cmy k
AKP’nin pisli¤i fetvayla temizlenmez Kral ç›plak, halk› da aptal zannediyor. Rant, rüflvet derken insanlar›n dayan›flma duygular›ndan bile nemalanacak kadar alçald›klar› ortaya ç›kan soyguncular suç üstü yakalan›nca dini fetvalarla kendilerini AKlamaya çal›fl›yorlar AKP Genel Baflkan Yard›mc›s› fiaban Diflli’nin arazi rant›ndan ve ifl takibinden enselenmesinin ard›ndan Baflbakan Erdo¤an “Bu ülkede içki içmeyenlere mahalle bask›s› var” diyerek yard›mc›s›n›n h›rs›zl›¤›n› gündemin gerisine itmeye çal›flt›. “Yüzy›l›n iyilik hareketi” denilen Deniz Feneri’nin AKP medyas›n› ve sermayesini
besleyen “yüzy›l›n soygunu” oldu¤u ortaya ç›k›nca baflbakan gene “fleyhülislam flapkas›n›” takarak bafllad› fetvaya: fieker Bayram› diyenler kafir, Ramazan Bayram› diyenler Mümin. “fieyhülislam” h›rs›zl›¤a karfl› da bir fetva versin diye bekliyorsan›z bofluna. Yetim hakk›n›n yenmesi de günah de¤il mi?
Ama bu “fleyhülislam” flapkas›n›n amac› baflka. AKP, dini içine batt›¤› pislikleri örtmek, ayyuka ç›kan gerçekleri gürültüye getirmek için kullan›yor. Hatta “h›rs›z bizdense laf ettirmeyiz” diye yazan Vakit gazetesi yazar›n›n ça¤r›s›na Baflbakanl›k yan›t veriyor: “Türkiye toplumunun ahlak›n› Avrupa Yakas›’ndaki Makbule bozuyor.” Sayfa 3’te
15 Günlük Siyasi Gazete
Y›l 3 • Say› 65 • 2 Ekim 2008 • 1 YTL
Bayramlar› halk› bölmek için kullanmak isteyenlerin tad›m›z› kaç›ramayaca¤›, halklar›n kardeflçe, bar›fl içinde kutlayaca¤› “fleker gibi” bayramlar diliyoruz...
Meydan› AKP’ye b›rakm›yoruz Hükümet soygun ve ya¤ma bata¤›nda debelenirken, halk AKP’nin adalet ve ahlak vaazlar›na meydan vermeyecek. Hastanelerden bebek cenazeleri ç›kmaya devam ederken, “mezarda emeklilik, paran kadar sa¤l›k” yasas› yürürlü¤e girerken, patronlar›n iflçileri kap› önüne koymas› kolaylaflt›r›l›rken halk haklar› için meydanlara ç›k›yor Emekçiler AKP’yi son kez uyard›: SSGSS çöpe!
Sa¤l›kta dönüflüm öldürüyor, halk direnifle devam ediyor
I Sa¤l›kta dönüflümün ölümcül sonuçlar› daha GSS yürürlü¤e girmeden, bebek ölümleriyle ac› yüzünü gösterirken, 65 yafl›nda emeklilik dayatmas› hayata geçirilirken Herkese Sa¤l›k Güvenli Gelecek Platformlar› ülkenin dört bir yan›nda soka¤a ç›karak AKP’den hesap sordu. Platformlar mücadeleye devam edecek.
2 Kas›m Ankara mitingine haklayarak geliyoruz I 2 Kas›m’da Ankara’da AKP’nin ya¤mas›na karfl› halk›n haklar› kortejini oluflturmak için haz›rl›klar›n› sürdüren Halkevciler eyleme eylemle haz›rlan›yor. H›rs›zlar›n “iyilik” maskesi sokak sokak indiriliyor; okullarda soygunlara izin verilmiyor; elektrik, ekmek, su zamlar›na karfl› sokaklara, meydanlara iniliyor.
Sa¤l›kta dönüflüm program›n›n son kurbanlar› ‹zmir’de bir günde can veren 12 bebek oldu. Altyap›lar› ve personel say›lar› yetersiz b›rak›lan hastanelerden arka arkaya ölüm haberleri gelirken Sa¤l›k Bakan› b›rak›n istifay› bir özür dilemeyi bile akl›ndan geçirmiyor.
Katran› kaynatmayla olur mu...
Samut Karabulut
Aklamamak yetmez haklayal›m
F›rt›nan›n faturas› halka
Kapitalizmin kalesinde emekçi öfkesi ABD’de banka çöküfllerinin ard›ndan Bush yönetiminin gündeme getirdi¤i 700 milyar dolarl›k kurtarma plan› ABD emekçilerini sokaklara döktü. “Wall Street’i bizim ödedi¤imiz vergilerle kurtaramazs›n›z” slogan› alt›nda buluflan cmy k
emekçiler 26 Eylül günü 41 eyalette 251 farkl› noktada sokaklara döküldü. Sendikalar›n önderlik etti¤i eylemlerde emekçiler, bankalara ak›t›lan paran›n bar›nma, sa¤l›k ve e¤itim gibi ihtiyaçlar› için kullan›lmas›n› istediler. Sayfa 9’da
‹stanbul’da etkili olan f›rt›na kent çap›nda elektrik flebekelerinde de büyük hasar yaratt›. Direklerin devrildi¤i, kablolar›n koptu¤u f›rt›na sonras› birçok bölgede elektrik kesintileri yaflan›yor. Ka¤›thane ilçesine ba¤l› Harmantepe Mahallesi’nde devrilen
Devrimci bir flair: Pablo Neruda
Sayfa 11’de
fieriatç›, neoliberal ve küstahlar
Kad›nlar›n haklar› var gerçek yurttafll›k için
elektrik dire¤inin onar›lmas› için TEDAfi’a baflvuran mahalle halk› “Yeni kablo sat›n almazsan›z onar›m yapmay›z” yan›t›n› ald›. Mahalle halk› TEDAfi’›n bu tavr› sonucu hem elektriksiz kald› hem de yang›n ve kaza tehdidiyle yaflamaya bafllad›.
Kornalar kriz için çal›yor Hükümet dünya çap›nda yaflanan krizin Türkiye’yi sarsmayaca¤›n› iddia ederken, Türkiye ekonomisinin kilit sektörlerinden olan otomotivdeki sars›nt› kap›ya dayand›. Sektörde dünya genelinde ciddi bir durgunluk baflgösterirken otomotiv tekelleri Sayfa 9’da
Tufan Sertlek
Sayfa 7’de
Ferda Koç
Sayfa 4’de
Kapitalizmin krizi ve sol
Sayfa 2’de
Sayfa 3’te
Emir Sader
Aklamamak dürüstlü¤ümüz haklamak onurumuzdur
Sayfa 2’de
GSS kavgas› art›k ölüm kal›m kavgas›
krizin a¤›r faturas›n› iflçilere ç›kartmaya bafllad›. Dünya genelinde üretim daralmas› gerekçesiyle iflçiler kap›ya konuyor. Türkiye’de ise flimdilik ücretsiz izinler gündeme gelirken, üretimdeki düflüfl özellikle yan sanayide çal›flan iflçileri tehdit ediyor.
fiARTLARI VAR
Sayfa 6’da
cmy k
2 Ekim 15 Ekim
2 GÜNDEM
Helal olsun çocuklar ‹stanbul ve Ankaral› ö¤renciler, AKP’nin üniversitelerdeki gerici ve piyasac› iktidar›na karfl› militan ve kitlesel eylemlerle cevap vererek, üniversiteleri AKP’ye b›rakmayacaklar›n› hayk›rd›lar
A
KP hükümetinin üniversitelerde y›llard›r hüküm süren piyasalaflt›rma ve gericilefltirme sald›r›lar›n› daha da derinlefltirerek üniversiteleri kendisine siyasal bir mevzi haline getirme politikalar›na ‹stanbul ve Ankaral› ö¤rencilerden yan›t geldi. Ankara Ö¤renci Kolektifleri 19 Eylül’de Ankara AKP il binas› önünde, “Üniversitelerimizi AKP’ye b›rakmayaca¤›z” pankart› açarak bas›n aç›klamas› yaparken, AKP’lilerin ve polisin sald›r›s›na maruz kald› ve gözalt›na al›nd›. Sald›r› y›ld›rmad› Ö¤renciler ilk olarak 23 Eylül’de sald›r›da bulunan AKP’liler ve polis hakk›nda suç duyurusunda bulundu. Daha sonra 24 Eylül’de Yüksel Caddesi’nde buluflan yüzlerce üniversiteli, “AKP faflizmine karfl› üniversitelerimize sahip ç›k›yoruz” pankart›yla AKP il binas›na yürüdü. Üniversiteliler Meflrutiyet Caddesi’ne geldiklerinde yolu trafi¤e kapatt›lar. Ö¤rencilere çevredeki vatandafllar, lise ve dershane ö¤rencileri de alk›fllarla destek verdi. Ö¤renciye kalkan eller Üniversiteliler AKP il binas›n›n önüne geldiklerinde, önceki hafta burada 9 arkadafllar›n›n AKP’nin faflist uygulamalar›n› teflhir ederek üniversitenin onurunu temsil ettiklerini, flimdi ise yüzlerce üniversiteliyle yine burada olduklar›n› ve yaflanan sald›r›n›n hesab›n› sormaya geldiklerini söylediler. Arkadafllar›na sald›ran AKP’lilerin karfl›lar›na ç›kar›lmas›n› isteyen ö¤renciler polis barikat›n›n önünde bir süre oturma eylemi yapt›lar. Yap›lan bas›n aç›klamas›nda
Üniversite ö¤rencileri, 19 Eylül’de Ankara AKP il binas› önünde, “Üniversitelerimizi AKP’ye B›rakmayaca¤›z” pankart›yla eylem yapan Ö¤renci Kolektifleri’ne AKP’lilerin ve polisin sald›rmas›na kitlesel bir yürüyüflle yan›t verdi (sa¤da). ‹TÜ’lü ö¤renciler de aç›l›fl töreninde Tayyip Erdo¤an’› protesto ederken gözalt›na al›nan arkadafllar›na genifl kat›l›ml› bir eylemle destek verdiler (yukar›da).
“AKP tipi faflizme karfl› mücadelelerini sürdüreceklerini” belirten ö¤renciler, “Haydi Tayyip ampulünü al da gel”, “Yüzsüz Tayyip hesap verecek”, “Ö¤renciye kalkan faflist eller k›r›l›r”, “Yaflas›n Devrimci Dayan›flma” sloganlar›yla eylemlerini bitirdiler. ‹lk atefl ‹stanbul’dan Hat›rlanaca¤› gibi geçti¤imiz haftalarda da ‹stanbul Teknik Üniversitesi’nin flaibeli rektörü Muhammed fiahin taraf›ndan üniversitenin akademik aç›l›fl törenlerine davet edilen Baflbakan Tayyip Erdo¤an, “‹TÜ’yü AKP’ye b›rakma-
yaca¤›z” diyen ö¤rencilerin eylemiyle karfl›lanm›flt›. Ola¤anüstü güvenlik önlemlerinin al›nd›¤› aç›l›fl töreninde Tayyip Erdo¤an salonda demokrasi ve özgürlük nutuklar› atarken, Ö¤renci Kolektifleri’nin demokratik eylemine sald›ran polis 18 ö¤renciyi gözalt›na al›nm›flt›. Ö¤rencilere yönelik bu sald›r›ya karfl› 15 Eylül’de 500 ö¤rencinin kat›l›m›yla bir protesto yürüyüflü düzenlenmiflti. ‹TÜ’lü ö¤renciler, gerici piyasac› iktidarla iflbirli¤i yapan, ö¤rencilerine antidemokratik, piyasac› uygulamalar› dayatan okul yönetimini protesto etmifllerdi.
Gençlik hareketine ilk kurflun Taylan Özgür 23 Eylül 1969’da Beyaz›t’ta u¤rad›¤› kontrgerilla sald›r›s›nda katledildi. Özgür’ün katledilmesi, Devrimci Gençli¤e s›k›lan ilk kurflundu. Türkiye halk›n›n kalbinde yer eden Özgür’ün an›s› mücadelemizde yafl›yor
Aklamamak dürüstlü¤ümüzdür haklamak onurumuzdur
K
im inan›rd› ki, ABD, içine düfltü¤ü, tarihinin en büyük ekonomik krizinden ç›kmak için Türkiye’yi yard›ma ça¤›racak; en kritik günde New York Borsas›’n›n aç›l›fl ziline basmak, Abdullah Gül’e k›smet olacak. Geçen on befl günün di¤er önemli foto¤raf karelerini ise, K›l›çdaro¤lu-Dengir F›rat kap›flmas›yla Ergenekon’un bilmem kaç›nc› dalgas› oluflturmaktayd›. Ve elbette Kuzey Irak’› bombalayan savafl uçaklar›. Ülkemizde kontrgerilla gerçekli¤ini buland›ran Ergenekon “operasyon dalgalar›nda”, art›k iflin iyice suyu ç›kt›. Bu seferki “dalgan›n” tek nedeni, “Deniz Feneri” haberlerinin s›ras›n› de¤ifltirmek, yani arka s›ralara atmakt›. Zaten dikkat edilirse, bu seferki dalga, yeni bir bilgiye ya da geliflmeye dayanm›yor. Bu gözalt›lar, tutuklamalar çok rahat on gün ya da befl ay önce de yap›labilirdi. Kald› ki, bu dalgan›n olaca¤› (hatta telefon dökümleri dahil) entel meyhanelerin f›s›lt›lar› aras›na çoktan girmiflti. Yani “tafleron” yapaca¤›n› duyurmufl, “geveze” yat›r›laca¤›n› ö¤renmiflti. ‹fle yarar sonuç; “showman” Tuncay Özkan’a yeni gösteri malzemesi ç›kt›, sadece kullanmak için biraz (içerde) bekleyecek. Ergenekon üzerine ne zaman ciddi bir de¤erlendirme yap›l›r? Kürtlere karfl› yap›lan kirli savaflta oynad›klar› rol a盤a ç›kar›ld›¤› zaman. Bu uyar› özellikle, Ergenekon operasyonuna büyük umut ba¤layan ve sözde bu nedenle AKP yalakas› haline dönüflen liberalleredir. Nerede yarg›l›yarg›s›z binlerce infaz, nerede kullan›lan itirafl›-itirafs›z tetikçiler, nerede atan-att›ran bombac›lar, flerefli-flerefsiz mermiler? Di¤er foto¤raf kareleriyse daha ciddi de¤erlendirmeler yapmay› gerektiriyor. Hat›rlanacak olursa, bütün yaz boyunca bu sat›rlarda, “siyasi aktörlerin sonbahar› bekledikleri ve programlar›n› (de¤iflen/yeni) uygulamak için haz›rl›k yapt›klar›” ifade edil-
cmy k
miflti. Ve sonbahar geldi; projeler a盤a ç›kmaya bafllad›. En belirgin de¤ifliklik, bafl›n› CHP’nin çekti¤i kanatta yaflan›yor. Uzunca bir dönem muhalefet politikas›n› laik-fleriatç› ekseninden kurmaya çal›flan CHP, art›k bu ekseni (tamamen terk etmese de) de¤ifltiriyor. Kuflkusuz bu de¤iflimde ulusal cenah›n manen ve madden da¤›lmas›n›n etkisi oldu¤u kadar, yerel seçimlerin yaklaflmas›n›n da etkisi var. Ve CHP, AKP’nin yolsuzluk icraatlar›yla u¤raflmay›, projesinin ilk maddesi haline getirmifl durumda. Antep Belediyesi, AKP Genel Baflkan Yard›mc›s› fiaban Diflli, Deniz Feneri –ki bu konuda Almanya’n›n yard›m›n› teslim etmek gerek- derken AKP’nin iki numaral› kurucusu Dengir Mir Mehmet F›rat s›ralamada yerini ald›. Zahid Akman kap›da. Bunlar›n hepsinin bir süredir haz›rlanm›fl oldu¤u görülüyor. Büyük ihtimalle yak›nda baflkalar› da ç›kacak. Ve ak›ll›ca bir tercih yap›l›rsa, AKP’li belediyelerin ipli¤i pazara ç›kacak. Ancak her fleye ra¤men görülmelidir ki, CHP’nin bu program› alternatif bir siyasal proje olmaktan çok, kelimenin gerçek anlam›yla muhalefet etme projesidir. ‹ktidar olma iddias› zay›ft›r. AKP’nin, kendi içindeki koalisyonu, büyük ölçüde rant ve konum paylafl›m› yaparak sürdürdü¤ü göz önüne al›n›rsa, yumuflak karn›n›n da, bu paylafl›mlar sonucu yap›lan yolsuzluklar oldu¤u fark edilir. Tayyip Erdo¤an da bu yolsuzluklar›n üzerinde oturmaktad›r. Parti içindeki as›l gücünü, rant kaynaklar›n› (önemli bir k›sm› kendisine olmak üzere), “adaletli” bir biçimde (Ertu¤rul Günay’dan Almanya’daki Mehmet Gürhan’a kadar) da¤›tmaktan al›yor. Tam da bu yüzden, Erdo¤an, (ço¤una göre abart›l› gelen) tepkiler gösteriyor. Erdo¤an’›n bu konuda afl›r› tepki vermesinin nedeni, geliflmeleri karfl› güçle bast›rarak kontrol alt›na alma takti¤idir. Özellikle, AKP’ye karfl› kapsaml›
bir “yolsuzluk dosyalar› kampanyas›”n›n bafllayaca¤› tüyosunu alm›flken savunmaya çekilmek, ciddi sars›nt›lar yaratacakt›r. AKP’nin sonbahar program›nda, ABD’ye daha da fazla yanaflman›n d›fl›nda temel bir de¤ifliklik yok. Ülke içindeki iktidar kavgas›n›n her krizli aflamas›n› AKP, ABD’ye daha fazla yanaflarak atlatmaya çal›flt›. Yolsuzluk dosyalar›n›n patlad›¤›, yerel seçimlerin yaklaflt›¤› ve çok ciddi bir ekonomik krizin kap›da oldu¤u bir dönemde, benzer bir tavr›n sergilenmesi flafl›rt›c› de¤il. Üstelik bu sefer akl› s›ra bir avantaj› da var: ABD’nin aleyhine geliflen Kafkasya’daki geliflmeler. Rusya’n›n etkinli¤ini daha da gelifltirdi¤i Kafkasya’da, durumdan vazife ç›karan AKP, ABD’nin ç›karlar›n› koruma ve kollama ad›na inisiyatif alma niyetinde görünüyor. Abdullah Gül’ün Birleflmifl Milletler toplant›s› gerekçesiyle gitti¤i ABD’deki giriflimleri, asl›nda ülkeyi pazarlama ad›mlar›ndan baflka bir fley de¤ildir. Bu pazarlamaya dahil edilmesi gereken bir unsur daha var kuflkusuz: yaklaflan baflkanl›k seçimleri. Havay› koklama ve yeniden oluflacak ya da yenilenecek kadrolara kendisini sunma gayreti içinde. Ancak ABD’nin içine girdi¤i büyük mali kriz, özellikle Avrupa’ya yay›lmas›yla birlikte, kaç›n›lmaz flekilde ülke ekonomisini ciddi oranda etkileyecektir. Erdo¤an’›n krizden f›rsat ç›karma takti¤inin, saçma sapan oldu¤unu belirtmeye gerek var m›? ‹stenildi¤i kadar, ABD’yle ekonomik iliflkilerimiz Avrupa ile olan iliflkilerimize göre çok s›n›rl›, biz az etkileniriz” densin, “s›cak para”ya afl›r› ba¤›ml› hale gelmifl bir ekonominin, mali krizden etkilenmemesi mümkün de¤il. Daha flimdiden TÜS‹AD’dan MÜS‹AD’a kadar bütün sermaye gruplar› kriz politikalar›ndaki yetersizlik nedeniyle hükümeti elefltirmeye bafllad›lar bile. Üstelik krizin, finansal bir kriz olman›n ötesine tafl›naca¤›na dair emareler h›zla art›yor. Bu koflullar alt›nda,
AKP’nin sonbahar planlar› için de bu durumun bir sürpriz oluflturdu¤u kesin. Sürpriz olmayan tek fleyse, krizin faturas›n›n her zaman oldu¤u gibi bu sefer de halka ç›kart›lmaya çal›fl›laca¤›d›r. Haz›rl›klar›n› iyi yapan ve sonbahara icraatlarla giren önemli bir güç ise Genelkurmay. Baflbu¤’un yapt›¤› haz›rl›klar›n ilk aflamas› iki bölümden olufluyordu. ‹lki ordu içindeki hoflnutsuzluklar› gidermek, yaralar› sarmak –ki bunu astsubaylar› davetlere ça¤›rarak ve emekli paflalar› cezaevinde ziyaret ettirerek yapt›. ‹kinci bölümde ise kamuoyunun takdir edece¤i bir Genelkurmay Baflkan› portresi çizmek var –ki bunu da gazete, dergi ve televizyonlar›n özel tan›t›m bölümleriyle gerçeklefltirdi. fiimdi s›rada siyasal meflrulu¤u sa¤lamak var. Bunun en kolay ve h›zl› ve denenmifl yolu da elbette Kürtlere karfl› askeri baflar›d›r. Son günlerde Kuzey Irak’a yap›lan hava operasyonlar›n›n as›l nedeni Genelkurmay’a sonraki (ülke içi gündemlere) müdahaleleri için siyasal meflruiyet kazand›rmad›r. Bu müdahale ise seçim dönemini kapsayacak olmas›na ra¤men as›l olarak seçim sonras›n› hedefleyecektir. Sol muhalefetin ya da sol muhalefet içindeki gruplar›n bir siyasal programlar›n›n oldu¤unu söyleyebilmek olanakl› de¤il. Tekil, k›sa dönemli, dar hedefli projelerden söz edilebilir ancak. fiimdilik sadece, gerek gruplar›n gerekse de kiflilerin bir tak›m s›n›rl› giriflimleri a盤a ç›km›fl durumda. Ancak hala solun büyük bölümü at›l durumda ve bu at›ll›k hareket öncesi durgunluk gibi görünüyor. Bugün, sürdürülen kamusal hak mücadelelerinin, sol ad›na kapsaml› bir siyasal program oluflturmada kritik bir öneme sahip oldu¤u ortada. Da¤›n›k, at›l durumdaki güçleri harekete geçirme konusunda meflrulu¤unu hakl›l›¤›ndan, baflar›s›n› sokak eyleminden alan bir mücadelenin etkisini hep birlikte görüyoruz.
Gerek gruplar›n gerekse bireylerin AKP’ye ve AKP yöneticilerine karfl› tepki gösterme cüretini sa¤layan fley, bundan önce çok kez, bunun yap›ld›¤›n› görmeleridir. Bugün CHP’lilerin bile, Deniz Feneri Derne¤i önünde kitlesel gösteri yapabiliyor olmalar›nda, Halkevcilerin bir çok kez, bu derne¤in faaliyetlerinin gayri meflrulu¤una müdahale etmesinin etkisi önemlidir. Benzer flekilde, Tayyip Erdo¤an sadece, seçilmifl ö¤rencilerin bile al›nmad›¤› üniversite aç›l›fllar›na kat›labiliyorsa, bunun nedeni üniversitelilerin kolektif mücadelesidir. Bülent Ar›nç’›n karfl›s›nda diklenen çiftçi, bunun yap›labildi¤ini çok kez görmüfltür. Kendili¤inden tepkinin geliflmesini sa¤layan fley, o tepkinin daha önce gösterilmifl olmas›n›n yan› s›ra mücadele hedefinin meflru olmas›d›r. Bugün AKP’ye ve AKP ile uygulamaya konulan kapitalist icraatlara karfl› ç›kmak toplum taraf›ndan meflru kabul edilmektedir. Bu durumun yayg›nlaflt›r›lmas›nda ve genellefltirilmesinde “öncü inisiyatife” kritik görevler düflmektedir: Halk düflman› politikalara her görüldü¤ü yerde müdahale etmek, halk düflmanlar›n› halk›n karfl›s›na ç›kt›klar› her yerde rezil etmek. AKP’yi AKLAMAMAK her fleyden önce DÜRÜSTLÜ⁄ÜMÜZ’dendir. Ve dürüstlü¤ün militan eyleme dönüfltü¤ü her yerde, halk›n ba¤r›ndaki direnme potansiyeli biraz daha canlanmaktad›r. Hakk›m›z olan› istemek ve bu u¤urda büyük bir kararl›l›kla mücadele ederek kopara kopara geri almak, halka verilmifl sözümüzdür. Bunun yap›labildi¤ini defalarca gördük ve gösterdik. Eskiflehir’de ekmek zamlar›n› geri ald›ran Emek ve Ekmek Meclisi, Kocaeli’nde su zamlar›n› geri ald›ran Kocaeli Su Meclisi ve Ankara Mamak’ta kentsel dönüflüm projesini frenleyen Mamak Bar›nma Hakk› Bürosu, yolun sadece ilk ad›mlar›n› oluflturmaktad›r. Bu ad›mlar› ilerletmek ve ço¤altmak ise ONURUMUZ’dur.
