AdaletWeb155

Page 1

MHP Lideri Bahçeli: ‘Ülkücüleri soka¤a çekmek isteyenler karfl›s›nda beni bulur’

12 EYLÜL ÖNCES‹ HALKIN VE DEVR‹MC‹LER‹N KANI OLUK OLUK AKARKEN DE, FAfi‹ST fiEFLER AYNI YALANI SÖYLÜYORDU

Ekmek ve

Adalet

1 May›s’ta faflist teröre karfl› gücümüzü, öfkemizi gösterelim!

Haftal›k Dergi / Say›: 155 / Tarih: 24 Nisan 2005 / F‹YAT (KDV Dahil) 750 000 / 75 YKr

www.ekmekveadalet.net Mail:info@ekmekveadalet.net

Avrupa Birlikçisi, ‹slamc›s›, sa¤c›s›, ‘solcusu’; faflist MHP’yi aklamakta birleflti!

MHP’Y‹ AKLAMAK, FAfi‹ST TERÖRE DESTEKT‹R Marafl’tan Çorum’a, Sivas’tan Trabzon’a; kullan›lan, katleden MHP’dir! Linç sald›r›s›n› gerçeklefltirenler tutuklanmad›¤› sürece sorumlu AKP’dir!

MHP’li Provokatörler Tutuklans›n

Adalet

Ekmek ve

ISSN:

www.ekmekveadalet.net

info@ekmekveadalet.net

1304687X 132

Halk›m›z› 1 May›s’ta Alanlarda Haklar ve Özgürlükler Cephesi Saflar›na Davet Ediyoruz!


Haklar ve Özgürlükler Cephesi’nden

1 May›s’a Davet 1 May›s alanlar›nda, “Amerikan ve Avrupa emperyalizmine, iflbirlikçilerine” karfl› “Ba¤›ms›z Türkiye!” diye birlikte hayk›rmaya davet ediyoruz tüm halk›m›z›. 1 May›s alanlar›nda, son günlerde giderek t›rmand›r›lan provokasyonlara karfl›, bu oyunu bozmaya davet ediyoruz. Bu davet, 1 May›s’a davettir. Bu davet, bizi yoksullu¤a, emperyalizme, faflizme mahkum eden düzene karfl› mücadeleye davettir.

Halk›m›z

iflyerlerimizde, okullar›m›zda ne can güvenli¤imiz, ne ifl, ne e¤itim güvenli¤imiz, hiçbir fley kalmayacakt›r. Olay›n “bayrak olay›” olmad›¤› a盤a ç›km›flt›r. Oligarfli, hak ve özgürlükler mücadelesini engellemek, halk› sindirmek istiyor. Sisteme kimse dokunmas›n, kimse, yoksulluk ve zulüm politikalar›na direnmesin diyor. ‹stiyorlar ki, onlar istedikleri gibi zamlar, hapishanelerde katliamlar, iflkenceler yaps›nlar, yasaklar uygulas›nlar, iflçiyi, memuru kölelefltirsinler, tekellere her türlü imtiyaz› tan›s›nlar ve kimse itiraz etmesin, kimse direnmesin! Kontrgerilla taktikleri yeniden bafllam›flt›r. Resmi ve sivil faflist terör her yerde karfl›m›zdad›r. Bunun için birleflmeliyiz. Bunun için 1 May›s alanlar›n› doldurarak emperyalistlerin ve iflbirlikçilerinin kontrgerilla politikalar›na karfl› ç›kmal›y›z.

‹nkar›n, imhan›n yani Türk milliyetçili¤inin çözümsüzlü¤ü yafland› ve görüldü.

Yeni Bir Kitap

Ayn› flekilde Kürt milliyetçili¤inin bu topraklar›n s›n›fsal ve devrimci dinamiklerinden kopuk politikalar›n›n çözümsüzlü¤ü de görüldü. Bugün ise, “çözüm”den en çok sözedilen dönemde, Kürt milliyetçi hareket, çözüme en uzak oldu¤u süreci yafl›yor. Çünkü art›k “düzen de¤iflikli¤i” düflüncesinden, emperyalizmi kovmak, oligarflik iktidar› y›kmak hedefinden tamamiyle uzaklafl›lm›fl durumda.

Bu ülke bizim! Bu topraklara hayat veren, bu topraklar üzerinde üreten ve yaratan biziz. Baflka bir yere gitmeyece¤iz; kurtuluflumuzu ABD’de, AB’de aramayaca¤›z; o halde yapacak tek fleyimiz var: Bu ülkedeki bozuk düzeni de¤ifltirece¤iz. Bizim ülkemizi yaflan›l›r, özgür, adaletli bir ülke haline getirece¤iz. Faflizmi, Susurluk’u, kontrgerillay›, emperyalist sömürgenleri bu topraklardan temizleyece¤iz.

Milliyetçili¤in çözümsüzlü¤ü de bu noktaya gelmesinin kaç›n›lmazl›¤›nda yat›yor. Bu noktadan yola ç›kmam›flt› Kürt ulusal hareketi. Ama devrimcileflmedi¤inde, devrimci bir stratejiyi temel almad›¤›nda, bu nokta, tüm milliyetçi hareketler için kaç›n›lmazd›r. “Kürt sorunu nas›l çözülür”, milliyetçili¤in çözümsüzlü¤ünü ortaya koyduktan sonra, sorunun ülkemizdeki tek çözüm yolu olan “anti-emperyalist, antioligarflik devrim”in muhtevas›n› ortaya koyuyor.

Tüm “demokratikleflme” masallar›na, “AB’ye uyum” aldatmacalar›na ra¤men bu ülkede hiçbir fley de¤iflmemifltir.

Buna ba¤l› olarak devrim sonras›na iliflkin çeflitli çözüm biçimlerine dikkat çekilerek devrimci politikan›n ana noktalar› belirtiliyor. Hiç kuflku yok ki, bu tart›flma, yaflanan tecrübelerden sonra daha gerekli ve önemlidir: Kitab›n giriflinde flöyle deniyor:

Bu gerçekleri gizlemeye çal›fl›yorlar. Beyinler, yalanlarla y›kan›yor. Ba¤›ms›zl›¤›, demokrasiyi yaln›z devrimciler savunuyor. Herkes dostu düflman›, vatanseverlerle vatan hainlerini ay›rdetmek zorunda. Ony›llard›r yöneten düzen partileri, emperyalizmin iflbirlikçileridir. Amerika’y›, Avrupa’y› bu ülkenin s›rt›na kene gibi yap›flt›ran onlard›r. MHP’si, AKP’si, DSP’si, CHP’si hepsi ayn› soydand›r.

Meydanlar›m›zda faflist güruhun ulumalar›n›n duyuldu¤u Kardefller... günlerdeyiz. Faflist güruh, tek bafl›na de¤il; Kad›n erkek, genç yafll›, her tüm iflbirlikçiler, sömürücüler bu milliyetten ve inançtan halk›m›z! güruhun arkas›ndad›r. Bu oyun eski oyun. Halk›m›za duyuru: Hepsinin bir hesab› var: Amerika, anti-emperyalist TAYAD’l› Aileler dalgay› yoketmek istiyor. GeGençlik Federasyonu nelkurmay, kendi iktidar›n› pekifltirmek istiyor. MHP, bu Temel Haklar Dernekleri f›rsattan yararlan›p güçlenDevrimci ‹flçi Hareketi meye çal›fl›yor. AKP, haklar ve özgürlükler mücadelesini Devrimci Memur Hareketi sindirmek istiyor. Grup Yorum-‹KM-Tav›r Hepsi birden MHP’li faflistleri kullan›yor. Ekmek ve Adalet Okurlar› 12 Eylül öncesini hat›rlaolarak y›n. Meydanlarda uluyanla1 May›s’ta r›n sesini kesmedi¤imizde, evlerimizde, semtlerimizde, Haklar ve Özgürlükler Cephesi

kortejlerindeyiz

Haziran Yay›nc›l›k’tan

Sömürü ve zulmü uygulayanlar onlard›r. Sömürüden, zulümden, emperyalistlerden kurtulufl sadece halk›n talebidir. Emperyalizme karfl› olanlar, sömürüye, karfl› olanlar,

adaletsizli¤e

faflizme, provokasyonlara karfl› olanlar 1 May›s’ta Haklar ve Özgürlükler Cephesi saflar›nda birleflerek, emperyalizme, iflbirlikçilerine, provokasyonlara karfl› mücadeleyi yükseltelim!

Kürt Sorunu Nas›l Çözülür, Haziran Yay›nc›l›k’›n E¤itim Dizisi’nin 3. kitab› olarak yay›nland›. Kitapta, Sorunun tarifi / Milliyetçilik neden çözemez? / Irak’taki Kürt milliyetçili¤i ve Türkiye’deki Kürt milliyetçili¤inin fark› nedir? / Milliyetçilik, halk› nas›l böler? / Kürt sorunu, anti-emperyalist, antioligarflik devrimle çözülecek! gibi bafll›klar yeral›yor. Kitab›n “inkar ve imhadan çözüme” altbafll›¤›n› tafl›yan girifl bölümünün iflaret etti¤i gibi, Kürt sorununun bugüne kadar geçirdi¤i belli bafll› evrelere de de¤iniliyor çal›flmada. Ekmek ve

Adalet

Bu tarihi geliflmeler, çözümü daha da netlefltirmifltir. ‹nkar afl›lacak, milliyetçilik afl›lacak ve çözüme ulafl›lacakt›r.” K‹TABEVLER‹NDEN, HAZ‹RAN YAYINCILIK’TAN, Ekmek ve ADALET bürolar›ndan temin edebilirsiniz Haziran Yay›nc›l›k: ‹nebey Mah. Koçibey Sk. Yüksel ‹flhan› No:22/23 Fatih-‹STANBUL

INTERNET adresi: www.ekmekveadalet.net

Ekmek ve Adalet Dergisi Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü: Pembe Özlem OLGUN Genel Yay›n Yönetmeni: Gülizar KES‹C‹ Adresi: ‹nebey Mahallesi Küçük Langa Caddesi No:29 C-26 Akflahin Pasaj› Aksaray-Fatih-‹stanbul ‹rtibat Telefonu: 0212 347 69 66 Faks: 0212 347 69 65 Hesap No: 0041310 -4 Y›lmaz Bas. Yay. Da¤. Org. Akbank Yusufpafla fiubesi/‹ST Ofset Haz›rl›k: Y›lmaz Yay›nc›l›k Bask›: ASPAfi Pazarlama ISSN: 1304 687X Fiyat›: 750 000 TL/75 YKr Fransa:3 Euro ‹sviçre:3 Euro Avrupa: 3 Euro Hollanda:3 Euro Almanya:3 Euro

“Bugünkü tart›flma, elli y›l, otuz y›l, hatta dörtbefl y›l önceki tart›flmalardan farkl› olacakt›r. Çünkü ortada denenmifl, uygulanm›fl, iflas etmifl teoriler, üzerinde çok somut bir muhasebenin yap›labilece¤i tarihi tecrübeler ve ulusal sorunu çözme gücüne sahip oldu¤u sosyalist sistemin y›k›l›fl›yla yeniden kan›tlanan sosyalizm deneyi vard›r.

‹ngiltere: £ 2.5 Belçika: 3 Euro Avusturya: 3 Euro

E-MAIL adresi: info@ekmekveadalet.net

Bürolar›m›z Yap› Verlag Florastr. 77 50733 Köln Tel: 0049 221 280 87 74 - 0049 221 280 87 75 Faks:0049 221 280 90 84 E-mail adresi: ekmekveadalet@arcor.de Adana- Ziya Pafla Bulvar› Tapanyi¤it ‹flmerkezi Kat:2 No:152 Tel-faks: 0 322 363 32 09 Ankara- GMK Bulvar› Onur ‹flhan› Kat: 6 Daire: 151 K›z›lay Tel-faks: 0 312 419 27 38 Antakya- Armutlu Mahallesi Elmas Sok. fiaban Kanatl› Ap. Kat: 4 D: 6 Tel-faks: 0 326 223 87 18 Bursa- Sakarya Mah. K›br›s fiehitleri Cad. Ayd›n ‹flhan›-2 No:24 Kat:2 Tel-faks: 0 224 224 93 97

Hopa- Hopa ‹fl Merkezi Zemin Kat No: 1 HOPA Tel-Faks:0 466 351 42 08 ‹zmir- Milli-i Kütüphane Cad. No: 17/104 Tepeköylü ‹fl Merkezi Konak Tel-Faks: 0 232 482 29 54 Kocaeli- Hürriyet Caddesi Gakko Kervan Saray ‹flhan› Kat:7 No:79 Tel-Faks: 0 262 331 66 51 Malatya- Dabakhane Mah. Bak›rc›lar Çarfl›s› Sar›beyo¤lu ‹flhan› Kat:1 No:43 Tel: 0 422 323 24 77 Mersin- Çankaya Mah. Türkkan ‹flhan› No: 106/9 Samsun- 19 May›s Mah. Talimhane Cad. Albayrak ‹flhan› NO:24 Kat:2 Daire:9 Tel-faks: 0 362 435 25 80 Trabzon- Düzenli Ulusoy ‹fl merkezi Çömlekevi Tel-faks: 0 462 321 14 80 Yokuflu No: 42


Ekmek ve Adalet Say› 155 ‹çindekiler

3...

5... 7... 8... 12... 14... 17... 19... 20... 23... 24... 26... 29... 30... 31... 34... 35... 36... 38... 40... 41... 42... 44...

47... 48... 50...

1 May›s’ta faflist teröre karfl› gücümüzü, öfkemizi gösterelim! 1 May›s’ta Kad›köy’deyiz Hala tek bir provokatör tutuklanmad›! Linç sad›r›s›n›n ma¤durlar›, tan›klar› anlat›yor Trabzon’da linç giriflimi; Demagojiler ve gerçekler Faflizme karfl› omuz omuza Genelkurmay Baflkan›: ‹ktidar biziz Demirel: ‘Derin devlet, askerdir’ MHP’yi aklamak, faflist teröre destektir ‘Ortam gergin eylem yapmay›n’ Bahçeli’nin “bilgisayarl› ülkücüleri” terör estiriyor Gençlik Federasyonu soruflturmalar›n hesab›n›... Düzen yozlaflt›r›yor, devrimciler mücadele ediyor 1 May›s’› flehitlerle kazand›k... 1 May›s kavgam›z ve yasakl› meydan TAKS‹M 118 yoldafl›m›z› yolluyoruz 1 May›s kortejlerine Gecekondular “iç tehdit” Sa¤l›k emekçileri greve ç›kt›lar TAYAD’l›lar hapishaneler gerçe¤ini hayk›rmaya... TAYAD fiubat-Mart 2005 hak ihlalleri raporu Devrimci Sol Ana Davas›na devam edildi Umudun yürüyüflü sürecek Trabzon provokasyonu karfl›s›nda sol’da görülmeyen... Bas›ndan- Toktam›fl Atefl: Zorbaya ‘vatandafl’ dersen... KAHRAMANLAR ÖLMEZ Ekvator halk› direniyor

1 May›s’ta faflist teröre karfl› gücümüzü, öfkemizi gösterelim! Duydu¤unuz çakallar›n ulumas›d›r / saflar› s›klaflt›r›n çocuklar bu kavga faflizme karfl› / dalga dalga hürriyet kavgas›d›r Yoldafllar, devrimin dostlar›, ilericiler, demokratlar, vatanseverler, eme¤iyle geçinen namuslu insanlar, faflist terör, flehirlerimizi, sokaklar›m›z›, iflyerlerimizi teslim almak için bafl›n› ininden ç›karm›flt›r. Polis deste¤indeki, iktidar›n ve tüm düzen kurumlar›n›n himayesindeki sivil faflist hareket, bir kez daha halk›n üzerine sürülmüfltür. Zaman›nda büyük bedeller ödeyerek de olsa, faflist teröre teslim olmad›k. Bugün faflist teröre teslim olmayaca¤›m›z› yeniden göstermek durumunday›z. 2005 1 May›s’›nda hem faflist terörün karfl›s›na ç›kmal›, hem de bu oyunu bildi¤imizi, halk›n üzerine sürülen itlerin ipinin devletin elinde oldu¤unun fark›nda oldu¤umuzu göstermeliyiz. Hedefimiz, elefltirimiz ve mücadelemiz sadece MHP’ye de¤il, oligarflik iktidar›n kendisine yönelecektir. Provokasyonu bozman›n flart› budur. 2005 1 May›s’›, oligarflinin provokasyon ve faflist sald›r›lar›n› yayg›nlaflt›rd›¤› bir sürece göre flekillenecek. Karfl› karfl›ya oldu¤umuz faflist terör ve provokasyonlar, halk›n her kesimini sindirmeyi hedeflemesi ve oligarfli taraf›ndan merkezi olarak organize edilmifl olmas› itibar›yla, denilebilir ki, 19-22 Aral›k ve F tipleri sald›r›s›n›n ard›ndan yaflanan en kapsaml› sald›r›d›r. 19 Aral›k’ta sorun nas›l ki tutsaklarla-hapishanelerle s›n›rl› de¤il idiyse, bugün de birkaç flehirle, TAYAD’l›larla veya “Kürt sorunu”yla s›n›rl› de¤ildir. Bunlar›n hepsini içeren ancak hepsinin ötesinde tüm devrimci, demokrat kesimlerin sindirilmesini, belli flehirlere, semtlere ve kendi binalar›na hapsedilmesini hedefleyen bir terördür. Türkiye halk›n›n ve solunun çok iyi tan›d›¤› bu faflist teröre nas›l bir zamanlamayla, hangi yo¤unlukta baflvuraca¤› art›k sol aç›s›ndan tali bir konudur. Oligarfli böyle bir sald›r› plan›na ve bunun araçlar›na sahip oldu¤unu göstermifltir. Bununla ayn› zamanda MHP’nin de¤iflti¤inden tutun da, Genelkurmay’›n etkisizleflti¤ine ve sistemin demokratikleflti¤ine, dolay›s›yla resmi-sivil faflist terörün art›k devlet taraf›ndan uygulanmayaca¤›na dair tüm teori ve tahlillerin de ne kadar isabetsiz, Türkiye gerçe¤inden uzak oldu¤unu göstermifltir. Bunu görmemekte ›srar etmek, sürecin d›fl›na düflmektir. Kimse, bu gündeme “özellefltirmeler, zamlar, flu bu..” diyerek s›rt›n› dönemez. Resmi, sivil faflist terörün hayat›n her alan›nda hak ve özgürlük mücadelesi verenleri sindirmeye çal›flt›¤› yerde, faflist terörü etkisizlefltiren bir mücadele hatt› izlenmeksizin, baflka hiçbir konunun mücadelesi verilemez... ‹flçilerin ekonomik haklar›, özellefltirmelere karfl› mücadele, provokasyonlar› bozma anlay›fl›yla ele al›nmal›d›r. 1 May›s alanlar›nda provokasyonlara, faflist teröre karfl› tav›r almayan sendikalar, partiler, kitle örgütleri, halk› faflist teröre aç›k hale getirmifl olur. Provokasyonun bir amac› var nihayetinde. Bu amaç, yukar›da belirtti¤miiz gibi, solu sindirmektir. Solun, sendikalar›n, kitle örgütlerinin, derneklerin, legal partilerin varl›k flart›, bu provokasyonu bozmaktan geçiyor. Provokasyonu düzenleyenler, bugün itlerinin kuyru¤unu biraz çekmifl gibi görünüyorlar; ama bir prova yapm›fl, faflist provokasyon ve sald›r› politikas›n› önümüzdeki dönemde kullanaca¤›n› göstermifllerdir. Her koflulda halk› faflist teröre karfl› diri ve


uyan›k tutmam›z gerekti¤i, örgütlenmelerimizi, kadro ve taraftarlar›m›z›, üyelerimizi buna göre flekillendirmemiz gerekti¤i aç›kt›r. Bu 1 May›s’›n “baflka” bir 1 May›s oldu¤unu gösterelim. Evet, baflka bir 1 May›s’t›r. Peflpefle faflist sald›r›lara maruz kald›k. Direnme ve mücadele karar› olmayanlar için ortam›n korkutucu, y›ld›r›c› bir hale dönüflmesi an meselesidir. Faflizme karfl› mücadele meselesine “gerginlefltirmeyelim” hafifli¤iyle bakanlar, faflist terörün a¤›rl›¤› kurumlar›n›n, örgütlerinin, üyelerinin üzerine çökünce, onun alt›nda kal›rlar. Peflpefle yaflad›¤›m›z linç sald›r›lar›n›n her zaman ayn› noktada “durdurulmayaca¤›n›” kimse unutmamal›d›r. Ölü ç›kmam›fl olmas›, sald›r›lar›n büyüklü¤ünü görmemeye neden olmamal›d›r. 1978 1 May›s’›, 16 Mart 1978 katliam›n›n ard›ndan yap›lm›flt›r ve oligarflinin tehditlerine, bir önceki y›l yaflanan katliama ra¤men alanda yüzbinlerin toplanmas›, anti-faflist öfkenin büyüklü¤ünün göstergesidir. Yaflad›¤›m›z sald›r›lar da, tüm devrimci, demokrat, ilerici kesimlerde, özellikle 12 Eylül öncesini yaflayan veya bilen halkta büyük bir öfke yaratm›flt›r. Bu öfkeyi 1 May›s alanlar›na tafl›mal›y›z. Reformizmin, reformist legal partilerin, düzen içine yerleflmifl küçük-burjuva statükolar›n›n savunucusu örgüt veya DKÖ yöneticilerinin öfkesizli¤i kimseyi yan›ltmas›n; onlar›n öfkeleri, kinleri yirmi y›ld›r törpülene törpülene bir fley kalmam›flt›r. Ne s›n›f kinleri kalm›flt›r, ne halkç› bir öfkeleri. Tersine, öfkeden, kinden ve kandan uzak “bar›flç›l”, “uygar”, k›sacas› burjuvazinin istedi¤i türden ehlileflmifl bir solculu¤un teorisini yapm›fllard›r. Solun ve halk›n duygular›n›n ölçüsü olarak onlara bakmak yan›lt›c›d›r. Onlar da zaten faflist terör yayg›nlaflt›¤› ölçüde, ya öfkelerini, kinlerini yeniden ku1 May›s, emperyalizme, flanmak, ya da tümüyle faflizme faflizme, kapitalizme karfl› karfl› kavgan›n d›kavga günüdür. Halk›m›z›n ve fl›na düflmek tercidünyan›n tüm ezilenlerinin hiyle karfl› karfl›ya kalacaklard›r.

kavgas› kutlu olsun. Emperyalizme, iflbirlikçilerine, faflist teröre ve provokasyonlara karfl› birleflecek, savaflacak ve kazanaca¤›z. Tüm emekçiler, ezilenler, emin olsun ki, zafer bizimdir!

1 May›slar, s›n›flar mücadelesinin mevcut durumuna, gündemine ayna tutarlar bir yerde. Gerilemeler, kabaran dalgalar orada yans›r. ‹ddia ve kararl›l›k, halk›n devrim ve

sosyalizm özlemi orada somutlafl›r. 1 May›s’› oligarflinin ony›llarca yasaklamas›na, 1 May›slar’da pek çok katliam gerçeklefltirmesine ra¤men, her 1 May›s’ta binlerin, onbinlerin o alanlarda devrimcilerin etraf›nda kenetlenmesi tesadüfi de¤ildir. Cunta sonras›n›n en kitlesel militan kavgalar› 1 May›s kavgalar› olmufltur. “Kitleler, iflçi s›n›f›” diye çokça laf edip bu konuda devrimci harekete dil uzatanlar›n foyalar›n› çok ç›karm›flt›r o meydanlar. Türkiye’nin her yerinde bizim kortejlerimiz yine, halk›m›z›n anti-faflist öfkesinin, sömürüye zulme isyan›n›n ve devrim ve sosyalizm umudunun sözcüsü olmal›d›r. Kendini Haklar ve Özgürlükler Cephesi’nin bir ferdi olarak gören herkes, bu sözcülü¤ün en güçlü biçimde yerine getirilebilmesi için gecesini gündüzüne katmal›d›r. Kortejlerimizin gücü, tüm halka faflist teröre karfl› direnifl gücü ve morali verecektir. Kortejlerimizdeki kararl›l›k, coflku, dalga dalga yay›lacakt›r. Emperyalizme, faflizme karfl› direnilebilece¤ini, bir alternatifin oldu¤unu gösterecektir. HÖC’lülerin bofla harcayaca¤› her dakika, 1 May›s komitelerimizin her gevflekli¤i, faflist terörün karfl›s›nda örece¤imiz halk barikat›nda bir eksik tu¤la demektir. HÖC’lüler bu bilinçle haz›rlanmal›d›r 1 May›s’a. 2005 1 May›s’›n›n halk güçleri için, devrim mücadelesi için bir kazan›m haline getirilebilmesi bunlara ba¤l›d›r. 1 May›s mücadelesi, öncesi ve sonras›yla bir bütündür. 1 May›s’› tek bir gösteriye indirgemek ve üstelik ona da büyük misyonlar yüklemek, “ayaklanmac›”, “iflçici” bak›fl aç›s›n›n bir tezahürüdür. Bu bak›fl aç›s›, provokasyonlar, linç sald›r›lar› karfl›s›nda gereken cevab› vermek yerine, “esas cevab› 1 May›s’ta vermeliyiz” diyerek, 1 May›s’› anti-faflist görevlerinden kaçman›n bahanesi yapabilen bir yaklafl›md›r. Faflist teröre cevap, sadece bir alanda toplanmak de¤ildir; o alana bugünkü somut görevimiz aç›s›ndan anti-faflist bilinçle toplanmak, alandan sesleniflleri oligarflinin provokasyonlar›n› bozmaya yöneltmek ve o anti-faflist bilinci ve anlay›fl› 1 May›s sonras›na tafl›y›p halk›n anti-faflist, anti-emperyalist mücadelesini örgütlemektir. 1 May›s’› böyle ele alaca¤›z. Faflist teröre karfl›, emperyalizme ve iflbirlikçilerine karfl› gücümüzü, öfkemizi gösterece¤iz. Emperyalizme karfl› ba¤›ms›zl›k bayra¤›n› ve sosyalizmin k›z›l bayraklar›n› bizim, devrimcilerin dalgaland›rd›¤›n› göstererek, sahte milliyetçilerin, sahte solcular›n maskelerini düflürece¤iz. 2005 1 May›s’› bizim olacak.


1 May›s’ta Kad›köy’deyiz!

1996 K ad›köy

1 May›s’ta ‹stanbul’da Kad›köy’deyiz! Haklar ve Özgürlükler Cephesi, geçen y›l Taksim hedefini gösterdi. Geçen y›l›n geliflmeleri, Abide-i Hürriyet statükosunun bozulmas›yla sonuçland›. Bu sene ne Türk-‹fl’in, ne de polisin Abide-i Hürriyet’i dayatamamas›, ad›n› bile anmamas› bu politikan›n yaratt›¤› bir sonuçtur. Geçen y›l statüko bozulmufl, ancak as›l hedefimize ulaflamam›flt›k. O halde 2005 1 May›s’›nda da Taksim’i hedefleyen bir politika ortaya koymal›yd›k. Taksim hedefine, reformizmle yürüyemeyece¤imiz bafltan belliydi. Bu nedenle devrimcilerin 1 May›s Platformu’nun oluflturulmas›n› gündeme getirdik. Bu platform olufltu ve Taksim’i kazanma mücadelesini amaçlar›ndan biri olarak benimsedi. Devrimcilerin “Taksim”i telaffuz etmesi bile yetti polisin, devlet sendikac›l›¤›n›n ve reformizmin uykusunun kaçmas› için. Sar› sendikac›l›k, y›llard›r 1 May›s politikalar›n›, devrimcilerin etkisini nas›l en aza indiririz, onlar›n 1 May›s’a damgas›n› vurmas›n› nas›l önleriz hesaplar› üzerine flekillendiriyor. 1 May›s’› nas›l güçlü bir mücadele gününe, iktidar ve emperyalistlere karfl› gerçek bir “uya-

r›”ya çeviririz diye düflünmüyorlar. 1 May›s arac›l›¤›yla iflçi s›n›f›n› billinçlendirmek, politiklefltirmek gibi kayg›lar› ise hiç yok. Tam tersine; onlar as›l olarak da devrimci geliflmenin önünde barikat olmay›, bu anlamda da 1 May›s’›n içini boflaltmay› hedeflediler hep. 1977’de Taksim’deki 1 May›s mitingini izlemeye gelen çeflitli ülkelerden sendikac›lar, alandaki tabloya bak›p “Türkiye, devrime en yak›n ülkelerden biridir” diyorlard›. Bu gözlem, içindeki mübala¤a bir yana, alandaki devrimci coflku ve kararl›l›¤›n bir yans›mas›yd›. 1 May›s 1977’nin görkemi, alanda sadece 500 bin kiflinin toplanm›fl olmas› de¤ildi, emekçilerin büyük bir anti-faflist öfke ve kararl›l›k göstermesi, devrim sloganlar›, sosyalizm rüyas› etraf›nda birleflmifl olmas›yd›. ‹flbirlikçi sendikalar da, reformizm de iflte bundan korkuyor. Devrimi, sosyalizmi kendi gündemlerinin d›fl›na ç›karm›flken, devrimden, sosyalizmden uzak bir solculukla idare ederken, onlar›n solculu¤unun, sosyalistli¤inin içinin bofllu¤unu, riyakarl›¤›n› ortaya ç›karacak bir geliflmeye tan›k olmak istemiyorlar 1 May›s alanlar›nda. Ama bundan kurtulamayacaklar. 1 May›slar bizimdir. 1 May›s alanlar› devri-


mindir. Ve bu hep böyle olacakt›r. Taksim hedefini gündeme getirdik, belli ölçülerde çeflitli alanlara tafl›d›k; ancak gerek çeflitli gruplar›n tereddütlü politikalar› gerekse de solun genel zay›fl›klar› nedeniyle, Taksim’e ç›kma ortak bir karara dönüflememifltir. Haklar ve Özgürlükler Cephesi, Devrimci 1 May›s Platformu’yla birlikte 1 May›s’› Kad›köy’de, kendi sloganlar›yla, kendi simgeleriyle kutlayacak, iflbirlikçi ve reformist sendikac›l›¤›n Taksim’den kaç›fl›n› alanda da teflhire devam edecektir. Kad›köy’de de Taksim mücadelemizi sürdürece¤iz. 1 May›s’›n s›radanlaflt›r›lmas›na karfl›, güncel politik görevlerimizle birlefltirerek, Kad›köy’de provokasyona karfl› halk›n barikat›n› örmeye çal›flaca¤›z. Reformizmin, sar› sendikac›l›¤›n 1 May›s’ta devrimcileri d›fltalama, etkisizlefltirme, devrim ve sosyalizmi alandan uzak tutma hesaplar›n› hemen her seferinde çeflitli flekillerde bozduk. 1

May›s’› kazanma kavgam›z bir yandan oligarfliye karfl› sürerken, bir yandan da onlarla u¤raflt›k. Devrimcileri alanlara sokmamaktan, alan içinde etkisizlefltirmeye kadar her yönteme baflvurdular. Tabii bunlar› yaparken her zaman polisle aç›k veya z›mni iflbirli¤i içinde oldular. Bu manevralar yine karfl›m›zda olacakt›r. Yine aflaca¤›z. 1 May›slar bizimdir ve 2005 1 May›s’› da bizim olacak! Taksim’e, 1 May›s alan›na ç›kmak emekçilerin, halk›n gündeminde olmaya devam edecek; tarihsel alan›m›z› er geç kazanaca¤›z! Kad›köy’de ve Anadolu’nun tüm flehirlerinin meydanlar›nda, iflçiler, köylüler, memurlar, gençler, gecekondulular, esnaflar, ayd›nlar, emperyalizme, iflbirlikçi AKP iktidar›na, faflist sald›r› ve provokasyonlara karfl› gücümüzü birlefltirelim. Ba¤›ms›zl›¤›n, demokrasinin tek yolunun devrim oldu¤unu hayk›r›p, iflbirlikçi, reformist sendikac›l›¤›n oyunlar›n› bofla ç›karal›m!

Say› 155 6 24 Nisan 2005

“‹flçiler 1 May›s'› Tart›fl›yor” 1 May›s devrimcilefltirilmeli, Platform büyütülmeli, Taksim’i kazanmal›y›z! D‹SK, KESK, Türk-‹fl, 1 May›s’› Kad›köy’de kutlama karar›n› nas›l ald›lar? Yang›ndan mal kaç›r›rcas›na... Aceleleri vard›; iflçilere sormad›lar, b›rak›n iflçileri, iflyeri temsilcilerine, sendikalar›n flube yönetimlerine sormad›lar. Sendikalar›n merkez yönetimleriyle de böyle bir tart›flma yap›lmad›. Okurlar›m›z hat›rlayacakt›r, D‹SK’in Kad›köy karar›, 1 May›s haz›rl›k komitesinde yeralan D‹SK yöneticilerinin bile haberi olmadan al›nd›. ‹flçilere, 1 May›s kutlamas›n› NASIL ve NEREDE yapa-

l›m diye sormad›lar. Bu soruyu sormaktan korkuyorlar. Bu soruyu sorduklar›nda, “iflçilerin Taksim diye bir gündemi yok” söylemlerinin yalan oldu¤unun a盤a ç›kmas›ndan korkuyorlar. ‹flçiler “Taksim” dedi¤inde, bunu hayata geçirecek cürete sahip olmad›klar›n›n -yani k›sacas› korkakl›klar›n›n- a盤a ç›kmas›ndan korkuyorlar. Devrimci 1 May›s Platformu, bu tart›flmay› tabana yayma amac›yla yola ç›kt›. Platformun kuruluflunun, prati¤e geçmesinin çeflitli tereddütler ve kayg›lar nedeniyle gecik-

mesi bu çal›flman›n yayg›n biçimde yap›lmas›n› engellese de, bu anlay›fl ortaya konulmufl oldu. ‹flte bu anlay›fl çerçevesinde, 17 Nisan günü ‹stanbul’da “‹flçi ve Emekçiler 1 May›s'› Tart›fl›yor” ad›yla bir panel düzenledi. Devrimci 1 May›s Platformu ad›na okunan ortak aç›klamadan sonra, platform üyesi gruplar sözalarak 1 May›s politikalar›n› dile getirdiler. Grup Yorum’un k›sa konserinin ard›ndan iflçiler sözald›lar. ‹flbirlikçi ve reformist sendikac›l›¤›n, anti-demokratik sendikal iflleyifllerin elefltirildi¤i konuflmalarda, iflçiler, bu platformun oluflturulmas›n›n 1 May›s mücadelesini ve genel olarak da sendikalardaki devrimci mücadeleyi gelifltirici bir rol üstlenece¤ini, platformun daha da büyütülmesi gerekti¤ini dile getirdiler. 1 May›s somutunda ise iflçilerin dilinde de, gönlünde de Taksim vard›. Taksim’i kazanma mücadelesinin nas›l flekillenece¤i üzerine görüfllerin dile getirildi¤i panel, 1 May›s’a kitlesel kat›l›m ça¤r›lar›yla bitirildi.


Linç sald›r›s›n›n üzerinden 18 gün geçti: Görüntüler ortada, suçlular aç›kta!..

