pdf37

Page 1

TetiÄ&#x;i çeken eller kimin?

Mehmet Uzun: KĂźrtçe’nin mutluluÄ&#x;u ve direniĹ&#x;i

Nobel ĂśdĂźllerinin hikmeti!

Sayfa 4

Sayfa 9

Sayfa 10

Yaanacak

Dßnya AYLIK GAZETE • SAYI 37

Irak’ta iĹ&#x;galin sonucu: FahiĹ&#x;e anneler! Sayfa 7

DĂźnyay› istiyoruz, k›r›nt› de¤il !..

www.yasanacakdunya.net • info@yasanacakdunya.net

Kas›m 2007

Irkç l k zehrini içmeyelim

Halklar KardeĹ&#x;tir! BugĂźn sokaklarda rkç gĂźruhun peĹ&#x;ine tak l p; “KĂźrtler defolun!â€? diye baÄ&#x; ran emekçilere soruyoruz:

rak Ăślmesine neden olmuĹ&#x;lard . May s 1993’de

karanl k tarihlerinden gßç alarak. Biz emekçiler bu saf-

ise, Solingen’de beĹ&#x; TĂźrk yak larak katledilmiĹ&#x;ti.

larda yer alamay z! TĂźrkĂźyle, KĂźrdĂźyle bizim yerimiz,

Bu gĂźruh bu olaylar karĹ&#x; s nda neden “Nazilere

dĂźnyan n tĂźm faĹ&#x;istlerinin hizmetinde olduÄ&#x;u serma-

geçit yok!â€? demedi! Naziler art k Stuttgart yak n-

yenin sald r lar na karĹ&#x; durmakt r! Biz ayn çarklarda

lar nda yaĹ&#x;ayan Reinhard Neudorfer gibi ilerici in-

ĂśÄ&#x;ĂźtĂźlĂźp, emperyalist devletlerin çok yĂśnlĂź sald r lar

sanlar n evlerinin posta kutular na, içine bizi he-

ile karĹ&#x; karĹ&#x; yayken birilerinin bizi kendi pis davalar -

defleyen tehdit mektuplar koyduklar tilki ceset-

na alet etmelerine izin vermeyelim!

leri b rak yor! BaÄ&#x; rsaklar deĹ&#x;ilmiĹ&#x; tilki cesetleri!

TĂźrk faĹ&#x;istleri ile Neo Nazilerin ikiz kardeĹ&#x; oldukla-

“Art k sadece NPD yard m edebilirâ€? diyerek‌ Da-

r n unutmayal m. Irkç l k her yerde rkç l kt r! Nazile-

ha Ăśnce de bizi tehdit ettikleri, aĹ&#x;aÄ&#x; lad klar karikatĂźr-

rin gÜçmenlere dĂśnĂźk geliĹ&#x;tirdikleri sald rganl kla,

ler çizmiĹ&#x;lerdi!

TĂźrk faĹ&#x;izminin on y llard r KĂźrt halk na karĹ&#x; uygula-

Daha iki ay Ünce, Naziler Mßgeln’de sekiz Hintliyi

Peki, Kßrt halk na gelince milliyetçi kesilen bu gß-

d Ä&#x; ve en son da toplumsallaĹ&#x;t rmaya çal Ĺ&#x;t Ä&#x; sald r-

kent festivalinde linç etmeye kalkt . ÇßnkĂź onlar “ka-

ruh, bunlar karĹ&#x; s nda neden g k n ç karmad ! Ĺžimdi

ganl k birbirinin ayn s d r.Kendi davam z için ç kmal -

ra kafal �yd . Naziler, Kas m 1992’de MÜlln’de Tßrk-

“KĂźrtler defolun!â€? diyor TĂźrk Nazileri, nerde olduklar -

y z sokaÄ&#x;a. Irkç l Ä&#x; -Ĺ&#x;ovenizmi tĂźkĂźrmeli, halklar n

lerin oturduÄ&#x;u bir evi kundaklayarak, ßç kiĹ&#x;inin yana-

n unutmuĹ&#x;ças na. “Hepiniz defolun!â€? diyor. Naziler,

kardeĹ&#x;liÄ&#x;ini hayk rmal y z!

Fransa’da sonbahar taaruzu

“Oysa yerli ya da yabanc› igĂźcĂźnde Ăźcret farkl›l›¤› olmamal›. Onlarda bizlerle 5.sf’da ayn› haklara sahip olmal›.â€?

Reform AnlaĹ&#x;mas , sald r dalgas ‌

Avrupa Reform Anlamas›’nda Anayasa’da oldu¤u gibi emek ve sermaye aras›ndaki gßç dengelerinin durumu belirleyici olacak.

Avrupa BirliÄ&#x;i Anayasas , isim deÄ&#x;iĹ&#x;ikliÄ&#x;iyle yeniden gĂźndemde. 18-19 Ekim tarihleri aras nda, 27 AB Ăźyesi Ăźlkeden parlamenter ve hukukçular, Lizbon’da topland lar. Bu zirvede, “Reform AnlaĹ&#x;mas â€? ad alt nda, asl nda AB Anayasas ’n el birliÄ&#x;iyle karara baÄ&#x;lad lar. 13 Aral k’ta son imzalar n at lacaÄ&#x; anlaĹ&#x;man n, 2009 y l nda yĂźrĂźrlĂźÄ&#x;e girmesi bekleniyor. AB Anayasas , AB’nin reorganizasyon ihtiyac sonucu ortaya ç kt

Neyi gizliyorsunuz?

ve 2000 y l ndan beridir Ăźzerinde çal Ĺ&#x; l yor. 448 maddeden oluĹ&#x;an Anayasa, 2005 y l nda Nice Zirvesi’nde karara baÄ&#x;lanm Ĺ&#x;t . Ayn y l Fransa ve Hollanda’da halk oylamas na sunulan Anayasa, her iki Ăźlkede de halk taraf ndan reddedildi. Bu sonuç, Avrupa’da krize yol açm Ĺ&#x;, aylarca tart Ĺ&#x;maya neden olmuĹ&#x;tu.

“AB Devletiâ€? Bas na gĂśre, Reform AnlaĹ&#x;mas , yĂźzde doksan AB Anayasas ’yla ayn içeriÄ&#x;i taĹ&#x; yor. DeÄ&#x;iĹ&#x;iklik ise sadece Ä°ngiltere ve Polonya’n n ulusal ç karlar na ters dĂźĹ&#x;en temsili durumlar. Bunun Ăźzerine, kimi tavizler vererek Ä°ngiltere ve Polonya ile anlaĹ&#x;maya var l yor. Ă–nemli bir nokta, Anayasa’da yer alan ve yeni anlaĹ&#x;mada da korunan AB’ye “tĂźzel ki-

Ĺ&#x;ilikâ€? verilmesi. Yani, AB’nin bir devlet haline getirilmesi. TĂźzel kiĹ&#x;iliÄ&#x;e sahip olarak, AB, uluslararas ortamda bir devlet

gibi hareket edebilecek ve Ăźyelerinin yerine baĹ&#x;ka devletlerle mĂźzakereler yapabilecek veya anlaĹ&#x;malara imza atabilecek.

Medyan n Ăśne ç kard Ä&#x; , Ä°ngiltere’nin bu sĂźrece dahil olup olamayacaÄ&#x; ya da AB’nin çiftliÄ&#x;i haline gelen Polonya’n n ulusal dĂźzeyde ufak tefek istekleri, oy kullanma durumlar vs. oysa, Reform AnlaĹ&#x;mas 226 sayfadan oluĹ&#x;uyor. Ăœye Ăźlkelerin halklar n neler bekliyor, hangi konularda nas l anlaĹ&#x;malara var ld , yeniden yap land r lan emek cephesini ilgilendiren bĂślĂźmler tĂźmĂźyle tart Ĺ&#x;malar n d Ĺ&#x; nda tutuluyor. Reform AnlaĹ&#x;mas ’n n, temel hedeflerinin baĹ&#x; nda, AB’nin çekirdek temelini korumak ve AB’nin sĂźper gßç olabilmesi yolunda Ăźye Ăźlkeleri kendine yedeklemek geliyor. Ayn zamanda, emek cephesinde tepeden t rnaÄ&#x;a reform gerçekleĹ&#x;tirmek. 3.sf’da

YaĹ&#x;anacak

BugĂźnlerde, “Yar n ne olacak?..â€? kayg s yla aç yoruz gĂśzlerimizi ve ilk iĹ&#x;imiz haberlere bakmak oluyor. Hangi kurumlar bas ld , kaç kiĹ&#x;i ĂśldĂź-yaraland , nerede hangi otobĂźsĂźn ĂśnĂź kesildi, nereye bomba dĂźĹ&#x;tĂź, s n r Ăśtesi operasyon hangi aĹ&#x;amada, Genelkurmay hangi emri verdi ve bu sĂźreç emekçi halklar nas l etkileyecek, k Ĺ&#x;k rtma ve yĂśnlendirme ile Avrupa sokaklar na inen bu rkç hezeyan nereye varacak, vb. uzay p giden kayg lar‌ Sis-duman aras nda kaybolan emek cephesi sorunlar ; her geçen gĂźn aÄ&#x; rlaĹ&#x;an yaĹ&#x;am koĹ&#x;ullar , gelecek kayg s bir tarafa itilerek, biriken tepkiler KĂźrt dĂźĹ&#x;manl Ä&#x; yla perdelenmeye çal Ĺ&#x; l yor. YoksulluÄ&#x;umuz, yoksunluÄ&#x;umuz OrtadoÄ&#x;u pastas ndan pay kapma hayalleriyle okĹ&#x;an p, sanki ç karlar m z ortakm Ĺ&#x; gibi kirli politikalar na ortak olmaya çaÄ&#x; r l yoruz. “Kitlesel refleksâ€? “terĂśre karĹ&#x; kitlesel tepkiâ€?, “yediden yetmiĹ&#x;e herkes sokaÄ&#x;a dĂśkĂźlsĂźn!..â€?“Niçin-neden, kimin yarar na?..â€? sorusu sorulmadan, Genelkurmay’ n asker erleri gibi direktiflerle, KĂźrt halk na karĹ&#x; kitlesel darbe yap l yor. “Halklar n kan can pahas na, Musul-KerkĂźk ‘bizim’ olsa ne olur ki?â€? diye sormadan, dĂźĹ&#x;Ăźnmeden‌ Devam ßçßncĂź sayfada

Al nterimle Buraday m geceleri “Kara kafal›larâ€? olarak damgalan›p aa¤â€şlanan biz gÜçmenler hakk›nda, bize sorulmadan yeni kararlar verdiler... “Asalaklarâ€? dema¡ Sabahat Akkiraz ¡ Grup Seyran gojisine, her tĂźrden ¡ K›v›rc›k Ali ¡ Lale Colak iir grubu ›rkç› yakla›m ve po¡ Sinevizyon gĂśsterimi litikaya kar›, 40-45 ¡ Mikail Aslan y›ll›k birikimlerimiz¡ Konuma ¡ Engin Nurani den ald›¤›m›z gßçle ‘Al›nterimle Bura(Cumartesi) day›m’ diyoruz! Bu kampanya Ăźzerinden birçok ey yapt›k bu saate kadar. Çeitli Avrupa kentlerinde yapacaYer: Palace de Villiers ¤â€şm›z gecelerimizle bu 盤l›¤› bĂźyĂźtelim 12 bis avenue des Entrepreneurs istiyoruz!

Paris gecesi

Program

1 Aral›k 2007 Saat: 17.00

95400 Villiers le Bel

Bu halaya siz de kat›l›n, biz olal›m! Biz bizletikçe gßç olaca¤â€şz! Biz gßç oldukça yaananlar› seyreden de¤il, haklar›n› bĂźyĂźten olaca¤â€şz! Al›nterimle Buraday›m Gecelerinde bulual›m!

Deutschland: 2 â‚Ź, Frankreich: 2,40 â‚Ź Ă–sterreich: 2,10 â‚Ź, Nederland: 2,30 â‚Ź Belgique: 2,20 â‚Ź, Slowenien: 2,40 â‚Ź Schweiz: 3,90 chf, Ungarn: Ft. 750,England: ÂŁ Tschechische R.: CZK 87,-

DĂźnya’dan KardeĹ&#x; halk n kan na girme!


Yaanacak

DĂźnya 2

S

E

R

B

Hiçbir baĹ&#x;ar: ve hiçbir baĹ&#x;ar:s:zl:k yap:lanlar:n sonuncusu olmayacakt:r!

DĂźnĂźn hatalar: yar:n:n deneyimleridir!

Her zaman doÄ&#x;ruyu sĂśyle; ne dediÄ&#x;ini hat:rlamak zorunda kalmazs:n!

Etkinlik ve eylem panosu lapdere (Bilgi Ăœniversitesi) ve Taksim’e yak n SilahtaraÄ&#x;a’da yap lacak. 1 Aral k 2007: The Stop the War Coalition (SavaĹ&#x; Durdurun Koalisyonu) Londra’da uluslararas bar Ĺ&#x; konferans dĂźzenleyecek.

WSF’nin yerel, ulusal ve bĂślgesel dĂźzeyde canl bir sĂźreç olduÄ&#x;unu ve baĹ&#x;ka bir dĂźnya için alternatifler sunduÄ&#x;unu gĂśstermek için eylemler yap lacak. Her y l Ocak’ta Davos’ta dĂźzenlenen DĂźnya Ekonomi Forumu’na karĹ&#x; tl k oluĹ&#x;turmak için bu tarih seçildi.

30 Kas m - 2 Aral k 2007: ESF (Avrupa Sosyal Forumu) Haz rl k Toplant s , Do-

26 Ocak 2008: WSF (DĂźnya Sosyal Forumu) KĂźresel Eylem GĂźnĂź.

EylĂźl 2008: 5. Avrupa Sosyal Forumu, MalmÜ’de (Ä°sveç) yap lacak.

DoÄ&#x;u Almanlar “eskiyiâ€? mumla ar yor!

“Yeni dĂźnyaâ€?ya doÄ&#x;ru‌

Ä°lk bak Ĺ&#x;ta DoÄ&#x;u Almanlar da memnundu bu iĹ&#x;ten. Ă–yle ya, “bask c diktatĂśrlĂźk ve yoksullukâ€? gitmiĹ&#x;ti, kap lar ĂśzgĂźrlĂźÄ&#x;e ve zenginliÄ&#x;e aç l yordu art k‌ Birkaç ay boyunca doÄ&#x;udan bat ya bĂźyĂźk bir ak Ĺ&#x; oldu. DoÄ&#x;u Almanlar, Bat Almanlar n aĹ&#x;aÄ&#x; lay c ve hor gĂśren bak Ĺ&#x;lar alt nda anlamaya çal Ĺ&#x;t bu yeni dĂźnyay . Ä°lerleyen y llar boyun-

ca da baĹ&#x;ta Almanya olmak Ăźzere emperyalizm taraf ndan dezenformasyon devam ettirildi. Ă–zellikle de Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nin yapt Ä&#x; kimi hatalar Ăźzerinden sosyalizmin ne kadar berbat bir Ĺ&#x;ey olduÄ&#x;u, kapitalizmin doÄ&#x;ruluÄ&#x;u ve sonsuzluÄ&#x;u anlat ld . DDR’in hatal yĂśntemleri yok muydu? GĂźvenlik ad na istihbarat teĹ&#x;kilat n n uygulad Ä&#x; ve halk boÄ&#x;an yĂśntemler baĹ&#x;ta olmak Ăźzere elbette vard ! Ancak bunlardan tĂźm fatura, kapitalistlerin ve karĹ&#x; devrimcilerin yapt Ä&#x; gibi sosyalizme ç kart lamazd !..

Nerede komĂźnizm zamanlar:?..

Bu sene, birleĹ&#x;menin 18. y l nda Ăśnemli iki araĹ&#x;t rma yap ld . Birincisi Super Illu Dergisi taraf ndan gerçekleĹ&#x;tirildi. Buna gĂśre, DoÄ&#x;u Almanya’da yaĹ&#x;ayanlar n çoÄ&#x;u eskiye Ăśzlem duyuyor. Sovyetler BirliÄ&#x;i’nin komĂźnizm hakimiyeti zamanlar n n “iyiâ€? olduÄ&#x;unu sĂśyleyenlerin oran yĂźzde 64 iken, DoÄ&#x;u Almanlar n sadece yĂźzde

T

K

Ăœ

R

S

Ăœ

Arap oldu¤unu dßßndߤßmĂźz yal› bir adam,

3 Kas m - 3 Aral k 2007: Her ay Londra’da s n rd Ĺ&#x; na karĹ&#x; , ilticac lara destek için yap lan miting. Yer: Communications House, 210 Old Street, EC1, Saat: 13-14.00, DĂźzenleyen: Fight Racism! Fight Imperialism!

3 Ekim 1990, iki Almanya’n n birleĹ&#x;tiÄ&#x;i tarih. Demokratik Almanya Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti’nin birleĹ&#x;mesinin 18. y l . BirleĹ&#x;me gerçekleĹ&#x;meden Ăśnce ve gerçekleĹ&#x;irken sosyalizme kara çalma ve emekçi halklar n gĂśzĂźnden dĂźĹ&#x;Ăźrme ad na ne gerekiyorsa yap lm Ĺ&#x;t . DDR’in “gĂźvenlik ad naâ€? ĂśrdĂźÄ&#x;Ăź duvar “Utanç Duvar â€? olarak adland r lm Ĺ&#x;t . O duvar “sosyalizmin sembolĂźâ€? haline getirilmiĹ&#x; ve bĂźyĂźk Ĺ&#x;aĹ&#x;aalarla y k lm Ĺ&#x;t ! Bat Almanya ĂśrtĂźsĂź alt na gizlenmiĹ&#x; olan emperyalizm, sosyalizmin y k l Ĺ&#x; ad na Ĺ&#x;enlikler dĂźzenlemiĹ&#x;ti.

B

Rasizmin kokusu‌

EditĂśrden DĂźnyadaki geliĹ&#x;meleri, gĂźndemleri bir ayl k gazetemize s Ä&#x;d rmaya çal Ĺ&#x;t k her zamanki gibi. GĂźndem Ăśylesine dolu ki bunlar s Ä&#x;d rmam z imkans z. Ancak bunlar aras ndan en Ăśnemli iĹ&#x;çi ve emekçileri tĂźmden ilgilendiren, etkileyen gĂźndemlerle s n rlad k kendimizi. Say m z n ekseni elbetteki, Avrupa sokaklar n da saran rkç l k zehrinin etkileri oldu. Buna karĹ&#x; verilen ve verilmesi gereken tepkiler... Arka kapaÄ&#x; bĂźtĂźnĂźyle bu konuya ay rd k. GÜç sald r lar n n gĂźnlĂźk yaĹ&#x;ama yans malar n ; Arigona Zogaj’ n feryad ndan, Ä°sviçre’deki “Kara koyunâ€? afiĹ&#x;lerinden, Frans zlar n “illegal korumaâ€?s ndan, bir mektuba yans yan Ĺ&#x;ehir gezisindeki gĂśzlemden, kendimizi içinde bularak okuyacaÄ&#x; . “Felsefik dĂźĹ&#x;Ăźncelerâ€?e konu olan; uyuma zorlanan 60’l k ninelerimizin, dedelerimizin dikte entegrasyonunda da. Bunlar izleyen ikinci gĂźndemimiz ise; emek dĂźnyas ndaki reformlar (sald r lar) ve bĂźtĂźn bunlar n toplam olan AB Anayasas yerine Ăźretilen, “Reform AnlaĹ&#x;mas â€?n bulacaks n z bu say m zda. Yine Arka kapaÄ&#x; m z n tĂźmĂźnĂź ay rd Ä&#x; m z TĂźrkiye sayfas nda; TĂźrkiye’de oynanmak istenen oyuna dikkat çekmek istedik. FaĹ&#x;ist TĂźrk Devleti’nin S n r Ă–tesi Operasyon histerisine, bununla beraber k z Ĺ&#x;t r lan halklar aras dĂźĹ&#x;manl Ä&#x;a tuttuk objektiflerimizi. Irak savaĹ&#x; n n askerlere ve yak nlar na dĂźĹ&#x;ĂźndĂźrdĂźklerini anlatan M. Moore’nin kitab ndan al nt larla “Evet, ne iĹ&#x;iniz var orada? Bir kez daha kirli savaĹ&#x;a alet olma!â€? demek istedik. Emperyalist hegamonyan n, kirli savaĹ&#x; n kad nlar Ăźzerindeki çßrĂźmeyi vahĹ&#x;eti ve artan Ĺ&#x;iddedi iĹ&#x;ledik kad n sayfam zda. DiÄ&#x;er taraftan, dĂźnyan n birçok yerinde s nan iĹ&#x;çi s n f haraketinin eylemlerini taĹ&#x; d k sayfalar m za. Sendikal forum kĂśĹ&#x;emizde; Fransa iĹ&#x;çi s n f n n o muazzam tarihine uzand k iĹ&#x;lenen grev tarihiyle beraber. Fransa’da 1995 grevlerine benzetilen reform karĹ&#x; t 18 Ekim grevlerini okuyarak, umutlar m z bĂźyĂźteceÄ&#x;iz hep birlikte. K sacas bu say m zda; birbiri ard na Ĺ&#x;iddetli bir depremle herkesi sarsan sald r dalgalar na da iĹ&#x;aret etmeye çal Ĺ&#x;t k, sars nt y karĹ&#x; layan umudu da. Geçen say m zdan duyurusunu yapt Ä&#x; m z daÄ&#x; t m aÄ&#x; m z bu say devreye giriyor. GeniĹ&#x;leyen daÄ&#x; t m aÄ&#x; m zla birlikte doÄ&#x;al muhabirlerimiz, yazarlar m z, okuyucular m zla bizi dĂźnyan n s n rs zl Ä&#x; yla buluĹ&#x;turmay umarak, “aram za hoĹ&#x;geldinizâ€? deme sab rs zl Ä&#x; yla coĹ&#x;kumuzu, heyecan m z paylaĹ&#x; yoruz.

E

17’si eski rejimin “kĂśtĂźâ€? olduÄ&#x;unu dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyor. Derginin yapt rd Ä&#x; araĹ&#x;t rmaya kat lanlar n yĂźzde 19’u ise, herhangi bir gĂśrĂźĹ&#x; belirtmemiĹ&#x;. DoÄ&#x;u Alman eyaletlerinden Sachsen-Anhalt’ta yap lan ikinci araĹ&#x;t rmada ise, eyalette yaĹ&#x;ayan Almanlar n yĂźzde 23’ßnĂźn doÄ&#x;rudan “komĂźnizmi geri istediÄ&#x;iâ€? ortaya ç kt . Kamuoyu araĹ&#x;t rma enstitĂźsĂź Infratest ve Martin Luther Ăœniversitesi’nin ortaklaĹ&#x;a yapt Ä&#x; araĹ&#x;t rman n sonuçlar na gĂśre, Sachsen-Anhalt’l DoÄ&#x;u Almanlar n yĂźzde 96’s da “eski hayat m z kĂśtĂź deÄ&#x;ildiâ€? dĂźĹ&#x;Ăźncesinde. Bu yĂśnde gĂśrĂźĹ&#x; belirtenlerin, “diktatĂśr bask s olmad Ä&#x; takdirde eski rejimi tercih edecekleriâ€? bilgisini aktaran araĹ&#x;t rma kurumlar , komĂźnizm rejimi alt ndaki DoÄ&#x;u Almanlar n yĂźzde 90’ n n “o zamanlar Ăśzel hayat ndan memnun olduÄ&#x;unuâ€? ortaya ç kard . DoÄ&#x;u Almanlar, devlet idaresi olarak Ĺ&#x;imdiki demokratik yĂśnetim Ĺ&#x;eklinin kendileri için Ăśnemli olduÄ&#x;unu ifade ederken en çok Ĺ&#x;ikayet ettikleri konular n baĹ&#x; nda ise, sosyal haklar geliyor. Yeni Almanyal lar n yĂźzde 80’i demokratik idareyle kiĹ&#x;isel ĂśzgĂźrlĂźklerin geniĹ&#x;lediÄ&#x;ini ifade ediyorlar. Buna karĹ&#x; n eyalette yaĹ&#x;ayanlar n yĂźzde 84’ß insani iliĹ&#x;kilerin kĂśtĂźleĹ&#x;tiÄ&#x;inden, yĂźzde 75 çocuklara yeterli dĂźzeyde dan Ĺ&#x;manl k hizmeti verilmediÄ&#x;inden, yĂźzde 60’ sosyal adalet eksikliÄ&#x;inden, yĂźzde 59’u yetersiz eÄ&#x;itimden, yĂźzde 58’i ise, suç oranlar n n yĂźksekliÄ&#x;inden Ĺ&#x;ikayet ediyor. Ĺžimdi buradan dĂśnĂźp tekrar sormal : Sosyalizm mi, kapitalizm mi?..

bindi¤imiz durakta inmek istemi fakat kap› aç›lmay›nca ofĂśre seslenmi. Fakat Frans›zlar›n çok Ăśnem verdi¤i, bazen de bir malzeme olarak kulland›¤› “S’IL VOUS PLAITâ€?! Yani “lĂźtfenâ€?‌ demeyi unutmu... GĂśzalt:nda yaĹ&#x;ananlar Misafir gelen arkadaĹ&#x; ma Ĺ&#x;ehri gezdirmek için çarĹ&#x; n n yolunu tutuyoruz. Havadan sudan muhabbetlerin ard ndan Fransa’da son ç kan ve de ç kacak olan Sarkozy Yasalar ’n konuĹ&#x;uyoruz. Buna karĹ&#x; nas l bir tav r sergileyebileceÄ&#x;imizin aray Ĺ&#x; nday z. Ă–nĂźmĂźzdeki ay n ortas nda, yeni yasalara karĹ&#x; sendikalar n yapacaÄ&#x; bir gĂźnlĂźk ulusal uyar grevinin, hĂźkĂźmet Ăźzerinde nas l bir etki yaratacaÄ&#x; konusunda fikirlerimizi paylaĹ&#x; yoruz. OtobĂźsten indiÄ&#x;imizde, çarĹ&#x; da polislerin çokluÄ&#x;u gĂśzĂźmĂźze çarp yor. Sarkozy ile birlikte gelen bu çokluk, hemen akl m za yeni gÜç yasalar ve rkç l Ä&#x; getiriyor. Dolay s yla bu konuda konuĹ&#x;maya baĹ&#x;l yoruz. Konumuzu kapatmadan, bulduÄ&#x;umuz ilk Frans z cafesinde ac kahvelerimizi yudumluyoruz. Biraz abart l olabilir ama Frans zlar n bize bak Ĺ&#x; n beÄ&#x;enmeyip “Kesin bu da rkç d râ€? diyor arkadaĹ&#x; m. Hatta kahveyi bize getiren garsonun da, bu s n ftan olduÄ&#x;unu dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyor. Ä°lgisini gĂśrmediÄ&#x;imiz için, bahĹ&#x;iĹ&#x; vermeyip kalk yoruz yerimizden.

Gezintimizin devam nda dokuz y ld r burada olan, oturum alamam Ĺ&#x;, buna karĹ&#x; l k psikolojisinin iyi olmad Ä&#x; n sĂśyleyerek insani oturuma baĹ&#x;vurmuĹ&#x;, geçici bir oturumla burada kal-

maya çal Ĺ&#x;an bir arkadaĹ&#x; mla karĹ&#x; laĹ&#x; yorum. Bitkin hali ve gĂśzlerindeki uyumam Ĺ&#x;l k dikkatimi çekiyor hemen. “Nedir bu halin?â€? dediÄ&#x;imde, geceyi karakolda geçirdiÄ&#x;ini ĂśÄ&#x;reniyorum. Nedeni ise, cebindeki geçici oturum.

Ă–nceki yasalara gĂśre, uzmanlar taraf ndan tedavi gĂśrebilmeleri için verilen, bu tĂźr oturumlar iptal etmek için, hĂźkĂźmetin s k çal Ĺ&#x;mas olduÄ&#x;unu hat rl yoruz. ArkadaĹ&#x; m z, gece boyunca doktoruyla, avukat yla ya da ailesinden herhangi biriyle gĂśrĂźĹ&#x;mek istediÄ&#x;ini sĂśylemiĹ&#x;. Bu isteÄ&#x;i sĂźrekli ertelenince, baÄ&#x; r p bunun nedenini ĂśÄ&#x;renmeye çal Ĺ&#x;m Ĺ&#x;. Fakat bunun bedelini, ellerine kelepçe tak l p sandalyeye sabitlenmekle ĂśdemiĹ&#x;. BaÄ&#x; rmalar çoÄ&#x;al nca, polisler telefon hakk n kullanmas için izin vermiĹ&#x;ler. Sabaha karĹ&#x; gelen akrabalar ve cebinde doktorla olan randevu kaÄ&#x; d , onu Ĺ&#x;imdilik ĂśzgĂźr b rak yor ama her an TĂźrkiye’ye geri gĂśnderilme korkusuyla yaĹ&#x;ad Ä&#x; n itiraf edip, çok fazla d Ĺ&#x;ar da dolaĹ&#x;mayacaÄ&#x; n sĂśylĂźyor.

GÜçmen “lĂźtfenâ€? demek zorunda! KonuĹ&#x;malar ve gezme iĹ&#x;i bizi

yorduÄ&#x;u için, evimize geri dĂśnmek Ăźzere tekrar otobĂźse biniyoruz. Moralimizi bozan bu anlat mlardan sonra, burada da Ĺ&#x;oke olabileceÄ&#x;imiz bir olayla karĹ&#x; laĹ&#x; yoruz. Ayaklar ndan sakat olduÄ&#x;u için, tekerlekli sandalyeye mahkum olmuĹ&#x;, Arap olduÄ&#x;unu dĂźĹ&#x;ĂźndĂźÄ&#x;ĂźmĂźz yaĹ&#x;l bir adam n Ĺ&#x;ofĂśrle tatr Ĺ&#x;t Ä&#x; n gĂśrĂźyoruz. YaĹ&#x;l adam bindiÄ&#x;imiz durakta inmek istemiĹ&#x; fakat kap aç lmay nca adam da kap y açmas için Ĺ&#x;ofĂśre seslenmiĹ&#x;. Fakat Frans zlar n çok Ăśnem verdiÄ&#x;i, bazen de bir malzeme olarak kulland Ä&#x; bir Ĺ&#x;eyi sĂśylemeyi unutmuĹ&#x; bizim yasl amca. NeymiĹ&#x; bu; “S’IL VOUS PLAITâ€?! Yani “lĂźtfenâ€?‌ Ä°Ĺ&#x;te bu kelimeyi cĂźmlesinin arkas na koymad Ä&#x; için, Ĺ&#x;ofĂśr kap y açmad ve adam bir sonraki durakta indirdi. ĹžofĂśrĂźn, bunu rkç l k duygular ndan yapt Ä&#x; n konuĹ&#x;malar ndan anl yoruz. Bir sonraki rkç l k ĂśrneÄ&#x;inin ne olacaÄ&#x; n bilmeden yolumuza devam ediyoruz.

Ĺžoven sald rganl k ve karĹ&#x; t eylemler! Tezkerenin meclisten geçmesi ile yeniden ›s›nd›r›lan s›n›r Ăśtesi hareket tehdidi, k›k›rt›lan ›rkç›-oven sald›rganl›kla pekitiriliyor. Bu k›k›rtmalar egĂźdĂźmlĂź bir ekilde Avrupa sokaklar›na da ta›nd›. Avrupa’n›n bir çok Ăźlkesinde ba›n› MHP çetesinin çekti¤i sald›rganl›k, zembere¤inden boalm›ças›na yay›l›yor! Irkç›-oven histeri ve sald›rganl›¤a kar›, devrimci-demokrat- yurtsever kurum ve kiiler de halklar›n kardeli¤ini bĂźyĂźtmek, birleik mĂźcadeleyi yĂźkseltmek sorumlulu¤u ile çeitli eylemler ĂśrgĂźtlediler. Avrupa’n›n çeitli Ăźlkelerinde ›rkç›-oven sald›r›lara kar› ĂśrgĂźtlenen eylemlerden baz›lar›n› gazetemize de ta›d›k;

Ä°ngiltere

Fransa

Londra’da yaĹ&#x;ayan gÜçmen emekçiler 2500 kiĹ&#x;ilik coĹ&#x;kulu bir yĂźrĂźyĂźĹ&#x;le faĹ&#x;ist TĂźrk devletinin eliyle t rmand r lan rkç Ĺ&#x;oven sald rganl Ä&#x; protesto ettiler. YĂźrĂźyĂźĹ&#x;e çok say da kurum ve kuruluĹ&#x; destek verdi. Al nteri okurlar n n yoÄ&#x;un olarak kat l m gĂśsterdiÄ&#x;i yĂźrĂźyĂźĹ&#x;, Londra Halkevi’nin çaÄ&#x;r s ile bir araya gelen; YaĹ&#x;anacak DĂźnya Gazetesi, FED-BÄ°R, Britanya Halk Meclisi, GÄ°KDER, YCKM, ATÄ°K Londra Komitesi, Halkevi, KĂźrt Toplum Merkezi (KCC), Roj Kad n Meclisi, TĂźrk EÄ&#x;itim BirliÄ&#x;i, 78’liler Ä°ngiltere GiriĹ&#x;imi, Ä°ngiltere Gençlik Meclisi, Edinburg KĂźrt Ä°nisiyatifi, Doncaster Halkevi, Croydon Mala Hevaltiye ve Daymer gibi kurumlarca ĂśrgĂźtlendi.

Paris’te faĹ&#x;ist devlet terĂśrĂźne karĹ&#x; yĂźrĂźyĂźĹ&#x; yap ld . Kitlesel kat l m n olduÄ&#x;u yĂźrĂźyĂźĹ&#x;e devrimci dayan Ĺ&#x;man n coĹ&#x;kusu hakimdi. Ahmet Kaya KĂźrt KĂźltĂźr Merkezi’nin çaÄ&#x;r s yla dĂźzenlenen yĂźrĂźyĂźĹ&#x;e, TÄ°KB, MKP ve MLKP; “TĂźrkiye’de Devlet TerĂśrĂźne Sonâ€? yaz l ortak bir pankartla kat ld lar. TKP/ML ve KKP’nin de bayraklar yla kat ld Ä&#x; yĂźrĂźyĂźĹ&#x;, saat 14.00’de Republique Meydan ’ndan baĹ&#x;lad . TÄ°KB’nin bayrak ve dĂśvizlerle yer ald Ä&#x; , oldukça coĹ&#x;kulu geçen eyleme kat l m, 2000 dolay nda oldu. TĂźrkiye Devrimci Hareketi’nin oluĹ&#x;turduÄ&#x;u ve adeta k z l bir bayrak denizini and ran kortejden sĂźrekli ve canl bir Ĺ&#x;ekilde “YaĹ&#x;as n Halklar n KardeĹ&#x;liÄ&#x;iâ€?, “KĂźrdistan FaĹ&#x;izme

l Ä&#x; n baĹ&#x; n çeken MHP’ye yak nl Ä&#x; ile bilinen TĂźrk Federasyon’una baÄ&#x;l dernekler ve baĹ&#x;ta HĂźrriyet olmak Ăźzere, kalemle-

rinden kan ve militarizm akan burjuva gazeteleri el birliÄ&#x;i ile ĂśrgĂźtlediler. Eylemde, KĂźrt Camii (Hareketi Ä°slamiye KĂźrdistan)’ne sald ran faĹ&#x;istlere polis son ana kadar oldukça mĂźsamahal davran rken, gereken yan t yine KĂźrt gençleri verdi! Ve olaylar sabaha kadar ara sokaklarda sĂźren çat Ĺ&#x;malar Ĺ&#x;eklinde devam etti.

KĂśln Konsolosluk desteÄ&#x;i ile MHP’lilerin ĂśrgĂźtledikleri ey-

leme yaklaĹ&#x; k 400 kiĹ&#x;i kat ld . Kat l mc lar n ezici çoÄ&#x;unluÄ&#x;u, 13-18 yaĹ&#x; grubundaki çocuklardan oluĹ&#x;uyordu. Eylem sonras ĂśrgĂźtlĂź ve haz rl kl bir Ĺ&#x;ekilde KĂźrtlerin derneÄ&#x;ini basmaya gelen yaklaĹ&#x; k 150 kiĹ&#x;ilik gĂźruhu, KĂźrt gençleri onlar n anlad klar dilden konuĹ&#x;arak daÄ&#x; tt . KĂźrt esnaflar n yoÄ&#x;unlukta bulunduÄ&#x;u Keupstrasse’den geçen MHP’lilerin derneÄ&#x;e sald racaÄ&#x; haberini alan gençler, sadece o anda dernekte bulunan kßçßk bir gruptan oluĹ&#x;uyordu.

Hollanda Den Haag’ta sald rganlar uçaÄ&#x;a baÄ&#x;l TĂźrk bayraÄ&#x; ve â€œĹžehitler Ă–lmez’’ yaz l pankartla, KĂźrt ve TĂźrkiyeli Devrimci kurumlar n bulunduÄ&#x;u semtin Ăźzerinde gezinerek provokasyon yaratmak istediler. Bunun Ăźzerine KĂźrt ve TĂźrkiyeli devrimci kurumlar olay k nayan bir bas n aç klamas yaparak, Hollanda devletini olaya mĂźdahale etmeye çaÄ&#x; rd lar. Aç klamada ayr ca, 3 Kas m’da yap lacak merkezi yĂźrĂźyĂźĹ&#x;e de çaÄ&#x;r yap ld .

Yaanacak

Ä°sviçre Ä°sviçre’nin baĹ&#x;kenti Bern’de TĂźrkiyeli devrimci demokratlar ve KĂźrt yurtseverler Helvetia Platz’da baĹ&#x;lay p, faĹ&#x;ist TĂźrk KonsolosluÄ&#x;u’na kadar devam eden protesto yĂźrĂźyĂźĹ&#x;Ăź yapt lar. Konsolosluk ĂśnĂźne “Barbar TĂźrk Devletini k n yoruz! â€? yaz l siyah bir çelenk b rak ld .

