HAZÝRAN 2011
SAYI:10
www.barikatgazetesi.com
FÝYAT: 2 TL
ÖZELLEÞTÝRME
HIRSIZLIKTIR...! EMEK KATLÝAMIDIR...! UÞAKLIKTIR...!
HAZÝRAN 2011
GÜNDEM
SAYFA 2
KTHY Direniþi Onurumuzdur...! Polis Devleti göz korkutmak için elinden geleni yapýyor.. Darp ediyor, tutukluyor, yalandan dava açýyor...! Emekçilerin direniþi ise hergün daha da yükselerek devam ediyor..! KTHY Çalýþanlarýna Faþist Müdahale..! Bakanlar Kurulu toplantýsý sýrasýnda Baþbakanlýk önünde eylem yapan eski KTHY çalýþanlarý ve ilerici demokrat kesimler, Bakanlar Kurulu toplantýsýnýn tamamlanmasýnýn ardýndan Baþbakanlýk Iþýklarý Kavþaðý’nda yolu trafiðe kapattýlar. Polisin her zamanki gibi emekçiye müdahale etti. Eski KTHY çalýþanlarýnýn Baþbakanlýk Iþýklarý Kavþaðý’nda gerçekleþtirdiði oturma eyleminde 11 kiþi tutuklandý. Polis, “Halka açýk yolu engelleme ve polis emrine riayetsizlik” suçundan tutuklandýðýný açýkladý. Eylemle ilgili soruþturma sürüyor. Eski KTHY çalýþanlarý bugün gün boyunca Baþbakanlýk önünde eylem gerçekleþtirdi. Eylem boyunca polis, Baþbakanlýk ve bölgede geniþ güvenlik önlemleri aldý. Emekçi kesimler, eylem boyunca UBP Hükümeti, Baþbakan ve Türkiye’deki AKP Hükümeti aleyhine sürekli slogan atarken, marþlar ve þarkýlar da çaldýlar. Bakanlar Kurulu toplantýsýnýn saat 19.30 civarýnda sona ermesinin ve Baþbakan’ýn toplantý sonrasý açýklamasýnýn duyulmasýnýn ardýndan, eylemciler hareketlenerek slogan atmaya devam ettiler. Bakanlarýn arka kapýdan ayrýlmasýnýn ardýndan Baþbakan’ýn çýkmasýný bekleyen emekçi kesimler,
aniden Baþbakanlýk Iþýklarý Kavþaðý’na doðru önce yürümeye ardýndan da koþmaya baþladýlar. Eylemciler kavþaða gelince yol ortasýna oturarak haklý bir eylem gerçekleþtirdiler. Eylemi gerçekleþtiren insanlarýmýzdan biri polisin faþizan uygulamalarýna dayanamadý ve rahatsýzlanarak
YAZI
baygýnlýk geçirdi ve ambulansla hastaneye kaldýrýldý. Bu arada gazetecilerden biri de rahatsýzlýk geçirince ayný ambulansla hastaneye gönderildi. Sonra sivil polisler emekçilere saldýrdý. Bu sýrada polisler eylemcilerin bazýlarýný tutuklayarak daha önceden olay yerine getirilen özel araca götürdü.
Ýngiltere Üslerini Çekmeyecekmiþ..!!! Ýngiltere Savunma Bakanlýðý, Kýbrýs’taki Ýngiliz Üsleri’nin yeniden gözden geçirilmesi konusunun üslerin kaldýrýlmasýný içermediðini açýkladý. Rum basýný, Ýngiltere Savunma Bakanlýðý Sözcüsünün, konuya iliþkin yaptýðý açýklamada, Kýbrýs’taki üslerin Ýngiltere için stratejik açýdan büyük öneme sahip olduðunu, bu yüzden de terk edilmelerinin söz konusu olmadýðýný söylediðini yazdýlar. Habere göre sözcü, gözden geçirmenin, “Üslerde neleri olduðu, bunlarýn kullanýlýp kullanýlmadýðý ve daha küçük ödeneklerle kullanýmýn mümkün olup olmadýðý” gibi unsurlarý içerdiðini vurguladý. Normaldir..! Dünyanýn anahtarý gibi bir adada üslerini yýllar önce yerleþtirmiþ..! T.C., Yunanistan,AB , NATO Doðru Söze Ne Denir ?? Geçtiðimiz ay Londra’da temaslarda bulunan Baþbakan Küçük, 12 Haziran sonrasýnda Türkiye’nin Kýbrýs politikasýna iliþkin sorularý da yanýtladý. Türkiye’nin Kýbrýs politikasýný deðiþtirmeyeceðini, bunun milli bir dava olduðunu belirtti, “ Kýbrýs konusu partiler üstü bir davadýr. Türkiye’nin milli davasýdýr. Ben 1976 yýlýndan bu yana Kýbrýs’ta aktif politika yapýyorum. 15 yýlý aþan süre bakanlýk yaptým. Bu süre içinde Türkiye’de birçok parti iktidara geldi, ancak ana vatanýmýzýn Kýbrýs politikasý hiçbir zaman deðiþmemiþtir” dedi. Önümüzdeki ay yapýlacak Türkiye’deki genel seçimin Kýbrýs politikasýný hiçbir zaman etkilemediðini ve etkilemeyeceðini de vurgulayan Baþbakan, sandýktan çýkacak sonuca saygý göstereceklerini ifade etti. Doðrudur..! 12 Haziran’da muhtemelen tekrardan AKP iktidara gelecektir.. Gelmese bile ana muhalefet partisi
Tutuklanan toplam 11 kiþinin 7’sinin eyleme destek vermeye gelenler, 4’ünün de eski KTHY çalýþanlarý olduðu belirtildi. Tutuklamalarýn ardýndan yol trafiðe açýlýrken, eylemciler Dereboyu diye de bilinen Mehmet Akif Caddesi’ne doðru yürüdüler. Yürüyüþ sýrasýnda eylemcileri takip eden polisle eylemciler arasýnda zaman zaman gerginlik yaþandý. Hava - Sen Baþkaný Buran Atakan, eski KTHY binasý yanýndaki eylem çadýrý önünde yaptýðý basýn açýklamasýnda, hükümetin 212 gündür, “sokaða attýðý insanlara” iþsizlik parasý vermediðini kaydetti. Atakan, Baþbakan’a ve hükümete yönelik eleþtirilerde bulunduðu açýklamasýnda, “7 aydýr evlerine bomba atanlarýn, kendilerine 2 þiþe su atýldý diye, eylemcilerle bu ortamda görüþemeyeceklerini söylediðini” savundu. Atakan, “daha sonra yola oturduklarý gerekçesiyle, bayanlara dahil, erkek polisler tarafýndan müdahale edildiðini ve arkadaþlarýnýn tutuklandýðýný” söyledi. Atakan, sendikal platform ve halka çaðrý yaparak, “Susun sýra size gelecek. Bu hükümet bu ülkenin baþýndan gitmezse hepinizin sonu bizim gibi olacak” iddiasýnda bulundu. Bu arada eylemin çeþitli aþamalarýnda sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve bazý siyasi parti baþkan ve temsilcileri de hazýr bulundu. Ertesi sabah saat 08.30’da 11 kiþi serbest býrakýldý.
gibi terörist,iþgalci devletleri arkasýna almýþ..!! Delimi ki üslerini çeksin ??? Yoksa tüm Ortadoðu’yu uydularý ile nasýl görebilecek ? Canýnýn çektiði saat üslerinden uçak kaldýrýp gidip Libya’yý, Mýsýr’ý,Suriye’yi daha ileride baþka ülkeleri daha kolay nasýl vurabilecek ? Bu kan emici Ýngiltere’yi, T.C. Devletini, AB ve NATO üslerini bu ülkeden kovmadan bize rahat yok..! Ýþçi sýnýfý öncülüðünde tüm ezilen kardeþ halklarla bunlara karþý savaþmalýyýz…Burasý ne T.C. Devleti, ne Ýngiltere nede NATO Kovboylarýnýn ve AB Monþer’lerinin çiftliði deðil..! Olmadý Olmayacak..! Bu memleket bizim..! Biz yönetmeliyiz…!
CHP iktidarý alýr ki günün sonunda CHP; AKP’den daha az faþist bir parti deðildir..! Her þeyden önce zaten T.C. Devleti bu tekelci kapitalist yapýsý ve Amerika’nýn yarý sömürgesi ülke konumunda iken elbette ki Kýbrýs Sorunu konusundaki çözümsüzlük politikasýný asla deðiþtirmeyecek..! Neden deðiþtirsin ki? 40 000 tane iþgalci askerini mi çeksin ? Yoksa tüm ekonomik,siyasi iradesini mi ? Aynen Tayyip’in dediði gibi.. “Stratejik olarak Kýbrýs önemli bir noktadadýr.. Yunanistan’ýn orada ne iþi varsa bizim de orada o iþimiz var”..! Yani kýsacasý Küçük rahat bir pozisyondadýr… “Kim gelirse gelsin beni destekleyecektir; çünkü “T.C. Devletine düzgün bir memur hizmeti saðlýyorum..!” modundadýr… Yani uzun lafýn kýsasý UBP için 12 Haziran Seçimleri hiç önemli deðildir… CTP için çok mu önemlidir ? Eðer ki CTP; Türkiye’de AKP’nin seçimi kaybedip yerine CHP geldiði takdirde Kýbrýs’ta çözüm yolunda ciddi adýmlar atýlacak hayalindeyse; CTP de rüya görmektedir…
Kýlýçdaroðlu CHP genel kongresinde seçimlere girerken Kýbrýs sorunu konusundaki fikrini ortaya koydu ve zaten AKP’den daha rezil bir yapý olduðunu kendi aðzýndan ülkemizdeki bütün millet izledi… Yani aslýnda CTP’deki bu sessizlik belki de bundan dolayýdýr… Gerçekleri Küçük kadar iyi bilmektedirler ki basýnda T.C.’deki seçimlere yönelik hiçbir açýklama yapmaya ihtiyaç duymamýþlar… Bizlerin yapmasý gereken ise Türkiye’deki devrimci hareket ve ülkemizdeki devrimci harekete bu seçimleri –ki halkýn sorguladýðý aþamalardýr seçimler- bir araç olarak kullanýp, devrimci iþbirliðini daha da güçlendirmek.. Yani kastettiðimiz seçimlerde anti-emperyalist, anti-faþist, emekten yana olan baðýmlý-baðýmsýz adaylara destek olabilmek…! Yaþadýklarý düzende kazanacaklarý için veya kazanmalarý için deðil..! Emeðin propagandasýný medyayý kullanarak daha iyi yapabilmeleri ve güç kazanmalarý için… Geliþmeleri takip etmeye devam edeceðiz…
Güney Kýbrýs NATO'ya Davet Mi Aldý ?
aþamasýnda yer almalarýna karþýn Almanya ve Ýngiltere'nin ise, Fransa'nýn araya girerek mektubun
Bazý ülkelerin Güney Kýbrýs'ýn NATO-AB askeri diyalogunda tam anlamýyla yer almasýnýn saðlanmasý
ilk þeklinin deðiþmesine sebep olmasýndan ötürü imza koymadýklarýný iddia etti.
için bir mektup hazýrladýðý ve bu mektubu Aston ile Rasmussen'e göndereceði bildirildi
Haberde ayrýca, mektubun Aston ve Rasmussen'e gönderilmeden önce daha çok ülke tarafýndan
Türkiye'nin sözde “Kýbrýs Cumhuriyeti'ni” tanýmamasý ve NATO ile AB arasýndaki askeri iliþkilerde
imzalanmasý yönünde giriþimlerin yapýlacaðý da vurgulandý.
yaþanan sorunlarýn aþýlmasý amacýyla, her iki örgütte yer alan bazý ülkelerin yeni bir uzlaþý formülü
Esas anlamda bu haberin her an doðru olabileceði apaçýk ortadadýr. NATO, Ortadoðu ve Kuzey
hazýrladýklarý; formülü içeren mektubun AB Dýþiþleri ve Güvenlik Politikasý Yüksek Temsilcisi
Afrika'da bir hakimiyet kurma stratejisini ABD güdümlü istemektedir. Kýbrýs ise stratejik olarak bu
Catherine Aston ile NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'e gönderileceði iddia belirtildi.
coðrafi konuma sahiptir. Türkiye'nin NATO'ya üye olmasý Kýbrýs'ýn da coðrafi olarak Türkiye'ye yakýn
Tek sayfalýk söz konusu mektupta, AB'nin Türkiye'yle 2011 yýlýnýn ilk 6 ayý içerisinde bir savunma
olmasý NATO'nun bu giriþimi yapmak istemeyeceði anlamýna gelmez. Çünkü Kýbrýs Ortadoðu'ya
anlaþmasý imzalamasý ve böylece Türkiye'nin Avrupa Savunma Örgütü'nün çalýþmalarýna
daha yakýn ve Deniz-Hava hakimiyetini daha güzel kullanacaðý bir yere sahiptir. Kaldý ki coðrafi
katýlmasýnýn kolaylaþtýrýlmasýnýn önerildiðini yazdý.
sebepler ve ülkelerin yakýnlýklarý da NATO'ya giriþ için bir sebep deðildir çünkü Yunanistan ve Türkiye
Güney'de yayýnlanan gazetedeki Habere göre söz konusu mektupta, Güney Kýbrýs'ýn da NATO-AB
örneðine de bakarsak bunlar biribirinin sýnýr komþusudurlar…
askeri diyalogunda tam anlamýyla yer almasýnýn saðlanmasý gerektiði vurgulanarak gerek Türkiye
Bizler adamýzýn ne kuzeyi ne güney'inin NATO'ya girmemesi için elimizden geleni yapmalýyýz. Bugün
gerek Güney Kýbrýs'ýn NATO-AB arasýndaki diyaloga tam katýlýmlarýyla sorunun aþýlmasý gerektiði
adamýz genelinde hem kuzeyde hem güneyde hem arabölgede NATO askerleri konumlanmýþ
ifade ediliyor.
ülkemizin kanýný içer durumdadýr. Bu emperyalist ordular ülkemizden atýlmadýðý sürece bunlar
Gazete, mektubun þu ana kadar Ýsveç, Finlandiya, Fransa, Ýspanya, Ýtalya, Polonya, Macaristan, Çek
adamýzý kullanarak Ortadoðu ve Afrikayý bombalamaya, adamýzýn bölünmüþlüðünü kalýcýlaþtýrmaya
Cumhuriyeti, Hollanda, Litvanya, Letonya ve Estonya tarafýndan imzalandýðýný, giriþimin ilk
devam edeceklerdir..
HAZÝRAN 2011
GÜNDEM Bu gün ise zayýflayan Platformu "hançerleyerek" öldürmek niyetindedir. Oysa KAMU-SEN Yönetimi ve Ozkardaþ bilmeli ki Platformu yaratan Özkardaþ deðil. Halkýn Yükselen öfkesidir. Bu öfke dinmedi, dinmeyecek. Peki Sendikal Platform bu "içten hançerlenmeye " karþi ne tavýr sergilemeli? Yapýlacak tek tavýr vardýr. O da KAMU-SEN Yönetiminin bu Rejimin kursun askerliði görevini deþifre etmektir. Sendikal Platform süratle Özkardaþ ve ekibine kamuoyu onunde gereken cevabý en sert þekilde vermelidir. KAMU-SEN Yönetiminin bu ihaneti açikça ilan edilip tüm halkýmizla paylaþýlmalýdýr. KAMU-SEN üyelerine de seslenerek Yöneticilerinin ihanetine karþý çýkmalarý gerektiði vurgulanmalýdýr. Halkýn, çalýþanlarýn öfkesi bundan sonra Özkardaþ ve çevresindeki Rejim piyonlarýnýn ensesinde olacaktir. Gorev Sendikal Platformun...
