pdf15

Page 1

“Beni kimse anlam›yor ama herkes seviyorâ€?

Yaamda s›nanm›lara!

British muzeum!

Sayfa 9

Sayfa 7

Sayfa 10

Dßnya Yaanacak

AYLIK GAZETE • SAYI 15

Dersimiz eylem!

Sayfa 8’de

DĂźnyay› istiyoruz, k›r›nt› de¤il !..

www.yasanacakdunya.net

Nisan 2005

1 MayÄąs’ta umutla yĂźrĂźyelim Emekçilerin yaĹ&#x;am Ăźzerinden tasarruf etmek, soluklanmak, sultalar n sĂźrdĂźrmek için yĂźkleniyorlar. PeĹ&#x; peĹ&#x;e aç lan sosyal y k m paketleri Ăźzerinden insanlar ortaçaÄ&#x; kĂśleliÄ&#x;indeki koĹ&#x;ullara mahkum ederek. Onlar için baĹ&#x;ka tĂźrlĂźsĂź pek mĂźmkĂźn gĂśrĂźnmĂźyor. Sald r lara karĹ&#x; geliĹ&#x;en eylemler, 1 May s’ta daha gßçlĂź ve kitlesel olarak kendisini hissettirecek. Fransa’da 10 Mart gĂźnĂź yap lan grev ve gĂśsterilere 1 milyon kiĹ&#x;i kat ld . Son aylarda Fransa, Almanya, Ä°ngiltere, Ä°talya ve Hollanda baĹ&#x;ta olmak Ăźzere, Avrupa BirliÄ&#x;i Ăźlkelerinde kitlesel grev, eylem ve gĂśsterilere tan k oluyoruz. Militan ve kitlesel gĂśsteriler, iĹ&#x;-

galler gerçekleĹ&#x;tiren ĂśÄ&#x;renciler, 1 May s’a kat l m çaÄ&#x;r s yapt lar. Ä°Ĺ&#x;çi, ĂśÄ&#x;renci, memur bĂźtĂźn emekçiler, birlik, mĂźcadele ve dayan Ĺ&#x;ma gĂźnĂź olan 1 May s’ta alanlarda olacak.

Durup seyretmek olmaz Bunlarla birlikte yaklaĹ&#x;an 1 May s, kavgan n Ĺ&#x;iddetleneceÄ&#x;i ve çeliĹ&#x;kilerin keskinleĹ&#x;eceÄ&#x;i bir dĂśneme denk geliyor. Durup seyretmek, bunun d Ĺ&#x; nda kalmak olmaz. Irkç sald r lar n artmas , bĂźyĂźyen "yabanc â€? dĂźĹ&#x;manl Ä&#x; . Burada, iĹ&#x;çi ve emekçilerin yaĹ&#x;amlar sald r lardan her yĂśnĂźyle etkilenirken, gÜçmenle-

Yaanacak

DĂźnya

rin hak k r nt lar n n gĂźvencesi yok! Sistemin sinsi politikalar sonucu tarihine yabanc laĹ&#x;an bir insan tipi ç kt . BĂźtĂźn geliĹ&#x;melere karĹ&#x; banane diyen bunu dedikçe çßrĂźyen, yozlaĹ&#x;t kça gßçten dĂźĹ&#x;en... Bu yĂźzden sorunlar her geçen gĂźn biraz daha bĂźyĂźdĂź.

Yar na umutla... YaĹ&#x;ad Ä&#x; m z Ăźlkenin iĹ&#x;çi ve emekçilerinde, "yabanc â€? dĂźĹ&#x;manl Ä&#x; n n zemin bulmas n n ĂśnĂźne geçmek

(Devam ßçßncß sayfada)

sediyorsak eÄ&#x;er, çoÄ&#x;almak ve soluklanmak için alanlara akal m. DoÄ&#x;an n damarlar na kan yĂźrĂźrken, biz de umutla yĂźrĂźyelim!

Avrupa Anayasas

Hortlayan rkç l k

Avrupa’n›n birçok Ăźlkesinde Avrupa Anayasas›’na uyumun sald›r› ayaklar› devreye girmi durumda.

Son dĂśnemlerde hortlayan ›rkç›l›¤›n

1 May s’ta umutla... S n f n bahar na az kala coĹ&#x;ku içerisindeyiz. 1 May s dirildiÄ&#x;imiz, s n f n bilincini bahar n coĹ&#x;kusuyla bilediÄ&#x;imiz mĂźcadele gĂźnĂźmĂźz. May s bahard r, doÄ&#x;an n Ăźzerindeki ĂślĂź topraÄ&#x; n atarak yeniden canlan Ĺ&#x; , tomurcuklar n binbir gĂźzellikte patlay Ĺ&#x; d r. DoÄ&#x;an n kendi iç çeliĹ&#x;kilerinde bahar n yeri bilinir. Gri renk tonlar n n egemenliÄ&#x;i Ăźzerinde, canl renklerin bask nl Ä&#x; gĂśrĂźlĂźr. Nerede hangi topraklarda olunduÄ&#x;undan baÄ&#x; ms z, herkes doÄ&#x;an n uyan Ĺ&#x; n n yaratt Ä&#x; hazz farkl biçimlerde yaĹ&#x;ar. Onun huzurunu, coĹ&#x;kusunu, hĂźznĂźnĂź, sevincini, heyacan n duyumsar. Ä°Ĺ&#x;te 1 May s’ta, toplumsal geliĹ&#x;im sĂźreçlerinde, s n flar aras çat Ĺ&#x;man n doruÄ&#x;a ç kt Ä&#x; gĂźndĂźr. Uluslararas alanda, emekçilerle egemenlerin, gßç dengelerini ĂślçtĂźÄ&#x;Ăź bir gĂźn 1 May s.

için alanlarda olmal y z. Artan s n f çeliĹ&#x;kileri ile birlikte hiçbir Ĺ&#x;ey eskisi gibi gitmeyecek. Sars lan dengelerin emekçilerin lehine geliĹ&#x;mesinin yolu, 1 May s gibi gĂźnlerde, yeni bir toplumsal sisteme olan ihtiyac m z daha kitlesel ve sesli hayk rmal y z. Ă–yleyse nabz m z 1 May s’ta atmal . Kendimizi yaln z his-

Avrupa BirliÄ&#x;i Ăźyesi Ăźlke sermayelerinin ortak yasas olan Avrupa Anayasas gĂźndemde durmaya devam ediyor. AB’nin gecen y l May s ay nda 10 yeni Ăźyeyi de içine alarak geniĹ&#x;lemesinin ard ndan, BirliÄ&#x;in etkin bir Ĺ&#x;ekilde iĹ&#x;leyebilmesini

ĂśngĂśren Anayasa’n n yĂźrĂźrlĂźÄ&#x;e girebilmesi için 25 Ăźyenin tamam taraf ndan onaylanmas gerekiyor. Ä°lk seçim Ĺžubat sonunda Ä°spanya’dan geldi. Anayasaya Ä°spanyol seçmenlerin yĂźzde 77’si ‘evet’ derken, ‘hay r’ diyenlerin oran ise yĂźzde 17’de kald . Bu sonuçlar, BaĹ&#x;bakan Jose Luis Rodriguez Zapatero’nun gecen y l Nisan ay nda iktidara gelmesiyle birlikte Ăźlkenin d Ĺ&#x; politika odaÄ&#x; n Washington’dan, AB emperyalizmine yĂśneltmesinin ard ndan kendi deÄ&#x;imiyle Ä°spanya’y “Avrupa’n n kalbine’’ oturtma giriĹ&#x;imlerine de destek verecek. Ancak, Ä°spanya’da kat l m oran Haziran 2004’te yap lan Avrupa Parlamentosu seçimlerinin de alt nda kalarak yĂźzde 42.3 oldu. Parlamento seçimle-

rine kat l m oran yĂźzde 45.9’du. AB emperyalistleri sonucu memnuniyetle karĹ&#x; larken, anayasan n bĂźtĂźn Ăźyeler taraf ndan onaylanacaÄ&#x; ndan emin olduklar n ifade ettiler. Ä°ngiltere, Fransa, Danimarka, Ä°rlanda, Luxembourg, Hollanda ve Portekiz, anayasay referanduma sunacak diÄ&#x;er Ăźlkeler aras nda yer al yor.

Anayasan n sald r ayaklar Avrupa’n n birçok Ăźlkesinde Avrupa Anayasas ’na uyumun sald r ayaklar devreye girmiĹ&#x; durumda. Yasan n içeriÄ&#x;i iki y l aĹ&#x;k n bir sĂźredir belirlenmesine karĹ&#x; n AB Anayasas Avrupa iĹ&#x;çi s n f aç s ndan hala muÄ&#x;lakl Ä&#x; n koruyor. (devam 3.sf’da)

temel nedenlerinden birisinin yaam koullar›ndaki gerileme ve artan isizlik oldu¤u su gĂśtĂźrmez bir gerçek. Son aylarda Avrupa kamuoyunda tart Ĺ&#x; lacak kadar kendini hissettiren rkç l k, yayg n ifadeyle “yabanc dĂźĹ&#x;manl Ä&#x; â€?, gÜçmenlere karĹ&#x; estirilen terĂśr ile su yĂźzĂźne ç kt . BirleĹ&#x;miĹ&#x; Milletler Ä°nsan Haklar Komisyonu Ă–zel RaportĂśrĂź Doudou Diene; “GÜçmenlere, az nl klara ve mĂźltecilere yĂśnelik rkç sald r larda art Ĺ&#x; n Avrupa’da rkç l k, rkç ayr mc l k ve yabanc dĂźĹ&#x;manl Ä&#x; n n artt Ä&#x; n gĂśsterirâ€? aç klamas yapt . Politikalar ile rkç l Ä&#x; kĂśrĂźkleyen kurumlar “ rkç l k yap l yorâ€? edebiyat yla kendilerini maskelemeye çal Ĺ&#x; yorlar. Yine, Fransa BaĹ&#x;bakanl Ä&#x; ’n n yay nlad Ä&#x; Ulusal Ä°nsan Haklar Ä°nceleme Komisyonu (CNCDH) raporuna gĂśre;

2003 y l nda 833 olay n saptand Ä&#x; Fransa’da, 2004 y l nda bin 565 rkç ve rkç nitelikli olay ortaya ç km Ĺ&#x;. En fazla rkç sald r ; Almanya’da TĂźrk kĂśkenlilere, Fransa’da Kuzey Afrika (Cezayir, Fas, Tunus) kĂśkenli Araplara, Ä°ngiltere’de Pakistanl lara, Belçika ve Hollanda’da TĂźrk ve Araplara yĂśnelik gerçekleĹ&#x;iyor. Son dĂśnemlerde hortlayan rkç l Ä&#x; n temel nedenlerinden birisinin yaĹ&#x;am koĹ&#x;ullar ndaki gerileme ve artan iĹ&#x;sizlik olduÄ&#x;u su gĂśtĂźrmez bir gerçek. Bundan, sistem ve onun ekonomik, siyasal uygulamalar yerine, gÜçmenler sorumlu tutularak “kafatasç â€? dĂźĹ&#x;Ăźncelerin geliĹ&#x;mesine zemin sunuluyor. (devam 3.sf’da)


Yaanacak

DĂźnya 2

O

K

U

R

M

E

K

T

U

P

L

A

EditĂśrden

Bahar n coĹ&#x;kusunun ve s cakl Ä&#x; n n giderek artt Ä&#x; bir zaman n içerisinden, bahar s cakl Ä&#x; yla merhaba.... Mart ay , TĂźrkiye’deki takvimsel yoÄ&#x;unluk ve Avrupa’da durmaks z n devam eden sosyal hak gasplar n n sĂźrmesi ile oldukça yoÄ&#x;un geçti. May s’a uzanan sĂźreçte de devam edecek olan yoÄ&#x;unluk, 1 May s’la birlikte doruÄ&#x;a ulaĹ&#x;m Ĺ&#x; olacak. Doluyuz yine bu say . Ä°Ĺ&#x;çiden memura, ĂśÄ&#x;renciden kad na, biz gÜçmenlerden TĂźrkiye gĂźndemine... Hayat n gerçekliÄ&#x;inin aÄ&#x; rl Ä&#x; ndan, dost telinde yaz larla doluyuz yine. Asl na bakarsan z daha da dolu ç kmakt niyetimiz. EmeÄ&#x;iyle geçinen insanlara karĹ&#x; geliĹ&#x;tirilen sald r lar n daha kapsaml hale getirilmesi ve kurumsallaĹ&#x;t r lmas anlam na gelen Avrupa BirliÄ&#x;i Anayasas ... kendi sĂśmĂźrĂź alan n geniĹ&#x;letme çabas nda olan ABD’nin, Wolfowitz ve John Bolton gibi iki az l ‘Ĺ&#x;ahin’i, DĂźnya Bankas ve BirleĹ&#x;miĹ&#x; Milletler Daimi TemsilciliÄ&#x;i’ne atamas ... OrtadoÄ&#x;u ve dĂźnyadaki yeni geliĹ&#x;meler... gibi gĂźncel konular derinlemesine iĹ&#x;lemek bunlar n ‘arka plan n ’ deĹ&#x;ifre etmekti niyetimiz.

Yaam geriye bakarak anla›l›r, ileriye bakarak yaan›r...

Hakk›yla balat›lan bir giriim, gereken herey kazan›lana kadar b›rak›lmamal›d›r.

Onu o hallerde gĂśrĂźnce ayaÄ&#x; m z n alt ndaki toprak çekildi sand m. Nas l diyecektim “sana ne oldu bĂśyle?!â€? duraksay p kald m. Çocukken bana anlatt Ä&#x; toplumsal geliĹ&#x;meler Ĺ&#x;imdi nerede? O nerede? DĂźĹ&#x;lediÄ&#x;i hayat nerede? İçimden kay p gitmesini istemiyordum o gĂźzel anlat lanlar . YĂźreÄ&#x;imdeki volkan patlamas yd sanki o an. YĂźrĂźmek istiyorum fakat yĂźrĂźyemiyorum. DĂśnĂźp konuĹ&#x;maksa olmuyor. Daha da y k labilirdi. Bir yandan yaÄ&#x;mur çiseliyor, ac mas zca. TutunduÄ&#x;u yol kenar ndaki korkuluk ayakta durmas na fayda etmedi. Kendini b rak verdi, kald r ma Ăśylece. Kendimi kahvede buldum; içerisi s cak, o yaÄ&#x;murda bĂźzĂźlmĂźĹ&#x; Ăśylece duruyor. Gelip geçenler al Ĺ&#x; k olmal ki hiç kimse dĂśnĂźp bakmad . Oraya y Ä&#x; lm Ĺ&#x; bir insan m ,

yoksa çÜp yaÄ&#x; n m ? Umursamadan ak p gidiyor insanlar. Telefona sar ld m, hiç olmasa annemi arayay m. Annem ne yapabilirdi ki, kilometrelerce uzaklarda. Ă–nĂźmde ak p giden anne-baba deÄ&#x;il mi ki? Çok eskilerde bana hep anlat rd , “buralarda insanl k ayak alt ndaâ€? diye. Kendi gĂśzĂźmle gĂśrĂźnce anlad m. Ama ille de yaĹ&#x;amam gerekmezdi. Ben s cak kahvede, o hala kald r m n kenar nda, yaÄ&#x;murun alt nda. Ă–ylece dal p gitmiĹ&#x;im. Kim bilir kaç saat geçti? Kalk p yard m etmek istiyorum ama oturduÄ&#x;um sandalyeye m hlanm Ĺ&#x; gibiyim. Bir zamanlar onun anlatt klar ndan gĂźzel gĂźnlerin Ĺ&#x; lt s film Ĺ&#x;eridi gibi gĂśzĂźmĂźn ĂśnĂźnden geçti. Yazd Ä&#x; Ĺ&#x;iirler, okuduÄ&#x;u kitaplar. DĂźzenin çark nda parçalanm Ĺ&#x; aĹ&#x;klar. Bir Ĺ&#x;iirinde bahsettiÄ&#x;i ĂźstĂź baĹ&#x; kir içinde aç yatan çocuklar. Nihayet ambulans

-Hakl s n. Ortaya bir konu sĂźrĂźyorsam, sĂśylediÄ&#x;im konunun içini de doldurmak zorunday m. DiÄ&#x;er tĂźrlĂź “çamur at izi kals nâ€?

Kolay kazan›lan zaferler ucuzdur. Kazanmaya de¤er olanlar ise zorlu bir sava›n sonunda gelir.

sana sĂśylerken, sana herhangi bir belge veya sĂśylediÄ&#x;ini ispatlayan bir Ĺ&#x;ey gĂśsterdi mi? - Hay r! Sadece bana gazetenin bĂślĂźcĂźlere destek verdiÄ&#x;ini sĂśyledi. - Peki sana her sĂśylenene sen hemen inan r m s n? - Ä°yi de abiciÄ&#x;im, olmayan birĹ&#x;eyi neden sĂśylesinki bana. SĂśylediÄ&#x;ine gĂśre demek ki bĂśyle birĹ&#x;ey var.

Berlin’den bahar n getirdiÄ&#x;i s cakl k ve gĂźzelliklerle gazetemizin tĂźm çal Ĺ&#x;anlar na, okuyucu dostlara, s cak yĂźreklere merhaba. Sabah gĂźzel bir havada, kuĹ&#x; c v lt lar yla uyand Ä&#x; m bir gĂźnde, bahar n bende uyand rm Ĺ&#x; olduÄ&#x;u heyecan ve gĂźzel duygular tĂźm YaĹ&#x;anacak DĂźnya dostalar yla paylaĹ&#x;mak isterim. Ben de hayat m n daha bahar nda olan bir gencim. İçimde ĂśrselenmiĹ&#x; umutlar n yeniden canl l k bulduÄ&#x;u Ĺ&#x;u gĂźnlerde, yaĹ&#x;amaya ve yaĹ&#x;at-

-Abi bu gazete bĂślĂźcĂźlere destek verdiÄ&#x;i için almak istemiyorum. -Peki bu kadar kesin bir yarg yla sĂśylediÄ&#x;in bu sĂśzlerini neye dayanarak sĂśylĂźyorsun. -Ben biliyorum abi. SĂśylemeye de gerek duymuyorum. -Sen h rs zl k yap yorsun deÄ&#x;il mi?

- Ä°Ĺ&#x;te biraz Ăśnce gazetenin bĂślĂźcĂźlere yard m ettiÄ&#x;ini sĂśyledin. Fakat bu dĂźĹ&#x;Ăźnceye nas l vard Ä&#x; n sorduÄ&#x;umda cevap vermeye gerek duymad Ä&#x; n sĂśyledin. Peki Ĺ&#x;imdi ben sana soruyorum. Bu kadar kesin olarak konuĹ&#x;tuÄ&#x;un bu sĂśzlerinin içini doldurabilir misin? - Tabi doldururum. Bir arkadaĹ&#x; sĂśyledi. Bu gazete bĂślĂźcĂźlere destek veriyormuĹ&#x;. - Peki sana sĂśyleyen o arkadaĹ&#x; n her kimse, demek ki bu kadar emin. O arkadaĹ&#x; n bunu

Frnasa’dan Ahmet

- Burda dur bakal m!. Ĺžimdi sen diyorsun ki, bĂźtĂźn sorunlar n çÜzĂźmĂź bu gazetede mi? - Hay r Ăśyle birĹ&#x;ey sĂśylemek istemiyorum ve sĂśylemedimde. Ama bu gazete de bunun araçlar ndan bir tanesi. Yani gazetenin d Ĺ&#x; nda da bir çok araç daha var... Ludwigsburg’tan Ă–nder Mutlu

BĂśylelikle gĂźncel haber, konu ve yorumlarla yeni yeni okuyucu kitlesine ulaĹ&#x;mam z kolaylaĹ&#x;s n. Gazetemiz insanl Ä&#x; n gelecekte yaĹ&#x;anacak dĂźnyas n yans tacak bir aynad r. Bu aynada kendi geleceÄ&#x;imizi gĂśrebilir ve baĹ&#x;kalar n n da gĂśrmesini saÄ&#x;layabiliriz. Ben kendi ad ma, ĂśnĂźmĂźzdeki say lar için daha etkin bir katk sunmay kendime bir ilke ediniyorum. Bu hazz baĹ&#x;ka okuyucu dostlar n da tatmas n dilerim, beklerim. Bu vesileyle, gĂźzelliklerin ve mĂźcadele ruhunun oluĹ&#x;abileceÄ&#x;i nice YaĹ&#x;anacak DĂźnya’larda buluĹ&#x;mak dileÄ&#x;iyle, gazetemizde emeÄ&#x;i geçen tĂźm arkadaĹ&#x;lara ve okuyucu dostalara, gĂźnlerin su gibi ak c , Ĺ&#x;effaf, dĂźĹ&#x;Ăźncelerin berrak olduÄ&#x;u gĂźzel yar nlar dilerim. Berlin’den Selman

Devletlerin ileri, gßçleri yok da seni, beni mi dßßnecekler?!. â€œĂ–len, ĂślĂźr, kalan sa¤lar bizimdir!â€?.

- Peki! Ĺžimdi ben de sana bir Ĺ&#x;ey sĂśylesem hemen inanacak m s n?

- Sorun sadece senin gazeteyi al p almaman deÄ&#x;il. As l sorun, duyduÄ&#x;umuz herhangi bir konuyu, sĂśylemi, dĂźĹ&#x;Ăźnceyi vs araĹ&#x;t r p-soruĹ&#x;turup emin olduktan sonra kendimize gĂśre doÄ&#x;ru olduÄ&#x;una inand Ä&#x; m z Ĺ&#x;eye karar vermektir. Bunlar beraberce konuĹ&#x;up, tart Ĺ&#x; p bir fikir birlikteliÄ&#x;ine vard ktan sonra, karar vererek uygulamal y z. Ä°Ĺ&#x;te bu gazete de bunun araçlar ndan bir tanesi. Gazeteye yaz yazanlar senin-benim gibi insanlar. Onlarda gerek yaĹ&#x;ad klar tecrĂźbelerden, gerekse gĂźncel olan konulardan ç kard klar n bizlerle paylaĹ&#x; p çÜzĂźm ar yorlar.

maya dĂśrt elle sar ld m. YaĹ&#x;anacak DĂźnya dostalar yla tan Ĺ&#x;t Ä&#x; m yak n bir zamandan buyana, karĹ&#x; laĹ&#x;t Ä&#x; m dostane ve s cakl k yĂźklĂź kaynaĹ&#x;madan etkilendiÄ&#x;imi sĂśyleyebilirim. Bu yĂźzden olsa gerek, bu mektubu yazarak sizlerle paylaĹ&#x;man n bir anlam kazanacaÄ&#x; n dĂźĹ&#x;ĂźndĂźm. GĂźnĂźmĂźz Avrupas ’na belirli bir umutlarla gelirken, uzaklarda b rakt Ä&#x; m z ailemizin ve dostlar m z çok aramam za raÄ&#x;men burada oluĹ&#x;an zor,

olumsuz koĹ&#x;ullar n hergĂźn bizi biraz daha y pratt Ä&#x; gerçeÄ&#x;i gĂśzard edilemez. Herkesin bugĂźn içinde olduÄ&#x;u iĹ&#x;sizlik sorunu ĂśnĂźne geçilemez bir virĂźs olarak gittikçe yay lmakta ve zaman zaman yeni ç kan kanunlarla, sosyal haklara yĂśnelik gasplar ivme kazanmaktad r. Elbetteki bu olumsuzluklar, bizi kararl l Ä&#x; m zdan, yaĹ&#x;anacak ve yaĹ&#x;at lacak bir dĂźnya hedefinden sapt ramaz. YaĹ&#x;anacak DĂźnya okuyucular olarak, gazetemizi beraberimizde ‘yaĹ&#x;land r p’ dĂźĹ&#x;Ăźncelerimizle genç ve taze olarak, gĂźzel yar nlara taĹ&#x; mam z hepimizin hedefi olmal . Bu anlamda biz okuyucular olarak gazetemize beklenti ve tavsiye tohumlar ektiÄ&#x;imiz zaman, bunun meyvalar n hep birlikte alabiliriz. GĂśnĂźl isterdiki gazetemiz haftal k, hatta gĂźnlĂźk ç ks n.

YaĹ&#x;am n çeliĹ&#x;kileri Hayat n gerçek yĂźzĂź

- Hele sen bir sĂśyle abi, bir dĂźĹ&#x;Ăźnelim...

gibi olur. Ben sana birĹ&#x;eyi anlatabilmek için bĂśyle bir yĂśntem denedim. Senin bĂśyle bir eylemi gerçekleĹ&#x;tirdiÄ&#x;inden falan deÄ&#x;il.

onun gibi olan on binlercesi var. Bu lanet Ăźlkede ne kadarda çok, kad n, erkek fark etmiyor. Ama o benim day md . Çaresizlik içinde umutla sar ld Ä&#x; içkinin esiri olmuĹ&#x;. Ac mak m ? DoÄ&#x;rusu sadece ĂźzĂźldĂźm. Hangi birine ac yacakt m? Hayat sĂźrĂźp gidiyor iĹ&#x;te. Ă–nemli olan insanca birlikte yaĹ&#x;amak. Hepsi bizim elimizde. YaĹ&#x;anacak bir dĂźnya mĂźmkĂźn! Kendi ellerimizle yaratmas n bilirsek Ĺ&#x;ayet.

‚çimde Ăśrselenmi umutlar›n yeniden canl›l›k buldu¤u u gĂźnlerde, yaamaya ve yaatmaya dĂśrt elle sar›ld›m.

Ah bu Ăśn yarg lar... -Hoppala! Bunu da durup dururken nereden ç kard n? -Ben biliyorum iĹ&#x;te. SĂśylemeye de gerek duymuyorum. -Bir insan karalamak bu kadar kolay olmasa gerek. O yĂźzden benim nerede h rs zl k yapt Ä&#x; m da sĂśylemen ve hatta ispatlaman gerek.

geldi, karga tulumba bindirdiler. Can ac d m bilinmez. Ben y k ld m. Bir tĂźrlĂź kalkam yorum. Halbu ki okul saati geldi çoktan. DĂśnĂźp oraya tekrar bakt Ä&#x; mda bitiremediÄ&#x;i Ĺ&#x;iĹ&#x;esi yerdeydi. Ă–nce kimseye anlatmak istemedim. Fakat herkes bilmeliydi. Onun yaln zl Ä&#x; n esiri olmaktan kurtulamay p bu hallere geldiÄ&#x;ini. Çaresizlikten yuvarland Ä&#x; alkol deryas onu esir alm Ĺ&#x;t . Hiç dostu, arkadaĹ&#x; , eĹ&#x;i kalmam Ĺ&#x;t . Asl nda yaln zda say lmaz,

YaĹ&#x;amaya ve yaĹ&#x;atmaya sar ld m...

*** Gazetemiz bir y l aĹ&#x;an yay n hayat nda, birçok zorluÄ&#x;u aĹ&#x;arak, deney ve tecrĂźbe kazanarak okurlar yla buluĹ&#x;maya devam ediyor. Yeni kalemlerimize hoĹ&#x;geldiniz diyoruz. Gazeteyi ç karma, daÄ&#x; tma, haber toplama, yazma, mizanpaj... gibi tĂźm branĹ&#x;larda ĂśÄ&#x;renerek, geliĹ&#x;meye ve sizlerle buluĹ&#x;maya devam edeceÄ&#x;iz. UlaĹ&#x;t Ä&#x; yerlerde beÄ&#x;eniyle karĹ&#x; lanan, sĂźrekli takip edilen gazetemize yeni daÄ&#x; t m alanlar açmak için tĂźm okurlar m z “seferberliÄ&#x;eâ€? çaÄ&#x; r yoruz. Bu konuda son sĂśzĂź gazetemizin bas ld Ä&#x; matbaada çal Ĺ&#x;an bir emekçiye b rakal m: “Bu gazete, daha fazla say da basmay hak ediyor.â€? May s say m zla, alanlarda buluĹ&#x;mak Ăźzere...

diye sĂśyledi. Ben de Ĺ&#x;aĹ&#x;k nl k içerisinde; “peki neden almak istemediÄ&#x;ini ĂśÄ&#x;renebilir miyim? ÇßnkĂź sen gazeteyi çok beÄ&#x;eniyordunâ€? diye bir soru yĂśnelttim kendisine. Ä°sterseniz gerisini de o evde yapt Ä&#x; m z konuĹ&#x;madan aktaray m size:

I

Kendi gÜzßmle gÜrßnce anlad›m. Ama ille de yaamam gerekmezdi. Ben s›cak kahvede, o kald›r›m›n kenar›nda...

*** Neden 1 May s aÄ&#x; rl kl ç kt k bu say ?.. Sadece Avrupa’da deÄ&#x;il, tĂźm dĂźnyada emekçilerin yaĹ&#x;am koĹ&#x;ullar giderek kĂśtĂźleĹ&#x;iyor ve zorlaĹ&#x; yor. Avrupa’daki emekçiler son bir y lda, iĹ&#x;lerini kaybettiler, iĹ&#x;lerini kaybetmeyen ‘Ĺ&#x;ansl lar’ ise, daha az Ăźcretle, daha fazla çal Ĺ&#x;mak zorunda kald lar. Ä°Ĺ&#x;sizler ‘sefalet Ăźcreti’ anlam na gelen Hartz IV’le yaĹ&#x;amak zorunda b rak ld lar. Ă–Ä&#x;renciler Ăźniversiteye gitmek için ad na ‘harç’ denen belirli bir Ăźcret Ăśdemek zorunda kald lar. TĂźm emekçiler için saÄ&#x;l k, art k ‘para’ gĂśzĂźyle bak lan ticari bir alana dĂśnĂźĹ&#x;tĂźrĂźldĂź. Sald r lar bugĂźne kadar geliĹ&#x;tirilen irili-ufakl karĹ&#x; koyuĹ&#x;larla geri pĂźskĂźrtĂźlmeye çal Ĺ&#x; lsa da, esas olarak bĂźtĂźnlĂźk bir duruĹ&#x; sergilenemediÄ&#x;i için yap lamad . BĂśylesi bir sĂźrecin içinden geçerek, 1 May s’a doÄ&#x;ru yol al yoruz. Avrupa’l emekçiler 1 May s’ kald raç olarak kullanmaya haz rlan yorlar. Ä°Ĺ&#x;çiler, emekçiler, memurlar, ĂśÄ&#x;renciler... toplumun bĂźtĂźn katmanlar 1 May s’ta alanlarda olacaklar. TĂźrkiyeli gÜçmenlerin 1 May s’lara kat lmas , Avrupa’da yarat lan gßçlĂź geleneklerden birisi. Bu y l Ăśzel bir anlam olan 1 May s’a gÜçmenler de, geçen y llara oranla çok daha gßçlĂź bir kat l m saÄ&#x;lamal lar. Bunun için, bu say m z da aÄ&#x; rl kl olarak 1 May s’a odakland k.

Hani bir çok zaman dile getirdiÄ&#x;imiz Ăśn yarg meselesi var ya!.. Geçen gĂźn bir arkadaĹ&#x;a misafirliÄ&#x;e gitmiĹ&#x;tim. GittiÄ&#x;im arkadaĹ&#x; da ayn zamanda gazetemizi okuyan bir arkadaĹ&#x;. Derken oturmuĹ&#x; çay içiyor ve sohbet ediyorduk. Gazetemizin yeni say s n vermek Ăźzere elimi çantama atm Ĺ&#x;t m ki, ne oldu biliyor musunuz? Her zaman gazeteyi severek okuduÄ&#x;unu sĂśyleyen arkadaĹ&#x; bu defa “abi ben gazete almak istemiyorumâ€?

R

Ă–nce kimseye anlatmak istemedim...

Merhaba YaĹ&#x;anacak DĂźnya gazetesi okurlar . Sizlerle buluĹ&#x;mak gĂźzel bir duygu. Yazd Ä&#x; m mektuplar, sanki yan n zdaym Ĺ&#x; m duygusu uyand r yor bende. YaĹ&#x;amak kavram n yazmak istiyorum bu mektubumda. YaĹ&#x;amak, çok çeĹ&#x;itlidir. Bir konuĹ&#x;an canl (yani insanlar), bir de konuĹ&#x;amayan canl lar vard r yaĹ&#x;amda. DĂźnyan n her taraf n kaplayan bitki ve hayvanlara bakal m bir. Bu konuĹ&#x;mayan canl varl klar, kendi aralar nda Ăśylesine anlaĹ&#x; rlar ki, hiç biri diÄ&#x;erine zarar vermez. Bilakis, birbirlerini tamamlarlar. YaĹ&#x;amlar n sayg l bir Ĺ&#x;ekilde sĂźrdĂźrĂźp, “yok sen benim alan ma girdin, yok ben senin alan na girmedim!â€? diye çat Ĺ&#x;-

mazlar. Fakat, yaĹ&#x;am içerisinde varolan diÄ&#x;er canl lar Ăśyle midir? YaĹ&#x;am n karmaĹ&#x;as içerisinde curcunal , ac mas z, zalim, dĂźzenbaz, hilekar olan canl bir varl k!. Ä°Ĺ&#x;in kĂśtĂź taraf da bu ya! Ĺžimdi gelelim kendi cinsinden olan n da istediÄ&#x;i zaman yok ederek yaĹ&#x;malar n sĂźrdĂźren canl lara. Yani insanlar!. Ä°nsan topluluklar ndan Ăźlkeler meydana geliyor. Bu Ăźlkelerde yaĹ&#x;ayan insanlar n hepsi, yaĹ&#x;ad klar Ăźlkelerin devletleri taraf ndan gĂźvence alt na al nmal ve kendilerine iĹ&#x;, bar nak ve yaĹ&#x;am zaman verilmelidir. Ama hani nerede?!. Devletlerin iĹ&#x;leri, gßçleri yok da seni, beni mi dĂźĹ&#x;Ăźnecekler?!. Onlar için çÜzĂźm kolayd r: â€œĂ–len, ĂślĂźr, kalan saÄ&#x;lar bizimdir!â€?. Ama yine de en bĂźyĂźk hata pay , biz insanlar nd r. ÇßnkĂź bu dĂźzeni kabul ederiz çoÄ&#x;u zaman. Onurlu bir yaĹ&#x;am sĂźrdĂźrmek istiyorsak birlikte mĂźcadele etmeli ve geleceÄ&#x;imizi sahiplenmeliyiz. Ä°nsan olman n gereÄ&#x;i ne ise, onu savunmaktan geri kalmayal m. Sen kazan rsan diÄ&#x;erleri de kazanacak. Ne demek istediÄ&#x;imi “onlarâ€? iyi biliyorlar!. YaĹ&#x;am sevginiz hiç bitmesin. Paris’ten Ali Abi

Gazetede bir haber çarp yor gĂśzĂźme. Art k neredeyse kan ksanan bir tablo. Ç k Ĺ&#x;s zl k, çaresizlik... Ä°nsan n yĂźreÄ&#x;ini burkan bir durum. Almanya’da 12 kez evden kaçan 15 yaĹ&#x; ndaki genç bir k z, Ä°stanbul’a halas n n yan na tatile gĂśnderilir. 1 Ocak 2005’ten beri kay p olan genç k z, polisler taraf ndan Taksim’de bir barda bulunarak babas na teslim edilir.

Ä°Ĺ&#x;te babas na teslim edildikten sonra 15 yaĹ&#x; ndaki k z n aÄ&#x;z ndan ç kan kelimeler. “D Ĺ&#x;ar da hayat n gerçek yĂźzĂź çok kĂśtĂź ve bar hayat gerçekten, boĹ&#x;muĹ&#x;...â€? Gencecik k zlar m z , oÄ&#x;ullar m z bĂśyle hayatlara yĂśnlendirenler, tv’lerinde ve gazetelerinde gĂśsterdikleri dizileri, programlar deÄ&#x;il mi? “Gerçek hayatâ€? diye sunduklar bunlar iĹ&#x;te!

Yaanacak

DĂźnya

AYLIK GAZETE

Der Verein interkulturelle Wissenaustausch (Inter-Wissen e.V.) derne¤inin deste¤i ile ç›kmaktad›r. Merkez BĂźro: Lasallestr.54¡ 51065 KĂśln Telefon: +49-(0)221-57 92 234 - 35 ¡ Telefaks: +49-(0)221-57 92 236 ‚nternet adresimiz: www.yasanacakdunya.net e-Mail: info@yasanacakdunya.net Paris irtibat: Tel.: +33 (0) 618 07 86 18 ¡ e-mail: pydunya@hotmail.com Berlin irtibat: ydberlin@yahoo.com ¡ ‚sviçre irtibat: ydisviçre@yahoo.com Deutsche Bank ¡ Konto Nr.: 343 34 55 ¡ BLZ 370 700 24 ¡ IBAN: DE31 3707 0024 0343 3455 00


Yaanacak

G

Ăœ

N

D

E

Avrupa BirliÄ&#x;i’nin ilkbahar zirvesi

Hint Okyanusu’nda meydana gelen Ĺ&#x;iddetli bir deprem, Endonezya’n n Sumatra Adas k y lar n vurdu. Nias Adas ’nda ĂślĂź say s binin Ăźzerinde. Depremin bĂźyĂźklĂźÄ&#x;ĂźnĂźn 8,7 olduÄ&#x;u aç kland . Deprem nedeniyle, Aral k ay nda tsunami facias n n gerçekleĹ&#x;tiÄ&#x;i Tayland ve Sri Lanka’da da panik yaĹ&#x;and . Deprem sonras meydana gelen yer hareketi, Sumatra Adas ’n n sahil boyunu izliyor. Aral k ay ndaki deprem ve tsunami felaketinin ard ndan uzmanlar, yaĹ&#x;anan bĂźyĂźk sars nt n n, bĂślgenin jeolojik yap s na bask oluĹ&#x;turduÄ&#x;unu ve bĂślgede yeni sars nt lar n beklenebileceÄ&#x;ini aç klam Ĺ&#x;lard .

‚lkbahar Zirvesi’nde Durgunluk yaayan AB ekonomisine ivme kazand›rman›n nas›l baar›labilece¤i tart››ld›.

Hollanda’da zorla uyum HĂźkĂźmetin parlamentodan geçirmeyi planlad Ä&#x; bir yasaya gĂśre, ĂśnĂźmĂźzdeki Temmuz ay ndan itibaren Hollanda’ya gÜç etmek isteyenler Hollanda dili ve kĂźltĂźrĂź Ăźzerine bir s navdan geçmek zorunda kalacaklar. Bu s navda baĹ&#x;ar s z olurlarsa, Hollanda’daki aileleriyle biraraya gelmelerine izin verilmeyecek. Bu s nav , Hollanda’ya gelmeden Ăśnce kendi Ăźlkelerindeki Hollanda elçiliklerinde almak zorundalar. S nav, dil bilgisi, Flamanca ve Ăźlke tarihi hakk nda az da olsa Ăśnbilgi gerektiriyor. Bakanlar Kurulu’ndan geçen bir baĹ&#x;ka yasaya gĂśre, 16-65 yaĹ&#x; aras tĂźm yabanc kĂśkenlilere uyum kursu ve s nav zorunluluÄ&#x;u getiriliyor. Kurs giderlerinin gÜçmenlere Ăśdetilmesinin yan s ra uyumsuz olanlar para cezas bekliyor.

