ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras
‹nsanca düzen kuraca¤›z
dayan›flma HAFTALIK ÜCRETS‹Z EK
●
22 EYLÜL 2002
●
SAYI 15
● Eğitimli, sağlıklı ve geleceğine güvenle bakan bir toplum olmalıyız. Sosyal devlet bu hizmetleri parasız sağlamalıdır. ● Ülke kaynakları orduya, Diyanete, kolluk güçlerine, borç faizi ödemeye değil, halkın yararına harcanmalıdır.
● Araştırma ve geliştirmeye, kamusal alanlara yatırım yaparak yoksulluğu yenebiliriz. ● Sosyal devlet yoksuldan az, zenginden daha fazla vergi alır. Türkiye’de bunun tersi geçerlidir. Bu dengesizlik değiştirilmelidir.
Vergide devrim ✭ ÖDP NE DİYOR?
Gelir vergisinin %46’sını ödeyen 4 ücretliler, dolaylı vergilerle de her gün soyuluyor. ÖDP’nin emek eksenli ekonomi politikasının önemli ayağı, adil vergi uygulaması olacaktır ■ 2001’de bütün büyük bankalar, holdingler, ihracatçı şirketler yıllık üretim değerinin ancak %2’si kadar vergi ödedi. ■ Servetten alınan vergiler GSMH’nın yalnızca %0.24’ü yani bir kırıntısı olarak kaldı. ■ 2001’de vergi gelirlerinin %74’ü faiz ödemelerine gitti. Faiz vergileri ise, GSMH’nın sadece %0.21’ini oluşturdu. ■ Ekmekten, sudan, yoğurttan alınan dolaylı vergiler toplam verginin %46’sını oluşturdu. Servetten ise sadece %1.09 oranında vergi alındı.
Halk günlük ihtiyaçlarını sağlarken bile dolaylı vergi ödüyor. Ekmekten, sütten, simitten alınan KDV başta olmak üzere tüm dolaylı vergilere son!
Eteklerden dökülen Kemal Derviş: “Borçları eritmenin sihirli formülü yok, kemer sıkmaya bir kaç yıl daha devam edeceğiz” Bülent Ecevit: “Ben de barajın %5’e düşmesini savunuyordum ama seçime 1.5 ay kala düşürülmesi garip olur, pek sıcak bakmıyorum” Bülent Arınç: “Lider dediğin Özal gibi olur. Şortla askeri teftiş etti. Hayatta olsa gider şortunu öperdim” Tansu Çiller: “Kalmış bir ay seçime, harıl harıl baraj indirilsin diye çalışıyorlar. Barajı indirmek felaket olur. Bu memlekete yapılmış bir ihanettir”
Adil vergi planı ● Temel gıda maddeleri, eğitim, sağlık, kültür ve sanat ürünleri üzerindeki KDV ve diğer dolaylı vergiler kaldırılacak. ● Asgari ücret vergi dışı tutulacak. ● Yaşanılan olağanüstü kriz dönemi gereği, büyük varlık sahiplerinin servetleri bir defalık özel olarak vergilendirilecek. ● Faiz ve hisse senetleri üzerinden sermaye kazancı başta olmak üzere tüm finansal gelirler vergilendirilecek. ● Beyan usulü vergi ödeyen serbest meslek sahibi ünvanlı tüccar, avukat, doktor, müteahhit kesimleri etkin bir şekilde vergilendirilecek. ● Çeşitli hilelerle vergi kaçıranların üstüne gidilecek.
● Kamu bankalarını ve kamuya devredilen bankaları hortumlayanların şahsi ve aile varlıklarına el konacak. Bu tür dolandırıcılar bağımsız bir mahkemede yargılanacak,eylemleri “ekonomik suç” değil de, halka karşı işlenmiş suç kapsamına sokulacak. ● Öte yandan istihdam üstünden alınan vergiler azaltılacak,böylece kaçak işçi çalıştırmanın önemli bir gerekçesi ortadan kaldırılacak. ● Kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınacak ve vergilendirilecek. Kısacası, halkın ve ücretli çalışanların sırtına büyük yük olan adaletsiz dolaylı vergiler azaltılacak. Buna karşılık sermayenin her türlüsü kayıt altına alınıp vergilendirilecek.
