www.emegindunyasi.info
Aylık İşçi Gazetesi 1 MAYIS ÖZEL SAYISI
EMEĞİN DÜNYASI 1
ÖZEL SAYI NO: 4 / NİSAN - 2012 - emegindunyasi.info
YAÞASIN 1 MAYIS “
Bitmedi daha o kavga. Sürüyor, sürecek þair. Biz de ona katýlarak baþlamak istiyor birlik, mücadele, dayanýþma ve kapitalizme ðin isyanlarý, emekçi halklarýn ayaklanmalarý v sardý. Her taraf isyan, her taraf ayaklanma içind
1856
’lý yýllarda iþçiler kol emeðine dayalý çok aðýr koþullarda çalýþtýrýlýyorlardý. Öyle ki; çalýþma süreleri bazen 18 saati buluyordu. Ortalama çalýþma süresi ise 16 saatti. Kesintisiz 16 saat çalýþmanýn karþýlýðýnda aldýklarý ücret ise sadece hayatta kalmalarýna yetiyordu. Ýþçilerin saðlýksýz çalýþma ve yaþam koþullarýnýn sonucu, iþçiler daha 40 yaþýna gelmeden ölüyorlardý. Bu yaþam koþullarýna karþý örgütlenmeye, yardýmlaþma sandýklarý ve dayanýþma örgütleri oluþturarak baþladýlar. Bunlar daha sonra sendikal örgütlenmelere dönüþtü. 8 saatlik iþ günü talebi ilk olarak 1856 yýlýnda, Avustralyalý iþçiler tarafýndan baþlatýlýr. 1866 yýlýnda ise Uluslararasý Ýþçi Birliði ( I. Enternasyonal) tüm dünya iþçilerine dayanýþma ve 8 saatlik iþ günü için mücadele etme çaðrýsý yapar. 1881 yýlýna gelindiðinde ise 500.000 iþçiyi temsil eden meslek ve meslek birlikleri federasyonu 8 saatlik iþ günü mücadelesini baþlatýr. Ýþçiler 8 saat uykuya, 8 saat çalýþmaya, 8 saat sosyal faaliyete zaman ayýrmak isterler. 1886 yýlýnda Amerika Birleþik Devletleri’nde 1 Mayýs’ta 350.000 iþçi greve çýkar. Bunun 40.000’i ise Amerika’nýn Chicago kentindedir. Chicagolu iþçi önderleri Albert Parsons, August Spies, Adolph Fischer, George Engel yaptýklarý konuþmalarda sýnýf kardeþlerine þöyle seslenirler: “ Bir gün 24 saat. 8 saat çalýþma, 8 saat uyku, 8 saat sosyal zaman!” Ýþçi önderlerinin dile getirdiði 8 saatlik iþ günü talebi, sermaye sýnýfýný, sömürücüleri dehþete düþürür; iliklerine kadar sarsar. Ne demektir bu 8 saat iþ, 8 saat uyku, 8 saat sosyal zaman talebi? Hesap ortadadýr: “Açýkçasý sömürü oranýnýn, karýn yüzde yüz azalmasý, aylaklýðýn (özgürlüðün) yüzde yüz artmasý.” Patronlar sýnýfý böyle deðerlendirirler bu durumu. Ve bu durum patronlar için, kapitalistler için öyle kolay kabul edilebilir, kolay hazmedilebilir bir durum deðildir. Burjuva sýnýf, iþçilerin bu haklý talebinde birlik, mücadele ve dayanýþma içerisinde olmalarýný önlemek, iþçi sýnýfýný mücadelelerinde haksýz bir duruma düþürebilmek ve kendi saldýrýlarýna meþru bir zemin hazýrlayabilmek için günler öncesinden, yalan ve hile üzerine kurulu bir kara propaganda baþlatýrlar. Bu da yetmez, öfkelerini ve nefretlerini tehditlerle kusarlar: “ Kenti yakýp yýkacaklarmýþ, öyle mi? Bunun önünü almak için gerekirse Chicago’nun her lamba direðini bir iþçi cesedi süsleyecek.” Bu tehditlerle iþçileri korkutup sindirmek isterler. (Týpký Türkiye’de sermaye sýnýfý ve onun devletinin her 1 Mayýs öncesinde yaptýðý gibi…) Ama Chicago’lu iþçiler bu kara propagandaya ve tehditlere raðmen Haymarket Meydaný’ný hýnca hýnç doldururlar. (Týpký 1976 yýlýnda Taksim 1 Mayýs Meydaný’ný yüz binlerce iþçinin üretim araçlarýyla, iþ önlükleri ve iþçi tulumlarýyla doldurduðu gibi.) Bunun üzerine sermaye sýnýfý ve onun devleti ajan ve provokatörlerini harekete