OGYIK46

Page 1

ÖZGÜR GELECEK YOLUNDA

www.iscikoylu.org umutyayimcilik@ttnet.net.tr

Say›: 2006-09

46

*Y›l:2 *21 Nisan-4 May›s 2006 *Fiyat›: 1 YTL *ISSN:1303-9350

Da¤larda yak›lan isyan atefllerini flehirlerde büyütmeye...

Ayfer’den Ayfer’e büyüyen direnifl çizgisini

1 May›s alanlar›na tafl›yal›m! ‹flçilerin her geçen gün daha zor koflullarda çal›flmaya mahkum edildi¤i; köylülerin üretemez hale getirildi¤i; gençli¤in gelece¤inin elinden al›n›p bir avuç “tuzu kuru”ya peflkefl çekildi¤i; emekçi halk›m›za reva görülenin “sabretmek” oldu¤u bu çark› bozuk düzende can›n› halk› için feda eden, bu yolda yaflay›p bu yolda ölen Dilek Polat yoldafl›n yakt›¤› atefli 1 May›s alan›nda harlayal›m!

Özgürlük, bedelinin ödendi¤i yerdedir:

fiehitlerimizi anmay› günümüzün güncel silah› haline getirmek onlar›n ideallerine sahip ç›kmakt›r. Dosta ve düflmana en güçlü mesajlar›n verildi¤i kürsüler olan tarihsel günlerde (24 Nisan, 1 May›s, 18 May›s vb.) flehit düflen yoldafl›m›z flahs›nda, bütün flehitlerimize verdi¤imiz devrim sözü bir kez daha tekrarlanmal› ve zafer and›m›z alanlarda tekrarlanmal›d›r. Dilek yoldafl, bayra¤› sadece düflman›n müstahkem mevkilerine de¤il, ayn› zamanda bütün yoldafllar›n›n tek tek ayaklar›n›n dibine de dikmifltir. Herkes onu eline al›p, lay›k oldu¤u biçimde tafl›makla yükümlü oldu¤unu unutmamal›d›r.

Emperyalizmin Filistin’den Irak’a olanca sald›rganl›¤›n› kufland›¤›, ezilen halklara kan, gözyafl› ve sömürüden baflka bir fley sunmad›¤› dünyam›zda, egemenlerin tüm "güç gösterisi"ne ra¤men madalyonun bir de "gösterilmeyen yüzü" var. Ülkemiz hakim s›n›flar›n›n özellefltirmelerle, birbiri ard›na geçirilen sald›r› yasalar›yla hayat›n› her geçen gün daha zor-

laflt›rd›¤›, "çaresizli¤e" mahkum etmeye çal›flt›¤› emekçi halk›m›z›n "görülmek istenmeyen öfkesi" var. "‹deolojiler bitti, sosyalizm öldü" denilen günlerde ömrünü ve can›n› s›n›f mücadelesinden yana ortaya koyanlar var. Sokak ortas›nda çocuklar› vurulan Kürt halk›n›n, evleri bafllar›na y›k›lan yoksullar›n, gelece¤i çal›nan halk gençli¤inin, sigortas›z çal›flt›klar› fabrika-

larda yanarak ölen iflçi kad›nlar›n, üretemez hale getirilen köylülerin, en kötü koflullarda çal›flmaya mahkum edilen, eme¤inin karfl›l›¤›n› alamayan iflçilerin söyleyecekleri var! Gün, hep birlikte sesimizi yükseltme, davay› sahiplenme, genç ömürlerini devrim u¤runa feda edenlerin mücadelesini yükseltme günüdür!

Gün, 7 Nisan tarihinde Ordu’da devrimci bir eylem haz›rl›¤›ndayken üzerindeki bomban›n patlamas› sonucu flehit düflen Dilek Polat yoldafl›n, Ayfer’den Ayfer’e uzanan direnifl çizgisini büyütmenin ve ço¤altman›n günüdür. Gün, O’nun cüretini, ›srar›n› çok daha büyük ad›mlar ve at›l›mlarla ileriye tafl›man›n günüdür.


6 AYLIK: 10.200.000

1 YILLIK: 20.400.000

NOT: ‹stedi¤iniz süreye denk gelen oranda paray› hesap numaralar›m›za yat›rarak banka dekontunu yay›nevimize fakslay›n›z ya da postalay›n›z. Abonelik ücretine posta masraflar› dahildir.

‹LAN

senin sesin! OKU-OKUT! ABONE OL! ABONE BUL!

ABONEL‹K fiARTLARI

işçi-köylü

ORHAN YALÇINKAYA´y› gören ve tan›yanlar›n afla¤›daki telefon numaras›na haber vermeleri rica olunur. En son Barcelona´da görülmüfltür. 0049 176 206 64 762 Aziz Özcan


3

46

21 Nisan-4 Mayıs 2006

Nükleer Santraller ve Türkiye gerçe¤i Türkiye bir yandan Tuzla’daki zehirli at›klar ile, di¤er yandan Çernobil’in etkileri ile bo¤uflurken, nükleer santral yap›m yeri olarak Sinop belirlendi. Nükleer santraller ile ilgili ilk etütlerin 1968-1970 y›llar› aras›nda yap›lan ülkemizde, bu çal›flmalara Çernobil kazas›n›n yaratt›¤› tepki sonras› ara verilmiflti. Ancak özellikle emperyalist ülkelerin bu zehirli at›klar› kendi ülke topraklar›ndan ç›karmak istemesi üzerine Türkiye’de nükleer santral çal›flmalar› tekrar gündeme geldi. Yine Tuzla’da Orhanl› beldesine ba¤l› De¤irmentepe mevkiinde ortaya ç›kan zehirli varillerle birleflince konu, ülke gündeminde tart›fl›l›r hale geldi. Burjuva-feodal bas›n›n sayfalar›nda bile bir yandan Tuzla’da ortaya ç›kan variller, di¤er yandan özellikle Karadeniz Bölgesi’nde Çernobil’in etkileri üzerine araflt›rmalar sayfa sayfa yay›nlanmaya bafllad›. Yine ayn› günlerde “Türkiye’nin devleri” yapt›klar› bir toplant› ile Santral için adresi Sinop olarak belirledi. 10 holdingin Enerji Bakan› Hilmi Güler ile biraraya geldi¤i toplant›n›n, tam da Çernobil üzerine araflt›rmalar›n gazete manfletlerini süsledi¤i ve Tuzla’da varillerin ortaya ç›kt›¤› günlerde yap›lmas› da ayr› bir mizansen oluflturdu. Varillerin sahibi fabrikan›n ad›n›n ortaya ç›kmas› üzerine aç›klama yapan Çevre ve Orman Bakan› Osman Pepe ise “variller paragöz bir sanayicinin” diyerek devletin olay›n üzerine gidece¤i mesaj›n› vermekle yetindi.

Nükleer Enerji güvenli enerji midir? Nükleer Enerji, belirli özellikleri tafl›yan radyoaktif elementlerin uygun koflullarda füzyona u¤rat›lmas› s›ras›nda ç›kan yüksek enerjinin kullan›m›na dayanmaktad›r. Ancak bu enerji faktöründen öte, emperyalist devletlerin nükleer teknolojiye ilgisinin nedeni, nükleer güçte bombalar›n (atom ve hidrojen bombalar› gibi) yap›lmas›na olanak sa¤lamas›d›r. Ancak geliflen teknoloji, yeni konvansiyonel silahlar ve balistik füzelerin yap›lmas›, nükleer bombalar›n “kullan›m koflullar›n›n” darl›¤›, nükleer enerjinin k›sa ve uzun vadede pahal› bir enerji olmas› emperyalistleri yeni aray›fllara itmifltir. Radyoaktif elementlerden enerji üretimi ilk keflfedildi¤i zaman, çok cazip bir yöntem olarak benimsenmiflti. ABD baflta olmak üzere pek çok ülkeye 450 kadar santral kurulmufltu. Bu aray›fl›n sonunda emperyalist ülkeler yeni nükleer projelerini iptal ederek, var olanlar›n bir k›sm›n› kapatarak vazgeçmeye bafllad›klar› nükleer santralleri az geliflmifl ülkelere kayd›rmaya bafllad›lar. Bu kayd›rma çal›flmas›ndan elbette ki Türkiye’de nasibini ald›. Gerek II. Emperyalist Paylafl›m Savafl›’nda Hiroflima ve Nagazaki’ye at›lan atom bombalar›n›n etkisiyle dünya ilk defa radyasyonun etkilerini görülmesi, gerekse de sonraki süreçte nükleer silahlanman›n artmas› bu savafldan sonra tüm dünya kamuoyunun nükleer silahlara tepkisine neden oldu. 1986 y›l›nda Çernobil Nükleer Santrali’ndeki kazayla birlikte bu duyarl›l›k daha da artt›.

Çernobil’in ard›ndan… Nükleer santrallerin güvenli¤i yak›ndan incelendi¤inde asl›nda güvenlik sorunlar›n›n çözülmemifl oldu¤u görülecektir. Çok karmafl›k bir yap›ya sahip olan bu santrallerde rutin olarak s›z›nt› olmas› muhtemeldir. Yaflanan deneyimler kaza riskinin hiç de az olmad›¤›n› göstermektedir. ‹kincisi bu santrallerin at›klar›n›n saklanmas› konusunda günümüz teknolojisi güvenli bir çözüm bulamam›flt›r. Türkiye aç›s›ndan bak›ld›¤›nda ise durum çok daha vahimdir. Türk egemen s›n›flar›n›n halk›n sa¤l›¤›n› hiçe sayd›¤› ve sadece kâr h›rs› ile hareket etti¤i ortadad›r. Çernobil facias›n›n ard›ndan “Radyoaktif çay daha lezzetlidir” diyen Turgut Özal; “Biraz radyasyon

iyidir” sözlerini sarfeden H. Cahit Aral (Sanayi ve Ticaret Bakan›) bu konudaki en vahim örneklerdir. Ve bu kaza sonras›nda Türkiye’de yaflanan ve yaflanmaya devam eden olaylar da herkes taraf›ndan bilinmektedir. Yap›lan araflt›rmalara göre 2016 y›l›na kadar patlaman›n Türkiye üzerindeki etkisine dair net bir fley söylemek mümkün de¤ilken, Çernobil’den önce Ordu’daki kanser vakalar›n›n 16, Çernobil’den sonra ise 1763 oldu¤unu söylemek yeterli bir veri olabilecek durumdad›r. Sadece Ordu de¤il tüm Karadeniz Bölgesi’nde kanser vakalar›nda son y›llarda bir art›fl gözlemlenmektedir. Bir insan›n normalin üstünde radyasyona maruz kalmas› miktara ba¤l› olarak sakat do¤umlardan kansere, hatta ani ölümlere neden olmaktad›r. ‹nsan›n radyasyondan etkilenmesi için sadece direkt maruz kalmas› gerekmemektedir. Su buhar› ile bulutlara, oradan yeryüzünün herhangi bir yerine tafl›nabilmektedir. Bu flekilde besin zincirine giren yüksek radyasyon, bitkilere, hayvanlara ve onlar› tüketen insanlara kadar ulaflabilmektedir. Tuzla’daki zehirli varillerin ortaya ç›kmas›ndan sonra yaflanacak en büyük tehlikelerden biri de budur.

Zararl› at›klar yar›-sömürgelere… Yüksek radyasyonun çevreye ve insana bulaflmas› direkt nükleer santrallerdeki s›z›nt› veya

ça radyasyon biriktirir. Bunun, d›flar› s›zmamas› gerekir. Halbuki her sanayi tesisinde kaza olas›l›¤› vard›r. Nükleer reaktörlerin de ufak tefek kaza sonucu radyasyon s›zd›rmas›, çevre sa¤l›k sorunlar›na neden olmas› kaç›n›lmazd›r. Nitekim bunun birçok örne¤i var. En geliflmifl ülkelerdekilerde dahil olmak üzere yüzlerce santralde bugüne kadar s›z›nt› oldu. Nükleer endüstri bu kazalar› saklamaya çal›flt›. Saklayamad›klar›n› yalanlad›. Çünkü dünya kamuoyu, 1960’lardan itibaren nükleer silahlar karfl›s›nda dehflete kap›ld›kça, radyasyonun zararlar› anlafl›ld›kça, nükleer santrale karfl› güvensizlik duymaya bafllad›. Nükleer endüstri kendini savunmaya çal›fl›rken, nükleer teknolojiyi sanki kazalardan ar›nm›fl gibi gösterdi.” Nükleer santrallere sahip birçok ülke, bu at›klardan kurtulmak için yasal veya illegal yollardan, Türkiye, Tayvan ve Afrika ülkelerini depo olarak kullanmaya çal›fl›yor. Süleyman Demirel’in de dan›flman› olan, Atom Enerjisi Kurumu eski Baflkan› Prof Dr. Ahmet Yüksel Özemre’nin iddias›na göre; “Almanya’dan getirilen 1500 tonluk tehlikeli radyoaktif at›k, para karfl›l›¤›; Isparta Göltafl Çimento Fabrikas› ile Konya’daki sanayi tesislerinde yak›larak imha edilmifltir. Sinop civar›nda denizin içinde bulunan radyoaktif at›k varilleri; nükleer at›klardan kur-

Nükleer enerji kullan›m› ülkemiz egemenleri taraf›ndan emperyalist dayatmalar›n bir sonucu olarak gündemleflmektedir. Çünkü bu yolla hem emperyalistlerle ba¤›ml›l›k iliflkileri geliflecek, hem nükleer silah yapma potansiyeli ile komflu ülkeler üzerinde bir bask› arac› ele geçirilmifl olacakt›r. kazalarla olmaz. Bu santrallerin at›klar›, yerkabu¤unun anakaya tabakas›n›n içine yani kaya kütlesinin içine suda çözülmez hale getirilerek gömülmektedirler. (Kald› ki ülkemizde buna bile gerek duyulmamakta, yerleflim yerlerinin hemen yan›bafl›na varillerle gömülmektedir.) Güvenli olmayan bu yöntem ile çevre, dolay›s›yla insan radyasyona maruz kalmaktad›r. Greenpeace Akdeniz Enerji Kampanyas› sorumlusu Hilal At›c›, “Planlanan nükleer enerji kapasitesi Türkiye’nin gelecekteki enerji ihtiyac›n›n yüzde 5’inden daha fazlas›n› karfl›lamayacak... Bu durumun tek sonucu eski, tehlikeli ve pahal› teknolojilerin Türk insan›n› ç›kmaz bir yola sürüklemesi olacak. Nükleer enerji, tehlikeli kazalar, rutin radyoaktif sal›mlar ve hiçbir flekilde ortadan kald›r›lmas› mümkün olmayan radyoaktif at›klar›n ortaya ç›kmas› gibi büyük riskler tafl›r. Bir nükleer enerji santralinin yap›m› kadar sökümü de çok pahal›d›r, milyar dolarlara mal olur” demektedir. Peki, Türkiye sahip oldu¤u baflka kaynaklar› de¤erlendirme olana¤›n› yakalam›fl m›d›r ki, enerji konusunda bu kadar kararl› görünüyor? “Nükleer santrallerden radyasyon s›zmas›n›n kaç›n›lmaz oldu¤unu” teyit eden, Bo¤aziçi Üniversitesi Nükleer Mühendislik Anabilim Dal› Baflkan› Prof. Dr. Vural Alt›n’a göre ise; “Reaktörleri so¤utan suya radyasyon kar›flmas› mümkün. So¤utma suyu reaktör içinde dönüp durduk-

tulmaya çal›flan ülkelerin, ne kadar sorumsuz, gayri ciddi, gayri ahlaki ve gayri bilimsel davranabildiklerini ortaya koymufltur.”

Zehirli at›klar Türkiye’de daha tehlikeli! Ülkemize ›srarla sokulmak istenen nükleer santrallerin dünyadaki durumu da bize gösterilmeye çal›fl›ld›¤› gibi de¤ildir. Has›ralt› edilen, sonuçlar› aç›klanmayan onlarca olumsuz etki oldu¤u bilinmektedir. Nükleer santrallerde reaktörü so¤utmak için çok miktarlarda su kullan›lmakta bu su nehir ve göllere verilmektedir. Do¤al olarak bu suya bulaflan radyasyon, ekolojik dengeyi bozarak su ürünlerine ve çevreye zarar vermektedir. Sürekli çevreye radyasyon yayan nükleer santraller tar›m alanlar›n› kirletmektedir. Ülkemizde yaflanan onlarca traji-komik olaydan, tanker facialar›ndan, çöp patlamalar›ndan, do¤algaz felaketlerinden, trafik kazalar›nda kazand›¤›m›z dünya flampiyonluklar›ndan sonra, yaflamad›¤›m›z tek ve en büyük ‘milli felaketimiz’ kalm›flt›, asl›nda k›smen o da yafland›. 8 Ocak 1999 günü yaflanan ‹kitelli’deki radyoaktif kaza; son 8 y›lda dünyada yaflanan en büyük 20 nükleer kazadan biri olarak Uluslararas› Atom Enerjisi Kurumu’nca tescil edilmiflti. Bu kazada radyoaktif at›kla temas eden aile bireyleri kansere yakalanmaktan kurtulamam›flt›. Her gün televizyonlar›m›zda, daha önce de Çernobil felake-

ti sonras› radyasyonlu çaylar›-f›nd›klar› bizlere sorumsuzca yediren, nükleer güvenli¤imizden sorumlu-yetkili uzmanlar›m›z›n acemiliklerini ve beceriksiz komik müdahalelerini ibretle izledik. Marmara depreminde TÜPRAfi ve AKSA tesislerinde meydana gelen hasar›n etkisiyle; hatta hastanelerde tedavi için kullan›lan ilaç at›klar›yla bile bafl edemeyen Türkiye egemenlerinin nükleer santraller konusunda ne derece özenli ve baflar›l› olabilece¤ini tahmin etmek zor de¤il bizler için.

Nükleer Enerji ucuz enerji midir? Nükleer santrallerin alternatiflerinden daha ucuza enerji üretti¤i iddia ediliyor. Özellikle Türkiye’de bu santrallerde yak›t olarak kullan›lan maddelerin bolca bulunmas› d›fla ba¤›ml›l›¤› azaltaca¤›ndan çok daha ucuza enerji üretebilece¤imiz söyleniyor. Türkiye enerji kaynaklar›n›n çeflitlili¤i bak›m›ndan zengin bir ülkedir. Kömür madenleri, akarsular›, jeo-termal kaynaklar, günefl enerjisi, rüzgar enerjisi bak›m›ndan hiç az›msanmayacak kaynaklara sahiptir. Üstelik bu enerji kaynaklar›ndan bir k›sm› günefl, rüzgar gibi tükenmeyen ve çevreye zarar› olmayan kaynaklard›r. Teknolojisi ileri olan dünya ülkeleri enerji ihtiyac›n› karfl›lamak için bu tür kaynaklara yönelmektedir. * Ülkemiz ekonomiklik analizi yap›lm›fl olan 125.000.000.000 (yüz yirmi beflmilyar) kwh’lik hidrolik potansiyelinin sadece % 30’unu kullanmaktad›r. Buna karfl›n henüz ekonomiklik analizi yap›lmayan hidrolik potansiyelimiz de vard›r. * Y›ll›k 114.000.000.000 kwh olan linyit potansiyelimizin ise yine % 20’si kullanmaktad›r. * Elektrik enerjisi olarak yararlan›labilecek jeotermal potansiyelimiz 2.450 MW’t›r bunun ancak % 2.97’sini kullanmaktad›r. * Rüzgar potansiyelimiz ise y›ll›k 83.000 MW’t›r. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl›¤› olur verdi¤i projelerle 2000 y›l› içinde 1.700 MW’l›k kurulu güce ulafl›lacakt›r. Dünyada en çok günefl alan ülkelerden olmam›za karfl›n günefl enerjisinden yeterince yararlan›lamamaktad›r. Tüm bunlar›n yan›nda enerjinin ak›lc› kullan›m› konusunda da sorunlar yaflan›yor. Ulaflt›rma politikas› olarak deniz ve demiryolu yerine, karayollar› tafl›mac›l›¤›n› benimsedi¤imiz için, ithal etti¤imiz enerji kaynaklar›m›z›n yar›s›n› da bu yolla harc›yoruz. Çünkü, ülkemizdeki toplam kamyon ve otobüs say›s›, bütün Avrupa ülkeleri toplam›ndan daha fazla durumdad›r.

Sonuç olarak; Nükleer enerji kullan›m› ülkemiz egemenleri taraf›ndan emperyalist dayatmalar›n bir sonucu olarak gündemleflmektedir. Çünkü bu yolla hem emperyalistlerle ba¤›ml›l›k iliflkileri geliflecek, hem nükleer silah yapma potansiyeli ile komflu ülkeler üzerinde bir bask› arac› ele geçirilmifl olacakt›r. Öte yandan alternatif enerji kaynaklar›n›n daha ucuz olmas›, kendi maliyetini k›sa zamanda karfl›lama özelli¤i tafl›mas› ve bu enerji kaynaklar› üzerinden emperyalist ve yerli flirketlerin kâr marjlar›n›n düflük olmas› nükleer enerji 盤›rtkanl›¤›n› art›rmaktad›r. Ne emperyalist devletlerin ne de onlar›n ç›kar› için halk›m›z› çok rahat felaketlere sürükleyebilecek TC devletinin, halka ucuz ve halk yarar›na enerji üretme dertleri vard›r. Emperyalist tekellerin ç›kar› u¤runa bu ülkenin insan›n›, orman›n›, topra¤›n› ve do¤al bitki örtüsünü siyanürlerle zehirlemekten kendi hukuklar›n› çi¤neme pahas›na çekinmeyen TC devletinin nükleer enerji 盤›rtkanl›¤›, halk düflman› bir politikad›r. Bu politikan›n karfl›s›nda olunmal› ve her platformda emperyalistlerin ve onlar›n hizmetkâr› TC devletinin gerçek niyetleri teflhir edilmelidir.


4

21 Nisan-4 Mayıs 2006

S›n›fsal Bak›fl M‹RASIMIZI HARCAYAN DE⁄‹L ZENG‹NLEfiT‹RENLERE SELAM OLSUN! 33 y›ll›k ömrünü düflmana yönelik vurufluna ramak kalm›flken noktalayarak flehit düflen Dilek yoldafl›m›z, 34. y›l›n› geride b›rakan partisinin bayra¤›n›, kurulufl y›ldönümü vesilesiyle gerçeklefltirece¤i eylemlerle zirvelerde tutma görevini, hiç kuflkusuz yerine getirmifl oluyordu. Yoldafl›m›z, zaten partisinin en zorlu görevlerini baflarma konusunda, tarihimizde sembolleflmifl bütün yoldafllar›m›za lay›k bir flekillenifl içinde faaliyet yürütüyordu. Halk ordusunun hem komutan› hem savaflç›s› olarak uzun y›llard›r can bedeli bir mücadelenin nice safhalar›na ad›n› yazd›ran yoldafl›m›z, büyük miras›m›z› zenginlefltirenlerimizdendi. S›n›f mücadelesinde anl›k tereddütlere dahi yer olmad›¤›n› bilen; aksamalar›n, yenilgilerin, yan›lg›lar›n, gerilemelerin do¤all›¤›n›n bilincinde olan; bulundu¤u koflullarda nice ihanet ve zorlu engelleri yaflayan yoldafl›m›z, Proletarya Partisi’nin rehberi olan Marksist-Leninist-Maoist ideolojinin ayd›nl›¤›nda yol al›yordu. T›pk› Proletarya Partisi’nin 34 y›ll›k tarihi boyunca topra¤a düflen ve kalbimize, beynimize gömülen yüzlerce flehit yoldafl›m›z gibi Dilek yoldafl da ölümü komünizme giden yolda Demokratik Halk Devrimi mücadelesine tabi k›ld›¤› için, hiçe sayarak yaflad›. O nedenle, ne daha önceki karfl›laflmalar› ne de bu sefer ki “kucaklaflmas›” onun için “sürpriz” oldu. Yoldafl›m›z› kaza sonucu flehit vermenin ac›s› daha büyüktür. Ac›m›z› derinlefltiren husus, u¤rad›¤›m›z kay›pta kendi pay›m›z›n da olmas›d›r. Ancak s›n›f mücadelesinde bunun da oldu¤unu/olabilece¤ini biliyoruz. Geçmiflte de bu flekilde kay›plar verdik. Meral Yakar, Ali Y›lmaz ve sonras›nda burada sayamayaca¤›m›z baz› yoldafllar›m›z kaza sonucu veya sonras› flehit düfltüler. fiunu özellikle vurgulamam›z gerekiyor ki, nas›l geliflirse geliflsin, her kazada bir biçim-

de insan unsurunun pay(lar)› vard›r (tedbirsizlik, ihmal, kontrolsüzlük, teknik yetersizlik/eksiklik, dikkatsizlik vb.). Düflman›n do¤rudan katk›s›n›n olmamas›, yoldafl›m›z›n kayb›ndaki esas sorumlulu¤un adresini de¤ifltirmez. Dilek yoldafl, komprador burjuvazi ve toprak a¤alar›n›n faflist diktatörlü¤ünün y›k›lmas› ve Demokratik Halk ‹ktidar›’n›n kurulmas› için faaliyet yürütüyordu. Böyle bir ideal tafl›masayd›, ölüm riski olan bir eylem içinde yer almaz ve neticede yaflam›n› yitirmezdi. Düflman taraf›ndan kaza olay›ndan yola ç›k›larak “kendisine verdi¤i zarar”dan söz edilmesi, ya da bu yönde yorum yap›lmas›, alçakça bir çarp›tmad›r. Dilek yoldafl, Proletarya Partisi’nin 34 y›ll›k tarihi süreci boyunca atlatt›¤› nice badirelerden sonra geldi¤i aflamada önüne koydu¤u bir dizi kritik görevin bilinciyle mücadele ediyordu. S›n›f mücadelesinin içinden geçilen zorlu dönemde, Proletarya Partisi’ne yüklenilen önemli sorumluluklar›n baflar›lmas›nda, gerilla savafl›na süreklilik kazand›r›lmas› için izlenen çizginin gere¤i olarak gerçeklefltirilen eylemlerin, komutan› ve savaflç›s›yd›. Dilek yoldafl, ifllerin genel olarak yolunda gitti¤i, sorunlar›n nispeten az yo¤unlukta seyretti¤i dönemlerin, k›sacas› “iyi günlerin devrimcisi” de¤ildi. Görev ve sorumluluklar›n üst üste y›¤›ld›¤›, ifllerin kat be kat artt›¤›, düflman sald›r›lar›n›n ciddi ölçüde yo¤unlaflt›¤›, iç ve d›fl sorunlar›n büyük bir yo¤unlu¤a ulaflt›¤› bir dönemin, k›sacas› “kötü günlerin devrimcisi” idi. Kaçakl›¤› de¤il, aksine, mücadeleye daha fazla at›lmay› seçenlerden oldu. Proletaryan›n bayra¤›n› tafl›mak flerefli ve fakat zorlu bir ifltir. Mücadelenin kesintisizli¤ini sa¤lamak da san›ld›¤› kadar basit de¤ildir. Bunu, her türlü tasfiyecilik ve y›lg›nl›¤›n kol gezdi¤i flartlarda üstlenebilmek

46 iyice zordur. Parti bütün karfl› devrimci ak›mlara, engellere ve sald›r›lara gö¤üs gererken, kadrolar›, militan ve savaflç›lar› büyük bir özveriyle çal›flmak durumundad›r. Dünde yaflanamayaca¤›n›n bilince ç›kar›lamad›¤› koflullarda, yar›nlar›n yarat›lamayaca¤› aç›kt›r. Dünümüzü, di¤er bir deyiflle tarihimizi yaratanlar, geçmiflle de¤il gelecekle yaflayarak süreçlerine damga vurdular. Dönemlerinin görevlerini o anlay›flla bilince ç›kar›p mücadele yürüttüler. Onlar›n sayesinde Proletarya Partisi, 34 y›ll›k bir tarihi deneyim biriktirdi ve kuflaklar› kapsayan bir mücadele gelene¤i yaratt›. Görevimiz, bunu zenginlefltirerek çok daha büyük ad›mlar ve at›l›mlarla ileriye tafl›makt›r. Bunun yeterince bilince ç›kar›lamad›¤› görülmektedir. Ortadaki tablonun iflaret etti¤i gerçeklik, içinden geçilen sürecin önemini kavramak bir yana, asgari düzeydeki görevlerin yerine getirilmesinde bile önemli zaafiyetlerin sergilenebildi¤i yönündedir. Bunun esasen s›n›f mücadelesinin keskinleflen yüzünde bariz bir karfl›l›¤› elbette bulunmaktad›r. K›sa sürede afl›lmas› gereken bu durum, bir yandan en zorlu görevlerin baflar›ld›¤› koflullarda, herkes için düflündürücü olmal›d›r. Dilek yoldafl için düzenlenen cenaze törenine kat›l›m son derece düflük olmufltur. Baz› özel durumlar d›fl›nda, genelde cenaze törenlerine kat›l›m konusunda son y›llarda düflüfl yaflansa da, bu gerçekli¤in ne devrim mücadelesinin gidiflat› ile aç›klanmas› ne de faaliyetin durumu ile izah› söz konusudur. Tam tersine, s›n›f mücadelesinin giderek keskinleflen ve derinleflen çeliflkiler üzerine oturan ak›fl› ile bu zeminde hareketini ve örgütlenmesini yo¤unlaflt›rmaya çal›flan Proletarya Partisi’nin genel resmi buna uygun de¤ildir. Kat›l›m›n düflüklü¤ü, di¤er bir deyiflle kitleselli¤in sa¤lanamay›fl› ile ilgili ayr›nt›l› de¤erlendirmeye burada girmeyi uygun bulmuyoruz. fiu kadar›n› söylemek gerekiyor ki, flehit yoldafllar›m›z›n u¤urlanmas› s›n›f mücadelesindeki asli görevlerimizden biri olarak kavranmak zorundad›r. Zira, cenaze törenlerimiz mücadelemiz aç›s›ndan en anlaml› sayfalar› oluflturmaktad›r. Dosta ve düflma-

na en güçlü mesajlar›n verildi¤i kürsüler bu esnada kurulur. fiehit düflen yoldafl›m›z flahs›nda, bütün flehitlerimize verdi¤imiz devrim sözü bir kez daha tekrarlan›r ve zafer and›m›z burada içilir. fiehit yoldafl›m›za “son” görevimizin yerine getirildi¤i cenaze törenleri, bütün gücümüzle ve en iyi biçimde düzenlenmelidir. Bizim törenlerimiz, yasak savma türünden, sembolik cinsten, “ölü gömme” ifllemi de¤ildir. Düflman›n her türlü sald›r›s› ve tehdidi alt›nda, tüm riskler göze al›narak gerçeklefltirilir. En genifl kat›l›m›n sa¤lanmas›, “sahiplenme faktörü” aç›s›ndan cenaze törenlerinde bilhassa önemlidir. Bu nedenle de geçmiflten bu yana, cenaze törenlerinin kitlesel olmas›na özen gösterilmeye çal›fl›lm›flt›r. Meselenin kat›lan ya da kat›lmayan aç›s›ndan ideolojik aç›l›m›nda ise s›n›f mücadelesine yaklafl›m vard›r. Sorun en çarp›c› biçimde, devrim ve halk için flehit düflen yoldafl›n›n yan›nda saf tutma sorunudur. Onun mücadelesini destekleme, ona sahip ç›kma, onun bayra¤›n› devralma sorunudur. Onun düflüncelerini paylaflt›¤›n› söyleme, ona sayg› duydu¤unu belirtme, onun yan›nda oldu¤unu aç›klama, onun yaln›z olmad›¤›n› hayk›rma sorunudur. Cenaze törenine kat›lma ya da kat›lmama aras›ndaki aç›k saflaflma noktalar› bunlardan oluflmaktad›r. Niyet ne olursa olsun, nesnel durum budur. Proletarya Partisi, flehit yoldafl›n› kitlesel bir cenaze töreni ile u¤urlayamad›¤› için esas olarak kendisini sorumlu tutacak ve yarg›layacakt›r. As›l sorumlulu¤u baflkas›nda aramayacakt›r. Do¤rusu da budur. Ancak, herkes kendisini sorgulamay› da bilmelidir. Gerçeklerle ve gerçekli¤imizle yüzleflmeden bir ad›m bile ilerleyemeyece¤imizin bilincinde olmal›y›z. Böyle hareket etti¤imiz takdirde, s›n›f mücadelesindeki duruflumuzu koruyabilir, hata ve zaaflar›m›zdan dersler ç›kar›p eksiklerimizi kapatabiliriz. Dilek yoldafl, bayra¤› sadece düflman›n müstahkem mevkilerine de¤il, ayn› zamanda bütün yoldafllar›n›n tek tek ayaklar›n›n dibine de dikmifltir. Herkes onu eline al›p, lay›k oldu¤u biçimde tafl›makla yükümlü oldu¤unu unutmamal›d›r!

fian olsun 34. y›l›nda Proletarya Partisi’ne Elimize e-mail yoluyla ulaflan bildiride TMLGB militanlar› 24 Nisan vesilesiyle çeflitli eylemler yapt›klar›n› duyurdular. “Zorlu süreçlerden ancak ve ancak komünist bir ideolojiye sahip örgütler baflar›yla ç›kabilir ve süreci tersine çevirebilir. ‹flte Partimiz böyle bir Parti oldu¤unu 34 y›ll›k çiz-

gisi ve prati¤iyle göstermifltir” denilen bildiride militanlar Bahçelievler Kocasinan Mahallesi’nde “34. y›l›nda flan olsun Partimiz TKP/ML’ye”, “Umudun ad› TKP/ML”, “Gençlik da¤lara TKP/ML iktidara” TKP/ML imzal› yaz›lamalar yapt›klar›n› duyurdular. Militanlar ayr›ca Topkap› Ata-

türk Ö¤renci Yurdu önündeki Yap› Kredi Bankamati¤ini molotoflad›klar›n› ve Bahçelievler PTT’nin karfl›s›nda bulunan Aksa OYAK Sigorta Acentesi’ni bombalad›klar›n› da bildirdiler. “Dünyada ve ülkemizde birçok örgütün silah b›rakt›¤›, reformist çizgiye kayd›¤› günümüzde Komsomolumu-

zun bafllatt›¤› “Gerilla savafl› için Komsomol’da örgütlen, örgütle” kampanyas› devrimci savafltaki ›srar›m›z›n en büyük kan›t›d›r” denilen bildiri “Faflizme korku, halka umut olmaya devam edece¤iz”, “Yaflas›n Partimiz TKP/ML, T‹KKO, TMLGB” sloganlar›yla sona eriyor.


5

46

21 Nisan-4 Mayıs 2006

M‹TO iflçileri direnifle bafllad›

Birleflik Metal-‹fl Sendikas›’na üye olduklar› gerekçesiyle iflten at›lan 24 M‹TO iflçisi, ifle sendikal› olarak geri dönmek amac›yla direnifl bafllatt›. Tuzla Ayd›nl›köy’de kurulu bulunan M‹TO Yap› Malzemeleri San. Tic. Afi. ›s› radyatörleri ve havlupan üretiyor. Üretilen mallar genellikle yurtd›fl›na ihraç ediliyor. Yaklafl›k 3 y›ll›k bir fabrika olan M‹TO’da 110 iflçi ana firmada, 120 iflçi de tafleron firmalarda olmak üzere yaklafl›k 230 kifli çal›fl›yor. 110 iflçiden 103’ü 8 Mart’ta sendikaya üye oldular. Bundan 4 ay önce sendikalaflma çal›flmalar› bafllarken, 28 Mart’ta Turan Balc› maafl bordrosunu imzalamad›¤› gerekçesiyle iflten at›ld›. ‹flçiler, Balc›’y› sahiplenerek ifle geri al›nmas›n› istedi. Bunun üzerine patron, 11 iflçiyi daha 25/2 maddeyi gerekçe göstererek tazminats›z iflten att›. ‹flten at›lmalar üzerine iflçiler, Birleflik Metal-‹fl Sendikas› öncülü¤ünde 3 Nisan 2006 tarihinde fabrika önünde direnifle bafllad›lar. ‹çerideki iflçiler direniflteki iflçileri sahiplenerek yemek boykotu ve ifl yavafllatma eylemleri yap›yor. Birleflik Metal-‹fl Örgütlenme Uzman› Mehmet Çabuk yapt›¤› aç›klamada “Yasal ifllemleri bafllat-

m›fl bulunmaktay›z. Amac›m›z sendikan›n kabul edilmesi ve toplu sözleflme yap›lmas›d›r. Buran›n koflullar›n› de¤erlendirerek uzun süreli bir eylem örgütleyece¤iz. ‹flçilerin haklar›n› alana kadar fabrika önünden ayr›lmayaca¤›z” dedi. Direniflteki iflçilerden Fadime Kaya ise “Hafta içi her gün 21:00’e kadar hafta sonlar› ise 17:00’e kadar mesai vard›. Mesai ücretlerimizi zaman›nda alam›yorduk. Asgari ücretle çal›fl›yoruz. Çal›flma koflullar›m›z kötü. Sendikal› oldu¤umuzu duyduklar›nda patron ve ustabafl›lardan azar iflitmeye, tehdit edilmeye bafllad›k” dedi. ‹flçiler ayr›ca patronu s›k›flt›rmak amac›yla M‹TO’nun anlaflmal› oldu¤u ‹talya, Almanya ve ‹ngiltere’de bulunan firmalara da seslerini duyurmaya çal›flarak taleplerinin onlar taraf›ndan da sahiplenilmesi için giriflimlerde bulunuyor. ‹lerleyen günlerde iflçiler yapt›klar› ifl yavafllatma vb. eylemliliklerle direniflteki iflçileri sahiplenirken patron ve tafleron, 12 Nisan Sal› günü 15 iflçiyi daha ifl saatinde eylem yapt›klar› gerekçesiyle iflten att›. ‹flten at›lanlar›n say›s› 39’a ulafl›rken, sendikaya üye olan 15 iflçi de tazminatlar›n› almay› reddederek direniflteki iflçilere kat›ld›. (Kartal)

Emekçinin Gündemi SEMPOZYUM VE 1 MAYIS ÇALIfiMALARIMIZA HIZ VEREL‹M! Emperyalist güçler kendi varl›klar›n› koruma ve güçlendirmeye yönelik, biz emekçileri hergün daha fazla ezmeye, yoksullu¤a ve sefalete düflürecek yasalar ç›karmaktalar. Emperyalizmin iflçi s›n›f›na yönelik hedef ve amaçlar›n› teflhir ve bu politikalar›n iflçi ve emekçileri nelerle karfl› karfl›ya getirece¤i ve alternatiflerinin neler olmas› gerekti¤ini de içerisinde bar›nd›racak “Emperyalizmin iflçi s›n›f›na yönelik sald›r›lar›na karfl› birlik mücadele zafer” bafll›kl› uluslararas› sempozyuma yapt›¤›m›z haz›rl›klar› yeniden gözden geçirerek, eksik kalan yerleri tamamlamal› ve kat›l›m›n daha fazla olmas›n›n çaba ve gayreti içerisine girmeliyiz. Yap›lacak olan sempozyumun gerek ülkemizdeki iflçi s›n›f› ve emekçiler gereksede tüm dünyada ezilenlerin mücadelesine katk› anlam›nda düflünmek ve de¤erlendirmek gerekir. En önemlisi de yap›lacak olan sempozyumun ülkemizde iflçi s›n›f›n›n örgütlenmesi ve bilinçlendirilmesine yönelik mütavaz› bir ad›m oldu¤unu kavramak önemlidir. Hemen sonraki haftan›n da 1 May›s olmas› vesilesi ile bugüne

kadar iflledi¤imiz gündem ve konulara daha da yo¤unlafl›p gerek sempozyumun gerekse 1 May›s’› özüne uygun ve kitlesel bir flekilde geçmesinin çal›flmalar› yap›lmal›d›r. Bu 1 May›s’ta öne ç›karmam›z gereken ana temalar› birkaç madde halinde ele al›p çal›flmalar›m›za yön vermeliyiz. Bugün egemen s›n›flar› baflta devrimci ve komünistlere yönelik olmak üzere bir dizi sald›r› yasalar› ç›karmaktalar. Bu sald›r›lar›n yan s›ra; -Emperyalist iflgal ve sald›rganl›k, -Kürt halk›na yönelik artan kapsaml› sald›r›lar, -Genel sa¤l›k sigortas› ve sosyal y›k›m yasalar›, -Kentsel dönüflüm ad› alt›nda y›k›lmaya çal›fl›lan gecekondu y›k›mlar›na karfl›, -Terörle mücadele yasas› ad› alt›nda ç›kart›lmaya çal›fl›lan anti demokratik yasalar bafll›ca gündemlerimizi oluflturacakt›r. Elbetteki emperyalist haydutlar›n ve iflbirlikçi uflaklar›n›n sald›r›lar› bütün bunlarla s›n›rl› de¤ildir ve öylede kalmayacakt›r. Baflta ABD ve ‹ngiltere olmak üzere daha

Serna-Seral iflçileri dayan›flma gecesi düzenledi TEKS‹F Bak›rköy fiubesi’ne üye olduklar› gerekçesiyle iflten at›lan ve 16 Eylül 2005 tarihinden bu yana direniflte olan SernaSeral iflçileri, direnifllerinin 202. günü olan 5 Nisan 2006 tarihinde Kartal Rahmanlar’da bulunan ‹lhanlar Dü¤ün Salonu’nda bir dayan›flma etkinli¤i düzenledi. Etkinli¤e yaklafl›k 800 kifli kat›l›rken, dü¤ün salonu “Genel grev, genel direnifl”, “Kurtulufl yok tek bafl›na, ya hep beraber ya hiç birimiz” vb. dövizlerle süslenmiflti. Gece saat 19.30’da yap›lan aç›l›fl konuflmas›yla bafllad›. Ard›ndan Kad›köy Tunceliler Derne¤i Halk Oyunlar› Ekibi yöresel oyunlar›yla kitleye güzel bir gösteri sundu. Grup Umudun Türküsü’nün ard›ndan TEKS‹F Bak›rköy fiube Baflkan› Çetin Yelken bir konuflma yapt›. Sinevizyon gösteriminin ard›ndan iflçiler ad›na bir konuflma yapan Altun Gö¤çin, Naz›m Hikmet’in “Hofl Geldiniz” fliiriyle geceye kat›lanlar› selamlad›. Gö¤çin, 1 May›s’›n özüne uygun kutlanmas› gerekti¤ini belirterek herkesi alanlara ça¤›rd›. Grup Yorum sahnedeyken “‹çerde d›flarda hücreleri parçala”, “Yaflas›n devrimci dayan›flma” sloganlar› at›ld›. Sennur Sezer ile Adnan Özyalç›ner de geceye fliirleriyle kat›ld›lar. Sabahat Akkiraz’›n söyledi¤i parçalara kitle efllik ederken, türkülerle birlikte halaylar çekildi. Adile Yad›rg›’n›n da türküleriyle kat›ld›¤› gecede sahneye son olarak Burhan Berken ç›kt›. Berken’in söyledi¤i Kürtçe parçalarla kitle coflkulu dakikalar yaflad›, halaylar çekti. Geceye aralar›nda Partizan, ‹flçi Köylü, YDG, DHP, EKD, Maltepe HKM, Genel-‹fl 3 No’lu Bölge, Deri-‹fl Tuzla fiubesi, E¤itim-Sen Genel Merkezi, EMEP’in de bulundu¤u bir çok kurum dayan›flma mesaj› gönderdi. Gecede “Serna-Seral iflçisi yaln›z de¤ildir”, “Kurtulufl yok tek bafl›na ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Yaflas›n devrimci dayan›flma” vb. sloganlar at›ld›. (Kartal)

dün Afganistan ve Irak üzerinden yürütülen bu iflgal ve savafl flimdi ‹ran› da hedefleri aras›na alarak bölge halklar›na yönelik yeni katliamlar›n hesaplar› yap›lmaktad›r. Emperyalistlerin tüm dünya halklar›na yönelik gerçeklefltirdi¤i bu sald›rganl›klar, dünya halklar›n›n meflru direnifllerine çarpmaya bafllam›flt›r. ‹flgal alt›ndaki ülkelerin halklar› ayaklar alt›na al›nmak istenen onurlar›n› ve de¤erlerini korumak için kahramanca direnmeye devam etmektedirler. Fransa’da yaflanan geliflmeler de özellikle bizler aç›s›ndan oldukça anlaml› mesajlar vermektedir. Frans›z gençli¤inin bafllatt›¤› ve iflçilerinde kat›l›m›yla dalga dalga Fransa’ya yay›lan eylemlilikler emperyalist Fransa’ya geri ad›m att›rm›flt›r. Bu durum ülkemizde de benzer flekillerde yaflam bulmaktad›r. Özellikle Çorlu, Gönen ve Tuzla deri iflçilerinin özellefltirme ve tafleronlaflt›rmaya karfl›, iflten ç›karmalara karfl› bafllatt›¤› ve 400-500 günleri bulan ve halen de devam eden direnifller, TEKEL iflçilerinin, Serna Seral iflçilerinin, Has Alüminyum iflçilerinin vb. devam eden direniflleri, köylülerin topraklar›na sahip ç›kmalar›, tar›m›n tasfiyesine karfl› bafllat›lan eylemlilikler, evlerinin y›k›lmas›na karfl› örgütlenip mücadele eden gecekondu halk›, ö¤rencilerin üniversitedeki anti-demokratik uygulamalara karfl› ç›kmalar› vb. Emperyalist güçler oluflturduklar› tüm bu programlar› hayata geçirmeye çal›fl›rken, elbetteki yanlar›na birilerini

almak ve bu politikalar› uygulanabilir hale getirme çabas›n› da verdiler. Bunlara en büyük deste¤i y›llard›r bafl›m›za çöreklenen iflbirlikçi ve ihanetçi sendika yöneticileri vermifltir. Kendi saltanatlar›n›n sürebilmesi için iflçi ve emekçiler bilgilendirilmemifl, öncü iflçileri tasfiye ederek uflakl›k yapm›fllard›r. Tüm bu geliflmeler içerisinde 2006 1 May›s›na giriyoruz. Bizleri açl›kla terbiye etmek isteyenlere karfl›, emperyalizme ve iflbirlikçilerine karfl› daha güçlü ve örgütlü bir karfl› koyuflu gerçeklefltirmek için 1 May›s’ta afifl, pankart, döviz ve flamalar›m›zla birlikte alanlarda olmal›y›z. Devrimci Demokratik Sendikal Birlik pankart›n›n arkas›nda yerlerimizi al›p, iflçi ve emekçilerin Sendikal Birli¤imiz çat›s› alt›nda örgütlenmesine hizmet etmeliyiz. Unutmayal›m ki, çocuklar›m›za daha iyi bir gelecek b›rakmak örgütlenmek ve örgütlü mücadele yürütmekle olur. Emperyalizme ve onlar›n iflbirlikçi uflaklar›na verilecek en güzel cevap örgütlü ve kitlesel bir flekilde alanlarda olmakt›r. Gerek sempozyumun gerekse de 1 May›s çal›flmalar›n›n baflar›ya ulaflmas› ve amaçlad›¤›m›z hedefler do¤rultusunda gerçekleflmesi biz Devrimci Demokratik Sendikal Birlik faaliyetçilerinin çal›flmas› ölçütünde gerçekleflecektir. Unutmayal›m ki, ne kadar emek verip çal›fl›rsak karfl›l›¤›n› da o ölçüde al›r›z


6

21 Nisan-4 Mayıs 2006

46

Sinan köylülerinin toprak mücadelesi yaflam mücadelesine dönüfltü! Sinan köyünde a¤an›n zulmüne karfl› verilen topra¤›na sahip ç›kma mücadelesi, art›k yaflam mücadelesine dönüflmüfl durumda. Y›llarca topra¤›n› iflleyen köylüler, 2003 y›l›nda DGD al›m› için baflvurduklar› ‹l Tar›m Müdürlü¤ü’nde ö¤renmifller topra¤›n kendilerine ait olmad›¤›n›. O zaman ortaya ç›km›fl Sinan a¤as›n›n hileyle arazilerin tapu kay›tlar›n› kendi üzerine ald›¤›. fiu an köylülerin oturduklar› evlerden, meralar›na, a¤›l›ndan bostan›na kadar neleri varsa a¤an›n üzerine kay›tl›.