Bofl verme, ÖDP’ye oy ver! Öfkeli olmak yetmez. Öfkenizi eyleme dönüştürün, sandıkta hesap sorun!
ÖFKEN‹N SES‹ SORU: Sizce AKP’nin di¤er partilerden fark› var m›?
“
Hiç sanmıyorum. Tayyip Erdoğan daha önce İstanbul F›rat Belediye Pehlivan (ö¤renci) Başkanlığı yaptı.Albayrak skandalı hala aklımızda
.
“
AKP’nin ne dediğini halen anlamış değilim. ANAP’tan, Saadet’ten bir ‹brahim Civelek farkı yok. (Serbest) Ekonomide de Derviş’le yarışmaya çalışıyor.Yapacağı şey aynı olacak
. “En çok
kızdığım şey, yeniyiz deyip ortaya çıkmaları. Ne değişti ki, Semanur Özdemir bunlar (‹flçi ) değişsin. Herkesi kendilerine benzetmeye çalışıyorlar, güvenmiyorum.
irçok şeye tepki duyuyoruz... İşsiz kalıyoruz, tepkiliyiz...Yoksullaşıyoruz, tepkiliyiz... Sağlıksız yaşıyoruz, tepkiliyiz... Çocuğumuzu eğitemiyoruz, tepkiliyiz... Ürünümüzü satamıyoruz, tepkiliyiz... Borçlarımız boyumuzu aşmış, alacaklılar kapıda, tepkiliyiz... Peki bu tepkilerimizi nasıl ete kemiğe büründüreceğiz? Bu tepkilerimi-
B
sesleniyoruz. Öfkenizi oya dönüştürün. Boş vermeyin, oy verin, doğru yere verin. Bu politikaların yanlış olduğunu inatla söyleyen; söyledikleri doğrultusunda mücadele eden ÖDP’ye kulak verin. Birlikte olun, yanyana gelin. Oy vermekle yetinmeyin, ÖDP ile birlikte mücadele edin. Edin ki, bu politikaları püskürtecek güce birlikte sahip olalım!
Baykal ayn› Baykal Sosyal demokrasi hareketini parçalayan, kendi iktidarı dışında hiç bir şeyi dikkate almayan Baykal, yine aynı şeyi yaptı aykal hizipciliğe devam ediyor... 3 Kasım seçimlerinde sermayenin tercihi haline gelen Baykal alışkanlıklarından vazgeçmiyor. Geçmişte de kendi parti içi iktidarı için sosyal demokrasinin parçalanmasında başrolü oynayan CHP Başkanı, seçimler öncesinde milletvekili aday listesinde yaptığı temizlikle gelecekte de geçmişinden farklı davranmayacağını gösterdi. Derviş’in ‘çok değişti, inanın’ dediği Baykal, listelerde Ertuğrul Günay, Adnan Keskin, Hikmet Çetin, Hurşit Güneş gibi CHP’nin önemli isimlerine yer vermedi. İlk sıra adaylarının çoğunluğu yıllardır ‘Baykalcı’ denilen insanlara giderken, örneğin bir önceki CHP Başkanı Altan Öymen dikkate dahi alınmadı. Bir parti ki kendi iç yapısında bile demokrasiyi yeşertememiş, farklı tüm duruşları budayan bir ‘tek adam’ın egemenliğine girmiş; Türkiye’ye daha fazla demokrasi vaat ediyor.‘Emekten yanayım’ diyor; ardından ‘IMF programını
B
Eğitim yoklara karıştı ■ 15 milyon öğrencinin orta öğrenime başladığı şu günlerde, eğitimdeki eksiklikler kabul edilemez boyutlara ulaştı. Derslik ve okul yetersiz, öğretmen açığı dağ gibi, sınıflarda ortalama 56 öğrenci var, tüm ülkede sa-
zin en iyi taşıyıcısı ve sözcüsü kimler olabilir? Tepkilerimizin bir sonuç almasını istiyor muyuz? Evet. Peki nasıl? ‘Kızgınız boş oy kullanacağız’ demekle bu iş olur mu? Ya da ‘öfkeliyiz seçim sandığına gitmeyeceğiz’ diyerek doğru yapmış olur muyuz? Hayır, bunların hiçbiri doğru değil. Tepkili ve kızgın olanlara, öfkelilere
dece 500 bin öğretmen mevcut, okula devam edemeyen çocuk sayısı 600 bin, araç gereçler yok denecek kadar az, eğitimin niteliği giderek düşüyor... Çözüm, eğitime ayrılan payın artırılmasından geçmektedir.
