YAŞASIN 1 MAYIS
139s-cek:12-13.qxd
19.05.2009
02:39
Sayfa 1
Yeni Evrede
Mücadele Birliði
ÇEK
TAKSÝM’ÝN KIZILLIÐIYLA MERHABA
mýþtý. Bu sefer de sendikalarýn gelmesiyle yine Agos’un önüne gitmeye çalýþtýk, ama yoðun polis müdahalesiyle Mecidiyeköy’e kadar kitleyi sürdüler. Kitle tekrardan toparlanarak Mecidiyeköy’den Þiþli Camii önüne geldi. Burada da sloganlarla barikatýn açýlmasýný istediler. Burada kolluk güçleri tekrardan saldýrdý. Gün boyu Mecidiyeköy-Þiþli arasý böyle sürdü. Bizler de 11.00 civarýnda Þiþli’den ayrýlarak diðer taraflara ulaþmaya çalýþtýk. Bu sýralarda Þiþli’nin alt sokaklarýnda çatýþmalarýn olduðu haberini aldýk. Hemen Cevahir Alýþveriþ Merkezi’nin alt sokaklarýndan çatýþmalarýn yaþandýðý bölgeye ulaþtýk. Bu sýrada Taksim’e girdiðimizin haberini aldýk. Daha bir coþkuyla devam ettik çatýþmaya. Barikatlarýn kurulu olduðu sokakta kolluk güçleri ve panzer defalarca püskürtüldü. Atýlan gaz bombalarýný tekrardan polise atýyorduk. Polisle yoðun bir çatýþma yaþýyorduk. Devamlý taþlarla polis püskürtülüyordu. Bu sýrada “Yaþasýn Partimiz TKEP/LENÝNÝST” sloganlarýný duyduk. Cadde üzerinde bulunan banka tahrip edildi. Uzun bir çatýþmanýn ardýndan kolluk güçlerinin yoðun bir þekilde gaz bombalarý ve plastik mermilerle saldýrmasý sonucu kitle ikiye bölündü. Bizler Fulya’ya doðru indik. Sonra arada toplanarak Dolapdere civarýna ulaþma kararý alýndý. Ara sokaklardan Dolapdere civarýna ulaþýp oradan Tarlabaþý’ndakilere ulaþacaktýk. Mecidiyeköy’e geldiðimizde KESK’liler oturma eylemi yapmýþ ve polis saldýrmýþtý. Burada da kýsa bir çatýþma yaþandý ve kitle iyice daðýldý. Gün boyunca kitlelerin bilincinde Taksim’e çýkma kararlýlýðý vardý ve bu bilinçle hareket ediyorlardý. Bir Leninist
Merhaba yoldaþlar Ben sizleri öncelikle devrimci duygularýmla selamlýyorum. Benim Taksim Ayýþýðý’na ilk geliþim oldu. Ben 1 Mayýs sevincini 1 ay önceden yaþamaya baþladým. Yoldaþlar, bizler de biliyoruz ki her 1 Mayýs’ý canýmýzla kanýmýzla yaþatacaðýz. 1 Mayýs sabahý bizim bulunduðumuz kitle oldukça kalabalýktý. Kolluk kuvvetleri her yeri tutmuþtu. Taksim Alanýna girmekte ýsrarlýydýk, 3 saat yoðun bir gerginlik yaþandý. Barikatlar kuruldu. Kitlenin üzerine gaz bombalarý plastik mermiler sýkýlýyordu ve buna raðmen bizler Taksim Meydaný’na Mücadele Birliði Platformu olarak girdik. Pankartlarýmýz açýldý. Deniz bayraklarý açýldý. “Deniz Yusuf Ýnan Savaþa Devam!”, “Taksim Kýzýldýr Kýzýl Kalacak!” sloganlarý atýldý. Bir Mücadele Birliði Okuru
TAKSÝM’DE ISRAR DEVRÝMDE ISRARDIR
17 yýl boyunca Taksim’de ýsrar politikamýzýn doðruluðuyla ve 3 yýldýr iþçi sýnýfýnýn kararlýlýðýyla bu yýl da Taksim’e çýkýldý. Bizler sabahýn erken saatlerinde toplanma yeri olarak belirlenen Agos’a gittik. Saat 08.00’e doðru insanlar toplanmaya baþlamýþtý. Kolluk güçleri 04.30 gibi her yeri tutmasý bizleri þaþýrtmadý. Agos’a da yoðun bir barikat kurulmuþtu. Ýnsanlarýn çoðalmasýyla polis de ilk saldýrýsýný gerçekleþtirdi. Ýnsanlarý Þiþli Camii önüne doðru püskürtmek istediler. Ýlk önce kolluk güçleri insanlara azgýnca saldýrdý. Kitle sloganlarla cevapladý. Bizler de “1 Mayýs Alaný Taksim Meydaný” sloganýný attýk. Daha sonra metro istasyonunun oradan Þiþli Camii önüne kadar panzer su ile saldýrdý. Yine metro giriþinin orada toplanmaya baþladýk, kolluk güçlerinin ve panzerin yoðun saldýrýsý üzerine kitle ikiye bölündü. Bir kýsým metro giriþinin oraya, bir kýsým ise Þiþli Camii civarýna sürüldü. Artýk Agos’a ulaþma þansýmýz kalma-
-AL
DENÝZ YUSUF ÝNAN SAVAÞA DEVAM!
1
1 Mayýs günü sabah saat 08.00 gibi Ýstiklal Caddesi’nde Mis Sokak’ýn sonunda oyalanmak için çay içtim. Kapýnýn önünde belki iþe gitmeye çalý-
139s-cek:12-13.qxd
Ç
19.05.2009
02:39
Sayfa 2
Yeni Evrede
L A EK
Mücadele Birliði
þan 2 kiþi vardý. Fakat beþ dakika sonra yukarýdan 6-7 kadar polis indi; parasýný ödedikleri halde, dik dik bana bakýp “burada da biraz gazetelere bakalým” deyip 10 dakika kadar oyalandýlar. Hemen kalkmadým tabii. Oradan da nasýl Ýsitiklal Caddesi’ne çýkarým düþüncesiyle Ýmam Adnan Sokak’a doðru yürüdüm. Açýkçasý polisle, iþe gitmem gerek vb. bir yalanla muhattap olmak istemedim, hem saat de çok erkendi. 2 açýk yerden birine girdim, yine çay, fakat bu sefer canlý yayýnda 1 Mayýs’ý seyrettim ve sakince Taksim’e girmenin bir yolu olmalý diye dikkatli yürümeye baþladým. Evet Meydan’daydým ama polis tarafýndan tutulmuþ Meydan’ýn, halkýn birikmeye baþladýðý (izole edilmemiþ) olan kýsmýndaydým. Meydan’daki simitçinin önü daha kalabalýktý o yüzden ben de oraya gittim. Orada polisler tarafýndan, “giremezsiniz” denilerek saldýrýya ugradýk bunun üzerine ara sokaklara girmek zorunda kaldýk. Benimle beraber orada daðýlmadan kalan kitlenin yurtseverler olduðunu öðrendim, ben de o sýrada üstümü çýkarmýþ Deniz tiþörtüyle kalmýþtým. Sloganlarýmýzý atmaya ve attýrmaya baþladým. Herkes katýldý ve sadece DTP’lilerle deðil neredeyse orada olan diðer siyasetlerle toplu halde hareket etmeye baþladýk. Tarlabaþý ve Dolapdere’de taþlar, sopalar ve molotoflarla Taksim’e ulaþabilmek için çatýþtýk. Tabii düþmanýn attýðý biber gazý ve plastik mermileri söylememe gerek bile yok. Sanýrým bu çatýþmalar 09.00 – 09.30’dan, 13.00’a kadar sürdü. 13.00’te yurtseverlerle mola verdik. Tekrar Meydan’a çýkmaya çalýþtýk. O sýrada arkamýzda, önümüzde gözaltýlar oluyordu. Taksim’e çýkamadým bu kez ama Tarlabaþý’ndaki görüntüleri tv’den izlediðimde yoldaþlarýn çýktýðýný gördüm. Bir Mücadele Birliði Okuru