Hala tek bir provokatör tutuklanmad›! SÖYLEY‹N; BU ÜLKEDE HUKUK VAR MI? Anadolu Ajans›’n›n 19 Nisan’da geçti¤i habere gözatal›m önce: “Linç giriflimi soruflturmas› - Trabzon Emniyet Müdürlü¤ü yetkilileri, cumhuriyet baflsavc›l›¤›n›n talimat›yla Trabzon'da 6 ve 10 Nisan'da meydana gelen olaylara kar›flanlardan baz›lar›n›n kimliklerinin belirlendi¤ini söylediler. Yetkililer kimlikleri belirlenen kiflilerden 11'inin ifadesinin al›narak serbest b›rak›ld›¤›n›, ifadelerin cumhuriyet baflsavc›l›¤›na gönderildi¤ini bildirdiler...” Çok aç›k olarak DARP suçu var. Demokratik hak ve özgürlüklerin kullan›m›n›n engellenmesi var. Öldürme, as›p kesme tehditlerinin haddi hesab› yok. Ama buna ra¤men, “kimli¤i tespit edilenler” bile ifadesi al›n›p serbest b›rak›l›yor. Ayn› mahkemeler, linç sald›r›s›na maruz kalanlar› tutuklamakta bir mahzur görmemifllerdi. Bu bir “devlet provokasyonu”dur demifltik. Polis, yarg› ve AKP, linççiler karfl›s›ndaki tutumlar›yla bunu kan›tl›yor. Sald›rganlar›n kare kare foto¤raflar› var. Linç sald›r›lar›n›, Trabzon’da ve Samsun’da MHP’lilerin, Ülkü Ocaklar›’n›n yöneticilerinin k›flk›rtt›¤›n› herkes gördü ve bunlar ismen biliniyor. Sald›rgan güruhun Trabzon Taraftarlar Derne¤i ve Samsun Taraftar Grubu (ki kendilerine “flirinler” deniyor) içinde yuvalanm›fl lümpen, mafyac› faflistler oldu¤unu da herkes biliyor. Bilmezden, görmezden gelen devlettir. Polis, yarg› ve AKP iktidar›, linççilerin orta¤› ve hamisidir. Bu tablo, linç sald›r›s›n›n bizzat onlar›n organizasyonuyla gerçeklefltirildi¤ini yeterince kan›tl›yor. AKP sald›r›y› ve sald›rganlar› sahipleniyor! TBMM’de provokasyonlarla ilgili yap›lan gündem d›fl› konuflmalara hükümet ad›na cevap veren ‹çiflleri Bakan› Abdülkadir Aksu, Trabzon, Sakarya, Eskiflehir, Ünye’deki faflist sald›r›lar› “gençlerin karfl›l›kl› sürtüflmelere girmesi” olarak nitelendirirken, provokasyonun arkas›ndaki devleti ve MHP’yi gizlemek istemifltir. Ak-

su’nun sözleri, oligarflinin 12 Eylül öncesi resmisivil faflist terörü gizlemek için baflvurdu¤u “sa¤-sol çat›flmas›, ö¤renci kavgas›” demagojilerinin bir tekrar›d›r. Bu demagojyi tamamlayan parça ise, “bana milliyetçiler suç iflliyor dedirtemezsiniz” anlay›fl›d›r. Zaten böyle oldu¤u için de Aksu’nun emrindeki polisler o “gençler aras›ndaki sürtüflmeler”de, Ülkü Ocakl›, MHP’li gençlere sald›rgan da olsalar, iflkence de yapsalar, “suçlu” olarak bakm›yor. Trabzon’daki linç sald›r›s›n›n faillerinin haftalard›r ellerini kollar›n› sallayarak dolaflmas›n›n nedeni de budur. Aksu ayn› konuflmas›nda “ilgili merciiler bu olaylar›n arkas›nda kimlerin oldu¤unu araflt›rmaktad›r” diyor. Hiç bir mercii bofluna zahmet etmesin. Olaylar›n arkas›ndakiler de, önündekiler de bellidir. Trabzon’daki linç sald›r›s›na illiflkin valinin, emniyet müdürünün, hükümetin, Genelkurmay’›n, bakanlar›n yapt›klar› aç›klamalar› yanyana koyun; hala hak ve özgürlük mücadelesi verenleri suçluyorlar. Hala linç sald›r›s›n› meflru ve masum gösterecek bir üslup kullan›yorlar. Sald›rganlar›n üzerinde böyle bir “devlet” himayesi oldu¤u içindir ki, hala tutuklanan tek bir provokatör ve sald›rgan yok. Devlet, tetikçilerine sahip ç›k›yor. Çok gerekti¤inde birkaç›n› kurban edebilir, ama devletin MHP’li faflist katilleri, Susurlukçular’›, infazc›lar›, iflkencecileri himaye etmesi, oligarflinin ony›llard›r hiç de¤iflmeyen politikas›d›r. Çünkü faflist düzen, halk› sindirmek için onlar› kulland› hep, ve hala da onlar› kullan›yor. Onlar›n varl›¤› düzenin bekas› için gereklidir. Burjuva medyan›n Trabzon’da teflhir olan MHP’yi aklama kampanyas› açmas›n›n, polisin provokasyondaki aleni rolünü gizlemesinin nedeni de budur. Provokatörler ve sald›rganlar tutuklanmad›¤› sürece, AKP iktidar› sald›r›lar›n do¤rudan sorumlusu olarak kalmaya devam edecektir.

Say› 155 7 24 Nisan 2005


Á Linç sald›r›s›n›n ma¤durlar›, tan›klar› anlat›yor Mehmet BAfiBA⁄:

“Linç giriflimine u¤rayan biz, gözalt›na al›nan, tutuklanan biz, suçlu ilan edilen yine biz...” 6 Nisan’daki linç sald›r›s›na ve 5 arkadafl›m›z›n tutuklanmas›na karfl›, Trabzon'daki arkadafllarla 10 Nisan’da bir bas›n aç›klamas› yapmay› kararlaflt›rd›k. O gün ‹stanbul TAYAD’dan Mehmet Baflba¤, 7 gelen 4 kiflilik heyetin ve Traby›ld›r Trabzon’da. zon’daki devrimci demokratlaTAYAD’l›. ‹ki yak›n› r›n kat›l›m›yla "Provokasyona tutsak. 10 Nisan’daki Son! Tecriti Kald›r›n Ölümleri bas›n aç›klamas›nda Durdurun-TAYAD" yaz›l› pansald›r›ya u¤rad›. kart›m›z› aç›p, aç›klamay› okumaya bafllad›k. Aç›klamaya yeni bafllam›flt›k ki 20 kiflilik bir grup ba¤›r›p yuhalayarak aç›klamay› engellemeye çal›flt›, biz yine aç›klamam›za devam ettik, bu s›rada ad›Say› 155 n›n Ali ULUSAL oldu¤unu ö¤rendi¤imiz yafll› bir 8 adam "ne tecriti kimin tecritinden bahsediyor24 Nisan sunuz, çekin gidin buradan" diye ba¤›rmaya 2005 bafllad›, ard›ndan toplanan grup üzerimize sald›rd›. "Niye yan›n›zda Türk bayra¤› yok" diye yaklafl›k yar›m saat boyunca alanda bulduklar› insanlar› dövmeye bafllad›lar. Alandan uzaklaflan baz› arkadafllar KESK lokaline gitmifller, onlar› takip eden 150 kiflilik faflist güruh KESK'in önünde toplan›p slogan atmaya bafllam›fl. Aç›klaman›n yap›ld›¤› alan›n yaklafl›k 150 metre ötesinde Taksim Polis Karakolu var ve aç›klaman›n yap›ld›¤› esnada karakolun önünde iki otobüs dolusu çevik kuvvet polisi bekliyordu, ama sald›r› bafllad›ktan ancak yar›m saat sonra geldiler ve sald›ranlara de¤il bize müdahale ettiler, ben ve Özkan adl› arkadafl›m›z› yaka paça gözalt›na ald›lar. Trabzon Meydan Park›'nda daha önce onlarca bas›n aç›klamas› yapm›flt›k ve bütün aç›klamalar›m›zda yüzlerce polis etrafta

TAYAD’l› Mehmet BAfiBA⁄: "Tebrik ederim provokasyonu iyi organize etmiflsiniz" Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan AKYÜREK: "Bizim iflimiz bu ben Diyarbak›r'da dört sene görev yapt›m böyle iflleri iyi bilirim" BAfiBA⁄: "Yine gelece¤iz". AKYÜREK: "Silahlarla gelin".

olurdu, ilk defa bu aç›klamada alanda hiç polis yoktu. Bu sald›r›y› polisin organize etti¤i her fleyiyle aflikard›. Tabii bas›n bunun üzerini kapatmak için yine bizi suçlu gösterdi, ikinci defa alana ç›k›larak ortam› gerdi¤imizi ve insanlar› k›flk›rtt›¤›m›z› yazd›. Bas›nla benzer tavr› Trabzon'daki baz› DKÖ'ler de tak›nd›. Trabzon KESK ve E¤itimSen, 11 Nisan günü ald›klar› kararla sendikalar›n› üç günlü¤üne kapatacaklar›n› aç›klad›lar, gerekçe olarakta ifllerin daha da kar›flaca¤›n› ileri sürdüler. Zaten 10 Nisan öncesi demokratik kurumlarla yapt›¤›m›z görüflmelerde de EMEP ve SGD bizim gibi düflündüklerini ve destekleyeceklerini söylerken, KESK, E¤itim-Sen, ÖDP, Halkevi... gibi kurumlar aç›klamay› engellemeye ve kat›l›m› azaltmaya çal›flm›fllard›. Buna ra¤men 10 Nisan’da Meydan Park'ta yaklafl›k 70 kifli topland›. 12 Nisan günü de adliye önünde aç›klama yap›p suç duyurusunda bulunmak istedik. O saate kadar Trabzon Gençlik Derne¤i'nde oturduk, tam dernekten ç›kmaya haz›rlan›rken derne¤in önüne gelen yaklafl›k 15 kiflilik gruptan "ç›k›n d›flar›, buray› terkedeceksiniz" ba¤r›fllar› yükseldi. Biz içeri davet ettik onlar›, gelin konuflal›m dedik, ama ald›klar› talimat belliydi, sadece ba¤›r›p ça¤›racaklar ve insanlar› oraya toplayacaklard›. O esnada bütün bas›n oraya toplanm›flt› ve hemen ard›ndan Emniyet Müdürü ve çevik kuvvet geldi. Tezgahlad›klar› oyun belliydi, faflistler gelip ba¤›r›p ça¤›racak "kahraman emniyet müdürü" gelip bizi kurtaracakt›, Meydan Park'ta yar›m saat dayak yedik ortada tek bir tane polis gözükmedi ama derne¤in önüne 10-15 tane serseri faflist gelip ba¤›rmaya bafllad›ktan 20 saniye sonra emniyet müdürü ve polis hemen oradayd›. Emniyet Müdürü’ne "tebrik ederim provokasyonu iyi organize etmiflsiniz" dedim o da "bizim iflimiz bu ben Diyarbak›r'da dört sene görev yapt›m böyle iflleri iyi bilirim" dedi. Daha sonra "yine gelece¤iz dedim". Emniyet müdürü de "silahlarla gelin" dedi. Yap›lan sald›r› ile Trabzon'da art›k d›flar›daki eylemleri yasaklamak ve devrimci kurumlar› kapatmak istediler, biz 13 Nisan günü yine gidip derne¤imizde oturduk ve bundan sonra da oralarda bulunmaya devam edece¤iz.


Nurgül ACAR:

“Tecrit uzakta de¤il, Trabzon’da” Trabzon’da F tipi yok, niye orada aç›klama yapt›lar diyorlar? Tecriti çok uzaklar›nda san›yorlar. Halbuki yan› bafl›m›zda. Mesela ben burada demokratik mücadele veriyorum. Halk yoksul. Ve bu yoksullu¤a direnecek imkanlar› bulamayabiliyor. Bizler halk›m›za öncülük yap›yoruz. Bir Nurgül ACAR, gün direndi¤imiz için soTrabzon’da ö¤renci, numuz F tipi olacak. Doilk linç sald›r›s›nda ¤al olarak halka flu mesaj yaraland› ve tutukland›. veriliyor: “Onlar gibi direnirseniz sizin de sonunuz F tipi olur”. Bu yüzden burda F tipi olsun ya da olmas›n, tecrit Trabzon halk› dahil tüm halka yönelik bir politika. Demokratik mücadeleyi bitirmek için bir ad›m atacaklard›. Buray› seçtiler. Da¤›tt›klar›m›z arkas›nda künyesi olan yasal bültenlerdi. Muhalif olan herkesi terörist ilan ediyorlar. Halk›n gözünde bizim meflrulu¤umuzu bitirmeye çal›fl›yorlar. Bu da bir devlet politikas›. Niye böyle “hassas” bir tarih belirlediler bildiri da¤›tmak için deniyor? Bizim için 6 Nisan özellikle seçilmifl bir tarih de¤ildi. Mersin'deki olaylar yeterince istismar edildi. Provokasyona burada devam edildi. Biz her zaman bülten da¤›t›yorduk burada. Hiçbir fley olmasa bas›n aç›klamalar›m›zdan birinde olacakt› bu. Yani o gün olmasa baflka bir gün yapacaklard›. Tarihi onlar seçtiler. Trabzon’a bildiri da¤›tmaya “d›flar›dan gittiler” gibi bir hava veriliyor?

“‹nsanlar yolda, gitti¤imiz yerlerde soruyor, anlat›yoruz. Anl›yorlar. Bizi tan›yanlar, kurumlar›m›z›n komflular› falan biz sizi biliyoruz, söylenenlere inanmad›k dediler. Bunun aksi tepkilerle az da olsa karfl›lafl›yoruz. Ama e¤er anlatma f›rsat› bulabildiysek hiçbir sorun olmuyor. Çünkü biz hakl›y›z.”

Hay›r, oradaki insanlardan mesela Zeynep Erdu¤rul 5 y›ld›r Trabzon'da Ekmek ve Adalet muhabiri olarak çal›fl›yordu. Ben Gençlik Derne¤i üyesiyim. Di¤er arkadafllar da y›llard›r burada yaflayan insanlar. Okulda ya da flehirde birçok kez bildiri da¤›tt›k, imza toplad›k. ‹lk kez olan bir fley de¤il. Zaten ikinci bas›n aç›klamas›na da 60-70 kifli kat›l›yor, sadece 4’ü ‹stanbul’dan gelen avukat ve TAYAD’l›lar. TBMM ‹nsan Haklar› Komisyonu, sizin “böyle olaca¤›n› bilseydik bildiri da¤›tmazd›k, piflman›z, bizi kulland›lar” vb. dedi¤inizi aç›klad›? Komisyon üyeleri, cümleleri c›mb›zla seçerek yay›nlad›. Biz dedik ki “E¤er böyle bir provokasyon için haz›rlan›ld›¤›n› bilseydik yapmazd›k”. Kullan›lma meselesi, kullanan devlettir, polistir; bir provokasyon yapmak istiyorlard›, bizim her zaman yapt›¤›m›z eylemlerden birinde denediler. Zaten keyfi olarak tutukland›n›z. Poliste, hapishanede ayr›ca neler yaflad›n›z? Polis, bize sald›r›l›rken hakaret ediyordu zaten. Gözalt›nda da sürekli bizi emniyetin önünde biriken güruhun önüne ç›karmakla tehdit etti. Bunun d›fl›nda arama vs. için zor kulland›lar. Hapishanede “bayrak yakanlar” diye bahsediyorlard›. Reddettik. Ayakkab› ç›karma ve tamamen soyarak aramay› reddettik. Bunlar› zor kullanarak yapt›lar. Hastaneye götürülüp getirildi¤imiz s›ralarda hastanelik edildik. Tahliye edildikten sonra neler oldu? Tahliye olduktan sonra insanlar yolda, gitti¤imiz yerlerde soruyor, anlat›yoruz. Anl›yorlar. Bizi tan›yanlar, kurumlar›m›z›n komflular› falan biz sizi biliyoruz, söylenenlere inanmad›k dediler. Bunun aksi tepkilerle az da olsa karfl›lafl›yoruz. Ama e¤er anlatma f›rsat› bulabildiysek hiçbir sorun olmuyor. Çünkü biz hakl›y›z. Ayr›ca bu sald›r›y› tertipleyenlerin bizden ne kadar korktuklar›n› anlad›m. Sald›r›n›n boyutu bunu gösteriyor. Burada kalaca¤›m tabii ki. Bu sald›r›da demokratik mücadeleyi bitirmek için bir ad›m att›lar, burada kalmamam bunun karfl›s›nda geri ad›m atmakt›r. Bu geri ad›m› atmayaca¤›z. Dedim ya anlat›yoruz ve anl›yor bizi insanlar. Bundan sonra ulaflabildi¤imiz her koflulda anlatmaya çal›flaca¤›z. Yurttan at›ld›m. Bir de devlet yurtlar›nda ö¤renci veya de¤il hepimizin resimleri ve kimlik bilgileri “DHKP-C'L‹D‹R” diye as›lm›fl. Tecrit böyle bir fley iflte. Bu koflullarda her yerde.

Say› 155 9 24 Nisan 2005


Av. Taylan TANAY:

kalm›fl ve insanlar tecrit ediliyorlar. Bu her insan› ilgilendiren bir sorundur. 400 bin insan›n yaflad›¤› bir kentin de bunlar› bilmesi gerekir. Sald›r› buna tahammülsüzlüktür ayn› zamanda. Kald› ki Trabzonlu Selami KURNAZ ölüm orucunda yaflam›n› yitirmifltir. Yar›n baflka Trabzonlular'›n yaflam›n› yitirmemesi F tipi hapishanelerin kapat›lmas›yla mümkündür. Ve bunun Trabzonlular'a anlat›lmas›ndan daha do¤al ne olabilir. Veya Anadolu'nun baflka bir yerinden baflka bir insan›n yaflam›n› yitirmesi herhalde bu belediye baflkan›n›n tafl›mad›¤› vicdan ve akl› tafl›yan Trabzonlular’› tabii ki ilgilendirir. *** Trabzon'da öncelikle demokratik kitle örgütleri ile sendika, siyasi parti ve yerel gazete ve televizyonlarla görüflmelerimiz oldu. Buradaki ziyaretlerimizde edindi¤imiz izlenim ilk olarak sald›r›n›n halk›n tepkisi olarak yans›t›lmas›n›n koskoca bir yalan olmas›d›r. Ziyaret etti¤imiz herkesin sald›r›n›n aç›k bir provokasyon oldu¤u konusunda net olmas› bizleri sevindirdi. Yaln›z önümüzde iki sorun vard›. Bunlardan bir tanesi provokasyonu a盤a ç›kar›p mahkum etmek, tutuklanan TAYAD’l›lar›n derhal serbest b›rak›lmas›n› sa¤lamakt›. Bu nedenle di¤er demokratik kurumlardan destek sunmalar›n› talep ettik. Somut olarakta 10 Nisan tarihli bir bas›n aç›klamas› yapma önerimizi sunduk. Netice itibar› ile görüfltü¤ümüz ‹HD, üniversitedeki devrimci-demokrat ö¤renciler, EMEP, ÖDP, KESK'e ba¤l› sendikalardan SES, Tar›m-Orman-Sen, Tümbel-Sen, Bem-Sen, MazlumDer destek vereceklerini belirttiler. E¤itim-Sen ve Halkevleri'nden ayn› duyarl›l›klar› göremedik. Görüfltü¤ümüz kurumlar destek sunacaklar›n› belirtmelerine ra¤men bas›n aç›klamas›na heyetimiz ile birlikte üniversitede okuyan devrimci-demokrat ö¤renciler ve EMEP as›l deste¤i verdi. Di¤er kurumlar da bas›n aç›klamas› yap›lan yerde olmalar›na ra¤men bas›n mensuplar›n›n bulundu¤u yerde durdular. Bu durum hem provokasyonun tafl›d›¤› sindirme amac›n›n hayat bulmas› aç›s›ndan üzücüydü, hem de polisin pervas›zl›¤›n› art›ran bir unsur oldu. *** Maruz kald›¤›m›z sald›r› öncesinde Trabzon'da polisin yeni oyunlar peflinde oldu¤u görülüyordu. Olay günü sabah saatlerinde heyetimize kat›lmak üzere Trabzon'a gelen ÇHD Genel Merkezden avukat arkadafl› karfl›lamak için gitti¤imiz yerde iki sivil faflist yan›mda bulunan üniversite ö¤rencisine sald›r›yor. Sald›r› yerinde kameralar haz›r. Mizansen polis otosunun gelmesi ile tamamlan›yor. Gitti¤imiz karakola ne hikmet ise bu sefer de TEM fiube Müdür Vekili geliyor. Bas›n aç›klamas›n-

“Her fleyi polis yönlendiriyordu” Trabzon'da ve sonras›nda maruz kal›nan sald›r›larda devlet erkan› sürekli sald›r›lar› “vatandafl›n hassasiyeti” olarak yans›tmaya çal›fl›yor. Oysa sald›r› temel yasalarda baflta yaflam ve düflünce-ifade hakk› olmak üzere tan›Av. Taylan TANAY, nan birçok hakk› ihlal etmiflTrabzon’a sald›r›dan tir. Yine bu ihlaller mevcut sonra giden heyetten; hukuk düzenince suç olarak ikinci linç sald›r›s›na belirtilerek cezai bir yapt›r›maruz kald›. ma ba¤lanm›flt›r. Ama görüyorsunuz, sald›rganlardan tutuklanan yok. Çünkü bu tip durumlarda hukuk ayak ba¤› olarak de¤erlendirilmektedir. Yasall›¤›n esas yüzü 's›radan vatandafla' dönüktür. Devlet gerekli gördükçe yasalar› ihlal etmekten kaç›nmaz. Latin Amerika halklar›n›n flu atasözü oldukça vecizdir. “Dostlara adil davran›l›r, düflmanlara yasa uygulan›r.” Say› 155 10 *** 24 Nisan Demokrasi tellall›¤›n› hiç kimseye b›rakmayanlar 2005 provokasyonun çok kaba bir flekilde hayata geçirilmesi ve teflhir olmalar›ndan ötürü bu sefer de çok kaba demagojilere baflvurmaktan geri durmad›lar. Belki de bunlardan en ilginci kentin sosyal demokrat belediye baflkan›n›n ortaya att›¤› ve tüm iktidar sahiplerince tekrarlanmaya bafllanan Trabzon'da F tipi cezaevinin bulunmad›¤› dolay›s›yla provokasyonu yaratanlar›n TAYAD'l›lar oldu¤u yollu aç›klamalar›yd›. Normal ve orta zekal› bir insan taraf›ndan telafuz edildi¤i konusunda ciddi flüpheler do¤uran bu aç›klama ayn› zamanda çaresizli¤in göstergesidir. Di¤er yan› ile tam da sald›r›ya u¤rayanlar›n ne kadar hakl› olduklar›n›n göstermektedir. Düflünün 118 insan yaflam›n› yitirmifl 600’den fazlas› sakat

“Sald›r›lar halk tepkisi olarak gösterilmeye çal›fl›lsa da Trabzonlular’›n özellikle ilk sald›r›da provoke olmas›ndan ötürü bir üzüntü içerisinde oldu¤unu herkes söylüyordu. ‹lk sald›r›n›n yafland›¤› Uzun Sokak'ta bulunan esnaf ile görüflen ‹HD yönetim kurulu üyesine piflman olduklar›n›, TAYAD'l›lar›n kendi vicdanlar›nda akland›klar›n› vs. söylüyorlar. Bizim maruz kald›¤›m›z ikinci sald›r› ise devletin kaba provokasyonuna sivil faflistler d›fl›nda kimsenin kat›lmamas› aç›s›ndan önemlidir.”


dan vazgeçmemizin iyi olaca¤›n› yeni bir sald›r› olabilece¤ini vs. anlat›yor. Kendisine yasal haklar›n kullan›lmas›n› tehdit ile karfl›layaca¤›na e¤er böyle bir durum sözkonusu ise ald›¤› maafl›n gere¤i sald›r›y› önlemesi gerekti¤i hat›rlat›ld›. Ve bu görüflme bittikten sonra bas›n aç›klamas› yapaca¤›m›z yerden geçti¤imde, saat 12.00 sular›nda 5-6 çevik otosu görüyorum. Saat 14.00’te Meydan Park’a bas›n aç›klamas› yapmak için geldi¤imizde ise sald›r› olabilir diyen polis ortalarda yok. Sald›r›y› tan›nan MHP’liler k›flk›rt›yor ve Meydan Park'ta bulunan züppeler kat›l›yor. Park kalabal›k olmas›na ra¤men kitlenin say›s› ancak 60 kifliyi buluyor. Halk provokasyona gelmiyor. 20 dakika geçiyor polis hala ortada yok. Bu arada da sald›r›n›n orta yerinde TEM fiube Müdür Vekilini görüyorum. “Avukat bey sen buradan git” diyor. Daha sonra olay yerine gelen çevik polis, sald›rganlar› gözalt›na almas› gerekirken bizim iki arkadafl›m›z› al›yor. Di¤er kitle KESK binas›na do¤ru kofluyor. Buraya kadar kovalayan grubun say›s› 100'ü geçiyor. Ben ve di¤er avukat arkadafl bina önünde

bekliyoruz. Burada ilginç görüntülere tan›k oluyoruz. Polis sivil faflistlerin s›rt›n› s›vazl›yor. Karfl›l›kl› gülüflüyorlar. Yan›ma TEM fiube Müdür Vekili geliyor. Avukat bey siz de yukar› ç›k›n size bir fley olmas›n› istemiyoruz diyor, ç›kmayaca¤›m›z› söylüyorum. Abart›s›z 3 dakika sonra yolun karfl›s›nda bir zibidi “lan utanm›yor musunuz PKK'l›lar›n avukatl›¤›n› yapmaya” diye bize do¤ru ba¤›r›yor. Bunun üzerine emniyet müdürünün yan›na gidiyorum. “Her fleyi siz yönlendiriyorsunuz. Yönetiyorsunuz” diyorum. Hiç ses ç›karm›yor. *** Sald›r›lar halk tepkisi olarak gösterilmeye çal›fl›lsa da Trabzonlular’›n özellikle ilk sald›r›da provoke olmas›ndan ötürü bir üzüntü içerisinde oldu¤unu herkes söylüyordu. ‹lk sald›r›n›n yafland›¤› Uzun Sokak'ta bulunan esnaf ile görüflen ‹HD yönetim kurulu üyesine piflman olduklar›n›, TAYAD'l›lar›n kendi vicdanlar›nda akland›klar›n› vs. söylüyorlar. Bizim maruz kald›¤›m›z ikinci sald›r› ise devletin kaba provokasyonuna sivil faflistler d›fl›nda kimsenin kat›lmamas› aç›s›ndan önemlidir.

Zeynep Erdu¤rul

“Biz Trabzon'u bu anlay›fla terk etmeyecek kadar çok seviyoruz”. 6 Nisan'da bildiri da¤›tan grup d›flar›dan gelmemiflti. Trabzon'un Trabzon'a sevdal› çocuklar›yd›k. Biz ki bu flehrin sokaklar›n›, o “d›flar›dan geldiler” diyenlerden çok daha fazla ad›mlam›fl›zd›r. Zaten 3 arkadafl Trabzonlu’yuz, bir arkadafl Rizeli. Ama Trabzon'da do¤up büyümüfl, bir arkadafl›m›z da KTÜ'nin ö¤rencisi yine Samsunlu -Karadenizli biri. Y›llard›r Trabzon'da pek çok çal›flmam›z oldu. Her kampanyada olanaklar›m›z ölçüsünde Trabzon'dan da ses katmaya çal›flt›k. Ki Trabzon bas›n› aç›klamalardan da tan›r bizi. Kampanya kufllar›n›n Zeynep Erdu¤rul, düflmedi¤i tek bir sokak yoktur Trabzon'da. Trabzon Ekmek ve Yaz›lamalar, pankartlar ç›km›flt›r TrabzonluAdalet Temsilcisi. lar'›n karfl›s›na. Halk›m›z› ilgilendiren her konu 6 Nisan’daki linç gibi tecrit konusunda da Trabzon'da defalarca sald›r›s›nda yaraland› çal›flmam›z oldu. Defalarca bildiri da¤›t›ld›, y›lve tutukland› lard›r dergi da¤›t›l›yor. ‹lk olan bu boyutlu provokasyondur, bizim bildiri da¤›tmam›z de¤il. Bu yalanlar teflhir olmufl yüzlerini maskelemek içindir. Trabzon'da kalaca¤›z elbette. Çünkü suçlu de¤iliz; meflruyuz. fiehri terketmesi gereken bu suçlu, gayri-meflru faflizmdir. Biz Trabzon'u bu anlay›fla terk etmeyecek kadar çok seviyoruz. Trabzon'da flimdiye kadar ne yap›yorsak flimdi onu hatta daha fazlas›n› yap›yoruz. Trabzon'da çal›flmak bizim için güzeldi, art›k daha da anlaml›.

Feridun OSMANA⁄AO⁄LU

Say› 155 11 24 Nisan 2005

Trabzon'da bizi karfl›layan arkadafllarla KESK binas›na gittik. Pazar günü genifl bir biçimde bas›n aç›klamas› yap›p suç duyurusunda bulunup, çarflamba günü ise Ayakkab›c›lar Çarfl›s› denilen yani linç girifliminin oldu¤u yerde bildirileri da¤›t›p halka bunu ne için da¤›tt›¤›m›z› ve gerçe¤in ne oldu¤unu söylemeyi kararlaflt›rd›k. Bütün DKÖ'leri ve de sol partileri gezip sald›r›ya karfl› ne yap›labilir diye konufltu¤umuzda, "erken de¤il mi?" cevab›n› ald›k. Bir süre geçse diye söylediler. Biz demokratik haklar›n sinerek de¤il mücadele ederek kazan›laca¤›n› söyledi¤imizde bize bir tek EMEP “yan›n›zday›z” Feridun OSMANA⁄AO⁄LU, diyerek destek linç sald›r›s› üzerine verdi. Trabzon’a giden TAYAD’l› heyette yerald›


Trabzon'da linç giriflimi; Demagojiler ve Gerçekler / veya

Akla ziyan sorulara, zorunlu cevaplar TAYAD’l› Aileler, 6 Nisan’dan beri, oligarflinin sözcülerinin ve burjuva medyan›n dilinden düflmeyen, tüm saçmal›¤›na ve mant›ks›zl›¤›na ra¤men sürdürülen demagojilere iliflkin bir aç›klama yapt›lar. 19 Nisan tarihli bu aç›klamay› afla¤›da sunuyoruz:

Say› 155 12 24 Nisan 2005

Faflizmin kulland›¤› iki temel arac›n “terör ve demagoji” oldu¤u söylenir hep; bunun do¤rulu¤una Trabzon'daki linç sald›r›s›nda bir kez daha tan›k olduk. Linç sald›r›s›n› “mazur” göstermek için baflvurulan demagojilerin tamam›, o kadar saçma, temelsiz ve tutars›zd› ki, ço¤una özel olarak cevap vermeye bile gerek duymad›k. Ama bu demagojilerin, koca bir ülkeyi yönetenler, tecrübeli, akl› bafl›nda bilinen yazarlar taraf›ndan da tekrarlanmas›, benimsenmesi karfl›s›nda böyle bir aç›klama zorunlu oldu. - “Trabzon'da F tipi yok, o halde niye orada F tipiyle ilgili bildiri da¤›t›yorlar... h›mmm” deyip, çok bilmifl havalarda provokasyon, kullan›lma teorileri birbirini izliyor:

1

Biz F tiplerinde uygulanan tecrit politikas›n› 70 milyona anlatmaya çal›fl›yoruz. TAYAD'l›lar komplo teorisyenlerinin hofluna gitmese de- yaln›z F tiplerinin oldu¤u flehirlerde oturmuyorlar; Türkiye'nin her yan›nda tutuklu, hükümlü aileleri ve yak›nlar› var. Ve bulunduklar› her yerde bu bildirileri da¤›t›yorlar. Bir ek bilgi daha: Trabzon'daki sald›r›n›n oldu¤u günlerde, “Hapishanelerde Neler Oluyor? Bilmek Hakk›n›z!” bafll›kl› bildirileri, mart ay›n›n ortas›ndan beri da¤›t›yoruz. “Tecriti Kald›r›n, Ölümleri Durdurun” slogan›yla o günden beri bir kampanya yürütüyoruz. 31 Mart'ta Tunceli'de, 1 ve 2 Nisan günlerinde ‹stanbul'da, 31 Mart ve 1 Nisan'da ‹zmir Bornova ve Karfl›yaka'da, 4 Nisan'da Antakya'da, 5 Nisan'da Mersin'de TAYAD'l›lar, üzerinde “Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdurun” yaz›l› önlükleriyle, Trabzon'da da¤›t›lan bildirinin ayn›s›n› da¤›tt›lar. Tunceli'de, ‹stanbul'da, Bornova'da, Karfl›yaka'da, Antakya'da, Mersin'de de F tipi hapishaneler yoktu.

Evet, Trabzon'da F tipi yoktur. F tipleriyle ilgili bildirinin sadece F tiplerinin oldu¤u flehirlerde da¤›t›lmas› gerekti¤i o kadar saçma bir görüfl ki, bu saçma görüfl, haklar ve özgürlükler mücadelesinin alfabesinden habersizdir. Bu mant›kta olanlar›n, “bayrak yakma” Mersin'de oldu, niye baflka flehirlerde gösteriler yap›ld›?” diye de sormas› gerekir. Veya bir flehirdeki infaza, iflkenceye, baflka flehirlerde oturanlar›n hiç tepki göstermemesi mi gerekir? Bir haks›zl›¤› protesto etmek isteyenler, Edirne'den Ardahan'a nerede oturuyor olurlarsa olsunlar, illa o haks›zl›¤›n yap›ld›¤› flehre mi gitmeleri gerekir? Belirtti¤imiz gibi, TAYAD'l›lar›n “provokatör” oldu¤unu, “kullan›ld›¤›n›” ispat etmek için “Trabzon'da F tipi yok ki...” demek akl›, mant›¤› tatile ç›karmakt›r. Ama ne yapal›m ki, bu kadar kaba demagojiler bile, kendine “ayd›n” diyen baz›lar›ndan bile taraftar bulunca, bunlar› aç›klamak gerekli oluyor.

- “Trabzon'a gitme” diye bir olay yoktur. 6 Nisan'da Trabzon'da bildiri da¤›tan TAYAD'l›lar›n hepsi Trabzon'da oturan, Trabzon'un yerlisi olan TAYAD'l›lard›r. TAYAD'›n özel olarak o gün bildiri da¤›tmak için Trabzon'a gitmesi diye bir fley yoktur. Böyle bir faaliyet tarz›m›z da yoktur. Her TAYAD'l› bulundu¤u flehirde hapishanelerdeki yak›nlar›m›za yönelik bask›lara karfl› demokratik tepkisini gösterir. Ancak bir sald›r› olursa, dayan›flma ve destek için bir heyet göndeririz.

2

Nitekim, 10 Nisan'da avukatlar ve demokratik kurumlar›n temsilcilerinden oluflan böyle bir heyet gönderilmifltir. O gün de oradaki bas›n aç›klamas›na kat›lanlar›n di¤erleri, Trabzon'un yerlileridir. - “TAYAD'l›lar niye o meydanda aç›klama yapt›lar?” diye akla ziyan bir soru daha

3


soruluyor. O meydanda TAYAD'l›lar›n veya Trabzon'daki di¤er demokratik kitle örgütlerinin yapt›¤› ilk aç›klama de¤ildir bu. ‹kincisi, halka yönelik aç›klamalar› kapal› veya aç›k yerde yapmak, o hakk› kullananlar›n tasarrufundad›r. Kald› ki, o günkü faaliyetimiz bir “bas›n aç›klamas›” de¤il, bildiri da¤›tma faaliyetidir. Bildirileri Trabzon'un çok ak›ll› CHP'li belediye baflkan›n›n söyledi¤i gibi, lokalde mi da¤›tacakt›k? - “Niye o gün bildiri da¤›tt›lar... hassasiyetleri gözetmediler...” O gün olmas›n›n hiçbir özel nedeni yoktur. O gün olmamas› için de bir neden yoktu. “Bayrak olay›”n›n hassasiyeti var diye, F tipi hapishanelerdeki yak›nlar›m›z›n ölüme gidifllerine seyirci mi kalacakt›k? Bu da bizim “hassasiyetimiz”dir. Yak›nlar› hapishanelerde öldürülen tutuklu-hükümlü yak›nlar›n›n ac›s›, hassasiyeti niye kimsenin konusu olmuyor? Her zaman bir “hassasiyet” ileri sürülebilir bu ülkede. O zaman flöyle bir yasa ç›kar›ls›n; “milli hassasiyetlerin oldu¤u dönemlerde demokratik haklar kullan›lamaz!”. Bizim faaliyet yürüttü¤ümüz konunun sözkonusu “hassasiyetle” de bir ilgisi olmad›¤› için zaten bizim faaliyetlerimizi ask›ya almam›z gibi bir fley düflünülemezdi. Yukar›da dedi¤imiz gibi, ayn› günlerde onlarca il ve ilçede ayn› bildirileri da¤›tt›k. Ülkenin baflka yerlerinde o “hassasiyet” yok muydu yoksa! Burada herkesin görmesi gereken fludur: “Hassasiyet”in TAYAD'l›lara yöneltilmesi, provokasyonun esas›n› oluflturmaktad›r. Hedefin TA-

4

CHP’liler!

YAD'l›lar olmas›, da¤›t›lan bildirinin F tipi hapishanelerdeki tecritle ilgili olmas›, provokasyonu düzenleyenlerin seçimidir. Bu TAYAD de¤il de, o gün orada bir aç›klama yapan örne¤in bir sendika da olabilirdi. - TAYAD'l›lara maledilen YALANLAR: TBMM ‹nsan Haklar› Komisyonu Üyeleri, linç sald›r›s›na maruz kalan ve üstüne bir de tutuklanan TAYAD'l›larla görüfltüklerini, “TAYAD'l›lar›n da bildiriyi da¤›tt›klar›na P‹fiMAN olduklar›n›” aç›klad›. Keza, bas›nda da yine tutuklanan TAYAD'l›lar›n “bizi kulland›lar” fleklinde aç›klamalar› oldu¤u yerald›. Hepsi YALANDIR.

5

Nitekim, tahliye olan TAYAD'l›lar, 13 Nisan günü Trabzon ‹HD'de bas›n toplant›s› düzenleyerek bunlar› aç›klam›fllard›r. O toplant›da TAYAD'l› Zeynep Erdu¤rul flu sözleri söylemifltir: "Da¤›tt›¤›m›z bildirilerin arkas›nday›z. Piflman de¤iliz. Gerçekleri ömrümüzün yetti¤i kadar ve var oldukça anlataca¤›z." O¤ullar›m›z, k›zlar›m›z, efllerimiz, niflanl›lar›m›z, akrabalar›m›z, arkadafllar›m›z, F tiplerinde tecrit alt›nda katledilmeye devam ediyor. Ve biz ayn› ac›yla, ayn› öfkeyle, ayn› kararl›l›kla hayk›rmaya devam ediyoruz ve edece¤iz: TECR‹T‹ KALDIRIN, ÖLÜMLER‹ DURDURUN! Bu bizim en tabii hakk›m›zd›r. Lütfen, ucuz, kaba komplo teorileri yapmadan önce, mant›¤›n, akl›n sesini dinleyin.