uygulayacağım’ diyor; ‘Demokrasi’diyor,kendi içini boşaltıyor. Baykal ‘kendi’ iktdarı için her şeyi yapıyor.Artık bu
sahte solculara bir dur diyelim, hakkımızı, emeğimizi, geleceğimizi hizipçilere terk etmeyelim.
CHP’deki anti demokratik parti işleyişi, seçim listelerinin oluşumunda bir kez daha açığa çıktı.
İşçi temsilcileri liste dışı CHP’de milletvekili aday listelerine örgüt içi tepkiler sürerken, sendikalardaki sosyal demokratlar da Baykal’a kızgınlar. Daha önce DYP’den aday olan Bayram Meral’in, işçi temsilcilerinin itirazına rağmen ilk sıradan aday gösterilmesinin yanı sıra, adı yolsuzluk davalarına karışmış Oleyis Başkanı Enver Öktem’in de İzmir’de üst sıralarda gösterilmesi, tepkiyi artırdı. DİSK Genel Sekreteri Musa Çam ise, CHP listesinde seçilemeyecek bir yerden aday gösterildi.
AKP yoksulların partisi olamaz Gerçek yüzünü halktan saklayan AKP, sıkı IMF’ci çıktı
I
MF politikalarının yarattığı sefalet Türkiye’sinde, yoksulların tepki oylarını almaya soyunan AKP, gerçek yüzünü halktan saklıyor. Parti programının “Ekonomi anlayışımız” başlıklı bölümünde yazdıkları maddelere bakılırsa, Tayyip Erdoğan ve arkadaşları IMF programının aynen devam ettirilmesi konusunda görev yapmaya adaylar. Ülke kay-
naklarının bir avuç soyguncuya talan ettirildiği, 70-80 yıllık kamu yatırımlarının yabancı sermaye tarafından yok bahasına ucuza kapatıldığı bu düzenin sürmesinden yana olan AKP, yabancı sermaye akışına ‘evet’ diyor. Büyümenin ancak bu yolla olacağını düşünen AKPliler, IMF ve Dünya Bankası ile sıkı ilişkileri sürdüreceklerini söylüyor. IMF’nin Türki-
ye’yi iflastan kurtarmak için çalıştığını savunan AKP, soygun düzeninin ana unsurlarından olan dalgalı kurun da devamından yana. Ekonomiyi özerkleştirip doğrudan uluslar arası sermayeye bağlayan uygulamayı da sürdüreceğini söyleyen AKP, özelleştirme kurulunun da çalışmalarını sürdüreceğini vurguluyor. Ha Derviş, ha AKP! Hiç farkları yok!
Mış, Miş Yapanlar...
“
“
Bu dönemi atlatmak için daha fazla desteğe ihtiyaç var” diyen Derviş, yoksul halkın seçimlerden sonra da IMF politikalarına karşı sessiz kalmasını umuyor ve ekonomiyi kimseye hesap vermeden yönetmeye devam etmek için oy istiyor.
Başbakan, erken seçim hakkında söylediklerimi ve AB takviminin önemini algılayamadı” diyen Mesut Yılmaz, Ecevit’in algılama zorluğunu barajın altında kalacağını anlayınca algıladı.
