cmy k
Tayyip’in tuzu kuru, halk›n ifli yafl Tayyip Erdo¤an krizle ilgili olarak “bize bir fley olmaz” diyor baflka bir fley demiyor. Ama “biz” derken bizi, yani halk› kastetmiyor. Onun “biz” dedi¤i sermaye kesimleri... Emekçiler ise arkas› kesilmeyen zamlarla, artan iflsizlikle krizin bedelini ödüyor Kapitalizm dünya çap›nda en büyük depremlerinden birini yaflarken Erdo¤an bu ya¤ma ve sömürü düzenine güven tazelemek için ç›rp›n›yor. O krize “f›rsat” olarak bak›yor ve sermaye kesimlerini de bu f›rsattan yararlanmaya ça¤›r›yor.
Ona göre kriz bir f›rsat olabilir çünkü Türkiye’de iflsizlikle terbiye edilerek sefalet ücretine raz› edilecek milyonlar var. Kriz bir f›rsat olabilir çünkü Türkiye’de ucuza kapat›labilecek akarsular, madenler, ormanlar, fabrikalar, gönül rahatl›¤›yla kirletilecek bir çevre var. Kriz bir f›rsat olabilir çünkü Türkiye’de emekçilerin ödedi¤i vergileri
dünyan›n en yüksek faiziyle sermayeye aktaran “kap› gibi” finans sistemi var. AKP ve temsil etti¤i yerli ve yabanc› sermaye kesimlerine güven vermeye çal›fl›rken k›dem tazminat›n› kald›raca¤›n›, tafleron çal›flt›rmay› k›s›tlayan yasalar› de¤ifltirilece¤ini anlat›yor. Sermayeye bu flekilde güven verilirken enflasyon ve iflsizlik h›zla t›rman›yor.
15 Günlük Siyasi Gazete
Y›l 3 • Say› 66 • 16 Ekim 2008 • 1 YTL
12 Ekim günü Halkevciler, krizin bedelini emekçilere y›kmak istelen sermayenin mabedinin önünde hayk›rd›: Borsa kapat›ls›n!
HAK ZULME MEYDAN OKUYOR Hastaneye düflenin yakas›na para diye yap›fl›l›yor, okullar›n elektri¤i kesiliyor, yoksulun kondusu bafl›na y›k›l›yor, temiz su, ulafl›m, elektrik, do¤algaz lüks haline geliyorsa bu ülkede zulüm vard›r. Patronlar›n krizinin bedeli iflsizlikle, zamlarla halka ödetiliyorsa, h›rs›zlar koltuklar›n› korurken gençler savaflta ve iflkencede ölüyorsa bu ülkede zulüm vard›r AKP’nin zulmü varsa halk›n direnme hakk› var I Tüm maskeler bir bir düflüyor. AKP’nin “durmak yok yola devam” derken neyi kastetti¤i bugün daha iyi anlafl›l›yor. AKP rant›na rant, sermaye, kâr›na kâr katarken pay›na iflsizlik, güvencesizlik, sigortas›zl›k, evsizlik, e¤itimsizlik, açl›k, susuzluk, yoksulluk düflen biziz. Bu kaderi biz yazmad›k, ancak bozacak olan biziz!
Sadakan›za kanm›yoruz sopan›zdan korkmuyoruz
Kriz ve kutuplaflma toplumsal muhalefeti ata¤a zorluyor Sayfa 2’de
I AKP, “zengine han hamam, yoksula sadaka din iman” politikas›yla halk›n bu talan düzenine boyun e¤mesini istiyor. Boyun e¤meyip hakk›n› isteyeni de sopayla tehdit ediyor. Soyguncu Deniz Fenerleri, halk›n “kula kul” edildi¤i tarikatlar›, iflkencenin kol gezdi¤i karakollar› bizi kand›ramayacak, y›ld›ramayacak, sindiremeyecek.
2 KASIM’DA ANKARA’YA
Birleflerek güçleniyoruz, AKP’yi haklamaya geliyoruz
fiimdi Halkevleri zaman›
S›d›ka’n›n flart› var
Bu cinayet aklanamaz Ergin Ceber’in iflkenceyle öldürülmesi AKP’nin iflkencecilere sonsuz tolerans›n›n bir sonucu Son y›llarda karakollarda iflkence h›zla artarken, “iflkenceye s›f›r tolerans” masallar› anlatan AKP’nin kabaran siciline Ergin Ceber’in öldürülmesi eklendi. ‹stanbul Derbent’te Yürüyüfl dergisi satarken gözalt›na al›nan ve karakoldaki yo¤un iflkencenin ard›ndan cmy k
tutuklanarak Metris Hapishanesi’ne konulan Ceber, burada devam eden iflkence sonucu hayat›n› kaybetti. 12 Ekim günü 1 May›s mahallesinden kald›r›lan Ceber’in cenazesinde binlerce kifli faflizmi lanetledi ve Ceber’i sonsuzlu¤a u¤urlad›. Sayfa 4’te
Halkevci kad›nlar ‘Aklam›yoruz Hakl›yoruz’ kampanyas›na S›d›ka’n›n fiart› bafll›¤› alt›nda toplad›klar› talepleriyle kat›l›yor. Kad›nlar›n, etkisini her gün daha fazla hissettiren yoksulluk, gericilik ve erkek egemenli¤i karfl›s›ndaki talepleri ‹s-
tanbul ve Eskiflehir’de yap›lan eylemlerle duyuruldu. Yürüyüfllerinde “Mutfaktaki tencere kimin umurunda bu dünyan›n yükü benim omzumda”, “Kad›nlar savafl istemiyor” sloganlar› atan kad›nlar 2 Kas›m’da da ‘S›d›kalar’› Ankara’ya ça¤›rd›.
Semra Ocak
‘Güçlü kad›nlar’ ve bar›fl
Sayfa 7’de
Kabul etmek ve anlamak
Ender Büyükçulha
Sayfa 5’te
AKP’ye vur emri
Ferda Koç
Sayfa 4’te
Tufan Sertlek
Sayfa 3’te
I ‹flçisinden iflsizine, sözleflmelisinden kadrolusuna, ö¤rencisinden ö¤retmenine, doktorundan hastas›na, çiftçisinden kondulusuna, kad›n›ndan erke¤ine, Alevisinden Sünnisine, Kürdünden Türküne hak mücadelelerinde birleflen sesimizi Ankara’ya tafl›yoruz. Halk›n haklar› kortejiyle zulme meydan okuyoruz.
Che’nin, Mahir’in, Deniz’in yolunda... Sayfa 6’da
AKP halk›n örgütüne sald›r›yor AKP köfleye s›k›flt›kça sald›rganlafl›yor. H›rs›zl›¤› tescillenen Deniz Feneri AKP’ye ›fl›k verdi¤i için yasal olarak hiçbir iflleme tabi tutulmazken halk›n ayd›nlanma, demokrasi, eflitlik ve özgürlük mücadelesinde 76 y›l› arkas›nda b›rakan Halkevleri kamu yarar›na dernek statüsünden ç›kart›lmak isteniyor. AKP’ye yönelik teflhir eylem-
lerinin hemen ard›ndan denetime tabi tutulan Halkevleri, denetimlerin ard›ndan Bakanl›k onay›yla kamu yarar›na dernek statüsünden ç›kart›lmak üzere Bakanlar Kurulu’na sevk ediliyor. Halkevleri MYK’s› kad›n, çocuk, genç yafll› binlerce insanla buluflmaya, yoksul mahallelerde dayan›flmay› örgütlemeye devam edeceklerini aç›klad›.
Liseli Genç Umut, Che Guevara’n›n ölüm y›ldönümü vesilesiyle Türkiye çap›nda “Che’yi anma ve ba¤›ms›zl›k haftas›” ad› alt›nda bir dizi etkinlik düzenledi. Söylefliler, film gösterimleri, müzik ve fliir dinletilerinin yan› s›ra ‹stanbul ve Antalya’da da yürüyüfller yap›ld›.
Sayfa 2’de
cmy k
2 GÜNDEM
16 Ekim 29 Ekim
Gençler Commandante’nin izinde
Birinci perdenin sonu
Liseli Genç Umut, efsanevi devrimci Ernesto Che Guevara’y› ölümünün 41. y›ldönümünde Türkiye’nin birçok kentinde düzenlenen “Che’yi Anma ve Ba¤›ms›zl›k Haftas›” etkinlikleriyle and›
‹lyas HAS
H›d›r ASLAN
fli yap›ld›. Liseliler daha sonra, Che'nin yeni mezun bir doktordan bir devrimciye dönüfltü¤ü Latin Amerika gezisini anlatan ‘Motosiklet Günlü¤ü’ filmini izlediler. Sar›yer, Ümraniye, Gültepe, Okmeydan› ve Bayrampaflal› liseliler de film ve belgesel gösterimleri ve dinletiler eflli¤inde Che’yi and›lar, Che’nin miras› ve bugünkü gençlik mücadelesi üzerine söylefliler yapt›lar. Etkinliklerin ortak mesaj›, liselilerin, AKP'nin e¤itimi gericilefltirmesine ve paral›laflt›rmas›na karfl› okullarda ve mahallelerde paras›z, bilimsel e¤itim ve demokratik lise mücadelesini sürdürmede kararl› olduklar›yd›. ‹stanbul’da tüm bu yerel etkinliklerin ard›ndan ortak bir yürüyüfl düzenlendi. Liseliler 12 Ekim’de Taksim Tünel’de buluflup buradan Galatasaray Lisesi önüne yürümek istedi ancak polis barikat›yla karfl›laflt›lar. Polisin yürüyüflü engelleme giriflimini “Ö¤renciye de¤il çetelere barikat” slogan›yla protesto eden liseliler yürümekte ›srar
Mine BADEMC‹
L
iseli Genç Umut üyesi gençler, 41 y›l önce Latin Amerika ve dünya halklar›n›n emperyalizme karfl› ba¤›ms›zl›k ve özgürlük mücadelesini Bolivya da¤lar›nda verirken CIA ajanlar› taraf›ndan katledilen ve anti-emperyalist mücadelenin evrensel simgesine dönüflen Ernesto Che Guevara’y›, “Che’yi Anma ve Ba¤›ms›zl›k Haftas›” etkinlikleriyle and›lar. Bir hafta boyunca ‹stanbul, Bursa, Samsun, Hopa ve Antalya’da düzenlenen etkinliklere yüzlerce liseli kat›ld›. ‹stanbul Liseli Genç Umut, kentin çeflitli merkezlerinde bir hafta boyunca paneller, söylefliler, dinletiler, film ve slayt gösterileri düzenledi. Kad›köy’ün çeflitli liselerinde okuyan gençler, E¤itim-Sen 2 No’lu flubede kitlesel bir anma yapt›lar. Etkinlikte ilk olarak, Che’nin, Fidel’in ve yoldafllar›n›n Batista diktatörlü¤üne ve ABD emperyalizmine karfl› verdikleri savafl›n bugün gençlik mücadelesine verdi¤i esin üzerine bir söyle-
Bugün zafer bize gelmediyse de, yar›nki kavgada yine biz var›z
Mine Bademci’yi 15 Ekim 1982’de, ‹lyas Has’› 7 Ekim 1984’te, H›d›r Aslan’› 25 Ekim 1984’te ölümsüzlü¤e u¤urlad›k. ‹zmir Devrimci Yol’un üç yi¤it militan› tereddüt etmeden yürüdüler cellatlar›n›n üstüne.
edince, polis, gençlerin pankart açmadan yürümesine izin vermek zorunda kald›. Barikat›n kald›r›lmas›yla liseliler, polisin tavr›n› protesto eden konuflmalarla Galatasaray Lisesi önüne kadar yürüdüler. Liseliler, burada önce DevGenç ve Gündo¤du marfllar›n› okudular. Daha sonra bir bas›n aç›klamas› yapt›lar. Che’nin u¤runa savaflarak öldü¤ü de¤erlerin direnen halklar›n yolunu ayd›nlatmaya devam etti¤ini söyleyen Genç Umutçular, “Che’nin, Denizlerin, Mahirlerin bize b›rakt›¤› ö¤retilerin verdi¤i onurlu mücadelenin sürdü¤ünü, ba¤›ms›zl›k mücadelesinin hala biz liselilerce tafl›nd›¤›n› gösteriyoruz. Che yafl›yor ba¤›ms›zl›k mücadelesi sürüyor” dediler. Eylem 2 Kas›m Ankara mitingine yap›lan ça¤r›yla son buldu. Antalya Genç Umut, 12 Ekim’de bir anma yürüyüflü yaparak “Che’nin miras› yolumuzu ayd›nlat›yor” dediler. Hopa Genç Umut, 9 Ekim’de Hopa Kültür Merkezi’ndeki kitlesel bir etkinlikle Che’yi and›. Bursa Liseli Genç Umut, 10 Ekim’de Bursa Halkevi’nde yap›lan bir etkinlikle Che’yi and›. Anma etkinli¤inde, film ve slayt gösteriminin ard›ndan bir söylefli yap›ld›. Samsun Liseli Genç Umut ise, 12 Ekim’de Samsun Halkevi’nde bir etkinlik yaparak Che’yi and›. Liseliler etkinlikte bir fliir ve müzik dinletisi sundu. Genç Umut, bir haftal›k etkinliklerin ard›ndan ülkenin emperyalistlere peflkefl çekilmesine, iflbirlikçili¤e, AKP’nin yoksullaflt›r›c›, gerici politikalar›na karfl› bütün liselileri 2 Kas›m’da Ankara’ya, AKP’yi haklamaya ça¤›rd›.
‹stanbul
Hopa
Antalya
Kriz ve kutuplaflma toplumsal muhalefeti ata¤a zorluyor
D
ünyada yaflanan krizin etkileri her gün biraz daha belirginlefliyor. Krizin etkileri uluslararas› bankalar›n yönetimleri, finans flirketleri, borsalar ve hükümetler gibi “yüksek düzeylerde” görüldü¤ü için henüz halklar› derinden vurmaya bafllamad›. Kurtarma operasyonlar› emekçi yoksul halklar› de¤il, mali sermaye baronlar›n› kurtar›yor. Hem krizin hem de kurtarma operasyonlar›n›n insanlar›n yaflam›n› derinden etkileyecek sonuçlar do¤uraca¤› kesin. Kriz etkisini daha ilk aflamada AB içinde gösterdi. AB ülkeleri krizin yay›lmas›n› engelleyici önlemler konusunda birbirlerine düfltü. Toplant›larda “duyarl›l›¤›n ve program›n ortaklaflaca¤›” ama ortaya ç›kan y›k›mlar karfl›s›nda somut maddi önlemlerin ulusal hükümetlerin üstüne düflece¤i belirginleflti. Yani her koyun kendi baca¤›ndan as›lacak. Di¤er yandan geleneksel ittifaklar› ABD ve AB’nin yaln›z b›rakt›¤› ‹zlanda’ya Rusya’n›n borç vermesi gibi örnekler, krizin jeopolitik geliflmeleri etkileyece¤ini gösterdi. Kriz kapitalizmin ve yeni sömürgecili¤in icras›nda önemli de¤iflimler gerçeklefltirmeye de aday. Ancak örne¤in malileflme, güvencesizlefltirme ve metalaflt›rma gibi ana e¤ilimlerin -düzen d›fl› siyasal müdahaleler olmad›kça- ters yüz olmas›n›n beklenemeyece¤i aç›k. *** Gerek kredi bulma kanallar›n›n azalmas› gerekse iç ve d›fl ticaretin daralmas› nedeniyle, krizin Türkiye’ye dönük etkileri öncelikle büyük bir borç alt›ndaki özel sektör (140 milyar dolar deniyor ama gerçek daha yüksek), esas olarak da reel sektör üzerinde görülecek. Sermaye içindeki el de¤ifltirme sürecinde kimin kurtar›l›p, kimin bat›r›laca¤›nda siyasi tercihler belirleyici olacak. Bu nedenle TÜS‹AD ve Do¤an Medya kriz önerilerini s›ralamaya bafllad›. Baflta TÜS‹AD sermaye örgütlerinin en kritik vurgusu, hükümetin bir an önce IMF gözetimine girmesi. Geleneksel sermaye bir yandan seçim sürecinde hükümet harcamalar›n›n kon-
cmy k
trol alt›na al›nmas›n› isterken, di¤er yandan krizin bast›rd›¤› anlarda hükümetin yandafl sermaye lehine ayr›mc›l›k yapmas›n›n önünü kesme çabas›nda. Sermaye kesimlerinin tamam› önlemlerin kendi önceliklerine göre düzenlenmesini talep ediyor. Örne¤in Fettullahç›lar›n sermaye örgütü TUSKON iflçilerin k›dem tazminatlar›n›n do¤rudan sermayeye aktar›lmas›n› istiyor. Erdo¤an ise kriz laf› geçince asabilefliyor. Krize dönük önlem al›nmad›¤›n› ve AKP politikalar›n›n yetersizli¤ini vurgulayan baflta geleneksel sermaye çevrelerini ve onlarla ba¤lant›l› siyasal odaklar› “felaket tellall›¤›” ile suçluyor. Sermaye çevreleri ise kriz tart›flmalar›n› destursuz kestirip atmaya çal›flan AKP’yi duyars›zl›kla itham ediyorlar. *** Dünya çap›nda çöküntüye dönüflen krizin yan› s›ra ülkenin sonbahar gündemini belirleyen di¤er konu Kürt sorunu. Sonbahara tüm siyasal güçlerin bir tak›m ataklarla girece¤i daha önceleri defalarca belirtilmiflti. CHP yolsuzluklar› (Diflli dosyas›; Gaziantep Belediye Baflkan›’n›n arsa al›m sat›mlar›; A. M. F›rat dosyalar›; Deniz Feneri, vb.) ard› ard›na s›ralayarak bir dizi atak gelifltirirken, AKP arkas›n›n gelece¤ini görmüfl ve bu nedenle Erdo¤an bafltan sert ç›karak AKP taban›n› kutuplaflt›rmay› ye¤lemiflti. Gündem yolsuzluk tart›flmalar›na kilitlenmiflken Kürt sorunu ülke siyasetindeki a¤›rl›¤›n› hissettirdi. Alt›nova’daki sokak kavgas› MHP’lilerce linç giriflimine dönüfltürüldü, PKK’nin Aktütün sald›r›s›n› Adana’daki linç giriflimi izledi ve son olarak PKK’nin Diyarbak›r’daki polis otobüsü sald›r›s› gerçekleflti. K. Irak tezkeresinin hemen öncesinde ve linç giriflimlerinin ard›ndan gelen silahl› eylemler gündemi belirledi. 10. Kongre kararlar› do¤rultusunda harekete geçen PKK sonbaharda en etkili ata¤› yapan güç oldu. Aktütün’deki askeri baflar›s›zl›k ve golf sahas›nda yakalanan Hava Kuvvetleri Komutan› nedeniyle Genelkurmay yo¤un elefltiri
bombard›man› alt›nda kald›. ‹flin kolay›na kaçan AKP ve Genelkurmay, sald›r›dan K.Irak yönetimini ve Barzani’yi sorumlu tutmay› tercih etti. F›rsat› ganimet bilen Genelkurmaysa çoktand›r talep etti¤i bask› yasalar›n› “terörle mücadele” bahanesiyle ç›kartmay› hedefledi. Ekonomide IMF ç›pas› bas›nc› alt›nda olan AKP, siyasette de AB ç›pas› bas›nc›yla ordunun bu talepleri aras›nda s›k›flt›. MHP tasfiye olan ulusalc› ak›m›n taban›n› kendine çekmek için Kürt sorununda esip gürlemeye bafllad›. Bahçeli “tampon bölge” önerisinden, AKP’nin de “PKK ile ayn› safta yer alan” AKP’lilerin orduyu y›pratt›klar› sav›na kadar bir dizi ç›k›fl yapt›. MHP’nin Kürt sorunu üzerinden gerilimi t›rmand›rma stratejisi yerel seçimler öncesinde bat›da sa¤ tabanda kendine yer açma hesab›na dayan›yor. MHP, DTP’ye karfl› AKP’yi güçlendirme planlar›n›n yap›sal zaaflar›ndan yararlanmaya çal›fl›yor. PKK’nin Amerikanc› kamp içindeki aktörlerin kuflatma politikas›na dayal› stratejilerini krize soktu¤u ortada. GenelkurmayAKP-Barzani aras›ndaki ABD merkezli hareket plan› teflhir oldu ve zora girdi. Kürt hareketi yerel seçimlere dönük iddias›n› pekifltirdi ve AKP’yi Kürt illerinde köfleye s›k›flt›rmay› baflard›. Ancak bu geliflmelere ra¤men, son derece çetrefilli koflullar alt›nda ve b›çak s›rt› bir zeminde ilerleyen Kürt Hareketi aç›s›ndan, sürecin yeniden milliyetçi kutuplaflma girdab›na dönüfltürülmesi tehlikesinin hep canl› oldu¤u unutulmamal›d›r. Ekonomik kriz tart›flmalar›, Kürt sorunundaki açmazlarla iç içe geçerek AKP aç›s›ndan çaresiz ve politikas›z bir görüntü oluflmas›na yol açt›. Erdo¤an bu sorunlar karfl›s›nda ekonomide at›l›mlar yap›laca¤›n›, siyasette afl›r› bask›c›l›kla yola devam edilemeyece¤ini öne ç›kartan bir söylem tutturmaya çabal›yor. Bu söylemler, eski dönemin art›k hiçbir inand›r›c›l›¤› kalmayan repliklerinin basit tekrar›ndan ibaret. Muhalefete göz açt›rmayan, mu-
halif bas›na yönelik boykot ça¤r›s› yapan, her tür yasakç›l›¤a baflvuran AKP’nin demokrasi havarili¤i nas›l inand›r›c› olabilir? ‹flkencede ölümlerin, karakol dayaklar›n›n vaka-i adiye haline gelmesi, faili meçhul cinayetlerin istatistiklerde t›rman›fla geçmesi, kamu çal›flanlar›na sürgünler, sosyalist bas›na yasaklamalar ile AKP’nin özgürlükçülü¤ü nas›l bir arada an›labilir? AKP’nin inand›r›c›l›¤› art›k kendi yandafllar› aras›nda dahi törpüleniyor. Son geliflmeler karfl›s›nda CHP geçmiflte oldu¤u gibi sadece Kürt sorununa odaklanan floven bir yaklafl›m› sündürmekle u¤raflmad›. Genelkurmayla da kavga etmedi. CHP, PKK eylemlerinin ard›ndan kendi genel söylemi üzerinden birkaç laf ettikten sonra, yerel seçim adaylar›n› belirlemek amac›yla kamuoyu yoklamas› niteli¤inde geçen aday aray›fl› haberleriyle süreci kendi lehine de¤erlendirmeye çal›flt›. AKP, Kürt sorununda yavafl yavafl “kardefllik ile flovenizm”, “çözüm ile çözümsüzlük” aras›nda s›k›flmaya bafllar ve kavgac› görüntüye bürünürken, CHP kendi ifline bakmakla meflgul bir görüntü çiziyor. Bunlar›n tümü yerel seçim sürecinin AKP aç›s›ndan iktidar avantajlar›n›n yan› s›ra iktidar zaaflar› ile geçece¤inin ilk sinyalleri olarak de¤erlendirilmeli. *** Ekonomik kriz ve etnik-dini kutuplaflmalar, toplumsal muhalefeti kapsaml› bir yenilenmeye zorluyor. ‹rili ufakl› hak mücadeleleri gündemden düflmüyor. Tafleron iflçilerin tepki göstermedi¤i gün geçmiyor. D‹SK’te Birleflik Metal, Oleyis ve Dev Sa¤l›k-‹fl hareketli bir görünüm sergilerken, Türk-‹fl’e ba¤l› sendikalar dahi 10 civar›nda iflyerinde tafleron iflçi direniflleri sürdürüyor. ‹flçi s›n›f› içinde sendikalaflma talebi yükseliyor. Kürtlerin floven ve gerici politikalara boyun e¤meyece¤i görülüyor. Gençlik hareketi dönemin bafl›nda olmas›na ra¤men h›zl› k›p›rdanmalara tan›k oluyor. Bu koflullar toplumsal muhalefe giderek artan bir sorumluluk yüklüyor. Ancak sonbahara gi-
rerken solda genel olarak politikas›zl›k, programs›zl›k ve hareketsizlik egemen. Olaylar›n ak›fl›na göre gündelik tepki göstermek genel tutum olurken, solda genel ve kapsay›c› bir çizgi ihtiyac› her fleyden önce geliyor. “Neoliberalizmin ve gericili¤in” yaratt›¤› y›k›mlara karfl› mücadelenin ön plana geçece¤i bir seçim dönemine girerken, bu iki bafll›¤› öne ç›karan bir hak mücadelesi çizgisi toplumsal muhalefet saflar›nda baflat olmak durumunda. Ba¤›ms›zl›k, Kürt sorununda yeniden kardeflleflme ve çözüm olarak halk demokrasisi vurgular› söz konusu hak mücadeleleri çizgisinin di¤er bütünleyici unsurlar›. Halkevlerinin “Aklam›yoruz, Hakl›yoruz” kampanyas› böyle bir dönemeçte kendi çeperiyle s›n›rl› olmayan, sola yön gösteren, çizgi öneren bir niteli¤e sahip. Neoliberal ve gerici uygulamalar aklanmayacak; direnifllerle, elde edilen kazan›mlarla “hak”lanacakt›r. Krizi gerekçe göstererek yoksullar›n, emekçilerin al›n terine, haklar›na, sofras›ndaki ekme¤e, g›rtla¤›ndan geçen suya göz dikenler aklanmayacakt›r. Gericili¤i ilkokul çocuklar›n›n zihnine sokmaya çal›flan, kadrolaflmay› had safhaya ç›kartan, kad›nlar› her alanda ikinci s›n›f bir toplumsal statüye indirmeye çal›flanlar aklanmayacakt›r. Ülkemizin ABD sömürgesi olma durumunda yeni bir eflik atlatanlar aklanmayacakt›r. fioven politikalar ve onlara göz k›rpanlar aklanmayacakt›r. Tüm kontrgerilla katliamlar› ve Ergenekon’a karfl› mücadele kisvesi alt›nda kontrgerillan›n yeniden yap›land›r›lmas› aklanmayacakt›r. ‹flkenceli, bask›c›, yasakç› bir dönemin kap›s›n› aralayanlar aklanmayacakt›r. fiimdi direnifl zaman›d›r. fiimdi özgürlüklerin fiilen geniflletilmesi zaman›d›r. fiimdi somut hak kazan›mlar› elde etme zaman›d›r. fiimdi haklama zaman›d›r. Tarih flimdi devrimcileri göreve ça¤›r›yor.
