldi. Zaten kapitalist üretimin gücünü sattığı için değil, kapitatemeli meta üretimidir. Onun liste sattığı için bu sınıfın üyesiyadsınması ile ortaya çıkar. Kadir. Öz olarak büyük ölçekli serutsky, bu günküler gibi ne prolemayenin bir ürünü olarak tanımtarya‟ya “elveda” diyebiliyordu lar Engels modern proletaryayı. nede Marksizm‟e cepheden salKapitalistin gelirini harcayıp serdırabiliyordu. Onun liberalizmi, mayeleştirmesi emek-gücünü saMarksizm tarafından yenilgiye tın aldığı ilişkide, (Örneğin evin7


www.proleter.org

deki hizmetçi, çocuk bakıcısı, bahçıvan) sermaye ilişkisi olmayıp, parası sermaye olarak yatırılmamış gelir olarak harcanmıştır. Dolayısıyla bu emekçi, modern proletaryanın bir unsuru değil, ilişki, ücretli emek-sermaye karşıtlığı taşımaz. Bu tanım başka alanlarda , devlette „çalışanlar‟ “kamu emekçisi” denen kesimler içinde geçerlidir. Bütün tanımlamalar eksiktir. Öz deyişini hatırda tutarak, dikkatimizi, tanımlar yerine ilişki ve süreçler üzerine yoğunlaştırmalıyız. Proletarya sermayeyi genişleten, kendine ihtiyaç kalmadığında üyeleri sokağa atılan bir sınıftır. Son yıllarda, proletarya tarih oldu, ortadan katlı, diyen liberaller çoğunlukta olduğu gibi, onun bileşiminin değiştiği, beyaz yakalıların, mavi yakalıların önüne geçtiği, fabrikanın yerini “işyeri”nin aldığı, kapitalizmde sanayinin yerine hizmet sektörünün geçtiği, dolayısıyla işçi sınıfının çoğunluğu bu üretken olmayan kesim emekçilerinin oluşturduğu tarzında görüşler, liberal ve “sosyalist” çevre ve basında başköşeye oturmuş bulunuyor. Kapitalizm artı-değer sömürüsüne dayanan bir sistemdir, bütün diğer yan, tali ilişkiler ona tabidir, onun tarafından belirlenir. Şimdi bu temel ilişki şu yada bu nedenle gözden uzak tutulmaya 8

çalışılıyor. Kapitalist ile işçi arasındaki ilişki basit üretim ve tüketim ilişkisi değil, işçinin artı-değer ürettirilerek sömürülüp, sermayenin kendisini genişletip, büyütüp, değerini hem koruyup hem artırdığı bir ilişkidir. Ücretli işçinin bu rolü göz ardı edilerek yapılan bütün tanımlamalar burjuvaziye hizmet eder. Tabi ücretli emeğin alt türleri, gelişmemiş biçimleri (gündelikçilik, yevmiyecilik vb.) vardır, tıpkı sermayenin de aynı şekilde ilkel ve aşağı biçimleri olduğu gibi. Marks‟ın üzerinde durup, teorisine temel teşkil eden modern sosyalizmin temeli olan ilişki büyük ölçekli sanayi, fabrikanın merkezinde olduğu iktisadi ilişki olan modern sermaye gerçek sermayedir. Kaustky‟nin yorumlayıp, saldırdığı Sovyet Anayasasındaki kapitalist ve işçi tanımlamasına göre, bu gün bizim “sosyalist parti ve hareketin üyeleri oy kullanma hakkına sahip olamayacaklardır. Parti kongrelerinde alınan karar gereği, işçilerin sigorta primlerini yatırmaları istenen üyeler bu karara karşı çıkmışlardı. Ve parti içinde kalmayı devam etmişlerdir. Ekim devrimi anayasası bunları kapitalist olarak niteleyip baskı altına alınıp yok edilecek sınıfın üyeleri olarak damgalamış. Ama bu onların partisi-


Proleter Haziran-Temmuz:2009 Sayı:60 nin “özgürlükçü sosyalizm” anlatir. Bizim “sosyalistlerimiz” “ezber yışına aykırıdır. Yeni Kautsky‟ler bozmak” ile meşguller, bu ezberonların özgürlüğünü ve haklarını leri de bozdukları görülüyor. savunuyor. Onların, sosyalizm Her şeyin temelinde, burdüşmanlarının temeli Kautsky‟de juvazinin ve proletaryanın temsilmevcuttu. Onlara göre Bolşevikcilerinin iki temel bölünmesinde lerde sosyalistti, Menşevikler de. yatmaktadır. En iyisi mi bu koTabiî ki Narodnikler de. Keza nuda Rosa Lüksemburg‟un da Almanların Kautsky‟ciler ile Spargörüşlerine kulak vermek. taküsler de. Bunlar serbestçe “Peki, Büyük Fransız (okunamadı), mücadele edebilir Devriminde ne oldu? Burada ama birbirlerine karşı zor kulladört yıllık bir mücadelenin arnamaz, devrim sonrasında bir dından, jakobenlerin iktidara el birlerini hükümet etmekten mahkoymasının, devrimin kazanımrum edemezlerdi. Burjuva delarının korunması, Cumhuriyemokrasisini putlaştıran bu günün tin kurulması, feodalizmin tarzı, Ekim devrimini, Paris Koezilmesi, iç ve dış düşmanlara mününden, “kötü” buluyordu. karşı, devrimci bir savunmanın Burjuvaziye özgürlük tanıyarak örgütlenmesi, karşı devrimin ona karşı nasıl mücadele edilebikomplolarının boşa çıkarılması lir? Mücadele etmeden, özgürlük ve devrim dalgasının Frantalebi neyi işaret ediyor? Tabiî ki sa‟dan Bütün Avrupa‟ya yaonun hizmetkarı olmayı. “Demokyılması için tek yol olduğu orrasi” bir devlet biçimidir. proletartaya çıktı. ya kendisini onunla sınırlayamaz. Rus Devriminin ilk aşaOnun nihai hedefi devletsizliğe madaki “burjuva karakteri” kogeçmektir. Bu nihai hedefi görunmasını isteyen Kaustky ve zetmeyen sosyalizm düşüncesi onun Rus dindaşları, Fransız onun hareketini felç ettiği gibi, Devriminin jiroden iktidarındaaynı kategoriye bağlı parti, hareki „iyi‟ devrimini, Jakoben ket isimleri (Sosyalist-Demokrasi ayaklanmasından sonra gelen Partisi, Sosyalist Devrim Partisi, „kötü‟ devrimden ayıran önceki Sosyalist Demokrasi Kolektifi vb.) yüzyıl Alman ve Ġngiliz liberalbilimsel olarak doğru değildir. lerinin birer kopyasıdırlar. libeAma bunlar bu günlerde bizde bir rallerin bu sığ tarih kavrayışı, hayli çoklar. Halbuki Lenin, bu „ılımlı olması‟ jakobenlerin parti ismindeki hatayı düzeltmişayaklanması gerçekleşmeden, 9


