Halkın sesi 21

Page 1

Kontrgerilla devleti y›k›lmadan

Y›l 1 Say› 2007/2 (21) 25 Ocak 2007 75 YKr 15 Günlük Siyasi Gazete

BUCINAYET COZULMEZ

250 bin iflçi, ayd›n, ö¤renci, yoksul, Kürt, Türk, Ermeni, ezilenlerin kardeflli¤ini bir tokat gibi ›rkç›lar›n, yobazlar›n surat›na indirdi: “Hepimiz Ermeniyiz!”

Ermenilerin sol sesi susturuldu n Sosyalist Ermeni gazeteci Hrant Dink kontrgerilla cinayetiyle öldürüldü. Egemenlerin iktidar kavgas›, emperyalistlerin egemenlik planlar› yine ilericileri vurdu

Halk yüklenmezse örterler n Yine 16 yafl›nda; yine “milliyetçi-mukaddesatç›” ve yine “amatör” bir katil. Önceki tetikçilerde oldu¤u gibi, arkas›ndakiler bilinecek ama halk yakas›na yap›flmad›kça yakalanmayacak!

Hrant Dink

Düzen, kardefllikten kaçt›! Birlikte yaflayabilmek için kontrgerillay› y›kmal›y›z Sayfa 2’de

Cumhurbaflkan›, baflbakan, anamuhalefet partisi baflkan›, genelkurmay baflkan›, yani düzenin hiçbir a¤a babas› çeyrek milyon anti-faflistin karfl›s›na ç›kmaya cesaret edemedi! Kardeflli¤in bu muazzam buluflmas› karfl›s›nda, kardeflli¤imizin bozulmas›ndan kimlerin sorumlu oldu¤u da böylece ortaya ç›km›fl oldu.

‹nternette birçok eser özgürce dolafl›rken, fliir sitelerine yasak koymak fikri fleytan›n bile akl›na gelmezdi. Ama fleytandan beteri var: Banka! Yap› Kredi Yay›nlar›, Naz›m Hikmet, Cemal Süreya, Orhan Veli gibi flairlerin fliirlerine internet üzerinden eriflimi yasaklad›. Bu yasa¤a karfl› büyüyen tepkiler üzerine, banka geri ad›m atmak zorunda kald›. Genel Yay›n Yönetmeni Raflit Çavafl, 10 fliire kadar yay›na izin verebileceklerini aç›klad›. Yani, kendi dilimizin flairlerini ancak “taksitle” okuyabilmemize “izin verdiler”. fiiir ferman dinler mi? Sayfa 11’de

Fatih Yafll›

Ermenisin o halde ölmelisin

Tecrit yenildi, hayat kazand› Ölüm orucu direnifli, 7. y›l›nda zalimlere geri ad›m att›rarak sona erdi. Adalet Bakanl›¤›, TTB’nin raporu ve önerilerini dikkate alarak F-Tipi Cezaevlerine iliflkin yeni bir düzenleme yapt›. Düzenleme, tecrit koflullar›n› hafifletti. Mahkumlar›n birbirleriyle görüflme koflullar› de¤ifltirildi. Tretman kald›r›ld›. Görüflme süresi 10 kiflilik gruplar için 5 saaten 10 saate ç›kar›ld›. Mahkumlara telefon görüflmesi ve ayda bir aç›k görüfl imkan› tan›naca¤› bildirildi. TTB, D‹SK, TMMOB ve ‹stanbul Barosu, “Bundan sonra, hükümlü ve tutuklular›n sa¤l›kl› ve insani koflullara kavuflturulmas› için takipçi olacaklar›n›” ilan ettiler

H.Hüseyin Baflar

Cuma namaz›, Türk bayra¤› ve cinayet

Sayfa 7’de

Fred Weston

Chavez’in sosyalizme do¤ru at›l›m program›

Sayfa 3’de

Yatar banka kasas›nda

Ender Büyükçulha

Yeniden kardeflleflmeyi sa¤lamal›y›z!

Sayfa 2’de

YAPI KRED‹ NAZIM’I YASAKLADI

Sayfa 2’de

n Cinayet ad›m ad›m örüldü. Haz›rl›kç› yelpazesinde hükümet temsilcileri ve CHP sözcüleri, polis flefleri ve adalet bakanlar›, ›rkç› parti militanlar› ve sendika a¤alar›, özel harpçiler ve çete art›klar›, generaller ve medya 盤›rtkanlar› ve elbette “Yüksek Yarg›”n›n temsilcileri vard› Sf. 4’te n Cinayeti örtbas etmeye çal›flanlar aras›nda kimler yok ki? ‹nternet kafeleri hedef gösteren Baflbakan; “olay siyasi de¤ildir” diyen polis flefleri; “kendinizi bir de bu çocu¤un yerine koyun” diyebilen Ertu¤rul Özkök gibi “büyük gazeteciler”... Sf.4’te

‘Kalbimiz herkesten daha temiz’ Ekme¤ini çöpten ç›karan Ankaral› at›k ka¤›t toplay›c›lar›n›n isyan› gerçek pisli¤e... Ka¤›tç›lar ifllerini ellerinden almaya çal›flan “üçka¤›tç›lara” karfl› sivri dilli bir mücadele yürütüyor. Sayfa 10’da


25 OCAK - 7 fiUBAT

Chavez’in sosyalizme do¤ru at›l›m program›

Yeniden kardeflleflmeyi sa¤lamal›y›z*

B Ender BÜYÜKÇULHA Halkevleri Genel Sekreteri

“Yaşasın halkların kardeşliği” sloganını ne kadar atarsak atalım; halkların ortak çıkarlarını ne kadar propaganda edersek edelim, bugünkü “düşmanlık eğilimi”ni sözlerle tersine çevirebilmemiz olanaklı değildir. Bu eğilimin tersine döndürülmesi, Kürt ulusal hareketinin Türkiye’deki ilerici halk hareketlerinin gelişmesinde etkili bir bileşen haline gelmesiyle mümkündür.

laflt›r›lmas›na ve yerellefltirilmesine ugün Kürt sorununda baaranmal›d›r. “Bar›fl aray›c›lar›”n›n as›l karfl› yürütülen mücadelelerin bu r›flç› ve demokratik bir siyameselesi de iflte bu sürecin durdualanlarda “merkezi devlet tekelini” si çözüm sürecinin günderulmas› ve geri çevrilmesidir. savundu¤unu, bu tekelin ayn› zame getirilememesinin siyasi Bir “yeniden kardeflleflme” plan›n›n manda flovenizmin de en büyük sorumlular›, elbette devlet iktidar›n› temel bak›fl aç›s› ne olmal›d›r? kayna¤› oldu¤unu; dolay›s›yla e¤ielinde tutan güçlerdir. Ancak bu Bizlere göre, “yaflas›n halklar›n kartimde, sa¤l›kta ve di¤er alanlarda güçler, savafl iradelerini, Türk halk›deflli¤i” slogan›n› ne kadar atarsak “merkezi devlet tekelinin k›r›lmas›na yaln›zca “bask›, zor ve demagoatal›m; halklar›n ortak ç›karlar›n› ne n›n” flovenist zincirin k›r›lmas›na hizjiyle” kabul ettirmiyorlar. Türk halk›kadar propaganda edersek edelim, met edebilece¤ini ileri sürerek, mün›n önemli bir bölümü, Kürt sorunu bugünkü “düflmanl›k e¤ilimi”ni sözcadeleye kat›lmaktan kaç›nmaktakarfl›s›nda “asimilasyonist-militarist” lerle tersine çevirebilmemiz olanakl› d›r. Oysa örne¤in, temel hizmetlerin bir konumun “bilinçli” savunucusu de¤ildir. Bu e¤ilimin tersine döndüpiyasalaflt›r›lmas›ndan en çok zarar haline geldi. Türk ve Kürt halklar› rülmesi, Kürt ulusal hareketinin Türgören kesimlerin bafl›nda Kürt kent aras›ndaki kardefllik iliflkileri zay›flakiye’deki ilerici halk hareketlerinin yoksullar› geliyor. Kürt kent yoksulmakta ve ne yaz›k ki düflmanl›k geliflmesinde etkili bir bileflen haline lar›, ulusal harekette oluflturduklar› duygular› giderek güçlenmektedir. gelmesiyle mümkündür. a¤lar›, temel hizmetlerin piyasalaflt›Yaflamakta oldu¤umuz çözümsüz“Biz zaten ilerici, solcu, sosyalistiz; r›lmas›na karfl› halk mücadelelerinde lük tablosunun, bizler aç›s›ndan ölbütün ilerici emek örgütlerinde yer seferber ettiklerinde, Türk kent yokdürücü önem tafl›yan unsuru iflte al›yoruz” gibi gerekçelerin arkas›na sullar›yla kuracaklar› mücadele iliflkiburadad›r. saklan›larak birbirimizi avutmayal›m. sine kendi ulusal kimliklerini de raSorunun demokratik-bar›flç› çözü‹lerici emek örgütlerindeki Kürt unhatl›kla tafl›yabilecek ve neo-liberal münün temel güçleri aras›nda, birsuru da, büyük kentlerin yoksul may›k›m politikalar›na karfl› mücadele birleriyle çat›flma halindeki emperhallelerinde örgütlü yurtsever parti düzlemi ayn› zamanda yeni bir karyalist ve gerici güçlerin bir kesimi ve gruplar da, neo-liberal yeni södeflleflme düzlemi haline gelebileveya egemen s›n›f fraksiyonlar›ndan mürgecilik politikalar›na karfl› halk cektir. birileri yoksa; bar›flç›-demokratik çöhareketlerinin örgütlenmesini ne Bir baflka kardeflleflme düzlemi, güzümün temel güçleri emperyalizme bölgede ne de Bat›’da temel bir gövencesiz çal›flmaya karfl› mücadele ve oligarfliye karfl› mücadelede birrev olarak ele almad›. Kürt ulusal alan›nda yatmaktad›r. Dünyan›n bir leflmifl Türk ve Kürt halklar› olacakhareketi içerisinden bu do¤rultuda çok ülkesinde oldu¤u gibi Türkisa, böylesi bir “düflmanl›k” ortam›ns›n›rl› say›da inisiyatif geliflti ve bunye’de de güvencesiz çal›flman›n teda bu yönde bir geliflmenin yaflanlar deneme aflamas›ndan ileri gidemel bileflenlerinden biri, göçmen iflmas› olanakl› de¤ildir. Bu düflmanmediler. çilerdir. Özellikle zorla göç ettirmeye l›k, her iki halk içinde de (ve en çok Yoksul mahallelerde paras›z e¤itim hedef olan büyük bir yoksul Kürt da Türk halk› içinde) gerici siyasi ve paras›z sa¤l›k hakk›, bar›nma kitlesi, bugün büyük kentlerdeki güe¤ilimlerin güç kazanmas›na neden hakk› gibi temel haklar için yürüttüvencesiz ifllerin en genifl emekçi olmaktad›r. ¤ümüz mücadelelere, yurtsever hagrubunu oluflturmaktad›r. Bu ifllerde Bu düflmanl›¤›n do¤mas›nda Kürt reketle ba¤lant›l› Kürt kent yoksullakullan›lan “aile eme¤i”, “yöresel sorununun silahl› yöntemlerle ortar›n›n kat›l›m› tesadüfi olman›n ötesipatronaj iliflkileri” gibi unsurlara, en ya konulmufl olmas›n›n bir pay› olane geçememektedir. Bu tesadüfi teçok Kürt kent yoksullar› aras›nda bilir. Ancak inanc›m›z o dur ki, soru- maslar›n bir ço¤unda ise, Kürt kent ulafl›labilmektedir. Yurtsever harenun ortaya konulufl yöntemi, bu soyoksullar›, temel hizmetlerin piyasaket, bu noktada da özel bariyerlere nucun do¤mas›nda tek bafl›na belirleyici de¤ildir. Dünyan›n de¤iflik yerlerinde silahla ortaya konulan ulusal sorunlar, ezen uluslar›n halk› içerisinde Türkiye’deki gibi bir reaksiyon yaratm›yor. Bunun en canl› örne¤i “Zapatist” harekettir. Dolay›s›yla, iki halk aras›ndaki “kardefllik iliflkilerinin zay›flamas› ve düflmanl›k duygular›n›n güçlenmesi” olgusunun katlan›lmas› gereken kaç›n›lmaz bir sonuç oldu¤unu söylemek, ölümcül bir kay›ts›zl›k anlam›na gelmektedir. Burada birlikte kafa yormam›z gereken fley, Türk ve Kürt halklar›n›n “yeniden kardeflleflmesini” Bütün tafllar gibi vekarl› / hapiste söylenen bütün türküler gibi kederli, sa¤layacak bir stratejik bütün yük hayvanlar› gibi battal, a¤›r / ve aç çocuklar›n darg›n bak›fl aç›s›n›n oluflturulyüzlerine benziyen elleriniz. / Ar›lar gibi hünerli, hafif, mas›d›r. Alt›n› çizerek yeniden ifasütlü memeler gibi yüklü, / tabiat gibi cesur de edelim; bugünkü çöve dost yumuflakl›klar›n› haflin derilerinin alt›nda gizleyen elleriniz. zümsüzlük tablosunun Bu dünya öküzün boynuzunda de¤il, as›l temeli, Kürt ve Türk bu dünya ellerinizin üstünde duruyor. halklar› aras›ndaki kardefllik iliflkilerinin her geNazım Hikmet - Elleriniz ve Yalana Dair çen gün zay›flamas›nda

sahiptir. Özellikle tafleron ve fasoncu flirketlerde çal›flt›r›lan Kürt iflçilerin güvenceli ifl ve onurlu çal›flma koflullar› talebiyle harekete geçirilememesinde, bu tip flirketlerin patronlar› aras›nda da yurtsever unsurlar›n bir ölçüdeki varl›¤› etkili olmaktad›r. Bu bariyerlerin afl›lmas› için özel bir politik müdahaleye ihtiyaç bulunmaktad›r. Bir di¤er kardeflleflme düzlemi, Ortado¤u’daki emperyalist iflgal ve gerici çat›flmalar karfl›s›nda yeni ve demokratik bir Ortado¤u için mücadele çizgisinde bulunmaktad›r. ABD’nin Irak’taki iflgaline karfl› mücadelede Kürt yurtsever gruplar›ndan arkadafllar›m›z›n ço¤u zaman yaln›zca imzalar›n› görebildik; ABD iflgalini aç›kça savunanlardan bahsetmek bile gereksiz. ‹srail’in bugünkü sald›rganl›¤› karfl›s›nda da Kürt yurtsever politik merkezlerinden etkili bir reaksiyon gelmedi¤i herhalde kimsenin gözünden kaçm›yordur. Filistin ve Irak direnifllerinde önderli¤in fieriatç›-Arap politik güçlerine geçmifl olmas› elbette, Ortado¤u’daki anti-emperyalist direnifl için olumsuz bir geliflmedir. Ancak buradan hareketle, emperyalist-siyonist egemenli¤inin tercih edilmesi gerekti¤i sonucuna var›lamaz. Buradan var›lacak tek sonuç, yeni ve demokratik bir Ortado¤u için mücadelenin güçlerini oluflturmak, bu güçler aras›nda etkili bir iflbirli¤i sa¤lamak gere¤idir. Böylesi bir çaban›n gösterilmesi aç›s›ndan da Kürt ulusal hareketinin tarihsel kaynaklar› ve reel olanaklar› önemli bir yer tutmaktad›r. Bu noktada, Kürt ulusal

GEL‹P GEÇERKEN...

hareketinin özellikle Filistin halk›na karfl› tarihsel bir borç alt›nda oldu¤unun da alt› çizilmelidir. Türk ve Kürt halklar›n›n yeniden kardeflleflmesi aç›s›ndan “yak›nlaflma”y› gerektiren bir baflka alan, baflta AB olmak üzere, tüm uluslararas› neo-liberal merkezlerle kurulan iliflkiler karfl›s›nda al›nacak tav›rd›r. Bu alandaki iliflkilere Kürt yurtsever hareketinin bugüne kadarki bak›fl›, ulusal siyasal varl›¤›n ne ölçüde gelifltirece¤i sorusuyla belirlenmifltir. Bu bak›fl aç›s›, örne¤in y›k›ma mahkum edilen ve tüm uluslararas› emperyalist kurumlara atefl püsküren Türk köylüsü için son derece rahats›z edicidir. Benzer bir reaksiyonun Kürt köylüsü içinde de olmamas› düflünülemez. Kald› ki, AB’nin Kürt ulusal hareketi için “sa¤lad›¤›” düflünülen hareket alan›n›n tuzaklarla dolu oldu¤u, özellikle son iki y›l içerisinde aç›kça görülmüfltür. Kürt ulusal hareketi, AB sürecinin sa¤lad›¤› hareket alan›n› kullanma iste¤i ile, bu sürecin Türk ve Kürt halklar› için yaratt›¤› ortak y›k›ma karfl› mücadele aras›nda daha dengeli bir iliflki kurmal›d›r. Böylesi bir tutum, Türk halk› içerisinde, AB ve di¤er emperyalist merkezlere karfl› geliflen reaksiyonun otomatik bir biçimde Kürt düflmanl›¤›yla birleflmesini önlemekte ciddi bir rol oynayacakt›r. Ve son olarak Türk ve Kürt halklar›n›n kardeflli¤inin belki de en etkili düzlemini oluflturacak bir alan›n üzerinde durulmal›d›r. Kürt ulusal hareketi hakk›nda hangi tart›flma yap›l›rsa yap›ls›n, Kürt kad›n›n›n kendisini ve toplumsal konumunu dönüfltürmekte sa¤lad›¤› baflar› tart›flma götürmez parlakl›ktad›r. Bu dönüAlaattin T‹MUR flüm, Türkiye toplumunun son 50-60 y›l›ndaki en büyük toplumsal ilerlemelerinden birisidir. Siyasi eylemde özgürleflen yoksul Kürt kad›n›n›n, neo-liberalizme karfl› halk hareketlerinde yoksul Türk kad›nlar›n›n özgürlefltirmesine yapaca¤› katk›, iki halk aras›nda bambaflka bir yak›nlaflma düzlemi yaratacakt›r. K›sacas› biz, “Türkiye bar›fl›n› halklar›n kardeflli¤inde aramal›d›r” diyoruz. Bu bir “yeniden kardeflleflme ça¤r›s›” olarak ele al›nmal›d›r Ve yeniden kardeflleflme ça¤r›m›z, neo-liberalizme ve emperyalizme karfl› ortak mücadele ça¤r›s›d›r! (*)13-14 Aral›k 2007 “Türkiye Bar›fl›n› Ar›yor” konferans›na sunulan tebli¤in son k›sm›d›r.

Birlikte yaflayabilmek için kontrgerillay› y›kmal›y›z

H

rant Dink öldürüldü. Teti¤i çekenin ve “reisinin” kim oldu¤u belli ama iflletilen kontrgerilla düzene¤inin zembere¤ini kimin boflaltt›¤› belli de¤il. Daha önceki kontrgerilla cinayetlerinde oldu¤u gibi, kontrgerilla devleti y›k›lmadan a盤a ç›kmas›n› beklemek de gerçekçi de¤il. Türkiye’deki “sömürge tipi faflizm”in omurgas›n›n nas›l kuruldu¤u dikkate al›nd›¤›nda, suikasti “d›fl güçlerin mi iç güçlerin mi yapt›¤›” tart›flmas›n›n fazlaca bir anlam› yok. Do¤ru olan, bir “siyaset yapma biçimi olarak” suikast›n kendisini ve “içerdeki ve d›flar›daki sonuçlar›”n› tart›flmak. Cumhurbaflkanl›¤› seçimlerine do¤ru gerilimin t›rmanaca¤›, bombalar›n patlayaca¤›, suikastlerin yap›laca¤›, provokasyonlar›n ve oldu-bittilerin birbirini izleyece¤i biliniyordu. Bu sürecin “dü¤mesine” iki y›l önce fiemdinli provokasyonuyla bas›lm›flt›. Dan›fltay sald›r›s› sürecin yeni bir evresine girildi¤ini hissettirmiflti. Son olarak Hrant Dink suikast› ile önemli bir hamlenin daha yap›ld›¤› anlafl›l›yor. Dink suikasti, devlet iktidar› için mücadelenin son iki y›l› boyunca haz›rlanm›fl ve zaman› gelince “icra edilmifl” gibi görünüyor. Bu hamlenin, M‹T Müsteflar›’n›n genifl yank› uyand›ran 80.y›l konuflmas›yla ayn› s›ralara denk gelmesi anlaml›d›r. M‹T Müsteflar›’n›n “Türkiye’nin bölgede inisiyatif almamas› halinde ufalanan, parçalanan devletler saf›nda yer alaca¤›” mealindeki konuflmas›, mevcut politik gerilimin “fleriatç› ve laik iktidar ekipleri” aras›nda bir “itiflme” olman›n ötesine geçti¤i, devlet iktidar› için mücadelenin giderek daha somut ve elle tutulur bir siyasi dönemece do¤ru ilerlemekte oldu¤unu gösteriyordu. Ordu ve AKP aras›nda iki y›ld›r özellikle gerginleflen iktidar mücadelesinin temel konusu, ABD’nin bölgedeki güç dengelerini ve siyasi ortam› köklü bir biçimde de¤ifltiren Irak iflgalinin ard›ndan, “iç politika aç›s›ndan anlam tafl›yan d›fl geliflmelerin” nas›l karfl›lanmas› gerekti¤i ve

“d›fl politika aç›s›ndan anlam tafl›yan iç sorunlar›n” nas›l ele al›nmas› gerekti¤i sorular›d›r. “Il›ml› ‹slamc›” AKP ile “do¤al olarak militarist” ordu kendilerine “iktidar süreklili¤i sa¤layacak” en uygun politika formülünü ar›yorlar ve bu formülü ABD politikalar› ile farkl› uyum modellerinde buluyorlar. Taraflar birbirlerini “izolasyonist” veya “teslimiyetçi” olarak nitelendirerek mahkum etmeye çal›fl›yorlar. Politikalar›n› bu nitelendirmelerin ça¤r›flt›rd›¤› “liberal” veya ”ba¤›ms›zl›kç›” ilkelerin savunuculu¤u olarak popülerlefltirme çabas›ndalar. Ancak bu “s›fat”lar, yani “liberallik” veya “ba¤›ms›zl›kç›l›k” bu merkezlerin politikalar›n›n baz› nüanslar›n›n ötesinde esasl› bir anlam tafl›m›yorlar. Ancak Türkiye’yi içerde ve d›flar›da politika seçimlerine zorlayan geliflmeler, iç politikadaki geliflmelerin ritmine tabi de¤il. Türkiye’nin AB ile iliflkilerinin kopma noktas›na gelmesi; Irak Çal›flma Grubu’nun raporunun hemen ard›ndan Saddam ve yard›mc›lar›n›n fiii direniflçilere öldürtülmesi ve Irak’›n üçe bölünmesinin kesinleflmesi; Bush’un Irak’a 21 bin ABD askeri gönderme karar› almas›; ABD ve ‹ngiltere’nin Irak petrollerinin %70’ine el koymas›; ABD’nin Irak Kürdistan› Federe Devleti’nden 30 bin askeri Ba¤dat ve çevresinde savafla sokmak istemesi; Irak Kürtleri’nin Suriye ve ‹ran’la bir diplomasi trafi¤i oluflturmas›; ABD ve ‹srail’in Filistin’de iç savafl ç›kartmas›; Rusya ve ‹ran’›n enerji nakil hatlar› üzerindeki denetimlerini, bölge politikalar›nda bir zorlay›c› güç olarak kullanmaya bafllamalar› bir-iki ay gibi k›sa bir sürenin içinde meydana geldi. Bu geliflmeler, Türkiye’de devletin kurumsal yap›lanmas› ve a¤›rl›k merkezlerinin oluflumunda düzenleyici rol oynayan temel iç ve d›fl politikalar›n bir k›sm›n›n tamamen, bir k›sm›n›n ise uyum içinde sürdürülemez hale gelmesine neden oluyor. Bu yüzden, Türkiye’de “içerde” yaflanan iktidar mücadelesi, “d›fl koflullar” nedeniyle ayn› zamanda devletin bütün kurumlar›n› içerden etkileyen bir “politik tercih krizi”yle birlikte gelifliyor. Bafllang›ç-

ta hükümetle ordu aras›ndaki bir kurumsal kutuplaflma olarak gündeme gelen siyasi çat›flma, temel devlet kurumlar›n›n tümüne yay›lan bir politik saflaflmaya dönüflüyor. Bu dönüflümün ön plan›nda M‹T ve d›fliflleri bürokrasisinin üst kademeleri etkin rol al›yor. Bu “etkinli¤in” iki temel sonucu var: Birincisi bugüne kadarki “laik-fleriatç›” kutuplaflt›rmas›n›n bundan sonra sürdürülebilmesi zorlafl›yor. ‹kincisi, AKP’nin “Il›ml› ‹slamc›” politik kimli¤i, “milliyetçi ve laik” bir devlet politikas› içinde eritilerek eklemlenme yoluna giriyor. (Tayyip Erdo¤an’›n bu dönüflüme ayak uydururken kendi kafas›nda “takiyye” yap›p yapmamas›n›n bir önemi yok.) M‹T Müsteflar›’n›n 80. y›l aç›klamas›n› yapt›¤› günlerde “emekli” M‹T Müsteflar Yard›mc›s› Cevat Önefl ile “Terör Uzman›” Do¤u Ergil “Türkiye Bar›fl›n› Ar›yor” Konferans›na etkili bir biçimde kat›ld›. Yine ayn› günlerde, son aylarda D›fliflleri Bakanl›¤›’nda iyice öne ç›kan “yeni-Osmanl›c›” grubun önemli ismi ve AKP’nin “K›br›s ata¤›”n›n mimar› müsteflar Selçuk Apakan Ortado¤u ülkelerinde görev yapan büyükelçileri, baflta Irak, ard›ndan Filistin, ‹ran ve Suriye olmak üzere Türkiye’nin tüm Ortado¤u politikalar›n› gözden geçirmek üzere toplad›. Tam bu toplant› s›ras›nda ABD D›fliflleri Bakanl›¤›’n›n 3 numaral› ismi Nicholas Burns Apakan’la bir araya geldiler. Bütün bu trafik, yaln›zca hükümet ve AKP ile s›n›rl› kalmayan, M‹T ve D›fliflleri Bakanl›¤› bürokrasisinin de önemli bir yer tuttu¤u yeni bir siyasi oluflumun de¤iflik cephelerde öne ç›kma çabas›nda oldu¤unun kan›tlar›yd›. Son günlerin bu geliflmeleri, daha yap›sal bir baflka geliflmeyle birlikte yaflan›yor. Temel ayaklar› Özel Harp, M‹T, yarg› ve d›fliflleri bürokrasisinde olan kontrgerilla temel kurumlardaki bu parçalanma e¤iliminin de etkisiyle kendi içinde merkezkaç belirtiler göstermeye bafllad›. Kontrgerilla, fiemdinli olay›n›n gösterdi¤i gibi, 1950’lerden bu yana görülen “beceriklili¤ini” de yitirmeye bafllad›.

Dan›fltay bask›n›nda da görüldü¤ü gibi, kontrgerillan›n de¤iflik kollar› birbirlerini deflifrasyon k›y›lar›nda dolaflt›ran karfl›l›kl› manevralara giriflebilecek hale geldiler. Belirgin bir biçimde görünmektedir ki, “ulusalc›lar” partiyi kaybediyorlar. ABD “imparatorlu¤unda pay sahibi olma” ad›na d›fl ve iç politikan›n geleneksel (ve gericili¤i su götürmeyen) yönetim ilkelerini “liberal” bir revizyondan geçirerek sürdürme iddias›yla öne ç›kmaya bafllayan “yeni Osmanl›c›lar”›n devlet iktidar›nda rahat bir egemenlik kuracaklar› ise beklenilmemelidir. Çünkü “yeni Osmanl›c›l›k” “faflizan-ulusalc›l›k”tan bir “kopufl” de¤il, “faflizan-ulusalc›l›¤›n” bir versiyonudur. Faflizan-ulusalc›lar, Türkiye’nin “geleneksel güvenlik” konseptini bir iflbirli¤i dayatmas› olarak ABD’ye eninde sonunda yeniden kabul ettirebileceklerini varsaymaktad›rlar. Yeni Osmanl›c›lar ise, Türkiye’nin “geleneksel güvenlik” kavram›n›n ABD’nin Ortado¤u’daki güncel amaçlar›yla uyum sa¤layan bir versiyonunun olanakl› oldu¤unu ileri sürmektedirler. Her iki kesim de ABD’siz bir Ortado¤u’da uluslar aras›nda bar›flç› ve dayan›flmac› bir iliflki sisteminin kurulabilece¤i gibi bir tahayyüle sahip de¤ildir. Silah patlad›¤› s›rada devletin tepesindeki tablo buydu. Bu genel çerçeve içinde Hrant Dink’in öldürülmesinin bu iktidar mücadelesindeki gerilimi t›rmand›raca¤› elbetteki ortada. Ancak, bu gerilimin “kime hizmet edece¤i” konusunun henüz belirgin olmad›¤›n› söylemeliyiz. Yine de aç›k olan birkaç nokta bulunmaktad›r. Birincisi: Suikast, Türkiye’nin Kürt Sorunu, K›br›s Sorunu ve Ermeni Sorunu gibi konulardaki de¤ifltirilmesi güç politikalar› nedeniyle, s›ras›yla, Irak’ta, Do¤u Akdeniz’de ve Kafkaslar’da bölgesel emperyalist politikalardan “d›fllanmas›” yönündeki e¤ilimleri fliddetlendirecektir. Bu geliflme, iktidar güçlerini ABD’ye karfl› daha zay›f hale getirecek, buna karfl›l›k, çeflitli renklerden milliyetçi politikalar›n toplumdaki gücünü art›racakt›r.