2008
Immanuel Wallerstein Tarihçi
S
arkozy’nin AB Dönem Baflkan›, Medvedev’in Rusya Devlet Baflkan› unvanlar›yla gerçeklefltirdikleri 8 Eylül tarihli anlaflman›n önemi az›msanmamal›. Keza, bu anlaflma yeni dünya jeopolitik düzeninde 1. perdenin kesin olarak kapanmas›na iflaretti. Burada neye karar verildi? Ruslar “merkezî Gürcistan bölgeleri” ya da “Gürcistan’a özgü” dedikleri yani, as›l Gürcistan olarak kabul ettikleri yerlerden askerlerini geri çekeceklerdi. Bu askerlerin yerini AB’den gelecek 200 gözlemci alacakt›. Bunlar, Güney Osetya ve Abhazya’ya karfl› güç kullan›lmayaca¤›na dair AB’nin taahhüdüne dayan›larak yap›lacakt›. Rusya’n›n G. Osetya ve Abhazya’y› tan›mas› konusu ise ucu aç›k olarak kald›. Sarkozy ve AB’nin D›flifllerinden Sorumlu temsilcisi Solana, Rusya’n›n ileride de bu iki bölgede AB gözlemcilerini kabul edece¤ini “umuyor”. Rusya D›fliflleri Bakan› Lavrov ise böyle bir söz vermediklerini ve “gelecekte gözlemle ilgili yap›lacak tüm anlaflmalar›n Abhazya ve G.Osetya hükümetlerince onaylanmas›n›n gerekli olaca¤›n›” söyledi. Lavrov, Rus askerlerinin bu iki bölgede “yak›n gelecekte” bulunaca¤›n› da ekledi. Gürcistan’›n Ulusal Güvenlik Konseyi Baflkan› Lomaia ise Ruslar›n Gürcistan’dan çekilmek için kesin bir tarih belirlemesini onaylarken, as›l kötü haberinse “anlaflman›n Gürcistan’›n toprak bütünlü¤üne at›fta bulunmamas›” oldu¤unu belirtti. Bu mutabakat Avrupa ve Rusya aras›nda gerçekleflti ve ABD hiçbir flekilde bir diplomatik rol oynamad›. Medvedev ABD’yi, Gürcistan’›n G. Osetya’ya girmesini onaylamakla suçlad›. Bunun karfl›l›¤› olarak, Avrupal›lar›n “do¤al ve en önemli ortaklar›” oldu¤unu söyledi. Gürcistan baflkan›, McCain’den güçlü destek al›rken Baflkan Yard›mc›s› Cheney Gürcistan’›n yeniden yap›land›r›lmas› için 1 milyar dolar destek vereceklerini söylemek için Gürcistan’a uçtu. Bununla birlikte, Savunma Bakan› Gates, bu yard›m›n neden askeri yard›m› ve Rusya’ya karfl› ekonomik yapt›r›mlar› içermedi¤ini aç›klarken “fazla aceleci davran›rsak, izole edilen biz olabiliriz” diye ekledi. Öyleyse sonuç nedir? Rusya, Gürcistan’da istedi¤ini az çok ald›. G. Osetya ve Abhazya’y› geri dönülemez biçimde tan›m›fl olmas› Gürcistan ile iliflkilerini ilerideki önemli bir dönüm noktas›na tafl›yabilecek bir geliflmedir. E¤er bu olmazsa istedi¤ini almam›fl demektir. Gerçek flu ki, Avrupa, Rusya ile anlaflmaya varmaya ihtiyac› oldu¤una inan›yor ve Çinlilerin “Avrupa iç savafl›” dedikleri fleyi yinelemeyi reddediyor. ABD oynanacak gerçek bir kart› olmad›¤›n› anlad›. Bu s›rada, Ortado¤u’da kendini en yak›n müttefikleri taraf›ndan terslenmifl halde buldu. Irak’ta ise Baflbakan El Maliki ABD askerlerinin devam› konusunda oldukça sert biçimde müzakere ediyor. Anlaflmalar›n geçerlili¤inin 31 Aral›k’ta doldu¤u düflünülürse, ABD’nin daha fazla ayr›cal›k elde etmesinin engellenmesi imkans›z de¤il. Afganistan’da ise Devlet Baflkan› Karzai, ABD özel birliklerinin bombalama olay›yla iyice k›zm›fl olacak ki, CBS televizyonunun “hayli sert ifadeler içerdi¤ini” duyurdu¤u talebi dile getiriyor: “ABD ve NATO askerlerinin ülkedeki varl›¤›n›n yeniden gözden geçirilmesi”. En son provokasyon ise ABD’nin birkaç kay›p verdi¤ini ve Taliban’l› bir gruba sald›rd›¤›n› duyurdu¤u, Azizabad’da gerçekleflen hava bask›n›d›r. Afganlar burada Taliban’›n bulunmad›¤› ve birçok sivilin bu sald›r›da öldü¤ü konusunda ›srarl›lar. BM yetkilileri ve di¤erleri Afgan iddialar›na inan›rlarken, ABD’nin Afganistan’daki Generali David McKiernan, ABD’ye dönerek, ABD’den gelecek bir general taraf›ndan daha üst düzey bir araflt›rma yap›lmas›n› talep etti. Pakistan’da ise, Baflkan Bush, Ulusal ‹stihbarat Konseyi’nin “Pakistan ordusu ve askerlerinin dengesini daha da bozma riski tafl›d›¤›n›” söylemesine ra¤men, Afganistan’dan Pakistan’a geçen Taliban’a s›cak takip yap›lmas› konusunda karar verdi. Sald›r›, Pakistan ordusunun Genelkurmay Baflkan› Kayani’nin, New York Times’›n “s›rad›fl› flekilde güçlü bir ifade” olarak yorumlad›¤›, “askeri güçlerinin Pakistan’›n egemenli¤ini her pahas›na savunaca¤›” sözleriyle sonuçland›. ABD hükümeti Kayani’ye Pakistan’daki güçlü destekçisi olarak bakarken bunlar duymay› umdu¤u fleyler de¤ildi. Böylelikle, Gürcistan’da yok say›lm›fl ve Irak’ta en yak›n müttefiklerinin; Afganistan ve Pakistan’›n, sald›r›s›na u¤ram›fl olan ABD, kurallar›n› tats›z bulmas›na ra¤men tabi olaca¤›, So¤uk Savafl sonras› dünyan›n gerçekli¤ine öyle ya da böyle dahil oluyor. Bunu 1. perdenin sonu olarak adland›rd›m çünkü bu, jeopolitik alanda çok tarafl›l›¤› kesinlefltiriyordu. Tabii daha yeni perdeler de gelecek fakat oyunun sad›k izleyicileri aktörlerin sadece 1. perdede belirlendi¤ini bilirler. Gerçekten ne oldu¤unu anlamam›z içinse 2. perdeyi beklemek gerekli. Ancak bundan sonra 3. perdeye, yani sonuca varabiliriz.
16 Ekim 29 Ekim
2008
GÜNDEM 3
I Paran varsa suyu bofla harca
I ‘Alternatif bas›na’ bask›lara protesto
I Hasankeyf tarihtir, tarih kalacak
Dünya kahve devi Starbucks’›n “hijyen” gerekçesiyle su israf yap›yor! Günde 23.4 milyon litre suyu bofla ak›tan iflletmelerinde “akar su politikas›” uygulayan firma, ‹stanbul’da her gün 170 bin litre suyu bofla ak›t›yor. ‹SK‹ Genel Müdürlü¤ü ise faturalar›n› zaman›nda ödedi¤i gerekçesiyle flirkete herhangi bir yapt›r›mda bulunmuyor.
Diyarbak›r'da bir araya gelen medyas› çal›flanlar›, muhalif bas›n yay›n kurumlar› üzerindeki bask›lar›, kapat›lan ve yasaklanan yay›nlar zincire ba¤lanarak protesto etti. Son bir ay içerisinde, Gerçek Gündem, Alternatif ve Azadiya Welat gazeteleri kapat›ld›.
5. Batman Hasankeyf Kültür Sanat Festivali'nin Hasankeyf aya¤› etkinliklerinde binlerce kifli yürüyüfl yapt›. Pankart ve dövizlerle Kesmeköprü Köyü’nden Hasankeyf kale dibine kadar yürüyen binlerce kifli, "Hasankeyf tarihtir, tarih kalacak", "Hasankeyf'e uzanan eller k›r›ls›n" fleklinde slogan att›.
Halk bafl›n›z› çok a¤r›tacak Gökçek bir yandan belediyecilik anlay›fl› gere¤i yandafl kay›rmaya, h›rs›zl›¤a ve yalana devam edip bir yandan da halk› g›da, kömür yard›mlar›yla kand›rmaya çal›fl›rken Tuzluçay›r halk›ndan unutamayaca¤› bir ders ald› Ramazan’da g›da yard›m› tafl›yan kamyonlar›n gezdi¤i mahallelerimizde flimdi kömür kamyonlar› gezmeye bafllad›. Kamyonlarla evlerimize gelen yard›mlar bir sosyal devlet ya da belediyecilik politikas› olarak de¤il, yerel seçimler öncesi halk› kand›rmaya geliyor. Halk›n gerçek talepleri ise yine gündemlerinde yok. Halk›n hala içebilecekleri temiz sular› yok, ulafl›ma harcad›klar› para bellerini büküyor ve hala yoksulluklar›na çare bulunamad›. Gökçek’in icraatlar› devam ediyor Gökçek’in y›llard›r izledi¤i, yard›m paketleri, pop y›ld›zl› aç›l›fl konserleri gibi halk› kand›rmaya yönelik siyaset numaralar›n› art›k bütün partiler tercih eder oldu. Asl›nda bunlar neoliberal belediyecilik anlay›fl›n›n ta kendisi. Her belediyede farkl› biçimlerde ama ayn› amaca hizmet ederek a盤a ç›k›yor. Gökçek bu anlay›fl›n en baflar›l› temsilcisi olarak icraatlar›na devam ediyor.
Büyükflehir bünyesinde kurdurdu¤u 9 flirket kanal›yla AKP yandafllar›n› zengin etti. Gökçek AKP yandafllar›ndan kültürel etkinlikler, bas›n-yay›n, güvenlik, muhtaç ailelere verilmek üzere g›da gibi mal ve hizmetleri sat›n alarak belediyenin musluklar›n› açt›. Gökçek AKP yandafllar›n› zengin ederken Botafl’a 1 Milyar 250 Milyon, Hazine’ye 3,9 Milyar YTL borçland›. Borçlar›n içinden ç›kamaz hale gelen Gökçek’in yard›m›na yine AKP yetiflti. AKP Meclis’ten ç›kard›¤› devlet kurumlar›, belediyeler ve bunlara ait flirketlerin birbirlerine dava açmas›n› yasaklayan yasayla Gökçek’i kurtard›. Düzenlenen flatafatl› törenle ilan edilen Halk Ekmek Fabrikas›’n›n uluslararas› kalite belgesi de yalan ç›kt›. Gökçek’in ekranlarda ç›k›p bardak bardak içti¤i, suyun bahçelerde sulama için kullan›lmas›nda bile sak›ncal› bulundu. Gökçek’e dersini yine halk verdi ‹pli¤i pazar ç›kan Melih Gökçek'in seçim ataklar›ndan biri olarak bayramda yapt›¤› mahalle ziyaretlerinin 3
Ekim'deki dura¤› Tuzluçay›r'd›. Mahalle halk›, çocuklara top da¤›tan ‹.Melih Gökçek'e ve o¤lu OsKaçacak man Gökdelik çek'e “Yokbulamayacaks›n sul halk›n bafl›na evini y›kan, zamlarla bizleri yoksullaflk›rmaya çal›flanlar› burada istemiyoruz” diyerek tepki gösterdi. Gökçekler tepkilere ald›r›fl etmeyince sabr› taflan mahalleliler ellerindeki su fliflelerini Melih Gökçek'e f›rlatt›lar. Bu s›rada su fliflelerinden biri Melih Gökçek'in kafas›na çarpt›. Bunun üzerine sinirlenen Osman Gökçek “Siz benim babama bunu nas›l yapars›n›z” diyerek meydandaKeçiören Belediye Baflkan› ki halk›n üzerine yürümek Turgut Alt›nok, A tak›m›n›n içki isteyence, Osman Gökçek satt›¤› gerekçesiyle dövdü¤ü bümahallelilerden meydan dafeci Metin fiahin ve babas› Pirfani ya¤› yedi. Araya korumalar›n fiahin hakk›nda dava açt›. Alt›nok, kiflilik haklar›na hakaret edildi¤i girmesiyle mahallelinin elingerekçesiyle açt›¤› iki ayr› davada den zor kurtulan o¤ul Ostoplam 50 bin YTL tazminat man Gökçek ve baba Melih isterken, fiahinlere ait bakkal dükGökçek arabalar›na binip kokan›n›n kap›s›na as›lan, "fiehir eflrumalar› eflli¤inde meydan› kiyalar›n›n bafl› Turgut Alt›nok" ve ve Tuzluçay›r'› h›zla terk et"Turgut gidecek flehir eflkiyal›¤› bitiler.
Alt›nok ‘hak’k›n› ar›yor tecek" yaz›l› pankartlar› gösterdi. “Manevi elem, ›zd›rap ve zarara” u¤rad›¤›n› söyleyen Alt›nok, fiahin ailesine destek verdi¤ini iddia etti¤i CHP’li Y›lmaz Atefli de unutmad›. CHP'li Atefl'in "kiflilik haklar›na" hakaret etti¤ini öne sürdü ve 30 bin YTL'lik tazminat davas› açt›. Mahkeme salonlar›nda halka karfl› ‘hakk›n›’ arayan Alt›nok’a ‘hakk›’ neyse onu verecek olan yine halk olacak.
Bakan o ifllere bakm›yor O bir Adalet Bakan› ama Deniz Feneri davas›na o bakm›yor, “bana ne” diyor. Polis ve jandarman›n yetkilerini art›r›yor, iflkencecileri kolluyor ama iflkencede ölüm yaflan›nca “özür” dileyerek kenara çekilebilece¤ini düflünüyor Son dönemde ad›ndan en çok söz ettiren bakanlardan biri de Adalet Bakan› Mehmet Ali fiahin. Geçti¤imiz y›l PKK ile girdikleri çat›flmada esir al›nan askerlerin serbest b›rak›lmas›na sevinemedi¤ini aç›layarak t›ynetini ortaya koyan fiahin, flimdi de Deniz Feneri soruflturmas› ve Engin Ceber’in iflkencede öldürülmesi olay› ile ilgili aç›klamalar› ile
AKP
çal›fl›yor
Ermeni ve ateist olmak suç oldu Antalya'daki Aksu ‹lkö¤retim Okulu'nda müzik ö¤retmeni ile müdür aras›ndaki cinsel taciz suçlamas›n› soruflturan ilkö¤retim müfettiflleri Nedim Düztepe ve Mehmet Ça¤lar'›n tan›k ö¤retmenlere, “Okul müdürünün Allah'a inanmad›¤›, Ermeni oldu¤u ileri sürülmektedir. Bildiklerinizi yaz›n›z” sorusunu yöneltti¤i ortaya ç›kt›. Soruflturma sonucunda taciz iddias›n›n do¤ru olmad›¤› kanaatine var›ld› ancak okul müdürü Mehmet Karakafl"a “devlet memurunun güven ve itibar duygusunu sarsacak nitelikte davran›fllarda bulunuldu¤u” gerekçesiyle bir günlük maafl kesme cezas› verildi. Allah’a inan›p inanmaman›n ve etnik kimli¤in konuyla ilgisinin ne oldu¤u bakanl›k taraf›ndan aç›klanamad›.
gündemde.
“Bana ne” Adalet Bakan› fiahin, Deniz Feneri ile ilgili elefltirileri flu sözlerle yan›tlad›: “‘Bana ne ya. Bana ne. Almanya’daki bir derne¤in yöneticileri yanl›fl yapm›fllarsa, yarg›lanm›fllarsa, benim iktidar›mdan buna ne?” fiahin’in unuttu¤u iki fley var. Birincisi, Almanya’daki Deniz Feneri soruflturmas›nda Baflbakanl›k do¤rudan ad› geçen kurumlar aras›nda yer al›yor. Suçlamalar›n oda¤›ndaki RTÜK baflkan› Zahid Akman ve Kanal 7 yöneticisi Zekeriya Karaman ise hükümetin tam korumas› alt›nda. Yani fiahin’in “hükümetim-
den buna ne” ç›k›fl› gereksiz ve haks›z bir savunma. fiahin’in unuttu¤u ikinci fley ise, Adalet Bakan› oldu¤u. Türkiye’nin Adalet Bakan›, Avrupa’y› sarsan ve as›l suçlar Türkiye’de denen dava için “bana ne” diyor.
Özür kabahati örter mi? fiahin, Ceber’in öldürülmesine iliflkin olarak “devletim ve hükümetim ad›na özür diliyorum” fleklindeki sözleri ve cezaevi doktoru dahil 19 kiflinin a盤a al›nmas› ile gündemde öne ç›kt›. fiahin’in özrü bir itiraft› ve devlet ad›na ilk olmas› nedeniyle kimilerince bir ilerleme olarak da karfl›land›. Ancak iflkencecilere cesaret veren, AKP hükümetinin y›llard›r kolluk kuvvetleri üzerindeki s›n›rlamalar› kald›ran, iflkence ve yarg›s›z infaz vaklar›nda ma¤duru suçlay›p, suçlular› kollayan tavr›yd›. Polis ve jandarman›n yetkilerini art›rmaya haz›rlanan fiahin’in özrü bu sorumlulu¤u gizlemeye yetmiyor.
Seçim öncesi çirkeflik dizboyu Çankaya Belediyesi hakk›nda ortaya at›lan rüflvet iddialar›na cevap veren Belediye Baflkan› Muzaffer Ery›lmaz, Büyükflehir Belediye Baflkan› Melih Gökçek'e hodri meydan diyerek kendini aklamaya çal›fl›yor Belediyeler aras›nda düelloya dönen çirkeflik yar›fl›n›n flimdilik baflrolünde Çankaya Belediye Baflkan› Muzaffer Ery›lmaz var. Ery›lmaz’›n sicilinde sadece rüflvet almas› yok. Göreve gelir
gelmez kendi A tak›m›n› kuran Ery›lmaz, belediye içinde kadrolaflmaya gitti. Sendika düflmanl›¤› da ayyuka ç›kan Ery›lmaz, varolan sendikaya karfl› ç›k›p, Yerel-‹fl Sendikas›’n› kurdurdu. Sonrada iflçilere bu sendikaya üye olmalar› için bask› yapt›. Hangimizin dibi daha kara? Ery›lmaz, kendisi hakk›nda, Çankaya Belediyesi'nde nas›l rüflvet al›nd›¤›n›n kendi a¤z›ndan aktar›ld›¤› kasetin ortaya ç›kmas›yla çirkeflik yar›fl›na girdi. Kamoyunun önüne ç›k›p kendini aklamak yerine kendinden daha çirkef Gökçek’e çatan Ery›lmaz, Gökçek’i yine bir CHP gelene¤iyle düelloya davet
etti. Melih Gökçek'in de mal varl›¤›na iliflkin kuflkular› giderememifl oldu¤unu belirten Ery›lmaz, “Melih Gökçek'e bir f›rsat daha vermek istiyorum. ‹kimizin ortak belirleyece¤i bir komisyon ailelerimizi de kapsayan çok detayl› bir araflt›rma yaps›n” diyerek asl›nda kendisiyle ilgili sald›r›lara bir son verilmesi aksi takdirde kendisinin de elinde bulunan bilgileri kamoyuna aç›klayaca¤›n› ilan etti. Çeflitli bölgelerdeki küçük belediyelerde de görülen taraflar›n "karfl›laflma" istekleri “tencere dibin kara, benimkisi senden kara” sözünü hat›rlat›yor.
Alevili¤i anlatm›yor, çarp›t›yorlar Aleviler’in ‘ya zorunlu din dersleri kald›r›ls›n ya da Alevilik de anlat›ls›n’ mücadelesi sonucunda, bir taraftan A‹HM, bir taraftan Dan›fltay MEB’e din dersi müfredat›n› bu isteklere göre düzenlemesi için uyar›da bulunmas›yla müfredata Alevilik eklendi. Ama nas›l eklendi? Hz. Ali’nin ünlü at› Düldül’ün ‘kat›r’ olarak anlat›ld›¤› sayfalarda, Aleviler taraf›ndan hiç sevilmeyen Muaviye’nin ad› hep Hz. Ali ile birlikte an›ld›. Alevilik ‘inanç’ de¤il ‘düflünce’ olarak anlat›ld›. “Hararet narda sacda de¤ildir, keramet h›rkada tacda de¤ildir, her ne ararsan kendinde ara, Mekke’de Kudüs’te Hac’da de¤ildir” sözlerinin sahibi Hac› Bektafl’a atfen kitapta “namaz k›l›n, hacca gidin” gibi ifadelerin yer ald›¤› da dikkat çekti.
Sen de AKP’den daha iyi de¤ilsin
“Bu üniversite hiç bir zaman herhangi bir siyasi iktidar›n gösterdi¤i veya göstermek istedi¤i hedef do¤rultusunda yürümemifltir ve asla yürümeyecektir. Üniversite yönetimlerinin siyasallaflt›r›lmas› bu ülkeye hiç bir fley katmaz.” ‹.Ü rektörü Mesut Parlak taraf›ndan aç›l›fl töreninde söylenen bu sözler 19 Ocak’ta yafl haddinden dolay› de¤iflecek rektörlük koltu¤una AKP’nin aday› Yunus Söylet’in geçirilmek istenmesi üzerine söylendi. ‹stanbul Üniversitesi en piyasac›
dönemini Mesut Parlak’la yaflad›. Mesut Parlak rektörlük koltu¤unda kald›¤› süre içinde onlarca muhalif ö¤renciye soruflturma açt›rd›. Ö¤renciler ya at›ld›lar, ya dönemlik uzaklaflt›rmalarla cezaland›r›ld›lar. ‹.Ü’yü cezaevine çeviren Mesut Parlak üniversite de faflistlere, gericilere, piyasac›lara kucak açarken üniversitenin tüm ilerici birikimini birer birer cezaland›ran isim oldu. Mesut Parlak’›n sicili asl›nda AKP’nin sicilinden daha iyi de¤il.
AKP’ye vur emri! Tufan SERTLEK Dev Sa¤l›k-‹fl Genel Sekreteri
Televizyonda Murat Karayalç›n’› dinliyorum. “Ankara mutlaka kurtar›lmal›d›r” diyor. Karayalç›n’›n Ankara’ya talip olma iste¤i çeflitli aç›lardan de¤erlendirilebilir. Benim de akl›ma yerel seçimler denilince ilk ‹.Melih Gökçek geliyor. Ancak önümüzdeki yerel seçimlerin genel siyaset aç›s›ndan da son derece önemli oldu¤u gözard› edilmemelidir. Evet önümüzdeki yerel seçimlerin en kritik yeri san›r›z Ankara olacak. ‹. Melih Gökçek gerçekten de türünün ilginç örneklerinden, onu unutmayaca¤›z! Ankara’daki kamu yöneticili¤i döneminde MHP’li kimli¤iyle yapt›¤› yolsuzluklarla ilk kez meflhur olmufltu. Sald›rganl›¤›, hukuk tan›mazl›¤›, pervas›zl›¤›yla k›sa sürede sivrildi. Sonra bu becerikli, iflini bilen adamdan önce Refah Partisi yararlanmak istedi, sonra AKP! Onun için bu geçifller önemli de¤ildi, o suyun bafl›nda dursun, bal kavanozu elinde olsun yeter! Amaç için her yolu meflru k›lan, yerel yönetim siyasetinde bir ahlaks›zl›k abidesi gibi duran bu adam›n, bir an önce Türkiye’nin siyaset topra¤›ndan sökülüp at›lmas› ve t›pk› bir nükleer at›k gibi üzerine tonlarca beton dökülerek bir damlas›n›n bile s›zmayacak flekilde gömülmesi boynumuzun borcu olmal›d›r! Türkiye’de belediyecili¤in; “sadece” halk›n temel ihtiyaçlar›n› karfl›lamak için örgütlenmifl bir kent yönetimi oldu¤u ve bu yönetimin en demokratik ve fleffaf biçimde yap›lmas› gerekti¤i gerçe¤i unutturuldu. Belediyecilik art›k “yiyen ama ifl yapan” bir ekibin (ayr› bir devlet gibi uluslararas› borçlanmalara girerek) milyarlarca dolar parayla oynad›¤›, ifl yaparken siyasi-dini-akraba vs. çevresine arpal›k da¤›tt›¤› bir müteahhitlik ifline dönüflmüfltür. Yerel yönetimlerdeki bu köklü dönüflümün mimar› 12 Eylül ve ANAP iktidarlar›d›r. “Yiyen ama ifl yapan” belediye baflkan›n›n da ilk örne¤ini ANAP yaratm›flt›r. ‹stanbul Belediye Baflkanl›¤› döneminde Bedrettin Dalan bu övgüyü çok alm›flt›r vatandafltan! 12 Eylül’le yok edilen de¤erler sistemiyle toplum o kadar h›zla savruldu ki bir bakt›k herkes h›rs›zl›¤› över hale geldi! Bugün de AKP’li belediyeler için bu söylem rahatl›kla kullan›lmaktad›r. Bu tahribat›n belediye yönetimlerini de¤ifltirerek giderilemeyece¤i aç›kt›r. Bu nedenle bu yerel seçimler sadece ‹.Melih Gökçek’ten kurtulma hedefine indirgenemeyece¤i gibi sadece “belediye baflkanl›¤›” seçimlerine de indirginemez. Önümüzdeki yerel seçimlerde AKP’nin “art›k bu adamlar gitmez” yan›lg›s›n› y›k›p “bunlar iktidardan da defedilebilir, teslim olmak/sadaka dilenmek yerine baflka bir fleye yüzümüzü dönelim” fikrini halk kesimlerinde oluflturabilmeliyiz. Bunun için önümüzdeki yerel seçimlerde AKP sadece Ankara’da de¤il “görüldü¤ü her yerde vurulmal›d›r!” Karfl›m›za bir muhtarl›k olarak ç›k›yorsa orada, bir belde olarak ç›k›yorsa orada, Ankara Büyükflehir Belediyesi olarak ç›k›yorsa orada vurulmal›d›r. Kuflkusuz “vurma” eyleminde vuran el de önemlidir. AKP gitsin de nas›l giderse gitsin mant›¤›yla hareket etmek sonras›nda geri tepen bir silah olarak bizi vuracakt›r, bundan kuflkumuz olmas›n. ANAP’a karfl› 1980’lerin sonunda elde edilen yerel yönetim zaferi tam da böyle olmufltur. Önümüzdeki yerel seçimlerde baz› büyükflehirlerde di¤er taraftan daha küçük ölçekli yerel yönetimlerde “ilerici halk muhalefeti” örnekleriyle parça parça baflar›lar elde etmenin yollar› aranmal›d›r. Bu yerel seçimler AKP’nin valizinin haz›rland›¤› seçimler olmal›d›r. Bir sonraki genel seçimlerde ifl valizin eline tutuflturulup gönderilmesine kalmal›d›r. AKP’nin güç kaybetti¤i ve fakat “ilerici halk muhalefeti”nin amac›na uygun birlikteliklerle küçük baflar›lar kazand›¤› bir ilkbahar bekliyor bizi. Bütün mesele bahar› karfl›lamaya haz›r olup olmad›¤›m›zda!
