HIAdaletWeb03

Page 1

NIMF’ye yeni “niyet mektubu” verildi...

Adalet Y

Halk ‹çin Ekmek ve

AÇLI⁄IMIZA AÇLIK KATILACAK!

NYasad›fl› bask›nlar, keyfi tutuklamalar, fifllemeler, kaç›rmalar birbirini izliyor...

Haftal›k Dergi / Say›: 3 / Tarih: 25 Nisan 2004 / F‹YAT (KDV Dahil) 750 000

www.ekmekveadalet.net Mail:info@ekmekveadalet.net

Açl›¤›n ve Adaletsizli¤in Yoksullar, Mazlumlar ‹ktidar› AÇLI⁄I VE ADALETS‹ZL‹⁄‹ BÜYÜTEN AKP’ye Karfl› TEKELLER‹N ‹KT‹DARI AKP’D‹R 1 May›s Alanlar›nda 1 May›s Alanlar›nda HUKUKSUZLUK YAYGINLAfiIYOR!

AKP’den Açl›¤›n ve Adaletsizli¤in Hesab›n› Soral›m! Adalet

Halk için Ekmek ve

ISSN: 1304 687X 103

www.ekmekveadalet.net info@ekmekveadalet.net

TEMEL HAKLAR VE TAYAD “NATO’nun Güvenli¤i!” Gerekçesiyle Kapat›ld›! Keyfi tutuklamalar sürüyor

Y

Ölüm orucu direnifli 110 flehitle sürüyor

Haklar ve Özgürlükler Cephesi Kortejinde Birleflelim


YR ÇA⁄ DUYU

I U

ENTERNASYONAL

TEMEL HAKLAR VE ÖZGÜRLÜKLER DERNE⁄‹: Hukuksuz, gayrimeflru 1 Nisan operasyonlar›nda derne¤imizi basan, talan eden, yönetici ve üyelerimizi tutuklayan, kurumumuzu kapatan, tutuklamalar›n› sürdüren AKP iktidar›, halk›n örgütlenmesinden korkuyor. Halk›n tüm kesimlerinin en temel hak ve özgürlüklerinin mücadelesini veriyoruz. Ödedi¤imiz bedel bunun bedelidir. Bedel ödeterek, susaca¤›m›z›, hak ve özgürlükler mücadelesinde geri çekilece¤imizi düflünen iktidar yan›l›yor. Biz eme¤i azg›nca sömürülen, hakk›n› arada¤›nda iflten at›lan iflçiyiz; biz köle gibi görülen memuruz; biz tekellerin pazar kavgalar› aras›nda yokedilen küçük esnaf›z, biz topra¤› IMF’ye talan ettirilen köylüyüz; genci, yafll›s›, kad›n›, erke¤i ile halk›z biz. Açl›¤a, yoksullu¤a, adaletsizli¤e mahkum edilmek istenmemize isyan›m›z var. ‹syan›m›z› 1 May›s meydan›nda hayk›raca¤›z. Meydanlarda, ülkemizin emperyalizmin sömürgesi olmas›na hay›r diyece¤iz. Ba¤›ms›z, demokratik ve halk›n yönetti¤i bir ülke özlemimizi meydanlarda dalgaland›raca¤›m›z bayraklar›m›zla ilan edece¤iz. AKP iktidar›n›n bizi suturamayaca¤›n› 1 May›s meydanlar›nda bir kez daha gösterece¤iz. 1 May›s meydanlar›nda Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejinde en gür sesimizle yerimizi alarak, bu mücadeleyi durduracak hiçbir gücün olmayaca¤›n› hayk›raca¤›z.

✮✮✮

1 May›s Alanlar›nday›z

Haklar ve Özgürlükler Cephesi Kortejindeyiz TAYAD’LI A‹LELER: 12 Eylül cuntas›ndan bu yana, bask›n›n, zulmün oldu¤u her yerdeyiz biz. ‹ktidarlar derne¤imizi kapatarak bizi susturmak isterken, ne büyük bir yan›lg› içinde olduklar›n› bu tarih içinde gördüler. AKP de alanlarda sesimizi bir kez daha duydu¤unda “yine onlar...” diyerek görecek yan›lg›s›n›. Yine hapishanelerde direnen yak›nlar›m›z›n sesini alanlara tafl›yaca¤›z. Bu ses, Türkiye halk›n›n en onurlu, en direngen sesi olarak meydanlarda yank›lanacak. Dalga dalga bayraklar›m›z, beyaz baflörtülerimiz, kahramanlar›n ölmeyece¤ini, halk›n yenilmeyece¤ini hayk›ran gür sesimizle Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejindeki yerimizi alaca¤›z. Direnen tutsaklar›n sesine ses, direnifline destek olmak isteyenlerin yeridir Haklar ve Özgürlükler Cephesi korteji.

✮✮✮

GENÇL‹K DERNEKLER‹ FEDERASYONU (Giriflimi): Türkiye halk›n›n, vatansever gençli¤inin onurlu mirasç›s›y›z. Emperyalizme ve oligarfliye karfl› kavgan›n ortas›nda büyüttük miras›m›z›. Ülkemizi emperyalizme talan ettirenlerin karfl›s›nda hep biz vard›k, yine var›z. Halk›m›z› zulümle susturmak isteyenlerin karfl›s›na ilk biz dikildik,

Haklar ve Özgürlükler Cephesi Açl›¤a ve adaletsizli¤e karfl› ekmek ve adalet isteyenlerin cephesidir. Haklar ve Özgürlükler Cephesi Emperyalizme karfl› ba¤›ms›zl›¤›, faflizme karfl› demokrasiyi, kapitalizme karfl› sosyalizmi savunanlar›n cephesidir.

yine dikiliyoruz. Bizi apolitiklefltirerek, örgütsüzlefltirerek sürü haline getirmek isteyenlerin baflaramayacaklar›n›, her 1 May›s’ta oldu¤u gibi, bu 1 May›s’ta da hayk›raca¤›z. Yeni halkalar ekledi¤imiz DevGenç miras›n›n gücü ve onuruyla ç›kaca¤›z meydanlara. 6. Filolara karfl› hayk›rd›¤›m›z ba¤›ms›zl›k fliaram›z› iflbirlikçi AKP iktidar›na karfl›, Ortado¤u’yu iflgal eden Amerikan emperyalizmine karfl› hayk›raca¤›z. YÖK’e, üniversitelerimizin F Tiplefltirilmesine, soruflturmalara karfl›; okullar›m›z›n tekellerin arka bahçesi haline getirilmesine karfl›; halk için bilim halk için e¤itim fliar›m›z› Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejinde hayk›raca¤›z.

✮✮✮

‹D‹L KÜLTÜR MERKEZ‹: Atefl ortas›nda yürüyenlerin, hücreleriyle ölümüne direnenlerin, halk›n kurtulufl kavgas›n› verenlerin sanat›n› yap›yoruz. Emperyalizmin yoz kültürü karfl›s›nda halk›n kültürünü, devrimci kültürü temsil ediyoruz. Türkülerimiz, tiyatrolar›m›z, sinemalar›m›zla maden ocaklar›n›n, grevdeki emekçinin, nas›rl› elleri ve kocaman gözleriyle açlar›n ve yoksullar›n sesiyiz. Bu nedenle kurumlar›m›z bas›l›yor, Grup Yorum susturulmak isteniyor. ‹stiyorlar ki, hak arayan tüm kesimlerin mitinglerinde yank›lanan coflkulu marfllar›m›z olmas›n. 1 May›s alan›nda Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejinde, eme¤in türküleriyle, kavgan›n marfllar›yla yerimizi yine alaca¤›z.

Haklar ve Özgürlükler Cephesi Amerikan imparatorlu¤una ve Amerikanc› AKP’ye karfl› mücadele edenlerin cephesidir.

1 May›s’ta Haklar ve Özgürlükler Cephesi Kortejinde Birleflelim!

Uyan a rt›k u ykudan u yan Uyan e sirler d ünyas› Zulme k arfl› h ›nc›m›z v olkan Kavgam›z ö lüm d irim k avgas› Mazi t a k ökünden s ilinsin Biz b aflka a lem i steriz Bizi h içe s ayanlar b ilsin Bundan s onra h erfley b iziz. Bu kavga en sonuncu kavgam›zd›r art›k Enternasyonalle kurtulur insanl›k Tanr›, p atron, b ey, a ¤a, s ultan Nas›l b izleri k urtar›r Bizleri k urtaracak o lan Kendi k ollar›m›zd›r ‹syan a teflini k örükle Zulmü r üzgarlara s avur Kollar›n›n b ütün g ücüyle Tav› g elen d emire v ur Bu kavga en sonuncu kavgam›zd›r art›k Enternasyonalle kurtulur insanl›k Hem f abrikalar, h em d e t oprak Her fl ey e mekçinin m al› Tufeyliye t an›may›z h ak Her fl ey e me¤in o lmal› Cellatlar›n d öktükleri k an Bir g ün o nlar› b o¤acak Bu k an d enizinin u fkundan K›z›l b ir g ünefl d o¤acak Bu kavga en sonuncu kavgam›zd›r art›k Enternasyonalle kurtulur insanl›k

Halk ‹çin Ekmek ve Adalet Dergisi Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü: ALP YARBAfi Adresi: ‹nebey Mahallesi Tiryaki Hasan Pafla Caddesi No: 60/5 Fatih ‹stanbul ‹rtibat Telefonu: 0212 347 69 66 Faks: 0212 347 69 65 Ofset Haz›rl›k: Y›lmaz Yay›nc›l›k Bask›: ASPAfi Pazarlama ISSN: 1304 687X

INTERNET adresi: www.ekmekveadalet.net E-MAIL adresi: info@ekmekveadalet.net Fiyat›: 750 000 Avrupa: 3 Euro Almanya:3 Euro

Fransa:3 Euro ‹sviçre:3 Euro Hollanda:3 Euro

‹ngiltere: £ 2.5

Belçika: 3 Euro Avusturya: 3 Euro


Ekmek ve Adalet Say› 3 ‹çindekiler

3... 5... 11...

14... 15...

18... 20... 21...

23... 25... 26... 28... 31... 32... 34...

36... 38... 39... 41... 44... 46... 48... 50... 51... 52...

Hakl› biziz. Güçlü Biziz. Gücümüzü göstermeyeliyiz! “19 Aral›k katliam›, adaletsiz kalamaz 1 Nisan terörü dernek kapatmalar ve tutuklamalarlar Bu operasyonda her fley Yasad›fl›d›r TAYAD’› kapatarak TAYAD’l›lar› susturamazs›n›z Faflizim Fiflliyor! Kaç›rma bir kontrgerilla yöntemidir Kapitalizmin sömrü mekanizmalar›n› ‘dünya gerçe¤i’ Ey amerika bizi kullan Bugünün dünyas›nda bir din nas›l olmal› fihitlerimizin cüreti ve kararl›¤›yla 1may›sa! örgütsüzlefltirmek ve apolitiklefltirmek istiyorlar Evinize dönün Amerika onayl›yor israil katlediyor 30 mart 1972’den günümüze bir destan bölüm 5 Onlardan devrald›¤›mz bayrak zafere kadar... “Yüksek güvenlik” Avrupa parlamentosu milletvekillerine Türkiye oligarflisinin Denktafl’› sat›fl› Solun sorunlar›n› sol çözer Nato halklar›n düflmn›d›r Yaflas›n enternasyonalizm logolu dayan›flma mesajlar› Kahramanlar ölmez Arka iç kapak Arka kapak

Hakl› biziz. Güçlü Biziz. Gücümüzü Göstermeliyiz! 2004 1 May›s’› devrimci, demokrat güçler aç›s›ndan herhangi bir 1 May›s olmayacakt›r. Demokratik mücadelenin tümden yokedilmek istendi¤i sald›r›lar›n ortas›nda, direnerek kazand›¤›m›z bu en demokratik hakk›m›z› en güçlü bir biçimde kullanmal›y›z. 1 May›s’› direnerek, bedeller ödeyerek kazand›k. Direnerek kazand›¤›m›z alanlar›, Amerikanc›, katliamc› AKP iktidar›na karfl› mücadelenin alanlar› yapmak durumunday›z. Devrimden, demokrasiden yana olan herkes, emperyalizmin iflgallerine karfl› olan herkes, AKP’nin boyutland›rarak sürdürdü¤ü açl›k ve adaletsizli¤e, iflgal ortakl›¤›na karfl› tavr›n› alanlara ç›karak göstermelidir. Baflta ‹stanbul olmak üzere 1 May›s meydanlar›nda yeni bir s›nava ç›kaca¤›z. Oligarfliyle halk aras›ndaki savaflta, yeni bir mevzi savafl› verece¤iz. 1 May›s meydanlar› dünya çap›nda halklar›n tek bir cephede “Biz var›z, biz 6 milyar›z” hayk›r›fl›n› gerçeklefltirmenin zemini olacak. Ülkemizde ise, seçim baflar›s›yla, emperyalizmin deste¤iyle zafer sarhofllu¤u içindeki AKP iktidar›na karfl› “halk› yok sayamayaca¤›n›, devrimcileri yokedemeyece¤ini” gösterece¤imiz gündür. 1 May›s, elbette s›n›flar mücadelesi aç›s›ndan mutlak bir belirleyici, mutlak bir ölçü de¤ildir. Ama bu, 1 May›s’›n çok önemli bir kavga günü oldu¤unu, halk›n örgütlü kesimlerinin güç gösterisi oldu¤unu de¤ifltirmez. Devrimci örgütlenmeler, sendikalar, odalar, demokratik kitle örgütleri, açl›¤›n ve adaletsizli¤in iktidar› AKP karfl›s›nda halk›n gücünü ve sömürüye, zulme karfl› tavr›n› ortaya ç›karmak sorumlulu¤uyla hareket etmelidirler. Türk-‹fl’te 1 May›s haz›rl›klar› için flubeler toplant›s› yap›l›yor; flubelerin bir ço¤u yok toplant›da. Çünkü 1 May›s’›n onlar için bir anlam› yok. ‹flçi s›n›f›n›n, iflçi haklar›n›n da bir önemi yok. 1 May›s’› onlar›n ellerine b›rakamay›z. Devrimci, demokrat, ilerici hiç bir sendikac›, hiç bir iflçi b›rakmamal›d›r. Klasik, sendikal ça¤r›lar›n ötesine geçerek örgütlemeliyiz 1 May›s’›. Çaresizlik ve alternatifsizlik ortam›nda halk›n yüzde 40’›n›n oyunu ald›¤›, Türkiye’deki gelmifl geçmifl iflbirlikçi iktidarlar›n hiçbirine nasip olmayan bir emperyalizm deste¤ine sahip oldu¤u için halk karfl›s›nda pervas›zlaflan, halk› daha da açl›¤a itecek, adaletsizli¤i daha da büyütecek politikalar› uygulamaya koyan AKP’nin karfl›s›na “AKP açl›¤›n ve adaletsizli¤in iktidar›d›r”, “iflgal orta¤›d›r” diyen büyük bir güç ç›karmal›y›z. Pervas›zca sald›r›lara dur demek, buradan geçiyor. Amerikan emperyalizminin 11 Eylül’ün hemen ard›ndan ilan etti¤i “ya benden yanas›n ya bana karfl›” politikas›, yeni-sömürgelerin, iflbirlikçi iktidarlar›n›n emperyalizm karfl›s›nda tam biat›n› getirmifltir. AKP böyle bir iktidard›r. Bundan sonra iflbafl›na gelecek herhangi bir düzen partisinin konumu da farkl› olmayacakt›r. Emperyalizme tam biat içindeki bir iktidar›n, emperyalizmin “her türlü halk örgütlenmesini ve muhalefetini” yoketme politikas›n›n sürdürücüsü olaca¤› tabiidir. Ülkemiz solunda “AB üyeli¤inden demokrasi bekleyen”ler gözünü aç›p bu gerçe¤i görmelidir. ‹flbirlikçi iktidarlara karfl›, her alanda, her konuda haklar ve özgürlükler için difle difl mücadeleden baflka hiç bir yol kalmam›flt›r. Kald›¤›n› sananlar, gün gün tasfiye olacaklard›r. Ba¤›ms›zl›k, demokrasi mücadelesinde halk›n gücünden baflka dayan›-


lacak bir güç yoktur. Y›llard›r halka de¤il, düzen içi güçlere, halk örgütlülüklerine de¤il, sivil toplumcu örgütlülüklere inanarak kendi kendinin tasfiyesine, eritilmesine zemin haz›rlayanlar, bu gerçe¤i görmeli, 1 May›s’ta bu gerçe¤in ›fl›¤›nda hareket etmelidir. Bu gerçe¤in ›fl›¤›nda hareket etmek, eylemlere “temsili kat›l›m” anlay›fl›ndan vazgeçmek, sendikalar›n, odalar›n, DKÖ’lerin üyelerinden bafllayarak halk› örgütlemek demektir. S›n›flar mücadelesinde egemenlerin karfl›s›nda tek bir güç vard›r; o da halk›n örgütlü gücüdür. Gücümüz 70 milyon oluflumuzdur. Gücümüz hakl›l›¤›m›z ve meflrulu¤umuzdur. Gücümüz, devrimcili¤imiz ve cüretimizdir. 1 May›s’› kutlamak y›llarca cüretle mümkün olabildi bu ülkede. Bugün 1 May›s alanlar›nda “1 May›s’›n sahibi biziz” diye dolaflan sendika a¤alar›na, reformistlere, o günlerde alanlarda rastlamak mümkün de¤ildi. Onlar alanlarda olmad›klar› gibi, 1 May›s’lar› unutturma, olmad›, salonlara hapsetme manevralar›yla meflguldüler. Oligarflinin yasaklar›n›, terörünü cüretimizle ezip geçti¤imiz gibi, 1 May›s meydanlar›nda ödedi¤imiz bedellerle, flehitlerimizle onlar› da ezip geçtik. Yeniden onbinler, yüzbinler meydanlar› doldurmaya bafllad›¤›nda da meydanlar›n devrimcilefltirilmesini engellemek için, ço¤u kez polisle aç›k veya z›mni iflbirli¤i içinde devrimcileri tecrit etmeye kalk›flanlar yine onlar oldu. Meydanlar› b›rakmad›k. Sözün özü fludur ki, meydanlar› ne oligarflinin icazetiyle, ne de sendika a¤alar›n›n yasalc›l›¤›yla kazanmad›k. 1 May›s meydanlar›n› kaybetti¤imiz, o meydanlara ç›kamad›¤›m›z y›llar da oldu. “Mücadele eden Dost, düflman herkesin yenilgiye u¤rayabilir, gözleri, 1 May›s mey- mücadele etmeyen zadanlar›nda Haklar ve ten yenilmifltir.” (BerÖzgürlükler Cephesi tolt Brecht) diye düflündü¤ümüz için, mükortejinde olacakt›r. Yo- cadeleden hiç vazgeçkedildi¤imizi, da¤›t›ld›¤›- medik. Kazanmak, yalm›z› düflünenleri defalar- n›zca her koflulda direca hayal k›r›kl›¤›na u¤- nen ve savaflanlar için geçerli bir ihtimaldir. ratt›k 1 Her koflulda mücadeleMay›s meydanlar›nda. yi sürdürdü¤ümüz için Katliamlar›n, ‹hanetlerin, gasbedilen 1 May›s’› da kuflatmalar›n ard›ndan kazanmam›z mümkün oldu. umudu yokedemeyecekBu iradeyi yoketmek lerini yine o meydanlar- için kesintisiz bir flekilda gösterdik. Bu kez de de sald›r›yorlar. 19-22

öyle olacak.

Aral›k’ta doru¤a ç›kan sald›r›, o günden bu yana boyutundan, fliddetinden hiç birfley eksilmeden sürüyor. 1 Nisan’dan bu yana demokratik alan› hedef alarak sürdürülen sald›r›lar, emperyalizmin ve oligarflinin imha ve tasfiye operasyonunun devam etti¤ini gösteriyor. fiu bir gerçektir ki, bir kez daha dost, düflman herkesin gözleri, 1 May›s meydanlar›nda Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejinde olacakt›r. Yokedildi¤imizi, da¤›t›ld›¤›m›z› düflünenleri defalarca hayal k›r›kl›¤›na u¤ratt›k 1 May›s meydanlar›nda. Katliamlar›n, ‹hanetlerin, kuflatmalar›n ard›ndan umudu yokedemeyeceklerini yine o meydanlarda gösterdik. Bu kez de öyle olacak. Kendini, 34 y›ll›k kanla, canla, emekle varedilen umudun bir parças› olarak görenlerin 2004 1 May›s›ndaki sorumlulu¤u bunu en güçlü, en mükemmel biçimde gerçeklefltirmektir. Biz tarihi mirasa sahip ç›kman›n ad›y›z. Biz katliamlar› unutmaman›n, unutturmaman›n ad›y›z. Biz yenilmeyen devrimci iradenin, yokedilemeyen bir gelene¤in temsilcileriyiz. Anadolu’nun dört bir yan›nda meydanlarda Mahir olaca¤›z, onbinlerce Mehmet Dalc› olup alanlar› zaptedece¤iz. Enternasyonalist görevlerimizle, bu topraklardaki iflbirlikçi iktidara karfl› kavgam›z bir bütündür. Irakl›, Filistinli direniflçilerle, Avrupa’n›n anti-emperyalist emekçileriyle, Kolombiya’n›n, Nepal’in, ülkemizin da¤lar›ndaki halk kurtulufl savaflç›lar›yla omuz omuza olaca¤›z. Ülkemizdeki 1 May›slar›n tarihi gösterir ki, 1 May›slar da, kendi içinde bir direnifl tarihidir. Hayat›n her alan›ndaki direnifller, 1 May›s meydanlar›na da tafl›nm›flt›r. 30 Martlar, 16-17 Nisanlar, ihanetlerin afl›l›p kuflatmalar›n yar›lmas›, ölüm oruçlar›, F Tiplerine karfl› büyük direnifl, en görkemli biçimde 1 May›s meydanlar›nda bulmufltur yank›s›n›. 1 May›s meydanlar›, Türkiye gerçe¤inden kopar›lamaz. Ekonomist taleplerle s›n›rlanamaz. Türkiye s›n›flar mücadelesinde ne yaflan›yorsa, 1 May›s meydanlar›n›n gündeminde de onlar olmufltur. Oligarflinin slogan, pankart yasaklar› da, sar› sendikac›lar›n veya reformistlerin tepeden inmeci müdahaleleri de meydanlar›n bu gerçe¤ini de¤ifltiremez. Bu kez de, son üç 1 May›s’ta oldu¤u gibi, F tiplerine karfl› dördüncü y›l›na giren büyük direniflin coflkusunu, kararl›l›¤›n› tafl›yaca¤›z alanlara. Büyük direniflin 110 flehidini lay›k›yla temsil edece¤iz. fiehitlerimiz “hiç bir düflünce u¤runda ölmeye de¤mez” diyen burjuvaziye, k›z›l bayraklar›m›z “sosyalizmin öldü¤ü” yaygaras›n› yapan inançs›zlara cevap olacak.


“Sivil” kamuflajl› subay servis arac›na bombal› sald›r›

“19 Aral›k Katliam›, Adaletsiz Kalamaz!” Bakan› Sami Türk, 19 Aral›k sald›r›s›n› fiilen uygulayan Jandarma Genel Komutanl›¤›’d›r. Katliam› bugüne kadar sürdüren AKP hükümeti ve onun ‹çiflleri Bakan› ve Adalet Bakanlar› da birinci dereceden sorumludurlar. Jandarma ve polis özel timleri, 19-22 Aral›k vahfletini gerçeklefltiren katiller sürüsüdür.” Katliam›n sorumlular›n›n bu flekilde s›raland›¤› aç›klamada, katliam›n sorumlular›n›n hedef al›nmaya devam edilece¤i de vurguland›.

Askeri Personelin “Sivil” Araçlar›! 22 Nisan perflemde günü, sabah 7. 45’te ‹stanbul’da TEM Otoyolu Bahçelievler Alt›ny›ld›z Köprüsü alt›nda ordu mensuplar›n› tafl›yan bir otobüse karfl› bombal› eylem gerçeklefltirildi. Eylemde, ço¤u subay olan ordu mensuplar›n› tafl›yan otobüs tahrip edildi. Ayn› gün DHKC taraf›ndan yap›lan bir aç›klamayla “katliamc› ordu mensuplar›n›n” hedef al›nd›¤› belirtilerek eylem üstlenildi. “19 Aral›k katliam›, Adaletsiz Kalamaz!” bafll›¤›n› tafl›yan 330 No’lu aç›klamada, eylemin 19-22 Aral›k Hapishaneler Katliam›n›n hesab›n› sormaya yönelik eylemlerin devam› oldu¤u belirtildi. Hat›rlanaca¤› gibi 19-22 Aral›k 2000’de 20 Hapishaneye karfl› gerçeklefltirilen bir sald›r›da 28 tutsak katledilmifl, yüzlercesi yaralanm›fl ve iflkenceden geçirilmiflti. Aç›klamada bunlar hat›rlat›larak flöyle deniyordu: “19-22 Aral›k 2000’de 20 hapishaneye karfl› gerçeklefltirilen, tarihimizin en büyük hapishaneler katliam›nda, 28 tutsa¤›n katledilmesinin üstünü hiç kimse örtemez. Eski ve yeni hükümetler, oligarflinin mahkemeleri, katliam› soruflturmayabilir, katilleri gizleyebilir. Ama halk adalet istemekten, halk kurtulufl savaflç›lar› adaleti yerine getirmekten vazgeçmez. 19 Aral›k 2000’de bafllayan hapishaneler katliam›, tam dört y›ld›r F Tiplerinde sürdürülüyor. F Tipi hapishanelerde tecriti uygulamak, devrimci tutsaklar›n düflüncelerini de¤ifltirmek için sürdürülen katliam politikas›, tam 110 insan›m›z› öldürdü. Katledilen 110 insan›m›z›n sorumlusu; Ecevit-Bahçeli-Y›lmaz Hükümeti; bu hükümetin ‹çiflleri Bakan› Sadettin Tantan, Adalet

22 Nisan’da gerçeklefltirilen eylemde a盤a ç›kan ilginç noktalardan biri de, üst düzey subaylar›n da oldu¤u bu ordu mensuplar›n›n kald›klar› askeri lojmandan k›fllalar›na “sivil” bir otobüsle gitmeleriydi. Hat›rlanaca¤› gibi 6 A¤ustos 2003’te de, 19 Aral›k katliam›nda görev alan Halkal› jandarma komanda tugay›n›n komutanlar›n› tafl›yan servis otobüsüne karfl› bir sald›r› düzenlenmiflti ve o olayda da jandarma komutanlar›n› tafl›yan araç “sivil” bir otobüstü. Bütçesini bile kimsenin denetleyemedi¤i Türk Silahl› Kuvvetlerinin servis arac› s›k›nt›s› olamayaca¤›na göre, “sivil” araç kullan›lmas›n›n baflka bir nedeni olmal›yd›. 330 No’lu aç›klamada bu konuya da flu sözlerle dikkat çekiliyor: “Bak›n; bu ülkenin anl›-flanl› subaylar›, evlerinden k›fllalar›na askeri servis araçlar›yla gidemiyor; sivil otobüslerle kendilerine “kamuflaj” yap›yorlar. Çünkü onlar suçlar›n› biliyorlar. Suçlar›n› bildikleri için halk›n adaletine karfl› kendilerini gizlemeye çal›fl›yorlar. Bofluna; palyaço k›l›¤›na da girseler, evleriyle k›fllalar› aras›nda tüneller de kazsalar, onlar› bulacak ve cezaland›raca¤›z.” Anlafl›lan o ki, halka karfl› sald›r›lara kat›lanlar›n “sivil” otobüs kamuflaj› pek ifle yaramam›fl. ‹ki eylemde de “sivil” otobüsler deflifre edilerek eylemler gerçeklefltirilmifl. DHKC Feda Birlikleri imzas›yla yap›lan aç›klamada son olarak da “Tarihimiz, sabr›m›z›n ve asla unutmayaca¤›m›z›n örnekleriyle doludur. Yoldafllar›m›z› katledenler, adaletimizden kaçamayacaklar›n› yaflayarak ö¤rendiler. 19 Aral›k katliam›n›n siyasi sorumlular›, emir verenler, katliam› gerçeklefltirenler, yoldafllar›m›z› diri diri yakarken kahkahalar atan ölüm mangalar› da ö¤renecekler.” denildi.

Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejinde birleflelim

Say› 3 5 25 Nisan 2004


Açl›¤›n ve Adaletsizli¤in ‹ktidar› AKP’ye Karfl›

1 May›s Alanlar›n› Zaptedelim Oligarflinin ve emperyalizmin iktidar› AKP, iktidar› süresince, yoksullu¤u büyütmekten, IMF talimatlar›n› yerine getirmekten, Amerika’ya uflakl›k yapmaktan, emekçileri özellefltirmelerle iflten atmaktan baflka hiçbir fley yapmad›. Yalanla, riyayla bizi aldatmak, yard›m da¤›t›mlar› ile açl›¤›m›z› unutturup dilencilefltirmek istedi. Bunun ad›na da yoksullukla mücadele deme yüzsüzlü¤ünü de elden b›rakmad›. ‹stedi ki, düzenin adaletsizli¤ine böylece raz› olal›m. Beyninde, program›nda iflçiye, köylüye, memura, gençlerimize dair hiçbir fley olmayan iktidar, onlar› azarlayarak, “terörist” diyerek susturma yolunu seçi.

Say› 3 6 25 Nisan 2004

Seçim zaman›nda oylar›m›z› al›rken söyledi¤i bütün yalanlar› unuttu ve iktidar›n›n sadece Sabanc›lara, Koçlara, Zorlulara, emperyalist tekellere hizmet için varoldu¤unu kan›tlad›. Meydanlarda sorunlar›n› dile getirmek isteyenleri susturarak, azarlayarak; sadece IMF’yi, Avrupa’y› ve Amerika’y› dinleyece¤ini, onlar›n sömürü ve talan›n›n önünde engeller varsa, onlar› çözece¤ini gösterdi. Tüm yalanlar›n›n, AB’nin iste¤iyle ç›kar›lan yasalar›n›n arkas›na büyük bir zulmü gizlemeye çal›flt›. Zulüm hapishanelerde, da¤larda, köylerde, meydanlarda kol gezdi...

2

fi‹MD‹ HESABINI SORMA ZAMANI! BUGÜNKÜ HESAP YER‹M‹Z 1 MAYIS MEYDANLARIDIR.

AÇLI⁄IN VE ADALETS‹ZL‹⁄‹N HESABINI sadece açl›¤a ve adaletsizli¤e karfl› mücadele edenler, bedeller ödeyenler sorabilir. HAKLAR VE ÖZGÜRLÜKLER CEPHES‹ Korteji, açl›¤›n ve adaletsizli¤in olmad›¤› bir ülke için ony›llard›r bedeller ödeyenlerin kortejidir. Bu nedenle susturulmak, sindirilmek isteniyor. Bu nedenle oligarflinin terörü üzerinden hiç eksik olmuyor. Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejlerinde birleflerek AKP’nin açl›¤›n ve adaletsizli¤in iktidar› oldu¤unu hayk›ral›m. Güçlü bir 1 May›s, bizi yok sayanlara, örgütlülüklerimizi yoketmek isteyenlere vurulmufl bir tokat olacak. Emperyalizmin, tekellerin temsilcisi AKP bu tokad› haketmifltir.

2

YALANLA, SANSÜRLE YÖNET‹YORLAR; AÇLI⁄IN VE ZULMÜN KOL GEZD‹⁄‹N‹ HAYKIRALIM!

AKP ve onun borazan› burjuva medya, gerçekleri gizleyerek sahte bir Türkiye tablosu çiziyorlar. “Türkiye model ülke” onlara göre, “ekonomi t›k›r›nda”, bu ülkede ne iflkence var, ne tecrit. Açlar kayboldu bir anda ortadan. Enflasyon düfltü, evine et alamayan, çocu¤una süt içiremeyen kimse kalmad›... Yalanlar zincir gibi uzay›p gidiyor. 1 May›s, yalanlar›n karfl›s›na ç›kma, yalanlar›n hesab›n› sorma günüdür. Ülkemizde süren açl›¤› ve adaletsizli¤i gizlemek için, tarihimizde efline az rastlan›r bir sansür uygulan›yor. Sansürü parçalamal›y›z 1 May›s meydanlar›nda. Açlar, yoksullar, adaletsizli¤e u¤rayanlar, biz var›z, bu ülkede yafl›yoruz diye hayk›rmal›. 1 May›s meydanlar›nda Türkiye gerçe¤i’ni göstermeliyiz.

2

ÜLKELER ‹fiGAL ALTINDA. HALKLAR D‹REN‹YOR. MAZLUM HALKLARIN YANINDA OLDU⁄UMUZU HAYKIRACA⁄IMIZ YER 1 MAYIS MEYDANLARIDIR Güçlü bir 1 May›s, dünya halklar› için moraldir. Meydanlardaki varl›¤›m›zla dünya halklar›na güç vere-

AKP’nin açl›¤›na ve adaletsizli¤ine karfl› 1 may›s alanlar›nda


ce¤iz; meydanlara ç›kan dünya halklar›ndan güç alaca¤›z. Irakl› kardefllerimiz, Filistinli kardefllerimiz ABD ve siyonist katillerin zulmü alt›nda direniyor. AKP iktidar› ABD ve siyonistlerin yan›nda. Zulüm alt›ndaki mazlum halklar karfl›s›ndaki görevimiz, iflgal orta¤›, siyonist müttefiki AKP’ye karfl› mücadeleyi yükseltmektir.

2

F T‹PLER‹NDEK‹ TECR‹TE DUR DEMEK ‹Ç‹N, ‹fiKENCEN‹N, KATL‹AMLARIN OLMADI⁄I B‹R ÜLKE ‹Ç‹N MEYDANLARA! Tüm dünyan›n gözleri önünde ve emperyalist dünyan›n deste¤iyle, ülkemizin hapishanelerinde katliam 4 y›ld›r sürüyor. Tecrit iflkencesi alt›nda öldürülenler, bu ülkenin vatanseverleri, devrimcileridir. Öldürülen gelece¤imiz, bu alçak, adaletsiz düzenden kurtulufl umudumuzdur. 1 May›s, hayat›n her alan›nda emperyalizme ve oligarfliye karfl› difle difl sürdürülen direnifl ve savafl›, bu u¤urda verilen flehitleri, meydanlara ç›kan yüzbinlerin kollar›yla kucaklamakt›r. Direnenlerimizi ve bu ülke, bu halk için topra¤a düflenleri kucaklayal›m 1 May›s meydanlar›nda.

2

TÜRK‹YE HALKI B‹RLEfiEL‹M!

Türk, Kürt, Arap, Laz, Gürcü... Alevi ,Sunni, bizi sömürenlere ve zulmedenlere karfl› birleflelim. 1 May›s, sömürüye ve zulme karfl› mücadele günüdür. 1 May›s halk›n birlik ve dayan›flma günüdür. Bin y›ld›r zulmedilen, sömürülen, inançlar›, örgütlenmeleri yasaklanan biziz. Bir lokmaya muhtaç b›rak›lan, depremlerde ölen, hak özgürlük istedik diye iflkencehanelere tafl›nan biziz. Art›k yeter diyelim. Zulmün sürdürücüsü, din istismarc›s›, riyakarl›¤›n iktidar› AKP’ye karfl› aya¤a kalkal›m. Hakl› ve meflru taleplerimizi hayk›ral›m.