“Bizler topra¤›m›z› geri almak için geldik buraya ve al›ncaya kadar gitmeyece¤iz. E¤er bunun sonunda kan dökmemiz gerekirse dökece¤iz. Zaten köyde jandarma bize silah do¤rultmufl. A¤an›n yapt›¤› zülum yetmiyormufl gibi bir de devletten zulüm görüyoruz...” Sinan köyünde a¤an›n zulmüne karfl› verilen topra¤›na sahip ç›kma mücadelesi, art›k yaflam mücadelesine dönüflmüfl durumda. Y›llarca topra¤›n› iflleyen köylüler, 2003 y›l›nda DGD al›m› için baflvurduklar› ‹l Tar›m Müdürlü¤ü’nde ö¤renmifller topra¤›n kendilerine ait olmad›¤›n›. O zaman ortaya ç›km›fl Sinan a¤as›n›n hileyle arazilerin tapu kay›tlar›n› kendi üzerine ald›¤›. fiu an köylülerin oturduklar› evlerden, meralar›na, a¤›l›ndan bostan›na kadar neleri varsa a¤an›n üzerine kay›tl›. Köylüler son iki y›ld›r, kendilerinin ekemedi¤i topraklar› a¤a ve adamlar›n›n ekmemesi için, gece gündüz nöbet tutar olmufllar. A¤a, jandarmay› da yan›na alarak kad›n,

erkek, yafll›, çocuk demeden sald›rm›fl köylülere. Kendileri anlat›yor Abdi ‹pekçi Park›’ndaki sohbetlerimizde, a¤an›n köyde 1950-60-70’li y›llarda kendisine karfl› koyan köylüleri tehditlerle göçe zorlad›¤›n›. Köye girme yasa¤› bile koymufl kendisine baflkald›ran köylülere. ‹ki ay önce 3 günlükken ölen bebe¤ini gömen babay› ve ona yard›m eden 12 arkadafl›n›, “a¤a topra¤›na gömdü” diye mahkemeye vermifl. Tüm bunlara ra¤men Sinan köylüleri, topraklar›n› a¤adan geri almak için çalmad›k kap› b›rakmam›fllar. Geçen y›l Ankara’ya gelerek devlet yetkililerinden “Topra¤›n›z› a¤adan geri alman›z için gerekli çal›flmalarda bulunaca¤›z” sözünü al›p geri dönmüfller. Ancak bir sonuç ç›kmay›nca tekrar 15 Nisan Cumartesi günü tekrar Ankara’ya gelerek Apdi ‹pekçi Park›’n› mekan tuttu Sinan köylüleri. Köylüler yaflad›klar› haks›zl›klar› belgeleriyle birlikte sendikalara, derneklere ve odalara anlatarak onlardan destek istediler. Yüksel Caddesi’nde imza stand› açaköylüler 15 Nisan günü köyden gelen yaklafl›k 300 köylü ile birliflerek topraklar›n› geri almak için gerekirse günlerce kalacaklar›n› belirttiler. Köylülere Tüm Köy-Sen, Tar›m Orkam-Sen, Ziraat Mühendisleri Odas›, KESK fiubeler Platformu, D‹SK Ankara temsilcili¤i, Petrol-‹fl Sendikas› Ankara Subesi, Tüm-Tis Ankara fiubesi ve Halkevleri Genel Merkezi destek olacaklar›n› belirtti. Petrol-‹fl sendikas› önünde saat 12:30’da toplanan köylüler, Apdi ‹pekçi Park›’na do¤ru yürüyüfle geçerek burada bir miting yapt›lar. Köylüler “Vekil a¤a, bakan a¤a, ey köylü kalk aya¤a”, “Dedem sürdü, babam ekti, devlet a¤aya verdi”, “Topra¤›m›z› geri istiyoruz” vb. döviz ve pankartlarla Apdi ‹pekçi Park›’na kadar yürüdü. Sinan köylülerine ‹flçi-köylü okurlar› da destek verdi. Burada bir konuflma yapan Tüm Köy-Sen Genel Baflkan› fievki Konur, Sinan köylülerinin toprak mücadelerinde yanlar›nda olacaklar›n› belirtti. Yaklafl›k iki saat süren mitingin ard›ndan köylüler görüflmelerden sonuç al›ncaya kadar

parkta kalacaklar›n› aç›klad›lar. - Hasan Parça (Sinan köylüsü); Sinan a¤as› 1940 y›llar›nda muhtarlara bask› yaparak bu arazileri toplam›flt›r. A¤a 1956’larda tapu kadastroyu köye getiriyor. Kendi adamlar›yla tapu kadastroda tutanak tutturuyor, “bu arazilerin sahiplerini çok arad›k, bulamad›k” diyor. Biz o zaman da köyde oturuyorduk. Köyde 200’ün üzerinde hane vard›. Ama onlar bizi yok sayarak mal›m›z› ald›lar. Arazilerimiz Maliye’den Hazine’ye geçiyor. A¤a da Hazine’ye dava aç›yor, “ben bu köyde oturuyorum, ben bu arazilerin sahibiyim, ben bak›yorum” diyerek. Bu flekilde arazi parselleniyor. Evimizi, arazimizi kendi üzerine tapuluyor. fiu an köylüler olarak ma¤duriyet içerisindeyiz. Geçen sene de geldik Baflbakan ve milletvekilleriyle görüfltük. Bizi dinlediler, “tamam” dediler. Ama aradan yaklafl›k iki y›l geçmesine ra¤men bir arpa boyu yol alamad›k. fiu an iki köyün bütün arazisi a¤an›nd›r. Sadece bizim köyü de¤il bir baflka köyü daha iflgal etmifltir. Ama mücadelemiz burada bitmeyecek, topra¤›m›z› alana kadar bitmeyecek. Sonuna kadar mücadele edece¤iz. - 1960’l› y›llardan itibaren a¤a çeflitli oyunlarla sizin topra¤›n›z› elinizden alm›fl. A¤an›n topra¤›n›za el koydu¤unu siz nas›l ö¤rendiniz? - A¤an›n o zaman tapuyu üzerine ald›¤›n› bilmiyorduk. Do¤rudan Gelir Deste¤i ç›kt›, biz müracaatta bulunduk. Tapu Kadastro ‹lçe Müdürü dedi ki, “sizin tapunuz yok, hepsi a¤an›n üzerine.” - Ankara’ya hangi taleplerle geldiniz? - Bizim arazimiz zaman afl›m›na u¤rad›. Hileyle, hurdayla a¤an›n topra¤›m›z› ald›¤›n› devlet de biliyor. Kanunu yapan da de¤ifltiren de TBMM’nin yetkisi alt›ndad›r. Biz köyümüzü b›rak›p baflka yere gitme düflünesinde de¤iliz. Köyümüzde topra¤a sahip ç›kmak için çad›r kurduk. Biz o tarlalar›n sahibiyiz, a¤a ve ye¤enleri tarlay› sürmeye çal›fl›yor, bizde karfl› ç›k›yoruz. Geçen sene jandarma sald›rd›. -Siz yaflad›klar›n›zdan bahseder misiniz? - Necit Avanoz: Sesimizi duyurmak için

çeflitli televizyon programlar›na faks çektik. Nedense hiç birisinden bir haber alamad›k. Medya bizimle ilgilenmedi. Bu kadar insan›n eziyet çekmesi haber olmad›. Bir hayvan ölüyor, bir köpek ölüyor onu gündeme al›yorlar, saatlerce görüntülerini veriyorlar. Peki bu insanlar›n bir köpek kadar de¤eri yok mu? Ya bunu bile bile yap›yorlar, ya da bask› alt›ndalar. - Bunun sebebi nedir sizce? - M.A. ‹ki ay önce benim üç günlük bebe¤im öldü. Ölen bebe¤im için mezar kazd›k ve gömdük. Bana yard›m eden 12 köylüyle birlikte a¤a beni mahkemeye verdi ve Savc›l›k’a ç›kar›ld›k. Benimle birlikte 12 arkadafl›m a¤an›n topra¤›na mezar açt›k diye yarg›lan›yoruz. -Sinanl› köyünden bir kad›n: Benim 7 tane çocu¤um var. 3 çocu¤umla Ankara’ya geldim. Biz topra¤›m›z› geri vermelerini istiyoruz.

Köylüler kararl›... Sinanl› köyünün toprak mücadelesinde destek olmak için imza kampanyas› 12 gün boyunca Ankara’da stand aç›larak sürdürüldü. Stand›n bafl›nda Sinanl› temsilcisinden Halil Duru’nun görüfllerini ald›k; - Halil Duru: 10 gün Yüksel Caddesi’nde stand açarak imza kampanyas› bafllatt›k. Türkiye’de flimdiye kadar feodal sisteme karfl› imza kampanyas› bafllatan köylüler olmam›flt›. Biz iki senedir bu davaya bafl koymufluz, herkesin kap›s›n› çald›k. Sendikalar› dolaflt›k, destek istedik. Köylülerin ma¤duriyetini anlatt›k. - ‹smet Erdem: Ben evimi 1987’de Batman’da ifl buldu¤um için b›rak›p tafl›nd›m. 56 sene Batman’da kald›m ailemle. ‹flim bittikten sonra köyüme döndüm. Köyümde evim vard›, dedelerimden kalm›flt›. Evimi geniflletmek için 2 oda daha eklemek istedim. Bundan sonra a¤a taraf›ndan evimden at›lmak istendim. Mahkemeye verdi a¤a beni. Sonra karar bana verildi. Nas›l olduysa hakl›l›¤›m ortaya ç›kt›. Bu dört y›l boyunca ben borçlanm›flt›m. Sonra evimin tapusunu ç›kartmak istedim. Bakt›m ki, tapuyu kendi üzerine kaydetmifl.


7

46

21 Nisan-4 Mayıs 2006

“A¤alar Meclis’te, köylüler sokakta!” Sinan köylüleri iki gündür Ankara’da eylem yaparken, a¤a da köyde terör estirmeye devam ediyor. Önceki gün a¤aya çal›flan silahl› korucular köyden 8 kifliyi kaç›rarak Yukar› Zilek köyüne götürüp silahla tehdit ederek dipçikleriyle dövmüfllerdir. Yap›lan sald›r›y› haber alan köylüler, TBMM’ye yürümek istediler. Ancak polis ve Çevik Kuvvet köylülerin etraf›n› sar›p, yürümelerini engelledi. Ö¤len saat 13:00’den itibaren parkta süren gerginli¤i köylüler “Hile a¤adan, mühür devletten”, “A¤al›k y›k›ls›n köylüler kurtulsun”, “A¤alar Meclis’te köylüler sokakta” vb. sloganlar atarak uzun bir süre beklediler. Meclis’e ve AKP’ye

yürümek isteyen köylülere izin verilmeyince köylüler de parkta bir bas›n aç›klamas› yapt›lar. Köylüler ad›na Sinan Sever, kendileri Ankara’dayken a¤an›n si-

lahl› korucular›n›n köylerini bas›p, silah zoruyla köylülerini tehdit ederek, kaç›r›p dövdü¤ünü belirterek, “‹ki gündür yan›nda ekme¤i bile olmayan biz Sinan köylülerinin parkta kalmam›za izin verilmezken, nas›l oluyor da eli silahl› insanlar köy basabiliyorlar” diyerek köylerinde yaflanan sald›r›y› k›nad›. Köylüler ayr›ca toprak sorununa çözüm üretilene kadar Abdi ‹pekçi Park›’nda beklemeye devam edeceklerini de söylediler. Yap›lan eylemde Tar›m Orkam-Sen Genel Baflkan› Sezai Kaya ve Tüm Köy- Sen Genel Baflkan› fievki Konur da birer konuflma yapt›. Köylülerin eylemi baflta yaflanan gerginli¤e ra¤men olays›z sona erdi.

fievki Konur (Tüm Köy-Sen Genel Baflkan›): Burada platform oluflturduk. Ça¤r›c› sendika ve örgütler olarak 3 tane kurum var. Tüm Köy-Sen, Tar›m Orkam-Sen ve Ziraat Mühendisleri Odas›. Bunun yan›nda Petrol-‹fl, D‹SK Ankara Temsilcili¤i, KESK fiubeler Platformu, Halkevleri Genel Merkezi, TÜMT‹S Ankara flubesi var. Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤›’ndan, ‹çiflleri Bakanl›¤›’ndan, TBMM Baflkanl›¤›’ndan ve Baflbakan’dan randevu istedik. Bir tek talebimiz var “Toprak reformu uygulans›n.” Toprak Reformu Yasas› var. Bakanlar Kurulu’nda duruyor, uygulanm›yor. Biz de diyoruz ki var olan bu yasa uygulans›n. Sinan köylülerinin bir talebi var. 300 y›ldan beri iflledikleri topraklar› geri verilsin. Bir süre bekleyece¤iz. Ondan sonra köylüleri toplay›p görüfllerini alaca¤›z. Köylüler ne karar verirlerse, biz de o karara uyaca¤›z. E¤er Sinan köylüleri kararl›larsa, randevu talebinden cevap gelmedi¤i durumda, TBMM önünde köylüleri bas›n aç›klamas› yapmaya ça¤›raca¤›z, gerekirse orada oturaca¤›z.

Köylüler elektrik ma¤duru! AKP hükümeti ald›¤› her yeni kararla köylüyü zor durumda b›rak›rken, son olarak sulama amac›yla elektrik kullanan köylülerin kulland›klar› elektri¤in desteklenmesi uygulamas›na son veren bir karar ald›. ‹lgili karara göre, köylülere Do¤rudan Gelir Deste¤i ödemesi yap›laca¤› aç›kland›. Daha önce de tar›ma yönelik sübvansiyonlar› kald›rarak Do¤rudan Gelir Deste¤i’ni uygulayaca¤›n› söyleyen devlet, bu sözde destekten as›l pay› büyük toprak sahiplerinin alaca¤›n›, orta ve yoksul köylülü¤ün ma¤dur olaca¤›n› gizlemeye çal›flmaktad›r. Ülkemizde yaflanan bu soruna benzer bir sorun da Bangladefl de yaflan›yor. Bangladefl’in kuzeybat›s›nda köylüler, topraklar›n› sulamak için elektrik talep ediyorlar. Bu amaçla yapt›klar› eylemde ç›kan çat›flmada 4 köylü öldürüldü. El bombas›, sat›r ve sopalar›n kullan›ld›¤› çat›flmada 50 kifli de yaraland›. Eylemlere iki binden fazla köylünün kat›ld›¤› ifade ediliyor. (H. Merkezi)

Hüseyin Tafldemir (Tüm Köy-Sen Bismil fiubesi Yönetim Kurulu üyesi): Sendika Bismil’de 8 ay önce kuruldu. Çal›flmam›z› hakk›n› arayan bütün köylüler için yap›yoruz. Herkesi sendikaya davet ediyoruz. Bu arazi sorunundan dolay› bafl›m›z rahat de¤il. Sendika arac›l›¤›yla mücadelemize devam ediyoruz. Bizim köye ba¤l› befl köy daha var, onlar korkusundan sendikaya üye olmad›lar. Onlar zannediyorlar ki, Sinan köylüleri kaybedecek. Hayatta kaybetmeyiz. Onlar diyorlar ki, “siz kazan›rsan›z biz de kazan›r›z.” Ama öyle olmuyor. Onlar da bizim gibi Ankara’ya gelmifl olsa idi, daha farkl› olurdu. fiimdi onlar bizi dört gözle bekliyor. “Bizim için de çal›fl›yorsunuz” diyorlar. A¤a onlar› köyden ç›kartacak diye korkuyorlar.

Artvin Borçka’da f›nd›k mitingi Geçen y›l satt›¤› f›nd›¤›n paras›n› alamayan Borçkal› f›nd›k üreticileri, CHP Artvin ‹l Teflkilat›’n›n organize etti¤i mitingde bulufltu. AKP hükümetinin tar›m politikalar›n› protesto eden köylüler, geçen y›ldan kalan alacaklar›n› istediler. Mitingte bir konuflma yapan CHP Trabzon Milletvekili fievket Arz, f›nd›¤›n Karadeniz Bölgesi’nin önemli bir ürünü oldu¤unu belirterek, “Dünyan›n f›nd›k ihtiyac›n›n yüzde 70’i bizim topraklar›m›zda yetiflir. Her y›l ülkemizin kasas›nda döviz getirir. F›nd›k ayr›ca vatan topra¤›n› korur ve erozyonu önler. F›nd›¤› ihanet eden, ülkeye ihanet etmifl olur. 6 milyar dolar ihracattan el-

de edilen gelirin ço¤u f›nd›ktan sa¤lanmaktad›r. Ama bugün bak›yoruz, Temel’in f›nd›¤›, Hans’a teslim edilmifl. Hans mal› götürüyor. F›nd›k üreticisi ise alaca¤›n› alam›yor” fleklinde konufltu. CHP Artvin Milletvekili Yüksel Çorbac›o¤lu ise, f›nd›k üreticisinin sorunlar›na de¤inmekten ziyade AKP hükümeti ve politikalar›n› de¤erlendirdi. AKP yüzünden yoksulluk ve yolsuzlu¤un art›¤›n› öne süren Çorbac›o¤lu, “AKP iktidar› seçim meydanlar›nda dokunulmazl›klar› kald›racaklar›n›, yoksullu¤u gidereceklerini ve yolsuzluk yapanlara tek tek hesap soracaklar›n› söylemifllerdi. Bugün ba-

k›yoruz, dokunulmazl›¤› kald›rmad›lar, yoksullu¤u gideremeyip daha da art›rd›lar, yolsuzlukla mücadele edecekleri yerine flimdi kendileri yolsuzluk yap›yorlar” dedi. Çorbac›o¤lu, konuflmas›n›n sonunda bölgede yaflanan en önemli sorunun orman sorunu oldu¤unu belirterek, “Elinizde tapunuz oldu¤u halde kendi arazinizde a¤aç bile kesemiyorsunuz” diye konufltu. F›nd›k üreticilerinin sorunlar›na sahip ç›kmaktan çok, siyasi rant peflinde koflan CHP milletvekilleri daha çok kendi propagandalar›n› yapman›n derdindeydiler. Mitingin sonunda kitle topluca horon tepti. (H. Merkezi)

Çimento tozlar›n›n yok etti¤i kiraz a¤açlar›... Ege Bölgesi köylüleri son 10-15 y›ld›r topraklar›n›, sular›n› k›sacas› tüm yaflam alanlar›n›, emperyalistlerin; onlar›n uflaklar›n›n bölgeye kurmaya çal›flt›¤› ve çevreye ve insanlara büyük zarar veren siyanürlü alt›n madenleri, çimento fabrikalar›, termik santraller ve tafl ocaklar› gibi zehir üreten iflletmelerden korumak için mücadele ediyor. Örne¤in Bergama köylüleri, 15 y›l› aflk›n bir zamand›r topraklar›ndaki siyanürlü alt›n madenine karfl› mücadele ediyor. ‹zmir’in yan› bafl›ndaki, kente içme suyu sa¤layan barajlar›n havzas›nda bulunan Efemçukuru köylüleri de, yine siyanürlü alt›n madenine karfl› direniyor. Hem iflletme sahas›, hem ç›kar›lacak alt›n miktar›, hem de üretim tekni¤i ile Uflak K›fllada¤’daki iflletme

aflamas›na gelen alt›n madeni ise, Bergama ve Efemçukuru’ndaki alt›n madenlerinden kat kat daha büyük bir bela, yöre köylüleri için. ‹zmir-Manisa s›n›r›nda, Manisa merkeze ba¤l› Bozköy beldesinde, Ak-Ege Beton Afi. taraf›ndan yap›lmak istenen çimento fabrikas›, yörede yaflayan 35 bine yak›n insan› do¤rudan ilgilendiriyor. Bölgedeki 150 bin dekar arazide ekolojik tar›m ve meyvecilik yapan köylüler, meyve bahçelerinin, sa¤l›klar›n›n ve geleceklerinin tehlikede oldu¤unu söylüyorlar. Bunu önlemek için ise çimento fabrikas›n›n yap›lmas›na izin vermeyeceklerini sözlerine ekliyorlar. Yörelerinde yap›lmak istenen çimento fabrikas› köylülerin kabusu gibi. Çevredeki 10

köyün halk›, belediye baflkanlar›, muhtarlar, ‹zmir’den hukukçular ve El Ele Hareketi yöneticileri ile akademisyenlerin destek verdi¤i yaklafl›k 1000 kifli, 5 Mart günü ‹zmir-Manisa s›n›r›nda bulunan Yi¤itler Köyü Meydan›’nda bir eylem yapm›flt›. Eylemde “Çimento bulutu de¤il ya¤mur bulutu istiyoruz”, “K›rm›z› alt›n› öldüremezsiniz”, “Al kiraz bal kiraz, senin bafl›n› da yiyecekler herhal” sloganlar›n› atan köylülere Yeflilyurt, Sinanc›lar, Sar›lar, Yi¤itler, Halilbeyli, Bozköy, Çambel, Sütçüler köylüleri de destek sunmufltu. Ancak yap›lan eylemler ve köylülerin aç›klamalar›na ra¤men bölgede fabrika açma yönlü çal›flmalar devam ederken, köylülerde bu uygulama ile mücadele edeceklerini belirtiyorlar. (‹zmir)


8

21 Nisan-4 Mayıs 2006

46

‹lyas Aktafl’›n katili devlettir!

14 HPG gerillas›n›n katledilmesinin ard›ndan devletin Diyarbak›r’da gerilla cenazelerine sald›rmas› sonucu ç›kan olaylarda karakoldan aç›lan atefl sonucu kafas›ndan vurulan ve yaklafl›k 10 gündür yo¤un bak›mda yaflam mücadelesi veren Devrimci Demokrasi gazetesi muhabiri ‹lyas Aktafl, beyin ölümünün gerçekleflmesinin ard›ndan 14 Nisan 2006 tarihinde flehit düfltü. Devrimci Demokrasi gazetesinin Diyarbak›r temsilcisi olan ve olay günü muhabirlik görevini yapan Aktafl, çevredeki bir karakoldan aç›lan atefl sonucu kafas›ndan vurulmufl, ilk müdahale Diyarbak›r Devlet Hastanesi’nde yap›lm›fl, buradan Hacettepe Üniversitesi T›p Fakültesi’ne sevkedilmiflti. ‹stanbul 13 Nisan Perflembe günü ‹stanbul’da Devrimci Demokrasi gazetesi ve DHP’nin ortak yapt›¤› ve baz› devrimci çevrelerin de destek verdi¤i bas›n aç›klamas› ile ‹lyas Aktafl’›n mücadelesi ve nas›l katledildi¤i aktar›ld›. Saat 13:00’de Galatasaray Postanesi önünde toplanan kitle “Devrimci bas›n susturulamaz” sloganlar›yla aç›klamaya bafllad›. Burada kitle ad›na bas›n metnini okuyan Hakan Bingöl; arkadafllar›n›n beyin ölümü gerçekleflti¤i halde ailesinin iste¤i üzerine yo¤un bak›m ünitesine ba¤l› olarak yaflat›ld›¤›n› söyleyerek, bu olaylar üzerine geliflen gösterilerde 12 kiflinin devlet taraf›ndan katledildi¤inin alt›n› çizdi. Aktafl’›n uzun süredir kolluk güçleri taraf›ndan tehdit edildi¤ini belirten Bingöl, Diyarbak›r’daki olaylar›n ilk günlerinde vurulan bir çocu¤a yard›m etmek isteyen Aktafl’›n polis taraf›ndan engellendi¤ini ve geliflen tart›flmada polisin Aktafl’a “Seni tan›yoruz, aya¤›n› denk al” fleklindeki tehdidinden bir gün sonra vuruldu¤unu söyledi. 30 Mart Perflembe günü Yeni Köy Mezarl›¤› yolu üzerinde gerçekleflen

gösteride vurulan Aktafl’›n durumunu anlatt›ktan sonra Metin Göktepe, Musa Anter ve Ferhat Tepe örneklerini veren Bingöl, bu sald›r›lar›n bilinçli olarak yap›ld›¤›n› sözlerine ekledi. R. T. Erdo¤an’›n “Çocuk da olsa, kad›n da olsa terörün maflas› haline gelenlere gereken yap›lacakt›r” söylemini hat›rlatan Bingöl, bu katliamlar›n burjuva medya ve onun kalemflörleri taraf›ndan “hükümetin kararl›l›¤›” diye gösterilmeye çal›fl›ld›¤›n› kaydederek, bugüne kadar yüzlerce insan›n tutukland›¤› ve katledildi¤i bu olaylarla ilgili hiçbir soruflturma aç›lmad›¤›n› da sözlerine ekledi. Bingöl; DTP’li yöneticiler için yaln›zca “Kürt olduklar›” için soruflturma

aç›ld›¤›n›, yine Diyarbak›r muhabirleri olan Sevda Karakufl’un “örgüte yard›m” bahanesi ile Diyarbak›r E Tipi Hapishanesi’ne konuldu¤unu vurgulayarak, devletin bu politikalar› kabul etmeyece¤i gibi katliamlar› da meflrulaflt›rmak için elinden geleni ard›na koymayaca¤›n› bildiklerini belirtti. Tüm bu sald›r›lara karfl›n devrimci-demokrat bas›n›n yine görevini yapaca¤›n› belirten Bingöl, “Susmad›k, susmayaca¤›z” sözleriyle aç›klamay› noktalad›. Uzun süre “‹lyas Aktafl’›n katili devlettir”, “Bask›lar bizi y›ld›ramaz” sloganlar›n› atan kitle aç›klaman›n ard›ndan eylemi bitirdi. Ankara ‹lyas Aktafl’›n yaflam›n› yitirdi¤i günün akflam› saat 18:00’de Yüksel Caddesi’nde Demokratik Haklar Platformu bir bas›n aç›klamas› düzenledi. Devrimci kurumlar›n ve Partizan’›n destek verdi¤i eylemde, ‹lyas Aktafl’›n foto¤raflar› tafl›narak “‹mha, inkar sald›r›lar›na karfl› yaflas›n halklar›n kardeflli¤i, direnifl ve zaferi” pankart› aç›ld›. Aç›klamada yaflanan sürece ve sald›r›lara de¤inilerek; “Diyarbak›r’daki yap›lan sald›r›larda yak›n mesafeden kafas›na ald›¤› kurflunla yaralanan yoldafl›m›z günlerdir yo¤un bak›mda tutulmaktayd›. ‹nkar ve imha sald›r›lar› karfl›s›nda kendi ulusal kimli¤ine sahip ç›karak direnme hakk›n› kullanan Kürt ulusuyla sadece dayan›flma de¤il, ayn› kararl›l›kla, ayn› cüretle sald›r›lar›n karfl›s›nda olmak görevini devrimci olman›n sorumlulu¤uyla yerine getiren ‹lyas Aktafl, devrim ve demokrasi mücadelesinde bayraklaflarak aram›zdan ayr›lm›flt›r. An›s›n›n önünde sayg›yla e¤ilerek, bize devretti¤i mücadele bayra¤›n›

zafere olan inanc›m›zla dimdik tafl›yaca¤›m›za söz veriyoruz” denildi. Aç›klama “Devrim flehitleri ölümsüzdür”, “‹lyas Aktafl ölümsüzdür”, “fiehit nam›r›n”, “Kahrolsun faflist diktatörlük” vb. sloganlarla sona erdi. Bursa AVP Tiyatrosu önünde yap›lan bas›n aç›klamas›nda ‹lyas Aktafl’›n devlet taraf›ndan bilinçli flekilde katledildi¤i vurgusu yap›larak, devrimci bas›n›n katliamlarla susturulamayaca¤› dile getirildi. “‹lyas Aktafl ölümsüzdür” Devrimci Demokrasi okurlar› imzal› pankart›n aç›ld›¤› eyleme HÖC, ESP, BDSP, Partizan ve KP de destek verdi. Aç›klama sloganlar eflli¤inde sona erdi. Devrimci Demokrasi çal›flanlar› Diyarbak›r’a al›nmad›! ‹lyas Aktafl’›n cenaze törenine gitmek için Diyarbak›r’›n Dicle ‹lçesi’ne gelen Devrimci Demokrasi çal›flan ve okurlar›na ilçeye girifl izni verilmedi. Bunun üzerine yap›lan bas›n aç›klamas›nda konuflan ‹stanbul Büro çal›flan› Emrah Kalkan, kolluk kuvvetlerinin Dicle’ye girifllerine izin vermedi¤ini ve keyfi bir uygulama ile iki arkadafllar›n›n gözalt›na al›nd›¤›n› ifade etti. O’nun kalemini yerde b›rakmayacaklar›n› kaydeden Erten, “Evet ‹lyas art›k aram›zda olmayacak, ancak bizler devrimci-demokrat-komünist bas›n olarak halk›n gerçekleri görmesi için devrimci gazeteci olma sorumlulu¤umuzu, can›m›z pahas›na da olsa yerine getirmeye devam edece¤iz. ‹lyas Aktafl’lar›n Musa Anter’lerin ve Metin Göktepe’lerin yolunda yürüyece¤imize söz veriyoruz” dedi. (H. Merkezi)

Aktafl köyünde defnedildi... 23 yafl›ndaki ‹lyas Aktafl Dicle’nin K›rkp›nar Köyü’nde “fiehit namirin” sloganlar› eflli¤inde topra¤a verildi. Ö¤len saatlerinde Diyarbak›r’›n Dicle ilçesi K›rkp›nar Köyü’ne (Herdan) getirilen Aktafl için Orta Camii’nde tören düzenlendi. Törene, yaklafl›k bin kifli kat›ld›. Cenaze töreni s›ras›nda “fiehit namirin”, “Ey flehit em bi terene” fleklinde sloganlar at›l›rken, kad›nlar Kürtçe a¤›tlar yakt›lar. Cenaze töreninin ard›ndan Aktafl’›n cenazesi yaklafl›k 50 araçl›k konvoy eflli¤inde K›rkp›nar Köyü Mezarl›¤›’na götürüldü. Aktafl’›n cenazesi burada topra¤a verildi.

Mezar bafl›nda yap›lan bir dakikal›k sayg› duruflunun ard›ndan, Kürtçe k›sa bir konuflma yapan DTP Dicle ‹lçe Baflkan› Nusret Akbafl, Diyarbak›r’da yaflanan olaylara de¤inerek, Baflbakan’›n kad›n ve çocuklara yönelik aç›klamalar›n› elefltirdi. Halk›n kendi evlatlar›na sahip ç›kt›¤› için kurflunlara hedef oldu¤unu ifade eden Akbafl, “Devlet bize diyor ki siz flehitlerinize sahip ç›karsan›z sizi de vururuz. Bu memlekette flehitlerine sahip ç›kmak suçsa ne yapal›m. Bu kabul edilebilecek bir

fley de¤il” dedi. Cenaze törenine Devrimci Demokrasi Gazetesi çal›flanlar›n›n yan›s›ra, Dicle Belediye Baflkan› Abdullah Akengin, Ergani Belediye Baflkan› Nadir Bingöl, DTP’li yöneticiler ve Aktafl’›n akrabalar› ile üniversiteden arkadafllar› kat›ld›. Ayr›ca Dersim’den cenaze törenine kat›lmak için gelen bir grup ö¤renci ise Dicle giriflinde askerler taraf›ndan kente giriflleri engellendi. (H. Merkezi)


9

46

21 Nisan-4 Mayıs 2006

Devlet terörüne karfl› mücadeleyi yükselt!

Gülsuyu’nda TKP/ML ve MLKP’den ortak eylem Gülsuyu-Gülensu’da TKP/ML ve MLKP militanlar› taraf›ndan bir korsan örgütlendi. Elimize e-mail yolu ile ulaflan aç›klamaya göre militanlar eylemde “Kürt halk›na yönelik katliamlar›n hesab›n› soraca¤›z! MLKP-TKP/ML” pankart›n› açt›lar. Aç›klamada “Türkiye Kürdistan›’n›n Amed k›rsal›nda kimyasal silahlarla katledilen 14 HPG gerillas›n›n cenaze törenine azg›nca sald›ran faflist TC’nin kolluk güçleri, çocukgenç-yafll› ayr›m› yapmadan Kürt halk›n›n üzerine kurflun ya¤d›rm›fl, onlarca insan›n yaralanmas›na yol açm›fl ve ilk günlerde 3 tane çocuk katledilmifltir. TKP/ML militanlar› olarak Partimizin önümüze koymufl oldu¤u yönelime uygun hareket ederek, Kürt halk›na yönelik imha sald›r›lar›na karfl› halk›n yan›ndan olma ve faflist devletten hesap sorma bilinciyle hareket ettik. Bunun için eylemin niteli¤ine uygun olarak MLKP ile ortak paydada birleflip Gülsuyu Heykel Meydan›’n› molotoflarla trafi¤e kapatt›k” denildi. Aç›klamaya göre eylemin devam›nda “Amed halk› yaln›z de¤ildir”, “Yaflas›n halklar›n kardeflli¤i”, “Katil devlet hesap verecek” sloganlar› gür bir flekilde at›ld›. Eylem esnas›nda TKP/ML ve MLKP militanlar› taraf›ndan ayr› ayr› ajitasyon konuflmalar› yap›ld›. Eylemin bitimine do¤ru eylem esnas›nda aç›lan “Kürt halk›na yönelik katliamlar›n hesab›n› soraca¤›z! MLKP-TKP/ML” imzal› pankart Heykel Meydan›’na as›ld›. Yaklafl›k yar›m saat süren eylem, militanlar›n ayr› sokaklardan geri çekilmesiyle sona erdi. TKP/ML militanlar› çekilme esnas›nda “Yaflas›n partimiz TKP/ML, Halk Ordusu T‹KKO, TMLGB”, “Kürt halk›na özgürlük, Halk Savafl›yla gelecek” sloganlar›n› att›lar.

A¤r›’da aç›klama... A¤r›’da 3 Nisan 2006 tarihinde biraraya gelen devrimci ve demokrat ö¤renciler, DTP ‹l Teflkilat› ve A¤r› halk›; faflist TC’nin halk üzerinde estirdi¤i terörü k›nad›. Yaklafl›k 500 kifliden oluflan kitle, saat 12:00’de DTP ‹l Binas›’ndan kortejler eflli¤inde ve sloganlarla yürüyüfle geçti. Kitle, AKP binas›na yaklaflt›¤›nda panzer ve polis barikatlar›yla karfl›laflt›. Polis barikat›n› tafl atarak aflmaya çal›flan kitleye polis, biber gaz› att›. K›sa süren gerginlik DTP yöneticilerinin müdahalesiyle sona erdi. Bu arada gençlerle DTP yöneticileri aras›nda yer yer tart›flmalar yafland›. (A¤r› YDG)

Kürt halk›n›n direnifline destek 4 Nisan 2006 tarihinde ‹nönü Park›’nda biraraya gelen Partizan, Al›nteri, HKM, DHP, ‹HD, ESP, DTP, EMEP, SDP, KESK, SEH, ‹flçi Mücadelesi, TÖP, Halkevleri, Yakap›nar-Küçük Dikili belediye baflkanlar› ve meclis üyeleri Türkiye Kürdistan›’nda yaflanan devlet terörünü k›namak amac›yla bir bas›n aç›klamas› yapt›. Aç›klamada “fiemdinli olaylar› ile bir kez daha a盤a ç›kan, teflhir olan güç odaklar›, yaflanan olaylar› bahane ederek karfl› sald›r›ya geçmekte, ülkede ne kadar demokratik kazan›m varsa geri almaya çal›flmaktad›r. 14 HPG gerillas›n›n kimyasal silahlarla katledilmesi ve sonras›nda cenazelerine onurlu bir duruflla sahip ç›kan halka yönelik sald›r›lar buna örnektir” denildi. Aç›klamada ayr›ca “Biz afla¤›da imzas› olan kurumlar olarak, alelacele ç›kart›lmak istenen, temel hak ve özgürlüklerimizi elimizden alan ve anti-demokratik bir düzenleme olan Terörle Mücadele Kanunu Tasar›s›’n›n geri çekilmesini istiyoruz” denildi.

Aç›klama s›ras›nda “Devlet terörüne son”, “Diyarbak›r halk› yaln›z de¤ildir”, “Kahrolsun M‹T, J‹TEM, Kontr-gerilla” vb. sloganlar at›ld›. (Adana YDG)

“Katiller halka hesap verecek!” 7 Nisan Cuma günü saat 12.00’de Taksim Galatasaray Postanesi önünde biraraya gelen Tekstil-Sen Genel Merkezi, Limter-‹fl Genel Merkezi, Dayan›flma Sendikas› Genel Merkezi bir bas›n aç›klamas› düzenledi. Aç›klamaya çeflitli sendikalar da destek verirken eylemde “Tutuklananlar, gözalt›lar serbest b›rak›ls›n, sorumlular yarg›lans›n, adalet istiyoruz” pankart› aç›ld›. “Özgürlük adalet eflitlik”, “Askeri operasyonlar durdurulsun” dövizleri tafl›yan kitle, “Katiller halka hesap verecek”, “‹nsanl›k onuru iflkenceyi yenecek”, “Hepimiz Kürdüz, Irakl›, Filistinliyiz” sloganlar› att›. Aç›klamay› Tekstil-Sen Genel Baflkan› Ayfle Yumri Yeter okudu. Aç›klamada genel olarak, bölgede yaflanan olaylara de¤inilerek, Terörle Mücadele Yüksek Kurulu’nun 8 y›l aradan sonra devreye sokuldu¤u hat›rlat›larak bunun önümüzdeki süreçle ilgili çeflitli sinyaller verdi¤i ifade edildi. Aç›klama 1 May›s’a ça¤r› ile bitti. (‹stanbul)

Devlet terörü Elaz›¤’da protesto edildi! Devletin Kürt halk› üzerindeki sald›r›lar›n› protesto eden Partizan ve HÖC; Elaz›¤’da Hozat Garaj› önünde bir bas›n aç›klamas› yapt›. 8 Nisan 2006 tarihinde saat 12:30’da biraraya gelen kitle, alk›fllarla eylemi bafllatt›. S›k s›k “Bask›lar bizi y›ld›ramaz”, “Analar›n öfkesi katilleri bo¤acak”, “Kürt halk› yaln›z de¤ildir” vb. sloganlar›n at›ld›¤› eylemde “Kürt halk› üzerindeki bas-

k›lara son! HÖC-Partizan” yaz›l› pankart aç›ld›. Kitle ad›na okunan aç›klamada, devletin katliamc› yüzü deflifre edilerek “Kürt halk› üzerindeki tüm bask›, zulüm yasalar›na, katliamlara, asimilasyon ve inkar politikalar›na derhal son verilmelidir. Kürt halk›n›n tüm ulusal haklar› koflulsuz tan›nmal›d›r” denildi. Eylem alk›fllar ve sloganlarla bitirilirken çevrede toplanan halk›n da eylemi ilgiyle izledi¤i görüldü. (Malatya)

Kürt halk› yaln›z de¤ildir! ‹zmir’de 8 Nisan günü Partizan ve ÖMP’nin örgütledi¤i DHP, ESP, BDSP, ‹C‹, Ege 78’liler, Limter-‹fl, Devrimci Hareket ve ‹HD’nin destekledi¤i bir eylem yap›ld›. Saat 12:30’da Kemeralt› giriflinde “Amed halk› yaln›z de¤ildir” ÖMPPartizan pankart› ve çeflitli dövizlerin aç›ld›¤› eylemde, yap›lan aç›klamada devletin yüzy›llard›r Kürt halk›na yönelik asimilasyon, imha inkar sald›r›lar›n›n oldu¤u, Kürt halk›n›n da bu sald›r›lara karfl› koydu¤u anlat›ld›. Baflta Amed olmak üzere Kürt illerinde yaflanan katliama vurgu yap›larak, 3 yafl›ndaki çocuklar›n dahi büyük bir pervas›zl›kla katledildi¤i hat›rlat›ld›. Bu sald›r›lar bahane edilerek TMY Tasar›s›’n›n yeniden gündeme getirildi¤i, 1 May›s öncesi de halk›n alanlara ç›kmas›n› engellemek için çeflitli spekülasyonlar›n ortaya at›ld›¤› söylendi. S›k s›k “Bedel ödedik bedel ödetece¤iz”, “Yaflas›n halklar›n kardeflli¤i”, “Faflizmi döktü¤ü kanda bo¤aca¤›z”, “Amed halk› yaln›z de¤ildir” vb. sloganlar›n at›ld›¤› eylemde, DHP ad›na da k›sa bir konuflma yap›larak Diyarbak›r’da polis taraf›ndan vurulan Devrimci Demokrasi muhabiri ‹lyas Aktafl’›n yaflam›n› yitirdi¤i duyuruldu. (‹zmir)


10

21 Nisan-4 Mayıs 2006

46

Teröristler “Terörle Mücadele” Yasas› haz›rlarsa...