16 Ekim 29 Ekim
4 GÜNDEM MÜHEND‹SLERDEN ‹fiÇ‹LERE Z‹YARET
ZAMLARA KARfiI 2 B‹N ‹MZA
S›n›f dayan›flmas›
ÖDP’den eylem
MMO ‹stanbul fiubesi Ücretli ve ‹flsiz Mühendis Komisyonu 12 Ekim günü sürmekte olan grev ve direnifllere destek ziyareti gerçeklefltirdi. Gebze’de 118 gündür devam eden E-Kart grevi ve Tuzla’da Limter-‹fl Yöneticisi Levent Akhan’›n 31 gündür sürdürdü¤ü direnifle gerçeklefltirilen ziyaretlerle s›n›f dayan›flmas› güçlendirildi.
ÖDP üyeleri AKP zamlar›n› protesto etmek için 11 Ekim Cumartesi günü Beyo¤lu ilçe binalar› önünden Taksim’de bulunan BEDAfi’a yürüyerek bir eylem gerçeklefltirdiler. Eylemde zamlara karfl› toplanan 2 bin imza Enerji Bakanl›¤›’na ve Enerji Piyasas› Denetleme Kurulu’na postaland›.
SDP’DEN ANMA EYLEM‹
Necdet Adal› unutulmad› ‹zmir SDP ‹l Örgütü 11 Ekim Cumartesi günü Necdet Adal› ve Che Guevara an›s›na bir yürüyüfl gerçeklefltirdi. Konak Pier önünden Eski Sümerbank önüne kadar yürüyen SDP’liler yol boyunca “Ad›n›z onur gün olur hesap sorulur, Faflizme karfl› omuz omuza” sloganlar›n› att›lar. Yürüyüflün ard›ndan yap›lan bas›n aç›klamas›nda darbecilerden hesap sorulmas› gerekti¤i vurguland›.
40 YIL SONRA YEN‹DEN
BASKILAR SÜRÜYOR
ODTÜ’de Devrim yaz›ld›
Yürüyüfl Dergisi’ne kapatma
ODTÜ Stad›’ndaki DEVR‹M yaz›s›, yaz›l›fl›n›n 40. y›l›nda ODTÜ’lü ö¤renciler ve 40 y›l önce yaz›y› yazan ODTÜ’lülerle birlikte tekrar yaz›ld›. 10 Ekim Cuma günü Haz›rl›k Binas› önünde toplanan ö¤renciler buradan stadyuma bir yürüyüfl düzenlediler ve DEVR‹M yaz›s›n› yeniden yazd›lar. Yaz›ya ilk f›rça darbelerini 40 y›l önceki ODTÜ’lüler vurdu
Yürüyüfl Dergisi’ ne ve internet sitesine Ekim 2008 tarihli 162. say›s› nedeniyle, ‹stanbul 14. A¤›r Ceza Mahkemesi taraf›ndan el koyma ve 1 ay süreyle yay›n durdurma cezas› verildi. Yürüyüfl Dergisi’ne daha önce A¤ustos ay›nda da 159. say›s› nedeniyle ayn› ceza verilmiflti. Kapatma karar› Yürüyüfl Dergisi taraf›ndan AKP ‹ktidar›n›n tahamülsüzce sald›r›s› olarak de¤erlendirildi.
Çözüm yok ölüm var PKK’nin Aktütün Karakolu’na yapt›¤›, 17 askerin ölümü ve 20 askerin yaralanmas› ile sonuçlanan bask›n, Aral›k 2007’de uygulamaya sokulan “ABD destekli askeri çözüm” politikas›n›n iflas›n› kanl› biçimde ortaya ç›kard› TBMM’nin “s›n›r ötesi operasyon tezkeresi”ni görüflmeye ald›¤› s›rada gündeme gelen Aktütün sald›r›s›n›n ard›ndan, PKK Diyarbak›r’da polis servis arac›na da sald›r› düzenledi. Eylem, “PKK’nin askeri etkinli¤inin Irak Kürdistan›’yla s›n›rl› oldu¤u” fleklindeki yaklafl›m›n yanl›fll›¤›n› gösterdi.
Daha önce iki kez sald›r›ya u¤rayan Aktütün karakolunun, 300400 kiflilik PKK-HPG grubunun a¤›r sald›r›s›na u¤ramas› karfl›s›nda Genelkurmay 2. Baflkan›, "Teknik olarak ayn› anda her yeri kontrol edebilecek bir imkan düzeyine sahip de¤iliz. 'Kufl uçsa görürüz' Hay›r, hiç kimse göremez" demek zorunda kald›. Oysa, Büyükan›t, Aral›k 2007’de bafllat›lan s›n›r ötesi hava harekat›n›n ard›ndan; “ABD’nin sa¤lad›¤› istihbarat sayesinde PKK kamplar› bizim için BBG evi haline geldi; PKK’nin Kuzey Irak’taki hareket sahas› büyük
ölçüde ortadan kald›r›ld›” demiflti. Sald›r›n›n arkas›ndan TSK ve hükümet, Irak Kürdistan› Federe Yönetimi’ni hedef alan suçlamalarda bulundular. Ancak k›sa süre sonra, PKK’ye karfl› mücadelede Irak Kürdistan› Federe Yönetimi ile resmi iliflkilerin kurulmas› gündeme getirildi. Daha önce de ABD sözcüleri, PKK’ye karfl› Irak güçleri ile ortak mücadelenin ancak Irak Kürdistan› Federe Yönetimini de içine alan bir çerçevede yürütülebilece¤ini bildirmifllerdi. PKK kaynaklar›, TSK’n›n PKK’ye karfl› KDP ve KYB ile 1997’de oluflturdu¤u “güç birli¤inin benzerinin” gündemde oldu¤unu ileri sürüyor. TSK’n›n bu politikas›ndan ciddi bir sonuç al›namam›fl, bunu PKK ile KDP ve KYB aras›nda olumlu iliflkilerin kuruldu¤u bir “ulusal güç birli¤i” dönemi izlemiflti. Irak Kürdistan›’nda “tükürdü-
“ABD destekli askeri çözüm” politikas›n›n iflas› Aktütün bask›n› sonras›nda bir kez daha ortaya ç›karken, TSK Ola¤anüstü Hal eyyamc›l›¤›na bafllad›
¤ünü yalayan” askeri çözüm kamp›, yeniden “Ola¤anüstü Hal” eyyamc›l›¤›na bafllad›. TSK’n›n “yetki ve tedbir” talepleri, “gözalt› süresinin uzat›lmas›, sorgulamada avukat bulundurma zorunlulu¤unun kald›r›lmas›”; “validen izin al›nmas› uygulamas›na son verilmesi”; bölgesel sansürü amaçlayan “‘örgüt propagandas›’ yapan yay›nlar›n bölgeye giriflinin durdurulmas›” ve bölgede çeteleflmenin önünü yeniden açacak olan polis özel harekât timlerinin yeniden canland›r›lmas› gibi unsurlardan olufluyor. TSK 'Özel Güvenlikli Bölgeler' uygulamas›n›n “Ola¤anüstü Hal” uygulamas›na yak›nlaflt›r›lmas›n› da istiyor. Deniz Baykal’la görüflen Baflbu¤, sosyal ve kültürel önlemler paketinin içeri¤ini “içinde e¤itimcilerin, istihbaratç›lar›n, sosyal bilimcilerin, psikologlar›n da bulunaca¤›, ailelerle, çocuklarla sa¤l›kl› iliflki kurabilecek bir yap›y› organize etmemiz laz›m” diyerek tan›mlad›. Bu yaklafl›m, TSK’n›n “sorunu yaln›zca askeri yöntemlerle çözmek mümkün de¤il” biçimindeki itiraf›n›n da içi bofl bir söylem oldu¤unu ortaya ç›kard›. TSK Kürt sorununu gerçekten çözmeye yönelmekten çok, devletin bölgedeki bütün kurumlar›n› askeri çözüm politikas›na ba¤›ml› hale getirmeyi hedefliyor. Türkiye’yi yönetenler, kanl› yenilgilerle sonuçlanan her “askeri çözüm kampanyas›n›n” ard›ndan yapt›klar› gibi, bir kez daha “Çözüm de¤il, Ölüm!” diyorlar…
Halk savafl› sorguluyor Aktütün bask›n›nda ölen askerlerin cenaze törenlerinde tevekkül yerine öfke vard›. Uzman Çavufl Cahit Y›ld›r›m’›n babas› Nurettin Y›ld›r›m o¤lunun cenazesine kat›lan Recep Akda¤’a “Bu karakol kaç›nc› kez bas›ld›, niye tedbir al›nam›yor?” diyerek hesap sordu. Astsubay Hasan Önal’›n Eskiflehir’deki cenazesine kat›lan Abdullah Gül ile Kemal Unak›tan da cenaze töreninde protesto ile karfl›laflt›lar. Halil ‹brahim Ar›l›k’›n cenaze törenine kat›lan bir Denizlili cenaze törenine ‘Bunca flehitten sonra ülkeyi yöneten sivillere ve askerlere ödedi¤im vergiyi helal etmiyorum’ yaz›l› dövizle kat›ld›.
Halk›n çözümü kardefllik S›n›r ötesi operesyona izin veren tezkerenin süresi TSK-AKP-CHP-MHP iflbirli¤i ile uzat›ld›. Kürt sorununda demokratik çözüm isteyen binler bar›fl için tek yol kardefllik dedi
Düflmanl›k tohumlar› ekiliyor
Mecliste kabul edilen tezkere çözümün savafl olmad›¤›n› hat›rlatan eylemlerle cevapland›. TBMM’de tezkere görüflmelerinde DTP’li Kaplan ve Kurtulan ile ÖDP’li Uras yapt›klar› konuflmalarda bar›fl için uzlafl› ve demokrasinin gereklili¤ini hat›rlatt›. KESK ve E¤itim Sen, yapt›klar› aç›klamalarla bar›fl›n demokrasi ile gelece-
¤ini belirtti. Türkiye’nin farkl› flehirlerinde de eylemler yap›ld›. Ankara 7 Ekim’de Bar›fl Meclisi’nin ça¤r›s› ile Yüksel Caddesi’nde tezkereye karfl› bir bas›n aç›klamas› yap›ld›. 9 Ekim’de Yüksel Caddesi’nde kad›nlar bar›fl için biraraya geldi. Ankara Kad›n Platformu “ölüm de¤il çözüm istiyoruz” dedi.
Alt›nova ve Adana’da yaflanan linç giriflimleri ve di¤er ›rkç› sald›r›lar kardeflli¤e onar›lmaz zararlar veriyor 1 Ekim Gecesi Bal›kesir Alt›nova’da, 7 Ekim’de Adana’da yaflanan adli kavgalar, her iki kentte de h›zla Kürtler’e yönelik linç girflimine dönüfltü. Her türlü f›rsat› Kürtler’e yönelik düflmanl›¤a dönüfltürmek isteyenler ilk defa sahne alm›yor. Daha önce de onlarca insan›n gözü dönmüfl bir güruha dönüfltürülerek komflular›na, al›flverifl yapt›klar› esnaflara sald›rmaya yeltendi¤i görüldü. Antalya-Serik, ÇanakkaleEzine, ‹zmir-Ba¤yurdu ve Pancar’da yaflanan adli kavgalar sonras› sivil faflistlerce örgütlenen Kürtler’e yönelik linç giriflimleri, Mersin’de mevsimlik Kürt iflçilerinin yaflad›¤› sald›r›lar, Silivri’de Kürt iflçilerin aralar›nda Kürtçe konufltuklar› için linç edilmek istenmesi, K›rklareli’ne ba¤l› K›y›köy’de Kürtçe flark› dinledikleri için Kürt gençlerinin sald›r›ya u¤ramas›, Sakarya’da
etkinlik yapan DTP’lilerin saatlerce ablukaya al›narak linç edilmek istenmesi son birkaç y›lda yaflananlar›n sadece bilinen örnekleri. Her çat›flma sonras› oldukça floven motiflerle bezenen gazete ve televizyon haberleri, yazarlar›n ve siyasetçilerin aç›klamalar› öfkeli y›¤›nlar› ajite ediyor. Kürt kökenli vatandafllar›n düflman olarak görülmesine yol aç›yor. Bu giriflimler sonras› sald›rganlar “duyarl› vatandafllar” fleklinde tan›mlanarak aklan›yor. Bolu’da yay›nlanan bir yerel gazetede, ölen her askerin intikam› için DTP’liler hedef gösterildi. DTP’liler taraf›ndan yarg›ya tafl›nan yaz›, düflünce özgürlü¤ü kapsam›nda de¤erlendirilerek Mahkeme ve Savc›l›k taraf›ndan akland›. Bu hükümle beraber linç giriflimleri ve ›rkç› sald›r›lara yönelik k›flk›rtmalar›n önü aç›lm›fl oldu.
Öldüren tolerans Engin Ceber’in iflkenceyle öldürülmesi, AKP’nin insan haklar› ihlalleri konusunda kabaran sicilinin son kanl› halkas› oldu AKP’nin iflkencecilere tolerans› geçti¤imiz günlerde cinayetle sonuçland› ve Engin Ceber iflkenceyle öldürüldü. Oysa “‹flkenceye s›f›r tolerans” AKP’nin 2002 seçimlerine haz›rlan›rken kulland›¤› sloganlardan biriydi. Fakat iktidar› boyunca yaflanan ve her y›l kay›tlara geçen binlerce iflkence vakas› AKP’nin söyleminin aksine iflkenceye tolerans gösterdi¤ini ispatl›yor. Hükümet kolluk kuvvetlerine daha s›n›rs›z yet-
2008
ki vermek isterken “s›n›rl›” yetkiyle çal›flan kolluklar›n TH‹V raporunda göre son bir buçuk y›lda 171 olayda 2000’i aflk›n insan› iflkence ma¤duru yapt›¤› görülüyor. Sar›yer Derbent’te Yürüyüfl dergisi satan Engin Ceber ve üç arkadafl› 28 Eylül’de gözalt›na al›nd› ard›ndan tutuklanarak Metris Hapishanesi’ne konuldu. Gözalt› ve tutukluluk süresi boyunca iflkenceye maruz kalan Ceber hayat›n› kaybetti.
‹stanbul 10 Ekim’de 30’a yak›n kurum Galatasaray Postanesi önünde bir araya gelerek “Yeter çözüm bar›flta, kardefllikte, demokraside” dediler. ESP, AKP fiiflli ilçe binas› önünde 7 Ekim günü bir eylem yaparak tezkereyi protesto etti. ‹zmir 6 Ekim’de DTP’li kad›nlar partinin il binas› önünde yapt›klar› eylemle Kürt sorunu için demokratik çözüm istediler. Urfa 7 Ekim günü fianl›urfa Bar›fl Platformu bileflenleri Karakoyun ‹fl Merkezi önünde yapt›klar› kitlesel bas›n aç›klamas› ile tezkereye karfl› ç›kt›lar. Tunceli Tunceli’de DTP, EMEP, ESP, Türk-‹fl, D‹SK ve KESK Sanat Soka¤›’nda yapt›klar› aç›klama ile yetkilileri çözümü demokraside aramaya ça¤›rd›lar.
Kabul etmek ve anlamak Ferda KOÇ ferdakoc@hotmail.com
“Bir savafl 25 y›l sürer mi?”. Aktütün karakolu bask›n›n›n ard›ndan bu soru Türkiye’deki daha çok insan›n akl›n› kurcalar hale geldi. Çok de¤il, 10 ay önce, Aral›k ay›nda “inlerini bafllar›na iflte böyle y›kt›k” diyerek filmleri da¤›t›lan “S›n›r ötesi hava harekat›”n›n ard›ndan PKK’nin “Kuzey Irak”ta art›k hareket edemeyecek hale getirildi¤i, bir “Büyükan›t” taraf›ndan iddia edilmiflken, 300-400 kiflilik bir grubun, Türkiye s›n›rlar› içindeki bir noktay› neredeyse bir tam gün boyunca atefl alt›nda tutabilecek bir sald›r›y› gerçeklefltirebilmesi, “asker sözüne” kay›ts›z flarts›z inanan “etrak-› bila idrak”›* derinden sarst›. Sald›r›lar›n ard›ndan gündeme getirilen “önlem paketleri”, “bölge siyasetleri”nin hiçbir fleye yaramayaca¤›n› herkes biliyor. 20 y›ld›r ilk defa bat›n›n kahvehanelerinde, savafl politikalar›n› sorgulayan “emekli sohbetleri”ne kulak misafiri oluyorum. Türkiye tarihinde 25 y›l süren bir savafl var m›? Türkiye tarihinin benim bildi¤im en uzun savafl› 1683’de bafllay›p 1699’da Karlofça Anlaflmas› ile sona eren Osmanl›-Kutsal ‹ttifak savafl›. Türkiye tarihinde 25 y›l süren bir isyan var m›? En uzun isyanlar, S›rp ‹syan› (1804-15) ve Yunan ‹syan› (18211829) 9-10 y›l sürmüfl. Osmanl› dönemi de dahil olmak üzere 3 y›ldan uzun süren bir Kürt isyan› da yok. 38. Kürt isyan› 24 y›ld›r sürüyor. Tarihte sonsuza kadar süren bir savafl da yok; sonsuza kadar dinmeyen bir isyan da… Savafl ve isyan “akl›n bitti¤i yerde” bafllar ama uzad›kça insanlar›n akl›n› bafl›na da getirir. Bir savafl, savaflan taraflardan birinin savaflma iradesi ortadan kald›r›lam›yorsa “bar›fl”la sonuçland›r›l›r. Bir isyan, isyanc› güçlere boyun e¤dirilemiyorsa “uzlaflma” ile sonuçland›r›l›r. 24 y›ld›r yaflad›¤›m›z kanl› çat›flmaya ister “Kürt savafl›” ad›n› verin ister “Kürt isyan›”, çözüme giden yolun “bar›fl” ve “uzlaflma” kavramlar›ndan geçmek zorunda oldu¤u ortada. Bar›fl ve uzlaflma kavramlar›na hakk›n› veren bir politik aç›l›m gelifltirmeksizin bu “kanl› çat›flma”n›n bitirilemeyece¤i art›k kabul edilmeli. Evet, bu savaflta çok çocu¤umuzu “flehit” verdik... Daha da ço¤u “gazi” oldu; bedenen ve ruhen sakatland›… Yaraland›k… Peki ama “biz” (Türkler) flehit verdi¤imiz her savafl› “düflman› bire kadar k›rarak” m› sonuçland›rd›k. fiehidimiz çok diye savaflt›¤›m›z her “iç ve d›fl düflman”la sonsuza kadar düflman m› kald›k? “Dostumuz ve müttefikimiz ‹ngiltere”nin donanma güçleri 16 Mart 1918’de ‹stanbul’da çay m› içiyorlard›? “Din kardefllerimiz Araplar” 1916’da Frans›zlara karfl› m› isyan etmifllerdi? ‹ngiltere ile nas›l “bar›flt›k”, ‹ngiltere bizimle nas›l “bar›flt›”? Araplar’la nas›l yeniden “kardefl” olduk; Araplar bizimle nas›l “kardefllefltiler”? Rumlarla ve Ermenilerle bir türlü “kardeflleflememek”ten rahats›z olmayan akl› bafl›nda tek insan kald› m›? Bar›flmak için “kabul” etmemiz; uzlaflmak için “anlamam›z” gerekti¤i ortada de¤il mi? ‹ster “Kürt savafl›” diyelim, ister “Kürt isyan›”… PKK’ye ister “milliyetçi-terör örgütü” diyelim, ister “ulusal kurtulufl savaflç›s›”… Savafl›n da isyan›n da merkezindeki isim PKK’dir. Savaflan Kürdü “kabul” etmek “PKK gerçe¤ini” kabul etmeyi gerektirir; isyan eden Kürdü “anlamak” PKK gerçe¤ini anlamay›… Bar›fl veya uzlaflma ne derseniz deyin, bu kanl› çat›flmaya son vermek için gerçe¤i gerçekten kabul etmeye, gerçe¤i gerçekten anlamaya ihtiyac›m›z var. * “‹draks›z Türkler” anlam›nda Arapça bir deyim.
16 Ekim 29 Ekim
2008
‹NSANCA YAfiAM 5
SSGSS yürürlükte, emekçiler eylemde SSGSS 1 Ekim’de yürürlü¤e girdi. Sa¤l›k ve sosyal güvenlikte “çok çal›fl geç emekli ol, daha çok öde daha az hizmet al” dönemi bafllad›. Yasay› protestoyla karfl›layan emekçiler “Elimiz AKP’nin yakas›nda” dedi Sosyal Sigortalar ve Genel Sa¤l›k Sigortas› yasas›n›n yürürlü¤e girmesi ile AKP uzun süredir kap› arkas›nda bekletti¤i ölümcül sosyal güvenlik paketini bayramda halka sunmufl oldu. Yasayla beraber daha çok çal›fl›p daha geç emeklilik, sa¤l›k hizmeti için daha fazla ödeme daha az hizmet, çeflitli ifl
kollar›nda y›pranma hakk›ndan mahrum kalma dönemi bafllad›. TTB ve SES yapt›klar› aç›klamalarla sa¤l›k hakk› mücadelesinin; yasa nedeniyle yaflanacak y›k›m ve kay›plar›n hesab›n› sorarak sürece¤ini belirttiler . Bayram›n ikinci günü yasan›n yürürlü¤e girmesiyle SES Ankara fiubesi üyeleri “SSGSS
AKP’nin sermayeye bayram hediyesidir, bu hediye halka ölüm getirecektir” diyerek Yüksel Caddesi’nden Kocatepe’de bulunan AKP ‹l binas›na yürüdü. Burada SES Ankara fiube Baflkan› ‹brahim Kara ve SES Genel Baflkan› Bedriye Yorgun birer konuflma yaparak gündeme geldi¤i günden beri yasa-
ya karfl›s› mücadele ettiklerini, ayn› ›srar› yasa geri çekilene kadar sürdüreceklerini belirttiler. ‹zmir Halkevleri de 1 Ekim günü Kemeralt›’nda bir bas›n aç›klamas› yaparak SSGSS’yi protesto etti. KESK ise yasaya tepki olarak üyesi olduklar› SGK yönetiminden çekilme karar› ald›.
Ankara’n›n dört bir yan› için yeni kentsel dönüflüm projeleri oluflturuluyor. Rantç›lar›n hevesi ise halk›n direnifliyle kursaklar›nda kal›yor. Y›k›mc›lar gittikleri heryerde onlar› engelleyen eylemlerle karfl›lan›yor Ankara’da Dikmen Vadisi’nden sonra yoksullar›n evini bafllar›na y›kmak için Yakup Abdal Mahallesi’ni hedef alan ‹. Melih Gökçek’e halk barikatla karfl›l›k verdi. Yeni rant alan› olarak gördü¤ü bölgede y›k›m karar› alan Büyükflehir Belediyesi bir ay önce 12 evi y›karak s›ran›n buraya geldi¤ini göstermiflti. Kentsel dönüflüme dahil edilmeyen ve ayr›ca de¤erlendirilen bu projede 6 Ekim günü 38 evin daha y›k›laca¤› haberini alan halk sabah yediden itibaren y›k›ma karfl› evlerini korumak için mahalle giriflindeki otobana lastikler yakarak barikat kurdu.
Yol trafi¤e kapat›l›rken y›k›ma gelen ifl makineleri mahalleye sokulmad›. Barikatta toplanan 400 mahalleli; yapt›klar› aç›klamada y›llard›r burada oturduklar›n›, seçim dönemlerinde kendilerinin oy deposu olarak görüldü¤ünü belirtti. Evlerinin kaçak yap›laflma denerek y›k›lmas›na karfl› ç›kt›klar›n› söyleyen halk, yoksul emekçiler olarak zorlukla kurduklar› evlerinin bafllar›na y›k›lmas›na izin vermeyeceklerini belirtti. Yakup Abdal Halk› Belediyenin evlerine imar izni vererek, yollar› asfaltlay›p, sokaklar› ayd›nlat›p, kanalizasyon sistemini kurarak görev-
lerini yerine getirmesini istedi. Mahalle halk› bir heyetle taleplerini ‹mar Müdürlü¤ü’ne iletti. Polisin ve jandarman›n tehditlerine ra¤men halk heyet gelene kadar eylem alan›nda bekledi. Kad›nlar›n barikat›n en önünde yer ald›¤› eyleme Mamak Bar›nma Hakk› Bürosu da destek verdi. Eylem sonucu y›k›m yap›lamazken, y›k›mlar›n sürece¤inin aç›klanmas› üzerine halk bar›nma hakk› için örgütlü mücadele etme karar› ald›.