geçirerek bir katliam düzenler. (Týpký 1977 yýlýnda DÝSK’in öncülüðünde Taksim 1 Mayýs Meydaný’nda kutlanan 1 Mayýs’ta sermaye sýnýfý ve onun devletinin CIA ajanlarýyla birlikte düzenlediði katliam gibi…) Kalabalýðýn arasýndan iþçilerin üzerine bomba atýlýr. Patlamalarda 4 iþçi ölür. (Týpký 1977 1 Mayýs’ýnda sermaye sýnýfý, onun devleti ve CIA ajanlarýnýn birlikte düzenledikleri provokasyonla iþçilerin üzerine 3 yönden kurþunlar yaðdýrýlmasý sonucu panikle kaçýþan ve kurþun yaðmurlarýndan korunmak için yerlere yatan emekçilerin üzerinden panzerlerle geçilmesi ve 34 emekçinin katledilmesi, 1 polisin ölmesi gibi.) Burjuva sýnýf derhal harekete geçer. Ölümlerden ve atýlan bombalardan 8 iþçi önderi sorumlu tutulur. (Týpký 1977’de 1 Mayýs Meydaný’nda, Taksim’de yapýlan katliamlardan sonra burjuva sýnýfýn ve onun devletinin kara pro-
pagandasý sonucu tutuklanan iþçiler gibi. ) Yargýla- yük bir miting düzenledile malar sonucu dört iþçi önderi müebbet hapse mah- çilerine seslendiler. Düny kum edilirken, diðer dördü de (Albert Parsons, saatlik iþ talebine enternas August Spies, Adolph Fischer, George Engel) ida- tek yaðdý. Buradan da anl ma mahkum edilir. Onlara suçlarýný kabul etmeleri, kendi sýnýf tarihinden ders af dilemeleri ve bir daha asla böyle bir þeye baþaktarýmýnda bulunarak sýn vurmayacaklarýna dair söz vermeleri karþýlýðýnda lýklý girebilir. Ýþte bu Chic affedilecekleri söylenir. Öncü iþçiler hayatlarýný lý sýnýf kardeþlerinden öðr baðýþlama rüþvetini reddederler ve sýnýf karakterle- günü böyle kazanýldý. O g rine uygun davranýrlar. “Suçlu olan sizlersiniz, yordu. 1 Mayýs; Komünis sizler af dilemelisiniz!” diyerek burjuvazinin (serKongresi’nde, 1890 yýlýnd maye sýnýfý) suratýna öyle okkalý bir tokat vururlar sýnýfýnýn Birlik, Mücadele ki bunu hazmedemeyen burjuva sýnýf ve onun ege- rak ilan edildi. Bu tarihte menlik aracý olan devlet, iþçi önderleri Albert Par- Mayýs, iþçi sýnýfýnýn kapit sons, August Spies, Adolph Fischer ve George karþý bir baþkaldýrý günü o Engel’ i idam ederek katleder. Ýþçi önderleri, ölümü korkusuzca, sýnýflarýna yakýþýr bir þekilde karþýlarlar. Son sözleri þöyledir; Albert ltý buçuk m Parsons: “Size miras olarak sürekli bir ad fazla insan ve yapýlmýþ bir görev býrakýyorum. Onu koruyun, bu yolda yürüyün, kendinize karþý ðý bir düny doðru olun, o vakit baþkalarýna karþý sahte obuçuk milyar ins lamazsýnýz. Yaratýcý, uyanýk ve neþeli olun!” August Spies: “Sessizliðimiz bugün… Boðbýrakýldýðý, yaþam duðunuz seslerin daha güçlü çýkacaðý gün gevulduðu, bir buç lecektir.” Adolph Fischer: “ Yaþasýn Ýþçiler…” George Engel: “ Halkýn sesi kendiinsanýn günde 1 ni duyursun!” týnda bir parayla 1889’da toplanan II. Enternasyonal Kongresi, 1890’dan baþlamak üzere 1 Mayýs’ý, ya çalýþtýðý, ger iþçi sýnýfýnýn uluslararasý birlik, mücadele ve üç milyar insan dayanýþma günü olarak ilan eder. Avustralyalý iþçilerin 1856’da 8 saatlik iþ luk sýnýrýnda ya günü talebiyle baþlattýklarý ve Amerika’da yýl hiç üretim y 350.000 iþçi emekçinin 1 Mayýs günü greve çýkbile altý buçuk masýyla þiddetini arttýrarak devam eden sýnýfsýz, sömürüsüz, savaþsýz, özgür ve mutlu dünya müna yetecek ka cadelesi aradan geçen yaklaþýk 155 yýla raðmen