Mezar Olacakâ€? ve “YaĹ&#x;as n Devrimci Dayan Ĺ&#x;maâ€? sloganlar yĂźkseldi.

Almanya TĂźrkiye’de sĂźren faĹ&#x;ist Ĺ&#x;ovenist histeri, Almanya’n n KĂśln ve Berlin kentlerinde ayn saatlerde yaĹ&#x;and . Berlin’deki faĹ&#x;ist gĂśsteriyi, rkç -Ĺ&#x;oven sald rgan-

DĂźnya

AYLIK GAZETE

V.f.f.K.)’in yay›n› olarak Bu gazete, Verein fĂźr Freundschaft der Kulturen (V ç›kmaktad›r. Gazetemiz en az 2 euro ba¤â€şďŹ‚ kar›l›¤› verilmektedir. Yay›n sorumlusu Can A. TĂźrkmen Merkez BĂźro: Lassallestr.54¡ 51065 KĂśln Telefon: +49-(0)221- 99 28 115 - 116 - 123 ‚nternet adresimiz: www.yasanacakdunya.net • e-Mail: info@yasanacakdunya.net Paris irtibat: e-mail: pydunya@hotmail.com • Berlin irtibat: ydberlin@yahoo.com • ‚sviçre irtibat: ydisviçre@yahoo.com


Yaanacak

G YaĹ&#x;anacak

DĂźnya’dan KardeĹ&#x; halk n kan na girme! “TĂźrkiye’deki hangi zenginlikten emekçi halklar yararlanabiliyor ki, bir avuç kapitalistten baĹ&#x;ka?â€? demeden‌ Çocuklar m z n kan Ăźzerinden kurulan bu hayallere, “macerayaâ€? yedeklenen Avrupa metropollerinde yaĹ&#x;ayanlar‌ Seni ve ebeveynlerini yerinden yurdundan kopartan, Ăźlkendeki yoksulluk ve ĂśzgĂźrlĂźk yoksunluÄ&#x;u deÄ&#x;il mi? Burada her tĂźrlĂź rkç yaklaĹ&#x; m ve sald rganl Ä&#x; n muhatab olan sizler, nas l kĂźkrersiniz bir halk n katliam için?.. BugĂźn KĂźrt dĂźĹ&#x;manl Ä&#x; n k Ĺ&#x;k rtanlar, ne zaman gÜçmenlerin burada yaĹ&#x;ad Ä&#x; sorunlarla ilgilendiler? Burada sen TĂźrkiye’deki faĹ&#x;ist rejim için sadece dĂśviz deposusun. Avrupa devletlerine ucuz emek gĂźcĂź olarak sat lm Ĺ&#x;s n. Ĺžimdi de seni kendi kirli ve kanl siyasetleri için, Avrupa Ăźlkelerinde sokaklara sĂźrĂźlen bir piyon haline getirmek istiyorlar.Irkç -Ĺ&#x;ovenist histeriye basamak yapt klar hayalleri yayanlar, hangi tarihte gÜçmenlerin sorunlar yla ilgilendiler? YaĹ&#x;ad Ä&#x; m z Ăźlkelerde hangi sorunlara ne dĂźzeyde sahip ç kt lar? FaĹ&#x;ist rejimin kanl politikalar na altl k olma. Halklar n kardeĹ&#x;liÄ&#x;ini hayk r!

Neyi onayl:yorsunuz, neyin peĹ&#x;ine tak:l:yorsunuz? KĂźrt halk na, Vietnam hat rlatmas yapanlardan, “Gerekirse bu yaĹ&#x;ta al r silah m askere kat l r mâ€? diyenlerine, Mehmetçikle dayan Ĺ&#x;ma gecelerinden, program kapatanlara kadar bir ‘milli seferberlik’ ilan ediliyor. “Hayal bile edemeyecekleri ac lar yaĹ&#x;atacaÄ&#x; zâ€? diyor postal baĹ&#x; BĂźyĂźkan t. Oysa, y llara yay lan savaĹ&#x;ta, insan pisliÄ&#x;i yedirilmiĹ&#x;, oÄ&#x;ullar k zlar gĂśzleri ĂśnĂźnde katledilmiĹ&#x;, cenazeleri insanl k d Ĺ&#x; muamelelere tabi tutulmuĹ&#x;, kĂśyleri yak lm Ĺ&#x;, zorla gÜç ettirilmiĹ&#x;, kad nlar tecavĂźze uÄ&#x;ram Ĺ&#x;, kendi dilini konuĹ&#x;amam Ĺ&#x;, iĹ&#x; bulamam Ĺ&#x;, ev bulamam Ĺ&#x;, hizmet bulamam Ĺ&#x;‌ KĂźrt halk , en bĂźyĂźk ac y kendisini anlayamayan, kardeĹ&#x; halk n n desteÄ&#x;inden yoksun kalarak yaĹ&#x;am Ĺ&#x;t r zaten. Y llard r ac çeken, kardeĹ&#x; KĂźrt halk n n kan n isteyen ordunun peĹ&#x;ine tak lan bu “sivil gĂźruhâ€?, toplu iĹ&#x; k y mlar , mezarda emeklilik, yok denecek duruma dĂźĹ&#x;ĂźrĂźlen saÄ&#x;l k hizmetleri, iĹ&#x; cinayetleri, çocuklar n okutmak için bin bir cambazl k yapmak zorunda kalan halklar n sorunlar karĹ&#x; s nda nerde?

Cellad:n:n peĹ&#x;ine tak:lma! Eninde sonunda gelip iĹ&#x;çi ve emekçileri vuracak bu rkç Ĺ&#x;ovenist histeriye, bugĂźnden KĂźrtlerle s n rl kalmayan, devrimci demokrat kurumlara, sendikac lara, ĂśncĂź iĹ&#x;çilere, uzun saçl lara, okullara, kendinden olmayan her kesime uzanacak bir kudurganl Ä&#x;a izin vermek, ortak olmak kimin yarar na? Tarihin lanetlediÄ&#x;i, mahkum ettiÄ&#x;i kafatasç anlay Ĺ&#x; 21. yĂźzy lda egemen gßçlerce yeniden Ĺ&#x;ahland r l yor. TĂźrkiye’de ve dĂźnyan n her yerinde uçlarda biriken yoksulluk ve zenginliÄ&#x;in derinleĹ&#x;en çeliĹ&#x;kileri olarak bilinçli ve ĂśrgĂźtlĂź bir biçimde yĂźkseltiliyor bu sĂźreç. Avrupa’da “pis gÜçmenlerâ€?, “kara koyunâ€?, “kara kafal larâ€? TĂźrkiye’de “pis, bĂślĂźcĂźâ€? KĂźrtler oluyor. As l pislik, emekçilerin emeÄ&#x;ini sĂśmĂźrerek yaĹ&#x;ayan asalak gĂźruhun, kendi ç karlar uÄ&#x;runa halklar birbirine k rd rmalar d r. As l pislik ve tehlike, her an her yere sald rabilecek, insan akl ndan ve duygular ndan yoksun, emir erleri gibi hareket eden sald r robotlar rkç faĹ&#x;ist gĂźruhtur. Bizler, bugĂźn Alman faĹ&#x;istlerinin bize karĹ&#x; geliĹ&#x;tirdikleri rkç sald rganl Ä&#x; n ac s n yaĹ&#x;arken, baĹ&#x;ka bir halka ayn Ĺ&#x;eyleri yaparak kendimizi kßçßltmemeliyiz. ÇßnkĂź TĂźrkĂźn de KĂźrdĂźn de gerçek sorunu, tam da bu k Ĺ&#x;k rtmalar yapan asalaklara karĹ&#x; birleĹ&#x;ik mĂźcadeleyi Ăśrmektir!

Kara koyunâ€? afiĹ&#x;leri kazand

6 Ekim’de MĂźnsterplatz’ta yap›lan ›rkç›l›¤a kar› enli¤e 5 bin kii kat›ld›. “Ho gelmedin SVPâ€? pankartlar› as›ld›. Ä°sviçre’de dĂźzenlenen genel seçimden rkç Ä°sviçre Halk Partisi aç k farkl bir zaferle ç kt . Partili milletvekillerinden Yvan Perrin, bunun 1919’dan bu yana kaydettikleri en bĂźyĂźk baĹ&#x;ar olduÄ&#x;unu belirtti. Parti, rkç sĂśylemlerle desteÄ&#x;ini art rd . Seçim kampanyas s ras nda partinin gÜçmenler aleyhinde sert bir sĂśyleme baĹ&#x;vurmas tart Ĺ&#x;ma yaratm Ĺ&#x;t .

“Cennet mi, cehennem mi?â€? Partinin seçim kampanyas s ras nda kulland Ä&#x; reklam ve afiĹ&#x;ler, rkç l Ä&#x; kĂśrĂźkleyen afiĹ&#x;lerdi. Ă–rneÄ&#x;in bir reklam filminde, parti “Cennet mi, yoksa

cehennem mi?â€? diye soruyor, cenneti simgeleyen gĂśrĂźntĂźlerde aileler Alplerde kayak yaparken, trenler vaktinde sefere baĹ&#x;larken gĂśrĂźlĂźyor; ‘cehennem’deyse genç gÜçmenler Ä°sviçreli kad nlara sald r yor, siyah erkekler gĂśl kenar nda dinleniyor, peçeli kad nlar sokaklarda geziyordu. Partinin afiĹ&#x;lerinden birinde de, Ä°sviçre bayraÄ&#x; Ăźzerindeki ßç koyundan biri, dĂśrdĂźncĂź siyah koyunu bayrak d Ĺ&#x; na itiyordu. AfiĹ&#x;te yaz lan slogansa Ĺ&#x;uydu: “Daha fazla gĂźvenlik içinâ€?.Hiç bir parti tek baĹ&#x; na iktidara yetecek oy kazanamad Ä&#x; ndan, Ăźlke 50 y ld r olduÄ&#x;u gibi koalisyonlarca idare edilmeye devam edecek.

Ăœ

N

D

E

3 DĂźnya

M

GÜç sald r lar na karĹ&#x; illegal dayan Ĺ&#x;ma Sarkozy yĂśnetimi ile yeni dĂśneme giren Fransa, gÜçmenleri hedef tahtas›na koydu. Frans›z ve gÜçmen kurulular› Paris’te eylem karar› ald›. Eyleme çok say›da insan kat›ld›. GÜç al m nda geleneÄ&#x;i olan Fransa, nĂźfusundaki azalman n ĂśnĂźne geçebilmek amac yla yabanc lar içine almaktad r. Bir buçuk yĂźzy l aĹ&#x;k n bir sĂźredir, t pk diÄ&#x;er Avrupa Ăźlkeleri gibi, ulusal nĂźfusun yaĹ&#x;lanmas na bir çare olarak dĂźĹ&#x;Ăźnmektedir gÜçß. Fransa yĂźzy l n baĹ&#x; ndan bu yana, Ăśzellikle Ä°talya, Polonya, Beyaz Rusya, Ukrayna, Ermenistan, Ä°spanya, Ĺžili ve Asya’dan gÜçmenlere kap lar n açt . 1952 y l nda Fransa, bugĂźnkĂź s Ä&#x; nma uygulamalar n uluslararas hĂźkme baÄ&#x;layan 1951 Cenevre Konvansiyonu’nu imzalad ve Frans z S Ä&#x; nmac ve Yurtsuzlar Koruma BĂźrosu OFPRA’y kurdu. SanayileĹ&#x;mekte olan bir Ăźlke olarak, iĹ&#x;gĂźcĂźne duyduÄ&#x;u gereksinim, Fransa’da 20. yĂźzy l n iki bĂźyĂźk gÜç dalgas na yol açt . Birinci DĂźnya SavaĹ&#x; ’n n ard ndan, 1920-1930 aras Ăźlkenin yeniden inĹ&#x;as için ve yine ayn nedenlerle 1956-1973 aras . 1946’da sanayi at l m n n gerektirdiÄ&#x;i yabanc iĹ&#x;çi al m n n dĂźzenlenmesi amac yla Ulusal GÜç BĂźrosu ONI’yi kurdu. Gi-

derek kal c laĹ&#x;an gÜç, aile birleĹ&#x;imini dayatt . Geçici bir dĂśnem olarak dĂźĹ&#x;ĂźnĂźlen gÜçmenler, ilk zaman-

lar, bekar olarak çeĹ&#x;itli yurtlara yerleĹ&#x;tiriliyordu. Y llar ilerledikçe, aileleriyle birlikte gelen ve ailelerini getirten gÜçmenlerin say s çoÄ&#x;ald . GÜçmenler aileleriyle birlikte bĂźtĂźn zor-

luklar kabul ederek saÄ&#x;l ks z bar naklara yerleĹ&#x;meye devam ettiler. Temmuz 1974’te, ekonomik bĂźyĂźmenin yavaĹ&#x;lamas karĹ&#x; s nda hĂźkĂźmet, s Ä&#x; nma ve aile bireylerini yan na alma hakk d Ĺ&#x; nda, gÜçßn durdurulduÄ&#x;unu resmi olarak ilan etti.

Ĺžimdi sald:r:lar:n baĹ&#x;:n: çekiyor

Bir zamanlar, insan haklar nda en geliĹ&#x;kin, gÜç kabulĂźnde en geniĹ&#x; olduÄ&#x;unu savunan ve bununla ĂśvĂźnen Fransa, Ĺ&#x;imdi Avrupa genelinde gÜçmenlere yĂśnelik sald r lar n baĹ&#x; n çeki-

yor. Sarkozy yĂśnetimi ile yeni dĂśneme giren Fransa, gÜçmenleri hedef tahtas na koydu. 2007 y l içerisinde 25 bin gÜçmeni s n rd Ĺ&#x; edeceÄ&#x;ini aç klad . Ard arkas kesilmeyen gÜç karĹ&#x; t yasalar ve buna baÄ&#x;l olarak yayg nlaĹ&#x;t r lan kontroller insanlar n can na mal oluyor. Yak n bir tarihte polisten kaçmak isteyen Çin’li bir kad n balkondan dĂźĹ&#x;erek ĂśldĂź. Bir diÄ&#x;er olay ise, Fransa’n n Amiens Ĺ&#x;ehrinde yaĹ&#x;and . Evleri bas lan Rus aile polisi gĂśrĂźnce balkondan kaçmak istedi. Kaç Ĺ&#x; s ras nda, 12 yaĹ&#x; ndaki Ä°van aÄ&#x; r yaraland . Sald r lar n artmas ve insanlar n yaĹ&#x;am na mal olmas , yerli ve yabanc halklarda tepkilere yol açt . Frans z ve gÜçmen kuruluĹ&#x;lar Paris’te eylem karar ald . Eyleme çok say da insan kat ld . Fransa hĂźkĂźmetinin tĂźm bu fĂźtursuz sald r lar na karĹ&#x; l k, y llarca insanl Ä&#x; n bĂźtĂźn renkleriyle birlikte kardeĹ&#x;çe yaĹ&#x;amaya al Ĺ&#x; k Frans z halk , bu geleneÄ&#x;ine sahip ç k yor. Onlar kucakl yor, baÄ&#x;r na bas yor. T pk Hitler’den kaçan Yahudilere yapt Ä&#x; gibi. Ĺžimdi de s n r d Ĺ&#x; ile karĹ&#x; karĹ&#x; ya olanlara kucak aç yor. Onlar gizlice evine al yor, çocuklar n kendi çocuklar gibi okula gĂśtĂźrĂźp getiriyor.

“Ailemi getirin yoksa Aile birleĹ&#x;imi ve intihar ederim!â€? Sarkozy’nin ailesi!

Kursa kat:lmayana 5 bin Euro ceza Belçika’da gÜçmenlere yĂśnelik ayr mc , rkç yasalar ve uygulamalar art yor. Zorunlu “uyumâ€? uygulamalar yla gÜçmenler aĹ&#x;aÄ&#x; lan yor. Flaman BĂślgesi’nde bundan bĂśyle, gelecek olan yabanc lardan “yurttaĹ&#x;laĹ&#x;t rmaâ€? yani uyum kurslar na gitmeleri istenecek. Reddedenleri 5 bin Euro’ya kadar para cezas bekliyor. DĂźzenleme 2008 itibariyle hayata geçecek. Uyum kurslar na gitmemenin Ĺ&#x;u an ki cezas 125 Euro; ancak pratikte bu ceza al nm yor.VatandaĹ&#x;l Ä&#x;a geçiĹ&#x;in kolay say ld Ä&#x; Belçika’da bu durum da yasayla deÄ&#x;iĹ&#x;ecek. YurttaĹ&#x;l Ä&#x;a baĹ&#x;vuranlardan 5 y l kesintisiz Belçika’da oturmuĹ&#x; olmalar ve resmi dillerden en az birini bilmeleri istenecek.

Kendi kendinin doktoru Ä°ngiltere’de çok az diĹ&#x; doktoru olmas , Ä°ngilizlerin kerpetenle diĹ&#x; çekmek, takma diĹ&#x;lerini kendi elleriyle yap Ĺ&#x;t rmak gibi ilginç yĂśntemler bulmas na yol aç yor. Devlete ait SaÄ&#x;l k Hizmetleri Kurumu’nun (NHS) 5 bin kiĹ&#x;i aras nda yapt Ä&#x; bir araĹ&#x;t rmaya gĂśre, Ä°ngilizlerin en az yĂźzde 6’s bir kere kendi diĹ&#x;lerini çektiler. Kamuya baÄ&#x;l kay tl doktor say s , tĂźm Ä°ngiltere çap nda 21 bin. Kazanc n dĂźĹ&#x;Ăźk olmas dolay s yla, doktorlar Ăśzel muayenehane açmay tercih ediyorlar. DiÄ&#x;erleri ise, yeni hasta kayd yapm yorlar. Yine halk n yĂźzde 40’ ndan fazlas , Ĺ&#x;imdiye kadar hiç kamuya baÄ&#x;l bir doktora gitmemiĹ&#x; ve gitmeyi de dĂźĹ&#x;ĂźnmĂźyor.

Fransa tarihinde boanan ilk Cumhurbakan› Ăźnvan›n› kazand›rd› Sarkozy’ye. “Alma mazlumun ah›n›, ç›kar aheste aheste!â€?

Avusturya’da yaayan 15 ya›ndaki Arigona Zogaj’›n dram›, son dĂśnemde yaanan gÜçmen tart›mas›n› yeniden alevlendirdi Avusturya’da yaĹ&#x;ayan 15 yaĹ&#x; ndaki Kosoval kaçak gÜçmen Arigona Zogaj’ n dram , son dĂśnemde yaĹ&#x;anan gÜçmen tart Ĺ&#x;mas n yeniden alevlendirdi. Geçen ay Arigona’n n babas ve 4 kardeĹ&#x;i, mĂźltecilik baĹ&#x;vurular n n reddedilmesinin ard ndan s n r d Ĺ&#x; edilerek Kosova’ya gĂśnderildiler. Arigona, o tarihten bu yana kay p. Yetkililerden kaçan genç k z, ORF televizyonuna gĂśnderdiÄ&#x;i ve televizyonlardan yay nlanan

Fransa CumhurbaĹ&#x;kanl Ä&#x; sĂśzcĂźsĂź, Cecilia ve Nicolas Sarkozy çiftinin 18 Ekim 2007 tarihinde karĹ&#x; l kl anlaĹ&#x;maya dayal olarak boĹ&#x;anacaklar n aç klad . Nitekim de Ăśyle oldu. Ve bu olay, Fransa tarihinde boĹ&#x;anan ilk CumhurbaĹ&#x;kan Ăźnvan n kazand rd Sarkozy’ye.

ri çekecek. Tabii bu biraz zor gĂśrĂźnĂźyor. ÇßnkĂź insan n vicdan muhasebesi yapabilmesi için en baĹ&#x;ta bir vicdana ihtiyaç var. Bu yĂźzden bu seçenek imkans z gibi gĂśrĂźnĂźyor!.. Ä°kincisi; “Benim yuvam daÄ&#x; ld , millette ailesine kavuĹ&#x;mas nâ€? deyip aile birleĹ&#x;imini daha da zorlaĹ&#x;t racak. Ă–yle ya, ma-

Ĺžimdi benim kafam kurcalayan bir soru var. Bu olay yeni ç kacak yasalar etkileyecek mi? Ă–rneÄ&#x;in; uzun zamand r gĂźndemde olan aile birleĹ&#x;iminde nas l etkilerde bulunacak? Bu sorunun muhtemel iki cevab var. Birincisi; Sarkozy vicdan muhasebesi yap p, “Benim yuvam daÄ&#x; ld , bari millet ailelerine kavuĹ&#x;sunâ€? deyip yasay ge-

dem ki “haĹ&#x;metlĂź Bonapartâ€? bekar, o halde tekmil ahali de bekar dolaĹ&#x;a! Ĺžaka bir tarafa aile birleĹ&#x;imindeki zorluklar gĂźndemdeyken, bunu gĂźndeme getiren adam n ailesi daÄ&#x; l yor. TesadĂźfe bak n! Bu olay duyar duymaz akl ma bir atasĂśzĂź geldi “Alma mazlumun ah n , ç kar aheste aheste!â€?

video kayd nda, yetkilileri ailesini geri getirmemeleri halinde intihar etmekle tehdit etti.

‘GÜçmen Yasas:’n:n sonuçlar:‌ 2001’den bu yana, vatandaĹ&#x;l k hakk bekleyen Zogaj ailesinden, Ăźlkede kalmas na izin verilen tek kiĹ&#x;i olan anne Zogaj’ n, k z n n videosunu izledikten sonra sinir krizi geçirerek hastaneye kald r ld Ä&#x; belirtildi. Avusturya’da, 2006 y l nda kabul edilen gÜçmen yasas nedeniyle uzun y llard r Ăźlkede mĂźlteci konumunda bulunan birçok yabanc , s n r d Ĺ&#x; ediliyor. Yasaya tepki gĂśsteren gruplar, y llard r Ăźlkede bulunan ve topluma uyum saÄ&#x;layan gÜçmenlerin, yasa nedeniyle bir kez daha yerlerinden edildiÄ&#x;ini Ăśne sĂźrĂźyor.

Reform AnlaĹ&#x;mas , sald r dalgas ‌ Halk oylamas: m: kabus mu? AnlaĹ&#x;ma, 23 Ăźlkenin parlamenterlerince karara baÄ&#x;land . BaÄ&#x;land baÄ&#x;lanmas na, ama en bĂźyĂźk korkular yine halkoylamas . Kabus devam ediyor yani. Bu nedenle, AnlaĹ&#x;ma’y , halk oylamas na sunmadan uygulamak istiyorlar. Fakat uluslar n iç dengelerindeki çat Ĺ&#x;malar; Ä°ngiltere, Ä°rlanda ve Hollanda’daki iç çeliĹ&#x;kiler, Fransa’da muhalefet partilerinin sĂźreci gĂźndeme taĹ&#x; mas korkusu, halkoylamas Ăźzerinde dĂźĹ&#x;Ăźnmelerine neden oluyor. DiÄ&#x;er taraftan, hiçbir AB Ăźlkesi, bu sĂźrecin sarkmas na-sĂźnmesine neden olmak istemiyor. Dolay s yla, ĂśnĂźmĂźzdeki bir y ll k sĂźreçte, her Ăźlke kendi içinde halkoylama-

s n geçiĹ&#x;tirmenin yollar n arayacak. Elbette Avrupa Reform AnlaĹ&#x;mas ’nda Ana-

yasa’da olduÄ&#x;u gibi emek ve sermaye aras ndaki gßç dengelerinin durumu belirleyici olacak. Fransa’da Ăśzellikle, yeni seçim sĂźreciyle beraber deÄ&#x;iĹ&#x;ime uÄ&#x;rayan tabana raÄ&#x;men, uygulanmaya konan reformlara tepkiler her alana yay l yor. Reform AnlaĹ&#x;mas ’n n, emekçileri ilgilendiren bĂślĂźmĂź, iĹ&#x;te bu yĂźzden gĂśzlerden uzak tutuluyor. Zaten halihaz rda birçok alanda biriken tepkiler AB Reformunda birleĹ&#x;ebilir. Yerli yabanc herkesi içine alan bu sald r kararnamesini, Avrupal iĹ&#x;çi ve emekçilerin, gÜçmenlerin birleĹ&#x;ik mĂźcadelesiyle kabusa çevirebiliriz. Ă–nĂźmĂźzde bir y l var. Ya daha barbarca koĹ&#x;ullara imza atmalar na gĂśz yumacaÄ&#x; z ya da insanca yaĹ&#x;am n mĂźcadelesini ĂśreceÄ&#x;iz.

Eyvah ekonomik durgunluk Almanya Ekonomi Bakan Michael Glos, Alman ekonomisinin bir durgunluk yaĹ&#x;ayabileceÄ&#x;ine iĹ&#x;aret etti. Glos, â€œĂ–nĂźmĂźzdeki y l dĂźnya ekonomisindeki canlanman n Almanya Ăźzerindeki etkisi o kadar gßçlĂź olmayacak. Ä°lkbaharda bunu tahmin edememiĹ&#x;tik. Amerikan ekonomisinin durgunluÄ&#x;a sĂźrĂźklenmesi, Euro’nun dolar karĹ&#x; s nda deÄ&#x;er kazanmas ve tabii ham petrolĂźn pahalanmas olumsuz etki yapacakâ€? diye konuĹ&#x;tu. BĂźyĂźme h z n n 2008’de yĂźzde 2,4’ten yĂźzde 2’ye gerileyeceÄ&#x;ine vurgu yapt . Eyvah ki eyvah! Kamu, iĹ&#x;, eÄ&#x;itim, saÄ&#x;l k gibi emekçilerin yaĹ&#x;am alanlar nda daraltmaya bir bahane bulundu. Gelsin reformlar!.. Bu durgunluÄ&#x;un gĂźnah keçisi ilan edilsin “kara kafal larâ€?! Temel yaĹ&#x;am ihtiyaçlar baĹ&#x;ta olmak Ăźzere her Ĺ&#x;eye zam! Ama Ĺ&#x;iĹ&#x;irilsin askeri bĂźtçe! Emperyalist savaĹ&#x;a aks n para!

“Puanl:â€?, “Mavi kartl:â€?‌ Ä°ngiltere İçiĹ&#x;leri Bakanl Ä&#x; “GÜçmenlerin ekonomiye olan etkisiâ€? baĹ&#x;l kl bir rapor yay nlad . Bu rapor dahilinde bir y l içerisinde gÜçmen politikalar nda kĂśklĂź deÄ&#x;iĹ&#x;iklikler yap lacaÄ&#x; aç kland . GÜçmenlikten sorumlu bakan Liam Byrne Avusturya’da baĹ&#x;ar yla uygulanan gÜçmenlik politikas n Ăśrnek alacaklar n ifade etti.Nedir bu uygulama? Sermayenin ihtiyaç duyduÄ&#x;u nitelikli iĹ&#x;gĂźcĂźnĂź kendi Ăźlkesine çekmeÄ&#x;i esas alan puan sistemi. Yaln zca ihtiyaç duyulan ve daha çokta “beyin gĂźcĂźâ€?ne dayal ĂźretkenliÄ&#x;in kendisine akmas na izin veren bir politika. Uygulanacak olan puan sistemi Ăźzerinden “mavi kartâ€? almaya hak kazananlar yeni dĂśnemde Ä°ngiltere’ye girme “Ĺ&#x;ans â€?na sahip olacaklar.


Yaanacak

DĂźnya 4 GĂśzalt:ndaki ĂśÄ&#x;retmen ĂśldĂźrĂźldĂź

D

ABD Adalet Bakanl Ä&#x; taraf ndan yay nlanan rapora gĂśre, 2003-2005 y llar aras nda 2 binden fazla kiĹ&#x;inin tutuklamalar s ras nda ĂśldĂźÄ&#x;Ăź bildirildi. Bunlardan yĂźzde 54’ßnĂźn polis taraf ndan ĂśldĂźrĂźldĂźÄ&#x;Ăź, yĂźzde 12’sinin aĹ&#x; r uyuĹ&#x;turucu madde veya alkol kullan m nedeniyle ĂśldĂźÄ&#x;Ăź, yĂźzde 11’inin intihar ettiÄ&#x;i, yĂźzde 7’sinin kazalarda ald Ä&#x; yaralardan, yĂźzde 5’inin ise hastal k veya doÄ&#x;al nedenlerden hayat n kaybettiÄ&#x;i belirtildi. Ayn periyod içinde ise gĂźvenlik birimlerinin 41 milyondan fazla tutuklama gerçekleĹ&#x;tirilmiĹ&#x;. Tutuklamalar s ras nda polis taraf ndan ĂśldĂźrĂźlenlerin yĂźzde 45’inin beyaz, yĂźzde 30’unun siyahi, yĂźzde 20’sinin ise Latin Amerika kĂśkenli olduÄ&#x;u belirtildi.

Misket bombalar: hala can al:yor Ä°srail ordusu taraf ndan geçen sene LĂźbnan’daki savaĹ&#x; s ras nda at lan misket bombalar halen can almaya devam ediyor. Ä°ngiliz may n temizleme ekibinden bir kiĹ&#x;i 11 Ekim’de misket bombas n n patlamas yla hayat n kaybetti. BirleĹ&#x;miĹ&#x; Milletler, Ä°srail’in savaĹ&#x; s ras nda en az bir milyon misket bombas att Ä&#x; n bildirdi. Bu bomban n ĂśzelliÄ&#x;i, kßçßk parçalara ayr l p geniĹ&#x; bir çevreye yay lmas yla, savaĹ&#x; sonras nda sivillerin hayat n tehdit etmesi. Misket bombalar , savaĹ&#x; n AÄ&#x;ustos ay nda sona ermesinden bu yana LĂźbnan’da en az 38 kiĹ&#x;inin Ăślmesine, 217 kiĹ&#x;inin yaralanmas na ya da sakat kalmas na yol açt .

Çocuk pornosu Madrid’te, polis, internet Ăźzerinde çocuk pornosunu ĂśrgĂźtleme ve daÄ&#x; tma suçundan 30 Ĺ&#x;Ăźpheliyi gĂśzalt na ald . DĂźnya çap nda belirlenen Ĺ&#x;Ăźpheli say s ise bin 300. Ä°spanya çap nda 80 evde arama yap ld ve birçok bilgisayara el konuldu. Ele geçirilen resimler ve filmlerin ĂźrkĂźtĂźcĂź ve Ĺ&#x;iddet içerikli olduÄ&#x;u bildirildi. Bin 300 kiĹ&#x;inin hangi Ăźlkelerden olduÄ&#x;u tam olarak belirlenemedi. Ä°zi sĂźrĂźlen “Vicoâ€? kod adl bir Kanadal ’nin ise Tayland’da olduÄ&#x;u san l yor.

Y

A

Her gßn, 50 bin insan›n Ünlenebilir nedenlerle,

s ’n n DirektĂśrĂź Salil Shetty, “2000’de dĂźnya liderleri yoksulluÄ&#x;a son vermek için ellerinden

boĹ&#x; bir beklentinin de Ăśtesinde, yoksulluÄ&#x;un gerçek sorumlular n gizlemekten baĹ&#x;ka bir Ĺ&#x;ey

r s olduÄ&#x;unu an msatan Salil Shetty, dĂźnyada hala bir milyara yak n insan n gĂźnde 1 dolardan az parayla yaĹ&#x;ad Ä&#x; n vurgulad .Salil Shetty’in “yoksulluÄ&#x;a son vermek için ellerinden geleni yapacaklar â€? beklentisi

sulluÄ&#x;un nedeni emperyalist kapitalist sistemin vahĹ&#x;i bask ve sĂśmĂźrĂźsĂźdĂźr. Kapitalist sĂśmĂźrĂź sistemi tarihe kar Ĺ&#x;t Ä&#x; nda yoksulluk, yoksunluk, açl k da tamamen tarihe kar Ĺ&#x;acakt r.

Ăślmesini k›namak amac›yla dĂźzenlenen kam- geleni yapacaklar ve Milenyum deÄ&#x;ildir. panya, 24 saat sĂźrdĂź. Geçen y›l da, ‘Yoksulluk- Hedefleri’ni 2015 y l na dek gerÇßnkĂź yoksulluÄ&#x;a as l sebep la MĂźcadele GĂźnß’nde dĂźzenlenen kĂźresel ey- çekleĹ&#x;tirecekleri sĂśzĂźnĂź vermiĹ&#x;- olanlardan yoksulluÄ&#x;a çÜzĂźm lerdiâ€? dedi. bulmalar n beklemek en hafif leme 23.5 milyon kii kat›lm›t›. Bu y l n sĂśz konusu yolun ya- deyimiyle ikiyĂźzlĂźlĂźktĂźr.YokKĂźresel yoksullukla mĂźcadele amac yla, dĂźnyan n dĂśrt bir yan nda milyonlarca insan uluslararas “AyaÄ&#x;a kalk ve konuĹ&#x;â€? eylemine kat ld . Her gĂźn, 50 bin insan n Ăśnlenebilir nedenlerle, Ăślmesini k namak amac yla dĂźzenlenen kampanya, 24 saat sĂźrdĂź. Kampanyaya, Filistin topraklar ndan BangladeĹ&#x;’e, Kenya’dan Almanya’ya yaklaĹ&#x; k 90 Ăźlke kat ld . Eylem, ‘YoksulluÄ&#x;a KarĹ&#x; KĂźresel Eylem ÇaÄ&#x;r s ’ adl grup ve BM Milenyum Kampanyas taraf ndan dĂźzenlendi. 90’a yak n Ăźlkeden kat l mc lar, kamu alanlar , okul, iĹ&#x;yerleri, ibadethane, spor ve kĂźltĂźr merkezleri gibi yerlerde topland lar. BM’nin belirlediÄ&#x;i, ciddi

Asya’da zenginler daha zengin oluyor

Tutuklama s:ras:nda ĂśldĂźrĂźlĂźyorlar

N

YoksulluÄ&#x;a karĹ&#x; , “AyaÄ&#x;a kalk ve konuĹ&#x;â€?

Hindistan’ n KeĹ&#x;mir eyaletindeki Rawathpora’da binlerce kiĹ&#x;i, bir ĂśÄ&#x;retmenin askerlerce ĂśldĂźrĂźlmesini protesto için sokaÄ&#x;a dĂśkĂźldĂź. Protestocular hĂźkĂźmete ait araçlar ateĹ&#x;e verirken, sokak çat Ĺ&#x;malar nda 30 polisle 10 gĂśsterici yaraland . Protestocular Hintli askerlerin 26 yaĹ&#x; ndaki ĂśÄ&#x;retmen AbdĂźrraĹ&#x;id Mir’i gĂśzalt na ald Ä&#x; n , gĂśzalt nda iĹ&#x;kence yapt Ä&#x; n , daha sonra da vurarak ĂśldĂźrdĂźÄ&#x;ĂźnĂź belirtti. Hindistan ordu yetkilileri ise, bir devriye gĂźcĂźyle kavgaya tutuĹ&#x;an ĂśÄ&#x;retmenin yanl Ĺ&#x;l kla vurulduÄ&#x;unu aç klad .

Asya’da dolar milyonerlerinin say s nda yĂźzde 8.6 art Ĺ&#x; olduÄ&#x;u bildirildi. Asya Pasifik Servet Raporu’nda, evleri hariç mal varl klar bir milyon dolar n Ăźzerinde olanlar aras nda yĂźzde 43.7’lik oranla Japonya ilk s rada geliyor. Bunu 345 bin kiĹ&#x;iyle Çin, 161 bin kiĹ&#x;iyle Avustralya ve 99 bin kiĹ&#x;iyle GĂźney Kore takip ediyor. Mal varl klar 30 milyon dolar n Ăźzerinde olan ultra zenginlerin say s nda ise yĂźzde 12.2’lik art Ĺ&#x; gĂśrĂźldĂź. Milyonerlerinin say s n n en h zl Ĺ&#x;ekilde artt Ä&#x; bildirilen Ăźlkeler ise Singapur, Hindistan ve Endonezya.

Ăœ

Neden Oradayd k?.. Michael Moore’u çoÄ&#x;umuz tan yoruz. Geçenlerde çarĹ&#x; y dolaĹ&#x; rken ucuz kitaplar aras nda Ăźzerinde “Ender Ăśrnekâ€? ibaresi bulunan bir kitab elime geçti. SavaĹ&#x; karĹ&#x; t bu kitapta Moore, kendisine gelen elektronik posta ve mektuplardan derlemelere yer vermiĹ&#x; ve cephedeki askerlerle s radan vatandaĹ&#x; n gĂśrĂźĹ&#x;lerine kadar geniĹ&#x; bir yelpazeye yer ay rm Ĺ&#x;. Sizler için kitaptan birkaç paragraf ve birkaç baĹ&#x;l Ä&#x; çevirdim:

“Neden oraya gĂśnderildik?â€? “BirleĹ&#x;ik devletler ordusunda askerim. 4. levaz m taburu ile Irak’a gitmiĹ&#x;tik. Filminiz için saÄ&#x; olun. Benim gibi birçok arkadaĹ&#x; m n da ayn Ĺ&#x;eyi sorduÄ&#x;unu biliyorum: ‘Neden oraya gĂśnderildik?’ Bize verilen cevap, ‘Irak halk:n:n ĂśzgĂźrlĂźÄ&#x;Ăź için’di. Ama Irakl: iĹ&#x;çilere bizim geliĹ&#x;imizle durumun daha iyi olup olmad Ä&#x; n sorduÄ&#x;umda, ald Ä&#x; m yan t ‘Daha kĂśtĂź oldu’ Ĺ&#x;eklindeydi.Bir gĂźn bizim için çal Ĺ&#x;an Irakl bir iĹ&#x;çinin baĹ&#x; nda duruyordum, adam n gĂśrevi benim dayanamad Ä&#x; m o bunalt c s cakta kum torbalar n kumla doldurmakt . Adama biraz oturup su içmesini ve dinlenmesini sĂśyledim. Adam 20 dakika kadar oturdu, bu s rada Ăźst rĂźtbelilerden biri geldi ve bu insanlar n mola vermeye hak ve ihtiyaçlar olmad Ä&#x; n ve bay l ncaya kadar kum torbalar n doldurmalar gerektiÄ&#x;ini sĂśyledi‌ Bu adamlar n açl ktan kaburgalar say l yordu‌â€?

