1 MAYIS’IN SESI: INSANCA KARDESCE YASAM Terör oyunu bofla ç›kt›
Kardefllik kazand›
‹ktidar kafa buland›rd›
n Çarp›tma, korkutma çabalar› ifle yaramad›. 60’›n üzerinde merkezde 100 binden çok emekçi 1 May›s alanlar›ndayd›.
n Türk-Kürt düflmanl›¤›na emekçiler prim vermedi. 1 May›s’›n kalbi, ‹stanbul’da ve ‹zmir’de halklar›n kardeflli¤iyle att›.
n Türk-‹fl ve Hak-‹fl’in 1 May›s’› iktidar ad›na denetim alt›na alma giriflimi 1 May›s’›n amac›n› bulan›klaflt›rd›.
Uflak-Eflme Köylüleri
12 May›s’ta Üniversiteli Ankara’da ‹stanbul-Kad›köy
n Ülkenin her yan›ndan üniversiteliler Meclis’e yürüyecek.
n Ö¤renciler tüccar ikti-
n 1 May›s’›n içeri¤ini boflaltmak ve yönünü sapt›rmak için oynanan oyunlar tutmad›. 2006 1 May›s›na yine tarihiyle ve bugünüyle devrim ve sosyalizm damgas›n› vurdu.
Y›l 1 Say› 2 4 May›s 2006 50 YKr 15 Günlük Siyasi Gazete
dardan ve YÖK’ten hesap soracak: “Ö¤renci müflteri, üniversite dükkan m›?” Yaz›s› 10. sayfada
ABD ve iflbirlikçileri Türkiye’yi kan banyosuna haz›rl›yor
DEHSET ITTIFAKI IS BASINDA ABD Türkiye’yi iç savafla m› sürüklüyor?
a keyfince ABD, Irak bata¤›nd Türkiye’nin yönetmek istedi¤i e tehlikeli siyasal dengeleriyl r. Birçok bir biçimde oynuyo sürükleyen bu ülkeyi iç savafla ’yi de bir iç politikalar Türkiye ir. savafla sürükleyebil a Yaz›s› 4. sayfad
Terör Yasas› Kap›da
Art›k Herkes Terörist
n Polisin ve ordunun ›srarla yeniden yürürlü¤e konulmas›n› istedi¤i bask›c› uygulamalar Meclis gündeminde. CHP, MHP’yi aratmayan biçimde bu yasalar› alk›fll›yor. Sa¤c› AKP hükümetini karars›zl›kla suçluyor.
n Yasayla evini savunan gecekonducular, özellefltirmeye direnen iflçiler, komflular›n›n cenazesine kat›lan Kürtler, “Kardefllik ve Bar›fl” isteyenler “terörist” say›l›yor. Ama iflkenceciler korumaya al›n›yor. Yaz›s› 3. sayfada
Halkevleri’ne kurflun ve pusu Genel Sa¤l›k Sigortas›’na karfl› iki gün arka arkaya Meclise yürüyen Halkevcilere sald›r›. Sayfa 5’te
‹ktidara doktor sillesi AKP’nin Tabip Odalar›n› ele geçirme operasyonu fiyaskoyla sonuçland›. Zafer Sa¤l›k Hakk› Mücadelesinin. Sayfa 5’te
Enerjide büyük sald›r› Sektörde özellefltirmenin 2. büyük dalgas› için iflaret verildi. ‹lk ad›m direnecek öncü iflçilerin iflten at›lmas› oldu. Sayfa 6’da
V for Vendetta “Sonsuza dek! Özgürlük!”... Gelecekteki umutsuz bir halk›n isyan› üzerine bir film. Sayfa 11’de
Immanuel Wallerstein
t Göç: Tepkiye tepki mi?
ABD D›fliflleri Bakan› Rice iflbirlikçi av›nda... Gitti¤i her ülkede protestolarla karfl›lan›yor
Sayfa 2’de
Arzu Çerkezo¤lu
t 1 May›s devlete mi kalacak Sayfa 2’de
Zengine var da bize yok mu! Gelir eflitsizli¤inde ilk s›ralarda yer alan ülkemizde hükümet, çocuklar›n› özel okullara gönderenlere parasal destek sunuyor. Yoksullara ise paran›z yoksa s›ran›z, kap›n›z, pencereniz, ö¤retmeniniz olmayacak deniyor. Ankara’n›n yoksul kad›nlar› adalet için yollarda. Sayfa 10’da
Yuh!.. Emeklilik asile GSS ve emeklilik yasak vekile k›yak! yasas› meclisten
Emekçilere emeklili¤i haram eden geçti. fiimdi iktidar, milletvekillerine, Meclis bafl›m›za neler Baflkan›na dünyan›n en lüks gelecek emeklilik koflullar›n› sunuyor. Sayfa 5’de
Halk›n Sesi
t Kürtlerin yeri iflgale karfl› direnifl saflar›
Sayfa 4’de
Umar Karatepe
t Ne enerji ba¤›ms›z ne devlet kuflu
Sayfa 6’da
Pratyush Chandra
Okullarda soygun sezonu aç›l›yor n Kay›tlar 1 Haziran’da bafll›yor. Bakanl›k, kay›tlar internetle yap›laca¤› için ba¤›fl al›namayaca¤› iddas›nda
n Okullara ek kaynak ay›rmayan Bakanl›k, okul yöneticilerinin ne yap›p edip bu soygunu sürdürece¤ini biliyor. Sayfa 10’da
t Biçimsel demokrasiye karfl› halk demokrasisi Sayfa 8’de
Gericili¤in fleytan üçgeni Egemenler, önümüze koyacaklar› siyasi alternatiflerin s›n›rlar›n›, Siyasi ‹slam, ›rkç›l›k ve militarizmle belirliyorlar. Solun bu üçgen içinde yeri yok. Sayfa 2’de
2 GÖRÜfi
4 Mayıs - 17 Mayıs 2006
Göç: Tepkiye tepki mi?
1 May›s devlete mi kalacak?
Immanuel WALLERSTEIN
1
May›s kutlamalar›n›n haz›rl›k sürecinin D‹SK’in öncülü¤ünde yürütülmesi, tarihsel bir gelenektir. 1 May›s’›n önüne baraj kurmak, içeri¤ini boflaltmak, çarp›tmak da Türk-‹fl ve Hak-‹fl
n›f hareketini devlet politikalar›na uydurma” göreviyle toplant›ya ça¤›r›lm›flt›. Türk-‹fl ve Hak-‹fl’in gerici ve devlet güdümlü kurulufllar›n ço¤unlukta oldu¤u “Emek Platformu” arac›l›¤›yla
“1 May›s’a devlet ad›na müdahele ediyoruz” mesaj› bundan daha aç›k nas›l verilebilirdi?
Arzu ÇERKEZO⁄LU Dev Sa¤l›k ‹fl Genel Sekreteri
ABD’nin Türkiye’yi d›flarda Irak ve ‹ran halk›n›n üzerine sürmeye, içerde ise bir Türk-Kürt savafl›na sürüklemeye çal›flt›¤› bugün, 1 May›s kutlamalar›n›n ilerici içeri¤inin boflalt›lmas›na, sol bir muhalefet çizgisinin önünün t›kanmas›na vesile edilmesine izin veren bu yönetimler, giderek Türkiye sosyalist hareketinin s›rt›nda bir yük haline gelmektedirler.
ne de Emekliler Cemiyeti’nin umurundayd›. Emek Platformu’nun gündemi “1 May›s kutlamalar›” idi. Bu çarp›k duruma dikkat çeken tek Emek Platformu üyesi kurum TTB oldu; TTB,
Türk-‹fl Genel Baflkan› Salih K›l›ç: “1 May›s’a DTP niçin geliyor anlam›yorum. Onlar›n emekle uzaktan yak›ndan ilgisi yok. Mitinge sadece Emek Platformu bileflenleri ve demokratik kitle örgütleri kat›l›r. Yoksa her siyasi parti oraya gelirse 1 May›s amac› d›fl›na ç›k›l›r.”
merkezleri gibi devlet ve sermaye güdümlü sendikalar›n misyonu olagelmifltir. Türkiye’de 1 May›s kutlamalar› D‹SK taraf›ndan bafllat›ld›. Türk-‹fl ve Hak-‹fl uzun y›llar 1 May›s’› “‹flçi Bayram›” olarak tan›maya yanaflmad›lar. ‹flçi s›n›f› egemen s›n›flar›n bir “dehflet günü” haline getirdikleri 1 May›s’›, flehitler, yaral›lar, tutuklanmalar, iflkenceler pahas›na, “‹flçi Bayram›” olarak kabul ettirdi. 1994’ten itibaren Türk-‹fl ve Hak-‹fl 1 May›slar› D‹SK’in ça¤›r›c›s› oldu¤u bir program çerçevesinde birlikte düzenlemeyi kabul etmek zorunda kald›lar; ama 1 May›s’›n içeri¤ini boflaltma, ifllevsizlefltirme çabalar›ndan da hiç vazgeçmediler. Aradan 12 y›l geçtikten sonra bu y›l D‹SK, Türk-‹fl ve Hak-‹fl merkezlerinin 1 May›s kutlamalar›n›n içeri¤ini ve biçimini çarp›tma, yozlaflt›rma politikalar›na aç›kça teslim oldu. 1 May›s kutlamalar›n›n genel program›, Emek Platformu’nca belirlendi. Sosyal güvenlik sisteminin tasfiyesine iliflkin temel yasalar›n y›ld›r›m h›z›yla TBMM’den geçirildi¤i günlerde Türk-‹fl ve Hak-‹fl merkezleri Emek Platformu’nu “acil gündemle” toplad›lar. Gündem, san›laca¤› gibi bu yasalara karfl› enerjik bir protestonun örgütlenmesi de¤ildi. Sosyal güvenlik sisteminin y›k›lmas› ne Türk-‹fl’in, ne Hak-‹fl’in, ne Türk Kamu Sen’in, ne Memur Sen’in,
Hak-‹fl Genel Baflkan› Salim Uslu: “1 May›s kutlamalar›nda toplumu rahats›z etmeyen görüntüler verilmesinden yanay›z. Tafl›nacak poster ve dövizlerin mesajlar›m›za gölge düflürmesini, çeflitli partilerin güç gösterileri veya ideolojik mesajlar›n gölgesinde kalmas›n› istemiyoruz.”
“sosyal güvenlik reformuna karfl› mücadele görevleri nedeniyle” bu toplant›ya kat›lmayaca¤›n› Platform’un bütün bileflenlerine iletti. Bu uyar›ya ra¤men D‹SK ve KESK, 1 May›s gündemli bu Platform toplant›s›na kat›ld› ve Türk‹fl ve Hak-‹fl’in dayatmalar›na boyun e¤di. TTB’nin kayg›s› bofluna de¤ildi; Platform “s›n›f mücadelesinin ihtiyaçlar›” nedeniyle de¤il, “s›-
empoze ettikleri 1 May›s politikas›, Kürtlerin 1 May›s kutlamalar›na kat›l›m›n›n önüne geçilmesi ve mitingde sol politikalar›n öne ç›kmas›n›n önlenmesini temel al›yordu. Daha önce 12 Eylül darbesinin y›ldönümünde ‹stanbul’da yap›lacak protesto gösterilerini, belirsiz kaynakl› telkinlerle ortada b›rakan D‹SK yönetimi, yine bu kez belirli kaynaklar›n inisiyatifi-
nin s›r›tt›¤› Türk-‹fl/Hak-‹fl politikalar›na, bu kez yan›na KESK’i de alarak uyum sa¤lamakta bir sak›nca görmedi. D‹SK ve KESK yönetimlerinin 1 May›s 2006 kutlamalar›nda izledikleri bu çizgi Türkiye iflçi s›n›f› hareketi ve sol hareketinin kan ve can pahas›na kazanm›fl oldu¤u mevzilerin güdümlü güçlere teslim edilmesinden baflka bir fley de¤ildi. ABD’nin Türkiye’yi d›flarda Irak ve ‹ran halk›n›n üzerine sürmeye, içerde ise bir TürkKürt savafl›na sürüklemeye çal›flt›¤› bu gün, 1 May›s kutlamalar›n›n ilerici içeri¤inin boflalt›lmas›na, sol bir muhalefet çizgisinin önünün t›kanmas›na vesile edilmesine izin veren bu yönetimler, giderek Türkiye sosyalist hareketinin s›rt›nda bir yük haline gelmektedirler. Ne yaz›k ki, 1 May›s 2006, D‹SK’in devrimci 1 May›s gelene¤inin D‹SK ve KESK yönetimi taraf›ndan terk edildi¤i, devletin manipülasyonuna aç›ld›¤› bir gün olarak tarihe geçti. 1 May›s’› “iflçi s›n›f›n›n uluslararas› birlik, mücadele ve dayan›flma günü” olarak iflçi s›n›f› hareketine yeniden kazand›racak s›n›f hareketi zeminlerini yaratmaya ihtiyaç bir kat daha artm›flt›r.
Binghamton Universitesi Sosyoloji Profesörü
G
öç, günümüzde sürüp giden uzun bir hikâyedir. ‹nsanlar zulümden kaçmak ve ekonomik refah için yasal ya da yasad›fl› olarak göçerler. Özellikle, devlet s›n›rlar› içinde köylerden kentlere göç, dünya çap›nda yaflanan temel bir süreçtir. Göç alan bölgeler göçmenler konusunda hep karars›zd›r. Göçmenler bir taraftan, ucuz iflgücü ihtiyac›n› karfl›layabilirler. Di¤er taraftan, göçtükleri alandakilerden farkl› ve bazen b›rakmak da istemedikleri kültürlerini getirirler. Böylece, göç alan bölgelerde yayg›n bir tepki oluflur. Göçmenler birçok suçla itham edilirler. Bunlardan baz›lar›, o yerin yerlilerinin ifllerini ellerinden almak ya da ücretleri düflürmek gibi ekonomiktir. Baz›lar› ise, “yerli”lerin nefret etti¤i kültürel faaliyetlerde bulunmak veya suç oran›n› yükseltmek gibi sosyaldir. Yükselen genel iflsizlik dünya çap›nda etkili olurken, suç da toplumsallaflmaktad›r; göçe ve göçmenlere karfl› bask›c› yasalar gündeme gelmektedir. Bu tepki, ABD’de, Avrupa’n›n büyük bölümünde ve hatta Güney Afrika gibi dünyan›n göç alan çeflitli bölgelerinde önemli bir politik olgudur. Göçmenlere karfl› sert tedbirleri destekleyenler, yabanc› düflman› bir dille konuflurlar ve iflçi s›n›f› ve orta s›n›f›n ekonomik ve sosyal güvensizlik duygusuna dayanan bir destek al›rlar. Bunlar, ço¤unlukla muhafazakâr politik güçlerdir ama soldaki partileri destekleyen kimi gruplardan da destek al›rlar. Sert tedbirlere karfl› olanlar farkl› iki gruptur. Bunlardan biri, ücretlerin düflmesine yarad›klar›na inand›klar› göçmenleri buyur eden ifladamlar›d›r. ‹kinci grup ise tam tersidir. Göçmenler için sosyal ve politik haklar›n ço¤alt›lmas›n› savunan soldakilerden oluflur. Göç, modern dünyada eski bir hikâyedir. Bugün farkl› olan, tepkiye karfl› bir tepki oluflmaya bafllamas›d›r. Fransa’da Kas›m ay›nda göçmen gençlerin isyan›na tan›k olduk. ‹syan, hükümeti sallam›fl ama Frans›z solundan yayg›n bir destek almam›flt›. ABD’de bask›c› göçmen yasalar›n›n kabulü, bu konuda gelmifl geçmifl en genifl gösterilerin yap›lmas›na sebep oldu. Yüz binlerce göçmen yürüdü. ABD solu da bunu gözlemledi ama kat›lmad›.
