HIAdaletWeb06

Page 1

Halk için

DGM’ler Kald›r›ld›!

TRT’de Kürtçe Yay›n bafllad› !

DEP’liler Yarg›tay Karar›yla Serbest !

AKP, alenen göz boyuyor AB, kand›r›lmaya haz›r Bu göz boyama daha büyük bask›lar›n haz›rl›¤›d›r Demokrasi, AB’yle de¤il, Halk›n Devrimci ‹ktidar›’yla gelir Kürt Sorunu, AB’ci, ABD’ci iktidarlarla de¤il, halk›n iktidar›yla çözülür Halk için Ekmek ve

Adalet

ISSN: 1304 687X 103

www.ekmekveadalet.net info@ekmekveadalet.net

Ekmek ve

Adalet

F Tiplerine “bas›n turu”

112 Ölümü gizleyebilir mi?

Haftal›k Dergi / Say›: 6 / Tarih:13 Haziran 2004 / F‹YAT (KDV Dahil) 750 000

www.ekmekveadalet.net Mail:info@ekmekveadalet.net

SORUYORUZ... SORUYORUZ... SORUYORUZ... SORUYORUZ...

AKP ve AB SUSUYOR! Halk düflmanlar› toplant›lar›n› gidip da¤ bafllar›nda yaps›nlar!

NATO Z‹RVES‹N‹ ENGELLEYEL‹M!


Avrupa’ya soruyoruz 3 Haziran’dan bafllayarak, Avrupa’n›n bir çok flehrinin merkezlerinde, baflkentlerde ise yönetim organlar›n›n karfl›s›nda/civar›nda pankartlar as›ld›. Saatlerce as›l› kalan pankartlar, kimsenin “görmedik” diyemeyece¤i büyüklükte ve o ülke halk›n›n diliyle yaz›yordu. Dilleri de¤iflikti ama, 7-10-15-20 metre boyutlar›nda de¤iflen pankartlar›n slogan›, ça¤r›s›, sorusu tekti; “Duydunuz mu; Türkiye polisi sahte belge düzenleyip dernek kapat›yor, insan tutukluyor Avrupa bunu destekliyor???” Ayn› gerçek, 10 milyon “kufllama”n›n da slogan› olarak da Avrupa halklar›na ulaflt›r›ld›. Avrupa, 1 Nisan hukuksuzluk operasyonunun, Türkiye polisinin pervas›zca sahte belgeler düzenleyerek insanlar› tutuklat›p, dernekleri kapatmas›n›n orta¤›d›r. Yasal kurumlara düzenlenen bask›nlar, Avrupa’n›n deste¤i ile “terör operasyonu” olarak gösterilmifltir. Avrupa ülkelerinde de, o ülkelerin yasalar›na göre faaliyet gösteren kurumlar, bu amaçla bas›lm›fl, insanlar gözalt›na al›nm›flt›r. Bu terör operasyonunun, “Uluslararas› DHKP-C operasyonu” olarak lanse edilmesinin ve bunun yaratt›¤› havay› polisin pervas›zca kullanmas›n›n sorumlusu Avrupa Birli¤i’dir, baflta ‹talya olmak üzere, operasyona destek veren; Almanya, Hollanda ve Belçika’d›r. fiimdi onlara da soruluyor bu hukuksuzluk. Onlar›n gerçek yüzü kendi ülkelerinde de teflhir ediliyor. Belçika’da, Avrupa Birli¤i yönetim binalar›n›n bulundu¤u bölge de dahil olmak üzere, as›lan pankartlar Avrupa’n›n suç ortakl›¤›n› hayk›r›yor tüm dünyaya. Avrupa ise suskun! Bu hukuksuzlu¤a ortakl›¤›n› aç›klayam›yor; “terör” yaygaras›yla yasal kurumlar›n nas›l terörize edildi¤ini, nas›l provokasyon yap›ld›¤›n› izah edemiyor. Avrupa susarak geçifltiremez. Tüm Avrupa kamuoyu bu hukuksuzlu¤a büyük deste¤i duyacak, faflizme destek tüm ç›plakl›¤› ve belgeleri ile ortaya konulmaya devam edilecek. Avrupa suskunlu¤a son vermeli; Türkiye halk›ndan, devrimcilerden özür dilemeli, bu komplonun neden orta¤› oldu¤unu aç›klamal›d›r. Hangi ekonomik, siyasi, askeri ç›karlar için Türkiye faflizminin hukuksuzlu¤una destek verdiklerini aç›klamal›d›rlar. Avrupa, kendi halk›ndan da özür dilemelidir; “biz faflizmi destekleme suçu iflledik” diye halklar›na özelefltiri vermelidirler. Ve, hukuktan, demokratl›ktan söz edilecekse, faflizme deste¤e son vermelidir.

YR ÇA⁄ DUYU

I U

NATO YIKILACAK HALKLAR KAZANACAK!

15 Haziran: ‹stanbul Sendikal Birli¤i’nin Saraçhane’de, 15-16 Haziran iflçi direniflini anma eylemi.

Amerikan emperyalizminin yar› sömürgesiyiz, dedi Hikmet. Stuttgart-Almanya

Avrupa Parlamentosu önü Belçika

27 Haziran: istanbul’da merkezi miting 28-29 Haziran: Emperyalizmin terör örgütü NATO Zirvesine karfl› meflru eylemler sürecek...

s›n› a¤latan bir ‹smet, bir Adnan, bir de Koraltan.” O bir vatanseverdi (öylesine güçlüydü ki vatanseverlik duygular›, Kurtulufl savafl›n›n destan›n› ondan daha iyi kimse yazamad›). Öylesine güçlüydü ki vatanseverli¤i, cüretle flunlar› söyleyebilirdi: “Vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombas›, Amerikan donanmas› topuysa, vatan, kurtulmamaksa kokmufl karanl›¤›m›zdan, ben vatan hainiyim...” Ve o bir sosyalistti. Yar›-sömürge Türkiye’nin yerine sosyalist bir Türkiye kurmak için mücadele eden bir komünist. Düzenin “Amerikanc›” niteli¤ini en aç›k biçimde dile getirmifltir daha o zamandan. Türkiye’nin Amerikan üssü yap›lmas›, Kore’de

Berlin-Almanya

Londra Köprüsü-‹ngiltere

Avrupa’da onlarca kentte, her dilde, Avrupa’n›n hukuksuzlu¤a ortakl›¤› teflhir edildi. Avrupa devletlerine soruldu, Avrupa halklar›na bu hukuksuzluk teflhir edildi. Ço¤unlu¤u ülkelerin yönetim binalar› civar›na olmak üzere, as›lan devasa pankartlarda flöyle deniliyordu:

‘NATO ve Bush Karfl›t› Birlik’ eylem takvimi: 26 Haziran: Baflta Ankara olmak üzere, ülkemizin her yerinde emperyalist terör örgütü NATO’ya karfl› eylemler...

“Amerikan emperyalizminin yar› sömürgesiyiz, dedi Hikmet.” Öyle dedi¤i için “vatan haini” dediler ona. Ama o bundan y›lmad›, Amerika’ya emperyalist, tepedekilere Amerikan›n uflaklar› demekten vazgeçmedi. “Biliyoruz, biliyoruz, bu vatan›n ana-

“Duydunuz mu; Türkiye polisi sahte belge düzenleyip dernek kapat›yor, insan tutukluyor ve Avrupa bunu destekliyor???”

Halk için Ekmek ve

Adalet

INTERNET adresi: www.ekmekveadalet.net

Halk için Ekmek ve Adalet Dergisi Sahibi: Alp Yarbafl Yaz›iflleri Müdürü: Hasan Selim Gönen Genel Yay›n Yönetmeni: Gülizar Kesici Adresi: ‹nebey Mahallesi Tiryaki Hasan Pafla Caddesi No:60/5 Fatih ‹stanbul ‹rtibat Telefonu: 0212 347 69 66 Faks:0212 347 69 65

Ofset Haz›rl›k: Y›lmaz Organizasyon Bask›: ASPAfi Pazarlama Fiyat›: 750 000 Avrupa: 3 Euro Almanya:3 Euro

Fransa:3 Euro ‹sviçre:3 Euro Hollanda:3 Euro

Yay›nc›l›k

Da¤›t›m

‹ngiltere: £ 2.5

Belçika: 3 Euro Avusturya: 3 Euro

“meçhul asker” olarak binlerce insan›m›z›n k›rd›r›lmas›, en yal›n haliyle onun fliirlerinde anlat›l›r. “Yap›fl›r yakana kopas› elleri Valstrit'in, günün birinde, diyelim ki, Kore'ye gönderilebilirsin, büyük hürriyetinle bir çukura doldurulabilirsin, meçhul asker olmak hürriyetiyle hürsün!” Yani; özgürlüklerin “sahte”, demokrasinin oyun oldu¤u da vard›r onun fliirlerinde. ‹flkencecilerin Amerika taraf›ndan e¤itildi¤ini de o yazm›flt›r: “Ve iflte Emniyet Müdürü bey uçaktan iniyorlar Amerika'dan dönüyorlar mesleki tetkikattan. ‹ncelediler uyku uyutmamak usullerini ve memnun kald›lar pek hayalara ba¤lanan elektrottan...” *** Her fliiri, bir politik metindir. Her dizesi, siyasi mücadelenin bir parças›d›r. O bir flairdir. M›sralar›yla savafl›r burjuvaziye karfl›. Ama yaln›z m›sralarla ve “yaln›z bafl›na” savaflman›n yetmedi¤ini de bilen partili bir flairdir. Kendini “dünyan›n en ak›ll›s›” sanan “ayd›n”lardan de¤ildir Naz›m; “parti”nin ortak akl›na inan›r. O ak›lla savafl›r burjuvaziye karfl›. Burjuvazinin kültürüne karfl› uyar›r durmaks›z›n: “Gelin, etmeyin çocuklar.. Ne ç›kar, inan›n bir sefer olsun NÂZIM'a Amerikan filimlerinden fazla..” 3 Haziran 1963’te aram›zdan ayr›ld›¤›nda, ölümsüz dizeler b›rakt› ard›nda. “Nâz›m’a inanan çocuklar”›z biz, onun sözünü etti¤i güneflli güzel günlere ulaflmak için savafl› sürdürenleriz. Ellerimiz Naz›m gibi, vatan› Amerika’ya satanlar›n yakas›nda...

E-MAIL adresi: info@ekmekveadalet.net

Bürolar›m›z Yap›verlag Venloerstr. 507-A 50825 Köln Tel: 0049 221 280 87 74 0049 221 280 87 75 Faks:0049 221 280 90 84 E-mail adresi: ekmekveadalet@arcor.de Adana- ‹nönü Cad. 7. Sokak K›z›lay ‹fl Han› arkas› Özkan Apt. No:10/2 Tel-faks: 0 322 351 97 25 Ankara- GMK Bulvar› Onur ‹flhan› Kat: 6 Daire: 151 K›z›lay Tel-faks: 0 312 419 27 38 Antakya- Armutlu Mahallesi Elmas Sok. fiaban Kanatl› Apt. Kat: 4 D: 6 Telfaks: 0 326 223 87 18 Bursa- Baflak Cad. Gür ‹fl Han› Daire: 25/4 Heykel Tel-faks: 0 224 224 93 97 Gaziantep- Karatarla Mahallesi Gaziler Caddesi Yeniçeri Sokak No:27 Daire:10 fiahinbey Hopa:Hopa ‹fl Merkezi Zemin Kat No: 1 HOPA Tel-Faks:0 466 351 42 08

‹zmir- Milli-i Kütüphane Cad. No: 17/104 Tepeköylü ‹fl Merkezi Konak/‹zmir Tel-Faks: 0 232 482 29 54 Kocaeli- Hürriyet Caddesi Gakko Kervan Saray ‹flhan› Kat:7 No:79 Tel-Faks: 0 262 331 66 51 Malatya- Dabakhane Mah. Bak›rc›lar Çarfl›s› Sar›beyo¤lu ‹flhan› Kat:1 No:43 Tel: 0422 323 24 77 Mersin- Zeytinlibahçe Caddesi Petek Apartman› No:26 Kat:1/3 Mersin Samsun- Talimhane Cad. Bozluolcay ‹fl Han› Kat: 3/42 Tel-faks: 0 362 435 25 80 Trabzon- Kemerkaya Mah. Kundurac›lar cad. Dedeo¤lu sokak Pustular iflhan› Zemin Kat No:4 Tel-faks: 0462 321 14 80


Halk için Ekmek ve Adalet Say› 6 ‹çindekiler 3...

NATO Zirvesi ve demokratik mücadele

5...

Hukuksuzluk sürüyor

8...

AKP iktidar› ve Avrupa susuyor

11...

NATO y›k›lacak, halklar kazanacak

15...

BM’nin Irak karar›

16...

ABD ve Avrupa Ortado¤u’yu ele geçirmede anlaflt›

18...

Tutsaklardan aç›klama

19...

Halk›n cephesindeki ayd›nlar›n tan›kl›k sorumlu lu¤u

20...

Dep’li milletvekilleri tahliye edildi

22...

‘Tam ortam yumuflam›flken...’ safsatas›

24...

Bunlar› da gösterecek misiniz?

26...

Kimseyi inand›ram›yorsunuz

28...

Neden anlam›yorum

30...

NATO yaz› dizisi

33...

Hayal, Karamsarl›k ve gerçek

35...

Polis “a¤as›”n›n arkas›ndan a¤l›yor

36...

Polisin tutuklatma numaralar›

37...

‹flte sahte belgeler - 2

40...

Disk Genel Kurulu Yap›ld›

44...

R›zgari’ye neden k›z›yoruz

46...

Bir siyasi sürtü¤ün cinsel saplant›lar›

48...

Nato Zirvesi ve Demokratik Mücadele

AKP, imam hatiplileri oyalama takti¤ini sürdürmek istiyor

49...

Amerikancalar yenilecek

50...

Kahramanlar ölmez

Mahir Çayan, hakim s›n›flara karfl› yürütülen mücadeleyi sürdürülüfl biçimleri aç›s›ndan ikiye ay›r›r; a) Bar›flc›l mücadele metodlar›, b) Silahl› aksiyon metodlar›. Bu ayr›m› yaparken “bar›flç›l mücadele metodlar›” fl›kk›n›n devam›na parantez içinde flunu ekler: “uzlafl›c› demek de¤ildir”(*). Bar›flç›l mücadeleyle “uzlafl›c›l›¤›n” ayn› fley san›lmamas› konusunda uyar›r. Bu uyar› son derece önemlidir ve özellikle ülkemiz soluna hakim olmaya bafllayan uzlaflmac› “demokratik mücadele” anlay›fl› karfl›s›nda hiç ak›ldan ç›kar›lmamal›d›r. Halk›n mücadelesi, bar›flç›l mücadele metodlar›na baflvurulurken de, silahl› aksiyon metodlar›na baflvurulurken de, devrimcidir. Ayr›m, hedefe hangi mücadele araç ve biçimleriyle ulafl›laca¤›na iliflkindir. Bar›flç›l mücadele metodlar›n›, her koflulda yasall›k, her koflulda oligarflinin güçleriyle uzlaflma içinde olmak, her koflulda çat›flmadan kaçmak biçiminde alg›lamak, reformizmdir. Ve bizim gibi bir ülkede, böyle bir tarz› temel alanlar›n demokratik mücadeleyi, anti-emperyalist mücadeleyi sürdürebilmeleri, demokratik mücadelede kazan›mlar, mevziler kazanabilmeleri mümkün de¤ildir. ‹stanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, geçen hafta yapt›¤› aç›klamada “NATO’yu protesto etmek insanlar›n demokratik hakk›d›r” diyordu. Peki ‹stanbul polis flefinin “demokratik hak”tan anlad›¤› nedir? Bunun cevab› da Valili¤in bir k›s›m yerleri “bas›n aç›klamas› yap›labilecek yerler” olarak gösterip, ‹stanbul’un bunlar d›fl›nda kalan her yerini gösterilere yasaklad›¤› karar›yla verilmifl oldu. AKP iktidar›, böylelikle NATO Zirvesi süresince hem demokrasi flovu yapacak, hem de halk›n anti-emperyalist tavr›n› üç befl bas›n aç›klamas›yla s›n›rlam›fl olacakt›r. Devrimci, demokratik halk güçleri aç›s›ndan bunu kabul etmek, NATO’ya karfl› mücadele etmek de¤il, “yasak savmak”t›r. Bu s›n›rlar içinde hareket etmeyi kabul edenler, oligarflinin çizdi¤i s›n›rlar içinde “sizi protesto ediyoruz” deyip uslu uslu evlerine dönenler, yar›n “biz topraklar›m›zda gerçeklefltirilen bu emperyalist, kanl› zirve karfl›s›nda ulusal onurumuzu, dünya halklar›n›n ç›karlar›n› savunduk, anti-emperyalist kavgan›n gere¤ini yapt›k” diyemezler. Demokratik mücadele, “protesto”yla s›n›rl› bir mücadele de¤ildir. NATO Zirvesi’ne karfl› mücadelede bak›fl aç›m›z, zirveyi engellemeye çal›flmak olmal›d›r. Demokratik mücadeleyi, bar›flç› mücadeleyi her yerde, her zaman “flenlik” anlay›fl›yla ele alan sivil toplumculuk, katliamc›lar›n zirvesine karfl› “Büyük buluflma”y› da bu bak›fl aç›s›yla ele alma e¤ilimindedir. Bu kafa 1 May›slar› da, 8 Martlar› da, anmalar› da, iflgale karfl› eylemleri de “flenli¤e” çeviriyor. “fienlikli biçimde protesto” etmenin ötesine geçmiyor. Çünkü o s›n›r›n ötesinde bedel ödemek var, yasaklar var, yasaklara karfl› militanl›k gere¤i var. Kimse “ama flenlik demezsek kitle ürküyor” gerekçesine s›¤›namaz; Onbinlerin, 1 May›s’ta oligarflinin çizdi¤i s›n›rlara uygun Abide-i Hürriyet’teki mitingi de¤il, çat›flman›n, kavgan›n oldu¤u Saraçhane’ye gelmesi bu bahanelere bir cevapt›r. Ürkeklik, kendi ürkeklikleridir. Emperyalistlerin Ortado¤u’yu, Afrika’y› kana bo¤mak için yapt›klar› bir toplant›y› “flenlikle” protesto etmenin mant›ks›zl›¤›, saçmal›¤› ortadad›r. Emperyalist zirveye karfl› mücadeleyi “flenlik” havas›na büründürüp, izin verilen s›n›rlar içinde protestolar›n› yap›p yerlerine oturacak olanlar, halk›n mu-


halefeti de¤il, “majestelerinin muhalefeti” olabilirler ancak. Kendi gücümüze güvenmeliyiz, halk›n gücüne güvenmeliyiz; emperyalizme geri ad›mlar att›rabiliriz. Avrupa’da, Amerika’da bile tecrit edilmifl yerlerde zirve yapan emperyalistler, Türkiye’de ‹stanbul’un göbe¤inde zirve yapma cüreti gösteriyorlarsa, onlara gereken cevab› vermeliyiz. Bu cevap, zirveyi yapt›rmama kararl›l›¤›yla hareket etmektir. Boflnakça, Zazaca yay›nla, DEP’lilerin tahliyesiyle demokrasi flovuna tam gaz h›z veren oligarfli, NATO Zirvesi s›ras›nda da ayn› flovu sürdürmek isteyecektir. 27’sinde bir miting yap›p 2829 Haziran’a yani NATO Zirvesi’nin yap›laca¤› esas günlere dair hiç bir fley programlamayanlar, tam da böyle bir oyunu kabul etmektedirler. Böyle bir “program”la yetinmek, oligarflinin ve emperyalizmin demokrasicilik oyununda kendine verilen rolü oynay›p sahneden çekilmektir. Bunun ad› ne demokratik mücadeledir, ne antiemperyalist mücadele. Unutulmas›n ki, devrimci dinamikleri, örgütlenmeleri bizim ülkemizin çok gerisinde olan Amerika’daki G-8 Zirvesi, mesela Newyork’ta, Washington’da de¤il, ücra bir beldede yap›ld›. Avrupa’da öyle yap›l›yor. Bu sonucu yaratan da militan, kitlesel bir demokratik mücadeledir. Tekrar bafla dönersek, demokratik mücadele, sadece yasal s›n›rlar içinde yap›lan bir mücadele de¤ildir. Meflru s›n›rlar içinde, meflru hak ve taleplerin sonuna kadar kararl›l›kla ve militanca savunuldu¤u bir mücadeledir. Topraklar›m›zda emperyalist liderleri istememek, onlaZirveyi engellemeyi hede- r›n toplant›s›n› engelleflemeyen bir mücadele mek meflru hakk›m›zd›r. “program›”yla yetinmek, Ve yine demokratik müoligarflinin ve emperyaliz- cadele, illa ki çat›flmas›z, min demokrasicilik oyunun- kavgas›z bir mücadele demek de¤ildir. Tersine da kendine verilen rolü oymeflru hak ve taleplerinay›p sahneden çekilmektir mizi savunmam›z engelBu oyun halk›n militan ve leniyorsa, o engellere kitlesel mücadelesiyle bozu- karfl› militanca gerekirse taflla, sopayla çat›flmak, lur. Bu oyun, kurulan barikatlar› afldemokratik mücadelenin mak da demokratik müdevrimci bir bak›fl aç›s›yla cadelenin ta kendisidir. sürdürülmesiyle bozulur. Tart›flt›¤›m›z sorun el“Demokrasicilik oyununu” bette sadece NATO Zirkabul etmifl bir muhalefet vesi’yle ilgili bir sorun de¤ildir. Demokratik ve mücadele, bu bak›fl aç›mücadele çizgisi bu s›yla ele al›nmad›¤›nda, oyunu bozamaz. ne topraklar›m›zda em-

peryalist zirvelere karfl› gerçekten mücadele edebilir, ne iflçilerin, memurlar›n, ö¤rencilerin haklar›n› savunabilir, ne iktidar›n zam, zulüm politikalar›n› geriletebiliriz. Bar›flç›l mücadeleyi uzlafl›c›l›k, demokratik mücadeleyi yasalc›l›k sananlar›n, flenlikten, protestodan ötesini düflünmeyenlerin yapabilece¤i tek fley, meydanlarda yak›nmalar›n› dile getirmektir; ki o yak›nmalar da kaale al›nmaz. Yak›nmalar›n sonuçsuzlu¤u ise, kitleleri umutsuzlaflt›r›r, mücadeleden so¤utur ve meydanlar›ndan uzaklaflt›r›r. Uzlaflmac›, protestocu, her türlü fliddete karfl›, eylemi bile flenlik gibi yapan bir anlay›flla sonuç alaca¤›n› düflünenlerin önemli bir k›sm›, bu ülkede demokrasinin varoldu¤u yan›lg›s›n› yaflayanlard›r. AB’ye uyum senaryosunun sürekli gündemde oldu¤u bu s›ralar, bu yan›lg› daha da derinleflmektedir. Daha üç gün önce “Gerçek flu ki, Türkiye demokratikleflme yolunda kararl› ad›mlar at›yor” diye yaz›yor solcu bir yazar. (Can Dündar, 11 Haziran Milliyet) Bu sadece Can Dündar’›n kafas›ndan geçen de¤ildir. Medyadan reformist sola kadar uzanan genifl bir kesimin ortak “yarg›s›”d›r. Mesela ayn› gün Evrensel’de de Hüsnü Öndül flunlar› yaz›yordu: “Makro aç›dan bakt›¤›m›zda, demokrasiye do¤ru bir evrilme sürecini görmekteyiz...” Aldanma bu kadar yayg›n ve derindir. Hay›r, gördü¤ünüz demokrasiye evrilme de¤ildir. Yarg›tay’›n DEP’lileri tahliye karar›n›n üzerinden iki saat bile geçmeden televizyonlarda flu yorumlar geçiyordu: “Türkiye Kürt sorununa yaklafl›m›n› de¤ifltiriyor.” Sadece buna bakanlar, elbette “demokrasiye evrildi¤imizi” görüyorlar. Oysa ayn› gün, baflka yerlerde Kürt demokratik kurumlar›na, devrimci kurumlara yönelik bask›nlar yap›l›yor, Kürt milliyetçi hareketin güçlerine karfl› imha sald›r›lar› sürdürülüyordu. Bu oyun sürüp gidecektir. Bu oyun içinde haklar ve Özgürlükler mücadelesinin as›l güçleri, ittifaklar› da netleflmektedir. Adana’da aleni bir infaz gerçeklefltiriliyor. Demokrasiden yana görünen AB’ciler, çok aç›k bu infaz› tart›flm›yor. Hapishanelerdeki 112 ölümü tart›flm›yor. Sahte belgelerle derneklerin kapat›lmas›n›, onlarca kiflinin tutuklanmas›n› tart›flm›yor. Çünkü hepsi AB konseptlerine uygun. Çünkü hepsi AB’li demokrasicilik oyununa uygun. Bu oyun halk›n militan ve kitlesel mücadelesiyle bozulur. Bu oyun, demokratik mücadelenin devrimci bir bak›fl aç›s›yla sürdürülmesiyle bozulur. “Demokrasicilik oyununu” kabul etmifl bir muhalefet ve mücadele çizgisi bu oyunu bozamaz. (*) Bkz. Bütün Yaz›lar, s. 395, Boran Yay›nlar›


Hukuksuzluk Sürüyor Hukuksuzluk dizboyu, demokratik kurumlara, devrimci, sosyalist ve ilerici bas›na yönelik bask›nlar, onlarca insan›n gözalt›na al›nmas› rutin bir hal ald›. 1 Nisan terörü, yayg›n flekilde sürdürülürken, bu hafta içinde yeni bask›nlar gerçeklefltirildi.

1 Nisan Terörü Okmeydan›’nda Arama karar›n› ne için ald›¤›n›n ne önemi var; Bask›n yap hepsine, f›rlat gaz bombalar›n›, k›r kap›lar› ve tafl› iflkencehanelere herkesi; nas›l olsa onlar devrimci!!! Okmeydan›’nda bir bina, ayn› binada; ‹stanbul Gençlik Derne¤i, Okmeydan› Halk›n›n Sesi Gazetesi, Gençlik Gelecektir Dergisi’nin teknik ifllerinin yap›ld›¤› Yeniden Özlem Yay›nc›l›k var. Okuyun flu hukuksuzlu¤u ve AKP iktidar›n›n gerçek yüzünü, demokratikleflme yalanlar›n›n nas›l daha büyük bask›lar› gizlemek için uyduruldu¤unu ve sürdürüldü¤ünü görün: 8 Haziran günü yüzlerce polis kap›ya dayanarak “arama yapaca¤›z” diyor. Arama izninin nas›l bir hukuksuzluk ve keyfilik içinde DGM taraf›ndan verilmifl oldu¤u bir yana, bu karar da binan›n girifl kat›nda bulunan ‹stanbul Gençlik Derne¤i için al›nm›fl. Ama polis, “gelmiflken” binadaki bütün kurumlar› basmak istiyor. Burjuva bas›n›n o manfletlerle duyurdu¤u “haklar” gere¤i, “bu durumda avukatlar› gelmeden kap›y› açmayacaklar›n›” belirten dergi ve dernek çal›flanlar›n›n, “hukuk uygu-

‹stanbul Gençlik Derne¤i için “arama karar›” alan polis, arama karar› olmayan kurumlara gaz bombas› att›, bask›n yapmak istedi, insanlar› gözalt›na ald›. “TÜRK‹YE’DE HUKUK YOK MU?” sorusunun cevab›n› polis veriyor. Bu polis 1 Nisan’da sahte belgeler düzenleyerek insanlar› tutuklatt›, dernekleri kapatt›. AKP iktidar›n›n nas›l bir hukuksuzlu¤u herkesin gözleri önünde sürdürdü¤ü flimdi görülecek mi?

lans›n” iste¤i gaz bombalar›yla cevaplan›yor. Hukuk mu diyorsunuz; al›n gaz bombas›! Polis kap›lar› balyozlarla k›rmak istiyor, olmay›nca , ‘arama izni’ olmayan Y. Özlem Yay›nc›l›¤a gaz bombalar› at›yor. ‹çeride sadece iki kifli var, d›flar›da yüzlerce sivil ve resmi polis. Kurumun avukatlar›n›n müdahalesiyle sadece ‹stanbul Gençlik Derne¤i’nde arama yapt›ktan sonra giden polis, pervas›zl›¤›n› ve hukuksuzlu¤unu sürdürdü. "fiimdi arama izni al›p gelece¤iz" tehditlerini savurarak gitti. Dernek içinden gözalt›na al›nan Serpil Aslan, Dilber Ayd›n gözalt›na tutulurken, derne¤in önünden gözalt›na al›nan ‹lker Bo¤a 1 saat sonra b›rak›ld›. Yine ayn› saatlerde Okmeydan› Halkevi bas›larak, burada misafir olarak bulunan, Okmeydan Halk›n›n Sesi Gazetesi çal›flanlar› Nihat Özcan ve Özkan Yusuf gözalt›na al›nd›lar, Yusuf 1 saat sonra serbest b›rak›l›rken, Nihat Özcan halen gözalt›nda. Polis aç›kça, “EVET B‹Z H‹ÇB‹R DAYANA⁄I OLMADAN KEYF‹ fiEK‹LDE, DGM’N‹N HER ‹STED‹⁄‹M‹ZDE VERD‹⁄‹ ARAMA KARARINA DAH‹ GEREK DUYMADAN ‹STED‹⁄‹M‹Z YER‹ BASMAK ‹ST‹YORUZ” diyor. Olmay›nca da, (ki ço¤u zaman avukat müdahalesi de ifle yaramaz) O ZAMAN KARARI ALIR, HUKUKSUZLU⁄UMUZU SÜRDÜRÜRÜZ diyebiliyor. Türkiye’de hukuk yok mu? sorumuzun cevab›n› polis veriyor!!!

Gözalt› ve Tutuklaman›n ‘Matbu’ Gerekçesi: “Diskette Ad›n Var!!!” Rutinleflen bir aç›klama: “Bugün flu kadar kifli gözalt›na al›nd›, falanca kifliler sahte belgelere dayan›larak tutukland›”... Türkiye’nin dört bir yan›nda gözalt›lar, tutuklamalar sürüyor. Resmen “matbu” hale gelmifl gerekçeler tekrarlan›p duruyor; “diskette ad›n var...”, “ifadelerde ad›n geçiyor”... AB’nin deste¤iyle yarat›lan ‘uluslararas› DHKP-C operasyonu’ yalan› alt›nda süren 1 Nisan terörünün geçen haftaki bilançosu flöyle: 1 Haziran’da Esenler Temel Haklar Yönetim Kurulu üyesi Savafl DO⁄AN sokak ortas›nda yaka paça gözalt›na al›nd›. 3 Haziran günü de TAYAD çal›flanlar› Hasan KOCAMAN ve ‹brahim ÇUHADAR Ortaköy’de gözalt›na al›nd›lar. 4 Haziran günü sabah 04:00 s›ralar›nda bir çok TAYAD’l› Ailenin evleri bas›ld›. Suzan AKÇA, Fadime TEZGEL, Gönül AKPINAR ve Enver GÜNDÜZ isimli 65-70 yafllar›ndaki ana ve babalar evleri de ayn› pervas›zl›kla aran›p, aileler taciz edile-

Say› 6 5 13 Haziran 2004


AKP’nin Terör Günü

Say› 6 6 13 Haziran 2004

Gençlik Gelecektir Dergisi’nin teknik ifllerinin yap›ld›¤› Yeniden Özlem Yay›nc›l›k’›n da bulundu¤u binadaki tüm kurumlar›n d›fl›nda, 8 Haziran günü polis taraf›ndan bir çok kurum bas›ld›. Dicle Haber Ajans› (D‹HA) Merkez Bürosu, Genç Bak›fl ve Özgür Halk Dergileri, Okmeydan› Halkevi, Ovac›kl›lar Derne¤i ve Sosyal Ekolojik Dönüflüm Dergisi’ne bask›n düzenlendi. D‹HA’dan 20 kifli gözalt›na al›n›rken, Özgür Halk’tan da çok say›da yay›na el konuldu ve 6 kifli gözalt›na al›nd›. AKP iktidar› ne kadar çok demokratiklefliyoruz derse, ne kadar çok bu yönde yasalar ç›kar›l›rsa, bask›lar ve bask›nlar o kadar ço¤al›yor. Demokratik kurumlara yönelik bu bask›nlar, Avrupa Birli¤i’nin de onay› ile gerçekleflmektedir. Demokratikleflme, bas›n özgürlü¤ü böyle sa¤lan›yor; “dernekler vitrinim olacak, bas›n benim dediklerimi yazacak, muhalefet yapar gibi yapacak” deniliyor. Bu s›n›rlar›n d›fl›na ç›kanlara ise, bask›lardan bask› be¤ensin. Bu bask›n ve gözalt›lar› “NATO Zirvesi” ile aç›klamak tek bafl›na yeterli de¤ildir. Elbette bu da bir etkendir, daha do¤rusu, polis bunu f›rsat olarak kullanmakta, kamuoyuna böyle yans›tmak ifline gelmektedir. Bu arada da protesto edenlere ve etmeye haz›rlananlara gözda¤› verilmektedir. Gerçek amaç ise, demokratik kurumlar› çal›flamaz hale getirmek, tasfiye etmek, sindirmektir. Yans›d›¤› biçimiyle; D‹HA, Genç Bak›fl ve Özgür Halk Dergileri’nin bask›n gerekçesi “KADEK terör örgütü ile iliflkili olmak.” Bu gerekçeyi binlerce kez duyduk. En son 1 Nisan operasyonlar›na da “DHKP-C operasyonu” ad› verilmiflti. Bas›lan kurumlar›n yasal, demokratik kurumlar oldu¤u biliniyor. Gerekti¤i düzeyde ve biçimde tepki gösterilmedi¤inde örnekler ço¤alacakt›r. Yak›nda baflka kurumlar için de sahte belgeler düzenlendi¤inde kimse flafl›rmamal› ve bugünü düflünerek sormal›d›r; “o zaman ben ne yapt›m?” diye. AKP iktidar›n›n, AB ile sürdürdü¤ü dan›fl›kl› demokratiklefliyormufl gibi yapma oyununun bir bölümünü de bu bask›n ve hukuksuzluklar oluflturuyor. Devrimci, ilerici muhalefetin bast›r›lmas›, sindirilmesi ve düzeniçi birer vitrin olmay› kabul etmeyenlerin tasfiye edilmesi “AB’ye uyum” sürecinin bir parças›d›r. Bu terör AKP-AB ortakl›¤› ile sürdürülmektedir. Dikkat edin, bu hukuksuzluklara iliflkin hiçbir AB aç›klamas›, AKP’ye elefltiri, bask› yoktur. Emperyalizm için “do¤al” olan da budur. AB’ci sol, ayd›n kesimler de bu oyunun figüran› olmay› kabul etmifl, hatta z›mnen destekçisi durumundad›rlar.

rek gözalt›na al›nd›lar. Ayn› gün Elif KAYA, Onur URBAY ve Harika YILMAZ ile Ba¤c›lar’da yasal el ilan› da¤›tan Edip TARHAN ve Bülent YEN‹CE; ayr›ca Münire DEM‹REL gözalt›na al›nd›lar. Bu hukuksuzluk ve terör tablosunun sonucunda, dergimiz yay›na haz›rland›¤›nda gözalt›na al›nanlardan ‹brahim ÇUHADAR, Münire DEM‹REL ve Onur URBAY sahte belgelere, “diskette ad›n var... ifadede ad›n geçiyor” gibi hiçbir hukuki dayana¤› olmayan gerekçelerle tutukland›lar. TAYAD’l› Aileler, TAYAD üyelerinin evlerine yap›lan bask›nla ilgili olarak yapt›klar› aç›klamada, gözalt›lar›n serbest b›rak›lmas›n› isterken, ”Bu kez hedef al›nanlar evlatlar› hapishanelerde katledilen, sakat b›rak›ld›¤› için tahliye edilen ya da halen hapishanelerde olan TAYAD'l› Ailelerdi.” dediler.

AKP’nin Polisi: “Temel Haklar’a Gidersen Dilini Keseriz” Sahte belgeler düzenleyip dernekleri kapatan, insanlar› tutuklayan AKP’nin polisi, hukuksuzluklar›n› ülke genelinde sürdürüyor. Elaz›¤'da lise ö¤rencisi fienay Kartal, ev telefonundan aranarak "Temel Haklar'a bir daha gidersen bacaklar›n› k›rar›z, dilini keseriz" denilerek tehdit edildi. Kimin tehdit etti¤i elbette s›r de¤il. Bu ülkede kim demokratik mücadeleye düflmansa; Kim, komplolar kuruyor, sahte belgeler düzenliyor, iflkenceler yap›yorsa; Kim, yoksulluk sürsün, A¤as› Sabanc›lar›n düzeni ebedi olsun diye halk›n örgütlü olmas›n› istemiyorsa; Kim, gençler hak arayan, örgütlenen, vatansever olmas›n, uyuflturucu ve fuhufl bata¤›nda yok olsun istiyorsa; Kim, kendi yasalar›n› dahi hiçe say›yor, hukuku “önünde engel ve zararl›” olarak görüyor ve çi¤niyorsa; insanlar›n yasal bir derne¤e gitmesini bacak k›r›p dil keserek engellemek isteyen odur.

Bu Dergi Yasal, Ama Dergiyi Ziyaret Etmek Büyük Suç! ‹zmir muhabirlerimiz, 4 Haziran günü sabah saatlerinden bafllayarak, dergi bürosu önünde 20’ye yak›n sivil polisin aleni olarak beklediklerini duyurdular. Dergiye gelenleri tedirgin etmek ve adeta oras› yasad›fl› bir kurummufl havas› yaratmak için yap›lan bu uygulama yeni de¤ildir. Mevcut yasalarla ç›kan bir dergi olmas›, ya da ayn› yasalara dayan›larak kurulan bir demokratik kitle örgütü olmas›, hiç önemli de¤ildir. Yasal bir dergi bürosunun önünde 20’ye yak›n terör polisi ne yapar? Türkiye’de demokrasicilik oyunu böyle oynan›yor. Dernek kurabilir, gazete-dergi ç›-


karabilirsin, ama muhalifsen, devrimci düflünceleri savunuyorsan, çal›flt›rmam. Politika bu. ‹zmir temsilcimiz Dursun Göktafl ve TAYAD'l› Sezgin Engin de ayn› politikan›n sonucu olarak sürekli taciz ve takip edilmekte. Yasad›fl› flekilde, demokratik mücadele veren insanlar›, devrimci bas›n emekçilerini taciz eden, AKP’nin emrindeki teröristlerin eflkalini yay›nl›yoruz: "Birinci sivil polis: 28 yafllar›nda, 1.75 boylar›nda, beyaz tenli, ‹kinci sivil polis: 1.70 boylar›nda, top sakall›, 70 kilo civar›nda, 26 yafllar›nda. Üçüncü sivil polis: düzgün k›sa saçl›, beyaz tenli, 26 yafllar›nda. Dördüncü sivil polis: 1.70 boylar›nda, 33 yafllar›nda, k›sa saçl›, kilolu".

