Kurtuluş Gazete sayı 0

Page 1

Sabahat, Fatma, Aysel:

Sıra kimde?

S

ınır ötesi harekatla AKP ve ordu işbirliğiyle girdiği yeni yolda Kürt sorununda çözüm değil, imha politikasının bir parçası olarak Kürt kadın milletvekillerine de saldırı yolunu seçmiş, özel hayatlarını didikler olmuş, kişiliklerini aşağılamaya yönelmiştir. Çeteci ve yolsuzluğa bulaşmış milletvekilleri yerine DTP'li kadınları terörist ilan ederek dokunulmazlık ve hapis tehditlerini savurmaktadır. Sayfa 3

Narsisizm ve komünizm

Chavez ilk kez kaybetti

nsanlar kimi durumlarda kendilerinin hesaplamadıkları ölçüde küçülüyorlar. Hele hele sosyalizm gibi insani bir davanın peşinde koştuğu iddiasında olanların amaçlarını unutup minik ya da yüce iktidar hırslarıyla içine sürüklendikleri durumları izlemek yaşanan benzer tüm deneyimlere karşın yine de akıl almaz görünüyor insana. İnsan taşıyıcısı olduğu amacı yüceltirken kendisini de onunla birlikte yüceltmeye eğilimlidir. Sayfa 2

A

BD'nin dünyaya nizam verme operasyonları arasında 2002 yılında bir darbeye kurban gitmişken halkın ayaklanması ve askerlerin bir kesiminin ondan yana tavır almasıyla iktidarını geri alıp o günden bu güne gidilen her seçimde halk desteğini artıran Chavez ilk kez %49 gibi küçük bir farkla kaybetti. Ancak 16 milyon seçmenin olduğu ülkede kaybedilen oy miktarı üç milyonu bulmakta. Sayfa 4

İ

KURTULUS BÜTÜN ÜLKELERİN İŞÇİLERİ ve EZİLEN HALKLARI BİRLEŞİN!

Kuzey kutbu eriyor

SAYI

0

Kuzey buz denizindeki buzulların 2040 yılında tamamen eriyeceği öngörüsü, bilim insanlarının yaptığı araştırmalar ve incelemeler sonrası daha da kısaldı. Eğer buz denizindeki buzullar tamamen erirse, deniz seviyesinin 6 metre yükselebileceği ve deniz kıyısındaki bir çok yerleşim alanının sular altında kalacağı iddia ediliyor.

17 Aralık Fiyatı 10 Ykr

Kurtuluş proletarya sosyalizmidir Yaşadığımız deneylerde ortaya çıkan çatışmaların ardında gizlenen gerçeklik sınıf temeline sahip olamamak ve bu doğrultuda yoğunlaşmış bir çabanın içinde olmamaktır

Genç-sen kuruldu

Çıkarken…

Üniversite öğrencilerinin 1,5 yı llık çalışmalarının sonucunda Türkiye’nin ilk Öğrenci Gençlik Sendikası Genç-Sen'in kurul du . ODTÜ Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen kurultaya yaklaşık 700 öğrenci katı ldı . Genel kurul, sendikanın amaç ve ilkeleri ile ilgili önergelerle devam etti. Zaman darlığı nedeniyle önergeler Temsilciler Meclisi’ne bırakılırken yapılan seçimler ile MYK belirlendi. 453 öğrencinin oy kullandığı seçimlerin ardından 13 kişilik MYK’ya Ufuk Göllü, Deniz Kantar, Umut Kocagöz, Gözde Mutlucan, Zeliha Kabataş, Kıvanç Eliaçık, Emrah Arıkuşu, Dilek Şahan, Dilek Demirel, Ozan Ersan, Simin Gürdal, Ozan Kaya .

Dünyayı yeniden anlamak için Dünya değişiyor. Sınıflar değişiyor ama çelişkiler değişimin yaratıcısı olarak yerlerinde duruyorlar. Ekim devrimi gezegenimizin ufkunda kızıl bir güneş olarak yükselmiş ve köhnemiş dünyayı altüst etmişti. Her şey sanki birden geriye döndü. Dünya geriye doğru değişti; Değişen dünyada dünyayı yeniden değiştirmek için yeniden anlamak gerekiyor. Tam 31 yıl önce proletarya sosyalizminin sancağını yükseltmek üzere Kurtuluş proletarya sosyalistlerini göreve çağırmıştı. Kurtuluş, çürümeye devam eden dünyada köreltilmeye çalışılan bilinçlerimizi yenileyerek bir kez daha göreve çağırıyor proletarya sosyalistlerini.