K A R A K A L E M
Bir de Fransa’da Mart’ta olanlara bakal›m. Hükümetin haz›rlad›¤› “‹lk ‹fl Sözleflmesi” yasas›yla, iflverenin 26 yafl›ndan küçük gençleri ifle bafllamalar›ndan itibaren iki y›l içinde istedi¤i an iflten atmas›n›n yolu aç›ld›. Çal›flma hakk›n› gevfletmek, sermayenin talebiydi ve bu yasa onlar taraf›ndan ifl güvencesinin tümden tasfiyesinin ilk ad›m› olarak görüldü. Yasa ç›kar ç›kmaz, ö¤rencilerden, sendikalardan ve gettolardan büyük tepki geldi. Yap›lan gösteriler hükümeti geri ad›m att›racak ölçüde etkili oldu. Ne var ki, Fransa’da olanlarla ilgili as›l önemli nokta, göçmen haklar› konusundaki tepkinin neoliberalizme duyulan tepkiyi de yükseltmifl olmas›d›r. Bunun anlam›, temelde nüfusun az›nl›¤›n› ilgilendiren bir konunun nüfusun ço¤unlu¤unu ilgilendiren bir konuya dönüflmesidir. Fransa’da olanlar pek ala ABD’de de olabilir.
Tafl
Çeviri: Açalya Temel / Sendika.Org
Gericili¤in fleytan üçgeni Medyam›z biraz telaflla ve biraz da merakla “ABD AKP’yi sildi mi” tart›flmas› yaparken, bizim kiral›k köflelerin “orijinal Amerikan” meslektafllar›, ABD’li düflünce kurulufllar› bas bas ba¤›r›yor: “AKP yoldan ç›k›yor ancak flu an bir alternatif yok”. Alternatif yoksa yap›lacak belli. Bir alternatif yarat›rs›n. Böylece hem elinde büyüyüp hem de “alternatifsizim” fl›mar›kl›¤›n›n “burnunu sürter”, hem de “tek ata oynama” riskinden kurtulursun. K›rk y›l›n sömürgecisi ABD bu basit ç›kar›m› bizden çok önce yapar. Yapm›fl ki Büyükelçisini önce AKP sonra da MHP genel Merkezlerine göndermifl. Ayn› uzmanlar›n›n CHP ile de militarizmi kullan›fll› hale getirmek için müzakereler yapt›¤› kulaktan kula¤a yay›l›yor. Uzun uzun ve kim bilir neleri “müzakere ediyorlar”, ne görevler da¤›t›yorlar, ne alternatifler üretiyorlar.. Bunlar›n neler oldu¤unu ö¤renmek için biraz zaman gerekse de isabetli tahminlerde bulunulabilir.
ABD’nin program› herkesin malumu. ‹ran vurulacak, Afganistan’a flekil verilirken Asya’n›n derinliklerine dal›nacak, “enerji k›ta sahanl›¤›nda” kendisi d›fl›nda uçan kufl vurulacak. Bunun için ABD’de teçhizat bol. Ona laz›m olan lojistik, asker, üs, tafleron ve bilumum yerli iflbirlikçi. Ancak k›rk y›l›n sömürgecisi flunu da bilir. Bu ifller için tutulacak iflbirlikçilerin ömrü fazla olmaz. Hep bir yede¤ini tutmak, halk›ndan korkup “su koyvermesi” halinde de biraz iplerini germek gerekir. ‹flte ipleri gerdin mi de birinin kula¤› a¤r›r, öbürünün beli... Bir de ABD flunu bilir; ‹flbirlikçilik gö¤sünü gere gere yap›lamaz. Utanç vericidir. Ve bu utanç mutlaka güzelce ambalajlanmal›d›r. Utanç büyüdükçe “demokrasi” gibi ambalajlar küçük gelir. Bu durumda bilcümle gerici, kah dini kullan›p gözü yafll› konuflmalar yapt›r›larak, kah “vatan-millet” naralar› at›p sat›r kufland›r›larak piyasaya sürülür. Bir de Cumhurbaflkanl›¤› se-
çimi, genel seçimler telafl›nda olan bu adamlar›n› iflbirlikçilik yar›fl›na sokup, üstüne de iç savafl senaryolar› tezgahlad›¤›nda hepsi avucunun içinde oynar. ‹flte ülkemizde olan bitenin en özlü hikayesi budur. Art›k bordo berelilerin bozkurt amblemlerini kuflanma, Baflbakan’›n da hayallerinin gerçekleflece¤i “o büyük gün”den bahsetme zaman›d›r. Siyasal islam ve ›rkç›l›k hayallerinin ne getirece¤i belli: daha çok kan, göz yafl›, bask› ve sömürü... Peki ya solun hayalleri? Bütün kaynaklar› ve zenginlikleri üzerinde, bu topraklarda yaflayan halklar›n, üretenlerin söz sahibi oldu¤u ba¤›ms›z bir ülke; insanca yaflam, eflitlik ve özgürlük; yani sosyalizm bu vakitlerde çok mu uzak bir hayal? Bu hayali halk›n eylemiyle gerçe¤e dönüfltürmenin vakti geçti mi, gelmedi mi? Bize düflen kendi ülkemizde “mülteci” olmak m›? Ya da umut k›r›nt›lar›yla egemen s›n›f-
lara, farkl› emperyalist kamplara, sa¤›n ve liberalizmin farkl› çizgilerine “aç›l›p saç›l›p” ele güne maskara olmak m›? “Yüksekten”, “uzaktan” bak›ld›¤›nda baflka bir yol görünmeyebilir. Ama canl› toplumsal yaflam›n içerisinden bakt›¤›m›zda gelece¤i bir baflka aç›dan görmemiz, tasarlamam›z olanakl›. Bu ülkede insanca yaflama haklar› ellerinden al›nmaya kalk›fl›lan yoksul emekçiler, kimi zaman okulu için yol keserek, kimi zaman GSS karfl›s›nda meclis kap›s›nda dövüflerek, kimi zaman özel okullara k›yak çekilmesine öfkelenerek, kimi zaman hastanesini savunarak bu düzenin d›fl›nda yeni bir toplumsal hareket düzlemi yaratabiliyor. Kimi zaman bar›nma hakk› için, kimi zaman zehir saçan fabrikalara karfl› soka¤a ç›kanlar mahallelerini, kentlerini savunuyorlar. Yoksullar, emekçiler art›k daha s›k “insan yerine konulmak” istiyorlar. Sa¤ bu iste¤i
çarp›t›p “türban›n içine sokmaya”, “bayra¤›n alt›nda toplamaya” ve böylece tehdit olmaktan ç›karmaya çal›fl›yor ve solun bu alanda karfl›s›na ç›kmamas›n› f›rsat bilerek baflar›l› oluyor. ‹flkenceye özgürlü¤ü savunup, Reaina’n›n y›k›lmas›na karfl› gecekondular› hedef gösteren sosyal demokrasinin; iflçilerin, devrimcilerin kan› pahas›na kazan›lan 1 May›s’› y›llarca “komünist tezgah›” olarak gören devlet görevlisi sar› sendikac›lara teslim eden çürümüfl sendikal merkezlerin bu dinamikleri sol politikalar›n enerji kayna¤› haline getirmeye ne gücü, ne yetenekleri, ne de niyetleri var. Görev sosyalistlerindir, devrimcilerindir. Türkiye toplumu, 21. yüzy›l›n sosyalizmi ile henüz tan›flm›fl de¤il. 21. yüzy›l›n sosyalizmi, dünyan›n dört bir köflesinde, özellikle de bizim gibi yeni sömürgelerde, yoksul halklar›n, yeni iflçi kitlelerinin ellerinde büyüyor, sokaklara dökülü-
yor, flekilleniyor ve iktidara yürüyor. 21. yüzy›l›n sosyalizmi temsili demokrasi sahnesinde de¤il; halk hareketlerinin kalbinde; insanca yaflamak için en basit insani gereksinimlerini karfl›lama olanaklar›n›n ellerinden al›nmas›na karfl› koymak için y›¤›nlar halinde harekete geçen yoksullar›n emekçilerin gerçek yaflant›lar›nda mayalan›yor. Emperyalizme ve neo-liberalizme karfl› halk hareketleri yaratmaya çal›fl›rken, bu halk hareketlerinin içinde yeni bir sol siyasallaflman›n kap›s› aralanabilir. Kurulu düzene karfl› halk› iktidar haline getirme mücadelesi temel hizmetler alan›ndaki mücadelelerden bafllayarak, neo liberal yeni sömürgecilik politikalar›n›n y›k›c› sonuçlar›na karfl› bütün halk direnifllerinin içerisinden gelifltirilecektir. 21. yüzy›l›n sosyalizmi, çok uza¤›m›zda de¤il, Türkiye halk›n›n gündelik yaflant›s›nda filizlendirilmeyi bekliyor.
GÜNDEM 3
4 Mayıs - 17 Mayıs 2006
TERORLE MUCADELE TERORU DÜfiÜNMEK YASAK ‹fiKENCE SERBEST
Yeni yasa ile bas›na yönelik para cezalar› art›r›l›yor. Art›k 1 milyon YTL’yi veremeyen iktidar hakk›nda konuflamayacak. ‹flkencecilerin
Asker ve polisin talebiyle AKP’nin haz›rlad›¤›, CHP’nin de sertlefltirilmesini istedi¤i Terörle Mücadele Yasas› ile art›k hakk›n› isteyen ve düflüncelerini ifade eden herkes terörist diye hapse at›labilecek.
Muhalif sesler hapse TMY ile bas›n yoluyla ifllenen suçlarda öngörülen para cezalar› 1 y›ldan 3 y›la kadar hapis cezas›na dönüfltürülerek gazetecilere cezaevi yolu aç›l›yor. Ayr›ca muhalif yay›nlar için uygulanacak para cezalar› art›r›l›yor. Yay›n›n sahibine 1.000.000. YTL’ye, yay›n müdürüne de 500.000. YTL'ye kadar para cezas› verilebilecek. Ayr›ca yasa ile hakim karar› olmadan polisin talebiyle savc›ya bir yay›n› durdurma yetkisi veriliyor. Böylece
yarg›lanmalar›nda avukat ücretini devlet üstleniyor. Yani devlet iflkenceyi aç›kça savunuyor ve özendiriyor.
bas›na yönelik “yarg›s›z infaz” yolu da aç›lm›fl oluyor. Art›k bir düflüncenin “teröre yard›m” kapsam›nda de¤erlendirilmesi halinde de gazeteciler terör suçlusu olarak yarg›lanabilecek. Gaza karfl› yüzünü kapat›rsan yand›n! Yasaya göre bir gösteri s›ras›nda yüzünü kapatmak da terör suçu say›lacak. Örne¤in e¤itim hakk›n› savunan E¤itim-Sen’li ö¤retmenler, evlerini korumaya çal›flan Derbent mahallesi halk› art›k terör suçlusu olarak yarg›lanacak.
Çünkü polisin gaz bombas› sald›r›s›na karfl› yüzünü kapatanlar bile terörist say›lacak! Bir gösteride polisin be¤enmedi¤i bir flama ya da bayrak aç›lmas› müdahale gerekçesi olabilecek. Müdahaleye karar verme hakk› tamamen polise veriliyor ve tüm göstericiler terör örgütüne yard›m ile yarg›lanabiliyor. Tek özgürlük: ‹flkence TMY ile flüphelinin avukat›yla görüflmesi 24 saat ertelenebilecek. Ancak bu sürede ifade al›nmayacak. Hukukçular bunu aç›kça iflkence sü-
resi olarak yorumluyor ve soruyor: ‹fade al›nmayacaksa, yasal ifllem yap›lmayacaksa 24 saat ne yap›lacak? Yasa ile iflkence gibi topluma karfl› ifllenmifl suçlardan dolay› yarg›lanan polislerin avukat ücretini de devletin ödemesi öngörülüyor. Yasa san›¤›n birden fazla avukat› olmas›n› engellerken, iflkence san›¤› polislerin üç avukat tutabilece¤ini ve bunun masraf›n›n karfl›lanaca¤›n› belirtiyor. ‹flkencecilerin tutuklanmas›na dair hükümler de kald›r›l›yor.
Terörle mücadele yasas›yla polis istedi¤ini al›yor. Gözalt›na al›nanlar›n avukatla görüflme hakk›n›n s›n›rland›r›lmas›, adam öldürme özgürlü¤ü, iflkence ve cinayet suçlusu polislerin tutuklanmamas›, yaln›zca polisin iste¤iyle mahkeme karar› olmaks›z›n yay›n toplat›labilmesi bu isteklerin sadece birkaç›. K›sacas› polis hem savc› hem hakim hem cellat olacak...
Rice hoflgelmedin! Irak savafl›n›n sorumlular›ndan ABD D›fliflleri Bakan› Condoleezza Rice 26 Nisan’da Türkiye’deydi. Rice gelmeden önce bütün devlet erkan› ABD’li yetkililerin huzuruna ç›kt›lar. Bu trafi¤i izleyen Rice’›n ziyareti, savafl karfl›tlar› taraf›ndan eylemlerle karfl›land›. Ankara’da D‹SK, KESK, TMMOB, Halkevleri, ESP, TKP, BDSP, HKP, ÖDP, HÖC ve EMEP’in destekledi¤i eyleme 700 kifli kat›ld›. ABD Büyükelçili¤ine yürüyen topluluk binaya siyah çelenk b›rakt›. Elçilik önünde yap›lan aç›klamada ilk olarak D‹SK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun
Görgün konuflarak iflgalci ABD’ye karfl› savafl karfl›tlar›n›n geçmiflte oldu¤u gibi bugün de mücadele edece¤ini vurgulad›. Görgün’ün ard›ndan kat›l›mc› kurumlar ad›na KESK Genel Baflkan› ‹smail Hakk› Tombul bas›n aç›klamas›n› okudu. Aç›klamada; Rice’›n, Irak’taki y›k›mlardan sonra yeni kan ve gözyafl› planlar›yla ülkemize geldi¤i ifade edilirken, “6. Filoyu denize döken, ODTÜ’de Commer’›n arabas›n› yakan, 1 Mart tezkeresini y›rtan bu halk yeni kan ve gözyafl› planlar›n› bozacakt›r” denildi. n Halk›n Sesi Ankara
Rice dostlar›ndan ne istiyor ? ‹ran’a sald›rmaya haz›rlanan ABD, Türkiye’den öncelikle arkas›n› korumas›n› istiyor. Bunun için ABD’nin Türkiye’den ald›¤› üs ve asker deste¤ini art›rmas› gerekiyor. Yeni havaalanlar›, limanlar, istihbarat yap›labilecek tepeler ABD’nin ilgi alanlar› aras›nda. Buna karfl›l›k Türkiye’ye Irak Kürdistan›’nda daha çok iha-
Abant ‹zzet Baysal Üniversitesi'ndeki ''ABD D›fl Politikas› ve Türkiye'' konulu konferansa konuflmac› olarak kat›lan ABD Büyükelçili¤i'nde "görevli" David Burger, ö¤renciler taraf›ndan protesto edilince konuflamadan salonu terk etti. ABD'li diplomat David Burger’in konuflmas›n› yapmak üzere salona girmesinin ard›ndan ö¤renciler alk›fll› protestolara bafllad›. Bu s›rada aya¤a
kalkan bir ö¤renci, ''Sizi buraya getirenleri de alarak d›flar›ya ç›k›n'' dedi. ''Katil go home'', ''Katil Amerika'', ''Kahrolsun Amerikan emperyalizmi'' ve ''Katil ABD Ortado¤u'dan defol'' sloganlar› atan ö¤renciler, ''Emperyalistler, iflbirlikçiler, 6'nc› Filo'yu unutmay›n'' yaz›l› pankart açt›. ABD'li diplomat Burger, protestolar üzerine salonu terk etmek zorunda kald›. n Sendika.Org
F tipi tecrite 122. can F tipi cezaevlerine karfl› bafllatt›¤› ölüm orucu eylemini Avukat Behiç Aflç› ile birlikte ‹stanbul fiiflli’de bulunan direnifl evinde sürdüren Fatma Koyup›nar 27 Nisan günü saat 20.15’de, ölüm orucunun 354. gününde yaflam›n› yitirdi. Koyup›nar Gebze M tipi Hapishanesi'nde bafl-
Rice’›n geldi¤i gün ‹stanbul’da da Sosyalist Gençlik Derne¤i (SGD) ‹stiklal Caddesi üzerinde bulunan Mc Donalds restoran›na girerek ikinci kat cam›ndan “Katil Rice Defol” pankart› açt›. Eylemciler bir süre slogan att›ktan sonra polis taraf›ndan tartaklanarak gözalt›na al›nd›lar. Eylemcilerin polisten önce restoran›n güvenlik görevlilerinin sald›r›s›na u¤rad›¤› ö¤renildi.
le, daha çok parasal ç›kar sa¤lama sözleri veriliyor. Bu ç›karlar›n nas›l da¤›t›laca¤›n› AKP ile ordu aras›ndaki çekiflmeler belirleyecek. Yani Rice Ortado¤u’da kan banyosu kurup, Türkiye’deki iflbirlikçilerinden tellakl›k etmesini istiyor.