‘Topraklar›m›z sat›l›k de¤il’ Karadeniz’in sermayenin talan›na aç›lmas› bölge halk›n› harekete geçirdi. “Karadeniz Sat›l›k De¤il Platformu” mücadeleye haz›rlan›yor
Hak mücadesinde birleflerek güçleniyorlar E¤itim hakk› mücadelesi ortak örgütlenmeyle güçleniyor. E¤itim Sen’in bafllatt›¤› “kamusal e¤itim” kampanyas› velilerle e¤itimcileri e¤itim hakk› talebi etraf›nda buluflturuyor E¤itim hizmetini alan ve veren taraflar yaflad›klar› ma¤duriyetler etraf›nda biraraya gelerek e¤itim hakk›na sahip ç›k›yor. Kocaeli’nde bu eylemlerin örgütleyicisi e¤itim hakk› meclisi olurken Türkiye’nin farkl› flehilrerinde E¤itim Sen flubeleri taraf›ndan bafllat›lan kamusal, ni-
telikli e¤itim kampanyalar› e¤itim emekçilerini ö¤rencileri ve velileri buluflturarak ortak mücadele zeminini yarat›yor. Kocaeli’nde Huriye Pak ‹lkö¤retim Okulu ö¤renci ve velileri kadro yetersizli¤i nedeniyle yaflanan ö¤retmen de¤iflikli¤ini protesto ederek okullar›n›n, ‹l
Milli E¤itim Müdürlü¤ü ve Valilik önünde yapt›klar› eylemlerle kadrolu ö¤retmen istediler. Mersin ve Kocaeli’nin ard›ndan Ni¤de ve Bursa Kestel E¤itim Sen flubeleri de sendikalar›n›n merkezi olarak düzenledi¤i kamusal e¤itim kampanyas›n› bafllatt›lar.
Sermayenin topraklar›n›, yeralt› ve yerüstü kaynaklar›n› talan etmesi Karadeniz halk›n› harekete geçirdi. Rize Pazar’da kurulan “Karadeniz Sat›l›k De¤il Platformu” 2 Ekim’de “F›nd›k fiyat›n› protesto mitingi düzenledi”. Mitingin ard›ndan 4 Ekim günü Pazar Belediye Dü¤ün Salonu’nda Karadeniz’i ve bölgede yaflam› yok etmesi kaç›n›lmaz görülen sahil yolu, Hidro
elektrik santral pojeleri, f›nd›k ve çayda yaflanan sömürüyü tart›flt›klar› bir panel gerçeklefltirdiler. Pazar Belediye Baflkan› Hikmet Hat›rnaz, Derelerin Kardeflli¤i Platformu sözcüsü Avni Ertafl, Tek G›da-‹fl Sendikas›’ndan Metin Posta, Çay Sen’den Recep Memiflo¤lu’nun konuflmac› oldu¤u panele Borçka Halkevi müzik grubu da ezgileriyle kat›ld›.
F›rt›nan›n faturas› halka ‹stanbul’da 27-28 Eylül günlerinde etkili olan fliddetli f›rt›na Gültepe Harmantepe Mahallesi’nde elektrik hatlar›na büyük zarar verdi. fiiddetli rüzgar sonucu Çiftçi Sokak’ta bulunan beton elektrik dire¤inin ortas›ndan k›r›larak devrilmesi sonucu enerji yüklü kablolar yaya trafi¤ini etkileyecek kadar alçald›. F›rt›na nedeniyle hasar gören kablolar›n tamiri için
TEDAfi’a baflvuran mahalle halk› TEDAfi’›n tamir için gerekli malzemeleri hattan yararlananlar›n almas›n› istemesi üzerine flaflk›nl›k yaflad›. Gültepeliler, do¤al bir afet sonucunda göz göre göre ölüm ve yang›n tehlikesine terk edilmelerinin ve felaketin faturas›n›n da kendilerine ç›kar›lmak istenmesine tepki duyarak konuyu Gültüpe Halkevi’nde tart›flt›lar.
fiimdi Halkevleri zaman›
B
ekleniyordu tabii, hatta ilk belirtileri bir süredir gözleniyordu ve nihayet AKP hükümeti harekete geçti. AKP hükümeti bu sefer de, yoksul emekçi halk›n örgütüne, Halkevleri’ne yönelik bir sald›r›y› bafllatt›. Halkevleri’nin “kamuya yararl› dernek” statüsünün kald›r›lmas› yolunda ‹çiflleri Bakanl›¤› taraf›ndan evrak haz›rland›¤› ve konunun Bakanlar Kurulu gündemine al›nd›¤›, kimi bas›n-yay›n organlar› taraf›ndan duyuruldu. Zaten Halkevleri, “Bizi devlet gönderdi” diyen tak›m elbiseli ve kravatl› beyler taraf›ndan yaklafl›k birbuçuk y›ld›r denetleniyordu. Yine “kamuya yararl› dernek” statüsünde olan “Deniz Feneri”nin yolsuzluklar›na göz yuman, nitekim o yolsuzluklar›n tam da göbe¤inde yer ald›¤› görülen AKP kadrolar›n›n, Halkevleri’ne sald›rmas› flafl›rt›c› de¤il flüphesiz. AKP’nin neo-liberal sömürü ve y›k›m politikalar›na, gericili¤ine ve Amerikanc›l›¤›na karfl› ç›karsan›z, olaca¤› budur. En temel kamusal hizmetlerin özellefltirildi¤i ve piyasalaflt›r›ld›¤› böylesi bir ya¤ma düzeninde; ö¤rencinin e¤itim hakk›n›, hastan›n sa¤l›k hakk›n›, yoksulun gecekondusunu, kentlinin temiz içme suyunu savunur; hem de “herkese paras›z, eflit ve nitelikli sunulsun” derseniz, hakk›n›zda hay›rl› fleyler düflünmezler. Eflitlik, özgürlük ve kardefllik isterseniz, üstelik “vermeyece¤iz” dediklerinde “alaca¤›z” diye bir de kafa tutarsan›z adamlara, kafalar› bozulur tabii. Üstüne bir de AKP Genel Baflkan› ve Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an’a yumurta atarsan›z, defterinizi dürüverirler. Ancak as›l önemlisi; onlar›n dernekleri, vak›flar›, belediyeleri, yoksul ve aç k›ld›klar› halka erzak da¤›t›p, halk› iktidara minnettar k›lar; siz ise, yoksullar içinde bir dayan›flmay› örgütleyip, bir de yoksullu¤un nedenlerini bilince ç›kar›rsan›z; oyunlar›n› bozar, canlar›n› s›kars›n›z efendilerin. Bu nedenle flimdi benden sak›n ola, “Nerede demokrasi? Nerede özgürlükler? Nerede halk›n örgütlenme hakk›?” gibisinden fleyler yazmam› beklemeyin. E¤er ki siz Halkevcilerin, ne yaman çocuklar oldu¤unu biliyorsan›z; üstelik AKP’nin, yaln›zca “kendine Müslüman”, o ikiyüzlü demokrasi ve özgürlükler anlay›fl›n› tan›yorsan›z, beklemezsiniz de zaten. Demokrasi ve özgürlükler, AKP hakk›nda aç›lan kapatma davas› zaman›nda vard›, flimdi gerek kalmad› onlara ve Halkevleri, do¤rusu fazlas›yla hak etti, hakk›nda “katli vaciptir” gibisinden bir ferman ç›kar›lmas›n›. Görülen o ki önümüzdeki günlerde, görülmemifl bir cenk olacak; AKP önce Halkevleri’nin “kamuya yararl› dernek” statüsünü kald›racak, devam›nda çal›flmalar›n› yasaklayacak, Halkevleri’nin her faaliyetinde devlet ve bürokrasi kap›s›nda binbir türlü güçlük ç›karacak, hatta belki de sonradan tümden kapatmaya kalkacak. Ancak AKP’nin ifli zor bu sefer; ne de olsa halk›n örgütü var karfl›s›nda. Halkevi’nde okuma-yazma ö¤renmifl, kitapla sanatla tan›flm›fl, dayan›flmay› kavram›fl, yurttafll›k bilincini kazanm›fl insanlara karfl› da savaflmak zorunda kalacak. “Halk›n haklar› var” diyen bir örgütün; halk için, halk içinde ve halkla beraber karfl›s›na dikildi¤ini görecek. Bu kavgada Halkevleri’nde saf tutmal›! Halk, ad› üstünde, flimdi “kendi evini” savunmal›!
www.halkinsesigazetesi.net iletisim@halkinsesigazetesi.net 15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.
n
Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Umar KARATEPE n
Telefon-Faks 0 212 245 90 37 n
Adres Tomtom Mah. Örmealt› Sk. 6/3 BEYO⁄LU/‹STANBUL n
Bas›ld›¤› Yer Taflbask› Matbaac›l›k Yay. ve Amb. San. Tic. Ltd. fiti. Bask› Tesisleri Kocaeli/‹zmit (0 262 335 28 95)
16 Ekim 29 Ekim
6 K‹BELE
2008
PANDORA’NIN KUTUSU AÇILDI
‹fi C‹NAYETLER‹ SÜRERKEN
SUDAN’DA KADINA KARfiI DEVLET fi‹DDET‹
MORGÜNDEM ÇIKTI
Alt›n ‹stiridye Ustao¤lu’na ç›kt›
Gülseren’i unutmad›k!
Pantolon giyene dayak
2007 kad›n mücadelesi belle¤i
56. San Sebastian Film Festivali’nde büyük ödül “Alt›n ‹stiridye”, Yeflim Ustao¤lu’nun “Pandora’n›n Kutusu” isimli filmine verildi. Ustao¤lu ödülü Temmuz ay›nda ölen elefltirmen ve yazar Fethi Naci ile kendi ailesine adad›. Ustao¤lu’nun dördüncü uzun metrajl› filmi olan “Pandora’n›n Kutusu”, kay›p oldu¤unu ö¤rendikleri annelerini aramaya bafllayan üç kardeflin geçmiflteki problemlerinin yeniden belirmesi ve s›rlar›n ortaya ç›kmas›yla yaflanan dram› anlat›yor.
‹SK‹’nin "Melen Çay›’n›n ‹stanbul’a Getirilmesi Bo¤az Geçifl Projesi" kapsam›nda kurdu¤u Sarayburnu flantiyesinde çal›fl›rken üzerine vinç düflmesi sonucu ölen Gülseren Yurttafl an›l›yor. TMMOB ‹KK taraf›ndan, 18 Ekim 2008 Cumartesi günü, 13:00-17:30 saatleri aras›nda, fiiflli Belediyesi Konferans Salonu’nda “Gülseren Yurttafl An›s›na - ‹fl güvenli¤i ve ‹flçi Sa¤l›¤› Paneli” yap›lacak. Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisi Yurttafl, 27 Eylül 2007’de önlem al›nmamas› nedeniyle ifl cinayetine kurban gitmiflti.
Güney Sudan’da polis, pantolon veya mini etek giydikleri gerekçesiyle 20’den fazla genç kad›n› tutuklad›, baz›lar›n› dayaktan geçirdi. Baflkent Juba’da kad›nlar› hedef alan resmi fliddet dalgas›, geçen hafta bir hükümet yetkilisinin imzas›yla yay›mlanan “tüm kötü davran›fllar›n, hareketlerin ve ithal haram kültürlerin yasaklanmas›n›” içeren yaz›l› emrin ard›ndan geldi. Kad›nlar›n bir k›sm› kilisedeki ayinden ç›k›fllar›nda, di¤erleri pazar yerinden gözalt›na al›nd›lar.
Filmmor’un, kad›nlar›n 2007’deki feminist gündemini kaydetti¤i, kitap ve belgesel filmden oluflan Morgündem 2007 kiti ç›kt›. Morgündem'de Anayasa Kad›n Platformu, Daya¤a Karfl› Kad›n Dayan›flmas›, baflörtüsü ve Novamed kampanyalar› da yer al›yor. Filmmor Kad›n Kooperatifi’nin (Filmmor) haz›rlad›¤› MorGündem, kad›nlar›n 2007'deki örgütlü hak arama çabalar›n›n bir özetini anlat›yor. MorGündem 2007, Filmmor’dan ücretsiz temin edebiliyor.
S›d›ka’n›n flart› Ankara’ya Kad›nlar, Halkevleri taraf›ndan düzenlenen “Aklam›yoruz Hakl›yoruz” kampanyas›ndaki özgün taleplerini Ankara’dan sonra, ‹stanbul ve Eskiflehir’de de sokakta dile getirdiler. S›d›ka’n›n flart› 2 Kas›m’da Ankara’da olacak Kad›nlar Halkevleri’nin “Aklam›yoruz Hakl›yoruz” kampanyas›na “S›d›ka’n›n flart›” bafll›¤› alt›nda, toplad›klar› özgün taleplerle kat›lmaya devam ediyor. Ankara’dan sonra, ‹stanbul ve Eskiflehir’deki Halkevci kad›nlar da yapt›klar› eylemlerle gerçek yurttafll›k için flartlar›n› aç›klad›lar. ‹stanbul’da Halkevci kad›nlar 11 Ekim Cumartesi günü Halkevi ‹stanbul fiubesi’nden Galatasaray Meydan›’na yapt›klar› yürüyüflün ard›ndan, yoksullaflt›rma ve gericilefltirme politikalar›na, erkek egemen sisteme karfl› gerçek yurttafll›k flart›n› aç›klad›lar. ‹stanbul Halkevi fiube Baflkan› Semra Ocak taraf›ndan yap›lan aç›klamada Türkiye’de y›llard›r uygulanan sermaye ve erkek egemenli¤i yanl›s›, gerici-muhafazakâr-›rkç› politikalar›n, kad›nlar›n toplumsal ve politik hayata kat›l›m
hakk›n› gasp etti¤ine de¤inildi. Ocak tüm kad›nlar› yoksullu¤u, erkek egemenli¤ini, gericili¤i aklayanlardan hesap sormak için 2 Kas›m’da Ankara’ya ça¤›rd›. Kad›nlar›n taleplerinin kampanyan›n simgesi olan “S›d›ka” figürünün a¤z›ndan dile getirildi¤i eylemde, “Mutfaktaki tencere kimin umrunda bu dünyan›n yükü benim omzumda", "Kad›nlar savafl istemiyor", "Gerçek yurttafll›k için eflitlik
flart" sloganlar› at›ld›. Eskiflehir’deki Halkevci kad›nlar ise 12 Ekim Pazar günü düzenledikleri eylemde, kendilerini gericili¤e, yoksullu¤a mahkum eden AKP’den hesap sormak için, Halkevleri taraf›ndan 2 Kas›m’da Ankara’da yap›lacak eyleme hangi taleplerle kat›lacaklar›n› aç›klad›lar. Eskiflehir Adalar’da gerçekleflen eylemde Halkevci kad›nlar ad›na Sezen Aflnaz bir aç›klama ya-
parak “Kad›nlar›n yoksulluk ve gericilik alt›nda her geçen gün daha da ezildi¤ini, kad›n›n baba ya da kocaya ba¤›ml› hale getirilerek özgür-
lük ve eflitliklerinin k›s›tland›¤›n›, a¤›r ifl koflullar› alt›nda kad›n eme¤inin sömürüldü¤ünü” belirterek gerçek yurttafll›k için taleplerini dile
getirdi. Halkevci kad›nlar 22 Kas›m’da Ankara’da yap›lacak eylemde taleplerini sembolik bir kad›n kortejinde dile getirecekler.
Samsun’da Kad›n Buluflmas› Halkevci kad›nlar taraf›ndan e¤itim, sa¤l›k, bar›nma gibi sosyal haklar›na sahip ç›kacak bir kad›n bilincini gelifltirmek için yap›lan etkinlikler yayg›nlafl›yor
Kad›nlar DESA ürünlerini almas›n
Samsun’da Halkevci kad›nlar, "Aklam›yoruz Hakl›yoruz" kampanyas› çal›flmalar› kapsam›nda gerçeklefltirilen film gösterimi ve söyleflide bulufltu. 8 Ekim Çarflamba günü Sa¤l›k Emekçileri Sendikas› Samsun Subesi Salonu’nda, daha önce ‹flçi Filmleri Festivali’nde gösterilmifl olan ve Arjantinli iflsiz iflçiler hareketi içindeki kad›n örgütlenmesini anlatan, “Savulun Kad›n Savaflç›lar Geliyor” adl› belgesel film gösterildi. Etkinlik SSGSS Yasas› ve kad›n istihdam›na yönelik k›sa bir bilgilendirmeyle bafllad›. 25 kiflinin kat›l›m›yla gerçekleflen gösterim
Pippa davas›n›n takipçisiyiz
Desa Direnifliyle Dayan›flma Kad›n Platformu, tüm kad›nlar›, Desa Deri’den at›lan Emine Arslan’la dayan›flmak için DESA ürünlerini boykot etmeye ça¤›r›yor Desa Direnifliyle Dayan›flma Kad›n Platformu, Desa Deri'de sendikal› oldu¤u için iflten at›lan ve üç ayd›r direniflte olan Emine Arslan ile dayan›flmak için ‹stanbul Cevahir ‹fl Merkezi önünde eylem yapt›. 11 Ekim’de ifl merkezi önünde buluflan kad›nlar “Novamed'de kazand›k Desa'da da kazanaca¤›z” pankart›n› açt›. Emine Arslan’›n da kat›ld›¤› eylemde yap›lan aç›klamada “Biz kad›nlar Düzce Desa'da çal›flt›klar› ay›n maafllar› bile ödenmeden iflten at›lan, sendika hakk› için direnen iflçilerle ve Sefaköy Desa'da tek bafl›na direnen Emine Arslan'la da-
yan›flmak için yola ç›kt›k” dendi. Aç›klama, “Kad›nlar hem evde hem iflte çal›fl›yor. Emzirme odas› yok, krefl aç›lm›yor. Desa'da çok düflük ücret ve uzun çal›flma saatleri, kad›nlar›n eflitsiz olan durumunu daha da kötülefltiriyor” sözleri ile devam etti. Aç›klaman›n ard›ndan kad›nlar “Desa'da gerekli ifl koflullar›n›n sa¤lanmas› için Desa ürünlerini boykot etme ça¤r›s›nda bulundular. Eylemde Bursa EKD temsilcisi Serpil Arslan'›n Gebze Emniyet Müdürlü¤ü'nde maruz kald›¤› taciz ve tecavüz tehdidi de protesto edildi.
Gece Soka¤a Ç›kma! Beyo¤lu’nda gece 03.30 sular›nda çal›flt›klar› kafeden evlerine dönen Meltem Tekin ve arkadafl›, kendilerine kimlik soran polislerden kimlik göstermelerini istediklerinde, kendilerini dayakl›, küfürlü bir gecenin bekledi¤ini bilmiyorlard›. 23 Eylül’de gerçekleflen olayda kad›nlar önce gözalt›na al›nd›lar, sonra karakolda dayak yediler, ayr›ca kendi kafalar›n› kap›ya vurduklar›n› iddia eden polisler kad›nlardan davac› oldu. Sosyoloji mezunu olan 27 ve 26 yafl›ndaki kad›nlar›n gece geç saatte yürümeleri AKP’nin polisinin “ahlak” süzgecine tak›ld›. Bu saatte sokakta olduklar›na göre ya potansiyel te-
rörist ya da “kötü kad›n” olmal›yd›lar. Ayr›ca “Ne malum polis oldu¤unuz” diyerek polislerden kimlik göstermelerini de istemifllerdi! Gözalt›na al›nd›ktan sonra Beyo¤lu Karakolu’nda götürülüp karakolda dövülen kad›nlardan Meltem Tekin’in sol göz çevresinde ekimoz (morart›) ve flifllik saptand›. Arkadafl›n›n ise kafas›n›n sa¤ taraf›nda hassasiyet, sol yanakta 2x3 santimetrelik ekimoz, sa¤ diz ön k›s›mda 2x3 santimetrelik ekimoz belirlendi. Savc›l›¤a ç›kart›lan kad›nlardan Tekin davac› olurken, polisler de devlet mal›na zarar ve polise mukavemetten kad›nlardan flikayetçi oldular.
Halkevi Kad›n Komisyonu çal›flmalar› hakk›nda bilgi verilmesi ve SSGSS Yasas›’n›n kad›n haklar› üzerindeki olumsuz etkilerinin tart›fl›lmas›yla sona erdi
Sanatç› arkadafl› Silvia Moro ile birlikte 8 Mart’ta “bar›fl için” gelinlikle yola ç›k›p, 31 Mart’ta Gebze’de tecavüz edildikten sonra öldürülen ‹talyan sanatç› Pippa Bacca’n›n cinayet davas›n›n 7 Ekim’deki ilk duruflmas› 4 Kas›m’a ertelendi 8 Mart 2008’de üzerinde gelinlikle “bar›fl için” yola ç›k›p, Balkan ülkeleri ve Türkiye üzerinden otostop yaparak Tel-Aviv’e ulaflmaya çal›fl›rken, Gebze’de tecavüz edilip öldürülen Picca Bacca davas›n›n ilk duruflmas›nda “adalet” yine s›n›fta kald›. Kamyon flöförü Murat Karatafl’›n, Pippa’y› öldürdü¤ü iddias›yla Kocaeli 1. A¤›r Ceza Mahkemesi’nde 7 Ekim’de görülen ilk duruflmas›, “haz›rl›ks›zl›k” nedeniyle 4 Kas›m’a ertelendi. Mahkeme, duruflmaya kat›lan ‹talyan sanatç›n›n annesi Elena Manzoni’nin davay› izlemesi için ‹talyanca çevirmen ve “a¤›rlaflt›r›lm›fl müebbet hapis cezas›” istemiyle yarg›lanan Karatafl için avukat bile bulamam›flt›. “Umar›m adalet yerini bulur. K›z›m ailenin en küçü¤üydü, onu çok özlüyo-
rum” diyen Pippa’n›n annesi Manzoni’nin “Türk halk›n› suçlamad›¤›” yolundaki aç›klamalar› da medya taraf›ndan çarp›t›larak Karatafl’›n ailesinden “özür diledi¤i” biçiminde yans›t›ld›. Pippa’n›n annesi Gebze’de yap›lan Pippa Bacca heykelinin aç›l›fl›na da kat›ld›. Duruflmay› Emekçi Kad›nlar Derne¤i (EKD) ad›na izleyen Çiçek Odlu, davan›n ertelendi¤i 4 Kas›m’›n 25 Kas›m Dünya Kad›na Yönelik fiiddete Hay›r Günü’ne yak›n bir tarihe denk düfltü¤ünü hat›rlatarak, “Bizlere çok ifl düflüyor. Tecavüzün, cinsel fliddetin kan›ksand›¤›n› düflünüyoruz. Pippa Bacca davas›n›n takipçisiyiz. Bu sessizli¤in belki böylece bozulaca¤›na inan›yoruz” dedi. Odlu, Bacca olay›nda medyan›n da yarg›lanmas› gerekti¤ini vurgulad›.
“Güçlü kad›nlar” ve bar›fl Semra OCAK Halkevleri ‹stanbul fiube Baflkan›
Kad›nlar taraf›ndan Halkevleri’nin “Aklam›yoruz, Hakl›yoruz” kampanyas› çerçevesinde aç›klanan “Gerçek Yurttafll›k fiart›”n›n 10. maddesinde, “Kad›nlar›n bar›fl içinde yaflama haklar› vard›r” diyor: “Türkiye’de kad›na dönük fliddetin ortadan kald›r›lmas›n› sa¤layacak ortam›n oluflmas› için erkek egemen kavramlar olan militarizm, ›rkç›l›k ve milliyetçili¤i körükleyen kirli savafl sona erdirilmelidir. Kürt ve Türk kad›nlar›n›n Anadolu’da bar›fl içinde yaflama hakk› kutsal bir hak olarak güvence alt›na al›nmal›d›r.” “Gerçek Yurttafll›k fiart›” çal›flmas› Halkevci kad›nlar taraf›ndan, yoksul kad›nlar›n erkek egemenli¤i, sermaye düzeni ve bunlar›n bugünkü siyasal temsilcisi AKP hükümeti karfl›s›ndaki özgün taleplerini pratik bir çal›flma program›na dönüfltürmek üzere haz›rland›. Kampanya sürecinden sonra da devam edecek olan bu çal›flman›n fiart›’n›n esin kayna¤›n› ise, geçen y›l Halkevleri taraf›ndan düzenlenen Halk›n Haklar› Forumu’nun ilk günü yapt›¤›m›z Kad›n Forumu’nda aç›klanan Bildirge oluflturdu. Bizler, Kad›n Forumu’na kat›lmak üzere ‹stanbul’dan yola ç›kan 70 kad›n, yan›m›zda hayat›n› kaybetmifl bir Kürt gerillan›n annesiyle, temizlikçi kad›nlar›n sendikalaflma mücadelesini yürüten asker annesi Y›ld›z’› da götürmüfltük. Kürt anne ile Y›ld›z’›n forumun Kürt sorunu bölümündeki kucaklaflmalar›, “Türk ve Kürt kad›nlar›n›n Anadolu’daki k›zkardeflli¤inin ve kutsal bar›fl hakk›n›n” unutulmaz bir resmiydi. Kürt sorununa yönelik askeri çözüm politikalar›n›n ç›kmaz›n›n Aktütün bask›n› ile bir kez daha toplumun gündemi haline geldi¤i ve bizim Gerçek Yurttafll›k fiart›’n› sokak eylemleriyle aç›klad›¤›m›z günlerde, aralar›nda Hülya Avflar’›n da bulundu¤u “güçlü kad›nlar” da konuya el att›klar›n› aç›klad›lar. 2004 y›l›nda, “Büyük ve lider Türkiye” projesini gerçeklefltirmek üzere kurulan T‹KAD (Türk ‹flkad›nlar› Derne¤i), Genel Baflkan› Nilüfer Bulut, “Teröre Karfl› Tek Ses", "Kad›nlar Olaya El Koyuyor" ve "Hepimiz Anneyiz" bafll›kl› eylem plan›n› Condrad Oteli’ndeki bas›n aç›klamas›yla ilan etti. Avflar ise, “Bu ifli ancak bir teröristin, bir flehidin annesi halledebilecek. Biz annelerden baflka kimsenin bu ifle çözüm olamayaca¤›n› gördük” diyerek eylem plan›na bizzat kat›laca¤›n› aç›klad›. Aralar›nda Sabanc› ailesi temsilcilerinin de bulundu¤u T‹KAD’l›lar›n “eylem plan›n›n” tam olarak ne olaca¤› belli de¤il. Ancak TIKAD’›n önceki projelerinden birisinin “Güneydo¤uyu Markalaflt›rmak” isimli “yerel aile kalk›nmas› program›” oldu¤u; çözümsüzlük konusundaki esas rahats›zl›¤›n›n da ”sorunun Türkiye’nin liderli¤ini engellemesi” oldu¤u düflünülürse, bunun bir kardeflleflme projesi de¤il, Kürt illerini “Çinlefltirme” projesi oldu¤u görülüyor. Bizler, Condrad Otel’de bas›n toplant›s› düzenleyen “güçlü kad›nlar” de¤iliz. Yoksul Kürt ve Türk kad›nlar› olarak bizim tek gücümüz, ortak gelece¤imizin güvencesinin “markalaflma” de¤il, “kardeflleflme ve özgürleflme” oldu¤unu bilmemizdir. S›d›ka bizim ortak ad›m›zsa, S›d›ka’n›n isyan› art›k mutlaka akan kana karfl› Kürt ve Türk S›d›ka’lar›n buluflma kanallar›n› ço¤altmal›d›r.