Sormaya Devam Edece¤iz “Türkiye’de Hukuk Var M›?” diye sormaya ve AKP polisinin sahte belgelerle insanlar› tutuklay›p, derneklerini kapatt›¤›n› teflhir etmeye devam edece¤iz. Gözalt›lar›n yayg›nlaflt›r›lmas›, Temel Haklar’›n kampanyas›n›n el ilanlar›n› da¤›tanlar›n gözalt›na al›n›p tutuklanmalar›, sorunun ne kadar yerinde oldu¤unu da gösteriyor. Hukuku yok edenler, “hukuk var m›?” sorusundan korkuyor. Tüm bu hukuksuzluk tablosunun karfl›s›nda tam bir riyakarl›k tablosu da sergileniyor; AKP iktidar›, burjuva medya, kendisine solcu diyen ayd›n-yazar tak›m›, sermaye ve Avrupa Birli¤i’nin iflbirli¤i ile sürdürülüyor bu aldatma. Bunun son örne¤i DEP’li milletvekillerinin tahliyesi ve anadilde yay›n konusunda yaflan›yor. Canl› yay›nlar ve reklama dönüflen kampanyalarla duyurulan bu haberlerin yan›nda, ayn› saatlerde gaz bombalar› ile bas›lan kurumlar›n, yerlerde sürüklenerek gözalt›na al›nan insanlar›n haberleri sansürleniyor. Çünkü bunlar›n, “AB’ye girifl için” bir yarar› yok. Aksine, yarat›lmak istenen “hukuk devleti” havas›n›, “insan haklar›ndaki muhteflem ilerlemeler” demagojilerini bozuyor. T›pk›, milyonlar›n yoksullu¤unu gizleyip borsalar›n piyasalar›n yükselifli ile “ekonomi düzeldi” denildi¤i gibi; sahte belge haz›rlamalar, komplo ve provokasyonlarla tutuklamalar, derneklere bask›nlar ve yüzlerce insan›n gözalt›na al›nmas›, onlarcas›n›n tutuklanmas› gizlenip, “kürtçe yay›n bafllad›; demokratiklefltik! DEP’liler tahliye oldu; hukuk devleti olduk, Kürt sorunu bile çözüme gidiyor” aldatmas› kapl›yor ortal›¤›. Türkiye tablosu ise tam tersi, terör boyutlan›yor, sokaklarda infazlar, köylere ambargolar yaflan›yor ve 1 Nisan terörü, sahte belgeler düzenlendi¤i deflifre olmas›na karfl›n sürdürülüyor.

TEPK‹LER... 8 Haziran bask›nlar› protesto edildi. Taksim’de Protesto: Bask›nlar 9 Haziran günü, Taksim’de protesto edildi. NATO ve Bush Karfl›t› Birlik’in ve çeflitli siyasi gruplar›n ve KESK flubeler platformunun kat›ld›¤› eylemde, gözalt›na al›nanlar›n serbest b›rak›lmas› istenirken, “NATO’nun bahane oldu¤u” ve amac›n muhalifleri sindirmek oldu¤u belirtildi. Aç›klamada, DGM taraf›ndan haz›rlanan ve 30 kitle örgütünün ad›n› içeren listeye göre bu bask›nlar›n gerçeklefltirildi¤i dile getirildi. ÇHD’de Aç›klama: ÇHD’de binas›nda yap›lan bas›n toplant›s›nda bask›n protesto edildi. Aç›klamaya, bask›n yap›lan kurumlar ile sosyalist bas›n ve DKÖ’lerin kat›ld›. TAYAD, “ISRARLA SORUYORUZ: TÜRK‹YE'DE HUKUK YOK MU? POL‹S DERNEKLER‹, DERG‹LER‹, GAZETELER‹ BASIYOR” bafll›¤›yla yapt›¤› aç›klamada, 1 Nisan’dan bu yana süren hukuksuzlu¤u, faflizmin terörünü anlatarak, son bask›n ve gözalt›lar konusunda da flöyle dedi: “Susmak bu sald›r›lar› onaylamakt›r. Susmak hergün yeni komplo senaryolar› yaz›lmas›na göz yummakt›r. Susmak yar›n tutuklan›p, yasad›fl› örgüt üyesi ilan edilerek y›llarca F tipi hücrelerde yaflamakt›r. Bizler TAYAD'l› Aileler olarak bu bask›nlar› bir kez daha protesto ediyoruz.” KESK Genel Merkezi, Haber-Sen, Tüm-BelSen ve E¤itim-Sen taraf›ndan yap›lan aç›klamalarla, bask›n ve gözalt›lar k›nand›. Devrimci Demokrasi taraf›ndan yap›lan aç›klamada, “AKP hükümetinin baflbakan›na soruyoruz; sizin yapt›¤›n›z›n ad› ne? Devlet terörü mü?, AKP terörü mü? yoksa NATO terörü mü?” denildi. Al›nteri taraf›ndan, bask›nlar›n sürdü¤ü saatlerde yap›lan aç›klamada, “Gençlik Gelecektir Dergisiyle dayan›flmak için büronun önünde toplanma” ça¤r›s› yap›ld›. ESP, bask›nlar› “Devletin NATO karfl›t› kifli, kurum ve muhaliflere yönelik sald›r›lar› ortam› terörize etme, germe çabas›d›r.” fleklinde de¤erlendirdi. ‹HD ‹stanbul fiubesi taraf›ndan yap›lan aç›klamada bask›nlar, “Güvenlik ‘Devlet Terörü’ne Dönüflüyor” denilerek k›nand›. EMEP ve SDP taraf›ndan yap›lan aç›klamada, “NATO ve Bush Karflıtı Birlik bileflenlerine karflı yapılan baskıları fliddetle protesto ediyoruz.” denildi. Ayr›ca, Temel Haklar Dernekleri, Gençlik Gelecektir Dergisi, Ba¤c›lar Karanfiller Kültür Merkezi ve çok say›da DKÖ ve sosyalist bas›n gözalt› ve bask›nlar› protesto eden aç›klamalar yapt›.

Say› 6 7 13 Haziran 2004


“TÜRK‹YE’DE HUKUK YOK MU? Polis Sahte Belge Düzenleyip Dernek Kapat›yor, ‹nsan Tutukluyor” kampanyas› sürüyor

Türkiye ve Avrupa’da; gösteriler, aç›klamalar, onlarca pankart, onmilyonlarca el ilan›n›n sorusu ve gerçe¤in karfl›s›nda

AKP ‹KT‹DARI VE AVRUPA SUSUYOR Temel Haklar taraf›ndan bafllat›lan "Türkiye’de Hukuk Yok mu? Polis Sahte Belge Düzenleyip Dernek Kapat›yor, ‹nsan Tutukluyor” kampanyas›, Türkiye ve Avrupa’da as›lan onlarca pankartla, yap›lan bas›n aç›klamas› eylemleri, da¤›t›lan onmilyonlarca el ilan›-kufllama ile sürüyor. Milyonlar, bu ülkede yaflanan hukuksuzlu¤u duyar, ö¤renirken, hukuksuzlu¤un sahipleri hâlâ suskun. Susarak, gerçekleri unuttururum diye düflünenler hep yan›ld›lar.

Grup Yorum Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda Eylem Yapt›

Say› 6 8 13 Haziran 2004

Grup Yorum elemanları; 4 Haziran günü Bak›rköy Özgürlük Meydan›’nda yapt›klar› eylemle, “Bu ses hiç susmayacak: Grup Yorum’a Özgürlük” dediler. “Türkiye’de Hukuk Yok mu? Polis Sahte Belge Düzenleyip Dernek Kapatıyor, ‹nsan Tutukluyor” yaz›l› pankart açan Grup Yorum ad›na aç›klamay› yapan Özcan fienver, tutuklanan arkadafllar›n›n serbest b›rak›lmas›n› istedi. Grup Yorum üzerindeki bask›lara de¤inen fienver, Muharrem Cengiz'in 5 Mart günü tan›k olarak kat›ld›¤› duruflmada san›k durumuna getirilerek tutukland›¤›n›, Ali Arac›'n›n ise 1 Nisan günü ‹dil Kültür Merkezi'nde gözalt›na al›n›p tutukland›¤› hat›rlatt›. “Bu hukuksuzlu¤a son verilmelidir! E¤er delillerine bu kadar güveniyorlarsa bunu kamuoyuna aç›klas›nlar. Bu hukuksuzlukla, onlarca insan tutukland›. Dernekler, kitle örgütleri kapat›ld›.” diyen fienver, konuflmas›n›n sonunda, Muharrem Cengiz'in 9 Haziran’daki duruflmas›na ça¤r› yapt›. Grup Yorum elemanlar› aç›klama sonras›nda "O duvar" isimli flark›lar›n› seslendirdiler.

‹zmir’de Mahkeme Önünde Gösteri 1 Nisan sahte belgeleri ile ‹zmir’de tutuklanan ‹zmir Temel Haklar baflkan› Nurhan Y›lmaz, Temel Haklar çal›flan› Sad›k Ero¤lu, ‹zmir Gençlik Derne¤i baflkan› Ozan Anar ile TAYAD'l›

Sabahattin Filazo¤lu’nun duruflmalar› 3 Haziran günü ‹zmir DGM'de yap›ld›. Av. Behiç Aflç›, yap›lan operasyonun hukuk d›fl› oldu¤unu, delil dediklerinin as›ls›z oldu¤unu belirterek tahliye talebinde bulundu. DGM hukuksuzlu¤un sürmesi yönünde karar alarak, talebi reddederken, duruflma 2 Temmuz tarihine ertelendi. Haklar ve Özgürlükler Cephesi, DGM önünde yapt›¤› eylemde "Türkiye'de Hukuk Yok! Polis Sahte Belge Düzenleyip Dernek Kapat›yor ‹nsan Tutukluyor" yaz›l› pankart açarak hukuksuzlu¤u protesto etti. “Yaflas›n Haklar ve Özgürlükler Mücadelemiz” sloganlar›n›n at›ld›¤› eylemde, HÖC ad›na aç›klamay› Gülflah Mersinli okudu.

AKP ‹l Binas› Önünde Eylem Malatya’da 5 Haziran günü düzenlenen eyleme, HÖC’ün yan›s›ra, ESP, EKB, ‹LPS, DHP, Gençlik Derne¤i, Partizan, SGD-G de kat›ld›. AKP il binas› önünde yap›lan bas›n aç›klamas›nda, “1 Nisan’dan bu yana terör havas› yaratmak için AKP hükümeti Avrupa'n›n deste¤ini alarak büyük operasyona bafllad›. Polisin haz›rlad›¤› sahte belgelerle, provakasyonlarla çeflitli dernek, yasal yay›n organlar›, kültür merkezleri bas›ld›, insanlar tutukland›, dernekler kapat›ld›” denildi. Bu bask›nlar›n gerekçesi gösterilen NATO Zirvesi’ne karfl› ç›kmaya devam edeceklerini belirten devrimciler, “NATO'ya Geçit Vermeyece¤iz, Katil ABD ‹flbilikçi AKP, Gözalt›lar, Tutuklamalar, Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz” sloganlar› att›lar.

Sen misin “hukuk yok mu” diyen? 7 Haziran günü Antakya’da "Türkiyede Hukuk Yok mu? Polis Sahte Belge Düzenleyip Dernek Kapat›yor, ‹nsan Tutukluyor" yaz›l› Temel Haklar Bülteni özel say›s›n› Samanda¤ ‹lçesi'nde da¤›tan Niyazi Harnubo¤lu gözalt›na al›nd›. Polis bölgesi olmas›na ra¤men, jandarma taraf›ndan engellenmek istenen Harnubo¤lu, özel say›n›n yasal oldu¤unu belirterek direndi. Jandarman›n kendisinin de yasal oldu¤unu sorup ö¤renmesinden sonra da keyfilik, “buras› jadarma bölgesi olsayd› gösterirdik sana” tehdidiyle sürdü. Yap›lacak belliydi; polis ça¤›rd›. Polis de, toplatma karar›n›n olmad›¤›n› görünce baflka bir bahane ortaya atarak Niyazi Harnubo¤lu’dan Temel Haklar Bülteni muhabiri kart› ve vaya


izin belgesi istedi. Mutlaka bir gerekçe uydurup gözalt›na alacakt›! Harnubo¤lu’nun demokratik hakk›n› kullanmakta ›srar› üzerine, polis zorla gözalt›na ald›. Harnubo¤lu gözalt›na al›n›rken, bu hukuksuzlu¤u protesto ederek, “Türkiyede Hukuk Yok Mu? Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz ve ‹nsanl›k Onuru ‹flkenceyi Yenecek, Komplolar› Bofla Ç›karaca¤›z” sloganlar›n› hayk›rd›. Harnubo¤lu daha sonra savc›l›¤a bile ç›kar›lmadan serbest b›rak›ld›.

Pankartlar... Kufllamalar... Türkiye’nin bir çok kentinde yayg›n flekilde kufllamalar yap›larak hukuksuzluk herkese duyuruldu. Bu kufllamalar s›ras›nda yaflanan kimi gözalt›lar, iktidar›n Türkiye gerçe¤ini gizlemek için gösterdi¤i çabay› da yans›tt›. 1 Haziran günü ‹stanbul Bostanc› Köprüsü ve Göztepe Köprüsü’ne "Türkiye'de Hukuk Yok Mu? Polis Sahte Belge Düzenleyip Dernek Kapat›yor ‹nsan Tutukluyor" yaz›l› 2 pankart as›ld›. Bu pankartlar birer saat köprüde as›l› kald›. 2 Haziran günü Eskiflehir’de Temel Haklar ve Özgürlükler Derne¤i imzal› pankart Odunpazar›'nda iflçi servislerinin ve halk otobüslerinin kalk›fl noktas›nda as›ld›. Emekçilerin ilgisini çeken pankart daha sonra polis taraf›ndan indirildi 5 Haziran günü Antakya Temel Haklar ve Özgürlükler Derne¤i Giriflimi, 8x2 metre büyüklü¤ündeki pankart› Gündüz Caddesi üzerine ast›. ‹zmir Temel Haklar, kampanya çerçevesinde; 1 Haziran günü "Türkiye'de Hukuk Yok mu? Polis Sahte Belge Düzenleyip Dernek Kapat›yor ‹nsan Tutukluyor" yaz›l›, Temel Haklar imzal› 8x2 büyüklü¤ündeki pankartlar› Bozyaka, Bornova ve Karfl›yaka Köprüleri’ne asarak 1 Nisan hukuksuzlu¤unu protesto etti. Bornova Köprsü'ndeki pankart 3 saat boyunca as›l› kald›. 7 Haziran günü ise ayn› boy ve içerikteki pankart Bornova Köprüsü'ne as›ld›. 3-6 Haziran tarihleri aras›nda ise Bornova, Yamanlar,

Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu binalar›n› çok iyi bilir halk›m›z; ekonomik, siyasi ç›karlar› için faflist Türkiye iktidarlar›na buradan destek verilir. AKP de buradan destekleniyor. 1 Nisan’daki polis hukuksuzlu¤una destek kararlar› da burada al›nd›. AKP’nin terörünün üzerini örtmek için “demokratiklefliyorsunuz” aç›klamalar› buradan yap›l›yor. Yalan›n karfl›s›na iflte bu pankart›n ifade etti¤i gerçekle ç›k›ld›.

Karaba¤lar, Limantepe, Çi¤li, Güzeltepe, Gaziemir, Sarn›ç, Narl›dere, Menemen, Buca, Gediz bölgelerinde bildiriler da¤›t›larak, devletin hukuksuzlu¤u halka anlat›ld›.

Avrupa Parlamentosu Önüne 30 Metrelik Pankart As›ld› Pankart ve kufllamalar Avrupa kentlerinde de sürüyor. Avrupa çap›nda toplam 10 milyon kufllama yap›l›rken, bir çok kentte pankartlar as›ld›. Pankartlar›n tümünde, “Duydunuz mu; Türkiye polisi sahte belge düzenleyerek insan tutukluyor, dernek kapat›yor ve Avrupa bunu destekliyor” yaz›l› oldu¤u ve “Tutuklu yak›nlar›” imzalar› bulundu¤u ö¤renildi. Belçika: 7 Haziran günü Belçika'n›n baflkenti Brüksel'de bulunan Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu binalar›n›n önüne 30 metre uzunlu¤unda, 1,5 metre geniflli¤indeki pankartla Avrupa’n›n suç ortakl›¤›, suçlular›n›n yan›bafl›nda dile getirildi. Parlamento ve Komisyon çal›flanlar›n›n ilgiyle izledi¤i pankart›n d›fl›nda da Belçika’da pankart ve kufllamalar vard›. 6 Haziran günü Liege fiehri’nin merkezinde ayn› sloganla as›lan pankart, 6 saat boyunca as›l› kald›. Hollanda: Rotterdam Maas Tüneli giriflindeki üst geçide ve Denhaag Merkez Santraline as›lan ve 7x12 metre büyüklü¤ünde olan pankartlarla hukuksuzluk teflhir edilirken, Avrupa'n›n buna deste¤i dile getirildi. Denhaag’da as›lan yerde, Hollanda ‹çiflleri Bakanl›¤›, Adalet Bakanl›¤›, Yabanc›lar Dairesi gibi kurumlar›n da bulundu¤u, bu pankart›n saatlerce as›l› kald›¤› ö¤renildi. 7 Haziranda da Maastricht merkezindeki bir binaya ayn› slogan›n bulundu¤u pankart as›ld›. Almanya: 3 Haziran günü; Almanya’n›n baflkenti Berlin’de, Köln flehir merkezinde, Dortmund Merkezi tren istasyonunda, Düsseldorf Eyalet Parlamentosu karfl›s›nda, Hamburg'da merkezi tren is-

Say› 6 9 13 Haziran 2004


Viyana

tasyonunun karfl›s›nda, Nürnb e r g We i s s e r

Liege Turm`da (fiehir merkezi), Stuttgart’da, Frankfurt ve Manheim kent merkezlerinde, ayn› sloganlar›n yer ald›¤› ve 7x10 Metre büyüklü¤ündeki pankartlar as›ld›.

Say› 6 10 13 Haziran 2004

Pankartlar, en az› 1 saat olmak üzere, Köln’de oldu¤u kimi yerlerde 10 saate yak›n as›l› kald›. Türkiyelilerin yo¤un olarak yaflad›¤› Dortmund Merkez ‹stasyonu’ndaki pankart›n 8 saat as›l› kalmas›, Türkiyeli devrimci gruplar taraf›ndan da ilgiyle izlendi. Hareketli bir yer olmas› nedeniyle Almanlar›n kimisinin arabalar›n› durdurarak izlemesine, kimisinin pankart› arkas›na alarak poz verip foto¤raf çektirmesine, kamera kayd› yapmas›na neden oldu. Dortmund’da yaflayan Avrupal›lar, di¤er Avrupa ülkelerindeki halklar gibi, nas›l bir devlet taraf›ndan yönetildiklerini ve kimlerle iflbirli¤i içinde olundu¤unu duydular. Manheim ‹ngiltere: Tarihi Londra Köprüsüne as›lan pankart halk›n ilgisini çekerken, “Türkiyedeki Siyasi Tutuklu Aileleri” imzal› 10 metre eninde, 7 metre uzunlu¤unda bir pankart

Edmonton al›fl-verifl merkezine as›ld›. Avusturya: 4 Haziran günü baflkent Viyana’da Cumhurbaflkanl›¤›, D›fliflleri Bakanl›¤› ve Baflbakanl›¤›n bulundu¤u meydana tutsak yak›nlar› taraf›ndan 14x3 metre ebad›nda pankart as›ld›. Pankart›n büyüklü¤ü karfl›s›nda bir an

Frankfurt

flafl›ran poli, indirerek, baflbakanl›k binas›na götürdü. 6 Haziran günü de, Viyana’n›n ünlü Stefhansplatz Meydan›’na 10 metre uzunlu¤unda 15 metre geniflli¤inde bir pankart as›ld›. Pankart›n imzas›n›n yan›na e-mail adresi de yaz›larak, halk›n bilgilenmesine zemin haz›rland›. Pankart bu kez saatlerce as›l› kald›. Ayr›ca pankart›n as›ld›¤› anda yüzbinlerce kufllama yap›ld›. Avusturya genelinde, uluslaras› kurumlar›n, Avrupa kurumlar›n›n ve yönetim binalar›n›n da bulundu¤u bölgeler de

Köln

dahil olmak üzere, toplam 1 mily o n ikiyüzb i n kuflla-

ma yap›ld›¤› ö¤renildi. ‹sviçre: Baflkent Zürich’te 7 Haziran günü 7 metreye 10 metre boyutunda, üzerinde Almanca "Duydunuz Mu? Türkiye`de Polis Sahte Belgelerle ‹nsanlar› Tutukluyor, Dernekleri Kapat›yor, Avrupa Birli¤i Bunu Onayl›yor, Tutuklu Yak›nlar›" yaz›l› bir pankart as›ld›. fiehrin en kalabal›k caddesi olan Bahnhofstrasse üzeride bulunan Glabus al›fl-verifl merkezinin en üst kat›ndan afla¤›ya sark›t›lan pankart›n içinden da¤›lan kufllamalar etrafa yay›l›rken çevrede bulunan insanlar›n dikkatleri de as›lan pankarta yöneldi. 1 Nisan operasyonu kapsam›nda Avrupa’da ve ülkemizde demokratik kurumlara yönelik keyfi bask›nlar› ve bunu onaylayan, destekleyen Avrupay› protesto etmek ve Avrupal›lar› bilgilendirmek için Avrupa’n›n bir çok flehirindeki pankart asma ve kufllama eylemleri devam ediyor. Türkiye’li Politik Tutsak Yak›nlar› taraf›ndan yap›lan kampanya Avrupa’da ilgi görüyor.


NATO Y›k›lacak, Halklar Kazanacak! G-8 Toplant›s›’nda halklara karfl› sald›r› kararlar› alan, dünya halklar›n›n zenginliklerini nas›l paylaflacaklar›n›, Ortado¤u baflta olmak üzere direniflleri nas›l ezeceklerini hesaplayan emperyalistlerin en önemli silah› NATO. ‹stanbul’da bu sald›r› kararlar› ve hedefler daha da netleflecek ve önümüzdeki süreçte belirleyici olacak. Hesaplamad›klar›, ya da hesaplasalar bile, “ezer geçeriz” diye gördükleri halklar›n direnifli var karfl›lar›nda. Ne emperyalistler aras›ndaki çeliflkiler, ne de emperyalist devletlerin, tekellerin kendi içindeki çeliflkiler; hiçbiri nihai olarak halklara karfl› sald›rganl›¤›n önünde engel de¤ildir. Tek engel var; biz! Biz 6 milyar›z, dünyan›n ezilen, sömürülen halklar›y›z. Dünya Halklar› NATO’yu tan›yor; elli y›ld›r vatanseverler, devrimciler NATO’ya karfl› mücadele ediyor. NATO’yu, emperyalizme karfl› halklar›n direnifllerini yükselterek y›kaca¤›z. Emperyalizm-halklar çat›flmas›nda, egemenlerin silah, teknoloji üstünlüklerinin, propaganda araçlar›n›n etki gücü nihayetinde bir yere gelip dayan›yor; o dayand›¤› yer, direnme karar›d›r. Direnme karar› alan halklar geçici yenilgiler alsalar da direnifller bitmez. Irak’ta, Filistin’de, Kolombiya’da, Afganistan’da ve Türkiye’de bunun en somut örnekleri olan görkemli direnifller var. Emperyalistler masabafl› politikalar›n› hayata geçiremiyorlar. ‹stanbul’da yap›lacak NATO toplant›lar›na da, F tiplerinde direnen devrimci tutsaklar›n kararl›l›k, mücadele ve kazanma azmiyle haz›rlanmal›y›z. ‹stanbul bugünden aç›khava hapishanesine çevrildi.

NATO Protestolar› ‹stanbul’da Eylemler: p “NATO'ya Hay›r, Üsler Kapat›ls›n” yaz›l› dövizler tafl›yan Bush ve NATO Karfl›t› Birlik üyeleri, 5 Haziran günü Taksim Gezi Park›'nda yapt›klar› eylemde, NATO Zirvesi’nin yeni paylafl›m zirvesi oldu¤unu belirttiler. Aç›klaman›n ard›ndan Grup Yorum korosu iflgal ve emperyalizm karfl›t› türküler söyledi. p Esenyurt Cumhuriyet Meydan›'nda 5 Haziran günü NATO ve ‹flgal Karfl›t› Platform bir eylem düzenledi. "NATO'ya Hay›r Emperyalist ‹flgal ve Savafla Son" pankart›n›n aç›ld›¤› eylemde, “Hapis-

“Güvenlik” ad›na büyük bir terör kampanyas› yaflama geçiriliyor. Yollar kapat›l›yor, dernekler, devrimci, sosyalist bas›n kurulufllar›na bask›nlar düzenleniyor, NATO karfl›t› gösterilere sald›r›l›yor. Halklardan korkuyorlar, Türkiye’nin anti-emperyalist damar›ndan, Mahirler’in, Denizler’in yaratt›¤› gelenekten, F tiplerinden tüm dünyaya örnek bir direnifl destan› yaratanlar›n direnme ve teslim olmama ruhunun d›flar›da onbinlerin bilincindeki etkilerinden korkuyorlar. Korkular›n› büyütmeliyiz. Demokratik protesto, salt bas›n aç›klamas› de¤ildir. Demokratik protesto hakk›m›z› NATO vadisi ad›n› verdikleri gettoyu kuflatarak kullanal›m. Halklar›n düflman› NATO’ya ‹stanbul’da unutamayaca¤› bir ders vermek, halklar›n gücünü hesaba katmadan alacaklar› hiçbir karar›n yaflam flans› olmad›¤›n› flimdiden göstermek elimizde. Onlar, halka hayat› zehir ediyor, halklar›n direnifllerini yok etme kararlar› al›yor; biz onlar›n hesaplar›n› gettolar›nda bozal›m, sald›r› kararlar› almalar›n› engelleyelim. Gidip uçak gemilerinde toplanmaktan baflka çareleri olmad›¤›n› gösterelim. Halklar›n dünyan›n dört bir yan›nda emperyalizme ve onlar›n yerli iflbirlikçilerine karfl› sürdürdükleri savafl›, mücadeleyi; isyanlar topra¤› Anadolu’dan selamlayal›m. Bu topraklar›n, halklara karfl› savafl kararlar›n›n al›nd›¤›, bu savaflta yeni roller verilen bir ülke olmad›¤›n› gösterelim. Bulundu¤umuz her alanda, “NATO y›k›lacak, halklar kazanacak” fliar›n› yükselterek halk›m›z› NATO’ya karfl› eylemlere seferber edelim. hanelerde 112 ‹nsan öldü Duydunuz Mu?, Halklar›n Katili ABD Emperyalizmi, NATO Zirvesi'ne Geçit Yok" dövizleri tafl›nd› ve “Tek Tip Elbise Giymeyece¤iz, Katil ABD ‹flbirlikçi AKP" sloganlar› at›ld›. p 1 May›s Mahallesi’nde, 7 Haziran’da düzenlenen yürüyüflte, NATO’nun emperyalizmin silahl› örgütü oldu¤unu ifade eden HÖC imzal› pankart tafl›nd›. "Halk›z Hakl›y›z Kazanaca¤›z", Kahrolsun ABD Kahrolsun NATO" sloganlar›yla yürüyen HÖC’lüler mahalle meydan›nda bir aç›klama yapt›. Polis z›rhl› araçlarla mahalleyi kuflat›rken, eylem "Kurtulufl Kavgada Zafer Cephede" sloganlar›yla sona erdi. p 4 Haziran’da Gülsuyu'nda bir eylem yapan Haklar ve Özgürlükler Cephesi taraf›ndan yap›lan

Say› 6 11 13 Haziran 2004


Saltuk, Aynur Do¤an, Ruhan Mavruk, Yaflar Kurt, Hasan Cihat Örten, ‹smail Hakk› Demircio¤lu kat›ld›.

Adana’da Emperyalizm, ‹flgal ve NATO Karfl›t› Platform, 6 Haziran günü ‘NATO ve ‹flgale Karfl› Ortado¤u Halklar›yla Dayan›flma Gecesi’ düzenledi. Mimar Sinan Aç›k Hava Tiyatrosu'nda yap›lan geceye 1500 kifli kat›l›rken, Grup Munzur, Vardiya ve Grup Yol türkü ve marfllar seslendirdi.

Marfllar›m›z NATO’ya Karfl› ‹stanbul ve Adana’da NATO karfl›t› platformlar›n düzenledikleri gecede, marfllar emperyalizme karfl› öfkenin sesi oldu. NATO ve Bush Karfl›t› Birlik’in 6 Haziran gecesi Harbiye Aç›khava Tiyatrosu’nda düzenledi¤i “NATO’ya Karfl› NOTA’lar” gecesine 6 bin kifli kat›ld›. “NATO’ya Hay›r Üsler Kapat›ls›n” yaz›l› pankart›n as›l› oldu¤u sahneye ç›kan sanatç›lar, eserlerini emperyalizme karfl› seslendirdiler. Kitlenin s›k s›k “Filistin’e Özgürlük”, “Irak’ta ‹flgale Hay›r”, “Katil ABD Ortado¤u’dan Defol” sloganlar› att›¤› geceye, Grup Yorum, Ferhat Tunç, Nurettin Güleç, Koma Çiya, Cezmi Ersöz, Ataol Behramo¤lu, Burhan Berken, Gökhan Birben, Emre Say› 6 12 13 Haziran 2004

aç›klamada “F tiplerinde 112 insan›m›z› katleden, Irak'ta iflkenceci ve tecavüzcü yüzü ortaya ç›kan, Guantonamo'da toplama kamp› kuran, Filistin'de ölüm kusan, NATO'nun ta kendisidir. NATO, ABD’dir” denildi. p HÖC, Kald›raç ve ESP’nin oluflturdu¤u Gebze NATO ve Bush Karfl›t› Birlik, 6 Haziran akflam› Gebze Ulafltepe’de meflaleli yürüyüfl eylemi yapt›lar. Eylemde “Üsler Kapat›ls›n NATO, Da¤›t›ls›n” pankart› aç›ld› ve NATO’nun F tiplerinin de mimarlar›ndan oldu¤u vurguland›. p Aralar›nda Alibeyköy Temel Haklar ve Özgürlükler Derne¤i’nin de yer ald›¤› bir çok dernek ve parti bir araya gelerek NATO ve Bush Karfl›t› Birlik kurdular. Birlik ad›na ilk eylem 6 Haziran’da gerçeklefltirilen ve “NATO’ya Hay›r” pankart›n›n tafl›nd›¤› bir yürüyüflle yap›ld›. p NATO Zirvesi nedeniyle yurtlar› polis merkezi haline getirilecek olan Çemberlitafl Kız Yurdu ö¤rencileri 4 Haziran günü eylem yapt›. Ö¤renciler, “Yurtlarımızı, ‹stanbul’u özgürlü¤ümüzü, gelece¤imizi terk etmeyece¤iz” dediler. p 9 Haziran’da ‹stanbul YTÜ’de yap›lan eylemle NATO ve bask›nlar protesto edildi. “Bizim Deniz’lerde NATO Gemisi Yüzmez” pankart› açan NATO karfl›t› gençlik, ‹stanbul’un aç›k hapishaneye çevrildi¤ini ve demokratik kurumlar üzerinde bask›lar›n yo¤unlaflt›r›ld›¤›n› belirterek, “NATO’dan Ç›k›ls›n Üsler Kapat›ls›n” slogan› att›lar. 10 Haziranda da, Befliktafl Kampüsü girifl kap›s›nda toplanan YTÜ ö¤rencileri NATO’yu protesto et-

Birçok siyasi grup ve sendika, geceye pankartlar› ve bayraklar› ile kat›l›rken, TAYAD'l›lar›n, "ABD Irak'ta AKP Hapishanelerde Katlediyor, Hapishanelerde 112 ‹nsan Öldü Duydunuz mu?" pankart›, 'izinsiz oldu¤u' gerekçesiyle polis taraf›ndan içeriye almad›. '112 insan falan ölmedi' diye bütün keyfili¤ini gösteren polis flefi, pankart› izinli de olsa almayacaklar›n›, kesin talimat ald›klar›n› aç›kça dile getirerek, gerçe¤e ve TAYAD'a tahammülsüzlü¤ünü itiraf etti. TAYAD'l›lar gecede pankartlar›n› sahnenin yan taraf›na ast›lar. Bunun üzerine, polis indirilmesi için yeniden bask› yapt›. 'Hükümetimize hakaret ediyor' gerekçesiyle pankart polis taraf›ndan al›nd›. Pankart›n indirilmesi üzerine kitle "Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz, TAYAD'›n Sesi Susturulamaz" sloganlar› atarak ›sl›klar ve alk›fllarla hukuksuzlu¤u protesto etti. Gecede s›k s›k "‹stanbul NATO'ya Mezar Olacak, Mahir Hüseyin Ulafl Kurtulufla Kadar Savafl, Kahrolsun ABD Emperyalizmi, Yaflas›n Ölüm Orucu Direniflimiz, Kurtulufl Kavgada Zafer Cephede" sloganlar› at›ld›. ti. p Konfeksiyon ‹flçileri Platformu 5 Haziran’da Ça¤layan Yap› Kredi Bankas› önünde yapt›klar› eylemde, “NATO'ya karfl› mücadelede biz de var›z” dediler. "Katil ABD Ortado¤u'dan Defol, NATO'ya Geçit Yok" pankart› açan iflçiler, sloganlarla Ça¤layan Meydan›'na kadar yürüdüler. p Deri-‹fl Tuzla fiubesi’nden iflçiler 8 Haziran’da Taksim Gezi Park›’nda yapt›klar› eylemle NATO Zirvesi’ni protesto ettiler. Eylemde, “Emperyalist ‹flgale Karfl› Birlik, Mücadele, Zafer”, “‹flgale, ‹flkenceye, NATO’ya Hay›r” yaz›l› pankartlar aç›ld› ve “NATO’ya Karfl› Genel Grev, Genel Direnifl” slogan› at›ld›. Limter-‹fl de NATO karfl›t› kampanyaya imza stand› açarak kat›l›yor. p 5 Haziran’da; Küresel BAK ve Bar›fl Giriflimi üyeleri, Saraçhane Park›'nda bir araya gelerek NATO Zirvesi’ne ''hay›r'' dediler. ''fiehre Katil Geliyor'' yaz›l› pankatlar›n tafl›nd›¤› eyleme 500 kifli kat›ld›. Eyleme ÖDP, DEHAP, KESK, E¤itim-Sen, Haber-Sen ve Özgür-Der de kat›larak destek verdi. Ayn› gün, TMMOB ‹stanbul ‹l Koordinasyon Kurulu, ''NATO ve Büyük Ortado¤u Projesi'' konulu bir panel düzenledi. p 6 Haziran’da; TKP’liler Kad›köy Postanesi’nden Cumhurbaflkanl›¤›, Baflbakanl›k ve TBMM Baflkanl›¤›’na “NATO Zirvesini Türkiye’de istemiyoruz” mektuplar› gönderdiler. Galatasaray Lisesi önünde eylem yapan Sosyalist Dayan›flma Platformu üyeleri NATO karfl›t› bir aç›klama yapt›. Maltepe Nato ve Bush Karfl›t› Birlik, Y›ld›zlar Dü-


“NATO’ya Karfl› En Büyük Direnifl, Ölüm Orucu” Bahçelievler NATO ve Bush Karfl›t› Birlik’in, 4 Haziran günü Anisa Dü¤ün Salonu’nda düzenledi¤i etkinli¤e 500 kifli kat›ld›. Irak, Vietnam, Filistin, Kosova ve Türkiye’deki iflkence ve katliam resimleriyle, Mahir, Deniz ve Kaypakkaya'n›n resimlerinin yan›s›ra, hapishaneler katliamlar›n›n resimlerinin yer ald›¤› sinevizyon gösteriminin ard›ndan, Temel Demirer NATO'yu anlatan bir konuflma yapt›. Demirer’in ard›ndan Grup Nurhak, NATO'ya karfl› türkülerini söyledi. TKM’nin NATO ile ilgili bir tiyatrosunun ard›ndan TAYAD'l› Ahmet Kulaks›z da bir konuflma yapt›. Konuflmas›nda "iki k›z›m› ölüm orucunda kaybettim” diye bafllayan Kulaks›z, “NATO, ABD’dir, AB'dir. F tipini finanse edenlerdir. NATO'ya karfl› en büyük direnifl ölüm orucu direniflidir. Filistin, Irak ve di¤er ezilen halklar›n yan›nday›z. Bu direnifli örnek alarak NATO'ya ‹stanbul'u dar etmeliyiz.” dedi. F tiplerine karfl› ç›kma ça¤r›s› yapan Kulaks›z, “Bayrampafla'da 6 kad›n diri diri yak›l›yorsa ve insanlar sessiz kal›yorsa riyakarl›k yap›¤ün Salonu’nda panel düzenledi.

“NATO’ya Sponsorluk ‹flkenceye Ortakl›kt›r” NATO ve Bush Karfl›t› Birlik, NATO Zirvesi’nin sponsoru olan sermaye gruplar› önünde gösteriler yapt›. ‹lk gösteri 6 Haziran’da, Do¤an Medya Grubu’na ait Hürriyet Gazetesi önünde yap›ld›. Eylemde, “Irak’ta, Türkiye’de ve Her Yerde ‹flkencelerin Sorumlusu Emperyalizmdir” pankart› aç›l›rken, “NATO’ya Sponsorluk ‹flkenceye Ortakl›kt›r” yaz›l› dövizler tafl›nd›. Aç›klamada, ayr›ca Turkcell, Efes Pilsen, ‹fl Bankas›, Vestel, Ülker gibi holdinglerin sponsor oldu¤u söylendi. ‹kinci eylem ise, 10 Haziran’da, Sabanc› Holding önünde yap›ld›. Ayn› pankart ve dövizlerin tafl›nd›¤› eylemde “Sabanc› Holding halk›n tepkisini ve nefretini görmesi gerekir” denildi.

Antakya: Hatay NATO ve Kirli Savafl Karfl›t› Platform, 5 Haziran’da Sümerler Do¤ufl Lisesi önünde eylem yapt›. Eylemde, "NATO Defol" sloganlar› at›ld›. ‹skenderun NATO ve Bush Karfl›t› Birlik, ‹skenderun’a getirilen Amerikan hurdalar›n›n ölümlere yolaçmas› üzerine 7 Haziran günü bir eylemle bu durumu protesto etti.

Band›rma: Demokratik Gençlik ‹nisiyatifi 6 Haziran’da AKP önünde yapt›¤› eylemle, NATO’yu ve zirveye ev sahipli¤i yapan AKP’yi protesto etti. Diyarbak›r: Dicle Gençlik Derne¤i, SGD Giriflimi, YDG, DGH ve Pir Sultan Abdal Derne¤i'nin oluflturdu¤u NATO'ya Karfl› Gençlik Platformu, Ekinciler Caddesi'nde "NATO Da¤›t›ls›n Üsler Ka-

yorlar. Irak için aya¤a kalkanlar Ulucanlar'›, Diyarbak›r'› niye görmüyorlar.112 flehit verdik, direnifl sürüyor. fiehitleri bile görmüyorlar. F tipi sorunu yok gibi davran›p, demokratl›k kisvesiyle Irak'taki olaylara karfl› aya¤a kalk›yorlar" dedi. Kulaks›z'›n ard›ndan "Yaflas›n Ölüm Orucu Direniflimiz" sloganlar› at›l›rken, Grup Yorum Korosu, türkü ve marfllar›yla kitleyi coflturdu. Etkinlikte Bahçelievler Temel Haklar, DEHAP, ESP, Tohum Kültür Merkezi, SDP, Halkevleri yer ald›. pat›ls›n" imza kampanyas› için bir stand kurdu. Stand›n kurulmas›yla polisin sald›rmas› bir oldu. Sald›r›da 4’ü Dicle Gençlik Derneklilerden 13 kifli gözalt›na al›nd›. Polisin ard› arkas› gelmeyen keyfi uygulamalar›na, yapt›¤› iflkencelere karfl› susma hakk›n› kullanan ö¤rencilere kimlik bilgilerini sakl›yorlar iddias›yla haz›rlanan sahte tutanakla ayr› bir dava aç›ld›. Dicle Gençlik Derne¤i'nin 2 yöneticisine de yine ayn› bahaneyle 118 milyon lira para cezas› verildi. NATO'ya Karfl› Gençlik Platformu, ertesi gün sald›r›ya u¤rad›¤› yerde, imza kampanyas›n› bafllatarak sald›r›ya cevap verdi.