2008
Kapitalizmin krizi ve sol Emir Sader Sosyolog
K
apitalizmin yeni krizi, 1929 tarz›nda geldi. Kumarhane kapitalizmi teorileri do¤ruland›. Amerika Birleflik Devletleri hükümeti yine kendi kendisiyle çeliflir ve a¤›r müdahaleler gerçeklefltirirken, piyasaya propagandas›n› yapt›¤› kadar güvenmedi¤ini gösteriyor. Neo-liberal kapitalizm kirli çamafl›rlar›n› iffla ediyor ve neoliberalizmi elefltiren Keynesyen ve anti-kapitalist sol teoriler do¤rulan›yor. Kapitalizmin anti-sosyal ve belki de ölümcül niteli¤i ile ilgili teorilerimiz do¤ruland›, biz solcular avuçlar›m›z› ovuflturarak, krizin sosyal ve politik sonuçlar›n› görmek için sab›rs›zl›kla gülümsüyoruz. Gülümsemeye devam m› edelim? Belki de kendi kendimize bu yeni krizin karfl›s›na sol alternatiflerle ç›kmak bak›m›ndan ne kadar haz›rl›kl› oldu¤umuzu sormal›y›z. Kriz içinde hegemonya iddias›nda bulunmak amac›yla, sadece teorilerle de¤il, sosyal, politik ve ideolojik güç eflli¤inde. Kendi kendimize, hükümetler taraf›ndan al›nacak olan önlemlerin, halk›n alternatifleri görmemesi halinde, yoksullar için daha fazla ›st›rap, daha fazla ümitsizlik, terk edilme, iflsizlik ve güvencesiz çal›flma anlam›na gelip gelmeyece¤ini sormaya haz›r m›y›z? E¤er kapitalizme muhalif ayd›n rolünü oynayacaksak, elbette yeni kriz bizim için büyük bir festivaldir. Günlerce, haftalarca dü¤ün bayram edip göbek atarak, “biz zaten bunlar› yazm›flt›k” diyerek, kapitalizmin sonunun k›sa vadede gelece¤ini öngören yeni makaleler döktürebiliriz. Ama her türlü felaketçilik teorisi kendi kendini aldat›r. 30’lu y›llarda Komünist Enternasyonal, 1929 krizinin nihayet kapitalizmin sonunu getirdi¤i teflhisinde bulunmak üzere, Lenin’in teorisini revize eden iktisatç› Eugen Varga’n›n teorisini benimsemiflti. New Deal (Yeni Düzen) kapitalizmi kendi kendisinden kurtar›rken, “kapitalizmin son evresinin ikinci aflamas›” bafllad›. fiu an itibariyle beflinci ya da alt›nc› aflamada olmal›y›z. Giovanni Arrighi, 70’li y›llarda yap›lan tart›flman›n kapitalizmin sonunun gelip gelmedi¤i üzerine de¤il, kapitalizmin ne zaman, nerede ve nas›l sona erece¤i üzerine oldu¤unu hat›rlat›yor; bu durum, o zaman, görünüfle bak›l›rsa kapitalizme sempati duyan teorisyenler taraf›ndan bile kabul edilmiflti. Yine de Lenin’in kendisinin an›msatt›¤› ve onu geçici ya da kal›c› olarak bozguna u¤ratan devrimci süreçlerin de gösterdi¤i gibi, kapitalizm yenilgiye u¤rat›lmad›¤› takdirde çökmez, hatta belki de hiç çökmez. Kendi bafl›na çökmez, hatta yenilenme yetene¤i de gösterir. Kim derdi ki, Lenin’in ve insanl›k tarihinin ilk iflçi-köylü devriminin anavatan›, gangster tarz› bir kapitalizmin restorasyonuna tan›k olacak? Kim derdi ki 1929 kriziyle “ölümcül bir flekilde yaralanan” Amerika Birleflik Devletleri, 2. Dünya Savafl›’ndan sonra, SSCB’nin politik çöküflüne katk›da bulunmadan önce onu teknik ve ekonomik olarak s›k›flt›rarak, kapitalizmin tarihindeki en uzun ve en derin geniflleme döngüsüne, Hobsbawn’a göre kapitalizmin “alt›n ça¤”›na öncülük edecek? Bütün bunlar› kapitalizmle ilgili mazeretçi görüfller savunan birisi olarak nitelendirilmek ya da moralleri bozmak için de¤il, “düflman›n en güçlü yan›na vurmal›y›z” diyen Brecht’i sa¤l›kl› bir biçimde teyit etmek ve kapitalizme karfl› verilecek mücadelenin gerçek koflullar› hakk›nda kendi kendimizi kand›rmamak, düflman›n gücünü az›msamamak ve hepsinin de ötesinde kendi gücümüzü abartmamak için söylüyorum. Solun avuç ovuflturup nefle saçarak seyretti¤i her kriz, onu hep öncekilerden daha fazla bozguna u¤ratt›. Çünkü söz konusu sol, her nas›lsa ayak direyen ve dünya halklar›n›n, çok uzak olmayan bir gelecekte, bir gün, kendi teorisini ekonomik, sosyal, politik ve ideolojik bir güç kadar gerçek bir güç haline dönüfltürmeksizin de felaket teorilerine ikna olaca¤›na inan›yor gibi görünen bu ayn› solun teorik ve politik alternatiflerinin yoklu¤u sayesinde hayatta kalabilen kapitalist Pompeii’nin son günlerini seyretme zevkiyle yan›p tutuflan bir soldur. Ama flimdilik, Marx’›n küçük burjuva hakk›nda söyledi¤i gibi, insanlar henüz kendi sözlerinden tatmin olan, bizlere tarihin uzun, orta ya da k›sa vadede kaç›n›lmaz olarak sosyalizme do¤ru ilerledi¤ini söyleyen ola¤anüstü teorimizle tatmin olan bir solun teorilerini anlayacak kadar olgun de¤iller gibi görünüyor. Hayallerimizi ve ütopyalar›m›z› gerçe¤e dönüfltürmek için Lenin’in devrimci gerçekçili¤inin sal›k verdi¤i gibi titizlikle haz›rlanmak yerine, hala düflman›m›z›n can›n›n ç›kmas›n› bekliyorsak, 20. yüzy›l›n devrimci ve karfl›-devrimci dönüm noktalar› bizlere hiçbir fley ö¤retmemifl demektir. Çeviri: Murat Öztürkmen
2 Ekim 15 Ekim
2008
GÜNDEM 3
I Nükleer protestosuna 34 gözalt›
I Nükleere karfl› tiyatro festivali
I S›ra Haydarpafla’ya gelmesin
22 May›s’ta nükleer santrali ihalesi öncesi "Küresel Eylem Grubu" ve Greenpeace üyeleri Ankara ve Mersin’de protesto eylemleri yapt›. Polis eylemcilere sald›rarak 34 kifliyi gözalt›na ald›. Gözalt›na al›nanlar Ankara Emniyet Müdürlü¤ü’ne götürüldükten sonra serbest b›rak›ld›lar.
Sinop Sanat Tiyatrosu giriflimiyle bu y›l birincisi düzenlenen ‘Sinop Tiyatro Festivali'nde Sinop'a kurulmas› planlanan Nükleer ve Termik Santraller protesto edildi. Gösteride bafllar›na naylon poflet geçiren çocuklar santrallerden kaynaklanan deniz kirlili¤i sonucu bal›k ölümlerini canland›rd›.
Haydarpafla Gar›’n›n rant u¤runa kentsel dönüflüm kapsam›na al›nmas›n› protesto eden Haydarpafla Dayan›flmas› üyeleri, y›k›m› durdurmak için toplad›klar› 15 bin imzay› Haydarpafla Gar› Postanesi’nden Tabiat Varl›klar› Koruma Kurullar›, TBMM, UNESCO, Kültür Bakanl›¤›, ‹BB ve TCDD Genel Müdürlü¤ü’ne yollad›.
Bu pislik inkârla inkarla kapanmaz AKP ile do¤rudan ya da dolayl› ba¤lant›s› olan yolsuzluk iddialar›, verilen cezalar, belgeler hükümetin devasa bir pislik çukurunda debelendi¤ini ortaya koyuyor. AKP’liler ise bu apaç›k gerçe¤i gizlemeye çal›fl›yor AKP’nin, çevresinde ördü¤ü yolsuzluk yuma¤›n›n en önemli dü¤ümü olan Deniz Feneri doland›r›c›l›¤›nda Alman Mahkemesi 17 Eylül’de karara vard›. Derne¤in yarg›lanan üç yöneticisi hakk›nda suçlar›n› kabul etmelerinden hareketle indirimli cezalar verildi. Mahkeme hakiminin Türkiye’den yönlendirildi¤ini belirtti¤i Mehmet Gürhan’a 5 y›l 10 ay hapis cezas› verilirken Mehmet Taflkan’a 2 y›l 9 ay, Firdevsi Ermifl’e ise 1 y›l 10 ay hapis cezas› verildi. Ermifl’in cezas› tecil edildi. Davayla ilgili karara var›lmas›n›n ard›ndan Mahkeme Hakimi Müller, Deniz Feneri doland›r›c›l›¤›na dönük aç›klamalarda bulundu. 5 y›l boyunca 20 binden fazla ba¤›fl sahibinin güvenlerinin zedelendi¤ini belirten Alman hakim Almanya Deniz Feneri’nin toplam 41 milyon avro ba¤›fl toplad›¤›n› bunun 17 milyon avrosu-
nun ise Türkiye’ye aktar›ld›¤›n› belirtti. Almanya’da yüzy›l›n doland›r›c›l›¤› olarak nitelendirilen davada as›l sorumlular›n Türkiye’de oldu¤unu söyleyen Alman hakim Türkiye’de Kanal 7 Yönetim Kurulu Baflkan› Zekeriya Karaman’›n ön plana ç›kt›¤›n› vurgulad›. Kanal 7’de telafl Alman Mahkemesi’nin Karaman’›n ismini vermesinden birkaç gün sonra bas›nda, flirketin 2008 A¤ustos’unda sermayesinde flok indirime gitti¤i haberleri yer ald›. Deniz Feneri’nden aktar›lan paralar›n adresi olarak gösterilen Kanal 7’nin sahibi Yeni Dünya ‹letiflim A.fi.’nin 14.6 milyon YTL olan sermayesi 403.2 bin YTL’ye indirildi. Kanal 7 Yönetim Kurulu üyesi ‹smail Karahan’›n konuyla ilgili yapt›¤› aç›klamada yap›lan indirimin ard›ndan ortaklara para da¤›t›lmad›¤› bu parayla Hayat Görsel Yay›nc›l›k A.fi.’ye ortak olundu¤u, pro-
AKP
çal›fl›yor
Amaç sosyalleflme de¤il gericileflme! Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›'n›n "2009-2013 Stratejik Plan›” camileri, “toplumun sosyal iliflkiler kurdu¤u ortak paylafl›m alanlar› haline getirme” kisvesi alt›nda tarikatlar›n örgütlenme mekânlar› olarak yeniden yap›land›rmay› planl›yor. Plan kapsam›nda cemaatin namaz d›fl›nda da vakit geçirebilece¤i çay ocaklar›, kütüphane, derslik ve çok amaçl› salonlar oluflturulmas› öneriliyor. Personelin de halkla iliflkiler konusunda e¤itilmesi düflünülüyor. Toplumsal iliflkilerin kurulup geliflece¤i her türlü düzenek 12 Eylül’den bu yana istikrarl› bir flekilde da¤›t›l›p yozlaflt›r›l›rken ibadethanelerin yeni kamusal alanlar olarak ifllevlendirilmeye çal›fl›lmas› nas›l bir toplumsal yap› hedeflendi¤ini aç›kça ortaya koyuyor.
E¤itim Sen’e Adnan Hoca sansürü E¤itim ve Bilim Emekçileri Sendikas›’n›n (E¤itim-Sen) web sitesi, ipe sapa gelmez iddialarla evrim teorisini çürüttü¤ünü öne süren Adnan Hoca’n›n giriflimleri ile kapat›ld›. Mahkeme, sendikan›n resmi web sitesine eriflimin, geçen y›l Adnan Hoca cemaati taraf›ndan biyoloji ö¤retmenlerine gönderilen “Yarat›l›fl Atlas›” adl› yay›n hakk›nda yap›lan bas›n aç›klamas› nedeniyle engellenmesine hükmetti. E¤itim-Sen, www.egitimsen.org.tr adresinin eriflime kapat›lmas›n›n ard›ndan internet yay›n›n› www.egitimsen.info adresinden sürdürmeye bafllad›. Adnan Oktar geçmiflte takma isimlerle yazd›¤› kitaplarla bilimsel düflünceye savafl açm›fl, evrim teorisini çürütme iddias›yla ipe sapa gelmez, çeliflkilerle dolu çok say›da kitap yay›nlam›flt›. Oktar, hakk›nda yay›n yapan siteleri mahkeme yoluyla kapatt›rma konusunda ise oldukça becerikli bir isim. Oktar daha önce de ekflisözlük, wordpress, google groups sitelerine eriflimi de engellemiflti. Kapatma için hukuki baflvurunun E¤itim-Sen’in genel merkezinin bulundu¤u Ankara ya da Oktar’›n yaflad›¤› Kad›köy’de de¤il de Gebze’deki bir mahkemeye yap›lmas› ise ayr› bir muamma konusu oldu.
fieyhülsilam fetvas› fieker bayram› de¤il Ramazan bayram› 24 Eylül günü Urfa’ya giden Baflbakan burada yapt›¤› konuflmada adeta fleyhülislaml›¤a soyunup yaklaflan Bayram›n ad› üstüne yeni bir polemi¤e girdi. Baflbakan’›n fieker Bayram› de¤il, dört dörtlük Ramazan Bayram›” sözlerinden, bir kültürel karfl›devrim peflinde oldu¤u anlafl›l›yor. Erdo¤an’›n gündeme getirdi¤i “fieker de¤il Ramazan Bayram›” tezi uzunca bir süredir islamc›-laik ayr›flmas›nda kullan›lan bir ölçüt. Anadolu topraklar›nda 300 y›la yak›n bir geçmifli olan fieker Bayram› ad›n›n karfl›s›na topluma dinsel gericili¤i afl›lamaya bafllayan Demokrat Parti döneminde Ramazan Bayram› ad›n›n getirilmesi de tesadüfi de¤il. Bayram›n ad›n›n Ramazan olarak an›lmas› ‹slam dünyas›nda yayg›n bir fley de de¤il. Çünkü halk›n fieker, Baflbakan’›n Ramazan Bayram› dedi¤i bayrama Arap halk› F›tre Bayram› diyor.
sedürlerin tamamlanmas›ndan sonra Kanal 7’nin Hayat Görsel Yay›nc›l›k bünyesinde faaliyet gösterece¤i di¤er flirketin ise kapat›lmayaca¤› iddia edildi. Anlafl›lan, flirket yöneticileri, olas› bir adli süreç ve flirkete el konulmas› durumuna karfl› paralar› ve kanal› garanti alt›na almaya çal›fl›yor. Kanal 7’nin bu sermaye indiriminin hukuka ayk›r› oldu¤u belirtilirken gerekli hukuki giriflimi bafllatmas› gereken RTÜK’ün bafl›nda Deniz Feneri doland›r›c›l›¤›n›n kuryesi oldu¤u söylenen Zahid Akman bulunuyor! Akman yalan adam oldu Halen RTÜK Baflkan› olan Zahid Akman’›n bu süreçte a¤z›ndan ç›kan neredeyse her fleyin yalan oldu¤u belgelerle ortaya konuldu. Deniz Feneri doland›r›c›l›¤›ndaki rolünün ard›ndan Akman’›n Almanya’daki baflka bir doland›r›c›l›k hadisesinin daha merkezinde yer ald›¤› ortaya ç›kt›. Akman’›n yönetim kurulu üyesi oldu¤unun ö¤renildi¤i Offenbach ve Frankfurt Konut ‹nflaat Kooperatifi’nin yapt›¤› doland›r›c›l›k ile ilgili soruflturmada
Akman’›n da san›k oldu¤u, doland›r›c›l›k ve hileli iflasla suçland›¤› ö¤renildi. Soruflturmada 1300 kifliden ve Alman devletinden al›nan paylarla birlikte toplam 8.5 milyon Avro'nun çal›nd›¤› belirtiliyor. Akman’›n RTÜK üyesi oldu¤u dönemlerde çeflitli ticari flirketlerde ortakl›klar› oldu¤u ö¤renildi. Akman baflta bunlar› inkâr etse de Ankara’da bulunan Armada Al›flverifl Merkezi’nin yüzde 3 oran›nda orta¤› oldu¤una dair belge de ortaya ç›kt›. Son durak F›rat AKP’de Genel Baflkan Yard›mc›s› fiaban Diflli’nin arsa yolsuzlu¤u ile bafllayan yolsuzluk furyas›n›n son dura¤›nda yine bir AKP Genel
Baflkan Yard›mc›s›, Dengir Mir Mehmet F›rat vard›. CHP’li Kemal K›l›çdaro¤lu F›rat'›n en büyük orta¤› oldu¤u MENAS'›n ürünlerini yurt d›fl›na götüren t›rda eroin yakaland›¤› yine ayn› flirketin yapt›¤› tafl›mac›l›kta sahte belgeler düzenlendi¤i ve hayali ihracat yapt›¤› iddialar›nda bulundu. F›rat bu iddialar karfl›s›nda çarp›tma yoluna giderken yapt›¤› aç›klamalar kamuoyu taraf›ndan inand›r›c› bulunmad›. ‹nkâr ifle yaram›yor AKP bir yolsuzluk yuma¤›na dönüflen tüm bu iddialar, soruflturmalar, davalar ve cezalar karfl›s›nda olaylara kar›flan isimleri sonuna kadar koruma yöntemi uygulad›. Belgelerle kan›tlanm›fl ol-
sa da hiçbir suçlama kabul edilmedi. AKP ile husumetinden dolay› olaylar› gündeme getiren Do¤an Medya’ya karfl› boykot ça¤r›lar› yap›l›rken iddia sahipleri “müfterilik, mezar soygunculu¤u, flerefsizlik” gibi s›fatlarla nitelendirildi. Ancak bu süreçte halk bir yandan neo-liberal politikalar› uygulayarak kendisini yoksullu¤a ve sefalete mahkûm edenlerin bir yandan da ceplerini doldurmak için nas›l yollara baflvurdu¤unu ve yap›lan tüm yolsuzluklar›n arkas›nda nas›l piflkince durdu¤unu çok yak›ndan izlemifl oldu. Bu kadar teflhir olan pisli¤in inkârc›l›kla ve fetvalarla gizlenemeyece¤i aç›k.
AKP’de faflizm zaman› AKP yanl›s› medyan›n en önemli unsurlar›ndan olan Zaman gazetesi AKP yolsuzluklar›n› ortaya döken K›l›çdaro¤lu’nun etnik kökenini ve hakk›ndaki istihbarat iddialar›n› haber yaparak faflist zihniyetini sergiledi 1950’li y›llarda Erzurum’da Komünizmle Mücadele Dernekleri’nin kurucular› aras›nda yeralan Fethullah Gülen, bugün de ayn› çizgisini devam ettiriyor. Fethullahç› medya kurulufllar› bulduklar› her f›rsatta faflist yüzlerini ortaya koymaktan çekinmiyor. Zaman gazetesinin sicili AKP karfl›t› muhalefet yapan emekten yana kurumlara sald›r›larla dolu. Zaman, son olarak, AKP’nin yolsuzluklar›n› ortaya koyan Kemal K›l›çdaro¤lu’na yönelik olarak bildik tavr›n› tekrarlad›. Zaman gazetesi t›pk› AKP gibi K›l›çdaro¤lu’na karfl› ›rkç› ve ayr›mc› bir sald›r› çizgisi izledi. Gazetede, Habip Güler imzas›yla 'Bat› Çal›flma Grubu raporlar›ndan ç›kt›, CHP'nin y›ld›z› oldu' bafll›k-
l› bir haber yay›nland›. K›l›çdaro¤lu'nun Tuncelili olmas›n› diline dolayan Zaman gazetesi, 28 fiubatç›lar›n belgelerini de kullan-
maktan kaç›nmad›. K›l›çdaro¤lu’nun portresinin çizilmesi iddias›yla haz›rlanan yaz›ya “Dersim isyan› ile meflhur Tunceli'de do¤an Kemal K›l›çdaro¤lu...” ifadesiyle bir bafllang›ç yap›ld›. Yaz›da Bat› Çal›flma Grubu taraf›ndan Kemal K›l›çdaro¤lu’yla ilgili haz›rlanan rapordan al›nt›lar yap›ld›. K›l›çdaro¤lu hakk›nda “Genel müdürlü¤ü döneminde SSK'ya ald›¤› 10 bine yak›n kiflinin tamam› Alevi veya Kürt kökenliydi” gibi ifadelerle ›rkç› ve ayr›mc› söylemlere özenle yer verildi.
Zaman m› AKP’den, AKP mi Zaman’dan ç›kar Kamoyuna karfl› yapt›¤› “hoflgörü”, “medeniyetler aras› uzlaflma” ça¤r›lar›yla “her türlü milliyetçili¤e karfl›” imifl gibi görünmeye çal›flan AKP’nin özünde sahip oldu¤u ve ad›m ad›m ilerletti¤i faflist çizgi, son zamanlarda çeflitli biçimlerde kendini aç›k etmeye bafllad›. K›l›çdaro¤lu için yap›lan karfl› propagandada kullan›lan ayr›mc› argümanlar ve AKP’nin faflizan bir söylemi tercih etmesi asl›nda çok flafl›rt›c› olmad›. Zaman gazetesi AKP’yi savunabilmek için kaynak gösterdi¤i 28 fiubat dönemi ürünü Bat› Çal›flma Grubu raporunu geçmiflte Fethullah Gülen Cemaati hakk›ndaki bölümlerinden dolay› elefltirmifl ve gerçekçi bulmad›¤›n› aç›klam›flt›.
Katran› kaynatmayla olur mu fleker Ferda KOÇ ferdakoc@hotmail.com
ABD emperyalizmi ile oligarflinin 2001 krizini imal edip AKP’yi iki elinden tutarak iktidara yükseltmeleri, Irak iflgalinin sahneye konuldu¤u ve Türkiye’deki yeni sömürgecili¤in Düyun-u Umumiye safhas›na düzey atlad›¤› bir tarihsel anda gerçekleflmiflti. AKP kurmaylar›, emperyalizmin ve oligarflinin kendisine sundu¤u “iktidar”dan beklediklerini karfl›lamak için her boyaya girmeye haz›r olduklar›n› ilan etmifllerdi. Ama AKP, ayn› zamanda Türkiye’deki Siyasi ‹slam’›n ana mecras› rolünü de üstlenmiflti. AKP’nin ayn› anda üstlendi¤i bu iki rol ilk bak›flta birbiriyle çat›fl›yor gibiydi. Çünkü “sokaktaki” Siyasi ‹slam, “düzen karfl›t›” bir güçmüfl gibi görünüyordu. “‹slamc›” ö¤renciler, YÖK’ün k›l›k k›yafet yönetmeli¤ine karfl›yd›lar. “‹slami Hareket”, Ortado¤u’da ABD emperyalizmine ve siyonizme karfl› Humeyni “devrimi”ni, Hizbullah’› ve Hamas’› destekliyordu. AKP’nin taban›ndaki bu “düzen karfl›tl›¤›”, onun yumuflak karn› olabilir miydi? “‹slamc›” ö¤rencilerin YÖK’ün k›l›k k›yafet yönetmeli¤ine karfl› mücadelesini destekleyerek “‹slami Gençlik Hareketi” ile “Özerk-Demokratik Üniversite Mücadelesi” aras›nda olumlu bir iliflki kursak ve böylece YÖK’ü daha genifl bir cepheden “demokrasi ablukas›na alsak” AKP’yi üniversitenin demokratikleflmesi ad›na köfleye s›k›flt›ramaz m›yd›k? Ortado¤u’da ABD ve ‹srail’in sald›rganl›¤›na, terörizmine karfl› “‹slami Direnifl”le birleflen bir “Türkiye Cephesi” kursak AKP’nin iflbirlikçili¤ini s›n›rland›ramaz m›yd›k? Bu yolla solun hareket alan› geniflletilip gücü ve etkinli¤i art›r›lamaz m›yd›? Geleneksel solun belli bafll› merkezleri, bu “safiyane” ak›l yürütmelerle Siyasi ‹slam’›n sokaktaki unsurlar›n›, bar›fl ve demokrasi mücadelelerinin müttefikleri olarak öne ç›karmaya yöneldiler. “Ama” diyene, “bi dakka" diyene de en hafifi “kendi gücüne güvenmeme”den bafllay›p kademe kademe “Kemalistli¤e” varan tarizlerde bulundular. Aradan 7 y›l geçti. Üniversitedeki “islami muhalefet” YÖK’ün tüccar baflkan› Yusuf Ziya Özcan’›n sald›rgan liberalizminin payandas› olarak karfl›m›zda duruyor. Sokakta ABD ve ‹srail karfl›t› bir “‹slami Hareket”le karfl›laflan varsa beri gelsin. Ama Siyasi ‹slam’›n sözcülerinin sola karfl› dilleri pabuç gibi oldu. Hepsi solun “ak›ldanesi” oldular. AKP hükümetinin devlet iktidar›na yerleflmek için yapt›¤› manevralar› kay›ts›z flarts›z desteklemeyen solun “sol olmad›¤›” fetvas› veren verene. “Saf” solcular›n önüne “darbe karfl›tl›¤›” k›t›r› at›p, sömürge tipi faflizmin AKP ortakl› versiyonunu cilal›yorlar. Tayyip Erdo¤an, “Ergenekon operasyonu” perdesi alt›nda ad›m ad›m yaratt›¤› “Cad› Av›” ortam›n› arkas›na al›p “Ramazan Bayram›’n›n fieker Bayram› olarak adland›r›lmas›na izin verilemez” diyerek, ›rkç›-yobaz din kültürü yorumunu Türkiye toplumuna hükümet zoruyla dayatman›n bayra¤›n› kald›rd›¤›nda Siyasi ‹slam’›n “demokrat” simalar›ndan bir tekinin dahi ç›t› ç›km›yor. Deniz Feneri yolsuzlu¤una karfl› protestolar, polis zorbal›¤›yla karfl›lan›yor. AKP’li belediye zab›tas› “içki düflmanl›¤›” temelinde “pastar”l›¤a soyunuyor. Siyasi ‹slam’› elitizme ve otoriter rejime karfl› halkç›-özgürlükçü bir güç olarak pazarlamaya çal›flan “hakiki solcu”lar “dut yemifl bülbül” gibiler. Oysa bofluna dememifller; “Katran› kaynatmayla olur mu fleker!...”
Bal›k bafltan kokar AKP içindeki yolsuzluklar bir bir ortaya ç›karken, en büyük iki yolsuzluk vakas›n›n oda¤›nda iki Genel Baflkan Yard›mc›s›’n›n bulunmas› dikkat çekiyor. Genel Baflkan Yard›mc›s› fiaban Diflli’den sonra Genel Baflkan Vekili Dengir Mir Mehmet F›rat’la ilgili yolsuzluk iddialar›n› do¤rulayan belgeler CHP milletvekili Kemal K›l›çdaro¤lu taraf›ndan ortaya ç›kar›ld›. K›l›çdaro¤lu’nu ekran karfl›s›nda düelloya davet eden F›rat, K›l›çdaro¤lu’nun ortaya koydu¤u belgelere yan›t veremedi. Farkl› olaylara iliflkin belgelerle ve laf kalabal›¤›yla iddialara yan›t verdi¤ini öne süren F›rat, dinci bas›n› ve kendi taban›n› dahi ikna edemedi. Hakk›nda flüphe oluflmas› durumunda dahi istifa edece¤ini söyleyen F›rat piflkin piflkin koltu¤unda oturmaya devam ediyor. F›rat’›n tavr› partisine ve siyasi gelene¤ine yak›fl›yor.
2 Ekim 15 Ekim
4 GÜNDEM TKP SAVAfi GEM‹LER‹N‹ PROTESTO ETT‹
DTP’DEN AKP’YE RED
Marmaris’de eylem
Baflka bayrama
Marmaris Liman›'na 18 Eylül’de demirleyen ABD donanmas›na ait 'USS San Antonio LPD–17' adl› savafl gemisi, Mu¤la TKP ve Yurtsever Cephe üyeleri taraf›ndan protesto edildi. Marmaris'te bir süre daha kalmas› beklenen ABD gemisi, eylemin hemen ard›ndan limandan demir ald›.
DTP, AKP'nin bu bayram için kendilerine yapt›¤› bayramlaflma talebini reddetti. DTP taraf›ndan yap›lan aç›klamada geçmifl dönemlerde PKK'ye, ‘Terör örgütü' demedikleri için AKP'nin kendileriyle bayramlaflmad›¤›, flimdi ise ‘Politik oyun' peflinde davrand›¤› için reddedildi¤i belirtildi.
