CİLT:7
SAYI:61
Ağustos - Eylül :2009
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
BURJUVAZĠ VE PROLETERYA Sosyalist yazında uzunca bir süredir memurlar proleter mi küçük burjuva mı? tartışmasıyla beraber sınıf kavramları yeniden ele alınıp tekrar tekrar tartışılıyor. Marksizm ile ilgilenen özellikle Kapital‟ in genç okuyucularının da sıkça katıldığı dar çevrelerde yapılan tartışmalarda proleter in tanımı genel emekçi tanımıyla aynılaştırılarak, emek gücünden başka satacak bir mülkiyeti olmayan tüm devlet memurlarının, kamu emekçilerinin, mühendisin doktorun, yöneticilerin, askerlerin, uşakların, ev hizmetçilerinin, büro memurlarının, sanatçıların, öğretmenlerin belirli bir ücret karşılığında çalışan tüm aydınların Marks'a dayandırılarak proleter olduğu ileri sürülüyor. Bu tartışma Marksizm'i öğrenmeye çalışan, kapital‟in genç okuyucularının yeni bir dil öğrenirken baş-
langıç aşamasında ki zorluklarından kaynaklı alıştırmaları, egzersizleri olarak kalsaydı bu haliyle hoş bir tebessüm olarak karşılanır, bu gençlerin samimi, iyi niyetli çabaları olarak görünürdü. Oysa Marksizm‟i kitlelere öğretmek için sahne alan, başta Kapitallerin ciltlerinden yapılan aktarmalarla üzerinde konuştukları konuya ne kadar hakim olduklarını, kanıtlama uğraşı içerisinde alaycı bir üslup takınarak çok bilmişliklerini gösteren işçi sınıfının küçük burjuva öğretmenleri, Marksizm‟ in düşmanlarının bilgi dağarcığını zenginleştiriyorlar. Burjuvaziye kölece hizmet eden sermayenin iktisat ve siyaset adamları uzunca bir süredir işçi sınıfının başkalaştığını, mavi tulumluların yerini beyaz yakalıların aldığını, teknolojik devrimin proleter tanımlamasını ve bunun sonucu Marks‟ın öngörülerini sınıf savaşımı öğretisini yıktığını her fırsatta dile getirerek burjuvazinin yüreğine su serpiyorlar. Burjuva ideologları işçi sınıfının başkalaştığını, “Elveda Proletar-