Yeni Evrede
Baþyazý
Mücadele Birliði
DEVRÝMÝN HER OLAYDA GÜÇLENMESÝ Kapitalist toplumda eþyanýn doðasý gereði, her toplumsal olay ve çatýþma, emek-sermaye uzlaþmaz çeliþkisi ekseninde meydana geliyor. Tek olay bile toplumun karþýt kutuplarýnda toplanmýþ güçleri karþý karþýya getirmeye yetiyor. Toplumun iki sýnýfý iþçi sýnýfý ile kapitalistler arasýndaki saflaþmasý her çatýþmadan sonra biraz daha derinleþiyor. Saflaþma, kitlenin geleceðiyle, kapitalizm arasýndadýr. Son dönemde yapýlan grevler sýrasýndaki saflaþma ve kapýþma çok açýk yaþandý. Grevcilere yönelik sermaye saldýrýsý, tam bir burjuva ittifak halinde sürdürüldü. Egemen burjuva sýnýf, grev boyunca tüm saldýrý, baský ve propaganda araçlarýný harekete geçirdi. Ýþçi eylemleriyle karþý karþýya gelen kapitalistler ve kapitalist devlet, tam bir sýnýfsal tavýr koydu. Hiçbir kapitalist, eylem süresince, sýnýfsal tavýrdan bireysel ya da grupsal bir sapma göstermedi. Ýþçi sýnýfý da, grevcilerin etrafýnda hemen bir dayanýþma ve eylem hattý ördü. Savaþým, yalnýzca, grevle doðrudan karþý karþýya gelen kapitalistlerle, grevci iþçiler arasýnda deðil; kapitalist sýnýfla iþçi sýnýfý, emekçi halk, komünistler ve ilerici güçler arasýnda geçti. Bu sýrada kimi burjuva güçler grevcilerin yanýnda görüldüyse de -ki bu durum farklý biçimlerde her iþçi eylemi savaþýnda görülür- onlarýn amacý, iþçilerin kapitalistler karþýsýnda ve devlet karþýsýnda saflaþmasýný engellemek, devrimci güçleri zayýflatmak ve sonuç olarak devrimi önlemektir. Ama burjuva muhalif güçlerin katýlýmý, iþçi sýnýfýnýn savaþýmýnýn kapitalistlerin egemenliðine yönelmesini boþa çýkaramaz. Her grev, her emekçilerin sokak gösterisinden sonra, yeni yeni emekçi kitleler, kadýnlar ve grevler kapitalistlerin egemenliðine karþý harekete geçiyor, saflaþma iyice derinleþiyor. Karþý-devrim güçleriyle, devrim güçleri arasýndaki saflaþma ve savaþým, Hrant Dink’in katliamý sonrasý açýkça yaþandý. 1 Mayýs Taksim’de ise çok daha ileri gitti. Ayný durum sonraki her olayda tekrarlandý ve son olarak Hrant Dink’in katlediliþinin birinci yýl dönümünde devam etti. Ýç savaþýn yýllarca sürüp gittiði bir yerde, her olayýn her burjuva saldýrýsýnýn düzen güçleriyle, emekçi kitlelerin karþý karþýya mevzilenmesi son derece doðaldýr. Birleþik devrimin bir bileþeni olan Kürt halkýnýn özgürlük mücadelesi etrafýnda tam bir enternasyonal dayanýþma eylemi gerçekleþiyor. Karþýsýnda ise burjuva þoven cephe yer alýyor. Ýdeolojik, politik ve pratik mevzilenme ilhak ile ilgili her olayda görülüyor. Bu savaþýmda, her olayda, birleþik devrim cephesi her defasýnda biraz daha güçleniyor. Devrim yeni yeni güçlerin katýlýmýyla, daha da güçlenerek yoluna devam ediyor. Baský ve sömürü düzenine karþý öylesine bir öfke ve güç birikimi oluþmuþtur ki, her burjuva saldýrýsý, geniþ kitlelerin öfkesini ve güç birikimini biraz daha açýða çýkarmaktan baþka bir sonuca yol açmýyor. Öyle bir ortam oluþmuþtur ki, bir burjuva katliamý büyük halk birikimini ayaklanmaya itmeye yetiyor. Patlayýcý toplumsal devrim kendini her olayda gösteriyor. Her toplumsal olay etrafýnda toplumun bu denli kamplaþmasý ve savaþmasý ancak bu patlayýcý toplumsal devrimle açýklanabilir. Her olaya yüzeysel bakanlar, güncel olaylarýn temelinde yatan sistemin iç çeliþkilerini göremez ve anlayamazlar. Sistemin uzlaþmaz iç çeliþkileri bu kadar keskin olmasa, ne toplumda böyle açýk bir saflaþma olurdu, ne de her olayda geniþ halk kitleleri harekete geçerdi. Kapitalistlerin yönelimi ise, kitlelerin yoksullaþmasýný artýk dayanýlmaz noktaya götürdüðü için, sýnýf savaþýmýný þiddetlendirecek geliþmelere yol açýyor. Ýþçi sýnýfýna karþý yapýlan saldýrý genel bir saldýrýdýr. Uluslararasý