IMF Borçlar› Ödensin Köylü Aç Kals›n, AKP iktidar›, kurakl›¤›n ve don’unun vurdu¤u köylüyü “çiftçi yard›m›” ile avutmak istiyor. Kimi bölgelerde ürün kayb›n›n yüzde 60’lara ulaflt›¤› belirtilirken, hesaplamalara göre çiftçinin afetlerden zarar› 57 trilyon civar›nda. AKP iktidar›n›n “çiftçi yard›m›” ise sadece 550 milyar. K›yaslama bile yap›lamayacak bir rakam yani. Köylüye “gözünüzü toprak doyursun” diyen iktidara sorarsan›z, “varsa veririz” diyecektir. IMF’nin çizdi¤i s›n›rlar›n d›fl›na ç›kmayan iktidar, borç faizi ödüyor sadece. IMF’ye gözünüzü toprak doyursun diyemez, komik rakamlarla geçifltiremez de, ama bu ülkenin köylüsü aç yoksul kalabilir.

Say› 3 7

Cargill Hukuksuzlu¤u Ziraat Mühendisleri Odas› Y.K. Baflkan› Gökhan Günayd›n, Bursa Ziraat Odas›’ndaki bir toplant›da, Amerikan tatland›r›c› tekeli Cargill’in isteklerinin yerine getirilmesi durumunda, pancar üreticisinin yokolaca¤›n› belirtti. Cargill’in ve Bush’un iste¤inin, niflasta bazl› fleker kotas›n›n 100 bin art›r›lmas› ve Bursa’da üzerinde kurulu bulundu¤u tar›m arazisinin sanayi bölgesi ilan edilmesi oldu¤unu belirten Günayd›n, kotan›n her y›l art›r›lmas›n›n karfl›l›¤›n›n pancar üretiminin de buna koflut olarak bir milyon ton azalmas› anlam›na geldi¤ini söyledi. Cargill, emperyalist tekellerin bir ülkenin yasalar›n› dahi uygulanamaz hale getirilmesinin aç›k bir örne¤idir. Aleni flekilde Bursa’da hukuksuz bir zeminde çal›flmaya devam ediyor. Çünkü AKP iktidar›n›n korumas›nda, Ülker’in orta¤›.

Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejinde birleflelim

25 Nisan 2004


Alanlar› Kavgayla Kazand›k! 1 May›s Tarihinden - Önceki say›dan devam 1994’teyiz... Abide-i Hürriyet’i iflçiler, memurlar, ö¤renciler, esnaflar, gecekondular›n yoksullar› doldurmufl durumda. Kat›lanlar›n say›s›, yüzbine yak›n. 12 Eylül sonras›n›n en kitlesel 1 May›s’›. Açl›¤a ve zulme karfl› bir silkinifl bu. Bu silkiniflin devrimci bir muhteva kazanmamas› için elinden geleni yap›yor sendika a¤alar›.

Say› 3 8 25 Nisan 2004

Gerçek flu ki, katliamlara, ony›llard›r sürdürülen yasaklara, terör demagojilerine ra¤men, 100 bin kiflinin meydan› doldurmas›, oligarflinin politikalar›na vurulmufl bir darbedir. Devrimcilerin 1 May›s kavgas›n›n zaferidir. Hakl› ve meflru olanlar›n zaferi bu. Miting alan›nda “Hakl›y›z Kazanaca¤›z” pankart› arkas›nda yürüyen Devrimci Sol kortejinin anlatt›¤› ve gösterdi¤i de bu. Hakl›y›z Kazanaca¤›z pankart›n›n arkas›nda yürüyen sekiz bini aflk›n kifli, bu mitingte yeni bir slogan daha at›yor: “Umudun Ad› Devrimci Sol”. Bu slogan hemen benimsenip kal›c›laflacak bir slogan olacakt›r art›k...

1995, 1996 Kad›köy: Devrimin coflkusu... Oligarflinin katliam› 1995’te Kad›köy’deyiz. Kitlesellik aç›s›ndan bir önceki y›la göre biraz daha geri, fakat fiiflli Abedi-i Hürriyet’te sendika a¤alar›n›n ve reformizmin yaratt›¤› bürokratik havan›n afl›ld›¤›, canl›, coflkulu bir 1 May›s yürüyüflüne tan›k olunuyor. 1 May›s öncesinde sendika a¤alar› ve reformizm, 1 May›s’a kat›l›m için neredeyse hiç bir çaba göstermemifltir. C›l›z bir 1 May›s olaca¤›n› düflünüyorlar. Ama öyle olmuyor. 70 bin kifli yürüyor Kad›köy meydan›na do¤ru akan kortejlerde. Hem de devrimci sloganlarla, caddeleri sarsan ad›mlarla.

Bak›n bu tarihe; nas›l difle difl bir dö¤üfl... Nas›l büyük bir kavga... Katliamlara, yasaklara, teröre ra¤men kazan›lan bir kavgad›r bu. Yaln›z oligarfliyle de¤il, MGK sendikac›lar›yla, reformizmle de 1 May›slar›n devrimcilefltirilmesinin kavgas› verildi... Herhangi bir y›l kavgay› kazanm›fl olmak yetmemifltir. Çünkü oligarfli sald›r›lar›n›, reformizm manevralar›n› bir sonraki sene tekrarlamaktan geri durmam›flt›r. Adeta, her y›l yeniden kazan›l›yor 1 May›s. 2004’ü kazanmak için Alanlara!

Anadolu’nun bir çok kentinde de binlerce, onbinlerce kiflinin kat›ld›¤› mitingler yap›l›yor o gün. Ankara’da, ‹zmir’de onbinleri afl›yor meydandaki kalabal›k. Fakat yine de “1 May›s’ta kavgan›n nabz› ‹stanbul’da. ‹stanbul’un nabz› Devrimci Halk Kurtulufl Cephesi kortejinin geçti¤i yerin sarst›¤› ad›mlar›nda...” Onbefl bin kiflilik Cephe korteji, sosyalizmin k›z›ll›¤›yla dolduruyor caddeleri. Cephe kortejinin içinde bir grup dikkati çekiyor; Cephe y›ld›zl› siyah bereleriyle, üstlerinde haki renk yelekleriyle “rap rap” ad›mlar›yla yürüyen temsili bir gerilla birli¤i görünümündeki grup, 1 May›s’›n bayram de¤il kavga günü oldu¤unu, Türkiye’nin ba¤›ms›zl›¤›n›n ve demokrasinin yolunun nereden geçti¤ini hat›rlat›yor herkese. Bu grup bundan böyle 1 May›slar›n de¤iflmez parças› olacak ve Cephe’nin yapt›¤› hemen her fley gibi, de¤iflik kesimler taraf›ndan da taklit edilecektir. 1996 1 May›s’›nda da, 1 May›s 1977’deki yöntemine baflvuruyor oligarfli. 1976’da, 1 May›s’›n ülkemizde anlam›na, görkemine en uygun kutlan›fl›n›n ilk örne¤ine tan›k olunmufltu. Bu geliflmeyi durdurmak için 1977’de katliama haz›rlanm›flt› oligarfli. 1995 1 May›s›ndaki devrimci coflkuyu gören oligarflinin haz›rl›¤› yine ayn›. Kontrgerilla fleflerinden Kemal Yaz›c›o¤lu, MGK’dan ald›¤› talimatla, miting bafllamadan önce Kad›köy Karakoluna toplad›¤› özel timlere, “bugün çok kan akacak... bundan sonra nefes alamayacaklar...” diyerek katliam emrini verir. Kad›köy’ün çeflitli yerlerindeki toplanma yerlerinde onbinlerce kifli, kortejlerini oluflturup meydana do¤ru yürüme haz›rl›¤›nda. 11 bin polis var Kad›köy meydan›nda. Hasanpafla’daki toplanma yerinde patl›yor katliamc›lar›n silahlar›. Do¤rudan kitlenin üzerine atefl aç›l›yor. ‹ki iflçi yere düflüyor kanlar içinde. Kitle elindeki tafllarla, panzerleri, silahl› sald›rganlar› püskürtüyor. Hiç kuflku yok ki, 1 May›s 1996’n›n en çarp›c› görünümlerinden biri reformist solun, böyle bir sald›r› karfl›s›nda k›l›n› k›p›rdatmamas›yd›. Soldaki saflaflman›n en bariz hale geldi¤i yerlerden biri oldu Kad›köy. Sald›r› püskürtülerek alana yürüyüfl sürdürüldü. Alanda yüzbini aflk›n, Cephe kortejinde otuz bin emekçi var. Miting da¤›l›rken yeniden sald›r›yor oligarfli. Kurtulufl okuru Yalç›n Levent’le bir-

AKP’nin açl›¤›na ve adaletsizli¤ine karfl› 1 may›s alanlar›nda


Ülkemizde 1 May›s alanlar›n› devrimcilefltiren gelene¤in köklerine gitmek için 1970’lerin bafl›na, Mahirlere gitmek gerekir... likte flehitlerin say›s› üçe yükseliyor. Reformizm 1 May›s sonras›nda da gösteriyor saf›n›; oligarflinin sald›r›lar›n› elefltirmek, hesab›n› sormak yerine, burjuvaziyle birlikte “meydanda çiçekleri çi¤neyen vandalizm” edebiyat›na kat›l›yor. Onlar gerçe¤i kabul etmek istemeseler de, tarih flahitti; “zaferin yollar› çiçekli de¤ildi, hal› da döflenmemiflti” (Tsola Dragoyçeva, Yenilgiden Zafere)... Kan can bedeli kazanm›flt›k alanlar› ve iflte atefl alt›nda yürüyorduk flimdi. Kan›m›zla sulan›yordu 1 May›s meydanlar›.

1997-1998; ‹ki 1 May›s! 1997 1 May›s’› Susurluk sonras› halk›n adalet özlemlerinin akaca¤› bir zemin olacakt›. Devlet, belki ilk kez bu kadar aleni teflhir olmufltu ve meydanlar› dolduracak kitlelerin sloganlar›n›n ilk hedefi de devlet olacakt›. 1 May›s’›n “oligarfliden hesap sorma günü” olmas›n› engellemek için, 1 May›s öncesinde “olay ç›kacak, kan dökülecek” spekülasyonlar›yla klasik “terör demagojisi piyasaya sürüldü. Oligarfli bu çabalar›nda yaln›z de¤ildi. MGK sendikac›lar› da polisle iflbirli¤i içinde devrimcileri alana sokmama plan›n› yapm›flt›. Plan 1 May›s günü yürürlü¤e konuldu. Arama noktalar›nda insiyatif tamamen polise b›rak›ld›. Panzer, özel tim, çevik kuvvet y›¤›na¤› yetmiyormufl gibi, Ça¤layan kavfla¤›nda MGK sendikac›lar› taraf›ndan da devrimcilere karfl› “güvenlik barikat›” kuruldu... Aramalar›n afla¤›lamaya, faflist bir yapt›r›ma dönüfltürüldü¤ü noktada, HÖP, ÖDP ve HADEP, alana girmeme karar› al›p toplanma yerine dönüp meflru miting yapma karar› ald›lar.

1 May›s klasikleri; ◆ 1 May›s öncesinde “olay ç›kacak, 1 May›s› kana bulayacaklar, yasad›fl› gösteriler olacak...” haberleri... ◆ Demokratik kitle örgütlerine, dergi bürolar›na, kültür merkezlerine bask›nlar ve yüzlerce gözalt›... ◆ Meydanlarda polis iflgali, panzerlerle, maskeli özel timlerle, arama dayatmalar›yla 1 May›s’a kat›lacaklar›n terörize edilmesi... ◆ Devlet sendikac›lar›n›n suya sabuna dokunmayan bir metni okuyup alel acele mitingi bitirmek istemeleri... 2004 1 May›s’› arifesinde ise, sendikal örgütlülüklerin, demokratik mücadelenin ve devrimci hareketin tasfiye edilmeye çal›fl›ld›¤› çok daha kapsaml› sald›r›larla karfl› karfl›yay›z. Polis terörüne, örgütsüzlefltirme politikalar›na, devrimci, demokratik hareketi tasfiye sald›r›lar›na, sendika a¤alar›n›n iflbirlikçi oyunlar›na karfl› 1 May›s’› kitlesellefltirelim, devrimcilefltirelim!

1 May›s alanlar›nda k›z›l bayraklar önünde tafl›nan resim iflte bunu anlat›yor... Sonuçta o gün iki miting yap›ld›. 1998’de de benzer sahne tekrarlanacakt›. 1 May›s öncesi terör çok daha boyutluydu bu kez; adeta “12 Eylül günlerini an›msatan” bask›nlar, gözalt›lar yap›ld›. Alan yine devrimcilere kapat›ld›. Reformizm bu kez MGK sendikac›lar›yla yanyana olmay› tercih etmiflti. Abide-i Hürriyet’te iki 1 May›s vard›; MGK sendikac›lar›yla reformizmin 1 May›s’› ve halk›n 1 May›s’›. Polis Cephe kortejine sald›rd›. Sald›r› alandaki MGK sendikac›lar›ndan da destek buldu. “Herkes alana girmeden miting bafllamayacak” anlaflmas›n› çi¤neyerek devrimcileri alana almayan MGK’c›lar, polis sald›r›s› bafllay›nca da mitingin bitti¤ini ilan edip alan› terkettiler.

1999; MGK’c›lar›n ve reformizmin baflar›s›(!) 1988’de alanlar› yeniden kazanma mücadelesinin bafllad›¤›ndan bu yana sürekli artan ve yüzbini aflan kitlesellik, 1997 ve 98 1 May›slar›ndaki polis sald›r›lar› ve MGK’c›lar›n polisle iflbirli¤i içinde devrimcileri tecrit etme manevralar› sonucunda 1999’da 25 bine düfltü. Belki de 1 May›slar tarihinin en k›sa süreli mitingi yap›ld› ve bir saatte bitirildi miting. 1997, 98 ve 99, bir anlamda devrimciler olmadan 1 May›slar›n 1 May›s olamayaca¤›n›n da görülmesidir. Sonraki y›llarda daha da a盤a ç›kacakt›r ki, alanlar› kitlesellefltiren de, 1 May›s’lar› özüne uygun hale getiren de sar›, reformist sendikac›l›k de¤il, devrimci örgütlenmelerdir. MGK sendikac›lar› ve reformizm 1999’daki baflar›s›yla(!) övünebilirdi... Ama devrimcilerin meydanlar› MGK sendikac›lar›na b›rakmaya niyeti yoktu. Bu durum afl›lacak, meydanlar yine devrimcileflecek, yine kitlesellefltirilecekti.

2000’ler; ‹mha ve tasfiye sald›r›lar›na karfl› meydanlara tafl›nan direnifl Oligarfliyle halk›n 1 May›s savafl› sürüyordu. Al›fl›lageldi¤i üzere “1 May›s’› kana bulayacaklar” haberleri yay›nlat›ld› burjuva medyada. 1

Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejinde birleflelim

Say› 3 9 25 Nisan 2004


May›s günü, Abide-i Hürriyet ve civar›, 27 bin polisle iflgal edildi. Ama devrimcilerin varl›¤› ve onlar›n sloganlar› damgas›n› vurdu 1 May›s’a... Yaklafl›k 35 bin kifli kat›ld›¤› mitinge. 2001’de kitleselli¤in yükselifli sürdü. ‹stanbul’daki 1 May›s mitingine kat›l›m 50 bine yükseldi. Fakat 2001 1 May›s›n›n as›l yan›, 19-22 Aral›k katliam›ndan sonra yap›lan ilk 1 May›s olmas›yd›. Kitleselli¤in art›fl› iflte bu noktada önemliydi. 2001 1 May›s’›n›n bir di¤er önemli özelli¤i, ülkemizin 44 ayr› flehrinde 1 May›s mitingleri yap›lmas›yd›. Anadolu bir bütün olarak “halk› katliamlarla sindiremezsiniz” cevab›n› veriyordu oligarfliye. ‹stanbul’da büyük direniflin flehitlerini bayraklaflt›ran 5000 kiflilik HÖC korteji, devrimcilerin yokedilemeyece¤ini gösteriyordu herkese.

Say› 3 10 25 Nisan 2004

2002’de yüzbine yaklaflt› Abide-i Hürriyet’teki kitlenin say›s›. 1 May›s’a damgas›n› vuran ise onbin kiflilik k›z›l bayrakl›lar›n yürüyüflüydü. Dalgalanan binlerce k›z›l bayrak, yokettik, bitirdik dediniz, iflte alanlarday›z diye ilan ediyordu... F Tiplerine, tecrite karfl› mücadele, 2000’li y›llar›n 1 May›slar›n›n baflta gelen gündemlerinden biriydi art›k. Meydanlar direniflten güç al›yor, direnifle güç veriyordu. 2003’te flehitlerimizle ve k›z›l bayraklar›m›zla alanlardayd›k yine. Abide-i Hürriyet’in 1 May›slar› bo¤an, adeta bir kapana dönüflen özelli¤ine ra¤men, büyük direniflin coflkusu meydandaki 50 bin kifliyi etkisi alt›na al›yordu... Bir çok sendikan›n kat›l›m› neredeyse sembolik düzeye düflerken, devrimcilerin yokedilmesiyle kendilerinin geliflece¤i hülyalar› kuran reformizm yerinde sayarken, meydanlar›n en coflkulu, en kitlesel kortejleri yine devrimci hareketin kortejleri oluyordu. Devrimin örgütledi¤i yoksul emekçiler vard› ülkemizin 1 May›s meydanlar›nda.

2004: Gösterece¤iz; HALK YEN‹LMEZ!

TÜRK-‹fi’in, Hak-‹fl’in 1 May›slarda Söz Hakk› Yoktur !

Taksim’i Yasaklayanlar Bilsin Ki; Er Ya Da Geç, Bu Yasa¤› da Aflaca¤›z! ‹stanbul Valili¤i, 1 May›s’› Taksim’de kutlamak için D‹SK ve KESK’in oluflturdu¤u komite taraf›ndan yap›lan talebi reddetti. Adeta büyük futbol klüplerinin “güvenlik sorumlusu” gibi çal›flan Vali Muammer Güler, yasa¤a gerekçe olarak 2911 Say›l› Toplant› ve Gösteri Yürüyüflleri Kanunu’nu göstermifl. Taksim Meydan›’n›n öteki ad› 1 May›s Meydan›’d›r. Ve bu isim oraya, yasalarla de¤il, tarih taraf›ndan konulmufltur. Oligarflinin yasaklar› ilelebet tarihin önünde duramaz. O meydana ç›kaca¤›z. 1 May›s’› orada kutlayaca¤›z. Taksim’i Tarkan konserlerine, Sertap Erenerli Erovizyon kutlamalar›na, futbol fanatiklerine, y›lbafl› flovlar›na açanlar, emekçilere kapat›yorlar. Kapatamayacaklar. Fanatik güruhlar›, serseri çetelerini “tehlike” olarak görmeyenler, örgütlü iflçileri, gecekondulular› tehlike olarak görüyorlar. Bir yerde hakl›lar; Taksim’deki “e¤lence”lerde su gibi içki içilecek, uyuflturucu kullan›lacak, kitleler kendinden geçecek... 1 May›s’ta ise, sömürücüler, açl›¤›n ve adaletsizli¤in iktidarlar› lanetlenecek. Ama ne kadar korkarlarsa korksunlar, Taksim’de o sloganlar›n yank›lanmas›n› engelleyemeyecekler. Yasal izinle veya meflru hakk›m›zla, meydan›m›z› söke söke alaca¤›z. Tarihimizi unutmam›z› bekleyen oligarfli de, sendika a¤alar› da yan›l›yor. Baflka alanlarda kutlam›fl olmam›z, Taksim’den vazgeçti¤imizi göstermez. 1 May›s alan›m›z› er veya geç kazanaca¤›z!

Hak-‹fl, Taksim meydan› için baflvurunun gündeme gelmesi üzerine 1 May›s haz›rl›klar›ndan çekildi. Daha sonra yapt›¤› aç›klamada da “Taksim d›fl›nda yap›lan kutlamalara kat›laca¤›n›” belirtti. “Yasal izin al›n›rsa, Taksim’de de kat›l›r›z” bile demiyor.

Taksim de onlara s›cak bakm›yor.

Konuflan iflçi sendikas› m›, iktidar›n sözcüsü mü? Oligarflinin Taksim’e karfl› ç›kmas› anlafl›l›r, fakat Hak-‹fl’in Taksim düflmanl›¤› nereden geliyor?

Türk-‹fl’in, Hak-‹fl’in tarihlerinin hiç bir döneminde 1 May›slar› güçlendiren bir rolü olmam›flt›r. Onlar hep geriden gelmifller ve her zaman da geriye çekmeye çal›flm›fllard›r. Böyle oldu¤u içindir ki, 1 may›s’ta söz hakk› yoktur onlar›n.

Türk-ifl yönetimi de “Taksim’e s›cak bakm›yor”mufl. Bakmayacaklar tabii.

Taksim’de 34 emekçiyi katleden iktidarlar, Türk-‹fl, Hak-‹fl taraf›ndan desteklendi y›llarca. Ve her ikisi, y›llard›r iktidarlarla iflbirli¤i içinde 1 May›s’lar›n içini boflaltmaya, salonlara hapsetmeye, mümkünse unutturmaya çal›fl›yor.

AKP’nin açl›¤›na ve adaletsizli¤ine karfl› 1 may›s alanlar›nda


Bir Operasyon; AB ve AKP’nin hukuksuzlu¤u 1 Nisan Terörü Dernek Kapatmalar, ve Tutuklamalarla Sürüyor

‘Terör’ Demagojisiyle Demokratik Mücadeleye Sald›ranlar fiaron’un Kardeflleridir AKP iktidar›n›n Avrupa’n›n deste¤iyle “DHKPC Operasyonu” havas› yaratarak yapt›¤› terör operasyonlar›, demokratik kitle örgütlerinin kapat›lmas›, yeni tutuklamalar, gözalt›larla sürüyor. Yasal dernekleri abluka alt›na alan, dernek önlerinden, sokak ortalar›ndan insanlar› gözalt›na alarak iflkencehanelere tafl›yan polis, pervas›z bir hukuksuzlu¤u iktidar›n emriyle sürdürüyor. Polis, “AB’ye uyum” senaryosu gere¤i bir süredir ask›ya al›nan bütün kontra yöntemlerine baflvururken, bu ülkede polis yasalar›n›n geçerli oldu¤u da bir kez daha herkesin gözüne sokuluyor. Polis devletinin kendisini deklere etti¤i böyle bir ortamda hala AKP’ye demokratikleflme misyonu yükleyenler, Avrupa’n›n yaratt›¤› terörü görmezden gelip AB’den demokrasi bekleyenler, hak ve özgürlükler mücadelesine yönelik tüm bu bask›lar›n da objektif olarak orta¤› durumuna gelmektedirler. Bu nedenle “AB’ci solcu”lar›n demokratik kurumlara bask›lara hiçbir sesi ç›km›yor, demokratl›klar›n›n nemenem bir fley oldu¤unu da böylece gösteriyorlar herkese. “Terör” demagojisinin nas›l bir terör yaratt›¤›, nas›l bir hukuksuzlu¤u egemen k›ld›¤› tüm dünyada görülmektedir. ‹srail’in terör demagojileri ile, AKP iktidar›n›n terör demagojileri ayn› zihniyetin, ayn› politikan›n ürünüdür. Muhalif olan› yok etmeyi hedefleyen katliamlar›n, bask›lar›n, iflgallerin, imhalar›n, yoketme operasyonlar›n›n demagojisidir bu. ‹srail terörünün doru¤a ç›kt›¤› günlerde tüm dünyayla alay edercesine “herkes fiaron’a teflekkür etmeli” diyen Amerika’d›r bu demagojinin a¤ababas›. Türkiye iktidar› ve polisi, Amerikan beyniyle düflünüyor, onun politikalar›n› uyguluyor. Tarihleri boyunca kendi beyinlerine ait hiçbir pratikleri olmayan faflist güçler, fiaron’lar›n, Bush’lar›n çocuklar›d›r.

TAYAD VE TEMEL HAKLAR KAPATILDI “Terörizm” demagojisiyle süren 1 Nisan terörünün son hedefi Temel Haklar ve TAYAD idi. Temel Haklar ve Özgürlükler Derne¤i ile Tutuklu Aileleri

Yard›mlaflma ve Dayan›flma Derne¤i TAYAD 21 Nisan günü mahkeme karar›yla kapat›ld›. Kapatma gerekçeleri ve zamanlamas›n›n do¤rudan 1 Nisan terörizmiyle ilgili oldu¤u aç›kt›r. Örne¤in TAYAD için verilen kapatma karar›nda ‹stanbul valisinin bitmeyen bir mahkemeye do¤rudan müdahalesi sözkonusu. Gerekçesi ise “tedbir”. Neyin tedbirini al›yor ‹stanbul valisi? AKP ‹KT‹DARININ VAL‹S‹, HAKLAR VE ÖZGÜRLÜKLER MÜCADELES‹NE KARfiI TEDB‹R ALIYOR. Bu ülkede hak ve özgürlük kavgas› verilmeyecek deniliyor özetle. Hak ve özgürlük ancak AB’nin önlerine koydu¤u program do¤rultusunda iktidar taraf›ndan verilebilir! AKP neyi bahflederse herkes ona raz› olacak ve sesini ç›karmayacak. Polisi, valisi, medyas› seferber olmufl, tüm halka bunu dayat›yorlar. Bu ülkenin devrimcileri, ilericileri, gerçek demokratlar› “TEDB‹R” bask›nlar›n›, derneklerinin “TEDB‹R” denilerek kapat›lmas›n› s›kça yaflam›flt›r. ‹stisnas›z her 1 May›s öncesi “TEDB‹R” bask›nlar› yap›l›r tüm kurumlara. Yasal, demokratik bir hakk›n kullan›lmas›n› engellemenin tedbiridir. Elbette bunu yaparken, önce medyada “terör örgütlerinin 1 May›s’› kana bulayaca¤› istihbarat› al›nd›” haberleri yay›nlat›l›r. Sonra bask›nlar, gözalt›lar gelir. Tüm iktidarlar döneminde demokratik hak ve özgürlüklerin nas›l bir oyunla yokedildi¤inin küçük bir örne¤idir 1 May›s “TEDB‹R”leri. “TEDB‹R”in somutta gösterilen gerekçeleri de¤iflebilir her zaman. Mesela s›kça çeflitli aç›klamalarda, bizzat polis taraf›ndan yapt›r›lan haberler ve verilen beyanatlarda belirtildi¤i gibi, “NATO zirvesinin güvenli¤i” olabilir bu. Haziran ay›nda ‹stanbul’da yap›lacak olan NATO zirvesinin as›l güvenli¤inin CIA taraf›ndan sa¤lanaca¤›n›n, CIA’n›n polise e¤itim verdi¤inin, hatta CIA’n›n “kara, hava ve denizden güvenli¤in kendileri taraf›ndan sa¤lanmas›”n› istedi¤inin bas›nda ayr›nt›l› flekilde yer almas› bir fleyi de¤ifltirmez. Oligarfli onlar ad›na “TEDB‹R”ini alacakt›r. ‹ktidar basbas ba¤›r›r; “Biz CIA’n›n, Pentagon’un emireriyiz” diye. Ve demokratik kurumlara yönelik AKP terörizmi böylece meflru gösterilmifl olur. Polis, kendi hukuksuzlu¤unu da “NATO’nun güvenli¤i” ad›na sürdürebilir. T›pk› 1 Nisan terürünü “uluslararas› teröre operasyon” diye pazarlad›¤› gibi. Hukuksuzluk emperyalistlerin güvenli¤i için veya onlarla birlikte yap›l›nca, kimsenin itiraz›n›n olmayaca¤›n› hesaplamaktad›r iktidar. Türkiye iflte böyle bir “hukuk devletidir”! Ve böyle bir ülkede, dernek kapatmak kadar kolay hiçbir fleyin olmad›¤› bir kez daha görül-

Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejinde birleflelim

Say› 3 11 25 Nisan 2004


1 Nisan hukuksuzlu¤una tepkiler

Protesto Ediyoruz

“Söz konusu kurulufllar yasalara uygun biçimde kurulan ve faaliyet gösteren kurulufllard›r. Bu kurulufllar›n yasad›fl› örgüt olarak gösterilmesi demokratik haklar›n ihlali anlam›na gelmektedir. Yap›lan uygulamalar› demokratik bulmad›¤›m›z› ve protesto etti¤imizi belirterek k›n›yoruz. Bu kurulufllar›n flayet kanun d›fl› faaliyetleri varsa buna uygun hukuki sürecin iflletilmesi gerekirken, bu kurulufllar›n yasad›fl› örgüt gibi de¤erlendirilmesi ülkemizin hukuk devleti niteli¤ini zay›flatan bir uygulama olmufltur.” Kani BEKO (Genel ‹fl Genel Sekreteri)

mektedir. Yasalar ç›kar›l›yormufl, dernek kurmak kolaylaflt›r›l›yormufl masallar› bu hukuksuzluklar›n üzerini örtmek içindir.

Polis Listesiyle “‹nsan Av›”: TUTUKLAMALAR SÜRÜYOR “Hukuk devletine” bak›n;

Say› 3 12 25 Nisan 2004

Polis demokratik kurumlarda çal›flanlar›n, bu kurumlar›n yöneticisi olanlar›n isimlerini bir liste yapm›fl ve adeta insan av›na ç›karak sokakta, dernek önlerinde hak ve özgürlük savunucular›n› gözalt›na al›p tutuklat›yor. Listeler haz›rlay›p insan av›na ç›kmak, faflist rejimlerin klasik yöntemleridir. Hitler Almanyas›nda nas›l ki her fley Gestapo’dan soruluyorsa, AKP’nin Türkiyesinde de polisten soruluyor. Yasalar ask›ya al›nm›fl listeler konufluyor. ‹flte bu uygulaman›n son örnekleri: TAYAD üyesi Bülent Solgun yolda yakapaça gözalt›na al›nd›ktan sonra 18 Nisan’da ç›kar›ld›¤› DGM’ce tutukland›. Ayn› gün tutuklanan baflkalar› da vard›. Esenler Temel Haklar baflkan› Sema Koç, Yeliz K›l›ç ve Kenan Ustabafl da 1 Nisan hukuksuzlu¤u ile F Tiplerine gönderildiler. Polis listeleriyle, hiçbir hukuka, kan›ta dayanmayan gözalt› ve tutuklamalar Türkiye genelinde halen sürüyor.

TUTUKLAMALARA TEPK‹LER: Her Türlü Bask›y› Meflru Göstermenin Yolu Avrupa Birli¤i’nden Geçiyor 1 Nisan terörizmi, 14 Nisan’da Antakya Arkeoloji Müzesi önünde yap›lan bas›n aç›klamas›yla protesto edildi. Haklar ve Özgürlükler Cephesi’nin yan›s›ra, BDSP, ESP ve Mücadele Birli¤i’nin kat›ld›¤› eylemde, ortak aç›klamay› okuyan Deniz Kutlu, operasyondaki hukuksuzluklar› dile getirdi. Bas›lan kurumlar›n tümünün yasal, tutuklananlar›n bu kurumlarda çal›flan insanlar oldu¤unu dile

getiren Kutlu, Türkiye'de her türlü bask›n›n, yalan›n, hukuksuzlu¤un ve katliamlar›n meflru görülmesinin yolunun AB'den geçti¤ini” söyledi.

Sosyalist Bas›ndan Destek Eylemleri Sosyalist bas›n emekçileri, 17 Nisan günü ‹stanbul ve ‹zmir’de yapt›klar› eylemlerle operasyonlar› protesto ettiler ve tutuklanan devrimci gazetecilerin serbest b›rak›lmas›n› istediler. ‹stanbul’da Galatasaray Postanesi önünde bas›n aç›klamas› yapan sosyalist bas›n, tutsak gazetecilere kart att›. Dergimizin yan›s›ra, Y. At›l›m, Hareket, Yeni Dünya için Ça¤r›, Direnifl, Devrimci Demokrasi, Partizan, Devrimci Hareket, K›z›l Bayrak, Sömürüsüz Bir Dünya için Dayan›flma, Özgür Gençlik, Sosyalist Barikat, Sosyalist Demokrasi, Odak, Proleter Devrimci Durufl Dergi ve gazetelerinin kat›ld›¤› eylemde “Tutsak gazeteciler serbest b›rak›ls›n” yaz›l› dövizler aç›ld›. Yap›lan aç›klamada 1 Nisan operasyonunda dergimizden ve Gençlik Gelecektir dergisinden gözalt›na al›n›p tutuklananlar ve polis komplosu sonucu tutuklanan At›l›m Ankara muhabiri Metin Kürekçi’nin serbest b›rak›lmas› istendi. Eylemde “AB, ABD, NATO bizi susturamaz” sloganlar› at›ld›. ‹zmir’de de dergimizin yan›s›ra, At›l›m, Devrimci Demokrasi, ‹flçi Köylü, Mücadele Birli¤i ve Al›nteri’nin kat›ld›¤› eylemde tutuklamalar protesto edildi. Aç›klaman›n ard›ndan sosyalist bas›n emekçileri Konak Kemeralt› Çarfl›s›’nda dergimizin sat›fl›n› yapt›lar.

Bask›lara, Komplolara Son Kocaeli Gençlik Derne¤i üyeleri 21 Nisan günü düzenledikleri eylemle, demokratik kurumlar›n bas›lmas›n›, yönetici ve çal›flanlar›n›n tutuklanmas›n› protesto ettiler. “Bask›lara, komplolara son” yaz›l› pankart açarak Yürüyüfl Yolu üzerinde toplanan Gençlik Derne¤i üyelerine, Halkevleri, DEHAP, ‹HD ve SDP de destek verdi. Burada Gençlik Derne¤i ad›na bir aç›klama yapan ‹lknur Özdemir, polisin hukuksuz bask›nlar›na dikkat çekti, hak ve özgürlükler mücadelesinin bask›, tutuklama, dernek kapatma gibi yöntemlerle yokedilemeyece¤ini dile getirdi.

Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz Erzincan Gençlik Derne¤i, 1 Nisan operasyonlar›n› ve gençlik üzerindeki bask› ve tutuklamalar› eylemlerle protesto etti. Operasyonun hemen ard›ndan “Tutuklanan arkadafllar›m›z serbest b›rak›ls›n” pankart› ile eylem yapan ö¤renciler, 5 ve 8 Nisan günlerinde de yapt›klar› eylemlerle tutuklamalar› protesto ettiler.

AKP’nin açl›¤›na ve adaletsizli¤ine karfl› 1 may›s alanlar›nda


‹talya’da Açl›k Grevi Türkiye oligarflisinin ‘operasyon’ terörünü meflrulaflt›rma plan›n›n orta¤› ‹talya’da açl›k grevi bafllat›ld›. Halen tutuklu bulunan Türkiyeli devrimci-demokrat Avni Er ve Zeynep K›l›ç ile, Anti-emperyalist Kamp yönetici ve militanlar›n›n ilk duruflmalar›n›n 23 Nisan’da yap›laca¤› aç›klan›rken, ‹talyan kamuoyundan da tepkiler yükselmeye bafllad›.

‹talyan kamuoyuna operasyon, tecrit hakk›nda bilgiler verilirken, as›lan dövizlerle Türkiye gerçe¤i anlat›l›yor. Tutuklananlar›n serbest b›rak›lmas› için imza kampanyas›n›n yer ald›¤› çad›rda, "Acaba AB mi Türkiye’ye demokrasi getiriyor, yoksa Türkiye mi AB’ye fasizm getiriyor?" yaz›l› ve F tiplerinde süren ölüm orucunda flehit düflen 110 devrimciye iliflkin dövizler ‹talyan halk›n›n yo¤un ilgisi ile karfl›lan›yor.

5 Nisan terörünün ‹talya’daki aya¤›n› oluflturan Perugia kentinin merkezinde kurulan açl›k grevi çad›r›nda halen 10 kifli, ‹talyan hükümetini protesto için açl›k grevi yap›yor. Açl›k grevi çad›r›n›n d›fl›nda temsili bir hücre kuruldu. Hücrenin içinde tek tip elbiseli, zincirli ve bafllar›nda torbalar olan 3 kifli, Guatanamo'daki, F Tiplerindeki tecriti simgesel olarak anlat›yorlar.