Ahlak hikaye, vekil olmak flahane Seçim barajı ayaklarına dolanınca birdenbire demokrat kesilenlerin asıl derdi “erteleme”
S
eçim tartışmaları başladığından beri hiç bir parti önemsemedi %10 barajını ve seçim yasalarının anti-demokratikliğini. Ne zaman ki seçim anketleriyle oylar meydana çıktı, bir telaştır başladı. Dertleri temsilde adalet değil, baraj korkusu. Çünkü YTP’nin arkasında artık Derviş’li yenilik rüzgarı yok.ANAP ve SP de merkez sağ oylarını AKP’ye kaptırdılar. Hal böyle olunca özellikle baraj altında kalma telaşındaki
partiler birden bire demokrasi tellallığına soyundular. YTP’nin başını çektiği bu tartışmaya ANAP ve SP de hararetle katıldı. Ecevit ise,bu çabanın geç kal-
dığını ve ahlaki olmadığını söyledi. Seçim sloganı da bu tavrına uygun:“O sizi hiç aldatmadı”. IMF reçetelerini uygularken hariç! Bütün bu tartışmalara AKP son noktayı koydu. AKP, bu tavrın ahlaki olmadığını ve ertelemeye destek vermeyeceğini söyledi. Bu tartışmalar yapılırken zerre kadar utanmadan %10 barajını savunan demokrasi yoksunu Çiller ve Baykal ise hiç unutulmayacak.
Satılık memleket IMF’nin 1.6 milyar dolarlık krediyi erken bırakması için her şeyi satmaya adaylar!
S
eçimler yaklaşırken iktidardakiler IMF’ye memleketi satmak üzere anlaşma önerecek. Erken seçime kaynak oluşturmak için hükümet 1,6 milyar dolarlık IMF kredisinin erken bırakılması talebiyle öneri götürecek. Meclis gider ayak memleketin neyi var neyi yok IMF satacak.Türkiye’nin verdiği sözlerin yerine getirmek için meclis alelacele yasaları çıkarıp öyle seçime girecek kısacası yangından mal kaçıracak daha doğrusu milletten malı kaçıracak. IMF’ye verilen sözlerin sonucu tüm varlıkların satımına ve işsizliğe neden olacak. IMF için satılması gerekenler ise şunlar; Türk Telekom, Tekel,Vakıfbank, Halkbank,Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu varlıkları, Petkim, Botaş. İş bununla da bitmiyor bu işletmelerin özelleştirilmesiyle oluşacak işsizliğin yanı sıra kamuda istihdam
fazlası adı altında işten çıkarmaların önü açılacak. Sanki bu kredi bedavaya veriliyor! Üstüne faiz alıyorlar; o da yetmezmiş gibi bir de halkın malını mülkünü ve işini satıyorlar.Yine halk işsizliğe ve yoksulluğa mahkum edilecek birilerinin ise cepleri dolacak.Artık yeter!
Haberler
✔ Aday listeleri, ÖDP’yi yansıtıyor ÖDP’nin milletvekili aday listelerinde 20 ilde birinci sırayı alan kadın adayların oranı %27’de oldu. Partinin öngördüğü %30 kota dolmasa da, seçime katılan partiler arasında en yüksek oran yakalandı. ÖDP listelerinde, kamuoyunda yazıları ve çeşitli etkinlikleri ile iyi tanınan adaylar da bulunuyor. Yazar gazeteci Oral Çalışlar,yazar Oya Baydar ve edebiyat eleştirmeni Fethi Naci, İstanbul adayları arasında yer alıyorlar. ÖDP’ye katılan milletvekilleri de, listelerin ilk sıralarında bulunuyor. Sema Pişkinsüt Ankara 1. bölgeden aday olurken, Nazire Karakuş İstanbul 3. bölgeden, Mehmet Özcan ise İzmir 2. bölgeden aday oldu.Yurttaş girişiminin önemli ismi Avukat Ergin Cinmen İstanbul’dan aday olurken, Aziz Nesin’in oğlu Prof. Ali Nesin ve Ruhi Su’nun oğlu Ilgın Su da yine İstanbul listelerinde yer aldılar. Prof. Abidin Kumbasar Ankara 2. bölgeden aday olurken, Prof. Sadun Aren ise İzmir 1. bölgeden aday oldu.