‹kincisi: Siyasal mücadelenin kontrgerilla hareketleriyle yürütülmesi, solun ve ilerici toplumsal muhalefetin zay›f oldu¤u flimdiki koflullarda, iktidar mücadelesi düzlemini düzenin en sad›k kuvvetlerine daralt›r. Siyasi çat›flma, devletin en yüksek merkezleri aras›ndaki bir güç ve taktik mücadelesine dönüflmeye bafllar. Bu çat›flman›n koflullad›¤› siyasi saflaflma, Türkiye siyasetine egemen olan ve Türkiye’nin siyasal ve toplumsal geliflmesini her bak›mdan köstekleyen gerici “milli mutabakat”lar›n tutsa¤› olmaya devam eder. Üçüncüsü: Kontrgerilla fliddeti, her zaman oldu¤u gibi flovenizmin ve ba¤nazl›¤›n tahrikine dayan›yor. Bu fliddetin yönlendirdi¤i toplumsal ortam, Türkiye toplumunun yıllardan beri bilinçli ve kasıtlı olarak itildi¤i etnik ve dinsel ayr›flmay› h›zland›r›yor. Bu ayr›flma ortam› popüler siyaseti ilerici ve sol de¤erlerin d›fl›nda, milliyetçi ve gerici bir çerçeveye hapsediyor. Bu ise Türkiye’yi bu kez gerçekten ad›m ad›m parçalanmaya, gerici bir iç ve d›fl savafllar döngüsüne do¤ru sürüklüyor. Ancak solun, bu faflist fliddet ortam›na karfl› güçlü bir toplumsal tepkiyle bütünleflebilece¤i; Türkiye toplumunu bu k›s›r döngüyü k›rmaya yöneltebilece¤i Hrant Dink’in cenaze töreninde ortaya ç›km›flt›r. Dink cinayeti, y›llard›r yoksul y›¤›nlara empoze edilen Kürt ve Ermeni düflmanl›¤›n›n, kurucusunun devletin omurgas›n› oluflturan kontrgerilla cihaz› oldu¤unu; bu cihaz›n devletin ve toplum hayat›n›n her köflesini nas›l için için kuflatm›fl oldu¤unu “Susurluk Skandal›” boyutlar›na varabilecek kan›tlarla ortaya koydu. Türkiye toplumunun kardeflçe birli¤ini yeniden kurmam›z›n önündeki en temel engelin, halklar›n kardeflli¤ini sabote etmeyi temel görev edinmifl bu kontrgerilla cihaz› oldu¤unu göstermemizin f›rsat› flimdi vard›r. Bu f›rsat, Türkiye halk›na Kardeflli¤in Türkiyesinin ancak Halk Demokrasisi ile kurulabilece¤ini gösterme f›rsat›d›r da. Halk›n kendi demokrasisi ancak bu kokuflmufl kontrgerilla düzenine karfl› Kardeflli¤in Türkiyesi mücadelesi içinde kurulabilir. Sol bu momenti kaç›rmamal›d›r!

Fred Weston

In Defence of Marksizm enezüella Baflkan› Hugo Chavez yeni bakanlar›n yemin töreninde yapt›¤› ateflli konuflmas›nda kapitalizme karfl› al›nacak önlemleri aç›klad›. Önerileri ülke politikas›n› tam sola döndürüyor ve köklü de¤ifliklikler ve kapitalizmin ortadan kalkmas› için y›¤›nlar›n arzular›n› yans›t›yor. Chavez Bolivar Devriminin bafllang›c›ndan beri en büyük zaferini Aral›k ay›nda kazand›. Politik iktidar-parlamentonun denetimi ve y›¤›nlar›n tam deste¤i- art›k Chavez’in elinde. Washington Post gazetesinin dün, bu aç›klamalar hakk›nda yay›nlad›¤› makalenin bafll›¤›n›n “Chavez Venezüella’n›n Sosyalist Devrimini H›zland›r›yor” olmas› gelifligüzel de¤il. Chavez konuflmas›nda Venezüella’da “2007-2021 y›llar›n›n Ulusal Simon Projesi” diye adland›rd›¤› ve “Bolivarc› Sosyalizm”i yap›land›rma amaçl› yeni bir devrenin bafllad›¤›n› vurgulad›. Devrimin befl “motor”unu aç›klad›: özel bir “etkinlefltirici” yasa, anayasa reformuna devam, halk e¤itimi, siyasal iktidar organlar›n› yeniden yap›land›rma, ve toplumsal gücü yaymak. Önerilerinin ana prensibi etkinlefltirici yasa. Bu yasa Chavez’e gelecek y›l baz› kararlar almas›na ve uygulamas›na yetki veriyor. Chavez yasan›n odak noktas›n›n geçmifl hükümetlerin özellefltirdi¤i temel flirketlerin 1991 y›l›nda özellefltirilen telekomünikasyon flirketi CANTV ve elektrik endüstrisi gibi- kamulaflt›r›lmas› olaca¤›n› özellikle belirtti. Chavez sözlerine amac›n “stratejik sektörlerde üretim araçlar›n›n mülkiyetini topluma” vermek oldu¤unu ekledi. Chavez petrol endüstrinde de devlet denetimini artt›rmay› planl›yor. Orinco petrol yataklar›nda devletin yabanc› flirketlerle (ABD’nin Exxon Mobil, Conoco ve Chevron, Fransa’n›n Total, ‹ngiltere’nin BP ve Norveç’in Statoil) ortaklafla iflletti¤i dört giriflim var ama devlet bu flirketlerde az›nl›k pay›na sahip. Chavez ço¤unluk pay›n› al›p, ülkenin petrol üretiminin %18’ini yapan bu iflletmelerin denetimini devlete vermeyi planl›yor. Chavez anayasal reformlar yap›laca¤›n› söyledi ama önerileri aç›klamad›. Sadece konuflmas›nda devrimi destekleyen halk kitlelerine gönderme yaparak önerilerin “halk iktidar›na” dayand›raca¤›n› söyledi. “Venezüella’n›n sosyalist cumhuriyetine do¤ru ilerliyoruz ve bu anayasam›zda esasl› de¤ifliklikler gerektiriyor....Sosyalizme do¤ru ilerliyoruz ve hiç kimse, hiçbir fley bizi durduramaz” Bir tek reformdan söz etti; Merkez Bankas›’n› daha s›k› denetime almak. Merkez Bankas› flu anda ba¤›ms›z. Chavez ba¤›ms›zl›¤›n› kald›rmak istiyor. Ba¤›ms›zl›¤› bankay› “neoemperyalizm”in bir aleti yap›yor. Al›nacak di¤er önlemler aras›nda “Bolivarc› halk e¤itimi” de var. Chavez’in aç›klamas›na göre Bolivarc› e¤itim “yeni de¤erleri derinlefltirecek ve bireyselcilik, kapitalizm ve bencillik gibi eski de¤erleri” yok edecek. Devrimi destekleyen y›¤›nlar›n yaflad›¤› yoksul bölgelere yönetimde daha çok söz hakk› vermek gerekti¤ini vurgulayan Chavez yap›lmas› gerekenin “burjuva devletinin ortadan kald›r›lmas›” oldu¤unu çünkü bütün devletlerin amac›n›n “devrimleri engellemek” oldu¤unu söyledi. Bunu baflarman›n yolu yeni kurulan toplumsal konseylere daha çok yetki vermek ve onlar› yeni bir devlet kurmak için afla¤›dan yukar›ya do¤ru gelifltirmektir” dedi. Aral›ktaki ezici seçim zaferi y›¤›nlar›n ileri gitmek ve oligarfli ile savaflmak istedi¤ini aç›kça gösterdi. Chavez’in konuflmas› bu durumu yans›t›yor ve neden “Hiçbir fley, hiçbir kimse bizi sosyalizme ulaflma yolumuzdan ç›karamaz.... Venezüella sosyalizmi, bizim sosyalizmimiz” dedi¤ini aç›kl›yor. Konuflmas›nda özellikle Marx ve Lenin’in ideallerine gönderme yapt›. Chavez kendi yemin töreninden sonra cumhurbaflkanl›¤›n›n 2013 y›l›na kadar devam edecek üçüncü devresine bafllayacak. Venezüella ve uluslararas› burjuvazi gittikçe sola kayan Chavez’e karfl› afl›r› ba¤naz bir kin kampanyas› bafllat›yor. Bu bir gelifligüzel ifl de¤il. Tehlikede olan maddi ç›karlar›. Chavez e¤er ifli sonuna kadar götürürse, Venezüella’da y›¤›nlar›n istekli deste¤ini kazanacak. Son zamanlarda Chavez devrim sürecini “geri döndürülemez” bir hale getirece¤ini söylemiflti. Bunu yapman›n tek bir yolu var: Bütün sermayeyi kamulaflt›rmak ve taban› iflçi s›n›f› olan devrimci bir devlet kurmak. Chavez,“Burjuva devletini çökertmek gerek” dedi¤i zaman çok hakl›. fiu andaki devlet eski rejimin elemanlar›yla delik deflik. Memurlar›n ve yüksek kademe devlet görevlilerin ço¤unlu¤u hala geçmiflte burjuvazinin ç›karlar›na hizmet etmek için atanm›fl insanlar. Güvenilir de¤iller. Her gün, her dakika ilerici reformlar› baltalamak için dolap çeviriyorlar. Devrimi y›pratmak ve böylece eski rejimim geri dönmesine olanak yaratmak için devrimi yavafllatmaya çal›fl›yorlar. Chavez birçok kez devrim sürecinin önünü kesen bürokratl›ktan ve her düzeyde yolsuzluktan bahsetti.

V

Çeviri: Emine Kunter /Latinbilgi.net

www.halkinsesigazetesi.net iletisim@halkinsesigazetesi.net 15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.

n Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Umar KARATEPE n Telefon-Faks 0 212 245 9037 n Adres Tomtom Mah. Örmealt› Sk. 6/3 BEYO⁄LU/‹STANBUL n Bas›ld›¤› Yer Sinerji Bas›n Yay. ve ‹let. Hizm. A.fi. Bask› Tesisleri - KOCAEL‹ n Da¤›t›m Yay-Sat


25 Ocak 7 fiubat

2007

GÜNDEM 3

Hepimiz Ermeniyiz Hepimiz Kürdüz Irkç› katillere inat

Hrant Dink cinayeti, flovenizme ve ba¤nazl›¤a karfl› toplumsal tepkiyi patlatt›. Cenaze töreni 150 bin Türk, Kürt ve Ermeni’nin dev bir kardefllik gösterisine dönüfltü.

Kardefl kardefli ayakkab›s›ndan tan›d›...

Ço¤unlu¤u Müslüman kökenli kitle, ›rkç› katillere duydu¤u büyük öfkeyi “Hepimiz Hrant›z, Hepimiz Ermeniyiz” slogan›yla dile getirdi. Müslüman kültüründen gelen insanlar›n “hristiyan-gavur”la özdefl “Ermeni” kimli¤ine bu biçimde sahip ç›kmas›, ilk kez yaflan›yor. Bu olay, bir büyük toplumsal bilinç dönüflümünün iflareti olarak alg›land›. ‹lk kez, Dink cinayetinin ifllendi¤i günün akflam› at›lan “Hepimiz Ermeniyiz” slogan› k›sa bir süre içinde “Hepimiz Ermeniyiz, Hepimiz Kürdüz” slogan›na dönüfltü. Bu dönüflüm, ›rkç› fliddete ve bunun arkas›nda yatan toplumsal önyarg›lara karfl› tav›r alma ihtiyac›n›n bir ifadesi oldu. Bu tav›r al›fl›n toplumda ilerici bir kültürel dönüflümü bafllatabilece¤ini sezen faflist ve gerici güçler tepki göstermekte ge-

Anadolu Ermenilerinin u¤rad›¤› tarihsel haks›zl›¤› ve bugün yaflad›klar› horlanmay› daha özgür ve demokratik bir Türkiye yaratarak onarmak isteyen Hrant’a, Mercedeslerinin içinden “ajan, uflak” yak›flt›rmas› yapanlar, yan›tlar›n› onun bir da¤ gibi yatt›¤› yerden hayk›ran alt› delik ayakkab›lar›ndan ald›lar.

Minak parov sireli ye¤payris* *Güle güle sevgili kardeflim

Üniversitenin bafl›nda bir faflist Göreve geldi¤inden beri üniversitelilere kan kusturan ‹stanbul Üniversitesi rektörü Mesut Parlak 22 Ocak’ta Sabah gazetesine verdi¤i röportajda ilginç aç›klamalar yapt›. Kampüsteki “zoom” özellikli kameralarla övünerek “ö¤rencilerin nefes al›fllar›n› dahi tespit edebildi¤ini” söyledi. Parlak, böylece ülkenin bölünmez bütünlü¤ünü korudu¤unu savundu. Kendisine yönelik elefltirilerin bölücü terör örgütlerinin ifli oldu¤unu savunan Parlak, görev süresince iyice yo¤unlaflan faflist sald›r›lar› ise sorundan saymad›. Parlak, üniversitenin sorunlar›n› ‹mral›’ya ba¤layacak kadar demagog; ülkücü faflistleri okul içinde kurflun s›kt›klar›nda dahi koruyup kollayacak kadar partizan bir MHP’li. Afifl asmalar› bile yasaklanan üniversiteliler ise pes etmiyor. Okulun duvarlar› anti-faflist yaz›lamalarla süslü.

Bir Ermeni... Bir sosyalist... Bir kardefl... 1954’te Malatya’da do¤du. Yedi yafl›nda ailesiyle ‹stanbul’a göçtü. Anne-babas› boflan›nca kilisenin çocuk yuvas›na kondu. Lisede devrimci düflüncelerle tan›flt›. Üniversitede okurken, yuvada tan›flt›¤› Rakel Ya¤basan ile evlendi. Düflünceleri nedeniyle birkaç kez tutukland›. 1990’larda içinde çal›flt›¤› Ermeni Cemaati’nin kendisini Türkiye’ye daha iyi anlatmas› gerekti¤ini söyleyerek 1996’da AGOS’un yay›n›na bafllad›. Son dönemde Ermeni sorununun demokratik bir zeminde, taraflar aras› anlay›fl çerçevesinde tart›fl›lmas› için yo¤un çaba gösteriyordu. Tüm sald›r›lara ra¤men Türkiyeli bir Ermeni olarak gelecekten umudunu kesmedi.

Sorunu çözmezsen bir kullanan bulunur

Türkiyeli demokrasi güçleri Hrant Dink’in katledilmesi karfl›s›nda örnek bir birlik ve atakl›kla sokaklara ç›kt› Hrant Dink’in 19 Ocak günü öylen saatlerinde katledildi¤i haberi duyulur duyulmaz, muhalefet güçleri örnek bir refleks göstererek, beklemeksizin halk› kardefllerine sahip ç›kmak, kontrgerilla katliam›na sessiz kalmamak için sokaklara ça¤›rd›. ‹stanbul’da an›nda Taksim’de toplanan ve telefonlarla, bas›n yoluyla tan›d›klar›n› eyleme ça¤›ran kalabal›k gittikçe büyüyerek 10 bin kifliye ulaflt›. Akflam 8’de fiiflli’deki AGOS gazetesine do¤ru harekete geçildi¤inde bir insan selini and›ran kalabal›k, tek ses tek yürek kotrgerillaya lanet okudu. Eylemde s›k s›k “Hepimiz Hrant’›z Hepimiz Ermeniyiz”, “Kahrolsun M‹T, CIA, Kontrgerilla, “Faflist Baykal”, ve “Susma Hayk›r Katil Devlettir” sloganlar›n› att›. Eylem gece saat 10’a kadar sürdü. Ayn› akflam Ankara’da da K›z›lay YKM önünde toplanan yüzlerce kifli cinayete lanet okudu. Ertesi gün Türkiye’nin dört bir yan›nda demokrasi güçlerinin ortak eylemleri vard›. ‹stanbul ve Ankara d›fl›nda ‹zmir, Adana, Eskiflehir, Artvin ve di¤er pekçok merkezde binlerce kifli Dink için yürüdü. Dink’in do¤du¤u kent olan Malatya’da da eski Ermeni mahallesi Çavuflo¤lu’nda 1000 kiflinin kat›ld›¤› bir eylem düzenlendi. En büyük eylem Dink’in cenaze töreni oldu. 22 Ocak’ta yap›lan törene, Türkiye’nin dörtbir yan›ndan gelen 250 bin insan kat›ld›. Bu mahfleri anti-faflist gösteride, “Hepimiz Hrant’›z, Hepimiz Ermeniyiz” slogan› en güçlü kat›l›mla hayk›r›ld›. 8 kilometrelik yürüyüfl, ‹stanbul’u kardefllik kenti haline getirdi.

cikmedi. Sivas Katliam› davas›n›n avukat›, SP’li gericilik flampiyonu fievket Kazan “'Biz Mehmet, Hasan ve Hüseyiniz. Biz Hrant de¤iliz, biz Ermeni de¤iliz. Ama uflakl›¤›n buras›na kadar iniliyor” dedi. Bu tescilli gericinin sözleri, “Hepimiz Ermeniyiz” slogan›n›n yobazl›¤a karfl› bu kitlesel tepkinin gericilik için temsil etti¤i tehlikeyi ortaya koydu. Bu aç›klamay›, suikastle ba¤lant›l› kiflilerin önemli bir bölümünün mensubu oldu¤u BBP Genel Baflkan› Muhsin Yaz›c›o¤lu’ndan geldi. Yaz›c›o¤lu, “devleti ve Türk milletini suçlu sandalyesine oturtma yaklafl›m›n› kabul etmiyoruz. Dink’e ne kadar tepki gösteriliyorsa flehit edilen Mehmetçiklere, polislere ve Türk vatandafllar›na da ayn› duyarl›l›¤›n gösterilmesi gerekiyor” diyerek konunun “özünü” ortaya koydu. Yaz›c›o¤lu’nun tepkisi, Ermeni düflmanl›¤› ile Kürt düflmanl›¤›n›n ayn› temelden beslendi¤ine iliflkin bir bilincin yans›mas›yd›. Kapsaml› bir kontrgerilla operasyonuyla, ›rkç›-gerici duyarl›l›klar›n k›flk›rt›lmas›yla gerçeklefltirilen Dink suikasti, belki de fark›nda olmaks›z›n Türkiye toplumunda ›rkç›l›¤a ve yobazl›¤a karfl› reaksiyonun gerçek bir ilerici siyasal bilinç ve kültür s›çramas›na dönüflmesinin önünü açt›.

Ulusalc› cephe, H›rant Dink’in bir ›rkç› milliyetçi militan taraf›ndan öldürülmesinden sonra savunma pozisyonuna geçti ve suikast›n d›fl güçlerce kullan›lmas›ndan flikayet etti. Gerçekten de suikast emperyalistlerin Türkiye üzerindeki müdahale zeminini geniflletti. Ancak bu müdahale zeminini sa¤layan Türkiye’nin y›llarca çözülemeyen meseleleri de¤il miydi? Kürt meselesinde, Ermeni sorununda, K›br›s’ta ›rkç›-miliyetçi tezler hangi sorunu çözdü? Tam tersine sorunlar› kangren haline getirmedi mi? Türkiye’nin kendi sorunlar›-

n› demokratik ve gerçekçi bir biçimde çözmeyenlerin, sürekli çözümsüz ›rkç› ç›kmaz sokaklarda ›srar edenlerin, flimdi de “Bu sorunlar› ABD-AB kullan›yor diye” flikayet etmesi tam bir iki yüzlülük. Onlar, her dönem emperyalistlerin tafleronlu¤unu yaparak Türkiye’yi zay›f düflüren milliyetçilerin bu topluma sunacak bir çözümleri yok. Yaralar›n› emperyalistlerin kafl›mas›n› istemiyorsan, onlar› tedavi edeceksin. Sorunlar›n› demokratik ve bar›flç›l yollardan çözeceksin. Bunun aksine her tav›r emperyalistlerin de¤irmenine su tafl›yor.

‹nkar cinayeti teflviktir Halk›n Sesi Ekim ay›nda, Fransa Parlamentosu’nun alt kanad›, Ulusal Meclis, Fransa’da “Ermeni Soyk›r›m›’n›n inkar edilmesini suç sayan” bir yasa ç›kard›¤›nda buna benzer bir yasan›n Fransa’ya de¤il bize laz›m oldu¤unu yazm›flt›k. Bu tür eylemlere hedef olan “az›nl›klar”›n ayn› tipten hareketlerin yinelenmesinden korkacaklar›n›, inkar›n, onlar›n bu korkular›n›

Poster olsun diye mi? Emniyet'ten bas›na verilen Ogün Samast foto¤raf› tam anlam›yla bir propaganda afifli. Samast, Mustafa Kemal’in "Vatan topra¤› kutsald›r, kaderine terk edilemez" sözünün önünde poz veriyor. Emniyet neden bu foto¤raf› çekti ve seçti? Bir mesaj m› veriliyor? Faflist katiller bu foto¤rafla cesaretlendirilmiyor mu? Düzen karfl›t› unsurlar bu foto¤rafla tehdit edilmiyor mu? Foto¤raf faflistler poster olarak kullans›n diye mi da¤›t›ld›? Yoksa bu foto¤raf cinayetin üstlenilmesi mi? Samast'›n azmettiricilerinden Yasin Hayal'in Trabzon Emniyeti'nin penceresi aç›p, elini kolunu sallayarak bas›na seslenmesi içeride misafir muamelesi gördüklerinin simgesiydi. Bu "muamele"nin 16 Mart 1978 katliam›nda ad› geçen Trabzon Emniyet Müdür Reflat Altay ile ilgisi var m›d›r?

fliddetlendirece¤ini, ma¤durlar›n bu korkular›n› gidermek için yap›ld›¤›n› söylemifltik. Ve korkular hakl› ç›kt›! fiimdi bir kez daha tekrarl›yoruz. 1915’te herhangi bir Ermeni katliam›n›n olmad›¤› propagandas› Türkiye’de yasaklanmal›d›r. Katliam› inkar edenler hiçbir kamu görevine getirilmemelidir çünkü onlar bu toplumdaki güven ve kardefllik duygular›n› tahrip etmektedir.

Ermenisin o halde ölmelisin Fatih YAfiLI

C

addenin ortas›nda vücudundaki kurflun delikleriyle yatan o cesede iyi bak›n… Çünkü o cesedin üzerine örtülen beyaz örtüde, bu ülkenin 50 y›ll›k geçmifli ve önümüzdeki 10 y›lda yaflayaca¤› büyük felaketlerin bir dökümü bulunuyor. Bu topraklar› siyasi bir radyoaktif çöplük haline getiren, hepimizi radyasyon yemifl organizmalara benzeten 50 y›ll›k sa¤ iktidarlar›n lekesi var çünkü o örtünün üzerinde… O örtünün üzerinde NATO’nun CIA’n›n, Pentagon’un kulu kölesi Türk sa¤›n›n, islamc›s›n›n, milliyetçisinin, muhafazakâr›n›n parmak izleri var… O örtünün üzerinde Tan Matbaas› bask›n›ndan, 6. Filo’yu protesto için toplanan solcular›n üzerine sald›r›ld›¤› Kanl› Pazar’a, Denizlerin dara¤ac›nda, Mahirlerin K›z›ldere’de katledilmelerinden, Do¤an Öz’lerin Bedrettin Cömertler’in öldürülmelerine uzanan yolun yolcusu, Washington’u k›ble bilmifl Türk sa¤›n›n bütün alçakl›klar› var… O beyaz örtünün üzerinde, U¤ur Mumcu’dan Ahmet Taner K›fllal›’ya, Turan Dursun’dan Bahriye Üçok’a, Marafl Katliam›’ndan Sivas Katliam›’na ülkeyi CIA’n›n ve MOSSAD’›n oyun alan› haline getiren Türkefl’in, Demirel’in, Evren’in, Erbakan’›n, Özal’›n ve Ecevit’in parmak izleri var… O örtünün üzerinde yoldafllar›m›z›n üzerine bombalar atan, mermiler ya¤d›ran, çelik tellerle bo¤an, K›rc›’lar›n, Çatl›’lar›n, A¤ca’lar›n ve onlar› kahraman bellemifl bütün faflistlerin parmak izleri var… (Son yaz›s›nda bir güvercin tedirginli¤inde oldu¤unu söylemifl Hrant Dink, ama eklemifl: “bu ülkede kimse güvercinlere dokunmaz.” Bu kadar naif, bu kadar insand›n demek… Demek düflünemedin bu topraklar›n “güvercin kasaplar›”yla dolu oldu¤unu… ) Siz, bu cinayete bak›p “ülkenin imaj› zedelendi, Avrupa Birli¤i’ne rezil olduk” diye hay›flananlar… Siz, bu cinayete bak›p, “d›fl güçlerin oyunu, ama aptal solcular yine bizi suçluyor” diyen vatan millet âfl›klar›… Siz, “bu cinayeti Türk düflmanlar› ifllemifltir” fleklinde dahice tespitler yapan komplo üstatlar›… O cesede, o cesedin üzerindeki beyaz örtüye iyi bak›n! Bizden, bizim çocuklardan, devrimden, Denizlerden, Mahirlerden korkunuz ülkeyi buraya getirdi. Faili meçhulleriniz, suikastlar›n›z, darbeleriniz, Mamak, Diyarbak›r ve F Tipi zindanlar›n›z, ezan, bayrak, din diye ak›tt›¤›n›z salyalar›n›z ülkeyi buraya getirdi. fiimdi, emperyalizmin tek bir fiskesiyle alt üst olan, bütün direnifl mekanizmalar› i¤difl edilmifl, kamusal varl›klar› ya¤malanm›fl, bütün toplumsal muhalefet dinamikleri etkisizlefltirilmifl bu ülkede, Perinçeklerle, Kerinçsizlerle direnin bakal›m nas›l direnecekseniz! Dünyan›n en güzel topraklar›n› peflkefl çekti¤iniz sevgili Amerikan›z gelsin de kurtars›n sizi… Siz de bu s›rada tekerleme ö¤retirsiniz çocuklar›n›za: “Ermenisin o halde ölmelisin!” O cesede iyi bak›n, üzerindeki beyaz örtü, sizin Türkiye’nin üzerine örttü¤ünüz kefenden baflka bir fley de¤il çünkü…

Faflistlerin s›rt›n› s›vazl›yorlar ‹stanbul Üniversitesi ö¤rencileri 11 Ocak’ta ders notu almak için fotokopicide beklerken, 15 faflistin sat›rl› sald›r›s›na maruz kald›lar. Sald›r›da üç ö¤renci yaraland›. Polisin ve üniversite özel güvenliklerinin önünde yaflanan sald›r›, ö¤rencilerin s›¤›nd›klar› Belediye binas›nda belediye memurlar›n›n müdahalesiyle durdurulabildi. ‹ki sald›rgan belediye görevlilerince emniyete teslim edildi. Üniversiteliler, sald›r›n›n ard›ndan olay yerine gelerek yaflananlar› protesto ettiler. Bir bas›n aç›klamas› yapan ‹Ü ö¤rencileri, çok say›da sald›r›n›n faili olan faflistlerin kimliklerinin bilindi¤ini, ancak rektörlük ve emniyetin faflistleri yakalamak ya da soruflturmaktan kaç›nd›¤›n› vurgulad›ktan sonra, “her fleye ra¤men üniversiteyi savunmaya devam edece¤iz” dediler.


25 Ocak 7 fiubat

4 GÜNDEM

2007

B‹RL‹KTE YAfiAYAB‹LMEK ‹Ç‹N

GSS PROTESTOSUNA CEZA YA⁄DI

ÇGD ONUR ÖDÜLÜ CASTRO’YA

V‹CDAN‹ RED BASKI ALTINDA

Türkiye Bar›fl›n› Ar›yor

13 ESP’liye 43 y›l ceza

Castro’ya gazeteci selam›

Savda açl›k grevinde

Ankara’da 14-15 Ocak günlerinde gerçeklefltirilen “Türkiye Bar›fl›n› Ar›yor” konferans›nda Kürt sorununda gelinen aflama ile bar›fl›n sa¤lanabilmesinin yollar› tart›fl›ld›. Vedat Türkali, Yaflar Kemal, Mehmed Uzun, Gençay Gürsoy , Süleyman Çelebi, Halkevleri Genel Sekreteri Ender Büyükçulha. DTP Efl Baflkan› Ahmet Türk ve ÖDP Genel Baflkan› Hayri Kozano¤lu’nun da aralar›nda bulundu¤u çok say›da kat›l›mc› demokrasi, bar›fl ve kardefllik taleplerini yinelediler. Konferans›n aç›l›fl konuflmas›n› yapan Yaflar Kemal, Türk ve Kürdün 1000 y›ld›r dost oldu¤unu söyledi. Vedat Türkali ise, "Da¤lar boflalabilir,

Ankara’da GSS’yi protesto mitinginde “yasad›fl› slogan att›klar›” iddias›yla yarg›lanan ESP’lilerin davas›nda karar ç›kt›. Ankara DGM, 10 ayd›r tutuklu bulunan ESP'lilere, toplam 43 y›l ceza ya¤d›rd›. ESP'liler, Kas›m 2005'te emek örgütlerinin “sa¤l›k hakk›” için düzenledi¤i mitingde “yasad›fl› slogan att›klar›” iddias›yla 2006 Mart'›nda tutuklanm›flt›. 13 ESP'liye 1,5 y›l ile 7,5 y›l aras›nda de¤iflen cezalar verildi.