ÝSTÝKLAL CEPHESÝ
Bir grup Mücadele Birliði okuru olarak bizler de Ýstiklal Caddesi’nde Taksim Meydaný’na çýkmak için polis barikatýný zorladýk. Geçen yýla göre bu yýl Taksim Meydaný’ný çevreleyen barikatlar daha bir geniþletilmiþti. Ýstiklal Cadddesi’nde kurulan barikat ise meydandan yaklaþýk 200 metre içeriye, Aða Camii önüne kurulmuþtu. Saat 12.00 civarýnda üzerinde “Fabrikalar Tarlalar Siyasi Ýktidar Herþey Emeðin Olacak Mücadele Birliði” pankartýmýzý açarak diðer devrimci yapýlarýn da katýlýmýyla polis barikatýna doðru yürüyüþe geçtik. “Yaþasýn 1 Mayýs”, “Taksim Kýzýldýr Kýzýl Kalacak” sloganlarýný attýðýmýz yürüyüþle barikata yaklaþtýðýmýz sýrada, panzerden sýkýlan su ve polislerin gazlý saldýrýsýyla ara sokaklara çekildik. Sokaklardan tekrar Ýstiklal Caddesi’ne çýkmayý zorlarken, reformist bir grubun temsilcisi “TKP’li arkadaþlar burada biraz sonra çatýþma çýkacak. Biz aþaðý doðru geri çekilelim” demesi üzerine bir yoldaþýmýz geri dönen kitleye koþarak gitti. “Biz bu gün buraya Taksim Meydaný’na çýkmaya geldik. Bizleri engelleyen polislere karþý çatýþacaðýz. Eðer korkuyorsanýz buradan defolun gidin, korkaklar” sözleri üzerine reformist kitle bizlerden ayrýldý. Ara sokaklarda bizler diðer devrimci gruplarla birlikte polis barikatlarýný aþmak için yaklaþýk 2 saat boyunca çatýþtýk. Daha sonra diðer yoldaþlardan aldýðýmýz “Taksim Meydaný’na çýkýldý ve kýzýl bayraklarýmýz ve pankartlarýmýz Taksim Anýtýnda açýldý” bilgisi üzerine eylemimizi “Taksim’i Kazandýk Sýra Devrimde” sloganlarýyla sona erdirdik. Bir Mücadele Birliði Okuru
ENGELLENEMEZ DEVRÝMCÝ KARARLILIÐIMIZLA NÝCE ZAFERLERE!
Ýlk katýldýðým 1 Mayýs’tý. Coþkusu beni sabahýn erken saatlerinden beri sarmýþtý. 1 Mayýs günü iþçiler, emekçiler ve sonsuz destekçileri öðrenciler, hepimiz oraya, Taksim’e, o alaný iþgal etmek için yola koyulduk büyük bir heyecanla. Ancak yola koyulduðumuz ilk anda baþladý faþistlerin saldýrýlarý. Gaz bombalarý, tazyikli sular ve coplar. Korkularýný ellerindeki biber gazlarýný üstümüze salarak bastýrmaya çalýþýyorlardý. Ancak onlarýn her saldýrýsýnda, bizler daha büyük hýrsla ve mücadele ile yolumuza devam ettik. Sokak aralarýnda Taksim’e çýkan bütün yollarý kapatmýþ, uzaktan bizlere saldýrmaya çalýþýyorlardý. Sokak aralarýnda ilk defa tanýþtýðým biber gazlarý, ne beni, ne de diðer yoldaþlarýmý yýldýramadý. Sapanlarla, taþlarla, ellerine geçirdikleri her türlü sert cisimle karþýlýk veriyordu yoldaþlar. Yaralananlar ufak bir ilk yardýmdan sonra tekrar geliyor, hiç býkmadan, yýlmadan mücadeleye devam ediyordu. Coþkumuzu, heyecanýmýzý yok edemedi faþist saldýrýlarý. Taksim’e çýkan yoldaþlarýn anýtta açtýklarý pankartý tv’den gördüðümüz an büyük bir sevinçle devam ettik yolumuza, orada yoldaþlarýn yanýnda olmak için. Taksim’e varamadýk fakat yoldaþlarýmýz her yýl olduðu gibi bu yýlda Taksim Meydaný’ndaydý ve pankartýmýzý heykelin önünde açmýþtý. Bu görüntü bizi çok mutlu etti. Önceki yýllarda hep uzaktan tanýk olduðum 1 Mayýs coþkusu, bizzat içerisinde olduðum bu devrim inancýnýn bana verdiði heyecaný daha da arttýrdý. Engellenemeyecek devrimci kararlýlýðýmýzla yoldaþlarla beraber kazanacaðýmýz nice zaferleri ve 1 Mayýs zaferini þimdi heyecanla bekliyorum. Bir Mücadele Birliði Okuru
DEVRÝM ÝÇÝN LENÝNÝST SAFLARA
Merhaba yoldaþlar ben Ýzmir (DÝK) Devrimci Ýþçi Komiteleri’nden 1 Mayýs’ta Taksim’e þiarýný haykýrmak ve devrim mücadelesini yükseltmek için 1 Mayýs Alaný Taksim Meydaný’nda 1 Mayýs’ý kutlamak için geldim. Bir aydan fazladýr yürüttüðümüz 1 Mayýs çalýþmasý sonucunda coþku ve heyecan dolu bir 1 Mayýs kutladýk. Yaklaþýk 15 yýllýk bir mücadele sonucu iþçi ve emekçilere açýlmak zorunda kalýnan Taksimd, devrimci proletarya partisi olan Leninist Parti pratik zaferini görmek bizde ayrýca büyük bir onur yaþatýyor. Bu onurlu mücadelemizi yükseltmek için daha çok çalýþmak, örgütlenmek ve devrimi yükseltmek için teorik ve pratik anlanda kendimizi geliþtirmeliyiz. Çünkü bizler dünyayý hedefliyoruz. Fabrikalarý, tarlalarý, siyasi iktidarý yani gecelerinde aç yatýlmayan, gündüzlerinde sömürülmeyen bir yeryüzü hedefliyoruz. Bunun için devrimci proletarya partisi olan Leninist Parti’nin doðru politikalarýný iþçi sýnýfýna ulaþtýrdýðýmýz zaman devrimi mümkün kýlabiliriz. Bir irade savaþýna dönüþen Taksim’i kazandýk, þimdi sýra devrimde, devrim için de Leninist Saflara… Devrimci Ýþçi Komiteleri’nden Bir Ýþçi