✔ Ufuk Uras DİSK’i ziyaret etti ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, seçim sürecinde içinde bulunulan politik tabloyu değerlendirmek üzere DİSK’i ziyaret etti. DİSK Başkanı Süleyman Çelebi ve Genel Sekreter Musa Çam ile görüşen Uras, IMF programının uygulayıcısı olmak için sıraya giren partilere karşı, emek eksenli bir çalışma yürütmenin önemini vurguladı. Rotasını şaşıranlara karşı emek programının önemli bir eksen sunduğunu ifade eden Uras, 3 Kasım seçiminin IMF’ci zihniyetlerle bir hesaplaşma zemini sunduğunu söyledi. ÖDP’nin, sosyal adalet, eşitlik, emeğin demokratiksiyasal-ekonomik hakları için yürüteceği emek eksenli faaliyete, DİSK’in desteğini talep etti. DİSK Başkanı Çelebi ise ÖDP’nin emeğin taleplerine ve programına olan olumlu yaklaşımını bildiklerini ifade etti. Çelebi, emek programı temelinde şekillenecek solda işbirliği çabasını da çok olumlu gördüklerini ve bu yüzden birlik sürecinin içerisinde olduklarını, ancak bu çabalarının sonuç vermediğini de belirtti. Seçim ve Siyasi Partiler Yasası değiştirilmeden girilecek bir seçimin sağlıklı olmayacağını vurgulayan Çelebi, DİSK olarak, ortaya koydukları ‘emeğin talepleri’nin arkasında olduklarını, emeğin programıyla çelişmeyen sol partilere desteklerinin tam olacağını söyledi. Çelebi, Başkanlık Kurulu’nun en kısa sürede toplanacağını ve konuyla ilgili değerlendirmelerini kamuoyuna da duyuracaklarını belirtti.
ÖDP ad›na sahibi: Ufuk Uras, Sorumlu Yaz›iflleri Müdürü: Necdet Okcan Genel Merkez: Necatibey Cad. 23/11 S›hhiye Ankara. Tel: (0312) 231 72 32 Fax: (0312) 231 33 12 Bas›ld›¤› yer: Ça¤dafl Matb.
MHP çiftçiyi yoksullaflt›rd› MHP, 3 yıllık hükümet ortaklığı döneminde üretici aleyhine birçok yasaya imza attı. HP tarım üreticisini korumuyor. Geçtiğimiz üç yıl boyunca yaptıkları işler, attıkları imzalar bunu gösterdi. ● 16 Haziran 2000’de çıkarttıkları kanun ile, Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerine
M
yapılan desteği kaldırdılar; tesislerini anonim şirketlere dönüştürme sürecini başlattılar. ● Bu yasayla kooperatiflerin malları ve tesisleri ellerinden alınabiliyor, devletin tarımı destekleme imkanı ortadan kaldırılıyor. Bu yasanın sonu-
Bordro yakma eylemi yapanlara küstah cevap Milli Eğitim Bakanı, bordro yakan kamu emekçilerine,“İsterseniz kendinizi yakın, bu kadar” dedi
Y
ıllardır her türlü bütçe açığını sabit gelirlinin maaşından keserek kapatmaya çalışan, kamuda işten çıkarmalar için sözler veren devlet, kamu emekçilerinin taleplerine karşı komik rakamlar öneriyor. Uzlaştırma kurulunda 45-62 milyon arası zam oranları önermesi üzerine eylemlilik sürecine devam eden, en son olarak da bordro yakma eylemlerini tüm Türkiye çapında sürdüren kamu emekçilerine DSP’li Milli Eğitim Bakanı,“İsterseniz bordronuzu,isterseniz de kendinizi yakın sonuç değişmez, bütçede para yok” diye karşılık vererek, insana verdiği önemi gösterdi. Hortumcuları kurtarmak için milyarlarca doları harcamaktan çekinmeyen hükümet, sıra emekçilere gelince harami kesiliyor. Artık yeter! Soyguncular ve IMFciler için bütçe yapanların saltanatına son verelim.