10 Nisan tarihi itibariyle yeniden kurul imzas›na aç›lan ve k›sa sürede Meclis gündemine geri getirilmesi planlanan Terörle Mücadele Yasa Tasar›s› ile ilgili eylemler devam ediyor. 13 Nisan Perflembe günü Taksim’de birarala gelen TMY Tasar›s› Karfl›t› Birlik, “Örgütlenme hakk›m›z engellenemez” slogan› ile yasay› protesto etti. Saat 13:30’da Mis Sokak önünde biraraya gelen kitle, buradan pankartlar›n› açarak Galatasaray Lisesi önüne do¤ru yürüyüfle geçti. Yürüyüfl s›ras›nda “TMY Tasar›s› geri çekilsin” ve “Söz, eylem, örgütlenme hakk›m›z en-

gellenemez” sloganlar› at›ld›. Yürüyüfl s›ras›nda kitleyi provoke etmeye çal›flan bir sivil polisin kitleye “Slogan atmayacaks›n›z, burada benim dedi¤im olur” sözlerine karfl›l›k kitle, meflru hakk›n› kullanmaya devam ederek z›lg›t ve sloganlar eflli¤inde yürüyüfle devam etti. Postane önüne gelindi¤inde burada “Faflist yasalar de¤il, demokratik haklar” sloganlar› eflli¤inde bas›n aç›klamas› yap›ld›. Kitle ad›na aç›klama yapan Günefl Çelik, iflçi, emekçi, ö¤renci y›¤›nlar›n yürüttü¤ü hak alma mücadelesini engellemek, bask› ve y›l-

TUYAB: “6 y›ld›r iflkence sürüyor!”

7 Nisan Cuma günü saat 13:00’de Galatasaray Postanesi önünde biraraya gelen TUYAB’l› aileler, hapishanelerde 6. y›l›na giren tecrit uygulamas›n› protesto ettiler. Üzerinde TUYAB yaz›l› önlükler giyerek, “Analar›n öfkesi katilleri bo¤acak”, “Devrimci tutsaklar yaln›z de¤ildir”, “Fatma Koyup›nar yaln›z de¤ildir” sloganlar› atan aileler ad›na bas›n metnini Kader Özdemir okudu. Aç›klamada, 6. y›l›na giren tecridin tutsaklar üzerindeki fiziki ve psikolojik etkilerinden söz edilerek, tecritin kald›r›lmas› istendi. Aç›klamada ayr›ca türkü söyledi¤i, askeri düzende say›m vermedi¤i vb. nedenlerle çeflitli cezalar alan tutsaklar›n, tecrit iflkencesine karfl› çeflitli biçimlerde direndi¤i de belirtildi. “Tüm bu uygulamalar sonucu meydana gelen ölümlerden Adalet Bakanl›¤› sorumludur” denilen aç›klama, alk›fl ve sloganlar eflli¤inde devam etti. Ard›ndan Galatasaray Postanesi’nden Adalet Bakanl›¤›’na faks çekildi. (‹stanbul)

d›rma politikalar›n› daha rahat uygulamak amac› ile haz›rlanan TMY Tasar›s›’n›n Bakanlar Kurulu’ndan geçerek Meclis Genel Kurulu’na sunuldu¤unu belirtti. Aç›klamada devletin, Newroz kutlamalar›n›n ard›ndan TMY Tasar›s› için çal›flmalar›na h›z verdi¤ini ve Kürt halk›na yönelik devlet güdümündeki terörist sald›r›lara karfl› do¤an tepkiyi de bahane etti¤ini belirten Çelik, tasar›n›n 1 May›s’tan önce Meclis’ten geçirilmek istendi¤inin alt›n› çizdi. Devletin kimleri terörist kapsam›na ald›¤›n›n zaten belli oldu¤unu da sözlerine ekleyen Çelik, yeni oluflacak yasa ile sendikac›lar›n bile “terörist” kapsam›na al›naca¤›na ve emekçilerin hak alma mücadelelerinde de süresiz gözalt›lar›n ve as›ls›z iddialar›n hedefi olaca¤›na ve sendikalara kapatma davalar› aç›labilece¤ine dikkat çekti. Ayn› yasada art›k öldürülen gerillalar›n cesetlerinin ailelerine verilmeyerek toplu mezar fleklinde çat›flma yerlerine gömüleceklerini de belirten Çelik, bu yolla devletin y›llard›r yapt›¤› toplu katliamlar›n da yasallaflt›r›laca¤›n›, iflkence ve katliam uygulamalar›n›n artaca¤›n› söyledi. Aç›klaman›n sonunda Çelik, herkesi mevcut haklar›n› korumak üzere TMY Tasar›s›’na karfl› mücadele vermeye ça¤›rd›. Bakan’dan pembe aç›klamalar; 11 Nisan Sal› günü Meclis’te aç›klama

TMY Tasar›s›’na hay›r! TMY Tasar›s› Karfl›t› Birlik, 9 Nisan Pazar günü saat 13:00’de Taksim Mis Sokak da biraraya gelerek bir bas›n aç›klamas› yapt›. “TMY Tasar›s› geri çekilsin-Tüm anti-demokratik yasalar iptal edilsin!” pankart› açan kitle, “Söz, eylem, örgütlenme hakk›m›z engellenemez”, “Faflist yasalar de¤il, demokratik haklar”, “TMY tasar›s› geri çekilsin” vb. sloganlar att›. Bas›n aç›klamas›n› birlik ad›na Figen Yüksekda¤ okudu. Aç›klamada, Diyarbak›r’da yaflanan olaylarda 4 çocu¤un katledildi¤i hat›rlat›larak “son olarak, bizler demokratik hak ve özgürlüklerimiz için mücadeleyi, insanl›k onurunu savunma eylemini her koflulda sürdürmeye devam edece¤iz” denildi. (‹stanbul) yapan Adalet Bakan› Cemil Çiçek; bu yasan›n kimsenin hakk›n› gasp etmeyece¤ini iddia ederek “Kimsenin elinden haklar›n› almak gibi bir niyetimiz yok” dedi. Bakan›n sözlerinde dikkati en çok çeken nokta da Diyarbak›r’daki olaylar› gerekçe göstererek yasay› savunmas› oldu. (‹stanbul)

‹nsan hücreye s›¤ar m›? Hapishanelerde hak ihlalleri artarak devam etmektedir. Yeni ç›kar›lan yasalarla onursuz aramalar ve çeflitli k›s›tlamalar tutsaklara dayat›lmaktad›r. 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlü¤e giren yeni yasan›n uygulama detaylar›n›n belirlendi¤i tüzük, beraberinde hapishanelerde yeni bir direniflin sinyallerini veriyor. Sigaran›n bile s›n›rland›r›ld›¤› F Tipi hapishanelerde, slogan atmak, yüksek sesle konuflmak vb. akla gelemeyecek fleyler dahi disiplin suçu olarak de¤erlendirilmekte ve siyasi tutsaklara aylarca mektup ve görüfl yasa¤› konmakta, hatta daha da ileri gidilerek hücrelerinde bulunan televizyonlar›na dahi el konmakta, günlük gazeteler verilmemektedir. Hapishanelerde yaflanan hak ihlallerine karfl› d›flar›da çeflitli kurum ve kurulufllar mücadele etmektedirler. Özellikle son dönemde artan sald›r›lara karfl› “‹nsan hücreye s›¤ar m›?” slogan›yla yürütülen çal›flmalar bulunmaktad›r. ‹zmir’de de ‹zmir Cezaevi ‹nisiyatifi (‹C‹) bu kapsamda çeflitli çal›flmalar yürütmektedir. Bu çal›flmalar›n› duyurmak ve yaflananlar› protesto ederek kamuoyunu bilgilendirmek için 15 Nisan günü Konak Eski Sümerbank önünde ‹C‹ taraf›ndan bir bas›n aç›klamas› yap›ld›. Saat 13:30’da bafllayan eylemde s›k s›k “‹nsanl›k onuru iflkenceyi yenecek”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur”,

“Bedel ödedik bedel ödetece¤iz” sloganlar› at›ld›. Kitle ad›na aç›klamay› Mihriban Karakaya yapt›. Aç›klamada Tekirda¤ 1 Nolu F Tipinde bulunan Hasan fiahingöz’ün göndermifl oldu¤u mektuptan al›nt›lar yap›larak, F Tipi hapishanelerde yaflananlar anlat›ld›. “Diyorsunuz ne güzel... Ancak sesimizi hapishanedekiler için daha güçlü ç›karmad›kça, -ve ‘insan hücreye s›¤ar m›?’ sorusunu her gün-herkese sormad›kça düflünmek yeterli olmuyor” denilerek aç›klama sona erdi. (‹zmir)

“Yarg›lanan de¤il, yarg›layan olaca¤›z!” Faflist Kemalist diktatörlük 19 Aral›k 2000 tarihinde gece saat 04:00 s›ralar›nda 22 hapishaneye birden efl zamanl› operasyon düzenleyerek 28 devrimciyi katletmiflti. Ümraniye Hapishanesi’ndeki devrimci tutsaklar devletin sald›r›lar›na karfl› 4 gün boyunca onurlu bir flekilde direnmifllerdi. Devlet 19 Aral›k katliam›nda Ümraniye’de tutsak bulunan 399 kifli hakk›nda “‹syan ç›karmak, devlet mal›na zarar vermek ve ölüme sebep olmak” suçlamas›yla ‹stanbul 1. A¤›r Ceza Mahkemesi’nde dava açm›flt›. Bu davan›n duruflmas› 10 Nisan Pazartesi günü Üsküdar Adliyesi 1. A¤›r Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davaya tahliye olan 10 kifli ile birlikte halen hapishanede bulunan tutsaklar da kat›ld›. Söz alan her “san›k” devletin katliamc› yüzünü teflhir ederek, san›k olmay› kabul etmediklerini, katliam› yapan›n devletin temsilcileri oldu¤unu ve hesab›n› vermeleri gerekti¤ini vurgulayarak, yar›n ayn› durum yaflansa yine yaflam haklar›n› korumak için direneceklerini belirttiler. Katliamda yaralanan tutsaklar ise bilirkiflinin inceleme yapmas›n›, sorumlular hakk›nda hukuki ifllem yap›lmas›n› talep ettiler. Mahkeme heyeti, F Tipinde kalan tutuklu ve hükümlülerin, dönemin Cumhuriyet Savc›s›, Cezaevi Müdürü, gardiyanlar› ve di¤er personelin dinlenmesine karar vererek duruflmay› 25 Temmuz 2006 tarihine erteledi. (Kartal)


11

46

5. Uluslararas› Gözalt›nda Kay›plar Kurultay›’na ça¤r›

21 Nisan-4 Mayıs 2006 TAYAD’l›lar her Cumartesi Kemeralt›’nda

“Toplu Mezarlar Aç›ls›n, 1000 Operasyon Aç›klans›n” yaz›l› pankart açarak kay›plar›n foto¤raflar›n› tafl›d›lar. Kitle ad›na konuflan Melek Günefl, dünyada kaybetmenin muhaliflere yönelik sindirme, yok etme yöntemi olarak devam etti¤ini kaydetti. Günefl, Terörle Mücadele Yasa Tasar›s›’n›n da yeni toplu infazlar ve toplu mezarlar yaratman›n alt yap›s›n› haz›rlad›¤›n› kaydetti.

‹ZM‹R

“Kay›plar bulunsun, hesap sorulsun” slogan› ile toplanan kay›p yak›nlar› kaybetme politikas›n›n tüm dünyada uyguland›¤›n›n alt›n› çizdiler. Galatasaray Lisesi önünde 15 Nisan tarihinde biraraya gelen kay›p yak›nlar›, “Toplu mezarlar aç›ls›n, bin operasyon aç›klans›n” pankart› ve kay›plar›n foto¤raflar›n› tafl›yarak oturma eylemi yapt›. Burada kay›p yak›nlar› ad›na aç›klama yapan 1995 y›l›nda gözalt›na al›nd›ktan bir süre sonra Beykoz mevkiinde ölü olarak bulunan R›dvan Karakoç’un kardefli Hasan Karakoç, Kay›plara Karfl› Uluslararas› Komite (ICAD), Yak›nlar›n› Kaybeden Ailelerle Yard›mlaflma ve Dayan›flma Derne¤i’nin (YAKAY-DER) organizasyonuyla Diyarbak›r’da gerçeklefle-

cek olan 5. Uluslararas› Gözalt›nda Kay›plar Kurultay›’na dikkat çekti. fiemdinli’de halka kurflun s›kanlara “iyi çocuk” denilerek serbest b›rak›ld›¤›n› ve J‹TEM çetesine suçüstü yapan halk›n tutukland›¤›n› kaydeden Karakoç, Kürtlerin Newroz kutlamalar›na ise kimyasal silahlarla, askeri operasyonlara yan›t verildi¤ini belirtti.

ANKARA Yüksel Caddesi ‹nsan Haklar› Heykeli önünde toplanan DTP Ankara ‹l Örgütü, SDP Ankara ‹l Örgütü, ESP, Partizan, Ankara 78’liler Derne¤i ve ‹HD Ankara fiubesi üyeleri,

16-20 May›s 2006 tarihleri aras›nda Diyarbak›r’da gerçeklefltirilecek olan 5. Uluslararas› Gözalt›nda Kay›plar Kurultay›’n›n duyurulmas› ve kat›l›m ça¤r›s› için 15 Nisan günü ESP taraf›ndan örgütlenen ve Partizan, DHP, TayDer, Emek Partisi, 78’liler, ‹HD, SDP, Genel-‹fl 5 Nolu fiube ve ‹C‹’nin destek verdi¤i eylem, Kemeralt› giriflinde saat 12:30’da yap›ld›. “Kay›plar bulunsun hesap sorulsun”, “Analar›n öfkesi katilleri bo¤acak”, “Darbeciler yarg›lans›n” sloganlar›n›n at›ld›¤› ve gözalt›nda kay›plar›n resimlerinin ve çeflitli dövizlerin aç›ld›¤› eylemde aç›klamay› Hülya Gerçek okudu. Ülkemizdeki ve dünyadaki kay›plar›n durumunun say›sal verilerle anlat›ld›¤› aç›klamada, yap›lacak olan kurultaya kat›l›m ça¤r›s› yap›ld›. Aç›klaman›n ard›ndan 10 dakikal›k oturma eylemi yap›ld›.

Faflizmin ajanlaflt›rma sald›r›s› devam ediyor Bir süre önce gazetemizde ‹zmir’de polis taraf›ndan kaç›r›larak ajanl›k dayatmas›yla karfl› karfl›ya kalan Müjde Demirpençe’nin haberini yay›nlam›flt›k. Bu olay hala haf›zalar›m›zda tazeyken, ‹zmir’de yeni bir ajanl›k dayatmas›yla karfl› karfl›ya kal›nd›. Faflizm, devrimci ve demokrat kesime yönelik sald›r›larda s›n›r tan›mamaktad›r. Katliamlar, gözalt›lar, tehditler, iflkenceler vb. akla gelebilecek her türlü yöntemi kullanmaktan geri durmamaktad›r. Bu sald›r›lardan biri de ajanl›k dayatmas›d›r. Gözüne kestirdi¤i insanlar› kaç›rarak tehditlerle kendilerine

“yard›mc›” olmalar›n› istemekte (yard›mc› olmaktan kas›t ajanl›kt›r), isteklerini yapmamalar› durumunda ise kendisine, ailesine zarar verilece¤i ya da gelece¤iyle ilgili tehditler savrulmaktad›r. Son dönemde bu yöntem ‹zmir’de h›z kazand›. Son örnek 7 Nisan günü evinden al›narak ajanl›k teklif edilen üniversite ö¤rencisi, Devrimci Demokrasi okuru Hüseyin Etil’dir. Konuyla ilgili 12 Nisan günü ‹HD ‹zmir fiubesi’nde bir bas›n aç›klamas› yap›ld›. ‹HD, DHP ve Hüseyin Etil’in kat›ld›¤› aç›klamada, Etil yaflad›klar›n› anlatt›. 7 Nisan günü önce polis oldu¤unu söyleyen

birinin evini arad›¤›n›, sonra birinin geldi¤ini, yaln›z oldu¤unu ö¤rendikten sonra gidip, iki kifliyle geldi¤ini ve kendisi bir kahveye götürerek “sen kamu yönetiminde okuyorsun, kaymakam olacaks›n, elimizde sana ait foto¤raflar var, bizimle görüflürsen bunlar› yok ederiz” dediklerini anlatan Etil, ayr›ca her gün Devrimci Demokrasi bürosuna gidip 2-3 saat oturmas›n› ve ö¤rendiklerini kendilerine iletmesini istediklerini kendisinin de bunlar› kabul etmedi¤ini anlatt›. Aç›klamada ‹HD ve DHP ad›na da birer konuflma yap›larak bu sald›r›lar›n amac› anlat›ld›. (‹zmir)

TAYAD’l› aileler hapishanelerde yaflanan tecride dikkat çekmek için her Cumartesi Kemeralt› giriflinde eylem yap›yor. 8 Nisan Cumartesi günü de ayn› yerde saat 13:00’da bir bas›n aç›klamas› yap›ld›. Saat 12:30’da T. Kürdistan›’nda yaflanan katliamlar› protesto eden Partizan, ESP, ÖMP, DHP, BDSP’nin de içinde yer ald›¤› grubun da destek verdi¤i ve s›k s›k “Yaflas›n devrimci dayan›flma”, “Tecride son”, “Tecridi kald›r›n ölümleri durdurun” sloganlar›n›n at›ld›¤› eylemde yap›lan aç›klamada, “Ve kendine insan›m, demokrat›m, devrimciyim, duyarl›y›m diyen herkesi tecride karfl› ç›kmaya, sesimizi yükseltmeye ça¤›r›yoruz” denildi. Aç›klaman›n ard›ndan 5 dakikal›k oturma eylemi yap›ld›. Oturma eyleminde F Tipi Hapishaneden gelen bir tutsak mektubu okundu. *15 Nisan günü yine ayn› yerde TAYAD’l› aileler taraf›ndan bir bas›n aç›klamas› yap›larak tecride son verilmesi istendi. Aç›klama sonunda 5 dakikal›k oturma eylemi yap›ld›. Oturma eylemi s›ras›nda ÖO’na bafllayan Av. Behiç Aflç›’n›n göndermifl oldu¤u mektup okundu. (‹zmir)

“Tecrite son” Mersin Temel Haklar ve Özgürlükler Derne¤i 10 Nisan Pazartesi günü devam eden Ölüm Orucu direnifli ve tecritle ilgili olarak bir bas›n aç›klamas› yapt›. Saat 12:30’da Tafl Bina önünde biraraya gelen dernek üyeleri “Tecrite Son” yaz›l› pankart açt›. Hapishanelerde yaflanan tecrite dikkat çekerek, d›flar›da Ölüm Orucu’nu sürdüren Fatma Koyup›nar ve yeni bafllayan Avukat Behiç Aflç›’ya destek verilmesi istendi. Kitle ad›na bir konuflma yapan Hasan Biber, Gençlik Derne¤i üyelerine yönelik Erzincan ve Mersin-Kazanl›’da yap›lan sald›r›lar› hat›rlatarak ba¤›ms›zl›k mücadelesinin Türk, Kürt, Laz, Çerkez tüm milliyetlerin mücadelesi oldu¤unu vurgulad›.

Tecrit afifline Kazanl›’da sald›r› “Tecrite Son” yaz›l› afiflleri Kazanl›’ya asmaya çal›flan Mersin Gençlik Derne¤i üyeleri muhtar›n adamlar› taraf›ndan sald›r›ya u¤rad›. 8 Nisan Cumartesi günü gerçekleflen olayda dernek çal›flanlar› eli sopal› 15-20 kiflilik grup taraf›ndan sald›r›ya maruz kald›. Yaflanan arbededen sonra toplanan halk sald›rganlar› uzaklaflt›r›rken gözalt› yapmaya çal›flan polisle çat›flt›. Polisin halktan dört kifliyi gözalt›na almas› üzerine Kazanl› halk› karakola yürüdü. Akflam saatlerinde gözalt›lar serbest b›rak›ld›. Gençlik Derne¤i ertesi gün ayn› yerde olay› k›nayan bir bas›n aç›klamas› yapt›. (Mersin)


12

21 Nisan-4 Mayıs 2006

46

GSS: Genel Sald›r› Sistemi! 1 May›s’a yaklaflt›¤›m›z bu günlerde egemenler, sald›r› yasalar›na h›z verdiler. Geçmiflte bedeller ödenerek kazan›lm›fl birçok hakk›n gasp› ve bunlar üzerinden yeni rant kap›lar› anlam›na gelen bu yasalardan biri de Sosyal Sigortalar ve Genel Sa¤l›k Sigortas› Yasa Tasar›s›. Sosyal haklar›n ve sa¤l›k hizmetlerinden do¤an haklar›n büyük ço¤unlu¤unu gasp eden; hastaneleri teker teker özellefltirmek yerine direkt sistemi paral› hale getiren yasa tasar›s›, içinde yap›lan de¤iflikliklerle 18 yafla kadar sa¤l›k hizmetlerinden yararlanmay› getirse de, (ki bu zaten bu mevcut lasalarda da var!) bundan sonra ise sigortal› olmak isteyenleri prim ad› alt›nda adeta “haraca” ba¤l›yor. Geçti¤imiz hafta itibariyle GSS, Meclis gündemine girdi. Birden fazla sald›r› yasas›n› h›zl› bir flekilde gündeme getirerek, onaylamak isteyen devlet, yasan›n sadece “PEMBE” yanlar›n› halka aç›yor. Yeflil kartl› diye bir o¤lunu Samsun’da, bir o¤lunu da Ankara’da hastane önünde kaybedenlere inat, yasalar› gündeme sokanlara, egemenlerin bu tutumuna karfl› GSS’ye dur demek için emekçiler de meydanlardaki yerlerini almaya haz›rlan›yor. Yasa bu hafta içinde “temel yasa” olarak 6 güne yay›lm›fl halde görüflülecek ve resmilefltirilmeye çal›fl›lacak.

‹STANBUL ‹stanbul’da biraraya gelen Türk-‹fl, KESK, D‹SK ‹stanbul fiubeleri ile ‹TO ve TMMOB üyeleri Ça¤layan Meydan›’nda saat 15:00’de toplanarak AKP il binas› önüne yürüdü. AKP’nin önünde oturma eylemi yapan iflçi ve emekçilere seslenen ‹TO bas›n sözcüsü Osman Öztürk, AKP’nin halk›n iradesini hiçe sayarak sadece IMF’den ald›¤› direktifleri yerine getirdi¤ini söyledi. Sa¤l›k sisteminde bir çözümün ancak emekçilerle beraber olabilece¤ini vurgulayan Öztürk, Türkiye’nin 830 milyon dolar için bu onursuzlu¤u hak etmedi¤ini söyleyerek halk› buna karfl› sokaklarda birleflmeye ça¤›rd›. Yasa tasar›s›n› de¤erlendiren D‹SK Genel Baflkan Yard›mc›s› Mahmut Seren; “Bir de utanmadan devrim diyorlar” dedi. Benzer eylemler ülkede di¤er yerellerde de yap›ld›. Hakkari, Mufl, Van, Bitlis, Sivas, Bolu, Bursa, Antalya gibi birçok ilde halk eyleme ça¤›r›ld›.

GSS’de devletin özellikle övündü¤ü “18 yafl alt›ndaki herkese ücretsiz sa¤l›k hizmeti verilmesi” SES Genel Baflkan› Köksal Ayd›n’›n 15 Nisan’da yaz›l› olarak yapt›¤› aç›klamaya konu oldu. Tüm bu yaklafl›ma “Zaten ücretsiz” yan›t›n› veren Ayd›n, zaten sa¤l›k ocaklar› ve ebe evelerinde gebelere ve 0-5 yafl aras› çocuklara ve tüm nüfus dilimine sa¤l›k hizmetlerinin ücretsiz sunulmak zorunda oldu¤unu ve Sa¤l›k Hizmetlerinin Sosyallefltirilmesi yasas›n›n bunu getirdi¤ini belirtti.

Kocaeli

BURSA Bursa’da 14 Nisan günü AVP Tiyatrosu önünde toplanan KESK Bursa fiubeler Platformu Osmangazi Park›’na yürüyerek oturma eylemi yapt›. D‹SK’e ba¤l› sendikalar ve Türk-‹fl bölge temsilcisinin de destek verdi¤i eylemde, “Sa¤l›k hakt›r, sat›lamaz”, “Paras›z e¤itim, paras›z sa¤l›k”, “Mezarda emekli olmayaca¤›z” vb. sloganlar at›ld›. Eylemde aç›klama yapan SES fiube Baflkan› Çetin Erdo¤du, AKP hükümetinin emekçilerin tepkisini görmedi¤ini IMF’nin direktiflerini yerine getirdi¤ini söyledi. 15 Nisan günü de KESK fiubeler Platformu Fomara Meydan›’ndan AKP il binas› önüne kadar slogan ve alk›fllarla yürüdü. Burada KESK ad›na aç›klama yapan Çetin Erdo¤du “AKP hükümeti çekin elinizi emekçinin yakas›ndan, bu halk sizden bunun hesab›n› sorar. S›n›f mücadelesi tarihi bu gibi deneyimlerle doludur” dedi.

‹ZM‹R AKP hükümeti taraf›ndan h›zla Meclis’ten geçirilen Sosyal Güvenlik Yasa Tasar›s›’na karfl› eylemler sürüyor. 15 Nisan 2006 günü saat 14:30’da eski Sümerbank önünde “Sa¤l›kl› ve güvenli bir gelecek istiyoruz” KESK ‹zmir fiubeler Platformu imzal› pankart›n arkas›nda toplanan yaklafl›k 300 kiflilik grup, “Sa¤l›k hakt›r sat›lamaz”, “Yaflas›n örgütlü mücadelemiz”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganlar›yla Büyükflehir Belediyesi önüne kadar yürüdü. Burada kitle ad›na SES ‹zmir fiube Baflkan› Ergun Demir bir bas›n aç›klamas› yapt›. Bu yasa tasar›s›yla ilgili referandum yapt›klar›n›, referandumda halk›n yüzde

Ankara Devrimci 1 May›s Platformu kuruldu ‹flçi s›n›f›n›n uluslararas› birlik, dayan›flma ve mücadele günü 1 May›s yaklafl›yor. Di¤er illerde oldu¤u gibi Ankara’da da çal›flmalar› bafllat›lan 1 May›s D‹SK, KESK, TMMOB gibi konfederasyonlar›n örgütledi¤i süreci, s›n›fsal özüne uygun kutlanmas›n›n d›fl›na ç›kar›lmaya çal›flmas› nedeniyle devrimci ve demokrat kurumlar “Ankara Devrimci 1 May›s Platformu” kurmufllard›r. 15 Nisan günü Platform’un kuruluflunu, kamuoyuna aç›klamak için Yüksel Caddesi’nde saat 12:00’de biraraya gelen ve platform içerisinde yer alan Al›nteri, BDSP, DHP, HÖC, Halk›n Kurtulufl Partisi, Kald›raç ve Partizan bir bas›n aç›klamas› yapt›lar. Burada “Birleflik, kitlesel 1 May›s için ileri-Ankara Devrimci 1 May›s Platformu” pankart› aç›larak “1 May›s’ta alanlara, ifl b›rakmaya”, “1 May›s k›z›ld›r, k›z›l kalacak”, “Kahrolsun emperyalizm, yaflas›n mücadelemiz”, “GSS geri çekilsin” vb. sloganlar at›larak bas›n metni okundu. Aç›klaman›n ard›ndan, platformun taleplerini içeren bildirilerin da¤›t›m› yap›larak eylem sona erdirildi. (Ankara)

99.4 tasar›ya hay›r dendi¤ini vurgulayan Demir; “AKP hükümetinin tercihi halktan yana de¤il” dedi.

Filistin’e uzanan kardefllik eli...

MERS‹N 14 Nisan Cuma günü saat 17:45’te Tafl Bina önünde biraraya gelen KESK üyesi emekçiler, “Örgütlü toplum, demokratik Türkiye”, “AKP halka hesap verecek” vb. sloganlar hayk›rarak oturma eylemi yapt›. KESK Mersin fiubeler Platformu pankart›n›n aç›ld›¤› eylemde konuflan E¤itim-Sen Mersin fiube Baflkan› Ünsal Y›ld›z; sosyal güvenlik kurumlar›n›n birlefltirilmesi ile ilgili yasan›n Meclis’ten geçti¤ini ancak di¤er bölümlerinin geçmesine izin vermeyeceklerini dile getirdi.

KOCAEL‹ Kocaeli’de Baflbakan Erdo¤an’›n kat›laca¤› AKP Kongre salonuna yürümek isteyen demokratik kitle örgütlerine gaz ve coplarla sald›ran polis, çok say›da kifliyi gözalt›na ald›. 15 Nisan günü D‹SK, TTB, TMMOB ve KESK’in de aralar›nda bulundu¤u demokratik kitle örgütleri, Belediye ‹fl Han› önünde topland›. “Sa¤l›¤›m›z› istiyoruz hemen” yaz›l› pankart açan kitle, kongrenin yap›laca¤› Atatürk Kapal› Spor Salonu’na do¤ru yürümek istedi. Merkez Bankas› önüne kadar yürüyen kitle, burada polis barikatlar›yla karfl›laflt›. Barikat› aflmak isteyen kitleye polis biber gaz› ve cop kullanarak sald›rd›. Sald›r›n›n ard›ndan oturma eylemi yapan kitle, barikatlar›n kald›r›lmas› halinde bas›n aç›klamas› yaparak da¤›lacaklar›n› söyledi, ancak barikat› kald›rmayan polis kitleye ikinci defa sald›rd›. Yaflananlar› protesto etmek için TTB, D‹SK, TMMOB ve KESK fiubeler Platformu üyelerinin kat›l›m›yla bir yürüyüfl daha düzenlendi. E¤itim fiube binas›ndan bafllayan yürüyüfl esnas›nda s›k s›k “Emekçiye de¤il çetelere barikat” slogan› at›ld›. Belediye ‹flhan› önünde toplanan kitle ad›na bas›n aç›klamas›n› yapan KESK Dönem Sözcüsü Selahattin Pehlivan, sald›r›lar›n kendilerini y›ld›rmayaca¤›n› aksine daha kitlesel biçimde alanlar› sald›r› yasalar›na karfl› kullanacaklar›n› ifade etti.

17 Nisan 1975 tarihinde iflgale karfl› direnen devrimcilerin tutuklanmas› ve ‹srail hapishanelerine konmas› üzerine Filistin Ulusal Meclisi taraf›ndan bu günün “Filistinli Tutsaklarla Dayan›flma Günü” nedeniyle 17 Nisan Pazartesi günü saat 12:00’de Galatasaray Postanesi önünde toplanan FHDD (Filistin Halk›yla Dayan›flma Derne¤i), HKM, Partizan ve ESP bir bas›n aç›klamas› yapt›. “Kahrolsun emperyalizm ve Siyonizm! Filistinli tutsaklar serbest b›rak›ls›n!” yaz›l› pankart açan kitle, Arapça, Türkçe dövizler tafl›d› ve s›k s›k, “Ahmet Saadet yaln›z de¤ildir”, “Kahrolsun ‹srail siyonizmi”, “Filistinli tutsaklar yaln›z de¤ildir” vb. sloganlar att›. Bas›n aç›klamas›n› FHDD Baflkan› Füsun Band›r okudu. Eylem ‹srail hapishanelerindeki tutsaklara kart at›lmas›yla devam ederken eylem sonunda may›s ay› sonunda etkinliklerinin sürece¤i belirtildi. (‹stanbul)


13

46

21 Nisan-4 Mayıs 2006

Hayalet, ‹stanbul Üniversitesi’ne u¤rad›! ‹stanbul Üniversitesi’nde yaflanan son geliflmelere dikkat çekmek isteyen ö¤renciler, 5 Nisan Çarflamba günü konuya iliflkin bir aç›klama yapt›. Aç›klama Tez Koop-‹fl ve E¤itim-Sen’in üniversite flubesiyle de ortaklafla yap›lan eylem, saat 13:00’de Beyaz›t Kampüsü önünde yap›ld›. “Tüccar Rektör Defol, Yemekhanemizi Satt›rmay›z”, “Yeme¤ime Dokunma, Özellefltirmelere Hay›r” ve “‹stanbul Üniversitesi Sat›l›k De¤ildir, Özellefltirmelere Geçit Vermeyece¤iz” yaz›l› pankartlar açan kitle, burada “Yemekhane iflçisi yaln›z de¤ildir”, “Herkese eflit, paras›z, anadilde e¤itim”, “Kurtulufl yok tek bafl›na, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganlar›n› att›. Tez Koop-‹fl ad›na aç›klama yapan Abdullah Tetik; açl›¤a itildiklerinin alt›n› çizerek, bugüne kadar kimsenin flu anda tart›fl›lan özellefltirme furyas›na cesaret edemedi¤ini vurgulad›. Bu politikalar›n baflka yerlerde de yafland›¤›n› ve sonuçlar›n›n görüldü¤ünü anlatan Tetik; “Özellefltirmenin oldu¤u yerde hizmet kalitesi artmaz, fiyat ucuzlamaz. Bunu biliyoruz. Özellefltirmenin oldu¤u her yerde açl›k ve sefalet olmufltur” dedi. Ard›ndan Cerrahpafla T›p Fakültesi ö¤rencileri ad›na yap›lan aç›klamada, ‹Ü rektörü Mesut Barlak’›n kap›lar› sermayeye açarken halk gençli¤ine kapatt›¤› söylenerek Barlak’›n saf›n› belli etti¤i kaydedildi. Beyaz›t Kampüsü ö¤rencileri ad›na yap›lan aç›klamada ise bugüne kadar yap›lan sald›r›larda önce kampüs girifllerinin kapat›larak tek bir girifl verildi¤i ve buralarda da üst arama ve kimlik sorgulama yapt›r›mlar›n›n uygulanmaya çal›fl›ld›¤› anlat›ld›. Daha sonErzincan’da 7 Nisan günü ö¤len saatlerinde Gençlik Federasyonu üyesi bir grubun F tiplerinde komünist-devrimciyurtsever tutsaklara karfl› uygulanan tecridi protesto etmek için yapt›¤› oturma eyleminin 15-20 kiflilik bir grup sivil-resmi faflistin sald›r›s›na u¤ramas› üzerine gruptan 4 kifli gözalt›na al›nm›fl, daha sonra serbest b›rak›lm›flt›r. Yaflanan bu sald›r› ve gözalt›lar› k›namak amac›yla 8 Nisan günü ö¤len saatlerinde Partizan, DHP, ESP, Gençlik Federasyonu ve YÖGEH’in yapaca¤› bas›n aç›klamas›na E¤itim-Sen, Tunceliler Derne¤i, ÖDP, DTP, SES gibi kurumlar da destek sunmufllard›r. Kitle bas›n aç›klamas›na bafllarken, yolun karfl› taraf›nda toplanan sivil faflist grup sloganlar atarak ve bozkurt iflaretleriyle toplanarak kitleye tafll› sald›r›da bulundu. Faflist kolluk güçleri de bas›n aç›klamas› yapmak isteyen kitleye, sivil faflistlerle birlikte havaya atefl ederek ve gazlarla sald›rd›. Sald›r›n›n ard›ndan Bu¤day Meydan›’na çekilen kitle Fevzi Pafla Caddesi’ni trafi¤e kapatarak, barikatlar kurdu. Toplanan kitle, faflist grup taraf›ndan linç edilmekte olan arkadafllar›n› kurtarmak için tekrar bas›n aç›klamas›n›n yap›ld›¤› alana yürüyüfle geçti. Polisin panzerler ve tazyikli suyla mü-

ra körüklenen sivil faflist ve polis sald›r›lar›yla beraber özellefltirmenin gündeme getirildi¤inin anlat›ld›¤› aç›klamada, polisin okul içindeki muhalefeti bast›rmak için kampüste konumland›r›ld›¤› ve bugün Avc›lar Kampüsü’ne de ayn› sebepler bahane edilerek sald›r›ld›¤› söylendi. Bu sald›r›lara karfl› her zaman haz›r olduklar›n› ve haklar›n› savunmaktan vazgeçmeyeceklerini belirten ö¤renciler “Polis defol üniversiteler bizimdir” ve “Direne direne kazanaca¤›z” sloganlar›yla aç›klamay› sonland›rd›. Marmara Üniversitesi ö¤rencileri ad›na yap›lan aç›klamada da, bu sald›r›lar›n y›llardan beri var oldu¤unun alt› çizildi. Ortak aç›klama okunmadan önce kitle uzun bir süre “Faflizme karfl› omuz omuza” slogan› att›. Kitle ad›na haz›rlanan ortak aç›klamay› SES Aksaray flubesinden Songül Beydilli okudu. Beydilli; uluslararas› emperyalist sermayenin iyice sald›rganlaflt›¤›n› ve sald›r› araçlar› olan ‹MF ve DB’n›n dayatmalar›yla özellefltirmelerin h›zland›r›ld›¤›n› söyledi. ‹flçi, memur ve köylülerin zaten özellefltirmelerden ötürü her gün biraz daha açl›¤a ve sefalete gömüldü¤ünü belirten Beydilli; s›ran›n e¤itim ve sa¤l›k alanlar›na geldi¤ini söyleyerek, ‹Ü’deki durumun da bunun bir yans›mas› oldu¤unu belirtti. Yemekhanelerin özellefltirilmesine özellikle dikkat çeken Beydilli; bu özellefltirmenin yalanlara dayand›¤›n› söyledi. Aç›klaman›n ard›ndan kampüsün içine do¤ru yürüyüfle geçen kitleyi izleyen bas›n, “güvenlik” taraf›ndan engellenmek istendi. Bas›na tekme yumruk sald›rmak isteyen Özel Güvenlik

Birimi’ne (ÖGB) tepki, ö¤rencilerden geldi. Kitlenin sald›r›n›n oldu¤u yere do¤ru yönelmesiyle sivil faflistlerin ve polisin geçifline izin veren güvenlik, bas›n› da almak zorunda kald›. Yürüyüfl ve sloganlarla Rektörlük’ün önüne gelen ö¤renciler, eylemlerini burada halaylar ve sloganlarla bitirdi. (‹stanbul)

Ankara’da sald›r›lar durmuyor! Son süreçte ‹stanbul, Ankara, ‹zmir, Tokat ve Sivas’taki üniversitelerde yaflanan sald›r›lara bir yenisi de geçti¤imiz günlerde eklendi. Ankara Gazi Üniversitesi’nde 13 Nisan Perflembe günü gerçeklefltirilen bas›n aç›klamas› da bunu göstermifl oldu. Üniversitenin Endüstriyel Güzel Sanatlar Fakültesi’nde araflt›rma görevlisi Remzi Altunpolat; sivil faflist bir güruhun sald›r›s›na u¤rad ve bunun üzerine Ankara’da bulunan üniversitelerden 145 ö¤retim üyesi kendisine destek vermek için harekete geçti. 13 Nisan günü Gazi Üniversitesi’ne gelen ö¤retim görevlileri içeri al›nmayarak, Rektörlük’ün engeline tak›ld›. Bunun üzerine Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi önüne gelen ö¤retim görevlileri burada bir bas›n aç›klamas› yapt›. Kitle ad›na aç›klama yapan Ankara Üniversitesi araflt›rma görevlisi Cenk Yi¤iter, olay› k›namak için Gazi Üniversitesi’ne kadar gittiklerini ancak kendilerine izin verilmedi¤ini söyledi. Arkadafllar›n›n flu anda Gazi Üniversitesi T›p Fakültesi’nde tedavi edildi¤ini belirten Yi¤iter; “Fakülte dekan› ile görüfltük. Kendi-

Erzincan’da faflist provokasyon dahale etti¤i kitleden bir k›sm› Bu¤day Meydan›’nda yeniden toparlan›p Cumhuriyet Mahallesi’ne yürüyüfle geçip, burada toplanmaya bafllad›. Burada yürüyüfle geçen kitle, mahalle içerisinde sloganlarla sald›r›y› teflhir etti. Gittikçe büyüyen kitleye çok say›da Özel Timin bulundu¤u panzer-akreple sald›r› gerçeklefltirildi. Özel Timin kitle içerisine sürdü¤ü akrep bir kifliye çarparken bir akrep göstericilerin tafllamas›yla hasara u¤rad›, camlar› k›r›ld›. Yar›m saat kadar süren çat›flmada Özel Tim havaya ve kitleye M-16 silahlar›yla atefl açt›, mahallede terör estirdi. Sald›r›da ve Cumhuriyet Mahallesi’ndeki çat›flmada çok say›da ilerici, devrimci ve demokrat yaraland›. ‹ki kifli olaylar s›ras›nda sivil polisler taraf›ndan kaç›r›larak ölesiye dövülüp bofl bir araziye at›lm›flt›r. Kitlenin alandan ayr›lmas›ndan sonra alan› bofl gören sivil ve resmi faflistler polislerle birlikte gövde gösterisi yaparak sloganlarla yürümüfltür. Ve demokrat esnafa ait iflyerlerini tafllanarak tahrip etmifllerdir. (Erzincan)

Elaz›¤’da protesto! Erzincan’da yaflanan sald›r› Elaz›¤’da TAYAD’l› ailelerin yapt›¤› bir bas›n aç›klamas› ile protesto edildi. 10 Nisan 2006 tarihinde Hozat Garaj›’nda saat 14:00’te biraraya gelen kitle “TAYAD’l› Aileler” yaz›l› pankart açarak “Bask›lar bizi y›ld›ramaz”, “Faflizme karfl› omuz omuza” vb. sloganlar att›lar. Kitle ad›na bas›n metnini okuyan Sevcan Göktafl; sald›r›lar›n bizzat devlet eliyle örgütlenmifl oldu¤una de¤inerek “Halka gerçekleri anlatmaya devam edece¤iz. Bu sald›r›lar› ise mücadelemizle geri püskürtece¤iz” dedi. Halk›n ilgiyle izledi¤i eylemde çeflitli dövizler de aç›l›rken, eyleme Partizan, DHP ve Elaz›¤ Tunceliler Derne¤i de kat›larak destek verdi. (Malatya)

Erzincan’da ortak bas›n aç›klamas› 12 Nisan Çarflamba günü E¤itimSen, SES, ÖDP, DTP ve Erzincan Tuncelililer Derne¤i taraf›ndan 7-8 Nisan günü yap›lan faflist sald›r›lar› teflhir etmek ve

si bize ‘Girifliminizi takdir ediyorum ancak buraya gelmeyin, burada sizin can güvenli¤inizi sa¤layamay›z, buraya gelirseniz kan gövdeyi götürür’ dedi. Kendisine soruyoruz; gündüz vakti meslektafllar›n› ziyarete gelenlerin can güvenli¤inin sa¤lanamad›¤› bir yerde, çal›flanlar›n can güvenli¤inin sa¤lanamad›¤› bir ortamda meslektafllar›m›z nas›l güven içinde çal›flabilir?” dedi. Devam eden aç›klamada Altunpolat’a önce “...uzun saç›n› kestireceksin...” diye sözlü sataflma oldu¤unu sonrada okul giriflinde güvenlik kulübesinin önünde sald›r›ld›¤›n› söyleyen Yi¤iter; bunun gerçekte Altunpolat’a de¤il bilimin, özgürlü¤ün, uygarl›¤›n tafl›y›c›s› olan üniversite kurumuna gerçekleflti¤ini söyledi. Aç›klaman›n sonunda Yi¤iter, adli ve idari makamlar› gerekli kovuflturmalar›n yap›lmas› yönlü ça¤r›da bulundu. Aç›klamaya destek veren ö¤renciler de aç›klaman›n sonunda uzun süre “Gazi faflizme mezar olacak” slogan›n› att›. Benzer bir sald›r› da bu aç›klaman›n ertesi günü 14 Nisan Cuma günü Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde yafland›. Okulun bir özel flirketle düzenledi¤i festival sivil faflistler taraf›ndan bas›ld›. Bugüne kadar okula sermayenin daha rahat girifli için sürekli devrimci ve demokrat ve yurtsever ö¤rencilerin üstüne sal›nan faflistler burada ki sald›r›da bir kifliyi kafas›ndan yaralad›. Okula sopa, sallama (döner b›ça¤›), taflla sald›ran faflistlere karfl› bir direnifl geliflmezken, öncesinden sald›r›ya u¤rayanlar için soruflturma açan rektörlük “Sald›ranlara karfl› gerekli fleyler derhal yap›lacakt›r...” aç›klamas›nda bulundu. (H. Merkezi) daha sonras›ndan geliflen tepki ve aç›klamalar dolay›s›yla ortak bir bas›n aç›klamas› yap›ld›. E¤itim-Sen binas›nda Erzincan E¤itim-Sen Baflkan› Ergun Y›lmaz taraf›ndan okunan bas›n aç›klamas›nda yaflanan sald›r›lar k›nand›.