sermaye, bu saldýrýda tam bir çýkar birliði, görüþ birliði ve ittifak halinde davranýyor. Her ülkedeki kapitalistler, saldýrý sýrasýnda olabildiðince en iyi sonucu almaya çalýþýyor. Emekçi sýnýfa yönelik saldýrýlar hem ekonomik cepheden, hem de politik cepheden sürdürülüyor. Kýsacasý, dünya proletaryasý her yönden þiddetli bir saldýrý altýnda. Sýnýf savaþýmýnýn sahnesi tüm yeryüzüdür. Kapitalistlerin ortak saldýrýlarýna karþý, iþçiler de kapitalist düzene karþý dünya geneline yayýlan ortak eylemlere geçtiler. Proletaryanýn kapitalist dünyayý alt üst eden eylemleri enternasyonal karakterlidir. Burjuva küresel iç savaþa karþý, proleter küresel iç savaþ. Sýnýflar arasýndaki çeliþkiler bu denli keskin, savaþým son derece þiddetli ve tayin edeci. Sosyal reformistlerin, sýnýflarýn barýþ içinde “bir arada yaþama”ya baðladýklarý umut, uzlaþmaz sýnýf karþýtlýklarýnýn keskinliði, toplumdaki saflaþmanýn derinliði ve sýnýf savaþýmýnýn küresel iç savaþ biçimini aldýðý koþullarda tam bir umutsuzluða dönüþtü. Kapitalist toplumun sýnýflý doðasýna aykýrý tüm kampanyalar kaçýnýlmaz olarak çökecektir. Sermaye kavramýnda, emek-sermaye çeliþkisi verilidir. Sermaye büyüdükçe, bu çeliþkiler de olgunlaþacaktýr. Çeliþkiler sistemin çökmesini getirirken, kapitalist sistemle birlikte “toplumsal barýþ” umutlarýný da havaya uçurur. Kapitalistlerin, emekçi kitlelerin kaçýnýlmaz ayaklanmalarýný ezmek için, devreye soktuðu ise daha þiddetli faþist devlet terörüdür. Burjuva terör, ilk dönemler kitleler üzerinde, onlarý sermayenin diktasýna boyun eðmeye itse de, sürekli hale gelen devlet terörün kendisi, halk ayaklanmasýnýn, nedenlerinden biridir. Burjuvazinin dizginsiz þiddeti, halk kitlelerinde bu baský toplumunu ortadan kaldýrma biçiminde bir bilinç ve hareket yaratýr. Burjuva þiddet, kendi karþýtýný yaratýr. Devrimci döneme, tarihin en devrimci dönemine girmiþ olmak, her sýnýf her birey üzerinde dolaysýz bir etki yaratýr. Çaðýmýz proleter devrimler çaðýdýr. Çaðýn proleter devrimci içeriði, her ülkede, iþçi sýnýfý hareketini ileri iten bir rol oynuyor. Olgunlaþmakta olan dünya devrimi nasýl burjuvazi üzerinde baský yapýyorsa, küçük burjuva reformist hareket de bu baskýnýn altýnda hareket etmek zorunda kalýyor. Türkiye ve K.Kürdistan’da halk kitleleri, onca baskýya iþkenceye katliama raðmen, coþkulu olarak eylemlere yöneliyorsa, faþizme ve sermayeye karþý militan bir tavýr koyuyorsa, bunda Denizlerden bu yana süren devrimci mücadelenin kesin etkisi ve rolü var. Reformistlerin devrimci mücadelenin kitleler üzerindeki etkisini kýrmak için yoðun bir çaba göstermesine karþýn, halk kitleleri devrimci mücadele yolunu izliyor. Kitlelerin devrimcileþmesi, devrimci mücadeleye katýlmasý, varolan sistem krizini derinleþtirici, þiddetlendirici bir etki yaratýyor. Sürekli olan burjuva terör altýndan geçerek bu noktaya gelme kararlýlýðýný, cesaretini ve yeteneðini gösteren devrimci halk kitleleri, kesinlikle bu noktada durmayacak, çok daha ileriye gideceklerdir. Artýk devrimci bilince sahip devrimci biçimde düþünen ve hareket eden büyük bir kitle var. devrimci kitle hareketi uzun mücadele sonucunda þekillendiler. Devrimci bilinçleri her gün sayýsýz olay ve geliþme karþýsýnda yeniden sýnanýyor. Sýnamalardan ise baþarýyla geçiyor. Bu denli deneyimli, bu denli devrimci bilinçli kitlenin olduðu bir yerde, ne burjuvazi geleceðinden emin olabilir, ne de sosyal reformistler bu kitleleri denetim altýna alabilirler. Devrimci komünizm kitleler içinde maddi bir güçtür, etkin bir güçtür, sürükleyici bir güçtür. Yýllardýr süren bu ýsrarlý mücadele Demokratik Halk Devrimi ve Demokratik Halk Ýktidarý’nda ýsrardýr. Ýktidar savaþýmý, geri talep ve kalýplara sokulamaz. Bunun için uðraþan ve reformist ve oportünist çevreler, amaçlarýna ulaþamamýþlardýr. Emekçi halk kitlelerinin geri döndürülemez hedefi devrim yoluyla iktidarý ele geçirmektir. C. DAÐLI
112. Sayý / 13 - 27 Þubat 2008
3