Bu CHP’yle ne demokrat, ne vatansever olamazs›n›z!

Deniz Baykal’la Devlet Bahçeli veya Mehmet A¤ar’›n görüflleri aras›nda ne fark var? Bu sorunun yöneltilece¤i birçok insan, düzenin ony›llard›r yaratt›¤› flartlanmayla “biri solcu, ötekiler sa¤c›” diyecektir. Peki gerçekten böyle mi? E¤er böyle olsayd›, Trabzon’daki linç sald›r›s›na iliflkin CHP Genel Baflkan› Baykal’›n aç›klamalar›n›n MHP Genel Baflkan› Devlet Bahçeli veya DYP Genel Baflkan› Mehmet A¤ar’›n aç›klamalar›ndan bir fark› olmas› gerekmez miydi? Ama hiçbir fark yoktur. Baykal güya “solcu”, Bahçeli ve A¤ar ise, b›rak›n “sa¤c›”l›¤›, faflist hareketin ve kontrgerillan›n flefi durumundaki faflistlerdir. Ama üçü de faflist provokasyonu ayn› kelimelerle de¤erlendirmekte, faflist sald›r›y› “vatandafl›n tepkisi”, “ulusal duygular›n yans›mas›” olarak görmektedirler. Baykal’›n politikalar›nda ilerici, demokrat tek bir unsur yoktur; ama floveniz-

min, faflizmin dört bafl› mamur savunmas› vard›r.

CHP üyeleri, il, ilçe, gençlik, kad›n örgütleri! Baykal’›n faflist aç›klamas›na kat›l›yor musunuz? Kat›lm›yorsan›z aç›klay›n! Baykal’›n tavr›na kat›lmak demek, halka yönelik faflist sald›r›lar›n, katliamc› MHP’nin provokasyonlar›n savunucusu olmakt›r. Hiçbir demokrat, vatansever, bu faflist sald›r›lar›n orta¤› olamaz. Bu nedenle de hiçbir demokrat›n, vatanseverin art›k CHP’de yeri yoktur. Hala CHP içinde yeralanlar, CHP’yle, CHP politikalar›yla ne demokrasiyi, ne de ba¤›ms›zl›¤› savunamayacaklar›n› görmelidirler. CHP’liler! Emperyalizme karfl› ba¤›ms›zl›¤›, faflizme karfl› demokrasiyi savunmak için gerçek demokratlarla ve gerçek vatanseverlerle saf tutun. Baykallar’›n yönetimi alt›nda iflbirlikçili¤e, provokasyon politikalar›na ortak olmay›n. Ça¤r›m›z demokrasiden ve ba¤›ms›zl›ktan yana tüm CHP’lileredir.

Say› 155 13 24 Nisan 2005


Faflizme karfl› omuz omuza

Say› 155 14 24 Nisan 2005

◆ TAYAD, na çözüm bulun” talimat›DEHAP, Pron›n ard›ndan leter Devrimci geliflmesinin teDurufl, Devsadüf olmad›¤› rimci Hareket, vurguland›. FaBDSP, ESP, flist teröre boDETAK, ‹flçi yun e¤ilmeyeMücadelesi, ce¤i belirtilen Halk Kültür aç›klama, müMerkezleri, cadelenin önüEHP, SODAP, ne ç›kan her SDP, Devrimci türlü engelin Mücadele, Parbirleflik bir tizan, Devrimci karfl› koyufl ve Demokrasi ve direniflle da¤›EMEP taraf›nt›laca¤›” sözledan, 16 Nisan Trabzon’da TAYAD’l›lara linç giriflimi ve di¤er günü Taksim illere yay›lan faflist sald›r›lar, provokasyona karfl› riyle son buldu. Gezi Park›’nda ◆ ‹stanbul protesto eylemleri sürüyor. düzenlenen eyOkmeydan› Dilem, faflist salkilitafl Park›’nda d›r›lara karfl› birlikteli¤in bir örne¤i oldu. 400’e yak›n 14 Nisan akflam› biraraya gelen yaklafl›k 500 kifli, kiflinin kat›ld›¤› eylemde, ortak aç›klamay› TAYAD Sa¤l›k Oca¤› önüne kadar yürüdü. “Bayrak Bahane, Baflkan› Niyazi A¤›rman okudu. Geliflen sald›r›lar› haIrkç›, fioven Sald›r›lara ‹zin Vermeyece¤iz” pankart› t›rlatan A¤›rman, “bu sald›r›lar›n ne kadar planl›, tafl›nan eylemde yap›lan aç›klamada; TAYAD’l›lara önceden haz›rlanm›fl oldu¤unu görmek için, TAyönelik sald›r›ya de¤inilerek, linç giriflimini mazur YAD’l›lara yap›lan faflist sald›r›lara bakmak yeter. göstermek isteyenler uyar›ld›. Eylem s›ras›nda, “FaBildiri da¤›tanlara sald›ranlar, iddia edildi¤i gibi flizme Karfl› Omuz Omuza” sloganlar› at›ld›. “halk” de¤il, sivil polislerdir, faflistlerdir” dedi. ◆ Dicle Gençlik Derne¤i, Diyarbak›r sokaklar›nda Devletin, linç giriflimlerinde bulunarak, katliam faflist terörü protesto etmeye devam ediyor. 10 ve 13 provalar› yapt›¤›n› belirten A¤›rman, “temel hak ve Nisan günlerinde eylemler yapan gençlik, 14 Nisan özgürlükler, bu flekilde yokedilmeye, söz, eylem ve akflam› da Sanat Sokak’ta meflaleli yürüyüfl gerçekleflörgütlenme hakk› tamamen ortadan kald›r›lmaya tirdi. Faflist-polis iflbirli¤iyle organize edilen sald›r›lar› çal›fl›l›yor” dedi. Aç›klama, eli kanl› faflistlere karfl›, ve devletin tecrit politikas›n› protesto eden ö¤renciletüm duyarl› kesimleri birleflme ve mücadele ça¤r›s›yla rin eyleminden rahats›z olan polis, taciz ederek proson buldu. vokasyon yaratmaya çal›flt›. Gençlik, daha gür att›klaDaha sonra sözalan EMEP ‹l Baflkan› Kamil Tekin r› sloganlar›yla cevap verdiler polise. Sürek, Ba¤c›lar’da 2 üyelerinin Ülkü Oca¤›’na götüYürüyüfl boyunca, “Tecriti Kald›r›n Ölümleri rülerek iflkence yap›ld›¤›n› anlatarak, “hükümet proDurdurun, Kahrolsun Faflizm Yaflas›n Mücavokatörleri derhal etkisiz hale getirmelidir" diye kodelemiz, Yaflas›n Halklar›n Birli¤i ve Mücadenufltu. “Faflist Sald›r›lara Geçit Vermeyece¤iz” lesi” sloganlar› at›ld›. Yürüyüfl sonunda bir konuflma yaz›l› ortak pankart›n aç›ld›¤› eylemde, “Yaflas›n Devyapan Ferhat Karatafl, provokatörlerin bilindi¤ini, rimci Dayan›flma, Provokasyonlara Son” sloganlar› AKP’nin derhal tutuklamamas› durumunda sorumlu at›ld›. olaca¤›n› belirtti ve “tecrite karfl› mücadele Türki◆ Ankara’da HÖC, Kald›raç, ESP, BDSP, YDG ye’nin dört bir yan›nda sürecek” dedi. ve Pir Sultan Abdal Kültür Derne¤i, Tuzluçay›r Ma◆ Malatya’da 14 Nisan günü E¤itim-Sen binas›nhallesi’nde 14 Nisan günü meflaleli bir yürüyüflle fada bas›n aç›klamas› yapan; HÖC, Türk-‹fl, D‹SK, flist sald›r›y› protesto ettiler. Mamak ‹lkö¤retim Okulu TMMOB, E¤itim-Sen, SES, BES, Yap›yol-Sen, Haönünde toplanan devrimciler, ortak imzal› “Devlet ber-Sen, ESM, Tümköy-Sen, DHP, Partizan, DEProvokasyonuna, Irkç› Sald›r›lara, Çetelere Geçit HAP, EMEP ve SHP, Trabzon’da yaflananlar›n TürkiVermeyece¤iz / Çözüm Devrimde, Çözüm Sosyaye tarihinde pek çok örne¤i olan bir provokasyon ollizmde” pankart› arkas›nda yürüdüler. Tuzluçay›r du¤unu vurgulad›lar. Meydan›’na gelen grup ad›na aç›klama yapan ‹bra◆ Bursa TAYAD’l›lar, 10 Nisan günü, Osmangazi him Akyol, Genelkurmay merkezli bayrak provokasmetro ç›k›fl›nda yapt›klar› bas›n aç›klamas›nda, AKP yonunu hat›rlatarak, bu sald›r›lar›n, Amerikan emperhükümetinin provokasyonun tertipçisi polisi aklama yalizminin iflbirlikçilere, “ülkenizdeki ABD karfl›tl›¤›-


Diyarbak›r

peflinde oldu¤unu belirttiler. Eylemde, “Provokasyonlara Son Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz” pankart› ve dövizle-

ri aç›ld›. 16 Nisan günü ise AKP Bursa il binas› önünde toplanan HÖC, DEHAP, ESP, PART‹ZAN, BDSP ve KÖZ üyeleri, “Faflizme ve fiovenizme Karfl› 1 May›s’ta Alanlara” pankart› açt›lar. Osmangazi metrosuna kadar sloganlarla yürüyen grup, yapt›¤› aç›klamada, “Hepimiz Kürdüz hepimiz TAYAD’l›y›z” dedi. Ard›ndan, Trabzon’da da¤›t›lan TAYAD bildirileri Bursa sokaklar›nda da¤›t›ld›. ◆ Uflak Gençlik Derne¤i Baflkan› Eda fiiflman, dernek binas›nda 14 Nisan günü yapt›¤› aç›klamada, provokasyonlara son verilmesini istedi. ◆ ‹stanbul Kartal’da bulunan DKÖ’ler ve sendikalar 14 Nisan günü bir aç›klama yaparak, “Faflizme karfl› omuz omuza” mücadele vurgusu yapt›lar. Emekli-Sen, Genel-‹fl 3 No’lu Bölge, Limter-‹fl ile çeflitli devrimci gruplar›n kat›ld›¤› eylemde, Kartal Postanesi’nden sloganlarla Kartal Meydan’a yüründü. ◆ Barikat, Kald›raç ve YDG üyeleri, 16 Nisan günü ‹stanbul ‹stiklal Caddesi'nde eylem yaparken, ayn› gün Galatasaray Lisesi önünde toplanan ‹HD’liler de, faflist sald›r›lar›n devletin deste¤iyle gerçekleflti¤ini

söylediler. ◆ Kayseri’de, 17 Nisan günü Hunat Meydan›'nda toplanan Gençlik Derne¤i, BDSP, ESP, Pir Sultan Abdal Derne¤i ve ‹HD üyeleri düzenin, bayrak demagojisini bir silah gibi kullanarak toplumsal muhalefetin susturulmaya çal›fl›ld›¤›n› dile getirdiler.

Yurtd›fl›nda Protestolar ‹sviçre Basel’de 16 Nisan günü, TAYAD-Komite’nin düzenledi¤i yürüyüfle; At›l›m, ‹flçi Köylü, K›z›lbayrak, Devrimci Demokrasi ile ‹sviçre solundan iki grup destek verdi. Eylemde, "Provokasyon ve Linç Giriflimlerinin Sorumlusu AKP ‹ktidar›d›r" ve "Ölüm Orucunda 118 fiehit, Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez" pankartlar› tafl›nd›. Ayn› gün Fransa’n›n baflkenti Paris’te de HÖC, Al›nteri, At›l›m, ‹flci Köylü, Devrimci Demokrasi ve K›z›lbayrak taraf›ndan, 200 kiflinin kat›ld›¤› bir eylem yap›ld›. Türkiyeliler’in yaflad›¤› Strasburg St. Denis’de bafllayan yürüyüflte "Faflist Sald›r› ve Provokasyonlara Geçit Vermeyece¤iz" pankart› yerald›. Almanya’n›n Berlin, Düseldorf, Hamburg ve Nürnberg flehirlerinde, Türkiye Konsolosluklar› önünde TAYAD Komite taraf›ndan eylemler gerçeklefltirildi. Eylemlerde, "Polis-Faflist ‹flbirli¤ine Son!”, “Faflist Provokasyona Son!" pankartlar› aç›ld› ve tutsaklar›n direniflini destekleyen sloganlar hayk›r›ld›. Ayr›ca; Köln ve Berlin’de, Hollanda Rotterdam’da; "‹ktidarlar Provokasyonlarla Yönetiyorlar, Avrupa Destekliyor. Provokasyonlara Son” ve “PolisFaflist ‹flbirli¤ine Son, Trabzon'da Provokasyona Son” yaz›l› pankartlar as›ld›. Belçika'da Liege Kenti’nde ise 18 Nisan günü BAHKEM'de faflist hareketi anlatan bir panel yap›ld›.

Suç duyurular› art›yor: “Provokatörleri tutuklay›n!” Genelkurmay, ‹çiflleri Bakan›, Trabzon Emniyet Müdürü ve Valisi ile linç güruhu hakk›nda adam öldürmeye teflebbüs ve linç girifliminde bulunmaktan suç duyurular› sürüyor. ◆ Adana'da 14 Nisan’da adliye önünde "Faflizme Karfl› Omuz Omuza” pankart› aç›larak yap›lan bas›n aç›klamas›nda, TAYAD'l› Yasemin Sanar, “6-7 Eylül’ü, 1 May›s 77 katliam›n›, Ma-

rafl’›, Sivas’›, Çorum’u unutmad›k” dedi. Ard›ndan; TAYAD, EMEP, ESP, SDP, ÖDP, DEHAP, ‹HD, Al›nteri, DHP, Partizan, Ça¤r›, DGD, Barikat ve BDSP üyeleri suç duyurusu dilekçelerini verdiler. ◆ Mersin TAYAD’l›lar, 18 Nisan’da suç duyurusu öncesi, adliye önünde “AKP Provokasyonlar›n ve Linç Giriflimlerinin Sorumlusudur” yaz›l› pankart açarak bas›n aç›klamas› yapt›lar. Aç›klamay› okuyan Gülbeyaz Karaer, AKP iktidar›n›n, ya suçlular› yarg›layaca¤›n› ya da hukuksuzlu¤u sürdürerek, “benim hukukla ilgim yok, provokatörlerin iktidar›y›m” diyece¤ini söyledi.

◆ Antakya’da ise, TAYAD'l›lar 14 Nisan günü, linç giriflimini protesto etmek ve suç duyurusu için adliye önünde topland›lar. Polisin tacizlerine ra¤men aç›klamay› okuyan Selda Özçellik, oligarflinin provokasyonlarla yönetme politikas›na dikkat çekti. Partizan, ESP, BDSP, ÖDP gençli¤i ile Devrimci Demokrasi'nin destek verdi¤i aç›klaman›n ard›ndan, suç duyurusu dilekçeleri verildi. Üzerinde “Tecriti kald›r›n ölümleri durdurun” yaz›l› önlükler giyen TAYAD’l›lar, eylem s›ras›nda "AKP Provokasyonlar Ve Linç Giriflimlerinden Sorumludur, Provokasyonlara Son" pankart› açt›lar ve k›z›l bayraklar tafl›d›lar.

Say› 155 15 24 Nisan 2005


Nurtepe Çayan Mahallesi

‹flte Halk›n Talebi

Say› 155 16 24 Nisan 2005

Oligarfli linç güruhuna “vatandafl” yaftas› yap›flt›r›p “milli hassasiyetler” demagojisi yaparken, gecekondu halk› hak ve özgürlüklere sahip ç›k›yor ve provokatörlerin tutuklanmas› için gösteriler düzenliyor. 20 Nisan akflam›, Nurtepe, Avc›lar ve Gülsuyu'nda düzenlenen gösterilerde, "Provokatörler Tutuklans›n" pankartlar› ve Trabzon’da yaflanan faflist sald›r›n›n büyük bir resminin üzerinde yine ayn› talebin yerald›¤› dövizler tafl›nd›. Nurtepe Çayan Mahallesi'nde yap›lan meflaleli yürüyüfl s›ras›nda s›k s›k “Faflizme Karfl› Omuz Omuza, Kahrolsun Faflizm Yaflas›n Mücadelemiz,

Provokatörler Tutuklans›n" sloganlar› at›ld›. Dilan Cafe önünde yap›lan aç›klamada da, Sivas, Marafl ve Çorum katliamlar›nda sivil faflistlerin kullan›ld›¤› belirtildikten sonra "devlet Trabzon ve di¤er illerde bir süredir yedekte tuttu¤u sivil faflistleri öne sürmüfltür” denildi. Bizler halk olarak bu provokasyonu daha fazla mücadele ederek k›raca¤›z diyen Nurtepeliler, 1 May›s’a da ça¤r› yapt›lar. Eyleme, 100’e yak›n kifli kat›ld›. Ayn› saatlerde Gülsuyu'nda da “Provokatörler Tutuklans›n” pankart›yla meflaleli bir yürüyüfl düzenlenirken, bir baflka gösteri de ‹stanbul’un bir baflka ucunda, Avc›lar’dayd›. Oligarflinin iki kez y›kmak isteyip baflaramad›¤› Avc›lar’a ba¤l› Yeflilkent Mahallesi'nde yap›lan yürüyüflte, s›k s›k "Provokasyonlar› Bofla Ç›karaca¤›z, Yaflas›n 1 May›s, Yaflas›n Ölüm Orucu Direniflimiz” sloganlar› at›ld›. Faflizmi Döktü¤ü Kanda Bo¤aca¤›z diyen Yeflilkent HÖC’lüler, yapt›klar› konuflmada, “1 May›s'ta provokasyonlar› bofla ç›karmak için alanlarda olal›m. Faflizmin halk› teslim alma sald›r›s›n› bofla ç›karal›m" ça¤r›s› yapt›lar. HÖC’lülerin yol göstericili¤inde y›k›mlara karfl› direniflte faflizmi tan›yan Yeflilkent halk›, eyleme kat›larak ve alk›fllayarak destek verdi.

Sakarya Gençli¤i Faflist Sald›r›y› Birli¤iyle Cevaplad› Sakarya Gençlik Derne¤i’nde 14 Nisan günü biraraya gelen YDG, DGH, TKP, SGD ve HakSöz gençli¤i, Sakarya’da yaflanan faflist sald›r›y› protesto etti. ‘Ne Yapt›k, Ne Oldu?’ bafll›kl› aç›klamay› okuyan Betül A¤bafl, 12 Nisan günü daha bas›n aç›klamas›na bafllamadan, sald›r›ya u¤rad›klar›n› belirterek, provokasyonun nas›l yarat›lmaya çal›fl›ld›¤›n› anlatt›. Aç›klama öncesi, polisi de bilgilendirdiklerini belirten A¤-

Hopa Halk› Do¤u Karadeniz Temel Haklar’da Örgütlenecek

bafl, provokasyonu bafllatmak için gelen flahs› polisin engellemedi¤ini, sald›rganlar›n kim olduklar›n›n video, foto¤raf kay›tlar›ndan belli oldu¤unu ve hala ellerini kollar›n› sallayarak gezdiklerini belirtti. Bugüne kadar say›s›z bas›n aç›klamas› yapt›klar›n› da hat›rlatan A¤bafl, ifl göremez raporu alan Yücel Yalç›n ve M. Sinan Çavdar'›n durumunun ciddi oldu¤unu ekledi.

Oligarfli Karadeniz halk›n› faflist provokasyonlar›n›n oyunca¤› haline getirmek isterken, devrimciler; haklar› ve özgürlükleri için çay›n, tütünün, f›nd›¤›n hakk›n› almas› için, düzenin bütün pisliklerine karfl› mücadele için ÖRGÜTLENMEYE ÇA⁄IRIYOR. Artvin'in Hopa ‹lçesi'nde 18 Nisan günü kuruluflunu duyuran Do¤u Karadeniz Temel Haklar ve Özgürlükler Derne¤i de iflte bu ça¤r›n›n somut bir ifadesi oldu. Do¤u Karadeniz Temel Haklar

yöneticileri taraf›ndan dergimize verilen bilgide, “derne¤imiz; bölge halk›n›n çay, f›nd›k, kanser, fuhufl baflta olmak üzere, yaflad›¤› sorunlar›yla mücadele etmek, birlikte çözüm üretmek için kuruldu. Bu yüzden, daha güçlüyüz, çünkü art›k daha örgütlüyüz” diyorlar. Kurulufluyla birlikte hemen Çay Üreticisi Komisyonu ve Gençlik Komisyonu’nun oluflturulmas› da, bu alandaki ihtiyac›n aç›k bir örne¤i oldu.


“Demokratikleflme, sivilleflme rüyalar›ndan uyan›n” konuflmas›...

Genelkurmay Baflkan›: iktidar biziz! ◆ Genelkurmay Baflkan›’n›n konuflmas›, provokasyonlar› neden yapt›klar›n›n›n da cevab›d›r. Provokasyonlar›, ‘bayrak yürüyüfllerini’ örgütleyerek yapt›¤› ‘güç gösterisi’nin üzerine konufluyor. ◆ Bir kez daha, gerçek iktidar›n kim oldu¤unu anlat›yor Özkök; iç-d›fl politikadan sosyal sorunlara kadar her konuda yap›lan politika aç›klamalar›; bu gerçe¤in yeniden ilan›d›r. ‹stanbul’daki Harp AkadeÖzkök’ün Konufltuklar› mileri Komutanl›¤›’nda 20 NiVe Konuflmad›klar› san günü konuflan Genelkurmay Baflkan› Org. Hilmi Özkök, Avrupa Birlikçiler ve hükümet baflta olmak üzere herkesi uykusundan uyand›rd›. Özkök, bir kez daha gerçek yönetenin, iktidar›n kendileri oldu¤unu, aylard›r demagojisi yap›lan “sivilleflmenin, demokratikleflmenin” yalan oldu¤unu ortaya koydu bu konuflmayla. De¤indi¤i konularda ne demek istedi¤inden ba¤›ms›z bir flekilde bak›ld›¤›nda, bir ordu komutan› gibi de¤il, iç ve d›fl siyasi konular›, sosyal sorunlar› de¤erlendiren bir Baflbakan, bir Cumhurbaflkan› gibi konufltu. (Hürriyet yazar› Oktay Ekfli hesaplam›fl; 1.5 saatlik konuflman›n 15-20 dakikas› askeri konularla ilgili, gerisi hükümeti, TBMM’yi ilgilendiren konular.) K›saca, resmen yetkisi olmad›¤› halde, ony›llard›r fiili olarak yapt›klar›n› yine yapmaya devam ediyor ve bundan sonra da yapacaklar›n› ilan ediyor ordu. Nedir bu; hükümetler kuklad›r, Türkiye Cumhuriyeti ad›na her konuda politikalar› biz belirleriz. Mesele bu kadar basittir. Yok, asker siyasi konularda art›k konuflmayacakm›fl, hükümete ba¤l›ym›fl... ‹flte size Türkiye gerçe¤i! Her konuda karar veren, politika belirleyen Genelkurmay’d›r.

Peki Özkök ne diyor? ABD’nin Büyük Ortado¤u Projesi ve bu çerçevede AKP iktidar›na verdi¤i ‘›l›ml› islam modeli’ rolüne iliflkin, “Türkiye baflka ülkelerin kabul edece¤i bir ›l›ml› islam devleti modeline dönüfltürülmek istenmesi halinde bu yaklafl›ma ulusça karfl› ç›kar›z” diyor Özkök. AB konusunda ise; gerçekte AB’ye karfl› oldu¤u halde, ba¤›ms›z Türkiye temelinde karfl› olmad›klar› için riyakarca tutum olan, “bafl›m›z dik girelim” masal›na s›¤›n›yor. Yükseltti¤i flovenizmi daha da beslemek için Yunanistan’la yaflanan “bayrak krizini” kullan›yor. Bafl›na çuval geçiren Amerika’n›n resmi özrünün gereksizli¤ini söyleyen kendileri de¤ilmifl gibi, Yunanistan’dan resmi özür istiyor. Yolsuzluktan sözetti¤i bölümü es geçiyoruz, mahkemelerde bu suçtan yarg›lanan generaller kuyru¤a girmifl durumda, yarg›lanmayanlar› da Özkök biliyor! TV programlar›na, gecekondulara, yozlaflmaya kadar konuflan Özkök, tam da kendi iflleri olan ‹ncirlik’in daha genifl kapsaml› olarak ABD’ye verilmesine iliflkin tek kelime söylemiyor. Ya da Afganistan’da ne yap›yor senin ordun? Kime hizmet ediyor? sorular›na

cevap vermiyor.

Provokasyonlar›n Gücüyle Konufluyor Herkesin tart›flt›¤› bayrak provokasyonu ve Trabzon’da linç giriflimi, MHP’nin piyasaya sürülmesi ise, Özkök’ün konuflmas›nda yok! Ad›n› anm›yor ama, bütün konuflmas› gerçekte bunlar›n üzerine oturuyor. Genelkurmay planl› bir provokasyon gerçeklefltirdi ve ondan sonra sahneye ç›k›p, o provokasyonlardan, “vatandafl” senaryosundan ald›¤› güçle konufluyor. Bu anlamda, “ulusça karfl› koyar›z” dedi¤i; istedi¤im zaman bu provokasyonlar› yayg›nlaflt›r›r›m, elimin alt›nda kullanaca¤›m bir güç oldu¤unu gördünüz demektir. AKP iktidar›n› uyar›yor; ›l›ml› islam rolüne güvenme, öyle provokasyonlar yarat›r›m ki, alt›nda kal›rs›n demeye getiriyor. Örgütledi¤i provokasyonlara dayanarak de¤indi¤i bir baflka konu da, Kürt halk›n›n talepleri konusunda. PKK'nin “demokratik aç›l›mlar›n yaratt›¤› olumlu ortam› kötüye kulland›¤›n›” belirterek, (flu demokratik haklar da, oligarflinin ifline gelmedi¤inde hep kötüye kullan›lm›fl oluyor!) “Anayasal vatandafll›k” ve “Kürtler’in de kurucu asli unsur olduklar›” tart›flmalar›na, “Türkiye'yi bir çat›flmaya götürme olas›l›¤› vard›r" diye tehditle cevap veriyor. Türkefl’in “ne mozi¤i ulan” sözü, Özkök’ün dilinde “ne kurucu unsuru, ne Anayasal vatandafll›¤›” flekline dönüflüyor. “Çat›flma” dedi¤i, elbette PKK’ye karfl› savafllar› de¤il, o zaten sürüyor. “Kürt-Türk çat›flmas› yarat›r›z” tehdididir.

Say› 155 17 24 Nisan 2005


Bayrak provokasyonu, linç giriflimi provayd›. Kimilerinin sordu¤u flu soru da ayd›nlanm›fl oluyor; “çat›flmalar›n en yo¤un oldu¤u dönemde dahi flovenizm bu kadar yüksek de¤ildi, flimdi niye?” Özkök gayet net cevap veriyor. Somutta nas›l flekillenir ayr› konu, ama bayrak gösterileriyle bu gücü oldu¤unu göstermek istedi¤i, bu yolla iktidar iplerini elinde tutmak istedi¤i aç›kt›r. Bayrak yürüyüflleri, provokasyonlar, yap›lan konuflmadaki bütün vurgular, as›l olarak AKP iktidar›na yöneliktir. ‹ktidar bu gerçe¤i görmedi, görmek istemedi. Ya da gördü¤ü halde, akl›s›ra kendisi de flovenizme güç vererek, Genelkurmay’›n elinden alaca¤›n› hesaplad›. Bu arada muhalifleri ezmeyi de kâr diye düflündü... Say› 155 18

Yanl›fl hesapt› elbette. Ony›llard›r provokasyonlarla yönet-

me tecrübesine sahipti ordu ve elinin alt›nda MHP gibi militer bir gücü tutuyordu. Sonuçta, AKP hangi hesapla hareket etmifl olursa olsun, provokasyonlar› bofla ç›kartmak için parma¤›n› oynatmayarak kendi kuyusunun kaz›c›s› olmufltur. Provokatörleri cezaland›rmayarak ayn› tutumunu bugün de sürdürmektedir. fiimdi de, Hilmi Özkök’ün konuflmas›n› “böyle bir bürokrota sahip oldu¤umuz için gurur duyuyoruz” diyerek, ayn› flark kurnazl›¤›yla geçifltirmeye çal›fl›yor. Yine yan›l›yor. AKP istedi¤i kadar kendisi yönetiyormufl, Özkök bir bürokratm›fl havas› vermeye çal›fls›n, Genelkurmay, gerçek yöneten oldu¤unu tüm dünyaya ilan ediyor. AKP’nin iki alternatif vard›r; ya mevcut duruma boyun e¤ecek, ya da cepheden direnecek! ‹kincisini tercih etmedi-

¤i bugüne kadar aç›kt›r.

Oligarflik Politikalar›n Bekçisi, Genelkurmay Özkök’ün konuflmas›na yeniden bak›n; oligarflinin bask›c›, floven politikalar›nda zerrece de¤ifliklik olmad›¤›n› görürsünüz. Demokratikleflme, sivilleflme masallar›ndan uyand›r›yor herkesi Özkök. Ve “bu yap›n›n bekçisi biziz” diyor. Do¤rudur; oligarflik düzenin bekçisi ordudur, hükümetler birer kukladan baflka hiçbir anlam tafl›mazlar bu sistemde. Demokrasicilik oyunu dedi¤imiz de budur iflte. Oyuna kendini fazla kapt›ranlar, umar›z sömürge tipi faflizm gerçe¤ini görürler. Görmeleri gereken bir baflka fley de, demokratikleflmenin ka¤›t üzerinde, yasa de¤iflikli¤iyle olmayaca¤›d›r. Provokasyonlar ö¤retmediyse, Özkök bunu da ö¤retiyor.

24 Nisan 2005

‹ncirlik Amerika’ya Teslim! Beklenen oldu ve ‹ncirlik Üssü daha genifl kullan›m amaçl› olarak Amerikan emperyalizminin hizmetine sunuldu. Bu konudaki hükümet kararnamesi, 20 Nisan günü aç›kland›. Bütün iflbirlikçilik anlaflmalar›nda oldu¤u gibi, gerçekte verilenlerin gizli tutuldu¤unu bir yana not ederek, AKP hükümetinin emperyalistlere nas›l hizmet ettiklerine bakal›m. ABD (ve ‹ngiltere) üssü, lojistik merkez olarak kullanacaklar. Yani, daha önce kullan›ld›¤›ndan daha genifl kapsaml› kullan›lacak. Afganistan ve Irak’ta uygun havaalan› olmad›¤› için büyük nakliye uçaklar› önce ‹ncirlik’e inecek, oradan küçük uçaklarla Irak’a, Afganistan’a aktar›lacak. Peki oralarda ne için kullan›lacak; iflgali ve katliamlar› sürdürmek için. Güya anlaflmaya konuldu¤u aç›klanan “ölümcül silahlar tafl›nmayacak” maddesi bu yüzden aldatmad›r, halk›n tepkisine karfl› konulmufltur. Bir askeri üssün “insani amaçl› kullan›m›”ndan sözetmek, milyonlarla alay etmektir. AKP, koltuk karfl›l›¤›nda iflbirlikçili¤ini sürdürüyor. Topraklar›m›z› bölge halklar›na karfl› daha da fazla sald›r› üssü haline getiriyor. Genelkurmay onay›yla verilen bu karar, halklara düflmanl›kt›r. “Milliyetçilikten, bayraktan” sözedenler hani neredeler? Onlar ancak vatanseverleri linç etmek için ortaya ç›karlar.

iflbirlikçili¤in karfl›s›nda devrimciler var

HÖC’ün de yerald›¤›, Irak'ta ‹flgale Hay›r Koordinasyonu bileflenleri, 17 Nisan günü Taksim Gezi Park›'nda yapt›klar› bas›n aç›klamas›yla, ABD emperyalizminin ülkemizde yeni üsler kurma ve ‹ncirlik’i daha kapsaml› kullanma iste¤ini protesto etti. "Üsler Kapat›ls›n ‹flgale Hay›r” pankart› açan Koordinasyon üyeleri ad›na konuflan Selma fiahin, ‹ncirlik’in kapat›lmas›n› istedi. Eylemde s›k s›k "Katil ABD ‹ncirlik’ten Defol, Kahrolsun Emperyalizm, Direnen Halklar Kazanacak, ‹flgale Hay›r Üsler kapat›ls›n" sloganlar› at›ld›.


Demirel: ‘Derin devlet, askerdir’ Peki Demirel Bu ‹flin Neresinde? Demirel, Sabah yazar› Yavuz Donat’a “derin devleti” anlatt›¤› röportaj›n›n ard›ndan, 17 Nisan’da CNN Türk’te Ankara Kulisi program›nda çok daha aç›k olarak ifade etti: “Derin devlet, devletin kendisidir. Askerdir, derin devlet.” Bir baflka deyiflle, halka karfl› suç iflleyen örgütlenme; ordusu, polisi, bürokrasisi ile devletin kendisidir. Peki Demirel neresinde bu örgütlenmenin? Bunun cevab› yok. O “halk›n seçti¤i” bir baflbakan olarak, 1979’da “derin devletle tan›flan” bir masum politikac›! “F›rat’›n k›y›s›ndaki koyundan haberi olan” Demirel, bu örgütlenmenin ony›llard›r içinde, bafl›ndayd›. Kontrgerillay› da, “derin devleti” de çok iyi bilir O. Genelkurmay ile birlikte karar ald›lar, birlikte Susurluk’u örgütleyip binlerce insan›m›z› katlettiler, kaybetiler, iflkencelerden geçirdiler. Kenan Evren’in “an›lar›na” kulak verelim örne¤in: "Demirel, Özel Harp Dairesi'ni teröristlerle mücadelede kullanmam›z› ve onlarla çete savafl› yaparak öldürmemizi, vaktiyle de bu teflkilat›n böyle kullan›lm›fl oldu¤unu söyledi. K›z›ldere olay›nda kullan›lan personeli kastediyordu.” Ya da, Susurluk sonras› suçlamalar karfl›s›nda Mehmet A¤ar’›n savunmas›n› hat›rlayal›m. “Her fleyin karar›n› zirvede ald›k, toplay›n zirveyi konuflal›m” diyordu. ‘Zirve’, MGK’yd›. Ve MGK’n›n bafl›nda bulunan da Demirel’den baflkas› de¤ildi. Demirel’in do¤ru söyledi¤i bir fley varsa, o da; devletin derini, s›¤› olmad›¤›, Genelkurmay oldu¤udur. Ki, Genelkurmay da bu kadar aleni iffla edilmelerinden rahats›z oldu. Gerçek bir kez de bizzat “de-

rin devletçiler” taraf›ndan aç›klanmaktad›r. Devrimcilerin ony›llard›r söyledi¤ini teyid ediyorlar. Sakl›, gizli olan bir fley yoktur. Susurluk’tan beri bunu söylüyoruz. “Susurluk devlettir” demek yerine, “derin devlet”ten sözetmeyi sürdürenler, “Çiller-A¤arBucak” ile Susurluk’u aç›klayanlar, faflizmin gizlenmesine, demokrasicilik oyununa ortak oldular. Bu teoriler sadece burjuvazi cephesinden yap›l›yor olsayd›, sorun yoktu. Sistemin gerçek yüzünü gizlemeye çal›fl›yorlar denilebilirdi. Ama soldan da bu aldatma beslendi. “Hayali” bir derin devleti elefltirmek kolayd›, gölgelerle savafl›n düzen aç›s›ndan çok da bir sak›ncas› yoktu, ortaya at›lan isimler tasfiye edilir, yerlerine yenileri istihdam edilirdi. Nitekim öyle yapt›lar. Daha sonra da bu çarp›tma sürdü. Ne, generallerin Korkut Eken’e bütün emirleri kendilerinin verdi¤ini söylemeleri, ne Cemil Çiçek’in aleni flekilde Susurlukçular’a sahip ç›kmas›, ne MGK Genel Sekreterli¤i’nin deflifre olan yönetmeli¤i, ne de J‹TEM’in cinayetleriyle ortaya ç›kan devlet gerçe¤i görülmek istenmedi. fiimdi derin devletçiler, -farkl› hesaplarla da olsayan›lanlara kendilerini anlat›yor ve “derin devletin yaflad›¤›n›” söyleyerek, Susurluk’un sürdü¤ünü ifade ediyorlar. *** Devletin “derinleflerek” halka karfl› savafl› kendi yasalar›n› hiçe sayarak nas›l yürüttü¤ünü, röportajlardan baz› bölümler aktararak görelim. Demirel: “Çok daha sonra bana baz› fleyler söylendi ama aç›klayamam”. Yavuz Donat’›n “ne gibi?” sorusuyla aç›kl›yor:

“bekledik ki müdahalenin flartlar› oluflsun gibi.” Evren: "Devlet zaaf gösterirse, derin devlet müdahale eder. Etmifltir. Kimse, 'Paflam müdahale etmeyin' demedi. Bilakis 'Edin, el koyun' denildi" diyor. Ecevit ise, Özel Harp Dairesi’nin kontrgerilla oldu¤unu, örtülü ödenekten para istendi¤inde, tesadüfen ö¤rendi¤ini söyleyerek tart›flmaya kat›l›yor. Üstelik, Özel Harp Dairesi'nin Amerikan Askeri Yard›m Heyeti ile ayn› binada! Yine Ecevit, 78-79 dönemi Baflbakanl›¤› s›ras›nda, bir do¤u gezisinde, askeri birli¤in komutan› generale Özel Harp Dairesi’ni anlat›p soruyor: “Örne¤in bu ilçedeki MHP baflkan› ayn› zamanda dairenin sivil uzant›s›n›n gizli eleman› olamaz m›?”. Generalin cevab› net: "Öyledir. Kendisi son derece güvenilir ve vatansever bir arkadafl›m›zd›r". Tam da burada Trabzon’daki linç giriflimini, artan faflist sald›r›lar› hat›rlay›n! 12 Eylül öncesi sald›r›lar› “derin devlet” k›flk›rtt› deniliyordu, 12 Eylül öncesi sald›r›lar da Trabzon’daki gibi bafllam›flt›, sald›rtan belliydi, kullanan belliydi. Peki, bu yap› “AB paketleri” ile de¤iflir mi? Susurluk’un devlet oldu¤unu söyledi¤imiz günlerdeki bir baflka slogan›m›zla cevaplayal›m bunu da: Susurluk pisli¤ini devrim temizler!