“Devrimci dayan›flma engellenemez!” 8 Nisan’da Erzincan Gençlik Derne¤i üyelerine polisin gözü önünde yap›lan faflist sald›r› ve bu sald›r›y› k›namak için ertesi gün düzenlenen birçok devrimci kurum ve demokratik kitle örgütü, sendika ve partilerin de oldu¤u ortak bas›n aç›klamas›nda polisin sald›r›s›na karfl› Ankara’da eylem yap›ld›. 11 Nisan günü Yüksel Caddesi’nde bir araya gelen HÖC, BDSP, DHP, Al›nteri, HKP, Kald›raç ve Partizan yapt›klar› ortak bas›n aç›klamas›yla sald›r›y› k›nayarak, protesto ettiler. “Bask›lar bizi y›ld›ramaz”, “Devrimci dayan›flma engellenemez”, “Yaflas›n halklar›n kardeflli¤i” vb. sloganlar eflli¤inde bas›n metni okundu. Aç›klamada sürecin nas›l geliflti¤ine de¤inilerek “Bütün bu sald›r›lar, bask›lar, tutuklamalar, katliamlar hakl› mücadelemizi engelleyemez” denildi ve eylem sloganlarla sona erdi. (Ankara)


21 Nisan-4 Mayıs 2006

14

46

Proletarya Diktatörlü¤ü teorisini dikkatli bir flekilde incele Proletarya Diktatörlü¤üne dair Marksist-Leninist-Maoist teorinin önemi dün oldu¤u kadar bugün de kendini hissettirmektedir. Revizyonizmin ideolojik sald›r›lar›n›n ilk hedefi en baflta Proletarya Diktatörlü¤ü olmufltur, Sovyetlerde ve Çin’de oldu¤u gibi. Günümüzde de “sosyalist” tabir edilen ülkelerde Proletarya Diktatörlü¤ünün esamesi okunmazken, bar›flç›l, seçimlerle vb. geçifl bafltac› edilmektedir. ‹flte bu nedenle Çin’de 1969’da Chih Heng imzas›yla yay›nlanan bu yaz›n›n önemli oldu¤unu ve bugün için de yol gösterici oldu¤unu düflünerek yay›nl›yoruz. Chih Heng Lin Biao ve Konfüçyus’u elefltirme hareketindeki pratik deneyim, halk›n Proletarya Diktatörlü¤ünü güçlendirme ihtiyac› konusundaki kavray›fl›n› gelifltirmek ve proletarya diktatörlü¤ü alt›nda devrimi sürdürme bilincini güçlendirmek amac›yla, proletarya diktatörlü¤üne dair Marksist teoriyi geçmiflteki ve günümüzdeki s›n›f mücadeleleri ile birlikte dikkatli bir flekilde incelemenin ve derinlemesine araflt›rman›n büyük gereklili¤ini göstermektedir.

Marksizmin mükemmel örne¤i Proletarya diktatörlü¤ü teorisi Marksizmin mükemmel bir örne¤idir. Ta 19. yüzy›l›n ortas›nda Marksizm flekil almaya bafllad›¤›nda burjuva diktatörlü¤ünün proletarya diktatörlü¤üyle yer de¤ifltirmesi için ça¤r› slogan› ortaya kondu. Rusya’daki proleter devrimin deneyimini toplayan Lenin, daha sonra devlet üzerine Marksist teoriyi zenginlefltirdi ve gelifltirdi ve burjuvazi üzerindeki proletarya diktatörlü¤ünün güçlendirilmesinin önemini ve gereklili¤ini tekrar tekrar aç›klad›. Çin’de Baflkan Mao, Marksizm-Leninizmin evrensel do¤rular›n› Çin devriminin somut prati¤iyle birlefltirme ilkesini uygulayarak, Marksist Leninist proletarya diktatörlü¤ü teorisini savundu, gelifltirdi. Baflkan Mao, proletarya diktatörlü¤ü alt›nda devrimi sürdürme teorisini ileri sürdü ve tüm sosyalizm süreci için Çin’deki sosyalizmin zaferden zafere ilerlemesine öncülük eden temel çizgiyi formüle etti. Marks ve Engels’in proletarya diktatörlü¤ünü gerçeklefltirme parlak kavram›n› ileri sürmesinin üzerinden bir yüzy›ldan fazla bir zaman geçti. Bu süreçte, dünya proletaryas› ve di¤er emekçi kitleler dalga dalga ilerledi ve burjuva diktatörlü¤ü y›kmak ve proletarya diktatörlü¤ü-

nü kurmak için cesaretle ve azimle savaflt›lar. Bu savaflta birçok devrim flehidi can›n› verdi ve yaflamlar›n› feda etti. Dünyan›n ilk sosyalist ülkesinin revizyonist yönetimin bir sonucu olarak sosyal emperyalist bir ülkeye dönüflmesi tüm devrimcilere engin bir ders verdi ve onlar›n, proletarya taraf›ndan politik iktidar›n ele geçirilmesinden sonra revizyonizme karfl› ç›kman›n ve onu engellemenin önemi üzerine daha ileri bir kavray›fla sahip olmalar›na olanak sa¤lad›. Proletarya diktatörlü¤ü üzerine Marksizm-Leninizm-Mao Zedung Düflüncesi teorisi, geçen yüzy›l›n proleter devrimci mücadelelerinde kazan›lan deneyimin tam olarak bilimsel bir flekilde toplanmas›n›n sonucudur. Son derece zengin bir içeri¤i benimseyerek proleter devrimin geliflmesini yönetme yasas›n›, kapitalizmden komünizme tarihi geçifl sürecinde s›n›f mücadelesinin keskin ve karmafl›k do¤as›n›, proletarya diktatörlü¤ünün gereklili¤ini, proletarya diktatörlü¤ünün do¤as›n› ve görevlerini, proleter ve burjuva diktatörlükleri aras›ndaki fark›, proletarya diktatörlü¤ü alt›nda düflmanla bizim aram›zdaki ve halk içindeki çeliflkileri do¤ru bir flekilde ele alma sorununu, proletarya diktatörlü¤ünün öncü rolünün sa¤lamlaflt›r›lmas› sorununu, üç temel

farkl›l›¤›n (yani iflçiler ve köylüler, flehir ve k›r, kafa ve kol eme¤i aras›ndaki) ortadan kald›r›lmas›, devletin sönmesi ve di¤er sorunlar› aç›klad›. Tüm bunlar, proletarya diktatörlü¤ünü sa¤lamlaflt›rmak ve kapitalizmin restorasyonunu önlemek için yön göstermekte, ders vermekte, ilke ve politikalar› ortaya koymaktad›r. Bu sosyalist devrim davam›za ve bugünü infla etmemize rehberlikte fevkalade bir öneme sahiptir.

Proletarya Diktatörlü¤ünü sa¤lamlaflt›rmak için incele! Çin’de bizimki proletarya diktatörlü¤ü alt›nda sosyalist bir toplumdur. Bu tarihsel süreçte, ya proletarya diktatörlü¤ü sa¤lamlaflt›r›lacak, sosyalist yol tutulacak, burjuvazi bertaraf edilecek ve uzun süreli mücadele ve dönüflümle kapitalizmin bir daha asla yaflayamayaca¤› ve yeniden ortaya ç›kamayaca¤› koflullar tedricen yarat›lacak; ya da proletarya diktatörlü¤ü y›k›lacak, kapitalizm restore edilecek, kapitalizmi üretmek için zemin haz›rlanacak, toprak a¤alar›na ve kapitalist s›n›flar›n iktidar› yeniden almas›na ve emekçi halk› sömürmesine ve ezmesine izin verilecek… Bu, partimizin, devlet ve proletarya ile di¤er emekçi s›n›flar›n tarihsel kaderi ile ilgili temel bir sorundur.

Baflkan Mao’nun proleter devrimci çizgisinin rehberli¤inde, Çin halk› yirmi y›l geçirdi ve politik, ekonomik, ideolojik ve kültürel alanlarda, özellikle Büyük Proleter Kültür Devrimi ve flu anki Lin Biao ve Konfüçyus’u elefltirme hareketi yürüttü; tüm bunlar bu sorunu çözmek içindi. Devrimimizi infla için iyi ifller yapmaya devam etmek ve revizyonizmle mücadele etmek ve onu engellemek üzere güvenilir bir garanti sa¤lamak için, tüm Komünist Parti üyeleri, kadrolar›, iflçiler, köylüler, Halk Kurtulufl Ordusu savaflç›lar› ve ayd›nlar bu probleme çok büyük dikkat göstermelidir ve proletarya diktatörlü¤ünü sa¤lamlaflt›rmak için bu diktatörlük teorisini dikkatli bir flekilde incelemelidir. Sadece bu flekilde, Marksizm’i revizyonizmden ay›rdedebiliriz ve tüm bu tarihi sosyalizm dönemi için Partinin temel çizgisini daha iyi bir flekilde uygulayabiliriz. Baflkan Mao flöyle söylüyor: “Sosyalist toplum oldukça uzun tarihsel bir süreci kapsar. Bu tarihsel sosyalizm döneminde, hala s›n›flar, s›n›f çeliflkileri ve s›n›f mücadelesi; sosyalist yol ile kapitalist yol aras›nda mücadele ve kapitalist restorasyon tehlikesi hala vard›r. Bu uzun süreli mücadelenin karmafl›k do¤as›n› tan›mal›y›z. Uyan›kl›¤›m›z› art›rmal›y›z. Sosyalist e¤itimi uygulamal›y›z. S›n›f çeliflkilerini ve s›n›f mücadelesini do¤ru bir flekilde ele almal› ve kavramal›; kendimizle düflman aras›ndaki çeliflkileri halk aras›ndaki çeliflkilerden ay›rt etmeli ve bunlar› do¤ru bir flekilde kavramal›y›z. Aksi durumda bizimki gibi bir sosyalist ülke karfl›t›na dönecek, yozlaflacak ve kapitalist restorasyon gerçekleflecektir. Bundan böyle, bu problemin daha ciddi bir kavray›fl›n› ak›lda tutmak ve Marksist-Leninist bir çizgiye sahip olmak için kendimize her y›l, her ay ve her gün hat›rlatmal›y›z.” Baflkan Mao taraf›ndan formüle edilen bu temel çizgi, Marksist-Leninist proletarya diktatörlü¤ü teorisine ve Çin’deki devrimci prati¤e dayanmaktad›r.


46 Bizler proletarya diktatörlü¤ü teorisini, sosyalist dönemde s›n›f mücadelesi yasas›n› kavramazsak, üretici güçlerle üretim iliflkileri, üst yap› ile ekonomik zemin aras›ndaki çeliflkiyi ›srarla incelemezsek, proletarya diktatörlü¤ünün do¤as›n› ve görevlerini bilmezsek, mevcut s›n›f mücadelesini ve iki çizgi mücadelesini görmezsek tüm tarihi sosyalizm dönemi için Partinin temel çizgisinin ve Parti taraf›ndan ortaya at›lan ilke ve politikalar› anlamak ve uygulamak imkans›z hale gelir. E¤er proletarya diktatörlü¤ü alt›nda devrimi sürdürme teori ve prati¤i hakk›nda ideolojik olarak kal›n kafal›ysak, eylemlerimiz etkili sonuçlar üretmez ve hatta yanl›fla neden olabilir. Burjuvazi üzerindeki proletarya diktatörlü¤ü sorununu aç›kl›¤a kavuflturmazsak revizyonizme dönebiliriz. Son yirmi y›l içindeki devrimdeki pratik deneyimimiz bu noktay› kan›tlad› ve Büyük Proleter Kültür Devrimi ve Lin Biao ve Konfüçyus elefltirme hareketi bunu bir kez daha gösterdi. S›n›f mücadelesinin yeni biçimlerde sürdürülmesi Marksist proletarya diktatörlü¤ü teorisi, sosyalist toplumda hala s›n›flar›n, s›n›f çeliflkilerinin ve s›n›f mücadelesinin var oldu¤u gerçe¤ine dair bilimsel analize dayan›r. Lenin kesin olarak göstermifltir ki: kapitalizmden komünizme geçifl süreci “efli benzeri görülmemifl keskinlikteki biçimlerde, efli benzeri görülmemifl fliddette s›n›f mücadelesi süreci”dir. (Devlet ve Devrim) Çünkü “sömürücü s›n›flar, toprak a¤alar› ve kapitalistler yok olmam›flt›r ve proletarya diktatörlü¤ü alt›nda birdenbire yok olmazlar.” (Proletarya Diktatörlü¤ü Döneminde Ekonomi ve Politik). Uluslar aras› zeminde ve kapsaml› sosyal ba¤lant›larla birlikte, bunlar umutsuz bir direnifl ortaya koymak restorasyon umutlar›n› harekete geçirmek mecburiyetindedirler. Çünkü “Küçük üretim, her gün, her saat ve kesintisiz olarak kapitalizmi, burjuvaziyi do¤urur.” (Sol Komünizm, Bir Çocukluk Hastal›¤›) Çünkü meta üretimi canl›d›r, yürürlüktedir, geliflmektedir ve burjuvaziyi do¤urmaktad›r. Burjuva fikirlerle çürümenin bir sonucu olarak yozlaflma olgusu Sovyet hükümeti çal›flanlar›, iflçiler ve Parti üyeleri aras›nda ortaya ç›kabilir. Çünkü “tüketim maddelerinin da¤›t›m›na iliflkin burjuva hak” hala geçerlidir. Ayr›ca halk›n bir bölümünün bilinçleri yenilmifl burjuvazinin ancak uzun bir zaman diliminden sonra ortadan kald›r›labilecek çeflitli fikirler, gelenekler ve al›flkanl›klar›yla prangalanm›flt›r. Bu nedenle Lenin tekrar tekrar vurgulam›flt›r ki; “Proletarya diktatörlü¤ü s›n›f mücadelesinin sonu de-

15 ¤ildir, fakat yeni biçimler alt›nda sürdürülmesidir.” (“Özgürlük ve Eflitlik Sloganlar›yla Halk›n Aldat›lmas›” konuflmas›n›n yay›n›na önsöz) Buna karfl›n eski ve yeni revizyonistler, kapitalizmden komünizme geçifl sürecinde s›n›f mücadelesinin varl›¤›n› tan›mazlar. Bu, Bernstein ve Kautsky için oldu¤u kadar, Sovyet revizyonist kli¤inin ve Liu fiao fii ve Lin Biao için de geçerlidir. Bunlar, sadece proletarya diktatörlü¤üne karfl› ç›kmak, onu y›kmak ve kapitalizmi muhafaza etmek ve savunmak amac›yla “s›n›f mücadelesinin yavafl yavafl sönüp gitti¤i” teorisinin borusunu çalmaya adam›fllard›r kendilerini. Z›tlar›n birli¤i temel yasas›na uygun olarak Baflkan Mao, bizim proletarya diktatörlü¤ü sosyalist devletimizde üretim araçlar›n›n mülkiyetinin dönüflümünün temel olarak tamamlanmas›ndan sonra, üretim iliflkileriyle üretici güçler, üst yap›yla ekonomik alt yap› aras›nda uyum oldu¤u kadar hala çeliflki oldu¤unun alt›n› çizmektedir. “Devrilmifl toprak a¤alar› ve komprador s›n›flar›n kal›nt›lar› ve bir burjuvazi hala mevcuttur ve küçük burjuvazinin yeniden biçimlendirilmesi daha henüz bafllam›flt›r. S›n›f mücadelesi hiçbir surette sona ermemifltir.” (Halk ‹çindeki Çeliflkilerin Do¤ru Ele Al›nmas› Üzerine) Ekonomik cephede, proletarya ile burjuvazi, sosyalist yol ile kapitalist yol aras›ndaki mücadele temel mülkiyet de¤iflimi nedeniyle henüz sona ermemifltir. Gerçek olan fludur ki; Çin’in k›rsal bölgelerinde, tar›msal kooperatifler yarat›lm›flt›r, köylüler sosyalizmin genifl yolunu tutmufllard›r ve halk komünleri sistemi hayati bir rol oynamakta, fakat yeniden biçimlendirilmemifl olan toprak a¤alar›, zengin köylüler, karfl› devrimciler, kötü unsurlar ve sa¤c›lar y›k›c› faaliyetlerini durdurmam›fllard›r; küçük üretimin kal›nt›lar› hala oradad›r, köylülerin bir kesimi küçük üretimin al›flkanl›klar›n› çeflitli derecelerde hala muhafaza etmekte, k›rsal kesimin kapitalist güçleri s›kça ortaya ç›kmakta ve sosyalist yol ile kapitalist yol aras›ndaki mücadele yo¤un bir flekilde sürmektedir. Böylesi bir dönüflümün hala tamamlanmad›¤›, mülkiyetin bu taraflar›n›n sosyalist dönüflümünün tamamlanma süreci görece uzun bir süreç alacakt›r. Sanayi ve madencilik yat›r›mlar› için de benzer flekilde hangi çizginin uygulanaca¤› sorunu mevcuttur. Baflkan Mao’nun proleter devrimci çizgisi bize sosyalist yönü muhafaza etmede rehberlik etmektedir. Fakat revizyonist çizgi bir bölümde bask›n hale gelirse, bu bölüm onun do¤as›n› de¤ifltirecek, böylelikle mülkiyet davas› flekilsel olarak sosyalist olmakla birlikte gerçekte kapitalist olacakt›r. Sosyalist toplumda üç temel farkl›l›k hala

vard›r; ayn› flekilde bu farkl›l›klar›n yans›mas› olan burjuva hakk› da mevcuttur. Bu farkl›l›klar› k›s›tlamak (azaltmak) ve darlaflt›rmak için Prole-

tarya Diktatörlü¤ünü kullanarak uzun bir mücadele gerekmektedir. Bu tür bir devlet bize ekonomik çal›flmalar›m›zda üretim iliflkileri ile ilgili problemleri çözmek için iki s›n›f, iki yol ve iki çizgi aras›ndaki mücadeleye büyük dikkat göstermemiz gerekti¤ini söylemektedir. Bizler Proletarya Diktatörlü¤ü teorisini dikkatli bir flekilde ince-

21 Nisan-4 Mayıs 2006

lemeli, “devrimi kavrama, üretimi ilerletme” ilkesi anlay›fl›m›z› gelifltirmeli ve partinin temel çizgisini uygulamada bilincimizi yükseltmeliyiz.

Baflkan Mao’nun proleter devrimci çizgisinin rehberli¤inde, Çin halk› yirmi y›l geçirdi ve politik, ekonomik, ideolojik ve kültürel alanlarda, özellikle Büyük Proleter Kültür Devrimi ve flu anki Lin Biao ve Konfüçyus’u elefltirme hareketi yürüttü.


21 Nisan-4 Mayıs 2006

16

46

“Tarihsel günleri s›n›f savafl›m›n›n güçlü silah›na dönüfltürelim!” Aç›klama: Elimize e-mail yoluyla ulaflan TKP/ML’nin Merkezi Kitle Yay›n Organ› ‹KK’n›n Nisan say›s›ndan al›nan afla¤›daki bildiriyi güncelli¤inden dolay› oldu¤u gibi yay›nl›yoruz.

“Devrimin alevlerini örgütlenerek büyütelim!”

Toplumsal yaflam›n de¤iflim ve dönüflümünde, sürecin ileri do¤ru gelifliminde güçlü etkisi olan bu günler, günümüzün devrim yürüyüflünün bilinç, irade ve kararl›l›k silah›d›r. Tarihsel günlerin her birinin anlam ve önemi, koflullar› içinde yaflanan çeliflkilere çözüm olma gücüyle, oynad›¤› rol ile anlafl›l›r. Yoldafllar, Demokratik Halk Devrimi ve Sosyalizm mücadelesinde rehber edinece¤imiz, mücadelemizin geliflimi ve ilerlemesi aç›s›ndan takdire flayan de¤erler tafl›yan, gelece¤e hem kahramanl›k, hem yücelik, hem de politik bak›mdan e¤itmenlik içeren tarihi öneme sahip günlere yaklafl›yoruz. Bu günler s›n›f savafl›m›nda kitlelerin bilinç ve belle¤ine önemli oranda etki yapan günlerdir, 24 Nisan, 1 May›s, 6 May›s, 18 May›s, 15-16 Haziran… S›n›f bilinçli proleterler, bu tarihi günlerin s›n›f savafl›m›na kazan›mlar›n›, derslerini iflçi s›n›f›na, köylülü¤e ve halk gençli¤ine tafl›mal›, bu tarihi günleri günün silah› ve ileri bilinci haline getirmelidir.

lar›n, direniflçilerin, önderlerin en üst düzeyde mücadeleler sergiledikleri günlerdir. Halk›n kendi kaderini tayin etmesi olan devrim, böylesi günlerin ba¤r›nda olan kararl› ve örgütlü mücadeleyi benimsemeyi ve gelifltirmeyi gerektirir. Bu günler, yüksek bilinç, irade, kararl›l›k ve direnifl günleridir. Toplumsal yaflam›n de¤iflim ve dönüflümünde, sürecin ileri do¤ru gelifliminde güçlü etkisi olan bu günler, günümüzün devrim yürüyüflünün bilinç, irade ve kararl›l›k silah›d›r. Tarihsel günlerin her birinin anlam ve önemi, koflullar› içinde yaflanan çeliflkilere çözüm olma gücüyle, oynad›¤› rol ile anlafl›l›r. Ve bu günler anlafl›ld›¤›, kavrand›¤› oranda sürecin ileri tafl›nmas› için bir kald›raç rolünü oynar.

Bu tarihsel günleri sembolik, takvimsel ve törensel günler olmaktan ç›karmak gerekir. Bu tarihsel günler s›radan, ola¤an günler de¤ildir. Bu tarihsel günler, devrim ile karfl›-devrim aras›nda, s›n›f savafl›m› prati¤inde yaflanan deneyimlerin sentezidir. Halk kitlelerinin zulme isyan›n› ve kendi gelece¤ine kendisinin karar vermesini sa¤lamak için, karfl› devrimin zulmüne baflkald›ran kahraman savaflç›-

‹flçi s›n›f›n›n, ezilen dünya halklar›n›n, uluslar›n tarih sayfalar›na kan ve emekle yaz›lan bu tarihi günlerde kazan›lan zaferler coflkuyla kutlanmal›, yaflanan katliamlar lanetle k›nanmal›, flehitleri coflkuyla an›lmal›d›r. Ve her bir gün kendi tarihsel, dönemsel koflullar› içinde etrafl›ca de¤erlendirilmeli, ç›kar›lan dersler ›fl›¤›nda s›n›f savafl›m›n›n hizmetine sunulmal›d›r. Bu günler yaflanm›fl bitmifl, takvim-

sel, sembolik günler ya da protokol eylemlikleriyle ele al›nmas› gereken günler de¤ildir. Bu tarihsel günler, s›n›f savafl›m›n›n güncel görevleriyle birlefltirilerek ele al›nmal›d›r. Kitleleri örgütlemenin, e¤itmenin, Partiye yak›nlaflt›rman›n, devrime haz›rlaman›n, kurtulufla, kendi gücüne inand›rman›n günleri olarak ele al›nmal›d›r. Bu tarihi günler, ancak s›n›f savafl›m›n›n somut güncelli¤iyle birlefltirildi¤inde anlam kazan›r, lay›k›yla an›lm›fl olur ve devrimci sorumluluk yerine getirilir.

Anma ve protesto günlerini nas›l ele alaca¤›z? Nas›l örgütleyece¤iz? Yoldafllar, Bu gibi önemli günlere yaklafl›mlar›m›zda s›radanlaflm›fl, basitleflmifl, kendini tekrarlayan üsluplardan, tutumlardan kurtulmak; günceli yakalayan, kitlelerin s›n›f mücadelesindeki somut yaflad›klar›na, devrimimizin bugünkü aflamas›nda ihtiyaç olan hedeflere yönelmek görev kabul edilmelidir. Halk kitlelerine neleri tafl›yaca¤›m›za, onlar›n s›n›f savafl›m›ndaki

yerlerine, sorunlar›na, gereksinimlerine bakarak yan›t vermek bir komünistin ilkesel tutumudur. Ne yaz›k ki saflar›m›zda, uzun zamand›r belirtti¤imiz gibi, bu anlamda yanl›fl yaklafl›mlar, e¤ilimler bulunmaktad›r. Kitlesel bir eylemde neredeyse tamamen ya da a¤›rl›kl› olarak Parti sloganlar› atmak buna örnektir. Kitlesel eylemler öncesi, sürecin Partimiz taraf›ndan nas›l de¤erlendirildi¤inin, hangi güncel politikalar› öne ç›karmam›z gerekti¤inin örgütlülüklerimize anlat›ld›¤› ve ortak bir flekilleniflin yarat›lmaya çal›fl›ld›¤› toplant›lar örgütlememek ya da buna yeterince a¤›rl›k vermemek de buna örnektir. Kitle çal›flmalar›n› organize etmedeki tutuklulu¤umuz da buna örnektir. Oysa, biliyoruz ki, bu çal›flmalar yap›ld›¤› taktirde kat›ld›¤›m›z eylemlerdeki duruflumuz çok daha s›n›f bak›fl aç›s›na sahip, daha politik, kitlelerin hareketine daha yak›n ve etkileme gücümüz bu anlamda daha ileri hale gelmektedir. Kitlelerin kendili¤inden mücadelesi ile devrimci politik mücadelenin birbirinden ayr›, kopuk ilerlemesi devrimi asla getirmez. Komünistler devrimin objektif flartlar›n uygunlu¤una ba¤l› oldu¤una aç›k ve net olarak inan›rlar.


46 Objektif flartlar›n d›fl›nda bir irade savafl› içine girmezler. Çünkü objektif flartlar, dolay›s›yla kitlelerin sahip oldu¤u haklar, istemler, duygular devrime ulaflt›r›labilir karakterdedir. Biz komünistler sloganlar›m›z›, hareket takti¤imizi kitlelerin yönelimini ileriye tafl›mak için saptar›z… Bu da demektir ki, bu günlere haz›rl›¤›m›z kitlelerin s›n›f savafl›m›ndaki konumuna göre ve kesinlikle devrime do¤ru olmal›d›r. Fazlas›yla aflina oldu¤umuz, kendimizi elefltirdi¤imiz ya da d›flar›dan elefltirildi¤imiz “anma için anma, protesto için protesto” tarz›na düflmeyelim. Yasak savar gibi, “sorumluluklar› yerine getirmifl” görünmek gibi tutumlarla bu tarihsel günleri içerik olarak zay›flatmayal›m.

Yoldafllar, Her komitemiz parti önderli¤inin öne ç›kard›¤› politikalar› yeniden incelemeli ve bunlar› hareketine, durufluna, tarz›na

17 sindirmelidir. E¤er emperyalizmin Irak’taki iflgaline karfl› mücadelenin Türkiye’den yükseltilecek destek eylemleriyle halk kitlelerine benimsetme gere¤ine iflaret ediliyorsa, sloganlar›m›za, pankartlar›m›za, hareketlerimize bu yans›mal›d›r. Politik ayr›mlar›m›zda Irak iflgaline karfl› tavr› öne ç›kartmal›, çeflitli politik ak›mlar› bu konuda saf tutmaya, ileri ad›mlar atmaya zorlamal›y›z. Irak iflgali basit, önemsenmeyecek bir olay kesinlikle de¤ildir. Ve elbette iflgal zulmüne karfl› sürdürülen direnifl de asla küçümsenemez, yok görülemez. Bu büyük direnifli küçümseyenlerin yeri, nerede olduklar› bellidir. Türkiye halk›n›n bu direnifle sempatisi de bilinmektedir. Çünkü bu direnifl ayn› zamanda halk›m›z›n kendi yaflam›ndaki emperyalizme de darbeler vurmaktad›r. Çünkü, halk›m›z emperyalizme nihayetinde karfl›d›r… Bu devrimci özü bizler, bu tarihsel günlerde canland›rmal›, harland›rmal› ve alevlere dönüfltürmeliyiz.

21 Nisan-4 Mayıs 2006

Yine, iflgale karfl› direnifli terörizm olarak suçlayanlara, zulme isyan›n meflrulu¤unu somut olarak Irak’taki iflgal karfl›t› direnifli savunarak yan›t vermeliyiz. Keza Filistin’de FHKC liderini esir almak için ‹srail gericili¤i taraf›ndan bölgedeki emperyalist askeri birliklerin de r›zas›yla düzenlenen hapishane bask›n›n› protesto etmeliyiz. Emperyalistler ve Türkiye’deki faflist rejim bilmelidir ki halklar›n mücadelesi tüm dünyada yank› bulacakt›r, desteklenecektir, birleflecektir… Ve elbette halk›m›z da ö¤renmelidir ki ezilenler her yerde ayn› zulme, ayn› vahflete farkl› biçimlerde maruz kalmaktad›r. Tek bafl›na yaflad›¤›m›z hiçbir zulüm, bask› yoktur. Yaflad›klar›m›z, tüm insanl›k d›fl› haller emperyalist sistemin y›k›c›, bask›c›, zorba dünyas›na aittir… Bilincimizi Irak direniflçilerinin, Filistin devrimcilerinin yaflad›klar›yla dirilefltirelim, yumruklar›m›z› onlar›n mücadelesine destek için s›kal›m ve göklere savural›m…

Yoldafllar, Son günlerde faflist TC ordusunun Kürt halk›na yönelik sald›rganl›¤›n›n vard›¤› noktalar inkar edilemez bir biçimde deflifre oldu. Faflist partiler, sözcüler, yazarlar ordunun gerçekli¤ini örtmek için ortak bir çabaya girifltiler. Orduya kimsenin dokunamayaca¤› tüm kamuoyuna ilan edildi. Yaflar Büyükan›t devlet taraf›ndan ihya edilerek, onun sorumlulu¤undaki apaç›k bir vahflet savunuldu. Devletin gerçek yüzü, kime hizmet etti¤i, ne için ve nas›l çal›flt›¤› bir kez daha görüldü. Halk›m›za reva görülenlerle ordu kurmaylar›n›n rezil dünyalar› gün gibi ortadad›r. Kürt halk›n›n, özelde fiemdinli halk›n›n cesur hamlesi an›lmaya de¤erdir… Son olarak iflçi s›n›f›n›n ve köylülerin ekonomideki sözde iyileflme, geliflmelere karfl›n yaflad›klar› sefalet, iflsizlik üzerinde durulmal›d›r. Avrupa Birli¤i’nin takipçilerine oradaki iflçi, ö¤renci ve göçmen eylemlerine desteklerimizle karfl› ç›kmaya devam edelim. Bütün bu konularda bak›fl aç›m›z ve politikalar›m›z aç›kt›r, bilinmektedir. Tarihsel günlere yapt›¤›m›z haz›rl›k tam da bu konulardaki ›srarl›, kararl› ve bilinçli duruflumuzu güçlendirmek olmal›d›r. Elimizdeki olanaklar› politikalar›m›z› kitlelere tafl›mak, anlatmak ve politik mücadeleyi yayg›nlaflt›rmak için kullanal›m… Propaganda ve ajitasyon çal›flmas›n›n en genifl kesime hitap etti¤i, etkili ve (yaz›l›-sözlü), çok çeflitli ve çok yönlü araçlar kullan›larak ele al›nmal›d›r. Bu tarihsel günlerin ateflleyece¤i, etkileyece¤i, hitap edece¤i kesimler, hedef kitlesi belli olan günlerdir. 15-16 Haziran Büyük ‹flçi Direnifli iflçi s›n›f›n›, 1 May›s iflçi s›n›f›n›n bütününü ve tüm emekçileri hedefler. Her bir günün hedef kitlesi hitap edece¤i öncelikli alaca¤› kesim tespit edilip, en etkili tarzda propaganda ve ajitasyon çal›flmas› örgütlenerek ele al›nmal›d›r. ‹flçi s›n›f›n›n ve emekçilerin örgütlü oldu¤u tüm alan ve birimlerde, fabrikalarda,

iflyerlerinde, sendikalarda, semtlerde 24 Nisan, 1 May›s, 18 May›s ve 15-16 Haziran etkinliklerini en etkili ve kitlesel flekilde örgütlemek için flimdiden haz›rl›k çal›flmalar›na bafllamak gerekir. Bu çal›flma sadece iflçi ve sendikalarda çal›flan s›n›f bilinçli proleterlerin görevi olarak alg›lanmamal›d›r. Ayn› zamanda semtlerde, kitle örgütlerinde görevli yoldafllarla birlikte koordine içinde ele al›n›p, örgütlenmelidir. Keza 24 Nisan, 18 May›s vb. günleri Proletarya Partisi’nin kitlelerle bütünleflme onlar› e¤itme ve devrimci savafl›ma kazand›rma günleri olarak ele al›nmal›d›r. ‹deolojik-politik hatt›n kitlelerle bütünleflmesinin s›nand›¤› gün olarak ele al›nmal›d›r. ‹flçi s›n›f›na emekçilere ezilenlere güven ve coflku tafl›yan, s›n›f düflmanlar›na korku salan günler olarak ele al›nmal›d›r. Nisan ve May›s aylar›, devrimci mücadele ve çal›flmalar›n yo¤unlaflma ve etkinlik kazand›¤› aylard›r. Bu aylarda bu belli günler ideolojik, teorik olarak MarksizmLeninizm-Maoizm bilimine olan ba¤l›l›¤›n ve inanc›n güçlendirildi¤i, devrim program›na olan güvenin pratikte s›nand›¤› günlere çevrilmelidir. Proletarya Partisi, tarihsel günleri (24 Nisan, 1 May›s, 18 May›s, 15-16 Haziran) parti komitelerini sa¤lamlaflt›rma, kadro ve militanlar›n› devrimci düflünüfl, devrimci çal›flma ve davran›fla, ortak hareket etme düzenli bir koordineyi sa¤lama, devrimci sorumluluk tafl›maya seferber etmenin günleri olarak ele al›p örgütleme çal›flmalar›na h›z kazand›rmal›d›r. Partili düflünüfl ve çal›flma, kitle çizgisinde, savafl çizgisinde egemen k›l›nmal›d›r. Her türden küçük burjuva düflünüfl ve yaklafl›m, liberal, eklektik, statükocu, anlay›fl ve davran›fllar hem düflüncede hem de pratikte terk edilerek devrimci pratik örgütlenmelidir. Genel, yüzeysel, parçal› düflünme, söylemle, belirlemeyle yetinilen pratik tutum mahkum edilmeli, Marksist-Leninist-Maoist düflünüfl ve pratik bütün devrimci çal›flma alan›nda egemen k›l›nmal›d›r. S›n›f bilinçli proleterler, fabrikalarda, sendikalarda, semtlerde, köylerde, okullarda, üniversitelerde, meslek odalar›nda, yöre derneklerinde, ilerici-demokratikyurtsever kurum ve kurulufllarda olmak üzere, kitleleri etkilemek, devrime ve Partiye yak›nlaflt›rmak göreviyle karfl› karfl›yad›r. “Kendinde duran” kitleleri faflizme ve emperyalizme karfl› mücadele için harekete geçirmek, onlar› devrim düflünceleriyle etkilemek, Partiye yak›nlaflt›rmak görev ve sorumlulu¤uyla hareket etmelidir. Tarihi günleri s›n›f savafl›m›n›n prati¤inde anlamland›ral›m! Tarihi tecrübe ve deneyimi günün mücadelesine kazand›ral›m! Nisan 2006 TKP/ML MK (Türkiye Komünist Partisi/ Marksist-Leninist Merkez Komitesi)


18

21 Nisan-4 Mayıs 2006

46

Komünizmin sönmez meflalesi TKP/ML 34 yafl›nda! Aç›klama: Elimize e-mail yoluyla ulaflan TKP/ML’nin Merkezi Kitle Yay›n Organ› ‹KK’n›n Nisan say›s›ndan al›nan afla¤›daki bildiriyi güncelli¤inden dolay› oldu¤u gibi yay›nl›yoruz.

Çeflitli milliyetlerden halk›m›za; Partimizin 34. kurulufl y›ldönümünü, Halk Savafl›n›n s›ra neferlerinden bir yoldafl›m›z› ölümsüzlü¤e u¤urlayarak karfl›l›yoruz. Proletarya Partisi’nin de¤erli militanlar›ndan, halk ordumuz T‹KKO’nun yi¤it komutanlar›ndan Dilek POLAT yoldafl›m›z, düflmana karfl› gerçeklefltirilen nice eylemlerden bir yenisine yönelmek üzereyken meydana gelen bir kaza sonucu flehit düfltü. Dilek POLAT, Partimizin Halk Savafl› stratejisi do¤rultusunda silah kuflanarak da¤lara ç›kan ve savafl› en zorlu koflullarda dahi büyük bir özveri ve cesaretle sürdürmesini bilen savaflç›lar›m›z›n en önde saf tutanlar›ndan birisiydi. Yoldafl›m›z, proletaryan›n mücadele ve savafl gelene¤ini sürdürmeyi, flehit düflen yoldafllar›m›za verdi¤imiz sözün bir gere¤i olarak da kavr›yor, bu bilinçle mücadeleye daha s›k› sar›l›yordu. Partimizin gerilla savafl›na süreklilik kazand›rma ve silahl› mücadelenin kesintisiz bir hatta oturtulmas› için yürüttü¤ü faaliyet do¤rultusunda gelifltirilen eylemlerde önemli roller üstlenen yoldafllar›m›zdan Dilek POLAT, ayn› zamanda, düflman›n üstüne korkusuzca yürümenin sembolü olarak, Partimizin geleneksel kimli¤ini yaflatan önemli bir de¤erimizdi. Yoldafl›m›z, partisi, halk› ve devrim u¤runa, her türden eyleme hiçbir tereddüt göstermeden, büyük bir istekle kofltu. Partisine ve yoldafllar›na büyük bir güven duyuyor, bütün olumsuzluklara, eksiklere, yanl›fllara ve sorunlara karfl›n, hakl› ve do¤ru bir yolda oldu¤umuz için kesin zafere ulaflaca¤›m›za sonsuz bir inanç besliyordu. O, Marksist-Leninist-Maoist ideolojinin rehberli¤inde hareket eden Partimiz TKP/ML’nin ülkemizdeki Demokratik Halk Devrimi’ne kumanda edecek biricik öncü ve önder güç oldu¤una inan›yor ve bu nedenle onun saflar›nda örgütlü bir mücadele yürütüyordu. Partisinin, 34 y›ll›k deneyimi ile elde etti¤i birikimin giderek s›n›f mücadelesine a¤›rl›¤›n› koyaca¤›na inan›yor ve bunun için kendisine düflen görevleri azami oranda yerine getirmek amac›yla b›kmadan, usanmadan, yorulmadan savafl›yordu.

‹flçiler, Köylüler, Gençler; Ölümsüzlü¤e u¤urlad›¤›m›z Dilek yoldafl›m›z›n daha da yükseklere kald›rd›¤› Parti bayra¤›n›n ülkemiz topraklar›na dikilmesinin üzerinden 34 y›l geçti. Önderimiz ‹brahim Kaypakkaya yoldafl taraf›ndan Marksist-Leninist-Maoist ö¤retinin bilimsel tezleri do¤rultusunda Türkiye koflullar›n›n çözümlenmesiyle oluflturulan programatik tezlerle flekillendirilen Partimiz; 24 Nisan 1972’de kuruldu. “Savafl-ö¤ren-ilerle” ilkesiyle yol ald›k. Savafl› savaflarak ö¤renmeyi rehber belledik. Arkam›za, sadece ders ç›karmak için bakt›k,

çünkü felsefemizde “yüzünü hep ileri döneceksin” yaz›yordu. Aralar›nda az›msanmayacak oranda önder kadrolar›m›z bulunan yüzlerce flehit verdik. Binlerce gazi ve tutsak yoldafl›m›z engellendi. Mücadelenin d›fl›na düflen, saflar›m›z› terk eden, ihaneti seçenler de oldu. Bütün bunlar› s›n›f mücadelesinin do¤al bir parças› olarak sindirebilme olgunlu¤una henüz çok genç y›llar›m›zda ulaflt›k. Bugün, devrim mücadelesi için bir anlamda k›sa, bir bak›ma da uzun say›labilecek bir tarihi geçmifle sahip olman›n deneyimi ile yolumuza devam ediyoruz. Gelinen aflama, temel tez ve tespitlerimizi do¤rulamakla kalmad›, bizim daha ileri s›çramalar yaratma konusunda ne kadar acil görevlerle yüklü oldu¤umuzu da daha net ortaya ç›kard›. Büyük bedeller ödeyerek, yere düflürmeden ve leke sürmeden tafl›d›¤›m›z proletaryan›n k›z›l bayra¤›n›n onca y›ldan sonra çok daha yükseklerde dalgalanmas› gerekti¤ini bilince ç›kartt›¤›m›z içindir ki hata ve yenilgilerimizden dersler ç›kartarak ileriye do¤ru yürümeye devam ediyoruz. Düflmanlara korku salma ve halk›m›z›n kurtulufl umudu olabilmenin, ilk günkü heyecan›m›z› yaflatmaktan geçti¤ini biliyoruz. ‹brahim Kaypakkaya ve yoldafllar›n›n kufland›¤› bu heyecan, komünizm davas›na olan sars›lmaz inanc›n, kitlelerin düflmanlar›m›z› ve bütün engelleri kahredici gücüne güvenin ve Partimizin tayin edici rolünü kavray›fl›n ürünüydü.

‹lericiler, Yurtseverler, Devrimciler; Partimiz TKP/ML; Türk, Kürt milletleri ile Arap, Laz, Çerkez, Ermeni, Rum, Boflnak vd. milliyetlerden halk›m›z›n emperyalizm, faflizm ve feodalizm üçlüsü taraf›ndan boyunduruk alt›na al›nm›fl kölelikten kurtuluflu için savafl yürütmektedir. Bu amans›z mücadele, emperyalizme ba¤›ml› komprador burjuvazi ve büyük toprak a¤alar›n›n faflist Kemalist diktatörlü¤üne karfl› verilmektedir. Partimizin önderlik etti¤i ve halk ordusu T‹KKO’nun sürdürdü¤ü uzun süreli Halk Savafl› stratejisi ile zafere ulaflacak bu kavgan›n esas öznesi halk kitleleridir. Devrim onlar›n eseri olacakt›r. Bunun için kitlelerin mücadeleye seferber edilmesi, di¤er bir deyiflle örgütlenmesi gerekmektedir. Örgütsüz halk›n hiçbir fley oldu¤unu, örgütlü olunmadan güç olunamayaca¤›n›, güç olunmadan yaprak dahi k›m›ldat›lamayaca¤›n› iyi biliyoruz. Tarih; düflman›n elinde bulunan en geliflmifl silahlar›n ve en donan›ml› ordular›n kitlelerin gücü karfl›s›nda hiçbir fley ifade etmedi¤ine, dünyan›n her köflesinde tan›kl›k etmenin ad›d›r. Bunu bir kez de biz, tarihe not olarak düflece¤imize inan›yoruz. Ancak bunun yolunun mücadele içinde h›zla örgütlen-

mekten geçti¤inin bilincinde olmam›z gerekiyor. Hem savaflarak, daha s›k› ve amans›z bir mücadele ve direnifl hatt› örüp bu savafl cephesiyle yaratt›¤›m›z çekim merkezine kurtulufl aray›fl› içindeki en genifl kitlelerin yönelmesini sa¤layarak; hem de halk›n içerisine gidip onlar› kendi davalar› u¤runa savafl için örgütleyerek, bu görev baflar›lmal›d›r.

