YasanacakDünya_7 yedek
05.05.2005
14:51 Uhr
Çocuğunuz yarat c m ?
Otuz kilometrekarelik bir cezaevinde yaşamakt r, ilticac olmak!
Ç plak ayakla umuda doğru...
Sayfa 9’da
Sayfa 11’de
Sayfa 8’de
Dünya
Seite 1
Yaflanacak
1 May s işçinin emekçinin bayram ... Sayfa 5’de
Dünyay› istiyoruz, k›r›nt› de¤il !..
AYLIK GAZETE • SAYI 7
15 Nisan 2004 · 2 EURO / 1,5 POUND / 3 SFR
Geleceg˘imizi kus¸atıyorlar Bu daha ilk! İşçi, memur, emekli, gençtiler... Yüzbinlerceydiler... Ak p geldiler... Doldurdular kentin meydanlar n ... Köln’de, Berlin’de, Stutgart’da 500 bin emekçi biriken öfkenin sesi soluğu oldular. İtalya’da emekliler ses verdiler seslerine... YETER dediler. Sosyal paketlerin can ndan bezdirdiği kitlelerin silkinişine tan k oldu 3 Nisan’da Avrupa. Berlin’de, Paris’te, Viyana’da, Roma’da... Henüz bir başlang ç bu...
Paketlerin devam gelecekmiş! Avrupa’n n her taraf nda sermaye ortak sald r program yla hareket ediyor. Schröder “Protestolara rağmen yolumuza devam edeceğiz. Çocuklar m z, gençlerimiz, geleceğimiz ad na bu ad mlar atmal y z.” diyor. Berlusconi, yeni emeklilik yasas n genel grevle yan tlayan emekçileri “Amac -
m z Almanya’n n, Fransa’n n, Avusturya’n n emeklilik sistemini yerleştirmektir.” diyerek yan tl yor. Hepsi sermayenin ortak diliyle konuşuyor. Yani bu günümüzü karartanlar geleceğimize de göz koyduklar n ilan ediyor.
Şimdide ellerini özgürlüğümüze uzat yorlar! Hak gasplar yla, yeni göçmen yasalar yla, terör paketleriyle yaşam m z kuşat yorlar. Sinsice sürdürüyorlar haz rl klar n . Schengen Anlaşmas hiçe say l yor, şüphe üzerine rastgele evler bas l p, yeni göç yasalar yla göçmenlere aba alt ndan sopa gösteriliyor... Kara kafal lara potansiyel terörist gözüyle bak l p göçmenler terörize ediliyor. Bugün ekmeğimize, emekliliğimize, iş hakk m za sald ranlar şimdide özgürlüğümüze uzat yorlar ellerini.
Irak halk direnişi büyüyor Büyüyen direnifl karfl›s›nda ABD ve iflbirlik- Bölge halk› fiiisiyle, Sünnisiyle, yafll›s›yla, çileri, Irak kap›s›ndan girdikleri Ortado¤u kad›n›yla, çocu¤uyla büyük bir öfke ve kinbata¤›nda her gün biraz daha bat›yor. le aya¤a kalk›p direniyor. Savaş n bittiğini aç klad klar günden bu yana, Irak’ta direnişin bitmesini bekleyenler fena halde yan ld lar. Emperyalist savaş ve işgale karş öfke, kimi zaman bir bomba olup işgal üslerinde patlad . Kimi zaman kitlesel silahl çat şmalar ortaya ç kt . Kimi zaman çocuğu, eşi öldürülen kad nlar, silah kuşan p hesap sormak için harekete geçti. Ve her gün yaşat lan gözü dönmüş katliamlara rağmen, direniş kendini yeniden üreterek gelişip yayg nlaşt . Büyüyen direniş karş s nda ABD ve işbirlikçileri, Irak kap s ndan girdikleri Ortadoğu batağ nda her gün biraz daha bat -
yor. Irak ve onu çevreleyen topraklarda, iştah kabartan petrol ve enerji kaynaklar , işgalcilerin tekelci şirketleri taraf ndan birer birer paylaş l rken, büyüyen halk direnişi bu kârl pastaya ‘zehir’ katmaya devam ediyor.
Her yer çat şma, her yer direniş alan
Yaflanacak
Dünya
Dünyay› istiyoruz, k›r›nt› de¤il !..
SEÇİMLERİN AYNASINDA Avrupa’n n değişik ülkelerinde son aylarda yap lan seçimlerde ‘ilginç’ sonuçlar ortaya ç kt . Bunlar n içinde herhalde en çarp c olanlar İspanya ve Fransa’daki sonuçlard . Bunlar n her ikisinde de “sol” partiler umulmad k başar lar kazand lar. Buna karş l k Yunanistan ve Almanya’daki Hamburg eyalet seçimleri sağ partilerin başar lar yla sonuçland . Eski kal plar içinde düşünülecek olursa, tahteravallide olduğu gibi, “Demek ki baz yerlerde sol yükselirken, baz ülkelerde de sağ atağa kalkt ” demek mümkün. Ama acaba öyle mi? Sadece Avrupa’da değil dünyan n diğer ülkelerinde de aç kça ve samimi bir biçimde “Ben kapitalist sistemin kendisine temelden karş y m” diyebilenlerin d ş nda ortal ktaki partileri birbirlerinden ne kadar ay rabilirsiniz? İsimleri ve kulland klar baz sloganlar d ş nda programlar , savunduklar temel politikalar ve icraatlar aras nda herhangi bir fark bulabilir misiniz?