www.proleter.org

jiroden dönemin ilk, çekingen, isteksiz elde edilmiş başarılarının bile eninde sonunda devrimin kalıntıları altına gömüleceğini kesinlikle anlamaya çalışmıyor. Bu kavrayış, jakobenlerin alternatifini- ki devrimi demirden akışı bu soruyu1793‟te gündeme getirdi„ılımlı‟ bir demokrasi değil Baurben restorasyonu olduğunu anlamıyor. „Altın Ortalama‟ hiçbir devrimde söz konusu olamaz. Devrimin doğası hızlı kararları gerektirir, ya lokomotif tarihsel yükselişin en uç noktasına kadar tam gaz yol alacak yada bütün ağırlığıyla dipteki başlama noktasına doğru çökecek ve lokomotifi tepeye varmadan yokuşun yanında zayıf güçleriyle tutmaya çalıştığında, ne çare, dipsiz kuyudan kendisiyle birlikte sürükleyecek. Her devrimde , sadece devrimi ileri götürecek doğru parolayı açıklama ve durmadan gerekli sonuçları çıkarma cesaretini gösteren partinin istediği ve iktidarı ele geçirmesi böyle açıklanabilir.” (Rosa Lüksemburg Rus Devrimi S.27-28) 1793 jakoben iktidarı döneminin (Terör Dönemi) ve bununla birlikte 1917 Ekim Devriminin değerlendirmesinin lider ve 10

hareketlerde nasıl bir nitelik farklılığını ortaya çıkardığını görüyoruz. Lenin ve R. Lüksemburg‟un jakoben devrimini yüceltip övgü ile söz ederken, Kaustky aşağılayıp temkinli yaklaşmaktadır. Kaustky liberalizmi gereği aşırılıklardan kaçınmakta, “eleştiri özgürlüğü”nü her şeyin üstünde tutmaktadır. Bütün devrimlerin enerjik atılım ve cesaretli hamleleri ona “acı” vermektedir. Feodalizm ile kapitalizmin ezilmesi onun için katlanılmazdır. Her iki devrimde de bu günah bol bol işlenmiştir. Burjuvaziye yenilen Paris Komünü ise üstündür. Marks ve Engels Komünün teorilerinde ilerleme sağlayıp yeni devlet tipini, proletarya diktatörlüğünü ortaya çıkaran özelliğini selamlarken, o bu üstün tarafını değil eksik ve zaaflarını yüceltmektedir. Bizim bu günkü liberallerimizde aynı şekilde “demokrasi” ve “diktatörlüğü” karşıtlar olarak ele alıp devrimi kötürüm yapmanın, daha doğrusu onu yok etmenin yollarını aramaktadırlar. Gerek jakobenliğe saldırıları, gerek “sol” da birlik için “Çatı Partisi” Çalışmaları, gerek teoriyi geri plana iten “birlik” arayışları, liberalizmin gemi azıya almış dörtnala giden üstünlüğünün sonucudur. Bunun için komünistler öncelikle liberalizmin saldırılarını


Proleter Haziran-Temmuz:2009 Sayı:60 yok etmelidirler. Devrim ve deveskinin bütün kurum ve kurallarırimci teorinin savunulması bunun nı tahrip ederek, yıkıntıların içinilk şartıdır. Rosa‟nın deyimiyle den yeniden üretme çabası sürdevrimi ileriye götürecek “doğru dürmekte, bütün gücünü sistemin parolayı bilme” burada can alıcı bekası için kullanmaktadırlar. sisdurumdur. Yoksa söz konusu temin sınıfları da kendi çıkarlarıolan genel devrim savunusu dena uygun talep, istem ve mücağildir. Her devrimin temel sorunu delelerini sürdürmektedirler. Hıziktidar sorunudur. Devrim hangi la yol aldığı toplumsal düzenin sınıfın iktidarını sağlayacaktır? geleceğe ilişkin nesnel koşulları Burjuvazinin mi? Proletaryanın bunu insanlığın kurtuluşuna dömı? İşte cevaplanması gereken nüştürebilecek öznel koşulların soru budur. Genel “demokrasi” oluşmasına bağlı olarak götüresavunuculuğu-ki bu gün liberal cektir. ve “sol” saflarda bu ağırlıktadır“Sekarat”taki ölümcül hasburjuvazinin iktidarını istemenin tanın tipik davranış ve emareleörtüsüdür. riyle zaman zaman pamukla dudaklarına sürülen suyun (can suDevam edecek… yu değil) hastayı yaşama geri Temmuz 2009 N.IġIK çevireceği, “eski” günlerine döndürebileceğinden ziyade vücut MARKSĠZM-LENĠNĠZM fonksiyonlarını kullanabileceği HER ZAMAN umudunu taşıyan epeyce bir yaGÜNCEL kını da var. Yanı sıra ölümden VE kalan mirasın ele geçirilmesi koBĠLĠMSEL nusunda bekleşen, nerede hangi ÖĞRETĠ zenginliklerin, birikimlerin, bakir alanların envanterini tespit etmekle de meşgul, bekleşen akKAPĠTALĠZMĠN ÖLÜMCÜL babaları da hesaba katmak geKASTALIĞI rekiyor. ellerindeki dokümanlar, KRĠZ fiili iştirak ve ortaklıklar, yeni yuDEVAM EDĠYOR… tulma ve satın almalarla, ilhaklar Dünya kapitalizmi (ekoolabildiğince yaygın olarak yanomisi) şişeden çıkan cini kontrol şanmaktadır. Pek açık verilmealtına almaya çalıştıkça daha da yip, neşredilmeyen bilgilerin araiçinden çıkılmaz, geri dönülmez, sında yer yer rastlanan gazete, 11