Yoldafllar; Dilek yoldafl›n k›z›llaflt›rd›¤› Partimizin 34. kurulufl y›ldönümü, s›n›f mücadelesinin kritik dönemecinde hepimize tarihi görevler yüklüyor. Emperyalist projelerin iflletilemedi¤i, hesaplar›n tutmad›¤›, iflgallerin meflrulaflt›r›lamad›¤› oranda öne ç›kan ezilen halklar›n ve uluslar›n direnifl hareketleri; bir dizi ülkede süren halk savafllar› ve silahl› mücadeleler ile milyonlar›n metropollerde hiç dinmeyen öfkesinin sel olup akt›¤› koflullar, savafla var gücümüzle at›lmam›z› emrediyor. ABD emperyalizminin 11 Eylül’le bafllatt›¤› dünya çap›ndaki sald›r› kampanyas› h›z kesmeden sürerken, ülkemizi de içine alan ve stratejik olarak en hassas kabul edilen bölgedeki yang›n giderek büyümektedir. Emperyalist sistemin ülkemizdeki uflaklar›nca yönetilen faflist Türk devleti de, dünyadaki gidiflata paralel halk›m›za yönelik sömürü, bask› ve zulmünü katmerlefltirmektedir. Bu durum, ülkemizdeki halk demokrasisi, ba¤›ms›zl›k ve sosyalizm mücadelesinin keskinleflmesine iflaret etmektedir. Demokratik Halk ‹ktidar› için yürüttü¤ümüz savafl›, bu devrimci durum zemininde daha ileri mevziler elde etmek amac›yla yükseltmek zorunday›z. Bu amaçla bütün güçlerimizi merkezi olarak tespit etti¤imiz gerilla savafl›n›n etkinlik ve süreklilik kazanan bir eylem çizgisine oturtulmas› için seferber etmemiz gerekiyor. Bu yönelimimiz do¤rultusunda att›¤›m›z ad›mlar› hem s›klaflt›rmak hem de güçlendirmek için yap›lacak çok iflimizin oldu¤u, ülkemizdeki s›n›f mücadelesinin h›zl› ak›fl›n›n yükledi¤i yeni görevlerle birlikte daha aç›k görülmektedir. Bu görevlerin Partimiz önderli¤inde baflar›laca¤›na ve komprador patron-a¤a devletinin ülkemizdeki sultas›na son verilece¤ine

olan inanc›m›z›n pratik bir de¤er kazanmas› bizim ellerimizde somutlanacakt›r. Partimiz tarihi, bunu baflarmaya muktedir oldu¤umuz bir savafl, mücadele ve direnifl gelene¤inin büyük muharebeler sonucu yarat›ld›¤›na tan›kt›r. Son halkas›n› Dilek POLAT yoldafl›n oluflturdu¤u flehitlerimizin ayd›nlatt›¤› yolda, onlardan ald›¤›m›z güçle, y›k›lmaz bir iradeyle, sars›lmaz bir cesaretle, engin bir fedakârl›kla ve bafl e¤mez bir kararl›l›kla yürümek ve menzile ulaflmak için her geçen gün daha fazla nedenimiz birikmektedir. Uluslararas› proletaryan›n ülkemizdeki öncü ve önder gücü Partimiz, proleter dünya devriminin ülkemiz özelinde üstlendi¤i görevini yerine getirmek için ç›kt›¤› yolculu¤unda, 34 y›ll›k mücadele geçmifliyle düflmana korku salm›fl, halk›n ileri kesimlerinde sempati ve takdir toplam›fl, ciddi bir kitle deste¤i edinmifltir. Bu emek ve potansiyelin ülkemiz devrimini daha ileri aflamalara tafl›mak ve Halk Savafl›n› gelifltirmek için yeterli bir örgütsel güce dönüfltürülemedi¤inin bilincinde hareket etmemiz ve siyasi iktidar› hedefleyen bir perspektifle düflmana yönelmemiz gerekti¤i aç›kt›r. Partimizin 34. kurulufl y›ldönümünü, Demokratik Halk Devrimi yolundaki yürüyüflümüzde daha büyük ad›mlar atmam›za gerekçe oluflturan bir kavray›flla bilince ç›karal›m! YAfiASIN TÜRK‹YE PROLETARYASININ ÖNCÜ VE ÖNDER GÜCÜ TKP/ML! 34 YILDIR, fiEH‹TLER‹N‹N KIZILLAfiTIRDI⁄I YOLDADIR PART‹M‹Z! D‹LEK YOLDAfi FAfi‹ZME KARfiI EN DER‹N ÖFKEM‹Z OLARAK YAfiAYACAK! HALK SAVAfiÇILARI ÖLÜMSÜZDÜR! KAHROLSUN EMPERYAL‹ZM, FAfi‹ZM VE HER TÜRDEN GER‹C‹L‹K! YAfiASIN HALK SAVAfiI! YAfiASIN PART‹M‹Z TKP/ML, ÖNDERL‹⁄‹NDEK‹ T‹KKO VE TMLGB! TKP/ML MK SB Nisan 2006


19

46

21 Nisan-4 Mayıs 2006

Yang›na körükle gidelim! 1 May›s’ta alanlar› zapt etmek için ileri! Aç›klama: Elimize e-mail kanal›yla ulaflan TKP/ML’nin Merkezi Kitle Yay›n Organ› ‹KK’n›n Nisan say›s›ndan al›nan afla¤›daki bildiriyi güncelli¤inden dolay› oldu¤u gibi yay›nl›yoruz.

Çeflitli Milliyetlerden Halk›m›za; 120 y›ll›k tarihi geçmifliyle, baflta burjuvazi olmak üzere bütün halk düflman› s›n›flara büyük korku salan, iflçi s›n›f›n›n birlikmücadele ve dayan›flma günü 1 May›s kutlu olsun! ‹flçi s›n›f›n›n direnifliyle tarihe ad›n› yazd›ran, ancak süreç içerisinde bütün ezilenlerin bask›, sömürü ve zulme karfl› direnifl ve mücadelesinin sembol günü haline gelen 1 May›s kutlu olsun! Sömürücü, kan emici hâkim s›n›flar›n iktidarlar›n› sallayan; zorbalara ve zalimlere meydan okuyan iflçi s›n›f› ve ezilen halklar›n bayram› 1 May›s kutlu olsun! 1 May›s, s›n›f mücadelesinin yang›n›na körükle gitti¤imiz gündür. 1 May›s, s›n›f düflmanlar›m›zla hesaplaflmam›zda savafl sloganlar›m›z› yüksek perdeden hayk›rd›¤›m›z gündür. 1 May›s, kazanaca¤›m›za olan sars›lmaz inanc›m›z› iflçi ve emekçi kitlelerle birlikte paylaflt›¤›m›z gündür. 1 May›s, iktidar yürüyüflümüzde coflkumuzu art›ran, heyecan›m›z› büyüten gündür. 1 May›s, zafer günü düzenleyece¤imiz kutlamalar›n provas›n› yapt›¤›m›z gündür.

‹flçiler, Köylüler, Emekçiler; 2006 1 May›s’›na faflist Türk devletinin çok yönlü ve büyük çapl› sald›r›lar› alt›nda giriyoruz. Efendileri emperyalistlerin, dünya halklar›na karfl› yürüttükleri genel sald›r› kampanyas›n›n bir parças› olarak gündemleflen bu bask›, sömürü ve zulüm politikalar›; ülkemizdeki yaflam› halk›n bütün s›n›f ve kesimleri aç›s›ndan her geçen gün daha da zorlu bir hale getirmektedir. Dizginsizce ve azg›n bir biçimde geliflti-

rilen bu sömürü politikalar› nedeniyle iflçi ve emekçilerin ücretleri reel olarak sürekli gerileme göstermektedir. Dünyada benzeri çok az görülen yüksek iflsizlik oran› (yüzde 20) ve sendikas›zlaflt›rma flartlar›nda, yüzde 10’lar›n çok üzerindeki gerçek enflasyon oran›yla beraber yoksul ve aç nüfus oran› h›zla artmaktad›r. Bu sayede dünya dolar milyarderleri listesine yeni isimler eklemeyi baflaran Türk komprador burjuvalar›n›n flirket hesaplar› sürekli büyük kârlar ile kapanmaktad›r. Yine de azg›n sömürü, ne krize ne de azami kâr h›rs›na gem vuramad›¤› içindir ki emperyalist kurulufllar›n dayatt›¤› politikalar uygulanmak, bu do¤rultuda yap›lanmalar ve düzenlemeler gerçeklefltirilmek durumundad›r. Özellefltirmeler bunun için vard›r, bu yüzden devam ettirilmek zorundad›r. “Sosyal Güvenlik Reformu”, “Kamu Yönetimi Temel Yasas›” gibi düzenlemeler bu amaçla devrededir. Çal›flma yaflam›na iliflkin de¤ifliklik yasa tasar›lar› (sendikalar, grev ve toplu sözleflme) bu nedenle haz›rlanmaktad›r.

Ezilenler, Yoksullar, Gençler; Bu sald›r›lar› yaln›zca iflçi ve emekçi s›n›flara yönelik olarak alg›lamak yan›lt›c›d›r. T›pk›, tar›mdaki sömürü ve y›k›m politikalar›n›n köylülerin; gecekondu y›k›mlar›n›n o mahallelerdeki yoksul halk›n; yüksek ö¤renim gençli¤ine yönelik bask› ve sald›r›lar›n onlar›n özel sorunu olmamas› gibi. Bu konuda genel ve kapsay›c› bir kavray›fl içerisinde olunmal›d›r. Ayn› kavray›fl bilhassa Kürt ulusal sorununda bilince ç›kar›lmak durumundad›r. Türk hakim s›n›flar›n›n özellikle son 20 y›ld›r a¤›rl›kl› bir yönelim içerisinde bulundu-

¤u kesim, özelde Ulusal Hareket’in örgütlü silahl› gücü ve destek noktalar› olmak üzere, bir bütün olarak Kürt halk›d›r. Uluslar›n Kendi Kaderini Tayin Hakk› baflta gelmek kayd›yla, Kürt halk›n›n ulusal temelli demokratik hak ve talepleri de özel olmaktan ç›kan bir a¤›rl›kta ülkemizdeki tüm ezilenlerin ortak talebi olarak kavranmal›, savunulmal› ve hayk›r›lmal›d›r. Nitekim egemenler tüm ezilen ve sömürülenleri ayn› saflarda gören mant›¤› kendileri do¤ru bir biçimde iflleterek, bütün bu sald›r›lar›na karfl› yükselmesi mutlak mücadele ve direnifli durdurabilmek ve k›rmak amac›yla, eldeki “Terörle Mücadele Yasas›”n› da a¤›rlaflt›rmak için aylar öncesinden kollar› s›vam›fllard›r.

Yurtseverler, Demokratlar, Devrimciler; 1 May›s iflçi s›n›f›na, kamu emekçilerine, köylülü¤e, gecekondu halk›na yönelik s›n›fsal ve Kürt halk›na yönelik ayr›ca ulusal bask›lar›n giderek katmerleflti¤i koflullarda sahne alacakt›r. Halk düflmanlar›n›n yapt›klar› haz›rl›klar ve uygulamalar ile bu koflullarda verdi¤i mesaj, bugünkü flartlar›n çok daha a¤›rlaflt›r›laca¤› yönündedir. En iyi bildikleri ve anlad›klar› dil olan fliddeti olanca ç›plakl›¤›yla kulland›klar› bir Türkiye gerçekli¤i içerisinde, güçlü bir mücadele ve direnifl hatt› oluflturmam›z gerekti¤i aç›kt›r. Faflizmin sald›r›lar›n›n gö¤üslenebilmesi, kazan›lan haklar›n korunabilmesi ve eldeki mevzilerin yitirilmemesi için, bütün devrim güçleri harekete geçirilmeli, en genifl birliktelikler oluflturulmal›d›r. Bunun önündeki en büyük engellerden birisi s›n›f düflmanlar›m›z›n iflçi s›n›f› hare-

keti içerisindeki uzant›lar› konumundaki konfederasyon ve bir dizi sendika önderlikleridir. Bu faflist, gerici, revizyonist, reformist sendika a¤alar› ve yöneticileri y›llard›r komprador patronlar›n ç›karlar›n› temsilen ifl görmektedir. Bunlar› mücadelenin önüne kat›p süpürmenin zaman› gelip geçmifltir. Bir dizi görevin baflar›lmas›nda ileri bir ad›m için 2006 1 May›s’›n› bafllang›ç kabul etmeliyiz. Bu bafllang›c› yapabilecek güç Türkiye iflçi s›n›f›nda vard›r. Bunun büyük sald›r› ve y›k›m politikalar› alt›ndaki iflçi s›n›f› ve emekçi kitleler aç›s›ndan koflullar› yeterince olgunlaflm›fl bulunmaktad›r. Bütün ilerici, demokratik, yurtsever, devrimci güçler harekete geçirilmeli; iflçi s›n›f›, 15-16 Haziran’lar›n Paflabahçe, Zonguldak, SEKA, Seydiflehir, TEKEL ve Tuzla’ya k›v›lc›m saçan direnifl ruhuyla aya¤a kald›r›lmal›d›r. 1 MAYIS’TA ÜRET‹M‹ DURDURMALI, ‹fiYERLER‹N‹ TERK ETMEL‹, ALANLARA ÇIKMALIYIZ! 1 MAYIS HALK VE DEVR‹M DÜfiMANLARININ KORKULU GÜNÜDÜR! 1 MAYIS DEVR‹M ANDINA BA⁄LILI⁄IMIZIN SINANDI⁄I GÜNDÜR! KAHROLSUN EMPERYAL‹ZM, FAfi‹ZM VE HER TÜRDEN GER‹C‹L‹K! YAfiASIN 1 MAYIS! B‹J‹ YEK GULAN! TKP/ML-Merkez Komite Siyasi Büro Nisan 2006


20

21 Nisan-4 Mayıs 2006

46

“Bugünlerden geriye; bir yar›na gidenler kal›r, bir de yar›nlar için direnenler” Gülüflüne bin kurflun s›ksa da zulüm/Unutma ki umuda kurflun ifllemez gülüm...

Bütün gerilla birli¤inin okumak için s›raya girdi¤i “F›rt›na Çocuklar›” roman›nda yazar›n dedi¤i gibi; “Ölüler insanlarla yal›n ve aç›k konuflurlar.” Evet en dolays›z, en net mesaj› verir flehitlerimiz. Onlar düflman›n yaymaya çal›flt›¤› her türlü anti- propaganday›, yalan›dolan› yüzüne vurur, yay›lmak istenen karamsarl›¤›-umutsuzlu¤u bofla ç›kar›r. “Bitirdik, kökünü kaz›d›k” diye sevinç 盤l›klar› atar düflman. Asl›nda sevinç de¤il, kendi korkular›n›kayg›lar›n› bast›rma, güçsüzlü¤ünü güçlüymüfl gibi gösterme 盤l›klar›d›r bunlar. fiehitlerimiz umuda kurflun ifllemedi¤inin ispat›d›r. Bize ve düflmana en aç›k mesaj› en yal›n dille; yaflamlar›n›n ve ölümlerinin diliyle, prati¤in diliyle verirler: “Mutlaka biz kazanaca¤›z, bunun için de hayatlar›m›z›, bedenlerimizi vermekten çekinmedik...” *** ‹nsanl›¤›n en ileri de¤erleri ile donananlar devrimcilerdir, yine devrimci de¤erlerin en ileri olanlar›yla donanlar ise komünistler. Komünistler bütün insanl›¤›n ve devrimcilerin ileri de¤erlerini al›r, savunur propagandas›n› yapar. Baz› anlar vard›r ki, devrimci dayan›flman›n en güzel örnekleri yaflan›r. Bu örneklerin yafland›¤› anlar mücadelenin en k›zg›n alanlar›, düflmanla çat›flman›n en yo¤un yafland›¤› anlard›r. Partimizin mücadele tarihinde bu gibi örnekler çoktur. Diyarbak›r zindan direniflinde böyledir, ölüm oruçlar› süreci buna benzerdir. Bir de gerilla alan›nda böylesi anlar çok s›cak yaflan›r. Karadeniz’de 1999 k›fl› buna örnektir. Yine Karadeniz’de 2003 yaz aylar›nda düflman›n bafllatm›fl oldu¤u yo¤un operasyonlar sürecinde böylesi anlara tan›kl›k edilir. Bu süreçte DHKP-C gerillalar› ile Partimiz gerillalar› aras›nda devrimci dayan›flman›n en güzel örnekleri yaflan›r. *** Do¤an›n gökyüzüne cömertçe serpifltirdi¤i y›ld›zlar, rüzgar›n yapraklar› her sallamas›yla göz k›rp›yormuflças›na yan›p sönüyordu. Bu kadar yükseklerde gökyüzü sonsuz görünür. Ve ay ›fl›¤›n›n olmad›¤› böylesi gecelerde, y›ld›zlar da olabildi¤ince parlak ve say›s›zd›r. O ihtiflaml› parlakl›klar›yla yine gecemizi süslü-

yorlard›. Ama bu gece y›ld›zlar›n süsü, o hayranl›k veren güzellikleri pek kimsenin umurunda de¤il muhtemelen. Sönük kal›yorlar bu gece onlar. Hay›r, ay ›fl›¤› oldu¤u için ya da hava bulutland›¤›ndan de¤il... *** “Düflman yo¤un operasyonlar›n› sürdürüyordu. Tek bafl›nayd›m. Di¤er grubumuza ulaflmaya çal›fl›yordum. Her tarafta düflman. Tek olmak da zor. Biraz ilerimde pusuya yatan düflman askerlerini gözetliyorum mevzilendi¤im yerden. Düflman askerlerinden birisi ‘tuvalete gidece¤im’ diyerek mevzilendi¤i yerden kalk›p bana do¤ru geliyor. Bir di¤eri flakayla kar›fl›k ‘o¤lum fazla uza¤a gitme ha, bu teröristler her yerden ç›kar valla’ diyerek gülüyor. Silah›m›n emniyeti seride, namlumu bana do¤ru gelen düflmana çevirdim, bekliyorum. Tam bana 1-2 metre kala duruyor. Bir yandan tuvaletini yaparken bir yandan da gözleriyle etraf› tar›yor kayg›yla. Ama beni göremiyor. Dönüp gidiyor tekrar... Daha sonra düflman pusu yerini terk ediyor. Benim de çakma¤›m›n gaz› bitti-

la birlikte faaliyet yürüten grubumuzla bizim grup buluflmufltu. Zaten çokça özledi¤imiz yoldafllar›m›zla buluflmak kadar mutlu ediyor bizi dostlar›m›z› görmek de. Birço¤umuzun ilk defa tan›flt›¤› dostlar›m›zla, sanki uzun süredir tan›fl›yormufl da çoktand›r görüflmüyormufluz gibi hemen s›cak iliflkiler kuruluyor. Nöbetçi yoldafl da flakayla kar›fl›k uyar› yap›yordu: “Bu bölge henüz kurtar›lm›fl bölge de¤il, sese dikkat edelim.” Bir süre birlikte kal›yoruz dostlar›m›zla. Çeflitli konularda karfl›l›kl› yard›mlaflma ve desteklerde bulunuyoruz, deneyimler aktar›yoruz. Espriler, an›lar bir yana; kitleye, düflmana dair genel ve bölgesel de¤erlendirmeler, öngörüler, genel gündeme dair siyasi de¤erlendirmeler, iç iflleyifl, disiplin, hareket tarz› vb. konularda görüfl, deneyim ve ele al›fllar›m›z›, kural ve anlay›fllar›m›z› aktararak zenginlefltiriyoruz birbirimizi. Çünkü eylem, çat›flma esnas›nda silah neyse gerilla için planlama, hareket tarz›, yorumlama için de kanlar›m›zla edinilen deneyimler ayn› fleydir. Kimi zaman da hep birlikte gülüyoruz anlat›lan komik an›lara, flehit düflen dostlar›m›z› ve yoldafllar›m›z› her and›¤›m›zda hep beraber hüzünlendi¤imiz gibi... ***

¤inden atefl yak›p da ekmek pifliremiyordum. Düflman gidince hemen pusu yerinden düflman›n yakt›¤› ateflten kalan kor parçalar›n› al›p gidiyorum ekmek piflirmek için...” diye anlat›yor Erdo¤an arkadafl. Yoldafllardan biri “desene düflman askerleri sana yard›m ve yatakl›k etmifller” diye espri yap›yor. Erdo¤an, tek bafl›na, ölümle burun buruna gelme anlar›n›, o açl›¤›, yorgunlu¤u, günlerce süren büyük bir operasyon içinde geçen anlar›n› nefleyle anlat›rken, biz de espriler yaparak, gülerek dinliyoruz O’nu. Köz bafl›nda çember oluflturmufl sohbet ediyorduk, ço¤u zaman oldu¤u gibi. Ama bu geceyi di¤erlerinden ay›ran, ortam›n neflesini, coflkusunu eh tabi biraz da gürültüsünü artt›ran ise dostlarla bir arada olmam›zd›. Bir süre DHKP/C’li dostlar›m›z-

“Düflman sald›r›yorsa bu iyi bir fleydir. Bu kendimizin; düflmanla aram›zda kal›n bir ayr›fl›m çizgisi çekti¤imizi ispatlar” diyor Mao. Düflman da bu sözü do¤rularcas›na o yaz Karadeniz da¤lar›nda silahl› mücadele yürüten tüm devrimci güçlere karfl› aylarca devam edecek olan büyük bir operasyon bafllatm›flt›. Çat›flmalar, operasyonlar, pusularla dolu geçen günlerimizde Emel K›l›ç, Murat Ar›cak, Bülent Ertürk yoldafllar›m›z ve 3 DHKP/C’li dostumuz da flehit düflmüfltü. Bulufltu¤umuz gruptaki yoldafllar›m›z ve dostlar›m›z›n da yaflad›klar›, haliyle bizim yaflad›klar›m›zdan farkl› de¤ildi. Bunun için konuflulacak, anlat›lacak, sorulacak, ö¤renilecek ve ö¤retilecek çok fleylerimiz vard›. Ve bundan dolay› daha bir yak›nlaflm›flt›k birbirimize. Zaman› geldi, baflar› ve tekrar buluflma dilekleriyle ayr›ld›k, hüznün gölgesinde. Bu ayr›l›fltan sonra birkaç kez yap›lan randevularda görme flans›na

sahip olan birkaç kifliden biri de bendim. Karadeniz’in o pek eksik olmayan ya¤muru ve çisesinin aral›ks›z devam etti¤i günlerden birinde Do¤an (Aflk›n Günel) yoldaflla beraber gitmifltik koflarcas›na. Birkaç günlük faaliyetimizde o kadar ›slanm›flt›k ki, vücudumuzda bir i¤ne ucu kadar kuru yer kalmam›flt›. Silahlar›m›z›n mekanizmalar›ndan içeri süzülen sular namlular›n ucundan sicim gibi ak›yor, suya doymufl parkalar›m›z art›k daha fazla ya¤mur ememedikleri için uçlar›ndan sürekli su ak›yordu. Bu yükümüzü hafifletmek için arada bir durup parkalar›m›z›n uçlar›n› s›k›p sonra yine devam ediyorduk yolumuza. Bir keresinde neredeyse pusuya düflüyorduk ki, gerilla duyarl›l›¤› ve hassasiyetiyle erken fark edip, süzülerek uzaklafl›yoruz yanlar›ndan. *** K›fl sürecinde girdikleri çat›flmada a¤›r yaralanan bir yoldafllar›n› sürekli tafl›mak zorunda kalmalar› ve bu sorumlulu¤un a¤›rl›¤› arkadafllar› oldukça yormufltu. Biz de bu kapsamda arkadafllara ihtiyaçlar› olan baz› malzemeleri vermek için gidiyorduk. Elbette bu arkadafl›n yaral› oldu¤unun ö¤renilmesi düflman›n yeni yeni operasyonlar› demekti. Hele devrimciler olarak bu arkadafl› düflmana kapt›rmak ise büyük bir kay›p olurdu, bu da alanda faaliyet yürüten bütün devrimcilerin baflar›s›zl›¤› demek olurdu. *** Üzerinden bir k›fl geçmiflti. O bahar, tan›flt›¤›m›z gruptaki dostlar›m›zdan Mehmet arkadafl›n, son baharda da Sabahattin, Songül, Erdo¤an ve Devrim arkadafllar›n tan›mad›¤›m›z bir arkadaflla birlikte flehit düfltüklerini ö¤rendi¤imizde yoldafllar›m›z› kaybetti¤imizde duydu¤umuz hüznü duyduk içimizde. Alt› can, alt› dost, alt› devrime adanm›fl yürek... Hepimizin içi s›zlam›flt›. Dostlar›m›z çat›flarak flehit düflüyorlar bir hücre pususunda. Pusuyu atan her zaman avantajl›d›r, hele hücre pususunda çok daha fazla. Ama yine de dostlar›m›z düflmana kay›p verdiriyorlar. Düflman›n söyledi¤ine göre düflmandan bir yüzbafl› ölüyor, birkaç› da yaralan›yor. Ki onlar›n klasik yöntemidir bu, ya kay›plar›n› gizler ya da daha az gösterirler. Daha sonra gördü¤ümüz köylülerin anlat›m› da bu yöndeydi. Dövüflerek, son anlar›na kadar çat›flarak ve de o anda hesaplar›n› da sorarak ölümsüzlefliyor dostlar›m›z. ***


21

46 Sabahattin arkadafl grubun komutan› idi. On y›ldan fazla süredir Karadeniz da¤lar›nda gerilla. Tokat’l›, Almus’un Mescit köyünden. Kürt köyü Mescit. Devletin asimile için Kürt nüfusunu parçalay›p ülkenin dört bir yan›na da¤›tma politikas›n›n sonucu sürgün edilmifller yurtlar›ndan buralara. Da¤ bafl›nda, ilçeye uzak, yoksul bir köy buras›. Zaten da¤ köylerinin ço¤unlu¤unu Alevi ve az say›daki Kürt köyleri oluflturur. Suyu az, topra¤› verimsiz, ulafl›m› zor, k›fl›n yollar› kapal›, ço¤u ö¤retmensiz, doktorsuz köyler. Ama sürgün ve mahrumiyeti bunlarla da s›n›rl› b›rakmam›fl devlet. “Gerillaya destek veriyorsunuz” diye defalarca gözalt›na al›nm›fl, iflkenceden geçirilmifl, tehdit, hakaret ve küfürlere maruz kalm›fl halk›n bir de köyü boflalt›lm›fl, köylü göçe zorlanm›flt›r. Sürgün içinde sürgün yaflat›lm›flt›r Mescitlilere. Atalar›ndan beri çok iyi tan›rlar dostu da, düflman› da. Sabahattin gerillaya kat›lmadan önce, T‹KKO gerillalar›na bir dizi yard›m etmifltir. Ayn› zamanda köylerinde iki devrimciye hücre pususu kurdurup katledilmesini sa¤layan ihbarc›n›n cezaland›r›lmas› için tüm olanaklar›n› seferber etmifl bir devrimcidir. Sabahattin arkadafl da y›llarca bu da¤larda faaliyet yürütmüfltü. En çok onu ilgiyle dinliyorduk. Komik olaylar› usta bir tiyatrocu gibi ve flivesi ile öyle tatl› anlat›rd› ki, insan defalarca da dinlese yine ilk kez dinliyormuflças›na kulak kesilirdi. Y›llar›n birikimi, ac› ve tatl› deneyimlerle yüklü bir hayatt›. Çat›flmada baca¤› yaralanm›fl, aksayarak yürüyor, yürürken zorlan›yor ve ac› çekiyordu, ama yine de

nefleliydi ve ›srarl›yd› mücadelede. Düflman karfl›s›nda tereddütsüzdü, defalarca çat›flmalara girmifl, yaralanm›fl ama hiçbir zaman yeter dememifltir. Düflman›n bölgede faaliyet yürüten devrimci örgütlerin önder kadrolar›n› y›pratmak amaçl› ailelerine bask› uygulamas›, telsizden ailelerini konuflturmas›, onu do¤ru buldu¤u yolda tereddüte düflürmemiflti.

Almus’un Durudere köyünden gerillaya kat›lm›fl; köylü kökenli oldu¤undan köylülü¤ün olumlu özelliklerini üzerinde toplam›flt›. Hiç bofl durmuyor, sürekli bir fleylerle u¤rafl›yor; öyle çal›flkan. Çal›flkan oldu¤u kadar da sessiz ve mütevaz›. Sessizli¤i ilgisizli¤inden de¤il mütevaz›l›¤›ndan. Özellikle askeri konular söz konusu olunca hemen at›l›yor, ilgiyle soruyor, dinliyor, anlat›yordu. Anlafl›l›yor ki, askeri konulardaki kavray›fl› ve ilgisi geliflkin, bu özellikleri de köylülü¤ün avantajlar›yla beslenmifl gerilla özellikleri, devrimin sade, mütevaz› ve çal›flkan s›ra neferi, emekçisi dendi¤inde ak›llara gelen tarif Erdo¤an arkadaflt›r.

oradayd›. Çat›flarak flehit düflerken dostlar›m›z, umut yine oradayd›, dimdik ayakta. Onlar› katleden düflman da ölenin bedenler oldu¤unu, umudun ise daha da canl› durdu¤unu biliyor olmal› ki, ölmüfl bedenlere iflkence yapm›fl, öldü¤ü halde bir sürü mermi s›km›fl üzerlerine dostlar›n. Dostlar›m›z flehit düfltükten aylar sonra elimize geçen Ekmek ve Adalet dergisinden okumufltuk düflman›n bu yapt›klar›n›. Ve yine ayn› yerde okumufltuk Devrim’in babas›n›n sözlerini. Ac›s› büyüktü baban›n, babam›z›n; bunu biliyorduk. Ama yine de O, iflkencedeyken katledilmifl gerilla bedenlerini gören yoldafl gibi umudu görmüfltü delik deflik edilmifl yavrusunun, yavrular›n›n bedenlerinde.

Songül arkadafl geliyor akl›m›za. O da on y›ldan fazla gerillada, bu da¤larda savaflm›fl; say›s›z eylem, çat›flma, operasyon yaflam›fl, yoldafllar›n› flehit vermifl yan› bafl›nda. Bir gerillan›n yaflayabilece¤i birçok fleyi yaflam›fl, savaflta piflmifl. Bir çat›flmada kolundan yaralanm›fl, bundan k›sa bir süre sonra kol ayn› yerden tekrar k›r›l›nca art›k k›r›k tutmamaya bafllam›fl ve ayn› yerden tekrar tekrar k›r›lm›fl. Kolu güçsüz ve iyi kullanamad›¤› halde O, bundan flikayetçi de¤il, yak›nm›yor. Birçok zorluk gibi bununla da savafl›rken örnek oluyor bu durufluyla. Kimilerinin devrimci görevlere çok ufak bahanelerle s›rt çevirdi¤i bir süreçte silah kullanmakta bile zorlanmas›na karfl›n görevlerini yerine getirmek için tüm çabas›n› ortaya koyan bu devrimci iradeden, tüm devrimciler ö¤renmesini bilmelidir. Songül arkadafl di¤er arkadafllar taraf›ndan çok methedilen un helvas›n› yapmak istemiflti gruba. Un helvas›n› yapmak zor oldu¤u gibi, bu kadar çok kifliye yapmak daha zor haliyle. Ama O, koca tencerenin bafl›nda, kilolarca unu saatlerce durmadan kar›flt›rm›flt› kolunun durumuna ra¤men. Üstelik gelen tüm yard›m tekliflerini de reddederek.

Bir de Devrim vard›… Aram›zda olanlar›n en küçü¤üydü. Yafl› küçük olsa da idealleri ve yapt›klar› ile büyük, de¤erli bir dosttu. Henüz bebekken geçirdi¤i bir kaza sonucu ellerini rahat kullanamasa da gerilla için zorluk oluflturacak bu durumuna ald›rmadan koflmufltu da¤lara. Silah› zor kavr›yor, bundan dolay› da ço¤u zaman omzunda tafl›yor silah›n›. Ama yine de grubun öncüsü olmay› baflarm›fl. Amaçta net olduktan sonra üstünden gelinmeyecek zorluk yoktur çünkü.

Tüm devrimci de¤erleri nas›l sahipleniyorsak onlar›n hesab›n› sorma sorumlulu¤unu da ayn› flekilde sahipleniyoruz. Bu arkadafllar flahs›nda Tokat’›n Ya¤murlu kasabas›nda düflman›n hain pususunda bedenen aram›zdan ayr›lan ama idealleriyle mücadelemizde yaflayan alt› devrimcinin hesab›, mücadelemizi gelifltirerek düflmana vuraca¤›m›z her darbeyle sorulacakt›r. Dün Rize’de Trabzon’da bombalar›n yapt›klar›n›, yar›n ülkenin bir baflka yerinde namlular›n yapaca¤›ndan kimsenin kuflkusu olmas›n. Son söz olarak “Yaflas›n devrimci dayan›flma!” diyoruz.

Erdo¤an arkadafl da tam bir emekçiydi.

Son anlar›nda da o bafl e¤mezlik, ba¤l›l›k

Bir T‹KKO gerillas›

PUSULA K‹TLELERE PART‹N‹N SES‹N‹ DUYURMAK… Yasal olanaklardan Proletarya Partisi ve devrimin yarar› için nas›l yararlan›laca¤› sorunu, örgütleme bilimi aç›s›ndan temel konulardan biridir. Gerek yer alt› çal›flmalar›nda ustalaflma, gerekse yasal olanaklardan nas›l ve hangi düzeyde yararlan›p bu iki çal›flmay› ustaca birlefltirme konusu örgütleme biliminin önemli ve can al›c› konular›ndan biridir. Örgütleme bilimi aç›s›ndan yer alt› çal›flmas› esas çal›flma, yasal olanaklardan faydalanmak ise tali çal›flmad›r. Bu iki devrimci çal›flmay› ustaca birlefltirmek için öncelikle do¤ru bir bak›fl aç›s›na sahip olmak gerekir. Yeralt› çal›flmalar›n› ö¤renmek için gösterilen çaba gibi bir çaba yasal olanaklardan faydalanmak için de gösterilmelidir. Yasal olanaklardan faydalanmay› ve bu alanda devrimci çal›flmay› örgütlemeyi küçümseyen, önemsemeyen, gerekli dikkat ve önemi göstermeyen her anlay›fl ve çal›flma, Proletarya Partisi’nin sesini en genifl kitlelere ulaflt›rmaktan mahrum b›rak›yor, kitleleri komprador burjuvazi ve toprak a¤alar›n›n sömürü ve zulüm dünyas›nda maddi ve manevi köleli¤e teslim ediyor demektir. S›n›f bilinçli proleterlerin her koflulda temel görevi, Proletarya Partisi’ni gelifltirmek ve korumakt›r. Bu görev ancak bilinçli, örgütlü ve iradi bir çaban›n sonucunda somutluk kazan›r. Devrimin ve örgütlemenin temel konular›nda do¤ru bir bilgilenmeyle, devrimci pratik somut kazan›mlar elde eder. Proletarya Partisi’nin yeralt› çal›flmas›n› sa¤lamlaflt›rma ad›mlar› güçlendirilmeden yasal

21 Nisan-4 Mayıs 2006

olanaklardan yararlanma giriflimleri ve çabalar› bofla gösterilen çaba olarak kal›r. Esas ve temel al›nmas› gereken çal›flma, Proletarya Partisi’nin yeralt› çal›flmas›d›r. Bu çal›flma ihmal edilip ertelenerek, di¤er çal›flmalar›n örgütlenmesine giriflilemez. Bütün di¤er çal›flmalar ancak bu amaçtan sonra gelir. Gerek yasal olanaklardan yararlanma düflünce ve çabas› gerekse demokratik alanda devrimci çal›flma örgütleme bilinç ve çabas› istenilen düzeyde de¤ildir. Var olan bilinç ve çaba, içinde belli yanl›fll›klar ve eksiklik bar›nd›rmaktad›r. Sendikalarda, köylü birlikleri ve kooperatiflerinde, meslek örgütlerinde, yöre ve çevre derneklerinde vb. di¤er tüm demokratik kurumlarda k›saca demokratik ve yasal alanda at›lmas› gereken ad›mlar ve ortaya konan çabalar›n yegane amac›, kitleleri bilinçlendirmek, ayd›nlatmak, e¤itmek ve Proletarya Partisi’nin ideolojik-politik perspektifi do¤rultusunda s›n›f savafl›m›na seferber etmektir. Çeliflme ve çat›flmalar›n yafland›¤› her alandaki kitlelere Proletarya Partisi’nin sesini ulaflt›rmakt›r. “Yine kitle örgütlerinde öteden beri oluflmufl olan ve esasen Proletarya Partisi’nin genel yaklafl›m›yla örtüflmeyen tutumlar üzerinde durulup düzeltilmedikçe bu alanda ilerleme sa¤lamak mümkün olmayacakt›r. Bu konularda özel bir yo¤unlaflmaya ihtiyaç oldu¤u belirlendi. Kitle örgütlerindeki kitle inisiyatifinin a盤a ç›kar›lmas› ve örgütlenmenin bunun üzerinde oluflturulmas› anlay›fl› mevcut örgütlenmelerde

Mehmet arkadafl... Di¤er arkadafllardan daha önce, ayn› y›l›n ilkbahar›nda flehit düflen diflçimiz. Üniversitede difl protezi bölümünü okumufl ve mesle¤ini b›rakm›fl; okulda sürdürdü¤ü mücadelesini da¤larda, gerilla olarak devam ettirmek için, ikiz kardefliyle beraber. Ve bu sürede yoldafl› olan kardefli de flehit düflmüfl bu kavgada.

esasen geçerli de¤ildir. Kitlelerin sorunlar›n›, taleplerini, çeliflkilerini tart›flamad›klar› örgütlenmeler kitle örgütü niteli¤ine sahip olamazlar.” DKÖ’ler baflta olmak üzere semt çal›flmalar›nda, kitlelerden kopuk, onlar›n içinde onlarla birlikte olunmadan, onlar›n sorunlar›na yan›t olunmadan, onlar›n inisiyatifini a盤a ç›karma amac›n› tafl›madan, yürütülen “çal›flmalar”, “yasal olanaklardan faydalanma” perspektifinden ve devrimci kitle çizgisinden kopuk, ondan uzak yaklafl›mlard›r. “‹llegalite ad›na” kendini kitlelerden gizleyen, onlara gözükmeyen, onlardan kaçan her yaklafl›m küçük burjuva yaklafl›md›r. Keza her türlü DKÖ çal›flmas›nda Proletarya Partisi’nin (yaz›l› ve sözlü) sesini kitlelere ulaflt›rmaktan çekinen, kendini böyle bir görev ve sorumluluktan muaf tutan yaklafl›mlar, küçük burjuva yaklafl›mlard›r. Kitleleri, Proletarya Partisi’ni ve devrimci savafl› örgütlemeyi amaçlamayan çal›flma, devrimci çal›flma olamaz. Son dönemde demokratik alanda gerçekleflen kitle gösterileri karfl›s›nda gösterilen duyars›zl›k do¤ru bak›fl aç›s›ndaki k›r›lman›n ve bu faaliyeti yanl›fl ele alman›n ürünüdür. Demokratik alanda örgütlenen her eylemlilik komitenin ilgi ve çalflma alan›nda örgütlenen bir faaliyet oldu¤u bilinciyle soruna yaklafl›lmal›d›r. ‹ster Proletarya Partisi taraf›ndan ister çeflitli devrimci-demokrat güçler taraf›ndan örgütlenen kitle gösterileri olsun, hiçbir ayr›m göstermeden bu eylemliklere örgütlü ve kitlesel kat›l›m sa¤lamak gerekir. Örgütlenen eylemin nitelik ve amac›na uygun olarak en etkili yaz›l›-görsel propaganda malzemeleri haz›rlanarak en genifl kitlesel kat›l›m sa¤lamay› amaçlayarak eyleme kat›l›nmal›d›r. Örgütlenen her kitle gösterisine, Proletarya Partisi’nin sesini kitlelere ulaflt›rma, etkileme ve örgütleme alan› olarak bak›lmal›d›r. Devrimci çal›flmay› salt silahl› mücadeleyle s›n›rlayan, onu devrimci kitle çal›flmas›ndan ko-

Bundand›r ki flunlar› söylemiflti; “Evlad›md›r onur duyuyorum. Biliyorum ki O gitse de onun yerini alacak nice k›zlar›m›z ve o¤ullar›m›z var geride.”

paran her anlay›fl kendi içinde devrimci kitle gösterilerine gereken önem ve çabay› göstermekten uzak duracakt›r. Demokrasi mücadelesinin farkl› alanlar›nda, hak alma ve haklar› koruma, Kürt ulusuna yönelik azg›n flovenizm sald›r›lar›na karfl› örgütlenen irili ufakl›, yasal, yasa-d›fl› her eylemlili¤e Proletarya Partisi’nin, kitlelerin ve devrimci savafl›n örgütlenmesinin önemli bir parças› ve bilefleni olarak bakmak ve buna uygun çaba göstermek gerekir. Unutulmamal›d›r ki, her türlü demokrasi mücadelesi devrim mücadelesinin geliflim ad›m›d›r. Ekonomik-demokratik hak alma, haklar› koruma, hak gasplar›na karfl› mücadele etme bilinci vb. k›saca demokrasi bilinci geliflmeden devrim bilinci geliflemez. Demokrasi bilincini kazanma düflünce ve çabas› küçümsenerek, devrim bilinci gelifltirilemez ve kazan›lamaz. Bundand›r ki her türlü demokrasi mücadelesine, devrimci kitle gösterilerine gerekli önem verilmeli ve gerekli dikkat ve duyarl›l›k gösterilmelidir. Kitle gösterilerinin amaç ve hedefi göz önüne al›nmadan hayk›r›lan sloganlar›n sadece Proletarya Partisi’nin slogan›yla s›n›rl› olmas›na da ayn› yanl›fl bak›fl aç›s›n›n bir yans›mas› olarak bak›lmal›d›r. “Hiçbir koflulda parti slogan› hayk›r›lmaz” denilmiyor ve denilemez. Denilmek istenen kitle gösterisinin amaç ve hedefini göz önüne almadan, onu gözard› ederek, onun niteli¤ini görmezlikten gelerek, her fleyin önüne ve yegane olarak ç›kar›lan “parti slogan›” anlay›fl›, kitle gösterilerini ve eylemliklerini küçümseyen farkl› bir yanl›fl bak›fl aç›s›n›n ürünüdür. Yönetici olma misyonunu gelifltirmek bir örgüt yaratmak görevi ancak komitelerin kendi görev ve sorumlulu¤unu kavramas›yla elde edilir. PROLETARYA PART‹S‹’N‹N GÖREVLER‹NE SIKICA SARILALIM! ÖNDERL‹⁄‹N GÖSTERD‹⁄‹ YOLDA YÜRÜYEL‹M!


22

21 Nisan-4 Mayıs 2006

46

Feodal otokratik cumhuriyetin sonu yaklafl›yor

Nepal’de feodal otokratik monarfliye karfl› verilen mücadele yeni bir aflamaya ulaflm›fl bulunmaktad›r. Faflist rejime karfl› 11 y›ld›r, Nepal Komünist Partisi (Maoist) önderli¤inde verilen Halk Savafl› zafere yaklafl›rken parlamenter partilerden kitle örgütlerine halk›n büyük kesimi sokaklara inmekte, katil Gyanendra rejimine son vermek için aya¤a kalkmaktad›r. Bu do¤rultuda geçti¤imiz ay, Maoistlerle 7 Siyasi Parti ‹ttifak›n›n yapt›¤› 12 maddelik anlaflmaya ba¤l› olarak kraliyete karfl› olan tüm güçler, birleflik mücadelelerini sürdürmekteler. Anlaflmaya göre 6-9 Nisan tarihlerinde gerçekleflen genel grev büyük bir baflar› kazanm›fl, tüm ülkede halk greve kat›lm›fl, yüzbinlerce insan, soka¤a ç›kma yasa¤›na ald›r›fl etmeden alanlara ç›km›fl ve kolluk kuvvetleriyle çat›flmaya girmifltir. 1990’da monarfliye karfl› tarihsel kitle hareketinin y›ldönümünde bafllayan genel grev süresince, 4 kifli hayat›n› kaybetmifl, yüzlerce kifli yaralanm›flt›r. NKP (Maoist) yapt›¤› aç›klamada “Demokratik Cumhuriyet yanl›s› hareket, günümüzde, Nepal’de yeni bir aflamaya ulaflm›flt›r. Her yerden insanlar, kiflisel ve resmi ifllerini b›rakarak büyük protesto yürüyüfllerine kat›lmaktad›r. ‹flçilerin, köylülerin ve ö¤rencilerin otokratik feodal monarfliyi yok ederek Nepal’de demokratik cumhuriyeti kurma amaçl› eylemlerine doktorlar,

ö¤retmenler, avukatlar, yazarlar, gazeteciler, banka ve özel flirket çal›flanlar› ile insan haklar› örgütleri de kat›lmaktad›r. Kraliyet güvenlik güçlerinin sald›r›lar›na ra¤men halk, eylemlerini yo¤unlaflt›rmaktad›r” dedi.