“Gerçekler için saÄ&#x; olun‌â€? “Komutan mdan nefret ediyorumâ€? (Bir asker)“İĹ&#x;in gerçeÄ&#x;ini sĂśylemek gerekirse as l terĂśrist bizleriz.â€? (Eski deniz subay )“Sanki ellerim hep kanl gibi hissediyorum.â€? (Irak’taki iĹ&#x;galci askerlerden birisi)“BugĂźn baĹ&#x;kan Bush bir ĂśÄ&#x;rencimi ĂśldĂźrdĂź.â€? (Margaret Reimer/ Ă–Ä&#x;retmen)“SavaĹ&#x;a son! ÇocuÄ&#x;umun canl dĂśnmesini istiyorum.â€? (Nancy W. Bir asker annesi)“SĂźrekli aÄ&#x;l yorum. DiÄ&#x;er asker eĹ&#x;lerinden de mailler al yorum. Her gĂźn maillerime bak yorum eĹ&#x;im yazm Ĺ&#x; m diye‌ Size teĹ&#x;ekkĂźr ediyorum, bize 9/11 filmi ile gerçekleri gĂśsterdiÄ&#x;iniz için.â€? “Ben 23 yaĹ&#x; nda bir askerin bĂźyĂźkannesiyim. Torunum Ĺ&#x;u an orduda Black Hawk helikopteri pilotu. Ama her gĂśsteride elinde ‘SavaĹ&#x;a karĹ&#x; asker’ diye bir pankart taĹ&#x; yor. Bu yĂźrĂźyĂźĹ&#x;lerde askeri k yafet giymiyor. Gerçekler için saÄ&#x; olun‌â€? “17 yaĹ&#x; ndaki k z m ve 18 yaĹ&#x; ndaki erkek arkadaĹ&#x; ile sizin Irak SavaĹ&#x; ve Afganistan gerçeÄ&#x;ini anlatan filminize gittik. Asker olmaya karar vermiĹ&#x; olan k z m n erkek arkadaĹ&#x; , filmin sonunda boynuma sar l p ‘hayat:m: kurtard:n’ diye aÄ&#x;lad ‌ Asker olmaktan vazgeçmiĹ&#x;ti‌ Onun yaĹ&#x;am nda bir Ĺ&#x;eyleri deÄ&#x;iĹ&#x;tirebildiÄ&#x;im için mutluyum‌ SaÄ&#x; olun‌â€? Michael Moore’un Cepheden Mektuplar (Sat lm Ĺ&#x; ve Ä°hanete UÄ&#x;ram Ĺ&#x;) adl kitab ndan. Cem GĂźnhan

DĂźnyan›n sokaklar› “Seçkin simalarâ€? “Zenginler KulĂźbĂźâ€? olarak da an lan bu oluĹ&#x;umun kĂśkleri, kapitalizmin vahĹ&#x;i dĂśnemine dayan r. 1877’lerde yuvarlak masa toplant lar n n ĂśncĂźlĂźÄ&#x;ĂźnĂź yapan Andrew Camegie, Cecil Rhodes, Rothschild ve Rockefeller’dir. 20.yy baĹ&#x; nda, gizli bir cemiyet olarak yayg n kat l mc larla toplant lar daha dĂźzenli yap lmaya baĹ&#x;lan r. Her iki dĂźnya savaĹ&#x; nda, Ăźlkelerine uygun oluĹ&#x;umu destekleyen kulĂźp, eski Nazi Ăźyesi olan Hollanda Kral Berhard ĂśncĂźlĂźÄ&#x;Ăźnde 1954’te Bilderberg’de Ĺ&#x;ekillendirilerek geniĹ&#x;letilmiĹ&#x; olarak toplanmaya baĹ&#x;lar. DĂźnyan n Ăśnde gelen zenginlerinin davet edildiÄ&#x;i ilk ge-

Sebep olanlar çÜzßm bulamaz! BM Milenyum Kampanya-

TetiÄ&#x;i çeken kanl eller kimin? DĂźnya genelinde, yĂźzde 40 silah al›m›yla listenin en ba›nda Ortado¤u bulunurken, Amerika ise yĂźzde 50'lik bir payla dĂźnya silah Ăźretiminin yar›s›n› elinde bulunduruyor. DĂźnya genelinde, yoÄ&#x;un çat Ĺ&#x;ma ve savaĹ&#x; n içinde bulunan Ăźlkelerde, silah ticareti çok Ăśnemli bir rol oynuyor. Elleri kanl Ăźlkelerin baĹ&#x; nda ise Amerika, Ä°ngiltere ve Rusya yer al yor. Washington’da, 2000 y l nda Amerikan Kongresi taraf ndan yay nlanan bir rapora gĂśre, en çok silah ABD sat yor. Amerika’n n dĂźnya silah pazar ndaki pay yĂźzde 42, Rusya’n n yĂźzde 22 ve Ä°ngiltere’nin bu yĂźzde içindeki oran ise yĂźzde 7. Ayr ca, bu Ăźlkelerin en çok silah satt Ä&#x; kesimin OrtadoÄ&#x;u Ăźlkeleri olduÄ&#x;u vurgulan yor.

dan sonra, Amerika, silaha astronomik derecede para harcamaya baĹ&#x;lad . ABD BaĹ&#x;kan George W. Bush, yapt Ä&#x; bir konuĹ&#x;mada, gelecek y llar içerisinde silahlanmaya 2.1 trilyon dolar harcamay planlad klar n sĂśyledi. Bu miktar n, TĂźrkiye’nin ulusal gelirinin tam 14 kat bĂźyĂźklĂźÄ&#x;Ăźnde olmas , silah ticaretinin ne aĹ&#x;amada olduÄ&#x;unu oldukça çarp c bir Ĺ&#x;ekilde ortaya koymaktad r.

Bedeli en aÄ&#x;:r kim ĂśdĂźyor?

niĹ&#x;letilmiĹ&#x; toplant , 1959’da Ä°stanbul YeĹ&#x;ilkĂśy’de gerçekleĹ&#x;ir. TĂźrkiye’yi temsilen Selahattin Beyaz t ve Suna K raç (Koç ailesi) kat lar. 1975’te yine ÇeĹ&#x;me’de yap lan toplant da, h zla yĂźkselen yeni zenginlerin aras nda Dinç Bilgin, UÄ&#x;ur Bayar gibi isimler de bulunur. Bas na kapal olan toplant lar n, Ăśnceleri yer ve mekan gizli tutulurken, son y llarda sadece içeriÄ&#x;i gizli tutulmakta. Zira bu gĂźne kadar yap lan toplant lar n ne kararlar , ne de amac ve hedefleri hakk nda herhangi bir belge ve yaz l kaynaÄ&#x;a rastland . En son May s 2007’de, Ä°stanbul’da gerçekleĹ&#x;tirilen toplant da, Ăśncekiler gibi bas na kapal yap lm Ĺ&#x;t .

mermi demek. Her y l yaklaĹ&#x; k 8 milyon hafif silah Ăźretiliyor ve bunlar n çoÄ&#x;u sivillerin eline geçiyor. Hafif silahlar o kadar yayg n ki, dĂźnya çap nda her 10 kiĹ&#x;iye bir silah dĂźĹ&#x;Ăźyor. DĂźnya Ăźlkelerinin ßçte biri, saÄ&#x;l k hizmetleri için harcad Ä&#x; paradan daha fazlas n ordu için harc yor. Silaha en çok para harcayan Afrika, Asya, Orta DoÄ&#x;u ve Latin Amerika Ăźlkelerinin, silahlara harcad Ä&#x; 22 miyar dolar n yar s yla bu Ăźlkelerdeki bĂźtĂźn çocuklar temel eÄ&#x;itim alabilir. D Ĺ&#x; yard m alan Ăźlkeler s ralamas nda ikinci olan Endonezya, ald Ä&#x; yard m miktar n n neredeyse tamam n ordu için harc yor. Silah ticareti ve dĂźnya ekonomisi aras ndaki baÄ&#x;lant nedir? Silah ticareti, yoksulluk, geri kalm Ĺ&#x;l k, insan haklar , uluslararas yard m, borçlanma

OrtadoÄ&#x;u en yaÄ&#x;l: mĂźĹ&#x;teri! Uluslararas Stratejik AraĹ&#x;t rmalar EnstitĂźsß’nĂźn verilerine gĂśre, OrtadoÄ&#x;u son on y lda dĂźnyan n en çok silah sat n alan mĂźĹ&#x;terisi konumuna geldi. DĂźnya genelinde, yĂźzde 40 silah al m yla listenin en baĹ&#x; nda OrtadoÄ&#x;u bulunurken, Amerika ise yĂźzde 50’lik bir payla dĂźnya silah Ăźretiminin yar s n elinde bulunduruyor. Arap Ăźlkeleri aras nda en çok silah alan Ăźlke ise Suudi Arabistan. Kendilerine bahane arayarak, silahlanmay hakl bir kimliÄ&#x;e bĂźrĂźndĂźrmeye çal Ĺ&#x;an kapitalist burjuva Ăźlkeler, diÄ&#x;er taraftan da silah satt klar yoksul Ăźlkeleri “terĂśristâ€? olarak gĂśstermeye ve dĂźnya gĂźvenliÄ&#x;ini tehlikeye sokan birer â€œĂścĂźâ€? konumuna getirmeye çal Ĺ&#x; yorlar. Ă–zellikle 11 EylĂźl sald r lar n-

Ä°nsan haklar ĂśrgĂźtlerinin haz rlad Ä&#x; raporlara gĂśre, her y l konvansiyonel silahlarla 500 binin Ăźzerinde insan ĂślĂźyor; yani dakikada 1 kiĹ&#x;i. DĂźnyada her y l 16 milyar mermi Ăźretiliyor. Bu, kiĹ&#x;i baĹ&#x; 2

Kan tad nda toplant lar

Ahmet Vural

Her May s ay nda, dĂźnyan n çeĹ&#x;itli yerlerinden davetlilerin kat ld Ä&#x; bu toplant lar “gelenektenâ€?dir. Ä°lki, Hollanda’n n kßçßk bir kasabas nda çok gizlice yap lan toplant , ismini bu kasabadan alarak (Bilderberg KulĂźbĂź) gelenekselleĹ&#x;ti. ABD ve Avrupa emperyalistlerinin elit kesiminin, bir araya gelerek dĂźnyan n ekonomik, siyasi ve askeri sorunlar n tart Ĺ&#x; p bir karara baÄ&#x;land Ä&#x; Bilderberg toplant lar n n tarihi de eskilere dayan r. Nazi faĹ&#x;izminin y k ld Ä&#x; 5 May s 1945’ten sonra sermaye, komĂźnizm halĂźsinasyonuna kap larak, dĂźnyadaki yeni geliĹ&#x;melere yĂśn vermek için Rockefeller ĂśncĂźlĂźÄ&#x;Ăźnde toplan r.

yoksulluk içinde yaĹ&#x;ayan insan say s n n 2015’e kadar yar ya indirilmesi hedefine ulaĹ&#x;mada yeterince yol al namam Ĺ&#x; olmas protesto edildi ve hĂźkĂźmetlere, harekete geçme çaÄ&#x;r s nda bulunuldu. Geçen y l da, ‘Yoksullukla MĂźcadele GĂźnß’nde dĂźzenlenen kĂźresel eyleme 23.5 milyon kiĹ&#x;i kat lm Ĺ&#x;t . BM’nin Milenyum Hedefleri aras nda, 2015 y l na dek, gĂźnde 1 dolardan az parayla yaĹ&#x;ayan insanlar n ve açl kla yĂźz yĂźze olan insanlar n say s n n yar ya indirilmesi bulunuyor.

Bilderberg’in amac: ve hedefi 50 y ld r Ăźlkeleri yĂśneten politikac lar n, ezici çoÄ&#x;unluÄ&#x;unun bu oluĹ&#x;umun Ăźyeleri olmas , bu kulĂźp hakk nda yeterli bilgiyi sunmaktad r. BugĂźne kadar, geniĹ&#x;letilmiĹ&#x; toplant ya kat l p da iktidara gelen Bill Clinton, Jimmy Carter, Tony Blair, Thatcher, Reagan’d r. Bu toplant lara kat lmalar yla birlikte, hemen y ld zlar parlam Ĺ&#x;t r. Bilderberg kulĂźbĂź, geniĹ&#x;letilmiĹ&#x; toplant lara davet ettiÄ&#x;i çeĹ&#x;itli Ăźlke zenginlerine, sadece Ăśneri ve gĂśrĂźĹ&#x; hakk tan makta. Son kararlar , ayn zamanda Mason Ăźyeleri olan ve çekirdek kadroyu oluĹ&#x;turan kesim vermekte.

BugĂźne kadar yap lan toplant lara az say da kad n n kat lmas , Bilderberg kulĂźbĂźnĂźn Maço-erkek kulĂźbĂź olarak an lmas n n alt nda yatan nedendir. Bu toplant lara Ăźyelerin eĹ&#x;leri kat lamamaktad r.

DĂźnyay: yĂśneten çete Bilderberg yĂśnetimini, oluĹ&#x;turan çete kadroda Fiat patronu, Alman sanayici David Rockefeller, Manhattan Bank baĹ&#x;kan , CIA ve Ăœlke Savunma Bakanlar bulunmaktad r. Bunlar, Ăśn toplant lar yaparak, baÄ&#x; ml Ăźlkelerin para ak Ĺ&#x; n kontrol eder, savunma ve iç hizmetler bĂźtçesini belirler, buna gĂśre IMF ve DĂźnya Bankas kanal yla kredilerin verilmesini saÄ&#x;lar, geliĹ&#x;en dĂźnyada global

ve benzeri terimler aras nda nas l bir iliĹ&#x;ki yat yor? Silahlar kimler Ăźretiyor? Kimler sat yor ve kimler al yor? Ve hepsinden daha da Ăśnemlisi silah ticaretinin bedelini en aÄ&#x; r kim ĂśdĂźyor?

ekonomiyi, neoliberal politikalar belirlerler.SavaĹ&#x;lar , Ăźlkelerdeki iç kar Ĺ&#x; kl klar , darbeleri tezgahlarlar. Herhangi bir Ăźlkede baĹ&#x; gĂśsteren ekonomik-siyasi krizlerin bast r lmas için, Bilderberg kulĂźbĂźnĂźn o Ăźlkedeki temsilcileri kanal yla çÜzĂźm aran r. KulĂźp, bu yĂźzden çeperini geniĹ&#x;leterek, her Ăźlkeden birkaç temsilci belirler. Moskova, Paris, Londra, Berlin, New York, Tokyo, vd. Ăźlkelerin Ăśnde gelen zenginleri çetenin Ĺ&#x;ubesi gibi iĹ&#x;lemekte. Kan tad nda yap lan toplant lar, bittikten hemen sonra bas na yans t l r. Fakat bir farkla, ne konuĹ&#x;uldu, hangi kararlar al nd , bunu kimse bilemez. ÇßnkĂź Bilderberg, yasal olmayan dĂźnyan n tek gizli ĂśrgĂźtĂźdĂźr. Kapitalizm var oldukça da, elleri iĹ&#x;çi ve emekçilerin kan na bulaĹ&#x;acak. Ta ki dĂźnya proletaryas bu kanl saltanat y kana dek.


Yaanacak

E

Sendikal Forum Fransa’da grev

CGT • DGB • BGMEA • COSATU • KCTU • GSEE • COBAS• FO

R za DoÄ&#x;an

Ekim ay nda Fransa’n n gĂźndemi grevdi. EÄ&#x;er hĂźkĂźmet sendikalarla masaya oturmay red etmeyi sĂźrdĂźrĂźr ve sendikalar da yan çizmezlerse, Kas m ay nda da belli periyotlarla grevlerin daha da geniĹ&#x;leyerek devam etmesi bekleniyor. â€œĂ–zel emeklilik yasas â€?n n hĂźkĂźmetin gĂźndemindeki hak gasplar ndan sadece birisi olduÄ&#x;unu sĂśylemeye gerek yok. Bu yasadan en çok etkilenen demir yolu, saÄ&#x; l k, eÄ&#x;itim vb.çal Ĺ&#x;anlar n n gerçekleĹ&#x;tirdikleri k sa sĂźreli grevlere bile tahamĂźl edemeyen sermaye çevreleri, medya gĂźcĂźyle grevlere ve grevcilere karĹ&#x; bir kampanya baĹ&#x;latt . Onlara gĂśre bu grevler “anti demokratikâ€?. ÇßnkĂź “Sarkozy bu reformu daha Ăśnce seçim program na koymuĹ&#x;, halk n çoÄ&#x;unluÄ&#x;u da bunu onaylam Ĺ&#x;â€?. DiÄ&#x;er taraftan halk grevcilere karĹ&#x; k Ĺ&#x;k rtmak için de sald rgan bir sĂśylem kullan yorlar; “Tren ve tranvay gibi toplu taĹ&#x; ma araçlar n n çal Ĺ&#x;mamas ndan en çok halk etkileniyorâ€?. Buna çÜzĂźmleri de haz r : “Kamu alan ndaki grevlerde asgari hizmetin aksat lmamas yeni bir yasayla gĂźvence alt na al ns n!â€? Asl nda bu istek yeni deÄ&#x;il. 1995 y l nda JuppĂŠ HĂźkĂźmeti’nin gerçekleĹ&#x;tirmeye çal Ĺ&#x;t rd Ä&#x; bu reformlar, yayg n bir grev ve direniĹ&#x;le engellenmiĹ&#x;ti. Bu durum sermaye çevrelerini grevleri etkisizleĹ&#x;tirmek için yeni aray Ĺ&#x;lara soktu. Alttan alta; “Grev hakk na da dokunursak nas l bir tepki al r zâ€? gibi nab z yoklamalar o gĂźnden bu gĂźne yap l yor. Grev Fransa’da 1864’den bu yana yasal bir hak. Fakat, Fransa’da grevlerin tarihi 18. yĂźzy l sonlar na kadar uzan r. 19. yĂźzy l baĹ&#x;lar nda Ăśzellikle ikinci çeyreÄ&#x;inden sonra, ortalama her y l onlarca yasad Ĺ&#x; grev olur. 1831 ve 1934’de grevler devlet gßçleriyle çat Ĺ&#x;maya dĂśnĂźĹ&#x;Ăźr ve onlarca ĂślĂź ve yaral yla sonuçlan r. 1853 ve 1855 y llar nda yap lan 168 grev o y llar n rekoru olur. 1864’de ceza kanununda yap lan deÄ&#x;iĹ&#x;iklerle grevlere tolerans tan n r, ama bu “grev hakk â€?n n gĂźvence alt na al nd Ä&#x; anlam na gelmez. Bat Avrupa’n n sanayileĹ&#x;miĹ&#x; Ăźlkelerinde de ayn dĂśnemde, “grev hakk â€? yasal bir sĂźtatĂź kazan r. Ă–rneÄ&#x;in, 1866’da Belçika’da, 1869’da Almanya’da, 1872’de Hollanda’da benzer yasalarla grevler yasallaĹ&#x; r. Grevlerin yasallaĹ&#x;t Ä&#x; y llar, grevlerin “alt n çaÄ&#x; â€? olur. Grev hakk n n anayasal gĂźvence alt na al nd Ä&#x; 1946’ya kadarki tarihsel kesitlerden Ăśrnekler verecek olursak, grevlerin giderek yayg nlaĹ&#x;an bir hak alma eylemine dĂśnĂźĹ&#x;tĂźÄ&#x;Ăź gĂśrĂźlĂźr. 1870-1874 y llar nda 84 grev- 28 bin grevci, 1890-1894 y llar nda 373 grev-100 bin grevci. Genel grevin yap ld Ä&#x; 1905-1909 y llar nda 1102 grev- 216 bin grevciyle gerçekleĹ&#x;irken, Ăśnemli sosyal kazan mlar n elde edildiÄ&#x;i 19341938 y llar aras nda gerçekleĹ&#x;en 4 bin 301 grev, 858 bin iĹ&#x;çinin kat l m yla Fransa grev tarihinin rekoruna ulaĹ&#x; r. Ä°kinci DĂźnya SavaĹ&#x; ’ndan sonra endĂźstirileĹ&#x;miĹ&#x; Bat Avrupa Ăźlkelerinden Almanya, Ä°ngiltere, Belçika, Hollanda gibi Ăźlkelerde iĹ&#x;çi s n f hareketinde bir durgunluk yaĹ&#x;anmas na karĹ&#x; n, Fransa ve Ä°talya’da gßçlĂź bir grev ve sosyal hareket gĂśrĂźlĂźr. 1946-1950 y llar nda 1650 greve 3 milyon 121 bin grevci kat l r. 1971-1975 y llar nda 3756 greve 2 milyon 90 bin grevci kat l rken, 1996-2000 y llar nda 2003 grev, 164 bin grevci ile gerçekleĹ&#x;ir. Fransa’da grev ve iĹ&#x;çi s n f hareketinin grafiÄ&#x;inde iki olgu Ăśne ç k yor. Grev hareketi, ister yasakl , ister yasal olarak kapitalizmin her aĹ&#x;amas nda mevcut bir hak alma veya kazan mlar n savunma eylemidir. Grev eylemi gĂźcĂźnĂź çal Ĺ&#x;anlar n toplu olarak iĹ&#x;i durdurmas ndan al r. Ä°nsan yaĹ&#x;am n doÄ&#x;rudan ilgilendiren istisnai durumlar d Ĺ&#x; nda, bu kural hiç bir zaman deÄ&#x;iĹ&#x;mez. DiÄ&#x;er bir olgu ise, istitastiklerde ortaya ç kar. Ă–rneÄ&#x;in, Ä°kinci DĂźnya SavaĹ&#x; Ăśncesi ve hemen sonras nda yap lan grevlerde hem kat l m yĂźksektir, hem de grev sĂźreleri çok daha uzundur. Ă–zellikle 1990’lardan sonra kat l mda ve grev sĂźrelerinde Ăśnemli bir dĂźĹ&#x;ĂźĹ&#x; goze çarpmaktad r. Grev, iĹ&#x;çilerin patronlara veya siyasi iktidarlar na karĹ&#x; , haklar n elde etmek için bir zorlama arac d r. TĂźm iĹ&#x; yerlerinde ve iĹ&#x;kollar nda topluca greve gidilmesi ise genel grevdir. Genel Grevler daha çok politik içeriklidir, siyasi iktidarlara karĹ&#x; yap l r. Grevlerde kamu hizmetlerinin de yap lmamas doÄ&#x;ald r. Bu nedenle, daha Ăśnceki uzun dĂśnemli ve genel grevlerde iĹ&#x;çi sendikalar bĂźyĂźk Ĺ&#x;ehirlerde yapt klar afiĹ&#x;lemelerle halktan anlay Ĺ&#x; ve destek istemiĹ&#x;lerdir.KuĹ&#x;kusuz iĹ&#x;çi s n f n n ekonomik ve siyasi mĂźcadelesinde tek eylem biçimi grev deÄ&#x;ildir, ama yasal dĂźzeyde yapt r m gĂźcĂź olan en gßçlu eylemdir. Egemen sĂśmĂźrĂźcĂź s n flar gerçekte hiçbir zaman grev hakk n içlerine sindirmemiĹ&#x;lerdir. Zaten greve karĹ&#x; isterse iĹ&#x;yerini kapat p baĹ&#x;ka isimle, baĹ&#x;ka iĹ&#x;yeri açma hakk olan lokavt yasas mevcuttur. Esas olarak “demokratik olmayanâ€? budur. Kapitalizmle birlikte var olan iĹ&#x;çi s n f n n grev hareketi ancak kapitalizmin ortadan kalkmas yla yok olabilir.

M

E

K

D

Ăœ

N

Ăœlke insanlar n n yĂźzde 23’ß sefaletin en berbat biçimlerini yaĹ&#x; yor. Emek sĂśmĂźrĂźsĂź bak m ndan tĂźm dĂźnyan n ÇinleĹ&#x;ti-

A

S

5 DĂźnya

I

Fransa’da sonbahar taaruzu

İtalya’da grev dalgas: yay:l:yor!

Fransa’da 18 Ekim’de, emeklilik reformuna karĹ&#x; , grev ve yĂźrĂźyĂźĹ&#x;ler yap ld . Greve, kamu sektĂśrĂźnden yĂźzde 73’lĂźk kat l m saÄ&#x;land . 8 sendikan n çaÄ&#x;r s yla yap lan grev, Fransa’n n genelinde yaĹ&#x;am felç etti. CGT, FO, SUD-RAÄ°L, UNSA, CFTÇ CFDT, FGAAC sendikalar n n organize ettiÄ&#x;i yĂźrĂźyĂźĹ&#x;lere ise Fransa genelinde 100 bine yak n kiĹ&#x;i kat ld . En yĂźksek kat l m saÄ&#x;layan Marsilya 50 bin kiĹ&#x;iyle yĂźrĂźdĂź.

Ä°talya’da havayollar çal Ĺ&#x;anlar , 22 Ekim’de Prodi hĂźkĂźmetinin ekonomik uygulamalar na, dĂźĹ&#x;Ăźk Ăźcretlere, yenilenmeyen iĹ&#x; sĂśzleĹ&#x;melerine ve kadrosuz çal Ĺ&#x;t r lmaya karĹ&#x; tepkilerini gĂśstermek için greve baĹ&#x;lad lar. Grev Ä°talya’da havayolu taĹ&#x; mac l Ä&#x; n durdurdu. Milano Malpensa’da 185, Linate’deyse 54 uçuĹ&#x; iptal edildi.Ä°talya’da havayollar nda baĹ&#x;layan grev dalgas , kas m boyunca baĹ&#x;ka iĹ&#x; kollar nda, eczaneler, itfaiye çal Ĺ&#x;anlar , okullarda, maden iĹ&#x;çileri ve sĂźper market çal Ĺ&#x;anlar ile birlikte farkl farkl tarihlerde 6 milyon çal Ĺ&#x;an greve gidecek.

Genel grev, sosyal savaĹ&#x;! Eylemin en gĂśzde slogan , “Genel grev, sosyal savaĹ&#x;â€? Ĺ&#x;iar yd . DiÄ&#x;er sloganlar ise “Mezarda EmekliliÄ&#x;e Hay râ€?, “EmekliliÄ&#x;ime dokunmaâ€? “Sarko Ä°stifaâ€?, “Sabr m z TaĹ&#x; rmaâ€? vb. idi. Paris’te de grev hayat n ak Ĺ&#x; n durdurdu.

YĂźz binlerce kiĹ&#x;i iĹ&#x; b rakt , birçok Ăśzel sektĂśr çal Ĺ&#x;an grev sayesinde yĂźrĂźyĂźĹ&#x;lere kat ld . 20 bin kiĹ&#x;inin kat ld Ä&#x; Paris yĂźrĂźyĂźĹ&#x;Ăźnde konuĹ&#x;an CGT ve FO sendika baĹ&#x;kanlar , Sarkozy’nin reform sald r lar na izin vermeyeceklerini, geri pĂźskĂźrteceklerini aç klad lar. Paris’te yap lan eyleme sendikalar n d Ĺ&#x; nda hiç bir parti ve ĂśrgĂźtĂźn kat lmamas dikkat çekiciydi. Keza gÜçmenlerin kat l m da yok denecek dĂźzeydeydi. DiÄ&#x;er taraftan, kaÄ&#x; ts z ve evsizler yĂźrĂźyĂźĹ&#x;e kat larak taleplerini dile getirdiler.

- Mavi kart uygulamas n nas l deÄ&#x;erlendiriyorsunuz. CGT Ăźyesi iĹ&#x;çi: Kalifiye bĂślĂźmlerinde ucuz iĹ&#x;gĂźcĂź istiyorlar. Oysa yerli ya da yabanc iĹ&#x;gĂźcĂźnde Ăźcret farkl l Ä&#x; olmamal . Onlarda bizlerle ayn haklara sahip olmal . CGT Ăźyesi doktor: Asl nda çoktand r uygulamaya baĹ&#x;lad klar birĹ&#x;ey bu Ĺ&#x;imdi resmileĹ&#x;tirdiler. Ben saÄ&#x;l kç y m bizim bĂślĂźmde çok say da yabanc doktor var bunlar çok ucuza

2010 ile 2030 y llar aras 65’e ç karmay hedefleyen hĂźkĂźmete karĹ&#x; birleĹ&#x;ik mĂźcadele, birleĹ&#x;ik eylem ruhunun yakalanmas gerektiÄ&#x;ini vurgulad lar. Strasbourg yĂźrĂźyĂźĹ&#x;Ăźnde iĹ&#x;çilerle, seçici gÜç ve eylem hakk nda yap lan rĂśportajlarda Ĺ&#x;unlar ifade edildi.

lendiriyorsunuz? HemĹ&#x;ire: Say gĂśrdĂźÄ&#x;ĂźnĂźz gibi yeterli deÄ&#x;il. eylemleri ortaklaĹ&#x;t rmak gerekiyor. SaÄ&#x;l k bĂślĂźmĂźndede eylemler var ama bunlar birleĹ&#x;tirilmiyor birleĹ&#x;ik eylemler yapmal y z.

Ĺ&#x; mda grev var ama sadece trenler grevde, otobĂźs ve taramvaylar çal Ĺ&#x; yor onlarda yar n grev yapacak. neden bugĂźn deÄ&#x;il?

Kampanya iscilerle

Eylemden Ä°mza ve nab:z - Seçici gÜç ve DNA konusunda ne dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyorsunuz? CGT Ăźyesi iĹ&#x;çi: Tamamen karĹ&#x; olduÄ&#x;um bir uygulama.

day mâ€? bildirilerini okuyan Frans z ve diÄ&#x;er yabanc lar, tereddĂźtsĂźzce bĂśylesi bir kampanyan n kaç n lmaz olduÄ&#x;unu, gÜçmenlere yĂśnelik sald r lar k nad klar n dile getirdiler. Kendi taleplerini de dile getiren Frans z demir yolu iĹ&#x;çileri, emeklilik yaĹ&#x; n n 50’den 60’a ç kar lmas ve kademeli olarak

“Al nterimle Buraday mâ€? aktivistlerinin de yer ald Ä&#x; Paris ve Strasbourg yĂźrĂźyĂźĹ&#x;lerinde daÄ&#x; t lan bildiriler ve imza metni ilgi gĂśrdĂź. “Al nterimle bura-

ve deli gibi çal Ĺ&#x; yorlar. - Yeni gÜç yasalar na karĹ&#x; bir kampanya baĹ&#x;latt k bunun bir parças olarakta imza topluyoruz sizde bir imza atarm s n z? CGT Ăźyesi hemĹ&#x;ire: ben bir saÄ&#x;l kç y m ve herkese eĹ&#x;it davran yorum yabanc lar da ayn eĹ&#x;itlikte iyileĹ&#x;tiriyorum ayr mc l k yapm yorum? - Ama devlet yap yor biz devletin ayr mc politikas na karĹ&#x; bĂśyle bir kampanya baĹ&#x;latt k frans z halk na karĹ&#x; deÄ&#x;il. HemĹ&#x;ire: Evet hakl s n z imzal yorum o zaman. - BugĂźnkĂź eylemi nas l deÄ&#x;er-

Sat:Ĺ&#x; maÄ&#x;azalar:nda grev!

- Ay r mc , seçici gÜç yasalar na karĹ&#x; imza kampanyam z var sizde bir imza atarm s n z? Solider Ăźyesi demiryolu iĹ&#x;çisi: Tabiki size tamamen kat l yorum çok hakl s n z kabul edilir birĹ&#x;ey deÄ&#x;il severek imzalayay m. - BugĂźnkĂź eylemi nas l deÄ&#x;erlendiriyorsunuz? Sonuç alabileceÄ&#x;inizi dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyormusunuz? Demiryolu iĹ&#x;çisi: Hay r bĂśyle kesinlikle deÄ&#x;il. Ă–rneÄ&#x;in ula-

- Neden deÄ&#x;il sizce? Demir yolu iĹ&#x;çisi: bilmiyorum bĂśyle uygun gĂśrĂźlmĂźĹ&#x;. ÇßnkĂź grevlere tepkilerde oluyor televizyonlar yolcularla rĂśportaj yap yor Yolcular n bĂźyĂźk bir k sm anlay Ĺ&#x;s z davran yor. Medya bunlar sĂźrekli iĹ&#x;liyor. Grevcilerle yolcular karĹ&#x; karĹ&#x; ya getirilmeye çal Ĺ&#x; l yor. Ä°nsanlarda tepki vermek yerine neden grev yap l yor diye sormal lar bence, bunu anlamalar laz m. Oysa genel bir blokaj olmad kça biz bir sonuç alamay z bunu yapmal y z.

Makinistlerin istemlerinde sĂźreç nereye gidiyor? GDL (Gewerkschaft der LokfĂźhrer/Makinistler Sendikas ) sendikas n n ara ara grevleri Almanya genelinde devam ediyor. BilindiÄ&#x;i gibi toplu sĂśzleĹ&#x;melerde DB-AG (Alman Demiryollar Anonim Ĺžirketi) uzlaĹ&#x;maya hiçbir biçimde yanaĹ&#x;mam Ĺ&#x;, diÄ&#x;er taraftan da GDL Sendikas na çeĹ&#x;itli davalar açm Ĺ&#x;, karĹ&#x; davalara da sĂźreci kendi lehine kullanma amaçl geçici tedbir kararlar için Frankfurt, Stuttgart, DĂźsseldorf, Chemnitz ve diÄ&#x;er baz kentlerdeki iĹ&#x; mahkemelerine baĹ&#x;vurmuĹ&#x;tu.

Yasal skandal Ä°lk uyar grevinin 2 Temmuz 2007’de gerçekleĹ&#x;mesinin Ăźzerinden 4 ayl k bir zaman geçmesine karĹ&#x; n halen taleplerde bir uzlaĹ&#x;maya var lamad . DB’nin toplu sĂśzleĹ&#x;mede inatla Transnet/GDBA anlaĹ&#x;mas n yĂźrĂźrlĂźÄ&#x;e koyabilmek için gayretli politikalar ve buna uygun sinsi taktikleri GDL Sendika’s n n engeline çarp p geri dĂśnmekte. DB’nin Transnet/GDBA anlaĹ&#x;mas çal Ĺ&#x;an-

lar n maaĹ&#x; nda sadece yĂźzde 4,5’luk bir art Ĺ&#x; saÄ&#x;lamaktad r. Oysa GDL Sendikas n n istemi, Ăźcretlerde yĂźzde 31’dir. Ă–te yandan genelde ve 5 Ekim 2007’deki grevin, Chemnitz Ä°Ĺ&#x; Mahkemesi kanal yla yaln zca k sa mesafelerdeki seferlerde uygulanabilir olmas karar ve de uzun mesafe seferleri, mal taĹ&#x; mac l Ä&#x; na grev yasaÄ&#x; konulmas , hukuk ilkelerini ve anayasay , mahkemelerin kendi elleriyle delerek bir yasal skandal yaratt klar n da aç kça ortaya koymaktad r. BĂśylesi bir hakim karar sadece sendikan n doÄ&#x;al hak ve taleplerini t rpanlamak deÄ&#x;il, ayn zamanda da genel olarak Ăźcretli çal Ĺ&#x;anlara karĹ&#x; devletin, mahkemeleriyle aç ktan yapt Ä&#x; sald r n n bir biçimi olmaktad r. GĂźya, anayasan n 9. Maddesinin III bendine gĂśre çal Ĺ&#x;anlar n “Grev Hakk â€? garanti alt na al nm Ĺ&#x;t r. Ä°lerleyen sĂźreçle beraber 15 Ekim’de DB’den bir Ăśneri geldi. Transnet/GDBA toplu sĂśzleĹ&#x;mesindeki 600 Euro yerine, 2007 y l için bir kereye mahsus olmak Ăźzere 2000 Euro Ăśden-

“Bize su verin, toprak verinâ€? Hindistan’da yoksul kĂśylĂźler 2 Ekim’de su ve toprak talebiyle yĂźrĂźdĂźler. Gavalior kentinden baĹ&#x;layan “Bize su ve toprak verinâ€? yĂźrĂźyĂźĹ&#x;Ăź, 25 bin kiĹ&#x;inin kat l m yla 300 km uzakl ktaki baĹ&#x;kent Yeni Delhi’de son buldu. Tar m emekçileri 30 Ekim’de baĹ&#x;kentte parlemanto ĂśnĂźnde dev bir gĂśsteri dĂźzenlemek istediler. Bu gĂśsteri polis taraf ndan engellendi. Bunun Ăźzerine kĂśylĂźler Delhi’nin merkezinde oturma eylemi gerçekleĹ&#x;tirerek taleplerini hayk rd lar. Zenginlik ve yoksulluÄ&#x;un uçlarda biriktiÄ&#x;i, emek sĂśmĂźrĂźsĂźnĂźn en vahĹ&#x;i biçimlerde gerçekleĹ&#x;tiÄ&#x;i Hindistan’da yoksul kĂśylĂźlerin yĂźzde 40’ topraks z.

Y

mesi. Bunun anlam ise 600 Euro Ăśdenecek ve 1400 Euro da makinistlerin fazladan yapt klar mesayilerinden vb. kesilerek Ăśdenecek. Ayr ca iĹ&#x;veren, Ăśneride srarla Transnet/GDBA toplu sĂśzleĹ&#x;mesinin karara baÄ&#x;lanmas n istiyor. Ä°Ĺ&#x;veren buna ek olarak bu toplu sĂśzleĹ&#x;me Ăśnerisinin 31 Ekim 2007 tarihine kadar kabul edilmesini de dolayl olarak dayat yor. GDL ard ndan Ăźyelerine yapt Ä&#x; aç klamada hiçbir çal Ĺ&#x;an n bunu kabul etme mecburiyetinin olmad Ä&#x; n aç klad . Kald ki ister sendika Ăźyesi olsun ister olmas n, bundan baÄ&#x; ms z olarak bir kerelik ĂśdeneÄ&#x;in her çal Ĺ&#x;an kapsay p kapsamad Ä&#x; da belirsiz.