Hangi “sol”, hangi “sağ”? Sözgelimi İngiltere’de bugün ad İşçi Partisi ola(Devam Üçüncü Sayfada)
Kukla yönetimler ve güneydeki Kürtler hariç, bölge halklar birleşip büyüyen bir direnişi örüyor. Yak n zamanda Felluce, Necef, Bakuba, Ramadi, Kerkük, Nasriye, Kerbela, Sadr Kenti (Bağdat) ve Kut bölgelerinde ç kan çat şmalarda yüzlerce insan yaşam n yitirirdi. Savaş helikopterlerinin düşürülmesi, Bağdat‘ta üslerin sürekli dövülmesi, rehine eylemlerinin artmas , işgal güçlerine verdirilen kay plar ve baz bölgelerin direnişçilerin eline geçmesi, emperyalist devletlere panik havas yaşatt . Geçici Hükümet Konseyinden istifalar olurken, ABD direnişçilere ateşkes çağr s yapma noktas na
geldi. Direnişi Saddam kal nt lar na, birkaç haydut-baş bozuğa mal etmeye çal şanlar n teorileri art k çöktü. Çarp şmalar iki taraf n cephe hatt nda uzun süren çat şmalar biçiminde şekillenirken, yurtsever gerilla hareketi silahl halk ayaklanmas na dönüşüyor. İşgalcilerin ağ r silahlar, bomba yüklü uçaklarla evleri, camileri, kentleri bombard mana tutarken nas l ki bölge halk Şiisiyle, Sünnisiyle, yaşl s yla, kad n yla, çocuğuyla katliama uğruyorsa, ayn güçler büyük bir öfke ve kinle ayağa kalk p direniyor. (Devam 4. Sayfada)
Fransa’da yarat lan panik Çöp kutular› yerlerinden sökülmüfl, büyük Önünden geçilen aynal› camlar›n arkas› olanlar›n kapaklar› kilitlenmifl. asker ve polis kayn›yor. Irak Savaş ’yla başlayan gergin bekleyiş, Madrid vahşetinin yaşand ğ akşam olağanüstü hal uygulamas yla paniğe dönüştü. Her toplumsal olayda olduğu gibi Schengen uygulamas ask ya al nd . S n r, havaalan , gar ve metrolarda eli silahl askerler, polis devriyeleri toplumun yaşam na sokuldu. Özellikle “kara kafal lar” (yabanc lar) şüpheli görülüp kimlik kontrolünden, üst aramas ndan geçirilerek suçlu psikozuna sokuldular. Bu gelişmelerin devam nda aniden, henüz kim olduklar , ne istedikleri belirsiz bir grup ortaya ç k p, tren raylar nda bomba ihbarlar yapmaya başlad . Birkaç bölgede bomba bu-
lunduğu iddia edildi. Seferler aksat l p insanlar saatlerce yollarda, trenlerin içerisinde bekletildiler.
“Olağanüstü hal hepimize görev yüklüyor” Metrolarda günde yüzlerce kez yap lan anonslar, insanlar n ruhsal dengesini alt üst ediyor. “Lütfen dikkat, terkedilmiş paket gördüğünüzde görevlilere bildirin”, “Olağanüstü hal hepimize görev yüklüyor” bu tekdüze ses, bir paronaya havas yarat yor. Çöp kutular yerlerinden sökülmüş, büyük olanlar n kapaklar kilitlenmiş. Bunlar n yerine küçük karton kutular konulmuş.
Merkezi garlarda otomatik silahlarla dolaşan askerlerin duruşu, bak ş , insanlara darbeyle yönetilen ülkeleri çağr şt r yor. Merkezi garlarda olağan süreçlerde de Lejyoner (paral asker) bürolar var. Önünden geçilen aynal camlar n arkas polis kayn yor. Fakat böylesi süreçlerde bunlar toplumu terörize etmek için insanlar n gözlerine sokuluyor.
Bu uygulama yeni değil Paris ve büyük kentlerde yaşayanlar, son 15 y ld r birkaç kez olağanüstü hal uygulamas na tan kl k etti. 1986 ile 1995 genel grevlerinde getirilen olağanüstü hal uygulamas ve as-
kerin müdahalesi, grev k r c l ğ na kadar vard . Askeri cemselerle taş mac l k yap l yordu. Son birkaç y lda peş peşe ç kart lan Yabanc lar Yasas , güçlendirilen polis birlikleri, geniş yetkiyle donat lan güvenlik
birimleri ve bunlar n topluma, kan ksat lma çabas . Demokrasi beşiği olarak lanse edilen Fransa’n n bir gecede ç kard ğ olağanüstü hal uygulamalar “burjuva demokrasisi”nin ne olduğnu gözler önüne seriyor.