Avusturya ve Ä°sviçre’de iltica Avusturya’da iltica haklar n k s tlayan ve Yabanc lar Polisi’ne geniĹ&#x; yetki tan yan bir yasa tasar s gĂźndemde. Yeni tasar psikolojik bozukluklar olan ilticac lar n da s n r d Ĺ&#x; hapsine konmas na izin veriyor. Yasan n Avusturya’da insan haklar ihlallerinin sĂźreklilik kazanmas na yol açacaÄ&#x; belirtiliyor. Ä°lticac lar n tehdit olarak gĂśrĂźlmesi, bu tasar yla onaylanm Ĺ&#x; oluyor. Avusturya’da 2001’den bu yana iltica baĹ&#x;vurular yĂźzde 40 azald . 2005’te yĂźzde 25’lik bir azalma daha bekleniyor. 2004 Ocak dĂśnemine gĂśre, bu rakam yĂźzde 52’lik bir gerileme gĂśsteriyor. 771 kiĹ&#x;inin bileĹ&#x;imine bak ld Ä&#x; nda ise, S rplar 90 kiĹ&#x;i ile baĹ&#x; çekerken, KĂźrt ve TĂźrkler 50 kiĹ&#x;i ile ikinci s rada.

Grevler durmak bilmiyor! Ä°ngiliz Demiryolu Sendikas (RMT) ĂśzelleĹ&#x;tirmeye karĹ&#x; kampanya baĹ&#x;latt . Ä°ngiltere’nin geneline yay lmas planlanan kampanya, 4 Nisan 2005 tarihinde Dover’de yap lacak bir geceyle aç lacak. 16 Nisan’da Glasgow’dan baĹ&#x;layacak yĂźrĂźyĂźĹ&#x;, 30 Nisan tarihinde Londra’da bitirilecek. RMT genel sekreteri Bob Crow yapt Ä&#x; aç klamada “İngiliz demir yollar n n ĂśzelleĹ&#x;tirme kapsam ndan ç kar lmas akl baĹ&#x; nda bir davran Ĺ&#x; olacak. Catolyst think-tank grubunun da aç klamalar nda yer ald Ä&#x; gibi, eÄ&#x;er Ä°ngiliz demiryollar ĂśzelleĹ&#x;tirme kapsam ndan ç kar l rsa, her y l yar m milyon pound vergiden mĂźkellef olacak. 1996 y l ndan bu yana halktan s zd r lan 6 milyon pound ĂśzelleĹ&#x;tirmeden kaynakl bireylerin cebine giriyor. Ă–zelleĹ&#x;tirme iĹ&#x;sizlik, iĹ&#x; kesintisi, Ăźcret kesintisi ve Ä°ngiltere ulaĹ&#x; m n n yok olmas demektir.â€? dedi.

AB’nin Ä°lkbahar Zirvesi, BrĂźksel’de gerçekleĹ&#x;tirildi. Zirvede as l olarak AB’nin ekonomik hedeflerinin belirlenmesi ele al nd . Durgunluk yaĹ&#x;ayan AB ekonomisine ivme kazand rman n nas l baĹ&#x;ar labileceÄ&#x;i tart Ĺ&#x; ld . Bu doÄ&#x;rultuda “Lizbon hedefleriâ€? ad verilen strateji gĂśzden geçirildi. 2010 y l na kadar kalk nma h z n n yĂźzde 3 olmas n hedefleyen AB, bu sĂźre içerisinde 6 milyon yeni iĹ&#x; yeri aç lmas n hedefliyor. Bunun d Ĺ&#x; nda AB bĂźnyesindeki hizmetlerin tamamen liberalizasyononu hedefleyen “Bolkenstein Direktifiâ€?nde de deÄ&#x;iĹ&#x;iklikler yapma karar al nd . Bu plan n 2011 y l na kadar uygulamaya konulmas hedefleniyordu.

Kendilerini rahatlatt lar

“Bolkenstein Direktifiâ€?, hizmet sektĂśrĂźnde çal Ĺ&#x;anlar n serbest dolaĹ&#x; m n ĂśngĂśrdĂźÄ&#x;Ăź için, Ăśzellikle Almanya ve Fransa taraf ndan benimsenmiyordu. Jacques Chirac, Ä°ngiltere taraf ndan desteklenen bu plan n kendileri aç s ndan kabul

edilemez olduÄ&#x;unu dile getirdi. AB baĹ&#x;kanlar n n Ăźzerinde anlaĹ&#x;t klar Ăśnemli konulardan bir tanesi de, Euro bĂślgesi Ăźlkelerdeki maliye kurallar n belirleyen Ä°stikrar Pakt ’n n daha esnek hale getirilmesi oldu.

Buna gĂśre, Ăźlkeler aras ĂśngĂśrĂźlen bĂźtçe ve harcamalar konusundaki s n rlar ayn kalacak ama kurallardan muaf tutulacak istisnalar geniĹ&#x;letilecek. Ăœlkelerin borçlanma s n r , gayri safi milli gelirin yĂźzde 3’ßyle s n rlanacak fakat hĂźkĂź-

3 DĂźnya

M

Endonezya’da deprem kabusu

metlere Ăśzel koĹ&#x;ullarda bu s n r aĹ&#x;ma esnekliÄ&#x;i tan nacak. Bu karar, bĂźtçe aç klar yĂźzde 3’ß aĹ&#x;an Almanya ve Fransa’y rahatlatt .

Sald r bize Avrupal emperyalistlerin durgunluk içerisindeki ekonomilerinin bir sonucu olarak bĂźtçe aç klar da bĂźyĂźyor. Bunu çÜzmek için ise vergileri art r yor, çal Ĺ&#x;ma koĹ&#x;ullar n esnekleĹ&#x;tiriyor, iĹ&#x;çi Ăźcretlerini aĹ&#x;aÄ&#x; ya çekiyor, emeklilik yaĹ&#x; n uzat p Ăśdenen Ăźcretleri dĂźĹ&#x;ĂźrĂźyor, sosyal haklar gaspediyorlar. Bu yĂśnlĂź ad mlar, Ăśzellikle son y llarda daha h zl ve pervas z biçimde at lmaya baĹ&#x;land . Ä°lkbahar Zirvesi’nde Ăźzerinde mutab k kal nan konular, iĹ&#x;çi ve emekçilere karĹ&#x; sĂźrdĂźrĂźlen sald r politikalar n n h z ndan bir Ĺ&#x;ey kaybetmeyeceÄ&#x;inin gĂśstergesi.

Dßnya Yaanacak

(baĹ&#x;taraf birinci sayfada)

1 May s’ta umutla... Sosyal y k m n Tsunami etkisi Geçen 1 May s’tan bu yana, Avrupa kapitalist sald r dalgas n n beĹ&#x;iÄ&#x;i oldu. SĂśmĂźrĂźcĂź s n flar n pervars zca hak gasplar , iĹ&#x;çi s f ve emekçilerin tarihsel kazan mlar n bir bir ortadan kald rmaya yĂśneldi. SaÄ&#x;l k, eÄ&#x;itim ve sosyal gĂźvenlik alanlar nda ĂśzelleĹ&#x;tirme, çal Ĺ&#x;ma saatlarinin uzat lmas , Ăźcretlerin dĂźĹ&#x;ĂźrĂźlmesi, iĹ&#x;ten ç kartmalar n bĂźyĂźmesi gibi sald r lar, alabildiÄ&#x;ine yayg nl k kazand . Bu sald r politikalar , sadece Avrupa’ya has deÄ&#x;il. BĂźtĂźn dĂźnya neo-liberal sald r dalgas n n Tsunami etkisiyle sars l yor. Bunlarla birlikte Avrupa tekelleri kar ve sistemlerini gĂźvence alt na alabilmek için, emperyalist sermayenin istemlerini içeren ve onlar korumaya alan bir anayasa ile ç k yorlar karĹ&#x; m za. Sosyal y k m politikalar n bu anayasa ile kurumsallaĹ&#x;t r yorlar. GÜçmen iĹ&#x;çi ve emekçiler, bĂźtĂźn bu sald r lardan doÄ&#x;rudan etkileniyor. Horlanm Ĺ&#x;l k, d Ĺ&#x;lanm Ĺ&#x;l kla beraber iĹ&#x;ten ç kartmalarda ilk olarak topun aÄ&#x;z nday z. Tehlikenin bĂźyĂźklĂźÄ&#x;Ăź bununla da s n rl deÄ&#x;il. Bizzat egemen s n flar taraf ndan ĂśnĂź aç lan rkç faĹ&#x;ist sald rganl kta cabas . Avrupa’n n birçok Ăźlkesinde ç kar lan yeni gÜçmen yasalar ve artan rkç sald r lar da bunu kan tl yor.

KarĹ&#x; koyuĹ&#x;lar...

Almanya’n n hali vakti!.. ‚sizli¤e çÜzĂźm ad› alt›nda tekellere uygulanan vergi aa¤â€şya çekilecek..

Almanya’da uygulamaya konulan reform paketi, “sosyal devletâ€? k r nt lar n kopar p al yor. Bedellerle kazan lm Ĺ&#x; tĂźm sosyal haklar tek tek bu reform paketleriyle gaspediliyor. Almanya’da iĹ&#x;sizlik oran 5 milyon 400 bin ve yĂźzde 12,9’ luk oranla II. DĂźnya SavaĹ&#x; sonras n n en yĂźksek seviyesine ulaĹ&#x;t . Ancak bu say resmi olarak kay tl iĹ&#x;sizleri yans t yor. GĂśrĂźnmeyen iĹ&#x;sizlik de hesaba kat ld Ä&#x; nda, bu rakam n 8 milyona ulaĹ&#x;t Ä&#x; gerçeÄ&#x;i ile karĹ&#x; laĹ&#x; r z. “İĹ&#x;sizliÄ&#x;e çÜzĂźmâ€? diye ç rp nmaya baĹ&#x;layan Alman hĂźkĂźmeti, muhalefet liderlerine bir çaÄ&#x;r da bulundu. 17 Mart’a “İĹ&#x;sizlik zirvesiâ€? yap ld . Koalisyon ve muhalefet liderleri,

belli konular Ăźzerinde anlaĹ&#x;maya vard lar.

HĂźkĂźmet ve muhalefet kolkola Verdikleri hĂźkme gĂśre, tekellere uygulanan vergiler aĹ&#x;aÄ&#x; ya çekilip, iĹ&#x;yeri kurma konusunda ki bĂźrokrasi gevĹ&#x;etilecek ve bu alanda istihdam art rmaya gidilecek. Zirvede saÄ&#x;lanan mutabakattan da anlaĹ&#x; lacaÄ&#x; gibi, patronlara vergi indirimine gidilirken, iĹ&#x;çilere “İĹ&#x; koĹ&#x;ullar na uyum saÄ&#x;lamazsan z 1 euro’ya çal Ĺ&#x;acak kiĹ&#x;iler varâ€? diye tehdit savruluyor. DiÄ&#x;er taraftan da fabrikalar kapat p, daha ucuz iĹ&#x;gĂźcĂź için geri b rakt r lm Ĺ&#x; Ăźlkelere taĹ&#x; -

Yolsuzluk... Bu davalar Sorkosy’nin elini gßçlendirmekle beraber burjuva siyaset sahnesindeki kirlili¤in boyutlar›n› da ortaya seriyor... Fransa’da CumhurbaĹ&#x;kan Jacques Chirac’ n Paris Belediye BaĹ&#x;kan olduÄ&#x;u dĂśnemle ilgili bir dava var. Toplam 47 kiĹ&#x;inin yarg land Ä&#x; davada, belediyenin açt Ä&#x; ihaleler daÄ&#x; t l rken, 90 milyon dolarl k rĂźĹ&#x;vet al nd Ä&#x; iddia ediliyor. Bu davan n 22 Mart’taki duruĹ&#x;mas nda, 1977 ile 1995 aras belediye baĹ&#x;kanl Ä&#x; yapm Ĺ&#x; Chirac, dokunalmazl Ä&#x; nedeniyle ifade vermeye gitmedi. Ayn içerikteki davada yarg lanan UMP’nin (Halk Hareketi BirliÄ&#x;i) eski genel baĹ&#x;kan ve geçmiĹ&#x;te Chirac’ n yard mc l Ä&#x; n yapm Ĺ&#x; Alain Juppe, geçtiÄ&#x;imiz y l yolsuzluk suçundan 18 ay ertelemeli hapis cezas na mahkum olmuĹ&#x; ve 10 y l boyunca seçme-seçilme hakk ndan mahrum b rak lm Ĺ&#x;t . Juppe 2007 y l nda yap lacak CumhurbaĹ&#x;kanl Ä&#x; seçimlerinde aday gĂśrĂźlĂźyordu. Bu duruĹ&#x;malara Chirac’ n dokunulmazl Ä&#x; n n arkas na s Ä&#x; narak gelmemesi Ăźzerine sorgu yarg c Eric Halphen, “Lojman yolsuzluÄ&#x;u ve birkaç olaydan çok etkilendim, art k adaletin olmad Ä&#x; n dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyorumâ€? diyerek istifa etmiĹ&#x;ti.

Ă–ne ç kan Sarkosy Alain Juppe’den boĹ&#x;alan UMP baĹ&#x;kanl Ä&#x; koltuÄ&#x;unda

Ĺ&#x;imdi Nicolas Sarkosy oturuyor. Yeminli ve keskin bir iĹ&#x;çi emekçi ve gÜçmen dĂźĹ&#x;man

olarak Ăśne ç kan Sarkosy, CumhurbaĹ&#x;kanl Ä&#x; seçimlerinin gßçlĂź adaylar ndan bir olarak gĂśrĂźlĂźyor. Bu davalar Sarkosy’nin elini gßçlendirmekle birlikte, burjuva siyaset sahnesindeki kirliliÄ&#x;in boyutlar n da ortaya seriyor. Bu tablo Ăźzerinden Fransa emperyalist sermayesinin yĂśnelimleri de aç Ä&#x;a ç k yor. Emekçi s n flar Ăźzerindeki egemenliÄ&#x;inin teminat olan devlet mekanizmas n n bĂźrokrasi ayaÄ&#x; nda, Sarkosy kiĹ&#x;iliÄ&#x;i ile simgelenen sald rgan bir hareket seyri bask n olacak. Bu ekonomik ve siyasal kurumsallaĹ&#x;malara da farkl yans yacak.

yarak, iĹ&#x;sizliÄ&#x;i derinleĹ&#x;tirip karlar na kar kat yorlar. Alman devletinin bu uygulamalar , ç rp n Ĺ&#x;lar n n iĹ&#x;sizliÄ&#x;e deÄ&#x;il, karlar n art rmaya çÜzĂźm aray Ĺ&#x; n n aç k gĂśstergesi. Nitekim ana muhalefetin lideri Angela Merkel, elde edilen kaynaklardan eÄ&#x;itime ve araĹ&#x;t rmaya kesinlikle bĂźtçe ayr lmamas gerektiÄ&#x;ini ilan etmiĹ&#x;ti. HĂźkĂźmet ve muhalefetin kol kola verip Almanya’y kurtarma seferberliÄ&#x;i, bunlar içeriyor!

Gençlerin gelecek aray Ĺ&#x; Reform paketiyle ĂśÄ&#x;rencilerin eÄ&#x;itim koĹ&#x;ullar zaten aÄ&#x; rlaĹ&#x;m Ĺ&#x;t . Bir çoÄ&#x;u, eÄ&#x;itmini devam ettirememe kayg s yla karĹ&#x; karĹ&#x; ya geldi ve birçok ĂśÄ&#x;renci, ya kayd n dondurdu ya da sildirmek zorunda kald . Bir çoÄ&#x;u da gelecegini baĹ&#x;ka Ăźlkeye gitmekte ar yor. Manager Magazin ve uluslararas dan Ĺ&#x;manl k Ĺ&#x;irketi

McKinsey taraf ndan yap lan bir araĹ&#x;t rmaya gĂśre, bin 72 Ăźniversite ĂśÄ&#x;rencisinin yĂźzde 56’s , yaĹ&#x;am n Almanya d Ĺ&#x; nda geçirmek istiyor. Ă–zellikle ekonomi, iktisat, t p, mĂźhendislik ve sosyal bilimler alan nda okuyan ĂśÄ&#x;renciler, geleceklerini yurtd Ĺ&#x; nda gĂśrdĂźklerini ifade ediyorlar. Gençlerin yĂźzde 71’i, haftada 40-50 saate kadar çal Ĺ&#x;ma zorunluluÄ&#x;u ile karĹ&#x; karĹ&#x; ya kald klar n dile getirirken, yĂźzde 47’ si, ancak 67 yaĹ&#x; nda emekli olabileceÄ&#x;ini sĂśylĂźyor. Ă–Ä&#x;renimlerini dahi gßçlĂźkle yapt klar bir Ăźlkede, 50 saat çal Ĺ&#x; p, ancak mezarda emekli olacaklar bir Ăźlkede geleceklerinin olmad Ä&#x; n dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyorlar hakl olarak. “Sosyal devletâ€? k r nt lar n n da art k kalmad Ä&#x; , kendi gençlerini dahi Ăźlkesinde bar nd ramayan anlay Ĺ&#x;taki bir devlet, “İĹ&#x;sizlik zirvesiniâ€? kimler için yap yor dersiniz?..

Hortlayan rkç l k!.. Irkç l k zeminini kurutal m Sistem ve onun yĂśneticileri aç s ndan rkç l k, yap lar gereÄ&#x;i anlaĹ&#x; l r bir durum. Fakat emekçilerin rkç l k yapmas alabildiÄ&#x;ince tehlikeli bir geliĹ&#x;me. Ä°Ĺ&#x;çi, emekçi ve halklar n kardeĹ&#x;leĹ&#x;mesine engel olan bu dĂźĹ&#x;manca davran Ĺ&#x; biçimi içinde yaĹ&#x;ad Ä&#x; m z sistemde bir sorun olarak her zaman karĹ&#x; m za ç kacak. Bu sorunun karĹ&#x; s nda olmak, sorunlar n temel kaynaÄ&#x; olan sisteme karĹ&#x; yaĹ&#x;ad Ä&#x; m z Ăźlkenin iĹ&#x;çi ve emekçileriyle ortak hareket etmekten geçiyor. Halklar aras nda dĂźĹ&#x;manl k tohumlar ekenlerin beslendikleri zemini kurutmak içinde bu gereklidir. Emekçilerin bir birinden daha fazla hakka sahip

olmay talep etmesi deÄ&#x;il, eĹ&#x;it haklar n saÄ&#x;lanmas için ortak mĂźcadelenin ĂśrgĂźtlenmesi anlaml olacakt r. GÜçmen olman n getirdiÄ&#x;i sorunlar , burada emekçi s n flar n yĂźrĂźttĂźÄ&#x;Ăź ekonomik ve siyasal ĂśzgĂźrlĂźk mĂźcadelesinden ayr dĂźĹ&#x;Ăźnemeyiz. Artan sosyal y k m sald r lar na karĹ&#x; yaĹ&#x;ad Ä&#x; m z Ăźlkede s n f kardeĹ&#x;lerimiz grev, gĂśsteri ve eylem yapt Ä&#x; nda bizler seyirci kalamay z. Seyirci kald Ä&#x; m zda, yap lan rkç l k propangandas daha fazla zemin bulacak. Bu zeminin ortadan kald r lmas nda Ăśnemli bir ad m olan, uluslararas birlik, mĂźcadele ve dayan Ĺ&#x;ma gĂźnĂź 1 May s’ta sosyal y k m sald r lar na ve rkç l Ä&#x;a karĹ&#x; s n f kardeĹ&#x;lerimizle birlikte davranal m.

Avrupa Anayasas ... Hollanda, Ä°ngiltere, Fransa vb Ăźlkelerde yasaya karĹ&#x; sendikalar, çeĹ&#x;itli kitle ĂśrgĂźtleri, kad n gruplar “hay râ€? kampanyalar yĂźrĂźtĂźyor. Ama bu “hay râ€? yasan n oluĹ&#x;um amac na deÄ&#x;il as l olarak onun kimi yĂśnlerinin reformize edilmesi talepli. Ă–rneÄ&#x;in kad nlar, kad nlara daha fazla yer verilmesini, çevreciler çevreye dĂśnĂźk beklentilerini, sendikalar kendi beklentilerini dile getiriyorlar. Evet bizde sermayenin Avrupa iĹ&#x;çi s n f ve emekçilerine yĂśnelen bu sald r s na “HA-

YIRâ€? diyenlerdeniz. Elbette sermaye iĹ&#x;çi s n f ve emekçilerin ihtiyaçlar na deÄ&#x;il, kendi hareket alan ve ihtiyaçlar na bir Ĺ&#x;ey ç karacak. Ama kaba bir anlamda “hay râ€? demenin Ăśtesinde, neden bu yasaya "hay râ€? denilmeli, yasan n ayr nt lar , bizleri yĂśnelen sald r n n detaylar n gelecek say m zda dosya biçiminde iĹ&#x;leyeceÄ&#x;iz. Ama en baĹ&#x;ta siz okurlar m z n yasa konusundaki dĂźĹ&#x;Ăźnceleri, ne bildiÄ&#x;iniz, ne beklediÄ&#x;iniz de dahil gĂśrĂźĹ&#x; ve Ăśnerilerini bekliyoruz.

Sald r lar karĹ&#x; s nda, iĹ&#x;çi s n f ve emekçiler cephesinden, karĹ&#x; koyuĹ&#x;lar sergilendi. BaĹ&#x;ta Fransa, Ä°talya, Belçika, Ä°ngiltere ve Hollanda olmak Ăźzere bir çok Ăźlkede genel grevler yap ld . Yine Almanya’da Agenda 2010 ve Hatrtz IV’e karĹ&#x; Pazartesi eylemleri gerçeklestirildi. Opel’de sendikan n tĂźm Ăśnleme çabalar na raÄ&#x;men gßçlĂź bir direniĹ&#x; ĂśrgĂźtlendi. Fakat tĂźm bunlara raÄ&#x;men, sald r lar tamamen geri pĂźskĂźrtebilecek dĂźzeyde bir karĹ&#x; koyuĹ&#x; sergilenemedi. Hem iĹ&#x;çi s n f n n ç karlar n gerçekten savunan bir ĂśncĂź partinin olmay Ĺ&#x; , hem de iĹ&#x;çilerin iç ĂśrgĂźtlĂźlĂźk dĂźzeyinin zay fl Ä&#x; ve bununla birleĹ&#x;en sendikalar n s n f iĹ&#x;birlikçisi tutumlar belirleyici nedenlerin baĹ&#x; nda geliyordu. Sald r lara karĹ&#x; geliĹ&#x;en eylemler, 1 May s’ta daha gßçlĂź ve kitlesel kendisini hissettirecek. Fransa’da 10 Mart gĂźnĂź yap lan grev ve gĂśsterilere 1 milyon kiĹ&#x;i kat ld . Son aylarda Fransa, Almanya ve Hollanda baĹ&#x;ta olmak Ăźzere, Avrupa BirliÄ&#x;i Ăźlkelerinde kitlesel eylemler ve iĹ&#x;galler gerçekleĹ&#x;tiren ĂśÄ&#x;renciler, 1 May s’a kat l m çaÄ&#x;r s yapt lar. Ä°Ĺ&#x;çi, ĂśÄ&#x;renci, memur bĂźtĂźn emekçiler, birlik, mĂźcadele ve dayan Ĺ&#x;ma gĂźnĂź olan 1 May s’ta alanlarda olacak.

Durup seyretmek olmaz Bunlarla birlikte yaklaĹ&#x;an 1 May s kavgan n Ĺ&#x;iddetleneceÄ&#x;i ve çeliĹ&#x;kilerin keskinleĹ&#x;eceÄ&#x;i bir dĂśneme denk geliyor. Durup seyretmek, bunun d Ĺ&#x; nda kalmak olmaz. Burada iĹ&#x;çi ve emekçilerin yaĹ&#x;amlar sald r lardan her yĂśnĂźyle etkilenirken, gÜçmenlerin hak k r nt lar n n gĂźvencesi yok. GĂśrĂźldĂźÄ&#x;Ăź Ăźzere, aslolarak, yaĹ&#x;ad Ä&#x; m z Ăźlkenin iĹ&#x;çi ve emekçilerinde, “yabanc " dĂźĹ&#x;manl Ä&#x; n n zemin bulmas n n ĂśnĂźne geçmek için alanlarda olmal y z. Artan s n f çeliĹ&#x;kileri ile birlikte hiçbir Ĺ&#x;ey eskisi gibi gitmeyecek. Sars lan dengelerin emekçilerin lehine geliĹ&#x;mesinin yolu, 1 May s gibi gĂźnlerde, yeni bir toplumsal sisteme olan ihtiyac m z daha kitlesel ve sesli hayk rmal y z. O halde 1 May s’ta umutla yĂźrĂźyelim!

Çocuk kaçakç l Ä&#x; Avrupa Konseyi’ne ba¤l› 44 Ăźlkenin hemen hepsinde çocuk kaçakç›l›¤› var.

Sokak çocuklar ve çocuk kaçakç l Ä&#x; sorunu, AB Ăźlkelerinde giderek boyutlan yor. Ä°nsan kaçakç l Ä&#x; , uyuĹ&#x;turucu ve silah kaçakç l Ä&#x; ndan sonra, dĂźnyan n yasa d Ĺ&#x; en karl ve h zl bĂźyĂźyen ticareti haline dĂśnĂźĹ&#x;tĂź. Resmi rakamlara gĂśre dĂźnya genelinde y lda 1 milyon 200 bin çocuk sat l yor. Bu “sektĂśrâ€?, sadece Avrupa’da milyarlarca dolarl k bir hacme sahip. Veriler, Avrupa Konseyi’ne baÄ&#x;l 44 Ăźlkenin hemen hepsinde çocuk kaçakç l Ä&#x; na rastland Ä&#x; n gĂśsteriyor. Anne ve babas z çocuklar n çoÄ&#x;u, Orta Avrupa ve Afrika Ăźlkelerinden kaç r larak, Fransa, Hollanda, Belçika, Almanya, Ä°sveç, Ä°ngiltere, Yunanistan ve TĂźrkiye’ye getiriliyor. Ă–zellikle Kuzey Avrupa Ăźlkeleri, çocuk ticaretinin gĂśzde Ăźlkeleri olarak Ăśne ç k yor. Sadece Almanya’da, yaklaĹ&#x; k 30 farkl Ăźlkeden getirilen, yĂźzde 95’i erkek olmak Ăźzere, 5 ile 10

bin kaçak çocuk bulunuyor. Ă–zellikle Hollanda, Ä°ngiltere ve Fransa’da rakamlar, kaç r lan çocuk say s n n 1996 y l ndan itibaren yĂźzde 300’lere varan bir oranla artt Ä&#x; yĂśnĂźnde.

FahiĹ&#x;eliÄ&#x;e zorlan yorlar! Kaç r lan çocuklar, getirildikleri Ăźlkelerde ya fahiĹ&#x;eliÄ&#x;e zorlan yor ya da ac mas z koĹ&#x;ullarda kĂśle gibi çal Ĺ&#x;t r l yor. AB Ăźlkelerinde yaklaĹ&#x; k 500 bin çocuk fahiĹ&#x;e bulunuyor. Bunlar n ßçte ikisi, Orta Avrupa Ăźlkelerinden kaç r l yor. Çocuklar n seks kĂślesi olarak kullan lmalar n n bir nedeni de, onlar n AÄ°DS’e neden olan HÄ°V virĂźsĂźnĂź kapma olas l Ä&#x; n n dĂźĹ&#x;Ăźk olmas . Çocuklara fahiĹ&#x;elik d Ĺ&#x; nda dilencilik, uyuĹ&#x;turucu kuryeliÄ&#x;i ve h rs zl k da yapt r l yor. Organize suç Ĺ&#x;ebekeleri taraf ndan yĂśnlendirilen bu iÄ&#x;renç sektĂśr, Arnavut, Romen, Rus ve Çin mafyalar n n ellerinde.


Yaanacak

DĂźnya 4 Nepal’de zor gĂźnler Nepal Kral Gyanendra’n n geçen ay yĂśnetime el koyup s k yĂśnetim ilan etmesinin ard ndan yaĹ&#x;anan gerginlik, artarak devam ediyor. Nepal Kral , birçok politikac y , yĂźzlerce muhalif ĂśÄ&#x;renciyi, gazeteciyi ve insan haklar savunucusunu tutuklatt . Bunun Ăźzerine Maocu gerillalar, sald r lar n yoÄ&#x;unlaĹ&#x;t rd . Gerillalar n eylemleri sĂźrerken, Ăźlkedeki beĹ&#x; muhalif partiden oluĹ&#x;an birlik, Kral’ protesto etmek için halk mitinglere kat lmaya çaÄ&#x; rd . Son gĂśsteride en az 400 kiĹ&#x;i gĂśzalt na al nd . Nepal’de halk, s k yĂśnetimin ard ndan zor gĂźnler yaĹ&#x; yor. En kĂśtĂź durumda olanlar n, hayati g dalar alamad klar için beslenme bozukluÄ&#x;u gĂśsteren ve ilaç alamayan çocuklar olduÄ&#x;u belirtiliyor. Ayr ca son haftalarda birçok kad n n t bbi yard m ulaĹ&#x;t r lamamas nedeniyle doÄ&#x;um s ras nda ĂśldĂźÄ&#x;Ăź haberleri geliyor.

Pinochet’nin gizli hesaplar ABD Senatosu’nun bir komitesi taraf ndan haz rlanan rapor, Ĺžili diktatĂśrĂź Pinochet’in mal varl Ä&#x; n gizlemek amac yla, Amerikan bankalar nda 100’den fazla gizli hesaba sahip olduÄ&#x;unu ortaya koydu. Rapora gĂśre Pinochet, mal varl Ä&#x; na el konmas için yĂźrĂźtĂźlen soruĹ&#x;turmalar s ras nda, yaklaĹ&#x; k 13 milyon dolar bu gizli hesaplar sayesinde saklamay baĹ&#x;ard . Pinoche, sahte isimler ve paravan Ĺ&#x;irketler kullanarak bir mali hesaplar aÄ&#x; oluĹ&#x;turdu.

Halepçe’nin Hollanda’l katili 1988 y l nda yap lan Halepçe Katliam ’n n sorumlular ndan biri olan Hollandal “iĹ&#x; adam â€? Frans Van Anraat, Rotterdam’da mahkeme ĂśnĂźnde. Yarg lama, 1980’li y llarda Sadddam HĂźseyin’e sinir gaz ve hardal gaz Ăźretmekte kullan lan kimyasal maddeleri saÄ&#x;lad Ä&#x; iddialar na dayan yor. 1989 y l ndan beri ihracat yasaklar n deldiÄ&#x;i gerekçesiyle aranan Van Anraat, Irak’ n ABD taraf ndan iĹ&#x;galine kadar Irak’ta yaĹ&#x;ad . SavaĹ&#x; baĹ&#x;lamadan az Ăśnce Irak’tan ayr lan Van Anraat, Amsterdam’da tutukland . Birçok Ăźlkenin bas n , van Anraat’ n bir ajan olduÄ&#x;u ve BaÄ&#x;dat’ta yaĹ&#x;ad Ä&#x; sĂźre içinde, Hollanda istihbarat na Saddam HĂźseyin’in silah projeleri hakk nda bilgi s zd rd Ä&#x; yolunda iddialara yer verdi. Hatta tutukland Ä&#x; s rada istihbarat servislerinin kendisine saÄ&#x;lad Ä&#x; gĂźvenli bir evde kald Ä&#x; ileri sĂźrĂźldĂź. Hollanda istihbarat servisi, bu iddialar karĹ&#x; s nda sessizliÄ&#x;ini koruyor.

D

Bilinçlerdeki s çrama BaĹ&#x; nda siyah fĂśtr Ĺ&#x;apkas , s rt na atm Ĺ&#x; olduÄ&#x;u yĂśresel renklere bĂźrĂźnmĂźĹ&#x; battaniyesiyle La Paz’ n ayaz na direnirken gĂśzleri Ĺ&#x; l Ĺ&#x; l. Sanki 2003 Ekim’inde ayaklanan La Paz halk n n Ăśn-

N

Y

A

“Domino taĹ&#x;lar gibi‌â€? “Ne ABD, ne Molla‌â€? BĂślgedeki tĂźm petrol ve do¤al gaz Ăźreticisi Ăźlkeler, ABDAB meneli darbelere aç›kt›rlar. Bush’un henĂźz ilk baĹ&#x;kanl k dĂśnemine baĹ&#x;lad Ä&#x; nda OrtadoÄ&#x;u, Avrasya ve Ortaasya’y kastederek sĂśylediÄ&#x;i, “Herhangi bir bĂślgede yaĹ&#x;an lacak demokratikleĹ&#x;me, bĂślgeye domino taĹ&#x;lar gibi yay lacakt râ€? sĂśzĂźne uygun olarak tezgahlanan iĹ&#x;gal ve “kadife devrimlerâ€? son sĂźrat devam ediyor. ABD-AB ortak darbesi, ayn GĂźrcistan ve Ukrayna’da olduÄ&#x;u gibi yine Soros Ăźzerinden finanse edildi. ABD, K rg z muhaliflere, darbe “ihracatc s â€?, dĂźnyan n bir numaral para spekĂźlatĂśrĂź Soros’un Aç k Toplum Vakf Ăźzerinden 3 milyon dolar para transfer etti. Adeta “geliyorumâ€? diye baÄ&#x; rarak gerçekleĹ&#x;en K rg zistan darbesi, ard nda onlarca ĂślĂź, ve y k m b rakarak, birkaç gĂźn içerisinde bitiverdi.

da, “iĹ&#x;lenmemiĹ&#x; petrol zenginiâ€? kategorisine sokmaktad r. K rg zistan darbesinin ikinci Ăśnemli nedenini ise, Rusya’n n etki alan n n s n rland r lmas oluĹ&#x;turuyor. ABD, bĂślgede az msanmayacak derecede nĂźfuz alan na sahip Rusya’n n petrol ve doÄ&#x;al gaz kaynaklar ndan yararlanmas n n ĂśnĂźne geçmek istiyor. ĂœçßncĂź nedeni ise, içinde bulunduÄ&#x;umuz yĂźzy lda ABD’nin karĹ&#x; s na, bir baĹ&#x;ka “sĂźper gßçâ€? olarak ç kmas beklenen Çin’in ĂśnĂźne çekilmek istenen set oluĹ&#x;turuyor.

naklar na sahip olmak istiyor. Çßnkß Çin’in de petrol ihtiyac giderek bßyßyor.

As›l konumas› gerekenler de konuuyor! ÇßrĂźyen kapitalizmin de¤il, ‚ran’›n çocuklar›n sesi kalacak Ortado¤u’da.

Darbe ihrac devam edecek! GĂźrcistan, Ukrayna, K rg zistan... Bitti mi? Hay r, bitmedi! ABD, Hazar havzas baĹ&#x;ta olmak Ăźzere, bĂślgedeki enerji kaynaklar Ăźzerindeki hakimiyetini geniĹ&#x;letmek ve rakip emperyalist gßçlerin geliĹ&#x;imini s n rlamak için, kirli tezgahlar kurmaya devam edecek. BĂślgedeki tĂźm petrol ve do“ABD Ä°ran’a sald racak m ?â€? “Bush sald rmayacaÄ&#x; zâ€? dedi (havuç). “Condelezza Rice sert aç klamalar yapt â€? (sopa). Aç klama saÄ&#x;anaÄ&#x; ... Bir halk n kan deryas na at lacaÄ&#x; iĹ&#x;gal tehdidi; s radan iĹ&#x;lerden bahseder gibi yaĹ&#x;am m za yediriliyor. Ä°ran ve Suriye halklar n ve tek tek her birimizi sersemletmeye çal Ĺ&#x; yorlar. ABD emperyalist oligarĹ&#x;isi, Bush kabinesini aç klar aç klamaz; Irak’tan tan d Ä&#x; m z, iĹ&#x;gal, tecavĂźz, iĹ&#x;kence,aĹ&#x;aÄ&#x; lama

demek olan ‘demokrasisini’ Ä°ran, Suriye ve ‘tĂźm dĂźnyaya yayacaÄ&#x; n ’ ilan etmiĹ&#x;ti.

Aksiyon filmi deÄ&#x;il Ĺžubat ay n n sonlar nda BrĂźksel’de yap lan NATO zirvesi, esas olarak Ä°ran ve Suriye Ăźzerine yap lan emperyalist anlaĹ&#x;malar ve pazarl klara sahne olmuĹ&#x;tu. Pazarl k kolay olmayacakt ve olmad da. Emperyalistler aras çeliĹ&#x;kilere oynayan Ä°ran gericiliÄ&#x;i, arkas na Rusya-

Çin desteÄ&#x;ini alarak ABD karĹ&#x; s nda kĂźkremeye ve manevralara baĹ&#x;lad .. Aksiyon filmi deÄ&#x;il! Bunu aratmayan emperyalistlerle, dengelere oynayan Ä°ran gericiliÄ&#x;inin karĹ&#x; l kl atraksiyonlar . Molla rejimi, daha verilen sĂźre dolmadan “NĂźkleer program m za ABD yĂźzde 50yĂźzde 50 ortak olabilirâ€? aç klamas n patlatt . Bush’un yan t ; “NĂźkleer program durdurursan z teĹ&#x;vik yard m vereceÄ&#x;izâ€? oldu. ABD Ä°ran’ BOP’a uyumlu hale getirmek istiyor. Ä°ran ise, pazarl k marj n yĂźkseltmek. Ä°ran gericiliÄ&#x;i, ne de olsa CIA ve Pentagon’dan az eÄ&#x;itim almad ! Birbirlerini iyi tan rlar! Tablonun tek yĂźzĂźnĂź gĂśsteriyorlar bize. As l konuĹ&#x;mas gerekenler de konuĹ&#x;uyor! Sesleri dĂźnya medyas taraf ndan bilinçli duyulmayan, duyurulmayan! “Ne ABD,ne Ĺžah, ne Molla baÄ&#x; ms z Ä°ran!’’ diyor binlerce Ä°ranl ĂśÄ&#x;renci.. ÇßrĂźyen kapitalizmin deÄ&#x;il, Ä°ran’ n çocuklar n n sesi kalacak OrtadoÄ&#x;u’da. Ĺžah’ ve ABD’yi Ăźlkeden kovan 1979 Ä°ran devrimini, ne emperyalistler ve iĹ&#x;birlikçileri unuttu, ne de Ä°ran halk !