Say› 155 19 24 Nisan 2005


Avrupa Birlikçisi, islamc›s›, sa¤c›s›, ‘solcusu’; faflist MHP’yi aklamakta birlefltiler. Kim hangi hesapla; eli kanl› MHP gerçe¤inin üzerini örtmeye çal›fl›rsa çal›fls›n, gerçekte linç güruhuna destek vermektedir

MHP’yi Aklamak, Faflist Teröre Destektir Faflist flef Bahçeli, tam sekiz gün linci, faflist sald›r›lar› izledi, “havay› koklad›” ve MHP’yi aklama aç›klamalar› yapt›: Ne linç güruhuyla, ne sald›ranlarla ilgileri vard›, zaten, “ülkücüleri soka¤a çekmek isteyenler karfl›s›nda Bahçeli’yi bulurdu”. MHP örgütlenmesini tan›yanlar›n gülüp geçece¤i bu sözler, burjuva medyan›n manfletlerine tafl›narak, bir kampanyaya dönüfltürüldü.

Say› 155 20 24 Nisan 2005

MHP’nin kendini aklamak istemesi do¤ald›r. Yalan ve demagoji, beslendi¤i faflist ideolojinin en temel karakterlerindendir. 12 Eylül öncesi sokaklar›m›zda halk›n, devrimcilerin kan› oluk oluk akarken de, faflist liderler, “teröre ne kadar karfl› olduklar›n›” anlat›yorlard›. Suç, MHP’yi aklamak isteyenlerde, faflist hareketi meflru bir güç olarak gösterip halk› haf›zas›zlaflt›ranlardad›r.

Deflifre Olan MHP’ye Kuzu Postu Giydirme Çabalar› Sald›r›ya u¤rayanlara sayfalar›n› kapatan, faflist hareketi teflhir edecek haberleri es geçen burjuva bas›n, MHP’ye safyalar›n› cömertçe açt› ve faflist flefleri zorlayacak tek bir soru dahi sormad›. Aklama gayreti o kadar aç›kt› ki; örne¤in 11 Nisan tarihli Hürriyet’te Bahçeli, “Bu ülkeyle ilgili kayg›lar›m›z için bir gün silah› elimize almam›z gerekirse bunun flartlar›n› gördü¤ümüzde yapar›z” derken, bafll›¤a halk› aldatmak için söyledi¤i “Silaha izin yok!” yalan› ç›kar›ld›. Tüm dünyan›n izledi¤i Trabzon’da ki linç giriflimi ortadayken, ayn› gazetede ikinci gün konuflan Ülkü Ocaklar› Genel Baflkan› Harun Öztürk’ün, linç güruhunu kastederek, “halk› durdurduk” yalan› bafll›¤a tafl›nd›. Bir bayan› ortas›na al›p linç etmek isteyen yüzlerce “delikanl›” faflistin ne yapt›¤›n› ise hiç sormad› Hürriyet. Faflist MHP aklanmal›yd›. Çünkü haddinden fazla deflifre oldu. Trabzon’da faflist güruh ikisi bayan 5 kifliyi linç etmek istedi ve bu vahflet görüntüleri TV kameralar›na, resim karelerine yans›d›¤›nda, herkes ister istemez Marafl, Sivas, Çorum katliamlar›n› hat›rlad›. Sald›r›n›n ne “yanl›fl anlama” ile ne de “hassasiyetlerle” ilgisinin olmad›¤›n› gösteren di¤er kentlerde sald›r›lar ya-

fland›. Ortada, hak ve özgürlükler mücadelesini bast›rmaya yönelik aç›k bir faflist terör vard›. Bu gerçek gizlenmeliydi. Faflist harekete her dönem ihtiyaçlar› olaca¤›n› düflünen sahibinin sesi burjuva medya harekete geçti. Faflist flef Bahçeli’ye mikrofonlar uzat›ld›, MHP’yi aklayan manfletler at›ld›, köfle yaz›lar›nda methiyeler düzüldü. 16 Nisan tarihli Milliyet’te Fikret Bila’n›n röportaj› da bu içerikteydi. Bir gün ve Fethullahç› Zaman da onlardan geri kalmad›lar. Bahçeli bu röportajlarda tam da kuzu postundaki kurt oyunu oynad›. “Sokakta ülkücü istemiyordu”. Sokakta sa¤a sola sald›ran, linç histerileri geçirenler baflkalar›yd›! Ülkü Ocaklar› baflkanlar›n› K›z›lcahamam Kamp›’nda toplad›¤›nda da “sükunet ça¤r›s› yapaca¤›n›” hemen bildi burjuva medya! MHP’nin komando kamplar› unutuldu! En son Konya’da oldu¤u gibi, Ülkü Ocaklar›’n›n birer iflkence yuvas› ve silah deposu oldu¤u es geçildi. K›z›lcahamam’›n, provokasyonlar›n, faflist sald›r›lar›n daha örgütlü olarak gerçeklefltirilmesinin planlar›n›n yap›ld›¤› yer olaca¤› gerçe¤i dile getirilmedi.

AB’cilerin Pani¤i, Ya¤c›l›k ve Aklamaya Dönüfltü Avrupa Birlikçiler yükselen flovenizm karfl›s›nda panik içindedirler. Olmas›n› istediklerini sanki gerçekmifl gibi yans›t›p, bu yolla güya MHP’nin “AB süreci” önüne engel olarak ç›kmas›n›n ve Genelkurmay merkezli provokasyonlar›n önüne geçecekler!!! M. Ali Birand’›n yaz›s› bu yan›yla bir örnektir. Birand, 19 Nisan tarihli köflesinde, Bahçeli’nin ne büyük “sorumlu devlet adam›” oldu¤unu dile getiriyor, “ülkücüleri oyuna gelmekten kurtararak” nas›l da “Türkiye’nin önünü açt›¤›n›” söylüyordu. Bahçeli’nin bu tavr›yla “MHP’yi ileride iktidara ortak olma konumuna soktu¤unu” da ekleyerek, burjuvazinin ödülsüz b›rakmayaca¤›n› da müjdeliyordu. Gerçeklerin üzeri küllenerek faflist terörün yükseliflinin engellendi¤i, provokasyonlar›n önüne geçildi¤i nerede görülmüfltür. Türkiye tarihinden ders almad›ysan›z, Hitler’in yükseliflini ince-


leyin! Üstelik bunlar, s›k s›k çeflitli konularda, “ne kadar haf›zas› zay›f bir milletiz” diyenlerdir. fiimdi kendileri MHP konusunda halk› haf›zas›zlaflt›rmak istiyorlar. Hangi ç›karlar u¤runa olursa olsun, MHP gerçe¤ini gizleyenler Türkiye halk›na en büyük kötülü¤ü yapanlard›r. MHP’ye ya¤ çekerek onu yönlendirece¤ini zannedenler, yan›l›yorlar. Tam tersine faflist hareket taraf›ndan, halk›n aldat›lmas›nda kullan›lan durumundad›rlar. “Bayrak yürüyüfllerinde”, faflistlere “üç hilalli bayraklar› tafl›mamalar›n›” ö¤ütleyen Bahçeli’nin, halk› “k›flk›rt›n, flovenizmi yükseltin ama kendinizi belli etmeyin” politikas›na hizmet etmektedirler. Trabzon’da, Sakarya’da ve baflka yerlerde de ayn› oyun oynan›yor. Bugün MHP’yi halka anlatmayanlar, yar›n daha da yayg›nlaflacak faflist terörü hiç anlatamayacaklard›r.

‘Ürkütmeyeceksin Vatandafl›’ Politikas› Ve Bahçeli’nin ‘Klavyeli Ülkücüleri’ Gerçek yüzünü gizlemek, MHP’nin bilinçli bir politikas›d›r. Tarihi kan ve emperyalizme hizmet örnekleriyle doluyken, baflka türlü ne “milliyetçilik” flovlar› yapabilirler, ne de meflrulaflabilirler. Faflist kadrolardan ‹smet Ceylan, 1980'lerin sonunda flöyle diyordu: “Türkefl ‹stanbul'a geldi¤inde birkaç kez görüfltük. Kendisi, 'Anayasa de¤iflti. Kanunlar de¤iflti. Dikkatli olunuz, hata ifllemeyiniz' demiflti. ... ‹ktidar alternatifi olacaksan baz› fleylerden feragat edeceksin ve sevecen olacaks›n. Ürkütmeyeceksin vatandafl›. Vatandafl›n 'yine mi ç›kt› bunlar?' dememesi laz›m.” (akt. Devlet Ocak Dergah sf. 230) Ayn› politika flimdi de Bahçeli’nin a¤z›nda “silah de¤il klavye tutun”a dönüflmüfltür. Bu oyun eski oyundur. ‹ktidar orta¤› olmas›n›n hemen öncesi ve sonras›nda MHP’nin “biz de¤iflmedik” demesine ra¤men, “yok yok sen de¤ifltin” diyen burjuva medya ne rol oynam›flsa, eli kanl› faflist hareket nas›l meflrulaflt›r›lm›flsa, bugün de burjuva medya, bu oyunda ayn› rolü oynamaktad›r. Ama bir farkla, bugün oynanan oyun çok daha tehlikelidir. Sözkonusu olan iktidar koltu¤undaki MHP’ye AB politikalar›n› kabul ettirmek de¤il, linç güruhunun kimli¤ini gizlemek, halk›n faflist teröre karfl› uyan›k olmas›, flovenist k›flk›rtmalara gelmemesi konusunda bilincini köreltmektir. Faflist terör, sadece devletin silahl› güçlerinin korumal›¤›ndan cüret alm›yor, ayn› zamanda bu yay›nlardan da cüret alarak sald›r›lar›n› art›r›yor.

Bir Gün Haf›za Kayb›na M› U¤rad›? Burjuva medyan›n y›llard›r süren büyük deste¤i olmasa, sol AB’cilik u¤runa halk kitlelerinin anti-faflist bilincini köreltmese, MHP’nin kendini aklamas› o kadar kolay de¤ildir. Burjuva bas›n›n

“Eli Klavyeli Bir Ülkücü” Konufluyor:

“H‹ÇB‹R‹ SA⁄ ÇIKMAZDI” Bahçeli faflist kadrolara, “silah de¤il, klavye kullan›n” diyor. Klavyeyle imaj operasyonu yapmay› sever faflistler!!! ‹ki dönem önce ‹stanbul Büyükflehir Belediye Baflkan adaylar›n›n bilboardlardaki resimlerinde de eline klavye verilmiflti! Peki, faflistler “teknolojiyi” ne için kullan›r? Trabzon’da yüzlerce faflisti SMS mesajlar› ile lince davet ettiklerinde görüldü. Bak›n ‘eli klavyeli bir ülkücü’ olan, ne diyor; “E¤er partililerimizi oraya yönlendirmifl olsak, yani olaylar› organize etsek, 10 Nisan'da bildiri da¤›tan grup oradan sa¤ ç›kamazd›.” (Trabzon MHP ‹l Baflkan› Süleyman Yunuso¤lu, 15 Nisan Akflam) Güya biz yapmad›k diyor, ama bütün zihniyetini ortaya koyuyor. TAYAD’l›lar sa¤ ç›km›fllarsa, MHP’yi kullanan devletin, provokasyonu bu aflamada b›rakmak istemelerinden kaynakl›d›r. MHP ‹l Baflkan› da, Bahçeli’nin “silah› elimize almam›z gerekirse yapar›z” sözlerindeki mant›¤› sergiliyor. “Trabzon halk› dün de bu gün de gerekli tepkisini göstermifltir, yar›n da gösterecektir” diyen Trabzon Ülkü Oca¤› Baflkan› Tolgay Sivrikaya’dan, "Bu bir halk hareketi." (12 Nisan Radikal) diyen MHP Genel Baflkan Yard›mc›s› Atilla Kaya’ya kadar, linç giriflimi savunulurken, burjuva bas›n›n Bahçeli’ye mehtiyeler düzmesi, MHP’yi aklamas›, o linç güruhunu aklamas› demek de¤il de nedir? hesaplar› anlafl›labilir, peki Bir Gün hangi hesapla, faflist flef Bahçeli’nin “önce kendi çocu¤unu ç›kar... Sokakta ülkücü istemiyorum” gibi yalanlar›n› bafll›klara, spotlara tafl›yor, yazarlar› (Sedat Bozkurt, 12 Nisan) köfle yaz›lar›nda methiyeler düzüyor? Bir Gün’ün baz› yazarlar›nda da huzursuzluk yaratt›¤› anlafl›lan bu tav›r aç›klanmaya muhtaçt›r. AB’cilik nereye savuruyor görülmelidir. Bir Gün’e Marafl’›, Çorum’u, 16 Mart’›, Sivas’› anlatmay› gereksiz görüyoruz. Yok, e¤er “habercilik” yap›l›yorsa, o zaman da fluna dikkat çekmeliyiz; burjuva bas›n o habercili¤i s›n›f ç›karlar›na göre yap›yor. Peki Bir Gün neye göre yap›yor? “Aman anti-faflist temelde birlik olmas›n” pani¤ine kap›larak, göz göre göre artan faflist terörden kurtulabilir misiniz? Eski DEP Milletvekili Orhan Do¤an’›n, CNN Türk’te, M. Ali Birand’›n 18 Nisan tarihli ‘Manflet’ program›nda, Bahçeli için “ülkücüler sokakta olmayacak sözü çok önemli bir ç›k›fl. Kendisine teflekkür ediyorum” demesini ise, sadece ac› bir gülümseme ile karfl›l›yoruz. Akl›s›ra “büyük politika” yap›yor! MHP iktidar orta¤› oldu¤unda da “Kürt sorununu çözmek için iktidar yap›ld› MHP” tespitleri yapm›fllard›. Hiçbir fley kazand›rmad›¤› gibi, faflist güçleri, katliamc› generalleri

Say› 155 21 24 Nisan 2005


meflrulaflt›ran bu ucuz politikalar› b›rak›n art›k! Orhan Do¤an hat›rlar m› bilmeyiz, ama biz hat›rlatal›m. AB’nin de etkisi ile tahliye edilmelerinin ard›ndan, MHP Genel Merkezi’nden 4 Haziran 2004’te bir mektup gitmiflti Genelkurmay’a. “Say›n Generalim” diye bafll›yor ve “geliflmelerin endifle verici oldu¤u” söyleyip, “iktidar› uyar›n” diyordu. Burjuva bas›n, bu mektubu “darbe ça¤r›s›” olarak yorumlad› ve “de¤iflen” MHP’ye flafl›rd›. Mektubun bir baflka özelli¤i ise, o gün gözlerden kaç›r›ld›. Faflist hareket, Genelkurmay’a “göreve haz›r›z” diyordu. O görevin verildi¤i Trabzon’da, “bayrak yürüyüfllerinde” görüldü.

MHP deyince... Say› 155 22 24 Nisan 2005

MHP deyince akl›m›za ne gelir? ‹lk baflta; katliamlar, cinayetler, katiller, mafyac›lar partisi gelir. Marafl katliam› gelir. Ana karn›ndaki bebekleri bile öldürüp hamile kad›nlar› a¤açlara çivilemifllerdir; solcu, Alevi, CHP'li diye masum insanlar› katletmifllerdir; ellerini, kollar›n›, kafalar›n› keserek kanlar›n› kazanlara ak›tm›fllard›r, demokrat, yurtsever insanlar›n evlerini içindeki herkesle birlikte atefle vermifllerdir... Çorum katliam› gelir. Günahs›z insanlar› canl› canl› parçalam›fllard›r, gözlerini oymufllard›r, yavafl yavafl katledip zevkle onlar›n ölümlerini izlemifllerdir. Malatya, Sivas, Piyangotepe, Balgat, Bahçelievler, Yükselifl, 16 Mart katliamlar› gelir. Bavul cinayetleri, sa¤da-solda bulunan parçalanm›fl insan cesetleri gelir. Sokak ortas›nda katledilen onlarca ayd›n

*** Bu aklama operasyonu ile kim ne hesap yap›yor, aç›kt›r. Oligarflinin MHP’ye her zaman ihtiyac› vard›r. Faflist terörün kayna¤› gizlenerek, MHP’nin halk nezdinde daha fazla teflhir olmas›n›n önüne geçilmek istenmektedir. MHP ister “sivil vurucu güç” olarak, isterse 1980 sonras› oldu¤u gibi özel tim, polis üniformalar› giydirilerek olsun, her zaman oligarflinin silahl› gücü olmufltur. Bundan sonra da gerektikçe ayn› rolü oynayacakt›r. MHP’yi aklayan bütün yay›nlar sadece bu politikaya hizmet eder, baflkaca küçük hesaplara de¤il.

gelir. Bunlar aras›nda gazeteciler, yazarlar, bilim adamlar›, savc›lar, hatta polisler, emniyet müdürleri bile vard›r. Yani MHP deyince ilk hat›rlad›klar›m›z kand›r, ac›d›r, iflkencedir, katliamd›r... Hepsi bu kadar de¤il. MHP deyince Susurluk akl›m›za gelir. Hiç istisnas›z, bugüne kadar a盤a ç›km›fl, gizlenememifl bütün çetelerin içinde MHP'liler vard›r. Henüz a盤a ç›kmayanlarda da onlar›n oldu¤u kesindir. Gene MHP deyince ilk akl›m›za gelenlerden biri mafyad›r, uyuflturucu kaçakç›l›¤›d›r, Çak›c›lar, Drej Aliler, Kürflat Y›lmazlar, Sedat Pekerler gelir. Özel tim, köy bask›nlar›, kulaklar› kesilen gerillalar, kelle bafl› ödülleri, kontrgerilla, kaç›r›l›p kaybedilen insanlar›m›z gelir. Suçlar› gün gibi ortada oldu¤u halde devletin aklad›¤› Oral Çelikler, Yaflar Özler, ‹brahim fiahinler, Ayhan Çark›nlar, Ziya Band›rmal›o¤lular... Yani katiller, iflkenceciler gelir. Yani MHP deyince ne kadar pislik, alçakl›k, canilik varsa bunlar akl›m›za gelir. Her pisli¤in alt›ndan mutlaka MHP, MHP'liler ç›kar. Federasyonu ile hiçbir ilgisinin olmad›¤›n› ve olamayaca¤›n›” belirterek, flunlar› vurgulad›lar: “Erzincan'da marttan bu yana özellikle E¤itim Fakültesi'nde TEM polislerinin okuldaki faflistleri devrimci-demokrat ö¤rencilerin üzerine k›flk›rtma çabalar› bilinmekteydi. fiimdi ise polis Gençlik Federasyonu imzas› kullanarak çekti¤i mesajlarla farkl› gruptaki ö¤renciler aras›nda gerginlik yaratmaya çal›flmaktad›r. Çekilen mesajlar son günlerde çeflitli illerde tezgahlanan provokasyonun bir parças›d›r."

Provokasyonlara Dikkat! ‹ti, miti, polisi hepsi provokasyonlar ve faflist sald›r›lar için seferber. Erzincan E¤itim Fakültesi'nden DEHAP'l› bir ö¤renciye geçti¤imiz günlerde "Parti-Cephe'nin yumru¤u kafan›zda patlayacak -Gençlik Federasyonu” fleklinde bir telefon mesaj› çekildi. Mesaj, 21070000 No’lu gizli bir numaradan çekilmiflti. Gençlik Dernekliler, bu konuda yapt›klar› aç›klamada, "bu mesajlar›n ne Erzincan Gençlik Derne¤i ne de Gençlik


Demokratik Hakk› Engellemek ‹çin Polisin Yeni Numaras› Bu:

‘Ortam Gergin Eylem Yapmay›n’ Trabzon’u hat›rlayal›m: Polis, faflistlerle birlikte provokasyon yaratt›. Ard›ndan iktidardan muhalefete, burjuva bas›n›ndan valiye, emniyet müdürüne kadar “halk›n hassasiyeti”nden, TAYAD’l›lar›n bunu dikkate almalar› gerekti¤inden söz ettiler. Yasalardan, haktan, hukuktan sözedenler, demokratik hakk›n kullan›m›n›, kendilerinin uydurup körükledikleri “milletin hassasiyetleri” kofluluna ba¤lad› ve linç güruhundan çok, bildiri da¤›tanlar› suçlu ilan etti. Polisin aray›p da bulamad›¤› bir ortam böyle yarat›ld›. Antep’te, “yasalar engellemiyorsa halk engeller” diye halk› k›flk›rtmak isteyen polis örnekti. Öyle ya, aç›klamalar, linç güruhu ve provokatörlerin tutuklanmas› bir yana övülmeleri, aç›k bir ‘iflaretti’! “Gerginlik, hassasiyet” gibi, tamamen keyfi nedenlerle demokratik haklar› engellemenin

‘Faflistler tahrik olur’ gerekçesiyle ö¤renci flenli¤i yasakland›

f›rsat›n› da yakalad›¤›n› düflündü polis. 15 Nisan’da, Adana’da bunun bir örne¤i yafland›. TAYAD'l›lar, AKP önünde, “Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdurun” pankart› açarak bas›n aç›klamas› yapt›lar. Yasemin Sanar, lincçilerin tutuklanmas›n› istedi. Birçok kentte oldu¤u gibi, ard›ndan TAYAD bildirilerini da¤›tmak istediler. Ama polis barikat›yla karfl›laflt›lar. Polis flefi; “ortam gergin! Bildiri da¤›tarak provokasyon yarat›yorsunuz. Da¤›tacaksan›z, önlükleri, flapkalar› ve tülbentleri ç›kar›p da¤›t›n” dedi. Adana’da böyle bir “gerginlik” yoktu elbette. Ayr›ca, gerginlik dedi¤i faflist sald›r›dan baflka bir fley de¤ildi ve üç befl faflistin böyle bir niyeti varsa, engellemek de kendi göreviydi. Ki, polisin bilgisi ve onay› d›fl›nda sald›ramayacaklar› da örneklerle sabitti. Ama niyet baflkayd›; TAYAD’l›lar›n demokratik hakk›n› engellemek için gelmiflti ve “gerginlik” demagojisini de bu amaçla kullan›yordu.

Oligarflinin tertipledi¤i provokasyonu, demokratik eylemleri yasaklama gerekçesi yapan bir baflka kurum da, ‹stanbul Üniversitesi Rektörlü¤ü oldu. Her y›l Ö¤renci Klüpleri taraf›ndan geleneksel olarak organize edilen ö¤renci flenlikleri, faflist provokasyonlar› bahane yapan rektörlük taraf›ndan, “salona zarar verilecek, sa¤c› ö¤renciler tahrik olacak” gerekçesiyle yasakland›. Bu keyfili¤i, 18 Nisan günü Fen Fakültesi önünde düzenledikleri bir eylemle protesto eden ö¤renciler, “Ö¤renci fienlikleri Yasaklanamaz, Polis‹dare ‹flbirli¤ine Son, Üniversiteyi Polis mi Yönetiyor” yaz›l› dövizler açt›lar. Ö¤renciler ad›na konuflan Bilim Kulübü Temsilcisi Rukiye Ilg›n, yasaklama gerekçesinin inand›r›c› olmad›¤›n› belirterek, güvenli¤i tehdit edilenin ö¤renciler oldu¤unun alt›n› çizdi.

TAYAD’l›lar, kulland›klar› simgeleri bir kenara b›rakmay› elbette kabul etmediler ve tecrit gerçe¤inin bu flekilde sansürlenmek istendi¤ini, demokratik haklar›n›n gasbedildi¤ini belirterek, önlükleri, flapkalar›, baflörtüleri ile bildiri da¤›tmadan Gençlik Derne¤i binas›na kadar yürüdüler. Bu örnek bütün yasal düzenlemelerin, “e¤itilen polis” numaralar›n›n ne ifle yarad›¤›n› çok aç›k gösteriyor. Oligarflinin polisinin kafas› sadece provokasyona, komplolara, demokratik hakk› nas›l engelleyeceklerine çal›fl›r. Onlar›n, “bir hakk›n kullan›m›n› güvenceye almak” gibi, yasalarda yazd›¤› gibi bir görevi yoktur. Sadece susturman›n, bast›rman›n planlar›n› yaparlar. Trabzon’da kendi yaratt›klar› provokasyonu da bu amaçla kullan›yorlar. Faflizm, kendi örgütledi¤i provokasyonu, hak ve özgürlükler mücadelesini yasaklaman›n, engellemenin gerekçesi haline getirmek istiyor. Buna izin verildi¤i ölçüde, türlü biçimlerde yay›lacakt›r. Unutmayal›m ki, bir faflist sald›r›, provokasyon olacaksa, bunun sorumlusu polis, AKP iktidar› olacakt›r. Demokratik haklar›m›z› kullanmaktan vazgeçmeyece¤iz. Provokasyon ve linç girifliminin de amac› buydu. ‘Provokasyon olur’ diye eylem ve etkinliklerimizi engelleyenlerle, MHP’li faflistler ayn› plan›n uygulay›c›s›d›rlar. Bu oyunu bofla ç›karal›m! Faflizmin yasal olarak vermek durumunda kald›¤› haklar›, fiili olarak yoketme politikas›n›n bugünkü demagojik gerekçesine prim vermeyelim.

Say› 155 23 24 Nisan 2005


Bahçeli’nin “bilgisayarl› ülkücüleri” terör estiriyor

Tüm sald›r›larda Polis-MHP iflbirli¤i! Provokasyon giriflimleri ve faflist sald›r›lar sürüyor. “Bayrak yürüyüflleri”nden, Trabzon’daki linç sald›r›s›ndan cüret alan sivil faflistler, bulunduklar› her yerde pervas›zlafl›yorlar. Geçen hafta içinde Ordu Ünye’de, ‹stanbul Ba¤c›lar’da, Konya’da, Zonguldak’ta provokasyon giriflimleri ve faflist sald›r›lar gerçeklefltirildi.

Ünye’de Faflist Sald›r› ve PolisFaflistler ‹flbirli¤i! 15 Nisan’da Ordu’ya ba¤l› Ünye ilçesinde, provokasyonlara karfl› bir aç›klama yapan devrimci, demokrat gruba faflistler sald›rd›.

Say› 155 24 24 Nisan 2005

Yaklafl›k 50-60 kiflilik faflist güruh, So¤anl› Geçidi’nde provokasyonu protesto etmek için toplanan HÖC, ESP ve SDP’lilere, henüz aç›klamalar›n› yapmadan önce sald›rd›lar. Devrimciler bu sald›r›y› püskürterek aç›klamalar›n› yapt›lar. Aç›klaman›n ard›ndan faflistler tekrar toparlanarak yeniden sald›rd›lar. Sald›r›n›n ard›ndan eylemi gerçeklefltiren devrimciler SDP binas›na gittiler. Biraz sonra faflistler SDP binas›n› kuflatarak sloganlarla içeri-

Faflist terörün devreye sokuluflu, hep benzer yöntemlerledir. Önce tekil sald›r›larla, tek tek devrimciler, demokratik kurumlar y›ld›r›lmak istenir... Sonra sokaklar, tek tek kasabalar, flehirler teslim al›nmak istenir... Büyük provokasyonlar ve katliamlarla faflist terörün y›ld›r›c› etkisi tüm halk üzerinde egemen k›l›nmak istenir... Yerinde bir halk deyiflidir; y›lan›n bafl› küçükken ezilir. Faflist sald›r›lar› önemsememek, küçümsemek, flu an yap›lacak en büyük hatad›r. Faflist sald›r›lara karfl› birleflelim, direnifli örgütleyelim, insanlar›m›z›, kurumlar›m›z› anti-faflist mücadele gelene¤imizin militanl›¤›yla ve ruhuyla donatal›m...

dekileri tehditlerine devam ettiler. Bu arada polis faflist terörü seyretmekle yetiniyordu. SDP binas›na o s›rada gelen Haklar ve Özgürlükler Cephesi’nden bir kifli, bina önünde faflistlerin sald›r›s›na maruz kald›. Bina içindekiler müdahale ederek onu da içeriye ald›lar. Bu arada yoldan geçmekte olan demokrat bir ö¤retmen de bizzat polis taraf›ndan faflistlere hedef gösterildi, ö¤retmen de faflistler taraf›ndan tehdit ve taciz edildi. Faflistler akflam saat 18.30’a kadar binan›n etraf›nda tehditlerine devam ettiler. Akflam saatlerinde HÖC, ESP ve SDP’liler binadan gruplar halinde ç›kt›lar. Faflist sald›r› ve provokasyonlar›n polis-MHP iflbirli¤i ile gerçekleflti¤inin aç›k bir örne¤iydi Ünye sald›r›s›. Polis, ne sald›rganlara müdahale etti, ne de demokratik bir hakk›n kullan›m›n› engelleyen, adam döven, tehdit ya¤d›ran faflist güruhtan gözalt›na al›nan oldu.

Ba¤c›lar: Faflist Ülkü Oca¤›’nda Devrimcilere ‹flkence Emek Gençli¤i üyesi Erhan Batka ve Hüseyin K›yak, 15 Nisan’da faflistler taraf›ndan kaç›r›larak Güneflli Ülkü Oca¤›’na götürülüp demir çubuk ve sopalarla dövüldü. ‹ki genç, polisin müdahalesiyle kurtar›ld›. Emek Gençli¤i’nin çal›flmalar›yla ilgili bir toplant›dan ç›kan Erhan Batka ve arkadafllar›, Barbaros Hayrettin Pafla Park›’nda 45-50 kiflilik faflist güruhun sataflmalar›na maruz kald›lar. Bunun ard›ndan Erhan Batka ve Hüseyin K›yak, tehditle gri renkli partner tipi bir arabaya bindirilerek Güneflli Ülkü Oca¤›’na götürüldüler. Eme¤in Partisi yöneticilerinin olaydan haberdar olmas› üzerine yapt›klar› giriflim sonucu polis, Güneflli Ülkü Oca¤›’na girip arama yapt› ve Batka ve K›yak kurtar›ld›. ‹ki gencin de vücudunda darp izleri, burun ve kulak kanamas› vard›. Mafyac› faflist güruh, iki ö¤rencinin cep telefonu, kimlikleri, bankamatik kart› ve paralar›n› da gasbetmifllerdi. Polis taraf›ndan gözalt›na al›nan faflistlerden sadece biri tutuklan›rken, içlerinde Güneflli Ülkü Oca¤› Baflkan› Bayram Y›ld›r›m’›n da bulundu¤u di¤erleri serbest b›rak›ld›.


Konya’da Polis Provokasyonu; “Bunlar PKK’l›, bayrak yak›yorlar” diyen “karanl›k güçler” de¤il, polis! Konya Gençlik Derne¤i üyeleri, 15 Nisan’da Konya merkezde faflist sald›r›lar› ve ö¤rencilere yönelik soruflturmalar› protesto edip, Gençlik Federasyonu’nun “18 Nisan’da Ankara’day›z” bildirisinin da¤›t›m›n› yaparlarken, sivil polislerin provokasyonuyla karfl›laflt›lar. Provokasyonun bafllang›c› Trabzon’daki linç sald›r›s›n›n bafllang›c› gibiydi. Bildiri da¤›tan ö¤renciye yaklaflan bir sivil polis önce ö¤rencinin elindeki bildirileri almak istedi, ancak Gençlik Dernekli ö¤rencinin direnmesi üzerine elindeki gazeteyle kamufle etti¤i telsizle ö¤renciye vurmaya bafllayan polis, bir yandan da “bunlar PKK'li, bayrak yak›l›yor, bayra¤› yakan bu flerefsizler...” diyerek provokasyon ortam› yaratmaya çal›flt›. Ne var ki, polisin provokasyon hevesi yar›m kald›, çünkü çevredeki halktan ö¤rencilere karfl› olumsuz bir tepki geliflmedi. Ö¤renciler, bildirilerini da¤›tarak çal›flmalar›n› bitirdiler. Bunun üzerine iflkenceciler ö¤rencilerin bulundu¤u bölgeyi ablukaya alarak terör estirdiler.

Trabzon’da HÖC’lülere Yönelik Sald›r›lar Devam Ediyor Trabzon’da linç sald›r›s›na maruz kal›p ard›ndan tutuklanan befl TAYAD’l› mahkemeye ç›kar›ld›¤›nda onlara “sizi çok seviyoruz” diye seslenen sesi birçok kifli TV görüntülerinden hat›rlayacakt›r. O ses, polisin onu susturmaya yönelik müdahalesine de "Kahrolsun Faflizm" slogan›yla cevap vermiflti. O sesin sahibi, Trabzon KTÜ Farabi Hastahanesi'nde görevli Pratisyen Doktor Hacer Örgülü’ydü. ‹flyerinde sendikal çal›flmalar›yla bilinen Hacer Örgülü, daha önce de polisin çeflitli tehdit ve tacizlerinin hedefi olmufltu. Son provokasyonlar karfl›s›nda sald›r›ya maruz kalanlar› sahiplenifliyle Hacer Örgülü yine hedef oldu. M‹T'ten oldu¤unu söyleyen kiflilerce ev sahibine gidilerek Hacer Örgülü ve ailesi için "Bunlar ‹stanbul'dan özel olarak yolland›. Elebafllar› 'Hoca' diye biri, bu olaylar› ç›kars›nlar diye yollad›. Terör örgütü mensubudurlar...” demagojileriyle ev sahibi k›flk›rt›ld›. Tehditler sonucu ev sahibi Örgülü’ye evden ç›kmalar› için 15 gün süre verdi. Örgülü ve ailesinin evinin önünde halen M‹T oldu¤unu söyleyen kifliler dolafl›yor...

“Baflbu¤”un talimatlar›n›n d›fl›na kimse ç›kamazsa... Bu faflist güruha her yerde sald›r› emrini kim veriyor? Türkefl, ne kadar “ülkücülerin soka¤a ç›kmas›na karfl›” idiyse, Bahçeli de o kadar karfl›d›r...Faflizm terör ve demagojidir; MHP de ikisini birden uyguluyor...

Zonguldak’ta faflist sald›r›: Polisin keyfili¤ine izin verilmedi Zonguldak Gençlik Derne¤i’nden iki ö¤renci, 16 Nisan akflam› faflistlerin sald›r›s›na u¤rad›. Gençlik Derne¤i’nden iki ö¤renci yolda giderlerken, 8-9 kiflilik bir faflist güruhun sald›r›s›na u¤rad›lar. Sald›r›dan kurtulan ö¤renciler, daha sonra suç duyurusunda bulunmak için karakola gittiler. Ancak faflistlerin hamisi polis, sald›rganlar›n pefline düflece¤ine, suç duyurusuna gelen iki ö¤renciyi gözalt›na ald›. Bu arada “denge” olsun diye olsa gerek, üç faflisti de gözalt›na ald›. Devrimci ö¤rencilerin haks›z ve keyfi gözalt›na al›nmas› üzerine 60’a yak›n devrimci, demokrat, yurtsever ö¤renci, karakol önünde toplanarak arkadafllar›n›n serbest b›rak›lmas›n› talep ettiler. ‹ki ö¤renci serbest b›rak›lana kadar karakol önündeki bekleyifllerini sürdüren ö¤rencilerle polis aras›nda k›sa süreli gerginlikler yafland›. Gençlik Derne¤i’nden iki ö¤renci gece geç saatlerde serbest b›rak›ld›.