Bu arada, Komünist Partili bir milletvekili Berlusoni hükümetine operasyon hakk›nda soru önergesi verirken, bas›n›n tavr›nda da de¤iflim gözleniyor. Operasyonun ilk günlerinde Türkiye bas›n› gibi alk›fl tutan ‹talyan bas›n›nda, “operasyonun nas›l abart›ld›¤› ve suçlamalara denk düflen delil bulunmad›¤›” yönünde haber ve yorumlar da yer almaya bafllad›.

Faflizmin Psikolojik Savafl›

Polisin Aflk Merak› ve Ahlak› Gün geçmiyor ki, polis gazetelere “DHKP-C operasyonu” haberi yapt›rmas›n. Her kelimesi yalan ve devrimci de¤erleri, safl›¤› tahribe, k›flk›rtmaya yönelik bu haberler, kontrgerillan›n psikolojik savafl haberleridir. AKP borazan› islamc› bas›n ise bu konuda adeta gönüllü savaflç› gibiler. ‹flte bu haberlerden biri de, islamc› Yeni fiafak Gazetesi’nde 18 Nisan günü yay›nlat›ld›. ‘DHKP-C'yi aflk bitirecek’ bafll›kl› haberde flöyle: “Emniyet Genel Müdürlü¤ü ‹stihbarat Daire Baflkanl›¤›'nca DHKP-C'ye yönelik olarak haz›rlanan raporda, örgütte "yoz iliflki" diye nitelenen duygusal iliflkilerin, kat› örgüt disiplininin önüne geçmeye bafllad›¤› belirtildi. Raporda, "yasak olmas›na ra¤men bu tür sapmalara göz yuman kat› disiplinli örgütte, duygunun art›k akl›n önüne geçmeye bafllad›¤› görülmüfl ve bu da polisimiz taraf›ndan örgütün gelece¤i aç›s›ndan çok önemsenmeye bafllanm›flt›r" denildi.” Yoz, ahlaks›z, ‘kimin elinin kimin cebinde oldu¤unun’ meçhul oldu¤u iliflkiler burjuvaziye, düzene aittir. Devrimci saflara tafl›nan yozluklar›n kayna¤› da, burjuvazinin düzenidir. Bu düzen insanlar›n kifliliklerini, kültürlerini, insanl›¤›n› yok ediyor, biz bu de¤erleri kazand›r›yoruz. Devrimcili¤i bu de¤erlerden ba¤›ms›z düflünmedi¤imiz için polis her f›rsatta bu tür kontra haberlerle s›k›nt›s›n› dile getiriyor. ‹yi bilinirki, devrimci hareket kim olursa olsun bu tür çürümüfllükleri, safralar› d›fl›na atma-

y› ony›llard›r baflarm›fl ve safl›¤›n› korumufltur. “Evlilik, duygusal iliflkinin yasak oldu¤u” yalan› ise yeni de¤il ve genç devrimcileri k›flk›rtmaya yönelik psikolojik savafl yalanlar›d›r. Yasak olan›n çürümüfl, ç›kara, hayvani isteklere dayal› iliflkiler oldu¤u, devrimci hareketin yaz›lar›nda dile getirilmifltir. Bu k›sa hat›rlatmadan sonra, bu haberi yapt›ran polisin s›k›nt›s›na bakal›m. Yoz iliflkilere ne kadar merakl› Türk polisi. Çürümüfllü¤ün, ahlaks›zl›¤›n yay›c›s›, fuhuflun rantç›lar› ahlak bekçisi mi kesildi yoksa? Devrimci saflardaki iliflkiler de, polis teflkilat›n›n içindeki erkek-kad›n polisin iliflkileri gibi olsa ne iyi olurdu de¤il mi? Böylece hep söyleyip de ony›llard›r baflaramad›¤›n›z “örgütü çökertmeyi” belki baflar›rs›n›z. Bir hareketin unsurlar›n›n devrim d›fl›ndaki yo¤unlaflmalar›, çürümüfllü¤e, ahlaks›zl›¤a teslim olmas› faflizmin ifline gelir elbette. Polis raporu da, devrimci saflar›n d›fl›na at›lm›fl birkaç örne¤i temel alarak bu nedenle umutlan›yor. Ama yan›l›yor. Halk›n iktidar›n› hedefleyen bir örgütün gelece¤i ancak temiz saf de¤erler, iliflkiler, gelenekler üzerine kurulabilir. Faflizm hiç bofl yere umutlanmas›n. Devrimci hareket halk›n gelenek ve de¤erlerinden beslenen bir harekettir. Halk›n lanetledi¤i hiçbir yaflam biçimi, davran›fl bu saflarda da yaflam bulamaz. Yozluk aran›yorsa, polisin, sürdürmek için operasyonlar, katliamlar yapt›¤› düzene bak›n. Son söz Yeni fiafak’a; polisin ahlaks›zl›k k›flk›rtmas› çok yak›flm›fl safyalar›n›za!

Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejinde birleflelim

Say› 3 13 25 Nisan 2004


Bir Operasyon; AB ve AKP’nin hukuksuzlu¤u

Bu Operasyonda Her fiey Yasad›fl›d›r Polis, AKP iktidar›n›n “istedi¤iniz yöntemleri kullan›n” talimat› ile en iyi bildi¤i yöntemlerle operasyon yapmaktad›r. En iyi bildi¤i yöntemlerin tümü yasad›fl› yöntemlerdir. 1 Nisan operasyonlar›n›n ilk gününden itibaren polis “ne kadar uyan›k oldu¤unu, ne kadar büyük baflar› kazand›¤›n›” göstermek için bir haber yapt›r›yor. Operasyonun üzerinden üç hafta geçmifl olmas›na ra¤men, çeflitli bas›n yay›n organlar›nda ayn› haber polis taraf›ndan yeniden yay›nlat›l›yor.

Say› 3 14 25 Nisan 2004

Haberlerin özü, Ekmek ve Adalet Dergisi’nin bas›lmas›nda, polisin “kap›c›y› kulland›¤›, çocu¤um a¤›r hasta hastaneye yetifltirmeliyiz diyerek dergi çal›flanlar›n› aldatarak kap›y› açt›rd›¤›, ve polislerin bir anda içeri girerek üç demir kap›y› kolayca açt›¤›...” üzerine dayan›yor. 19 Nisan 2004 tarihli Akflam gazetesinin haberinde oldu¤u gibi, h›z›n› alamay›p, bu sayede “13 örgüt mensubunun, hiç kan dökülmeden yakaland›¤›n›” dahi yazd›rabiliyor. Bast›¤› yer yasal bir dergi, “kan dökmekten” sözediyor. Ay›n içerikte baflka bir haberde de “ad›n›n aç›klanmas›n› istemeyen üst düzey emniyet yetkilisinin ‘tek kurflun s›kmadan yapt›¤›m›z örgüte en büyük operasyon” diyordu. Hukuk nedir bilmeyen bir zihniyet katliamdan, kandan baflka bir fley düflünemiyor.

Polis yasad›fl›l›¤›n› ‹tiraf Ediyor Polisin yapt›rd›¤› haberlerde do¤ru olan tek nokta, dergimizin kap›s›n›n yalan söylenerek, aldat›larak açt›r›ld›¤›d›r. Peki yasal m›d›r? Polis, hiçbir resmi iflleminde aldatmaya, yalana baflvuramaz. Bu aç›k bir suçtur. Ve burjuva hukukunun dahi oldu¤u bir ülkede s›rf bu neden bile davan›n düflme gerekçesidir. Elde edilen hiçbir delil olmamas› bir yana, yap›lan›n hukuktaki ad›, “yasad›fl› yollarla delil elde etmek”tir. Bir an düflünün; ‹çerideki insanlar, “kap›c›ya rol yapt›r›p” içeriye silahlar›yla dalan bir grup insan› karfl›s›nda görüyor. Ve yine düflünün ki; h›rs›z m›d›r, gaspç› m›d›r, serseriler midir, faflist güruh mudur, ›rz

düflmanlar› m›d›r belirsiz olan bu insanlara ellerinde ne varsa sald›r›yorlar. Karfl›s›nda yasal olarak gelen polisler oldu¤unu bilmeyen insanlar›n kendilerini korumak için her fleyi yapmalar› yasal hakk›d›r. Bu aç›klamalar› yapan, haberleri yapt›ran polis, nas›l yasad›fl› yöntemler kulland›¤›n› itiraf ediyor. Hiçbir savc›n›n ç›k›p bu hukuksuzluklar›, yasad›fl›lklar› soruflturmayaca¤›ndan eminler. Çünkü AKP iktidar›n›n kontra yöntemler konusunda önlerini açt›¤›n›n rahatl›¤› içerisindeler.

‹nand›rmak ‹çin Daha Fazla Yalan Habere ‹htiyaç Var Operasyonda yasal olan hiçbir yan yoktur. Ne dergimizin bask›n›nda, ne Halk›n Hukuk Bürosu’nun bask›n›nda ne de di¤er kurumlar›n bask›n›nda. Polis, AKP iktidar›n›n “istedi¤iniz yöntemleri kullan›n” talimat› ile en iyi bildi¤i yöntemlerle operasyon yapmaktad›r. Bu yöntemler, komploya, hukuksuzlu¤a, düzmece ifade ve belgelere dayanmaktad›r. Elinde hiçbir hukuki delil niteli¤i tafl›yacak bir fley bulunmayan polis, “sen bu operasyonlar› neden yapt›n, hangi yasad›fl› eylemler, hani terör?” sorular›n›n sorulmamas› için sürekli yalan haberler yapt›r›yor. Üç haftad›r emrindeki polis muhabirlerine s›ras›yla yalan haberler yazd›r›yor. Kimisi h›z›n› alamay›p ortal›¤› kan revan içinde b›rak›yor, “uçak benzinlerinden” sözediyor. Amaç “terör örgütü operasyonu” havas› yaratmak. Ortal›k “terör operasyonu” haberlerinden geçilmiyor, ama haz›rlad›klar› fezlekede dahi gösterebildikleri tek bir yasad›fl› eylem yok. Polis hem “operasyon rant›” elde etmek istiyor, hem de kimseyi ikna edemedi¤ini bilerek ç›rp›n›yor. Daha çok yalan habere ihtiyac› var polisin. Ama fluras› aç›k ki, bu operasyonlar ve görülecek dava, flimdiden hukuk tarihine geçmifltir. “Terör demagojisi ile hukuk, yasalar nas›l yokedilir, insanlar komployla nas›l tutuklat›l›r, yasal dernekler nas›l birden hücre evi olur” diye örnek gösterilecek ve Hukuk Fakültelerinde okutulacakt›r. Tüm hukukçulara ça¤r›m›zd›r; Bu operasyonun bütün aflamalar›n› ve dava dosyas›n› inceleyin ve nas›l bir operasyon yap›ld›¤›n› herkese aç›klay›n.

AKP’nin açl›¤›na ve adaletsizli¤ine karfl› 1 may›s alanlar›nda


Bir Operasyon; AB ve AKP’nin hukuksuzlu¤u

TAYAD’› kapatarak TAYAD’l›lar› susturamazs›n›z

ni kullanarak, mahkemenin sonuçlanmas›n› beklemeden, dernek hakk›nda “mahkeme sonuçlanana kadar tedbir olarak” kapatma karar› ald›. Karar, halen davan›n sürdü¤ü Beyo¤lu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne onaylat›ld›. Sözkonusu “tedbirin” nedeni, karar› tebli¤ eden ‹stanbul Emniyet Müdürlü¤ü polisleri taraf›ndan

‹ktidar›n hapishanelerde 110 insan› katletti¤ini yine hayk›raca¤›z 1 Nisan operasyon terörünün hedeflerinden biri olan TAYAD, 21 Nisan günü Valili¤in karar› ve Beyo¤lu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin onay› ile kapat›ld›. Kapatma gerekçesi ise AKP iktidar›n›n, valisi, polisi ile hak ve özgürlükler mücadelesini sindirmek için seferber olduklar›n› aç›k olarak gösteriyor. TAYAD’›n demokratik eylemleri hakk›nda 2 Aral›k 2002 tarihinde bulunulan suç duyurusunun neticesinde, önce Fatih 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde, daha sonra dernek adresinin de¤iflmesi nedeniyle Beyo¤lu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde aç›lan “kapatma davas›” sürmekte. Ancak AKP’nin ‹stanbul valisi, “mülki amir” yetkisi-

Yan›l›yorlar... Bizler TAYAD'l›y›z! Bugüne kadar birçok kez bu tür bask›larla karfl› karfl›ya kald›k. Ama hiçbirinde y›lmad›k, sesimizi daha fazla yükselttik. Bugün de, bu bask›lar›n karfl›s›nda her zamankinden daha güçlüyüz.

“NATO zirvesinin güvenli¤i ve derne¤in faaliyetleri” olarak dile getirildi.

AKP’nin Valisine Bak›n! ‹stanbul valisi Muammer Güler’in akl›na, bir y›ldan fazlad›r süren bir dava hakk›nda “tedbir karar›” almak, 1 nisan teröründen sonra geliyor. Ne ilginç ve herkesi aptal kendilerini en ak›ll› zannedenlere özgü bir karar. AKP iktidar› hak ve özgürlükler mücadelesine sald›r›da bütün güçlerini seferber etmifltir. Derbi maçlar öncesi Tv’lere ç›k›p saatlerce futbol konuflmas›n›n d›fl›nda ‹stanbul halk›n›n icraat›n› görmedi¤i valinin bir baflka önemli ifli de dernek kapatmakm›fl demek ki. Tam AKP politikalar›na uygun bir vali; halk› uyutma araçlar›na dört elle sar›l ve apolitiklefltir; halk› bilinçlendirmek, örgütlemek isteyenleri sustur! AKP tüm ülkede ne yap›yorsa, valisi de ‹stanbul’da onu yap›yor.

TAYAD’› Kapatanlar Hep Yan›ld›lar 12 Eylül cuntas›n›n en

Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejinde birleflelim

Say› 3 15 25 Nisan 2004


yükseltmekten çekinmedik.” sözleriyle özetlediler. Derne¤in abluka alt›nda tutuldu¤unu, girip ç›kanlar›n kameraya kaydedilerek taciz edildi¤ini belirten TAYAD’l›lar, derneklerinin polis taraf›ndan “hücre evi” gibi gösterilmek istendi¤ini dile getirdiler. Son olarak dernek yöneticilerinden Orhan Eski’nin, derne¤in kap›s›n›n önünden, Bülent Solgun’un Metro önünden gözalt›na al›n›p tutukland›¤›n› dile getirdi Niyazi A¤›rman.

Say› 3 16 25 Nisan 2004

karanl›k günlerinde ilk alanlara ç›kan onlard›. Ve onlar faflizmle yönetilen bir ülkede haklar ve özgürlükler mücadelesinin nas›l verilmesi gerekti¤inin binlerce örne¤ini sundular. Ölümler, tutsakl›klar, iflkenceler pahas›na bedel ödemekten çekinmediler bu mücadelede. Derneklerinin de ilk kapat›l›fl› de¤il. TAYAD’› her kapatt›klar›nda onlar “her ev TAYAD’d›r” diyerek mücadeleyi sürdürdüler. TAYAD’› kapatarak mücadelesini bitireceklerini düflünenler hep yan›ld›lar. Ve onlar bugün yoklar. Ama TAYAD’l›lar hep varoldular. Meydanlarda, zulmün oldu¤u her yerde onlar›n sesi duyuldu. “TAYAD’LI” olmak, o beyaz baflörtüleri, k›z›lbantlar› takmak, zulme karfl› olan herkes için bir onur haline geldi. Bu sayg›nl›k, bu onur bedelleri ödenen bir mücadele kararl›l›¤› ile yarat›ld›. Denilebilir ki; Hapishanelerdeki zulmü duyurmak, nerede hak ve özgürlük ihlali varsa orada olmak, “TAYAD’l› Aileler” ad›yla adeta özdeflleflti. Susturulmal›yd›lar. TAYAD’› kapatma karar› alana kadar her yolu denediler. Bir anlamda, sonuçlanmam›fl bir davaya müdahale gere¤i duyarak TAYAD’› kapatmalar›, hukuksuzluklar›n›n yan›s›ra, acizliklerini de gösteriyor. Aciz kald›klar›, TAYAD’›n kararl›l›k ve direncidir. Gülsüman’lar, fienay’larla, bedellerin en büyü¤ünü ödemeye haz›r olduklar›n› ispatlayan, 4 y›ld›r sa-

b›rl› bir mücadeleyle tecrit iflkencesine karfl› mücadelenin öncülü¤ünü yapan bir derne¤i susturmak kolay de¤ildi elbette. Yine susturamad›klar›n› görecekler. Ve ne AKP ne de ‹stanbul Valisi, oturduklar› koltukta yar›n olmayacaklar. Hizmet ettikleri güçlerin ifline yaramaz duruma geldiklerinde, kendilerinden öncekiler gibi tutup bir kenara at›lacaklar. Ama TAYAD’l›lar, zulüm son bulana kadar hep olacaklar.

TAYAD’a Bask› ve Gözalt›lar Son Güne Kadar Sürerken, Onlar›n Hak ve Özgürlük Mücadelesi Hiç Durmad› Önce TAYAD baflkan› Tekin Tangün komplo ile tutukland›. Ard›ndan 1 Nisan operasyonunda gözalt›na al›n›p tutukland›lar. Ama daha bitmemiflti, yine onlar›n sesi yükseliyordu ‘operasyon’ terörü karfl›s›nda. 16 Nisan günü de, nas›l bir hukuksuzlukla, yasad›fl›l›kla yönetildi¤imizi anlatmak için bas›n toplant›s› düzenlediler. Aç›klamay› TAYAD ad›na yönetim kurulu üyesi Niyazi A¤›rman yapt›. TAYAD’l› aileler üzerinde estirilen teröre, yasal bir derne¤in abluka alt›nda tutulmas›na son verilmesini istedi A¤›rman. Komplolar› bofla ç›karaca¤›z diyen TAYAD’l›lar, aç›klamalar›nda TAYAD’›n onurlu mücadelesini, “yapra¤›n dahi k›m›ldamad›¤› zamanlarda dahi sesimizi

fiair Ruhan Mavruk’un da kat›larak, sald›r›lar›n emperyalizmin sald›r›s› oldu¤unu, sadece TAYAD’a de¤il, herkese yönelik oldu¤unu belirten bir konuflma yapt›¤› aç›klaman›n ard›ndan, yine dernek binas› önünde yeni bir gözalt› terörüyle daha karfl›laflt›lar. Aç›klamada, “sald›r›lara karfl› y›lmayaca¤›z. Yine sokaklara ç›kaca¤›z. Yine bu ülkenin hapishanelerinde ‘110 insan öldü duydunuz mu?’ diye soraca¤›z...” diyen Niyazi A¤›rman ile Fahrettin Keskin dernek önünden dövülerek gözalt›na al›nd›lar. Gözalt›lara iliflkin bir aç›klama yapan TAYAD’l›lar, ‹stanbul Terörle Mücadele fiubesi polislerinin eflkiyal›¤a soyunduklar›n›, pervas›zca sald›rd›klar›n› belirterek, “Baflaramad›lar... Baflaramayacaklar..." dediler. Gözalt›na al›nanlar iki gün sonra serbest b›rak›ld›.

TAYAD’dan Suç Duyurusu Yo¤unlaflan gözalt›, tutuklama terörü ve bask›lara karfl› TAYAD’l› Aileler, 20 Nisan günü suç duyurusunda bulundular. ‹stanbul Adliyesi’ne giden TAYAD’l›lar, yasal bir derne¤i sürekli bask› ve abluka alt›nda tutan, hukukd›fl› bask›nlar gerçeklefltirenler hakk›nda suç duyurusunda bulundular. Suç duyurusunun ard›ndan bas›na aç›klama yapan TAYAD Baflkan Yard›mc›s› Feridun Osmana¤ao¤lu, “yaflanan bask›n, gözalt›-

AKP’nin açl›¤›na ve adaletsizli¤ine karfl› 1 may›s alanlar›nda


Abdi ‹pekçi Direnifli Sürüyor TAYAD’l› Ailelerin Ankara Abdi ‹pekçi Park›’ndaki eylemi 230’lu günlerde sürüyor. AKP, yan›bafl›nda dile getirelen gerçekleri duymama, görmeme politikas›n› sürdürüyor, TAYAD’l›lar›n “çözün, tecriti kald›r›n” ça¤r›s›n› dikkate alm›yor. Çünkü bu iktidar sadece ABD, AB ve IMF’yi dinliyor. Bu ülkenin insanlar›n›n sesine kulaklar›n› t›kayarak, Tayyip’in deyifliyle “yok sayarsan yok olur” diye düflünüyorsa, büyük yan›lg› içinde. F Tiplerinden ve Abdi ‹pekçi’den yükselen 盤l›k, 110 ölüm gerçe¤i, as›l olarak bu iktidara lar ve tutuklamalar hak ve hukuk tamamen ayaklar alt›na al›narak gerçeklefltirilmifltir” dedi. Aç›klama s›ras›nda “Komplolar› bofla ç›karaca¤›z”, “TAYAD de¤il, TAYAD’a sald›r›lar yasad›fl›d›r”, “TAYAD’›n onurlu sesi susturulamaz” dövizleri aç›ld›. Osmana¤ao¤lu’ndan sonra söz alan avukat Sevda Y›lmaz, 1 Nisan’dan bu yana TAYAD üyesi 51 kiflinin gözalt›na al›nd›¤›n› ve bunlardan dördünün TAYAD Yönetim Kurulu üyesi oldu¤unu dile getirdi.

Akflam’›n Kontra Haberine TAYAD’l›lardan Tekzip 19 Nisan tarihli Akflam gazetesinde “DHKP-C’ye kap›c› darbesi” bafll›kl› haberde TAYAD’›n hedef gösterilmesi üzerine dernek binas›nda bir bas›n toplant›s› düzenlendi. 21 Nisan günü yap›lan toplant›da, konuflan Naime Kara, TAYAD Yönetim Kurulu üyesi Niyazi A¤›rman’›n haberde örgüt yöneticisi olarak gösterildi¤ini ifade etti ve Akflam’›n bu haberi tekzip etmesini istedi. “Bask›lar bizi y›ld›ramaz/TAYAD’l› Aileler” pankart›n›n as›ld›¤› aç›klamada Kara’dan sonra söz alan Niyazi A¤›rman ise, TAYAD eylemlerine aktif olarak kat›ld›¤›n›, tan›nan bir insan oldu¤unu belirtti. Kand›ra F tipinde o¤lunun itirafç›l›k dayatmas› sonucu intihar etti¤ini hat›rlatan A¤›rman,

darbeler vuruyor. Ecevit de ayn› politikay› izleyerek zulüm saltanat› kurmufltu. Ve flimdi yok!

Akflam hakk›nda dava açaca¤›n› belirterek, “E¤er örgütün Türkiye sorumlusuysam neden serbest b›rak›ld›m?” diye sordu. Gözalt›na kendisine, TAYAD’›n DHKP-C’ye ba¤l› bir dernek oldu¤unu kabul etmesi yönünde bask› yap›ld›¤›n› belirten A¤›rman, tutuklanan TAYAD Baflkan› Tekin Tangün’ün de DHKP-C sorumlusu oldu¤u yönünde ifadeye zorland›¤›n› söyledi. A¤›rman, TAYAD’a sahip ç›kaca¤›m, bask›lar beni y›ld›ramaz diyerek sözlerine son verdi.

Yasad›fl›l›k, Yasal Dernek Önüne ‘Pusu Kurmakt›r’! Hukuk Yok, Yasa Yok; Polis Devleti Var! Yafllar› 50’nin üzerinde tutuklu ailelerinin dernek önünden yakapaça gözalt›na al›nmalar› özel bir politikan›n ve hukuksuzlu¤un örne¤idir. Daha öncekilerde oldu¤u gibi, Niyazi A¤›rman da, Fahrettin Keskin de evleri, adresleri bilinen, aile hayat› olan insanlard›r. Al›nmas› gereken bir ifadeleri varsa, davet edildiklerinde gidebilecek insanlard›r. Polis tam tersine ne evinden ne de baflka bir yerden de¤il, özellikle TAYAD önünden gözalt›na alarak, TAYAD’›n kitleler, tutuklu aileleri gözündeki meflrulu¤unu yok etmek istiyor. Söylenen aç›kça fludur: TAYAD yasal bir dernektir, ama biz onun çal›flmas›na yasad›fl›l›kla engel olaca¤›z. Bunun yolu da, bask›, gözda-

¤›, y›lg›nl›k yaratmak ve insanlara, TAYAD’a gittiklerinde gözalt›na al›nacaklar› mesaj› vermektir. Halk›n örgütsüzlefltirilmesinin ony›llard›r kullan›lan do¤rudan yöntemlerinden biridir bu örnek. Bu bask›lar›n, kontra yöntemlerinin yetmedi¤i yerde ise, bugün oldu¤u gibi kapatmakt›r baflvurduklar› son çare. “Örgütlenme, dernek kurma özgürlükleri geniflletildi” yalanlar› iflte böyle bir Türkiye’de söyleniyor. AKP iktidar› halk›n hiçbir kesiminin örgütlenmesini istemiyor. Bu nedenle ülkede hukukun, adaletin de¤il polis kanunlar›n›n geçerli olmas› ifline geliyor. TAYAD’l›lar, üyelerinin gözalt›na al›nmas›n› Emniyet’ten gelen telefonla ö¤reniyor ve soruyorlar; “baflka gözalt› var m›” diye. Polisin cevab›, “bakaca¤›z” oluyor. Yani, yasa, hukuk, yarg›, savc› yok, sadece polis var. Polis kimi gözalt›na almak isterse bir gerekçe yarat›p al›yor. Polis TAYAD’›n kapat›lmas›n› istiyor, Valilik devreye giriyor ve TAYAD kapat›l›yor. Polis devleti budur iflte. TAYAD’l›lar da bu hukuksuzluk düzenine karfl› direniyor, mücadele ediyorlar. Ve, AKP iktidar›n›n polisinin yasad›fl›l›kla yapmak istedi¤i sindirme, gözda¤› sald›r›lar›na, “Y›lmayaca¤›z, haklar ve özgürlükler mücadelesinden geri durmayaca¤›z” cevab› veriyorlar. Sözlerinin kan›t› tarihleridir.

Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejinde birleflelim

Say› 3 17 25 Nisan 2004


AKP hükümetiyle Genelkurmay aras›nda hiç bir çeliflki yoktur. AKP’nin polisi de, Genelkurmay›n subaylar› da fiflliyor, çünkü onlara talimat verenlerin zihniyeti ayn›. Mümkün olsa, halk›n her an›n› kaydedecekler. Marmara Üniversitesi’nde oldu¤u gibi, ‹stanbul’da yap›lmaya çal›fl›ld›¤› gibi, her yerin kameralarla donat›lmas› düzenin halktan korkusunun ifadesinden baflka bir fley de¤ildir. Aç b›rakt›klar›, adaletsizli¤i dayatt›klar› halk› faflist terör yöntemleriyle sindirerek korkular›ndan kurtulmak istemektedirler.

Faflizm Fiflliyor! Çünkü faflizm halk› DÜfiMAN görür... NPolis, Ordu Ünye’de Grup Yorum konserine giden dinleyicilerin kimlik bilgilerini almak istedi...

NDersim’de bir devrimcinin cenazesine kat›lanlar›n kimlikleri kaydedildi...

NODTÜ’den

Dicle’ye “Kardefllik Köprüsü” slogan›yla giden ö¤renciler, gittikleri yerde kimlik bilgileri polisler taraf›ndan kameraya al›nd›ktan sonra otele al›nd›lar...

NVan’›n Saray, Çatak ve ilçelerinde köylüler fifllenirken, Hakkari’de askeri yetkililer “ileride laz›m olabilir” diye köylülerden foto¤rafl› kimlik bildirimi topluyorlar... Say› 3 18 25 Nisan 2004

Hat›rlanacakt›r; daha iki ay önce Kara Kuvvetleri Komutanl›¤›’n›n “fiflleme” genelgesi üzerine yayg›n görünen tepkiler a盤a ç›km›fl, ne Genelkurma, ne de AKP bu fifllemeye savunamam›fl, AKP’nin demokrat, özgürlüklerden, AB’ye uyumdan yana bakanlar› demokratl›k flovu yapm›fllard›. AB’ciler de bu vesileyle Genelkurmay› suçlarken, AKP ya¤c›l›¤› yap›yorlard›. Yaz›n›n giriflinde verdi¤imiz örnekler, “fiflleme” konusundaki AKP-Genelkurmay ayr›m›n›n sahte, sunni oldu¤unu gösteriyor.

Halk› Sindirme, AKP’nin ve Genelkurmay›n Ortak Politikas›d›r Milli Savunma Bakan› Vecdi Gönül, daha geçen gün (20 Nisan’da) bir CHP milletvekilinin KKK’n›n genelgesi hakk›nda mecliste verdi¤i soru önergesine cevaben flöyle diyordu: “Türk Silahl› Kuvvetleri, do¤rudan bilgi toplamamaktad›r... Bas›na yans›yan haberlerdeki olaylar, karargah subaylar›n›n e¤itimindeki zafiyetten kaynaklanmaktad›r...” Türkiye Cumhuriyeti devleti, sivil, resmi tüm kurumlar›yla halk› fifllerken, AKP’li bakan bütün halk› aptal yerine koyarcas›na, uygulamay› bir kaç subay›n e¤itim zafiyetine ba¤lamaya kalk›yor. Fiflleme, aç›k ki halk› sindirme politikas›n›n bir arac›d›r. Kim muhalif, kim hak hukuk özgürlük diyor, devlet kaydediyor! Ve bu noktada

KKK’n›n Fiflleme Genelgesi’ne Karfl› Ç›kanlar, Neredesiniz? Kara Kuvvetleri Genelgesi’nin a盤a ç›kmas› üzerine bunun hak ve özgürlüklerin ihlali oldu¤unu söyleyenler, sanki bu ülkede “fifllemeyi” sadece ordu yap›yormufl gibi tart›flanlar, bu olup bitenler karfl›s›nda sessiz! Kara Kuvvetleri genelgesi karfl›s›nda “demokrat›k” flovu yapan AKP’nin riyakar bakanlar›, kendi emirleri alt›ndaki polisin faflist uygulamas› karfl›s›nda kör-sa¤›r numaras› yap›yorlar. Fiflleme muhalifleri, devrimcilerin, yurtseverlerin alenen fifllenmesine niye muhalefet etmiyorsunuz? Avrupac›lar, sosyete fifllenmesin, ama devrimciler fifllensin... Sizin demokratl›¤›n›z, hak ve özgürlük anlay›fl›n›z bu kadard›r iflte.

Polisin, jandarman›n fifllemesi yasad›fl›d›r; hukuksuzlu¤a izin vermeyelim! Polis, s›radan bir bas›n aç›klamas›na, gecelere kat›lanlar› dahi videoya çekmeyi, bir çok eylemde GBT taramas› bahanesiyle kat›lanlar›n kimliklerini toplay›p fifllemeyi, demokratik kurumlar› gelip gidenleri kaydetmeyi pervas›zca yayg›nlaflt›rmaktad›r. Bu ülkenin polisi, bu ülkenin bir “polis devleti” oldu¤unu göstermek istercesine Türk-‹fl’in Baflkan›, TBMM Baflkan›yla görüflürken bunu bile videoya kaydetmeye kalkacak kadar pervas›zlaflm›flt›r. Ona bu cesareti veren birinci olarak faflizm; ikinci olarak da tav›rs›zl›kt›r. Demokratik kitle örgütleri, yasal, meflru haklar›n› kullanarak aç›klamalar, geceler, eylemler düzenleyenler, bu hukuksuzlu¤a izin vermemelidir. Bu tavr› almak, en az›ndan yap›lan eylemler kadar gerekli ve önemlidir. Hakl›l›¤›n›, meflrulu¤unu savunamayanlar, haklar ve özgürlükler mücadelesi veremez.


Buras› Beyo¤lu... Kurflunlar uçufluyor “havada”! Kimi yorgun, kimi dinç kurflunlar. Beyo¤lu, “‹stanbul’un kalbi” kimine göre. Bir “e¤lence merkezi”. Ve buna ba¤l› olarak mafyan›n cirit att›¤› bir yer. Ve ayn› zamanda çeflitli siyasal etkinliklerin yo¤unlaflt›¤› bir bölge. Bütün bunlar›n sonucundaysa, polisin en yo¤un oldu¤u semtlerin bafl›nda gelir. Hal böyleyken, burada kurflunlar uçufluyor ve s›k›lan kurflunlar›n, bo¤azlar› kesen b›çaklar›n failleri bulunam›yor. Beyo¤lu’nun veya bitifli¤indeki Taksim’in herhangi bir noktas›nda, herhangi bir eylem yapmaya kalkt›¤›n›z anda, orada sürü halinde sivil ve resmi polislerin topland›¤›n› görürsünüz. Fakat ayn› Beyo¤lu’nda, mafya esnaf ve s›radan insanlar üzerinde terör estirirken “olay yeri”ne polisler ancak saatler sonra gelir. Uyuflturucu herkesin bulabilece¤i yerlerde sat›l›r, polis dokunmaz. Herkesin gözlerinin önünde ifllenen cinayetlere “tan›k” bulunamaz. Failler bir türlü yakalanamaz. Polisin en yo¤un oldu¤u Beyo¤lu’nda böyleyse, bir düflünün ötesini... Türkiye böyle bir ülke haline gelmifltir: Hukukun, can güvenli¤inin olmad›¤› bir ülke! Beyo¤lu’ndaki polis ve mafya cinayetlerinin failleri bulunmaz. Çünkü, iflin içine Susurluk kar›fl›r. Mehmet A¤ar’›n korumalar›n›n organize etti¤i söylenir Beyo¤lu’ndaki haraç, uyuflturucu ve terör ifllerini. Susurluk’taki say›s›z cinayetin Sedat Bucak’›n korumalar› taraf›ndan gerçeklefltirildi¤ini hat›rlay›n... Ve hat›rlay›n; Susurluk’un bir aya¤› mafyada, bir aya¤a poliste, bir aya¤› burjuva politikac›lar›nda, ve hepsinin tepesinde de devlet vard›r.

‘Yorgun kurflun’u s›kan el, a盤a ç›kar›ls›n! 3 Mart’ta Beyo¤lu’nda Devrimci Hareket Dergisi’nden ç›kt›¤› s›rada bafl›ndan kurflunlanarak katledilen ‹Ü Hukuk Fakültesi ö¤rencisi Önder Babat’›n katledilmesi hala “faili meçhul”! Polisin cinayeti örtbas etmek istemesi, “yorgun bir kurflun gelip çarpm›fl” türü gayri ciddi aç›klamalar yapmas›, bir anlamda faili de iflaret ediyor. Ayd›n ve sanatç›lar 17 Nisan’da yapt›klar› bir bas›n toplant›s›yla Önder Babat’›n katledilmesi olay›n›n ayd›nlat›lmas›n› istediler. Toplant›da sanatç›lar ad›na okunan aç›klamada “bu olay›n üzerine gidilmezse yeni katliamlar yaflanaca¤›” vurgulanarak “Ayd›n ve sanatç›lar olarak olay›n takipçisi olaca¤›z” denildi. ‹stanbul TMMOB binas›nda yap›lan toplant›da Devrimci Hareket Dergisi sözcüsü bu konuda bir imza kampanyas› bafllatt›klar›n› aç›klarken, Ö¤retim Görevlileri ad›na okunan bas›n aç›klamas›nda da flöyle denildi: “Son s›n›f ö¤rencilerimizden olan Önder Babat’›n faillerinin bin an önce ortaya ç›kar›lmas›n› hukuk ö¤reticisi olarak devletten talep ediyoruz”.