ALTERNAT‹F VE GELECEK KAPATILDI
Öcalan haberlerine sansür Abdullah Öcalan hakk›nda haber yapt›klar› için Alternatif ve Gelecek gazetelerine süreli yay›n durdurma cezalar› verildi. Alternatif gazetesi 20 Eylül’de Öcalan’›n görüflme notlar›n› yay›nlad›¤› için ve Gelecek gazetesi de 27 Eylül’de Öcalan’a “Kürt Halk› Önderi” dedi¤i için süreli yay›n durdurma cezas› ald›.
B‹Z‹MK‹S‹ DEMOKRAT‹K BOYKOTTU
ADALET MARATONU YAPILDI
AKP’ninki ç›kar uyuflmazl›¤›
ESP Silivri’ye yürüyor
Devrimcilerin düzenledi¤i Cumhuriyet gazetesi boykotunun gündeme gelmesi üzerine bir aç›klama yapan O¤uzhan Müftüo¤lu, o dönem solcular›n sesine kulak vermeyen Cumhuriyet Gazetesini uyarmak için demokratik bir protesto gerçeklefltirdiklerini bunun Erdo¤an’›n boykot ça¤r›s›yla asla ayn› kefede ve amaçta de¤erlendirelemeyece¤ini söyledi.
ESP’nin 210 kilometrelik adalet maratonu tamamland›. Maratonun son duraklar›, Özgür Ülke Gazetesi önü, Beyaz›t Meydan›, Kazanc› Yokuflu ve Agos Gazetesi oldu. ESP’liler, Ergenekon davas› öncesi Susurluk'tan davan›n görülece¤i Silivri'ye yürüyeceklerini duyurdular. Eylemde “Kontrgerilla da¤›t›ls›n darbeciler yarg›lans›n” pankart› aç›ld›.
Dalga geçiyorlar Ergenekon operasyonu o kadar ciddiyetsizleflti ki halk ‘Dalga’ ad› verilen operasyonlar› televizyonda dizi seyreder gibi izlemeye bafllad›. Her dalgas› merakla beklenen operasyonlar ise ‘Bir numaradan’ iyice uzaklaflmaya bafllad› Art›k bir televizyon dizisi tad›nda devam eden Ergenekon operasyonunun yeni bölümlerini merakla bekler olduk. Devlet içindeki kontrgerilla örgütlenmesinin tasfiye edildi¤ini iddia eden bu dizinin ana karakteri Veli Küçük’ü aflamad›. Dizi, kontrgerillan›n gerçekleriyle ve temel kurumlar›yla daha da ilgisiz bir hale geliyor. Eylül’ün ikinci yar›s› boyunca oldukça hareketli geçen Ergenekon operasyonlar› kadrosuna katt›¤› yeni isimlerle renklendi. ‹zleyicinin, yani halk›n ilgisinin baflka konulara, yolsuzluklara ve ekonomik krize kayd›¤›n› farkeden senaristler, Ergenekon’a heyecan katmak için operasyonlar› s›klaflt›rd›lar ve iki haftada sekizinci ve dokuzuncu “dalga”lar› birden yay›nlad›lar. Dalga 8: Kimler gelmifl kimler 18 Eylül’de ‹stanbul, Ankara, ‹zmir, Mersin ve Hakkari illerinde efl zamanl› olarak düzenlenen 8. dalga operasyonlar›nda, aralar›nda Ülkü Ocaklar› eski Baflkan› Levent Temiz, Sisi lakapl› menajer Seyhan Soylu, oyuncu Nurseli ‹diz ile befl te¤men ve bir askerî ö¤rencinin de bulundu¤u 19 kifli gözalt›na al›nd›. Gözalt›na al›nan 6 askeri personelden 4 te¤men ve 1 askeri ö¤renci tutuklanarak Hasdal'daki askeri cezaevine gönderildi. 1 te¤men ise serbest b›rak›ld›. Gözalt›na al›nan di¤er 13 kifliden 6’s› tutukland›. Böylece bu operasyonda tutuklananlar›n say›s› 11'e
yükseldi. Dalga 9: Bu bölüm bekleniyordu 23 Eylül’de ise Ergenekon operasyonunda 9. dalga yafland›. ‹stanbul, Ankara ve ‹zmir’de eflzamanl› yürütülen operasyonlarda aralar›nda Kanaltürk’ün eski sahibi, gazeteci Tuncay Özkan, eski Esenyurt Belediye Baflkan› Gürbüz Çapan, Kanaltürk'ün Müdürü Kerimcan Kamal, Kanaltürk eski Haber Müdürü Adnan Bulut, “Biz Kaç Kifliyiz”den Evrim Baykara ve Kanaltürk’ün sunucusu eski manken Duygu Dikmeno¤lu'nun da bulundu¤u 16 kifli gözalt›na al›nd›. Tuncay Özkan zaten uzun zamand›r bu rol için haz›rl›klar›n› yap›yordu. Nitekim operasyonun gerçekleflti¤i sabah›n erken saatlerinde evinin önünde ellerinde dövizleri ve bayraklar›yla bekleyen taraftarlar› da buna iflaret ediyordu. Gürbüz Çapan’›n gözalt›na al›nmas›ndan sonraysa ‹slamc› bas›n, devrimcileri de Ergenekonla iliflkilendirme çabas›na giriflti. Aksiyon Dergisi Çapan’›n DHKP-C üyesi Asuman Özcan ile gönül iliflkisi oldu¤unu iddia ederek, Çapan’›n devrimci örgütlenmelere finansal kaynak sa¤lad›¤›n› savundu. Aç›kl›yoruz: Bir numara Duygu Dikmeno¤lu Nurseli ‹diz ve Seyhan Soylu’nun gözalt›na al›nma sebebi, ikilinin birlikte çal›flt›klar› “Cumhuriyet kad›nlar›” projesi olarak aç›kland›. Ama Duygu Dikmeno¤-
Abisinin idam›ndan önce kendilerine yazd›¤› mektubu arayan Y›lmaz Yukar›göz’e abisinin cellad›n›n ad› ve cellada ödenen para miktar› aç›kland›
Son mektubu ararken ç›kan ac› gerçekler 12 Eylül darbecilerini yarg›lama giriflimleri, darbe Anayasas›n›n de¤ifltirilmesi talebi halen gündemde tutulup demokrasi tart›flmalar› sürerken 12 Eylül ma¤duru ailelerin bafllar›na trajikomik olaylar gelmeye devam ediyor. ‹dam edilen çocuklar›n›n son mektuplar›n› talep eden ailelere mektup yerine verilen belgelerde çocuklar›n›n hangi cellada, kaç paraya idam ettirildi¤i gibi bilgiler yer al›yor. Ailelerin ac›lar› bir kat daha art›r›l›yor. 1983’te idam edilen Ömer Yazgan’›n idamdan önce ailesine verilmek üzere yazm›fl oldu¤u mektubun Genelkurmay arflivlerinde ç›kmas›ndan sonra Ömer Yazgan’la beraber idam edilen Erdo¤an Yazgan, Mehmet Kambur ve Ramazan Yukar›göz’ün aileleri de evlatlar›n›n kendilerine yazd›klar› son mektuplar› bulabilmek için Ankara 78’liler
Derne¤i’yle birlikte çeflitli giriflimler bafllatt›lar. Türkiye Halk Kurtulufl Partisi/Cephesi (THKP/C) Üçüncü Yol üyesi olan ve 29 Ocak 1983’de idam edilen Ramazan Yukar›göz’ün ailesine verilen tutanaklarda Ramazan Yukar›göz’ün idam edilmeden önce ailesine verilmek üzere yazm›fl oldu¤u son mektubun Genelkurmay taraf›ndan “verilmesi uygun görülmeyen mektup” diye s›n›fland›r›larak arflive kald›r›ld›¤› belirtiliyor. Ayr›ca evlatlar›n›n son mektubunu isteyen aileye mektup yerine gönderilen tutanaklar›n bir tanesinde de o dönemin Kocaeli Cumhuriyet Savc› Yard›mc›s› taraf›ndan imzalanm›fl, Ramazan Yukar›göz’ün cellat› fi.D. ile idamlar için yap›lan pazarl›k ve idam bafl› ödenen para miktar› aç›kca belirtiliyor.
Nurseli ‹diz
lu’nun Ergenekon kapsam›nda gözalt›na al›nmas›na en manidar aç›klama, Dikmeno¤lu’nun uzun süredir tart›fl›lan “bir numara” oldu¤unu iddia etmektir san›r›z. Muvazzaf subaylar tutukland› Son operasyonlar›n en ciddi yan›, ilk defa görev bafl›ndaki askerlerin tutuklanmas› oldu. Daha önce dan›fl›kl› olarak emekliye ayr›lm›fl subaylar tutuklan›rken, ilk defa görev bafl›ndaki askeri personel tutuklanarak Hasdal’da bulunan askeri cezaevine konuldu. Tutuklanan subaylar›n te¤men rütbesinde olmas›, “Acaba daha ilerisine gidilebir mi?” diye soru iflaretleri yaratt›. Bakal›m Ergenekon’un yeni “dalga”lar›nda neler görece¤iz…
Sisi
Duygu Dikmeno¤lu
Tahliyeler de bafllad› Ergenekon operasyonundaki önemli geliflmelerden bir tanesi de muvazzaf subaylar tutuklan›rken, emekli General fiener Eruygur’un tahliye edilmesiydi. 23 Eylül’de fiener Eruygur, tutuklu bulundu¤u Kocaeli F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ndeki ko¤uflunda hipertansiyon nedeniyle düflerek beyin kanamas› geçirmesi sonucu Kocaeli Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi'ne kald›r›ld›. F tipi hapishane koflullar›na dayanamayan Eruygur hakk›nda ‹stanbul 9. A¤›r
Ceza Mahkemesi tahliye karar› verdi. Tahliye karar›yla ilgili aç›klama yapan Eruygur’un avukat› Kaz›m Arslan, ''Olmas› gerekendi, bizim de bekledi¤imiz bir sonuçtu'' dedi.
Binler anadil için yürüdü TZPKurdi (Kürt Dil Hareketi) taraf›ndan bafllat›lan “Êdi Bes e Anadilde E¤itim ‹stiyorum” kampanyas› için yürüyen binler onurlu bir bar›fl için kültürlerinin ve kimliklerinin tan›nmas›n› istiyor TZPKurdi (Kürt Dil Hareketi) taraf›ndan bafllat›lan "Êdi Bes e Anadilde E¤itim ‹stiyorum” kampanyas› farkl› flehirlerde binlerce kiflinin kat›ld›¤› eylemlerle sürüyor. Kürt halk›n›n kimliklerine dilleri ile birlikte sahip ç›kmak için bafllatt›¤› kampanyan›n talepleri de bu kimli¤in yaflam›n her alan›nda tan›nmas› amac›n› tafl›yor.
TZPKurdi’nin 27-28 A¤ustos tarihleri aras›nda Diyarbak›r’da gerçeklefltirdi¤i konferansta al›nan kararlarla bafllat›lan kampanya yine bu konferansta belirlenen anaokulundan üniversiteye kadar e¤itim ö¤retimin her kademesinde Kürtçe e¤itim verilmesi, üniversitelerde Kürdoloji bölümlerinin kurulmas›, Kürtçe’ye pozitif ayr›mc›l›k uygu-
lanmas›, Kürt dilinin anayasal güvence alt›na al›nmas›, yerleflim birimlerinin Kürtçe adlar› ile an›lmas›, Kürtçe ibadetin önünün aç›lmas› taleplerini içeriyor. Bu talepler kürt halk›n›n onurlu bir bar›fl için kendi kimlikleri ve kültürlerinin tan›nmas› gereklili¤ine dayan›yor. Kampanya 10 Eylül’de Batman’da gerçeklefltirilen bir mitingle bafllat›ld›. Bu tarihten itibaren farkl› günlerde Diyarbak›r, Adana, Mardin, fi›rnak, Kars, Urfa, Van, Siirt gibi çok say›da kentte binlerce kiflinin kat›ld›¤› yürüyüfller ile sürdü. Eylemlere lise ve ilkö¤retim ö¤rencileri de kat›l›rken yürüyüfllerde müzik eflli¤inde Kürtçe flark›lar söylendi. Çok say›da ilde yürüyüfllere DTP milletvekili ve yöneticileri ile ‹HD, Bar›fl Anneleri ‹nisiyatifi gibi örgüt ve kurumlar da kat›ld›. Kampanya kapsam›nda çeflitli belediyeler de Kürtçe hizmet vermeye haz›rlan›yor.
Ruslardan kaçarken Ruslara Do¤an’dan kaçarken Ciner’e Mersin’de yap›lmas› planlanan Türkiye’nin ilk nükleer santrali ihalesinde, flartname alan 13 firmadan sadece biri teklif verdi. ‹halede teklif veren tek flirket olan Atomstroyexport-Inter Rao-Park Teknik ortakl›¤›n›n bileflimi ise AKP aç›s›ndan bir hayli ilginç oldu. Çünkü flirketin Türkiyeli orta¤›, sahip oldu¤u Sabah-ATV grubuna TMSF taraf›ndan el konulan ve bu nedenle AKP’ye kinli oldu¤undan flüphe duymad›¤›m›z Tur-
2008
gay Ciner. fiirketin yabanc› orta¤› ise bizzat Rusya devleti. AKP’nin nükleeri savunurken en önemli argüman›n›n “enerji ba¤›ml›l›¤›n› azaltmak” oldu¤u ve Türkiye’nin enerjide en çok Rusya’ya ba¤›ml› oldu¤u düflünüldü¤ünde AKP’nin Putin ve Ciner taraf›ndan enselendi¤i görülüyor. Nükleer ihalesiyle ayn› günlerde yap›lan elektrik da¤›t›m ihalesinde ise Meram Elektrik Alsim Alarko, Aras Elektrik de Kiler taraf›ndan al›nd›.
Aklamamak yetmez haklayal›m Samut KARABULUT Halkevleri Örgütlenme Sekreteri
“Aklam›yoruz Hakl›yoruz” kampanyas›n› bafllatmam›z›n üzerinden bir hafta bile geçmemiflti ki AKP’nin hiç de “AK” olmad›¤›n› ortaya koyan yolsuzluklar› patlad›. Önce fiaban Diflli’nin belgeli rüflveti ortaya ç›kt›, sonra Deniz Feneri’nin doland›r›c›l›¤›. Ard›ndan Dengir F›rat’›n yolsuzluklar› patlad›. Peflpefle yaflanan bu geliflmeler pisli¤in art›k gizlenemeyecek kadar çok birikti¤ini ve yay›ld›¤›n› gösteriyor. Ancak AKP’nin yanl›fll›¤› ne sadece gerici olmas›nda ne de yolsuzluklar›nda. Bunlarla s›n›rl› bir elefltiri AKP’yi hizaya çekme operasyonuyla s›n›rlan›r ki egemen s›n›flar›n bir fraksiyonunun yapmaya çal›flt›¤› budur. AKP çok daha fazlas›n› ifade ediyor. AKP, 6 y›ll›k iktidar döneminde izledi¤i halk düflman› politikalar karfl›s›nda güçlü bir sol muhalefetin olmamas›ndan dolay› sermaye ve emperyalizm aç›s›ndan baflar›l› bir dönem geçirdi. Halk aç›s›ndan ise bu politikalar›n sonucu y›k›md›. Bedeli 50 milyar dolar› aflan özellefltirmeler gerçeklefltirdi. Emeklilik yafl› yükseltildi, ifl güvencesi zay›flat›ld›. Dolayl› vergiler tavan yapt›. Yolsuzluklar›n çap›nda rekor k›r›ld›. E¤itimde ve sa¤l›kta paral›laflt›rma uygulamalar›, suyun ticarilefltirilmesi h›zland›r›ld›, ev y›k›mlar› yeniden bafllad›. ABD ile, flekli ba¤›ms›zl›¤› dahi ihlal eden iliflkiler gelifltirildi. Gericilefltirme uygulamalar› yay›ld›. Tarikatlar tam bir saadet devri yafl›yorlar. Yerli-yabanc› uluslararas› sermayenin dayatt›¤› neoliberal ekonomik program›n sonucu olarak sermaye büyük spekülatif kazançlar›n ve kredilerin havuzunda yüzerken, bunlar›n halk için anlam› yoksulluk ve sadaka oldu. AKP, kurdu¤u sadaka ve yolsuzluk a¤› ve yasland›¤› tarikatlar sayesinde iktidar›na kitle deste¤i sa¤layabiliyor. Özetlemeye çal›flt›¤›m›z siyasetini sürdürebilmesinin bir di¤er nedeni ise ne bir halk muhalefetiyle ne de bir sol muhalefetle karfl› karfl›ya kalmas›d›r. Rakip düzen partilerinin de AKP’den farkl› bir programlar›n›n olmamas› AKP’yi alternatifsiz k›l›yor. Yani tek alternatif sistem d›fl›ndan gelebilir: Halk örgütlerinden. Sendikalar, kitle örgütleri, odalar, düzen d›fl› sol partiler ve Halkevleri, bu alternatifi yaratabilecek örgütlerdir. Ancak bu örgütler, AKP karfl›t› muhalefeti yolsuzluklarla s›n›rland›rmay›p tüm sömürü yöntemleriyle birlikte sorgulayabilir. Gericilik ve yolsuzluklar neoliberal program›n uygulanmas› aç›s›ndan destekleyici iki faktördür. Gericilik halk›n tepkilerinin emilmesinde bir sistem olufltururken yolsuzluklar sermayenin talan›n› kolaylaflt›rmaktad›r. Yarat›lan art›¤›n bir k›sm› da sadaka yoluyla yoksullaflt›r›lm›fl kitlelere aktar›larak iflleyifl meflrulaflt›r›labilmektedir. Bu aç›dan bir muhalefet program›n› “neoliberalizme ve gericili¤e karfl›” bir eksende kurabilenler alternatif oluflturabilirler. “Aklam›yoruz Hakl›yoruz” kampanyas›, AKP eliyle uygulanan tüm politikalar›n (neo-liberalizm, faflizm, Kürt düflmanl›¤›, emperyalizm iflbirlikçili¤i) bütünlük içerisinde teflhiri, ayr›ca alternatif bir program›n ortaya konmas› ve bu program›n ete kemi¤e büründürülmesinin ad›m›d›r. Ard›ndan gelecek fley tüm halk örgütlerini emek örgütlerini bu program etraf›nda güçlü ve sonuç al›c› bir muhalefete sevketmektir. Bu kampanya ayn› zamanda alternatif program›n mücadele ve örgütlenme çizgisini ortaya koyma iddias›d›r. Bizlerin önünde bu 3 bafll›¤›n gereklerini yerine getirecek dinamik, yarat›c›, militan bir sürecin görevleri duruyor. Küçü¤ünden büyü¤üne bir dizi yol ve yöntemle kampanyay›, düflman› korkutan dostlar›m›z› cesaretlendiren bir süreç olarak ifllememiz gerekiyor. 2 Kas›m mitingine bir ay zaman›m›z var. ‹fl yapma cesareti olmayanlar için çok k›sa, cesareti olanlar için uzun bir zaman, çok fley yap›labilecek bir zaman. Ramazan ay›n›n dezavantajlar›na ra¤men gerçeklefltirilen baflar›l› ifller Ekim ay›n›n çok daha etkili faaliyetlere sahne olaca¤›n›n göstergesidir. Halk düflmanlar›na halk›n elefltirisinin baflka bir fley oldu¤unu gösterece¤iz. Bizim onlara gösterecek centilmenli¤imiz yok. Okullarda katk› pay› zulmü, hastanelerde çocuk ölümleri, tersanelerde iflçi ölümleri ve onuru çi¤nenen yoksul insanlar›n AKP’lilere gösterecek centilmenli¤i yok. Halk›n örgütlerini, halk›n çocuklar›n› inatç› bir mücadele bekliyor. H›z›m›z› artt›raca¤›z, hiçbir f›rsat› kaç›rmayaca¤›z.
2 Ekim 15 Ekim
2008
‹NSANCA YAfiAM 5
Sa¤l›kta dönüflüm cana doymuyor AKP’nin sa¤l›kta dönüflüm pogram› insan hayat›na mal olan sonuçlar do¤urmaya devam ediyor. Devlet hastaneleri yoksul çocuklar›na mezar olurken Baflbakan çözüm bulmak yerine özel hastane aç›l›fllar› yap›yor Ankara Zekai Tahir Burak Hastanesi'nde bir ay içinde 49 bebe¤in hastane enfeksiyonu nedeniyle yaflam›n› yitirmesinin ard›ndan 22 Eylül gecesi ‹zmir Tepecik E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Yenido¤an Ünitesi’nde 12 bebek hayat›n› kaybetti. Sa¤l›k Bakan› yaflananlar›n ard›ndan istifay› veya en az›ndan bir özür di-
lemeyi yine akl›na bile getirmedi. Aksine hastane servislerini özellefltirmenin veya zarar ediyorsa kapatman›n önünü açacak olan piyasalaflt›rma paketlerini çözüm olarak sundu. Türk Tabipler Birli¤i (TTB) ise yapt›¤› aç›klamada ölümlerin nedeninin, ihmal edilen alt yap›n›n kald›raca¤›ndan fazla hasta kabulü ol-
du¤unu hat›rlatt›. TTB, koruyucu hizmetlerin tasfiyesinin, sa¤l›k hizmetinin tafleronla yürütülmesinin ve yoksullu¤un bebek ölümlerinde risk artt›r›c› faktörler oldu¤unu belirtti. Aç›klamada, hastanelere ihtiyac› karfl›layacak donan›m ve personel sa¤lanmas› gerekti¤inin alt› çizildi. SES, Yurtsever Cephe, Halkevleri, SDP
ve ESP ise yapt›klar› eylemlerle bebekleri can›ndan edenlerin hesap vermesini istedi. Baflbakan ise bebek ölümlerinin hemen ertesi günü Urfa’da büyük bir özel hastanenin aç›l›fl›na kat›larak sa¤l›kl› yaflam hakk›na karfl› sa¤l›k tüccarlar›n›n iktidar› olduklar›n› bir kez daha gösterdi.
Art›k kavga ölüm kal›m kavgas› SSGSS 1 Ekim’de yürürlü¤e giriyor. Sa¤l›kta dönüflümün ölümcül sonuçlar› daha yasa yürürlü¤e girmeden ac› yüzünü gösterirken toplumsal muhalefet soka¤a ç›k›yor, bu ölüm kal›m kavgas›na haz›rlan›yor Gündeme geldi¤i ilk günden bugüne emekçilerin yüksek sesle itiraz etti¤i, ancak kula¤› sermaye örgütlerinin ve IMF’nin dediklerinden baflka ses duymayan hükümetin ç›kartmakta ›srar etti¤i Sosyal Sigortalar ve Genel Sa¤l›k Sigortas› yasas› (SSGSS) 1 Ekim’de yürürlü¤e girecek. Yasan›n uygulanmaya bafllamas› ile beraber; Sa¤l›k hizmeti alabilmek için 140 YTL geliri olan her birey 73 ile 475
YTL aras› prim ödemek zorunda kalacak. Hasta hastaneye gitti¤inde prim ödemifl olmas›na ra¤men yap›lan her ifllem için ayr›ca para ödeyecek. Hasta sadece bedelini ödeyebildi¤i hizmet paketinde yer alan sa¤l›k hizmetlerinden yararlanabilecek. Primini ödemeyen vatandafllar hastanelere kabul edilmeyecek. 1 Ekim’den sonra çal›flma yaflam›na bafllayanlar emeklilik için 9 bin gün çal›flmak zorunda kalacak. Kad›nlar 60, erkekler 65 yafl›nda emekli olabilecek. Emeklilik maafllar› %23-33 oran›nda düflecek. Tüm bu hak kay›plar›yla
büyük bir halk düflman› proje olan SSGSS’ye karfl› mücadele de ayn› kararl›l›kla sürüyor. Tasar› yasalaflmadan önce Türkiye’nin dört bir yan›nda kurulan Herkese Sa¤l›k Güvenli Gelecek Platformlar› (HSGGP), iflyerlerinde ve mahallelerde etkin bilgilendirme çal›flmalar› yürütmüfl, oldukça kitlesel eylemler gerçeklefltirilmiflti. Platformlar›n geçen hafta boyunca farkl› kentlerde yapt›¤› eylemler mücadelenin yeni dönemecinde at›lan ilk ad›mlar oldu. ‹stanbul ‹stanbul HSGGP, 21 Eylül Pazar günü Petrol-‹fl Sendikas› Salonu’nda gerçeklefltirdi¤i bir forumla yasaya karfl› mücadelede at›la-
cak ad›mlar› tart›flt›. Platform 24 Eylül Çarflamba günü de Aksaray’dan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) Unkapan›’ndaki binas›na yürüyerek “Sa¤l›k hakk›n› paralatmayaca¤›z” dedi. Burada yap›lan aç›klamada son üç y›ld›r oldu¤u gibi bundan sonra da sa¤l›k ve emeklilik hakk› için mücadelenin sürece¤i vurguland›. Eskiflehir 25 Eylül Perflembe günü Eskiflehir’de çeflitli siyasi partiler, emek ve kitle örgütleri K›z›lay ‹fl Merkezi önünde buluflarak SGK Bölge Müdürlü¤ü’ne kadar yürüdü. Burada yap›lan bas›n aç›klamas›nda halk›n mücadelesi sonucu yasan›n geri çekilece¤ine inan›ld›¤› mesa-
Yasa kad›nlar› görmüyor Yeni sa¤l›k sisteminde kad›nlar babalar›n›n veya kocalar›n›n “himayesi” alt›na al›nacak. Yasa gere¤i kad›nlar ailelerinin sosyal güvencelerinden yüksekö¤renim görüyorsa 25, görmüyorsa 18 yafl›na kadar yararlanabilecek. Yasa yürürlü¤e girmeden önce dul ve yetimlik hakk›n› kazanm›fl olan kad›nlar ise sigortal› bir iflte çal›flmaya bafllad›klar› veya evlendikleri andan itibaren bu haklar›n› iflten ç›ksalar veya boflansalar dahi geri kazanamayacak. Kocalar›n›n güvencesinden yararlanan kad›nlar bofland›klar›nda güvencesiz kalacaklar
ve bu durum kad›nlar› boflanmay› iki kez düflünmek zorunda b›rakacak. Ev kad›nlar›n›n s›kça kulland›¤› iste¤e ba¤l› sigortal›l›kta sa¤l›k priminin ayr›ca ödenmesi de zorunlu hale gelecek. Ev kad›nlar›n›n evde yapt›¤› bak›m ve hizmet de yasada görmezden gelinirken, tar›mda ücretsiz aile iflçisi olarak çal›flan kad›nlar da yok say›lacak. Her iki durumdaki kad›nlar›n da sa¤l›k hizmetini ancak baba veya kocalar› üzerinden alabilmeleri öngörülüyor. Kay›td›fl› eme¤in büyük bölümünü oluflturan kad›nlar›n dul veya yetimlik nedeniyle kazan›lm›fl haklar›n› kaybetmemek için sigortas›z çal›flt›r›lmaya raz› gelecek olmas› ise onlar› sürekli bir güvencesizlik sarmal›na mahkûm ediyor.