Yaşasın ABD!

Kurtuluş ezilenlerden yana taraf olacaktır Kurtuluş, işçi sınıfının, emekçilerin, ezilen halkların, gençlerin, kadınların Kurtuluş'u için mücadele edenlerin sesi olacaktır. Yani Kurtuluş, tarihinin emrettiği gibi ezilenler karşısında ikircimsiz taraflı bir gazete olacaktır. Kurtuluş işçi sınıfının sesi olacaktır Proletaryanın kurtuluşu kendi eseri olacaktır. Kurtuluş, komünistlerin, proletaryanın çıkarlarından ayrı bir çıkara sahip olmadıkları gerçeğini bir an bile unutmaksızın yayın hayatına devam edecektir. Kurtuluş, bugün artık "küreselleşme" diye nitelenen emperyalizmin egemen güç olduğu verili koşullarda Marksizm ve Leninizm'in ışığı, sınıfsız ve sömürüsüz bir topluma olan ihtiyacı ve inancı gereği işçi sınıfının Kurtuluş'u için mücadele edenlerin sesi olacaktır. Kurtuluş proletarya sosyalizminin temsilcisi olacaktır Kurtuluş unutulmaya yüz tutan proletarya sosyalizminin temsilcisi olmaya aday bir gazete olacaktır. Reel sosyalizmin çöküşünden bu yana uydurulan “sosyalizmin öldüğü” iddialarının karşısında bir sosyalizm anlayışı olarak sosyalist demokrasiyi esas alan bir gazete olacaktır. Kurtuluş proletarya enternasyonalizminin savunucusu olacaktır Komünizm hareketi ulusal ya da bölgesel bir olay değil dünya çapında proletaryanın ortak eylemidir. Uluslara, devletlere bölünmüş olsa da dünya proletaryası tek bir bütün oluşturur ve her bir ulusal müfrezesi kendisini dünya çapındaki mücadelenin bir parçası, ortağı olarak görür. Proletaryanın bu uluslar arası dayanışması ezilen halkların özgürlük mücadelesine verdiği destekle tamamlanır. TC somutunda Kürt halkının özgürlük mücadelesini desteklemek ve onunla mücadele biriliğini gerçekleştirmek proletarya enternasyonalizminin en temel kriterini oluşturur. Kurtuluş bu mücadele birliğinin savunucusu olacaktır. Kurtuluş ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkını hiçbir şarta bağlamaksızın savunmaya ve bunun için mücadeleye devam edecektir Kurtuluş bütün ulusların kendi kaderlerini tayin hakkının ayrı devlet kurma hakkı olarak anlaşılmasını demokrasinin en temel gereklerinden biri olarak kabul eder ve bu hakkın hiçbir baskı altında kalınmadan özgürce gerçekleşmesi için ezilen uluslarla en yakın dayanışmayı sürdürür. Kurtuluş işçi sınıfı hareketi ve sosyalist hareketin yeniden yapılandırılmasının ve birliğinin savunucusu olacaktır Kurtuluş, sosyalizmin ülke ve dünya çapında yediği darbeler sonucu savrulduğu geri mevzilerden çıkışının biricik çaresinin sosyalist demokrasi temelinde ve çoğulcu yapılanmalar çerçevesinde gerçekleşecek bir yeniden yapılanma ve işçi sınıfı hareketi ile buluşma sayesinde gerçekleşeceğine olan inançla, başka komünistlerle buluşmanın gerekli zeminlerinin yaratılması mücadelesini varoluş nedenlerinden biri olarak görecektir.