TAKSÝM GURURU
2
Yoldaþlar merhaba... sonunda o büyük gün, 1 Mayýs geldi. 1 Mayýs sabahýna büyük bir heyecanla uyandým. Aslýnda bu heyecan çok öncesinden sarmýþtý beni. Heyecandan dolayý neredeyse uykusuz, bol düþ kurgulu bir gece yaþadým. Sabahýn 07.00’sinde yoldaþlarla dýþarýya çýktýk. Taksim’e çýkan tüm sokaklar polis tarafýndan tutulmuþtu. Yanýmdaki yoldaþlarla beraber buluþma yeri olan Pangaltý’na doðru yola koyulduk. Pangaltý’na yakýn bir yerde bek-
139s-cek:12-13.qxd
19.05.2009
02:39
Sayfa 3
ÇEK
Yeni Evrede
Mücadele Birliði lemeye baþladýk. Yavaþ yavaþ insanlar Pangaltý’nýn çevresine toplanmaya baþladý. Biz de öteki yoldaþlarla bir araya geldik. Fakat polis bizleri Pangaltý’na sokmuyordu. Saat 09.00 civarý polisin saldýrýsý baþladý. Toplanan kalabalýða biber gazý attýlar. Ýki yoldaþla birlikte Taksim’e çýkmalarýna izin verilen “makul sayýda” sendikalýnýn arasýna bir þekilde girdik. 09.30’dan sonra yavaþ yavaþ Taksim’e doðru yürüyüþ baþladý. Bu sýrada ara sokaklardan aramýza katýlmak isteyenlere polis biber gazý ve tazyikli su ile saldýrýyordu. Ara sokaklara atýlan biber gazlarýndan biz de “yararlanýyorduk”. Yürüdükçe Taksim’e yürüyen “makul sayý” artýyordu. Yürüyüþ sýrasýnda emniyet müdürü Celalettin Cerrah’ý gören kalabalýk ve tabii ki bizler yuhaladýk. Kalabalýktan bir çok pet þiþe Cerrah’a fýrlatýldý. Kýzýl Meydana, Taksim’e yaklaþtýkça heyecaným kat kat artýyordu. Bu, Taksim’e ilk çýkýþým olacaktý. Ayrýca Meydan’a girdiðimizde bir yoldaþla beraber anýta çýkýp pankartýmýzý açacaktýk. Ve iþte devrim alanýna, Taksim’e varmýþtýk. Yoldaþlarla birlikte hemen anýta çýktýk. Ortasýnda Mücadele Birliði, kenarýnda Yaþasýn 1 Mayýs ve Biji Yek Gulan yazan pankartýmýzý açtýk. Orada ilk pankartý biz açmýþtýk. Oradan alana bakarken hissetiklerimi anlatmaya Türkçe’m yetmez! Tüm basýn bizi çekiyordu. Yýllarca Taksim’de ýsrar eden Mücadele Birliði’nin zaferini çekiyorlardý. Bizim, ve bizden sonra diðer yapýlardan arkadaþlar anýta týrmanýp bayraklarýný sallandýrdýlar. Taksim’de ölümsüzleþenler için yapýlan saygý duruþu sýrasýnda bir yoldaþýmýz yüksek sesle bir þiir okudu. Pankartý tuttuðum yoldaþla beraber “Biji Yek Gulan”, “Yaþasýn 1 Mayýs”, “Yaþasýn Halklarýn Mücadele Birliði” sloganlarýný attýk. Uzun bir süre orada kaldýk. Sendika baþkanlarý konuþma yaparken aþaðý indik. Ýndiðimizde aramýza baþka yoldaþlar katýlmýþtý. Polis barikatlarýný çatýþarak aþmýþlardý. Alanda da onlarla beraber “Taksim’i Kazandýk Sýra Devrimde” sloganýný attýk. Bu slogana çevremizde bulunan baþka kiþiler de katýldý. Konuþmalar sonrasýnda yoldaþlarla beraber alandan çýktýk. Polis sokak aralarýnda “iþçi bayramýna” katýlanlarý gözaltýna alýyordu. Bunlardan biri de ben oldum. Üstümde Deniz tiþörtü olduðu için polisler beni durdurup, küfürler ederek jopla, elle, ayakla vurmaya baþladýlar. Benimle birlikte yanýmda bulunan bir yoldaþýma daha vuruyorlardý. Bu durumu çeken bir bayan gazetecinin makinasýna el koymak istediler. Alamayýnca onu da bizim gibi göz altýna aldýlar. Götürüldüðümüz karakolda da ayný þekilde þiddete ve küfürlere maruz kaldýk. Özellikle orada yaþý elliye yakýn bir polisten öyle küfürler duydum ki anlatamam. Ýðrençliklerini bir kez daha gördüm. Neyse ki yanýmdaki yoldaþla beni erken býraktýlar. Ben CHElikleþmek için bunu yaþamak istiyordum. Taksim’e geldim, yaþadým. Daha yazacak çok þey var ama, ne yazsam biliyorum ki; yetersiz, kifayetsiz kalýr kelimelerim. Bana bu gururu yaþatan yoldaþlarýma çok teþekkür ediyorum. Bir Mücadele Birliði Okuru
TAKSÝM’E ENTERNASYONAL YÜRÜYÜÞ
TAKSÝM DERSÝ
1 Mayýs’a ilk defa katýldým. Mersin’den geldim, öðrenciyim. Arkadaþlarla beraber 1 Mayýs Ýþçi Bayramý’ný kutlamaya geldik. Biz sadece slogan attýk ve yürüyüþ yaptýk. Taksim’de yaþanan olaylar içinde bulunmadýk. Saat 14.00 civarýnda, Taksim Meydaný yavaþ yavaþ boþaltýlýrken, Ýstiklal Caddesi’nde üç arkadaþ Meydan’a doðru ilerliyorduk. Biraz da yorulmuþtuk. Çetinkaya maðazasý karþýsýnda oturduk. Hemen yanýmýzda oturan 3 kiþi daha vardý. Polisler birden etrafýmýzý sakin bir þekilde sardý. Biz, polislere herhangi bir saldýrýda bulunmadýðýmýz için çok rahattýk, hiçbir þey için endiþelenmedik. Polisler bizi tek sýra halinde arka sokakta bulunan karanlýk bir binaya soktular. Sonradan 11 kiþiye yakýn olduk. Nereli olduðumuzu sorduklarýnda, Diyarbakýr, Þýrnak, Aðrý deyince, diðerlerinden daha fazla saldýrýya maruz kaldýk ve sürekli küfür iþittik. Bize ait olmayan bez parçalarýný, bilyeleri, bayraklarý üzerimize aldýlar. Diðer arkadaþlardan yüzlerimizi biber gazýndan korumak için kullandýðýmýz mendiller çýkýnca bize uygulanan þiddet daha da arttý.