Ö¤retmene iflsizlik ö¤renciye ölüm Milli E¤itim Bakanl›¤› daha az ö¤retmen atamak için tafl›mal› e¤itim sistemini giderek abart›yor. Ö¤renciler ise köylerinde okul olmas›na ra¤men e¤itim için yollarda can veriyor Geçen hafta Trabzon’da yaflanan trafik kazas›yla beraber eylül ay›nda tafl›mal› e¤itim sistemi ma¤duru binlerce çocuktan 6’s› okul yolunda hayat›n› kaybetti. Binlerce çocu¤un her gün kilometrelerce tafl›nmas›n›n sebebi yaklafl›k 11 y›ld›r uygula-
nan tafl›mal› e¤itim sistemi. Bu sistemde, daha az ö¤retmen çal›flt›rabilmek için köy okullar› kapat›larak buradaki ö¤renciler çevredeki okullara servislerle tafl›n›yor. Hükümetin bu “az maliyet çok kâr” politikas› binlerce ö¤retmeni iflsiz b›rak›rken
onlardan daha fazla say›daki çocu¤u ise okulsuz b›rak›yor ya da e¤itim için yollara düflürüyor. E¤itim hakk›na sahip ç›kanlar ise K›rklareli’nden Ardahan’a kadar ülkenin farkl› köflelerinde seslerini yükseltmeye bafllad›. K›rklareli Büyükavfla’da ö¤renci yetersizli¤i ile lisenin kapat›lmas› önce mahkeme karar› ile durduruldu. Ard›ndan da 26 Eylül günü veliler Milli E¤itim Müdürlü¤ü’ne giderek ö¤retmen istedi. Ardahan’da veliler giden 300 ö¤retmenin yerine sadece 90 ö¤retmen atan›nca bir eylem yap›p Bakan Çelik’i istifaya davet etti. Kars’ta ise ö¤renci yetersizli¤i nedeniyle kapat›lan Yolboyu Köyü ‹lkö¤retim Okulu’nun velileri çocuklar›n›n tafl›mal› sisteme tabi tutulmas›n› okullar› boykot ederek protesto etti
j› verildi. ‹zmir HSGGP bileflenleri taraf›ndan 24 Eylül günü Konak Eski Sümerbank önünde düzenlenen bir bas›n aç›klamas› ile kentte yaflanan bebek ölümleri protesto edilerek ölümlerin sorumlusu AKP hesap vermeye ça¤›r›ld›. Aç›klamada sa¤l›k sistemindeki ölümcül sorunlar›n SSGSS ile derinleflece¤ine
dikkat çekildi. Adana Adana HSGGP, 24 Eylül günü ‹nönü Park›’nda bir eylem yaparak yürürlü¤e girecek yasay› protesto etti. Kocaeli 26 Eylül günü HSGGP bileflenleri Kocaeli Devlet Hastanesi önünde biraraya gelerek halk›n gelece¤i için yasaya karfl› mücadeleyi sürdüreceklerini belirttiler.
Hastanede su borcu kesintisi Su hizmetlerinde piyasac› uygulamalar s›n›r tan›m›yor. Zamlarla beraber artan su faturalar› emekçileri yoksulluk-susuzluk ikilemine mahkûm ederken, hastane gibi savaflta dahi dokunulmayan kurumlar için bile ayn› ac›mas›z piyasa kurallar› geçerli oluyor. 15 Eylül’de Mersin Anamur Devlet Hastanesi’nin suyu, birikmifl fatura borcu yüzünden kesildi. Hastanenin 900 bin YTL’yi bulan borcu nedeniyle yaflanan kesinti üzerine kurum, acil hastalar d›fl›nda hasta kabul etmeme ve ameliyatlar› durdurma karar› ald›. Fakat hastanenin bu karar› aç›klamas›n›n ard›ndan CHP’li Belediye Baflkan› ile hastane yetkilileri bir görüflme yaparak anlaflmaya vard›. Hastanenin döner sermaye gelirleri ile borcun kapat›lmas› kararlaflt›r›ld›. ‹nsan sa¤l›¤›n› hiçe sayarak su kesintisine giden belediyenin uygulamas› piyasalaflt›rman›n insanl›ktan anlamad›¤›n› gösterir cinstendi.
Develi köylüsü Meclis temizli¤inde AKP’li Manisa Belediyesi öncülü¤ünde 5 ilçe belediyesinin ortak olarak köylerine yapmak istedi¤i kat› çöp ar›tma tesisine karfl› yaklafl›k iki y›ld›r direnen Manisa Develi köylüleri geçen gün TBMM giriflinde “temizlik yapma” eylemi gerçeklefltirdi. ‹ki y›ld›r Manisa’dan ‹stanbul’a kadar çok say›da kentte ve mekanda eylem yapan Develi halk› 25 Eylül Perflembe sabah› meclisin protokole ayr›lan Çankaya girifl kap›s› önündeydi. De-
veli halk›, köylerinin çöplü¤e dönüfltürülmesini protesto etmek için temsili olarak getirdikleri çöpleri Meclis girifline dökerek süpürdüler. Köylüler eylemde çiftçiyi yoksullaflt›ran politikalar› nedeniyle AKP’ye k›rm›z›; halk›n sorunlar›na sessiz kald›¤› için muhalefet partilerine de sar› kart göstererek k›sa bir oturma eylemi yapt›lar. Köylülerin eylemine Bergama halk›n›n direniflinde yer alan Oktay Konyar da destek verdi.
Flafl haber! ir k›yamettir kopmufl durumda; siyasetçiler aras›nda yolsuzluk, doland›r›c›l›k, h›rs›zl›k ithamlar› ald› bafl›n› gitti. Belgeler, dosyalar havada uçufluyor; bütün pislikler ortal›¤a saç›l›yor! Hepsinin de, bulaflt›¤› kaçakç›l›klar, hayali ihracatlar, kaç›rd›¤› vergiler, siyasi nüfusunu kullanarak üç befl kurufla kapatt›¤› ihaleler, bir bir gözler önüne seriliyor. En çok da “mal varl›klar›” konufluluyor; bir ay›plar›, gizli sakl›lar› olacak ki, herkes hasm›n›n mal varl›¤›n›n aç›klanmas›n› istiyor. Büyük gazetelerin büyük köfle yazarlar› birer birer bulup ç›kar›yor gerçekleri ortaya. Yahu bizim neyimiz eksik? Biz de aç›klar›z birilerinin mal varl›¤›n›, hem de belgelerle! Sekiz sütuna manflet yapar›z; yer yerinden oynar valla! Kimseden korkumuz yok arkadafl! Kimse özgür bas›n› susturamaz, yaz›yoruz iflte buraya mal varl›¤›n›! Tabii, malum, bizim gazetenin teknik olanaklar›, nüfusu, çevresi s›n›rl› oldu¤u için; biz de ancak vatandafl›n mal varl›¤›n› aç›klayaca¤›z. Evet, iflte flafl haber; vatandafl›n mal varl›¤›! Efendim, bizim vatandafl›n bir evi vard›r. Bak sen flu ifle! Belgesiz, gecekondu tabir edilenlerden. Ya da ilk depremde y›k›lacak olan eski püskü bir binada 2+1 sobal› bir daire, emeklilikte banka kredisiyle al›nm›fl, kredi borcu da hala yüklüce, zor zahmet ödenmekte. Hatta bir de arabas› var! Yuh olsun! 1985 model, tüplü, her on kilometrede bir yolda kal›r, tamirciye götürsen anlamaz, “hurdac› az ilerde abi” der. Evinde buzdolab›, çamafl›r makinesi, hatta bir tane renkli televizyonu var; ay›p ay›p! Gerçi eskimifller epeyce, müzelik tabir edilen cinstenler ama olsun, var ya? Üstelik bankada vadesiz hesab› da var! Skandal! Gerçi hesap hep ekside, kredi kart›na ba¤l› belli ki, ama hesap iflte! O¤lunun k›z›n›n üzerinde mal da var, bizden kaçmaz! O¤luna bir damatl›k alm›fl, k›z›na da bir gelinlik, o da borç harç. Olsun, mal de¤il mi? Baflka ne var? As›l önemlisi, flimdi aç›kl›yoruz, yüzy›l›n gazetecilik olay›, sakin olal›m lütfen; Bizim vatandafltaaaaa … Yürek var yürek! O siyasetçilerin, ifl adamlar›n›n, bürokratlar›n hiçbirinde olmad›¤› kadar büyük bir yürek! Ah o yürek yok mu o yürek; birileri mal› götürürken, memleketi soyup satarken, h›rs›zl›¤›n ahlaks›zl›¤›n dikalas›n› yaparken; bizim vatandafl onlar yüzünden böyle yoksul, iflsiz, aç, sefil kal›rken; hala nas›l ayakta durabilirdi ki? fiimdi bu büyük gazetecilik olay›m›zdan sonra, aynen U¤ur Dündar’›n yapt›¤› gibi biz de, vatandafl ile herhangi bir siyasetçiyi bir aç›k oturumda karfl› karfl›ya getirece¤iz; ister meclis salonunda, ister bir gecekondu mahallesinde. Yaln›z bizimki daha heyecanl› olacak! Sak›n kaç›rmay›n! Çünkü duyduk ki vatandafl, belgeler, dosyalar d›fl›nda yan›nda bir de sopa getirecekmifl. Hem de en kal›n›ndan, ceviz a¤ac›ndan!
B
www.halkinsesigazetesi.net iletisim@halkinsesigazetesi.net 15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.
n
Aksaray’da da zehirli su Aksaray Üniversitesi su kaynaklar›n›n kirlili¤i üzerine yürüttü¤ü proje kapsam›nda yapt›¤› çal›flmalarla Aksaray’daki suyun arsenik de¤erlerinin standartlar›n üstünde oldu¤unu tespit etti. Aksaray’›n suyu, geçen y›l 13 May›s’ta kentte toplu ishal ve kusma vakalar›yla ortaya ç›kan ve k›sa sürede 8 bini aflk›n Aksarayl›y› etkisi alt›na alan salg›n hastal›¤›n nedeni ola-
rak gösterilmiflti. Geçen hafta aç›klanan verilere göre de kentin 62 farkl› noktas›ndan al›nan suya yap›lan analizler sonucu Aksaray suyunda 13 ile 86 mikrogram/litre aras›nda de¤iflen oranda arsenik oldu¤u tespit edildi. Aksaray Belediye Baflkan› ise bir aç›klama yaparak kente arsenik oran› düflük olan baflka bir hattan su verildi¤ini iddia etti.
Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Umar KARATEPE n
Telefon-Faks 0 212 245 90 37 n
Adres Tomtom Mah. Örmealt› Sk. 6/3 BEYO⁄LU/‹STANBUL n
Bas›ld›¤› Yer Taflbask› Matbaac›l›k Yay. ve Amb. San. Tic. Ltd. fiti. Bask› Tesisleri Kocaeli/‹zmit (0 262 335 28 95)
2 Ekim 15 Ekim
6 K‹BELE
2008
KADINLARIN HAKLARI VAR GERÇEK YURTTAfiLIK ‹Ç‹N
fiARTLARI VAR ‹nsanl›¤›n yar›s›n› oluflturan biz kad›nlar, ucuz ve karfl›l›ks›z eme¤imizle hayat› yarat›yoruz. Halk›n yar›s›n› oluflturan biz kad›nlar, kapitalizmin ve erkek egemenli¤inin ma¤durlar›y›z. Evde, iflyerinde, tarlada hayat› yaratan bizler, kapitalizme ve neo-liberalizme; ›rkç›l›¤a ve savafllara; gericili¤e ve yoksullu¤a isyan ediyoruz. Kad›nlar›n kendi kaderlerini belirledikleri, özgür ve eflit bir toplumun özgür, eflit yurttafllar› olduklar› bir dünya istiyoruz. K⤛t üstünde eflit yurttafl say›ld›¤›m›z 21. yüzy›lda bile, erkekler, patronlar ve devlet karfl›s›nda hâlâ tam ve eksiksiz yurttafll›k haklar›m›za sahip de¤iliz. Kad›nlara 1934 y›l› kadar eski bir tarihte seçme ve seçilme hakk›n› tan›makla övünen Türkiye’de y›llard›r uygulanan sermaye ve erkek egemenli¤i yanl›s›, gerici-muhafazakâr-›rkç› politikalar, toplumsal ve politik hayata kat›l›m hakk›m›z› gasp ediyor; politik hayatta bizleri devletin ve siyasi partilerin vitrin süsü haline getiriyor. Siyasete eflitçe kat›lmak için pozitif ayr›mc›l›k talep etti¤imiz zaman afla¤›lan›yor ve “Ruanda’ya kadar” kovuluyoruz. Ama bizleri Ruanda’ya kovanlar, bedenlerimizi kendi gerici siyasetlerinin malzemesi haline getirmekten vazgeçmiyorlar. Militarizmin ve her türlü bireysel fliddetin sopas›, siyasal ve toplumsal hayata kendi farkl›l›klar› ile eflit biçimde kat›lma hakk›n› kullanmaya çal›flan kad›nlar›n s›rt›ndan hiç inmiyor. Kad›nlar› piyasan›n ve erkeklerin insaf›na b›rakan ve kamusal alan› tahrip eden neoliberal politikalar; yayg›nlaflan cemaatçilik, kad›nlar›n kamusal özneler olarak geliflme flans›n› ortadan kald›r›yor. Her türlü hakka düflman AKP hükümeti, yoksullu¤un ve gericili¤in cenderesi alt›ndaki kad›nlar›n sa¤l›k ve sosyal güvenlik alanlar›ndaki kazan›lm›fl haklar›n› gasp ediyor. Su, bar›nma, ulafl›m ve e¤itim gibi kad›nlar için özel önem tafl›yan sosyal haklar amans›z bir sald›r›ya u¤ruyor. Dinsel muhafazakarl›k bir kez daha piyasan›n ve erkeklerin imdad›na kofluyor. AKP hükümeti neo-liberal politikalarla kamusal alandan d›fllad›¤› milyonlarca kad›na, evde çal›flan ucuz iflçiler olarak, “en az üç çocuk” do¤urmas› gereken kuluçka makineleri olarak, yoksul-iflsiz ev kad›nlar› olarak evlere kapat›la-
caklar› bir toplum vaat ediyor. “Büyük kapatman›n” simgesi olan türban, kamusal alana ç›kmak isteyen milyonlarca kad›na, gerici erkek egemenli¤ine ödemesi gereken bir diyet olarak dayat›l›yor. Kad›nlar›n sosyal haklar›n› gasp edenlerin, dilencilefltirilmifl yoksullar ordusunun neferleri yoksul kad›nlar›n ayaklar›n›n alt›na serdikleri cennet, yoksullara da¤›t›lan erzak paketlerinden ibaret kal›yor. Kad›nlar›n toplumsal ve siyasal hayata tam ve eksiksiz yurttafllar olarak kat›lmas› olas›l›¤›ndan dolay› dehflete düflen egemenler, kendi sömürü ve bask› düzenlerini kad›nlar›n köleli¤iyle pekifltirmeye çal›fl›yor. Bizler, hayat› yaratan, insanl›¤›n ve halk›n yar›s›n› oluflturan kad›nlar, piyasan›n da, kocan›n da kölesi olmak istemiyoruz. Evlere kapat›lmak, eme¤imizi ya¤malatmak, mal olarak al›n›p sat›lmak, siyasette ve toplumsal hayatta daha fazla itilip kak›lmak istemiyoruz. Tam ve eksiksiz yurttafllar; tam ve eksiksiz insanlar say›laca¤›m›z, kendi hayatlar›m›z üzerinde söz, yetki, karar ve iktidar sahibi olaca¤›m›z bir dünyan›n yaln›zca, gerçek sosyal ve politik haklar›m›z› kazanarak mümkün olaca¤›n› biliyoruz. Neoliberalizmi, erkek egemenli¤ini, gericili¤i aklayanlardan hesap sormak istiyoruz. Halk›n ve insanl›¤›n yar›s› olarak haklar›m›z› istiyoruz, alaca¤›z! 1. Bütün kad›nlar›n etnik köken, dinsel inanç, yafl, medeni durum, meslek ve e¤itim durumlar›na bak›lmadan ve kendilerinden baflka kimsenin onay›na gerek olmadan, toplumu de¤ifltirme mücadelesine kat›lma haklar› vard›r. Direnme ve mücadele etme hakk› en temel insan hakk›, insan›n kendisini gerçeklefltirmesinin en önemli flart›d›r. Halk›n hak mücadelesi örgütleri, kad›nlar›n bu temel hakk›n›n gerçekleflme alan› ve en büyük güvencesidir. Bütün kad›nlar› kendileri, çocuklar›, toplum ve insanl›k için verilen temel hak mücadelelerinde yer almaya; bu mücadelelerin en önünde durmaya ve emek örgütlerini kad›n militanl›¤›n› gelifltirmeye ça¤›r›yoruz. 2. Bütün kad›nlar›n evin d›fl›nda çal›flma, adil-eflit bir ücret alma ve örgütlenme
haklar› vard›r. Eflde¤er ifle eflit ücret verilmeli; kad›nlar istihdam›n her alan›nda yer almal›d›r. Çal›flma hayat›nda kad›na yönelik her türlü sözlü, fiziksel ve cinsel fliddet ve cinsiyetçi uygulamalar önlenmeli; ifle alma ve iflten ç›karmada cinsiyete ve evlilik statüsüne dayal› ayr›mc›l›k ortadan kald›r›lmal›, “kad›n ifli” s›n›fland›rmas› son bulmal›d›r. Kad›nlar› baba ya da kocaya ba¤›ml› k›lan, sosyal güvenceyi yok eden SSGSS yasas› iptal edilmelidir. Ayn› yasan›n sosyal güvenlik kapsam› d›fl›nda b›rakt›¤› ev
eksenli çal›flma, ev hizmetlerinde çal›flma, tar›mda ücretsiz aile iflçili¤i gibi her tür çal›flma biçimi, ifl kanunu kapsam› ve sosyal güvenlik flemsiyesi alt›na al›nmal›d›r. Kad›nlar›n ev ve aile içinde gerçeklefltirdikleri üretim, de¤er yaratan toplumsal üretimin sosyal güvenlik hakk› getiren bir parças› say›lmal›d›r. Kad›nlara, baz› mesleklere verilen fiili hizmet zamm› ve cinsiyete dayal› y›pranma pay› hakk› tan›nmal›, erken emeklilik hakk› verilmelidir. Tüm dünyada çal›flanlar›n›n yüzde 90’›n› kad›n iflçile-
NEOL‹BERAL‹ZME, ERKEK EGEMENL‹⁄‹NE, GER‹C‹L‹⁄E, AKP’YE KARfiI GERÇEK YURTTAfiLIK HAKLARINI SAVUNAN KADINLAR 11 EK‹M CUMARTES‹ SAAT 13.00’TE ‹STANBUL HALKEV‹’NDE BULUfiUP TAKS‹M’E YÜRÜYECEK
rin oluflturdu¤u serbest bölgeler kapat›lmal›; ifl kanunu demokratiklefltirilerek tüm bölgelerde uygulanmal›d›r. 3. Bütün kad›nlar›n kaç çocuk sahibi olacaklar›na karar vermeye, çocuklar› için sa¤l›kl›, eflit, paras›z kamusal bak›m hizmetlerinden yararlanmaya ve bu hizmetleri yönetmeye haklar› vard›r. Çal›flanlar›n kad›n ya da erkek olmas›na bak›lmadan özel ve kamusal tüm iflyerlerinde ve bütün mahallelerde kamusal, ücretsiz ve nitelikli e¤itim veren çocukbak›m evle-
ri ve krefller aç›lmal›d›r. Do¤um izni kad›n› ve erke¤i eflde¤er biçimde kapsayarak geniflletilmelidir. Kad›nlar›n do¤urganl›¤›n›n bir tehdit ve denetim arac› olarak kullan›lmas›n›n önüne geçilmelidir. 4. Kad›nlar›n kendileri ve çocuklar› için temel sa¤l›k ve sa¤l›kl› beslenme haklar› vard›r. Sa¤l›k politikalar› kad›n ve erke¤in farkl›l›klar›n› dikkate alan bir bak›fl aç›s›yla paras›z, eflit ve demokratik bir biçimde yeniden düzenlenmelidir. Bütçeden kad›n ve çocuk sa¤l›¤› ile yafll›-hasta bak›m›na ayr›lan pay art›r›lmal›d›r. Birinci basamak sa¤l›k hizmetini ortadan kald›ran ve en çok kad›nlar› etkileyen Genel Sa¤l›k Sigortas› Yasas› iptal edilmeli-
dir. 500 bin nüfusu olan her mahallede kad›n-çocuk sa¤l›¤›na yönelik yeterli koruyucu kamusal sa¤l›k birimleri bulunmal›d›r. Koruyucu sa¤l›k anlay›fl›n›n yerini alan tedavi edici sa¤l›k anlay›fl›na ve özellefltirme, piyasalaflt›rma uygulamalar›na son verilmelidir. Evli ya da bekâr tüm kad›nlara ücretsiz sa¤l›k güvencesi ve emeklilik hakk› sa¤lanmal›d›r. 5. Kad›nlar›n e¤itim hakk› vard›r. E¤itim, eflit, paras›z, kamusal ve anadilde bir hizmet ve kad›nlar› özgürlefltiren bir alan olarak örgütlenmelidir. E¤itimin tüm düzeyleri, ö¤retmenlerin e¤itiminden ders kitaplar›na kadar, cinsiyetçilikten ve kad›nlar üzerindeki sistemli bask›n›n kaynaklar›n› oluflturan milliyetçilik, ›rkç›l›k ve dinsel gericilikten ar›nd›r›lmal›d›r. K›z çocuklar›n›n okula gönderilmesinin önündeki ekonomik, toplumsal ve ideolojik engellerle kapsaml› bir mücadele yürütülmelidir. 6. Kad›nlar›n kent hakk› vard›r. Kentler merkezleri, sokaklar›, kültür, sanat ve spor alanlar›yla gündüzleri ve geceleri kad›nlar›n hakk›d›r. Kad›nlar›n sa¤l›kl› bir konut ve çevrede yaflama hakk› güvence alt›na al›nmal›; yoksul kad›nlar› kentin d›fl›na at›p evlere kapatan ve çal›flma olanaklar›n› iyice k›s›tlayan kentsel dönüflüm projeleri son bulmal›; kad›nlar›n temiz, ucuz suya ulafl›m haklar› güvence alt›na al›nmal›; hayatlar›n› zorlaflt›ran enerji özellefltirmeleri iptal edilmeli; ev kad›nlar›na ucuz ulafl›m hakk› tan›nmal›d›r. 7. Kad›nlar›n kendi kaderlerini özgürce belirleme, kendi efllerini seçme, evlili¤e zorlanmama ve kendi bedenleri üzerinde söz ve karar haklar› vard›r. Kad›nlar›n erkek egemen ahlak anlay›fl› nedeniyle namus cinayetlerine kurban gitmesi; mal gibi al›n›p sat›lmas›; istemedi¤i kiflilerle evlenmek ya da evlenmek zorunda b›rak›lmas›, bedeninin dinsel ya da ataerkil gerekçelerle kapat›lmas› ve bu eylem-
lerin yasalar ve erkek egemen yarg›larla teflvik edilmesi insanl›k suçudur. Kad›nlar› erke¤in, ailenin, cemaatin mal› haline getiren toplumsal iliflkilere karfl› köklü dönüflüm politikalar› kad›nlar taraf›ndan yürürlü¤e konulmal›d›r. 8. Kad›nlar›n aile üyeleri, arkadafllar›, devletin kolluk güçleri ve sokaktaki herhangi birinden hiçbir biçimde fliddet görmeme haklar› vard›r. Tecavüz sert biçimde cezaland›r›lmal›d›r. Kad›na dönük fiziksel, sözel, psikolojik ve cinsel fliddeti önlemeye dönük kapsaml› politikalar gelifltirilmeli; ceza yasalar› ve ifl yasalar› buna göre düzenlenmeli; fliddete u¤rayan kad›nlar koruma alt›na al›nmal›, ihtiyaca uygun say›da s›¤›nma evi aç›lmal›d›r. 9. Kad›nlar›n içinde yaflad›klar› toplumun her düzeyinde siyasete kat›lma, özgür ve eflit koflullarda seçilme ve yetki sahibi olma haklar› vard›r. Kad›nlar›n siyasete ve toplumsal yaflama kat›l›m›n›n önüne konulan bütün engeller ve önkoflullar gayr› meflrudur. Kad›nlar›n siyasete kat›lmas›n›n önündeki bütün yasal, toplumsal, dinsel ve ideolojik engellerle, kad›n kotas› dâhil her türlü demokratik araçla mücadele edilmelidir. Siyaset para ve erk sahiplerinin kad›n bedenini de kulland›klar› kirli bir oyun olmaktan ç›kmal›; kad›nlar›n ve insanl›¤›n kendi sorunlar›n› çözmek için söz, yetki, karar ve iktidar sahibi olduklar› bir do¤rudan demokrasi faaliyeti olarak yeniden örgütlenmelidir. 10. Kad›nlar›n bar›fl içinde yaflama haklar› vard›r. Türkiye’de kad›na dönük fliddetin ortadan kald›r›lmas›n› sa¤layacak ortam›n oluflmas› için erkek egemen kavramlar olan militarizm, ›rkç›l›k ve milliyetçili¤i körükleyen kirli savafl sona erdirilmelidir. Kürt ve Türk kad›nlar›n›n Anadolu’da bar›fl içinde yaflama hakk› kutsal bir hak olarak güvence alt›na al›nmal›d›r.
2 Ekim 15 Ekim
2008
EMEK 7
DESA iflçilerine destek
Antalya Radyosu kapat›lamaz
BTS Deniz Fenerine karfl›
Menderes Tekstil’de eylem
Herkese Sa¤l›k Güvenli Gelecek Platformu, bir süredir devam eden “5 liran› iflçi kardeflinle paylafl” kampanyas›nda toplanan paralar› teslim etmek ve iflçilerin direnifline destek vermek amac›yla 25 Eylül günü Düzce DESA direnifline dayan›flma ziyaretinde bulundu. DESA Deri iflçileri ise ziyaretçileri “Yaflas›n s›n›f dayan›flmas›”, “Kurtulufl yok tek bafl›na, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganlar›yla karfl›lad›lar. Bas›n aç›klamas›n› Herkese Sa¤l›k Güvenli Gelecek Platformu ad›na Harb-‹fl fiube Baflkan› Hüseyin Över yapt›. Över, “Güvenli gelecek için grevlere ve direnifllere sahip ç›kmaya devam edece¤iz” dedi.