Neden K rg zistan? 4,5 milyon nĂźfusa sahip bu kßçßk Ăźlkede yap lan darbenin birkaç nedenin baĹ&#x; nda, K rg zistan’ n sahip olduÄ&#x;u geniĹ&#x; petrol ve doÄ&#x;al gaz kaynaklar geliyor. Ăœlkenin daÄ&#x;l k olmas ve ç kar lmam Ĺ&#x; petrolĂź ç karmak için yeterli teknoloji ve finansman bulunmas , K rg zistan’ dĂźnya petrol Ăźreticileri aras n-

Çin nereye doÄ&#x;ru?.. Çin, Rusya ile birlikte kurduÄ&#x;u ve daha sonra K rg zistan, Kazakistan, Tacikistan ve Ă–zbekistan’ n kat l m yla geniĹ&#x;leyen Ĺžangay Ä°Ĺ&#x;birliÄ&#x;i Ă–rgĂźtĂź ile birlikte, bĂślgede gĂźcĂźnĂź artt rmak ve petrol ve doÄ&#x;al gaz kay-

Ä&#x;al gaz Ăźreticisi Ăźlkeler, ABDAB menĹ&#x;eli darbelere aç kt rlar. BĂślge halklar , bugĂźn kendilerine â€œĂśzgĂźrlĂźk vaadeden!â€? emperyalizmin, kirli emellerini yak n zamanda tan mak zorunda kalacaklar.

BM’de yeniden yap lanma aras nda, Ä°ran Ăźzerine dĂśnen pazarl klar n bir ucunun, Almanya’n n GK’ya daimi uyeliÄ&#x;ine uzand Ä&#x; anlaĹ&#x; l yor.

2. TerÜrizm tan m ve gßç kullan m :

BirleĹ&#x;miĹ&#x; Milletler’in 60 y ll k tarihindeki en kapsaml reform plan gĂźndemde. Annan Raporu’ndaki temel maddeler Ĺ&#x;unlar:

1. GĂźvenlik Konseyi Reformu: Daimi Ăźye say s n n art r lmas ve yeni Ăźyelerin “veto hakk â€? na sahip olup olmayacaÄ&#x; , politik aç dan en hassas konu. On y llard r tart Ĺ&#x; lan bu konu,

DĂźnyan›n sokaklar›... Latin Amerika Ăźlkelerindeki yoksulluk s ralamas n n baĹ&#x; nda Bolivya gelmektedir. Yeralt zenginliÄ&#x;ini talan eden Ä°spanyol sĂśmĂźrgecilerinden geriye kalan Bolivya sermayesinin, Ăźlkenin petrol, gaz, kakao ve gĂźmĂźĹ&#x; rezervelerini emperyalizme sunmakta ĂźstĂźne yok. BaĹ&#x;kent La Paz’da kiminle konuĹ&#x;san, La Paz semalar nda sĂźzĂźlen uçaklar gĂśsteriyor. “Yukardakiler zenginler, Ĺ&#x;u pazarda gĂśrdĂźkleriniz yoksul halk...â€? Elinde ne var ne yoksa satarak bir Ĺ&#x;eyler yiyorlar.

Ăœ

Ăśzellikle Almanya’n n bast rmas yla gĂźndemde. BM’nin bĂźtĂźn karar ve eylem sĂźreçlerinde belirleyici olan, çekirdek ĂśrgĂźtlenme, GĂźvenlik Konseyi. DĂźnyadaki gßçler dengesi, en yal n haliyle buraya yans yor. Emperyalistlerin bu kolektif ĂśrgĂźtĂźnĂźn daimi Ăźyeleri: Ä°ngiltere, Çin, Fransa, Rusya ve ABD. Almanya, gecen y l Japonya, Brezilya ve Hindistan’la birlikte daimi Ăźyelik icin lobi yĂźrĂźtmeye baĹ&#x;lad . ABD ile Almanya

Ahmet Vural

cĂźsĂź edalar nda. Bak Ĺ&#x;lar yla GĂźney Amerika’da geleneklerin çok kuvvetli olduÄ&#x;u anlatmaya çal Ĺ&#x; yor. 2003 ayaklanmas , La Paz’ n en yoksul semti El Alto’da patlak vermiĹ&#x;. Toplumsal bir patlaman n tedirginliÄ&#x;ini yaĹ&#x;ayan beyaz egemenlerin askerlerinin, nĂźfusun ezici çoÄ&#x;unluÄ&#x;unu oluĹ&#x;turan Ä°ndien’lerin Ăźzerine ateĹ&#x; açmas sonucu 80 ĂślĂź 500 yaral yla bast rabildi ayaklanma. Bolivya, son on y lda toplumsal harekette h zl geliĹ&#x;melere sahne oldu. Merkezi Ä°Ĺ&#x;çi Sendikas (COB), klasik Amerikan sendikac l Ä&#x; çizgisine yak nl Ä&#x; ile bilinmekte. Taban n zorlamas yla Ekim ayaklanmas nda iyi s nav verdiÄ&#x;i sĂśyleniyor. 2003 ayaklanmas , Bolivya halk n n bilincinde s çrama yaratm Ĺ&#x;. Bu, El Alto pazar nda

GĂźvenlik Konseyi’ne baÄ&#x;l askeri gßçlerin daha etkin kullan m Ăśnerisi getiriliyor. ABD’nin sonuna kadar desteklediÄ&#x;i bu madde, onu Irak’ta biraz rahatlatacak ve ileriki hedeflerde iĹ&#x;ini kolaylaĹ&#x;t racak gibi gĂśrĂźnĂźyor. “Soyk r m, etnik temizlik ya da insanl Ä&#x;a kars suç iĹ&#x;lenmesi gibi durumlarda, tĂźm Ăźlkelerin kolektif gßç kullanmas gerektiÄ&#x;iâ€? vb. ifadeler, Irak’tan sonra s radakileri çaÄ&#x;r Ĺ&#x;t r yor.

3. Ä°nsan Haklar Konseyi: GK d Ĺ&#x; ndaki Ăźyelerin zaten devede kulak olan etkisi s f ra indirilecek. Wolfowitz’in DĂźnya Bankas baĹ&#x;kan adayl Ä&#x; ile birlikte dĂźĹ&#x;ĂźnĂźlĂźrse, ABD’nin ekonomik ve siyasi gßç alanlar n geniĹ&#x;letmede yeni bir ad m att Ä&#x; sĂśylenebilir.

La Paz’ n gerçek yĂźzĂź...

kendi aralar nda yapt klar tart Ĺ&#x;malardan anlaĹ&#x; l yor. Gunzalo Sanchez iktidar n n y k lmas yla cesaretlenen La Paz halk , her f rsatta politika tart Ĺ&#x; yor. Pazar yerine uzak olmayan havaalan na inen her uçaÄ&#x;a yaĹ&#x;l s -genci, nefretle bakmakta. YaĹ&#x; oldukça ilerlemiĹ&#x; olan adam, cebinden ç kard Ä&#x; resmi gĂśsteriyor. 2003’te Stadyum’da taranan kitlenin içinde olan torunuymuĹ&#x;. YĂźzĂźndeki k r Ĺ&#x; klar bir tarih abidesi olduÄ&#x;unu yans t yor.

Yoksulluk ve baĹ&#x;kald r OligarĹ&#x;i ile halk aras ndaki uçurum, gĂśze çarpan bir gerçek. La Paz’ n lĂźks semtindeki gece klĂźplerinde dolar n su gibi akt Ä&#x; n herkes sĂśylĂźyor. GĂśzĂźmĂźn ĂśnĂźnde BoÄ&#x;az’ n serin sular n Ĺ&#x; ldatan gece ya-

Ĺ&#x;am (Laila) kafama tak ld . TV’den seyredebildiÄ&#x;imiz loĹ&#x; Ĺ&#x; klar alt nda viski yudumluyan Ä°stanbul sosyetesinin kad n ve erkeklerinin Dupont çakmaklar yla yakt klar dollarlar n boya kokusu genzimi kurutuverdi. Yoksul Ăźlkelerin kaderi sanki ayn çizilmiĹ&#x;çesine bir noktada kesiĹ&#x;iveriyor. Yoksulluk ve baĹ&#x;kald r . Bolivya da sokaklara kurulan barikatlar, sistemle toplum aras nda kopuĹ&#x;unda baĹ&#x;lang c olmuĹ&#x;. Bolivya oligarĹ&#x;isinin bin bir tĂźrlĂź dalavereyle ve kokain ticaretinden elde ettiÄ&#x;i s n rs z sermayesi nedeniyle La Paz’dan yĂźkselen dumanlar, And DaÄ&#x;lar ’ndan gĂśrĂźlebilmekte. İçinden Simon Bolivar ve Che gibi Ăśnderleri ç kartm Ĺ&#x; olan yoksul halk, eskisi gibi yaĹ&#x;amayacaÄ&#x; mesaj n 2003 Ekim ayaklanmas yla vermiĹ&#x;.

Çin’nin politikalar›n› Deng Jia Ping’in “Kedi ister beyaz olsun ister siyah, fare yakalayabiliyorsa iyi bir kedidirâ€? sĂśzĂź formĂźle ediyor. KiĹ&#x;i baĹ&#x; na dĂźĹ&#x;en dolarl k milli geliri ile Çin, dĂźnyan n geliĹ&#x;mekte olan en bĂźyĂźk Ăźlkesi. Ticari hacim olarak da dĂźnyan n 4. bĂźyĂźÄ&#x;Ăź. KaÄ&#x; t Ăźzerinde hala “Halk Cumhuriyetiâ€? olarak gĂśrĂźnen Ăźlke, 1978 y l nda reform ve aç lma politikalar n benimsedikten sonra tar ma dayal ekonomiden, endĂźstriyel ve hizmet sektĂśrlerine yoÄ&#x;un bir yĂśnelim baĹ&#x;lad . Ekonomi, yabanc sermayenin hareketini kolaylaĹ&#x;t racak Ĺ&#x;ekilde dĂźzenlendi. Çin, geçen y l bankac l k alan nda da yeni bir geliĹ&#x;meyi yaĹ&#x;ad . Ăœlkede bankac l k iĹ&#x;leminden sorumlu â€œĂ‡in Bankac l k DĂźzenleme Komisyonuâ€? kuruldu. Bu, emperyalist normlar na uygun bir sistemin oluĹ&#x;turulmas nda, Çin tarihinde bir ilk ve Ăśnemli ad m!

"DĂźnyan n merkezindeki devletâ€? Çin, 450 milyar dolar ile, dĂźnyan n ikinci bĂźyĂźk dĂśviz rezervine sahip. Ekonomi cephesinde “bĂźyĂźmeâ€?, ticarileĹ&#x;me ve bir anlamda dĂźnya rekabeti içinde yer alma aĹ&#x;amalar h zla yaĹ&#x;an rken, siyasal cephede de Çin, kendini tarihsel tan mlay Ĺ&#x; biçimiyle “dĂźnyan n merkezindeki devletâ€? anlay Ĺ&#x; na uygun olarak geliĹ&#x;tirmekte.

Japonya ile aras ndaki sorunlar gĂśrĂźĹ&#x;meler yolu ile çÜzen Çin, Tibet ve Tayvan sĂśzkonusu olduÄ&#x;unda ayn “hassasiyetiâ€? gĂśstermiyor. Çin’de toplam 666 Ĺ&#x;ehir bulunmakta. Bunlar n 11’inin nĂźfusu 2 milyonun Ăźzerinde. Ăœlkenin 23 eyaleti var. NĂźfusu en çok artan eyalet Henan, en az ise Tibet. BeĹ&#x; otonom bĂślgesi var. Bunlar Guangxi, İç MoÄ&#x;alistan, Ningxia, Tibet, Sincan (Xinjiang). Ayr ca Ăśzel yĂśnetimli Hong Kong ve Macao da “bir Ăźlke, iki sistemâ€? esas ile yĂśnetilmekte.

Korkulan bir gßç Çin, Tayvan’ bir eyaleti olarak gĂśrmeye devam ediyor, hatta bu konuda meclisinde kararlar ç kart yor. Tibet konusunda Çin tamamen uzlaĹ&#x;maz bir tutum sergiliyor. BĂźtĂźn bunlar dikkate al nd Ä&#x; nda Çin, yine “en bĂźyĂźklerâ€? listesinde yer al yor. Çin’de, geliĹ&#x;mesi çok h zl ve oldukça yay lmac bir emperyalist anlay Ĺ&#x; n olduÄ&#x;unu sĂśylemek mĂźmkĂźndĂźr. Yay lmac politikas ve bĂślgesindeki iktidar Çin’i korkulan bir gßç haline getiriyor. Ayr ca bĂźtĂźn dĂźnyan n en fazla hammadeye ihtiyaç duyan Ăźlkesi olmas , Çin’in kollar n dĂźnyan n her taraf na uzatmas

için oldukça Ăśnemli bir sebep. Çin’in en son parti kongresinde kabul ettiÄ&#x;i iĹ&#x;çi, kĂśylĂź ve “ilerici gßçleriâ€? temsil etme ilkesi oldukça ikiyĂźzlĂź bir anlat m. Buradaki ilerici gßçlerden kastedilen, asl nda kapitalistler ve yabanc sermaye. Bunlar destekleme sebebi de “bĂźtĂźn toplumun geniĹ&#x; ç karlar â€? olarak formĂźle ediliyor . Çin’nin politikalar n Deng Jia Ping’in “Kedi ister beyaz olsun ister siyah, fare yakalayabiliyorsa iyi bir kedidirâ€? sĂśzĂź formĂźle ediyor. Çin’in kapitalist geliĹ&#x;imine destek olan Macao, Tayvan ve Hong Kong burjuvazileri de kayda deÄ&#x;er bir gßç haline gelmiĹ&#x;lerdir. K sacas Çin; Hong Kong, Macao gibi eyaletlerini “sonradan devralmas ndanâ€? kaynaklanan “bir Ăźlke iki sistemâ€? mant Ä&#x; n kendi anavatan nca da “bir Ăźlke, iki sistemâ€? (birisi kaÄ&#x; t Ăźzerindeki komĂźnizm olmak Ăźzre) uyguluyor! Çin’in son dĂśnemde baĹ&#x;ta Amerika olmak Ăźzere diÄ&#x;er bat l kapitalistlerle yapt Ä&#x; anlaĹ&#x;malar ve kubul ettiÄ&#x;i reformlar yine de onun yak n gelecekte Emperyalistler aras bir çeliĹ&#x;kide taraf olmas n engellemiyor. Hemen s cak bir geliĹ&#x;me Çin’nin K rg zistan’daki parmaÄ&#x; . Bu parmak daha çok yerlere dokunacaÄ&#x;a benziyor.

2004’ßn en zenginleri En zengin ßç kiinin toplam mal varl›¤›, 600 milyon nĂźfuslu yoksul Ăźlkelerin Ăźretti¤inin tamam›na eit! ise, 25 milyar dolarl k servetiyle ßçßncĂź s rada yer al yor. Bu rakamlar n “resmiâ€? rakamlar olduÄ&#x;unu hat rlatal m. Yani daha az vergi Ăśdemek için kßçßltĂźlmĂźĹ&#x; rakamlar olduÄ&#x;unu. Bu arada, bu rakamlara gizli hesaplara yat r lanlar n dahil olmad Ä&#x; n unutmayal m.

S n flar aras uçurum Amerikan Forbes dergisi, her y l dĂźzenli olarak yay nlad Ä&#x; “Zenginler Listesiâ€?ni aç klad . 46 milyar dolarl k servetin Ăźzerine oturan Microsoft’un kurucusu Bill Gates, onbirinci kez ilk s rada. Borsa yat r mc s Warren Buffet, 44 milyar dolarla ikinci. Hindistan’dan Lakshami Mittal

Resmi rakamlar Ăźzerinden gitsek bile, kapitalizmdeki s n flar aras uçurumun çarp c l Ä&#x; n gĂśrmek mĂźmkĂźn. En zengin ßç kiĹ&#x;inin toplam mal varl Ä&#x; , 600 milyon nĂźfuslu yoksul Ăźlkelerin ĂźrettiÄ&#x;inin tamam na eĹ&#x;it! En zengin 200 kiĹ&#x;inin mal

varl Ä&#x; , tĂźm dĂźnya gelirinin yĂźzde 41’inden fazla! DĂźnya nĂźfusunun yĂźzde 20’lik dilimini oluĹ&#x;turan en zenginler, dĂźnyadaki tĂźm gelirin yĂźzde 86’sina el koyuyor. En fakir yĂźzde 20 ise, dĂźnya gelirinin sadece yĂźzde 1’ine sahip! Kapitalist sĂśmĂźrĂźcĂźlerin kiĹ&#x;isel mal varl klar n dĂźĹ&#x;ĂźnĂźrken, bir baĹ&#x;ka istatistiÄ&#x;i hat rlayal m: DĂźnyada her gĂźn 100 bin insan, her y l 1,5 milyon çocuk açl ktan ĂślĂźyor!.. Sorun, yaln zca gelirin eĹ&#x;itsiz daÄ&#x; l m nda deÄ&#x;il burjuva liberallerin savunduÄ&#x;u gibi. EĹ&#x;itsiz daÄ&#x; l m doÄ&#x;uran, Ăźretim araçlar Ăźzerindeki Ăśzel mĂźlkiyet. Yani kapitalist sistemin temeli...


Yaanacak

E

Sendikal Forum

R za DoÄ&#x;an

M

E

K

D

Ăœ

N

A

S

5 DĂźnya

I

Ä°Ĺ&#x;çilerin BrĂźksel buluĹ&#x;mas Birçok Ăźlkeden içiler AB Anayasas›’na,

Sermayenin Anayasas ’na hay r! Avrupa Sendikalar Konfederasyonu, 19 Mart’da BĂźrĂźksel’de miting ve yĂźrĂźyĂźĹ&#x; dĂźzenledi. Konfederasyon yĂśnetimi daha çok “Bolkestein Direktifiâ€?ni protesto etmeyi Ăśne ç kar p, Avrupa Anayasas ’na sessiz kalmay isterken, Avrupa’n n her yan ndan gelen iĹ&#x;çilerin yĂźkselen sesi, “Sermayenin Anayasas ’na hay r!â€? oldu. 2003 Haziran’ nda kamuoyuna aç klanan Avrupa Anayasas , “Bolkestein Direktifiâ€? ve 2000 y l n n bas nda oluĹ&#x;turulan Lizbon Stratejisi’nin kurumlaĹ&#x;m Ĺ&#x; hali... Bu nedenle Konfederasyon, Avrupa Anayasas ’na “evetâ€? demeye haz rlan rken, “Bolkstein Direktifiâ€?ne “hay râ€? diyerek esas hedefi gĂśzden kaç rmay amaçl yor... Sermaya temsilcileri Lizbon’da “AB’nin 2010 y l nda dĂźnya dinamizmi ve rekabet gĂźcĂź en yĂźksek dĂźzeye ç karma hedefini saÄ&#x;layacak, ekonomik ve sosyal reformlar gerçekleĹ&#x;tirmeâ€? stratejisi belirlemiĹ&#x;ti. Her y l Avrupa Komisyonu toplanarak stratejik uygulamalar n gĂśzden geçiriyor. Bu strateji gereÄ&#x;i, son y llarda AB Ăźlkelerinde serbest pazar ve serbest rekabette, tekelci sermayeye s n rs z olanak tan yan, iĹ&#x;çi Ăźcretlerinin aĹ&#x;aÄ&#x; çekilmesi ve çal Ĺ&#x;ma sĂźresinin uzat lmas , demokratik hak ve sosyal kazan mlar ortadan kald rmay amaçlayan reformlar birbirini izliyor. Bu uygulamalar sonucu Avrupa’daki çok uluslu tekellerin, 2004 y l nda 106.6 milyar euro art kar saÄ&#x;lad Ä&#x; aç kland . Yeni komisyon son olarak, Ekonomi Komiseri Frits Bolkestein’in ad n n verildiÄ&#x;i “Bolkestein Direktifiâ€? diye bir yasa taslaÄ&#x; n kabul etti. EÄ&#x;er bu engellenmez de kurumlaĹ&#x; rsa, serbest pazar, serbest rekabet ad na ĂśrneÄ&#x;in; Almanyal bir iĹ&#x;veren, Polonya’dan taĹ&#x;eron iĹ&#x;çi getirip Polonya’n n yasalar na gĂśre çal Ĺ&#x;t rabilecek. Veya kendi Ĺ&#x;irketinin yĂśnetimini bu Ăźlkelere kayd rarak Almanya’daki fabrikas nda Polonya’n n iĹ&#x; yasas na gĂśre iĹ&#x;çi çal Ĺ&#x;t rabilecek. Bir Ăźlkede her fabrikada farkl yasalara tabi iĹ&#x;çiler ve iĹ&#x;verenler... Bunlar nas l denetlenecek, nas l uygulamaya sokulacak? BĂśylesi s n r tan maz bir pervas zl k; Ăźcretli kĂśle ihracat , demokratik ve sosyal kazan mlar n tamamen yok edilmesine kap lar sonuna kadar açmak anlam na geliyor. 448 maddelik Anayasa’da ise yer verilen temel hak ve ĂśzgĂźrlĂźkler, liberal kapitalizmin serbest pazar ve rekabetine engel olmama koĹ&#x;uluna baÄ&#x;lan yor. Serbest pazar ve rekabeti engelleyici olduÄ&#x;u gerekçesi ile kamu kuruluĹ&#x;lar n ĂśzelleĹ&#x;tirilemesine, Ăźcret ve sosyal haklar n rekabeti etkilemeyeceÄ&#x;i biçimde merkezi olarak denetlenmesine, grev hakk na karĹ&#x; lokavt hakk n n iĹ&#x;verenlere tan nmas na kadar herĹ&#x;ey bĂźyĂźk sermayenin ç karlar na gĂśre dĂźzenlenmiĹ&#x;. Ă–rneÄ&#x;in bu yasaya gĂśre devlet hastaneleri ve tedavi Ăźcretlerinin devlet taraf ndan belirlenmesi, rekabet ve serbest piyasay engelleyici olduÄ&#x;u için saÄ&#x;l k kurumlar n n da ticarileĹ&#x;tirilmesi gĂźndeme gelebilir. Sadece zorunlu eÄ&#x;itimin paras z olac Ä&#x; n belirten Anayasa’ya gĂśre, bugĂźn paras z olan anaokulu ve Ăźniversiteler, sadece paras olanlar için aç k olabilecek. BĂśylece tĂźm kamu hizmetlerin ĂśzelleĹ&#x;tirilmesinin de ĂśnĂź aç lm Ĺ&#x; oluyor. Kapitalizmin kirlettiÄ&#x;i çevreyi koruma ad na bir madde bile yer alm yor. Ayn Ĺ&#x;ey nĂźkleer silahlanma ve dĂźnya bar Ĺ&#x; için de sĂśz konusu. Ă–zellikle son bir y ld r sosyal hak gasplar na ve Avrupa Anayasas ’na karĹ&#x; geliĹ&#x;en muhalefet sonucu, baz Ăźlkeler referanduma gitme karar ald . Fransa’da da 29 May s’ta oylanacak. Sermaye temsilcileri, kay ts z Ĺ&#x;arts z “evetâ€? derken; saÄ&#x;dan sola siyasi partilerde ve sendikalarda iç bĂślĂźnmelere neden oldu. Sosyalist Parti’de yap lan iç referandumda çoÄ&#x;unluk Avrupa Anayasas ’na “evetâ€? dedi. YeĹ&#x;iller de evetçilerle birlikte. KomĂźnist Partisi ve diÄ&#x;er sol partiler “hay râ€? kampanyas baĹ&#x;lat rken, Fransa’da en bĂźyĂźk kitle taban na sahip CGT sendika yĂśnetimi, Sosyalist Parti’ye ters dĂźĹ&#x;meme kayg s yla “tarafs zâ€? kalacaÄ&#x; n aç klad . Her Ĺ&#x;eye karĹ&#x; n CGT taban n n ezici çoÄ&#x;unluÄ&#x;u ve genel olarak emekçi y Ä&#x; nlar, emekten yana demokrasi ve ĂśzgĂźrlĂźklerin kurumlaĹ&#x;t Ä&#x; sosyal bir Avrupa’ya “evetâ€? Ăźcretli kĂślelik sistemine ve onun anayasas na “hay râ€? talebinde kararl klar n referandumda da bir kez daha gĂśstermeye haz rlan yorlar.

Y

Hizmet SektÜrß Talimatnamesi’ne ve savaa kar› Brßskel’de bulutu.

Sosyal hak gasplar n n protestosu için Avrupa Sendikalar BirliÄ&#x;i (ETUC), ayn zamanda emperyalist savaĹ&#x; n y ldĂśnĂźmĂź olan 19 Mart’ta BrĂźksel’de 70 bin kiĹ&#x;inin kat ld Ä&#x; bir gĂśsteri dĂźzenledi. Sosyal k s tlamalara, AB Anayasas ’na ve Avrupa Parlamentosu’nda ĂśnĂźmĂźzdeki aylarda gĂśrĂźĹ&#x;Ăźlecek olan, emperyalist tekellerin AB Ăźyesi tĂźm Ăźlkelerde daha rahat hareket etmesini hedefleyen “Hizmet SektĂśrĂź Talimatnamesiâ€? ve emperyalist savaĹ&#x;a karĹ&#x; , iĹ&#x;çi ve emekçiler, kĂźreselleĹ&#x;me ve sistem karĹ&#x; tlar eylemde yerlerini ald lar. Avrupa’n n çeĹ&#x;itli Ăźlkelerinden gelen protestocular 19 Mart gĂźnĂź saat 14:00’da Midi Gar ’dan baĹ&#x;layarak BrĂźksel’in

merkezindeki bĂźyĂźk bulvarlardan Gare du Nord’a kadar yĂźrĂźyerek sald r lar protesto ettiler. Belçika’dan FGTB’nin yoÄ&#x;un kat l m n n gĂśzlendiÄ&#x;i yĂźrĂźyĂźĹ&#x;te, Almanya’dan DGB ve IG Metall, Fransa’dan CGT, CFDT ve FO, Ä°talya’dan CGIL, Ä°spanya’dan CCOO, Polonya’dan Solidarnosc gibi sendikalarda ĂśrgĂźtlĂź olan emekçiler yĂźrĂźdĂźler.

boĹ&#x;altarak, sistem karĹ&#x; tl Ä&#x; n alabildiÄ&#x;ince geriye çekip, s n fsal kutuplaĹ&#x;mada balans ayar rolĂźnĂź oynamay sĂźrdĂźrĂźyor. Bu yĂźzden hak gasplar ve tekellerin sĂśmĂźrĂź serbestliÄ&#x;i karĹ&#x; s nda, eylemi organize edenlerin temel slogan “Daha sosyal bir Avrupa!â€? oldu. S n fsal kin ve Ăśfkenin ĂśnĂźnĂźn al nmas için gĂśsteriyi Ĺ&#x;enlik havas na çevirmenin bĂźtĂźn olanaklar n seferber ettiler. Protestolara çeĹ&#x;itli gÜçmen ĂśrgĂźtleri de kat ld . “İntifada! Ä°ntifada!â€? diye baÄ&#x; ran Filistinli gençler, “SavaĹ&#x;a hay r, dĂźnyay deÄ&#x;iĹ&#x;tirinâ€? diyen savaĹ&#x; karĹ&#x; t

gruplar ile yine “Sosyal ve bar Ĺ&#x;ç bir dĂźnyaâ€? diyen ATTAC gibi liberal hareketler de eylemde varlard .

Ya barbarl k ya sosyalizm Eylemde “Ya barbarl k içinde yokoluĹ&#x; ya sosyalizm-Devrimci Proletaryaâ€? pankart n n yan nda; “Emperyalist savaĹ&#x;a karĹ&#x; s n f savaĹ&#x; â€? ve “Ya barbarl k ya sosyalizm-TÄ°KBâ€? pankartlar yla TĂźrkiyeli komĂźnistler de Avrupa’n n çeĹ&#x;itli Ăźlkelerinden gelerek eylemde buluĹ&#x;tular. YaĹ&#x;anacak DĂźnya/ Paris

Eylemlerin içini boĹ&#x;altma giriĹ&#x;imi S n fa doÄ&#x;rudan sald r ĂśzelliÄ&#x;ini taĹ&#x; yan uygulamalarla birlikte, Avrupa’da son dĂśnemlerde artan tepki ve y Ä&#x; nsal eylemler, Ĺ&#x;irketleĹ&#x;miĹ&#x; sendika bĂźrokrasisinin hareketliliÄ&#x;in içini

Çal Ĺ&#x;ma saati 48

Emekçilerin baĹ&#x;ar s

1 milyon kiinin kat›ld›¤› eylemler, 35 saatin

800 bin kamu çal›an›n›n kat›laca¤â€ş eylem

uzat›lmas›n› engelledi, fakat devreye 13 saat fazla mesai uygulamas› girdi... Fransa’da haftal k 35 olan çal Ĺ&#x;ma saatlerinin yĂźkseltilmesi tart Ĺ&#x;mas nda Parlamento, yapt Ä&#x; deÄ&#x;iĹ&#x;iklikle haftada 13 saat mesai uyglamas na olanak tan d . Yani bunun TĂźrkçesi çal Ĺ&#x;ma saatlerinin dolayl yollardan 48’e ç kart lm Ĺ&#x; olmas d r. Uygulaman n Ăśzel sektĂśre dĂśnĂźk olacaÄ&#x; belirtilirken, ĂśzelleĹ&#x;tirmenin derinleĹ&#x;tirilmesi ile birlikte bu herkesi baÄ&#x;layan bir sorun olacak. Yapt klar aç klamalarda “insanlar n fazla mesaiyle daha fazla para kazanmalar na olanak saÄ&#x;lam Ĺ&#x; olacaklar n â€? iddia ediyorlar. Dev tekellerin kendi aralar ndaki rekabeti art racak olan bu uygulama, her geçen gĂźn artan iĹ&#x;sizliÄ&#x;in de ĂśnĂźnĂź açacak. Bir tarafta sermayenin rekabet gĂźcĂźnĂź art rmaya dĂśnĂźk daha uzun çal Ĺ&#x;ma koĹ&#x;ullar , diÄ&#x;er

yanda “iĹ&#x; alan yokâ€? bahanesiyle yĂźzde 10’lar geçen iĹ&#x;sizlik.

Kitlesel eylemler... Ä°Ĺ&#x;çi ve emekçiler, çal Ĺ&#x;ma saatlerinin art r lmas na dĂśnĂźk sald r ya karĹ&#x; , çeĹ&#x;itli aral klarla Fransa genelinde kitlesel grev ve gĂśsteriler gerçekleĹ&#x;tirmiĹ&#x;ti. En son 10 Mart’ta, tĂźm sektĂśrlerden emekçilerin yapt Ä&#x; gĂśsterilere 1 milyon kiĹ&#x;i kat lm Ĺ&#x;t . Bu karĹ&#x; ç k Ĺ&#x;lar, 35 saatin 42’ye ç kart lmas n n ĂśnĂźne engel oldu. Fakat gerçekleĹ&#x;tirilmek istenenin, fazla mesai uygulamas yla yaĹ&#x;ama gerçirilmesini engelleyemedi. Her Ĺ&#x;eye raÄ&#x;men Fransa’da sald r lar karĹ&#x; s nda geliĹ&#x;en hareketlilik durulacaÄ&#x;a benzemiyor.

geçici bir sĂźreli¤ine durduruldu. Ä°ngiliz burjuvazisinin dĂźzenlediÄ&#x;i emeklilik yasa tasar s geri tepti. UNISON, TGWU ve UCATT sendikalar n n 23 Mart’ta yapacaÄ&#x; ve 800 bin kumu çal Ĺ&#x;an n n kat lacaÄ&#x; eylem geçici bir sĂźreliÄ&#x;ine durduruldu.

Sendika BaĹ&#x;kan Deve Prentis’in ile Millet Vekili John Precott’un yapt Ä&#x; uzun gĂśrĂźĹ&#x;meler sonucu; emeklilik maaĹ&#x; n n ve emeklilik yaĹ&#x; n n tekrar dĂź-

zenleneceÄ&#x;i ve Emekli Sand Ä&#x; ile gĂśrĂźĹ&#x;ĂźleceÄ&#x;i konusunda karara baÄ&#x;land . GĂśrĂźĹ&#x;meler s ras nda Emekli Sand Ä&#x; BaĹ&#x;kan Alan Johnson, UNISON sendikas na çaÄ&#x;r yaparak, “Yeni bir baĹ&#x;lang ç için bĂźtĂźn kamu çal Ĺ&#x;anlar n n emeklilik maaĹ&#x;lar ve emeklilik yasas konusunda bir anlaĹ&#x;maya varmal y zâ€? dedi. Sendika BaĹ&#x;kan Deve Prentis “Grev durduruldu ama ÇarĹ&#x;amba gĂźnĂź grev yap lsayd kamu çal Ĺ&#x;anlar n n gĂźcĂźnĂź ve dayan Ĺ&#x;ma ruhunu herkes gĂśrecekti, bu konuda hiç bir Ĺ&#x;Ăźphem yoktu. Devletin bizi ciddiye ald Ä&#x; n gĂśrmek sevindirici. EÄ&#x;er iyi bir kampanya yĂźrĂźtmeseydik, gĂźcĂźmĂźzĂź ve dayan Ĺ&#x;mam z gĂśstermeseydik, bizi bu kadar ciddiye almazlard . Umar m yap lacak gĂśrĂźĹ&#x;melerde emeklilik yaĹ&#x; ve maaĹ&#x; konusunda anlaĹ&#x;ma saÄ&#x;lan râ€? dedi.

GM’de k y m haz rl Ä&#x; Ă–zelleĹ&#x;tirme k rbac

Ăœretim maliyetlerini aa¤â€şya çekip, karlar›n› daha da artt›rmak için 38 bin kii at›lacak... General Motors, Avrupa’n n deÄ&#x;iĹ&#x;ik Ăźlkelerinde yapt Ä&#x; Ăźretimini tek bir fabrikaya kayd rma karar ald . Art k Ăźretiminin hepsini Almanya’n n Ruesselsheim fabrikas nda gerçekleĹ&#x;tirecek. Yeniden yap land rma kapsam nda gerçekleĹ&#x;tirilen bu ad m, Ĺ&#x;irketin karlarn daha da art rmak, rakipleriyle rekabetini bĂźyĂźtmek için at l yor. Bir kaç y l içerisinde Ăźretim maliyetinin 200 milyon dolar daha azalacaÄ&#x; hesaplan yor.Bu ise rekabet gĂźcĂź ve kar n n daha da artacaÄ&#x; anlam na geliyor. General Motors’un diÄ&#x;er fabrikalar kapat p, Ăźretimini tek fabrikaya çekmesi tabii ki Ăźretiminin dĂźĹ&#x;eceÄ&#x;i anlam na gelmiyor, tam tersine Ăźretimini de art rmay planl yor. As l amac , Ăźretim maliyetlerini en aĹ&#x;aÄ&#x; ya çekmek. Bu ise en az iĹ&#x;çiyle daha fazla Ăźretim ve daha fazla kar anlam na geliyor. Ĺžu anda çal Ĺ&#x;an iĹ&#x;çilerinin yaklaĹ&#x; k yĂźzde 28’ini iĹ&#x;ten ç karmaya haz rlanmas , bunun aç k bir gĂśstergesi. Ä°lk etapta 12 bin 500 iĹ&#x;çinin iĹ&#x;ine son verilecek. Kimi yerlerde fabrikalar kapatarak top-

tan iĹ&#x;çi ç karma iĹ&#x;lemi gerçekleĹ&#x;tirecekler. Ama bunun d Ĺ&#x; n-

ditleri ile iç içe ĂśrĂźlĂź bir sald r . Ayn zamanda bu yolla esnek çal Ĺ&#x;ma kosullar daha da yayg nlaĹ&#x;t r lacak. Genel olarak iĹ&#x;çi ve emekçileri olduÄ&#x;u gibi, General Mo-

Kamuya ait SNCF, devlet hastaneleri ve hava yollar› Ăśzelletirme kapsam›na al›nacak. Fransa’da son aylarda ĂśzelleĹ&#x;tirme ile birlikte iĹ&#x;ten ç kartma tehditi ile karĹ&#x; karĹ&#x; ya kalan demiryolu çalĹ&#x;anlar , hakl istemlerini çeĹ&#x;itli aral klarla yapt klar iĹ&#x; yavaĹ&#x;latma, gĂźnlĂźk grev, vb. eylemlerle dile getirdiler. Son zamanlarda SNCF (demiryollar ) BaĹ&#x;kan Louis Gallois’da her vesile ile SNSF’in zarar ettiÄ&#x;i, iĹ&#x; yoÄ&#x;unluÄ&#x;u, iĹ&#x;çi fazlal Ä&#x; Ĺ&#x;ikayetlerini dile getirmeyi al Ĺ&#x;kanl k yapm Ĺ&#x;.

DoÄ&#x;ru deÄ&#x;il! da da iĹ&#x;çi k y mlar olacak. Bu Ĺ&#x;irket, yĂśneticileri taraf ndan da dile getiriliyor zaten. Ă–zellikle erken emeklilik gibi kimi yĂśntemlerele de iĹ&#x;çi azaltmalar na gidecekler.

Sald r kapsaml Sald r n boyutu asl nda oldukça derin ve kapsaml . Avrupa emperyalist burjuvazisinin ĂśnĂźmĂźzdeki sĂźreçteki yĂśnelimlerinin parças niteliÄ&#x;inde. Ä°Ĺ&#x;ten ç kartmalar ve geride kalanlar da iĹ&#x;ten ç kartma teh-

tors çal Ĺ&#x;anlar n da zorlu gĂźnler bekliyor... Sendikalar n, iĹ&#x;birlikçiliklerinden dolay ciddi bir tepki ĂśrgĂźtlemek bir yana, Opel’de olduÄ&#x;u gibi bu tepkileri Ăśnlemeye çal Ĺ&#x;acaklar Ĺ&#x;imdiden çok aç k bir biçimde gĂśrĂźlĂźyor. Ä°Ĺ&#x;çi s n f sald r y pĂźskĂźrtebilmek için sendikal bĂźrokrasiyi de aĹ&#x;acak iç ĂśrgĂźtlenmeler yaratmak zorunda. Opel deneyiminden bu anlamda ç kar lacak dersler var. Bu baĹ&#x;ar labildiÄ&#x;i oranda, burjuvazinin hesaplar bozulabilir.

Demiryolu sendikalar n n istastikleri ve SNCF’in bĂźtçesi, Gallonis’in sĂśylediklerini doÄ&#x;rulamad . 2003 y l nda k smen dĂźĹ&#x;Ăźk karla kapanan bĂźtçe, 2004 y l nda, 323 milyon bĂźrĂźt Ăźzerinden 113 milyon euro net kar elde etmiĹ&#x;. Bu gerçeklik Ăźzerinden iĹ&#x;çi sendikalar nda hareketlenme gĂśzlendi. CFDF acil kriz masas kurulmas n talep ederek, tĂźm demiryolu çal Ĺ&#x;anlar n bilgilendirmeden yana tutum geliĹ&#x;tirdi. FO ve CGT, bĂźtçenin aç kland Ä&#x; gĂźn iĹ&#x; yavaĹ&#x;latt .

Kamu hizmetlerinde SNCF, Fransa’n n can damar . Tekellerin tĂźm kamuya ait iĹ&#x;yerlerinde reform isteÄ&#x;i, UlaĹ&#x;t rma Bakanl Ä&#x; ’n n SNCF’in bir an Ăśnce ĂśzellĹ&#x;etirme kapsam na al nmas n da gĂźncelleĹ&#x;tiriyor.