-AL
Telefonlarýmýzý alýp kontrol ettiler. Bir þey çýkmayýnca benim telefonumu yere atýp kýrdýlar. Daha sonra tek sýra halinde basýnýn önünden geçirip geniþ bir araca götürdüler. Her koltuða birer kiþi oturttular ve herkesin yanýna birer polis oturdu. Otobüsün perdeleri kapatýldý. Bu sefer de baþka polisler tarafýndan baþýmýzý eðdirip ensemize, sýrtýmýza yumruklarla, tokatlarla saldýrýldý. Genellikle söyledikleri tek þey, “Biz sizin için burdayýz, sizin için çalýþýyoruz” oldu. Tabi küfür ve hakaretlerin dýþýnda. Daha sonra Galatasaray Lisesi’nin önünde bir arabaya bindirildik 11 kiþiyle. Orada da çevik kuvvet vardý. Orada da sürekli saldýrdýlar. Zaten yeterince alýþmýþtýk. Sonra bir metin hazýrladýlar, metne istedikleri herþeyi yazdýlar. Sonra da teker teker imzaladýlar. O arada aklýma Ferhan Þensoy’un Pardon filmi gelince güldüm. Tabii yine de dayak yedim. Gözaltý aracýna bindikten sonra Vatan Caddesinde bulunan Emniyet Müdürlüðüne götürüldük. Bahçede otobüsün içinde 8 saate yakýn bekletildik. Sadece diðer sendikalarýn avukatlarý tarafýndan bisküvi ve su daðýtýlýyordu. Gözaltýna yüzlerce kiþi alýnmýþtý. Otobüste adres ve kimlik bilgilerimizi aldýktan sonra saat 10 civarýnda serbest býrakýldýk. Ne olduðunu halen de anlamadým. Ama kýsacasý þunu söyleyebilirim Taksim’e gelmeden önce hiçbir þey bilmiyordum. Fakat þimdi çok þey öðrendim. Bir Mücadele Birliði Okuru
3
Bu yýlý diðerlerinden ayýran en önemli olay Taksim Meydaný konusundaki irade savaþýnýn kazanýlmýþ olmasý. 15 yýl boyunca tek baþýmýza gururla çýktýðýmýz Taksim Meydaný’na artýk iþçi, emekçilerle çýkmanýn coþkusunu, politik zaferimizin kitlelerin dillerinde “1 Mayýs Alaný Taksim Meydaný” sloganlarýyla ete kemiðe bürünmesi çok gurur verici. 1 Mayýs sabah saatlerinde Pangaltý, Kurtuluþ, Þiþli cephelerindeki savaþlarla baþladý. Toplanma yeri olan Agos’un önü tümden tutulmuþtu. Ýlk çatýþmalar saat 09:00’da “Yaþasýn 1 Mayýs” sloganlarýyla toplanma alanýna girmek isteyen binlerce kiþiye su sýkýlmasý ve gazlarla baþladý. Tabii karþýlýksýz kalmadý yapýlan bu saldýrýlar. Burjuvazinin kolluk güçlerinin amacý sendikalar ve birkaç parti (güvendiði sorun çýkartmayacak) dýþýnda kimseyi yürütmemek, alana sokmamaktý, Böyece makul sayý ve asýl kestedilen makul, yani devrimi hedeflemeyen, burjuvaziyle her daim uzlaþan bir kitleyi kabul etmekti. Ýstisnasýz Osmanbey’den Taksim’e kadar her ara sokakta saðlý sollu çatýþmalar yaþandý. Bir iki yerde kitleler ana caddedeki korteje katýlmayý baþardý. Bir iki yerdeyse Eðitim-Sen’liler gitti. “Makul” görülenler yoðun ýsrarlar sonucu korteje katýlabildi. Yürüyüþ sabah 09:00’da toplanmayla baþladý. Saat 13:00’e kadar tüm ara sokaklarda kitlelerin korteje katýlabilmesi için beklemeler oldu. Tabii ara sokaklardaki kitlelerin korteje katýlma mücadelesi görülmeye deðerdi. Bu çatýþmalar sýrasýnda yer yer kortejde de gazlardan etkilenmeler, yükselen tepkiler oluþtu. Avrupa’dan gelen 25 kiþilik heyet tam önümdeydi. Ve onlarla çat pat anlaþma imkanlarýmýz oldu. Almanya’dan Köln’den ve Dortmund’dan gelenler daha çoktu ve kortejlerine slogan attýrýyorlardý. Fransýzlar da iyiydi. Bir ara kadýn sendikacýlarýn biri gazdan öyle etkilendi ki biraz panikledi. Ancak limonla gözlerini açtýðýmýzda hem sakinleþti hem de bizi çok sevdi. Aralarýnda bir de papaz vardý. Filistinli Arap Sendikalar Birliði’nden bir üye de vardý. Sürekli Ýspanyolca olarak “Örðütlü bir halký hiçbir kuvvet yenemez”, “Taksim Taksim Dayanýþma” sloganlarýný atýyorlardý. Taksim Meydaný’na ilk kez böyle girdik, ilk kez anýt’ýn üzerine bayraðýmýzý dikdik ve pankartýmýzý gururla dalgalandýrdýr. Yýllarýn emeði, ödediðimiz bedeller ve doðru politikalarýmýz, ilkeli duruþumuz sayesinde haklý bir gurur yaþadýk. Bir Mücadele Birliði Okuru
139s-cek:12-13.qxd
Ç
19.05.2009
02:39
L A EK
Sayfa 4
Yeni Evrede
1 MAYIS’A NASIL GELDÝK
Mücadele Birliði
Bütün sendika ve diðer hareketler 92’den 2007’ye kadar Taksim’den kaçtýlar. 2007 1 Mayýs’ýnda bizim ýsrarlý çabamýz ve 500’e yakýn sendika temsilcisinin ýsrarlý tutumlarý sonucu, konfederasyonlarýn Taksim’e yönelmeleri saðlanmýþtý. Kýsacasý, konfederasyonlar, 2007 1 Mayýs’ýnda Taksim’e çýkmak zorunda kalmýþlardýr. Reformist ve oportünist hareketler ise, bu sürecin peþinde sürüklenmiþlerdir. Ama hepsi birden, yaþanan bu geliþmeleri yok sayarak, 1 Mayýs’ta Taksim politikasýný sanki kendileri sýnýfýn gündemine getirmiþ ve Taksim’i kazanmýþ gibi, davranmaya baþladýlar. Bu yýl da böyle oldu. 2009 1 Mayýs’ýný örgütlemek üzere 18 Mart Çarþamba günü DÝSK’in çaðrýsýyla DÝSK Genel Merkezi’nde 1 Mayýs’la ilgili ilk toplantý yapýldý ve 1 Mayýs’ýn nerede, nasýl örgütleneceði tartýþýldý. Ýlk toplantýda 1 Mayýs için genel eðilim, Taksim’e çýkýlma noktasýndaydý. Bazý çevrelerin itirazlarýna ve Taksim’e çýkýlýp çýkýlmama konusundaki belirsizliklerine karþýn Taksim’e çýkýlmasýnýn gerekliliði, tartýþma götürmez olarak benimsendi. Tartýþmalar daha çok, Taksim’e nasýl çýkýlacaðý ve hangi taleplerin öne çýkartýlacaðý doðrultusunda yaþandý. DÝSK’in, KESK’in, Odalarýn ve ortalama solun düþüncesi ekonomik krizi öne çýkartmak, Taksim’e çýkýþý günlük taleplerin içine sýkýþtýrýp baskýdan kurtulmaktý. Taksim’i kendi güçleriyle deðil, Avrupa Birliði ve Avrupalý parlamenterler üzerinden zorlamak ve Taksim’e çýkýþý bu þekilde gerçekleþtirmek. Bu halleri, Taksim’de devrimci 1 Mayýs’ý örgütlemekten çok uzak olduklarýný yeterince ortaya koyuyordu. DÝSK’in, diðer sendikalarýn, hatta ortalama solun netleþemediði, “meþruluk” sorunuydu. KESK daha net bir duruþ sergiliyordu.Taksim için izin almayacaðýný beyan ediyordu ve birleþik 1 Mayýs’ýn örgütlenmesi, alan tartýþmasýnýn yapýlmamasý, alanlarýn özgürleþtirilmesi, emek örgütleri ve sosyalist örgütlerin birlikte hareket etmesi konusunda vurgu yapýyordu. DÝK temsilcisi; “Taksim uðruna büyük bedeller ödendi. Sadece 36 sýnýf kardeþimizin ölümsüzlüðü için deðil, devrim ve sosyalizm için, devrimci 1 Mayýs’ý örgütlemek için bir araya gelinmelidir. DÝSK, adýna uygun olarak, devrim ve sosyalizm þiarýyla mücadele etmelidir. Bizler baðýmsýz bir sýnýf örgütü olarak örgütlenmesinde ve yürütmesinde yer almak istiyoruz” dedi. Bütün bakýþý sistemi aþmayan “iþten atýlmalar yasaklansýn, asgari temel ihtiyaçlar bedava olsun, eðitim ve saðlýk ücretsiz olsun ve krizin bedelini kapitalistler ödesin” vb. taleplerin ekseninde dönüp duran tartýþmalar bu toplantýlara hakimdi. Mücadele Birliði olarak, bugünkü süreçte Taksim’e çýkmayý tartýþmanýn çok geri bir tartýþma olacaðýný, Leninistler olarak Taksim’i tartýþ-