TRT Antalya Bölge Radyosu'nun kapat›lmamas› için oluflturulan "Antalya Radyosu'na Sahip Ç›k›yoruz Platformu" 23 Eylül’de saat 12.30'da TRT Antalya Radyosu önünde bas›n aç›klamas› yapt›. Bas›n aç›klamas›, Platform ad›na Haber-Sen Genel Baflkan› Ali Y›lbafl› taraf›ndan okundu. Aç›klamada 2954 say›l› TRT yasas›n›n, 11 Haziran 2008 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen yasa ile de¤ifltirildi¤i belirtilerek TRT yönetimince oluflturulan yeni teflkilat flemas›nda Antalya Radyosu’nun olmad›¤› söylendi. Y›lbafl›, “Antalya Radyosu’nun bütün personeli Çukurova Radyosuna nakledilerek resmen kapat›ld›” dedi.
Deniz Feneri Derne¤i’nin TCDD Ankara Gar›’nda ba¤›fl ve yard›m stand› açmas› Birleflik Tafl›mac›l›k Sendikas›’n›n (BTS) giriflimleri sonucu engellendi. BTS taraf›ndan yap›lan aç›klamada “Deniz Feneri’nin yolcular›m›z› istismar etmesine izin vermedik” denildi. Genel Baflkan Yunus Ak›l taraf›ndan yap›lan aç›klamada “iflyerimiz olan Gar’da sendikal faaliyetlerimiz için her türlü engeli ortaya koyan anlay›fl, söz konusu “Memurlar Vakf›” ve “Deniz Feneri” gibi yandafllar› olunca her türlü kolayl›¤› ve kurum imkânlar›n› seferber etmekten çekinmemektedir” dedi.
Denizli’nin Sarayköy ilçesindeki Akça Holding’e ba¤l› Menderes Tekstil’de iflten ç›kar›lan 10 iflçinin, Teksif Sendikas› üyeleriyle fabrika önünde sürdürdü¤ü eyleme, Türkiye AB Sendikal Koordinasyon Komite Yetkilisi Yücel Tok ile baz› sendika flube baflkanlar› da destek verdi. Fabrikan›n önünde kurulan çad›rda eylemlerini sürdüren iflçilere destek olan sendikac›lar, iflçilerin dertlerini dinledi. Yücel Tok, Brüksel’den gelerek eyleme destek verdi¤ini belirterek “‹flçiler yaln›z de¤il. Menderes Tekstil’de sendikaya üye olan iflçiler iflten ç›kar›lm›flt›r. ‹flçiler hakl› eylemlerinde yorulmayacaklard›r” dedi.
KESK mücadeleyi geniflletiyor
fieriatç›, neo-liberal ve küstahlar! Tufan SERTLEK Dev Sa¤l›k-‹fl Genel Sekreteri
Ücret ve sosyal haklar temelli mücadele biçimini hak mücadelesi çizgisine paralel bir yere çeken KESK mücadele alan›n› geniflletiyor Kamu Emekçileri Sendikalar› Konfederasyonu (KESK) üyesi sendikalar baflta E¤itim-Sen olmak üzere, mücadele alanlar›n› geniflletiyor. Yeni dönemde mücadele program›n› belirleyerek yola ç›kan KESK’in bu y›l eylem biçimi hak mücadeleleri çizgisine paralel bir çizgide ilerliyor. KESK’e ba¤l› flubeler, üyelerini ücret ve sosyal hak temelli sorunlara sahip ç›kman›n d›fl›nda bütün halk› ilgilendiren sorunlara da bulunduklar›
alandan müdahale ediyorlar. Örne¤in E¤itim-Sen “Kamusal E¤itim Hakk›”n› yeniden gündeme getirdi. Her ilin kendi olanaklar›yla örgütleyece¤i kampanya Kocaeli’nde
bafllad›. Kocaeli E¤itimSen üyeleri kampanya kapsam›nda standlar kurarak imza topluyor, pazaryerleri gibi halk›n yo¤un oldu¤u bölgelerde bildiriler da¤›t›yor ve okullar›-
n›n oldu¤u mahallelerde toplant›lar yap›yor. Yani E¤itim-Sen’liler sorunlar›n› ve taleplerini do¤rudan halkla tart›fl›yorlar. E¤itim-Sen Mersin fiubesi de ö¤renci ve velilerle birlikte AKP’nin okullarda da¤›tt›klar› kitaplar›n içeriklerine karfl› bir eylem yapt›. E¤itim-Sen’liler 19 Eylül’de Mersin Merkez Postanesi önünde bir bas›n aç›klamas› yapt›ktan sonra Baflbakan’a mektup yollad›lar. Büro Emekçileri Sendikas› ise Kocaeli’nde yapt›¤› eylemle
Çiftçinin eli AKP’nin yakas›nda isteyen Çiftçi Süleyman Aksu, Ar›nç taraf›ndan önce azarland› sonra da apar topar salondan ç›kar›ld›. Bolu’nun Mudurnu ‹lçesinde ise, domates fiyatlar›n›n 10 kurufla düflmesini protesto eden üreticiler, domatesleri yollara dökerek eylem yapt›. Bir baflka çiftçi eylemi de Gaziantep fiehitkamil ‹lçesi'ne ba¤l› Cerityeniyapan Köyü’nde
Hükümetin günah›n› hekimlerden ç›kart›yorlar
Midyat’a pirince giderken eldeki bulgurdan da olan köylülerin kalk›nma projeleri baflar›s›z oldu Köylüler banka borcunu ödemek için kooperatiflerin verdikleri inekleri satt›lar. Yalova’da 6 köyde kurulan Tar›msal Kalk›nma Kooperatifleri’nin sosyal ve ekonomik yap›s›n›n iyilefltirilmesi ve bu köylerdeki hayvanc›l›¤›n geliflitirilerek hayvan say›s›n›n art›r›lmas›n› hedefleyen proje kapsam›nda köylülere da¤›t›lan 700 ine¤in say›s› 200’e düfltü.
Hayvanlar ah›rlar›na gelirken sevinen çiftçiler, gelen hayvanlar›n verimsiz olmas›, döl tutmay›fl› ve dam›zl›k vasf› tafl›mamas›ndan dolay› zor durumda kald›lar. Hayvanlar için al›nan kredileri ödeyebilmek için baflka bankalardan kredi çekerek borç miktar›n› art›ran köylüler, iflin içinden ç›kamay›nca proje kapsam›nda verilen inekleri de satt›lar.
‹flçi-mühendis el ele verdi, oyun bofla ç›kt› AKP Hükümeti Tuzla’da çözümsüzlü¤ü diretmeye devam ediyor. Gisan Tersanesi'nde 3 kiflinin ölümü ve baz› iflçilerinde yaralanmas›yla sonuçlanan filika kazas›yla ilgili 18 Eylül’de dördü mühendis, biri Galata Denizcilik Genel
Sa¤l›k alan›ndaki olumsuzluklar›n nedeni olarak sa¤l›k personelinin gösterilmesi sonucu hekimlere sald›r›lar art›yor Hekime yönelik artan fliddet olaylar›na son olarak 13 Eylül Cumartesi günü iftar sonras›nda rahats›zlanarak hastaneye kald›r›lan Nazmi Ulubay adl› yurttafl›n yak›nlar›n›n hastaneyi basarak hekimleri, hemflireleri ve hastane personelini dövmesi eklendi. ‹TO Baflkan› Prof. Dr. Özdemir Aktan, her olay›n sorumlulu¤unun hekimlere yüklenmesinin sald›r› vakalar›n› artt›rd›¤›n› belirterek “Hastaneler adeta savafl alanlar›na döndü. Yöneticiler yapt›klar› aç›klamalarla hekimleri hedef gösteriyorlar” dedi. TTB ve ‹stanbul Tabip Odas›, 20-21 Aral›k tarihlerinde hekimler, polis ve adli t›p uzmanlar› gibi konunun taraflar›n›n biraraya gelece¤i “Hekime yönelik fliddet çal›fltay›” düzenleyecek.
yap›ld›. Yak›nlar›nda kurulmas›na izin verilen tafl oca¤›n›n tarlalar›na ve kendilerine zarar verece¤ini söyleyen köylüler, karayolunu trafi¤e kapatt›lar. Manisa’dan seslerini hükümete duyuramayan Develiler ise, köylerine yap›lacak “kat› at›k bertaraf tesisini” ve ürünlerinin para etmemesini, TBMM önünde protesto etti.
Okullarda çeflitli sebeblerle toplanan yard›m paralar›na tepki büyüyor. Kocaeli Turgut Reis ‹lkö¤retim Okulu ve ‹stanbul Okmeydan›’nda bulunan Fuat Soylu ‹lkö¤retim Okulu velileri, Halkevleri E¤itim Hakk› Meclisleri ve E¤itim-Sen ortak eylemler yaparak tepkilerini ortaya koydular.
‹nek gitti proje bitti
AKP, artan çiftçi tepkilerini sert bir uslüpla bast›rmak istiyor. Onca masraf ve emekten sonra ürünleri götürdükleri pazarda karfl›l›¤›n› alamayan çiftçiler ise ›srarla tepki eylemlerini sürdürüyorlar Tar›mda üretim maliyetleri sürekli yükseliyor. Fakat çiftçilerin satt›klar› ürünlerin fiyatlar› tam tersine düflüyor. Bahçedeki ürünleri para etmeyen çiftçiler tepkili. AKP hükümeti ise yükselen tepkilere karfl› sert bir üslüp kullanarak çiftçileri bast›rmak istiyor. T›pk› Manisa’da Bülent Ar›nç’›n yapt›¤› gibi. Sorunlar›n› anlatmak
Yard›m paralar›na karfl› ortak mücadele
hem hükümetin toplu görüflmelerde verdi¤i zamma hem de temel ihtiyaçlara yap›lan zamlara tepki gösterdi ve “Yoksullaflt›rmaya ve köleli¤e hay›r” dedi. KESK flubelerinin kendi sorun ve taleplerini halk›n sorun ve talepleriyle bütünlefltiren bu çizgisi toplumsal muhalefetin yükselmesine de katk›da bulunacakt›r.
Müdür Yard›mc›s› toplam befl kifli tutukland›. Gerçek sorumlular olan Gisan Tersanesi iflverenlerine dokunulmad›. Tutuklamalara Gemi Mühendisleri Odas› (GMO) ve Limter-‹fl tepki göstererek gerçek sorumlar›n yarg›lanmas› için imza
kampanyas› bafllatt›lar. Yapt›klar› bas›n aç›klamalar›nda birbirlerine destek mesaj› veren Limter-‹fl ve GMO’nun giriflimleri çabuk sonuç verdi ve 22-23 Eylül’de tüm tutuklular tutuksuz yarg›lanmak üzere kefaletle serbest b›rak›ld›lar.
Kürt iflçiye ›rkç› uygulama
THY’de tafleron dönemi
Avrupa’da serbest dolafl›m› diline dolayan AKP, iki flehir aras›nda bile çal›flabilme özgürlü¤üne müsaade etmiyor
Ça¤r› merkezi çal›flanlar› al›nan tafleronlaflt›rma karar›na karfl› yeni bir eylem biçimiyle tepkilerini gösterdiler
Ordu Valili¤i taraf›ndan al›nan kararla iki flehir aras›nda gezen iflçilere yönelik vize uygulamas› bafllat›ld›. Ordu Valili¤i’nin, fianl›urfa Valili¤i’nden mevsimlik iflçi olarak Ordu’ya gideceklerin önceden fianl›urfa Valili¤i’nden ya da Ziraat Odas›’ndan bir yetki belgesi almas› gerekti¤ini, aksi takdirde geçici oturum hakk›n›n tan›nmayaca¤›n› bildirdi¤i ortaya ç›kt›. Ortaya ç›kan belgenin anlam› ülke içinde
Atatürk Havaliman›’ndaki ça¤r› merkezinin taflerona devredilmesiyle Türk Hava Yollar›’nda (THY) bir ilk yafland›. THY taraf›ndan yap›lan aç›klamada ça¤r› merkezi hizmetlerini ,d›fl hizmet al›m› (Tafleron) yöntemiyle befl y›ll›¤›na, Assist ve Vodatech adl› flirketler arac›l›¤›yla temin edece¤ini bildirildi. Hava-‹fl Sendikas› bu uygulamaya sert tepki gösterdi. Al›nan bu kararda fikirleri sorulmayan ça¤r› merkezi ça-
çal›flabilme koflulunun vizeye ba¤lanmas›. Avrupa Birli¤i konusunda iflçilerin serbest dolafl›m›n› diline dolayan AKP, Ordu Valisi’nin bu karar›na müsaade ediyor. AKP’nin bu kendine Müslüman tavr› ve onaylad›¤› bu karara ‹HD tepki gösterdi. Özellikle mevsimlik çal›flan Kürt tar›m iflçilerine yönelik yap›lan bu ›rkç› ve ayr›mc› uygulama iflçilerin çal›flma ve seyahat özgürlüklerini k›s›tl›yor.
l›flanlar› ise “özverilerini ask›ya alarak” eylem bafllatt›lar. Çal›flanlar gönüllü olarak yapt›klar› çal›flmalar› durdurarak yeni bir tepki biçimi örgütlediler. Tafleron Assist firmas› 2008 y›l›na kadar dekoratif ayd›nlatma iflleriyle u¤rafl›yor. Assist’in orta¤›n›n ‹srailli Hariri oldu¤u söyleniyor. Firman›n Genel Müdürü de ayn› zamanda AKP ‹stanbul ‹l Baflkan Yard›mc›l›¤› görevini de sürdürüyor.
Eski TBMM Baflkan› Bülent Ar›nç’tan bahsediyorum, bir de Tayyip’ten... Ar›nç’›n geçti¤imiz hafta kendi bölgesi olan Manisa’da AKP’nin bir parti kongresinde partili bir çiftçinin hamasi nutuklar›na “Öldük, bittik ne konufluyorsunuz!” diye tepki göstermesi karfl›s›nda AKP’li çiftçiyi nas›l azarlad›¤›n› ve elefltirisini sürdürmesiyle nas›l toplant› salonundan att›rd›¤›n› izlemifl veya okumuflsunuzdur. Ar›nç’›n çiftçiyi azarlad›¤› günlerde Baflbakan da yine partisinin bir iftar yeme¤inde millete milli ve dini kültür konusunda ders veriyordu. Neymifl efendim niye Ramazan Bayram›’na fieker Bayram› diyormufluz, bu bir kültür erezyonuymufl... Bak sen flu yukardan konuflmalara, millete kültür dersi vermelere... Çok biliyor ya, imam hatipli ne de olsa! Manisa’daki üzüm üreticisi, ‹stanbul ‹MES Organize Sanayi’deki torna atölyesi sahibi, asgari ücretli olan, olmayan iflçisi, memuru zaten 1 y›ld›r hazmede hazmede krizi yafl›yordu. Bu çok da sizin umurunuzda de¤ildi. Biraz laiklik tart›flmas›, biraz orduyla gerilim, biraz CHP ile dalaflma, biraz türban, kapatma davas› derken size oy vermifl milyonlarca insan› oyalayabiliyordunuz. Ama ifl flimdi oyalama ile idare edilebilecek boyuttan ç›kabilir, bunu hissetmeye bafllad›n›z… Bülent Ar›nç’› izleyenleriniz hat›rlayacakt›r; öyle nas›l bir azarlama, nas›l bir “sen kim oluyorsun” havalar›… Tayyip’in öyle bir kurula kurula milletinin dini kültürünü yozlaflt›rmak isteyen milyonlarca insana nas›l da edepsizce ders vermeye çal›fl›yor! Ramazan’› nas›l fieker yapm›fllar… Vay din düflmanlar› vay… Salondaki k›ymetli AKP’li vatandafllar›m›z›n da nas›l gururu okflanm›fl, bir alk›fl bir alk›fl… Despot, cahil ve küstahlar! Hani nerde seçim akflam› yapt›¤›n›z konuflma, hani “oy verenin de oy vermeyenin de hükümeti olacakt›n›z!” Daha kendi partilinizin bile elefltirisine tahammül edemiyorsunuz, neredeyse bilindi¤i kadar›yla en az 200 senedir kullan›lan fieker Bayram› söylemini kullanan vatandafllar›m›z› cahilce suçluyorsunuz. Hayrola, bir sorun mu var? Anlad›k ifller iyi gitmiyor. Bu kriz ifli öyle kolay atlat›labilecek gibi durmuyor. 2 hafta önce “Amerika’daki kriz bizi zorlamaz, bizim ticaretimiz daha çok AB ile” deyip avunuyordunuz flimdi kriz AB’yi de vurunca paçalar tutuflmaya bafllad›, de¤il mi? Özal da gitmeden önce böyle olduk olmad›k yerde sa¤a sola sald›r›rd›… “Ben zengini severim” deyip “aç›z” diye döviz açan iflçiyi mitingden kovunca Özal’›n “vizyon” söylemiyle gözü ba¤lanm›fl halk›m›z “adam çok aç›k sözlü can›m, sevmiyorsa sevmiyor” diye ahmakl›¤›m›za tavan yapt›rm›flt›k. Ancak mesele basitçe “harbi olma” meselesi de¤ilmifl me¤er adam gerçekten de sevmiyormufl yoksulu, yani bizi, yani insan›m›z›, yani ülkemizi… fiimdi bu AKP’nin kongrelerine bak›n Tayyip’ten önce iki referans liderleri var. Biri Menderes, di¤eri Özal. ‹kisi de Amerikan yalakal›¤›nda s›n›r tan›mazd›, t›pk› AKP’liler gibi.. Biri as›lmasayd› bugünkü k›ymeti ne olurdu bilinmez, as›ld› badem gözlü oldu muhtemelen, di¤erinin ise partisi yerlerde sürünüyor, bunlardan baflka ad›n› anan yok… Evet Tayyip efendi, bugünlerin senin için daha iyi günler. Siyaseti bir yere kadar biraz din pazarlamas›yla biraz sadakayla, biraz imtiyaz da¤›tmayla idare edebilirsin. Ama bir yere kadar… Evet henüz bunun s›n›r›na dayanmad›n, ama s›n›ra gelmeye bafllad›¤›n› sen de hissetmeye bafllad›n, bafllad›n›z… O s›n›r› geçtikten sonra sen de göreceksin millet öyle iki türban, bir darbe laf›na bak›p da pefline tak›lmayacakt›r. Çiftçinin, iflçinin, esnaf›n kendi hayat›ndaki sars›nt›lar senin nutuklar›n› duyulmaz hale getirecek. Yerel seçimler bu sürecin ilk iflaretlerini verecektir, görece¤iz.
2 Ekim 15 Ekim
8 DÜNYA
Pakistan parçalanman›n efli¤inde Eylül ay› Pakistan’da patlayan bombalar, ABD askerleriyle ve militanlarla yaflanan çat›flmalarla geçti. Siyasi, ekonomik ve askeri düzlemde krizlerle bo¤uflan ülkenin gelece¤i hiç de iç aç›c› görünmüyor Eylül ay› Pakistan için tam bir katliam ve keflmekefl ay› oldu. 20 Eylül Cumartesi günü ‹slamabat’taki Marriot oteline bomba yüklü bir araçla sald›r› gerçeklefltirildi. Patlamada en az 60 kifli ölürken 200’ün üzerinde kifli de yaraland›. Sald›r›n›n yap›ld›¤› otelde ayn›
gün aralar›nda Devlet Baflkan› As›f Ali Zerdari’nin de bulundu¤u, ülkenin askeri ve siyasi liderlerinin tamam›na yak›n›n›n kat›laca¤› bir iftar organize edildi¤i, son anda verilen bir kararla yeme¤in Baflbakanl›k konutuna al›nd›¤› belirtiliyor. Sald›r›y› “‹slam Fedaileri”
ad›ndaki az bilinen bir örgüt üstlenirken, örgütün, Pakistan’›n ABD ile iflbirli¤inden vazgeçmesini de içeren baz› isteklerde bulundu¤u belirtiliyor. Ülkede Eylül ay› içerisinde askeri kontrol noktas›, cami ve hareket halindeki bir tren de dahil olmak üzere pek çok farkl› mekanda benzeri sald›r›lar gerçeklefltirildi. Pakistan’›n yan› bafl›ndaki Afganistan’da ABD öncülü¤ündeki NATO ordusunun yürüttü¤ü savafl art›k Pakistan’› da içine al›yor. Pakistan askerleri Afganistan s›n›r›nda bir yandan Taliban militanlar›yla çat›fl›rken bir yandan da müttefik ülke olan ABD askerleriyle çat›fl›yor.
ABD’nin gözü Pakistan’›n bat›s›nda El Kaide ve Taliban militanlar›n›n hatta Usame Bin Ladin’in Pakistan’›n bat›s›ndaki afliret bölgesinde bar›nd›¤› ve sald›r› planlar›n› burada yapt›¤›n› iddia eden ABD, Afganistan s›n›r›ndan Pakistan topraklar›na, sivil kay›plara da yol açan sald›r›larda bulunuyor. Bombard›man vb. yollarla topraklar›na yap›lan ABD tecavüzünü “egemenlik hakk›n›n ihlali” olarak de¤erlendiren Pakistan ordusuyla ABD askerleri mütemadiyen karfl› karfl›ya geliyor. Bu sürtüflmeler Eylül ay›nda da s›kl›kla yafland›. Pakistanl› askerler kendi topraklar›nda 23 Eylül günü ABD’ye ait bir insans›z uça¤› düflürdük-
lerini iddia ederken 26 Eylül günü de Afganistan s›n›r›ndan Pakistan s›n›r›na geçen iki ABD helikopterine Pakistanl› askerler taraf›ndan atefl aç›ld›¤› ö¤renildi. ABD Savunma Bakan› Robert Gates, “Irak’ta El Kaide’ye karfl› baflar›m›zdan sonra bugün bana sorarsan›z vatana en büyük tehdidin Pakistan’›n bat›s›nda yatt›¤›n› söylerim” sözü Pakistan’la ABD aras›ndaki gerilimin kolay kolay bitmeyece¤ini gösteriyor. Pakistan ordusu di¤er yandan s›n›rdaki militanlarla da çat›flma halinde. Pakistan ordusunun Afganistan s›n›r›ndaki Bajur afliret bölgesinde A¤ustos ay›ndan bu yana düzenledi¤i operasyon-
larda ço¤u militan 800 kiflinin hayat›n› kaybetti. Pakistan’›n gelece¤i çok bilinmeyenli ABD yanl›s› Pervez Müflerref’in cumhurbaflkanl›¤›n› b›rakmak zorunda kalmas›n›n ard›ndan 10 Eylül’de cumhurbaflkanl›¤› koltu¤una, öldürülen Benazir Butto’nun kocas›, “Bay yüzde 10” lakab›yla tan›nan ve yolsuzluk, cinayet gibi sebeplerle 11 y›l hapis yatan As›f Ali Zerdari oturdu. Zerdari de ABD yanl›s› ancak halk içerisinde ABD karfl›tl›¤› giderek yayg›nlafl›yor. Ülkede siyasi kriz ve askeri çat›flma atmosferinin yan› s›ra ekonomik durumun da kötü olmas› ülkeye iç aç›c› olmayan bir gelecek vaat ediyor.
Asi k›ta teyakkuzda ABD’nin arka bahçesi olmay› reddeden Latin Amerika ülkeleri, dünya üzerinde sahip oldu¤u hegemonyay› her geçen gün biraz daha yitiren ABD’nin olas› bir askeri müdahalesine karfl› alarma geçmifl durumda
Neo-faflist sald›rganl›¤a Morales’ten ihtar Bolivya’n›n vars›l eyaletlerindeki Morales karfl›t› ayr›l›kç› muhalefetin yaratt›¤› neo-faflist çeteler ülkede terör estiriyor. Bu çetelerden biri Pando eyaletinin muhalif valisi Leopoldo Fernandez’in emriyle 11 Eylül tarihinde Morales yanl›s› 18 köylüyü katlederken onlarca kifliyi de yaralad›. 100’ü aflk›n insan›n ise sald›r›dan bu yana kay›p oldu¤u belirtiliyor. Bu geliflmeler üzerine Morales orduyu devreye sokarak Pando’da s›k›yönetim ilan etti ve ayr›l›kç› muhalefeti maddi ve kiflisel olarak destekledi¤i gerekçesiyle ABD’nin Bolivya Büyükelçisi Philip Goldberg’i ülkeden kovdu. Katliam emrini veren Pando valisi s›k›yönetimin ard›ndan tutukland›. Yap›lan yarg›lamada suçunu itiraf eden Fernandez cezaevine gönderildi. Morales’in bu tutumu ayr›l›kç› eyaletlerin valilerini hizaya getirirken taraflar aras›nda geçici bir uzlaflma sa¤land›. Morales’in iktidara gelmesinden bu yana uzlaflmaz bir tav›r sergileyerek ABD destekli fliddet eylemlerini örgütleyen, oligarfli ba¤lant›l› Santa Cruz valisi Ruben Costas’›n bile tutuklanan Pando valisinin ad›n› bile anmadan “bar›fl›n geri gelmesi için bu anlaflmaya imza atmaya karar verdik” demesi Morales’in neo-faflist sald›rganl›¤a yönelik ihtar›n›n ifle yarad›¤›n› gösteriyor.
Asi k›ta, ABD’ye karfl› alarm konumunda. Bu durumu tetikleyen en önemli geliflme ABD 4. Filosunun bölgede yeniden hareketlendirilmesi oldu. Eylül bafl›nda Arjantin ziyareti s›ras›nda konuya dair aç›klamada bulunan Brezilya Devlet Baflkan› Luiz Inacio Lula da Silva 4. Filo’nun yeniden aktive olmas›na dair endiflelerini dile getirdi. Lula, ne Brezilya ne de baflka bir Latin Amerika ülkesi ABD'yi yard›ma ça¤›rmam›flken ABD’nin 4. Filosunu t›bbi yard›m görevine neye dayanarak yollad›¤›n› anlamad›¤›n› söyledi. Lula konuflmas›nda, bölgenin güvenli¤ini sa¤lama politik misyonu ile Güney Amerika Savunma Konseyi’nin kurulmas› çabalar›n› savundu. Lula, Brezilya'n›n hiçbir düflman› olmad›¤›n› ancak savafl isteyen birileri olabilece¤ini bu sebeple de bölgenin güvenli¤ini sa¤lama almak amac›yla haz›rlanmak gerekti¤ini vurgulad›. Bu süreç içerisinde Ar-
Kimse seni sevmiyor Birleflmifl Milletler’in New York’ta düzenlenen 63. Dönem Genel Kurulu Bush’un son Birleflmifl Milletler toplant›s›yd›. ‹ran
Devlet Baflkan› Ahmedinejat’›n zaman zaman gülerek dinledi¤i Bush’un Genel Kurul aç›l›fl konuflmas› ayn› zamanda veda konuflma-
s› da olmufl oldu. Bush, konuflmas›n›n ana noktas›n› uluslararas› terörizme karfl› mücadelenin art›r›lmas› olarak belirlerken ekonomik krizle ilgili olarak da dünya pazarlar›n› istikrara kavuflturacak “vaatlerde!” bulundu. Bush, mali krizin çözümü için yönetiminin ve Kongre’nin yeni bir strateji ile ilgili yasay› h›zla geçirmek üzere birlikte çal›flt›¤›n›n garantisini verdi. Bu anlams›z konuflman›n ard›ndan Bush, BM’ye veda ederken garantisini verdi¤i kriz paketi de ABD Temsilciler Meclisi’nde yap›lan oylamada kendi partisi olan Cumhuriyetçilerin verdi¤i oylarla reddedildi.