Sinyaller Kamuya ait SNCF, devlet hastaneleri, Air France (Faransa Havayollar ) gibi sektĂśrler, yasal dĂźzenlenme yap lmad Ä&#x; ndan henĂźz ĂśzelleĹ&#x;tirme kap-

sam na al nam yor. Ä°Ĺ&#x;çi s n f n n kazan mlar ndan olan demiryolu çal Ĺ&#x;anlar n n iĹ&#x; aktinin fehedilmesi, yasal deÄ&#x;iĹ&#x;iklikleri gerektiriyor. Tart Ĺ&#x; lan reformlarla birlikte SNCF Ăźzerinden 3 bin 590 iĹ&#x; birimi ortadan kald r lacak. Bu rakam n ßç y l içinde 12 bine yĂźkselmesi bekleniyor. Louis Gallois, kitlesel iĹ&#x;ten ç karmalar n olacaÄ&#x; sinyallerini vermeye baĹ&#x;lad . Fransa’da toplu taĹ&#x; mac l k; sĂśmĂźrgelerden getirilmiĹ&#x; insanlar n kan ve teriyle yap lan Ĺ&#x;ehirler ve uluslararas ray sisteminin geliĹ&#x;kinliÄ&#x;i kadar, yayg nl Ä&#x; yla da Ăśne ç kmakta.

Yunanistan’da grev Yunanistan’da sendikalar n artan iĹ&#x;sizlik ve yĂźksek enflasyonu protesto amac yla baĹ&#x;latt klar grevler kara, hava ve demiryolu ulaĹ&#x; m n felecetti. Posta ve bankac l k sektĂśrĂź iĹ&#x;çileri ile Ăźniversite çal Ĺ&#x;anlar da grevdeydi. Yunanistan Ä°Ĺ&#x;ci Konfederasyonu, bu grevin amac n n artan iĹ&#x;sizliÄ&#x;i kontrol alt na alma, enflasyonu frenleme, emekli ayl klar n ve sosyal gĂźvenlik sistemini iyileĹ&#x;tirme konular nda hĂźkĂźmeti uyarmak olduÄ&#x;unu aç klad .

Aday ĂźyeliÄ&#x;in bedeli Romanya, AB aday ĂźyeliÄ&#x;inin bedelini ĂśdĂźyor. “AB’ye uyumâ€? gerekçesiyle gĂźndeme getirilen yeni Yasa TaslaÄ&#x; , toplam 298 maddeden oluĹ&#x;uyor. Bunlar n 276’s , iĹ&#x;çilerin kazan lm Ĺ&#x; haklar n elinden al yor. Taslak, Ăźlkedeki sendika konfederasyonlar n n (CARTEL, ALFA, BNS ve Romanya Demokratik Sendikalar Konfederasyonu), 1990 y l ndan beri ilk kez eylem birliÄ&#x;i yapmas na neden oldu. Sendikalar, Ăśzellikle ulusal ve iĹ&#x; kolu dĂźzeyindeki toplu sĂśzleĹ&#x;meleri ortadan kald ran ve geçici sĂźreli bireysel sĂśzleĹ&#x;meleri kural haline getiren dĂźzenlemeleri protesto ediyor. Ä°Ĺ&#x;ciler, â€œĂ‡al Ĺ&#x;anlar n iĹ&#x;verenleri kĂślesi haline getirilmesine hay r!â€? slogan ile, Çal Ĺ&#x;ma Bakanl Ä&#x; ve diÄ&#x;er devlet kurumlar ĂśnĂźnde eylemler yapt .

Ä°talya’da grevler Milano’da metro, otobĂźs ve tramvay iĹ&#x;çileri, sosyal haklar n n gaspedilmesine karĹ&#x; genel greve gitti. Toplu TaĹ&#x; ma Ä°daresi’nden yap lan aç klamada, tramvay çal Ĺ&#x;anlar n n hastal k durumunda ilk ßç gĂźn Ăźcretli izin alamayacaÄ&#x; n , iĹ&#x;e gidilmeyen her gĂźn için Ăźcretten kesinti yap lacaÄ&#x; n , dĂśrt gĂźnden fazla iĹ&#x;e gitmeyen iĹ&#x;çinin ayl Ä&#x; n n yar s n n kesileceÄ&#x;ini duyurmuĹ&#x;tu. Grev, Roma ve Napoli’de de sĂźrdĂź. Ă–te yandan, Alfa Romeo’nun Arese’deki fabrikas nda çal Ĺ&#x;an iĹ&#x;çiler de greve gitti.

YaĹ&#x;l iĹ&#x;çilere raÄ&#x;bet Ĺžimdiye kadar hep erken emekliliÄ&#x;in teĹ&#x;vik edildiÄ&#x;i ABD’de giderek artan say da Ĺ&#x;irket, yaĹ&#x;l iĹ&#x;çiler bulmak için çaba sarfediyor. Ă–rneÄ&#x;in Borders’in 32 bin çal Ĺ&#x;an n n yĂźzde 16’s , 50 yaĹ&#x; n Ăźzerinde. Bu oran, 6 sene Ăśnce yĂźzde 6 idi. Ayn iĹ&#x;i daha dĂźĹ&#x;Ăźk Ăźcretlerle yapan yaĹ&#x;l iĹ&#x;çiler, Ĺ&#x;ireketlerin kar oranlar n art r yor.

Doktorlar grevde Almanya’n n Hessen Ăœniversitesi’nde 1971 y l ndan bu yana ilk kez doktorlar greve ç kt . Sosyal haklar na sahip ç kmak isteyen 700 doktor, 2003 ve 2004 y llar nda al nan kararlar doÄ&#x;rultusunda Ăśdenmeyen fazla mesai Ăźcretleri, haftal k çal Ĺ&#x;ma saatlarinin art r lmas , ald klar maaĹ&#x; n kesintiye uÄ&#x;ramas ve izin paralar ndaki k s tlamalar nedeniyle uyar grevine gitti.

18 bin iĹ&#x;çi at l yor Polonya Dayan Ĺ&#x;ma Sendikas , ĂśnĂźmĂźzdeki ay içerisinde maden, kimya, iletiĹ&#x;im ve metal sektĂśrlerinde çal Ĺ&#x;an toplam 18 bin 293 iĹ&#x;çinin iĹ&#x;ten ç kar lacaÄ&#x; n duyurdu. Dayan Ĺ&#x;ma Sendikas SĂśzcĂźsĂź Dirk Hermann, konuyla ilgili olarak, “18 bin iĹ&#x;çi iĹ&#x;ini kaybederse bu tam bir felaket olur. Bu konuyla ilgili olarak bir araĹ&#x;t rma komisyonu kurduk. Komisyon, binlerce iĹ&#x;çiyi ve ailesini etkileyecek olan bu krizin Ăśnlenmesi için çal Ĺ&#x;malara baĹ&#x;lad .â€? dedi.


Yaanacak

A

M

I

N

R

E

N

K

Yetkili: Ä°lk ad m olarak KALBÄ°M dosyan z açman z gerekiyor. Açt n z m ? MĂźĹ&#x;teri: Evet. Ancak Ĺ&#x;u anda GEÇMÄ°Ĺž ACILAR.EXE, DĂœĹžĂœNDĂœKÇE.EXE, HASET.EXE ve GĂœCENME.EXE isimli programlar da çal Ĺ&#x; yor. Onlar çal Ĺ&#x;t r rken SEVGÄ° yĂźkleyebilir miyim? Yetkili: Problem deÄ&#x;il. YĂźklediÄ&#x;iniz anda SEVGÄ° otomatik olarak sisteminizden GEÇMÄ°Ĺž ACILAR.EXE’yi silecektir. Bir sĂźre daha geçici haf zan zda kalabilir, ama art k diÄ&#x;er programlar etkilemeyecektir. SEVGÄ° er geç DĂœĹžĂœK GĂœVEN.EXE’yi silerek YĂœKSEK GĂœVEN.EXE isimli bir modĂźl yĂźkleyecektir. Ancak, siz HASET.EXE ve GĂœCENME.EXE’yi mutlaka kapatmal s n z. Bu programlar SEVGİ’nin yĂźklenmesine engel olur. Onlar kapatabilir misiniz lĂźtfen? MĂźĹ&#x;teri: Tamam, kapatt m. SEVGÄ° otomatik olarak yĂźklenmeye baĹ&#x;lad . Bu normal mi?

Bekçi’yle kongre Ăźyeleri

Ertesi gĂźn bir diÄ&#x;er kongre Ăźyesi sormuĹ&#x;: “Eveet bir bekçimiz var baÄ&#x;l olduÄ&#x;u departmanlar da kurduk, iyi gĂźzel de bunlar kendi baĹ&#x; na buyruk mu iĹ&#x; yapacaklar? Bunlara bir mĂźdĂźr laz m diil mi? Tabii mĂźdĂźr ald ktan sonra bunun bir de yard mc s olmas laz m...â€? Bunun Ăźzerine bekçi ve baÄ&#x;l bulunduÄ&#x;u departmanlar için 1 MĂźdĂźr, 1 MĂźdĂźr Yard mc s , bir de bunlara Sekreter iĹ&#x;e alm Ĺ&#x;lar...

‚stanbul - Trabzon treni

gelir. Ä°yi bir temennah çektikten sonra. - “Say n valim ne olur bizim eve gidelimâ€? der. Valiyi zorla eve gĂśtĂźrĂźr. Eve gelir gelmez dama bir merdiven dayar - “Valim yukar ya ç kal mâ€? der. Valiyi dama ç kar r baĹ&#x;lar dolaĹ&#x;t rmaya Vali merakla, - “Beni niçin damda dolaĹ&#x;t r yorsun?â€? diye sorar. - “Say n Valim, devletin ayak bast Ä&#x; yerde ot bitmez derler benim damda her yaÄ&#x;murda ak yor bundan sonra inĹ&#x;allah akmayacak!â€? der kĂśylĂź.

Temel ve iki arkadaĹ&#x; Ä°stanbul’dan Trabzon’a gitmek Ăźzere tren gar na giderler. Ä°lk Trabzon treni 1 saat sonrad r, bileti al rlar. Ne yapal m bir saat diye dĂźĹ&#x;ĂźnĂźrken, yemeÄ&#x;e gitmeye karar verirler. Yemekte sohbet, muhabbet saate bir bakarlar ki 1 saat geçmiĹ&#x;. Hemen tren gar na koĹ&#x;arlar ama tren gitmiĹ&#x;. Yine 1 saat sonras için bilet al rlar. Ne yapal m vakiti nas l geçirelim derken kahveye giderler. Çaylar, kahveler, sohbetler uzar da uzar, saate bakt kla-

Haz rlayan:

Çengel Bulmaca

BĂźrokrat ikinci marangoza dĂśner: “Siz ayn iĹ&#x;i kaça yapars n z?â€? - “2,5 milyar lira.â€? - “Bu kadar fiyat fark nas l olur?â€? - “1 milyar bana, 1 milyar size, 500 milyonu da bu arkadaĹ&#x;a veririz kap y yapar.â€? Ä°hale ikinci marangoza verilir.

YaĹ&#x;anacak DĂźnya bulmaca ekibi Radyan elementinin imi K›s.Tarih kurumu

Retina ↾

Dߤßm, yumru

Lantan’›n imi

↾

↾

Tutunamayanl ar roman›n›n yazar›

Yapma ,etme →

Bir ba¤laç

→

M›s›r’da Ăźretici gßç tanr›s›

Es. dilde y›lan

→

→

R E T

Ak›l →

Kama ilk hecesi →

Tarihte bir savaa da ad veren at

→

→

→

Mercan adas› Shakespeare ßnlß kral› Tar.bir devlet

→

→

→

Parça ile ka- → patma Vurma ve yakalama

↾

Savunma alan›, burçlar

Trityum elementinin imi

K›saca gram

Kabul etmem

→

Koku’nun ilk hecesi

Kak›m

→

↾

Kama, k›sk› TĂźrkçe’de bir harf

TellĂźr’ßn imi ďŹ ama anlat›r

Paral› jan- → darma birli¤i Alfabenin ilk harfi DĂśteryum elementi’nin imi

→

→

Bilgisayar’da bir dosyalama uzant›s›

Alfabenin son → harfi

Ă–rtmekten emir

‚htiras

→

↾

→

→

Resimdeki sosyalist kad›n Ünder (... Zetkin) →

Anton cehov’un bir roman kahraman›

→

→

Es.dilde ayak

‚ M Z A

→

→

Hane, konut

→

→

Eski dilde su

Doygunluk veren coku

→

→

Tarihi eserler evi Cocuk dilindeanne Kompozisyon

Say› boncu¤u, cĂśrkĂź

En bßyßk tekel Malatya’n›n ilcesi

→

↾

Azot’un sem- → bolß

K›s.Ulusaras› → Af Ürgßtß

→

→

↾

↾

Taklit etme, → taklit

A V A M

→

Halk dilinde geveze

Utanma

Bir mĂźzik tĂźrĂź

→

K›saca santimetre Sulu sßspansiyon

→

Aa¤â€ş halk tabakas›

Ăœn yapm› yazar,sanatç› →

↾

↾

‚ A L E A T ‚

O

→

S›n›f

Bir nota Tibet ĂśkĂźzĂź

↾

→

Oksijenin imi

Helezoni

Karars›z

A¤â€ş, zehir

K›sa mesaj

↾

→

→

Sorumluluk

Tehlike iareti

Serili kelimesinin ĂźnsĂźzleri Bir azeri çalg›s›

S D M E T R ‚ E V A L S A R S T H A C L A R P A R M Z M A A K A L S Y O N

Kendinden geçmi

↾

Yemek

Bir Ăźnlem sĂśzĂź

→

Alamet

Geçen say n n cevab Haz rlayan: YaĹ&#x;anacak DĂźnya bulmaca ekibi ‚laç, çare

v S ‚ Z A Y O N A R M A ‚ K K ‚ T A Bak››m

r nda 1 saat olmas na 5 dakika vard r. Hemen gara koĹ&#x;arlar ama trene yetiĹ&#x;emezler. GiĹ&#x;eye gidip sorarlar “Trabzon’a gidicek tren varm â€? diye. GiĹ&#x;edeki adam: “Bak n bu son tren eÄ&#x;er bunuda kaç r rsan z Trabzon’a bugĂźn dĂśnemezsinizâ€? der . Bileti al rlar, yine s k l rlar ne yapal m derken pastaneye gitmeye karar verirler. Pastalar, kekler, çÜrekler muhabbet derken saate bir bakarlar ki 1saat olmak Ăźzere hemen gara koĹ&#x;arlar. Tren yeni hareket ediyor, içlerinden biri uzun; ilk vagonu yakalar, diÄ&#x;eri orta boylu; son vagona tutunur. Tren gider, Temel yere oturup gĂźlmeye baĹ&#x;lar. GiĹ&#x;e memuru yan na gelir. - “Sen ne garip adams n. 3 tren kaç rd n, arkadaĹ&#x;lar n gitti, sen kald n, aÄ&#x;layacaÄ&#x; na gĂźlĂźyorsun be adam.â€? Temel : “Uy hemĹ&#x;erum onlar beni geçirmeye geldiydu ben ona gĂźleyrumâ€? der.

Devletin ayak bast›¤› yer

Vali kĂśylerden birisine gezmeye gitmiĹ&#x;. KĂśye valinin geldiÄ&#x;ini duyan Mehmet day , acele kĂśy meydan na koĹ&#x;arak

Ve bekçi kovulur...

Çengel Bulmaca

↾

Av. GĂźlĹ&#x;en Çelebi

Bir sene’nin k ymetini anlayabilmek için s n fta kalan bir ĂśÄ&#x;renciye sorun. Bir ay’ n, k ymetini anlayabilmek için prematĂźre bebeÄ&#x;i dĂźnyaya getiren anneye sorun.

Baya¤â€ş, s›radan

Konut, hane →

Yazar m z, Ostern tatiline ç kt Ä&#x; için bu say da ki yaz s elimize ulaĹ&#x;mad .

Bir hafta’n n k ymetini anlayabilmek için haftal k bir derginin editĂśrĂźne sorun. Bir dakika’n n k ymetini anlayabilmek için treni henĂźz kaç rm Ĺ&#x; bir kiĹ&#x;iye sorun. Bir saniye’nin k ymetini anlayabilmek için bir kazay k lpay atlatm Ĺ&#x; bir kiĹ&#x;iye sorun. Bir millisaniye’nin k ymetini anlayabilmek için olimpiyatlarda gĂźmĂźĹ&#x; madalya kazanan bir kiĹ&#x;iye sorun. Sahip olduÄ&#x;unuz her an deÄ&#x;erlendirin. Ĺžunu unutmay n ki, zaman hiç kimseyi beklemez.

Ve birkaç gĂźn sonra kongre toplant s nda tart Ĺ&#x;ma ç km Ĺ&#x;: â€œĹžu hale bak... bĂźtçenin 22.000 dolar Ăźzerine ç km Ĺ&#x; z! BĂźtĂźn gereksiz harcamalar belirleyip yar ndan itibaren kesmemiz laz m..!

Ertesi gĂźn bir diÄ&#x;er kongre Ăźyesi demiĹ&#x; ki: “Peki ama bir bekçi ve peĹ&#x;inden bir sĂźrĂź denetleyici iĹ&#x;e ald k, bunlar n maaĹ&#x; n kafam za gĂśre mi vereceÄ&#x;iz? Bekçiye ne kadar, kalite kont-

‚leri gÜrß

Hukuk

MĂźĹ&#x;setir: Size de!

Zaman n Ăśnemi...

→

cek biri laz m diil mi?â€? BĂśylece bekçi ve eÄ&#x;itmenlerini denetleyecek bir KALITE KONTROL DEPERTMANI kurmuĹ&#x;lar, oraya da bir KALITE KONTROL SORUMLUSU ile bu adamlar n ne yap p ettiÄ&#x;ini rapor edecek 2 tane MĂœFETTÄ°Ĺž atam Ĺ&#x;lar...

Meclis Genel Kurul Salonu’nun giriĹ&#x; kap s n n tamiri gerekiyordu. Ä°lgili bĂźrokrat, iki ayr firmadan marangoz davet ederek kap y gĂśsterir ve fiyat ister. Birinci marangoz: - “500 milyon liraya olur bu iĹ&#x;. 200 milyon malzeme, 200 milyon iĹ&#x;çilik, 100 milyon da kârâ€? der.

Papaz n biri bisiklet kullan rken polis bunu durdurur. - Ehliyet ve ruhsat lĂźtfen. Papaz: “Ehliyetim yok ama cebimde incilim, saÄ&#x; omuzumda Ä°sa, sol omuzumda iyi melek varâ€? der. Polis: “Hem ehliyetin yok hemde bisiklete ßç kiĹ&#x;i biniyorsunâ€? der.

Yetkili: “KENDÄ°NÄ° KABULLENMEâ€? isimli dosyan n alt ndaki KENDÄ°NÄ° AFFETME.doc, KENDÄ°NE GĂœVEN-

rol departman na neye gĂśre ne kadar maaĹ&#x; verilecek, bunun bi sistemi olmal .â€? BĂśylece bir Muhasebe Depertman kurmuĹ&#x;lar. Oraya da bir Muhasebeci, bir Bordro Memuru ve bĂźtĂźn bu insanlar n ne kadar çal Ĺ&#x;t Ä&#x; n iĹ&#x;e geliĹ&#x; gidiĹ&#x; saatlerini takip edecek bir Denetleme Uzman iĹ&#x;e alm Ĺ&#x;lar.

Birkaç gĂźn sonra diÄ&#x;er kongre Ăźyesi sormuĹ&#x;: “Peki ama bu bekçiyle iĹ&#x; tan m n yapanlar iyi çal Ĺ&#x; yorlar m , bunu takip ede-

Meclis kap s ...

Trafik...

MĂźĹ&#x;teri: Nedir? Yetkili : SEVGÄ° program Ăźcretsizdir. Onu ve onun tĂźm modĂźllerini tan Ĺ&#x;t Ä&#x; n z herkese verin. KarĹ&#x; ll Ä&#x; nda onlar da baĹ&#x;kalar yla paylaĹ&#x;acak ve sonucunda size tertemiz modĂźller geri dĂśnecektir. Ä°yi seneler.

MĂźĹ&#x;teri: Yani ne yapmam gerekiyor?

Zeynep GĂźnel

BugĂźnlerde evinde hayvan bakanlara takmÄąĹ&#x; durumdayÄąm. Bundan sakÄąn benim hayvan sever olmadÄąÄ&#x;ÄąmÄą dĂźĹ&#x;Ăźnmeyin. Bilakis sinek, sivrisinek, vb. habereler dÄąĹ&#x;Äąnda bĂźtĂźn hayvanlarÄą severim. Belki Ĺ&#x;aĹ&#x;ÄąracaksÄąnÄąz ama buna yÄąlan ve minik fÄąndÄąk fareleri de dahil. TakÄąntÄąmÄąn sebeplerine gelince; eminim sizde yazdÄąklarÄąmdan sonra “pes doÄ&#x;rusu bu kadarda olmaz kiâ€? deyeceksiniz. Geçenlerde alÄąĹ&#x;veriĹ&#x; için mahalledeki markete gittim. AkĹ&#x;am yemeÄ&#x;i için cebimdeki paranÄąn yeteceÄ&#x;i kadar, marketi oradan oraya arĹ&#x;Äąnlamaya baĹ&#x;ladÄąm. En hesaplÄą Ĺ&#x;ekilde alacaklarÄąmÄą aldÄąm ve kasaya yanaĹ&#x;tÄąm. Ă–nĂźmde bir çift ama iki ayrÄą alÄąĹ&#x;veriĹ&#x; arabasÄąyla bekliyorlar. Arabalardan bir tanesinin içinde kendileri için yaptÄąklarÄą alÄąĹ&#x;veriĹ&#x;, diÄ&#x;eri aÄ&#x;zÄąna kadar kedi ve kĂśpek mamasÄąyla dolu. Ă–nce kendileri için aldÄąklarÄą malzemeyi kasadan (aldÄąklarÄą malzemeden çocuklarÄą olduÄ&#x;u belli) geçirttiler, 90 kĂźsur euro tuttu. ArdÄąndan kedi ve kĂśpek mamasÄą dolu olan arabanÄąn içindeki eĹ&#x;yalarÄą geçirdiler: TamÄą tamÄąna 155 euro tuttu. Tabii gĂśrdĂźklerim karĹ&#x;ÄąsÄąnda ben Ĺ&#x;ok olmuĹ&#x; bir vaziyette bir, kedi ve kĂśpek mamalarÄąna, bir de kasaya bakÄąyorum. Aradan birkaç gĂźn geçti, otobĂźsle bir arkadaĹ&#x;Äą ziyarete gidiyorum. AdamÄąn biri kenarda bir banka oturmuĹ&#x;, yanÄąna da kĂśpeÄ&#x;ini oturtmuĹ&#x; dĂśner yiyor. Ben de daldÄąm onlara bakÄąyorum, kĂśpek o kadar tatlÄą ki sormayÄąn gitsin. Ne kadar insani, ne kadar doÄ&#x;al bir Ĺ&#x;ey deÄ&#x;il mi? Eminim Ĺ&#x;imdi hepiniz “can m sende adam kĂśpeÄ&#x;iyle oturamaz mÄąâ€? diyeceksiniz. DediÄ&#x;im gibi dalmÄąĹ&#x; onlarÄą seyrediyorum. Bir ara irkildim, gĂśrdĂźklerime inanamadÄąm.Hay r hay r! GĂśrdĂźklerim doÄ&#x;ru deÄ&#x;il yanlÄąĹ&#x; gĂśrdĂźm her halde. GĂśzlerimi açĹp kapadÄąm, tekrar tekrar baktÄąm evet, gĂśrdĂźklerim doÄ&#x;ruydu. Adam dĂśnerin bir tarafÄąndan kendisi ÄąsÄąrÄąyor, diÄ&#x;er tarafÄąndan da kĂśpeÄ&#x;ine yediriyordu. Yani pes doÄ&#x;rusu, pes ki pes! Bu kadarda olmaz ki canÄąm. Tamam sevin, besleyin de ama bu kadarÄą abartÄą... Bu manzara karĹ&#x;ÄąsÄąnda dĂźĹ&#x;Ăźnmemek elde deÄ&#x;il doÄ&#x;rusu. Sorun hayvan beslemek ya da onlarÄą çok sevmek deÄ&#x;il elbet. AsÄąl sorun, insanlarÄąn birbirine yabancÄąlaĹ&#x;masÄą, yalnÄązlaĹ&#x;masÄą, paylaĹ&#x;Äąm azalmasÄą ve insani iliĹ&#x;kiler tĂźkenmesi ile bir tek sarÄąlacaklarÄą dal, besledikleri hayvanlar oluyor. Bundan kaynaklÄą onlara verdikleri deÄ&#x;eri hiç kimseye ve hiç bir Ĺ&#x;eye vermiyorlar. Bu duruma dĂźĹ&#x;memek ve bu hale gelmemek için bence insani olan her Ĺ&#x;eye sÄąmsÄąkÄą sarÄąlmalÄąyÄąz.

Yetkili: O zaman SEVGÄ° yĂźklendi ve çal Ĺ&#x; yor. Ĺžu andan itibaren herĹ&#x;eyle baĹ&#x;a ç kabilmeniz gerekiyor. Yaln z telefonu kapatmadan son bir Ĺ&#x;ey...

↾

Ertesi gĂźn bir diÄ&#x;er kongre Ăźyesi: “İyi yapt k da bi eksik var...â€? demiĹ&#x;. “Biz bu adama bir iĹ&#x; tan m vermedik ki adam nas l çal Ĺ&#x;acaÄ&#x; n bilsin? Ayr ca iĹ&#x; tan m n verdikten sonra adam bir de eÄ&#x;itmek laz mâ€?. DiÄ&#x;erleri onu hakl bulmuĹ&#x;lar, bĂśylece bekçinin iĹ&#x; tan m n belirleyecek bir Planlama Depertman kurmuĹ&#x;lar, oraya da bu tan mlar rapor edecek bir

Yetkili: EndiĹ&#x;elenmeyin. Bu s radan bir problem. SEVGÄ° program n n baĹ&#x;ka KALPLERDE çal Ĺ&#x;maya haz r olduÄ&#x;unu ama henĂźz sizin KALBÄ°NÄ°ZDE çal Ĺ&#x;mad Ä&#x; n sĂśylĂźyor. Ĺžu komplike programc l k terimlerinden biri, ama daha sade bir dille “Program n baĹ&#x;kalar n SEVEBÄ°LMESÄ° için Ăśncelikle sizin kendi sisteminizi SEVMENÄ°Z gerektiÄ&#x;iâ€? anlam na gelir.

‚

Ä°nsani olan her Ĺ&#x;eye sarÄąlmalÄą!

MĂźĹ&#x;teri: BaĹ&#x;ard m. Hey! KALP’ im gerçekten tertemiz dosyalarla doluyor. GĂœLĂœMSEME.mpg Ĺ&#x;u anda monitĂśrĂźmde oynuyor ve SICAKLIK.COM, BARIĹž.EXE ve MEMNUNÄ°YET.com KALP’imin içine kopyalan yor.

→

kar Ĺ&#x;t rmas nâ€?. BĂśylece bir adam BEKÇİ s fat yla iĹ&#x;e alm Ĺ&#x;lar...

Dokunmantasyon Uzman ile bir de bekçi için EÄ&#x;itmen alm Ĺ&#x;lar...

Yetkili: Mesaj ne diyor? MĂźĹ&#x;teri: HATA 412-PROGRAM İÇ SÄ°STEMDE ÇALIĹžMIYOR. Bu ne demek?

↾

Kongre Ăźyeleri birgĂźn Ăźlkenin iĹ&#x;siz bir bĂślgesinde, kocaman ve terkedilmiĹ&#x; bir hurda y Ä&#x; n deposu keĹ&#x;fetmiĹ&#x;ler.İçlerinden biri, “bir bekçi kiralayal m buraya sahip ç ks nâ€? demiĹ&#x;., “birileri gelip burada biĹ&#x;eyler

ME.txt, DEÄžER BÄ°LME.txt ve Ä°YÄ°LÄ°K.doc isimli dosyalar n Ăźzerine t klay p hepsini “KALBÄ°Mâ€? dosyas na kopyalay n. Bir de KENDÄ° KENDÄ°NE KRÄ°TÄ°K.EXE’yi tĂźm dosyalardan ve daha sonra da çÜp kutunuzdan silerek tamam yle yok olduÄ&#x;undan emin olun.

MĂźĹ&#x;teri: Ooooops...Daha Ĺ&#x;imdiden bir hata mesaj verdi. Ne yapmam gerekiyor?

R

→

Çoban’Ĺn biri dere kenarÄąnda koyunlarÄąnÄą otlatÄąyormuĹ&#x;. Tam o anda, yanÄąna bir Cherokee Jeep yanaĹ&#x;mÄąĹ&#x;. Brioni gĂśmlek, Cerruti ayakkabÄąlar giyen, Ray-Ban gĂśzlĂźklĂź ve YSL kravatlÄą bir sĂźrĂźcĂź aĹ&#x;aÄ&#x;Äąya inmiĹ&#x; ve çobana sormuĹ&#x;. - “EÄ&#x;er kaç tane koyunun olduÄ&#x;unu bilirsem bana onlardan bir tanesini verir misin?â€? Çoban bir adama bir de koyunlarÄąna bakmÄąĹ&#x;, - “Tamamâ€? diye cevap vermiĹ&#x;. Genç adam arabasÄąnÄą park etmiĹ&#x;, telefonunu bilgisayarÄąna baÄ&#x;lamÄąĹ&#x; bir NASA sitesine girmiĹ&#x;, GPS’ini kullanarak yeri taramÄąĹ&#x;, bir database ve logaritma ile doldurulmuĹ&#x; 60 excel tablosunu açmÄąĹ&#x; ve 150 sayfalÄąk bir rapor basmÄąĹ&#x;. Çobana dĂśnmĂźĹ&#x;; - “Tam olarak 1586 adet koyunun varâ€? demiĹ&#x;. Çoban “DoÄ&#x;ru, koyununu alabilirsin.â€? demiĹ&#x;. Genç adam koyunu almÄąĹ&#x; ve jeep’inin arkasÄąna koymuĹ&#x;. Bu sefer çoban genç adama dĂśnmĂźĹ&#x;. - “EÄ&#x;er senin ne iĹ&#x; yaptÄąÄ&#x;ÄąnÄą bilirsem koyunumu geri verirmisin?â€? diye sormuĹ&#x;. Adam, “Evet neden olmasÄąnâ€? diye yanÄątlamÄąĹ&#x;. Çoban, “Sen DĂźnya Bankas ’nda DanÄąĹ&#x;mansÄąnâ€? demiĹ&#x;. Adam, “NasÄąl oldu da bildin?â€? diye sormuĹ&#x;. Çoban, â€œĂ‡ok basit. Buraya çaÄ&#x;rÄąlmadan geldin, bu bir.. Ä°kincisi benim bildiÄ&#x;im bir Ĺ&#x;eyi bana sĂśylemek için benden bir koyunumu istedin. ĂœçßncĂźsĂź yaptÄąÄ&#x;Äąn hiçbir Ĺ&#x;eyden anlamÄąyorsun çßnkĂź kĂśpeÄ&#x;imi vermiĹ&#x;tim sana.â€?

Yetkili: Evet ama unutmay n ki bu sadece bir temel program. Ăœst versiyonlar n n yĂźklenmesi için baĹ&#x;ka KALP’lerle baÄ&#x;lant kurman z gerekiyor.

E

→

MĂźĹ&#x;teri: Çok fazla teknik bilgim yok. SEVGÄ° yĂźklemek için ne yapmam gerekiyor?

L

Felsefik dßßnceler

→

ďŹ

↾

A

→

Y

F kralar Sevgi modĂźlĂź nas›l yĂźklenir? Çoban ve danÄąs¸man

→

DĂźnya 6

→

→

A¤açl› yol


Yaanacak

K

A

D

I

7 DĂźnya

N

YaĹ&#x;amda s nanm Ĺ&#x;lara... O yaam›n›, kar›s›na ç›kan tĂźm s›n›rlar› çarp›k gelenekleri yara yara â€œĂśrmßâ€? bir kad›nd›. Onu ilk tan d Ä&#x; mda “herhangi bir kad nâ€? diye dĂźĹ&#x;ĂźnmĂźĹ&#x;tĂźm. Ăśyle olmad Ä&#x; n kavramamsa çok k sa sĂźrdĂź. O, yaĹ&#x;am n karĹ&#x; s na ç kan tĂźm s n rlar , çarp k gelenekleri yara yara ĂśrmĂźĹ&#x;, â€œĂśzel’’ bir kad nd . Ä°lk isyan taa ilkokul s ralar ndayken Amed’de baĹ&#x;lar. TĂźrkçe bilmediÄ&#x;i için, ĂśÄ&#x;retmeninden gĂśrdĂźÄ&#x;Ăź aĹ&#x;aÄ&#x; lay c tav rla, “farkl l Ä&#x; n ’’ anlar. Oysa ailesi bile KĂźrtlĂźÄ&#x;ĂźnĂź reddeder. Tepkisi, sonraki yaĹ&#x;am n ve kiĹ&#x;iliÄ&#x;ini de belirleyecek dolay ms zl kta olur; okulu terkeder! Ruhunda derin yaralar aç lm Ĺ&#x;t r. Okumay çok istediÄ&#x;i okuldan kopsa da, d Ĺ&#x;ardan, kendi çabas yla okuma yazmay ĂśÄ&#x;renir. Sonra, bilmediÄ&#x;i için aĹ&#x;aÄ&#x; land Ä&#x; TĂźrkçe’yi de, tĂźm incelikleriyle ĂśÄ&#x;renir! Ä°lerleyen y llarda ana dili olan KĂźrtçeyi de yaz l olarak... Ĺžu anda her iki dile de hakim olman n yaratt Ä&#x; zengin bir anlat m gĂźcĂźne sahip.

Onunla sohbetler bu yĂźzden ayr bir keyiftir.

Anlaml reddetmeler Bu ilk reddin kazand rd Ä&#x; baĹ&#x; diklik, maya tutar. Ve sonraki tĂźm anlaml redlerinde belirleyici olur. Babas bir tefecidir, bir KĂźrt eĹ&#x;raf ... TĂźm feodal prangalar dayat r. Asla bar Ĺ&#x;maz y ld z onunla. Ä°syan n çocukluÄ&#x;undan koyup, zamanla bunu somut tav rlara dĂśnĂźĹ&#x;tĂźrerek devam ettirir. Babas na olan maddi baÄ&#x; ml l k zincirini k rmakla baĹ&#x;lar. Ve çal Ĺ&#x;maya karar verir. SeçtiÄ&#x;i iĹ&#x; de, gerici deÄ&#x;erlere aç k meydan okuyuĹ&#x;un ifadesidir: FotoÄ&#x;rafç l k! Amed’in yoksul sokaklar nda, Amed’in yoksul yaĹ&#x;amlar n fotoÄ&#x;raflamaya baĹ&#x;lar. 15-20 y l Ăśnce, bu sokaklarda, genç bir k z n fotoÄ&#x;rafç l k yapmas n n nas l bir cesaret gerektirdiÄ&#x;ini siz dĂźĹ&#x;ĂźnĂźn! Bu sĂźreç, halk n içerden tan mas n getirir. Gelecek ideallerinin mayalanmas n da... Zamanla Amedliler onu benimser ve bu benimseme sayg ya dĂśnĂźĹ&#x;Ăźr. Babas bile dile getirmese de içten içe sayg duyar ona.

DoÄ&#x;al liderlik Ăśzellikleri DĂźnyas geliĹ&#x;tikçe, Amed’in sokaklar dar gelmeye baĹ&#x;lar

da onlar desteklemek için yapabileceklerini tart Ĺ&#x; rlar. Ve; “Hepimiz bahaneler yarat p yĂźklĂź avanslar alal m. Ertesi

ki ortamlara da... Buralara kendisindekileri taĹ&#x; d kça, buralardan daha fazlas n alarak, insanal zenginleĹ&#x;menin gĂźzelliÄ&#x;ini yaĹ&#x;ar.

Ac y bal eylemek

kendisine. Ve Ä°stanbul yolunu tutar. Art k konfeksiyon atĂślyelerinde genç bir iĹ&#x;çidir. Çal Ĺ&#x;t Ä&#x; ilk atĂślyedeki ĂśncĂź iĹ&#x;çiler, aralar nda kendisinin de bulunduÄ&#x;u genç iĹ&#x;çilere yans tmad klar bir sendikal faaliyet yĂźrĂźtĂźrler. Bu faaliyet aç Ä&#x;a ç k p, iĹ&#x;çiler iĹ&#x;ten at ld klar nda ĂśÄ&#x;renirler durumu. Ä°Ĺ&#x;veren, Ăźretimin devam n onlar Ăźzerinden sĂźrdĂźrmek ister. Genç arkadaĹ&#x;lar yla birlikte bir yandan kendilerini haberdar etmeyen at lan iĹ&#x;çilere k zarlar, bir yandan

gĂźn de iĹ&#x;e gelmeyip, bunlar ortal kta b rakal m’’ karar n al rlar. O dĂśnemki bilinci, kavray Ĺ&#x; buna yeter. Ve s n f iĹ&#x;birliÄ&#x;ini bu Ĺ&#x;ekilde de olsa reddetmiĹ&#x; olman n ruhsal rahatl Ä&#x; n yaĹ&#x;ar. Sonra bitmez iĹ&#x;çilik yaĹ&#x;am . YaĹ&#x;amda say s z red ve yerine kurduÄ&#x;u saÄ&#x;lam deÄ&#x;erlerle oluĹ&#x;an kiĹ&#x;iliÄ&#x;inde, doÄ&#x;al liderlik Ăśzellikleri mayalan r. Bu ĂśzelliÄ&#x;i kat ld Ä&#x; ulusal hareket saflar nda yĂźrĂźttĂźÄ&#x;Ăź kad n faaliyetlerindeki dĂśnĂźĹ&#x;tĂźrĂźcĂźlĂźÄ&#x;Ăźne de yans r. Çal Ĺ&#x;t Ä&#x; iĹ&#x;yerlerinde-

Bu yaĹ&#x;am Ăśyle dĂźmdĂźz yĂźrĂźmez elbet. Herkes gibi o da bĂźyĂźk ac lar yaĹ&#x;ar, bĂźyĂźk zorluklarla boÄ&#x;uĹ&#x;ur. Bunlar da gßçlĂź mizah duygusunu katarak anlat r. Ac y bal etmesini bilenlerdendir yani. En bĂźyĂźk ac s sĂźrgĂźn olmakt r. YaĹ&#x;ad klar , onu da Avrupa’n n sĂźrgĂźn insanlar ndan biri yapar. Burada yaĹ&#x;ad klar yla devam eder hikayesi. Hepimizin hikayesidir bu ayn zamanda. Ăœlke Ăśzlemi gĂśzbebeklerine Ăśyle bir oturmuĹ&#x;tur ki, onu hiç tan masan z bile, gĂśzlerine yans m Ĺ&#x; bu ifadenin anlam n hemen çÜzebilirsiniz.. Y llar içinde halk yla bĂźyĂźttĂźÄ&#x;Ăź ortak idealdeki k r lma, onun da yĂźreÄ&#x;ini kanat r. Bu duruma tepkiyle pencerelerini kapat r “yaĹ&#x;am’’ dediÄ&#x;i gerçeÄ&#x;e. Ä°deallerini kendi dĂźnyas nda korumaya çal Ĺ&#x; r. GĂśzbebeklerindeki ifade biraz da bunun resmidir asl nda. Peki bu Ĺ&#x;ekilde o ideallerini koruyabilir mi sizce?! Figen Candan

Bir daha kad n olmak m ? Asla!.. “Benâ€?i keĹ&#x;fetmek Beni, istemememe ra¤men, kendi erkek anla-

Evet ben kad›n›m;

y››na uyduran ekonomik, sosyal ve kĂźltĂźrel sisteme kar› bir tepki miydi acaba bu istek? DoÄ&#x;ruyu sĂśylemek gerekirse bazen, “keĹ&#x;ke kad n olsayd mâ€? dediÄ&#x;im olmuĹ&#x;tur. Ama iĹ&#x; ciddiye binse ve bĂśyle bir imkan olsa, inan n bunu istemezdim. Her Ĺ&#x;eyden Ăśnce bir bebeÄ&#x;i 9 ay karn nda taĹ&#x; mak (kendi gĂśbeÄ&#x;ime raz y m!) benim için çok korkutucu olurdu. Ya da çocuklar n bĂźtĂźn sorunlar ve yĂźkĂźnĂź Ăźzerine almak! Peki ev iĹ&#x;leri ne olacak? Oraya buraya at lm Ĺ&#x; çoraplar, kirli bir mutfak, yerler, banyo... Daha da gerilmeye baĹ&#x;lad m Ĺ&#x;imdi! Yok yok ben bu iĹ&#x;i yapamayacaÄ&#x; m!..