hizmetin birikt bugün de en þiddetli biçimde sürüyor. O gün de týpký bugün olduðu gibi, egemen sýnýfýn baský ve üç saniyede b zor aracý olan devlet, egemen sýnýf olan sermaye lýktan, yetersi sýnýfýnýn devletiydi. Onun özel mülkiyetinin, özgürlüðünün, vahþice sömürüsünün, servet ve serden ve önlene maye biriktirmesinin, korunmasýnýn güvencesiydi. hastalýklarda Ýþçi sýnýfý ve emekçi halklar üzerinde uygulanacak her türlü baský ve zoru, þiddeti, yasal hale getirperyalist, kap miþti. Yasalar, emekçilerin aleyhine, sermaye sýnýda “1 Mayýs b fýnýn lehineydi. Ama ne yazýk ki az sayýda bilinçli, öncü iþçi bunu bilebilirdi. Burjuvazi ve onun devyoksa kapita leti, iþçi sýnýfý ve emekçi halklarýn büyük bir bölübaþkaldýran müne bu yasalarýn kendilerinin de geleceðini ve güvenliðini koruduðu yanýlsamasýný benimsetmiþdevrim ve ik ti. cadeleyi yük Patronlar, kapitalistler, sömürücü sýnýf bu yasalara dayanarak iþçileri kölece yaþam koþullarýnreken bir gü da günde 16-18 saat çocuk ve kadýn demeden çalýþtýrýyor, onlarý iliklerine kadar sömürüyordu. Sömürücüler sermaye ve servet biriktirirken; emekçiler sefalet ve yaþamdan bezginlik biriktiriyordu. 8 saatlik çalýþma talebi, yaþamdan bezmiþ iþçileri heyecanlandýrdý, umutlandýrdý ve ayaða kaldýrdý; iþçiler; uðruna ölünecek kadar yeni bir yaþam, yeni bir dünya özlemiyle atýldýlar kavgaya. Bu mücadele sonucu, uzlaþmaz çýkarlara dayalý sýnýf savaþýmýnda daha ileri bir noktaya ulaþtýlar. Artýk iþçiler, emekçiler sisteme baþkaldýrýyor; kendilerini insanlýk dýþý koþullarda çalýþtýran, kölea da soruyu þöyle leþtiren; ama patronlarý, kapitalistleri özgürleþtiren ram olarak mý kut yasalarý tanýmýyorlardý. sanlarýn gelecekle Burjuva sýnýf ve onun devleti, iþçi önderlerini aldýðý, heyecanýn, coþkunu katlederek iþçi sýnýfýnýn öncüsüz ve örgütsüz kala- noktasýna ulaþtýðý, en duy caðýný, ayný zamanda emekçi kitlelere de bir gözgünlerdir. Soruyu böyle so daðý vererek onlarý korkutup sindireceðini mýdýr” sorusuna hem evet düþündü. Ama yanýlmýþlardý. Ýþçiler 1890 yýlýnda riz. Çünkü 16 saatlik çalýþ hem idam edilen iþçi önderlerini anmak hem de 8 cadelesi sonucu 8 saate dü saatlik iþ günü talebini dile getirmek için daha bü- günü iþçilerin zaferiyle ka
A
1 MA
“Ýþçinin, E Bayr 1 Mayýs ger bayram
Y
MAYIS ÖZEL SAYISI
emegindunyasi.info - ÖZEL SAYI NO: 4 / NİSAN - 2012
- BÝJÎ YEK GULAN!
yeryüzü aþkýn yüzü oluncaya dek!” diyordu ruz söze. Uluslararasý proletarya (iþçi sýnýfý)nýn e karþý savaþ günü olan 1 Mayýs; öðrenci gençlive devrimlerle geldi. 1 Mayýs coþkusu her tarafý de bugün…
er ve dünyanýn bütün iþanýn bütün ülkelerinden 8 syonal (uluslararasý) desayabiliriz ki; her sýnýf, sler çýkararak, deneyim nýf kavgasýna daha hazýrcagolu iþçiler, Avustralyarendikleri 8 saatlik iþ gün 1 Mayýs’a denk gelit Enternasyonal II. dan baþlamak üzere iþçi e ve Dayanýþma günü olaen sonra; bütün dünyada 1 alist sömürü sistemine olarak tarihe geçti.
milyardan nýn yaþadýyada, bir sanýn iþsiz mdan koçuk milyar dolarýn ala yaþamariye kalan nýn yoksulaþadýðý, iki yapýlmasa milyar insadar mal ve tiði; ama her bir insanýn açiz beslenmeebilir an öldüðü empitalist dünyabayram mýdýr; alist sömürüye proletaryanýn ktidar için mükseltmesi geün müdür?