DB´den ilan Ard ndan DB 25 Ekim’de gazetelerde yar m sayfal k bir ilan yay nlad . Ä°landa yĂźzde 10 zam, bir defal k 2000 Euro Ăśdenek, ve toplu sĂśzleĹ&#x;me var. Ä°Ĺ&#x;veren bununla çok anlay Ĺ&#x;l bir Ăśneri sunduÄ&#x;unu sĂśylerken alay ederek ekliyor; EÄ&#x;er makinistler

haftada 2 saat fazla çal Ĺ&#x;may kabul ederlerse yĂźzde 10’luk zamm vereceÄ&#x;iz. Ayr ca 2000 Euro’luk Ăśdenek de var olan Transnet/GDBA toplu sĂśzleĹ&#x;mesindeki 600 Euro’dur. SĂźrecin giderek uzamas , çal Ĺ&#x;anlarda; sonuç alamaman n verdiÄ&#x;i y lg nl k ve AEG NĂźrnberg vd. grevlere benzer sonuçlar n kayg lar n da beraberinde getirmektedir. Ă–te yandan iĹ&#x;veren iĹ&#x; ilanlar nda çeĹ&#x;itli paravan kuruluĹ&#x;lar arac l Ä&#x; yla makinistlik eÄ&#x;itimi sunmaktad r. Makinist eÄ&#x;itimi 6 ayl k gibi gĂśrĂźlmemiĹ&#x; k sa bir sĂźrede tamamlanmaktad r. BilindiÄ&#x;i gibi aslen bu tĂźr sorumluluk içeren meslek eÄ&#x;itimleri kanunen 2-3 y l sĂźrmektedir. Bu durumda acil gerekli olan; politik giriĹ&#x;imlerle, dayan Ĺ&#x;ma toplant lar , yĂźrĂźyĂźĹ&#x;, bildiri ve tezahĂźratlarla, ama herĹ&#x;eyden Ăśnce diÄ&#x;er sendika gurplar n n da kaç n lmaz giriĹ&#x;im ve ĂśncĂźlĂźÄ&#x;Ăźnde GDL Sendikas n n hakl davas n politik y Ä&#x; nsal grev vd. desteklemektir. Aç kças toplumsal dayan Ĺ&#x;ma ve el birliÄ&#x;i kaç n lmazd r. Stuttgart, Ali Kolcu

Almanya’da Hessen Eyaleti’nde sat Ĺ&#x; maÄ&#x;azalar çal Ĺ&#x;anlar n n TÄ°S gĂśrĂźĹ&#x;meleri yap ld . Ver.di sendikas ile perakende iĹ&#x;verenleri aras nda gĂśrĂźĹ&#x;me yap ld . AnlaĹ&#x;ma saÄ&#x;lanamay nca, Kaufhof, Rewe ve Penny çal Ĺ&#x;anlar grev yaptt . Ver.di bu iĹ&#x; kollar nda çal Ĺ&#x;an 150.000 emekçi için, maaĹ&#x;lara %6,5 zam, yani 130’luk bir art Ĺ&#x; ve asgari Ăźcretin ise 1500 olmas n talep ediyor.

Kosaval: eÄ&#x;itimciler açl:k grevinde! Kosaval eÄ&#x;itimciler, ald klar dĂźĹ&#x;Ăźk maaĹ&#x; nedeniyle ekonomik koĹ&#x;ullar n n kĂśtĂźye gitmesi ile hĂźkĂźmetin bu olay ciddiye almamas n protesto etmek için açl k grevine baĹ&#x;lad lar. Açl k grevinin 8. gĂźnĂźne giren PriĹ&#x;tine Ăœniversitesi ĂśÄ&#x;retim gĂśrevlileri, ilk ve orta ĂśÄ&#x;retim kurumlar nda gĂśrev yapan ĂśÄ&#x;retmenler ve eÄ&#x;itim çal Ĺ&#x;anlar ndan oluĹ&#x;an 50 kadar eÄ&#x;itimci, saÄ&#x;l k durumlar n n kĂśtĂźleĹ&#x;mesine raÄ&#x;men açl k grevinden vazgeçmeyi dĂźĹ&#x;ĂźnmĂźyor. Grevi ĂśrgĂźtleyen Kosova EÄ&#x;itim Sendikalar BaĹ&#x;kan Yard mc s ve Teknik FakĂźlte ĂśÄ&#x;retim Ăźyesi Xhafer Xhaferi, maaĹ&#x;lar na zam yap l ncaya kadar açl k grevini sĂźrdĂźreceklerini aç klad lar.

13 bin hemĹ&#x;ireden istifa uyar:s:! Finlandiya’da seçim kampanyas dĂśneminde Ăźcretlere zam vaatlerini yerine getirmeyen hĂźkĂźmeti 13 bin hemĹ&#x;ire protesto ederek istifa uyar s nda bulundu. Ama Helsinki hĂźkĂźmeti yĂźzde 12,7’nin Ăźzerinde artt rma yapmay reddediyor. BaĹ&#x;bakan Matti Vanahanen, Ăźlkenin olas toplu istifaya kendisini haz rlamas gerektiÄ&#x;ini belirtti. ÇoÄ&#x;unluÄ&#x;u belediyeler taraf ndan finanse edilen saÄ&#x;l k merkezlerindeki iĹ&#x;verenler hemĹ&#x;ireleri istifa etmeleri durumunda bir daha iĹ&#x; bulamayacaklar konusunda tehdit etti.

Otomotiv: Haz rl k toplant s lar n belirlenmesi ve iĹ&#x; bĂślĂźmĂź.

rilmeye, HindistanlaĹ&#x;t r lmaya çal Ĺ&#x; ld Ä&#x; yerde, kĂślelik koĹ&#x;ullar n n yar lmas için toplumsal tepkiler boy veriyor.

EleĹ&#x;tiri ve Ăśneriler Otomotiv Ä°Ĺ&#x;çileri Koordinasyon Grubu, 20 Ekim’de Kassel’de ilk haz rl k toplant s n yapt . 5. Uluslararas Otomotiv Ä°Ĺ&#x;çileri Kurultay , 20 May s 2007’de Stuttgart’ta yap lm Ĺ&#x;t . Kurultay n son gĂźnĂź, 2009’daki 6. Kurultay’ haz rlamak için, yaklaĹ&#x; k 20 kiĹ&#x;ilik bir koordinasyon grubu seçilmiĹ&#x;ti. Toplant gĂźndemi; 1) Otomotivde yerel ve uluslararas dĂźzeyde son geliĹ&#x;meler 2) 5. Kurultay’ n deÄ&#x;erlendirilmesi 3) 6. Kurultay için yer, tarih ve gĂźndemlerin belirlenmesi 4) Almanya çap ndaki Ăśn buluĹ&#x;ma-

“At lan iĹ&#x;çilere ne oldu, takip edilmeliâ€?, â€œĂœlke raporlar coÄ&#x;rafi anlat mlardan çok, hangi sorunlar n yaĹ&#x;and Ä&#x; , evde ve iĹ&#x;yerinde nelerin tart Ĺ&#x; ld Ä&#x; n anlatmal â€?, “Websitesi daha gĂźncel olmal ve farkl Ăźlkelerden haberlerle donat lmal . Dil olarak da en az ndan Ä°ngilizce olmal â€?, â€œĂ‡eviri iĹ&#x;i Ĺ&#x;imdiden dĂźĹ&#x;ĂźnĂźlmeliâ€?... YD’nin TĂźrkiye’deki bir otomotiv kurultay na destek Ăśnerisi Ăźzerine;“TĂźrkiye ve baĹ&#x;ka Ăźlkelerde de otomotivkurultaylar n n yap lmas Ăśnemli bir Ĺ&#x;ey. Bunlar sitede duyurulabilir. Bireysel dĂźzeyde bir

kat l m için, çaÄ&#x;r yap larak insanlar bilgilendirilebilir.â€? vb. YD’nin deÄ&#x;erlendirmesi ve Ăśnerileri Ĺ&#x;unlard : “Organizasyonu baĹ&#x;ar l bulduk. Ä°Ĺ&#x;çi s n f n n ve mĂźcadelesinin uluslararas laĹ&#x;mas nesnel bir durum. Kurultay, enternasyonal bir platform olmas yĂśnĂźyle buna yan t veren bir Ăśrnektir. Kat l m olarak geniĹ&#x;liÄ&#x;iyle de bĂśyleydi. DĂźnyan n neredeyse her parças n yans tan bir iĹ&#x;çi bileĹ&#x;imi bulunmaktayd .Tespitlerle s n rl kal nmay p, uluslararas dĂźzeyde ne yapabiliriz Ăźzerinde yoÄ&#x;unlaĹ&#x; ld ve pratik sĂźreç daha kurultay an nda iĹ&#x;lemeye baĹ&#x;lad . Bu yĂśnĂźyle bir çÜzĂźm platformu da oldu. Eksik bulduÄ&#x;umuz yĂśn ise, gÜçmen iĹ&#x;çiler gibi

Ăśnemli bir konuya gereken aÄ&#x; rl Ä&#x; n verilmemiĹ&#x; olmas yd . Bizce bu konu ayr bir atĂślye çal Ĺ&#x;mas olarak iĹ&#x;lenmeli. Ayr ca, TĂźrkiye’de yap lacak bir otomotiv kurultay na buras destek vermeli.â€? Sonuç olarak, kurultaylar n mutfak sĂźrecini ve deneyimleri aktaran bir el kitab n n ç kart lmas , kurultay iĹ&#x;lerini yĂźrĂźtmek için Gelsenkirchen’de baĹ&#x;ka inisiyatiflerle ortak bir bĂźro tutulmas , Stuttgart ya da Hannover için araĹ&#x;t rma yap lmas kararlaĹ&#x;t r ld . GÜçmen konusunda, bir bĂślge ya da grup ĂźstlendiÄ&#x;i zaman bu konuda bir forum ya da atĂślye yap labileceÄ&#x;i ifade edildi. Bkz: http://www.automobilarbeiterratschlag.com/


Yaanacak

DĂźnya 6

Y

A

ďŹ

A

M

I

N

R

E

N

GĂśrĂźnmez kaza

Felsefik dßßnceler

K

L

E

R

‚

Ne olacaksĹn: Hiiç

Zeynep GĂźnel

Yeni yasalar, kabus yasalar Hepinizin bildiÄ&#x;i gibi, son dĂśnemde Avrupa Ăźlkelerinin bir çoÄ&#x;unda yeni gÜçmen yasalar gĂźndemde. Bu yasalardan Ăśzellikle bir tanesine deÄ&#x;inmek istiyorum. Geçenlerde, Almanya’da yaĹ&#x;ayan bir arkadaĹ&#x; mla ICQ arac l Ä&#x; yla gĂśrĂźĹ&#x;Ăźyoruz. Bu yasalardan bir tanesinden nasibini alm Ĺ&#x; bir arkadaĹ&#x;. 4 y ld r Almanya’da yaĹ&#x; yor ve ne yap p edip, sĂźrekli Arbeitsagentur’u (Jobcenter, anpe) atlat yordu. Ama dediÄ&#x;im gibi iĹ&#x;ler maalesef eskisi gibi deÄ&#x;il art k, s k Ĺ&#x;t rd kça s k Ĺ&#x;t r yorlar. Ä°Ĺ&#x;te bizimki de Arbeitsagentur zoruyla bir kursa baĹ&#x;lam Ĺ&#x;. Biliyorsunuz, eÄ&#x;er o kursa gitmezse, paras n keserler ve bir daha para almas Allah’a kalm Ĺ&#x;. Kursun nas l gittiÄ&#x;ini sordum. SorduÄ&#x;uma soracaÄ&#x; ma, piĹ&#x;man oldum desem yeridir. Anlatmaya bir baĹ&#x;lad , gĂźlsem mi, aÄ&#x;lasam m bilemedim. O yĂźzden bu ac ve gĂźzel konuĹ&#x;may , sizlerle paylaĹ&#x;mak istedim. Okula gittiÄ&#x;i ilk gĂźn bizimki Ĺ&#x;ok olmuĹ&#x;. Hele s n fa girince, bu Ĺ&#x;ok daha da artm Ĺ&#x;. S n f , Arbeitsagentur’un dil ĂśÄ&#x;renmesi için, zorla gĂśnderdiÄ&#x;i ĂśÄ&#x;rencilerle doluymuĹ&#x;. Kar Ĺ&#x; m o kadar ilginçmiĹ&#x; ki, ellisinde, atm Ĺ&#x; nda, okuma yazma bilmeyeni, Ä°talyan’ , TĂźrk’ß, KĂźrd’ß Azeri’si, Kosaval ’s ‌ Yaz Ĺ&#x;may olduÄ&#x;u gibi ekliyorum: Zehra: Bak Ĺ&#x;imdi anlatt klar m kurgu deÄ&#x;il kesinlikle. S n f mda okuma yazma bilmeyen, memleketim insanlar var bol bol. Hepsini Job Center zorla yolluyor. Bunlar da her halleri ile belli ediyorlar, 50’sinden sonra okullu olman n â€œĂśfkesiniâ€?. Yan mda 60 yaĹ&#x;lar nda bi kad n oturuyor. Ä°kide bir beni dĂźrtĂźkleyip, “G ne diyo bu g ‌â€? diyor. Ben: Vay senin haline. Zehra: Bi de ayn Ĺ&#x;ekilde, ikide bir “Beyin yorgunluÄ&#x;u var bendeâ€? diyor. KaÄ&#x; tlar m ĂśnĂźmden çekip çekip duruyor, ayn zamanda hocayla da tak Ĺ&#x; p duruyor. Ben: Allah m ya gerçekten çok komik ya, ben Ĺ&#x;u anda sesli gĂźlĂźyorum (Evet gerçekten sesli gĂźlĂźyorum ve odadakiler tuhaf tuhaf bana bak yorlar.) Zehra: Vay efendim bu hoca neden pencereleri açarm Ĺ&#x;, kendisinin boynu tutulurmuĹ&#x;. Sanki o da kendisi gibi menopoza m girmiĹ&#x;miĹ&#x;. EÄ&#x;er kapatmazsa eve gidermiĹ&#x;, kimse onu tutamazm Ĺ&#x; falan filan. Bu bi tanesi. Ben: Film desene ya! Zehra: Valla Ăśyle‌ BaĹ&#x;kas n fta olan tipler var. Onlar da hemen teneffĂźste gelip “Kan m z çektiâ€? dediler. Bi tanesi tutturdu, “Sen Vartolusun de mi? Ben seni tan yorum, abla biz seni gĂśrdĂźk daha Ăśnceâ€? diye. Ben de Vartolu olmad Ä&#x; m , beni gĂśrmelerinin mĂźmkĂźn olmad Ä&#x; n sĂśyledim. Ama peĹ&#x;imi b rakmad lar. Bi tane de Ä°talyan var s n fta, biraz yar çatlak gibi. Ä°kide bir Almanlara ve Almanca’ya kĂźfrediyor. Ben: Yani bir yabanc var. Almanca ĂśÄ&#x;renme Ĺ&#x;ans n biraz olur dedim, ama o da çatlakm Ĺ&#x;. Zehra: Daha doÄ&#x;rusu bu s n ftaki hemen herkes memleketim insan . Yabanc olanlar da Azeri ya da Kosoval . Ben: Desene sen bu gidiĹ&#x;le Almanca ĂśÄ&#x;renemeyeceksin. Zehra: Valla Ăśyle gibi, ama hoca da çatlaÄ&#x;a benziyor. Kavga edip duruyor milletle, bu yan mda oturan kad nla çekiĹ&#x;ip durdular. Ä°Ĺ&#x;te bĂśyle bu kursta ben bol bol gĂźlerim, bir de insan manzaralar ç kar r m ama Almanca ĂśÄ&#x;renir miyim bilemem. Ben: Baksana, anlatt Ä&#x; na gĂśre okuma yazma dahi bilmiyorlar. Zehra: Evet ya‌ Ben: Ya da onlara anlatarak ĂśÄ&#x;reneceksin. Zehra: 3 kiĹ&#x;i bilmiyor. Bu kad n beni çekiĹ&#x;tiriyor ya, ben de ona gramatik bilgilerimi anlat yorum. O da diyor ki, “beyin yorgunluÄ&#x;u var bende, anlam yom.â€? Ä°Ĺ&#x;te bĂśyle, adamlar gerçekten z vanadan ç km Ĺ&#x; durumdalar. DĂźĹ&#x;Ăźnsenize kendi dilinde okuma yazma bilmeyen bir insan, nas l Almanca ĂśÄ&#x;renir? Yaz k deÄ&#x;il mi, o yaĹ&#x;taki insanlara? Ben bu yaz Ĺ&#x;ma s ras nda hem çok gĂźldĂźm, hem de dĂźĹ&#x;tĂźÄ&#x;ĂźmĂźz ve dĂźĹ&#x;eceÄ&#x;imiz durum beni çok korkuttu. Kim bilir bizi daha neler bekliyor?..

¡ Felsefik dĂźĹ&#x;Ăźnceler ¡ Felsefik dĂźĹ&#x;Ăźnceler ¡ Felsefik dĂźĹ&#x;Ăźncer ¡ Felsefik dĂźĹ&#x;Ăźnceler ¡ Felsefik dĂźĹ&#x;Ăźnceler ¡ Felsefik dĂźĹ&#x;Ăźncer ¡ Felsefik dĂźĹ&#x;Ăźncer ¡ Felsefik

felsefikdusunceler@yahoo.com.tr

Sebzelerin dilinde Ispanak Ä°linin Maydanoz Ä°lçesine baÄ&#x;l Domates KĂśyß’nde Ac Biberlerin pusu kurarak ĂśldĂźrdĂźÄ&#x;Ăź onyedi Patl can tĂśrenle mutfaÄ&#x;a verildi. Ayr ca yaralanan yirmibeĹ&#x; tane Dolmal k Biber Tencere Devlet Hastanesi’ne kald r ld . KĂśy Muhtar ’n n verdiÄ&#x;i bilgilere gĂśre sekiz Uzun Namlulu

Çengel Bulmaca 36 say› cevab›

P rasa ĂśldĂźrĂźldĂź...

Haz rlayan: YaĹ&#x;anacak DĂźnya bulmaca ekibi

AĹ&#x;aÄ&#x;Äądaki olay tĂźmĂźyle yasanmÄąĹ&#x; bir olayÄąn ĂśykĂźsĂźdĂźr: "Kaza geçiren" bir iĹ&#x;çi tarafÄąndan, olayÄą ayrÄąntÄąsÄąyla anlatmak için Ĺ&#x;antiye yefine yazÄąlmÄąĹ&#x;tÄąr. "SayÄąn Ĺ&#x;antiye Ĺ&#x;efim, iĹ&#x; kazasÄą tutanaÄ&#x;Äąna planlama hatasÄą diye yazmÄąĹ&#x;tÄąm. Bunu yeterli gĂśrmeyerek ayrÄąntÄąlÄą anlatmamÄą istemiĹ&#x;siniz. Ĺžu anda hastahanede yatmama neden olan olaylar aynen aĹ&#x;a-

Ä&#x;Äąda anlattÄąÄ&#x;Äąm gibi olmuĹ&#x;tur. BildiÄ&#x;iniz gibi ben duvar ustasÄąyÄąm. Ä°nĹ&#x;aatÄąn 6. katÄąndaki iĹ&#x;imi bitirdiÄ&#x;im zaman biraz tuÄ&#x;la artmÄąĹ&#x;tÄą. YaklaĹ&#x;Äąk 250 kg. kadar olduÄ&#x;unu sandÄąÄ&#x;Äąm bu tuÄ&#x;lalarÄą aĹ&#x;aÄ&#x;Äąya indirmem gerekiyordu. AĹ&#x;aÄ&#x;Äąya indim ve bir varil buldum. Ona saÄ&#x;lam bir ip baÄ&#x;ladÄąm. 6. kata çĹktÄąm ve ipi bir çĹkrÄąktan geçirip ucunu aĹ&#x;aÄ&#x;Äąya saldÄąm. Tekrar aĹ&#x;aÄ&#x;Äąya indim ve ipi çekerek varili 6.kata çĹkardÄąm. ipin ucunu saÄ&#x;lam bir yere baÄ&#x;layÄąp tekrar yukarÄą çĹktÄąm. TĂźm tuÄ&#x;lalarÄą varile doldurdum. AĹ&#x;aÄ&#x;Äąya indim, baÄ&#x;ladÄąÄ&#x;Äąm ipin ucunu çÜzdĂźm. Ä°pi çÜzmemle birlikte kendimi havalarda buldum. NasÄąl bulmayayÄąm? Ben YaklaĹ&#x;Äąk 70 kiloyum. 250 kilogramlÄąk varil hÄązla aĹ&#x;aÄ&#x;Äąya doÄ&#x;ru dĂźĹ&#x;erken, beni yukarÄąya çekti. Heyecan ve Ĺ&#x;aĹ&#x;kÄąnlÄąktan ipi bÄąrakmayÄą akÄąl edemedim. Yolun yarÄąsÄąnda dolu varille çarpÄąĹ&#x;tÄąk. SaÄ&#x; iki kaburgamÄąn bu sÄąrada kÄąrÄąldÄąÄ&#x;ÄąnÄą sanÄąyorum. Tam yukarÄą çĹkÄąnca, iki parmaÄ&#x;Äąm iple birlikte çĹkrÄąÄ&#x;a sÄąkÄąĹ&#x;tÄą. ParmaklarÄąm da bu sÄąrada kÄąrÄąldÄą. Bu sÄąrada yere çarpan varilin dibi çĹktÄą ve tuÄ&#x;lalar çevreye saçĹldÄą. Varil hafifleyince, bu kez ben aĹ&#x;aÄ&#x;Äąya inmeye, varil yukarÄąya çĹkmaya baĹ&#x;ladÄą ve yolun yarÄąsÄąnda yine varille çarpÄąĹ&#x;tÄąk. Sol bacaÄ&#x;ÄąmÄąn kaval kemiÄ&#x;i de bu sÄąrada kÄąrÄąldÄą. Can havli ile ipi bÄąrakmayÄą akÄąl ettim ve tabii yaklaĹ&#x;Äąk 3.kat hizasÄąndan aĹ&#x;aÄ&#x;Äąya dĂźĹ&#x;tĂźm. Soldaki kaburgalarÄąmla sol el bileÄ&#x;imde o zaman kÄąrÄąldÄą sanÄąrÄąm. BaĹ&#x;ÄąmÄą yukarÄą kaldÄąrdÄąÄ&#x;Äąmda boĹ&#x; varilin hÄązla Ăźzerime geldiÄ&#x;ini gĂśrdĂźm. KafatasÄąmÄąn da bĂśyle çatladÄąÄ&#x;ÄąnÄą sanÄąyorum. BayÄąlmÄąĹ&#x;Äąm, gĂśzĂźmĂź hastanede açtÄąm. Allah m herkesi bĂśyle gĂśrĂźnmez kazalardan korumasÄąnÄą diler, hĂźrmetle ellerinizden Ăśperim.â€?

“DĂźz MantÄąkâ€? Temel kat ld Ä&#x; bir yar Ĺ&#x;may kazan r. Kendisine kitap hediye edilir. Kitab n ad da “DĂźz Mant kâ€? t r. Temel hediyeyi al rken sorar; - “Bu kitapta ne yaziyo?â€? - “Okuyunca ĂśÄ&#x;renirsin...â€? - “Ben onunla uÄ&#x;raĹ&#x;amam anlat bakiim sen bana?â€? - “Ok, bak Ĺ&#x;imdi; senin evinde akvaryum var m meselaâ€? - “Evet var...â€? - “O zaman içinde su da vard r?â€? - “Evet var...â€? - “İçinde su varsa bal k da vard r...â€? - “Evet var...â€? - “Bal k varsa hayvanlar da seviyosundur sen?â€? - “Evet...â€? - “Hayvanlar seviyosan insanlar da seversin heralde?â€? - “Evetâ€? - “O zaman senin sevgilin de vard r?â€? - “Evet var...â€? - “YaĹ&#x;l gĂśrĂźnĂźyon o zaman senin kar n vard r?â€? - “Evet var...â€? - “E... kar n olduÄ&#x;una gĂśre de homoseksĂźel diilsindir?â€?

- “İvet...â€? - “Bak gĂśrdĂźn mĂź?..â€? Temel çok etkilenir! Kitab al r koltuÄ&#x;unun alt na eve doÄ&#x;ru giderken Dursun’u gĂśrĂźr... Dursun sorar; - “Temel o ne?â€? - “Duz mantik kitabi!â€? - “Nasi bisiy bu anlat bakiim...â€?

- “Bak simdi; sizin evde akvaryum var mi?� - “Yook!� - “O zaman sen nesin?�

Çengel Bulmaca

Adam gĂźnĂźn yorgunluÄ&#x;u Ăźzerinde, periĹ&#x;an bir vaziyette Ä°ETT duraÄ&#x;Äąnda otobĂźs beklemektedir. Nihayet uzun bir zaman sonra beklediÄ&#x;i gĂźzergâhÄąn aracÄą gelir ve biletini attÄąktan sonra arka taraflara doÄ&#x;ru ilerlemeye baÄ&#x;lar. Bir, iki adÄąm ilerisindeki çift kiĹ&#x;ilik koltuÄ&#x;un boĹ&#x; olanÄąna doÄ&#x;ru ilerler; tam oturacaÄ&#x;Äą sÄąrada engelleyici bir ses tonu onu durdurur: - “Buraya oturamazsÄąn! Ben kimim biliyor musun?â€? - “Kim olduÄ&#x;unuzu bilmeli miyim?â€? - “Ben Yrd. Doç. falan kiĹ&#x;iyim.â€? - “Evet?â€? - “Benim gibi kÄądemli birinin yanÄąna oturamazsÄąn!â€? - “Size bir soru sormak istiyorum. Siz Yrd. Doçentlik ĂźnvanÄąnÄązdan sonra ne olacaksÄąnÄąz?â€? - “Doçentâ€?. - “Peki sonra?â€? - â€œĹžayet baĹ&#x;ÄąmÄąza bir Ĺ&#x;ey gelmezse ProfesĂśr.â€? - “Daha sonra?â€? - “Belki zor ama, OrdĂźnaryus ProfesĂśr.â€? - “Evet... Peki bu dereceden sonra?â€? - “Hiiç...â€? - “Ben Ĺ&#x;imdiden ‘hiç’im; lĂźtfen mĂźsade edin yanÄąnÄąza oturayÄąm...â€?

Kar›ncalar ve politikac›lar GĂźnĂźn birinde TĂźrk bilim adamlar ndan biri inan lmaz bir makina icat eder. Halka aç klamadan Ăśnce Siyasi Parti liderlerini davet edip mĂźjdeli haberi vermek ister. Mesut Y lmaz, Deniz Baylak, Tayip ErdoÄ&#x;an, SĂźleyman Demirel, Mehmet AÄ&#x;ar ve Tansu Çiller, ProfesĂśrĂźn Bahçesinde makinay hayretle incelerler. Bu arada ProfesĂśrĂźn kßçßk cocuÄ&#x;unun ayaÄ&#x; tak l r, kßçßltme makinas n n dĂźÄ&#x;mesine basar, olan olur Mesut Y lmaz, Deniz Baylak, Tayip ErdoÄ&#x;an, Mehmet AÄ&#x;ar ve Tansu Çiller hepsi birer kar nca kadar kßçßlĂźrler. Yapraklar n aras nda evin yolunu ararken kar nlar çok ac k r ve bir kar nca yuvas ile karĹ&#x; laĹ&#x; rlar. Tansu Çiller; “hadi aran zda kim daha cesaretli ise Ĺ&#x;u kar nca yuvas na girsin bize yiyecek içecek ç karts nâ€? der. Mesut Y lmaz hemen der ki; “Ben en cesaretliyim ben girerim o Kar nca yuvas naâ€?. Mesut y lmaz yuvaya girer, koĹ&#x;a koĹ&#x;a geri ç kar. DiÄ&#x;erleri; “Ne oldu? Ne olduâ€? Mesut diye sorarlar. Mesut: “Ben bidaha girmem

oraya çßnkĂź içeride binlerce Kar nca ĂźstĂźme geliyordu. Can m kurtaracak tek yol geri ç kmakt â€? der. Deniz Baykal der ki; “Bu Mesutta iĹ&#x; yok ben biliyordum zaten. Ben girerim TansucuÄ&#x;umâ€?. Baykal’da kar nca yucas na girdiÄ&#x;i gibi geri ç kar. DiÄ&#x;erleri “Ne oldu Denizâ€? diye sorarlar.

Bu defa Mehmet AÄ&#x;ar ikna ederler, onunda kar nca yuvas na girmesiyle ç kmas bir olur. Sonra SĂźleyman Demirel girer ve der ki; “binanaleyh bu yuvaya beni kimse birdaha gĂśndermesinâ€?. En son olarak herkes Tayip ErdoÄ&#x;an’a bakar, oda “tamam aziz dostlar m girip biraz yiyecek ve içecek ç kartay m. Ama suyu Ăśnce abdest almak için kullan r m bunu baĹ&#x;stan sĂśyleyeyim.â€? Hemen derler ki; “Tek sen ç kart ErdoÄ&#x;an abdest suyunu biz dĂśkelimâ€?. ErdoÄ&#x;an girer, bir sĂźre sonra elinde birsĂźrĂź erzakla ç kar. Hepsi oturup bir gĂźzel yerler. Sonra ErdoÄ&#x;an’a sorarlar “Ya Tayip sen bu kar ncalar nas l atlatt n biz girdiÄ&#x;imizde koca bir kar nca ordusu Ăźzerimize doÄ&#x;ru geliyorduâ€? diye sorarlar.

- “ArkadaĹ&#x;lar ben bu Kar nca yuvas na girmekle ilk kez yanl Ĺ&#x; bir politika uygulad m galiba.â€?

ErdoÄ&#x;an; “ya muhteremler kolay var bu iĹ&#x;in.â€? - “Nas l?â€? diye sorarlar. - “Eeee hepsi ile birden ayn anda baĹ&#x; edemessiniz, ben birini ĂśldĂźrdĂźm kar ncalar n diyerleri cenaze namaz na gitti.â€? der.

Haz rlayan: YaĹ&#x;anacak DĂźnya bulmaca ekibi


Yaanacak

K

A

D

I

7 DĂźnya

N

‚çimdeki Pencere

Irak’ta iĹ&#x;galin sonucu: FahiĹ&#x;e anneler! E¤er çocuklar›m› doktora gĂśtĂźrecek kadar param yoksa onlar› korumak için ne gerekiyorsa yapar›m, çßnkĂź ben bir anneyim. Baka ne oldu¤umun ya da ne kadar yoldan ç›kt›¤›m›n bir Ăśnemi yok, ben bir anneyim!â€? Irak’ta emperyalist iĹ&#x;galin sonucu: FahiĹ&#x;e anneler! FahiĹ&#x;eliÄ&#x;e zorlanan kad nlar‌ Bir toplumun çÜkĂźĹ&#x; fotoÄ&#x;raf d r bu‌ Anneler çocuklar n yaĹ&#x;atabilmek için fahiĹ&#x;elik yap yorlarsa orada genel bir çÜkĂźĹ&#x; hali yaĹ&#x;an yor demektir. Her gĂźn yĂźzlerce masum insan n katledildiÄ&#x;i sald r lar, açl k, ilaçs zl k, vb. ile ad m ad m tĂźkenen Irak’ta annelerin dĂźĹ&#x;ĂźrĂźldĂźÄ&#x;Ăź bu durum çÜkĂźĹ&#x;Ăźn vard Ä&#x; noktay gĂśsteriyor.

â€œĂ‡ocuklar:m: korumak için ne gerekiyorsa yapar:mâ€? Arwa Damon imzas yla CNN

International’da yay nlanan habere gĂśre Irak’ta çok say da kad n bir yandan Ĺ&#x;iddet, diÄ&#x;er yandan ekonomik zorluklar sebebiyle fahiĹ&#x;eliÄ&#x;e zorlan yor. FahiĹ&#x;eliÄ&#x;e zorlanan çok say da kad n da intihar seçiyor. Habere gĂśre SĂźha ve Kerime ad ndaki Irakl iki kad n, geçimlerini saÄ&#x;lamak için yapt klar fahiĹ&#x;elikten gĂźnde 8 dolar kazan yor. EĹ&#x;i iĹ&#x;siz olan SĂźha, “Herkes kĂśtĂź yola dĂźĹ&#x;tĂźÄ&#x;ĂźmĂźzĂź sĂśylĂźyor, ama kimse neden buna mecbur kald Ä&#x; m z sormuyorâ€? diyor. SĂźha’n n eĹ&#x;i ise asl nda fahiĹ&#x;elik yapan kar s n n evlere temizliÄ&#x;e gittiÄ&#x;ini san yor. SĂźha, “EÄ&#x;er çocuklar m doktora gĂśtĂźrecek kadar param yoksa

onlar korumak için ne gerekiyorsa yapar m, çßnkĂź ben bir anneyim. BaĹ&#x;ka ne olduÄ&#x;umun ya da ne kadar yoldan ç kt Ä&#x; m n bir Ăśnemi yok, ben bir anneyim!â€? diye konuĹ&#x;uyor. Kerime ise eĹ&#x;inin 9 ay Ăśnce kanserden Ăślmesinin ard ndan beĹ&#x; çocuÄ&#x;unun bak m için bu iĹ&#x;e baĹ&#x;lad Ä&#x; n sĂśylĂźyor. Kerime, “EÄ&#x;er bunu yaparsam onlar n karn n doyurabilirim. Her Ĺ&#x;ey çocuklar m için. Onlar hayat mdaki tek gĂźzellik. Onlar olmadan yaĹ&#x;ayamamâ€? diyor. Ke-

rime daha Ăśnce temizlikçi olarak çal Ĺ&#x; rken, gittiÄ&#x;i bir yerde tecavĂźze uÄ&#x;rad Ä&#x; n ve sonras nda fahiĹ&#x;eliÄ&#x;e zorland Ä&#x; n belirtiyor.

Ä°ntihar eden kad:nlar var Irak Kad n Haklar DerneÄ&#x;i YĂśneticisi Yanar Muhammed, Irak’ta geçimini bu Ĺ&#x;ekilde saÄ&#x;lamak zorunda kalan pek çok kad n olduÄ&#x;unu dile getiriyor. Bir diÄ&#x;er kad n haklar savunucusu olan Basma Rahim ise

hastanelerde fahiĹ&#x;eliÄ&#x;e zorland klar için intihar eden kad nlar bulunduÄ&#x;unu sĂśylĂźyor. Rahim, konuyla ilgili olarak, “Tek gĂśz odada 3 oÄ&#x;luyla yaĹ&#x;ayan bir kad n tan yorum. Kad n, çocuklar n yĂźzlerini duvara dĂśndĂźrĂźp onlarla ayn odada erkeklerle iliĹ&#x;kiye giriyorâ€? dedi. Rahim ve Muhammed, Irakl liderlerin karĹ&#x; s na “Bu konu hakk nda ne yapmay dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyorsunuz?â€? Ĺ&#x;eklinde basit bir soruyla ç kmay planl yor. SĂźha, “Biz dĂźnyaya bu Ĺ&#x;ekilde gelmedik. Bir gĂźn bu iĹ&#x;i yapacaÄ&#x; m akl m n ucundan bile geçmezdi. Geceleri baĹ&#x; m yast Ä&#x;a koyduÄ&#x;umda yaĹ&#x;ad klar m gĂśzĂźmĂźn ĂśnĂźnden bir film gibi geçiyorâ€? diyor. Onlar bu dĂźnyaya bu Ĺ&#x;ekilde gelmediler‌ Emperyalist iĹ&#x;gal, açl k ve aĹ&#x;aÄ&#x; lanma onlar buraya getirdi. Ä°Ĺ&#x;gal ve açl k dĂźzeni bitmeden de ne yaz k ki oradan ç kamazlar‌ www. alinteri.org’dan al nm Ĺ&#x;t r.

YaĹ&#x;l kad n n 60 y:ll k hesab “KĂśtĂź bir ey ama “KeĹ&#x;ke‌â€? benim Ăśyle bir sorunum yok. Benimkiler yapmaz, bu ii yapan aileleri kat›nâ€? demi, gitmemiti.

GĂźzel bir parktaki bank n Ăźzerinde oturmuĹ&#x; etraf sĂźzĂźyordu yaĹ&#x;l bir kad n. DĂśkĂźlen yapraklar , kuĹ&#x; seslerini, gelen geçen insanlar hepsini bĂźyĂźk bir titizlikle sanki ilk ve son kez gĂśrĂźyormuĹ&#x;- gĂśrecekmiĹ&#x; gibi inceliyor, dinliyor, bak yordu. Sanki bir Ĺ&#x;eyler onu sĂźrĂźkleye sĂźrĂźkleye zoraki getirip bank n Ăźzerine oturtmuĹ&#x;tu. Derin derin soluklan yordu etraf n incelerken bir Ĺ&#x;eylerini kaybetmiĹ&#x; gibiydi. Etraf nda hareket eden her Ĺ&#x;eyden kaybettiÄ&#x;ini sorar gibiydiSonra derin bir iç çekerek kendine dĂśndĂź. 60 y l geride b rakm Ĺ&#x;t . Koca 60 y l.