Ortaklar’da fiovenist Sald›r›ya Protesto

Beyo¤lu’nda da saçayaklar› tamamd›r. Semtte, bir devrimcinin katledilmesi ve failinin meçhul kalmas›, ard›ndan s›radan insanlar›n bo¤azlar›n›n kesilmesiyle yo¤unlaflan sorular üzerine, ‹stanbul Valisi Muammer Güler, “Beyo¤lu’nda abart›lacak bir durum olmad›¤›n›” söyleyerek saçayaklar›n›n üstüne devletin flemsiyesini örttü. Kendi himayeleri alt›nda büyüttükleri bu “anarfli”yi önleme ad›na da Beyo¤lu’nun kameralarla donat›lmas›n› meflrulaflt›rmak isterler. Polisin yapt›¤› neyse, kameralar da ona hizmet edecektir. Kameralar, sadece hak ve özgürlük isteyen eylemleri, devrimcileri kaydetti¤inde “izleme merkezi” harekete geçecek, onun d›fl›ndaki kay›tlar ise çöpe at›lacakt›r.

Ayd›n’›n Germencik ilçesine Ortaklar beldesinde faflistler bir Kürt yurtsevere ait berber dükkân› yakt›lar. 28 Mart yerel seçimlerini MHP’li aday›n kazanmas›ndan sonra, MHP’li belediye baflkan› yo¤unlukla Kürtlerin yaflad›¤› Yefliltepe Mahallesi’nin suyunu kesmifl, bunun üzerine mahalle halk›yla MHP’li faflistler aras›nda ç›kan kavgada 7 kifli yaralanm›flt›. Bu olay›n yaratt›¤› öfke sürerken, bir dükkan›n yak›lmas› üzerine, 18 Nisan’da iki bini aflk›n kifli, flovenist sald›r›y› protesto etmek için yürüyüfl yapt›. Bir grup da belediye binas›n› tafllad›.

Say› 3 19 25 Nisan 2004


Kaç›rma, bir kontrgerilla yöntemidir

Sivil polisler, Ostim’deki arazide Y›ld›z’› tehdit ederken, olay yerine resmi bir polis otosu gelerek “burada neler oluyor?” diyor, sivil polisler onlar› gönderiyor. Bir süre sonra da ajanl›k dayatmas› tekrarlan›p Y›ld›z’›n telefon numaras› al›narak serbest b›rak›l›yor.

AKP, kontrgerilla iktidar›d›r aç›r›ld›, iflkence yap›ld›, hiç bir resmi ifllem yap›lmadan b›rak›ld›...

K

Konya Gençlik Derne¤i üyesi Mustafa Do¤ru, 16 Nisan’da okuluna gitmek üzere evinden ç›kt›¤›nda, Konya kundurac›lar kavfla¤›nda kimli¤i belirsiz kiflilerce kaç›r›ld›. PLAKASIZ Toros marka bir araç kullanan iflkenceciler, Mustafa Do¤ru’yu zorla araca bindirdikten sonra ellerini arkadan kelepçeleyerek iflkence ve tehditlere bafllad›lar. ‹flkenceciler Do¤ru’yu Toros marka araçla bir süre dolaflt›rd›ktan sonra bilinmeyen bir binaya götürmüfl, burada da tehditlere devam edilmifl, ard›ndan akflam 15.00 s›ralar›na kadar karanl›k bir yerde beklettikten sonra yine araçla evinin iki sokak arkas›na b›rak›lm›flt›r. Say› 3 20 25 Nisan 2004

aç›r›ld›, kollar›nda sigara söndürüldü, Maltepe yak›nlar›na at›ld›...

K

Halklar›n Uluslararas› Mücadele Ligi (ILPS) Türkiye Seksiyonu çal›flan› Aliyah Elisabeth Brunner, 18 Nisan’da Deri-‹fl Tuzla fiubesi'ne gitmek üzere bindi¤i Ayd›nl› Köy dolmuflundan zorla indirilerek kaç›r›ld›. Brunner’i dolmufltan zorla indiren eli telsizli kifliler, zorla bir ekip otosuna bindirip gözlerini ba¤layarak bilinmeyen bir yere götürdüler. Burada iflkence yaparak, kollar›nda sigara söndürerek Brunner’i sorgulayan iflkenceciler, yaklafl›k bir saat sonra Brunner’i Maltepe yak›nlar›nda serbest b›rakt›lar. Ne gözalt›na al›nd›¤›na, ne sorguland›¤›na dair hiç bir resmi ifllem yap›lmad›. ILPS taraf›ndan yap›lan aç›klamada bu sald›r›n›n da son zamanlarda yo¤unlaflan “ortal›¤›n sessizli¤e bo¤ulmak istenmesinin” bir parças› oldu¤u belirtildi. aç›r›ld›, tehditlerle ajanl›k teklif edildi, resmi ifllem yap›lmadan b›rak›ld›...

K

Seyyar kitap sat›c›l›¤› yapan DEHAP Ankara ‹l Gençlik Kollar› Yöneticisi Metin Y›ld›z, 12 Nisan’da Ankara Bat›kent’te sivil polisler taraf›ndan yaka paça gözalt›na al›nd›. Üç polisin bulundu¤u bir araca bindirilen Y›ld›z, Ostim sanayi bölgesinde bir araziye götürüldü.

Aktard›¤›m›z üç olay, sadece son bir hafta içinde yaflanan kaç›rma olaylar›d›r. Hat›rlanaca¤› gibi son birkaç ay içinde baflta Ankara olmak üzere bir çok il ve ilçede benzeri kaç›rma olaylar› yafland›. Art›k bunlar›n tesadüfi, münferit, flu veya bu ilin polisinin bafl›na buyruk hareketleri olmad›¤› aç›kt›r. Kaç›rmalar, halk›n mücadelesini ve örgütlenmelerini yoketmek için bafllat›lan sald›r›n›n bir parças› olarak merkezi anlamda bafllat›lan bir yöntemdir. Kaç›r›lanlar, flu veya bu alanda demokratik mücadele yürüten kiflilerdir. Kaç›ranlar›n polis oldu¤u tart›flmas›zd›r. Peki nas›l polis bunlar? NEDEN plakas›z arabalarla dolafl›yorlar? NEDEN gözalt›na ald›klar› kiflileri, karakollara, emniyet müdürlüklerine de¤il, ya bilinmeyen, gayri-resmi binalara, ya arazilere götürüp sorguluyorlar? NEDEN gözalt›na ald›klar› kiflilerle ilgili hiç bir resmi ifllem yapm›yorlar? NEDEN kaç›rma olaylar›na iliflkin bir çok aç›klama ve suç duyurusu yap›l›rken, hiç bir savc›l›k, bu kontra yöntemini uygulayan polisler hakk›nda hiç bir ifllem yapmamaktad›r? Bütün bu yap›lanlar, AKP hükümetinin ‹çiflleri Bakanl›¤› taraf›ndan organize edilmektedir. ‹çiflleri Bakan› Abdülkadir Aksu, tescilli, tecrübeli bir kontrgerillac› olarak, “iflin” bafl›ndad›r. Herkes hat›rlamal›d›r ki, KAYBETME politikalar›, yasad›fl›-kay›ts›z gözalt›larla bafllam›flt›r her zaman. Aksu, kay›plar ve failimeçhullerin bu ülkedeki bafl sorumlular›ndan biriydi. AKP, bu kontrgerilla politikas›n› yeniden gündeme getirmifltir. AKP’nin Adalet Bakan› Cemil Çiçek, daha iktidar olduklar›n›n ilk günlerinde verdi¤i bir demeçte, Susurlukçular›n deflifre edilmesine karfl› ç›km›fl, devletin birgün yine onlara ihtiyac› olaca¤›n› söylemiflti. AKP’ye, Cemil Çiçek’e soruyoruz; o “gün”, bugün müdür?


Tekellere Satılık Din!

Kapitalizmin Sömürü Mekanizmalar›n› ‘Dünya Gerçe¤i’ Diye Pazarlayan ‹slamc›l›k Y›l 1988; “65 y›ll›k yönetim köle düzeni getirdi. Kölelefltirme 5 yolla olur. israf ve lüks, içki, fuhufl, kumar, faiz. Bizde 5’i de var. Bat› bizi sömürüyor..." (Tayyip Erdo¤an) Y›l 2004; “Faizin dünya gerçe¤i oldu¤unu iktidarda gördük” (Tayyip Erdo¤an)

O flimdi ‘sömüren bat›’n›n adam›, yüzsüz bir sömürü savunucusu. Kapitalist sistemin soygun mekanizmalar›ndan olan Bankalar ve finans kurulufllar›n›n temelini oluflturan faiz, ekonomi sözlüklerinde, “kiralanan paran›n kira ücreti” olarak tan›mlan›r. Ama, faizin sömürü mekanizmas› içindeki niteli¤ini anlamak için bu tan›m yeterli de¤ildir. Art›-de¤er’in, yani emekçinin eme¤inin ödenmemifl olan, kapitalistin el koydu¤u k›sm›n›n bir bölümünü oluflturur faiz. Art›-de¤er’in bir bölümüne “kâr” ad› alt›nda sanayici kapitalist taraf›ndan el konulurken, bir di¤er bölümüne rant ad›yla toprak sahibi el koyar. Üçüncü bir biçim olarak da faiz karfl›m›za ç›kar. “‹fl araçlar›n› sanayici kapitaliste bütünüyle ya da k›smen ödünç veren ifl araçlar› sahibine, yani tek sözcükle, ödünç veren kapitaliste de, faiz ad› alt›nda bu art›-de¤erin baflka bir bölümü üzerinde hak iddia etme olana¤›n› verir.” (Marks, Ücret, Fiyat ve Kâr) Yani, “rant, faiz ve s›nai kâr, metan›n art›-de¤erinin, yani metan›n içerdi¤i ödenmemifl eme¤in çeflitli bölümlerine verilen farkl› adlardan baflka bir fley de¤ildir.” (Marks, Ücret, Fiyat ve Kâr) O zaman k›saca faiz denildi¤inde eme¤in sömürüsünü anlamal›y›z. Faiz üzerine kurulu banka ve finans kurulufllar›n›n da tefecili¤in “modern” biçimleri oldu¤unu unutmamal›y›z. Bu k›sa aç›klaman›n ard›ndan Tayyip Erdo¤an’›n “dünya gerçe¤i” diye dayatt›¤›n›n sömürüden baflka bir fley olmad›¤› daha aç›k olarak görülecektir.

Tekeller ‘Kutsal’ ve ‘Günah’ Olan› Ö¤retiyor ‹slam dahil büyük dinler, paran›n egemenli¤inin geliflmesi ile birlikte ‘faiz’i haram, günah ilan ettiler ve yasaklad›lar. Bu tav›r bir yan›yla s›n›fsald›.

Ama sömürüye karfl› olma, üretenden, yaratan emekten yana olma de¤ildi bu s›n›fsall›k. O dönemin egemen s›n›f› toprak sahipleriydi. Ve dinler bu egemen s›n›f›n yan›nda, geliflen kapitalist s›n›fa, tefecilere karfl› ç›k›yorlard›. Toplumsal geliflmenin diyaklekti¤i bu yasa¤› fiilen yokederken, gerçekte dinlerin yasaklar›na sahip ç›kma, direnme gibi bir tavr› da görülmedi. Geriye ise halk› aldatmak için yap›lan hileden baflka bir fley kalmad›. ‹slamc›lar da hilei fleriye’lerle (dine uygun hile) faize gözyumdular. Ad›na “kâr ortakl›¤›, faizsiz kazanç” diyerek meflrulaflt›rd›lar. Gerçekte olmad›klar› faize karfl› olmak, islamc› sermaye için yeni bir ranta kaynakl›k etti. Tayyip, “faizin dünya gerçe¤i oldu¤unu” durup dururken, s›radan bir yerde söylemiyor. ‹slamc› sermayenin kuruluflu olan MÜS‹AD Genel Kurulu'nda yap›yor bu konuflmay›. Yani diyor ki, bütün hücrelerimizle tekelllerin sömürü sistemine uymal›y›z, faiz haramm›fl, yasakm›fl, bunlar› bir yana b›rakmal›y›z. AKP islamc›l›¤› dün savundu¤u ne varsa bir yana b›rakt›. Art›k bir çok konuda hilei fleriye’lere de ihtiyaç duymadan, IMF’cili¤i, Amerikanc›l›¤› “dünya gerçe¤i... Türkiye gerçe¤i... reel politik...” diye pazarlamakta ve herkesi emperyalizmin önünde diz çökmeye, sömürü sisteminin zorunlulu¤una inand›rmaya çal›flmaktad›r. “‹ktidarda ö¤rendik” derken, kastetti¤i IMF’nin, Amerika ve Avrupa emperyalistlerinin, TÜS‹AD’›n ö¤rettiklerinden baflka bir fley de¤ildir. Y›llarca islam›n rahle-i tedrisinden geçen Tayyip, flimdi Amerikan rahlesinde yeni ‘Kur-an’›n› ö¤renmekte, ‘kabesinin’ Beyaz Saray oldu¤unu ilan etmektedir. Amerika’dan baflka daha neler ö¤renece¤ini görmeye devam edece¤iz.

‘Dünya Gerçe¤i’ De¤il, Emperyalizm Gerçe¤i “‹ktidara geldikleri gün faizi kald›racaklar›n›

Say› 3 21 25 Nisan 2004


söyleyenler oldu, bizden de bu beklendi, ancak bu dünyan›n gerçe¤i de¤ildir” diyen Baflbakan Tayyip Erdo¤an, kendi dünyas›n› anlat›yor. Evet, kapitalist sistem varoldukça faiz, rant, sömürü ortadan kalkmaz. Bunu yapabilecek tek ekonomi politikaya sosyalistler sahiptir. ‹slamc›l›¤›n gerçekte bir ekonomi politikas› yoktur. Savunduklar› ve bugün uygulad›klar› kapitalizmin en pespaye biçiminden baflka bir fley de¤ildir. Bu sistemde yoksul daha da yoksullafl›r, bir avuç tekel her gün kâr›n› katlayarak büyür. Tayyip’in “dünya gerçe¤i” diye yutturmaya çal›flt›¤› da kapitalizmin gerçe¤idir. Onun dünyas› kapitalizm oldu¤u için, kapitalizmi ve onun kurumlar›n› elefltirenleri “terörist” ilan etmektedir. Tekellerin önünde ise secdeye durmakta, Sabanc› ile nas›l ‘dost’ olduklar›n› ispatlamak için ç›rp›nmaktad›rlar. “Dünya gerçe¤i” derken, adeta de¤iflmez, de¤ifltirilemez bir ‘kutsal’dan sözediyor. Tersini söylemek, IMF’yle bütün iliflkilerin kesilmesi, ‘borçlar›n, faizlerinin’ ödenmemesinin düflünülmesi dahi ‘kutsal’a ihanet olarak sunuluyor.

Tekellerin islamc›s› AKP’nin “günah”lar›, “kutsallar›” da de¤iflmektedir do¤al olarak. En büyük “günah”›n tekellerin düzenine karfl› mücadele etmek oldu¤unu, bize sald›rarak; en “kutsal” olan›n ise, tekellere hizmet oldu¤unu 15 ayl›k icraatleriyle kan›tlamaktad›r. Peki IMF ile iliflkiler neden kesilemez? Borç-faiz k›skac›ndan neden ç›k›lamaz? diye sorsan›z verece¤i cevaplar, s›radan bir tekelcinin cevaplar› olacakt›r. Oysa bir IMF’cinin söyledi¤i gibi, “tekerle¤in icad›ndan sonra en büyük bulufl, ülkeleri borç tuza¤›na düflürmek olmufltur.” (Aktaran O. Hançerlio¤lu) Bu tuza¤a düflen ülkelerin ne ekonomik, siyasi ve askeri ba¤›ms›zl›klar› kalm›fl ne de iktidarlar›n›n bir iradesi. AKP bugün böyle bir iktidard›r. Tek yapt›¤› tekellerin program›n› uygulamakt›r. Halk›n bir kesiminin dini duygular›n› kullanarak iktidar oldular, flimdi tekellerin vecibelerini yerine getiriyorlar. Din tekellerin hizmetine böyle sunuluyor. Ve dün “65 y›ll›k köle düzeni” dedikleri düzeni sürdürüyorlar. Hem de kölelik koflullar›n› ars›zca daha da azg›nlaflt›rarak.

Say› 3 22 25 Nisan 2004

Çarm›ha Gerilen ‹sa ve ‹slamc›lar›n ‹nançlara Sayg›s›zl›¤› '‹sa'n›n Çilesi' veya sinemalarda gösterildi¤i ad›yla ‘Tutku’ filminin gündeme geldi¤i günden bu yana islamc› çevrelerde hararetli bir tart›flmad›r gidiyor. Daha film ülkemizde oynamadan islamc› Tv kanallar›nda programlar yap›lmaya, gazetelerde yaz›lar yaz›lmaya baflland›. Tart›flman›n özü flu: ‹sa, anlat›ld›¤› ve filmde gösterildi¤i gibi Yahudiler taraf›ndan çarm›ha gerilerek ac›lar içinde mi öldürülmüfltü? ‹slamc› Kanal 7 baflta olmak üzere günlerdir bu tart›fl›l›yor. Yetmiyor, Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›, ‹sa’n›n nas›l öldü¤üne iliflkin ‘Cuma Hutbesi’ yay›nl›yor. (Bu arada utanmadan, ‘biz film nedeniyle yay›nlamad›k’ diye de yalan söylüyor. Sanki durup dururken ‹sa’n›n nas›l öldürüldü¤ünü cemaate anlatma ihtiyac› duy-

mufllar!) ‹slamc›lar çarm›ha gerilenin ‹sa, gerenin de yahudiler olmad›¤›n› kan›tlamak için ç›rp›n›yorlar adeta. H›ristiyanlara diyorlar ki, “siz bilmiyorsunuz, asl›nda o ‹sa de¤ildi. ‹sa çarm›ha gerilmemiflti.” Peki bu, islamc›lar› neden bu kadar ilgilendiriyor? H›ristiyanlar biny›llar önce yafland›¤› anlat›lan bir olay› böyle kabul etmifl ve buna inan›yor, Yahudilerin avukatl›¤› islamc›lara m› düfltü? Utanm›yor, o peygambere inanan bir dine oturdu¤u yerden ders vermekle kalm›yor, o din hakk›nda spekülasyon üretiyor. Bütün dinlerde hurafeler, efsaneler mevcuttur. Bir h›ristiyan da kalk›p, “Muhammed asl›nda ma¤araya girmedi ve örümcek a¤› diye bir fley yoktu” diye ‘kan›tlama’ flovu yapsa islamc›lar

ne der acaba? ‹nançlara sayg›dan en çok söz edenler bunlar. ‹slamc› kesimin en seçkin “din alimleri” olarak konufluyorlar üstelik. Baflka bir inanca “sizin bildikleriniz yanl›fl” diyen, spekülasyonlara giriflen bir zihniyetin herhangi bir inanca sayg›s› olabilir mi? Tam da egemenlerin ifline gelen, dinler temelinde halklar aras›nda düflmanl›k tohumlar› iflte bu k›flk›rtmalar, karalamalarla büyütülüyor yüzy›llard›r. Genç insanlar›n beyinleri böyle kirletiliyor. Ve o insanlar, kendi inanc›ndan baflka bütün inançlar› hor görüyor, yok etmek istiyor. Fetullah bofl yere “ateist ile adam öldüren ayn›d›r” demiyor. Ayn› zihniyetin de¤iflik versiyonlar›d›r bunlar.


Tekellere

Satılık Din! lu¤unu pekifltirmifl, NATO’da yerini muhkemlefltirmifl, demokrasi, laiklik ve ‹slam’›n en güzel yorumlar›yla taçlanm›fl bir Türkiye medeniyetler aras›nda köprü kurmaya daha iyi namzet teflkil edecektir.” (Zaman 20 Nisan) Mesaj›n “Atatürk”lü k›sm›n› bir yana at›n. Bu, Fetullah’›n bildi¤iniz takiyelerinden biri. Henüz ortaya ç›kar›lmayan ve Türkiye’ye dönmeme nedeni olarak gösterilen bir kasetteki takiyyesini, Tufan Türenç 19 Nisan tarihli Hürriyet’te flöyle anlat›yor; “Kasette Fethullah Hoca camaatine, devletin önemli yerlerindeki politikac›lar› ziyaret ederek onlar› masumiyetine nas›l inand›rd›¤›n›, onlar›n deste¤ini nas›l sa¤lad›¤›n› anlat›yor.” Çok iyi bilir salya sümük a¤lamal›, yeminli ‘inand›rma’ numaralar›n›. A¤layan adam›n as›l zihniyetinin Amerika’ya kendini kulland›rarak güç olmak oldu¤u bugün daha da netleflmekte. Fetullah için bugünkü iflbirlikçilik tablosu da yetmiyor, daha fazlas›n› istiyor. Ona göre Türkiye, “uluslararas› camia” diye yutturulan emperyalist sisteme daha fazla entegre olmal›, Avrupa Birli¤i’yle sömürgecilik sürecini daha da h›zland›rmal›, halklar›n katili NATO’da yerini muhkemlefltirmifl olmal›d›r. ABD ile pekifltirilmifl dostlu¤un ne anlama geldi¤i ise bilinir. ABD’yle dostlu¤un anlam›, Irak, Filistin, Afgan halklar›n›n katledilmesine, dünyan›n dört bir yan›nda dökülen kanlara ve yarat›lan açl›¤a ortakl›k demektir.

Abant Platformu Amerika’da Yap›ld›:

“Ey Amerika Bizi Kullan!” 19-20 Nisan tarihleri aras›nda Washington Johns Hopkins Üniversitesi’nde gerçeklefltirilen ‘Abant Platformu’, Fetullah islamc›l›¤›n›n Amerikanc›l›¤›n› resmilefltirip, teorilefltirdi¤i, güncellefltirdi¤i ve ilan etti¤i bir dönüm noktas› gibidir. Fetullah Gülen, ‘Abant’›, yaflad›¤› yere, (as›l vatan›na) tafl›yarak, “Hicreti”nin arka plan›ndaki Amerikanc›l›¤› da teorik zemine oturtmufl oldu. Toplant›lar›n gündemi ‹slam, Demokrasi ve Laiklik: Türkiye Tecrübesi olarak aç›kland›. ‹çeri¤i ise, Amerika’n›n Türkiye’ye biçti¤i rol dolduruldu. Johns Hopkins Üniversitesi, dekanl›¤›n›, emperyalizm teorisyenlerinden Fukuyama’n›n yapt›¤›, tekellere düflünce üreten bir kurulufl. Bu tercih bile, 6 kez Türkiye’de yap›lan toplant›lar›n neden Amerika’ya tafl›nd›¤›n› aç›klamaktad›r. Toplant›n›n aç›l›fl konuflmas›yla onurland›r›lan ve sosyalizmin y›k›l›fl›n›n ard›ndan sevinç 盤l›klar› ile yazd›¤› “Tarihin Sonu” kitab› ile tan›nan Fukuyama bu amac› aç›k olarak flöyle dile getiriyor: “Özellikle AKP tecrübesiyle Türkiye ayn› zamanda hem müslüman, hem de demokratik olunabilece¤ini ‹slam dünyas›na gösterecek örnek olacakt›r.” ABD D›fliflleri Bakan› Powell’in Türkiye’yi “‹slam Devleti” olarak nitelemesinin bir “gaf” olmad›¤› böylece Fukuyama taraf›ndan da tescilleniyor. Fetullah’›n toplant›lara gönderdi¤i mesajda resmetti¤i Türkiye de, ‘›l›ml› islam’a biçilen rola at›flarla dolu. fiöyle diyor Fetullah mesaj›nda: “Atatürk’ün ‘muas›r medeniyet’ ve yurtta sulh, cihanda sulh’ hedeflerine kenetlenmifl, iç ve d›fl sorunlar›n› çözmüfl, uluslararas› camiayla daha fazla entegre olmufl, komflular›yla bar›fl›k, Avrupa Birli¤i ile bütünleflmifl, ABD ile dost-

‹slamc›lar; Washington Abant’›n› niye elefltirmezsiniz? Fetullah’a niye dokunmazs›n›z? Abant’›n, bir çok islamc›n›n ideolojik g›da kayna¤› oldu¤u bilinmektedir. fiimdi o g›da daha da kat›fl›ks›z bir Amerikanc›l›¤› içeriyor. ‹slamc›lar ise sessiz, adeta katliamc›, iflgalci Amerika taraf›ndan el üstünde tutulmaktan hoflnutlar. Fetullah islamc›l›¤›, Amerika’ya tek bir elefltiri bile yöneltmeden günler süren

Amerika’ya “beni kullan, ben sizin tekellerinizin ç›kar› için hizmet etmek istiyorum” diye basbas ba¤›ran Fetullah’›n yaranmak istedikleri iflte bu güçlerdir. Teorik k›l›f› ise “›l›ml› ‹slam”d›r.

Fetullah’›n Teorisyenli¤i AKP’nin ‹flbirlikçili¤iyle Sat›lan Din Amerikan sponsorlu¤unda yap›lan Abant toplant›lar›nda ABD ve ‹srail’e tek bir elefltiri dahi

Zaman’daki röportaj›ndan, en nefret etti¤i kifliyi “Bin Ladin” olarak göstermesi, Amerikanc› olmayan her islamc›y› rahats›z etmeli. ‹slamc›lar; neden elefltirmezsiniz Fetullah’›n Amerikanc›l›¤›n›? Fetullah iktidar orta¤› diye olmas›n? Fetullah’›n Tayyip’le fark› yoktur. Amerikan-‹srail katliamlar›n›n orta¤›d›rlar. Onlar› elefltirmeyen hiçbir islamc›n›n Filistin’den, Irak’tan söz etmeye hakk› yoktur. “inanc›m›z, dinimiz Amerikan emperyalizminin aleti de¤ildir, dinini tekellere satanlar bizden de¤ildir” diye aya¤a kalmayan islamc›lar, bu sat›fla onay veriyorlar, Fetullah’lar›n, Tayyip’lerin dini pazarlamas›na ortak oluyorlar demektir.

Say› 3 23 25 Nisan 2004


getirilmedi. T›pk› Fetullah Gülen’in Zaman gazetesinde yay›nlanan röportaj›nda oldu¤u gibi, bu toplant›larda da ne Irak’ta ne de Filistin’de direnen halklar›n ad› dahi an›lmad›. Her fley, dini Amerika’ya pazarlama üzerine kurulmufltu. Bu nedenle emperyalist sisteme elefltirel, halklar›n zulme karfl› direniflinden yana olmamal›yd›. Sat›c›lar›n bu özeni toplant›ya da yans›d›. Bir din sat›l›yor herkesin gözleri önünde. Alan belli; Amerika! Peki satan kim? Satan Fetullah Gülen’dir, Tayyip Erdo¤an’d›r, onlar›n sözcülü¤ünü yapan, her türlü ideolojik, pratik olarak hizmetinde olanlard›r. Zaman’daki röportaj›ndan Fetullah, “‹slam dünyas› diye bir fleyin olmad›¤›n›” söylüyordu. ‹çe dönük bir elefltirinin ötesinde, bir misyonun

ifadesidir bu sözler. Tüm islam otoritelerini, müslüman ülkelerini ve onlar›n islam yorumlar›n› bir kenara atmal› ki, kendisini adeta “halife” ilan edip, yeni bir “islam dünyas›” flekillendirmeli. Peki bu “dünyan›n” temellerinde ne olacak? Elbette ‹slam›n Amerikan tekellerin istedi¤i gibi bir yorumu. Mayas›nda tekellere sat›l›¤a ç›kar›lan bir islam›n oldu¤u, “›l›ml› islam”, Amerika’n›n dünya imparatorlu¤una hizmetten baflka bir fley de¤ildir. Komünizmi “yeflil kuflak” ad›yla islamla kuflatma plan› uygulayan ve Talibanlar›, Bin Ladinleri kullanan emperyalizm, flimdi de kendisine dönen “radikal islamc›lar›”, Fetullah gibileri ile, AKP arac›l›¤›yla kuflatmak istiyor. “Il›ml› islam” iflte bu projenin ad›d›r. Bu projede Türkiye’ye biçilen misyon bir “islam devleti” olmas›d›r. “Laik Türkiye”yi hiçbir Ortado¤u ülkesinin örnek almayaca¤› aç›k.

iflte bu çark ile sürdürüyor; halktan al›p IMF’ye veriyor. “Programa ba¤l›l›k” diye yineledikleri, borç çark›n›n döndürülmesi ve tekeller için ülkemizin daha rahat sömürü AKP iktidar›ndan IMF’ye; siz merak etme- ve talan alan› haline getirilmesinden ibarettir. yin, istedi¤iniz zaman yeni vergi ve Ortada ekonomik bir “baflar›” zamlarla halktan al›p size vermeye yoktur, sadece gerçek bu yutturhaz›r›z! mayla gizlenmek isteniyor. Halk›n s›rt›na vergiyi, zamm› yükle, “ekoAKP iktidar›n›n IMF ile yürüttü¤ü nomi düzeliyor” diye aldat, dini kullanarak, “3 y›l ‘7. gözden geçirme’ IMF ‹cra Direksab›r” diyerek uyut. törleri Kurulu taraf›ndan onayland›. Her IMF kendisine ba¤l› ve ba¤›ml› bir iktidara el“gözden geçirmede” oldu¤u gibi, IMF’ye verilen bette övgüler düzecektir. IMF’den övgü alman›n ‘niyet mektubu” da aç›kland›. AKP iktidar›, karfl›l›¤› yoksullaflt›rmad›r. AKP yoksullaflt›r›yor, IMF’ye, program›n uygulanmas› için yeni vergi ve iflsiz b›rak›yor. Bir yandan ekonomi düzeldi denilirzam yapmaktan çekinmeyece¤inin taahhüdünü ken, öte yandan iç-d›fl borçlar›n sürekli art›fl›, iflsiz verdi. say›s›ndaki sürekli ve istikrarl› art›fl yaflan›yor. Bu IMF ile program›n bitifl tarihinin 31 Aral›k ülkenin Maliye Bakan› da ç›k›p, “S›rada Telekom 2004’ten 3 fiubat 2005’e uzat›ld›¤› görüflmeler sovar, Milli Piyango, enerjiler, Seydiflehir Alüminnucunda, Devlet Bakan› Ali Babacan ve Merkez yum, krom tesisleri, fleker fabrikalar› var. Sat AlBankas› Baflkan› Sürreyya Serdengeçti imzas›yla lah sat gidiyor. Ucu aç›k bir fley.” diye halkla alay IMF’ye gönderilen mektupta, yeni yap›lan zamlar ediyor. Satt›¤› bizim zenginliklerimizdir. ve ek vergiler hat›rlat›l›yor ve “ileriye dönük olaIMF açl›¤›m›z›n, yoksullu¤umuzun ad›ysa, rak, fiyat ve vergilerin bütçe tahminleri ile uyumIMF’ye ba¤›ml›l›k da kaderimiz de¤ildir. AKP iktilu olacak flekilde zaman›nda ayarlanmas› da sa¤dar› bunu bir zorunluluk gibi gösteriyor. Çünkü lanacakt›r” deniliyor. Ayr›ca emekli maafllar›na IMF bizi yoksullaflt›r›rken, iflbirlikçilerinin semirzam yap›lmayaca¤›, özellefltirmelerin sürece¤i, ismesine de izin veriyor. Bu nedenle IMF’ye karfl› tenilen yasalar›n ç›kar›laca¤› da mektupta verilen mücadele, AKP’ye karfl› mücadeledir. Mücadele sözler aras›nda. etmezsek her “mektup”ta s›rt›m›za yeni vergi ve Yani, siz merak etmeyin, emperyalist tekellerin zamlar gelecek, iflsizlerin say›s› artacak, özellefltiristedi¤i anda zam ve vergileri halk›n s›rt›na yüklemelerle peflkefl sürecek demektir. AKP’nin tercihi riz, deniliyor. IMF’ciliktir, tercih yapacak olan IMF’nin yoksullaflt›rd›¤› halkt›r, biziz. AKP’nin yalanlar›yla avunmaAKP iktidar› halk›m›za daha fazla yoksulluk, ya devam m› edece¤iz, mücadele mi edece¤iz? daha fazla iflsizlik olarak yans›yan IMF ile iliflkileri

Yine IMF’ye ‘Niyet Mektubu’

Yine Zam ve Vergi

Say› 108 24 25 Nisan 2004


Bugünün Dünyas›nda Bir Din Nas›l Olmal›? ‹stisnas›z bütün dinler, haktan ve adaletten yana olduklar›n› söyler. Neredeyse bütün dinlerin üzerine oturdu¤u en temel ögelerden biri, ç›k›fl noktalar›n›n bafl›ndad›r bu iddia. Amerikan emperyalizminin dünyan›n dört bir yan›n› kana ve açl›¤a bo¤du¤u; Amerikan iflbirlikçisi iktidarlar›n tekellerin ç›karlar› için kendi halk›na zulmetti¤i, emperyalizmin zulmüne ortak oldu¤u; bir dünya düzeninde, bu iddian›n pratik karfl›l›¤›, hiç olmad›¤› kadar s›nav durumundad›r. S›nav›n bafl k›stas›, hakk›, hukuku, adaleti tüm dünyada yok eden Amerikan emperyalizmine ve onun iflbirlikçilerine karfl› olmakt›r. Emperyalizme ve zulüm sistemine bütün uygulamalar› ile karfl› olmayan hiçbir din böyle bir dünyada haktan ve adaletten yana oldu¤unu iddia edemez. Irak’taki zulümden Türkiye’de emperyalizmin eseri f tiplerindeki zulme, Filistin’deki suikast teröründen Afrika’daki açl›¤a kadar hiçbir ayr›m yapmaks›z›n olmas› gereken bir karfl›tl›k olmak durumundad›r. Beni türban, ‹HL’ler ilgilendirir, ben bunlar› zulüm olarak görürüm, ama islamc› bir iktidar›n hapishanelerde 110 insan› katletmesi beni ilgilendirmez diyen bir dindarl›k olamaz. Ya da dünyan›n bir ucunda müslüman halklar›n yaflad›¤› zulüm, açl›k beni ilgilendirir ama müslüman olmayanlar›n yaflad›klar›na dönüp bakmam diyemez. Ö¤retisi, öngördü¤ü yaflam tarz› ne olursa olsun, bugünün dünyas›nda; Emperyalizmin zulmüne, kapitalizmin sömürüsüne karfl› olmayan; Adaletten ve mazlumdan, eflitlikten ve halktan yana olmayan; her türlü haks›zl›¤›n karfl›s›nda olmayan; hangi s›fat› tafl›yor olursa olsun zalimle kolkola girenleri ve zulmedenleri lanetlemeyen bir din ve dindarl›k emperyalizmin hizmetinde, egemen s›n›flar›n arac› durumunda demektir. ‹stenildi¤i kadar aksi iddia edilsin, mesela islamiyetin ada-

letinden, hakkaniyetinden sözedilsin, bunun pratik karfl›l›¤› yoksa, orada haktan, adaletten sözedilemez. Halklara, zalimin karfl›s›nda isyan etmeyi ö¤ütlemeyen, zalimin karfl›s›na dikilmeyen bir din, zalimin yan›nda, hizmetinde demektir. “Haktan ve adaletten yana” iddias›ndaki hiçbir din böyle olamaz. AKP iktidar›n› ve Fetullah gibilerini düflünün; nerede ç›karlar› varsa o k›l›¤a girmekte hiçbir sak›nca görmüyorlar. Amerikan zulmüne tek bir laf etmek bir yana, nas›l Amerikanc› olduklar›n› ispatlamaya çal›fl›yorlar. Emperyalizme ve faflizme kendilerini kulland›rmak için ç›rp›nanlar›n hiçbir dinle, inançla ilgileri olamaz. Dini satan en berbat kifliliklerdir bunlar. Sömürüsünü gizlemeyen kapitalistlerden daha pespayedirler. T›pk› Fetullah’›n Abant toplant›s›n› Amerika’ya tafl›mas›n›n, ABD’nin dünyan›n gözleri önünde gerçeklefltirdi¤i zulüm politikalar›ndan daha kötü olmas› gibi. Zalime “ben sendenim, beni kullan, yeter ki bana koltuk savafl›nda destek ver” diye yalvaran, yaltaklanan bir dindarl›k olamaz. Ey dindarlar, inananlar; Bu sat›lm›fllar› hala görmeyecek misiniz? Art›k görün! Dindarl›k ad›na, inanç ad›na zalimin zulmüne ortak olmay›n. Ve unutmay›n ki; Bugünün dünyas›nda bir dinin sahip olmas› gereken özellikleri yaflama geçirmeyenlerin din sat›c›lar›, istismarc›lard›r.