Ça¤dafl Gazeteciler Derne¤i (ÇGD), 2006 Y›l› Onur Özel Ödülü'nün emperyalizme karfl› verdi¤i kararl› mücadelesi nedeniyle Küba Lideri Fidel Castro'ya verilmesini kararlaflt›rd›. Her y›l oldu¤u gibi bu y›l da çeflitli dallarda ödüller da¤›tan ÇGD, Castro'yu “Ba¤›ms›zl›k ve demokrasi yolundaki mücadelesi nedeniyle” bu ödüle lay›k gördüklerini aç›klad›.

Halil Savda, cezaevinde kendisine yönelik bask› ve kötü muameleyi protesto etmek için açl›k grevine bafllad›. Konuyla ilgili yaz›l› bir aç›klama da bulunan ‹HD ‹stanbul fiubesi, acil eylem ça¤r›s› yapt›. Savda’n›n, tüm itirazlar›na ra¤men r›zas› olmadan psikolojik muayeneden geçirildi¤i anlat›larak kendisine karfl› kötü muameleyi protesto etmek için açl›k grevine bafllad›¤› aktar›ld›.

kimse kalmaz ama sorun çözülmezse bu da¤lar daha çok dolar. Çünkü sorun da¤da de¤il” dedi. Türkali bunca olumsuzlu¤a ra¤men büyük bir TürkKürt düflmanl›¤› oluflmad›¤›n›, bunun da bar›fl ve kardefllik için bir avantaj oldu¤unu vurgulad›. Koferansta, “ateflkes”, “kültürel haklar›n tan›nmas›” ve “demokratik olanaklar›n gelifltirilmesi” taleplerini içeren bir sonuç bildirgesi aç›kland›.

Cinayetin aile foto¤raf› ‹ki y›ll›k incelikli bir çal›flmayla örülen cinayet a¤› son derece profesyonel yard›mlarla geliflti. Devletin ve toplumun her kademesine yerlefltirilmifl ›rkç›-yobaz a¤larla oluflturulan ideolojik örgü, sa¤dan sola bir dizi düzen politikac›s›n›n da rol ald›¤› büyük bir kontrgerilla batakl›¤›n› Hrant Dink’in önüne serdi. Kimler yok ki bu batakta

Á Á Yasin Hayal

n Az›nl›k mallar›na el konulmas›n› ve vak›flar›n›n kapat›lmas›n› destekleyenler. K›sacas›, derin devlet yani kontrgerilla hiç de o kadar derinlerde de¤il. 17 yafl›ndaki bir çocu¤a, so¤ukkanl› bir tetikçi olma cesareti veren de bu kadar aç›kta olmalar›. Kontrgerilla teflkilat› dümeninde CIA’in oturdu¤u en alt›nda 17 yafl›nda çocuklar›n, orta saflarda ise iktidar›n geri kalan bileflenlerinin bulundu¤u bir ayg›tt›r. Tetikçiyi birkaç gün içerisinde bulmakla övünenler cinayetin arkas›ndaki gerçek iliflkileri gizlemeye ye-

Cumhuriyet’in bir dönüm noktas›na girdi¤inin önemli bir di¤er göstergesidir; gerek devletin (üniter-ulusal) gerekse de rejiminin (laik cumhuriyet) niteMetin ÖZU⁄URLU li¤i konusunda yeni ozugurlu@politics.ankara.edu.tr ayarlar›n yap›lmas› hususu Türkiye iktidar y›ld›r tersine al›flm›flt›k; Türki- blo¤unun gündemindedir. ye konuflur, M‹T Mevcut yap›n›n sürdürülebilir olmad›¤› noktas›nda, dinlerdi. 80 y›l sonra animevcut iktidar erkini elinden M‹T konufltu; bu kez de bulunduranlarla, flurade pür dikkat kesilen kas›nda ya da buras›nda yer muoyu dinlemeye geçti. tutmaya çal›flanlar bak›Kamuoyunun önde gelen kalemleri, M‹T Müs- m›ndan tam bir mutabateflar› Emre Taner’in imza- kat oldu¤u anlafl›lmaktas›n› tafl›yan de¤erlendirme d›r. Yukardan cepheleflmeyaz›s›ndaki deruni manay› çözmeye koyuldular. fiifre nin her iki kanad› da ortak bir vizyonu, bir impaçözme ifllemi hala sürüratorluk vizyonunu paylaflyor, ortaya konan performaktad›r; fark, birinin remans de¤me kripto uzel-politik di¤erinin ütopik manlar›na tafl ç›kartacak cinsten. Öyle olmas›na öy- olmas›ndad›r. Reel-politik vizyonun le de, Müsteflar Taner’in siyasal temsiline DYP Gesözlerinde giz yok ki, her nel Baflkan› Mehmet A¤ar fley aç›k-seçik. aday oldu¤unu aç›klam›flMüsteflara göre eski bitmifl, dünya yeni zaman- t›r. Buna göre, s›n›rlar› yeniden çizecek (ya da siliklar dünyas›, kurals›zl›k ve kaos kokuyor. Yeni payla- lefltirecek) olan ana dinamik piyasad›r; büyük imfl›m savafllar›n›n cereyan parator (ABD) ve onun etti¤i co¤rafyan›n merkebölge müttefikleriyle zinde yer alan Türkiye’yi tehditler kadar f›rsatlar da uyum içinde olmak da bu aç›l›m›n önkofluldur. Ütobekliyor; lakin Türkiye pikler ise süngü zoruyla s›beklerse ulus-devletinin dibini görür, hamle etmeli n›rlar› yeniden çizebilecekki “mu¤lak ve tehlikeli dö- leri san›s›ndad›r. ABD’nin nemden baflar›yla daha da bölgede zaten ç›kmaza güçlenmifl olarak” ç›kabil- girdi¤i ve bu yöndeki bir sin. Hani Taner’in pozisyo- oldu-bittiyi kabul edece¤i nunu Toro¤lu yorumluyor beklentisi içindedirler. Bu en iyi ihtimaldi; en kötü olsayd›, “zemin kaygan, ihtimal ise zaten Metal top yuvarlak, defans› orta F›rt›na ve Kurtlar Vadisi sahada kur, en iyi savunma hücumdur” der bitirir- Irak’ta senaryolar›na meze olmufl vaziyette. Özetle di ifli. fiifre çözece¤iz diye gizemlefltirmek de nesi; ifl- ütopikler, teritoryal temeli olan sahici bir bölge imte size aç›klaman›n ana paratorlu¤u düfllerken, refikri… el-politikler için imparatorBunlar› Müsteflar’›n aç›klamas›n› önemsizlefltir- luk borsa merkezlerinin hükmetti¤i “sanal” bir mek maksad›yla söylemivarl›ktan ibarettir. yorum; tersine, bu al›fl›lBunlar evdeki hesaplar; mad›k aç›klama 87 y›ll›k çarfl›da halklar var!

Türkiye M‹T’i dinlerken...

80

Veli Küçük

Alparslan Aslan

Á

Hrant Dink’in katledilmesinin ard›ndan sokaklara dökülen halk kardefllik sloganlar› atarken daha önce a¤z›ndan salyalar akarak Dink’e sald›ran herkes televizyonlardan timsah gözyafllar› döktü. Oysa bu cinayet aç›kça, bizzat kendileri taraf›ndan özenle haz›rlanm›fl bir organizasyonun son parças›yd›. ‹flte tezgah› haz›rlayanlar n Ermeni sorununun tart›fl›laca¤› toplant›yla ilgili Dink ve arkadafllar›na “bizi s›rt›m›zdan vurdular” diyen Adalet Bakan› Cemil Çiçek; n Bir baflka kontrgerilla eyleminin ard›ndan fiemdinli bombac›lar›na “iyi çocuklar” diye sahip ç›kan Yaflar Büyükan›t; n Dink’in yarg›land›¤› 301. maddenin kald›r›lmamas› için ç›rp›nan Deniz Baykal ve Türk‹fl Baflkan› Salih K›l›ç; n Her f›rsatta Ermenilere karfl› düflmanl›¤› k›flk›rtan ve faflist linççileri “tepkili vatandafl” yapan medya kalemflorlar›; n Bir hukuk skandal›yla A¤ca’y› serbest b›rak›p potansiyel kontrgerilla tetikçilerine “size de kaçma f›rsat› tan›n›r” mesaj› verenler; n Bir baflka hukuk skandal›yla Dink’i mahkum edenler; n Valilik binas›nda Dink’in “kibarca” tehdit edilmesine göz yuman Muammer Güler;

minlidir. Tesadüf gibi görünen kimi olaylar ve olgular cinayetin aile foto¤raf›n›n daha net ortaya ç›kmas›na yol açmakta. ‹flte tetikçinin arkas›ndaki garip “tesadüfler” Tesadüf 1: Trabzon Rahip Santaro cinayetinin 17 yafl›ndaki katili de burada yetifltirildi. Yine BBP’nin ad›n›n geçti¤i bir kontrgerilla eylemi olan Avrasya gemisinin kaç›r›lmas› da Trabzon liman›nda gerçeklefltirildi. Linç vakalar›n›n en çok görüldü¤ü il yine Trabzon oldu. “Peki neden hep Trabzon?” Bunun da formülü

Soldaki foto¤raf, Dan›fltay tetikçisi Alparslan Aslan ile Veli Küçük’ü buluflturuyor. Susurluk san›¤› Küçük ile BBP’liler aras›nda Kafkasya’da canl› iliflkilerin oldu¤u biliniyor. Bu iliflkiler, daha sonra, baflka BBP’lilerle baflka kontrgerilla buluflmalar›na dönüfltü mü? Yan›t Yasin Hayal’de olmal›

bulundu: “Trabzon’daki milli hassasiyetler”. Trabzon y›llard›r kontrgerilla iliflkilerinin göbe¤ine oturtuldu ve bir tetikçi ve linççi fabrikas›na dönüfltürüldü. ‹flte Trabzon’a dair baflka garip tesadüfler. 16 Mart katliam› san›¤›, A¤ar kadrosundan Reflat Altay Trabzon emniyet amirli¤ine getirildi. Hrant Dink’in kendisini tehdit etti¤ini söyledi¤i Susurlukçu, Jitem kurucusu ve görevdeyken Güneydo¤u’daki özel operasyonlar› yöneten Veli Küçük Trabzon’da görevliydi. Tesadüf 2: BBP-KafkasyaVeli Küçük-CIA kesiflmesi

Dink’in katili t›pk› Dan›fltay tetikçisi Alparslan Aslan gibi BBP’ye ba¤l› Nizam-› Alem (Yeni ad› Alperen) Ocaklar› referansl›yd›. BBP’lilerin yolu baflta Çeçenistan, Kafkasya’daki operasyonlarda CIA ile kesiflmiflti. Ve bu kesiflmenin ard›ndan Avrasya feribotu kaç›r›lm›fl, Ocak 2006’da Alperen Ocaklar› Baflkan› Tempo dergisine yeni eylemlere haz›r olun demiflti. Dan›fltay sald›r›s› bu aç›klamadan sonra geldi. Katil BBP’liydi, azmettirici olarak da Veli Küçük ismi gündeme geldi ancak soruflturma yap›lmad›. Küçük, A. Aslan’› tan›mad›¤›n› iddia etti. Sonra Dink cinayeti… Yine ayn› kesiflme: BBP ve Veli Küçük! Teti¤i çeken Samast ve azmettirici olarak gözalt›na al›nan Hayal ayn› “Alem”in üyesiydi. Dink'in avukat› Erdal Do¤an, "Tehdit etmiflti, Dink'in en tedirgin oldu¤u kifliydi" demiflti. Tüm bunlar›n üzerine çok önemli bir foto¤raf Azadiya Welat gazetesince yay›nland›. Foto¤rafta Alparslan Aslan ve sözde onu tan›mayan Veli Küçük bir toplant›da yan yana poz vermiflti. Foto¤raf ‹sveç’te Azerbaycan-Ermenistan sorunu ile ilgiliydi! Ve böylece iki cinayette görülen BBP-Kafkasya-Veli Küçük kesiflmesi bir foto¤raf karesinde bulufltu.

Hrant Dink cinayetinin ifllendi¤i günden bu yana tüm ibareler tutuklamalar›n kontrgerilla tezgah›na dokunulmadan cinayetin faili birkaç arkadafl› ve birkaç tane de internet kafe sahibiyle s›n›rl› tutulaca¤›n› gösteriyor. Cinayetinin ard›ndan ilk olarak katilin foto¤raflar›, ard›ndan özel hayat›, futbol ve internet merak› ülkenin gündemine oturdu. Herkes cinayetin ard›ndan hükümet ne yapacak diye bak›yordu ki Tayyip Erdo¤an, aileleri çocuklar›n› korumas› için uyard›. Hem de ne kontrgerilladan ne de faflist çetelerden; internet kafelerden korumalar› için. Cinayetin ard›ndaki çete hükümet kat›nda internet kafelerde birbirlerini gaza getiren milliyetçi gençler olarak ilan edildi. T›pk› linç vakalar›nda oldu¤u gibi Dink’in katilinin tek suçu da fazla “duyarl›” olmas›yd›. ‹stanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ise “Cinayetin herhangi bir siyasi boyutu ve örgüt ba¤lant›s›

yok. Zanl›, milliyetçi duygularla cinayeti ifllemifl. Arkadafl› Yasin Hayal'le de bu konuda görüflmelerde bulunmufl” diyerek faillerin katil ve birkaç arkadafl›yla s›n›rl› tutulaca¤›n›n iflaretini verdi. Dink’in katilinin ilk sorgusu ise Trabzon Emniyet Müdürü, 16 Mart san›¤› ve Trabzon’daki kontrgerilla tezgah›n›n bafl›ndaki isim Reflat Altay’a yapt›r›ld›. Hrant Dink cinayetinde sadece teti¤i çeken parma¤›n yarg›lanmas› bu cinayetin faillerinin yakaland›¤› anlam›na gelmiyor. Çünkü failler t›pk› bundan önceki cinayetlerde oldu¤u devletin önemli mevkilerinde saf tutuyorlar. Bu ayg›t›n kendi kendini yarg›lay›p suçlu bulmas› ise mümkün de¤il. Birkaç “psikopat” katili yakalayarak hapse atmak ne hükümeti ne de emniyeti günahlar›ndan ar›nd›rmayacak. Bu ülke bundan önce de hapse at›lan, orada krallar gibi yaflat›lan hatta ard›ndan hapisten kaç›r›lan nice kontrgerilla tetikçileri gördü.

Tecrit yenildi, hayat kazand› Behiç Aflç› 293, Gürcan Görüro¤lu ise 263 gün süreni direnifllerine Adalet Bakanl›¤›’n›n geri ad›m atmas› üzerine ara verdiler. Direniflçilerden bayra¤› devralan TTB, D‹SK ve ‹stanbul Barosu genelgenin takipçisi olacaklar›n› söylediler F tipi cezaevlerindeki tecrit ve tretmana karfl› ölüm orucuna yatan Behiç Aflç› ve Gürcan Görür o ¤ l u Adalet Bakanl›¤›’n›n F tipi genelgesini olumlu bularak 22 Ocak günü ölüm orucu eylemlerine ara verdiler. Yay›nlanan

genelgeyle TTB’nin, F Tipi Cezaevlerindeki tecrit koflullar› ile ilgili haz›rlad›¤› ve 5 Ocak tarihinde Adalet Bakanl›¤›’na sundu¤u rapora olumlu yan›t verilerek, tutsaklar›n tretmana tabi olmaks›z›n 10’ar kiflilik gruplar halinde haftada 10 saat görüflmeleri kabul edildi. Ayr›ca tutsaklar›n sportif ve kültürel faaliyetler de bir araya gelebilmeleri ve ayda bir aç›k görüfl yap›lmas›na olanak tan›yacak düzenlemeler yap›laca¤›na dair güvence verildi. Ayn› akflam

Behiç Aflç›’n›n fiiflli’deki evinin önünde yap›lan aç›klamada Gençay Gürsoy, “ölüm oruçlar›n›n mutlu sonla bitti¤ini” belirtti. Aç›klamaya D‹SK Baflkan› Süleyman Çelebi, TTB Baflkan› Gencay Gürsoy, ‹stanbul Barosu Baflkan› Kaz›m Kolcuo¤lu ve Aflc›’n›n annesi Fatma Erdo¤an’›n yan› s›ra haberi al›nca evin önünde toplanan 100 kifli kat›ld›. Aç›klama sonras›nda Aflç› evinç göz yafllar› ve zafer sloganlar›yla ambulansla hastaneye kald›r›ld›.

‹stanbul Barosu, TTB ve D‹SK Baflkanlar› Behiç Aflç›’n›n annesi ile birlikte

Tavflana kaç taz›ya tut Aral›k ay›nda Erdo¤an “Irak AB’den daha öncelikli bir konu haline geldi” dedi¤inde, bunda bir tuhafl›k oldu¤u hissedilmiflti. Ard›ndan da “Kurban olam” kampanyas› geldi! Erdo¤an Aral›k sonlar›na geden çekilmiyor; en küçük askedo¤ru “PKK koordinasyonu”nun ri birimlere kadar uzanan bir haistenen sonucu vermedi¤ini ve da- berleflme a¤›yla, Irak’a girilmesiha uzun süre sabredilemeyece¤ini nin an meselesi oldu¤u söylenesöylemeye bafllad›. ‹lk anda, ordu- rek, birlikler canl› tutuluyordu. AKP krizi gibi görünen bu geliflABD, Türkiye’nin bu hareketmenin arkas›nda Kerkük referan- lili¤inden elbette haberdard› ama, dumuna iliflkin bir anlaflmazl›¤›n herhangi bir hoflnutsuzluk belirtisi yatt›¤› bir süre sonra anlafl›ld›. göstermiyordu. Bu rahatl›¤›n sebeBir anda ortal›¤› “Kerkük’e giri- bi k›sa sürede anlafl›ld›. Bush, yoruz” havas› kaplad›. Oysa, Saddam ve yak›n çal›flma arkaABD ve ‹ngildafllar›n› fiii direniflçilere teslim tere, Irak Petederek öldürttükten rollerinin sonra, Kürtlerden %70’ine el de 30 bin kiflikoyduklar›n› lik askeri kuvk›sa bir süre veti Ba¤dat’a önce aç›klagöndermelerini m›fllard›. Yani istemifldi. AnTürkiye’nin, ABD cak Kürtler, ve ‹ngiltere’ye saAraplarla Irak’›n vafl açmay› göze di¤er bölgelerinde alarak Kerkük’e bir çat›flmaya girmemüdahale edebilye niyetli de¤illerdi. me olana¤› buTalabani, ‹ran ve Sulunmuyordu. Anriye ile temaslarda da cak, aylar önce bulunuyordu. Yani s›n›ra y›¤›lm›fl ABD’nin en güvendi¤i Peflmerge ordusu e¤itimde olan birlikler bölmüttefiki de ABD’nin

M‹T Müsteflar› Emre Taner yenilgisini hesaba katan bir yönelime girmiflti. ‹flte bu koflullarda ABD, Türkiye’nin “Kerkük hevesleri” konusunda, “müdahaleye karfl› oldu¤unu, ama konunun müzakere masas›na getirilmesini gerekli buldu¤unu” söyleyerek Kürtleri örtük bir biçimde tehdit etmeye bafllam›flt›. Irak Kürdistan› Federasyonu’nun Ba¤dat’a 700 kiflilik bir askeri güç göndermesiyle birlikte ABD’nin Türkiye’deki müdahale e¤ilimlerine karfl› tepkileri de sertleflmeye bafllad›. Yani Erdo¤an hükümeti yine oyuna gelmiflti; oyunun ad› da “Tavflana kaç, taz›ya tut” idi.

Faflist psikopat katil Mehmet Ali A¤ca taraf›ndan 1979’da öldürülen Milliyet gazetesi baflyazar› Abdi ‹pekçi, Marafl katliam›n›n "Kontrgerilla" adl› CIA ba¤lant›l› NATO kuruluflu taraf›ndan örgütlendi¤ini, katliama bir CIA ajan›n›n kar›flt›¤›n› belirlemifl, “Özel Harp Dairesi” ya da “Kontrgerilla” diye adland›r›lan NATO kuruluflunun MHP ile iç içe çal›flt›¤›na dair kan›tlar elde etmiflti. ‹pekçi, Türkiye'de görev yapan CIA ajan› Paul Henze'nin talebiyle 13 Ocak 1979’da yap›lan görüflmede, bildiklerini aktarmaktan çekinmedi. Ancak görüflmenin ard›ndan 1 fiubat’ta öldürüldü. Çetin Altan da, cinayetten sonra emekli Amiral Sezai Orkunt’un kendisine "Abdi, askerlerin arazide baz› sivillere kontrgerilla e¤itimi verdi¤ini ö¤renmifl. CIA flefi ile bunu konuflmufl. Ard›ndan vuruldu" dedi¤ini söyleyecekti. “Baz› sivillere kontrgerilla e¤itimi verildi¤ini” mütemadiyen duyduk. Rivayet o ki, “BBP’ye ba¤l› Alperen (eski ad›yla Nizam-› Alem) Ocaklar› üyesi faflistler, ‘bordo bereliler’ taraf›ndan e¤itiliyor.” Yaklafl›k 4 bin BBP’linin de CIA güdümlü Çeçen direniflçilere kat›lmak için Çeçenistan’a gitti¤i tahmin ediliyor. Bu arada Dan›fltay katili Alparslan Aslan ve Hrant Dink’in katili Ogün Samast da Alperen Ocaklar›’ndan biliniyor.


25 Ocak 7 fiubat

2007

‹NSANCA YAfiAM 5

Gökçek

sabr›m›z› zorluyor! Gökçek, Dikmen Vadisi halk›n› tehditlerle y›ld›rma çabalar›na bir yenisini daha ekledi. Gökçek’in savurdu¤u tehditlere karfl› mahalle halk› “direnifle devam” dedi. Bir süredir beklemede olan vadi halk› eylemlere yeniden bafllad› Dikmen Vadisi halk›n›n direnifli nedeniyle 4-5. Etap Dikmen vadisi projesine bafllayamayan ve bu nedenle giderek sald›rganlaflan ‹. Melih Gökçek, kat›ld›¤› bir televizyon program›nda Dikmen Vadisi halk›na hem as›ls›z suçlamalarda bulundu hem de Vadi halk›n› tehdit etti. Vadi halk› Gökçek’in tehditlerine direniflle cevap vermeye haz›rlan›yor. 18 Ocak akflam› TGRT Haber adl› kanalda gerçeklefltirilen programa konuk

Vadi halk› daha önce de kendilerine “çapulcu” diyen Gökçek’in gürültüsüne pabuç b›rakmam›flt›. Mahalleli “bu adam›” durdurmak için eylemlerine yeniden h›z veriyor

olan Gökçek, Dikmen Vadisi 4-5. etap projesine de¤inerek evlerine sahip ç›kan Vadi halk›na yönelik çeflitli suçlamalarda bulundu. Vadi halk›n›n “suç” iflledi¤ini iddia eden Gökçek, 21 Ocak’a kadar mahalle halk›na zaman verdi¤ini; pazartesi günü y›k›mlara bafllayaca¤›n›; buna karfl› direnifl gösterenlerin ise “suç” ifllemifl olaca¤›n› söyleyerek, kolluk güçleri ve yarg›n›n olaya müdahale edece¤i tehdidini savurdu. Mahalle halk›n›n k›flk›rt›ld›¤›n› ileri süren Gökçek, Bar›nma Hakk› Bürosu’nu da “örgüt” olarak niteledi. Bölgeye Mamak’tan birilerinin geldi¤ini ve

halk› k›flk›rtt›¤›n› iddia eden Gökçek, mahalle halk›na sundu¤u arsalar karfl›l›¤›nda Do¤ukent ve Karacaören’de ev sat›fl› önerisinin kabul edilmemesini de bu örgütün k›flk›rtmalar›na ba¤lad›! Dikmen Vadisi halk› 19 Ocak günü yaz›l› bir aç›klama yaparak Gökçek’e cevap verdi. Aç›klamada; Gökçek’in dayatt›¤› anlaflma seçeneklerinin kendilerini evsiz, yurtsuz b›rak›p, soka¤a at›lmalar›na yol açacak nitelikte oldu¤u, çünkü Do¤ukent’teki arsalar›n veya Karacaören’deki s›n›rl› say›daki konutun kendilerine sat›ld›¤›n›, bunu kabul ederlerse hem kira ödeyip hem de

taksit ödemek zorunda kalacaklar› ifade edildi. Yerinde ›slah taleplerine dikkat çeken Vadi halk›, hiçbir siyasi hesap peflinde olmad›klar›n› vurgulad›. 21 Ocak günü mahalle temsilcileri bir araya gelerek Gökçek’in yeni sald›r›lar›na karfl› yeni ve etkili bir mücadele program› haz›rlad›lar. Pazartesi gününden itibaren mahallede geceleri yap›lan gürültü eylemleri yeniden bafllad›. 26 Ocak’ta ise tüm mahalle halk› vadide oturdu¤unu kan›tlayan belgeleri ile savc›l›¤a giderek, savurdu¤u tehditler nedeniyle Gökçek hakk›nda suç duyurusunda bulunmaya haz›rlan›yor.

Amerikan›n sesi,ayd›nl›k çocuklar›n düflman› S Meydan› tarikatç›lara b›rakacaklar

YALAN MAK‹NES‹ FOX TV Ali Nesin, bütün yaflananlar›n TGRT taraf›ndan planland›¤›n› söylüyor. TGRT televizyonu ABD’li Fox TV’ye ait ve yak›nda bu isimle yay›n yapmaya bafllayacak. TGRT, “Amerika’n›n Sesi” bafll›kl› haberleriyle dikkat çekiyor. Fox grubu Bush ekibine yak›nl›¤›yla ve ›rkç›-savafl 盤›rtkan› yay›nlar›yla biliniyor. TGRT’yi alan faflist ABD’lilerin ilk iste¤i de arflivdeki, Amerikan bayra¤› yak›lan tüm eylem görüntülerinin yok edilmesi olmufl. Medya tekeli Murdach’a ait grubun ismi Bush’un seçim yolsuzlu¤una yard›mc› olmakla an›l›yor. Kanal Bush’un telefon dinleme skandal›na da flu sözlerle destek olmufltu: "B›rak›n da telefon konuflmalar›m›z› toplas›nlar, teröristler sald›rd›¤›nda parçalar›m›z› toplamalar›ndan iyidir." FOX ABD’de ço¤u zaman yalan haberleriyle alay konusu oluyor.

KISA...KISA...KISA...

Amerikan sermayeli TGRT’nin Nesin Vakf› hakk›nda yapt›¤› yay›nlar ahlaki çürümenin ve ayd›nl›k bir e¤itim kurumuna olan düflmanl›¤›n en aç›k örne¤i oldu. Çamur atmak için çocuklar› bile kulland›lar TGRT’nin, Nesin Vakf›’ndaki çocuklarla ilgili tecavüz haberi hem haberin verilifl biçimiyle hem de sonuçlar›yla büyük tepki toplad›. TGRT elindeki bilgileri Nesin Vakf› ile paylaflmadan, onlar›n konuya dair bilgilerini ve önlemlerini dikkate almadan, tecavüze u¤rad›¤› söylenen k›z› televizyona ç›kar›p konuflturarak teflhir etti. Tecavüze u¤rad›¤› iddia edilen küçük bir çocu¤un ve suçlanan çocuklar›n ruhsal durumu hiç düflünülmedi. Nesin Vakf›’nda kalan tüm çocuklar›n okullar›nda, çevrelerinde “tecavüz” sorular›na muhatap olacaklar› önemsenmedi. Belki de amaçlanan da buydu: Ayd›nl›k çocuklar yetifltiren bir kurumu, oran›n çocuklar›n› ve tüm çal›flanlar›n›, gönüllülerini y›pratmak! Amerikan destekli kimi tarikat okullar›n›-yurtlar›n› alternatifsiz b›rakmak! Haberin zamanlamas› da ilginçti. Tam devletin yurtlar›nda arka arkaya skan-

dallar patl›yor, Bakan Nimet Çubukçu devlet kurumlar›ndaki insanl›k d›fl› koflullar›n hesab›n› veremiyorken bu haber tezgahland›. Sonuçta tecavüz iddias›yla tutuklanan iki çocuk, Adli T›p’›n tecavüz olgusuna rastla-

mamas› sonucu tahliye edildiler. Ama adalet yerini henüz bulmad›. Üç günlerini hapishanede geçiren çocuklar›n bafllar›na neler gelmemiflti ki! Gardiyanlar ve askerlerce dövülmüfl, ç›r›lç›plak soyulmufl, tecavüzle tehdit edilmifl, falakaya

Amerika’n›n sesi Türkiye’de özgür düflünceli çocuklar›n yetiflmesini istemiyor

yat›r›lm›fl, aç b›rak›lm›fl, paralar›na el konmufltu. “Allah’a inan›yor musun” sorusuna “evet” deyince “O zaman ne iflin var Nesin Vakf›’nda” diye iflkence görmüfllerdi. Çocuklardan birisi gördü¤ü vahflet sonucu diflleri kenetlendi¤inden yemek yiyemiyordu. Ali Nesin, Vakfa kimi taciz geçirmifl çocuklar da dahil “en ma¤durlar›n” geldi¤ini ve bu “bombalar›n” bu olayda patlamasa da günün birinde patlayabilece¤ini, çocuklar›n e¤itimi için her fleyi yapmaya çal›flt›klar›n› söyledi. Ancak kendilerinin asla çocuklar›n bafl›na nöbetçi dikmeyeceklerini, onlar› kameralarla gözetlemeyeceklerini, k›zlarla erkeklerin aras›na dikenli tel çekmeyeceklerini söyleyen Nesin sözlerini flöyle sürdürdü: “Biz kimi koruyaca¤›z? Çocuklar› m› kendimizi mi? Hay›r! Bu tuza¤a düflmeyi reddediyorum. Özgürlük tehlikelidir, ama korku ölümcüldür.”