ABD ajan› Bolu’da kovuldu
lad›¤› ölüm orucunu sürdürürken zorla müdahale iflkencesi için Gebze Devlet Hastanesi’ne kaç›r›lm›fl ard›ndan tahliye edilmiflti. Koyup›nar, tahliye sonras› direniflini d›flar›da sürdürme karar› alm›fl ve önce Küçükarmutlu'da sonra da fiiflli’deki direnifl evinde eylemini sürdürmüfltü.
Mc Donalds’ta iflgal!
ABD gözdelerini turlad›
Bir AKP’ye Bir MHP’ye
ABD Büyükelçisi Wilson’un AKP ve MHP ziyaretlerinde neler konufluldu¤u aç›klanmad›. Ancak iki saate varan uzun görüflmeler, ABD’nin Türkiye’deki siyasi tercihlerini gözler önüne serdi. ABD Büyükelçisi Wilson AKP ve MHP Genel Merkezlerini arka arkaya ziyaret etti. ABD ziyareti s›ras›nda sarf etti¤i “Baflbakan› kullan›n” sözleriyle gündem olan Tayyip Erdo¤an’›n dan›flman› Cüneyt Zapsu ile 18 Nisan’da AKP Genel Merkezi’nde bafl bafla bir görüflme yapan Wilson iki saat partide kald›.
Wilson iki gün sonra da ABD’nin “di¤er gözdesi” MHP Genel Merkezinde idi. MHP Genel Baflkan› Devlet Bahçeli ile Wilson'un görüflmesi 1 saat 20 dakika sürdü. Görüflmeye, MHP Genel Sekreteri Cihan Paçac› ile Genel Baflkan Yard›mc›s› Oktay Vural da kat›ld›.
Her iki görüflmeden sonra da MHP ve AKP’den herhangi bir aç›klama yap›lmad›. ABD Büyükelçisi Zapsu ile 120 dakika, Bahçeli ile 80 dakika neyi konufltu, neyi planlad› sorusu ak›llarda kald›. ‹çeri¤i gizli tutulan bu uzun ziyaretler ABD’nin Türkiye siyasetindeki tercihlerini gözler önüne serdi.
Memleketimden sosyal demokrat manzaralar› CHP’den son günlerde gelen aç›klamalar partinin kimli¤ine dair tart›flmalar› alevlendiriyor. Önce Deniz Baykal, demokrasi mücadelesi veren herkesi “terörist” diye hapse atma ve iflkence serbestli¤i getiren terörle mücadele yasas›n› hararetle savundu. Hatta
yeterince sert bulmad›¤›na dair aç›klamalar yapt›. Hemen bunun pefli s›ra CHP Genel Baflkan Yard›mc›s› Mustafa Özyürek, yapt›¤› kaçak inflaat bir yoksul ailenin evinin üzerine çöken ve üç
kiflinin ölümüne neden olan zenginlerin e¤lence merkezi Reina’y› savundu. Özyürek “‹stanbul’da çok say›da kaçak yap› var, neden bunlar› de¤il de Reina’y› y›k›yordunuz” diyerek AKP’ye yok-
sulun evini y›kmaya devam etmesini, zenginin e¤lencesine kar›flmamas›n› tavsiye etti. Sosyal deyince Reina’y›, demokrasi deyince iflkenceye özgürlük yasas›n› savunan sosyal demokrasi… Bu da bizim memleketimizden sosyal demokrat manzaralar›.
Diyarbak›rl› çocuklara 23 Nisan hediyesi Diyarbak›r'da polisin açt›¤› ateflle befli çocuk 12 kiflinin ölümüne yol açt›¤› olaylara kar›flt›klar› iddias›yla 80 çocuk hakk›nda Çocuk A¤›r Ceza Mahkemesi'nde dava aç›ld›. May›s ay› içerisinde hakim karfl›s›na ç›kacak olan çocuklar için savc› 9.5 ile 24 y›l aras›nda de¤iflen hapis cezalar› istedi. Savc›l›k, tutuklanan çocuklara iliflkin iddianamesini tamamlad›. Çocuklar›n örgüt üyeli¤i suçlamas›ndan yarg›lanmas› talep edildi. Mahkeme, “dosyadaki eksiklikler” nedeniyle iddianameyi reddetti. ‹ddianamede, çocuklar›n “tafl atma” görüntüleri ile att›klar› iddia edilen sloganlar yer ald›. Mahkeme, bu delilleri örgüt üyeli¤i suçlamas› için yetersiz buldu. Savc›l›k, karara itiraz etti. Bunun üzerine dosya Ankara Çocuk Mahkemesi’ne gönderildi. Çocuklar›n “örgüt üyeli¤inden” yarg›lanmas› konusunda son karar› Ankara Çocuk Mahkemesi verecek.
Bugün 23 Nisan Çevik doluyor meydan
23 Nisan’da ‹stanbul’un yoksul mahallelerinden gelen çocuklar, ‹stanbul Halkevi’nde buluflarak, flark›lar eflli¤inde Galatasaray’a kadar yürüdüler. Ellerindeki balonlar›n üzerine “Bar›fl”, “Paras›z E¤itim”, “Paras›z Sa¤l›k”, “Çal›flmak De¤il Okumak ‹stiyorum” yazan çocuklar, ellerini boyalara bat›rarak beyaz bir bez üzerine el izlerini ç›kard›lar. Burada çocuklar ad›na konuflan Sedef Sar›kaya flunlar› söyledi: “Savafllar›n olmas›n› istemiyoruz. Kardefllerimizin sokaklara terk edilmesini istemiyoruz. Biz okullar›m›z›n herkese aç›k olmas›n› istiyoruz, birilerimiz ka¤›ttan gemi yaparak oyun oynarken, birilerimizin ka¤›t satarak sokaklarda çal›flmas›n› istemiyoruz”. Çocuklar daha sonra ‹stanbul Halkevi’ne geri dönerek film izlediler. Yürüyüfl s›ras›nda polisin yo¤un "güvenlik" önlemleri ald›¤› ve kamerayla kay›t ald›¤› dikkat çekerken, kimi polislerde gaz maskeleri de oldu¤u gözlendi. n Sendika.Org
4 GÜNDEM
Kürtlerin yeri iflgale karfl› direnifl saflar›
A
BD’nin Irak’› iflgalinin Kürtler’e özgürlük getirece¤ini bekleyenler yan›ld›. Dost sand›klar› ABD flimdi PKK’yi Türk ordusunun önüne at›p, Türkiye’yi Irak batakl›¤›na sürüklüyor. Daha flimdiden ABD istihbarat›yla TSK s›n›r ötesi operasyonlara bafllad›. Operasyonlar› yaln›zca Türkiye yapm›yor. ‹ran da ABD’nin göz yummas›yla PKK’ye sald›r›yor. Bu “askeri iflbirli¤i”ni PKK’yle ve gerillayla s›n›rl› saymak mümkün de¤il. Türkiye Irak Kürdistan›’nda bir tampon bölge oluflturmak istiyor. Ülke içerisindeyse yeniden “Kirli Savafl” cihaz› ya¤lan›yor. Devrimciler, Kürt ulusal hareketini ABD’nin “dostlu¤una karfl›” sürekli uyard›lar. Emperyalistlerin Kürt ulusal sorununun çözümüne katk›da bulunamayaca¤›n›, çözümsüzlü¤ü derinlefltireceklerini söylemifllerdi.
Ortado¤u’nun baflka halklar›n›n esaretine yard›mc› olarak elde edilen bir “özgürlük”ün sahte ve geçici bir özgürlük olaca¤› ortadayd›. fiimdi Kürt ulusal hareketinin h›zl› bir muhasebeye ve devrimci bir aç›l›ma ihtiyac› var. Kürt ulusal hareketi için devrimci aç›l›m, hareketin, iflgale karfl› direniflin yeni bir cephesi haline getirilmesidir. Kürt ulusal hareketinin direnifle kat›lmas›, Arap direniflinin dinci ve ›rkç› gericilikten kopar›lmas›nda, direnifle orta vadede demokratik bir siyasi do¤rultu kazand›r›lmas›nda belirleyici bir rol oynayabilir. Ortado¤u’nun di¤er halklar›n› Kürt halk›na düflman etmek isteyen bölgesel gericili¤in oyunlar›n› bozabilir. Kürt halk›na yak›flan ‹srail’e özenmek de¤il, Filistin gibi direnmektir.
Faflistler ifl bafl›nda
29 Mart Marmara Üniversitesi Resim Bölümü ö¤rencilerinin 'nü resimler' yapmas›n› bahane ederek sat›r ve döner b›çaklar›yla sald›rd›lar. ‹kisi ö¤retim üyesi dört kifliyi yaralad›lar. 7 Nisan Ankara Gazi Üniversitesi araflt›rma görevlisi Remzi Altunpolat’a, saç› uzun ve küpeli oldu¤u gerekçesiyle sald›rd›lar. Sald›r›y› protesto etmek isteyen 150 ö¤retim üyesi okul yönetimi ve polis taraf›ndan "can güvenli¤inizi almay›z" diyerek okula al›nmad›. 8 Nisan Mersin’de afifl asmakta olan TAYAD’l›lara sald›rd›lar. Ayn› gün Erzincan’da Gençlik Derne¤i üyelerine sald›rd›lar. 9 Nisan Erzincan’daki faflist sald›r›lar› protesto eylemine polisin deste¤iyle sald›rd›lar. 12 Nisan ‹.Ü. Beyaz›t kampusunda devrimci ö¤rencilere sald›rd›lar. 14 Nisan Amargi Kad›n Kooperatifi'nde çal›flan bir kad›n gönüllüye dernek içine girerek sald›rd›lar.
14 Nisan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ndeki flenli¤e sat›rlarla sald›ran faflist güruh bir ö¤renciyi yaralad›. 19 Nisan Bursa'da 1 May›s afifllerini asan Halkevleri üyelerine sald›rd›lar. 24 Nisan Befliktafl’ta devrimci ö¤rencilere sald›rd›lar. 25 Nisan ‹.Ü Beyaz›t kampusunda ve Orman Fakültesi’nde devrimci ö¤rencilere sald›rd›lar. 26 Nisan Aksaray’da 1 May›s bildirisi da¤›tan üniversitelilere sat›rla sald›rd›lar. 27 Nisan Ümraniye'de bas›n aç›klamas› yapmak isteyen Devrimci 1 May›s Platformu üyelerine sald›rd›lar. TMY yasas›n› ve hapishanelerdeki tecrit uygulamalar›n› protesto etmek için fiiflhane'deki CHP ‹stanbul il baflkanl›¤› önünde toplanan TUYAB üyelerine sald›rd›lar. Bursa’da Partizan’›n 1 May›s bildirilerini da¤›tan devrimcilere sald›rd›lar; polis devrimcileri gözalt›na ald›.
Özel Harekata Bozkurt simgesi Türkiye’nin bir iç savafla sürüklenmek istendi¤inin belirtileri h›zla ço¤al›yor. Bunlardan birisi de, bölgede kirli savafl yöntemlerinin bafll›ca uygulay›c› birimi olan ve “Bordo Bereliler” olarak bilinen Özel Kuvvetler Komutanl›¤›’n›n ambleminin “Bozkurt kafas›” ile de¤ifltirilmesi. Faflistlerin sözcülerinden Orta Do¤u gazetesi de¤iflikli¤in “Bordo berelilerden gelen istek üzerine” yap›ld›¤›n› yaz›yor. Kürt hareketine karfl› savafl›n en önemli örgütü Özel Kuvvetler Komutanl›¤›, yeni savafl kampanyas›na gi-
riflmeden önce, Türkiye’de ›rkç›l›¤›n en belirgin simgesini kendi amblemi haline getiriyor. Genel Kurmay, rezaleti, amblem de¤iflikli¤ini iptal ederek örtmeye çal›fl›yor ama, devletin Kürt politikas›n›n ›rkç›l›¤› körükledi¤inin ve ›rkç›l›¤›n devlet içindeki kurumsal köklerini sürekli derinlefltirdi¤inin bundan daha iyi bir kan›t› olabilir mi? Ve tek bafl›na bu geliflme bile, Özel Harp örgütlerinin derhal da¤›t›lmas› zorunlulu¤unu ortaya koymuyor mu?
4 Mayıs - 17 Mayıs 2006
ABD IC SAVASA MI SURUKLUYOR?
Bütün geliflmeler, Türkiye’de yeni bir “örtülü darbe” süreci yafland›¤›n› ve ülkemizi bir iç savafla sürükleyecek risklere yönelindi¤ini gösteriyor. fiemdinli olaylar› sonras›nda 22 general ad›na hükümete verilen muht›rayla, ordu iktidar›n direksiyonuna yeniden yöneldi. Ordu bir ad›m öne ç›kt›, AKP hükümeti bir ad›m geri çekildi. 12 Eylül faflizmini aratmayan yeni bir “Terörle Mücadele Yasas›” meclise geldi, 250 bin asker Güneydo¤u s›n›r›na y›¤›ld›, Van Savc›s›’n›n ard›ndan Fatsa AKP ilçe baflkan›n›n görevden al›nmas›yla bir ola¤anüstü hal atmosferi oluflturuldu. Bu arada Tayyip Erdo¤an “s›rt›ndan hastaland›”, Abdullah Gül “kulak a¤r›s›” nedeniyle ABD’ye gitmekten vazgeçti!... Ordunun siyasetteki a¤›rl›¤›n›n yeniden hissedilir hale gelmesini sa¤layan olaylar dizisinin daha bafl›ndan itibaren ABD taraf›ndan yarat›l›p yarat›lmad›¤› henüz belli de¤il. Ama her ne olursa olsun, ABD, Ordu’nun ipleri eline alm›fl olmas›ndan memnun. Herkes biliyor ki Abdullah
mand›rd›¤› nükleer gerilim, Afganistan’da haz›rlanan ve Pakistan’a yay›lmas› kaç›n›lmaz görünen sözde “El Kaide Operasyonu” ile ABD bütün Ortado¤u’yu bir savafl alan› haline getirecek. Bunun için “yerli” askeri müttefiklerle, yak›n stratejik iflbirli¤ine ihtiyac› var. Türkiye, Bulgaristan’dan yak›nda üs bulamayan ABD’nin “yer” ve “yerli askerler” talebinin yöneldi¤i öncelikli ülke.