‹sparta: TKP, EMEP, Isparta Gençlik Derne¤i, Demokratik Gençlik Hareketi ve Özgür Gençlik taraf›ndan kurulan "Nato ve Emperyalizm Karfl›t› Birlik", ilk eylemini 5 Haziran’da Kafeler Caddesinde gerçeklefltirdi. Mersin: Nato’nun bekçileri vahflice sald›rd› Mersin Gençlik Derne¤i'nin de yerald›¤› Nato ve iflgal Karfl›t› Gençlik Platformu taraf›ndan 5 Haziran’da Nato Zirvesi protesto edildi. “NATO'ya Hay›r, Üsler Kapat›ls›n” yaz›l› bir pankartla Ulu Cami önünde toplanarak Taflbina önüne yürümek isteyen gençli¤e polis vahflice sald›rarak 19 kifliyi yaka-paça sürükleyerek, biber gaz› s›karak gözalt›na ald›. Gözalt›na al›nanlar ayn› gün ç›kar›ld›klar› mahkemede tutuksuz yarg›lanmak üzere serbest b›rak›ld›. 6 Haziran’da, Mersin NATO ve ‹flgal Karfl›t› Gençlik Platformu taraf›ndan gözalt›lar› protesto eden bir eylem yap›ld›. 7 Haziran’da ise AKP il binas› önünde “NA-

Say› 6 13 13 Haziran 2004


TO'YA HAYIR! KAHROLSUN EMPERYAL‹ZM" pankart›yla bir eylem yap›ld›. Eyleme Mersin HÖC, ESP ve Partizan kat›ld›.

Samsun: HÖC’ün de içinde yerald›¤› Samsun NATO Karfl›t› Platformu, 4 Haziran’da düzenledi¤i bas›n toplant›s›yla eylem program›n› aç›klad›. 19 Haziran’da yürüyüfl ve miting için Valili¤e baflvuruda bulunuldu¤u duyurulup ça¤r› yap›ld›.

Ankara: Mamak NATO Karfl›t› Birlik, 5 Haziran’da Tuzluçay›r Meydan›’nda yapt›¤› aç›klamayla kuruluflunu ilan etti. Aç›klama s›ras›nda “Savafl ve Terör Örgütü NATO’ya Geçit Yok” pankart› aç›ld›. NATO Karfl›t› Birlik’te, ‹dilcan Kültür Merkezi, PSAKD Mamak fiubesi, Emekli-Sen, ESP, EKB, Kurtulufl Sosyalist Dergi, Kald›raç, SDP, YDG, Anadolu Kültür Derne¤i, EMEP yeral›yor. BES Ankara fiubeleri, “NATO Nüfus Cüzdan›” ad›n› verdikleri 8 sayfal›k bir broflür haz›rlayarak NATO’nun kanl› geçmiflini ve rolünü teflhir etti.

Amasya: NATO’ya karfl› Amasya Gençlik Platfor-

Say› 6 14 13 Haziran 2004

mu, Yavuz Selim Meydan›’nda “NATOya Hay›r ABD Askeri Olmayaca¤›z” yaz›l› bir pankartla gösteri yapt›. Amasya Gençlik Derne¤i’nin de yerald›¤› plattormun eylemine yaklafl›k 50 kifli kat›l›rken, yap›lan aç›klamada “Biz gençlik olarak NATO’ya, BOP’a ve ABD emperyalizmine hay›r diyoruz” denildi. Eylem sloganlar ve z›lg›tlarla sona erdirildi.

Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi ö¤rencilerinden Ark›n Hürtafl ve Nuray Çavufl, sahipsiz kargo paketinden ç›kan “NATO’ya Hay›r” ve “Bush Gelme” yaz›l› kufllamalar nedeniyle tutukland›. Uflak: NATO Karfl›t› Gençlik Birli¤i oluflturuldu. Birlikte, Gençlik Derne¤i, EMEK Gençli¤i, Demokratik Haklar Platformu, Uflak Gençlik Kültür Sanat ve Bilimsel Düflünce Derne¤i yeral›yor. NATO Karfl›t› Gençlik Birli¤i 6 Haziran’da kuruluflunu duyurmak ve zirveye karfl› mücadele ça¤r›s›

Resistanbul 2004’den Kampanya Zirveyi protestolar› Avrupa’da örgütleyen Resistanbul 2004, NATO ve Bush Karfl›t› Birlik’in eylemlerine destek vereceklerini belirterek, eylem takvimini aç›klad›. AT‹K, AG‹F, B‹R-KAR, Al›nteri, Yaflanacak Dünya, Yaflamevi, Berlin Ütopya Gençlikevi, Haklar ve Özgürlükler Cephesi, DHDH, AT‹F, ATG‹F, ‹T‹F, H‹T‹F, Fransa ve ‹ngiltere AT‹K Komiteleri, ‹LSP-Avrupa, DHK, DGH, ADHF, FDHF, ‹sviçre ve Avusturya ADHK, ‹nternationale Arbeiterbant und Jugendzentrum e.V, Berlin ‹flçi ve Gençlik Kültür Merkezi, Anadolu Federasyonu, TAYAD

amac›yla Tirito¤lu Park›’nda bir eylem gerçeklefltirdi. Eyleme E¤itim-Sen’liler de kat›ld›.

Mu¤la: NATO ve Bush Karfl›t› Mu¤la Üniversitesi Ö¤renci Oluflumu taraf›ndan 5 Haziran’da Konakalt› Kültür Merkezi’nde, “NATO, Emperyalizm ve Türkiye” konulu bir panel düzenledi. Çanakkale: NATO Karfl›t› Anti-emperyalist Gençlik taraf›ndan yürütülen kampanya sonucunda bir hafta içerisinde toplanan 2 bini aflk›n imza, 4 Haziran’da TBMM’ye gönderildi. ‹mzalar Çanakkale Postanesi’nden gönderilirken postane önünde “NATO’ya Geçit Yok, Üsler Kapat›ls›n” slogan› at›ld›. Eskiflehir: 41 demokratik kitle örgütünün kat›l›m›yla NATO ve Bush Karfl›t› Platform kuruldu. 8 Haziran’da yap›lan eylemle platformun kuruluflu duyurulurken, eylemlerin 26 Haziran’a kadar Eskiflehir’de sürdürülece¤i, sonraki günler içinse Ankara ve ‹stanbul eylemlerine kat›l›naca¤› belirtildi. Kocaeli: NATO ve Bush karfl›t› Birlik ve ‹flgal Karfl›t› Komiteler taraf›ndan Belediye ‹fl Han› önünde yap›lan eylemde, 'NATO ve Bush Defol' pankart› aç›ld›. ‹zmir: Kuruçeflme’de 3 Haziran akflam› yap›lan meflaleli yürüyüflle NATO Zirvesi protesto edildi. Kayseri: Hunat Meydan›’nda 4 Haziran’da Gençlik Derne¤i’nin de yerald›¤› “NATO ve Bush Karfl›t› Platform” taraf›ndan bir aç›klamas› yap›larak Nato Zirvesi ve zirve nedeniyle estirilen terör protesto edildi. Malatya: Malatya NATO ve Bush Karfl›t› Birlik, AKP ‹l Binas› önünde yapt›¤› bas›n aç›klamas›yla kuruluflunu ilan etti. Platform, Malatya Gençlik Derne¤i, Malatya Temel Haklar ve Özgürlükler Derne¤i, Ezilenlerin Sosyalist Platformu, Emekçi Kad›nlar Birli¤i, ‹LPS, DHP, Partizan ve Sosyalist Gençlik Derne¤i-Giriflim taraf›ndan kuruldu. Komite, Uluslararas› Tecritle Mücadele Platformu, AG‹F, G‹KDER, EDDD, T‹D, ‹GKD, UDDD, EF, YKM, YAKEV, ‹GKD, GE, ‹GKD, UHE, FG‹F-G, ACT‹T, T‹K, ‹G‹F-G, Basel ve Zürich G‹K-DER, AKM imzalar›yla yay›nlanan eylem takvimi flöyle: - 19 Haziran: Rotterdam'da stand - 20 Haziran: Rotterdam Anadolu Kültür Merkezi'nde "NATO Zirvesi ve BOP" paneli - 26 Haziran: Amsterdam Dam Meydan›’ndan Amerikan Büyük Elçili¤ine yürüyüfl - 28 Haziran: Brüksel Schuman Meydan›’ndan Amerikan Büyük Elçili¤i’ne yürüyüfl Reistanbul'un ‹nternet adresi:http://www.resistanbul.org, Maili: resistanbul@gmx.net


BM’nin Irak Karar›: ‹flgalci ABD’ye ‘bar›fl› sa¤lama yetkisi’ Birleflmifl Milletler Güvenlik Konseyi, 8 Haziran’da “Irak'ta egemenli¤in 30 Haziran'da Irakl›lar'a devrini öngören ve bar›fl›n sa¤lanmas› için ABD önderli¤indeki bir güce yetki veren” tasar›y› oybirli¤iyle onaylad›. Böylelikle, Irak’taki iflgal ve kukla yönetim, BM taraf›ndan bir kez daha tescil edildi. ABD iflgal ediyor, kukla bir yönetim kuruyor ve BM “devreye girip” iflgali ve kukla yönetimi meflrulaflt›r›yor. BM Güvenlik Konseyi’nin karar›, kimilerince “uluslararas› toplumun Irak’ta devreye girmesi” olarak yorumland›. BM’nin karar›n›n anlam›, Irak’ta uluslararas› bir denetimin kurulmas› de¤il, ABD denetiminin “uluslararas›” bir kuruma onaylat›lmas›d›r. Gerek G-8’de al›nan kararlar, gerekse de BM’de tüm emperyalistlerin onay›yla ç›kan bu karar, Amerika, Avrupa ve Rusya aras›nda Irak pazar›ndan pay kapma konusunda asgari bir anlaflman›n sa¤land›¤›n› gösteriyor; tabii “aslan pay›” ABD’nin olmak üzere. BM çat›s› alt›nda hala emperyalistler aras› çeliflkiler sürmektedir elbette. Bu anlamda BM’nin tam olarak Amerikan imparatorlu¤unun hizmetinde kullan›lmas› her zaman mümkün olmamaktad›r. Ancak bu kararda ABD, baz› tavizler vermifl gibi görünse de, karar›n özü, ABD politikalar›n›n ve Amerikan imparatorlu¤unun onaylat›lmas›d›r. Karar, her kelimesinden de görülece¤i gibi, hukuksuz, adaletsiz ve gayr›-meflru bir karard›r. Irak’› iflgal eden güce “Irak’ta bar›fl›n sa¤lanmas› için yetki” veren bir kararda hukuk-

tan, mant›ktan, meflruluktan sözedilebilir mi?

Ülkelerin kaderi üzerine kelime oyunlar› Karar tasar›s› zaten ABD ve ‹ngiltere taraf›ndan sunulmufl, üzerinde önemsiz kimi de¤iflikliklerle de kabul edilmifltir. Mesela bu de¤iflikliklerden biri flöyle gerçekleflmefltir. ABD ve ‹ngiltere’nin tasar›s›nda, ABD’nin “yetkiyi Irak’l›lara devrettikten sonra”, düzenleyece¤i askeri operasyonlarda hükümetin “görüfllerini almaktan” sözediliyordu. Fransa, Rusya ve Almanya ise, 30 Haziran’dan sonraki askeri operasyonlarda geçici hükümete veto hakk› verilmesini istedi. Sonunda “uzlaflt›lar; ›rak hükümetine veto hakk› tan›nmad›, askeri operasyonlarda hükümetle “tam uzlaflma sa¤lanmas›” fleklinde bir ibare konuldu. Düflünün, hem yönetimin Irakl›lara devredildi¤inden sözediliyor, hem de o Irak hükümetinin kendi topraklar›nda ya-

ABD, Irak’ta en iyi bildi¤i örgütlenmeyi kuruyor:

KONTRGER‹LLA! Devasa askeri gücüne, ileri teknolojili askeri donan›m›na ra¤men direniflçiler karfl›s›nda kay›p vermekten kurtulamayan, direnifli k›smen de olsa geriletmeyi baflaramayan ABD, iflbirlikçilerden oluflacak bir kontrgerilla gücü oluflturma karar› ald›. Klasik kontrgerilla talimnamelerinde yaz›ld›¤› gibi, oluflturulacak bu özel birlikler, “dire-

banc› bir güç taraf›ndan gerçeklefltirilecek askeri operasyonlarda söz, veto hakk› yok! “Yönetimin Irakl›lara devri”, direnifli zay›flatmak için bir oyundur sadece. BM de bu oyunun aleti olmufl, bu oyunu meflrulaflt›rmaya çal›flm›flt›r. BM karar›na göre mesela “ülkenin yeni yöneticilerine uluslararas› güce istedikleri an ülkeyi terk etmeleri emrini verme hakk›” da tan›nd›. BM karar›n›n al›nd›¤› gün Irak’a atanan yeni Baflbakan ‹yad Allavi, yabanc› askeri güçlere ihtiyaçlar›n› oldu¤unu aç›kl›yordu. Sanki ABD’ye ç›k git dese, ABD dinleyecek!

‹flbirlikçi, ‘Irakl›’ de¤il, ‘Amerikanc›’d›r Önceki Irak Geçici Hükümet Konseyi üyelerinin ço¤u, iflbirlikçilik görevi biter bitmez Irak’› terketti. Çünkü ABD iflleri bitince onlar› defterden siliverdi. Özel korumalardan, dolgun maafllardan yoksun kalan kukla hükümet üyeleri, hemen kendilerini Irak d›fl›na att›lar. Onlar bu kadar Irakl›yd›, yeniler de ancak o kadar Irakl›; iflte yönetimin Irakl›lara devri senaryosunun içyüzü. niflçilere karfl› direniflçilerin taktiklerini kullanacak” ve tabii “tamamen Irakl›lardan oluflturulacak”. Amerikan iflgal komutanlar›n›n yapt›klar› aç›klamalara göre, bu karar›n al›nmas›nda özellikle Felluce’de ald›klar› yenilgi belirleyici olmufl. Irak Ulusal Görev Gücü (IUGG) ad› verilecek bu birliklerin ne yapaca¤› malum; halka karfl› her türlü kontrgerilla yöntemini uygulayarak direnifli zay›flatmaya çal›flacaklar. Kontrgerilla birliklerinin oluflturulmas›na bin kifliyle baflland›¤›, say›n›n 7 bine ç›kar›lmas›n›n amaçland›¤› belirtiliyor.

Say› 6 15 13 Haziran 2004


G-8

ABD ve Avrupa, Ortado¤u’yu ele geçirmede anlaflt› Emperyalistler masa bafl›nda kararlar al›rlar, ama ald›klar› kararlar, her seferinde halklar›n barikat›na çarpar G-8 Zirvesi, 9 Haziran’da ABD’nin Sea Island beldesinde topland›. G-8, sekiz büyük emperyalisti simgeliyor. Kendilerini “Dünyan›n efendileri” olarak görüyorlar. Bu nedenle de, dünyan›n her taraf›nda neyin nas›l olaca¤›n› belirleme hakk›n› da kendilerinde görüyorlar. G-8’in bu y›l ki gündemi de zaten bunu yans›t›yordu.

Say› 6 16 13 Haziran 2004

Gündem, Ortado¤u ve Kuzey Afrika’ya “çekidüzen” vermekti. Kullan›lan yayg›n deyiflle Büyük Ortado¤u Projesi’ne son flekli verilecekti. ABD’nin oluflturdu¤u projeye Avrupa emperyalistlerinin güya baz› elefltirileri vard›. Elefltirilerinden biri “d›flar›dan dayatmayla yeniden yap›lanman›n olmayaca¤›” idi. Asl›nda “dayatma” emperyalizmin karakteri gere¤iydi. Avrupa’n›n BOP’a muhalefeti, “pazarl›k” amaçl› muhalefetti. Nitekim G-8 Zirvesi sonucunda yap›lan aç›klamalardan anlafl›l›yor ki, pazarl›kta en az›ndan belli noktalarda anlaflma sa¤lanm›fl ve Ortado¤u ve Kuzey Afrika’y› yeniden yap›land›rma plan› yürürlü¤e konulmufltu. (Büyük Ortado¤u Projesi’nin ad› bu toplant›lar öncesinde Genifl Ortado¤u ve Kuzey Afrika Projesi’ne -GOKAP- dönüfltürüldü.) Avrupa emperyalistlerinin “dayatmayla olmaz” elefltirisi(!) sonucunda G-8 liderlerinin “Sivil toplum örgütleriyle ve bölge ülkeleriyle sürekli diyalog için-

Irak’ta 7 Türkiyeli rehin al›nd›

de olmalar›” kararlaflt›r›lm›fl. Lütfetmifller. “Ekonomisinden siyasete, kültürden orduya yeniden yap›land›rmay›” öngördükleri “bölge ülkeleri”yle de lütfen diyalog içinde olacaklarm›fl. Bu diyalog karar› bile, emperyalist mant›¤› yeterince ortaya koyuyor. Sanki sözkonusu ülkelerde bir yönetim yok, sanki o ülkelerin halk› yok, emperyalist efendiler, Sea Island’da masa bafl›nda oturmufl, o ülkeleri “yeniden yap›land›r›yor”lar.

Il›ml› islam, efendilerinin huzurunda G-8 toplant›lar›n›n bir k›sm›, bu kez 8 emperyalistin d›fl›nda, iflbirlikçileri de içerecek flekilde yap›ld›. Türkiye, zirveye “demokratik ortak” s›fat›yla, Afganistan, Bahreyn, Cezayir, Ürdün ve Yemen de, “bölgesel ortak” olarak ça¤r›ld›. M›s›r ve Tunus ise ça¤r›l› olmalar›na ra¤men, daveti reddettiler. “Demokratik ortak, bölgesel ortak” kavramlar› uydurmayd› tabii; iflbirklikçilerin konumunu gizlemek için uydurulmufltu. Düpedüz emperyalistlerin tafleronu olarak ça¤r›lm›fllard› oraya. Tayyip Erdo¤an’›n G-8’e niye ça¤r›ld›¤›n› Bush’un Güvenlik Dan›flman› Condoleezza Rice, flöyle aç›klam›flt›: “Baflbakan Recep Tayyip Erdotal ederek personelini Irak'tan çekmeye ça¤›r›yoruz” denildi. Aç›k ki, Türkiyelilere yönelik rehin alma eylemlerinin nedeni, AKP’nin iflgal ortakl›¤› politikas›d›r. Buna ra¤men D›fliflleri Bakan› Abdullah Gül, rehin olay› üzerine gayet piflkin “Irak’a en çok insani yard›m› Türkiye’nin yapt›¤›n›” belirterek “o aç›dan Türklere karfl› bu davran›fl› çok büyük bir

Uyar›, AKP’nin ‹flgal ortakl›¤›nad›r! Irak’ta 7 Türkiyeli iflçi, iflgalci Amerika’ya hizmet eden flirketlerde çal›flt›klar› için direniflçiler taraf›ndan kaç›r›larak rehin al›nd›. ‹flçileri rehin alan Birleflik Silahl› Irak Direnifli adl› örgüt taraf›ndan yap›lan aç›klamada “Müslüman Türkleri iflgal güçleriyle çal›flmay› reddederek Irakl› Müslüman kardefllerine destek vermeye, Türk firmalar›n› iflgal güçleriyle anlaflmalar›n› ip-

yanl›fl olarak görüyoruz” diyordu. Peki ABD’ye verdi¤iniz destek? Amerikan›n iflgalci, katliamc› askerlerine limanlar›n›z›, hava sahan›z› açman›z? ‹flkenceci Amerikan askerlerine ‹ncirlik’te “dinlenme tesisi” imkan› sunman›z?.. Gül ne kadar demagoji yaparsa yaps›n, Irak direniflçilerinin Türkiye’ye, Türkiyelilere yönelecek her eyleminin, rehinelerin can›na gelecek zarar›n da sorumlusu AKP’dir.


¤an'dan, ‘nüfusunun ço¤unlu¤u Müslüman olan bir ülkenin laik bir demokrasi gelifltirmedeki baflar›s›n›’ dinleyece¤iz...” Yani daha aç›kças›, nüfusun ço¤unlu¤u müslüman olan ülkelerin nas›l Amerikanlaflt›r›laca¤›n›n örne¤i ve baflka ülkeleri Amerikanlaflt›rman›n tafleronu olacakt› AKP iktidar›. Tayyip Erdo¤an’›n M›s›r ve Tunus gibi “daveti reddetme” tavr›n› gösteremeyip kofla kofla kendisine verilecek görevi almaya gitti¤i gerçe¤ini gizlemek için burjuva medya, Erdo¤an’›n orada nas›l dünya liderlerine “dünya bar›fl›” konusunda ders verdi¤i, Türkiye’ye BOP’ta “eflbaflkanl›k” rolü verildi¤i gibi haberler yapt›lar. Ne orta¤›, ne eflbaflkanl›¤›? Dünyan›n emperyalist efendileri, yapt›klar› protokol düzenlemesiyle bile kimin efendi, kimin ortak, kimin uflak oldu¤unu gayet kaba bir biçimde göstermifllerdi: “G-8 liderleri bando eflli¤inde k›rm›z› hal› üzerinde karfl›lan›rken, Türkiye ve di¤er kat›l›mc› ülkelerin liderleri tafl zeminde yürütüldüler.” Milliyet gazetesi bu durumu “‘Demokratik orta¤›m›z’ Amerika’dan protokol ay›b›” diye verdi. Oysa ortada bir “ay›p” yoktu; gerçe¤in kaba bir biçimde

gösterilmesi sözkonusuydu. Emperyalistlere uflakl›¤› kabul edenlerin ilk afla¤›lanmas› de¤ildir bu, ve son da olmayacakt›r. Emperyalistler gerekti¤i zaman uflaklar›n› pohpohlar, gerekti¤inde de haddini bildirirler. Türkiye’ye “eflbaflkanl›k” verildi¤i söylenen “Demokrasi Yard›m Diyalo¤u” adl› kurulufl ise, amac› “bölge ülkelerine piyasa ekonomisini yerlefltirmek” olan bir mekanizmad›r. “Piyasa ekonomisinin yerleflmesi” o ülkenin IMF’ye, Dünya Bankas›na, emperyalist tekellere kap›lar›n› sonuna kadar açmas› oldu¤una göre, AKP’nin üstlendi¤i rol de daha netlefliyor. IMF’nin, emperyalist tekellerin Ortado¤u ülkelerine karfl› kulland›¤› “koçbafl›” olacak AKP iktidar›. Bu da AKP’ye yak›fl›r! Amerika ve Avrupa emperyalist liderleri, Sea Island’da oturup Ortado¤u ve Kuzey Afrika’ya “demokrasi ve refah götürme karar›” ald›lar. Bu sadece onlar›n “niyeti”dir. Irak, ABD’nin getirdiklerini kabul etmedi. Öteki Ortado¤u ülkelerinde de emperyalistleri bekleyen direnifltir. E¤er emperyalistler, masabafllar›nda karar al›r gibi kolayca istediklerini yapabilmifl olsalard›, flimdi dünyada tek bir direniflten sözedilemez olurdu.

AKP gibi bir iktidar› bulan ABD istiyor da istiyor;

“‹ncirlik'te hiç bir kontrol istemiyoruz” Afganistan için asker verin. Afganistan’a helikopter gönderin, tank gönderin... ABD’nin istekleri bitmiyor. Bush 26-27 Haziran'da Ankara'ya yapaca¤› ziyarete de istekler paketiyle geliyor. Bugünden ise ‹ncirlik’e iliflkin istekler paketi yans›d› bas›na. Bak›n neler istiyorlar? - ‹ncirlik Üssü'ne konufllanacak uçaklar için bildirim zorunlulu¤unun kaldırılması, - Türk komutanın yetkilerinin sınırlandırılması, - U-2 casus uçaklarının Türkiye üzerinden geçiflinin sa¤lanmas›, - ‹ki filoyla (48 adet F-16 uça¤ı) sınırlandırılan uçak sayısındaki s›n›rlaman›n kaldırılması, - ‹ki bölüklük kara birli¤i ve uzun menzilli helikopterlerin ‹ncirlik’te konufllandırılması... Gerçekte ‹ncirlik’i ABD zaten oldukça s›n›rs›z kullan›yor. Ama ABD bunun yasal olarak da böyle olmas›n› istiyor. ‹ncirlik’te, NATO-ABD üslerinde “Türk komutanlar›n” ne kadar hükmü var ki zaten? ‹ki örnek herfleyi anlat›yor: 1964’te Genelkurmay ‹kinci Baflkan› Orgeneral Refik Tulga, Trabzon’daki Amerikan üssünü

ziyaretini anlat›rken, Amerikal› komutan›n kendisine kantini, mutfa¤› gezdirdi¤ini söyler. Refik Tulga, tel örgüyle çevrili gerçek üs bölgesine girmek ister, ama Amerikal› önünü keser: “Giremezsiniz! Buraya ancak Amerikan uyruklu kifliler girebilir!” Refik Tulga ›srar eder, “bu hükümranl›k haklar›m›za tecavüz de¤il mi?” diye sorar... Amerikal› komutan›n verdi¤i cevap flöyledir: “Ama ikili anlaflmalar var... Bir viski almaz m›s›n›z say›n Paflam?” Bir baflka örnek; ‹ncirlik'te görevli Türk Meydan Komutan›'na "burada uçufl yapan, kanatlar› çok genifl ve tekerlekleri olmayan planör gibi uçak nedir" diye sorulur. Türk Meydan Komutan›'n›n cevab› flöyledir; "Evet böyle bir uçak var. Zaman zaman uçufl yap›yor, fakat biz ne yapt›¤›n› bilmiyoruz. Amerikal›lar uçufltan biraz önce hangardan ç›kar›p pist bafl›na getiriyorlar, oradan havalan›yor (...) bizden kimseyi yan›na yaklaflt›rm›yorlar." AKP gibi Amerikanc› bir iktidar iflbafl›nda oldukça, ABD’nin isteklerinin sonu gelmeyecektir. Sonuçta tüm Türkiye’yi üs olarak isteyeceklerdir... Bundan kimsenin flüphesi olmas›n.

Say› 6 17 13 Haziran 2004


Tutsaklardan Açıklama:

Say› 6 18 13 Haziran 2004

F Tiplerinde yo¤unlaflan iflkence, dayak ve bask›lar! Ceza ‹nfaz Kanunu Ç›kmadan Uygulamas› Bafllad›

F tiplerindeki Devrimci Tutsaklar ad›na; Ercan Kartal, Kenan Güngör, Yunus Aydemir, M. Aytunç Altay, Tuncay Kurtbafl, Bayram Kama, Erol Turan, Hasan Rüzgar, Erol Kangal, Ahmet Karayel imzas›yla 10 Haziran’da yap›lan bir aç›klamada “F tiplerinde tecrit tüm kat›l›¤›yla sürdürülürken, iflkence, dayak uygulamalar›nda son dönemde daha da bir art›fl görüldü¤ü” belirtildi. “Tutsaklara karfl› her türlü ezay›, cezay›, iflkenceyi yasallaflt›rmak zihniyetiyle haz›rlanan Adalet Bakanl›¤›’n›n haz›rlam›fl oldu¤u Ceza ‹nfaz Kanunu Tasar›s›, daha yasalaflmadan, uygulamas› bafllam›flt›r.” denilen aç›klamada afla¤›daki iflkence olay›, iflkencenin son örneklerinden biri olarak anlat›l›yor: “Özel izolasyon hücresinde iflkence! 14 May›s 2004’te Edirne F Tipi Hapishanesi’nde 1. Müdür Emrullah Turan ve 2. Müdürün emrindeki kalabal›k bir gardiyan güruhu, A4/11 no'lu hücreye bir bask›n düzenlediler. Bask›nda, hücrede kalan tutsaklardan Sad›k Çelik koridora ç›kar›larak yere yat›r›lm›fl, bo¤az›na gardiyanlar›n ayaklar›yla bas›lm›fl, dayak at›lm›fl ve daha sonra özel yap›lm›fl, her taraf› süngerle kapl› izolasyon hücresine götürülerek burada fiziki iflkence yap›lm›flt›r. Ayn› hücrede kalan Bekir fiimflek ve Veysel fiahin de daya¤a maruz kalm›fllard›r. ‹zolasyon odas›nda üzerindeki giysiler soyu-

Temel Haklar Bülteni Yaz› ‹flleri Müdürü’ne Ceza Temel Haklar Bülteni Yaz› ‹flleri Müdürü Gülsen Salman’a, 20 milyar 431 milyon 500 bin lira para cezas› verildi. 1 Nisan terörü sonucu tutuklanan ve halen hapishanede bulunan Salman’a, ceza tutukluluk koflullar›nda tebli¤ edildi. ‹stanbul Cumhuriyet Baflsavc›l›¤› bas›n bürosu taraf›ndan yap›lan tebligatta, 5680 Say›l› Kanuna muhalefet edildi¤i belirtilerek, 10 gün içinde para cezas›n›n yat›r›lmamas› durumunda, kamu davas› aç›laca¤› ve “suçun mahkemece sabit görülmesi durumunda cezan›n yar›

larak bekletilen Sad›k Çelik, bir süre sonra hücresine geri getirilmifl ve ard›ndan da 1 ay ziyaret yasa¤› verilmifltir. ... Sad›k Çelik arkadafl›m›z›n yaflad›klar›nda görüldü¤ü gibi, art›k her F tipinde özel bir de “iflkence odas›” oluflturulmaktad›r.” Aç›klaman›n devam›nda, TAYAD’›n NisanMay›s Hapishaneler Raporu’nda da yer alan Tekirda¤ F Tipi Hapishanesi’nde ailelere yönelik sald›r› anlat›ld›ktan sonra, AKP’nin demokratikleflme aldatmacas›na de¤inilerek flöyle denildi: “AKP, ‘AB’ye uyum’ imaj›n›n arkas›na s›¤›n›p, zulmü art›r›yor Sansürün ve “AB’ye uyum” yasalar›n›n arkas›na s›¤›nan AKP iktidar›, F tiplerinde baflta Tek Tip Elbise olmak üzere yeni dayatmalar› gündeme getirmek için f›rsat kollamaktad›r. Devrimci tutsaklar, dört y›ld›r oldu¤u gibi, bundan böyle de bu bask›lara direnmeye devam edeceklerdir. AB’ye uyum yasalar›yla “demokratikleflildi¤i” gibi bir aldatmaca içinde gerçekleri görmez hale getirilmek istenen tüm halk›m›z› uyarmak istiyoruz. Bu demokratikleflme makyajlar›, hapishanelerde de, d›flar›da da daha fazla bask›y›, zulmü beraberinde getirmektedir. Bu nedenle nerede ve kime yönelirse yönelsin, bask›lar karfl›s›nda tav›r almak, örgütlü bir mücadeleyi gelifltirmek, flimdi her zamankinden önemli ve acildir.”

nispetinde art›r›laca¤›” belirtiliyor. Hukuk dünyaya örnek hale geldi neredeyse; insan haklar› derseniz güllük gülüstanl›k bir ülkeye ramak kald›, baz› e¤itimsiz polisleri de e¤ittik mi tamamd›r! Örgütlenme özgürlü¤ünün önü düz ova gibi aç›k; herkes dernek kurabilir, örgütlenebilir; Bas›n özgürlü¤ü derseniz, yasalar› ç›kard›k herkes istedi¤i gibi yaz›yor, çiziyor, anlayaca¤›n›z gani gani bir özgürlük. Peki nereden ç›k›yor bu bask›nlar, gözalt›lar, sahte belgelerle tutuklamalar, hukuksuzluklar, iflkenceler, infazlar, yaz›iflleri müdürlerine cezalar? Onlar düzene muhalif; bütün özgürlükler muhalifmifl gibi yapanlara!

Komployla Tutuklamaya Protesto At›l›m Gazetesi Ankara muhabiri Metin Kürekçi’nin polisDGM komplosuyla tutuklanmas›, 7 Haziran günü Galatasaray Postanesi önünde protesto edildi. “Metin Külekçi Serbest B›rak›ls›n” dövizlerinin tafl›nd›¤› eylemde, sosyalist bas›na bask›nlar k›nand›.


HÜCRELERDEN

Halk›n cephesindeki ayd›nlar›n “tan›kl›k” sorumlulu¤u “Onlar›n mücadeleleri, dünyan›n her yerindeki eylemcilere sars›lmaz bir örnek oluflturuyor.” (James Petras)

emperyalizmin ve oligarflinin hücrelerine karfl› direniflte

4. y›l Gültekin KOÇ Ölüm Orucu Ekibi üç flehit verdi...

üç ölüm orucu direniflçisi Ölüm yürüyüflünü “Ya zafer, ya ölüm!” diyerek

240 Gündür sürdürüyorlar... Üç flehit veren Gültekin Koç Ölüm Orucu Ekibi’nin di¤er direniflçileri:

Selami Kurnaz (Tekirda¤ F tipi) Hüseyin Çukurluöz (Sincan F Tipi) Bekir Baturu (Sincan F Tipi)

Amerikal› ayd›n, Sosyoloji Profesörü James Petras, dilimize çevrilen ve dünyadan emperyalizme karfl› mücadele deneylerini anlatt›¤› makalelerinin yer ald›¤› “Küreselleflme ve direnifl” kitab›n›n önsözünde böyle diyor. “Bu kitab›, insan haklar›n› savunan Türkiye’deki açl›k grevcilerine cesaretleri, ilkeli ve disiplinli tutumlar›na karfl›l›k ithaf etmek istiyorum. Onlar›n mücadeleleri, dünyan›n her yerindeki eylemcilere sars›lmaz bir örnek oluflturuyor.” Bir tarih yaz›l›yor 2000’den bu yana. Direnifl ülke s›n›rlar›n› aflarak, evrenselleflen bir direnifle çoktan dönüfltü. Siyasi ve pratik olarak birçok ülke devrimcisine, ilericisine örnek oluyor, ufkunu aç›yor. Tecrit, sadece ülkemizde de¤il, tüm dünyada emperyalistlerin devrimci, ilerici muhalefete yönelik sald›r›s›. Bu yan›yla da direniflin yaratt›¤› birikimin, kararl›l›¤›n ve emperyalizmin hücrelerinde siyasi kimli¤in ve düflüncelerin nas›l korunmas› gerekti¤inin evrenselleflmesi “do¤al” oland›r. Bu sürecin içinde yer almak kadar, tan›¤› olmak ve tan›kl›¤›n› ölümsüzlefltirmek de önemlidir. Kendi topraklar›nda, bu topra¤›n insanlar›n›n destans› direnifline tan›k olan ayd›n›, sanatç›s›, yazar›, flairi, tiyatrocusu... sorumlulu¤unun gere¤ini yerine getiriyor mu? Pratik sürecin içinde yer al›p almamalar›ndan söz etmiyoruz, bu ayr› bir konu. En baflta düflünmeleri gereken, “tan›kl›k” sorumlulu¤u de¤il mi? Çeflitli kayg›lar, oligarflinin bask›lar›, tehditleri bu sorumlulu¤un önünde engel olmamal›d›r. Ayd›n sorumlulu¤u ayn› zamanda tam da bu bask›lara, tehditlere ra¤men tan›kl›¤›n› eserlerine yans›tmakta anlam bulur. Yürekleri bu topraklar›n insanlar›n›n ac›lar› ve direniflleriyle atan ayd›nlar›m›zdan, “tan›kl›¤›n›”, duyarl›l›klar›n› katt›klar› eserleri ile ortaya koyanlar yok de¤il elbette; ama yeterli olmad›¤› da aç›kt›r. Biz direnifl destan›n› yaz›yoruz, bunu tarihe not düflmek, ayd›n sorumlulu¤unun gere¤i olmal›d›r. Karfl›-devrim cephesi direniflin anlam›n› çok iyi kavram›flt›r. Tarihsel ve siyasal olarak yaratt›¤› ve yarataca¤› etkiyi yok etmek için “kalemlerini” seferber ediyor. Oya Baydar gibi siyasi sürtükleri kullanarak direnifli mahkum etmek istiyor. Bunu bir de¤il onlarca Oya Baydar beceremez, ama bu örnek bile, namuslu ayd›nlara sorumluluklar›n› hat›rlatmal›d›r. Zulmün diliyle, beyniyle direnenlere sald›ranlar›n karfl›s›na eserleriyle halk›n saf›ndan ses vermeleri, halk›n ayd›n› olman›n sorumlulu¤u de¤il mi? Zulmün karfl›s›nda efli benzeri olmayan tarihsel bir direnifl sergilenirken bugün buna tan›k oldu¤u halde susanlar›n yar›n verecek cevab› yok demektir. fiairlerimiz, yazarlar›m›z, sinemac›lar›m›z... Zehralar›n, Gülsümanlar›n, Cengizlerin, Fidanlar›n, Muharremlerin, Günaylar›n ve Selmalar›n hücreleri sizin tan›kl›¤›n›zda eridi, onlar›n bedenleri nefes al›p verdi¤iniz bu ülkede zulme karfl› tutufltu...


DEP’li milletvekilleri tahliye edildi Bu ülke böyle yönetiliyor

AB’ye rüflvet, AB’den fiov

1994 y›l›nda, TBMM’den yakapaça gözalt›na al›narak tutuklanan ve ceza verilen DEP milletvekilleri, Yarg›tay taraf›ndan tahliye edildi.

Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Do¤an ve Selim Sadak’›n 10 y›la yak›n (bir süre hapiste yat›r›lmas›, faflizmin hukuksuzlu¤unun örneklerinden biriydi. Oligarflinin kürt halk›na karfl› sürdürdü¤ü inkar, imha ve asimilasyon politikas›n›n bir yans›mas›yd›. Bu politikalar halen çeflitli biçimlerde yürürlüktedir, demokrasicilik manevralar› kimseyi aldatmamal›d›r. Hapsedilmelerinin hukuksuzlu¤u bir yana, bu karar neyi gösteriyor? Türkiye, hukuk devleti mi oldu? “Demokratikleflmede çok önemli bir ad›m” m› at›ld›? Hiçbir ilgisi yoktur.

Say› 6 20 13 Haziran 2004

AKP’den AB’ye Rüflvet: AB ile dan›fl›kl› olarak sürdürülen demokrasicilik oyununun bir sahnesi daha oynand›. Hem de herkesin gözleri önünde oynanan, kimsenin gizleme gere¤i duymadan, “AB’ye girmek için...” diye diye aç›kça söylenerek sergilenen bir tiyatro gibi. Karar, AKP iktidar›n›n AB’ye verdi¤i rüflvettir. AB’nin, özellikle Leyla Zana nezdindeki giriflimleri bilinmektedir.

