Kurtuluş Gazete Say-1

Page 1

AKP sağlığımızı da satıyor

Demokratik lise istiyoruz

Halkı kamu hizmetlerinden yoksunluğa terk eden politikaların yanında, yoksullara sadaka anlayışı ile, yaygın tüketim malı dağıtımını belediyeler aracılığı ile hızlandıran; diğer yandan İslamcı dernekleri de yine bu amaç doğrultusunda kullanan AKP, öte yandan sağlık hizmetlerini piyasalaştırmanın telaşında. Aşamalı olarak özelleştirilmesi öngörülen iki alandan biri eğitim, diğeri ise sağlık. >> Sayfa 3

evrimci Liseliler 26.01.2008 günü Galatasaray Meydanı'nda gerçekleştirdikleri bir basın açıklamasıyla sömestr tatiline girerken eğitim haklarının gasp edildiğini söylediler. Yetkililerin başarılı bir yarıyıl geride bırakıldı söylemine karşı çıkan liseliler eylemde, “Demokratik lise istiyoruz” yazılı bir pankart açtılar. Devrimci Liseliler adına basın açıklamasını Sezen Çolak okudu. >> Sayfa 4

George Habaş’ı kaybettik

D

KURTULUS BÜTÜN ÜLKELERİN İŞÇİLERİ ve EZİLEN HALKLARI BİRLEŞİN!

SAYI

01 4-18 Şubat Fiyatı 1 YTL

F

ilistin halkının El Hekimi (doktoru, bilgesi) ya da Abu Maysa yaşama gözlerini yumdu! Filistin halkının liderlerinden ve direnişin sembollerinden, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) kurucularından George Habaş, 26.01.2008 tarihinde 1992'den beri sürgünde yaşadığı Ürdün'de yaşamını yitirdiği haberini dünya basınına FHKC'nin efsanevi kadın gerillası Leyla Khalid bildirdi. >> Sayfa 6

Yeniden Sosyalist Kuruluş Meclisi kuruldu Yaşanan istifalar sonucunda SDP'nin birçok İl Örgütü tamamen kapanırken, bazı illerde de kongreye gitmesi bekleniyor. Partiden istifa edenler ise, gerçekleştirdikleri iki büyük toplantı sonucunda kendilerine Yeniden Sosyalist Kuruluş Meclisi adını verdiler. >> Sayfa 2

Onlar engerekler ve çıyanlardır Susurlukçular, Saunacılar, yüzbaşılar vs vs.. ve şimdi de Ergenekon. Gün geçmiyor ki, yeni bir çeteyle daha tanışmayalım. “Bunlar engerekler ve çiyanlardır, ekmeğimize aşimıza göz koyanlardır” diye çok önceden haber vermişti Ahmed Arif. Daha kim bilir ne çok engerek var bu çürümüşlüğün altında!

Her ülkeye iç savaş örgütleri

Ekolojide

İkinci paylaşım savaşının ardından prestij kazanan komünizmin geriletilebilmesi için ABD denetimi altındaki ülkelerde Nato aracılığıyla iç savaş örgütleri kurdu. İlki bunlara genel bir ad gibi yakışan ve İtalyan Komünist partisinin etkinliğini kırmak için oluşturulan Gladio idi.

Marx ve Engels Bazı çevreci teorisyenlerin iddialarının aksine, Marx ve Engels insanlığın doğayla olan ilişkisinin farkında ve ona son derece saygılı idiler. Ve onlar, sosyalizm için ekolojik sürdürülebilirliğin bir zorunluluk olduğunun farkındaydılar. John Bellamy Foster ve Marksist Paul Burkett, bu konuyu, “Marks ve Engels'in İhmal Edilmiş Yazıları” üzerine yazdıkları kitap ve makalelerinde incelemişlerdir. >> Sayfa 7

Devletin kendisi derin Türkiye'de varlığı bile bir zaman kabul edilmeyen ve sonrasında normal bir devlet kurumuymuş gibi Özel Harp Dairesi adı altında legalize edilen gizli savaş örgütleri, Süleyman Demirel döneminde doğal ve esasında da bunun devletin kendisi olduğu şeklinde açıklanmaya kalkışıldı.

Çeteleri temizleyelim Geçtiğimiz yıllarda da çeşitli çeteler yakalandı, muhtelif suikastler düzenlendi ama kamuoyunu tatmine yönelik birkaç tutuklamanın ötesinde hiçbir adım atılamadı. Bu nedenle, “temizlenmesi gerekenler” temizlenirken boş umutlara kapılmamak gerekir. Bu elbette çetelerin arkasının bırakılması anlamına gelmez. Tam tersine Mustafa Suphilerden başlayarak hiçbir cinayet unutulmamalı, hiçbir çetenin peşi bırakılmama, bu politik çalışmanın en asli öğelerinden biri olarak sürekli gündemde tutulmalıdır.