Bir fırsat daha kaçtı

Amaçlar ve hayaller

S

DP kurulurken ifade ettiği hiçbir amacın yanına yaklaşamadığı gibi, ÖDP içinde yaşananın aynısını daha çirkin biçimler içinde tekrarlamaya sürüklendi. Beş yıl boyunca ancak amaçlarının hayalini görmekle idare etmiş olan SDP'deki reel sosyalizme saplanmış egemen klik de, birkaç cinsel taciz vakasını örtbas etme girişimleri etrafında kendini saflaştırarak, züccaciye dükkanında dolaşan fil gibi partinin içini altüst etmiş ve başarının sırrının “yabancı unsurlardan” kurtulmak olduğu bilinciyle tacize karşı olanları kendi günahlarını örtbas edebilmek için, liberal, reformist ve sosyal şoven ilan edip, önce Kurtuluş’u bir kez daha böldükten sonra “partiyi ele geçirmenin” mutluluğunu yaşamaya başlamıştır. Sayfa 2

DP ÖDP'deki “hatalardan” kimi dersler çıkarıldığı savıyla kuruldu. Ne kadar ders çıkarıldığı bugün artık ciddi bir tartışma konusu haline gelmiş olsa da, ÖDP'nin sahip olamadığı bir şansa sahip oldu: Oluşturulan blok ile seçim vesilesiyle dogan bir hareketlilik üzerinde kuruldu ve blokun kendisini seçim sonrasında da devam ettirmek amacında olması dolaysıyla bu hareketliliği sürekli kılma imkanını yakalamıştı. Ne var ki, iki aylık seçim kampanyasını daha sonradan neredeyse bir parti çizgisi haline gelecek ve halen sürmekte olan “HADEP'in ne yapacağını ve ne diyeceğini bekleme” tavrı izledi. Ve böylece SDP bütün “iyiliklerine” karşın zaman içerisinde ÖDP'den beter bir konuma nesnel olarak sürüklenmiş oldu.

S

AB Türkiye'ye “katılım” yerine “müzakere” verdi

F

ransa başbakanı Sarkozy'nin teklifiyle AB zirvesi sonuç bildirisinde Türkiye Türkiye'yle görüşmelere devam edilmesinden söz edilirken katılımdan söz edilmedi. Daha önceki taslakta yer alan katılım ifadesi Sarkozy'nin teklifi ile bildirgeden çıkarıldı. Mahalle kavgasına tutuşanlar gibi duruma sinirlenen Erdoğan Sarkozy için “iki yüzlü” derken, geri kalmayan TÜSİAD'da Fransa'nın tavrını patolojik olarak niteledi. Erdoğan ve TÜSİAD Fransa'ya saldırırken unutmaktadırlar ki, bu tek başına Fransa'nın işi değildir. Alman başbakanının desteğinin de onun yanında olduğu bilinen gerçektir. Yani AB'nin ana ekseni bu tutumu almaktadır. Ayrıca Avusturya çok öncelerden beri TC'nin üyeliğine karşı olduğunu ortaya koymaktadır. Hollanda ve Danimarka'nın da TC için iyi rüyalar görmediği bilinen gerçektir. Yani sorun Sarkozy'nin patolojik ruh halinde değil AB'nin ağırlıklı kesiminin politikalarında yatmaktadır.

Kurtuluş kadın özgürlüğünün savunucusu olacaktır Kurtuluş, kadınların kurtuluşunun yalnızca erkeklerin kadınlar üstündeki egemenliğiyle değil, tüm iktidar biçimleriyle de mücadeleyi gerektirdiğine olan inançla kadınların cins olarak ezilmişliği ve örgütlenmelerinin devletten, sermayeden ve karma örgütlerden de bağımsızlığından yana olacak, erkeklerden ve erkek egemenliğinden bağımsız Kadın kurtuluş hareketinin taleplerini esas alacaktır. Kurtuluş doğa insan uyumunun varoluş koşulumuz olduğuna inanır Kurtuluş, insanın doğaya egemen olması, onu sadece bir tüketim nesnesi ya da istediği gibi

SAYFA 01

Dağlıca'da on iki askerin öldürülmesi sonrası bizzat MGK tarafından yükseltilen şovenizmin doğal hedefleri arasında sosyalistler de yer aldı. Ezenle ezilenin mücadelesinde tarihsel olarak ezilenlerin yanında saf tutan sosyalistlere yönelen böyle bir tepki, anlaşılabilir bir şey. Ancak anlaşılması gerçekten zor olan ise bir kısım “sosyalist” çevrenin yaşanan bu ve buna benzer olaylar karşısındaki tutumları. Sayfa 2