Genel Grev Monarfli Y›k›lana Kadar Devam Edecek! 6-9 Nisan’daki genel grevin baflar›l› geçmesi ve eylemlere yüzbinlerce insan›n kat›lmas› üzerine ayr› aç›klamalar yapan Maoistler ve 7 Siyasi Parti ‹ttifak›, ülke çap›ndaki genel siyasi grevin, monarfli y›k›lana kadar sürece¤ini ilan ettiler. Nepal’de grev ve eylemler halen devam etmektedir. Nepal Komünist Partisi (Maoist), 9 Nisan’da süreçle ilgili bir aç›klama yapm›flt›r. Aç›klama, Genifl Ulusal Siyasi Kongre Örgütleme Komitesi, NKP (Maoist) ad›na Baburam Bhattarai ile Birleflik Devrimci Halk Konseyleri Baflkomutan›, Halk Kurtulufl Ordusu ad›na Prachanda taraf›ndan imzalanm›flt›r. Aç›klamada “Bugün ülkemizde, farkl› s›n›flardan, milliyetlerden, dinlerden ve cinsiyetlerden kitleler, feodal otokratik monarfliden sonsuza kadar kurtulmak için enerjik bir flekilde aya¤a kalkm›flt›r. Tüm ülke, halk meclisi yoluyla demokrasi ve bar›fl› gerçeklefltirmek için otokrasiye karfl› birleflmifltir” denilmektedir. Ayr›ca

aç›klamada, NKP (Maoist), tarihin bu önemli dönüm noktas›nda, Maoist Partinin, derin bir sorumlulukla hareket ederek, 7 Siyasi Parti ve sivil toplumla anlaflmaya ve koordinasyon sa¤lamaya önem verece¤ini ve halk meclisi yoluyla demokratik cumhuriyeti kuracaklar›n› ilan etmifltir. NKP (Maoist) bu nedenle genel grevin devam› yönlü al›nan karara kat›ld›¤›n› belirtmifl ve genel grev için yeni bir program sunmufltur. Buna göre, genel grev, monarfli y›k›lana kadar devam edecektir. Bask›lara, yasaklara karfl›n, genel siyasi grevin baflar›s› için, büyük kitle eylemlerine devam edilecektir. Kral›n resimleri, mutlakiyetçi feodal iktidar›n sembolleri, “majestelerinin hükümeti” tabelalar› her yerden indirilecektir. Kitleler, yerellerde iktidar› ele geçirip “yerel cumhuriyetler” ilan edecektir. Kitleler kraliyete hiçbir vergi ve haraç vermeyecektir. Anayollar Halk Kurtulufl Ordusu’nun denetiminde kalacakt›r. NKP (Maoist) yerellerde genel grevi ve eylemleri mümkün olan en genifl kesimle örgütlemeye çal›flaca¤›n›; ancak mümkün olmad›¤› durumlarda kendi güçlerine dayanarak programa hayat vereceklerini de vurgulam›flt›r.

Kitle Eylemlerinden... 7 Nisan’da Chitwan’da, Patan’da ve Kirtipur’da onbinlerce insan›n kat›ld›¤› eylemde halk, polis ve orduyu flehirden kovarak yerel yönetimleri ele geçirmifl ve buralarda “Bölge Cumhuriyetleri” kurmufltur. Düzenlenen kitle eylemlerine polis, mermi, plastik mermi ve gaz bombas› ile sald›rmakta, kitleler ise barikatlar kurarak, lastikler yakarak, tafl ve sopa ile karfl› durmaktad›r. Eylemler ülkenin her bir köflesinde devam etmektedir. 11 Nisan’da Butwal’deki eyleme 50 binden fazla insan kat›lm›flt›r. 10 Nisan’da, ülkenin 2. büyük flehri olan Biratnagar’daki eyleme 30 bin kifli kat›ld›. Palpa’da ö¤renciler, hükümet binalar›ndaki “majestelerinin hükümeti” tabelas›n› indirip “Nepal Cumhuriyeti” pankart›n› ast›lar.

17 Nisan’da (genel grevin 11. günü) Rupendehi’de eyleme kat›lan 25 binden fazla kiflinin üstüne atefl açan polis 100’den fazla insan› yaralad›. Eylem esnas›nda “majestelerinin hükümeti” yaz›s›n› “Nepal Cumhuriyeti” ile de¤ifltiren ö¤rencilere de polis atefl açt›. Chitwan’da 14 Nisan’daki eylemde, polisin açt›¤› atefl sonucu öldürülen 11 yafl›ndaki Tulsim’in 16 Nisan’daki cenazesine 100 binden fazla insan kat›ld›. 15 Nisan’ da Katmandu’nun gecekondu semtlerindeki eyleme 10 binden fazla kifli kat›ld›. 9 Nisan’da Hindistan’›n 5 büyük metropolünde (Yeni Delhi, Kalküta, Mumbai, Chennai ve Bhopal) Nepalli göçmen örgütlerince düzenlenen genel grevle dayan›flma eylemlerine onbinler kat›ld›. Yaln›zca Delhi’deki eyleme 20 bin kifli kat›ld›.

Askeri eylemlerden... fiehirlerde kitle eylemlerinin yaflam› durdu¤u Nepal’ de, Halk Kurtulufl Ordusu da düzenledi¤i büyük sald›r›larla gerici rejime nefes alma imkan› vermemektedir. 7 siyasi partinin ve çeflitli kitle örgütlerinin talebi üzerine 3 Nisan’da aç›klama yapan Prachanda, bir dahaki emre kadar HKO’nun baflkent Katmandu’da eylem yapmayaca¤›n› bildirdi. HKO, Bat›, Orta ve Do¤u Nepal’de f›rt›na gibi esmekte, düzinelerce eylem düzenlemektedir. Eylemlerden baz›lar› flunlar: * 6 Nisan’da Malangwa’daki ordu üssüne ve hükümet dairelerine sald›r› düzenleyen HKO, düzinelerce askeri saf d›fl› b›rakt›. MI-17 askeri helikopteri düflürdü. fiehirdeki tüm hükümet binalar› y›k›ld›. Çok say›da a¤›r silah ele geçirildi. Aralar›nda 22 Maoist’in de bulundu¤u 129 tutsak serbest b›rak›ld›. Sald›r›da 8 gerilla flehit düfltü. * 7 Nisan’da Kapilvastu flehrine sald›r› düzenleyen HKO, 25 askeri öldürdü. Sald›r› esnas›nda 109 tutsak kurtar›ld›. Hükümet binalar› y›k›ld›. Sald›r›da 15 gerilla flehit düfltü.

Katliam ülke d›fl›nda protesto edildi 14 HPG savaflç›s›n›n 24 Mart’ta Mufl k›rsal›nda faflist TC taraf›ndan kimyasal silahlarla katledilmesinin ard›ndan baflta Amed olmak üzere genifl halk y›¤›nlar›nca bu durum protesto edilmiflti. Bunu hazmedemeyen faflist TC silah kullanarak, Kürt ulusuna mensup 13 kifliyi katletti. Amed baflta olmak üzere de¤iflik illerde gösterilen tepki ayn› zamanda yurd›fl›nda da yank›s›n› buldu.

cek” gibi sloganlar hayk›r›ld›. “Kürt ulusuna özgürlük Halk Savafl›yla gelecek PART‹ZAN” pankart›yla yürüyüflte yerini alan Partizan kitlesi ayn› zamanda ‹brahim Kaypakkaya flamalar›n› da tafl›d›. Londra’n›n Dalston bölgesinde bafllayan yürüyüfl, Harringey bölgesindeki Kurdish Gençlik Merkezi önünde ortak haz›rlanan metnin okunmas›yla sona erdi.

NÜRNBERG LONDRA AT‹K, ADHK, Day-Mer, Aveg-Kon, Kurdish, Halkevi, Fed-Bir, Dev-Yol tarafindan gerçeklefltirilen protesto yürüyüflü oldukça kitlesel gerçekleflti. Yaklafl›k 2000 kiflinin kat›l›m›yla gerçekleflen yürüyüflte, “Gerillan›n katili patron a¤a devleti”, “Kürdistan faflizme mezar olacak”, “Kürt ulusuna özgürlük Halk Savafl›yla gele-

4 Nisan saat 11:00’de AT‹F, AG‹F, HÖC, B‹R-KAR, Medya Volkshaus Nbg üyeleri biraraya gelerek bir yürüyüfl düzenlediler. Ortaklafla ç›kart›lan bildiriler Almanca ve Türkçe okundu, çeflitli dövizler tafl›nd›. Almanca yaz›l› “Kürdistan’daki katliamlara son” pankart› ile yürüyüfle geçildi. 100’ün üzerinde kiflinin kat›ld›¤› yürüyüflte Almanca, Türkçe ve Kürtçe ortak slo-

ganlar at›ld›. Bu esnada yabanc›lar›n yo¤un oldu¤u bölgede birkaç kiflinin provoke çabalar› sonucu iki kifli gözalt›na al›nd› ve bir kifli yaraland›. Gözalt›na al›nanlar›n serbest b›rak›lmas›ndan sonra yürüyüfl devam etti. Nürnberg Konsoloslu¤u’nun önüne gelen kitle “Faflist devlet hesap verecek”, “Bedel ödedik, bedel ödetece¤iz”, “Kürdistan faflizme mezar olacak” vb. sloganlar att›. Konsoloslu¤un önüne iki siyah çelenk b›rak›ld›. Halaylarla ve z›lg›tlarla yürüyüfl sona erdi. (‹K okurlar›)

AT‹NA Katliam› k›namak ve faflist TC’nin gerçek yüzünü teflhir etmek için 31 Mart günü Yunanistan’›n baflkenti Atina’da da bir protesto eylemi gerçeklefltirildi. TKP/ML, MLKP, MKP, PKK, DHKP-C, TDP, PYD, CDK’nin Yunanis-

tan temsilcilikleri ve örgütlülüklerinin ortak organize etti¤i eylem, kitlenin Omonya Meydan›’nda toplanmas›yla bafllad›. Önde flehit gerillalar›n resimleri, arkada da ortak bir pankartla kitle Türkiye Konsoloslu¤u’na do¤ru yürüyüfle geçen kitle “Faflist TC”, “Difle difl kana kan seninleyiz Öcalan”, “Katil devlet, halka hesap verecek” sloganlar›n› att›. Kitle TC Konsoloslu¤u’nun girifl caddesine ulaflt›¤›nda polis barikat›yla karfl›laflt›. Bir süre beklendikten sonra kitle barikat› zorlayarak Konsolosluk’a gitmeye çal›flt›. Yaflanan k›sa arbedenin ard›ndan Tertip Komitesi’nin araya girmesiyle olay yat›flt›r›ld›. Burada katliamc› devlet aleyhine sloganlar at›ld›ktan sonra, örgüt temsilcilerinin konuflmalar› ve sayg› durufluyla eylem sona erdirildi. Eyleme yaklafl›k 150-200 kifli kat›ld›. (Atina ‹K okurlar›)


23

46

Mülteciler kamp yerine hapishanelere konuyor AB ülkelerinde h›zla hayata geçirilen sosyal y›k›m paketlerinin, özde ise halk düflman› politikalar›n bafll›ca hedefinde olan mültecilere dönük yapt›r›mlar giderek art›yor. Bu uygulamalar›n en kat› uyguland›¤› yerlerden biri de Avusturya. Faflist Avusturya hükümeti mültecileri “cayd›rmak” amac›yla hayata geçirdi¤i kat› uygulamalara bir yenisini daha ekleyerek, Çeçen göçmenleri, mülteci kamp› yerine, hapishanelere koymaya bafllad›. Daha önce, haklar›ndaki soruflturma tamamlan›ncaya kadar Traiskirchen’deki göçmen kamplar›nda tutulan mülteciler, flimdi art›k hapishanelere kapat›l›yor. Kad›n ve çocuklar yine kamplarda kalabiliyorlar. Ama mülteci statüsü için baflvuran erkekler, ‘Avrupa Birli¤i’nin baflka ülkelerine kaçmalar›

ihtimali’ kuflkusuyla resmen hapishanelerde, gardiyanlar›n gözetiminde tutuluyorlar. ‹nsan haklar› örgütlerine göre bu uygulama yasalara ayk›r› ve anayasan›n da ihlali anlam›na geliyor. Avusturya hükümeti de bunun fark›nda. Yani yasan›n anayasa mahkemesi taraf›ndan iptal edilece¤ini biliyor. Ama hükümet yasalardaki kat›laflman›n mülteciler üzerinde cayd›r›c› etkisi olaca¤›n› umuyor. Do¤u bloklar›ndaki çöküflle birlikte, egemenler taraf›ndan birbiri ard›na k›flk›rt›lan etnik vb. çat›flmalar›n, yoksullu¤un, sefaletin ve yozlaflman›n pençesine itilen do¤u blo¤u ülkelerinin halklar› çareyi mültecilikte görmeye bafllad›lar. Büyük bölümü Avrupa ülkelerine gerçekleflen göçler ise, bölge halklar› için kurtulufl olmaktan çok, artan bir insanl›k dram›na dönüflmektedir.

Madenciler ve köylüler çevreyi kirletenlere karfl› ayakland›! Lima’n›n ana caddesi boyunca akan Montera nehri, çevre kirlili¤i nedeniyle akflam günefli alt›nda ›fl›ldayan parlakl›¤›n› yitirmek üzere. Bunu nedeni ise, bölgedeki bak›r ve demir madenlerini ç›karma ifllemi s›ras›nda ç›kan zehirli at›klar. Montera nehrini zehirli bir ak›nt›ya çeviren bu durumun, bölge halk›n›n yaflam›n› da tehdit eder boyuta ulaflmas›, madencile-

rin ve köylülerin ayaklanmas›n› da beraberinde getirdi. Kirlili¤in bafll›ca sorumlusu olan ABD’li maden iflletmesi Doe Run’a karfl› kitlesel bir eylem organize eden madenciler ve köylüler, çevre kirlili¤ine karfl› yasal olan önlemleri bile almamakta ›srar eden maden flirketine karfl› kitlesel bir eylem örgütlediler. ABD’li maden flirketi, Latin Amerika’n›n en büyük alt›n ma-

Irkç› sald›r›lar art›yor... Tüm dünyada oldu¤u gibi, Almanya’da da h›z kazanan, “kendinden” olmayana dönük ›rkç›faflist sald›r›lara bir yenisi daha eklendi. Brandenburg’da yaflayan 37 yafl›ndaki siyahi bir erkek, ›rkç›faflistlerin gerçeklefltirdi¤i vahfli bir sald›r› sonucu, hayati tehlike oluflacak biçimde yaraland›. Ancak bu sald›r› Brandenburg’da

Evrensel Bak›fl “SOL” ALDATMACANIN YEN‹ ADI: PROD‹ Ezilen emekçi halklar, 2000’li y›llar›n bafl›ndan itibaren h›z›n› art›ran ve pervas›zlaflan emperyalist sald›rganl›¤a paralel olarak mücadelelerini yükseltirken, bu mücadeleleri bo¤maya dönük çabalar da artmakta. Bu bo¤ma çabalar›n›n bir yan›n› do¤rudan müdahaleler olufltururken, di¤er yan›n› da bu mücadeleleri hedefinden sapt›rmaya dönük çabalar oluflturmakta. Bu hedef sapt›rma çabalar›n›n bafl›nda ise, sistemden bütünüyle kopuflun de¤il, sistem içi çözümlerin, hatta sadece bir tak›m “iyilefltirmelerin” halklara kurtulufl umudu olarak gösterilmesi gelmekte. Latin Amerika özgülünde yaflanan geliflmeleri de bu ba¤lamda de¤erlendirdi¤imiz bilinmekte. Bu geliflmelerin, baflta reformistler olmak üzere, birçok kesim taraf›ndan ›srarla, “sosyalizmin zaferi” olarak getirildi¤ini, buralardaki önderliklere ise “halkç›”, “sol” ve de bunlar›n salt -ve de flimdilik- Amerika karfl›tl›klar›na, “antiemperyalist” gibi payeler biçildi¤ini her f›rsatta tekrarlamaktay›z ve yine tekrarl›yoruz. Bu halkaya en son Peru’daki genel seçimlerin yine “solcu”, “halkç›” vb. söylemlerle propaganda edilen aday›, Chavez’e yak›nl›¤› ile bilinen Humala eklenmifl durumda. O da di¤er Latin Amerikal› benzerleri gibi halkç› söylemlere sar›lmaktan geri durmuyor ve örne¤in “Peru’daki elit tabaka ile mücadele edece¤ini ve yoksullara daha fazla kaynak aktaraca¤›n›” söylüyor. Bir de ABD ile serbest ticaretin engellenece¤ini…

21 Nisan-4 Mayıs 2006

Oysa bu iddialarla yola ç›kan Humala, 2000 y›l›nda gerçeklefltirilen bir askeri ayaklanman›n lideri. Ve bu durumda, Peru’daki gerçek sistem muhaliflerinin de dedi¤i gibi, kendisinden iyi bir sosyalist önder olmasa da, iyi bir askeri diktatör olaca¤› kesin! Latin Amerika’da Humala özgülünde yeni bir sol aldatmaca sahnelenirken, ayn› aldatmaca bugün bir AB ülkesi olan ‹talya’da da yaflanmakta. Ya da “sol rüzgarlar” özde ise “sol” aldatmaca Avrupa’y› da içine almaya bafllad› demek daha do¤ru. Yeni “sol aldatmaca”n›n ad› ise: Prodi. Geçti¤imiz günlerde tart›flmal› bir genel seçime sahne oldu ‹talya. ‹talya’n›n medya patronlu¤undan devflirme baflbakan› Berlusconi’nin seçimlerdeki en büyük rakibi ve “sol ittifak”›n aday› olan Romano Prodi, flimdilik seçimlerin galibi gibi görünüyor. Peki, “sol ittifak” ad›na yar›flan ve ‹talya’daki küreselleflme karfl›t› hareket de dahil olmak üzere, birçok “sol” çevrenin “mücadeleyi” tatil edip, tüm gücüyle destekledi¤i, seçim çal›flmalar›n› yürüttü¤ü Prodi kimdir? Kendisi aslen bir hukukçu ve geleneksel sol kültürden gelen biri de¤il. Ayn› ittifak 1995 y›l› seçimlerinde de kendisini aday gösteriyor ve bu seçimlerden de yine galip ç›k›l›yor. Ancak, iktidara gelindikten k›sa bir süre sonra, ittifak›n içinde yer alan ‹talya Komünist Partisi hükümetten geri çekiliyor. Bunun nedeni olarak da, o dönem tüm Avrupa’da h›z kazanan sosyal

gerçekleflen ilk sald›r› de¤il ve öyle görülüyor ki son da olmayacak. Geçti¤imiz Mart ay›nda bir Makedonyal› ve bir ‹spanyol’da, ›rkç›faflistlerin benzer sald›r›s›na u¤ram›flt›. Sald›r›y› gerçeklefltirenler ise, bölgede “tan›nan” ve bu yönlü sicilleri hayli kabar›k olan faflistler. Bunlar sald›r›lar›n› özellikle de solcu olarak gördükleri kiflilere dönük gerçeklefltiriyorlar.

y›k›m politikalar›n›n ‹talya’da da hayata geçirilmeye bafllanmas› gösteriliyor. Prodi, iktidarda kald›¤› 1998 y›l›na kadar sosyal y›k›m politikalar›n›n hayata geçirilmesinde büyük rol oynuyor. 1999 y›l›nda da Avrupa Komisyonu Baflkanl›¤›’na getiriliyor. Buradaki bafll›ca misyonu AB’nin genifllemesi ve Euro’nun dolafl›ma girmesi için büyük bir çaba harcama oluyor. 11 Eylül sonras›nda misyonu art›yor ve misyonuna “terörle mücadele” ad› alt›nda dünya halklar›na dönük gerçeklefltirilen sald›r›lar›n AB ülkelerinde, özellikle de ‹talya’da hayata geçirilmesi de ekleniyor. Ortaya koydu¤umuz bu Prodi tablosundan ortaya ç›kan fleyin hiç de “solcu” bir lidere uymad›¤›n› görmemek için kör olmak gerekiyor. Prodi’nin bugüne kadar üstlendi¤i misyona bakt›¤›m›zda, O’nun yoksul ‹talyan halk›n›n de¤il, emperyalistlerin, özellikle de Avrupal› emperyalistlerin temsilcisi oldu¤u, Avrupa emekçisini giderek yoksullaflt›ran, sefalete iten sosyal y›k›m politikalar›na mimarl›k yapt›¤› çok net olarak görülmekte. Seçimler öncesinde “Irak’taki ‹talyan askerlerini çekece¤ini” söylemesi, antiAmerikanc› bir görüntü çizmesi itibariyle, Latin Amerikal› liderlerle aras›nda bir benzerlik oluflturmakta. ABD emperyalistleri, kendilerine yak›nl›¤› ile bilinen Berlusconi’nin yenilgisini hala kabullenmeyerek, Prodi’yi henüz kutlamam›fl! Akl› bafl›nda çevreler, ‹talya’daki ABD a¤›rl›kl› politikalar›n yerini, AB yanl›s› politikalar›n almas› ihtimalinin yüksek oldu¤unu söylüyorlar. Bu da gösteriyor ki, ‹talya’da seçimlerin galibi “sol” söylemlerle yan›lt›lan emekçi halk y›¤›nlar› de¤il, AB emperyalistleridir. Reformist çevreler istedikleri kadar “solun zaferi” naralar› at-

deninin çal›flan› olan madencilerin, Peru’nun kuzeyinde bulunan Cajamarca eyaletinde, köylülerle birlikte gerçeklefltirdi¤i bu eylemler karfl›s›nda iflten ç›karma tehdidine sar›lsa da, flirketin bölgedeki nehirlere ve derelere sald›¤› zehir, bölge halk›n›n yaflam›n› giderek artan bir biçimde tehdit etmeye bafllad›¤›ndan, bu tehditler maden iflçilerine geri ad›m att›rmad›. Di¤er emperyalist ülkelerde oldu¤u gibi, ›rkç›-faflist politikalar› bilinçli bir biçimde t›rmand›ran faflist Alman devletinin bunlara dönük uygulamalar› ise, göstermelik “cezaland›rma”lardan öteye gitmiyor. Ço¤u kez ise gözalt›na bile al›nm›yorlar… Sol görüfllülerin en küçük bir k›p›rdan›fl›na azg›nca sald›ran güvenlik güçleri, ›rkç›-faflistlerin öldürme, yaralama vb. sald›rganl›¤› karfl›s›nda bunlar›n s›rtlar›n› s›vamay› sürdürüyor.

s›nlar, bu gerçekli¤i de¤ifltiremezler! Ancak tüm bunlara karfl›n, ‹talya’da ortaya ç›kan tablo bizler aç›s›ndan bir olumlulu¤u da bar›nd›rmaktad›r. T›pk› Latin Amerika’da oldu¤u gibi, ‹talya’da da genifl emekçi halk y›¤›nlar› oylar›n› gerçekte halkç›, sol söylemlere vermifltir. Bu da son y›llarda Avrupa’da da giderek daha büyük bir h›zla hayata geçirilen, sosyal y›k›m paketlerine, ›rkç›-faflist, halk düflman› politikalara duyulan tepkinin ve bu tepkinin sonucu olarak da, sosyalizmin genifl y›¤›nlarca giderek daha fazla büyüyen bir umuda dönüflmesinin ifadesidir. Bizlere, gerçek sistem karfl›tlar›na düflen görev ise, halklar›n umudunu sistem içine hapsetmeye çal›flan bu tür “sol” aldatmacalar› her f›rsatta ve her platformda teflhir etmek ve genifl y›¤›nlar› halklar›n s›n›fsal temelde yükseltti¤i, sistemi tümüyle ortadan kald›rma hedefli sosyal kurtulufl mücadelelerine kanalize etmek olmal›. Emperyalist sald›rganl›¤›n art›fl›na paralel olarak yükselifle geçen anti-emperyalist mücadele temelindeki oluflumlar ve bunlar›n faaliyetleri, halklar› emperyalizme karfl› harekete geçirmenin, mücadelelerini ortaklaflt›rman›n yan› s›ra, özgürlük mücadelelerini bo¤may›, hedefinden sapt›rmay› amaçlayan her türden giriflimin de teflhir edildi¤i platformlara dönüfltürülebilir/dönüfltürülmeli. Bu yönlü çabalar›n hayata geçirebilmenin f›rsatlar› s›kça yarat›lmaktad›r. Örne¤in 04-07 May›s’ta Atina’da yap›lacak olan ve Yunanistan Komünist Partisi/ML baflta olmak üzere ILPS, AT‹K vb. parti ve oluflumlar›n organize etti¤i “anti-emperyalist, anti-kapitalist” toplant› bu f›rsatlardan biridir ve çok iyi de¤erlendirilmelidir!


24

21 Nisan-4 Mayıs 2006

46

“Eflimin dedi¤ine oy veriyor, yaflam›m› ona göre düzenliyorum...” Ülkemizde her dört kad›ndan biri aile içi fliddeti yafl›yor. Her üç aileden birinde daya¤›n, her iki aileden birinde kad›na yönelik sözlü fliddetin var oldu¤u Türkiye’de kad›na yönelik taciz ve tecavüz de önemli bir sorun olarak karfl›m›zda duruyor. Biz kad›nlar›n karfl›laflt›¤› her türlü fliddeti, bask›y› ve edilgenli¤i sadece kad›n olmas›na ba¤layamay›z.

“fiimdi baharla birlikte tarlalarda ev gelirine katk› sa¤lamak için çal›flmaya gidiyoruz. Ancak eme¤imizin karfl›l›¤›n› alam›yoruz. Bölgemizde kad›nlara yönelik ifl sahas› yok. Yine halk e¤itim merkezlerinin köydeki kad›nlara yönelik herhangi bir çal›flmas› yok. Sosyal güvencemiz yok. Eflimizin sosyal güvencesi varsa faydalanabiliyoruz. Daha çok eflimin dedi¤ine göre davran›yorum.”

Ülkemizde yaflayan kentli kad›n›; göçle kente gelen, kentte yaflayan k›rsal kesim kad›n›n› ve k›rsal alanda yaflayan kad›nlar› birbiri ile karfl›laflt›rd›¤›m›zda aralar›nda birçok bak›mdan farkl›l›klar›n oldu¤unu ve bunun da kad›nlar›n tüm yaflam›na yans›d›¤›n› görürüz. Bu gruplar içerisinde ise, en çok ezilen, en ma¤dur olan k›rsal alanda yaflayan ve tar›mla u¤raflan kad›nlar›m›zd›r. Köydeki kad›nlar›m›z köy ekonomisi içindedir. Ücretsiz aile iflçisidir. E¤itim imkanlar›, köydeki kad›nlar›m›za eflit bir flekilde sunulmaz, maddi güçlükler, gelenek ve töreler gibi gerici-feodal de¤er yarg›lar›yla sar›lan köy kad›n›, binbir güçlük alt›nda yaflam›n› sürdürmeye çal›fl›r. K›rsal kesimde yaflayan kad›n›n ayd›nlanmas› flehirde yaflayan kad›na göre çok daha zordur. Çünkü k›rsal kesimdeki kad›nlar›-

m›z daha dar bir çevrede yaflamakta ve sadece yak›n çevresi ile iletiflim içinde bulunmaktad›r. Ayn› düflünceyi paylaflt›¤›, bilgi ve görgüsü kendinden farkl› olmayan di¤er kad›nlarla bir aradad›r. Gelenek ve göreneklerine s›k› s›k›ya ba¤l›d›r. Erke¤in “üstünlü¤ünü” ataerkil yap›n›n bir gere¤i olarak kabullenmifltir. K›rsal kesimde çal›flan kad›nlar›n % 89’u aile iflletmesinde ücretsiz iflçi statüsündedir. Bu nedenle ekonomik ba¤›ms›zl›¤› yoktur. Ürünün sat›fl›ndan ald›¤› gelir efle aittir. Babas›n›n evinden getirmedi¤i herfley, eflinin mülkiyetindedir. Topraks›z ailelerde a¤›rl›kl› olarak mevsimlik tar›m iflçilerinin büyük ço¤unlu¤unu kad›nlar oluflturmaktad›r. Ço¤u kez makine kullanan erke¤e göre daha düflük ücret almaktad›r. Yaz›n s›cak, k›fl›n so¤uk havalarda zor koflullarda çal›flan kad›n iflçiler, tüm gün büyük özveri ile çal›flt›klar› halde daha düflük ücretlerle yetinmek zorundad›rlar. Tüm bu sorunlar ortada dururken biz sözü kad›nlar›m›za b›rakal›m; ‹K- Köyde yaflayan bir kad›n olarak, yaflad›¤›n›z s›k›nt›lar ve sorunlar nelerdir? Bizlerle paylafl›r m›s›n›z? Fidan abla- Ev han›m›y›m. Günlerim çocuklarla, ev iflleriyle tükenip gidiyor. Dört duvar aras›nda bir nevi hapis hayat› yafl›yoruz asl›nda. Köyde hiçbir sosyal yaflam yok. Hem köydeki anlay›fl kad›n› tam bir bask› alt›nda tutuyor. Kad›n a¤›r bafll›, efline ve evine sad›k ba¤l› olmal› vb. uzay›p gidiyor kurallar. ‹lkokul 4’e kadar okuyabildim. Tarlam›z vard› ve çal›flacak kimse yoktu. Bunun yan›s›ra ekonomik s›k›nt›lar beni okulu b›rakmaya itti. fiimdi baharla birlikte tarlalarda ev gelirine katk› sa¤lamak için çal›flmaya gidiyoruz. Ancak eme¤imizin karfl›l›¤›n› alam›yoruz. Bölgemizde kad›nlara yönelik ifl sahas› yok. Yine halk e¤itim merkezlerinin köydeki kad›nlara yönelik herhangi bir çal›flmas› yok. Sosyal güvencemiz yok. Eflimizin sosyal güvencesi varsa faydalanabiliyoruz. Daha çok eflimin dedi¤ine göre davran›yorum. Onun dedi¤ine oy veriyor, ona göre yaflam›m› düzenliyorum. Seçme özgürlü¤üm yok. Nuran- Ev k›z›y›m. Bir ara çal›fl›yordum. fiimdi iflsizim, evde oturuyorum. Çal›flt›¤›m›z zaman eme¤imizin karfl›l›¤›n› alam›yoruz. Herfley patronun elinde oluyor. En küçük bir hata, patronun hakaret ve afla¤›lamalar›yla karfl›l›k buluyor, karfl›l›k verdi¤inde iflten at›l›yorsun. Yine çal›fl›rken gerek patronun gerekse de müflterilerin tacizleriyle karfl›lafl›yoruz. Erkek olsak daha farkl› olur, kad›n olmak zor. Köyde bir kad›n›n dile düflmesi çok kolay,

hele ki bekarsa daha kolay. En küçük bir hatan senin fifllenmene, sana kötü bak›lmas›na neden oluyor. Sevdi¤inizi-sevginizi gizlemek zorundas›n›z. ‹nsan hayat›n› doya doya yaflayam›yor. Çal›flt›¤›mda biraz daha rahatt›m. En az›ndan eve para götürdü¤ünde, evde bir yerinin oldu¤unu anl›yorsun, bu seni rahatlat›yor. Toplumdaki kad›n›n flimdiki yeri ve yaflad›¤› s›k›nt›lar bence biraz da ekonomik olarak özgür olmamas›ndan kaynakl›. Betül- Ö¤renciyim. Köyde kad›n olmak bafll› bafl›na bir zorluk. fiartlar› ne olursa olsun. Bugün ekonomik özgürlü¤ünü kazanan kad›nlar›m›z dahi fliddete maruz kal›yorlar. Cinsel bask›lar ve tecavüzler de göz önünde bulundurulunca ortaya ruhsal sorunlar da ç›k›yor. Köyde yafl›yorsan›z bu durum biraz daha zorlafl›yor. Çünkü birçok göreviniz var. ‹lk önce annesiniz, çocu¤unuz için gelecek kayg›s› duyuyorsunuzdur. Hala kafalardan silinmeyen bir zihniyet var bir de. Erkek çocuk sahibi olmak… Bunun için bask› görüyorsunuz. Erkek çocuk olmuyorsa bu kad›n›n eksikli¤i olarak görülüyor. Tek e¤lencemiz televizyondur. Onda da fliddete u¤rayan kad›nlar›n ç›kt›¤› programlar izlenir. *** Bizim gibi yar›-feodal, yar›-sömürge ülkelerde kad›nlar›n yaflad›klar› sorunlar ortadad›r. Çal›flma hayat›nda, üretimin her aflamas›nda katk›s› bulunan; ev iflleri, çocuk ve di¤er bak›ma muhtaç aile üyelerinin sorumlulu¤u üzerinde olan kad›nlar›n toplumsal olanaklardan yeterince yararland›klar›n› söylemek zordur, hatta imkans›zd›r. Ülkemizde her dört kad›ndan biri aile içi fliddeti yafl›yor. Her üç aileden birinde daya¤›n, her iki aileden birinde kad›na yönelik sözlü fliddetin var oldu¤u Türkiye’de kad›na yönelik taciz ve tecavüz de önemli bir sorun olarak karfl›m›zda duruyor. Biz kad›nlar›n karfl›laflt›¤› her türlü fliddeti, bask›y› ve edilgenli¤i sadece kad›n olmas›na ba¤layamay›z. Sorun toplumda kad›n ve erkek rolleriyle ilgili olarak benimsenen geleneksel de¤erler; kad›n›n ekonomik ve sosyal imkanlardan ve destekten yoksun oluflu vb.leridir. Bunlar görülmeden, sonuçlardan hareketle de¤erlendirmelerde bulunmak sa¤l›kl› olmamaktad›r. Bugün kad›na yönelik taciz, tecavüz, fiziki fliddet ve devam›nda kad›n›n girdi¤i bunal›m ve intihar vakalar›, s›n›fl› toplum gerçe¤inden, ataerkil aile yap›s›ndan, ülkenin sosyo-ekonomik yap›s›ndan, toplumsal sorunlardan vb. ba¤›ms›z ele al›namaz. (Erzincan)


25

46

21 Nisan-4 Mayıs 2006 flaca¤› Rapo’nun yan›na gidiyor.

Kitap Tan›t›m› Komiser Memo Yazar: Dritelo Agolli Faflist Hitler güçlerinin Arnavutluk’u iflgaline karfl› bütün yüre¤iyle savaflan Arnavutluk halk›n›n, yi¤it direniflinden bir kesiti aktaran roman, “fiimflek Müfrezesi” ekseninde geçiyor. Köylülerin, iflçi ve emekçilerin hergün bask› ve fliddete maruz kald›¤›, katledildi¤i bir dönemde ac›lar›n›, tepkilerini demet demet birlefltiren, öfkelerine flekil veren yol gösteren parti önderli¤inin Arnavutluk Komünist Partisi’nin tarihsel rolünü dile getiriyor.

Komiser Memo Dritelo Agolli “...Komiserimizden ayr›l›yoruz art›k. Sevgili yoldafl›m›z› bizden ald›lar. Onun öcünü almak için bir tek Ballici bir tek Alman ya da hain kalmay›ncaya dek savaflaca¤›z. Ne için mücadele ediyordu Memo? Özgürlük ve komünizm u¤runa. Öyleyse biz de özgürlük ve komünizm u¤runa savaflaca¤›z. Savaflaca¤›m›za and içelim!”

Kahraman›m›z Memo, Kavaçi köyünde büyümüfl emekçi bir ailenin çocu¤udur. ‹flgalden sonra yürüttü¤ü faaliyetlerinden dolay› okuldan at›lm›flt›r. Yaflam›n› halk›n›n kurtulufluna, ülkesinin ba¤›ms›zl›¤›na, komünizm davas›na, tüm bunlar içinde Partiye adam›flt›r. Serüvenimiz Bölge Komitesi’nin Memo’ya verdi¤i yeni bir görevle bafll›yor. Emperyalist iflgalcilere ve iflbirlikçi Ballicilere karfl› çete savafl› veren Partizan birliklerinin etkin oldu¤u Gur-Kusar bölgesindeki “fiimflek Müfreze”sine Komiser olarak atanm›flt›r. Ancak “küçük” bir sorun vard›r. Müfrezenin Komutan› Rapo, daha önce Partinin gönderdi¤i üç komiseri de kovmufltur. Rapo yörede yetiflmifl iyi bir savaflç›, yi¤it bir komutand›r. Köylüler üzerinde de büyük etkisi vard›r. Efli do¤um s›ras›nda ölmüfl, çocu¤unu da do¤ar do¤maz b›rakmak zorunda kalm›fl, duygusal, iyi yürekli mücadeleye ba¤l› bir vatanseverdir. Ancak okuma yazmas› yoktur, küfür eder, kad›nlara ikinci s›n›f muamelesi yapar, Partinin ihtiyaçlar›na de¤il, kendi kafas›na göre ifl yapan “kaba saba” biridir. Rapo dünyaya namlular›n ucundan bakmaktad›r. Maceram›z kitap boyunca Memo ve Rapo aras›ndaki fliddetli ideolojik çat›flman›n eflli¤inde sürüyor.

kazanma ›srar› bizim faaliyetimizde de örnek alabilece¤imiz davran›fllard›r. Komiser, halk›n yaflad›¤› her s›k›nt›yla ilgilenirken inisiyatif koyarak çözüm için ad›m at›yor. Örne¤in; savafl ortam›ndan faydalanmak isteyen bir tefecinin halk› aldatt›¤›n› görünce, müdahale edip köylülerin ihtiyac› olan tuzu da¤›t›yor.

Kurtulufl için Parti taraf›ndan kurulan köy komitelerini toparlamak, niteli¤ini yükseltmek hedefiyle emek harcayan Memo’nun prati¤i bize emekçilerin savaflabilmesinin, mücadeleye kat›lmas›n›n yolunun örgütlenmek oldu¤unu gösteriyor. Köylülere yaklafl›m›ndaki sadelik, mütevaz› duruflu,

Faaliyetinden sonra Lajizada köyünü basan Almanlar›n yapt›klar›n› ve Memo’ya iliflkin durufllar›n› ö¤renmek üzere bir süreli¤ine Aslan’a kulak verelim; “...Köylüler sanki a¤›zlar› mühürlenmifl gibi hiçbir fley söylemediler. Ondan sonra zulüm bafllad›. Salih’le Almanlar on adam› ay›rd›lar, m›s›r

‹lk raund faflistlere yap›lan bask›nda yaflan›yor. “....Biz savaflt›k. Bu mallar› da biz ele geçirdik. Onun için onlarla can›m›z ne isterse onu yapar›z” sözlerini sarf eden komutana karfl›l›k Memo, savafl› yönetenin Parti oldu¤unu, buna onun karar verece¤ini söyler. Müfrezeye kat›lmak isteyen kad›nlara yönelik geri bir tutum sergileyerek ayak ba¤› olacaklar›n› dilendiren Rapo; toplumu de¤ifltirip-dönüfltürme, geliflimini engelleyen zincirleri k›rmak yerine, vurulacak Hitler askerlerinin say›s›na kafa yormaktad›r. ‹kisi aras›ndaki düello, müfrezenin örgütlenmesinde de devam ediyor. Rapo herkesin kendisinden emir ald›¤›, flef tipi bir örgütlenme yarat›yor, bölük komutanlar›n›n ifllevini yok ediyor ve birlik için bir kurmayl›k-yönetim kademesi oluflturmuyor. Ben merkezcilik ve kariyerizmden beslenen bu tutum Partizanlar›n ciddi kay›plar almas›na neden oluyor. Memo’nun komutana gösterdi¤i sab›r, harcad›¤› emek, kazanma, de¤ifltirip-dönüfltürme çabas› yoldafll›k ba¤›n›n a¤›rl›¤›n›, önemini düflündürüyor.