Kürtlere kim

mesafe koymuş?

>> Sayfa 5

İşçi sınıfı en devrimci sınıftır Sovyetler Birliğindeki bürokratik rejimin çöküşünün ardından neoliberalizm güçlü bir ideolojik saldırıya geçti. Bu saldırı “solcu”larda da etkisini gösterdi. İşçi sınıfı artık eski sınıf değildi. Sisteme entegre olmuştu ve Marks'ın ünlü sözü, “ işçi sınıfının zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi yoktur. Ancak kazanılacak bir dünya vardır.” geçerliliğini yitirmişti. İşçi sınıfının kaybedecek şeyleri vardı!

Mahir Sayın’ın yazısı >> Sayfa 5’te

YÖRSAN ürünlerini kullanmayın 1990'lı yılların başına kadar neredeyse küçük bir azınlık durumunda olan, siyasetteki temsiliyeti %3-5'leri geçmeyen siyasal İslam, çoğunlukla Anadolu'da küçük esnaf üzerinden örgütlenen; hak, adalet, alın teri gibi kavramları sık kullanan bir çevre idi. Bunlar büyük kapitalist şirketleri imansız, çoğunlukla mason, hak-hukuk bilmez güçler olarak gösteren bir ajitasyonu da eksik etmezlerdi.

Hafız Sengir’in yazısı >> Sayfa 3’te

Davutpaşa’da ruhsatsız cinayet Patlayan “plastik atölyesinin” altından aslında sigortasız, kayıt dışı, iş güvencesi olmayan kocaman bir işçi sınıfı çıkmıştı. Kayıt dışı işyeri, kayıt dışı işçiler, kayıt dışı bir yaşam...

Ortaya çıkan blanço korkunç Türkiye, Zeytunburnu İlçesine bağlı Davutpaşa, Çifte Havuzlar Caddesi'nde gerçekleşen bir patlama sonucu yine sarsıldı. Yine gazeteler olayı manşetlerine taşıdılar. Yine yetkililerden açıklamalar geldi. Çünkü yine devasa bir iş cinayeti yaşanmıştı. Tuzla Tersanesi'nde 7 ayda 13 çalışanın ölmesinin ardından bu kez Davutpaşa'daki patlamada 23 işçi yaşamını yitirmiş, 114 kişi yaralanmıştı.

Plastik atölyesinde fişek İstanbul Davutpaşa'daki 5 katlı iş merkezinin dördüncü katında, kaçak çalışan kot yıkama atölyesinde meydana gelen kazan patlaması sonucu yangın çıktı. Alevler, bir anda çatıyı sardı. Çevredekiler kat otoparkına ve camlara çıkarak olan biteni izlemeye başladı. Ancak tam bu arada binanın en üst katında bulunan ve 2 yıldır “plastik atölyesi” adı altında yine kaçak olarak havai fişek ve maytap üreten işyerinin atölyesinde, ikinci bir patlama meydana geldi. >> Sayfa 4

Aleviler geçit vermedi SAYFA 01

>> Sayfa 4

Gündemden sonra çıkan Toplumsal demokrasi, Yaşamda Demokrasi ve Gerçek Demokrasi gazeteleri yayınevi bulma zorluğu karşısında yayınevimiz Erginbay Yayıncılıktan çıkarılmış ve sorumluluğunu gazetemizin sahibi ve sorumlu yazıişleri müdürlüğünü yapan Hüseyin Bektaş yürütmüştür. Kimimiz nutuk attı, kimimiz andıçlandı, kimimiz öldü bu dava için! Şimdiye kadar verilen 300.000 YTL'lik para cezasının yanında işte yoldaşımız hakkında açılan davalar, işte dayanışma! >> Sayfa 4

28 Kanunisaniyi

unutma! 28 Ocak 1921 TC tarihinin henüz başlamadan yoldaşlarımızın kanına bulanan sayfasına işaret eder. Onun için unutlumaması gerekir. Onun için şöyle yazdı Büyük şair: “1921 / Kanunisani 28 / Karadeniz / Burjuvazi / Biz / Onbeş kasap çengelinde sallanan / Onbeş kesik baş / Onbeş arkadaş / Yoldaş / Bunların sen isimlerini aklında tutma / fakat / 28 Kanunisaniyi unutma” N.Hikmet >> Sayfa 2


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.