Nas lda çabuk geçmiĹ&#x;ti‌

“Ne kald: bana?â€? “Ne yapt m 60 y l boyunca, ne kald bana?â€? diye sordu kendine. “Koca bir hiç!â€? diye cevaplad Ăśfkeyle kendini. En çok çocuklar na tak ld . En sevdikleriydi, ne emeklerle ne fedakarl klarla bĂźyĂźtmĂźĹ&#x;tĂź onlar . Ne çok Ĺ&#x;ey umuyordu, bekliyordu çocuklar ndan. YaĹ&#x;l kad n yetememiĹ&#x;ti umutlar n yeĹ&#x;ertmeye. BĂźyĂźk k z evlenmiĹ&#x; iĹ&#x;siz bir kocaya dĂźĹ&#x;mĂźĹ&#x;tĂź, ßç de çocuk yapm Ĺ&#x;t anas n izler gibi. Ortanca uyuĹ&#x;turucu baÄ&#x; m-

l s olmuĹ&#x;tu, ayn zamanda sat c l k da yap yordu. “Ne utanç‌â€? dedi. Kßçßk oÄ&#x;lan evden kaçm Ĺ&#x;t ĂśzgĂźrlĂźk ad na. Arada bir eve uÄ&#x;ruyordu hepsi o kadar. Ne kendine ne etraf ndakilere bir hayr vard . Bir tek kßçßÄ&#x;Ăźn bĂźyĂźÄ&#x;Ăź okumuĹ&#x;, o da adam olamam Ĺ&#x;t . Bencil, egoist, tek kendini dĂźĹ&#x;Ăźnen biri oluvermiĹ&#x;ti. Baba; hem yaĹ&#x;am n yĂźkĂźne hem bĂźtĂźn bunlara daha fazla dayanamay p kalp krizinden gitmiĹ&#x;ti daha ellisinde. Ne yaps nd yaĹ&#x;l kad n, gĂźcĂź yetmedi tek baĹ&#x; na. 3-4 iĹ&#x; birden yap yordu çocuklar n n ihtiyaçlar n karĹ&#x; las n diye. Bir de ev alm Ĺ&#x;t kiradan kurtulsun diye hala kredisini Ăśdemek zorunda olduÄ&#x;u. Ona da gĂśz koymuĹ&#x;tu en kßçßÄ&#x;Ăźn bir bĂźyĂźÄ&#x;Ăź.

ÇocuÄ&#x;unuz sizi dinlemiyor mu?.. Pedagog Ali Erenler

“Yavrum televizyonu kapat p masaya gelir misin, yemek haz r. Hadi yavrum televizyonu kapat, yemek soÄ&#x;uyor. Yavrum televizyonu kapat ve masaya gel dedim.â€? Bu, ebeveynin kendi kendisiyle konuĹ&#x;tuÄ&#x;u hissini veren cĂźmlelerin devam , çocuÄ&#x;un duyma ya da dinleme ihtiyac ve ebeveynin sab r terazisine gĂśre, televizyonu kimin kapatacaÄ&#x; bulmacas nda dĂźÄ&#x;Ăźmlenir.

Çocuklar dinleme ihtiyac:n: neden yitirir? Kendi kendisiyle konuĹ&#x;uyor olma hissi kimilerimizin, Ăśzellikle de çocuklar taraf ndan dinlenilmeyen ebeveynlerin tan d Ä&#x; bir an n yans mas . GĂźnlĂźk hayat m zda buna benzer birçok Ăśrnekle karĹ&#x; laĹ&#x;abiliriz. Peki, çocuklar n dinleme ihti-

yac n yitirmesinin nedenlerini merak ediyor musunuz? Ediyorsan z, Ăśnce kulaktan baĹ&#x;layal m. KonuĹ&#x;man n kulak Ăźzerinden, yani dinleme ile ĂśÄ&#x;renildiÄ&#x;ini ve dil eÄ&#x;itiminde dinlemenin temel yĂśntemlerin baĹ&#x; nda geldiÄ&#x;ini biliyoruz. Son y llardaki bilimsel araĹ&#x;t rmalar sayesinde, insanlar n duyma yeteneÄ&#x;ini doÄ&#x;madan Ăśnce, anne karn nda edindiÄ&#x;i de malumumuz. TĂźm bu verilerle birlikte bir çocuÄ&#x;un ebeveynine kulak vermemesinin nedenlerini Ăśncelikle çocuÄ&#x;u yetiĹ&#x;tirenlerin iletiĹ&#x;im tarz nda aramak gerekiyor. Bir insan yĂśnlendirmenin en etkili yolu duygusal baÄ&#x;. Ve çocuklar m zla aram zdaki duygusal baÄ&#x; saÄ&#x;l kl geliĹ&#x;miĹ&#x;se, yani çocuÄ&#x;umuza sevgi ve gĂźven verebilmiĹ&#x;sek onu yĂśnlendirmemiz daha mĂźmkĂźn, çocuÄ&#x;umuzun bizi dinleme isteÄ&#x;i daha

fazlad r. Ve eÄ&#x;er çocuÄ&#x;umuz bizi duymuyor, bize kulak vermiyorsa Ăśnce aile içersinde kendi iletiĹ&#x;imimizi, duyma ve dinleme konular nda çocuÄ&#x;a nas l Ăśrnekler verdiÄ&#x;imizi gĂśzden geçirmeliyiz. ÇßnkĂź susama, ac kma gibi fiziksel alg lamalar yan nda çocuklar sosyal davran Ĺ&#x; ve s n rlar daha çok çevresinden, yak n çevresinden al rlar. Ve eÄ&#x;er çocuk anne ya da babas n dinlemiyorsa bu tavr n ĂśÄ&#x;retmenleri de Ăśncelikle ebeveynlerdir.

Siz dinliyor musunuz?‌ Biyolojik bir nedeni yoksa bir insan n, çocuklar n da, birisini dinlememeleri sosyo-psikolojik deÄ&#x;erlendirmeler ile aç klanabilir. Ya siz çocuÄ&#x;unuza zaman ay r p onu yeterince dinlemiyorsunuzdur, ya siz yetiĹ&#x;kinler birbirinizi gerektiÄ&#x;i gibi dinlemeyerek çocuÄ&#x;unuza da dinlememeyi ĂśÄ&#x;retiyorsunuz, ya da davran Ĺ&#x;lar n zla çocuÄ&#x;unuzu ciddiye almad Ä&#x; n z ona hissettirmiĹ&#x;siniz ve çocuÄ&#x;unuz onu dinleyen birini bulmuĹ&#x; olabilir. ÇocuÄ&#x;un neden sizi dinlemediÄ&#x;inin birçok cevab var, peki siz yetiĹ&#x;kinler olarak birbirinizi duyuyor ve yeterince dinleyebiliyor musunuz? Cevab n z “hay râ€?sa sizin beceremediÄ&#x;inizi çocuklardan nas l beklersiniz?!

Ĺžimdi 60 y l n sorguluyordu oturduÄ&#x;u banktan yaĹ&#x;l kad n. GeçmiĹ&#x;ini yeniden sĂźzdĂź. Bir ara uyuĹ&#x;turucuya karĹ&#x; kampanya yĂźrĂźten gençlerin evlerinin kap s n çald Ä&#x; n hat rlad . Mahallede toplant lar varm Ĺ&#x; onu da çaÄ&#x; rm Ĺ&#x;lard . “KĂśtĂź bir Ĺ&#x;ey ama benim Ăśyle bir sorunum yok. Benimkiler yapmaz, bu iĹ&#x;i yapan aileleri kat nâ€? demiĹ&#x;, gitmemiĹ&#x;ti. DĂźĹ&#x;ĂźndĂź ve evinden o gĂźnĂźn dĂźnyas na aç ld . DĂśnemin gazete haberlerini tarad h zl ca; kad na karĹ&#x; kullan lan Ĺ&#x;iddetin çokluÄ&#x;undan, durmadan dayak yiyen kad nlardan, yoksulluÄ&#x;un artt rd Ä&#x; fuhuĹ&#x;tan, iĹ&#x;sizlikten, ucuza çal Ĺ&#x;t r lan iĹ&#x;çilerden, ĂśldĂźrĂźlen gençlerden her geçen gĂźn artan uyuĹ&#x;turucu baÄ&#x; ml l Ä&#x; ndan, her gĂźn kendini tekrarlayan biriktiren o gĂźnden bugĂźne gelen dĂźnya sorunlar n bir film izler gibi geçirdi kafas ndan. Sonra yine kendine dĂśndĂź “Ben neredeydim bĂźtĂźn bunlar yaĹ&#x;an rken etraf mda? Ne yapt m? Neresindeydim olup bitenlerin?.. Hiç bir yerinde, evimin

içindeydim. Kap m penceremi kapam Ĺ&#x;t m olup bitenlereâ€? dedi hemencecik piĹ&#x;man olarak. “Sanki koruyabildim çocuklar m dĂźnyan n kĂśtĂźlĂźklerinden, sanki kurtarabildim kendimi kapatarakâ€? dedi kendine hesap sorarcas na. Çok titizdi, çok çal Ĺ&#x;kand , daÄ&#x;lar taĹ&#x; sa s rt nda bana m s n demezdi. BĂźtĂźn gĂźcĂźnĂź enerjisini evinde dĂśrt duvar aras nda tĂźketti. Ama çocuklar n eve s Ä&#x;d ramam Ĺ&#x;t . İçinde her gĂźn yeniden yeniden Ăźreyen, bĂźyĂźyen dĂźnyan n problemleri evini darmadaÄ&#x; n etmiĹ&#x;ti. Ĺžimdi yapayaln z ve gßçsĂźzdĂź.“KeĹ&#x;keâ€?, dedi zaman geri getirmek istercesine, “keĹ&#x;ke hayat m, uyuĹ&#x;turucuya karĹ&#x; mĂźcadele eden çocuklar n olduÄ&#x;u yerden baĹ&#x;lasayd . KeĹ&#x;ke iĹ&#x;sizliÄ&#x;e karĹ&#x; yĂźrĂźyenlere burun k v rd Ä&#x; m yerde olsayd m. KeĹ&#x;ke enerjimin gĂźcĂźmĂźn bir k sm n da bunlar n sorumlusunu araĹ&#x;t rmaya ve onlara karĹ&#x; koymaya ay rsayd m. KeĹ&#x;ke‌ O zaman bu kadar gßçsĂźz, bu kadar tek baĹ&#x; na ve çaresiz olmazd mâ€? dedi ve aÄ&#x;lad geride b rakt Ä&#x; 60 y l na‌

GĂźlĂźmser KeleĹ&#x;

Beyaz atl: prens ÇaÄ&#x; m zda hala evde oturup “beyaz atl prensiâ€? bekleyen k zlar m z var. “Evde oturay m, eĹ&#x;im çal Ĺ&#x;s nâ€? diyen kad nlar m z var. “ErkeÄ&#x;in gĂśrevi eĹ&#x;ini beslemekâ€? diye dĂźĹ&#x;Ăźnenlerimiz var. Ben anlam yorum bu tĂźr dĂźĹ&#x;Ăźnen k zlar ve kad nlar . Hadi zaman nda okula gĂśnderilmemiĹ&#x; ve erken yaĹ&#x;ta evlendirilmiĹ&#x; k zlar n suçu yok, ama gĂźnĂźmĂźzde okumuĹ&#x; veya çal Ĺ&#x;ma hayat n n içinde yerini alm Ĺ&#x; genç k zlar n bĂśyle dĂźĹ&#x;Ăźnmelerini de anlamakta gßçlĂźk çekiyorum. Anadolu kad n çal Ĺ&#x;kanl Ä&#x; yla meĹ&#x;hurdu, ama bence bu çal Ĺ&#x;kanl ktan eser kalmam Ĺ&#x;. EĹ&#x;inin akĹ&#x;am bir poĹ&#x;etle eve gelmesi yetiyor birçoÄ&#x;umuza. Eskiden çal Ĺ&#x;masalar da komĹ&#x;ularla sohbet olurdu veya ne kadar kßçßmsesek de, kad n gĂźnleri oldurdu (alt n gĂźnĂź de deniliyordu san r m), ama en az nda burada kad nlar sohbet ederlerdi, evlerinden ç karlard . Bu da yok art k. Robot gibi televizyon karĹ&#x; s nda oturuluyor ve ard ard na dizi izleniyor. Ne eĹ&#x;le konuĹ&#x;uluyor ne de çocuklarla. YozlaĹ&#x;t kça yozlaĹ&#x; l yor. KonuĹ&#x;malar genellikle Ĺ&#x;ununla s n rl : “Nas ls n? Çocuklar nas l? Okula gidiyorlar deÄ&#x;il mi? EĹ&#x;in nas l, çal Ĺ&#x; yor mu? Oh ne gĂźzel, iyi iyi‌ Hadi gĂśrĂźĹ&#x;ĂźrĂźz, iyi gĂźnler‌â€? Bazen dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyorum da gĂźnde kaç kelime konuĹ&#x;uluyor acaba diye? Genelde hep ayn kelimeler olduÄ&#x;u için, san r m yĂźzĂź geçmez. Teknoloji geliĹ&#x;ip evlere girdikçe evdeki hareket miktar da azald . Fiziksel gĂźce dayal iĹ&#x;ler art k neredeyse kalmad . Spor nedir, zaten bilinmiyor. Bir de ĂźstĂźne sĂźrekli televizyon karĹ&#x; s nda oturmak var‌ KĂśydeki, kasabadaki ya da kßçßk Ĺ&#x;ehirdeki genç k zlar, bu zamanda bile “Ĺ&#x;ehirli birisi gelsin beni als n gĂśtĂźrsĂźnâ€? diye bekleyebiliyor. Zengin olma ve daha iyi yaĹ&#x;ama hayali her Ĺ&#x;ey haline gelmiĹ&#x;. Fakat daha iyi yaĹ&#x;amak için çaba gĂśstermek, emek harcamak hesaba kat lm yor. Ĺžehirde iĹ&#x; bulup çal Ĺ&#x;abilecek mi? Yok. Kendini geliĹ&#x;tirmek için bir kursa gidecek mi? Yok. Peki, ne yapacak? “Rahat yaĹ&#x;amaâ€? Ăśzlemiyle bol bol hamur iĹ&#x;leri yapacak, yan gelip yatacak, dizi izleyerek gĂźnĂź dolduracak‌ Hele bir de çocuk oldu mu, bunca hareketsizlikten dolay yerleĹ&#x;en kilolarla zor ad m atacak. O kilolar bir daha nerde, nas l verecek? Ve bu kad n n en az ndan iki çocuk bĂźyĂźtmesi, eÄ&#x;itmesi beklenecek. Baba her gĂźn iĹ&#x;e gittiÄ&#x;i ve çocuklarla ilgilenemeyeceÄ&#x;i için çocuklar n eÄ&#x;itimi, kendini eÄ&#x;itmek için yeterli çaba harcamam Ĺ&#x; arkadaĹ&#x; m za kalacak. Peki, bu çocuklardan hay r gelecek mi? Sorarsan z bu kad na, kendince çok mutludur. Tabii hayal ettiÄ&#x;i gibi kßçßk yerden geldi Ĺ&#x;ehre, evinde oturuyor. Bu kadar yeterli mi mutlu olmak için? EĹ&#x;imizin iĹ&#x;iyle, baĹ&#x;ar s yla m gurur duyacaÄ&#x; z? Peki, kendi baĹ&#x;ar m z nedir? EĹ&#x;imiz bizim neyimizle gurur duyacak? Sadece dĂźnyaya çocuk getirdiÄ&#x;imiz için mi? Herkesin baĹ&#x;ar s kendine deÄ&#x;il midir? Ä°nsan n, ister erkek olsun, ister kad n, hayatta kendi ayaÄ&#x; n n Ăźzerinde durmas , kendi maaĹ&#x; n kazanmas n n, hiç kimseye muhtaç olmadan hayat n iyi bir Ĺ&#x;ekilde devam ettirebilmesinin en gĂźzel duygu olduÄ&#x;una inan yorum. BaĹ&#x;kas n n baĹ&#x;ar s , isterse bu eĹ&#x;imizinki olsun, bize yetmez. Ă–nemli olan bizim baĹ&#x;ar m z. Sak n yanl Ĺ&#x; anlamay n. Ben ev kad n n , kĂśy kad n n kßçßmsemiyorum. Ben kendini geliĹ&#x;tirmeyen herkesi eleĹ&#x;tiriyorum. Olanaklar m z çok fazla olmayabilir. Ancak var olan olanaklar da ak ll ca deÄ&#x;erlendiremeyenleri eleĹ&#x;tiriyorum. Sohbet kĂźltĂźrĂźnĂź yok eden, dizilerle gĂźnĂźnĂź geçiren, yozlaĹ&#x;an herkesi‌ GeliĹ&#x;memizde ana sorun da burada yat yor asl nda. Kad nlar m z, k zlar m z kendini geliĹ&#x;tirmediÄ&#x;i sĂźrece, hala beyaz atl prens beklediÄ&#x;i sĂźre, hiçbir konuda geliĹ&#x;emeyiz!

Kad na yĂśnelik Ĺ&#x;iddet t rman yor DĂźnyada 79 Ăźlkede aile içi iddete kar› hiçbir yasa bulunmamaktad›r... YaĹ&#x;am m z n her alan nda bizi sĂśmĂźrmekten çekinmeyen kapitalist toplumsal dĂźzende, ne yaz k ki kad nlar bu koĹ&#x;ullar alt nda Ĺ&#x;iddeti en aÄ&#x; r biçimde yaĹ&#x;ayan kesim haline getirilmiĹ&#x;tir. Kad nlar n dĂźnya ĂślçeÄ&#x;inde karĹ&#x; karĹ&#x; ya kald Ä&#x; sald r lara iliĹ&#x;kin verileri incelersek bu durumun ne kadar ĂźrkĂźtĂźcĂź bir boyutta olduÄ&#x;unu daha aç k bir Ĺ&#x;ekilde gĂśrebiliriz. BugĂźn dĂźnyada her ßç kad ndan biri fiziksel Ĺ&#x;iddet gĂśrĂźyor. Her y l yaĹ&#x;lar 5 ile 15 aras nda deÄ&#x;iĹ&#x;en 2 milyona yak n k z çocuÄ&#x;u fahiĹ&#x;eliÄ&#x;e zorlan yor. DĂźnyada her 6 dakikada bir kad na tecavĂźz ediliyor. ABD’de her y l 4 milyon kad n Ĺ&#x;iddete maruz kal yor. Hindistan’da her gĂźn 5 kad n çeyiz kavgalar nedeniyle yak larak ĂśldĂźrĂźlĂźyor. GĂźney Afrika’da her 90 saniyede bir kad na tecavĂźz ediliyor. Çin’de, y lda 1 milyon k z çocuÄ&#x;u, sadece k z diye doÄ&#x;ar doÄ&#x;maz ĂśldĂźrĂźlĂźyor. Irak’taki savaĹ&#x; n ilk aylar nda tam 20 bin kad na tecavĂźz edildi. Her y l 2 milyon kad n s n r Ăśtesi kad n ticaretinde kullan l yor. TĂźrkiye’deki kad nlar n yaĹ&#x;ad Ä&#x; tablo da dĂźnya kad nlar ndan farkl deÄ&#x;il. Kad nlar, psikolojik, cinsel ve fiziksel sald r larla karĹ&#x; kar-

Ĺ&#x; ya kal yorlar. Rakamlara gĂśre, TĂźrkiye’de kad nlar n yĂźzde 79’u fiziksel, yĂźzde 52’si sĂśzel, yĂźzde 29’u duygusal Ĺ&#x;idd, yĂźzde 18’i ekonomik Ĺ&#x;iddete maruz kal yor.

Aile içi Ĺ&#x;iddet BugĂźn, en yayg n Ĺ&#x;iddet biçimi olarak aile içi Ĺ&#x;iddet yaĹ&#x;an yor. Evli kad nlar n yĂźzde 41’i kocalar ndan en az bir kez dayak yiyor, yĂźzde 35’i hakarete, yĂźzde 4’ß ise cinsel bask ya maruz kal yor. “Namus cinayetiâ€? ad alt nda onlarca kad n iĹ&#x;kenceye uÄ&#x;ruyor, katlediliyor.

cavĂźze KarĹ&#x; Hukuki Yard m Projesi taraf ndan haz rlanan rapora gĂśre, 1997-2006 y llar aras nda 236 baĹ&#x;vuru yap lm Ĺ&#x;. Bunlar n 166’s n cinsel taciz, 70’ini ise tecavĂźz oluĹ&#x;turuyor. KĂźrt halk na yĂśnelik sald r lardan da en fazla KĂźrt kad nlar etkileniyor. GĂśzalt nda taciz ve tecavĂźz vakalar en çok KĂźrt illerinde yaĹ&#x;an yor. KĂźrt kad nlar na yĂśnelik k s rlaĹ&#x;t rma niyetleri de sald r n n bir diÄ&#x;er ayaÄ&#x; n oluĹ&#x;turuyor.GĂśrĂźlmektedir ki; dĂźnya Ăźzerinde kad na yĂśnelik Ĺ&#x;iddet, az veya çok bĂźtĂźn Ăźlkelerde gĂśrĂźlmektedir. TBMM TĂśre ve Namus Cinayetlerini AraĹ&#x;t rma Komisyonu’nun haz rlad Ä&#x; rapora gĂśre, dĂźnyan n her yerinde kad na Ĺ&#x;iddet, fahiĹ&#x;eliÄ&#x;e zorlama, seks ticareti ve seks turizminin gittikçe artt Ä&#x; aç klanmaktad r. Ä°statistikler kad na yĂśnelik Ĺ&#x;iddetin, dĂźnya çap nda ne denli aÄ&#x; r ve yayg n bir sorun olduÄ&#x;unu ortaya koymaktad r.

BuzdaÄ&#x;:n:n gĂśrĂźnen k:sm: Kad na yĂśnelik cinsel Ĺ&#x;iddetin en Ăśnemli ayaÄ&#x; n ise, devletin uygulad Ä&#x; Ĺ&#x;iddet oluĹ&#x;turuyor. GĂśzalt nda Cinsel Taciz ve Te-

Ancak, bu rakamlar bu insan haklar ihlalinin gerçek boyutunu gĂśstermemektedir. Bu istatistikler, buzdaÄ&#x; n n gĂśrĂźnen

k sm n temsil etmektedir. Kad na yĂśnelik Ĺ&#x;iddet konusundaki raporlar, genelde gerçekleri yans tmamaktad r. ÇßnkĂź Ĺ&#x;iddette maruz kalan kad nlar n bĂźyĂźk k sm bunu polise bildirmemektedir.Kad nlar n Ĺ&#x;iddet olaylar n bildirmekten al koyan unsurlar n baĹ&#x; nda; duygusal baÄ&#x; ml l k, çocuklar için kayg duyma, ekonomik baÄ&#x; ml l k ve korkma gibi nedenler baĹ&#x;ta gelmektedir. 2002 y l nda yap lan bir araĹ&#x;t rman n verilerine gĂśre; M s r’da fiziksel Ĺ&#x;iddete uÄ&#x;rayan kad nlar n yĂźzde 47’si, BangladeĹ&#x;’te yĂźzde 68’i, bunu hiç kimseye sĂśylememiĹ&#x;, Ĺžili’de ise tecavĂźze uÄ&#x;ram Ĺ&#x; kad nlar n yĂźzde 97’si, olay polise bildirmemiĹ&#x;tir. Kad na yĂśnelik Ĺ&#x;iddet genelde kontrolsĂźz ve cezas z kalmaktad r. Baz Ăźlkelerde bu konuyla ilgili hiçbir yasa olmad Ä&#x; gibi, ilgili yasalar n bulunduÄ&#x;u birçok Ăźlkede bile, yasalar tam anlam yla uygulanmad Ä&#x; aç klanmaktad r. DĂźnyada 79 Ăźlkede aile içi Ĺ&#x;iddete karĹ&#x; hiçbir yasa bulunmamaktad r.Kad na yĂśnelik bu Ĺ&#x;iddetin sona ermesi için Ĺ&#x;iddetin kaynaÄ&#x; na karĹ&#x; mĂźcadele yĂźkseltilmelidir!


Yaanacak

DĂźnya 8

G

E

N

Ç

L

‚

K

Ä°talya’da ĂśÄ&#x;renciler ayakland Yabanc lar ailesi

GençLink Ĺžeyda

Zenginler neden askere gitmez? Hava kan ve provokasyon kokuyor. Zehir ak yor her yandan. Sokak aralar ndan yaÄ&#x;ma ve pogrom ç Ä&#x;l klar yĂźkseliyor. Sadece KĂźrtler deÄ&#x;il, “deÄ&#x;iĹ&#x;ikâ€? ve â€œĂśtekiâ€? olan herkes art k sald r ya aç k, aç kta! Afrika kĂśkenliler, uzun saçl ve kĂźpeliler, ‌ Tasmalar çÜzĂźlmĂźĹ&#x; linç gĂźruhlar n n yoluna bunlardan hangisi ç karsa fark etmiyor art k. Herkes nasibini al yor. Oysa kimse; “Bu savaĹ&#x; kimin savaĹ&#x; , savaĹ&#x;ta Ăślenler neden hep yoksul çocuklar ?â€? diye sormuyor! Her TĂźrk vatandaĹ&#x; eĹ&#x;ittir, ama zenginler daha eĹ&#x;ittir! BĂźtĂźn savaĹ&#x; borazanlar , yumuĹ&#x;ak yerlerinin ĂźstĂźnde tepinip dururken olan gene garibanlara oluyor. Bu çocuklara kimse sordu mu; “Siz bu savaĹ&#x; istiyor musunuz, r za veriyor musunuz?â€? diye? Ăœstelik bu PKK’den Ăśte bir savaĹ&#x;, iĹ&#x;in içinde Musul-KerkĂźk petrolleri, OrtadoÄ&#x;u’da gßç olma gibi, TĂźrkiye’nin boyunu aĹ&#x;an hayaller var. PKK bahane, petrol Ĺ&#x;ahane yani! Ayval k’ta, Afrikal lar DerneÄ&#x;i kullan lmaz hale getirildi, DTP binas yak ld . En son Avusturya’da komik bir Ĺ&#x;ekilde, “KĂźrtler d Ĺ&#x;ar â€? slogan at yor faĹ&#x;olar. Kim kimi nerden kovuyor! Zaten Avusturya’n n ve Avrupa’n n faĹ&#x;istlerine kalsa onlar her daim; “Yabanc lar defolun!â€? diyorlar. O kadar bir gĂśzĂź dĂśnmĂźĹ&#x;lĂźk ki, iyice pusulay Ĺ&#x;aĹ&#x; r p nerede olduklar n da unutmuĹ&#x;lar.

‚talya’da binlerce ܤrenci ve e¤itim gĂśrevlisi sokaklarda. Yeni e¤itim yasas›na kara› balad›lan e¤lemler, Kas›m ay›nda da sĂźrecek

Ä°talya’da, yeni eÄ&#x;itim ve ĂśÄ&#x;retim y l n n baĹ&#x;lamas yla birlikte, yaĹ&#x;anan sorunlar için ĂśÄ&#x;renciler meydanlara indi. Farkl Ĺ&#x;ehirlerde yaklaĹ&#x; k 300 bin ĂśÄ&#x;renci aĹ&#x; r derecede art Ĺ&#x; gĂśsteren kitap fiyatlar ve s nav sistemine karĹ&#x; , Milli EÄ&#x;itim Bakanl Ä&#x; ’n protesto eden yĂźrĂźyĂźĹ&#x;ler gerçekleĹ&#x;tirdiler. Ä°talya genelinde, 47 bĂślgede gerçekleĹ&#x;tirilen eÄ&#x;itim sistemine karĹ&#x; protestolar devam edecek. Roma ve Milano gibi Ĺ&#x;ehirlerin meydanlar nda toplanan ĂśÄ&#x;renciler, “AÄ&#x; zdan aÄ&#x;za dolaĹ&#x;â€? slogan ile Umo meydan nda baĹ&#x;latt klar gĂśsterilerini yĂźrĂźyĂźĹ&#x;le devam ettirdiler. Ä°talya’da yeni eÄ&#x;itim sisteminde uygulanmas istenilen derslere karĹ&#x; olan ĂśÄ&#x;renciler, ayn zamanda yeni y lda okullar için ayr lan bĂźtçenin az olduÄ&#x;unu ve eÄ&#x;itim sistemine katk saÄ&#x;lamayacaÄ&#x; n dile getirdiler.

tince iptal edilen yasa ile eÄ&#x;itim kurumlar n n ĂśzelleĹ&#x;tirilmesi ĂśngĂśrĂźlĂźyordu ve geçtiÄ&#x;imiz y llarda devlet okullar na krediyi k sarak Ăśzel okullar destekliyordu. Yeni hĂźkĂźmetin EÄ&#x;itim Bakan Guiseppe Fioroni ise, Ĺ&#x;u aĹ&#x;amada Moratti yasas n n yerine geçecek eĹ&#x;itlikçi, yeni eÄ&#x;i-

Moratti yasas:

tim reformu hakk nda çal Ĺ&#x;t klar n duyurmakla yetindi. Moratti yasas , Ä°talya’daki ilkĂśÄ&#x;retim okullar nda tam gĂźn sĂźreli eÄ&#x;itimi tehlikeye sokarak, eÄ&#x;itim personelinin say s n yar yar ya azaltm Ĺ&#x;, iki ĂśÄ&#x;ret-

menle devam eden eÄ&#x;itimin tek eÄ&#x;itmenle sĂźrdĂźrĂźlmesini ĂśnermiĹ&#x;, gÜçmen çocuklar n Ä°talya’daki sisteme uyum sĂźreçlerinde gĂśrevli uzman personeli kald rm Ĺ&#x; ve bĂśylece bu çocuklar ikinci s n f vatandaĹ&#x; yerine koymuĹ&#x;tu. Ayr ca, devlet okullar na hiçbir maddi destekte bulunmayarak, ĂśÄ&#x;rencilerin ihtiyaç duyduklar malzemelerin veli komitelerince karĹ&#x; lanmas n zorunlu k lm Ĺ&#x;t . Bununla birlikte

Kim d:Ĺ&#x;ar:, kim içeri?! Linç histerisi dolu dizgin gidiyor. Olay prova olmaktan ç kt , uçsuz bucaks z bir cinnet pratiÄ&#x;ine dĂśnĂźĹ&#x;tĂź. Kendini ve haklar n savunmaktan aciz bir s Ä&#x; nt topluluk bu. Avrupa’da ne seçme, ne seçilme hakk var (Ä°sveç d Ĺ&#x; nda), eÄ&#x;itimde ve devlet dairelerinde her tĂźrlĂź ayr mc l k ve aĹ&#x;aÄ&#x; lanma dizboyu. Ama bir avuç insan d Ĺ&#x; nda kimsenin sesini ç kard Ä&#x; yok. BĂźtĂźn bunlar sineye çekip, susanlar Ĺ&#x;imdi sokaklarda KĂźrt ve devrimci av na ç km Ĺ&#x;, kendilerini ordan oraya at yorlar. Berlin’deki kana susam Ĺ&#x; sĂźrĂź, Alman polisinden panik halinde kaçarken, saÄ&#x;duyu sahibi bir insan sĂśyleniyor: â€œĂ‡ok yanl Ĺ&#x;, Alman polisi zaten bizi s n rd Ĺ&#x; etmeye çal Ĺ&#x; yor, bunlar da ekmeklerine yaÄ&#x; sĂźrĂźyorlar. KĂźrdĂź TĂźrkĂź mĂź var bu iĹ&#x;in. GĂśrĂźn bak n, hepimizi s n rd Ĺ&#x; edeceklerâ€?. Evet olay n ĂśzĂź Ăśzeti bu! Kendi davalar na sahip ç kmayanlar, baĹ&#x;kalar n n kirli ç karlar na iĹ&#x;te bĂśyle alet olurlar! Tuzu kurular kan tellall Ä&#x; yaparken, ateĹ&#x; dĂźĹ&#x;tĂźÄ&#x;Ăź yeri yak yor. ZENGÄ°NLER VE PAĹžA ÇOCUKLARI ASKERLİĞİNÄ° AKDENÄ°Z VE EGE KIYILARINDA, Ä°STANBUL BOÄžAZ’DA VE ANKARA’DA “PAĹžA POSTASIâ€? OLARAK YAPIYORLAR! Bilmeyenlere duyurulur, TĂźrkiye topraklar nda 300 bin ila 400 bin aras nda deÄ&#x;iĹ&#x;en (kayda deÄ&#x;er) say larda asker kaçaÄ&#x; dolaĹ&#x; yor. Herkes savaĹ&#x; manyaÄ&#x; deÄ&#x;il demek ki! Herkes “Vatan-millet-Sakaryaâ€? dolmas n yutmuyor yani!

“Ungdomshuset� polisi dize getirdi

Berlusconi hĂźkĂźmetinin EÄ&#x;itim Bakan Letizia Moratti’nin yasalar Ăźlke genelinde bĂźyĂźk tepki toplam Ĺ&#x; ve protestolara sahne olmuĹ&#x;tu. Prodi hĂźkĂźme-

takvimi ç kard k. Takvime gÜre, futbol tak m na forma yapt rmak için Ünce 95 adl bÜlgede

çeteleĹ&#x;me, uyuĹ&#x;turucu kullan m gibi gençleri zehirleyen ve lĂźmpenleĹ&#x;tiren kĂśtĂź al Ĺ&#x;kanl k-

laĹ&#x;acaÄ&#x; z. 95 adl bĂślgedeki tĂźm evlerin kap s n çalacak ve haz rlayacaÄ&#x; m z futbol kulĂźbĂźmĂźzĂź tan t c broĹ&#x;Ăźrleri daÄ&#x; tacaÄ&#x; z. Daha sonra kulĂźbĂźmĂźzĂź ve kuruluĹ&#x; çal Ĺ&#x;malar n tĂźm Villiers le Bel bĂślgesinde yaĹ&#x;ayanlara bir kez daha duyurmak ve maddi kaynak saÄ&#x;lamak için “kuruluĹ&#x; Ĺ&#x;enliÄ&#x;iâ€? ad alt nda bir

esnaflar dolaĹ&#x; p sponsor ve baÄ&#x; Ĺ&#x; toplayacaÄ&#x; z. Sonra hem son zamanlarda tĂźm banliyĂślerde art Ĺ&#x; gĂśsteren

lara karĹ&#x; çocuklar n spor kulĂźbĂźmĂźze gĂśndermeleri hem de baÄ&#x; Ĺ&#x; yaparak maddi aç dan da desteklemeleri için aileleri do-

etkinlik dĂźzenleyeceÄ&#x;iz. Yaz aylar nda da bĂźtçemize uygun bir yer bularak kulĂźp lokalini açmay dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyoruz. EylĂźl

18 ile 22 aras›nda de¤ien gençlerle ... hafta sonlar› geziler dĂźzenliyor ... futbol oynuyor veya çeitli konularda sohbetler ediyoruz. Son yapt›¤›m›z toplant›da bir sĂźredir kuruluunu tart›t›¤›m›z futbol tak›m›n› kurmay› kararlat›rd›k. Ad›n›n da Kutup Y›ld›z› olmas›n›‌ Paris’in baĹ&#x;ta TĂźrkiyeliler olmak Ăźzere en çok gÜçmenin yaĹ&#x;ad Ä&#x; 95 adl bĂślgede Kutup Y ld z futbol tak m kuruluyor. Bu tak m n amac , gençliÄ&#x;i sistemin ittiÄ&#x;i kĂśtĂź al Ĺ&#x;kanl klardan kurtararak, spor faaliyeti alt nda gençleri sosyalleĹ&#x;tirmek ve toplumsal olaylara duyarl bir gençlik kitlesi yaratmakt r. 95 bĂślgesinde iki aya yaklaĹ&#x;an bir zamand r say lar 20 ile 30, yaĹ&#x;lar ise 18 ile 22 aras nda deÄ&#x;iĹ&#x;en gençlerle bir araya geliyoruz. Baz hafta sonlar geziler dĂźzenliyor, baz hafta sonlar ysa futbol oynuyor veya çeĹ&#x;itli konularda sohbetler ediyoruz. Son yapt Ä&#x; m z toplant da bir sĂźredir kuruluĹ&#x;unu tart Ĺ&#x;t Ä&#x; m z futbol tak m n kurmay kararlaĹ&#x;t rd k. Ad n n da Kutup Y ld z olmas n ‌

Bir de buna uygun bir çal Ĺ&#x;ma

NPD Sitesi “hack�lendi

“Aile birleĹ&#x;imiâ€? ad yla getirilen çocuklar, asl nda yabanc lar n birleĹ&#x;mesi oldu. Birbirine yabanc laĹ&#x;an aile bireyleri, yeniden bir aile kurman n gayretine dĂźĹ&#x;tĂźler; hani eski gĂźnlerdeki gibi‌ Ama aradan geçen onca y l bu gayretleri zorluyordu. Herkes figĂźran olmuĹ&#x;tu art k. Avrupa’ya gelen gençlerin “iki kĂźltĂźr aras ndaki y k lm Ĺ&#x;l kâ€?la Ăśdedikleri bedel yetersiz kalm Ĺ&#x;, içlerindeki anne babaya duyulan s cakl k da y k lm Ĺ&#x;t ‌ Tony

ay ndan itibaren de amatĂśr ligde oynamaya baĹ&#x;lamay ‌ Ve sonras nda da minikler tak m n oluĹ&#x;turmay ‌

Amac:m:z‌ Amac m z, futbol kulĂźbĂź Ăźzerinden daha fazla say da gence ulaĹ&#x;mak, onlar n banliyĂś kĂśĹ&#x;elerinde boĹ&#x;a ak p giden zamanlar n hem kendi yetenek ve becerilerini geliĹ&#x;tirmeleri hem de bunlar ve zamanlar n toplumun yarar na kullanmalar n saÄ&#x;lamak olacak. KulĂźp lokalinin de tek baĹ&#x; na bir futbol lokali olarak kalmas n deÄ&#x;il, sporcu saÄ&#x;l Ä&#x; ndan çeĹ&#x;itli siyasal gĂźndemlere kadar yapacaÄ&#x; m z deÄ&#x;iĹ&#x;ik panellerle, futbolun yan s ra bilardo, pingpong gibi çeĹ&#x;itli spor aktiviteleriyle, sanat, edebiyat, mĂźzik vb. kurs ve eÄ&#x;itim çal Ĺ&#x;malar yla sosyal, kĂźltĂźrel ve siyasal faaliyetlerin bir arada yĂźrĂźtĂźleceÄ&#x;i zengin bir çal Ĺ&#x;ma alan olmas n hedefliyoruz. â€œĹžimdilikâ€? lokalimiz olmasa da, bilincimiz ve yĂźreÄ&#x;imiz 95 adl bĂślgedeki tĂźm gençlere sonuna kadar aç k‌ Yukar da say lanlar hep beraber yapabilme azmi ve umuduyla‌

Burcu’dan Burcunuz Bundan sona bir burç dan Ĺ&#x;ma hatt kurcaz anam‌ Hele Ĺ&#x;u ortam bi yumuĹ&#x;as n‌ SavaĹ&#x; ç Ä&#x; rtkanlar amaçlar na ulaĹ&#x;amadan, boyunlar altlar nda kals n iĹ&#x;Ĺ&#x;allah‌ Ĺžimdi bundan soonaki say m zda, burcundan

KOVA Nnooldu sizlere bÜÜle‌ Televizyona bak p neler oluyor bu dĂźnyaya demek size yak Ĺ&#x; o mu‌ Al eline bir‌ bir‌ ne biliim ayol al biĹ&#x;e iĹ&#x;te‌ Kitap mitap, oku bilgilen falan yani‌ Ne biliim nedir sebebi bu psikolocik durumu‌ SavaĹ&#x;a kim çaÄ&#x; r r‌ Kim gider‌ Ä°nsan kardeĹ&#x;inden niçin nefret eder‌ Bunlar n burçla n’aalakas var demeyin, KOVAr m sizi valla‌ Ay sinirim bozuk!..