SAYFA 3
gerekse ülkemizde sözde krizleri "özelleþtirmenin" maddi zeminini hazýrlýyorlar. aþmak için "özelleþtirmeler" Peki "özelelþtirme" yapýlýnca ne sürekli gündeme getirilir. Devlete ait kurumlar özelleþtirilir. oluyor. Olanlar ortada. Yeni patron ilk olarak iþçi çýkariyor. Çalisanlar birçok haklarýndan KAMU-SEN'in kamuoyuna Hemen arkasýndan varolan mahrum kalýrlar. Hatta birçogu açýkladýðý "Platformdan ayrýlma" haklarý suratle budamaya iþlerini bile kaybederler. kararýný dikkatle ve ibretle baþlýyor. Maaþ ve ücretler Biliyoruz ki Devleti elinde izlemek gerekir. KAMU-SEN'in bulunduran Kapitalistler aslýnda düþürülüyor. Örgütlü sendikayý bu hamlesi "sürpriz bir hamle" bu kurumlardaki krizlerin de baþ kabul etmiyor. olarak mý görülmeli? Bu tur sorumlularýdýr. Bu kurumlardaki Eeee bu mu çýkýþ yolu? Bunun "turuva atý" rolundeki yapýlar ilk neresine "evet" denebilir. yolsuzluk, teknolojiyi kez mi ihanet etti? Eger bizler emekten yana, yenilememe, aþýrý istihtam v.s. Kesinlikle bu ilk degil. Geçmiþte iþçiden yana siyaseti sonucu bu kurumlar "batýrýlýr". de "yol ayrýmlarý" yaþanýlmýþtýr. savunuyorsak takýnacaðýmýz Sonra da "batmýþ" kurumlarý Peki KAMU-SEN yoneticiliði ne tavýr net olmalýdýr. kendi adamlarýna fýndýk fýstýk diyor? "Platform amaçlarýndan Devletin kontrolünde olan ve fiyatýna peþkeþ çekerler. sapmiþtýr. Aralarýna provakatörler Bu kurumlar batmaz batýrýlýr. Bu "özeleþtirme" kapsamýna alýnan almiþtýr." Oysa Platforrm, KAMUyerler aslýnda halkýn vergileriyle kurumlarýn karar süreçlerinde SEN yönetimi gibi Rejimle içi içe, kurulmuþ ve halkýn malý olan siyasiler ve onlarýn adamlarý Anavatancý unsurlara zaten yerlerdir. Zarar ediyorsa bunun olmuþur. Battýysa batýran basindan verebilecegi "tavizi' nedeni olan devlet ve burjuva onlardýr. Oysa faturayý vermisti. 13 maddelik platrofm yoneticiler bundan sorumludurlar. emekçilere ödetirler. manifestosunda birçok net olgu Ýþin bir diðer boyutu da, devletin Kural basit aslýnda. Yýkýmý KAMU-SEN yonetiminin kapitalist devlet olduðunu bilsek yaratan bunun ceremesini öder. muhalefeti yüzünden Yýkýmdan sorumlu olmayan de, bu kurumlarin "halkýn malý" 'zayýflatýlmýþtý". calýþanlar niye ödesin. olduðu gerçeðidir. Devlete ait Peki eylemliliðin yükseldiði Son olarak su tespit yapýlabilir. dönemde Platformdan KIT'ler halkin vergileri ile Yalan medya ve siyasetçi ayrýlmayan, bu gün eylemliliðin kurulmuþve halkýn kollektif mali propagandalarýna kanmadan, düþtüðü süreçte "yüzünü olmasi gereken kurumlardir. kararlý bir sekilde gösteren" KAMU-SEN yöneticileri Bu nedenele her ne sebeple ne yapmaktadýr? Klasik deyimle olursa olsun burjuvalara peþkeþ "özeleþtirmelerin" karþýsýnda durmak ve emekçilerin haklarýný "görevlerini yapmaktadýr.Ýki çekilmesine ve arkasýndan "Özelleþtirmeler" ve Doðru savunmak bir yurtseverlik ve büyük mitingde yükselen halk soygunu ve yýkýmý çaliþanlara siyasal görevdir. muhalefeti ve emekçilerin öfkesi Tavir... ödetilmesine karþý çýkýlmalý. Halkýn malý , batýýrýlýp haydutlara Ülkemizde de onlarca kurum doðrudan TC Devletine ve peþkeþ çekilemez. Buna izin batýrýldý, batýrýlma noktasýna Rejime yönelmiþken KAMU-SEN Kapitalizmin sömürü, bunalým, sömürü çarkýnýn iþleyebilmesi bilinçli olarak getirlmek isteniyor. vermemeliyiz.. yönetimi siddetli muhalefet için kendi bunalimlarini ederek tepkiyi AKP'ye ve sonra Bu operasyonda burjuva medya da UBP'ye indirmiþti. Asli gorevi Emekçilere odetmek çabasi hep da üstüne duþeni yaparak yalan gündemdedir. Gerek dünyada Mehmet Süleymanoðlu buydu ve yapti. haber ve yalan rakamlarla Bakanlar Kurulundan yasalaþtýrýlmak üzere meclise aldatmaya devam etmektedir. Özellikle KTÖS ve KTOEÖS: “Emeklilik Haklarý yollanan kamuda çalýþanlarýn zorunlu emeklilik yaþýnýn emeklilik yasalarý ile ilgili yapýlan çalýþmalarý 65’e çýkarýlmasý ile iþbirlikçi UBP hükümetinin ne Pazarlýk Konusu Olamaz” toplumdan gizlemek için harcanan hedeflediðini çok iyi biliyoruz. Hedeflenen, mevcut kamu çalýþanlarýnýn emekli olma olaðanüstü çaba gözden kaçmamaktadýr. Ýþbirlikçi UBP hükümeti yalanlarla toplumu hakkýný kazandýðý 55 yaþýn 60’a çýkarýlmasýdýr. Ayni Geçmiþte seçim vaadi çerçevesinde Sn. aldatmaya devam etmektedir. Özellikle zamanda bu uygulama ile UBP Hükümeti, kendi partilerine emeklilik yasalarý ile ilgili yapýlan çalýþmalarý Eroðlu yalanlara imza koyarken diðer mensup müsteþar, müdürlerin ve müþavirlerin hiçbir iþ yapmadan beþ yýl daha oturduklarý yerden para yandan ise Sn. Maliye Bakaný Ersin Tatar toplumdan gizlemek için harcanan almalarýnýn önünü açmaktadýr.Müþavir sorununa bir çözüm ayný yolu izleyerek emeklilere imzaladýðý olaðanüstü çaba gözden kaçmamaktadýr. getirilmeden 65 yaþ uygulamasý, kamunun hantal ve þiþkin yalan belgeyi verme cesaretini göstermiþtir. olduðunu iddia edenlerin ne kadar art niyetli olduðunu Geçmiþte seçim vaadi çerçevesinde Sn. Açýklamamýz üzerine bizi art niyetli olmakla gösterir.Kýsa bir süre önce partizan bir emekliye çýkarma Eroðlu yalanlara imza koyarken diðer operasyonu ile Sayýþtay Baþkanýnýn emekli olma yaþý suçlayacak kadar ileri giden iþbirlikçi UBP yandan ise Sn. Maliye Bakaný Ersin Tatar 65’den 60’a indirildi. O günden bugüne ne deðiþti ki 65 hükümeti yetkilileri gerçeklerden ayný yolu izleyerek emeklilere imzaladýðý yaþta emeklilik bugün gündeme getiriliyor. Emeklilik yaþýnýn beþ yaþ daha yükseltilmesi ile ekonomik yalan belgeyi verme cesaretini göstermiþtir. kaçmaktadýrlar. akla uygun olmayan bir þekilde devlet bütçesine ek külfet Açýklamamýz üzerine bizi art niyetli olmakla Ýþbirlikçi UBP hükümeti Kýbrýslý Türkler’in getirilmektedir. Ýþsizlik oranýnýn her geçen gün arttýðý siyasi iradesini koltuk uðruna AKP’ye teslim ülkemizde emeklilik yaþýnýn yükseltilmesi ile istihdam suçlayacak kadar ileri giden iþbirlikçi UBP imkaný azalacaðýndan iþsiz gençlerimizin iþ bulma imkaný ederken, diðer yandan ise yalanlarla hükümeti yetkilileri gerçeklerden daha da azalacaktýr. toplumu oyalamaya çalýþmaktadýr. kaçmaktadýrlar. Devlet çalýþanlarýnýn emeklilikle ilgili haklarý Türkiye’den gelen heyetlerle masada pazarlýk konusudur ve aldýðýmýz bilgilere göre Maliye Bakanlýðý ikramiye ödenmesini durdurmuþtur. Üç ay önce emekliye çýkan üyelerimize emekli maaþý ödemeleri de Sihirli formül cebimizdedir diyerek iktidara gelen UBP yapýlamamaktadýr. Bu gerçekler ortada iken Hükümeti bu uygulamasýyla bir kere daha göstermiþtir ki sorunlarý çözmek yerine yeni sorunlar yaratmakta, ülkemiz yalanlarýn altýna imza koyan Sn. Tatar’ýn gençlerinin iþ imkanlarýný elinden alarak kendi yandaþ açýklamalarý ne derece güvenilirdir. Konu ile müdür, müsteþar ve müþavirlerinin bütçeden daha çok ilgili çalýþanlarýn huzurunu bozan iþbirlikçi para almasýný hedeflemektedir. UBP hükümeti yetkililerinden daha inandýrýcý KTAMS olarak bu durumu kabul etmemiz mümkün deðildir. Ýþbirlikçi UBP hükümeti Kýbrýslý Türkler’in Emek cephesine yönelik yapýlan her türlü saldýrýya karþý siyasi iradesini koltuk uðruna AKP’ye teslim açýklama bekleriz. Saygýlarýmýzla. örgütlü bulunduðumuz alanlarda mücadele etmeye devam ederken, diðer yandan ise yalanlarla edeceðimizi tüm kamuoyu ile paylaþýrýz. Ýbrahim Gencal Þener Elcil – KTÖS Genel Sekreteri toplumu oyalamaya çalýþmaktadýr KTAMS G. Sekreteri Tahir Gökçebel – KTOEÖS Genel Baþkaný Ýþbirlikçi UBP hükümeti yalanlarla toplumu Sendikal Platformu Yaratan Ozgardaþ Deðil. Halkýn Yükselen Öfkesidir...
GÜNDEM
HAZÝRAN 2011
SAYFA 4
“Atýlým Kongresi?” mi? Geçtiðimiz ay KSP III. Olaðan Kongre’sini gerçekleþtirdi. Yapýlan açýklamada “geçmiþ zamanda gerek Annan Planý dönemi sonrasý kitlelerde ortaya çýkan moral çöküntüsü ve daðýnýklýk, gerekse de örgüt içi yaþanýlan bazý sorunlar, partinin yürüttüðü mücadele açýsýndan önemli zaaflar yaratmakta olduðunu ancak artýk bu engeller aþýlmak durumunda olduðu” söylendi.. (Hani gören de zannedecek ki “Annan Planý süreci” daha dün yaþandý ve bu moral çöküntüsü daha yeni varmýþ sanki..!! Veya KSP’nin daðýnýk ve kendi içindeki sorunlarý sanki çok yeni..!!!!) Ne gariptir bir süre önce de KSP’nin yýllardýr yayýn yapan gazetesi “Kýbrýs’ta Sosyalist Gerçek” gazetesi kapatýlmýþ adýna da “kapatýlmadý, sadece farklý bir kadro ile Gelecek ismi ile yayýn yapacak” söylemi parti tabanýnca yaydýrýldý… Kongre sonrasýnda da parti içindeki eski akým yöneticilerin tasfiyesi uygulanarak kongre sonlandýrýldý. Her þeyden önce farklý bir yapý olarak AKEL gibi bu ülkede kendine komünist diyen KSP’yi yerden yere vurmak nasýl ki bugüne kadar iþimiz olmadýysa yada onlarýn geçmiþte KSG üzerinden yaptýðý gibi polemik yaratarak devrimci kesimleri biribirine düþürerek mücadeleye zarar vermek iþimiz olmadýysa da ve/veya yine onlarýn gibi karþýmdaki adam haklýysa silerim; silemezsem karalarým...!!!- mantýðýmýz olmasa da bu yazýda ufak tefek bazý noktalara fikir belirtmek isteriz… Bugün kongre sonrasýnda baþa gelen kadro, geçmiþte bu “özeleþtiri niteliði taþýmayan” ama parti içindeki “sözde” sorunlarýn olduðunu kabul eden açýklamasýnda neyi hedeflemiþtir ? Neden partideki eski kadrolarý geri plana itip kendileri ön saflarda bu mücadeleyi götürmek istemiþlerdir ? Yada geçmiþte yapýlan yanlýþ iþler varsaydý bunlarý neden parti kongresinde derin detaylý þekilde teþhir etmemiþ, bunun yerine kýsa kýsa geçercesine “yönetici kadrolarýn deðiþimine” direkt olarak giderek kendine “atýlým yapmýþ” sözü vermek istemiþtir ? Baþka bir açýdan daha bakalým… Bugün baþa geçen kadro partinin dýþýnda yaþayan bir kadro muydu ? Yada parti içinde varolup yanlýþlarýn üzerine gidebilen bir yapýsý varmýydý ? Eðer böyle bir
durumlarý varsaydý ve gerçekten partilerinin gidiþatýndan þikayetçi olup sayýlarý da parti içinde baskýn iselerdi; partilerini çok seven “Marlsizm-Leninizm ilkelerine gönülden baðlý..!!!!” bu dostlar neden olaðanüstü bir kongre kararýný daha önceden almayý gerçekleþtirmediler ve daha fazla partilerinin kan kaybetmesine sebep oldular veya seyirci kaldýlar ? Günün sonunda bugün baþa geçirilen ekip ne derece parti içinde geri plana itilmiþ ekipten kopuk hareket edebilecek dinamizme sahiptir ? Veya eskilerle duygusal baðlarýný ideolojik baðlarýnýn gerisinde býrakabilmiþtir ? “Duygusallýk” diyoruz; çünkü KSP’nin bir aile þirketi olduðunu ve biribirleri ile olan baðlarýnýn tamamen ailevi iliþkiler ve arkadaþlýk-dostluk baðlarý üzerinden geldiðini gayet iyi biliyoruz. Popülizm’den vazgeçip, duygusallýktan vazgeçip, aile þirketi olmaktan vazgeçip, Marksist-Leninist bir disipline sahip bir örgütün yapmasý gereken özeleþtirisi bu kadar basit mi olur bir Komünist parti kongresinde ? Yada kongrede geçmiþte yapýlan veya yapýlmayan þeylerden hiç bahsetmemek KSP’nin ML temelde özeleþtiri anlayýþý mý ? KSP; II. Kongresini de bu derece özensizce ve hazýrlýksýz bir þekilde gerçekleþtirmiþti. III. Kongresinde de bu þekilde yürüdüðü apaçýk ortaya çýkmýþtýr… Bu tavýr Marksist bir partinin tavrý olamaz… Kongre sonunda enteresan bir açýklama daha yapýlýr ve yeni görev alacak olan MK’nýn ileri dönemde önünde duran bu görevleri tüm partililerin en iyi þekilde göðüsleyeceðine ve lafta deðil, çelikten bir að gibi örülmüþ gerçek anlamda bir iþçi sýnýfý Partisi’nin örgütlenmesi yönünde inanç belirtildiði “sözde” vurgulanýr… Peki bu kadar zaman yapýlan neydi ? Tekrar tekrar soruyoruz: Eðer bu kadar zaman yapýlan þeyler yanlýþ ise bunlarýn en açýk þekilde özeleþtirisi kongrede neden yapýlmadý ? Ýþçi sýnýfýndan ve halktan neden saklandý ? Uzun lafýn kýsasý kendine “atýlým yapacaðým” diyen bu yeni kadro, sadece eski ideolojik-siyasi yanlýþlarda direkt olarak imza sahibi olan, eski kadrodaki elemanlar ve eskiler tarafýndan yetiþtirilen birkaç kiþiden öte bireyler deðildir…
Kongre ne 33. Kongre nede 333. kongre de geçirse KSP’nin mentalitesi deðiþmediði sürece KSP gerçek bir atýlým yapamaz; toplumu da ilerletemez… Bizler “atýlým yapmazdan önce” onlara önce kendi içlerinde bir atýlým yaparak; iki ellerinin aralarýna kafalarýný sokmalarýný ve yanlýþý nerede yaptýlarsa oradan düzelmeye baþlamalarýný tavsiye edebiliriz” ancak.. Marksizm-Leninizm mücadelesi herkesin harcý hiçbir zaman olmadý… Ýþçi sýnýfý içinde ve ezilenler içinde örgütlenmek demek; tutuklanýnca sadece kendi “boy gösterisini yaparak haneye adam yazmakla” olmaz… Toplumsal olaylara toplumsal ve ortak tepkiler verilir… Barikat gazetesine kimliði belirsiz kiþiler (ki zaten kim olduklarýný hepimiz bilmekteyiz..) defalarca eylemlerde saldýrý düzenlendi. Barikat tüm basýn açýklamalarýnda kendi kendini reklam etmedi..! Barikat olaylara her zaman toplumsal açýdan bakar.. KSP ile en büyük farklarýndan biri budur… Barikat, dar kadrosu ve kurulduðu tarihten iþçi sýnýfýna verebildiðine oranla KSP’den çok daha fazla þeyi ülkesine ve dünyaya vermeyi baþardý. Barikat “Kýbrýs Komünist Partisinin sahibiyim ben…!” diye sadece manifestoyu tercüme ederek partisini sahiplenmedi…. Risk aldý; kýlýk deðiþtirdi; bilgisini elde etti; para buldu tercüme etti, mücadele etti..! Barikat bir gazete olarak bir parti olan KSP’nin ve alt kuruluþu Ekim Kültür Derneðinin attýðý birçok cesur adýmý kuruldu kurulalý atmaya devam ediyor. Üstüne üslük KSP ile bile; (Ki o KSP Barikat üyelerine küfüre varacak derecede parti genel sekreterince yapýlan saldýrýlara maruz kaldý) iþbirliði için anlaþma imzaladý; hemde KSP’nin “iþ yapmamak için iliþki dondurma yani kesme” kararýný KSP’ye hatýrlatmadan…!! Neden çünkü Çünkü KSP her þeyden önce devrimci olan Barikattýr...! KSP Marksist-Leninist bir parti ise sadece diðer örgütler boy deðildir… Revizyonist bir gösterirse ortalarda boy örgütlenme, ezilen halktan gösterme ihtiyacý hisseder... kopuk, iþçi sýnýfýndan kopuk, Kýsacasý önce kongre deðil..! teorisyen-akademisyen, Önce herkes kendi içinde adam devrimcileri örgüt dýþýna atýp, aile olacak… Önce herkes ülkesi için, þirketi gibi hareket eden bir örgüt iþçi sýnýfý için mücadele komünist bir yapý olamaz…. edecek…! Doðru bir þey yapýlýrsa KSP; bir eyleme gittiðinde, diðer takdir etmeye, yanlýþ veya eksik örgütlerin “devrimcilik þiarýný” o bir þey yapýlýrsa teþhir edip örgütteki insan sayýsýna bakarak doðrusunu göstermeye devam nitelendiren bir örgüttür. Ne 3. edeceðiz..! Mentalite deðiþmetikten sonra isimler deðiþmiþ ne fayda ? Bizler KSP’nin geçmiþteki gibi korkak siyasetler üreten, hatalarýný hasýraltý eden, düzgün bir þekilde dürüstçe özeleþtirisini ne kendine nede iþçi sýnýfýna veremeyen, popülist yaklaþýmlardan uzaklaþamayan, aile þirketi profilinden hiçbir zaman çýkamayýp bu ülkede devrimcilerin örgütü olamayacak bir örgüt olduðunu, kendi içinde ideolojik takýntýlarýný “ideolojisini koruma altýnda alma adýnda uygulayan ama günün sonunda ideoloji katliamýndan öteye gidemeyen” bir yapýlanma olduðunu zaten biliyoruz… Hatta KSP’yi þuan KSP’de aktif görev yapan birçok insandan çok daha iyi tanýyan insanlarýz… Bizler diyoruz ki; Kýbrýs’ta yaþayan Komünistlerin halen daha komünist bir partisi yok… Kýbrýs Komünist Partisi’nin ideolojisi yolunda, devrim ve sosyalizm mücadelesinde, antiemperyalist birleþik cephe mücadelesinde halen daha gerçek bir Marksist-Leninist parti bu ülkenin en büyük ihtiyacýdýr.. Barikat birgün bu hedefine ulaþacak. KSP gibi sidik yarýþýný seçerek deðil… KSP kendi içerisinde durduk yerde “kahramanlar ve hainler” üretip sonra da odasý içinde sosyalizmi kurup içinde yaþayan bir partidir…
HAZÝRAN 2011
KÜLTÜR-SANAT
Birtakým þairler, özellikle de çiçeði burnundakiler, þiir yazarken havaya girdiklerinde, mantýðýn süzgecinden geçen herþeyin þiirsel atmosferi bozacaðýndan korkarlar. Bu konuda söylenmesi gereken, bu korkunun ahmakça bir "Güzel ama bu neyi kanýtlar?"Bir matematikçi, Goethe'nin "Iphigenie"sini okuduðunda söylemiþti bunu: korku olduðudur. Büyük þairlerin yaratma eylemlerini konu alan yazýlardan bilindiði üzere, onlarýn þiir yazarken Güzel ama bu neyi kanýtlar? Pek yerinde olmayan bir içine girdikleri atmosfer hiçbir zaman, öyle saðgörülü, tümce ama binlerce þiiri karþýsýna alýyor. Bu tür þiirleri soðukkanlý bir düþüncenin bozabileceði türden, yüzeysel, eleþtirmek isteyen biri ne yapacaðýný bilemeyebilir, eleþtirilecek birþey yokmuþ gibi gelir ona, bildiði tek þey dengesiz, çabucak geçecek bir ruh durumuna benzemiyor. þiirin yazýlýp basýlmýþ olduðudur yalnýzca. Doyurucu bir Belirli bir coþku ve uyarýlma durumu hiçbir zaman yapýtla ilgili olarak söylendi diye, matematikçimizin bu soðukkanlýlýðýn doðrudan doðruya karþýtý deðildir. Hatta þunu da kabul etmek gerekir; düþünsel ölçütlere uyma düþüncesini tümüyle yadsýmak doðru olmaz. Ona konusundaki isteksizlik, þairin içinde bulunduðu Iphigenie'nin neyi kanýtladýðý anlatýlabilir; ama eðer bu atmosferin son derece verimsiz olduðunun bir herhangi baþka bir yapýt için yapýlamýyorsa, o zaman o göstergesidir. O zaman þiir yazmayý býrakmak gerekir. yapýt önemsizdir, çünkü içerdiði bir anlam yoktur.
ÞÝÝR VE MANTIK Bertolt Brecht
Bir þiirden ilk beklenen, okurunu içerdiði tinsel ortama çekmesidir. Bu, pek önemi olmayan, belirsiz, formal diyebileceðimiz bir iþlemdir. Bir þiirin etkileme gücü, yerel, kiþiye özel, ulusal ya da sýnýfsal alanda kýsýtlý kalabilir. Çoðu kiþiyi etkisi altýna alan þiirlerin, ille de en iyi þiirler olmalarý gerekmez. Halkýn söylediði þiirler, hiçbir zaman yalnýzca halk þiirleri deðildir. "Halk"ý etkilemeyen halk þiirleri de vardýr. Þunu bilmemiz gerekir: Etkileme gücünü en üst düzeydeki sanat þiirlerinde bulabileceðimiz gibi,en deðersiz þiirlerde de bulabiliriz; halk þiirleri kadar sone de, operet þarkýlarý da, doðum günü þiirleri de etkileyici olabilir.