Sürüklendi¤imiz savafl ve faflizm denklemleri Türkiye’yi bir iç savafl tehdidinden uzaklaflt›rm›yor, aksine bu tehdidi yak›nlaflt›r›yor. ABD’nin böylesi bir ihtimali zay›flatma yönünde inisiyatif kullanmas›n› bekleyen yan›l›r. Gül’ün “kula¤›n› ç›nlatan” fley, planlad›¤› ABD ziyaretinde alt düzeyde bir karfl›lama görece¤inin önceden kendisine bildirilmifl olmas›. ABD yönetimi AKP hükümetine böylece “muhatab›m›z de¤ilsiniz” diyor. Ama ayn› ABD yönetimi, Afganistan’a yap›lacak NATO
operasyonu ba¤lant›s›yla Genel Kurmay’la günlük mesai halinde. Herkes biliyor ki ABD Irak ve Afganistan’daki iflgalini, bütün Ortado¤u’yu tahakkümü alt›na alacak hareket merkezleri olarak kullanmak istiyor. ‹ran’la t›r-
Ama art›k halk›n›n tamam› ABD’ye karfl› olan Türkiye’yi, ABD’nin büyüyen savafl batakl›¤›na sokabilmek için “uygun politik koflullar”›n yarat›lmas› gerekiyor. ABD bu koflullar›, orduyu yeniden iktidar dümenini do¤rudan ele almaya sevkederek sa¤layabile-
ce¤ini umuyor. fiovenist duyarl›l›klar›n kontr-gerilla provokasyonlar›yla harekete geçirilmesinin ard›ndan, AKP hükümetinin birkaç kanaldan paralize edilmesi ve bu süreçte ordunun iktidara yönelik giriflimlerinin önünün dikkatle aç›lmas› bu amaca hizmet ediyor. fiovenist duyarl›l›klar›n “harekete geçirilmesi”, çok yönlü bir faflist hareketlenmenin tahrik edilmesi demek. Türkiye’de son birkaç ayd›r yaflanan tablo bu.
Üzerinde ancak ordu iktidar›n›n güçlenece¤i bu ola¤anüstü hal atmosferinin Türkiye’yi “sus pus edece¤i” beklenmemelidir. Tam tersine böylesi bir politika, Türkiye’yi 1984-1996 sürecinden farkl› olarak tehlikeli bir “toplumlararas› kutuplaflma” sürecine sokacakt›r. Bir “toplumlararas› kutuplaflma”n›n ABD’nin “ifline gelmeyece¤i”ni sanan yan›l›r. Tersine Ortado¤u’da bata¤a saplanan ABD, batakl›kta yaln›z kalmamak için Türkiye’de unsurlar›n› yönetebildi¤i bir iç savafl sürecinin geliflmesini tercih edecektir.
Bu tezgah daha önce de kurulmufltu ABD, sömürgeci amaçlarla müdahale etti¤i ülkelerde, ulusal ve dinsel gerilimleri iç savafllara dönüfltürüyor. Bu yöntemi, yaln›zca yerli iflbirlikçiler yaratmak için de¤il, iç kargaflal›klardan yararlanarak iktidarlar üzerindeki nufuzunu
art›rmak için de kullan›yor. ABD Türkiye’yi ilk defa iç savafla sürüklemiyor. 1970’li y›llarda ABD’nin Türkiye’ye yönelik politikas› “istikrars›zlaflt›rma” kavram›yla tan›mlan›yordu. ABD, faflist katliamlar, sansasyonel suikastlerle yaratt›¤›
AB de ABD’nin yan›nda ABD ‹ran’a sald›r› haz›rl›klar›n› t›rmand›r›rken, Avrupa Birli¤i de ABD’nin sald›r› gerekçelerini güçlendirecek bir biçimde hareket ediyor. ‹ran’›n zenginlefltirilmifl uranyum üretme karar›n›n hemen ard›ndan BM Güvenlik Konseyi’nin ‹ran’a karfl› harekete geçmesini savunan AB, çok uzun bir süredir hiç ilgilenmedi¤i “‹ran’daki insan haklar› ihlalleri”ni de yeniden mercek alt›na ald›. AB’nin ABD’nin sald›r› politikas›na uyum sa¤lamak için Ortado¤u’daki bütün “cepheler”de paralellik sa¤lamaya yöneldi¤i görülüyor. AB, Türkiye’den ‹ran’›n uranyum zenginlefltirme karar›n›n BM Güvenlik Konseyi’ne götürülmesine karfl› ç›kmamas›n›
ABD askerini kovan köylüler yarg›lan›yor n 29 Mart 2003 günü Urfa'ya ba¤l› Da¤yan› köyü Büyük M›rdesi mezras›na düflen Tomahawk füzesini almaya gelen ABD askerlerini tafl ve yumurta ya¤muruna tutan köylüler yarg›lanmaya devam ediliyor. Köylüler “kamu mal›na zarardan” yarg›lan›rken, köye düflen füzenin sorumlular› hakk›nda soruflturma bile aç›lmad›.
Afganistan’da savafl borusu
istedi. Böylece AB, ABD bir yandan ABD’nin bölge politi‹ran’la gerilimi kas›n›n Türkiye üzet›rmand›r›rken, rindeki bask› gücü di¤er yandan da oldu. Afganistan’› kan gölüne çevirmeAB, fiemdinli olaylar›n›n sonras›nye haz›rlan›daki tutumuyla ABD’nin Türyor. kiye’yi ‹ran batakl›¤›na çekUzun mek için PKK’yi hem tehdit süredir Kahem de rehin olarak kullanma bil d›fl›nda çizgisine de uyum gösterdi. hiçbir deAB’nin fiemdinli Raporu, netimi kalkontr-gerillan›n bombalar›ndan mayan PKK’yi sorumlu tuttu ve fiemABD Afdinli halk›n›n tepkisini “terör” ganiskapsam›nda de¤erlendirdi. tan’da Öte yandan ABD’nin girifleceHamas’›n iktidara gelmesi¤i sanin ard›ndan Filistin Yönetivafl› mi’ne do¤rudan ekonomik yard›m› kesme karar›, k›sa Ba¤dat’ta ABD sald›r›s›ndan süre sonra AB taraf›nkaçan baba ve çocuklar› dan da al›nd›.
Yüksekova’da tifo n Hakkari'nin Yüksekova ‹lçesi'nde hastalanan yüzlerce kifli yüksek ateflle hastanelere baflvurdu. Yetersiz sa¤l›k kurumlar› nedeniyle teflhislerinin yap›labilmesi için Van Üniversite Hastanesi’ne gönderilen 15 hastan›n yap›lan tetkikleri sonucunda ise tifo olduklar› ortaya ç›kt›.
kaotik politik ortam›, devlet içerisindeki denetimini art›rmakta kullanm›flt›. Faflist katliamlara “mezhep çat›flmas›” görüntüsü kazand›rma çabas›, devrimcilerin antifaflist direnifl hareketlerindeki öncülü¤üyle bofla ç›kar›lm›flt›.
uluslararas›laflt›rmak için flimdiden “gerekçeler” üretmeye bafllad›. Bu gerekçelerin bafl›nda Afganistan’›n güney bölgesinin uluslararas› uyuflturucu trafi¤inin en önemli merkezlerinden biri haline gelmesi bulunuyor. Oysa bu bölgedeki köylülerin Taliban ve Hizb-i ‹slami saflar›na geçmesinin ve uluslararas› uyuflturucu trafi¤inin bir parças› haline gelmesinin nedeni ABD’nin bölgede haflhafl ekimini yasaklamas› olmufltu. NATO taraf›ndan yönetilen Afganistan’daki Uluslararas› Güvenlik Destek Gücü’nün (ISAF) asker say›s› önümüzdeki
Uyuz yay›l›yor n Uyuz flimdi de Batman'da ortaya ç›kt›. 27 Nisan’da iki okulda ortaya ç›kan uyuz nedeniyle ‹l H›fz›ss›hha Kurulu karar›yla 2 okul bugün tatil edildi. Karatay ‹lkö¤retim Okulu'nda 121, 100. Y›l ‹lkö¤retim Okulu'nda ise 30 ö¤rencide uyuz hastal›¤›n›n tespit edildi¤i bildirildi. Karfl›yaka ve Seyitler mahalleleri zaten yoksul bir kent olan Batman'›n "varofllar›" olarak nitelendiriliyor.
Haziran-Temmuz aylar›nda 8.600’den 35 bine ç›kar›lacak. Türkiye bu güce 1000 ilave asker daha gönderecek. Buna karfl›l›k ABD’nin Afganistan’daki 19 bin askerinden 10 bini ISAF’a aktar›lacak, 2500’ü ülkeden çekilecek. Yani ABD Afganistan’da savafl› yeniden bafllat›rken kendi askerlerini geri çekiyor, yerine Türk askerlerini ileri sürüyor. ABD’nin Afganistan’da giriflece¤i bu savafl›n gerçek amac›n›n Pakistan ve Orta Asya üzerindeki askeri nüfuzunu art›rmak oldu¤u biliniyor.
4 ilçeye 1 ambulans n Ki¤›’da bir ambulans var. Bu ambulans ilçeye komflu Adakl›, Yayladere ve Yedisu ‹lçeleri içinde kullan›l›yor. Ki¤› Devlet Hastanesi garaj›nda asl›nda bir ambulans daha var ancak kullanacak personel kadrosu bulunmad›¤› için çürümeye terkedilmifl. 4 ilçe için 1 ambulans›n do¤al olarak yetersiz kald›¤›n› belirten Ki¤›l›lar yeni ek ambulans ve kadro için yaklafl›k 5 y›ld›r bekliyor.
6 May›s 1972’de bayraklaflt›lar.
Deniz, Yusuf Hüseyin
Fikri Sönmez
(1942 - May›s1985)
“Yaflas›n tam ba¤›ms›z Türkiye! Yaflas›n Marksizm-Leninizm! Yaflas›n Türk ve Kürt halklar›n›n kardeflli¤i! Yaflas›n iflçiler, köylüler! Kahrolsun emperyalizm!..”
“Terzi Fikri öyle bir giysi dikti ki Fatsa’ya O Gürcü öyle bir gürledi ki arkadafllar›yla Noktalar, noktal› virgüller, askeri operasyonlar Kimseler ç›karamaz Fatsa’n›n s›rt›ndan Emek hakk›n›n s›ms›cak ç›plakl›¤›n›” Can Yücel
Deniz Gezmifl’in idam sehpas›ndaki son sözleri
AS‹LE YASAK, VEK‹LE KIYAK Yuh size!
Kurflunlar, pusular y›ld›rmad› y›da yönetici ve üye yaraland›. Sald›r›, tesadüfen civarda bulunan BES, SES ve E¤itim-Sen üyeleri ve çevredeki duyarl› halk›n müdahalesi ile püskürtüldü. Üç Halkevci gözalt›na al›nd›. ‹ki Halkevci de hastaneye kald›r›ld›. 18 Nisan günü GSS yasas›n› Halkevleri Genel Merkezi ve protesto eden TTB, D‹SK, Ankara fiube yöneticileri, 19 NiKESK, TMMOB ve Halkevleri san’da, yine polisin engelleme çaüyesi emekçiler polisin silahl› sal- bas›na ra¤men Konur Sokak’tan d›r›s›na u¤ram›fl, Halkevleri polis Meclis’e yürüyerek bir bas›n sald›r›s›na karfl› koymufltu. aç›klamas› yapt›lar. Ayn› günün gecesi Halkevleri Halkevleri Genel Baflkan› Abyönetici ve üyeleri Ankara Emnidullah Ayd›n, polisin ve AKP’nin yet Müdürlü¤ü güvenlik flube poen ufak bir demokratik tepkiye lislerinin sald›r›s›na u¤rad›. Sald›r› bile tahammül edemedi¤ini ifade sonucu, aralar›nda Halkevleri Genel etti ve yaflanan sald›r›lar› bas›na Sekreteri Av. Ender Büyükçulanlatarak bu ülkeyi IMF’cilere ve ha’n›n ve Halkevi Hukuk Bürosu onlar›n yardakç›lar›na b›rakmayaavukatlar›n›n da bulundu¤u çok sa- caklar›n› belirtti.
‹laç flirketlerinin paralar› bofla gitti
Zafer sa¤l›k hakk› mücadelesinin ‹stanbul Tabip Odas› seçimlerine yönelik AKP müdahaleleri geri tepti. ‹ktidar olanaklar›n› kullanarak tüm halk için sa¤l›k hakk› mücadelesi veren Tabip Odas› yönetimlerini ele geçirme operasyonu büyük bir bozgunla sonuçland›. Hastanelerde ve üniversitelerde Baflhekimler baflta olmak üzere kendi kadrolar›n› bu seçimler için sefereber eden, ilaç
flirketleri arac›l›¤›yla kendi listelerine oy vereceklerin aidatlar›n› ödettiren AKP’nin tüm hesaplar› böylece alt üst oldu. ‹stanbul’da yönetimde olan Demokratik Kat›l›m Grubu, AKP’nin destekledi¤i “Hekim Haklar› Grubu”na iki kattan fazla fark atarken, MHP’nin destekledi¤i “Milliyetçi Hekimler Grubu”ndan ise yedi kat fazla oy ald›.
Ne halk›n tepkisi, ne Anayasa Mahkemesi, ne de utanma duygusu milletvekillerine mani oldu. Emeklilik yafl› ve maafllar› konusunda halk› fedakarl›¤a ça¤›ran milletvekilleri, Sosyal Güvenlik Yasas›’na sessiz sedas›z ekledikleri maddelerle hem kendi primlerini halk›n s›rt›na y›kt›lar, hem de “k›yak emeklilik” hayallerini gerçeklefltirdiler. Alt komisyonda sessizce eklenen düzenlemelerle Ocak 2007’den itibaren emekli milletvekillerinin eline, kamu çal›flanlar›na yap›lacak zam hariç ayda
GSS ve Emeklilik Yasas› Meclisten geçti
11.240 YTL geçecek. Daha önce Anayasa'n›n eflitlik ve adalet ilkesine ayk›r› bulunarak iptal edilen “k›yak emeklilik” bu kez sessizce gerçeklefltirildi. Emeklilik yafl›n› dolduran ve Meclis’te iki y›l görev yapan her vekil emekli olabiliyor ve emekli olduktan sonra da vekillik yapabiliyor. Yeni düzenlemeyle, Meclis'teki emekli milletvekillerine ekstradan her ay 1.280 YTL “temsil tazminat›” ödemesi yap›lacak. Bu durumdan, flu an Meclis'teki yaklafl›k 400 milletvekili yararlanabiliyor. Eski yasa bu ekstra ödemeyi engelliyordu.
Emekli vekillerin ayl›¤›nda 1.190 YTL düflüfl yaratmas› söz konusu olan sosyal güvenlik destek primi ödemesi, vekillerin talep etmesi halinde TBMM taraf›ndan karfl›lanabilecek. Çal›flmaya devam eden emekli milletvekillerinin temsil tazminat› almas›n›n önündeki engel de kald›r›ld›. “K›yak emeklilik” olarak bilinen ve meclisteki emekli vekillere “temsil tazminat›” ödenmesini öngören düzenleme daha önce de gündeme gelmifl ama Anayasa Mahkemesi bu düzenlemeyi Anayasan›n eflitlik ilkesine ayk›r› bularak geri çevirmiflti.
fiimdi ne olacak!