“Alternatif Nobel” dört kad›na verildi 1980’den bu yana verilen ve “Alternatif Nobel” olarak bilinen “Do¤ru Yaflam” ödülleri bu y›l, dört kad›n eylemci taraf›ndan paylafl›ld›. ABD’de ba¤›ms›z medya çal›flmalar› yapan, “Hemen Demokrasi” program›n›n kurucusu, gazeteci Amy Goodman; “Somalili Kad›n ve Çocuklar› Kurtar›n” örgütünün baflkan› bar›fl savunucusu Asha Hagi; tüm ömrünü Hindistan’daki kast sisteminin en alt›ndaki Dalitler ve topraks›zlar›n savunusuna adayan toplumal adalet savunucusu Sankaralingam Jagannathan ve savafllarda cinsel fliddet yaflam›fl 70 bin kad›nla çal›flan Alman jinekolog Monika Hauser, 290 bin dolarl›k ödülü paylaflt›lar.
16 Ekim 29 Ekim
2008
EMEK 7
Dayan›flma kazand›
TRT sansüre fena al›flt›
Hani ö¤retmenler eflitti
Yaflas›n iflçi dayan›flmas›
Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde ö¤rencilerin, Tadal Catering tafleronunda çal›fl›rken iflten at›lan yemekhane çal›flanlar›n›n ifle geri al›nmalar› için bafllatt›klar› yemekhane boykotu kazan›mla sonuçland›. As›l iflveren konumunda bulunan Rektörlük iflçilerin taleplerini kabul etti. Direniflin ve boykotun kazan›mla sonuçlanmas›nda iflçilerin, ö¤rencilerin ve akademisyenlerin biraraya gelerek oluflturduklar› Ankara Üniversitesi Meclisi’nin önemli bir pay› oldu. At›lan iflçiler ifle geri al›nman›n yan› s›ra pek çok baflka kazan›m da elde ettiler. En önemlisi iflçiler çal›flmad›klar› sürenin de maafllar›n› alacaklar.
TRT sansürü bu kez kurum çal›flan›na uyguland›. Resmi Gazete’de yay›mlanan ‘TRT Kurumunda Memur Statüsünde ‹stihdam Edilen Personel Yönetmeli¤i’ne göre TRT çal›flanlar›n›n Genel Müdür ‹brahim fiahin ve AKP hükümetini ‘kötüleyici mahiyette’ e-posta göndermesi, cep telefonundan mesaj atmas› ve faks çekmesi yasakland›. Yasa¤a göre kurumun ‘server’›na flifre konularak ‘KESK’, ‘Haber-Sen’ ve ‘‹brahim fiahin’ gibi sözcüklerin yaz›l› oldu¤u metinleri engelleniyor. Haber-Sen Genel Baflkan› Ali Y›lbafl›, bugüne dek hiç olmayan düzenlemenin sendikal çal›flmalar›n› engellemek için yap›ld›¤›n› savundu.
Milli Savunma Bakanl›¤› sözleflmeli ö¤retmenlerin, askerlikte ö¤retmen muamelesi görmesi için yap›lan baflvuruyu reddetti. Sözleflmeli ö¤retmenler, askerlikte de ö¤retmen muamelesi göremeyecek. Böylece, Milli E¤itim Bakan› Hüseyin Çelik’in “Kadrolu Ö¤retmenler ile Sözleflmeli Ö¤retmenler aras›nda sosyal güvenlik kurumlar› hariç hiçbir fark bulunmamaktad›r” sözünün gerçe¤i yans›tmad›¤› bir kez daha ortaya ç›kt›. Sözleflmeli ve kadrolu olmak üzere iki farkl› statüde çal›flan ö¤retmenler aras›nda yer de¤ifltirme, tayin ve sosyal güvenlik haklar› bafll›klar›nda da bir dizi farkl›l›k bulunuyor.
Eskiflehir Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyette bulunan Zeytino¤lu Holding’e ba¤l› Entil ve Hapalki flirketleri krizi bahane ederek toplam 93 iflçiyi iflten ç›kard›. 7 ve 8 Ekim’de iflten ç›kar›lanlar Birleflik Metal-‹fl Sendikas› üyesi ve sendikal çal›flmalarda aktif rol alan iflçiler. ‹flçiler iflten ç›kar›ld›klar›n› ö¤renince fabrika önünde direnifle bafllad›. Fabrikalar›n önündeki direnifl s›ras›nda içerideki iflçiler ö¤le yemeklerini kap›da direniflteki iflçilerle paylaflarak dayan›flma sergilediler. 8 Ekim’de fabrikalar›n paydos saatinde yap›lan eyleme ise yaklafl›k 400 iflçi kat›ld›.
Sefas› bankalara cefas› iflçilere
Tar›msal üreticiler k›rlardan flehirlere do¤ru yol almaya bafllad› Mustafa EBERL‹KÖSE eberli@sendika.org
Yine senaryo degiflmedi. Ekonomik krizin ilk faturas› iflçilere... Krizi bahane eden patronlar iflçilerin haklar›n› ya¤malamaya bafllad› ABD’de bafllay›p Avrupa’ya da s›çrayan küresel finans krizi en çok iflçileri etkiliyor. Uzmanlar taraf›ndan reel sektöre yans›maz denilen kriz, tüm dünyada reel sektörü sars›yor. Ülkemizde de etkileri h›zla hissedilmeye bafllayan kriz flimdilik en çok tekstil ve metal iflkolunda hissediliyor. Kriz f›rsatç›s› patronlar Krizin etkilerinin yan›na krize karfl› tasarruf hedefleyen, toplu sözleflmelerde fazla ücret ödemek istemeyen patronlar›n yaratt›¤› kriz bahaneleri de eklenince iflçiler aç›s›ndan hiç de iyi olmayan bir tablo ortaya ç›kt›. Özellikle sendikal› iflçilere yönelik bask›lar, iflten atmalar artmaya bafllad›. Krizin etkileri iflçilere çeflitli biçimlerde yans›yor. ‹flçiler iflten ç›kart›l›yor, ücretsiz izin kulland›r›l›yor, haftal›k çal›flma günleri düflürülüyor, maafl zamlar› verilmiyor, sosyal haklar›na kald›r›l›yor.
‹flçi k›y›mlar› bafllad› Türkiye’de özellikle tekstil sektöründe irili ufakl› bir çok fabrika, atölye ya üretimi durdurarak ya da kapasiteyi düflürerek iflçi ç›kard›. Krizin ilk etkilerinin yans›d›¤› bir baflka ifl alan› da otomotiv oldu. Ücretsiz izin uygulamas› ilk olarak, TOFAfi’ta bafllad›. TOFAfi Türk Otomobil Fabrikas› yönetimi, Avrupa’da yaflanan ekonomik durgunluk gerekçesiyle üretime 24 Eylül’de ara verdi. Bosch ise üretimi ilk 3 ay içinde yüzde elli
düflürerek üretim de¤iflikli¤i planl›yor. Metal iflkolunda faaliyet gösteren yan sanayi fabrikas› Autoliv’de de iflçi k›y›m› yaflan›yor. Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu, otomobillere emniyet kemeri, hava yast›¤› gibi aksesuvarlar üretilen Autoliv fabrikas›nda, kriz bahane edilerek 200 iflçi ç›kar›ld›. Eskiflehir’de kurulu, Zeytino¤lu’nun sahibi oldu¤u Entil ve Hapalki iflyerlerinde ise sendikal› toplam 93 iflçinin ifline son verildi. Üretimine 10 gün ara veren Go-
odyear’in Sakarya’daki lastik fabrikas›nda, iflçiler zorunlu ücretli izne ç›kar›ld›. Continental grubuna ba¤l› olarak hava süspansiyon körükleri imal eden Contitech firmas›, Bursa Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan fabrikas›ndan 8 Ekim'de, Petrol-‹fl üyesi 18 iflçiyi iflten ç›kard›. Tuzla fiifa Mahallesinde bulunan Kent G›da Tek G›da-‹fl Sendikas› üyesi 80 iflçiyi kriz bahanesiyle iflten ç›kartt›. ‹stanbul Ba¤c›lar’da bulunan Zirve Tekstil ise flubat ay›ndan bu yana maafllar›n› ödemedi¤i iflçileri, flimdi de krizi bahane ederek iflten ç›kartt›. ‹nflaat ve turizm alanlar›nda sezon bitti¤i için buradaki yans›malar flimdilik çok hissedilmedi. Güvencesizlik yasalafl›yor Özellikle SSGSS’nin yürürlü¤e girdi¤i bu günlerde, emekçileri güvencesizlefltirme meflrulafl›rken, sendika düflmanl›¤› daha aç›ktan yap›lmaya baflland›.
Patronlar›n ilk tedbiri “iflçi ç›karmak” Patronlar krizin Türkiye’ye yans›mas›n›n faturas›n› AKP’ye ihale ederek, krizden avantajl› ç›kma hedefindeler. Patronlar, hükümetten ilk tedbir olarak, iflçilik üzerindeki maliyetlerin azalt›lmas›n› istiyorlar. Krizin reel sektördeki etkisini art›rmas›yla iflten ç›karmalar›n artmas› karfl›l›¤›nda oluflacak toplu iflçi tepkilerini de dikkat çeken pat-
ronlar iflçilerin örgütsüz hale getirilmesi için flimdiden tedbir al›nmas› için dayat›yorlar. Patronlar, hükümeti ucuz ifl gücü sa¤lanmazsa yat›r›mlar›n› baflka ülkelere kayd›rmakla da tehdit ediyorlar. Özellikle sendikalar› dillerine dolayan patronlar iflçileri sendikas›zlaflt›racak düzenlemelerin bir an önce yap›lmas›nda diretiyorlar .
‘Esnek çal›flmaya’ BM‹S kökten karfl› Toplu ifl sözleflmesi görüflmelerini sürdüren Birleflik Metal-‹fl Sendikas› 6 Ekim’de, saat 17:30' da, ISUZU iflçilerinin vardiya ç›k›fl›nda bir yürüyüfl yapt›. IMF (Uluslararas› Metal ‹flçileri Federasyonu) ve EMF (Avrupa Metal ‹flçileri Federasyonu), ald›klar› kararlar ile 30 Eylül-7 Ekim haftas›n› Güvencesiz Çal›flmaya Karfl› Ortak Eylem Haf-
tas› ilan etmesi sebebiyle yap›lan yürüyüfl sonras› bir aç›klama yapan Genel Sekreter Selçuk Göktafl sermayenin dünya genelinde esnek çal›flma talebine karfl›n tüm dünyada oldu¤u gibi Türkiye’de de direneceklerini belirtip, “MESS’e flimdiden duyuruyoruz. Böylesi bir talep uyuflmazl›k nedenimiz olacakt›r” dedi.
‹fl yasas› ‘pazar’a düfltü Yeni ‹fl Sa¤l›¤› ve Güvenli¤i Yasa Tasar›s› sa¤l›kta dönüflüm pro¤ram›n›n dokusuna uygun bir biçimde iflçi sa¤l›¤›n› ve ifl güvenli¤ini ‘pazara’ ç›kar›yor, iflçileri esnek ve kurals›z çal›flma biçimleri, tafleronlaflt›rma, hak gasplar› bekliyor
Sat›l›k oy kalmad› Karadenizli üreticiler AKP’nin f›nd›¤a uygulad›¤› taban fiyat politakas›n› Rize’nin F›nd›kl› ilçesinde protesto ettiler Rize’nin F›nd›kl› ‹lçesi’nde 2 Ekim Perflembe günü “F›nd›k fiyat›n› protesto” mitingi düzenlendi. Yaklafl›k 2 bin üreticinin kat›ld›¤› miting, f›nd›k ve çay üreticilerinin yan› s›ra derelerine sahip ç›kan Kradenizlileri de biraraya getirdi. Mitingde AKP’nin f›nd›k taban fiyat politikas›, çayda uygulad›¤› kota ve kontenjan uygulamalar›yla, bölgenin can damar› dereleri satma projeleri protesto edildi. Mitinge üreticilerin yan› s›ra Çay Üreticileri Sendikas›, Tüm Üreticiler-Köy Sendikas›, Halkevleri, E¤itim Sen, F›nd›kl› Dereleri Koruma Platformu, Tüm Köysen, ÖDP, Befliktafl Çarfl› Grubu kat›ld›. Miting Tertip Komitesi ad›na bir konuflma yapan Komite Baflkan› Avni Ertafl AKP’yi sert bir dille elefltirdi. Ertafl; "F›nd›k paras›n› vermeyeceksin, çay taban fiyat›n› düflük tutacaks›n, halk› yoksullaflt›racaks›n, ondan sonra bir poflet kömürle, yiyecek yard›mlar›yla yoksullaflm›fl o halk›n oylar›n› sat›n alacaks›n. Bu halk› bu flekle düflürenlere yaz›klar olsun" diye konufltu.
Çal›flma Bakanl›¤› taraf›ndan 2005 y›l›nda ‹fl Sa¤l›¤› ve Konseyi Karar› uyar›nca, ‹fl Sa¤l›¤› ve Güvenli¤i Yasa Tasla¤› çal›flmas› bafllat›ld›. Bakanl›k, ülkemizdeki bütün çal›flanlar› kapsayacak, ifl kazalar› ve meslek hastal›klar› ile ifle ba¤l› hastal›klar› ortadan kald›rmay› amaçlad›¤›n› iddia etti¤i yasa için meslek odalar› ve sendikalardan da yard›m istendi. Yasa Tasla¤› Meclise sunulacak bir biçime geldi. Yaln›z
‹fl Sa¤l›¤› ve Güvenli¤i Yasa Tasla¤› bafllang›çta belirlenen hedeflerden çok uzakta. Taslak
‘pazara’ ç›kar›yor. Esnek ve kurals›z çal›flma, iflçileri baflka iflverenlere kiralama, tafleronlaflt›r-
sa¤l›kta dönüflüm program›n›n dokusuna uygun bir biçimde iflçi sa¤l›¤›n› ve ifl güvenli¤ini
ma gibi iflveren lehine olan çal›flma biçimleri yasal hale getiriliyor. ‹flçilerinse fazla mesai
ücretleri, k›dem tazminat haklar›, sendikal hak ve yetkileri gaspediliyor. Bu yasan›n sosyal taraf› olamay›z 9 Ekim’de ‹stanbul Tabip Odas›’nda bas›n toplant›s› düzenleyen TTB, D‹SK, KESK ve TMMOB yasa ile ilgili çal›flmalar›n› elefltirdi ve "Önce insan, önce sa¤l›k, önce ifl güvenli¤i" anlay›fl›n› tafl›mayan bu yasan›n sosyal taraf› olmam›z mümkün de¤ildir” dediler.
Özgürlüklere sahip ç›kaca¤›z
‹flçiler haklar›n›n peflinde
Yaklaflan ‹stanbul Barosu seçimleri öncesi Ça¤dafl Avukatlar grubu çal›flma programlar›n› ve adaylar›n› aç›klad›
Zirve Tekstil’de iflten at›lan iflçiler, eylemlerini flikayetlerini dikkate almayan Çal›flma Müdürlü¤ü önüne tafl›d›lar
Ça¤dafl Avukatlar Grubu Baflkan Aday› Av. Kemal Aytaç, 25-26 Ekim tarihlerinde gerçeklefltirilecek olan ‹stanbul Barosu Ola¤an Genel Kurulu adaylar›n› ve çal›flma program›n› 9 Ekim’de Sultanahmet Adliyesi önünde gerçeklefltirdi¤i bas›n aç›klamas› ile tan›tt›. Kemal Aytaç ‹stanbul Barosu seçimlerinin avukat›n, savunman›n, baronun sorunlar› kadar demokrasinin, hukuk devletinin ve yarg›n›n sorunlar›n›n da
konufluldu¤u, tart›fl›ld›¤›, çözümler aranmas› aç›s›ndan önemli bir platform oldu¤unu vurgulad›. Avukatlar›n yaflad›¤› çeflitli sorunlara da de¤inen Aytaç, yarg›n›n siyasallaflt›r›larak bask› alt›na al›nmaya çal›fl›ld›¤›n› söyledi. Aytaç, Ça¤dafl Avukatlar olarak özgürlüklerin k›s›tlanmas›na karfl› demokrasiye ve özgürlüklere sahip ç›kacaklar›n› belirterek, “‹stanbul Barosu yönetimine haz›r›z” dedi.
‹stanbul Ba¤c›lar’da bulunan Zirve Tekstil’den geçen ay iflten ç›kar›lmalar›na ra¤men maafllar›n› alamayan iflçiler, 10 Ekim’de Çal›flma Bakanl›¤› Bölge Çal›flma Müdürlü¤ü önünde bir bas›n aç›klamas› yapt›lar. ‹flçilerin ifadelerine göre ad› Günay Y›kama iken isim de¤iflikli¤ine giden ve ad›n› Zirve Tekstil yapan firma, fiubat 2008’den bu yana iflçilere paralar›n› ödemiyor. Geçen ay ifllerine son verilen
Günay Y›kama iflçileri haklar›n› almak için birlikte hareket ediyorlar. ‹flçiler flikayette bulunmalar›na ra¤men hiçbir ifllem yapmayan Çal›flma Müdürlü¤ü önünde eylem yaparak haklar›n›n takipçisi olduklar›n› gösterdiler. ‹flçiler ayn› gün Ba¤c›lar Halkal› Caddesi’ndeki Zirve Tekstil binas› önünde de bas›n aç›klamas› yaparak “maafllar›n› alana kadar mücadeleye devam edeceklerini” dile getirdiler.
Bugünlerde AKP’nin, tar›msal üreticilerle bafl› dertte. AKP’nin tar›m politikalar› ve tar›msal üreticilere yönelik tavr› tepkilere neden oluyor. Bafltan söylemek gerekirse AKP bu tavr› asl›nda hiç de öyle rastgele tak›nm›yor. Tar›msal üreticilerden gelece¤ini tahmin etti¤i tepkileri bafltan kesmeye çal›fl›yor. AKP’ye dönük tepkiler giderek artma e¤iliminde. AKP bafl›ndan beri hep tüccar›n ve tekellerin yan›nda yer ald›. F›nd›k tüccar› Cüneyt Zapsu hükümet sayesinde f›nd›¤› ucuza kapat›p, pahal›ya satt›. AKP’nin düflük taban fiyat› uygulad›¤› fleker pancar› gibi tar›msal ürünlerden en çok faydalanan Ülker, Cargill gibi g›da tekelleri. Bu tekellerin AKP ile ideolojik yak›nl›¤› ve ortakl›klar› hiç de tesadüfi bir durum de¤il. Peki AKP’nin bafl› neden tar›msal üreticilerle dertte olsun? Tar›msal üreticilerin hükümetlere karfl› eylem yapmalar› baz› zamanlar› ç›kar›rsak çok al›fl›k oldu¤umuz bir durum de¤il. Dikkatimi çeken konu, tar›msal üreticilerin son günlerde kendi tarzlar› d›fl›nda gelifltirdikleri eylem biçimleri ve konular› oldu. Muhafazakar yap›lar›ndan dolay› y›llard›r sa¤ iktidarlar›n beslendi¤i bu kesim, bugünlerde kendi s›n›rlar›n› zorlayan ifller yapmaya bafllad›. Tar›msal üreticiler, hükümeti protesto etmek için, yollar› trafi¤e kapat›yor, Meclis önüne gidiyor, ürünlerini yollara döküyor ve en dikkat çekici geliflmelerden bir tanesi de do¤aya sahip ç›k›yor. Hükümetin aç›klad›¤› f›nd›k taban fiyatlar›n› protesto eden Sakarya köylüleri E-5 Uluslararas› Karayolunu ve Gaziantep Cerityeniyapan köylüleri yak›nlar›nda kurulan tafl ocaklar›n›n tarlalar›na zarar verdi¤i gerekçesiyle Gaziantep-Adana Karayolu’nu trafi¤e kapatt›lar. Yap›lan iki eylemin k›sa zamanl› olmas› nedeniyle etkileri fazla hissedilmedi ama bir eylem tarz› ve tekni¤i gelifltirilmesi bak›m›ndan önemli bir de¤ere sahip. Y›llarca yaln›zca Bergamal› köylülerde gördü¤ümüz çevre duyarl›l›¤›n›, art›k hergün Anadolu’nun bir taraf›ndan duyuyoruz. Bal›kesir’de bulunan Kaz Da¤lar›n›n çevresinde yer alan tar›msal üreticiler tarihin en büyük çevre mitinglerinden birini yapt›. Kaz Da¤lar›’na sahip ç›kan üreticilerin mitingine 20 bin kifli kat›ld›. Karadenizli tar›msal üreticiler ise akarsular›n›n sat›lmas›na karfl› kitlesel eylemler yapmaya devam ediyorlar. F›nd›kl›’da yap›lan ‘Derelerimize Sahip Ç›k›yoruz Mitingi’ne 8 bin kifli kat›ld›. Manisa Develi köylüleri, köylerine yap›lacak ‘kat› at›k bertaraf tesisi’ne karfl› köylerinden seslerini duyuramay›nca solu¤u Meclis önünde ald›. Meclis önünde yar› ç›plak yapt›klar› eylemi, tabut tafl›mak gibi görüntülerle renklendiren Develiler, ayn› zamanda ürünlerine düflük fiyat verilmesini de protesto etti. Tar›msal üreticiler tepkisel ama örgütsüz eylem biçimlerine de sahipler. Baz› f›nd›k üreticileri bahçelerindeki a¤açlar› kesti, toplad›klar› f›nd›klar›n› benzin dökerek yakt›. Bolulu domates üreticileri ise toplad›klar› domatesi, fiyatlar› 10 kurufla düflünce satmak yerine yollara dökerek tepkilerini gösterdiler. Manisal› üzüm üreticisi gönül verdi¤i, oy verip iktidar yapt›¤› partisinin uygulad›¤› tar›m politikalar›n› ilçe kongresinde protesto etti. Ona da Mersinli üreticiye verilen tepki verildi, önce afla¤›land› sonra yaka paça salondan ç›kar›ld›. Evet AKP’nin taraf› tar›msal üreticilerle tüccar iliflkisinde gayet net. Tekellere yumuflak AKP hükümeti köylüye karfl› külhanbeyli oluyor. Gözünüzü toprak doyursun diye azarl›yor, afla¤›l›yor. Bafltan dedi¤im gibi AKP hiç de kendili¤inden bu tavr› sergilemiyor. Çünkü ortada AKP’nin korktu¤u benimse umutla seyretti¤im k›p›rt›lar var. Tar›msal üreticiler, yaratt›klar› eylem zenginlikleriyle ortak eylem yapabilme, toplumsal dayan›flmay› art›rma özelliklerini gelifltiriyor. Haklar›n›n fark›na var›yor ve talep gelifltirmeye bafllayarak toplumsal muhalefete katk› sunuyorlar. Son söz olarak, tar›msal üreticiler k›rlardan flehirlere yol almaya bafllad›lar diyebilirim san›r›m.
16 Ekim 29 Ekim
8 DÜNYA
2008
Big Brother ‹ngiltere’de n Sunday Times gazetesi, ‹ngiliz hükümetinin ‘terörle mücadele’ gerekçesiyle ülkede yap›lan tüm telefon görüflmeleri ve e-posta haberleflmelerini izlemek için 12 milyar sterlinlik bir yat›r›ma haz›rland›¤›n› yazd›. Gazetenin haberine göre dinlenen telefonlar ve okunan elektronik postalar sistemde depolanacak. ‹ngiltere’de hükümete ba¤l› faaliyet gösteren, GCHQ ad› verilen dinleme ve izleme merkezinin, projenin ilk aflamas› için gereken 1 milyar sterlinlik yat›r›m› halihaz›rda yapt›¤› kaydedildi. ‹ngiltere’de halen ‹ç ‹stihbarat Teflkilat› (MI5), ‹çiflleri Bakan›’n›n iznine tabi olarak belli telefonlar› ve elektronik posta yaz›flmalar›n› izleyebiliyor.
Afganistan’daki iflgalci güçlerin temsilcilerinden üst üste yenilgi itiraflar› geliyor. Afganistan Devlet Baflkan› Hamid Karzai’nin Suudi Arabistan Kral› arac›l›¤›yla Taliban’la görüfltü¤ü haberlerinin üstüne gelen bu aç›klamalar iflgalci güçlerin içler ac›s› durumunu gözler önüne seriyor 7 y›l önce Afganistan’› iflgal ederek ülkeyi cehenneme çeviren ABD öncülü¤ündeki iflgalci güçlerden üst üste yenilgi itiraflar› gelmeye bafllad›. ‹flgalciler cephesinde ilk çözülme Afganistan’da 8 bin askeri bulunan ‹ngiltere’den geldi. Ülkedeki ‹ngiliz birliklerinin komutan› Tu¤general Mark Carleton-Smith, Afganistan’da Taliban’la yap›lan savafl› kazanamayacaklar›n› itiraf etti. The Sunday Times gazetesine verdi¤i demeçte Smith, “Bu savafl› kazanamayaca¤›z. Taliban ile bir anlaflma yap›lmas› masaya getirilebilir. E¤er Taliban masan›n öbür taraf›na oturur ve bir siyasal çözümden söz ederse, bu durum tam da bu tür ayaklanmalar› sonuçland›ran bir gelifl-
Pakistan’da fliddet ve kaos ortam› sürüyor Afganistan savafl›n›n etkisiyle bir fliddet ve kaos ülkesine dönüflen Pakistan’da fliddet durmak bilmiyor. Pakistan’la ABD aras›nda soruna yol açmas›na ra¤men ABD, Pakistan’›n Afganistan s›n›r›ndaki afliret bölgelerini bombalamaya devam ediyor. Ekim ay› bafl›nda Veziristan bölgesine düzenlenen iki roket sald›r›s›nda en az 29 kifli hayat›n› kaybetti. Yine Ekim ay› bafl›nda Taliban karfl›t› bir afliretin toplant›s›na, muhalefetteki bir partinin milletvekiline, ‹slamabad Emniyet Müdürlü¤ü'ne yönelik düzenlenen intihar sald›r›lar›nda ve yol kenar›na yerlefltirilen bir bomban›n patlamas› sonucu onlarca kifli yaflam›n› kaybetti.