Þiirin baþarýsý, duygu ve aklýn eksiksiz uyumuna baðlýdýr. Birbirlerini çaðýrýyorlar mutlu: Karar ver hangisi, o mu, bu mu! YAZI
Þiiri Elekten Geçirmek Amatör þair, þiire düþkünlüðü arttýðýnda, þiirinin yapraklarý tek tek koparýlan bir çiçek gibi incelemesinden hoþlanmaz; tomurcuk gibi narin oluþumlardan koparýlan sözcük ve imgeler ile getirilen katý mantýk onu rahatsýz eder. Buna karþý söylenecek söz, çiçeklerin bile içine birþey batýrýldýðýnda solmadýðýdýr. Þiir eðer, yaþayacak güçteyse, zaten yaþar ve en güçlü operasyonlara bile dayanýr. Yek bir kötü mýsranýn bir þiiri hiçbir zaman Bir þiirin, herhangibirini hatta seni, içerdiði tinsel ortama tümüyle yok edemeyeceði gibi, tek bir iyi mýsra da onu kurtaramaz. Kötü mýsralarý duyumsayýp ortaya çýkarma, çekiyor olmasý, henüz bir þeyi kanýtlamaz. -Sana henüz onu okuman gerektiðini kanýtlayamam demek istiyorum.- bir baþka yeteneðin öteki yüzüdür; kendisi olmadan þiirden gerçek anlamda zevk almanýn söz konusu Þiirlerin bir þeyi kanýtlamasý da zor gibi görünüyor. olamayacaðý bu yetenek, iyi mýsralarý duyumsayýp ortaya Diyelim ki, bizim matematikçinin karþýsýna Pisagor teoremini kanýtlayan bir þiir çýktý. O Zaman bu þiirin bir çýkarma yeteneðidir. Bir þiir bazen çok çabuk yazýlýr, þeyi kanýtladýðý sonucuna mý varacaktý acaba? Belki; ama bazen de uzun çalýþmalar gerektirir. Amatör þair, eðer þiiri biz ona,"Iphigenie"nin bir þeyi kanýtlamadýðýný ulaþýlmaz görüyorsa, birþeyi unutuyor demektir; þiiri söylediðinde yaptýðýmýz gibi, belki yine karþý çýkardýk. yazan þair, okurun da yaþayabileceði türden sýradan Evet, eðer þiir olarak boþ ise, derinliði yoksa ve hiçbir duygularý onunla paylaþmak istemektedir; ancak, þiirin ipucu vermiyorsa karþý çýkardýk. Matematikçimizi etkisi formüle edilmesi bir iþlem sonucudur; geçici olan altýna alsa bile, belki de yine karþý çýkardýk. duraðanlaþtýrýlmýþ, bir ölçüde masif bir görünüm kazanmýþtýr. Þiiri uzlaþýlmaz gören kiþinin, ona yakýnlaþmasý da zordur. Eleþtirel ölçütlerin "Güzellik" kavramýný ele almaksýzýn daha fazla uygulanmasýnda özde yatan yine de hazdýr. Bir gülün ilerleyemeyeceðimiz ortaya çýkýyor. Bu kavrama yapraklarý tek tek koparýldýðýnda, her biri ayrý güzeldir. gereksinim duymamýz hiç de ayýp deðil, ama biraz sýkýlýyor insan. Çünkü son derece belirsiz, çok anlamlý bir kavram; tümüyle "zevk"e baðlý olduðu düþünülüyor, zevk de "bilindiði gibi " bireysel, bu nedenle de "tartýþýlamaz". Eðer fizyolojik alandan yola çýkar ve zevki fizksel olarak ele alýrsak, o zaman tartýþmaya da pek gerek kalmaz. Aðzýmýza bir lokma alýr, yüzümüzü buruþturur ve "çok ekþi" deriz. Bir mýsra okuduðumuzda da, yine tatsýz tuzsuz, yavan, zevksiz hatta iðrenç bir þey karþýsýnda olduðu gibi hoþnutsuzluk duygusuna kapýlabiliriz. Ayrýca fizyolojik zevkte bile, zevk almayý öðrenme diye bir þey vardýr. Bu öðrenme yoluyla olabileceði gibi, yalnýzca koþullarýmýzýn deðiþmesine debaðlý olabilir. Zevk deðiþebilir -fizyolojik olan da deðiþir-.
SAYFA 5 Konserler Zinciri..!! Ülkemize geçtiðimiz ay birçok üniversite'ye Türkiye'den birçok sanatçý gelip konserler verdi. Gerek öðrencilerin gerekse halktan birçok kesimin ilgi gösterdiði konserler bedava düzenlenmesine raðmen; hem geç saatlerde yapýlmasýndan dolayý; hemde ulaþým sorunlarýndan dolayý çok geniþ emekçi kitlelere ulaþýlamadý. Buradaki esas nokta da þu: Konserleri incelediðimiz zaman herhangi bir ilerici-demokrat-devrimci bir müzik grubunun getirildiðini de göremedik. Sadece ve sadece ilerici kimliði ile tanýnan “Mor ve Ötesi” Grubu ülkemizdeki lüks hotellerin birinde ücretli bir konser yaptý. Giriþ ücretlerinin 100 TL'ye kadar yüksek olduðu konsere hiçbir emekçi gidemedi..
Hatta ekibimizden gözlem yapmaya giden bir grup arkadaþýmýz Mor ve Ötesi konserinde, daha konser baþlamadan çok çirkin bir tablo ile karþýlaþtý. Zengin burjuvalarýn ahlakýndan gelme olan “eþcinsel rövü danscýlarýnýn” erotik gösterileri Mor ve Ötesi gibi “demokrat” hatta ilerici geçinen bu gruba yakýþmayan bir davranýþ biçimiydi. Adeta mide bulandýran görüntülerden sonra konser baþladý. Küçük þiþe içme suyunun 10 TL olduðu ve alkollü içkilerin elden ele dolaþtýðý bu ortamda konser sona erdi.. “Darbe” isimli ünlü þarkýyý grubumuzun ýsrarý ile bile olsa söylemeyen grup “aþk” þarkýlarý ile konseri sonlandýrdý. Diðer konserlerdeki gruplar ve þarkýcýlar da zaten popüler burjuva kültüre dayalý ürettikleri müziklerle sözde gençleri eðlendirdiler. Bizler konser nasýl verilir nasýl verilmez; 5 Temmuz'da Grup Yorum'un yapacaðý konsere herkesi davet ederiz. Tüm alem gereken dersi; hem kültürel hem siyasal anlamda oradan alacaktýr….
IRAK ÜSTÜNE
saldýðý çýðlýðýný
kaç iþgal edilmiþ kent saðýltabilir sizce aðlama , aðlama ýrak þaraphanelerle kör olmuþ varsýn tenine üþüþsünler bir kýzýn yeþil gözlerini timsahlar not düþ insanlýk kitabýna kaç petrol kuyusu hesabýný tarihine býrak geri getirir sanýrsýnýz emperyal salyasýyla maðrurca sil gözlerini Varoluþumuzun artýk politikadan soyutlanamadýðý kirlenmiþ baþý göðe ermez kýyanýn günümüzde, eðer þiirin üretim ve tüketimi mantýk bir halkýn örselenmiþ gün gelir çöp gibi kýrýlýr Mimarlarýn çoðu geliþmiþ kiþiler olduklarýndan, en önemli ölçütlerinin ortadan kaldýrýlmasýna baðlý olsaydý, o zaman gururunu ne dal kalýr tekeller ve en ileri sýnýf olarak gördükleri iþçilere yöneliyorlar þiirin varlýðýný sürdürmesi de söz konusu olamazdý. aðacýndan ama bir iþçi için evin ne demek olduðunu da unutuyorlar. Duygularýmýz (içgüdüler, coþkular) tümüyle paslanmýþ kaç bomba anlar acaba ne yaprak kelebeðin ömrü Bir iþçi için ev, hiçbir zaman sýðýnalacak bir yer, tüm durumda olup, maddesel gereksinimlerimizle sürekli bir korkuyla aðlarken kadar yaþamý gereksinimlerin olabildiðince pratik çözümlendiði bir çatýþma içinde bulunmaktadýr. sýðýnakta yakýndýr,deðil ýrak mekanizma deðildir. bir daha büyümeycek Eleþtiri, hoþa gitmeyen bir kusur bulma iþlemi biçiminde toprak dolar gözlerime Þairin Akýldan Korkmasý Gerekmez olsa bile, hiçbir zaman haz almayý engellemez. Proleterya olan bir yavrunun gözlerine toprak dýlar Þiirlerini okuduðum birkaç kiþiyi yakýndan tanýyorum. eðer eleþtiriyi zevkle yerine getirme yeteneðine sahip çoçokluðunu görmeyiz belki o günü Bunlardan bazýlarýnýn þiirlerinde, þiir dýþý alanlardaki olmazsa, burjuva kültür mirasýna nasýl sahip çýkabilir? konuþmalarýna oranla çok daha az akýl ögesi görülmesi Tarihsel bilinç eleþtirel bilincin kendisidir; o olmadan çok þeykerin tanýdýðýdýr beni hep þaþýrtmýþtýr. Acaba bunlar þiirin salt duygu iþi mi proleteryanýn bunu gerçekleþtirmesi olanak dýþýdýr; bu hangi tank duyabilir inan susuþuna aldanma sen olduðunu düþünüyorlar? Acaba salt duygu iþi olan bir þey bilinmelidir. Burada yapýlmasý gereken, nesnenin içinde sesizce boy vermiþ aktý mý bent dinlemez var mý? Eðer var olduðuna inanýyorlarsa, o zaman en bir zamanlar yetkin olanýn duyumsanmasýdýr; bu yetkinlik glinciðin insanlýk denen ýrmak azýndan þunu bilmelidirler: Duygular da ayný düþünceler zamanla olumsuza doðru bir deðiþim göstermiþ, çiðnenirken yarasa gibi yanlýþ olabilir. Bu gerçeðin onlarý uyarmasý gerekir. yetkinliðin içindeki öz artýk görünmez, kýrýcý bir deyiþle, yüreklilerce Mehmet Ercan
Mimariden bir örnek verebiliriz. ileri mimarlarýmýz son yýllarda yalýn bir yapý sanatý üzerinde duruyorlar. Özetlersek, pratik olaný güzel buluyorlar. Burada ilginç olan, iþçilerin reaksiyonu. Genel olarak bu yapý sanatýný onaylamýyorlar. Düz çizgileri olan evleri beðenmiyor, onlarý kýþla ya da tutukevi olarak adlandýrýyorlar, yeni fonksiyonel mobilyalarý da zevsiz bulup alabildiðine eleþtiriyorlar. Yalýn yapý sanatýnýn tüm ürünleri onlarýn aðýzlarýnda yavan bir tat býrakýyor. Neden?
Eleþtirel Tutum Eleþtiriyi ölü, verimsiz, zaman aþýmýna uðramýþ bir þey olarak düþünmek çok yanlýþ.Kritiðin böyle algýlanmasýnýn yaygýnlaþmasýný Bay Hitler ister. Gerçekte ise eleþtirel tutum, tek verimli olan, insana özgü olandýr. Eleþtirel tutum, iþbirliði, ileriye yöneliþ ve yaþam demektir. O olmadan, sanattan gerçek tat alýnamaz.
artýk tat alýnamaz duruma gelmiþtir.
HAZÝRAN 2O11
ÖZELEÞTÝRÝ
SAYFA 6
En büyük silahýmýz ÖZELEÞTÝRÝMÝZ... “Özeleþtiri ateþten bir gömlektir ve onu ancak komünistler giyer” J. STALIN Birkaç aydýr süregelen örgüt içiYAdüzensizliðimiz bu ay ZI da devam etti. Öðrenci arkadaþlarýmýzýn sýnavlarý ve emekçi arkadaþlarýn kendi özel hayatlarýnda arka arkaya gelen aksilikler yürüyüþümüzü bu ay yine yavaþlattý. Halbuki Marksist bir gazete bu derece esnek hareket etmez. Bu ülkede açýk faþizm’in etkin baskýsý olmamasý demek ille ki “örgüt içinde herkes kendi özel hayatýndan vakit ayýramayýp örgütüne zaman ayýramayacak” diye bir durum olamaz… Bunlar bizlerin en bariz açýklarýmýzdýr. Eðitim konusunda ise kitle çalýþmalarýnda sýkýntý yaþýyoruz. Tiyatro ekibimiz zaten þuan aktif pozisyona geçmeye çalýþýyor. Kýsacasý dernekleþme sürecimiz þuan ciddi anlamda sýkýntýlarla ilerliyor. Ama her þeye raðmen her koþulda mücadeleye devam ediyoruz…
HAZÝRAN 2011
GÜNLÜK
SAYFA 7
"Tarihi kahramanlar deðil; kahramanlarý tarih yapar." Joseph STALIN TARÝHTE HAZÝRAN AYI 1 Haziran 1952 - Doðu Almanya, Kapitalizmin elinden kurtularak, Batý Almanya'dan ayrýldý. 1959- Uzun yýllar sürdürülen mücadelenin ardýndan, 1979 yýlýnda Nikaragua Ulusal Diriliþ Hükümeti'nin ilaný ve faþist diktatör Anastasio Somoza'nýn ülkeyi terk etmesiyle sonuçlanacak olan Nikaragua devrimi baþladý. 1962- Nazi Almanya'sýnýn soykýrým uzmaný olarak bilinen faþist Adolf Eichmann idam edildi. Eichmann, soykýrým döneminde Alman Musevi politikalarýnýn belirlenmesinde önemli rol oynamýþ, katledilen birçok yahudinin öldürülmesine sebebiyet veren icraatlarda bulunmuþtur. 2 Haziran 1964- Arap-Ýsrail savaþý sürecinde yýllardýr mücadelesini sürdüren Filistin Kurtuluþ Örgütü kuruldu. 1968 yýlýnda Filistin Kurtuluþ Örgütü'nün baþýna Yaser Arafat getirildi. 3 Haziran 1963- Eserleri ile devrimci mücadeleye önemli katkýlarda bulunan, Nazým Hikmet Ran, uzun yýllar yaþamýný sürdürdüðü SSCB'de hayatýný kaybetti. 4 Haziran 1878- Sömürgesi yýllarca 1963 yýlýna kadar sürecek olan Ýngiltere, Kýbrýs'ýn yönetimini ele geçirdi. 1960 yýlýna kadar egemenliðini sürdüren Ýngiltere, bugün hala askeri üstler barýndýrmakta ve adadaki iþgalci konumunu sürdürmektedir. 7 Haziran 1929- Hýristiyan dininin propaganda yuvasý olan Vatikan, baðýmsýz bir devlet haline geldi. 1958- TMT; Türk Haberler Merkezini bombaladý… Suçu ise Rum halký üzerine attý… 1967- Emperyalist çýkarlarýnýn önüne kutsal topraklar maskesini giydiren Ýsrail, Kudüs'e girerek, iþgalde bulundu. 8 Haziran 1953- ABD anayasa mahkemesi Washington'da bulunan restoranlarýn zencilere servis yapmasýný reddedemeyeceðine karar verdi. 1975- Kýbrýs'ta iþgal sonrasý kurulan Otonom Kýbrýs Türk yönetimi, Kýbrýs Türk Federe Devleti'ni ilan etti. 10 Haziran 1946- Ýtalya'da monarþi sona erdi. Krallýk yerine cumhuriyet düzenine geçildi. 1967- Ýsrail, baþlattýðý Altý Gün Savaþlarýnýn sonucunda, Gazze þeridi, Golan Tepeleri, Doðu Kudüs, Batý Þeria ve Sina yarýmadasýný iþgal etti. Savaþýn sonucunda Suriye ile Ýsrail arasýnda bir ateþkes antlaþmasý imzalandý. Ýsrail, iþgal ettiði bu topraklarda bugün hala iþgalini sürdürmektedir. 2000- Suriye Devlet Baþkaný Hafýz Esad öldü. Yerine, bugün
devam etmekte olan Suriye isyanýnýn hedefi olan, yýllardýr ABD ile güçlü iliþkiler içerisinde bulunmasýna raðmen, isyan sonrasý ABD'nin de karþýsýna almýþ bulunduðu Beþar Esad getirildi. 11 Haziran 1954- Zonguldak'ta meydana gelen bir patlamada, 6 iþçi hayatýný kaybetti, 16 iþçi ise yaralandý. 1967- Ýsrail-Arap savaþýna, BM müdahale etti. Aylarca birçok yer Ýsrail tarafýndan iþgal edilirken müdahale etmeyen BM, Ýsrail, emperyalist çýkarlarýna ulaþtýktan sonra araya girerek savaþýn devam etmesi önledi. 1984- 1944 yýlýnda Ýtalyan Komünist Partisi'ne katýlan, yine ayný yýl içerisinde tutuklanmýþ olmasýna raðmen mücadelesinden vazgeçmeyerek Genç Komünistler Birliðinin ulusal sekreterliðine getirilen Enrico Berlinguer, 1972 yýlýnda Parti'nin Sekreteri oldu. 1972'den, hayatýný kaybedinceye kadar sekreterlik görevine devam eden Berlinguer, 1984 yýlýnda hayatýný kaybetti. 1987- Uluslararasý Çalýþma Örgütü (ILO) Türkiye'yi “Ýþçi haklarýný çiðneyen ülkeler” listesine aldý. 12 Haziran 1830- Fransa, 37.000 askerlik ordusu ile, Cezayir'e girerek uzun yýllar sömürgesi altýnda tutacaðý bu topraklarý iþgal etti. Cezayir halký da kesintili olarak baðýmsýzlýk savaþlarý vermiþ ve bu savaþlarýn en þiddetlisi 1954-1962 arasýnda gerçekleþtirilen büyük baðýmsýzlýk savaþýdýr. Bu süre içinde Fransýz iþgalciler 1,5 milyon Cezairliyi katletmiþlerdir. 1967- Sovyetler Birliði, Venera 4 adýndaki uzay aracýný, Venüs gezegenine gönderdi. Venera 4, Venüs atmosferinden dünyaya ilk veri gönderebilen uzay aracý unvanýný aldý. 1968- Türkiye'de devrimci mücadelenin baþladýðý bu yýllarda, 68 kuþaðý olarak bilinen devrimci-ilerici kesim, ilk somut eylemlerinden biri olan Ýstanbul Üniversitesi eylemini gerçekleþtirdi. Devrimci mücadeleye önemli katkýlarý olan Deniz Gezmiþ'in de aralarýnda bulunduðu grup Ýstanbul Üniversitesi rektörlüðüne yönelik eylem gerçekleþtirdi. 16 Haziran 1940- Litvanya ile ayný yýl Sovyetler Birliðine katýlmaya karar veren, Letonya ve Estonya ile birlikte Sovyetler Birliðine katýldý. 18 Haziran 1979- Soðuk Savaþ sýrasýnda SSCB ile ABD arasýnda imzalanan nükleer silahlarýn kontrolü anlaþmasý olan SALT-II 21 Kasým 1972'de Cenevre'de baþlayarak, oldukça zor dönemlerden ve tartýþmalardan geçtikten sonra 18 Haziran 1979'da Viyana'da Jimmy Carter ile Leonid Brejnev arasýnda imzalandý. 19 Haziran 1953- Julius ve Ethel Rosenberg çifti, Sovyetler Birliði lehine casusluk yapmaktan ve atom bombasý yapýmýnýn sýrlarýný
AYIN FOTOÐRAFI
düþmana teslim etmekten ötürü yargýlandý ve ölümle cezalandýrýldý. Bu suçlarý iþlediklerine dair somut bir kanýt hiçbir zaman elde edilemedi. Ýdamlarýný engellemek için tüm dünyada protesto gösterileri yapýldý. ABD hükümeti, bu idamlarla ülkedeki muhaliflerine gözdaðý vermiþ oldu. 20 Haziran 1946- Türkiye'de, dönemin faþizan yönetimi tarafýndan, tehlike olarak görüldüðü için yalnýzca 6 ay sonra kapatýlan Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi kuruldu. "memlekette içtimai bir zümrenin diðerleri üzerinde tahakküm etmesini istediði" gibi bir gerekçe gösterilerek kapatýlan parti, Türkiye Komünist Partisi görevlilerinden Þefik Hüsnü Deðmer tarafýndan kurulmuþ ve Bolþevizm'e olan yakýnlýðý ile bilinmiþtir. 1941- Hitler öncülüðündeki Almanya, SSCB'ye savaþ açtý. Almanya ve müttefikleri, 22 Haziran 1941'de Alman-Sovyet Paktý'ný doðrudan ihlal ederek, Sovyetler Birliði'ne saldýrdýlar. Önderimiz Joseph Stalin, daha sonra Nazi Almanya'sý ve onun Mihver Ýttifakýna karþý büyük bir savaþ zamaný Müttefik'lerin lideri oldu. 1941 yazý ve sonbaharý boyunca, Alman Birlikleri Sovyetler Birliði'nin içinde ilerledi, ama Kýzýl Ordu'nun sergilediði çetin direniþ, Almanlarýn Leningrad ve Moskova gibi kilit kentleri ele geçirmesini engelledi. 6 Aralýk 1941'de, Sovyet Birlikleri, Alman güçlerini Moskova'nýn dýþýndan kalýcý olarak çýkaran, zaferle sonuçlanacak olan bir karþý saldýrý baþlattý. 22 Haziran 1941- . 2 Mayýs 1945 yýlýnda, Kýzýl Ordunun Berlin'e gelmesine kadar süren Doðu Cephesi savaþlarýnýn baþlama sebebi olan, Nazi Almanya'sýnýn SSCB'yi iþgal etme planý, Barbarossa Harekatý baþlatýldý. 24 Haziran 1947- Anne Frank adýndaki Yahudi bir kýzýn, yazmýþ olduðu günlüðü, Hollanda'da bir evin tavan arasýnda bulunan ve içerisinde, Nazilerin Yahudilere uyguladýklarý vahþeti konu eden yazýlarýn bulunduðu günlük yayýnlandý. 1945- Sözde, dünya barýþýný güvenliðini korumak ve uluslar arasýnda ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iþ birliði oluþturmak için kurulan uluslararasý bir örgüt olan, emperyalist devletlerin çýkarlarý doðrultusunda yaptýðý icraatlarý ört pas etmeleri için ön ayak olan BM kuruldu. Bugün, ülkemizde iþgalci konumda bulunan devlet ve birlikler arasýnda BM de yer almaktadýr. 28 Haziran 1894- Tüm iþçi ve emekçilerin 1 Mayýs iþçi bayramý, ABD'de de resmen kabul edildi. 30 Haziran 1958- Berber Ahmet Ýbrahim TMT tarafýndan katledildi…
TEORÝ-PRATÝK
HAZÝRAN 2011 FAÞÝZME KARÞI BÝRLEÞÝK CEPHE BÖLÜM: XXI
SAYFA 8
getirmiþler ve Komünarlara layýk, Paris Komününün þanlý
devleti bulunmaktadýr.Bugün savaþa karþý mücadelede
mirasýna layýk kiþiler olduklarýný göstermiþlerdir.
dünya proletaryasýnýn elinde tek silah olarak 1914'te olduðu
Fransýz Komünist Partisi ve Fransýz proletaryasý, faþizme
gibi sadece kitlesel eylemi bulunmamaktadýr. Bugün ulusla-
karþý birleþik proletarya cephesinin kurulmasý adýna
rarasý iþçi sýnýfýnýn savaþa karþý kitlesel mücadelesi, bir
KAPÝTALÝST ÜLKELERÝN BUGÜNKÜ YÖNETÝCÝLERÝ
mücadele ederek, bütün ülkelerin iþçileri için büyük önem
devlet olarak Sovyetler Birliði'nin, barýþýn en önemli
GELÝP GEÇÝCÝDÝR DÜNYANIN GERÇEK SAHÝBÝ
taþýyan Kongremiz kararlarýna yardýmcý olmakla büyük
koruyucusu olarak Kýzýl Ordu'nun etkileriyle kat kat
PROLETARYADIR
hizmette bulunmuþlardýr.
güçlenmiþ durumdadýr.