KOÇ Size yak nda bir haber var. Bana da galba haber var‌ Anam savaĹ&#x; m ç kcak ne‌ Benim oolan askere çaarcaklar diye korkiom‌ Anam insan n savaĹ&#x;mama hakk olmal . Ay benim oÄ&#x;lan dio ki “anne bu kapitalisler dĂźnyan n dengesini bozdu.â€? “Olumâ€?, dedim “benim dengemi de bozdular. Ya seni askere al rlarsa!â€?

emin olmayan, burç deÄ&#x;iĹ&#x;tirmek ya da burcu ile ilgili dan Ĺ&#x;manl k bilgisi isteyen burçseverlerimizi, bir mail adresi vererek bu alemde yaln z b rakm caaz. Mail adresimiz çekbikuru@gmail.com

SAVAĹž Bu burçtan son dĂśnemde çok fazlalaĹ&#x;t ‌ Anam siz kimin mal n kime savaĹ&#x;t r yonuz?.. Ay bÜÜle diildi dimi bu laf‌ Olsun bakal m‌ Yeter anam yaa‌ baz lar kandan ç kar saal cak diye‌ ay sus oolum yeter yaa biz de herĹ&#x;eyin fark nday z‌ Yok neymiĹ&#x; “anne yazmaâ€?ym Ĺ&#x;‌ ay insanoÄ&#x;lu bi de uygarl ktan bahsedio‌ ay s rtlanlar bile ihtiyac olmadan ĂśldĂźrmio‌

AKREP AĹ&#x;k maĹ&#x;k serĂźven hayal anam‌ art k kafan kald r bak çevrene‌ Millet nereye yuvarlan o‌ ay buna yuvarlanmak denir olum‌ Amarika bunlar savaĹ&#x; ekonomisi için yap o‌ Ĺ&#x;imdi savaĹ&#x; bezirganlar ellerini ovuĹ&#x;turuo‌ Nerden mi biliom savaĹ&#x; bezirgan laf n , sen beni cah l m sand n çiroz!..

YAY BARIĹž

Neo-Nazi partisi NPD’nin Saar bĂślgesine ait sitesi, 23 Ekim’de antifaĹ&#x;istler taraf ndan “hackâ€?lendi. Ĺžu an sayfa yeniden kurulma aĹ&#x;amas nda ve eriĹ&#x;im saÄ&#x;lanam yor. Hackerforumu “hacksectorâ€?a yazan Rainbow 132 isimli korsan, faĹ&#x;ist siteyi çÜkerttiÄ&#x;ini bildirdi. “Internette de direniĹ&#x; var! Naziler internetten defolun!â€?

bekleyen Ĺ&#x;eyin hayal k r kl klar olduÄ&#x;unu dĂźĹ&#x;ĂźnmĂźyordu birçoÄ&#x;u.

Yabanc:laĹ&#x;ma

Villiers le Bel’de Kutup Y ld z doÄ&#x;uyor 95 bĂślgesinde iki aya yaklaan bir zamand›r say›lar› 20 ile 30, yalar› ise

“TĂźm kap:lar: çalacaÄ&#x;:zâ€?

Ungdomshuset’le ilgili aral ks z sĂźren yĂźrĂźyĂźĹ&#x; ve eylemler, polisi bezdirdi. Polis Ĺ&#x;efleri bile art k bir siyasi çÜzĂźm bulunmas çaÄ&#x;r s yapt . Danimarka’nin baĹ&#x;kenti Kopenhag’da bulunan otonom gençlik merkezi, yaklaĹ&#x; k 6 ay Ăśnce polis taraf ndan kapat lm Ĺ&#x;t . Kopenhag’ n kad n polis Ĺ&#x;efi Hanne Bech Hansen, BĂźyĂźkĹ&#x;ehir Belediye BaĹ&#x;kan Ritt Bjerregaard (Sosyal demokrat) ve avukat Knud Foldshack’tan, eylemcilerle birlikte bir an Ăśnce bir çÜzĂźm bulmalar n istedi. ÇßnkĂź bu bĂślgede Ăśzellikle de geceleri sĂźrekli polis bulundurmak çok pahal ya patl yordu. Bir radyo haberine gĂśre, Ĺ&#x;imdiye kadar yap lan masraf 13 milyon Euro.

Moratti’nin bakanl Ä&#x; dĂśneminde, yĂźzlerce ĂśÄ&#x;retmen geçici sĂśzleĹ&#x;me ile her y l yenilenen sĂśzleĹ&#x;me yĂśntemiyle, gĂźvencesiz ve dĂźĹ&#x;Ăźk Ăźcretler karĹ&#x; l Ä&#x; nda çal Ĺ&#x;mak zorunda b rak lm Ĺ&#x;t .

“İçimde biriken o kadar çok Ĺ&#x;ey var ki‌ Anlatsam dinleyecek, anlayabilecek ailem yok yan mda.â€? Bu cĂźmleyle Ăśzetliyor kendini genç bir delikanl . Birçok aile bĂźyĂźÄ&#x;Ăź kaçak yollarla Avrupa’n n yolunu tuttuÄ&#x;unda, geride kalan kßçßk yaĹ&#x;lardaki çocuklar ndan gelecekte bu cĂźmleyi duyacaklard . Y llarca çocuklar ndan ayr kald lar. “Anneâ€? ve “babaâ€? kelimeleri telefonlardaki gĂśrĂźĹ&#x;melerde geçti senelerce. YĂźzleri unutulacak gibiydi. Seslerinde s cak duygular hissedilmiyordu eskisi gibi. Bazen anneye soruluyordu, “babam nas l biriydi?â€? Bazen ise, babayla gelecekte bir gĂźn bir arada olabilmenin Ăśzlemiyle yaĹ&#x; yorlard . Ama onlar

Ay anam en çok ihtiyaç duyduÄ&#x;umuz burç sizsiniz bu aralar‌ Asl nda “seçmeli burçâ€? ç karcam‌ Yan istayan istadii burca girebilsin‌ Hatta devre mĂźlk burç sistemi de mant kl ‌ Bu aralar sizin burca herkesi davet ediom anam‌ BooĹ&#x;verin diÄ&#x;er burçlar ‌ Geel, bar Ĺ&#x;a geeel‌ Bu burc hayalinizdeki burç olarak kalmas n‌

Ay bar Ĺ&#x; haberleri YAY‌ Ĺžimdi eskiden un depolard k savaĹ&#x; korkusu oldumu Ĺ&#x;imdi un mun hava c va‌ kan bĂźrĂźtĂźolar zavall milletin gĂśzĂźnß‌

BOÄžA Ay içim karario‌ bu ay beni affedin anam, akl m fikrim savaĹ&#x; ç Ä&#x; rtkanlar n-

da‌ SatĂźrn de kar etmio.. ay.. BOÄžAl m Ĺ&#x;u savaĹ&#x; bar Ĺ&#x;la‌

Ä°KÄ°ZLER Direnin anam, bu halklar bin y llard r beraber yaĹ&#x; o; insan kardeĹ&#x;ini boÄ&#x;azlamak için sald r m yaa akl m almio‌ Benim ikide bir omuzum tutulio‌ yaĹ&#x;l l k ama‌ bu yĂśneten zenginlerin ak llar tutulmuĹ&#x;‌

TERAZÄ° Benim kßçßk oolan sen git odas na sakall bi adam n resmini as.. bu kim dedim. Ekonomi bilimcisi, emekçilerin savunucusuymuĹ&#x;. Çok olmuĹ&#x; Ăśleli falan‌ Oolum dedim niye Ĺ&#x;urya bi iki gĂźzel k z falan asmiosun sen de diÄ&#x;er yaĹ&#x; tlar n gibi‌ yok illa yaĹ&#x;l adamlar‌ N’oolcak bu olan?.. Ay anam bi de bu ortal Ä&#x; n kar Ĺ&#x; kl Ä&#x; nda akl n çelmesin oÄ&#x;lan n Allah n sakall lar .. KRALm ym Ĺ&#x; nemiĹ&#x; anam o sakall herif‌

YENGEÇ Bu burcun kad nlar çok dirençli bir aya giriolar‌ Toplant lara kat labilir yola gidebilirler. Erkekler de kad nlar kadar aktif bu ay. Hadi hay rl s ‌ Bu savaĹ&#x; ç Ä&#x; rtkanlar na burçlar m zla karĹ&#x; koyal m anam‌ SavaĹ&#x; deÄ&#x;il bar Ĺ&#x; istiyoz, di mi yengeçler?.. Hadi k skaçlar ay pardon eller havaya!..


B

‚

L

‚

M

¡

T

E

K

N

‚

9 Dßnya Yaanacak

K

88 milyon y ll k Buzullar n kal nl Ä&#x; Ăślçßlecek Dinozor fosili bulundu Kuzey Kutbu’na tek baĹ&#x; na giden ilk kiĹ&#x;i olan Ä°ngiliz kaĹ&#x;if Pen Hadow, Kuzey Kutbu buzlar n n kal nl Ä&#x; n Ăślçmek için bir seyahat gerçekleĹ&#x;tireceÄ&#x;ini aç klad . Hadow, biri kad n 3 uzmandan oluĹ&#x;an ekibe baĹ&#x;kanl k edecek ve kĂźresel s nmayla ilgili olarak Ăśnemli deliller elde etmeye çal Ĺ&#x;acak. Hadow, yapt Ä&#x; aç klamada, kutuplardaki buzullar n ne zaman eriyip okyanus sular na kar Ĺ&#x;acaklar n tespit etmek için araĹ&#x;t rmalar yapacaklar n ifade etti. Bu konuda 16 ile 100 sene aras nda deÄ&#x;iĹ&#x;en tahminler var. Seyahat Ĺžubat ay ortas nda

Alaska’dan baĹ&#x;layacak. Ekip yaklaĹ&#x; k 2 bin kilometre yol kat ederek Haziran ortas nda coÄ&#x;rafi olarak Kuzey Kutbu olarak kabul edilen bĂślgeye varacak.

Arjantin’in Patagonya bĂślgesinde 88 milyon sene Ăśncesindeki dĂśnemde yaĹ&#x;am Ĺ&#x; yeni bir dev dinozor tĂźrĂźne ait fosil bulundu. Fosil, Arjantin ve Brezilya’dan paleontologlar taraf ndan bulundu. Arjantin’deki Comahue Ăœniversitesi Paleontoloji Merkezi’nin yĂśneticisi Jorge Calvo, bunun dĂźnyada Ĺ&#x;imdiye kadar bulunan en bĂźyĂźk 3 dinozor fosilinden biri ve en bĂźtĂźn haldeki fosil olduÄ&#x;unu sĂśyledi. Calvo, iskeletin yĂźzde 70’lik bĂślĂźmĂźnĂźn bulunduÄ&#x;unu bildirdi. Titanosor ailesinden olan dinozorun bilhassa Patagonya’da yaĹ&#x;ayan bir tĂźr olduÄ&#x;u ve 32-34

Nobel T p Üdßlß ABD’li ve İngiliz bilim adamlar n n

Embriyonik kĂśk hĂźcre araĹ&#x;t rmalar nda ortak çal Ĺ&#x;ma yĂźrĂźten ABD’li bilim adamlar Mario Capecchi ve Oliver Smithies ile Ä°ngiliz Martin Evans, 2007 Nobel T p Ă–dĂźlß’nĂźn sahibi oldu. Nobel komitesi, Capecchi, Smithies ve Evans’ n “embriyonik kĂśk hĂźcreler kullanarak, farelerde spesifik gen deÄ&#x;iĹ&#x;iminin prensipleriniâ€? ortaya ç kard klar için ĂśdĂźle lay k gĂśrĂźldĂźklerini aç klad . Aç klamada, “Memelilerde, embriyonik kĂśk hĂźcreler ve DNA’n n ye-

niden birleĹ&#x;imiyle ilgili, ç Ä&#x; r açan keĹ&#x;ifler, oldukça gßçlĂź bir teknolojinin doÄ&#x;uĹ&#x;unu saÄ&#x;lam Ĺ&#x;t râ€? denildi. Komite, 2007 Nobel T p Ă–dĂźlß’ne lay k gĂśrĂźlen sĂśz konusu keĹ&#x;fin, insanlarda Alzheimer’dan kansere bir dizi hastal k ve bunlar n tedavilerine yĂśnelik, çok Ăśnemli bir bak Ĺ&#x; aç s saÄ&#x;lad Ä&#x; n belirtti. Son 10 sene içinde Nobel T p Ă–dĂźlß’nĂź alanlar n listesi: “2006: Andrew Z. Fire (ABD), Craig C. Mello (ABD) 2005: Barry J. Marshall (Avustralya),

J. Robin Warren (Avustralya) 2004: Richard Axel (ABD), Linda B. Buck (ABD) 2003: Paul C. Lauterbur (ABD) ve Peter Mansfield (Ä°ngiltere)2002: Sydney Brenner ve John E. Sulston (Ä°ngiltere), H. Robert Horvitz (ABD)2001: Leland Hartwell (ABD), Timothy Hunt ve Paul Nurse (Ä°ngiltere) 2000: Arvid Carlsson (Ä°sveç), Paul Greengard ve Eric Kandel (ABD) 1999: Guenter Blobel (ABD) 1998: Robert Furchgott, Louis Ignarro ve Ferid Murad (ABD)â€?

metre uzunluÄ&#x;unda olduÄ&#x;u kaydedildi. Paleontologlar ayr ca bal k, kabuklu deniz hayva-

n , timsah benzeri 2 mahlukat ve birkaç baĹ&#x;ka dinozor fosili de buldu.

BuluĹ&#x;can Evet sevgili dostlar ve bilim aĹ&#x; klar , bundan bĂśyle editĂśrĂźmĂźz ve sizler de destek verirse, hayat m z kolaylaĹ&#x;t ran bilimsel teknolojik, ideolojik, jeolojik, jeopolitik buluĹ&#x;lara ve de kendi icatlar m za yer vereceÄ&#x;iz bu kĂśĹ&#x;emizde. Buna neden gerek duyduk. Anlatal m efendim. Ăœlkemizde gĂźn geçmiyor ki, insan muhayyilesini sarsan buluĹ&#x;lar gerçekleĹ&#x;memiĹ&#x; olsun! Bunlar aras nda “Tespihmatikâ€? (diÄ&#x;er ad yla “zikirmatikâ€?), hatim indiren “hatimmatikâ€?, k bleyi gĂśsteren “pusulamatikâ€?, ezan okuyan saat gibi, 21. yĂźzy la damgas n vuran buluĹ&#x;lar gerçekleĹ&#x;tirildi. Bizim de, bu teknolojik ibadet yĂźzy l nda, bilimden geri kalmamam z için buluĹ&#x;lara ihtiyac m z var. Ben de, bu kĂśĹ&#x;eyi gazetemizin deÄ&#x;erli bilimsever okurlar için bir forum, bir platform olarak dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyor ve de ilk buluĹ&#x;umu sizlere sunuyorum efendim. Ayr ca bize ait bir patent oluĹ&#x;umu gerçekleĹ&#x;melidir. “EZÄ°LENMATÄ°Kâ€? Bu buluĹ&#x;umuz klasik bir çalar saat formunda olup, gĂźnĂźn ya da haftan n belirli saatlerinde unutkan iĹ&#x;çi kĂśylĂź ve esnaf için dijital olarak ve de kinayeli bir biçimde: “Uyan art k uyanDayan desem de yalanâ€? (Ya da kafiye ve de kinaye meselesinden dolay arkadaĹ&#x; ve okurlar m z n ĂśnereceÄ&#x;i bir baĹ&#x;ka dizeyi) okuyarak saatin içinden ç kan guguk kuĹ&#x;u yerine elinde bayraÄ&#x; (ev kad nlar için sĂźpĂźrgesi) ile ç kan bir iĹ&#x;çi biçiminde dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyorum‌ Çizim ve de teknik Ĺ&#x;ablonlar için yard mlar n z bekliyorum‌ Bundan bĂśyle her ay bir buluĹ&#x;la karĹ&#x; n zda olmak istiyorum. Bilimle ve teknikle kal n‌

milyon dolarlarla ifade edili-

sadece bir ironidir! Bu, Nobel denilen Ăślçßtlen- yor!) Nobel Ĺžirketler Grubu silah Ăźretmeye, kan dĂśkmeye dedirmenin hangi gßçlere dayand›¤›n›n anla›l- vam ediyor. Nobel Ĺžirketleri silah sat Ĺ&#x; ndan kazand klar pamas› aç›s›ndan iyi bir f›rsatt›r...

Dr. James Watson

Irkç:l:Ä&#x;a bilimsel k:l:f OluĹ&#x;an tepkiler karĹ&#x; s nda, yanl Ĺ&#x; anlaĹ&#x; ld Ä&#x; na dair aç klamalar yapmak durumunda kalsa da -ki bu aç klamalar da as l olarak çal Ĺ&#x;t Ä&#x; araĹ&#x;t rma Ĺ&#x;irketinin prestiji aç s ndan yapmak durumunda kald bĂźyĂźk olas l kla- asl nda Watson’un t pk benzerleri gibi rkç olarak gĂśrĂźnmekte bir sak nca gĂśrmediÄ&#x;i, bunu bir kimlik olarak benimsediÄ&#x;i bilinmektedir! Ki kendisi, bu rkç yaklaĹ&#x; m na “bilimselâ€? bir k l f da geçirmeye çal Ĺ&#x;an birisi. Nitekim ĂśnĂźmĂźzdeki gĂźnlerde yay mlanacak kitab n n ana temas n da; “İnsanlar n zeka kapasiteleri evrimleĹ&#x;me coÄ&#x;rafi olarak farkl laĹ&#x;t â€? kuram oluĹ&#x;-

turuyor! Bilim dĂźnyas nda say s z Watson var. Ve onun bu teorileri derin bir tarihsel arka plana sahip. Yak n tarihte ise (‘90’lar) ABD’li siyaset bilimci Charles Murray’ n â€œĂ‡an EÄ&#x;risiâ€? kitab ile yeniden alevlenmiĹ&#x;ti. Murray da Wetson gibi, IQ farkl l klar n “genetik nedenlerâ€?e baÄ&#x;lam Ĺ&#x;, “zekada rksal bĂślĂźnmeâ€? olduÄ&#x;unu savunmuĹ&#x;tu! Watson ‘90’larda da¸ “Hamile bir kad n, test sonucu çocuÄ&#x;unun eĹ&#x;cinsel doÄ&#x;acaÄ&#x; n anlarsa kĂźrtaj yapt rma hakk olmal â€? diyerek ayn rkç yaklaĹ&#x; m n kusmuĹ&#x; biridir. Fakat son aç klamalar na verilen tepkiler o zaman verilmemiĹ&#x;ti. Bu niteliÄ&#x;i ilk defa keĹ&#x;fediliyormuĹ&#x; gibi bir “tepkiyleâ€? karĹ&#x; laĹ&#x;t nedense! Londra’daki Bilim MĂźzesi’nde yapacaÄ&#x; konuĹ&#x;ma iptal edildi, New York’da çal Ĺ&#x;malar yĂźrĂźttĂźÄ&#x;Ăź Cold Spring Harbor Laboratuvar ’ndaki yetkiler ask ya al nd ve en son kendisi istifa etti!

Nobel kime verilir! Nobel ĂśdĂźllĂź Watson’un bu aç klamalar ile Al Gore’nin Nobel Bar Ĺ&#x; Ă–dĂźlĂź almas ayn gĂźnlere denk geldi! Bu çak Ĺ&#x;ma bilinçlerde yerleĹ&#x;miĹ&#x; olan Nobel yaklaĹ&#x; m n da altĂźst edecek cinsten bir çak Ĺ&#x;ma oldu! Gore

Îą Îł

Nobel ĂśdĂźllerinin hikmeti!

Bilim camias Ĺ&#x;u s ralar, DNA’n n yap s na dair keĹ&#x;ifleri dolay s ile 1962’de Nobel T p Ă–dĂźlĂź alan ABD’li Dr. James Watson’un aç klamalar ile meĹ&#x;gul! Sunday Times gazetesine verdiÄ&#x;i mĂźlakatta, “Afrika’n n geleceÄ&#x;i konusunda umutsuzum. Zira bĂźtĂźn sosyal siyasalar m z, Afrikal lar n zekas n n bizimkilerle eĹ&#x;it olduÄ&#x;u esas na dayand r l yor. Oysa bĂźtĂźn deneyler, bunun bĂśyle olmad Ä&#x; n gĂśsteriyorâ€? diyerek alenen rkç l k yap yordu Watson!

Derya Tanr vermiĹ&#x;

β

Nobelin bu isimlere gitmesi bir tesadßf de¤il,

denilen adam n ABD yay lmac politikalar içerisindeki kilit rolĂź ile bilim camias ndaki rkç l k aras nda sadece alansal ve biçimsel bir farkl l k vard r! Gore y llarca ABD baĹ&#x;kan yard mc l Ä&#x; yapm Ĺ&#x; biridir. GĂśrevi dĂśneminde; S rbistan ve Kosova vurulmuĹ&#x;, Balkanlar kanl bir iç savaĹ&#x;la paramparça edilmiĹ&#x;, Afganistan ve Sudan

Bilimde yolculuk

terdiÄ&#x;i “duyarl l kâ€?la bu sicilini temizlemeye çal Ĺ&#x;sa da onun gibilerinin sicili, t pk Watson gibilerinde olduÄ&#x;u gibi “hangi yararl hizmetâ€?te bulunursa bulunsunlar temizlenemez! Kendisi bile “Bu ĂśdĂźlĂźn bana verilmesine çok Ĺ&#x;aĹ&#x; rd mâ€? demiĹ&#x;tir! Nobel’in bu isimlere gitmesi de bir tesadĂźf deÄ&#x;il, sadece keskin bir ironidir! Ayn Ĺ&#x;ekilde bu isimlerin Nobel almas da, Nobel denilen Ăślçßtlendirmenin hangi gßçlere dayand Ä&#x; n n anlaĹ&#x; lmas aç s ndan iyi bir f rsatt r.

ray ABD’nin en bĂźyĂźk savaĹ&#x; uçklar Ăźreticisi Locket Martin’e yat r yorlar! Bu aç dan da Nobel’in kanl arka plan na dair sĂśylenecek çok Ĺ&#x;ey var! ‘62 Nobel T p Ă–dĂźlß’nĂź alan Watson’un son rkç aç klamalar ile Gore’nin Bar Ĺ&#x; Ă–dĂź-

δ Ď€ Îť Ď• Ρ Ď† Îż Ď… Ď„ Ďˆ

Seni gidi serbest radikal Herhalde antioksidan kelimesini duymayan m z yoktur. Hani Ĺ&#x;u her derde deva, vĂźcudumuzu, Ăśzellikle cildimizi gençleĹ&#x;tireceÄ&#x;i, hatta kanseri bile ĂśnleyeceÄ&#x;i iddia edilen vitaminler, mineraller. VĂźcuttaki serbest radikalleri yok ederek, her tĂźrlĂź yaĹ&#x;lanma etkisini ortadan kald racak mucize bileĹ&#x;enler. Peki kimyasal temeli nedir antioksidanlar n, nas l bir iĹ&#x;lev gĂśrĂźrler vĂźcudumuzda ve serbest radikaller niye hep gĂźnah keçisi olarak gĂśrĂźlĂźrler? Serbest radikaller çok reaktif bileĹ&#x;iklerdir. Ä°ki molekĂźlĂźn ya da atomun oluĹ&#x;turduÄ&#x;u kimyasal bir baÄ&#x;da elektronlar çiftler halinde bulunur ve bu elektronlar birbirine z t yĂśnlerde hareket ederler. Bir baÄ&#x; koptuÄ&#x;unda, elektronlar ya birlikte bir atomda/molekĂźlde kal rlar ya da biri bir atoma/molekĂźle, diÄ&#x;eri diÄ&#x;er atoma/molekĂźle gider. EÄ&#x;er elektronlar ayr l rsa serbest radikaller oluĹ&#x;ur. Bu eĹ&#x;leĹ&#x;memiĹ&#x; elektronlar yĂźksek enerjilidir, stabil deÄ&#x;illerdir ve eĹ&#x;leĹ&#x;meye çal Ĺ&#x; rlar. (Yaln zl k allaha mahsus!) Bu yaln z elektronlar bir de eĹ&#x;leĹ&#x;miĹ&#x; elektronlar ay rmaya çal Ĺ&#x; rlar. (K skanç Ĺ&#x;eyler, ne olacak!) Neyse ben konuma dĂśneyim; Bu Ăśzellikleri serbest radikalleri hem tehlikeli hem yararl yapar.

Zararlar: Serbest radikal oluĹ&#x;umuna sigara, tar m ilaçlar , çÜzĂźcĂźler, petrokimya ĂźrĂźnleri, ilaçlar, gĂźneĹ&#x; Ĺ&#x; nlar , X- Ĺ&#x; nlar ve yiyeceklerde bulunan baz bileĹ&#x;ikler neden olur. Hatta fiziksel egzersizler de oksijen kullan m ndaki art Ĺ&#x;la beraber serbest radikal oluĹ&#x;umuna neden olabilir. Elektron transferi, enerji Ăźretimi gibi bir çok metabolik iĹ&#x;levi yerine getiren serbest radikaller eÄ&#x;er kontrolsĂźz reaksiyona girerse hĂźcrede hasarlara neden olur. Bu da metabolik yaĹ&#x;lanmadan kansere kadar bir çok hastal k ile sonuçlanabilir.

Antioksidan nedir? Bu deli may n gibi ortal kta dolaĹ&#x;an yaln z elektronlar n eĹ&#x;leĹ&#x;erek stabil hale gelmelerini saÄ&#x;layan antioksidanlar iki radikali birleĹ&#x;tirerek nĂśtralize eder. A vitamini (beta karoten), C vitamini, E vitamini, selenyum, çinko ve kalsiyum mineralleri en çok tan nan antioksidanlard r. Beta karoten, oksijen molekĂźlĂźnden serbest radikallerin oluĹ&#x;umunu Ăśnler. YaÄ&#x;da çÜzĂźnen E vitamini, antioksidan bir enzim gibi çal Ĺ&#x; p hĂźcre zar n n parçalanmas na engel olur. Selenyum, peroksit olarak isimlendirilen serbest radikalleri çoklu-doymam Ĺ&#x; yaÄ&#x;lara dĂśnĂźĹ&#x;tĂźren ve antioksidan etkili bir enzimdir. Suda çÜzĂźnen C vitamini ise, hĂźcrelerdeki zararl reaksiyonlar n oluĹ&#x;mas n engeller. Ancak, antioksidanlar aĹ&#x; r dozda al nd Ä&#x; nda metabolizmaya zarar verebilir ve hiç de Ăźretici ve sat c lar n n iddia ettiÄ&#x;i gibi zarars z maddeler deÄ&#x;illerdir. Ă–rneÄ&#x;in aĹ&#x; r derecede al nan C vitamini bĂśbrek taĹ&#x; na neden olur. Unutmamak gerekir ki, aĹ&#x; r miktarda içilen su bile insan zehirleyebilir. * Ancak, dengeli bir beslenme ile, yeterli derecede antioksidan tĂźkettiÄ&#x;imiz gibi bir genelleme yapmak da çok doÄ&#x;ru olmaz. ÇßnkĂź saÄ&#x;l kl bir yaĹ&#x;am tarz na raÄ&#x;men, metabolizmada bir tak m sorunlar ortaya ç kabilir. Bu yĂźzden vitamin komplekslerini ve antioksidanlar doktor Ăśnerisiyle, bilinçli bir Ĺ&#x;ekilde tĂźketmekte fayda var. * Ä°nsan çok su içmekten zehirlenir mi hiç demeyin. AĹ&#x; r miktarlarda içilen su, mide ve baÄ&#x; rsaklarda emilerek kan n seyrelmesine neden olur. Bu da kanda tuz, protein, karbonhidrat ve asit-baz dengesini saÄ&#x;layan baz maddelerin yoÄ&#x;unluÄ&#x;unu dĂźĹ&#x;ĂźrĂźr. Konsantrasyondaki bu dengesizliÄ&#x;in sonuçlar korkunç olabilir. HĂźcreler taraf ndan aĹ&#x; r derecede emilen su, beyinde ve organlarda epileptik ataklara neden olabilir. Kaslar n hareketi için gerekli olan tuzlar n ve iyonlar n seviyesi dĂźĹ&#x;Ăźnce kramplar ve kalp spazm oluĹ&#x;abilir.

Saç telinden 200 kat ince pil

Nobel’in sermayesi silah ßretiminden!

Charles Murray bombalanm Ĺ&#x;, uygulanan ambargolarla Irak halk say s z ac çekmiĹ&#x;tir. K sacas ABD militarizminin dĂźnyan n derinliklerine kĂśk salmas için ç kan tĂźm engellerin yak l p y k ld Ä&#x; , dĂźnyan n say s z noktas na nĂźkleer silahlar n yerleĹ&#x;tirildiÄ&#x;i Ăśnemli bir kesite imza atm Ĺ&#x; bir politikac d r! Sonras nda, sinema Ăźzerinden kĂźresel s nmaya karĹ&#x; gĂśs-

Vasiyetinde; “Sermayemin ßçte biri insanl k yarar na buluĹ&#x;lara, eserlere, eylemlere imza atm Ĺ&#x; bilim, edebiyat ve politikac lara verilecek ĂśdĂźller için fon haline getrilsinâ€? diyen Nobel, bir kimyac yd . Fakat sadece kimyac deÄ&#x;il, bu bilimin olanaklar n dev bir silah tekeli oluĹ&#x;turmakta kullanan bir silah sanayicisiydi! Dinamit denilen patlay c onun buluĹ&#x;udur! Ă–ldĂźÄ&#x;Ăźnde dĂźnyan n belli baĹ&#x;l merkezlerinde Ăźretim yapan say s z silah fabrikas ve dĂźnya halklar na kan kusturan o silahlar n sat Ĺ&#x; ndan elde edilmiĹ&#x; devasa bir sermayenin Ăźzerinde oturuyordu! Ä°sveçli Nobel’in Ĺ&#x;u anda da faaliyet yĂźrĂźten ve bu ĂśdĂźller için de fon oluĹ&#x;turan (ki ĂśdĂźller

Al Gore lß’nĂź almas bu ĂśdĂźl konusunda yeterince fikir veriyor zaten!Biz bu durumun sadece, bilimsel araĹ&#x;t rmalar rkç teorilere altl k haline getirenlerden tutal m da, Kissinger, Peres gibi kan dĂśkĂźcĂźlere kadar geniĹ&#x; bir yelpazede sald rganl Ä&#x; temsil eden isimlere verilen bu ĂśdĂźlĂźn gerçek yĂźzĂźnĂź yeniden teĹ&#x;hir eden hoĹ&#x; bir ironik çak Ĺ&#x;ma olduÄ&#x;unu sĂśyleyerek bitirelim! Ha bu arada unutmadan ekleyelim, Ĺ&#x;imdilerde Ä°ran’a sald r politikalar n n ateĹ&#x;li destekçiliÄ&#x;ini yapan Fransa D Ĺ&#x; Ä°Ĺ&#x;leri Bakan Bernard Kouchner de bir zamanlar bu ĂśdĂźlĂź alm Ĺ&#x;t . S n r Tan mayan Doktorlar Ă–rgĂźtß’nĂźn kurucusu olarak!

Bilim insanlar , saç telinden 200 kat daha ince gĂźneĹ&#x; pilleri geliĹ&#x;tirdi. Bu pillerin, geleceÄ&#x;in nano Ăślçekli ĂźrĂźnlerinde kullan lmas bekleniyor. Ultra-mikroskobik teknolojiler, tĂźketicilere hitap eden ĂźrĂźnlerden vĂźcutta hastal klar n teĹ&#x;hisine kadar pek çok alanda kullan l yor. Fakat bu aletlerin çal Ĺ&#x;mas n saÄ&#x;layacak gßç, bilim adamlar n n baĹ&#x; n aÄ&#x;r t yordu. Harvard Ăœniversitesi’nden Charles Leiber ve arkadaĹ&#x;lar , nano teknolojiyle geliĹ&#x;tirdikleri silikon telle bu problemi ortadan kald rd . Bunlar n geliĹ&#x;tirdiÄ&#x;i piller, Ĺ&#x; Ä&#x; elektrik enerjisine dĂśnĂźĹ&#x;tĂźrĂźyor. Ç plak gĂśzle gĂśrĂźlmeyecek incelikteki tellerden her biri 200 picowatt gßç Ăźretiyor. Bu piller, son derece etkili ve sĂźrekli yenilenebiliyor. Leiber, al Ĺ&#x; lm Ĺ&#x; gßç kaynaklar n n “devasa, yenilemeyen ve pahal â€? olduÄ&#x;unu ifade ederek geliĹ&#x;tirdiÄ&#x;i pillerin bir ç Ä&#x; r açacaÄ&#x; n kaydetti.


Yaanacak

DĂźnya 10

K

Ăœ

L

T

Cem GĂźnhan

Kazakistan-Çin Sevgili okuyucular, daha Ăśnce birbirinin devam niteliÄ&#x;inde çok fazla yaz yazmam Ĺ&#x;t m. Bu kĂśĹ&#x;eyi, Ăśzellikle kĂźltĂźrĂźn ve bilginin farkl renkleri ile donatma arzumdan kaynaklanan, bilinçli bir seçimdi bu. Ancak san r m Ăźzerimden Kazakistan ve Çin’e yapt Ä&#x; m gezinin etkileri gitmeden, eski tarz ma dĂśnmem biraz zaman alacak.

Kazakistan Kazakistan Cumhuriyeti, Orta Asya ve DoÄ&#x;u Avrupa aras nda kalan ve 2 milyon 727 bin 300 km’lik yĂźz ĂślçßmĂź ile (Bat Avrupa’n n yĂźz ĂślçßmĂź kadar) dĂźnyan n en bĂźyĂźk yĂźz ĂślçßmĂźne sahip dokuzuncu Ăźlkesidir. KomĹ&#x;ular kuzeyde ve kuzeybat da Rusya Federasyonu, gĂźneyde TĂźrkmenistan, Ă–zbekistan ve K rg zistan, doÄ&#x;uda Çin Halk Cumhuriyeti’dir. Ăœlkenin ayr ca Hazar Denizi ve Aral GĂślß’ne k y s vard r. BaÄ&#x; ms zl Ä&#x; n ard ndan siyasi ve ekonomik istikrara kavuĹ&#x;an Kazakistan’da bĂźyĂźk petrol, uranyum, demir, alt n ve kurĹ&#x;un rezervleri bulunmaktad r. Kazakistan doÄ&#x;al kaynaklar ve coÄ&#x;rafyas itibar yla Ăśnemli bir Ăźlkedir. Hacim ve çeĹ&#x;it bak m ndan mineral ve hammadde yataklar ile dĂźnyan n say l Ăźlkelerinden biridir. Kazakistan’da bin 225 çeĹ&#x;it mineral ihtiva eden 493 yatak bulunmaktad r. Uranyum, krom, kurĹ&#x;un ve çinko yataklar zenginliÄ&#x;i itibar yla dĂźnya ikincisi, mangan itibar yla dĂźnya ßçßncĂźsĂź, bak r itibar yla de beĹ&#x;incisidir. KĂśmĂźr, demir ve alt n rezervleri itibar yla Kazakistan dĂźnya s ralamas nda ilk on Ăźlke aras nda, doÄ&#x;algaz, petrol ve alĂźminyum rezervleri itibar yla da, s ras ile ilk 12, ilk 13 ve ilk 17 Ăźlke aras nda yer almaktad r. Kazakistan’da 1996 y l nda dĂźnyan n en bĂźyĂźk 3. alt n madeni bulunmuĹ&#x;tur.