mayacaðýmýzý, iþçilerin bilincinde Taksim’e çýkmak konusundaki tartýþmanýn bitmiþ olduðunu belirttik. 92 yýlýndan bu yana vermiþ olduðumuz mücadele, gösterdiðimiz hedef ve politikalarýn doðrultusunda, iþçi ve emekçilerin Taksim’i zapt etmek için nasýl canla baþla mücadele ettiðini hepimiz gördük. Taksim’i kuþatmýþ olan burjuvaziye karþýn iþçi ve emekçilerin 2008 1 Mayýs’ýnda Taksim’i her yandan nasýl kuþattýðýný ve fiilen Taksim’in nasýl kazanýldýðýný anlattýk. Fiilen alýnan Taksim’in hukuki olarak verilip verilmemesinin bizim ve iþçi sýnýfý için bir anlam teþkil etmediðini belirttik. En baþa iktidar þiarýný koyarak, “dünya emeðin olacak, zindanlar yýkýlsýn tutsaklara özgürlük, Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakký” gibi taleplerin öne çýkarýlmasý gerektiðini vurguladýk… Diðer söz alan temsilcilerin sendikalarý ve ortalama söylemleri aþmayan bir çizgide konuþmalarýnýn ardýndan ilk toplantý sona erdi. 24 Mart’ta ikinci toplantý yine DÝSK Genel Merkezi’nde baþladý. DÝSK temsilcisi ilk toplantýda 1 Mayýs’ýn Taksim’de olmasý konusunda ýsrarcý olduklarýný, ikinci toplantýda ise Taksim konusunda ýsrarcý olmadýklarýný, önemli olanýn talepler olduðunu ve kitlesel 1 Mayýs için çaba sarf edeceklerini, ama her koþulda Taksim’e çýkacak kadar aptal olmadýklarýný belirtti. Yine de Taksim için baþvuruda bulunacaklarýný dile getirdiler. Toplantýda uzun tartýþmalar sonunda konfederasyonlar ve ortalama sol, 1 Mayýs için Taksim alanýnýn tartýþmasýz olduðunu dile getirdiler. Ardýndan 1 Mayýsýn örgütlenmesi, programýnýn oluþturulmasý tartýþmalarý baþladý. Bunun yanýnda öne çýkan talepler dile getirildi. Üç ana talep üzerinde durulmuþtu: 1-1 Mayýs’ýn tatil olmasý, 2-Taksim alanýn açýlmasý, 3-77 katliamcýlarýnýn yargýlanmasý Ayný zamanda bu üç talep için 1 Mayýs öncesi Ankara’ya kitlesel bir yürüyüþ düþünülmüþtü. Alýnteri temsilcisi; “Taksim’in iþçi ve emekçilerin bilincinde henüz netleþmediðini önce bu konunun netleþmesi gerektiðini” söyledi. Bunun üzerine DÝK temsilcisi yine söz alarak “Taksim’in iþçi ve emekçilerin bilincinden çok, burjuva sendikalarýn, oportünist ve sosyal reformistlerin bilincinde olgunlaþmadýðýný biliyoruz, asýl sorun sizde, iþçilerde deðil, önce sizlerin netleþmesi gerekir. Biz DÝK olarak her 1 Mayýs’ta olduðu gibi bu 1 Mayýs’ta da Leninist partinin politikalarý doðrultusunda Kýzýl Meydan’da olacaðýz, gelenleri orada bekliyoruz” diye konuþtu. Tabi bütün bu tartýþmalar yaþanýrken 1 Mayýs Platformu, sendikalardan baðýmsýz hareket etmemekte ýsrarlý bir tutum sergiledi, 1 Mayýs’ta Taksim’e çýkýþýn planlamasýný sendikalara býraktýlar; sendikalar ise AB’li sendikacý ve parlamenterlerin kanatlarý altýna sýðýnmanýn derdindeydi-
4
139s-cek:12-13.qxd
19.05.2009
02:39
Sayfa 5
Yeni Evrede
Mücadele Birliði ler.
Üçüncü toplantýda bazý durumlar biraz daha netleþmeye baþladý. Ama daha 1 Mayýs programý oluþturulmadan, hükümet 1 Mayýs gününü tatil ilan edeceðinin sinyallerini verdi, taleplerin birinin gerçekleþecek olmasý, Ankara’ya yapýlacak kitlesel bir yürüyüþün gerekliliðini de ortadan kaldýrdý. En azýndan pratiði örgütleme konularý konuþulmaya baþlamýþtý. Nasýl örgütleneceði ve yürütmenin seçilmesi uzun tartýþmalara neden oldu. Yürütme için DÝSK, KESK, TMMOB, TTB,1 MAYIS Platformu ve Çatý partisinin temsilcisi ayrýca bunun dýþýnda kalan çevrelerden de bir kurumun temsil edilmesi konusunda anlaþýldý. 1 Mayýs’ta Taksim’de olunacaðý konusunda bir karar verilmiþti. Çünkü artýk kitle Taksim’e yönelmiþti ve kitleden geri durulamazdý. Ama bunun yasal izninin koparýlmasý için görüþmeler yapýlacaktý. Önceleri Türk-Ýþ ve Hak-Ýþ’in de 1 Mayýs’ta Taksim’de olmak talebiyle bu izni koparabileceklerini düþünen 4 konfederasyon ve kendilerine devrimci diyen yapýlar, diðer iki konfederasyonun baþka bir alan için baþvuruda bulunmasý üzerine hayal kýrýklýðýna uðradýlar. Bu iki konfederasyonun Taksim kararý almasý yönünde beklentileri devam etti, fakat bu beklentileri boþunaydý. Çünkü Türk-Ýþ ve Hak-Ýþ Taksim konusunda bir ýsrarlarý olmadýðýný dile getirmiþ, Taksim’e sadece temsili düzeyde baþvuruda bulunmuþlardýr. Bunun yanýnda Taksim dýþýnda bir alanýn baþvurusunda bulunan TKP’ye de çaðrýlarý olmuþ, yanlarýna çekmek istemiþlerdir. Öyle ki yürütme komitesinde yer alabileceðinin sinyallerini bile vermiþlerdir. Dördüncü toplantý iki gündemli olarak baþladý. Birinci gündemde yürütme, ikinci gündemde kalan zaman içinde yapýlacak eylem ve etkinlikler belirlenecekti. Mücadele Birliði olarak yürütmede yer almak istediðimizi ve bunu buradaki herkesten daha fazla hak ettiðimizi söyledik. Çünkü 15 yýl boyunca Taksim’de 1 Mayýs’ýn bedelini bizler ödedik. Bugün sizler de dâhil Taksim’i hedefliyorsanýz, bu bizim verdiðimiz mücadelenin sonucudur, diye ortaya koyduk. Bütün ýsrarýmýza raðmen yürütmede yer alamadýk Bu tartýþmalar þunu daha net ortaya koydu; Leninistler ve Leninist politikalara karþý bir cephe vardý. Bütün bunlara raðmen iþçi sýnýfýnýn çýkarlarý için bu platformda yer almaya devam ettik. 2. gündeme geçildi. 15 Nisan basýn açýklamasý, 25 Nisan’dan itibaren Emek Haftasý idi ve bu kapsamda 25 Nisan’da Tünel’den Taksim’e yürüyüþ, 27 Nisan’da fotoðraf sergisi, 29 Nisan’da anma etkinliði önerisi, ekonomik ve demokratik taleplerin yaný sýra, Taksim’e bir anýt yapýlmasý önerisinde bulunuldu. Bunun üzerine salon bu öneriyi olumlu karþýladý ve geç kalýnmýþ olduðu vurgulandý. DÝK temsilcisi söz alarak bunun yeni bir fikir olmadýðýný ve Devrimci Ýþçi Komiteleri’nin 30. yýl nedeniyle böyle bir çalýþmayý baþlatmýþ olduðunu, bu konu ile iliþkili aydýn ve sanatçýlarla görüþtüðünü bu kampanyanýn halen devam ettiðini söyledi. Bu önerilerin hayata geçirilmesi konusunda görüþ birliðine varýlarak toplantý biti-
di.