www.proleter.org

tv. haberlerinden bunları anlamaya çalışıyoruz. “Yeni dünyalara şimdiden hazırlanmayanlar trenleri yine kaçıracaklar. “İş âlemi dâhil, dünyada ciddî yeniden şekillenmeler yaşanıyor. Bilhassa, bilgi teknolojilerinde ve lojistikteki gelişmeler sayesinde bu değişim zirvelere çıkıyor. “Eskiden bir girişimci gözünü karartır, memleketin birinde bir çatı altına bir fabrika kurar, imalata başlar, sonra malını satacak adam arardı. Şimdilerde ise işlere fabrika kurarak değil, pazar fırsatı ve talebini keşfetmekle başlanıyor. Belli bir iş hacmi, hatta fiilî siparişi garantileyecek bir şebeke hayal ediliyor. Tedarikten satış sonrasına her aşama, her faaliyet, iş, operasyon, proje, didik didik incelenip, hepsini bir araya getiren, bütünleştiren bir senaryo yazılıyor. Vakti gelince senaryoya start veriliyor. “İmalat bile, birden fazla ülkede, küçük üretim aşamalarına ayrılarak, işler küçük büyük bir dizi imalatçıya dağıtılarak gerçekleştirilir oldu. Bir sipariş için, yüzlerce ayrı ekip, firma, kişi harekete geçiriliyor. Değişik ülkelerden, çeşitli iş birimlerinden gelen parçalar ve işler, bilgi teknolojileri ve lojistik sayesinde bir 12

araya getirilip hedef müşterilere sunuluyor. “Bir atölye kurmak, bir orkestra elemanı olmak, zurna çalmak kolay. Lakin orkestra şefliği herkesin harcı değil. İşin başarısı, başkalarına da işler verecek, onları kendi rızalarıyla orkestrasının oyuncusu haline getirebilecek, oyununa dâhil edecek kıvrak „orkestra şefleri‟ne, „şebeke orkestratörleri‟ne bağlı. Sınırların alçaldığı, dünyanın düzleştiği, hiyerarşilerin artık birer engel ve yük olarak görüldüğü bir dünyada rekabet, her biri bağımsız davranma eğiliminde olan nice orkestra elemanlarını ince ayarlarla tam senkronize bir şekilde ve belli bir tema ve hikâye etrafında işletebilmekle mümkün. “Şebeke oluşturacaksınız, şebekeyi cırtlak sesler çıkmadan, ahenkle yönetecek, bu işi çok hızlı yapacak ve esnek olacaksınız. İşte yenidünyanın yeni rekabet modeli bu. İster „şebeke orkestratörlüğü‟ ister „empresaryoluk‟ deyin. Yaptığınız işin özü ve temelinde „pazarlama‟ yatıyor. (Prf.İsmail Kaya Pazarola Türkiye Gazetesi) Profesörümüzün tespitleri biraz ayakları yere basmayan bir


Proleter Haziran-Temmuz:2009 Sayı:60 değerlendirme olsa da genelde bir takım doğruları içeriyor. Sanayi Üretim Endeksi, 2009yılı Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre Gemi yapımı, Uçak ve sa% 17,4 azalarak 102,3 oldu. vaş sanayi, petrol, enerji, gibi Sanayinin alt sektörleri incelensektörler bu tür ilişkiler ağı içinde diğinde, 2009 yılı Mayıs ayında,bir önüretim ve dağıtım yaparken, siceki yılın aynı ayına göre Madencilik ve parişlerini ne zaman ne kadar Taşocakçılığı sektörü endeksi %12,9 azalarak 126,5'den 110,1'e, İmalat Saolacağı konusunda kesin rakamnayi sektörü indeksi %19,0 azalarak ları ellerinde “olmayan” sektörler 124,2'den 100,6'ya Elektrik, Gaz ve Su arasında kıyasıya rekabetle karsektörü şılaştıklarında topu diken ilk sekendeksi ise %5,5 azalarak 120,1'den törler oluyorlar. Yazarımıza göre 113,5'ye geriledi. Ana Sanayi Grupları (MIGs) Sınıflamabunların “ilacı” pazarlama olarak sına göre, 2009 yılı Mayıs görülüyor ama yeterince dolaşıayında bir önceki yılın aynı ayına göre ma girmesi mümkün olmayan en yüksek düşüş %35,8 ile metalar için ancak tek tek firmaSermaye Malı İmalatında görüldü. lar için talep yaratabilir, yine reAa Sanayi Grupları (MIGs) Sınıflamasına göre diğer gruplar kabetin kollarına atılmak zorunda incelendiğinde, Aramalı İmalatının kalırsınız. Bu gelişim oluşum %19,5, Enerjinin %8,2, Dayanıksız Tükapitalizmin yasalarına ters, ketim Malı İmalatının %8,0, Dayanıklı onun gelişiminin ve işleyişinin Tüketim Malı İmalatının %4,0 önünde engel teşkil etmektedir. oranında düştüğü görüldü. İmalat Sanayi Alt Grupları inceKapitalist üretimin itici gülendiğinde, en yüksek düşüş oranı Mocü artı değer sömürüsü elde ettorlu Kara Taşıtı, Römork ve Yarı Römektir, bu başlı başına yeterli mork İmalatında gerçekleşti. değil, bu sömürüyü yeni sermaye İmalat Sanayi Üretim Endeksi yatırımlarına dönüştürmek ve süalt gruplarının 2009 yılı Mayıs ayında 2008 yılı aynı ayına göre yüzde değişim rekli kılmaktır. Kesintiye uğrayan oranları bir süreç sermayenin kaybı, “zaincelendiğinde, en yüksek düşüş oranırarı” demektir. Değerin “değer” nın %41,9 ile Motorlu Kara yitirmesidir2. Taşıtı, Römork ve Yarı Römork İmala2

“Aylık Sanayi Üretim Endeksi, 2009 yılı Mayıs ayında 2008 yılı Mayıs ayına göre % 17,4 azalış gösterirken, bir önceki aya göre % 5 arttı. Yapılan açıklamaya göre, Aylık

tında gerçekleştiği görüldü. Bunu,%29,2'lik düşüş ile Makine ve Teçhizat Hariç Metal Ürünleri İmalatı ve %28,9'luk düşüş ile Bys. Elektrikli Makine ve Cihazların İmalatı takip etti. (www.finanstrend.com )

13


www.proleter.org

Sermayenin değerden kurtulması mümkün olmadığı gibi, onun var oluş biçimi ona, “değer”e dayanmaktadır. Sermayenin temsilcileri de buna göre hareket etmekte, toplumsal hareketliliğin içinde yerini almaktadırlar. Emperyalist güçlerin birlikte şekillendirdiği bu yeni oluşumlar ve eskilerin alt-üst oluşları gelecek günlerin ekonomik, siyasi, askeri yapılanmaları, kurallarının hayata geçirilmesi, yerlerini alacaklarının yetiştirilmeleri, eğitimleri konusunda yaşanan heterojen faaliyetler içinde nasıl bir tavır almalı? Nasıl bir çalışma yürütmeliyiz? Bu konuya her sınıfın ve bunların uzantısı her kesimin verdiği yanıt kendi toplumsal koşullarına uygun farklılıklar içermektedir. Genel olarak ta bir çok kesim kesin tavırlar belirlemede, teorik anlayışlar geliştirme de net bir şey söylememektedirler. sesleri pek duyulmayan, sınıfsal çıkarlarının, kendinde bir sınıf olarak bilince dönüştüremeyenler dışında genel kanı, kapitalizmin bu ölümcül hastalıktan kurtulacağı, ölenlerin ve sakatların bir kenara konularak kalanlar ile toplumsal yeniden üretimin sağlanabileceği yönündedir.