Sınır berisi operasyonlar

Kürt halkını yıldıramaz Aylar boyu sınır ötesi operasyon yapılacağı teranesi sürdürüldü. Kışa yaklaşırken de malum teskere çıktı. Genelkurmay talimatıyla yayın yapan medya öyle bir hava yarattı ki, sanki TC ordusu sınırın öbür tarafında duman attırıyordu. Ama gördük ki, operasyonların esası sınır berisinde sürdürüldü. Sayfa 3

TC böyle durumlar karşısında halkı oyalamak için esip savurmakta sonra da zafer kazanılmış ve mesele kalmamış gibi davranmakta pek maharetli davranmaktadır. Çuval olayında da öyle oldu. Öyle öfkeliydiler ki, ABD “özür dilemek zorunda kaldı!” Ne var ki, Özür dilediği söylenen ABD çuvalcı subaylarının hepsini terfi ettirirken, çuvallanan Türk subaylarının da hepsi birer birer emekli oldular. TC, AB'ye girmek istediğini unutmakta ve sanki AB TC'ye girecekmiş gibi orada geçerli olan kuralları kendi lehine esnetmeye kalkışmaktadır. Ekonomik gelir düşüklüğü, işsizlik, ermeni sorunu, Kürt sorunu vb kamburlar atılmadan ve işgal altında tutulan Kıbrıs topraklarından yani AB topraklarından çekilmeden AB'nin TC'ye kapıdan içeri adım attırmaya niyeti olmadığı çoktan ortaya çıkmıştır. Son alınan karar da bunun açık ifadesini oluşturmaktadır.

istismar edebileceği üretici güç olarak görme anlayışına karşı, doğanın dengesini bozmaya yönelik her girişimin insanın kendi varoluş koşullarını yok etmesi anlamına geldiğinden, doğaya egemenlik anlayışına karşı onunla uyum anlayışını savunur ve bunun için mücadele eder. Kurtuluş, emperyalizme, oligarşiye, faşizme, şovenizme, ırkçılığa, cinsel yönelimlerinden ve inançlarından dolayı insanların baskı görmelerine ve her türlü ayırımcılığa karşı mücadelenin başarısının, insanın insanı ezmediği bir dünyanın yaratılmasının bireysel ve toplumsal düzeyde bugünden başlayacak değişim ve dönüşümlerle kapitalizmin tümden inkarı ve onun her ilişkisine alternatif olabilecek

bir ilişkiler sistemi yaratma temelinde mümkün olduğuna inanır. Bunu yapmaya yetenekli tek sınıfın proletarya olduğunu bilir ve ilan eder. Kurtuluş, sosyalist demokrasiyi kendi hayatına uygulanacak sosyalizm anlayışı olarak benimser. Kurtuluş, çoğulcu, örgütlenme özgürlüğünü esas alan, koalisyon fikriyatına dayanan, pozitif ayırımcı, temsili demokrasi ile doğrudan demokrasinin birleştirilmesi ve giderek bir yönetim biçimi olarak demokrasinin tümden ortadan kaldırılmasına inanır ve bu ilişkilerin bugünden kurulmaya başlanmasını savunur. Yıkılan sosyalizmin, sosyalizm dışı, ezen ezilen ilişkilerine dayalı bir ilişkiler sistemi olduğu

bilinciyle buradan taşınacak hiçbir ilişkiyi tarihsel miras olarak kabul etmez. Komünistlerin, “zaruretlerin gereği”olarak “geçici”diye sosyalizme monte ettikleri ve zaruretlerin hiç bitmemesi nedeniyle sosyalizmin tamamlayıcı parçası haline getirdikleri toplum üzerinde yükselen devlet aygıtlarını ve işçi sınıfını sadece üretim göreviyle sınırlayarak kapitalizm altında yaşanan yabancılaşmanın tekrarına yol açacak hiçbir ilişki ve mantığı kabul etmez. Rekabeti reddeden ve dayanışma temeline dayalı ilişkileri bugünden kurmak için omuz omuza...


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.