5
ril-
ÇEK
-AL
15 Nisan’da Taksim’de yapýlan 1 Mayýs basýn açýklamasý Taksim ýsrarý ve Taksim dýþýnda hiçbir alana gidilmeyeceði, herkese açýk olan Taksim’in iþçi ve emekçilere kapatýlamayacaðýnýn vurgusu yapýldý. 25 Nisan saat 17.00’de Tünel’de toplanýlmaya baþlandý. Tabi faþist devletin silahlý güçleri de engel olmak için tünel çýkýþýný panzer ve polislerle kapatmýþtý. Kitle, sloganlarla beklemeye baþladý, ayný zamanda sendika temsilcileriyle polis arasýnda pazarlýk sürdürülüyordu. Polis kitleyi yürütmeme konusunda net tavýr sergiliyordu. Sendikalarsa böyle bir netlikten uzak tavýrlar sergiliyorlardý. Düþman saldýrmak için hazýrlýk yaparken, onlar kitleyi pasif duruma düþürerek oturma eylemi yapýyorlardý. Bütün uyarýlarýmýza raðmen bu tutumu sürdürerek, bizlerin de oturmasý yönünde uyarýlarda bulunuyorlardý. Biz ise böyle pasif ve edilgen eylem biçimlerini doðru bulmadýðýmýzý, hiçbir zaman oturmayacaðýmýzý ve oturtulan kitlenin de ayaða kalkmasý gerektiðini belirterek sloganlarýmýza devam ettik. Eylem böyle devam ederken kitleden kopuþlar baþladý ve sendika yönetimine karþý tepkiler yükseldi. Bu þekilde daha fazla kalamayacaðýný gören yürütme komitesi eylemi bitirme kararý alarak 19.00’da Taksim’de basýn açýklamasý yapmak üzere Tünel’de daðýldý. Bu kararý kitleye duyuran KESK temsilcisi, ýslýk ve yuhalamalarla protesto edildi, herkes alandan daðýlarak çýkmaya baþladý, kitle daðýlýnca grevde olan Meha iþçileri pankart açarak Taksim’e doðru yürüyüþe geçtiler. Bizler de bayrak ve sloganlarýmýzla iþçilerin yanýnda Ýstiklal’i boydan boya aþarak Kýzýl Meydan’a çýktýk. Meydan’da sloganlarla 19.00’daki açýklamayý beklemeye baþladýk. Bu esnada grevde olan ATV çalýþanlarýnýn basýn açýklamasýna destek verdik. 19.00’ da basýn açýklamasý yapýldý. Basýn açýklamasýndan sonra TMMOB’da toplantýya baþlandý. Çok ilginç bir tutum sergilenerek eylemin deðerlendirilmesi yerine hep bir aðýzdan bize dönük eleþtiriler baþladý, neden flama açmýþýz vs. Eylemin nasýl geçtiði, niteliði, eylem komitesinin tavrý tali duruma düþmüþtü. Bunun üzerine söz alarak ‘asýl sorunun üzerinden atlanarak, tali olanla uðraþýldýðýný’ anlatmaya çalýþtýk ve eylemin nasýl geçtiðini deðerlendirerek, sendikalarýn ve yürütmenin tutumunun kötü olduðunun ve ilk Taksim denemesinde sýnýfta kalýn-
139s-cek:12-13.qxd
Ç
19.05.2009
02:39
Sayfa 6
Yeni Evrede
Mücadele Birliði
L A EK
dýðýný, düþman karþýsýndaki tutumun çok geri olduðunu vurguladýk. Yine yürütmedeki eksikliðe dikkat çekerek bizim yürütmede olmamýz gerektiðini vurguladýk. Sendikalar ve ortalama sol bu eylemi baþarýlý bulduðunu, 1 Mayýs öncesi iþçilerle polisin karþý karþýya gelmesinin moral bozacaðýný, bundan dolayý eylemin baþarýlý geçtiðini söylediler. Eylemde bizim dýþýmýzdakilerin hepsi uzlaþýyorlardý. Daha sonra 29 Nisan’daki anmalar konuþuldu, 27 Nisan’daki resim sergisinden söz eden yoktu, bunun üzerine söz alarak 27’sini sorduk, cevap çok ilginçti. Hiç kimsenin resim getirmediðinin ve bunun için iptal edildiðinin söylenmesi üzerine yanýmýzdaki fotoðraflarý gösterdik. Sendikalar cevap vermeye çalýþýrlarken, diðer bileþenler bu gündeme duyarsýz kalarak toplantý salonundan çýkmaya baþladýlar. Tabi bunda þaþýlacak bir durum yok, 92’den beri sýrtýný Taksim’e dönenler, hangi fotoðraflarý getirebilirlerdi. Resim sergisine Leninistlerin damgalarýný vuracaðýný anlayýnca ayak oyunlarýyla bunu engellemeye çalýþtýlar. 29 Nisan’da anmalar yapýldý, Anýt yerine ölümsüzleþenlerin isimlerinin yazýlmýþ olduðu birer plaket çakýlarak eylem sona erdirildi. 29 Nisan akþamý yine TMMOB salonunda toplantý baþladý. Gündem, toplanma yeri ve Taksim’e çýkýþtý. Uzun tartýþmalardan sonra saat 10.00’da Pangaltý’da toplanýlmasýna ve Taksim’e yürünmesine karar verildi. Ayný esnada sendika temsilcileri valiyle görüþüyorlardý. Valilik makul(!) bir sayýya izin vereceklerini, bunun dýþýndaki sayýya izin vermeyeceklerini, isteniyorsa Beþiktaþ’ta miting yapabileceklerini ve bir heyetin Taksim’e çelenk býrakarak anma yapýlmasýnda sorun olmayacaðý belirtti. Sendikalar bunu kabul etmeyeceklerini açýkladýlar. Bunun üzerine planlamalar yeniden gözden geçirildi, bileþenler þu konuda karar aldý; toplanma noktasýna gelen herkesin alana alýnmasý için sonuna kadar mücadele edilecekti. 30 Nisan’da son bir toplantý yapýldý. Vali son açýklamasýnda; toplanma konusunda bir sorun olmayacaðýný, tek sorunun makul sayýda olduðunu, buna uyulursa Taksim’e yürünebileceðini, polisin hiçbir þekilde eylemcilere müdahale etmeyeceðini, oranlý-orantýsýz üç kullanmayacaðýný bildirdi. Sendika temsilcileri, Türk-Ýþ’in ve Hak-Ýþ’in birer örgüt olduklarýný, bizim ise, 70 örgütün bileþeni olduðumuzu, onlarýn makul sayýsýyla bizim makul sayýmýzýn ayný olmayacaðýný açýklamýþlardýr. Gelen herkesin makul sayýnýn içinde olacaðý, bileþenler tarafýndan karar alýnarak toplantý