Modern KĂźrt roman n n babas Mehmet Uzun yaĹ&#x;am n yitirdi! O KĂźrtçe yazmakta, KĂźrtçeyi gßçlĂź bir edebiyat dili haline getirmekteki direniĹ&#x;i ile sembolleĹ&#x;ti. KĂźrt diline ruhunu veren KĂźrt halk n n mĂźcadelesinden, trajedisinden, ac ve Ăśzlemlerinden sĂźzdĂźÄ&#x;Ăź romanlar yla, YaĹ&#x;ar Kemal’in deyiĹ&#x;iyle “KĂźrtçenin mutluluÄ&#x;uâ€? oldu‌ KĂźrt halk n n tarih boyunca yaĹ&#x;ad klar gibi KĂźrt dili ve edebiyat da sistemli bir asimilasyona tabii tutulmuĹ&#x;, yasaklanm Ĺ&#x;, sakatlanm Ĺ&#x;t r. SĂśzlĂź KĂźrt edebiyat n n tĂźm zenginliÄ&#x;ine karĹ&#x; n yaz l edebiyat , Ăśzellikle roman bu yĂźzden geliĹ&#x;memiĹ&#x;, zay f kalm Ĺ&#x;t r. Mehmet Uzun, KĂźrt dilinin uÄ&#x;rad Ä&#x; bu tarihi haks zl Ä&#x; bizzat kendi yaĹ&#x;am ndan, daha ilkokuldayken TĂźrkçe konuĹ&#x;amad Ä&#x; için ĂśÄ&#x;retmeninden yediÄ&#x;i tokattan Ăśrnek vererek anlat r. O tokatla oluĹ&#x;an bilinç tohumu yaĹ&#x;am n n ilerleyen y llar nda KĂźrtçe ile estetik bir biçimde yeniden buluĹ&#x;mas ile meyvesini verir. Ve 1985’te ilk KĂźrtçe roman n yazar: Tu (Sen). Ä°ki y l sonra, Mirina KalekĂŽ Rind (GĂźzel Bir YaĹ&#x;l n n

Haiti devrimi, siyahi general Toussaint L’Ouverture

¡

S

A

N

A

T

Modern Kßrt roman›n›n babas› Mehmet Uzun

iliĹ&#x;kidir. Evdale Zeynikê’nin

Ă–lĂźmĂź), roman gelir. 1989’da Siya EvĂŽnĂŞ (Yitik Bir AĹ&#x;k n GĂślgesinde) yay nlan r. Rojek ji RojĂŞn EvdalĂŞ ZeynikĂŞ (EvdalĂŞ Zeynikê’nin GĂźnlerinden Bir GĂźn) 1991’de; BĂŽra QederĂŞ (Kader Kuyusu), 1995’te; RonĂŽ MĂŽna EvĂŽnĂŞ-TarĂŽ MĂŽna MirinĂŞ (AĹ&#x;k Gibi Ayd nl k Ă–lĂźm Gibi Karanl k), 1998’de; Hawara DĂŽcleyĂŞ (Dicle’nin Sesi I - Dicle’nin Yakar Ĺ&#x; ), 2002’de; bir y l sonra Diclenin Sesi II - Dicle’nin SĂźrgĂźnleri yay nlan r. 2005’te bas lan son roman , TĂźrkçe yaz lm Ĺ&#x; Ruhun GĂśkkuĹ&#x;aÄ&#x; ’d r. Uzun’un romanlar d Ĺ&#x; nda antoloji, deneme, inceleme, sĂśyleĹ&#x;ilerden oluĹ&#x;an yedi tane kitab ve bir de 1993’te yay nlanan, Mirina EgĂŽdekĂŽ (Bir YiÄ&#x;idin Destan ) ad nda destan-aÄ&#x; t kitab bulunuyor.

nan vahĹ&#x;eti unutsa bile edebiyat ve Ăśzellikle roman bunlar asla unutmaz. Edebiyat n ve roma-

biçimde az sĂśze çok Ĺ&#x;ey s Ä&#x;d rarak kaleme al nm Ĺ&#x;t r. GĂźnĂźmĂźz roman n n kal plaĹ&#x;m Ĺ&#x; anlat biçimlerine karĹ&#x; n, dengbejlikten ve Ĺžewbeyuk’lerinden

YĂźreÄ&#x;inde KĂźrdĂźn ac:s:

n n unutmad klar da zamanla insani vicdan olur. Bu yaklaĹ&#x; mla yazar romanlar n .

tema; postmodern “çok kĂźltĂźr-

Mehmet Uzun’un yazarl Ä&#x; na damgas na vuran Ĺ&#x;ey KĂźrtçe yazmas kadar KĂźrt halk n n ac s n yĂźreÄ&#x;inde taĹ&#x; y p, gßçlĂź bir estetik duyarl l kla sunmas d r. Denilebilir ki romanlar n n ana kayg s budur. Uzun’a gĂśre herkes çekilen ac y , yaĹ&#x;anan hĂźznĂź ve uygula-

SĂśzlĂź edebiyat ve dengbejliÄ&#x;in etkisi Uzun’un romanlar nda dikkati çeken diÄ&#x;er yĂśn ise KĂźrt sĂśzlĂź edebiyat yla, Ăśzellikle dengbejlik geleneÄ&#x;iyle kurduÄ&#x;u

al nan kendine ĂśzgĂź Ăźslup ve anlat biçimleri Uzun’un romanlar nda etkili bir biçimde kullan lm Ĺ&#x;. Bu, onun romanlar n n estetik kalitesini yĂźkseltmiĹ&#x; ve zenginleĹ&#x;tirmiĹ&#x;.

Roman:n:n ideolojik arka plan: Uzun’un romanlar ndaki ana

edebiyat na, roman na rengini veren postmodern ideolojik argĂźmanlar n d Ĺ&#x; na ç kabilmiĹ&#x; deÄ&#x;ildir. Bu yĂźzden edebiyat nda “TahammĂźlsĂźzlĂźÄ&#x;e karĹ&#x; tahammĂźlĂź, vicdans zl Ä&#x;a karĹ&#x; vicdan , merhametsizliÄ&#x;e karĹ&#x; merhameti, birlikte yaĹ&#x;aman n erdem oluĹ&#x;unu ve buna benzer deÄ&#x;erleri Ăśzellikle metne sindirmeye, metindeki olaylar ĂśrgĂźsĂźnĂź bunlarla yoÄ&#x;urmaya çal Ĺ&#x;t mâ€? diyen Uzun’un bunlar n nas l gerçekleĹ&#x;eceÄ&#x;ine dair tatmin edici bir sĂśzĂź yoktur. Bu yĂźzden de bunlar iyi niyetli idealler olarak havada kal yor! DĂśnemin bask n etkisi postmodern referans n onda etkin olmas ayn zamanda KĂźrt hareketinin k r lmas yla doÄ&#x;rudan iliĹ&#x;kilidir. Bu da KĂźrt siyasal hareketi gibi modern KĂźrt edebiyat n n da t kand Ä&#x; noktad r. Ne yaz k ki Uzun bunu aĹ&#x;amad . Yeni yetiĹ&#x;en kuĹ&#x;aklar, proleter temelde geliĹ&#x;ecek yeni bir KĂźrt siyasal hareketine ve geleceÄ&#x;in temsilcisi s n f n edebiyat na tan kl k edecek. Modern KĂźrt edebiyat için çok bĂźyĂźk bir ad m olan Mehmet Uzun’un yaratt Ä&#x; KĂźrt roman bununla geliĹ&#x;ecek ve aĹ&#x; lacak. KĂźrtçe ebedi bir mutluluÄ&#x;a erecek.

Nobel Edebiyat Ödßlß Doris Lessing’in

Çevre felaketi Kazakistan’ n uçsuz bucaks z bozk rlar nda yolculuk yaparken dikkatimi çeken ve beni Ĺ&#x;aĹ&#x; rtan korkunç bir olgudan bahsetmek istiyorum sizlere. “İn cin top oynuyorâ€? diye dĂźĹ&#x;ĂźndĂźÄ&#x;ĂźnĂźz o uçsuz bucaks z ovalar korkunç bir çevre felaketine sahne olmakta. BĂźtĂźn yol kenarlar ve ovalarda; kimi yoldan geçen otobĂźslerden-ki yĂźz binlerce insan n yolculuk yapt Ä&#x; ve herkesin pet Ĺ&#x;iĹ&#x;elerden su içtiÄ&#x;i dĂźĹ&#x;ĂźnĂźldĂźÄ&#x;Ăźnde miktar n az olmad Ä&#x; anlaĹ&#x; lacakt r! Kimi de devletin çÜp toplama ekiplerince at lm Ĺ&#x; ve doÄ&#x;an n kendi kendine yok edemeyeceÄ&#x;i at klar gĂśrdĂźk. Sebebini sorduÄ&#x;umda “eÄ&#x;itimsizlikâ€?ten, “cehaletâ€?e kadar uzayan bir yan tlar dizisi ald m‌ Ama sonra yaĹ&#x;l bir amca; “kapitalist firmalarâ€? dedi‌ Hemen kulak kabartt m‌ â€œĹžimdi pet Ĺ&#x;iĹ&#x;eleri y Ä&#x; yorlar topraÄ&#x; m za, sat yorlar insanlar m za. Ama bir geri dĂśnĂźĹ&#x;Ăźm sistemi olmad Ä&#x; için bu iĹ&#x;in kaymaÄ&#x; n da daha sonra onlar yiyecek. Kirlenen bir yeri temizleme teknolojisi de parad r. Geri dĂśnĂźĹ&#x;Ăźm de parad r. Ĺžimdi çok ucuz fiyatlarla sat p, al Ĺ&#x;t r yorlar milleti plastik ambalajlara! Çevre bilinci de olmay nca iĹ&#x;te koca bir çÜplĂźk halinde buralar ‌â€? YaklaĹ&#x; k olarak bĂśyle çevirebileceÄ&#x;im sĂśzleri yine alg lad Ä&#x; m ve hat rlad Ä&#x; m konular aras nda yerini alm Ĺ&#x;. Ve hatta defterime k saca unutursam diye, “yaĹ&#x;l amca /çevre kirliliÄ&#x;i/ bilinçâ€? diye not dĂźĹ&#x;mĂźĹ&#x;Ăźm! Evet, Ĺ&#x;imdi “globalleĹ&#x;meâ€? sevdal lar , “tok aç n halinden ne anlar!â€? komedisini oynuyorlar‌ Fakat savaĹ&#x;larla, felaketlerle k vranan dĂźnyada çevre kirliliÄ&#x;inin bu sistemin ĂźrĂźnĂź olduÄ&#x;u gerçeÄ&#x;ini gizlemeleri mĂźmkĂźn deÄ&#x;il. Alg lad klar m z aras nda kapitalizmin vahĹ&#x;etinin o bĂźyĂźk “globalleĹ&#x;meâ€? sĂśylevleri ile gizlenemeyecek denli aç k ve net biçimde ortada olduÄ&#x;udur‌ Ĺžimdilik pervas zca at koĹ&#x;turduklar bu insanl k arenas nda yak nda emeÄ&#x;in hakk ve insan olman n gereklerini savunan, varl klar ancak yaĹ&#x;anacak bir dĂźnyayla anlam kazanan, direnen yĂźrekler bulacaklar!

R

yaam›n› yitirdi! O KĂźrtçe yazmakta, KĂźrtçeyi GĂźnlerinden Bir GĂźn ve Dic- lĂźlĂźkâ€? anlay Ĺ&#x; yla bĂźtĂźn kĂśtĂźle’nin Yakar Ĺ&#x; kitaplar bu aç - lĂźklerin babas olan totalitarizgßçlĂź bir edebiyat dili haline getirmekteki dire- dan dikkat çekicidir. Her ikisi min olmad Ä&#x; bir “ebedi bar Ĺ&#x;â€? de yal n bir Ăźslupla, Ĺ&#x;iirsel bir dĂźnyas d r! Yani o, gĂźnĂźmĂźz nii ile sembolleti.

Mesafeler Çinli Ĺ&#x;ofĂśrĂźmĂźz bize bir gĂźn yola ç kmadan Ăśnce; “Bu gĂźn gideceÄ&#x;imiz Ĺ&#x;ehir çok yak nâ€? diyerek gĂźnlerdir hiç durmaks z n, binlerce kilometre yapan yorgun vĂźcutlar m za bir ferahl k verdi‌ Hemen at ld m; “Kaç kilometre?â€? Yan t k sayd ; “4 yĂźz kilometre!â€? Evet mesafe alg s n n bile deÄ&#x;iĹ&#x;ik olduÄ&#x;u bir coÄ&#x;rafyadan bedenen dĂśnebiliyorsunuz ama, bilinciniz halen orada alg lad klar ve alg layamad klar n ay klamak ve iĹ&#x;lemekle meĹ&#x;gul oluyor.

Ăœ

Mehmet Uzun: KĂźrtçenin mutluluÄ&#x;u ve direniĹ&#x;i!

Kßltßr Deryas›

Doris Lessing’in babas› ‚ngiliz sĂśmĂźrge valili¤inin bir memuruydu. Bu yĂźzden birçok yer dolat› çocuklu¤unda.

Bu y lki Nobel Edebiyat Ă–dĂźlß’nĂźn sahibi, 1922 KirmanĹ&#x;ah (Ä°ran) doÄ&#x;umlu Doris Lessing oldu. Doris Lessing’in babas Ä°ngiliz sĂśmĂźrge valiliÄ&#x;inin bir memuruydu. Bu yĂźzden birçok yer dolaĹ&#x;t çocukluÄ&#x;unda. Daha ßç yaĹ&#x; ndayken o zamanki Rodezya, Ĺ&#x;imdiki Zimbabwe’ye ta-

Ĺ&#x; nd lar babas n n gĂśrevi dolay s ile. Romanlar nda Zimbabwe’ye giden gÜçmenlerin ve yerlilerin ac kl ve umutsuz hayatlar ndan kesitler iĹ&#x;lenmiĹ&#x;tir çoÄ&#x;u zaman. Yazar 1939 y l nda Frank Charles Wisdom’la evlendi. Bu evlilikten babalar nda kalan iki çocuÄ&#x;u oldu, sonra politik bir s Ä&#x; nmac olan Gottfried Lessing’le evlendi. Daha sonralar bu evlilik için, â€œâ€ŚSavaĹ&#x; birçok insan gibi benim yaĹ&#x;am m da belirlemiĹ&#x;ti. Politik

bir gÜçmenle evlendim‌â€? diyecektir.

“Yazar doÄ&#x;dumâ€? Yazar n ilk eseri bir Afrika trajedisini anlatt Ä&#x; “The Grass is Singingâ€? (Otlar TĂźrkĂź SĂśylĂźyor). Yazd Ä&#x; en Ăśnemli eser olan “Alt n Defterâ€?, edebiyatç lar taraf ndan bir baĹ&#x;yap t olarak nitelenmektedir. Doris Lessing Alt n Defter’de merkeze iki kad n koymuĹ&#x;, sonra da lineer

olmayan ve çok ilginç bir anlat m tarz ile biraz otobiyografik, biraz hayali, biraz da belgesel bir anlat yaratm Ĺ&#x;t r. “KirmanĹ&#x;ah’ kßçßk bahçeleri ve bana cennet gibi gelen atmosferi ile an ms yorumâ€? diyen Lessing, romanlar nda feministlerin sahip ç kmaya çal Ĺ&#x;t Ä&#x; , ama kendisinin hiç de feministçe bulmad Ä&#x; politik, sosyal ve bireysel hesaplaĹ&#x;malara da girmiĹ&#x;tir. “Feministler benden ‘evet kardeĹ&#x;lerim sizinleyim’ dememi bekliyorlar, ama ne istediklerini bilmiyorlarâ€? diyen Lessing, “BaĹ&#x;kalar nas l ressam, heykelt raĹ&#x; doÄ&#x;uyorlarsa, ben de yazar doÄ&#x;dumâ€? diyerek kendisine ba-

k Ĺ&#x; n da somutluyor. “Herkes

yazabilir�

“İngiltere’de her Ĺ&#x;ey gri, slak, soÄ&#x;uk ve nemlidir. Ama sihir de burada baĹ&#x;lad . Yazmak kadar kolay bir Ĺ&#x;ey yoktur. Bence her kad n yazmal ; bir defter ve bir kalem. Herkes yazabilir. Yazar olmak için Ăźniversite bitirmeye gerek yok. Ama yine de linguistik ve matematik okumak isterdimâ€? diyor Nobelli yazar. “İnsan n yazmas için ideolojisi olmas na da gerek yokturâ€? diyen Lessing, yĂźzy l m z n en çok tart Ĺ&#x; lan yazarlar ndan biri olmaya adayd r.

Zincirleri K rmak -II Afrika Ulusal Kongresi’nden Hakim Ad›: “Tarihi yapan ve de¤itiren halklard›r. Yani bizler kendi kendimizin kurtar›c›s›y›z.â€?

KĂśleler daha ilk andan çeĹ&#x;itli direniĹ&#x; biçimleri geliĹ&#x;tirdiler. Gemi mĂźrettebat kĂśle isyanlar na ya da bireysel sald r lara karĹ&#x; hep tetikteydi. 1500’lerden 1800’lere, 300 y l boyunca, kĂśle gemilerinin ortalama yĂźzde10’u isyanlara sahne oldu. Kimi gemiler tĂźmĂźyle imha edildi isyanlar sonucu. Ä°syan giriĹ&#x;imleri ve farkl direniĹ&#x; biçimleri, Amerikalarda da (Kuzey ve GĂźney Amerika) sĂźrdĂź. KĂśleler iĹ&#x; yaparken ayak sĂźrĂźdĂźler, emirleri anlamazdan geldiler, efendilerinin mal na mĂźlkĂźne zarar verdiler ve asla endĂźstriyel aç dan Ăźretken bir emek sergilemediler. Bu yavaĹ&#x;, pasif direniĹ&#x; biçimine her yerde rastlan yordu. Efendilerin fiziksel ve sĂśzlĂź sald r lar , çoÄ&#x;u kez hiçbir ne-

deni bulunmayan aÄ&#x; r cezalar, giderek bireysellikten ç kan Ăśfke patlamalar na yol açt . Uzaklarda bulunan sevdiklerini gĂśrmek için, geçici olarak kaçanlar n yan s ra tĂźmĂźyle zincirlerini k ranlar oldu. Bunlar, uzak bĂślgelerde, balta girmez ormanlarda, daÄ&#x;larda kaçak topluluklar kurmaya baĹ&#x;lad lar. Zamanla, bir k sm gĂźnĂźmĂźze kadar ulaĹ&#x;an baÄ&#x; ms z topluluklara dĂśnĂźĹ&#x;tĂźler.

Maroons-Jamaika 1700’lerde, Jamaika’da “Maroonsâ€? (Yabanlar, daÄ&#x;l lar) ortaya ç kt ve kal c bir direniĹ&#x; gĂźcĂź haline geldi. Maroons hareketinin Ăśnderlerinden biri, Leonard Parkinsondu. Parkinson’un baĹ&#x; na konan ĂśdĂźlĂźn,

Ĺ&#x;imdiki karĹ&#x; l Ä&#x; ĂślĂź ya da diri 2500 Pound’du. Maroons hareketi, Ä°ngiliz yĂśnetimle birçok savaĹ&#x; n ard ndan, 1739’da yap lan anlaĹ&#x;mayla toprak ve baÄ&#x; ms zl k kazand . Hem de bunu bir kĂśle kolonisinin ortas nda baĹ&#x;ard lar. Beyaz kĂśle sahipleri, sald r ya uÄ&#x;ramaktan art k iyice korkar hale gelmiĹ&#x;lerdi. Gemide isyana en bilinen Ăśrnek ise Amistad’d (18391840). KĂźba aç klar nda isyan baĹ&#x;latan kĂśleler, gemiyi kuzeye sĂźrdĂźler. Amerikan ordusu taraf ndan ele geçirilen 36 Afrikal , yoÄ&#x;unlaĹ&#x;an isyanlar n ve o dĂśnem belli bir gßç kazanm Ĺ&#x; olan kĂślelik karĹ&#x; t hareketlerin de etkisiyle serbest b rak ld .

L’Ouverture ĂśnderliÄ&#x;indeki eski kĂśle ordusu, sĂśmĂźrgecileri baĹ&#x; ndan atarak, Afrika d Ĺ&#x; ndaki ilk baÄ&#x; ms z siyah devletini Haiti’de kurmuĹ&#x; oldu. Bu Avrupa’y tepeden t rnaÄ&#x;a sallayan ve diÄ&#x;er kĂśle kolonilerine dalga dalga yay lan bir altĂźst oluĹ&#x;tu. Afrikal lar n Karayipler ve diÄ&#x;er sĂśmĂźrgelerde bir sel gibi ya-

hareketler, sadece kĂśle sahiplerinin bireysel karlar n deÄ&#x;il, bĂźtĂźn bir sĂśmĂźrgecilik sistemini ve Avrupa ekonomilerinin kaderini tehdit etmeye baĹ&#x;lad . Afrika Ulusal Kongresi’nden Hakim Ad ’nin* sĂśzleriyle baÄ&#x;layal m: “Tarihi yapan ve deÄ&#x;iĹ&#x;tiren halklard r. Yani bizler kendi kendimizin kurtar c s y z.â€?

y lan isyanlar ve kazand klar siyasi ve askeri baĹ&#x;ar lar, kĂśleliÄ&#x;in kald r lmas nda belirleyici oldu. Ä°ngiltere’de kĂślelik karĹ&#x; t hareketi ateĹ&#x;leyen de yine kĂśle isyanlar yd . ÇßnkĂź kĂślelik, eskisine gĂśre daha az karl ve daha tehlikeli bir hal alm Ĺ&#x;t . Bu

* Hakim Ad : Londra Middlesex Ăœniversitesi’nde Afrika tarihi okutman . Kaynaklar: 1. www.globalafrikancongress.com 2. Slavery to Freedom (James Walvin)

ÇaÄ&#x;layan isyan 1700’lerde kĂśle isyanlar toplumsal bir karakter kazand ve ç Ä&#x; gibi bĂźyĂźdĂź. 1736 Antigua, 1760 Jamaika, 1791 St Domingue (Haiti), 1831-2 yine Jamaika‌ Ă–zellikle 23 AÄ&#x;ustos 1791’de Haiti’de baĹ&#x;layan isyan, kĂśle sistemini y kmay baĹ&#x;ard . Frans z devriminin esinleyiciliÄ&#x;i alt nda kĂśleler, kĂśle ekonomisini yerle bir ettiler. Ä°ngiliz ve Ä°spanyol donanmalar n de yenilgiye uÄ&#x;ratarak bĂźyĂźk bir baĹ&#x;ar kazand lar. Toussaint


Yaanacak

‚

N

S

A

N

Ä°simsiz: Ben de karĹ&#x; y m bu savaĹ&#x;a. Tabii bunun sonucu çok zor, çÜzĂźmĂź de o oranda çok zor insanlar için. Yani dil farkl olabilir, insanlar farkl yĂśrelerden geliyor, ama sonucunda ayr mc l k oluyor. Asl nda eskiden bu sorun hiç yoktu herkes bir toplumdu. Ĺžimdi de iĹ&#x;te yok sen busun ben buyum‌ Yani KĂźrttĂźr, TĂźrktĂźr, Lazd:r‌ Asl nda hiçbir fark olmamas laz m, insanlar bar Ĺ&#x; içinde yaĹ&#x;amak istiyorlar

L

U

M

11 DĂźnya

GÜçmenlerle ilgili bir araĹ&#x;t rman n sonuçlar

bence. Benim de mesela o kadar KĂźrt arkadaĹ&#x; m var. Ä°simsiz: TĂźrkiye’nin en bĂźyĂźk sorunu bildiÄ&#x;iniz gibi bu terĂśr. Bunu temizlemek TĂźrkiye’nin hakk , kimseden de emir almak zorunda deÄ&#x;il. Bu kadar‌ TeĹ&#x;ekkĂźrler. Duygu (Ă–Ä&#x;renci): SavaĹ&#x; ç kar yorlar. TĂźrkiye ayr mc l k yapm yor. Onlar n yĂźzĂźnden, burada okullarda da problem ç k yor. Berlin’de de, TĂźrklerle KĂźrtler kavga ediyorlar okullarda. Baz ĂśÄ&#x;renciler okula bozkurt kolyesi takarak geliyor, baz lar ise poĹ&#x;u takarak. “Sen TĂźrksĂźn sen PKK’l s nâ€? deniyor. Mesela,

iki-ßç gĂźn Ăśnce okulda kavga ç kt , yok “sen KĂźrtsĂźn ben TĂźrkĂźmâ€? diye. Bence yapt klar çok saçma. TĂźrkiye’de yaĹ&#x; yorlar ve ayr mc l k yap yorlar. Mesela, arkadaĹ&#x;lar m var. Birbirimize soruyoruz, “sen nerden geldinâ€? diye. Ben “TĂźrkiye’den geldimâ€? diyorum, o ise “ben KĂźrdistan’dan geldimâ€? diyor. Ama KĂźrdistan diye bir yer yok ki. “Yok KĂźrdistan kurulacak, yok bizim Ăźlkemiz olacakâ€?, onun için kavga ç kar yorlar.

olmam z gerektiÄ&#x;ini belirtiyorum. Irkç ve faĹ&#x;istlere, Ăśyle istedikleri gibi ellerini kollar n sallayarak hareket edecekleri alan b rakmamak gerek. Bu arada, biz gÜçmen ve yabanc iĹ&#x;çilerin, bu konulardaki duyars zl klar n eleĹ&#x;tirmeden edemiyorum. Sanki s ran n bize gelmesini bekler gibiyiz. Bu konuda duyarl rkç l k karĹ&#x; tlar na ve antifaĹ&#x;istlere doÄ&#x;ru dĂźrĂźst destek bile olmuyoruz. “Nas l m ?â€? sorusuna bir Ăśrnekle yan t veriyorum: Cami yap m n protesto ve bu protestoyu protesto. Geçenlerde Viyana’n n yirminci ilçesinde gerçekleĹ&#x;en iki eylem bu konularda en ilginç Ăśrneklerdendir. Yabanc karĹ&#x; t sĂśylemleriyle, taban toplamaya çal Ĺ&#x;an rkç ve faĹ&#x;izan bir parti olan Avusturya Ă–zgĂźrlĂźk Partisi, o bĂślgede yap m planlanan bir caminin yap m n engellemek için bir gĂśsteri dĂźzenledi. Ve tabii ki istemlerini dile getirirken, Ä°slam’ n bu Ăźlkede ye-

ye ait olduklar›na dair yap›lan bir arat›rma etkileyici farkl› sonuçlar ortaya ç›kard›. Almanya’da gÜçmenlerin hangi sosyal çevreye ait olduk-

Almanya Federal Aile, Kad n ve Gençlik Bakanl Ä&#x; , SĂźdwest-

Serhat ve 4 arkadaĹ&#x; (Ă–Ä&#x;renci): TĂźrkiye Irak’a girerse cehenneme girmiĹ&#x; gibi olur. Asker ĂślĂźmlerinin sorumlusu da R.Tayyip ErdoÄ&#x;an olacakt r. Ä°lk baĹ&#x;ta kendisini iyi olarak gĂśsterdi, MĂźslĂźmanl:k ayaklar yapt , Ĺ&#x;imdi de bu Ĺ&#x;eyleri yap yor. Ĺžimdi benim fikrimi soracak olursan, TĂźrkiye oraya girerse bĂźyĂźk bir zarara uÄ&#x;rar. Nedenini soracak olursan z. ÇßnkĂź bizim KĂźrtlerin bir tek amac var. Bar Ĺ&#x; istemek, bu bar Ĺ&#x; n olmas için TĂźrkiye’nin destek vermesi gerekir. TĂźrkiye buna destek vermediÄ&#x;i için bu sorunlar ç k yor. Ama TĂźrkiye o s n r geçerse, bĂźtĂźn Avrupa Ăźlkeleri bizden taraf olur. Nedeni ise biz bar Ĺ&#x; içinde yaĹ&#x;amak istiyoruz, onlar bize savaĹ&#x; aç yorlar. Bundan dolay TĂźrkiye tek kal r orda. Okullar m zda sorunlar var. TĂźrk ve KĂźrt ĂśÄ&#x;renciler, TĂźrkiye’deki bu olaylar duydukça, birbirine ters gidiyor ve kavga ediyorlar. Ä°simsiz: Kim ister, kim ister ha, xalte’ye sorun (yaĹ&#x;l kĂźrt teyze’yi gĂśsterek). Sen istiyor musun savaĹ&#x; ç ks n? YaĹ&#x;l KĂźrt teyze baĹ&#x; n onaylamaz tarzda sallayarak KĂźrtçe olarak istemediÄ&#x;ini sĂśylĂźyor. Bizim bĂźtĂźn ailelerimiz orda yaĹ&#x; yor, kim ister bunu, kim? Bunun sonu neler bilmiyorum, aha bizde buralarda sĂźrĂźnĂźyoruz ne olacak! BĂźtĂźn gĂźn televizyon baĹ&#x; nday z. DaÄ&#x;da vurulan için de analar aÄ&#x;l yor, askerdeki için de. Hepsi ayn , gene sonuçta analar aÄ&#x;l yor. Hiç kimse istemez ki, yavrusunu yetiĹ&#x;tirsin de bir kurĹ&#x;una gitsin. Kim ister? Benim kaç çocuÄ&#x;um var, ben istemem. Sen ister misin gitsin yavrun? Asla! KarĹ&#x; y z, gerçekten karĹ&#x; y z. Biz bar Ĺ&#x;tan yanay z.

lar na dair yap lan bir araĹ&#x;t rma etkileyici farkl sonuçlar ortaya ç kard . AraĹ&#x;t rma sonuçlar , Ăśzellikle din ve kĂźltĂźrĂźn sosyal çevreyi belirlediÄ&#x;i dĂźĹ&#x;Ăźncesini çßrĂźtĂźyor.

rundfunk (SWR), Malteser Werke, Staatskanzlei NRW, Landeshauptstadt MĂźnchen gibi birkaç kurumun talebi Ăźzerine gerçekleĹ&#x;tirilen araĹ&#x;t rma sonuçlar , uyum tart Ĺ&#x;malar n n

Ayr ca, yaĹ&#x;am biçimleri ve damak zevklerinin de birbiriyle ĂśrtĂźĹ&#x;tĂźÄ&#x;Ăź belirtildi. Buna gĂśre, gÜçmenleri geldikleri toplumun deÄ&#x;il, aksine yaĹ&#x;ad klar sosyal çevrenin belirlediÄ&#x;i ifade edildi.

Çok kßltßrlßlßk Ünem kazand:

Almanya genelinde yap lan araĹ&#x;t rmada, TĂźrkler’in yan s ra Rus, Ä°spanyol, Ä°talyan ve eski Yugoslavya’dan gelenlere sorular yĂśneltildi. 100 saatlik bir sĂźreyi kapsayan araĹ&#x;t rma, iki lisan Ăźzerine gerçekleĹ&#x;tirildi. Ancak araĹ&#x;t rmaya kat lanlar n ßçte ikisi ile sadece ana dillerinde anket yap ld . YĂśneltilen sorularda, gÜçmenlerin homojen deÄ&#x;il, heterojen bir topluluk olduklar ndan yola ç k ld . AraĹ&#x;t rmada, aralar nda dini kĂśkenine baÄ&#x;l olanlar, çok kĂźltĂźrlĂź yaĹ&#x;am tercih edenler, misafir iĹ&#x;çiler, s Ä&#x; nmac lar, ayd n ve kozmopolit olanlar olmak Ăźzere 8 ayr sosyal çevrenin saptand Ä&#x; ifade edildi. Bir diÄ&#x;er Ăśnemli sonuç ise, tĂźm bu sosyal çevrelerde bir Ä°spanyol ile TĂźrk aras nda fark n gĂśzlemlenmediÄ&#x;i sonucuna var ld . AraĹ&#x;t rmada, gÜçmenlerin hemen hemen ayn deÄ&#x;er yarg lar na sahip olduklar saptand .

Federal Aile Kad n ve Gençlik Bakanl Ä&#x; MĂźsteĹ&#x;ar Gerd Hoofe, araĹ&#x;t rma sonucunun, gÜçmenlerin uyum yanl s olduÄ&#x;una somut bir iĹ&#x;aret olduÄ&#x;unu belirtti. Hoofe, “Bu sonuca gĂśre uyum politikas nda at lacak ad mlar ve al nacak Ăśnlemler daha iyi planlanabilecek. Ayr ca araĹ&#x;t rma, uyum politikas na tam olarak uyarlayabilecekâ€? dedi. Ă–te yandan, araĹ&#x;t rmada, iyi eÄ&#x;itilmiĹ&#x; gÜçmenlerin Almanya’n n elit kesimini oluĹ&#x;turabileceÄ&#x;i de saptand . Bu kesim bir çok dili birden ak c konuĹ&#x;an ve kĂźltĂźrler aras bilgi daÄ&#x;arc Ä&#x; na sahip olan kesim olarak tan mland . Bunun da Almanya için art bir puan olacaÄ&#x; kaydedildi. DĂźnyada bir ilk olan bu araĹ&#x;t rma sonucuna gĂśre, gÜçmenleri toplumun en alt kesimindeki çevreye gĂśre s n fland rmak bundan bĂśyle mĂźmkĂźn olmayacak. En Ăśnemlisi de, çok kĂźltĂźrlĂź çevreye ait olmay seçen gÜçmenler, toplumun hemen her kesiminde olumlu bir Ăśrnek olarak tan mlanacak.

der. Baba resmi al r uzun uzun bakar. “Aferin oÄ&#x;lum, harika bir resim bu. Ama bu aÄ&#x;ac n yapraklar aras ndaki siyah noktalar nedir?â€?diye sorar. Çocuk bir yandan etraf yoklay p diÄ&#x;er yandan iĹ&#x;aret parmaÄ&#x; n dudaklar na gĂśtĂźrerek babas n n kulaÄ&#x; na eÄ&#x;ilir ve der ki; “Sessiz ol baba, gardiyan duymas n sak n. O siyah noktalar ĂśzgĂźr kuĹ&#x;lar n gĂśzleri, hepsi oraya sakland !â€?

EÄ&#x;er inanc m z bir çelik gibi sermiĹ&#x;sek yĂźreÄ&#x;imizin meydan na ve direnmeyi ad m z saym Ĺ&#x;sak zulĂźm gĂźnlerinde, onurumuzu bir bayrak gibi taĹ&#x; m Ĺ&#x;sak ĂślĂźmlerin koynunda ve tenimizin rengini biraz da topraÄ&#x; m z n renginden alm Ĺ&#x;sak, o ĂśzgĂźr kuĹ&#x;lar her yerde, her durumda sevdam z n gĂśÄ&#x;Ăźnde taĹ&#x; r z inad na, kimseler gĂśrmeden, kimseler duymadan. Yeter ki isteyelim! Tamer Dursun

Ă–zgĂźr kuĹ&#x;lar n gĂśzleri Ä°spanya’da diktatĂśrlĂźk dĂśneminde dĂźnyan n en bĂźyĂźk vahĹ&#x;etlerinden biri yaĹ&#x;anm Ĺ&#x;t r. Devlet politikas na karĹ&#x; gelen devrimciler, dĂźĹ&#x;ĂźnĂźrler, yazar, çizerler ĂśldĂźrĂźlmĂźĹ&#x;tĂźr. Binlerce insan kaybedilmiĹ&#x; ve on binlerce insan iĹ&#x;kencehanelerden geçirilmiĹ&#x;, hapislere at lm Ĺ&#x;t r. Ä°Ĺ&#x;te anlatacaÄ&#x; m hikaye bu kanl dĂśnemde geçmektedir. Ä°spanyan n yoksul mahallelerinden birine uzan yoruz. Sokaklarda kan ve barut kokusu sar yor insan n bedenini. Korku, Ĺ&#x;iddet, ac ve zulĂźm her kĂśĹ&#x;e baĹ&#x; nda pusuya yatm Ĺ&#x;. HĂźzĂźn yĂźzlĂź bir çocuk annesinin elini tutmuĹ&#x;, heyecanl ad mlarla bir sĂźre Ăśnce tutuklanm Ĺ&#x; babas n ziyarete gidiyor. Ona Ăźzerinde kocaman yemyeĹ&#x;il bir aÄ&#x;ac n ve Ăźzerinde kuĹ&#x;lar n uçtuÄ&#x;u bir resim yapm Ĺ&#x;t r. Fakat o dĂśnemlerde mahkumlara ĂśzgĂźrlĂźÄ&#x;Ăź an msatacak her Ĺ&#x;ey yasak olduÄ&#x;undan habersizdir hĂźzĂźn yĂźzlĂź çocuk. Hapishanenin kap s na geldiklerinde, gardiyan çocuÄ&#x;un elindeki resmi al r ve aÄ&#x;ac n

Ăźzerinde uçan kuĹ&#x;lar sak ncal bularak resmi y rt p atar. Çocuk aÄ&#x;lamakl gĂśzlerle içeri girer ve babas na sar l r. Babas na olay anlat r. Babas ĂźzĂźlmemesi gerektiÄ&#x;ini sĂśyleyerek, bir daha geldiÄ&#x;inde baĹ&#x;ka bir resim getirebileceÄ&#x;ini sĂśyleyerek teselli eder.

“Gardiyan duymas:n sak:nâ€? Aradan bir zaman geçer ve çocuk yine kirli kald r mlar Ĺ&#x;ark lar sĂśyleyerek ad mlar. Bir elinde babas için yapt Ä&#x; resim, diÄ&#x;er elinde annesinin s cac k eli vard r. Hapishane kap s na geldiklerinde elindeki resmi korkmadan gardiyana uzat r. Gardiyan resme bakar. Resimde bu kez sadece bir aÄ&#x;aç ve aÄ&#x;ac n yapraklar Ăźzerinde siyah noktalar vard r. Yani gardiyana gĂśre ĂśzgĂźr kuĹ&#x;lar olmad Ä&#x; için sak ncal bir durum da yoktur. Resmi çocuÄ&#x;a geri verir. HĂźzĂźn yĂźzlĂź çocuk koĹ&#x;arak babas na sar l r ve elindeki resmi gururla babas na uzat rken, “Senin için baba!â€?

YaĹ&#x;l lar aras nda intiharlar artt Sosyal haklara yĂśnelik sald›r›lar y›k›m› art›rd›. “Avrupa’da her y›l 60 ya ve Ăźzeri olan her 100 bin kiiden 16’s› intihar ediyor.â€?

ri olmad Ä&#x; n belirtip, caminin yap m n n engellenmesini istediler.

Hay:r duas:! Bu toplant ya karĹ&#x; , Sosyalist Sol Parti ĂśnderliÄ&#x;inde, dĂźĹ&#x;Ăźnce ve vicdan ĂśzgĂźrlĂźÄ&#x;ĂźnĂź savunan bir karĹ&#x; gĂśsteri yap ld . Ä°Ĺ&#x;in ilginçliÄ&#x;i de burada ortaya ç kt . Bu ikinci gĂśsteriye kat lan sadece sol kesimdi. Cami çevresinden t k ç kmad Ä&#x; gibi destek de yoktu. Sanki cami yapma sorunu komĂźnistlerindi de, onlar sorunlar na sahip ç k yordu. Eh durum bĂśyle olsayd caminin k z l imam n n duay Ĺ&#x;Ăśyle bitirmesi gerekiyordu. “Allah KomĂźnistleri baĹ&#x; m zdan eksik etmeyip, onlara zeval vermesin. Amin‌â€? Aram zda camiye tak lanlar, çalan mola bitiĹ&#x; ziliyle hemen hareketlendiler. Umar m ilk cumada KomĂźnistlerden hay r dualar n eksik etmemiĹ&#x;lerdir!

eksik olmad Ä&#x; Almanya’da yeni bir tart Ĺ&#x;ma baĹ&#x;latt . GÜçmenlerin içinde yaĹ&#x;ad klar toplumda, hangi sosyal çevreye ait olduklar n n irdelendiÄ&#x;i araĹ&#x;t rma, 30 y ldan bu yana deÄ&#x;iĹ&#x;ik Ăźlkelerde sosyal çevre araĹ&#x;t rmalar yapan SÄ°NUS adl bir kuruluĹ&#x; taraf ndan gerçekleĹ&#x;tirildi.