Oysa gelişen toplumsal koşullar ülkeler ve dünya ölçeğinde eskisinin çok ilerisinde toplumsal koşullar ve kurallar oluşturma ve dayatma yönünde son hızla ilerlemektedir. Bunların bir kısmı “ekonomik güç odakları”, bunların siyasi-askeri temsilcileri tarafından gerek yasal3 gerekse zorla dikte edilmeye çalışılmakta , bir kısmı da bu oluşumlar içerisinde gelenek ve yasalar olarak yerleştirilmektedir. Bunlar bir yandan ABD ve AB emperyalistleri tarafından hayata geçirilirken “yapıcı yıkıcılık” körüklenerek toplumsal zenginlikler birer birer yok edilmektedir. 80‟li yıllardan bu yana IMF, Dünya Bankası vb. Emperyalist güçler tarafından yönlendirilen ve dayatılan ve adına “özelleştirme” olarak adlandırılan yapılanmanın altında yatan emperyalist dünya ekonomisinin yeniden yapılandırma ve entegrasyonunun bir parçasını oluşturmaktadır. Diğer yanda Arap ülkeleri elindeki 500 milyar $‟rı aşan sermaye yeni “yatırım” alanları ararken, pusuda beklemekte. Öte yandan Çin rezervlerindeki 2 trilyon $‟ın ABD ve dünya ekonomisine empoze 3

Gece yarısı önergeleriyle rakiplerini kandırmaya çalışan İktidar partisi AKP’nin gayretleri bu yöndedir.

14


Proleter Haziran-Temmuz:2009 Sayı:60 edilmesi, Hindistan ve diğer ülkeye çalışırken diğer yandan da lerdeki benzer hareketliliklerin kendini kaynak, geçim ve yaşam yaratacağı sonuçları kestirilmeye kaynağı sunanlara karşı “rüşvet”, çalışılıyor. Bir yandan Rusya ve kayırma, maddi çıkarlar elde etçevre ülkeleri ile birlikte krizin büme çabası içerisinde. “Kime” tün ateşiyle ısınmakta, ateşi dahizmet edeceğinin belirsiz, kararha da güçlendirerek yaydığı gösız, korkak, ne yapacağını “bilrülmektedir. Dünya nüfusunun meyen” serseri “mayın” havasın%20‟si dünyanın %80‟inin servedalar. Kendilerine hakim olacak, tine sahip olması bu 20 kesimin üzerlerinde egemenlik erkini haalacağı tavırlar diğer kesimlerin yata geçirecek gücün yerleşmeakıbetini belirleyecektir. Birkaç sini “beklemekteler”. Ayaklarının işçisi, aile efradı ile üretim yapan altından çekilen halı, zemini kayküçük üreticiler, orta ve büyük ganlaştırmış, kimin kime zarar sayılabilecek şirketlerde dahil vereceği belirsizleşmiştir. Kendi olmak üzer ikili bir kıskacın altınkurumları içinde yaşadıkları bir da ezici, yıkıcı, acımasız rekabet yana kurumlar arasındaki savagücüne sahip emperyalist serşım herkesin gözü önünde sokak mayenin yok etme savaşıyla- var dedikoduları ve yaşam biçimiyle olma mücadelesi, özel mülkiyet örtüşüyor. Burjuvazinin ve onun ve sermayenin çıkarlarının kotoplumsal yapısının yeniden ürerunması, savunulması kaygısıyla timinin unsurları işçiler, hizmetçikarşısındaki proletaryanın “basler, her türden emekçiler, serserikısı” ne ondan, ne öbür yandaki ler, hırsızlar… önüne konanla yesaflarda olabilmeyi başaramayan tinmek durumuyla karşı karşıya küçük üretici ve mülk sahiplerini bırakılmakta, cılız ve sessiz probekleyen çok zorlu günlerin şatestolarla yaşamı “kabullenme” fağını artık her kesim yaşamaya durumu içinde tezahür etmektebaşladı. Buna mukabil kendi var dir. Örgütleri etkisiz, üyelerinden oluş nedeni olan maddi koşulları ziyade yöneticilerine ve korumakkorumaya ve desteklemeye çalıta görevli sisteme hizmet etmekşan maddi tabanını yitirmiş sertedirler. Şikayet mercileri, mahmayenin devlet içindeki temsilcisi kemeler, yasalar hep kendilerine bürokrasi, en iki yüzlü, kaypak, karşı işlemekte, kendilerine hizefendisine bir köpekten bile daha met “etmesi” muhtemel olduğu sadık bir kesim, bir yanda siyasi zamanlarda ise yine sermayeye erkin yasalarını hayata geçirmehizmet edecek biçime getirilmek15


www.proleter.org 4

tedir. Elde edilen kısmi hakların güvencesi olmadığı gibi, her gün bu haklardan birer parça da kırpılmaktadır. İşçilerin ve onların önderlerinin kendi taleplerini dile getirirken ve hayata geçirilmesi konusunda çaba sarf ederken üzerinde yüzlerce kez düşünüp karar vermesi gerekmektedir. Çünkü işçi sınıfı ve emekçiler için ortaya atılan bazı talepler işçiler ve emekçilerden çok sermayenin sorunlarına “çözüm” sunmaktadır. “Çalışma hakkı, sana ödemek istedikleri fiyata sana dayatmak istedikleri şartlarda çalışma hakkına indirgendi. Dünyada emek gücünden daha ucuz bir mal yok. Ücretler düşer, mesailer artarken emek piyasası insanları kusuyor. Çalış ya da bırak; kuyruk uzun. “Ne kadar hızlı gidersen git, korkunun gölgesi ayağına çelme takar. Kaybetme korkusu: işini kaybetme, paranı kaybetme, yemeğini kaybetme, evini kaybetme, kaybetme. Hiç kimseyi ani bir kötü talihin kötülüklerinden koruyacak bir şeytan kovma duası yok. En çok kazanan bile, bu 4

İşsizlik Fonunun işsizlerden ziyade sermayenin işçilik maliyetlerinde azaltma aracı olarak kullanılmasını sağlamak için yapılan yasal değişikliklere bakılabilir.