Ama Fransa'da yapýlanlar sadece baþlangýç adýmlarýdýr.
Bugün iþçi sýnýfý, 1914'te olduðu gibi, burjuvaziyle ayný
(Komünist Enternasyonal Yedinci Dünya Kongresinin
Önümüzdeki yýllarda izlenecek taktik çizgisini belirleyen
blokta birleþen, Sosyal Demokrasinin etkisi altýnda deðildir.
Kapanýþ Konuþmasý)
Kongremiz, sadece bu deneyi kayda geçmekle kalamazdý.
Bugün dünya Komünist Partisi, yani Komünist
Kongremiz daha da ileri adýmlar attý.Biz Komünistler, bir
Enternasyonal vardýr. Bugün Sosyal Demokrat iþçi kitleleri,
Yoldaþlar, Komünist Enternasyonalin Yedinci Kongresi,
sýnýf partisiyiz, proletaryanýn partisiyiz. Ne var ki,
Sovyetler Birliði'ne, onun barýþ politikasýna. Komünistlerle
bütün ülkelerin, bütün kýtalarýn Komünistlerinin Kongresi
proletaryanýn öncüsü olarak, proletarya ile faþizme karþý
ortaklaþýlacak bir Birleþik Cepheye yönelmektedir.
sona ermek üzeredir.
mücadeleye ilgi duyan emekçi halkýn öteki kesimleri
Bugün sömürge ve yarý sömürge halklarý, kurtuluþlarýný
Bu kongrenin sonuçlan nelerdir? Bu Kongrenin, hareketimiz
arasýnda ortak eylemler örgütlemeye de hazýrýz. Biz
umutsuz bir dava olarak görmemektedirler. Tam tersine, bu
açýsýndan dünya iþçi sýnýfý açýsýndan, her ülkenin emekçi
Komünistler devrimci bir partiyiz; ama faþizme karþý
halklar emperyalist kölecilere karþý giderek kararlý bir
halký açýsýndan anlamý ve önemi nedir?
savaþan öteki partilerle ortak eyleme girmeye de hazýrýz.
mücadeleye girmektedirler. Bunun en iyi örneði Çin'deki
Bu Kongre, zafere ulaþmýþ sosyalizm ülkesi Sovyetler
Biz Komünistler son aþamada bu partilerden farklý amaçlar
Sovyet devrimi ve Çin Kýzýl Ordusu'nun kahramanlýklarýdýr.
Birliðinin proletaryasý ile, henüz kurtuluþ savaþý veren
güderiz. Ama amaçlarýmýza ulaþma savaþýnda, faþizmi
Ýnsanlarýn savaþa duyduklarý nefret, sürekli olarak
kapitalist ülkelerin proletaryasý arasýndaki birliðin mutlak
zayýflatacak, proletaryayý ise güçlendirecek durumlarda
derinleþmekte ve yoðunlaþmaktadýr. Burjuvazi, emekçi
zaferi olmuþtur. Dünya tarihinin önemli zaferi olan,
ortak mücadeleye hazýrýz.
halký emperyalist savaþlarýn uçurumuna itmekle, kendi
sosyalizmin Sovyetler Birliðindeki zaferi, bütün kapitalist
Biz Komünistler, öteki partilerden deðiþik mücadele
baþýný yemektedir. Bugün sadece iþçi sýnýfý, köylüler ve
ülkelerde sosyalizme yönelik güçlü bir hareket
yöntemleri uygularýz. Fakat biz Komünistler, faþizme karþý
öteki emekçi halk deðil, baðýmsýzlýklarý yeni savaþlarla
YAZI
doðurmaktadýr. Bu zafer, halklar arasýndaki barýþ davasýna
kendi yöntemlerimizle savaþýrken, öteki partilerin
tehdit edilen ezilen uluslar ve güçsüz halklar da, barýþýn
güç katmakta, bunu yaparken de Sovyetler Birliði'nin
yöntemleri ne kadar yetersiz görünürse görünsün, eðer
korunmasý davasýna dört elle sarýlmaktadýr. Dünyanýn
uluslararasý önemini ve emekçi halk kitlelerinin sermayeye,
gerçekten faþizme yöneltilmiþse, onlarý da destekleriz.
yeniden paylaþýlmasýnda zarara uðrayacaklarýndan korkan
gericiliðe ve faþizme karþý mücadelelerindeki rolünü
Bütün bunlarý yapmaya hazýrýz; çünkü burjuva
büyük kapitalist devletlerden bazýlarý da bugünkü durumda
pekiþtirmektedir. Bu zafer, dünya proleter devriminin temeli
demokrasisinin egemen olduðu ülkelerde, sermaye ve
savaþý engellemekten yanadýrlar.
olarak Sovyetler Birliði'ni güçlendirmektedir. Bu zafer, bütün
faþizmin saldýrýsýnýn, gericiliðin yolunu týkamak, burjuva
Bu durum, iþçi sýnýfýnýn, bütün emekçi halkýn ve uluslarýn,
dünyada, sadece giderek çoðalan sayýlarla Komünizme
demokratik özgürlüklerin kaldýrýlmasýna engel olmak,
emperyalist savaþ tehlikesine karþý çok geniþ bir Birleþik
yönelmiþ iþçileri deðil, ayný zamanda milyonlarca köylü ve
faþizmin proletaryaya köylü ve aydýnlarýn devrimci kesimine
Cephe kurmalarýna olanak yaratmaktadýr. Kongremiz,
çiftçiyi, emekçi küçük esnafý, aydýnlarýn büyük bir kesimini
karþý terörist bir öç alma hareketine giriþmesini önlemek,
Sovyetler Birliði'nin barýþ politikasýna ve milyonlarca emekçi
ve köle edilen sömürge halklarýný da harekete
genç kuþaklarý fiziksel ve ruhsal yozlaþmadan kurtarmak
halkýn barýþ isteðine dayanarak, sadece Komünist öncüler
getirmektedir. Bu zafer, onlara mücadele duygusunu
istiyoruz.
için deðil, bütün dünyanýn iþçi sýnýfýnýn ve bütün ülkelerin
aþýlamakta, onlarla bütün emekçi halkýn büyük vataný
halklarýný kapsayacak geniþlikte bir savaþ karþýtý Birleþik
arasýndaki birlik baðlarýný güçlendirmekte ve onlarýn bütün
Cephe geliþtirme görüþünü benimsemiþtir. Bu dünya
düþmanlara karþý proletarya devletini desteklemek ve
çapýndaki cephenin gerçekleþme ve eyleme geçme oraný,
savunmaktaki kararlýlýklarýný pekiþtirmektedir.
faþistlerin ve öteki savaþ kýþkýrtýcýlarýnýn yakýn bir gelecekte
Sosyalizmin bu zaferi, uluslararasý proletaryanýn kendi
yeni bir emperyalist savaþ çýkarma olanaðýný da savaþ
gücüne ve zaferinin baþarýsýna güvenini artýrmaktadýr. Bu
karþýtý cephenin güçlü baltasý tarafýndan bu kötü niyetli
güven, burjuvazinin egemenliðine karþý baþlý baþýna bir güç
ellerin koparýlmasý imkanýný belirleyecektir.
niteliði kazanmaktadýr.
Kongremiz, iþçi sýnýfýnýn birliðini somutlayan, birleþik
Sovyetler Birliði proletaryasý ile kapitalist ülkelerdeki militan
proletarya cephesi mücadelesinin Kongresidir.
proletarya ve emekçi yýðýnlarýnýn güç birliði, kapitalizmin
Sosyal Demokrat liderlerin gerici kesimi tarafýndan, birleþik
yaklaþan çöküþünü ve sosyalizmin bütün dünyadaki
proletarya cephesini gerçekleþtirme yoluna çýkarýlacak
zaferinin güvencesini hazýrlamaktadýr.
engelleri kolaylýkla yenebiliriz gibi bir aldatmacaya
Kongremiz, sermayeye karþý, bütün emekçi halkýn gücünü,
kapýlmýyoruz. Ama bu engellerden korkmuyoruz da. Çünkü
iþçi sýnýfý mücadelesi tarihinde eþi görülmemiþ ölçüde
biz, milyonlarca iþçinin isteðini yansýtýyor ve Birleþik Cephe
seferber etmenin temellerini atmýþ bulunmaktadýr.
için mücadele ederek proletaryaya en yararlý hizmeti
Kongremiz, uluslararasý proletaryaya kendisini bekleyen en
yapýyoruz. Çünkü, Birleþik Cephe, faþizmi ve kapitalist
önemli görevin siyaset ve örgütsel yönden bütün güçlerini
sistemi yýkmanýn, emperyalist savaþý engellemenin en
birleþtirmek. Sosyal Demokratlarýn burjuvaziyle sýnýfsal
Bütün bunlarý yapmaya hazýrýz; çünkü faþist ülkelerdeki
güvenilir yoludur.
iþbirliði yüzünden ortaya çýkan kokuþmaya son vermek, her
faþist diktatörlüðün yýkýlmasýný hazýrlamak ve
Bu kongrede, sendikalar birliði bayraðýný yükselttik.
ülkede ve uluslararasý arenada sermayenin, gericiliðin,
çabuklaþtýrmak istiyoruz.
Komünistler, ne pahasýna olursa olsun Kýzý! Sendikalar
faþizmin saldýrýsýna karþý, savaþ tehlikesine karþý, bütün
Bütün bunlarý yapmaya hazýrýz; çünkü dünyayý faþist
baðýmsýz kalmalýdýr diye diretmiyorlar. Komünistler, sýnýf
emekçi halký, iþçi sýnýfýnýn çevresinde geniþ bir Halk
barbarlýktan ve emperyalist savaþýn dehþetinden kurtarmak
mücadelesine dayanan bir sendikalar birliði istiyorlar ve
Cephesi içinde toplamak olduðunu belirtmiþtir.
istiyoruz.
sendikalar birliði ile sýnýf mücadelesini savunanlarý,
Bu görevi biz uydurmadýk. Bu görev, dünya emek
Bizim Kongremiz, emperyalist savaþ tehlikesine karþý barýþý
Amsterdam Uluslararasý Sendikalar Federasyonu'ndan
hareketinin edindiði deneylerle ve hepsinden çok da
sürdürme mücadelesinin Kongresidir.
atan görüþe kesinlikle son vermeye çalýþýyorlar.
Fransýz proletaryasýnýn deneyleriyle kendiliðinden ortaya
Þimdi bu mücadeleye yeni bir yoldan yaklaþýyoruz.
Emek Sendikalarý Kýzýl Enternasyonaline baðlý sendikalarýn
çýktý. Fransýz Komünist Partisinin en deðerli yani, zamanýn
Kongremiz, eski Sosyal Demokrat anlayýþtan doðan
bütün yetkilerinin Kongremizde benimsenen bu tutumu
gerektirdiðini kavramasý, Partiyi bir o yana bir bu yana
emperyalist savaþ sorunundaki kaderci tutuma kesinlikle
kavrayamadýklarýný biliyoruz. Bunlar arasýnda baðnaz bir
çekiþtirerek faþizme karþý Birleþik Cephe mücadelesini
karþýdýr.
kendi kendine yeterli olma görüþü sürmektedir.
engellemeye çalýþan baðnazlara aldýrýþ etmeden yiðitçe ve
Emperyalist savaþlarýn kapitalizmin ürünü olduðu, ancak
Kongremizin tutumu kesinlikle yürürlüðe konulacaksa, bu
Bolþevikçe davranmasý ve ortak eylem konusunda
kapitalizmin yýkýlmasýyla bütün savaþlara son verilebileceði
yetkililer, bizim de desteðimizle, bu görüþlerinden
Sosyalist Partiyle anlaþma yaparak oluþmakta olan anti-
doðrudur; ne var ki emekçi halk kitlelerinin militan
vazgeçmelidirler. Biz bu tutumu ne pahasýna olursa olsun
faþist Halk Cephesinin temeli olan Birleþik Proletarya
eylemleriyle emperyalist savaþý önleyebilecekleri de bir
sürdüreceðiz ve sýnýfsal kardeþlerimizle, mücadeledeki
Cephesini kurmasýdýr. Komünist ve Sosyalist Fransýz
gerçektir.
yoldaþlarýmýzla, bugün Uluslararasý Sendikalar
iþçileri, bütün emekçi halkýn hayati çýkarlarýna uygun düþen
Bugünkü dünya 1914'teki dünyadan farklýdýr.
Federasyonuna baðlý olan iþçilerle aramýzda ortak bir dil
bu davranýþla, Fransýz emek hareketini bir kez daha ka-
Bugün dünyanýn altýda biri üzerinde, zafere ulaþmýþ
bulacaðýz.
pitalist Avrupa'da en ön plana çýkarmýþlar, lider durumuna
sosyalizmin maddi gücüne dayanan güçlü bir proleter
HAZÝRAN 2011
TEORÝ-PRATÝK
SAYFA 9
Bu Kongre, iþçi sýnýfýnýn bir tek kitlesel siyasi partisinin
Bolþevik çizgide yürümenin her zaman pürüzsüz, yanlýþsýz
oluþturmak ve eðitmek. Partilerin politika ve taktik
kurulmasý, proletarya saflarý içindeki politik bölünmeye.
ve sað veya "sol" sapmalar yani olaylara ayak uydurma ve
sorunlarýyla ilgili zor anlarda doðru çözümü Komünist
Sosyal Demokratlarýn sýnýfsal iþbirliði politikasýndan doðan
olaylarýn gerisinde kalma yönünde ya da baðnaz bir içe
Enternasyonal Kongreleri ve Yürütme Kurul kararlarý
bir bölünmeye son verilmesi görüþü benimsendi. Bizim için,
kapanma yönünden sapmalar olmaksýzýn
uyarýnca kýsa zamanda ve kendi baþlarýna bulabilmeleri
iþçi sýnýfýnýn politik bütünlüðü bir manevra deðil, bütün
yürüyemeyeceðini de göz önünde bulundurmaktadýr. Bu
için gerçek Bolþevik liderler bulmak görevini
emek hareketinin gelecekteki kaderi sorunudur. Aramýzda,
sapmalardan "genel anlamda" hangisinin büyük tehlike
pekiþtirmektedir. Kongre, Komünist Enternasyonal yönetici
iþçi sýnýfýnýn politik birliðini bir manevra olarak yorum-
olduðu, sadece bilim adamlarýnýn uðraþacaklarý bir tartýþma
kurullarýný seçerken. Kongrenin yeni tutum ve kararlarýný be-
layanlar çýkarsa, onlarla iþçi sýnýfýna zararlý kiþiler olarak
konusudur. Bu sapmalardan hangisi, belirli bir anda, ve
nimseyen, bunlarý uygulamaya salt disiplin açýsýndan deðil,
mücadele ederiz. Çünkü bu konudaki tutumumuz son
belirli bir ülkede
inançla hazýr kiþileri liderliðe getirmeye çalýþtý.
derece ciddi ve içtendir; proletaryanýn
Komünist Partilerinin kitle politikalarýnýn gerçekleþtirilmesi
Kongrenin aldýðý kararlarýn her ülkede doðru uygulanmasý
çýkarlarýyla belirlenmiþtir. Bizler, bu birliðin temelini
yolunda engel oluyorsa, büyük tehlike odur.Komünizm
da gereklidir. Bu da öncelikle, kadrolarý gereðince
oluþturacak koþullan yerine getiriyoruz. Bu temel koþullarý
davasý, sapmalara karþý soyut deðil, somut mücadeleyi
sýnamaya, görev bölümü yapmaya ve yönetmeye baðlýdýr.
biz icat etmedik. Bu koþullar, proletaryanýn mücadelesi
gerektirir. Her türlü zararlý akýma karþý zaman
Bunun kolay bir görev olmadýðýný biliyoruz. Birtakým
boyunca edindiði acý deneylerden doðdu. Bu koþullar,
kaybetmeksizin, kararlý bir mücadeleye giriþilmeli ve
kadrolarýmýzýn Bolþevik kitle politikasý deneyinden
milyonlarca Sosyal Demokrat iþçinin de acý deneyleriyle
yanlýþlar zamanýnda düzeltilmelidir. Sapmalara karþý bu
geçmediklerini, genel propaganda çizgisinde yetiþtiklerini
vardýklarý isteðe uygun düþmektedir. Bunlar, bütün devrimci
gerekli somut mücadelenin yerine hayali sapmalar veya
unutmamak gerekir. Kadrolarýmýzýn kendilerini yeni bir
emek hareketinin deneyleriyle sýnanmýþ koþullardýr.
dönekler avýna çýkmak gibi bir çeþit spor meraký yaratmak,
ruha, bu Kongrenin kararlarýna uygun bir ruha
Proleter birliði Kongremizin baþlýca konusu olduðu için, bu
baðýþlanmaz bir yanlýþtýr. Parti çalýþmalarýmýzda, yeni
alýþtýrmalarýna yardýmcý olmak için elimizden geleni
Kongre sadece Komünist öncülerin Kongresi niteliðinde
sorunlarýn formüle edilmesi için insiyatifin geliþtirilmesi des-
yapmalýyýz. Eski þarap tulumlarýnýn yeni þaraba uygun
olmamýþ, militan sendika ve siyasal birlik isteyen bütün
teklenmelidir. Parti çalýþmalarýyla ilgili sorunlarýn her açýdan
düþmediði durumlarda, yeni þarabý dökmemek ya da onu
uluslararasý iþçi sýnýfýnýn Kongresi olmuþtur.
ele alýnarak tartýþýlmasýna yardýmcý olmalý. Parti üyelerinin
eski tulumlara boþaltarak bozmamak için gerekli kararlar
Sosyal Demokrat iþçilerle partili olmayan iþçiler ve zorla
pratik sorunlarla ilgili her kuþkusunu veya eleþtirisini bir
alýnmalý, eski tulumlarýn yerine yenileri
faþist örgütlere sokulmuþ olan iþçiler Kongremize
sapma olarak nitelememeliyiz. Yanlýþ yapan bir Yoldaþa, bu
konumalýdýr.Yoldaþlar, devrimci görüþ konusunda parlak
delegasyon göndermemiþlerse de, Kongre sadece
yanlýþýný pratikte düzeltmek olanaðý verilmeli ve sadece
sözleri, Kongre raporlarýna ve kararlarýna özellikle
Komünistler adýna deðil, bu milyonlarca iþçi adýna da
yanlýþlarýnda inatla direnenler, Parti içinde bozgunculuk
sokmadýk. Bunu yapmamýzýn nedeni, devrimci geliþimin
hareket etmiþ, onlarýn da isteklerini dile getirmiþ, iþçi
yapanlar acýmasýzca cezalandýrýlmalýdýr.
temposunu eskisinden daha karamsar bir görüþle
sýnýfýnýn ezici çoðunluðunun duygu ve düþüncelerine
Ýþçi sýnýfýnýn birliði için çalýþan bizler, Partilerimiz içindeki
deðerlendirmemiz deðil, Partilerimizi, Bolþevik eylem yerine
sözcülük etmiþtir. Hiç kuþkumuz yoktur ki, çeþitli
birliði saðlamak için çok daha büyük güçle çalýþmak
devrimci lafazanlýk ya da dünya görüþünün deðerlendirmesi
eðilimlerdeki emek örgütleri, dünya iþçileri arasýnda bizim
zorundayýz. Bizim saflarýmýz içinde hiziplere ve hizip
konusundaki boþ tartýþmalar eðiliminden arýndýrmak
kararlarýmýzý özgür bir ortamda tartýþma konusu yapacak
entrikalarýna yer verilemez. Saflarýmýzýn demirden birliðini
isteðimizdir. Ýþi oluruna býrakmaya karþý kesin mücadele
olsalar, iþçilerin tümü, siz yoldaþlarýmýn oy birliðiyle almýþ
hizipçilikle parçalamaya çalýþanlara, Lenin'in bize öðrettiði
veren bizler, devrimin geliþme sürecini pasif gözlemciler ola-
olduðu kararlarý destekleyeceklerdir.