AB’den ‘Hukuk’ fiovu: Avrupa Birli¤i de bu karar›n rüflvet oldu¤unu çok iyi bilmektedir. Buna da itiraz› yoktur. Gerçekte hukukta bir de¤ifliklik olmas›n›, hak ve özgürlüklerde ad›mlar at›lmas›n› da istememektedir. AB’nin sözcülerinden M. Ali Birand’›n dedi¤i gibi, “hiç de¤ilse bir kaç olumlu örnek verilmesini” istemektedir. DEP’liler “verilen örnek”tir!!! Bu örneklerin, flov yapabilece¤i örnekler olmas› flartt›r. AB de insan haklar›na, demokrasiye, hukuka ne kadar sahip ç›kt›¤›n› böylece göstersin. Manisal›

Atlantik’in Öte Yakas› Duydu AKP’nin Valileri Duymam›fl! böyle yönetiyorlar

Birtan Altunbafl’› iflkencede katleden iki iflkenceci polis hala bulunamad›. Yarg›tay Baflsavc›s› Nuri Ok, san›k polisleri bulmamakta direnen Denizli ve Ankara Valileri için yap›lan suç duyurusunu iflleme koymad›. Avukatlar, Denizli Valisi Gazi fiimflek'in iflkenceci Süleyman Sinkil, Ankara Valisi Yahya Gür'ün ise ‹brahim Dedeo¤lu ile Hasan Cavit Orhan'›n y›llarca mahkeme önüne ç›kar›lmamas›ndan sorumlu olduklar›n› belirterek suç duyurusunda bulunmufltu.

gençlere iflkence davas›nda da bu oyun oynand›. fiimdi de, AB kutsal elini uzat›p, ülkemizi hu-

kuk devleti yap›verdi!!!

Daha Büyük Bask›lar› Gizlemek ‹çin Maske: AKP, bu tür örneklerle AB’ye rüflvet verip, daha fazla bask›y›, yasaklar› rahatça uygulamak, faflist uygulamalar›n üzerini örtmek istiyor. Böylece, hem ‹ktidar›n›n teminat› olarak gördü¤ü “AB süreci” devam edecek, hem de faflist bask› politikalar›n› uygulayacak. AKP iktidar›n›n as›l niyeti de, muhaliflerini tasfiye için ihtiyaç duydu¤u bu bask› politikalar›n›n üzerini “AB’ye uyum” örtüsüyle gizleyerek sürdürmektir. Avrupa Birli¤i bu durumdan rahats›z de¤ildir. “Aldat›lmaya haz›r” oldu¤unu aç›kça göstermekte, her aldat›l›fl›nda “ilerlemeler var” demektedir. Elbette bu, gerçek bir aldanma de¤ildir. Onun derdi, kendi kamuoyunu Türkiye ile iliflkiler konusunda aldatabilece¤i, iliflkinin as›l merkezinde ekonomik, siyasi ç›karlar› oldu¤unu gizleyebilece¤i ve “demokrasi” maskesini koruyabilece¤i vitrin düzenlemeleridir. Türkiye’deki hiçbir bask› AB’yi ilgilendirmemektedir. “Demokratikleflme” rüzgarlar›n›n pompaland›¤› sadece flu son dönemdeki Türkiye tablosunu kafan›zda canland›r›n; Demokratik, yasal kurumlara bask›nlar, sahte belge düzenleyip insanlar› tutuklama ve dernekleri kapatmalar, infazlar, 112 ölüm, tecrit iflkencesi, NATO yasaklar›, 12 Eylül’ün ceza infaz yasalar›n› aratan düzenlemeler, protesto hakk›na sald›r›lar, kaç›rma, tehdit, tecavüz...; tüm bunlar DEP’lilerin tahliye edildi¤i Türkiye’de yaflan›yor. Kürt milliyetçili¤i dahil, herkes AB-AKP ikilisinin dan›fl›kl› olarak sürdürdü¤ü bu oyunu görmeli ve karfl› ç›kmal›d›r. Baflsavc›n›n karar›n› dayand›rd›¤› gerekçe ise tam bir komedi. Valilerin, "Polislerin arand›¤›ndan haberimiz yok" savunmalar›n› yerinde bulmufl baflsavc›! Resmen dalga geçer gibi, halkla, hukukla alay ediyorlar, de¤il mi? B›rak›n Türkiye’yi, katillerin mahkemeye getirlemedi¤ini Atlantik’in öte yakas›nda, ABD’de dahi bilmeyen kalmad›, ama AKP’nin valilerinin haberi yokmufl! Valilere bak›n! “Devlet ciddiyeti”ne bak›n! ‹flkencecileri kimin korudu¤u da aç›k. Devletin valisi resmen yalan söylüyor ve asl›nda üstleniyor. Evet biz koruduk diyor valiler. Valisi, savc›s›, iktidar› ile iflkenceciler böyle korunuyor.


“Serbestlik” Ad›yla Yasak ‹stanbul Valili¤i 1 Haziran’da yay›nlad›¤› kararname ile, “NATO’yu protesto etmenin hak” oldu¤unu belirterek, protesto için 16 yer aç›klam›flt›. AB’ci bas›n, bu haberi “demokratikleflmenin” kan›tlar› aras›na ekleyerek duyurdu.

böyle yönetiyorlar

Hukukçular, bu karara tepki göstererek, bunun bir “serbestlik de¤il, yasaklama oldu¤unu” dile getirdiler. Kararname, tam da AB’cilik oyununa, serbestlik diye yasaklamaya iyi bir örnek. Yasalarda, herkesin düflüncelerini bas›n aç›klamalar›yla, izin almaks›z›n istedi¤i yerde yapabilece¤ini belirtir. Valilik, “hay›r, sadece 16 yerde yapabilirsiniz” diyor ve baflka yerlerde gözalt›na almakla tehdit ediyor. Yani karar, serbestlik de¤il, 16 yer d›fl›ndaki tüm yerlerde yasaklama karar›d›r. Bas›n aç›klamas›n› “gösteri” olarak niteleyerek yap›yorlar bu hukuksuzlu¤u. Polis, neredeyse tüm bas›n aç›klamalar›nda ayn› oyunu oynuyor, sald›r› ve gözalt›lar› gerçeklefltiriyor. Bu örnek, nas›l demokratikleflti¤ini, nas›l serbestliklerin geniflletildi¤ini gösteriyor. AKP, bütün uygulamalar› gibi, bunu da içeri¤inden farkl› yans›tm›flt›r. “AB’ye uyum” diye ç›kar›lan “demokratikleflme paketlerini” inceleyin, bu oyunu görürsünüz. DGM’leri kald›r›p, yerine ad› de¤ifltirilmifl DGM’ler getirmesinde oldu¤u gibi, ceza yasas›n› demokratiklefltiriyor görünüp, cezalar› a¤›rlaflt›rd›klar› gibi, bas›n özgürlüklerini geniflletiyor gösterip, para cezalar›n› art›rd›klar› gibi. Örnek çok. ‹stanbul’un hiçbir alan› NATO’nun protestosu dahil, hiçbir protestoya yasaklanamaz. NATO’yu protesto etmek en meflru hakt›r. Hakk›m›z› ‹stanbul’un her noktas›nda kullanmal›y›z.

AKP’nin ‹nsan Haklar› Oyunu Bir y›l önce, Abdullah Gül’ün, büyük tantana ile kurdu¤u, AKP’nin insan böyle haklar›na ne kadar önem verdi¤inin yönetiyorlar kan›t› say›lan Baflbakanl›k ‹nsan Haklar› Dan›flma Kurulu’na (‹HDK), sadece bir kez “dan›fl›ld›¤›” ortaya ç›kt›. AKP’nin insan haklar› oyununa aldanan ‹HDK Baflkan› flaflk›n. Baflkan Prof. Dr. ‹brahim Kabao¤lu, hükümetin kuruldu¤u bir y›l içinde sadece, AB Komisyonu’nun Türkiye ‹lerleme Raporu hakk›nda görüfl sordu¤unu, bunun d›fl›nda dan›flma ifllevinden hiç yararlanmad›¤›n› belirtti.AKP’nin “AB’ye uyum” maskesi ile ç›kard›¤› bütün yasalar, kurdu¤u bütün kurumlar, verdi¤i bütün beyanatlar tamamen bir oyundan ibaret.

böyle yönetiyorlar

Fiflleme Yasas›

Yasad›fl› olarak sürdürülen fiflleme, haz›rlanan bir yasa tasla¤› ile yasal hale getiriliyor. Adalet Bakanl›¤›’n›n haz›rlay›p Baflbakanl›¤a gönderilen taslak ‘Kiflisel verilerin korunmas›’ için haz›rlanm›fl!!! Tasla¤a göre, devlet daireleri, bankalar, ma¤azalar, telefon flirketleri, belediye gibi özel ve kamu kurulufllar›n›n çal›flanlar› hakk›nda tuttuklar› bilgiler, Baflbakanl›k'ta oluflturulacak "Kiflisel Verilerin Korunmas› Kurumu"nda bir araya getirilecek, yani fifllenecekler. Elefltiriler karfl›s›nda Cemil Çiçek’in cevab›, “varsa elefltirilen nokta, tart›fl›l›r, bu bir taslakt›r” oldu. Yani, olay bas›na yans›masa sessiz sedas›z geçirilecek, yans›rsa, isim de¤iflitirip makyajlay›p yeniden sunulacak. AKP’nin “demokratikleflme... AB’ye uyum” ad›na ç›kard›¤› bütün yasalar›n özü de, bu yasa tasla¤›n›n özüne uygundur. ‹leriye do¤ru at›lan bir ad›m gösteriliyorsa, içeri¤inde mutlaka iki ad›m geriye gidifl var demektir. Daha dün, fifllemelere karfl› ç›kan bunlar de¤il miydi? Riyakarca, halk› aldatarak yönetiyor AKP iktidar›. Say› 6

böyle yönetiyorlar

‹flkenceye Karfl› Ç›kma Suçu ‹flledi!

Prof. fiebnem Korur Fincanc›’n›n Adli T›p Kurumu’ndayken “iflkence görmüfltür” raporlar› vermesi nedeniyle, “teröre destek verdi¤i” ‹stanbul Valisi taraf›ndan dile getirilmifl ve görevinden al›nm›flt›. Fincanc› flimdi de, ‹stanbul Üniversitesi Adli T›p Anabilim Dal› Baflkanl›¤›’ndaki görevinden al›nd›. Ayn› baflkanl›kta görev yapan Prof. Sermet Koç da ayn› nedenle görevinden al›nd›. Gerekçe, “Adli T›p Kurumu Baflkan› Dr. Keramettin Kurt'u bas›nda elefltirmek”. Elefltiri konusu biliniyor; Adli T›p’›n ba¤›ms›z olmad›¤›, AKP’nin kadrolaflmalar› ve Wernice Korsakofflular›n tutuklanmas›n› sa¤layan yalan raporlar. Bunlar› elefltirmemek, namuslu bir doktor için görevden alma nedeni olmamal›d›r. Ama buras› Türkiye ve AKP iktidar› bu ülkeyi böyle yönetiyor. “‹flkenceye s›f›r tolerans” diyor, iflkencecileri korumaya, Nur Birgen gibi iflkence aklay›c›lar›n› Adli T›p’a atamaya devam ediyor. Buna karfl›l›k, Fincanc› gibi insanlara da, iflkenceye karfl› ç›km›fl olmalar›n›n bedeli devlet politikas› olarak ödetiliyor. Öte yandan, Adli T›p Kurumu, Tekirda¤ F Tipi’nde kalan kanser hastas› Erol Zavar'›n, 2 ay hastanede yat›p hapishaneye geri dönmesine karar veriyor. Yani, Adli T›p iyileflmeleri mümkün olmayan Korsakoff’lular› "iyilefltirdikten” sonra, flimdi de kanseri “iyilefltiriyor”!!! AKP’ye de böyle bir Adli T›p gerekiyor zaten.

21 13 Haziran 2004


‘Tam ortam yumuflam›flken...’ Safsatas›

Burjuva medyan›n “en demokrat”lar›ndan Hasan Cemal de flöyle yaz›yordu: “Yapabilecekleri fazla bir fley yok ama, yaflanan bunca ac›dan hala ders ç›karamam›fl olanlara Allah ak›l versin.” (8 Haziran 2004, Milliyet) Hiçbirinde Kürt halk›n›n taleplerine dair bir fley yok, y›llard›r sürdürülen ateflkese ra¤men katliam politikas›n›n sürdürülmüfl olmas›na dair bir fley yok... Ezelim, asal›m, keselim...

ve Savafl-Bar›fl Gerçe¤i Kongra-Gel’in “ateflkese son verme karar›”, burjuva medyada genel olarak sessizlikle karfl›land›. Bu, bir yan›yla sadece “ateflkesi bitirme” karar›na özgü bir sessizlik olmay›p, özellikle AKP iktidar›yla birlikte daha yo¤un biçimde uygulanan her türlü muhalefetin “yok say›lmas›”, sansür edilmesi politikas›n›n bir devam›d›r. AKP’nin istedi¤i çizgide yay›n yapan medyaya göre, mücadele eden, direnen kimse yoktur, zaten hiç bir kesimin de çok ciddi sorunlar›, talepleri yoktur. Taleplerini mücadeleyle dile getirenler ise “marjinal”dir... Dolay›s›yla sözetmeye de¤mez... Fakat “Kürt sorunu”nun ve s›n›rl› da olsa bir gerilla savafl›n›n böyle bir sansür politikas›na uzun süre hapsedilemeyece¤ini bilen burjuva köfle yazarlar› da vard›. Onlar çeflitli biçimlerde ateflkesi bitirme karar› üzerine yaz›lar yazd›lar.

Say› 6 22 13 Haziran 2004

Büyük ço¤unlu¤u oligarfliyi uyaran, ak›l veren yaz›lard› bunlar. Sözde hepsi AB’ciydi, “Kürtlerin haklar›n›n”, AB’ye uyum çerçevesinde verilmesinden yanayd›lar... Ama ifl prati¤e gelince yine kalemlerinden kan daml›yordu. Oktay Ekfli gibileri, klasik kontrgerilla çizgisinde özet olarak bu iflin katletmekten baflka yolunun olmad›¤›n› yazd›lar. 1984’teki gibi “küçümseme” hatas›na düflmeyip, daha iflin bafl›nda “tepelerine binelim” havas›ndalar.

‹nfaz edilen fiiyar Perinçek, topra¤a verildi

Katiller “güvenlik gücü” maskesiyle aram›zda dolafl›yor 28 May›s’ta Adana'da polis taraf›ndan sokak ortas›nda yere yat›r›l›p s›rt›na atefl edilerek infaz edilen fiiyar Perinçek için Adana ve Diyarbak›r’da cenaze törenleri düzenlendi. Perinçek’in cenazesi Adana Adli T›p Kurumu Morgu’ndan al›n›p infaz edildi¤i soka¤a götürülerek, burada yap›lan protesto konuflmalar›ndan ve sayg› duruflundan sonra, Diyarbak›r’a u¤urland›. ‹nfazc› katillerin meslektafllar›, törene kat›lanlara cop ve kalaslarla sald›rd›. Sald›r›da dört kifli de gözalt›na al›nd›. Diyarbak›r’da 4 Haziran’da yap›lan cenaze töreni-

Bunlar›n kafalar› iflte bu kadar demokrat... AB’cilikleri de bu kadar. AB’ciler, katliamc› yüzlerini gösterdiler yine... Hasan Cemal, yaz›s›nda zaman›nda Kürt sözünün bile edilemedi¤ini, flimdiyse “TRT’de Kürtçe yay›na bafllanmas›”n›, Kürtçe kurslar›n aç›lmas›n› say›p “bak›n nereden nereye gelindi?” diye anlat›yor... Güya buradan da Kongra-Gel’in ateflkesi bitirme karar›n›n “isabetsizli¤ini” kan›tlayacak! Peki nas›l gelindi oralardan buralara? Bütün bunlar durup dururken mi oldu? Hasan Cemal de biliyor ki, Kürt gerçe¤ini, bu haklar› kabul ettiren de silahl› mücadeledir. E¤er Kürt halk›n›n 15 y›ll›k silahl› mücadelesi olmasayd›, oligarfli TRT’te Kürtçe yay›n yapmay› düflünür müydü hiç? 5 y›ld›r “Kürt sorunu”nu a¤z›na almayanlar, Kürt halk›n›n talepleri için hiç bir fley yapmayanlar; ateflkesin sona ermesi üzerine yine oligarflinin cephesinden vurufla bafllad›lar: Bar›fl ne Diyarbak›r ve ilçelerinin belediye baflkanlar›yla Perinçek’in yak›nlar› ve arkadafllar› kat›ld›. Yaklafl›k bin kiflinin kat›ld›¤› yürüyüfl s›ras›nda “Katil Polis Hesap Verecek” slogan› at›ld›. ‹HD Diyarbak›r fiube Baflkan› Selahattin Demirtafl, yapt›¤› konuflmada fiiyar Perinçek’in ‹nsan Haklar› Derne¤i Güneydo¤u Bölge Temsilcisi Mehdi Perinçek’in o¤lu oldu¤unu da vurgulayarak, bunun bir “yarg›s›z infaz” oldu¤unu belirtti. Perinçek’in cenazesi Yeniflehir Mezarl›¤›’nda topra¤a verildi. Çeflitli kurumlar taraf›ndan yap›lan aç›klamada katillerin yarg›lanmas› istendi. Adana polisi, infazlar›yla “ünlü”dür. Ve ayn› zamanda hiç bir infazc›n›n ve infaz emirlerini veren amirlerinin her seferinde “beraat” ettirilmesi de de¤iflmemifltir. AKP’nin emri alt›nda infazlar devam ediyor ve infazc›lar›n “korunmas›” politikas› da devam ettiriliyor.


‘Anadilde Yay›n’ fiarlatanl›¤› Ey ahali, duyduk duymad›k, gördük görmedik demeyin... 7 Haziran’da Türkiye Radyo ve Televizyonu’nda “ana dilde yay›nlar” bafllad›. Boflnakça’yla bafllayan “kültürel zenginli¤imiz” adl› yay›nlar, Arapça, K›rmançi, Çerkezce, Zazaca olarak devam edecektir... Yaln›z; e¤er bu yay›nlar›m›z› Radyo 1’den dinlemek isterseniz, horozlar öterken kalkman›z iktiza edecek. Çünkü radyodaki yay›nlar 06.10’da! iflinize gelirse. ‹lla görüntülü izleyece¤iz derseniz, yay›nlar hafta içi her gün 10.30’da TRT 3’te. Ama fazla izleyemezsiniz; çünkü Türkiye Cumhuriyeti, her dile haftada en fazla yar›m saat ay›rm›flt›r, fazlas›n›n Kürt, Arap, Çerkez, Boflnak ve di¤er halklara fazla gelece¤ine hükmetmifltir! Ve ayr›ca, sak›n ola ki o yar›m saat içinde “taze haber” dinleyece¤inizi ummayas›n›z. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Radyo ve Televizyonu’nun ifli yok da üç befl “bölücü” için her gün yeniden

haber mi haz›rlayacak. Bir hafta boyunca ayn› haberi izleyeceksiniz... ‹flinize gelirse... Bunca kavga gürültünün, AB’nin “Kürtçe yay›n serbestli¤i” tantanas›n›n arkas›ndan ç›ka ç›ka yar›m saatlik dil özgürlü¤ü(!) ç›kt›. Avrupa kand›r›lmaya haz›r; oligarfli de alenen kand›r›yor... oyunun gizlisi sakl›s› yok... Bu “demokrasi, kültürel haklar, çok kültürlülük” oyununda bile flovenizmden vazgeçemiyor oligarfli. Burjuva bas›n›n bile yazmak zorunda kald›¤› gibi “yay›n›n jeneri¤i ve görüntülerinde Türk bayra¤›n›n s›k s›k yer almas› dikkat çekti.” (Milliyet) Böyle bir flarlatanl›¤› devrim diye, “Kürt sorununun çözümü” diye sunmak da bir baflka flarlatanl›kt›r. Elhak; AB-AKP flarlatanl›¤›, bu noktada da burjuva medyan›n flarlatanl›¤›yla tamamlan›yor. Say› 6

ortam› gelmiflken, yumuflama yaflan›yorken... nereden ç›km›flt› bu? Peki bu “bar›fl” ortam›nda ne oldu? Yumuflama dedi¤iniz nedir?.. Bu “bar›fl”›n gerçekte bir “bar›fl” olmad›¤›n›, “iki taraf”›n oldu¤u bir anlaflman›n hiç sözkonusu olmad›¤›n›, e¤er bir “yumuflama” varsa, bunun oligarflinin politikalar›ndan de¤il, KongraGel’in tek tarafl› düzeniçileflme politikalar›n›n sonucu oldu¤unu görmezden geliyorlar. Bu öyle bir “bar›fl” sürecidir ki, sadece bu ateflkes süreci boyunca 500 civar›nda PKKKongra-Gel gerillas› katledilmifltir. Onlar›n katledilmesine sesini ç›karmayanlar›n, bugün ateflkesin sona erdirilmesine karfl› ç›kmaya, bu konuda söz etmeye bile haklar› yoktur.

Oligarflinin Kürt politikas›nda de¤iflen ne var? TRT’de Kürtçe yay›n›n arkas›ndan hapishanedeki DEP’lilerin tahliye edilmesiyle, “Kürt sorunu” konusundaki demagojiler daha kapsaml› hale getirildi. Bu manevralar, Kürt halk›n›n mücadele ve örgütlenmesinin art›k gereksiz ve gayri-meflru oldu¤unu kan›tlama arac›na dönüfltürülmeye çal›fl›l›yor. DEP’lilerin tahliyesi, CNN-Türk’te “Türkiye

Kürt sorununa yaklafl›m›n› de¤ifltiriyor.” spotuyla verildi. Oligarflinin ilk hamlede amac›, Kongra-Gel’in ateflkesi sona erdirme karar›n›n haks›z ve gayr›-meflru oldu¤unu, halk›n deste¤ine sahip olmad›¤› imaj›n› yaratarak, öncelikle silahl› savafl karar›n›n alt›n› boflaltmak, giderek de “Kürt sorununun çözüldü¤ü” demagojisiyle Kürt halk›n›n mücadele ve örgütlenmesinin tasfiyesidir. Bu ad›mlar›n eninde sonunda at›laca¤›n› devrimciler y›llar önce söylediler. MGK ve AB, Kürt halk›n›n devrimci dinamiklerinin tasfiye edilmesinde y›llar önce anlaflm›fllard›. Bu tasfiyenin bir yan› katliamlarken, di¤er yan› da hak k›r›nt›lar›yd›. Uygulanan bu pland›r. Kürtçe yay›n flarlatanl›¤›, zaten tahliyelerine az bir zaman kalm›fl DEP’lilerin tahliyesi, üç befl özel dershane kursuna s›k›flt›r›lm›fl Kürtçe e¤itim, “çözüm” de¤ildir. Bunlar, Avrupa ve Türkiye oligarflisininin Kürt sorununu kültürel hak k›r›nt›lar›na indirgeme politikas›n›n sonucudur. Böyle çok göstermelik ad›mlar gördü Türkiye; ama Kürt halk›na yönelik inkar ve imha politikas› yine de de¤iflmedi. Kürt halk›n›n yüzy›ll›k kaderi bunlarda de¤iflmeyecektir. Kürt sorununun çözümü, ilhak›n, asimilasyonun tümden sona ermesi ve Kürt yoksullar›n›n sömürüden kurtulufludur ki, bunu da Avrupac›, Amerikanc› iktidarlar, AB’ye uyum paketleri de¤il, ancak devrimci bir halk iktidar› sa¤lar.

23 13 Haziran 2004


Adalet Bakanl›¤› F Tiplerine “bas›n turu” düzenliyor...

BUNLARI DA GÖSTERECEK M‹S‹N‹Z? Afla¤›daki bilgiler, TAYAD taraf›ndan haz›rlanan “Nisan-May›s 2004 Hapishaneler Hak ‹hlalleri Raporu”ndan al›nm›flt›r. Aktard›¤›m›z örnekler, yaflananlar›n yüzde biridir. Çünkü anlat›lanlar, F tiplerindeki “rutin” uygulamalard›r. Rutin; yani sürekli ve sistemli. F tiplerine düzenlenecek “bas›n turu”nda kimse görmeyecek bunlar›. Akredite medya, gördü¤ünü de yazmayacak. Tutsaklar›n temsilcileriyle ya görüflmeyecekler, ya tutsaklar›n anlatacaklar› sansür edilecek. Ama yine de afla¤›da baz› örnekleri aktar›lan gerçeklere F tiplerinin hücreleri ve hücrelerin içinde yaflayanlar tan›k olmaya devam edecek.

Say› 6 24 13 Haziran 2004

_

DAYAK, HAKARET, SOYMA, ‹fiKENCE, KAÇIRMA, BASKI

13 May›s’ta mahkeme için Tekirda¤ Adliyesine götürülen ‹nan Gök, Murtaza Çokflirin, Ercan Aygündüz, Neslin Ça¤lar K›l›nç, sevk esnas›nda sald›r›ya maruz kalm›fllar, savc›ya ifade bile veremeden hapishaneye geri getirilmifllerdir. TAYAD önünden gözalt›na al›nan Orhan Eski, DGM'ce tutukland›ktan sonra götürüldü¤ü Bayrampafla Hapishanesi giriflinde X Ray cihaz› önünde kendisine dayat›lan onursuz aramay› kabul etmeyince askerler ve gardiyanlar taraf›ndan üzerindekiler zorla ç›kar›larak yerlerde sürüklenmifl, dayak ve küfüre maruz kalm›flt›r. Son dönem tutuklananlardan Bülent Solgun, Kenan Ustabafl, Murat Yücel ve Orhan Eski, Tekirda¤ F Tipi’ne giriflte ayn› uygulamaya maruz kalm›fl ve darp görmüfllerdir. Edirne F Tipi; 14 May›s’ta 1. Müdür Emrullah Turan ve 2. Müdür ile çok say›da gardiyan A4/11 no'lu hücreye arama ad› alt›nda bask›n yapm›flt›r. 1. Müdürün emri ile Sad›k Çelik’e gardiyanlar taraf›ndan sald›r›lm›fl, Çelik yerlerde sürüklenerek gözleri kapat›lm›fl, bo¤az›na ve gö¤süne bas›larak iflkence yap›lm›flt›r. Ayn› flekilde bu uygulamaya hücre arkadafllar› Bekir fiimflek ve Veysel fiahin de maruz kalm›fllard›r. ‹zolasyon odas›nda üzerindeki kazak gömlek ve atlet soyularak bekletilmifl, arkadafllar›n›n ›srar› sonucu 10 dakika kald›¤› izolasyon odas›ndan tekrar hücresine geri getirilmifltir.

Daha sonra dilekçe vererek revire ç›kan Sad›k Çelik, Dr. Murat Ak›n'a gardiyanlar›n sald›r›s›na u¤rad›¤›n› ve flikayetlerini söyleyip tedavi görmek istedi¤ini söylemesi karfl›s›nda, doktor, “bana bunlar› anlatma, beni ilgilendirmiyor, bunun için ça¤›r›ld›¤›m› bilseydim gelmezdim” cevab›n› vererek muayene ve rapor vermekten kaç›nm›flt›r. Üç tutsak, Dr. Murat Ak›n ve iflkence emrini veren, yapan 1. Müdür, 2. Müdür ve gardiyanlar hakk›nda suç duyurusunda bulunmufltur. Tekirda¤ F Tipi; 19 Mart 04 Cuma günü, ölüm orucundaki Selami Kurnaz, hücre arkadafllar› Hasan To¤an ve Fikret Akar'›n yan›ndan “muayene ettirip geri getirece¤iz” denilerek zorla kaç›r›l›p yerlerde sürüklenerek hastaneye götürüldü. Ölüm orucu direniflçisinin hücreden al›n›fl› s›ras›nda ayn› hücrede kalan Hasan To¤an gardiyanlar taraf›ndan zorla yere yat›r›lm›fl, kafas› betona vurularak bo¤az› s›k›lm›flt›r. Halen hastanedeki Selami Kurnaz ile savc›n›n keyfi engellenmesi sonucu ailesinden kimse görüfltürülmüyor.

_

YAYIN YASAKLARI, CEZALAR, KEYF‹L‹KLER,

Her bayide sat›lan, kimi cezaevlerine de girebilen Ekmek ve Adalet Dergisi, Ulucanlar Hapishanesi’ne giremiyor. Bugüne kadar sadece bir say› (102. Say›) verilmifltir. Günlük Evrensel Gazetesi de bayide yok denilerek verilmiyor. Tekirda¤’da Ekmek ve Adalet Dergisi her hafta rutin bir flekilde 4 gün gecikme ile veriliyor. Nisan ve may›s aylar›nda birçok tutuklunun göndermek istedi¤i mektuplar “pullar sahte” gerekçesiyle geri verildi. Hapishane idaresi taraf›ndan tebli¤ edilen 10 May›s 04 tarih ve 2004/73 no'lu karara göre, 20 adet mektubun “F tipi cezaevleriyle ilgili asl› olmayan beyanlarda bulunulmas›, uygulamalar› ile ilgili gerçe¤e ayk›r› ifadeler kullan›lmas› gerekçesiyle” imha edildi¤i belirtilmifltir. 1 May›s ve Anneler günü dolay›s›yla haz›rlanan 90 adet kart, kart pulu ile postaya verilmifl, ancak kartlar “bunlar mektup statüsündedir” denilerek geri gönderilmifltir. Hücrede k›r›lan cam yüzünden Tekin Dönmez'e 1 ay görüfl cezas› verilmifltir.


Taylan Aydo¤du kendi yapt›¤› resmi ailesine vermek istemifl, resim idarece al›nd›ktan sonra aileye verilmemifl ve nihayetinde de idare “kendilerinde böyle bir resmin olmad›¤›” cevab›n› vermifltir. Günlük gazeteler ve dergiler neden gösterilmeksizin geç veriliyor. Veya hiç verilmeyebiliyor. Bu konuyla ilgili suç duyurular› cevaps›z kal›yor.

_

A‹LELERE YÖNEL‹K TAC‹Z VE SALDIRILARDAN...

17 May›s 2004 tarihinde Tekirda¤ F Tipi’nde aç›k görüflten ç›kan ailelere yüzbafl›n›n emriyle askerler sald›rm›fl bu sald›r›da Mahmut Akça, fienay Akça ve Suzan Akça jop ve yumruk darbeleriyle yaralanm›fllard›r. fienay Akçan›n kolundaki yaralanma doktor raporuyla da belgelenmifl ve 10 gün ifl göremez raporu alm›flt›r. 17-18 May›s 04 tarihlerinde aç›k görüflte ailelere ifllem kay›t esnas›nda kimlik bilgileri d›fl›nda ne ifl yapt›klar› ve ne mezunu olduklar› gibi sorular sorulmufl, aileler de bunun fiflleme oldu¤unu söyleyip cevap vermemifllerdir.

_

EZAYLA, CEZAYLA GÜN GÜN ÇÜRÜTME POL‹T‹KASI

Kand›ra F Tipi’nden Kocaeli Devlet Hastanesi’ne sevkedilen hasta tutsaklar›n tutuldu¤u “mahkum ko¤uflu”nun manzaras›: yataklar pislik içinde, tüm binan›n tesisat› “mahkumlara tahsis edilen” bu odalardan geçiyor ve la¤›m

s›z›yor. Odalarda yeterli ›fl›k ve temiz hava yok. Tutsaklar, mahkeme veya hastaneye gelifl gidifllerde küçük özel bölmelere ayr›lm›fl ring araçlar›nda havas›z ortamda uzun süre tutuluyor, bekleme s›ras›nda tuvalet ihtiyaçlar› karfl›lanm›yor ya da kelepçeler ç›kart›lm›yor. Kand›ra baflta olmak üzere F tiplerinde, açl›k grevlerinden sonra diyet yemek verilmedi¤i gibi, tersine ya¤l› ve salçal› yemekler veriliyor. Musluktan akan sular kireçli ve ç›plak gözle dahi rahatl›kla görülebilecek derecede pis. Tekirda¤ F Tipi’nde Aslan Bahar'›n kald›¤› hücrede su tesisatlar›n›n patlamas› nedeniyle kaz› yap›lm›fl ancak 2 haftad›r beton kapat›lmam›flt›r. Ayn› flekilde Hasan To¤an ve Fikret Akar'›n kald›¤› hücrede de borular patlam›fl ve onar›m› yap›lmam›flt›r. Zaten varolan rutubet bu durumda daha da artm›fl durumdad›r. S›cak su günlerinde sular birden kesilebiliyor yada ›l›k su ak›yor. Banyo yapmak bu flekilde bir iflkenceye dönüflüyor. Sincan F Tipi; Hastane sevklerin de kelepçeli muayene dayatmas› devam ediyor. Bu nedenle bir çok tutuklu muayene olam›yor. Son olarak, TAYAD’›n sözkonusu raporunun yay›nlanmas›n›n ard›ndan gelen bir zulüm haberi daha: Tekirda¤ F tipi Hapishanesi’nde, kameral› hücrelerin yer ald›¤› ringlere binmek istemeyen Erdal Süsem, Coflkun Akdeniz ve Gökhan Oruç, savc›l›k giriflinde ve ç›k›fl›nda asker ve subaylar›n sald›r›s›na u¤rad›...

Abdi ipekçi, “sabr›n çiçeklerini açt›¤›” yerdir Önceki say›m›zda Abdi ‹pekçi’deki direnifli anlatan bir çizim yay›nlam›flt›k. Bu say›da yine F tiplerinden bir tutsak¤›n gönderdi¤i bir çizime yer veriyoruz. Yandaki çizim, çok özlü bir biçimde Abdi ‹pekçi’de, 9 ayd›r sürdürülen bu eylemin kendisinin bir simge haline geldi¤ini anlat›yor. TAYAD’l›lar, büyük direniflin sabr›n›, kararl›l›¤›n›, Abdi ‹pekçi’ye tafl›d›lar. Say›s›z gözalt›ya, pek çok zorlu¤a, do¤al, polisiye engellere ra¤men, yaklafl›k 270 gündür sürdürülen bir direnifl bu. Direniflin sesini duyurmay›, sansürü parçalamay› amaçlayan bu mütevazi direnifl, kendi içinde büyük dersler tafl›yor. Haklar ve özgürlükler için mücadele edenlere moral veriyor, yol gösteriyor. Tarihe iz b›rakan tüm direnifller gibi, Abdi ‹pekçi direnifli de sab›rla, kararl›l›kla, fedakarl›kla sürüyor.

fiahin’in katili AKP ‹zmir TAYAD’lı Aileler, 2 Haziran’da yapt›klar› eylemde “Ali fiahin Ölümsüzdür” yaz›l› pankart açarak, Ali fiahin’in öldürülmesinden AKP hükümetinin sorumlu oldu¤unu belirttiler. Ali fiahin’in tecrit koflullar› nedeniyle kanser hastal›¤›na yakaland›¤› ve yine tecrit nedeniyle tedavisinin engellendi¤inin vurguland›¤› eylemde, “Yaflasın Ölüm Orucu Direniflimiz”, “Ali fiahin’in Katili AKP Hükümeti” sloganları at›ld›.

Say› 6 25 13 Haziran 2004


F tiplerini aklamak için aç›klamalar, tehdit ve flantajlar, bas›n turlar›... birbirini izliyor

Kimseyi inand›ram›yorsunuz? ÇÜNKÜ 112 Ölümü aç›klayam›yorsunuz! Adalet Bakanl›¤› bürokratlar› dört y›ld›r F tipleriyle ilgili yaz›lan her yaz›ya, elefltiriye cevap yetifltiriyorlar; yazarlar› tehdit ediyorlar, flantaj yap›yorlar; ama bugüne kadar kimseyi “ikna” edebilmifl, inand›rabilmifl de¤iller. Adalet Bakanl›¤›’n›n “matbu” mektuplar›na bugüne kadar onlarca yazar muhatap oldu. Ali Suat Ertosun gibi, Kenan ‹pek gibi tescilli katliamc›lar, yeni bir tek cümle kuram›yorlar. Dört y›ld›r söyledikleri ayn› fleyler; F tipleri AB standartlar›na uygun, tecrit yok, terör örgütleri kendi hakimiyetlerini kurmaya çal›fl›yor... Dördüncü bir kelime tamlamas› bulamazs›n›z.

F Tipi Reklamlar›n Ard›ndan F tiplerine Sansür Say› 6 26 13 Haziran 2004

Adalet Bakanl›¤›’n›n F tipleri gündeme geldi¤inden bu yana çok yo¤un bir “enformasyon” faaliyeti yürüttü¤ünü teslim etmek gerekir. 2000 y›l›n›n 19 Aral›¤›’n›n arifesinde, üniversitelerde, lüks otellerin toplant› salonlar›nda peflpefle düzenlenen konferanslar, gazetecilere verilen birifingler, televizyon programlar›ndaki konuflmalar, F tiplerine düzenlenen reklam gezileri... birbirini izledi. Hitler’in Propaganda Bakan› Göbels’in “bir yalan ne kadar çok tekrarlan›rsa o kadar inand›r›c› olur” sözünü kendilerine klavuz edinmifllerdi. Hiç durmadan tekrarlanan yalan ise flöyleydi: Mevcut hapishaneler terör örgütlerinin karargah› gibiydi, adeta cephanelikti... F tipleri 5 y›ld›zl› otel, lüks villa gibiydi... Burjuva medyada bir çok gazeteci ve televizyoncu, durmadan “hapishaneler sorunu Türkiyenin birincil sorunudur, bir an önce çözülmelidir” diye yaz›p söylüyordu. Bu arada F tiplerine karfl› ç›kan yaz›lar da yay›nlan›yordu ama gayet “demokrat”, “diyalogcu”, “mutabakatç›” geçindikleri o koflullarda “F tipleri aleyhine yazmak yasak, lehte yazmak serbest” diyemedikleri için bir süreli¤ine onlara da “hoflgörü” gösterdiler. Ne zaman ki, F tipleri burjuva medya arac›l›¤›yla yeterince meflrulaflt›r›ld› ve arkas›ndan da F tipleri aç›ld›, iflte o zaman F tiplerine, tecrite, direnifle iliflkin her türlü habere de yasak geldi. Adalet Bakanl›¤›, F tiplerini bir yerde burjuva

medya arac›l›¤›yla meflrulaflt›rd›. F tipleri aç›l›r aç›lmaz, namlular›n› çevirdi¤i ilk yerlerden biri yine burjuva medya oldu. F tiplerini elefltiren her sat›r, Adalat Bakanl›¤› bürokratlar›n›n tehdit dolu “aç›klamalar›”yla cevapland›. Ne var ki, art›k Adalet Bakanl›¤› da yazd›klar›n›n hiç bir inand›r›c›l›¤›n›n kalmad›¤›n› farketmifl olsa gerek. Öyle ya, dört y›ld›r, tecrit yok, F tiplerinde herfley mükemmel diyorlar ama onlar›n gazetelere gönderdikleri aç›klamalar›n “aç›klayamad›¤›” bir gerçek ç›r›lç›plak ortada duruyor: 112 Ölü!