Ülkedeki ‹ngiliz birliklerinin komutan› Tu¤general Mark Carleton-Smith, Afganistan’da Taliban’la yap›lan savafl› kazanamayacaklar›n› itiraf etti
me olur” dedi. ‹ngiltere’nin Kâbil Büyükelçisi Sherard Cowper-Coles ise ‘makul bir diktatörün Afganistan için en iyi çözüm olabilece¤ini’ söyledi. Bu aç›klamalar›n ABD’nin Afganistan’daki en önemli müttefiki olan ‹ngiltereli yetkililerden gelmifl olmas› da iflgalcilerin içerisinde bulundu¤u durumu yans›tmas› aç›s›ndan bir
hayli önemli. ABD cephesinden de itiraf ‹ngilizler kadar aç›k bir flekilde olmasa da ABD’li yetkililerin aç›klamalar› da Afganistan’da yenilginin kabullenildi¤ine yönelikti. Carleton-Smith’i bozgunculukla suçlayan ABD Savunma Bakan› Robert Gates “çözümün parças› olarak Kâbil’deki yönetimle çal›flmak isteyen Talibanlarla müzakere edilebilece¤ini” söyleyerek kendisi de yenilgi itiraf›nda bulunmufl oldu. Irak'taki uluslararas› kuvvete komutanl›k ettikten sonra flimdi Irak ve Afganistan'daki Amerikan kuvvetlerine komuta etmeye haz›rlanan Amerikal› General David Petraeus ise, Afgan lider Karzai'nin Taliban'la müzakere masas›na
oturmas›n› yerinde bir giriflim olarak tan›mlad›. BM’nin Afganistan elçisi Kai Eide de “Askeri olarak kazanamayaca¤›m›z› hepimiz biliyoruz. Siyasi araçlarla kazanmak zorunday›z, bu da siyasi müzakere demek” ç›k›fl›n› yaparak itiraf cephesine kat›lm›fl oldu. Taliban sözcüsü Kari Muhammed Yusuf ise bu geliflmeler karfl›s›nda, “‹flgalcilerle asla müzakere yapmay›z. Yabanc›lar ülkeyi koflulsuz terk etmeli” aç›klamas›n› yapt›.
4 Kas›m’da ABD’de baflkanl›k seçimleri yap›lacak. Baflkanl›¤a aday olan Obama ve McCain’in siyasi programlar› ise özellikle d›fl politikada birbirinin neredeyse ayn›
Obama ile McCain’in politikalar› aras›nda fark yok. Aralar›ndaki farklar ise flöyle: Obama’n›n gülüflü daha sempatik bulunuyor, erkek dergisi Esquire ve pop y›ld›z› Shakira Obama’y› destekliyor
Ernesto yafl›yor Ne Arjantinli ne de Kübal›yd›. O bir dünya devrimcisiydi. Bolivya da¤lar›nda CIA taraf›ndan katlediliflinden bu yana 41 y›l geçti. Yal›n bir ölümsüzlük edebiyat› Che’yi anlatma konusunda kifayetsiz kal›r. Bunu anlamak için, ‹srail tanklar›na tafl sallayan Filistinli gençlerin tiflörtlerine, Fransa’da e¤itim haklar›na sahip ç›kan liselilerin flamalar›na ve emperyalist sistemin bugün yaratt›¤› kriz ve y›k›ma karfl› soka¤a ç›kmaya haz›rlanan emekçilerin pankartlar›na, afifllerine, sloganlar›na bakmak yeterli.
or. Çift yumurta ikizlerine benzeyen adaylar›n önerdikleri politikalarda sadece önemsiz farkl›l›klar var. Her iki aday da ekonomi konusunda liberal politikalara sahip ve Bush’un bankalar› kurtarmak için aç›klad›¤› 700 milyar dolarl›k pakete destek verdiler. D›fl politikada ise adaylar yine benzer görüfllere sahip. ‹srail yanl›l›¤› konusunda birbiriyle yar›flan adaylar Afganistan’daki savafl› da derinlefltirmeyi planl›yor. Obama, Irak’tan “sorumlu” bir flekilde asker çekerek Afganistan’daki asker say›s›n› art›raca¤›n› ve Bin Ladin’i ele geçirmek için gerekirse Pakistan’a müdahale edece¤ini söylüyor. McCain ise Irak’taki “baflar›l›” politikay› Afganistan’da da uygulayacaklar›n› belirtiyor.
Latin liderlerden birlik mesaj› Venezüella, Bolivya, Brezilya ve Ekvador devlet baflkanlar› Brezilya’da biraraya gelerek ABD’ye karfl› birlik mesaj› verdi Venezüella, Bolivya, Ekvador ve Brezilya’n›n devlet baflkanlar› Brezilya’n›n ev sahipli¤inde Amazon Nehri k›y›s›nda Manaus kentinde bir araya geldi. Bileflimin siyasetin bir hayli solunda yer ald›¤› Latin liderlerin toplant›s›nda dünyaya
n Dünya’y› etkisi alt›na alan ekonomik kriz açl›k ve yoksullu¤u da derinlefltirdi. Etiyopya'da, haziran ay›nda 4,6 milyon olan acil g›da yard›m›na ihtiyac› olanlar›n say›s›n›n 6,4 milyona yükseldi¤i ö¤renildi. Uluslararas› yard›m kuruluflu Oxfam'dan yap›lan aç›klamada, kurakl›k ile yüksek g›da fiyatlar›n›n, Etiyopya ile Kenya'n›n kuzeyi ve Somali gibi Afrika Boynuzu'nun di¤er kesimlerindeki mevcut g›da krizinin a¤›rlaflmas›nda nedeni oldu¤u belirtildi. 13,5 milyon kifliye yard›m gerekti¤ini aktaran Oxfam'›n yöneticisi Velid Rauf, açl›k ve yoksulluk oran›n›n ilerledi¤ini hat›rlatt›.
Franco tazminat›
Çift yumurta ikizleri yar›fla devam ediyor 4 Kas›m’da gerçeklefltirilecek ABD baflkanl›¤› seçimlerine iki haftal›k bir zaman›n kald›¤› flu günlerde Demokrat Baflkan aday› Barack Obama’n›n anketlerde Cumhuriyetçi aday John McCain’in 2 ila 7 puan aras›nda önünde yer ald›¤› görülüyor. Ancak adaylar›n baflkan olduklar› takdirde izleyecekleri politikalara dair yapt›klar› aç›klamalar 4 Kas›m günü hangi aday seçilirse seçilsin ABD halk› ve dünyan›n kaderi için pek bir farkl›l›k olmayaca¤›n› gösteriy-
Etiyopya açl›¤a teslim
yay›lan ekonomik kriz vard›. Krizin sorumlusunun ABD ve emperyalist sistem oldu¤u vurgulanan toplant›da Bolivya Devlet Baflkan› Evo Morales, kendilerinin do¤algaz› halk›n paras› oldu¤u için devletlefltirdiklerini ABD’nin ise zenginle-
rin borçlar›n› ve krizi devletlefltirdi¤ini söyledi. Venezüella Devlet Baflkan› Chavez ise ABD, IMF ve Dünya Bankas› karfl›s›nda Latin Amerika ülkeleri aras›nda ekonomik bütünlefleme çabalar›n› art›racaklar›n› söyledi.
‹srail cephesinde savafl haz›rl›klar› ‹ran d›fl›ndaki bölge ülkeleriyle kuflkuland›r›c› bir diyalog süreci içerisinde olan ‹srail’den gelen iflaretler ülkenin ‹ran’a sald›rabilece¤ini gösteriyor ‹srail’den, ‹ran’a yönelik olas› bir sald›r›ya dair ciddi iflaretler gelmeye bafllad›. ‹srail geçti¤imiz günlerde, Rusya’dan ‹ran’a S-300 savunma füzeleri satmamas› konusunda garanti ald›. Ayn› günlerde ABD ordusunun, ‹ran’›n olas› füze sald›r›s›na karfl› ‹srail’e erken uyar› radar sistemi yerlefltirdi¤i bildirildi. Bölgede gezide bulunan Fransa D›fliflleri Bakan› Kouchner ise ‹srail’in ‹ran’›n nükleer tesislerine askeri sald›r› için haz›rland›¤›n› bildi¤ini dile getirdi.
I ‹spanya hükümeti, 1936-1939 iç savafl› ve General Franco’nun faflist diktatörlü¤ünden zarar görenleri resmen “kurban” s›fat› ile tan›ma karar› ald›. Hükümet o dönem hapse at›lan, iflkence gören ve idam edilen on binlerce kifliye demokrasi için verdikleri mücadeleden dolay› tazminat ödeyecek. Faflist Franco güçlerine karfl› savaflan yabanc› gönüllülerin hayatta oldu¤u tahmin edilen 200 kadar›na da ‹spanya vatandafll›¤› verilecek. ‹spanya Baflbakan› Jose Luis Rodriquez Zapatero konuyla ilgili yapt›¤› aç›klamada geçmiflin yaralar›n›n 70 y›l sonra hala hissedildi¤ini vurgulad›.
Ruslar geri çekildi n Rus ordusu, A¤ustos ay›nda girdi¤i Gürcistan topraklar›ndan tahhüdüne uyarak çekildi. Avrupa Birli¤i arabuluculu¤unda var›lan ateflkes anlaflmas›na uyar›nca, Rus kuvvetleri girdikleri Gürcü topraklar›ndan 10 Ekim’de çekilmeyi taahhüt etmiflti. Gürcistan’›n A¤ustos ay›nda Güney Osetya’ya sald›rmas› üzerine, Rusya bölgeye asker göndermifl, 5 gün süren savafl ateflkesle sona ermiflti. Rusya, Güney Osetya ile Gürcistan topraklar› aras›ndaki tampon bölgeye 6 kontrol noktas› kurmufltu. Gürcü topraklar›ndan geri çekilen Rusya, ba¤›ms›z devlet olarak tan›d›¤› Güney Osetya ile Abhazya’da yaklafl›k 8 bin asker konuflland›racak.
Mortgagezedeler çad›rkente n ABD'de bafllayarak bütün dünyay› vuran küresel mali krizin gerçek kurbanlar› da yavafl yavafl ortaya ç›k›yor. ABD'nin Nevada eyaletinde mortgage kredisiyle ev alan ve geri ödeme zorlu¤u çeken aileler, evlerini kaybedince çad›rlarda yaflamak zorunda kald›. Gazinolar›n bulundu¤u dev gökdelenlerin hemen k›y›s›nda çad›rlar›n› kurmak zorunda kalan kriz kurbanlar› için flimdilik bir çözüm bulmak zor. Çad›rda yaflama koflullar› ise içler ac›s›. Morgagezedeler d›flar›da banyo yapmak zorundalar. E¤er yiyecek bulurlarsa, yemeklerini de yine d›flar›da piflirmek zorunda kal›yorlar.
Balkanlarda ifller kar›fl›k I Karada¤ ve Makedonya, Birleflmifl Milletler’in 17 fiubat tarihli karar›yla tek tarafl› ba¤›ms›zl›¤›n› ilan eden Kosova’y› tan›d›klar›n› aç›klad›. Böylece Kosova’y› resmen tan›yan ülke say›s› 49’a ulaflt›. S›rbistan’›n yak›n müttefiki olan Karada¤’›n D›fliflleri Bakan› Milan Rocen, bu kararla Karada¤’›n AB ve NATO üyelik sürecinin h›zlanaca¤›n› umduklar›n› söyledi. S›rbistan ise Makedonya ve Karada¤’›n kararlar›na sert tepki gösterdi. S›rbistan, Belgrad’taki Makedonya ve Karada¤ büyükelçilerini s›n›r d›fl› etti.
16 Ekim 29 Ekim
2008
EKONOM‹ 9
Halka bir fleyler olacak Baflbakan Erdo¤an’›n iddialar›n›n aksine Türkiye ciddi bir ekonomik krizin efli¤inde. ‹flsizlik, haklara sald›r›lar ve enflasyon hemen kap›da bekleyen tehlikeler. Krize kendisi de yüksek kredi borçlar›yla giren halk, sermayenin borçlar›n› ödeme tehlikesiyle de karfl› karfl›ya Baflbakan, ekranlarda kükreyerek “Kriz tellall›¤› yapmay›n, biz bu yollar› 2001 krizinde geçtik, krizi f›rsata bile dönüfltürebiliriz” diye konufluyor. Erdo¤an ne derse desin Türkiye’nin krizden ciddi bir flekilde etkilenece¤i aç›k. Peki, halk bu krizden nas›l etkilenecek? Halk› bekleyen en yak›n y›k›m ekonomik durgunlu¤u bahane eden sermayenin emekçilere yönelik gerçeklefltirece¤i sald›r›. Bu sald›r› ücretsiz izinlerden, hak gasplar›na ve kitlesel iflten ç›karmalara kadar varabilecek bir süreç olarak yaflanacak. Otomotiv sektöründe ihracattaki durgunluk nedeniyle bu sald›r› süreci bafllad› bile. Daha bütünsel bir y›k›m ise Türkiye’deki makroekonomik dengelerin bozulmas›yla yaflanacak. 6 y›ld›r ekonomideki göreli istikrar ithal girdilere ba¤l› yüksek ihracat yoluyla sa¤lan›yordu. Temel olarak ithalat ve ihracat aras›ndaki farka ba¤l› olan cari aç›k ise kamuya ait varl›klar›n özellefltirme ad› alt›nda
ce özel sektörün yurt d›fl›na olan borcu 170 milyar dolar düzeyinde. Kriz durumunda bu borçlar›n halk›n s›rt›na y›k›lmas› muhtemel. Bu da mevcut vergilerin art›r›lmas› ve yeni vergiler demek. Üstelik halk kendisi de
sermayeye peflkefl çekilmesi ve yüksek faiz karfl›l›¤›nda ülkeye giren s›cak para ile karfl›lan›yordu. fiimdi ise ihracat t›kanma noktas›nda, ithalat içerisindeki petrol ve do¤algaz gibi zorunlu kalemler nedeniyle ithalat›n ihracata paralel bir flekilde düflürülmesi mümkün de¤il. Özellefltirme süreci ise dünyadaki finansal s›k›fl›kl›k nedeniyle t›kand›. Bu, bu y›l zaten 50 milyar dolar› aflmas› beklenen cari a盤›n çok daha büyümesi demek. Üstelik s›cak para çekmek için bundan sonra çok daha yüksek faizler ödemek gerekecek. Bu süreç özellikle TL’nin de¤er kayb› ve enflasyonun yükselmesi gibi süreçleri tetikleyecek. Halk› bekleyen y›k›m iflsizlik ve enflasyonla da s›n›rl› de¤il. Türkiye’de devletin ve özel sektörün devasa iç ve d›fl borçlar› bulunuyor. Sade-
bu sürece ciddi bir borçlulukla giriyor. 2001 krizi öncesinde sadece 6.5 milyar YTL olan tüketici kredisi ve kredi kart› borçlar› bugün itibariyle 115 milyar YTL’ye ulaflm›fl durumda. Yani Baflbakan’›n iddialar›n›n aksine kriz Türkiye’yi vuracak ve bunun bedeli iflsizlikle, enflasyonla,
borçlarla ve vergilerle halka ödetilmek istenecek. Tüm bunlar karfl›s›nda halka düflen ise krizin bedelini, kriz öncesi dönemin sefas›n› süren ve bu krizin bizzat sebebi olan sermayeye ve AKP’ye ödetmek için mücadele etmek.
2001 krizi öncesinde bankalara sadece 6.5 milyar YTL düzeyinde tüketici kredisi ve kredi kart› borcu olan halk bu kriz sürecine ise 115 miyar YTL’nin üzerinde bir borçla giriyor. Bir yandan ekonomik krizin getirece¤i y›k›mlarla bo¤uflurken bir yandan da bu borçlar› çevirimesi gereken halk›n ifli oldukça zor
Avrupa’n›n birli¤i krize kadarm›fl Krizin yaratt›¤› panikle Avrupa Birli¤i üyesi ülkelerin ald›klar› kararlar ve hükümetlerin yapt›klar› aç›klamalar “birlik buraya kadarm›fl” dedirtti. Tüm ülkeler kendi ulusal s›n›rlar› dahilindeki piyasay› ve sermayeyi korumaya dönük önlemler alma yolunu tercih etti
‹flsizlikle tehdit ediyorlar Sermaye iflsizli¤i diline dolad›. Ama bu onlar için bir sorun de¤il taleplerinin yerine getirilmesi için bir koz Sermaye temsilcileri bugünlerde ekonomik krize dair s›k s›k aç›klamalar yap›yorlar. TÜS‹AD baflkan› Arzuhan Do¤an Yalç›nda¤, “ifl dünyas› olarak hakikaten tedirginiz” derken özel sektörün 140 milyar dolar borcu oldu¤unu ve bu borcun nas›l döndürülece¤inin bilinmedi¤ini söylüyor. Yalç›nda¤, bugüne kadar sa¤duyulu davrand›klar›n› belirtirken hükümetin acilen harekete geçmesini istiyor. Koç Holding YK Baflkan› Mustafa Koç ise IMF ile yap›lacak bir stand-by anlaflmas›n›n psikolojik de olsa bir rahatlama yarataca¤›n› söylüyor. Pek çok baflka sermaye temsilcisi de krize dair sürekli aç›klamalar yap›yor. Sermaye temsilcilerinin krize dair uyar› ve taleplerini dile getirdikleri bu aç›klamalar›n en göze çarpan
noktas› ise iflsizli¤e yap›lan vurgu. Krizin iflsizli¤i daha da art›raca¤›n› belirten sermaye temsilcileri ahlan›p vahlan›yorlar. Daha yüksek kârlar elde etmek için iflsizli¤i bizzat kendileri yaratan sermayedarlar›n bu konuda samimi olmad›klar› gün gibi ortada. Onlar›n as›l derdi, IMF ile bir an önce anlaflma yap›lmas›; özel sektörün borcuna devlet garantisi verilerek borcun döndürülmesinin sa¤lanmas›, asgari ücretin kald›r›lmas› ve sermaye üzerindeki vergilerin indirilmesi gibi düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi. Bu yüzden Yalç›nda¤ ve Koç gibi sermayedarlar›n iflsizli¤i dillerine dolamalar›n›n gerçek sebebi bir sorunu dile getirmek de¤il. ‹flsizlik onlar için taleplerinin yerine getirilmesini sa¤layacak bir koz.
Krizin yak›c› biçimde hissedildi¤i Avrupa’da hükümetler her gün yeni toplant›lar yap›p yeni kararlar al›yorlar. Bankalar›n batmas›n› engellemek için aç›klanan on milyarlarca avroluk kurtarma paketlerinde ise adeta bir yar›fl var. Bu süreçte Avrupa devletlerinin unuttu¤u küçük bir ayr›nt› ise bu devletlerin Avrupa Birli¤i ad›nda bir çat› alt›nda yer ald›klar› ve bugüne kadar ortak para birimi, ortak mahkemesi ve merkez bankas› olan tek bir devlet gibi hareket etmeye çal›flt›klar›! Avrupa devletleri flimdi ise kendi piyasalar›n› ve sermayelerini korumaya dönük uygulamalara gidiyorlar. Krizin daha önce vurmaya bafllad›¤›
Petrol fiyatlar›nda spekülasyon kokusu ABD tipi ham petrolün varil fiyat› 80 dolar›n alt›na düfltü. Piyasa analistleri düflüflün sebebinin dünyay› etkisi alt›na alan ekonomik durgunluk ve bu nedenle petrole olan talebin düflmesi oldu¤unu söylüyorlar. Fiyatlar›n 50 dolara düflebilece¤i tahmininde bulunanlar da var. Ancak Temmuz ortas›nda yap›lan spekülasyonlar›n etkisiyle h›zl› bir flekilde t›rmanarak 147 dolara kadar ç›kan petrolün üç ay içerisinde bu denli düflmesi s›rf arz taleple aç›klanabilecek bir durum de¤il. Fiyatlar›n bu denli düflmesi petrol fiyatlar› üzerinden yeni bir spekülasyon dalgas›na zemin haz›rlam›fl oluyor. K›sacas› piyasalardan spekülasyon kokular› geliyor.
‹ngiltere, birlik üyesi di¤er ülkelerden daha önce kendi önlemlerini almaya bafllam›flt›. Krizin efl zamanl› olarak
etkiledi¤i Almanya, Fransa ve ‹talya gibi ülkelerde ise ilk baflta ortak harekete dair bir inisiyatif geliflmedi.
Ülkeler pefl pefle, birbiriyle çeliflkili aç›klamalar yaparak çeliflkili kararlar ald›lar. Günler süren aray›fllardan sonra 13 Ekim’de yap›lan toplant›da nihayet ortaklafl›ld›. Buna göre hükümetler ülkelerindeki bankalar›n 2009 sonuna kadar batmas›na izin vermeyecekler, herkes ulusal çapta sorumlulu¤unu üstlenecek ve rekabet kurallar›na sayg›l› olacak. Yap›lan toplant›n›n sonuçlar›na bakt›¤›m›zda al›nan karar›n asl›nda “Aflk›m›z bitmifl bari dost kalal›m” karar› oldu¤u görülüyor. Toplant›n›n hemen ard›ndan Fransa’n›n 320, Almanya’n›n ise 480 milyar avroluk kurtarma paketi aç›klamalar› AB’de herkesin kendi bafl›n›n çaresine bakaca¤›n› gösteriyor.
Dünya yerinden oynuyor Krizle efl zamanl› bir flekilde dünya genelinde emekçilerin de harekete geçmeye bafllad›¤› görülüyor. On y›llard›r emperyalizmin ve sömürgecili¤in kendi ülkelerinde biriktirdi¤i zenginlikten dolayl› da olsa faydalanan ABD ve Avrupal› çal›flanlar bugün büyük bir y›k›m tehdidiyle karfl› karfl›ya. Hükümetleri onlar›n ödedikleri yüzlerce milyar dolar› bankalar› kurtarmak için harc›yor. Buna karfl› ilk dikkat çekici tepki geçti¤imiz haftalarda ABD’den gelmiflti. Emekçiler onlarca kentte sendikalar öncülü¤ünde soka¤a ç›karak eylemler yapm›flt›. Paris’te ise geçti¤imiz gün-
lerde 13 bin kifli sendikalar öncülü¤ünde bir eylem yaparak kapitalist sisteme karfl› tepkilerini dile getirdiler. Uluslararas› Sendikalar Konfederasyonu (CSI) Baflkan› Ryder eylemde
yapt›¤› konuflmada, emperyalist kapitalizme karfl› yeni bir uluslararas› sendikal hareketin inflas›na bugün çok daha ihtiyaç oldu¤unu vurgularken Avrupa Sendikalar Konfederasyonu Baflkan› John Mohks ise Filistin’den Bangladefl’e, Avrupa’n›n metropollerine kadar yüz binlerce emekçinin krize karfl› sokakta oldu¤unu duyurdu.
DÜNYADAN KR‹Z MANZARALARI Dünyay› giderek daha fazla etkisine alan ekonomik kriz gezegenin dört bir yan›nda kimi zaman ilginç ve komik, kimi zaman ise dramatik geliflmelere neden oluyor. Kolay kolay bitece¤e benzemeyen bu krize dair kesitlerin, olaylar›n ve aç›klamalar›n yer alaca¤› “Dünyadan Kriz Manzaralar›” bölümü bu say›dan itibaren gazetemizin ekonomi sayfas›n›n bir parças› olacak. Papa: Kriz ilahi bir uyar› Ekonomik krizden herkes kendine göre bir pay ç›kar›yor. Katolik H›ristiyanlar›n dini lideri Papa 16. Benediktus, küresel mali krizi bir ilahi uyar› olarak de¤erlendirdi. “Büyük bankalar›n çöküflünde, paralar›n yok oluflunda, tüm bunlar›n bir hiç oldu-
¤unu görüyoruz” diyerek yaflanan krizin maddiyata bel ba¤laman›n yanl›fll›¤›n› ortaya koydu¤unu savundu. Papa’n›n iddias›na göre Tanr› uyar›lar›na banka sahiplerinden bafllad› ancak hükümetlerin bankalar› kurtarmak için yüz miyarlarca dolar harcayarak halk› ma¤dur etti¤i düflünüldü¤ünde uyar›n›n yanl›fl posta kutusuna yönlendirildi¤i görülüyor. Kurtarma paras›yla lüks tatil ABD’de çökmesinin engellenmesi için devletin 85 milyar dolar para aktard›¤› bunun üstüne bir de 38 milyar dolarl›k kredi açt›¤› ABD merkezli sigortac›l›k tekeli American International Group’un (AIG) yap›lan yard›mdan k›sa bir süre sonra en fazla poliçe satan sigortac›lar›, toplam
440 bin dolar ödeyerek Kaliforniya’daki bir beldeye tatile gönderdi¤i ortaya ç›kt›. Bu haberin ortaya ç›kmas› ABD’de tepki yaratt›. Sermayedarlar sefay› sürdüyor Lamborghini Baflkan› ve CEO’su Stephan Winkelmann, ABD’de bafllay›p tüm dünyaya yay›lan finansal kriz hakk›nda ‹stanbul Autoshow’da aç›klamalar yapt›. Winkelmann, tüm yaflananlara ra¤men Türkiye’de y›lda 20 adetlik potansiyel oldu¤unu söyledi. Türkiye’de k›sa süre içinde büyük bir s›çrama yapt›klar›na de¤inen Winkelmann, “2009 y›l› sonuna kadar sat›fl›m›z 20 adeti geçer. fiu ana kadar sekiz adet sat›fl gerçeklefltirdik” dedi. Winkelmann, global krizin Lamborghini’nin
sat›fllar›n› etkilemedi¤i söyledi. Bu durum dünyay› krize sokan sermayedarlar›n sefa sürmeye devam etti¤ini gösteriyor. ‹zlanda iflas ediyor ‹zlanda’da ‘topyekün iflas’ ihtimali bizzat Baflbakan Geir Haarde taraf›ndan duyuruldu. Haarde, televizyonda halka hitaben yapt›¤› konuflmada, bankac›l›k krizinin ulusal güvenlik için bir tehdit haline geldi¤ini söylerken bu krizin “ülkenin iflas›” tehlikesini beraberinde getirdi¤i uyar›s›nda bulundu. ‹zlanda bankalar›ndaki ‹ngiltere’nin sekiz belediyesinin ve baz› emeklilik fonlar›n›n paralar›n›n da batma tehlikesiyle karfl› karfl›ya oldu¤u ortaya ç›kt›.