2008
Hint bankac›lar grevde n Hindistan’da 900 binden fazla kamu bankas› çal›flan›, kamu bankalar›n›n özellefltirilmesine, di¤er bankalarla birlefltirilmesine karfl› ve maafllar›n›n iyilefltirilmesi için 24 ve 25 Eylül tarihlerinde iki günlük greve gitti. Hindistan’da para transferlerinin büyük bir ço¤unlu¤u kamu bankalar› arac›l›¤›yla yap›l›yor. 60 binden fazla flubenin kapanmas›na neden olan grevin ilk gününde vatandafllar›n ATM’lere ak›n etmesi üzerine, ikinci gün ATM’lerde de para kalmad›. Grev ça¤r›s›n› yapan Banka Sendikalar› Birleflik Forumu sözcüleri, e¤er talepleri dikkate al›nmazsa gelecek sefere iki günden daha uzun bir süre için greve gideceklerini aç›klad›.
Robin Hood’lar sahnede n Son olarak 4 Eylül’de bir eylem gerçeklefltiren Yunanistanl› Robin Hood’lar 22 Eylül günü de bir eylem yapt›lar. Selanik’te bulunan bir süpermarkete giren 15 maskeli kifli süpermarket arabalar›na doldurduklar› g›da maddeleriyle birlikte paras›n› ödemeden marketten ç›kt›lar. Market çal›flanlar›na karfl› hiçbir fliddet kullanmayan ve tehditte bulunmayan maskeli kifliler, hayat pahal›l›¤›yla ilgili sloganlar att›ktan sonra marketten ayr›ld›. Marketten al›nan g›dalar ise halk pazar›nda da¤›t›ld›. Yunanistan’l› Robin Hood’lar›n ve g›da maddelerini alan halk›n polis gelmeden olay yerinden ayr›ld›¤› ö¤renildi.
CEO’yu döverek öldürdüler I Hindistan'da bir ‹talyan flirketinin iflten at›lm›fl 63 iflçisi, flirketin üst yöneticisini (CEO) döverek öldürmekten tutukland›. Polis, Graziano Transmissioni India flirketinin 47 yafl›ndaki baflkan› Lalit Kiflore Çoudhari'nin, Yeni Delhi'nin d›fl kesimlerindeki fabrikada 23 Eylül günü iflçiler taraf›ndan demir çubuklar ve tahta sopalarla dövüldü¤ünü bildirdi. ‹flçilerin, geçen aylarda 125 kadar kiflinin iflten at›lmas›na yol açan meselenin görüflülmesi için fabrikaya ça¤r›ld›klar›, ancak iflçilerin kendileriyle konuflmaya çal›flan Çoudhari'ye sald›rd›klar› iddia edildi.
Irakl› elektrikçilerden eylem
jantin hükümeti de Kanada'n›n Banff flehrinde yap›lan 8. Amerika savunma bakanlar› toplant›s›nda ABD Savunma Bakan› Robert Gates'e, ABD silahl› kuvvetlerinin bölgedeki varl›¤›ndan duyulan rahats›zl›¤› iletti. Caracas-Moskova iflbirli¤i Venezüella Devlet Baflkan› Hugo Chavez ise ABD’nin bölgedeki etkisini k›rabilmek için Rusya ile stratejik bir iflbirli¤i düzene¤i gelifltirmeye çal›fl›yor. Son iki ay içerisinde iki kez Rusya’y› ziyaret eden Chavez, Rusya’n›n Vesti 24 televizyonuna yapt›¤› aç›klamada “Sadece Venezüella
de¤il, tüm Latin Amerika’n›n bu egemenli¤e son vermek için Rusya gibi dostlara ihtiyac› var” dedi. Chavez’in bu aç›klamas›n›n ard›ndan biri nükleer kruvazör olmak üzere 4 Rus savafl gemisi Venezüella ile yap›lacak ortak tatbikat için so¤uk savafltan bu yana ilk kez Latin Amerika sular›na do¤ru harekete geçti. Gemilerin hareketinden iki hafta önce de Rusya’ya ait iki adet bombard›man uça¤› Venezüella’ya ulaflm›flt›. ‹ki ülkenin ortak tatbikat› Kas›m ay›nda gerçeklefltirecek. ‹flbirli¤i çerçevesinde Venezüella ile Rusya aras›nda bir
silah anlaflmas› imzalan›rken iki ülkenin enerji ve nükleer teknoloji alanlar›nda da baz› ortak projelere imza ataca¤› belirtiliyor. Bu arada Eylül ay› ortas›nda Bolivya lideri Evo Morales, ülkenin içifllerine kar›flt›¤› ve ülkeyi istikrars›zlaflt›rmaya çal›flan ayr›l›kç› valilere maddi ve kiflisel destek sundu¤u gerekçesiyle, ABD’nin Bolivya Büyükelçisi Philip Goldberg’in derhal ülkeyi terk etmesini istedi. Chavez de, Morales’e destek olarak ABD’nin Venezüella Büyükelçili¤indeki görevlilerin 72 saat içinde ülkeyi terk etmesini istedi.
Yaralar›n› sar›yorlar Küba’y› ard› ard›na vuran iki büyük kas›rga Küba’n›n sivil savunma politikas› sayesinde sadece 4 ölüyle atlat›l›rken kas›rga adada çok büyük bir maddi y›k›m›n› yaratt›. Tarihinin en büyük felaketiyle karfl› karfl›ya kalan Küba’da 100 binden fazla konut y›k›lm›fl ya da yar› y›k›lm›fl durumda. Tüm bunlara karfl› Kübal›lar uluslar aras› desteklerin de katk›s›yla yaralar›n› sarmaya çal›fl›yor. Venezüella, Rusya, Angola, Vietnam ve Çin adan›n yard›m›na ilk koflan ülkeler oldu.
Gerilla petrol ya¤mas›na dur diyor Nijerya’da Nijer Deltas› Kurtulufl Hareketi (MEND) gerillalar› onlarca y›ld›r ihmal edilmifl deltan›n kalk›nmas› ve buradaki yaflam koflullar›n›n iyilefltirilmesi talebiyle petrol tesislerine stratejik sald›r›lar düzenliyorlar. 13 Eylül’de ilan ettikleri petrol savafl›n›n ard›ndan petrol tesislerine yönelik 6 sald›r› düzenleyen gerillalar son olarak Shell’e ait büyük bir boru hatt›n› patlatt›.
n 16 Eylül’de baflkent Ba¤dat’›n Firdevs Meydan›’nda toplanan binlerce elektrik iflçisi, elektrik bakanl›¤›ndaki yolsuz uygulamalar› protesto ederek, örgütlenme özgürlü¤ü talep eden bir gösteri düzenledi. Irak’›n farkl› bölgelerinden gelen iflçilerin kat›ld›¤› eylem, Irak Sendikalar Konseyi (GFWCUI) ve Emek Hareketi Birleflik Bürosu taraf›ndan örgütlendi. ‹flçiler Elektrik Bakan› Kerim Vahid ve yak›n çevresinin görevden al›nmas›n›, yolsuzlu¤a bulaflm›fl bütün yöneticilerin yarg›lanmas›n›, ifle al›mlarda mezhepçili¤e son verilmesini, politik tutuklular›n görevlerine iade edilmesini ve sözleflmeli iflçilere kadro verilmesini talep ettiler.
“Uribe evine dön!” n 1903 y›l›nda kurulan ve ABD, Kanada ve Porto Riko’da 1,4 milyon üyesi olarak Uluslararas› Sürücü Kardeflli¤i (Teamsters) sendikas› üyeleri ABD’yi ziyaret eden Kolombiya devlet baflkan› Uribe’yi, bir konuflma yapt›¤› Ulusal Bas›n Kulübü önünde protesto ettiler. Teamsters Genel Baflkan› Jim Hoffa, “Kolombiya Serbest Ticaret Anlaflmas›’na Kolombiyal› kardefllerimiz gibi güçlü biçimde muhalefet edece¤iz” dedi. Kolombiya’da bu y›l 40 sendikac› öldürülürken, Kolombiya Serbest Ticaret Anlaflmas› ABD Kongresi taraf›ndan rafa kald›r›lm›flt›.
1445 Afgan sivil öldürüldü I Birleflmifl Milletler, Afganistan’daki NATO ve Amerikan birliklerinin hava sald›r›s› ve operasyonlar›nda bu y›l 1445 Afgan sivilin öldürüldü¤ünü aç›klad›. Bu rakam NATO ve ABD askerlerince katledilen Afganistanl› sivil say›s›n›n geçen y›la göre yüzde 40 oran›nda artt›¤›n› gösteriyor. Afganistan Senatosu üyeleri ise sivil ölümlerindeki art›fl› protesto etmek için mecliste bir günlük boykot ilan etti. 2001 y›l›ndan bu yana ülkede iflgal gücü olarak bulunan NATO, ifller kar›flt›kça etraf›na daha fazla zarar veriyor.
2 Ekim 15 Ekim
2008
EKONOM‹ 9 Krize karfl› sosyal bütçe haz›rlanmal› Mustafa Sönmez
Otomotiv sektöründe dünya genelinde ciddi bir durgunluk bafl gösterdi. ABD ve Avrupa’da talep çok h›zl› bir flekilde düflerken otomotiv tekelleri krizin a¤›r faturas›n› iflçilere ç›kartmaya bafllad›. Türkiye’de de emekçiler büyük bir tehdit alt›nda ABD’deki konut sektörünün t›kanmas›yla bafllayan ve dünya genelinde yayg›nlaflan bankac›l›k ve finans sektöründeki kriz reel ekonomiye, üretim ve tüketime de s›çrad›. Son haftalarda dünya otomotiv sektöründen gelen haber ve veriler bu durumu çarp›c› biçimde ortaya koyuyor.
Üretimde dramatik düflüfller Toyota, Honda ve Nissan gibi Japon otomotiv tekelleri A¤ustos ay›yla birlikte üretimlerini ciddi oranlarda düflürmeye bafllad›. Toyota, A¤ustos’ta dünya genelindeki üretimini yüzde 17 oran›nda azalt›rken, Honda yüzde 4.8, Nissan ise yüzde 5.5 oran›nda azaltt›. Toyota’n›n 12 y›ldan bu yana ilk kez üretimini bu kadar yüksek bir oranda düflürdü¤ü belirtiliyor. Türkiye’de ise TOFAfi, fieker Bayram›’n› vesile ederek üretime 15 günlük ara verdi¤ini aç›klad›. Sektörde iflçi ç›kartmalar›n artaca¤›na dair haberler giderek yay›l›yor.
ABD ve Avrupa tabana kuvvet Sektördeki üretim düflüfllerine temel olarak ABD ve Avrupa’daki talep düflüflleri, kredi bulman›n zorlaflmas› ve petrol fiyatlar›n›n yükselmesi gösteriliyor. Bu y›l, ABD'de yeni otomobil sat›fllar›n›n 14,2 milyon ile son 15 y›l›n en düflük seviyesine gerileyece¤i tahmin ediliyor. AB’de ise ilk 8 ayda otomobil sat›fllar› yüzde 3,9 oran›nda azalarak 10,8 milyon adede geriledi. Avrupa’da daralman›n devam edece¤ini gösteren en önemli verilerden birisi ise daralman›n henüz yeni AB üyelerine s›çramam›fl olmas›. Yeni üye ülkelerde bu 8 ayl›k süreçte Bulgaristan, Litvanya ve
Slovakya’daki art›fllar›n etkisiyle otomobil sat›fllar› yüzde 2.7 oran›nda artt›. Asl›nda bu art›fl AB’nin “yafll›” ülkelerindeki gerçek daralmay› bir miktar gizliyor. Ayn› süreçte ‹spanya otomobil pazar›n›n yüzde 41,3 oran›nda, ‹rlanda otomobil pazar›n›n ise yüzde 41,6 oran›nda darald›¤› göz önünde bulunduruldu¤unda AB’de daralman›n hangi boyutlara ulaflaca¤› daha aç›k bir flekilde görülebiliyor.
Türkiye’yi bekleyen… Türkiye’nin son y›llardaki büyüme rakamlar›nda çok önemli bir pay› olan otomotiv sektörü ise t›kanma noktas›nda. Bu durumun birincil belirleyeni Türkiye’nin otomotiv ihracat›n›n yüzde 54’ünü gerçeklefltirdi¤i Avrupa ülkelerinde bafl gösteren ve giderek derinleflen ekonomik durgunluk. Otomotiv Sanayicileri Derne¤i (OSD) verilerine göre Türkiye’de, A¤ustos ay›nda toplam araç sat›fllar› yüzde 14, otomobil sat›fllar› ise yüzde 8,3 oran›nda azald›. A¤ustos'ta toplam araç ihracat› yüzde 8,2 azald›. Bu daralmadan otomotiv yan sanayisi de ciddi biçimde etkilendi. Yan sanayi temsilcileri büyük otomobil tekellerinin siparifllerde yüzde 30’a varan oranlarda kesintiye gittiklerini belirtiyor. Otomotiv sektörünün ihracat›n›n Türkiye’nin toplam ihracat›n›n yüzde 20’sini oluflturdu¤u düflünüldü¤ünde
salt otomotivdeki daralman›n bile Türkiye ekonomisini nas›l etkileyece¤i görülebiliyor. Ama daha da önemlisi sermayenin bu olumsuz etkilerin faturas›n› ücretsiz izinlerle ve iflten ç›karmalarla emekçiye ç›karmaya haz›rland›klar›. Örne¤in Fiat’›n ücretsiz izinlere bafllad›¤› ö¤renildi. Sadece ana fabrikalarda de¤il yan sanayide de yaflanmas› beklenen iflten ç›kartmalar, krizin Türkiye’de yarataca¤› s›n›f çat›flmas›n›n en somut biçimlerinden biri olacak.
‹nflaatta ifller durdu Otomotivle birlikte Türkiye’nin ekonomik büyümesini sürükleyen inflaat sektöründe de ifller durma noktas›na geldi. Önceki y›llarda yüzde 20’lere varan büyüme rakamlar›n› yakalayan inflaat sektörü 2008’in ilk 6 ay›nda sadece yüzde 0,9 oran›nda büyüdü. ‹nflaattaki bu durgunluk yan sektörleri de ciddi biçimde etkiledi. Çimento sektörü 2008’in ilk yar›s›nda yüzde 1 oran›nda küçülürken haz›r beton sat›fllar› geçen y›la göre yüzde 35 oran›nda azald›. Demir çelik üretimi ayn› dönemde yüzde 12 oran›nda düflerken PVC sektörü de yüzde 10 oran›nda küçüldü. Seramik sektöründe de ifllerin hiç de iç aç›c› olmad›¤› belirtiliyor. Sektördeki emekçilerin önemli bir bölümünün güvencesiz oluflu bu sektörde krizin faturas›n›n emekçiye ç›kart›lmas›n› kolaylaflt›rabilir.
Rüyalar› emekçinin kabusu Baflta Baflbakan Erdo¤an olmak üzere ekonominin yetkili a¤›zlar› ekonomik krizin Türkiye’yi s›y›r›p geçece¤ini söylüyor. Durum emekçiler aç›s›ndansa hiç de öyle görünmüyor
Ekonomi sa¤a çekiyor emekçiyi sefalet bekliyor Krizin etkisini göstermeye bafllad›¤› sektörlerde patronlar›n ilk tepkisi iflçi haklar›na sald›r› oluyor Türkiye’de emekçileri bekleyen zor günlere dair ilk ciddi iflaret TOFAfi’›n ‹MKB’ye yapt›¤› aç›klama ile verilmifl oldu. Avrupa otomotiv pazar›ndaki daralmay› gerekçe gösteren flirket 9 günlük bayram tatilinden önceki ve sonraki 3 günü de “tatil!” ilan ederek üretime 15 günlük ara verdi¤ini aç›klad›. ‹flçiler ise ücretsiz izne ç›kar›ld›. TOFAfi patronunun “kriz”i gerekçe göstererek bafllatt›¤› ücretsiz izin sald›r›s›, iflbirlikçili¤iyle nam salm›fl olan Türk‹fl’e ba¤l› Türk Metal Sendikas›’n›n onay›yla gerçeklefltiriliyor. Türk Metal’in patron yanl›s› bu tutumuyla önümüzdeki süreçte gündeme gelebilecek olan ücret kesintileri, hak gasp-
lar› ve kitlesel iflten ç›karmalara da “hay hay” diyece¤i aç›k. Türk Metal’in iflbirlikçi tutumuna karfl› D‹SK’e ba¤l› Birleflik Metal-‹fl sendikas› iflverenlerin sald›r›s›na karfl› direniyor. Metal patronlar›n›n örgütü olan Türkiye Metal Sanayicileri Sendikas› ile iflçi sendikalar› aras›nda 100 bin iflçiyi ilgilendiren toplu ifl sözleflmesi sürecinde iflçi sendikalar›n›n tak›nd›klar› tutum bir hayli önem tafl›yor. Çünkü patronlar›n krizin etkilerini ilk savuflturma biçimi iflçilerin haklar›na yönelik sald›r›lar olacak. Patronlar krize karfl› zaman kazanmaya çal›fl›rken iflçiler sefalet koflullar›na mahkûm edilecek.
Sanayide üretim hacmi düfltü, stoklar büyüdü, iç piyasa darald›, ihracat sipariflleri azald›, cari aç›k tavan yapt›; iflçilere yönelik sald›r›lar, ücretsiz izinler ve iflten ç›karmalar bafllad› ve h›zlanarak artacak. Ancak ülkemizde hâlâ ekonomik krizin Türkiye’yi “çok fazla” etkilemeyece¤ini, hatta krizin Türkiye için f›rsatlar yaratabilece¤ini düflünenler var. Bu isimler aras›nda Ekonominin Koordinasyonundan Sorumlu Devlet Bakan› Naz›m Ekren ve Hazineden Sorumlu Devlet Bakan› Mehmet fiimflek gibi isimler var. Ancak en iddial› isim Baflbakan Tayyip Erdo¤an. Türkiye’nin devasa ekonomik krizlere dayana-
bilecek bir yap›da oldu¤unu söyleyen Erdo¤an, ülkenin dünyadaki dalgalanmay› asgari etkiyle aflabilece¤ini ve krizin f›rsata dönüfltürülebilece¤ini iddia ediyor. Krizin f›rsata dönüfltürülece¤i iddias›n› sundu¤u
aç›klamas›nda ABD’deki mortgage sistemiyle Türkiye’deki TOK‹’yi karfl›laflt›rmak gibi abes k›yaslamalar yapan Erdo¤an’›n amac›n›n piyasalarda pozitif bir beklenti yaratmak oldu¤u aç›k. Ancak Erdo¤an, kriz Türkiye’yi s›y›rd›¤› koflulda da yerle bir etti¤i koflulda da, hükümet olarak buradan sermayeye bir f›rsat yaratabileceklerini biliyor. Emekçinin bo¤az›n› s›karak, ücretleri düflürerek, asgari ücreti kald›rarak ve sermayenin vergi yükünü iyice hafifletip halk›n s›rt›na yükleyerek yarat›lacak bu f›rsat AKP hükümetinin rüyas›. Bu f›rsat emekçiler için ise kabustan baflka bir anlama gelmiyor.
Yoksulluk s›n›r› 2366 YTL Türk-‹fl, düzenli olarak gerçeklefltirdi¤i açl›k ve yoksulluk araflt›rmas›n›n Eylül ay› sonuçlar›n› aç›klad›. Sendikan›n araflt›rmas›na göre Eylül ay›nda 4 kiflilik bir ailenin açl›k s›n›r› 726.4 YTL olurken yoksulluk s›n›r› ise 2 bin 366 YTL oldu. Bir önceki aya göre her iki s›n›r de¤erinde de küçük düflüfller oldu. Araflt›rmaya göre g›da fiyatlar›ndaki 12
ayl›k art›fl oran› ise yüzde 13.29 düzeyinde gerçekleflti. Türk-‹fl yapt›¤› aç›klamada Türkiye ‹statistik Kurumu’nun (TÜ‹K) 2008 y›l› verilerine göre dört kiflilik bir ailenin açl›k s›n›r›n› 255 YTL, yoksulluk s›n›r›n›n ise 660 YTL olarak aç›kland›¤›n› an›msatarak açl›k s›n›r›n› "her ö¤ünde bir simit" anlay›fl›yla "ac›ndan ölmemek" düzeyin-
ABD emekçileri soka¤a ç›kt› ABD’de üst üste gerçekleflen banka çöküfllerinin ard›ndan Bush yönetimi finans piyasalar›na en az›ndan bir süre daha nefes ald›rabilmek için 700 milyar dolarl›k bir yard›m paketini gündemine ald›. Uzun süre ABD’de gündemi iflgal eden bu tasar› 30 Eylül günü ABD Temsilciler Meclisi’nde yap›lan oylama sonucu 205’e karfl› 228 oyla reddedildi. fiimdilik Bush yöneti-
minin sermaye tekellerini kurtarmak için nas›l bir alternatif yarataca¤› bilinmiyor ama kamu bütçesinden 700 milyar dolarl›k bir kayna¤›n sermaye sahiplerini kurtarmak için kullan›lmas›n›n planlanmas› ABD halk›n› soka¤a döktü. 26 Eylül günü ABD’nin 41 eyaletinde 251 farkl› noktada eylem vard›. Bush yönetiminin plan›na karfl› halk›n öfkesinin dile getirildi¤i eylemlerde
“Wall Street’i bizim ödedi¤imiz vergilerle kurtaramazs›n›z” sloganlar› at›ld›. Sendikalar öncülü¤ünde gerçeklefltirilen eylemlerde protestocular, hükümetin Wall Street’in belini do¤rultaca¤›na halk›n bar›nak, sa¤l›k ve e¤itim ihtiyaçlar› için para harcamas› gerekti¤i yönünde ça¤r› yapt›lar. New York’taki eylemde yüzlerce kifli Wall Street sokaklar›n› doldurdu.
de gören bir yaklafl›m›n kabul edilebilir olmad›¤› belirtti. Aç›klamada “Ülkedeki açl›k ve yoksulluk kapsam›ndaki nüfusun azald›¤›n› ileri sürmek mümkün de¤ildir” denildi. Ayr›ca peynir, yumurta, ayçiçek ya¤›, margarin ve bal›k fiyatlar›ndaki gerilemenin Eylül ay›nda mutfak harcamas›n› bir ölçü de olsa rahatlatt›¤› belirtildi.
2008 bütçesinin ilk 8 ay› faize yüzde 25, yoksulluk transferlerine yüzde 2 pay ayr›ld›¤›n›; e¤itim harcamalar›n›n orduemniyet harcamalar› ile bir tutuldu¤unu gösteriyor. Krizin derinleflece¤i 2009 bütçesinin daha adil, daha sosyal bir bütçe olmas›n› istemeliyiz.. Bir ülkede bütçenin nas›l harcand›¤›, o ülkede adaletin, sosyal devletin var olup olmad›¤›n›n da ölçüsü say›l›r. Bütçe, bir ülkede gelirin yeniden da¤›tma arac›d›r. Adil bir bütçe, toplumdaki gelir eflitsizliklerini bir ölçüde törpüler, devlet gelir-harcamalar› üstünden zenginden al›p yoksula aktarmak bir ölçüde mümkün olur. Ama bu, sosyal devletin henüz varl›k buldu¤u toplumlar için söz konusudur. Ama sosyal devlete düflen görevlerin daralt›ld›¤›, giderek piyasalaflt›r›l›p metalaflt›r›ld›¤›, devletin görevinin a¤›rl›kla “savunma-güvenlik” olarak tan›mland›¤› azgeliflmifl neoliberalizm bata¤› Türkiye gibi ülkelerde ise böyle bir yeniden-bölüfltüren adil yönetimler uzun zamand›r yok art›k. Bütçe harcamalar›n›n her kesiti flunu gösteriyor. Bütçe, rantiyelere, bask›c› devlet ayg›tlar›na öncelikle ayr›l›rken e¤itim, sa¤l›k, yoksullu¤u azaltma hizmetlerinde devlet harcamalar› hep geride kal›yor. 2008’in ilk 8 ay›nda y›ll›k bütçe ödene¤inin yüzde 64’e yak›n›na yak›n›, yani 142,2 milyar YTL harcan›rken bütçeden en büyük pay› faiz harcamalar› ald›. 2008 için 56 milyar YTL olarak öngörülen faiz harcamalar›n›n yüzde 64’ü, yani 36,3 milyar YTL’si 8 ayda gerçekleflmifl bulunuyor. • Bütçenin yüzde 13 dolay›ndaki bölümü e¤itime harcanm›fl görünüyor. ‹lk ve orta ö¤renim ö¤renci say›s›n›n 15 milyonu, yüksek okul ö¤renci say›s›n›n 3 milyonu aflt›¤› Türkiye’de bütçeden ö¤renci bafl›na ayda ancak 134 YTL , y›ll›k 29 milyar YTL’ye yak›n bütçe ayr›lm›fl görünüyor. • Bütçede ordu-emniyet harcamalar› için bütçeden yüzde 12’lik tutarda 26,7 milyar YTL ayr›lm›fl ve bunun 15,5 milyar YTL’si 8 ayda harcanm›fl görünüyor. Ordu-emniyetin bütçeden ald›¤› ödene¤in 8,5 milyar› silah-teçhizata kalan› personele maafl olarak ödeniyor. Ancak, baflta AB olmak üzere çeflitli kurulufllar, Türkiye’nin ordu-emniyet harcamalar›n›n sadece bütçe kaynakl› olmad›¤›n›, di¤er kaynaklardan da bu harcamalar›n art›r›ld›klar›n› her f›rsatta ifade ediyorlar. • Böylece e¤itim ile “savunma-güvenlik” için bütçeden ayr›lan kayna¤›n biri birine çok yak›nlaflt›¤› anlafl›l›yor. • Faizin bütçenin dörtte birini yuttu¤u 2008’in ilk 8 ay›nda, tar›ma, yoksullara, küçük esnafa, sahipsiz çocuklara ayr›lan pay toplamda yüzde 6’n›n alt›nda kald›. • Tar›ma, do¤rudan gelir deste¤i, destekleme ödemeleri a¤›rl›kl› verilen bütçe deste¤i, bütçenin yüzde 3,6’s›nda kald›. Y›l›n tamam›nda tar›m için ayr›lan 5,4 milyar YTL’nin yüzde 95’inin ilk 8 ayda harcand›¤› görülüyor. Öngörülen ödene¤in, özellikle yerel seçimler dikkate al›narak afl›lmas› muhtemel görünüyor. • Say›lar› 12 milyona ulaflan yoksullara yeflil kart ile verilen sa¤l›k harcamalar› 2,6 milyar YTL ve di¤er e¤itim, giyecek-yiyecek, konut yard›mlar› ilk 8 ayda 600 milyon YTL’de kald›. Böylece yoksullara bütçeden ayr›lan pay 3,2 milyar YTL ile toplam›n yüzde 2,2’ sini ancak buldu. Bir baflka deyiflle, yoksullara ayr›lan bütçe pay›, faiz bütçesinin yüzde 8’inden ibaret kal›rken, ordu-emniyet bütçesinin de ancak beflte birine ulaflabildi. Bütçeden Çocuk Esirgeme Kurumu’na yap›lan transferler de 228 milyon YTL’de kald›. • Bütçeden, milyonlarca küçük sanayici için merkezi bütçeden 8 ayda ancak 362 milyon YTL’lik bir destek ç›kabildi. Mali disiplin ad› alt›nda, bütçenin sosyal harcamalar›n›n her geçen y›l azalt›ld›¤›, artan nüfusa ra¤men e¤itim, sa¤l›k harcamalar›n›n, tar›ma deste¤in azalt›ld›¤› AKP iktidar› y›llar›nda, bütçenin a¤›rl›kla rantiyelerin bütçesi ve devletin bask› ayg›tlar›na öncelik veren bir bütçe oldu¤u ortada iken, Baflbakan’›n gelir bölüflümünün iyilefltirildi¤ini, bütçeden paylar›n›n art›r›ld›¤›n› iddia etmesi inand›r›c› de¤il. Hele ki, krizin kendini iyice hissettirece¤i, büyümenin durup vergi gelirlerinin azalaca¤› 2009’da, bütçenin anti-sosyal yan›n›n iyice hissedilece¤ini bilerek flimdiden 2009 bütçesi için adil ve sosyal bir bütçe talebi gelifltirmek, e¤itime, sa¤l›¤a, yoksulluk yard›mlar›na ait paylar›n art›r›lmas›n› istemek ve bunun hak mücadelesini yükseltmek gerekiyor.