F Tiplerine 2. Tur Gezi Adalet Bakanl›¤› iflte bu “inand›r›c› olamama” s›k›nt›s›n› aflmak için bir kez daha, 19 Aral›k öncesi baflvurdu¤u bir yöntemi devreye soktu ve F tiplerine “bas›n turu” düzenlenece¤ini aç›klad›. Bakanl›¤›n aç›klamas›na göre, gezi Sincan F Tipi’nden bafllayacak. Bunun sonuçlar›na göre, di¤erlerine de “bas›n turu” yap›l›p yap›lmayaca¤› de¤erlendirilecekmifl! Adalet Bakanl›¤›, neyi de¤erlendirecek acaba? Bunun cevab›n› bilmek için F tiplerine düzenlenen ilk “gezileri” hat›rlamak laz›m. 2000 y›l›n›n ekim-kas›m aylar›nda F tipleri henüz bofltu. Henüz tabutlar ç›kmam›flt› F Tiplerinin kap›lar›ndan. Bofl F tiplerine yap›lan gezilerin önemli bir fark›, bugünkü gibi sadece bas›nla s›n›rl› olmamas›yd›. O zaman mimar-mühendisler, doktorlar, tutsak aileleri gibi çeflitli kesimlerin de bofl F tiplerinden bir ikisini gezmelerine izin verilmiflti. Fakat bu kesimler, Adalet Bakanl›¤›’n›n flovunun aleti olmad›lar. Bofl haliyle bile, F tiplerinin nas›l bir eza ve zulüm yeri olarak yap›ld›¤›n› gördüler ve gördüklerini de tüm halka anlatt›lar. Ama bir kesim, burjuva medya, bu ucuz, afla¤›l›k ve adice reklam oyununun suç orta¤› oldu. Onlar da tutsak aileleriyle, doktorlarla, mimarlarla ayn› fleyi görmüfl olmalar›na karfl›n, onlar bambaflka fleyler gösterdiler halka. F tipi reklamc›l›¤›n bafl›n› burjuva medyada k›smen demokrat, solcu bilinenler çekti üstelik.


ba? Neler yazacaklar, bekleyip görece¤iz. Ancak burjuva medyan›n 2000 Aral›¤›’ndaki o u¤ursuz rolünü yeniden oynayacaklarsa, herfleyden önce 112 Ölüyü gizleyecek büyüklükte bir vazoya ihtiyaçlar› olacak.

Adalet Bakanl›¤›, “TECR‹T VE YALAN BAKANLI⁄I”d›r. F tiplerine düzenleyecekleri “bas›n turu”nda da tek amaçlar›, gerçe¤i sansür etmeyi sürdürmek olacakt›r. F tipleri konusunda bafl›ndan beri YALAN söylüyor bu bakanl›k. Sadece su konudaki yalanlar› bir kitap olacak külliyata ulaflm›flt›r. Hasan Pulur, 24 May›s’ta "Ebu Garip" de¤il F tipi mektubu...” bafll›kl› bir yaz› yay›nlad›. Yaz›s›n›n sonunu da flöyle bitirmiflti: Öyle ya; iflkencecili¤i, katliamc›l›¤›, faflistli¤i tescilli yazarlar, F tiplerinin ne kadar iyi ve gerekli oldu¤unu yazsayd›, bu kamuoyu üzerinde pek de etkili olamazd›. Ama Tuncay Özkan, R›dvan Akar gibi solculu¤undan, “demokrasiye ve insan haklar›na sayg›s›ndan” flüphe edilmeyecek tipler, televizyon ekranlar›nda F tiplerinin “lüks oda”lar›n› dakikalarca gösterip buralar›n hakikaten çok iyi yerler oldu¤unu söyleyince, “F tipi gezileri” de amac›na ulaflm›fl oldu. O günlerden herkesin akl›nda kalan görüntü, bir hücrede, naylon bir masan›n üzerine konulmufl naylon çiçeklerdir. Bir de F tipi reklamc›l›¤›na soyunmufl ama reklam›n› yapacak birfley de bulamayan televizyoncular›n kurdu¤u flu cümle unutulmad›: “Tutuklular›n bütün ihtiyaçlar› düflünülmüfl, bak›n burada dufl, burada da tuvalet var...”! Katliamc›lar ve F tiplerinin medyadaki avukatlar›, bu basit mizansenle F tiplerini pazarlamaya kalk›flm›fllard›. Baz›lar› çok sonralar› yan›lt›ld›klar›n› yazd›, kimileri o kadar bir dürüstlü¤ü de gösteremedi. F tiplerindeki henüz yap›m› bile bitmemifl hayali çim sahalar›, kütüphaneleri, ortak alanlar› balland›ra balland›ra anlatanlar, F tiplerinin girifllerinde dökülen kan› da, sonra durmaks›z›n ç›kan tabutlar› da görmezden geldiler. 2 Ocak 2001 tarihli Vatan Dergisi’nde, “F tipi Reklamc›lar›! Sizi “Ürününüzün” son halini kamuoyuna göstermeye ça¤›r›yoruz!” ça¤r›s› yap›ld›, ama F tipi reklamc›lar, suçlular›n pani¤i ve telafl›yla çoktan köflelerine sinmifl, F tipi kelimesini lügatlar›ndan ç›karm›fllard›. fiimdiki “bas›n turu”na kimler gidecek aca-

“Bu mektubun do¤rulu¤undan kuflku duyabilirsiniz, ne malum diyebilirsiniz. Do¤ru olmasa ‘Görüldü’ diye damgalarlar m›? Demek do¤ru ki, virgülüne bile dokunulmam›fl...” Ceza ve Tevkifevleri Gen. Müd. Kenan ‹pek, bu yaz›ya da cevap yetifltirmekte gecikmedi: “Bu mektuplar›n cezaevi mektup okuma komisyonlar›nca okunmufl olmas› ve görüldü kaflesinin bas›lmas› içeri¤inin do¤ru oldu¤u anlam›na gelmez. ‹çeri¤i do¤ru olmasa dahi aç›kça suç teflkil etmeyen mektuplar ilgililerine gönderilmektedir.” Oysa TAYAD’›n Nisan-May›s Raporu’nda yeralan bir bölüm, ‹pek’i yalanl›yor: Tekirda¤ F Tipi idaresinin 10 May›s 2004 tarih ve 2004/73 no'lu karar›nda, 20 adet mektubun “F tipi cezaevleriyle ilgili asl› olmayan beyanlarda bulunulmufl, uygulamalar› ile ilgili gerçe¤e ayk›r› ifadeler kullan›lm›fl...” olmas› nedeniyle ‹MHA edildi¤i tebli¤ ediliyor. Söyledikleri do¤ru hiç bir fley yok. Bunlara kim neden inans›n? Adalet Bakanl›¤›’n›n Sincan F Tipi’ne düzenleyece¤i “bas›n turu”na kat›lacak medya mensuplar›n› flimdiden uyar›yoruz: Önceki geziyi ve meslektafllar›n›z›n düfltü¤ü konumu hat›rlay›n. Onlar, 19-22 Aral›k katliam›n›n önünü düzlemekte kullan›ld›lar. Siz 112 kiflinin öldürüldü¤ü bir katliam›n gizlenmesinde-aklanmas›nda kullan›lacaks›n›z. Kendinizi kulland›rmay›n! E¤er gazetecilik ahlak› diye bir fleye inan›yorsan›z, kendi kiflili¤inize ve gerçe¤e sayg›n›z varsa, sadece ve sadece gerçeklerin arac›s› olun. ‹flkenceli ölüm hücrelerini aklamaya çal›flmak, tarihen Nazileri aklamaya çal›flmaktan farks›zd›r.

Say› 6 27 13 Haziran 2004


-Bas›ndan

Neden Anlam›yorum? Adalet Bakanl›¤›, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlü¤ü'nden bir cevap ald›m. ...‹flte mektup: Say›n Y›ld›r›m Türker, ...'F tipi hayat' bafll›kl› yaz› ile ilgili olarak... F tipi cezaevlerine iliflkin yaz›lar›n›za defalarca cevap verilmifltir. Bu cezaevlerinin Birleflmifl Milletler ve Avrupa Standartlar›na uygun oldu¤u, iddia edildi¤i gibi hücrelerin bulunmad›¤› ve tecrit uygulanmad›¤› kamuoyuna ve gazetenize defalarca aç›klanm›flt›r. Buna ra¤men ›srarla ayn› iddialar›n dile getirilmesinin nedeni anlafl›lamamaktad›r. Terör örgütleri ve yandafllar› bu cezaevlerine, geçmiflte oldu¤u gibi fliddete dayal› örgütsel yap›lar›n› sürdüremedikleri için karfl› ç›kmaktad›r. Hal böyle iken iyi niyetinden flüphe etmedi¤imiz baz› bas›n mensuplar›n›n terör örgütlerinin tezlerini gündemde tutma çabalar›na alet olmalar›n› kavramakta güçlük çekiyoruz.

Say› 6 28 13 Haziran 2004

19 Aral›k 2000 tarihinde cezaevlerinde yap›lan 'Hayata Dönüfl Operasyonu' yarg›ya intikal etmifl ve henüz aç›lan davalar sonuçlanmam›fl oldu¤undan bu konuda görüfl beyan edilmesinin do¤ru olmad›¤› kan›s›nday›z... Kenan ‹pek, Hâkim, Bakan a. Genel Müdür.

Cevaba cevap Aç›klaman›z için teflekkür edece¤im ama cevab›n›zda bir aç›klama yok. Bize yani kamuoyuna ve gazetemize defalarca 'aç›klanm›fl' oldu¤unu belirtirken asabiyetten titreyen sesinizi duyar gibiyim. Aman, öfkenize hâkim olun. Benim bu kal›n kafamla anlamakta zorland›¤›m, anlamayaca¤›m, haydi bir ad›m ileri gideyim, anlamay› reddetti¤im fleyi arz etmek isterim. Ben, içinde yaflad›¤›m toplumun demokratik, aç›k bir toplum olmas› gerekti¤ine inand›¤›m, üstüne üstlük inançl› bir devlet memuru olmad›¤›m için Bakanl›k aç›klamalar›yla yetinmiyorum. Yetinmeyece¤im. Gerçekli¤in ille sizin kaleminiz, sizin mikrofonunuza kilitli oldu¤unu bana kabul ettiremezsiniz. Bu çocuklar›n›n fl›mar›kl›¤›ndan usanm›fl baba diliyle, gerek kamuoyuna gerek gazetemize yapt›¤›n›z malumat m› talimat m› oldu¤u belirsiz 'aç›klamalar' beni tatmin etmiyor. F tipi mahkûmlar›ndan sizin aç›klamalar›n›z›n kaç kat› mektup ald›¤›m›, kaç mahkûm ailesi ile görüfltü¤ümü, o mektuplar›n ve analar›n içtenli¤ini iyi kötü de¤erlendirebilecek idrake sahip oldu¤umu hat›rlatmama bilmem gerek var m›? fiurada y›llard›r yazd›¤›m köfle ve okurlar›yla aramdaki özel iliflki ad›na sizin iddialar›n›zla uyuflmayan yaz›lar›m› sürdürme hakk›na sahip oldu¤uma inan›yorum. Ya siz? Ses tonunuzdan tahammülünüzün sonuna geldi¤iniz hissine kap›l›yorum.

Sizin sözünüzün binlerce iflkence ma¤durunun, gözü yafll› analar›n›n, ac›dan kendini paralayan babalar›n›n sözünden, onlar çulsuz, iktidars›z, makams›z diye daha muteber oldu¤una inanmak zorunda m›y›m? ‹nsanlar intihara sürüklenir, hastal›ktan k›r›l›r, onlarcas› hayata dönüfl ad› alt›nda öldürülürken ve bütün bunlar ›srarla yok say›l›rken. Dolay›s›yla siz de benim ›srar›m› anlamak zorundas›n›z.

Alet olmak F tipi tecrit sistemine terör örgütleri ve yandafllar›n›n karfl› ç›kt›¤›n›, bütün itirazlar›n onlar›n örgütsel yap›lar›n› sürdürme amaçl› oldu¤unu belirtiyorsunuz. Memleketimde, yaln›z benim tan›k olabildi¤im tarih aral›¤›nda nice insan›n 'Terör örgütleri ve yandafllar›' olarak yaftalanm›fl oldu¤una tan›k oldum. Onlar›n kaç›n›n flimdi hükümetin çeflitli kademelerinde, sayg›nl›¤› tart›fl›lmayan konumlarda görev ald›¤›n›, bir zahmet araflt›rsan›z da kamuoyunu bu konuda ayd›nlatsan›z, ne iyi olur. Kald› ki, benim için berbat koflullarda iflkence alt›nda yaflat›lan insanlar›n terörist olup olmad›¤› da en ufak bir önem tafl›mamaktad›r. Nas›l Müslüman, Kürt, Türk, katil, h›rs›z, kad›n, erkek olduklar› tafl›m›yorsa. Onlar›n gerçek niyetleri sizin iflaret etti¤iniz yönde de olabilir. Sahtekâr, kurnaz, bölücü de olabilirler. Beni ilgilendiren, gördükleri muamelenin insanl›k d›fl› oldu¤u, böyle bir muamelenin insanl›k düflmanlar›na dahi reva görülemeyece¤idir. Ben insan olman›n o tuhaf, anlafl›lmas› güç, savafl mant›¤›na gelmeyen serüveninden söz ediyorum. Vahfletin do¤urdu¤u vahflet, kan›n ça¤›rd›¤› kan üstüne dünyam›z flu aralar ne çok s›navdan geçiyor. ‹yi niyetimden flüphe etmiyorsunuz ama alet oldu¤umdan eminsiniz. Ben ve benim gibi kal›n kafal› dertlilerin misyonu, alet olmakt›r. Ama flu ya da bu örgütün tezlerini gündemde tutma çabalar›na de¤il. Nerede bir zulüm, haks›zl›k varsa orada ma¤durlar›n sesini duyurma çabas›na alet olmak. Nerede örtbas edilen, iktidar›n ceberrut diline tercüme edilen bir hakikat varsa, o hakikatin ç›plak haline alet olmak. Siz, bas›n›n asal görevinin ne oldu¤unu zannediyordunuz? Resmi Gazeteyle yetinemiyor musunuz? 'Hayata Dönüfl' operasyonu yarg›ya intikal etmifl ve aç›lan davalar henüz sonuçlanmam›fl oldu¤undan görüfl belirtmemiz gerekiyor. Ama söz konusu yaz›mda bu anl› flanl› operasyonun yarg›ya intikal sürecinde yaflananlar›n bir dökümü sunulmufltu. Devletin güçleri san›k konumundayken yarg›n›n neden bu kadar isteksiz ve yavafl davrand›¤›n› sormak da, üzülerek hat›rlatay›m, bas›n›n görevlerindendir. Söz konusu operasyonlarda hayat›n› kaybedenlerin aileleri, karfl›lar›na dikilip


yarg›y› felce u¤ratan devlet kademeleriyle bafla ç›kamayacaklar› için onlar›n dertlerine alet olmak da bizim görevimizdir. Gerekti¤inde size görevinizi hat›rlatmak da. Gulag tak›madalar›n›z olmad›¤›na göre kulak verecek ve hazmedeceksiniz. Cezaevlerinizin Birleflmifl Milletler ve Avrupa Standartlar›na uygunlu¤unu öne sürerek son sözü söyledi¤inizi sanmay›n. Kimi kal›n kafal› insanlar için bu standartlar da yeterli de¤ildir. ‹nsanl›¤›n, suç ve ceza denklemini hâlâ insanlar› berbat hücrelere t›kay›p onlara her gün her fleyi k›s›tlayarak cehennem azab› çektirme yoluyla çözebilmesi, daha iyi bir çözüm hayal edememifl olmas›, o insanlar›n yüre¤ini yakmaktad›r. Avrupa standartlar› üstüne de söz söyleyebilmek, onlar› da insan gözüyle tart›p k›yas›ya elefltirmek için Avrupa Birli¤i'ne girilse ne iyi olur, demek de onlardan baz›lar›. O kal›n kafal›lar, Türkiye'deki insan haklar› ihlallerine karfl› oldu¤u için Avrupa'n›n iflkencesine raz› gelmezler. Birleflmifl Milletler'in meflruiyeti de onlar›n gözünü korkutmaz. BM'nin onay›yla dünyan›n son yirmi y›l içinde yaflam›fl oldu¤u ac›lar› da onlar›n kay›tlar›nda.

Ama, haz›r konuyu açm›flken, standart meselesinin söyledi¤iniz gibi olmad›¤›n› belirtece¤im. TBMM ‹nsan Haklar› ‹nceleme Komisyonu daha birkaç ay önce Bolu F Tipi Cezaevi'nde yapt›¤› incelemeler, "Cezaevinde yayg›n olmayan bir flekilde, ferdi bazda da olsa kötü muamele devam etmektedir" sonucuna ulaflt›. Biz, bu 'ferdi bazda'n›n anlam›n› biliriz. Mutlaka siz de iyi biliyorsunuzdur. ... Di¤er bütün F tipi cezaevlerinden gelen haberler de farkl› de¤il. Ailelerinin, avukatlar›n›n önünde k›yas›ya dövülen, kantinden, cezaevinin sosyal alanlar›ndan yararlanamayan, arkadafl›na selam verdi diye korkunç dayaklar yiyip uzun mahrumiyet cezalar› alanlar; hiçbir konuda flikâyetlerini d›fl dünyaya duyuramayanlarla dolu, o Avrupa standartlar›na uygun cezaevleriniz. Mahkemeye götürülürken havaland›rmas›z ring araçlar›nda saatlerce tutulmalar›, ailelerine gözleri önünde hakaret edilmesi de cabas›. Bu konularda yazmaya devam edece¤imden emin olabilirsiniz. Sayg›lar›mla.

Y›ld›r›m TÜRKER (7 Haziran, Radikal)

‹nternet Habercili¤inde Halk›n Sesi TV Sansürün devlet politikas› oldu¤u, burjuva medyan›n bunu görev bilip otosansür uygulad›¤› bir dönemdeyiz. Yaral› bir hayvan›n haberi yap›l›rken; F tiplerine ve tecrite karfl› sürdürülen direniflte ölen 112 insan›n sözü bile edilmez bas›nda. Emekçiler soka¤a indi¤inde, “bir gruptur” onlar›n haklar›n› aramalar› “bozgunculuk”tur. Ö¤renciler YÖK'e karfl› eylem yapt›klar›nda “terörist” olurlar. Köylü, tar›mda IMF politikalar›n› protesto etti¤inde, bir mankenin t›rna¤›ndaki boya kadar haber de¤eri tafl›maz. Evi y›k›lan gecekondulunun feryad›, gündelik bir olay halinde verilir. Habercili¤in anlam›, halk› bilgilendirmek ve bilinçlendirmek de¤il; beyinleri uyuflturmak, gerçekleri gizlemek olmufltur. Tekeller aras›ndaki mücadelenin, biti kanl› bir arac›d›r medya art›k. Herfley Medya partonlar›n›n ç›karlar›na göre flekillenir. Medya özgür, ba¤›ms›z de¤ildir. Medya patronlar›n›n iktidarlarla iliflkileri do¤rultusunda haber politikas›

güdülür. Emperyalizmin ç›karlar›yla patronun ç›karlar› birleflti¤i noktada (ki ço¤u zaman böyledir) emperyalist politikalar›n en keskin savunucusudurlar. Demokrasiden söz ederler, demokratl›¤›n zerresi yoktur.

SANSÜRE KARfiI HALKIN SES‹ TV ‹ktidara alternatif bas›n ise bask›larla karfl›lafl›yor ülkemizde. Yay›nlar› yasaklan›yor, bürolar› bas›l›yor, çal›flanlar› gözalt›na al›n›p tutuklan›yor. Devlet, gerçekleri yazanlar› sindirmek, halk›n bilgilenmesini engelleyip kendi politikalar›n› rahatça sürdürmek istiyor. Halk›n Sesi TV de bu bask›lar› yaflad›. 1 Nisan’da bürosu bas›ld›, çal›flanlar› gözalt›na al›nd›, bilgisayarlar›na, arflivlerine el konuldu. Halk›n Sesi TV üç y›ld›r internet üzerinden yay›nda. Amaçlar›n›, “düzenin, gerçekleri gizleyen habercili¤ine karfl› bir alternatif yaratmak. Ülke ve dünya gerçeklerini yazmak, sunmak.” olarak

ifade edip devam ediyorlar: “Ülkemiz hapishanelerindeki katliamlar, sokaklardaki infazlar, yoksulluk, açl›k, hukuksuzluklar, yasad›fl› uygulamalar, yolsuzluklar, devlet terörü, gözalt›lar, iflkenceler, faflist sald›r›lar, emperyalist iflgaller, grevler, eylemler, direnifller, hak ve özgürlükler mücadelesi, ölüm orucu ve direnen halklar›n haberleri yer al›r sitemizde. Halk›m›zdan gizlenenler, burjuva bas›nda sansürlenenler vard›r sitemizde. Halk›n sesi solu¤u olmaya devam edece¤iz. Gerçekleri bizden izleyin...”

www.halkinsesi-tv.com Halk›n Sesi’nin günlük haberleri, özel dosyalar›, röportajlar› ve görüntülü haberleri, radyosu; www.halkinsesi-tv.com’da... Görüntülü haberler: saat 21.00'da Radyo yay›n›: 09.00-24.00 aras›. (Radyodaki sohbet program›na her akflam 10.00'da (TS‹), telefonla, istek ve mesajlarla kat›labilinir. E-mail: info@halkinsesi-tv.com Telefon: 0032 2 734 45 20

Say› 6 29

13 Haziran 2004


2

“NATO'ya en ucuz askeri Türkiye sa¤l›yor. Bir Türk askerinin bize maliyeti 23 cent!” ABD D›fliflleri -eski- Bakan› John F. Dulles Yaz› dizimizin ilk bölümünde NATO’nun sosyalist sisteme karfl› kuruluflunu, emperyalistlerin askeri örgütlenmesi oldu¤unu ele alm›flt›k.

Say› 6 30 13 Haziran 2004

NATO ad›na yap›lan aç›k-gizli bütün operasyonlar, emperyalizmin ç›karlar› için yap›ld›. “Avrupa’n›n güvenli¤i” gerekçesiyle kurulan NATO, esas olarak ABD’nin denetiminde oldu. Operasyonlar› da Amerikan emperyalizminin stratejik ç›karlar› neyi gerektiriyorsa, ona paralel olarak flekillendi. Bu operasyonlar, Sosyalist sistemin y›k›lmas›na kadar geçen süreçte daha çok kontrgerilla örgütlenmesi ve bu kapsamdaki sald›r›lardan olufltu; suikastler, halklar› birbirine düflürmek için düzenlenen provokasyonlar, cuntalar hep NATO karargahlar›nda planland›.

NATO Kontrgerilla Karargah›d›r ‹kinci paylafl›m savafl›nda, genç Sovyetler’i Nazi faflizmine bo¤durma planlar› tutmad›. ABD ve Avrupa emperyalistlerinin komünizm korkusu NATO flemsiyesi alt›nda askeri örgütlenmesini yarat›rken, NATO’nun ilk ve önemli ifllevi, söylendi¤i gibi üye ülkelerin sald›r›ya karfl› korunmas› olmad›. As›l olarak üye ülkelerin kendi içinde kontrgerilla örgütlenmeleri oluflturularak, “komünizme karfl›” kontrgerilla taktikleriyle savafl sürdürüldü. NATO’nun bilinen askeri örgütlenmesinin d›fl›ndaki kontrgerilla örgütlenmesi 1950’li y›llara dayan›r. NATO bir yandan Türkiye, Yunanistan gibi ülkeleri üs durumuna getirirken, di¤er yandan bütün NATO üyesi ülkelerde bu örgütlenmeler, gizli silah depolar› kuruldu. NATO’nun as›l sahibi olan ABD, bu örgütlenmelerin as›l kurucusu ve e¤itimini yapand›r. CIA’n›n Latin Amerika ülkeleri baflta olmak üzere, NATO üyesi olmayan ülkelerdeki kontra örgütlenmeleri de bu zincirin d›fl›nda düflünmemek gerekir.

Esas olarak da ABD taraf›ndan haz›rlanan kontrgerilla talimnamesine göre örgütlenmifl ve faaliyet yürütmüfllerdir. (Bkz. Kontrgerilla Operasyonlar›, Haziran Yay›nlar›) Burjuva hukuku karfl›s›nda dahi hiçbir yükümlülü¤ü olmayan, ülkelerle yap›lan gizli anlaflmalara ba¤l› olarak örgütlenen bu kontralar›n faaliyetleri, hareket tarz› da yine ABD taraf›ndan belirlenmifltir. (Elbette bizim gibi ülkelerde, iflbirlikçi oligarfliler bu yöntemleri daha gelifltirmifl ve pervas›z flekilde kullanm›flt›r). "Propaganda, ekonomi savafl›, sabotaj, imha”dan, anti-komünist yeralt› örgütleri oluflturulmas›na ve bunlar›n her türlü desteklenmesine kadar, her türlü kontra faaliyeti yer al›r. 1990’larda ‹talya’da ortaya ç›kar›lan kontrgerilla örgütü Gladio’nun gizli hücreleri, gizli silah depolar› ve suçlar›, NATO’nun ayn› zamanda nas›l bir gayrimeflru güç oldu¤unu da göstermektedir. Sovyetler’in y›k›lmas›n›n ard›ndan, Avrupa’da birbiri ard›s›ra deflifre edilen kontrgerilla örgütleri, devrimcilere karfl› sürek avlar›, provokasyonlar, katliamlar düzenlerken, temel gelir kayna¤› da uyuflturucu ticareti gibi “kara para” oldu. Bu gizli örgütlenmeler, “komünist bir iflgal durumunda halk› direnifle geçirmek” gerekçesine dayand›r›l›rken, ortada hiçbir NATO üyesi ülkenin iflgali olmad›¤› halde hep faaliyet halinde oldular. “...Örgütün esas görevi savafl durumunda terör sabotaj yapmak ve ayaklanma ç›karmak. Örgütün altyap›s›: Neredeyse Avrupa’n›n her yerinde gizli, silahl› gruplar ve cephane depolar›... Tümünü Brüksel’deki NATO Merkezi’nden gizli bir birimiyle koordinasyona sokmakt›r...” (Gladio So¤uk Savafl›n Miras› Leo A. Miller s.7) Halklar›n sosyalizm için, daha insanca bir düzen için mücadelelerinin karfl›s›nda her türlü kirli yöntemi kullanarak yer ald›lar. Orta Amerika ülkelerinde e¤itim kamplar›nda e¤itilen özel birliklerden oluflturulan bu gizli örgütlenmeler, NATO Merkezi’nin bulundu¤u Brüksel’de merkezilefltirildi, ABD taraf›ndan organize edildi. Ülkemizde halen varl›¤›n› sürdüren kontragerilla örgütlenmesi, ‹talya’da Gladio, Fransa’da Rüzgar Gülü, Almanya’da Sesiz fiebeke, ‹spanya’da GAL isimleriyle tarihe geçtiler. Emperyalistler “gerek kalmad›¤›n›” düflündükleri noktada bu örgütlenmelerden “kurtulurken”, iflledikleri suçlar›n hesab› sorulmad›. Devrim tehlikesinin sürdü¤ü yeni-sömürgelerde ise kontgerilla örgütleri korunmaya ve faaliyetlerine devam ediyor. 12 Mart cuntas›n›n ünlü iflkencehanesi Ziverbey Köflkü ile ad›n› duyuran Türkiye kontrgerillas›, 1952 y›l›nda "Seferberlik Tetkik Kurulu" ad›yla, NATO’ya üyeli¤in hemen ard›ndan kurulur. 1965 y›l›nda "Özel Harp Dairesi", 1990'dan sonrada "Özel Kuvvetler Komutanl›¤›" ad›n› al›r.


Ülkemizde devrimci muhalefetin geliflkinli¤i nedeniyle, NATO üyesi ülkeler içinde en fazla suç listesine sahip olan Türkiye kontrgerillas›d›r. Türkiye kontrgerillas›n›n tarihinde bir çok katliam, provokasyon, kaç›rma-kaybetme, infaz, iflkence, psikolojik savafl ve komplolar vard›r. Devrimcilerin anti-emperyalist mücadelesinin yükseldi¤i, silahl› devrim cephesinin güçlendi¤i süreçlerde hep kontrgerilla faaliyetlerini görürüz. Burada kontrgerillan›n bütün faaliyetlerini s›ralamak mümkün de¤ildir. Sadece bir kaç›n› hat›rlatmakla yetinece¤iz. 6-7 Eylül 1957'de, ülkemizdeki kontrgerilla örgütlenmesinin o günkü ad› olan Özel Harp Dairesi taraf›ndan gerçeklefltirilen provokasyon ve katliam ilk kanl› eylemidir. Binlerce ev ve iflyerinin ya¤maland›¤› olaylar› y›llar sonra de¤erlendiren Orgeneral Sabri Yirmibeflo¤lu, "Özel Harp Dairesi'nin ifliydi ve muhteflem bir örgütlenmeydi" diyecekti.

yan›n her yerinde oldu¤u gibi uyuflturucu ticareti, fuhufl, kara para aklama vb. pis iflleri organize etmifllerdir. Susurlukta pislik ortaya dökülmüfl, ancak devrim tehlikesi sürdü¤ü için oligarfli “deflifre olmayan” kontrgerilla örgütlenmesini korumaya alm›flt›r. NATO'ya üyelikle bafllayan kontralaflma M‹T'i, J‹TEM'i, Özel Harekat'›, Siyasi flubeleri, parlamentosu vb her türlü kurum ve kurulufluyla tamamlanm›fl ve bugün Susurluk devletine var›lm›flt›r. Di¤er NATO üyelerinden fark› da buradad›r. Türkiye'de kontrgerilla bugün oligarflinin göstermek istedi¤i gibi devlet içinde “ne oldu¤u belirsiz ya da dar bir örgüt” de¤il, devletin kendisi, esas niteli¤i olmufltur. ‹flte Susurluk'ta üstü örtülemeyecek kadar a盤a ç›kan budur; Susurluk, devletinin gerçek yüzüdür, bir di¤er ifade ile kontrgerilla devletinin resmidir.

NATO’nun Halklara Karfl› Sald›r›lar›

Emperyalizmin protesto edildi¤i, “Emperyalizme ve Sömürüye Karfl› ‹flçi Yürüyüflü”ne yap›lan ve tarihe “Kanl› Pazar” olarak geçen katliam bunlardan sadece biridir, ama sonuncusu de¤ildir. Taksim'deki Kültür Saray›'n›n yak›lmas›, Marmara Gemisi'nin bat›r›lmas›, Çorum ve Marafl katliamlar›, 1 May›s 1977 katliam›, Kürt halk›n›n mücadelesine karfl› y›llarca sürdürülen savaflta ifllenen suçlar, büyük kentlerde yarg›s›z infazlar, kaç›rma ve kaybetmeler, sabotajlar, “psikolojik savafl” ad›na gerçeklefltirilen sald›r›lar›n devrimcilere maledilmesi, Mehmet A¤ar'lar›n "1000 operasyon"lar› ve daha say›labilecek bir çok suç, Türkiye kontrgerillas›n›n sicilinde yaz›l›d›r. Bu kontrgerilla örgütlenmelerini finanse etmek için yine dün-

Sovyetler’in y›k›ld›¤› güne kadar daha çok gizli faaliyetler yürüten, bir tehdit unsuru olarak varl›¤›n› koruyan NATO, ilk askeri sald›r›s›n› 1995 y›l›nda Yugoslavya’ya düzenledi. Yugoslavya, emperyalizmin Balkanlar’› ele geçirmesinin önünde engel teflkil etmekteydi. Önce milliyetçilik k›flk›rt›larak halklar birbirine düflürüldü, sonra emperyalistler “kurtar›c›” rolüyle geldiler.

NATO'nun Yugoslavya harekat›nda, Türkiye oligarflisi de efendilerinin yan›nda yerini ald›. Harekata kat›lan Türk savafl uçaklar›n›n, bas›nda haberin yer ald›¤› 31 Mart 1999 tarihine kadar 29 sorti yapt›¤› dile getirildi. Yani Yugoslavya halklar›n›n tepesine 29 kez bomba ya¤d›rm›fllard›r. ‹flbirlikçiler hava harekat›na kat›lmakla yetinmediler, iflgalde de NATO gücünün bir parças› oldular. Cumhurbaflkan› Demirel tam da bir iflbirlikçiden beklenen bir biçimde kraldan çok kralc› bir tav›rla NATO'nun mutlaka Kosova sorununu "çözmesi" gerekti¤ini söyleyerek flöyle demekteydi o günlerde: "Aksi halde zulüm galip gelir. Bu ise 21. asra girerken insanl›¤›n ay›b› olur. Bu ay›p flimdilik genifl çapta S›rplara aittir. Tamam e¤er dünya bunun içinden ç›kamazsa dünyan›n ay›b› olur." (3 Nisan 1999 Cumhuriyet) Demirel'in düflündü¤ü ne Kosoval›lar ne de insanl›k ay›b›d›r. O, Yeni Dünya Düzeni'ni kurmala-

r›nda emperyalist efendilerine hizmet etmek için ç›rp›nmaktad›r. En büyük zulmün emperyalistlere ait oldu¤u bugün art›k tart›flmas›z bir flekilde ortadayken, o gün “müslüman kardefllerimizi kurtarma” ad›na bu iflgale ortak olunmufltur. Burada bir parantez açarak, islamc›lar›n bu harekat› nas›l hararetle desteklediklerini belirtelim. Emperyalizm iflte bu sald›r›lar sayesinde cüret kazand›, kendini meflru gösterdi ve bugün Irak topraklar›n› kana buluyor.

1995’te, Bosna’da S›rplar›n tepesine bombalar ya¤d›r›l›rken, “müslümanlar› zulümden kurtarma” maskesini takm›flt› yüzüne. Gerçekte ise, halen bu topraklarda bulunan NATO güçleri, emperyalist tekellerin hakimiyetinin, enerji kaynaklar›n›n ve yollar›n›n denetime al›nmas›n›n önündeki engelleri temizliyordu.

Say› 6 31 13 Haziran 2004


Sald›r› 1999’da Kosova’n›n bombalanmas› ile sürdü. Emperyalistler k›flk›rt›p kulland›klar› milliyetçilik sayesinde bölüp parçalama senaryosunu uygulamaya devam ettiler. 2001 y›l›nda, emperyalizmin iflgal gücü NATO Makedonya’dayd›. Ve nihayet, bu y›l S›rbistan’da Miloseviç iktidar› y›k›ld›. Sonuç; Balkanlar, ABD ve Avrupa emperyalistlerinin denetimine geçti. Bu topraklarda ABD’nin en büyük üssü kuruldu, ülkeler fuhufl cenneti haline getirildi. NATO’nun Balkanlar operasyonunun bir baflka aya¤›n› oluflturan Arnavutluk’ta, 1997 y›l›n›n ocak ay›nda sahnede yine NATO vard›. Amerikanc› iktidara karfl› soka¤a dökülen halk bast›r›l›p iflbirlikçi iktidar›n güvenli¤i sa¤land›.

Say› 6 32 13 Haziran 2004

Tüm bu sald›r›lar Sosyalist sistemin y›k›lmas›n›n ard›ndan “NATO’ya gerek kalmad›¤›n›n” tart›fl›ld›¤› günlerde yafland›. Yugoslavya halklar›n›n tepesine seyreltilmifl Uranyum tafl›yan bombalarla ebedi ölüm ya¤d›r›l›rken, binlerce insan yaflam›n› yitiriyor, yüzbinler mülteci kamplar›nda yaflam savafl› veriyorken, NATO da 50. kurulufl y›ldönümünü Washington'da kutluyordu. Emperyalist efendiler ve iflbirlikçileri "Yeni Stratejik Konsept" ad›n› verdikleri, 21. yüzy›l›n emperyalist sald›r› stratejisini tart›flt›lar bu toplant›da. ‹¤renç bir flekilde emperyalist ikiyüzlülük sergilendi. Bombalar› ya¤d›ran onlar de¤ilmifl gibi, Kosova'da yaflam›n› yitiren binlerce masum insana "sayg›" gösterisi gere¤i beyaz yerine siyah

ABD: ‹flkence Meflrudur

renkte frak giydiler. NATO Genel Sekreteri Solona, Zirve'nin aç›l›fl konuflmas›n› yaparken flöyle diyordu: "Bu ittifak 50 y›ld›r Avrupa'n›n bar›fl, istikrar ve güvenli¤ini sa¤l›yor. Yugoslavya Devlet Baflkan› Miloseviç, 21. yüzy›l›n efli¤inde uygulad›¤› politikalara Avrupa'da yer olmad›¤›n› bilmelidir." (24 Nisan 1999, Cumhuriyet) Emperyalistlerin, “Avrupa’da yeri olmad›¤›n›” ilan ettikleri, Yeni Dünya Düzeni’ne ters düflen, ülkesini ya¤maya ve talana açmayan liderler, devletlerdi. Halklar, emperyalizmin "bar›fl", "istikrar" ve "güvenlik"ten anlad›¤›n› ise bugün çok daha iyi biliyor. Filistin’de, Afganistan’da, Irak’ta da bu ulvi sözler edilmiyor mu, ayn› katiller taraf›ndan? “NATO’ya ihtiyaç kal›p kalmad›¤›” tart›flmas› bir yan›yla ABD ve Avrupa emperyalistleri aras›ndaki çeliflkilerden kaynaklan›yor olsa da, halklar›n mücadelesi, direniflleri bitmeyece¤ine göre, NATO benzeri sald›r› örgütleri emperyalizmin her zaman ihtiyac› olacakt›r. Bunun için bir gerekçe bulmak da zor de¤ildir. ABD emperyalizmi halklara sald›r›lar›n› dün “komünizme karfl› mücadele” slogan›yla sürdürüyordu, bugün “teröre karfl› mücadele” demagojisi ile. Gelecek bölümde NATO-Türkiye iliflkilerini ele alaca¤›z.

- Sürecek al›nd›¤›nda ABD anayasas›na ters düflebilir...” “El Kaide çetesinin ABD’yi hedef alan sald›r›lar›n› önlemek amac›yla yap›lm›flsa iflkence meflru gösterilebilir.”

Ebu Garib’de yayg›n olarak kullan›lan ç›plak soyma ve afla¤›lama iflkencesinin CIA’n›n e¤itim “el kitab›”nda yer ald›¤› ve M›s›r, fiili, Türkiye’de yayg›n olarak kullan›ld›¤› belirlendi. NewYork Times’in bu haberinin yan›s›ra, ABD Adalet Bakanl›¤›’n›n, 2002 y›l› a¤ustos ay›nda Beyaz Saray’a sundu¤u bir raporda “iflkencenin meflru gösterildi¤i” ortaya ç›kt›. Rapor, Washington Post Gazetesi’nde yer ald›. Rapordan baz› bölümleri, Amerikan hayranlar›na, Bat›’n›n ülkemizi demokratiklefltirece¤ini söyleyen mandac›lara ithaf ediyoruz. Türkiye polisini e¤itenler iflte bunlar! ‹flkencede ölüme karfl› ç›k›yor havas›yla gerçek yüzünü maskeleyen ABD budur! Okuyun ve bat› demokrasisinin tekellerin ç›karlar› için neler yapabilece¤ini görün:

Emperyalizm, sosyalizmin bask›lanmas› ile ortaya koymak zorunda kald›¤›, hukuk, insan haklar› kurallar›ndan kurtulmak ve yeni bir hukuk oluflturmak istiyor. Bu hukuk, her türlü zulmün tekellerin güvenli¤i için meflru görüldü¤ü bir hukuktur. ABD’nin 11 Eylül’den bu yana yapt›¤›, Avrupa’n›n itiraz ediyormufl gibi yap›p, yerleflmesini istedi¤i ve kendi ülkelerinde “anti-terör” yasalar› ile yapmaya çal›flt›¤› da budur.

“‹flkenceyi yasaklayan uluslararas› kurallar, terörle mücadele gözönüne

Her geçen gün, Sosyalizmin halklara kazand›rd›klar› daha da aran›r hale gelecektir.