Bu rolleri Ăźstlenmek zorunda m y m? BĂźtĂźn bu rolleri Ăźstlenmek zorunda m y m? Bir de bunlar n yan s ra çal Ĺ&#x; yorsam? Hele bir de kocam varsa, onun isteklerini tatmin etmek zorundaysam... Ä°Ĺ&#x; gittikçe ciddileĹ&#x;iyor! Peki bu rolleri kim belirliyor? Tamam, doÄ&#x;umdan gelen doÄ&#x;al annelik ve buna baÄ&#x;l gĂśrevler

var ama Ĺ&#x;u ev iĹ&#x;leri sadece benim gĂśrevim mi? (Ĺžimdiden kimlik çat Ĺ&#x;mas yaĹ&#x;amaya baĹ&#x;lad m galiba!) Yok, ben vazgeçtim... Bazen Ĺ&#x;aka ile kar Ĺ&#x; k da olsa hissettiÄ&#x;im “kad n olmaâ€? isteÄ&#x;imi bir gaflet olarak gĂśrĂźyorum!.. Annemi dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyorum; sadece anne olmak bile baĹ&#x;l baĹ&#x; na dĂźnyan n en zor iĹ&#x;i.

Neden istemiĹ&#x;tim? Peki ben neden Ĺ&#x;aka da olsa kad n olmak istemiĹ&#x;tim? Bu kadar iĹ&#x;e ve yĂźke raÄ&#x;men tepkisiz ve mutlu bir tablo çizmelerinden mi? Yoksa benim Ăśyle alg lamak iĹ&#x;teyiĹ&#x;imden mi? Beni, istemememe raÄ&#x;men, kendi erkek anlay Ĺ&#x; na uyduran ekonomik, sosyal ve kĂźltĂźrel sisteme karĹ&#x; bir tepki miydi acaba bu istek? Kendini simgelediÄ&#x;ine inan lan kimliÄ&#x;e karĹ&#x; ç k Ĺ&#x;, onun z dd olduÄ&#x;u dĂźĹ&#x;ĂźnĂźlenle yer deÄ&#x;iĹ&#x;tirmek gibi bir tarza bĂźrĂźnebiliyor. Bu noktada kad n olmak sa-

kendini çok gßçlĂź zanneden, oysa yĂźre¤i depremler, eksiklikler, Ăśzlemlerle dolu bir kad›n... dece ev iĹ&#x;leri, temizlik, çamaĹ&#x; r bulaĹ&#x; k deÄ&#x;il ki! Ayn zamanda sosyal, kĂźltĂźrel ve s n fsal sorunlar iç içe geçmiĹ&#x; ve erkekle ayr Ĺ&#x;an binlerce y ll k bir evrimsel sĂźreç. Asl nda diyalektiÄ&#x;i içinde bar nd ran bir durum kad n ve erkeÄ&#x;in birliÄ&#x;i ve karĹ&#x; tl Ä&#x; . Belki bĂźtĂźn bunlardand istek. Bilmiyorum...

Bilinçli bir kad n olmak

YaĹ&#x;am n insanlara dayatt Ä&#x; baz yorgunluklar, stres ve çekilmezlikler var ya; iĹ&#x;te ben bir kad n n bu mengenede kendini bulma savaĹ&#x; ndan bahsedeceÄ&#x;im. Kimim ben? Kimler için ve ne için savaĹ&#x; veriyorum? Kendimden baĹ&#x;ka herkes için yaĹ&#x; yor ve onlar n belirlediÄ&#x;i kal ba uygun olmaya çal Ĺ&#x; yorum. Kim olduÄ&#x;um, ne istediÄ&#x;im ve hayattan beklentilerimle ilgi-

li ise hiçbir bilgim yok! Ne ac ... Evet ben kad n m; kendini çok gßçlĂź zanneden, oysa yĂźreÄ&#x;i depremler, eksiklikler, Ăśzlemlerle dolu bir kad n.

Arad Ä&#x; m “benâ€? Ä°lk aĹ&#x;kla kad n olduÄ&#x;umu farketmiĹ&#x;tim. Kad nd m çßnkĂź içeriÄ&#x;i gĂźzel aĹ&#x;k sĂśzcĂźkleriyle dolu mektuplarla avunuyor, buna “sevgiâ€? diyordum. Bu bile yetiyordu. Kimlik aray Ĺ&#x; m n ilk belirtileri oluĹ&#x;maya baĹ&#x;lam Ĺ&#x;t . Etek giyinmek, gĂźzel gĂśrĂźnmek istiyordum. Kad n m ya! Sonras m ?.. Sonras hayal k r kl Ä&#x; , sevinç, biraz anlams z geçmiĹ&#x; y llar! Ama hala arad Ä&#x; m “benâ€? yok ortada. Ve baz sorular n da

Bize (aman allah m yoksa?!..) bu rolĂź kabul etmek dĂźĹ&#x;memeli diye dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyorum. Hatta kendimi elimde protesto pankartlar ile bir kad n haklar yĂźrĂźyĂźĹ&#x;Ăźnde gĂśrĂźyorum. (Ben bu iĹ&#x;e iyi kapt rd m galiba!) Neyse, sonuç olarak “keĹ&#x;ke bilinçli bir kad n olsayd mâ€? diyebilirim ama bugĂźnkĂź rolĂźnĂź ve yĂźkĂźnĂź kabullenmiĹ&#x; bir kad n olmay asla dĂźĹ&#x;ĂźnmĂźyorum. Cem GĂźnhan

‚çimdeki Pencere

Ece Koç

Kendimizi yenilemek Bahar geldi gelecek derken, kendini hissettirmeye baĹ&#x;lad birkaç gĂźndĂźr. DoÄ&#x;a, ĂźstĂźndeki kasveti at p kendini yeniliyor, yeniden uyan p gßç sahibi oluyor sanki. Ben de kendimi yenilemem gerektiÄ&#x;ini dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyorum. Uzun zamand r karamsarl k içindeyim. Kendimi iĹ&#x;e yaramaz ve boĹ&#x; olarak gĂśrmeye baĹ&#x;lad m. Halbuki o kadar çok uÄ&#x;raĹ&#x; m var ki, baĹ&#x; m kaĹ&#x; yacak vaktim yok gibi. Art k dur demenin zaman geldi! Her Ĺ&#x;eye koĹ&#x;tururken kendime zaman ay rmamam, gerçekten de haks zl k. Her Ĺ&#x;eye zaman buluyorsam ve yetiĹ&#x;iyorsam, kendime de bulmal y m. Ä°nsan birazc k “bencilâ€? olmal . O ince ayar iyi yapt Ä&#x; m z zaman, kendimizi daha çok sevmeye ve anlamaya baĹ&#x;layacaÄ&#x; z inan n. Sorun zamans zl k m ? Ya da sorunlar gĂśrmezlikten gelmek için kendimizi yoÄ&#x;unluÄ&#x;un içinde kaybetmek mi?.. Ne olursa olsun, o Ĺ&#x; Ä&#x; kaybetmeden yeniliÄ&#x;i bulmal ve kendimizi yenilemeliyiz. Bu nas l m olacak? KiĹ&#x;inin kendisi belirleyebilir bunu ancak. Çok bĂźyĂźk, imkans z gibi gĂśrĂźnen Ĺ&#x;eylerden deÄ&#x;il, “kßçßk ve Ăśnemsizâ€? gibi gĂśrĂźnen Ĺ&#x;eylerden baĹ&#x;lamal . ÇßnkĂź o “kßçßk ve Ăśnemsizâ€? olanlar bir araya gelince Ăśnemlerini gĂśsteriyorlar. TekdĂźzelikten ç kmay , monotonluÄ&#x;u k rmay , hayata yeni bir pencereden bakmay Ăśncelikle biz tutkuyla istemeliyiz ki, baĹ&#x;ar ya ulaĹ&#x;mak için gerekli ad mlar atabilelim. UlaĹ&#x;mak istediÄ&#x;imiz ne çok hedefimiz var deÄ&#x;il mi? Biz genellikle sadece isteriz! UlaĹ&#x;mak için çaba gĂśstermeyiz ya da “zaten ulaĹ&#x;amay zâ€? deyip, içimizde ukdeler olarak b rak r z. Bu kadar m gßçsĂźzĂźz? Her insan, bulunduÄ&#x;u yerden bir ad m atabilecek gĂźce sahiptir! Ve hayat gĂźzeldir!... Sadece nefes almak olmamal yaĹ&#x;amak. YaĹ&#x;amak; hissetmek, anlamak, gĂśrmek, mutlu olmak ve bu mutluluÄ&#x;u vĂźcudun her zerresinde yaĹ&#x;ayabilmektir. Yar nlar m z gerçekten yaĹ&#x;amak için çal Ĺ&#x;mal y z bence. BardaÄ&#x; n hep boĹ&#x; taraf n gĂśrmektense, dolu taraf n gĂśrĂźp, boĹ&#x; kalan taraf n doldurmak için çaba harcamal y z. Ne kadar umutlu olur ve umudu bĂźyĂźtĂźrsek, o zaman yaĹ&#x;amaya dair birĹ&#x;eylerden bahsedebilir ve bunun hazz n duyabiliriz. EÄ&#x;er biz hayat m zdaki boĹ&#x;luklar doldurmak, karamsarl klar yok etmek için çabalamazsak, çocuklar m za nas l iyi Ăśrnek olup onlardan baĹ&#x;ar bekleyebiliriz? Karamsarl k ve umutsuzluk, “BĂśyle gelmiĹ&#x; bĂśyle giderâ€? felsefesine itmez mi bizi? Çocuklar m z n da bundan pay n almas na neden olmaz m ? Elbette çocuklar m za ve çevremizdeki insanlara verdiklerimiz Ăśnemli. Ama gĂźzellileri kendimiz için istemek de çok Ăśnemli. DeÄ&#x;iĹ&#x;imin ve geliĹ&#x;imin dinamiklerini bulup ç kartamak, onlar s n rs zca geliĹ&#x;tirmek; herĹ&#x;eye, hatta kendimize raÄ&#x;men mĂźmkĂźn! Onlar ucundan k y s ndan deÄ&#x;il, dolu dolu ve iliklerimize kadar yaĹ&#x;amak bizim hakk m z! Ă–nce kendimiz herĹ&#x;eyin gĂźzeline ve iyisine lay k oluÄ&#x;umuzu kabul etmeliyiz ki baĹ&#x;kalar da bunu gĂśrebilsinler. Ä°stemeseler de kabul edebilsinler!...

hala cevab yok. Ard ndan iniĹ&#x;-ç k Ĺ&#x;larla dolu bir evlilik. Sonu bĂźtĂźn hĂźzĂźnlĂź Ĺ&#x;ark ve filmlerdeki gibi bir ayr l k. Daha sonraki sĂźreçte ise koĹ&#x;uĹ&#x;turup bu kapitalist Ăźlkede ayakta kalma mĂźcadelesi verirken, baz Ĺ&#x;eyler deÄ&#x;iĹ&#x;iyor ve ben “beniâ€? keĹ&#x;fetmeye baĹ&#x;l yorum. Ne istiyorum? Nas l biriyim? hayat n benden al p gĂśtĂźrdĂźkleri neler? Bir bir muhakeme etmeye baĹ&#x;l yorum. Çok Ĺ&#x;eyin yerinde yeller esiyor. Eskisi kadar iyimser ve gĂśzĂź kara deÄ&#x;ilim, anl yorum. Aynaya bakt Ä&#x; mda; p r l p r l parlayan bir çift gĂśz ve gĂźlen bir yĂźz gĂśrĂźyorum sadece. Buna sevinmeli miyim? bilmiyorum.

O ufac k Ĺ&#x; k YaĹ&#x;ama dair kendimce ç kard Ä&#x; m birkaç sonuç var: ZannettiÄ&#x;imiz kadar uzun deÄ&#x;il ĂśmĂźr. Ve geçen her gĂźzel ya da kĂśtĂź gĂźnĂźn anlam var. YĂźreÄ&#x;i yine de aç k olmal insan n; aĹ&#x;ka, Ĺ&#x;efkate ve yeni hayal k r kl klar na bile. ÇßnkĂź aĹ&#x;ka ve ac lara dair Ĺ&#x;ark lar, Ĺ&#x;iirler hep yaz lacak. Ve çßnkĂź; umudunu yitirip kendini yaln zl Ä&#x;a mahkum ettiÄ&#x;in anlarda bile, kalbinin derinliklerinden yans yan o ufac k Ĺ&#x; Ä&#x; n peĹ&#x;inden koĹ&#x;mak istediÄ&#x;ini farkedeceksin. Yasemin X moÄ&#x;lu

Yeter ki insanlar bir araya gelsinler!.. Kara trenden bugĂźne Almanya GĂźzel bir gĂźndĂź benim için... DiÄ&#x;er bir gĂźne h zla koĹ&#x;arken, yeniden anlam kazand Ä&#x; m hissederek yaĹ&#x;ad m o gĂźnĂź. Tiyatro ile tan Ĺ&#x;t m. Evet yanl Ĺ&#x; duymad n z, tiyatro dedim! Çok k sa bir zamanda da olsa, benim Ăźzerimde birçok yĂśnĂźyle olumlu izler b rakt . Kendimi daha iyi ifade etmemi ve daha doÄ&#x;al davranmam saÄ&#x;lad . DĂźnyay , kendimi ve içinde bulunduÄ&#x;umuz yaĹ&#x;am daha iyi sorgulama yeteneÄ&#x;ini, var olandan daha Ăźst bir aĹ&#x;amaya taĹ&#x; d .

koĹ&#x;arak baĹ&#x;ar m z paylaĹ&#x; yorduk. Buna bir de izleyicilerin gĂśzlerindeki Ĺ&#x; lt , hoĹ&#x;nutluk ve etkilenme de eklenince, daha bir baĹ&#x;ka oluyordu. BĂźyĂźlĂź bir dĂźnyada yaĹ&#x;ad Ä&#x; m hissediyordum. Bu rĂźyan n bitmesini hiç istemiyor-

yorsun!� diyordum kendi kendime.

Kendimize dair yarg lar... Ç kt Ä&#x; m z her gĂśsteride oyunu daha iyi sergilememizin s rr ; tiyatronun nas l olmas ge-

BĂźyĂźleyici bir ortam Tiyatro çal Ĺ&#x;mam za beĹ&#x; bayan arkadaĹ&#x; baĹ&#x;lad k. Aram zda genç arkadaĹ&#x;lar da vard . Ă–yle bĂźyĂźleyici bir ortam vard ki, bĂźtĂźn zorluklara raÄ&#x;men fark na bile varmadan sĂźrekli yanyanay z; yemekte yanyanay z, sahnelerimizi dĂźzenlerken yanyanay z. Birbirimizi izlerken bile kalp ritimlerimiz h zla ve birlikte atmaya baĹ&#x;l yor, “acaba bir sorun ç kacak m ?â€? kayg s n hep birlikte yaĹ&#x; yorduk. Her program bitiminde, birbirimizin yan na

dum. Tiyatroya olan yak nl Ä&#x; m daha da art yordu. Kendime karĹ&#x; olan Ăśn yarg m, her sahnede biraz daha kayboluyordu. “Bak baĹ&#x;arabili-

rektiÄ&#x;i Ăźzerinde birlikte yapt Ä&#x; m z sĂśyleĹ&#x;ilerdeydi. BĂślgelerde sahneye ç kt ktan sonra kendi kendime Ĺ&#x;Ăśyle sorular yĂśneltim: “Nas l bir dene-

yim yaĹ&#x;ad m? Durumu daha iyiye gĂśtĂźrmek için daha neler yapabiliriz? Bu deneyim hakk nda neler hissettim?â€? Gerçekten de tiyatro insanla gerçekleĹ&#x;tirilen ve yine insanla soluk al p veren bir sanat. Teknolojik geliĹ&#x;me insanlar yaln zlaĹ&#x;t rd . Evlerine kapatt . BĂźyĂźk sermayenin elindeki medyan n tutsaÄ&#x; y z. Onalar n gizli ya da aç k yĂśnlendirmeleriyle kararlar al yor, yaĹ&#x;am m z Ăśyle sĂźrdĂźrĂźyoruz. “Tiyatro ĂśldĂź, art k yap lamazâ€? diyorlar. Buna kat lm yorum. “İĹ&#x;te tam da bu aĹ&#x;amada tiyatroya gerek varâ€? diyorum. ÇßnkĂź tiyatro insanla yap l r. Para olmayabilir, teknik olanaklar olmayabilir. Bir parkta, bir meydanda, bir derneÄ&#x;e ait olan herhangi bir mekanda yap labilir. Yeter ki insanlar bu amaçla bir araya gelsinler. Yeter ki insanlar paran n kĂśleliÄ&#x;inden kurtulmay bilsinler. Her insan n kendine olan Ăśn yarg s n k racak bir Ĺ&#x;eyler vard r mutlaka! Şßkran Aky ld z

Almanya’ya 1963’te geldim iĹ&#x;çi olarak. Almanya’n n çal Ĺ&#x;ma saatleri daha iyiydi o zamanlar. Lisan m z yoktu ama rahat çal Ĺ&#x; p karn m z doyurabiliyorduk. Kimseden bir zarar gelmiyordu. Burada hem kendine bakabiliyordun hem de ailene para gĂśnderebiliyordun. Zaten devlet kanal yla geliyorsun. Biletin var. YiyeceÄ&#x;ine kadar veriyor. Her Ĺ&#x;eyin geldiÄ&#x;in firmaya aitti. Biz kara trenle geldik. Kimse kimseyi tan m yor. Mal gibi geliyon. MĂźnih’e gelince ayr m yap l yor. Tekrar gideceÄ&#x;in yere kadar yiyeceÄ&#x;in bir Ĺ&#x;eyler veriyorlar. 3-5, herkes ayr yerlere gidiyor. Sanki onlar evvelden tan yormuĹ&#x;sun da, için burkuluyor ayr l ktan. ÇarĹ&#x; ya bile 23 kiĹ&#x;i birlikte gidiyorsun. Lisan bilmiyorsun, yabanc s n.

Her lisandan biraz... O dĂśnem gelenlerden, kimi dĂśndĂź kimi kald . TĂźrkiye’de kocas , gĂźvencesi olan dĂśndĂź. Hep kĂśtĂź, aÄ&#x; r iĹ&#x;lerde çal Ĺ&#x; yorduk. Ä°spanyol, Ä°talyan, Yunan ve en çok TĂźrk vard . BĂźtĂźn yabanc lar hep beraber ayn yerde

çal Ĺ&#x; yorduk. Her lisandan biraz bilirdik . Birbirmize davran Ĺ&#x; m zda da ayr m yapmazd k. Ä°lk baĹ&#x;ta, 1 y l çikolata fabrikas na (Frankfurt) kontratl geldik. Ama ikinci y l biz serbest çal Ĺ&#x;mak istedik. BaĹ&#x;ka ye-

veremedim ßç ay. EÄ&#x;er akord tutturursan iyi maaĹ&#x; al yorsun, yoksa dĂźĹ&#x;Ăźk. Bir Alman, bir TĂźrk arkadaĹ&#x; m ßç ay boyunca bana yard m ettiler.

‘90’l y llar

re geçebilmek için. ÇßnkĂź diÄ&#x;er fabrikalarda saat Ăźcretini ĂśÄ&#x;reniyorduk. 8 saat çal Ĺ&#x; yorduk o zaman. (Ĺ&#x;imdi 8 saat çok nadir. Fabrikalarda kalanlar gene 7-8 saat ama baĹ&#x;ka yerlerde yok art k. Art k çok iĹ&#x; yok. Karn n zor doyuruyorsun) Bir y l ayakkab fabrikas nda çal Ĺ&#x;t m sonra metale geçtim. En çok metal fabrikalar nda çal Ĺ&#x;t m. O zamanlar bu temizlik iĹ&#x;leri yoktu. Metal iĹ&#x;inin kimi bantta kimi deÄ&#x;il. Metalde kad nlar iki, erkekler ßç vardiya çal Ĺ&#x; yordu. Ben akord (gĂźnlĂźk Ăźretmen gereken mal miktar )

Frankfurt’ta 15 sene iĹ&#x;çi, 4 sene de kaçak olarak kald m. ‘91 ya da ‘92’de tekrar turist olarak geldim Almanya’ya. Fabrika iĹ&#x;i ĂślmĂźĹ&#x;tĂź, yoktu. Eski Almanya deÄ&#x;ildi. Art k iĹ&#x;çi oturumu kald r lm Ĺ&#x;t . Ev temizliÄ&#x;ine gidiyordum. 10 bin marka paral evlilik yapt m. BeĹ&#x; ay Stuttgart’ta bir fabrikada, bir buçuk sene Heidelberg’de bir firmada, beĹ&#x; buçuk sene ayn yerde baĹ&#x;ka bir firmada çal Ĺ&#x;t m. BĂźro, atelye gibi yerlerin temizliÄ&#x;i. Art k iĹ&#x;sizlik baĹ&#x;lam Ĺ&#x;t . Ă–ncelik Almanlara ve AB’ye dahil olanlara veriliyordu. Onlar n kabul etmediÄ&#x;i iĹ&#x;leri TĂźrklere veriyorlard . O da yok Ĺ&#x;imdi. Son 15 y ld r durumlar gittikçe kĂśtĂźleĹ&#x;ti. Ĺžimdi art k b kt lar. Ä°lk gelenler yoksuldu ama birbirine baÄ&#x;l yd . Ĺžimdi art k bizlerin haysiyeti kalmad ... Semiha


Yaanacak

DĂźnya 8

G

E

N

Ç

L

‚

K

Dersimiz: Eylem! Binlerce ܤrencinin ve e¤itim gÜrevlisinin ya-

mesi‘nin onay vermesi ile yĂźrĂźrlĂźÄ&#x;e giren, Ăźniversite ĂśÄ&#x;rencilerinden harç al nmas na karĹ&#x; tepkiler artarak devam ediyor. Mart ay baĹ&#x; nda, Essen Ĺ&#x;ehrinde, Almanya’n n bĂźtĂźn Ăźniversitelerinden ĂśÄ&#x;rencilerin kat l m yla gerçekleĹ&#x;itirilen merkezi toplant da al nan kararlar gereÄ&#x;i, ĂśÄ&#x;renciler sokaklara

"hoĹ&#x;çakal eÄ&#x;itim", "EÄ&#x;itim lĂźks deÄ&#x;il" pankartlar taĹ&#x; d lar. "EÄ&#x;itim h rs z Edmund Stoiber", "Herkese eĹ&#x;it, paras z eÄ&#x;itim" vb. sloganlar atan ĂśÄ&#x;renciler, Ăźniversite harçlar na karĹ&#x; tepkilerini dile getirdiler. Nisan ay boyunca eylemleri sĂźrdĂźreceklerini aç klayan ĂśÄ&#x;renciler, esas olarak 1 May s’a gßçlĂź kat l m çaÄ&#x;r s yapt lar. Sendikalar da ziyaret eden ĂśÄ&#x;renciler, iĹ&#x;çi ve emekçilerden de destek istediler. Ă–Ä&#x;renciler ayr ca, Alman-

ç kmaya baĹ&#x;lad lar. MĂźnchen’de Ăźniversite ĂśÄ&#x;rencileri, Bavyera eyaletinin Augsburg, Regensburg, NĂźrnberg gibi Ĺ&#x;ehirlerinden gelen diÄ&#x;er ĂśÄ&#x;rencilerle birlikte bĂźyĂźk bir yĂźrĂźyĂźĹ&#x; dĂźzenlediler. 5 bin ĂśÄ&#x;rencinin kat ld Ä&#x; yĂźrĂźyĂźĹ&#x;te ĂśÄ&#x;renciler,

ya’da geliĹ&#x;en iĹ&#x;çi ve emekçi gĂśsterilerine de gßçlĂź kat l m gĂśsterme karar ald lar. Nisan ay boyunca ivmelenecek olan ĂśÄ&#x;renci eylemleri as l olarak, 1 May s’a gßçlĂź bir kat l mdan sonra, May s ay içerisinde hareketlenecek.

sa de¤iikliklerine kar› yapt›¤› eylemlere ܤrenci aileleri de destek veriyor. aras nda geniĹ&#x; bir referandum dĂźzenleyen BaÄ&#x; ms z ve Demokratik Liseliler Federasyonu (FIDL), ĂśÄ&#x;rencilerin yĂźzde 93’ßnĂźn yasaya karĹ&#x; olduÄ&#x;unu aç klad .

Çok daha bßyßk ve kitlesel eylemler

Fransa’da liselerde, Almanya’da ise Ăźniversitelerde yap lan deÄ&#x;iĹ&#x;ikliklerle, eÄ&#x;itimin paral hale getirilmesi, eÄ&#x;itim bĂźtçelerinin k s lmas , f rsat eĹ&#x;itliÄ&#x;inin ortadan kald r lmas , vb. sald r lara karĹ&#x; eylemler yay l yor. Binlerce ĂśÄ&#x;rencinin ve eÄ&#x;itim gĂśrevlisinin karĹ&#x; ç kt Ä&#x; yasa deÄ&#x;iĹ&#x;ikliklerine karĹ&#x; yap lan eylemlere ĂśÄ&#x;renci aileleri de destek veriyor.

"EÄ&#x;itimin pazarlanmas " Fransa’da bir sĂźredir gĂźndemde olan eÄ&#x;itim reformu, senatoda kabul edilerek, yasalaĹ&#x;t . Reform paketine iktidar partisi

UMP milletvekillerinin hepsi, UDF milletvekillerinin ise bir k sm "evet" oyu verirken, Fransa KomĂźnist Partisi ve Sosyalist Parti milletvekilleri, yasaya tĂźmĂźyle "hay r" dedi. İçinde bulunduÄ&#x;umuz eÄ&#x;itim y l n n baĹ&#x; ndan bu yana, yasaya karĹ&#x; eylemlerle cevap veren ve her Sal sokaklara ç kan ĂśÄ&#x;renciler, yasan n senatoda geçtiÄ&#x;i tarih olan 24 Mart’ta da Fransa’n n her yerinde eylemdeydiler. YĂźrĂźyĂźĹ&#x;lerin yan s ra ĂśÄ&#x;renciler, bir çok liseyi de iĹ&#x;gal ettiler. Ä°Ĺ&#x;gallerden çekinen baz liseler ise kap lar na kilit vurdu. Yasaya karĹ&#x; lise ĂśÄ&#x;rencileri

Yar n n Umutlar ÇßnkĂź umutlar›m›z› kolektif bir temele dayam› bulunmaktay›z. YaĹ&#x;amevi Alternatif Gençlik, isminden de anlaĹ&#x; lacaÄ&#x; gibi, kapitalist sistemin bize sunduÄ&#x;u bireyci, hemen hemen insani hiç bir deÄ&#x;er yarg s olmayan bir insan tipolojisinin yerine, dostluk ve samimiyet temelinde gßçlĂź bir kollektif çal Ĺ&#x;ma yĂźrĂźtmeyi toplum içerisinde olmas gerektiÄ&#x;ine inand Ä&#x; m z iliĹ&#x;kilerin yakalanmas n hedef alm Ĺ&#x;t r. Biz, bu çarp k sistemin, yani bizi alabildiÄ&#x;ine yanl zlaĹ&#x;t ran, hayat m z gĂźnlĂźk zevklere yĂśnlendirmeye çal Ĺ&#x;an bu sistemin ĂśnĂźnde bir engelden olmaktan çok, yaratmak istediÄ&#x;imizle onu y kmay hedef ald k. OluĹ&#x;umumuz daha çok yeni ve tecrĂźbesiz olmas na raÄ&#x;men olumlu ad mlar att . En baĹ&#x;ta çok farkl kĂźltĂźr ve çevrede yetiĹ&#x;miĹ&#x; gençlerin, daha birbirlerini k sac k bir sĂźredir tan yan bizlerin, yar na olan inançlar ve umutlar bu oluĹ&#x;umla daha da gßçlendi. ÇßnkĂź umutlar m z kolektif bir temele dayam Ĺ&#x; bulunmaktay z.

Bu davet; geleceÄ&#x;e, umuda size ? Bunun yan s ra sistemin bize sunduÄ&#x;u diskolar, kahvehaneler, oyun salonlar , uyuĹ&#x;turucunun hayat m z içerisinde yeri

olmad Ä&#x; n burada gĂśrebiliyoruz. ÇßnkĂź en yoz yaĹ&#x;am Ĺ&#x;eklinin en uç noktas olan buralar, sistemin bize kurduÄ&#x;u birer tuzakt r. Ve biz, YaĹ&#x;amevi Alternatif Gençlik olarak, hayat n bunlars z daha anlaml olduÄ&#x;unu yapt Ä&#x; m z etkinliklerde gĂśrebildik. Yapt Ä&#x; m z tan Ĺ&#x;ma kahvalt lar nda, toplant larda, sinema gĂźnlerinde, o birlikteliÄ&#x;in getirdiÄ&#x;i coĹ&#x;ku ve ayd nlanma ile oralar n birer çÜplĂźk olduÄ&#x;unu, yine basa basa sĂśylemek yerine bang r bang r baÄ&#x; r yoruz.Ă–nemle Ăźzerinde durduklar m z, kolektifin geliĹ&#x;imi için neler yapabileceÄ&#x;imizdir. Burada ise ihtiyaçlar temelinde dĂźzenli aç k kĂźrsĂź dediÄ&#x;imiz sohbet gĂźnleri yapmaktay z. Bunun d Ĺ&#x; nda geliĹ&#x;en toplumsal olaylara duyarl l k temelinde çeĹ&#x;itli, kĂźltĂźrel ve sanatsal faliyetler, miting ve yĂźrĂźyĂźĹ&#x;lere kat lmaktay z. Alternatif Gençlik, sahip olduÄ&#x;u enerji, heyecan ve o kendine has coĹ&#x;kusuyla hedefleri doÄ&#x;rultusunda yĂźrĂźyecektir. “Bu coĹ&#x;ku biz gençliÄ&#x;in coĹ&#x;kusudur. Bu kavga bizlerindir!â€? diyoruz, ve gĂźzel olana, giderken, yan m zda yer almak isteyen her dosta kap lar m z n sonuna kadar aç k olduÄ&#x;unu belirtiyoruz. YaĹ&#x;amevi Alternatif Gençlik

Referandum yaklaĹ&#x; k bin lisede, 500 bine yak n ĂśÄ&#x;rencinin gĂśrĂźĹ&#x;lerini yans t yor. Senatoda kabul edilen ve 2006 y l nda uygulamaya konulmas beklenen yasaya karĹ&#x; ĂśÄ&#x;rencilerin tepkisi yat Ĺ&#x;mayacak, aksine artacak. Yasay , "eÄ&#x;itimin pazarlanmas " olarak gĂśren ĂśÄ&#x;renciler, çok daha bĂźyĂźk ve kitlesel eylemlere ve iĹ&#x;gallere haz rlan yorlar. Elit lise yaratmak anlam na gelen yasaya karĹ&#x; Fransa genelinde, tĂźm liseliler 2 Nisan’da eylemde olacaklar. Yasan n senatodan geçmesine raÄ&#x;men, her Ĺ&#x;eyin bittiÄ&#x;i anlam na gelmediÄ&#x;ini sĂśyleyen FIDL ve Ulusal Liseliler BirliÄ&#x;i (UNL) bĂźtĂźn ĂśÄ&#x;rencileri eylemlere kat lmaya çaÄ&#x; rd lar. Fransa’da Nisan ay , liselerin hareketli yĂźrĂźyĂźĹ&#x;, boykot ve iĹ&#x;gallerine sahne olacak.

Herkese eĹ&#x;it, paras z eÄ&#x;itim Almanya’da ise, geçtiÄ&#x;imiz Ĺžubat ay nda Anayasa Mahke-

Sorumluluk ve zorunluluk ‌ Bunun sorumlusu kim peki? 13. say m zda baĹ&#x;lad Ä&#x; m z, yer darl Ä&#x; ndan dolay devam edemediÄ&#x;imiz rĂśportaj m z n 2. bĂślĂźmĂźnĂź yay nl yoruz.

GençliÄ&#x;in durumunu nas l gĂśrĂźyorsunuz? YaĹ&#x;anan sorunlar nereden kaynaklan yor sizce?

lemiyorlar ve gelmek de istemiyorlar. Daha çok farkl yerlerde tßketiyorlar enerjilerini.

GĂźl: Burada herĹ&#x;ey parayla Ăślçßyor. Gezmek, eÄ&#x;lenmek, giyinmek para olmadan olmuyor. Gençler yĂśnlendirilmediÄ&#x;i için yanl Ĺ&#x; yĂśne gidiyor.

Gençlik yaln zca k z erkek iliĹ&#x;kisine indirgenmiĹ&#x;.

Erkan: Bu sistemle ilgili bir sorun . Çok boyutlu bir olay bu. GĂźl: Ben birĹ&#x;ey anlam yorum bu durumdan. Erkan: S rf olaya bĂśyle bakarsan yan l rs n.TĂźrkiye’de gençler, mesela 12 yaĹ&#x; nda yar n n sorumluluÄ&#x;unu Ăźzerine al yor hem okuyor, hem de çal Ĺ&#x;maya baĹ&#x;l yor. GĂźl: Gençlik gelecekse eÄ&#x;er, her gencin meslek yapmas gerekir. Ayr ca gençlerin bir araya geleceÄ&#x;i çeĹ&#x;itli dernek ve kurumlar var. Fakat bir araya ge-

Erkan: Bu yine sistem sorunu. Sistemin onlara dayatt Ä&#x; Ĺ&#x;ekilde hareket ediyorlar. Mesela bir erkeÄ&#x;in bir k z n arkas ndan koĹ&#x;mas gerektiÄ&#x;i, hem toplum hem de sistem taraf ndan kan ksat lm Ĺ&#x; durumda. Çal Ĺ&#x;an gençlik ise; ald Ä&#x; paray bu Ĺ&#x;ekilde çar-çur ediyor. Gençlik yaln zca k z erkek iliĹ&#x;kisine indirgenmiĹ&#x;. Ergin: Sadece beden al Ĺ&#x;-veriĹ&#x;i var.Bu konuda sana kat l yorum.Bence yĂźzde 90’da bĂśyle. Gençlik geleceÄ&#x;e sahip ç km yor. Garip garip iliĹ&#x;kiler yaĹ&#x; yor. Ă–rneÄ&#x;in; uyuĹ&#x;turucu,disko, yabanc laĹ&#x;ma ve asosyal bir gençlik gĂśrĂźyorum.

Erkan: Ben gençleri suçu bulmuyorum. Her Ĺ&#x;ey yĂśnlendirmeyle Ĺ&#x;ekil al yor. HerĹ&#x;ey onun için yenilik. Ă–nĂźnde birçok kap var. DoÄ&#x;ru kap y seçebilmesi için çevrenin ve ailenin yĂśnlendirmesi gerekir. Mesela; aileler çocuklar n okula gĂśndererek, harçl klar n cebine koyarak ve birçok maddi ihtiyaçlar n karĹ&#x; lad klar nda, sorunu çÜzmĂźĹ&#x; olduklar n dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyorlar. Ben okula gidiyorum diyerek arkadaĹ&#x;lar mla kahveye, futbol oynamaya gidiyordum. Ailemin bundan haberi yoktu! Tabii ki ben yĂśnlendirme derken; bunalt c , bask c , her dediÄ&#x;inin yap lmas n isteyen bir aile yap s ndan bahsetmiyorum. Sorumluluk ve zorunluluk bence dengede olmal . GĂźl: YĂśnlendirmek denetlemektir. Ben çevrenin çok etkili olduÄ&#x;unu dĂźĹ&#x;ĂźnmĂźyorum. Ailenin bu konuda daha etkili olduÄ&#x;unu dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyorum.

GençLink

Onur

DĂźnyal olmak Mardin’in kßçßk bir kĂśyĂźnden kalk p, daha iyi bir yaĹ&#x;am için Almanya’ya gelmiĹ&#x; Mahsun K rm z gĂźl hayran bir arkadaĹ&#x; m n iki sene içerisinde yaĹ&#x;ad Ä&#x; deÄ&#x;iĹ&#x;imin ĂśykĂźsĂź bu. Ă–nceleri pek ĂśnemsememiĹ&#x;tim ufak ufak yaĹ&#x;ananlar . Fakat Mahsun’u b rak p, ĂźnlĂź bir Amerikal pop y ld z na yĂśnelince; "baĹ&#x; m za taĹ&#x; yaÄ&#x;acak!â€? deyip iĹ&#x;e koyuldum.