Sa¤l›k hakk› ve onurlar› için yürüdüler 14 Ocak günü ‹stanbul Kad›köy’de ülkenin dört bir yan›ndan gelen on bine yak›n eczac›, ”Eczac›l›k mesle¤i sahipsiz de¤ildir”, “Sa¤l›k hakt›r sat›lamaz” dedi

Okula bütçe istediler n T›naztepe ‹lkö¤retim Okulu’na bütçe istemek üzere 16 Ocak günü ‹lçe Milli E¤itim Müdürlü¤ü’ne giden Gültepe Halkevi üyeleri ve mahalle sakinleri okullar›na bütçe istediler. Görüflmede ‹lçe Milli E¤itim fiube Müdürü, kendilerinin bu konuda yetkili olmad›¤›n›, anayasal hak olan paras›z e¤itimin sa¤lanmas› için gereken ödene¤in ayr›lmas› konusunun kendilerini aflt›¤›n› söyledi. Görüflmenin ard›ndan bas›n aç›klamas› yapan heyet, taleplerinin arkas›nda olduklar›n› belirterek aç›klamay› sonland›rd›.

Y›llardan sonra yeniden alanlara ç›kan eczac›lar, mitingleri öncesi yay›nlad›klar› bildirilerinde eczac›lar dertlerini flöyle anlat›yorlard›: “IMF dayatmalar› neticesi siyasal iktidarlarca gündeme getirilen yasalar, ilaç sanayi ve da¤›t›m tekellerini gözetiyor (...) yürürlü¤e konulan düzenlemeler, eczac› meslek hakk›n› sürekli t›rpanl›yor”. Hükümet, sa¤l›kta dönüflüm ad›mlar› atarken sadece halk› ilaçs›z b›rakmakla kalm›yor, eczac›lara ödemeler yap›lam›yor, eczac›l›k mesle¤ini eczac› d›fl›nda kiflilere ve büyük sermaye gruplar›na açacak

Halk TEDAfi’› bast› n Batman'›n Karfl›yaka, Petrolkent ve Hürriyet mahallelerinde ikamet eden vatandafllar, 17 saat süreyle elektriklerin kesilmesi üzerine 12 Ocak günü TEDAfi ar›za servisini iflgal ederek, elektrik verilmesini istedi. Vatandafllar, kesintilerin sadece kenar mahallelere uyguland›¤›n› belirterek, Ortaça¤ karanl›¤› istemediklerini söylediler. Mahallelerine elektrik verilmesinden sonra vatandafllar binadan ayr›ld›.

“Hastanelerin Özellefltirilmesine Hay›r”, “Eczaneler bizimdir bizim kalacak” oldu. Mitinge eczac› kalfalar›n›n, kamuda çal›flan eczac›lar›n ve odalar› eyleme kat›lmayan illerden de eczac›lar›n yo¤un kat›l›m gösterdi¤i gözlendi. TTB Merkez Konseyi, ‹stanbul Tabip Odas›, ‹stanbul Difl Hekimleri Odas›, ‹stanbul Veteriner Hekimler Odas› da birer temsilciyle mitinge destek verdiler. Bu mitingi bir bafllang›ç olarak de¤erlendiren eczac›lar, flimdi kepenk kapatmak da dahil daha etkili eylem biçimlerini tart›fl›yorlar.

Sa¤l›k ocaklar›na sahip ç›kt›lar

Paras› olmayana dayak n Ankara Seyranba¤lar›’nda bulunan Metin Oktay ‹lkö¤retim Okulu’nda zorla aidat toplayan okul yönetimi ve ö¤retmenlerin bir k›sm› paralar› getirmeyen ö¤rencileri döverek cezaland›r›yor! Aidatlar›n ödenmedi¤i gerekçesiyle okulun temizli¤ini yapmayan ve kaloriferleri yakmayan okul idaresi aidatlar› zorla ödetmeye çal›fl›yor. Olay, durumdan rahats›z velilerin Umut Halkevi flubesine baflvurmas›yla ortaya ç›kt›.

“market eczaneler” gibi düzenlemeleri de gündeme getiriyordu. Hükümetin sa¤l›k alan›n› ticarilefltirirken eczac›lar›n da haklar›n› t›rpanlayan uygulamalar›na karfl› Türk Eczac›lar Birli¤i merkezi acz içinde davran›rken, eczac›lar›n tabandan gelen tepkilerini, ‹stanbul Eczac›lar Odas› öncülü¤ünde 18 oda meydanlara tafl›d›. Oldukça coflkulu geçen Kad›köy’deki mitingde öne ç›kan sloganlar “AKP Sa¤l›¤a Zararl›d›r”, “IMF Sa¤l›ktan elini çek”, “Baflka Bir Sa¤l›k Sistemi Mümkün”, “Kan›m›z› kurutan Unak›tan”,

TIr flöförlerinin ölmesi üzerine “Irak’la ticaret vazgeçilmez” demiflti hükümet. Ve o vazgeçilmez ticaretlerini uçaklarla sürdürdüler. Halk›na ülkesinde ifl ve ekmek sa¤layamayanlar sürdü insan›m›z› Irak’a. Hiç bir flirketin uça¤›n› bile göndermedi¤i Irak’a kargo uça¤›yla tafl›d›lar emekçiyi. Eskiden traktör römorkörlerinin ard›nda tar›m iflçileri ölürdü. fiimdi, ça¤ atlayan yoksullar, Irak yolunda ölür oldu. Türkiye Irak’ta en fazla insan› ölen ikinci ülke. Eserinizle gurur duyun!

Halkevleri 20 Ocak günü birçok ilde Aile Hekimli¤i uygulamas›n› protesto etti. Eylemler ‹stanbul baflta olmak üzere çeflitli flehirlerde Hrant Dink’in öldürülmesi nedeniyle iptal edildi. ‹zmir’de Halkevciler AKP Konak ‹l Binas› önünde bir bas›n aç›klamas› gerçeklefltirdiler. Halkevleri 5. Bölge Temsilcisi Aliye Turan’›n yapt›¤› aç›klamada: “Sa¤l›k ocaklar›n›n kapat›lmas›yla halk›n koruyucu sa¤l›k hizmetlerinden yararlanamayaca-

¤›” aktar›larak, GSS ve Aile Hekimli¤i uygulamas›yla sa¤l›¤›n paral› hale getirilmeye çal›fl›ld›¤› anlat›ld›. Herkes için eflit ve paras›z sa¤l›k talebi yinelendi

Eskiflehir’de ‹l Sa¤l›k Müdürlü¤ü önünde bir bas›n aç›klamas› yapan Halkevciler Eskiflehir’de pilot olarak uygulanan aile hekimli¤inin k›sa sürede yaratt›¤› olumsuzluklara de¤inerek “Sa¤l›k Ocaklar›’n› mumla ar›yoruz” aç›klamas›nda bulundular. Ankara’da Battalgazi, Bat›kent ve Mamak bölge Halkevi flubeleri mahallelerinde bulunan sa¤l›k ocaklar› önünde buluflarak AKP’ye “sa¤l›k oca¤›ma dokunma” dediler.

Hükümet nükleer çöplükte ›srarl› Hükümet tüm dünyan›n çöpe atmaya bafllad›¤› nükleer santralleri Türkiye’ye tafl›mak için giriflimlerini h›zland›rd›. "Nükleer Güç Santrallerinin Kurulmas› ve ‹flletilmesi ile Enerji Sat›fl›na ‹liflkin Kanun Tasar›s›" meclise sunuldu ve komisyonlarda görüflülmeye baflland›. TBMM’de görüflmelere baflkanl›k eden AKP’li Komisyon Baflkan› Münir Erkal, hükümetin görüfllerini bas›na anlatt›ktan son-

ra, söz s›ras› muhalefete geldi¤inde bas›n› komisyon toplant›s›ndan ç›kartt›. AKP Sinop Milletvekili Cahit Can ise "Nükleer santrallar madem zehirliyor, dünya zehirleniyor, b›rak›n biraz da biz zehirlenelim" dedi. Hükümet “nükleer lobisi” d›fl›nda hiçbir sesin ç›kmamas› için gayret gösterirken TMMOB (Türkiye Mimar Mühendis Odalar› Birli¤i) bir aç›klama yay›nlayarak gerçekleri gözler önüne

serdi. Ülkemizin elde kalan eski teknolojiyi sat›n alma dayatmas›yla karfl› karfl›ya kald›¤›n›n anlat›ld›¤› aç›klamada “Ülkemiz çöplük de¤ildir” denildi.

Sevgili uzman(!) ö¤retmenim eni uzmanl›kla ödüllendirdikleri bugün, maafl›na, uzmanl›k ücretin de yans›yacak. Güle güle harca ö¤retmenim. Art›k uzmans›n. Biz seni hep uzman olarak görmüfltük oysa ki… Çünkü bu koflullarda ö¤retmen olmak, bafll› bafl›na bir uzmanl›kt›r zaten. Bilgilerinle uzman oldu¤un kadar, e¤itimin metalaflt›r›lmaya, biz ö¤retmenlerin kölelefltirilmeye çal›fl›ld›¤› günümüzde toplumun bir ad›m ilerisinde olan - olmas› gereken; ö¤rencisinden ilgi ve sevgisini esirgemeyen bir gönül savaflç›s› de¤il miydin? Elinde tebeflirinden ve onurundan baflka silah› olmayan bir e¤itim neferi de¤il miydin ö¤retmenim? O zaman sana ne vaat ettiler de kendini s›natt›rd›n? Bir apolet mi? Bu yar›fla girmene sebep olan buysa, art›k bir apoletin var. Ama bu apoletlerin hangi yükümlülükleri getirdi¤ini görmek ister misin ö¤retmenim? 1) Öncelikle e¤itimi ticarilefltirmek, “sevgili ö¤rencini” müflterilefltirmek istiyorlar. Bu müflteriyi de “memnun etmek”, senin görevindir art›k. Neden mi? Çünkü bu ticarileflmeye karfl› olan ço¤unluk bu s›nava girmeyi reddetti, apolet de¤il, onurlu bir gelecek istedi. Öyleyse kabul eden az›nl›k, bundan böyle “müflteri memnuniyeti” için çal›flacak. Yani sen ö¤retmenim. 60 (veya 80) YTL için, ö¤rencini karfl›na alacak, onun kan›n› emmek isteyen tüccarlar›n saf›nda yer tutacaks›n. 2) 600 bin ö¤retmeniz seninle… Oran olarak kaç ö¤retmene apolet verdiler biliyor musun? Ay›rd›klar› kontenjan› dolduramad›lar. Çünkü ö¤retmenler bu tuza¤a düflmediler. Ama alet olan az›nl›ktas›n sen, olsun. Belki sesimiz ulaflmad› sana, bu bizim suçumuz. Ama sesimiz flimdi ulafl›yorsa, olacaklar› gör ö¤retmenim; okulunda Toplam Kalite Yönetimi (TKY) ekipleri oluflturulacak. Senin okulun bir “ticarethane”, ö¤rencin de bir “müflteri” olsun diye.. Ve senden “kâr” artt›rmak için, “beyin f›rt›nas›” yapman› isteyecekler. ‹tiraz etmeye kalk›fl›rsan, “dur bakal›m, art›k bir uzmans›n ve bu ifli yapacaks›n” diyecekler. Yetmedi, “kalite çemberinde” devaml› s›nanacaks›n. TKY’nin kalite çemberinde “zay›f halka” düfler, yani ö¤retmenlikten at›l›r. Senin zay›f halka olmaman gerekir. Çünkü uzmanl›¤›n flan›na yak›flmaz. O zaman ne yapacaks›n ö¤retmenim? Ayn› mesaiyi paylaflt›¤›n bir arkadafl›n›n aya¤›n› kayd›racaks›n. Apolet da¤›tman›n bizi birbirimize düflürme plan› oldu¤unu yoksa fark etmedin mi ö¤retmenim? 3) Bu birilerinin aya¤›n› kayd›rma ve kendini kabul ettirme çabas›n›n sonunda, performans›n ölçülecek. Biliyor musun, verdi¤imiz onca mücadeleden dolay› performans ölçüm sistemini bir türlü hayata geçiremiyorlard› ki, sen buna imkan sa¤lad›n. Çünkü “düz ö¤retmen”, “uzman ö¤retmen”, “bafl ö¤retmen” ay›r›m› var art›k. “Düz ö¤retmen” olarak ben “performans›m› ölçtürmem” desem de, en az›ndan senin performans›n› ölçeceklerdir ki, buna haklar› var. Çünkü mesai arkadafllar›nla ayn› ifli yapt›¤›n halde sana fazladan 60-80 YTL ödüyorlar. Bu yüzden itiraz etmeye hakk›n olmayacak. Daha da kötüsü nedir, biliyor musun ö¤retmenim? Ayn› ifli yap›p senden az maafl alan yan›bafl›ndaki arkadafllar›n da seni savunamayacaklar. ‹flte bizim korktu¤umuz, onlar›n ise tek istedi¤i bu. Yani ö¤retmenim, hem kendine, hem de bize çok büyük bir kötülük ettin. Dahas›, e¤itimdeki kârdan a¤›zlar› sulanan liberallerin iflini yürütüyor olmaktan dolay› büyük bir y›k›ma sebep olmak üzeresin. Fakat “geriye dönüp çocuklar›m›z›n yüzüne nas›l bakaca¤›z?” duygusu, biz ö¤retmenlerin peflini b›rakmaz ö¤retmenim. ‹flte bu yüzden diyoruz ki; meslek onurumuz için, çocuklar›m›za onurlu bir gelecek b›rakmak için hala birlikte yapacak bir fleylerimiz var: Sen uzman ö¤retmenim, bafl ö¤retmenim ve sevgili ö¤retmenlerim, gelin “eflit ifle eflit ücret” ilkesini savunal›m, bu ay›r›mc›l›¤›n bedeli olan 60 YTL’yi reddedelim. Gelin onurumuz için, hep birlikte apoletleri söküp atal›m…


25 Ocak 7 fiubat

6 K‹BELE

2007

Devlet tecavüzden mahkum 1997 y›l›nda toplu bir operasyonla gözalt›na al›nan ve gözalt›nda tecavüze u¤rayan At›l›m gazetesi çal›flan› Asiye Zeybek Güzel’in AH‹M’de açt›¤› davada Türkiye mahkum oldu Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi (A‹HM), Türkiye'yi, Asiye Zeybek Güzel'in gözalt›nda kötü muamele görmesi ve tecavüz iddias›n›n etkili soruflturulmamas› nedeniyle mahkum etti. At›l›m gazetesi çal›flan› ve ‹flçinin Sesi gazetesinin eski yaz› iflleri müdürü Asiye Zeybek Güzel, 1997'de Marksist Leninist Komünist Partisi (MLKP) örgütüne üye olmak iddias›yla gözalt›na al›nd›¤›nda tecavüze u¤rad›¤›n› kan›tlam›flt›. Yaflad›¤› flok nedeniyle tecavüz olay›n› 7 ay boyunca aç›klayamayan Zeybek, olay› bir baflka

davada tan›k olarak dinlenirken aç›klam›fl ve suç duyurusunda bulunmufltu. Olay üzerinden 7 ay geçti¤i için, dosya ‹stanbul Üniversitesi Psikiyatri Travma Program› Birimi Yöneticisi Prof. Dr. fiahika Yüksel ve iki uzman›n incelemesine sevk edilmifl ve Güzel'in tecavüze u¤rad›¤›, merkezin raporuyla tespit edilmiflti. Emniyet Genel Müdürlü¤ü ise, Yüksel'i "örgüt sempatizanl›¤›yla" suçlay›p savc›l›¤a flikayet etmiflti. Raporun ve suç duyurular›n›n sonuç vermemesi ve Fatih Cumhuriyet Savc›l›¤›’n›n dosyay› reddetmesi

Kad›nlar film seyretti

üzerinde Güzel, iç hukuk yollar›n›n tükenmesiyle birlikte AH‹M’de dava açm›flt›. Geçti¤imiz günlerde sonuçlanan davada AH‹M Türkiye'yi "tecavüz iddias›n›n etkili soruflturulmas› ve kötü muamele nedeniyle" Zeybek'e manevi tazminat olarak 8 bin avro ödemeye mahkum etti. Güzel yaflad›klar›n› “Asiye/ ‹flkencede Bir Tecavüz Öyküsü” isimli kitapta anlatm›fl, “aya¤a kalkmaktan baflka insani bir çarem yok” diyerek kendisi gibi tecavüze u¤rayan birçok kad›n için bir umut ›fl›¤› “‹flkenceci polislerin tecavüzüne u¤rad›m. Peki flimdi namussuz mu oldum? Kad›na yap›lan cinsel sald›r›yla hedeflenen sadece kendisi midir yoksa ait oldu¤u içinde bulundu¤u topluluk mu? Namus cinsel organlar›mda m›yd›?” yakm›flt›.

Ayralus, Akabi, Aznif, Lutzika... ve tüm kuyriglerimiz (k›z kardefllerimiz) için

Hay Gin Ermeni Kad›n Platformu Anadolu’nun en eski halklar›ndan ve ‹stanbul’un eski sakinlerinden olan Ermeniler de tüm Türkiye toplumu gibi bir “kad›n sorununa” ve bu sorun karfl›s›nda kendi tarihlerini yeniden yazarak direnen kad›nlara sahip Getronagan Ermeni Lisesi ve Bo¤aziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunu iki arkadafl, Melissa Bilal ile Lerna Ekmekçio¤lu taraf›ndan haz›rlanan ve Aras Yay›nlar› taraf›ndan yay›mlanan “Bir Adalet Ferman›, Osmanl›’dan Türkiye’ye Befl Ermeni Feminist Yazar” isimli kitap, Ermeni kad›n›n›n kültürel, politik ve sosyal hayattaki konumunun iyilefltirilmesi için mücadele eden befl öncü kad›n›n varl›klar›n› ortaya ç›kard›. Elbis Gesaratsyan, S›rpuhi Düsap, Sibil (Zabel) Asadur, Zab e l Yesayan ve Haygan u fl Mark

Sar›yer Halkevi ile Zara Çayl›ca Köy Derne¤i Tarabyaüstü/Kireçburnu mahallesinde kad›n etkinlikleri bafllatt›lar. ‹lk etkinlik, bir film gösterimi oldu. Yaln›z bafl›na bir kad›n›n maden iflçisi olmaya karar veriflini ve iflyerinde cinsel tacize karfl› mücadelesini anlatan Yaln›z Bafl›na (North Country) filminin gösterimi 22 Ocak Pazartesi günü Zara Çayl›ca Köy Derne¤i lokalinde gerçeklefltirildi. Film gösterimine yaklafl›k 40 kad›n kat›ld›. Gösterimin öncesi tan›flman›n ard›ndan yap›lan k›sa sohbette kad›n etkinliklerini her on befl günde bir tekrarlama karar›, etkinli¤e kat›lan tüm kad›nlar taraf›ndan ortaklafla al›nd›. Etkinliklerin gün ve saati birlikte belirlendi. Bir sonraki etkinlik kad›n sa¤l›¤› konusunda yap›lacak.

Tek bafl›na Amerika'da tarihsel bir önem kazanan bir cinsel taviz davas›n›n öyküsü. Baflar›s›z evlili¤inden sonra baba oca¤›na dönen Josey, iki çocu¤unu düflünerek bölgenin en büyük istihdam kayna¤› olan demir madenine çal›flmaya bafllar. Bedensel direnç gerektiren ifle haz›rl›kl›d›r ama erkek egemen ortam›n kad›n madencilere yönelik tacizine dayanamaz. Sesini yükseltmesi, gerçe¤i duymak istemeyen toplumun, davran›fl›n› onaylamayan ailesinin ve korkan kad›n ifl arkadafllar›n›n da tepkisiyle sonuçlan›r. Josey, yaln›z kalmak pahas›na bir avukat› ikna eder ve madencilik flirketine karfl› Amerika'y› sarsan bir cinsel taciz davas› açar.

HAY G‹N Kad›nlar›n kad›nlar için tiyatro yapt›¤› ‹stanbul Kad›nlar Sahnesi’nin Ermenice dillendirdi¤i Hay Gin (Ermeni Kad›n›) isimli oyundan bir ninni Yürü Lao Yürü Lao, yürü memleketimize gidelim. Bizim Van’a, bizim Mufl’a, bizim Sasun’a gidelim. Yürü Lao, yürü memleketimize gidelim. O vadiye gidelim, körpe ¤av›rdzil toplayal›m toplayal›m da ilaç derman olsun derdimize. Yürü Lao, yürü memleketimize gidelim. Çal›lar›na manana düflen memleketim bir lokma yiyelim yüre¤imiz serinler memleketimiz Sasun gözümüzün önüne serilir. Yürü Lao, yürü memleketimize gidelim. Orada aroslar ötüflür k›rlang›çlar kanat ç›rpar

PORTRE: HAYGANUfi ve SIRPUH‹

isimli bu kad›nlar›n öyküsünü görünür k›lma çabas›, yeni kuflak Türkiyeli Ermeni kad›nlar aras›nda ortak bir tart›flma ortam›n›n yarat›lmas›na da katk›da bulunmufl. “Dertlerimizi tart›fl›yorduk, Türkiye’de Ermeni olmak, kad›n olmak, Ermeni ve kad›n olmak gibi dertlerimizi anlat›yorduk. Bu dertleflmelerin sonucunda birlikte hareket etmemiz gerekti¤ine karar verdik. Temel meselemiz Türkiye Ermeni toplumunun ataerkil yap›s›ndan kaynaklanan sorunlar› saptamakt›. Bu karar› verdikten sonra cemaat içinde küçük etkinlikler gerçeklefltirmeye bafllad›k; kad›nlarla bir araya geliyor, okuma etkinlikleri düzenliyorduk” diyen Melissa Bilal, feminist olduklar›n› söylediklerinde cemaatin tepkisiyle karfl›laflt›klar›n› da anlat›yor. Ermeni kültürünü

yaflatma yükünün kad›nlar›n s›rt›na yüklendi¤ini vurguluyor. “Kendimize bir tarih yazmaya bafllad›k; taleplerimiz böylece daha meflru hale geldi. Bizden yaflça büyük olan kad›nlar›n getirdi¤i öneriyle, her kesimden Ermeni kad›na ulaflmam›z› sa¤layacak bir platformun ad›mlar› da at›ld›” diye Haygin Ermeni Kad›n Platformu’nun kurulufl sürecini anlat›yor. Yaseyan taraf›ndan kurulan; Ermeni ve Müslüman kad›nlar›n savafla dur diyebileceklerine inanan Osmanl› Kad›nlar› Bar›fl Birli¤i Giriflimi’ni hat›rlatan Bilal “nas›l oldu da milliyetçilik kazand›” diye soruyor. Bilal’in de içinde oldu¤u Hay Gin Ermeni Kad›n Platformu, Türkiye’deki di¤er kad›n örgütleriyle birlikte birçok eyleme ve etkinli¤e kat›l›yor.

1915 tarihli Ermeni katliam›nda bir anne ve iki çocuk

tafllar sanki bizsiz a¤lar. Yürü Lao, yürü memleketimize gidelim. Anam›z›n, babam›z›n mezar› ancak orada yeniden yeflerir. Yürü Lao, yürü memleketimize gidelim. Lao; lo: O¤ul. ⁄av›rdzil: Mufl Ovas›’nda yetiflen, ekflimsi, kekremsi bir bitki. Manana: Mufl Ovas›’nda Surp Garabet ya da Kudret Helvas› ad› verilen ve rüzgar›n baz› a¤aç yapraklar› üzerine getirdi¤i kay›s›, fleftali polenlerinden oluflan tatl› bir besin. Hz. Musa önderli¤indeki ‹srailo¤ullar›n›n, çölü geçerken açl›ktan ölmemesi için, tanr›n›n gökten indirdi¤ine inan›lan bir besin. Aros: Güzel öten bir kufl

Gurur Duy! Yalan Söyleme! Dilenme! Çal›fl! Dedikodu yapma! Köleleflme! Cesur ol, iyi ol! Özenme! Konufl! Kad›n ol! ‹dealin olsun! Uyuma! Kendine sayg› duy! Yukar› bak! Çirkinleflme! "E¤itimli ve ayd›n bir insan olan Belediye Reisi, bizden ö¤renecek de¤il elbet; ancak unutmufl olmal›d›r ki kad›nlar da savaflmaktalar... Belki erkekler gibi 50-60 y›lda bir tesadüfen ç›km›fl olan bir muharebede de¤il; ancak, insanl›k soyunu kendi fedakarane görevleriyle ço¤altmak için her daim savaflmaktad›rlar. (...) hamilelikte veya do¤um s›ras›nda ölen kad›n say›s› az m›? Bu bir savafl de¤il mi? Benzerlerini katletmenin vahflili¤ini de¤il, kendini feda etmenin tanr›sal eylemini bar›nd›ran nazik bir savafl. Ayr›ca kanl› savafl meydanlar›nda kad›nlar da hastabak›c›l›k ve hemflirelik yapt›lar, yap›yorlar. Bu da gerçek askerliktir”. Ermeni bir kad›n, 1927 y›l›nda ‹stanbul Belediye Baflkan›’n›n Türk Kad›nlar Birli¤i’nde yapt›¤› bir konuflmaya karfl› Hilal-› Ahmer gazetesine bu cesur demeci verip, Birli¤i “k›z kardefl sevgisiy-

le” selamlam›flt›. Demeç, askerlik yapmayan kad›nlar›n erkeklerle eflit say›lamayaca¤› iddias›ndayd›. Kad›n, bu çalkant›l› y›llarda (1919-1933) on dört y›l boyunca yay›mlanm›fl olan Hay Gin (Ermeni Kad›n›) isimli derginin editörü, kendisini ilk Ermeni kad›n eylemci olarak tan›mlayan Hayganufl Mark’t›. Feminizmin “bir adalet feryad›” oldu¤unu söyleyen Mark, Hay Gin’i de “kad›n dünyas›n› ilgilendiren her konuyla meflgul olmak” üzere yay›nlam›flt›. Bu “öncü Ermeni kad›n”, 1885 y›l›nda ‹stanbul’da do¤du. Babas› Vanl› Markar, annesi, Hayganufl han›m›n kendisi için “ilk özgürlefltirici ›fl›klar› yakan insan” olarak nitelendirdi¤i, onu okula gönderen ‹stanbullu Yebrakse Topuzyand›’yd›. Yedikule Ermeni Hastanesi Yetimhanesi’nde 4 y›l ö¤retmenlik yapan Mark, 1905 y›l›nda Dza¤ig (Çiçek) isimli haftal›k kad›n dergisini yay›nlamaya bafllad›. Arflaluys (fiafak) ve Arevelk (Do¤u) gazetelerinde kad›n sayfalar› haz›rlad› ve 1909 y›l›nda Milletperver Ermeni Kad›nlar Birli¤i’ni kurdu. Taflrada Ermeni okullar› açarak k›z ö¤rencilere e¤itim olanaklar› sa¤lad›. 1919 y›l›nda “Ermeni Kad›n› dergisi bir bayrak alt›nda ya-

flayacaksa bu sadece kad›nl›k bayra¤› olabilir," dedi¤i 15 günlük Hay Gin dergisini ç›kartmaya bafllad›. Kar›s›n› döven Ermeni bir kocay› Patrikhane’ye flikayet etti¤inde, dergi Ermeni kad›nlardan gelen baflvurularla doldu taflt›. Hay Gin dergisi, 1933 y›l›nda devletçe herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin kapat›ld›. E¤itimin içeri¤inin haz›rlanmas›na kad›nlar›n da kat›lmas› gerekti¤ini, kad›n›n ve erke¤in eflit ve farkl› oldu¤unu söyleyen ve yaz› yazmay› sürdüren Hayganufl, 1966’da Yenikule Ermeni Hastanesi’nde öldü. Ölmeden önce arkadafl›na flöyle dedi: "Yaz! Vatan›n, ulusun ve insanl›k için hep yaz ve onlarla mutlu ol!" Mark, Ermeni halk›n›n isyanc› kad›nlar›n›n izleyicisiydi. ‹lk Ermenice kad›n dergisi olan Gitar’› yay›nlayarak kad›n›n özgürleflmesi gerekti¤ini savunan Elbis Geseratsyan (1830-1911); önemli bir yazar, flair ve eylemci olan, kad›nlar aras› örgütlü dayan›flmay› savunan, 17 yafl›ndayken bir kad›n örgütü kuran Zabel Asadur (18731934); öykü, roman ve yaz›lar›nda cinsler aras› toplumsal eflitli¤i savunan savafl karfl›t› Zabel Yesayan (1878-1942) di¤er ön-

cü Ermeni kad›nlard›. Ermenice yazan ilk kad›n romanc› S›rpuhi Düsap (18411901) ise, romanlar›nda aflk, evlilik ve aileyle ilgili yenilikçi fikirleri savunan, gördü¤ü tepkilerden hiç y›lmayan bir baflka öncü Ermeni kad›nd›. Ortaköy do¤umlu S›rpuhi, Ermeni k›zlar›n› e¤iten "T›brotsaser Hayuhyats Ingerutyun" (Okulsever Ermeni Kad›nlar Birli¤i) ile birlikte çal›flt›. Makalelerinde, her yönden bask› alt›nda tutulan, ekonomik ve toplumsal özgürlü¤ü olmayan kad›n› ele ald›. 1883'te yay›mlanan "Mayda" adl› ilk roman›nda “do¤al” kabul edilen kad›n rollerini sorgulad›. "Siranufl" (1884) ve "Araksia veya Ö¤retmen" (1886) romanlar›nda kad›n-erkek eflitsizli¤ini vurgulad›. Ona göre kad›nlar ancak evin d›fl›nda çal›flt›klar›nda ve sosyal yaflama kat›ld›klar›nda, özgürlüklerini elde edebilirlerdi. Ancak e¤itim ve ifl sayesinde zincirlerinden kurtulup özgür bireyler olabilirlerdi. Kad›nlar›n ancak kendi haklar›n› savunduklar›nda, fikirlerini ifade ettiklerinde, düflündüklerinde ve ürettiklerinde özgürleflebileceklerini vurgulad›. 1901 y›l›nda öldü¤ünde, 19 yafl›nda veremden ölen k›z› Dorin’in yan›na gömüldü.