Toplumun istisnas›z bütün kesimlerini etkileyen yeni sosyal güvenlik yasalar› kazan›lm›fl haklar› geriletiyor, zaten herhangi bir haktan yararlanamayanlar›n sefalet koflullar›nda da bir iyileflme öngörmüyor. 1 Ocak 2007’den itibaren yürürlü¤e girecek olan kanunun uygulamas›na iddia edildi¤i ve san›ld›¤› gibi yumuflak bir ara süreçle geçilmeyecek. Genel Sa¤l›k Sigortas›’n›n (GSS) uygulanmas› halinde cid-
di mali ve toplumsal krizler yaflanabilece¤ini belirterek hükümeti uyaran sadece emekçiler de¤ildi. Bizzat program›n yazar› Dünya Bankas›, GSS’nin yaklafl›k 9 katrilyon liral›k ek bir yük getirece¤ini belirterek hükümeti uyarm›flt›: “GSS, al›nan önlemlerin boyutlar› ve çap› her ne olursa olsun, k›sa vadede olumsuz mali sonuçlara yol açacakt›r.” (DB, Sa¤l›kta Geçifl Projesi De¤erlendirme Raporu) Hükümetin bu y›l bafl›nda
Köylüler “sa¤l›k” istedi 25 Nisan Antakya’n›n Dikmece köyü halk›, 10 y›ld›r hizmet vermeyen sa¤l›k ocaklar›na sa¤l›k personeli talebiyle bir eylem yapt›. Eylemde bir köylü kad›n bayg›nl›k geçirdi ve elindeki pankartla birlikte yere y›¤›ld›. Hizmet d›fl› sa¤l›k oca¤› önünde bay›lan Nesibe Tuncer’e ilk yard›m eylemdeki köylüler-
den geldi. Ellerde tafl›n›p özel araca konulan Tuncer, kilometrelerce uzakl›ktaki Antakya Devlet Hastanesine götürüldü. Dikmece köyü için bir sa¤l›k oca¤›n›n ihtiyaçtan öte bir zorunluluk oldu¤u bu olayla birlikte bir kez daha gözler önüne serildi. n Kaynak: Antakya Gazetesi
kamu hastanelerine olan borçlar›n› ödemeyerek hastaneleri iflas›n efli¤ine sürükledi¤ini de hat›rlayacak olursak, yeni yasan›n uygulamaya geçifliyle sa¤l›kta sars›c› bir kriz yaflanaca¤›n› söyleyebiliriz. Ayr›ca, hükümetin yasada belirtilen tüm vaatlerini yerine getirece¤ini varsayd›¤›m›zda da manzara pek hofl de¤il. ‹flte yeni yasan›n emeklilikte yaratt››¤› sonuçlar: Emeklilikte ayl›k ba¤lama oran› düflecek. Memur emeklisinin ayl›¤› mevcut duruma göre üçte bir azalacak. Milli gelirdeki art›fl emeklilik maafl›na yans›t›lmayacak. Emeklilik maafl›nda asgari taban uygulamas› ortadan kalkacak. Eski sistemde primleri ömür boyu asgari ücret üzerinden ödenen SSK emeklisi normalde 345 YTL ayl›k alabilecekken, asgari taban uygulamas› nedeniyle 464 YTL ayl›k al›yordu. Yeni sistemdeyse 345 YTL alabilecek. ‹flçiler için halen 7 bin gün olan prim süresi 2007 y›l›ndan itibaren her y›l 100 gün artarak 2026 y›l›nda 9 bin güne ulaflacak. Ocak 2007'de 21 yafl ve alt›nda olan kad›n 65 yafl›ndan önce emekli olamayacak. 1 Ocak 2007'de 23 yafl ve alt›nda olan hiçbir erkek de 65 yafl›ndan önce emekli olamayacak.
En büyük k›yak Ar›nç’a Yasan›n Cumhurbaflkan› ve Baflbakan’›n durumunu özel olarak düzenleyen 43. maddesi kapsam›na, "Meclis Baflkan› da" ifadesi eklendi. Cumhurbaflkanl›¤›’ndan ayr›lanlara istekleri üzerine, cumhurbaflkan›na ödenmekte olan ayl›k ödene¤in yüzde 40’› oran›nda yafll›l›k ayl›¤› ba¤lan›yor. Baflbakan’a da Cumhurbaflkan›’na ba¤lanacak yafll›l›k ayl›¤›n›n yüzde 75’i kadar yafll›l›k ayl›¤› ba¤lan›yor.
Mahkemeye gel Erdo¤an
Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an'›n Mersin ziyareti s›ras›nda yumurtal› protesto düzenleyen 9 Halkevi üyesinin yarg›lanmas›na 24 Nisan’da devam edildi. Mahkeme, flikayetçi Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an'›n dinlenmesi için Ankara Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'ne yaz›lan talimat cevab›n›n beklenmesine ve duruflman›n 5 Temmuz 2006 tarihine ertelenmesine karar verdi.
SSK ve Ba¤-Kur aff›ndan nas›l yararlanaca¤›z Ne tür borçlar af yasas› kapsam›ndad›r?
Hangi Dönem Borçlar› Yap›land›r›lacakt›r?
gorta ‹l / Sigorta Müdürlü¤üne baflvuruda bulunulmas› gerekmektedir.
Sigorta primi, sosyal güToplumsal Hukuk taraf›ndan haz›rlanm›flt›r venlik destek primi, iflsiztoplumsalhukuk@yahoo.com lik sigortas› primi, idari para cezas› ve sosyal yard›m zamm› borçlar› ile SK ve Ba¤-Kur Alacaklar›özel bina inflaat› ve ihale konusu ifln›n Yeniden Yap›land›r›llerden kaynaklanan asgari iflçilik fark mas› Yasas›’na Kimler Taabidir? tutar› borçlar›, topluluk sigortas›na tabi avukatlar ve noterlerin malulBelediyeler, resmi sektör iflverenleri, lük, yafll›l›k ve ölüm sigortas› kollar›özel sektör iflverenleri, iste¤e ba¤l› na ait prim borçlar›, prim ödeyen issigortal›lar ve topluluk sigortas›na te¤e ba¤l› sigortal›lardan sigortal›l›¤› tabi avukat ve noterler yeniden yap›land›rma kapsam›na girmektedir. sona ermeyenlerin prim borçlar› Daha önceki döneme ait borçlar› ol- yap›land›rma kapsam›na girmekmay›p; 14.04.2005 tarihinden sonra tedir.
Kamu iflverenlerinin 14/4/2005, özel sektör iflverenlerinin ise 31/3/2005 tarihinden önceki borçlar›, iste¤e ba¤l› sigortal›lar›n 1/5/200331/3/2005 tarihleri aras›ndaki prim borçlar›, topluluk sigortas›na tâbi avukat ve noterlerin 31/3/2005 tarihine kadar olan prim borçlar›, yeniden yap›land›r›lacakt›r.
Posta ile baflvurulacaksa, baflvuru taahhütlü, iadeli taahhütlü veya APS ile yap›lmal›d›r.
Halk›n Avukat›
S
borçlar› olan resmi sektör iflverenleri ile 31.03.2005 tarihinden sonra borçlanan özel sektör iflverenleri ise kanun kapsam›na girmemektedir.
Tasarrufu teflvik, konut edindirme yard›m›, e¤itime katk› pay›, özel ifllem vergisi, damga vergisi, kira borçlar› ve icra masraflar› gibi borçlar ise af kapsam d›fl›ndad›r.
Baflvuru Ne Zaman, Nereye Yap›lmal›d›r? Yasadan yararlanmak isteyen iflveren ve sigortal›lar›n, May›s ay› sonuna kadar iflyerinin ba¤l› b›ulundu¤u Sigorta Müdürlü¤üne yaz›l› olarak baflvurmalar› gerekmektedir. Yasa kapsam›na giren borçlar için Yasan›n yürürlü¤e girdi¤i tarihi takip eden aydan itibaren iki ay içinde yaz›l› olarak iflyerinin ba¤l› oldu¤u Si-
Ödenecek Borç Nas›l Hesaplanacakt›r? Yap›land›rma talebinde bulunulacak borç asl› 100.000.YTL'nin alt›nda ise; her dönem borcun asl›na ödeme vadesinin bitiminden itibaren 31.12.1998 tarihine kadar uygulanan oranlara göre gecikme zamm› hesaplanacak; 1.1.1999 tarihinden itibaren toptan eflya fiyat endeksi (TEFE); 1.1.2005 tarihinden itibaren üretici fiyat endeksi (ÜFE) ayl›k de¤iflim oranlar›, baflvuruda bulunulan tarihten önceki ay›n sonuna kadar olan süreye kadar bileflik bazda uygulanmak suretiyle yeniden yap›land›rmaya esas olan borç bulunacakt›r.
Borcu Kaç Taksitte Ödeyebiliriz? Yap›land›rmaya esas olan borçlar, baflvuru tarihine göre borcun ortalama kaç y›ll›k oldu¤u ve borç miktar›na göre en fazla 60 aya kadar taksitlendirilebilecektir. Borç taksitle ödendi¤inde, taksitlendirme süresine ba¤l› olarak faiz oran› de¤iflir. Borcun 12 ayda ödenmek istenmesi halinde y›ll›k % 4, 12 -24 ay aras› dönemde ödenmek istenmesi halinde y›ll›k %5, 24 ay› aflan sürede ödenmek istenmesi halinde ise y›ll›k %6 oran›nda taksitlendirme fark› uygulanacakt›r. Peflin Ödeme Yap›l›rsa Avantaj› Nedir? Yeniden yap›land›r›lan borcun tamam›, Haziran 2006 sonuna kadar ödenirse borç peflin ödenmifl say›l›r ve vade fark› uygulanmaz. Bafllang›çta taksitle ödeme yolu seçi-
lip daha sonra borcun kalan k›sm›n›n peflin ödenmesi halinde, kalan aylara ilikin taksitlendirme fark› indirilerek kalan borç miktar› tahsil edilecektir. Ödemelerin Aksat›lmas› Durumunda Yeniden Yap›land›rma Hakk› Kaybolur mu? Borçlar›n› yeniden yap›land›ranlar, bu borçlar›n› ve yeni dönemlere iliflkin SSK/Ba¤-Kur borçlar›n› bir takvim y›l›nda üç kereden çok aksat›rlarsa yeniden yap›land›rma haklar›n› kaybedeceklerdir. Yani taksitlendirmeye baflvurabilmek için 2005 Mart ay›ndan sonraki primlerin tamam›n›n ödenmifl olmas› gereklidir. Ayr›ca yap›land›rma tarihinden sonraki dönemlerde de, borç ödenene kadar y›lda 3 seferden fazla yeni dönem prim borçlar›n›n aksat›lmas› halinde, yine yasadan yararlanma hakk› kaybolacakt›r.
6 ENERJ‹
4 Mayıs - 17 Mayıs 2006
Enerjide özellefltirme kap›ya dayand›
Enerji-Sen Genel Baflkan› Yunus Aky›ld›r›m:
SALDIRI BASLADI! Enerji sektöründeki özellefltirme sald›r›s›nda ilk hedef Enerji Sen üyesi iflçiler oldu. AKP Hükümeti, özellefltirmeye ve Enerji sektöründe büyük özellefltirmelere haz›rlanan AKP hükümeti bir ilke daha imza att›: Türkiye’de ilk defa bir sendika genel baflkan›, Yunus Aky›ld›r›m sürgün edilerek iflten ç›kart›ld›! ‹lkler bununla da s›n›rl› kalmad›: Cumhuriyet tarihinde ilk defa, ayn› sendikan›n 27 kifliden oluflan tüm yöneticileri ve kurucu üyeleri de ayn› hukuk d›fl› uygulamadan nasiplerini ald›lar. Sözkonusu sendika, enerji iflkolundaki çal›flanlar›, iflçi-memur-tafleron-sözleflmeli personel ayr›m› gözetmeksizin örgütlemeye çal›flan Enerji-Sen. Enerji, Gaz, Su, Baraj Çal›flanlar› Sendikas› (Enerji-Sen), 1 Aral›k 2005 tarihinde, fiili bir sendika olarak kuruldu.
tafleronlaflt›rmaya karfl› set olabilece¤ini düflündü¤ü Enerji Sen’e savafl açarak patronlar›n ç›kar›n› koruyor.
Tesadüfe bak›n ki, sendikan›n ilk örgütlendi¤i kurum olan Bo¤aziçi Elektrik Da¤›t›m A.fi.’nin de ba¤l› oldu¤u TEDAfi Genel Müdürü, 2 Aral›k 2005’de, ‹stanbul’da MÜS‹AD üyelerine yapt›¤› “Enerji Da¤›t›m›nda Kamunun Rolü” bafll›kl› sunuflun 22. sayfas›nda, “Kamu Neden Da¤›t›m Hizmetinde Olmamal›d›r?” diye sorup flöyle yan›tl›yordu: l Elinizdeki elemanlar› istedi¤iniz gibi çal›flt›ramazs›n›z. l Performans yoksunu çal›flanlar›n›z› iflten ç›kartamazs›n›z. l Çal›flanlar›n dokunulmazl›klar› vard›r. l ‹flveren aleyhine politik nedenlerle a¤›r sendikal haklar vard›r.
Özellefltirme: Önce iflçileri sonra halk› vurdu n 1990 ve 1998 y›llar› aras›nda Avrupa do¤algaz ve elektrik sektöründe 250 bin kifli iflten ç›kar›ld›. ‹ngiltere’de özellefltirmenin ard›ndan fiyatlar büyük tükeciler için % 22 oran›nda düflerken, küçük tüketiciler için % 5 artt›. Devlet özellefltirmenin iflas etti¤i Kaliforniya’da, 12 milyon dolar harcad›. Özellefltirmenin ard›ndan Brezilya’da elektrik fiyatlar› % 400 artt›.
Elektrikte 49 y›ll›k ya¤ma bölgeleri n Türkiye’de 27 milyon kay›tl› abonesi olan elektrik da¤›t›m flirketleri, 49 y›ll›¤›na enerji devlerine verilecek. Ülke, bu sat›fl için 21 ayr› bölgeye bölündü. Kayseri elektrik da¤›t›m› flu anda özel bir flirket taraf›ndan yap›l›yor. Bundan sonra, 20 bölgenin elektrik da¤›t›m› özellefltirilecek. Ankara, ‹stanbul, Konya, ‹zmit ve Trakya özellefltirmesi ilk aflamada tamamlanmak istenen bölgeler.
‹flte ya¤mac› çokuluslular n Türkiye’de Enerji Bakanl›¤› yetkililerinin, kap›lar›n› afl›nd›rd›¤›n› övünerek anlatt›¤› ya¤malamaya aday flirketler flunlar: Avrupa’n›n en büyük enerji flirketi E.O.N. (Almanya), ‹talyan enerji devi Enel ve ‹spanyol flirketi ‹berdrola, Alman flirketi RWE.
TEDAfi, enerji sektöründeki büyük özellefltirme haz›rl›klar›n›n bir parças› olarak, 2 Nisan 2004 tarihinde özellefltirme kapsam›na al›nm›flt›. Elektrik da¤›t›m flirketlerinin özellefltirilmesinin önünü açacak olan yasa ise, acil önceliklerden birisi olarak Meclis gündeminde s›ras›n› bekliyor. Yasa mecliste bekleyedursun, AKP, özellefltirme ve tafleronlaflt›rma uygulamalar›na karfl› bir set oluflturan Enerji-Sen yöneticilerini iflten ç›kartarak, di¤er altyap› haz›rl›klar›n› tamaml›yor. Ancak, sendika yöneticileri de enerji alan›nda hem sektör çal›flanlar›n›, hem de tüm halk› ma¤dur edecek olan uygulamalar karfl›s›nda mücadele etme kararl›l›klar›n› sürdürüyorlar.
Özellefltirme kapsam›na al›nan enerji üretim alan›nda, ‹stanbul Anbarl› Kombine Çevrim Santrali’nde iflçi olarak çal›fl›rken, Kütahya Seyit Ömer Termik Santrali’ne sürülen ancak sürgünü kabul etmeyip iflten at›lan EnerjiSen Genel Baflkan› Yunus Aky›ld›r›m’la konuyu ilgili olarak görüfltük. Aky›ld›r›m, iflten ç›karmalar›n, do¤ru bir yolda olduklar›n› gösterdi¤ini vurgulad›: “Enerji-Sen, flu an küçük bir sendika ama önüne koydu¤u hedefler ve müdahale edebilece¤i alanlar, devletin ve enerji sektörüne gözünü dikmifl olan uluslararas› tekellerin gözünü korkutmufl durumda. Çünkü EnerjiSen bünyesinde örgütlenen tafleron iflçiler, enerji sektöründeki özel flirketlerin altyap›s›n› oluflturuyor ve bu iflçilerin örgütlü hareket etmesi, enerji sektörü üzerinde oynanmak istenen kirli oyunlar›n bozulmas›na neden olacak”
Enerji-Sen, enerji sektöründe çal›flan tüm emekçilerin ortak örgütlenmesini savunuyor. Ama ilk etapta çal›flmalar›na tafleron iflçileri örgütleyerek bafllam›fl durumda. Ancak sendikan›n önüne ç›kan engeller yaln›zca iflten ç›karmalarla s›n›rl› de¤il. Aky›ld›r›m, Enerji-Sen’in k›sa sürede devletle iflbirli¤i içerisinde olan sar› sendikalar›n, özellikle ayn› iflkolunda çal›flma yapan TÜRK-‹fi’e ba¤l› Tes-‹fl yönetiminin de hedefi haline geldi¤ini söyleyerek, flunlar› dedi: “Tes-‹fl yönetimi hükümet içerisinde yapt›¤› kulis faaliyetleriyle sendikal çal›flmalar›m›z›n önünü kesmeye çal›fl›yor. Çünkü EnerjiSen, iflçilerin haklar› için mücadele etti¤i gibi, sar› sendikac›l›¤a karfl› da mücadele ediyor. Enerji-Sen’in bu mücadelesi hem iktidar›n hem de sar› sendikalar›n sald›r›lar›na maruz kalmas›na neden oluyor”.