cunda bugün fındık ve pamuk üreticisi zor duruma düşmüş, bu sektörler iflas noktasına gelmiştir. ● IMF’nin isteği sonucu; - Tarımsal destekler kaldırıldı. Tek başına doğrudan gelir desteği uygulamasına geçilmesinden dolayı üretici ve tüketici büyük zarar gördü. - Tarımsal kredi faizleri yükseldi, bu uygulamanın sonucunda borçlarını ödeyemeyen birçok çiftçi cezaevine atıldı. - Tütün Yasası çıkarıldı,Türkiye’deki tütün üreticileri mağdur edildi, ülkemiz yabancı tütün üreticisinin pazarı haline getirilmeye başlandı. - Şeker Yasası çıkarıldı, pancara kota konularak üreticiler, hayvancılık sektörü ve alkolmaya üretiminde çalışanlar büyük zarar gördü. Ülkemiz uluslararası tatlandırıcı firmalarının pazarı haline getirildi. ● MHP’li Tarım Bakanı, Dünya Bankası’nın desteğiyle kurulan Tarımsal Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü’nün sorumlusudur. Türkiye tarımının tahrip edilmesine, tüketim pazarının yabancı sermayeye tamamen açılmasına neden olan politikaların savunucusu olan bu enstitünün önerileri MHP’li Gökalp döneminde uygulamaya kondu. Tarım üreticisini sömüren her karara imza atıyorlar. IMF’nin her söylediğini yapıyorlar. Sonra da utanmadan halkın karşısına çıkıp aksini savunuyorlar. Yuh olsun!
ÖDP’den 147 kadın aday var Kadınları milletvekili adayı göstermekten kaçan partilere oy yok! eçime katılacak partilerin aday listeleri açıklandı. ÖDP dışındaki tüm partilerin listelerinde, kadın adaylar oldukça az sayıda. Bu adayların çoğunluğu da seçilemeyecek sıralarda yer alıyor. Aday listelerini belirlerken ön seçim uygulayan partilerde bile, kadın adayların fazla dikkate alınmadığı görüldü. Kadın örgütlerinin oluşturduğu Kadın Koalisyonu’nun çağrılarına rağmen,bu partilerin listelerinde ilk üç sıradaki kadın aday sayısı çok düşük. Yine “erkek” egemenliğindeki listeler peş peşe açıklandı. ÖDP’nin ise, tüm yurtta yapılan ön seçimlerle
S
oluşan listelerinde, toplam 147 kadın aday yer alıyor. 21 ilde birinci sırada kadın aday yer alırken, 30 ilde de ilk üç sırada mutlaka bir kadın aday var. Kadınların siyasette söz sahibi olması ve ülke sorunlarıyla birlikte kendi sorunlarına da çözümler üretmekte etkin kılınması, ÖDP’nin ana hedeflerinden biridir. Tüm kadın seçmenlere sesleniyoruz: Sizlerin varlığını yok sayan, görmezden gelen ve sizlerin taleplerine kulak tıkayan partilerden hesap sormanın zamanı gelmedi mi? Kadınların susmadığı, siyasette söz sahibi olduğu ve çoğaldıkça güçlendiği bir Türkiye için oy kullanmanın zamanı gelmedi mi?
İşçiler çalışıyor, patronlar yiyor ■ Yıllarca hep aynı yalan söylendi. İşçiler tembel, üretmiyor, verimli değil; köylüler, tembel çalışmıyor.Yalan! Kim üretiyor, kim yiyor, belli! Ücretliler üç kuruşa aç gezip çoluğunu çocuğunu okutamazken, patronlar vergi kaçırıp, halkın parasını kredi olarak kullanıyor, bankaları dolandırıyor. AB Yaşama ve Çalışma Koşullarını Geliştirme Vakfı’nın yaptığı araştırmaya göre işçiler haftada 61 saat çalışıyor.AB ülkelerinde ise
ortalama haftalık çalışma süresi 38 saat. İşçilerin bu kadar çok çalıştığı Türkiye’de, hem işsizliği hem de çalışma saatlerini azaltmak mümkün. ÖDP’in ilk olarak çözeceği sorunlardan biri, iş saatlerinin azaltılması olacak. Haftada 35 saat çalışma Avrupa’da bir çok ülkede uygulanmaktadır. İşsizliğe son vermek de, çalışma saatlerini kısaltmak da ÖDP’nin önemli hedefidir.