Niye çevirdin kanal›? Dizi seyrediyoruz flurda

H

rant Dink’i öldürmüşler. Bilin bakal›m Hrant Dink’in katledildi¤i 19 Ocak akflam› rayting rekorlar›ndan birine imza atan TV program› ne oldu? Büyük ihtimalle yanl›fl tahmin: haber programlar› de¤il. SILA!!! Tüm haber kanallar›n›n bir sürü gereksiz ve yanl›fl bilgiyle dolu da olsa, suikastla ilgili sürekli canl› yay›nlarla verdi¤i haberler, SILA’n›n karn›ndaki bebe¤in ak›betine olan ilginin reytingini aflamad›. Hrant Dink’i öldürmüşler. Oysa Cuma günü biz; gün boyu bizi uyuflturan ev ifllerini bitirdikten sonra, beynimizi kemiren televizyon programlar›ndan birinin önünde usulca uykuya geçerken usulca yaklaflan biri taraf›ndan katledildi Hrant Dink. Biz uyuduk uyand›k, kocam›z eve geldi. Haberleri o açt›, biz de¤il. Oradan ö¤rendik ki televizyon aç›k kalm›fl, biz önünde uyuya kalm›fl›z, Hrant da o arada öldürülmüfl.

Haberler bitse de dizi keyfimiz bafllasa da diye sab›rs›zland›k. Kocam›z “ya flu haber kanal› aç›k kals›n” dedi de onu zor ikna ettik, S›la’y› seyretmeye. Biz S›la’y› seyrederken zaten öldürenin eflgali belli oldu. S›la bitti, hafif uykumuz geldi. Sabah oldu, ifl yapt›k, televizyonu açt›k, yine akflam oldu. E zaten suçlu da yakaland›. Hrant Dink’i öldürmüşler. Öldüren 17 yafl›ndaym›fl, yaz›k daha çocuk. Trabzonluymufl, hep de Trabzon’dan ç›k›yor anam bu öldürenler. Çocuk iflsiz güçsüzmüfl internet kafelere tak›l›yormufl sürekli. Yaz›k anas›na babas›na. Bak ama nas›l yakalad›lar 2 günde, isteyince oluyormufl yani. Adam›n aras› Ermenilerle de kötüymüfl yani iyi adamm›fl asl›nda da yanl›fl anlam›fllar hep onu. Bak ayakkab›s› da delik, gariban adam iflte gördün mü? Dink’in katlediliflinin ertesi günlerinde ise ço¤unlu¤umuz bu cinayetle ilgili olarak yukar›daki sözlerin d›fl›nda fazla da bir fley düflünmedik asl›nda. Cuma 15.00 sularında Hrant Dink’i öldürmüşler, 20.00’dan itibaren ise katiller bizim evlere saklanmışlar ve hala da bulunamamışlar… Katilin yakalanmas›na kanmay›n hiç, çünkü bu katiller örgütünün bir grup üyesi bizim evlerde saklan›yor. Hatta buna saklanmak demek haks›zl›k olur çünkü düpedüz biz kad›nlar›n yaflamlar›n›n etraf›nda kendisini var ediyor. Bizi toplumsal yaflamdan, siyasetten bir katliam haberinin bile sadece magazin taraf›n› dikkate alacak kadar ya da haber seyretmemek için kocam›zla kavga edecek kadar uzaklaflt›ran bu çemberin d›fl›na ç›kman›n hiç mi yolu yok? Olmal›; çünkü kad›nlar, bu çemberi y›rt›p atamad›¤› sürece üzerine basarken utanmayaca¤›m›z kald›r›m kalmayacak sokaklarda.

Khavidz: Ermeni mutfa¤›n›n flimdi yaln›zca evlerde yaflat›lan en lezzetli bayram tatl›lar›ndan birisi. ‹çi tavukgö¤sü gibi hafif sulu, üstü kazandibi gibi k›zarm›fl olmal›. Malzeme: (8 kiflilik) 125 gr. tereya¤, 1 kg. süt, 8 çorba kafl›¤› un, 9 çorba kafl›¤› fleker, 1 tatl› kafl›¤› vanilya, 1 çorba kafl›¤› irmik. Yapılışı: Sütü, flekeri ve vanilyay› birlikte kaynat›n. Çok k›s›k ateflte, unun rengini koyulaflt›rmadan 20 dakika kavurun. Kaynam›fl sütü azar azar dökerek una yedirin. Kar›fl›m›n boza k›vam›na gelmesine dikkat edin. Ufak bir bak›r tencereyi veya f›r›na girebilecek bir kab› ya¤lay›p irmikleyin. Khavids hamurunu dökün, k›s›k ateflte üstü nar gibi k›zarana kadar piflirin. Pifltikten sonra ters çevirin ve servis yap›n. Üzerine tarç›n ekleyin. Afiyet olsun.


25 Ocak 7 fiubat

2007

EMEK 7

‹tiraf gibi rapor

Bal›k bafltan kokuyor

‹flçilerin “verimlili¤i” üretimi 7 y›lda %15 art›rd›; ama ücretleri %14.3 düfltü. ‹flletmelerde kapasite kullan›m› sürekli yükseliyor ama yat›r›mlar duruyor, iflsizlik art›yor Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) yayınladığı Verimlilik Raporu ile emperyalizme bağımlılığın işçileri nasıl vurduğunu itiraf etti. Yıllardır üretim artıyor ama bunun ne yatırımlara faydası var ne de işçi ücretlerine. Rapora göre Türkiye’de 1997-2004 arasında verimlilik %45.4 arttı. Bu artışın %70’i üretim hacminin artışından, %30’u ise aynı işin daha az insanla yapılmasından kaynaklandı. Buna karşılık, yalnızca 2000-2004 arasında, istihdam %0.22 geriledi ve reel ücretler %14.3 düştü. Üretimin ve emek verimlili¤inin sürekli artt›¤› bir ortamda istihdam›n ve ücretlerin düflmesi, Türkiye’deki üretim yapısındaki çarpıklığın en açık göstergesi. Raporda, bu çarpıklığın iki önemli kaynağı özetle şöyle ifade ediliyor: “Büyümenin iç talepten kaynaklanması halinde, talep yatırımı, yatırım da

MESS sözleflmelerinin hemen ard›ndan gazetelere verdi¤i tam sayfa ilanlarla “Türkiye’ye yaypt›¤› katk›lar›” balland›rarak anlatan Arçelik’in murad› anlafl›ld›. Arçelik “15 bin iflçi”yi istihdam etmekle övünürken, Koç Holding’in Beko’da yapt›¤› iflçi k›y›m›n› gizlemeye çal›fl›yordu. Fabrikas›n› Rusya’ya tafl›yarak oradaki ucuz ve vas›fl› iflgücünü de¤erlendirme karar› alan Koç Holding yöneticileri bu kararlar›n› “Arçelikle Beko’yu birlefltirme” örtüsünün alt›nda gizlediler. Beko’da çal›flan1400 iflçinin ifline sessiz sedas›z son verir-

istihdamı uyarır. Ancak enflasyonu kontrol etme güdüsüyle ücretler düşük tutulduğu için iç talep zayıf. Büyüme hammadde ve ara malı ithaline dayalı. Diğer yandan, aynı işin daha az insanla yapılması da üretim teknolojilerindeki gelişmeden değil, iflsizlik bask›s› alt›nda geliştirilen esnek üretim tekniklerinden kaynaklanıyor.” Rapor, bundan tuhaf bir sonuç çıkarıyor ve “iç talebin düşmesinin büyümenin kaynaklarının dış dünyaya yönelttiği” saptamasını yapıyor. MPM, gerçeği çarpıtarak gizlemeye çalışıyor. Bilindiği gibi, “enflasyonun kontrol altına alınması” için ücretlerin düşük tutulması, güvencesiz ve esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaştırılması, kurun yüksek tutulması yıllardır IMF, DB, DTÖ gibi merkezlerce “dış dünya”dan dayatılıyor. Yani boğaz tokluğuna sağlanan bu çarpık “verimlilik”, emperyalist zorlamanın sonucu.

GEÇ‹C‹ ‹fiÇ‹LER fiAfiKIN

Cuma namaz›, Türk bayra¤› ve cinayet

ken bas›ndan hiç ses ç›kmamas› n› sa¤lamakta bu paral› tam sayfa ilanlar›n bir pay› olsa gerek. Ancak Operasyonun MESS sözleflmelerinin hemen ard›ndan gelmesi ve Türk Metal sendikas›n›n hiçbir direnifl gösterememesi, aksine, iflçileri Koç Holding’in “ikna” etmesine izin vermesi, operasyonun sendikayla birlikte düzenlendi¤i hissini uyand›r›yor. Bilindi¤i gibi Türk Metal, eski Sovyet Cumhuriyetlerine yönelik emperyalist müdahalelerde ald›¤› rollerle de tart›flma konusu olan bir sendika.

H

NEDIR BU 4-b?

Hükümet Türk-‹fl’le elele “geçici iflçilere kadro verilecek” diyerek bir “göz boyama” operasyonu yap›yor. Operasyon üniversitelerde ve hastanelerinde çal›flt›r›lan geçici iflçileri güç durumda b›rakt›. Bu iflçilere “kadro” yerine 657 say›l› yasan›n 4-b bendindeki “sözleflmeli personel” statüsüne geçmeleri öneriliyor. ‹flçiler bu statünün “memur kadrosu”yla yak›nl›¤›n› merak ediyor

Türk-‹fl’ten birlik tuza¤› Üye say›s› 400 binlere düflen Türk-‹fl, bütün iflçi ve kamu çal›flan› sendikalar›n› “birleflme” büyüsüyle etraf›na toplay›p ömrünü uzatma peflinde. Türk-İş’in 2007 politikasının ana çizgileri belirmeye başladı. Teşkilatlandırma Sekreteri Çetin Altun, sol partileri CHP çatısı altında seçimlere girmeye çağırırken, Başkan Salih Kılıç da “işçi ve memur sendikaları”nı tek çatı altında biraraya gelmeye çağırdı. Çetin Altun, örtük bir biçimde DİSK’in “10 Aralık grişimi”ni eleştirerek, “Güçlü Türkiye için güçlü muhalefet ve iktidar şarttır. Bu konuda da yeni oluşumlar aramak sonuç vermeyecektir. Genel seçime, diğer sol partiler CHP çatısı altında birleşerek güçlü biçimde girmelidirler” dedi. Salih Kılıç ise 2006 yılını değerlendirirken, AKP hükümetinin saldırılarından çok Anayasa Mahkemesi’nin SSGSS yasasını iptal etmesini eleştirdi. Mahkemeyi, tıpkı AKP hükümeti gibi, “norm ve standart birliğini” ihlal etmekle suçladı ve işçiler aleyhine adaletsiz yaklaşımda bulunduğunu ileri sürdü. İşsizlikle mücadele için ise patronların ağzını kullanan Kılıç, temel politika olarak “istihdam üzerindeki vergilerin azaltılmasını” istedi. Kılıç, ICFTU ile (Hristiyan) Dünya Emek Federasyonu’nun birleşmesini örnek gösterek “tüm işçi ve memur sendikalarının tek çatı altında birleşmelerini” önerdi. Bilindiği gibi bu öneri daha önce Türk-İş’in en önemli “sol” ağırlıklı sendikaları olan Petrol-İş ve Belediye-İş tarafından önerilmişti. Kısacası, Türk-İş, yaşadığı erimeyi frenlemek için 2007’de CHP şemsiyesini de değerlendirerek, “birlik” sloganıyla sendikal alanda yeni inisiyatiflerin gelişmesinin önünü kesmeye, emek hareketindeki tıkaç görevini sürdürmeye çalışacak.

4-b statüsü nedir? ‹flçi ve memur statüsünün d›fl›ndaki bu çal›flt›rma biçimi niçin yarat›lm›flt›r? Nas›l uygulanmaktad›r? Sürekli kamu hizmetlerine uygulanabilir mi?

4-b statüsüne geçen geçici iflçilerin sürekli bir ifl akitleri olacak m›? ‹fl güvenceleri sa¤lanacak m›? Bu yeni statüden do¤an herhangi bir haklar› bulunacak m›?

Sözleflmeleri nas›l yap›lacak? Ücretlerini kim belirleyecek? Ücret ve di¤er haklar› bak›m›ndan ayn› ifli yapan kamu çal›flanlar› ile eflit koflullara sahip olabilecekler mi?

4-b statüsüne geçen geçici iflçilerin sendikal haklar› nedir? Kamu çal›flanlar› sendikalar›na üye olabilmeleri örgütlenme ve sözleflme haklar› aç›s›ndan bir ilerleme olur mu?

Yasada 4/B statüsü “önemli projelerin haz›rlanmas›, iflletilmesi ve ifllerli¤i için flart olan, zaruri ve istisnai hallere münhas›r olmak üzere (...)geçici olarak sözleflme ile çal›flt›r›lan ve iflçi say›lmayan kamu hizmeti görevlileri”ni tan›mlar. Bu “geçici memurluk” statüsü anl›k acil ihtiyaçlar için yarat›lm›flt›r. Sürekli kamu hizmetlerine uygulanamaz; ancak IMF’nin memur kadrosunu getirdi¤i k›s›tlamay› aflmak için zorunlu görülen hallerde hükümetçe hile olarak kullan›lmaktad›r.

4-b’ye geçen iflçi “sürekli çal›flan” durumuna gelmez. Y›ll›k sözleflmeyle çal›flt›r›l›r. Sözleflmesinin, her y›l yenilenmesi gerekir. Sözleflmesi yenilenmezse k›dem ve ihbar tazminat›, iflsizlik sigortas› hakk›na sahip de¤ildir. Ba¤l› olduklar› sosyal güvenlik kurumu bak›m›ndan SSK’ya tabi iken, “iflçi” de say›lmaz. Bu nedenle ne 4857, ne de 657 say›l› yasan›n sa¤lad›¤› ifl güvencelerinin hiçbirinden yararlanma hakk›na sahip de¤ildir.

Sözleflme tek merkezden ve “y›ll›k” olarak haz›rlan›r. Sözleflmede yaln›zca “ücret” saptan›r, sosyal haklar›n hiç birinin verilmeyece¤i ayr›ca özel olarak belirtilir. Bu tip sözleflmelerde ayn› ifli yapan kamu çal›flanlar› ile eflit ücret düzenlemesi yap›ld›¤› hiç görülmemifltir. Bakanl›¤›n bu yönde vaadi varsa da sözleflmeler y›ll›k yap›ld›¤›ndan bir kereli¤ine tutulsa bile, sürekli uygulamaya dönüflmesinin herhangi bir güvencesi bulunmamaktad›r.

Geçici iflçiler, sözleflmeleri yinelendi¤inde sürekli hizmet sözleflmesi yapm›fl say›lmakta, iflçi sendikalar›na üye olabilmekte, toplu sözleflme hakk›n› kullanabilmekte veya iflyeri düzeyinde fiili toplu sözleflmeler yapabilmektedir. 4-b statüsüyle çal›flanlar›n herhangi bir sendikaya üye olma haklar› yoktur. Kamu çal›flanlar› sendikalar›na üye olma hakk› tan›nsa da sözleflmeler yine tek tarafl› ve merkezi olarak belirlenecektir. Bu çerçevenin fiili sözleflmelerle geniflletilmesi olanakl› de¤ildir.

Bu da Belediye Baflkan› güdümlü sendikac›l›k Hizmet ‹fl, AKP’li Belediye Baflkanlar› eliyle örgütleniyor. Eski baflkanlar› Hüseyin Tanr›verdi ise AKP Milletvekili olarak mecliste iflçi düflmanl›¤› yap›yor 2004’ten bu yana ‹fl’in Mamak Belediye- kar›ld›. Bu operasyonlar›n AKP’li belediyelerde Hiz- si’ndeki 4 üyesi 368’e ç›k- bizzat Hizmet-‹fl’in eski met-‹fl sendikas› “örgütlen- t›. Belediye Baflkan› Gazi Genel Baflkan› AKP milletme ata¤›na” geçti. Genel-‹fl fiahin, “AKP Genel Merke- vekili Hüseyin Tanr›verdi ve Belediye-‹fl’in yetkili ol- zi’nin zorlamas›” ile sendi- taraf›ndan telefonla yönetildu¤u 36 il ve ilçe di¤i belirtiliyor. belediyesinde yetBask› yaln›zca kili sendika haline iflçilere de¤il. gelen Hizmet-‹fl’in Tüm Bel Sen’in bu baflar›s›n›n aryetkili oldu¤u 23 kas›nda, AKP’li belediyede meBelediye Baflkanmurlar, Memur lar›’n›n ölçüsüz Sen’e ba¤l› Bem Yenimahalle Mamak Belediye Hizmet-‹fl bask›lar›n›n önemli Bir Sen’e geçirilBelediye Baflkan› Baflkan› Genel Baflkan› bir pay› bulunudiler. AKP’li beAhmet Duyar Gazi fiahin Mahmut Arslan yor. Örne¤in, Malediyelerin iflçilemak Belediyesi’nde santral kal bask› yapt›¤›n› Genel-‹fl rin ve kamu çal›flanlar›n›n memurlu¤u yapan görme Genel Baflkan› Mahmut Se- sendika de¤ifltirmelerinin özürlü Cemil Da¤, Genel ren’e söyledi. AKP bask›s› hemen ard›ndan, son dere‹fl’ten ayr›lmad›¤› için eli- Belediye-‹fl’i de vuruyor. ce h›zl› bir biçimde özelleflne süpürge tutuflturularak Isparta Belediyesi’nden Be- tirme ve tafleronlaflt›rmaya temizlik hizmetlerine sürül- lediye-‹fl’ten Hizmet-‹fl’e yönelmeleri ayr›ca dikkat dü. 4 ay içerisinde Hizmet- geçmeyen 157 iflçi iflten ç›- çekiyor.

A¤a zihniyetine karfl› direnifl

Aky›l Grevi üçüncü ay›nda, yine grevdeki bir fabrikada üretim var! Aky›l grevi, emek düflmanl›¤›n›n Diyarbak›r’a özgü yönünü ortaya koyarak sürüyor. Sendikalafl›rlarken a¤›r bask›larla karfl›laflan iflçiler greve ç›kt›ktan sonra da rahat b›rak›lmad›. Grevcilerin yerine küçük yaflta, kaçak iflçiler çal›t›r›lmaya baflland›. Denetimlerde kaçak iflçi çal›flt›r›ld›¤› saptanmas›na karfl›n, ayn› iflçilerle grev k›r›c›l›¤› yap›lmaya devam edilebiliyor. ‹flveren iflçileri, bilgileri olmaks›z›n Onur Hal›c›l›k adl› bir baflka flirkete geçirip, hayali tutanaklarla iflten ç›karmaya, sendikal hareketi k›rmaya çal›fl›yor. ‹flçiler, Aky›l patronunun bütün bunlar› hem

“a¤al›k” kültürünü kullanarak, hem de yetkili makamlarla karanl›k iliflkiler kurarak yapabildi¤i düflüncesini tafl›yorlar. Geçti¤imiz hafta Aky›l patronunun hak ve hukuk tan›mayan bu hareketlerinin durdurulmas› için Diyarbak›r Valili¤i önünde toplanan grevci iflçiler ad›na konuflan TEKS‹F temsilcisi Aziz Bürçün, durumu “A¤a zihniyeti ile emperyalist düflünce anlay›fl›n› birlefltirerek iflçi s›n›f› üzerinde canavarlaflan bir sömürü düzeni oluflturdular” sözleriyle tan›mlad› ve Diyarbak›r’da sonuç alamamalar› halinde eylemlerini Ankara’ya tafl›yacaklar›n› söyledi.

rant Dink’in katledilmesinin sebepleri üzerine yine derin tart›flmalar ald› bafl›n› gidiyor. Baflbakan’›ndan medya temsilcilerine, çok bilen stratejistlerden sokaktaki vatandafla kadar herkesin hemfikir oldu¤u manflet flu: “Bu kurflun Türkiye’ye!” Bu derin tahlil ise art›k sadece mide bulant›s› hissi uyand›r›yor bende. Hükümet yetkililerinden, parti baflkanlar›na tüm siyaset erkan› acayip üzülmüfl bu duruma. Bir yerden sonra Hrant Dink unutulup gözbebe¤i memleketimizin ne tür oyunlarla karfl› karfl›ya oldu¤u muhabbetine dal›p gidiliyor. Gazetelerde, televizyonlardaki sahtekar üzüntü tablolar›n›n ard›ndaki gerçek katilin cinayeti iflledikten sonraki ba¤›rt›s›nda sakl›d›r: “Bir Ermeni’yi öldürdüm.” Etraf›ndakilere demek istedi¤i: Bizden olmayan birini öldürdüm, ben sizdenim siz de bendensiniz. Ve sonraki gün gazetelerden ö¤reniyoruz ki katil cinayeti ifllemeden önce cuma namaz›na gitmifl ve yakaland›¤›nda da cebinde Türk bayra¤› varm›fl. Gazete haberi do¤ruysa bu bayra¤› Trabzon’a gidince aç›p “Ben öldürdüm” diye ba¤›racakm›fl. Cinayeti planlayanlar› ve amaçlar›n› bilmek tam olarak mümkün olamayabilir. Ama Allah aflk›na biraz dikkatli bakar m›s›n›z, bu ülkede ifllenen bu tür cinayet ve katliamlar›n hepsinin arkas›ndan bu ikili ç›km›yor mu? Bu nas›l “bereketli” toprakt›r ki, sürekli katliam ve cinayet üretiyor! 6-7 Eylül olaylar›ndan, Kanl› Pazar’a, Malatya’dan Çorum’a, Marafl’a ve Sivas yang›n›na... Evet dünkü ve bugünkü Türkiye budur. Bu topraklarda bayrak ve din siyasal bir güce dönüfltü¤ü her anda sadece milliyetçi/faflist ve gerici bir dinamik ortaya ç›karm›flt›r. Bayrak siyasal ba¤›ms›zl›¤›n sembolüdür ama bu millet bir kere olsun Türk bayra¤› aç›p anti emperyalist bir yürüyüfl yapm›fl m›d›r, bir kere Allahu ekber nidalar›yla toplumsal bar›fl ve adalet için soka¤a ç›km›fl m›d›r? Hay›r. Her iki unsur da her zaman ba¤›ms›zl›k, eflitlik ve adalet isteyenlere karfl› bir silah olarak kullan›lm›fl, sadece emperyalizmin maflas› olmufltur. Sene 1969. ABD’yi protesto etmek için toplanan solcu yurtsever gençli¤e yap›lan sald›r› ne kadar manidard›r. Sald›r›dan 2 gün önce BAYRA⁄A SAYGI mitingi yap›l›r bir gün önce ise Milli Türk Talebe Birli¤i’nde sald›r› haz›rl›klar› yap›l›r ve bugünlerde mülay›m islam ayd›n› pozlar›nda dolaflan Mahmut fievket Eygi, “cihada haz›r olun” diye yaz›s›na bafll›k atar. Ve ertesi gün miting yapmaya gelen yurtseverlere balta ve b›çak vb. aletlerle sald›r›p 2 kifliyi katlederler. Yak›n tarihteki katliamlardan bahsetemeye gerek yok. Katil sürüleri hepsinde de bayrak edebiyat› ve dini söylemlerle galeyana getirilmifl ve ellerini kana bulam›fllard›r. Bu yüzden “Bu kurflun Türkiye’ye” söyleminin demogojiden baflka bir anlam› yoktur. Tam tersine “BU KURfiUN TÜRKIYE’DEN”dir. Katil Türkiye’nin milliyetçi-muhafazakar siyasaltoplumsal düzeni ve onun ürünü olan katliamc›, yok edici siyasetidir. Hal böyleyken yine de Hrant Dink’in insani k›ymeti beni flu soruyu sormaya zorluyor: Hrant’› neden yaln›z b›rakt›k? Madem katlediliflinin ard›ndan o kadar binlerce toplanacak kadar çoktuk da o milliyetçi-faflist çete art›klar›, kendilerine ulusalc› diyen ucubeler adliye önlerinde a¤›zlar›ndan salyalar›n› ak›t›rken, biz neden “düflünce özgürlü¤ü”ne ve ma¤durlar›na sahip ç›kmad›k? Düflünce özgürlü¤ü art›k bizim için savunulmas› gereken bir siyasi bir de¤er olmaktan ç›k›p ‹nsan Haklar› Derne¤i’nin konusu haline mi geldi, ne oldu?

Sendikac›ya F-Tipi daya¤›

TÜMT‹S’te kriz çözüldü

Dandy iflçisi direniyor

Ba¤c›lar’da ö¤retmene bask›

Kad›n iflçi öyküleri yar›flmas›

n ESP operasyonu ile “suçlu” ilan edilen iki sendika, Tekstil Sen ve Limter‹fl mücadeleyi sürdürüyor. 14 Ocak’ta Genel Kurulunu yapan Tekstil Sen, baflkanl›¤a yeniden Ayfle Yumni Yeter’i seçerek, uygulanan bask›lardan y›lmayaca¤›n› bir kez daha ifade etti. Ayn› s›ralarda, Tekirda¤ F-Tipi cezaevinde tutulan Limter-‹fl Genel Baflkan› Cem Dinç sald›r›ya u¤rad› ve hakk›nda idari soruflturma aç›ld›. ‹HD’de bir aç›klama yapan Limter-‹fl sözcüleri, sald›r›n›n iflçilerin örgütlü mücadelesine karfl› yap›ld›¤›n› belirterek, direnifl ve dayan›flma ça¤r›s›nda bulundular.

n TÜMT‹S’te (Türkiye Motorlu Tafl›t ‹flçileri Sendikas›) uzun süredir Genel Baflkan Sabri Topçu'ya karfl› yürütülen ve sendikay› kilitleyen muhalefet sonunda yönetimi ele geçirdi. Sendika içinde sert tart›flmalara, hatta ‹zmir’de oldu¤u gibi fliddete dönüflen tart›flmalar nedeniyle üyelerin büyük bir ço¤unlu¤u seçimli Ola¤anüstü Genel Kurul istemifl ancak yönetim sendikay› kayy›ma götürme tehlikesine ra¤men kongreyi toplamamaya çal›flm›flt›. Nihayet, 13-14 Ocak’ta toplanan Ola¤an Genel Kurul’da Kenan Öztürk baflkanl›¤›ndaki muhalefet listesi ezici bir farkla yönetimi kazand›.

n Dandy sak›z fabrikas› iflçileri sendikalaflma mücadelesini sürdürüyor. Tek G›da ‹fl sendikas›nda örgütlenen iflçilerden 50’si Kurban Bayram› öncesinde iflten ç›kar›ld›. Ç›k›fllar›, “ifle gelmemek, verilen ifli yapmamak” gibi yalan gerekçelerle veren patronlar, iflçilere tebligat› imzalamalar› ve iflten ayr›lmalar› halinde tazminatlar›n› ödemeyi teklif etmiflti. Bu öneriyi kabul etmeyen iflçiler fabrikan›n önünde direnifl bafllatt›lar. Direniflçi iflçiler ve vardiyadan ç›kan iflçiler birlikte yapt›klar› yürüyüfllerle patronlar›n fabrika içinde sürdürdükleri sendika karfl›t› bask›ya barikat oluflturuyorlar.

n Ba¤c›lar Milli E¤itim Müdürlü¤ü E¤itim-Sen üyelerine yönelik özel bir y›ld›rma politikas› izliyor. Son olarak KESK’in 14 Aral›k 2006’daki ifl b›rakma eylemine kat›lan e¤itimcilere soruflturma aç›ld›. Müdürlük, önce okullardan, sevk alan ö¤retmenlerin isim listesini ald›. Ard›ndan da bu ö¤retmenlerden, soruflturma öncesi yaz›l› ifadelerinin al›nmas›n› istedi. Çal›flt›klar› okul idareleri ö¤retmenlere, ifl b›rakmayla ilgili yaz›l› ifade vermeleri için yaz›l› tebligat yapt›. E¤itim Sen, Ba¤c›lar’daki “demokrat, örgütlü e¤itim emekçilerini y›ld›rmaya yönelik uygulamay›” k›nad›.

n Petrol- ‹fl Kad›n Dergisi “Kad›n Öyküleri Yar›flmas›” düzenliyor. Sadece eme¤i ile geçinen kad›nlar›n veya onlar›n hikayelerini anlatanlar›n kat›labilece¤i yar›flma, erkeklere kapal›. Berat Günç›kan, Handan Koç, Jaklin Çelik, Latife Tekin, Saliha Paker, Sennur Sezer, Yaflar Seyman’dan oluflan juri taraf›ndan de¤erlendirilecek öykülerin, 25 Mart’a kadar Petrol ‹fl Sendikas› Genel Merkezi’ne ulaflt›r›lmas› gerekiyor. Yar›flman›n sonuçlar› 2 May›s 2007 tarihinde aç›klanacak. 10 May›s günü Sendika Genel Merkezi’nde yap›lan bir törenle ödüller sahiplerini bulacak.