Tes-‹fl direneni sevmez Tarih 1989 Mart›: ‹stanbul Anadolu yakas› elektrik da¤›t›m flirketi, ilk özellefltirme uygulamalar›n›n bir parças› olarak, “Türkiye’nin Enron”u Aktafl A.fi’ye 49 y›ll›¤›na devredildi. AKTAfi
taraf›ndan iflten ç›kart›lan iflçilerinin örgütlü oldu¤u Tes‹fl 1 Nolu fiube Baflkan› Kamil Kartal’a özellefltirme sürecinde yaflananlar› sorduk. Aktafl özellefltirmesine karfl› neler yapt›n›z?
AKTAfi’›n yolsuzluk güncesi AKTAfi 1990’da hukuk d›fl› sözleflmelerle elektrik da¤›t›m›na bafllad›. 1993 y›l›nda bir iflçi ad›na aç›lan dava sonucu Dan›fltay, AKTAfi'la yap›lan sözleflmenin iptali karar›n› verdi. Ama flirket, da¤›t›ma yasa d›fl› olarak devam etti. Daha sonra Dan›fltay, 2000 y›l›nda AKTAfi'›n çal›flmas›n›n
sona erdirilmesi karar› ald›. Bu 10 y›lda AKTAfi iflçilere ve halka çok zarar verdi. 630 iflçi iflten ç›kar›ld›. Kamudan da¤›tmak üzere sat›n ald›¤› elektri¤e, 10 y›l boyunca düflük fiyat ödedi. Kay›p-kaçak oran›n› yüksek göstererek kamuya 100 trilyondan fazla zarar verdi.
‹stanbul enerji iflçileri, Tes-‹fl ‹stanbul 1 no’lu flube seçimlerini, iflyeri komite konsey örgütlenmeleri üzerinden kazanarak, özellefltirme karfl›t› mücadeleyi yükselttiler. 89 Mart, Nisan, May›s eylemlerinin a盤a ç›kmas›nda da özel bir görev üstlendiler. Mücadele fiilen sokaklara tafl›n›rken, iptal davalar› da aç›ld› ve bu davalar kitlesellefltirildi. Uzun y›llar süren hukuki mücadelemize Elektrik Mühendisleri Odas› da destek verdi. 1999 y›l›nda yarg› karar› ile Anadolu yakas› da¤›t›m flebekeleri devlete iade edilerek Aktafl
Afi’nin elinden al›nd›. Bu iade karar› bugüne kadar özellefltirmelerde uygulanan ilk ve tek iade karar›d›r. Tes-‹fl yönetimi, ne yapt›? Tes-‹fl Genel Merkezi, iflçilerin komite-konsey örgütlenmelerine ve özellefltirme karfl›t› mücadeleye bafl›ndan beri düflmanca bir tutum içinde oldu. Özellefltirme sürecine, AKTAfi’tan hisse alarak özellefltirmeye destek verdi. Direnen flube yönetiminiyse, hukuk d›fl› bir kararla görevinden ald›. Bu düflmanca tutum mücadelenin ilerleyen evrelerinde de devam etti.
Çal›k çarp›k bir peflkefl öyküsü Enerji sektöründeki her ihalede ad›ndan söz ettiren Çal›k Holdingin y›ld›z› AKP iktidar›nda
Bu da ya¤man›n kan›t›! n Elektrik da¤›t›m flirketleri sat›fla aç›l›rken, elektrik üretimi alan› da uzunca bir süredir özel flirketlerin ya¤mas›na aç›lm›fl durumda. Özel flirketler, ihtiyaç duyduklar› kadar elektri¤i kendileri üretip, fazlas›n› devlete sat›yorlar. Ama enerjide ne üretimin ne de da¤›t›m›n özellefltirilmesi kamuya bir fayda sa¤l›yor. ‹flte kan›t›: Say›fltay raporuna göre, özel sektör tesislerinde üretilen enerji maliyetleri nedeniyle devletin u¤rad›¤› zarar 2004 itibar›yla 2.4 milyar dolar. Ayn› rapora göre, yaln›zca 1997 y›l›ndan bu yana Gebze-Sakarya’da özel elektrik üretimi yapan Ova Elektrik flirketinin açt›¤› zarar 872 milyon dolar. Elektrik da¤›t›m flirketlerinin sat›fl›ndan ise toplam 3.5 milyar dolar “kazanç” elde edilmesi bekleniyormufl.
Oyunbozan›z!
Ahmet ÇALIK Çal›k Holding Yönetim Kurulu Baflkan›
Aktüel dergisine göre, Çal›k; “Türkiye'de Koç Holding ve Sabanc› Holding'i toplay›n buna bir de Eczac›bafl›'y› ekleyin, Türkmenistan'da Çal›k Holding'in ne ifade etti¤ini daha iyi anlars›n›z” dedirtecek kadar serpiliyor. Çal›k Holding’in Orta Asya’n›n gizli milyarderi olma serüveni hemflerisi oldu¤u Turgut Özal arac›l›¤›yla Türkmenistan pazar›na aç›lmas›yla bafll›yor. Holdingin patronu Ahmet Çal›k Anavatan Partisi’nden AKP’ye devrolan kadrolardan. Yeni Para
parlad›. Holdingin Özal’dan Erdo¤an’a uzanan flaibeli bir tarihi var. dergisinin “AK ‹fladamlar›” bafll›kl› araflt›rmas›na göre Ak Partiyle gönül ba¤› var. Abdullah Gül’ün hemflerisi ve AKP’nin bafl finansörlerinden biri. Hükümet “Enerjisini” Çal›k için harc›yor fiirket kendi web sitesinde enerji sektöründen büyük gelecek vadeden bir ifl alan› olarak söz ediyor. AKP ile kurdu¤u “gönül ba¤›”, Çal›k Holding’in enerji sektöründe önünü açm›fl görünüyor. Tayyip Erdo¤an, bizzat ‹talyan Eni ile Çal›k Holding ortakl›¤› için arac›l›k yapt›.
AKP kendi “Uzan”lar›n› yarat›yor Çal›k Holding AKP’yle gelifltirdi¤i gizli kapakl› iliflkiler ve yabanc› ortaklar› sayesinde bundan böyle tüm enerji ihalelerinde karfl›m›za ç›kaca¤a benziyor. Özal döneminde bir anda parlay›p AKP’yle anlaflamay›nca tüm yolsuzluk dosyalar› ortaya saç›lan Uzan’›n yerini flimdilerde Çal›klar almaya aday. Türkiye enerji piyasas›nda art›k sadece çarp›k kapitalizmin de¤il, “çal›k çarp›k kapitalizmin” kurallar› ifllemeye bafll›yor...
Ne enerji ba¤›ms›z, ne devlet kuflu...
Umar KARATEPE umar@sendika.org
Enerji Bakan› Hilmi Güler nükleer enerjinin bir tercih de¤il mecburiyet oldu¤unu söylüyor. AKP hükümeti nükleer santrale olan “mecburiyeti”, enerjide d›fla ba¤›ml› olmamak gibi “masum” gerekçelere dayand›r›yor ama iflin asl› o kadar masum de¤il. Nükleer santralde de tamamen d›fla ba¤›ml› bir teknoloji kullan›lacak ! Hem Avrupa hem ABD’nin 25 y›ld›r kullanmad›¤› teknoloji! ‹flin s›rr› nükleer enerjinin ne zaman gündeme geldi¤inde. Mart ay›nda Tayyip Erdo¤an’›n Samsun’da Putin ve Berlusconi ile “güle oynaya” yapt›¤› gaz verme töreninin ard›ndan, Güler ABD’ye gitmiflti. Buradaki görüflmeler pek de “güle oynaya” geçmedi. Rusya ile enerji iflbirli¤ine iflkillenen ABD, “rahats›zl›klar›n›” iletti. Ve ba¤›ms›z enerjiden söz etmeyi pek seven bakan›m›z koltu¤unun alt›na s›k›flt›r›lm›fl “nükleer enerji” projeleriyle memlekete döndü. Sonra bafllad› “mecburiyet”, “enerji ba¤›ms›zl›¤›” laflar›na! Türkiye’den sermaye gruplar› da nükleer enerji projelerini heyecanla takip ediyor. MÜS‹AD, Sabanc›, Zorlu ve Çal›k baflta, enerji alan›ndaki tekeller ihalelerde pay sahibi olmak için ellerinden geleni yap›yorlar. Yani AKP’nin tek “mecburiyeti” ABD’ye karfl› de¤il. Sermayeye ziftlenecek yeni rant alanlar› açmak AKP’nin di¤er mecburiyeti! “Sinoplular›n bafl›na devlet kuflu kondu” diyen Güler halk› uyutmaya çal›fladursun, kuflun kimin kafas›na konaca¤› önceden belirlenmifl. Çöpe att›¤› teknolojileri Türkiye’ye satacak olan emperyalist flirketler ve onlarla iflbirli¤i peflindeki Türkiye sermayesi heyecanla devlet kuflunu bekliyor. Sinoplular “nükleer sizin olsun Sinop bizim” derken bunlar AKP’yi de, devleti de, kuflu da ba¤lam›fl… Yani ne “enerji ba¤›ms›z”, ne de devlet kuflu!
ÇEVRE 7
4 Mayıs - 17 Mayıs 2006
TURKIYE KIMYASAL COPLUK OLACAK Çevre Bakan› Osman Pepe, arka arkaya ortaya ç›kan zehirli varillere çözüm diye ‹ZAYDAfi’› gösterdi. Ancak bu fabrikan›n kendisi sa¤l›¤a zararl› ve kapat›lmas› gerekiyor.
Çevre Bakan› Osman Pepe, arka arkaya ortaya ç›kan zehirli varillerle ilgili çözüm adresini gösterdi. Bakan Pepe sanayicilerden at›klar›n› ‹zmit’te kurulu ‹ZAYDAfi at›k yakma fabrikas›na göndermelerini istedi. ‹zmit Belediyesi’ne ba¤l› çal›flan ‹ZAYDAfi ülkede 1 milyon ton tehlikeli at›k üretildi¤i, kendilerine ise imha için sadece 100 bin tonunun geldi¤ini aç›klad›. Peki Pepe’nin çevre sorunlar›na çözüm olarak önerdi¤i ‹ZAYDAfi gerçekten halk› zehirlenmekten koruyacak m›? ‹ZAYDAfi zehir saç›yor Bütün at›k yakma tesislerinde oldu¤u gibi ‹ZAYDAfi da havaya birçok zehirli maddenin yay›lmas›na neden oluyor. Fabrikan›n filtrelerde tutulan küller ise gene tehlikeli at›k oldu¤u için depolama
alanlar›na gömülüyor. Uzmanlara göre bu depolama alanlar›ndan hiçbir flekilde s›zma olamamas› mümkün de¤il ve at›klar yeralt› içme sular›n› zehirleyebilir. Kat› at›k yakma tesislerinin çevrede yaflayan çocuklarda kanser hastal›klar›n› artt›rd›¤› ortaya ç›k›nca Avrupa ülkeleri kendi ülkelerinde bu tesisleri kapatm›fllar. Ancak kendi zararl› teknolojilerini de çöpe atmaya içleri el vermemifl ve az geliflmifl ülkelere ihraç etmifller. ‹flte ‹ZAYDAfi fabrikas› da kendi ülkesinde bu fabrikay› açamayan Lurgi firmas› taraf›ndan yap›lm›fl! 2000’de 2 iflçinin zehirlenerek öldü¤ü fabrikan›n sadece Türkiye’de üretilen kimyasal at›klar› de¤il, d›flar›dan gelen at›klar› da kabul etmesi planlan›yor. Türkiye dünyan›n zehirli at›k çöplü¤ü olup birileri kasas›n› doldururken bedelini halk ödeyecek!
Doktorlar kapans›n diyor Türk Tabipleri Birli¤i ve Çevre ‹çin Hekimler Derne¤i bir aç›klama yaparak Pepe’nin çözüm diye öne sürdü¤ü fabrikan›n derhal kapat›lmas›n› istediler. Doktorlar bu fabrikalar›n insan sa¤l›¤›na zararlar›n›n kesin olarak tespit edildi¤ini vurgulayarak hükümeti göreve ça¤›rd›lar ve çözümün insan sa¤l›¤›n› tehdit eden at›klar üretmeyen sanayi tesislerinin kurulmas› oldu¤unu söylediler.
Bilecik’te, ‹zmir’de, Edirne’de, ‹stanbul Samand›ra’da, Gebze’de yüzlerce yeni varil bulundu. Bu durum sorunun Unifar fabrikas›yla s›n›rl› olmad›¤›n›, patronlar›n insan sa¤l›¤›n› hiçe sayd›¤›n› gösterdi.
HEM PEPEL‹YOR HEM UYDURUYOR! Çevre ve Orman Bakan› Osman Pepe zehir saçan fabrikalar› kapatmaya yetkim yok Çevre Bakan› Osman Pepe’nin zehirli varilleri gömerek tüm halk›n yaflam›n› hiçe sayan Unifar flirketine yönelik yalanc› pehlivanl›¤› devam ediyor. Pepe binlerce insan›n yaflam›n› hiçe sayan fabrikaya büyük miktarlarda para cezas› verilece¤ini ama fabrikay› kapatmaya yetkilerinin olmad›¤›n› söyledi. Oysa ki, 5 May›s 2002 tarihinde, Resmi Gazete'de yay›mlanan "Çevre Denetim Yönetmeli¤i"nin
Çevre mücadelesi ba¤›ms›zl›k mücadelesidir Çevre Mühendisleri Odas› yöneticisi Dr. Ethem Toruno¤lu’na çevre sorununa nas›l yaklafl›lmas› gerekti¤ini sorduk: “Sorunu küreselleflmeyle birlikte düflünmeliyiz. Çevre sorunlar›yla ilgilenen kurumlar›n mutlaka anti-emperyalist ve anti kapitalist bir niteli¤e sahip olmas› gerekir. Türkiye’de onlarca Tuzla facias› olabilir. Çünkü Türkiye’nin çevre politikalar›ndaki temel yaklafl›m “Kirleten Öder” ilkesidir. Bu anlay›fl bugün geri kalm›fl bir felsefedir. Do¤rusu, sanayileflme/üretim sürecinin yeniden tan›mlanmas›d›r. Bu da beflikten mezara at›k yöneti-
mi, çevreyle uyumlu teknoloji kullan›m› ve temiz üretime dayan›r. Oysa kapitalizm kirletme ve kaynaklar›n sorumsuzca kullan›m›na dayanan bir anlay›fla sahiptir. Çevre, toplumsal muhalefetin ilgi ve müdahale alan›ndaki bir konu. Kent yoksullar›; kentsel de¤erlerin tahrip edilmesine ve uluslararas› sermayeye peflkefl çekilmesine direnmeli. K›rsal alanlarda ise Bergama örne¤inde oldu¤u gibi insanlar topraklar›n›n, yaflam alanlar›n›n yok edilmesine karfl› mücadele etmeli. Böyle bir mücadele ba¤›ms›zl›k ve demokrasi mücadelesinden ayr› düflünülemez.”