16 Ekim 29 Ekim
10 DOSYA
2008
Ayd›nlar AKP’yi aklam›yor Halkevleri Dan›flma Meclisi üyesi ayd›nlar ve kitle örgütü temsilcileri kendi uzmanl›k alanlar›nda AKP’yi topa tuttu. Üyelere “Kendi uzmanl›k alan›n›zdan yola ç›karak AKP’nin alt› y›l›n› nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Toplumsal muhalefet AKP’ye karfl› mücadelesinde nas›l bir yol izlemeli? Aklam›yoruz, Hakl›yoruz kampanyas› hakk›nda ne düflünüyorsunuz?” diye sorduk. ‹flte cevaplar… Ali ÇERKEZO⁄LU
Metin ÖZU⁄URLU Ankara Ünv. Ö¤retim Üyesi
TTB Merkez Konseyi Üyesi *AKP’yi ülkemizdeki di¤er partilerden ay›ran en önemli özelli¤i iktidara gelifl (getirilifl) süreci. AKP, kendi alan›m›z olan sa¤l›ktan bakt›¤›m›zda, sa¤l›¤› bir hak olmaktan ç›kar›p piyasa koflullar›na göre yeniden düzenleme misyonu olan, bu gibi yasal düzenlemeleri yapmak üzere görevlendirilmifl bir siyasi oluflum olarak görülüyor. Son alt› y›lda IMF ve Dünya Bankas›’n›n talepleri do¤rultusunda yaflama geçirmeye çal›flt›¤› “Sa¤l›kta Dönüflüm Program›” sa¤l›kta y›k›m›n rehberi ayn› zamanda. ‹laç tüketimini artt›rmak, özel hastanelere gidifli kolaylaflt›rmak gibi popülist yaklafl›mlar, kuyruklardan b›km›fl yurttafllara sa¤l›kta kendi lehlerine baz› de¤iflikler olacakm›fl izlenimi verdi. Oysa AKP’nin yeni sa¤l›k sistemi bütünüyle prim, katk› pay›, ek ödeme gibi parasal argümanlar üzerine kurulu ve sadece paras› olan›n paras› kadar sa¤l›k almas›na yol açmayacak. Sa¤l›k her an gelirimizin bir bölümüne, ama ciddi bir rahats›zl›k an›nda çok büyük bir bölümüne el konulacak yeni büyük bir vergi haline getirildi. Sosyal Güvenlik Kurumu ve özel sigorta kurumlar› da bu sa¤l›k vergisini sermaye ad›na tahsil etmekle görevlendiriliyor. *AKP’nin niteli¤i ona karfl› nas›l bir muhalefet izlenmesi gerekti¤ini de gösteriyor. Sa¤l›k, e¤itim, enerji, bar›nma gibi en temel haklar› kamusal niteliklerinden ar›nd›r›p sat›l›¤a ç›karan, ortaya ç›karaca¤› derin yoksullu¤a karfl› özünde tafl›d›¤› dinsel gericilik ve tarikat iliflkilerini kullanmas› istenen bir parti. AKP ayn› zamanda Ortado¤u’daki yeni sömürgelefltirme siyasetinde ABD emperyalizminin iflgalinin aç›k destekçisi. Buradan bak›ld›¤›nda, neolibe-
ralizme karfl›, kam u s a l haklar› korumay› ve bunlar› yeni bir kamu tart›flmas›yla yeniden tan›mlamay› esas alan bir toplumsal muhalefet program›na ihtiyaç var. Savafl ve iflgal karfl›t›, halklar aras›nda kardeflleflmeyi de öne ç›karmas› gereken bu program›n birleflik mücadele ekseniyle örülmesi gerekiyor. Sendikalar›, meslek odalar›n›, siyasi oluflumlar› birlikte mücadele kanal›na tafl›yan, ancak yukar›larda temsili biraraya gelifller yerine yerelin dinamizmiyle merkezlerin kapsay›c›l›¤›n› bütünlefltiren bir anlay›fla ihtiyaç var. ‹flçisi, iflsizi, hizmeti sunan emekçiyi ve bundan yararlanan halk› karfl› karfl›ya getirmeyen birlikte mücadele edebilecekleri zeminlerin ço¤alt›lmas›na ihtiyaç var. Baflta “Herkese Sa¤l›k Güvenli Gelecek Platformu” olmak üzere birçok yeni ad›mda bu yaklafl›m›n ip uçlar›n› görmek mümkün. *Halkevleri AKP’ye ve onun temsil etti¤i zihniyete hak etti¤i dilden yan›t veren bir kurum. Neoliberalizmin temsilcisi olarak uluslararas› sermayenin ve ülkemizde tarikatlar›n deste¤ini alm›fl olmak AKP’de küstah ve sald›rgan bir üslup yaratt›. Bu nedenle yumurtas›ndan, söylemine kadar kararl›, inatç› bir muhalefet yürütüyor olmas› Halkevleri’nin AKP karfl›s›nda bir moral üstünlük sa¤lamas›na yol aç›yor. Son olarak AKP’nin icraatlar›n›n teflhiri anlam›na gelen “Aklanmamas›” ve sadece aklamamakla yetinmeyip “Haklama” iddias›n›n sürdürülmesi, “Dincinin hakk›ndan imanc› (kendisine ve halk›na güvenen devrimci) gelir!” laf›n› hat›rlat›yor.
* Akademik ilgi alan›m çal›flma iliflkilerini kaps›yor. Bu alandan bakarak AKP de¤erlendirmesi yapmadan önce karfl›m›zda al›flageldi¤imiz türden bir siyasal partiden ziyade bir projenin var oldu¤unu belirtmek isterim. AKP, siyasal partiden fazla bir fleydir, bir projedir. Türkiye hakim s›n›flar›n›n da onay›n› alan uluslararas› bir projedir. Proje hedefi, neoliberalizme ve Bat› emperyalizmine ram olmufl “Il›ml› ‹slam modelini” yerlefltirmektir. Neoliberalizm en özlü tan›m›yla, iflçilerin s›n›f olma vasf›n› geriletme ve yeniden bir s›n›f olarak vücut bulma kapasitelerini ortadan kald›rma stratejisi ise AKP iktidar› alt›nda geçen son alt› y›lda bu yönde maalesef az›msanmayacak mesafeler al›nm›flt›r. Toplu sözleflme rejimi çökertilmifl, sendikalar eritilmifl ve s›n›f örgütü olmaktan ç›kart›lmas› noktas›nda çok yönlü bask›lara maruz b›rak›lm›flt›r. Vurgulanmas› gereken bir di¤er özellik de fludur: AKP’nin yayg›n kadrolaflma giriflimi bürokrasideki bilindik türden bir patronaj iliflkisi de¤ildir; bu giriflim yukar›da sözünü etti¤im proje gere¤i parti-devlet özdeflli¤ine yönelmifl bir siyasal iktidar›n marifetidir. Nitekim ayn› ›srar›, iflçi sendikalar› baflta olmak üzere kitle örgütlerinin ele geçirilmesi noktas›nda gösteriyor olmas› da bununla ilgilidir. Toplum üzerinde otoriter hakimiyet tesisi noktas›nda güç ald›¤› ana kanal ise bilindi¤i gibi dini cemaatlerdir.
Öte yandan AKP ve dini cemaatler sarmal›n›n kitlelerle kurdu¤u iliflki “imam-mücahit” iliflkisi de¤ildir; Il›ml› ‹slam›n kitlelerle kurdu¤u iliflki, liberalizmin ahlak yoksunu “faydac›l›k” iliflkisinden öte bir fley de¤ildir. Faydac› iliflkiden fazlas›yla faydalananlar sözü edilen sarmal›n yönetici eliti olurken, k›r ve kentin yoksul emekçilerinin pay›na ise “sosyal riski azaltma” program›n›n hedef nüfusu olmak düflmektedir. * Kaderini emekçi kitlelerin kaderiyle birlefltirmek gibi bir gelene¤e sahip bulunan Türkiye solunun cemaatçi iliflki biçiminden ö¤renece¤i hiçbir fley yoktur. Zira sosyal riski azaltma program›yla sadece kitlesel oy toplanabilir, kitle hareketi infla edilemez. Seçim baflar›lar› ortalamayla (averajla) ilgilidir, oysa tarihi ortalamalar de¤il ortakl›klar (kolektifler) yapar! fiuras› aç›k ki Türkiye’de iflçi s›n›f›n›n bütüncül ç›karlar›n› gözeten, iflçileri bir s›n›f olarak örgütlerken, ayn› zamanda onu ulus statüsünde de oluflturan bir toplumsal hareketin acilen inflas›na gereksinim bulunmaktad›r. Türkiye somutunda böyle bir yönelim; örgütlü- örgütsüz ittifak›n›; güvenceli-güvencesiz ve vas›fl›-vas›fs›z iflçi ittifak›n› sa¤lamay› gerektirdi¤i gibi kimlik siyaseti etraf›ndaki toplumsal parçalanmaya karfl› olarak da sosyal yurttafll›k statüsünü savunmak durumundad›r. Biraz daha somutlaflt›rmak gerekirse; kolektif s›n›f kimli¤ini gelifltirici, dolay›s›yla iflçilerin mücadele kapa-
sitelerini güçlendirici tarzda olmak kayd›yla kooperatif, birlik vb. dayan›flma a¤lar› infla edilmek durumundad›r. Toplumsal muhalefetin bu alandaki çabas›, toplumsal iliflkilerin örgütleyici ilkesi üzerine süren bir kavgan›n parças› olarak düflünülmeli, dolay›s›yla yereldeki her çaba “sosyal yurttafll›k” statüsünün yeniden inflas›yla iliflkilendirilerek yürütülmelidir. * Kampanya ad›n›n kafiyeli oluflu bu topraklar›n ruhuna uygundur! fiaka bir yana bu kampanyan›n bence en kritik ifllevi, AKP karfl›s›nda iyiden iyiye yitirilmifl özgüvenin yeniden kazan›lmas›na yapaca¤› katk›d›r. Zira solcular aras›nda AKP’nin çok sistemli çal›flt›¤›, toplumunun bütün dokular›na hükmetti¤i yönünde yayg›n bir inan›fl mevcuttur. Bu inan›fl, muhalefet saflar›nda öfke kabarmas›na yol açsa da as›l yayg›nlaflt›rd›¤› ve derinlefltirdi¤i psikoloji çaresizliktir. Öyle ki AKP’nin son üç seçim baflar›s›n›n ard›ndan bu psikoloji neredeyse sol aç›s›ndan “ö¤renilmifl çaresizlik” mertebesine ulaflm›fl bulunmaktad›r. Kampanyan›n bence en önemli yan› bu psikolojik cendereyi k›rmaya yönelmifl olmas›d›r.
Ali R›za C‹HAN
Korkut BORATAV
Birgün Gazetesi Ankara Tem.
‹ktisatç›
*AKP'nin alt› y›l›n› emperyalizme tam teslimiyet, iflsizlik, özellefltirme (babalar gibi satma), yoksulluk, yolsuzluk (Deniz Feneri, hayali ihracat vb.), yalan, talan, zam, zulüm olarak de¤erlendiriyorum. *Düzenin ma¤durlar›yla, yani iflçi, köylü, iflsiz, dar gelirliler, memur ve emeklilerle do¤rudan iliflki kurulmal›; bunlar›n ekonomik sorunlar›n›n çözümüne iliflkin inand›r›c› bilgiler ve mücadele yöntemleri üretilmeli. * Kampanyay› ve ele ald›¤› yaflama dayal› konular› yerinde buluyorum. Milletin büyük ço¤unlu¤unun al›nterinin, eme¤inin karfl›l›¤›n› bir avuç az›nl›¤a, yerli ve yabanc›ya peflkefl çeken, yoksulu daha yoksullaflt›ran ve açl›¤a mahkum eden AKP'den elbette ki mazlumlar›n hesab› sorulmal›d›r. Elbette ki bu görev hepimizindir.
Sedat BOZKURT
* AKP'nin alt› y›l› içinde büyüme süreci dünya ekonomisinin geniflleme konjonktürüne denk gelmifl; hiçbir aktif politika seçene¤i kullan›lmadan, d›fl kaynak girifllerine teslim olunmufltur. Bölüflüm iliflkilerinde ise, önceki dönemden devral›nan emek-karfl›t› yönelifller oldu¤u gibi sürdürülmüfl; sadece, hükümete yak›n iç ve d›fl sermaye gruplar› lehine kay›rmac› uygulamalar pekifltirilmifltir. * AKP'nin ekonomik ve sosyal politikalar›n›n tamamen ve istisnas›z egemen s›n›flar›n program›ndan ibaret oldu¤u ›srarla aç›klanmal›; ekonomik kriz koflullar›nda bu yönelifllerin halk s›n›flar› üzerinde daha da a¤›r yans›malar› olaca¤› dikkate al›nmal›d›r. Halk›n cemaat-tarikat ve onlarla ba¤lant›l› belediye sadakalar›na muhtaç olmas› yerine vatandafl olarak talepkar bulunmas› vurgulanmal›d›r. * Tamamen onayl›yorum.
Abdullah AYSU Çiftçi-Sen Kurucu Genel Baflkan›
FOX TV Ankara Temsilcisi *AKP’nin * Önce bir siyasal sistem tahlili yapmak laz›m. Türkiye’deki temsili sistem bence en ar›zal› alan. Seçim sistemi, halk›n yönetime do¤rudan kat›lmas›na arac›l›k edecek temsilcileri seçmiyor, parti oligarflilerini meflrulaflt›r›yor. Parti liderlerinin ve yak›n kadronun belirledi¤i isimler seçim sand›klar›nda onaylan›yor. Pek çok seçmen oy verdi¤i partiyi biliyor ancak oy verdi¤i milletvekilinin ad›n› bile bilmiyor. Ve AK Parti iktidar› böyle bir sistemin içinden ç›karak geliyor. Bu nedenle AK Parti’ye di¤er partilerden farkl› muamele etmek yanl›fl olur. Ancak, AK Parti’nin siyasi rotas›na bakt›¤›n›z zaman, sistem muhalifi gibi bir alg›lamaya ulaflabilirsiniz. Bu yan›lt›c› de¤ildir. Çünkü sistemin en önemli iki refleksinden birisi AK Parti’nin temsil etti¤i siyasi anlay›flt›r. O nedenle siyasi arenada itilip kak›ld›klar›n› da muhalefet ettikleri dönemde söylemek laz›m. Bu itilme s›ras›nda edindikleri muhalif tav›r onlar› sadece iktidar yapmam›fl, ayna zamanda iktidardayken de tepki oylar›n› almalar›n› sa¤lam›flt›r. Bunlar›n uzun uzun biçim ve içerik olarak de¤erlendirilmesi laz›m. Türkiye’de seçmen profilini afla¤› yukar› tan›mlad›ktan sonra bunlar› tahlil etmekte zorlanmay›z. Seçmenlerin, inand›klar›, güvendikleri siyasetten daha çok, k›sa vadeli ç›karlar› yoksa k›zd›klar› siyasi yap›y› kimin alafla¤› edece¤ini bilerek tercihte bulunmas› 12 Eylül sonras›nda edinilen bir al›flkanl›k. AK Parti için s›k›nt› iktidar olmas› ile bafll›yor. Bu s›k›nt›n›n temelinde çok ciddi sa¤a sapma vard›r. Yani standart sa¤ parti refleksleri ve tercihleri. O ana kadar elefltirilen sermaye, medya, yarg›, bürokrasi ve genel anlam›yla bütün yerleflik iktidarlar›n düzeltilmesine, do¤al, normal rollerine döndürülmesine çal›fl›lmam›fl, tam tersine kendisinin lehine dönüfltürülmeye çal›fl›lm›flt›r. Yani sermaye kötü, o zaman yandafl sermaye yaratal›m, medya kötü, o zaman yandafl medya yaratal›m,
yarg› kötü, mümkünse benim etkimde bir kötü yarg› olsun gibi. Bu da AK Parti’yi o muhalif alg›laman›n d›fl›na ç›kartarak ANAP’›n, DYP’nin son dönemlerdeki kötü hallerine sokmufltur. Buna en somut örnek, kapatma davas›n›n aç›ld›¤› dönemde, tüm emekçilerin sosyal haklar›n› ellerinden alan Sosyal Güvenlik Yasas›’n›n bir an önce ç›kar›lmas›ndaki ›srar›d›r. Demokratikleflme ve özgürleflme yönünde at›lacak ad›mlarla ilgili örneklere bile gerek yok. *En önemlisi örgütlenme ve buluflma noktas›. Çok kalabal›k yaflamam›za karfl›n birbirimizden haberimiz yok. Bu sistemin bilinçli bir tercihi. Birer dinsel ayg›t gibi evimizin baflköflelerine koydu¤umuz televizyonlar sayesinde hepimiz, bilgisayar ünitesi gibi üretilmifl robotlar haline getirildik. Programlanm›fl vicdanlar›m›z var. Beyinlerimiz onlar›n izin verdi¤i ölçüde çal›fl›yor. Düflünmüyoruz, sorgulam›yoruz, çünkü düflünsek, sorgularsak, ö¤renirsek tav›r koymam›z gerekecek. Bu nedenle muhalif yay›n organlar›n›n sat›fl› düflük, iktidar yanl›s› olanlar›n her daim yüksek. Türkiye’deki bu üretilmifl toplum biçiminin bir flekilde ters döndürülmesi laz›m. Yerli dizilerin sahte, sanal aflk ac›lar›na de¤il, toplumsal s›k›nt›lara kafa yorarak üzülmeli. Bunun için ona bir kanalla ulaflmak laz›m, bir buluflma noktas›, bu kirlenme içinde bir tür oksijen maskesi. *Topluma ulaflmak için yürütülecek muhalefet biçimlerinden birisi. Olmasayd› eksik olurdu, ama yeterli mi? De¤il. Biraz daha yal›n olabilirdi, flöyleki, “ö¤renciden ve hastadan müflteri olur mu, vatandafl devletin müflterisi midir?” gibi daha ete kemige bürülü bir aç›klay›c› bir soru iyi giderdi diye düflünüyorum.
alt› y›l›na bakt›¤›m›zda Türkiye tar›m› ve üretici köylüleri aç›s›ndan iyi geçti diyemeyiz. Türkiye tar›m›nda deyim yerinde ise tam bir tahribat yafland›. Türkiye temel besin maddelerinin üretiminde yeterlilikten daha da uzaklafl›ld›. Temel besin maddeleri konusunda iç üretimi artt›rmak, üretimi desteklemek yerine ithalat yolu seçildi. Bu politikalar da Türkiye çiftçisini üretemez konuma tafl›d›. Köylüler çiftçilik mesle¤ini terk etmek zorunda kald›, kal›yor. AKP’nin tar›mda uygulad›¤› yanl›fl, flirket yanl›s› politikalar nedeniyle Türkiye’de her 50 saniyede bir, bir çiftçi mesle¤ini terk eder duruma geldi.
*Toplumsal muhalefet küresel düflünmeli ve yerel örgütlenmeli diye düflünüyorum. Yerel/ulusal düzeyde örgütlenen toplumsal muhalefet güçleri ülkede uygulanan neoliberal politikalara karfl› mutlak surette ortak bir mücadeleyi tesis etmeli. Üreticiler, tüketiciler, iflçiler, kad›nlar, gençler, kamu çal›flanlar›, çevre örgütleri ve meslek örgütlerinin ortak mücadele etmesi baflar›labilinmeli. Türkiye’deki toplumsal muhalefet güçlerinin verdikleri mücadele di¤er baflar›ya ulaflm›fl, tersten bir rüzgâr estirmeye bafllayabilmifl/baflarabilmifl ülkelerinkinden daha az de¤ildir. Ancak eksiktir. Eksiklik; birlikte davranma kültürünün olmamas›, koordinasyon noksanl›¤› diye düflünüyo-
rum. Tek tek örgütlerin verdi¤i mücadele elbette ki, sayg›ya de¤erdir ancak rüzgâr› tersten estirmeye, ibreyi yoksullardan ve yoksunlardan yana döndürmeye yetmemektedir, yetmez de. * Neoliberal politikalar ve onlar›n ittifaklar›n› geriletecek, a盤a düflürecek her türlü kampanya yap›lmas› gereken politikalard›r, diye düflünüyorum. Bu amaca hizmet etti¤ini düflündü¤üm “Aklam›yoruz, Hakl›yoruz” kampanyas› olumlu görülmelidir.
Ozan Devrim YAY Anadolu Ünv. Ö¤retim Üyesi * Çevre aç›s›ndan alt› y›l›n hiç de olumlu geçmedi¤i çok aç›k. Geçen y›llarda, pek çok alan gibi çevre mevzuat› da bafl döndürücü bir h›zla de¤iflti. Bu kapsamda, AB ile uyum çerçevesinde daha yüksek çevresel standartlar getiriliyormufl görüntüsüne karfl›n, hem çevre mevzuat›n›n hem de ilgili di¤er mevzuat›n sat›r aralar›nda yap›lan de¤iflikliklerle tüm do¤al varl›klar sermayeye kurban edildi ve sat›l›¤a ç›kar›ld›. * AKP'nin bütün mukaddesatç› görüntüsünün alt›ndaki s›n›fsal konumlan›fl›, ulusal ve küresel sermayeyle nas›l iç içe oldu¤u, onun sermayenin partisi oldu¤u ve onlar için de en kutsal de¤erin asl›nda
sermayenin de¤erleri oldu¤u vurgusu öne ç›kar›lmal›. Sermayenin 'küresel düflün, yerel hareket et' slogan› tersyüz edilerek sermayenin küresel sald›r›s›n›n yerel yans›malar› görünür hale getirilmeli, yerelde çevresel de¤erlerine ve eme¤ine sahip ç›kan muhalefet, tüm deneyimini birbirini bütünleyecek flekilde birlefltirerek, AKP'nin bu dönem temsilcisi oldu¤u neoliberal sald›r›ya topyekün karfl› koymal›. * Sermayenin ve militarizmin karfl›s›nda haz›rola geçen AKP politikalar›n›n teflhiri için çok zaman›nda ve do¤ru bir tepki olarak görüyorum. Kampanyan›n öne ç›kar›lan sa¤l›k gibi en önemli sald›r›
alanlar›n›n yan›nda çevre hakk›n›n ve bu kapsamda su hakk›n›n öne ç›kar›lmas› da yine çok anlaml›d›r. AKP'nin çevresel varl›klar›n sat›lmas› yoluna bafl koydu¤unun en somut göstergesi olarak Dünya Su Forumu'nu birkaç ay içinde Türkiye'de düzenlemeyi planlad›¤› ve büyük su tekellerini k›rm›z› hal›yla karfl›lamaya haz›rland›¤› bir dönemde, su hakk›na yap›lan vurgu çok yerindedir.
cmy k
Ödünç hayatlar
Yeni Film’in ekim say›s›
Binlerce ses
Durdu zaman
Sendika.Org yazarlar›ndan Yüksel Akkaya’n›n “Kapitalizmin Hapishanelerinde Ödünç Hayatlar, S›n›f Mücadeleleri, Avrupa Birli¤i, ‘Küreselleflme’” adl› kitab› ç›kt›. Fuat Ercan kitap için, “Egemen olan ve egemen hale gelen tarihin elinden çekip al›yor. Yüksel s›kça kulland›¤› biçimi ile “amele” s›n›f›n›n Türkiye gerçekli¤ini yazmaya çal›fl›yor. Bu anlamda haz›rlad›¤› kitab› yaflad›¤›m›z flimdiki tehlikeye karfl› geçmiflte bize ait olan, yani anti-kapitalist olan bir yaflanm›fll›¤› an›msat›yor” diyor.
Yeni Film’in ekim say›s›nda; sinema emekçisi Ahmet Soner’le, ‘Sonbahar’ filminin yönetmeni Özcan Alper’le, ‘Çal›flma Üzerine Anlat›lar’ belgesel filmiyle ‹flçi Filmleri Festivali’nden tan›d›¤›m›z Montse Romani’yle ve Abderrahmane Sissko ile söylefliler var. Ayr›ca, ‘Belgesel Sineman›n Gündemi’, ‘Irak ‹flgali ve ABD Yay›lmac›l›¤›’, ‘Kentsel Dönüflüm Elefltirisi: S›n›rs›z Bir Rant Kayna¤› Olarak Kentler’ ve ‘Türk Filmlerinde Kasabaya Dönüfl’ dergide yer alan dosyalar.
‹stanbul’da 95.1 frekans›ndan yay›n yapan Özgür Radyo yeni yay›n dönemine 'Binlerce sesle doldurdu¤umuz yelkenlerimizle, özgürlü¤e yol al›yoruz' slogan›yla 6 Ekim’de bafllad›. Özgür Radyo’da, halk, protest, pop, caz, rock, blues gibi müziklerin yan› s›ra, saat bafl› haber bültenleri ve yorum programlar› yer alacak. Radyoda ‘Tarih Yap›c›lar›’, ‘Ay›n Halleri’ ve ‘Tarih Bilinci’ programlar›yla tarihsel olaylar anlat›lacak.
Ezginin Günlü¤ü’nün 80’lerde ve 90’lar›n bafl›ndaki ilk kadrosunda yer alan Tanju Duru, Ni¤de Alada¤lar’daki t›rman›fl› s›ras›nda düflerek hayat›n› kaybetti. Bar›fla Pedal hareketinin aktivislerinden olan Duru, son albümü ‘Duru Zamanlar’da Hrant Dink ve A¤r› Da¤› t›rman›fl›nda hayat›n› kaybeden dostlar› ‹skender I¤d›r ve U¤ur Uluocak için de besteler yapm›flt›. Duru, bu albümüne herkesin ulaflabilmesi için internette ücretsiz olarak paylafl›ma sunmufltu.