“fiüphelinin fazla olmayacak ya da uzun sürmeyecek flekilde can›n›n yak›lmas› ille de iflkence olarak de¤erlendirilemez. ‹flkence say›labilmesi için, a¤›r fiziksel yaralanmaya, bir organ›n görev yapamaz hale gelmesine, hatta ölüme yol açmas› gerekir.” “‹flkence meflru müdafaa say›labilir. Böylece sorumlular› suçlanmaktan kurtulabilir.”

Yükten Kurtulma


Hayal, Karamsarl›k ve Gerçek BAK’›n Saraçhane eylemi ve Birgün’de iki yazar›n ruh hali ‹ki uç ruh halini gözler önüne seren iki yaz› var önümüzde. Biri, 4 Haziran tarihli Birgün Gazetesi’nde yay›nlanan Ayd›n Engin’in “Gel Bush, Sen Onlara Ald›rma, Gel!..” bafll›kl› yaz›s›. Di¤eri ise, ayn› gazetede 8 Haziran’da yer alan L. Do¤an T›l›ç’›n “‹yi ki Bush Gelmedi” bafll›kl› yaz›s›. Biri, hayal dünyas›nda, ayaklar› bu topraklara hiç basm›yor; ötekisi alabildi¤ine karamsar. Ayd›n Engin, BAK’›n Saraçhane’de 5 Haziran’da yapt›¤› eylem öncesi, eyleme ça¤r› niteli¤indeki “malum üslubu” ile yazd›¤› yaz›s›nda; “kentin dört köflesinden Saraçhane’ye akacak insanlardan, ‹stanbul'un bütün bar›flç›lar›n›n orada olaca¤›ndan, hatta ülkenin dört bir yan›ndan gücü yeten, yol paras› ç›k›flan bar›flç›lar›n da Saraçhane'de olaca¤›ndan” söz ediyor. Sonuç; Saraçhane’de 500 kifliyle yap›lan klasik bir BAK eylemi! (Ya da “flenli¤i”) Bu sonuçtan yola ç›kan Do¤an T›l›ç ise, karamsar bir tablo çizerek, kendince “neden kitlelerin gelmedi¤ini” soruyor. Ama asl›nda sorulan, sorgulanan bir fley yok.

“Neden 500 Kifli?” Kitlesel eylemlere kat›l›m konusunda, çok fley söylenebilir, bu ayr› bir konu. Do¤an T›l›ç da güya sorguluyor, ama gerçe¤e ulaflacak sorularla alakas› yok. Aksine, sorunun kendisi, kitlelerin neden BAK eylemine kat›lmad›klar›n›n nedenlerinden birini oluflturuyor. Diyor ki, “Yahu, hani öyle sert sol sloganlar falan atm›yoruz. Sadece solcular olarak da dökülmüyoruz ortal›¤a. Alt taraf› ‘Bush gelme’ diyoruz.” T›l›ç, üstelik halk›n ezici ço¤unlu¤u da Bush’a ve ABD’ye karfl›yken, bu tablodan flaflk›n ve karamsar. Dünya halklar›n›n bafldüflman›ndan “hesap soraca¤›z” diyemeyen bir sol kültür, siyaset tarz› nas›l yarat›ld›? Sol sloganlar yumuflat›ld›¤›nda, radikallikten, halklar›n meflru fliddetinden, isyandan, silahl› mücadeleden söz edilmedi¤inde kitleler ak›n ak›n gelmiyormufl demek ki. Ayd›n Engin’e dönüyoruz, o da ça¤r›s›nda “emperyalizme karfl› öfkeyi hayk›rma”ya ça¤›ram›yor. Eyleme bile de¤il, “flenli¤e” ça¤›r›yor. “Umudu” ise “bar›flç›lar”da. Demek ki, “ülkenin dört bir yan›ndan ak›n ak›n gelen bar›flç›lar” bu kadar! Kitlelerin apolitikli¤i, eylemlere neden kat›lmad›¤›na cevap aran›yorsa, uza¤a gitmeden hemen eylemi organize eden BAK’dan bafllanmal›. Mesela BAK Irak’ta ‹flgale Hay›r Koordinasyonu’ndan neden ayr›ld›? Hangi kayg›lar, grupçu hesaplarla Koordinasyon-

da bölücülük yap›ld›, biliniyor. Oligarfliye hofl görünecek, “bak›n örgütlerden, fliddetten ar›nd›k” denilecek, hem icazet kazan›lacak hem de güya kitleler ak›n ak›n gelecekti. Kuruluflu bile örgüt düflmanl›¤›n›n, “birey” kutsay›c›l›¤›n›n ilan›yd›; “BAK’da örgütlenmeler de¤il, tek tek bireyler olacak”t›. O, her fleye çare olacak flahane birey, BAK’a dönüp bakmad›. 12 Eylülden bu yana ayn› kafa, örgüt düflmanl›¤› yapt›. Halka, “aman örgütlere gitmeyin bafl›n›z belaya girer” propagandas› yap›larak korkutuldu. Elbette “12 Eylül bir silindir gibi geçti halk›n ve solun üzerinden”, ama bu her fleyi aç›klar m›? Sol ne yapt›? “Örgütlenelim” fliar›n› m› yükseltti? Hay›r, bugün BAK’da temsil edilen (ve edilmeyen) reformizm 12 Eylül’ün siyasi hedefi olan örgütsüzlefltirme, bireycilefltirme politikalar›na “sol”dan destek verdi. Oligarfli halk›n örgütlerden, örgütlenmeden uzaklaflmas› için terör uygularken, reformizm de örgüt korkusu yaymaya çal›flt›, bireyin propagandas›n› yapt›. Böylece kitleler devrimci örgütlere gitmeyecek, reformist örgütlere koflacakt›. Bu da olmad›. fiimdi bu propagandalar› yapanlar›n bafl›nda yer alan DY’nin liderlerinden biri, “köfle yazar›” s›fat›yla, “Halk içinde ‘örgüt’ün laf›ndan bile korkan bir ruh hali vard›r. Sol içinde de ‘örgüt’ kavram› yerine tek yanl› ‘birey’ olmay› fetifllefltiren, köylülü¤e, yoksullu¤a, emekçiye, mücadeleye... burun k›v›ran komformist bir ‘sol’ e¤ilim etkindir.” tespitleri yap›yor, ‘solu kurtarma” dersleri veriyor. Kim fetifllefltirdi, kim halka korkuyu yayd›, kim orta s›n›f solculu¤unu ak›ll› solculuk olarak formüle etti, kim devrimci tutsaklar için “ayn› mahalleden de¤iliz” dedi, kim devrimcilerin katledilmesi karfl›s›nda parti örgütlerine “acil acil acil.. sak›n soka¤a ç›kmay›n” talimatlar› yay›nlad›, kim “parti olmayan partiler” kurdu, kim “tembellik haklar›” ilan etti?... Bunlara cevap yok elbette! Sanki kimli¤i meçhul birileri yapt› ve aniden ortadan kayboldu!

Yüzbinler Meydanlara Nas›l Ç›k›yordu? Ayd›n Engin kitlelerin Saraçhane’ye akaca¤› hayallerini nereden yola ç›karak kuruyor; fiiddetten, örgütlerden ar›nd›¤›mda halk gelir diye düflünüyor. Daha do¤rudan bir ifade ile, devrim hedefinden, halk›n iktidar›ndan vazgeçdi¤inde kitlelerin gözünde “korkulmayan” olaca¤›n› ve ak›n ak›n arkalar›ndan gelece¤ini zannediyor. Ayd›n Engin gibileri, kafas› Avrupa’da, ayaklar› havada hayalcilerdir. Avrupa’da yüzbinler yürüyor, bizde de yürür, diye düflünüyor. Ne faflizm gerçe¤i, ne

Say› 6 33 13 Haziran 2004


Say› 6 34 13 Haziran 2004

faflizme karfl› halk›n nas›l örgütlenmesi, harekete geçirilmesi gerekti¤i sorunu yok kafas›nda. O, ça¤r› yapacak, kitleler koflacak! Anlamad›¤› flu; buras› Türkiye. Bir yan› Ortado¤u, öte yan› Asya. ‹flgallerin, emperyalizmin ve oligarflilerin zulmünün had safhada oldu¤u, halklar›n meflru fliddetiyle direnmekten baflka hiçbir yolunun olmad›¤› bir co¤rafya. Ama o, ülkemizin (aksakl›klar olsa da) demokratikleflti¤ine, AB’nin ülkemize demokrasi getirece¤ine inan›yor. Bunun için de zinhar halklar›n fliddetinden, direnmekten söz etmemek gerekir. Sadece “bar›fl” demek ve yeri geldi¤inde de oligarflinin meclisini “sevmek” gerekir.

gençlere... sitem ederek “Sen yoktun da ondan 500

“Ac› öz deneyimlerden sonra bar›fl› fliddetle savunamayaca¤›m›z›, bar›fl› sadece ve sadece bar›flç›l savunabilece¤imizi ö¤rendik biz.” diyor Ayd›n Engin, ancak o lanetledi¤i günlerde, halk›n tüm kesimlerinin yüzbinlerle meydanlara ç›kt›¤›n›n üzerinden atl›yor. Çünkü ifline gelmiyor. Yüzbinler nas›l ç›k›yordu meydanlara? 1970’lerden bafllayarak yükselen silahl› devrim cephesi ve halk›n bir çok kesiminde örgütlü devrimci güçlerdi halk› meydanlara döken. Bugün, hem halk›n fliddetini, hem örgütü lanetliyor, hem de “kitleler niye gelmiyor” diye yak›n›yor.

soluna bakmal›. Mesela, eflinin (Oya Baydar) roma-

Halk, Yan›nda Görmediklerini Niye Dinlesin?

gütlü olsun, neden her hangi bir bask›ya ve zulme

Kitleler niye gelsin, niye Ayd›n Engin’in ça¤r›s›yla soka¤a dökülsün? Devrimciler gibi, ça¤r›lar›nda emperyalizme karfl› halklar›n öfkesi okunmayan, hesap sormaya ça¤›rmayan, “zarars›z” ve neresinde büyük keramet keflfetti¤i belirsiz gayri-ciddi bir üslupla ça¤›r›yor diye mi? Hayat› boyunca “ada”lardan, bo¤azdaki evlerinden ç›k›p gecekondular›n çamurlu yollar›n› çi¤nememifl, emekçilerin içinde olmam›fl, onlar›n ac›lar›n› paylaflmam›fl, “ey kitleler flenli¤e gelin” diyor. Açl›kla, yoksullukla bo¤uflan, oligarflinin türlü türlü zulmü alt›nda inleyen kitleler neden “flenlik” yaps›n? Seni, ne açl›¤›nda, ne zulmün ortas›ndayken, ne infazlarda, ne katliamlarda yan›nda görmemifl ki, Susurlukçular tepesine kurflunlar ya¤d›r›rken, yan›bafl›nda olmam›fls›n ki; neden gelsinler? ‹flte en yak›n örnek; hapishanelerde 112 insan bu düzene karfl› canlar›n› ortaya koyarak flehit düfltü. Mücadele yöntemlerini onaylay›p onaylamamak ayr› bir tart›flma; peki Ayd›n Engin vb. “duyarl› birey” ne yap›yor? Bu vahfletin, zulmün karfl›s›nda ne dedi? Direnenlere küfretti, direnenlerin ailelerinin derneklerini ihbar etti. Neden gelsin kitleler? Evlatlar›n›n dizi dizi tabutlar›n› kald›r›rken yan›nda görmediklerine, omuzlar›n› o tabutlar›n alt›na koymayanlara niye inans›n? Ac›s›n›n, adaletsizliklerin, zulmün hesab›n› isterken, neden “flenlik” yaps›n?

kifliydik” diyor. Hala, kendine, daha do¤rusu anlay›fl›na bakm›yor. Bireyi nas›l kutsad›klar›n›, 12 Eylülden bu yana yaz›lar›, kitaplar›, dernek ve sendikalardaki propagandalar› ile, örgüt düflmanl›¤› yapt›klar›na, devrimcileri sendika ve demokratik kurumlardan tasfiye etmek için kimlerle kolkola girdiklerine dönüp bakm›yor. Bütün mesele demek ki, “kültürel yozlaflma”daym›fl. Do¤ru, bu bir yan›. ‹yi de, flahane birey budur iflte! Üstelik bundan yak›nan Ayd›n Engin, yozlaflma/yozlaflt›rma denildi¤inde dönüp önce sa¤›na n›ndaki karakterlerin hangi kültürel yozlaflmay› körükledi¤ini sorgulamad›¤› gibi, “mutlaka okuyun bu kitab›” diye tavsiye ediyor. Gençlerimiz sadece burjuva medyan›n propagandalar› ile yozlaflm›yor, bireycili¤in bata¤›na gönderilmiyor; daha tehlikeli olan›, “sol” maske ile, Oya Baydar’lar yozlaflt›r›yor, bireycilefltiriyor. Örne¤in, Baydar’› okuyan bir genç neden emperyalizme karfl› bir eyleme kat›ls›n ki? Neden örkarfl› ç›kman›n meflrulu¤una inans›n ve dirensin ki?

Marksizm-Leninizm Yoluna Geleceksiniz Sol’un nas›l kitlesellece¤i tart›fl›l›yor. Reformizmin dilinden düflürmedi¤i anahtar (çözüm) kavramlar› ise, “de¤iflim, dönüflüm”. Birgün yazarlar› da bu kavramlar› çok severler ve de¤iflim, dönüflümden en çok söz edenlerin ÖDP-DY oldu¤unu da en iyi onlar bilir. “De¤iflim, dönüflüm” denildi¤i her noktada, sol ad›na kitlelere sosyal demokrasinin empoze edilmesi, devrimden ve halktan uzaklaflma vard›r. 12 Eylülden bu yana “de¤iflim dönüflüm” denilerek bu noktaya gelindi, bugün sonuç ortada. Bunun sonu yoktur; “de¤iflim, dönüflüm” dedikleri, befl para etmez anarflistler ve Troçkistlerden al›nm›fl pespaye teorilerdir. Ç›kaca¤› yer kapitalizmin restorasyonundan baflkas› de¤ildir. Sol’un kitleselleflmesinin tek yolu, devrimci çizgidir, Marksizm-Leninizmin yoludur. Baflka yollar aramaya devam edenler, Leninist Parti’yi lanetleyerek Avrupa sivil toplumculu¤unu “parti” olarak sunanlar, ç›k›fl yolunu bulamaz ve “de¤iflip, dönüflerek” sosyal

fiahane Bireyleriniz Onlar

demokrasi bata¤›na do¤ru h›zla kulaç atmaya devam

9 Haziran tarihli yaz›s›nda da, iflçiye, memura,

ederler.


Polis, “A¤as›”n›n Arkas›ndan A¤l›yor Polis Teflkilat›'n›n 159. kurulufl y›ldönümü nedeniyle ç›kar›lan "Ça¤›n Polisi" adl› derginin son say›s›n›n kapa¤› Sak›p Sabanc› oldu. Sabanc›’ya methiyeler düzülen dergide, polis teflkilat›na katk›lar›ndan da bolca söz ediliyor. Sabanc›'dan “Polis A¤a” olarak söz eden ve sahiplenen polis, “Sabanc›'n›n ölümüyle, polis teflkilat›n›n en büyük koruyucu ve kollay›c›lar›ndan birisini kaybetti¤ini” belirtiyor ve flöyle deniliyor: “Polis, a¤as›n› yitirdi. Sak›p Sabanc›'n›n ölümü bizleri derin üzüntüye gark etti. Polis Koleji ve Polis Akademisi mezuniyet törenlerine kat›l›r, esprileri, neflesi ve yapt›¤› konuflmalar ile törenlere ayr› de¤er katard›. Birinci, ikinci ve üçüncü olanlara ödüller verir, ö¤rencileri çal›flmaya yönlendirirdi." Polis, a¤as›n›n ayr›ca Polis Akademisi ve Polis Koleji mezuniyet törenlerinde 1600 cumhuriyet alt›n›, 100 milyar lira para da¤›tt›¤›n› da aç›kl›yor. (6 Haziran 2004 Yeni fiafak) Bunlar yeni polislere kimlere hizmet etmeleri gerekti¤ini göstermek için da¤›t›lan rüflvetler, as›l polis teflkilat›n›n kayb› daha büyüktür. Sermayenin ç›karlar›n› korumak için ak›t›lan mil-

Susurlukçu “Milliyetçiler” Hep Pisli¤in ‹çinde Oldular Batman’›n eski valisi, Susurlukçu fiahin fiarman, rüflvet olarak Mercedes almaktan 6 y›l 3 ay hapis ve ömür boyu meslekten men cezas› ald›. Karar Yarg›tay taraf›ndan onand›. Tam da Susurluk devletine uygun. Susurluk’a hizmetin karfl›l›¤› Mercedes. Elbette bu arada “milliyetçilik”leri de dilden düflmez! Demirel’in “devlet rutin d›fl›na ç›kabilir” diyerek, her fleyin bilgileri dahilinde oldu¤unu itiraf etti¤i, Susurluk’un “kay›p silahlar›”n›n merkezinde olan vali istisna de¤ildir. “Milliyetçi” maskeli tüm Susurlukçular, katiller böyledir. Her türlü rüflvetin, fuhufl rant›n›n, uyuflturucu pazar›n›n içinde dirler. “Terör” demagojisi ile halka karfl› savafl›rken, bu pis iflleri ile kontrgerilla faaliyetlerini finanse ederler. Bu arada da “vatan millet aflk›na” ceplerini doldururlar. “Milliyetçili¤i” dilinden düflürmeyen, “vatan millet” edebiyat› yapan ‹stisnas›z bütün Susurlukçular› araflt›r›n, Vali’nin kiflili¤ini, icraatlar›n› bulursunuz.

yarlar›n haddi hesab›n›n olmad›¤› çok iyi bilinmektedir. Bu bir yana, polis Sabanc›’y› ne kadar da çok severmifl, gözlerimiz yaflard›. Hani, iflkencehanelerde, “neden devletin güvenlik güçlerine karfl› eylem yap›yorsunuz, yap›n Sabanc›lar’a, Koçlar’a yap›n” sözlerini hat›rlad›k da!!! Tavsiyemiz, Sabanc›’n›n mezar›n›n bafl›na uzun menzilli silahlar tafl›yan nöbetçiler dikmeleri ve her gün bir Emniyet Müdürü’nün yan›na bir imam da alarak, (polis cenazelerinin klasik imam› tercihdir) mezar›nda dualar okumtas›d›r. Gark olduklar› derin üzüntü böyle hafifler belki!b

Server Tanilli Gerçe¤i Görecek Mi? Bugüne kadar sol, sosyalist bilim adam› kimli¤i ile tan›nan Server Tanilli, bu dergiyi okudu mu bilmiyoruz, ama okumal›d›r. Bu ülkede zulmün bekçili¤ini yapanlarla ayn› duygu ve düflünceleri paylaflm›fl olman›n nas›l bir fley oldu¤unu da yazmal› köflesinde. Sermayeye düzülen methiyeler, insan› kimlerle yanyana getirir, s›r de¤ildir. Server Tanilli’nin tek örnek olmad›¤› da bilinmektedir. Umar›z flimdi yeniden düflünülür.

Susurlukçu “Milliyetçiler” Hep Pisli¤in ‹çinde Oldular Ankara Ticaret Odas›’n›n (ATO) yapt›¤› bir araflt›rmaya göre, mafya Susurluktan bu yana daha da büyüdü. Raporda; 100’e yak›n alanda mafyan›n faaliyet gösterdi¤i, mafya ekonomisinin cirosunun bütçenin yar›s›na yak›n oldu¤u, binlerce insan›n bu teflkilatlar içinde yer ald›¤› tespitleri yap›l›yor. ATO Baflkan› Sinan Aygün, mafyan›n son y›llarda Türkiye’nin “iç tehditlerinden biri” haline geldi¤ini de belirtiyor ve “sistemdeki aksakl›klar ve boflluklar›n sürekli suçlu ve ma¤dur üretiyor, iflsizlik, kentsel ve yaflamsal hizmet ve ihtiyaçlar›n yeterince karfl›lanamamas› sonucu mafya ekonomisi ur gibi büyüdü” diyor.

Mafya, devletin ve oligarflinin d›fl›nda de¤ildir. Bu sistemin parças› olarak kurumlaflt›r›lm›flt›r. Mafyan›n egemenli¤i, bafltan bu yana polis teflkilat› baflta olmak üzere devlet organizasyonuyla gerçekleflmifltir. Susurluk’ta nas›l kullan›ld›klar› çok iyi biliniyor. Bu tür kontra hizmetlerinin karfl›l›¤› nas›l önlerinin aç›ld›¤› da. Mafya, kara para sistemin üretti¤i bir pisliktir.

Say› 6 35 13 Haziran 2004


Polisin tutuklatma numaralar› (Komplo ve provokasyonlar›) AKP’nin polisinde, devrimci-demokrat kiflileri tutuklatmak, dernekleri kapatmak için numara çok. Komplo, provokasyon demiyoruz, çünkü onlar›n da bir “inceli¤i” vard›r, “k›l›f›na uydurma”da daha bir planlama vard›r. Oligarflinin polisinin böyle bir kayg›s› yoktur. Alabildi¤ine kaba, “kör gözüm parma¤›na” misalidir. Halkla, hukukla alay eden tam bir pervas›zl›k vard›r.

Tutuklama gerekçesi yarat›l›r Demokratik kurumlarda, mevcut yasalarla kurulmufl ve buna göre çal›flan derneklerde, dergilerde, kültür merkezlerinde çal›flan insanlar›n “yasad›fl› örgüt üyesi” gibi gösterilip, sahte belgelerle, komplo ve provokasyonlar tertiplenerek tutuklanmas›nda polisin mant›¤› fludur:

Say› 6 36 13 Haziran 2004

Bunlar devrimci! Öyleyse ne yap›p edip bunlar› tutuklatmal›, derneklerini kapatmal›y›m. Elinde hiçbir kan›t, belge, gerekçe yoksa ne yapacak? YARATACAK! Bu sahte belgeler, düzmece ifadeler, provokasyonlar, bir haydi bilemedin iki mahkeme sonra daha fazla hapishanede tutmaya yetmezse ne olacak? Önemli de¤il ki! Polis aynen flöyle düflünüyor; flimdi tutuklatay›m, üç-befl ay da olsa faaliyetini engelleyim de, gerekirse ç›kt›ktan üç befl ay sonra bir komployla yine tutuklat›r›m. ‹flte tutuklatma ve dernek kapatma numaralar›ndan bir kaç örnek: Zavall› birini bulur. Aldatarak, olmad› rüflvet vererek, daha olmazsa zorla, “ömür boyu F tipinde yat›r›r›z” tehditleriyle düzmece ifadeler haz›rlay›p imzalatt›r›r. Resmen kendisi yazar ve “haydi imzala” der ve imzalatt›r›r. Polis bilir ki, bu yeterli de¤ildir. Tutuklatmak için “daha fazla delil” gerekir. O zaman “delil yaratmaya” devam! Bir sonraki aflama, hedef kiflinin “üzerine ifade verdi” diyebilece¤i bir kaç zavall› kiflilik daha bulmakt›r. Bunun için demokratik eylemlerden daha önce gözalt›na al›n›p b›rak›lm›fl insanlar›n arflivleri, kiflisel bilgileri, iflkencecilerin sorgulardaki gözlemleri taran›r. “En uygun kifli” bulundu¤unda, bir bahane bulup gözalt›na al›n›r. Hat›rlanaca¤› gibi polis için bahane bulmak basit bir provokasyon iflidir. (Eskortluk yaparak s›n›ra kadar götürdükleri ve “benzinimiz bitti takip edemedik, kaçm›fl” dedikleri Susurlukçu faflist mafya Alaattin Çak›c›’ya yapmad›klar› flu meflhur

provokasyonlardan...) Birini tutuklatmak için zorla ifade mi alm›fl; sözkonusu kifliye hiçbir zaman, “ça¤r›” yapmaz; “flu konuda ifadenize baflvurulacakt›r” gibi bir tebli¤gat yapma tarz›nda yasal, hukuki yollar› kullanmaz. Üstelik hemen gözalt›na da almaz. Bekler, f›rsat›n› kollar. ‹stedi¤i zaman ve yerde, kendine göre kurgulad›¤› senaryoya uygun olarak gözalt›na al›r ve tutuklat›r. Bu “ifadeler” tutuklatmaya yetmezse, yasal bir kurumu ya da evi basar, bilgisayarlara el koyar, nas›lsa yaz› karakterinin anlafl›lmas› gibi bir sorunu da yoktur, istedi¤i “belgeyi” yazar ve “disket buldum disket” diye düfler ortaya. Disket dedi¤inize TÜB‹TAK taraf›ndan da bilimsel olarak “kan›t olamaz” denmifl olsa da, sorun de¤ildir. Tutuklayacak mahkemeler için bilimin hukukun önemi yoktur. Dün DGM idi yar›n ad› de¤ifltirilmifl DGM’dir ne de olsa. Disket adeta “hazine”dir. Sanki bas›lan yer “illegal örgütün merkez karargah›” gibidir. Meflhur diskette; Polisin tutuklatmak istedi¤i, demokratik kurumlarda çal›flan, evi, iflyeri, faaliyetleri bilinen ne kadar insan varsa; hepsi hakk›nda mutlaka “örgüt döküman›” vard›r. Hedef kiflilerin b›rak›n adlar›n›, soyadlar›n›, kod adlar›n›, göbek adlar› bile vard›r neredeyse. “Tedbirlidir” polis; ola ki, ayn› isimde baflka birisi vard›r, garantiye al›r. Bu komedi karfl›s›nda, dosya önüne gelen savc›, “bu ne kepazelik, böyle illegal örgüt mü olur?” demez, çünkü polis hukuksuzlu¤un öteki aya¤›d›r onlar. Provokasyonlar, komplolar genel olarak birlikte planlan›r, en az›ndan haberdard›rlar. Bu arada yüzlerce insan “diskette ad›n geçiyor” denilerek peyder pey gözalt›na al›nmaya devam eder. Disket “demoklesin k›l›c›” gibi sallan›p durur. Hele hiçbir hukukçunun; “disket delil de¤ildir, böyle örgüt üyeli¤i olmaz, hukuksuzluktur” demedi¤i bir ortam varsa, tepe tepe kullan›r meflhur disketi. “Örgüt üyeli¤inden” tutuklatamad› m›? Baflka numaralar› da vard›r polisin. Demokratik bir etkinlikte ya da mesela flehitlerin mezarlar›n› yaparken (Elaz›¤’da aynen yafland›) kameraya kaydeder. Bir bakars›n›z bir sivil polis itip kakmaya bafllar, baflka polislerin sesleri kar›fl›r araya; “flerefsiz polis”! Bir baflkas› slogan temposu dahi olmayan tarzda ba¤›r›r; “Kahrolsun ‹flkenceci Polisler!” Bu s›rada kamera hep kay›ttad›r. Kifliler gözalt›na al›n›r ve savc›n›n önüne kaset konulur: Buyurun size; “polise mukavamet”ten, “devletin polisinin manevi flahsiyetini tahkir ve tezyif”ten tutuklama nedeni! Polis numaralar›n› anlatmay› sürdürece¤iz.


‹fiTE SAHTE BELGELER! Bölüm - 2

29 may›s günü düzenlenen bas›n toplant›s› ile aç›klanan, polisin haz›rlad›¤› sahte belgelerin ilk bölümün geçen haftaki say›m›zda yay›nlamaya bafllam›flt›k. Bu hafta da, sahte belgelere dayan›larak, demokratik, yasal kurumlarda çal›flanlara yönelik gözalt›lar sürdü. Bu gözalt› terörüne, tutuklamalar gerekçe yap›lan sahte belgeleri kald›¤›m›z yerden yay›nlamaya devam ediyoruz. ***

15. BELGE 00098 seri numaral›, cemre 2 üst sayfa kodlu; “18.10.2003 cihan merhaba, 1- Duygu Eyginin... -fleklinde bafllayan- ...halledebildiniz mi." fleklinde biten not. BÖYLE B‹R NOT YOKTUR. Duygu Eygi, Celal Yayla adl› kiflinin yarg›land›¤› davada tan›kl›k yapmak üzere KEND‹ ‹STE⁄‹ ile mahkemeye gitmifl ve ifade vermifltir. Bu tan›kl›k ifadesinden sonra mahkeme hiç bir ifllem yapmazken polis taraf›ndan günler sonra, sokakta gözalt›na al›nm›flt›r.

16. BELGE 00765 seri numaras› ile bafllayan 00769 seri numaras› ile biten; "Merhaba, Bugünlerde s›kl›kla geçmifle gidiyorum...ve iflte otuz y›ll›k yaflama son noktay› koy (yaz› burada kesik devam› yok herhalde) fleklinde biten not hakk›nda: BU YAZI MUHARREM KARADEM‹R'‹ ANLATIYOR. MUHARREM KARADEM‹R'‹N GÖNDERD‹⁄‹ B‹R MEKTUPTUR BU... fiEH‹T OLMADAN ÖNCE, F T‹P‹ CEZAEVLER‹N‹N DENET‹M‹NDEN ÇIKARAK POSTA KANALI ‹LE GÖNDER‹LEN B‹R MEKTUP. EKMEK ADALET DERG‹S‹NDE YAKALANDI DEN‹LEREK ÖRGÜTSEL DOKÜMAN STATÜSÜNE SOKULMUfiTUR.

17. BELGE 00770 seri numaras›ndan 00772 seri numaras›na; “otomatik tabancalar.. -diye bafllayan- ...uzi” ile biten not. Dergi d›fl›nda bir çok yerde flimdiye kadar yap›lan silahl› ekip operasyonlar›nda yakalanm›fl olmal›. Böyle bir belge dergide yakalanmam›flt›r. Ayr›ca bu silah tan›t›mlar›na iliflkin tüm çizim ve anlat›mlar av ve do¤a malzemeleri satan tüm ma¤azalarda, silahlarla ilgili kitaplarda ve internette bulunabilir.

18. BELGE

TÜRK‹YE’DE HUKUK YOK MU!

00129 seri numaras› ile bafllay›p 00165 ile biten; “gözalt›nda örgütsel tav›r bafll›¤› ve korku meflruluk vs bafll›klar›” olan yaz›lar; Çeflitli yay›nlarda ç›km›fl yaz›lar›n derlenmesidir, SUÇ N‹TEL‹⁄‹ YOKTUR.

19. BELGE 00170 seri numaralar› malaga üst sayfa kodlu “15.12.2003... adnan 1- Son zamanlarda yap›lan operasyonlar ... -fleklinde bafllayan- ...seni tan›yan birisi varsa bildir iptal edelim...” fleklindeki not. BÖYLE B‹R NOT KES‹NL‹KLE YOKTUR. POL‹S YAZMIfiTIR.

Polis Sahte Belge Düzenleyip Dernek Kapat›yor, ‹nsan Tutukluyor

Sema Koç, Canip Tarhan... gibi isimler aç›k olarak kullan›lm›fl. Gizli bir örgütsel notun mant›¤›na bile ayk›r›; hem gerçek isimleri kullanacaks›n hem de ismi soyismi ile birlikte yazacaks›n. Bu Kemal Koçer'den flubede bask› ile al›nan ifadeye ek delil sa¤lamak amac› ile haz›rlanm›fl bir dosyad›r, ama burada da hata var. Kemal Koçer'in Sema Koç üzerine ifadesi yoktur. Sadece Canip üzerine ifadesi vard›r, polisin zoru ve bask›s› karfl›nda verdi¤i ifadede bile yoktur Sema Koç, ama polis eklemifl-

Say› 06 37 13 Haziran 2004


Emniyet Teflkilat› Taraf›ndan Ç›kar›lan Dergiden Al›nm›fl Yaz› Bile “Örgüt Belgesi”!!! 00172 seri numaras› ile bafllayan 00174 seri numaras› ile biten... “... Bilgi için genel bilgiler... insana özgü bir insan› di¤erinden ay›rdedebilecek...” -diye bafllayan- “...kullan›l›p at›lan eldivenler paket içinden ç›kar...” diye biten not. TEKNOLOJ‹K GÜVENL‹K ‹S‹ML‹, YASAL OLARAK SATILAN VE EMN‹YET TEfiK‹LATININ ÇIKARDI⁄I B‹R DERG‹DEN ALINMIfi YAZIDIR. tir. Canip'in sorumlusu Semad›r, ve Sema da geçmelidir ifadede. Kald› ki Kemal Koçer bu ifadesini reddetmifltir.

20. BELGE 00175 seri numaral› minen üst sayfa kodlu “Senem” bafll›kl› tarihsiz “...Minenin konuyla ilgili notu... 1-Ba¤c›lardaki kurumlaflma... -fleklinde bafllayan- “...Adnan ve F›rat'›n konudan haberi var.” fleklinde biten not. BÖYLE B‹R NOT YOKTUR. POL‹S YAZMIfiTIR. Mine gerçek isimdir. Gerçek isim örgütsel, gizli oldu¤u iddia edilen yaz›flmada kullan›lm›flt›r Mehmet Ünsal isimli flah›s flu anda itirafç›d›r, o bile itiraflar›nda “benimle iliflki kurmam›fllard›r” demektedir.

Say› 06 38 13 Haziran 2004

Adnan ve F›rat özel olarak eklenmifltir bu nota. Adnan Tekin Tangün, F›rat ise fiadi Özpolat olarak düzenlenmifltir notlarda, bu kurguya göre e¤er ki bir di¤er düzenlenen sahte belgelerde bir eksiklik olursa, ellerinde bir de itirafç› varken polis bir de bu itirafç›y› kullanarak Tekin ve fiadi’ye ceza verilmesini sa¤lamaktad›r. Her ikisinin de ceza almas›na iliflkin özel bir çabad›r bu.

21. BELGE 00188 seri numaral› sarma üst sayfa kodlu not “09.09.2003, F›rat merhaba 1- radikal gazetesinde ç›kan...” -diye bafllayan- “... Gülsen Salman’›n özgeçmifllerini yeniden gönderin.” fleklinde biten not. Böyle bir not yoktur, polis yazm›flt›r. D‹KKAT! 00189 seri numaral› sarma 1 üst sayfa kodlu not; Bu notu inceleyin, ayn› içerikli not, birisi iki madde (00188 seri numaral› sarma üst sayfa kodlu olan) birisi üç madde, yani bir madde eklenmifl hali var notun. Bu da 00189 seri numaral› oland›r, dosyalar›n üst ve alt k›s›mlar›na s›radan rastgele yaz›lan harfler bile ayn›d›r, yani birbirini tutmayan iki not, birisine ek de yapm›fl ama di¤erini ç›kartmay› unutmufl dosyadan.

22. BELGE 00176 seri numaral› perte üst sayfa kodlu “11.10.2003.. merhaba p›nar, 1.... Sulhi Dönmezer meselesine iliflkin...” -fleklinde bafllayan- “...bir sonrakide 3 kas›mda yap›lacakt›...” diye biten not. Bu not da üçüncü kez konulmufltur dosyaya. Di¤er iki not ile ilgili ayr›nt›l› de¤erlendirme üstte yap›lm›flt›r; ek belgelerle, gazete küpürleri do¤rul-

tusunda ise ayr›ca de¤erlendirilecektir

23. BELGE 00179 seri numaral› pruva üst sayfa kodlu “8.2.2004... p›nar merhaba, Mehmet Yayla...” fleklinde bafllayan- “...adnana devredece¤im anlafl›ld›...” diye biten not; BÖYLE B‹R NOT YOKTUR, KES‹NL‹KLE BÖYLE B‹R NOT YAZILMAMIfiTIR... Polis yazm›fl, herkese sorumluluklar vermifltir, örgüt kurmufltur, illegal komite kurmufltur polis. ‹stanbul Gençlik Derne¤ini kriminalize etmek amaçl›d›r.

24. BELGE 00180 seri numaral› belge... sabun 2 üst sayfa kodu ile, 29.12.2003 tarihli, “Davut merhaba kocaelindeki faaliyetler ile ilgili...” -fleklinde bafllayan- “...iliflkilerine bunu böyle söyle.” fleklinde biten not. BÖYLE B‹R NOT YOKTUR. POL‹S YAZMIfiTIR.

25. BELGE 00181 seri numaral›, flafak 3 sayfa kodlu, 20.02.2004 tarihli; “Senem merhaba 1-) Adnan gözalt›na al›nd›, tim1'e götürülmüfl...” -fleklinde bafllayan- “... önlemlerimizi ald›k.” diye biten not. BÖYLE B‹R NOT YOKTUR. POL‹S YAZMIfiTIR. Ayr›ca Adnan e¤er Tekin ise, Tekin 19 fiubatta gözalt›na al›nm›flt›r, 20 flubatta de¤il.

26. BELGE 00214 seri numaral› sempatik 5 üst sayfa kodu ile bafllay›p.....00222 seru numaras›na kadar; “01.09.2003; senem merhaba, Bilgi için Ender ve Velinin vasiyetini gönderiyoruz bunlar› eylem sonras›nda gerekli yerlere ulaflt›racaks›n›z... bir bölümü de dergide yaz› olarak ç›kacak haber gibi yani..” -fleklinde bafllayan- “...partimi ve halk›m› çok seviyorum.” fleklinde biten dosya hakk›nda; BÖYLE B‹R NOT DERG‹DE YAKALANMAMIfiTIR. ÇOK DAHA ÖNCEK‹ OPERASYONLARDA CANLI BOMBA OLARAK YANSE ED‹LEN CELAL YAYLA VE EYÜP BEYAZ ‹LE ‹LG‹L‹ GAZETELERE YANSIYAN B‹LG‹LER VE TAR‹HLER‹ B‹LE BUNU AÇIKLAMAYA YETER. Bas›na yans›yan bilgilere göre Celal YAYLA’ya zorla kabul ettirilen “DÜ⁄ÜNÜ KANA BULAYACAKLARDI” gibi süslü manfletlerle kamuoyuna yans›m›flt›r. Böyle bir notun “Seneme...” diyerek bir derginin genel yay›n yönetmenine eylem olmadan iletilmesi saçmal›kt›r. Madem bu insanlar eylem yapacaklar ve bu çok gizli bir eylemdir, neden eylem olmadan genel yay›n yönetmenine bilgi verilsin? Saçma ve anlams›z.

28. BELGE 00183 seri numaral› flafak 6 üst sayfa kodu ile “26.02.2004 senem merhaba ...Erdo¤an Kaldi ile il-


gili söyledikleriniz anlafl›ld›...” -diye bafllayan“bas›n aç›klamas› konusunda tamam yap›n.” fleklinde biten not.

larla ilgili yap›lan tüm protesto ve eylemlerde yer alm›flt›r. Defalarca gözalt›na al›nm›flt›r. Polis taraf›ndan çok bilinen bir insand›r.

“Adnan yerine Kevser baks›n...” deniliyor; neden gerçek isim yaz›ls›n. Sahtedir bu not.

fiehzade Boybafl, kardefli ‹pek Yücel DHKP-C gerillas› olarak flehit olmufltur, polis taraf›ndan bilinen bir insand›r.