bitirildi. 1 Mayýs sabahý toplanma noktasýna doðru yola çýktýk. Toplanma noktasýna doðru yaklaþtýðýmýzda polisin çok yoðun önlem aldýðýný gördük. Alýnan önlemlerin hiç de 1 gün önce söylenene uygun olmadýðýna tanýk olduk. Bizler hiçbir zaman düþmana güvenilmeyeceðini bildiðimiz için, önceden tedbirimizi almýþ olarak geldiðimizden bu görüntü karþýnda þaþýrmadýk ve kendi planýmýzý devreye sokmaya baþladýk. Öylesine önlem alýnmýþtý ki yabancý delegasyon ve sendika temsilcilerinin otelden çýkmalarý hayli zaman aldý. Faþist devlet güçleri, sendika yöneticisi ve temsilcileri dýþýnda sayýlarý az da olsa reformist partilerle CHP’nin toplanma bölgesine giriþlerini saðlamýþlardý, bunun dýþýnda kalan sosyalist çevreleri ve birçok iþçi ve emekçiyi toplanma bölgesine almamak için önlem almýþlardý. Karþý cephede ise devrimciler toplanma bölgesine girmek için mücadele etmekteydiler. Gelenlerin toplanma noktasýna girmeleri beklenmeden yürüyüþ baþlatýldý. Araçlardan, gelenlerin önündeki barikatlar kaldýrýlana kadar yürüyüþe baþlamayacak anonsu yapmasýna karþýn, yürüyüþ devam ediyordu. Bizler Mücadele Birliði Platformu olarak yürümenin doðru olmadýðýný defalarca söylememize raðmen, yürüyüþe engel olamadýk. Her müdahale ettiðimizde, bunun yürütmenin kararý olduðu bundan dolayý yürüyüþün sürdürüldüðü söylendi. Bu esnada Þiþli’den Taksim’e doðru her sokakta yürüyen kitleye katýlmak için çatýþan iþçiler ve devrimciler vardý. Bazý noktalarda kitleyle buluþmalar coþkuyla karþýlanarak devam ediyordu… Yeniden anons yapýlan araca olanlarý söyleyerek aracý durdurduk ve yöneticilere alýnan kararlara uygun hareket etmelerini söyledik. Yine yoðun tartýþmalar yaþandý ve sendikalarýn ve odalarýn valilikle yapýlan anlaþmalarýna sadýk kalarak makul sayýyý aþmamak için azami bir çaba içinde olduklarýný gördük. Sonunda sendika temsilcileri “ya eylemi burada bitiririz ya da bu kitleyle alana çýkarýz” dayatmasýnda bulundular. Bu esnada kitlenin öfkesi Cerrah’ý görünce had safhaya ulaþtý ve yoðun protestolar ve sloganlarla “faþist Cerrah” diye tempo tutmaya baþlanýldý. Bunun üzerine Cerrah en yakýn sokaktan kaçarak kitleden uzaklaþtý. Yürüyüþ devam etti ve Taksim’e ulaþýldý. Taksim’e çýkýþ aný, coþkunun en yüksek olduðu andý. Zaferin verdiði mutlulukla, iþçi ve emekçiler Kýzýl Meydan’ý zapt ettiler. Bizler de Leninistler olarak bayrak ve pankartlarýmýzla anýtý zapt ettik. Deniz resimli bayraklarýmýzý en yükseðe çýkartarak Taksim’de dalgalandýrdýk.. Bu an için uzun mücadeleler vermiþ, çok bedeller ödemiþtik ve nihayet iþçi
6
139s-cek:12-13.qxd
19.05.2009
02:39
Sayfa 7
HAKETMENÝN GURURU
Yeni Evrede
Mücadele Birliði
2007, 2008 ve 2009 1 Mayýs’ýyla, devrimci olan herkes gurur duyabilir þüphesiz; artýk Taksim kazanýlmýþtýr. Taksim üzerinde devrimle karþý-devrim arasýnda yaþanan irade savaþýmýndan zaferle çýkan devrim olmuþtur. On yýllarý bulan, birçok bedel gerektiren bir savaþým sonunda kazanýlan bu zafer, devrim mücadelemizde önemli kilometre taþlarýndan biridir. Evet, devrimci olan, emekten yana olan herkes bununla gurur duyabilir; ama bu gururu en fazla yaþayan, bu gururu en fazla hak eden Mücadele Birliði olmuþtur. 1 Mayýs 2009 tarihinde Taksim Anýtý önünde açýlan Mücadele Birliði pankartý ve dalgalandýrýlan Deniz bayraklarý, tüm Leninistlere hak etmenin gururunu bir kez daha yaþatmýþtýr. Yýllarca süren, aðýr bedeller gerektiren bir mücadelenin sonucu elde edilen bir zaferin haklý gururudur bu. Herkesin Taksim’e sýrtýný döndüðü bir süreçte “Taksim’de Israr Devrimde Isrardýr” diyen Leninistler, bu devrimci politikayla ve ona uygun pratikle tek baþlarýna devrimi temsil etmiþlerdir. Herkesin “sýnýfýn yanýnda olmak lazým” demagojisiyle burjuva sendikacýlarýn peþine takýldýðý bir dönemde sýnýfa, doðru, devrimci politikalar götürmede ýsrarcý olan Leninistler, tek kalmayý göze alarak iþçi sýnýfýnýn baðýmsýz, devrimci çizgisini korumuþlardýr. Bu ýsrar sayesindedir ki Taksim unutulmamýþ, unutturulmamýþtýr. Herkesin farkýnda olduðu ama dile getiremediði gerçek budur. Herkesin kendi kendine itiraf ettiði ama kendi tabanýna, çevresine itiraf edemediði budur. “Sezar’ýn hakký Sezar’a” diyerek teslim edemedikleri tarihsel hak budur. Ama bu yýl Taksim Anýtý’nýn önünde açýlan pankart bir kez daha göstermiþtir ki, bu mücadelenin gerçek sahibi Leninistlerdir ve bunun haklý gururu da doðal olarak onlara aittir. 2009 1 Mayýs’ý bir kez daha herkese devrimin gücünü göstermiþtir. Onbinlerce insanýn tek bir yürek halinde nasýl 1 Mayýs Alaný’na aktýðýný tüm dünya bir kez daha görmüþtür. Bu o kadar büyük bir özlemdir ki, milyonlarca insanýn devrime duyduðu özlemden hiçbir farký yoktur. Ne valinin, emniyet müdürünün tehditleri, ne baþkalarýnýn aba altýndan sopa gösteren açýklamalarý, ne 1 Mayýs’ýn resmi tatil ilan edilmesiyle yapmaya çalýþtýklarý göz boyamalar sökmemiþtir. Binlerce insan her þeyi göze alarak sabahýn erken saatlerinde büyük buluþma için Taksim’e doðru harekete geçmiþtir. Adeta insanlar nasýl ayaklarýn baþ olacaðýný göstermek istercesine yürümüþ, polis þiddetiyle gazlarla karþýlanmýþ ama yollarýndan dönmemiþ, yürekleri ve bilinçleriyle kilitlendikleri Taksim’e barikatlarý aþa aþa gelmiþlerdir. O gün her þey Taksim olmuþ, 1 Mayýs olmuþtur. Ýnsanlar adeta “Ya Taksim Ya Ölüm!” diyerek yürümüþlerdir. Burjuva sarý sendikalarýn ikircikli tavýrlarýna devrimcileri dýþarýda býrakma tavýrlarýna inat tüm güçleriyle Taksim’e yönelmiþlerdir. “Makul sayýda insan” safsatasýný ellerinin tersiyle bir kenara itmiþlerdir. Bu tür zýmni uzlaþmalara prim vermeyeceklerini göstermiþlerdir. DÝSK Genel Baþkaný Süleyman Çelebi’nin “makul sayýda insandan daha önemli olanýn makul insanlar olmak” þeklindeki sözleri sýnýflar mücadelesinin ateþi içinde eriyip gitmiþtir. Ýþçi sýnýfý ve emekçilerin iradesi her þeyin üzerine çýkmýþ ve sokaðýn dili kendince konuþmuþtur. Kitlelerde görülen militanlýk ve savaþçý ruh hali bu seneki 1 Mayýs’a da damgasýný vurmuþtur. Onbinlerce insanýn öfkesi, alana çýkýldýðýnda büyük bir sevince ve coþkuya dönüþmüþtür. Taksim Meydaný’na, Kýzýl Meydan’a