‹HD’lilere “T‹T” tehdidi Faflist sald›r› ve provokasyon gündemde olur da, kontrgerilla tezgahlar›n›n ayr›lmaz parças› Türk ‹ntikam Tugay› (T‹T) ismi duyulmaz olur mu? ‹HD ‹stanbul fiubesi Baflkan› Eren Keskin, Bölge Temsilcisi Do¤an Genç ve Yönetim Kurulu Üyesi fiaban Dayanan'›n ev ve iflyeri adreslerine T‹T imzas›yla ölüm tehdidi içeren mektuplar yolland›. ‹HD ‹stanbul fiubesi taraf›ndan tehdit mektuplar›na iliflkin yap›lan aç›klamada, "bask›lar karfl›s›nda y›lmadan yolumuza devam edece¤iz" denildi.

Say› 155 25 24 Nisan 2005


Gençlik’den

Gençlik Federasyonu Soruflturmalar›n Hesab›n› YÖK Baflkan›’ndan Sordu YÖK Baflkan› Teziç, gençli¤i provake ederek sorunlar› geçifltirmeye çal›flt› ve soruflturmalar›n YÖK ile ilgisi bulunmad›¤› komedisine baflvurdu Gençlik Federasyonu 2 Mart tarihinde bafllatt›klar› "Polis-‹dare ‹flbirli¤ine ve Soruflturmalara Son" adl› kampanya çerçevesinde, birçok kentte yürüttükleri faaliyetlerin, yapt›klar› eylemlerin ard›ndan Ankara’ya gittiler. 18 Nisan günü, 35 ilden gelen Gençlik Federasyonu üyeleri, soruflturmalara karfl› taleplerini iletmek ve toplad›klar› imzalar› vermek için YÖK Baflkan› Erdo¤an Teziç ile görüfltüler.

Sloganlarla u¤urland›lar

Say› 155 26 24 Nisan 2005

Gençlik Dernekleri’nin kurulu bulundu¤u birçok kentte ö¤renciler, arkadafllar› taraf›ndan sloganlarla u¤urland›lar. ‹stanbul’daki u¤urlamada "F Tipi Üniversite ‹stemiyoruz" sloganlar› at›ld›. 17 Nisan akflam›, Galatasaray Lisesi önünde toplanan ö¤renciler, meflaleler yakarak sloganlarla eski TÜYAP binas› önüne kadar yürüdüler. "Polis-idare iflbirli¤ine soruflturmalara son" yaz›l› pankart açan ö¤renciler ad›na bir aç›klamada bulunan Hasibe Çoban, Teziç ile yapacaklar› görüflmeye de¤inerek, antidemokratik uygulamalar› anlatan bir dosya vereceklerini söyledi. Ö¤renciler daha sonra, "Soruflturmalara Hay›r, Cezalar Geri Çekilsin, F Tipi Üniversite ‹stemiyoruz" sloganlar›n› atarak geldikleri eski TÜYAP önünden otobüslerle Ankara’ya hareket ettiler.

YÖK önüne yürüdüler Son dönemde yo¤unlaflan ve en küçük demokratik hakk›n cezaland›r›ld›¤› soruflturmalar› protesto eden Gençlik Federasyonu üyeleri, 18 Nisan günü ö¤le saatlerinde Toros Sokak’ta topland›lar. Gençlik Federasyonu üyeleri “Okullarda Polis ‹dare ‹flbirli¤ine Soruflturmalara Son” yaz›l› pankart ve flamalar› tafl›yarak alk›fllar, z›lg›tlar ve sloganlarla Abdi ‹pekçi Park›’na yürüdüler. “Soruflturmalar

Tu t u k l a malar Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz, Ö¤renciyiz Hakl›y›z Kazanaca¤›z, Halk ‹çin Bilim Halk ‹çin E¤itim” sloganlar›n›n at›ld›¤› yürüyüflün ard›ndan, Abdi ‹pekçi Park›’nda bas›n aç›klamas› yap›ld›. Aç›klamay› okuyan Serkan Onur Y›lmaz, kampanyay› bafllatma nedenlerini anlatt› ve devrimci-demokrat olduklar›, halk için bilim halk için e¤itim istedikleri için soruflturulduklar›n› söyledi. Y›lmaz, YÖK’ün istedi¤i gibi ö¤renci olmay› reddettiklerini, her türlü bask›ya ra¤men mücadeleyi sürdüreceklerini belirttikten sonra, Erdo¤an Teziç’e kat›l›mc›l›k ve demokrasi söylemlerinin süren bask›lara ra¤men neresinde durdu¤unu, soracaklar›n› aç›klad›. Ö¤renciler daha sonra Bilkent'teki YÖK binas› önüne geldiler. 160 kiflilik grup YÖK önünde beklerken, 4 kiflilik heyet, Teziç ile görüflmek üzere YÖK binas›na al›nd›.

Gençlik Federasyonu, tüm gençlik ad›na, YÖK Baflkan›’na sordu Gençlik Federasyonu Temsilcileri’nin YÖK Baflkan› Prof. Dr. Erdo¤an Teziç ile görüflmesi, tam da YÖK’ün zihniyetini yans›tan bir havada gerçekleflti. Ö¤rencilerin al›nd›¤› salona giren Teziç ve YÖK Baflkanvekili Prof. Dr. Aybar Ertep›nar’›n ilk sözleri, “aya¤a kalk›n” oldu. Bir ö¤retim üyesi, “bilim kurumlar›n›n” bafl›nda olan bir profesör, ortaö¤retimde, liselerde oldu¤u gibi, “sayg›” k›l›f› alt›nda itaat istiyordu. Arkas›ndan “flapkan›z› ç›kar›n” dayatmas› geldi. Aç›kt› ki, amaç ö¤rencileri dinlemek, sorun çözmek de¤ildi. Ki, Prof. Dr. Aybar Ertep›nar adeta ö¤rencileri provokasyona getirmek, ezmek için gelmiflti oraya. Tüm faflist iktidarlar›n her türlü eyleme bak›fl›n›n demagojisi olan, “buraya flov yapmaya gelmiflsiniz” sözleri bunun sonucuydu. Federasyon Temsilcileri, gençli¤i afla¤›lamaya, provoke etmeye yönelik bu zihniyete gereken tavr› ald›lar.


Bu tart›flmalar›n ard›ndan bafllayan görüflme Gençlik Federasyonlu ö¤rencilerin sorular›yla bafllad›. Heyette yeralan Hasibe Çoban; geçen y›l da geldiklerini ve Teziç’in kat›l›mc›l›ktan ve demokrasiden bahsetti¤ini hat›rlatarak, “fakat bask›lar azalaca¤›na artt›. Bunda bir çeliflki yok mu?” diye sordu. Çoban, kampanyalar› çerçevesinde yapt›klar› eylem ve etkinliklerini nedenleriyle s›ralad›ktan sonra, üniversitelerdeki soruflturma terörünü örneklerle anlatt›. Çoban, konuflmas›n› flöyle sürdürdü: “Üniversitelerde polis istemiyoruz. Okul idaresi soruflturmalar›n aç›lmas›nda polisle iflbirli¤i yap›yor. Sizin disiplin yönetmeli¤iniz anayasa ile çelifliyor. Soruflturmalar›n ayn› yerden kontrol edildi¤i aç›kça belli. Bu bask›lar› yaflamam›z›n sorumlusu olan kurumun bafl›ndas›n›z. Daha önceki döneme göre ne de¤iflti?” Karfl›s›nda, bafl›nda bulundu¤u kurumun yaratt›¤› ö¤renci tipinin d›fl›nda, kararl› ve mücadeleci ö¤rencileri gören Teziç’in, bu sorular karfl›s›nda verebilecek hiçbir bilimsel, gerçekçi cevab› yoktu. Bu yüzden, bir bilim adam›na yak›flmayan demagojilere baflvurdu.

Soruflturmalar ne YÖK’ü, ne de Teziç’i ilgilendirmiyormufl Teziç yine bildik tavr›n› göstererek; soruflturmalar›n YÖK merkezli oldu¤unu söyleyen ö¤rencilerin karfl›s›nda, “hay›r soruflturmalarda YÖK’ün herhangi bir etkisi yok” iddias›nda bulundu ve “beni, haberim olmayan olaylardan sorumlu tutuyorsunuz” gibi komik bir iddiada bulundu. Ö¤rencilerin YÖK’ün 12 Eylül darbesinin ürünü oldu¤unu belirten, herkesin bildi¤i gerçe¤i ifade etmesi karfl›s›nda “darbeyi de mi ben yapt›m?” gibi, bir ö¤retim üyesini b›rak›n, akl› bafl›nda birinin almayaca¤› tavr› almas›, tam da YÖK baflka-

buras› “bilim yuvalar›n›” yöneten YÖK’ün önü

n›na yak›flan bir tav›rd›. YÖK olarak sadece ö¤renciler lehine yarg› kararlar›n›n uygulanmad›¤› koflullarda devreye girdiklerini söyleyen Teziç, “varsa elinizde böyle bir karar, verin takip edeyim” diyerek, derdinin sorun çözmek olmad›¤›n› da ortaya koydu. Gerçekleri çarp›tarak, sanki “ideolojik halay”›n bile soruflturma nedeni oldu¤unu duymam›fl, bilmiyor gibi davranan Teziç, “kamu mal›na zarar verme gibi eylemlerin yasal olmayaca¤›” demagojisi yapt› ve her türlü fliddete karfl›tl›ktan sözetti. Ö¤renciler soruflturmalarla ilgili bir dosyay› Teziç’e verirken, takipçisi olacaklar›n› belirttiler.

Görüflme hakk›nda bilgi verdiler Yaklafl›k bir saat süren görüflmeden sonra Yüksel Caddesi’ne giden ö¤renciler, burada bir bas›n aç›klamas› yaparak, görüflme hakk›nda bilgi verdiler ve soruflturmalara karfl› mücadelenin sürece¤ini dile getirdiler. Görüflmeyi de¤erlendiren Hasibe Çoban, sunduklar› dosyalar, toplad›klar› imzalar ve anlatt›klar› bask›lar karfl›s›nda Teziç’in, “muhatap biz de¤iliz” dedi¤ini hat›rlatarak, “bu kadar bask› var ve YÖK bunlardan haberinin olmad›¤›n› söylüyor. Yaflad›klar›m›z tek bir merkezden yönlendiriliyor. Kendileri de bunu kabul ettiler fakat sorumluluk üstlenmiyorlar” dedi. Bir kez daha, YÖK kalkmadan demokratik üniversite olamayaca¤›n›n görüldü¤ünü belirten Çoban, “meflrulu¤umuza, hakl›l›¤›m›zdan ald›¤›m›z güce dayanarak mücadelemizi sürdürece¤iz” diyerek kararl›l›klar›n› vurgulad›.

Bu resim karesi gerçekte YÖK’ün ö¤rencileri nas›l görmek istedi¤ini anlat›yor. Gençlik, F tiplefltirilmifl üniversitelerde bir cendereye hapsedilmek isteniyor. Bu cenderede düflünme yok, hak arama yok! Gençlik Federasyonu ise “hay›r” diyor, direnecek ve bu parmakl›klar› y›kaca¤›z!

Say› 155 27 24 Nisan 2005


Ö¤retim Üyesi, Sivil Polislerle Kolkola ‹stanbul Üniversitesi Devrimci Demokrat Yurtsever Ö¤rencileri, merkez kampüs önünde 20 Nisan günü yapt›klar› eylemle, faflist sald›r› ve provokasyonlara karfl› mücadele ça¤r›s›nda bulundular. "Faflist Sald›r›lara Son, Yaflas›n Halklar›n Kardeflli¤i" pankart›n›n tafl›nd›¤› eylemde, "Faflizmi Döktü¤ü Kanda Bo¤aca¤›z, YÖK, Polis, Medya

Bu Abluka Da¤›t›lacak" sloganlar›yla girifl kap›s›na kadar yürüyen ö¤renciler ad›na, Fatma Arda taraf›ndan bir aç›klama yap›ld›. Arda’dan sonra sözalan Rüya Kurtulufl ise, o s›rada sivil polislerin aras›nda bekleyen okulun Güvenlik Müdürü Prof. Dr. Can Gökdo¤an'a seslenerek, "hocalar›n bulunmas› gereken yer biz ö¤rencilerin

Soruflturmalara karfl› eylemler

Say› 155 28 24 Nisan 2005

Gençlik Federasyonu üyeleri, 18 Nisan eyleminden önce de, "Polis-idare iflbirli¤ine ve soruflturmalara son" kampanyas› çerçevesinde çeflitli kentlerde eylemler gerçeklefltirdiler. ◆ Bal›kesir Gençlik Derne¤i üyeleri 13 Nisan günü, Necatibey E¤itim Fakültesi önünde bildiriler da¤›tt›lar. Ayn› gün, fakülte duvarlar›na “Okullarda Polis ‹dare ‹flbirli¤ine ve Soruflturmalara Son” yaz›l› pankart as›ld›. Pankartla ilgili olarak gözalt›na al›nan Gençlik Derne¤i üyesi Haflim Parlak, bir süre sonra serbest b›rak›ld›. ◆ Malatya Gençlik Derne¤i, ‹nönü Üniversitesi E¤itim Fakültesi'nde 13 Nisan günü kampanya slogan›n›n yerald›¤› bir pankart as›ld›. Ertesi günü ise ‹ktisat Fakültesi Anfisi’nde, soruflturmalara karfl›

Tren Zamlar›na Protesto Amasya Gençlik Derne¤i 15 Nisan günü merkez postane önünde bir bas›n aç›klamas› yaparak, trenle ulafl›m ücretlerine yap›lan % 30’luk zamm› protesto etti. Yoksul halk›n ve ö¤rencilerin kulland›klar› trene yap›lan zamlar›n geri çekilmesini isteyen ö¤renciler, 29 Mart’tan beri toplad›klar› 1800 imzay› TCDD’ye fakslad›lar. Eylemde “Tren Zamlar› Geri Çekilsin, Halk›z Hakl›y›z Kazanaca¤›z” sloganlar› at›ld›.

yan›. Buraya gelin!" dedi. Gökdo¤an'›n polislerle birlikte çal›flarak, ö¤rencilere soruflturma aç›lmas› ifllemlerini yürüttü¤ünü belirten Kurtulufl, "demek ki; hocalar›n yeri polislerin yan›ym›fl” diye konufltu. Kurtulufl, Can Gökdo¤an’›n, daha önce, Cerrahpafla T›p Fakültesi'nde çal›fl›rken, Wernice Korsakoff hastas› olan bir kifliye sa¤lam raporu verdi¤i için TTB taraf›ndan ceza verildi¤ini de ekledi.

gençlik Ankara’ya ça¤r›ld›. 17 Nisan günü ise, kent merkezinde bildiriler da¤›t›ld› ve Merkez Postane önünde bas›n aç›klamas› yap›larak, soruflturmalar›n polisin iste¤iyle aç›ld›¤›na dikkat çekildi. Eylemde, ‘Ö¤renciyiz Hakl›y›z Kazanaca¤›z, Polis-‹dare ‹flbirli¤ine Soruflturmalara Son!’ dövizleri aç›ld›. ◆ Eskiflehir'de 16 Nisan günü Gençlik Federasyonu taraf›ndan bir panel düzenlendi. KESK salonunda yap›lan panel, Eskiflehir E¤itim-Sen fiube Baflkan› Ali Pafla fianl›’n›n konuflmas›yla bafllad›. fianl›, gençli¤in tarihi boyunca toplumsal muhalefeti ateflleyen bir k›v›lc›m oldu¤unu ve bu yüzden bask›larla karfl›laflt›¤›na de¤indi. Soruflturma terörüne maruz kalan Ankara Üniversitesi ö¤rencilerinden fienol Durur ise, tecritin sadece tutsaklara yönelik olmad›¤›n›n, soruflturmalar ve ilerici ö¤rencilerin okullardan uzaklaflt›r›lmas›yla görüldü¤ünü dile getirdi. Gençlik Federasyonu üyesi Onur Ertekin de polis-idare iflbirli¤i ile aç›lan soruflturma sürecini de¤erlendirdi ve federasyon kampanyas›n› anlatt›. ◆ Gençlik Federasyonu ve ÇHD, ‹stanbul TMMOB binas›nda 15 Nisan’da bas›n toplant›s› düzenleyerek, soruflturmalar› de¤erlendirdiler. Federasyon ad›na konuflan Aygün Kumru, soruflturmalar›n, mücadeleci gençlik üzerinde bir silah olarak kullan›ld›¤›na dikkat çekti ve soruflturmalardan örnekler s›ralayarak, tüm bunlar›n polis-idare iflbirli¤inin geldi¤i boyutlar› bir kez daha gösterdi¤ini söyledi. AKP’nin “ö¤renci aff›”n›n bir aldatmaca olup, bir yandan da insanlar›n demokratik eylemlerden dolay› okullardan at›ld›¤›n› dile getiren Kumru’nun ard›ndan, okuldan at›lan ö¤rencilerden, Günay Da¤ sözald›. Da¤, okuldan at›lmas›n›n as›l nedeninin sivil polisleri alk›fl ve sloganlarla protesto etmek oldu¤unu belirterek, polislerin okul idaresi taraf›ndan “YÖK personeli” gibi gösterilmesine dikkat çekti. Daha sonra sözalan ÇHD’li avukatlar ise, YÖK disiplin yönetmeli¤inin hukuksuzlu¤unun alt›n› çizerek, 12 Eylül’ün kal›nt›s› oldu¤unu söylediler.


Düzen Yozlaflt›r›yor, Devrimciler Mücadele Ediyor ‹stanbul’da liseliler üzerinde yap›lan bir araflt›rman›n sonuçlar›, 19 Nisan günü yay›nland›. Uyuflturucu madde kullan›m›ndaki büyük art›fl, araflt›rman›n en çarp›c› sonucuydu. Buna göre, her yüz liseliden 10’u çeflitli uyuflturucu maddeler kullan›yor. Kim sorumlusu? “Özenti” mi? “Aile içi sorunlar” m›? Elbette çok fley söylenebilir bu sonuca iliflkin, ama nereden bak›l›rsa bak›ls›n, bu düzen suçludur. Kültürel, ekonomik, ideolojik olarak gençlerimizi bu batakl›¤›n içinde bo¤an sistemdir. Düflünün ki, gençlerimiz devrimci olmas›nlar diye her türlü bask› uygulan›yor. Düflünün ki, geleceklerinden umutlu olmalar› için hiçbir neden yok. Düflünün ki, tiyatroya gitmek bile polisin da¤›tt›¤› bildirilerde “terör örgütlerinin tuza¤›” olarak gösteriliyor. Düflünün ki, e¤itim sistemiyle, ideolojik boyutlar›yla gençlerimiz idealsiz, amaçs›z b›rak›lm›fl durumda... Böyle bir durumda baflka hangi sonucu bekliyordunuz? Düzen gençlerimizi, tüm bir halk› yozlaflt›r›yor, benli¤ini yokediyor. Sadece uyuflturucu de¤il, fuhufltan kapkaça kadar çeflitli biçimlerde karfl›m›za ç›k›yor bu yozlaflma. Bunun karfl›s›nda devrimciler ise, yozlaflmaya karfl› mücadele ediyor ve herkesi mücadeleye ça¤›r›yor. Gazi Temel Haklar Kampanyas›: Gazi Temel Haklar’›n, ‘Gazi Halk›nd›r Yozlaflmaya ‹zin Vermeyelim’ slogan›yla bafllatt›¤› kampanya sürüyor. Halk›, mahalledeki yozlaflman›n nas›l ortaya ç›kt›¤›, kimlerin körükledi¤i üzerine bilgilendiren Gazi Temel Haklar’›n kampanyas›n›n kimleri hedefledi¤i, geçen haf-

‘Baz ‹stasyonu ‹stemiyoruz’ Nurtepe Halk›, 17 Nisan günü yapt›¤› eylemle, mahallelerinde kurulu olan baz istasyonlar›n›n kald›r›lmas›n› istedi. fiehit Kubilay ‹lkö¤retim Okulu önünde toplanan 200 kifli, baz istasyonlar›n›n kurulu oldu¤u binan›n önüne kadar yürüyerek burada bir bas›n aç›klamas› yapt›. Aç›klamada, baz istasyonlar›n›n yerleflim yerlerinde kurularak halk›n hayat›yla kumar oynand›¤› söylendi. “Üç befl tekelin daha fazla kâr› için her yere, hiçbir fley gözetmeden yerlefltirilen baz istasyonlar›n›n sa¤l›¤›m›zla gelece¤imizle oynamas›na izin vermeyelim. Mücadele edelim, sa¤l›¤›m›z›, gelece¤imizi tehlikeye atanlardan kurtulal›m" denilen aç›klaman›n ard›ndan baz istasyonlar›n›n tak›l› oldu¤u di¤er binalara da yürünerek protesto eylemlerini sürdüren halk s›k s›k, "Baz ‹stasyonlar› Kald›r›ls›n, Halk›z Hakl›y›z Kazanaca¤›z" sloganlar›n› att›.

Bursa / Gemlik ta faflistlerin bir gencimizi katletmesiyle daha da netleflti. Çünkü, bu çete, polisin destek ve korumas›nda mahallede uyuflturucu ticareti yapanlar›n bafl›nda geliyordu. Dersim Yozlaflma Karfl›t› Birlik Halkla Bütünlefliyor: Dersim Temel Haklar’›n da içinde bulundu¤u birlik, eylemlerini 17 Nisan günü Cumhuriyet Mahallesi pazar yerinde sürdürdü. Fuhuflu ve çeteleflmeyi hedef alan eylemde, birlik ad›na konuflan Ali ‹hsan Ç›plak, devlet yetkililerinin bu yozlaflmaya neden sessiz kald›klar›n› anlatt›. Devrimciler yozlaflmaya karfl› halk› mücadeleye ça¤›r›rken, bu s›rada polis de panzerlerle, özel timlerle mahalleyi kuflatm›flt›. Bu asl›nda bir itiraft›: “Yozlaflt›ran biziz, buna karfl› mücadeleye izin vermeyiz” diyordu, oligarflinin kolluk güçleri. “Etkinli¤in izinsiz oldu¤u” gerekçesiyle tehditler savuruldu. Ancak mahalle halk›, gelece¤ine, çocuklar›na sahip ç›karak, etkinlik alan›nda topland›. Yaklafl›k 1000 kiflinin kat›ld›¤› eylemde, halk bilgilendirilirken, “Dersim Onurdur Yozlaflmaya Karfl› Dur, Dersim Onurdur Onuruna Sahip Ç›k” sloganlar› at›ld›, halaylar çekildi. Diyarbak›r’da Fuhufla Karfl› Yürüyüfl: Özgür Yurttafl Hareketi, 17 Nisan günü, ‘uyuflturucuya, fuhufla ve çetelere’ karfl› Diyarbak›r’da bir yürüyüfl düzenledi. 500 kiflinin kat›ld›¤› yürüyüflte aç›lan pankart›n imzas›n› gerekçe gösteren polis, sald›rarak 2 kifliyi gözalt›na ald›. Eylemde, “Uyuflturucuya, Fuhufla ve Çetelere Hay›r, Toplumsal Gelece¤imize Sahip Ç›kal›m” pankart› ve “Amed Onurdur Onuruna Sahip Ç›k”, “Fuhufl Toplum Ahlak›n› Tehdit Ediyor” dövizleri aç›ld›. Gemlik’te ‘Kültürüne Sahip Ç›k’ Gecesi: Gemlik Tunceliler Derne¤i 18 Nisan akflam› yaklafl›k bin kiflinin kat›ld›¤› "kültürüne sahip ç›k" adl› gece düzenledi. Aç›l›fl konuflmas›nda, TAYAD'a yap›lan sald›r›lara ve provokasyonlara da de¤inilerek protesto edildi. Dergimiz Bursa Temsilcili¤i’nin de stand açt›¤› geceye kat›lan K›v›rc›k Ali'ye, derne¤in halk oyunlar› ve tiyatro grubu efllik etti. Dernek Baflkan› Murat Kocam›fl, son zamanlarda yaflanan sald›r›lar› k›nad›¤›n› ve kültürel yozlaflmaya ve faflist sald›r›lara karfl› ortak hareket edilmesi gerekti¤ini belirtti.

Say› 155 29 24 Nisan 2005


1 May›s’› fiehitlerimizle Kazand›k... Alanlara fiehitlerimizle Yürüyece¤iz! Birleflmemizi, mücadelemizi, 1 May›s alanlar›n› doldurmam›z› engellemek için düzenledikleri provokasyonlarla katlettiler onlar›... 1 May›s alanlar›n› devrimcilefltirmek, kitlesellefltirmek onlara borcumuzdur

1 MAYIS 1977 fiEH‹TLER‹M‹Z

Say› 155 30 24 Nisan 2005

Ali Sidal, Kadir Balc›, Hasan Y›ld›r›m, Hikmet Özkürkçü, Ramazan Sar›, M. Elmas, Mültezim Oltulu, Mahmut Atilla Özbelen, Ömer Narhan, Bayram Ç›tak, Kahraman Alsancak, Aleksandros Konteas, Meral Cebren, Kadriye Duman, Leyla Alt›parmak, Ahmet Gözükara, Ercüment Gürkut, Garabet Ayhan, Sibel Aç›kalan, Nazan Ünald›, Hatice Altun, Ali Yeflilgül, Niyazi Dar›, Mehmet Ali Genç, Hacer ‹pek Saman, Bayram Sürücü, Hüseyin K›rk›n, Nazmi Ar›, Jale Yeflilnil, Kenan Çatak, Rasim Elmas, Diran Nigiz, Hamdi Toka, Ziya Baki, Bayram Eyi... Meydanda faflizme lanet ya¤d›ran, devrim ve sosyalizm sloganlar›n› hayk›ran 500 bin emekçinin içindeydiler. Kabaran bu devrim dalgas›n› sindirmek için ya¤an kurflunlar katletti onlar›... Kontrgerillan›n sald›r›s›nda 34 emekçi alanda flehit düfltü. 28 y›ld›r 1 May›s alanlar›nda yafl›yorlar...

1 MAYIS 1988 fiEH‹TLER‹M‹Z Öztürk ACAR‹, Salih KUL 1988, cuntan›n ard›ndan 1 May›s kavgas›n›n yükseldi¤i bir y›ld›. Oligarfli, 1 May›slar’›n halk›n belle¤inde yeniden canlanmas›n›, meflrulaflmas›n› engellemek için, en iyi bildi¤i yönteme baflvurdu. 1 May›s’tan günler öncesinden TV’lerde tehdit bildirileri

yay›nland›. Tehdit 1 May›s arifesinde iki Devrimci Solcu’nun infaz edilmesiyle sürdürüldü. 1 May›s alan›na yürüyenleri sindirmek için gerçeklefltirilen bu katliamda, Okmeydan›’nda bir evde 1 May›s eyleminin haz›rl›¤› içindeki Salih Kul ve Öztürk Acari katledildi. Ama sonuç oligarflinin amaçlad›¤› gibi olmad›. Devrimci Sol Güçler, direnerek flehit düflen iki yoldafllar›n›n kararl›l›¤›yla yürüdüler 1 May›s alan›na.

1 MAYIS 1989 fiEH‹D‹M‹Z Mehmet Akif DALCI Yoksul semtlerin genç iflçilerinden biriydi Dalc›. O y›l, Devrimci Sol Güçler’in saflar›nda kat›ld› 1 May›s kavgas›na. Devrimciler, iflgal alt›ndaki 1 May›s alan›na aç›lan yollarda toplan›p Taksim’e do¤ru yürüyüfle geçtiler. Kortej, Tarlabafl›'na yöneldi¤inde en öndeki pankart› tutanlardan biriydi. “Yaflas›n 1 May›s”, “Biji Yek Gulan” yaz›yordu tafl›d›¤› pankartta. Korteje sald›r›ld›¤›nda tafllarla, sopalarla bir direnifl bafllad›. Elinde tafllarla Taksim kavgas›n›n neferlerinden biriydi Dalc›. Elindeki tafl› f›rlatmaya haz›rlan›rken oligarflinin katillerinin namlular›ndan ç›kan bir kurflun vurdu onu... Aln›ndan akan kan 1 May›s alan›m›z› daha da k›z›llaflt›rd›.

1 MAYIS 1993 fiEH‹TLER‹M‹Z U¤ur Y. KILIÇ, fiengül YILDIRAN Alanlar kazan›lm›flt›. Alanlar› kitlesellefltirmek zaman›yd›. Ve oligarflinin politikas› de-

¤iflmemiflti: 1 May›s “kan”la, “korku”yla, “olay”la hat›rlanmal›yd›. 30 Nisan gecesi, ‹stanbul Moda’daki evlerinde ertesi gün 1 May›s alan›nda tafl›yacaklar› pankart› yazan ‹YÖDER’li iki ö¤renci iflte bunun için katledildi. Ertesi gün, U¤ur’un, fiengül’ün arkadafllar›, “Bizi tüketemezsiniz” diye, U¤ur’un, fiengül’ün resimleriyle daha kalabal›k yürüdüler 1 May›s meydan›nda.

1 MAYIS 1996 fiEH‹TLER‹M‹Z Dursun ODABAfi, Hasan ALBAYRAK Yalç›n LEVENT, Ak›n RENÇBER 1 May›s 1996 kitleselli¤i ve devrimcili¤i ile devrim mücadelesinin gelifliminin bir göstergesiydi. Bu geliflim 1 May›s öncesinden aç›kt›. Oligarfli de planlar›n› bunun üzerine yapm›fl, bu geliflmeyi önlemek için bir provokasyon tertiplemiflti. Dursun ve Hasan daha kortejlerin toplanma yerinde resmi faflist güçlerin atefliyle katledildi. Atefl alt›nda yüründü Kad›köy Alan›’na. Atefl alt›nda kutland› 1 May›s. Katliamc›lar, döktükleri kan›, verdikleri gözda¤›n› yeterli bulmam›fllard›; Yalç›n Levent de mitingin da¤›l›fl› esnas›nda katledildi. (O gün gözalt›na al›n›p iflkencelerden geçirilen Ak›n Rençber de bir süre sonra gördü¤ü iflkenceler sonucu hayat›n› kaybetti.) 1 May›s 96 “Atefl alt›nda 1 May›s” olarak geçti tarihimize. Atefller, ne alanlar›n dolmas›n›, ne devrim yürüyüflümüzü durduramad›...


1 May›s Kavgam›z ve

yasakl› meydan TAKS‹M 3 Ecevit hükümetinin 1979’da koydu¤u yasak, 12 Eylül’le birlikte adeta “yasa hükmündeki”(!) bir yasa¤a dönüfltü. 1 May›s alan› bir yana, 1 May›s’›n kendisi yasakland› 12 Eylül cuntas› taraf›ndan. Taksim Meydan› art›k Evrenler’indi. Bir tek o konuflma yapabilirdi orada. Zaten tüm meydanlar, sadece cuntan›n fleflerine aç›kt›. Ad› üstünde, “cunta yönetimi” vard›; meydanlar›n halka ve tüm di¤er siyasi güçlere yasakland›¤› bir dönemdi. Uzun süre 1 May›s da, Taksim Alan› da devrimcilerin gündemi olamad›. 1 May›slarda yaz›lama, pankart asma gibi çeflitli eylemler sürse de onun ötesine taflan bir mücadele sözkonusu de¤ildir. 12 Eylül sonras› devrim, yaralar›n› sar›yordu. 1985-86-87’de iflçi direniflleri, ö¤renci gençli¤in eylemleri, birbirini izledi. Ard›ndan memurlar, gecekondular›n yoksul emekçileri aya¤a kalkt›. Devrimci mücadelenin ve halk›n yeniden uyan›fl dönemiydi bu dönem. Bu aya¤a kalk›fl›n belli bir düzeye ulaflmas›na kadar 1 May›s alan› öncelikli bir hedef olmad›... Ama bunun bir istisnas› vard›:

Taksim yasa¤›n› k›ran karanfilli bir çelenk ve on yürek “Gençlik Bayram›’nda tüm yetkililer, 1 May›s alan›nda Taksim An›t›’na çelenk koyacaklard›. Biz de kendi çelengimizi haz›rlay›p koyacakt›k. Üzerine “Cezaevleri Düzeltilsin-Ölüm Orucuna Son!” yaz›l› bir flerit takt›racakt›k... 19 May›s sabah› geldi... Çok heyecanl›y›z. Çelengi ald›k, fleridin yaz›s›nda yanl›fll›k olmufl. Sinirlendik, can›m›z s›k›ld›. Baflka bir çiçekçiden harfler ald›k, acele düzelttik. Parka gittik. Ailelerden gelenler henüz azd› ama fazla bekleyemezdik. Yetkililer gitmeden bafllamal›yd›k. Alt› ana, üç efl olmak üzere, dokuz kad›n ve

bir erkek on kifliydik. Dört kifli önde çelengi tutuyor, di¤erleri arkada yürüyorduk. 1 May›s alan›ndayd›k ve yürüyorduk. O¤ullar›m›z, k›zlar›m›z için, devrimci tutsaklar için yürüyorduk. Açl›k grevini yetkililere duyurmak için yürüyorduk. O an bambaflkayd›. Yavafl ad›mlarla gidiyorduk. ‹nsanlar dönüp dönüp bize bak›yordu. Yapt›¤›m›za anlam veremeyenler vard›, anlay›p da flafl›ran, ama tebessümle bakanlar vard›...” Taksim’de bunlar olurken, y›l 1984’tü. Ve tahmin edece¤iniz gibi, y›llar sonra Taksim’de ilk devrimci eylemi gerçeklefltiren o kad›nlar ve erkekler, TAYAD’l›lard›. Peki sonra ne oldu? Devam›n› “Tutsak Aileleri, 12 Eylül ve TAYAD” adl› kitaptan izleyelim: “Tören yerinde bulananlar çelenkteki yaz›y› okuyunca mosmor oldular. Apar topar ekipler ça¤r›ld›. Beyo¤lu Emniyet Amirli¤i’ne götürüldük. Telsizler durmadan çal›fl›yor, bir kofluflturmad›r gidiyordu. ... ‘Çelengi nerede yapt›rd›n›z’, ‘Kim emir verdi’, ‘Hangi örgüt’ vs. diye ba¤›r›p ça¤›r›yorlard›. Çelengimiz karanfil doluydu. Rengarenkti. Yaflam›, güzelli¤i simgeliyordu. Üzerindeki flerit ise siyaht›. Siyah bizde yast›r, ölümdür. Çelengimiz yaflam›n ve güzelliklerin öldürülmesini sembolize ediyordu. Evlatlar›m›z›n ölüme do¤ru yaklaflt›klar›n› biliyorduk, hissediyorduk. Ve buna sessiz kalamazd›k. Eylemimiz bunun içindi. ... Gayrettepe’de küfürler ettiler, tekmelediler, yumruklad›lar ve ba¤›rd›lar öfkeyle: ‘Tüm iste¤iniz oldu. Bütün dünyaya duyurdunuz, herkesi aya¤a kald›rd›n›z’... ‹flte o zaman, eylemimizin önemini ve büyüklü¤ünü daha iyi anlad›k.” TAYAD’l›lar, Gayrettepe’de 13 gün süren iflkenceli sorgulardan sonra tutuklanarak önce Selimiye, ard›ndan Metris Hapishanesi’ne gönderildiler... Taksim yasa¤›n› k›rmak bedel istiyordu. Onlar bu bedeli göze alm›fllard› ve ödüyorlard›. Ama Taksim’in tarihine, unutulmaz bir sayfa daha eklenmiflti.

1988; 1 May›s’›m›z› ve 1 May›s alan›m›z› geri istiyoruz! 12 Eylül, halk›n tüm de¤erlerine, kazan›mlar›n› oldu¤u gibi, 1 May›s’› da yoketmeye çal›flt›. 1 May›s'› halk›n kafas›ndan silmek veya bir “korku günü” olarak hat›rlamas›n› sa¤lamak için demagojiler yap›ld›, yasaklar konuldu. 1 May›s’› kutlamak istemek “12 Eylül öncesine dönmek”ti! Cunta politikalar› karfl›s›nda tam bir teslimiyetçilik içindeki Türk-‹fl’in de can›na minnetti bu

Say› 155 31 24 Nisan 2005


yasak. Çünkü en az generaller kadar istiyordu 1 May›s’›n unutulmas›n›. 1 May›s yasa¤› bu nedenle uzun y›llar sürdü. Ama devrimci hareketin toparlanmas›, halk›n mücadelesinin geliflmesine ba¤l› olarak, 1 May›s da mutlaka yeniden gündeme gelecekti. ‹lk güçlü ç›k›fl, 1988’de yap›ld›. Son olarak 1978 1 May›s’›nda o alanda toplan›lm›flt›. Devrimci Sol Güçler, büyük bir siyasi cüretle 1 May›s’› 1 May›s alan›nda kutlama iradesini ortaya koydular. Devrimci demokrat güçlerin kat›l›m›yla 10 y›l sonra 1 May›s'›, yine 1 May›s Alan›’nda kutlama karar› al›nd›.

