gazete_2

Page 1

ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras’ın 4 Eylül 2002 tarihli basın açıklamasından

‘Tarihsel buluflma’ya ça¤r›

dayan›flma HAFTALIK ÜCRETS‹Z EK

8 EYLÜL 2002

SAYI 13

“3 Kasım’da yapılacak seçimlerde bir tarihsel buluşmayı gerçekleştirmek için büyük çaba gösteriyoruz. Çünkü Türkiye’nin yaşamakta

olduğu krizden çıkışın sol bir seçenekle olacağını ve bunu geniş bir yelpazede inşa etmek gerektiğini biliyoruz. Bu ‘tarihsel buluşma’ için her türlü politik fedakarlığı yapmaya kararlıyız. Bunun için; ● ÖDP Genel Başkanlığı’ndan hemen istifa etmeye, ● İttifakı gerçekleştirenlerden

birinin başkanlığında çalışmaya, ● ÖDP’nin merkez karar organlarını, ittifakı gerçekleştirmesini istediğimiz partilerle ortaklaştırmaya hazırım. ● Dahası, zaman ve yasalar olanak tanıyorsa, bu ittifakın yaşam bulması için ÖDP’nin ismini, ittifakın üzerinde anlaşabileceği ortak bir isimle değiştirmeyi teklif ediyoruz.”

Susturamazlar! DP, tüm yurtta seçim çalışmalarına başladı.... 31 Ağustos akşamı İstanbul Okmeydanı’nda partinin yasal bültenini ve Ufuk Uras’ın mektubunu dağıtan ÖDPliler silahlı saldırıya uğradı. 22 yaşında tekstil işçisi Sinan Kayış öldü,Yalçın Köse ağır yaralandı. Kirli işlerin döndüğü ve kumarhane olarak da işletilen bu kahvehane, sokak çetelerinin kullandığı bir

Ö

yerdi. Okmeydanı’nda bir kaç yıldır uyuşturucu kullanımı ve ticaretine yönelik, ÖDP’nin de içinde bulunduğu bir siyasal çalışma yapılıyordu. Söz konusu kahve o zamandan beri gündemdeydi. Yıllardır, devletin en tepesinden en küçük sokak köşesine dek yayılan bu çeteler, halkı canından bezdirmişti. Sol’un çalışmalarını her fırsatta baltalamaya ça-

lışan bu karanlık ilişkiler, hep korunup kollanarak beslendiler. Yoksulluğun umudu tükettiği mahallelerde sinsice yayılan, bu çeteler,karşılarında her zaman sol güçleri buldular. Sinan’ın cenaze töreni, çetelere verilen en iyi cevap oldu. Dün Susurluk çetesine karşı uyanan direniş ruhu, bugün bu mahallelerde yaygınlaşıyor. ÖDP, bu direnişin en sağlam ve kararlı gücü olmaya devam edecek. Çeteleri besleyip büyüten siyasi ilişkiler ortaya çıkarılıp dağıtılacak! ÖDP, susmayacak!

S‹NAN KAYIfi’I kaybettik YALÇIN KÖSE yaral› ▼

ÖDP üyesi Sinan Kayış öldürüldü. Ama bu saldırılar ÖDP’yi durduramaz! Halka düşman olan tüm güçlere verilecek en doğru cevap, karanlığa karşı aydınlığı örgütlemektir!

Sinan Kayış, üç yıl önceki 1 Mayıs mitinginde katliamları protesto ediyordu.

Okmeydanı halkı katliama öfkeli! kşam saatlerinde yaşanan katliamın ardından, halk yürüyüşe geçti. “ÖDP susmaz, susturulamaz”,“Çetelerden hesap sorulacak” sloganları saatlerce yankılandı. Katilin ve destekçilerinin belli olduğu, elini kolunu sallayarak silahlı gezdiği biliniyordu. Bu katliamı özel bir mesele gibi yansıtmaya çalışan güvenlik güçlerine, katilin derhal yakalanması uyarısında

A

bulunuldu. 1 Eylül’de Cemevi ve ÖDP lokalinin önünde gerçekleştirilen cenaze törenine beş bin kişi katıldı. Mahalle halkının Ufuk Uras’la birlikte yürüdüğü törenin ardından, cenaze Sivas’a gönderildi. ÖDP İstanbul il yönetimi ve mahalle halkından oluşan otobüsle yola çıkan Sinan,Ankara ve diğer illerden gelen ÖDPlilerin katılımıyla köyünde toprağa verildi.