25 Ocak 7 fiubat

8 DÜNYA

2007

Atina’n›n üniversite isyan› n Yunanistan’da iktidar ve muhalefet partilerinin, özel üniversitelerin aç›lmas›na izin veren bir Anayasa de¤iflikli¤ine haz›rlanmalar› üniversitelerin isyan›yla karfl›laflt›. Üniversite ö¤retim üyelerinin, Ocak ay›n›n ilk haftas›nda yasa tasar›s› görüflülürken bafllayan 24 saatlik grevleri sokak gösterileriyle birleflti. Çok say›da üniversite de dahil 100’ün üzerinde yüksek okul grevden etkilenirken, ço¤unlu¤unu ö¤rencilerin oluflturdu¤u 10 bine yak›n gösterici de 18 Ocak’ta Atina meydanlar›na ç›kt›. Bu gösterilerde yer yer polisle çat›flmalar da yafland›. Eylemler yeni de¤il. Atina, iki y›ld›r paral› üniversitelerin önünü açan yasa tasar›lar›na karfl› eylemlere sahne oluyor.

Saddam Hüseyin’in idam› bir diktatörün sonu de¤il, emperyalist savaflta yeni bir aflaman›n bafllang›c›yd›. Bu kurban›n savafl tanr›lar›n› ikna edip edemeyece¤i ise hnüz belli de¤il

Yenilmez askeri gücünü Irak’ta yitiren ABD, kendisi için batakl›k say›lan bu savafltan ç›kmak istemiyor. Çünkü ç›karsa Irak petrollerinden vazgeçecek ve yenilgisini kendi eliyle tescillemifl olacak. George Bush, yeni Irak plan›n› aç›klad›. Ayr›nt›lar› 11 Ocak’ta yay›nlanan plan uyar›nca, Sünni direniflinin kalesi olan orta Irak’a 21 bin 500 asker gönderilecek. ABD’li iflgal güçlerinin baflvuraca¤› direnifl liderlerine yönelik suikast tipi sald›r›lara ve fiii direniflinin bafl›n› çeken Sadr hareketi liderlerinin hedefte oldu¤u da belirtildi. Yeni plan hakk›nda, daha ABD içindeki tart›flmalar bile durulmam›flken asker sevk›yat› bafllad› ve 21

Devrimin eli daha güçlü

Bu ittifak can yakar

Ocak’ta Ba¤dat’a 3 bin 200 ABD askeri gönderildi. Ayn› gün 24 askeri öldürülen ABD, Irak’ta son iki y›l›n en a¤›r kayb›n› veriyordu. fiii cephesine yönelik sald›r›lar da h›zla devreye sokuldu. ‹flgal güçleri, 19 Ocak’ta Sadr hareketinin üst düzey temsilcilerinin de aralar›nda bulundu¤u 400 militan› tutuklad› ve Ba¤dat’›n ünlü fiii mahallesi Sadr’› kuflatmaya ald›lar. Sadr hareketi ise, Muharrem ay› geçene kadar kan dökmeyeceklerini ve ABD provokasyonuna gelmek yerine iki ayd›r boykot ettikleri Meclis’e dönerek muhalefeti burada sürdüreceklerini aç›klad›. Sünni direniflinin t›rmand›rd›¤› çat›flman›n bir benzerinin fiii cephesinde de karfl›l›k bulmas› an meselesi. Üstelik Irak Baflbakan› Nuri el Maliki ile, kendisini yeter-

sizlikle suçlayan ABD aras›ndaki gerilimin giderek t›rmand›¤› bir dönemde Meclis’in kilit aktörlerinden Sadr grubunun cepheden muhalefete zorlanmas›, sokaktaki yang›n› Meclis’e de s›çrat›yor. Sald›rganl›¤›n bu ölçüde t›rmanmas›n›n tek bir nedeni var; önce Irak Çal›flma Grubu, sonra da bizzat, “ald›¤›m›z kararlar iflleri daha istikrars›z yapt›” diyen Bush taraf›ndan kabul edilen Irak yenilgisi. ‹flgalciler yenildiklerini bile bile ve yenildikleri için sald›r›yorlar. Bunun da iki aç›klamas› var. Birincisi, bir zamanlar›n “yenilmez” askeri gücü, savafltan “yenik” ayr›lmay› hazmedemiyor. ‹kincisi de, Irak petrolünün %70’ini aralar›nda pay eden ABD ve ‹ngiltere’nin faturas› kabar›k da olsa bu paylafl›m› savafla borçlu olmas›.

ülke aras›nda kapsaml› iflbirli¤i anlaflmas› imzaland›. Nikaragua’dan Ekvador’a geçen Ahmedinejad, yeni baflkan Correa’n›n yemin törenine kat›ld›ktan sonra, burada Bolivya lideri Evo Morales’le de bir görüflme yapt›. Ahmedinejad’›n ziyareti, anti-ABD cepheyi güçlendirmeye yönelik bir çaba olarak de¤erlendiriliyor. ‹ranl› muhafazakarlar Ahmedinejad’› elefltirse de, o ABD karfl›s›nda Latin Amerikan sol kufla¤a büyük önem veriyor.

Petrol üreticisi Somali’de, ABD terörizme, El Kaide de ABD’ye karfl› savafl ilan etti. Bombard›manlarda ölenler çobanlardan baflkas› de¤ildi. Tek gerçekse iflgaldi ABD’nin hava sald›r›lar› eflli¤inde Etiyopya ordusunca iflgal edilen Somali’de bafla geçirilen iflbirlikçi “geçifl hükümeti” ola¤anüstü hal ilan etti. ‹slam Mahkemeleri Birli¤i’nden boflalan iktidar›, savafl a¤alar› ittifak›n›n oluflturdu¤u “geçifl hü-

kümeti” (TFG) devralm›flt›. TFG’nin iktidara oturtulmas›n›n ard›ndan, ABD donanmas› Somali sahiline hareket etmifl ve El Kaide’nin cihat ilan›yla birlikte gerilim t›rmanm›flt›. ABD, TFG onay›yla günlerce El Kaide’cilerin

Castrofobi saçmalatt› Fidel Castro’nun aylard›r süren rahats›zl›¤›, Bat› medyas›nda tuhaf haberlere konu oluyor. ‹spanya’n›n El Pais gazetesi, doktorlar›n aç›klamalar›n›n aksine Castro’nun oldukça a¤›r bir rahats›zl›k geçirdi¤ini ve ölümle pençeleflti¤ini iddia etti. Tuhafl›k, gazetenin rahats›zl›¤› tarif edifl biçiminde. El Pais, doktorlarca reddedilen iddialara dayand›rd›¤› haberde Castro’nun geçirdi¤i ameliyat›, ba¤›rsaklar›n içindekilere kadar tüm ayr›nt›lar›yla yaz›p, kendilerince efsane liderin karizmas›n› “çizdi”. Ama ne yapsalar nafile; Commandante’nin uyduruk haberlerle “çizilemeyecek” sahici bir karizmas› ve devrimle özdeflleflmifl ölümsüz bir kimli¤i var.

A

aç›klamalar› tesadüf olmasa gerek. ‹srail baflbakan› Ehud Olmert ve Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas’la da görüflen Rice, Filistin Devleti’nin kurulmas› için müzakerelere bafllanaca¤›n› ilan etti. Bu da, iflbirli¤i karfl›l›¤›nda Arap rejimlerine yap›lan bir jest olarak yorumland›. Ancak ABD, Hamas karfl›s›nda El Fetih’i “güçlendirmek” istedi¤ini aç›kça belirtiyor ve bu da El Fetih-Hamas çat›flmas›n›n temel nedenlerinden biri. Rice-Abbas görüflmesinin ard›ndan, fiam’›n arabuluculu¤uyla ilk kez bir araya gelen Abbas ve Hamas lideri Halit Meflal’in görüflmelerinde umut veren bir geliflme yaflanmamas› da Rice’›n “bar›fl” çabalar›n›n bir ürünü olsa gerek. Anlafl›lan Rice Ortado¤u’ya “bar›fl” için gelip gittikçe, Filistin’deki iç savafl ve bölgesel Sünni-fiii gerilimi giderek fliddetlenecek.

ABD-Kaide oyunu Somali’de sürüyor

‹ran lideri Asi K›tada Mahmut Ahmedinejad, Ocak ortas›nda Latin Amerika’ya bir gezi düzenledi. Ahmedinejad ilk olarak Venezüella’ya giderek, Chavez’le bulufltu. ‹kili enerji, endüstri ve e¤itim alan›nda 11 anlaflma imzalad›lar. OPEC üyesi bu iki ülke, ortak bir petrol flirketi kurmaya karar verdiler. ‹kili ayr›ca, petrol fiyatlar›ndaki düflüflü engelleyeceklerini ve yoksul ülkeler için 2 milyar dolar ay›racaklar›n› aç›klad›lar. Daha sonra Nikaragua'ya geçen Ahmedinejad, Sandinist lider Ortega’ya iki ülkenin ortak ç›kar ve düflmanlara sahip olduklar›n› söyledi. ‹ki

ABD D›fliflleri Bakan› Condoleezza Rice 13-18 Ocak’ta Ortado¤u’dayd›. Sekizinci kez Ortado¤u’ya gelen Rice; ‹srail, M›s›r, Ürdün, Körfez ülkeleri ve Filistin yönetimiyle görüflmeler yapt›. Rice, gelifl nedeninin “mevcut bar›fl çabalar›na katk›da bulunmak” oldu¤unu iddia etti. “Mevcut bar›fl çabalar›” ile kastedilen, yeni dönemin iflbirlikçi cephesinin kurulufl çabalar›ndan baflka bir fley de¤ildi. Rice M›s›r, Ürdün ve Körfez ülkelerine “Irak’› yeniden Arap dünyas›na kazanmak için yard›mc› olabileceklerini” söyledi. ABD’nin ‹ran’› bir Sünni cephesiyle frenlemek istedi¤i zaten biliniyordu. Rice’›n ça¤r›s›, yeni Irak plan› ve ‹ran’a yönelik sertlik siyaseti çerçevesinde “Sünni cephesi”ne düflen görevi tarif ediyordu. Bu arada, M›s›r ve Ürdün’ün, nükleer program bafllatacaklar›n›

rjantin'deki sol hükümet, doksanl› y›llardaki neoliberal baflkan Carlos Menem'in veto etti¤i yasay› onaylay›p da 24 Nisan tarihini “Hoflgörü ve Halklar Aras› Sayg› Günü“ ilân edince, Türk d›fliflleri de k›nama göndermifl: “Tarihi gerçeklerle hiçbir flekilde ba¤daflmayan...” diye bafllayan. Göndermesine göndermifl de, Arjantin'de yaflayan 100 bin Ermeni’nin atalar›n›n hangi sebepten Türkiye'yi terk etmek zorunda kald›¤›n›n cevab›n› vermemifl. Baflbakan Erdo¤an'›n, Arjantin baflkan› Nestor Kirchner'e gönderdi¤i mektuptaysa kendi tarihinde hesaplaflmas› gereken dönemler bulunan bir ülkenin bunca uzaktaki baflka bir ülkeyle u¤raflmas›n›n etik olmad›¤›n› söyleniyor. ‹yi de, Kirchner, uzaktaki bir ülkenin de¤il, Türkiye'den ayr›lmak zorunda kalm›fl binlerce

daki Ermeni halk›n› imhâ ailenin s›¤›nd›¤› Aretmifltir. jantin'in baflkan›. ‹ktiEmperyalistlerin pedara geldi¤inden itiflinde ülkeyi savafla sübaren yapt›¤› yegâne rüklemek, sonra da kenolumlu fley ise, Ardi yurttafllar›n› katletmek jantin'in diktatörlük “vatan savunmas›” de¤il, döneminde yaflananGünefl ÇEL‹KKOL olsa olsa “vatana ihânet” lar› teflhir etmek. gunescelikkol@gmail.com say›l›r. Keflke Erdo¤an da 1915 öncesinde geKirchner kadar olsaynifl bir Ermeni nüfusun yaflad›¤› Marafl'ta, d› da, 12 Eylül darbecilerini içeri t›k›p ESy›llar sonra bir de Marafl Katliam› yaflanMA'n›n muadili say›labilecek Mamak vemas› ise hiç de tesadüf say›lmaz. Dün Alya Metris'i devlet terörizmi kurbanlar› manlarla ittifak yap›p Ermenileri bo¤azlaan›s›na bellek müzesine dönüfltürseydi. yanlar, ard›ndan ABD ile kolkola, antikoLaf› uzatmayal›m, sadede gelelim... münizmin gere¤ini yapm›fl, Kürtleri, AleOsmanl› ‹mparatorlu¤u, halka yaln›zvileri kurfluna hedef alm›fllard›. 1915'de ca kan ve gözyafl› arma¤an eden yay›lsilah zoruyla Ermenilerin mülklerine el mac› hayaller peflinde, Alman emperyakoyanlar, 1980'de silah zoruyla iflçi haklizmiyle ittifak hâlinde Birinci Dünya Savafl›'na girmifl, meflrû olmayan bu savaflta lar›na sald›rm›fllard›r. Türkiye solu insanl›¤a karfl› ifllenmifl yaflanan geliflmeler sonucu topraklar›n-

Soyk›r›mlar› tarihe kar›flt›rmak

bulundu¤u iddia edilen mevzileri bombalad›. Baflbakan “El Kaide militanlar›n› yakalamam›z ya da öldürmemizin tek yolu ABD özel güçlerinin karaya ç›kmas›” sözleriyle ABD birliklerini de iflgale davet etti. Sald›r›larda çok say›da kiflinin öldü¤ü a盤a ç›kt›¤›nda ise ABD, 1998’deki Kenya ve Tanzanya büyükelçiliklerinin bombalanmas›n›n faillerini öldürdü¤ünü iddia etti. Ama ac› gerçek belli oldu. Hava sald›r›lar›nda 70 çoban›n öldü¤ü aç›kland›. Daha sonra ABD’nin Kenya Büyükelçisi “El Kaide militanlar›n› vurdu¤umuzu sanm›yorum” dedi. Sonuçta ABD yine bir El Kaide oyunuyla, yine bir petrol üreticisi ülkeyi iflgal etmifl oldu.

suçlar› teflhir eden kararlara destek olmal›d›r. Soyk›r›mlar›n, katliamlar›n tarihe kar›flmas› için ise tek bir yol vard›r: (1) Zorbal›k ve ya¤ma yoluyla elde edilmifl tüm servetler kamulaflt›r›lmal›, bask› dönemlerinden kalma tüm yasalar iptâl edilmeli, insanl›¤a karfl› suç iflleyenlere destek olmufl veya bu suçlar› teflvik etmifl tüm flirketlere el koyulmal›d›r. (2) Tüm dokunulmazl›klar kald›r›lmal›, gizli arflivler aç›lmal›, insanl›¤a karfl› suç iflleyenler yarg›lanmal› ve hapsedilmelidir. (3) G›rtla¤›na kadar rüflvet, mafya, tarikat iliflkilerine batm›fl, fliddete e¤ilimli personelinin büyük k›sm›n›n psikolojik bozukluk tafl›d›¤› bilinen, mensuplar›n›n insanl›¤a karfl› iflledi¤i suçlar A‹HM gibi uluslararas› mahkemelerde yüzlerce defa sabit bulunmufl kurumlar da¤›t›lmal›d›r. Pentagon'un “iç güvenlik doktrini” ile yetiflmifl tüm silahl› güçler da¤›t›lmal›d›r.

n Venezüella’da sosyalizmi infla etmek için devrimci yasalar ç›karmay› planlad›¤›n› söyleyerek parlamentodan yetki isteyen Chavez’in yetkilerini geniflleten önerge onayland›. Chavez 1,5 y›l boyunca ülkeyi kanun hükmünde kararnamelerle yönetebilecek. Yani Chavez, haz›rlad›¤› yasalar› parlamento onay sürecini iflletmeden yürürlü¤e sokacak. Böylece, geçti¤imiz dönemlerde radikal kararlar almak istedi¤inde, geleneksel kurumsal iflleyifli nedeniyle engellenen Chavez, özellikle kamulaflt›rma konusunda çok rahat hareket edebilecek. Chavista hareketi, bu karar›n, halk›n de¤iflim talebinin hayata geçirilmesini h›zland›raca¤› için devrim demokrasisini güçlendiren bir karar oldu¤unu savunuyor.

Nepal devrimi ilerliyor n Nepal’de bar›fl sürecinin bafllamas›yla hükümete kat›lma karar› alan Nepal Komünist Partisi (NKP) liderli¤indeki Maocu gerillalar, k›rsal bölgelerde kurulan gölge hükümeti de tasfiye ediyor. Gerillalar›n lideri Prachanda, Halk›n Hükümeti ve Halk›n Mahkemesi diye adland›r›lan örgütlenmeleri resmen feshedeceklerini aç›klad›. Geçici anayasaya göre meclisteki 330 sandalyenin yaklafl›k dörtte birine sahip olan NKP, büyük olas›l›kla gelecek ay yeni geçici hükümete kat›lacak. Krall›¤›n tarihe kar›flmak üzere oldu¤u Nepal’de ordu da gerillan›n kat›l›m›yla yeniden yap›land›r›lacak.

Paris’te evsizler kazand› n Frans›z hükümeti, konut hakk›n› da temel sosyal haklar aras›nda sayan yasa tasar›s›n› kabul etti. Bu karar, Don Kiflot’un Çocuklar› Derne¤i ve evsiz örgütlerinin çad›r eylemlerinin zorlamas›yla kabul edildi. Lüks mahallelere çad›r kamplar› kuran eylemciler evsizleri buralarda yaflamaya ça¤›r›yordu. Eylemler, polisiye önlemlerle de engellenemeyince hükümet evsizlerin taleplerini dikkate almak zorunda kald›. Yasa uyar›nca belediyeler evsizlere konut sa¤lamakla yükümlü olacak. Ama yasan›n göçmenleri ihmal etmesi ve finansman konusundaki belirsizlikler yüzünden eylemler devam ediyor.

Bangladefl’te s›k›yönetim

n Bangladefl’te merkezsol Avam Birli¤i’nin demokrasi talebiyle aylard›r süren eylemleri bast›r›lamay›nca 12 Ocak’ta ola¤anüstü hal ilan edildi ve 22 Ocak’ta yap›lmas› planlanan seçimler belirsiz bir tarihe ertelendi. Ola¤anüstü hal ilan eden Devlet Baflkan› ‹yacuddin Ahmed, Baflbakanl›¤a, Merkez Bankas› Eski Baflkan› Fahrettin Ahmed’i atad›. Avam Birli¤i, geçici hükümet ve seçim kurulunu, eski iktidar partisi Bangladefl Ulusal Partisi lehine hile yapmakla suçluyor ve mevcut koflullarda seçimleri boykot edece¤ini bildiriyordu. Sokak gösterilerinde fliddetli çat›flmalar ç›km›fl ve 40 kifli hayat›n› kaybetmiflti.

Oaxaca isyan› dinmiyor

n Oaxaca Halk Meclisi (APPO) üyesi üniversiteliler ve aileleri 15 Ocak'ta baflkent Mexico City'deki yürüyüflleriyle tutsaklar›n özgürlü¤ünü savundular. APPO ile federal hükümet aras›ndaki görüflmelerin de bu yürüyüflle yeniden bafllad›¤› belirtildi. Önümüzdeki haftalar› bar›flç›l eylemlerle geçirece¤i belirtilen APPO, Ocak sonunda bölgesel bir buluflma düzenleyecek. 27-28 Ocak’ta ise Meksika Halk Meclisi zirvesi toplanacak. Farkl› kent ve bölgelerdeki halk meclislerinin ulusal a¤›n›n oluflturulmas›, tabandan yükselen Meksika devrimi için büyük önem tafl›yor.

S›ra Peretz ve Olmert’te n Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, ‹srail Genelkurmay Baflkan› Dan Halutz’un Lübnan savafl› nedeniyle istifa etmesinden memnuniyet duydu¤unu söyledi. ‹srail’in 33 gün süren Lübnan iflgalinde ilk kez bir savafl kaybetti¤ini belirten Nasrallah, Savunma Bakan› Amir Peretz ve Baflbakan Ehud Olmert’in de istifas›n› beklediklerini söyledi. ‹srail halk› Lübnan savafl›n›n sonucundan memnun de¤il ve savaflta sorumluluk sahibi olanlar›n hesap vermesini istiyor.


25 Ocak 7 fiubat

2007

EKONOM‹ 9

AKP’ye kim yaran›rsa halk› o çarpacak SEÇ‹M DE R SÜ EC‹N T N RA I KAVGAS

‹fiTE BÖYLE SOYUYORLAR

“Özel da¤›t›mc›lar zam yap›nca halk bizden bilir” diye elektrik da¤›t›m özellefltirmesini erteleyen Baflbakan’›n bir bildi¤i var. ‹halelerde kap›flan flirketler ayn› zamanda büyük medya tekelleri. fiimdi hepsi AKP’nin eline bak›yor

Medya gruplar› birbirlerinin pisliklerini iffla etmeye devam ediyor ve bak›n ortaya neler ç›k›yor

Baflbakan Tayyip Erdo¤an’›n hiç kimseye haber vermeden yapt›¤› elektrik özellefltirmesindeki erteleme aç›klamas›ndan bir süre sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan› Hilmi Güler, elektrik üretim ve da¤›t›m özellefltirmelerinin Kas›m ay›nda yap›lacak genel seçimler sonras›na b›rak›ld›¤›n› resmi olarak aç›klad›. AKP hükümeti yapt›¤› bu ertelemeyi iki sebebe ba¤lad›. Birincisi özellefltirmenin ard›ndan flirketler taraf›ndan yap›lacak bir zamm›n AKP’yi seçimler öncesinde kötü etkileyecek olmas›; ikincisi ise “sözde” alt yap› haz›rl›klar›. Elektrik özellefltirmesinin ertelenmesindeki bir baflka gerekçeyi ise iktisatç› Mustafa Sönmez ortaya att›. Sönmez’e göre AKP’nin elektrik da¤›t›m› özellefltirmelerini ertelemesinin arkas›nda yatan gerçek sebep, seçimlere yaklafl›rken büyük medya patronlar›n› avucunun içinde tutmak. Yani hükümet medyaya havuç gösteriyor. “Elektrik da¤›t›m›yla medyan›n nas›l bir iliflkisi var?” denebilir. Türkiye medyas›n›n en büyük tekelleri Do¤an Grubu, Do¤ufl Gru-

Enerji özellefltirmeleri nedeniyle medya gruplar› birbirine girince daha önce yap›lan özellefltirmelerin ülke ekonomisi için yaratt›¤› soygun da ortaya saç›ld›. Sabah grubunun bir haberi ülkemizde özellefltirmenin talandan baflka bir fley olmad›¤›n› gösterdi. Veriler aç›kt›. Özellefltirilmeden önce Türkiye'nin vergi rekortmenleri aras›nda yer alan Petrol Ofisi Afi, hiç vergi ödemez hale gelmiflti. Daha önceden vergi ödemede ilk ona giren POAfi, özellefltikten sonraki dört y›lda toplam 787 milyon dolar kâra ra¤men tek kurufl vergi ödememiflti. Ayr›ca Petrol Ofisi’nin sat›n alman›n finansman› devlete ödenmesi gereken vergiyle karfl›land›. POAfi ‹fl-Do¤an Petrol Yat›r›mlar› taraf›ndan kredi çekilerek al›nm›flt›. Ancak daha sonra POAfi, ‹fl Do¤an Yat›r›mlar›yla birlefltirildi. Birleflmeden sonra yeni flirket bir anda borçlu flirket haline geldi ve POAfi’›n gelirleri de bu borçlulu¤u aflmad›. Böylece Do¤an tek kurufl vergi ödemedi. Sonuç: Do¤an devlete verece¤i vergiyi vermeyerek, POAfi’a sahip oldu. Yani POAfi’›n Ayd›n Do¤an’a sat›fl›n› devlet finanse etti. Hem de ço¤unlu¤unu emekçilerin ödedi¤i vergilerle!

bu, Sabah Grubu ve Çukurova Grubu’nun 21 elektrik da¤›t›m ihalesinden en önemlilerine talip oldu¤u düflünülürse bu iliflki rahatl›kla anlafl›labilir. Yani Kanal D, Star TV, Show TV, ATV, Kanal

1, NTV gibi televizyon kanallar› ile Milliyet, Hürriyet, Posta, Radikal, Sabah, Akflam gibi gazetelerin seçim öncesi AKP ile ilgili olarak yapacaklar› her yay›n, bu medya kurulufllar›n›n elektrik da-

TÜS‹AD’›n bafl›na Do¤an geliyor Holding Yönetim Kurulu Baflkan› Ferit fiahenk, Koç Holding Bilgi Grubu Baflkan› Ali Koç, ve Arzuhan Do¤an Yalç›nda¤, dünya genelinde 8 bin kifli aras›nda yap›lan seçim sonucu 237 kiflilik listeye girmeyi baflarm›flt›. Türk-Amerikan ‹fl Adamlar› Derne¤i Yönetim Kurulu Üyeli¤i belki de ona bu “baflar›y›” getiren en önemli ad›mlardan biriydi. Arzuhan Do¤an Yalç›nda¤, AB ve Soros taraf›ndan fonlanan ve Türkiye’deki kad›n haklar› mücadelesini maniple etmeye çal›flan kimi STK’lardaki faaliyetleri ile de tan›n›yor. AB ve Soros’un sponsoru oldu¤u Türkiye Kad›n Giriflimciler Derne¤i ( K A G ‹ DER)’in kurucular› aras›nda yer alan

Petrol ‹fl’in baflurusu üzerine TÜPRAfi’›n yüzde 14.76’l›k hissesinin ‹srailli Sami Ofer’e sat›fl›n›n iptaline adir mahkeme karar›n›n Dan›fltay’ca onanmas›n›n ard›ndan do¤an kaos büyüyor. fiimdi hisselerin kamuya devri gerekiyor. Ancak Ofer ad›na hisseleri alan Global Menkul De¤erler hisselerin “nerde oldu¤unu bilmediklerini” iddia ediyor. Global’e bunu “hat›rlat-

Yalç›nda¤ önümüzdeki dönem ad›ndan çok daha fazla söz ettirecek gibi görünüyor. Türkiye’nin en büyük medya tekelinin bafl›ndan TÜS‹AD’›n bafl›na geçmek, bir taraftan “kapitalizmin flefkatli yüzü” pozlar› kesmek, bir taraftan da emperyalistlerin yerel “lideri” seçilmek ve sermayenin en genel ç›karlar›n› savunmak kolay ifl de¤il. Zaten Yalç›nda¤’›n adayl›¤›na yönelik itirazlar da sürüyor. Özellikle enerji özellefltirmelerinde Do¤an Grubu ile rekabet halindeki Çukurova Grubu ve Ciner Grubu’na ba¤l› gazeteler Yalç›nda¤’›n karfl›s›na birini ç›karmaya çal›fl›yorlar. Akflam gazetesi, Do¤an grubunun hükümetle kavgal› oldu¤unu ve bu yüzden Arzuhan Yalç›nda¤ Do¤an’›n baflkanl›¤›n›n yanl›fl bir mesaj verece¤ini yazarak hükümeti de yan›na çekmeye çal›fl›yor. Alternatif aday aray›fllar›nda, Do¤ufl Holding Yönetim Kurulu Baflkan› Ferit fiahenk’in ad›n›n geçmesi de ilginç bir tesadüf olmasa gerek. Zira fiahenk de Dünya Ekonomik Forumu taraf›ndan gelece¤in yöneticisi seçilmiflti.

Kediyi bile borçland›r›yorlar

makla” görevli kurumlar ise Özellefltirme ‹daresi Baflkanl›¤›, Sermaye Piyasas› Kurumu ve ‹stanbul Menkul K›ymetler Borsas›. Yani ad›na serbest piyasa denen ya¤ma ekonomisinin kaleleri. Polis nas›l iflkenceci polisi yakalam›yorsa, bunlar›n da aç›kça kamudan çal›ndan hisselerin h›rs›zdan geri al›nmas› için harekete geçmesi oldukça zor görünüyor.