Say› 3 25 25 Nisan 2004


fiehitlerimizin cüreti ve kararl›l›¤›yla 1 May›s’a! Say› 3 26 25 Nisan 2004

1 May›s 1977’de, panzerlere, provokasyonlara karfl› direnen Dev-Genç ruhuyla... Cuntalara boyun e¤meden halk›n mücadelesini büyütmek için canlar›n› ortaya koyan Öztürk ve Salihler’in cüretiyle... 12 Eylül y›llar›nda büyüyen ama 12 Eylülün yaratt›¤› korkuya, apolitikleflmeye teslim olmayan genç iflçi Akif Dalc›’n›n elindeki tafla s›ms›k› sar›l›fl›ndaki kararl›l›¤›yla... Ç›kal›m 1 May›s Alanlar›na! Bu ülkede sahip olunan tüm hak ve özgürlükler için büyük bedeller ödendi. 1 May›s, en büyük bedelleri ödedi¤imiz haklar›m›zdan biridir. 40’› aflk›n flehit, yüzlerce yaral›, binlerce tutsak bedeli ödedik 1 May›s hakk›n› ve alanlar›n› kazanmak için. 1 May›slara kat›ld›klar› için okullar›ndan, ifllerinden at›lanlar›, aylarca, y›llarca hapis yatanlar› da eklemeliyiz bu bedellere...

Taksim; flehitlerimize ba¤l›l›¤›m›z, sorulacak hesab›m›zd›r! ‹lk büyük bedeli, 1977’de Taksim meydan›nda ödedik. Çünkü, o gün 500 bin kifliydik alanda. 500 bin kiflinin yü-

rüdü¤ü kortejlerden devrim ve sosyalizm sloganlar› yükseliyordu. 500 bin emekçinin öfkeyle dolan ci¤erlerinden ç›kan “Kahrolsun faflizm!” sloganlar› oligarfli için korkutucuydu. Halk›n yükselen devrimci mücadelesini engellemek için haz›rlanan kontrgerilla plan›, mitingin sonuna do¤ru uygulamaya konuldu. Halk›n devrimcileflmesinin, mücadelenin kitleselleflmesinin önüne halk›n cesetleriyle bir barikat örmek istediler. Kontrgerillan›n kurflunlar› ya¤maya bafllad› kitlenin üzerine. 34 emekçi flehit düfltü.

Faflist terör karfl›s›nda direnen DevGençliler vard›...

bir ruh halinde oldu¤u o anda, alanda bir grup, yaral›lar›n yard›m›na kofluyor ve ard›ndan marfllar›yla sloganlar›yla, çat›fla çat›fla düzenli bir geri çekilifli gerçeklefltiriyordu. Dev-Gençlilerdi onlar. Sald›r› bafllad›¤›nda duyulan “DevGençliler buraya!” ça¤r›s›, okullar›nda, mahallelerde faflist teröre karfl› mücadelenin önderi olan militanlar için yeterli olmufltu. Dev-Gençlilerdi onlar; her koflulda halk›n› sahiplenen, her koflulda faflist sald›r›lara kendini siper edenlerdi. Bofluna de¤ildi bu mücadelenin önderi olmalar›, bofluna de¤ildi, halk›n onlara güveni. 34 flehit, yüzlerce yaral› verilmiflti, ama art›k 1 May›s› bu ülkenin tarihinden ve gelece¤inden kimse silemeyecekti.

Devrimci kadrolar› katlederek kitleleri sindirme politikas› flehitlerimizle bozuldu ‹kinci bedeli, meydanlar›n y›llarca halka yasaklanmas›n›n ard›ndan yeniden meydanlar› zaptetmeye haz›rland›¤›m›z 1988 y›l›nda ödedik. Evet, o y›l, uzun bir aradan sonra yeniden meydanlar› zaptetmeye giriflecektik. Oligarfli bu devrimci ç›k›fl› engellemek için günlerce önceden tehdit bildirileri yay›nlamaya bafllad›. Kat›l›m› azaltmak, kitleleri sindirmek için –sonraki y›llarda da süreklilefltirilecek olan– gözalt› operasyonlar› bafllat›ld›. Ve oligarfli 1 May›s’›n arifesinde, meydanlara ç›kmaya haz›rlanan devrimcileri sindir-

Kurflunlar›n ya¤d›¤›, do¤an panik ve kargafla orkçü, tam›nda insanlar›n et Özkür m ik H birbirini ezdi¤i, so, Y›ld›r›m Mahmut n , a u l s u lun bir böa t l H alc›, mO lümünün l, Kadir B Elmas, Mültezi ›tak, Kahraman a d i S i l A M. mÇ (daha önce n Sar›, n, Bayra Cebren, Kadriye a a z h a r a m a N kendilerinin R er al elen, Öm eas, Mer kara, Ercüment koflullar›n› Atilla Özb leksandros Kont Gözü haz›rlad›¤› n Ünald›, , Ahmet a cak, A k z n a a a N m s r l , a A n provakatif orlt›p ala Leyla A han, Sibel Aç›k Mehmet Ali Genç, tam nedeniyle) Duman, y rabet A zi Dar›, eyin K›rk›n, sald›r›n›n nitelirkut, Ga Ali Yeflilgül, Niya ü üs G ¤ini bile tayin n, Sürücü, H asim Elmas, u t l m A a r e y c a i Hat edemez flaflk›n aman, B Çatak, R

1 May›s 1977

nan i... pek S ilnil, Ke aki, Bayram Ey fl Hacer ‹ e Y e l r›, Ja iya B Nazmi A Hamdi Toka, Z iz, Diran Nig


1 May›s 1988 menin arac› olarak iki Devrimci Sol’cuyu katletti. 1 May›s haz›rl›¤› içindeydi Öztürk Acari ve Salih Kul. Okmeydan›’nda bulunduklar› ev kuflat›ld›¤›nda direnerek ölümsüzlefltiler. Ertesi güne kalan, oligarflinin katliam›n›n yaratt››¤› korku de¤il, iki Devrimci Sol militan›n›n direnifllerinin coflkusuydu. Ertesi gün, S›raselvilerden Taksim’e yürüyüfle geçen binlerce kifli, Öztürk ve Salih’in öfkesini, militanl›¤›n› da yaflat›yorlard›... Taksim önlerindeki direnifl, ertesi y›l, 1989, bir kez daha tekrarlanacak ve biz yine bedeller ödeyecektik.

Bir Mehmet katledildi, onbinlerce Mehmet olup yürüdük 5 bin Mehmet yürüyordu Taksim’e bu kez. ‹çlerinde genç Devrimci Solcu iflçi Mehmet Akif Dalc› da vard›. "Alana ilk gelenlerdendi. ‹lk çat›flmada en öndeydi. Kitle çat›flman›n içinde kortej oluflturup Tarlabafl›’na yöneldi¤inde en öndeki pankart›n ucundan tutan ellerden biri onundu. Tafl›d›¤› pankartta ‘Yaflas›n 1 May›s’, ‘Biji Yek Gulan’ yaz›yordu." Polis, emekçileri 1 may›s meydan›na sokmamak için sald›r›yordu. Mehmet, Tepebafl› civar›nda elindeki tafl› f›rlatmaya haz›rlan›rken katledildi. Katil, oligarfliydi, devletti. Halk›n devrimci mücadelesinin yükseliflini durdurmak, oligarflinin meydanlardaki yasa¤›n› sürdürmek içindi kurflunlar. Meydanlar› kazanmas›na kazanacakt›k, ama bedel ödemeye de devam edecektik.

Atefl alt›nda da olsa, 1 May›s bizimdir!

1 May›s 1993’teki sald›r›, do¤rudan devrimci haekete yönelikti. Devrimci harekette bir darbe ihaneti yaflanm›fl, oligarfli katliamlarla yokedemedi¤i harekete bu “f›rsat”› kullan›p darbe vurmuk istiyordu. Devrimci Sol’un korteji özellikle zay›f olmal›yd› 1 May›s’ta. Ayn› Öztürklerin katledildi¤i gibi yine 1 May›s arifesi... 30 Nisan’› 1 May›s’a ba¤layan gece, ölüm mangalar› üç Dev-Gençlinin kald›¤› evi bas›yor.

Öztürk Acari, Salih Kul 1 May›s 1993

U¤ur ve fiengül, Kad›köy Moda’daki evlerinde ertesi gün alanda tafl›yacaklar› pankart› yaz›yorlard› o s›rada. Katiller silahs›z, savunmas›z durumda katlettiler onlar›. Ertesi gün, 1 May›s alan›nda, binlerce kiflinin kat›ld›¤› Devrimci Sol kortejinde “U¤urlar› Katlettiniz, Umudu Asla!” pankart› tafl›n›yordu. Üç y›l sonra, 1996’da Kad›köy’deki 1 May›s mitingine atefl alt›nda yürüyecektik yine. Daha kortejler yürüyüfle geçmeden iki flehit verecektik. Katliamc›lar›n sald›r›s›n› tafllarla püskürten devrimciler, yüz bin kiflinin meydana akmas›n› sa¤lad›lar yine de. Atefl alt›nda sürdürülüyordu bu ülkede herfleyin kavgas›. Ve hep öyle olacakt›. Her seferinde flehitlerimiz gücümüz oldu meydanlarda. Katledilen iflçilerin, devrimcilerin cenazelerini sloganlar›m›zla u¤urlay›p, onlar›n katledilmesine cevap olarak daha görkemli 1 May›slar gerçeklefltirdik. 1 May›slar› flehitlerimizle kazand›k, flehitlerimizle yürüyoruz. 2004’te de flehitlerimizden ald›¤›m›z güçle, zaptedece¤iz meydanlar›.

Say› 3 27 25 Nisan 2004

U¤ur Yaflar K›l›ç, fiengül Y›ld›ran

1 May›s 1996

Dursun Odabafl, Hasan Albayrak Yalç›n Levent, Ak›n Rençber


Bir Operasyon; AB ve AKP’nin hukuksuzlu¤u

örgütsüzlefltirmek ve Apolitiklefltirmek istiyorlar

Say› 3 28 25 Nisan 2004

“DHKP-C’ye uluslararas› operasyon” ad› alt›nda yap›lan 1 Nisan terörü, demokratik mücadeleyi, haklar ve özgürlükler mücadelesini sindirmeyi, bu mücadeleyi yürütenleri tasfiye etmeyi amaçl›yordu. Oligarflinin bu amac›, örgütsüzlefltirmeden ve buna ba¤l› olarak apolitiklefltirmeden ba¤›ms›z düflünülemez. Bu yan›yla 1 Nisan, 19 Aral›k katliam›n›n ve F Tiplerinin devam› niteli¤indedir. 19 Aral›k’›n en temel hedefi örgütlenmeydi. Devrimci tutsaklar nezdinde örgütlü, direnen kesimler tasfiye edilmek istendi. Katliam›n boyutuyla da tüm halka, “örgütlü olduklar›nda, mücadele ettiklerinde bafllar›na ne gelece¤inin” mesaj› verildi. 1 Nisan da bu politikan›n farkl› bir biçimde uygulanmas›d›r. Halk›n örgütlenmesini savunanlar, öncülü¤ünü yapanlar susturulur, yokedilirse örgütsüzlük bata¤›ndaki milyonlar› yönetmek iktidar için kolay olacakt›r. Düzenin niteli¤ini, nas›l bir sistemle yönetildi¤imizi, sömürüyü ve zulmü halka aç›klayanlar olmazsa, kitlelerin apolitiklefltirilmesi daha etkili olacakt›r. AKP’nin polisi, oligarflinin ony›llard›r sürdürdü¤ü örgütsüzlefltirme ve apolitiklefltirme politikas›n›n “operasyonlar›”n› yap›yor. Bas›lan kurumlar›n tümü yasal, demokratik olmas›na ra¤men, terör demagojisi ve Avrupa’n›n deste¤ini kamuflaj olarak kullan›yor. Yasal dernekleri yasad›fl› gibi göstererek, evi, iflyeri bilinen yöneticilerini dernek önlerinden gözalt›na alarak halka ‘derneklere gitmeyin, örgütlenmeyin’ deniliyor.

Örgütsüz Halk Kölelefltirilmifl Halkt›r AKP Köle Halk ‹stiyor Oligarflik sistemde yasalarda yaz›l olan “örgütlenme hakk›n›n” herkes için geçerli olmad›¤› bir kez daha görülmektedir. Buna göre; demokratik kitle örgütlerinin faaliyetleri ve muhalif kimli¤i, oligarflinin belirledi¤i s›n›rlar›n d›fl›nda olmamal›d›r. Muhalifli¤i düzene de¤il, bir tak›m aksakl›klara karfl› olmakla s›n›rl› olmal›d›r. Hele halk› örgütlemeyi hiç hedeflememelidir. Operasyonlara iliflkin polisin haz›rlad›¤› fezlekenin ana mant›¤›nda da hedef örgütlenmedir. Devrimcilerin demokratik kitle örgütlerinde örgütlenmelerinin ne kadar tehlikeli oldu¤u terör demagojileri ile süslenerek anlat›lmaktad›r polis fezlekesinde. 1980’lerin sonunda halk örgütlenmelerinin yayg›nl›¤›n›, hak arama mücadelesinin

geniflli¤ini örnek gösteren polis, “terör” yaygaras› ile, “böyle olmamas› için”, yasal, demokratik kurumlar›n›n yaflat›lmamas› gerekti¤inin sistem için ne kadar önemli oldu¤una dikkat çekmekte. En ç›plak haliyle mant›k fludur: Bu ülkede muhalif hiç kimse dernek kuramaz, örgütlenemez, demokratik mücadele veremez, hiçbir hakk›n› aramak için biraraya gelemez, hak talep edemez. Biz neye ne kadar izin verirsek, herkes onunla yetinir. Burjuva bas›nda bolca boy gösteren “Sivil Toplum Örgütleri”, bu verilen iznin s›n›rlar› içindeki kurumlard›r. Ve as›l olarak gündemlerinde halk›n örgütlenmesi yoktur. Bir ço¤u “rapor haz›rlamaktan” baflka faaliyet göstermez, kimisi de do¤rudan sermayenin ç›karlar›na hizmet eder. Tümünün temel ifllevi, iktidar›n “örgütlü toplum” yalan›n›n, demokrasicilik oyununun vitrinidirler. Gerçek halk örgütlülüklerinin, halk›n hak ve özgürlüklerinin mücadeleyle kazan›laca¤›n› söyleyenlerin, mevcut yasalar çerçevesinde dahi olsa, yaflamamas› için her türlü bask›, tutuklama, komplo uygulanmaktad›r. 1 Nisan operasyonlar› da bu çerçevedeki bask›lar›n en boyutlular›ndan biridir.

Halk, Örgütlenmenin Gücünü Görmemelidir AKP iktidar›n›n politikas›nda bir yenilik yoktur elbette. Her kesimden yoksul halk›n örgütsüzlü¤ü, her dönem burjuvazinin sömürü ve zulmünü rahatça sürdürmesinin dayana¤› olmufltur. Katliamlar, ‘operasyonlar’, psikolojik savafl, yalan ve karalama kampanyalar›, terörizm demagojisi, iflkenceler, kaybetmeler ise, bunun araçlar›d›r. Oligarflinin korkusu her türlü örgütlenmedir. Hak arama bilincinin geliflmesine, halk›n birli¤inin gücünü görmesine hizmet edecek, her türlü örgütlenmeye düflmand›r oli“Terör” demagojilerini orgarfli. Bir gecetadan kald›rd›¤›n›zda, baskondu mahalk›nlar›n neden yap›ld›¤› lesinin su, yol sorununu çözç›plak hale gelecektir: mek için kurEmekçi halk temel hak ve du¤u dernek özgürlükleri için örgütlende, gençli¤in mesin, gençlik “halk için kültürel faaliyetleri için kurbilim, halk için e¤itim” hedu¤u kulüpler defiyle bir araya gelmesin, de bu kapsamtutuklu aileleri hapishanedad›r. lerdeki zulme karfl› durmaGazi Halk›, s›n, sosyalist bas›n oligar“Halk Meclisi” flinin ve emperyalizmin ad› alt›nda biraraya gelmek, gerçek yüzünü yazmas›n...


dayan›flma içinde sorunlar›na çözüm bulmak m› istedi? Polis hemen bafll›yor meflrulu¤unu yoketmek için sald›r›lara, terör demagojilerine. Bas›n bu konuda bafl yard›mc›s›d›r. Mesela, Fetullahç› Zaman gazetesi manflet at›yor; “müphem meclis” diye. Sonra birer ikifler gözalt›lar, bask›lar gündeme geliyor. Ya da iflçi sendikalaflmak m› istedi; patronla birlikte polisi, jandarmas› seferber olup engellemek için her yola baflvuruyor. Dikkat edin, sendikalaflt›klar› için iflten at›lan iflçilerin bu yasal, meflru haklar›n› korumak için yaflama geçirdikleri bütün direnifllerin karfl›s›nda polisi, jandarmas› ile devlet vard›r. Yani sorun bir fabrikadaki sendikalaflma sorunu de¤ildir oligarfli aç›s›ndan, örgütsüzlü¤ün her alana yay›lmas›, halk kitlelerini kölelefltirmedir. Yasalar›n, sendikay› bir hak olarak yazmas›n›n hiçbir önemi yoktur. ‹flçi s›n›f›n›n yüzy›ll›k mücadelesinin sonucu olarak yasal olarak tan›mak zorunda kalm›fl, ama fiili olarak yoketmek için bask›lar›na hiç ara vermez. Köylüye, küçük esnafa, memura karfl› da ayn› zihniyeti görürsünüz. AKP iktidar› Amerikan emperyalizmine dayanarak sürdürdü¤ü iktidar›n›n varl›k koflulu olarak, halk›n örgütsüzlü¤ünü, muhaliflerinin tasfiye edilmesini görmektedir. Yoksullu¤un büyüdü¤ü, siyaseti ve ekonomisi emperyalizme teslim edilmifl, iflsizli¤in devasa boyutlara ulaflt›¤›, adaletsizli¤in ars›zca savunuldu¤u, halk›n dilencilefltirilmek istendi¤i bir ülkede, ancak halk›n örgütsüzlü¤ü koflullar›nda iktidarlar›n› sürdürebiliyorlar. ‹ktidar›n bütün politikalar›n› kitlelerin apolitikli¤i koflullar›nda rahatça uygulad›¤› gözönünde bulundurulursa, bunun önemi daha iyi anlafl›lacakt›r. Örne¤in, hapishanelerindeki ölümlere “banane” diyen bir iktidar, toplumu çürütürken bu apolitiklikten güç al›yor. Örne¤in Tayyip devletin en temel görevleri konusunda “bir de lokman›z› a¤z›n›za m› verelim” diye azarlayabiliyorsa, bu apolitikli¤e dayan›yor. Halk›n en dinamik kesimi olan gençlik ise, örgütsüzlefltirme, apolitiklefltirme sald›r›s›nda özel olarak hedef al›n›yor.

Oligarflinin Nas›l Bir Halk, Nas›l Bir Gençlik ‹stedi¤ini AKP’nin Polisinden Dinleyin 12 Eylül cuntas›n›n en a¤›r bask›, yasak, gözalt› ve tutuklamalar› gençli¤e yönelmifltir. YÖK ad› verilen cunta kurumu bu amaçla kurulmufltur. Akademik, demokratik hiçbir konuda en küçük bir talebi, itiraz› olmayan, elefltirmeyen, yozlaflt›r›lm›fl, ülke ve dünya sorunlar›ndan bihaber gençlik bu politikan›n sonucu olarak yarat›lm›fl-

t›r. 2003 6 Kas›m’›ndan bu yana bütün üniversitelere yay›lan ve gençli¤in en politik, örgütlü kesimlerini hedefleyen soruflturmalar bunun için pervas›zca uygulanmaktad›r. Apolitiklefltirme o noktaya varm›flt›r ki, politikan›n sahipleri ve uygulay›c›lar› dahi yer yer bundan flikayet eder duruma gelmifltir. Gençli¤i politik olduklar›, örgütlendikleri, hak arama mücadelesi verdikleri için cezaland›ran rektörler buna örnektir. Hem politik, örgütlü gençli¤i cezaland›rmaya devam etmekte, hem de apolitikli¤in sorumlusu olarak da gençli¤i elefltirmektedirler. Geçen haftaki Ekmek ve Adalet’te haberini okudu¤unuz Malatya Üniversitesi rektörü bu konuda istisna de¤ildir. Ama buna ra¤men YÖK’üyle, medyas›yla, e¤itim sistemiyle, polisi, jandarmas› ile apolitiklefltirme, örgütlenmelerini yoketme politikalar›ndan vazgeçmezler. Oligarflinin nas›l bir gençlik istedi¤inin en veciz ifadelerini polis aç›klamalar›nda, zihniyetinde bulabilirsiniz. Düzen ony›llard›r “anarfli masum gençlik talepleriyle bafllad›” demagojisini ifllemektedir. “Örgüt operasyonu” diye Tv’lere ç›kar›lan insanlar›n önüne konulan kitap-dergi vb. ile “sak›n okumay›n, yoksa bafl›n›za gelecek olan› görüyorsunuz” denilmektedir. ‹ktidarlar bu demagojiyi bugün polis ve onun yönlendirdi¤i medya arac›l›¤›yla sürdürmekte. Bir örnek; Türkiye’nin onlarca kentinde yasal olarak kurulu bulunan Gençlik Dernekleri, nas›l bir üniversite, nas›l bir e¤itim istediklerini Tercüman gazetesi yazar› Serdar Arseven’e yazm›fllard›r. O da 4 fiubat tarihli köflesinde yer verir. Emniyet Müdürü rütbeli bir polis flefi an›nda Arseven’e cevap yazar. Özetle flöyle demektedir: “Bugün ‘masum taleplerle’ ba¤›ran Gençlik Dernekleri, illegal TÖDEF’in devam›d›r.... As›l amaçlar› federasyonlafl›p Dev-Genç’i kurmakt›r. fiimdiden flu kadar ilde örgütlenmifllerdir... Yasad›fl› örgütün legal yap›lanmalar›d›r...” Her sat›r› zihniyetini ortaya koyan mektuba dergimizde daha önce yer verdi¤imiz için yinelemeyece¤iz. Ancak Muhalif olup da, “flu bu örgütün devam›, falanca örgütün paravan örgütü, yasal kurumu, yay›n organ›..” olarak gösterilme-

Say› 3 29 25 Nisan 2004


Say› 3 30 25 Nisan 2004

yen hiçbir demokratik kurum yoktur. “Gençlik Dernekleri’nin yasal olmas›na bakmay›n siz” diyor polis? Peki neye baks›nlar? Polisin dedi¤ine. Peki polis ne diyor? Örgütlenmek yasak! Yasal bir hak olan federasyonlaflmay› bile suç sayan bu faflist zihniyet, “Dev-Genç” örne¤iyle de, gençli¤in nas›l olmamas› gerekti¤ini ortaya koyuyor. Dev-Genç’in bu ülke tarihinde neyin simgesi oldu¤unun cevab›, ayn› zamanda polisin de ne yapmak istedi¤inin cevab›d›r. Herkes bilir ki, Dev-Genç bu ülkenin anti-emperyalist, anti-oligarflik mücadelesinin en canl› damar›d›r. Tarihsel olarak ispatl›d›r ki, vatanseverli¤in, emperyalizme karfl› ba¤›ms›zl›¤›n sesidir Dev-Genç. Halk›n sorunlar›na sahiplenen, her kesimin mücadelesiyle bütünleflen, yan›nda yer alan, her ac›y› yüre¤inde hisseden, hak ve özgürlük mücadelesi neredeyse, orada olan bir gelenektir Dev-Genç. Bafl›na çuval geçiren, ülkenin her kar›fl topra¤›n› kanl› çizmeleri ile çi¤neyen Amerikan emperyalizmine g›k› ç›kmas› bir yana, onun korumala¤›n› yapan polis, iflte böyle bir gençli¤i istemiyor.

Mahir’in Gençleri ve Gençli¤in Hali “Siz inanmay›n onlar›n bu taleplerine, taleplere de¤il, bunu kimin dile getirdi¤ine bak›n, onlar Dev-Genç’li” diyen polis, üniversite önünde “iflte buras› hain yuvas›” diye bö¤ürtülerle, silah çekerek yürüyen polistir. Sözünü etti¤i Dev-Genç’liler ise, Mahir’in gençli¤idir. “Gençlik –der Mahir– do¤as› gere¤i at›lgand›r, coflkuludur, yüreklidir. Her türlü ç›kar duygusundan ve artniyetten uzakt›r. Ve de toplumun en az bozulmufl tabakas›n› oluflturur. Do¤ald›r ki bu nitelikleriyle gençlik emperyalizmin karfl›s›nda, ba¤›ms›zl›ktan yanad›r. Gençlik devrimci y›¤›nlar›n politik bilince ulaflmad›klar› yar›-sömürge bir ülkede, ba¤›ms›zl›k mücadelesinde toplumun devrimci s›n›f ve tabakalar›n› harekete geçiren bir dinamit fitilidir.” ‹flte bu nedenle 12 Eylül’ün bafl hedeflerinden biriydi gençlik. Gençli¤in anti-emperyalist, antioligarflik yan›n› yok etmek için, halk›n sorunlar›na duyars›z bir gençlik yaratmak için, -reformist solun da deste¤iyle- örgüt düflmanl›¤› körüklendi. ‹deolojik sald›r›lara, bask›, tutuklama, yasaklar, cezalar efllik etti. Bugün de ayn› nedenle hedeftir gençli¤imiz. 1 Nisan günü Gençlik Derne¤i’ni ve Gençlik Gelecektir dergisini balyozlarla kap›lar›n› k›rarak basan polisin hedefi de farkl› de¤ildir. Mahir’in gençli¤i ile oligarflinin yaratt›¤› genç-

li¤in fark›n›, geçti¤imiz ay yay›nlanan bir araflt›rma çarp›c› olarak ortaya koymaktad›r. Dokuz Eylül Üniversitesi'nde yap›lan “gençli¤in de¤er yarg›lar›n›n y›llar içinde de¤iflmesi” araflt›rmas›, 23 y›lda gençli¤in de¤iflimini inceliyor. Prof. Dr. ‹brahim Arma¤an ilk araflt›rmas›n› gençli¤in alabildi¤ine politik oldu¤u, anti-emperyalist, anti-oligarflik mücadelenin ön saflar›nda yer ald›¤› dönemde, 1979’da yapm›fl. De¤er yarg›lar› aç›s›ndan elde etti¤i sonuçlara göre, gençli¤in yüzde 21.02'si ilk s›rada “sevgi”yi belirtirken, ikinci s›rada yüzde 18.20 ile "özgürlük" yer al›yor. Sadece 2.64'ü paray› ilk s›raya koyuyor. Ayn› araflt›rmay› 1997’de yapan Arma¤an, de¤er yarg›lar›ndaki de¤iflimi kaydederken, 2002 y›l›ndaki araflt›rmas› çarp›c› sonucu ortaya koydu. Prof. Arma¤an’›n “Sosyolojik aç›dan kaybolmufl bir gençlikle karfl› karfl›yay›z” sözleriyle durumu özetledi¤i verilere göre; para yüzde 20 ile birinci s›raya yükseldi. Özgürlük ise s›ralamada yer bile alamad›. Emperyalizmin dünya genelindeki politikalar›ndan ba¤›ms›z de¤ildir elbette bu sonuç. Ancak, ülkemiz koflullar›nda 12 Eylül bir dönüm noktas›d›r. Bütün iktidarlar cunta politikalar›n› uygulamaya devam etmifllerdir. Bugün AKP iktidar›n›n uygulad›¤› da cuntan›n politikas›d›r. Mahir’in “her türlü ç›kar duygusundan ve artniyetten uzakt›r” diye tarif etti¤i ve gerçekte de böyle olan gençli¤imizi, ‘tehtid’ gören, “bakmay›n siz onlar›n yasal derneklerine, amaçlar› baflka” diyenler çürütmüfltür. Paradan baflka hiçbir de¤eri olmayan, tek hayali popstar olmak olan, ülkenin ba¤›ms›zl›¤›, halk›n sorunlar› umurunda olmayan, iflkencecilerin s›kça dile getirdikleri gibi “hayat›n› yaflayan” bir gençliktir eserleri.

Örgütlenmek Meflru Hakt›r Örgütlenmek, sömürü ve zulme karfl› mücadele etmek büyük bir suç, terörizm olarak gösterilmek isteniyor. Amerika’n›n bütün dünyaya dayatt›¤› bu politika, Türkiye’de iflbirlikçi oligarfli taraf›ndan yaflama geçiriliyor. “Falanca dernek ad› alt›nda örgütlenen” diye bafllayan ifadeler bofl yere ortal›¤› kaplam›yor. Arseven’e yazan polis müdürünün zihniyeti, düzenin zihniyetidir. Yasa, hukuk bir yana, örgütlenmek her biçimde suçtur bu zihniyete göre. 1 Nisan’da hedeflenen kurumlar›n tümü yasal olmas›na karfl›n, yasall›k da bu konuda bir s›n›rlama olamaz. Bask›, zulüm ve sömürü alt›nda yaflayan bir halk›n bunlara karfl› her türlü örgütlenmesi en do¤al ve meflru hakk›d›r. Halklar›n tarihi bu meflrulu¤un bedellerle savunulmas›n›n tarihidir.


“Irak'tan çekilmemizi, Afganistan'dan çekilmemizi istiyorlar? Daha sonra nereye çekilece¤iz?”

“Go Home!”

EV‹N‹ZE DÖNÜN!

ABD’nin orta¤› ‹ngiltere Baflbakan› Tony Blair, geçti¤imiz günlerde Observer gazetesinde yay›nlanan bir yaz›s›nda, “Irak’ta iflgale son!” diyenlere “Nereye çekilece¤iz?” diye sorup flunlar› ekliyor: “Irak'tan çekilmemizi, Afganistan'dan çekilmemizi istiyorlar? Daha sonra nereye çekilece¤iz?” Tony Blair’in sözleri, bir emperyalistin kafa yap›s›n›, ruh halini tüm ç›plakl›¤›yla gösteriyor. Amerikan›n imparatorluk politikas›n› da özetliyor bu sözler. Afganistan, Irak, sanki babas›n›n mal›!

Onlar emperyalist oldu¤u için, dünyan›n istedikleri yerinde bulunmak onlar için “hak” sanki. Sadece kendi ülkesinin s›n›rlar› içinde yaflamay› çok anormal bir durum olarak görüyor. Emperyalizm, do¤as› gere¤i böyle düflünür. Blair de böyle düflünüyor. Bush da, Amerikan egemen s›n›f› da böyle düflünüyor. Emperyalistler, dünyay› kendi aralar›nda paylaflt›klar› için, tüm dünyay› sömürgelifltirmek onlar›n do¤as›nda oldu¤u için, Blair bu sözleri söylüyor. “Emperyalizm de¤iflti” diyenleri, küreselleflme hayranlar›n› hayal k›r›kl›¤›na u¤ratsa da, konuflan emperyalizmdir.

mektedir.

Bir Amerikanc›, Irak’taki direnifli bak›n nas›l aç›kl›yor: “ABD... iflgalin ilk günlerinde halk›n sempatisini toplad›. Ama k›sa zaman içinde ABD iflgalinin üst üste beceriksizlikleri, Paul Bremer'in bitmek bilmeyen hatalar›, Pentagon ve ABD D›fliflleri aras›ndaki kavgan›n Ba¤dat'a tafl›nm›fl olmas› Irakl›lar'› can›ndan bezdirdi. Ne iflgal iflgaldi ne de tam anlam›yla özgürlük gelmiflti...” (Asl› Ayd›ntaflbafl, 12 Nisan 2004, Sabah) Cehalet ak›yor her sat›r›ndan. Amerikan hayranl›¤› ak›yor. Kafalar›nda vatan yok, vatanseverlik yok. Yurt kavram› yok. Amerika “güzel güzel” yönetseydi, Irakl›lar da “uslu uslu” boyun e¤eceklerdi ona göre. Tony Blair’in zihniyetiyle ayn›. Tek fark var; Blair emperyalist efendi, Ayd›ntaflbafl emperyalistin ufla¤› olarak düflünüyor. ABD’nin planlar› ve Amerikanc›lar›n “kimsenin ABD karfl›s›nda duramayaca¤›ndan” hareket eden hesaplar› bozulmufltur. ABD, bugün yüzbinlerce askerle iflgal alt›nda tuttu¤u Irak’› yönetmekten aciz durumdad›r. Hesaplar› bozan, ABD’yi acizlefltiren, Irak halk›n›n vatan savunmas›d›r.

Amerika’n›n imparatorluk politikalar›n› hala anlamam›fl olanlar, Blair’in bu sözlerini çözümlesinler, herfleyi anlayacaklard›r.

‹flgale karfl› direnifl savafl›n›n güçlenmesi ve yayg›nlaflmas›, iflgal ortaklar›n›n saflar›ndaki çeliflkileri de büyütüyor.

“Yanki Go Home!” slogan›n›n dün oldu¤u gibi, bugün de halklar›n en güncel slogan ve talebi oldu¤unu, olmas› gerekti¤ini göreceklerdir. Emperyalizmi kendi topraklar›ndan kovmak, evine göndermek, halklar›n bugün yürüttü¤ü en kutsal savaflt›r. Irak bu savafl›n en aç›k cereyan etti¤i yer durumundad›r. Ve, silahlar›yla “Go Home” diyen bir halk›, emperyalizmin yenemeyece¤inin kan›t›d›r.

Irak’ta Geçici Yönetim Konseyi’ndeki istifalar, oluflturulmaya çal›fl›lan Irak ordusunun operasyonlara kat›lmay› reddetmesi bunun içteki yans›malar›d›r.

Irak’ta iflgalciler acz içinde! 9 Nisan 2003’ten önceki günlerde, ABD’nin Irak’a müdahalesinin zorunlulu¤unu, gereklili¤ini, yarar›n› savunan kesimler hiç de az de¤ildi. Ama art›k tüm Amerikanc›lar, kendi yalanlar›n›n içinde bo¤ulmufl durumdad›rlar. Dahas›, Irak halk›n›n direnifli onlar› her saniye tekzip et-

‹spanya ve ard›ndan da Honduras’›n askerlerini çekece¤ini aç›klamas› ise, iflgal ortaklar› saf›ndaki en büyük çatlaklardan birini ortaya ç›kard›. ABD, ortaklar›n› kaybetmemek için bugünlerde, “uluslararas› bar›fl gücü” (yani iflgal orta¤›) olmay› kabul eden ülkelere, “askeri e¤itimi, donan›m ve 880 milyon dolar” verilmesini öngören bir plan haz›rl›yor. Plan›n ad› da “Küresel Bar›fl Operasyonlar› ‹nisiyatifi” olarak konulmufl. Küresel iflgalci, imparatorluk hedefinden elbette kolay vazgeçmeyecek. Fakat sonucu direnen dünya halklar› belirleyecek.

Say› 3 31 25 Nisan 2004


Amerika Onayl›yor ‹srail Katlediyor Halklar›n›n kurtuluflu, ülkelerinin ba¤›m s›zl›¤› için ‘savaflç› onuruyla ölenler’, tüm halklar›n flehididir. Amerikan-‹srail terörizmi Filistin halk›n› teslim alamayacak! Siyonizmle ve Amerika ile iliflkilerini sürdüren Tayyip’in “k›namalar›” halk›m›z› aldatmak içindir. Onlar›n yüre¤i hiçbir mazlum için yan maz, çünkü onlar katillerin suç ortaklar›d›r.