16

günden yarına, affı ve telafisi olmayan bir başarısıza dönüşebilir. “İşsizlik teröründen kim kurtulabilir?”5 “İşsizlikle beraber, ücret krizinin temel unsuru olan iş güvencesi eksikliği de grip kadar evrensel. Her yerde ve her seviyede acısı yaşanıyor. Kimse muaf değil. dünya ekonomisinin en dinamik, en sofistike sektörlerinde uzmanlaşmış çalışanlar bile rahat nefes alamıyor. Orada da, sözleşmeli ve parça başı işler hızla kalıcı işlerin yerini alıyor. Telekomünikasyon ve elektronik alanlarında artık çok az insana ihtiyaç duyan sanal şirketler çalışıyor.”6 Sürekli bir yıkım, parçalama, ele geçirme, yok etme, saf 5

6

Tepetaklak Eduardo Galeano ( S.155)

Tepetaklak Eduardo Galeano ( S.159) Aynı kaynak işsizlik üzerine bir istatistik anekdotu şöyle tespit etmiş: “Britanya Adalarında, dört işçiden biri yarı zamanlı çalışıyor. Pek çok durumda, bu o kadar çok yarı zamanlı bir iş ki, buna neden iş dedikleri bile anlaşılmıyor. İngilizlerin değişiyle, rakamlara masaj yaptırmak için yetkililer. 1979 ile 1997 arasında istatistik kriterlerini otuziki kez değiştirdiler. Nihayet şu anda uygulanan mükemmel formüle ulaşmak için: haftada bir saatten fazla çalışan işsiz değildir. Dürüst olmak gerekirse, Uruguay’da işsizlik ben hatırladığımdan beri böyle ölçülür.” (Age.S.161)


Proleter Haziran-Temmuz:2009 Sayı:60 dışı bırakma, süreci içerisinde ülgereken hayati önemi olan bir keleri, kıtaları, ekonomileri yenikonu olmasındandır. den şekillendirme, kendilerine Emperyalist kapitalizmin bağlama, denetim ve yönetimlekrizi sınıflar arasındaki mücaderine alma süreci elbette her zaleleri yazınsal temelde de sürdüman kolay yürümüyor. Bazen lorürken, ideolojik ve teorik yaklakal askeri zor kullanmalar, bazen şımlarda da farlılıkları körükleaçık işgaller, savaşlar, bazen de mekte, yok olmayı yüz tutan, tatoplu savaş biçiminde ekonomilerihi misyonunu tamamlamış ideorine yön veriyorlar. Gelecekteki lojileri bile “yeşertme” misyonu çabalarının da bunlardan farklı taşıyabilmektedir. Burjuva üretiolmayacağının işaretleri bu günmin egemen olduğu koşullarda lerde belirgin bir şekilde kendini bu üretim biçiminin yok ettiği topbelli etmektedir. lumsal koşulları üst yapı biçiminBurjuva cephesinde bunlar de sürdürmeye meyilli güruhları olurken, işçi sınıfının ve emekçibarındırarak yıkılan (çürüyen) lerin cephesinde görülmeye çalıburjuva yapıların yerine geçirşan “yükünü yanlış bayrak altınmekte bir sakınca görmemekteda taşımaya çalışan” küçükdirler. Tam tersine, siyasi iktidarburjuva liberalleri ile küçük burjuların maddi dayanakları bu tür va “sol”cularının işçi sınıfı adına oluşumlar ve yapılanmalar üzeri“yeni” örgütlenme, “birlik”, “müne şekillenmektedir. cadele” biçimleri önermekte, “çatı Mahkeme ve hukukun yepartisi”, “sol” da birlik faaliyetlerini rine cemaat, dergah, tekke geledillendirmekte ve hayata geçirnekleri müftüler, imamlar, dedemek için çalışmaktadırlar. I. Emler vs. almakta; yasalarda da yer peryalist paylaşım savaşı öncesi alması için zaman zaman yasalar II. Enternasyonal oportünist önve önergeler verilmektedir. Zaten derlerinin hedefleri doğrultusunJandarmanın ve polisin işlevlerini da “yeni” mücadele biçimleri örgören mafya, çete, özel koruma, gütlemeye çalışmaktadırlar. Yagüvenlikler, korucular çoktan yeyınlarımızda sürekli olarak işledirini almış durumdadır. Eğitim ğimiz, üzerine basa basa vurgualanlarında, askerlikte, iş ve çaladığımız bu konunun işçi sınıfılışma alanlarında da yaşamın nın kendi kurtuluşu için yürüdüğü renkleri arasındadır. Bu gün atölyolda temizlenmesi, arındırılması yelerde işçiler dini sohbetler, toplu namazlar eda ederken, fabri17


www.proleter.org

kaların bir çoğunda mescit, namazgahların yanında toplu Cuma namazları için camilere servis araçları kaldırmakta, belediyeler toplu iftar çadırları inşa ederek yıllardır bu işlevlerini “resmen” sürdürmektedirler. Okular (ilk öğretim, Orta öğretim ve üniversitelerde) kışlalar bu tür faaliyetleri alenen sürdürmektedirler. Bu ilişkiler içerisinde “yoksulluğun çözümü” sadaka, hayır, fitre, zekat gibi faaliyetlerin yanında “Sosyal Dayanışma Fonu” aracılığıyla sunularak ilişkiler örtüştürülmektedir. Diğer yanda bu ilişkilerin sonucu maddi gereksinmeleri işçilerin ve emekçilerin sırtına yüklenerek yaşamları diğer yoksul yaşamlarıyla aynılaştırılmaya çalışılmaktadır. Krizle beraber kendini daha çok dayatan gereksinmeler ve azalan mali kaynakların zorlamasıyla daha çok kesintilere zorlanan maliye en son emekli ve memur ücretlerinde, toplu iş sözleşmelerindeki tavırlarıyla bu yüzünü daha da açığa çıkarmıştır. Sözde krizin nedenlerinden biri olarak gösterdikleri “satın alma gücünün düşüşü” tezi böylece yine kendileri tarafından çürütülmektedir. burada kapitalistlerin ve tüm olarak burjuva sınıfın iki yüzlülüğü bir kez daha kendini göstermektedir. Kendi satın aldığı emek gücünün 18