Yap l r m bu Mahsun?! Ĺžaka bir yana, tabii ki sadece mĂźzik zevkiyle s n rl deÄ&#x;ildi bu deÄ&#x;iĹ&#x;im. Giysilerinden tutun da gĂźnlĂźk sohbetlerine kadard ... Art k dĂźnyas ; en son ald Ä&#x; ayakkab s , pantolonu ya da saç n n Ĺ&#x;ekli idi. Biri kendisine "tiĹ&#x;ĂśrtĂźn ne kadar da gĂźzelâ€? dediÄ&#x;inde, "elli euro elli!â€? yan t n verirdi bĂśbĂźrlenerek. Markal giysi dĂźĹ&#x;kĂźnlĂźÄ&#x;Ăź hastal k derecesine gelmiĹ&#x;ti. Abart s z yaz yorum, ceketinden tutun da çorab na kadar Adidas! Ayakl bir reklam tabelas na dĂśnmĂźĹ&#x;tĂź. Pop kĂźltĂźrĂźnĂźn genç insanlar n beyninde bĂśylesine h zl ve etkili yer etmesi ne dehĹ&#x;et verici boyutlarda!.. Bu rĂźzgara kap lanlar da, "AlmanlaĹ&#x;m Ĺ&#x;, yok Ä°ngilizleĹ&#x;miĹ&#x; gitmiĹ&#x;, bitmiĹ&#x;, yok olmuĹ&#x;â€? deyip vereme yakalanm Ĺ&#x; hastalar gibi kendimizden izole etmek de doÄ&#x;ru deÄ&#x;il tabii. Bu kĂźltĂźrĂźn Avrupal gençler aras nda yayg n olmas onun Amerikan, Alman ya da Frans z olduÄ&#x;u anlam na gelmez. Bu kĂźltĂźr; egemen s n flar n gençlere yĂśnelik ĂźrĂźn tan t m n kapsayan reklam sektĂśrĂźnĂźn bir uzant s d r. Kitle iletiĹ&#x;im araçlar da bu s n f n elinde olduÄ&#x;u için, diÄ&#x;er alternatifleri fark edemeyiz. Daha da kĂśtĂźsĂź, insan beyninin en dinamik olduÄ&#x;u çaÄ&#x;larda hayata yabanc laĹ&#x; r z. Varsa arabam z ya da kat kat fazla ĂśdediÄ&#x;imiz markal giysilerimiz olmuĹ&#x;tur dĂźnyam z. Neden mi bĂśyle? ÇßnkĂź pop y ld zlar ya da bĂźtĂźn arkadaĹ&#x;lar m z da bĂśyle giyiniyordur. Ama saçma deÄ&#x;il mi, pop y ld z bunu giyinmek zorunda çßnkĂź o bunun için var! Kßçßk yaĹ&#x;lardan itibaren anne-babam z n istediÄ&#x;i gibi biri olursak, onlara gĂśre sorunsuz bir yaĹ&#x;am m z olur. "Susâ€? dediklerinde susmak "oturâ€? dediklerinde oturmak zorunday z. Ă–nemli bir konuda gĂśrĂźĹ&#x; belirtmek istediÄ&#x;imizde, "sen daha çocuksun akl n ermez bunlaraâ€? diye yap Ĺ&#x;t r rlar cevab . Fakat iĹ&#x; kendilerine gĂśre bir hata yapmaya gelince de "koskoca adamâ€? oluveririz birden. Onlara cevap vermemeliyiz! Fikirlere yabanc laĹ&#x;ma bĂśylece baĹ&#x;lar. Okulda ĂśÄ&#x;retmenimizin istediÄ&#x;i gibi bir ĂśÄ&#x;renci olmayal m! Bedeli çok aÄ&#x; r olur... Kendimizi her Ĺ&#x;eyin d Ĺ&#x; nda tutar z. Ă–yle bir hale geliriz ki kendi fikirlerimizden çok baĹ&#x;kalar n n kesin yarg lar , davran Ĺ&#x;lar m z yĂśnlendirir. Hep baĹ&#x;kalar na yaranmaya çal Ĺ&#x;an bir kiĹ&#x;ilik... Kendimiz olamay z bir tĂźrlĂź. Her Ĺ&#x;eyin en iyisini, ya anne babam z, ya ĂśÄ&#x;retmenimiz ya da konumu bizden ĂźstĂźn olan herhangi biri bilir. Bize onlara bak p kafa sallamak kal r. Ben bu pantolonu giyiniyorum çßnkĂź arkadaĹ&#x;lar m da giyiniyordur. Bir savaĹ&#x; yaĹ&#x;an yorsa buna savaĹ&#x;a kat lmayan Ăźlkeler arabuluculuk yapacaklard r. Sosyal haklar bir bir elden gidiyorsa, bunu da en iyi siyasiler bilir. Afrika’da birileri açl ktan ĂślĂźyorsa, yard m kurumlar Ăśnlemini al yordur... Sanki herĹ&#x;ey bizim d Ĺ&#x; m zda, bizimle ilgisi yok. Sanki biz bu dĂźnyada yaĹ&#x;am yoruz. BĂśyle giderse iĹ&#x;in sonunun nereye varacaÄ&#x; n iki kelime ile Ăśzetleyeyim: YaĹ&#x;ama yabanc laĹ&#x; r z! Bundan çevremizdeki bir iki kiĹ&#x;iyi sorumlu tutmak da deÄ&#x;il niyetim. Sorun sistemleĹ&#x;miĹ&#x;. EÄ&#x;er bu dĂźnyada yaĹ&#x; yorsak, hepimiz her Ĺ&#x;eyden sorumluyuz. Afrika’da insanlar açl ktan ĂślĂźyorsa, biz de bundan sorumluyuz. Irak’ta bir savaĹ&#x; yaĹ&#x;an yorsa, tabii ki ilk Ăśnce ben sorumluyum. Bizim bunlarla ne ilgimiz olabilir? Ă–rneÄ&#x;in Nike firmas dĂźnyada en fazla çocuk iĹ&#x;çi çal Ĺ&#x;t ran firmad r. Irak’ta ise yeterince yoksul çocuk ve bir pazar var. EÄ&#x;er ayakkab lar m z n markas Nike ise, çocuklar n dĂźnyas n çalan bu gĂśzĂź dĂśnmĂźĹ&#x; haydutlar n açt Ä&#x; savaĹ&#x; n pasif bir destekçisi olabilir miyiz? Bu da iĹ&#x;in baĹ&#x;ka bir boyutu. HerĹ&#x;eyden Ăśnce çevremizde olup bitenden haberdar olmak, sonra da her Ĺ&#x;eyden sorumlu olmak gerekiyor. DĂźnyal olmaktan sĂśz ediyorum!..

Gençler ruhsal bunal mda ܤrenciler aras›nda

Ergin: Zaten insan etkileyen Ăśnce ailedir. Sonra çevre, sonra da okuldur. Mesela benim ailem demokrat bir ailedir. Ben onlarla birçok sorunumu çÜzĂźp, rahat konuĹ&#x;abildiÄ&#x;imi dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyorum.

yoksulluk nedeniyle d›lanma‌ gençlerin gelecek perspektifinin olmamas ,baĹ&#x;l ca nedenler

Getto okullar

Satranç Tahtas›

Xiangqi, Çin Satranc Bu say m zda satranc n tarihte yolculuÄ&#x;u yaz dizimizin ikinci bĂślĂźmĂźnde Kendine ĂśzgĂź kurallar ve yap s olan Çin satranc n tan tacaÄ&#x; z. Xiangqi, ya da Çin Satranc UzakdoÄ&#x;u’da (Çin, Tayvan, Tayland, Singapur, Vietnam) çok popĂźler olan farkl bir satranç kolludur. Bat daki satrançla ayn kĂśkene sahip olduÄ&#x;una inan lmaktad r. Xiangqi’nin genel kurallar Ă–nce beyazlar (bu tahtaya gĂśre k rm z lar) oynar. Oyun rakip Ĺ&#x;ah mat ederek ya da pat durumuna dĂźĹ&#x;Ăźrerek kazan l r.

Kazanmak için rakip Ĺ&#x;ah tehdit edersiniz ve bu tehditi engelleyemez ya da tehdit etmezsiniz ama rakibin yapabileceÄ&#x;i legal bir hamle yoktur. SĂźrekli Ĺ&#x;ah çekme ve hamleleri tekrar etmek (bu iki durum normal satrançta beraberliÄ&#x;e gĂśtĂźrĂźr) yasakt r. Hamlelerin tekrarlanacaÄ&#x; durumda taraflar (Ăśzellikle tekrar durumuna yol açan taraf) baĹ&#x;ka hamleler yapmak zorundad r. EÄ&#x;er iki taraf n da rakip Ĺ&#x;ah mat etme ya da pat durumuna dĂźĹ&#x;Ăźrme imkan kalmam Ĺ&#x;sa oyun beraberedir.

Bu ay n sorusu: Beyaz oynar ve kazan r.

Geçen say n n cevab : Kg2 Ĺžah ve mat

Almanya’da yaĹ&#x;ayan 13-16 yaĹ&#x; aras ndaki gençlerin onda birinin ruhsal saÄ&#x;l Ä&#x; bozuk! Bu yaĹ&#x; grubundaki her on gençten biri sakinleĹ&#x;tirici ilaç kullan yor. YaĹ&#x;lar 6 ile 10 aras nda deÄ&#x;iĹ&#x;en her ßç çocuktan ikisinin, okulla ilgili olarak ruhsal problemleri var. Berlin’deki Vivantes Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Klinikleri Ĺžefi Oliver Bilke, intiharlara kadar varan bu bunal mlar n en bĂźyĂźk nedenlerinden birinin eÄ&#x;itim sistemi olduÄ&#x;unu sĂśylĂźyor. Bilke’ye gĂśre Alman eÄ&#x;itim mĂźfredat n n çocuk ve gençlerin içinde bulunduklar durum dikkate al nmadan haz rlanmas , ailelerin çocuklar ndan çok baĹ&#x;ar l olmalar n istemesi ve mezuniyet dĂśneminde olan

Esor adl bir araĹ&#x;t rma grubunun yapt Ä&#x; bir baĹ&#x;ka araĹ&#x;t rma da oldukça çarp c . AraĹ&#x;t rmaya gĂśre ĂśÄ&#x;renciler aras nda yoksulluk nedeniyle d Ĺ&#x;lama eÄ&#x;ilimi art Ĺ&#x; gĂśsterdi. Berlin’in belli semtlerindeki okullarda tan nm Ĺ&#x; marka elbise ve ayakab giymeyenler arkadaĹ&#x; gruplar na al nm yor. Bu gençler aĹ&#x;aÄ&#x; lan yorlar. Bu durum, yoksul ĂśÄ&#x;rencilerin okuldan ayr lmalar na, hatta intihara kalk Ĺ&#x;malar na neden oluyor. Esor, “ Yoksul aileler, çocuklar n n s n f arkadaĹ&#x;lar yla yar Ĺ&#x;acak durumda olmad Ä&#x; için, aile içinde sorunlar ortaya ç k yor. Ă–te yandan, yoksul ve zengin çocuklar n gittiÄ&#x;i getto okullar doÄ&#x;uyor.â€? tespitini yap yor.


Yaanacak

B

‚

L

‚

M

¡

T

E

K

N

‚

“Beni kimse anlam yor, ama herkes seviyorâ€? “GĂśrelilik kuram›m baar›yla kan›tlan›rsa Almanya benim bir Alman oldu¤umu iddia edecek, Fransa ise dĂźnya vatanda› oldu¤umu aç›klayacakt›r. Kuram›m gerçek d›› ç›kt›¤›nda ise, Fransa bir Alman oldu¤umu sĂśyleyecek, Almanya ise bir Yahudi oldu¤umu aç›klayacakt›r.â€? Albert Einstein 1879’da Almanya’n n Ulm kentinde doÄ&#x;an, konuĹ&#x;maya geç baĹ&#x;layan ve içine kapan k bir çocuk olan Albert Einstein yaĹ&#x;am boyunca bilim dĂźnyas na çok Ĺ&#x;ey katt . GĂśrelilik (RĂślativite) Kuram , KĂźtle-Enerji EĹ&#x;itliÄ&#x;i (E=m x c2) ve IĹ&#x; Ä&#x; n Foton Teorisi, Einstein’i fizik biliminin en Ăśnemli otoritesi durumuna getirdi. 1933’e kadar Berlin’de yaĹ&#x;ayan Einstein, Nazilere karĹ&#x; tav r ald Ä&#x; için Almanya’dan ayr lmak zorunda kald . Fransa, Belçika, Ä°ngiltere ve son olarak da ABD’de yaĹ&#x;ad . ĂœnlĂź fizikçinin oluĹ&#x;turduÄ&#x;u teoriler astronomi baĹ&#x;ta olmak Ăźzere birçok bilim dal n n ĂśnĂźnĂź açt . 1955’te ABD’de Princeton’da Ăślen Einstein, yaln zca bilimsel dehas yla deÄ&#x;il, alçak gĂśnĂźllĂź oluĹ&#x;u ve sadeliÄ&#x;e dĂźĹ&#x;kĂźnlĂźÄ&#x;Ăźyle de tan n rd . AyaÄ&#x; nda terlikler, daÄ&#x; n k saçlar yla ĂźnlĂź Ăźniversitelerin salonlar nda konferanslar veren bu bĂźyĂźk deha, insanc ll Ä&#x; n

meslektaĹ&#x;lar uranyumun atomlar n ayr Ĺ&#x;t rd . Bu, nĂźkleer gßç ve silahlara doÄ&#x;ru at lan bir ad md . Einstein, bu tehlike karĹ&#x; s nda hemen harekete geçti. 1939’da ABD BaĹ&#x;kan Franklin Roosevelt’e bir mektup yazarak, Naziler’in nĂźkleer silahlar geliĹ&#x;tirebileceÄ&#x;i uyar s nda bulundu. Ancak bu mektup, mĂźttefiklerin ilk atom bombas n yapmalar nda Ăśnemli rol oynad .

Suçlamalar hiç yitirmedi.

E=m x c2 Einstein, gĂśreliliÄ&#x;i kullanarak kĂźtlenin (m), yĂźksek deÄ&#x;erdeki enerjiye (E) eĹ&#x;itliÄ&#x;ini kavrad . Kesin deÄ&#x;ere Ĺ&#x; k h z n n karesi (c2) ile ulaĹ&#x; l yordu. Bu, uluslararas sistem birimiyle (SI unit) çok yĂźksek bir deÄ&#x;ere denk geliyordu ve mad-

denin her kilogramda, nĂźkleer santralin bir y lda ĂźrettiÄ&#x;ine eĹ&#x;it enerji yaymas anlam na geliyordu. Ak llara durgunluk veren bu fikrin uygulamaya geçirilmesine Einstein bile inanm yordu. 1934’ßn sonlar nda bile, denklemini “atomu ayr Ĺ&#x;t rarakâ€? enerji elde etmek için kullanma dĂźĹ&#x;Ăźncesini gĂśzden kaç r yordu. Alman bilim adam Hahn ve

Einstein, komĂźnist faaliyetlerle ve ajanl kla suçland . Ă–ldĂźÄ&#x;Ăź y l FBI’ n hakk nda yĂźrĂźttĂźÄ&#x;Ăź araĹ&#x;t rma dosyas bin 500 sayfay bulmuĹ&#x;tu. Bu dosyada, komĂźnistlerle baÄ&#x;lant lar kurmak ve Almanya’daki evini haberleĹ&#x;me merkezi olarak kullanmakla suçlan yordu. 1930’lu y llarda Einstein, emperyalizm karĹ&#x; t eylemler yapan ve ulusal baÄ&#x; ms zl Ä&#x; sa-

vunan sol eÄ&#x;ilimli bir ĂśrgĂźtĂźn onursal baĹ&#x;kan yd . Ayn zamanda Amerika’n n “komĂźnist ajanâ€? ilan ettiÄ&#x;i kiĹ&#x;ilerin saklanmas na yard mc olmuĹ&#x;tu.

Dehan n beyni Einstein’ n beyni bir kavanozda saklan yor. Beyniyle ilgili temel bilgiler ‘normal’ beyinlerden çok da farkl deÄ&#x;il. Normalden yĂźzde 12 daha hafif olan beyninden al nan Ăśrnekleri inceleyen nĂśrologlar, dĂźĹ&#x;Ăźnce için gerekli sinirleri besleyen hĂźcre say s n n fazla olduÄ&#x;unu belirlediler. Sylvian Yar Ä&#x; ’n n geliĹ&#x;miĹ&#x; ve alt parietal lobunun normale gĂśre yĂźzde 15 daha geniĹ&#x; olduÄ&#x;u tespit edildi. Uzmanlar, Sylvian yar Ä&#x; n n, beyindeki bilgi al Ĺ&#x;veriĹ&#x;ini kolaylaĹ&#x;t rd Ä&#x; n , Parietal Lob’un ise, matematikle ilgili yeteneÄ&#x;i ve uzay-mekân baÄ&#x;lant s kurma yetisini art rd Ä&#x; n belirtiyorlar.

Solaryum uyar s !..

KĂźresel s nma...

Son 30 y›hda cilt kanseri vakalar› birkaç kat artt›.

Okyanus ak›nt› sistemini de¤itiren kĂźresel ›s›nma korkutuyor

DĂźnya SaÄ&#x;l k Ă–rgĂźtĂź yeni yay nlad Ä&#x; bir raporla solaryumlar n tehlikeli olduÄ&#x;unu tekrarlad ve 18 yaĹ&#x; n alt ndakilerin

bu yĂśntemi kullanmamas gerektiÄ&#x;ini kaydetti. Ă–rgĂźt kullan c lar n mor Ăśtesi Ĺ&#x; nlarla bronz bir tene kavuĹ&#x;turan solaryumlar n, cilt

kanseri ile doÄ&#x;rudan baÄ&#x;lant s olduÄ&#x;unu vuruguluyor. Rapora gĂśre dĂźnyada her y l iki milyon kiĹ&#x;i daha cilt kanse-

rine yakalan yor. Ă–rgĂźt Kuzey Amerika, Avrupa’n n kuzeyi, Yeni Zelanda ve Avustralya’da cilt kanserindeki art Ĺ&#x; n baĹ&#x;l ca nedenlerinden

Hepatit B’nin ilac !.. Genetik yap›s› de¤itirilmi patatesten mucize... Amerikal bilimadamlar , genetik yap s deÄ&#x;iĹ&#x;tirilmiĹ&#x; patatesin, ĂślĂźmcĂźl karaciÄ&#x;er hastal Ä&#x; Hepatit B’ye karĹ&#x; , etkili olduÄ&#x;unu sĂśylediler. Bilimadamlar , aÄ&#x; zdan al nabilen Hepatit B aĹ&#x; s n n, ucuzluÄ&#x;u ve uygulamas n n kolay olmas nedeniyle, kĂźresel aĹ&#x; lama programlar nda son derece baĹ&#x;ar l olacaÄ&#x; inanc nda. Kullan lan yĂśntem ise Ĺ&#x;u: Bilimadamlar , s radan patatesleri alarak, genetik yap s n , Hepatit B virĂźsĂźndeki bir proteini içerecek Ĺ&#x;ekilde deÄ&#x;iĹ&#x;tirmiĹ&#x;ler. SĂśz konusu proteinin, vĂźcudun baÄ&#x; Ĺ&#x; kl k sistemini tetikleyeceÄ&#x;i, bĂśylece vĂźcudun, tekrar karĹ&#x; laĹ&#x;mas durumunda virĂźs ile mĂźcadele edebileceÄ&#x;i vurgulan yor. Bu yĂśntemin ileride, Ăźlkeleri kendi aĹ&#x; ya uygun patateslerini Ăźretmeye ve kendi nĂźfuslar n kendileri aĹ&#x; lamaya iteceÄ&#x;i umuluyor. Ancak bunun için daha uzun bir araĹ&#x;t rma sĂźrecine ihtiyaç duyulduÄ&#x;u belirtiliyor.

4000 y l Ăśnce tar m... “...bĂślge sakinleri m›s›r, meyve ve fasulye Ăźretiyorlard›...â€? Ä°ngiliz Nature dergisinin son say s ndaki makaleye gĂśre, araĹ&#x;t rmac lar Uruguay’ n gĂźneydoÄ&#x;usundaki Ajos bĂślgesinde en az 4200 y l Ăśnce dĂźzenli tar m yap ld Ä&#x; n gĂśsteren kan tlar buldu. Bulunan gereçler ve bitki fosilleri Ăźzerinde yap lan araĹ&#x;t rmalar, bĂślge sakinlerinin m s r,

meyve ve fasulye Ăźreterek gerçek anlamda tar m yapt klar n gĂśsterdi. Bilim adamlar , Ä°spanyollar n 16. yĂźzy lda sĂśmĂźrgeleĹ&#x;tirmesinden Ăśnce bĂślgede uygarl Ä&#x; n geliĹ&#x;mediÄ&#x;ini dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyorlar, bĂślge insanlar n n sadece toplay c l k ve avc l kla geçindiÄ&#x;ine inan yorlard .

birini solaryumlar n yayg nlaĹ&#x;mas na baÄ&#x;l yor. Bu art Ĺ&#x; Ăśzellikle genç kad nlar aras nda gĂśrĂźlĂźyor.

Gençler tehlikeye aç k Son 30 y lda Amerika BirleĹ&#x;ik Devletleri’nde cilt kanseri vakalar n n iki kat, Ä°skandinav Ăźlkelerinde ise 1960’tan bu yana ßç kat artt Ä&#x; kaydediliyor. WHO’nun radyasyon uzmanlar ndan Mike Repacholi, “insanlar n gĂźneĹ&#x;ten faydalanmak ve keyfini ç karmak istemesini anl yoruz ama bunu gĂźvenli Ĺ&#x;ekilde yapmak gerekâ€? diyor. Yetkililer yaĹ&#x; gençleĹ&#x;tikçe cildin yan klara karĹ&#x; daha hassas olduÄ&#x;unu vurgulayarak Ăśzellikle çocuklar uyar yor, ebeveynlerden de bu konuda dikkatli olmalar n istiyor. Yetkililer tamamen vazgeçilmesini Ăśnermekle birlikte; gĂźneĹ&#x; lambalar mutlaka kullan lacaksa en az ndan sĂźrenin k sa olmas , gĂśzlerin korunmas , kullan m n yavaĹ&#x; yavaĹ&#x; artmas ve denetim alt nda kullan m n Ĺ&#x;art olduÄ&#x;unu vurguluyor.

ABD’li bilim adamlar , kĂźresel s nman n okyanuslardaki ak nt sisteminin aniden durmas na yol açacaÄ&#x; n aç klad . Bilim adamlar , okyanus sular nda yap lan s cakl k Ăślçßmlerinin, kĂźresel s nman n devam ettiÄ&#x;ini kesinleĹ&#x;tirdiÄ&#x;ini sĂśyledi. Is nman n okyanuslardaki ak nt sisteminin aniden durmas na ve Ăśzellikle Avrupa k tas nda soÄ&#x;uk iklimin egemen olmas na yol açacaÄ&#x; na da dikkat çekildi. Uzmanlar uyar yor: “Ak nt sistemi de deÄ&#x;iĹ&#x;iyorâ€? Bu deÄ&#x;iĹ&#x;imin, iklim deÄ&#x;iĹ&#x;ikliklerine de yol açt Ä&#x; n belirten bilim adamlar , “dĂźnya s nd k-

9 DĂźnya

K

ça, ak nt sistemi de deÄ&#x;iĹ&#x;iyor, bozuluyorâ€? dedi. Okyanus ak nt sisteminin tamamen durma tehlikesi bulunduÄ&#x;unu da sĂśyleyen uzmanlar, bunun gerçekleĹ&#x;mesi halinde Kuzey Avrupa’n n aĹ&#x; r soÄ&#x;uk k Ĺ&#x;larla karĹ&#x; karĹ&#x; ya kalacaÄ&#x; na da deÄ&#x;indi. Atlas okyanusundaki ak nt sistemi gĂźneydeki s cak sular kuzeye, Kuzeybat Avrupa k y lar na taĹ&#x; d Ä&#x; için bu bĂślgelerde l man bir iklime yol aç yor. Ayr ca DoÄ&#x;al Hayat Koruma Vakf taraf ndan Cenevre’de yay mlanan baĹ&#x;ka bir raporda da, Hindistan, Çin ve Nepal’in yĂźksek bĂślgelerindeki buzul tabakalar n n iklimin s nmas sonucu eriyerek, y lda 10-15 metre alçald Ä&#x; aç kland . Rapora gĂśre, iklimin daha da s nmas ve Himalaya buzullar n n h zla erimesi halinde, akarsu ve nehirlerin rejimleri bozulacak ve birçok yer sular alt nda kalacaÄ&#x; belirtildi.

Bilimde yolculuk

Derya Tanr vermiĹ&#x;

Mars’ta buz denizi Avrupa Mars Ekspresi’nin geçen aylarda çektiÄ&#x;i yĂźksek gĂśrĂźntĂź kalitesine sahip fotoÄ&#x;raflarda, Mars’ta Kuzey Denizi bĂźyĂźklĂźÄ&#x;Ăźnde bir buz denizine rastland . Onlarca kilometre kal nl Ä&#x; ndaki buz; toz ve kĂźl katmanlar yla ĂśrtĂźlĂźydĂź. Bu katman, buz denizini gĂźneĹ&#x;ten koruyarak erimesini engelleyen bir rol oynuyor. Bir y ld r Mars’ n yĂśrĂźngesinde olan uydu, Antarktika’y and ran gezegen yĂźzeyinde, 2-5 milyon y l Ăśnce, aĹ&#x; r soÄ&#x;uklar n hakim olmas yla denizin donarak buzul kĂźtlelerin oluĹ&#x;tuÄ&#x;unu tespit etti. Daha Ăśnce Mars yĂźzeyinde akarsu yataklar na rastlanm Ĺ&#x;t . AraĹ&#x;t rmac lar n iddias na gĂśre gezegende, volkanik patlamalar n ard ndan bĂźyĂźk hacimlerde yeralt sular yar klar ndan yĂźzeye ulaĹ&#x;t . 800-900 kilometre uzunluÄ&#x;undaki bu nehirler birleĹ&#x;erek k smen dondu. Daha sonra ise denizlerin donmas sĂśz konusu oldu.

Yeni verilerin anlam Mars’ta buza ilk defa rastlanm yor. Daha Ăśnce, k z l gezegenin kutuplar nda buz kĂźtleleri bulunmuĹ&#x;tu. NASA’l Mars KaĹ&#x;ifleri su izlerine ve rmak yataklar na rastlam Ĺ&#x;lard . Ancak daha Ăśnce, Ĺ&#x;imdi buz denizinin bulunduÄ&#x;u bĂślgeden veriler yollayan Mars GĂśzlemcisi’nin çektiÄ&#x;i fotoÄ&#x;raflar, volkanik aktiviteler sonucu lavlar n b rakt Ä&#x; iz olarak tan mlanm Ĺ&#x;t . Mars yĂźzeyinin, Ä°zlanda’n n volkanik bĂślgeleriyle benzerlikler taĹ&#x; d Ä&#x; ve bu coÄ&#x;rafi benzerliklerin, bu bĂślgede bir zamanlar volkanik etkinliÄ&#x;in varl Ä&#x; n gĂśsterdiÄ&#x;i sonucuna var lm Ĺ&#x;t . Mars Ekspre’inin yollad Ä&#x; fotoÄ&#x;raflar ayr ca, gezegenin yĂźzeyindeki mineraller hakk nda da daha ayr nt l veriler sunuyor. Bu bilgiler Ĺ&#x; Ä&#x; nda daha Ăśnceki tezi çßrĂźtĂźlmĂźĹ&#x; oluyor.

Kafalar kar Ĺ&#x; yor Buzun yerinde durmay p yer deÄ&#x;iĹ&#x;tirdiÄ&#x;i, yĂźzey yap s n yeniden biçimlendirdiÄ&#x;i ve zaman zaman da izleri çabuk kaybolan çok az miktarda s v halde su ĂźrettiÄ&#x;i yĂśnĂźnde giderek artan kuĹ&#x;kular var. S v suyun olas varl Ä&#x; , hayat varl Ä&#x; ihtimali anlam na geliyor. Gerçi geçen ay Alaska’da bulunan donmuĹ&#x; bakteri kĂźtlesi, hayat belirtisi için mutlaka s v suyun varl Ä&#x; n n gerekmediÄ&#x;ini kan tlad . DonmuĹ&#x; halde 30 bin y ld r canl kalmay baĹ&#x;aran bu bakteri tĂźrĂź, Mars’ta yeni bulunan buz denizlerinde de bu tĂźr yaĹ&#x;am formlar na ulaĹ&#x;ma umudu olduÄ&#x;unu gĂśsteriyor. Ă–nĂźmĂźzdeki ay Mars Ekspresi, yeni bir radar n kullan m na baĹ&#x;layacak. Bu radarla buzun alt n n incelenmesi mĂźmkĂźn olacak. Bilim adamlar bu sayede, ony llard r kafalar meĹ&#x;gul eden sorular na yan t bulacaklar n umuyorlar. Fakat yeni veriler araĹ&#x;t rmac lar n bunlar analiz etmesine f rsat tan mayacak kadar h zl toplan yor. Her yeni veri, bir Ăśnceki teoriyi çßrĂźttĂźÄ&#x;Ăźnden, bu durum bilim adamlar n hem daha merakl k l yor hem de kafalar n daha da kar Ĺ&#x;mas na neden oluyor. Ancak gĂśrĂźnen o ki Mars, bizi en k sa zamanda ciddi yan tlarla karĹ&#x; layacak.

Tek hĂźcreli organizmalar Yakla›k bin metre derinli¤indeki Challenger çukurunda plankton bulundu.

â€œĂ–zgĂźr yaz l mâ€? Ăźzerine Bilgisayarlar n ve bilgisayar yaz l mlar n n yeni yeni geliĹ&#x;meye baĹ&#x;lad Ä&#x; ‘70’li y llar n baĹ&#x;lar nda, bilgisayar yaz l mc lar , yazd klar her program , say lar zaten oldukça s n rl olan diÄ&#x;er yaz l mc larla paylaĹ&#x; yordu. BĂśylece yaz l m çok daha h zl geliĹ&#x;iyor, herkesin katk s saÄ&#x;lanabiliyordu. Fakat, havadan ve sudan kar elde etmenin aray Ĺ&#x; ndaki kapitalizmin, çiçeÄ&#x;i burnunda yaz l m Ĺ&#x;irketlerinin, yaz l mlar n bilgisayar dĂźnyas için ne kadar deÄ&#x;erli bir araç olduÄ&#x;unu farketmeleri ve onu da bir kar kap s haline dĂśnĂźĹ&#x;tĂźrmenin yollar n aramaya baĹ&#x;lamalar uzun sĂźrmedi. Yaz l m firmalar , çok geçmeden, bĂźnyelerinde çal Ĺ&#x;an yaz l mc lara, “gizlilik/baÄ&#x; ml l kâ€? sĂśzleĹ&#x;meleri imzalatmaya baĹ&#x;lad lar. Bu sĂśzleĹ&#x;melerden birini imzalayan bir yaz l mc , o firma için çal Ĺ&#x;t Ä&#x; sĂźrece yazd Ä&#x; programlar n kaynak kodlar n açam yor, en yak n arkadaĹ&#x;lar da dahil baĹ&#x;kalar yla paylaĹ&#x;am yordu.

â€œĂ–zgĂźr Yaz l m Hareketiâ€? 1980’lere gelindiÄ&#x;inde, hemen hemen bĂźtĂźn yaz l mlar, yaz l m tekellerinin mal haline gelmiĹ&#x;ti. Bu tekellerin yapt klar ilk iĹ&#x; yaz l mlar n kaynak

kodlar n kapatmak oldu. Richard M. Stallman da o dĂśnemlerde, hala dĂźnyan n en bĂźyĂźk teknoloji araĹ&#x;t rma geliĹ&#x;tirme merkezlerinden biri olan MIT’de (Massachusetts Institute of Technology- Massachusetts Teknoloji EnstitĂźsĂź) çal Ĺ&#x;an hackerlardan biriydi. Dayat lan “gizlilik/baÄ&#x; ml l kâ€? sĂśzleĹ&#x;melerini kabul etmemiĹ&#x;, bu nedenle MIT’deki iĹ&#x;inden ayr lm Ĺ&#x;t .

“Toplumun neye ihtiyaci vard r? Vatandaslar n n sorunsuzca eriĹ&#x;ebileceÄ&#x;i bilgiye ihtiyac vard r; ĂśrneÄ&#x;in insanlar n sadece çal Ĺ&#x;t rabilecekleri deÄ&#x;il ayn zamanda okuyabilecekleri, dĂźzeltebilecekleri, geliĹ&#x;tirebilecekleri programlar. Ancak yaz l m sahiplerinin sunduÄ&#x;u, genellikle inceleyemeyeceÄ&#x;imiz ya da deÄ&#x;iĹ&#x;tiremeyeceÄ&#x;imiz bir kara kutudan ibarettir. TĂźm bunlar n Ăśtesinde toplumun ihtiyac olan Ĺ&#x;ey vatandaĹ&#x;-

lar aras ndaki gĂśnĂźllĂź iĹ&#x;birliÄ&#x;i ruhunun pekiĹ&#x;tirilmesidir. Yaz l m sahipleri, bizler komĹ&#x;ular m za doÄ&#x;al olarak yard m ederken bu yapt Ä&#x; m z Ĺ&#x;eyin ‘korsanl k’ olduÄ&#x;unu sĂśylediklerinde toplumumuzun ruhunu kirletmiĹ&#x; olurlar.â€? (Richard M. Stallman, “Yaz l m n Neden Sahibi Olmamal d r?â€?) â€œĂ–zgĂźr Yaz l m Hareketiâ€?nin temel hedefi yaz l mlar n sahipli hale gelmesini engellemek, dileyen herkesin ĂśzgĂźrce, hiçbir zorunluluk olmadan kullanabileceÄ&#x;i, deÄ&#x;iĹ&#x;tirebileceÄ&#x;i, baĹ&#x;kalar yla paylaĹ&#x;abileceÄ&#x;i programlar yaratmak: Daha kesin ve aç k bir ifadeyle, kullan c lara Ĺ&#x;u haklar tan nm Ĺ&#x;t r: - Her tĂźrlĂź amaç için program çal Ĺ&#x;t rma ĂśzgĂźrlĂźÄ&#x;Ăź. - Program n nas l çal Ĺ&#x;t Ä&#x; n inceleme ve kendi gereksinimleri doÄ&#x;rultusunda deÄ&#x;iĹ&#x;tirme ĂśzgĂźrlĂźÄ&#x;Ăź. Program kaynak koduna eriĹ&#x;im bunun için bir ĂśnĹ&#x;artt r. - Yeniden daÄ&#x; tma ve toplumla paylaĹ&#x;ma ĂśzgĂźrlĂźÄ&#x;Ăź. - Program geliĹ&#x;tirme ve geliĹ&#x;miĹ&#x; haliyle topluma daÄ&#x; tma ĂśzgĂźrlĂźÄ&#x;Ăź. BĂśylece yaz l m bĂźtĂźn toplum yarar na geliĹ&#x;tirilmiĹ&#x; olur. Program kaynak koduna eriĹ&#x;im bunun için de bir ĂśnĹ&#x;artt r. Ufuk Çizgisi’nin 10. say s ndan k salt larak al nm Ĺ&#x;t r.

Pasifik Okyanusu’nun en derin bĂślgesinde tek hĂźcreli organizmalar bulundu. Science dergisi, Japon araĹ&#x;t rmac lar n, Guam adas n n gĂźneybat s nda 10 bin 896 metre derinlikteki Challenger çukurundan ald klar çÜkelti numunesinde mikro organizmalar tespit ettiklerini yazd . Ĺžizuaza Ăœniversitesi uzmanlar , deniz yĂźzeyine yak n yerlerde bol miktarda bulunan bu tĂźr planktonlar n sert kabuÄ&#x;a

sahip olduÄ&#x;unu, Challenger çukurunda bulduklar organizmalar n kabuklar n n ise yumuĹ&#x;ak olduÄ&#x;unu aç klad lar. DNA analizleri, bu mikro organizmalar n 500-600 milyon y l Ăśnce yaĹ&#x;ayan bir organizman n ‘orunlar ’ olduÄ&#x;unu gĂśsterdi. Uzmanlara gĂśre, daha sonralar o atadan karmaĹ&#x; k organizmalar geliĹ&#x;ti. Challenger çukurundaki bas nç, okyanus yĂźzeyindekinin bin 100 kat .

Hakemler yaĹ&#x;ad ...

Top kale çizgisi geçti-geçmedi, ofsayttÄą-deÄ&#x;ildi tartÄąĹ&#x;masÄąna son. FIFA, çipli futbol topunu testediyor. Bu yÄąlÄąn eylĂźl-ekim aylarÄą arasÄąnda Peru’da yapÄąlacak 17

yaĹ&#x; altÄą gençler DĂźnya KupasÄą karĹ&#x;ÄąlaĹ&#x;malarÄąnda kullanÄąlacak toplar Ĺ&#x;oka dayanÄąklÄą çip taĹ&#x;Äąyacak. Çip, saniyede 2000 sinyal yollayacak ve tĂźm sahaya yerleĹ&#x;tirilecek antenler sayesinde topun hareketi izlenecek. Bu sinyallerden elde edilecek veriler merkezi bir bilgisayarda toplanacak. BĂśylece topun pozisyonu hatasÄąz belirlenebilecek. Merkezi bilgisayar ayrÄąca, kolunda bir alÄącÄą taĹ&#x;Äąyan hakemleri de anÄąnda uyararak hata yapmalarÄąnÄą engelleyecek. Yani artÄąk maçĹ kaybetmenin faturasÄą hakemlere kesilemeyecek.


Yaanacak

DĂźnya 10

K

Ăœ

L

T

Ăœ

R

¡

S

A

N

A

T

Bir film: ÇÜkĂźĹ&#x;

Kßltßr Deryas›

MĂźller’in yazd Ä&#x; kitaptan yararlanarak kaleme alm Ĺ&#x;. Çekimleri, Berlin, MĂźnih ve St Petersburg’da yap lan film, 9 milyon sterline mal oldu. ÇÜkĂźĹ&#x;, bu bĂźtçeyle, bugĂźne kadar çekilen en pahal Alman filmi olma Ăźnvan n da taĹ&#x; yor.