Say› 155 32 24 Nisan 2005

Bu önerilerin tart›fl›ld›¤› günlerde, D‹SK’liler 1 May›s kutlamas› konusunda ilgisizdiler. “Yapamazlar” rahatl›¤›ndayd›lar. Öyle bir cüret ve kararl›l›¤›n gösterilebilece¤ini düflünmüyorlard›. D‹SK’in genel baflkanlar›ndan Abdullah Bafltürk, günler öncesinden 1 May›s’› Bahçelievler'de bir sinemada kutlayacaklar›n› duyuran ilanlar vermifllerdi. Devrimcilerin 1 May›s'› kutlama ve 1 May›s Alan›’na ç›kma kararl›l›¤› netleflti¤inde, D‹SK bu kez 1 May›s'a birkaç gün kala provokatif ve bölücü bir tavra girdi. Sanki 1 May›s’› salonda kutlayacaklar› ilan›n› veren kendileri de¤ilmifl gibi, Bafltürk “1 May›s alan›na gidece¤ini” duyurdu. Çeflitli siyasi dergiler ve sendikalar da bu tavra özel bir önem ve misyon yükleyip onun pefline tak›lmakta gecikmediler. Bafltürk, dedi¤i gibi(!) 1 May›s Alan›'na geldi. Ama, o zaman milletvekili s›fat›n› tafl›yan Bafltürk, milletvekili dokunulmazl›¤›na s›¤›n›p, arabayla alana kadar gelip bir çelenk koydu ve kaçarcas›na da alandan ç›k›p gitti. Bafltürk’e yedeklenenler, alanda polisle yüzyüze kald›lar ve tabii hiçbir haz›rl›klar› olmad›¤› için de ne yapacaklar›n› bilemeden öylece “eylemlerini” bitirdiler. Bafltürk'ün provokatif bir tav›rla, devrimcilerin eyleminin bafllamas›ndan 15-20 dakika önce alana gelmifl olmas›, devrimcileri tespit ettikleri saatten önce harekete geçmek zorunda b›rakt›, bu k›smi da¤›n›kl›¤a yolaçt› ama hemen telafi edildi. O günkü koflullarda, gö¤üs gö¤üse çat›flman›n mutlak oldu¤u bu 1 May›s eyleminde, 5000'e yak›n devrimci, demokrat 1 May›s alan›na yürüdü. Alana aç›lan tüm yollar, polis barikatlar›yla kesilmiflti. Binlerce kararl› insan, barikatlar›n üzerine yürüdü. Y›llar›n öfkesi ve devrimin yeniden aya¤a kalk›fl›n›n coflkusuyla çat›fl›ld›. Barikatlara yüklenilerek bafllatan direnifl, polis sald›r›s›n›n ard›ndan Taksim civar›ndaki tüm sokak ve caddelerde saatlerce sürdü. Cunta sonras› mücadelenin geliflimi aç›s›ndan 1988 1 May›s’›, militanl›¤›yla, kitleselli¤iyle

önemli bir dönüm noktas› oldu. Depolitizasyonun, pasifikasyonun art›k k›r›ld›¤›n› gösteriyordu 1 May›s kavgas›. 1 May›s alan›ndaki yasa¤› k›rmak için dövüflülmüfl, 1 May›s’›n meflrulu¤u ortaya konulmufltu. “‘89'da yine buraday›z” demifllerdi.

Tafl de¤il, yürekti ellerindeki Bir y›l önceki 1 May›s alan› direniflini hat›rlayan oligarfli, 1989 1 May›s’›nda Taksim Alan›’na sancak dikti. Polis gücüyle alan› “koruyamayacaklar›n›” düflünmüfl, askeri birliklerle iflgal etmifllerdi. 1 May›s 89’un çetin geçece¤i aç›kt›. Ve her çetin kavga öncesinde yaflanan ayr›flma yine yaflanm›flt›. Reformistler, 1 May›s alan›n›n tarihsel anlam›n› görmekten uzakt›lar. Görseler de bunun kavgas›n› verecek siyasi cüretten yoksundular. Kimileri, 1 May›s’› “polise karafil atarak”, kimileri ise Pera Palas’ta düzenleyecekleri kokteylle kutlayacaklar(!)d›. Baz› gruplar da kavgadan kaç›fllar›n› “iflçi s›n›f›yla birlikte olmak” bahanesinin ard›na gizlemeye çal›flt›lar. Önceki y›l “89'da da 1 May›s alan›nday›z” diye bildiri yay›nlayan gruplardan baz›lar› “5 sendika lideri”nin arkas›ndan, “s›n›fla birlikte olmak” ad›na Mecidiyeköy'e gittiler. Gittiler de ne oldu, önceki y›l Bafltürk’ün aldatt›¤› gibi, bir kez daha aldat›ld›lar. ‹flçiler daha meydana gelmeden Hürriyet Tepesi'nde topland›¤› s›rada, sendikac›lar iflçilerin yan›na gelip bir aç›klama gere¤i dahi duymadan polise eylemi iptal ettiklerini aç›klay›p ortadan toz oldular. Polisle karfl› karfl›ya kalan iflçiler, her fleye ra¤men alana yürümek için çat›flt›lar, direndiler. Devrimci Sol Güçler bir y›l önce att›klar› imzan›n arkas›ndayd›lar. Nettiler. ‹stiklal Caddesi’nde toplan›p 1 May›s alan›na do¤ru yürüyüfle geçtiler. Polis sald›r›s›na karfl›, önce Tarlabafl›'nda, ard›ndan fiiflhane'de yeniden kortejler oluflturup barikatlar kurarak 1 May›s 1 May›s alan›n› ele geçirme mü1989 cadelesini sürdürdüler. Dalc› 1 May›s Taksim’e alan›n› aç›lan giden tüm sokaklar, yolda caddeler bir savafl alan›na vurulup döndü. Polis düflüyor... püskürtüyor, Aln›ndan kitle yeniden akan kan, toparlan›yor

Taksim’i k›z›llaflt›r›yor...


ve yönünü 1 May›s alan›na dönüp ilerliyordu. Sonunda iflkenceci, katliamc› güruh, kitlenin üzerine atefl etmeye bafllad›. Onlarca kifli yaraland›. Devrimci Sol Güçler taflla, sopayla, etle, t›rnakla çat›fl›yordu. Mehmet Akif Dalc›, bu çat›flmalar s›ras›nda vuruldu. 1977’den 11 y›l sonra, yine kan›m›z ak›yordu 1 May›s alan›na. Elindeki taflla direnen Dalc›’n›n, elinde taflla direnenlere silah do¤rultan katillerin resimleri kare kare anlat›yordu her fleyi. Sendika bürokratlar›n›n manevralar›na, reformizmin kuyrukçulu¤una, ürkekli¤ine karfl› 1 May›s alan›n›n nas›l kazan›laca¤›n› ö¤retiyordu Mehmet. Tafl de¤il yürekti ellerindeki... 1 May›s alan›, yürekle kazan›lacakt›. 4 May›s’ta Zeytinburnu’nda yap›lan Mehmet’in cenaze töreni, Mehmetler’in kavgas›n›n durmayaca¤›n› gösteriyordu. O gün Zeytinburnu sokaklar›nda polis sald›r›s›na karfl› direnen “5 bin Mehmet”, Taksim önündeymifl gibi çat›fl›yorlard›.

1 May›s’› kazand›k, 1 May›s Alan›’n› da kazanaca¤›z! “Befl bin Mehmet”, 1990 1 May›s’›nda yine Taksim Meydan›’na aç›lan yollardayd›lar. 1989 1 May›s’›nda Devrimci Sol Güçler, yüzlerce yaral›, tutsak ve flehit verme pahas›na 1 May›s'›n meflrulu¤unu ve 1 May›s alan›n› kazanma kavgas›n› tart›fl›lamaz hale getirdiler. 1990 1 May›s’›na iflte bu koflullarda gelindi. ‹ki y›ld›r 1 May›s öncesi günleri kas›p kavuran “1 May›s meydanlarda m›, salonda m› yap›ls›n”, “Taksim’e ç›k›lacak m›, ç›k›lmayacak m›?” 1990’da yoktu. Kimse 1 May›s alan›n› tart›flma konusu yapamad›. Türk-‹fl bile 1 May›s'› kutlama karar› ald›. Demirel, ‹nönü, TÜS‹AD Temsilcileri, “1 May›s yasallaflmal›d›r” demeçleri verdiler. ‘88 ve 89'un gücüydü bu sonucu yaratan. Elbette oligarfli 1 May›s’› engelleme veya içini boflaltma politikas›ndan vazgeçmifl de¤ildi. 1 May›s’›n içini boflaltma operasyonunun koçbafl› olarak devreye sokulan Türk-‹fl’e 1 May›s'› salonda kutlama karar› ald›rt›ld›; öte yandan “salon d›fl›nda” 1 May›s'› kutlayacaklara karfl› tehdit ve gözda¤› en üst düzeye t›rmand›r›ld›. Alenen “gösteri yapacaklara atefl aç›laca¤›” ilan edildi. Tehdit, baz› kesimleri y›ld›rmakta gecikmedi. 18 Nisan'da 1 May›s’› Taksim’de kutlamak için baflvuru yapan 22 sendikadan baz›lar›, 1 May›s alan›na gitmekten vazgeçtiler. Kimileri de, sanki alana ç›kman›n alternatifiymifl gibi, “üretimden gelen güç” demagojisiyle geri ad›m att›lar. Dergiler Platformu'ndaki 1 May›s alan›na ç›kmay› savunanlardan baz›lar› da Türk-ifl'e yedeklendi-

1 May›s 1990, Taksim’e do¤ru sokak sokak çat›fl›l›yor... ler. Yaln›z 1 May›s alan›n› de¤il, tüm ‹stanbul iflgal edilmiflti 1 May›s günü. Ama devrimciler de kararl›yd›. Devrimci Sol Güçler ve di¤er devrimci gruplar, alana en çok yaklaflabildikleri her noktadan, Unkapan›'ndan, Kas›mpafla'dan, Harbiye’den pankartlar›n› açarak, polisle çat›fla çat›fla yürüyüfle geçtiler. ‹stanbul tarihindeki en büyük gözalt› operasyonlar›ndan biri gerçeklefltirildi, 1 May›s alan›na yürüyen 4 bin emekçi gözalt›na al›nd›. Ama 1 May›s alan›na yürüyüfl durmad›. Taksim’i çevreleyen her yerde sürdü direnifl. Oligarflinin sindirme politikas› devrimci kararl›l›kla iflas ettirildi. Bu üç y›ll›k direniflin ve ödenen bedellerin sonucunda, 1 May›s kazan›lm›flt›. Oligarfli, 1 May›s’› meydanlarda kutlama kararl›l›¤›ndan vazgeçiremeyece¤ini görmüfltü. Art›k ne oligarfli 1 May›slar’› aç›ktan engellemeye kalk›flabilirdi, ne de düzen sendikalar› salonlara hapsetmeyi düflünebilirlerdi. Bu tarihten sonraki 1 May›slar, çeflitli meydanlarda yap›ld›; bu dönemde esas olan, kitlelerin örgütlenmesi, mücadelenin, 1 May›s’›n meflrulu¤unun kitlelere götürülmesiydi. Ama Taksim hiç unutulmad›. Hiç unutmad›k. Unutanlar oldu, unutturmaya çal›flanlar oldu, ama beynimizi asla onlara teslim etmedi¤imiz için biz unutmad›k. Gündemimizden ç›karmad›k. 1 May›s eylemi, ‹stanbul’un hangi yakas›nda, hangi meydan›nda yap›l›rsa yap›ls›n, 1 May›s kavgas›, asl›nda Taksim’in etraf›nda dönen bir kavgad›r. Tarih böyle flekillenmifltir çünkü. 1 May›s alan›n› kazanmak, hala statükolara karfl› savafl›m›z›n bir parças›d›r ve tarihsel 1 May›s hedefimizdir. Ey Taksim! Bil ki emekçilerin sarsan ad›mlar›na, k›z›l bayraklardan oluflan denizlere hasretin daha fazla uzamayacak. Er geç kazanaca¤›z seni. Er geç yine emekçilerin 1 May›s alan› olacaks›n. -bitti-

Say› 155 33 24 Nisan 2005


direniflimizin

5.

y›l›nday›z HÜCRELER‹ YIKACA⁄IZ!

S›k›l› yumru¤um sana karfl› ey zulüm s›k›l› yumru¤um sana ... Açl›ktan öldürmen sakat b›rakman, katletmen, asman, yakman hiç bir fley s›k›l› yumru¤umuzu surat›na indirmekten Bizi al›koyamaz Gelece¤iz onar onar Ölece¤iz yüzer yüzer Ço¤alaca¤›z biner biner Ve y›kaca¤›z milyonlarla y›k›lmaz denen kaleni Bu ilk s›k›l› yumru¤um olsun sana Hakan Yaylal› Desen F tipindeki tutsaklara aittir

118 y oldafl›m›z› y olluyoruz 1 M ay›s k ortejlerine Orada, yan›n›zda olaca¤›z; ülkemizin devrimcileri, vatanseverleri, iflçileri, memurlar›, köylüleri, gecekondulular›, hangi meydanlardaysalar, orada olaca¤›z. ‹stanbul’da, Ankara’da, ‹zmir’de, Tunceli’de, Eskiflehir’de, Trabzon’da, Antalya’da, Anadolumuz’un dört bir yan›nda meydanlarda bizim de sesimiz olacak. Halk›m›zla meydanlarda birlikte olmam›z› engellemek için 19-22 Aral›k katliam›n› gerçeklefltirdiler, 5 y›ld›r yo¤un bir tecrit uyguluyorlar. Ama halk›m›z emin olsun ki, bu 1 May›s’ta da, gelecek tüm 1 May›slar’da da aran›zda olaca¤›z. Çünkü tecrite asla ve asla teslim olmayaca¤›z. Tecrit veya baflka hiçbir politika, bizi inançlar›m›zdan vazgeçirecek, irademizi bükecek güçte de¤ildir. Tecrit politikas›, F tiplerinin aç›ld›¤› andan itibaren en kaba ve aç›k haliyle bizleri, yoldafllar›m›zdan, yak›nlar›m›zdan ve halk›m›zdan F‹Z‹K‹ olarak koparmay› amaçlad›. Hücrelerle, ziyaret, mektup yasaklar›yla bunu bir ölçüde baflarm›fl say›labilirler. Fakat tecritin as›l meselesi, as›l amac› bizi sadece fiziki olarak ay›rmak de¤ildi. As›l mesele, DÜfiÜNCE olarak yoldafllar›m›zdan, halk›m›zdan koparmakt›. ‹flte tecrit politikas›n›n kesin olarak BAfiARISIZ oldu¤u nokta buras›d›r. Hücrelerin kal›n duvarlar›na ra¤men bir an bile kopmad›k halk›m›zdan. ‹flçilerimizle, memurlar›m›zla, köylümüzle, esnaf›m›zla, gecekondulu halk›m›zla, ö¤rencilerle hep birlikteydik. Dün oldu¤u gibi bugün de, ac›lar› ac›m›z, coflkular› coflkumuz, kavgalar› kavgam›zd›r. Hücreler, içindeki tutsa¤a “dünyada yaln›z kalm›fl” hissini vermek için infla edilmifltir, tecrit politikas›n›n tüm uygulamalar› da bunu pekifltirir. Ama biz hiç yaln›z kalmad›k. Biz nas›l ki, emekçilerin direnifllerinin içindeysek, direnenler de bizim hücrelerimizin misafiriydi her gün. K›z›lay’a, Taksim’e giden yollar, bizim hücrelerimizin içinden geçiyor; gecekondu semtlerinde kurulan barikatlara biz de tu¤la koyuyoruz, iflçiler grev önlü¤ü giydi¤inde, biz de üzerinde kocaman GREV yaz›l› önlükler tafl›yoruz üzerimizde... 1 May›s’ta da bütün alanlar, bizim darac›k hücrelerimize s›¤acak ve biz duvarlar› afl›p o alanlarda olaca¤›z. Biz de o alanlardan geçtik. Anadolu’nun dört bir yan›ndaki flehirlerimizin meydanlar›nda “Yaflas›n 1 May›s!” diye hayk›r›nlar›n içinde olduk. Kimimiz bir s›ra neferi olarak yürüdük o kortejlerde, kimimiz o eylemleri örgütledik. 2005 1 May›s’›nda hepimiz orada olaca¤›z, ama bizi esas olarak 118 flehidimiz temsil edecek meydanlarda. Ne mutlu onlara ki, bir BAYRAK gibi dalgalanacaklar ezilenlerin ellerinde. Kavgan›n ö¤retmenleri olarak yoldafllar›n›n kararl› gö¤üslerine bast›r›lacak resimleri. 118 meflale gibi ayd›nlatacaklar alanlar›. O meflaleler, halk›m›zla devrimci tutsaklar aras›ndaki kopmaz ba¤d›r. Hiçbir politika, halk›m›z› bizden, bizi halk›m›zdan koparamayacak. Bu duygularla tüm emekçilerin, tüm halk›m›z›n 1 May›s birlik, mücadele, dayan›flma gününü kutluyoruz.


Gecekondular

“‹ç Tehdit” Harp Akademileri’nde konuflan Genelkurmay Baflkan› Org. Hilmi Özkök, “varofllar›n sorunlar›, iç tehdit unsurlar›nca istismar edilebilecek bir ortam oluflturmaktad›r” dedi. Gecekondular da art›k resmen ve alenen “iç tehdit” oldu böylece! 19 Nisan’da toplanan MGK’n›n gündemlerinden biri de gecekondular ve ‹stanbul’a vize konulmas›yd›. Vize, Jandarma Genel Komutanl›¤›’n›n gecekondular› “suç yuvas›” gösteren raporuyla birlikte tart›fl›ld›. Vize konusunda iktidardan medyaya, ordudan polise egemen s›n›flar ayn› düflüncede. Bu halk düflman› “düflünce”ye göre; aç, iflsiz b›rak›lan Anadolu halk› ifl, afl umuduyla ‹stanbul’a gelemeyecek! ‹flte size oligarflinin sorun çözme yöntemlerine bir örnek daha! Yoksullu¤u yaratan onlar, göçü ortaya ç›karan onlar, bedeli ise yine yoksullara ödetilmek isteniyor. Emniyet Genel Müdürlü¤ü’nün ‘Mobese sistemi’ de bir anlamda vize uygulamas›n›n ön haz›rl›¤›. Halk› fifllemeyi planlayan Mobese sistemi için Fatih ilçesi pilot bölge seçildi ve bölgede yaflayanlar›n, yeni tafl›nanlar görüntülü kayd› 1 May›s’tan itibaren muhtarl›klardan al›nacak.

“Yat›r›m” Masal› ve Türkiye Gerçe¤i MGK’da, “k›rsal alana yat›r›m yaparak büyükflehirlere göçü engelleme” gibi “önlemler” de tart›fl›ld›. Böylece iflsizlik sorunu çözülecekmifl! Masal! Hiç bitmeyen bir tart›flmad›r bu; sermaye, en azg›n sömürüyü gerçeklefltirebilece¤i, kendini en güvenli gördü¤ü yere yat›r›m yapar. Bu bir yan›. Öte yandan, trilyonlar tekellere aktar›l›yor, ülkemiz kaynaklar› IMF’ye, emperyalistlere peflkefl çekiliyorken, kim nas›l göçü önleyebilir. Ordu ise, bu konularda konuflacak en son kesimlerin bafl›nda gelir. Dünya Bankas›’n›n 2005 Raporu’na göre; Gayri Safi Yurtiçi Has›la’n›n yüzde 4.9’u askeri harcamalara ayr›l›yor. Bu oran dünyada, kifli bafl›na gelirle oranland›¤›nda 5. s›raya yükseltiyor oligarflinin ordusunun harcamalar›n›. Ordu, bütçeden aslan pay›n› al›rken, halk›n açl›¤›n›, yoksullu¤unu, iflsizli¤i ve bunun yarataca¤› sorunlar› düflünmüyor. Yoksullu¤a isyanlar›, yozlaflt›rma politikalar›yla, bask› ve zorla bast›r›r›m diye hesapl›yor çünkü. Emperyalistlerin tar›m politikalar›n› uygulayarak, topra¤›n› ekemez duruma getirip göç etti-

riyorlar, “gerillaya destek veriyorsunuz” diye köyünü yak›p y›k›p göç ettiriyorlar; sonra da kentlerin gecekondular›na y›¤›lan halk› “sen iç tehdit oldun” diye suçlu ilan edip bast›rmaya çal›fl›yorlar. Özkök’ün sözlerini yeniden okuyun; sanki yoksul, iflsiz b›rakan kendileri de¤ilmifl gibi, “terör örgütleri yoksullu¤u kullan›yor” diye 盤l›k at›yor. Çözüm basit; çöz o zaman halk›n sorunlar›n›! Tam da sorun burada; öyle bir sistem ki, açl›k, iflsizlik, yoksulluk bu sistemle bir bütündür. Bu düzen y›k›lmadan, halktan yana bir düzen kurulmadan da tablo de¤iflmeyecektir. “Terör” demagojisi yaparak sald›rd›¤› devrimciler de bunun için mücadele ediyorlar.

‹stanbul Halk›nd›r, Burjuvalar›n De¤il! Her kar›fl›na kan›m›z›n akt›¤›, her tafl›nda al›nterimizin oldu¤u bir kent, halka yasaklanmak isteniyor. Sistem kendisi yarat›yor sorunu ve yoksul halk› suçlu ilan edip, yaflad›¤›m›z kentlere gelmeyin, gidin nerede ölürseniz ölün diyor. Seyahat özgürlü¤ü gibi tart›flmalar oligarfli için lükstür, anlamaz böyle fleylerden. As›l sorun halktan duyduklar› korku ve tiksintidir. Tekellerin, “bir gün gecekondulardan gelip g›rtla¤›m›z› kesecekler” sözlerinde ifadesini bulan korkular›n›, ‹stanbul’a vize koyarak, gecekondular› “iç tehdit” ilan edip her türlü bask›y› meflrulaflt›rarak yenemezler.

Kolay y›kamayacaks›n›z! Küçükarmutlu’dan Avc›lar’a; devrimciler önderli¤inde gerçekleflen, y›k›mlara karfl› direnifller, y›k›mlarla karfl›laflan tüm gecekondular› etkiliyor. Bunun somut bir örne¤i 20 Nisan günü Sar›yer ‹stinye’de yafland›. “Milli Emlak” arazisi üzerine yapt›klar› gerekçesiyle evleri y›k›lmak isteyen halk radikal bir direnifl sergiledi. Polisler, bir avuç insan›n öfkesi karfl›s›nda saatlerce zorlan›rken, evleri y›k›lanlar›n AKP’ye oy veren insanlar olmas›, baflka 盤l›klar›n yükselmesini de beraberinde getirdi. “Bunu da m› yapacaklard› bize” diye, AKP’ye lanetler okuyan bir kad›n, “Kandil günü yap›l›r m›?” diye de soruyordu. Ne bayram dinlerler, ne de Kandil! Yoksullar için “gözlerinin yafl›na bakmadan y›k›n” talimat› veren Tayyip Erdo¤an, sadece halk› aldatmak istedi¤i zaman “ben de yoksulluktan geldim” demagojisini kullanan bir takiyyecidir. Y›k›lan yerlerin, yeni ABD Konsoloslu¤u karfl›s›nda olmas› ise, baflka bir tart›flmay› gündeme getiriyor. Halk›n evleri Yankiler’in güvenli¤i için, dört bir yan›n› boflaltmak için mi y›k›l›yor? Hangi ç›karlar nedeniyle olursa olsun, flu bir gerçek ki, hiçbir gecekonduyu kolay y›kamayacaklar! “Depremde y›k›lacak” bahanesi de ifle yaramayacak.

Say› 155 35 24 Nisan 2005


Emekçiler’den IMF’yi dinliyordu o kulaklarla. Sald›r›n›n bir parças› olan ve halka allay›p pullay›p yalana bezeyerek anlatt›klar› Genel Sa¤l›k Sigortas› da zaten emperyalistlerin iste¤iydi. Bu yüzden, SES ve TTB üyeleri 21 Nisan’da ülke çap›nda bir günlük iflb›rakma eylemleri yapt›lar. ‹stanbul’da Haydarpafla Numune Hastanesi’nde ve Okmeydan› E¤itim Hastanesi’nde, Ankara’da Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n ard›ndan Abdi ‹pekçi Park›’nda, ‹zmir'de Cumhuriyet Meydan›'nda, Adana'da Üniversite’de ve daha birçok kentin hastaneleri ve meydanlar›nda biraraya gelen sa¤l›k çal›flanlar›, taleplerini içeren pankart ve dövizleriyle, sloganlarla bir kez daha hayk›rd›lar. Hükümetin ‘Sa¤l›k Reformu’ ad›yla yapmak istedi¤i düzenlemeleri ◆ IMF’nin dayatmas› ‘Sa¤l›k Reformu’na protesto eden emekçiler, acil ve yo¤un ◆ Hastanelerin parça parça sat›lmas›na bak›m gibi bölümler d›fl›nda hizmet ver◆ Sa¤l›k ocaklar›n›n belediyelere devrine mediler. 4 kentin Tabip Odalar› d›fl›nda ülke çap›nda eyleme kat›l›m sa¤lan›r◆ ‹flgüvencelerinin yokedilmesine karfl› ken, TTB Merkez Konseyi Birinci Bafl◆ Herkese eflit, ücretsiz sa¤l›k hizmeti için kan› Füsun Sayek, ‹kinci Baflkan› Metin Bakkalc›, ‹TO Baflkan› Gencay Gürsoy, SES Genel Baflkan› Köksal Ayd›n ‹stanbul ve Ankara’daki eylemlerde yapt›klar› konuflmalarda, sadece kendi özlük haklar› ve çal›flma koflullar› için de¤il, Türk Tabipleri Birli¤i (TTB) ve Sa¤l›k ve Sosayn› zamanda, halk›n nitelikli, eflit, ücretsiz sa¤yal Hizmet Emekçileri Sendikas› (SES) üyesi l›k hizmetine ulaflmas› için mücadele ettiklerinin alt›n› çizdiler. Bu amaçla, iflb›rak›lan hastanelersa¤l›k emekçileri, 21 Nisan günü bir kez daha ifl de hastalara ve hasta yak›nlar›na eylemin neb›rakarak eylemler düzenlediler. Emekçilerin, denlerinin anlat›ld›¤› bildiriler da¤›t›ld›, konuflgeçen y›l üst üste yapt›klar› ifl b›rakma eylemlemalar yap›ld›. rinde, bas›n aç›klamalar›nda dile getirdikleri uyar› ve talepleri AKP iktidar› taraf›ndan dikkaSa¤l›kç›lar›n eylemleri birçok kentte KESK te al›nmam›fl, IMF talimat›yla ‘Sa¤l›k Reformu’ ve D‹SK’e ba¤l› sendikalar ile, çeflitli demokraad› alt›nda, sa¤l›¤› daha da ticarilefltiren, sa¤l›k tik kitle örgütleri taraf›ndan da desteklendi. emekçilerinin iflgüvencesini yokeden yasa haBu arada, sa¤l›k emekçilerinin 22 Aral›k z›rl›klar›n› h›zla sürdürmüfltü. 2003 tarihinde yapt›klar› iflb›rakma eylemine Bu ülkenin sa¤l›k emekçilerinin taleplerini kat›ld›klar› için yarg›lanan 85 sa¤l›k emekçisidinlemek yerine, onlar› eylem yapt›klar› için nin duruflmas› 20 Nisan’da ‹stanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Emekçiler iflb›sürgün etme, cezaland›rma, haklar›nda davalar rakma eylemini savundular ve beraat ettiler. açma yolunu seçen iktidar, bir kez daha sa¤l›k emekçilerinin kararl›l›¤›na tan›k oldu. AKP hükümeti, emperyalistlerin politikalar› do¤rultusunda, onlar›n politikalar›n› sa¤l›k 21 Nisan öncesi ülke genelinde yapt›klar› kitemekçilerine, halk›m›za dayatmaktan vazgeçlesel bas›n aç›klamalar›yla g(ö)reve ç›kma nemelidir. Yalanlarla yutturmaya çal›flt›klar› yasa, denlerini anlatan sa¤l›k emekçileri, 20 Nisan zaten ticari olan sa¤l›k hakk›n› tümden tekellegünü TBMM Dikmen Kap›s› önünde biraraya rin insaf›na teslim edecek ve tek kelimeyle “pagelerek, do¤rudan bu ülkeyi yönetenlerin duyaras› olmayan ölsün” kural› geçerli olacakt›r. ca¤› flekilde taleplerini dile getirdiler. “Genel Sa¤l›k Sigortas› Öldürür” diye hayk›rd›lar. Ama AKP hükümeti tekelleri, IMF’yi de¤il; sa¤l›k bu iktidar›n kula¤›, emekçilerin taleplerine karfl› emekçilerini, halk› dinlemeli, onlar›n taleplerini karfl›lamal›d›r. kapal›yd›, o sadece tekelleri, Amerika’y› ve

SA⁄LIK EMEKÇ‹LER‹

Say› 155 36 24 Nisan 2005

GREVE ÇIKTILAR


SEKA’da eylem

BES MÜCADELEYE DEVAM EDECEK BES üyeleri, baflta Gelir ‹daresi Yasas› olmak üzere, kölelik yasalar›na karfl›, kararl› bir direnifl sergilediler. Yasan›n IMF talimat›yla meclis gündemine getirildi¤i güne kadar eylemlerine devam eden BES’liler, yasan›n uygulanmas›na karfl› da eylemlerini sürdüreceklerini belirtiyorlar. ‹ktidar ise, direnen BES’lileri sürgünler, cezalarla y›ld›rmaya çal›fl›yor. BES’lilerin, yasa meclisten geçmeden önce, 13 Nisan’da yapt›¤› baz› eylemler flöyleydi: Ankara’da Mithatpafla Köprüsü alt›nda toplanan emekçiler, TBMM önüne yürüdüler. Burada bir konuflma yapan Genel Baflkan Bülent Kaya, BES'in 27 Ocak'ta bafllatt›klar› mücadele program› etraf›nda Ankara yürüyüflünü, 4 Mart, 5-6-7-8 Nisan iflb›rakmalar ve di¤er eylemlerini hat›rlatt› ve çal›flanlar› kölelefltirecek Gelir ‹daresi'ni kabul etmeyeceklerini söyledi. ‹stanbul’da Vatan Maliye Defterdarl›k’ta iflyeri terk etmeme eylemi yapan BES’liler, "Sözleflmeli Köle Olmayaca¤›z” pankartlar› açt›lar. 3000 bin kiflinin kat›ld›¤› eylemde konuflan BES ‹stanbul 1 ve 2 No’lu fiube Baflkanlar› Ejder Erbulan ile Mustafa Aktafl’›n konuflmalar› coflkulu alk›fllar ve sloganlarla karfl›land›. ‹flyeri terk etmeme eylemi sürerken, akflam üzeri defterdarl›¤a giren polis, ses düzenini bahane ederek kitleye sald›rd›. Emekçilerin direnmesi sonucu, gözalt›na almaya çal›flt›¤› emekçileri de b›rakmak zorunda kald›. ‹zmir'de ifl b›rakan BES’liler, "Yoksullu¤u Talan› ve Sefaleti Kabul Etmeyece¤iz, Gelir ‹daresi Kamu Personeli Sosyal Güvenlik Yasalar›n› Geri Çekin" pankartlar› açt›lar.

Havayollar›nda Avrupa çap›nda eylem Sivil havac›l›kta emekçilere yönelik sald›r›lara karfl›, tüm Avrupa'da efl zamanl› eylemler yap›ld›. 19 Nisan’da yap›lan eylemler çerçevesinde, Hava-‹fl üyesi iflçiler de THY Teknik Müdürlü¤ü önünde topland›lar. 1500 iflçi, "Yaflas›n S›n›f Dayan›flmas›'', "Kazan›lm›fl Haklar›m›zdan Taviz Vermeyiz'' sloganlar›n› hayk›r›rken, Hava-‹fl Baflkan› Atilay Ayçin, liberalleflme politikalar› sonucunda, ucuz tarifeli havayollar›n›n ortaya ç›kt›¤›n›, örgütsüzlü¤ün yayg›nlaflt›¤›n› ve uçufl güvenli¤inin dikkate al›nmad›¤›n› söyledi.

Tibet’te sendika için direnifl

‹stanbul Pendik Kurtköy’de kurulu bulunan Tibet fiirketler Grubu’nda çal›fl›rken, sendikaya üye olduklar› için iflten at›lan iflçilerin fabrika önündeki direnifli sürüyor. Fabrika önüne “Sendikal› Olmak Anayasal Hakk›m›z” ve “Tibet’te Örgütlü Mücadele Sürecek, Kazanaca¤›z” pankartlar› asan iflçiler, mücadelelerinin sendikal› olarak ifllerine dönene kadar sürece¤ini dile getiriyorlar.

SEKA’n›n belediyeye devredilerek tasfiye edilmesinin ard›ndan bir grup iflçi fabrika önünde yeniden eylem yapmaya bafllad›. Fabrikan›n yeniden üretime bafllamas›n› isteyen iflçiler 18 Nisan günü fabrika önünde bir bas›n aç›klamas› yapt›lar. Belediye meclisi üyelerinin “üretim yapamaz” raporunu hat›rlatan iflçiler, belediyede de geçici iflçi yap›lmak istendiklerini belirttiler. Ço¤unlu¤u, direniflin bitirilmesine hay›r diyen bir grup iflçi, bu eylemin ard›ndan üç gün fabrika önünde oturma eylemi yapt›lar. Görüfltü¤ümüz iflçiler, sendikan›n kendilerini satt›¤›n›, oyuna geldiklerini belirttiler.

AKP’ye iflçi protestosu Genel-‹fl’e üye olduklar› için iflten at›lan ‹ZAYDAfi iflçileri, Kocaeli Büyükflehir ve ilçe belediye baflkanlar› ile AKP yöneticilerinin kat›ld›¤› törende AKP’lileri protesto ettiler. ‹flçilere KESK, D‹SK’e ba¤l› sendikalar ile Belediye-‹fl 2 No’lu fiube de destek verdi.

Sena Tekstil ‹flçisi Sefalate Terkedildi Tokat'ta bulunan Sena Tekstil iflçileri, aylard›r maafl alamad›klar› için Cumhuriyet Meydan›'nda eylem yap›yorlar. 16 Nisan günü düzenlenen eylemde konuflan Yusuf fiener isimli iflçi, fabrikada çal›flan 300 iflçinin 100’ünün iflten at›ld›¤›n›, geri kalanlar›n ise ücretsiz izne ç›kar›ld›¤›n› ve aylard›r maafl alamad›klar›n› söyledi.

‘Özellefltirmeye hay›r’ Seydiflehir Alüminyum Tesisleri’nin özellefltirilmesine karfl› ç›kan iflçiler, AKP hükümetine faks çektiler. 16 Nisan günü fabrika önünde toplanan Çelik-‹fl üyesi iflçiler, aileleri ile birlikte 'Özellefltirmeye Hay›r' pankart› arkas›nda Seydiflehir Postanesine yürüdüler. 'Seydiflehir Vatand›r, Vatan Sat›lamaz' sloganlar› atan iflçilere sendikalar ile ilçe halk› destek verdi.

Say› 155 37 24 Nisan 2005


TAYAD’l›lar hapishaneler gerçe¤ini hayk›rmaya devam ediyor TAYAD’l›lar Meclis Önünde Kendilerini Zincirledi Say› 155 38 24 Nisan 2005

TAYAD’l› Aileler’in, ‘Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdurun” kampanyas›, 15 Nisan günü, TBMM önündeki “zincirleme eylemi” ile sürdü. Tecrite, ölümlere ve provokasyonalara dikkat çekmek isteyen üç TAYAD’l›, ellerinde; “Provokasyon ve Linç Giriflimlerinin Sorumlusu AKP ‹ktidar›d›r”, “Provokasyonlara Son”, “Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz” yaz›l› dövizlerle, meclis önündeydiler. “Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdurun” yazan önlükler giyen TAYAD’l›lar kendilerini birbirlerine zincirleyerek slogan atmaya bafllad›lar. Eylemin hemen bafl›nda meclis polisi TAYAD’l›lara sald›rarak, 118 ölüm gerçe¤inin hayk›r›lmas›na engel olmaya çal›flt›. TAYAD’l›lar›n a¤›zlar›n› da kapatmak için büyük çaba harcayan polislere takviye olarak çevik kuvvet polisleri de geldiler. “Tecriti Kald›r›n Ölüm leri Durdurun, TAYAD Susturulamaz, Provokasyona Son, Kahrolsun Faflizm Yaflas›n Mücadelemiz, ‹nsanl›k Onuru ‹flkenceyi Yenecek” sloganlar›n› atan TAYAD’l›lar›, bas›ndan ve yoldan geçenlerden “saklamak” isteyen polis, yaka paça

TAYAD’l›lar, faflist sald›r›lara, polisin engelleme çabalar›na karfl›n, “Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdurun” diye hayk›rmaya devam ediyorlar. TAYAD’l›lar, tecrite karfl› mücadeleyi, faflizme, provokasyonlara karfl› mücadeleyle birlefltirerek, kampanyalar›n› sürdürüyorlar. meclis bahçesine sürükleyerek, yerde yatt›klar› halde tekmelemeye bafllad›. Oligarflinin sözde yönetim merkezinin bahçesinde küfürün haddi hesab› sorulmazken, Deniz Ar›k, Nurflen Toksoy ve Didem Akman gözalt›na al›nd›lar. Gözalt›yla ilgili aç›klama yapan Ankara Temel Haklar, “demokratik haklar›n› kullanan, provokasyonlar›n ve linç giriflimlerinin son bulmas›n› isteyen TAYAD’l›lar›n gözalt›na al›nmas› AKP iktidar›n›n gerçek yüzüdür” dedi. Ertesi günü mahkemeye ç›kar›lan üç TAYAD üyesi, Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi taraf›ndan “görevli memurlara direnme ve toplumda infial yaratma” gerekçesiyle tutukland›. “Toplumda infial yaratma” uydurmas› da,


tuttuklamalar›n, linçlerin, sald›r›lar›n yeni gerekçesi. Üstelik eylem, halktan soyutlanm›fl, “toplumla” alakas›z bir yerde yap›lm›fl. Demek ki, as›l mesele, Trabzon’da ya da flu meflhur “zamanlama”da de¤ilmifl. As›l mesele, “tecriti kald›r›n ölümleri durdurun” demekte, “provokasyonlara son verilmesini” istemekte.