fiyatı ucuz, başkalarının satın aldığı emek gücünün fiyatının yüksek olmasını arzu ederler ki, metalarını satın alacak “tüketiciler” var olsun. Böylece emek gücünün ucuz olduğu ülkelerde üretim yapılsın, emek gücünün pahalı olduğu ülkelerde bu metalar paraya çevrilsin ki, daha fazla “artı değer sömürüsü” gerçekleştirilmiş olsun. Ama maalesef kapitalizmin yasarlı böyle iradi olarak işlemiyor. Kapitalizm kendi değer yasası çerçevesinde işleyip içinde yaşadığımız koşullar içinde sermayenin aşırı üretimi sonucu, sermayenin önüne yine sermayenin engel olması sonucu çıkar. Yani değer yasası… TÜRKĠYE KOMÜNĠSTLERĠNĠN GÖREVLERĠ Emperyalist kapitalist sistem 50-100 yıl aralıklarla görülebilecek büyük bir bunalımdan geçiyor. Burjuva iktisatçıları bugünkü bunalımı 1929 büyük bunalımı ile kıyaslıyorlar.1929 büyük bunalımından daha büyük bir bunalımın içinde olduklarını genel olarak kabul ediyorlar. 29 bunalımını emperyalist kapitalist sistem II.Dünya Savaşıyla çözümlemeye çalışmıştı. Burjuva ideologları günlük yaşamın içinde alıştıra alıştıra militarizm ve şid-


Proleter Haziran-Temmuz:2009 Sayı:60 detin olağanlığını, uluslar arasınnın ikiyüzlülüğüne safı safına daki düşmanlığın tohumlarını inanan alık küçük burjuvaların ekiyorlar. Emperyalist ülkeler burjuvaziye körü körüne inanmaarasında nüfuz alanlarının, enerji sına pembe barış hayalleri kurkaynaklarının bölüşümü nün yemasını besler. Gerçek ise tüm niden şekillenmesi pazarlar için çıplaklığıyla daha şimdiden yerekonomik, siyasal ve askeri yüzünün kana bulanan tüm kıtaalanda kıyasıya bir rekabete, polarında görünüyor. Emperyalistlelitik manevralara yeni ittifaklara iş rin barış palavraları sömürülen birliklerine tanık oluyoruz. Emişçinin yoksulluğunun kendisini peryalistler birbirlerinin güçlerini mutlu kılması gerektiğini söyleyedolaylı olarak ölçüyor neyi ne karek bu durumun onu günahkârlıkdar yapabileceklerini tartıyor. tan alıkoyduğunu vaaz eden din Daha büyük çatışmalar için yeni adamlarının şarlatanlığına benzimevziler elde etmenin yollarını yor. Çıplak bir gözle görülmese arıyor. Askeri harcamalar giderek de yeni bir emperyalist savaşın büyüyor. Stockholm Uluslar arası çok da uzak bir olasılık olmadığı barış araştırma enstitüsüne göre görülüyor. 2008 yılında askeri harcamalara Bunalım kapitalizmin çegöre ABD 607,00 $ dünya üzelişkilerini zenginliği ve sefaleti, işrindeki askeri harcamaların sizliği, açlığı yeryüzünde dil %41,5 ini tek başına gerçekleştidin ve ulus farkı gözetmeksizin riyor. Onu Çin 84,90 $, Fransa tüm emekçilerin ortak kaderini çi65,70 $, İngiltere 65,30 $, Rusya ziyor. Türkiye işçi sınıfı diğer 58,60 $ Almanya 46,80 $, Jakardeşleri ile birlikte aynı kaderi ponya 46,30 , İtalya 40,60 $, Supaylaşıyor. İşsizlik ve sefalet udi Arabistan 38,20 $, Hindistan Türkiye proletaryası diğer ülkele30,00 $ izliyor. (8 Haziran 2009 rin proleterleri ile birlikte hem birHaber 7.com) Bu da gösteriyor ki likte ortak, hem de ayrı ayrı kendi emperyalist ideologların, emperülkelerinin kapitalistlerine karşı yalist uşakların sözleri ve yazıları ulusal yönden kendi burjuva sınıbarış palavraları sadece geniş fına karşı kendi devrimci mücayığınların burjuva politikalarının delesini vermeden kapitalizmin ikiyüzlülüğüne inanan alık küçük doğurduğu sorunlardan ve yıburjuvaların pembe barış hayalkımdan kurtulamayacağını öğlerini besler. Geniş yığınların alrenmek zorundadır. Yaşam bu datılmasına, burjuva politikalarıgerçeği ona gösteriyor. Dünya 19


www.proleter.org

emperyalist kapitalist sisteminin sosyalizm karşısında ki başarısı, sosyalizmin, sözcük anlamıyla da olsa Berlin duvarının yıkılması ile sona eren 1917 Ekim Devriminin yarattığı devrimci dalgasının 1980 lerin sonlarında sona eren yenilgisi burjuvaziyi zafer sarhoşluğuyla sınıf savaşlarının tarihe gömüldüğü tarihin sonuna gelindiği palavrası 2001 kriziyle kısa da olsa burjuvaziyi sersemletmişti. 2008 de ABD de patlak veren bunalım etkilerini gittikçe genişleterek tüm dünya kapitalist sisteminin sarsmasıyla proletaryanın kapitalizm karşısındaki sınıf savaşımını yeni bir sürece soktu. Sovyet revizyonizmiyle beslenen uluslar arası oportünizm „barış içinde bir arada yaşamak‟ sınıflar arası uzlaşma artık geride kaldı her türden oportünist teori kapitalist emperyalizmin duvarlarına çarparak yaşam olanaklarını yitiriyor. Dünya işçi sınıfı büyük devrimci atılımlarının arkasında şimdilik örgütsüz de olsa kendisini bekleyen büyük savaşı hissediyor. Dünya proletaryası kapitalist sınıfın tüm dünyada olağanüstü bir saldırısı ve sömürü koşullarıyla karşı karşıya emperyalist haydutluğa kapitalist sömürüye karşı birlikte mücadele etmek tüm dünyadan emperyalist soygunu defetmek için ortak müca20

dele etmeleri için her şeyden önce tek tek ülkelerde emperyalist kapitalizme karşı zafere ulaşabilmeleri için kendi ulusal örgütlenmelerinde en gelişmiş örgütsel güçlerini bağımsız sınıf hareketlerini komünist partilerinin yaratmak zorunda oldukları gerçeğiyle karşı karşıya. Burjuvazinin yarattığı tahribat ve iki enternasyonalin dönek önderlerinin geçmişteki ihaneti ile karşılaştırıldığında bu gün çok daha büyük ve derin olan modern revizyonizmin, uluslar arası oportünizmin işçi hareketleri üzerindeki bu günkü etkileri siyasal ideolojik ve örgütsel olarak kırılmadığı sürece dünya proletaryası emperyalist kapitalizme karşı savaşım veremez. 1917 Ekim devriminde olduğu gibi burjuvazinin kalbine Marksizm in – Leninizm in bilimsel sosyalizmin hançerini işçi sınıfının devrimci eylemiyle indiremediği sürece emperyalizmi yenilgiye uğratamaz. Kapitalizmin etkisi ve gücü 1900 lü yıllarla kıyaslandığında çok daha büyük ne var ki dünya proletaryası da 1900 lü yıllarla kıyaslandığında çok daha büyük olduğu bir gerçektir. Tarih Rus proletaryasını önde yürütürken kapitalizm Avrupa nın, Asya nın bir çok ülkesinde henüz daha yeşerme aşamasındaydı. Bugün ise kapitalist