Solda güç birli¤i zaman›! IMF’ye karşı çıkan bütün sol partiler seçimlerde güç birliğine gitmeli ÖFKEN‹N SES‹ SORU: Sizce Dervifl’li CHP yoksullu¤a çözüm üretebilir mi?

Bana CHP de dahil, hiç biri inandırıcı gelmiyor. Remzi Hatayl› Son ana (emekli) kadar izleyip, kararımı sandıkta vereceğim

.

“Bu baraj

sistemi bizi aynı politikalara sahip bir kaç partiye Çi¤den Gülsüm mecbur (ö¤renci) kılıyor. Öncelikle seçim sisteminin değişmesi gerekir

.

“İktidara

CHP de gelse, bu yoksulluğu ve krizi engelleyeÇa¤dafl Çak›r mez diye (ö¤renci) düşünüyorum.Vereceğim oy aslında bir şey değiştirmez

.

üreselleşme solu da bölüyor. Türkiye küreselleşme sürecine uyum sağlama sancısı çekerken; sol partiler de saf tutmaya başladılar. Derviş-Baykal buluşması CHP’yi küresel sermayenin sözcüsü haline getirdi. Ecevit ise bunun karşısında ulusal sol bir politikaya yöneldi. Peki yılların devletçi ve ulusalcı CHP’si sosyal-liberal sentezle nasıl uyum sağlayacak? Ya, hükümette IMF politikalarını eksiksiz uygulayan,

K

ABD politikalarına boyun eğen Ecevit ulusalcı olduğuna insanları nasıl ikna edecek? CHP ya da DSP, bu politikalarıyla nasıl sol sayılacaklar? Sol IMF’den ve sermayeden yana olmak değil de emekten yana olmaksa;milliyetçi olmak değil enternasyonalist olmaksa; liberal olmak değil toplumcu olmaksa Derviş’in ve Baykal’ın CHP’sini; Ecevit’in DSP’sini sol diye yutturmak mümkün değildir.

Emekçilerin çıkarlarını savunan, IMF politikalarına ve emperyalizme karşı çıkan, barıştan ve kardeşlikten yana; özgür ve demokratik bir ülke için mücadele eden bütün sol partiler; seçim sürecinde güçlerini birleştirmek zorundadır. ÖDP bu konuda üstüne düşen her türlü fedakarlığı yapmaya hazırdır. Gerçek sol, kendi örgütsel ve kişisel çıkarlarını emekçilerin çıkarlarına feda eden bir siyasal kültürden doğacaktır.

Denize düflen y›lana sar›l›r Bu memleket, iktidar olmak için her türlü politikasızlığı içine sindirenlerle düzlüğe çıkamaz. IMFcilerden solcu filan olmaz! irkaç sene önce ‘Baykal’ın yeni bir kurtarıcı olarak yeniden siyaset sahnesine sürüleceğini birileri söylese herkes gülerdi herhalde.Ama burası Türkiye, yılların ‘hizipçisi’ Baykal, şimdi ‘en yeni’. Türkiye’nin dış borçlarını ödemeyi garanti edecek,Irak savaşının yüklerini çalışanların üzerine binderecek sol görünümlü bir merkez oluşturmaya çalışan sermaye kesimleri, sonunda Baykal’a razı oldu. CHP’ye çark eden Derviş, bunun harcını attı. Baykal, zaten partisinin içini bir daha demokratik bir yarışa izin vermeyecek şekilde ‘temizlemişti’. Sosyal demokrat haraket içinde yıllarca mücadele vermiş insanları uzaklaştırmış, kendisinden yana olmayan il ve ilçe yönetimlerini görevden almıştı.

B

Eteklerden dökülen Mehmet Gül: “10 bin Rum, 30 bin Ermeni, 20 bin Yahudi varken mozaikten söz edilir mi! Sezen Aksu, gitsin Ermenistan’da konser versin.” Necmettin Erbakan: “Hanımlarımız alınmasın, erkekliğin manası yiğitliktir.” Mesut Yılmaz: “İşletmeler SSK primlerini ödeyemiyorlar. Sosyal güvenlik açığı büyüyor ama onları da anlamak ve vergi affı çıkarmak lazım.”

Ve seçim dönemi geldi,yılların CHP’sini Derviş’in ‘sosyal-liberal’ sentezine teslim etti.Tüm kamusal kazanımların ticarileştirilmesini, ülke içi artı değerin emperyalist ülkeler tarafından emilmesini hedefleyen IMF programını uygulamaya devam edeceğine söz verdi. Bu memleket, iktidar olmak için her türlü politikasızlığı içine sindirenlerle düzlüğe çıkamaz. Halkın, emekçinin, çiftçinin hakkını çiğneyen ve IMF programını koşulsuz kabul edenlerden solcu filan olmaz, olamaz!