Yat›r›m bankac›l›¤› tarihe kar›flt› Bat›fllar›n üzerine ABD Merkez Bankas› müdahale ederek Goldman Sachs ve Morgan Stanley’i yat›r›m bankac›l›¤› statüsünden ç›kard› 2008 y›l›n bafl›nda ABD’nin yat›r›m bankac›l›¤› sektöründeki 5 finansal tekel; Goldman Sachs, Morgan Stanley, Merrill Lynch, Lehman Brothers ve Bear Stearns ayaktayd›. Bildi¤imiz mevduat bankac›l›¤›ndan farkl› bir sistemle çal›flan bu bankalar finansal köpü¤ün oluflturulmas›nda ve büyümesinde önemli roller alm›fllar, finansal oyunlarla milyarlarca dolar kazanm›fllard›. ‹lk olarak bu
bankalardan en küçü¤ü Bear Stearns sonra Lehman Brothers ve onun ard›ndan da Merrill Lynch iflas noktas›na geldiler ve sat›ld›lar. Son olarak da batma tehlikesine karfl› Goldman Sachs ve Morgan Stanley, ABD Merkez Bankas› (FED) taraf›ndan yat›r›m bankac›l›¤› statüsünden ç›kar›ld›. FED’in bu müdahalesiyle ABD’de yat›r›m bankac›l›¤› flimdilik tarihe kar›fl›t›.
2 Ekim 15 Ekim
10 DOSYA
2008
Halk AKP’yi haklamaya kararl› Biri üniversiteli, biri emekli, biri sa¤l›k bir di¤eri e¤itim emekçisi, biri mühendis biri gazeteci. Hepsinin ortak bir ça¤r›s› var. Alt› y›ld›r hayatlar›na karabasan gibi çöken AKP iktidar›n› hak mücadeleleriyle haklamaya ça¤›r›yorlar. fiimdi seslerini kendilerininki gibi binlerin sesine kat›p Ankara’da duyurmaya, 2 Kas›m’da insanca yaflam isteyenlerin büyük buluflmas›na haz›rlan›yorlar AKP’nin 6 y›ll›k iktidar› boyunca hayat›m›zda de¤iflenleri, AKP’nin çok baflar›l› olarak sundu¤u e¤itim, sa¤l›k, konut ve ulaflt›rma politikalar›n›n halka nas›l yans›d›¤›n› “Aklam›yoruz Hakl›yoruz” kampanyas›n›n çeflitli kesimlerden yürütücüleriyle konufltuk. Onlar bize sadece AKP’nin icraatlar›n› de¤il Ankara’da kurulacak haklar kortejinde kendilerini nas›l ifade etmeye haz›rland›klar›n› da anlatt›.
6 y›lda hayat›m zorlaflt› U¤ur Gümüflkaya Ö¤renci (‹stanbul) AKP’nin politikalar› 6 y›lda benim hayat›m› oldukça zorlaflt›rd›. Ö¤renciyim, ailemden sa¤l›k güvencem olmad›¤› için sa¤l›k hizmetlerinden yararlanam›yorum. Örne¤in hastay›m, MR çektirmem gerekiyor, teflhis için param olmad›¤› için çektiremiyorum. Üniversite ö¤rencisiyim, okula gitmek için araç kullanmak zorunday›m. AKP’li belediye ulafl›m ücretlerine zam yapt›¤› için bütçemin büyük k›sm›n› yol paras›na vermeye bafllad›m. Bir de üstüne yemekhaneler özellefltirildi. Okulda kötü yeme¤i yüksek fiyatla bize satmalar› eklenince yol, yemekle bütün ayl›k bütçemi bitirmifl oluyorum. Babam TEKEL iflçisiydi. Bu kurum özelleflince iflsiz kald›. Ailemiz oldukça sars›ld›. Kardeflim ortaokulda. LGS s›nav›na girecek. Bu s›nav› kazanmak için dersaneye gitmek zorunluymufl gibi bir durum var e¤itim sistemi aç›s›ndan ama babam iflsiz kald›¤› için onu dershaneye yollayam›yoruz. Gördü¤ünüz gibi Baflbakan kendini baflar›l› bulsa da AKP bizlerin gelece¤i ile oynam›fl oldu. Kendimi “Aklam›yoruz Hakl›yoruz” kampanyas›nm›n bir parças› olarak görüyorum. Babam›n ve onun gibi binlerce kiflinin iflten ç›kart›lmamas›n› istedi¤im için, hastaneye her gitti¤imde önüme para al›nacak bir uygulama ç›kart›lmamas› için, okullar›n kap›s›nda didik didik aran›p bir de içeri girdikten sonra yemekten, sosyal faaliyete kadar her fleye para vermemek için, okulu bitirdi¤imde diplomam›n bir k›ymeti olsun diye bu kampanyay› destekliyorum. Güvenli bir gelecek, paras›z ulafl›m ve beslenme, özgürce düflünüp üretebildi¤im, piyasa koflullar›na ve gericilere teslim edilmemifl bir üniversite istedi¤im için ben de AKP’ye karfl› Ankara’da olaca¤›m. Kendim gibi düflünen herkesi Ankara’ya götürüp sesimizin daha güçlü ç›kmas›n› sa¤lamak için çal›flaca¤›m. Sesimi duyurmak için tek arac›m sokak Gülk›z Do¤an Emekli (Antalya) AKP’nin alt› y›ll›k iktidar› boyunca yaflam›m daha da zorlaflt›. Gerek maddi gerekse
manevi olarak yaflam›m› çok daha zor sürdürüyorum. Hayat çok pahaland›. Artan yoksulluk karfl›s›nda h›rs›zl›k, kapkaçç›l›k art›. E¤itimin, sa¤l›¤›n özellefltirilmesi sonucu niteliksiz hizmet almaya bafllad›k. AKP hükümetinin e¤itim, sa¤l›k, ulaflt›rma, konut politikalar›n› baflar›s›z buluyorum. Kendisi baflar›l› bulur çünkü bu politikalar halk için üretilen politikalar de¤il; kendileri ve çevresi için üretilen politikalar. Konu baflar›ysa, zengini daha zengin etmekte baflar›l›lar. Kendi zenginlerini yaratmakta baflar›l›lar. Herkesin e¤itim hakk› gasp edildi¤i gibi AKP benim de e¤itim hakk›ma sald›rd›. Ben görme engelliyim. AKP engelli okullar›n›, ö¤rencilerden talep yok bahanesiyle kapatt› ama bunu yaparken özel rehabilitasyon merkezleri açt›rarak ve destekleyerek insanlar› oralara çekti. Özürlü ailelerinin koruyucu duygular›ndan yararlanarak, bak›m ücreti vererek engellileri okullara göndermelerini engellediler ve flimdi rehabilitasyon merkezlerimizi kapatmaya çal›fl›yorlar. Ulafl›ma gelen zamlardan da usand›m. Antalya’da Antkart denen bir bela ç›kard›lar. Antalya’daki ulafl›m flirketi de Tayyip Erdo¤an’›n damad›n›n flirketi oldu¤u için ona da ulafl›mdan pay ç›kartt›lar, bedelini bize ödetiyorlar. Antalya’da karts›z ulafl›m bedeli 1750 liraya ç›kt›. Sa¤l›k sistemine de art›k güvenim kalmad›. Kas›tl› olarak özel sa¤l›k kurumlar›na yönlendiriliyoruz. AKP halk›n suskunlu¤uyla iktidar›n› koruyor. Biz de bu politikalar› onaylamad›¤›m›z› ve haklar›m›z› mücadeleyle alaca¤›m›z› göstermek için Ankara’da olaca¤›z. Bu eylemin AKP politikalar› karfl›s›nda oluflacak bir hareketin bafllang›c› olaca¤›na; AKP karfl›t› gerçek bir muhalefet oldu¤unu dosta düflmana gösterece¤imize inan›yorum. Evet kendimi bu mücadelenin bir parças› olarak görüyorum. ‹nsanca yaflam, eflitlikçi, özgür herkesin eflit haklara sahip oldu¤u ba¤›ms›z bir ülke mücadelesinin bir parças› bu eylem. Ben engelliyim engelli haklar›m için kat›l›yorum. Ezilen bir kad›n oldu¤um için ve haklar›m› geri alabilmek için, sesimi duyuraca¤›m tek arac›m sokaklar oldu¤u için Ankara’day›m. Ben halk›m ve benim sesimi duyuraca¤›m bir medyam yok. Onlar›n baflar›s› bizim yoksullu¤umuz Bedia Babacano¤lu Sa¤l›k Teknikeri (Ankara) Ayn› sa¤l›k kurumunda 4A, 4B, 4C, tafleron, vak›f gibi çal›flt›r›lma flekilleriyle çal›flma bar›fl›m›z bozuldu. 10 y›ll›k bir sa¤l›k çal›flan› ola-
Halkevleri eylül ay›nda bafllatt›¤› “Aklam›yoruz Hakl›yoruz” kampanyas› ile AKP’nin hayata geçirdi¤i gerici - neoliberal politikalar›n tüm ma¤durlar›n›n ortak eylemini örgütlemeye ça¤›r›yor. ‹ki ay sürecek çal›flma boyunca aç›lan standlarla, kent meydanlar›nda yap›lan eylemlerle, düzenlenecek halk flenlikleriyle ve kap› kap› dolaflarak da¤›t›lacak bildirilerle AKP’ye karfl› olan; eflitlikçi, özgür, ba¤›ms›z bir ülkede bar›fl içinde insanca yaflamak isteyen herkes biraraya gelmeye, seslerini duyurmak için 2 Kas›m’da Ankara’da yap›lacak eyleme kat›lmaya ça¤›r›l›yor.
rak güvencesizli¤im 4B kadro aldatmacas› ile yasallaflt›. Performansa dayal› ücret dayatmas› ile bizleri rekabet etmeye zorlad›lar. Örne¤in nöbet, mesai ücreti, izinler gibi kazan›lm›fl haklar›m›z 4B uygulamas›na geçiflle beraber gasp edildi. Öyle ki tayin ve becayifl hakk›m›z›n olmay›fl› ailelerin da¤›lmas›na bile neden oldu. O kadar yo¤un ve zor
Ben AKP’nin hiçbir fiilini meflru bulmuyorum. Hiçbir fley yapt›klar›n› aklamam› sa¤layamaz. Baflka güçlerin uflakl›¤›n› yapan AKP’nin tüm ç›plakl›¤› ile tekrar tekrar teflhir edilmesi flartt›r. Hakl›l›¤›m›z› bu ve benzeri kampanyalar ile seslendirmek zorunday›z. Bir sa¤l›k emekçisi olarak 24 saat hizmet veren kurum-
Sözde demokrasi söylemlerinin arkas›nda tüm muhalefet güçlerinin 1 May›s’ta yaflad›¤›m›z gibi insanl›k d›fl› yöntemlerle bast›r›lmaya çal›fl›ld›¤› bir 6 y›l oldu. Bu 6 y›l içinde SSGSS yasalaflt›, ulafl›m, bar›nma gibi alanlarda ciddi sorunlarla karfl› karfl›ya kald›k. ‹stihdam ciddi bir sorun halini al›rken biz mühendisler de iflsizlik so-
U¤ur Gümüflkaya
Bedia Babacano¤lu
Haydar Aslan
“Güvenli bir gelecek, paras›z ulafl›m ve beslenme, özgürce düflünüp üretebildi¤im piyasa koflullar›na ve gericilere teslim edilmemifl bir üniversite istedi¤im için AKP’ye karfl› Ankara’da oluca¤›m. Herkesi Ankara’ya ça¤›rarak sesimizin daha gür ç›kmas› için çal›flaca¤›m”
“Bu çal›flmayla kitlesel gücümüzü, sesimizi, mücadelemizi yükseltece¤iz. Halk AKP’yi alafla¤› edecektir, ben buna inan›yorum. Bu yüzden ben de 2 Kas›m’da bir sa¤l›k emekçisi olarak haklar›m için mitingde olaca¤›m ve tüm sa¤l›k emekçilerini oraya ça¤›raca¤›m”
“Bence bu kampanya haklar›m›za sahip ç›kma ça¤r›s›. Dolay›s›yla ifl güvencesi ve e¤itim hakk› taleplerinin bir muhatab› olarak bu kampanyada yer almam gerekti¤ine inan›yorum. Ö¤rencisi, velisi, ö¤retmeniyle herkesi kas›mda Ankara’da olmaya ça¤r›yorum”
koflullarda çal›flt›r›l›yoruz ki hastanelerde sa¤l›k hizmetini nitelikli veremiyoruz. Tersinden bakarsak Erdo¤an ve tayfas› benim ve halk›n taleplerini görmezden gelmekte asl›nda gayet baflar›l›lar. Tabii bu onlar›n baflar›s› ama bizim ise yoksullu¤umuz anlam›na geliyor. Acil klini¤ine iki püklüm gidenlere “yerimiz yok” ya da “baflka hastanelere gidin” denildi¤inde, 10 YTL’si eksik ç›kan hastan›n tedavi olamadan dönüflüne
larda, 24 saat aç›k kreflte, elimde bastonum aklaflm›fl saç›mla sa¤l›k hizmeti vermek de¤il emeklilik hakk›m›, eflit ifle eflit ücret ve tabii ki toplu sözleflme hakk›m› istiyorum. Bu çal›flmayla kitlesel gücümüzü, sesimizi, mücadelemizi yükseltece¤iz. Halk AKP’yi alafla¤› edecektir, ben buna inan›yorum. Bu yüzden ben de 2 Kas›m’da bir sa¤l›k emekçisi olarak haklar›m için mitingde olaca¤›m ve tüm sa¤l›k emekçilerini oraya ça-
runundan etkilenir hale geldik. ‹nsan yaflam›n›n her alan›ndan sorumlu olan mimar ve mühendisler ifllevsizlefltirildi ve toplumsal statümüz erozyona u¤rad›. Bu kampanyayla, ülkede AKP eliyle uygulanmaya çal›fl›lan politikalara karfl› antiemperyalist, anti-faflist bak›flla, toplumun her kesimi yaflad›¤› hak kay›plar›n› ve taleplerini, AKP’nin dayatt›¤› uygulamalar›n karfl›s›na dikecek. Bu süreçte, herkesin, yafla-
Gülk›z Do¤an
Eylem Bilgi Yaz›c›o¤lu
Mahmut Hamsici
“Ben engelliyim, engelli haklar›m için kat›l›yorum. Ezilen bir kad›n oldu¤um için ve haklar›m› geri alabilmek için, sesimi duyuraca¤›m tek arac›m sokaklar oldu¤u için Ankara’day›m. Ben halk›m, benim sesimi duyuraca¤›m bir medyam yok”
“Bu kampanya içerisinde mimarlar ve mühendisler de kendi talepleriyle yer almal›d›rlar. Kamu yarar›na hizmet tüm sald›r›lara karfl›; iflsizli¤e, sigortas›z, güvencesiz ya da düflük ücretle çal›flt›r›lmaya karfl› mühendislerin de söylecek sözleri olacakt›r”
“‹fl, sosyal güvenlik ve halk›n haber alma hakk›n› savunmak için Ankara’da olaca¤›m. AKP’ye oy veren yüzde 47’lik kesimin bile bizi çok daha iyi dinleyece¤i ve hak verece¤i bir döneme giriyoruz. Bu f›rsat› kaç›rmamak gerekiyor”
flahit oldu¤umda, hele morgda cenazesi rehin kalan kifli karfl›mda a¤larken bir sa¤l›kç› olarak beni çaresiz b›rakt›¤›nda ve beni güvencesiz, her an sonland›r›labilecek bir ifl sözleflmesiyle çal›flmaya mahkûm ettiklerinde bu baflar›lar›ndan nasibimi alm›fl oldum.
¤›raca¤›m. Etkin bir muhalefet için Eylem Bilgi Yaz›c›o¤lu Mühendis (Ankara) Evet, gerçekten 6 y›l oldu, yoksullaflman›n, hak gasplar›n›n, gericileflmenin günden güne artt›¤› bir 6 y›l geçirdik.
d›¤› somut sorunlar› ve taleplerini toplumun di¤er kesimleriyle paylaflmas› ve bu taleplerin toplumsallaflt›r›lmas›yla ortak bir muhalefet zemini yarat›lmas› hedefleniyor. Bu kampanya içerisinde mimarlar ve mühendisler de kendi talepleriyle yeralmal›-
d›rlar. Piyasan›n ç›karlar› için mühendislik de¤il kamu yarar›n› ilke olarak ilk s›raya alan mühendislik alg›s›yla mesleki kimli¤e ve özlük haklar›na yönelen tüm sald›r›lara karfl›; iflsizli¤e, sigortas›z, güvencesiz ya da düflük ücretle çal›flt›r›lmaya karfl› mühendislerin de söylecek sözleri olacakt›r. Bu talepler toplumun genel taleplerinden ba¤›ms›z de¤il elbette. Herkes piyasalaflt›rman›n kendi yaflam›ndaki etkileriyle mücadele ediyorken bu muhalefeti ortaklaflt›rmaktan baflka bir seçenek de yok. Ancak bu sayede etkin muhalefet cephesi oluflturulabilir. AKP s›n›fta kald› Haydar Aslan Sözleflmeli Ö¤retmen (Bursa) AKP’nin iktidara geldi¤i dönem benim e¤itim fakültesinden mezun oldu¤um döneme denk geliyor. Mezun oldum, KPSS ile tan›flt›m. S›nava girdim ve atanamad›m. Yaklafl›k 2 sene ek ders ücreti karfl›l›¤›nda ücretli ö¤retmenlik yapt›m. Ald›¤›m ücret sigarama ve yeme¤ime yetmiyordu. Sefalete mahkûmluk yani. Bu arada ifl güvencen olmad›¤› için sürekli okul de¤ifltirmek zorunda kal›yorsun tabiî ki. Bu durumda, ö¤renci ma¤dur ö¤retmen ma¤dur. KPSS’ye yeniden girdim ve bu sefer sözleflmeli olarak atand›m. fiimdi daha iyi bir ücret al›yorum ama hâlâ ifl güvencem yok. Gelece¤e hâlâ kayg›yla bak›yorum. Ücretli ö¤retmenlik yaparken SSK’dan yararlanmak için tam bir e¤itim ö¤retim y›l›n› tamamlamak gerekiyor. Çünkü ayda 12 gün yatan sigortayla 90 ifl gününü tamamlay›p sa¤l›k hizmeti alam›yorsun. Yani bir e¤itim ö¤retim y›l› boyunca hastalanmayacaks›n. Ulafl›m›n en pahal› oldu¤u kentlerden birinde yafl›yorum. Dolay›s›yla derdim çok. AKP uygulad›¤› tüm politikalarla s›n›fta kald›. Bence “Aklam›yoruz Hakl›yoruz” kampanyas› haklar›m›za sahip ç›kma ça¤r›s›. Dolay›s›yla ben de bir e¤itim emekçisi olarak, ifl güvencesi ve e¤itim hakk› taleplerinin bir muhatab› olarak bu kampanyada yer almam gerekti¤ine inan›yorum. AKP’yi emekçileri yoksullu¤a, güvencesizli¤e mahkûm eden uygulamalar›ndan dolay› aklamayacak, haklamak için de mücadele edece¤im. Paras›z e¤itim, güvenceli bir ifl için kampanyadaki yerimi almam gerekti¤ini düflünüyorum. Ö¤rencisi velisi ö¤retmeniyle herkesi 2 Kas›m’da Ankara’da olmaya ça¤r›yorum.
Rüzgar bizden yana esiyor Mahmut Hamsici Gazeteci (‹stanbul) Baflar›s›z olduklar›n› kimse inkâr edemez! Amerikanc›l›k, piyasac›l›k ve gericilik gibi bafll›klarda gerçekten çok cüretkâr davrand›lar. Onlar için baflar› kriterleri bu alanlarda gidebildikleri kadar ileri gitmekti. Bu durumda ABD, büyük sermayenin önemli bir bölümü, liberaller ve tarikatlar nezdinde takdir toplamamalar› da mümkün de¤ildi. Onlar için bu politikalar ne kadar baflar› anlam›na geliyorsa milyonlarca yurttafl içinse y›k›m anlam›na geliyor. Bir beyaz yakal› çal›flan olarak alt› y›lda tüm bu say›lan alanlarda hayat›n benim için daha fazla zorlaflt›¤›n› çok net olarak söyleyebilirim. Kampanyan›n iki vurgusu da çok yerinde. “Aklam›yoruz”, AKP’nin alt› y›l sonunda halk› yoksullaflt›rmada, dilencilefltirmede ve temel kamusal haklar›n›n gasp› noktas›ndaki tüm icraatlar›n› tek tek teflhir etmek anlam›na geliyor. “Hakl›yoruz” ise halk›n siyasal bilinçalt›na hakim olan sistemin de¤ifltirilemeyec¤ine yönelik inançs›zl›k karfl›s›nda “hakkaniyetli” bir durufl anlam›na geliyor. Kadercilik ve özgüvensizlik halini k›rmaya yönelik önemli bir ad›m bu. Türkiye Gazeteciler Sendikas›’nda görevli bir medya çal›flan› olarak ifl, sosyal güvenlik, yaflanabilir bir maafl, insanca yaflam için gereken kamusal hizmetler, örgütlenme hakk› ile AKP iktidar› döneminde iyiden iyiye k›s›tlanan, halk›n haber hakk› için bu çal›flmada yer alaca¤›m. Tek kutuplu dünya sisteminin çat›rdamaya bafllamas›, ABD’deki ekonomik kriz ve Türkiye’ye yönelik olas› etkileri, baz› Bat›l› emperyalist ülkelerin ›l›ml› ‹slam, d›fl politika ve ülke içindeki yabanc› firmalar›n yat›r›mlar› konusunda AKP’nin politikalar›yla ters düflüp ondan deste¤ini çekmesi küresel ölçekte AKP’nin alt› y›ll›k “rahatl›¤›n›” zedeleyecek. Ülke içinde fiaban Diflli, belediyeler ve Deniz Feneri derken AKP’nin yolsuzluklar› gizlenemeyecek hale geliyor. Bütün bu geliflmeler karfl›s›nda AKP, gitgide h›rç›nlaflacak ve otoriter yüzünü iyiden iyiye a盤a vuracak. Liberallerin art›k AKP’yi savunmaktan utanaca¤› bir dönemin efli¤indeyiz. Dolay›s›yla rüzgar bizden yana esmeye bafll›yor. Kampanyay› ev ev, kap› kap›, iflyeri iflyeri çekinmeden örmeliyiz. O yüzde 47’lik kesimin de bizi çok daha iyi dinleyece¤i ve hak verece¤i bir döneme giriyoruz. Bu f›rsat› kaç›rmamak gerekiyor.
cmy k
Zarakolu’na özgürlük ödülü
Halk tiyatrosu internette
Dil ve hayat
Tiyatro; nükleere karfl›
Uluslararas› Yay›nc›lar Birli¤i, 2008 Yay›mlama Özgürlü¤ü Ödülü'nü, Türkçe'ye kazand›rd›¤› kitaplar nedeniyle y›llard›r hapis tehdidiyle yarg›lanan Belge Yay›nlar› sahibi Rag›p Zarakolu'na verdi. Yay›mlama özgürlü¤ü savunuculu¤una yapt›¤› önemli katk›lar nedeniyle ödüllendirilen yay›nc› Zarakolu'na ödülü, 18 Eylül’de Hollanda'n›n baflkenti Amsterdam'da Dünya Kitap Fuar›'nda düzenlenen "Yeni Sansür"e dair uluslararas› seminerin aç›l›fl töreninde verildi.
Giresun Halkevi taraf›ndan “Her yerde herkes için tiyatro” slogan›yla kurulan Halkevleri Giresun Halk Tiyatrosu’nun internet sitesi de aç›ld›. Halk Tiyatrosu’nu kimi zaman kentin en büyük tiyatro salonunda, kimi zaman sokaklarda, eylemlerde, miting alanlar›nda, kimi zaman hiç tiyatro oyunu gitmemifl olan köyün meydan›nda veya bir okul bahçesinde, kimi zaman hastanelerde, kimi zaman grev çad›r›nda görebilirsiniz. www.halktiyatrosu.tr.gg
PEN Türkiye Merkezi’nin deste¤iyle, Dil Bayram›’n›n 76. y›l› kutlamalar› çerçevesinde edebiyatç›lar, 26 Eylül günü, Y›ld›z Teknik Üniversitesi, Befliktafl Kampüsü Oditoryumu’nda üniversitenin Türk Dili bölümünün düzenledi¤i, Türk Dili Toplant›lar› bafll›kl› oturumu “Dil ve Hayat” ad›yla gerçeklefltirdi. Paneli flair Tahsin Yücel yönetti. Panele, Yazar Füsun Akatl›, flair ve yazar Ataol Behramo¤lu ile Yusuf Eradam kat›ld›.