Bolþevik disiplininin ne olduðu gösterilecektir. Partiler
rak izlemiyor, bu sürece etkin biçimde katýlýyoruz. Hareketin
Biz komünistlere düþen görev. Kongremizin kararlarýný,
içinde. Partilerinin karþýlaþtýklarý güçlüklerden, düþmanýn
her aþamasýnda devrimin çýkarýna uygun görevleri, belirli
uygulamadan bütün iþçi sýnýfýna mal etmektir. Bu kararlarýn
açtýðý yenilgi yaralarýndan yararlanarak, kendi hiziplerinin
bir aþamanýn özgül koþullarýnýn gerektirdiði görevleri yerine
alýnmasý için oy vermiþ olmak yetmez. Bunlarý Komünist
tasarýlarýný gerçekleþtirmek, kendi grup çýkarlarýný
getiren, geniþ emekçi halk kitlelerinin politik düzeyini göz
Partiler içinde yaymak da yeterli deðildir. Ýkinci
sürdürmek isteyenlere, bu sözlerim bir uyarý olsun. Parti
önünde tutan bir devrimci eylem Partisi olarak bizler,
Enternasyonal partilerine, Uluslararasý Sendikalar
herþeyin üstündedir!
proleter devrimin zaferi için gerekli özel ön koþullarýn
Kongremiz kararlarýnýn uygulanmasý,
YAZI
Federasyonuna ve öteki siyasal eðilimlerdeki örgütlere
gerçekleþmesini hýzlandýrýyoruz.
baðlý iþçilerin de, bu kararlarý bizimle birlikte tartýþmalarýný,
Marx þöyle demiþtir:
istedikleri deðiþiklikleri ileri sürmelerini, pratik önerilerde bu-
"Olaylarý olduklarý biçimde ele almalýyýz; yani devrimci
lunmalarýný istiyoruz. Bu kararlarýn en iyi biçimde
duygularý, deðiþen koþullara uygun olarak kullanmalýyýz."
uygulanabilmesi için bizlerle elele çalýþmalarýný istiyoruz.
Ýþin özü budur. Bunu hiç unutmamalýyýz.
Kongremiz, Komünist Enternasyonal için yeni bir taktik
Yoldaþlar;
yönlendirme kongresidir.
Dünya Kongresinin kararlarý kitlelere iletilmeli, kitlelere
Uluslararasý emek hareketinin deneyleriyle ve hepsinden
açýklanmalý, kitlelerin eylemine bir rehber durumuna
öte büyük Ekim Devriminin zaferiyle doðruluðu kanýtlanmýþ
getirilmeli, kýsacasý milyonlarca emekçi halkýn kaný ve caný
olan Marksist-Leninist görüþe dayanan Kongremiz, canlý
niteliðine sokulmalýdýr!
Marksizm-Leninizm ruhu ve yöntemiyle hareket ederek.
Bu kararlarýn uygulanmasýnda, iþçilerin kendi çevreleri
Komünist Enternasyonalin taktiklerini yeniden gözden
içindeki insiyatiflerini, Komünist Partilerin taban örgütlerinin ve emek hareketinin insiyatifini artýrmamýz gerekir.
geçirmiþ ve deðiþen dünya koþullarýna uydurma yolunu seçmiþtir.
Partinin Bolþevik birliðini gözbebeði gibi korumak Bolþevik-
** *
Kongre, Birleþik Cephe taktiklerinin yeni bir yöntemle
liðin ilk ve en yüce kanunudur!
Devrimci proletaryanýn temsilcileri buradan ayrýlýrken, biz
uygulanmasý konusunda kesin karar almýþtýr. Kongre,
Kongremiz, bir Bolþevik özeleþtiri. Komünist Enternasyonal
Komünistlerin iþçi sýnýfý kaderinin sorumluluðunu
Komünistlerin sadece Proletarya diktatörlüðü ve Sovyet
ve onun bölümlerinin liderliðini güçlendirme kongresidir.
taþýdýðýmýz, emek hareketinin, kendi ulusumuzun ve bütün
iktidarýyla ilgili genel sloganlarý yaymakla yetinmemesini,
Saflarýmýz arasýndaki yanlýþlarý, güçsüzlükleri ve eksikleri
emekçilerin kaderinin sorumluluðunu yüklendiðimiz inancýný
ülkelerdeki her türlü iç ve dýþ politika sorunlarý, iþçi sýnýfýnýn
açýkça ortaya koymaktan korkmuyoruz; çünkü biz, ancak
kendi ülkelerine iletmelidirler.
hayati çýkarlarýyla ilgili sorunlar, kendi ulusal emek hare-
devrimci bir parti olarak geliþmesini engelleyen herþeyi
Dünya, iþçilerin elleriyle kurulmuþ dünya, toplumsal
ketlerini ve uluslararasý emek hareketini ligilendiren
ortadan kaldýrdýðý takdirde geliþeceðini, büyüyeceðini ve
asalaklara ve aylaklara deðil, biz iþçilere aittir. Kapitalist
sorunlar konusunda etkin bir Bolþevik politikasý izlemelerini
ödevlerini yerine getirebileceðini bilen devrimci bir
dünyanýn bugünkü yöneticileri geçicidir.
istemektedir. Kongre, Komünist Partilerin atacaðý bütün
partiyiz.Kongrenin kendi kendine yetinme politikasý güden
Dünyanýn gerçek sahibi, yarýnýn sahibi proletaryadýr. Ve
taktik adýmlarýnýn, güncel koþullarýn ciddi çözümüne
baðnazlýðý, belirli kalýplara uydurulmaya çalýþýlan
proletarya dünyanýn her ülkesinde kendi tarihi haklarýný
dayandýrýlmasýný, sýnýfsal güçlerle en yaygýn kitlelerin siyasi
uygulamalarý, düþünce daðýnýklýðýný ve Parti yönetme
elde etmeli, egemenliðini kendi eline almalýdýr.
düzeyi arasýndaki baðlantýnýn gözönünde bulundurulmasýný
yöntemlerini kitleleri yönetme yönteminin yerine koymayý,
Biz, Marx. Engels ve Lenin'in müridleriyiz. Büyük
istemektedir. Kongre, Komünist hareketin içindeki her türlü
amansýzca eleþtirerek gerçekleþtirdiði iþler, bütün partiler
öðretmenlerimize layýk olmamýz gerekir.
baðnazlýk kalýntýsýnýn yok edilmesini istemektedir; çünkü
tarafýndan, hareketimizin bütün uzantýlarý tarafýndan
Bütün güçlükleri yenen, bütün engelleri yiðitçe aþarý ve
bugün bu baðnaz tutum, Komünist Partilerinin gerçek bir
sürdürülmelidir. Çünkü bu, Kongre kararlarýný doðru
sayýsý milyonlara varan siyasal ordumuz görevinin
Bolþevik kitle politikasý izlemeleri yolundaki en büyük
uygulamanýn ön koþuludur.
baþýndadýr ve kapitalizmin kalesini yýkarak, bütün dünyada
engeldir.
Kongre, Yürütme Komitesinin raporu üzerine aldýðý
sosyalizmin yeni zaferini gerçekleþtirecektir.
Kongre, bir yandan bu taktik çizgisini sürdürme
kararda, hareketimizin günlük uygulamalardaki liderliðini
Yaþasýn iþçi sýnýfýnýn birliði!
kararlýlýðýndan ve bu yolun Partilerimizi büyük baþarýlara
her bölümün kendi içinde yoðunlaþtýrýlmasý görüþünü
Yaþasýn Komünist Enternasyonalin Yedinci Dünya
götüreceði inancýndan hareket ederken, bir yandan da
benimsedi. Bu karar. Komünist Partilerin kadrolarýný
Kongresi!
HAZÝRAN 2011
LÝSELÝ GENÇLÝK ÝLE RÖPOTRTA J
Bu ay röportaj köþemize Liseli Gençlik adýndaki gençlik hareketinden Kamil Ýpciler ismindeki yoldaþýmýzla yaptýðýmýz söyleþiyi de eklemek istedik. Kendisine bizlerle yaptýðý bu paylaþýmdan dolayý tekrar tekrar teþekkür ederiz… Barikat: Onlarca örgütün varlýðýna raðmen, neden yeni bir örgüt kurma ihtiyacý hissettiniz? Diðer örgütler gençlerin sorunlarý ile ilgileniyor mu? K. Ýpciler: Yeni bir örgüt kurma ihtiyacý deðil de, gençlerin yeni bir oluþuma gitme ihtiyacý, þu þekilde doðdu. Açýkçasý biz uzun zamandýr kendi arkadaþlarýmýzla da sohbetlerimizde ve kendi pratiklerimizden, katýldýðýmýz eylemlerden, partiler içindeki tecrübelerimizden þunu gördük: bu partiler, gençleri, kendi siyasetlerini yönlendirecek bireyler olarak deðil de kendi siyasetleri doðrultusunda kullanýp güç kazanabilecekleri bireyler olarak görüyorlar. Özellikle seçim zamanlarýnda gençlerin, kavþaklarda bayrak sallayarak, bildiri daðýtarak, bu þekilde sadece akla geldiðini, partiler tarafýndan kullanýldýðýný görmekteyiz ve yeteri kadar siyasette gençlere yer verilmiyor, özne olarak. Bu yüzden biz kendimiz gençler olarak üretim aþamasýnda da kendi fikirlerimizle, kendi doðrularýmýzla, sürecin içerisinde yer almak istedik. Bu yüzden böyle bir gereksinim duyduk. Barikat: Peki gençlerin sorunlarý ile birebir ilgilenen bir örgüt veya bir dernek, bir kurum var mý? K. Ýpciler: Mutlaka vardýr. Kendi çapýnda, kendi içerisinde, vardýr. Fakat bu örgütlerin bir kýsmý tamamen gençlerin siyasi görüþleri ile baðdaþmýyor olabilir. Bu yüzden gençler tarafýndan tercih edilmiyor olabilir. Farklý siyasi partilerin veya örgütlerin, özellikle toplum içerisinde, bildiðiniz gibi bizim toplumumuzda bir yargýlama ve etiketlenme þekli vardýr. Bu yüzden hani bu bahsettiðimiz genç kesim de ailelerine ekonomik yönden baðýmlý bir kesim olduðu için onlarýn bu konuda tam bir özgür seçim yaparak bu gibi örgütlere katýlamadýðýný söyleyebiliriz. O yüzden pek fazla faydalanamýyor gençler bu var olan örgütlerden.
yaþýnda da bunu gören insanlar, belli bir þevk, motivasyon kýrýklýðýna uðruyorlar. Yani düþünün ben üniversite eðitimi alacaðým, gideceðim, çok çalýþacaðým ama geldiðim zaman yine iþsiz kalacaðým. Çünkü hangi parti hükümette ise o kendi yandaþýný, kendi partilisini iþe alacak ve bu benim için düþündüðünüzde, her genç için ciddi bir motivasyon bozukluðudur, motivasyon kaybýdýr tabiî ki. Her hükümet, her parti hükümet döneminde kendi propagandasýný biraz daha eðitim aracýlýðý ile yapmaya çalýþtýðý, genç beyinlere aktarmak için bu yola maalesef baþvuruyor ve bu kitaplarýn deðiþtirilmesi, sadece kitaplar aracýlýðý ile de deðil mesela okul müdürlerinin, idarecilerinin, öðretmenlerin gençlere, ufak sohbetlerde bile aþýlamak istedikleri þeyler, gençleri yetiþtirilirken gerçekten çok önemli oluyor. Dediðiniz gibi eðitim kalitesi düþerken, eðitim, eðitim olmaktan çýkýyor ve bir propaganda yeri gibi oluyor okullar. Özellikle milliyetçi ve þöven propagandanýn yuvasý haline geliyor.
YA
ZI örgütü Barikat: Peki liseli gençlik sadece bir öðrenci mü? Gençlerin sosyal ve toplumsal sorunlar etrafýnda da örgütlenmesini hedefliyor mu? K. Ýpciler: Tabiî ki zaten liseli gençliðin, þu an örgüt de tam olarak kurulmadý, onu da belirteyim. Liseli gençliðin bir araya gelme amacý tabiî ki ciddi bir, gençlerin dinamizmi, enerjisi söz konusu. Bu konulardaki istekliliðine þahit olduktan sonra, onlarýn örgütlenmesi ve birlikte sesini yükseltmesi, birlikte mücadele etmesi amacý ile bir araya gelmiþtir zaten. O yüzden amacý da daha çok sürekli arkadaþlara daha geniþ okullarda, daha çok duyurmak ve daha geniþ kitlelere ulaþmaktýr. Gençlerin kendi içerisindeki o bir þeyleri deðiþtirme, dönüþtürme heyecanýný, ateþini ve isteðini örgütlü bir þekilde yansýtabilelim ve daha güçlü bir ses çýkarabilelim.
Barikat: Bildiðiniz gibi ülkemiz sistemindeki bozukluk, yaþamýn her alanýna yansýyor. Tüm hükümetler döneminde de olduðu gibi bugünkü hükümet de devlet dairelerine, kurumlara, yandaþ istihdam yapýyor. Kiþinin, yeteneðine göre deðil, partisine göre atamalar yapýlýyor. Eðitim için de ayný þeyler söz konusu. Bununla da kalýnmýyor ve okul kitaplarý her hükümet döneminden deðiþtiriliyor. Siz bu konular hakkýnda öðrenciler olarak ne düþünüyorsunuz? K. Ýpciler: Sorunun ilk bölümünde söylediðiniz gibi ülkede öyle bir yapý yaratýldý ki baktýðýnýzda 30-40 yýldan beridir, bilgiye akla az deðer verilen, ailenin soyadýna, geçmiþine ve kiþinin torpiline deðer biçilen bir toplumda yaþýyoruz. Tabiî ki hal böyle olunca bunu gören, genç
K. Ýpciler: Eðitim çalýþmalarýmýzda esas hedef biraz daha geniþ bir amaçla, yani örneðin, toplumsal varoluþ için, örneðin bu geniþ bir kavram, bu kavramla bir araya gelen gençleri biraz daha belli ideoloji temeline de oturtmak, yani buna da oturtmak ve bu doðrultuda bir takým kitaplar okumayarak, bir takým filmler izleyerek, tartýþarak, örgüt oluþacaksa eðer bunun bir takým deðerleri olmasýný istiyoruz. Bu gençlerin bu deðerler konusunda, ben yazayým o onaylasýn mantýðý ile deðil de kendi fikrine sahip olmasýný istiyoruz, her konuda. Bunun için de en güzel yöntem, kendilerinin düþünmesinin yolunu açmaktýr. Eðitim çalýþmalarýmýzýn da genel amacý budur. Barikat: Toplumsal varoluþ mitinglerinde kendi pankartlarýnýzla yer aldýnýz. Özellikle taþýdýðýnýz bazý pankartlar dikkat çekiciydi. “Stratejik olarak iþgalcisin” “Derdimiz koltuk deðil, geleceðimizdir”, “geldikleri gibi giderler” gibi pankartlarýnýz vardý. Siz bu mitingleri nasýl yorumluyorsunuz? Sömürgecilere, onlarýn iþbirlikçilerine gerekli mesajlar verildi mi? K. Ýpciler: Tabiî ki henüz 3 miting yapýldý ve bu tür baðýmsýzlýk mücadeleleri çok uzun vadeli, uzun soluklu, uzun süreçli mücadeleler. Bu yüzden daha açýkçasý ben, miting alanlarýndan gözlemlediðim kadar ile o alan içerisinde ciddi bir kalabalýk var, evet, ama tam olarak o kalabalýk içerisinde belli bir bütünlüðün saðlandýðýný düþünmemekteyim. Yani bunun içinde erkendir, haksýzlýk etmemek lazým. Gerekli rahatsýzlýk ifade edilmiþtir. Sayýn Erdoðan'nýn 28 Mart eyleminden sonraki veya 2 Mart eyleminden sonraki yaptýðý açýklamalardan da fark edilebiliyor kolaylýkla. Yani, birilerini rahatsýz etti. Mesaj yerine gitti. Sadece sonuç alma bakýmýndan yani daha çok yolun baþýndayýz ama sömürgeci zihniyete bir anlamda cevap verilmiþtir, yolun baþýnda oluþumuzu göz önünde bulundurarak. Barikat: Peki liseli gençliðin bundan sonra izleyeceði yol ve yöntem, strateji ne olacak?
Barikat: Liseli gençliðe göre, öðrencilerin sorunlarý nelerdir? Liseli gençliðin öðrencilerin sorunlarý için talepleri nelerdir? K. Ýpciler: Temel olarak, öðrencilerin sorunlarý, Kýbrýs'ýn kuzeyinde özellikle, geleceðin belirsizliðinden ötürü, yarýnki durumun ne olacaðýný bilemiyor olmaktan ötürü bir kaygýsý, gelecek bunalýmý vardýr. Gençler buradaki iþ imkanlarýnýn yetersizliðinden dolayý belli baþlý bölümlere, yeteneklerinin farklý olmasýna raðmen, yönlendirilmek mecburiyetinde kalmaktadýrlar. Yönlendirmeler de zaten yetersizdir ve gençlerde yani iþ bulabilme, Kýbrýs'a dönebilme imkaný bulamayan, yurt dýþýnda okuyan gençler de nasýl iþ bulabilirim? Gibi hesaplar yaparak biraz daha, hukuk gibi, matematik gibi, öðretmenlik gibi, mesleklere yöneliyor ve kendi yeteneði olmayan meslekler seçmek, mesela gençlerin üretkenliðinin düþmesindeki ve iþ hayatýnda da ileride baþarýsýz olmasýndaki en büyük sorunlardan biridir. Bir de baktýðýnýzda medya tarafýndan gençlere bir tüketim kültürünün aþýlandýðýný görüyoruz. Gençler farklý bir hayat alternatifi yaþama stili olduðunu, farklý bir alternatifi olduðunu düþünmüyor ve sürekli tüketmek üzerine kuruyor kendi sosyal yaþamýný da. Yani gençlerin temel sýkýntýlarýndan birisi de budur. Aþýrý derecede marka ve benzeri þeylerin tüketimi. Üretimden uzaklaþtýrýldýklarýný, sürekli olarak üretimden uzak tutulduklarýný söyleyebiliriz.
SAYFA 10
Barikat: Biliyorsunuz içerisinde yaþadýðýmýz kapitalist sistem, özellikle gençleri toplumsal sorunlara duyarlý olmak yerine, gece kulüplerine, bet ofislere, içkiye ve uyuþturucuya yönlendiriyor. Bir yozlaþma söz konusudur. Liseli gençlik bu konuda ne düþünüyor? K. Ýpciler: Evet, az önceki soru kapsamýnda da biraz deðindim. Özellikle medya aracýlýðý ile kapitalist sistem sürekli gençleri bir uyutma politikasý içerisinde. Gündelik sorunlarýný belki düþünmeden, sorgulamadan yaþamalarý için onlarý farklý þeylere yönlendiriyor. Ýþte bunlardan bir tanesi tüketim kültürü ve bet ofisler, gece kulüpleri aracýlýðýyla da onlara farklý bir hayat alternatifi sunuyor. Bakýn iþte en yaný baþýnýzdaki sorunlar için düþünmeyin, endiþe etmeyin, eðlencenize bakýn, zaten yani hayat kýsa ve kendiniz için eðlenin falan gibi sürekli gençleri pohpohlama var. Bizim liseli gençlik olarak amacýmýz, bir araya gelirken ilk amacýmýz kýsa vadede toplumsal varoluþ mücadelesi süreci içerisinde, mevcut süreçlerde, örgütlü bir mücadele vermekti. Fakat daha sonra, arkadaþlarýmýzdaki o potansiyeli ve eðilimi gördükten sonra bu kitle içerisinde de bir takým eðitim çalýþmalarý yapmaya karar verdik. Þu an seçtiðimiz ve sýnav döneminin sonrasýnda okuyacaðýmýz bir takým kitaplar var, birkaç film konusunda kararlar verdik, izle tartýþ modeli için. Bu sayede gençlerin, arkadaþlarýmýzýn gözlerini bu konularda açmaya ve duyarlýlýklarýný artýrmaya çalýþacaðýz. Barikat: Eðitim çalýþmalarýnda neler yapmayý planlýyorsunuz? Biraz açabilir misiniz?