Tutuklama Protesto Edildi Deniz Ar›k, Nurflen Toksoy ve Didem Akman isimli TAYAD’l›lar›n tutuklanmas›, 17 Nisan günü Yüksel Caddesi'nde toplanan TAYAD’l›lar taraf›ndan protesto edildi. "Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdurun" yaz›l› pankart ve "Keyfi Tutuklamalara Son", "Provokasyonlara Son" yaz›l› dövizleri aç›lan eylemde, Hakan Y›lmaz bir aç›klama yapt›. Trabzon, Samsun, Sakarya, Eskiflehir, Ünye sald›r›lar›n› hat›rlatan Y›lmaz, tutuklanan TAYAD’l›lar›n bu sald›r›lar›n› protesto etmek istediklerini dile getirdi. Konuflmas›nda “toplumda infial yaratma” gerekçesine de dikkat çeken Y›lmaz, “tecriti kald›r›n, ölümleri durun demek mi infial yarat›yor, yoksa provokasyona son verin demek mi?” diye sordu. TAYAD’a yönelik faflist sald›r›lar›n oligarflinin

TAYAD’l›lar, 15 Nisan günü Ankara Dikmen’de bulunan Sokullu Postanesi önünde, “Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdurun” pankart› açarak, tecrit ve provokasyonlarla ilgili yapt›¤› bas›n aç›klamas›n›n ard›ndan halka bildiriler da¤›tt›lar. politikas› oldu¤una dikkat çeken Y›lmaz, “bu linç kampanyas›n›n 3-5 serserinin ifli oldu¤unu kimse söylemesin, bu kampanya polis ve mahkemelerce devam ettirilmektedir" dedi.

TAYAD’l›lar Emekçilere Tecriti Anlat›yor TAYAD’l› Aileler, ‘Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdurun” kampanyas› çerçevesinde, sendikalarda panel ve seminerler düzenleyerek, emekçilere tecrit gerçe¤ini do¤rudan anlat›yorlar. 14 Nisan günü Ankara’da Büro Emekçileri Sendikas› 1 No’lu fiubesi’nde gerçeklefltirilen panele ÇHD fiube Yöneticisi Av. Ali Durmufllu, TAYAD’l› Savafl Özçelik, tutsak ailesi Zeynep Yayla ve F tipinde tecriti yaflayan Hakk› Gökhan Menet konuflmac› olarak kat›ld›. 40 sendika üyesinin izledi¤i panelde, Savafl Özçelik, tecrit politikas›n›n uygulan›fl›n› anlatt›. “Bütün kurallar izolasyona yönelik” diyen Av. Ali Durmufllu ise, F tiplerinde avukatlara ç›kar›lan sorunlara de¤indi. Panelin ikinci bölümünde sözalan Zeynep Yayla, iki o¤lunun tecriti yaflad›¤›n›, birinin halen Kand›ra F Tipi’nde oldu¤unu belirterek, “bugün gö-

rüfl günüydü ama gitmedim. Çünkü bu panele kat›l›p onlar›n sesini duyurmaya çal›flmak, iki kifliye dahi olsa anlatmak istedim” diye konufltu. Yayla, Abdi ‹pekçi Park›’ndaki TAYAD’l›lar›n eylemine destek istedi. Hakk› Gökhan Menet ise, F tiplerindeki tecrit ile emekçilere yönelik politikalar›n ayn› amaca yönelik oldu¤unun alt›n› çizerek, birlikte direnmenin önemini belirtti ve ölüm orucuna destek ça¤r›s› yapt›. Bir baflka panel ise, 14 Nisan günü ‹stanbul’da Genel-‹fl 2 No’lu Bölge fiubesi’nde yap›ld›. TAYAD’l› Serap Bayo¤lu’nun yönetti¤i panele, konuflmac› olarak Feridun Osmana¤ao¤lu, Fahrettin Keskin ve Naime Kara kat›ld›. Paneli izleyen 50 iflçiye tecriti anlatan TAYAD’l›lar, Trabzon ve Samsun’daki sald›r›lar›n siyasi nedenlerini de aç›klad›lar. “Yaflatmak ‹çin Öldüler” filminin izlendi¤i pa-

nelde, iflçi s›n›f›n›n mücadelesinin, devrimci mücadeleyle, tecrite karfl› direniflle bir bütün olmas› gerekti¤inin alt› çizildi. Üçüncü panel ise, Kad›köy’de Mimarlar Odas›’nda gerçeklefltirdi. Yedi Tepe Üniversitesi ö¤rencisi Ça¤atay Sefa’n›n haz›rlad›¤› “Hapishaneler Tarihi” adl› sinevizyon gösteriminin ard›ndan TAYAD’l› Süleyman Acar’›n yönetti¤i panelde, s›ras›yla Naime Kara, Fahrettin Keskin, Feridun Osmana¤ao¤lu ve Ahmet Kulaks›z konufltular. Hapishanelerde yaflananlar, sa¤l›k sorunlar› ve hak ihlallerinin anlat›ld›¤› paneli Mimarl›k Fakültesi ö¤rencileri izlediler.

Say› 155 39 24 Nisan 2005


TAYAD fiubat-Mart 2005 Hak ‹hlalleri Raporu

TECR‹T ‹fiKENCES‹ SÜRÜYOR

Say› 155 40 24 Nisan 2005

TAYAD’l› Aileler, iki ayda bir haz›rlad›klar› Hapishanelerde Hak ‹hlalleri Raporu’nu, 17 Nisan günü fiiflli Camii önünde aç›klad›lar. fiubat-mart aylar›n› içeren raporu bas›na da¤›tan TAYAD’l›lar ad›na yap›lan aç›klamada, tecrit iflkencesinin sürdü¤ü dile getirildi. “Tecriti Kald›r›n Ölümleri Durdurun” önlüklerini giyen ve “Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz” yaz›l› pankart açan TAYAD’l›lar ad›na aç›klamay› okuyan Fadik Ad›yaman, hak ihlallerinden örnekler verdi. “Tecritin yarat›p yaflatt›¤› gerçekleri anlatmaya devam ediyoruz” diyen Ad›yaman, özellikle son iki ayda, haberleflme hakk›n›n ciddi biçimde yokedildi¤ini söyledi. Mektuplar›n keyfi flekilde imha edildi¤ini belirten Ad›yaman, buna iliflkin birçok örne¤i s›ralad›. Sa¤l›k sorunlar› ve tedavilerin engellenmesi ve tecrit koflullar›nda bu sorunlar›n daha da a¤›rlaflt›¤› belirtilen aç›klamada, Tekirda¤ F Tipi revir “doktoru” faflist Adnan Özer hakk›nda yap›lan suç duyurusunun sonuçsuz kald›¤› dile getirildi. Tutuklular›n ve tutuklu yak›nlar›n›n suç duyurular›, Tekirda¤

Kalbinde Pil Var Diye O¤lunu Göremedi Tekirda¤ 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde DHKP-C davas›ndan tutsak olan Hüseyin Akp›nar’›n babas›, kalbinde pil oldu¤u halde XRay cihaz›ndan geçmeye zorland› ve o¤lunu göremedi. Tecrit politikas›n›n sadece tutsaklara yönelik de¤il, avukatlara ve ziyaretçilere yönelik de onlarca keyfi dayatmay› içerdi¤inin defalarca örneklerini yay›nlad›k. Bunlardan sonuncusu da, Tekirda¤ 1 No’lu F Tipi’nde yafland›. 31 Mart günü o¤lunu ziyarete giden kalp hastas› baban›n ziyareti engellendi. Bütün benzeri durumlarda X-Ray cihaz›ndan geçmesinin tehlikeli ve riskli oldu¤unu belirten hastane taraf›ndan verilmifl kimlik kart›n› ve doktor raporunu göstermesine karfl›, “geç bir fley olmaz” cevab›n› alan baba Akp›nar, ölüm riski karfl›s›nda cihazdan geçmeyerek ziyarete girmedi. Bilerek cinayet ifllemeye al›flm›fl faflist idareler için insan can›n›n k›ymeti yoktur. Tüm politikalar›n›, yapt›r›mlar›n› tecrite endeksleyen faflist hapishane yönetimleri, ailelere de ziyaretlerde dayatmalarla b›kt›rarak tutsaklar› bu yolla da yaln›zlaflt›rmaya çal›flmaktad›r.

Cumhuriyet Baflsavc›l›¤›’n›n, Adnan Özer’in savunmas›n› esas alarak “dilekçelerin hepsinin ayn› içerikli, hükümlü/tutuklu yak›nlar›nca verilenlerin fotokopi ile ço¤altma oldu¤unu, soyut iddialar oldu¤unu, dilekçelerin örgütsel faaliyet kapsam›nda verildi¤ini” belirten karar ald›¤› ve suçlamalar› kabul etmedi¤ine dikkat çekildi.

Raporun tamam› için: www.tayad.org ve http://www.halkinsesi-tv.com/

TAYAD’l›lar, tecrite karfl› mücadele ederken Trabzon, Samsun ve Sakarya’da yaflanan sald›r›lara da de¤inerek, “Biz TAYAD’l› Aileler olarak evlatlar›m›z›n sesi olmaya devam edecek, bu provokasyonlar› bofla ç›karaca¤›z. Bask›lar, provokasyonlar bizi y›ld›ramaz” dediler.

Filistin, Esir Evlatlar› ‹çin Yürüdü Ba¤›ms›zl›k, özgürlük mücadelesi veren bir halk›n en önemli de¤erlerinden biri, bu davada yaflam›n› feda edenlerse, di¤eri de, tutsaklar›d›r. Filistin halk› da bu bilinçle, her y›l 17 Nisan’da, 'Filistinli Esirlerle Dayan›flma Günü'nde meydanlara ç›k›yor ve özgürlük dolay›s›yla gösteriler düzenliyorlar. Bu y›l da gösterilere onbinlerce Filistinli kat›ld›. Tutsak aileleri, direnifl örgütleri, esirlerin b›rak›lmalar›n› istediler. Direnifl örgütleri yay›nlad›klar› mesajlarda, tutsaklar için “onlar ulusal davam›zda öncelikli yere sahip olan de¤erlerimizdir” dediler. Halen ‹srail hapishanelerinde 8 bin civar›nda esir Filistinli bulunuyor. Bunlar›n da 126's› kad›n, 310'u ise çocuk.

Devrimci Demokrasi Da¤›t›mc›s›na Sald›r› Dersim’de, Devrimci Demokrasi Gazetesi’ni da¤›tan Hasan Arslan, kap›s›n› çald›¤› subay›n sald›r›s›na u¤rad›. Merkeze ba¤l› Cumhuriyet Mahallesi’nde yaflanan olay s›ras›nda subay›n, bir yandan da¤›t›mc›y› evin içine çekmeye çal›flt›¤› ve “silah›m› getirin” diye efline seslendi¤i belirtildi. 18 Nisan günü DHP taraf›ndan yap›lan bas›n aç›klamas›yla sald›r› protesto edilirken, HÖC ve ESP de destek verdi. Aç›klamay› okuyan Özdal Kayao¤lu, sald›r› hakk›nda bilgi verdikten sonra, “bu tür uygulamalar bizleri y›ld›rmayacak” dedi. Aç›klama s›ras›nda “Devrimci Bas›n Susturulamaz” slogan› at›ld›.


Devrimci Sol Ana Davas›na Devam Edildi

12 Eylül Hukuku Sürüyor 100 klasörünün kaybedilmesinin ard›ndan Yarg›tay taraf›ndan bozulan Devrimci Sol Ana Davas›’na devam edildi. 11 Nisan günü Üsküdar 1. A¤›r Ceza Mahkemesi’nde yeniden görüflülmeye bafllanan davan›n, 14 Nisan günü yap›lan duruflmas›n›n ard›ndan bir aç›klama yapan Halk›n Hukuk Bürosu, 12 Eylül hukukunun sürdü¤ünü dile getirdi. 25 Temmuz 1981’de aç›lan, 1243 kiflinin yarg›land›¤› dava, 1991’de S›k›yönetim Askeri Mahkemesi’nin verdi¤i 1 idam, 33 müebbet hapis ve yüzlerce kifli hakk›nda kurulan binlerce y›la varan de¤iflik hapis cezalar› ile sonuçland›r›lm›flt›. Üsküdar Cumhuriyet Savc›s› ise, tam bir hukuksuzluk örne¤i sergileyerek, Dursun Karatafl'›n da aralar›nda bulundu¤u 163 kiflinin müebbet a¤›r hapis cezas›na çarpt›r›lmalar›n› istedi. Güya, 12 Eylül’ün üzerinden 25 koca y›l geçmiflti, hukuk mevzuat›nda “demokratikleflme” ad›na birçok de¤ifliklik yap›lm›flt›, ama de¤iflen hiçbir fleyin olmad›¤› bu davada görüldü. Haklar›nda a¤›rlaflt›r›lm›fl müebbet cezas› istenen san›klar›n dahi duruflmaya getirilmesinden vazgeçildi. Yarg›tay’›n kay›p olarak belirtti¤i 100 klasör ne-

12 Eylül hukuku, ilk duruflmay› sald›r›larla bafllatm›fl, ancak devrimcilerin mahkeme kürsülerinde cuntay› sorgulamas›n› engelleyememiflti reden temin edildi¤i anlafl›lmadan tamamlanm›fl gösterildi. Savc›, 400 klasörden oluflan davaya, yarg›laman›n 24. y›l›nda kat›ld›¤› halde 3 günde “dosyalar› inceleyip” mütalaa haz›rlad› ve 163 kiflinin a¤›rlaflt›r›lm›fl müebbet hapsini, cunta mahkemesinin düflük hapis istedi¤i birçok kifli için daha a¤›r cezalar istedi. Bu dava, 12 Eylül hukukunun meflrulaflt›r›lmas› davas›d›r. Siyasi nedenlerle aç›lm›fl, ayn› nedenlerle sürdürülmektedir. Bu yüzden, HHB aç›klamas›nda, herkesi, “tüm hukukçular› 12 Eylül hukukunu ve uygulamalar›n› mahkum etmeye ça¤›r›yoruz” diyor.

8 Mart davas›nda bir Türkiye klasi¤i:

Sald›ran polisler tan›k! 6 Mart günü ‹stanbul Saraçhane ve Beyaz›t’ta, 8 Mart Dünya Emekçi Kad›nlar Günü kutlamalar›na yap›lan vahfli sald›r› sonras›, sald›r›ya u¤rayan göstericiler hakk›nda aç›lan dava bafllad›. 56 kiflinin yarg›land›¤› duruflma, 18 Nisan günü ‹stanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. “San›klar”dan ‹smail Kulaks›z ile, 13 avukat›n kat›ld›¤› duruflmada, tutanaklarda imzas› bulunan ve haklar›nda “ölçüsüz fliddet kullanmak”tan soruflturmalar› süren 4 polisin tan›k olarak dinlenmesine karar verilerek 15 Haziran tarihine ertelendi. Avukatlar›n, polislerin haklar›nda soruflturma olmas› ve san›klar›n da ayn› polislerden flikayetçi olmalar› nedeniyle tan›k olamayacaklar› yönündeki itirazlar› ise reddedildi.

Polisin vahfli sald›r›s›na u¤rayan ve tüm dünyan›n konufltu¤u gösteride gözalt›na al›nan 56 kifli için, 2911 say›l› “Toplant› ve Gösteri Yürüyüflleri Yasas›”na muhalefetten, 5’er y›la kadar hapis isteniyor. Demokratik haklar›n› kulanan göstericilere sald›ran, yere düflürdüklerini dahi vahflice döven polisler hakk›ndaki soruflturma ise halen sürüyor ve bir dava aç›lm›fl de¤il. 6 Mart sald›r›s› mahkeme aflamas›nda sürdürülmektedir. Neydi sald›r›n›n amac›; devrimci, demokratlar›n gösteri hakk›n› yok etmek, terörize etmek ve sindirmek. Mahkeme de ayn› nedenle aç›ld›. Anayasada, “Herkes, önceden izin almaks›z›n silahs›z ve sald›r›s›z toplant› ve gösteri yürüyüflü yapma hakk›na sahiptir” diyormufl, ne önemi var. Vahfli sal-

d›r›n›n ard›ndan baflbakandan, Genelkurmay ikinci baflkan›na kadar yap›lan aç›klamalarda, sald›r›ya u¤rayanlar suçlanm›fl ve polis vahfleti sahiplenilmiflti. Mahkeme de buna uygun davran›yor. Üstelik coplarla, gaz bombalar›yla, yerlerde sürükleyerek, kafa göz patlatarak sald›ranlar “tan›k” oluyor. Yani, sald›ranlar›n ifadeleriyle, sald›r›ya u¤rayanlar cezaland›r›lacak. Susurluk devletine ve onun hukukuna yak›flan da budur. Türkçesi, oligarfli, “ne demokratikleflmesi ulan” diyor.

Say› 155 41 24 Nisan 2005


Dersim: Meflaleler Karanl›¤› Ayd›nlatmay› Sürdürecek Dersim’de, Yeni Mahalle’de düzenlenen meflaleli yürüyüflle flehitler an›ld›, umudun ad› selamland›. “30 Mart-17 Nisanlar’da Umudu Büyütüyoruz” pankart› tafl›n›rken, mahalle halk›n›n alk›fllarla destek verdi¤i yürüyüflte, “Umudun Ad› DHKP-C, Mahir Hüseyin Ulafl Kurtulufla Kadar Savafl” sloganlar› at›ld›.

‹zmir: Gençlik Canan ve Zehralar’la Gelece¤e Yürüyor

30 Mart / 17 Nisan... Umudun Yürüyüflü Sürecek Ankara: Yolumuz Çayanlar’›n Yoludur Devrim flehitleri, Ankara Temel Haklar’da düzenlenen bir programla an›ld›. 16 Nisan günü düzenlenen anmada, sayg› duruflunun ard›ndan Gündo¤du marfl›, müzik toplulu¤unun eflli¤inde hep birlikte söylendi. Yap›lan konuflmada, 1970’ten 2005’e, sosyalizm mücadelesinde 35 y›ld›r yürüyüflün sürdü¤ü vurgulan›rken, “35 y›ld›r zaferlerle, yenilgilerle, ac›larla, ihanetlerle, atefl çemberleri, kuflatmalarla, kahramanl›k ve yüzlerce flehitlikle yürüyoruz” denildi. Mahirler’den, 1984 Ölüm Orucu’na, 1990’da “Umudun” flaha kalk›fl›ndan 12 Temmuzlar’a ve 1617 Nisanlar’a devrim yürüyüflünün anlat›ld›¤› konuflman›n aralar›nda marfllar söylendi. Yaklafl›k bir saat süren anma, “fiehitlerimizin yolunday›z” fliar›n›n bir kez daha vurgulanmas›yla son buldu. Ayn› gün, HÖC Ankara Temsilci-

li¤i, umudun yürüyüflünü, Yüksel Caddesi’nde yapt›¤› meflaleli yürüyüflle selamlad›. Akflam saatlerinde Yüksel Caddesi’nde toplanarak “30 Mart 17 Nisanlarla Umudu Büyütüyoruz” pankart› ve k›z›l bayraklar açan HÖC üyeleri, devrimin ö¤retmenleri Mahir Çayan, Sabahat Karatafl ve Niyazi Ayd›n’›n foto¤raflar›n› tafl›d›lar. Yürüyüfl boyunca, “Yolumuz Çayanlar›n Yoludur, Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez, Halk›z Hakl›y›z Kazanaca¤›z, Yaflas›n Ölüm Orucu Direniflimiz, Kahrolsun Faflizm Yaflas›n Mücadelemiz” sloganlar› at›ld›. Yürüyüfl, ‹nsan Haklar› An›t› önünde yap›lan konuflmayla son buldu. HÖC ad›na konuflan Savafl Özçelik, “Ba¤›ms›zl›k Demokrasi ve Sosyalizm mücadelesinde 35 y›ld›r yürüyüflümüz sürüyor” diye konufltu. Kitle hep bir a¤›zdan marfllarla devrim flehitlerini selamlad›lar. Çevrede bulunan insanlar›n slogan ve marfllara kat›l›m› dikkat çekti.

‹zmir Gençlik Derne¤i, 8 Nisan 15 Nisan günlerinde ‘Canan Haftas›’ ad›yla çeflitli anma etkinlikleri gerçeklefltiriyor. Bu çerçevede, Ege Üniversitesi ve Bornova’da Canan'› tan›tan bildiriler da¤›t›ld›, afifllemeler yap›ld› ve el ilanlar› da¤›t›ld›. 13 Nisan’da Edebiyat Fakültesi önünde Canan ve Zehra Kulaks›z'›n babas› Ahmet Kulaks›z'›n kat›ld›¤› bir söylefli gerçekleflti. "Canan Zehralar'la Gelece¤e Yürüyoruz, 30 Mart-17 Nisanlarla Umudu Büyütüyoruz” yazan pankartlar›n as›ld›¤› söyleflide, Canan ve Zehra'n›n hayat›ndan kesitlerin anlat›ld›¤› bir pano as›ld›. 14 Nisan günü, Ege Üniversitesi Haz›rl›k Fakültesi önünde Canan'› temsilen bir katafalk konuldu. Alana, "Canan Zehralarla Gelece¤e Yürüyoruz” ve "30 Mart-17 Nisanlarla Umudu Büyütüyoruz-Gençlik Federasyonu” pankartlar› as›ld›. Canan'› anlatan bir panonun yan›s›ra, O’nu anlatan bildiriler da¤›t›ld›. Katafalk günboyu kald›. Canan’›n flehit düfltü¤ü 15 Nisan günü ise, Edebiyat Fakültesi önünde bir etkinlik düzenledi. Etkinlik alan›na pankartlar ve gençli¤in kahraman flehitlerini anlatan panolar yerlefltirildi. Erdal Güngör’ün aç›l›fl konuflma-

fiehitler K›z›l Bayraklarla Selamlanmaya Devam Ediliyor

Adana

Daha önce 8 Nisan günü Ankara’n›n merkezi yerlerine ve yoksul gecekondu semtlerine k›z›l bayraklar asan HÖC’lüler, 15 Nisan günü de, K›z›lay’da Mithatpafla Köprüsü’nde, Ulus’ta Ekrem Barlas Köprüsü’nde, Mamak’ta NATO Yolu-fiirintepe giriflinde, Dikmen Caddesi’nde ASK‹ binas›nda k›z›l bayraklar› dalgaland›rd›lar. Kocaeli Gebze Ulafltepe’de de k›z›l bayraklar dalgaland›r›l›rken, Adana’da 15 Nisan günü Kiremithane, D-400 Kara Yolu köprüsüne ve Çukurova Üniversitesi’ne k›z›l bayraklar as›ld›. Malatya'da ise, Çavuflo¤lu, Paflaköflkü Mahallerine, Çevreyolu ve merkez olmak üzere 4 yere k›z›l bayraklar as›ld›.


s›n›n ard›ndan, Armutlu’daki direnifl evini ziyaret ederek Canan ve Zehra’y› tan›yan yazar Cezmi Ersöz konufltu. 175 kiflinin kat›ld›¤› etkinlikte, Ersöz, direniflin destans› bir olay oldu¤unu dile getirdi. “Asl›nda bu direnifl nas›l ölmemiz gerekti¤ini gösterir. Kimi insan teslimiyetle kimi insanlar ise direnerek ölürler. Çünkü bu insanlar yaln›z kendi ç›karlar› için ölmüyorlar, bu ülkedeki tüm insanlar›n ç›karlar› için ölüyorlar ve halen de ölmeye devam ediyorlar” diyen Ersöz, bunu anlamayan ayd›nlar› da elefltirdi. Ersöz’ün ard›ndan Grup Gün›fl›¤› türkü ve marfllarla kitleyi cofltururken, etkinlik, Canan’›n ö¤rencisi oldu¤u Biyoloji Bölümü’ne yürüyüflle sona erdi. Yürüyüflte at›lan sloganlarla gençlik, Cananlar’›n yolundan yürüyece¤ini hayk›rd›.

Hekimhan: Marfllar Onlar ‹çin Malatya'n›n Hekimhan ‹lçesi’nde HÖC taraf›ndan 16 Nisan’da bir anma etkinli¤i düzenlediler. 50 kiflinin kat›ld›¤› anmada, sayg› duruflunun ard›ndan Feride Tiyatro Grubu'nun oyunu sergilendi. 30 Mart'tan günümüze devrim yürüyüflü fliirlerle, marfllarla ve konuflmalarla anlat›ld›.

Yurtd›fl›nda Anmalar Avusturya'da 16 Nisan günü düzenlenen anma sayg› duruflu ile bafllad›. Devrim flehitleri ve umudun Türkiye devrimindeki yeri üzerine yap›lan konuflmalar›n ard›ndan marfllar söylendi. ‹sviçre HÖC’lüler ise 16 Nisan’da Basel Kültür Merkezi'nde bir anma etkinli¤i gerçeklefltirdi. Cephe bayraklar› ve devrimci önderlerin resimleri as›lan salonda, devrim yürüyüflünün kahraman flehitlerinin resimleri de yerald›. 30 Mart - 17 Nisan ile ilgili Parti aç›klamas›n›n okunmas›n›n ard›ndan sinevizyon gösterimi, fliirler ve marfllarla etkinlik sona erdi. 17 Nisan’da Hollanda’n›n Rotterdam Kenti’nde bulunan Anadolu Kültür Merkezi'nde düzenlenen anmada, “flehitlerimizin yolunday›z” mesaj› verildi. 15 Nisan günü Atina'da, ‘Türkiye ve Yunanistan Halklar›n›n Dayan›flma ve Mücadele Derne¤i’nde düzenlenen anmaya, Türkiyeli ve Yunanl› devrimci, demokratlar kat›ld›. "DHKP-C Demokrasi, Ba-

Onlar Anadolu Kad›nlar›na Örnektir Ölüm orucunda yaflam›n› yitiren Gülsüman Dönmez ve fienay Hano¤lu’nun an›s›na 16 Nisan günü Armutlu Cemevi’nde anma yeme¤i verildi. Sayg› duruflunda bulunulmas›yla bafllayan anma yeme¤inde TAYAD Baflkan› Niyazi A¤›rman k›sa bir konuflma yapt›. A¤›rman, fienay ve Gülsüman’›n, Anadolu kad›nlar›na, analara örnek oldu¤unu söyledi. Cemevinde verilen yeme¤in ard›ndan, “Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez” pankart› aç›larak, fienay ve Gülsüman’›n flehit düfltü¤ü ‘Direnifl Evi’ne kadar yüründü. Yürüyüfl s›ras›nda “Devrime Meflale Bizim Kad›nlar›m›z, Yaflas›n Ölüm Orucu Direniflimiz, Gülsüman Dönmez Ölümsüzdür, fienay Hano¤lu Ölümsüzdür” sloganlar› at›ld›. fienay Hano¤lu’nun evinin önünde bir konuflma yapan TAYAD’l› Eylül ‹flcan, Gülsüman ve fienay’›n Armutlu’nun s›rtlar›ndaki gecekondular›ndan zulme ve sömürüye karfl› umudun bafle¤meyen kad›nlar› oldu¤unu söyledi. ‹flcan konuflmas›n› flöyle sürdürdü: “Susturulmak istenen salt dört duvar aras›ndaki evlatlar› de¤il d›flar›daki analar, babalar, kardefller muhalif olan tüm halkt›. Susmad› fienay! Sessizli¤in suskun karanl›¤›nda kaderine raz› olmad› Gülsüman! ‘Kaybedecek bir fleyimiz yok, kazanacak çok fleyimiz var. Gelece¤imiz, yar›n›m›z umudumuz’ dediler.” Aç›klaman›n ard›ndan evin penceresine karanfiller b›rak›ld›.

¤›ms›zl›k ve Sosyalizm ‹çin Mücadele Ediyor" pankart›n›n oldu¤u anmada, Yunanca 35 y›ll›k mücadele tarihi anlat›ld›ktan sonra flehitlerin mektuplar› okundu. Grup Sevcan'›n söyledi¤i marfllar ile program sona erdi. 17 Nisan günü Köln Anadolu

Halk Kültür Merkezi’nde sayg› duruflu, sinevizyon gösterimi ve konuflmalarla süren anmaya, fiair Mehmet Özer de fliirleriyle kat›ld›. Ard›ndan, Kültür Merkezi Müzik Toplulu¤u’nun türkü ve marfllarla çoflkulu bir flekilde anma sona erdi.


A yn› S afta

Trabzon provokasyonu karfl›s›nda sol’da görülmeyen ve yap›lmayanlar

Bayrak provokasyonuyla bafllay›p Trabzon’da en aç›k halini alan faflist sald›r› ve provokasyon politikas›, çeflitli flehirlerde çeflitli biçimlerde sürüyor. Oligarfli, geliflmelerin denetiminden ç›kabilece¤i kayg›s›yla sald›r›y› s›n›rlamaya yönelmifl görünse de, provas› yap›lan bu sald›r› politikas›n›n devam ettirilece¤i aç›kt›r. ‹flte bu nedenle, Trabzon’daki linç sald›r›s› karfl›s›nda solun çeflitli kesimlerinin ald›¤› tavr›n vakit geçirilmeksizin gözden geçirilmesinde yarar vard›r. Linç sald›r›s›ndan sonraki durumu özetlemek gerekirse; Türkiye solu bir bütün olarak, sald›r›n›n çap›na denk düflen bir cevap vermemifltir. Bu sadece eylemler boyutuyla bir yetersizlik de¤ildir. Politik bir yetersizlik sözkonusudur ve as›l önemli ve vahim olan budur.

Demokratik kurumlar›n kap›s›na kilit vurarak m› bozaca¤›z provokasyonlar›? Say› 155 44 24 Nisan 2005

Önce linç sald›r›s›n›n gerçekleflti¤i yer olan Trabzon’dan bafllayal›m: Trabzon’daki demokratik kurumlar, resmi-sivil faflist terörün karfl›s›nda ne kadar dik durabildiler? (Bu sorunun cevab›n› daha genifl biçimde görmek için dergimizin bu say›s›nda Trabzon’da sald›r›ya maruz kalanlarla yap›lan röportajlara bak›lmas›n› öneririz.) - Trabzon’da 6 Nisan’daki linç sald›r›s›n›n ard›ndan kendileriyle ne yapabiliriz diye görüflüldü¤ünde, KESK, E¤itim-Sen, ÖDP, Halkevi... gibi kurumlar, cüretle faflist sald›r› ve provokasyonun karfl›s›na ç›kmak bir yana, bunun gerçeklefltirilmesini engellemeye yönelik bir tutum tak›nd›lar. Bizimle birlikte tav›r almay› düflünenleri “alana ç›kman›n mant›ks›zl›¤›na” ikna etmeye çal›flt›lar.

1

KESK fiubeler Platformu, “gerginli¤i yükseltmeye gerek olmad›¤›”, “olay›n so¤umas›n› beklemek gerekti¤i”ni belirterek bu süreçte bir fley yapmamaktan yana tav›r koydular. Faflizm, faflizme karfl› mücadele, anti-faflist mücadele bu kadar unutulmufl olabilir mi? - 10 Nisan’da, ‹stanbul’dan giden 4 kiflilik heyetin de kat›l›m›yla yap›lacak bas›n aç›klamas›na Trabzon’daki hemen tüm demokratik kurumlar kat›lacaklar›n› belirttiler. Kat›ld›lar, ama nas›l? Birincisi, temsilen, bir, bilemediniz iki kifliyle. ‹kincisi, bir ço¤u bas›n aç›klamas› yapan TAYAD’l›lar›n oldu¤u tarafta de¤il, gazetecilerin, izleyicilerin aras›nda durmay› tercih etti-

2

ler. E¤er onlar, dedikleri gibi, do¤ru düzgün o tav›r al›fl içinde yeralsalard›, ikinci sald›r› ayn› pervas›zl›kla gerçeklefltirilemeyecek, gerçeklefltirildi¤inde de birçok demagoji yap›lamayacakt›. - ‹kinci bas›n aç›klamas›na sald›r›n›n sonras›nda bunlardan daha vahimi de yafland›. TAYAD’l›lar›n Trabzon’a kitlesel olarak gidece¤inin aç›klanmas› üzerine KESK ve E¤itimSen, lokal ve sendikalar›n› üç günlü¤üne kapatma karar› ald›. Bu nas›l demokratl›k? Bu anlay›fl nereden besleniyor?..

3

19 Aral›k katliam› öncesine gidip, “soka¤a ç›kmama” talimatlar›n›, tutuklu ailelerini binalar›ndan atma kararlar›n›, sivil faflistlerin ve polisin sald›r›s› alt›ndaki tutsak yak›nlar›na parti binalar›n›n kap›lar›n›n kapat›lmas›n› hat›rlarsak, bu anlay›fl›n nereden beslendi¤ini de görebiliriz.

Sendikalar, Odalar yok mu oldu? Trabzon’daki demokratik hakk›n kullan›lmas›ndaki karars›zl›¤›n, demokratik kurumlar›n kap›s›na kilit vurulmas›n›n “yerel” oldu¤u söylenebilir; evet, bunlar yereldir, ama “kafa yap›s› merkezi”dir. Mersin’deki bayrak provokasyonundan Trabzon’daki linç sald›r›s›na uzanan faflist politika karfl›s›nda “merkezi” olarak yap›lanlara bakal›m öyleyse. D‹SK ve KESK, odalar mesela; ne yapt›lar bu süreçte? Bir aç›klaman›n d›fl›nda kimse bir fley söyleyemeyecektir; yok mu oldular, kendilerini fesh mi ettiler? E¤er, Mersin’den bu yana olanlara “önemsiz, münferit, geçici” gözüyle bak›l›yorsa, yapt›klar› yeterlidir. Ama öyle olmad›¤›n› herkes görüyor. Kapsaml›, planl› bir faflist terör ve provokasyon politikas›yla karfl› karfl›yay›z. Mesela D‹SK, kendi tarihine bakarsa, bu tür faflist sald›r›lar›n nas›l püskürtülebilece¤ini görür; o tarihte, sürece damgas›n› vuran genel direnifller, grevler, mitingler vard›r. Az çok politik herhangi birinin “bas›n aç›klamalar›”yla bu sald›r›lar›n püskürtülemeyece¤ini bilmemesi mümkün de¤ildir! O halde sorun nedir? KESK, D‹SK, gerçekten bu anti-faflist mücadelede var m›d›rlar, yok mudurlar?

Düzen içi politika ve zihniyetle, oligarflinin provokasyonu bozulabilir mi?


TAYAD’›n sald›r›ya karfl› ortak bir demokratik tavr› örgütleme ça¤r›s›na birçok sendika, oda ve ÖDP gelmemifltir; adab› muafleret kurallar›na uyup cevap bile vermemifllerdir. (Bu arada belirtelim ki, birçok ayd›n, bu noktada partilerden, koca kitle örgütlerinden daha cüretli ve sorumlu bir tav›r ald›lar, TAYAD’a koflulsuz desteklerini belirtti birço¤u, siyasi örgütler, komplo teorileriyle u¤rafl›rken, Trabzon’a gidecek TAYAD’l›lara destek verdiler.) Gelmeyen kurumlara bak›ld›¤›nda, bu tavr›n esas olarak ÖDP politikas› oldu¤u da görülür. Peki niçin gelmiyor ÖDP? Farkl› bir politikas› oldu¤u için mi? Hay›r, ÖDP politikas›z, hedefsiz kalm›fl bir partidir. BAK arac›l›¤›yla “bar›fl”, KESK arac›l›¤›yla ekonomist s›n›rlarda bir mücadele; hepsi bu. Parti olarak ne bir iddia, ne ak›lda kalan bir hedef, bir slogan sahibi de¤ildir (sivil toplumculu¤un tezahürü olarak bu durum kaç›n›lmazd›r da). ÖDP’nin politikalar›n› yans›tan Bir Gün Gazetesi’nde MHP lideri Bahçeli’nin aç›klamalar›n›n MHP’yi aklay›c› bir tarzda ele al›nd›¤› da düflünüldü¤ünde, faflizm, faflist hareket ve somut olarak da faflist sald›r› politikas›n›n de¤erlendirilmesinde ciddi bir yan›lg›n›n oldu¤u ortaya ç›kar. Bu yan›lg›dan da do¤ru bir politika ç›kmaz elbette. Burjuva politikas›n›n basit ayak oyunlar›yla güya Bahçeli’yi yönlendirecekler!!! Bahçeli’nin aç›klamalar› karfl›s›ndaki bu tutum, gerçekte bu ülkede sivil faflist hareketin tarihine, nas›l olufltu¤una, rolünün ne oldu¤una dair tüm gerçeklerin unutuldu¤unu gösterir. “Ezberlerimizi bozmal›y›z” diye diye gerçekleri de unutmufllard›r. Yeni ezberlerinde ise, sadece düzeniçi ve AB’ye endeksli politikalar vard›r. Aman çat›flma olmas›n, aman gerginlik ç›kmas›n, aman AB süreci sekteye u¤ramas›n; ÖDP’nin bugün durdu¤u nokta buras›d›r. Bu noktadan anti-faflist mücadele verilemez, oligarflinin provokasyonlar› bozulamaz.