Proleter Haziran-Temmuz:2009 Sayı:60 üretim istisnalar dışında tüm tahrip edildi. Tarihsel nesnel kodünyada egemen bir üretim biçişulların tahlili yerine burjuvazinin mine dönüşmüş durumda bunmodern revizyonistlerin uluslar dan dolayı bugün 1917 Ekim arası oportünizmin propagandaDevrimiyle Rus proletaryasının larıyla yenilginin tüm yükü Rus açtığı yoldan geçecek olan herproletaryasının yarattığı sosyahangi bir ülkenin yiğit proletaryalizme mal edilmek istendi ve hasının yürüyüşü sonsuz kesintisiz len daha öyle görünüyor. Sosyabir biçimde sürecektir. Nesnel lizmi kurma adı altında eleştiri koşullar dünya kapitalizminin koözgürlüğü, hatalardan ders çışulları bunu gösteriyor. Herhangi karma adıyla Marksizm – Lenibir ülkenin proleterleri bundan nizm e açık ve dürüst olmayan dolayı arkalarında büyük boşlukbir ikiyüzlülükle saldırılıyor. Rus lar bırakarak yürümek diğer karproletaryasının devrimci eylemiydeşlerini beklemek zorunda kalle yarattığı bilimsel sosyalizmin mayacaktır. Ne yazık ki 1917 yerine küçük burjuvazinin genel Ekim Devrimini gerçekleştiren sınıflar üstü bir demokrasisi, tatlı Rus proletaryasının uzun yürüdemokrasisi çiçeklerle bezenmiş yüşü arkasında geniş boşluklar bir demokrasisi konmak isteniyor. bırakarak ileriye hamle yapmıştı. Sosyalizm işçi sınıfının devrimci Bu boşlukların burjuvazi tarafındiktatörlüğünden çok sözde tüm dan doldurulduğunu geçmiş tarih toplumu kucaklayan güler yüzlü bize gösterdi. Bu gerçeği kavrasosyalizmle yer değiştirilmesi aryamayan burjuvazinin saldırıları zu ediliyor. Modern revizyonizmkarşısında savaşı değil teslimiyeden ödünç alınan bu sosyalizm ti seçen revizyonistler ileriye detürü yerleştirilmek isteniyor. ğil geriye dönerek emperyalist Marks ve Engels in saçı sakalları burjuvazi ile uzlaşmayı barış taranıyor. Lenin in yakasına güliçinde bir arada yaşamayı seçtiler takılıyor. Stalin e gelince o ler. Marksist bilimde iki enternasHitler ve Musolini faşistlerinin foyonalin dönek önderlerinin yarattoğraflarıyla yan yana konularak tığı tahribatın çok daha büyüğüKautsky den bile esirgenen künü yarattılar. Marksizm- Leninizm fürlere layık görülüyor. Ne moin öğretisiyle zafere ulaşan Rus dern revizyonizmin ağababaları proletaryasının devrimci öğretileri Kruşev‟ler ne Avrupa sosyalizmigeriye dönülerek adım adım, sinin oportünist önderleri Stalin „e yasal ideolojik örgütsel alanlarda edilen küfürlerin binde birine bile 21


www.proleter.org

layık görülmüyor. Burjuvazinin çanak yalayıcılarının söylemleri ve propagandaları süzgeçten geçirilip rötuşlanarak işçi hareketi içine sokuluyor. Rus proletaryasının devrimci öğretileri Leninizm‟in teorileri birer dogma olarak kullanılıp alıntı çeşitliliği içinde sunuyor. Proletaryanın devrimci önderliğinin yerini genel bir emekçiler, ezilenler, proletarya diktatörlüğünün yerini genel demokrasi için savaşım alıyor. Türkiye komünistlerini tüm dünyadaki yoldaşları gibi uzun ve sabırlı bir mücadele bekliyor. Hiç kimsenin elinde Musa nın asası yok. Sabır ve Marksizm‟in bilimsel öğretileriyle burjuvazinin yarattığı tahribat sona erdirilmeden yeni bir devrimci çağın proletaryanın devrimler çağının açılmasının mümkün olmayacağı bilincinde olunması gerektiğini göstermesi gerekiyor. Bunun ancak çok güçlü bir donanımla yaratılacağını unutmaması gerekiyor. Onurlu ve erdemli sosyalistler bu tarihsel sürecin başlaması için sayısız çaba içinde yer aldıkları açıkça görülen bir olgu işçi sınıfının davasına inanan onun devrimci gücüne güvenen az sayıdaki gerçek komünistler kendini Marksist bilime adamış önderler bu duruma bir son vermek gerektiğini biliyor. Bunun için sayısız 22

kez kendi içlerinde kendilerine en yakın grup ve partilerle ileri hamle yapmaya çaba gösteriyorlar. Bu birliklerin birçoğu sağlam bir Marksist programdan ilkeli bir birlikten henüz uzak olsalar da niyet olarak bu isteği taşıyorlar. Burada esas olan eleştiri özgürlüğünün bilimsel sosyalizmi saldırmak olan eleştiri özgürlüğünün burjuvaziden ödünç alındığı şekliyle değil işçi sınıfı içinde ki oportünizmin yenilgiye uğratılması komünistlerin birliğinin yaratılması için yönlendirilmesi gerekiyor. Bu uzun ve sabır isteyen uğraş başarıldığında kalıcı ve köklü birlikler tüm Türkiye yi kucaklayabilecek militan bir partiye dönüşeceği görülecektir. Burjuvazi karşısında savaşım yeteneğini yitirmiş yitirmeye yüz tutan alışılagelmiş mücadele yöntemleriyle işçi sınıfıyla organik bağlar kuramamış bundan dolayı kendi varlığını koruyamayan bunu korumak için ileriye hazırlık yapabilmek için mevcut öğretileri ve siyasi alışkanlıklarıyla hesaplaşmak yerine kendi gibi ayakta durmakta güçlük çeken kişi ve gruplarla ayaküstü birliklere yönlenerek günü kurtarmaya geçici bir rüzgâr almaya çabalayan sayısız birlik denemeleriyle sürekli karşılaşıyoruz. Her birlik denemesi daha önceki parçalanmaların birer kopyası olarak