K. Ýpciler: Þimdi biz bir araya gelirken önce ilk düþüncemiz þuydu. Siyasi partiler bizim görüþümüzü tam olarak yansýtmýyor ve biz kendi öðrenci örgütümüzle, kendi pankartlarýmýzla katýlalým. Fakat olayýn içerisine girdik sonra arkadaþlarýmýzdaki de isteði gördükten sonra, biz olayýn sadece süeþler boyutunda kalmamasýný istedik ve mesela KTHY destek eylemi yaptýk, KTHY çalýþanlarýna destek amaçlý. Bu bizim kendi baþýmýza organize ettiðimiz bir eylemdi. KTHY'deki çalýþanlarla temasa geçerek. Buradaki amacýmýz mücadelenin sadece Kýbrýs içersinde de olmadýðýna bir anlamda dikkat çekmek. Yani bütün dünyada sistem belli bir kriz yaþýyor ve bunun faturasýný çalýþanlara, emekçilere kesme çabasý içerisindedir. Bütün dünyada özelleþtirme tek bir seçenek gibi gösteriliyor. Ýnsanlar iþlerinden çýkarýlýyor, iþsiz býrakýlýyor. KTHY doðrultusunda yaptýðýmýz eylemi de bu sebeple önemli görmekteyim. Hem neo-liberal dayatmalara ve olayýn Kýbrýs'ýnda dýþýnda dünya genelinde bir sorun olduðuna da dikkat çektik, hem de ülkemizdeki maðdur kesime de bir el uzattýk, onlarýn yanýnda olduðumuzu gösterdik. Liselilerin bu sürecin devamýnda da izleyeceði yol tam olarak budur. Yani ülkemizdeki herhangi bir maðduriyet, gerek öðrenci haklarý olsun ki öncelikli hedefimiz, gerek çalýþanlarýn maðduriyetleri konusunda, elimizden geldiðince, her zaman cesur bir kitleye sahip olmanýn da verdiði güçle onlarýn yanýnda olmak. Barikat: Peki diðer örgütlerden, sivil toplum örgütlerinden, ne gibi tepkiler alýyorsunuz? Olumlu mudur aldýðýnýz tepkiler? K. Ýpciler: Açýkçasý, Cumhuriyetçi Türk Partisi'ni eleþtiren bir pankarttan sonra özellikle, o kesimden biraz olumsuz tepkiler aldýk. Onun haricinde çok güzeldi aldýðýmýz tepkiler. Vatandaþlardan da zaten, alana girdiðimiz anda, aldýðýmýz alkýþlar ve olumlu tepkiler vardý. Tabiî ki þimdi, kimseyi kýrmadan da mücadele verilmez. Yani tabiî ki bir kesim alýnacak, sizin söylemlerinize kýrýlacak ama biz kendi yaptýðýmýz þeyin doðruluðuna inandýðýmýz için yapýyoruz mücadelemizi ve mümkün olduðunca da bunu seviyeli vermeye çalýþýyoruz. Bunu pankartlarýmýza da baktýðýnýzda da görebilirsiniz, ne küfür ne argo kullanmadan. Seviyeyi düþüren bazý üsluplar da vardý yani, gençlerden de beklenen buydu ama biz bunun aksini gösterdik insanlara. Dediðim gibi olumlu tepkiler aldýk, fakat bizim ülkemizin de bir gerçeði olarak, sürekli iþte sizi hangi örgütün alt kuruluþusunuz falan gibi olaylarla da karþýlaþtýk. Ama çok fazla kulak asmadýk.
HAZÝRAN 2011
LÝSELÝ GENÇLÝK ÝLE RÖPOTRTA J
Barikat: Bu mitinglerde, barýþ güçlerine yapýlan saldýrýlarla ilgili neler düþünüyorsunuz? Özellikle sivil polislerin, bazý örgütlerin taþýdýklarý pankartlara yönelik sert saldýrýlarý oldu. Israrla egemen güçler bir çatýþma yaratmaya, bir provakasyon yaratmaya çalýþtý. Liseli gençlik bu konuda ne düþünüyor? K. Ýpciler: Açýkçasý bu sömürgeci güçlerin rahatsýzlýklarýnýn da bir göstergesidir, az önce de bahsettiðimiz gibi. Polisin tavrýnýn sertleþmesi, özellikle 7 Nisanda meclis önünde alýnan aþýrý önlemler, ülkede hiç görülmemiþ bir polis barikatý oradaydý. Bayraklara saldýracak kadar bir tahammülsüz polis kuvveti oradaydý. Bunun sebebi bir de þöyle bir laf vardýr, köpekler havlýyorsa bize, dört nala ilerlediðimizdendir diye. Yani açýkçasý bununla alakalýydý. Belli bir rahatsýzlýk verdik, bunun karþýlýðýnda da etkitepki örneðinden biraz da böyle bir katýlaþan ve daha da artacaðýndan þüphemiz yok. Bir polis þiddeti ve faþizmi ile karþý karþýyayýz. Barikat: Bildiðiniz gibi mücadeleyi, kamuda örgütlü sendikalar yürütüyor. Bu sendikalar ne yazýk ki özel sektör emekçilerini örgütleyebilmek adýna yeterli çabayý göstermiyorlar. Örneðin genel bir grev uygulandýðýnda kamu çalýþanlarý miting alanýna gidebiliyorken, özel sektör emekçileri çalýþmak zorunda kalýyorlar. Oysa özel sektör emekçileri sendikasýz olduklarý gibi, kamu çalýþanlarýnýn sahip olduklarý haklardan yoksunlar. Asgari ücretle köle gibi çalýþtýrýlýyorlar. Mücadelenin baþarýlý olabilmesi için, emekçilerin birliðinin saðlanmasý gerekir mi? Bu birlik için ne yapýlmalýdýr? K. Ýpciler: Tabiî ki sendikalarýn, sadece kamuda örgütlü olmasý sanki oradaki insanlar maðdur olabilirmiþ gibi sadece, yanlýþ bir tutumdur. Özel sektörde de ciddi bir maðduriyeti vardýr emekçinin ve sendikalarýn bu insanlarýn da maðduriyetinde söz sahibi olmasý gerekir. Onlarýn da haklarýný savunmasý gerekir. Ki ancak verdiðimiz mücadele, sermayeye karþý emekçinin yanýnda mücadele ettiðimizi iddia ediyorsak bu þekilde bir samimiyete varmamýz gerektiðini düþünüyorum. O yüzden özel sektöre de, örgütlenmesi bakýmýndan oradaki insanlarýn haklarýný aramak bakýmýndan sendikalar artýk bir takým fedakarlýklar yapmalýdýr. Barikat: Peki özelleþtirmeler hakkýnda ne düþünüyorsunuz? UBP hükümeti özelleþtirmeyi, KTHY ile baþlattý. Onlarca insan iþsiz ve aç kaldý. Þimdi ise KIB-TEK ve Telekomünikasyon Dairesi özelleþtirilecek. Yine insanlar iþsiz ve aç býrakýlacak. Bunlarýn önüne nasýl geçilebilir? K. Ýpciler: Aslýnda bu özelleþtirme adý altýnda yapýlanlarda yani ihalelerin Ankara'da, yurt dýþýnda yapýldýðý bir ülkeden bahsediyoruz. Açýkça Ankara hükümetinin yandaþlarýna peþkeþ çekilme çabasýdýr, buradaki Kýbrýslý Türkler'in elinde bulundurduðu kurumlarýn. Özelleþtirme, az önce de bahsettiðim gibi, neo-liberal dayatmalar sonucunda, bu sistemin yaþadýðý
krizin tek çýkýþ noktasý gibi gösteriliyor. Tek alternatif yol olarak gösteriliyor. Ýnsanlara fedakarlýk yapmalarý gerektiði söyleniyor. Fakat ne için ve kimin için fedakarlýk yapýlacaðý asla söylenmiyor. Yani biz neden zenginlerin ve bu sistem içerisindeki egemen güçlerin yaþadýðý krizin faturasýný, bedelini ödeyelim. KTHY çalýþanlarýnýn bugün durumu gerçekten kötüdür ve vicdaný olan herkes bu insanlarýn feryatlarýný duyduðunda zaten çok kötü þeyler hissetmektedir. Yani bu insanlar, iþsiz býrakýlmýþtýr, kapý önüne konulmuþtur ve bir anda bir açýklama yapýlmadan, fedakarlýk yapmak zorundasýnýz denmiþtir. Fakat bu insanlar ne için fedakarlýk yapacak, çocuklarýnýn rýzkýndan kesecekler. Burada artýk YAsistemin ZI insanlara olumlu þeyler vermediðini, barbarca bir yapý olduðunu görmesi açýsýndan daha önemli bir þeydir bu. KTHY süreci böyle bir olay. Tabiî ki durmayacaktýr özelleþtirmeler. Sýrada Elektrik Kurumu vardýr, Telekomünikasyon Dairesi vardýr… Dolayýsý ile burada yapýlmasý gereken, sistemin kendisine, enternasyonal çatý altýnda mücadele vermektir. Bundan kurtulmanýn baþka bir yolu yoktur. Barikat: Peki Kýbrýs sorunu hakkýnda ne düþünüyorsunuz? Biliyorsunuz yýllardýr devam eden ve bir türlü sonuçlanmayan görüþmeler varýdýr. Görülüyor ki bu görüþmeler daha uzun yýllar sürecek. Peki liseli gençlik bu konuda ne düþünüyor? Kýbrýs sorunu için kalýcý çözüm önerisi nedir Liseli Gençliðin?
SAYFA 11
vardýr. Bunlarladýr irtibatýmýz. Deminki soruya tekrardan deðinmek isterim. Liderlerin Kýbrýs konusunda herhangi bir çözümü getirebilirler veya getiremezler. Görüþmeler sonlanabilir veya sonlanmayabilir. Sonuçta liderlerin getirebileceði çözüm getirmektir. Barýþý ise halklar getirir, gençler getirir. Ben þahsen kiþisel temaslarýmýzýn, Kýbrýslý Rumlarla, Rumca konuþan Kýbrýslýlarla bizim kiþisel temaslarýmýzýn, liderlerimizin temaslarýndan çok daha anlamlý, samimi ve barýþa yönelik hareketler olduðunu düþünüyorum. Bu þekilde bizim kendi ön yargýlarýmýzý kýrarak barýþ gelecektir.genel görüþlerimiz bu þekildedir bu konuda. Barikat: Önümüzdeki süreçlerde, hedeflerinizi, kitlenizi geniþletmeyi ve kitlesel platformlara katýlmayý düþünüyor musunuz? K. Ýpciler: Açýkçasý liseli gençlerin þu an yeni oluþturulan bir platformda olduðunu söyleyebiliriz. Þu an açýklamak için erkendir ama öðrencilerin ve sivil toplum örgütlerinin içerisinde bulunduðu bir platformdur bu. Barikat: Platformun içeriði ne olacaktýr peki?
K. Ýpciler: Ýçerik, genel anlamda öðrenci haklarý ve bu süreç içerisinde, öðrencinin yeri olacak. Gençlerin mücadeleye katký koymasý, örgütlü þekilde mücadeleye devam etmesi olacak. Örgütlerin arkasýnda sürüklenmeyen, özgür iradesiyle mücadelesini veren genç bir kitle K. Ýpciler: Liseli gençler olarak Kýbrýs Türkü ile oluþturmak olacak. Siyasi partilerden, özellikle baðýmsýz olacak bu platform ki amacý da ayný çizgide federal bir çözüm olmasýndan toplumun genel kanaati olduðu gibi özellikle yanayýz ülkemizde. Fakat bu federal çözüm olurken, NATO askerlerinin ülkemizde kalmasý, siyasi partilerin samimiyetine inanmýyoruz. Bu üstlerin barýndýrýlmasý yanlýsý da deðiliz. Çünkü süreçte sürekli rant saðlama çabalarý da bunun NATO'nun varlýðý her zaman ülkemizi savaþ için sebeplerinden bir tanesi. Siyasi partilere gitmeden, öðrencilerin ve sivil toplum gerekli provakasyonlara açýk durumda örgütlerinin içerisinde yer almasýdýr, esas amacý. tutacaktýr. Bu ülkede 1958'lere kadar insanlar zaten birlikte yaþýyorlardý. Herhangi bir sorun, problem yoktu. Günün sonunda bu problemleri yaratan insanlar size bu sorunlarý çözeceðiz diye Barikat: Son olarak gazetemiz aracýlýðý ile geldiklerinde pek samimi bulamazsýnýz. Ýþin aslý barýþ güçlerine ve gençlere bir çaðrý yapmak ister misiniz? da budur. Fakat bir gerçek de vardýr ki, hani denize düþen yýlana sarýlýr misali AB ve NATO K. Ýpciler: Süreçte öncelikle genel bir kaygýsý sponsorluðundaki bu görüþmelerin bir sonuca varmasýný istiyoruz bizlerde içten içe. Çünkü en varýdýr, insanlarýmýzýn. 2-3 eylemle bile sonuca gitmek istiyor insanlarýmýz. Öncelikle onlara baþýnda bahsettiðim gibi ciddi bir belirsizlik þunu söylemek istiyorum. Bu mücadele uzun vardýr bugün bu ülkede ve Kýbrýs sorunun soluklu bir mücadeledir. Ýnançlarýný devamý ile de devam edecek bu sorunlar. kaybetmesinler, her þeyden önce kendileri buna Gençliðin en büyük sýkýntýsýdýr. Dýþa kapalýlýk inansýnlar. Gençler özellikle kendi önemlerinin, özellikle, üretimden koparýlmak hani, ülkenin kendi sahip olduklarý gücün farkýnda olsunlar. kanayan yarýsýdýr. Gençlerin de geleceðini Sürekli tekrarladýðým ve deðiþmesini istediðim etkilemektedir. bir algý vardýr. Sürekli siyasi partilere ihtiyaçlarý vardýr gibi bir yönlendirme içerisindedir siyasi partiler. Halbuki bu yanlýþtýr. Bu süreç bize Barikat: Liseli gençlik olarak, Kuzeyde veya göstermiþtir ki siyasi partilerin biz gençlere Güneyde birlikte hareket ettiðiniz veya ihtiyacý vardýr. O yüzden siyaseti yönlendiren, iþbirliði halinde olduðunuz örgütler var mý? onlarýn siyasetine yön veren biz olmalýyýz, onlarýn peþlerinden sürüklenmekten ziyade. K. Ýpciler: Yeni oluþan bir yapýyýz açýkçasý. Ýlerici güçlere de çaðrým odur ki özellikle Burada da belli bir takým deðelere oturtmaya alanlarda birliðin, bütünlüðün saðlanmasý çalýþýyoruz bu iþi ve saðlamlaþtýrmaya, iþin gerekmektedir. Kalabalýk olmak deðil bu devamý, sürekliliði için kurumsallaþmaya kalabalýðýn bütünlüðünün saðlanmasý oturtmaya çalýþýyoruz kendi örgütümüzü. O gerekmektedir ki egemenleri, destekçilerini bu yüzden dýþarýyla bir temasýmýz yoktur. sadece bize eylemlerde destek veren kuzeydeki örgütler eylemler daha fazla rahatsýz edebilsin.
TEKNOLOJÝ
MAYIS 2011
Ýngiltere “Siber-Saldýrýlara” Karþý Silahlanýyormuþ..!!! Ýngiltere, siber alanda ulusal güvenliðine yönelik tehditlerin artmasý üzerine, bir siber silah programý geliþtirmeye baþladý. Silahlý Kuvvetler Komutaný Nick Harvey, siber silahlarýn geleneksel silahlarýn yerini almayacaðýný ancak “cephaneliklerinin bir parçasýný oluþturacaðýný” ifade etti. Harvey'in açýklamalarý, Ýngiltere'nin bir siber silah programý olduðuna yönelik ilk resmi beyan oldu. Büyük bir gizlilik içinde yürüyülen çalýþmada Savunma Bakanlýðý'nýn da programa destek verdiði biliniyor. Savunma Bakanlýðý tarafýndan siber silah
operasyonlarý grubunun baþýna getirilen General Jonathan Shaw, siber dünyayý “sýnýrlarý olmayan bir savaþ alaný” olarak tanýmladý. Geçtiðimiz yýl, Ýngiltere siber alandaki savunmalarý geliþtirmek için 650 milyon sterlin ek bütçe ayýrdý. Dýþiþleri Bakaný William Hague, Þubat ayýnda Almanya'nýn Münih kentinde düzenlenen güvenlik konferansýnda, bir ay önce “düþman istihbaratý tarafýndan maruz kaldýklarý siber saldýrýdan” söz etti. Konuya yakýn “sözde” kaynaklar, söz konusu saldýrýnýn “Çin istihbarat servisleri tarafýndan” yapýldýðýný belirtti. Hague, yaptýðý konuþmada “siber alanda ülkelerin
Kýyamet Tahmini Tutmadý… ABD'de “Family Radio" (Aile Radyosu) adlý radyosu bulunan 89 yaþýndaki Harold Camping yaptýðý hesaplamalar ile 21 Mayýs 2011'de saat 18:00'de kýyametin kopacaðýný söylemiþti. “Koyu” Hristiyan Camping’in hesaplamasýna göre bugün Ýsa yeryüzüne gelecek ve gerçek inananlarý cennete götürecekti. Öngörünün devamý 21 Ekim 2011 itibariyle de dünya yok olacaðý þeklinde. Fakat ne oldu? 21 Mayýs 2011 tarihi saat 18:00'i yaþandý ancak kýyamet kopmadý. Camping daha önce de 1994'de kýyametin kopacaðýný hesaplamýþtý ama kýyamet gene kopmamýþtý. “21 Mayýs 2011” tarihi ise tekrar gözden geçirdiði formüller sonucu bulduðu tarihti… Camping'in radyosunun tüm dünyada milyonlarca dinleyicisi var. Camping'in birçok takipçisinin kýyamet öngörüsünü ciddiye alýp varlýklarýný sattýklarý veya daðýttýklarý biliniyor. Camping de dünya ve ahiret iþini bu þekilde elele yürütüyor. Richard Dawkins, Camping'in kehanetinin Washington Post da dahil olmak üzere saygýn gazetelerde haber olarak verilmesine anlam
nasýl davranmasý gerektiði konusunda ortak anlaþma yapýlmasýný” önermiþti.
Kýsaca emperyalizm artýk kendi kendini “siber” alanda da hem saldýrý hem savunma alanýnda geliþtirmeye devam ediyor… Ve hepsiniYde AZkendi I ülkelerinin “silahlý kuvvetleri” idare ediyor. SiberEmperyalizm bu yüzyýlýn gerçekten
SAYFA 12
yeni bir sömürü ve fakir ülkelerin düþmaný olacaðý þimdiden kesindir..! Bu alan artýk robotlarý kontrol olarak mý kullanýlýr; casus uçaklarýn kontrolü için mi kulanýlýr; uzaydaki casus uçaklarýn kontrolü için mi kullanýlýr yoksa karþý cephenin bilgiiþlem merkezlerini yok etmek için mi kullanýlýr hep birlikte göreceðiz ama kesin olan þudur ki; emperyalizmin elinde olduðu sürece bu siber silahlar her zaman için sermaye için ve emperyalist çýkarlar için kullanýlacaktýr… Sanal alanda insanlýða karþý kullanýlacaktýr..! Sanal alanda burjuvaziye hizmet edecektir..! Geliþmeleri izlemeye ve teþhir etmeye devam edeceðiz..
Bundan daha önce ancak on milyonlarca yýl sonra büyük meteorlarýn ve göktaþlarýnýn dünyaya çarpmalarý da mümkün. Bu da tüm hayatý yok edecek kadar kötü sonuçlar doðurabilir, týpký 65 milyon yýl önce dinozorlarýn yok olmasý gibi. Yakýn bir gelecekte insan hayatýnýn tamamen yok olmasý da oldukça mümkün, týpký þimdiye kadar yaþamýþ birçok canlý türünün de yok olduðu gibi. Bizim türümüz söz konusu olduðunda deðerli astronom Martin Rees'in dediði gibi yok oluþumuzu muhtemelen kendi ellerimizle hazýrlayacaðýz. Yýkýcý teknolojiler on yýlda çok yol aldý ve bu teknolojilerin bir kutsal aptalýn eline geçmesi gayet mümkün. Bunun sonucu da 'geleneðinin' ölümü yüceltip öldükten soraki hayata duyduðu özlemle, sadece dünyanýn sonunu tahmin etmekle kalmayýp, sonunu getirme iþini de yapmasý. Ancak dünyanýn sonu, evrenin büyüklüðünde çok Gerçek dünya hakkýnda çýkarýmlarda bulunmak önemsiz bir olay olacak. Evrenin sonu ise fizikçiler arasýnda bir tartýþma konusu ve bu için kanýtlarýn örgütlü bir þekilde kullanýmýdýr. Bilim, dünyamýzýn yaklaþýk olarak ne zaman yok tartýþmalar insanlarýn içine düþtüðü aptallýklar ve olacaðýný biliyor. 5 milyar yýl kadar sonra güneþte sorunlara uzun erimli, alçak gönüllü bir hidrojen bitecek ve bu onun dengesini bozacak ve perspektif getirmek açýsýndan oldukça yararlý.” (soL - Bilim) bu da dünyanýn buharlaþmasýna yol açacak. veremediðini belirttikten sonra Washington Post'un “Sizin geleneðiniz dünyanýn sonu hakkýnda ne der?” söyleþisini þu þekilde cevaplayarak sürdürdü:“'Gelenek' sorusu eleþtirel düþünmeyi hak ediyor. “Gelenek”, nesillerden beri gelen inançlar toplamýný ifade ediyor, kanýtlardan inþa edilen inançlarý deðil. Kanýtsýz inanýþlar yersizdir. Bilim bir gelenek deðildir.