“Barajın altında kalmak ne demektir bilirim! %10 barajı bizi terbiye etti” diyen Deniz Baykal, bu kez barajın üstüne çıkmayı garantilemeye çalışıyor.

MHP zehiri hem içti hem de içirdi Derviş halka IMF zehirini içirirken onun elini tutan Bahçeli, yüzü kızarmadan itirafta bulundu evlet Bahçeli itiraf etti: “Kemal Derviş’in zehrini içtim.” Bahçeli’nin “zehir” dediği, IMF programından başka bir şey değil; kendi partisinin de içinde yer aldığı koalisyon hükümetinin uygulayıcısı olduğu IMF programı. Bahçeli, yüzü kızarmadan “zehir içtim” diyor ama bu zehri halka da içirdiklerini, halka kan kusturduklarını söyleyemiyor. Bahçe-

D

li’ye soruyoruz: Milliyetçilik iddiasıyla hükümet ortağı olan bir parti olarak halkın karşısına nasıl çıkıyorsunuz? Derviş’in istifasından sonra IMF’ye, programda sapma olmayacağının garantisini vermeye çalışan aynı hükümette MHP yok mu? Ama halk artık herşeyi biliyor. Üç yıldır söylenen yalanların ve ikiyüzlülüğün hesabı sandıkta sorulacak!


Mış, Miş Yapanlar...

Çağrım tüm sola değil, ulusal solcularadır” diyen Ecevit,‘sol’ kavramının rantını yemeye niyetleniyor. Memleketin tüm kaynaklarını IMF’nin yönetimine bırakan bir anlayışın sol’la alakası yoktur, olamaz!

Katillerle işbirliği yapıyorlar” diyerek, 95 seçimlerinde, BBP ittifakı nedeniyle ANAP’ı suçlayan Çiller, Maraş ve Sivas katliamlarının sorumluları olan aynı kişilerle bu seçimler için işbirliği yapmaktan kaçınmıyor.

Neresi yeni?

Haberler

✔ ÖDP’de milletvekili

adayları belirlendi MİLLETVEKİLLİĞİ adaylıklarını belirlemek üzere tüm illerde toplantılar yapan ÖDP, tavsiye ön seçimlerini büyük ölçüde tamamladı. Genel Başkan dahil tüm adaylarını tavsiye ön seçimle belirleyen tek parti olan ÖDP’de, yine kadın adaylar ön sıralara yerleşti.

Hayatımızı karartan son hükümetin artıkları, YTP adı altında umut tacirliği yapıyorlar... SP’den, ‘yeterince solcu olmadığı için’ ayrıldıklarını söyleyip, hızla sağa kayan Yeni Türkiye Partisi, ne dediği belli olmayan çizgisini sürdürüyor. Siyasal güvensizliğin had safhaya ulaştığı bir dönemde ‘parlak’ bir başkanla halkın ilgisini çekeceğini uman YTPliler, kervanı toparlayamadılar. Önceleri tekelci medyanın

D

şişirdiği balon, artık sönmeye yüz tutmuş görünüyor. Halkın desteğini aramak yerine, rantiyecilerin, fethullahçıların, hortumcuların desteğini garanti etmeye çalışan bu oluşum, şimdi de “Bizim hedef kitlemiz, umudunu yitirenlerdir” demeye başladı. Anlaşılan, ‘sahte solculuk’ modasına uymak gerektiğine onlar da karar verdiler. Boşuna uğraşmasınlar. Bu da tut-

maz! İşsizliğin, açlığın, sefaletin en büyük sorumlusu son hükümetin bakanları değil miydi bunlar? Umudun tükenmesine sebep olan, memleketi IMF’ye teslim eden, Halk Bankası başta olmak üzere kamu bankalarını hortumlayan, kültürel alanda yasakçılığı artıran bu ekip, hangi yüzle umudu tükenen insanlara seslenebiliyor? Artık kandıramazlar!

