BASIN-SEN 18. Olağan Genel Kurulu Yapıldı… 27 Ağustos 2011 tarihinde KTOEÖS lokalinde yapılan genel kurulda Hasan Kahvecioğlu başkanlığındaki divanın oluşturulmasının ardından Kemal Darbaz bir konuşma yaptı. Sendikal Platform adına KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel’ in Devamı sayfa 2'de... konuşmasının ardından....
Yaşasın Taşel İşçileri’nin Onurlu Direnişi..! Geçtiğimiz ay Birleşik Kamu, Kooperatif, Tarım ve Diğer Sanat ve Hizmetler Emekçileri Sendikası (EMEK-İŞ), Türk Alkollü İçki ve Şarap Endüstrisi TAŞEL’ de süresiz grev başlatmıştı. 4 İşçinin sendikalı olma girişimini mazaret göstererek onları işten attı. TAŞEL yönetimi Devamı sayfa 2'de... geçmişte yapılmak istenen...
EYLÜL 2011
Somali'de İnsani Dramın Perde Arkası Somali bir kez daha kıtlıkla karşı karşıya. Özellikle ülkenin güneyini vuran kıtlık nedeniyle başkent Mogadişu'ya kaçan yüz binlerce kişi yolda yakınlarını kaybettiler. Mogadişu'ya varanların oluşturduğu mülteci kamplarında yiyecek sıkıntısı var. Ülkede 12 milyon kişi yiyecek sıkıntısı Devamı sayfa 13'de... çekiyor. BM'nin sözde...
SAYI: 13
FİYAT: 2TL
EMPERYALİZME KARŞI FAŞİZME KARŞI GERİCİLİĞE KARŞI
SAVAŞ Kİ BARIŞ GELSİN..! Engelleyemediler, Engelleyemeyecekler…! 1981 yılında BM yaptığı bir genel kurulda, öncelikle Eylül ayının üçüncü Salı gününü “Sözde” Dünya Barış Günü ilan etmesinin ardından, bir sonraki kararı ile 21 Eylül tarihini Dünya Barış Günü olarak kabul ettirmeye çalıştı. Yani gerçek barış günü tarih olarak sabote edilmeye çalışıldı. Halbuki günün esas anlamı farklıdır… SSCB ve Varşova Paktı üyesi ülkeler barış içinde bir dünya mücadelesi görevini hatırlatmak amacıyla Hitler faşizminin 1939 yılında Polonya'yı işgal ederek ikinci dünya savaşını başlattığı tarih olan 1 Eylül'ü “Dünya Barış Günü” olarak ilan etmişti. O gün bugündür 1 Eylül Dünya Barış Günü olarak kutlanmaktadır… Bu anlamda her yıl ülkemizde yapılan Dünya Barış Günü etkinliklerine, bu yıl, ülkemizdeki emperyalist kuvvetlerin ordularını barındırmakta olan BM tarafından gölge düşürülmeye çalışıldı. Her yıl ara bölgede yapılan etkinliler, BM'nin herhangi bir yazılı belge ortaya koymaksızın, izin vermemesinden dolayı, daha sonra oluşturulan bir komite tarafından gerçekleştirildi. Eyleme katılan örgütler, saat 18.30'da Kuğulu Park önünde toplanarak, kortej yürüyüşü yaptıktan sonra, Ledra Palas sınır kapısına giderek, ara bölgeye giriş yaptılar. Ara bölgede her yıl organize edildiği gibi herhangi bir sahne veya stant olmayışından dolayı, örgütler, kendi imkanlarını kullanarak eylemi gerçekleştirdiler. Yaklaşık 400 kişilik bir grup eyleme destek verdi. Eylem boyunca “British Bases Out” , “United Nations Out”, “Ankara Elini Yakamızdan Çek”, İşgallere Son”, “Yaşasın Bağımsız Birleşik Kıbrıs” gibi sloganlar atıldı. Barikat Gazetesi ekibi elinde, “İşgalci-Sömürgeci TCYunanistan-İngiltere-AB-BM-ABD, Emperyalist Devletleri, Kıbrıs'tan DEFOL…!” yazılı pankartı gözlerden kaçmadı… Baraka Kültür Merkezi ve sendikaların kitlesel olarak ağırlıkta olduğu eylem coşkulu bir şekilde devam etti. Dünya'nın en büyük emperyalist ve sömürgeci birliği olan BM, Kıbrıs'taki hedefinin yıllardan beridir ne