Say› 3 32 25 Nisan 2004

Hamas’›n ruhani lideri fieyh Ahmet Yasin’in ard›ndan, terörist devlet ‹srail, Hamas’›n yeni lideri Abdülaziz El Rantissi'yi de 17 Nisan günü füzeyle düzenledi¤i suikast sonucu öldürdü. Sald›r›da o¤lu Muhammed Rantisi ve korumas› Ekrem Nas›r da katledildi. Katliam›n ard›ndan Filistin halk› sokaklara döküldü. Onbinlerce Filistinli öfkeyle intikam yeminleri ederken, Hamas’tan yap›lan aç›klamada, “intikam›n› 100 misillime ile alaca¤›z” denildi. Filistin hükümeti taraf›ndan yap›lan aç›klamalarda da, ‹srail’i cesaretlendirenin Amerika oldu¤una vurgu yap›ld›. Sald›r› baflta Ortado¤u ülkeleri olmak üzere dünya halklar› taraf›ndan öfkeyle karfl›land› ve meydanlarda protesto edildi. Tüm gösterilerde ABD ve ‹srail bayraklar› yanyana yak›ld›, her ikisini de lanetleyen sloganlar at›ld›. Filistin halk›n›n büyük öfkesi cenaze töreninde de sürdü. 20 bin kiflinin kat›ld›¤› cenazede ‹srail’den intikam al›naca¤› onbinler taraf›ndan hayk›r›ld›.

ABD’den Kutlama Ve ‹kiyüzlü ‘K›nay›c›lar’

T›pk› fieyh Yasin’de oldu¤u gibi, Rantisi’nin katledilmesinde de hiçbir hükmü olmad›¤› ortada olan k›namalar yay›nland›. ABD ise bu terör sald›r›s›nda da ‹srail’i, “Hamas bir terör örgütü, ‹srail’in kendini savunma hakk› vard›r” aç›klamas›yla kutlad›. Amerika’n›n terörizmi kutlayan mesaj› elbette kimse için sürpriz de¤ildir. Tersine tüm dünya “beklenini” dinleme kay›ts›zl›¤› içinde karfl›lam›flt›r. Amerika’n›n yaratmak istedi¤i de budur zaten. ‹srail terörizmini tüm dünyaya ra¤men böyle meflrulaflt›rmak, en az›ndan kan›ksatmak istiyor. Amerikan imparatorlu¤u tüm dünyaya hukuksuzlu¤u, adaletsizli¤i, iflgalleri ve katliamlar› dayat›yor. Bu art›k kimse için tart›fl›l›r bir olgu de¤ildir. Art›k tart›fl›lmas› en az bu gerçek kadar abes olan bir baflka durum da, Son sürecinde en çok uzlaflmadan sözeden Arafat’›n belirtti¤i gibi, “Filistin'de tek yol direnifl”dir. Amerikan emperyalizminin bafl›n› çekti¤i terör ittifak›na karfl› her yerde silahl› direniflten, halklar›n meflru fliddetinden baflka hiçbir yol yoktur. As›l ikiyüzlülük ise k›nay›c›lar cephesindedir. “K›nay›c›” BM ve Avrupa’n›n hiçbir siyasi, ekonomik, askeri yapt›r›m uy-

Abdülaziz El Rantissi

"Yak›nda bizim büyük ölümlerimizi duyacaks›n›z, o zaman al›nlar›m›zda flu yaz›lacak: 'Bizler direndik! ‹leri at›ld›k ve kaçmad›k!' Ve bizimle birlikte çocuklar›m›z, kad›nlar›m›z, yafll›lar›m›z ve gençlerimiz ölecek! Bizden teslim olmam›z› ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin! Çünkü biz, bunu yapsak da ölece¤imizi biliyoruz. B›rak›n savaflç› onuruyla ölelim!" fieyh Ahmed Yasin gulamadan, aksine iliflkilerini sürdürerek yay›nlad›¤› k›namalar›n›n hiçbir anlam› yoktur. Arap Birli¤i ve bölge ülkelerin iktidarlar› ise, bu terörün bafldestekçisi ABD’nin dostlar›d›r, onun sayesinde ayakta durmaktad›rlar. ABD’den izinsiz tek bir ad›m atamayanlar›n ‹srail’i k›namalar› kendi halklar›n›n bask›s›n›n bir sonucudur sadece. Onlar “Filistin davas›n›” çoktan satm›fllard›r. K›nay›c›lar›n en riyakar› ise Türkiye’ninki ve Tayyip Erdo-


Bir Gün Dönecekler

¤an’›n “bu terördür” aç›klamas›d›r. ‹srail ile her türlü askeri, siyasi, ekonomik iliflkileriyi sürdüren siz de¤il misiniz? Temelinde bölge halklar›n›n kan›, can›, iflgal edilmifl topraklar› olan stratejik ittifaklar› siz imzalad›n›z. Tayyip, bu israil ile ve onun destekçisi ABD ile iliflkilerini kesebiliyor mu? Kesemez. O zaman k›namalar›n, halk›, kendi taban›n› aldatmaktan baflka hiçbir anlam› yoktur.

Terörizmin Alenisi: Amerikan Onay› Sald›r›n›n ard›ndan, terörizm demagojisine sar›lan ‹srail, “eli kanl› terorizmin bafl›n› vurduk” aç›klamas› yapt›. Amerikan imparatorlu¤unun egemenli¤indeki dünyada, zalimlerin en büyük demagojisinin “terörizm” oldu¤u bir kez daha görülmüfltür. E¤er bir terör tan›m› yap›lacaksa, bunun ‹srail’in sald›r›lar›na bak›larak yap›laca¤› aç›kt›r. Ve bu terörizmin bafl›, demagojiyi en çok kullanan Amerika’d›r. Ama onlar hala terörizm demagojisi yap›yorlarsa, herkesin durup “terörizm ne?” diye düflünmesi ve “terörizm” demagojisini kullanan bütün iktidarlara, kuflkuyla bakmas› zaman›d›r. Gizli, sakl› yap›lm›yor terörizm ittifak›. Sald›r›dan k›sa süre önce bu kanl› terör örgütünün lideri Ariel fiaron Amerika'ya gidiyor, sonra füzeler Filistin halk›n›n bafl›na ya¤›yor. Onay’›n bir tek yaz›l› belgesi eksik. ‹srail’in

fieyh Yasin’in katletmesinin ard›ndan BM’de ç›kar›lmak istenen k›nama karar›na ABD vetosu da bir onayd›, bu kez daha aleni yapt›lar. Kimileri ‹srail’in suikast politikas› ile ne yapmaya çal›flt›¤›n› soruyor. Ya da flöyle bir mant›k yürütülüyor; Amerika bir yandan “Filistin sorunu çözülmeden terörizm bitmez” derken, öte yandan, emperyalist “yol haritalar›” çerçevesindeki bir “çözümü” dahi dinamitleyen suikast politikas›na neden onay veriyor ve destekliyor? ‹srail ve ABD’nin politikalar›nda karmafl›k olan bir fley yoktur. Ayn› politikay› ülkemizde AKP uyguluyor. Direnen bütün dinamikler yok edilmek isteniyor. Liderlerine suikastler düzenlemek, katliamlarla gözda¤› vermek, terörize edip meflrulu¤unu yok etmek ve daha bir çok terör yöntemi bu politikan›n uyguland›¤› araçlard›r. ‹srail deyim yerindeyse “vura vura kan›ksatma” yolunu izliyor. Özel olarak da Hamas’› Filistin içinde aç›k, meflru hareket edemez noktaya getirmek istiyor. Böyle oldu¤unda “terörizm” demagojisini daha rahat yapaca¤›n› hesapl›yor. Baflaramayacaklar! Direnen Filistin halk›n› bu kanl› terör ittifak› teslim alamayacak. Halklar cephesinin, emperyalist cephe ile s›cak çat›flma içinde oldu¤u Filistin’de, Irak’ta kazanan biz olaca¤›z.

Amerika, bugüne kadar “tarafs›z” görünümünü koruyabilmek için, ‹srail iflgaline aç›k onay vermemiflti. Rantisi suikastinin hemen öncesinde Bush ile fiaron görüfltü ve yap›lan aç›klamada bu onay da verildi. Buna göre, “‹srail bar›fl plan›” denilen iflgal plan›na destek verildi. Plan, Filistin topraklar›n›n bir k›sm›n›n ilhak›yla ‹srail’e katmay› öngörüyor. Plan›n önemli bir yan›n› da 1967’deki ‹srail iflgalinin ard›ndan topraklar›ndan sürülen milyonlarca Filistinlinin geri dönüfllerinin önünün kapat›lmas› oluflturuyor. Filistin halk›n›n kendi topraklar›na dönüfl hakk›n› “Filistinli mültecilere geri dönüfl hakk› tan›nmas› gerçekçi olmaz” sözleriyle aç›klayan Bush, emperyalizmin halklar›n haklar›na bak›fl›n› en ç›plak haliyle anlat›yor. Bir halk›n topra¤› elinden al›n›yor ve baflka bir ‘devlete’ veriliyor. Ne meflruluk, ne hukuk gibi kayg›lar yok, sadece askeri, ekonomik gücüyle yap›yor bunu. Kimilerinin tutunacak dal olarak gördükleri BM’nin, “uluslararas› sistem”in ise “kabul edelimez” demekten baflka hiçbir sesi ç›km›yor. Filistinli bütün direnifl örgütleri taraf›ndan tepkiyle karfl›lanan bu plan›n gerçek hayatta yaflam flans› olmad›¤› da görülecektir. ABD taraf›ndan onaylanmas› da bunu de¤ifltirmez. ABD onay› ve gücü her fley olsayd›, Irak iflgalinde bata¤a gömülmezdi yankiler. O topraklar Filistin halk›n›nd›r. Bugün zorbal›kla, iflgalle gaspedebilirler, ama kal›c› olamazlar. Yurtlar›ndan sürülenler bir gün mutlaka o topraklara dönecekler...

Say› 3 33 25 Nisan 2004


30 Mart 1972’den Günümüze

Bir Destan lip bizi buluyor. Ve bu kaç›n›lmaz bir “buluflma”d›r. Türkiye devriminin yoluna girenler, o yolda ölümün da oldu¤unu bilirler. Ölümü göze alamayanlar, ne bir devrimci, ne de halktan yana bir iddian›n sahibi olamazlar. *** Bir zorunluluk sonucu bu köye gelmifllerdi. Günlerden 6 Aral›k’t›. 6 Aral›k’tan sonra Hozat’›n Çaytafl› köyünün ad›, Çaytafl› kahramanl›¤›’yla an›lacakt›. Kemal Askeri komutas›ndaki grup sabah saatlerinde köye girdikten az sonra kuflat›ld›.

Bölüm 5

DESTANI YARATAN ‹DEOLOJ‹ VE POL‹T‹KADIR

Say› 3 34 25 Nisan 2004

Bu destan›n içinde anlatt›¤›m›z ve daha anlat›labilecek hiç bir direnifl, “tekil bir örnek” olarak kalmam›flt›r. Çünkü her sat›r›, hakl›l›k ve meflr uluk bilinbilinciyle, iktidar iddias›yla, savaflma kararl›l›¤›ykararl›l›¤›yla, halka ba¤l›l›k ve s›n›rs›z bir fedakarl›kla yaz›lan bir destand›r sözkonusu olan. Bu kahramanl›klar bir anlay›fl›n sonucudur. Böyle oldu¤u için gelenekselleflmifltir; ola¤anüstülükler ola¤anlaflm›fl, kahramanl›klar kitleselleflmifltir. Yaz› dizimizin önceki bölümlerinde 34 y›la yay›lan ve birbirine benzer özellikler gösteren direniflleri ardarda anlatt›k. Yüzlerce örne¤in gösterdi¤i, 34 y›ll›k kesintisizliktir. Yüzlerce örne¤in anlatt›¤› bu kesintisizli¤in temelindeki ideolojik ve politik flekillenifltir. Yaz› dizimizi, iki devrimcinin farkl› koflullarda ve zamanlarda ölümün üzerine yürümesinin k›sa öyküsünü anlatarak bitirece¤iz. Son bölüme bu örnekleri seçmemiz rastlant› de¤il elbette. 30 Mart 1972’den Günümüze uzanan bu destan›n son halkalar›ndan biri, 110 flehidin verildi¤i ve halen süren büyük direnifltir. Ve bu direniflte, üzerinde en çok spekülasyon yap›lan konulardan biridir “ölmek.”. Direnme ruhundan, devrim düflüncesinden, oligarfliyle halk aras›ndaki savafl gerçe¤inden uzak olanlar›n a¤z›ndan “ölümü kutsamak” nakarat› eksilmemektedir. ‹flte bu nedenle “ölümün üzerine yürüyen” iki direniflçinin anlat›m›n› koyduk bu son bölüme. Biz mi gidip ölümü buluyoruz; hay›r, ama o ge-

Katliam birliklerinin bafl›ndaki Korgeneral Hasan Kundakç› “Teslim olun” diye anons yapt›r›yordu. Direneceklerdi. Bunun için ne tart›flmaya, ne bir “karar” almaya gerek duymad›lar. Eve bombalar düflmeye bafllad›¤›nda, Mehmet Ali Öztürk elinde silah› atefl ederek askerlerin üzerine yürümeye bafllad›... vurulup düflene kadar üç askeri safd›fl› b›rakt›. 7 ay önce yaflad›klar› akl›ndayd› Mehmet Ali’nin. 4 May›s'ta yine oligarflinin birliklerinden birinin pususuna düflmüfller, o ayn› hareketiyle kuflatmay› önlemifl, iki yoldafllar›n› flehit vermelerine ra¤men iki müfrezenin kuflatma tamamlanmadan çekilmesini sa¤lam›flt›... Bu kez bunu baflarma ihtimali düflüktü belki, ama deneyecekti: Ya ölüm ya zafer! Ölümün üzerine zafer için yürüyecekti... *** Megafondan “teslim olun ‹çiflleri ve Adalet Bakan’l›¤›n›n emriyle geldik. Herfleyi göze ald›k” anonslar› yap›l›yordu. Kuflatma ayn› kuflatmayd›. Anonslar ayn› anonslar. Yaln›z, yer ve zaman farkl›. Çaytafl›’n›n üzerinden alt› y›l geçmiflti ve buras› Bayrampaflayd›. Tutsaklar›, “teslim alma” operasyonuydu bu. Askerler hapishanenin ana koridoru olan maltaya girer girmez, her taraf› yayl›m atefline tutmaya bafllad›lar. Taranmad›k hiçbir yer yoktu. Rastgele her yere atefl aç›yorlard›. Ko¤ufllar, koridorlar, havaland›rmalar... her yer taran›yordu. Ölüm orucu direniflçileri korunakl› bir yere al›nd›. Ama ölüm orucundakilerin de di¤er yoldafllar›n› korumak için baflka düflünceleri vard›. Operasyonun “bahanesi”, ölüm orucu gönüllülerinin bulunduklar› ko¤ufllardan al›nmas›yd›. F›rat Tavuk, o gönüllülerden biriydi. Ölüm orucu 1. ekibindeydi. Operasyonun durmas› ve di¤er yoldafllar›na birfley olmamas› için, “madem bizim için geldiler, operasyon durmazsa canl› alamazlar” düflüncesiyle kendini feda etmek için haz›rlanmaya bafllad›. ‹lkin benzin döktü üstüne. Ne yapt›¤›n›, niye


yapt›¤›n› bilenlerin sukûneti vard›. Yan›ndaki yoldafllar›ndan bir bez istedi. Gözüne kaçan benzini silmek için. Gözünü sildikten sonra, a¤›r ve kararl› ad›mlarla barikata do¤ru yürümeye bafllad›. “Operasyonu durdurun, sald›r› sürerse kendimi yakaca¤›m” diye hayk›rd› anonsun yap›ld›¤› yöne do¤ru. Barikat›n önünde atefle verdi kendini. Bir atefl topu olarak devam etti yürümeye; yürüyen Çaytafl›’ndaki Mehmet Ali miydi, F›rat m›? Yoksa yüzlercesi birlikte miydi?... F›rat barikat› geçti, tutsaklar› kuflatanlar›n oldu¤u flebekeye do¤ru yürüyordu ki, tutuflmufl bedenine kurflunlar ya¤maya bafllad›. Hava ayd›nlanmam›flt› henüz; onun bedeninden yükselen atefllerin ayd›nl›¤› vard› yaln›zca... Ama, ateflten de önce, bedenini tutuflturmas›ndaki cüret, kurflunlar›n üzerine yürümesindeki cüret ayd›nlat›yordu yürekleri... Mehmet Ali Öztürk gerillayd›, silahl›yd›, F›rat Tavuk tutsak bir ölüm orucu direniflçisiydi ve bedeninden baflka silah› yoktu... Ama iflte, tav›r ayn› tav›r, ölümün üzerine yürüyüflse, ayn› yürüyüfl. Çaytafl›’nday›z yine; kurflunlar›n üzerine yürünülen yerde... Kürdistan cellad› Kundakç›’n›n yan›nda katliam operasyonunu izleyen bir gazeteci de var. Milliyet Gazetesi'nden Celalettin Çetin çat›flmay› izlerken düflünüyordu: “Do¤rusu flafl›r›yorum, flafl›r›yoruz. Olacak fley de¤il bu diyorum. Bile bile ölüme gitmek, ölüme kucak açmak diyorum...” Öyle! Bile bile ölümün üzerine gidiyorlar. Hem de türküler söyleyerek. Gazeteci Çetin not düflüyor tarihe: “Ama garip olan, komutan› öfkelendiren o ki, her anonstan sonra, içerdekiler koro ha-

‘Yaflama’n›n bitifl, ‘ölme’nin devaml›l›k anlam›na geldi¤i direnifl tarihi”

“THKP-C önderleri, K›z›ldere’de kuflat›ld›klar›nda, herkesin bildi¤i gibi teslim ol ça¤r›lar›na ‘biz buraya dönmeye de¤il, ölmeye geldik’ cevab›n› verdiler. Bu salt bir kahramanl›k de¤il, bir siyasi tav›rd›. Kahramanl›k, K›z›ldere’yi anlamak istemeyenlerin onu hapsetti¤i bir çerçevedir. K›z›ldere ondan çok daha fazlas›d›r. Önder kadro, kendi ‘imhas›na’ karar veriyor. Devrim davas›n›n uzun vadelili¤ini düflünmeyen, devrime, halka mutlak anlamda inanmayanlar›n verebilece¤i bir karar de¤ildir bu. 12 Eylül’ün hapishanelerinde çeflitli siyasi hareketler bu karar› veremedikleri

linde ›sl›k çal›yorlard›.” Koro halinde ›sl›kla söyledikleri türkünün ad› “fiu Dersim'in da¤lar›”yd›. “fiu Dersim’in da¤lar› vay le le vay Yi¤itlerin oda¤›...” O türkünün söz yazar› da, bestecisi de kuflat›lm›fl gerillalar›n içindeydi üstelik. Erkan Akçal›’yd› ad›... Savafl›r gibi türkü söylüyordu düne kadar. fiimdi türkü söyler gibi savafl›yor. Türkülerle yürüyorlar ölümün üzerine. Çat›flma sürerken, oligarflinin subaylar›ndan biri “Korkmay›n, devlet sizi affeder” diyor. Bayrampafla’da ölüm mangalar›n›n fleflerinden biri “devlete s›¤›n›n, yoksa...” diyordu. Yoksas›, ölümdü... Korkmak m›? Af istemek mi? Devlete s›¤›nmak m›? Teslimiyet mi? Bunlar› hiç bir koflulda meflru ve mazur görmedi Cepheli devrimciler. ‹flte bunun için solun çeflitli kesimleri taraf›ndan bazen “geri çekilip güç toplama”, bazen “kadrolar› koruma”, bazen “reel politika” ad›na meflrulaflt›r›lmaya çal›fl›lan teslimiyetler ve uzlaflmalar yerine, Cephe’nin tarihinde destanlar yer ald›. Savafl gerçe¤ini bilmeyenler, anlamak istemeyenler, bu destanlar› anlayamaz. Dökülen her damla kan›n, verilen her can›n anlam›, küçük hesaplar yerine büyük iddialar›n sahibi olundu¤unda anlafl›l›r. 34 y›ld›r büyük iddiam›zdan hiç vazgeçmedik. Devrim ve sosyalizm için direnmeye ve savaflmaya devam ettik. Bu savafl devam etti¤i sürece de destan›m›za yeni sayfalar eklenmeye devam edecektir. -bitti-

için, K›z›ldere’nin tam aksi istikamete savruldular. Direnifli ve ölümü de¤il, düzeni seçtiler. Ölmediler, ama çizgilerini, hareketlerini öldürdüler. Onlar›n yaflam›n›n karfl›l›¤›, önderi olduklar› siyasi hareketlerin cesetleri oldu. Türkiye solunun çeflitli kesimleri, K›z›ldere’deki tercihle her karfl› karfl›ya kal›fllar›nda ölmeyi de¤il, dönmeyi tercih etti¤i için, ortal›k bu kadar çok reformistle doldu. ‘Biz buraya dönmeye de¤il, ölmeye geldik’... diyen sesin anlatt›¤› neydi? Burada ‘dönmek’, aç›k ki, ihanettir. Ve burada ölüm, yeni bir anlam yüklenmifltir. Ölmek, savaflmaya devam etmektir. Ölmek, netlefltirilen devrim yolunda yürümeye devam etmektir. Parti-Cephe önder kadrolar› ve savaflç›lar›, K›z›ldere’de buna karar verdiler. Biz, bu tarihsel hükmün uygulay›c›s›y›z.” (Devrimci Sol, say› 18, sf. 4)

Say› 3 35 25 Nisan 2004


Onlardan devrald›¤›m›z bayrak zafere kadar hep dalgalanacak Derne¤i grubunun söyledi¤i marfllarla sona erdi.

Dersim: Bayraklar› Yere Düflmeyecek LONDRA

Antakya’da Anma Etkinlikleri 30 Mart-17 Nisan flehitleri anma ve umudun kuruluflunu kutlama günlerinde, devrim flehitleri Antakya’da çeflitli etkinliklerle an›ld›.

Say› 3 36 25 Nisan 2004

30 Mart'ta bafllayarak 18 Nisan'a kadar Antakya’daki tüm devrim flehitlerinin ailelerinin ziyaret edildi ve mezarlar› bafl›nda anmalar gerçeklefltirildi. Yaflar Devrim Aslan'›n 18 Nisan günü Yayl›ca Beldesi'ndeki mezar› bafl›nda yap›lan anmada "Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez" pankart› aç›ld›. Sloganlarla yürüyen kitle, mezar bafl›nda sayg› duruflunda bulundu. Yaflar Devrim Aslan'›n mücadele yaflam›n›n anlat›ld›¤› konuflmalar›n ard›ndan mezar›na karanfil b›rak›ld›. Daha sonra ayn› yerde bulunan Refik Horoz'un mezar›n› ziyaret eden HÖC’lüler, jandarman›n tacizlerine ald›rmadan "Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez, Devrim fiehitleri Ölümsüzdür" sloganlar›n› hayk›rd›lar. Arapça ve Türkçe türkülerle bitirilen anman›n ard›ndan jandarma keyfi flekilde kimlik kontrolleri yapt›. Bir baflka etkinlik de piknik alan› olarak da kullan›lan H›z›r Karaali türbesinde yap›ld›. Kitle yerel müzik grubu Güneyin Günefli’nin marfllar›n› hep bir a¤›zdan söylerken, devrimci mücadeleyi anlatan bir tiyatro oynand›. Rus devrimcisi Tanya’y› anlatan oyunun ard›ndan, fliir dinletisi sunuldu. 100 kiflinin kat›ld›¤› etniklik, devrim flehitlerinin canlar›n› vererek k›z›llaflt›rd›klar› yolun, halk›n kurtulufl yolu oldu¤u, bu yolda yürüyüflün sürece¤i belirtilerek bitirildi.

Bursa Gençli¤i fiehitlerin Yolunda Bursa Gençli¤i, K›z›ldere'den Çiftehavuzlar’a, Karadeniz’den Ege’ye, Kürdistan’dan Toroslar’a, 19 Aral›k’tan F tiplerine Özgür Vatan için destanlar yaratarak topra¤a düflen kahraman flehitlerimizi anmak için 17 Nisan günü bir etniklik düzenledi. Bursa Uluda¤ Gençlik Derne¤inde düzenlenen anmada, devrim flehitleri için sayg› duruflunun ard›ndan, flehitlerin yaflamlar›ndan örnekler anlat›ld›. Çiftehavuzlar’da "Hadi tanklar›n›zla toplar›n›zla gelin" sloganlar›yla vuruflarak ölümsüzleflen flehitlerin yaflamlar›n›n, sosyalizme inanc›n abideleri oldu¤u belirtilen konuflman›n ard›ndan, devrimci hareketin tarihinde yarat›lan gelenekleri anlatan bir konuflma yap›ld›. Anma Gençlik

Dersim'de 11 Nisan günü Belediye Asri Mezarl›¤›’nda bulunan Fatma Ersoy'un mezar› bafl›nda yap›lan anmaya Dersim Temel Haklar üyeleri, TAYAD'l› aileler ve Grup Yorum elmanlar› kat›ld›. Mezara karanfiller b›rak›lmas›n›n ard›ndan yap›lan konuflmada, “30 Mart'da K›z›ldere’de göndere çekilen bayrak bu gün Fatmalar›m›z, Gülserenlerimiz ve binlerce flehidimizle daha da yükseklerde. fiehitlerimizden devrald›¤›m›z mücadele bayra¤›n› oligarflinin zulmüne, bask›lar›na, iflkence ve tecritine ra¤men asla yere düflürmeyece¤iz” denildi. Anman›n ard›ndan Dersim’deki flehit aileleri ziyaret edildi.

‹zmir: Canan Kulaks›z Aram›zda Ölüm Orucu flehidi Canan Kulaks›z Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde 15 Nisan günü düzenlenen eylemle an›ld›. ‹zmir Gençlik Dernekli Ö¤rencilerin yapm›fl oldu¤u etkinli¤e Özgür Gençlik ve DÖB’lü ö¤renciler de kat›ld›. Sayg› duruflunun ard›ndan “Canan Kulaks›z Ölümsüzdür, Yaflas›n Ölüm Orucu Direniflimiz, Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez” sloganlar› atan gençlik, “Canan Kulaks›z Aram›zda” pankart› ile halk›n kurtuluflu için mücadele edenlerin asla ölmeyece¤ini hayk›rd›lar. Anma, ‹zmir Gençlik Derne¤i müzik grubunun marfllar› ve yap›lan konuflmalarla sona erdi.

Erzincan ve Burdur’da Anma 16 Nisan günü Erzincan’da düzenlenen anmada, Çiftehavuzlar’da Sabo’lar›n dalgaland›rd›¤› emekçilerin orak-çekiçli bayra¤›n›n Anadolu’nun dört bir yan›nda dalgaland›r›ld›¤› dile getirildi. Gençlik Derne¤i müzik grubunun marfllar söyledi¤i anmada, 16-17 Nisan direnifli ve flehitlerin yaflam› anlat›ld›.

úZMúR

Gençli¤in devrim flehitlerini and›¤› yerlerden biri de Burdur’du. 18 Nisan günü düzenlenen anmada, Çiftehavuzlar

AKP’nin açl›¤›na ve adaletsizli¤ine karfl› 1 may›s alanlar›nda


flehitlerinin direnifli ve sosyalizm mücadelesi anlat›ld›. Mersin Haklar ve Özgürlükler Cephesi de 18 nisan günü yapt›¤› geleneksel halk pikni¤i ile devrim flehitlerini and›. ***

Londra: Umudun Ad›n› Selaml›yoruz ‹ngiltere’nin baflkenti Londra’da 30 Mart-17 Nisan etkinlikleri kapsam›nda düzenlenen ve 100 kiflinin kat›ld›¤› panelin ard›ndan 18 nisan günü de bir yürüyüfl yap›l›. Londra HÖC taraf›ndan "fiehitlerimizi an›yor, umudun ad›n› selaml›yoruz” ad›yla yap›lan yürüyüflte "Türkiye F tipi hapishanelerinde 110 insan öldü duydunuz mu" yaz›l› bir pankart, ölüm orucu direniflinin 110 flehidinin resimleri tafl›nd›. Türkiyelilerin

yo¤un olarak yaflad›¤› bölgeden bafllayan yürüflte yüz tane cephe bayra¤› ve k›z›l flamalar tafl›n›rken, Filistin halk›n›n direnifli, tafl›nan Filistin bayra¤› ile sahiplenildi.

DERSúM

300 kiflinin kat›ld›¤› yürüyüfl coflkulu sloganlarla sürerken, eylemde Tayad’›n "SANSÜR DUVARI YIKILACAK" isimli video kaseti gösterildi ve 1 May›s için ça¤r› yap›ld›.

K›z›ldere’de topra¤a düflen tohum, Karadeniz’in yeliyle savruluyor Anadolu’ya... Yeni bir yaflam u¤runa, dört mevsim dönüyor tabiat anan›n koynunda. Gelecek yaflam için, bir mevsim uykuya yatm›flt› toprak, durgun ak›yordu Anadolu'nun ›rmaklar›. Bir mevsim hüküm sürmüfltü karbeyaz, alt›nda gizledi¤i yaflam› saklarcas›na. Çatl›yordu topraktaki tohum, çözülüyordu yavafl yavafl sular›n buzu. Alt›nda gizledi¤i yaflam›n baflkald›r›s›na dayanam›yordu toprak... Zaman› gelmiflti, yürümeye bafllam›flt› do¤an›n damarlar›nda can suyu. Uyand› toprak, filizlendi tohum, cofltu ›rmaklar... 30 Mart 1972'de, do¤an›n silkinifline tan›kl›k etti Anadolu. O güne kadar kimbilir kaç mevsim, bir kabus gibi yaflam›n› karartan zulme ve sömürüye karfl› isyan bayra¤› çekildi K›z›ldere'de. Mahir ve yoldafllar›n›n hayk›rd›klar› slogan, yank›lanan mitralyöz sesleri Anadolu halk›n›n uyan›fl 盤l›¤› oldu, kar›flt› gök gürültüsüne. K›z›ldere'de kuflat›lan kerpiç evde dalgaland›r›lan kurtulufl bayra¤›, otuz dört y›ld›r Cephelilerin ellerinde hiç düflmeden dalgalan›yor, her yerde, her mevsim...

fien ol, Anadolu flen ol; Zulmün, sömürünün saraylar›nda do¤an beylere, paflalara karfl›; k›rlar›nda, kentlerinde, analar›n kuca¤›nda flahanlar›n büyüyor. Vakti gelen baba oca¤›ndan çekilip, da¤lar›n kuca¤›na, fedalara kofluyor. Dayan, Anadolu dayan; T›pk›: senin kurtuluflun u¤runa yola düflen, senin için kan›n› can›n› feda eden, onca ac›ya katlanan o¤ullar›n ve k›zlar›n gibi, dayan. K›z›ldere coflup, taflt›; coflkun dereler hep bir a¤›zdan umudun türküsünü söylüyorlar. Hapishanelerden da¤lara kurtuluflun halay›n› çekiyorlar. Ça¤la, Munzur ça¤la; Karadeniz öfke ile bileniyor. Karadeniz sevgi ile kucak açm›fl flahanlar›n› besliyor, rüzgar›yla kanatland›r›p memleketin dört bir yan›na uçuruyor. Daha dün Karadeniz'den yola ç›k›p, K›z›ldere'nin selam›n› sana ulaflt›rd› HIDIR, HAYDAR, ERHAN. Kimbilir flimdi kaç flahan daha kanatland› Karadenizden, kaç yoldafllar› bafl koydu isyanlar diyar› DERS‹M'de vuruflmaya. Yaksalar da da¤lar›n›, tafllar›n›, köyle-

rini, kentlerini, tutsalar da tüm yollar›n›, yine de zalimler biçare. Art›k yaln›z de¤ilsin kurutamayacaklar seni Munzur, K›z›ldere ak›yor sana do¤ru. Seyit R›za’lar›n, Alifler'lerin yaln›z de¤il, omuz veriyor Karadenizde H›d›r, Haydar, Erhan. Körüklüyor Dersim'in isyan ateflini Denizli'de Mehmet, Erhan, Çorum'da Gazi ve Selhan... DERS‹M! bil ki zulüm kâr etmeyecek emzirdi¤in ULAfi'›n yoldafllar›na. Arnavutköy, Maltepe, K›z›ldere'den bu yana ba¤›fl›k do¤uyor Cepheliler zulme ve ac›ya karfl›. Öldüremiyor faflizmin kurflunlar› onlar›, tohum olup topra¤a düflüyor, filiz olup yeniden yeniden kat›l›yorlar halaya. ‘Ad›n ihanetle an›lmayacak Dersim’ dedik. Ve yine söz veriyoruz... Filizlerimiz kaplayacak da¤lar›n›n doruklar›ndan ovalar›na kadar dört bir yan›n›...

Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejinde birleflelim

Say› 3 37 25 Nisan 2004


HÜCRELERDEN

Devrimci d üflünceye v e h alk›n mücadelesine k arfl› ö rülen b ir s et:

“YÜKSEK G ÜVENL‹K” emperyalizmin ve oligarflinin hücrelerine karfl› direniflte

4. y›l Gültekin KOÇ Ölüm Orucu Ekibi iki flehit verdi Ölüm yürüyüflündeki di¤er direniflçiler

191. Günde 1 May›s’ta K›z›l Bayrakl›lar neredeyse, orada olaca¤›z! Nerede dalgalan›yorsa k›z›l bayraklar, kalplerimiz orada atacak. 1 May›s meydanlar›na ç›kacak yi¤it halk›m›z; o gün F Tiplerinin havaland›rmalar›nda ataca¤›m›z sloganlar, sizin meydanlar›n›zda yank›lanacak. Kalbinizle dinleyin bizi, duyacaks›n›z.

Özgür Tutsaklar

Türkiye’deki hapishanelerin “normal hapishaneler” ve “yüksek güvenlikli hapishaneler” olarak iki kategoriye ayr›lmas›n›n düflünüldü¤ü aç›kland›. Baflta belirtelim ki “Yüksek Güvenlikli Cezaevi” kavram› bile oligarfliye ait de¤ildir. Bu kavram› da, bu kavram›n ifade etti¤i anlay›fl› ve hapishane politikas›n› da emperyalistlerden ald›lar. F Tipleri, “Yüksek Güvenlikli Cezaevi” politikas›n›n uygulamas›yd›. fiimdi bir anlamda “ad› konuluyor”! “GÜVENL‹K” emperyalistler ve iflbirlikçi iktidarlar için “akan sular› durduracak” bir kelimedir. Sadece, Nato Zirvesinin Güvenli¤i ad›na yap›lanlar ve kuflkusuz 28 Haziran’a kadar daha yap›lacaklar bunun göstergesidir. Her türlü hak ve özgürlük gasb›n›n haz›r gerekçesidir “güvenlik”. Fakat kavram, emperyalizm ve oligarfli için kelime anlam›n›n ötesinde bir zihniyeti ifade etmeye bafllam›flt›r. Mesela, emperyalistlerin literatüründe “yat›r›m özgürlü¤ü aç›s›ndan güvenlikli olmayan bölgeler” denildi¤inde, bundan emperyalizmin hedefi olan ülkelerin kastedildi¤i anlafl›l›yor art›k. Yüksek Güvenlikli Cezaevileri kavram› da, böyle özel bir anlama sahiptir. Yüksek Güvenlikli Cezaevileri’nin ilklerinden ve en ünlülerinden biri Almanya’n›n Stuttgart flehrindeki Staammheim hapishanesidir. Staammheim, as›l ününü, 8 Ekim 1977’de RAF liderleri Andreas Baader, Jan-Carl Raspe ve Gudrun Ensslin’in hücrelerinde “ölü bulunmas›yla” yapm›flt›r. Buradan anlafl›l›yor ki, “yüksek güvenlik” TUTSAKLAR ‹Ç‹N de¤il, TUTSAKLARA KARfiI’d›r. Üstelik, “Yüksek Güvenlik” kavram›n›n yapt›¤› ilk ça¤r›fl›mdaki gibi “firarlar› önleme”yle s›n›rl› bir güvenlik zihniyeti de de¤ildir bu. Esas olan, tutsaklar›n sahip oldu¤u devrimci düflüncelerin o duvarlar›n d›fl›na ç›kart›lmamas›d›r. Düflüncelerini de¤ifltirmeyi reddedenlere karfl›, bu politika, o tutsaklar› canl› olarak duvarlar›n d›fl›na ç›karmamaya dönüflmektedir. “Yüksek Güvenlikli Cezaevi”, ya düflünce de¤iflikli¤i, ya ölüm politikas›n›n hakim oldu¤u cezaevidir. Yüksek Güvenlik’in anlam› budur iflte. Ve ayn› fley, esas olarak d›flar›da da geçerlidir. Emperyalizm için tüm dünya çap›nda “yüksek güvenlik” devrimci düflüncelerin yokedilmesi, duyulmaz hale gelmesi ve halk›n mücadelesinin ezilmesidir. “Güvenlik” ad›na yap›lan herfleyi belirleyen bu amaçt›r. Biz, F tiplerinin hücrelerinden flimdiden söyleyelim ki, ne dünya, ne de hücrelerinde tutuldu¤umuz F Tipleri, emperyalizm ve oligarfli için hiç bir zaman “yüksek güvenlikli” olmayacak. Devrimci düflünceler, hücrelerde ve tüm yeryüzünde yaflamaya devam edecek.


