ARTIK YETER
Kaza nacağız! FABRİKALAR TARLALAR SİYASİ İKTİDAR HER ŞEY EMEĞİN OLACAK
31 MAYIS’TA
21 Mayıs - 4 Haziran 2014 / S 259 / 1 TL
MEYDANLARA
İki ayrı dünya... Ezenler ve ezilenler, sömürenler ve sömürülenler, patronlar ve işçiler, devlet/hükümet ve halk... Soma'da karşı karşıya. Yıllardır sınırsız devlet/hükümet desteğiyle işçilerin kanını emerek semiren, milyarlar kazanan patron tayfası, üç yüzü aşkın madencinin ölümü karşısında korkudan tir tir titriyor. Kendini her şeye kadir gören “tek adam” halkın öfkesinden kurtulmak için markete sığınan “yalnız adam” oluyor. Devlet/hükümet, madene kurtarma ekibi göndermeden önce tüm ülkeden polisleri, tomaları, panzerleri toplayıp gönderiyor. Kamyonlar dolusu tabutların yanında sarıklara ve cübbelere bezenmiş sakallı narkoz ekibini gönderiyor Soma'ya. Jandarmalarını, bariyerlerini gönderiyor. Tek sözle tüm savaş ekibini gönderiyor.
Editör
Soma bu ülkenin aynasıdır! Tek bir karede tüm ülkeyi özetleyen iki ayrı dünya olarak bölünmüşlüktür Soma! Emekle sermaye karşıtlığının maden cehenneminde tezahürüdür. Egemenlerin ancak halka karşı savaşarak ayakta kalabildiklerinin bir kez daha ilanıdır. Acılarımızın ve varlığımızın bu asalaklar için zerre önemi olmadığının itirafıdır. Soma bir isyan çığlığıdır, ezilenlerin savaş narasıdır! Binlerce asker, polis, toma, panzer, tarikatçıya... her türlü rüşvete ve tehdide rağmen halkın öfkesinin durdurulamayacağının kanıtıdır. 31 Mayıs'ın öngününde yeni bir ayaklanma çağrısıdır! Ey kanımızla beslenen asalaklar sürüsü! Etimiz, kanımız, canımız üzerinden sefahat, şatafat, debdebe içinde gününü gün eden sömürgenler! Ey onların işlerini yürüten “kolektif komite” hükümet! Ey onların paralı korumaları polisler ve askerler! Ey tüm bu çürüyen sistemi bugün kişiliğinde somutlamış olan “tek adam”! Yüzünüzün kanı çekilmiş, yürüyen ölüler gibisiniz. “Çürüyen et, dökülen diş misali” dağılıp gideceksiniz! Korkunuz büyük! Ölülerimizin üzerine ördüğünüz o duvar madende başlayan yangını söndürür mü sanıyorsunuz! Bariyerleriniz, yasaklarınız sokaklardaki “isyan, devrim, özgürlük” çığlıklarını engelleyebilir mi sanıyorsunuz! Artık kabına sığmaz öfkemiz patladı. Bu seli durduramayacaksınız. Bu aşamadan sonra sözümüz hep “zafere kadar devrim” olacak!
Mücadele Biçimi C.Dağlı
3
Ayaklanma-Devrim-Cüret
Özgür Güven
5
Bundan Sonrası Tufan
Umut Güneş
HAVADA AYAKLANMA KOKUSU VAR
Soma, kapitalizmin, üretim araçları üzerindeki özel kapitalist mülkiyetin, kapitalistlerin kar hırsının insanlığı nasıl derin, tarifsiz, dayanılmaz acılara boğduğunun ve boğacağının son örneğidir; ama sonuncu değil. Acımız büyük, derin, tarifsiz; öfkemiz de.. Soma'da sayısı henüz tam bilinmeyen, sayıları yüzlerle ifade edilen yüreklerin susturulduğu katliam, sadece kendi coğrafyamızı, Türkiye ve Kürdistan'ı değil ama dünyayı da yasa boğdu. Bolivya, Küba, Venezuella proletaryası, Avrupa işçi sınıfı, Amerikan işçi sınıfı soylu gözyaşlarını Soma işçileri için sessizce akıttılar. Ezilen yoksullar kendi geleceklerini gördükleri bu katliamı gözyaşlarını yüreklerine akıtarak, çaresizlik içinde, seyrettiler. Bütün bunların ortasında iki resim: İlkinde askerler tarafından yere yatırılmış bir madenciyi tekmeleyen insan kılığına girmiş bir yaratık. İkincisinde, yüzlerce koruması eşliğinde korkudan tirtir titrerken karşısına çıkan savunmasız bir kadına tokat atan, düzenin, dinci faşizmin kendisinde cisimleştiği bir Başbakan. 3
7
Gelişme Sürekli Olmalı Taylan Işık
8