olduğunu, böyle bir günün organize edilmesine izin vermeyerek bir kez daha göstermiş oldu. Eylem sırasında, oluşturulan komite tarafından basın açıklaması yapıldı. Basın açıklaması esnasında, BM'nin etkinliğe izin vermemesinden dolayı BM Barış Gücü kapısı önüne siyah bir çelenk bırakılarak, protesto edildi. Yapılan basın açıklamasında ilk konuşmayı yapan KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, organizasyonun yapılmamasının gerekçesi olarak, gereken müracaatın geç yapıldığına dair söylentilerin ortaya çıkması üzerine, pratik olması açsından bu etkinliğin ara bölgede olması için çalışma başlattıklarını, Mayıs ayından beri de ara ara BM yetkilileriyle resmi temaslarda bulunarak toplantılar yaptıklarını anlattı. 1964 yılında beridir BM'nin görevinin adada barışa katkı yapmak olduğuna dikkat çeken Elcil, “Barışa Katkı Yapamayacakları Takdirde Ada'da Olmalarının Hiçbir Anlamının Olmadığını” dile getirdi. Elcil' in açıklamalarının ardından, 1 Eylül için bir araya gelen Dünya Barış Günü Tertip Komitesi'nin ortak yayınladığı 1 Eylül Deklarasyonu okundu. PEO örgütünden Pampis Kritis'in ve Kıbrıs Türk Barış Örgütü'nden Doğan Arşehit'in okuduğu deklarasyonda, adadaki en acil ihtiyacın, ülkedeki sınırların derhal ortadan kaldırılabilmesi için mücadele etmenin en acil ihtiyaç olduğu vurgulandı. Bununla birlikte Alman Nazizmi'nin katlettiği milyonlarca insanın anısına bu günün Dünya Barış Günü olarak kabul edildiğini hatırlattıktan sonra, hem ülkemizde hem de dünyamızda barışın hakim olabilmesi için, üzerimize düşen görevleri yerine getirmemiz gerektiği konusunda çağrı yapar nitelikteydi. Deklarasyonda ayrıca, dünya barışının, dünyanın büyük bir nüfusunun, eşitsizlik, sömürü, sefalet ve yoksulluk yaşamakta olduğundan dolayı tehlikede olduğunu vurgulandı. Deklarasyona KTOEÖS, KTÖS, GÜÇ-SEN, DAÜBİRSEN, TIP-İŞ, BASIN-SEN, Baraka Kültür Merkezi, YKP, Barikat (Barikat Gazetesi), Gelecek gazetesi, Pir Sultan Abdal Derneği, KGP, Çağ-Sen imza attı. Bunun dışında Ayrıca, Feminist Atölye, Sınırı Aşan Eller, Yurtsever Kadınlar Birliği de ara bölgedeki eyleme
katıldı, "Barış Sadece Erkeklere Bırakılmayacak Kadar Kıymetlidir" diyerek, basın açıklamasını okudu. Etkinlikte son olarak Sol Anahtarı Müzik grubu çok güzel bir müzik dinletisi verdi ve eylem sona erdi… Mücadelemiz, çeşitli oyunlar ve senaryoları kullanarak, gölge düşürmek isteyen emperyalist güçlerin gölgesi altında kalmayacak, hedefe ulaşıncaya kadar devam edecektir…! Yıllardır, ülkemize barış getirme vaatleri ile adamızda konuşlanmış olan kuvvetler, bunca yıldır barış adına hiçbir adım atmamış, aksine, barış umutlarının tükenmesine sebep olarak, göstermelik barışçıl yaklaşımları ile ikiyüzlü bir siyaset ortaya koymuşlardır. Emperyalist çerçevede “ÇÖZÜM” gündeminin var olduğu 2004 yılında yapılan referandumun ardından, ne AB, ne BM, ne de diğer emperyalist güçlerin, hiçbir adım atmamış olmaları, bunun bir örneğidir. Günün sonunda zaten referandum döneminde iki taraftan evet çıkmış da olsaydı zaten yine önümüze koyulan plan da bu adımlardan birisi olacaktı…! Yıllardan beridir bu karanlık güçler, ülkemizdeki çözümsüzlük ve belirsizlikten, rant elde etmektedirler. Onların bu adaya getirecekleri “BARIŞ” , çıkarlarının değişmesi durumunda ve yine kendi istedikleri koşullarda şekilde sözde ve sahte bir “ÇÖZÜM ve BARIŞ”. Bu noktada barışa inanan halkların, bu gibi güçlerden medet ummaları yersizdir. Bu gibi emperyalist, işgalci güçlerin boyunduruğu altında hareket etmekte olan “SÖZDE” ilerici ve düzene yama olmuş olan partiler, bugün hala daha bu emperyalistleri görmezden geldiklerinden dolayı, bu davanın sonunda sorumlu durumda olacaktırlar. CTP de TDP de; BM eyleme “AMBARGO” koyunca, 1 Eylül eylemine kendi kitlelerini göndermemiş, etkinliğe tıpkı UBP gibi DP gibi katılmamıştırlar… 1 Eylül Eylemine kitleleri ile katılım gösterip siyasal ve pratik anlamda orada var olan örgütler bu ülkedeki barış mücadelesinin onurudur ve şerefidir…! Emperyalizme karşı mücadelede yine bu örgütler bayrağı daha ileri taşıyacak, mücadeleyi yükselteceklerdir..! (Gazetemiz bu haber için bir gün geç çıkmıştır. Özür dileriz)