Grupçulukla, benmerkezcilikle mi püskürtece¤iz faflist sald›r›lar›? Siyasi parti, sendika, konfederasyon hüviyeti tafl›yan, “kitlevi” karakter tafl›yan örgütlerin tavr›, 200 ayd›n›n tavr›ndan hiç farkl› de¤ildi. Onlar da bir “aç›klama” yapt›, ayd›nlar da. Bu tabloda bir çarp›kl›k yok mu? Siyasi örgütler aç›s›ndan elbette çarp›k olman›n da ötesinde, bir örgüt, parti olman›n olmazsa olmazlar›n› yoksayan bir durum sözkonusudur. Kimileri, faflizm gerçe¤i karfl›s›ndaki körlükleri nedeniyle bu tav›rs›zl›¤› seçerken, kimileri de esas›nda sald›r›n›n niteli¤inin fark›nda olmas›na

ra¤men, gözleri grupçulukla benmerkezcilikle köreldi¤i için sald›r›n›n çap›yla orant›l› olmayan tav›rlarla oyalanmay› ye¤lemifllerdir. Bu noktada kayg›lar, hesaplar muhteliftir. Örne¤in kimi oligarflinin icazetini kaybetmemek için HÖC’lülerle yanyana gelmemek ister, bu nedenle mesela, somutta TAYAD’l›lara yap›lan sald›r›y› protesto eylemini ne yap›p edip TAYAD’l›lar›n d›fl›nda gerçeklefltirirler. Kimileri, bu TAYAD’›n propagandas› olur diye binbir türlü hesap yap›p kat›lmaz. Kimisi de sald›r›y› özel olarak TAYAD’a yönelik bir sald›r› olarak alg›lar. Oysa mesele, TAYAD meselesi de¤ildir. Sald›r›n›n tüm devrimci, demokratik kesimleri sindirmeye yönelik oldu¤u çok aç›kt›r. Sald›r›n›n hedefinin TAYAD olmad›¤›n› söylerken, k›saca, Trabzon Halkevi ve Halkevi merkezi ad›na yap›lan aç›klamalardaki “benmerkezcili¤e” de¤inmek gerekir. Halkevi ad›na yap›lan aç›klamalarda son derece s›¤ ve benmerkezci bir yaklafl›mla, Trabzon’daki sald›r›n›n Halkevinin Karadeniz’de yürüttü¤ü anti-ABD kampanyaya karfl› düzenlenmifl oldu¤u gibi bir tesbit yapt›lar. Benmerkezcilik, ayn› zamanda bencilli¤i de içeriyordu. Trabzon’da Halkevi taraf›ndan yay›nlanan bildiride “dünkü olayla Halkevi’nin hiçbir ilgisinin olmamas›na karfl›n, tüm uyar›lar›m›za ra¤men ›srarl› bir biçimde Halkevi’nin ad›n›n kar›flt›r›lmas› ilginçtir” diyorlard›. O sald›r› karfl›s›nda denilmesi gereken bu muydu? Ufuk Uras’›n 16 Nisan tarihli Birgün’de yazd›¤› gibi, “hepimiz TAYAD’l›y›z” denilmesi gereken anda, onlar kalkm›fl, “bizle ilgisi yok” diye aç›klamalar yap›p, “yetkililerle” görüflüyorlar. (Tabii burada Ufuk Uras’a da, keflke o sözü, mesela 11 Aral›k’ta söyleyebilseydiniz, bugün soldaki birçok de¤ersizleflmeyi belki yaflam›yor olacakt›k, diye hat›rlatmak durumunday›z.) Küçük çapl› sorun ve eylemlerde, grupçuluklar, benmerkezcilikler belki fazla göze batmaz, fazla zarar da vermez; ama oligarflinin böylesi kapsaml› sald›r›lar› karfl›s›nda, grupçulu¤un, benmerkezcili¤in “az›” bile böyle s›r›t›r; anti-faflist mücadeleye sekte vurur hale gelir.

Oligarfli içi, MHP içi çeliflkiler, düzenin solla çeliflkisinin önünde de¤ildir Linç sald›r›s› ve devam›ndaki faflist sald›r›lar, aç›k devlet terörüdür. AKP’nin sald›r›lardaki rolü, MHP’nin bu noktada kendi iç çeliflkilerinin olup olmamas›, bunlar ikincil yanlard›r. Zaten herkesin gördü¤ü gibi, sald›r›lar devam ediyor. MHP içinde böyle bir tart›flma olabilir. 12 Eylül öncesindeki gibi kullan›lmak istemeyenler de olabilir. Ancak bizim karfl›m›zda MHP vard›r. Ve

Say› 155 45 24 Nisan 2005


“millilik” motifleriyle gerçeklefltirilen provokasyon, faflist terörü solun üzerine yöneltmek için kullan›l›yor. Sorunun di¤er yanlar› çeflitli tahlillerin konusu olabilir, ancak bizim karfl›s›nda somut politika üretmemiz gereken nokta buras›d›r. Provokasyonun sadece Kürt halk›na yönelmek için düzenlenmedi¤i de ortadad›r. Provokasyonu sadece “Kürt meselesi” olarak ele almak, daha bafltan yanl›fla götürür; ki bu bak›fl aç›s›yla provokasyonu bozmak da mümkün de¤ildir. Tam tersine provokasyonu tüm solu, halk› içerecek biçimde yaymak için Kürt meselesi kullan›lmaktad›r.

Say› 155 46 24 Nisan 2005

Bu geliflmeler, Kürt milliyetçi hareket için de lokalize olmufllu¤unu, tecriti k›rmak için bir imkan yaratmaktad›r. Kürt milliyetçi hareket böyle bir süreçte etkisiz bir konumda kalmak yerine, tüm sol güçlerle birlikte faflist terörün karfl›s›na ç›kmal›d›r. Tabii bu birlikte karfl› ç›k›fl, kendilerinin de s›k s›k vurgulad›klar› ama bir türlü baflaramad›klar› “Türkiyeli” bir bak›fl aç›s›yla olmal›d›r; “baflta Kürt sorunu olmak üzere...”, bak›fl aç›s›ndan uzak, Türk ve Kürt halklar›n›n ba¤›ms›zl›k ve demokrasi mücadelesine güç verme biçiminde olmal›d›r. Kürt milliyetçi hareket ise, bugün tam tersine, daha çok “makul, olgun” bir güç oldu¤unu kan›tlama bak›fl aç›s›yla, provokasyonu bozmaya, faflist sald›rganl›¤› püskürtmeye yönelik bu mücadeleye kat›lm›yor. Sonra Kongra-Gel yöneticileri, “provokasyon sald›r›lar›na karfl› tepkiler yetersiz” diye tespit yap›yor. Bu yetersizlikte, kendileri nerede? MHP içindeki çeliflkileri abartan, Bahçeli’nin aç›klamalar›n› esas alan, oligarflinin provokasyonunu ve faflist sald›r›lar› “Kürt meselesiyle” s›n›rl› gören bak›fl aç›lar›, mücadeleyi gelifltirmez, tersine faflizmin politikas›n› bozmaya yönelik bir mücadele gelifltirilmesinin önünde bir engel olur.

Faflizm gerçe¤ini de¤erlendiremeyenler, anti-faflist bir ittifakta yeralabilir mi? Faflist sald›r› ve provokasyonlara karfl› solun biraraya gelmesi gerekti¤i düflüncesine karfl› ÖDP Genel Baflkan› Hayri Kozano¤lu’nun dedi¤i fludur: “Elbette 1 May›s’tan sonra da demokrasi güçlerinin bir arada bulunmas› gerekir. Ama 70’lerdeki gibi faflizme karfl› birleflik cephe anlay›fl›yla de¤il de, ÖDP’nin uzun süredir savundu¤u gibi yurttafl›n haklar›n›n savunulmas› çerçevesinde yap›lmas› gerekti¤ini düflünüyoruz.” (18 Nisan Birgün) Bu tart›flma, esas olarak “nas›l bir birlik?” sorusuna de¤il, devletin niteli¤ine iliflkin bir tart›fl-

mad›r. Ona göre, faflizm yok. Faflizmin olmad›¤› yerde, faflizme karfl› cephe anlay›fl›na da gerek yok tabii. Peki ne var? Burjuva demokrasisi var, ayn› Avrupa’daki gibi. Dolay›s›yla olmas› gereken de Avrupa’daki gibi sadece baz› hak ve özgürlükler temelinde bir mücadeledir. Süreci anlam›yor. Anlamamaktan da önce, AB’ye uyuma ba¤lanm›fl, aman böyle gitsin diyor. Bu noktada da anlafl›lan, “ezberi bozulan” kendileri. Onlar›n tespit ve politikalar›na bak›l›rsa, bu linç sald›r›s›n›n yaflanmamas›, yaflansa da, devletin bu provokasyonu üstlenmemesi gerekiyordu. Ülke gerçe¤ini yanl›fl tahlil ederseniz, birçok geliflme sizi yan›ltacak, flafl›rtacakt›r. Ulucanlar katliam› oluyor, flafl›r›yorlar; tam Ecevit koltu¤unun alt›nda “demokratikleflme paketi”yle emperyalizmin merkezlerini ziyarete giderken nas›l oluyordu bu katliam??? 19 Aral›k katliam› oluyor, flafl›r›yorlar; tam AB’ye uyum sürecinde nas›l oluyor??? ‹nfazlara flafl›r›yorlar, linç sald›r›lar›na flafl›r›yorlar... Çünkü flu an ezberlerindeki hiçbir kavramla aç›klanam›yor bu geliflmeler. Süreç, düzenin demokratikleflti¤i temelinde politika yapan reformizmin inisiyatifinde de¤ildir; ‹zledi¤i politikalar ona bu noktada “AB’cilere yedeklenmekten” baflka hiçbir flans b›rakmamaktad›r. Faflizme karfl› en az›ndan demokrat bir tav›r al›nabilmesi için, bu çizgiden ç›kmak flartt›r.

Sonuç olarak: Bafltan beri sayd›klar›m›z, demokratik mücadele bilincinin ne kadar dumura u¤rad›¤›n›, faflizme karfl› ortak tav›r gelene¤inin nas›l tahrip oldu¤unu gösterir. Devrimci literatür bozulmufltur. “EMPERYAL‹ZME, FAfi‹ZME karfl›...” olmak çizgisinden sap›lm›flt›r. Tarih unutulmufltur. Solun ayr›lmaz özelli¤i olan militan ruh ve gelene¤i yoketmek teorileri üretilmifltir. ‹flte bunlar, faflist sald›r›lar karfl›s›nda solun zay›fl›klar›d›r. Faflist terörün yayg›nlaflmas› karfl›s›nda bunlar halk›n direniflini zorlaflt›racakt›r. Bunlar, ayn› zamanda devrimci, demokrat, ilerici olma iddias›ndaki tüm siyasi, demokratik örgütlerin, tek tek kiflilerin yapmas› gerekeni de gösteriyor. Türkiye solunun anti-faflist mücadele tarihinde elbette çeflitli eksiklikler olabilir, ama bu tarih esas olarak devrimci ve militan bir tarihtir. fiimdi herkesin bu tarihi yeniden ö¤renme ve düzeniçi batakl›klardan ç›k›p, halk›n cephesinden anti-faflist saflara yaz›lma zaman›d›r.


✍ Bas›n’dan Ufuk Uras: ‘Hepimiz birer TAYAD'l›y›z' diyebilmeliyiz

Toktam›fl Atefl: Zorbaya ‘Vatandafl’ Dersen... Bizim, (MHP'li olan ya da olmayan) faflistlerimize gün do¤du. ... ''Bayrak provokasyonu'', hâlâ ''müflteri buluyor''(!) Her cenaze törenini faflist bir gösteriye dönüfltürmek istiyorlar. fiehitlerin s›rt›ndan politika yapma huyundan bir türlü vazgeçmiyorlar. Zira, üretebildikleri baflka bir politika yok. TAYAD... F tipi cezaevlerindeki koflullar ve ''tecrit'' konusunda çok duyarl›d›r. Düflünün ki, bu konuda sürdürülen açl›k grevlerinde, flimdiye dek yaklafl›k 130 tutuklu ya da tutuklu yak›n› can verdi. Bir insan›n ''feda etmek'' için can›ndan çok nesi olabilir? Bizim kimi faflolar ''Feda Olsun Can›m›z'' gibisinden sloganlar atarlar ama, flimdiye dek can›n› feda eden kimseyi duymad›k... 12 Eylül öncesinin ''kahramanlar›'' da h›zla mafyalaflt›lar... Trabzon ve Sakarya'da TAYAD'l›lar›n da¤›tmak istedikleri bildirileri göremedim. Ancak içeriklerini, üç afla¤›-befl yukar› tahmin edebiliyorum. Ve bu içeriklerin, ulusal duygular› tahrik edecek ve flahland›racak fleyler olmad›¤›n› san›yorum. Fakat millete, ''galeyan'' gerek. Birilerinin ortaya att›¤› ''bayra¤›m›z› yak›yorlar'' yalan›na, ço¤u inanmam›flt›r bile. Zira ortada ne bayrak vard› ne de yang›n. Ama olsun... Önemli olan, galeyana gelmek de¤il mi? Hele demokratik yollarla iktidara gelen yöneticilerin ''kimilerinin bayra¤›m›za yapt›¤› sayg›s›zl›k, vatandafllar› tahrik etmifl'' gibisinden aç›klamalar›n› nas›l izah edebiliriz? Ayr›ca ''resmi a¤›zlar'', taraflardan birini ''kifliler'' olarak isimlendirirken zorba taraf› ''vatandafl'' olarak isimlendirirse, bu anti-demokratik tavr›n önünü asla alamazlar. ... (Cumhuriyet 19 Nisan)

Ankara Üniversitesi’nde Bahar fienli¤i

(...) Trabzon'da baz› kurulufllar›n, 'bizim bu ifllerle bir ilgimiz yoktur, kar›flt›r›ld›k' gibisinden aç›klamalar yapmas›n› da çok tuhaf buluyorum. Bugün bildiri da¤›tarak düflüncenin ifade edilmesi gibi temel bir hak ayaklar alt›na al›n›yorsa, o zaman 'hepimiz birer TAYAD'l›y›z' diyebilmeli; bir simitçi yurttafl›m›z, s›rf Kürt oldu¤u için faflistlerin daya¤›na maruz kal›yorsa, 'hepimiz birer Kürt' olmal›; Orhan Pamuk fikrini söyledi diye, aç kurtlar›n av› haline geliyorsa, hepimiz birer Orhan Pamuk olabilmeliyiz. 'Trabzon'daki lince karfl›y›m, ama ölüm oruçlar› ve TAYAD hakk›nda da flöyle düflünmekteyim', gibisinden bir 'makbul ve makul vatandafl' tavr›n›n, benzeri baflka konularda da sürdürülmesini anlamam güç gözüküyor. (...) (Birgün, 16 Nisan)

Koray Düzgören: Meclis ‹nsan Haklar› Komisyonu Üyesi Böyle Laf Eder Mi? AKP milletvekili Zafer H›d›ro¤lu, cezaevine konulan TAYAD üyeleriyle yapt›¤› görüflmeyle ilgili flu bilgiyi veriyor: "Görüflmemizde TAYAD üyeleri 'biz olaylar›n böyle olaca¤›n› bilmiyorduk. Bilseydik bildiri da¤›tmazd›k' dediler. ‹stanbul'daki TAYAD üyeleri de ayn› flekilde düflünerek ilerisinin hesab›n› iyi yapmal›d›r." TAYAD üyelerinin böyle düflündüklerini pek sanm›yorum. Çünkü linç giriflimini izleyen günlerde de demokratik haklar›n› kullanmak konusunda ›srarc› olduklar›n› biliyoruz. Yaln›z bu sözlere ne demeli? Bir özgürlü¤ü kullan›rken insanlar›n kafas›nda bin tane endifle ve korku olursa o özgürlü¤ün anlam› m› kal›r?.. Meclis ‹nsan Haklar› Komisyonu'nun bir üyesi böyle bir laf edebilir mi? Böyle bir laf Trabzon ve di¤er yerlerdeki sald›rganlar›n s›rt›n› s›vazlamak anlam› tafl›maz m›? (Yeni fiafak, 18 Nisan)

21 Nisan günü Ankara Üniversitesi (A.Ü) Hukuk Fakültesi Ö¤renci Derne¤i taraf›ndan “Bahar fienli¤i” düzenlendi. Cebeci Kampüsü’nde yap›lan geleneksel Bahar fienli¤i’nde; "Emperyalist ‹flgale Soruflturmalara YÖK'e Hay›r", "Türküleri Yapanlar Yasalar› Yapanlardan Daha Güçlüdür", "Dünyay› ‹stiyoruz K›r›nt› De¤il, Yaflas›n 1 May›s", "Yozlaflmaya ve Yabanc›laflmaya Hay›r", "Gelece¤in Alt›n Ça¤›n› Yaratacak Yeni ‹nsan›n Türküsünü Söylüyoruz","Emperyalizmin Yoz Kültürüne Karfl› Yaflas›n Halklar›n Kültürü" ve "Paras›z Bilimsel Anadilde Demokratik E¤itim" yaz›l› pankartlar as›ld›. fienlikte Grup Munzur sahne alarak Zazaca ve Türkçe türküler seslendirdi. Halaylar›n çekildi¤i flenlikte, davul-zurna ekibi de kitleyi coflturdu.

Say› 155 47 24 Nisan 2005


kahramanlar ölmez 23 Nisan - 29 Nisan fiehitlerimiz

Hasan KARAGÖZ 28 Nisan 1980 Malatya Tafltepe’de faflistlerin kurdu¤u bir pusuda vurularak katledildi.

Çi¤dem YILDIR 24 Nisan 1977 ‹stanbul’da okul ç›k›fl›nda faflistlerin kurdu¤u bir tuzakta vurularak katledildi. Çi¤dem DEV-GENÇ saflar›nda anti-faflist mücadeleye kat›ld›. Galatasaray Mühendislik Yüksek Okulu’nda görevler üstlendi.

‹brahim YALÇIN 23 Nisan 1993

Maltepe’de kuflat›ld›¤› üste direnerek flehit düfltü. Devrimci Sol’un örnek SDB komutanlar›ndan biriydi. Erzincanl› olan ‹brahim Yalç›n, At›l›m sürecine kadar hem askeri faaliyetlerde hem de mahalli alan örgütlenmesinde görev ald›. 1990 at›l›m›yla beraber oluflturulan ilk SDB örgütlenmesinde yerald›.

Büyük d ireniflte ölümsüzlefltiler

Almanya’n›n ReKaz›m Gülba¤ gensburg Kenti’nin ha23 Nisan 2001 pishanesi önünde, “Faflist Türk Devletini ve Cezaevlerindeki Katliamlar› Protesto Ediyorum” yaz›l› bir pankart›n alt›nda, aln›nda k›z›l bir bantla bedenini tutuflturarak flehit düfltü. Bir y›l önce çeflitli eksiklikleri nedeniyle örgütünden ihraç edilmiflti. Ama o partisiz, cephesiz, yoldafls›z, mücadelesiz yaflayamazd›. Cepheliydi ve öyle yaflad›, öyle ölümsüzleflti. Kaz›m Gülba¤, Sivas’l›yd›. 1980’lerin ikinci yar›s›nda ‹stanbul’da gençlik içinde mücadeleye kat›ld›. ‹YÖ-DER’in kurucular›ndan ve yöneticilerinden biri oldu. DEV-GENÇ örgütlenmesinde görevler ald›. Milis komutanl›¤› yapt›. 1993 y›l›nda iradi olarak yurtd›fl›na ç›kar›ld›. Burada da çeflitli görevler üstlendi. Son görevini, kendisi belirledi ve bir feda eylemiyle ölümsüzleflti.

Sedat Karakurt 25 Nisan 2001

Ölüm Orucu 2. Ekibi’nde yerald›. Zulme meydan okuyarak, kararl›l›k ve fedakarl›k örne¤i olarak ölümsüzleflti. Sedat, Tokatl› bir ailenin çocu¤u olarak, 11 Haziran 1976’da ‹stanbul’da do¤du. Devrimcilikle tan›flmas› Gazi katliam› sonras›ndad›r. Örgütlü iliflkiler içinde yeralarak mahalli alanda çal›flmalara kat›ld›. Eskiflehir tabutlu¤unun aç›ld›¤› y›l tutsak düfltü ve Eskiflehir’e sevkedildi. DHKP-C davas›ndan yarg›lan›yordu. Eskiflehir’de direnifl içinde yerald›. Direnifl sonras› Ümraniye Hapishanesi’ne gönderildi. F tipi sald›r›s› gündeme geldi¤inde ölüm orucu gönüllülerden biri de oydu; 2. ekipte yeralarak Edirne F Tipi’nde flehit düfltü.

Yusuf TOPALLAR 23 Nisan 1980 “Karakollardaki ‹flkence Ve Tarifl Direniflindeki Polis Bask›s›na Karfl›” sürdürülen kampanyada Nato Yolu'nda yap›lan bir gösteride vuruldu. K›sa süre içinde Yusuf'un flehit düfltü¤ü yerde toplanan Nato Yolu halk›, faflistlerin evlerini bast›, bir faflistin evi yak›ld›, iki faflist dövülerek cezaland›r›ld›. Yusuf, Ankara Nato Yolu ve Ege Mahallesi’nde faaliyet yürüten bir Devrimci Solcu’ydu.

Erdo¤an Güler 25 Nisan 2001 Ege TAYAD üyesi Erdo¤an Güler, d›flar›daki ölüm orucunun 4’üncü flehidi olarak ölümsüzleflti. 10 Ekim 1972’de Dersim’in Ovac›k-Buzlutepe Köyü’nde do¤du. Kendi çevresinden tan›yordu devrimcileri. Kardeflinin tutsak düflmesi sonucu, daha yak›ndan tan›d›. Tan›d› ve güvendi. Demokratik mücadele içinde yerald›. 19 Aral›k katliam› sonras›nda “böyle bir katliam karfl›s›nda sessiz kalamam; çünkü onlar›n istekleri benim isteklerim”... diyerek ölüm orucuna bafllad›. Anadolu halk›n›n safl›¤›n›n, temizli¤inin, zulme karfl› sessiz kalmamas›n›n simgesi olarak ölümsüzleflti.

Fatma Hülya Tümgan 28 Nisan 2001 19 Aral›k katliam›nda zulmü durdurmak için en öne ç›kan feda savaflç›lar›ndan biriydi. Ölüm orucu gönüllülerinin bafl›ndayd›. 5 Mart 1968’de Samsun’un Vezirköprü ‹lçesi’nde do¤du. Samsun 19 May›s Üniversitesi ö¤rencisiyken DEV-GENÇ’lilerle tan›flt›. Samsun TAYAD’›n çal›flmalar›na kat›ld›. Üniversiteyi bitirdikten sonra bir süre ö¤retmenlik yapt›ktan sonra Mücadele Dergisi Temsilcisi olarak çal›flmaya bafllad›. Birçok kez gözalt›na al›nd›, iki kez tutukland›, her seferinde tahliyesiyle yeniden mücadeleye kofltu. 1994 bafl›ndan bu yana tutsakt›. Ulucanlar Hapishanesi’ndeki Parti-Cepheli tutsaklar›n temsilcisiydi. 185 gün süren ölüm orucunun sonunda ölümsüzleflti.


Cihan TAÇYILDIZ Cengiz KALA Haydar AYDIN Abidin YILDIZ Behiye CAN‹K Abdi fiEKER Eylem YILDIZ Hasan AKTAfi Selvi UZUN Özgür KILIÇ Ali ÖZBAKIR Mehmet ÇOLAK 23 Nisan 1993

Dersim civar›nda operasyonlar›n yo¤unlaflt›r›ld›¤› bir dönemdi. Devrimci Sol gerillalar›, 23 Nisan’da sabaha do¤ru Ard›ç Köyü’nün Golangoz Mezras›’na geldiler. Buradan köylülerin uyar›s› üzerine çekilen gerillalar ayn› köye ba¤l› Çalaxane Mezras›’na do¤ru yöneldiler. Daha önce birkaç kuflatmay› yararak ç›kmalar›na ra¤men yine oligarflinin güçleriyle karfl›laflt›lar. Sabahtan ö¤leye kadar süren çat›flmalar sonucu Dersim ‹brahim Erdo¤an K›r Gerilla Birli¤i’ne ba¤l› Ahmet Ercüment Özdemir Müfrezesi üyesi 12 gerilladan yedisi katledildi. Di¤er 5 gerilla mermileri tükendi¤inden dolay› sa¤ yakalanmalar›na ra¤men kurfluna dizildiler.

Cihan, 1973 Dersim do¤umluydu, lise ö¤renimi için gitti¤i Kocaeli’de tan›flt› mücadeleyle. F›rat Üniversitesi’ndeyken TÖDEF’in Elaz›¤ yöneticileri aras›nda yerald›. Okuldan uzaklaflt›r›ld›. Dersim’de görevler üstlendi. Cengiz, 1974, Pertek Akdemir Köyü do¤umlu. Elaz›¤ Atatürk Lisesi’nde Liseli DEV-GENÇ içinde aktif görevlerde bulundu, sorumluluklar ald›. 1992’de Nevflehir Hapishanesi’nde 2,5 ay tutsak kald›. Tahliyesinden k›sa süre sonra gerillaya kat›ld›. Haydar, 1971 Dersim do¤umlu, gerillalara sempatisi vard›. Çeflitli biçimlerde devrimcilere yard›mc› olmaya bafllad›, yaflam›n› devrimcilefltirdi ve gerillaya kat›ld›. Abidin, 1973’te Hozat Taçkirek Köyü’nde do¤du. Ankara, ‹stanbul, Kayseri gibi yerlerde çal›flt› ve köyüne döndü. Gerillaya flehit düflmeden 2,5 ay önce köyden kat›lm›flt›. Behiye, gecekondu halk›ndan alm›flt› mayas›n›. Gecekondu halk›n›n mücadelesinde yerald›, silahl› birliklere kat›ld›. Tutsak düfltü, son görev yeri da¤lard›. Abdi, Tunceli Meslek Yüksek Okulu ‹nflaat Bölümü ö¤rencisiyken TÖDEF çal›flmalar›na kat›ld›. Okulu bitirdikten sonra Pertek’te sorumluluklar üstlendi. Daha sonra gerillaya kat›ld›. Eylem, 1975’te Hozat’›n Taçkirek Köyü’nde do¤du. Mücadeleyle lise y›llar›nda tan›flt›. Kendisini k›sa süre içinde teorik, politik olarak yetifltirdi. Hasan, 1972’de Elaz›¤’da do¤du. ‹stanbul’da devrimcileri tan›d›. Elaz›¤’a tekrar döndü¤ünde örgütlülük içinde yerald›. fiubat 1993’te gerillaya kat›ld›. Selvi, 1965 Gülümür do¤umluydu. Devrimci mücadeleyle Fransa’da tan›flt›. Burada her türlü eylemde yerald›... Ama akl› hep ülke topraklar›nda ve gerilladayd›. Ali, gecekondu yoksullar›n›n mücadelesinde yerald›, GEYAD’da faaliyet yürüttü. Mehmet, yoksul bir ailenin çocu¤uydu, iflçiydi, Malatya Tav›r bürosunda çal›flt›. Kavgas›n› da¤larda büyüttü.

Dersim'de Çat›flma Demokratik Haklar Platformu, Dersim’de, MKP/HKO güçleriyle devlet güçleri aras›nda çat›flma yafland›¤›n› ve iki gerillan›n flehit düfltü¤ünü duyurdu. Ovac›k ‹lçesi’ne ba¤l› Gözeler Köyü yak›nlar›nda ç›kan çat›flmada, devlet güçlerinden de iki ölü bir yaral› oldu¤u belirtildi. Ordu, kimlik tespitleri dahi yap›lmadan cenazeleri gömerken, Demokratik Haklar Platformu’nun aç›klamas›nda, “kesin olmamakla birlikte yaflam›n› yitiren gerillalardan birinin ad›n›n Süleyman Aç›kel oldu¤u ö¤renilirken, di¤er gerillan›n kimli¤i hakk›nda herhangi bir bilgi edinilemedi” ifadeleri yerald›. Devlet güçlerinin gerillalar›n kimliklerini aç›klamas›n› isteyen DHP, gerillalar›n kimlikleri tespit edilmeden gömülmesinin, sahiplenmeyi engelleme amaçl› ve kendi hukuklar›n›n dahi hiçe say›lmas› anlam›na geldi¤ini belirtti.

Gediz’de Grizu: 18 Ölü Kütahya’n›n Gediz ‹lçesi’nde bir maden oca¤›nda 21 Nisan günü meydana gelen grizu “kazas›nda” 18 maden iflçisi öldü. “Kaza”y› t›rnak içine al›p yaz›yoruz. Çünkü onlarca, yüzlerce örnekten biliyoruz ki, bu ülkedeki ifl kazalar›n›n hemen hiçbiri ifl kazas› de¤il. Devletin, tekelci burjuvazinin ifl güvenli¤i için hiçbir yat›r›m yapmamas›n›n sonucu olan ifl cinayetleri’dir. Gediz’de bir cinayet ifllendi. 18 maden iflçisinin çocuklar›, “daha fazla kâr”dan ve özellefltirmeden baflka bir fley düflünmeyen iktidar taraf›ndan yetim b›rak›ld›.


Dünya’dan

Ekvator halk› direniyor

Say› 155 50 24 Nisan 2005

Devlet Baflkan› Lucio Gutierrez’in, giderek yayg›nlaflan halk hareketi karfl›s›nda ilan etti¤i ola¤anüstü hal, ancak bir gün sürebildi. Gutierrez’in istifas› talebiyle süren grevler ve gösteriler karfl›s›nda iktidar›n› koruma telafl›na düflen devlet baflkan›, 16 Nisan günü baflkent Quito ve Pichincha bölgesinde ola¤anüstü hal ilan ederek, yüksek mahkemeyi de feshetti. Polis ve askere ola¤anüstü yetkiler tan›yan karar, halk›n öfkesiyle karfl›laflt›. Sokaklara dökülen binlerce kifli, orak çekiçli bayraklar dalgaland›rd›, polisle çat›flt› ve OHAL karar›n› püskürttü. Öfkenin daha da büyümesi karfl›s›nda, Gutierrez bir gün bile geçmeden karar› geri çekmek zorunda kald›. Halk hareketi karfl›s›nda panikleyen sadece Gutierrez de¤ildi. Amerika, Avrupa, BM de ayn› “kayg›y›” tafl›yorlard›. Bunun nedenini ise, ABD taraf›ndan yap›lan aç›klamada görüyoruz. “Ülkede olanlar hiç de iç aç›c› de¤il” diyen Beyaz Saray “Ekvator masas›” sorumlusu Michael Shifter, iç aç›c› olmamas›n› flu sözlerle aç›klad›: “Çünkü protestocular sadece baflkan Gutierrez ve kabinesini de¤il, ülkedeki tüm politik sistemi reddediyorlar ve tasfiyesini istiyorlar. Gutierrez sadece geçici bir kriz, fakat yaratt›¤› memnuniyetsizlik uzun süre devam edece¤e benziyor.” Yani, emperyalistler, “adamlar›” Gutierrez’i gözden ç›karmaya haz›rlar, ama halk› bununla aldatamayacaklar›n› biliyorlar. Çünkü sistemin çürümüfllü¤ü gizlenemiyor, kapitalist sömürü, özellefltirmelerin y›k›m› demagojilerle aç›klanam›yor ve en önemlisi halk düzen de¤iflikli¤i istiyor. Nas›l bir düzen istiyor ve hangi yoldan var›lacak? Bu sorunun cevab›n› da bulacakt›r Ekvator halk› ve devrimci, sosyalist güçleri.

TAYAD Komite’den ‘Aç›k Mektup’ Almanya’da faaliyet yürüten TAYAD Komite, Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Anayasa Koruma Örgütü taraf›ndan yay›nlanan son raporda, “DHKP-C’nin gizli kurumu” olarak gösterildi. TAYAD Komite, 19 Nisan tarihinde bir “aç›k mektup” yay›nlayarak rapora cevap verdi. Önceki y›l da ayn› tavr›n gösterildi¤i hat›rlat›lan aç›k mektupta flu ifadelere yer verildi: “TAYAD Komite, yasal bir dernektir ve tüzü¤üne göre faaliyet yürütmektedir. Bizi “DHKP-C’nin gizli kurumu” olarak göstermeniz kendi hukukunuzu ayak alt›na alman›z anlam›na gelir, çünkü: TAYAD Komite’nin DHKP-C ile bir ba¤lant›s› ve buna iliflkin verilmifl bir mahkeme karar› yoktur. Yapt›¤›n›z tespit as›ls›z ve hukukd›fl›d›r! Yürüttü¤ümüz çal›flmalar, tutuklu ve hükümlü tutsaklara yard›m etmek, tutsak yak›nlar›na destek vermektir. Türkiye gibi anti-demokratik ülkelerde tutsaklar›n durumu kötüdür. Sizin de çok iyi tan›d›¤›n›z tecrit uygulamas› yayg›nlaflt›r›lmaktad›r... 118 insan yaflam›n› yitirmifltir. Siz, AB’nin önemli bir parças› olarak, Türkiye’ye F tipi hapishanelerini dayat›p uygulanan bu zulümden ilk derecede sorumlusunuzdur. Bizi bu flekilde kriminalize etme çaban›z, amac›n›z› aç›kça sergiliyor: Kurumumuzu tecrit etmeye çal›fl›yorsunuz. Gerici Türkiye devleti, demokratik kurumlar› ayn› flekilde tecrit etmeye çal›fl›yor. Ayn› politikay› izliyorsunuz, ayn› yöntemlere baflvuruyorsunuz. Raporunuzda bizimle ilgili yazd›klar›n›z› protesto ediyoruz.”

Hak K›s›tlamalar› Protesto Ediliyor Avusturya - Anadolu Federasyonu, 11 fiubat günü bafllayan hak k›s›tlamalar›na karfl› kampanya çerçevesinde, 15 Nisan’da Viyana'da stand açt›. Standta, ç›kart›lmaya çal›fl›lan ‹lticac›lar Yasas› ile Yabanc›lar Yasas›’na karfl› bildiri da¤›t›m›n›n yan›s›ra, imza da toplan›yor.

‘Pazartesi Yürüyüflü’ Almanya - 18 Nisan günü Duisburg'ta Sosyal K›s›tlamalara, Avrupa Anayasas›’na karfl› yap›lan Pazartesi Yürüyüflleri’nin 37’cisi gerçeklefltirildi. Anadolu Federasyonu, her hafta oldu¤u gibi bu hafta da kat›ld›¤› gösteride; "‹fl ‹çin, Sosyal Adalet ‹çin ve Irak ‹flgaline Karfl› 1 May›s'a Kat›lal›m" pankart›n› tafl›d›.

Demir Çelik’te Grev Almanya - Demir çelik sektöründe uyar› grevleri sürüyor. Hak gasplar›n›n giderek artt›¤›, esnek çal›flman›n, iflten ç›karmalar›n dayat›ld›¤› Almanya’da, 85 bin iflçiyi kapsayan toplu sözleflmelerde, sendika yüzde 6.5 zam isterken, patronlar yüzde 1.9 teklif ettiler. Geçen hafta içinde uyar› grevlerine ç›kan iflçiler, “Hakk›m›z› ‹stiyoruz” pankartlar›yla eylemler yapt›lar.

Direnifl vuruyor! Irak - Irak halk›n›n direnifli, iflgalcilerin ve iflbirlikçilerin aksine, göstermelik seçimlerin ard›ndan yükselmeye devam ediyor. Sadece 21 Nisan günü düzenlenen sald›r›lar bunun göstergesi. Ba¤dat yak›nlar›nda 19 Irak iflbirlikçi askeri öldürüldü. Kukla Baflbakan Allavi’ye suikast düzenlendi, Allavi, flimdilik kurtuldu. Düflürülen bir helikopterde 9 Amerikal› “sivil” öldü.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.