Araþtýrma ekibi yeni bir görüntü için 10 bin dolar ya da 5 kilometrelik alaný kapsayan bir uydu görüntüsü için 400 dolar ödemek zorunda kalýyor. Bir Ýngiliz dergisinde yer alan habere göre, isyancýlar hükümeti devirmeye Bugünlerde ticari uydular 40 santimetre ve hatta 20 santimetreye kadar küçük çözünürlük sunuyorlar. Fakat habere göre “sözde” Amerikan bakarken, yeryüzünden orada neler olduðunun belgelenmesi çok zor hükümeti çözünürlüðü 50 santimetreyle sýnýrlandýrýyor. oluyor. Gözlemcilerin kasabalara girmelerinin engellendiðini söyleyen uzmanlar, çatýþma boyunca uydu görüntüleriyle okullar ve hastaneler gibi Yani kýsacasý ABD kontrolündeki NATO; Google Images ve Maps’ýn mevcut altyapý görüntülerini karþýlaþtýrýyorlar. Uzmanlar, çatýlarýn bozulup günün 24 saati dolaþan uydularý ile Libya ve Ortadoðu’yu adým adým izliyor yeni emperyalist stratejiler belirliyor ve kan akýtýyor… En üst bozulmadýðýna, yangýn belirtisi olup olmadýðýna bakýyorlar. düzey teknolojileri internet üzerinden kullanýrken, stratejilerini de bunlara Araþtýrma ekibi ticari þirketlerden satýn aldýklarý görüntülerin yanýnda dayalý olarak belirleyip; kan dökmeye devam ediyor… Google Images ve Google Maps'in uydu fotoðraflarýný kullanabiliyor.
Libya Ve Ortadoðu’ya Uzay Kontrolü..!
Karalama’da Rekor..! Yuh Artýk…!! Burjuva bir yazar “sözde” uzaylýlarýn varlýðýna iliþkin en önemli kanýt olarak gösterilen 1947’de ABD’nin Nevada eyaletine düþen UFO ve uzaylý cesedinin Ýnsanoðlu ve dünya iþçi sýnýfýnýn en büyük önderlerinden biri olan Stalin’in oyunu olduðunu iddia etti.. Bir dönem sözde “UFO’nun” düþtüðü Nevada’daki 51. Bölge uzun süre bilim adamlarýnýn araþtýrmasý için kapatýlmýþ ve uzaylýlara inananlarýn mabeti haline gelmiþti. O tarihte UFO kazasýný araþtýran bilim adamlarý ve politikacýlardan
aldýðý bilgilerle ‘51. BölgeSansürsüz Tarih’ adlý kitap yazan Annie Jacobsen, “Kaza, Stalin’in aldatmacasý. “ diye yazdý… Hükümet olayý öðrendi ama gerçeði sakladý” dedi. Yazarýn Kitabýna göre, büyük önder Stalin, tek kanatlý Nazi uçaðýndan etkilenmiþ..!!!! Savaþ sonrasý ABD’de ‘uzaylý saldýrýsý’ paniði yaratmak için Nazi kamplarýnda yaptýðý insan deneyleriyle tanýnan Dr. Josef Mengele ile anlaþmýþ..!! Mengele’nin domuz ve insan genleriyle tasarladýðý mutasyon ABD’ye göndermiþ..!!! Haber kaynaðýný okurken çok güldüðümüz bu haberi siz okuyucularýmýzla paylaþmak
istedik..! Burjuva,satýlýk, ajan yazarlarýn bu derece düþtüðü, komik yalanlarý yazmalarýný aslýnda biz normal karþýlýyoruz…! Bu Stalin korkularý boþuna deðildir..!! Bu Stalin düþmanlýklarý hava gazýna deðildir..!!! Stalin Komünizmdir..! Bu yazarlar ise sadece komünizm yani insanlýk düþmanýdýrlar..! Ancak insanlýk düþmanlarý böyle saçma bir senaryoyu kaleme alýp kitap haline getirebilirler..! Bizler bu haberi bir komedi-teknoloji haberi olarak yayýnlýyor; burjuva yazarlarýn bu rezilliklerini bir kere daha teþhir ediyoruz…
DÜNYA
HAZÝRAN 2011
özgürlükler bir gecede yok edildi. Demokratik kitle örgütleri kapatýldý. Yöneticileri tutuklandý, sorgulandý ve habise atýldý. Ankara Cumhuriyet Hapiste aðýr iþkencelerden Baþsavcýlýðý’nýn elinde üç geçirildi, aðýr cezalara binin üzerinde suç duyurusu dört yüz klasörlük belge var. çarptýrýldý. Devlet tamamen Savcýlýðýn elindeki bütün askerileþti. Ýþkenceler her gün dokumanlar ve belgeler yapýlan uygulamalar haline incelenecek. Dönemin hayatta getirildi. Yüzlerce insan kalan MGK üyeleri hakkýnda barbarca katledildi, iþkence iddianame düzenlenirse tezgâhlarýndan geçirildi, Ankara aðýr ceza sakat býrakýldý. Yüzlerce mahkemesinde dava açýlacak. insan gözaltýna altýnda ve Soruþturmanýn yýl sonuna gözaltýna alýnan insanlardan kadar tamamlanmasý bir daha haber alýnamadý. amaçlanýyor. Kenan Evren Ýlerici, devrimci, demokrat hakkýnda dava açýlýrsa 80 basýna, bilime ve bilim darbesi nedeniyle adamlarýna, devrimci sanat yargýlanacak. eserlerine karþý þovenizm Darbe suçu zamanaþýmýna uygulandý. Kürt ulusu uðradýðý için dava düþebilir. üzerindeki baskýlar arttý. Ama darbeciler hakkýnda Binlerce ilerici, devrimci, bugüne kadar hukuki iþlem demokrat Nazi toplama baþlatýlmadýðý için kamplarýna benzeyen zamanaþýmýna uðramayacak. zindanlara kapatýldý. Bu konuda farklý görüþler var. Göstermelik mahkemeler Soruþturmayý yürüten savcý kurularak yüz yýla varan "Anayasa deðiþikliði hapis cezalarý verildi. öncesinde bu suçun Daraðaçlarý kuruldu, onlarca soruþturulmasý söz konusu insan daraðaçlarýnda can deðildi. Deðiþiklikten sonra verdi. 17 yaþýnda olan Erdal savcýlar tarafýndan bu suç Eren 18 yaþýndaymýþ gibi soruþturulmaya gösterilerek idam edilmesi baþlanabildi. Bu nedenle vahþetin boyutunu gösterir. zaman aþýmý söz konusu Faþist Kenan Evren o deðil. Zaman aþýmýnýn, dönemde idamlarý savunarak soruþturmanýn baþladýðý tarih “Asmayalým da besleyelim itibarýyla deðerlendirilmesi mi?” demiþtir. mümkün” görüþünü savundu. Doðal kaynaklar emperyalist Bu tartýþmalarda Ankara tekellere satýlmýþtýr. Böylece Cumhuriyet Baþsavcýlýðý’nýn hýzla tekelleþme gösteren, kararý belirleyici olacak. tamamen emperyalizme Kendilerini “Kenan Evren'i baðýmlý, politik özgürlükleri Koruyanlarý Ýzleme Komitesi kýsýtlayan bir yapýlanmaya (KEKÝK)" olarak tanýmlayan gidilmiþtir. Bu durum bir grup soruþturmanýn bir an anayasayla güvence altýna önce baþlatýlmasý için Ankara alýnmýþ, devlet yönetiminin Cumhuriyet baþsavcýsýna merkezine MGK generalleri mektup gönderdi. oturmuþtur. Aralarýnda BDP milletvekili 12 Eylül faþist yönetimine Ufak Uras’ýn ve oyuncu Lale direnmeye çalýþan Mansur’un olduðu bir grup devrimciler, iþçiler ve yargýlama sürecinin emekçiler öyle bir darbe baþlatýlmasý için Galatasaray almýþlardý ki uzun bir süre Lisesi önünde basýn ayaða kalkamadýlar. Ama bu açýklamasý yaptý sessizlik bozulmuþ ekonomik Kenan Evren’in bunalým devam etmektedir. fotoðraflarýnýn ters taþýndýðý Ýstenilen düzeyde olmasa da eylemde, Lale Mansur’un iþçi ve emekçilerin grup adýna yaptýðý açýklamada direniþleri, Kürt halkýnýn “Askeri darbe teþebbüsü özgürlük istemi devam 12 Eylül darbesi rastlantý ediyor. Ama gasp edilen yapmaktan sanýk kiþiler deðildi. 12 Mart 1971 Silivri'de yatarken, askeri darbesinin tamamlayýcýsý ve haklarýn geri alýnmasý, iþçi ve emekçilerin örgütlü ve darbeyi fiilen yapmýþ, bunca devamýdýr. ABD’nin masumun kanýna girmiþ olan Ortadoðu’daki jandarmalýðýný bilinçli bir mücadele yürütebilmesi için, uzun ve Kenan Evren ve üstlenmek 24 Ocak yýkým zorlu bir mücadele þarttýr. Bu arkadaþlarýnýn ifadesini kararlarýný uygulamak, almayý artýk geciktirmeyin. ekonomik buhraný atlatmak mücadelenin kesintisiz Bizler, fiili imkânsýzlýk ve geliþen devrimci hareketi sürdürülebilmesi için komünistlerin kolektif bir nedeniyle, 30 yýldýr ezip daðýtmak amacýyla çabayla çalýþmasý gerekir. beklettiðimiz þikâyet yapýldý. 12 Eylül faþist Ayrýca Kenan Evren ve dilekçesini, darbecileri darbesi yakýn tarihin en koruma kalkaný kalktýktan korkunç olaylarýnýn yaþandýðý darbeciler yargýlansa bile, AKP hükümeti bunu seçim sonra, bir saniye bile bir dönemdir. Darbenin yatýrýmý olarak kullanacaðý bekletmeden savcýlýða verdik. özetlenen amaçlarý, için, halkýn vicdanýnda Dosyamýzý an be an takip darbecilerin niyetlerini de aklanmayacaktýr. Geç ettik. Bir geliþme olmayýnca, ortaya koymuþtur. Uzun ve toplanýp adliyeye gittik. zorlu mücadeleler sonucunda kalýnmýþ adaletin hesabý bir gün mutlaka sorulacaktýr Savcýyý göreve davet ettik. alýnmýþ demokratik hak ve Faþist Kenan Evren Ve 12 Eylül Darbecileri Yargýlanacak mý?
Olmadý, yine toplandýk. Adalet Bakaný'nýn bir þeyler yapmasýný istedik. Kendisinden söz aldýk. Ama bakýyoruz ki, þikâyet dilekçemizi verdiðimiz tarihin üzerinden 7 ay geçmiþ. Kenan Evren'in ifadesi hala alýnmamýþ. Bütün Türkiye arkanýzdadýr” ifadeleri kullanýldý 12 Eylül Darbesi’nin üzerinden 31 yýl geçmesine raðmen faþist Kenan Evren ve diðer darbecilerin yargýlanmamasý rastlantý deðildir. Onlarýn kurduðu idare bazý deðiþiklikler geçirerek günümüze kadar devam etmiþtir. Yargýlananlar özelleþtirmeye yoksulluða karþý çýkan iþçiler, emekçiler baðýmsýz, demokratik bir ülke isteyen devrimciler üniversitelerin ticarileþtirilmesine karþý çýkýp bilimsel parasýz bir eðitim isteyen öðrenciler, Anadilinde konuþmak, eðitim görmek isteyen ve kendi kimliðiyle var olmak isteyen Kürt halk ve gözaltýnda evlatlarýný kaybeden, onlarýn akýbetini öðrenmek isteyen aileler olmuþtur.
SAYFA 13
Katiller Yani Ýþ Baþýnda: Emperyalist devletlerin, dünya üzerindeki hakimiyetlerini kurabilmek adýna bir araya gelerek oluþturduklarý NATO, emperyalist çýkarlarýný elde etmek için yaptýðý katliamlara bir yenisini ekledi. 29 Mayýs günü, NATO'nun Afganistan'da yaptýðý hava saldýrýsýnýn sonucunda 12 çocuk, 2 kadýn, 20 polis memuru olmak üzere toplam 52 kiþi hayatýný kaybetti. Helmand bölgesinde gerçekleþen saldýrýnýn, sivillerin bulunduðu bir evi hedef alarak baþladýðý belirtilirken, saldýrýnýn devamýnýn da sivillere yönelik yapýldýðý basýna yansýdý. Savunma Bakanlýðýndan yapýlan açýklamada, saldýrýya erken müdahale edilmiþ olmasýna raðmen can kaybýnýn bu derece fazla olmasýnýn önüne geçilemediði bildirildi. Hamid Karzai Sert Çýkýþtý: Afganistan Devlet Baþkaný saldýrýnýn ardýndan yaptýðý açýklamada NATO'ya yönelik sert açýklamalarda bulunurken, bunun “ciddi bir hata ve bir cimnyet” olduðunu belirtti ve yaptýðý bu açýklama ile koalisyon güçlerini “son kez” uyardýðýný belirtti. Cana Karþýlýk “Para!” Yaptýðý katliamýn ardýndan gelen açýklamalardan birisi ise NATO liderliðindeki, Uluslararasý Güvenlik Destek Gücü (ISAF) komutanlarýndan Tümgeneral John Toolan'dan geldi. Gerçekleþen katliamýn ardýndan, “alýþýlmýþ” bir þekilde, hiçbir þey olmamýþçasýna, serin kanlý açýklamalarda bulunan Toolan, sivil ölümlerinin engellenmesinin koalisyon güçlerinin temel önceliði olduðunu ve son olaydan derin bir üzüntü duyduklarýný, bu konu ile ilgili de soruþturma baþlattýklarýný ifade etti. Suçsuz insanlarýn canlarýný kaybetmiþ olmalarýna yönelik, kayýplarýn ailelerine tazminat ödeneceðini belirten Toolan, emperyalizmin, çýkarlarý doðrultusunda insan hayatýný görmezden gelecek kadar acýmasýz bir olgu olduðunu gözler önüne sermiþ oldu. Emperyalizmin darbesini yiyen insanlarýn, buna karþýlýk isyan havasýna bürünmelerinin önüne geçebilmek adýna, yaptýðý katliamlara kaza önce kaza süsü vererek, sonra kuru bir özür dileyerek ve sorumlularýn cezalandýrýlacaðýný söyleyerek olayý hafifletmek için tüm gücünü kullanmakla kalmýyor, ayrýca maðdurlara para vaat ederek durumu daha da çirkinleþir bir hale sokuyor. Ýþte, Emperyalist Devletlerin kollektif bir savunma örgütü olarak kurduklarý NATO'nun gerçek yüzü budur! Burjuva kaynaklarýn “kollektif bir savunma mekanizmasý için yeteneklerini geliþtirmeye, herhangi bir üyenin toprak bütünlüðü, siyasî baðýmsýzlýk ve güvenliði tehlikede olduðunda bir araya gelmeyi ve herhangi birine “saldýrýldýðýnda” bu saldýrýya “hepsine karþý yapýlmýþ” bir saldýrý olarak kabul etmeyi kararlaþtýran ülkeler” olarak tanýmladýklarý bir örgüttür. Ancak herhangi bir þekilde, herhangi bir devlete saldýrýnýn söz konusu olmamasýna raðmen, durup durduk yerde böyle bir saldýrýyý gerçekleþtirebilecek kadar vahþet yanlýsýdýr. En güncel örneði ile Libya'da, Irak'ta Kýbrýs'ta ve daha dünyanýn birçok yerinde icraatlarýný, emperyalist çýkarlarý doðrultusunda sürdürmektedir. Böyle bir örgütün, dünya üzerinde hakimiyet kurabilmek adýna yaptýðý bu icraatlarýný bu kadar açýk bir þekilde sürdürebiliyor olmasýnýn en büyük sebebi, bugün, dünya üzerinde güçlü bir komünist devlet yapýlanmasýnýn var olmayýþýdýr. Güçlü bir komünist yapýlanma, aktif hale gelmediði taktirde, emperyalistler, vahþice gerçekleþtirdikleri bu katliamlarýna devam edeceklerdir! Bu açýðýn giderilmesinin tek yolu, komünist örgütlerin, enternasyonal dayanýþmasý ile bir arada hareket edebilmesinden geçmektedir. Emperyalizme ve hertürlü gericiliðe karþý ortak savaþýmlarýndadýr..! Karþý Saldýrý Gecikmedi! Büyük kayýplarýn verildiði saldýrýnýn ardýndan, ülkenin batýsýnda bulunan Herat kentinde bulunan NATO üssüne yönelik karþý bir saldýrý geldi. Bomba yüklü araçlar 29 Mayýs günü gerçekleþen saldýrýnýn ardýndan 30 Mayýs günü NATO üssüne doðru harekete geçti. Ýçiþleri Bakanlýðýnýn yaptýðý açýklamada, sivil ve askeri olarak ortak kullanýlan Vilayet Yeniden Yapýlanma Ekibi üssünün yakýnýnda düzenlenen saldýrýnýn en az iki intihar bombacýsý tarafýndan gerçekleþtirildiði bildirildi. Yetkililer ölü ya da yaralýlarýn olabileceðini ancak net bir bilgileri olmadýðýný da belirtti. Burjuva Basýnýn Ýþine Gelmedi! 52 kiþinin hayatýný kaybetmesine sebep olacak kadar ciddi olan bu mesele, burjuva basýnýnda “her zaman olduðu gibi” gereken yeri almadý. NATO ve diðer emperyalist güçlerin kontrolünden çýkmayan burjuva basýný, destekleri ile ayakta durduklarý emperyalist güçlerin yaptýklarý bu katliama, geniþ yer vermedi ve her zaman olduðu gibi görmezden gelindi.