AYIS
Emekçinin amý” rçekten iþçi ý mýdýr?
soralým; 1 Mayýs’ý baytlamalýyýz? Bayram; inerini güvence altýna un ve mutluluðun doruk gulu, en özel gün ya da orunca “1 Mayýs bayram t, hem de hayýr diyebiliþma süresi, iþçilerin müüþürülmesidir. 1 Mayýs azanýlmýþ, resmi tatil gü-
nü olarak, burjuva sýnýfa kabul ettirilmiþ ve yasal hale getirilmiþ özel bir gündür. Ýþçiler, katledilen sýnýf kardeþlerini anmak, 8 saatlik çalýþma hakkýný elde etmek için, tarih bilinci ve sýnýfsal öfkeleriyle kapitalist sömürü sistemine karþý baþkaldýrdýklarý ve kazandýklarý bir zaferdir. Ýþçilerin kazandýklarý bu zaferi, sevinçle, heyecanla, coþkuyla bir bayram gibi kutlamalarýndan daha normal ne olabilir? Ama bilmeliyiz ki iþçilerin, emekçilerin iliklerine kadar sömürülmesinin aracý kapitalist özel mülkiyet sistemi olduðu gibi ortada durmakta, sömürü devam etmektedir. Bugün Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da resmi rakamlara göre bile 6.000.000 insanýn iþsiz olduðu, bu nedenle yaþamýn dýþýna itildiði; açlýk sýnýrýnýn 871.00 TL, yoksulluk sýnýrýnýn 2.834.00 TL olduðu; çalýþan nüfusun yüzde yetmiþinin asgari ücretle çalýþtýðý; bazý bölgelerde asgari ücretin bile altýnda bir ücretle iþçilerin 155 yýl önceki Chicagolu iþçilerin çalýþma koþullarýný aratmayan 12-16 saat köle gibi çalýþtýrýldýðý; sendika, sigorta haklarýndan bahsettiðinde iþine son verildiði, kapýnýn önüne konulduðu Türkiye’de; iþsizliðin yüzde seksenleri bulduðu Amed’de (Diyarbakýr’da) kendi kaderini özgürce belirleme hakkýndan yoksun, anadilde eðitim yapma hakký olmayan Kürt halkýnýn; çocuklarý katledilen, faili meçhul olan analarýn; siyasal düþüncelerinden ötürü zindana týkýlan, hücreye atýlan devrimci tutsaklarýn; þifreli sýnav sistemine maruz býrakýlan, geleceði olmayan, umutlarý çalýnan öðrenci- gençliðin; geleceksiz ve güvencesiz bir hale getirilmek istenen kamu emekçilerinin; tacize, tecavüze uðrayan, töre cinayetlerine kurban edilen emekçi kadýnlarýn; kaderi kocalarýnýn þefkatine kalmýþ ve baþka hiçbir güvencesi olmayan milyonlarca ev kadýnýnýn bulunduðu bir ülkede 1 Mayýs bayram olarak kutlanabilir mi? Altý buçuk milyardan fazla insanýn yaþadýðý bir dünyada, bir buçuk milyar insanýn iþsiz býrakýldýðý, yaþamdan kovulduðu, bir buçuk milyar insanýn günde 1 dolarýn altýnda bir parayla yaþamaya çalýþtýðý, geriye kalan üç milyar insanýn yoksulluk sýnýrýnda yaþadýðý, iki yýl hiç üretim yapýlmasa bile altý buçuk milyar insana yetecek kadar mal ve hizmetin biriktiði; ama her üç saniyede bir insanýn açlýktan, yetersiz beslenmeden ve önlenebilir hastalýklardan öldüðü emperyalist, kapitalist dünyada “1 Mayýs bayram mýdýr; yoksa kapitalist sömürüye baþkaldýran proletaryanýn devrim ve iktidar için mücadeleyi yükseltmesi gereken bir gün müdür? Bizlere 1 Mayýs’ýn “Bahar”, 24 Temmuz’un “Ýþçi Bayramý” olduðunu vaaz eden asalaklar tarihin çöplüðünde, burjuva