Sebze zamlar›n›n faili kim? Sebze fiyatlar›ndaki geleneksel k›fl zamlar›n› da aflan fahifl art›fllar tart›flma konusu olmaya devam ediyor. Esnaf, pazarc› ve vatandafl bu k›fl yaflanan fiyat art›fllar›n›n geçti¤imiz y›llardakilerin çok üstünde gerçekleflti¤ini söylüyor. Mevsim normallerinin üzerindeki zamlar ihracat art›fl›na ve üretimdeki yetersizli¤e ba¤lan›yor. Yani Türkiye kendini besleyemiyorken ihracat yap›yor. Anormal art›fllar›n arkas›nda yatan bir baflka neden ise büyük marketlerin

olmalar›na ra¤men asker sevkini engellemediler ancak kanal kanal dolafl›p TV’lerde sözde muhalefet yapt›lar. Bush yönetimi sadece daha fazla asker istemedi. Ergin Y›ld›zo¤lu’nun Cumhuriyet’te yay›nlanan bir yaz›s›na göre savafl›n faturas› 500 milyar dolara ulafl›yor. Elefltirmen, tarihçi Terry Jones da e¤er ABD bu paray› Irak halk›na da¤›tsayd›, adam

bafl›na 18 bin 700 dolar vererek, kendine milyonlarca yeni dost kazan›r, petrolleri de istedi¤i gibi iflletirdi demifl... ABD’nin savafl›na emperyalist kamptan karfl› ç›k›fllara bel ba¤laman›n mant›ks›zl›¤› aç›kça görülüyor. En radikal “demokrat”›n›n itiraz› sömürgecili¤in biçimine…

Alemin tek iyimseri: IMF Tüm dünyada küresel bir kriz ve resesyon olas›l›¤›n›n çok güçlü oldu¤u tart›fl›l›rken Uluslararas› Para Fonu (IMF) Baflkan› Rodrigo Rato, dünya ekonomisinin 2007 y›l›nda güçlü flekilde büyüyece¤ini iddia etti. Rato, yapt›¤› aç›klamada, genifl tabanl› büyümenin yöneticilere, ekonomilerini güçlendirme f›rsat› tan›yaca¤›n› dile getirdi. Avrupa’da güçlü büyüme görülece¤ini, Japonya’da büyümenin sürece¤ini ifade eden Rato, özellikle Asya’daki bir çok geliflmekte olan ekonomide de çok güçlü büyüme görülece¤ini savundu.

yüksek kâr stratejisi. ‹stanbul Meyve Sebze Komisyoncular› Baflkan› Burhan Er’in aç›klamas›na göre marketler tarladan faturas›z ald›klar› sebze-meyveyi devasa depolar›nda sakl›yor. Üretimde bir azalma oldu¤undaysa ucuza ald›¤› bu sebzemeyveleri fahifl kârlarla vatandafla “yediriyor”. Bu durum pazarc›lar›n da fiyatlar› yukar› çekmesine neden oluyor. Markette ve pazarda fiyatlar haldeki fiyat›n 3-4 kat›na ç›k›yor. Vatandafl da ya kaz›k yemeyi ya da tezgahlar› uzaktan izlemeyi seçiyor.

KISA...KISA...KISA...

Demokrat-Cumhuriyetçi fark› ABD halk›n›n Irak savafl›na yönelik tepkilerinden faydalanarak ABD senatosunda ve temsilciler meclisinde egemen olan Demokrat Parti’nin icraatlar› merakla bekleniyordu. Geçti¤imiz günlerde Baflkan Bush’un Irak batakl›¤›ndan ç›k›fl için buldu¤u “dahiyane” fikri, bölgeye yeni asker gönderme plan› gündeme Bankalar›n kredi kartlar›ndan ceplerine geldi. Demokratlar mecliste ço¤unluk indirdikleri kârlar bafllar›n› döndürüyor. Bu tatl› kar›n bankalar›n gözlerini ne kadar kör etti¤i Avusturalya’da yaflanan bir örnekle gözler önüne serildi. Katherine Campbell ad›ndaki bir Avustralya vatandafl› kedisi Messiah ad›na Queensland Bankas›'na ek kart baflvurusunda bulundu. Baflvuruyu kabul eden banka Campbell’›n kedisine kredi kart›n› gönderdi. Olay yerel bas›na yans›y›nca banka kedinin kredi kart›n› iptal etmek zorunda kald›. Campbell bunu bankalar›n güvenli¤ini test etmek için yapt›¤›n› aç›klad›.

Örne¤in bir süredir, Ciner’e ait Sabah gazetesi Do¤an Grubu’na ait olan Petrol Ofisi’yle ilgili vergi kaç›rma haberleri yap›yor. Petrol Ofisi’nin Do¤an’a sat›lmas›yla birlikte 5 y›l boyunca 3 milyar YTL’lik vergi kaç›r›ld›¤›n› öne süren gazete, bu bilgileri gelir kontrolörlerinin raporuna dayand›r›yor. Bu raporun Sabah’›n eline nas›l geçmifl olabilece¤i ise bir s›r de¤il. Hükümet Cinerler’e ait Sabah gazetesi vas›tas›yla Do¤an Grubu’na sopa da göstermeyi ihmal etmiyor. AKP s›rt›n› elektrik da¤›t›m›n›n özellefltirilmesine dayam›fl halde kamunun tasfiyesinden pay kapmaya çal›flan medya patronlar›n› havuç ve sopayla hizaya çekiyor. Da¤›t›m ihalesini almak isteyen medya patronlar›n›n aras›ndaki “halk› seçimlerden sonra kim çarpacak” kavgas› daha da hararetlenece¤e benziyor. Yani seçim süreci ayn› zamanda halk› yoksullaflt›racak özellefltirme ya¤mas› için bir paylafl›m süreci olarak yaflanacak. Tabii halk bu gidifle bir dur demezse…

Uçtu uçtu TÜPRAfi uçtu!

Kendilerini Türkiye’nin Sahibi Sayan ‹fladamlar› Derne¤i (TÜS‹AD) baflkan›n› seçiyor. Öne ç›kan aday Arzuhan Do¤an Yalç›nda¤ emperyalistler taraf›ndan çoktan “gelecek vaat eden yönetici” ilan edilmiflti Kanal D ‹cra Kurulu Baflkan› Arzuhan Do¤an Yalç›nda¤, 25 Ocak'taki genel kurulda TÜS‹AD baflkanl›¤›na adayl›¤›n› koyaca¤›n› aç›klad›. Yalç›nda¤’›n görevi almas› halinde TÜS‹AD’da sermayenin ç›karlar›n› koruma nöbetini Sabanc›’dan sonra, beslemesi Do¤an Grubu alacak. Ayd›n Do¤an’›n büyük k›z› Arzuhan Do¤an Yalç›nda¤ Saint Michel Lisesi'ni bitirdikten sonra Bo¤aziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde okudu. Uzun süre Do¤an Grubu’na ba¤l› flirketlerde yöneticilik yapan Arzuhan Do¤an Yalç›nda¤’›n y›ld›z› Dünya Ekonomik Forumu ile parlad›. Emperyalistler aç›s›ndan gelecek vaat eden iflbirlikçilerin listesi “Global Genç Liderler” ad›yla geçti¤imiz y›l aç›klanm›fl, Türkiye’den Devlet Bakan› Ali Babacan, Do¤ufl

¤›t›m› pastas›ndan nas›l bir dilim alacaklar›n› belirleyecek. Elektrik kozunu sermayenin yumuflak karn› olarak kullanan AKP böylece Cumhurbaflkanl›¤› ve genel seçimler öncesi kendisini garantiye alman›n yolunu bulmufl gibi görünüyor. Üstelik AKP’nin tek kozu elektrik de de¤il. Medya patronlar›n›n 2001 krizinden kalma baz› handikaplar› AKP taraf›ndan zulada bekletiliyor. Zuladaki kozlar zaman zaman gruplar› birbirine k›rd›rmak için kullan›l›yor.

Ancak Rato’nun aç›klamas›nda devam eden cümleler, kimlerin büyüyece¤ini ve büyümenin nas›l pamuk ipli¤ine ba¤l› oldu¤unu gösteriyordu. Rato, Merkez Bankalar›’n›n para politikalar› konusunda tetikte durmas› gerekti¤ini söyleyerek, kriz tehdidini gösterdi ve “halk›n can›n› yakarken, tefecileri zengin edersen alabora olmazs›n” mesaj› verdi. IMF’nin bu tehdit mesajlar›na “hadi ordan” diyerek rest çeken ülkelerin say›s›, teslim olanlar› aflmaya bafllad›. Ancak alemin tek iyimseri IMF ise alemin en sad›k uflaklar› da belli.

Petrol yasas› ç›kt› n Petrol-‹fl sendikas› bir aç›klama yay›nlayarak yeni petrol yasas›na tepki gösterdi. Bolivya ve Venezuella gibi ülkelerde petrol millilefltirilirken, Türkiye’de sektörün tamamen uluslararas› tekellerin ç›karlar›na göre yeniden düzenlendi¤inin vurguland›¤› aç›klamada, ülke içinde üretilen petrolün belli bir oran›n›n “memleket ihtiyac›na” ayr›lmas›n› flart koflan maddenin yeni yasadan ç›kart›ld›¤›na; yine eski yasada yer alan, “petrol arama ve üretim faaliyerinin milli ç›karlara uygun olmas›” maddesinin de yeni yasada olmad›¤›na dikkat çekildi. Petrol-‹fl’in aç›klamas›nda, arama ruhsatlar›ndan hektar bafl›na al›nan “devlet hakk›” geliri tamamen kald›r›larak, bütçede gelir kayb›na yol aç›ld›¤› da belirtildi.

Fifl almayana ceza n Fifl toplama usulü vergi iadesinin kald›r›lmas›ndan sonra vatandafl›n fifl almas›n› ve vermesini mecburi k›lacak yapt›r›m sonunda aç›kland›. Maliye Bakanl›¤›’n›n “Sherlok Holmes”leri fifl almayan vatandafla 27.8 YTL, fifl vermedi¤ini tespit ettikleri iflletmeye ise 139 YTL para cezas› kesecek.


25 Ocak 7 fiubat

10 YÜZYÜZE

2007

Ekme¤ini çöpten ç›kartan ka¤›t iflçilerinin isyan› gerçek pisli¤e

Bizim kalbimiz herkesten daha temiz ‹flleri geri dönüflüm tekellerine peflkefl çekilen ka¤›tç›lar, ekmek kap›lar›ndan olmamak için direniyorlar. Ka¤›tç› Ali, Mazlum ve Güven dertlerini ve isyanlar›n› anlatt›lar K›saca kendinizi tan›t›r m›s›n›z? Mazlum: Çocuklu¤umdan beri bu ifli yap›yorum, ilkokul 2’ye kadar okudum. ‹skitler taraf›nda yafl›yorum ka¤›t depom da orada. Güven: Ben de 12 y›ld›r ka¤›t topluyorum. Liseden terkim kendimi bildim bileli bu ifli yap›yorum

Ne zamandan beri bu ifli yap›yorsunuz? Ka¤›t toplay›c›l›¤› biraz anlat›r m›s›n›z? Mazlum: Ka¤›tç›l›k aile mesle¤i diyebilirim. Meslek diyorum, kimilerine göre bu meslek de¤il ama bize göre öyle çünkü biz geçimimizi bu iflten sa¤l›yoruz. Bu ifl de olmazsa aç›z yani. Güven: Bizi pis bulur ço¤u ama iç dünyam›za kimse girmez, girse bile ayn› tastan çorba bile içmez çünkü yaflad›¤›m›z koflullar çok zor. Niye çünkü çöpten ekmek param›z› ç›kar›yoruz. Bir ço¤u “art›k bunlar para yemesin” diyor. Devlet de böyle diyor. E, o zaman bunun sonucu ne olur? ‹nsan ya h›rs›zl›k yapar ya gasp. Akl›n›za ne gelirse yapar geçinebilmek için. Çünkü ekmek teknesini elinden al›yorlar, ekme¤iyle oynuyorlar. Ka¤›tç›ya herkes pis der ama flunu söyleyeyim bizim içimiz herkesten çok daha temiz. Mazlum: Herhangi bir fley sahibi de¤iliz eme¤iyle geçinen insanlar›z ama ikinci s›n›f vatandafl›z. ‹flimizi seviyoruz bundan baflka ifl de yapamay›z Güven: Zevklidir de. Bir çöpe gidersin oradan az ç›kar, ilerde bir baflkas›ndan çok ç›kt› m› sevinirsin. Bunun mutlulu¤u baflkad›r. Yüzümüz güler, az bir fley bizi mutlu eder, milyarlar›m›z olsa o kadar mutlu olmay›z. Bazen yemedi¤imiz fleyleri buluruz yeriz. Bir cam›n arkas›nda görüp hiç yemediklerimizi yer mutlu oluruz. Mazlum: Ekme¤imizi elimizden al›nca mutlulu¤umuzu da elimizden alm›fl oluyorlar.

Ali: Çevre Bakanl›¤›’n›n sitesinde Türkiye için at›k çöp ifliyle u¤raflan 300 bin kifli var deniyor.

l›flmak için Diyarbak›r’dan gelenler oldu. Hemen hemen herkes baraka gibi gecekondularda yaflar. Evlerin bir ço¤unda su elektrik yoktur. Bir odada 10-15 kifli bir arada kal›r. Evler oldukça kötü zaten bir de bir ço¤unun y›k›lmas› söz konusu. Güven: Ço¤umuz okuma yazma dahi bilmez. Hesap yaparken bile zorlan›r›z

Hangi koflullarda yafl›yorsunuz? Ka¤›t iflçileri nerelerde oturur, e¤itim durumlar› nedir?

At›k Ka¤›t iflçilerinin sa¤l›¤› ne durumda sonuçta çöple u¤rafl›yorsunuz?

Mazlum: Ailesiyle yaflayan var. Ailesini b›rak›p köyünden çal›flmak için geçici olarak gelen var. Ali: Örne¤in daha yeni mevsimlik ça-

Güven: Hastal›k kapan çok ama hastaneye gidemeyenler de çok. Hastaneye gidemeyip ölen de var, veremden yatan da. Ama sonuçta çöpten ekmek yiyorlar,

de¤miyor.

Ankara’da kaç kifli bu iflten geçimini sa¤l›yor? Mazlum: Tahminen 3 bine yak›n kifli var.

her insan yapamaz bunu. Çöpten ekmek yemek zor. Mazlum: Biz sebze halinin çöpünden beslenen insanlard›k. Be¤endik’in çöpünden ekmek ç›kard›, bunlar› yerdik. Tabi sa¤l›k karnemiz olsun isteriz. Çal›flt›¤›m›z çöpten ne ç›kaca¤›n› da bilemiyoruz. Bu tip tehlikeler önlensin, sa¤l›kl› bir flekilde çal›flal›m isteriz

Bu ifli yapan kad›n var m› hiç? Mazlum: Tabii kad›nlar da çal›fl›yor. Bu ifli yapanlar›n yüzde 20’si kad›nd›r. Güven: Ço¤u efliyle kardefliyle ç›kar.Yaln›z ç›kmazlar ka¤›t toplamaya. Bir ço¤u toplad›¤› ka¤›tlar› arac›ya verir, o toptanc›ya satar.

‹lk nas›l bir araya geldiniz?

Ali

Güven

Mazlum

Belediyeler bu alan›n çok büyük bir arpal›k oldu¤unu görüyor ve bu çöpleri toplama ar›tma iflini kendi yandafllar› olan lisansl› flirketlere veriyor. Haliyle bu rant› bizimle paylaflmak istemiyorlar.

Bir çöpe gidersin oradan az ç›kar, ilerde bir baflkas›ndan çok ç›kt› m› sevinirsin. Bunun mutlulu¤u baflkad›r. Yüzümüz güler az bir fley, bizi mutlu eder. Milyarlar›m›z olsa o kadar mutlu olmay›z.

Tabii bu iflin temeli biziz. Biz toplamazsak ka¤›d› onlarda toplayamaz. Ama madem böyle yap›yorlar bize de baflka türlü ifl yapt›rm›yorlar, biz aç kalacaksak onlarda aç kals›n isterim.

Mazlum: Ka¤›t iflçileri olarak bir araya geldik, “neler yapabiliriz” diye düflündük, sesimizi duyurmak istedik. Biz de yoksul, ezilen insanlar›z. Sesimizi duyurmak için bir yerlere gelmek için örgütlendik. At›k Ka¤›t ‹flçileri Dene¤i’ni kurduk Bugüne kadar 1 May›s’lara gittik, NATO, 12 Eylül protestolar›na ve “E¤itim Sen kapat›lmas›n” eylemine gittik Sonuçta biz de iflçiyiz, onun için 1 May›slara kat›l›r›z. Ali: Sadece burada de¤il Diyarbak›r’da da bir dernek giriflimimiz var. Türkiye’nin farkl› flehirlerinde de bir araya gelmeyi hedefliyoruz. Bu derne¤i sadece ka¤›t iflçilerini de¤il tüm geri dönüflüm sektörü emekçilerin kapsayacak biçimde düflünüyoruz. “kATIK ad›nda bir gazete ç›kart›yoruz. Ka¤›t iflçilerinin yazd›¤› yaz› ve fliirler bulunacak.

Son günlerde baflta Ankara Büyükflehir Belediyesi olmak üzere size sorun yaratanlar var. Bunlar hakk›nda ne anlatabilirsiniz?

Günlük çal›flma koflullar›n›z neler? Yapt›¤›n›z iflin zorluklar› var flüphesiz bunlar neler? Mazlum: Ben akflamüzeri ç›kar›m 6 gibi gece 1-2 gibi de dönerim kimisi de gece ç›kar sabaha karfl› döner yani so¤ukta da gider çal›fl›r. Çöpün saatleri var. Akflam 6’da ve 8’de dökülür sabaha karfl› toplanmayan çöpler vard›r onlar toplan›r. Güven: Polislerle karfl›lafl›yoruz, yolumuzu kesiyorlar. Malzememizi al›yorlar, aç›yor içine bak›yorlar neler var diye, zab›talar arabalar›m›z›n tekerleklerini patlat›yorlar. Yani akl›n›za ne gelirse. Bir de tabii ka¤›d› çok düflükten al›yorlar, eme¤imize

Tayyip faili buldu: ‹nternet Kafeler Hrant Dink cinayetinin ard›ndan Tayyip Erdo¤an, cinayetin arkas›ndaki çeteyi buldu! ‹nternet kafeler ve etraf›nda öbekleflerek birbirlerine gaz veren gençler. Baflbakan sorumlulu¤uyla aileleri uyarmay› da ihmal etmedi: “Aman çocuklar›n›za dikkat edin internet kafelere çok tak›lmas›nlar”. Tayyip Erdo¤an aileleri uyarmak yerine çetelere

Mazlum: Türközü’nde iki arkadafl›m›za sald›r›ld›. Geçen ay yapt›¤›m›z bas›n aç›klamas›ndan sonra iki arkadafl›m›z›n depolar›n› y›kt›lar. Bizim depolar›m›z ‹skitler’de, orada zab›tan›n müdahalesi var. O da göz korkutma fleklinde daha do¤rusu. Güven: Bize de “bu ifli firmaya verdik gidin onunla çal›fl›n” deniyor. “Yapmazsan›z her gün tekerlekler patlar, buralardan çöp alamazs›n›z. Ama bizimle çal›fl›rsan›z kimse size kar›flmaz, istedi¤iniz gibi çöp toplars›n›z” deniyor. Ali: ITC’nin halkla iliflkiler uzman› gidip baz› arkadafllar›m›za “bu dernek ifllerini b›rak›p gelip bizimle çal›fl›rsan›z çöp toplayabilirsiniz” demifl

Siz yapmazsan›z ITC’nin çöp toplayacak gücü yok de¤il mi? Mazlum: Tabii bu iflin temeli biziz. Biz toplamazsak ka¤›d› onlar da toplayamaz. Ama madem böyle yap›yorlar bize de baflka türlü ifl yapt›rm›yorlar biz aç kalacaksak onlar da aç kals›n isterim. Ali: Tabii toplay›c› firmalar aç›s›ndan düflününce zor bir ifl. Ka¤›tla yemek ayn› çöp torbas›nda bunu ayr›flt›racak adam bulmak zor, flirketlerin tek tek bu çöpleri aç›p ayr›flt›rma flans› yok. Böyle bak›nca elerindeki tek seçenek bizi kendi istedikleri koflullarda kendilerine ba¤lamak. Ali: Bu geliflmeler karfl›s›nda baflta emek cephesi olmak üzere herkesin bize destek vermesi gerekti¤ini düflünüyorum. Bizim de art›k bir fleyler söylememiz gerekti¤ine inan›yorum Güven: El arabam›zdan baflka kaybedecek bir fleyimiz yok.

ler’den. “Kameralar›n önemini görüldü” diyor ve ekliyor: “Daha fazla kamera istiyoruz”. Polisin al›flkanl›¤›d›r ya, iflini gördü¤ü adamdan Malboro istemek… Vali de rahatlatt›¤› hükümetten yeni kameralar istiyor, bizi daha iyi gözetlemek için. Peki bu kameralardan bir tane de sizin ve yard›mc›lar›n›z›n odalar›n›za koysak Güler. Hani Dink’in M‹T’çilerce tehdit edildi¤i odalara. O zaman nas›l övüneceksiniz yakalad›¤›n›z maflalarla.

art›k internet kafelerden tetikçi bulmay›n, faflist internet sitelerinizle gençleri zehirlemeyin yahut ailelere çocuklar›n›z› kontrgerilladan uzak tutun dese belki söyledikleri bir ifle yarayabilirdi. Oysa bu tezgah böylece iflledi¤i sürece gençler kafede de kurulur okulda da. O zaman da Erdo¤an ç›k›p çocuklar›n›z› okula göndermeyin mi diyecek acaba?

Sa¤c›s› da radikal...

Irkç›l›¤a Tercüman... Tercüman gazetesi sa¤c›l›¤›n yalanc›, kirli, ahlaks›z ve ›rkç› yüzünü gösterdi bir kez daha bize. Gazete yalan oldu¤unu bile bile, yalan›n hemen ortaya ç›kaca¤› kesin olmas›na ra¤men manfleti flöyle att›: “Katil Ermeni”. Zaten bir yere katil aran›yorsa az›nl›klardan ç›kar›lmal›yd›. Zerre utanma duygusu olmayanlar; kardefllerinin ölümünden sonra Agos gazetesinin önüne koflanlar› da “terör örgütü üyesi” ilan etti. Ve ahlak yoksunlu¤u bununla da s›n›rl› kalmad›. “Dink posterleri, ‘Katil devlet’, ‘Hepimiz Hrant Dinkiz’ pankartlar› önceden haz›ranm›fl görüntüsü verdi” denilerek büyük bir kardefllik örne¤i sergileyen sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve ayd›nlar “cinayeti önceden bilmekle” itham edildi. Tercüman y›llard›r neye tercümansa yine ona tercümand›…

GÖKÇEK ÇÖZÜM ‹STEYENLERE DE DÜfiMAN

Gökçek ma¤duriyeti Ankara’da çok yayg›n. Son olarak çöp ar›t›m iflini ITC firmas›na devretti. Bunun etkisi nas›l oldu?

Son olarak söylemek istedi¤iniz bir fley var m›?

Valili¤e de halk›n kameras› konulsun ‹stanbul Emniyet Müdürü ve Valisini, Dink’in katili yakaland›ktan sonra yap›lan aç›klama s›ras›nda televizyonlarda görmüflsünüzdür. Emniyet Müdürü Cerrah tek kelime etmese de yüzünden okunuyor övüncü. Vali Güler ise neflesini belli etmeden duram›yor hatta “sevinçliyiz” bile diyor. Ne yapm›fllar peki? Zaten yakalanmak üzere kurulu oldu¤u aç›k olan bir eylemin maflas›n› yakalam›fllar. Ve bu ifl bitti havas›yla talepler geliyor Gü-

Mazlum: Melih Gökçek’in ve Çankaya Belediyesi’nin bask›lar› oldu üzerimizde. Çöpün geri dönüflümünü kendilerine mal etmek istiyorlar, bizlere de kaçak çöp avc›lar› diyorlar. Diyorlar ki, “bizimle çal›fl›n paray› size biz verelim”. Ali: Bu sektör önemli. Çok büyük rant var. Sokaktan iflçi at›¤› toplay›p getiriyor, siz ondan sat›n al›yorsunuz. ‹flçinin size bir maliyeti olmuyor. Çok kullan›lan malzemeler sonuçta, toplad›klar› ve iflledikleri. Bir de çeflitli firmalar araya giriyor. O zaman belediyeler bu alan›n çok büyük bir arpal›k oldu¤unu görüyor ve bu çöpleri toplama, ar›tma iflini kendi yandafllar› olan lisansl› flirketlere veriyor. Haliyle bu rant› bizimle paylaflmak istemiyorlar.

Radikal çal›flanlar›n›n tepkisine ra¤men Ayd›n Do¤an kontenjan›ndan gazeteye yazar yap›ld›¤› söylenen Hasan Celal Güzel Hrant Drink’in katilini de teflhis etmifl: “Dahili ve harici bedhahlar›m›z”. Y›llarca ABD politikalar›na hizmet etmifl bir sa¤c› için “harici bedhahlar” tabii ki emperyalistler olamaz. Zaten Güzel de yaz›s›nda Ermenileri iflaret ediyor. Bir sa¤c›n›n dahili bafl düflman› da belli: Kürtler. Beyimiz Türk milliyetçilerinin ve derin devletin bu ifli yapmayaca¤›n› savunurken “o kadar aptal de¤iller” diyor. Zaten kimse onlara aptal demiyor ki.. Uflak diyor! Halk›n en büyük harici bedhah›n›n -yani ABD’nin- dahili uflaklar› sizi!

SEN NE B‹Ç‹M DEL‹KANLISIN Deniz Baykal Solcunun en büyük erdemlerindendir özelefltiri ve vicdan. Ama CHP lideri, Dink cinayetinden sonra hiç vicdan muhasebesi yapm›fl gibi görünmedi bize. 301. maddenin kald›r›lmas›na karfl› muhalefeti, bir ayd›n›n öldürüldü¤ü süreci haz›rlad›. Yüzde 99’u Türk ve Müslüman kabul edilen bir memlekette, bir Ermeni yurttafla “Türklü¤e hakaret” cezas› kesmenin, onu kurtlar›n önüne atmak anlam›na geldi¤ini görmedi hala. Gördüyse de özür dilemedi. Vicdan ve özelefltiri olmay›nca delikanl›l›k tümden güme gitti.

Çöpün al›n›r sat›l›r bir mal olarak görülmesi ve çöp üzerinden kar edilmeye çal›fl›lmas›n› do¤ru bulmayan Ankara Tabip Odas› bir ça¤r› yaparak Çöp Çal›flma Grubunu kurdu. D‹SK Ankara Bölge Temsilcili¤i, fiehir Planc›lar› Odas› ve Mimarlar Odas› Ankara fiubelerinin kat›ld›¤› grup, çöp toplayan insanlar›n kar amac›yla yok say›lmas›na karfl› mücadele etmek ve at›k iflçilerinin koflullar›n› iyilefltirme amac› tafl›yor. Grubun kurulmas›n›n hemen ard›ndan bugüne kadar halk sa¤l›¤›n› umursamayan ve konuya dair il H›fz›s›hha kurulunun kendine verdi¤i görevlerine dahi yerine getirmeyen Melih Gökçek, ATO yöneticilerini halk sa¤l›¤›n› düflünmedikleri için istifaya ça¤›rd›. ATO bir bas›n toplant›s›yla Gökçek’e cevap verdi.

A⁄ZINDAN ÇIKANI KULA⁄IN DUYSUN "'Hepimiz Hrant›z, hepimiz Ermeniyiz' bafll›¤› atmak yanl›fl. Biz Mehmet, Hasan ve Hüseyiniz. Biz Hrant , biz Ermeni de¤iliz. Ama uflakl›¤›n buras›na kadar iniliyor”" fievket Kazan faflistli¤in “buras›na” kadar inerken... “Cinayetten hemen sonra at›lan "Halklar›n Kardeflli¤i" sloganlar› düflündürücü de¤il mi?” MHP’li Yeniça¤ yazar› Selim Demirda¤’›n, cinayeti katledilene y›kmak için örnek verdi¤i slogan, ›rkç›lar›n neye düflman olduklar›n› da gösteriyor “Katil zanl›s› yakalanm›fl. Bu çocuk bir futbol tak›m›n›n içinde bulunmufl. fiimdi bu futbol tak›m›ndakiler katil zanl›s›yla beraber mi diyeceksiniz? Zan alt›nda b›rakacaks›n›z? Yaz›k de¤il mi?” BBP Reisi Yaz›c›o¤lu, katillerin kendileriyle ilgisi olmad›¤›n› böyle savunuyor. Futbol cinayeti olsayd› tak›m›na bakard›k ama konu bir siyasi cinayetse tabii ki örgütüne bak›lacak.


TAR‹HE B‹R DE BURADAN BAKIN

MEDEN‹YET‹N ‹Z‹N‹ SÜRMEK

‹NSANLI⁄IN ORTAK KEL‹MELER‹

KADIKÖY’DE ÜCRETS‹Z T‹YATRO

AYAK TAKIMI ARASINDA

Miflli Geçmifl Zaman

‘Yaflayan Likya’ ‹zmir’de

‘Iberia’ sinemalarda

Oyunlar bir y›l ücretsiz

Yeniden sahneleniyor

‹flçi Filmleri Festivali’nin simgesi haline gelen Karagöz ve fiarlo çizimlerinin de yarat›c›s› olan karikatürist Aydan Çelik’in ‘Miflli Geçmifl Zaman – Toplumsal Tarih Çizimleri’ isimli kitab› ç›kt›. Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›’ndan ç›kan kitapta Çelik, zaman zaman gülümseten zaman zamansa düflündüren bir biçimde önemli tarihsel olaylar› karikatürlefltiriyor.