Halk daha önce söylemiflti Unifar fabrikas›n›n defalarca flikayet edilmesine ra¤men bir önlem al›nmad›¤› ortaya ç›kt›. 2004 y›l›nda fabrikan›n yan›nda bulunan fiekerp›nar Mahallesi halk› evdeki tuvaletlerinden kimyasal madde kokusuna benzer kokular gelmeye bafllay›nca Valili¤e ve Kaymakaml›¤a flikayetlerde bulunmufllard›. Haziran 2004’te Kocaeli Valili¤i Gebze Sa¤l›k Grup Baflkanl›¤›’ndan mahalle muhtar› Zülfü Erdo¤an’a gönde-
rilen yaz›da, fabrikada bir probleme rastlan›lmad›¤› iddia ediliyor. Ancak mahallede ast›m, bronflit hastalar› ve hamile kad›nlar›n rahats›zlanmas› ve her gün hastanelere tafl›nmas› üzerine halk›n sabr›n› tafl›r›nca yap›lan denetimler sonucu, trilyonluk firmaya 100 milyon ve 7 milyar liral›k komik “ceza”lar kesiliyor. ‹zmit’ten milletvekili seçilen Bakan Osman Pepe ise tüm bunlar› yeni duymufl gibi numara yap›yor.
diyor. Ama Resmi Gazete öyle demiyor! Gazete uydurmuyorsa bakan uyduruyor
17. maddesi öyle demiyor. Madde aynen flöyle: “Çevre kirlil¤inin toplum sa¤l›¤› yönünden tehlike yaratt›¤› hallerde faaliyet, k›smen veya tamamen durdurulabilir”. Resmi gazete bir yönetmeli¤i uyduramayaca¤›na göre “kapatma yetkim yok” diyen Pepe uyduruyor. Ya kendi Bakanl›¤›n› ilgilendiren yönetmelikleri bilmiyor ya da biliyor ama ifline gelmiyor… Yoksulun sa¤l›k hakk› talebine kurflunla
yan›t verenler sermayeye karfl› “süt dökmüfl kedi”ye dönüyor. Çevre Mühendisleri Odas› (ÇMO) da yapt›¤› bir aç›klamayla, “kapatma yetkim yok” diyen Bakan› göreve ça¤›rd›. ÇMO “Bakan’›n görev ihmalinin devam› durumunda ilgili merciler nezdindeki giriflimlerini sürdürmek konusunda” kararl› olduklar›n› duyurdu.
Nükleer karfl›t› eylemler her yerde
n Sinop, 29 Nisan’da on binin üzerinde kiflinin kat›ld›¤› bir mitingle “nükleer santrale hay›r” dedi. U¤ur Mumcu Meydan›’ndaki kürsünün arkas›na “Karadeniz'in Bütün Hamsileri Birleflin. Ferman Onlar›nsa, Sinop Bizimdir" pankart› aç›l›rken, kat›l›mc› gruplar›n açt›¤› “Nükleer Santral De¤il, Paras›z Kanser Tedavisi ‹stiyoruz", “Çernobil’in çocuklar› hala yafl›yor”, “Alay›na isyan inad›na insan”, "Alma Sinop’un ah›n› ç›kar aheste aheste” pankartlar› dikkat çekti. Mitinge KESK, TMMOB, Halkevleri, ÖDP, SDP, Anti Nükleer Cephe, yerel dernekler ve çevre örgütlerinin aras›nda oldu¤u 150 kurum kat›l›ken bal›kç›lar da tekneleriyle konvoy yaparak eyleme destek verdi. n Mitingi örgütleyenlerden Ka¤›thane Sinoplular Derne¤i Baflkan Yard›mc›s› ve ‹stanbul Sinoplular Nükleer Karfl›t› Platform sözcüsü Kalyoncu neden nükleer santral istemediklerini gazetemize flu sözlerle anlatt›: “Nükleer at›klar›n yok edilmesi mümkün olmad›¤› için nükleer santrallerin kapat›lmas› taraftar›y›z. Çernobil’den sonra tüm Karadeniz’de oldu¤u gibi Sinop’ta da ailelerimizden fertleri kanserden kaybettik. Bunun bir daha tekerrür etmesini istemiyoruz. Sinop’un kirletilerek yok olmas›na karfl› ç›k›yoruz.” n Nükleer santrale karfl› di¤er eylemler Çernobil kazas›n›n y›l dönümü olan 26 Nisan’da, ‹stanbul’da Ankara’da ve ‹zmir’de kurulan insan zincirleriydi. Ayn› gün kanser ile bo¤uflan Hopa’da ÖDP taraf›ndan bir bas›n aç›klamas› yap›larak, Çernobil felaketi sonras› devletin sorumsuz tutumu protesto edildi. Bas›n aç›klamas›na Hopa Halkevi, ESP ve HÖC de destek verdi. n Halk›n Sesi Istanbul/Hopa
Çernobil hala öldürüyor AKP hala nükleer diyor!
26 Nisan 1986’da Ukrayna’daki Çernobil Nükleer Santrali’nde yaflanan kazan›n etkileri hala hepimizi tehdit ederken o dönem radyasyonlu çaylar› halka içiren, “radyasyonun az› iyidir” diyen Baflbakanlar›n zihniyeti hala iktidarda. Bu zihniyetin halk›n yaflam›n› nas›l tehdit etti¤i Çernobil kazas› sonras› yaflanan faciada gizli: n Kaza sonucu ölenlerin say›s› 15 bine ulaflt›, 50 bin kifli de sakat kald› n 7 milyon insan›n gelecekte ciddi sa¤l›k sorunlar› yaflayaca¤› tahmin ediliyor n Çernobil’den yay›lan radyasyon, Hiroflima ve Nagazaki’ye at›lan atom bombalar›-
n›n 200 kat›yd›. n Radyasyon anne karn›ndaki bebeklerde beyin tahribat›na yol açt›. n Çocuklar aras›nda tiroid kanseri oranlar› 200 kat artt›. n Sakat do¤umlar ve çocuklarda büyüme bozukluklar› Ukrayna’da ve Beyaz Rusya’da ortalama iki kat artt›. n fiiddetli ba¤›fl›kl›k sistemi bozukluklar› görülen çocuklara, 2 ile 3,5 kat daha fazla rastlan›yor. n 380 bin kadar çocukta kan kanseri, tiroid sorunlar› ve anemiler saptand›. n Önümüzdeki y›llarda 100 bin kiflinin kazadan kaynakl› ölebilece¤i tahmin ediliyor.
n Radyoaktif kirlilik bir anda Türkiye’ye Japonya ve ABD’ye kadar ulaflt›. 400 bin kifli yerinden edildi. n 2,5 milyon hektar› aflk›n zengin tar›m topra¤› art›k kullan›lam›yor. n Tar›m ve hayvan ürünlerine bulaflm›fl olan radyoaktif maddeler tüketilmeye devam ediyor. n Türkiye’de Karadeniz’de s›kça görülen kanser vakalar›n›n Çernobil ile iliflkisi oldu¤u düflünülüyor. Çernobil facias›ndan sonra kameralar›n karfl›s›nda çay içen, “radyasyonun az› iyidir” diyen devlet zihniyeti Türkiye’de hala iktidarda ve hala yaflam›m›z› tehdit ediyor!
Dünya nükleerden kaç›yor n ABD’nin verdi¤i gazla Sinop’ta nükleer santral açan AKP dünya nereye gidiyor hiç görmüyor. 26 Nisan 1986’daki Çernobil facias›ndan sonra birçok ülke nükleer santrallerden vazgeçmeye bafllam›fl. ‹flte Fizik Mühendisleri Odas›’n›n yay›nlad›¤› liste: • ABD’de 128 santral yap›m› iptal edildi. • Elektri¤inin %60'›n› nükleer enerjiden sa¤layan ‹sveç'te, ülkedeki 12 nükleer santralin hepsinin 2010 y›l›na kadar kapat›lmas› kararlaflt›r›ld›. • Almanya’da 1986'dan bu yana 5 nükleer santral kapat›ld›, yap›m› planlanan bir santralden de vazgeçildi. • Kanada’da 1975'ten beri yeni nükleer santral siparifli verilmedi. Ülkedeki 33 nükleer santralden 7'si kapat›ld› • ‹talya’da 1987’de yap›lan referandumla tüm nükleer santraller kapat›ld›. • ‹ngiltere’de yap›m› süren 3 santral iptal edildi. • Avustralya, Küba, Meksika, Portekiz, Yunanistan, ‹skoçya, Hollanda, ‹sviçre, Norveç, Endonezya, Vietnam, Tayland ve daha pek çok ülke nükleer planlar›n› terk etti.
8 DÜNYA
4 Mayıs - 17 Mayıs 2006
1 MAYIS
DEVRIMIN NESESI EZILENLERIN OFKESI
2006’n›n dünyas›, 21.yüzy›l›n sosyalizmi ile umuda yelken açt›. Emekçiler, ezilenler, d›fllananlar batakl›¤›n içinden evrenin en güzel renklerini ve kokusunu filizlendirmeyi baflar›yor.
Yeni sömürgelerin bahar›, emperyalizmin kalbinde iflçi s›n›f› hareketinin yeniden do¤ufluyla bulufluyor. Bolivya ile Fransa aras›nda gönülden gönüle giden bir yol var.
Kapitalizmin mezar kaz›c›lar› art›k dünyan›n her yan›nda. Art›k faflizm, milliyetçilik, dinci gericilik ezilenlerin d›fllananlar›n akl›n› çelemiyor. Sosyalizm, flimdi yeniden gerçek bir güç ve alternatif.
KÜBA
VENEZÜELLA
BOL‹VYA
Havana’da 1 May›s gösterilerine 1 milyondan çok Kübal› kat›ld›. Castro, ABD’yi Latin Amerika’da terörizmle suçlad›; ABD göçmen iflçilerinin direniflini selamlad›.
Devrimci hükümetin önünü açt›¤› yeni iflçi örgütlerinin düzenledi¤i kitlesel gösterilerde iflçiler emperyalizme karfl› yürüdü. CIA sendikalar›n›n ayr› gösterileri ilgi görmedi.
Bolivya’da 1 May›s, petrolün kamulaflt›r›lmas› karar› ile gerçek bir bayrama dönüfltü. La Paz caddeleri koka köylülerinin, madencilerin ve kent yoksullar›n›nd›.
ABD
GÜNEY KORE
ABD tarihinin en büyük toplumsal baflkald›r› dalgas›yla 1 May›s’ta yüzyüze geldi. Milyonlarca göçmen Amerikan yaflam tarz›n›n iki yüzlü dünyas›na isyan etti.
Yeni ifl yasas›n›n dayatt›¤› güvencesiz çal›flma koflullar›na, G. Kore iflçi s›n›f› tavizsiz bir tarzda direniyor. Tutuklamalar, sald›r›lar, yaln›zca direnifli güçlendiriyor.
FRANSA
YUNAN‹STAN
GÜNEY AFR‹KA
Fransa’daki gösterilerde gençlerin isyan›, yoksul göçmen mahalleleriyle örgütlü iflçi s›n›f›n› biraraya getirdi. 1 May›s’ta bu birlik dev bir baflkald›r› yuma¤›na dönüfltü.
Yunanistan’daki 1 May›s gösterileri, göçmen iflçilerin güvencesiz çal›flmaya baflkald›r›lar›yla sars›ld›. Avrupa’n›n Güneydo¤usu da emek gündemiyle çalkalanacak.
ANC Hükümetinin neo-liberalizmi iflçileri vuruyor. May›s’ta bütün büyük sektörler greve gidiyor. 1 May›s’ta iflçiler ANC ile yollar›n› ay›rd›lar.
Nepal devrime yürüyor Nepal’deki devrimci hareketin temel hedefi halk iktidar›d›r. Maocular, demokratik bir ortam için, farkl› politik güçlerin kat›laca¤› bir seçimle bir Kurucu Meclis oluflturulmas›n› ve ayr›ca ordunun da hükümete tabi k›l›nmas›n› istiyorlar. Maocular çok partili demokrasi taahhütlerini son süreçte yinelediler. Sosyalizm mücadelesinin uzun soluklu bir mücadele oldu¤unu söylüyorlar. Üstelik, liderleri Prachanda’n›n dedi¤i gibi, bu “bir taktik de¤il, politikan›n kendisi.” Bu, Maocular›n devrimcili¤ine halel getirir mi? Asla. Maocular, bütün halk›n siyasete özgürce kat›labilece¤i bir ortam için savafl›yorlar. Nepal’de, demokratik hareketin, köylülerin, iflçilerin ve topraks›zlar›n mücadelesiyle bütünleflmesiyle birlikte devlet ve küçük burjuva demokratlar aras›nda, demokrasi karfl›t› bir uzlaflma belirdi. Maocular›n baflar›s›ysa, ülkenin en uç köflelerindeki mücadelelerle halk demokrasisi mücadele-
sini bütünlefltirmeleri oldu. Onlar biçimsel demokrasinin s›n›fsal içeri¤ini a盤a ç›kard›lar. Krall›k, toprak a¤alar› ve orta s›n›flar›n emperyalizm taraf›ndan desteklenen uzlaflmas›na yaslanan “demokratik” ku-
rulufllar›n, Nepal’in ba¤›ml›l›¤›n› sürdüren iflbirlikçili¤e göre tasarland›¤›n› gösterdiler. Maocular›n silahl› mücadelesinin rolü neydi? Birincisi, ezilenlerin kendilerini savunacaklar› alternatif
Nepal’de Maocu gerillalar›n emperyalizme ve iflbirlikçi krall›¤a karfl› “halk demokrasisi” talebiyle on y›ldan beri sürdürdü¤ü halk savafl› yeni bir zafer kazand›. Baflkente s›k›flm›fl durumda bulunan Kral geçti¤imiz y›l hükümeti feshetmifl ve
iktidar odaklar› kurarak, özgüvenlerini gelifltirdi. ‹kincisi, ezilenleri politiklefltirdi ve kendi kendilerini yönetmelerini sa¤lad›. Üçüncüsü, halk savafl›, toprak reformlar› ve alternatif demokratik kurumlar
tüm yetkileri elinde toplam›flt›. Buna karfl›, bir kurucu meclis oluflturulmas› ve yeni bir anayasa yaz›lmas› talebiyle ülke çap›nda yükselen protesto hareketleri Nisan ay›nda doru¤a t›rmand› ve kral pes ederek meclisi yeniden açmak zorunda kald›.
halk› radikallefltirdi. Nepal’in, toprak sahipleri, tüccarlar ve krall›k flirketleri eliyle emperyalistlere peflkefl çekilmesini durdurdu. Maocular, tüm ezilenleri ülke çap›nda birlefltirerek di¤er demokratik güçlerle kurduklar› ittifaklar arac›l›¤›yla, Mao’nun bahsetti¤i “ara güçleri” yanlar›na çektiler. Bu, Maocular›n resmi “yukar›dan demokrasi”ye, yeni oluflan “tabandan demokrasi” ile, ikisi aras›ndaki “politik rekabet” arac›l›¤›yla karfl› koyma iste¤ini gösteriyor. Özgürlük, demokrasi ve sosyalizm yolundaki küresel mücadelenin bir parças› olan Nepal hareketinin ne gibi özellikler kazanaca¤›n›, emperyalistlerin ve yerel egemenlerin ittifak›yla flekillenen bir baflka ihanet destan›n›n oluflmas›n› engelleyip engelleyemeyece¤ini bekleyip görece¤iz. Pratyush Chandra Bombay Üniversitesi MR Zine’den Halk›n Sesi taraf›ndan çevrilerek özetlenmifltir.