Berlin dĂźĹ&#x;erken

“SAVAĹž kaybedilmiĹ&#x;se, bu benim umurumda deÄ&#x;il. Ä°nsanlar periĹ&#x;an olurlarsa, olsunlar. Onlar için bir gĂśz yaĹ&#x; bile dĂśkmem, çßnkĂź onlar hiçbir Ĺ&#x;ey hak etmedilerâ€? Bu ac mas z sĂśzler, Adolf Hitler’e ait. Hitler, Nazi Almanya’s n n savaĹ&#x; kaybettiÄ&#x;i gĂźnlerde iĹ&#x;te bĂśyle diyordu... YĂśnetmenliÄ&#x;ini Olivier Hirschbielgel’in yapt Ä&#x; ve baĹ&#x;rolĂźnĂź Ganz Bruno, Alexandra Mari Lara, Ulrich Matthes’in

paylaĹ&#x;t Ä&#x; II.DĂźnya SavaĹ&#x; ve Hitler’in çÜkĂźĹ&#x;ĂźnĂź ele alan film Almanya ve dĂźnya sinemalar nda gĂśsterime girdi. Filmin senaryosu, ayn zamanda yap mc l Ä&#x; da Ăźstlenen Bernd Eichinger’e ait. Eichinger senaryoyu, Joachim Fest’in Inside Hitler’s Bunker adl kitab ile Hitler’in o dĂśnemde sekreterliÄ&#x;ini yapan ve 2002’de Ăślen Traudl Junge’nin gĂźnlĂźklerinden yola ç karak Melisa

Filmin konusu, Sovyet ordusunun Berlin’i kuĹ&#x;atmas ve Hitler’in s Ä&#x; naÄ&#x; ndaki son gĂźnleri. Film Sovyet ordusunun bombard manlar yla baĹ&#x;lar. Bu bombalar n havadan deÄ&#x;il karadan geldiÄ&#x;ini anlayan Naziler, Berlin’in dĂźĹ&#x;eceÄ&#x;ini anlarlar. Film bundan sonra Hitler ve genarellerinin s Ä&#x; naktaki durumlar n yans t r. D Ĺ&#x;ar da at lan bombalar, parçalanan cesetler içeride Hitler’in son ç rp n Ĺ&#x;lar ve saÄ&#x;a sola emir yaÄ&#x;d rmalar . Sovyet ordusunun giderek yaklaĹ&#x;mas , Nazi faĹ&#x;izminin kalelerinin tek tek dĂźĹ&#x;mesiyle, sonlar n n yaklaĹ&#x;t Ä&#x; n anlayan Naziler, Hitler’e teslim olunmas gerektiÄ&#x;ini yoksa Berlin’de 3 milyon insan n ĂślebileceÄ&#x;ini sĂśylerler. Hitler’in cevab “benim en iyi adamlar m ĂśldĂźkten sonra 3 milyonun can cehennemeâ€? olur. Hitler vasiyetini yazar ve zehir içerek intihar eder. Tan nmamas için de cesetinin yak lmas n emreder. Bu savaĹ&#x;ta tek baĹ&#x;ar s n n 6 milyon Yahudi’nin katli olduÄ&#x;unu belirtir, bunun d Ĺ&#x; ndaki hedeflerine ulaĹ&#x;amad Ä&#x; na hay flan r. Film baĹ&#x;ta Almanya olmak

Ăźzere gĂśsterime girdiÄ&#x;i bir çok Ăźlkede tart Ĺ&#x;malar da beraberinde getirdi. Sinema eleĹ&#x;tirmenleri dahil pek çok kiĹ&#x;i, ‘bĂźtĂźn tarihsel birikimin “canavarâ€?olarak tan mlad Ä&#x; bir kiĹ&#x;inin gerçek bir insan olarak portresini çizmek mĂźmkĂźn mĂź?â€? sorusuna cevap ar yor.

Film ile ilgili gĂśrĂźĹ&#x;ler Tarihçiler ise; tarihsel bir dĂśnemin gerçekliÄ&#x;ini, ekonomik ve toplumsal koĹ&#x;ullar n yaratt Ä&#x; karakterlerin, bu Ĺ&#x;artlar alt ndaki inand r c l Ä&#x; na dikkat çekmenin Ăśnemi Ăźzerinde durulmas gerektiÄ&#x;ini vurguluyorlar. Alman tarihçilerden Hans Mommsen, filmin Hitler’i son derece kiĹ&#x;isel yanlar yla yans tt Ä&#x; n sĂśyleyerek “Tarihi, insanlar hakk nda anlat lan hikayelere indirgemek, geçmiĹ&#x;te olup bitenleri gerçekten anlay p muhakeme etmek için doÄ&#x;ru bir yol deÄ&#x;ilâ€? diyerek ÇÜkĂźĹ&#x; ile ilgili gĂśrĂźĹ&#x;lerini dile getirdi. Ä°ngiliz tarihçi Ian Kershaw’ n

film hakk ndaki yorumu ise, meslektaĹ&#x; ndan farkl . Hitler’in biyografisini de kaleme alm Ĺ&#x; olan Kershaw, filmi son derece inand r c bulduÄ&#x;unu belirterek Hitleri canland ran aktĂśr Bruno Ganz’ n Ăśzellikle FĂźhrer’in sesini taklit etmekte son derece baĹ&#x;ar l olduÄ&#x;unu vurgulad . HerĹ&#x;eye raÄ&#x;men film tarihten yal t larak çekilmiĹ&#x; iki Ăźlkenin savaĹ&#x; gibi ele al nm Ĺ&#x; Hitler’in faĹ&#x;ist yĂźzĂź hiç anlat lmam Ĺ&#x;. Ä°nsan n tarih bilinci olmasa Hitler’e ac yacak, onu bir kahraman gibi gĂśrecek. Bir de Hitler’in ordusunun, emir dinlemediÄ&#x;ini Ăśgrenip: “Bende Stalin gibi yapmal yd m. SĂśz dinlemeyenlerin hepsini ĂśldĂźrmeliydimâ€? demesiyle de Stalin’e yĂśnelik bildik sald r yla da Sovyet K z l Ordusu’na iyice kin baÄ&#x;lamam z beklenecek. Film bĂźtĂźnden kopuk, sadece bir parçay , o da tek yanl ele alm Ĺ&#x;. Bu yĂśnĂźyle de gerçeklerden uzak bir film. Hitler’i canland ran Ganz Bruno’nun rolĂźnĂź baĹ&#x;ar yla yapt Ä&#x; sĂśylenebilir.

British Museum Kuruluundan bu yana farkl› bir kurum olmu British Museum. Kolleksiyonlar› halka aç›k ve paras›z.

Ä°nsan n tarih içinde yolculuk yapabilmesi ne gĂźzel bir duygudur. YaĹ&#x;ad Ä&#x; çaÄ&#x;dan Ăśnceki uygarl klar n sanat ve kĂźltĂźr eserlerini, yaĹ&#x;amlar n b rakt klar izlerle eserlerle yaĹ&#x;amas harika bir deneyim. Ama inan n British Museum’u gezerken bu duygudan

çok Ăśfke duydum içimde. Neden mi? Amerika (kuzey-gĂźney), Eski Yak n DoÄ&#x;u, Asya, M s r, Yunan ve Anadolu uygarl klar na ait en Ăśnemli, en seçkin, en gĂśzde eserler kendi anavatanlar ndan binlerce kilometre uzakta, yabanc bir toprakta ve kaynakland klar kĂźltĂźrĂźn çoÄ&#x;u zaman as l sahiplerinin izni olmaks z n sergileniyorlar. Pervas zca ve ĂśvĂźnĂźlerek! sĂśmĂźrgeciÄ&#x;in bir ĂźrĂźnĂź ve sonucu tabii ki bu tĂźr mĂźzeler.

Rafine bir yaÄ&#x;ma y Ä&#x; naÄ&#x; ! British Museum, 34 galerisi ile insanoÄ&#x;lunun ortak tarih miras n n en seçme ve en

Ăśnemli eserlerinin deposu. 1600 - 1753 y llar aras nda yaĹ&#x;am Ĺ&#x; fizikçi Sir Hans Sloane çabalar ile ortaya ç km Ĺ&#x;. Ă–lĂźmĂźnden sonra arĹ&#x;ivinde bulunan 71.000 nesne ile baĹ&#x;lanm Ĺ&#x; iĹ&#x;e. Sonra kitaplar, monoskriptler, antik eĹ&#x;yalar, resim, çizimler ve etnografik buluntularla zenginleĹ&#x;meye baĹ&#x;lam Ĺ&#x; çerçeve. Tabii Ä°ngilizlerin malum denizciliÄ&#x;i ve denizaĹ&#x; r kolonileri bu beslemede oldukça Ăśnemli bir rol oynam Ĺ&#x;. KuruluĹ&#x;undan bu yana farkl bir kurum olmuĹ&#x; British Museum. 15 Ocak 1759 y l nda halka aç lm Ĺ&#x; ilk olarak Bloomsburg’daki 17. yĂźzy la ait bir Montagu Evinde. Y llar içinde okuma salonu,

Ciwan Haco; “KĂźrtlerin Michael

Jackson’u� mu?

Hayat n her alan nda olduÄ&#x;u gibi sanatta da ‘ilk’lerin kendilerini kabul ettirene kadarki sĂźreçleri hep çileli olmuĹ&#x;tur. Orhan Veli, ilk serbest Ĺ&#x;iiri yazd Ä&#x; nda Ĺ&#x;iirleri, dĂśnemin Ĺ&#x;airleri taraf ndan Ĺ&#x;iirden bile say lmad . Picasso’nun gßçlĂź kiĹ&#x;iliÄ&#x;i ve saÄ&#x;lam iradesi olmasayd , bizler bugĂźn Guernica’y gĂśremeyecektik. Haco,kĂśylĂź kĂźltĂźrĂźnĂźn hakim olduÄ&#x;u KĂźrt toplumunun karĹ&#x; s na, kentli insan n ĂźrettiÄ&#x;i rockla ç kan ilk isimdir.

Yasakl sanatç KĂźrt halk n n sorunu olan sĂźrgĂźnler, Ciwan’ n da sorunudur. DoÄ&#x;up bĂźyĂźdĂźÄ&#x;Ăź Suriye’ye giriĹ&#x;i yasakt r. 2003’e kadar TĂźrkiye’de de yasakl yd .

Sanat, yaĹ&#x;am n ve toplumun aynas d r. Peki sanat n icra eden sanatç , kĂźltĂźrĂźyle yoÄ&#x;rulduÄ&#x;u toplumdan uzaksa sanat n nas l Ăźretebilir? Birçoklar gibi ya Ăźretme sorunu yaĹ&#x;ar ya da “gurbetâ€? temas na tak l r kal r. Fakat Ciwan, sanat n n doruklar n , kĂźltĂźrĂźyle yoÄ&#x;rulduÄ&#x;u toplumdan uzakta yaĹ&#x;ar. “OturduÄ&#x;um apartmanda komĹ&#x;ular m n hiçbiri beni tan m yorâ€? diye tan mlad Ä&#x; bir durumdur bu.

“T Ĺ&#x;tike acayibe!â€? Liseden sonra yerleĹ&#x;tiÄ&#x;i Almanya’n n Bochum Ăœniversitesi’nde ßç y l mĂźzik eÄ&#x;itimi al r. Avrupa’da yĂźzbinlere konserler veren Haco, ilk kez konser verdiÄ&#x;i Batman’da ve en son Newroz için Diyarbak r’da verdiÄ&#x;i konserde bambaĹ&#x;la biridir. En iyi gĂźnĂźnĂź de, en kĂśtĂźsĂźnĂź de mĂźzikle ifadelendiren KĂźrt insan n mĂźzikten ayr dĂźĹ&#x;Ăźnmek, bir aÄ&#x;ac sadece gĂśvdesinden ibaret dĂźĹ&#x;Ăźnmeye

benzer. AÄ&#x; t yakan sanatç ya nas l verdiyse emeÄ&#x;inin karĹ&#x; l Ä&#x; n , rock yapana da verecektir. “Ciwanâ€? diye bĂźtĂźn yĂźreÄ&#x;iyle, bĂźtĂźn benliÄ&#x;iyle kat ks z hayk ran binlerce KĂźrt delikanl s n ve k z n karĹ&#x; s nda gĂśren Haco, dĂźnyan n en mutlu Ĺ&#x;aĹ&#x;k n d r! YaĹ&#x;ad Ä&#x; sevinci, birazdan coĹ&#x;kulu bir ç Ä&#x;l Ä&#x;a dĂśnĂźĹ&#x;tĂźrecek çocuk yĂźzĂźdĂźr Ciwan’ n yĂźzĂź art k... Fark nda olmadan iki kelime dĂśkĂźlĂźverir dudaklar ndan: “T Ĺ&#x;tike acayibe! (acayip bir Ĺ&#x;ey!)â€? TaĹ&#x; olsa bu manzara karĹ&#x; s nda çatlar! Hissedebiliyor musunuz onun bu sevincini?.. Medyada Ciwan Haco için "KĂźrtlerin Michael Jackson’uâ€? deniyor. Burjuva medyan n her zamanki yozlaĹ&#x;t rma ve iç boĹ&#x;altma giriĹ&#x;imleri... Emperyalist kĂźltĂźrĂźn temsilcisi o sap k da kim oluyor! Ciwan Haco, "KĂźrtlerin Michael Jackson’uâ€? deÄ&#x;il, KĂźrtlerin ve rock severlerin Ciwan Haco’sudur! Onur GĂźrgĂśz

Cem GĂźnhan

ZerdĂźĹ&#x;t “Ben iyiyi kĂśtĂź ile tan yorumâ€? (Yasna 32) BugĂźnkĂź monoteist (tektanr l ) dinlerin kavram, anlay Ĺ&#x; ve sistem olarak temelinde çok bĂźyĂźk pay olan bir dinin kurucusu olan ZerdĂźĹ&#x;t’ßn kesin olarak hangi tarihlerde yaĹ&#x;ad Ä&#x; oldukça tart Ĺ&#x;mal d r. MĂ– bin ile alt yĂźz y llar hatta MĂ–. bin 800’li y llara kadar deÄ&#x;iĹ&#x;en tarihler vard r. CoÄ&#x;rafi olarak ZerdĂźĹ&#x;tĂźn yaĹ&#x;ad Ä&#x; bĂślge bugĂźnkĂź Ä°ran Azarbaycan ve Urmiye GĂślĂź civar d r. YaĹ&#x;aResim1: ZerdĂźĹ&#x;t d Ä&#x; tarihi dĂśnem Ä°ran AkameniĹ&#x; (Akhamenish) dĂśnemine denk dĂźĹ&#x;mektedir. Kendinden Ăśnceki din ak mlar n ve Ăśzellikle Mithraizmi deÄ&#x;iĹ&#x;tiren, onun inanç sistemleri ve ritĂźellerin ortadan kald ran Bahdin (ZerdĂźĹ&#x;tlĂźk) temelinde iyilik Tanr s veya Bilgelik Tanr s (Ahura Mazda, KĂśtĂźlĂźÄ&#x;Ăźn ve Karanl Ä&#x; n GĂźcĂź (Ehrimen, Angra Mainyu) aras ndaki çat Ĺ&#x;mada insan n Fravahan yolu ile iyiyi seçerek mĂźcadeleye kat lmas ve ruhsal derecesini yĂźkseltmesini ĂśngĂśrĂźr. Humata (iyi dĂźĹ&#x;Ăźnce), Hukhta (iyi sĂśz), hvarasta (iyi iĹ&#x;) sĂśzcĂźkleri ZerdĂźĹ&#x;t’ßn iyi dĂźĹ&#x;Ăźn, iyi sĂśyle, iyi yap ilkesinin ifadesidir. ZerdĂźĹ&#x;t’ßn ĂśÄ&#x;retisine gĂśre yaĹ&#x;am boyunca iyi ve erdemli iĹ&#x;lerle uÄ&#x;raĹ&#x;an ve yapan kiĹ&#x;i sonuçta Faravaha vĂźcudu terk ettikten sonra yĂźksek mertebelerde yer alacakt r. Faravahar Pehlevice veya Orta Farsça’da “ben seçiyorumâ€? anlam na gelen bir sĂśzcĂźktĂźr. Bu sĂśzcĂźk ayn zamanda insan ruhunun sembolik bir ifadesidir. Faravahar doÄ&#x;umdan Ăśnce varolduÄ&#x;u gibi doÄ&#x;umdan sonra da vaResim 2: Faravahar rolacakt r. seçim yapmakla “iyiyiâ€? seçmeye gĂśnderme yapmaktad r. Ahura Mazda ve Ehrimen aras ndaki savaĹ&#x;ta ayd nl k galip gelecektir. Bir Ĺ&#x; k demeti ve resim 2 deki gibi sembolize edilen Faravahar, insan n olgunlaĹ&#x;ma iĹ&#x;lemi için anahtard r. Ahura Mazda Zurvan ( Zaman) tanr s n n oÄ&#x;ludur. Asl nda hem A. Mazda hem Ehrimen zaman ve mekan n tanr s Zurvan n oÄ&#x;ullar d r. ZerdĂźĹ&#x;t dininde ihmal edilen Tanr Zurvan asl nda 4 elementi veya Tanr sall k, Ĺ&#x; k Bilgelik ve Ä°radeyi simgeler. Zurvanizim milattan Ăśnce 12. yy.’a kadar uzanan ve kulland Ä&#x; m z “zamanâ€? sĂśzcĂźÄ&#x;ĂźnĂźn kĂśkeni olan dindir.

BĂźtĂźn yollar Cinvat-KĂśprĂźsĂź ile sonsuzluÄ&#x;a uzan r.

kĂźtĂźphane, M s r uygarl Ä&#x; , Yunan uygarl Ä&#x; galerileri gibi bir çok ekler yap lm Ĺ&#x;.

Çeyrek as rl k mĂźze Ĺžimdi 252 yaĹ&#x; nda olan bu kurum kendine ait bir matbaas , kĂźtĂźphanesi ve tĂźm k talar kapsayan onbinlerce eseri ve galerileri ile devasa bir uygarl klar sergisi. Ama benim Ăśfkem yine de dinmedi Hele Osmanl PadiĹ&#x;ah n n birkaç eski taĹ&#x; diye verdiÄ&#x;i Bergama SunaÄ&#x; gibi Ĺ&#x;eyler akl ma gelince...

Neden Afrika’n n gĂśbeÄ&#x;inden en Ăśnemli tarihi eserler, ĂśrneÄ&#x;in bir Girit Adas veya Babil eseri ile birlikte topraklar ndan ve kendini yaratanlar n torunlar ndan uzakta sergileniyor. Hem de hiç hakk olmayanlar n gururu ile? Ă–nerimiz, ayd nl Ä&#x; n egemenliÄ&#x;inde tĂźm tarih kĂźltĂźr sanat eserlerinin, insanl Ä&#x; n ortak miras olmalar ndan dolay , ait olduklar Ăźlkelerde tĂźm halklara aç k olarak sergilenmesi ve korunmas d r. Ne dersiniz k zmakta haks z m y m?

V. V. Mayakovsky “Sokakar f rçam z alanlar paletimizdirâ€? slogan ile ĂśzetlediÄ&#x;i, sanat kitlelere mal etme, sokaÄ&#x;a indirme, Ăźlke kĂźltĂźrĂźnĂź yeniden canland rmak için sanat kullanmak Mayakovski’nin baĹ&#x; n çektiÄ&#x;i Rus fĂźtĂźristlerinin en belirgin ĂśzelliÄ&#x;idir. 1893’de GĂźrcistan’ n BaÄ&#x;dat’t kentinde doÄ&#x;du. 12 yaĹ&#x; nda iken, 1905 Devrimi dĂśneminde Çarl Ä&#x;a karĹ&#x; kitlesel eylemlere kat ld . 1908-1909 y llar aras nda iki kez tutukland ve 11 ay hapis yatt . 1917 Ekim Devrimi’nden sonra BolĹ&#x;evikleri destekleyen Mayakovski, devrimin salt politik bir devrim olarak kalmay p, eski sanat anlay Ĺ&#x; n da kĂśkten y kmas gerektiÄ&#x;ini vurgulayarak LEF’i (Sol Sanat Cephesi) oluĹ&#x;turdu. “Sokaklar f rçam z, alanlar paletimizdirâ€? slogan ile ĂśzetlediÄ&#x;i, sanat kitlelere mal etme, sokaÄ&#x;a indirme, Ăźlke kĂźltĂźrĂźnĂź yeniden canland rmak için sanat kullanma Mayakovski’nin baĹ&#x; n çektiÄ&#x;i Rus fĂźtĂźristlerinin en belirgin ĂśzelliÄ&#x;idir. Eski estetiÄ&#x;e ve bu estetiÄ&#x;in doÄ&#x;urduÄ&#x;u kokuĹ&#x;muĹ&#x; hayata, karĹ&#x; bir duruĹ&#x;tur Mayakovski’nin sanat . O bilimsel ĂśrgĂźtlenmeden, teknolojiden, planl l ktan, iradeden, h zdan, yĂźreklilikten, insan n insan sĂśmĂźrmediÄ&#x;i bir dĂźzenden yana olup, bunlarla kuĹ&#x;anm Ĺ&#x; yeni insan yaratmaya çal Ĺ&#x; r. 1925 y l nda intihar eden arkadaĹ&#x; Yesenin’i yazd Ä&#x; bir Ĺ&#x;iirle eleĹ&#x;tirmesine raÄ&#x;men, bu intihar olay ndan etkilenmiĹ&#x; olan Mayakovski’nin kendisi de, ayn yolu tercih ederek 1930 y l nda 37 yaĹ&#x; ndayken intihar etti.

Burada dikkatimizi çeken monoteist anlay Ĺ&#x; yannda Ä°slam’daki S rat KĂśprĂźsĂź benzeri inan Ĺ&#x;t r! ZerdĂźĹ&#x;t, kurban ritĂźelini, Aryanlar n Homa (sarhoĹ&#x; edici bir içki) ayinlerini yasaklam Ĺ&#x; ve bundan dolay eski dinden ç kar olanlar n dĂźĹ&#x;manlÄ&#x; n Ăźzerine çekmiĹ&#x;tir. Nietsche, “BĂśyle Buyurdu ZerdĂźĹ&#x;tâ€? (Also Gesprah Zaratustra) kitab nda, bĂźtĂźn tek tanr l dinlerin kĂśkenine ZerdĂźĹ&#x;tlĂźÄ&#x;Ăź koyar. Mazda ile Ehrimen ve Ehrimenin yaratt Ä&#x; bĂźyĂźk gĂśkyĂźzĂź ejderhas Azi Dahaha aras ndaki savaĹ&#x; sonuçta ayd nl Ä&#x;a ç kacakt r. S rat KĂśprĂźsĂź Cinvat-KĂśprĂźsĂź benzerliÄ&#x;i, Zurvan (Zaman) n bir tanr olmas tektanr l dinleri etkilemiĹ&#x;tir. BugĂźn ZerdĂźĹ&#x;t’ßn tĂźm dĂźnyada 200 bin kadar takipçisi vard r. Bunun 100 bin kadar Hindistan’da Ä°ran gÜçmeni olarak yaĹ&#x;amaktad r. ZerdĂźĹ&#x;t Gatha’lar ndan (ilahi) birinde gĂśrĂźnen ve gĂśrĂźnmeyen yani â€œĂśbĂźr dĂźnyaâ€? inanc na da deÄ&#x;inir. Ayr ca iyi ve kĂśtĂźnĂźn ikizliÄ&#x;i (dĂźalist) anlay Ĺ&#x; da bize ying-yang veya diyalektiÄ&#x;i hart rlatm yor mu? “Bir zaman gelecek bu savaĹ&#x; sonuçlancak O zaman kĂśtĂź Ăślecek. KĂśtĂź, iyi taraf ndan yenilecek O zaman yalan, doÄ&#x;ruResim 3: Zurvan nun ellerine teslim edilecekâ€? (Yasna 30) ZerdĂźĹ&#x;t iyiye olan yĂśnelimi, adaletsizliÄ&#x;e ve karanl Ä&#x;a karĹ&#x; duruĹ&#x;u, kan ve Ĺ&#x;iddete karĹ&#x; ç k Ĺ&#x; ile birkaç bin y l Ăśteden bizim bugĂźnkĂź Ăśzlemlerimizi de dile getiriyor sanki. Tarih; doÄ&#x;ru, iyi ve adaletliliÄ&#x;in felsefesinin her zaman karĹ&#x; gßçlerce ezilmeye çal Ĺ&#x; ld Ä&#x; n bize gĂśsteriyor. ZerdĂźĹ&#x;t, kendi zaman nda dĂźĹ&#x;manlar nca takib edilmiĹ&#x;, zorluklar yaĹ&#x;am Ĺ&#x; kaçmak zorunda kalm Ĺ&#x;t r. BugĂźn de adaletin, daha yaĹ&#x;an l r bir dĂźnyan n, Ĺ&#x; Ä&#x; n peĹ&#x;inde kararl l kla yĂźrĂźyenlerin ĂśnĂźndeki zorluklar ne olursa olsun yine de kazanan mĂźcadele etmeye devam eden olacakt r.

Bilirim gĂźcĂźnĂź sĂśzcĂźklerin Bilirim gĂźcĂźnĂź sĂśzcĂźklerin, o ç›nlayan sĂśzcĂźklerin ben; onlar›n de¤il, o y›¤›nlar› coturan, kendinden geçiren, baka sĂśzcĂźklerin gĂźcĂźnĂź, ç›kar›p ĂślĂźleri topraktan tabutlar› meeden ad›mlarla gĂśtĂźrenlerin her zaman. GĂźn olur okunmadan, bas›lmadan at›l›rlar da sepete, bir ç›kt›lar› m› oradan gemi az›ya

al›rlar elbette, gĂźm gĂźm Ăśterler yĂźzy›llar boyu, t›rman›p gelen trenlerdir ĂśpĂźp yalamaya nas›r tutmu ellerini iirin bir bir. Bilirim gĂźcĂźnĂź sĂśzcĂźklerin. Esip geçmi de bir rĂźzgâr bir halay›n topraklar›na dßmß taçyapraklar›d›r bunlar. ‚nsand›r bĂźtĂźn ruhu, dudaklar› ve bĂźtĂźn iskeletiyle.


Yaanacak

‚

N

S

A

N

Sokak

RĂśportajlar Almanya’da sokaktan geçen insanlara ßç soru yĂśnelttik. 1-Irkç sald r lar hakk nda ne dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyorsunuz? 2- Hiç rkç sald r s yla karĹ&#x; laĹ&#x;t n z m ? 3Sizce rkç sald r lar n n sebebleri neler olabilir?

AyĹ&#x;e Akovak: Bu konuda Almanlar tutumlar n deÄ&#x;iĹ&#x;tirmeleri gerekiyor. Devlet mevcut ekonomik siyasal sorunun çÜzĂźmĂźnĂź rkç l kta buluyor. Problemlere çÜzĂźm bulmak yerine suçlu ar yorlar. ÇoÄ&#x;unluk yabanc lar, yoÄ&#x;unla da hedef kitle TĂźrkler oluyor. Devlet iç ve d Ĺ&#x; problemlerin sebebi olarak TĂźrkleri gĂśrĂźyor. Bilgisi olmayan halka bu imaj veriliyor. Ben Ĺ&#x;ahsen tek tĂźk kĂźfĂźrlĂź sĂśzlĂź sald r larla karĹ&#x; laĹ&#x;t m. BĂźyĂźk bir sald r yla karĹ&#x; laĹ&#x;mad m. Duyduklar ma gĂśre okullarda TĂźrk çocuklar n , en ufak baĹ&#x;ar s zl klar nda Sonder Schule (Ă–Ä&#x;renme, beceri yetenekleri, uyum kabiliyetleri ortalama çocuklardan daha aĹ&#x;aÄ&#x; olan çocuklar n gĂśnderildiÄ&#x;i okul) gĂśnderiyorlar. Onlar n problemleriyle ilgilenmeyip ve Alman çocuklar ndan daha farkl davran ld Ä&#x; n duyduk. Ä°nsanlar n huzur içinde yaĹ&#x;amalar n isterim. Nerede olursa olsun herkes rkç l Ä&#x; n kĂśtĂź olduÄ&#x;unu bilmesine raÄ&#x;men yine de yap yor.

Muzaffer GĂźl: Ben Ăśncelikle rkç sald r lar k n yorum, yaln Ĺ&#x; buluyorum, ama maalesef rkç l k yap l yor. Bununla iĹ&#x; hayat nda olsun, kamu dairelerinde olsun s kça karĹ&#x; laĹ&#x; yoruz. Ben bire bir karĹ&#x; laĹ&#x;mad m. Irkç sald r yla karĹ&#x; laĹ&#x;an arkadaĹ&#x;lar m oldu. Ä°Ĺ&#x;yerinde bir Almana Ăśncelikli davran l yor. Biz bir yabanc olarak ikinci planday z. Ä°Ĺ&#x;yerlerine Bewerbung (iĹ&#x; baĹ&#x;vurular ) yazd Ä&#x; m z zaman ya da izin almak istersek bizlere haks zl k yap l yor. Ekonomik olarak gĂśrĂźyorum. Ă–zellikle Almanlar kendilerini diÄ&#x;er halklardan daha ĂźstĂźn gĂśrĂźyorlar. Birol ĹžimĹ&#x;ek: Ĺžu anda yok, yani bĂślgesel olarak KĂśln’de yok. Fakat DoÄ&#x;u Almanya’ya gittiÄ&#x;inizde her an rkç sald r lar yla karĹ&#x; laĹ&#x;abilirsiniz. Irkç sald r lar n n nedeni de bana gĂśre, iĹ&#x;sizlik ve k skançl k. En Ăśnemlisi ve tehlikeli olan da Alman rk n n ĂźstĂźn gĂśrĂźlmesi. Ă–zellikle Hitler´in yayd Ä&#x; “BĂźtĂźn dĂźnya çal Ĺ&#x;acak, Almanlar oturacak.â€? dĂźĹ&#x;Ăźncesi.

Kendilerini her ulustan farkl ve ĂźstĂźn gĂśrĂźyorlar. Hac Ceylan: YaĹ&#x;ad Ä&#x; m z Ăźlke zaten yabanc bir Ăźlke. Yabanc olarak yaĹ&#x;amakta zor. Irkç sald r lar n n alt nda tabiki sistem yat yor. Kapitalist sistem Ăźretiyor bunu. Bu sald r ya Alman halklar yla birlikte karĹ&#x; ç kmal y z. Almanya’n n içinde bulunduÄ&#x;u ekonomi, siyasi ç kmaz n bedelini yabanc lardan ç kartmaya çal Ĺ&#x; yorlar. Ali R za: Irkç l Ä&#x;a karĹ&#x; y m. Ä°nsanlar n sevgi ve dostluk içinde yaĹ&#x;amalar n isterim. Her ne kadar bĂśyle olmasa da. Ben sĂśzlĂź sald r ya uÄ&#x;rad m. Fakat tan k olduÄ&#x;um bir olay oldu, çok korkunçtu. Naziler DoÄ&#x;u Almanya’da bir iltica kamp n yakt lar. Olay gĂśzlerimin ĂśnĂźnde oldu. O korkunç sald r da bir kiĹ&#x;i ĂśldĂź. Olay n uzun sĂźre etkisinde kald m. Hatta bana yĂźksek sesle cevap veren bir Alman olduÄ&#x;unda hemen tepki gĂśsteriyordum.

¡

T

O

P

L

U

11 DĂźnya

M

“DĂźnya mal dĂźnyada kal râ€? Çevresinde olana bitene ilgisi, alg›s› za- Avrupa’da yaad›¤›m›zdan, bu ev sahibi y›flayan insanlar›m›z, can dostlar›n› sorolma dßß â€œĂźlkede bir ev sahibi olmaâ€? mazken... eklinde de¤iti... Anadolu’da yap lan sokak, kahve ve ev gezmelerinde yap lan sohbetler vard r. Ama y llar geçtikçe, hayat tarz m z deÄ&#x;iĹ&#x;tikçe insanlar Ĺ&#x;u “aptal kutusunaâ€? bakmaktan sohbet etmeyi, dertleĹ&#x;meyi, paylaĹ&#x;may unutur oldular. Bu muhabetlerin çoÄ&#x;unda, çeĹ&#x;itli halk deyimleri kullan l r, ĂśzdeyiĹ&#x;lere ve atasĂśzlerine baĹ&#x;vurulurdu.

ve atasĂśzlerine ihtiyaç duyard . Art k duymuyor ve pek çok deyim art k sĂśzlĂźk ve ansiklopedilerin yapraklar nda kal yor. YaĹ&#x;am n içinde kullan lmad klar ndan unutulup gidiyor.

adam kendine ait olduÄ&#x;unda srar eder, yalan yanl Ĺ&#x; bir sĂźrĂź de gerekçe Ăśne sĂźrer. O zaman iĹ&#x;te adama komĹ&#x;ular Ĺ&#x;Ăśyle derler: “Mal sahibi mĂźlk sahibi hani bunun ilk sahibi?â€?

"Kefenin cebi yok�

Ä°lgi ve alg zay fl Ä&#x; Fark nda m s n z bilemiyorum ama bu tĂźr sohbetler art k pek yap lamaz oldu. Asl n sorarsan z, art k insanlar birbirlerine de pek eskisi gibi gidip gelmez oldular. Ev gezmelerinin vaz geçilmez sohbet konular ndan olan “Ne olacak bu memleketin hali?!â€? de art k pek konuĹ&#x;ulmaz oldu! Çevresinde olana bitene ilgisi, alg s zay flayan insanlar m z, can dostlar n sormazken, hiç memleketin hali ile ilgilenebilirler mi? Neyse onu diyecektim...Bu azalan sohbetlerden dolay dilin durumu da pek iç aç c deÄ&#x;il diye dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyorum. ÇßnkĂź art k pek çok halk deyimi, atasĂśzĂź falan kullan lm yor. KonuĹ&#x;an; hayatla etkileĹ&#x;im, birbirleriyle iletiĹ&#x;im halinde olan insanlar m z, bu deyimlere

devlet mĂźlkiyetin asl tapusunu kolay kolay satm yor. Elbette bizim bildiÄ&#x;imiz tĂźrden tapularla sat lanlar da var ama genellikle bu Ăźlkelerde ev alanlar, yĂźz y ll Ä&#x; na evi kiralam Ĺ&#x; oluyor. Bunun için de epeyce bir para Ăśdeniyor.

MĂźlkiyet kavram Orta yaĹ&#x;l lar iyi hat rlarlar, bir kĂśy kahvesinde ya da ev ĂśnĂź, ayak ĂźstĂź sohbetlerde çevreden bir tan d klar n n yapt Ä&#x; haks zl Ä&#x; , açgĂśzlĂźlĂźÄ&#x;Ăź eleĹ&#x;tirir, hele de o s ra adam tam da karĹ&#x; dan geliyorsa ona yĂśnelerek “...Veli efendi bu senin yapt Ä&#x; n da insanl Ä&#x;a s Ä&#x;m yor. Neden aç gĂśzlĂźlĂźk ediyorsun? Adam n bahçesini de haks z yere çevirmiĹ&#x;sinâ€? diye eleĹ&#x;tirince, tabii ki

Yeri gelmiĹ&#x;ken, bu bana mĂźlkiyet kavram n hat rlatt . Hani pek çoÄ&#x;umuzun bir ĂśmĂźr boyu çal Ĺ&#x; p da baĹ&#x; n sokacak bir ev sahibi dĂźĹ&#x;Ăź vard . Hani art k pek çoÄ&#x;umuzda Avrupa’da yaĹ&#x;ad Ä&#x; m zdan, bu ev sahibi olma dĂźĹ&#x;Ăź â€œĂźlkede bir ev sahibi olmaâ€? Ĺ&#x;eklinde deÄ&#x;iĹ&#x;ti ve alanlar da olmuĹ&#x;tur elbette. Ă–zellikle Ä°ngiltere ve Ä°sviçre’de, belki diÄ&#x;er Avrupa Ăźlkelerinde de benzer hĂźkĂźmet politikalar vard r. Bu Ăźlkelerde

Asl na bakarsan z hangi tĂźrden olursa olsun ev alma merak , yoksul Ăźlkelerden gelen gÜçmenlerde çok yayg n. Bu Ăźlkelerin orjin olarak kendi vatandaĹ&#x;lar nda bĂśyle bir merak, biz gÜçmenlerdeki kadar fazla deÄ&#x;il. Belki orta ve Ăźst tabakalarda bĂśyle bir eÄ&#x;ilimden bahsedebiliriz. Kapitalizm geliĹ&#x;tikçe ve uzun sĂźre varl Ä&#x; n sĂźrdĂźrdĂźkçe alt s n flardaki mĂźlk edinme duygusu galiba biraz kĂśreliyor. Asl nda bĂśylece belki de ilerde kurulacak olan sosyalizme bir çeĹ&#x;it zemin haz rlanm Ĺ&#x; oluyor. Atalar boĹ&#x;una dememiĹ&#x;: “kefenin cebi yokâ€?. “Saraylar, saltanatlar kadar mal n mĂźlkĂźn olsa, ĂślĂźrken bir çÜp bile gĂśtĂźremezsinâ€?. “Malda yalan mĂźlk de yalan var biraz da sen oyalanâ€?. Bu dĂźnyan n mal için boĹ&#x;una çal Ĺ&#x;ma “benimâ€? deme! O hiçkimseye ait deÄ&#x;ildir. Mehmet Çelebi

Yakala ve yok et;â€œĂ‡ingene av â€? AliboÄ&#x;az n n Geyik Ana’s Oysa oyun kelimesi ,genellikle masum bir anlam› ça¤r›t›r›r ço¤umuza. Ama gerçekten her oyun bĂśylesine masum mudur? GĂźnĂźmĂźzde bir çok oyun kan ve iddet kokuyor. Avrupa’da 24 saat yay n yapan tek Çingene radyosu Radyo C’nin haberine gĂśre internet Ăźzerinde oynanan bir oyunda Çingeneler katledilerek Macar haritas n n yer ald Ä&#x; alandan temizleniyor. Oyun internette bedava hizmet veren ve bunun karĹ&#x; l Ä&#x; nda sayfalarda reklam alan satan bir Ĺ&#x;irketin web sayfas nda gerçekleĹ&#x;tiriliyor. Oyunda amaç, Macaristan haritas Ăźzerinde il il dolaĹ&#x;arak bĂślgeleri Çingenelerden temizlemekti. Oyunu oynamak isteyen genç Ăśnce istediÄ&#x;i ateĹ&#x;li silahlar seçiyor.