“Adnan'›n ilk mahkemede ç›kaca¤›n› umuyoruz...”; Bu, Tekin Tangün'ün bir çok kuruma yazd›¤› mektuplarda kulland›¤› kendi ifadesidir, örne¤in Leman dergisinden Cezmi Ersöz'e yazd›¤› mektupda "avukatlar›m böyle diyor... ilk mahkemede ç›kars›n diyorlar" fleklinde ifadeler kullanm›flt›r. Erdo¤an Kaldi dosyas›nda geçifl flekli, Gülizar Kesici'ye yap›lan komplonun bir ad›m›d›r. “Senin üzerine de ifade varsa polis seni her an alabilir, Yeliz Türkmen'e yaz›flma ile ilgili bilgi ver, sen al›n›rsan yaz›flmay› idare edebilsin”... ADI SOYADI ‹LE YAZILMIfi Yeliz Türkmen. Yine flansa b›rakm›yor polis. Hangi Yeliz; bu Yeliz? fiu anda 1 Nisan operasyonu nedeni ile tutuklu olan iki tane Yeliz var. Olas› bir kar›fl›kl›¤› engellemek için ad› ve soyad› ile birlikte yazm›flt›r.

29. BELGE 00193 seri numaral› “seksek” üst sayfa kodlu “21.10.2003, senem merhaba, Bu notu F›ratla paylaflacaks›n... 1- istihbarat ç›kar›lacak hedefler konusunda... karakol olmaz hedef için... duyarl› kap›s› olan hiç bir yer olmaz...” -fleklinde bafllayan- “...tel 212 454 00 00” fleklinde biten not. Böyle bir not yakalanmam›flt›r bu bilgiler istihbarat nteli¤inde bile de¤ildir her türlü gazete ve internet aramas›nda bulunabilecek toplanabilecek adreslerdir sadece.

30. BELGE 00212 seri numaral› selamet 5 üst sayfa kodlu “03.09.2003... senem merhaba 1- Bahsetti¤imiz sahildeki tampona...” -fleklinde bafllayan- “...güvenilir olduklar›ndan hem fikiriz.” fleklinde biten not. BÖYLE B‹R NOT YOKTUR... KES‹N OLARAK POL‹S YAZMIfiTIR BU NOTU. Fadik Ad›yaman ve fiehzade Boybafl, hem bu kimlik isimleri ile hem de çevrede nas›l hangi isimle bilindikleri yaz›lm›flt›r, kimlik isimlerini komflular› bile bilmez bu insanlar›n. Ama polis iflini sa¤lama alm›fl, her iki isimlerini de yazm›fl. Bu kiflilere ait evlerde ise gösteriflli flekilde bas›nla tv'lerle gidip dedektörlerle arama yapm›fl ama hiçbir fley bulamam›flt›r. Sadece bu ev aramas›n›n flekli bile düflündürücüdür, polis aç›kça flov yapm›flt›r. Sadece basit bir flov de¤il ama savc›y› ve mahkemeyi etkilemeye yönelik bir bask›d›r ayn› zamanda bu flov. Fadik Ad›yaman, y›llard›r TAYAD'l›d›r. Görümcesi DHKP-C davas›ndan tutsakt›r, y›llard›r tutsak-

Bu kadar aleni insanlar›n evine silah saklanmas› iddias› ise tek bafl›na komiktir. Fadik Ad›yaman günlerce Ankara'da Abdi ‹pekçi park›nda tutsak yak›nlar›n›n oturma eyleminde kalm›flt›r. Her an polis taraf›ndan gözalt›na al›nabilecek ve defalarca Abdi ‹pekçi park›nda gözalt›na al›n›n bir insan›n evine silah saklanmas›n›n mant›¤› yoktur. Ve yine notta Yeliz K›l›ç'›n da bu kiflileri iyi tan›d›¤› yaz›lm›flt›r, yine ad› ile soyad› ile bir kiflinin daha ismi yaz›lm›fl ve bu kifli de bu silah saklama eylemine dahil edilmifltir. Yaland›r, böyle bir not yoktur, böyle bir silah saklama ifli yoktur veya tavsiye edilen kifliler de¤illerdir. Yeliz K›l›ç cezaevinden tahliye olmufltur. Amcas› Turan K›l›ç Buca hapishanesinde devlet taraf›ndan katledilmifltir.

31. BELGE 00213 seri numaral› sempatik 2 üst sayfa kodlu; “30.8.2003... f›rat merhaba; 1- Gülere ilet...” -diye bafllayan- “...adam› bulmaya çal›flacaklar.” fleklindeki not. BÖYLE B‹R NOT YOKTUR... BÖYLE B‹R NOT YILMAZ YAYINCILIK'TA YAKALANMAMIfiTIR...

Say› 06 39 13 Haziran 2004

32. BELGE Sera üst sayfa kodlu... (BURADA SER‹ NUMARASI YOKTUR) “senem, 20.11.2003 Mehmet Do¤an› manavlar›n orada görevlendirece¤iz...” -fleklinde bafllayan- “...ne yapaca¤›n› anlataca¤›z” fleklinde biten not. BÖYLE B‹R NOT YOKTUR, POL‹S YAZMIfiTIR. - Sürecek -

27. BELGE 00182 seri numaral› safak 5 üst sayfa kodlu “24.02.2004, senem merhaba, 1- Adnan tutukland›...” -ile bafllayan- “...psikilojik bask› yapmak istiyorlar.” fleklinde biten not. BÖYLE B‹R NOT YOKTUR. BUNU POL‹S YAZMIfiTIR... Not e¤er örgütsel bir notsa bile kendi içinde çeliflkiler vard›r. Birinci maddede “ERDO⁄AN KALD‹ ARKADAfi” denmifl; üçüncü maddede ise, “ERDO⁄AN KALD‹ DENEN HA‹N...” fleklinde geçmifltir... Aayn› örgütsel notta hem “ARKADAfi” hem “HA‹ND‹R”... Bu bile bafll›bafl›na bir çeliflkidir. F›rat; “üst düzey”, ama görevi belli de¤il, sadece “üst düzey”! Senem, Gülizar Kesicidir polise göre; “‹llegal...” Ne illegali; yasal bir derginin genel yay›n yönetmenidir Gülizar Kesici.


D‹SK Genel Kurulu Yap›ld›

Devrimci iflçiler, sözlerin takipçisi olacak! D‹SK 12. Ola¤an Genel Kurulu 5-7 Haziran tarihleri aras›nda, 400 delegenin 365'inin kat›l›m›yla, ‹stanbul Grand Cevahir Kongre Merkezi’nde yap›ld›. Yap›lan seçim sonucunda Süleyman Çelebi yeniden genel baflkan seçilirken, yeni yönetim flu isimlerden olufltu: Genel Sekreter Musa Çam, Genel-‹fl Genel Baflkan› Mahmut Seren, Birleflik Metal-‹fl Genel Baflkan› Adnan Serdaro¤lu, OLEY‹S Genel Baflkan› Kamer Aktafl, G›da-‹fl Genel Baflkan› Celal Ovat ve Lastik-‹fl Genel Sekreteri Nuri Serin. Çelebi’nin karfl›s›na aday olan Bank Sen Genel Baflkan Yard›mc›s› Altan Çar›kç› 15, liste d›fl›ndan yönetim kuruluna aday olan Bas›n‹fl Genel Baflkan› Kamil Kartal ise 58 oyda kald›.

Baflesgio¤lu’na Niye Cevap Verilemedi?

Say› 6 40 13 Haziran 2004

Musa Çam’›n aç›l›fl konuflmas›yla bafllayan kongrenin ‹lk günü; Süleyman Çelebi’nin d›fl›nda konuklar birer konuflma yapt›lar. Çal›flma Bakan› Murat Baflesgio¤lu’nun konuflmas› Emekli-Sen üyeleri taraf›ndan s›k s›k sloganlarla kesilirken, Baflesgio¤lu, grevlerini yasaklayarak masaya oturttuklar› Kristal-‹fl ve Lastik-‹fl’in “kendi özgür iradeleri ile” uzlaflt›klar›n› söyledi ve küreselleflmeyi, IMF programlar›n› savundu. IMF’ci, küreselleflmeci Baflesgio¤lu, EmekliSen’in tepkisini saymazsak, hak etti¤i tepkiyi görmedi. Baflesgio¤lu’na niye cevap verilemedi? Uzlaflmac›lar›n verecek cevab› yok çünkü. “Uzlaflt›k” dedi¤i Lastik-‹fl yöneticileri orada ve verecek hiçbir cevaplar› yoktur, çünkü söyledi¤i gibi sermaye ile uzlaflma yolunu seçmifllerdir. Umut Dan›fltay’a ba¤lanm›fl, iflçilerin en önemli silah› olan grev hakk› yok edilirken, direnifl yolu seçilmemifl ve uzlafl›lm›flt›r. Ayn› flekilde Baflesgio¤lu’nun D‹SK kongresinde aç›kça IMF program›n› aksatmadan sürdürece¤iz diyebilmesi ve bunu söyledi¤ine piflman edilmemesi, “uzlaflma” kültürünün geldi¤i nokta aç›s›ndan çarp›c›d›r.

Çelebi 1 May›s Tavr›n› Savundu Süleyman Çelebi, yapt›¤› konuflmada, 1 May›s’taki ayr›flmaya de¤inerek, “Olaylara flekilci yaklaflan, birlik kavram›n› fetifl haline getirenler ‹stanbul’da yap›lan 1 May›s mücadelesini kavrayamam›fllard›r” dedi. Çelebi, Emek Platformu’nu da elefltirdi. D‹SK mücadele tarihinden örnekler veren Çelebi, D‹SK’in etkisinin üye say›s›ndan ba¤›ms›z oldu¤unu belirtti ve toplu sözleflmelerden, hapishanelere, grev yasaklar›ndan örgütlenmeye kadar D‹SK’in “örnek tav›rlar ald›¤›n›” söyledi.

‹flçi, Mücadaleci D‹SK ‹stiyor ‹kinci gün delegelerin yapt›¤› konuflmalarda, D‹SK’in 12 Eylül sonras› aç›ld›¤›ndan bu yana iflçi s›n›f›n›n beklentilerine cevap vermeyen bir süreç izledi¤i, s›n›fa yönelik sald›r›lar karfl›s›nda D‹SK'in tarihine yarafl›r bir tav›r sergilenmedi¤i elefltirildi. Özellefltirmelerden, tafleronlaflt›rmaya, iflten ç›karmalardan IMF’ye karfl› mücadeleye bugüne kadar sergilenmeyen direniflçi, mücadeleci bir D‹SK’in ortaya ç›kar›lmas› gerekti¤i, bütün delegelerin ortak talebiydi. D‹SK’in nas›l bir D‹SK olaca¤› üzerinde yo¤unlaflan tart›flmalar, iflçi s›n›f›n›n beklentilerinin de bir yans›mas›yd›. Beklentinin, mücadeleci, direniflçi bir D‹SK oldu¤u tart›flma götürmez bir flekilde ortaya konuldu. Kongre Kararlar› Aç›kland› Üçüncü gün yap›lan seçimler öncesi tüzük de¤ifliklikleri ve karar tasar›lar› oyland›. Kongrede al›nan kararlar flu bafll›klar alt›nda belirlendi:

1-Sermaye egemenli¤ine ve emperyalizme karfl› mücadele, 2-Savafl örgütlerinin ve NATO zirvesinin protesto edilmesi, 3-Demokrasi ve temel özgürlükler için mücadele (Ba¤›ms›z, özgür ve demokratik bir Türkiye vurgusu yap›ld› ve iflkenceye, F tiplerine karfl› ç›k›lmas›, düflünce örgütlenme özgürlü¤ünün savunulmas› benimsendi.) 4-Sendikal hak ve özgürlükler için mücadele, 5-Kad›n sorunu ve kad›n iflçilerin haklar›, 64857 say›l› kölelik yasas›na karfl› mücadele, 7Emekçilerin Avrupas› için mücadele (AB’nin sermayenin ç›karlar›na paralel olarak dayatt›¤› politikalara karfl› ç›k›lmas›, sosyal devletin tasfiyesini hedefleyen giriflimlere karfl› mücadele ve AB Anayasas›’nda sendikal hak ve özgürlüklerin güvence alt›na al›nmas›, uluslararas› dayan›flman›n güçlendirilmesi.), 8-fiiddete, teröre ve savafla karfl› mücadele, 9-Daha iyi yaflam koflullar› için mücadele, 10-D‹SK Araflt›rma Enstitüsü’nün yeniden yap›land›r›lmas›, 11-Etnik ve kültürel zenginli¤imizin korunmas› için mücadele, 12Tarihsel ve do¤al zenginliklerin korunmas› için mücadele... Hangi “Eme¤in Avrupas›” Kongre kararlar›nda yer alan; “Eme¤in Avrupas›”, “fiiddete, teröre ve savafla karfl› mücadele” gibi, Türkiye ve dünya gerçe¤ini ifade etmeyen kararlar, özünde egemen s›n›flar›n ideolojik kuflatmas›n›n yans›mas›d›r.


“Eme¤in Avrupas›”, uzun süredir Süleyman Çelebi taraf›ndan dile getirilen bir kavramd›r. Reformist solun da, AB’cili¤ini yumuflatma k›l›f› olan bu kavram›n gerçekli hiçbir alakas› yoktur. AB’nin sermayenin ç›karlar› do¤rultusundaki dayatmalar›na karfl› mücadeleden söz edip, sonra “Eme¤in Avrupas›”ndan söz etmek, kendi içinde de çeliflkidir. AB’nin sermayenin ç›karlar›n› savunan bir örgütlenme oldu¤u gerçe¤ini bir flekilde göreceksin, ama AB üyeli¤ine de destek vereceksin. Bu, bir baflka kararda yer alan “ba¤›ms›z, özgür ve demokratik Türkiye” için mücadele ile de çeliflkiye düflmektir. AB’cilik mandac›l›kt›r, Avrupa emperyalizmin sömürgesi olmada daha ileri ad›mlar at›lmas›n›, göbekten ba¤lanmay› savunmakt›r ki, bunun “ba¤›ms›z Türkiye” ile ne ilgisi var?

kan›tlanmaktad›r. D‹SK, halklar›n meflru direnifllerinin yan›nda yer ald›¤›n› ve bunun karfl›s›nda gelifltirilen askeri sald›r›lar kadar, siyasi ve ideolojik sald›r›lar›nda da her türlü karfl›s›nda yer almal›d›r. “Sermaye egemenli¤ine ve emperyalizme karfl› mücadele”nin içeri¤i ancak böyle doldurulur. Devrimci ‹flçiler, Sözlerin Takipçisi Olacak

D‹SK’te, en az›ndan belli bir kesiminde varolan bu anlay›fl› baflka bir yaz› konusu olarak burada noktalarken, yine emperyalist propagandalar›n etkisiyle kararlar aras›nda yer alan “fiiddete, teröre ve savafla karfl› mücadele” konusuna da k›saca de¤inelim.

“Mücadaleci D‹SK” ad›na konuflmalar›n yap›lmas›, yönetimlerin sözler vermesi, D‹SK’in bir çok kongresinde yaflanan bir durumdur. Bu kongrede verilen sözlerin, s›n›f mücadelesi, hak ve özgürlükler için mücadele, “ba¤›ms›z, özgür ve demokratik Türkiye için mücadele” anlam›nda öncekilerden farkl› olup olmayaca¤›n› elbette pratik belirleyecektir. D‹SK’in uzun süredir Türk‹fl belirleyicili¤indeki kuflatmaya karfl› 1 May›s’ta bir ç›k›fl noktas› yakalam›fl olmas› elbette bir olumluluktur, ama her fley de¤ildir. Halk güçleriyle ittifaklar yapan, kararl›, taviz vermeyen bir mücadeleye yönelen D‹SK’in yarat›lmas› da bu sürecin ürünü olacakt›r.

“Terör”, emperyalistlerin ortaya att›¤› bir kavramd›r ve kast ettikleri, halklar›n meflru fliddetidir. Halklar›n meflru fliddetine karfl› ç›kmak, emperyalizmin egemenli¤ine onay vermektir. Emperyalizme karfl› mücadelenin tek yolunun halklar›n direniflinden, meflru fliddetinden geçti¤i, bugün art›k tart›flmas›z flekilde Irak’ta, Filistin’de ve dünyan›n bir çok bölgesinde yeniden ve yeniden

Devrimci iflçiler, baflta Çelebi’nin konuflmalar›nda dile getirdi¤i sözler olmak üzere, verilen sözlerin takipçisi olmal› ve yerine getirilmesi için bir daha ki kongreyi beklememelidir. Unutulmas›n ki, y›ldönümü yaklaflan 15-16 Haziran direnifli, o günkü D‹SK yönetiminin çok da istekli olmamas›na karfl›n, taban›n bask›s› ile al›nan direnme karar›yla yarat›lm›flt›r.

15-16 Haziran› anmak de¤il yeniden yaratmak zaman› 1967 fiubat›nda kurulan D‹SK, k›sa sürede iflçiler için umut olmufltu, önü kesilmeliydi. 1970’e gelindi¤inde, sermayenin sald›r›s›, Çal›flma Bakan› Seyfi Öztürk’ün "yak›nda D‹SK'in can›na ot t›kanacak" sözleriyle ilan edildi. 274 ve 275 say›l› Kanunlardaki de¤ifliklikle yap›lacakt› bu. D‹SK yayg›n kampanyas›, yasan›n meclise getirilmesini engelleyemedi. Hükümetle “diyalog”lar da sonuç vermedi. Fabrikalarda al›nan kararlar do¤rultusunda iflçiler eyleme geçti. 15 Haziran sabah› ‹stanbul, Kocaeli, Ankara ve ‹zmir'in caddeleri binlerce iflçinin öfkeli, sert, kararl› ad›mlar›yla sars›l›yordu. ‹flçiler o günün akflam›nda, 16 Haziran için Taksim'de birleflme karar› ald›lar. Taksim’e yürünecekti. 16 Haziran sabah› ‹stanbul ve çevresindeki tüm caddelerden nehirler gibi iflçiler ak›yordu. Nehirler denize, iflçiler Taksim’e kavuflacakt›. Taksim’e yürüyüfl bafllad›. Taksim'e giden tüm yollar asker ve polis barikatlar›yla kesildi. Barikatlar›n bir k›sm›, çat›flmas›z afl›l-

d›, ama iktidar emir vermiflti. Bir çok barikatta çat›flma ç›kt›. ‹flçiler, tafllarla, sopalarla, yumruklar›yla ve öfkeleriyle yürüdüler barikatlar›n üzerine. Çat›flmalar sonunda üç iflçi ve bir polis öldü. Çat›flmalar sürerken, gelecek destekleri önlemek için vapur seferleri iptal edildi, köprüler geçifle kapat›ld›. ‹flçilerin kararl›l›¤›n› herkes görmüfltü. D‹SK yönetimi de bu militanl›ktan ürkmüfl, radyolardan direnifli bitirme ça¤r›s› yap›yordu, ama etkisi olmuyordu. ‹ktidar yasay› geri çekmek zorunda kald›. ‹flçiler, haklar›na, sendikalar›na sahip ç›karak, iflçi s›n›f›n›n mücadelesi ve örgütlenmesi üzerinde oynanmak istenen oyunu bozdu.

Say› 6 41 13 Haziran 2004


D‹SK Kongresi/izlenim Erol Ekici (Ge-

Say› 6 42 13 Haziran 2004

nel-‹fl Örgütlenme Dairesi Baflkan›) Öncekilere nazaran canl› tart›flmalar›n yafland›¤›, delegelerin, D‹SK’in s›n›f mücadelesi perspektifi ile hareket etmesi gerekti¤ini, sermayenin sald›r›lar›na karfl› durmas› gerekti¤ini ifade eden konuflmalar›n yap›ld›¤› bir genel kurul oldu. Önceki genel kurullarda daha çok, kimin yönetimde, baflkan olaca¤› pazarl›klar› yap›l›r, liste kulisleri olurdu. Önceden Süleyman Çelebi üzerinde uzlaflma sa¤land› ve daha çok, ve önemlisi “nas›l bir D‹SK, nas›l bir mücadele anlay›fl›” sorular› tart›fl›ld›. Bu yan›yla olumluydu. D‹SK’in mücadeleci olmas›, sadece emekçilere yönelik sald›r›lara de¤il, hak ve özgürlüklere yönelik sald›r›lara karfl› durmas›, F tiplerindeki ölümlerden, halk kesimlerine yönelik sald›r›lara kadar her sorunu, kendi sorunu görmesi gibi noktalarda bir çok delege hemfikirdi. ‹lk kez, sözleflme yetkisi olan sendikalar aras›nda bu kadar çok genel baflkan yönetimde yer ald›. Bununla birlikte sendikalar›n kendi iç dinamikleri yans›d›. Genel-‹fl, Birleflik Metal-‹fl genel kurullar›nda mevcut yönetimlere muhalefet olarak ç›k›p kazanan ve geçen dönemde D‹SK yönetimi d›flarda kalan bu sendikalar, D‹SK'in k›s›r tart›flmalar›

aflma, birlikte yürüme iste¤i noktas›nda biraz daha öne ç›kt›. Daha farkl› bir yap›lanma ortaya ç›kt›. Sendikalar›n temsil düzeyi artt›, Bu, D‹SK'in gelece¤e daha güvenle bakmas›na, iflçinin sahiplenmesine neden olabilir. Bir di¤er nokta ise, 2004 1 May›s’›yd›. D‹SK, kimlerle birlikte hareket etmesi gerekti¤i konusunda do¤ru yapm›flt›, bu savunuldu. Bir anlamda kendine güveni geldi. Belki kongre hesaplar›yla yap›lan bir ç›k›flt›, denilebilir. Olabilir, ama önemli olan bu tavr›n sürdürülmesidir, samimiyet bu süreçte belli olur. Tabi, flunu da belirtmem gerek, “ben yapt›m oldu, gelin kat›l›n” tarz›nda olmamal›. Birlikte mücadele bu de¤il. D‹SK bundan sonraki süreçte gerçek ittifaklar›yla, gerçekten demokrasi, özgürlük isteyen ve bu u¤urda mücadele edenlerle birlikte yürümeli. Bunu diliyor ve inanmak istiyorum. Yinelemek gerekir ki, tart›flmalar›n yo¤unlu¤u, D‹SK'in bundan sonra ne yapmas› gerekti¤iydi. Birçok delege, sendika yöneticisi yap›lmas› gerekenleri, daha çok çal›flma yaflam›, özellefltime, tafleronlaflt›rma, iflten ç›karma, sendikal özgürlüklerle s›n›rl› bir bak›fl aç›s›yla konufltu. Bunlar da olmal›, ama yeterli de¤ildir. Genel-ifl ad›na yapt›¤›m konuflma bu anlamda, tüm ülke gerçeklerini kaps›yordu. Bu ülkedeki s›k›nt› sadece sendikal özgürlükler, özellefltirme, tafleronlaflma, ifl-

Ad›yaman’da KESK Mitingi: KESK 6 Haziran günü “Sendikal hak ve özgürlükler bölge mitingleri”nin ilkini Ad›yaman’da yapt›. Bölge illerinden memurlar›nda kat›l›m› ile yap›lan mitingte, 5 bin kifli “zafer direnen emekçinin olacak” sloganlar› ile yürüdü. Mitingte kitleye seslenen Sami Evren, ABD emperyalizminin Büyük Ortado¤u Projesi’ne de¤inerek, ‹stanbul’da yap›lacak NATO zirvesini protesto edeceklerini söyledi. AKP iktidar›n›n, hakk›n› arayan, demokrasi isteyen emekçilere bask› uygulad›¤›n› belirten Evren’in ard›ndan, kitle “ABD Ortado¤u’dan defol” sloganlar› att›.

SES’ten Bakanl›k Önünde Eylem: SES üyeleri 9 Haziran günü, Sa¤l›k Bakanl›¤› önünde yazar kasalarla eylem yaparak, “Ticarethane de¤il hastane,

ten atmalar da de¤il. Örne¤in cezaevleri var. E¤er bunlar› D‹SK devrimci mücadele ya da demokratikleflmenin bir parças› olarak görmüyorsa, yukar›da say›lanlar›n da önüne geçemez, bunlar bir bütün, hepsi emperyalistlerin, sermayenin sald›r›lar›. Hak ve özgürlüklerden söz ediliyorsa, bu konuda ne yap›ld›¤› sorgulanmal›. Sorgulamayacaksak, gelece¤e dönük temel hak ve özgürlükler mücadelesini bir bütün olarak görüp kavram›yacaksak, D‹SK yönetimi, geçmifl dönemlerdeki genel kurullarda oldu¤u gibi, çok fley söyleyip bir sonraki genel kurula kadar hiçbir fley yapmayan, anti-demokratik bir D‹SK yönetimi olacak. D‹SK bu sürece müdahale edebilmeli. Söylenenler böylesi bir mücadele sürecinde kan›tlanacakt›r. Sonunda herkesin istemi, beklentisi bu. Ama söylemde de¤il prati¤i ile D‹SK art›k bundan sonra ki süreçte s›n›f mücadelisinin, hak ve özgürlükler mücadelesinin ön saflar›nda cüretle yerini almal›. Örne¤in, NATO Zirvesi var. Kimlerle nas›l ittifaklar yap›l›p hareket edilecek, 1 May›s prati¤i göstermifltir. Mücadeleci, ad›na yarafl›r flekilde devrimci bir D‹SK’i yeniden yaratman›n önünün aç›lmas›n› diliyorum ve biz bunun takipçisi olaca¤›z.

Hastaneler halk›nd›r sat›lamaz” dövizleri tafl›d›lar.

Telekom’da Özellefltirmeye Geçit Yok: Haber-‹fl ‹stanbul 1 No’lu fiube üyesi Telekom iflçileri özellefltirmeye karfl› eylemlerinden birisini daha 8 Haziran günü yapt›. Gaziosmanpafla Telekom Müdürlü¤ü önünde yap›lan eylemde, özellefltirmeye karfl› direnifle haz›r›z denildi. Eyleme çeflitli iflçi ve memur sendikalar› da destek verirken, “Telekom Vatand›r, Vatan Sat›lamaz”, “Telekom’da Özellefltirmeye Geçit Yok”, “Savafla, Sömürüye, NATO’ya, BOP’a Hay›r” pankartlar› aç›ld›. ‹flçiler “Türk-‹fl Uyuma Halk›na Sahip Ç›k” sloganlar›yla Gaziosmanpafla Meydan›’na yürüdü ve burada bir aç›klama yapt›.


IMF Daha Fazla Yoksulluk ‹stiyor IMF, yeni bir teftifl için ülkemizde. IMF ile yeni bir anlaflma daha yapaca¤› kesinleflen iktidar, bir yandan “ekonomi iyiye gidiyor” derken, öte yandan IMF ile borçlar› ödemeyi ileri bir tarihe erteleme pazarl›¤› yap›yor. Bugünü kurtar, yar›n› yok et! Borç bata¤› böyle derinlefliyor. Örne¤in, Hazine, y›l›n ilk befl ay›nda, daha fazla vergi ve zamla, maafllara daha az art›fl politikas› ile öngörülenin üzerinde faiz d›fl› fazla elde etmesine karfl›n, geri ödedi¤i iç borcun yüzde 91.2'si kadar yeni borçlanmaya gitti. Buna karfl›n iktidar ne diyor? IMF’den baflka kurtuluflumuz yok! “Büyümek istiyorsan, borçlanman›n d›fl›nda seçenek yok” (Kürflat Tüzmen). ‹slamc› AKP’nin ekonomi politikas›nda emperyalist tekelleri daha da zenginlefltirmekten baflka bir hedef yok. Beyinlerinde bundan ötesi yok; daha fazla borç ve ne varsa sat›fla ç›karmak. Türkiye s›n›rlar› yetmezse, Amerikan borsas›na sat›fla ç›kar›yorlar. (THY, Erdemir ve Telekom) Borçlar› ödemekte zorland›kça yeni borç al›yor ve bunun için de ABD’nin Ortado¤u politikalar›nda daha da uflaklaflma diyetini gönüllü kabul ediyorlar.

IMF: Memuru Süründürün, Emekliyi Öldürün AKP’nin verdi¤i niyet mektubunun ard›ndan IMF’nin haz›rlad›¤› raporda, kamu kesiminde çal›flanlar›n ve emeklilerin maafllar›n›n yüksek oldu¤u belirtilerek flu isteklerde (emir) bulunuldu: “Personel harcamalar›n› k›s›n, emeklilik yafl›n› yükseltin, çal›flanlara enflasyon hedefinin alt›nda zam yap›n.” Patron örgütleri ile görüflmelerde, iflsizlik ve büyümenin yavafll›¤›ndan yak›nmalar üzerine IMF heyeti aç›kça belirtiyor: "Büyüme ve iflsizlik IMF’nin öncelik s›ralamas›nda de¤ildir.” IMF’nin önceliklerinin, emperyalist tekellerin isteklerini AKP’ye dikte ettirmek ve bunlar›n yerine getirilmesini sa¤lamak oldu¤u biliniyor. AKP’nin IMF politikalar› ile dayatt›¤› da IMF’nin öncelikleridir. ‹flsizlik ve yoksulluk AKP’nin de gündeminde de¤il.

ICFTU Raporunda AKP’nin ‹flçi Düflmanl›¤› Uluslararas› ‹flçi Sendikalar› Konfederasyonu (ICFTU) 2004 Dünya Raporu’nu yay›nlad›. Raporda, bir y›l içinde 129 sendikac›n›n öldürüldü¤ü, özellikle Kolombiya’da sendikac›lara sald›r›lar›n yo¤un oldu¤una dikkat çekildi ve “küreselleflme iflçi haklar›na zarar verdi” denildi. Raporun Türkiye’ye iliflkin bölümü ise, AKP iktidar›n›n iflçi düflman› yüzünü örneklerle bir kez daha ortaya koydu. Türkiye’de iflçilerin yüzde 84’ünün hiçbir sendikaya üye olmad›¤› belirtilirken, bunun sendikal örgütlenmeye tahammülsüzlü¤ün göstergesi oldu¤u dile getirildi. Patronlar›n sendikalar› ya

zay›flatmay›, ya da tümden tasfiye etmeyi istedikleri ifadelerine yer verilen raporda iflten atmalar›n yo¤unlu¤u ve özellikle cam sektöründeki tasfiyelere vurgu yap›ld›. Ç›kar›lan ifl yasas› da raporda de¤erlendirildi. Yasan›n, “reform” ad›yla ç›kar›lmas›na ra¤men, dayan›flma grevleri, genel grevler ve iflçilerin protesto niteli¤indeki üretimi yavafllatma eylemlerinin yasak oldu¤u, yapanlar›n cezaland›r›ld›¤›na dikkat çekildi. Birçok sektörde grev yasa¤› var denilen raporda, bu sektörlerin ILO sözleflmelerinde temel hizmetler aras›nda yer almamas›na ra¤men bu yasaklar›n konuldu¤u tespitine yer verildi.

Ö¤retmenevi’nde Grev Küçükçekmece Ö¤retmenevi’nde çal›flan ve D‹SK-OLEY‹S Sendikası’nda örgütlenen iflçiler, sendika hakkının tanınmaması üzerine grev kararı ald›lar. Karar 4 Haziranda Ö¤retmenevi kapısına as›ld›. Burada bir aç›klama yapan OLEY‹S Marmara fib. Baflkan› Sefer Erim, gerekçe dahi gösterilmeden yasal sendika haklarının tanınmadı¤ını söyledi.

Patron ‹flbirlikçisi Türk-Metal’e Protesto Erkunt iflçilerinin, D‹SK’e ba¤l› Birleflik Metal-‹fl’de örgütlenme çal›flmalar›n›n Patron ile iflbirli¤i yapan Türk-‹fl’e ba¤l› Türk Metal Sendikas› protesto edildi. Sendikalaflma çal›flmas› yürüttükleri için iflten at›lan iflçiler, “Kahrolsun sendika a¤alar›” sloganlar› att›. Birleflik Metal-‹fl Genel Örgütlenme Sekreteri Özkan Atar, Türk Metal’in daha önce Grammer’de oynad›¤› oyunu, burada da oynad›¤›n› belirtti.

Sendika Yasal Hak, Üye Olursan Ceza! Adana’da kurulu Yeni Önder Lojistik Firmas’nda çal›flan 12 iflçi, TÜMT‹S’e üye olduklar› için iflten at›ld›lar. Ayn› iflyerinde çal›flan iflçiler, sendika binas›nda düzenledikleri bas›n toplant›s›nda “haks›z yere iflten ç›kar›lan arkadafllar›m›za hiçbir ödeme yap›lmad›¤› gibi, sendikadan istifaya zorlanm›fllar, etmeyince de iflten ç›kar›lm›fllard›r” denildi.

Çukurova’da Eylem Çukurova Tekstil’de 15 ayd›r ücretlerini alamayan iflçiler, 8 Haziran günü, Çukurova Holdingi yöneticilerinden Samsa Karamehmet’in fabrikas› önünde oturma eylemi yapt›. Karamehmet, iflçilerin öfkesinden çevik kuvvet korumas›yla fabrikas›ndan ç›karak kurtuldu.

Say› 6 43 13 Haziran 2004


A yn› S afta

Say› 6 44 13 Haziran 2004

R›zgari’ye Neden K›z›yoruz?

May›s sonunda bas›na yans›yan haberler sonucunda “Kay›p” Aysel Malkaç’›n yaflad›¤›, onbir y›ld›r halk›, herkesi aldatt›¤› ö¤renildi. Aysel Malkaç bu büyük aldatmacas›nda tek bafl›na da de¤ildi. R›zgari taraf›ndan 3 Haziran’da yap›lan aç›klamadan da ö¤rendik ki; Aysel Malkaç, “kaybolduktan” iki y›l sonra, 1995’de “can güvenli¤inin tehlikede oldu¤unu belirterek” R›zgari’ye s›¤›nm›fl. R›zgari de ona “güvenlikli bir yer” temin etmifl. Bununla da yetinmemifl, “kayg› ve korku içindeki Aysel Malkaç’›n, “durumunun kamuoyunda bilinmemesi” iste¤ini de “anlay›flla” karfl›lay›p kabul etmifl. R›zgari, Aysel Malkaç’› “himayesine” alarak halk›n aldat›lmas›na ortak oldu¤unu gayet piflkince anlatt›¤› aç›klamas›n›, yine ayn› piflkinlikle flu sözlerle bitiriyor: “Kürt halk› tarih boyunca mazlumu ve ma¤duru her zaman sahiplenmistir. Kürt kamuoyunun Aysel Malkaç'› ve ailesini yanl›z b›rakmayaca¤›na inan›yoruz.” Halk› aldatan bir kaçk›n, “mazlum ve ma¤dur” ilan edilecek ki, R›zgari’nin yapt›¤› da “masum”laflt›r›labilsin! R›zgari’nin aç›klamas›, kimseyi ikna edememifltir tabii. Ony›ld›r böyle bir suçun orta¤› olman›n ne aç›klamas› olabilir zaten? “Malkaç’›n ve yak›nlar›n›n güvenli¤ini” düflünerek hareket ettiklerini söylüyorlar. Peki Aysel Malkaç için eylemler yapanlar, bu eylemlerde gözalt›na al›n›p iflkence görenlerin “güvenli¤i”ni niye düflünmemifller acaba? Devrimcilerin, demokratlar›n, hak ve özgürlük mücadelesi sürdürenlerin bu olay nezdinde zedelenecek olan “güvenilirli¤ini” niye düflünmemifller? Bunlara da bir aç›klama getiremeyecektir elbette R›zgari. Çünkü yapt›klar›, devrimci, demokrat ölçüler içinde, dürüstçe aç›klanabilecek bir fley de¤ildir. Aç›klayabilecekleri bir fley de yoktur; pis, kirli hesaplar›yla bu halt› ifllemifllerdir. R›zgari’nin yapt›¤›, bütün sol güçleri hiçe sayan, halk›, halk›n mücadelesini hiçe sayan bir anlay›flt›r. Bu anlay›fl vicdans›z ve adaletsizdir. Onun tek bir derdi ve hesab› vard›r; “PKK’yla rekabet!”. Grupçuluk ve rekabetçilik mikrobu, bünyesini öylesine esir alm›flt›r ki, hainleri, kaçk›nlar› sahiplenmekte, halk› aldatmakta hiç bir mahzur görmemifl, solun en hassas oldu¤u bir konuda böyle bir sorumsuzlu¤u, çirkinli¤i yapmakta tereddüt etmemifltir. R›zgari adl› grubu herkes bu tutumundan dolay› elefltiriyor. Herkes k›z›yor. Ve herkes, bu noktada hakl›d›r. Ama...

Ama, Aysel Malkaç olay›’nda R›zgari’ye sadece bizi oligarfli karfl›s›nda, devlet karfl›s›nda zor durumda b›rakt›¤› için mi k›z›yoruz? Yani böyle bir durum sözkonusu olmasayd›, R›zgari’nin Malkaç gibi bir kaça¤› sahiplenip saklamas› “normal” mi görülecekti? Kan›m›zca, e¤er bu olaydan sol için her boyutuyla ders ç›karacaksak, bu soru da sorulmal›d›r. Bu olay nezdinde Türkiye solu aç›s›ndan y›llard›r solu çürüten, sol içi iliflkileri tahrip eden yaklafl›mlar da sorgulanmal›d›r. Ne yaz›k ki Türkiye solunda böylesi “sahiplenmelerin”, hainlerin, kaçk›nlar›n birileri taraf›ndan “himaye edilmesinin” normal görüldü¤ü bir çok olay yaflanm›flt›r.

R›zgari, bu anlay›fl›n tekil örne¤i de¤ildir! R›zgari, provokatif tutum ve davran›fllar›yla, yay›nlar›yla, sol aç›s›ndan böyle tav›rlar sergilemesi fazla sürpriz olmayan bir harekettir. Ama mesele hainlerin, kaçk›nlar›n sahiplenilmesi, onlara kol kanat gerilmesi oldu¤unda, mesele R›zgari’yle s›n›rl› ele al›namaz. R›zgari’nin bu olayda sergiledi¤i anlay›fl, sadece R›zgari’ye özgü de¤ildir. Hainleri sahiplenmek, Türkiye solunda nicedir “normal” görülen, “mazur” karfl›lanabilen bir tutumdur. Mesele, Malkaç olay›nda bir anlamda “aldat›lan, ma¤dur edilen” durumdaki PKK’ya bakal›m. PKK, nerede bir kaçak, serseri varsa, onu sahiplenmekte ço¤u kez hiç bir mahzur görmemifltir. Say›s›z kaçak, PKK’ya “s›¤›nm›fl” ve PKK da, sözkonusu hareketlere bilgi verme gere¤i bile duymadan onlar› korumas›na alm›flt›r. Cezaland›r›lacak hainler, PKK’n›n bu anlay›fl›n› bildikleri için PKK’y› s›¤›nacak liman olarak görebilmifllerdir. Mesela, Malkaç olay›nda “aldat›lan”lardan biri olan ‹HD farkl› m›d›r? ‹HD’nin de örgütünden, yoldafllar›ndan, mücadeleden kaçan say›s›z kaça¤a, haine kucak açt›¤› herkesin malumudur. Yeter ki “örgütlere karfl›” olsun, “örgütlerden flikayetçi olsun”, ‹HD hemen birey haklar› ad›na onun avukatl›¤›na soyunmufltur. “Biz tüm insanlar›n haklar›n›n savunucusuyuz” saçmal›¤›yla, yoldafllar›n› katlettirmifl hainler, muhbirlik yapanlar, çeflitli biçimlerde ‹HD’nin himayesine mazhar olmufltur. R›zgari’yle ‹HD’nin mant›¤›n›n bir fark› yoktur. R›zgari de bir “insan”, bir “birey” olarak Malkaç’›n haklar›n› savunmufltur. Malkaç örgütüne, çal›flt›¤› kuruma karfl› ne yapm›fl olursa olsun “insan olarak tart›fl›lmaz haklar› vard›r” der ‹HD mant›¤› ve ekler: bu haklar›n bafl›nda da “yaflama hakk›” gelir! Mal-


kaç ve R›zgari de, “kendisinin ve yak›nlar›n›n can güvenli¤i” kayg›s›yla halka, çal›flt›¤› kuruma, hak ve özgürlük mücadelesi verenlere gerçe¤i aç›klamam›fllard›r. Tam ‹HD anlay›fl› iflte!