fiimdi de Alevilere gerici tuzak Sağ partilere oy isteyenler bilmelidirler ki Aleviler yaşanan katliamları unutmadı eçimler kapıya dayanınca düzen partilerinin aklına aleviler geldi.Yine aynı tuzak, aleviler kime oy verecek? Sorunun yanıtı çok açık Aleviler oylarıyla bu oyunu bozacaklar. Gerici, faşist partilere, şeriatçılıktan, ırkçılıktan beslenen sağ partilere, kendilerini seçimden seçime hatırlayanlara, katliamlara göz yumanlara ve kendilerini hor görenlere oy vermeyerek bu oyunu bozacaklar. Aleviler adına ortalıkta sağ partilere oy isteyenler bilmelidirler ki Aleviler ne Maraş ve Çorum katliamlarını ne de Sivas katliamını unuttular.Alevileri sorunları diyanet işlerine ayrılan bütçenin üçte birinin ayrılması, Diyanet işlerinin düzenlenmesi, televizyonlarda ve okullarda din saatlerinde alevilere yer verilmesiyle çözülemez. Bu olsa olsa alevi oylarının paraya tahvili olur.Yapılmak istenen budur. ÖDP politikası açıktır; hiç bir din ve inanç

S

devletçe benimsenmemeli ve kayrılmamalı, Diyanet İşleri Başkanlığı’na devletten para aktarılmamalı, okullarda zorunlu din dersleri kaldırılmalı, din hizmetlerinin sağlanması inananların kendine bırakılmalıdır. Siyasal islamın devlet eliyle bizim vergilerimizle desteklenmesine son verilmelidir. Devlettenve sağcı düzen partilerinden hesap oylarımızla hesap soralım.

✔ Lüleburgaz’da 1 Eylül Barış şenliği DÜNYA barış günü çerçevesinde 1 Eylül 2002 akşamı Lüleburgaz’da yapılan etkinliğe 1500 kişi katıldı. Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu geceye katılan Ufuk Uras, yaptığı konuşmada Derviş’in politikalarına ağır eleştiriler getirerek, bugün Türkiye’de sol ittifaka duyulan ihtiyacın altını önemle çizdi. Geceye türküleriyle katılan Onur Akın da bir konuşma yaparak, öncelikle Sinan Kayış’ın katledilmesini protesto etti ve çetelerin döktüğü kanda boğulacaklarını vurguladı.

Okullar açılıyor! ■ Okullar kayıt parası almaya devam ederken, ödediğimiz vergilerle batmış bankalar kurtarılıyor, IMF’ye borç faizi ödeniyor. Oysa devlet sadece çalışanlardan alabildiği o vergilerle, çocuklarımızı parasız okutmalı. Bu da yetmiyor, Milli Eğitim Bakanlığı kendi bastığı kitaplara %37 zam yapıyor. Sanki kamu emekçilerine, işçiye ve emekliye bu zammı vermiş gibi. İş bununla da kalmıyor, 800 bin liraya mal ettiği kitabı 2 milyon 700 bin liraya satarak %300 oranında fahiş kar elde ediyor. Böylece, kitap, kırtasiye, önlük dışında bir veliye düşen harcama 1 milyar 635 milyonu buluyor. Soygunun

bini bir para. Öte yandan, asgari geçim standardının 1 milyar 54 milyon olduğu ülkemizde öğretmenlerin eline ortalama 400 milyon lira geçiyor. Bakanlık 35 bin yeni kadro açtığını söylüyor ama zaten 10 bin öğretmen bu sene emekli olmuş durumda. 25 bin yeni kadro, öğretmen açığını kapatamaz. İhtiyaç 136 bin yeni kadrodur. Kadro ihtiyacı olmasına rağmen atamalar yapılmıyor. Çünkü IMF,‘para yok’ diyor. Faizciye, tefeciye, batan bankalara para var, eğitime para yok. Bu eğitim politikaları, ancak eğitim emekçileriyle birlikte ÖDP’nin geliştireceği köklü reformlarla çözülebilir.

ÖDP ad›na sahibi: Ufuk Uras, Sorumlu Yaz›iflleri Müdürü: Necdet Okcan Genel Merkez: Necatibey Cad. 23/11 S›hhiye Ankara. Tel: (0312) 231 72 32 Fax: (0312) 231 33 12 Bas›ld›¤› yer: Cumhuriyet Matb.


✭ Soygunu

Kadınlar için ne yaptınız?

ÖDP NE DİYOR?

2

bitirece¤iz

IMF ile ilk stand-by anlaşması imzalanır imzalanmaz tavrını ortaya koyan ÖDP, bu IMF programının faturasının emekçi halka çıkacağını ilan etmişti

Yoksulluk ve yolsuzluğa karşı acil müdahale planı Sermaye hareketleri denetlenecek. Ekonomi sıcak paranın spekülatif giriş çıkışlarına dayalı kriz sarmalına terk edilmeyecek. ● Dış borç ödemeleri durdulacak. Ülke kaynakları, dış borç ana para ve faizlerini ödemek yerine yatırıma ayrılacak. ●