ÇEK
-AL
ilk giren iþçilerin sevinci zafer kazanan bir ordunun sevincini andýrmaktadýr. Yýllar süren bir savaþ sonunda kazanýlan zaferin sevinci… Bundan sonraki tüm geliþmelere itki verecek olan bir zaferin coþkusu ve sevinci. Mücadele ettiðinde kazanýlabileceðine olan inancýn yeniden boy atmasý, baþarmanýn mutluluðu. Karþýsýndaki güce diz çöktürmenin ve baþarmanýn yarattýðý özgüven duygusu. Bunun yaný sýra, insanlarý Taksim’den vazgeçirebilmek için yoðun mesai harcayan reformistlerin ipliði iyice pazara çýkmýþtýr. Dümeni 1 Mayýs öncesi Çaðlayan Meydaný’na kýrmýþ olan fason TKP, iþçi sýnýfý ve emekçiler Taksim’de ýsrar edince, salya sümük Taksim’e gelmek zorunda kalmýþtýr. EMEP ise reformistliðinde tutarlý olduðunu göstermiþ ve Türk-Ýþ, Hak-Ýþ gibi burjuva sendikalarý ve Ýþçi Partisi gibi karþý-devrimcilerle birlikte Kadýköy’e gitmiþtir. Bu tescillenmiþ reformistler, iþçi sýnýfýný burjuvazinin peþine takmak için epeyce çaba harcamýþlar, ancak baþarýlý olamamýþlardýr. Türkiye iþçi sýnýfý ve emekçileri, devrimde ýsrarlý olduklarýný bir kez daha göstermiþlerdir. Bir kez daha üzerinde yaþadýðýmýz topraklarda devrimin gücüne inanmayanlar hayal kýrýklýðýna uðramýþlardýr. 2009 1 Mayýs’ý, bir kez daha doðru politikalarýn nasýl kitlelerle buluþup ete kemiðe büründüðünü göstermiþtir. Tek baþýna kalma pahasýna, doðru politikalarda ýsrar etmenin bir gün gelip, o politikayý savunanlarý kitlelerin gözünde önder konumuna yükselteceðini yaþayarak görmüþ olduk. 2009 1 Mayýs’ý kitlelere nasýl önderlik edileceðinin en canlý örneðidir. Bizi “alan fetiþizmi” yapmakla suçlayanlara en iyi yanýtý kitleler vermiþtir. On binlerce insan, Leninistlerin politikasýnýn zafer kazanmasý için mücadele etmiþlerdir. 2007 yýlýnda baþlayan bu süreç, 2009 yýlýnda daha da belirgin bir hal almýþtýr ve bundan sonra daha güçlenerek, sýçramalarla devam edecektir. Devrim þimdi daha çok ete kemiðe bürünmüþtür. Ýþçi sýnýfý ve emekçiler bu noktanýn daha ilerisine gideceklerdir. Güçler dengesi proletarya ve devrimin lehine deðiþmiþtir. Bundan sonra devrim mücadelesi yeni bir evreye girmiþtir. 2009 bir sýçrama noktasý olacaktýr. 2007 yýlýnda kazanýlan politik zafer, þimdi burjuvazi üzerinde proletaryanýn pratik zaferine doðru evriliyor. Bunun için artýk sýnýfla daha iç içe olmak, iþçi sýnýfýný devrim için örgütlemek gerekiyor. Þiarlarýmýzý iþçi sýnýfýna ve emekçilere ulaþtýrmalýyýz. Bunun için onlarýn içinde, yanlarýnda olmak gerekiyor. Pratikte politik yönlendiriciliðe ulaþýlýrsa bir eþik daha aþýlmýþ olacaktýr. Bunun için tüm aðýrlýðý iþçi sýnýfý içinde çalýþmaya onlarla sýcak canlý baðlar kurmaya vermek zorundayýz. Þimdi herkesin birer Babuþkin, Sverdlov olmasýnýn tam zamaný. 1 Mayýs politikalarýmýzýn gücü ile gidelim iþçilerin arasýna, bizi hemen tanýyacaklardýr. Ýþçilerin emekçilerin mücadele birliði þimdi daha da öne çýkmýþtýr. Denizlerin partisinin kitlelerle fiili buluþmasý bundan sonra devrimin geliþmesinin ve zafere ulaþmasýnýn yegâne koþulu halini almýþtýr. “Taksim’de Israr, Devrimde Isrardýr” diyen ve bunu pratikte kanýtlayan irade, devrime önderlik iradesini de ortaya koyacaktýr. Ve bugün yaþanan hak etmenin gururu, o gün daha büyük bir coþkuyla yaþanacaktýr.
7
139s-cek:12-13.qxd
Ç
19.05.2009
02:39
L A EK
Sayfa 8
GAZÝ AYIÞIÐI’NDA 1 MAYIS – TAKSÝM ETKÝNLÝÐÝ
Yeni Evrede
Mücadele Birliði
Gazi Ayýþýðý Sanat Merkezi’nde, 26 Nisan tarihinde 1 Mayýs’ta Taksim Alanýnýn anlamýný ve önemini vurgulamak amacý ile bir etkinlik düzenlendi. Gazi Halký’na Taksim Alaný’nýn 1 Mayýs ile özdeþleþerek iki sýnýf arasýndaki savaþýmýn bir simgesi haline geldiði anlatýlarak 1 Mayýs’ta Taksim’de olmanýn gerekliliði sanatsal etkinliklerle anlatýldý. Ýlk olarak Gazi Ayýþýðý emekçilerinin hazýrladýðý, geçmiþte yaþanan 1 Mayýs’lara da yer verilen ve mizahi bir üslupla burjuvazinin yargý sisteminin de eleþtirildiði tiyatro gösterisi sunuldu Gazi emekçilerine. 1 Mayýs’ýn Amerika’da iþçilerin greve çýkmasý sonrasýnda iþçilerin önderi olan 4 kiþinin idam edilmesi sonrasý 1 Mayýs’ýn iþçi sýnýfýnýn birlik, mücadele ve dayanýþma günü i-
lan edildiði, Türkiye’de ise 1977 yýlýnda yaþanan katliamýn ardýndan Taksim Alaný’nýn 1 Mayýs tarihi ile nasýl özdeþleþtiði ve burjuvazi ile iþçi sýnýfý arasýndaki sýnýf savaþýmýnýn simgesi ve en önemli kalesi haline geldiði oyundaki diyaloglarla anlatýldý. Son olarak Ayýþýðý Müzik topluluðu sahne alarak þarkýlarý ve marþlarý ile 1 Mayýs’ta baþka bir yerde deðil, Taksim’de olunmasý gerektiðini anlattý. Grup, “Fabrikadan tarladan / Ýþçiler emekçiler / 77 ruhuyla / Taksim’e yürüyoruz” dediði Taksim’e çaðrý marþýnýn yaný sýra, Þarkýþla Türküsü ile Denizler’i de anmayý ihmal etmedi ve dinleti ve etkinlik “Yýkacaðýz bu düzeni / kuracaðýz Sosyalizmi / Söz veriyoruz yoldaþlar” denilen Söz Veriyoruz marþý ile sona erdi.
8