16 Ekim 29 Ekim
2008
KÜLTÜR/SANAT 11
Gün gibi geliyoruz karanl›¤›n üstüne... Kaz›m Koyuncu Kültür Merkezi gönüllüleri, Halkevleri’nin düzenledi¤i ‘Aklam›yoruz, Hakl›yoruz’ kampanyas›na birlikte ürettikleri birbirinden coflkulu flark›, türkü ve marfllarla kat›l›yor
GÜN G‹B‹
HALKIN SES‹
Ekme¤in suyun onurun hakk› için fiimdi kavgay› seçin Özgürlü¤ün umudun vakti için fiimdi saflara geçin
Savafl› destekleyenlere sorucaz hesab›n› Kardeflli¤in ülkesini kuraca¤›z haberi olsun
Halk›n haklar› için Haydi saflara geçin Gün gibi geliyoruz karanl›¤›n üstüne fiimdi kavga daha da çetin
ABD uflaklar›… Halk›n sesi yank›lan›r sokaklarda Herkes duysun Yürüyelim halk›m yol bizim yollar bizim
Kim bizi kim yoksullaflt›ran Ekme¤e muhtaç b›rakt›ran Çocuklar›m›z›n gülüfllerini çalan Bizi yaflamaktan b›kt›ran
Yürüyelim halk›m hak bizim haklar bizim Sesimizle cesur yüreklerimiz bir olsun ‹flbirlikçileri gericileri aklamayaca¤›z
Su bulur akaca¤› yolu Düfler tohuma sarar onu Halk düflmanlar›n› haklamaya geliyor Halk›n Devrimci Yolu
Kirli savafllar› y›k›mlar› oyunlar› haklayaca¤›z / Abd uflaklar› / Halk›n sesi yank›lan›r sokaklarda Herkes duysun
Söz müzik : Metin Y›lmaz Düzenleme: Levent Canen
Söz – Müzik : Gülistan Babacan Düzenleme: Levent Canen
RAMAZAN KEPCEO⁄LU BU DAVA MAHfiERE KALMAZ Tayyip giymifl all› pullu ‹flbirlikçi hem de yollu Ars›z h›rs›z uzun kollu Aklamay›z haklar›z biz Evimizi y›kanlar› Tarlam›z› yakanlar› / Ülkemizi satanlar› / Aklamay›z haklar›z biz / Hatip çay› akar gider / Kenar›n› y›kar gider / Halka ettiklerin yeter / Aklamay›z haklar›z biz / Zam diyor bir de bak›yor / Sular zehirli ak›yor / Zalim yine can yak›yor / Aklamay›z haklar›z biz / Yoksullar›n feryad›n›/ Y›kamazs›n inad›n› / Yollarda genci kad›n› / Aklamay›z haklar›z biz / Kondumun ›fl›¤› sönmez / Devrimci yolundan dönmez / Bu dava mahflere kalmaz / Aklamay›z haklar›z biz Söz: Abdullah AYDIN Müzik: Ramazan Kepçeo¤lu Düzenleme: Levent Canen
Perde çocuklara aç›ld› Adana Devlet Tiyatrosu, ‘Küçük Kara Bal›k’ adl› tiyatro oyunuyla perdelerini ilk olarak çocuklara açt›. ‘Küçük Kara Bal›k’, Adana Devlet Tiyatrosu’nda ekim ay› boyunca çarflamba ve pazarlar› çocuklarla buluflacak. Oyunun uyarlamas›n›, dünyaca ünlü ‹ranl› yazar Samed Behrengi’nin kitab›ndan Reha Bilgen yaparken M. fiekip Taflp›nar da yönetmenlicmy k
kendisi için anlam›n› flu sözlerle ifade ediyor: “Bu flark› ayn› zamanda benim uyan›fl›m oldu ve bunu benim gibi haks›zl›¤a u¤ram›fl insanlarla paylaflmak istedim.” Babacan, AKP’yi ‘HAKlamak’ için 2 Kas›m’da Ankara’da olaca¤›n› söylüyor. ‘Bu dava mahflere kalmaz’ Kültür Merkezi’nin ba¤lama atölyesinde gönüllü ö¤retmenlik yapan Ramazan Kepçeo¤lu da Halkevleri Onursal Baflkan› Abdullah Ayd›n’›n “Bu dava mahflere kalmaz” fliirini bestelemifl. Kepçeo¤lu’nun deyiflle Ankara havas› tarzlar›n› harmanlad›¤› türkü, Ankaral› gecekondu halk›n›n dertlerini dile getiriyor. Gökhan, Serhat ve Görkem
¤ini yap›yor. Oyunda, annesiyle hergün ayn› yerde dolaflmaktan çok s›k›lan ‘Küçük Bal›k’ bir gün annesine, “Anneci¤im, seninle biraz konuflmak istiyorum” der. “Irma¤›n nereye kadar gitti¤ini görmek istiyorum. Biliyor musun anneci¤im, aylard›r bu ›rma¤›n sonu neresi diye düflünüp duruyorum” diyen küçük bal›k ›rmaktaki yolculu¤una bafllar. Adana Devlet Tiyatrosu, ‘Küçük Kara Bal›k’ oyununu 24-31 Ekim tarihlerinde Mersin’de, 27 Ekim’de ise Tarsus’ta sahneleyecek.
‘Aklamayaca¤›z, Haklayaca¤›z’ kampanyas› için hip-hop bir parça yapmaya bu y›l 12 Eylül mitinginden sonra Kültür Merkezi’nde karar vermifller. Gökhan hayatta her fleyin politika oldu¤unu söylüyor ve “Ben de böyle politika yap›yorum” diyor. Serhat, müziklerin altyap›lar›n› yap›yor ve bir yandan da söz yaz›yor. Görkem ise “deli ça¤lar›nda” rap müzik dinlemeye bafllam›fl ve hala deli dolu bir rap’çi. “2 Kas›m’da biz de haklayaca¤›z” diyen grubun di¤er çal›flmalar›na www.sharkrec.com adresinden ulafl›labilir. Halkevlerinin tüm kampanya flark› ve filmleri için www.halkevleri.org.tr/aklamiyoruz/ adresini ziyaret etmeniz yeterli.
Savafl foto¤rafç›l›¤› yapan Alexander, yapt›¤› ifli bir gün sorgulamaya bafllar ve aniden ülkesi Makedonya’ya dönmeye karar verir. Balkan’larda hiç bitmeyen savafllar ve iç savafllar Makedonya’da da devam ediyordur. ‘Ya¤murdan Önce’ filminde savafl, fliddet ve aflktan oluflan birbirine ba¤l› üç hikâyeyi izleyebilirsiniz.
Ölürüz de Efkan fieflen’in 1996 y›l› yap›m› ‘Göçer Oldum’ albümü sanatç›n›n en baflar›l› ve en çok sevilen albümlerinden biri oldu. Albümde yer alan ‘Ölürüz de’ çal›flmas› sanatç›n›n ‘Dokuz alt› yollar›nda’ flark›s›ndan sonra en sevilen en sevilen flark›s› oldu.
ÜÇ AYRI TAT Kampanya flark›lar›n›n düzenlemelerini yapan Levent Canen, “‹flin a¤›rl›¤›, tafl›d›¤› anlamdan dolay› benim için fazlayd›” diyor. Ancak birinci parçan›n düzenlemeleri bitti¤inde biraz rahatlad›¤›n› da sözlerine ekliyor. Canen, “fiark›lar› nas›l buldun, çal›fl›rken kolay ve zor yanlar› nelerdi?” sorusuna flu cevab› veriyor: “Metin’in flark›s› 80’lerin sonras›n›n devrimcilerini al›fl›k oldu¤u bir tarz. Metin’in parças› daha planl› geliflti. Sözlerini anlatabilmek için daha çok çal›flt›k. Güzel bir marfl oldu. Gül’ün yapt›¤› ise daha kentli diyebilece¤imiz bir tarz oldu. Rock tarz›nda. Ramazan’›nki ise deyifl ve Ankara havas›n› tafllama biçiminde yapm›fl. Zorlu¤u benim için her fleyden önce tafl›d›¤› anlamdan dolay› bir a¤›rl›¤› oldu. Birinci flark›dan sonra rahatlad›m. Ayn› tema üzerine üç farkl› çal›flma yapmak çok keyifli oldu. Tekrara düflmeden daha rahat üretim yap›labildi. “
GÖKHAN
GÖRKEM
LEVENT CANEN
Nas›l yapmal›
SERHAT
yapabiliriz’ diye konuflmaya bafllad›k. Ben de Halk›n Sesi gazetesinde ç›kan haberlerin manfletlerinden flark› yapt›m.” Gazete manfletlerinin yeterince aç›klay›c› oldu¤unu söyleyen Babacan, kampanyan›n
GÜL‹STAN BABACAN
Merkezi’ndeki gönüllüler sayesinde tan›m›fl. Kampanya için neden flark› yapt›¤›n› sordu¤umuzda flu yan›t› veriyor: “Kampanya heyecan› herkesi oldu¤u gibi bizi de etkilemiflti. Biz de arkadafllarla ‘neler
MET‹N YILMAZ
Müzik yapan insanlar›n ‘Aklam›yoruz, Hakl›yoruz’ kampanyas› için ortak bir üretim ortaya ç›kard›¤›n› anlatan Kaz›m Koyuncu Kültür Merkezi gönüllüsü müzisyen Metin Y›lmaz, baflka flartlarda biraraya gelerek ortak bir fleyler yapmalar› çok zor olan insanlar›n bu kampanyayla gönüllük üzerinden güzel bir çal›flma gerçeklefltirdi¤ini söylüyor. fiark›lar›n kampanya için yaz›lmas›n›n müzikal aç›dan bir fley kaybettirmedi¤ini de belirten Y›lmaz, flark›lar olmadan devrimin de olmayaca¤›n› söylüyor. ‘Benim uyan›fl›m’ Gülistan Babacan, Kültür Merkezi çal›flmalar›na kat›lal› bir y›l olmufl. Halk›n Sesi’ni de Kültür
Ya¤murdan önce
HAKLARIMIZI ALACA⁄IZ 6 y›ld›r AKP tek parti hükümet / yeter art›k elini çek gelsin sükunet / abd ab hizmetçisi akp / ekonomi politika kim aklam›fl dur de / iflçi patron iliflkisi tafleron sistemi / ucuz iflçilerin piyasada büyük sermayesi / sendikaya izin yok sa¤l›k hakk›n› satan›n 3.maddesi kimden sorulur kalleflli¤i / elektrik do¤algaz zamlanm›flsa gel biraz / paras› olmayana okulda yok ya bat›caz / sonra gidip suyu para ile nas›l al›caz / nükleer bi santral aç›p çok zengin olucaz / cemevleri cümbüfl evi vatandafla küfür seni gidi flakac› kedi / üsttekilere han, hamam; alttakilere din, imam / türban› simge yap›p gericili¤i yayg›nlaflt›rana / bizde ekmek yok ulan! / aklam›yoruz, hakl›yoruz haklar›m›z› alaca¤›z! / emperyalist Akp'ye hesab›n› soraca¤›z! sözlerimizin arkas›nda her zaman duraca¤›z! / halk› sömüren devletin kap›s›n› k›raca¤›z! / bilgilenmek, denetlemek, hesap sormak hakk›m›z! / sosyal özgür güvenli hepsi yaflama hakk›m›z! / kardan yana degil haktan yana üretim hakk›m›z! Çocuklar için haklayacak hakk›m›z› alaca¤›z! Söz : Turc Devrim / Alt Yap› : LostDreamer Prodüksüyon:Turc Devrim
Efkar tepesinde bir fakir yazar Köy Enstitüleri’nden yetiflen birçok yazardan biri olan Fakir Baykurt 1929’da orak mevsiminde dünyaya gelir. Baykurt’un enstitüde fliirle bafllayan okumaya ilgisi dünya klasikleri ve di¤er edebi eserlerle devam eder. Enstitülü ö¤rencilerin okumaya olan ilgisi için, ”ceplerimizi ona göre yapt›r›yorduk” der. Enstitü sonras› kovuflturmalarla geçen ö¤retmenli¤inde çok say›da fliir, çocuk kitab›, öykü ve roman yazan Baykurt’tun eserleri birçok dile çevrilir. 11 Ekim 1999’da Almanya’da ölen, Türkiye Ö¤retmenler Sendikas›’n›n kurucusu ve baflkan›, sosyalist gerçekçi yazar Fakir Baykurt’u sayg›yla an›yoruz.
Çerniflevski, Rusya’n›n Petropavlovsk zindanlar›nda ‘Nas›l Yapmal›’ kitab›n› 1862 y›l›nda dört ayda yazar. Çerniflevski, kitapta devrimci mücadele içerisinde yer alan birbirinden farkl› karakterlerdeki insanlar›n bütününden devrimci yeni insan› anlat›yor.
17. resim Bir y›l önce hayat›n› kaybeden Kürt edebiyat›n›n en önemli isimlerinden Mehmet Uzun’un hayat› üç ayr› dilde ’17. Foto¤raf’ ad›yla belgeselleflti. Mehmed Uzun'un hastal›¤› s›ras›nda çekimine bafllanan ve yaklafl›k iki y›l süren belgesel film, yazar›n hayat› ve edebi serüvenini konu al›yor. Kürtçe, Türkçe ve ‹ngilizce olarak haz›rlanan belgeselde pek çok yazar ve ayd›n, Mehmed Uzun ile ilgili tan›kl›klar›n› aktar›yor Mezzfilm Prodüksiyon taraf›ndan haz›rlanan belgeselin yönetmenli¤ini Sibel Yi¤ittekin yapt›. Belgeselin, 11 Ekim’de Diyarbak›r Büyükflehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda galas› yap›ld›ktan sonra 12 Ekim Pazar günü Sümerpark Anfi Tiyatro'da gösterimi yap›ld›.
cmy k
Kocaeli Suez’e karfl›! Kocaeli Halkevleri, dünyan›n birçok ülkesinde iflledi¤i suçlar nedeniyle halklar taraf›ndan kovulan ve en son ‹ZGAZ'› alarak Kocaeli'ye giren Suez'in suç dosyas›n› aç›klad›. Kocaeli Halkevleri taraf›ndan haz›rlanan suç dosyas›nda
Suez'in Güney Afrika, Bolivya, Arjantin, Hindistan, Peru, Filipinler, Uruguay, Fransa'da iflledi¤i suçlara yer verildi. Türkiye'de de bilinen Suez'in Antalya ve Ankara'da yapt›klar› da ortaya kondu. Siyasi partilerin, emek örgütlerinin ve demokratik kitle
örgütlerinin büyük ilgi gösterdi¤i bas›n toplant›s›ndan sonra Suez'e karfl› mücadele etmek için kentte bir Enerji Hakk› Meclisi kuruldu. Meclis ad›na yap›lan aç›klamada, Suez Kocaeli’nden kovulana kadar mücadele edilece¤i söylendi.
Halkevciler, 2 Kas›m ‘Aklam›yoruz, Hakl›yoruz’ mitingini Türkiye’nin dört bir yan›nda sokaklarda, mahallelerde, meydanlarda örgütlüyor. Halkevcilerin sesine kulak verenler, halk›n temel haklar›n›n ve ülkenin ortak zenginliklerinin talan›na karfl›, bu devran› tersine döndürmek, bu tarihi yeniden yazmak için aya¤a kalk›yor Ankara Halkevleri’nin 11 Ekim akflam› düzenledi¤i Kardefl Türküler konseri son derece coflkulu geçti. Yaklafl›k befl bin kiflinin kat›ld›¤› gecede, ilk sözü çocuklar söyledi. Dikmen-Mamak Bar›nma Hakk› Çocuk Korosu savafls›z bir dünya özlemle-
rini flark›larla dile getirdi. Konserin aç›l›fl›nda bir konuflma yapan Halkevleri Genel Baflkan› ‹knur Birol e¤itim, sa¤l›k, bar›nma, ulafl›m, iletiflim haklar›n› paral›laflt›ranlara, insanca yaflamaya yetecek bir ücret ve ifl güvencesi talebine sald›ran-
lara, yoksul mahalleleri gerici ve ›rkç› cendereye alanlara, üniversiteleri gericili¤e ve piyasaya açanlara karfl› herkesi aya¤a kalkmaya, 2 Kas›m’da Ankara sokaklar›nda “AKlam›yoruz, HAKl›yoruz” demeye ça¤›rd›. Binlerce Ankaral›, eflitlik özgürlük ve kardefllik için Arapça, Lazca, Kürtçe, Türkçe, Ermenice her dilden her renkten söylenen türkülere halaylar›yla kat›ld›. ‹stanbul Sar›yer, Okmeydan› ve Gültepe Halkevleri, AKP iktidar›n›n alt› y›ll›k halk düflman› politikalar›n› protesto etmek için 12 Ekim’de AKP ‹l Binas›’na yürümek istedi. Mecidiyeköy Metro ‹stasyonu önünde buluflan Halkevciler, polis engellemesiyle karfl›laflt›. Yürüyüfl yapmakta ›srar eden Halkevciler polisin sert sald›r›s›na maruz kald› ve 34 Halkevci gözalt›na al›nd›. Konuyla ilgili bir aç›klama yapan Halkevleri 1. Bölge Temsilcisi Nuri Günay, “AKP'nin sald›rgan tutumu
Sahneye ilk önce Dikmenli ve Mamakl› çocuklar ç›kt› (sa¤ altta). Kardefl Türküler türküleri halk›n haklar› için seslendirdi.
danisk recepatma@gmail.com
karfl›s›nda hak mücadelelerini yükseltmeye devam edeceklerini belirterek” herkesi “bu demokrasi ve özgürlük mücadelesine destek vermeye” ça¤›rd›. Tonya Halkevi, ÖDP ve CHP ile birlikte yoksullu¤a, zamlara, SSGSS’ye ve gericili¤e karfl› 11 Ekim’de bir bas›n aç›klamas› düzenledi. Kurumlar ad›na bas›n aç›klamas›n› okuyan Halkevleri Tonya Temsilcisi Ahmet
Berbero¤lu; “Deniz Feneri, fiaban Diflli, Dengir F›rat’la yolsuzluklar› a盤a ç›kan AKP iktidar›, evimizdeki elektri¤e, sofram›zdaki ekme¤e, derelerimize ve çocuklar›m›z›n gelece¤ine göz dikti” diyerek, yoksullu¤a karfl› mücadeleyi yükselteceklerini söyledi. SSGSS çöpe Samsunlu Halkevciler 1 Ekim’de yürürlü¤e giren Sosyal Sigortalar ve Genel
Halkevciler meydanlarda ESK‹fiEH‹R
ANTALYA
‹STANBUL cmy k
lar›n›n geri çekilmesi için imza topluyor. Antalya Belediyesi’nin ulafl›m için imza toplanmas›na izin vermemesi karfl›s›nda Halkevciler sokak sokak gezerek on bini aflk›n imza toplad›lar. “Ben de aklam›yorum” ‹stanbullu Halkevciler 11 Ekim’de Kad›köy’de ç›kartma gibi bir bas›n aç›klamas›yla kampanya stand›n› açt›lar. Topluca bildiri da¤›tarak ‘Ben de aklam›yorum’ bafll›kl› kampanya metnini imzaya açt›lar. Sivasl› Halkevciler de, ‘Aklam›yoruz, Hakl›yoruz’ kampanya stand›n› 11 Ekim’de Hükümet Meydan›’nda kitlesel bir eylemle açt›lar. Bas›n aç›klamas› sonras› topluca bildiri da¤›tan Halkevciler, meydandan geçen AKP ses arac›n› “Tayyip Evine Amerika’ya” sloganlar› ile protesto ettiler.
Sa¤l›k Sigortas› Yasas›’n› protesto etmek için 11 Ekim’de, Gazi Caddesi’nden tek s›ra halinde sloganlarla yürüyerek geldikleri AKP Samsun ‹l Baflkanl›¤› önünde bir eylem yapt›lar. Burada Özge Dede taraf›ndan okunan bas›n aç›klamas›nda, SSGSS Yasas›’n›n, bir y›k›m yasas› oldu¤u ve bu yasa çöpe at›lana kadar hak mücadelesinin sürdürülece¤i vurguland›.
Bu krizin faturas›n› halk ödemeyecek
“Aklam›yoruz, Hakl›yoruz” mitinginin haz›rl›klar› flehir meydanlar›na kurulan stantlarla devam ediyor. “Ben de aklam›yorum” diyenler imzalarla destek veriyor Eskiflehir, ‹zmir, Antalya, ‹stanbul ve Sivas’ta kampanya stantlar› açan Halkevciler tüm halk› 2 Kas›m mitingine ça¤›r›yor. Eskiflehirli Halkevciler 7 Ekim’de Adalar Mevkii’nde açt›klar› stand› kentte AKP’ye karfl› mücadele edenlerin buluflma noktas› haline getirdiler. 29 Ekim’e kadar aç›k kalacak olan stantta, 2 Kas›m Ankara eylemine tafl›nmak üzere Eskiflehir halk›n›n ortak talepleri oluflturuluyor. ‹zmirli Halkevcilerin 8 Ekim’de Eski Sümerbank önünde açt›klar› stantta ise bir AKP kütü¤ü yer al›yor ve “Bu memleketin çivisi ç›kt›” diyenler kütü¤e çivi çakarak kampanyaya destek sunuyorlar. Ev ev imza topluyorlar Antalyal› Halkevciler de açm›fl olduklar› stantta, Antalya’daki ulafl›m ve ekmek zam-
ATMA RECEP ka
‹stanbul’da Halkevciler, ‹MKB önünde eylem yaparak, “Sermayeyle ayn› gemide de¤iliz, krizin cefas›n› biz çekmeyece¤iz” dedi ‹stanbul Halkevleri üyeleri 13 Ekim’de ‹stanbul Menkul K›ymetler Borsas› önünde bir bas›n aç›klamas› yaparak, krizin sorumlusunun halk olmad›¤›n› belirterek “Cefas›n› da biz çekmeyece¤iz” dedi. Halkevciler, eylemde “Krizin faturas›n› halk ödemeyecek, TÜS‹AD, AKP, ABD ödesin” yaz›l› bir pankart tafl›d›lar. Halkevleri 1. Bölge Temsilcisi Nuri Günay taraf›ndan yap›lan aç›klamada, sermaye sahiplerinin kârlar› azalmas›n diye iflsiz kalan, ifl bulamayan›n yine halk
oldu¤u ve egemenlerin krizin faturas›n› halka ödetmeye çal›flt›klar› belirtildi. Halkevciler, Baflbakan Tayyip Erdo¤an’›n “Hepimiz ayn› gemideyiz” sözüne at›fta bulunarak, “Biz ayr› gemilerin yolcular›y›z. Siz dünyay› ve ülkemizi sömüren bir avuç sermaye sahibinin gemisinin kaptan›s›n›z” dedi. “Bizler eme¤imizle, al›nterimizle geçinmeye çal›flan, ay sonunu nas›l getirece¤im diye kara kara düflünen, her gün elinizi cebimize att›¤›n›z halk›z” diyerek, Baflbakan’›n “biz” der-
ken kastetti¤inin patronlar oldu¤unu söylediler. Uygulanan politikalardan vazgeçilerek, “Borsan›n kapat›lmas›n›, halk›n çal›flma ve temel ihtiyaçlara eriflim hakk›n›n garanti alt›na al›nmas›n›” istediler. Günay son olarak; IMF, Dünya Bankas› gibi kurumlarla yap›lan anlaflmalar›n iptal edilerek, emekçilerin kat›l›m›yla halktan yana bir bütçe ve bir sosyal program oluflturulmas› gerekti¤ini ifade etti. Eylem, “Borsa Kapat›ls›n”, “Bu Halk Sat›l›k De¤il” sloganlar›yla sona erdi.
Amerikal›lar›n Daniska kadar akl› olayd› da, morg›ç yerine toki yapayd›lar. Bak, dünya kriz diye y›k›l›yor da, ne diyor Recep: “Bize bir fley olmaz.” Peki, “Bize bir fley olmaz” demekle ne kastediyor bu ulu (kambur ama 1.85) flahsiyet? Bize bir fley olmaz demekle, bize daha ne olsun, demeye getiriyor olabilir mi, sayg› duyar›z. Bize bir fley olmaz, hiçbir fley olmaz. ‹flsiz kal›r›z, aç kal›r›z, biilaç kal›r›z, elektriksiz, susuz kal›r›z… Yine de bir fley olmaz bize, maaflallah koç gibiyiz… demek istiyor olabilir. Bize bir fley olmaz, iki fley, üç fley olabilir. Bir tanecik fleyle mi kurtulacaz sand›n›z koskoca krizden. Bir kere flan›m›za yak›flmaz... diyor, olabilir. Bize bir fley olmaz, “size bir fley olur” demeye getiriyor olabilir. Dünyan›n en zengin baflbakanlar›ndan recepçi¤imize de bir fley olacak de¤il ya, sana gelen bana gelsin recebim, size olmas›n bize olsun. Bize bir fley olmaz, hamdolsun hükümetimiz tedbirin de daniskas›n› alm›flt›r. Bize bir fley olmaz, bunlar› milletimiz çok iyi biliyor (recep özdeyifli; ç›plak kral›n k›yafetlerini gören halk gibi, bunlar› bilen millet). Bize bir fley olmaz, attan düfltümdü hat›lard›n›z m›, nas›l kalkt›yd›m aya¤a, yaaaaa... Bize bir fley olmaz, olduran›n a¤z›n› burnunu da¤›t›r›z. Bize bir fley olmaz, o bir fley var ya o bir fley, anas›n› al›r da gider. Bize bir fley olmaz, Bush abimiz bizi korur, tövbe tövbe, Allah korur, töbe Allah’›m töbe, nerden akl›ma girmiflse… Bize bir fley olmaz, velev ki olur, o da olur, güzel olur. Bize bir fley olmaz, çünkü fleker de¤il Ramazan. Bize bir fley olmaz, olursa Avrupa Yakas›’ndaki Makbule’den olur. Bize bir fley olmaz, verilmifl sadakam›z var. Bize bir fley olmaz, gözleri vard›r görmezler, kulaklar› vard›r duymazlar, bir fleyleri vard›r olmazlar. Bize heç bir fley olamaz, “olmaz olmaz olmaaaaz, olmaz olmaz olmaaaaz, olmaz olmaz olmaaaaaaaaz yaaar yaaaaaar yaaaaaaar yaaaaaaaar...”