Mersin’de ve Sinop’ta yap›lmas› düflünülen nükleer santrallere karfl› Türkiye Tiyatrolar Birli¤i, Sinop Nükleer Karfl›t› Platform ve Sinop Sanat Tiyatrosu iflbirli¤i ile 20-24 Eylül tarihleri aras›nda Sinop’ta “Termik ve Nükleer Santrallere Karfl› Tiyatro” slogan›yla tiyatro festivali yap›ld›. Oyun gösterileri, söylefliler, sokak etkinlikleri ve panellerin yer ald›¤› etkinli¤e 13 ilden toplam 15 topluluk kat›ld›. Tiyatro festivalini çok say›da Sinoplu ilgiyle izledi.
2 Ekim 15 Ekim
2008
KÜLTÜR/SANAT 11
Billy Elliot
fiili’nin Devrimci fiairi, Naz›m’›n dostu Pablo Neruda’n›n fliirleri yoksul ve ezilen dünya halklar›n›n yan›nda hep yoldafl oldu. Hayat› boyunca say›s›z eser veren Neruda’y› sayg›yla an›yoruz Zulüm, ac›, ölüm, flu bu/ bir anda gizlerse de tohumu,/ ölmüfl gibi görünürse de halk,/ döner gelir elbet bir gün nisan ay›,/ kavuflur bahar›na toprak,/ k›zg›n eller da¤›t›r atar a¤›r havay›./ Ölümün içinden yeflerir yaflamak Pablo Neruda, 12 Temmuz 1904’te fiili’nin Parral kentinde dünyaya gelir. Çocuklu¤unun ilk y›llar›nda daha yeni yaz› yazmaya bafllad›¤› dönemlerde, birden geliveren bir duyguyla, kafiyesi, ölçüsü birbirini hiç tutmayan, günlük yaflamda pek kullanmad›¤› kelimelerle, bir iç s›k›nt›s›yla, korkuyla kar›fl›k üzüntüyle ilk fliirini yazm›fl Neruda. Büyük gölgesiyle bütün çocuklu¤unu koruyan annesine yaz›lm›fl ilk fliiri.
‹lk gençlik y›llar› Santiago’da üniversite e¤itimi için kara giysileriyle, tenekeden bavulla bir b›çak kadar ince yola giderken flairin ruhu hâlâ kitaplar, hayaller ve fliirle doludur. Üniversite e¤itimi için 1921’de geldi¤i Santiago flehri, gaz ve kahve kokuyordur. ‹lk kitab› Alacakaranl›k’› 1923’te bast›rabilmek için ya eflyalar›n› satmak ya da her gün yeni bir fleyler rehin vermek zorunda kal›r Neruda.
‘Yüre¤imde ‹spanya’ ‹spanya ‹ç Savafl› ve “ne mükemmel bir flair” dedi¤i dostu Lorca’n›n ölümü Neruda’n›n fliirlerini de de¤ifltirir. ‹spanya ‹ç Savafl›’nda faflistlere karfl› Cumhuriyetçiler’in yan›nda yer alan Neruda’n›n konsolosluk görevine son verilince Paris’e geçer. Paris’te 1937 y›l›nda
rillalara okuyacakt›r. Neruda, Che’nin en son an›na kadar çantas›nda tafl›d›¤› aritmetik defteriyle birlikte Cento General fliir kitab› oldu¤unu ö¤renince; “fliirlerimin ona ölümünde arkadafll›k etti¤ini düflününce titriyorum” der
Naz›m'a Bir Göz Çelengi
dünyan›n her yerinden gelecek yazarlarla faflizme karfl› bir kongre haz›rl›klar›na kat›lan Neruda burada örgütçülü¤ü, disiplini ve haf›zas›na hayran olaca¤› Aragon’la tan›fl›r.
“fiiir, her zaman için bar›fl›n bir parças› olmufltur. fiair, bar›fltan do¤ar. T›pk› ekme¤in undan do¤mas› gibi”. Faflizme direnen ‹spanya ile olan iliflkisi Neruda’y› güçlendirmifl ve olgunlaflt›rm›flt›r. Yeralt›ndan gelen bir damar›n izlerini bulan Neruda’n›n eserlerinde “Yirmi aflk fliiri”ndeki öznel görüfller ve “Yeryüzünde konaklama”n›n hüzünlü tutkusu art›k sona eriyordur. Ülkesinin güzelliklerini, do¤as›n› arkadafllar›n›n çal›flmalar›n›, vatandafllar›n›n zekâs›n› yeniden keflfetmek için 1943 y›l›nda flair tekrar ülkesine, Santiago’ya döner. Ayakkab›s›z ve okulsuz, yoksul fiili halk› 1945’te Neruda’y› senatör seçer. Savafltan sonra ülkesinin Amerika’yla olan yak›n iliflkisi içerde polis devleti uygulamalar›n› bafllat›r. Bask› artt›kça daha sert konuflmalar yapmaya bafllayan Neruda’n›n
dokunulmazl›¤›n›n kald›r›lmas› ve tutuklanmas› istenir. Bunun üzerine Neruda yoksul fiili halk›n›n içinde uzun bir kaçak hayat› yaflarken en önemli kitaplar›ndan biri olan ‘Canto General’ isimli kitab›n› da bitirir. Che Guevara da çok sevdi¤i bu fliiri, Sierra Maestra Da¤lar›nda ge-
…/fiimdi ben ne yapay›m? Nas›l tan›mlan›r/ Senin her yerden derledi¤in çiçekler olmaks›z›n bu dünya/ Nas›l dövüflülür senden örnek almaks›z›n,/ Senin halksal bilgeli¤inden ve yüce flair onurundan yoksun?/ Teflekkürler, böyle oldu¤un için!/ Teflekkürler o atefl için/ Türkülerinle tutuflturdu¤un, sonsuz-
ca. Neruda bu dizeleri dostu, kardefli Naz›m’›n ölümü üzerine kaleme al›r. Neruda burjuvazinin fliirle olan iliflkisine, “Burjuvazi gerçeklere gittikçe yabanc›laflm›fl bir fliir istiyor. Can çekiflen kapitalizm flairin, ekme¤e ekmek ve flaraba flarap demesini bile tehlikeli buluyor” diyerek flairin toplumla kurmas› gereken iliflkiye de aç›kl›k getirir. Bundan dolay›d›r ki flairin Brezilya yolculu¤unda Sao Paolo’nun Pacaembu Stadyumu’na 130 bin kifli Neruda’n›n fliirlerini dinlemeye gelir.
Neruda, 1969 y›l›nda fiili Komünist Partisi’nden cumhurbaflkan› aday› gösterilir. Allende solun ortak aday› olunca büyük bir sevinçle Neruda, Allende’yi destekleme karar› al›r. fiili Halk Cephesi seçimleri kazan›r. fiili oligarflisi ve ordusu, 11 Eylül 1973’de binlerce insan› katlederek Halk Cephesi’ni düflürür. Cuntac›lar Allende’yi de katletmifllerdir. Olanlara ve dostunun katlediliflinin üzüntüsüne dayanamayan Neruda, 23 Eylül akflam› çok sevdi¤i fiili ve dünya halklar›ndan ayr›l›r. “Baz› an›lar›m zamanla yeniden canlanacak, yeniden hayat bulacakt›r. Benim hayat›m, bütün hayatlardan oluflmufl bir hayatt›r. Bir flair hayat›d›r” diyen devrimci flair Neruda’y› sayg›yla an›yoruz.
1984 y›l›n›n Kuzey ‹ngiltere’sinde boksla u¤raflan küçük bir çocu¤un Billy Elliot (Jamie Lee) balet olma iste¤iyle bafllayan mücadelesini izlerken, dönemin Baflbakan› Margaret Thatcher’un uygulamaya koydu¤u neoliberal politikalar›n yoksullaflt›r›c› etkilerini de izlemek mümkün.
Gula sor Kürt kültürünün canl› aktar›mc›lar› dengbejlerin birikimini caz ve rockla harmanlayan Ciwan Haco’nun 1983’te ç›kartt›¤› albüm ad›n› Kürtçe “K›rm›z› Gül” anlam›na gelen parçadan al›yor ve 9 flark›dan olufluyor. 90’l› y›llar›n bafl›na kadar Türkiye’de dinlenmesi fiilen yasak olan Haco’nun tarz›n› yans›tan bu çal›flmay› yeniden ve özgürce dinlemeli.
‹ran solunun yenilgisi
‘Neden öldün Nâz›m? Senin türkülerinden yoksun/ ne yapaca¤›z flimdi?/ Senin bizi/ karfl›larkenki gülümseyiflin gibi bir p›nar/ bulabilecek miyiz bir daha?’ Pablo Neruda
Nas›l Yap›lamad›, ‹ran solunun 19.yy sonunda bafllayarak 1979’daki ‹ran ‹slam Devrimi’nde siyasal islamla kurmufl oldu¤u ittifak›yla son bulan yenilgisini anlat›yor. Kitapta, ‹ran solunun ana öznelerinin, kritik dönemlerde alm›fl olduklar› tav›rlar›n yenilgide nas›l rol oynad›¤›n› görmek mümkün.
‹flçi Filmleri Festivali Çukurovada
Halkevi’nden Emek Kitapl›¤› Halkevleri ‹stanbul fiubesi, Halkevleri’nin mücadele gündemleri aras›nda yer alan kad›n, yoksulluk ve temel kamusal haklar konusu üzerine yo¤unlaflan bir kütüphane kuruyor. Halkevi’nin bir kat› ayr›larak kurulacak kütüphane ile hak bilincinin gelifltirilmesi, bu bafll›klar hakk›nda gerçekleflecek fikri üretime katk› sunulmas› ve bu konular hakk›nda araflt›rma yapacak olanlara kaynak sa¤lanmas› hedefleniyor. Kolektif bir biçimde kurulmas› planlanan kütüphane için okurlar ellerinde bulunan hak temal› kitap ve süreli yay›nlar› Halkevleri ‹stanbul fiubesi’ne ba¤›fllayabilecekleri gibi kitap alarak da katk› sunabilirler. Kütüphanede hak mücadeleleri, emek, kad›n ve yoksulluk alan›na iliflkin yaz›lm›fl tezlerin yer almas› da hedefleniyor. Katk› sunmak isteyenlerin bu içeri¤e sahip tezler hakk›nda ‹stanbul Halkevi’ni bilgilendirmesi bekleniyor. Kütüphanenin kurulufluna katk› sunmak için; ‹letiflim: 0212 245 82 65 Fax›: 0212 245 70 10, Adresi: Asmal› Mescid Mahallesi, Orhan Adli Apayd›n Sokak, No:10, ‹stiklal Caddesi, Beyo¤lu/‹stanbul cmy k
Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festivali her y›l oldu¤u gibi ‹stanbul, Ankara ve ‹zmir’den sonra Anadolu yolculu¤una bafllad›. ‹flçi filmleri Festivali bu y›l atölye çal›flmalar›yla, yeni belgesel yap›mlarla kendi üretimini de hayata geçirmeye bafllad›. Sinema e¤itimi almak isteyenlere festival öncesinde sunulan atölye çal›flmalar› ‹stanbul ve Ankara’dan ç›k›p di¤er illere de yay›l›yor. Bu y›l ‹zmir’le bafllayan atölye çal›flmalar› Adana’daki festivalle devam edecek. Yönetmen Ömer Levento¤lu taraf›ndan koordine edilecek olan atölye çal›flmalar› iki haftal›k yo¤unlaflt›r›l-
m›fl programla Adana’n›n emekçilerini ve yoksullar›n›n hikâyelerini anlatmak isteyenlerle buluflacak. Atölyede, uzun metraj çal›flmalar da ele al›n›p tart›fl›lacak fakat, ilk aflamada
k›sa metraj deneysel, animasyon, belgesel ve kurmaca film çal›flmalar› hedefleniyor. Bu kapsamda proje sahiplerinin projelerini gerçeklefltirebilmeleri için olanaklar›n birlefltirilmesi ve
mümkünse festival tarihine kadar uygun bir ya da birden fazla projenin çekilip kurgulanmas› öngörülüyor. Festival 24 Ekim’de bafllayacak. Eskiflehir Eskiflehir’de III. Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festivali’nin haz›rl›klar› 19 Eylül’de Eskiflehir Halkevi’nde yap›lan toplant›yla bafllad›. Eskiflehir III. Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festivali haz›rl›k toplant›s› kat›l›mc›lar›, Eskiflehir’de festivalin özel bir izleyici kitlesinin olufltu¤unu belirterek bu y›lda Eskiflehir’e özgü yeniliklerin yap›lmas› gerekti¤i vurgulad›.
Sinema için hasat zaman› ‹KSV’nin düzenledi¤i Filmekimi’nde, 10-16 Ekim tarihleri aras›nda 21 film Emek Sinemas›’nda sinemaseverlerle buluflacak.
Hafta içi ve gündüz gösterimlerinin 3,50 YTL oldu¤u festivalde; ‹srailli yönetmen Ari Folman’›n, savaflta yaflad›klar›n› hat›rlamayan ve ar-
kadafllar›n› ziyaret ederek gerçe¤e ulaflan bir askeri anlatt›¤› “Beflirle Vals”; Fernando Meirelles’in yönetti¤i “Körlük”; Kim Ki-Duk’un haf›za
ve aflk› biraraya getirdi¤i “Rüya”; Thatcher döneminin elefltirisini yapan, Mike Leigh imzal› “Daima Mutlu” filmlerini izlemek mümkün.
Apê Musa Herkesin amcas› Musa Anter 1918 y›l›nda Nusaybin'in Zivin köyünde do¤ar. ‹lkokulu Mardin, orta ve liseyi Adana'da okur. ‹stanbul Hukuk Fakültesi'ni bitiren Musa Anter, 1959'da 49'lar tevfikat›nda, 1970'lerde Devrimci Do¤u Kültür Ocaklar› nedeniyle, 12 Eylül döneminde de Kürtçülük propagandas› yapmaktan tutuklan›r. ‹lk defa 1934'te tutuklanan Anter, toplam 10 y›l hapis yatar. 1971'de kapat›lan T‹P'in yöneticileri aras›nda yer alan Anter; Özgür Gündem ve Yeni Ülke gazetelerinde köfle yazarl›¤› yaparken, Diyarbak›r'da kontrgerillan›n sald›r›s› sonucu 20 Eylül 1992 tarihinde öldürülür. Herkesin Musa Amcas›yd›, gazeteci ve tarihçiydi. Dünyaya yüre¤ini açm›fl olan bilge Ape Musa’y› (Musa Amca) sayg›yla an›yoruz.
cmy k
Genç Umut eylemde Liseli Genç Umut Deniz Feneri soygununa ve gerici e¤itim politikalar›na karfl› eylemde. Ankaral› Genç Umutçular 19 Eylül’de metro istasyonundaki Deniz Feneri stand›na giderek, bu soyguna göz yummayacaklar›n› söylediler. Çevredeki halk›n da liselilere destek vermesi kar-
fl›s›nda, metro güvenli¤i olay› görüntüleyen Sendika.Org muhabirini gözalt›na ald›. ‹stanbullu Genç Umutçular da 22 Eylül’de, Deniz Feneri’nin Taksim metro istasyonundaki stand›na giderek, Deniz Feneri soygununu teflhir eden konuflmalar yapt›lar. Liseliler polislerin
gözalt› giriflimini, çevredeki vatandafllar›n yard›m›yla atlatt›lar. Eskiflehirli liseliler ise, gerici, ›rkç›, paral› e¤itime karfl› bir eylem yapt›lar. Eylemde Baflbakan Tayyip Erdo¤an’›n ve Milli E¤itim Bakan› Hüseyin Çelik’in maskelerinin oldu¤u kukla ve ba¤›fl makbuzlar› yak›ld›.
Halkevciler, Türkiye’nin dört bir yan›nda eylemdeler. Kad›nlar, ö¤renciler, veliler, ö¤retmenler, gençler, yoksul mahalleliler hak talepleriyle, gericili¤e ve yoksullu¤a karfl› yollara ç›k›yorlar. Sa¤l›k ve emeklilik hakk›n› gaspeden Genel Sa¤l›k ve Sosyal Güvenlik Yasas›’n› yürürlü¤e sokmaya haz›rlanan Sa¤l›k Bakanl›¤›, karfl›s›nda Halkevci kad›nlar› buldu. Elektrik fiyatlar›na zam üstüne zam yapan hükümete bir uyar› Samsun’dan bir uyar› da ‹negöl’den geldi. Gençler Deniz Feneri soygununa seyirci kalm›yor. Veliler, okullarda kurulan kay›t tezgahlar›na art›k göz yummuyor...
AKP’nin yoksullaflt›r›c› ve gerici politikalar›na karfl› 2 Kas›m’da büyük bir miting yapmaya haz›rlanan Halkevciler, hak mücadelerini yükselterek hükümeti uyar›yor: “Haklayarak geliyoruz” Halkevleri’nin öncülük etti¤i hak alma mücadeleleri baflar›l› örnekler eflli¤inde ülkenin birçok bölgesinde yayg›nlafl›yor. Su, ekmek, enerji meclisleri, e¤itim ve sa¤l›k komisyonlar›, bar›nma hakk› bürolar›, zamlara karfl› oluflturan platformlar ilerici muhalefet güçlerini halk›n somut mücedeleleri için seferber ediyor. Rize Pazar Halkevi’nde 16 Eylül’de yap›lan bas›n aç›klamas›nda, hükümetin 6 y›ld›r uygulad›¤› politikalar› ‘Aklamad›klar›n›’ belirten Halkevciler “Aklam›yoruz hakl›yoruz” kampanyas›n› Pazar’da da örgütleyeceklerini ilan ettiler. Ankaral› Halkevciler 19 Eylül’de, Deniz Feneri’nin halk›n yard›mlaflma duygular›n› sömürmesinin ve AKP’nin bu soyguna arka ç›kmas›n›n hesab›n› sormak
Okmeydan› Halkevi E¤itim Komisyonu öncülü¤ünde bir araya gelen veliler, ö¤retmenler ve ö¤renciler, ‘Okulumuza ödenek istiyoruz’ diyerek istanbul ‹l Milli E¤itim Müdürlü¤ü önüne yürüdü
için Meclis önünde bir eylem yapt›lar. Meclis önünde barikat kuran polis hükümet üyeleriyle görüflmek isteyen ‹zmirli Halkevciler, Deniz Feneri soygununu teflhir eden üniversitelilere yönelik sald›r›y›, sald›r›n›n gerçekleflti¤i Tansafl önündeki Deniz Feneri noktas›nda protesto ettiler.
13 Halkevci’yi gözalt›na ald›. Halkevciler 24 Eylül’de ise Yüksel Caddesi’nde yapt›klar› eylemle, gözalt›lar›
protesto edip, AKP’nin gericili¤ine ve Deniz Feneri soygununa karfl› mücadele edeceklerini söylediler. Okmeydan› Halkevi E¤itim Komisyonu’nun öncülü¤ünde biraraya gelen Fuat Soylu ‹lkö¤retim Okulu ö¤rencileri, velileri ve ö¤retmenleri okullar›na ödenek ayr›lmas› talebiyle 25 Eylül’de ‹l Milli E¤itim Müdürlü¤ü önünde bir eylem yapt›lar. ‹l Milli E¤itim Müdürü Ata Özer’le yap›lan görüflmede, ödenek talebiyle toplanan dilekçeler teslim edildi ve okul binas›n›n yenilenmesi için söz al›nd›. Bursa ‹negöllü Halkevciler 25 Eylül’de Uluda¤ Elektrik Da¤›t›m A.fi önüne giderek elektri¤e yap›lan zamlar› protesto ettiler. Samsun Halkevi üyeleri de 26 Eylül’de ‘Ampul zamlar›n› hakl›yoruz’ sloga-
n›yla TEDAfi önüne yürüdüler. Halkevciler AKP’nin ard› ard›na gelen elektrik zamlar›n› protesto etmek için ampul k›rd›lar.
Ayd›n ve sanatç›lar: 2 Kas›m'da Ankara'day›z! Ankara Halkevleri, 2 Kas›m mitingine ça¤r›da bulunmak için K›z›lay’da stant açt›. Stantta, “halk›n haklar› talepleri beyannamesi” imzaya aç›ld›. Ankara Ayd›n ve Sanatç› Giriflimi, Devrimci 78’liler Federasyonu ve Pir Sultan Abdal Derne¤i’nden temsilciler de stand›n aç›l›fl›na ve bas›n aç›klamas›na kat›larak 2 Kas›m mitingine desteklerini aç›klad›lar.
Ankara Halkevleri’nin ‘halk›n haklar› talepleri beyannemesi’ni imzaya sundu¤u stantlar›n aç›l›fl›na çok say›da dost kurum temsilcisi ve ayd›n da destek verdi
Büyük h›rs›z ‘Deniz Feneri’yle çalarm›fl! Ö¤renci Kolektifleri ‘yüzy›l›n soygun hareketi’ oldu¤u a盤a ç›kan ama büyük bir ikiyüzlülükle halk›n dayan›flma duygular›n› sömürmeye devam eden Deniz Feneri’ne aman vermiyor
Halk›n ö¤retmenleri: “Biz e¤itimciyiz tüccar de¤iliz!” Halk›n ö¤retmenleri 25 Eylül’de ‹stanbul Galatasaray’da bir bas›n aç›klamas› yaparak okullarda velilerden zorla para toplanmas›n›, ö¤retmenlerin tahsildara dönüfltürülmesini, okullara yeterli ödenek sa¤lanmayarak e¤itim emekçilerinin ve ö¤rencilerin bu koflullara mahkûm edilmesini, müfredat›n gericilefltirilmesini, ö¤retmenlerin güvencesiz ve eflit-
cmy k
siz koflullarda çal›flt›r›lm a s › n › ‘Aklamad›klar›n›’ belirttiler. Halk›n ö¤retmenleri, bilimsel, demokratik, laik, anadilde e¤itim hizmetinin kamusal niteli¤i gözetilerek verilmesi için mücadele edeceklerini söylediler.
Ö¤renci Kolektifleri, Deniz Feneri’nin ‘yoksullara yard›m’ bahanesiyle yine yoksul halk›n yard›mlaflma duygular›ndan yararlanarak toplad›¤› paralar› yandafl flirketlere aktarmas›n› bir dizi eylemle protesto etti. ‹zmir Ö¤renci Kolektifleri, 22 Eylül’de fiirinyer Tansafl önünde bulunan Deniz Feneri stand›n›n önüne gelerek gerici soygunu teflhir etti. Deniz Feneri üyelerinin sözlü ve fiziksel sald›r›s›na polis de eklenince ç›kan arbedede stant da¤›ld›. Polisin, ö¤rencilere yönelik sald›r›s›n› vatandafllar yu-
halad›. Polis ö¤rencilerle birlikte ö¤rencilere destek veren iki kad›n› da gözalt›na ald›. Gözalt›na al›nan kad›nlar, yolsuzlu¤a ve gericili¤e karfl› mücadele eden gençlerle birlikte gözalt›na al›nmaktan gurur duy-
duklar›n› söylediler. Kocaeli Ö¤renci Kolektifleri, 24 Eylül’de “Deniz Feneri ‹yilik Noktas›” önüne giderek Deniz Feneri’nin yolsuzluklar›n› teflhir eden bir bas›n aç›klamas› yapt›lar. ‹stanbul Ö¤renci Kolektifleri, kentin kilit noktalar›nda as›l› bulunan dev ba¤›fl toplama reklâmlar›n›n üzerlerine “yüzy›l›n soygun hareketi” gibi yaz›lamalar yap›p, Deniz Feneri afifllerini de y›rtt›lar. Birçok as›l› pankart sökülürken, çeflitli noktalarda bulunan stantlar da kald›r›ld›.
‘Bizi yok sayan AKP’yle bar›flm›yoruz’ Halkevci Kad›nlar AKP’nin kad›nlar›n kazan›lm›fl haklar›n› yok sayan politikalar›na karfl› mücadeleyi büyütüyor Ankaral› Halkevci Kad›nlar 26 Eylül’de, Sosyal Güvenlik ve Genel Sa¤l›k Sigortas› yasas›na karfl› Sa¤l›k Bakanl›¤›’na yürüdüler. AKP’nin kendilerini yok sayd›¤›n› belirten kad›nlar
“Dünyan›n kad›n yar›s›y›z, sa¤l›kl› yaflam hakk›m›z” yaz›l› dövizler tafl›d›lar. Eskiflehir’de Halkevci kad›nlar da 21 Eylül’de yapt›klar› aç›klamada, AKP’nin sosyal, ekonomik ve siyasal y›k›mlar›na karfl› 2 Kas›m’da Ankara’da olacaklar›n› söylediler.
ATMA RECEP ka
danisk recepatma@gmail.com
Türkefl, “ne mozayi¤i ulan mermer” diye diye ölmüfltü. Recep de “ne flekeri ulan Ramazan” diye ba¤›rmaya bafllad› ne hikmetse. Alt› y›ld›r fleker fleker gidiyordu da bugün mü Ramazan oldu, madem Ramazand› bugüne kadar akl›n nerdeydi diye sormazlar m› adama. fiimdi buna da diyecek ki , “adam de¤il ulan Recep”, kabul Recepçi¤im kabul, “adam de¤il Recep”... Yeter ki itlik, ursuzluk, h›rs›zl›k gürültüye gelsin... Sizde numara bol... H›rs›zl›k m› yapt›n›z, fleker de¤il Ramazand›r... Hayali ihracat m› yapt›n›z, ‹zmir’in suyunda da Arsenik vard›r... Uyuflturucu mu kaç›rd›n›z, t›r floförü zaten hapç›n›n tekidir... Sap›k m›s›n›z, kesin kolan›za ilaç kat›lm›flt›r... Vatandafla küfür mü ettiniz, oruç bafl›n›za vurmufltur... Katil misiniz, Aziz Nesin’in tüm eserlerini hatmetmiflsinizdir... Montröyü mü deldiniz, gemiler ak›nt›ya kap›l›p gelmifltir... Irak tezkeresini mi geçiremediniz, vallaha Bush abicim bir daha olmazd›r... Bafl›n›za çuval m› geçti, zaten kimseyi görmek istemiyorsunuzdur... ‹flçileri mi coplattan›z, vatandafl›n tozunu almak sevapt›r... G‹zli gizli götürelim mi dediniz, yengeden habersiz iki tek atmay› kastetmiflsinizdir, (Flashback: götür Do¤an’c›¤›m), hey gidi günler heydir... Naylon fatura m› kestiniz, vallahi ka¤›t bulamam›fls›n›zd›r... Vatandafl hastane kap›s›nda m› kald›, zaten onun içeri girmeye niyeti yoktur, aç›k hava iyi gelir... Velilere tuvalet mi temizlettirilmifl, bu kad›nlar zaten temizlik hastas›d›r... Elektrikler mi kesilmifl, o neydi yav öyle ›fl›klar gözümüzü alm›flt›r... Nükleer ihalesi elde mi patlam›fl, çevrecinin daniskas›y›z dedik ya kardeflimdir... Kardeflim Duygu Dikmeno¤lu’ndan kontrgerilla m› olur, abi var ya bomba gibi k›zd›r... Sa¤dan soldan silah, bomba sesleri geliyor, kedidir olmad› faredir... Birdir bir, ikidir iki, üçüncüye ömür yetecek midir... Her canl› ölümü tadacakt›r...