‹haneti himaye etmek, ihanete ortak olmakt›r Burjuvaziden al›nma “birey” ve “insan haklar›” anlay›fl›yla veya tamamen pragmatik, grupçu nedenlerle hainlerin himaye edilmesinin meflru görüldü¤ü noktada, Aysel Malkaç’a ve R›zgari’ye ‹HD’nin, PKK’nin yöneltece¤i tek elefltiri, kendilerini “oligarfli karfl›s›nda zor durumda b›rakmak”tan ibaret kalmaktad›r. Ama elefltiri bununla s›n›rland›r›ld›¤›nda da, buna benzer baflka örneklerin yaflanmas›n›n yolu da aç›k b›rak›lm›fl olmaktad›r. Malkaç olay›nda, R›zgari’nin tavr›nda bir bütün olarak mahkum edilmesi gereken “hainlerin, kaçk›nlar›n sahiplenilmesi, himaye alt›na al›nmas›” anlay›fl›d›r. Peki neden böyle bir fleye tevessül ediliyor?

Grupçuluk, rekabetçilik, faydac›l›k ve bunlar›n beraberinde getirdi¤i sorumsuzluk, ilkesizlik... Bir kaçk›n› saflar›na alarak baflka bir örgüte karfl› malzeme sa¤lamak, bir haini sahiplenerek oradan parsa toplamaya çal›flmak gibi basit, küçük ve ahlaks›z hesaplarla yap›lm›flt›r bu tür fleyler. Malkaç olay›n›n bu flekle bürünmesine de iflte bu anlay›fl yolaçm›flt›r. Hainler, örgüt ve mücadele kaçk›nlar›, hiç bir gerekçeyle himaye alt›na al›namaz. Herkes bunu anlamal› ve benimsemelidir. Hangi gerekçe uydurulursa uydurulsun, hainlerin himaye edilmesi, her zaman halk›n mücadelesine zarar veren, halka karfl›, devrimci örgütlere karfl› sayg›s›z ve sorumsuz bir tavra tekabül eder. Hainlerin himayesinin sonuçlar›, her zaman Malkaç olay›ndaki gibi “vahim” bir biçimde ortaya ç›kmasa da, özünü de¤ifltirmez. Hainlerin, kaçk›nlar›n sahiplenilmesi, k›sa veya uzun vadede, hep halk›n mücadelesine zarar vermifltir ve vermeye devam edecektir. Malkaç olay›nda, bu musibetten ç›kar›lacak ders, hainlerin hiç bir gerekçeyle himaye edilemeyece¤i olmal›, ve solda böylesi bir himayeyi meflru gören anlay›fllar kesin bir biçimde mahkum edilmelidir.

Reagan Öldü, Politikalar› Yafl›yor ABD'nin 40'›nc› baflkan› Ronald Reagan, 93 yafl›nda öldü. Emperyalistlerin ve onun döneminde Amerikan yeflil kuflak projesine hizmet eden islamc›lar›n bafl›sa¤olsun. Halklar onu unutmayacak! 1981-1989 y›llar› aras›nda, iki dönem ABD baflkanl›¤› yapan Reagan, emperyalistlerin sosyalist sisteme karfl› kurmayl›¤›n› yapm›flt›. Denilebilir ki, 8 y›ll›k baflkanl›¤› komünizme karfl› savaflla geçmifl, bunun için kontralar örgütlemifl, ülkeler bombalam›fl, karfl›-devrimci ayaklanmalar› k›flk›rtm›flt›. Hain Gorbaçov ile birlikte sosyalist iktidarlar›n y›k›lmas›nda önemli rol oynayan Reagan, emperyalist tekellerin dünya hakimiyetini sa¤lama konusunda, pervas›z politikalara imza att›. Bugün ABD baflkan› Bush, Reagan'›n politikalar›n› “teröre karfl› savafl” ad›yla sürdürüyor.

Reagan’›n Suç Sicilinden... Daha baflkan olmadan, sinema oyuncusu iken, ABD’de 1947’de yaflanan anti-komünist kampanyada, solcu, komünist sinema oyuncular›n› gizlice FBI’a ihbar etti. - Halklar›n sömürüye ve zulme karfl› tek umudu

olan sosyalizme karfl› kurals›z bir savafl sürdürdü. - Kendi ad›yla an›lan emperyalist yay›lmac› doktrinle halklara karfl› sald›r›lar. Karfl›-devrimciler, anti-komünistler bu doktrinle desteklendi. Ortado¤u’yu ele geçirme stratejileri bu dönemde oluflturuldu. Amerika’n›n islamc›lar› kulland›¤› “yeflil kuflak projesi” bu doktrinle hayata geçirildi. Afganistan’da islamc›lar, Angola, Kamboçya ve Nikaragua'da kontra örgütlenmeleri desteklendi. Grenada Adas› iflgal edildi. Nikaragua'da ve El Salvador'da halklara kan kusturan sa¤c› hükümetlere destek verdi ve katliamlar› do¤rudan finansa etti. - 1982'de, ‹ngiltere'nin Arjantin’e, Folkland Adalar› krizindeki sald›r›s›nda, ‹ngiltere Baflbakan› Thatcher'a destek verdi. - 1983'te, Karayip Adalar›’nda iktidar› solcular›n ele geçirmesinden sonra bu ülkeyi istila etti. - 1986'da Libya'n›n Trablus ve Bingazi flehirlerini bombalatt›. - 1986'da ‹ran'a silah satarak, al›nan 30 milyon dolar›n, Nikaragua'da kontrgerilla örgütlenmesine aktar›ld›¤› ortaya ç›kt›. Bu olay, tarihe "‹ran-gate" skandal› olarak geçti.Ronald Reagan’›n resmini koyarak, AYNI SAFTA köflesinen devam›na ayr› bir alan içinde yapal›m. Bafll›¤›n büyüklü¤ünü vb. ayarlars›n›z

Say› 6 45 13 Haziran 2004


Bir Siyasi Sürtü¤ün Cinsel Saplant›lar› Oya Baydar’›n paronayalar›n› ve devrim düflmanl›¤›n› romanlaflt›rd›¤› Erguvan Kap›s› adl› kitab› geçen say›m›zda tan›tm›flt›k. Bu say›da kitab› bir baflka yönüyle tan›tmaya devam edece¤iz. Baydar’›n burjuvazinin pespaye düflüncelerini “roman” diye satt›¤› bu kitab› övüp yere gö¤e s›¤d›ramayanlar›n nedense hiç sözetmedikleri bir yan›n› tan›taca¤›z afla¤›da. Biliyoruz, afla¤›daki sat›rlar› okurken bile zorlanacaks›n›z. Ama iflte “siyasi roman” diye pazarlanan bir kitapta yaz›l› bu sat›rlar. Ve daha önemlisi, “son y›llar›n en iyi roman›” diye, “ölüm orucunu, inançlar› tart›flma” ad›na piyasaya sürülen roman müsveddesini yazan kafan›n resmini veriyor bu sat›rlar. Biz sözü uzatmayal›m, okuyun, o resmi görün.. Say› 6 46 13 Haziran 2004

ÔÔÔ Oya Baydar’ın Pornografik Yazımı “‹nsanla, dünyayla, yaflamla 'meselem' oldu¤u için yaz›yorum.” (Radikal Kitap, Sema Uluda¤’la röportaj) diyor Oya Baydar. Bak›n bakal›m; afla¤›daki sat›rlar, hangi insani, dünyasal, yaflamsal meseleye parmak bas›yor? “Oya Baydar, yak›n tarihimize ›fl›k tutan bir roman yazm›fl.” diyor bir yazar da (Gamze Akdemir, Cumhuriyet Kitap). Bak›n bakal›m afla¤›daki sat›rlar, yak›n tarihimize nas›l bir ›fl›k tutuyor?

Sayfa 12-13; Roman›n bafl kahramanlar›ndan Teo anlat›yor: “Ç›t ç›karmamaya gayret ederek aral›ktan içeri bakt›m. Demir parmakl›kl› buzlu camdan s›zan günün son ›fl›klar›n›n alacakaranl›¤›nda, eski bir divan›n üzerinde ç›r›lç›plak yatan kad›n› ve onun üzerine e¤ilmifl adam› gördüm. Kad›n, ikonalardan, antika biblolardan, heykellerden ve bütün tablolardan daha büyüleyici, daha güzeldi. Odan›n karanl›¤a varan lofllu¤unda vücudu daha bir beyaz parl›yordu. Bir an, k›sac›k bir an, babam›n yeni buldu¤u antika bir mermer heykel sand›m, sonra annemi tan›d›m. ‹nliyor, mermer kalçalar›n› k›p›rdat›yor ve, "Daha, daha derine," diye üstündeki adama yalvar›yordu... Adam›n, "Orospum, kalta¤›m benim, kocan olacak ibne derine sokam›yor mu?" dedi¤ini duydum. ... eve koflarak döndüm. Üzerimde okul giysileriyle yata¤a girip yorgan› bafl›ma çektim. Annemin ç›plak vücudu, babam›n dükkân›nda o güne kadar gördü¤üm en güzel heykeldi ve üze-

rine abanm›fl adama do¤ru kald›rd›¤›, tuhaf bir iç ›fl›kla ayd›nlanm›fl yüzü, gördü¤üm bütün Meryem tasvirlerinden daha kutsal, daha anlaml›yd›.

... Cinselli¤in hayat›mda önemli bir yeri olmad›. Sa¤l›kl› biriyimdir, ama delikanl›l›¤›mdan beri, akl› fikri kam›fl›nda olan bir adam de¤ildim. ‹lk ›slak rüyalar›m› gördü¤ümden bu yana, cinsel arzular›m›n kabarmas›n› ve boflalmam› sa¤layan tek görüntü, annemin gizli odan›n lofllu¤unda parlayan vücudu ve, "Derine, daha derine," diye inlemesiydi.”

ÔÔÔ “Son yılların en iyi romanı”nın yazarının ensest fantazileri Sayfa 165: Oya Baydar’›n ““Ülkü’nün duygular› ve yaflanm›fll›klar anlam›nda benden çok fley var.” (30 May›s CNN Türk, Karalama Defteri) dedi¤i Ülkü anlat›yor. “Küçük oda bofl duruyor, kap›s›n› bile açmad›m," dedi Teo düflüncelerimi okumufl gibi. Sesi sevecendi, davetkârd›. Ona ilk kez o zaman al›c› gözle bakt›m. Otuz befl, hadi olsun olsun k›rk yafllar›nda görünüyordu... gerçekten 'cool' olan erkeklerin çekicili¤ine sahipti. Uzun zamand›r bir erkekle birlikte olmam›flt›m. Bilinçalt›m›n derinliklerine itmeye çal›flt›¤›m korku: cinselli¤i bir daha yaflayamamak, cinsel nesne kabul edilmemek, bedenin isteklerinin cevaps›z kalmas›, kad›nl›¤›n yafllanmas› ve ölmesi... ‹çimdeki karadeli¤i, k›sa süre için de olsa doldurabilecek fleyin bir erke¤in tensel yak›nl›¤› oldu¤unu seziyordum. Bütün yaflam›m boyunca ac›lar, kederler, çöküfller cinsel arzular›m› bast›raca¤› yerde alevlendirmifltir. T›pk› idama götürülen veya iflkence gören erkeklerde rastlanan ereksiyon gibi hayvani, içgüdüsel bir tepki, tensel yaflam›n sürmesine yönelik bir refleks. ... Adam› bafltan ç›kard›¤›m›, bu iliflkiye biraz kendine ra¤men sürükledi¤imi itiraf etmeliyim. ‹lgisizli¤i merak›m› atefllemiflti. Erkekten beklenen ad›m›, ellisini aflm›fl olgun kad›n pervas›zl›¤›yla ben att›m. Direndi¤ini, hatta korktu¤unu söyleyebilirim. Beni mahcup etmemek, k›rmamak için tutmufltu uzatt›¤›m eli. Neden Teo? fiimdi düflünüyorum da, yabanc›, geçici, uçucu oldu¤u için; belki gençli¤i yüzünden -her orta yafl› geçmifl kad›n›n yüre¤inde d›fla vurulmayan bir genç erkek özlemi yok mudur?... Bafl›n› gö¤süme gömüp meme uçlar›m› emmeye bafllad›¤›nda, cinsellik fleytan›n›n hangi igvas›yla, hangi dürtüyle, hangi sezgiyle 'o¤lum' diyorum. Ya hep ya hiç'e oynuyorum. Öteki mememi de a¤z›na uzat›rken, 'o¤lum' diye tekrarl›yorum. En büyük cinsel günah›n, tabunun haz dolu yollar›n› açacak anahtar sözcük oldu¤unu bilmeden.”


Sayfa 168: Ülkü anlatmaya devam ediyor: “Seviflirken 'o¤lum' dedi¤imde, k›sac›k bir an, film karesi donup kal›yor. fiimdi üzerimden kalkacak, allak bullak kaç›p gidecek ve ben sözel bir ensestin gerçek utanc›yla, yatakta yapayaln›z kalaca¤›m. Üzerimdeki vücudun a¤›rl›¤› önce bir an hafifleyip sonra beni ezmeye bafll›yor. Rumca birfleyler söyledi¤ini duyuyorum: 'Mama, manula mu, poli oreyaise mama'... Midem bulan›yor, ama tiksintiden de¤il en a¤›r cinsel günah›n verdi¤i haz yüzünden. Art›k, ne aynadan tavana yans›yan ›fl›k, ne bedenlerimiz, ne utanç, ne çekingenlik; sapk›n cinselli¤in kuyusuna birlikte yuvarlan›yoruz. Sevgiyle de¤il günah duygusuyla ba¤lan›yoruz birbirimize. Arad›¤›m›n, bekledi¤imin çok fazlas› bu. Seviflmeden baflka bir fley: tensel bir ç›lg›nl›k. Yorgunlu¤umuzu, mahmurlu¤umuzu üzerimizden atmadan sokaklara ç›k›yoruz. Kuledibi'ndeki katl› otoparka sürüklüyor beni. ... ‹lk kat›n en uzak köflesinin kuytulu¤unda ve karanl›¤›nda gemlemeye çal›flmad›¤› hayvansal bir arzuyla ulaflabildi¤i her yerimi öpüyor, okfluyor, ›s›r›yor. S›rt›m› beton duvara yaslam›fl, elleri ve bir kamaya dönüflmüfl organ› bol ete¤imin alt›nda hoyratça yolunu ar›yor. Art›k 'anne' demiyor, hiçbir fley demiyor; y›llard›r cinsel açl›k çekmifl bir mahkûm gibi, hedefine ulaflmaya çal›fl›yor. Otoparktan bafl›m dönerek, darmada¤›n ç›karken koluna yaslan›yorum.”

ÔÔÔ Yazarın düzgün bir kahramanı yok ki! Sayfa 354-355-357: “Babas›na afl›k” Derin anlat›yor: “Turgut Ersin cep telefonumdan arad›¤›nda Umut'u da al›p evden ç›kmak üzereydim. ... Yeflil tufla bast›m, sesini duyunca heyecanland›m, gö¤sümün ortas›ndan k›p›r k›p›r bir burgu bo¤az›ma gelip t›kand›. Babam, beklemedi¤im bir anda arad›¤›nda da ayn› garip heyecan›, ayn› coflkuyu duyard›m. ... Telefonu kaparken Umut'u birlikte götürmekten vazgeçtim ve o anda, bir dosta s›¤›nmaya de¤il bir erkekle buluflmaya gitti¤imi hissettim: benden en az otuz yafl büyük bir erkek. ... Her zamanki kadife pantolonu, kareli spor gömle¤i, bak›ml› sakal›, hafifçe k›rlaflm›fl saçlar›yla, b›rakt›¤›m gibiydi, özledi¤im gibiydi... Karfl›mda durup yana¤›mdan öpmek için hafifçe e¤ildi ya da ben öyle sand›m. Bafl›m› yana do¤ru çevirdim. Dudaklar› dudaklar›ma rastlad›. Sakal›n›n okflay›fl›n›, a¤z›n›n karanfille kar›fl›k hafif alkol tad›n› ve o hasret uyand›ran tan›d›k kokuyu -Davidoff (Derin’in babas›n›n kokusudur-bn)- yüzümde, a¤z›m›n içinde, vücudumun en gizli, en mahrem k›vr›mlar›nda hissettim. Gözlerimi kapay›p kendi içime döndüm, bedenimin iste¤ine b›-

rakt›m kendimi... Yer ayaklar›m›n alt›ndan kaymaya, sadece onunki de¤il kendi bedenim de kendi içime akmaya bafllad›. ... usul ve yumuflak sar›ld› belime. Küçücük bir k›zken babam da böyle sar›l›rd›, ürperdim...”

ÔÔÔ Beyninde herşey cinsellik merkezli Sayfa: 238: Derin, kocas› gerillaya kat›lm›fl, kendisi ölüm orucuna yatacak gecekondulu Güldal›’yla sohbetini anlat›yor: “Çarda¤›n alt›nda sohbet ederken, en çok Hüseyin'ini anlat›rd›. Sözcüklerinden f›flk›ran sevgi ve arzu selinin taflk›nl›¤›n›, bir erke¤e hem bedenle, hem yürekle duyulan kat›ks›z, koflulsuz aflk›n ve sonsuz güvenin gücünü kavramaya çal›fl›rd›m. "Peki, güzel seviflir miydiniz Güldal›? Hani flöyle dolu dolu..." "Güzel seviflmeden, bedenin yataktan uçmadan, kafan bulutlanmadan aflk olur mu hiç? Tabii güzel seviflirdik, utanma, sak›nma bilmeden. Bir bulufltuk mu ayr›lamazd›k. Sana olmad› m› hiç?" ... Kerem Ali’nin yak›fl›kl›, güçlü bedeni, seviflmelerimizin s›cak an›s› hâlâ etkileyiciydi, ama Güldal›'n›n Hüseyin'ine olan tutkulu aflk›n› kendi fliirli diliyle anlatmas›n› dinlerken, bazen kendimden bile utanarak, Kerem Ali ile seviflmelerimizi de¤il, Teo ile, Turgut Ersin'le seviflmenin nas›l olaca¤›n› düflünüyordum.”

Sayfa 351-352; Derin anlatmaya devam ediyor: “Güldal› birkaç gün daha direndi, sonra bir sabah söndü. ... Gö¤sünde kavuflan iskeletleflmifl ellerinin aras›na örgütün ve devrimin renklerini de¤il aflk›n, tutkunun ve özlemin resmini ilifltirdim. O anda içimi burkan, Güldal›'n›n ölümü de¤il erke¤ine duydu¤u sevgi, tutku ve özlemdi. ... Bunu kimselere söylemeye cesaret edemem, ama bence ölüm orucuna yatmas›; halk için, devrim için, örgüt için de¤il, as›l Hüseyin içindi. Erke¤inin sayg›s›n›, hayranl›¤›n› kazanmak istiyordu. Hüseyin'in yoldafllar›n›n gözünde yücelmek, onu erke¤ine yaklaflt›r›yordu. Ayn› savafla kat›lmak, ayn› saflarda olmak, kendini ayn› dava için feda etmek, seviflirken tatt›¤› bir ve bütün olma duygusunu yeniden yaflat›yordu. *** Ve bütün bu “al›nt›”lardan sonra, son olarak bir kez daha soral›m:

H›z›n› alamay›p porno kategorisine z›playan, beyninin her k›vr›m›n› esir alm›fl cinselli¤i “herkes böyle” diye meflrulaflt›rmaya çal›flan bu pespayeli¤in yazar›, hangi konuda hangi hakla söz sahibi olabilir ki?

Say› 6 47 13 Haziran 2004


Gençlik’den AKP ‹mam Hatiplileri Oyalama Takti¤ini Sürdürmek ‹stiyor yapaca¤›z” dedi. Tayyip, halk›n karfl›s›na sadece oylar›n› almak ya da azarlamak, afla¤›lamak için ç›kar, protesto eden ‹mam Hatipli de¤il de baflka bir kesim olmufl olsayd› da coplar› ve gözalt›lar› devreye sokard›.

Say› 6 48 13 Haziran 2004

‹ktidar olduktan sonra, ilk kez ‹mam Hatipliler, AKP’yi protesto etti. YÖK yasas›nda geri ad›m atan Tayyip Erdo¤an, 4 Haziran günü, AKP ‹stanbul ‹l Baflkanl›¤›'na gelirken Sultanbeyli ‹mam Hatip Lisesi'nden bir grup ö¤renci ile veli taraf›ndan protesto edildi. Erdo¤an, görüflme isteklerine dönüp bakmazken, bir heyet TBMM Milli E¤itim Komisyonu Baflkan› Tayyar Alt›kulaç ile görüfltü. Yalvaç'ta aç›l›fla kat›lan MEB Hüseyin Çelik de iki türbanl› k›z taraf›ndan protesto edilince, “Unutmufl de¤iliz. Bu haks›zl›¤›n, bu zulmün giderilmesi için bundan sonraki süreçte de gere¤ini

Türban ve ‹HL’leri kullanarak bu kesimin oyunu çalan AKP, oy deposunu korumak, aldatmaya devam etmek istiyor. Sanki yapt›klar› bir fley varm›fl gibi, “bundan sonra da gere¤ini yapaca¤›z” diyerek, beklenti yaratma takti¤i uyguluyor. ‹mam Hatipliler, Türbanl› k›zlar›m›z; AKP hiçbir zulme, bask›ya karfl› de¤ildir. Yapt›¤› bütün manevralar sadece oy ve iktidar koltu¤u içindir. Dini Amerika’n›n hizmetine sunan, islamc› kimli¤ini emperyalizmin ç›karlar› için kullananlar›n hiçbir inanca sayg›s› yoktur. Aldanmay›n, kendinizi kulland›rmay›n. Hak ve özgürlüklerinizi sadece mücadele ederek, direnerek alabilirsiniz.

“Kitap satmay›n, esrar sat›n!” Manisa'n›n Soma ‹lçesi'nde her y›l geleneksel olarak düzenlenen Kara Elmas fienlikleri'nde band›rolsüz kitap satt›¤› gerekçesiyle 8 kifli polisce gözalt›na al›nd›. Soma Emniyet Müdürü’nün kitap satanlara tavsiyesi ise, “gidin eroin sat›n, esrar sat›n, herfleyi yap›n, ceza almazs›n›z. Ama kitap satars›n›z!...” oldu.

Kazanl›’da fienlik 7 Haziran akflam› Mersin’in Kazanl› Beldesinde "Biber fienli¤i" yap›ld›. Yerel gruplar›n da yer ald›¤› flenli¤e Edip Akbayram ve Haluk Levent kat›ld›. Yaklafl›k 10 bin kiflinin izledi¤i flenlik büyük ilgi gördü. En son sahne alan Edip Akbayram her türküsünde toplumsal sorunlara de¤inerek, NATO'yu ve emperyalizmi protesto etti, “Bush'lar›n, kapitalizmin olmad›¤› bir dünya istiyoruz” dedi.

Soruflturma Terörü Gençli¤in mücadelesini sindirmek için baflvurulan soruflturmalar gündemden hiç düflmüyor. Buna ra¤men, soruflturma terörü gençli¤in halk için bilim, halk için e¤itim mücadelesini engelleyemiyor. Trakya Üniversitesi’nde Bahar fienlikleri’nde gençli¤e sald›r› için polis ve jandarmay› okula ça¤›ran rektörlük, flimdi de 105 ö¤renci hakk›nda soruflturma açt›. Afifl ast›klar› ve Mimarl›k-Mühendislik Fakültesi’ni tahrip ettikleri gerekçesiyle aç›lan soruflturmalarda, isim listelerinin polis taraf›ndan haz›rland›¤› belirlendi. Üstelik listede, o gün kentte dahi olmayanlar var. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde 45 devrimci-demokrat ö¤renci hakk›nda, may›s ay› sonunda bafllat›lan soruflturma sonuçland›. Bütün ö¤rencilere cezalar verildi; 30 ö¤renciye “uyar›”, 15 ö¤renciye 1 hafta ve 1 yar›y›l aras›nda de¤iflen cezalar verildi. 9 Eylül Üniversitesi Buca E¤itim Fakültesi Dekanl›¤›, 25 ö¤renci hakk›nda, hukuksuz kimlik kontrolüne tepki göstermek, müzik ve fliir dinletisi, protesto düzenlemek gibi nedenlerle soruflturma açt›.

Faflist Sald›r› 3 Haziran günü Sosyalist Demokrasi Gençli¤i’nden bir ö¤renci, E¤itim Fakültesi’nde faflistlerin sald›r›s›na u¤rad›. 4 Haziran günü de Gölbafl› Kampüsü’nde devrimci demokrat ö¤rencilere sald›ran faflistler sat›rla, sopalarla sald›rd›. Bir ö¤renci ald›¤› sat›r ve sopa darbeleri sonucu Acil Servise kald›r›ld›. Gençlik, hastane önünde toplanarak, buradan G.Ü. Beflevler kampüsüne yürüdü. Faflist örgütlenmenin en yo¤un oldu¤u Beflevler’de yolu trafi¤e kapatarak “Gazi faflizme mezar olacak”, “Türkefl’in itleri y›ld›ramaz bizleri” sloganlar› atan ö¤renciler, Beflevler metrosuna kadar yürüdüler.


Dünya’dan Referandum karar› ve Chavez’e büyük destek

Amerikanc›lar yenilecek Amerikanc›lar›n baflar›s›z darbeleri, halkç› devlet baflkan› Chavez’i devirmek için baflvurulan kontra yöntemler, ABD’nin bask›lar› ve milyonlarca yoksulun devlet baflkan›n› sahiplenifli; Venezüella yeni bir sürece giriyor. Amerikanc› muhalefetin, referandum için gerekli imzay› toplad›¤› belirtilerek a¤ustos için referandum karar› al›nd›. Chavez, Amerikanc›lara meydan okurken, 7 Haziran’da Baflkent Caracas’ta yap›lan ve onbinlerce yoksulun, iflçinin kat›ld›¤› mitingte Chavez’e destek verildi Sokaklar›n t›kl›m t›kl›m doldu¤u ve Bolivarc› devrimin simgesi olarak görülen k›rm›z› bereli insan seli oluflan gösteride Hugo Chavez, halka seslendi. “Chavez Gitme” sloganlar› aras›nda konuflan Chavez, referandumdan zaferle ç›kaca¤›n› belirterek, “Amerikanc›lar en büyük yenilgiyi tadacaklar” dedi. Toprak reformu ve zengin petrol gelirlerinden halka ilk kez bu oranda pay ayr›lmas› gibi uygulamalar› ile, yoksullardan yana bir yönetim kurmaya çal›flan Chavez’e halk›n deste¤inin giderek art›¤›, yap›lan anketlerle ortaya konuluyor.

Avrupa ve ABD’de ‹flgal Karfl›t› Gösteriler Normandiya Ç›karmas›’n›n y›ldönünü törenleri için Avrupa’ya gelen ve “Avrupa’y› kurtaran Amerika” yalan›n›, bugünkü iflgalci, iflkenceci politikalar›n› gizleme arac› olarak kullanmak isteyen Bush, hiç de böyle karfl›lanmad›. Tam tersine ‹talya ve Fransa’da yüzbinlerce insan, “Terörist Amerika” sloganlar›n› hayk›rd›. ‹talya’da düzenlenen ve Komünistlerin, sendikalar›n öncülük etti¤i yürüyüflte onbinlerce kifli, ABD iflgalini lanetledi. Paris'te Bastille Meydan›’nda 5 Haziran günü toplanan onbinlerce kiflinin ortak slogan› ‘En büyük terörist Bush'tur, Bush'u Durdurun’ idi. Filistin ve Irak bayraklar›n›n tafl›nd›¤›, iflgalin derhal sona erdirilmesinin istendi¤i yürüyüfl s›ras›nda Türkiye'li devrimci örgütler de ortak bir pankart arkas›nda kortej oluflturdu. "Irak'taki Emperyalist ‹flgale Son, Halklar›n Direnifli Terörizm De¤ildir" yaz›l›, Resistanbul 2004 imzal› pankart tafl›nd›. Parti ve Cephe bayraklar›n›n dalgaland›r›ld›¤› yürüyüflte, HÖC’lüler de, 1 Nisan operasyonu hukuksuzlu¤unu teflhir eden 300 bin el ilan› da¤›tt›lar. Amerika’da, Washington ve San Francisco kentlerinde yürüyen onbinlerce Amerikal›, “Filistin, Afganistan, Irak ve Haiti’deki ‹flgali Durdurun” slogan›yla yürüdü. ‹srail’in Bat› fieria ve Gazze’yi iflgal etmesinin 37. y›ldönümü olan 5 Haziran’da yap›lan protestolarda iflgal ve emperyalist politikalar elefltirildi. Protestolar› düzenleyen ANSWER adl› örgüt, yapt›¤› aç›klamada, “Gerçek teröristler, Bush, Rumsfeld ve Cheney’dir. Bunu tüm dünyaya gösterece¤iz” dedi.

2. Avusturya Sosyal Forumu 3-6 Haziran tarihlerinde Linz Kenti’nde, çeflitli parti, örgüt ve sendikan›n kat›ld›¤› 2. Sosyal Forum yap›ld›. Foruma Türkiye'den Cephe Enternasyonal ve HÖC kat›ld›. Forumda, 250’nin üzerinde çal›flma atölyesi, birleflik forumlar, enformasyon standlar›, film gösterimleri, sergiler, okumalar, performanslar ve eylemler gerçeklefltirildi. DHKC Enternasyonal'in açt›¤› standda oligarflinin vahfletini ve devrimcilerin direniflini anlatan materyaller ile, NATO Zirvesi’ne karfl› bildiriler yer al›rken yap›lan panellerin bafll›klar› flunlard›: DHKC Enternasyonal’in de konuflmac› oldu¤u 'Faflizm dün ve bugün'; 'Filistin, Anti-Semitism ve antikapitalist hareketi'; 'Venezuela'dan elinizi çekin'. Irak ve Filistin'deki iflgali protesto, AB anayasas› ve askerileflmeye karfl› kampanya konular›n›n yo¤un tart›fl›ld›¤› toplant›larda, Resistanbul 2004'te yeralan HÖC temsilcisi de, NATO Zirvesi’ni, emperyalistlerin gündemini anlatt›. Avrupa’n›n deste¤iyle yap›lan 'DHKP-C operasyonu'na yer verilen konuflmalarda, NATO öncesi bask›lar da anlat›ld›.

Berlin’de Etkinlikler Berlin'de May›s ay› sonunda, iki ayr› etkinlik düzenlendi. “Sosyalizm günleri” ve “Rosa Lüksemburg Günleri” ad›yla düzenlenen etkinliklere, Avrupa HÖC de kat›ld›. Her iki etkinlikte de aç›lan standlarda ölüm orucu direnifli, Avrupa’n›n bir çok yerinden gelen kat›l›mc›lara anlat›ld›. Alternatif ‹leri’nin (SAV) düzenledi¤i “Sosyalizm günleri” çerçevesinde iki gün boyunca de¤iflik bafll›klar alt›nda paneller yap›ld›. Irak panelinde SAV ve Irak ‹flçi Komünist Partisi temsilcilerinin “‹slam fundamentalizmine” vurgu yaparak, direnifli, feda eylemlerini yarg›lamas›na, Junge Welt yazar› Rüdiger Göbel ile HÖC temsilcisi karfl› ç›kt› ve direnifl cephesinin büyütülmesine ve iflgale dikkat çekti. HÖC temsilcisi konuflmas›n›n bir bölümünü de NATO Zirvesi’ne ay›rarak ‹stanbul’a ça¤r› yapt›. “Rosa Lüksemburg Günleri” ise Linksruck (Sol Dönüflüm) taraf›ndan Berlin Teknik Üniversitesinde düzenlendi. Genifl kat›l›m›n oldu¤u konferansta Kapitalizm, globalleflme, savafl ve iflgal karfl›t› hareket konular›nda oturumlar düzenlendi. HÖC temsilcisi yapt›¤› konuflmada, NATO ve ‹stanbul Zirvesi’ne de¤inerek protestolar›n desteklenmesi ça¤r›s› yapt›.

Say› 6 49 13 Haziran 2004


kahramanlar ölmez

Abdullah MERAL Haydar BAfiBA⁄ Fatih ÖKTÜLMÜfi Hasan TELC‹ Haziran 1984

12 Haziran - 18 Haziran fiehitlerimiz ‹pek YÜCEL (Özlem) Metin KESK‹N (Cafer) 14 Haziran 2003

Tokat Refladiye ilçesi Küngür (Yuvac›k) Köyü k›rsal›nda oligarflinin askeri güçleriyle DHKC Karadeniz Bölge Komutanl›¤›’na ba¤l› gerilla birli¤i aras›nda ç›kan çat›flmada flehit düfltüler. ‹pek Yücel, 1965 do¤umluydu. Tokat, Almus Çamdal› Köyü’nde geçen 25 y›ll›k yaflam›n›n ard›ndan 1990'da Armutlu'ya geldi. Armutlu onun devrimci do¤um yeri oldu. Direnifller içinde devrimcileflti. “‹lkokulu bitirdikten sonra '90a kadar hiçbirfley okuyup, yazmayan” ‹pek, '93’te Armutlu komitesindeydi. 1994’te gerillaya kat›ld›. Sivas ve Tokat yöresinde savaflt›. Metin Keskin, aslen Sivas’l›yd›; Ailesi ‹stanbul’a tafl›nm›flt›; 1969’da Okmeydan›’nda dünyaya geldi. Bir emekçi olarak yaflad›. Devrimci hareketle örgütlü iliflkisi 1998’de bafllad›. Nurtepe’de faaliyetlere kat›ld›. Devrimci hareketle illiflki kurdu¤unda 30’una yak›nd› yafl›. Bir delikanl›n›n coflkusuyla içine girmiflti kavgan›n. K›sa bir tutsakl›k sonras› 1998’de gerillaya kat›ld›.

Alp ASLAN Dursun ÇAKIR Songül ERKUfi 15 Haziran 1998

1984 Ölüm orucunda flehit düfltüler. Cuntan›n yar›m b›rakt›¤›n› tamamlamak için hapishanelerde sald›r›ya geçen, TTE’yi dayatan ANAP iktidar›n›n sald›r›lar›n› püskürtmek, plan›n› bozmak için 1984 Nisan’›nda Devrimci Sol ve T‹KB tutsaklar›n›n, Metris ve Sa¤malc›lar’da bafllatt›¤› ölüm orucu, dört flehidiyle karanl›¤› y›rtan bir ›fl›k oldu; tüm hapishanelere ve d›flar›ya direnifl ça¤r›s› misyonunu üstlendi. Dört direniflçi, ölüm orucunun 64, 67 ve 71’nci günlerinde flehit düflerken, Türkiye halklar›na siyasi bir zafer ve güçlü bir direnifl gelene¤i arma¤an ettiler. Abdullah Meral, 1975’lerden beri devrimci mücadele içindeydi. DEVGENÇ içinde sorumluluklar üstlenmiflti, Kad›köy ve çevresinde anti-faflist mücedelenin önderlerindendi. Haydar Baflba¤, devrimci mücadeleye Elaz›¤’da bafllad›. Y›lg›nl›¤›n kol gezdi¤i 12 Eylül cuntas› koflullar›nda örgütü sahiplendi, cuntaya karfl› direniflin örgütleyicisi oldu. Fatih Öktülmüfl, T‹KB Merkez komite üyesi ve önderlerindendi. 1968’lerden beri mücadelenin içindeydi. 12 Mart döneminde de, 12 Eylül döneminde de tutsakl›¤› yaflad›, hiç bir an direniflin en önünde olmaktan geri kalmad›. Hasan Telci, Mudanya’da bir s›rt hamal› olarak kat›ld› mücadeleye. Grev çad›rlar›nda devrimi örgütledi. En zor anlarda o hep en öne ç›kan oldu. Dört k›z›l karanfil olarak ölümsüzlefltiler.

Dersim ‹brahim Erdo¤an K›r Silahl› Propoganda Birli¤i’ne ba¤l› üç savaflç›, Dersim Hozat Ard›ç Köyü ç›k›fl›nda devlet güçleriyle girdikleri çat›flmada, saatlerce direnerek teslim olmama gelene¤ine bir halka daha ekleyerek ölümsüzlefltiler. Alp Aslan, 1990-91’de Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde okurken DevGenç içinde yerald›. 1991’de aralar›nda Birtan Altunbafl’›n da bulundu¤u birkaç kifliyle birlikte gözalt›na al›nd› ve tutukland›. Tahliye edildi¤inde bir süre mahali alanda çeflitli faaliyetlere kat›ld›ktan sonra, gerillaya kat›ld›. Dursun Çak›r, ‘89’da ‹Ü Mühendislik Fakültesi’nde Dev-Genç’li oldu. 1995’de SPB’lerde istihdam edildi. Bir süre sonra da Malatya da¤lar›nda gerillaya kat›ld›. Songül Erkufl, 14-15 yafllar›nda devrimci hareketi tan›d›. ‹lk görevleri kuryelikti. Sonra Kürecik Lisesi sorumlulu¤unu üstlendi... Malatya, Eskiflehir ve Ümraniye Hapishaneleri’nde tutsak olarak kald›. Tahliye olduktan sonra y›llard›r hayali olan da¤lara kavufltu.

Düzgün AKSAKAL 15 Haziran 1993 Paris’te, biri faflist, di¤eri devrim kaçk›n› iki mafyac› taraf›ndan kiflisel bir neden sonucu katledildi. Tunceli Pülümür do¤umluydu. 1988’de hareketle iliflki kurdu. 1989’da yurtd›fl›na ç›kt›. 91 sonlar›ndan itibaren aktif bir flekilde bu alandaki mücadelede yerald›.

Büyük direniflte ölümsüzlefltiler Veli GÜNEfi (DHKP-C) 16 Haziran 2001 1956’n›n 1 Oca¤›nda, Dersim’in Kocakoç nahiyesinin ‹bifl mezras›nda do¤du. 13 yafl›nda ‹stanbul’a geldi. Daha delikanl›l›¤›nda Mahir’ler vard› onun yüre¤inde 1977-78’de Devrimci Sol sempatizan› oldu. Adli bir olaydan 1974’den beri yatt›¤› hapishaneden 1983’te tahliye oldu. 1987’de y›llard›r savundu¤u ama bir türlü ba¤ kuramad›¤› Devrimci Solcularla tan›flt›. Zeytinburnu, Ümraniye, Sar›gazi, Samand›ra ve Sultanbeyli semtlerinde devrimci çal›flma yürüttü. Bir süre Malatya da¤lar›nda gerilla olarak mücadelesini sürdürdü, sonra yeniden yoksul gecekondu semtlerinde mücadelesini sürdürürken tutsak düfltü. 2000 ölüm orucu gündeme geldi¤inde gönüllüydü. 19 Kas›m 2000’de, Birinci Ölüm Orucu Ekibi direniflçisi olarak inand›¤› de¤erler u¤runa k›z›l bant›n› kufland›. 140’›nc› günde flehit düfltü. 45 y›l›n bilgisini, bilgeli¤ini, tecrübesini tafl›yan Veli Günefl direniflçiler içinde bir koca ç›nar gibiydi.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.