Ressam Ayd›n Çukurova'n›n 8 y›ll›k u¤rafl›yla oluflturdu¤u 80 resim ve 120 foto¤raftan oluflan "Yank›lar" sergisi, 5 fiubat'ta ‹zmir’de sergilenecek. Ayd›n Çukurova'n›n Likya Medeniyeti izle¤indeki 45 yerleflim yeri ve yöresinin foto¤raflar›ndan oluflan Foto¤raf Albümü ve yine Çukurova'n›n transparan tekni¤iyle yapt›¤› resimleriyle birlikte Likya Foto¤raflar›'n›n sergilendi¤i, sergi ‹zmir Resim Heykel Müzesi’nde sanatseverlerle bulufluyor.

Carlos Saura’n›n yönetti¤i, Sara Baras, Antonio Canales, Marta Carrasco ile Aida Gomez’in oynad›¤› Iberia vizyona girdi. ‹spanyol besteci Isaac Albeniz’den esinlenen ‘Iberia’, kelimelerin kullan›lmad›¤› tümüyle dans ve müziklerden oluflan bir müzikal. ‘Iberia’ ‹spanyol müzi¤i ve danslar›ndan oluflan evrensel bir sinema dili yarat›yor.

Kad›köy’de bir y›l süreyle ücretsiz oyun sergilenecek. Müzikli dansl› çocuk oyunlar›n›n da yer ald›¤› gösterileri izlemek isteyenler davetiyelerini belediyeye ait kültür merkezlerinin giflelerinden alabilecekler. Hayal Sahnesi, Kad›köy Belediyesi Çocuk Tiyatrosu ve Tuncay Özinel Tiyatrosu, oyunlar›n› Caddebostan, Halis Kurtça, Bar›fl Manço Kültür Merkezi ile Müjdat Gezen Tiyatrosu salonlar›nda sahneleyecek.

Gorki’nin ayn› adl› eserinden uyarlanan ‹stanbul Devlet Tiyatrosu'nun 'Ayaktak›m› Aras›nda' adl› oyunu, yeni bir kadro ve yorumla sahnelenmeye bafllad›. Aziz Nesin Sahnesi'nde sahnelenen oyunda, Engin Cezzar, Ali Sürmeli, Müge Ar›c›lar da rol al›yor. Mustafa Avk›ran'›n yönetti¤i 2002-2003 tiyatro sezonundan bu yana yüzde 100 doluluk oran›yla sahnelenen oyun, yaklafl›k 20 bin izleyiciyle bulufltu.

25 Ocak 7 fiubat

2007

KÜLTÜR/SANAT 11

Yatar banka kasas›nda ‹nternette birçok eser özgürce dolafl›rken fliir sitelerine yasak koymak fikri fleytan›n dahi akl›na gelmezdi. Ama fleytandan beteri var: BANKA ‹nternet üzerinden yay›n yapan fliir sitelerinde, yay›n haklar› Yap› Kredi’ye ait olan fliirlerin yay›nlanmas› yasakland›. 5 Ocak ve sonras›nda www.siirci.net, www.siirperisi.com, www.siir.gen.tr ve www.antoloji.com sitelerinden Naz›m Hikmet, Cemal Süreya, Ece Ayhan, Edip Cansever, Sait Faik, Orhan Veli gibi flairleri okumak isteyenler “Yap› Kredi Kültür Sanat ve Yay›nc›l›k A.fi.'nin iste¤iyle okur eriflimine kapat›lm›flt›r” ibaresiyle karfl›laflt›lar. Toplumun kültürel de¤erlerini yaratan, kamuya mal olmufl flairlerimizin banka marifetiyle yasaklanmas› kültür-sanat alan›ndaki sermaye egemenli¤inin ulaflt›¤› boyutu gözler önüne seriyor. Koç grubunun Yap› Kredi’yi sat›n almas›n›n ard›ndan göreve getirilen ve Koç’la yak›n iliflkileri bilinen Yap› Kredi’nin Genel Yay›n Yönetmeni Raflit Çavafl konuyla ilgili olarak yapt›¤› aç›klamada “Sanatç›lar›n eserleri, yarat›c›lar›na ya da varislerine hiçbir kurufl vermeden kopyalanacak,

en az›ndan flu sitede kullanmak istiyoruz diye nezaketen de olsa izin al›nmadan vahflice ya¤malanacak metalar de¤ildir” diyerek fliir yasa¤›n› savundu. Çavafl’›n dile getirdi¤i görüflleri bir banka yay›nc›s›n›n sanatla kurabilece¤i tek iliflkinin ç›kar oldu¤u gerçe¤inin güncel bir kan›t›. Telif haklar›n› varislerden sat›nalmakla övünen Çavafl, “acaba ayn› teklifi tüm hayat›n› sermaye düzenine karfl› dövüflerek geçirmifl olan Naz›m’a yapma cesaretini gösterebilir miydi?” diye geçiyor insan›n akl›ndan. Bir bankan›n Naz›m’›n fliirlerini istedi¤i zaman yasaklayabilmesi fliirlerin yay›n haklar›n›n bir bankada olmas›n›n yaratabilece¤i tahribat› daha net biçimde ortaya ç›karm›fl oldu. Oysa y›llard›r, birçok flairin yay›n haklar›n› elinde bulunduran di¤er yay›n evleri böylesi bir terbiyesizli¤i yapmaktan kaç›nm›fllard›. Yap› Kredi’nin vermifl oldu¤u “toplatma” karar› her f›rsatta sanatta özgürlü¤ü savunan -Can Yücel’in deyimiyle “sanat sevicileri”nin- kafalar›ndaki yasakç›

ATMA RECEP recepatma@gmail.com

Naz›m flimdilerde varislerine iyi para kazand›ran fliirlerinin ne ifle yaramas› gerekti¤iyle ilgili flöyle diyordu: kardefllerim / s›ska öküzün yan›na koflulup fliirlerimiz / topra¤› sürebilmeli / pirinç tarlalar›nda batakl›¤a girebilmeli / dizlerine kadar / bütün sorular› sorabilmeli / bütün ›fl›klar› derebilmeli / yol bafllar›nda durabilmeli / kilometre tafllar› gibi fliirlerimiz / yaklaflan düflman› herkesten önce görebilmeli / cengelde tamtamlara vurabilmeli / ve yeryüzünde tek esir yurt tek esir insan / gökyüzünde atomlu tek bulut kalmay›ncaya kadar / mal› mülkü akl› fikri can› neyi varsa verebilmeli / büyük hürriyete fliirlerimiz

zihniyeti de a盤a ç›kard›. Bu kez yasa¤› koyan anti demokratik yasalar de¤il, sadece paras› olana sanat yapabilme ve sanat eserlerine ulaflabilme hakk› tan›yan gayet “demokratik” yasalard›. fiairlerin varislerinin de “babadan kalma tarlay› satar gibi” fliirleri sermayeye peflkefl

çekerek yay›n yasa¤›na destek vermeleri, baflka bir trajediyi gözler önüne serdi. Bir hata yapt›k ve ozanlar›m›z›n fliirleri sermaye yay›nevlerine peflkefl çekilirken sustuk. fiimdi ise art›k tarihimiz, öfkelerimiz, hüzünlerimiz ve aflklar›m›za haciz geliyor. E¤er buna karfl› da

sesimiz ç›kmazsa bankac›l›k terimleriyle yaflamaya, isyan›m›z›, öfkemizi ve aflklar›m›z› onlar›n kelimeleriyle tarif etmeye haz›rlanmam›z gerekecek. Ya da en iyisi hemen gidip flairlerimiz için bir fleylerler yapmak. Mesela Yap› Kredi’deki hesaplar›m›z›, kredi kartlar›m›z› ip-

tal etmek, Yap› Kredi’den kitap almak yerine biraz zahmet verip sahaflar› dolanmak, gerek internette gerekse sokakta yasakl› fliirleri yaymak yayg›nlaflt›rmak gibi. Bugün bir fley yapmazsak e¤er hacizli sevdalar›m›zla biz, art›k kimseyi özgürce sevemeyece¤iz.

Gecenin kör bir vakti. Atma Recep emekçileri yorgun ve bitkin, moralleri bozuk… Kimsenin akl›na yazacak bir fley gelmiyor. O anda bir Atma Recep emekçisi elindeki Radikal gazetesini hava f›rlatarak “buldum” diye ba¤›rmaya bafllad›. “bu haftaki Atma Recebi bir ünlüye haz›rlatal›m”. PPP Gecenin geç saatinde Tarkan’dan Alex de Souza’ya kadar aramad›¤›m›z ünlü kalmad› ama kimseyi raz› edemedik. Çaresiz gözlerle bir Atma Recepçinin eli telefonuna gitti. Evet telefondaki Ajdar’d›. Tabii ki teklifimizi kabul etti. Hatta el yükseltip “kapa¤› da ben haz›rlay›m siz zahmet etmeyin oturun çikita muz yeyin” dedi. “Abartma” dedik Tabii önce kapsaml› bir alt yap› çal›flmas› yapmam›z gerekti. Baflbakan ne demektir, Türkiye neresidir gibi sorulara sab›rla cevap verdikten sonra, s›ra Recep kimdir sorusunu yan›tlamaya gelmiflti. Gericiydi, neo liberaldi derken ifl giderek kar›fl›nca Ajdar’a Atma Recep yazd›rmaktan vazgeçmek zorunda kald›k. Öptük onu flap flup, evine gönderdik. PPP Ajdar fiyaskosunun ard›ndan bu haftaki köflemizi yine Atma Recep emekçileri haz›rlad› sevgili okur. Radikal’e ve ‹smet Berkan’a sayg› duyduk gittik kelinden öptük.

Halkevleri sanata yol aç›yor

Herkese edebiyat

Halkevleri Kaz›m Koyuncu albümü ve Film Atölyesi çal›flmalar›yla sanat alan›ndaki çal›flmalar›na h›z veriyor. Kültür tekellerinin ve bankalar›n prestij ve maddi ç›kar eksenli çal›flmalara karfl› Halkevleri sanatç›lar›n de¤erlerini yaflatmay› ve yeni de¤erler yaratmay› hedefliyor ‘Dünyada Bir Yerdeyim’ albümünün yay›nlanmas›n›n ard›ndan Kaz›m bu kez Befliktafl Kültür Merkez’inde dostlar›yla bulufltu. Söylenen flark›lar ve yap›lan konuflmalardla yine Kaz›m vard›...

Kaz›m Koyuncu dostlar›, sevenleri, ailesi ve sanatç› arkadafllar›na 16 Ocak günü Befliktafl Kültür Merkezi’nden seslendi. Halkevleri’nin düzenledi¤i gecede “Kaz›m’›n müzi¤e, bar›fla ve kardeflli¤e olan inanc›n› ve de¤erlerini yaflatmak amac›yla” yay›mlanan albüme Kaz›m dostlar› sahip ç›kt›. Geceye Adile Yad›rg›, Bayar fiahin, Bülent Ortaçgil, Fuat, Genco Erkal, Grup Yorum, Haluk Levent, Hilmi Yaray›c›, ‹lkay Akkaya, Meral Çetinkaya, Metin Kahraman, Mithat Besi, Salih Kalyon, fievval Sam, Tunay Bozyi¤it, Yaflar Kurt ve çeflitli kurum temsilcileri kat›ld›. Yap›lan konuflmalar, söylenen türkülerle Kaz›m’›n denizin çocuklar›ndan tafl›d›¤› selam dostlar›na iletildi. Kaz›m’›n gitmeden önceki son selam› olan ‘Hoflçakal’ flark›s›na çekilen kliple gece bafllad›. Halkevleri Genel Baflkan›

Abdullah Ayd›n ve ‹stanbul Halkevi Baflkan› Oya Ersoy’un yapt›¤› konuflmalar›n ard›ndan Erkan O¤ur ve ‹smail Hakk› Demircio¤lu bir

dinleti verdiler. Dinletinin ard›ndan sona eren etkinlikte salondan ayr›lanlara Kaz›m kendi sesiyle ‘hoflçakal’ dedi.

Demirkubuz film atölyesindeydi Film Atölyesi’nin düzenledi¤i Zeki Demirkubuz söyleflisine ilgi yo¤undu. Atölye’nin çal›flmalar› sürüyor Halkevleri Film Atölyesi’nin gerçeklefltirdi¤i film gösterimleri ve söylefliler‹n konu¤u ‘Masumiyet’ filmi ile yönetmen Zeki Demirkubuz’du. 20 Ocak’ta ‹stanbul Halkevi Sinema Salonu'nda yap›lan gösterimin ard›ndan, Zeki Demirkubuz salonu dolduran kat›l›mc›lar›n sorular›n› yan›tlad›. Söylefliye elliyi aflk›n dinleyici kat›ld›. Film Atölyesi etkinlikleri önümüzdeki haf-

ta Cumartesi günü ayn› saatlerde “Eve Dönüfl” filminin gösterimi ve filmin yönetmeni Ömer U¤ur’la yap›lacak olan söylefliyle, 3 fiubat’ta ise “S›r Çocuklar›” ve filmin yönetmeni Ayd›n Sayman’la yap›lacak söyleflilerle devam edecek. Öte yandan montaj atolyesi her hafta pazar foto¤raf atolyesi ise cuma günü yapt›¤› ücretsiz e¤itim çal›flmalar›n› sürdürüyor.

. . . ‹ Z L E M E L ‹ . . . D ‹ N L E M E L ‹ . . . O K U M A L I . . .

Sevginin gücü

Zardanadam’›n kalbi var

Bir Ortado¤u destan›

Bir klinikte rastlaflan iki kifliyle bafllar herfley… Marco'nun bo¤a güreflçisi olan sevgilisi komadad›r. Benigno ise klinikte komada olan genç bir bale ö¤rencisinin hasta bak›c›l›¤›n› yapmaktad›r. Bu özel iki kad›n, iki erke¤in zoraki bafllayan arkadafll›klar›n› baflka boyuta tafl›r. Klini¤in dört duvar› aras›nda ne kadar sürece¤i belli olmayan zaman diliminde, dört insan›n hayat›, geçmifli, bugünü ve yar›n› belirsiz bir kaderin izlerini takip eder. ‹spanyol yönetmen Pedro Almodovar'›n imzas›n› tafl›yan "Konufl Onunla" iki erke¤in dostlu¤u, yaln›zl›k ve tutkunun açt›¤› yaralar›n uzun süre kapanmamas› üzerine bir film.

Albümlerinin on binlerce kopyas›n› dinleyicilerine ücretsiz da¤›tarak Türk rock gelene¤i içinde farkl› bir konum edinen Zardanadam, modern rock ile Türkçe’yi baflar›yla biraraya getiren gruplardan. Bas gitarda Pafla Alt›n, vokalde Erbatur Çavuflo¤lu, ritm gitarda Utku Do¤ruak, solo gitarda Tolga Kaya ve davulda Cem Polat’tan oluflan Zardanadam, “Tamamböce¤i”, “Korsan” ve “Dibini Gör” ile yakalad›klar› baflar›n›n ard›ndan yeni albümleri “Kalbim Yok”la müzikseverlerin karfl›s›na ç›kt›. “Kalbim Yok”a ulaflmak isteyen dinleyicilerin yapmas› gereken sadece www.zardanadam.com adresini ziyaret etmek.

‹skender'den Aslan Yürekli Richard'a, Haçl›lardan Napolean'a, Hitler'e ve ABD'ye var›ncaya dek defalarca istilaya u¤ram›fl, direnen ve ba¤›fllayan Do¤u’nun destan›... Norveçli yazar Thorvald Steen, ‘Tozkoparan'da, hem kendi yazg›s›n› hem de yaflad›¤› iklimlerin yazg›s›n› reddeden, bar›flç› ve ba¤›fllay›c› Selahaddin Eyyubi'nin yaflam›n›, oryantalizme saplanmadan, tüm gerçekli¤iyle ve ustal›kla betimliyor. ABD'nin Irak iflgalinin ertesinde yolu fiam'a düflen Norveçli bir yazar›n öyküsüyle bafllayan ve tarihin derinliklerine uzanan ‘Tozkoparan’, gerilim ve karfl›tl›klar› ustaca kullanarak Norveçli yazarla Eyyubi’nin yaflam›n› iç içe geçiriyor, geçmiflin bugüne egemen oldu¤u tarihsel bir kesiti modern bir öyküyle harmanl›yor.

Alk›m Kitabevi’nin ç›kard›¤› haftal›k K dergisi hem fiyat› hem de içeri¤iyle genifl kitlelere hitap etmeyi amaçlayan say›l› dergilerden. Birçok ünlü edebiyatç›n›n yaflamlar›ndan dikkat çekici kesitler sunan dergi “size yalan söylediler edebiyat e¤lencelidir” slogan›yla yay›n hayat›na

bafllam›flt›. K dergisi edebiyat› okuma yazma bilen herkesin ilgilenmesi gereken bir sanat olarak tan›ml›yor. Fiyat› 1 YTL olan dergi, edebiyat›n magaziniyle biraz fazla ilgileniyor gibi gözükse de birçok konuda ufuk aç›c› de¤inmelerde bulunuyor. Mehmet Güreli ve Cafer Yarkent’in yay›n dan›flman› olarak katk›da bulundu¤u derginin genel yay›n yönetmenli¤ini Sabri Beykal, yaz› iflleri müdürlü¤ünü ise Rengin Soysal ve Elif Gülümser üstleniyor.

Bu y›l›n genç ressam›n› siz seçin ‘Y›l›n Genç Ressam›’ Yar›flmas› finalistlerinin resimleri Tevfik ‹htiyar Sanat Galerisi’nde sergileniyor. Genç yetenekleri desteklemek ri flu isimlerden olufluyor: Attila ve yar›n›n de¤erlerini ortaya ç›kar- Galip P›nar, Ayflegül Sa¤bafl, Bar›fl mak amac›yla Türkiye’de bugüne Göktürk, Duygu Süzen, Hilmi fiimkadar yap›lan yar›flmalardan farkl› flek, ‹rfan Dönmez, Mehmet Özen, bir yöntem uygulanarak sanatse- Meltem Tüzün, Mete Erdo¤mufl, verlerin oylamas›na sunulan “Y›l›n Murat Pulat, Orhan Baytekin, SiGenç Ressam› – nem Çimen. 2006” finalistle‹zleyiciler ‹rfan Dönmez-Hain rinin eserleri, 12 sergi mekân›na fiubat’ta izleyisand›kta oylar›cilerin be¤enisin› kullanabilene sunulacak. cekleri gibi ayr›A y d › n ca www.rhsaAyan, Tomur nat.com.tr adAtagök, Turan resinden ve Erol, Mehmet Rh+ sanat derGüleryüz ve gisi’nin Ocak Abdülkadir say›s›ndaki oy Günyaz’dan pusulas› ile oy oluflan jüri, bu verebilecekler. y›l Güzel SanatElefltirmenler, lar Fakültelerinden mezun olmufl galericiler, koleksiyonerler ve saya da son s›n›fta olan 74 genç res- natç›lardan oluflan geniflletilmifl jüsam›n 222 eserini inceledi. De¤er- ri de, genç ressamlara oylar›n› velendirme sonucunda, puan eflitli¤i recekler. Kazanan yar›flmac›ya nedeniyle 10 de¤il 12 genç ressam ödülü, Tevfik ‹htiyar Sanat Galerifinalde yar›flmaya hak kazand›. Y›- si’nde 10 fiubat Cumartesi akflam› l›n Genç Ressam› – 2006 finalistle- düzenlenecek törenle verilecek.


KILITLENEN TURKIYE’YE

HALKIN ANAHTARI n Halk demokrasisi n ‹nsanca Yaflama Hakk› n Kardeflçe Birlik n Ba¤›ms›z ve Özgür Türkiye Bugünkü siyaset, halk›n i¤rendi¤i bir çürümüfllüktür Bugünkü siyasi sistemde “çok parti” var; ama bütün partiler birbirinin ayn›. Meclistekiler sözde halk›n temsilcisi ama hepsi iktidara gelmek için önce ABD’den izin al›yorlar, sonra da Türkiye’deki para babalar›ndan. Sözde “temsili demokrasi” var ama mecliste ülkenin yaln›zca %45’i temsil edilebiliyor.

“Halk›n kendi kendini yönetmesi” için de¤il, ABD’nin ve para babalar›n›n ifllerini görmeleri için kurulmufl bir siyasi sistem bu.

temel al›nmal›d›r. Böyle bir demokrasi “temsilcinin” en az, do¤rudan demokrasinin en çok oldu¤u bir demokrasidir.

Böyle bir demokraside “korkutma” olmaz, ne iflkence vard›r, ne tecrit, ne idam cezas›… Böyle bir demokraside “fikre yasak” olmaz; fikir özgürlü¤ünü sa¤lamak kamu görevidir. Böyle bir demokraside “toplumsal hak için mücadele”nin önü t›kanmaz; yaln›zca ço¤unluklar›n de¤il, az›nl›klar›n özlemleri de toplumun amac› kabul edilir.

DO⁄RUDAN HALK B‹ZE TAM DEMOKRADEMOKRAS‹S‹ S‹ LAZIM Temiz yönetim, gerçek ve Bize “tetam temsil, halka ba¤l› miz yönetim”, iktidar “halk›n ç›karlar›n› temsil eden karar organlar›” ve gerçekten “ülkeye hizmet” için kurulmufl siyasi partiler laz›m. Bunun için her emekçinin gerçek bir sendikas›, her yerleflim biriminin halk meclisi olmal›. Her yurttafl bu kurumlarla yaflad›¤› ve çal›flt›¤› yeri yönetmeli ve siyasi hayat›n örgütlenmesinde bu kurumlar

Milliyetçilik ülkemizi kurutuyor!

Okulda müflteri hastanede rehin evimizde mahkumuz met kurumlar›n›, kamu iktisadi teflekküllerini “bunlar devlete yük” deyip özellefltirdiler, ya¤malad›lar. Borçlar azalmad›, artt›. Hizmetler nitelikli hale gelmedi, pahal›laflt›. Okullarda haraçlar ve ayr›cal›kl› s›n›flar, hastanelerde kötü hizmet, ayr›mc› muamele ve katk› paylar›, her geçen gün geçim s›k›nt›m›z› art›ran elektrik, su, telefon, do¤algaz faturalar› ve ulafl›m fiyatlar› bu politikan›n sonucu. YAfiAMIMIZ REH‹N E¤itim ve sa¤l›k baflta olmak üzere geliri ne olursa olsun yurttafllar›n tüm temel hizmetlerden eflit bir biçimde yararlanamad›¤› bir ülke, f›rsat eflitli¤inin olmad›¤›, zenginle yoksul aras›ndaki uçurumun her geçen gün büyüdü¤ü, gelece¤i karanl›k bir ülkedir. ‹flte bu yüzden e¤itim ve sa¤l›k hizmetleri tümüyle paras›z hale getirilmeli, gereken kaynaklar adaletli ve etkin bir vergi düTEMEL H‹ZMETLER zeniyle sa¤lanmal›d›r. KAMULAfiTIRILSIN Bu hizmetler halk›n do¤rudan denetimi alParas›z e¤itim ve sa¤l›k; ucuz t›nda, kamu kurumlar› konut, enerji, haberleflme, arac›l›¤›yla yürütülmelidir. ulafl›m! ‹flte bu yüzden elektrik, su, do¤algaz, ulafl›m, iletiflim hizmetleri yeniden kamulaflt›r›lmal› ve yurttafllar›n insanca bir yaflam için gereken düzeyde kamu kaynaklar›yla desteklenmelidir.

Önce bizi topra¤›m›zdan, az çok güvenceli ifllerimizden kopard›lar. Ço¤umuz büyük kentlerin kenar mahallelerine y›¤›ld›k. Yar› aç-yar› tok, yar› iflli-yar› iflsiz, gelece¤imizden her geçen gün daha çok ümidimiz kesilerek yaflama savafl› veriyoruz. YOKSULLAfiTIK, YOKSUNLAfiTIK Maafl›n› bizim ödedi¤imiz ama IMF’ye, Dünya Bankas›’na çal›flan iktidar sahipleri, baflta e¤itim ve sa¤l›k tüm temel hiz-

ABD Ortado¤uyu, umutlar›m›z› ve gelece¤imizi yak›yor

30 binden fazla insan›m›z öldü! Böyle giderse daha binlercesi ölecek. Yüzbinlerce çocu¤un gelece¤i kararacak. Bu topraklar üzerinde birlikte yaflama olana¤› yok olacak. BU KANLI ÇÖZÜMSÜZLÜ⁄E ARTIK TAHAMMÜLÜMÜZ YOK! Bir avuç dar kafal›, düzenbaz yöneticinin “Kürt sorunu terör sorunudur; Kuzey Irak’a girersek çözeriz” gibi saçmal›klaKürt sorununu kardeflçe, birlikte r›na art›k karn›m›z tok! köyyaflama kültürüyle çözmüfl bir SORUNLARIN ÜSTÜlerinden Türkiye, demokrasi ve özgürlük NÜ KAPATMAKLA, IRKzorla göçeriçinde geliflecektir ÇILIKLA, M‹L‹TAR‹ZMLE tilmifl köylülere H‹ÇB‹R fiEY ÇÖZÜLMÜYOR demokratik ve huTürkiye halk›n›n bu sorumsuzlu¤a art›k zurlu bir yaflam sunan Kardefllidur demesi gerek. Kürt sorunu var ve bu ¤in Türkiyesi bu sorunu çözecektir. sorun gerçekten çözülmeden fliddet Kürt sorununu çözmüfl bir Türkiye, bitmeyecek. ABD’nin, AB’nin oyunca¤› n Her halk gibi, Kürtlerin olmayacakt›r. kültürel kimli¤ine de sayg›l›; Böyle bir Türkiye’de n Dilini, kültürünü koruKürtler ise tüm Ortado¤u mas› ve gelifltirmesi için gehalklar›yla düflman olmareken koflullar› sa¤layan; n›n huzursuzlu¤undan kurn Kendi siyasi temsilcileritulacak; komflu ülkelerdeki ni seçmesinin önündeki enKürt toplumlar› için izlenegelleri ortadan kald›ran; cek ileri bir örnek olacakt›r. n Da¤lardaki gençlere ve

KARDEfiÇE B‹RL‹K

Ulusalc›s›, milliyetçisi, ›rkç›s›, liberali, gericisi, dincisi, laikçisi, AB’cisi, Amerikanc›s›...Hepsi “büyük” patronlar›n, komutanlar›n isteklerini, bizim de r›zam›z› alacak yollarla gerçeklefltirme iddias›ndalar. Bizler de patronlar›n olurunu alamayan bir iktidar›n “ayakta kalamayaca¤›” düflüncesiyle davran›yoruz.

B‹Z‹ YÖNETENLER‹ DE ABD ‹KT‹DARA GET‹RD‹. Amerikanc› iktidarlar Türkiye’yi, ABD’nin Ortado¤u ve Kafkaslar’daki kanl› ve ahlaks›z sald›rganl›¤›n›n onursuz bir iflbirlikçisi duruBar›fl içinde geliflen, özgür ve muna düflürdü. Bölgemizdemokratik bir Ortado¤u’da, bafl› dik deki bütün halklar›n göve komflular›m›zla dost yaflamak için zünde onurumuzu, sayg›nl›¤›m›z› yitiriyoruz, “f›rBA⁄IMSIZ TÜRK‹YE Amerisatç›” ve “iflbirlikçi” bir toplum ka’n›n savafl olarak görülüyoruz. sanayine harcad›¤› “F›rsat” peflinde olan Amerikan uflaklar›, para, tüm di¤er ülkelerin harcad›¤› para- ülkemizin, siyasetin ve ekonominin tepesidan daha fazla. Dünyadaki enerji kaynak- ne kurulmufl bir avuç para babas›ndan lar›n› kontrol alt›na almak ve kendisiyle re- baflkas› de¤il. kabet edebilecek her ülkeye gözda¤› verTürkiye halk› ise, çekilen ac›y› dindirmek mek istiyor çünkü. iste¤iyle ABD ve iflbirlikçilerine lanet okuyor. EMPERYAL‹ZM DÜNYAYI SÖMÜRÜYE VE Ama “lanet okumak” istilac›lar›, soygunculaKANA BO⁄DU r› bölgemizden söküp atmaya yetmiyor. ABD yaln›z silahla hükmetmiyor. Diflini BARIfiIN VE HUZUR ‹Ç‹N ABD VE geçirdi¤i ülkelerTÜM EMPERYAL‹ST GÜÇLER de, ABD’nin ç›BÖLGEM‹ZDEN ATILMALIDIR kar›na kendi halBunun için ba¤›ms›z bir devlet k›n›n ç›kar›ndan ve onun bar›fl›, özgürlü¤ü, halklar›n daha çok kardeflli¤ini onurla savunan, hiçbir önem veren yabanc› güçten emir almayan bafl› insanlar› iktidik iktidar›na ihtiyaç var! dara getiriyor.

fi‹MD‹ KEND‹ ‹STEKLER‹M‹Z‹N ARKASINDA DURALIM ÇÜRÜYEN VE ÜLKEM‹Z‹ ÇÜRÜTEN S‹YASET‹N KARfiISINA CANINI D‹fi‹NE TAKARAK ÇALIfiAN HALKIN ‹HT‹YAÇLARINI KOYALIM HALKIN HAKLARINI SADECE HALKIN KEND‹S‹ SAVUNACAK!


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.