HAZÝRAN 2011
DÜNYA
ve iki binin üzerinde tutuklama yapýlmasý, Tayyip Erdoðan'ýn provakatif sözleri (“Kürt Sorunu Türkiye'de 24. Dönem milletvekili yoktur”, Kürt vatandaþlarýmýzýn sorunlarý vardýr”) Kürt ulusal genel seçimleri için geriye sayým baþladý. Bu seçimlerin sonunda 61. hareketi üzerinde hegemonya kurmayý amaçlýyor. Hükümet belli olacak. Oy Kürt ulusal hareketi nin bu kullanacak kiþi sayýsý 50 milyonu operasyonlara tepkisi gecikmedi. geçiyor. Kesinleþen Türkiye içi Kent merkezlerinde büyük kitlesel seçmen sayýsý 50 milyon; yurtdýþý eylemler yapýldý, kurulan çözüm seçmen sayýsý 2.568.000. çadýrlarý kuruldu ve öldürülen Seçimlere 17 parti katýlýyor. ÖDP, Hak-Par ve Genç Parti'nin de olduðu PKK'lýlar için üç günlük yas ilan 7 parti'nin seçimlere katýlmasýna izin edildi, öldürülen militanlarýn cenazeleri sýnýrdan geçilerek alýnýp verilmedi. Bu sayýnýn bu kadar getirildi. Seçimleri kaybetmemek yüksek olmasýna raðmen, meclise için kendisine yönelik en küçük bir girecek parti sayýsý, yani yüzde on'un üzerinde oy alacak parti sayýsý eyleme bile izin vermeyen AKP bu tutumunu sadece üçü geçemeyecek. Seçimlerde CHP'nin yüzde otuzlarda, MHP'nin yüzde on beþlerde baðýmsýzlarýn ise yüzde altý-yedilerde oy alacaðý tahmin ediliyor. Seçime katýlacak partiler halka vaatler verirken, polemik yarýþýna da giriyorlar. Oylarýný yükseltmek için her þeyi yapýyorlar. AKP anayasayý deðiþtirip kadýnerkek eþitliðinin Kürt ulusal hareketine deðil, saðlanacaðýný,türbana özgürlük tanýyacaðýný, imam hatip liseleri'nin toplumun devrimci, ilerici, tüm önünün açýlacaðýný, Kanal Ýstanbul muhalefetine karþý sürdürüyor. AKP'yi protesto eden üniversite ya da Ýstanbul'a iki yeni þehir inþa öðrencilerinin tutuklanýp hapis edileceðini, hedeflerinin 2023 olduðunu açýkladý. CHP ise kuru bir cezasýyla yargýlanmalarý basit bir örnektir. Hangi parti seçimleri AKP karþýtlýðý yaparak oy toplamaya çalýþýyor. Emekçi kitleleri kazanýrsa kazansýn, toplumsal kandýrmak için bol bol emek yanlýsý sistemi deðiþtiremeyecektir. Vaatlerinin bir önemi yoktur. Ýþsizlik söylemler kullanýyor. AKP bu seçimlerde Kürt Halkýna da yoksulluk, güvencesizlik sorunlarý, daha fazla yönelmeye baþladý. Kürt Kadýn-erkek eþitliði, din ve vicdan ulusal hareketine yönelik sürdürülen özgürlüðü sorunlarý nasýl çözülecek? Birkaç ay içinde onlarca kadýn askeri operasyonlarda altmýþtan fazla PKK militanýnýn öldürülmesi öldürüldü ve þiddete maruz kaldý. Türkiye'de Milletvekilliði Seçimleri
SAYFA 14
AKP anayasayý deðiþtirmekle sadece gericiliðe özgürlük tanýmýþ olacak. Kadýnlarýn baþýný örtmesi ve eve kapanmasý için yapýlan baskýlar artacak. Böylece kadýn toplumsal yaþamdan dýþlanmýþ olacak. Ýnsanýn vicdanýna kalmýþ dini kabul etmeye zorlanacak. Korku Ýmparatorluðu yaratýlacak. Sistem can çekiþmektedir. Devrimci, ilerici, demokrat muhalefet önderliklerinin politikalarý, tarzlarý bu dönemin ihtiyaçlarýný karþýlamaktan çok uzaktýr. AKP'ye ve sisteme karþý kendiliðinden geliþen tepkiler(internette sansür uygulamasýna karþý, binlerce kiþinin kendiliðinden sokaða dökülmesi, YGS'deki þifre skandalýndan sonra yine binlerce liselinin kendiliðinden sokaða dökülmesi) bu sistemi deðiþtirmeye yetmeyecektir. Anlýk tepkiler olmaktan öteye gidemeyecektir. Sistem bu tepkileri çabucak bertaraf edecektir. Siyasal boþluðu kimin dolduracaðý ciddi bir sorun olarak Türkiye devrimci, ilerici hareketinin önünde durmaktadýr. Örgütlü ve devrimci bir siyasal önderlik yaratýlmadýðý sürece ne AKP iktidarý yýkýlacaktýr, ne de onun bekçisi olduðu, Türkiyeli iþçilerin, emekçileri köleleþtiren sistem yýkýlacaktýr. Bilinmelidir ki kurtuluþ devrim ve sosyalizmdir.. Seçimleri iyi bir araç olarak kullanýp, devrimci mücadeleye yönelik ajitasyon propaganda yapmayý silahýný da kullanmayý bilerek, mücadelede yürümek gerektiðine inanýyoruz. Geliþmeleri izlemeye devam edeceðiz…
gaz kullanýyor. Hükümet þiddet emek düþmaný politikalarda bir Yunanistan’da Emekçilerin harcamalarý kesintisi ve vergi paketini engellemeyi amaçlýyor. uygulayarak tepkileri daðýtmaya deðiþiklik olmayacaktýr. Sadece Ýsyaný
Hükümet bu düzenlemeyle 42 milyar gelir elde etmeyi hedefliyor. Bir yýl önce Yunanistan'da kamu çalýþanlarýný ödeyemez duruma harcamalarýnýn azaltýlmasýna gelen Yunanistan’ý güya karþý düzenlenen genel greve kurtarmak için, bir kurtarma yüz binlerce emekçi destek verdi. Genel grev hayatý durma planý hazýrlandý. Bu plana göre Yunanistan’a ek mali yardým noktasýna getirdi. Atina ve Selanik’te düzenlenen protesto yapýlmasý öngörülüyor. Ancak gösterilerine polis müdahale etti. plan uygulanmayabilir. IMF ,Yunanistan’ýn yapýlmýþ olan Onlarca kiþi göz altýna alýndý anlaþma uyarýnca ikinci ödeme Hükümetin kamu dilimini almaya hak kazanmasý harcamalarýnda yapmayý için, hedefi tutturup planladýðý kesintilere karþý bir tutturmadýðýný belirlemediðini günlük genel grev düzenlendi. Greve öðrenciler, öðretmenler, söyledi. Hükümetin emek ve emekçi emekliler, kamu çalýþanlarý, liman iþçileri, deniz ulaþýmý ve düþmaný uygulamalarýna tepki raylý ulaþýmda çalýþanlar destek gösteren sendikalar “bu uygulamalarýn kendilerini bir verdi. Özellikle Hava Kontrol yüzyýl geriye götürdüðünü, kulelerinde çalýþanlarýn yaþam seviyelerinin düþtüðünü, uyguladýðý dört saatlik uyarý yoksullaþtýrdýðýný” belirtiyor. grevi ülke çapýnda uçuþlarýn Grevlere ve eylemlere ara aksamasýna sebep olurken, medya çalýþanlarýnýn neredeyse vermeden devam eden sendikalar hükümete geri adým tamamý greve destek verdi. Televizyonlar karardý, radyolar attýrmada kararlý. Hükümet grevleri ve eylemleri sustu. umursamadan emek düþmaný Ýki büyük sendika politikalarýný uygulamada ýsrar konfederasyonunun yaptýðý ediyor. Yapýlan eylemlere ve genel grev, hükümetin grevlere aldýrmýyor. Polis önümüzdeki hafta meclise eylemcileri daðýtmak için cop ve sunulacak olan, kamu
çalýþýyor. Bu mücadelede emekçiler ve onlarýn sendikal örgütlenmeleri ön planda olsa da kazanýlmýþ haklarý korumayý amaçlýyor. Toplumsal sistemi deðiþtirmeyi amaçlamýyor. Ama hükümete karþý geliþen bu isyan üstelik AB üyesi Yunanistan’da geliþen isyan, sistemin ciddi bir kriz içerisinde olduðunu göstermektedir.
Bu kriz emekçilerin sýnýf mücadelesini yükseltmektedir. Dünya iþçi ve emekçilerine örnek olmaktadýr. Mücadelenin daha ileri bir aþama olan kapitalizmi dönüþtürmeye yönelmesi gerekir. Sorun hükümetin geri adým atmasýyla çözülmeyecektir. Bir hükümet gidip, baþka bir hükümet gelse
uygulayan deðiþecektir. Emekçilerin mücadelesini örgütlemesi gereken komünist hareket içinde de kriz yaþanmaktadýr. Komünistler, kapitalizm krizlerden ders çýkarýp güçlenirken ve yoksulluk artarken, kapitalizmden gerekli dersleri çýkaramamýþlar, emekçilerin mücadelesinde etkili bir güç olamamýþlardýr. Bu sorunu aþmak için komünistler birlik olup süreci doðru analiz etmeli ve sürecin ihtiyaçlarýna uygun somut, elle tutulur politikalar üretip hayata geçirmelidirler. Mücadeledeki boþluðu doldurmalýdýrlar. Mücadele boþluk tanýmaz. Boþluk emekçilerin düþmanlarý tarafýndan doldurulduðunda, mücadele hedefinden sapar, þekil deðiþtirir. Böylece sýnýf düþmanlarý kýsa sürede mücadeleyi kendi lehlerine çevirirler. Bu mücadeleden gerekli dersler çýkarýlacak, emekçiler komünistlerin önderliðinde kapitalizme karþý savaþacaktýr. Bu savaþta kapitalizm tarihin çöplüðüne atýlacak ve emekçiler yeni bir dünya kuracaklardýr.
Kafkaslarda Ortadoðu Esintisi: Ortadoðu'da uzun bir süredir devam eden isyan hareketlerinin benzer örneklerinden biri de Gürcistan'da baþ gösterdi. Muhalefette bulunan Gürcistan Partisi'nin ABD büyükelçiliði önünde gerçekleþtirdiði protesto eyleminin Þaakaþvili yönetimini devirmeye yönelik olduðu belirtildi. Protesto eyleminin ABD büyükelçiliði önünde yapýlmýþ olmasýnýn gerekçesi olarak ABD yönetiminin uzun bir süreden beridir Þaarkaþvili'ye olan desteði gösterildi. Eylem süresince, ABD'ye yönelik “desteðini çek” mesajý verilmeye çalýþýldý. Daha önce 21 Mayýs günü yapýlan ve önemli bir muhalif kitlenin oluþturduðu kalabalýðýn katýldýðý eylemde muhalefette bulunan Gürcistan Partisi Lideri Nino Burjanadze, eylem sonunda yaptýðý açýklamada, baþlattýklarý mücadeleyi, hükümeti devirinceye kadar sürdüreceklerini, her ne kadar zor da olsa bu mücadeleyi kazanýncaya kadar geri adým atmayacaklarýný dile getirmiþti. Eylem süresince, farklý þehirlerde sokaða dökülen bazý gösterici gruplar, yanlýþ haberler yaptýðý gerekçesi ile devlet televizyonlarýna yönelik bazý saldýrýlarda bulunmuþ, sonucunda ise yaþanan küçük çapta olaylara sebebiyet vermiþti. 21 Mayýs günü yapýlan ilk protesto eylemine yaklaþýk 10000 kiþinin katýlmýþ olmasýna raðmen, istedikleri kitleye ulaþamadýklarýný dile getiren Burjanadze, daha büyük kitleleri meydana çýkarabilme hedeflerinin olduðunu bu nedenle de eylemlere devam edeceklerini, eylemlerinin sürekliliðini saðlayacaklarýný belirtmiþti. 21 Mayýs günü yapýlan bu açýklamalarýn ardýndan, eylem sürekliliðinin ilk örneði, 25 Mayýs günü gösterilerek, bu gün, muhalefet tarafýndan, Þaakaþvili'ye tepki günü olarak ilan edildi. Daha önce Ortadoðu'da isyan hareketleri çerçevesinde organize edilen öfke günlerine benzerlik gösteren tepki günü, Yapýlan ikinci protesto eyleminin þiddetinin, kalabalýkla doðru orantýda arttýðý gözlemlendi. Baþkent Tiflis'te bulunan önemli meydanlarýn birinde gerçekleþtirilen eylemde, gösterici gruplar ile polis arasýnda çatýþmalar çýkarken, polisin gaz bombasýnýn yanýnda, plastik mermi de kullandýðý gözlemlendi. Kamuoyuna süslenmiþ isimleriyle, “devrim” süsü verilerek gerçekleþtirilen bazý hareketlere örnek olarak Ukrayna'da 2004 yýlýnda yapýlan Turuncu Devrim, 1989 yýlýnda Çekoslavakya'da yapýlan Kadife Devrim gösterilebilir. Burjuvazinin günümüzde bu gibi isimler vererek, aslýnda, devrimle bir ilgisi olmayan bu hareketlerin bir örneði de Þaakaþvili'nin bugünkü iktidarýný saðlamasý ile sonuçlanan Gül Devrim'idir. Burjuvazinin “barýþçý”, “barýþçýl” gibi kelimelerle ifade ettiði bu hareket, 2004 yýlýnda muhalefet olan Þaakaþvili'nin çeþitli AB ülkelerinin ve ABD'nin tam desteðini ardýna alarak, iktidara gelmesi ile sonuçlanmýþ ve bugün hala sürmekte olan liderliðinin baþlangýcý olmuþtu. baþlatýlan hareketin Ortadoðu'daki hareketlerden esinlendiðine yönelik çaðrýþým yaptý. Ülkeden ülkeye sýçrayan isyan hareketlerinin olduðu ülkelerde, mevcut rejimlerin uzun yýllardan beridir, ABD'nin desteðini alýyor olmasý dikkat çekici. Ýsyan hareketlerinin ardýndan ABD'nin bu ülkelere yönelik, adalet, özgürlük gibi çaðrýlarda bulunmasý ve böylelikle isyan hareketlerinden yola çýkarak emperyalist politikalarýný sürdürüyor olmasý, ABD'nin bu isyanlardan kendisine pay çýkartýyor olmasýnýn göstergesi. ABD, isyan halinde olan bütün ülkelerde yaptýðý gibi, halklarýn özgürlük ve adalet arayýþýna, “sözde” cevap verir nitelikte açýklamalarda bulunarak, göz boyamaya devam edip, yýllarca desteklediði rejimlere bir anda sýrtýný dönerken, Gürcistan'da baþlayan bu isyanlar karþýsýndaki tutumunun da farklý olmamasý bekleniyor. Bu noktada, baþlatýlan bu harekete emek güçleri tarafýndan sahip çýkýlmasý ve isyaný emperyalist politikalarý doðrultusunda kullanma giriþiminde bulunacak olan karanlýk güçlerin, bunu gerçekleþtirmesi önlenmelidir. Orada mücadele eden komünistlerin tüm dünyadaki örgütlerle beraber iþbirliði içinde halkýn bu ayaklanmasýnýn doðru bir çizgiye oturtulmasý için mücadele vermesi gerekir… Geliþmeleri izlemeye devam edeceðiz…
HAZÝRAN 2011
DÜNYA
SAYFA 15
Ratko Mladiç Yakalandý…! Bosna Savaþý suçlusu Ratko Mladiç'in yakalanmasýnýn ardýndan BM, ABD, AB, Ýngiltere ve Türkiye'den Sýrbistan hükümetine birbiri ardýna tebrikler yaðýyor. Mladiç'in yakalanmasýyla neyin deðiþip deðiþmeyeceði ise merak konusu…
YAZI
Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç'in dün öðlen vakti düzenlediði basýn açýklamasýnda Srebrenitsa'nýn da yer aldýðý Doðu Bosna'da 1992-95 yýllarý arasýnda Republika Srpska'ya (Bosna-Hersek içindeki Sýrp Cumhuriyeti) baðlý kuvvetlerin askeri sorumlusu General Ratko Mladiç'in Sýrbistan'ýn Vojvodina özerk bölgesinde yakalandýðýný duyurmasýnýn ardýndan BM, ABD, AB, Ýngiltere ve Türkiye'den Sýrbistan hükümetine tebrikler yaðdý. “Uluslararasý adalet için tarihi bir gün”, “Batý Balkan ülkeleri için yeni bir sayfa”, “AB yolunda büyük bir adým” sözleri tebrik mesajlarýnýn en 'anlamlýlarý' olarak görünüyor. Bu 'anlamlý' mesajlarýn gerçek anlamý ise, Sýrbistan'ýn AvrupaAtlantik kurumlarýyla iliþkilerinin daha ileri bir safhaya varacaðý… Ekim 2010'da Sýrbistan basýnýna demeç veren Cumhurbaþkaný Boris Tadiç þunlarý söylüyordu: “Mladiç'in yerinin tespitinin ve yakalanmasýnýn zaman sorunu olduðunu düþünüyorum. Avrupa Birliði üyeliðine adaylýðýmýz ve vatandaþlarýmýzýn günlük yaþamlarýyla ilgili sorunlarýnýn çözümüne odaklanmamýz için Sýrbistan'ýn savaþ suçlularý yükünden kurtulmasýný umuyorum." Tadiç'in geçtiðimiz aylarda yaptýðý bu açýklamadan sonra, Sýrbistan'ýn Kosova'ya yönelik adýmlarýný da (Kosova hükümetiyle görüþülebileceðini açýklamasý, Kosova konusunda AB ile birlikte hareket etme söylemi) göz önünde bulunduran AB, aday üyelik için koyduðu savaþ suçlularýnýn yakalanmasý þartýný, ICTY ile tam iþbirliði olarak revize etmiþti. Mladiç'in yakalanmasý için adeta gerekli ortamýn ve uygun zamanýn gelmesi bekleniyordu. Geçtiðimiz dönemde Sýrp radyosu B92'nin Mladiç'in özerk Vojvodina bölgesinde
bulunduðunu bildirmesiyse Mladiç'in yakalanacaðýnýn habercisiydi. AB Komisyonu'nun Geniþlemeden Sorumlu üyesi Stefan Füle'nin, Mladiç'in Sýrbistan'ýn AB sürecinde kritik bir zamanda tutuklanmasýný nasýl deðerlendirdiðinin sorulmasý üzerine verdiði cevap, durumu iyice aydýnlatýyor: "Zamanlamayý umursamýyorum, bu sözün yerine getirilmiþ olmasýný önemsiyorum." Hem Sýrbistan hem de AB için bir 'formalite' niteliðinde olduðu anlaþýlan bu þartýn yerine getirilmesinin, Sýrbistan'ýn AB üyelik sürecinin seyrini hýzlandýrmaktan baþka ne iþe yarayacaðý ise belirsiz. AB ve Sýrbistan arasýnda AB üyeliði, Kosova'nýn tanýnmasý, savaþ suçlularýnýn yakalanmasý gibi baþlýklarda çeþitli pazarlýklar yapýldýðý biliniyordu. Mladiç, katliam suçu zanlýsý olduðu için yakalanan eski bir savaþ suçlusu olmasýndan öte karþýlýklý politik hamlelerde kullanýlan çok deðerli bir taktiksel araç ve pazarlýk unsuru olarak önem taþýyordu. Mladiç'in yakalanmasý, birtakým pazarlýklar sonucu varýlan bir anlaþmanýn gereði olarak gerçekleþti. Bir 'formalite' aradan çýkarýldý, Sýrbistan'ýn AB'ye aday üyelik yolu açýldý. Mladiç'in yakalanmasý, Yugoslavya'nýn parçalanmasýnda inkâr edilemez rolü bulunan emperyalizmin kendini aklamasý için de deðerli bir fýrsat sunuyor. Döngü þu þekilde iþliyor: AB sevdalýsý Sýrbistan hükümeti savaþ suçu zanlýlarýný yakalayýp Lahey'e teslim ediyor; Lahey Mahkemesi, Slobodan Miloþeviç ve Radovan Karadziç örneklerinde olduðu gibi suçu ve sorumluluðu sanýklar boyutunda inceliyor, baþta BM ve AB olmak üzere Yuýgoslavya'nýn parçalanmasýnda ve Bosna Savaþý'nda etki ve rolleri bulunan kurumlar ve devletler sanýklarýn
iddialarý dýþýnda mahkeme tarafýndan hiçbir türlü sorgulanmýyor; böylece tüm suç ve sorumluluk birkaç savaþ suçlusunun üzerine yýðýlmýþ oluyor. Neticede Eski Yugoslavya Savaþ Suçlularý Mahkemesi, BM ve AB gibi kurumlar ile ABD, Ýngiltere, Almanya gibi devletler için aklanma mekanizmasý olarak iþlev görmüþ oluyor. Mladiç'in Miloþeviç ve Karadziç gibi Lahey'deki BM Eski Yugoslavya Savaþ Suçlularý Mahkemesi'nde yargýlanmasý bekleniyor. ABD Ulusal Güvenlik Danýþman Yardýmcýsý Ben Rhodes, Mladiç'in, Lahey'deki savaþ suçlarý mahkemesine acil transferini beklediklerini söyleyerek bu konudaki 'genel' arzuyu ifade ediyor. Cevaplanmayý bekleyen bir soru ise hâlâ ortada duruyor. Mladiç'in yakalanmasýyla Sýrbistan'ýn AB'yle bütünleþme sürecinin ilerlemesinden baþka deðiþecek olan ne? Öte yandan, bir katliam suçlusunun yakalanmasýnýn ardýndan bu süreçte çizilen mizansen, emperyalizmin kendini aklama çabasýna katký saðlýyor. IMF kredileriyle Yugoslavya'yý borç bataðýna sürükleyenler, Sovyetler Birliði'nin çökmesinden sonra Avrupa'nýn ortasýnda baðýmsýz, hele sosyalist bir ülkeye asla tahammül edemeyeceklerini açýklayanlar, Yugoslavya içindeki ayrýlýkçý hareketleri silâhla ve parayla destekleyip kýþkýrtanlar, kýsacasý Bosna Savaþý'nýn en büyük suçlularý ve sorumlularý "kurtarýcý" ve "kahraman" türü sýfatlarla dünyayý kana bulamaya, baþka ülkelere "demokrasi" götürmeye devam ediyorlarken, kamuoyundan Mladiç gibi aktörlerin yakalanmasý ile yetinilmesi isteniyor. Kaynak: (soL-Dýþ Haberler)