Sekiz ayr: sosyal çevre saptand:

Burada da kavga ç kar yorlar baĹ&#x;ka yerde de kavga ç kar yorlar. Burada okullarda hemen kavga ç k yor. Ă–Ä&#x;retmenler de diyor bunu. Tabii Irak’a girmeleri de sorunu çÜzmez ama bilmiyorum‌

Allah komĂźnistlere zeval vermesin!

O gĂźn seçmiĹ&#x; olduÄ&#x;um haber ve yorum konusunda pek istekli yok. Ben konuĹ&#x;uyorum, diÄ&#x;er iĹ&#x; arkadaĹ&#x;lar m dinliyor. Habere Ăśnce Avusturya’da yĂźkselen rkç politikalar ve yabanc dĂźĹ&#x;manl Ä&#x; Ăźzerine genellemeler ile baĹ&#x;l yorum. Ve tabi ki bu konuda duyarl olmam z gerektiÄ&#x;ini de vurgulamadan geçemiyorum. Ne yapmak gerektiÄ&#x;i Ăźzerine de, birlik ve dayan Ĺ&#x;ma içinde

P

Almanya’da gÜçmenlerin hangi sosyal çevre-

Murat

Cami yap:m: protestosunu protesto!

O

RĂśportajlar

Devrimci iĹ&#x;çi geyik

Bir an evvel sohbete baĹ&#x;lamak için, genellikle çarçabuk yiyoruz az klar m zdaki yiyecekleri. AÄ&#x;z doluyken konuĹ&#x;ulmayacaÄ&#x; için, Ăśnce yemek fasl . Ard ndan haberler ve diÄ&#x;er konularda sohbet. Zaman dar olduÄ&#x;u için herkes konuĹ&#x;uyor. Bu durumu arada bir sohbet baĹ&#x;kan seçerek ve onun sĂśz vermesiyle çÜzĂźyoruz. Genellikle konu yak c olduÄ&#x;u zaman bu yĂśnteme baĹ&#x;vuruyoruz.

T

Sokak RĂśportaj teybimizi gÜçmen emekçilere uzat Ä&#x; m z yer Berlin. Bu ayki sokak rĂśportaj m z n sorular : Sokaklar kayn yor. TĂźrkiye’deki ateĹ&#x; an nda Avrupa’ya da s çram Ĺ&#x; bulunuyor. Okullarda gençler aras nda s klaĹ&#x;an kavgalar, sokakta rkç hezeyanlar‌ Bu ayki sokak rĂśportajlar m zda, tezkere hakk ndaki nabz n tutmaya çal Ĺ&#x;t k sokaklar n. Nedenleri, sonuçlar ve kardeĹ&#x; kavgas ndan nemalananlar n, kitleye zikrettikleri rkç l k zehrinin sonucunda yaĹ&#x;anacak kamplaĹ&#x;man n varacaÄ&#x; boyutun korkunçluÄ&#x;u‌ Fazla yoruma gerek yok san r m

Hac (Fabrika Ä°Ĺ&#x;çisi): Girilmemesi gerekiyor. Bu konuda bilmiyorum, Ăśzellikle dĂźnya bugĂźn bu tĂźr sorunlar çeĹ&#x;itli yĂśntemlerle çÜzĂźyorken, daha silahl yĂśntemlerle askeri gßçlerle, iĹ&#x;galle bu sorunu çÜzmeye çal Ĺ&#x;mak sorunu derinleĹ&#x;tirecektir. En doÄ&#x;ru, en mant kl olan Ĺ&#x;ey diyalog yoludur. KĂźrtlerle TĂźrklerin bir arada yaĹ&#x;ayabileceÄ&#x;i, daha doÄ&#x;rusu OrtadoÄ&#x;u haklar n n konfederasyon Ĺ&#x;eklinde bir arada yaĹ&#x;ayabileceÄ&#x;i, bir sistemin kurulmas ndan baĹ&#x;ka bir çÜzĂźm olabileceÄ&#x;ini ben dĂźĹ&#x;Ăźnemiyorum. Demokratik bir Ĺ&#x;ekilde eĹ&#x;it haklar içersinde ortak bir yaĹ&#x;am kurulmal .

¡

“Avrupal yaĹ&#x;l larâ€? denince kafalarda genel olarak bir tablo belirir: Gençlikleri boyunca emeklilik hayalleri kurarak durmadan çal Ĺ&#x;m Ĺ&#x; insanlar. Bunun karĹ&#x; l Ä&#x; nda da eli yĂźzĂź dĂźzgĂźn bir eve, arabaya, bankada bir miktar paraya, senede en az bir kez tatil olanaÄ&#x; na ve bolca huzura sahip, emekliliÄ&#x;in ve yaĹ&#x;l l Ä&#x; n tad n ç karan ihtiyarc klar‌

DeÄ&#x;iĹ&#x;en desenler ve renkler‌ Almanya Braunschweig Teknik Ăœniversitesi YaĹ&#x;l Hizmetleri Alan BĂślĂźm BaĹ&#x;kan Prof. Dr. Jurgen Hove, karĹ&#x; m za yeni bir tablo ç kar yor ne yaz k ki‌ GeçtiÄ&#x;imiz gĂźnlerde Prof. Dr. Jurgen Hove, Akdeniz Ăœniversitesi taraf ndan “YaĹ&#x;l lar Haftas â€? dolay s yla dĂźzenlenen sempozyumlara kat lmak Ăźzere An-

talya’ya gitmiĹ&#x;ti. Bu sempozyumlarda konuĹ&#x;ulanlar pek de iç aç c deÄ&#x;il. BildiÄ&#x;imiz gibi Avrupa nĂźfusu h zla yaĹ&#x;lan yor. Avrupa ve dĂźnyada 60 yaĹ&#x; Ăźzeri nĂźfus giderek art yor. Elbette bu bir sorun. Ama as l sorun, yaĹ&#x;lanan bu nĂźfusun hayat içerisindeki durumlar nda yat yor. Bak n Prof. Hove, ne kadar da aç k bir dille ifade ediyor bu yeni durumu: “Avrupa’da her y l 60 yaĹ&#x; ve Ăźzeri olan her 100 bin kiĹ&#x;iden 16’s intihar ediyor. Ä°ntihar edenlerin bĂźyĂźk bĂślĂźmĂźnĂź erkekler oluĹ&#x;turuyor. Bunun nedeni erkeklerin kendilerini birçok konuda sorumlu hissetmeleri ve iĹ&#x; yapamaz hale geldiÄ&#x;inde baĹ&#x;kalar na muhtaç olarak yaĹ&#x;aman n zor gelmesidirâ€?. Ä°ntihar nedenleri sĂśzĂź edildiÄ&#x;i gibi ortakl klar taĹ&#x; sa da, Ăźlkelerin sosyo-ekonomik nedenlerindeki farkl l klar, nedenleri de farkl laĹ&#x;t r yor. Ă–rneÄ&#x;in, “DoÄ&#x;u blokuâ€? diye tan mlanan Ăźlkelerde, baĹ&#x;ta gelen neden ekonomik sorunlar ve buradan doÄ&#x;an gelecek kayg s . Sosyalizmin inĹ&#x;a edilmeye çal Ĺ&#x; ld Ä&#x; dĂśnemlerde, emekçilerin sahip olduÄ&#x;u haklar, ge-

riye dĂśnĂźĹ&#x; sĂźreçlerinden sonra tamamen ortadan kalkt ve yerini ekonomik, sosyal ve kĂźltĂźrel y k ma b rakt . Almanya’da ise, son y llarda sosyal haklara yĂśnelik gerçekleĹ&#x;en sald r lar y k m art rd . Ä°Ĺ&#x;sizlik oranlar n n Hitler dĂśnemini dahi geçmesi, k sa bir sĂźre sonra sonuçlar n intihar nedeni olarak gĂśsterdi. Ă–zellikle yaĹ&#x;l lar n intihar sebeplerinin baĹ&#x; nda geliyor, iĹ&#x;sizlik ve onun yaratt Ä&#x; y k m‌

Art:k “baharâ€? yok Avrupa toplumlar nda genellikle “İkinci baharâ€? olarak nitelendirilir emeklilik ve bunu izleyen yaĹ&#x;l l k gĂźnleri. GĂśrĂźnen o ki, bu kavramlar da deÄ&#x;iĹ&#x;iyor. Ä°Ĺ&#x;siz kalmay p çal Ĺ&#x;ma “Ĺ&#x;ans n â€? elde edenler art k çok aÄ&#x; r Ĺ&#x;artlarda çal Ĺ&#x; yorlar ve “mezarda emeklilikâ€? ile tan Ĺ&#x; yorlar. Çal Ĺ&#x;anlar için de iĹ&#x;sizler için de yaĹ&#x;l l k bahar deÄ&#x;il kabus art k‌ Sistem, sĂśmĂźrerek posas n ç kard Ä&#x; emekçilerin ya kĂśtĂź yaĹ&#x;am koĹ&#x;ullar içinde Ăślmelerine neden oluyor ya da yaĹ&#x;l l klar nda bile intihara sĂźrĂźklĂźyor‌


Dßnya Yaanacak

DĂźnyay› istiyoruz, k›r›nt› de¤il !..

Bu Ăźlke kana durmuĹ&#x;!

Tßrkiye’den Mektup var

“(‌)Biz millet olarak art›k sefer gĂśrev emrimizi Naz m Alpman

ald›k, yola koyulduk. Milli bir rĂźzgar esti, gĂśrĂźnmeyen bir ruh hepimize celp ç›kard›. Ad› konmam› bir seferberlik, Edirne’den Kars’a...â€?

nalpman@hotmail.com

Kan Kokusu GĂźneydoÄ&#x;u Anadolu BĂślgesi’nde TĂźrk Silahl Kuvvetleri’nin verdiÄ&#x;i aÄ&#x; r kay plar, yurt genelinde “tepki patlamas â€? yaratt . Toplum “ç ld rma noktas naâ€? doÄ&#x;ru sĂźrĂźkleniyor. T pk arenadaki k zg n bir boÄ&#x;a gibi! S rt na saplanm Ĺ&#x; k l çlarla deliye dĂśnen boÄ&#x;a, kendisine uzat lan k rm z pelerine doÄ&#x;ru h rsla at l yor. Pelerine yapt Ä&#x; her hamle boĹ&#x;a gidiyor. ÇßnkĂź onun arkas nda kimse yok. Boynuzu geçirmek istediÄ&#x;i esas hedef, kenarda durup k rm z pelerini saÄ&#x;a, sola sallayarak boÄ&#x;an n tĂźkenmesini bekliyor. Kuzey Irak’a yap lmas istenilen s n r Ăśtesi harekat “k rm z pelerinâ€?den Ăśte anlam ifade etmiyor. BĂźtĂźn reflekslerini kan kokusuna gĂśre dĂźzenleyenler GĂźneydoÄ&#x;u’dan gelen bayraÄ&#x;a sar l asker tabutlar etraf nda “siyasi horonâ€? tepiyorlar! Ă–lenlerin, gençlerin aileler Ăźzerindeki izleri onlar n umurlar nda deÄ&#x;il. Ac falan dinlemiyorlar. BaĹ&#x;saÄ&#x;l Ä&#x; hak getire. Taziye aÄ&#x; r baĹ&#x;l Ä&#x; yerine, kontrolsĂźz tribĂźn adab içinde alabildiÄ&#x;ine ĂślçßsĂźz davran yorlar. Yak yorlar, y k yorlar! Bu cenah n “markalaĹ&#x;m Ĺ&#x;â€? isimlerinin ortak Ăśzellikleri var: ÇßrĂźk raporu al yorlar, askere gitmiyorlar! Ancak asker uÄ&#x;urlamay çok seviyorlar. Bir de “Ĺ&#x;ehitâ€? karĹ&#x; lamay ! Sonra bayrakl tabutlar n ĂśnĂźne geçip hayk r yorlar: “Ordu Kuzey Irak’a girsin!â€? Ä°stiyorlar ki, daha fazla kan dĂśkĂźlsĂźn. Kandan k na yak yorlar. Sesleri herkesten fazla ç k yor. ÇßnkĂź ac çok bĂźyĂźk, h çk r klar boÄ&#x;azlarda dĂźÄ&#x;Ăźmleniyor. Yaral yĂźreklerin aras na kar Ĺ&#x; p, ac lara yĂśn veriyorlar. Evlat ac s bilmiyorlar, ceset saymaya bay l yorlar. Bunu da Ĺ&#x;ehvetle yap yorlar. Ă–lenlerin bedenleri Ăźzerine tepinip, Ăślmeye - ĂśldĂźrmeye karĹ&#x; olanlara sald r yorlar. Bu halleriyle toplumu k zg n bir boÄ&#x;aya çeviriyorlar. Yeni Ĺ&#x;iĹ&#x;ler sapl yorlar. Toplumu kanat yorlar. Ă–rgĂźtlĂź hareket yeteneÄ&#x;ini derinlemesine kullananlar-kullan lanlar, ayn anda ayn eylemlerle ortaya ç k yorlar. SaÄ&#x;duyu, akl selim, durup dĂźĹ&#x;Ăźnelim gibi bir dertleri yok. Ĺžiddete “Ĺ&#x;iddetleâ€? ihtiyaçlar var. Oysa toplumun ezici çoÄ&#x;unlu bar Ĺ&#x; istiyor: â€œĂ‡ocuklar m z ĂślĂźme yollanmas n, Ăślmesin, ĂśldĂźrĂźlmesin!â€?

“Ne KĂźrt gibi bak yorsun ulanâ€? deyip b çaklananlar, KĂźrtçe mĂźzik dinlediÄ&#x;i için linç edilenler, evi ateĹ&#x;e verilen, iĹ&#x;yeri tahrip edilen KĂźrtler!.. FaĹ&#x;ist gĂźruhlar n, araçlar durdurup insanlar haz r olda s raya dizerek, istiklal marĹ&#x; okumaya zorlamas !.. KĂźrt emekçilerin yaĹ&#x;ad Ä&#x; mahallelerde “evlerinizden d Ĺ&#x;ar ç k nâ€? ulumalar yla yap lan gĂśsteriler!.. “KĂźrt’lerin yoÄ&#x;un yaĹ&#x;ad Ä&#x; bĂślgelere girmeyin, KĂźrt iĹ&#x;yerlerinden al Ĺ&#x;veriĹ&#x; yapmay nâ€? ‘uyar:’lar !.. DTP binalar , sol, sosyalist kurumlar n ablukaya al nmas !.. Ankara’n n gĂśbeÄ&#x;inde bir faĹ&#x;ist gĂźruhun yakas na yap Ĺ&#x;t Ä&#x; bir emekçinin “Vallahi billahi ben KĂźrt deÄ&#x;ilimâ€? yakar Ĺ&#x;lar !.. Mersin’de KĂźrtçe Ĺ&#x;ark sĂśylendiÄ&#x;i gerekçesiyle, panzerler eĹ&#x;liÄ&#x;inde polis taraf ndan bas l p daÄ&#x; t lan dĂźÄ&#x;Ăźn!.. Bu birkaç Ăśrnek bile Genelkurmay kontrolĂźnde zembereÄ&#x;inden boĹ&#x;alt lan Ĺ&#x;ovenizmin geldiÄ&#x;i boyutu gĂśsterir niteliktedir. BĂźtĂźn bu geliĹ&#x;melerin Ăźzerine iktidar gßçleri taraf ndan yap lan gĂśstermelik itidal çaÄ&#x;r lar ise iki yĂźzlĂźlĂźktĂźr. Genelkurmay’ n Ĺ&#x;ovenist linç hezeyan ve faĹ&#x;ist sald rganl Ä&#x; yapt Ä&#x; yaz l aç klamalarda â€œĂśvgĂźlerin en bĂźyĂźÄ&#x;Ăźne lay kâ€? olarak alk Ĺ&#x;lamas bunu somutlar dĂźzeydedir. ÇßnkĂź “Toplum TĂźrk Silahl: Kuvvetleri’ne olan gĂźven ve desteÄ&#x;ini tazelemiĹ&#x;â€?miĹ&#x;! Bir ad m ileriye gidile-

rek 29 Ekim Cumhuriyet mesaj nda Genel Kurmay BaĹ&#x;kan YaĹ&#x;ar BĂźyĂźkan t aç ktan katliam tehdidi savurdu: “Bize bu ac lar yaĹ&#x;atanlara, o ac lar , hayal bile edemeyecekleri bir yoÄ&#x;unlukta yaĹ&#x;atacaÄ&#x; z ve bu konuda kararl y zâ€?!..

Çok sesli korodan ak:t:lan Ĺ&#x;ovenizm zehri Bu Ăźlke kana durmuĹ&#x;. TĂźm topluma bir kan banyosu yapt r lmak isteniyor. Genelkurmayla s n rl olmayan, onun uzant lar ile birlikte çok sesli koro eĹ&#x;liÄ&#x;inde yĂźrĂźtĂźlen bir çal Ĺ&#x;ma bu. Sivil kuvvetler atak yapm Ĺ&#x; durumda. FaĹ&#x;izmin kan kusan medya borazanlar da var bunun içinde. “Art k kimse bizden, onun bunun ‘Serinkanl: olunâ€?, ‘Aman Irak’a girmeyin’ tavsiyelerine kulak vermemizi de beklemesin. (‌)Biz millet olarak art k sefer gĂśrev emrimizi ald k, yola koyulduk. Milli bir rĂźzgar esti, gĂśrĂźnmeyen bir ruh hepimize celp ç kard . Ad konmam Ĺ&#x; bir seferberlik, Edirne’den Kars’a kadar hepimizi vatani gĂśreve çaÄ&#x; rd .â€? (ErtuÄ&#x;rul Ă–zkĂśk –HĂźrriyet 24 Ekim) Spor ad na yap lan densizlikler de var. Asker selam yla ç k lan futbol karĹ&#x; laĹ&#x;malar , “Mehmetçik yarar naâ€? dĂźzenlenen maçlar!.. Askere selam duran sanatç bozuntular da var. Ayn mahiyette dĂźzenlenen konserler. Levent K rca gibi

Ä°nsanl Ä&#x; n zdan utan n! Bu sĂźreçte Ăśzellikle içi ve emekçiler içinden “içilerin birli¤i, halklar›n kardeli¤iâ€? ekseninde mĂźcadele yĂźkseltmek zorunday›z... Bir devlet hastanesinin, bebekler için yoÄ&#x;un bak m servisinde, iki ayl k doÄ&#x;uĹ&#x;tan anomalisi olan ve bundan kaynakl ameliyat olup bir sĂźredir serviste yatan bir bebek bile Ĺ&#x;oven histerinin konusu oldu. BebeÄ&#x;e “çok aÄ&#x;lad Ä&#x; â€? için, hemĹ&#x;ireler ve personel taraf ndan “k roâ€? diye hitap ediliyor. DiÄ&#x;er bebekler aÄ&#x;lad Ä&#x; nda ise onlara “k roâ€? diye hitap edilmiyor. Nedenini sorduÄ&#x;umuzda, ailesinin KĂźrt olmas , bebeÄ&#x;in aĹ&#x;aÄ&#x; lanmas için “yeterli nedeniâ€? oluĹ&#x;turuyor.

deler, saÄ&#x;l k çal Ĺ&#x;anlar taraf ndan kullan labiliyor.

Irk sorgusu t:p etiÄ&#x;inin neresinde? Hastanede poliklinik hizmeti veren ve hastalar karĹ&#x; layan doktor ise, rkç -Ĺ&#x;oven histeri dalgas n n kabarmas ndan bu yana, yeni gelen her hastaya “KĂźrt mĂźsĂźnĂźz?â€? diye sorma adeti edindi. Baz demokrat saÄ&#x;l k çal Ĺ&#x;anlar n, “Hastalar m z n TĂźrkĂź KĂźrdĂź mĂź var, ne

yor. Bu azg nl k sĂźrecinin, saÄ&#x;l k çal Ĺ&#x;anlar aras ndaki yans malar , daha çok bilinçsiz biçimlerde ortaya ç k yor. Bunlar n bĂźyĂźk bir k sm , demokrat saÄ&#x;l k çal Ĺ&#x;anlar taraf ndan uyar l p mĂźdahale edildiÄ&#x;inde, yapt klar n n saÄ&#x;l k emekçiliÄ&#x;inin evrensel etiÄ&#x;ine ve ilkelerine ne kadar ayk r dĂźĹ&#x;tĂźÄ&#x;ĂźnĂź fark edip tutumlar n deÄ&#x;iĹ&#x;tirebiliyorlar. Fakat bir de ĂśrtĂźlĂź gerici- rkç gĂźdĂźlerini, ortamdan ald klar pervas zl kla daha aç k konuĹ&#x;turmaya baĹ&#x;layan, henĂźz KĂźrt hastalara bakmama dĂźzeyine gelmese de, onlara ellerinden gelen zorluÄ&#x;u ç kartmay “vatani gĂśrevâ€? addeden, yer yer

Bebeklerden dĂźĹ&#x;man yaratan sistem Serviste ara ara anneleri al p bebeklerini gĂśrmeleri saÄ&#x;lan yor. “K roâ€? olarak hitap edilen bebeÄ&#x;in annesi yan na al nd Ä&#x; nda, anne bebeÄ&#x;ini KĂźrtçe sĂśzlerle seviyor. Baz saÄ&#x;l k çal Ĺ&#x;anlar ise anneye duygusal bask yaparak, annenin bebeÄ&#x;iyle anadilinde konuĹ&#x;mas n engelleyip, TĂźrkçe konuĹ&#x;mas n istiyorlar. TĂźrkçesi zay f olan anne, bebeÄ&#x;ine duygular n ifade edemez hale gelip, bebeÄ&#x;inin sadece ismini durmadan tekrarlay p dokunarak iletiĹ&#x;im kurmaya çal Ĺ&#x; yor. Serviste çal Ĺ&#x;anlar, bu bebeÄ&#x;e tedaviyi aksatmasa bile, bu durum, rkç -Ĺ&#x;oven histeri dalgas n n, hangi noktalara kadar yay ld Ä&#x; n ve derinleĹ&#x;tiÄ&#x;ini gĂśsteren, insan dehĹ&#x;ete dĂźĹ&#x;Ăźren ve insanl Ä&#x; ndan utand ran bir Ăśrnek. Ă–rneÄ&#x;in, benzer hastal Ä&#x;a sahip diÄ&#x;er bebeklerin tersine KĂźrt bebeÄ&#x;e, “Sen çok pissin, seninki de çok kokuyor, sen en sevmediÄ&#x;im bebeksinâ€? tarz ifa-

yapmaya çal Ĺ&#x; yorsunâ€? diye mĂźdahale etmesi Ăźzerine ise, susarak geçiĹ&#x;tirmeye çal Ĺ&#x; yorlar. Irkç -Ĺ&#x;oven histeri dalgas , en insani ve hassas olmas gereken saÄ&#x;l k emekçilerinin baz lar nda bile yans mas n buluyor, hastalar aras nda ayr mc l k yap lmas na, baz saÄ&#x;l k personeli taraf ndan KĂźrt hastalar n daha baĹ&#x;vuru s ras nda adeta fiilen fiĹ&#x;lenmesine ve ikinci s n f muamele gĂśsterilmesine yol aç -

dĂźĹ&#x;manca davranan, en az ndan KĂźrt hasta ve ailelerine kendilerini “ikinci s n fâ€? hissettirmek ve tedirgin etmek için elinden geleni yapanlar da yok deÄ&#x;il.

KarĹ&#x;: durmak zorunlu Irkç Ĺ&#x;ovenizmin, zaten saÄ&#x;l Ä&#x; n piyasalaĹ&#x;t r lmas ile içi boĹ&#x;alt lan etik deÄ&#x;erler bir yana, baz saÄ&#x;l k emekçilerini sĂźrĂźk-

lediÄ&#x;i bu insanl k d Ĺ&#x; dĂźĹ&#x;kĂźnleĹ&#x;me ile mĂźcadele etmek, bunu bilinçsizce yapanlar sars p kendine getirmek, bilinçli olarak yapanlara ise mĂźdahale etmek, saÄ&#x;l kç l Ä&#x; n “yĂźzkaras â€? ilan edip tecrit etmek zorunludur.

Tarihin kĂśleci yapraklar: dirilebilir Bu sĂźreçte Ăśzellikle iĹ&#x;çi ve emekçiler içinden “iĹ&#x;çilerin birliÄ&#x;i, halklar n kardeĹ&#x;liÄ&#x;iâ€? ekseninde mĂźcadele yĂźkseltmek zorunday z. Yoksa 1960’l y llar n sonlar na kadar ABD’de de siyahlara karĹ&#x; yap ld Ä&#x; gibi, KĂźrtlere iĹ&#x; ve ev vermek bir yana, hastanelere kabul edilmedikleri veya ikinci s n f tedavi verildiÄ&#x;i, belediye otobĂźslerinin ancak arka koltuklar na oturabildikleri bir pervas zl Ä&#x;a doÄ&#x;ru bile gidebilir bu insanl k d Ĺ&#x; sĂźreç. ABD’de siyahlar n, çok say da devrimci ve anti- rkç beyaz emekçinin de kat l m ve dayan Ĺ&#x;mas yla, bu rkç uygulamalara karĹ&#x; verdikleri mĂźcadeleyle, bu rkç hezeyan nas l gerilettiÄ&#x;inden ĂśÄ&#x;reneceÄ&#x;imiz çok Ĺ&#x;ey var. Hasta bir bebeÄ&#x;e bile, KĂźrt olduÄ&#x;u için “k roâ€? denmesi ve “k roâ€? muamelesi yap lmas , serviste “en sevilmeyen bebekâ€? ilan edilmesi, yeni baĹ&#x;vuran hastalara bile “durumdan vazife ç karanâ€? kimi haddini bilmezlerin “KĂźrt mĂźsĂźnĂźz?â€? diye sorarak psikolojik bask ve tecrit yapmaya kalk Ĺ&#x;mas ‌ TĂźm bunlar, rkç -Ĺ&#x;oven faĹ&#x;ist histerinin peĹ&#x;inden bilinçsizce sĂźrĂźklenen iĹ&#x;çi ve emekçilerin kendi yĂźzlerine, vicdanlar na tutmas gereken bir ayna olmal d r. www.alinteri.org sitesinden al nm Ĺ&#x;t r.

denyolar n “Gerekirse bu yaĹ&#x;ta elime silah al p yeniden askere gidebilirimâ€? ç k Ĺ&#x;lar yla yayd klar Ĺ&#x;ovenizm zehri!.. Anaokulu çocuklar na kadar inen aĹ&#x;aÄ&#x; l k bir Ĺ&#x;ovenist kampanya!.. Bilgiye, ĂśÄ&#x;renmeye aç genç beyinlerin kardeĹ&#x; halka karĹ&#x; kinle beslenmesi!.. TĂźrklerin 2 bin 256 y ld r asker olduÄ&#x;u ve bunun, kendini gßçlendirerek bĂśyle devam etmesi gerektiÄ&#x;ini aç klayan Ă–Ä&#x;retim Ăœyeleri!.. “Her TĂźrk asker doÄ&#x;arâ€? tekerlemesi ile katil robotlar yaratma hayranl Ä&#x; !..

Bir halka kin kusup, toplumun her karesini bu yĂśnde harekete geçirenler bundan ne umuyorlar? Bu durumu 3 baĹ&#x;l k

al p alamama ikileminin yaratt Ä&#x; bir s k Ĺ&#x;ma var. Bu bĂślgenin yeniden paylaĹ&#x; m nda, GeniĹ&#x;letilmiĹ&#x; OrtadoÄ&#x;u Projesi’nin içine yerleĹ&#x;me isteÄ&#x;ini kĂśrĂźklĂźyor. Mart tezkeresinin geçirilememiĹ&#x; olmas n n piĹ&#x;manl Ä&#x; n yaĹ&#x;amalar bundand r. BĂźyĂźkan t’ n deyimi ile “Karanl k savaĹ&#x;â€? konseptine uygun kirli yĂśntemlere daha fazla baĹ&#x;vurmalar kaç n lmazd r!.. Burunlar ndaki halkan n baÄ&#x;l olduÄ&#x;u yer nereye çekerse, ayak sĂźrtmelere raÄ&#x;men, oraya gidecekleri kesindir. 2- FaĹ&#x;ist rejimin d Ĺ&#x;a dĂśnĂźk bu hamleleri, as l içerisini kesmekte ve uygulanan kanl politikalara malzeme yap lmaktad r. ÇßnkĂź içerisi uluslar aras kriz dinamiklerinin de yaratt Ä&#x; anaforla yang n yeridir. TĂźm azg n emek sĂśmĂźrĂźsĂźne, para

alt nda toplarsak: 1- FaĹ&#x;ist rejimin geleneksel yap s ndan kaynakl var olan tarihsel korkular n kabarmas yla, uluslar aras alanda yeniden kurulan dengeler içerisinde yer

piyasalar ndaki oynamalara raÄ&#x;men AKP iktidar n n d Ĺ&#x; borçlanma ile Ĺ&#x;iĹ&#x;irdiÄ&#x;i “balay dĂśnemiâ€? bitmiĹ&#x;tir. BugĂźnden yar na yoksulluk kendini her dĂźzeyde daha fazla hissettirme-

Bu kin bu :rkç:-Ĺ&#x;oven zehir niye?

ye baĹ&#x;lam Ĺ&#x;, dolay s yla toplumsal tepkinin sisteme yĂśnelmesinin ĂśnĂź en iyi Ĺ&#x;ovenist zehir salg lamas yla al nabilecektir. 3- Ä°ktidar ve gßç paylaĹ&#x; m nda, laik-islamc saflaĹ&#x;t rmas na, sivil kuvvetlerin “Cumhuriyetine sahip ç kâ€? mitinglerine ve yapt r lan bask n seçime raÄ&#x;men Ordu’nun mevzi ve prestij kaybetmesidir. Genelkurmay’ n imaj yenilemesi ve toplum Ăźzerinde, sistem içerisinde zay flayan otoritesini yeniden kurmaya dĂśnĂźk hamle yapmas d r.

Bu oyuna alet olmayal:m, izin vermeyelim BugĂźn bu kirli oyunu boĹ&#x;a ç karmak, sonu her durumda halklar n dĂśkĂźlen kanlar na, husumetlere, ac lar na daha fazla yoksulluk ve yoksunlaĹ&#x;ma ile yĂźz yĂźze kalmalar na ç kacak bir “maceraâ€?n n dĂźÄ&#x;mesini k rmak gibi tarihsel bir sorumlulukla karĹ&#x; karĹ&#x; yay z! GeniĹ&#x; bir coÄ&#x;rafyay baĹ&#x;tan aĹ&#x;aÄ&#x; kesecek, kapsam daha geniĹ&#x; ve kanl yeni MaraĹ&#x;lar n, yeni Çorumlar n, yeni Sivaslar n yaĹ&#x;anmas n n ĂśnĂźnĂź almak zorunday z. TĂźrk, KĂźrt, Alevi, SĂźnni olarak bizleri birleĹ&#x;tiren tek ortak deÄ&#x;er emekçi olmam zd r. Birlikte yoksulluÄ&#x;u paylaĹ&#x;mam zd r. TĂźm sorunlar m z n kaynaÄ&#x; emek sĂśmĂźrĂźsĂź Ăźzerine kurulu Kapitalizmin kendisidir. TĂźm iĹ&#x;çi ve emekçiler için kĂślece çal Ĺ&#x;ma ve yaĹ&#x;ama koĹ&#x;ullar n n kaynaÄ&#x; olan sisteme karĹ&#x; birleĹ&#x;meliyiz. Tarihsel olarak kendi kaderini tayin etme hakk engellenmiĹ&#x; KĂźrt Ulusu’nun dĂźĹ&#x;man ilan edilip, kimliÄ&#x;inin ve iradesinin toptan imha edilmek istenmesine karĹ&#x; halklar n kardeĹ&#x;liÄ&#x;i bayraÄ&#x; na sar lmal y z.

Bizim savaĹ&#x; m z sermayeye karĹ&#x; TĂźrkiye’de ›rkç› oven linç kudurganl›¤›na kar›, Al›nteri imzas›yla yay›nlanan bildiriyi k›saltarak yay›nl›yoruz. Yine sahnedeler! Yine sokaklar doldurdular! Medyadan kĂźkrĂźyor, haritalar yay nl yor, “İĹ&#x;te Ĺ&#x;imdi buraday z, istesek KerkĂźk’e kadar giderizâ€? diye dehĹ&#x;et ve zehir saç yorlar! Okullarda, iĹ&#x;yerlerinde, semtlerimizde her yerde ayn kirli oyun! Onlara baksak, ayn tezgahta çal Ĺ&#x;t Ä&#x; m z s n f kardeĹ&#x;imiz, mahalle komĹ&#x;umuz, al Ĺ&#x;veriĹ&#x; ettiÄ&#x;imiz, deftere yazd r p ay sonu ĂśdediÄ&#x;imiz bakkal m z, çocuÄ&#x;umuzun s n f arkadaĹ&#x; , ĂśÄ&#x;retmeni, k z al p verdiÄ&#x;imiz h s mlar m z‌ vatan haini, dĂźĹ&#x;man! Niye? ÇßnkĂź o KĂźrt, onun ad Mahsun, onun ad Zilan, onun ad Berfin! “Bunlar senin dĂźĹ&#x;man n! Askerlerimizi bunlar ĂśldĂźrĂźyor. Al bayraÄ&#x; n , ç k sokaÄ&#x;a, KĂźrt olduÄ&#x;unu bildiÄ&#x;in, KĂźrde benzeyen kim varsa linç et!â€? diyorlar bize. Ne yaz k ki binlerce emekçi, bu yalana inan yor‌ Bu suça ortak oluyor! KĂźrtlerin bebeklerini bile aĹ&#x;aÄ&#x; l yor, horluyor! Ne çabuk unutuyorlar: Bu Ăźlkede KĂźrdĂźyle TĂźrkĂźyle emekçilerin o yere gĂśÄ&#x;e koyulmayan çak l taĹ&#x; kadar deÄ&#x;eri yok! “S n r geçelim, orada da burada da tepelerine binelimâ€? diye TĂźrk emekçileri coĹ&#x;turanlar, hak arad Ä&#x; m zda karĹ&#x; m za ç kan sermaye beslemeleri! Ä°Ĺ&#x;çinin kafas na silah dayayan mafyataĹ&#x;eron tetikçileri! Mahallemizde uyuĹ&#x;turucu satan, kad n pazarlayan, çocuklar m z uzak tutmaya çal Ĺ&#x;t Ä&#x; m z serseri tak m !Ne çabuk unutuyorlar: Bunlar n “bĂźyĂźk devletlerâ€?e karĹ&#x; olmas , “ba-

Ä&#x; ms zl kâ€? edebiyat hep sĂśzde! Ä°Ĺ&#x;çinin Ăźcretini, memurun maaĹ&#x; n kuruĹ&#x;u kuruĹ&#x;una belirleyen IMF programlar n uygulayan gene bunlar. Emperyalistlerin ve iĹ&#x;birlikçi tekellerin ç karlar için Afganistan’dan LĂźbnan’a, Somali’den Bosna’ya tezkere ç karanlar, Ĺ&#x;imdi OrtadoÄ&#x;u’da kanl maceralar için bizim uysall Ä&#x; m za gĂźveniyorlar! Onlar n derdi baĹ&#x;ka! Bu dumanl havada hakk n arayan emekçinin, grevci Telekom iĹ&#x;çi-

Emekçiler “Vatan milletâ€? diye yollara dĂźĹ&#x;ĂźrĂźlĂźrken, onlar gemilerini yĂźrĂźtĂźyorlar. SavaĹ&#x;ta Ăślen, sakat kalan, bu vahĹ&#x;ette akl n yitiren askerlerin ailelerinin eline asgari Ăźcret bile geçmiyor! T pk 17 AÄ&#x;ustos depreminde biz yas tutarken mezarda emeklilik yasas n ç kard klar gibi, bize bugĂźnleri aratacak say s z yasa, zam birbirini izliyor. Uyan! ÇoluÄ&#x;uyla çocuÄ&#x;uyla KĂźrt emekçileri hedef haline getirenler, bugĂźnlerde dolarlar desteyle say yorlar! Bizim KĂźrt emekçi kardeĹ&#x;lerimize karĹ&#x; deÄ&#x;il, sermayeye karĹ&#x; kalkacak elimiz var! KĂźrt emekçileri aĹ&#x;aÄ&#x; layan, horlayan, sald ran faĹ&#x;istleri cesareti-

sinin, tersanelerde birbirinin kucaÄ&#x; nda Ăślen iĹ&#x;çilerin, ĂśzgĂźrlĂźÄ&#x;e susam Ĺ&#x; emekçilerin birbirine dĂźĹ&#x;man gibi bakmas n saÄ&#x;lamak! S n f kardeĹ&#x;liÄ&#x;ini ĂśldĂźrmek, cehenneme dĂśnmĂźĹ&#x; yaĹ&#x;amlar m z daha da aÄ&#x; rlaĹ&#x;t rmak! Uyan! Bu bizim savaĹ&#x; m z deÄ&#x;il!

mizle durdural m! Semtlerimizin MaraĹ&#x;’a çevrilmesine izin vermeyelim! Kirli savaĹ&#x;ta deÄ&#x;il kĂślece çal Ĺ&#x;maya, yaĹ&#x;amaya ve dĂźĹ&#x;Ăźnmeye karĹ&#x; , TĂźrkĂźyle KĂźrdĂźyle s n f savaĹ&#x; nda yerimizi alal m! Bu savaĹ&#x;ta kendi mĂźcadele bayraklar m z taĹ&#x; yal m!


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.