ÖZGÜR GELECEK YOLUNDA
umutyayimcilik@ttnet.net.tr
Say›: 2005-23
34
*Y›l:2 *4-17 Kas›m 2005 *Fiyat›: 75 YKr ISSN:1303-9350
Çürük düzende sa¤lam çark olmaz! D‹SK, sistemin “Truva at›” OLMAYA DEVAM ED‹YOR! ‹flte D‹SK’in 14-15 Ekim’de Abant’ta, “solu iktidara tafl›ma” hedefiyle gerçeklefltirdi¤i toplant› da özde bu amaca hizmet etmektedir. Süleyman Çelebi bu toplant›da, devletten, partilerden ve sermayeden “ba¤›ms›z” olduklar›n› söyleyerek, koca bir yalan atm›flt›r ortaya. Çünkü baflta bizzat kendisi y›llardan beri CHP delegesidir ve “alternatif aray›fl›”n›n özünde yatan da büyük ölçüde burada
yaflanan sorunlard›r! Bu deklarasyonu sondan bafllayarak de¤erlendirecek olursak, D‹SK’in buradaki rolü çok aç›kt›r ki, “kolaylaflt›r›c›” olmak de¤il, sol söylemlerin ard›na s›¤›narak, iflçi-emekçileri sisteme peflkefl çekmek, var olan mevcut hak k›r›nt›lar›n›n da ellerinden al›nmas›n› sa¤layarak, emekçi y›¤›nlar›n giderek artan hoflnutsuzlu¤unu sistem içinde eritmektir. Sayfa 3
Kamuoyu son günlerde Malatya Çocuk Esirgeme Kurumu’nda yaflananlar› tart›fl›rken, Devlet Bakan› Nimet Çubukçu sorumlulu¤u kendi üstünden atmak için “sistem sorunu var” dese de, sistemin iflleyiflini bilenler, sadece bu sorunda de¤il, sistemin bir bütün olarak hangi parças›ndan ele al›rsak alal›m, elde kald›¤›n›, iler tutar yan› olmad›¤›n› y›llard›r dile getiriyorlar. ‹flte çürük düzenin bozuk parçalar›ndan son birkaç örnek: ✔ AB’ye üyeli¤ine haz›rl›k kapsam›nda ç›kar›lan yasalardan ve tar›m›n tasfiyesinden en büyük zarar› gören/daha fazlas›n› da görecek olan köylüler, Uflak Eflme’de, Antalya Korkuteli Bayatbademi’nde, Bolu Çaygökp›nar’da, ülkenin birçok yerinde jandarman›n coplu, dipçikli sald›r›lar›na ra¤men topraklar›n› ve hayatlar›n› koruman›n mücadelesini veriyorlar. ✔ Malatya’da ortaya ç›kan tabloyu “vahflet” olarak niteleyen, çoktan beridir bildi¤i bu durum karfl›s›nda sevgi gösterileri yaparak durumu kurtarabilece¤ini zanneden devlet, yaratt›¤› enkaz›n alt›ndan ç›ka-
m›yor. ✔ TMY Tasar›s› ile hakk›n› arayan›, sesini ç›karan› “terörist” ilan etmek isteyen devlet, Ankara’da YÖK’e karfl› ç›karak, paras›z e¤itim hakk›n› isteyen ö¤rencilere, Gönen’de, Çorlu’da sendika hakk›n› isteyen iflçilere sald›rmaktan geri durmuyor. ✔ Hapishanelerde uygulad›¤› tecritle yüzleri bulan ölümlere neden olan devlet, uydurma ve komik gerekçelerle tutsaklar› yal›t›p, yaln›zlaflt›rarak teslim almay› ve kifliliksizlefltirmeyi hedefliyor. ✔ Her y›l oldu¤u gibi bu y›l da, yap›lan 2006 bütçesi halka hizmet etmekten çok IMF’nin emirlerini yerine getirme içeri¤iyle, özellefltirme ve tar›m›n tasfiyesi politikalar›yla daha fazla yoksulluk ve daha fazla iflsizlik getiriyor. ✔ Ülkemizdeki sistemin bu t›kan›kl›¤›n benzerini yaflayan Filipinler’de faflist Arroyo rejiminin halka ve ilerici-devrimci öncülerine yönelik sald›r›lar› ard› arkas› kesilmeksizin devam ediyor.
Karanl›¤›n sözcüleri güneflten her zaman korkarlar! on birkaç ayd›r dikkat çekici bir biçimde, emperyalist karargahlardan komünist önderler flahs›nda komünist ideolojiye yönelik karalama amaçl› aç›klamalar ve yay›nlar yap›lmaya baflland›. Emperyalist burjuvazinin ideologlar› ve kalemflörleri öteden beridir bilinen karalama ve yalanlar›na, eski bildik manipülasyonlara yeniden baflvuruyorlar. Ancak son aylarda bu aç›klamalar› s›kl›kla yapmalar› ve piyasaya yeni yeni yay›nlar sürmeleri bize, ister
S
istemez “hangi da¤da kurt öldü?” sorusunu sorduruyor. Öyle ya bu emperyalist karargahlarda üretilen ideolojik sald›r›lara göre, ideolojiler ölmüfltü(!?), s›n›f mücadelesi ortadan kalkm›flt›(!?), yeni bir dünya düzeni kurulmufltu(!?) Kuflkusuz ki, yukar›da ifade ettiklerimiz do¤ru de¤ildi. Emperyalist burjuvazinin iflçi s›n›f› ve ezilen dünya halklar›n›n devrim ve sosyalizm alternatifine karfl› girifltikleri
karfl› devrimci sald›rganl›¤›n ideolojik argümanlar›n› içeriyordu bu kavramlar. T›pk› komünist önderler flahs›nda komünist ideolojiye karfl› giriflilen sald›r›larda oldu¤u gibi bu sald›r›lar da ayn› merkezlerin, ayn› ideolojik dünya görüflünün ürünüydü. Bu anlam›yla tekrar bu sald›r›lar›n içeri¤ini deflifre etmekten ziyade, asl›nda bu söylemlerin neden bu dönem art›r›ld›¤›n›n üzerinde durmak daha yararl› olacakt›r. Sayfa 16-17-18-19