● Rantçıya kaynak aktarılmasına son verilecek. İç borçların ekonomiye yükünü azaltmak için borcun vadesini uzun döneme yayan ve borcun faizini sıfırlayan bir düzenlemeye gidilecek. ● Kamu yatırımları geliştirilecek. Kamunun ekonomideki müdahale alanlarını

özellikle az gelişmiş bölgelere öncelik veren, yatırımcı ve kalkınmacı bir anlayış hakim kılınacak. ● Servet kazançları ve finansal gelirler vergilenecek.Harcama kapasitesi yüksek gelir grupları vergilendirilerek, kamu kurumlarının artırılması sağlanacak. ● Kamu bankalarının ticari bankacılık yapması engellenecek. Ziraat Bankası tarım kesimini, Halk Bankası esnaf ve zanaatkarı, Emlak Bankası –tekrar hayatiyet kazandırılarak– konutsuz kitlelerin kredilendirilmesini sağlayacak. ● Yolsuzlukların hesabı sorulacak, kaynakları kurutulacak, sorumluları yargı önüne çıkartılacak. Kayıt dışı ekonomi sistem içine çekilip vergilendirilecek. ● Bütçe kaynaklarının önemli bir bölümünü yutan askeri harcamalar ve yatırımlar en aza indirelecek. ● İşten çıkarmalar durdurulacak. Toplu işten çıkarmalarda sorumlu olanların yargılanması sağlanacak. ● Emek platformunun programında imzası olduğu halde Derviş saflarına yanaşan sendikalar emekçilere teşhir edilecek.

IMF’ci partilerin, 20 milyon kadın seçmenden oy istemeye yüzü yok! n büyük sorun yoksulluk. İş ve aş bulunamayan bir ülke haline gelen Türkiye’de, IMF’ci partilerin hepsi kadınların acılarına yeni acılar kattı. Ekonomik kriz yarattılar, önce kadınlar işten atıldı. Pahalılık yarattılar, önce kadınlar mahrum oldu. Eğitimi, sağlığı paralı ve pahalı yaptılar, önce kadınlar etkilendi. Giderek daha azla yetinmek zorunda kalan, evde, tarlada boğaz toklu-

E

ğuna çalışan, kendi ihtiyaçlarını tümüyle unutan kadınlardan hangi yüzle oy isteyecekler! ÖDP, yaşanabilir bir dünya yaratmak, adil ve eşit paylaşımı gerçekleştirmek, kadınların emeğine ve bedenine sahip çıkabilmesi için mücadele etmek üzere yola çıktı. Evde ve işte hep iki kat sömürülen, iki kat ezilen tüm kadınlar için, kadınlarla birlikte çözüm üretmek ÖDP’nin temel hedefleri arasındadır.

Söz Meclis’ten içeri! Zorunlu eğitime gönderilmeyen milyonlarca kız çocuğunun eğitimini garanti etmek, ● Aile içi şiddeti önlemek üzere somut ve gerçekçi önlemler almak, sığınma ve rehabilitasyon evlerini çoğaltmak, ● Terkedilen ve mesleği olmayan kadınlar için ekonomik ve sosyal önlemler almak, ● Ders kitaplarındaki ayrımcı unsurları ortadan kaldırmak ve orta öğrenimde ‘kadın hakları’ konusunu zorunlu ders olarak işlemek, ● Siyasi partiler yasasında kadınların yararına düzenlemeler yapmak, ● Kadınlar için gerekli tüm yasal düzenlemeleri getirmek ve uygulanmasını sağlamak için Meclis’teki kadın sayısını artıralım! ●

Kirli ellerinizi ekmekten çekin ■ ‘Ekmek kavgası’ büyüyor.Tüketici ekmeğin pahalılığından, üretici de buğday üretmenin artan maliyetinden şikayet ediyor. Peki nedir işin aslı? Bugün yaşananlar, 1998’den beri IMF’yle imzalanan anlaşmaların sonucudur:Tarımsal desteğin kaldırılması, girdi sübvansiyonunun düşürülmesi, taban fiyatı ve alım garantisinin kaldırılması,kredi faizlerinin yükseltilmesi,kitlerin,TSKB’nin, Ziraaat Bankası’nın özelleştirilmesi... Sonuçta Türkiye yavaş yavaş gelişmiş ülkelerin buğday pazarı haline gelmiştir. Bir dizi desteğin kaldırılıp üreticiye sadece doğrudan gelir desteği verilmesi ise üretim ve verimlilikten uzak bir uygulamadır. ÖDP, uygulanan yanlış politikalara derhal son verecek, hem üreticinin hem de tüketicinin sıkıntılarını gerçekçi politikalarla aşacaktır.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.