Avrupa Parlamentosu Milletvekillerine; DGM’yi K›n›yorsan›z, Neden DGM ‹le Ortak Operasyon Yapt›n›z? Neden Faflist DGM’lere Onlarca ‹nsan› Teslim Ettiniz? Türkiye ‹le ‹liflkilerinizde ‹kiyüzlülük Gizli Kalmaz:

Ya Demokrat Olursunuz, Ya Faflizmin Destekçisi Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) görülen DEP davas› nedeniyle, Avrupa Parlamentosu olarak “k›nama karar›” ald›n›z. Temsilci olarak gönderdi¤iniz ‹talyan Parlamenter Luici Vinci, karar›n “A‹HM’e hakaret oldu¤unu” dile getirdi ve “DGM’ler varoldukça yarg›n›n ba¤›ms›zl›¤›ndan bahsedilemeyece¤ini, bu mahkemelerin anti-demokratik ve politik mahkemeler oldu¤unu, bu tip mahkemelerin Mussolini ve Hitler zaman›nda varolan faflizmin bir parças› olan mahkemeler oldu¤unu” söyledi. Do¤ru tespitler. DGM’lerin faflist mahkemeler oldu¤u Türkiye halk› için s›r de¤ildir. Bu gerçe¤i yinelemifl oldunuz. fiimdi bunun pratik ad›m›n› görmek istiyoruz.

DGM’Y‹ KINIYORSUNUZ. Ancak 1 Nisan 2004 tarihinde, Türkiye, Almanya, ‹talya, Hollanda ve Belçika’da “DHKPC’ye uluslararas› operasyon” ad› alt›nda yap›lan operasyonlar› hat›rlay›n. Avrupa ve Türkiye’de onlarca yasal dernek, sosyalist bas›n kuruluflu, demokrat insan›n evleri bas›ld›. ‹talya’da 2’si Türkiyeli 5 kifli halen tutuklu bulunuyor. Türkiye’de ise 60’dan fazla insan bu operasyonlarda tutukland›, yüzlerce kifli iflkencelerden geçirildi, flu ana kadar iki yasal dernek kapat›ld› ve halen gözalt› ve tutuklamalar sürüyor. Bu operasyonlar DGM-Türk Polisi-Avrupa iflbirli¤i ile gerçeklefltirildi. “Terör” demagojilerinin yap›lmas›nda Avrupa’n›n iflbirli¤i baflrolü oynad›. Terör demagojisinin ne anlama geldi¤ini art›k bütün dünya bildi¤i için, faflizme karfl› savafl›n terörizm diye adland›r›lmas›n›

anlatmaya bile gerek duymuyoruz. Tutuklanan insanlar DGM taraf›ndan tutukland› ve hukukun olmad›¤›n› söyledi¤iniz, faflist dedi¤iniz DGM’de yarg›lanacaklar. Bu sonuç sizin deste¤iniz, iflbirli¤inizle yarat›ld›.

DGM’Y‹ KINIYORSUNUZ. Siz Avrupa ülkeleri, polis, DGM savc›l›¤› birlikte operasyon yap›yorsunuz. fiimdi o k›nad›¤›n›z, faflist dedi¤iniz DGM’ye onlarca insan› yollad›n›z. Gidin görün o insanlar neyle suçlan›yor. Polis fezlekelerini, DGM savc›lar›n›n iddianamelerini okuyun. Uzmanlar›n›z› gönderin, gidin ve inceleyin dosyalar›, polis fezlekelerini, iddianameleri. “Terör operasyonu” diyerek DGM’lere gönderdi¤iniz insanlar hangi “terör” eylemini yapm›fllar bak›n. Düzmece belgelerden baflka bir fley bulamazs›n›z. Yasad›fl› tek bir eylem, tek bir kan›t bulamayacaks›n›z. Hepsi yasal, demokratik faaliyet yürüten dernek kurduklar›, dergi ç›kard›klar› için yarg›lanacaklar. Ve DGM yarg›layacak onlar›. Sizin iflbirli¤inizin eseridir bu sonuç. Bu provokasyonu, bafltan sona komploya dayal› bu operasyonu birlikte yapt›n›z. Türk polisinin yasad›fl›l›¤›na, DGM’nin hukuksuzlu¤una bilerek ve isteyerek alet oldunuz.

DÜfiÜNCE ÖZGÜRLÜ⁄ÜNDEN SÖZED‹YORSUNUZ; Sizin ortak operasyonunuzla tutuklananlar sadece düflüncelerinden dolay› yarg›lanacaklar. Ne yapt›klar›n› tüm Türkiye biliyor. Düflüncelerini aç›klamak, düflüncele-

AVRUPA R‹YAKÂRLI⁄I

Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejinde birleflelim

Say› 3 39 25 Nisan 2004


ri do¤rultusunda örgütlenmek amac›yla dernek kurdular, demokratik faaliyette bulundular, hak ve özgürlüklerin bütün halk için olmas›n› söylediler ve bunun mücadelesini verdiler. ‹flte büyük “terör suçlar›” bunlar.

VE S‹Z HAK VE ÖZGÜRLÜKLER ‹Ç‹N MÜCADELE EDENLER‹ FAfi‹ST DGM’YE TESL‹M ETT‹N‹Z. DGM’lere faflist, hukuksuz derken, k›narken, neden onlarca insan› DGM’lerle iflbirli¤i yaparak tutuklatt›¤›n›z› Türkiye ve Avrupa kamuoyuna aç›klamak durumundas›n›z. Hem k›n›yorsunuz, hem iflbirli¤i yap›yorsunuz. Hatan›z›, içinde bulundu¤unuz korkunç çeliflkiyi ve ikiyüzlü tutumu düzeltmelisiniz. Heyetlerinizi gönderin ve izleyin bu operasyonlar›n duruflmalar›n›. Ama yapmayacaks›n›zd›r. Sizin için siyasi konular “kullan›labilir-kullan›lamaz” diye ikiye ayr›l›yor. Nerede kullanabilece¤iniz bir olay var, ona sahip ç›k›yorsunuz. En küçük bir “hukuk” diye sorununuz varsa, alSay› 3 40 25 Nisan 2004

DEP Davas› Sonuçland›

fiovenizmde Israr A‹HM’in davan›n yeniden görülmesi karar›n›n ard›ndan, Ankara DGM’de yap›lan DEP davas› sonuçland›. DGM, ilk verdi¤i kararda ›srar ederek, tutsak DEP milletvekillerine ‘örgüt üyeli¤i” cezas› verdi. Karar, oligarflinin flovenizme ›srar karar›d›r. Kürt halk›n›n inkar›, imhas› üzerine kurulu onlarca y›ll›k politika mahkemelere bu kararla yans›t›lmaktad›r. Bu mahkeme ile bir flekilde ilgili görünen kesimler de gerçekte demokrat, Kürt halk›n›n hakk›n› savunan ya da “ba¤›ms›z yarg›, hukuk” s›k›nt›s› olanlar de¤ildir. Avrupac›lar bu davay› AB’ye üyelik önünde engel gördükleri için ilgilenmektedirler. Avrupa Birli¤i, Leyla Zana üzerinden demokratl›k flovu yapmaktad›r. Onlar›n hak ve özgürlükler, hukuk sözkonusu oldu¤unda ikiyüzlü davranmad›¤› hiçbir örnek yoktur. DEP davas›nda da ikiyüzlüdürler. Örgütleri terör listelerine alanlar da, faflizmin Kürt halk› üzerinde estirdi¤i teröre maddi, siyasi destek veren de, onlard›r. Avrupa suçlar›n›, demokratl›k maskesi takarak Leyla Zana üzerinden yapmak istemektedir. “Avrupa bizim mahkemelerimize nas›l müdahale eder” diye aç›klamalar yapanlar, yarg›-

t›nda imzan›z olan bu hukuksuzlu¤u düzeltme yoluna gidersiniz. E¤er hukuk diyorsan›z, DGM’yi k›n›yorsan›z, herkese aç›klay›n; “Biz Faflist DGM’lerle, iflkenceci Türk polisi ile iflbirli¤i yaparak hata ettik, hatta ahlaki davranmad›k” diye aç›klay›n. Türkiye, bask›n›n, hukuksuzlu¤un, iflkencelerin dizboyu oldu¤u bir ülkedir. Ve bu ülkede hak ve özgürlükler mücadelesini büyük bedeller ödeyerek veren insanlar vard›r. Bu nedenle Türkiye ile iliflkilerinizde ikiyüzlü tutumlar›n uzun süre gizli kalmas›, halklar› aldatmas› mümkün de¤ildir. Ya tutarl› demokrat olur faflizmle iflbirli¤ine son verirsiniz, ya da faflizmin destekçisi olmaya devam edersiniz. Ne siz yüzünüze demokrat maskesi takarak bu iliflkiyi aklayabilirsiniz, ne de Türkiye hükümetinin ç›kard›¤› bir kaç yasayla Türkiye’nin demokratikleflti¤ine birilerini inand›rabilirsiniz.

Haklar ve Özgürlükler Cephesi n›n ba¤›ms›zl›¤›ndan sözedenler ise, ne ulusalc› ne de hukuka de¤er verenlerdir. Bafllar›na çuval geçirildi¤inde susanlar, flimdi DEP davas› üzerinden “ulusalc›l›k” oyunu oynuyorlar. Gerçekte oligarflinin flovenist politikalar›n›n savunucular›d›r. Kimisi de AB konusundaki çat›flmay› bu mahkeme üzerinden sürdürmektedir. “Mahkeme karar›na sayg› duyulmal›” deniliyor. Faflizme ve onun hukukuna sayg› duyulmaz. AKP iktidar› da, AB’ye üyelik nedeniyle kimi farkl› aç›klamalar yapsa da, DGM’nin karar›n›n arkas›ndad›r. Kürt sorunu için “yok dersen yok olur” diyen AKP iktidar›, flovenist politikalar›n bugünkü uygulay›c›s›d›r. DEP’liler Susurluk’un en boyutlu yafland›¤› günlerde TBMM içerisinden yaka paça al›n›p tutuklanm›fllard›. Suçlar›n›n Kürt halk›n›n taleplerini dile getirmek, halk›n dili, kültürü üzerindeki bask›lara son verilmesini istemek oldu¤unu herkes bilmektedir. ‹lk karar da siyasi olarak verilmiflti, bugün de siyasi olarak verildi. Oligarflik iktidar, Susurluk politikalar›n›n, Kürt halk›n›n inkar›, imhas› politikalar›n›n sürdürülmesindeki ›srar›n› bu kararla bir kez daha deklere etmektedir. Hiç kimse DGM’lerde hukuk, adalet aramas›n, yoktur. Siyasi olmayan, devlet politikalar›na hizmet etmeyen hiçbir karar› yoktur. Suçlular, yarg›lanmas› gerekenler DEP’liler de¤il, flovenistler, Kürt halk›n› katleden, bask› uygulayan, kültürünü yasaklayanlard›r.

AKP’nin açl›¤›na ve adaletsizli¤ine karfl› 1 may›s alanlar›nda


Türkiye oligarflisinin Denktafl’› sat›fl›

“Mücahit Denktafl”tan “Koltuk düflkünü Denktafl”a Siz bu yaz›y› okudu¤unuzda K›br›s’ta referandumun sonuçlar› belli olmufl olacak. Sonuç nas›l olursa olsun, bu referandumun K›br›s halk›na bir dayatma oldu¤u gerçe¤ini de¤ifltirmez. Dayatma, referandum yaklaflt›kça, alenen zorbal›k, tehdit ve flantaja dönüflmüfl, tüm dünya emperyalizmin ve iflbirlikçilerinin ç›karlar› için her yola baflvuracaklar›n› K›br›s sorununda bir kez daha görmüfltür. Emperyalist politikan›n çirkefli¤i K›br›s Rumlar› ve Türkleri, emperyalizmin ve iflbirlikçilerinin kuflatmas› alt›nda, geçen say›m›zda vurgulad›¤›m›z gibi “k›rk sat›r m›, k›rk kat›r m›?” cenderesine sokulmufltur. Evet diyenler de, hay›r diyenler de, emperyalizmin ve iflbirlikçilerinin bugüne kadar sürdürdü¤ü “çözümsüzlük” politikalar›ndan b›km›fl, y›lm›fl olduklar›n› ifade etmektedirler. Bir yandan Avrupa, bir yandan ABD, her iki tarafa da “evet demezseniz flöyle yapar›z, böyle yapar›z” diyerek tehditler ya¤d›rmaktad›r. Bugüne kadar K›br›s Türk kesimini uluslararas› platformda, tecrit etmek için elinden gelen herfleyi yapan, ekonomik ambargolar uygulayan ABD, flimdi K›br›s Rumlar›na “hay›r derseniz Türk kesimini destekleriz” diye flantaj yap›yor. Avrupa Birli¤i, Amerikayla birlikte haz›rlay›p Annan arac›l›¤›yla sunduklar› plan›n kabul edilmesi için tüm kurumlar›n› seferber etmenin yan›s›ra, kesenin a¤z›n› da açm›fl durumda. Peki bu seferberlik niye? Bu seferberli¤in nedeni, Annan Plan›’nda da var; ancak plan›n tart›fl›lan de¤il, tart›fl›lmayan bölümlerinde. Emperyalistlerin istedi¤i çözüm gerçekleflti¤inde, ‹ngiltere’nin adadaki askeri üs statükosu sa¤lamlaflacak, ABD’ye aday› kullanma imkan› do¤acak. Emperyalistler kendi dayatmalar›n› kabul ettirme peflindeler. Annan Plan› kabul edilsin; tek söyledikleri bu. Onbinlerce Rum ve Türk yerlerinden edilecek, ama bu büyük göçün gerçekleflmesi, göç ettirilenlerin gittikleri yerlerdeki sorunlar›n›n çözülmesi için gereken bütçe, henüz ortada yok. Halk sürünsün, emperyalistlerin umurlar›nda m›? Oligarflinin Denktafl’a Kaz›¤› Kuflkusuz, bütün bu çirkeflik içinde, oligarflinin Rauf Denktafl’a yapt›¤› çok daha özel bir yer tutuyor. Y›llarca “mücahit” diye omuzlar›nda tafl›d›klar›, flovenist politikalar›n›n manivelas› olarak kulland›klar›

Denktafl’›, ABD ve AB’yle anlaflarak bir günde satt›lar. Özellikle AKP, ABD’ye ve AB’ye verdi¤i taahhütleri yerine getirmesinin önünde engel olmas›n diye Denktafl’a hakaretler ya¤d›rmaya, alenen afla¤›lamaya bafllad›. Denktafl’›n bafl destekçilerinden Genelkurmay da bu politikaya sessiz ortak oldu. Çünkü Genelkurmay da emperyalizmin direktifleri d›fl›na ç›kamazd›. Burjuva politikas›nda vefa, sadakat, tutarl›l›k, dürüstlük yoktur... Emperyalizmin iflbirlikçili¤i ruhunu tafl›yanlar, yeri geldi¤inde birbirlerinin gözünü oymaktan, birbirlerini satmaktan geri durmazlar. Böyle oldu¤u içindir ki, “mücahit” Denktafl, bir anda kendi koltu¤unu korumaya çal›flan bir “iktidar düflkünü” oldu. Oligarfliye dayanarak K›br›s’ta y›llard›r kendi halk› üzerinde bask› uygulayan, kendi çevresine K›br›s’› ya¤malat›p K›br›s’l› emekçilerin taleplerine s›rt çeviren, oligarflinin istedi¤i her senaryoda rol alan Denk-

tafl, flimdi ifli bitti¤i için oligarfli taraf›ndan buruflturulup bir kenara at›lmaktad›r.

Say› 3 41 25 Nisan 2004

Sahte milliyetçilerin K›br›s seferberli¤i Ne Irak’taki iflgal ortakl›¤›na, ne IMF programlar›na karfl› k›l›n› k›p›rdatmayanlar, “milliyetçilik seferberli¤i” açarak K›br›s’a ç›karma yapt›lar. MHP’sinden BBP’sine DSP’sine kadar “milliyetçilik” üzerine politika yapan herkes K›br›s’a kofltu. MHP’li faflistler, en iyi bildikleri ifli yaparak orada da “Evet” kampanyas› yapanlara sald›rd›lar, onlarca kifli yaraland›. Ama gidifllerinde en küçük bir “anti-emperyalizm”, en küçük bir vatanseverlik yoktur. Onlar›n tek derdi de, Denktafl iktidar›n› korumak ve K›br›s üzerinden y›llard›r kulland›klar› flovenizm kozunu ellerinden kaç›rmamakt›r. Ama Türkiye’de yapmaya çal›flt›klar› ve hepsi fiyaskoyla sonuçlanan K›br›s mitingleri de gösteriyor ki, art›k Türkiye halk› da bu flovenizme prim vermemektedir. 57. hükümet döneminde IMF uflakl›klar› aç›kça görülen MHP ve DSP’nin milliyetçili¤inin inand›r›c›l›¤› kalmam›flt›r.

Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejinde birleflelim


B‹R OPERASYON VE GERÇEKLER * Bu bir iland›r.

1-)

1 Nisan 2004 günü ‹stanbul baflta olmak üzere Anadolu’nun bir çok kentinde ve Avrupa'da dört ülkede ‘DHKP-C operasyonu’ ad› alt›nda bir çok yasal kurum ve dernek bas›ld›, talan edildi. Bu devletlerin yasalar›na göre kurulmufl ve çal›flan kurumlar bir anda, “yasad›fl› ve terörist hücre evleri” olarak ilan edildiler. Bu kurumlarda çal›flanlar da, polis aç›klamalar›nda aç›kça ve resmen hiçbir kan›t, sorgu, yarg› olmadan “terörist” ilan edildiler. Polis hem pervas›z hem de aleniydi. Aylard›r gözalt›na al›nan herkese, tek tek bütün kurumlar›n isimlerini say›yor ve “bunlar› çal›flt›rmayaca¤›z” diyordu. Derdi yasal kurumlard›. Önce baz› zavall› kiflilerden tehdit ve flantajla ifadeler ald›lar. Olmad›. “Büyük operasyon” tezgah›na baflvurdular.

Say› 3 42 25 Nisan 2004

Operasyon tezgah› esas olarak Tayyip Erdo¤an ile ‹talya Baflbakan› Berlusconi’nin tüccar anlay›fl› çerçevesinde flekillenmifltir. Berlusconi Türkiye’deki ekonomik ve siyasi ç›karlar›n› düflünerek Türkiye polisinin bu provokasyonuna bilerek ortak olmufltur. Amaç, terör demagojisi söylemiyle Türkiye’de hak ve özgürlükler mücadelesi veren kurumlar› “terörist hücre evi”, çal›flanlar›n› da “terörist” ilan etmekti, böyle yapt›lar. Türk polisi Avrupa’y› da yan›na alman›n verdi¤i güvenle her türlü hukuku bir yana iterek bas›lan bütün dernek ve kurumlar› “terörist” ilan etti ve “hücre evi” olarak gösterdi. Yasal kurumlar› bast›lar, ama “hücre evi bast›k” diyerek halk› aldatt›lar. “Avrupa ile birlikte DHKP-C operasyonu yapt›k” diye aldatt›lar. Yalan söylediler. DHKP-C ile ilgili tek bir gizli ev, tek bir iflyeri bas›lmam›fl, tek bir insan yakalanmam›flt›r.

sürüyordu’! ‘Uluslararas› bir terör operasyonuydu’! Beyinler uyuflturulmufltu. Korku, y›lg›nl›k, bananecilik birçok kurumun ve insan›n bütün hücrelerine sinmiflti. Hukukçular, demokrasiden yana olanlar, ülkenin nas›l yönetildi¤i ile ilgili olanlar sustular. ‘Terör operasyonu yap›l›yordu.’

2-) ‹stanbul Emniyet Müdürlü¤ü bu operasyonla ilgili 4 Nisan 2004 tarihli bir fezleke haz›rlam›fl. Bu operasyonun nas›l bir anlay›flla haz›rland›¤›n› gösteren ve iktidar›n hak ve özgürlükler mücadelesi konusunda gerçek yüzünü bütün ç›plakl›¤› ile sergileyen ilginç bir belgedir bu fezleke. Fezlekenin mant›¤› flöyledir: a) “Bunlar devrimcidir, devleti y›kmak istiyorlar, sosyalizmi kurmak istiyorlar, o halde mutlaka engellenmelidirler.” b) “Devrimciler 12 Eylül Cuntas›’ndan sonra 1987 ve 1990’larda hapishanelerden ç›kt›lar. Derneklerde, dergilerde çal›flt›lar, kadrolaflt›lar, örgütlendiler ve eylem yapt›lar. O halde hapishanelerden tahliye olanlara hak ve özgürlüklerle ilgili yasal da olsa hiçbir çal›flma hakk› verilmemeli ve ne pahas›na olursa olsun bir yolunu bulup onlar› yeniden hapishaneye atmal›y›z.” c) “Hak ve özgürlükler mücadelesi veren bütün dernekler, kültür merkezleri, sosyalist dergiler hepsi yeniden örgütlenmek ve kadrolaflmak içindir. Zaten 1990’da böyle yapm›fllard›. Gençlik Dernekleri flu kadar ilde örgütlendi, Temel Haklar flu kadar ilde örgütlendi” diyerek sanki bu dernekler yasal kurulmam›fl, gizli kurulmufl gibi ele al›n›p hedef tahtas›na konmaktad›r. Ve bu mant›k hak ve özgürlükler mücadelesini sak›ncal›, mutlaka yok edilmesi gereken bir olgu olarak de¤erlendirmektedir. Bu mant›¤a göre; hak ve özgürlük mücadelesi veren bütün kurumlar terörist olarak görülmekte ve bunun soncunda sözü edilen operasyon yap›lmakta, insanlar tamamen keyfi bir flekilde tutuklanmaktad›r.

Bu konudaki bütün söylemler tamamen yalan ve kas›tl›d›r. Bas›lan bütün yerler; adresleri kurulufl bildirgesinde polise teslim edilen, yasalara göre kurulan, kongrelerini yapan, devletçe denetlenen kurumlard›r. Bu kurumlar›n tüm üyeleri ikametgahlar›, nüfus cüzdan› suretleri hepsi polisin elindedir. Ama polis, çok yak›ndan bildi¤i bu kurumlar› bir anda “terörist, hücre evi” ilan etti. Böylece terör de‹flte fezlekenin anlay›fl› budur. magojisi Türkiye’den AvBu anlay›fla görupa’ya yay›lacak, terör re Türkiye’de hiçBeyinler uyuflukluktan kurtulmazsa, korku dusöylemi egemen olacak bir ilerici, demokvar› y›k›lmazsa polis bu provokasyonlar› herke- rat, muhalif bir kuve herkes susacakt›. Beyinler uyuflturuldu. ‘Terör operasyonu’ yap›l›yordu. ‘Büyük bir terör operasyonuydu’ bu. ‘Avrupa’n›n dört ülkesinde ve Türkiye’de ortaklafla

se, her zaman yapmaya devam edecektir. Bu mücadele hak ve özgürlükler mücadelesidir. Terör demagojisine karfl› ç›kmazsak, herkes terörist denilerek tercit edilmeye çal›fl›lacakt›r. Bütün ülke F tipi yap›lacakt›r. Karfl› ç›kaca¤›z. Bu oyunu bozaca¤›z. Bu savafl› da kazanaca¤›z.

rum yaflamamal›d›r. Hepsi “terörist yeri” ve çal›flanlar “teröristtir”. Bu mant›kta hiçbir yasa ve hukuk yok-

AKP’nin açl›¤›na ve adaletsizli¤ine karfl› 1 may›s alanlar›nda


tur. Sadece polisin paranoyak düflünceleri ve uygulamalar› vard›r. Her fleye egemen olan onlard›r. Savc› adeta polisin yard›mc›s›d›r. Polis yalana dayal› fezleke haz›rl›yor, belgeleri tahrif ediyor, kurgu yap›yor ve savc›lar bunlar› iddianame haline getirip suçluyorlar.

mez. Yasal kurumlarla ilgisi olmayan ve daha önce yakalanan bir tak›m insanlar›n üzerinde ç›kan istihbarat bilgileri, bu kurumlar›n çal›flanlar› arac›l›¤›yla gitmifl gibi gösterilerek, bu kurumlar ve kifliler suçlu gösterilmek istenmektedir. Her kelimesi yalan ve komplodur.

Öyle ki, dernek bask›nlar› için ‹stanbul DGM yedek hakimli¤i izin vermiyor, “kurumlar böyle bas›lamaz” diyor. Polis, samimiyetleri çok fazla oldu¤u anlafl›lan DGM baflsavc›s›n› devreye sokuyor. Mutlaka alacak o göstermelik izni. Baflsavc› mahkemeden ›srar ederek, arama kararlar›n› ç›kart›yor.

Bu komployu ve yalan› anlamak çok basittir. Son bir y›l›n yakalanma ve operasyon haberlerini izleyen herkes basit bir araflt›rma ile polisin sözünü etti¤i bu istihbaratlar›n hangi operasyonlarda yakaland›¤›n› görebilir.

Keyfi ve hukuksuz tutuklamalar halen devam ediyor.

5-) Polis tekni¤i kulland›¤›m›z›, baz› yerlere, örne¤in Ekmek Ve Adalet Dergisi’ne birkaç kap›dan geçilerek girildi¤ini söylüyor.

3-) Önce kurumlar bas›l›yor, üye, çal›flan, misafir herkes gözalt›na al›n›yor. “Terörist örgütün üyesisiniz” deniliyor, ard›s›ra sözde kan›tlar ç›kart›l›yor. “Falanca kurumda yakalanan dokümanda ad› geçiyor.” deniliyor. Peki ad› geçmifl de ne olmufl, belli de¤il. Bu belgeler nas›l yakalanm›fl, kimlerin tan›kl›¤›nda korumaya al›nm›fl, belli de¤il. Sadece polis biliyor. Böylece istedi¤i insana istedi¤i suçu yükleyebiliyor. “Senin falanca yerde ad›n geçiyor” veya “falanca dedi ki...” fleklindeki düzmece ve zorla imzalatt›r›lm›fl ifadeler "kan›t" say›l›p o kiflinin tutuklanmas› için yeterli oluyor. “Yakaland›” denilen bütün belgeler düzmecedir. Polisin provokasyonu çerçevesinde uydurdu¤u, tahrif etti¤i belgelerdir. Hiçbir hukuki de¤eri yoktur. Nas›l yönetildi¤imizi ö¤renmek için fezlekeye bak›n. Türkiye’de nas›l bir hukuk sistemi var daha yak›ndan bilmek için bak›n. Tek tek kiflilerle ilgili suçlar s›ral›yor polis. Ama, TEK B‹R KURUMLA, TEK B‹R K‹fi‹YLE ‹LG‹L‹ YASADIfiI, G‹ZL‹ B‹R EYLEM SÖYLEYEM‹YOR. Hiçbir fley söyleyemiyor. “fiu tarihte, flu derne¤in eylemine kat›lm›fl...” “fiu tarihte gözalt›na al›nm›fl...” “fiu yürüyüfle kat›lm›fl...” fleklinde, her derne¤in ve yasal kurumun yapt›¤› ve sahip ç›kt›¤› herkes taraf›ndan bilinen eylemleri s›ralamaktan baflka hiçbir fley yazamamaktad›r. Yani bu kurumlar ve bu kurumlar›n eylemleri 1 Nisan’a kadar yasald›, ama her ne olduysa 1 Nisan’da “terörist” oldular ve yapt›klar› bütün eylemler de “terörist eylem” oldu.

Herfleyden önce teknik kullanman›n, kurumlar›n güvenli¤ini sa¤laman›n suç oldu¤unu söyleyen bir yasa maddesi yoktur. Polis bunu, kendi suçunu gizlemek için ve elinde suçlayacak hiçbir kan›t, belge bulunmad›¤›ndan, yasal kurumlar› “hücre evi” gibi göstermek için söylemektedir. Polis y›llard›r bütün devrimci, ilerici kurumlar›n yasad›fl› bir flekilde telefonlar›n› dinler, izler, provokasyon yapar, yaz›flmalar›n› ve yay›nlar›n› tahrif eder, komplolar kurar. Tabi ki, bizler bu yasad›fl›l›klara karfl› teknik önlemlerimizi alaca¤›z. Elbette yasad›fl› ve keyfi bask›nlara karfl› güvenli¤imizi sa¤layaca¤›z.

6-) ‹ktidar›n amac› aç›kt›r: ‹ktidar›n karfl›s›nda hak ve özgürlükler mücadelesi veren hiçbir güç olmamal›d›r. Avrupa’n›n amac› aç›kt›r: Türkiye’yi Avrupa’n›n sömürgesi yapmas›na engel olacak hiçbir devrimci güç siyasi arenada olmamal›d›r. AKP iktidar› ve Avrupa “terörist” diyerek hak ve özgürlükler mücadelesini, dahas› hukuk ve demokrasi ile ilgili ne varsa yok etmek istiyorlar. Dikkat edin, polis 1 Nisan operasyonu için, “BU B‹R M‹LATTIR” diyor. Yani bir günde devrimci ve muhalif olan herkes, her kurum “falanca örgütle iliflki halindedir” deyip bas›labilir. Örgütlerden örgüt be¤enin, herkes terörist olabilir. Milat olmas›n›n mant›¤› bu-

Sergilenen tablo tam bir kara mizaht›r.

4-) Bizim polisimiz çok uyan›kt›r! Sadece yasal eylemlerle kurumlar›n ve kiflilerin terörist ilan edilemeyece¤ini bildi¤inden, bu kurumlar›n herkes taraf›ndan bilinen, tan›nan insanlar›na birer tane “istihbarat görevi” de vermifltir. Sözde örgüt bunlara istihbarat görevi vermifl. Tamamen uydurma ve provokasyondur. Tek bir kan›t, tek bir belge gösterile-

Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejinde birleflelim

Say› 3 43 25 Nisan 2004


dur. “Terörist örgüt operasyonu” yaygaras› bunun içindir. Beyinler uyuflukluktan kurtulmazsa, korku duvar› y›k›lmazsa polis bu provokasyonlar› herkese, her zaman yapmaya devam edecektir. Bu mücadele hak ve özgürlükler mücadelesidir. Biz çok provokasyon, çok komplo gördük. Bunlar bizi yolumuzdan döndüremez. Terör demagojisine karfl› ç›kmazsak, herkes terörist denilerek tercit edilmeye çal›fl›lacakt›r. Bütün ülke F tipi yap›lacakt›r.

Say› 3 44 25 Nisan 2004

◆ HALKIN HUKUK BÜROSU ◆ EKMEK VE ADALET Dergisi ◆ ‹STANBUL GENÇL‹K DERNE⁄‹ ◆ GENÇL‹K GELECEKT‹R Dergisi ◆ ‹D‹L KÜLTÜR MERKEZ‹ ◆ ANADOLUNUN SES‹ Radyosu ◆ EKMEK VE ADALET Dergisi Samsun, Kocaeli, Bursa Temsilcili¤i

Karfl› ç›kaca¤›z. Bu oyunu bozaca¤›z. Bu savafl› da kazanaca¤›z.

◆ SAMSUN TEMEL HAKLAR

◆ TEMEL HAKLAR

◆ ADANA DAYANIfiMA DERNE⁄‹

◆ TAYAD

◆ ADANA GENÇL‹K DERNE⁄‹

A yn› S afta Birleşen halk yenilmez!..

◆ ÜNYE TEMEL HAKLAR

Solun Sorunlar›n› Sol Çözer - Sola ak›l vermeye lay›k görülenler kimler?-

“Solun gelece¤ini” tart›flan yaz› dizileri, paneller birbirini izliyor. Radikal’den sonra ülkede Özgür Gündem’de “Sol Gelece¤ini Ar›yor” bafll›kl› bir yaz› dizisi bafllat›ld›. ODTÜ’de “Solda Yeniden Yap›lanma” paneli düzenlendi... Daha baflka form ve panellerin duyurular› da birbirini izliyor. Peki kimler konufluyor bunlarda? Hangi soruna çözüm ar›yorlar? “Yeniden yap›land›rmaya” çal›flt›klar› sol, nas›l bir sol?

Parlamento endeksli bir tart›flma solun geliflmesine katk› sa¤lamaz Bu tart›flma ve “aray›fl”›n seçimin hemen ertesinde revaçta hale gelmesine bakarak, ilk baflta söyleyebiliriz ki, “parlamentoya endeksli” bir soldur tart›fl›lan. Bu tür yaz› dizilerinin ve panellerin konuflmac›lar›n›n solun baflar›s›zl›¤›ndan, yetersizliklerinden anlad›klar›, sadece seçim sand›klar›ndan ç›kan rakamlard›r. Bu çerçeveye hapsedilmifl bir tart›flma ise “düzen solu” tart›flmas›d›r. Kitlelere “parlamentoculu¤un” ve “yasalc›l›¤›n” d›fl›nda bir sol olamayaca¤›n› söylemektir; ki bu tavr›n kendisi sol bir tav›r de¤ildir.

mevkilerde bulunmufl ve bugün de yapt›klar› o görevlere iliflkin hiç bir özelefltirisi olmayan kiflileri sol sayarak yola ç›kanlar, sola dair hiç bir fley söyleyemezler. Bu yaz› dizilerini haz›rlayanlar›n kimileri, CHP’nin sol olmad›¤›n› anlatmaya çal›flanlard›r. Ama kendi seçimleriyle asl›nda CHP ve türevlerinin sol oldu¤u kan›s›n›n yayg›nlaflmas›na hizmet etmektedirler. Son seçimlerde SHP’yle iflbirli¤ini “Demokratik Güçbirli¤i”, “Sol birlik” olarak adland›ranlar da ayn› fleye hizmet etmifltir. Bu kesimlerle sadece geçmiflte yapt›klar›ndan hareketle hiç bir koflulda, hiç bir zaman ittifak yap›lmamas› diye bir anlay›fl›m›z yoktur; ama ya bu kesimlerin geçmifllerinin özelefltirisini yapm›fl olmalar›n› bekleriz, ya da böyle bir fley yoksa, bu ittifak halka solun birli¤i diye sunulamaz. Sunulursa, y›llard›r CHP’nin sol olmad›¤› üzerine tüm söylediklerinizi kendiniz yads›m›fl olur ve oligarflinin demokrasicilik oyununda devrimcilere karfl› kullanabilece¤i sahte bir solu kendi ellerinizle meflrulaflt›rm›fl olursunuz. “Solun gelece¤i” tart›flmalar›nda yap›lan da budur. Solu, “parlamentoculuk”la s›n›rlamak, daha bafltan oligarflinin çizdi¤i çerçevede bir sol tan›m› yapmakt›r.