Sanat soka¤› y›k›ld› ‹zmir Bornova’da bulunan ve her çeflit kitap, CD, hediyelik eflya vb. sat›ld›¤› Sanat Soka¤› Bornova Belediyesi taraf›ndan park yap›laca¤› gerekçesiyle y›k›ld›. Bir süredir y›k›m› gündemde olan ve belediye ve sokak esnaf›n›n mahkemelik oldu¤u Sanat Soka¤›, 10 Nisan günü polis eflli¤inde belediye ekipleri taraf›ndan y›k›ld›. Henüz mahkemenin sonuçlanmad›¤›n› söyleyerek y›k›ma tepki gösteren esnafla belediye zab›talar› aras›nda gerginlik yafland›. Polisin bölgeye gelmesi ve tepki gösteren gençleri tehdit etmesi üzerine, esnaf›n kurmufl oldu¤u barikatta kald›r›larak y›k›ma devam edildi. Y›k›m s›ras›nda baz› stant sahiplerinin kendilerini tezgahlar›na zincirlemesi de y›k›m› engelleyemedi. Tezgah sahipleri Belediye Baflkan›’n›n yanlar›na gelerek konuflmas›n› istedi, ancak Belediye Baflkan› gelmedi. Bunun üzerine CHP üyesi esnaflar, CHP’ye üyelik kartlar›n› yakt›lar. Baz› tezgah sahiplerinin “Kitaps›zlara kitap” diyerek tezgahlar›nda satt›klar› kitaplar› y›k›m ekiplerinin üzerine att›klar› gözlendi. (‹zmir)

saplar›n›n önünde s›raya dizdiler, onlara kufluna dizileceklerini bildirdiler .... Lojizada’n›n en iyi on adam› harman yerinde m›s›r saplar›n›n önünde düfltüler.” Memo’nun ald›¤› yaran›n tedavisi için kentte geçirdi¤i süre boyunca; kendisini muayene eden doktoru, k›z› Alma, ressam o¤lu Andrea ile kurdu¤u iliflki örgütlenmeye iyi bir örnektir. Memo her an›n›, tan›d›¤› herkesi seferber etme, örgütleme anlay›fl› ile hareket etmektedir. Doktorun Partizan hastanesine, Alma ve Andrea’n›n da gerillaya kat›ld›¤›n› eklemeden geçmeyelim. ‹yileflen Memo, vakit kaybetmeden büyük kavgaya tutu-

Dritelo Agolli’nin yal›n dili, ak›c› üslubu sade ve s›cak anlat›m›yla bir an hüzünlenirken ard›ndan kahkahalar›n›z› tutam›yorsunuz. Yazar; bir halk›n ba¤›ms›zl›k, özgürlük mücadelesinin, ödedi¤i bedellerin kurtuluflu nas›l sa¤lad›¤›na, kitlelere nas›l davran›lmas› gerekti¤ine, en önemlisi örgütlü bir halk›n yenilmezli¤ine ›fl›k tutuyor. Özgürlü¤ün, güzel yar›nlar›n ancak silahl› mücadele ile sa¤lanabilece¤i, iktidar›n namlunun ucunda oldu¤u ülkemizde; Halk Savafl›’n› yükseltme ça¤r›s› yapan Komsomol’un ihtiyaçlar›na yan›t verme, savafla göre flekillenme, örgütlenme-örgütlemede geçmifl deneyimleri daha fazla incelemek gerekiyor. Agolli’nin kaleme ald›¤› hacmi küçük, de¤eri büyük bu çal›flmay› Memo’nun son zaferi ile noktalayal›m: Rapo Müfreze’ye konufluyor; “...Komiserimizden ayr›l›yoruz art›k. Sevgili yoldafl›m›z› bizden ald›lar. Onun öcünü almak için bir tek Ballici bir tek Alman ya da hain kalmay›ncaya dek savaflaca¤›z. Ne için mücadele ediyordu Memo? Özgürlük ve komünizm u¤runa. Öyleyse biz de özgürlük ve komünizm u¤runa savaflaca¤›z. Savaflaca¤›m›za and içelim!” Bir YDG okuru

Gençlik komisyonundan coflkulu flenlik Kahraman Marafl Gücüklüler Kültür ve Yard›mlaflma Derne¤i Gençlik Komisyonu 8 Nisan Cumartesi günü bir “Gençlik fiöleni” düzenledi. Nurettin Güleç, Grup Hasret, Grup Tiroj ve Tohum Kültür Merkezi Müzik Grubu’nun da kat›larak destek verdi¤i etkinlik, saat 23:00’e kadar sürdü. Gençlik Komisyonu’nun düzenlemifl oldu¤u bu ilk flölen yöre ve mahalle gençleri taraf›ndan büyük ilgi gördü. Beklenen say›da kat›l›m olmasa da etkinlik coflkulu geçti. Gençlik Komisyonu bundan sonra da kültürel faaliyetlerine devam edece¤ini belirterek, yöre gençlerini gençlik komisyonuna kat›lmas› ve destek vermesi ça¤r›s›n› yapt›. Ayr›ca mahalle gençli¤inin bafllat›lan folklor, semah, ba¤lama ve tiyatro kurslar›na kat›lmalar›n› istediler. GÜC-DER Gençlik Komisyonu’nun Aflure gününden bu yana devam eden çal›flmalar›n›n bundan sonra da devam edebilmesi için gençlere duyarl› olmalar› ça¤r›s› yap›ld›. (1 May›s ‹K okurlar›)


21 Nisan-4 Mayıs 2006

26

“Ben de ölürüm onun gitti¤i yolda...” T‹KKO komutanlar›ndan 1972 Der- küçüklü¤ümüzden beri gerilla faaliyeti- töreniyle O’nu topra¤a verdik. Herkese sim Hozat do¤umlu Perihan Dilek Po- nin yürütüldü¤ü yerlerdeydik. O bölgenin teflekkür ediyorum. Böylesi anlarda, inlat (Ayfer) 7 Nisan 2006 tarihinde Or- çocuklar›y›z. Do¤al olarak devrimci san›n yüre¤i yand›¤› için fazlabir fley ifadu’da üzerindeki bomban›n kazayla pat- mücadeleden etkilenmifltik. Dilek’in et- de edemiyorum. lamas› sonucu flehit düfltü. Cenazesi Or- kilenmesi de köyde bafll›yor zaten. Daha Annesi: Ne diyeyim ki. Ben k›z›m›n du’dan al›p ‹stansonraki okul hayat›nda da devam yolunu onun kadar benimsemifltim. Ailebul’a getirildikten miz de onun düsonra Gazi Cemeflüncelerine semvi’nde düzenlenen pati duyuyordu. bir törenle topra¤a Çok eskilerden verilen Dilek Poberi onlar›n yalat’›n abisi, annesi ve n›ndayd›m. Ben onbabas› ile Dilek yollar›n yoluna hep dafl›n geçmifli üzerine sayg› duydum. Yolsohbet ettik. Geçmidafllar›ndan da memflinde de örnek bir nunum, hepsininsan olan Dilek’in den raz›y›m. Ben her zaman içinde Anne Hatice Polat yurtd›fl›nda her Metin Polat Baba Mustafa Polat da¤lara özlem duyne kadar uzakdu¤unu, bir gün mutlaka da¤lara ç›kmak ediyor. laflm›fl olsam da hep k›z›m›n yolundayistedi¤ini söyleyen ailesi cenazeyi kabul - Gerillaya kat›ld›¤›n› nas›l haber al- d›m. Sayg› duyuyorum yavruma. Yavetmeyen Yenibosna ve Zeytinburnu Ce- d›n›z? rum kötü bir fley yapmad› ki. Gururuyla mevlerine olan tepkilerini de dile getirdi- M. Polat: Bize gerillaya kat›laca¤›n› gitti, nazl›l›¤›yla, güzelli¤iyle, devrimler. söylememiflti. Haberimiz yoktu, ancak cili¤iyle gitti. Benim k›z›m flerefiyle, na- Bize Dilek’i anlat›r m›s›n›z? devrimci oldu¤unu, devrimci faaliyet yü- musuyla, vicdan›yla öldü. Halk› için yü- Metin Polat (abisi): Biz Tunce- rütmek istedi¤ini biliyorduk. Ancak geril- rüdü. Ne diyeyim baflka. Onun yolundan li’nin Hozat ilçesinin Dikenli (Xaçelî) laya kat›ld›¤›n› daha sonra ö¤rendik. memnunum. Her fleyine sayg› duyuyoköyündeniz. Yoksul bir Kürt Alevi aile- Buradan yoldafllar›na, dostlar›na rum. Size de teflekkür ediyorum. Benim siydik. Alt› kardefliz. 1974 y›l›nda babam söylemek istedi¤iniz bir fley var m›? yaram çok a¤›rd›r, ne diyece¤imi de bilyurt d›fl›na gitti. Biz köyde kald›k. On se- M. Polat: miyorum baflka. Elimden gelse onun ne sonra annem ve kardefllerim de yurtd›- Yoldafllar›, bayra¤›n› al›p yine tafl›r›m. Kurban olufl›na gitti. Ancak biz üç büyük kardefl dostlar›, rum yoluna yola¤›na. Ben de ölürüm Türkiye’de kald›k. 1980’li y›llarda Ela- h a l k › onun gitti¤i yolda. z›¤’a tafl›nd›k. Ben Elaz›¤’da liseye de- m › z Babas›: Kendi halk›, kendi davas› vam ettim. Dilek, ilkokul ve ortaokulu b i z i için bu mücadele veriyorlar. “Terörist” Elaz›¤’da okudu. 89 y›l›nda Dilek ve di- y a l n › z say›l›yorlar. Camiler kabul etmese olabi¤er kardefllerim Almanya’ya gitti. Dilek, b › r a k lirdi, ama cemevleri kabul etmedi¤i için Almanya’da 2 sene okula devam etti. An- m a d › . Alevili¤imizden utand›k biz. Alevilik nacak Almanya’da kalmak istemedi. Ora- Çok coflkum›na kabul etmedi¤i için, çünkü sadece daki yaflam› benimseyemedi ve geri dön- lu bir cenadevrimcilerin sayesinde Cemevleri kuruldü. Zaten kendi halk›na, köyüne, da¤lar›- z e du. Bedeller ödendi, cemevleri kuruldu. na özlem duyuyordu hep. Lise 1’i ‹zfiimdi devrimcileri içeri alm›yorlar. Bimir’de okudu. Sonra liseyi Elazim en büyük ac›m›z budur. Kimdir z›¤’da tamamlad›. 93 y›l›nda bunlar, bizim çocu¤umuzdur, da Dokuz Eylül Üniversiöbürünün çocu¤udur. Yabantesi S›n›f Ö¤retmenli¤i c› de¤ildir. Ben k›n›yobölümünü kazand›. ‘99 rum bunu. Çünkü y›l›na kadar da ‹zmir’de devletle iflbirli¤i yapö¤renciydi. ‘99 y›l›ndan m›fllar, cenazeleri içeri sonra da gerillaya kat›lalm›yorlar. Biz Orm›fl. du’dan buraya kadar - Dilek’te ön plana hiçbir engelle karfl›laflç›kan özellikler nelermadan getirdik cenadi? zemizi, ancak burada - M. Polat: Dilek’i cemevleri bize engel tan›yan herkes flunu bikoydular. K›n›yorum lirdi, zaten bütün devrimben bunu. Cemevleci arkadafllar›nda da vard› bu rinin kurulmas› için özellikler. Coflku dolu, sevgi bedel ödeyen devdolu, p›r›l p›r›l, cana yak›n, ferimcileri içeri aldakar, herkesin ac›s›n› paylamayanlar Alevi deflan, herkesin yan›nda olmaya ¤ildir, kendisine çal›flan bir insand› O. Aleviyim demesin. - Devrimci olmas›n› Ben yavruma hangi koflullar etkiledi? ne diyeyim ki? - M. Polat: Bizim köHalk› için yaflayümüz zaten gerilla faalid›, halk› için ölyetinin yürütüldü¤ü bir dü... bölgedeydi. Biz hepimiz

46 KAVGADA ÖLÜMSÜZLEfiENLER Ömer Naci Güven: Bahçelievler Lisesi’nin önde gelen devrimcidemokrat ö¤rencilerinden biriydi. Lisede yürütülen anti-faflist mücadeleyi hazmedeme- Ö. N. Güven yen sivil faflistlerin 21 Nisan 1977 günü okuldan ç›kan ö¤rencilerin üzerine açt›klar› atefl sonucu ölümsüzleflti.. Nurettin Gül: 1941 y›l›nda Dersim N. Gül Mazgirt’e ba¤l› K›z›lc›k köyünde do¤du. Çukobirlik’de iflçi olarak faaliyet yürütürken Adana Narl›ca’da 26 Nisan 1980’de sosyal faflistler taraf›ndan E. Atakl› pusu kurularak kalleflçe katledildi. Elif Atakl›: 26 Nisan 1981 tarihinde Almanya’da geçirdi¤i bir kaza sonucu flehit düflB. Y›ld›z tü. Bahar Y›ld›z: 1963 y›l›nda Dersim’in Naz›miye ilçesinde do¤du. Devletin kolluk güçlerinin takibini atlatmaya çal›fl›rken 1 May›s 1982’de katle- M. Kocada¤ dildi. Mehmet Ali Elalm›fl: May›s 1990’da flehit düfltü. Mehmet Kocada¤: 1950 Mufl Varto do- D. Adabafl ¤umludur. 1 May›s 1976’da kutlaman›n ard›ndan M‹T taraf›ndan kaç›r›larak katledilmifltir. Türkiye’nin ilk 1 May›s flehidi olarak tarihteki yerini alm›flt›r. Dursun Adabafl: 19 yafl›nda kat›ld›¤› ilk 1 May›s’da 1996 y›l›nda TC güçlerinin açt›¤› atefl sonucu iki kifliyle beraber flehit düfltü. Ölüm Orucu fiehitleri: Sibel Sürücü, 22 Nisan 2001 (TKEP-L ); Hatice Yürekli, 22 Nisan 2001(TK‹P); Sedat Karakurt, 25 Nisan 2001 (DHKP-C); Fatma Hülya Tümgan, 28 Nisan 2001(DHKP-C); Erdo¤an Güler, 25 Nisan 2001 (DHKP-C); fienay Hano¤lu, 22 Nisan 2001(DHKPC) Kaz›m Gülba¤; 25 Nisan 2001’de Almanya’da F Tipi Hapishaneleri ve tecriti protesto etmek için bedenini tutuflturarak flehit düfltü.


27

46 Dile¤ime... Kardelen çiçe¤im, k›rm›z› gülüm, çok yo¤un duygular yafl›yorum… Nas›l anlatay›m hasretim seni… Ölüm haberini ald›¤›m›zda, yüre¤imin derinliklerinde sessiz bir f›rt›na koptu. Bütün bedenimi ac› bir s›z› kaplad›. Gözyafllar›m› yüre¤ime ak›tarak ne yapmam gerekti¤ini düflünmeye bafllad›m. Ayn› günün sabah› Ordu’ya do¤ru yola ç›kt›k. Gece saat 01:00’e do¤ru Ordu’ya vard›k. O gece Ordu’ya ya¤mur ya¤›yordu. Islak ve sessiz bir gece flehrin üzerine çökmüfltü. O nazl› bedeninin Ordu Devlet Hastanesi morgunda oldu¤unu ö¤rendi¤imiz için do¤rudan hastaneye gittik. Bizi bir süre beklettikten sonra Emniyet’e haber verdiler. Oradan Emniyet Müdürlü¤ü’ne götürüldük. Terörle Mücadele fiubesi’nde sorgulamalar yap›l›p ifadelerimiz al›n›rken, kulland›¤›n kimlik üzerindeki resmini ve bize gösterilen di¤er resimleri teflhis ettikten sonra Savc›l›k onay›yla tekrar hastahane morguna götürüldük. O so¤uk morgtaki bedenini gördü¤ümüzde yüreklerimiz tutufltu, ac›n›n, öfkenin, hüznün atefli bedenlerimizi sard›. O fidan boyun a¤›r yaralar alm›flt›. Seni o hale getiren bombalar›n atefli ve sende yaratt›¤› ac›y›, sen nas›l yaflam›flsan biz de bir o kadar yüre¤imizde ve bedenimizde hissettik. O ac› ve atefl bizi de yakt›. Gerekli resmi ifllemler yap›ld›ktan sonra o nazl› bedenini tabuta yerlefltirerek ‹stanbul’a do¤ru yola ç›kt›k. Bütün bir yol boyunca bafl›m› tabutuna dayayarak geldim. Derin hayallere dald›m. Çocuklu¤un bir film fleridi gibi gözlerimin önünden akmaya bafllad›, yaflam›n›n hiçbir karesini atlamamaya çal›flarak gecenin karanl›¤›na bakarak o film fleridini seyrettim. Daha köyde çocukken a¤açlar›n en tepesine, kayalar›n

en doru¤una ç›k›p afla¤› inemezdin. Sonra k›zarak gelip seni afla¤›ya indirirdik. Demek ki da¤lara ve zirvelere olan tutkun ta o yafllarda bafllam›fl. O zirvelere sevdal›yd›n ki, öyle yaflay›p öyle öldün. Demek ki o zirvelerden ancak benim cesedim iner demeye kararl›yd›n. ‹stanbul’a vard›¤›m›zda, e¤er annem ve babam›n talebi olursa cenazeyi memlekete götürebilece¤imizi düflünerek, Yenibosna Cemevi’ni belirlemifltik seni u¤urlamak için. Zaten yol boyunca polis ekipleri araçlar›m›z› takip etmifllerdi. Yenibosna Cemevi’ne vard›¤›m›zda seni kabul etmeyeceklerini ö¤rendik. Adeta Alevi oldu¤umuzdan utanç duymaya bafllad›m ve kelimenin tam anlam›yla flok olduk. Çünkü Ordu’ya gidip senin nazl› bedenini al›p ‹stanbul’a gelinceye kadar belirgin bir engellemeyle karfl›laflmad›k. Ordu’da adeta bir an önce “al›p gidin” telafl› içindeydiler. O havayla ifllemlerimizi çok h›zl› yapt›lar. Yenibosna Cemevi yöneticileriyle görüfltü¤ümüzde “morgumuz bozuk” vb. gerekçeler öne sürdüler. Ancak yöneticilerin odalar›ndaki ve di¤er hatlardaki, bahçedeki polis yo¤unlu¤undan polisin istemleri do¤rultusunda hareket ettiklerini anlad›k. Bir süre ayaküstü tart›flmalardan sonra bu kez yak›nlardaki Zeytinburnu Cemevi’ne yöneldik. Ancak yoldayken orada da benzer sorunlarla karfl›laflaca¤›m›z› ö¤rendik. Bu zihniyetteki cemevlerini fliddetle k›n›yorum. Onlar›n Alevi toplumunu temsil etmediklerine ve edemeyeceklerine inan›yorum. Bu aflamadan sonra, daha önce haz›rl›k dahi yap›ld›¤›n› ö¤rendi¤imiz Gazi Mahallesi Cemevi’ne hareket ettik. Mazlum, yoksul ve fedekar halk›m›z›n yaflad›¤› bu mahalledeki Cemevi’ne vard›¤›m›zda halk›m›z›n, dostlar›m›z›n s›cakl›¤› ve ayr›ca Ceme-

Da¤lardan geliyor ses: Savafl› yükseltin yoldafllar-1! Özgürlü¤e sevdal›yd›k, ille de özgürlük dedik, bafl koyduk bu yola… Ülkemiz koflullar›nda Halk Savafl› stratejisine ba¤l› olarak gerilla savafl› yükseltilmeden özgürlük düfllerimize kavuflamayaca¤›m›z› biliyorduk. “Yapmak, etmek laz›m” deyip elini atefle sokmayanlar› kendi dünyalar›na b›rak›p düfltük yola. Bedel ödemeden hiçbir özgürlü¤ün kazan›lamayaca¤›n›n fark›ndayd›k, her birimiz bifleylerden vazgeçip, bir ac›y› içimize gömüp, umudu ba¤r›m›zda büyüterek gel-

dik. Kimimiz için geride kalan bir sevgili, kimimiz için bir evlat, kimimiz için bir anayd› arkam›zdan yolculayan. Yaflam›n tüm hüzünlerini kalbimizin kuyusuna at›p, öfkemizi kufland›k ve gelecek düfllerimizi paylaflt›k yoldafllarla köz bafl› sohbetlerinde. ‹çimizde s›zlayan özlemlerin sesi azald›, halk›n sofras›nda bölüfltükçe umudu, büyüttükçe isyan›n ateflini… Her bafllang›ç bir bitifltir biliyorduk, devrim atefliyle da¤l›yorduk y›lg›nl›¤›, korkuyu. En zoruy-

21 Nisan-4 Mayıs 2006

vi’nin sahiplenici tavr›, ac›m›z› biraz dindirdi. Gazi Mahallesi’ndeki dostlar›m›z ve halk›m›z seni ba¤r›na bast›. O gece o nazl› bedenin tertemiz y›kand› ve sar›ld›. O akflam ailece seni Cebeci Mezarl›¤›’na kald›rmay› kararlaflt›rd›k. Sabahleyin yoldafllar›n›n, dostlar›m›z›n ve halk›m›z›n haz›rlad›¤› görkemli bir cenaze töreniyle seni topra¤a verdik. Cemevi bahçesindeki törenden sonra z›lg›tlar, sloganlar ve marfllar eflli¤indeki bir yürüyüflle seni omuzlar›m›zda tafl›yarak mezarl›¤a götürüp ölümsüzlü¤e u¤urlad›k. Mezarl›k alan› pankartlar ve karanfillerle süslendi. Cenaze törenine polis müdahalesi olmad›. Buradan ç›kar›lmas› gereken sonuç fludur; e¤er cenaze törenlerine polis müdahale etmezse demek ki hiçbir olay olmuyor. Oysa cemevlerine polis olay ç›kar bask›s› yap›yor, cemevleri yöneticileri bu konuda duyarl› olmal›d›r. Görüldü¤ü gibi müdahale olmazsa, herhangi bir problem yaflanm›yor. Halk kendi evlatlar›n›n cenazelerine sahip ç›kmaya devam etmelidir. Cenaze kald›rmak, alevi inanc›na göre de bütün di¤er inançlara göre de kutsald›r. Ac› ve öfkemiz büyük. A¤›r bedeller ödüyoruz. Çocuklar›m›z›n, kardefllerimizin cesetleri kah da¤ bafllar›nda, kah so¤uk morglarda kucaklar›m›za konuluyor. Dile¤im, kardelen çiçe¤im, feda duygusu çok yüce bir duygudur. Sen bu mazlum halk için kendini feda ettin. Ac›n yüreklerimizi da¤lasa da kendi inançlar›n u¤runa ölümü seve seve gö¤üslemiflsin. Mao Zedung’a ait oldu¤unu bildi¤im belki bir Çin atasözü de olabilir: “Ölümler vard›r, kufl tüyünden hafif, ölümler vard›r Tay da¤›ndan yüce…” sözünü an›msad›m. ‹flte sen Tay da¤›ndan daha yüce bir ölümü seçmiflsin. Kendi gelece¤ini, gençli-

¤ini, bu halk›n ç›karlar› ve gelece¤i için feda etmiflsin. Bizler ve seni tan›yan herkes, seni halka olan sevginle, dostlu¤a, dayan›flmaya, paylaflmaya olan tutkunla, her zaman gülen yüzünle ve coflkunla hat›rlayacakt›r. Biz seni ölmüfl kabul etmiyoruz. Sen bizim yüre¤imizde nazl› bir bahar çiçe¤i gi-

du düflenlerimizi geride b›rak›p al›nlar›ndan öpmek, iki damla gözyafl›n›n yan›na “And olsun…” bafllayan cümleler kurup, öfkemizi büyüttük ac›lar›m›zdan çok. Tokat Serkiz’de 21 Nisan 1999’da birlikte yolculad›k günefle Erol Özel ve Özgür Güler’i. Sofrada ekmeklerini bölüfltüklerimizde ayn› köydendi, düflmana ruhu sat›p ihbar edenlerde. Bir eve kurulan hücre pususunda hain kurflunlar ya¤›yordu yoldafllar›n üzerine. T‹KKO’cular›n son mermisine kadar çat›flma gelene¤ini devam ettiriyordu Partizanlar. Erol Özel, 1968 Çorum Mecitözü Da¤saray köyü do¤umluydu. Gülsuyu Mahallesi’nde devam eden yaflam› devrimci olduktan sonra her görevi üstlenme bilinciyle devam edecekti. O, Amasya’da ö¤renci gençlik içinde, Nevflehir’de, Bayrampafla’da hapishanede, Karadeniz’in da¤lar›nda, varoldu¤u her yerde mücadeleci kimli¤iyle ön plana ç›km›flt›r. Daha çocuk denecek yafllarda mahallede düzenlenen kitle eylemlerinin içerisinde yer alm›flt›r. Örgütlü faaliyete 1989’da TMLGB bünyesinde bafllar. Amasya Meslek Yüksekokulu’nda faaliyet yürütür. Bu süreçte al›nd›¤› bir gözalt› sonras› ay Bayrampafla Hapishanesi’nde kal›r. 91 May›s’›nda Karadeniz’e ç›kar›lan ilk gerilla birlikleri içerisinde yer al›r. Yerel faaliyetteyken tekrar gözalt›na al›n›r ve tutuklan›r.

93 y›l›nda firar edene kadar Nevflehir Zindan›’nda kal›r. Sonras›nda flehit düflünceye kadar Karadeniz k›rsal›nda özgürlü¤ün türküsünü yükseltir, ad›mlarken da¤lar›n›. Özgür Güler, 1975 Dersim Hozat Lolan köyü do¤umludur. Proletarya Partisi’nin düflünceleriyle Amasya Meslek Yüksekokulu’nda okurken tan›fl›r. Üniversite içerisinde yürüttü¤ü aktif mücadele ve uzlaflmaz tavr› nedeniyle kolluk güçlerinin bask›s›na maruz kal›r ve onlar› bafle¤mez tutumuyla ç›lg›na çevirir. 1996 Haziran’›n da Proletarya Partisi’nin "Süreklili¤i sa¤lanm›fl gerilla savafl› yaratma" ça¤r›s›na ilk yan›t verenlerin aras›ndad›r. Dive yaylas›nda düflman pususuna hedef olan gerilla biriminin komutan›d›r. Bu pusuda yaralanmas›na ra¤men gerilla birimini pusu alan›ndan ç›karmaya çal›flm›flt›r. Sonbahar ve k›fl aylar› boyunca çok say›da düflman pususunu, sald›r›s›n›, gerilla birliklerinin öncüsü olarak gö¤üslemifltir. Karadeniz rüzgar› onlar›n türküsünü tafl›maktad›r halen dik yamaçl› da¤lardan flehirlere... Karadeniz’da yoldafllar›n›n ayak izleri üzerinde yürümektedir bugün Partizanlar, yere düflen her damla kan›n hesab›n›n sorulaca¤›n› bilerek.. Gelecek say›, Mercan Vadisi fiehitleri...

bi yaflamaya devam edeceksin. Seni gözyafllar›m›zla sulay›p kurumana izin vermeyece¤iz. Güle güle kardelen çiçe¤im, k›rm›z› gülüm. Selam olsun ülkemizin ba¤›ms›zl›¤› için, mazlum halk›m›z›n gelece¤i için kendini feda edenlere! Selam olsun bütün mazlum halklar›n onurlu bir yaflam sürmesi için kendini feda edenlere! Selam olsun bütün devrim flehitlerine! A¤abeyin Metin Polat-16 Nisan 2006


28

21 Nisan-4 Mayıs 2006

46

Gönen’de direnifl sürüyor... Türk-‹fl’in uluslararas› boyutta yapt›¤› ve ‹stanbul’da gerçekleflen seminerlerine birçok Avrupa ülkesinden sendikac›lar kat›l›rken, bu sendika temsilcilerinden baz›lar› Deri-‹fl sendikas›n›n örgütlü oldu¤u yerlerdeki direniflleri ziyaret etti.

Türk-‹fl’in uluslararas› alanda yapt›¤› ve ‹stanbul’da gerçekleflen seminerlerine birçok Avrupa ülkesinden sendikac›lar kat›l›rken, bu sendika temsilcilerinden baz›lar› Deri-‹fl Sendikas›’n›n örgütlü oldu¤u yerlerdeki direniflleri ziyaret etti. Bunlardan biri de Avrupa’da 1 milyondan fazla iflçiyi temsil eden Avrupa Tekstil, Giyim ve Deri Sanayisi Sendikalar› Federasyonu (European Trade Union Federation Textiles, Clothing and Laether-ETUF) temsilcisi ve genel sekreteri Patrick Itschert oldu. Patrick Itschert 5 Nisan günü uzun süredir direniflte olan Gönen Deri iflçilerini ziyaret etti.

Sendikal› veya sendikas›z olmak! Yol boyunca Deri-‹fl Sendikas› Genel Baflkan Vekili Musa Servi ile yapt›¤›m›z görüflmede bize Gönen’deki durumu anlatmas›n› istedik. Servi, Gönen’deki deri fabrikas› sahiplerinin 90’l› y›llarda kendi üyeleri olduklar›n› söyleyerek daha sonras›nda Gönen’de deri fabrikas› açt›klar›n›n alt›n› çiziyor. Geçmiflin sendikal› iflçileri; bugünün patronlar›... Asl›nda tam da bu yüzden ifl yerlerinde sendikay› istemiyorlar. Bu sebepten ötürü, önce 15 daha sonra ise 40’tan fazla iflçi sendikaya üye olduklar› gerekçesiyle iflten at›l›yor. Sendikan›n bu duruma hemen müdahale etmesiyle, iflten at›lmalar›n oldu¤u fabrikalar›n önünde direnifl çad›rlar› kuruluyor. Sendikalaflma faaliyetinin bafllang›c› ayn› zamanda Gönen için bir dönüm noktas› oluyor. Bir taraf› lüksü, di¤er taraf› ile açl›¤› yaflayan Gönen’de ilk direnifl çad›r› polisin ve sivil faflistlerin yo¤un sald›r›s›na u¤ram›fl. Sendikan›n tüm çabalar›na karfl›n patronlar›n tavr› net; “ya sendikal› ve iflsiz olacaks›n›z ya da çok az bir maafl ve sosyal güvenceniz olarak çal›flacaks›n›z!”

Onurun bir di¤er ad›d›r direnifl… Patronlar›n bu net tavr›n›n ard›ndan direnifle ivme kazand›ran Deri-‹fl Gönen fiubesi, ayn› zamanda emekçi halka kendini anlatmak ve s›n›f dayan›flmas›n› gelifltirmek üzere kollar› s›vam›fl. fiu anda Gönen’de 5 direnifl çad›r› var. Yaklafl›k olarak 50’ye yak›n iflçi bu çad›rlarda yafl›yor. Haftada bir kez mutlaka polis sald›r›s›na u¤rayan çad›rlar, her defas›nda ertesi gün tekrar kuruluyor.

‹flçiler, ziyaret s›ras›nda bize düflüncelerini flöyle iletiyor; “Tavr›m›z net. Yar›ns›z bir gelecek istemiyoruz. Onlar y›kabilir ama biz daha büyüklerini kuraca¤›z. Biz teslim olmayaca¤›z.”

Söz direnenlerin, iflçilerin… 5 Nisan akflam› saat 21:00 gibi Gönen’e vard›¤›m›zda, ilk ifl sendika binas›nda iflçilerle toplanmak oldu. Bu s›rada buradaki direnifli tan›mak isteyen Itschert’e direniflin son durumu anlat›l›yor. Defalarca sald›r›ya u¤rad›klar›n› ve son olarak sendika binalar›n›n iki sald›rgan taraf›ndan da¤›t›ld›¤›n› anlatan iflçiler, toplant›n›n ard›ndan flunlar› söylediler; “Gayet iyi biliyor ve görüyoruz ki, bunlar patronun adamlar› ve polis. Neler denemiyorlar ki; uyuflturucu da¤›tt›lar, sat›rl› sopal› adamlar tuttular, sendika binas›nda ne varsa sald›rarak ya¤malad›lar. Adamlar›n hepsi eski sendikal›. Sendika girdi¤inde böyle sömüremeyeceklerini biliyorlar! Engellemek için ne olduysa yapt›lar.” ‹flçilerden birisi, ayn› gün maliye müfettifllerinin orada oldu¤unu ve bu yüzden kimi iflçilerin evlerine gönderilirken, kimilerinin ise fabrikalarda tavan aralar›na kilitlendi¤ini anlatt›. Tüm bunlara karfl›l›k Itschert, sendikan›n en temel haklardan biri oldu¤unu belirterek, hiçbir bask› ve sald›r›n›n bunu engelleyemeyece¤ini sözlerine ekledi. Sendikadan ç›k›flta konaklama yerlerimize giderken Itschert, Musa Servi ve bas›n emekçileri ile k›sa bir sohbet yap›yoruz. Itschert; Avrupa’da patronlar›n böyle bir fley yapamad›¤›n›, ancak kendilerinin ise “Sosyal Diyalog”dan yana olduklar›n› belirtti. Musa Servi ise ülkemizdeki mücadelenin maafl art›fl›, koflul iyilefltirmeleri vs. için de¤il “sendikal› olmak” için verildi¤ini, bir uzlaflman›n de¤il ancak mücadelenin olabilece¤ini belirtti.

Gün oldu, hay›r oldu… Ertesi gün sabah saatlerinde kalkarak deri sanayiine gittik. Sanayiye vard›¤›m›zda arabadan iner inmez insan›n nefesini t›kayan deri kokusu ve sabahtan beri arkam›zda kortej oluflturan sivil polislerle karfl›laflt›k. Geldi¤imiz yer ticari sicilini iptal ederek “fabrikay› kapatt›m” diyen, ancak hala üretime

devam eden bir fabrika önüydü. Burada iflçiler bizleri “Birlik, mücadele, zafer” sloganlar›yla karfl›lad›lar. Bu bölgeyi dolaflt›ktan sonra k›sa bir aç›klama yapan Itschert’in konuflmas›nda dikkati çeken nokta flu oldu; “Türkiye AB normlar›na uydu¤unu aç›klam›flt›. Görünüyor ki bu bir yalan. Bu koflullarla, de¤il AB hiçbir yere giremez. Sizlerin, mücadelenizin yan›nday›m. Burada yaflananlar ILO’nun aç›k ihlalidir. Çal›flma koflullar›, uygulanan bask›lar Kopenhag Kriterleri’nin ihlalidir. Burada en insani haklar›n bile ihlali yaflanmaktad›r.” Konuflma s›ras›nda arkam›zda bekleyen polislere de dikkat çeken Itschert’in sözünü bölen bir iflçinin “onlar burada sizin için de¤il, patronlar için duruyor. Biz onlar›n uyuflturucu verdi¤ini de gördük” sözleri kolluk kuvvetlerinin rolünü ortaya koyuyordu. Direnifl çad›rlar›n› tek tek gezen, kad›nerkek direniflçilerle sohbet eden, insanlar›n hangi koflullarda çal›flt›r›ld›¤›n› gören Itschert, bu s›rada iflçilerin söylediklerini de dinledi. Bir sonraki dura¤›m›z olan Ticaret Odas›’na giderken yolda durup sanayi bölgesine bakt›¤›m›zda ise Itschert’ten itiraf gibi bir söz geliyor; “Buras› Bangladefl’e benziyor.”

Sonraki durak Ticaret Odas›… Buradan Gönen Ticaret Odas›’na gidilerek oda baflkan› Ercan Karatan’la bir görüflme yap›ld›. Oda baflkan› görüflmenin bafl›nda “Sizin yüzünüzden iflveren kaç›yor” dediyse de, bu sözleri Itschert’in de gözlemledi¤i “Kaçak iflçi çal›flt›r›yorlar, siz de göz yumuyorsunuz” sözüyle kesildi. 67 deri fabrikas›ndan 27’sinin bölgeden gitti¤inin belirtildi¤i toplant›da; bu flirketlerin ticari sicillerini iptal ettirip ya kaçak olarak çal›flmay› ya da ad›n› de¤ifltirip yine sigortas›z iflçi alarak çal›flmas›n› sürdürdü¤ü bilgisi verildi. Bölgeden giden 5 fabrikaysa Konya ilinde ayn› flekilde faaliyetine devam ediyor, kaçak iflçilerle ve düflük maaflla.

Gönen de¤il, Bangladefl! Itschert; yapt›¤› sohbette sanayiyi gezdi¤ini belirterek buras›n›n AB’ye talip olan bir ülkeden çok, Bangladefl’e benzedi¤ini söyledi. ‹flçilerin sa¤l›ks›z koflullarda çal›flt›¤›, hiçbir sosyal güvencesinin olmad›¤›, çal›flma saatlerinin 12 saat oldu¤u bir yerde sendikan›n neden istenmedi¤ini soran Itschert’e verilen cevap ise tam bir top oyununa dönüfltü. Karatan, sendikan›n iflverenleri zarara u¤ratt›¤›n› söylerken birden “fiu lanet Çin, piyasay› bitirdi. ‹flverenler s›k›nt›da. Çal›flma potansiyelleri düfltü” diyerek yan›t verdi. Çok öncesinden haz›rlanan verilerde ise iflin bahanesi olan Çin emperyalizminin Türki-

ye’de deri sektörüne giremedi¤i zaten görünüyordu. Az önce sendika yüzünden iflverenin 1 milyon dolar zarar etti¤ini söyleyen Karatan’a Musa Servi’nin cevab› “Sendikay› reddetmek yerine zaman›nda iflçisine sigorta yapt›rsayd›, bu zarar› zaten yapmazd›. Kald› ki Çin nereden ç›kt›?” oldu. Bunun üzerine sendikal›lar›n “siyasi emeller” için baz› fleyler yapt›¤›n› söyleyen Karatan’a cevap ise Itschert’ten geldi. Sendikan›n zaten siyasi bir yap› oldu¤unu, politik oldu¤unu ve iflçisinden yana tav›r almas› gerekti¤ini belirten Itschert; “Siz siyasi olmayan bir sendika gördünüz mü?” diyerek yap›lan suçlamaya yan›t verdi.

“Amaç yatmak de¤il, al›nteri dökerek çal›flmak önemli!” Musa Servi; görüflme s›ras›nda önemle bir meselenin daha alt›n› çizdi; “Bizim amac›m›z yan gelip yatmak veya bölgedeki iflvereni kaç›rmak de¤il. Onurumuzla para kazan›p, insani hakk›m›z olan sigortam›z› almak ve örgütlenme hakk›m›z› kazanmakt›r.” Itschert de Servi’ye destek vererek Türkiye’nin alt›nda imzas› olan birçok anlaflma ve beyannameyi hat›rlatt›. Tekrar arabaya bindi¤imizde arkada “kortej”imiz eflli¤inde sendika binas›na girdik. Sendika binas›na vard›¤›m›zda Musa Selvi; direniflteki iflçilerin manevi deste¤in yan›nda maddi deste¤e de ihtiyac› oldu¤unu, bunun için sendika içinde bir fon oluflturarak iflçilere yard›m ettiklerini belirtiyor. Bu s›rada gelen telefonsa tam da bu konuya iliflkin. Deri-‹fl Genel Merkezi’ne Türk-‹fl’ten gönderilen karar “...direniflin çok uzun sürdü¤ü gerekçesiyle direnifle ayr›lan paran›n kesildi¤ini...” söylüyor. Bunun üzerine Servi, bize k›sa bir aç›klama yaparak, zaten böyle bir ödene¤in bulunmad›¤›n› ve haliyle kullan›lmad›¤›n› belirterek kesilmesinin de bir anlam› olmad›¤›n› belirtiyor.

Sar› de¤il, devrimci sendikac›l›k! Direniflteki iflçilere destek konusunda tüm bunlar yaflan›rken ve Türkiye’de faflizm hüküm sürerken “uzlaflmac›” de¤il, “direngen” sendikac›l›¤›n önemi ise bir kez daha ortaya ç›k›yor. Bir tarafta kendi iflçisini uzlaflma ad›na masada b›rakabilecek bir “mücadele”, bir tarafta ise iflçisiyle patron gibi de¤il, onlardan biri olarak ilgilenen ve mücadele etmenin, teslim olmaman›n ve hak arama mücadelesinin hakl›l›¤›n› yükselten bir mücadele. Gönen ziyaretimiz aç›k bir flekilde “sar›” sendikac›l›kla “devrimci” sendikac›l›k aras›ndaki fark› net olarak gösteriyordu. Ve bu fark sözde de¤il yaflam›n tam içindeydi. (‹stanbul)


29

46

21 Nisan-4 Mayıs 2006

“Birlik, mücadele, zafer diyece¤iz ve bu ifli bitirece¤iz!”

Sendikal› olduklar› için ifllerinden at›lan ve 1.5 y›ld›r direniflte olan ‹leri Deri iflçileri, bafllatt›klar› direnifle resmi grev karar›yla devam ediyor. 12 Nisan’da grev pankart›n› ‹leri Deri Fabrikas›’na asan iflçiler, patronun ve polisin birlikte organize etti¤i bir sald›r›yla yerlerde sürüklendi, grev pankartlar› indirildi ve gözalt›na al›nd›. Gözalt›ndan ç›kt›ktan sonra direnifllerine kald›klar› yerden devam eden deri iflçileri, grev pankart›n› yeniden asarak 420’li günlerinde yine direnifl çad›r›ndalar. Yaflanan sald›r›y› k›namak için 15 Nisan’da ‹HD ‹stanbul fiubesi’nde bir bas›n aç›klamas› yapan Çorlu Deri iflçileri ve Deri-‹fl Sendikas› Örgütlenme Sekreteri Gürsel Mentefle, sald›r›y› ve geliflmeleri anlatt›. Biz de iflçilerden yaflanan sald›r› ile ilgili bilgi ald›k;

Yolu yok... Zuhal fien: Sabah fabrikan›n önüne gittik. ‹flçiler geldiler, onlar› geri çevirdik. ‹flçiler bizi anlay›flla karfl›lad›lar ve gittiler. Ama Emniyet Müdürü onlar› geri çevirdi. Ve bizim yan›m›za gelip “iflçileri geri çevirseniz bile, ben bunlar› gece getirip çal›flt›r›r›m” dedi. Sonra tehditler savurmaya ve küfür etmeye bafllad›. “Ben sizi Çorlu’da yaflatmam. Sokakta gezemezsiniz” gibi tehditler savurdu. Tart›flma bafllad›. Orada 2 saatlik bir arbede yafland›, bay›lan arkadafllar›m›z oldu. Biz onlar› ay›ltmaya çal›fl›rken, panzer sürdüler insanlar›n üstüne, da¤›tt›lar herkesi. Biz de di¤er arkadafllar›m›z›n yan›na gittik. Bay›lmalar›na ra¤men kafalar›na copla vuruyorlard›. Polis arabalar› ve sivil polisler geldi. Grev pankart›n› y›rtt›lar. Sonra zorla al›p Emniyet’e götürdüler. Bal›k istifi yap›p 20 kifliyi birden ayn› nezarete att›lar. Bay›lan arkadafl-

lar›m›z için doktor istedik, getirmediler. “Gebersin gitsin” dediler. Su istedik vermediler, aç›k havaya ç›karmad›lar. Biz de “ifademizi Savc›l›k’ta verece¤iz” dedik. - Kurumlardan ve di¤er iflçilerden destek veren var m›yd› eyleminize? - Ailelerimiz vard›, daha sonra çevre fabrikalardan iflçiler gelmifl ama haberimiz yok bizim. Halk da gelmeye bafllam›flt›, bizi o anda gözalt›na ald›lar. Onlar da tekrar saat 10:00’da bas›n aç›klamas› yap›p, grev pankart›n› asm›fllar, gözcü koymufllar bafl›na. Destek vard›, ama geç olmasayd› bizi götüremeyebilirlerdi. - Sald›r›, direniflçi iflçiler aras›nda olumsuz bir hava yaratt› m›? - Hay›r, bizi daha da ateflledi. 3 y›l da olsa 5 y›l da olsa bekleyece¤iz. Yolu yok, flu an çal›flan iflçileri de tekrar uyarmaya çal›flaca¤›z. “Gelmeyin, eme¤imize sayg› duyun” diye. - Bundan sonras› için ne düflünüyorsunuz? - Biz direnmeye devam edece¤iz. Orada 6 bin tane iflçinin yaflam›n› belirleyece¤iz. Bugün biz bunu baflaramazsak, yar›n bir baflkas› elbette baflaracak. Orada iflverenler köpeksiz köyde de¤neksiz dolafl›yorlar. Her fley onlar›n emirleri alt›nda. Bugün mesela iflveren çal›flan insandan daha az vergi ödüyor. Y›lda 40 milyon veriyor.

B›rakmak çare mi? Tuncay Çak›l: Sabah yaflanan sald›r›da TMfi Baflkomiseri bana tokat att›. Sonuna kadar mücadele ettik. Polis elinden geleni yapt›. ‹flverenin önünde bizi dövdü. O da gülüyordu. Zorla gözalt›na ald›lar, biz de ifademizi verdik, daha sonra b›rak›ld›k.

Tekin Köz: fiu an fabrikada çal›flan iflçi arkadafllar var. Onlar› engelledik ve gelmediler çal›flmaya. Emniyet arac›yla panzerin ön taraf›ndan getirdiler iflçileri ve onlar› bizimle karfl› karfl›ya getirdiler. Sald›r› s›ras›nda kad›n iflçileri yerlerde sürüklediler. Her taraflar›na vurdular. Biz hakl› oldu¤umuzu anlatmaya çal›fl›rken bir kad›n arkadafl›m›z› arkaya çektiler, dövmeye bafllad›lar. Bize de panzer su s›kmaya bafllay›nca bölündük. Davut diye bir iflçi panzerin alt›na düfltü, ezilecekti neredeyse. Biz onu çekip almaya çal›fl›rken beni de çamurun içine att›lar. Bo¤ufltuk, hakaret ve küfür ettiler. Çorlu’da çok fley yaflan›yor. H›rs›zl›ktan, gasp›na, cinayetine. Bunlarla u¤raflm›yorlar. Biz eme¤imize sahip ç›kt›¤›m›zdan dolay› bizimle u¤rafl›yorlar. Ama biz 14 ayd›r devam etti¤imiz gibi sürdürece¤iz. B›rakmak çare mi bizim için, tabii ki de¤il. Bizim çaremiz orada kazanmak. Birlik mücadele zafer diyece¤iz ve bitirece¤iz.

Kazan›m tüm iflçi s›n›f›n›nd›r Gürsel Mentefle; Oradaki arkadafllar›m›z 14 fiubat tarihinde sendikaya üye oldular. 18 fiubat’ta iflten at›ld›lar ve o günden bu güne onurlu bir flekilde direnifllerini sürdürüyorlar. Defalarca gözalt›na al›n›p sald›r›ya u¤rad›lar. Çad›rlar› y›k›ld›, yak›ld›. Buna ra¤men hiçbir arkadafl›m›z geri ad›m atmad›. Sald›r›lar artt›kça, bu, direniflçi arkadafllar›m›z› kamç›lad› mücadele etmek için. Sald›r› günü de saat 10:00’da bir bas›n aç›klamas› yap›p, halaylarla pankart›m›z› asmay› planlad›k. Ama sald›rd›lar ve pankart›m›z› indirdiler. 2.5 saat arkadafllar›m›z orada çat›flt›, yaraland› ancak geri ad›m atmad›. Saat 12:30’da bir bas›n aç›klamas› yapt›k. Saat 18:30’da da tüm arkadafllar›m›z serbest b›rak›ld›. - Bundan sonras› için sendika olarak ne yapmay› düflünüyorsunuz? - fiimdi arkadafllar yasal bir greve ç›kt›lar. Grev di¤er fabrikalarda çal›flan iflçiler üzerinde etki yaratacakt›r. Oradaki o kazan›m di¤er iflyerlerine de yans›yaca¤› için bu kadar azg›n sald›rd›lar. Ve o havzada ilk defa bu kadar kararl› bir direnifl sergilendi. 420’li

günlerde direnifl, 2 k›fl geçirdiler orada direniflçi arkadafllar›m›z. fiimdi ortak alaca¤›m›z kararlarla önümüzdeki günlerde ne yapaca¤›m›z› kararlaflt›raca¤›z. Birsinler Deri’de de grev karar› ast›k, ancak daha uygulamaya geçmedik. Önümüzdeki günlerde geçmeyi düflünüyoruz. Çorlu’da, Tuzla’da, Gönen’de olsun tüm bu direnifllerin kazan›mla sonuçlanmas› için devrimci ve demokrat insanlar›n deste¤ini ve katk›s›n› bekliyoruz, istiyoruz. Bu kazan›m sadece deri iflçilerinin kazan›m› olmayacak, tüm iflçi s›n›f›n›n kazan›m› olacakt›r. (‹stanbul)

‹leri Deri iflçisinin yan›nday›z! Sendikal› olmak, toplu sözleflme yapabilmek için 418 gündür direnen, bölge iflçisine örnek bir direnifl sergileyen; yaz›n tozunda, topra¤›nda; k›fl›n ya¤mur, çamur kar demeden her türlü sald›r›ya gö¤üs geren ‹leri Deri iflçileri, anayasal hak olan grev hakk›n› kullanabilmek için fabrika önüne geldiklerinde Çorlu Emniyet Müdürlü¤ü taraf›ndan grev pankat› indirilmek istenmifl, buna karfl› ç›kan sendika temsilcisi ve iflçi arkadafllar›na, polis panzer eflli¤inde cop ve kalaslarla sald›rarak 18’i kad›n toplam 33 iflçiyi gözalt›na alm›flt›r. Grev pankart›n› indirmek anayasal suçtur. Bu ülkede anayasa, hukuk varsa sadece patronlara, a¤alara de¤il iflçilere ve köylülere de vard›r. Tüm Köy-Sen Genel Baflkan› olarak deriyi üreten hayvanlar› yetifltiren biz üretici köylüler, ‹leri Deri iflçisine yap›lan bu vahfli sald›r›y› k›n›yoruz. Tüm Köy-Sen olarak ‹leri Deri iflçisinin yan›nda olaca¤›z diyoruz ve bölgedeki sendika ve demokratik kitle örgütlerini greve duyarl› olmaya ça¤›r›yoruz. Tüm Köy-Sen Genel Baflkan› fievki Konur

Turbo iflçileriyle dayan›flma eylemi

Kartal Belediyesi’nde T‹S’te sona do¤ru…

Mersin Demokrasi Platformu üyeleri 31 gündür direniflte olan Turbo iflçilerini ziyaret etti. 13 Nisan Perflembe günü saat 12:00’de E¤itim-Sen önünde toplanan kitle, Birleflik Metal-‹fl sendikas›na giderek burada bulunan iflçileri ziyaret etti. Platform ad›na iflçilere seslenen Gürsel S›¤›n›r; Demokrasi Platformu olarak iflçilere her türlü deste¤i vermeye haz›r olduklar›n› söyledi. Yap›lan sohbetlerden sonra iflçilerle beraber ‹stiklal Caddesi’nde bildiri da¤›t›m› yap›ld›. (Mersin)

D‹SK’e ba¤l› Genel-‹fl 3 No’lu Bölge’ye ba¤l› 1 No’lu fiube ile Kartal Belediyesi aras›nda 25 Ocak 2006 tarihinde bafllayan T‹S süreci devam ediyor. Toplam 62 maddeyi kapsayan görüflmelerde sendikan›n belirledi¤i 56 idari maddenin hepsinde anlaflma sa¤land›. Ücret görüflmeleri devam ediyor. ‹dari maddelerden öne ç›kan baz›lar› flunlar; * 1 May›s ücretli izin günü olarak kabul edildi.