asri mezarlýklarda çürüdüler bile. Ama onlarýn her þeyi kaybetmemek için sunduklarý kýrýntýlar olan aldatma üzerine kurulu reformist görüþleri her gün etkisini yitiriyor. Çünkü emekle sermaye arasýndaki uzlaþmaz temel çeliþki derinleþiyor. Ýç savaþ büyüyor. Küresel düzeyde süren iç savaþýn alevleri yerküreyi tutuþturuyor. Mýsýr, Tunus, Kuzey Afrika’yý ve Ortadoðu’yu saran devrim ateþi, her yerde alev alev yanarken, burjuva sýnýf; bayram havasýnda geçen her 1 Mayýs’ýn önünde yerlere kadar eðilerek kutsuyor ve “Çok þükür, bayram havasýnda geçti.” diyerek rahatlýyor. Oysa proletaryanýn öðretmenleri, yýlmaz savaþçýlarý; Marx, Engels, Lenin; Albert Parsons’lar, Fischer’ler, Sacco’lar, Vanzetti’ler, Deniz’ler, Yusuf’lar, Hüseyin’ler, Mahir’ler, Hüseyin’ler, Ulaþ’lar, Mazlum Doðan’lar, Kemal Pir’ler, Zilan’lar, Beritan’lar, Ýbrahim Ethem’ler, Necati’ler, Seyit’ler kavgamýzda, sýnýf mücadelemizin tarihinde yaþýyor, bize devrimin yolunu gösteriyorlar. Devrimci proletarya ve emekçi halklar, Avrupa’dan Asya’ya, Amerika’ya; Ortadoðu’dan Kuzey Afrika’ya, Türkiye’den Kürdistan’a devrim
ve halk iktidarý için mücadeleyi yükseltiyor, serhildanlara giriþiyor, isyan ve ayaklanmalara baþvuruyor. Kýsacasý kardeþler, Dünya’nýn bütün kýtalarýnda emekçi halklar, insanlýðýn ve doðanýn kurtuluþu için savaþa atýlýyor. Ýþçi sýnýfýnýn, emekçi halklarýn kurtuluþu yaklaþýyor. Bütün kýtalardan çýðlýklarý, yeni bir dünyanýn sancýlarý yükseliyor. Sermaye sýnýfý, burjuva hükümetler, burjuva sendikalar, sosyal reformistler ve oportünistler bizleri kapitalist sistem içerisinde tutmaya çalýþýyor ve reformlara baþvuruyor. Reformlar devrimin yan ürünleri olarak ortaya çýkýyor. Ama ne diyelim “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.” Bugün geleceðimizin güvence altýna alýndýðý, özgür ve mutlu yaþayacaðýmýz, gerçekten bayram olarak kutlayacaðýmýz, kimsenin kimseyi ezmediði, sömürmediði yeni bir dünya doðuyor; doðmakta olan yeni dünyanýn ebesi ZOR oluyor. Zor, devrimin kaldýracý oluyor. Yeni bir dünyanýn kurulmasýnýn ve yönetilmesinin organlarý olacak komite ve konseylerde örgütlenelim, devrim ve iktidar için savaþalým! 1 Mayýs’ýn tarihsel öneminin bilinciyle ve devrimci anlayýþla; devrim ve iktidar mücadelesini yükseltmek için;
1 MAYIS’TA 1 MAYIS ALANINA, TAKSÝM’E, DEVRÝME, ÖZGÜRLEÞMEYE KAVGA BÝTMEDÝ DAHA YENÝ BAÞLIYOR! EMEKÇÝLER BÝRLEÞÝN, DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞIN! ZAFER SAVAÞAN EMEKÇÝNÝN OLACAK! ÝNSANLIK VE DOÐA KURTULACAK! DÜNYA EMEÐÝN OLACAK!
Emeðin Dünyasý Gazetesi / Özel Sayı No: 4 / Nisan / 2012 / Mart Yayýncýlýk / Sahibi ve Yazý Ýþleri Müdürü: Cenk Orçun Ýnal / Adres: 75. Yýl Mahallesi 1341 Nolu Sokak No: 47/B Sultangazi/ÝST/ Tel.: 0212 419 68 51 / emegindunyasi@gmail.com - www.emegindunyasi.info / Baský Tuks Matbaa & Ajans / Þirinevler Mah. 1. Sok. No: 27/16 Bahçelievler/ÝST