Her Ĺ&#x;ey bir oyun‌ Sonra da hedefi Çingeneler olan bir Rambo gibi sanal dĂźnyada yola ç k yor ve Çingenelere karĹ&#x; savaĹ&#x; yor. Oyunda hedef olarak gĂśsterilen Çingeneler kendilerini ayn yĂśntemlerle koruyam yorlard . Oyunun ilerleyen bĂślĂźmlerinde ise iller Çingenelerden temizlendikçe beyaz alanlar, yani Çingenesiz alanlar çoÄ&#x;al yor. Oyunu oynayan kiĹ&#x;ilerden beklenen ise Macaristan haritas n

beyaz hale getirmekti. Haritadan tĂźm Çingeneleri yok eden oyuncu oyunu kazan yor. Oyunda yokedilen halk n Çingeneler olmas , haberi gĂźnĂźmĂźz medya terimi ile fazla popĂźler k lm yor, haber deÄ&#x;eri taĹ&#x; m yor yani. Bunu ancak yine bir çingene radyosu olan Radyo C arac l Ä&#x; yla ĂśÄ&#x;renebiliyoruz. Oysa oyun kelimesi genellikle masum bir anlam çaÄ&#x;r Ĺ&#x;t r r çoÄ&#x;umuza. Ama gerçekten her oyun bĂśylesine masum mudu? GĂźnĂźmĂźzde bir çok oyun kan ve Ĺ&#x;iddet kokuyor. Modern dĂźnyan n insal Ä&#x;a en bĂźyĂźk hediyesi, art k kinve nefret duygular n n ĂśzgĂźrce kusmak için s n r tan mad Ä&#x; bir yaĹ&#x;amd r. Kendi d Ĺ&#x; m zda yaĹ&#x;anan vahĹ&#x;et ve katliam gĂśrĂźntelerini s radan birer olaym Ĺ&#x; gibi kan ksayan insanl k, elbette internet Ăźzerinde oynanan bir oyun için bu kadar telaĹ&#x; n sebebini sormak zahmettine katlanmayacakt r. ÇßnkĂź herĹ&#x;ey bir

oyundur art k... Televizyon ekranlar nda izledikleri gĂśrĂźntĂźlerde, Ebu Gureyb’te yap lan iĹ&#x;kencelerde gĂźnĂźmĂźz aptal kutusunun yaratt Ä&#x; insan için bir oyun... O zaman internet Ăźzerinde Ăśzellikle rkç l k kokan bu oyunun gerçek hayat n oyun gibi alg land Ä&#x; bir dĂźnya da ne gibi zarar olabilir ki?! Sistem kendi kurbanlar n yaratt ktan sonra bunu, geleceksizleĹ&#x;tirdiÄ&#x;i ve bencileĹ&#x;tirdiÄ&#x;i tĂźm deÄ&#x;erleri deÄ&#x;ersizleĹ&#x;tirdiÄ&#x;i bir toplumsal yap da kendi yokedicilerini de yaratm Ĺ&#x; oluyordu. Ve bunun için her yol mĂźbah say labilirdi. Her Ĺ&#x;ey bir oyundu nas l olsa‌

Neden Çingeneler? Ä°Ĺ&#x;te tam da herĹ&#x;eyin bir yan lsamaym Ĺ&#x; gibi alg land Ä&#x; gĂźnĂźmĂźzde bu haber yay nland . YĂźzy llar Ăśnce as l anavatanlar Hindistan’dan yolla ç kt lar. Bir daha yerleĹ&#x;ik yaĹ&#x;amlar ve

vatanlar olmad . Gezici olmalar onlar n sistemle baÄ&#x;lar n hep zay flatan bir durum olarak gĂśrĂźldĂź. Sistem kendi sĂśmĂźrĂź aÄ&#x;lar içerisine tam olarak alamad Ä&#x; bu “asiâ€? halka yĂśnelik asimilasyon ve tecrit d Ĺ&#x; nda toplum nezdinde de gßçlĂź bir anti-propaganda faaliyetinin aÄ&#x;lar n ĂśrdĂź. Ă–yle ki dĂźnyan n birçok Ăźlkesinde ve “demokrasinin beĹ&#x;iÄ&#x;iâ€? Avrupa’da â€œĂ‡ingeneâ€? isminin çaÄ&#x;r Ĺ&#x;t rd klar , derin Ăśnyarg lar n nedenini aç klar nitelikte: Pis, h rs z, yalanc vb. Çingenelerle ĂśzdeĹ&#x;leĹ&#x;miĹ&#x; kelimeden yaln zca birkaç d r. Bask ve d Ĺ&#x;lanm Ĺ&#x;l k bu halk n “lanetiâ€? gibidir. Onlar toplumun dokusunu bozan, Ăźretim sĂźreci aç s ndan bir deÄ&#x;er ifade etmeyen ve dahas toplumun “genel yaĹ&#x;am kalitesiniâ€? dĂźĹ&#x;ĂźrdĂźkleri iddias yla birçok alanda afaroz ediliyorlar. Ă–zellikle DoÄ&#x;u Avrupa’daki Çingenelere karĹ&#x; korkunç bir bask var. Polis taraf ndan dayak yiyen, dazlaklar taraf ndan dĂśvĂźlen ve haks z yere tutuklanan çingenelere karĹ&#x; â€œĂ‡aÄ&#x;daĹ&#x; dĂźnyan n modern yĂźzĂźâ€? Avrupa devletleri gizli anlaĹ&#x;malarla onlar n mĂźltecilik taleplarini geri çeviriyor. ÇßnkĂź onlar “ari rk n dokusunu bozan zararl ve insan haklar ndan nasibini almayacak kadar lanetli bir halkt r!â€? Ve bugĂźn internet Ăźzerinde oynanan oyun, yar n gerçek hayatta neden oynanmas n Nas l olsa herĹ&#x;ey bir oyun!.. Kezi Tunç

YaĹ&#x;amevi etkinliklerinden... 8 Mart’ta umuda umut katmak... 11 Mart’ta dĂźzenlediÄ&#x;imiz bir etkinlikle, 8 Mart DĂźnya Emekçi Kad nlar GĂźnß’nĂź YaĹ&#x;amevi’nde coĹ&#x;kuyla kutlad k. Ä°lginin yoÄ&#x;un olmas , YaĹ&#x;amevi bĂźnyesinde emek vererek ĂźrettiÄ&#x;imiz Tiyatro YaĹ&#x;am, mĂźzik grubumuz GĂźn Ĺ&#x; Ä&#x; ve dostlar m z Handan ve Ä°smet, bizlerin umuduna umut katt . â€œĂ‡ocuÄ&#x;umuz için ekmek, ruhumuz için gĂźl istiyoruz!â€? Ĺ&#x;iar yle birleĹ&#x;tik. Ve bir kez daha ĂśÄ&#x;-

rendik ki, 1857 tarihindeki 129 kad n n ĂśzgĂźrlĂźk ç Ä&#x;l Ä&#x; boÄ&#x;ulup gitmemiĹ&#x;tir, gitmeyecektir! Bu emekçi kad nlar n sisteme karĹ&#x; onurlu direniĹ&#x;leri, bu gĂźn de bizlere Ĺ&#x; k tutmal d r.

Siyasi tutsaklar yaln z deÄ&#x;ildir! DĂźnya Siyasi Tutsaklarla Dayan Ĺ&#x;ma GĂźnĂź için 20 Mart’ta bir sĂśyleĹ&#x;i dĂźzenledik. SĂśyleĹ&#x;i oldukça ayd nlat c ve verimli geçti. Her tĂźrlĂź bask ve izolas-

yona raÄ&#x;men tutsaklar aras ndaki dayan Ĺ&#x;ma ve iletiĹ&#x;imin sĂźrekliliÄ&#x;i, dinleyicileri derinden etkiledi. Bizler, bu gĂźzelliÄ&#x;i sadece seyretmemek için, sĂśyleĹ&#x;inin bitiminde “Bir Mektup Bir Kitap Kampanyas â€?n gßçlendirmek Ăźzere komitemizi kurduk. Onlar n hakl mĂźcadelelerinde yaln z olmad klar n bir nebze olsun hissettirebilmek arzusuyla kampanyaya omuz veriyoruz. Bu vesileyle, tĂźm YaĹ&#x;anacak DĂźnya okurlar n , Kampanya’ya kat lmaya davet ediyoruz.

Siz hiç Dersim’ de kayal›klara t›rman›p Nergiz toplad›n›z m›? Bir çiçe¤ini çi¤nemeden yuttunuz mu? Çi¤nenmez, çi¤nenirse x›rapt›r!!! Gidelim buralardan, gidelim ki sĂźrgĂźn olduÄ&#x;umuz ac lar m z kanas n; gidelim, gidelim ki bir geyik yaln zl Ä&#x;a koĹ&#x;arsa ĂślĂźm erken gelir, anlas n. Bu gece çok soÄ&#x;uk ve çok sesiz‌ Nenem derdi ki; “çigeram en çok ç Ä&#x; damlas en sesiz gecede dĂźĹ&#x;er.â€? TĂźm çiy damlalar sesiz gecede gamzeme dĂźĹ&#x;er‌ Hem akl m hem yĂźreÄ&#x;im Dersim’de‌ Dersim deyince usuma ilk dĂźĹ&#x;en Geyik, geyik deyince nenem‌ Nenem. Yani Geyik ana, yani Geyik Xan m‌ Benim nenem, AliboÄ&#x;z ’n n da Geyik Ana’s ‌ Ben çocuktum, nenem çocuk yĂźreÄ&#x;imin yar s ve yaras yd . “Bize dua edin, X z ra çaÄ&#x; r n siz masumsunuz sizin duan z kabul gĂśrĂźr. Deyin ki ya X z r nenemi tez al ele avuca dĂźĹ&#x;Ăźrme muxannete muhtaç eylemeâ€? derdi. Hep aÄ&#x;lar o aÄ&#x;lay nca sesi hançer olur yĂźreÄ&#x;ime saplan rd . O zamanlar bilmezdim ac lar na yakt Ä&#x; aÄ&#x; tlar n n, zaman zaman gençlere (gerila) ve kĂśydekilere, ÇaybaĹ&#x; ’ndan Cisre’ye doÄ&#x;ru tabur tabur asker geliyor demek olduÄ&#x;unu. Ben çocuktum, nenem hep yaĹ&#x;l yd . Dedemin ad yla pek kimse bizi bilmezdi. Geyik’in torunuyduk

biz. 13 yaĹ&#x; nda evlenmiĹ&#x; Cisre’ye yerleĹ&#x;miĹ&#x;.

Nenem bir garip Geyik

Herkes nenemden birĹ&#x;eylerini çalm Ĺ&#x;, Ăśyle derdi. Devlet 1938 zulmĂźyle ailesini, sonra 1985 sĂźrgĂźnĂźyle mal varl Ä&#x; n gĂśnĂźl verdiÄ&#x;i ve kutsal sayd Ä&#x; maneviyat n . Dersim’den uzaklaĹ&#x;t rarak, dedem gençliÄ&#x;ini çalm Ĺ&#x;, çocuklar dallar n k rm Ĺ&#x; yani tĂźm emeÄ&#x;i çal nm Ĺ&#x;, yĂźreÄ&#x;i yaralanm Ĺ&#x;t hep‌ Bizde nenemden çalard k

birĹ&#x;eylerini. Yerden tavana ve karĹ&#x; l kl bir duvardan Ăśtekine uzanan yĂźn dĂśĹ&#x;eklerinin, yorganlar n n dizili olduÄ&#x;u yĂźklĂźÄ&#x;Ăźn alt na k Ĺ&#x; için saklad Ä&#x; çuval çuval leblebilerini, mutfakta bĂźyĂźk kara kazanlar n alt na saklanan kaymaklar n , taze yaÄ&#x;lar n , kenger sak zlar n çalard k ve hep yakalan rd k. Çok korkard k, o zaman derdiki; “melekler bana haber veriyor yapt klar n z â€? biz de inan rd k gĂśzlerimizi korkuyla kocaman açarak. Yakalay nca dĂśvmezdi ama Zazaca kĂźfĂźrlerini savurur uzun zaman sonradan oturup kendi kendine gĂźlerdi. Bir gĂźn sĂśylenirken duydum (bize k ymad Ä&#x; ndan yine analar m za babalar m za kĂźfĂźr ettiÄ&#x;i için) hem gĂźlĂźyor hem de “Geyik ettiÄ&#x;in kĂźfĂźrler yine kendine, ne yapsan ucu sana dokunuyorâ€? diyordu... Ondan çok Ĺ&#x;ey ĂśÄ&#x;rendim. X z r , ziyaretleri, geyiklerin ve nergizlerin kutsall Ä&#x; n , kendi ayaklar ĂźstĂźnde duran Dersim kad n ayr cal Ä&#x; n ve ac lar ma katlanmay !!! Siz hiç Dersim’ de kayal klara t rman p Nergiz toplad n z m ? Bir çiçeÄ&#x;ini çiÄ&#x;nemeden yuttunuz mu? Nergis kutsald r bilir misiniz? ÇiÄ&#x;nenmez, çiÄ&#x;nenirse x rapt r!!! YiÄ&#x;itti anlayacaÄ&#x; n z benim nenem; AliboÄ&#x;az ’n n Geyik Ana’s ... Ă–zlem Kahraman

KÜln Yaamevi

Nisan ay› etkinlik program› 10 Nisan Pazar Çocuklarla gezi Saat: 13.00

23 Nisan Cumartesi YE Alternatif Gençlik Aç k kĂźrsĂź Konu: Yabanc laĹ&#x;ma

YE Alternatif Gençlik Sinemaya gidiyor Film: EÄ&#x;reti Gelin Saat: 19.00

24 Nisan Pazar Ăœye toplant s Saat: 12.00 24 Nisan Pazar SĂśyleĹ&#x;i KonuĹ&#x;mac : Avukat Franz Hesse Saat: 15.00 GÜç yasalar Aile birleĹ&#x;imi Çifte vatandaĹ&#x;l k SĂźreli/SĂźresiz oturum Uyum Kurslar Ä°Ĺ&#x; kurma

29 Nisan Cuma TĂźrkĂź AkĹ&#x;am Saat:18.00 30 Nisan Cumartesi Kahvalt Saat: 11.00 YE Alternatif Geçlik Ăœye Toplant s Saat: 13.00

Wallstr. 110 51063 KĂśln (MĂźlheim) Tel.: 0 221 - 96 46 109 - 11


Dßnya Yaanacak

DĂźnyay› istiyoruz, k›r›nt› de¤il !..

“Son dĂśnemin lanetlileriâ€? Toplumsal bir gerçeklik kapkaçç›lar. BĂźyĂźk kentlerde, ar-

Tßrkiye’den mektup var Naz m Alpman

Bayrak yakma ihtiyac !

t›k say›lar› onlarla de¤il yĂźzlerle, binlerle ifade ediliyor. Kapkaçç lar, TĂźrkiye’de “son dĂśnemin lanetlileriâ€? olarak gĂźndeme oturdular. Her gĂźn bir kapkaç olay , her gĂźn onlar n gĂśrĂźntĂźleri, emniyet aç klamalar , vatandaĹ&#x;a tavsiyeler, vb. birbirini izleyen haberler silsilesiyle karĹ&#x; karĹ&#x; yay z. “Canilerâ€? olarak yans t lan kapkaçç lar yakalama timleri, halk n polisle el ele vermesi, yeni polis birlikleri, gĂźvenlik yĂśntemleri bunlar izleyen diÄ&#x;er geliĹ&#x;meler oldu. Evet, toplumsal bir gerçeklik kapkaçç lar. Ă–zellikle bĂźyĂźk kentlerde, art k say lar onlarla deÄ&#x;il yĂźzlerle, binlerle ifade ediliyor. ÇeteleĹ&#x;tikleri de bir gerçek. BĂźyĂźk kentlerde garlar-

da, otobĂźste, metroda, minibĂźste ve sokakta hep bir el uzan yor çantalara, arabalara, cep telefonlar na‌ Ă–zellikle Ä°stanbul’dakilerin bĂźyĂźk bir k sm , KĂźrt illerinden gÜç ettirilmiĹ&#x; yoksul KĂźrt emekçi ailelerinin çocuklar . YaĹ&#x;lar 10 ile 18 aras deÄ&#x;iĹ&#x;iyor. ÇoÄ&#x;u çocuk yaĹ&#x;ta hala.

Sistemin “haydutâ€?lar Haydut olarak gĂśrĂźlĂźp, yok edilmeleri gereken, “aÄ&#x; r ceza verilmeliâ€? denilen bu çocuklar sokaklara iten, onlar çeteleĹ&#x;tiren sistemin ta kendisi. O çocuklar bizim çocuklar m z. Sistemin ĂźrettiÄ&#x;i “hay-

dutâ€?lar olarak karĹ&#x; m za ç k yorlar. Yoksullukla, açl kla, eÄ&#x;itimsizlikle, yoksunlukla terbiye edilen emekçilerin çocuklar , kapitalizmin metropollerinde yaĹ&#x;anan çßrĂźmenin bir parças oluyorlar. Kimisi kapkaçç , kimisi tiner çeken, kimisi sokakta dilendirilen oluyor. Kapitalizmde insanl Ä&#x; n geleceÄ&#x;inin olmad Ä&#x; n çok somut bir tablosu olarak her gĂźn farkl bir biçimde karĹ&#x; m zda duruyorlar.

Polisle baÄ&#x;lar ‌ Bu toplumsal gerçekliÄ&#x;in sorumluluÄ&#x;u yine onlar n s rt na y k l yor. Bilincimize “cani ve

yok edilmesi gerekenlerâ€? olarak kaz n yorlar. Oysa birçok metropolde bizzat polis taraf ndan kullan ld klar gerçeÄ&#x;i hep gĂśzlerden rak tutuluyor. Ă–rneÄ&#x;in Ä°stanbul’da bĂślge bĂślge oluĹ&#x;an çetelerin polisle baÄ&#x;lant s z iĹ&#x; yapamad Ä&#x; , saÄ&#x;-

lanan gelirlerin yĂźzde 50’sinin polisin pay olduÄ&#x;u sokaktaki insanlar taraf ndan dahi biliniyor. Ä°Ĺ&#x;te bizim çocuklar m z açl kla, yoksullukla çßrĂźten sistem, onlar n elleriyle uzan yor; çantalara, telefonlara, arabalara, kimi zaman canlara. Onlar bizim çocuklar m z‌

SansĂźrĂźn yeni ad : Bas n Yasas Ceza ya da sansĂźrden geçirilmi ha-

teyi okuyan okuyucunun da ĂśzgĂźrlĂźÄ&#x;ĂźnĂźn yok say lmas d r. Bas n Kanunu’nun içeriÄ&#x;i; bilgilenme ve ĂśzgĂźr, doÄ&#x;ru bilgi ve haber dolaĹ&#x; m ndan yararlanma olanaklar n n son k r nt lar n n “devletin korunmas â€? iddias yla yok edilmesidir.

bercilik dayatmas›, sadece bas›n emekçilerinin sorunu de¤il elbet. Yeni TĂźrk Ceza Kanunu, 1 lĂźÄ&#x;Ăźnden, s n fsal-toplumsal Nisan’dan itibaren yĂźrĂźrlĂźÄ&#x;e ihtiyaçlardan, hemde iĹ&#x;çi s n f giriyor. TCK’n n Bas n Kanu- ve emekçilerin s n f ekseninde nu’na dair bĂślĂźmleri bas n birbirleriyle iletiĹ&#x;im kurma, koemekçilerine getireceÄ&#x;i yeni ce- lektif s n f bilinç ve hareket ihtizalarla birlikte tekrar gĂźndeme yac ndan kopart l yor. oturdu. Ăœstelik, ceza yasalar paTCK’y , TCKketinin bĂźtĂźnĂź, emekCMUK - CÄ°K bßçi s n flar n gĂźndeHaktĂźnlĂźÄ&#x;Ăźnden komine girmeden k›nda 45 dava partmak bir yayaĹ&#x;ama geçirilna; salt dĂźĹ&#x;Ăźnmeye çal Ĺ&#x; l aç›lan gazeteci ce, bas n Ăśzyor. Sinan Kara, yeni BagĂźrlĂźÄ&#x;Ăźne ins›n Yasas›’n› ve sodirgeyen bir Bas n yaklaĹ&#x; m ortaemekçilerirumlular›n› protesto ya ç kt . ne etmek için 29 Son haliyle, dĂźĹ&#x;en tart Ĺ&#x;man n Mart’ta ‚zmir’deki ekseni Adalet evinde açl›k greBakan ’n n; Yasada, “İftivine balad›. “Yasay Avrupa ra, fiyatlar etkileHukuk’u aç s ndan me, gizliliÄ&#x;in ihlali, yeniden gĂśzeden geçiresoruĹ&#x;turman n gizliliÄ&#x;iceÄ&#x;izâ€? aç klamas yla yeni nin ihlali, ses ya da gĂśrĂźntĂźbir boyut kazand . lerin kayda al nmas , CumhurBu tart Ĺ&#x;malar, hem dĂźĹ&#x;Ăźn- baĹ&#x;kan ’na hakaret, devlet bĂźme, haber alma ve bas n ĂśzgĂźr- yĂźklerine hakaret, vb.â€? gerekçe-

Parçalarda parçalanma!

lerle bas na ve emekçilerine dĂśnĂźk 6 aydan 4,5 y la kadar hapis, 2 milyardan 50 milyara kadar para cezas ĂśngĂśrĂźlĂźyor. “TĂźrkiye’de art k gazeteciler cezaevine girmeyecekâ€? baĹ&#x;l klar yla 312. madde ve 8. maddenin kald r lmas gĂźndeme taĹ&#x; nm Ĺ&#x;t . Oysa yeni TCK, kald r lan yasa maddelerini de arat r durumda. TCK’da hapis cezas ĂśngĂśrĂźlen eylemlerin çoÄ&#x;u Bas n Kanunu ve Radyo Televizyon Kanunu’nda da yer al yor. Bas n emekçileri ayn anda iki yasa-

dan ve yĂźksek para cezas istemiyle yarg lanabilecek. Haber izleme sĂźrecinde baĹ&#x;layan sansĂźr karĹ&#x; s nda bas n emekçisi, haberi haz rlarken kendisine ceza getirip getirmeyeceÄ&#x;ini de hesaplamak zorunda. Ceza ya da sansĂźrden geçirilmiĹ&#x; habercilik dayatmas , sadece bas n emekçilerinin sorunu deÄ&#x;il elbet. Yaz yla gĂśrĂźĹ&#x;lerini gĂźnlĂźk ya da haftal k bir yay nda yay nlayan bas n emekçisinin hakk olan ifade ĂśzgĂźrlĂźÄ&#x;ĂźnĂźn yok say lmas ayn zamanda o gaze-

Bas n-yay n alan nda ĂśrgĂźtlĂźlĂźklerin giderek alt n n boĹ&#x;ald Ä&#x; ve tabela durumuna dĂźĹ&#x;tĂźÄ&#x;Ăź; iĹ&#x;ten atmalar karĹ&#x; s nda tazminat hakk n n bile “yeniden iĹ&#x; bulamamâ€? korkusuyla aranmad Ä&#x; , vb. daha birçok iç sorunun olduÄ&#x;u bir dĂśnemde yasan n gĂźndeme gelmesi, elbet bunlardan baÄ&#x; ms z deÄ&#x;il. Bas n alan ndaki ĂśrgĂźtsĂźzlĂźÄ&#x;e eĹ&#x;gĂźdĂźmlĂź olarak, sald r n n içeriÄ&#x;i ve kapsam karĹ&#x; s nda geliĹ&#x;tirilecek toplumsal bir muhalefet korkusu, sistem aç s ndan bir tehdit unsuru deÄ&#x;il. Bas n Yasas ’yla baĹ&#x;ta devrimci-sosyalist yay nlar olmak Ăźzere bas n, emekçilerinin tĂźmĂźne yĂśnelen sald r bĂźtĂźnselliÄ&#x;ine karĹ&#x; , birleĹ&#x;ik eylem ihtiyac n daha da yak c laĹ&#x;t r yor.

SEKA’dan ileriye‌ Tan d k sesler Direnie kar›n gerçekleen içi s›n›f› için Ăśnemli dersler ve kazan›mlar ta›yor.

Ä°Ĺ&#x;çilerin ve onlar destekleyen tĂźm gßçlerin eylem ve kararl l klar na karĹ&#x; n, sendika ve devletin elbirliÄ&#x;iyle SEKA, Mart’ n ikinci haftas itibariyle Ä°zmit Belediyesi’ne devredildi. TĂźrkiye iĹ&#x;çi s n f , SEKA direniĹ&#x;iyle yeniden bir silkiniĹ&#x; yaĹ&#x;ad . SEKA, kamu alan nda ĂśzelleĹ&#x;tirilmesi dĂźĹ&#x;ĂźnĂźlen TĂœPRAĹž, THY, Petkim, TEKEL, TELEKOM, ERDEMÄ°R gibi bĂźyĂźk lokmalardand . Hala iĹ&#x; gĂźvencesine sahip ve ĂśrgĂźtlĂź olan iĹ&#x;çi s n f n n bir bĂślĂźÄ&#x;ĂźydĂź. SEKA diÄ&#x;er bir yĂśnĂźyle de yaĹ&#x;anan sald r lara karĹ&#x; ĂśrgĂźtlĂź olan iĹ&#x;çi s n f bĂślĂźklerinin nas l bir tutum içeri-

sine gireceÄ&#x;ine dair ilk gĂśstergelerdendi.

Dersler ve kazan mlar SEKA’n n sat Ĺ&#x; , direniĹ&#x;e karĹ&#x; n gerçekleĹ&#x;miĹ&#x; olsa dahi iĹ&#x;çi s n f aç s ndan Ăśnemli dersler ve kazan mlar taĹ&#x; yor. -SEKA iĹ&#x;çisinin direniĹ&#x;i sendikaya raÄ&#x;men sĂźrdĂźrĂźldĂź. Polisin sald r s , direniĹ&#x;in hem bĂślge iĹ&#x;çisinin hem de ailelerin desteÄ&#x;iyle aĹ&#x; ld . DireniĹ&#x;lerin, bĂślgesel dinamiklerle birleĹ&#x;tirildiÄ&#x;inde elde edeceÄ&#x;i kazan mlara bir Ăśrnek oluĹ&#x;turuldu. -Ă–zelleĹ&#x;tirme sald r s n n bir ayaÄ&#x; olan TEKEL iĹ&#x;çisi, SE-

KA iĹ&#x;çisinin deneyimi Ĺ&#x; Ä&#x; nda eyleme geçti. Farkl illerdeki fabrika iĹ&#x;çileri, ayn anda ortak eylemsellikler gerçekleĹ&#x;tiriyor. - Uzun sĂźredir irili ufakl gerçekleĹ&#x;en direniĹ&#x;lerin kendi içine hapsolmas , direniĹ&#x;e geçme konusunda iĹ&#x;çi s n f nda bir umutsuzluÄ&#x;u da beraberinde getirmiĹ&#x;ti. SEKA iĹ&#x;çisi, iĹ&#x;çi s n f bĂślĂźklerine; direniĹ&#x;in, eyleme geçmenin anlam ve kazan m konusunda umut oldu. - Son ana kadar direniĹ&#x;teki kararl l Ä&#x; n gĂśsteren SEKA iĹ&#x;çisi, sendikal baraj aĹ&#x;amad . Sat Ĺ&#x; bizzat sendika aÄ&#x;alar taraf ndan gerçekleĹ&#x;ti. - DireniĹ&#x; talebi ĂśzelleĹ&#x;tirme sald r s yla s n rl kald . Ä°Ĺ&#x;gĂźvencesi, ayn anda sat Ĺ&#x;a sunulan SSK, memurlar n sĂśzleĹ&#x;meli hale getirilmesi, vb. sosyal y k m paketinin bĂźtĂźnlĂźÄ&#x;Ăź Ăźzerinden hareket edilmedi. DireniĹ&#x; SEKA’yla s n rl kald . Bu bĂźtĂźnsellik ayn zamanda diÄ&#x;er iĹ&#x;çi s n f bĂślĂźklerinin direniĹ&#x;le iliĹ&#x;kisini de farkl laĹ&#x;t racakt . Ama bu yarat lamad . TĂźm bunlar n Ĺ&#x; Ä&#x; nda zengin deneyim, kazan m ve kay plar yla SEKA direniĹ&#x;i TELEKOM, TĂœPRAĹž, TEKEL, liman iĹ&#x;çileri, TĂźrk Hava Yollar iĹ&#x;çilerine birleĹ&#x;ik mĂźcadele ihtiyac ve sosyal y k m paketinin bĂźtĂźnĂźne karĹ&#x; koyuĹ&#x; yolunu gĂśsteriyor. SEKA direniĹ&#x;çi iĹ&#x;çilerinin yolundan birleĹ&#x;ik eylem ve genel grev ihitiyac bĂźyĂźyor.

Newroz’da Mersin’de “bayrak yakmaâ€? provokasyonu ile birlikte ovenizm dalgas› h›zla yay›lmaya balad›. Aç k bir provokasyon

KĂźrt halk n n ĂśzgĂźrlĂźk ve mĂźcadele simgesi Newroz; bu y l farkl yd . 21 Mart gĂźnĂź, Diyarbak r’da 1 milyon, Van’da 500 bin ve diÄ&#x;er illerde de yĂźz binlerce KĂźrt emekçinin kat l m yla gerçekleĹ&#x;ti. Son y llarda baĹ&#x;lat lan “nevruzâ€? laĹ&#x;t rma harekat na KĂźrt halk kitlesel kat l m yla yan t oldu. Newroz’a kat l m sadece Kuzey KĂźrdistan ile s n rl deÄ&#x;ildi. GĂźney’de “sald r olurâ€? bahanesiyle tatil gĂźnĂź ilan edilip, içerik ve anlam ndan uzaklaĹ&#x;t r lmaya çal Ĺ&#x; lmas n bir yana b rakacak olursak, DoÄ&#x;u KĂźrdistan ve GĂźney Bat KĂźrdistan’da da (Ä°ran ve Suriye) ayn kitlesel ve coĹ&#x;kulu kat l m sĂśz konusu oldu. Hatta Ăśzellikle Ä°ran’da yoÄ&#x;un devlet sald r lar na raÄ&#x;men kararl l k ve kitlesellikle kutland .

Newroz‘a kat l mdaki kitleselliÄ&#x;in bir yan n da, hep vaadedilen “çÜzĂźmĂźn’’ bir an Ăśnce gerçekleĹ&#x;mesi isteÄ&#x;inin, hem emperyalist gßçlere, hem faĹ&#x;ist rejime ve hem de Kongra-Gel’e ilan yd . Bu mesaj n bir yan n savaĹ&#x; ve zulmĂźn yaratt Ä&#x; isyan oluĹ&#x;tururken (tĂźm taraflara), bir yan n da (daha fazlas yla) y llard r girdiÄ&#x;i liberal çÜzĂźm beklentisinin gerçekleĹ&#x;mesinin zeminini gĂśsterme isteÄ&#x;i oluĹ&#x;turmaktad r. Newroz; evet, bu y l farkl yd ama sadece bu yĂśnĂźyle deÄ&#x;il. Mersin’de “bayrak yakmaâ€? provokasyonu ile birlikte bir Ĺ&#x;ovenizm dalgas h zla yay lmaya baĹ&#x;lad . Bayrak asma gĂźnleri, mitingler, RTĂœK emriyle tĂźm kanallar n bayrak koyma zorunluluÄ&#x;u, gazetelerin manĹ&#x;etlerine bayrak taĹ&#x; mas ... Her derdi olan bayrak Ăźzerinden Ĺ&#x;ovenizmi kĂśrĂźklemeye devam ediyor hala. Mersin’de yaĹ&#x;lar 12 ile 17 aras nda deÄ&#x;iĹ&#x;en çocuklar, olay n failleri diye al nd lar. Kamera gĂśrĂźntĂźleri bu olay n bir tezgah olduÄ&#x;unu aç kça gĂśsteriyor! Devlet hala çocuklar yĂśnlendirdiÄ&#x;i iddia edilen kiĹ&#x;iyi ar yor!

Ĺžu anda oturduÄ&#x;um evin caddeye bakan yĂźzĂźnĂź kocaman bir TĂźrk bayraÄ&#x; kapl yor. Her sabah birlikte yĂźrĂźdĂźÄ&#x;Ăźm ilkokul Ăśncesinden arkadaĹ&#x; m (ki millyetçi falan deÄ&#x;ildir) Mersin’deki “Bayrak yakmaâ€? olay na bĂźyĂźk bir k zg nl k duyuyordu. Yakanlardan baĹ&#x;layarak, yakt ranlara, yakt rmas ihtimal dahilinde olanlara, tepkisiz kalanlara kadar herkese ve kesime Ăśfke duyuyordu. Fanatik milliyetçi olmayanlarda dahi bĂśylesine bĂźyĂźk bir infaal yarat ld Ä&#x; na gĂśre “eylemâ€? ya da “operasyon son derece baĹ&#x;ar l d râ€?denilebilir. Bir anda TĂźrkiye dĂźĹ&#x;man iĹ&#x;gali alt ndaym Ĺ&#x; gibi iklim oluĹ&#x;tu. O halde bu olaya “iki çocuÄ&#x;un kendini bilmezliÄ&#x;iâ€? olarak bakabilir miyiz? “Bayrak yakmaâ€?ya bir nokta koyarak iki deÄ&#x;iĹ&#x;ik zamana uzanal m... *** Y l 1915... Avrupa 1. DĂźnya SavaĹ&#x; ’n n ateĹ&#x; çemberi içinde... DĂźnyan n Ăśte yan nda oluĹ&#x;turulan bir ordu, Çanakkale’ye doÄ&#x;ru savaĹ&#x;maya geliyor. Anzaklar olarak bilinen ordu (Australian and New Zealand Army Corps-ANZAC) M s r’a kadar gelmiĹ&#x; bulunuyor. Osmanl ’n n ad n bile duymam Ĺ&#x; olanlar n onlarla ne dĂźĹ&#x;manl Ä&#x; olabilir ki? Ama savaĹ&#x;acaklar... Bir dĂźĹ&#x;manl Ä&#x; n olmas laz m! 1915 y lbaĹ&#x; gĂźnĂź Avustralya’n n New South Wales eyaletindeki Silverton kentinde yaklaĹ&#x; k bin kiĹ&#x;i, yeni y l kutlamas için pikniÄ&#x;e gitmek için gezi trenine biniyorlar. Bayram havas birden kabusa dĂśnĂźĹ&#x;Ăźyor. Ä°ki kiĹ&#x;i kalabal Ä&#x; n ĂźstĂźne yayl m ateĹ&#x;i aç yor. Ăœç kiĹ&#x;i ĂślĂźyor, onlarca kiĹ&#x;i yaralan yor. Yerel polis bir sĂźre sonra sald rganlar vurarak etkisiz hale getiriyor. Ertesi gĂźn gazetelerin manĹ&#x;etlerinde olay Ĺ&#x;Ăśyle duyuruluyor: “İki TĂźrk sald rgan ßç kiĹ&#x;iyi ĂśldĂźrdĂź!â€? Sonradan bu “iki TĂźrkâ€? Ăźn, TĂźrk deÄ&#x;il Afgan olduÄ&#x;u, birinin çoban diÄ&#x;erinin de bir sĂźre Osmanl ordusunda askerlik yapt Ä&#x; ortaya ç k yor Tarihçi Brian Kennedy yaz yor: “BĂźyĂźk bir olas l kla kafalar ‘dumanl ’ olduÄ&#x;u için bu sald r ya karar vermiĹ&#x;lerdi. Olay n tepkisi -istenildiÄ&#x;i Ăźzere- çok bĂźyĂźk oluyor. Silverton’da TĂźrk olmad Ä&#x; için Osmanl ’n n o tarihteki mĂźttefiki Almanlar okkan n alt na gidiyor. Alman kulĂźbĂź ateĹ&#x;e veriliyor. M s r’daki ANZAK ordusunun Çanakkale motivasyonu daha da art yor!â€?(*) *** Ä°kinci olay m z 1970’te K br s’ta geçiyor... LefkoĹ&#x;e’de askerlik gĂśrevini yapmakta olan TĂźrk genci, MĂźcahitler Birlikleri’nin en Ăźst komutan SancaktarbaĹ&#x; ’n n (Genelkurmay BaĹ&#x;kan say labilir) karargah nda gece nĂśbeti tutuyor. Kendisiyle birlikte bir nĂśbetçi daha var. Geceyar s yerde sĂźrĂźnerek ilerleyen birini gĂśrĂźp yakal yorlar. Adam n Ăźzerinde fĂźnyeler, dinamit lokumlar , el bombalar , ne ararsan var. Belli ki suikastç ... Bizimkiler bĂźyĂźk bir mutluluk içinde yakalad klar “sald rgan â€? k sk vrak baÄ&#x;l yorlar. Ăœstlerine haber veriyorlar. Herkes harekete geçiyor. Fakat kimse kahraman nĂśbetçilere dĂśnĂźp “afferin aslanlarâ€? falan demiyor. Hatta onlar n yan ndan geçerlerken “kĂśtĂź bir Ĺ&#x;ey yapm Ĺ&#x;larcas naâ€? yĂźzlerini çeviriyorlar. Olay bana anlatan, Ĺ&#x;u anda Kuzey K br s TĂźrk Cumhuriyet’inde Ăźst dĂźzey bir makamda gĂśrev yap yor. O gece SancaktarbaĹ&#x; ’na yap lacak sald r y ĂśnlediÄ&#x;i için neden aĹ&#x;aÄ&#x; land Ä&#x; n sonradan ĂśÄ&#x;renebiliyor. Eylem gecesi LefkoĹ&#x;a’da sosyalist sol çizgideki ĂśrgĂźtlerin lider kadrolar , tek tek evlerinden al n p tutuklan yor. Suçlar da ne biliyor musunuz? SancaktarbaĹ&#x; ’n n makam arac n havaya uçurmak! “Salak bir askerâ€? yĂźzĂźnden her Ĺ&#x;ey berbat oluyor, ertesi gĂźnĂź bĂźtĂźn sivri solcular serbest b rak yorlar. *** Mersin’deki Bayrak yakma giriĹ&#x;imi eylemini sonuçlar bak m ndan irdelersek, sadece iki çocuÄ&#x;un yapt Ä&#x; “çocuklukâ€? olarak gĂśremeyiz. GĂśsterilen tepki çok Ăźst dĂźzeyde... Bu kadar tepki kßçßk iki çocuÄ&#x;a karĹ&#x; olamaz. Ă–rgĂźtlenmiĹ&#x;, devlet taraf ndan da dĂźzeyi yĂźkseltilmiĹ&#x; bu tepki HADEP’i de aĹ&#x; yor. Edirne’nin Ăśtesine geçiyor. Hatta okyanusun karĹ&#x; yakas na var yor. Bu kadar gĂśrkemli tekpi için “bir Ĺ&#x;eyeâ€? ihtiyaç vard : “Mersin’de iki çocuk bayrak yakmaya tam teĹ&#x;ebbĂźs etti! Bir kahraman polisin -24 maaĹ&#x; ikramiye heyecan yla olsa gerek- “erkenâ€? mĂźdahalesi bayraÄ&#x; kurtard .â€? Yar m kalm Ĺ&#x; eylemin tepkileri ise tam gaz sĂźrĂźyor! (*)Gelibolu 1915 SavaĹ&#x;la BaĹ&#x;layan Dostluk/ Kevin FewsterHatice ve Vecihi BaĹ&#x;ar r/ Galata Yay nlar Bu yaz www.sansursuz.com www.internethaber.com sitelerinde de yay nland .

Linç histerisinin nedeni! KĂźrt halk aç s ndan tek baĹ&#x; na Newroz’da geliĹ&#x;tirilen bayrak provokasyonu bile çok Ĺ&#x;ey ifade ediyor. Y llard r bir ordudan, bir hĂźkĂźmetten, bir ABD ve AB’den beklenen “çÜzĂźm’’ßn ve bunun Ăźzerinden geliĹ&#x;tirilen politikalar n çÜzĂźm olmad Ä&#x; n , en bar Ĺ&#x;ç l kutlamalar n n bile dĂźÄ&#x;meye bas lm Ĺ&#x;ças na linç histerisi yaratacak tarzda yan tland Ä&#x; n n iyi gĂśrĂźlmesi ve bunun anlam n n

olduÄ&#x;u gibi okunmas gerekir. “Tarihin tekerrĂźrĂźâ€? izlenimini veren bu beklenti havas n , ayn izlenimi veren Ĺ&#x;ovenist histeriler yan tlad . Bu histerinin fitili, Genelkurmay taraf ndan ateĹ&#x;lendi. Genelkurmay, KĂźrt halk n pervas zca aĹ&#x;aÄ&#x; lay p, sald rarak yapt bunu‌ Genelkurmay’ n fitili ateĹ&#x;leyen sald rgan aç klamas , KĂźrt halk n n hedefe çak lmas Ăźzerinden, emperyalist gßçlere, politikaya uyarlanan iç politik aktĂśrlere ve KĂźrt halk nad r!


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.