* Prim önerileri iki hafta art›r›ld›. (‹flçi iflten at›ld›¤›nda 2 hafta fazla ücret ödenecek. Ücret 15 haftadan 17 haftaya ç›kar›ld›). * Temsilci odalar›na internet dahil tam teflekküllü bilgisayar donan›m› haz›rland›. * ‹flçinin Kartal d›fl›nda da u¤rayaca¤› kazada patron sorumlu tutulacak. Ülkede sendikal anlay›fl›n dibe vurdu¤u, kendili¤inden geliflen direnifllerin, grevlerin sendikal önderlikler tara-

f›ndan bast›r›ld›¤›, iflçi s›n›f›n›n yüzy›llard›r kan can pahas›na kazand›¤› haklar›n bir bir elimizden al›nd›¤›, gasp edildi¤i bir süreçte Genel-‹fl Sendikas› 3 No’lu Bölge’ye ba¤l› 1 No’lu fiube’nin kazan›lm›fl haklar› korumas›, bir ad›m ileriye tafl›mas› günümüz aç›s›ndan anlaml› ve önemlidir. Özellikle 1 May›s’›n ücretli izin günü olarak kabul ettirilmesi büyük bir kazan›md›r. Di¤er iflkollar›n›n bu T‹S’i kendilerine örnek almalar› gerekmektedir. (Kartal)


30

21 Nisan-4 Mayıs 2006

‹flçi-köylü’den “fiehitlerimizden savafl meydanlar›nda devrald›¤›m›z bayra¤›, savafl meydanlar›nda yükseltmeye devam edelim!”

Onlar›n inanc›, kararl›l›¤› ve cüreti ile 1 May›s alanlar›nda yang›n› körükleyelim! 2006 y›l›n›n ilk günlerinde TC Baflbakan› R. T. Erdo¤an ile Genelkurmay Baflkan› Orgeneral Özkök ve kuvvet komutanlar›n›n 4 Ocak tarihinde gerçeklefltirdikleri toplant›, 2006 y›l›n›n Türk hakim s›n›flar› aç›s›ndan nas›l ele al›naca¤›n›n sinyallerini veriyordu. Türk hakim s›n›flar› baflta ABD emperyalizmi olmak üzere emperyalistlerin Ortado¤u co¤rafyas›nda yürüttü¤ü sald›r› ve iflgal politikas› ve bununla ba¤lant›l› olarak Büyük Ortado¤u Projesi’nin uygulanmas›n›n yaratt›¤› sonuçlar›n ortaya ç›kard›¤› çeflitli s›k›nt›larla karfl› karfl›yayd›. Faflist Türk devleti aç›s›ndan bu süreç; halk›m›z›n deyimiyle, “afla¤› tükürsem sakal, yukar› tükürsem b›y›k” biçiminde özetlenebilir. Yaflanan bu geliflmeler, TC aç›s›ndan önemli sonuçlara ve daha da önemli olarak çeflitli s›k›nt›lara yol açmaktad›r. Türk hakim s›n›flar›n›n emperyalist politikalar do¤rultusunda ad›m atma zorunlulu¤u ve bu ad›mlar›n ortaya ç›kard›¤› sonuçlar, ülke içinde yaflanan s›n›fsal ve ulusal çeliflkilerin keskinli¤i ile birleflince, TC devleti kendisi aç›s›ndan bilinen “çözüm”(!) yöntemlerine baflvurmaktad›r. Bu çözüm de, TC devletinin her zamanki s›n›fsal refleksi olarak görülmelidir. Yani halk kitleleri üzerinde terör estirme ve faflist zulüm uygulama politikas›... Ülkemizde hem özellefltirme politikalar› hem de komprador kapitalizmin emperyalist politikalar do¤rultusunda flekillenmesi nedeniyle istihdam olanaklar›n›n yarat›lamamas› sonucunda giderek artan iflsizlik, öte yandan TC devletinin resmi kurumlar›n›n aç›klad›¤› a¤›r yoksullaflma süreci ve gelir dengesinde yaflanan eflitsizli¤in artarak devam etmesi gibi, ilk elden sayabilece¤imiz nedenler, s›Birleflik Metal-‹fl Sendikas›’na üye olduklar› gerekçesiyle iflten at›lan 24 M‹TO iflçisi, ifle sendikal› olarak geri dönmek amac›yla direnifl bafllatt›. Tuzla Ayd›nl›köy’de kurulu bulunan M‹TO Yap› Malzemeleri San. Tic. Afi. ›s› radyatörleri ve havlupan üretiyor. Üretilen mallar genellikle yurtd›fl›na ihraç ediliyor. Yaklafl›k 3 y›ll›k bir fabrika olan M‹TO’da 110 iflçi ana firmada, 120 iflçi de tafleron firmalarda olmak üzere yaklafl›k 230 kifli çal›fl›yor. 110 iflçiden 103’ü 8 Mart’ta sendikaya üye oldular. Bundan 4 ay önce sendikalaflma çal›flmalar› bafllarken, 28 Mart’ta Turan Balc› maafl bordrosunu imzalamad›¤› gerekçesiyle iflten at›ld›. ‹flçiler, Balc›’y› sahiplenerek ifle geri al›nmas›n› istedi. Bunun üzerine patron, 11 iflçiyi daha 25/2 maddeyi gerekçe

n›fsal çeliflkilerin keskinli¤ini art›rmaktad›r. Bunun yan›nda Meclis gündemine gelen Genel Sa¤l›k Sigortas› ve Sosyal Güvenlik Yasa Tasar›s›’yla Türk devleti emekçi halk›m›za yönelik sald›r›s›nda yeni bir ad›m atmaya haz›rlan›yor. Bu tasar›yla faflizm çal›flan emekçileri mezarda emekli ederken, sa¤l›k alan›nda da “paran yoksa öl” mant›¤›n› yasalaflt›r›yor. Öte yandan Türk hakim s›n›flar›n›n Kürt ulusu üzerinde uygulad›¤› ulusal bask› politikas› h›z›ndan hiçbir fley kaybetmeden devam ediyor. 25 Mart tarihinde Mufl k›rsal›nda kimyasal silahlarla katledilen 14 HPG gerillas›n›n cenazeleri s›ras›nda halka sald›ran devletin, yüzlerce insan› tutuklamas› ve gözalt›lar›n halen devam etmesi devletin arada bir varl›¤›n› kabul etti¤i “Kürt sorunu”na bak›fl›n› özetlemektedir. Bunun yan› s›ra Türk hakim s›n›flar›n›n azg›n flovenizm ve linç kampanyalar› örgütlemesi de sürecin önemli geliflmeleridir. ‹flte tüm bu geliflmeler Türk hakim s›n›flar›n› ülke içinde eskisine oranla yeni yeni önlemler almaya itmektedir. Bir yandan Meclis’te emekçi halka karfl› yeni yasalar ç›kart›r, ülkeyi özellefltirmelerle haraç-mezat pazarlarken, öte yandan bu sald›r›lara karfl› duran ve halka gerçekleri anlatmaya çal›flan, baflta devrimci ve komünistler olmak üzere sisteme karfl› itiraz eden, alternatif olan örgütlenmelere karfl› fiili bir sald›rganl›k politikas› uygulamaya bafllad›lar. Bunun son örne¤i de Diyarbak›r olaylar›n›n ard›ndan çal›flmalar›na h›z verilen ve çeflitli söylemlerle flekere buland›r›larak halk›m›za sunulan Terörle Mücadele Yasa Tasar›s›’d›r. Asl›nda bu önlem ve sald›r›lar, sin-

46 yalleri önceden verilmeyen ya da hiç yap›lmayan uygulamalar de¤ildi. Daha öncesinden de faflizmin anayasas› olan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde tüm bu geliflmeler dile getirilmiflti. fiimdiki süreçte ise bu belgede belirlenen esaslar do¤rultusunda fiili ad›mlar at›lmaktad›r. Yap›lan baz› önemli tespitler ve tespitler nedeni ile al›nan çeflitli kararlar›n varl›¤› bu belgede ortada idi. Bu tespitler nedeniyle, son süreçte devrimcilere karfl› alabildi¤ine dizginsiz linç kampanyalar› örgütlenmeye bafllanm›flt›. Örgütlenen bu “linç” kampanyalar›n›n faflist devletin bu “sosyal çal›flmas›”ndan ba¤›ms›z olmad›¤›, bilinçli, planl› ve örgütlü çal›flmalar oldu¤u gözden kaç›r›lmamal›d›r. TC faflizminin bir “devlet gelene¤i” olarak bu türden politikalar› baflar›yla uygulad›¤›, geçmiflteki kanl› deneyimlerle fazlas›yla sabittir. Faflist devlet özellikle son süreçte içinde bulundu¤u çaresizli¤e çözüm bulmak ad› alt›nda, “teröre karfl› zafer kazanmak için” toplant› üstüne toplant› almaya bafllad›. Proletarya Partisi’nin Ocak ay›n›n son haftas›nda gerçeklefltirdi¤i politik hedefleri isabetli devrimci eylemlerde dahil olmak üzere bir dizi geliflme, devletin “yüksek” kademelerinde görüflme trafi¤inin artmas›na yol açt›. Özellikle Proletarya Partisi’nin Karadeniz’deki son eylemlerinin ard›ndan ‹çiflleri Bakan›’yla birlikte, bölge milletvekilleri, valiler ve emniyet müdürleri bir “güvenlik zirvesi” gerçeklefltirdiler. Faflist devlet Karadeniz’deki devrimci faaliyeti engellemek için bütün imkan ve olanaklar›n› kullanmaktad›r. Bu do¤rultuda tüm askeri gücünü seferber etmekte, gerillaya karfl› operasyonlar yapmakta, halk kitleleri üzerinde bir yandan terör estirirken, di¤er yandan da devrimcilere ve komünistlere yönelik psikolojik savafl uygulamaktad›r. Karadeniz Bölgesi’nde çeflitli milliyetlerden halk›n yaflad›¤› yoksulluk, iflsizlik, göç etme ve di¤er sorunlar›n gerçek sorumlusu olan faflist sistem böylelikle halk kitlelerinin devrimci öncüleriyle buluflmas›n› engellemeye ve di¤er yandan da varolan hoflnutsuzlu¤un ve tepkinin kendisine yönelmesini engellemeye çal›flmaktad›r.

M‹TO iflçileri direnifle bafllad› göstererek tazminats›z iflten att›. ‹flten at›lmalar üzerine iflçiler, Birleflik Metal-‹fl Sendikas› öncülü¤ünde 3 Nisan 2006 tarihinde fabrika önünde direnifle bafllad›lar. ‹çerideki iflçiler direniflteki iflçileri sahiplenerek yemek boykotu ve ifl yavafllatma eylemleri yap›yor. Birleflik Metal-‹fl Örgütlenme Uzman› Mehmet Çabuk yapt›¤› aç›klamada “Yasal ifllemleri bafllatm›fl bulunmaktay›z. Amac›m›z sendikan›n kabul edilmesi ve toplu sözleflme yap›lmas›d›r. Buran›n koflullar›n› de¤erlendirerek uzun süreli bir eylem örgütleyece¤iz. ‹flçilerin haklar›n› alana kadar fabri-

ka önünden ayr›lmayaca¤›z” dedi. Direniflteki iflçilerden Fadime Kaya ise “hafta içi her gün 21:00’e kadar hafta sonlar› ise 17:00’e kadar mesai vard›. Mesai ücretlerimizi zaman›nda alam›yorduk. Asgari

Faflizmin milliyetçilik ve flovenizm zehrini bu kez her zamankinden daha fazla kullanmaya bafllam›flt›r. Karadeniz Bölgesi’nde var olan hoflnutsuzlu¤u ve tepkiyi flovenizm ve milliyetçilik zehriyle devrimci çal›flmalara yöneltmekte ve Karadeniz Bölgesi’nde hem devrimci çal›flmay› engellemeye çal›flmakta, hem de bölge halk›n›n faflizme karfl› olas› tepkilerini daha bafltan sapt›rmay› amaçlamaktad›r. ‹flte Proletarya Partisi, bir yandan bölgede faflist devletin politikalar›n›n uygulanmas› için aktif bir biçimde çal›flan, bunun yan›nda bölge halk›n›n her türlü gerici duygular›n› kullanarak, halk›n yaflad›¤› iflsizlik, yoksulluk gibi s›n›fsal çeliflkileri faflizmin dümen suyuna yönelten ve bununla da kalmay›p, devrimci çal›flmaya ve devrimcilere yönelik sald›r›larda birer “üs merkezi” olarak kullan›lan bu faflist odaklara ve faflizmin resmi kurumlar›na yönelik bir dizi eylem gerçeklefltirdi. Bu eylemlerin hedefinde yer alanlar, bizzat TC faflizminin bu politikalar›n bölge halk› üzerinde uygulay›c›s› olan kifli ve kurumlar olarak bilinçli seçilen hedeflerdir. Bu hedeflere bir yenisini daha eklemek amac› ile Ordu’da bir eylem haz›rl›¤›nda bulunan TKP/ML T‹KKO komutanlar›ndan Dilek (Perihan) Polat, üzerindeki bomban›n patlamas› sonucu 7 Nisan 2006 tarihinde flehit düfltü. O’nun flehit düflüflünün anlam›, bugün Ayfer’den Ayfer’e flekillenen bu çizgiyi mücadelenin her alan›nda pratiklefltirmekten geçmektedir. Önümüzde s›n›f mücadelesi aç›s›ndan bir dizi önemli tarihin durdu¤u bir sürece yaklafl›yoruz. Bu tarihlerden en yak›n› olan 1 May›s, Perihan yoldafl flahs›nda tüm flehitlerimizin cüretinin kuflan›ld›¤› ve kavga fliar›m›z›n hayk›r›ld›¤› gün olmal›d›r. 24 Nisan, 1 May›s, 18 May›s, 15-16 Haziran vb. tarihlerin önemi, ancak bu günleri, s›n›f savafl›m›n›n güncel silahlar› haline getirdi¤imizde anlamlan›yorsa; Dilek Polat yoldafl›n ve tüm yoldafllar›m›z›n kavga fliarlar›n› bu alanlarda yükseltmek hepimizin boynunun borcudur. Onlardan savafl meydanlar›nda devrald›¤›m›z bayra¤›, yine savafl meydanlar›nda yükseltmeye devam edelim!

ücretle çal›fl›yoruz. Çal›flma koflullar›m›z kötü. Sendikal› oldu¤umuzu duyduklar›nda patron ve ustabafl›lardan azar iflitmeye, tehdit edilmeye baflland›k” dedi. ‹flçiler ayr›ca patronu s›k›flt›rmak amac›yla M‹TO’nun anlaflmal› oldu¤u ‹talya, Almanya ve ‹ngiltere’de bulunan firmalara da seslerini duyurmaya çal›flarak taleplerinin onlar taraf›ndan da sahiplenilmesi için giriflimlerde bulunuyor. ‹lerleyen günlerde iflçiler yapt›klar› ifl yavafllatma vb. eylemliliklerle direniflteki iflçileri sahiplenirken patron ve tafleron, 12 Nisan Sal› günü 15 iflçiyi daha ifl saatinde eylem yapt›klar› gerekçesiyle iflten att›. ‹flten at›lanlar›n say›s› 39’a ulafl›rken, sendikaya üye olan 15 iflçi de tazminatlar›n› almay› reddederek direniflteki iflçilere kat›ld›. (Kartal)


46

31

21 Nisan-4 Mayıs 2006

Halk savaflç›s› Perihan (Dilek) Polat yoldafl ölümsüzdür! Elimize e-mail yoluyla ulaflan afla¤›daki bildiriyi haber de¤eri tafl›d›¤›ndan oldu¤u gibi yay›nl›yoruz.

Türk, Kürt ulusundan ve çeflitli milliyetlerden emekçi halk›m›z! Partimiz TKP/ML’nin Karadeniz Komitesi üyesi ve Özel Görev Birimi komutan› Perihan (Dilek) Polat yoldafl, 7 Nisan 2006 tarihinde Ordu ilinde, devrimci bir eylem haz›rl›¤›ndayken yaflanan patlama sonucunda flehit düflmüfltür. Dilek (Ayfer) Polat yoldafl›m›z›n; Partimiz TKP/ML’nin 34. kurulufl y›ldönümü vesilesi ve son günlerde Kürt ulusundan emekçi halk›m›za yönelik faflist TC devletinin sald›r›lar›n›n hesab›n› sormak, Türk, Kürt ve çeflitli milliyetlerden emekçi halk›m›za yönelik bu sald›rganl›¤› yan›ts›z b›rakmamak amac›yla gerçeklefltirmeyi planlad›¤› eylemin haz›rl›¤› s›ras›nda flehit düflmesi üzerine, burjuvafeodal bas›n›n ve faflist TC devleti yetkilerinin yapm›fl oldu¤u “canl› bomba” ve “cami bombalama” haber ve yorumlar› tamamen gerçek d›fl›d›r. Bu türden gerçek d›fl› aç›klamalar ve yay›nlar Partimizin 34 y›ll›k mücadele tarihini karalamaya yöneliktir. Ancak hiçbir yalan haber ve çarp›tma, Partimizin yüzlerce flehidinin kanlar› ve canlar› üzerinden yükselen devrimci miras›n› karartamayacakt›r. Partimizin 34 y›ll›k flanl› mücadele tarihi bunu fazlas›yla ispatlamaktad›r. Türk, Kürt ulusundan ve çeflitli milliyetlerden emekçi halk›m›z bu gerçe¤e yeterince tan›kt›r. Partimiz; burjuva-feodal bas›n ve faflist TC yetkililerinin “canl› bomba” olarak tan›mlad›¤› feda eylemlerini, do¤ru bir eylem tarz› olarak de¤erlendirmemektedir. Bu nedenle de bu tarz bir eylem gerçeklefltirilmesi Partimizin savafl yöntemleri içinde yer almamaktad›r. Partimizin mücadele tarihinde bu tarz eylemler yoktur. Bununla birlikte, faflizmin ve her türlü gericili¤in halk›m›za karfl› kendi iflledikleri suçlar› gizlemek ve kitleleri maniple etmek için bu tür eylemlere dönük kara çalmalar› ve yalan aç›klamalarda bulunmalar› kabul edilemezdir. Faflizmin ve her türden gericili¤in bu tür eylemlere yönelik aç›klamalar› onlar›n korkular›n›n ürünüdür. Komprador burjuvazi ve büyük toprak a¤alar›n›n devleti olan faflist TC devleti yetkililerinin Dilek (Ayfer) Polat yoldafl›n flehit düflmesinden sonra burjuva feodal bas›n ve medya kurulufllar› arac›l›¤›yla yapt›klar› aç›klama ve yay›nlarda ç›kan “cami’yi bombalayacakt›”, “hedef ibadet edenlerdi” yönlü aç›klamalar› ise tamamen yalan ve çarp›t›lm›fl haberlerdir. Partimizin hedefinde iddia edildi¤i gibi bir ibadethane yoktu. Partimizin hedefinde; bugün de hedef olmaya devam eden ve bu anlam›yla henüz aç›klamay› do¤ru bulmad›¤›m›z baflka bir hedef bulunmaktayd›. Partimiz cami ve benzeri ibadethaneleri hedef olarak de¤erlendirmemekte ve bu türden yerlere yönelik sald›r›lar› do¤ru bulmamaktad›r. Faflizmin yetkililerinin ve burjuva-feodal kurulufllar›n, Dilek (Ayfer) Polat yoldafl›n bir

kaza sonucunda flehit düflmesinden sonra gerçeklefltirdikleri bu türden aç›klama ve yay›nlar halk›m›z›n yanl›fl bilgilendirilmesini amaçlamaktad›r. Bu türden yalan haber ve spekülasyonlar Partimizin politik iktidar için yürüttü¤ü savafl›n gizlenmesi ve çarp›t›lmas› hedefini gütmektedir. Böylelikle, faflizmin halk›m›za karfl› iflledi¤i suçlar›n hesab›n›n sorulmas›na dönük her türlü devrimci eylemin gizlenmesi, gizlenemedi¤i yerde ise çarp›t›lmas› amaçlanmaktad›r. Nitekim Partimizin k›sa bir süre önce gerçeklefltirdi¤i bir dizi devrimci eylem

“özel bir çabayla” halk›m›zdan gizlenmek istenmifltir. Dilek Polat yoldafl›n bir kaza sonucunda flehit düflmesi ise gizlenmesi bir yana, yo¤un bir karfl›-devrimci propaganda ile faflizm ve onun her türlü yardakç›s› taraf›ndan kendi amaçlar› do¤rultusunda çarp›t›lmak istenmekte ve yoldafl›m›z›n halktan insanlar› hedefledi¤i yalan› ortaya at›lmaktad›r. Bundan amaçlanan; faflist TC devletinin Baflbakan›’n›n kendi ifadesiyle emperyalist sermayeye “ülkemizin pazarlanmas›” ve bu pazarlanman›n do¤al bir sonucu olarak, faflizmin resmi ve “sivil” kurulufllar›n›n, halk›m›za yönelik her türlü sald›rganl›¤›n›n, zulmün ve sömürüsünün alabildi¤ince artt›r›lmas›na karfl›, Partimiz taraf›ndan sürdürülen devrimci faaliyetin, hesap soruculu¤un, mümkün oldu¤unca gizlenmesidir. Gizlenemedi¤i yerde ise çarp›t›lmas›d›r. Ülkemizin her türlü kaynaklar›n› emperyalistlere peflkefl çekenlere ve bunu gerçeklefltirirken de “vatan-millet” bayra¤›n› elden düflürmeyerek halk›m›za açl›¤›, yoksullu¤u, iflsizli¤i reva görenlere, Kürt ulusunun en do¤al taleplerine azg›n bir terör ve flovenizm kampanyas›yla yan›t verenlere yönelik Partimizin sürdürdü¤ü politik iktidar hedefli Halk Savafl›’n›n hakl› ve meflru bir zeminde yükselmesi, faflist TC yetkililerinin ve onun “sivil” uzant›lar›n›n bu türden gayretleriyle engellenemeyecektir. Halk›m›z›n ve halk›m›z›n de¤erli o¤ullar› ve k›zlar›n›n, emperyalist politikalar do¤rultusunda faflizmin ve onun “sivil” uzant›lar›n›n, iflçi s›n›f› ve emekçi halk›m›za yönelik bu sald›rganl›¤a ve uygulanan politikalara karfl› tepkisiz kalmas› düflünülemez. Halk›m›z›n, komprador burjuvazi ve büyük toprak a¤alar›n›n devleti faflist TC’nin emperyalist efendilerinin ç›karlar› do¤rultusunda uygulad›¤› politikalara karfl› çeflitli biçim ve içeriklerde süren mücadelesi engellenemez. Partimiz halk›m›z›n bu tepkisinin ve mücadelesinin do¤ru hedefe yönelmesi için bütün gü-

cüyle mücadele etmekte ve savaflmaktad›r. TC faflizminin ve onun “sivil” uzant›lar›n›n, Dilek Polat yoldafl›m›z›n flehit düflmesi üzerine, bu türden demagojik söylemlere baflvurarak aciz bir sald›rganl›k içine girmeleri, Partimizin ve onun önderli¤inde faaliyet sürdüren T‹KKO gerillalar›n›n hakl› ve meflru savafl›n›n karalanmas›, partimiz TKP/ML’nin önderlik etti¤i Halk Savafl›’na halk›m›z›n kat›l›m›n›n ve deste¤inin azalt›lmas› amac›n› tafl›maktad›r. Partimiz 34 y›ll›k mücadele ve savafl prati¤inde halktan insanlar›n zarar görmemesi için olabildi¤ince hassas davranm›fl ve bu hassasiyetini önemli oranda hayata geçirmifltir. Ancak kabul edilmelidir ki, her hakl› savafl›n do¤al bir sonucu olarak, istenmeyen baz› ölüm ve yaralanmalar da yaflanabilmektedir. Partimizin savafl prati¤inde yaflanan bu türden kay›p ve yaralanmalar ise tamamen Partimizin iradesi ve istemi d›fl›nda gerçekleflmektedir. Ve bu türden kay›p ve yaralanmalar gerçekleflti¤inde ise Partimiz taraf›ndan gerekli aç›klamalar yap›lmaktan kaç›n›lmamaktad›r. Partimiz bunu, halk›m›za karfl› duydu¤u sorumlulu¤un bir gere¤i olarak kavramaktad›r.

Türk, Kürt uluslar›ndan ve çeflitli milliyetlerden emekçi halk›m›z; 1973 y›l›nda Dersim Hozat Xceli -Haceli(Dikenli) köyünde do¤an ve Kürt ulusuna mensup olan Perihan (Dilek) Polat yoldafl; Partimiz TKP/ML ile 9 Eylül Üniversitesi, Buca E¤itim Fakültesi 4. s›n›ftayken, Partimizin komünist gençlik örgütü TMLGB’de örgütlenerek iliflkiye geçmifltir. Bir süre bu örgütlenme içinde faaliyet sürdüren yoldafl, 1999 sonbahar›nda ise Partimize ba¤l› olarak faaliyet sürdüren T‹KKO Karadeniz Bölge Komutanl›¤›’nda örgütlenmifltir. Bu tarihten sonra ise önce savaflç› olarak ard›ndan ise 1. M›nt›ka Komutanl›¤› üyesi olarak faaliyet sürdürmüfltür. Ayfer yoldafl flehit düfltü¤ünde Partimiz, Dersim Karadeniz Bölge Komitesi’ne (D-KBK) ba¤l›, Karadeniz Komitesi (KK) üyesi ve Özel Birim Komutan› olarak faaliyet sürdürüyordu. Perihan (Dilek-Ayfer) Polat yoldafl›n bu mücadele prati¤inde öne ç›kan en önemli özellikleri ise, yetersizliklerini aflma, görev bilinci ve kararl›l›kt›r. Ülkemizdeki devrimci ve komünist hareket içinde yaflanan sorunlar göz önüne al›nd›¤›n da, Perihan (Dilek-Ayfer) Polat yoldafl›n bu yaklafl›m› dikkate de¤er ve örnek al›nmas› gereken özellikler olarak öne ç›kmaktad›r. Günümüzde gerek faflizm taraf›ndan ve gerekse de kimi çevrelerce, umutsuz ve beyhude bir çaba içinde “lanetlenen” silahl› mücadele ve Halk Savafl›’n›n gelifltirilmesi prati¤i içinde, “ya içindesindir çemberin ya da d›fl›nda” diyerek konumlanan ve ayn› zamanda konumlanmakla da kalmayarak, yetersizliklerinin üzerine giden, görev ve sorumluluk alan bir mücadele prati¤i sergileyen yoldafl; bu mücadele prati¤iyle kavga kaçk›nl›¤›n›n, y›lg›nl›¤›n revaçta oldu¤u ve en önemlisi de s›n›f mü-

cadelesini ve onun ülkemizdeki tek yolu olan silahl› mücadeleyi kendi d›fl›nda gören yaklafl›mlara önemli bir yan›t olmufltur. Perihan (Dilek-Ayfer) Polat yoldafl; ülkemiz s›n›f mücadelesi prati¤i içinde, “yap›lsa iyi olur”, “gerçeklefltirilirse iyi olur”, “hesap sorulsa iyi olur”, “gerilla savafl›n› ve silahl› mücadeleyi yükseltmek laz›m” söylemlerinin s›kl›kla kullan›ld›¤›; ancak bu söylemlere ra¤men, örgütsüzlü¤ün kutsand›¤›, her türlü sa¤ ve sol tasfiyecili¤in revaçta oldu¤u bir süreçte; Partimizin son dönem savafl› gelifltirme yönelimiyle birlikte, bu yönelimi kendi d›fl›nda görmeyen, bizzat bu yönelimin gerçeklefltirilmesi do¤rultusunda görev ve sorumluluk alan bir pratik hat izleyerek, yap›lmas› gerekenin ne olmas› gerekti¤i, gerçeklefltirilmesi gerekenin ne oldu¤unu, Partimiz saflar›nda örgütlenmesinden flehit düfltü¤ü ana kadarki mücadele prati¤iyle aç›k ve berrak bir biçimde ortaya koymufltur. Perihan (Dilek-Ayfer) Polat yoldafl; faflist TC devletinin Kürt ulusuna yönelik uygulad›¤› zulmün, bask›lar›n ve katliamlar›n yak›n tan›¤›yd›. Do¤du¤u köy faflizmin güçleri taraf›ndan yak›lm›fl ve zorla boflalt›lm›flt›r. Perihan yoldafl, faflizmin Kürt ulusuna yönelik bu politikalar›n›n ortadan kald›r›lmas›n›n en do¤ru yolunun Komünist Partisi önderli¤inde gerçeklefltirilecek silahl› Demokratik Devrim mücadelesiyle olabilece¤inin bilinciyle, saf›n› Partimiz önderli¤inde sürdürülen Halk Savafl› yolundan yana belirlemifl ve mücadele prati¤ini bu do¤rultuda flekillendirmifltir. Perihan (Dilek-Ayfer) Polat yoldafl; ülkemizde kad›n olman›n zorluklar›n› bizzat yaflayan bir yoldafl olarak, ülkemizde kad›nlara yönelik bask›n›n, sömürünün ve her türden gerici de¤er yarg›s›n›n ancak ve ancak silahl› demokratik bir devrimle çözülebilece¤inin bilincinde hareket etmifl ve kendisinde bir devrim gerçeklefltirmifltir. Ülkemiz koflullar›nda kad›n olman›n onun üzerinde yaratt›¤› “kad›nl›k rolü” ve bunun getirdi¤i baz› dezavantajlar›, yetersizliklerini giderme azmi ve kararl›l›¤›yla aflm›flt›r. Bu prati¤iyle Perihan (Dilek-Ayfer) Polat yoldafl, Partimizin son dönem mücadele tarihinde yaflanan örneklere benzer biçimde önderleflen, komutanlaflan kad›n kimli¤iyle öne ç›kan bir yoldafl olmufltur. Dilek Polat yoldafl; kendisinden önce flehit düflen Ayfer Celep yoldaflta cisimleflen partili komutan kimli¤ini kendine örnek alan ve bunu pratikte cisimlefltiren bir yoldafl olarak bugün bizlere yürünmesi gereken yolu göstermektedir. Ayfer (Emine) Celep’ten, Dilek (Ayfer) Polat’a Karadeniz’de cisimleflen savafl çizgimizdir. Ayfer’den Ayfer’e flekillenen partili kimli¤imizdir. Bugün yürünmesi gereken yol, Ayfer’den Ayfer’e flekillenen bu çizgiyi partinin her alan›nda pratiklefltirmektir. Halk Savaflç›s› Perihan (Dilek) Polat Yoldafl Ölümsüzdür! Gerillalar Ölmez, Yaflas›n Halk Savafl›! Yaflas›n Partimiz TKP/ML, Halk Ordumuz T‹KKO, Gençlik Örgütümüz TMLGB! Yaflas›n Marksizm-Leninizm-Maoizm! TKP/ML Merkez Komitesi (Nisan 2006)


ÖZGÜR GELECEK YOLUNDA

işçi-köylü B‹Z HALKIZ GELECEK ELLER‹M‹ZDED‹R

UMUT YAYIMCILIK VE BASIM SANAY‹ LTD. fiT‹ Yönetim yeri: Gureba Hüseyin A¤a Mah. ‹mam Murat Sok. No:14/1 Aksaray-Fatih/‹STANBUL. Tel: (0212) 521 34 30, 531 48 53 FAKS: (0212)621 61 33 Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü: Numan BOZER Bask›: Gün Matbaac›l›k Beflyol Mah. Telsizler Mevkii Akasya Sk. No:23/A K.Çekmece/‹stanbul Tel: 0212 426 63 30-580 63 80 Genel Da¤›t›m: YAY-SAT @mail: umutyayimcilik@superonline.com @mail: umutyayimcilik@ttnet.net.tr

BÜROLAR ➧ KARTAL: HAMAM SOK. DEM‹RL‹ ‹fiHANI NO: 57/14 KARTAL, TELEFAKS: (0216) 306 16 02 Cep: 0 544 521 34 30 ➧ ANKARA: TUNA CAD. ÇANAKÇI ‹fiHANI NO:11 KAT:3 DA‹RE:32 ÇANKAYA TEL: (0312) 432 23 01 Cep: 0 535 562 33 72 ➧ ‹ZM‹R: 856 SOKAK, NO:48/203 KEMERALTI KONAK, TELEFAKS: (0232) 441 93 09 Cep: 0535 310 31 84 ➧ MALATYA: DABAKHANE MAHALLES‹, BOZTEPE CAD., BABACAN ‹fiHANI NO:9 KAT:1/16 MALATYA TEL: (0422) 325 78 13 Cep: 0536 697 94 19 ➧ ERZ‹NCAN: ORDU CAD. ORDU ‹fiHANI KAT:3 TEL: 0 446 223 67 18 ➧ BURSA: SELÇUK HATUN MAH. ÜNLÜ CAD. SÖNMEZ ‹fi SARAYI KAT: 2 NO: 185 HEYKEL, TEL: (0224) 224 09 98 Cep: 0 536 613 81 98 ➧ SAMSUN: KALE MAH., YUSUF KEFEL‹ ‹fiHANI, KAT: 6 NO: 9 , TEL: (0362) 435 64 57 Cep: 0 537 597 69 84 ➧ MERS‹N: ÇANKAYA MAH. S‹L‹FKE CAD. ÜZÜM ‹fiHANI KAT :1 NO: 47 MERS‹N ➧ AVRUPA MERKEZ BÜRO: WESELER STR 93 47169 DUISBURG-DEUTSCHLAND TEL: 0049 203 40 60 958 FAKS: 0049 203 40 60 959

Da¤lar›n Ayfer’i komutan Dilek Polat

ÖLÜMSÜZLÜ⁄E U⁄URLANDI! yan›flma”, “Gerillalar ölmez yaflas›n Halk Savafl›”, “Dersim, Tokat, Erzincan, savafl›yor Partizan” sloganlar›n› att›. (‹stanbul)

Devrim ve karfl› devrim aras›ndaki amans›z savafl›m, tüm h›z›yla sürerken bu savafl›m›n ortas›nda ödenen bedellerle emekçi halklar›n kurtulufl bayra¤› her geçen gün daha da yükselmektedir. Bu bayra¤› asla yere düflürmeyen devrim ve komünizm davas›n›n onurlu neferleri olan flehitlerimiz; tasfiyecili¤in, kavga kaçk›nl›¤›n›n, y›lg›nl›¤›n, reformist ve revizyonist anlay›fllar›n kol gezdi¤i süreçlerde kavgaya daha s›k› sar›larak, kanlar›yla bize yol göstermifl ve bu sald›r›lar›n geri püskürtülmesinde ön saflarda yer alarak bedel ödemifllerdir. Emperyalizmin ideolojik, politik ve askeri sald›r›lar›n›n önüne bedenleriyle set olurken kanlar›n›n son damlas›na, silahlar›n›n son mermisine kadar tereddütsüzce savaflan halk savaflç›lar›, yaflam›n en onurlu ve coflkulu yerinde durmaktad›rlar.

“Bedel ödedik, bedel ödetece¤iz!” Bir eylem haz›rl›¤› içerisindeyken elindeki bomban›n kazayla patlamas› üzerine ölümsüzleflen da¤lar›n Ayfer Celep’leflen komutan› Dilek Polat, flehitler kervan›na kat›ld›. Ordu’da bir eylem haz›rl›¤› için girdikleri camide yaflanan patlamada flehit düflen DersimKaradeniz Bölge Komitesi’ne ba¤l› Karadeniz Komitesi Üyesi ve Özel Birim komutan› Dilek Polat’›n cenazesi 12 Nisan Çarflamba günü Gazi Cemevi’nden ailesi, yoldafllar› ve devrimci dostlar› taraf›ndan al›narak Cebeci Mezarl›¤›’nda defnedildi. Sabah saatlerinden itibaren Cemevi önünde toplanan kitle, ö¤leden sonra sloganlar, marfllar ve fliirlerle da¤lar›n Ayfer’ini ölümsüzlü¤e u¤urlad›. “Gerillalar ölmez, yaflas›n Halk Savafl›” pankart›n› açan Partizan kitlesi, devrim ve komünizm davas›nda yitirilenler için bir dakikal›k sayg› duruflunda bulunarak k›z›l bayra¤a sar›l› Ayfer’i omuzlad›. “Önce

Hollanda

çocuklar›m›z› savunuyorduk. fiimdi onlar›n düflüncelerini savunuyoruz” pankart›n› açan Partizan fiehit ve Tutsak Aileleri, k›z›l bantlar›yla kortejin önündeki yerini al›rken kitle “Bedel ödedik bedel ödetece¤iz”, “Gerillalar ölmez, yaflas›n Halk Savafl›”, “Analar›n öfkesi katilleri bo¤acak”, “Karadeniz, Kürdistan ilerliyor Partizan” vb. sloganlarla Cemevi önünden Depo Dura¤›’na kadar yürüdü. Otobüslerle mezarl›¤a giden kitle mezarl›k giriflinde yeniden kortej oluflturarak sloganlarla mezar bafl›na geldi.

Halk savaflç›lar› ölümsüzdür! Burada defnedilen Dilek Polat’›n mezar› bafl›nda tüm devrim flehitleri için yeniden sayg› duruflu yap›ld›. Mezarl›ktaki kitle TKP/ML ve T‹KKO marfllar›n› söylerken Partizan ad›na bir aç›klama yap›ld›. Aç›klamada ›rkç›-floven sald›r› 盤l›klar›n›n ayyuka ç›kt›¤›, baflta Kürt halk› olmak üzere tüm halka yönelik sald›r›lara ivme verildi¤i söylendi. Devam›nda ise “Emperyalizmin uflakl›¤›n›n ‘baflar›yla’ gerçeklefltirildi¤i bir süreçte komutan Ayfer Celep’ten devrald›¤› bayra¤› onurluca tafl›yan Dilek yoldafl›n flehit düflüflü bizlere bir ça¤r›d›r” denildi. Mezarl›kta “Dilek Polat ölümsüzdür! Yaflas›n Halk Savafl›!” yaz›l› pankart açan TKP/ML T‹KKO militanlar›, ‹stanbul Üst Komitesi imzal› aç›klamada faflizmin iflledi¤i

katliamlar›n hesab›n› sormaya devam edeceklerini söylediler. Aç›klamada ayr›ca “Halk düflmanlar›n›n korkulu rüyas› haline gelen Partizan öfkelerini adreslerine teslim etmeye devam edece¤imizi bir kez daha hayk›ral›m. Halk Savaflç›lar›n›n yeniden cüretli eylemlere kalk›flarak Dilek Polat yoldafl›m›z›n öfkesini halk düflmanlar›na ulaflt›raca¤›m›z› bir kez daha yineleyelim. Düflen her yoldafl›m›z›n, halk›m›z›n özgürlük umudunun gerçekleflece¤inin teminat› oldu¤unu bilelim” denildi. Militanlar›n yapt›¤› aç›klama “Yaflas›n partimiz TKP/ML Halk Ordusu T‹KKO, TMLGB”, “Katillerin korkusu ‹flçi Köylü Ordusu”, “Marks, Lenin, Mao, önderimiz ‹bo, savafl›yor T‹KKO” vb. sloganlarla karfl›land›. Dilek Polat’›n hapishanedeki bir yoldafl›na yazd›¤› mektup okundu¤unda ise duygulu anlar yafland›. Polat’›n abisi Metin Polat da yapt›¤› konuflmada “Perihan›m›z›, Ayferimizi, Dile¤imizi dal›ndan hoyratça kopard›lar” diyerek cenazede yanlar›nda olan herkese teflekkür etti. Cenaze törenine kat›lan flair Ruhan Mavruk da Dilek Polat için bir fliir okudu. Tohum Kültür Merkezi Müzik Grubu’nun söyledi¤i marfllar ve türkülerden sonra topra¤a verilen Dilek Polat’›n dilindeki slogan› geride kalanlar›n daha gür bir biçimde hayk›rmas› için Partizan and› okundu. Kitle Polat ailesinin Gazi Cemevi’nde verdi¤i yeme¤e kat›lmak üzere mezarl›ktan ayr›l›rken “Devrim flehitleri ölümsüzdür”, “Yaflas›n devrimci da-

Dilek Polat, Sar›gazi’de an›ld› 7 Nisan 2006 tarihinde Ordu’da flehitler kervan›na kat›lan Dilek Polat yoldafl›m›z› anmak için Sar›gazi Mehmetçik Lisesi’ndeki YDG’liler olarak 10 Nisan tarihinde bir yürüyüfl düzenledik. Okul önünde bafllayan yürüyüflte “Dersim, Tokat, Erzincan savafl›yor Partizan”, “Gençler da¤lara Partizan iktidara”, “Katil devlet hesap verecek”, “Dilek Polat yoldafl ölümsüzdür” vb. sloganlar›n yan›s›ra “Yaflas›n Partimiz TKP/ML”, “Marks, Lenin, Mao; önderimiz ‹bo savafl›yor T‹KKO”, “Savafl, ö¤ren, ilerle; gücümüz TMLGB” gibi sloganlar da at›ld›.Yürüyüfl Sar›gazi Cemevi önünde bitirildi. (Sar›gazi Mehmetçik Lisesi YDG)

Ordu’da flehit düflen Dilek Polat, Hollanda’n›n üç ayr› flehrinde an›ld›. ‹lk iki anma 14 Nisan’da Den Haag (Lahey) ve Rotterdam’da gerçeklefltirildi. Anmalar Dilek Polat flahs›nda devrim flehitleri için 1 dakikal›k sayg› durufluyla bafllad›. Dilek Polat’›n gerilladayken çekilen resimlerinden, cenaze resimlerinden ve çeflitli gazete küpürlerinden oluflturulmufl k›sa bir film haz›rlanarak gösterime sunuldu. Daha sonra Dilek Polat’› tan›yan bir arkadafl, Dilek’in hayat› ve mücadelesini anlatarak, Dilek’in öne ç›kan yaflam biçiminden ö¤renmemiz gerektigine vurgu yapt›. Eylem biçiminin bir feda, intihar eylemi olmad›¤›n› belirterek bu konudaki TKP/ML Karadeniz Bölge Komitesi’nin k›sa bilgi notuna da vurgu yap›larak anma töreni Den Haag’da sonland›r›ld›. Di¤er bir anma töreni ise Arnhem flehrinde 16 Nisan Pazar günü gerçeklefltirildi. Burada da Dilek Polat’›n resimlerinden oluflan ve çiçeklerle donat›lm›fl bir köfle haz›rlat›ld›. Sayg› duruflu sonras› fliirler okundu. Yine Den Haag’da gösterilen k›sa film burada da gösterildi. Burada da Dilek Polat’› yak›ndan tan›yan iki arkadafl zaman zaman duygulu anlar yaflayarak Dilek Yoldafl’›n yaflam›ndan çesitli kesitler sundular. (Bir ‹flçi Köylü okuru)

Paris Dilek Polat yoldafl› anmak için 16 Nisan tarihinde Paris’te bir etkinlik yap›ld›. Anma toplant›s›, bir dakikal›k sayg› durufluyla bafllad›. Daha sonra hep birlikte marfllar okundu. Akabinde Paris TKP/ML taraftarlar› ad›na bir konuflma yap›ld›. Konuflmada "ülkemizdeki faflist diktatörlü¤ün y›k›lmas›na dair giriflilen savafl›mda devrim cephesinde tereddüt tafl›nmaks›z›n ödenmifl bedelin ifadesidir. Dün oldu¤u gibi, bugün ve yar›n bedel ödemeyi biliriz. Lakin ödenilen bedellerin hesab›n›, bizlere bedel ödettirenlerden parça parça almas›n› da biliriz" denildi. Dilek Polat’›n öz gçemiflinin de anlat›ld›¤› anmada ayr›ca görüfl belirtmek isteyen dostlara ve yoldafllara da söz hakk› tan›nd›. MLKP ad›na yap›lan konuflmada son süreçteki olaylara de¤inildi. Anma toplant›s› söylenen marflla sona erdi.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.