CHP’yi, y›llarca oligarflinin kadrosu olarak çeflitli

AKP’nin açl›¤›na ve adaletsizli¤ine karfl› 1 may›s alanlar›nda


Sol’u, s›n›flar mücadelesinin içindeki sol tart›flabilir Bu tür dizilerin, panellerin konuflmac›lar›na bak›yoruz; bir ço¤u, bu ülkede emperyalizme, faflizme karfl› mücadele yürütenler için “yabanc›” isimler. Hayat›n hiçbir alan›nda, hiçbir dönemde haklar ve özgürlükler mücadelesinin içinde yeralmam›fl, hayat›n herhangi bir alan›nda ne bir örgütlenme içinde bulunmufl ne de bir örgütlenme yaratmaya çal›flm›fl, faflizme karfl› flu veya bu biçimde bir direnme sergilememifl, k›sacas› solculu¤u kendinden menkul kiflilerle solun sorunlar›na çare aramak abestir. Bu ülkede elbette solun çeflitli kesimleri vard›r. En kaba haliyle ayr›flt›r›rsak; Solun legal partici, parlamenter mücadeleyi savunan kesimleri oldu¤u gibi, illegal örgütlenmeyi, silahl› mücadeleyi savunan kesimleri de vard›r. Sol’u bilimsel ve meflruluk temelinde ele alanlar, bunlardan birini görmezlikten gelemezler. Solun gelece¤ine dair her kesimin ortaya koyaca¤› çözümler de farkl› olacakt›r. Ama siz “solun gelece¤i” diye tart›flma aç›p, sadece bir kesimi konuflturursan›z, orada hem bilimsel, hem dürüst olmayan bir yaklafl›m vard›r.

Tek “alternatifi” kapitalizm olanlar, solun ufkunu geniflletemez Ülkede Özgür Gündem’deki Dizinin 6. bölümünde konuflturulan Galatasaray Üniversitesi ö¤retim üyesi Beril Dedeo¤lu flöyle demekte: “Türk solu... bir kere dünyadaki geliflmelere kendisini kapatm›fl durumda. Neyi reddetti¤i belli, fakat yerine ne koydu¤u veya koyaca¤› belli de¤il. Oysa Avrupa’daki solun bir projesi var. Tek tek sosyal demokratlar›n projeleri tart›fl›l›yor.” Belki biraz kaba olacak ama tam bir “ayd›n geyi¤i”. Bat› burjuvazisinden al›nm›fl bir nakarat. Ve medyada sol üzerine görüfl belirtenlerin neredeyse hepsi bunu tekrarl›yor. Tam bir çarp›tma. Bu çarp›tmayla ise “belli bir sol” türü empoze ediliyor. Solun neyi reddetti¤i belli, fakat yerine ne koydu¤u belli de¤ilmifl. Bu görüfl, fluradan ç›k›yor: faflizmin yerine halk demokrasisinin, kapitalizmin yerine sosyalizmin konulmas›n› be¤enmiyor bay ve bayan ayd›nlar›m›z. Çünkü onlara göre sosyalizmi savunmak art›k “arkaik(*) bir düflünce”dir. Diyor ki ö¤retim üyesi ayd›n, “Avrupa’daki sosyal demokrat solun bir projesi var”. Hay›r! Avrupa sosyal demokratlar›n›n hiç bir projesi falan yok. Onlar›n tüm önerileri kapitalizmin ve emperyalist küreselleflmenin fluras›n› buras›n› rötufllamaktan ibarettir. Buna “yerine bir fley koyma” denilemez. Kökten karfl› olduklar› bir fley yok ki onun yerine bir fley

koymufl olsunlar. Tersine, emperyalizmin önlerine koydu¤unu kabul ediyor ve onun çizdi¤i s›n›rlar içinde “proje”ler yap›yorlar. Kapitalizmin, burjuva demokrasisinin ve küreselleflmenin alternetifinin olabilece¤ini bile düflünemeyenlerin solun gelece¤ini bulmas›na katk›s› olabilece¤i düflünülebilir mi? Ne yaz›k ki, bu tart›flmalarda sola ak›l vermeye lay›k görülenler, ço¤unlukla böyle akademik, sanatsal kariyeri olanlardan seçiliyor. Bu da düzen içi düflünmenin, oligarflinin icazetini gözetmenin bir baflka tezahürü olsa gerek.

Bu tart›flmada “ak›l verici” de¤il, yol gösterici gerçek ayd›n›n söz hakk› olabilir Ayd›nlar›m›z, ö¤retim üyelerimiz elbette görüfl belirtsinler. Fakat, konufltuklar›nda ciddi fikirler de¤il, ayd›n flekillenmesinin çarp›kl›¤› ç›k›yor karfl›m›za. Ayd›n araflt›r›r, sorgular, çözümler, egemen s›n›flar›n zay›fl›klar›n› analiz eder, halk›n mücadelesini gelifltirmek için bilimsel zemin haz›rlar. Fakat bizde “ayd›n” olmak, adeta ak›l vericilik gibi alg›lanmaktad›r. Araflt›rmaz, soruflturmaz, s›n›flar mücadelesinin sosyolojik, felsefi, bilimsem analizini yapmaya üflenir, öyle ki, hayat›n çeflitli alanlar›nda sürdürülen mücadeleyi izlemez bile, ama ak›l vermeye gelince, en yüksek perdeden konuflmaya bafllar. S›k s›k rastlam›fl›zd›r, s›n›flar mücadelesinin en güncel geliflmelerinden bile haberi yoktur ço¤u kez, “yo¤un iflleri” nedeniyle izleyememifltir; herhangi bir eylem sözkonusu oldu¤unda o eylemi yapanlar, savunanlar ne demektedir, onlara bakmaya bile gerek duymaz. Fakat o eylemi, eylemi yapan örgütü fluradan buradan al›nm›fl kavramlarla “mahkum” etmekte de bir mahzur görmez. Böyle bir ayd›n’›n “solun geliflmesi” üzerine bir tart›flmaya ne katk›s› olabilir ki? Biz ayd›nlar›m›z›n görüfl belirtmesine de¤il, ülkesinden, halk›ndan, mevcut mücadeleden sadece pratikte de¤il, düflüncede de kopmufl bir ayd›n türünün bu topra¤›n solunun sorunlar› üzerine ahkam kesmesine karfl› ç›k›yoruz. Sonuç olarak; e¤er sorun solun gelece¤i ve geliflmesiyse, tart›flmalar›n kapsam› ve konuflmac›lar› de¤iflmek zorundad›r. Yok sorun bu de¤il de, “düzen içine nas›l yerleflilir, nas›l düzen içi bir güç olunur?” sorusuna cevap aran›yorsa, yap›landa bir yanl›fll›k yoktur. Tek yanl›fll›k, bu yaz› dizilerine, panellere “solun gelece¤i” gibi isimler vermektedir. (*) Arkaik; Eskimifl, önceki ça¤a ait

Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejinde birleflelim

Say› 3 45 25 Nisan 2004


NATO Halklar›n Düflman›d›r

NATO’YA

NATO’ya karfl› ç›kmayan vatansever de¤ildir! HAYIR! NATO’ya karfl› ç›kmayan demokrat da olamaz NATO için bask› ve terör uygulayanlar, emperyalizmin bekçi köpekleridir

Say› 3 46 25 Nisan 2004

Dergimizin haber sayfalar›nda da okuyaca¤›n›z gibi, k›sa süre önce binalar› bas›l›p yöneticileri, üyeleri tutuklanan TAYAD ve Temel Haklar ve Özgürlükler Derne¤i, Valilik taraf›ndan kapat›ld›. Kapatma karar›nda 2002 y›l›nda aç›lan bir dava gerekçe gösterilirken, “flifahen” de kapatman›n “NATO zirvesi için tedbir” gerekçesiyle oldu¤u belirtildi. Anlafl›lan hükümetiyle, genelkurmay›yla, valisiyle, polisiyle, tüm devlet ifli gücü b›rakm›fl, NATO’nun güvenli¤iyle u¤rafl›yor. Peki, 26 ülkenin üye oldu¤u, dolay›s›yla 26 ülkenin milyonlarca askerini emrinde bulunduran koskoca NATO, Temel Haklar ve TAYAD’dan neden korkuyor acaba? Bombas›, tabancas›, topu tüfe¤i olmayan Temel Haklar ve TAYAD üyeleri acaba NATO’ya nas›l bir zarar verebilirlerdi? ‹flte bu sorular›n cevab› bizi, NATO’nun nas›l bir örgüt oldu¤una götürür. Elbette, TAYAD ve Temel Haklar’›n kapat›lmas›n›n NATO Zirvesi’ni aflan nedenleri vard›r; amaç “NATO zirvesinin güvenli¤i”yle s›n›rl› olmay›p Türkiye’de demokratik mücadelenin ve devrimci düflüncenin yokedilmesidir. Ve tam da iflte bu noktada, TAYAD ve Temel Haklar’a yönelik sald›r›n›n sorumlular›ndan biri yine NATO’dur. Çünkü bu sald›r›, yani emperyalizme ve iflbirlikçilerine karfl› her türlü muhalefetin yokedilmesi ve burjuva ideolojisinin tüm halklara dayat›lmas›, dünya çap›nda NATO arac›l›¤›yla uygulanan bir politikad›r. NATO, klasik anlamda “güvenlik ve savunma”yla s›n›rl› bir askeri örgüt de¤ildir; bünyesinde bulundurdu¤u askeri gücü, emperyalizmin ideolojisini yaymak için kullanan bir organizasyondur. Hat›rlanacakt›r; F Tiplerinin emperyalizmin bir projesi oldu¤u belirtilirken s›k s›k at›f yap›lan belgelerden biri de NATO’nun “ya düflünce de¤iflikli¤i, ya ölüm” diye formüle edilen karar›d›r. Bu kararla devrimi, sosyalizmi savunanlar hedeflenmifltir. NATO’nun böyle bir karar› almas›ndan da görülece¤i gibi, NATO, emperyalizm için “tehlike” teflkil eden ne varsa, onlara karfl› kullan›lan halk

düflman› bir örgüttür. NATO’nun ‹stanbul’da yap›lacak zirvesinde de bu halk düflmanl›¤›n›n yeni planlar› yap›lacakt›r.

Madrid Zirvesinden ‹stanbul Zirvesi’ne ‹stanbul'daki NATO zirvesi, Amerikan emperyalizminin yeni planlar›n›n resmilefltirilece¤i bir zirve olacakt›r. Özellikle Ortado¤u ve Kafkas halklar›na karfl› yeni sald›r›lar›n kararlar› al›nacakt›r bu zirvede. Bunu bilmek için ne kahin olmak, ne de özel istihbaratlar gerekiyor. Gizli karar ve planlar›n ötesinde kamuoyuna aç›klanan politikalar, hedefleri gösteriyor zaten. 1949’da 11 emperyalist ülke taraf›ndan kurulan Kuzey Atlantik Pakt› (NATO)'nun o zamanki kurulufl gerekçeleri flunlard›: - Sosyalist sisteme karfl› güçlü bir savunma (siz bunu sald›r› diye okuyun) örgütü kurmak - 2. Paylafl›m savafl›nda zay›f düflmüfl Avrupa'y› olas› bir devrim tehlikesinden korumak - Yeni-Sömürge ülkelerin ulusal kimlikli ordular›n› denetim alt›na almak... 1990’lar›n bafl›nda sosyalist sistem y›k›ld›¤›nda, NATO’nun bundan sonraki ifllevinin ne olaca¤› gündeme geldi. NATO’nun görünürdeki gerekçesi ortadan kalkm›flt› asl›nda. Ama emperyalizm böyle bir askeri örgütü elinden ç›karmak niyetinde de¤ildi. Tersine, sonraki y›llarda görülece¤i gibi, NATO’yu daha da güçlendireceklerdi. 1994 y›l›nda Madrit'te yap›lan NATO Zirvesi'nde ABD, Bar›fl ‹çin Ortakl›k (B‹O) projesini ortaya att›. Bu öneri ile NATO'ya üye olmak isteyen fakat bu yeterlili¤e sahip olmayan eski Do¤u Avrupa ülkeleri ile di¤er ülkelerin NATO'nun askeri standartlar›na uygun hale getirilmesi amaçlan›yordu. Mevcut NATO ülkeleri ile 27 Do¤u Avrupa, Kafkasya ve Orta Asya ülkesinin kat›l›m›yla oluflturulan B‹O'nun mücadele edece¤i alanlar da flöyle s›ralan›yordu; “Uluslararas› terörizm... Kanun d›fl› si-

AKP’nin açl›¤›na ve adaletsizli¤ine karfl› 1 may›s alanlar›nda


lah ve uyuflturucu trafi¤i... Köktencilik... Etnik Milliyetçilik... ‹ç kar›fl›kl›klar... Kitle imha silahlar›, uzun menzilli füze üretimi.”

NATO ve Bush Karfl›t› Birlik: “Irak’ta iflgale ve katliama son!”

Bu süreç büyük ölçüde ürünlerini vermifl ve NATO’nun üye say›s› 26’ya ç›kar›lm›fl, iflbirlikçi iktidarlar yukar›da s›ralanan Amerikanc› politikalara tabi k›l›nm›fllard›r.

‹çinde Irak’ta ‹flgale Hay›r Koordinasyonu’nun da yerald›¤› “NATO ve Bush Karfl›t› Birlik” taraf›ndan 18 Nisan’da ‹stanbul’da Irak’taki Amerikan iflgaline karfl› bir protesto gösterisi yap›ld›. Taksim TUYAP önündeki gösteride yap›lan aç›klamada “NATO ve Bush Karfl›t› Birlik”in “‹stanbul’da gerçeklefltirilecek NATO zirvesine “ev sahipli¤i” yapmak istemeyenler” taraf›ndan oluflturuldu¤u belirtildi. Eylemde direnen Irak halk›n›n yan›nda olundu¤u belirtilerek “‹flgale de¤il direnifle destek”, “Sömürgeciler yenilecek, direnen haklar kazanacak”, “‹stanbul NATO’ya mezar olacak” gibi sloganlar at›ld›.

1997'nin Ekiminde ‹ngiltere'de yine emperyalistler taraf›ndan “21. Yüzy›lda NATO ve Güvenlik, Gerçek Vizyon” adl› bir toplant› düzenlendi. Bu toplant›da “21. yüzy›l›n ayaklanmalar ça¤› olaca¤›” tesbiti yap›larak, özellikle Ortado¤u, Afrika, ve Latin Amerika ülkelerinin emperyalizm için “tehlikeli bölgeler” oldu¤u vurguland›. Ve buna karfl›, NATO’nun güçlendirilerek daha fazla devreye sokulmas› do¤rultusunda kararlar al›nd›. Görülece¤i gibi, NATO’nun her karar›, halklar›n mücadelesine karfl›d›r. Dünyay›, emperyalizmin hükmetti¤i bir dünya haline getirmenin askeri gücüdür. Bunun için say›s›z askeri müdahalelerde bulunmufl, say›s›z ülkede cuntalar›n destekçisi olmufltur. Bu nedenledir ki, NATO’ya karfl› ç›kmak, ba¤›ms›zl›ktan yana olman›n, vatansever olman›n gere¤idir. NATO’ya karfl› ç›kmayanlar›n vatanseverli¤i sahtedir. Ayn› flekilde, demokrasiden yana olan hiç kimse, NATO’nun savunucusu olamaz. Çünkü NATO, gelmifl geçmifl hemen tüm askeri cuntalar›n bafl destekçisi olmufltur. Bugün de ayn› misyonunu sürdürmektedir. NATO, ayn› zamanda emperyalizmin “de¤iflmedi¤i”nin kan›t›d›r. Emperyalizmin art›k faflist diktatörlükler dönemini kapatt›¤›n›, demokrasi ve insan haklar›n› hakim k›lma politikas›n› esas ald›¤›n›, bu nedenle “Zorun art›k zaman›n› doldurdu¤unu” söyleyenleri NATO tekzip ediyor. E¤er gerçekten böyle olsayd›, sosyalist sistemin y›k›lmas›ndan sonra emperyalistlerin yapaca¤› ilk ifllerden biri NATO’yu da¤›tmak olmal›yd›. Ama da¤›tmam›fllard›r. Tersine, NATO’yu hem askeri olarak güçlendirmeye, hem de NATO’nun müdahale alan›n› ve konular›n› geniflletmeye çal›flm›fllard›r. Çünkü emperyalizm, “ZOR”la yönetiyor halklar›. NATO da bu ZOR’un araçlar›ndan biridir. NATO’nun ‹stanbul zirvesi de, halklara karfl› düflmanl›k zirvesi olaca¤› için, dünya halklar›yla dayan›flma içinde bu emperyalist zirveye karfl› mücadele edece¤iz.

Eskiflehir: “NATO’ya geçit yok, Irak halklar› yaln›z de¤ildir” ABD iflgaline ve NATO’ya karfl› Eskiflehir’de de bir eylem yap›ld›. 19 Nisan’da yap›lan eylemde “NATO’ya geçit yok, Irak halklar› yaln›z de¤ildir” pankart› aç›larak bir yürüyüfl yap›ld›. Halklar›n katili NATO’nun topraklar›m›zda yeni sald›r› planlar› yapt›¤›n›n belirtildi¤i konuflmalarda, NATO’ya karfl› öfkenin giderek büyüyece¤i vurguland›.

Ankara: “NATO’dan ç›k›ls›n!” 17 Nisan’da gençlik örgütleri taraf›ndan yap›lan eylemde ABD’nin Irak iflgali ve NATO Zirvesi protesto edildi. Yüksel Caddesi’nde toplanarak buradan Sakarya Caddesi’nde yürüyen gençlik, “‹flgale de¤il, direnifle ortak ol! NATO’ya hay›r!” yaz›l› bir pankart tafl›d›lar. “NATO’dan ç›k›ls›n”, “‹flgal ortakl›¤›na, tecrite son”, “‹stanbul’da NATO’nun ifli yok” sloganlar›n›n at›ld›¤› eylemde ö¤renciler, 6. Filo'nun denize dökülmesini hat›rlatarak, gençli¤in ayn› öfkeyle anti-emperyalist mücadeleyi sürdürece¤i belirtildi.

Burdur: Direnen Halklar Yaln›z De¤ildir! 18 Nisan’da Cumhuriyet Meydan›’nda toplanan Burdur Gençlik Derne¤inden ve DPG’li ö¤renciler, “Irak Filistin halk› yaln›z de¤ildir! ‹flgale de¤il direnifle destek!” yaz›l› bir pankart açt›lar. Irak’taki ‹flgali ve Filistin’deki katliamlar› protesto eden bir bas›n aç›klamas› yap›lmas›n›n ard›ndan gençler eylemi meydanda anti-emperyalist marfllar söyleyerek sona erdirdiler.

Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejinde birleflelim

Say› 3 47 25 Nisan 2004


Yaflas›n enternasyo nalizm

Say› 3 48 25 Nisan 2004

Yaflas›n enternasyo Anadolulu devrimcilerle DHKP-C emperyalizme direndi¤i nalizm

için vahfli sald›r›lara maruz kal›yor

SRSM olarak DHKP-C ve Antiemperyalist Kamp›n militanlar› ile dayan›flmaday›z. Gerici güçler Anglo Amerikan emperyalizmine karfl› direnenleri tutukluyor. DHKP-C'li yoldafllar Türkiye hapsihanelerindeki direnifle 19 Aral›k 2000'de yaflanan k›y›mdan beri öncülük ediyor. Üç cesur yoldafl›m›z›n (DHKC'nin Dersim fiehitleri, BN) da¤larda hayat›n› kaybetti¤ini ö¤rendi¤imiz hafta içinde, emperyalizm Avrupa çap›nda harekete geçti. DHKP-C emperyalizme karfl› direndi¤i ve onlar›n politikalar›n› kabullenmeyi reddetti¤i için Türkiye'nin vahfli sald›r›lar›na maruz kal›yor, 'terörist' ilan ediliyor ve AB'nin terör listesine konuluyor. fiimdi bu bask›lar Avrupa çap›nda uygulan›yor. Antiemperyalist Kamp Irak ve Afganistan savafl›na kararl› bir flekilde muhalefet etti. fiimdi Irak halk›n›n direniflini desteklemenin ve Türkiyeli yoldafllara destek ve dayan›flmada bulunman›n bedelini ödüyorlar. Biz bütün gerçek anti emperyalist, sosyalist ve kurtulufl savaflç›lar›n›n yan›nda yer al›yoruz. Türk ve Antiemperyalist Devrimcilere Özgürlük! Zafer ‹flçi S›n›f›n›nd›r! ‹skoç Cumhuriyetçi Sosyalist Hareketi, SRSM

Türkiyeli Devrimcilere Özgürlük! Yaflas›n enternasyo Biz bu tutuklamalar› gerici ‹talyan hükümetinin, Irak halk›n›n direnifline ve kurtulufl nalizm savafl›na ABD'nin liderli¤i alt›nda ‹talya ve Ukrayna gibi ülkelerin de dahil oldu¤u emperyalist iflgale karfl› verilen mücadeleye bir cevap olarak de¤erlendiriyoruz. Tutuklananlar derhal serbest b›rak›lmal›d›r. Tüm dünyadaki ilerici parti ve örgütleri, güçlerini emperyalizme karfl›, sosyalist perspektif için mücadele eden yoldafllar›m›z›n özgürleflmesi için birlefltirmeye ça¤›r›yoruz. ‹talyan anti-emperyalistlere ve Türkiyeli Devrimcilere Özgürlük! Sosyalist Tercih, (Ukrayna) ***

Emperyalizme hay›r Biz, sizin devrimci ve anti-emperyalist tutumunuzu tamamen savunuyoruz. Tüm devrimcilerin en k›sa zamanda serbest kalmas›n› diliyoruz. Amerikan emperyalizmini durdurmak ve onlara karfl› savaflmak çok zor olsa da; biz yine de EMPERYAL‹ZME HAYIR! diyoruz. Polanya Komünist Gençli¤i ***

Dayan›flmay› büyütüyoruz ‹talyan hükümetinin uygulad›¤› bask›lar› fliddetle k›n›yoruz. Biz Hindistan'da kitlesel bir mücadele veren AIPRF'nin liderleri ve üyeleri olarak örgütleriniz ve halklar›n›zla dayan›flmay› büyütüyoruz. Tüm Hindistan Halklar› Direnifl Forumu, AIPRF

dayan›flmaday›z

DHKC'lilerin ve Anti-emperyalist Kampç›lar›n tutuklanmas›na dünyadaki birçok örgütün gösterdi¤i tepkiye kat›l›yor ve lanetliyoruz. Anadolu'lu devrimcilerle dayan›flmada oldu¤umuzu ilan ediyoruz. ‹RSP olarak, uzun süredir tüm dünya devrimcilerine zorluklar, bask›lar ve ölüme karfl› gösterdi¤i cüretinden dolay› örnek olan DHKC'li yoldafllar›n ölüm orucunda, onlar›n yan›nda olduk. Ve DHKC'li yoldafllar ‹rlanda'daki açl›k grevinde flehit düflen ‹rlanda Ulusal Kurtulufl Ordusu savaflç›lar›n›n mezarlar›nda bizim yan›m›zda olmufllard›r. Anti emperyalistler ve anti kapitalistler olarak egemen güçlerin bu bask›lar›na karfl› tav›r almal›y›z.

‹rlanda Cumhuriyetçi Sosyalist Partisi, ‹RSP

Yaflas›n AB’nin gerici, bask›c› karakterini a盤a ç›kar›yor enternasyo nalizm

nalizm Avrupa emperyalistleri, demokratik protesto hakk›n› kullanan siyasi muhalifleri hedef gösteriyor. Bu bask›n terörizme karfl› de¤il, as›l olarak emperyalist hakimiyeti sa¤lamak ve halklar›n emperyalist savafllara ve iflgallere karfl› yürüttükleri direnifle karfl› bir hamledir. Bu operasyon ayn› zamanda yeni emperyalist süper güç olmay› hedefleyen AB'n›n gerici ve bask›c› karakterini a盤a ç›kart›yor.

Danimarka Komünist ‹flçi Partisi, APK ***

Tam ters etki yaratacak Bu giriflimlerin sonucu tam tersi etki yaratacakt›r. Avrupa halk›n›n Amerika öncülü¤ünde Irak'a yönelik yürütülen bir savafla ve iflgale karfl› muhalefetini yükseltecektir. Ayn› zamanda Avrupa hükümetlerini de bunu destekledikleri için gerçekte terörist bir savafl sürdürdüklerini görecek ve damgalayacakt›r. DHKP-C'ye yönelik yap›lan sald›r›lar, Ankara'daki askeri rejime yap›lan bir hizmettir. ‹talyan yetkililerine ve 1 Nisan operasyonuna ortak olan di¤er ülkelere tutsaklar› serbest b›rakmalar›n› ve onlar›n siyasi faaliyetini terörizm olarak damgalama giriflimlerine son verilmesinde ›srar ediyoruz.

Norveç Komünist ‹flçi Partisi, APK

AKP’nin açl›¤›na ve adaletsizli¤ine karfl› 1 may›s alanlar›nda


Yaflas›n enternasyo nalizm

Yoldafllar›m›z›n yan›nday›z

Polis devleti olmakta yol kateden Avrupa'n›n tutuklad›¤› yoldafllar›m›z›n yan›nda yeral›yoruz. Biz de Irak halk›n›n emperyalist güçlere karfl› zaferini destekliyoruz. Bu terörizm de¤il, hak ve özgürlükleri savunmakt›r. Tüm dünyadaki sosyalistleri ve radikal anti emperyalistleri birleflmeye ça¤›r›yoruz: Ya birbirimize tutunaca¤›z, ya da her koyun gibi kendi baca¤›m›zdan as›laca¤›z.

Ancak bu onlar›n emperyalist binalar›n› salland›rma kararl›l›¤›ndan döndüremez. Bu haydutluk onlar›n korkakl›¤›n› ve faflist zihniyetini gösteriyor. CMKP bu uygulamalar› k›n›yor ve ‹talyan hükümetinden onlar›n derhal serbest b›rak›lmas›n› talep ediyor. fiu anda demir parmakl›klar arkas›nda olan yoldafllar›m›z yaln›z de¤ildir. Tüm dünyadaki halklar emperyalizme ve onlar›n ‹talya gibi kuklalar›na karfl› savaflta, yanlar›ndad›r.

Pakistan ‹flçi Emekçi Partisi, CMKP

Özgürlük Sosyalist Partisi, (ABD) ***

Dersim ve Eruh’ta 4 Gerilla Katledildi

'Terörist' yalan›n› fliddetle k›n›yoruz

Dersim'de 13 Nisan’da Çiçekli yak›nlar›nda TKP/ML gelene¤inden Ahmet Haço ve Sevda Y›ld›z adl› iki gerilla katledildi. Siirt-Eruh k›rsal alan›nda 15 Nisan’da meydana gelen çat›flmalarda da Mehmet Emin K›l›ç ve Kadir Sümer adl› Halk Savunma Kuvvetleri (HPG) gerillalar› katledildi. Oligarflinin fi›rnak’›n Gabar da¤lar›na yönelik y›¤›nak ve sald›r›lar› da sürüyor. Dersim’de katledilen gerillalardan Ahmet Haço’nun cenazesi, 15 Nisan’da yap›lan bir törenle topra¤a verildi. Tunceli Devlet Hastanesi’nden al›nan cenaze, Haço’nun köyüne kadar 5 kilometre boyunca k›z›l bayraklar eflli¤inde kitlenin omuzlar›nda tafl›nd›.

AB emperyalist ülkeler ve gerici Türkiye devleti taraf›ndan, Türkiyeli devrimcilere karfl› çok uluslu örgütlenmifl sürek av›n› k›n›yor, lanetliyoruz. Avrupa polisinin yoldafllara yönelik i¤renç 'terörist' yalan›n› fliddetle k›n›yoruz. Onlar›n sicillerini kamuoyu gayet iyi bilir. Bu yoldafllar›n ve örgütlerinin en büyük 'suçu' emperyalizme, Irak'daki ve Filistin'deki iflgale, Türkiye'deki bask›lara ve ölüm hücrelerine karfl› savafl›yor olmalar›d›r.

Yunanistan Devrimci Emek Partisi, EEK ***

Halklar, onlar›n yanlar›ndad›r Onlar›n tutuklanmalar›n›n amac› y›ld›rmakt›r.

GRUP YORUM KÜRT HALKIYLA B‹RL‹KTE D‹YARBAKIR 20

Nisan günü Diyarbak›r’da binlerce kifli taraf›ndan coflkulu alk›fllarla karfl›lanan Grup Yorum, Kürtçe ve Türkçe türkülerini seslendirdi. Türkiye’de ilk kez Kürtçe türkü söyledi¤i için elemanlar› tutuklanan, bask›larla karfl›laflan Grup Yorum’un Diyarbak›r’daki bu ilk konserinde binlerin Yorum sevgisi hep birlikte söylenen marfllarla sergilendi.

DERS‹M Grup Yorum’un konser verdi¤i yerlerden biri de Dersim’di. Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleflen konsere 2 bin kifli kat›ld›. "Yoruma Özgürlük" isteyen Dersimliler, s›k s›k "Tecriti kaldırın ölümleri durdurun" slogan› att›lar. ADIYAMAN Grup Yorum 17 Nisan günü de Ad›yaman’dayd›. Ad›yaman Temel Haklar taraf›ndan Hac› Bektafl-› Veli Kültür Vakf›’n›n salonunda dü-

zenlenen konserde bin kifli Grup Yorum türkülerini hep birlikte söyledi. Sayg› duruflu ile bafllayan konser öncesi Temel Haklar baflkan› Hüseyin Cahit Önder bir konuflma yapt›. Önder konuflmas›nda Yorum üzerindeki bask›lar› protesto ederken, Ölüm Orucu direniflini dile getirdi ve Temel Haklar olarak, mücadele eden ve ezilen tüm halklar›n yan›nday›z dedi. Yorum’un sahneye ç›kmas› ile birlikte salon "Grup Yorum'a Özgürlük" sloganlar›yla inledi. Yorum, sevilen marfllar› ve türküleri seslendirirken yüzlerce insan halaya durdu.

ERZ‹NCAN Grup Yorum’un Erzincan konseri ise 10 Nisan günü yap›ld›. Erzincan Gençlik Derne¤i’nin aç›l›fl flenli¤inde sahneye ç›kan Yorum’u 800 kifli dinledi. Konser öncesi Gençlik Derne¤inden Hac› Mulla Ergen bir konuflma yapt›.

Haklar ve Özgürlükler Cephesi kortejinde birleflelim

Say› 3 49 25 Nisan 2004


kahramanlar ölmez

Çi¤dem YILDIR 24 Nisan 1977

24 Nisan - 30 Nisan fiehitlerimiz

Hasan KARAGÖZ 28 Nisan 1980 Malatya Tafltepe’de faflistlerin kurdu¤u bir pusu sonucu aram›zdan ayr›ld›.

‹stanbul’da, Galatasaray Mühendislik Yüksek Okulu ç›k›fl›nda faflistlerin kurdu¤u bir tuzakta vurularak katledildi. Dev-Genç saflar›nda anti-faflist mücadeleye kat›lan bir devrimciydi.

S›dd›k ÖZÇEL‹K Güven KESK‹N Esma POLAT 30 Nisan 1992

Fehime ÖZTÜRK Nisan 1978

Adana’da bir Devrimci Sol üssünde polis taraf›ndan kuflat›ld›klar›nda direnerek ölümsüzlefltiler. Çorum Mecitözü’nden S›dd›k, mücadeleye lise y›llar›nda bafllad›. 1988’de devrimci harekete kat›ld›. Gecekondu semtlerinde faaliyet yürüttü. fiehit düfltü¤ünde bir Silahl› Devrimci Birli¤in komutan›yd›. Güven, Adana Kozan do¤umluydu. O da gecekondu bölgelerindeki mücadeleden ç›k›p SDB savaflç›s› olmufltu. Kars Sar›kam›fl do¤umlu Esma, 86’da mücadele ile tan›flt›. Gecekondu halk›n›n örgütlenmesi çal›flmalar›na kat›ld›. Adana’daki direniflte flehit düflerken örgütünün ismini duvara kan›yla yazd›.

Samsun DEV-GENÇ içinde yerald›. Hastal›¤› nedeniyle aram›zdan ayr›ld›.

KAYIP Recep GÜLER Nisan 1994 1980 sonras›n›n zor koflullar›nda devrimci mücadeleyi sürdürdü. 1989’da Yeni Çözüm Dergisi ‹zmir temsilcili¤i yapt›. Sonraki y›llarda farkl› görevler üstlendi. 1994 Nisan’›nda polis taraf›ndan gözalt›na al›nd› ve bir daha ondan haber al›namad›.

Büyük d ireniflte ö lümsüzlefltiler Sedat Karakurt (DHKP-C) 25 Nisan 2001 Erdo¤an Güler (TAYAD) 25 Nisan 2001 Ege TAYAD üyesi Erdo¤an Güler, d›flar›daki ölüm orucunun 4’üncü flehidiydi. 10 Ekim 1972’de Dersim’in Ovac›k-Buzlutepe Köyü’nde do¤du. Kendi çevresinden tan›yordu devrimcileri. Ama kardeflinin tutsak düflmesi sonucu, daha yak›ndan tan›d›. Tan›d› ve güvendi. 19 Aral›k katliam› sonras›nda “böyle bir katliam karfl›s›nda sessiz kalamam; çünkü onlar›n istekleri benim isteklerim”... diyerek ölüm orucuna bafllad›. Anadolu halk›n›n safl›¤›n›n, temizli¤inin, zulme karfl› sessiz kalmamas›n›n simgesi olarak ölümsüzleflti.

Sedat, Alt›nflehir’in, ‹kitelli’nin yoksul gecekondular›n çocu¤udur. O düzenin insan› yok eden, yozlaflt›ran, tüm kiflili¤ini, beynini söküp alan kültürüne isyan etti. Devrimci olmas›nda en önemli etken budur. Sedat, Tokat’l› bir ailenin çocu¤u olarak, 11 Haziran 1976’da ‹stanbul’da do¤du. Devrimcilikle tan›flmas› Gazi katliam› sonras›ndad›r. Örgütlü iliflkiler içinde yer alarak mahalli alanda çal›flmalara kat›ld›. Eskiflehir tabutlu¤unun aç›ld›¤› y›l yeni tutsak düflmüfl ve Eskiflehir’e sevkedilmiflti. Eskiflehir’de direnifl içinde yer ald›. Direnifl sonras› Ümraniye Hapishanesi’ne gönderildi. F tipi sald›r›s› gündeme geldi¤inde ölüm orucu için gönüllülerden biri de oydu; 2. ekipte yeralarak ölümsüzleflti.

Fatma Hülya Tumgan (DHKP-C) 28 Nisan 2001 5 Mart 1968’de Samsun’un Vezirköprü ilçesinde do¤du. Samsun 19 May›s Üniversitesi ö¤rencisiyken Dev-Gençlilerle tan›flt›. Okulda kurulan ö¤renci derne¤inin kurucu üyesi oldu. Samsun TAYAD’›n aç›lmas› çal›flmalar›na kat›ld›. Üniversiteyi bitirdikten sonra da Samsun’da kald›. Bir süre vekil ö¤retmenlik yapt›ktan sonra ö¤retmenli¤i b›rakarak Mücadele Dergisi temsilcisi olarak çal›flmaya bafllad›. Birçok kez gözalt›na al›nd›, iki kez tutukland›, her seferinde tahliyesiyle yeniden mücadeleye kofltu. 1994 bafl›ndan bu yana tutsakt›. Ulucanlar hapishanesindeki Parti-Cepheli tutsaklar›n temsilcisiydi. 185 gün süren ölüm orucunun sonunda ölümsüzleflti


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.