Proleter Haziran-Temmuz:2009 Sayı:60 karşımıza çıktığı halde tekrar tekbiçimde değişik evrelerden gerar aynı yöntemle mücadeleye çer. Proletarya burjuvaziyle saatılmak istenmesinin asıl nedeni vaşımında katlettiği aşamalar iyi niyetli önderlerin bilimsel sostoplum üzerinde devrimci bir yalizmin öğretilerinin birer dogma baskı yaratır. Bu toplumun değiolarak, küçük burjuva sınıf güdüşik sınıflarından, eğitim görmüş süyle kavramaları ve bunun soaydınlar arasından çoğunlukla da nucu enerjilerinin heba olması kendi içinden bir çok unsuru burumutsuzluğa kapılmaları, tüm bu juva toplumundan koparıp Markolgular geçici bir durum bir evresizm‟e bilimsel sosyalizme yöneldir. Sabırla bunlarla mücadele tir. Kapitalist toplumun içinden edilerek komünistlerin birliğini proletaryaya endeksli bir çok sisağlamak mümkün ve öylede yasal örgütü yaratır. Komünistleri olmak zorunda. yaratacak ve birleştirecek olan Proletarya kendi tarihsel da bu olgudur. Şu halde zoraki konumu nedeniyle kapitalizm birliklerin yerini adım adım prolekarşısındaki tek devrimci sınıftır. taryanın partisinin bağımsız haProletarya dışındaki ezilen tüm reketine dönüştürecek olan tarihsınıf ve katmanlar kapitalizm karsel süreç tek tek ülkelerde aşağı şısında çözülürken bir tek proleyukarı bu şekilde gelişir. Ancak tarya büyür ve gelişir. Bu Markbir kez proletarya rüştünü ispat sizm‟in alfabesinin en temel öğettikten şu yada bu ülkede baretisidir. Proletarya kapitalizme ğımsız bir sınıf hareketine dönüşkarşı savaşımında kendi kendine tükten sonra -örneğin Rus proleancak işçi örgütlerini sendikal örtaryasının Ekim Devrimine giden gütleri yaratabilir. Buda diğer bir yolda oynadığı rol- bu süreci çok gerçektir. Proletarya bunu istedidaha kısaltacaktır. ği için değil yani kapitalizmin yıİşçi sınıfı da, kapitalist sıkımını kişisel olarak isteyip istenıf gibi kapitalist üretim ilişkilerimemesinden bağımsız olarak nin doğurduğu ve geliştirdiği bir kapitalizmin gelişmesinin doğal sınıftır. Kapitalizmin gelişmesi sonuçları olarak tarihsel olarak burjuvaziyi zenginleştirip egemen yapmak zorundadır. Kapitalizme bir sınıf konumuna getirirken işçi karşı mücadelesi Komünist Manisınıfını ise kapitalizmin mezar festo da belirtildiği gibi işçi sınıfıkazıcısı olarak kendi karşıtına nın tarih sahnesine çıkmasıyla dönüştürür. İşçi sınıfının siyasalberaber her ülkede şu yada bu laşması kapitalizm içinde yer alan 23


www.proleter.org

tüm sınıf ve katmanlar gibi ancak kendiliğinden burjuva bilincine ulaştırabilir. Burjuva üretim ilişkilerinin egemen bir üretim ilişkisi haline gelmesi ile daha önceki toplum biçimleri içinde saygın ve itibarlı meslekleri örneğin mühendisi, doktoru, öğretmenleri burjuvazinin işçisi ücretli emekçisi haline getirir. Kapitalist üretimin henüz geri aşamalarında birer küçük burjuva yaşamına sahip olan ücretleri ve yaşam biçimleri ile burjuva yaşam biçimine sahip olan belli meslek grubu ara katmanların içinde ayrışmayı yaratır. Bu grupların birçoğu burjuvazinin kapitalistlerin ücretli işçileri haline dönüşür. Bu ise proletarya içinde bilimin entelektüel gelişmeyi doğurur. Ne var ki bu ancak proletaryanın içinde bilimsel sosyalizm değil burjuva sendikal bilincini doğurur. Bilimsel sosyalizm, proletaryanın bağımsız bir sınıf olarak burjuvaziyi alt edebilecek silahı, ancak ona dışarıdan taşınır. Bu taşınma komünistler tarafından gerçekleştirilecek bir görevdir. Türkiye komünistlerinin en temel görevlerinden ve asıl olan görevi de budur. Bilimsel sosyalizmin öğretililerini işçi sınıfı içinde yaymak komünist işçilerden önderler yaratmaktır. Komünist partilerin gücünü ve sayısını işçi sınıfının unsurlarıyla donatmaktır. Proletaryanın bağımsız siyasal bir sınıf haline dönüşmesini gerçekleştirmektir. Komünistler propaganda yoluyla işçi sınıfı içinde kapitalist toplumda yer alan sınıfların işçi sınıfı karşısındaki konumlarını, proletar-

24

yanın tarihsel görevlerini, burjuvazinin siyasal teşhirini, burjuva toplumunda en temel ve en sıradan her gün yaşanan çelişkilere, haksızlıklara, sömürü koşullarına siyasal baskılara dikkatini çekmek burjuva toplumunun genel bir suçlanması temelinde ajitasyon ve propaganda çalışması yürütmek işçilerin en sıradan eylemlerinin içinde yer almak bu eylemler içinde önde yer alan işçilerin komünist işçiler olarak kazanılmasını sağlamak fabrikalarda ve işçi mahallelerinde sürekli ve kalıcı devrimci örgütler oluşturmak burjuvaziyi sabırla kuşatmak işçi sınıfının devrimci ayaklanmasını gerçekleştirebileceği güce ulaştırmak komünistlerin en temel ve asli görevleri bunlardır. Burjuva toplumunun kendiliğinden yıkılmayacağını ne kadar güçten düşerse düşün onu yıkacak devrimci bir sınıf ve bu devrimci sınıfın örgütlenmesi olmadan mümkün olmayacağının anlaşılması, anlatılması gerçeğini unutmamak gerekir. MAHĠR Temmuz-2009


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.