Nijerya halk› kendi petrolüne sahip ç›k›yor Zengin enerji kaynaklar›n› bütünüyle ele geçirmeye çal›flan sömürgecilerin bafl› sadece Latin Amerika ve Ortado¤u’da de¤il, Afrika’da da belada. Dünya’n›n en büyük yedinci petrol üreticisi ve ABD’nin en büyük beflinci petrol tedarikçisi Nijerya’n›n, bu zenginli¤e ra¤men sefaletle bo¤uflan halk› art›k isyan ediyor. Shell ve Chevron baflta olmak üzere dev petrol flirketlerinin dünyan›n en karl› üretimini yapt›klar› Nijer Delta’s›nda, halk›n büyük ço¤unlu¤u günde 1 dolar›n alt›nda gelirle yafl›yor ve gençler aras›nda iflsizlik oran› %75’e ulaflm›fl durumda. Ayr›ca flirketler çal›flt›rd›klar› iflçilere sefalet ücretleri dayat›rken, bölge halk›n›n yaflam hakk›na da sayg› duymuyor ve dizginsiz bir çevresel tahribat sürdürüyor. Silahl› asi gruplardan, iflçi sendikalar›na ve kent yoksullar›na dek uzanan muhalefet hareketi ise, petrol zenginli¤inin flirketlerin ya¤mas›ndan kurtar›larak halk›n yarar›na kullan›lmas›n› istiyor. ‹flsiz gençlerin oluflturdu¤u isyanc› gruplar petrol zenginli¤inin bölge halk›na da¤›t›lmas› talebiyle, yabanc› flirketlere ve boru hatlar›na sald›r›lar düzenliyor; bazen de petrole el koyuyorlar. fiirketler üretilen petrolün %10’unu bu eylemlerde
kaybediyorlar. Silahl› gruplardan Nijer Deltas› Özgürlük Hareketi geçti¤imiz flubat ay›nda Shell’de çal›flan bir yabanc› temsilci grubunu kaç›rm›fl, rehinelerin bir k›sm›n› serbest b›rakt›ktan sonra sald›r›lar›n artaca¤›n› ve bu kez yabanc› flirket temsilcilerini öldürmeyi hedefleyeceklerini bildirmifllerdi. Yeni ve zengin petrol yataklar› keflfedilen ülke, muhalefet hareketleri nedeniyle flu anda kapasitesinin ancak dörtte üçü kadar üretim yapabiliyor. Varl›kl› ülkelere olan 30 milyar dolarl›k borcunu 21 Nisan’da bütünüyle kapatan Nijerya hükümetinin, ifl, ulafl›m ve sa¤l›k hizmeti vaatleriyle aç›klad›¤› yeni kalk›nma program› da yeterli bulunmuyor. Ayr›ca kapat›lan bu borç miktar› petrol flirketlerinin karlar› yan›nda devede kulak kal›rken, hükümetin kalk›nma program› da gelecek y›lki baflkanl›k seçimlerine dönük bir göz boyama hareketi olarak görülüyor. Hükümetin bu hamlesinin muhalefeti durdurmas› olas› görünmüyor. Gelecek y›lki baflkanl›k seçimleri Chavez benzeri bir liderlik ç›kar›r m› bilinmez ama petrol zengini yoksul bir ülke olarak Nijerya’n›n toplumsal koflullar› Venezüella’dakine benzer bir siyasal sürecin geliflmesine olanak sa¤l›yor.
fier ittifak› ABD ve Hindistan aras›nda 18 Temmuz 2005 tarihinde imzalanan Nükleer ‹flbirli¤i Anlaflmas›, Bush’un Mart ay›ndaki Hindistan ziyareti s›ras›nda nihai fleklini ald›. Anlaflma her ne kadar enerji sorununa “temiz” bir çözüm bulma niyetiyle yap›lm›fl gibi sunulsa da, bu gerekçe pek inand›r›c› de¤il. Çünkü Hindistan yenilenebilir enerji kaynaklar› aç›s›ndan dünya ortalamas›ndan çok daha zengin ve nükleer faaliyetlerini de askeri bir program eflli¤inde sürdürüyor. Anlaflma ABD ve Hindistan’›n uluslararas› alanda askeri iflbirli¤inin gelifltirilmesine dair hükümler de içeriyor. Oysa, 1998’de Hindistan ve Pakistan aras›nda karfl›l›kl› nükleer
bomba denemeleriyle t›rmanan gerilimde ABD Hindistan’a karfl› tav›r alm›flt›. ABD’nin bu tav›r de¤iflikli¤inin Çin ve Rusya’ya karfl› bölgesel hakimiyet yar›fl›na yönelik bir hamle oldu¤u tart›fl›l›yor. Ayr›ca ABD’nin Afganistan’› “düzlemek için” Temmuz ay›nda bafllatmay› planlad›¤› büyük savafl›n, milyonlarca Afgan mültecinin ve ‹slami örgütlerin bar›nd›¤› Pakistan’a da s›çrayaca¤› öngörülüyor. Bu geliflmelerin olas› bir nükleer çat›flmaya dönüflmesi halinde ise sadece Pakistan ve Hindistan’da 2 ila 12 milyon kiflinin hayat›n› kaybedece¤i tahmin ediliyor.
EKONOM‹
4 Mayıs - 17 Mayıs 2006
IMF BIZI NIYE OPTU! Türkiye, Meksika ve Güney Kore’nin IMF’deki oy hakk› art›yormufl. Bunun iki anlam› var. Birincisi IMF’nin gözüne
giren hükümet, halk›n söz hakk›n› hiç takmayacak! ‹kincisi IMF’de ABD egemenli¤i daha da artacak.
si'ndeki oy hakk›n›n bir k›sm›ndan, Avrupa Birli¤i’nin de ayn›s›n› yapmas› kofluluyla vazgeçmeye haz›r olduIMF hep dost gibi yanafl›p, yoksul ülkeleri soyuyor... ¤unu belirtiyor. IMF Baflkan› Rodrigo de Rato, ABD ve IMF’nin ekono‹ngiltere'nin önde gelen gazemik ve siyasal olarak tamamen telerinden The Independent, kontrol alt›nda tuttu¤u ülkeler ABD'nin aç›klamalar›n›n Rato'yu olan Türkiye, Güney Kore ve cesaretlendirdi¤ini belirtirken Meksika’ya IMF’de daha çok IMF'de 1992 y›l›ndan bu yana oy hakk› verilmesinin yolunu dünya ekonomisinde meydana açacak bir öneri yapmaya haz›r- gelen geliflmeleri yans›tmak üzere önemli bir reform yap›lmas› lan›yor. konusunda artan bask›lar›n olduABD %17’lik oy hakk›na ¤unu kaydetti. sahip oldu¤u IMF’nin kilit orGazete Türkiye, Meksika ve ganlar›ndan biri olan UluslararaKore'nin daha büyük bir oy s› Para ve Finansal Komite-
IMF’DEN
DOST OLMAZ
IMF Türkiye hükümetinin, halk›n› iflsiz, afls›z, güvencesiz b›rakan sermaye yanl›s› düzenlemelerinden pek memnun. Art›k sermaye her fleyimizden kar edebiliyor.
da yo¤unlaflt›r›lmas› anlam›na geldi¤i aç›k. De Rato yapaca¤› öneriyi temellendirirken "Güçlü yeni ekonomilerin ortaya ç›k›fl› kabul edilmeli" diyor. AKP hükümetinin halk›n sa¤l›¤›n› ve emeklilik hakk›n› hiçe sayarak, IMF’nin
HEP AYNI
NAKARAT “Büyük müttefikimiz Birleflik Amerika’dan almakta oldu¤umuz iktisâdi yard›mlar›n milli ekonomimizin geliflmesindeki hay›rl› ve faydal› tesirlerini burada flükranla kaydederek iktisadi düzenin ›slah ve tekemmülünde fiyat istikrar› ve param›z›n k›ymetinin korunmas›nda bundan böyle ki etkilerinin daha da olumlu olaca¤›na kaniyiz.” 25 Kas›m 1957’de Adnan Menderes 5. hükümet program›n› aç›klarken memleketin borçlanmas›n›n ve ABD “yard›m”lar›n›n faydas›n› böyle anlat›yor.
Biraz da buradan bakal›m
talepleri do¤rultusunda Meclis’ten geçirdi¤i Genel Sa¤l›k Sigortas› Yasas› düflünüldü¤ünde bu sözleri flöyle okumak da mümkün: “Emperyalist güçlerin isteklerini kendi halklar›na ra¤men uygulayan kararl› iflbirlikçilerimiz oldu¤u kabul edilmeli.”
AKP’den KPSS tuza¤›
Büro emekçileri ayakta
Yine k›y›m Fil Filtre’den at›lanlar 76’y› buldu ‹skenderun’da Fil Filtre fabrikas› patronu sendikalaflmay› engellemek için 19 Mart’ta 19 iflçiyi atm›flt›. ‹flyeri önündeki direnifl sürerken at›lan iflçi say›s› 76’y› buldu. Gübre iflçisi tafleronlaflt›rmaya karfl› TEKFEN Holding’e ait Ceyhan Toros, Samsun ve Mersin Ak Gübre fabrikalar›nda tafleron sistemine geçifli engellemek için Nisan ay›n›n bafl›ndan itibaren ifl girifl ve ç›k›fllar›nda eylemler yap›yor. Metraco patronu sendika düflman› ‹stanbul Bahçeköy’deki Metraco iflçilerinin D‹SK Tekstil’de örgütlenmeye bafllamalar›n›n ard›ndan 12 iflçi iflten at›ld›. Metraco iflçileri mücadelelerini sürdürüyorlar. Bursa’da k›y›m Tüm otomobil tekellerine yedek parça üreten BFTC fabrikas›nda 8 saat olan vardiya saatleri 10 saate ç›kar›lmak isteniyor ama kriz gerekçesiyle iflçiler at›yor. 24 Nisan günü 60 iflçi at›ld›. Sektördeki kar oranlar› son y›llar›n en üst seviyesinde.
Büro Emekçileri Sendikas› (BES) taleplerini duyurmak için 27 Nisan günü ‹stanbul Kad›köy ve Fatih’te, ‹zmir, Samsun, Diyarbak›r, Adana, Urfa, Mersin, Hatay'da eylemdeydi. Büro emekçileri düzenledikleri bas›n aç›klamalar›nda AKP hükümetinin emekçilerin taleplerine karfl› tutumu protesto edildi.
Emekçilerin itirazlar›na karfl›n IMF talimat›yla ç›kart›lan Gelir ‹daresi Yasas›, Türkiye vergi gelirlerinin IMF ve Dünya Bankas› taraf›ndan do¤rudan denetlenmesini getiriyor. Yasan›n temel amac› maliyede özellefltirme ve personel tasfiyesi. BES’in geçen y›l boyunca sürdür-
dü¤ü aktif eylem çizgisi yasan›n çal›flanlara h›zl› bir tasfiye getirmesini engellemiflti. Ancak bir kerede tasfiye edilemeyen personel yeni yöntemlerle elenmeye çal›fl›l›yor. Y›llard›r maliyede çal›flan binlerce emekçinin, eme¤i, meslek formasyonu, bilgi birikimi yok say›larak, çal›flan-
lar›n meslek içinde yükselmesi Kamu Personeli Seçme S›nav› flart›na ba¤lan›yor. Bunun alt›ndaki temel nedeninin AKP’nin kadrolaflma politikas› oldu¤unu belirten BES, maliye emekçileri aras›nda hiçbir ayr›m yap›lmadan tüm çal›flanlara gelir uzmanl›¤› yolu aç›lmas›n› ve kurum içi yükselme s›navlar›nda önceli¤in mevcut çal›flanlara tan›nmas›n› talep ediyor.
Tahran “Dünya bar›fl›n›” m›, ABD Dolar›n› m› tehdit ediyor?
‹ran'›n nükleer program›n›n uluslararas› medyan›n bafll›ca gündem maddesi oldu¤u bugünlerde, bunun sadece ABD hükümetinin bu ülkeye karfl› olas› bir sald›r›s›n›n gerçek dürtülerini gizleyen bir k›l›ftan ibaret oldu¤unu düflünen pek çok kifli var. Kimi tahlilciler, ABD'yi as›l kayg›land›ran fleyin ‹ran'›n kendi petrol borsas›n› kurma plan› oldu¤unu savunuyor. Tahran'›n ‹ran Petrol Borsas› (‹PB) arac›l›¤›yla Ortado¤u petrol ticaretinde belirleyici merkez olmay› amaçlad›¤› iddia ediliyor. Söylentilere göre, söz konusu borsada petrole karfl›l›k ABD Dolar› yerine avro kullan›lacakm›fl. Uluslararas› petrol ticaretine flimdiye kadar hakim para birimi ise dolard›. Petrol ticaretinde dolar yerine avro kullan›lmas›n›n mali etkilerinin neler olabilece¤i üzerine karmafl›k bir tart›flma sürüyor. Kimi uzmanlar, böyle bir hareketin ABD paras›n›n de¤erinde büyük bir düflüfle yol açaca¤›n›, bunun da ABD ekonomisini 1930'lardaki Büyük Bunal›m'dan beri görülmemifl büyüklükte bir krize sokabilece¤ini düflünüyor.
‹PB oldukça uzun bir süredir ‹ran hükümetinin gündeminde. Ancak, aç›l›fl›na iliflkin gayri resmi olarak verilen bütün tarihler flimdiye kadar yanl›fl ç›kt›. En son, ‹ran'da y›l bafl›na denk gelen 20 Mart tarihi veriliyordu, ama bu tarih de gelip geçti. ‹ran Petrol Bakanl›¤› ise böyle bir program›n gerçekten var olup olmad›¤› konusunda bile genellikle sessiz kal›yor. Kuflkusuz, ‹PB'nin ne derece etkili olaca¤› büyük uluslararas› petrol flirketlerinin avro karfl›l›¤›nda ifl yapmay› kabul edip etmemelerine ba¤l›. Bununla birlikte, ABD ekonomisi üzerindeki potansiyel mali etkisi içi bofl kurgulardan ibaret de¤il. ‹talyan Panorama gazetesinde yak›nlarda ç›kan bir yorumda “Petrol silah› ‹ran rejiminin elinde di¤er bütün silahlardan daha tehlikeli olacakt›r” görüflü dile getiriliyordu. Panoroma'ya demeç veren ‹PB'den sorumlu ‹ran Petrol Bakan Yard›mc›s› As›mipur, bir kaç ay içinde faaliyete geçece¤ini bildirdi¤i borsan›n ‹ran'› büyük bir petrol ticaret merkezi haline getirece¤ini söyledi. As›mipur, ‹ran'›n komflula-
r›yla ve baz› Do¤u Asya ülkeleriyle petrol ticaretini dolar yerine avro ile yürütece¤ini de bildirdi. ‹ran ile ekonomik iliflkilerini güçlendiren Venezüella gibi baz› büyük petrol ihracatç›lar› ve baflta Çin ve Hindistan olmak üzere bir kaç büyük tüketici ülke, flimdiden ‹PB'yi desteklediklerini aç›klam›fl bulunuyor. Çin ve Hindistan, Rusya ile birlikte çeflitli vesilelerle ‹ran'›n kendi nükleer program›n› yürütme hakk›na da destek vermifllerdi. ‹PB'nin ABD'den gelecek olas› ekonomik yapt›r›mlara karfl› ‹ran'›n kendini koruma plan› oldu¤una iliflkin spekülasyonlar var. Bununla birlikte, bu borsa ‹ran rejiminin gelece¤ini de tehlikeye sokabilir. ABD’li güvenlik uzman› William Clark, ‹ran uluslararas› petrol piyasas›nda ABD Dolar›n›n egemenli¤ini tehdit etti¤i anda Beyaz Saray'›n bu ülkeye karfl› askeri sald›r› emri verece¤ini tahmin ediyor. Pek çok iktisatç› ise böyle bir borsan›n ‹ran aç›s›ndan imkans›z bir ifl oldu¤unu düflünüyor. Ad›n›n sakl› tutulmas› kofluluyla konuflan ‹ranl› bir iktisat hocas›, “Küresel
Tafleron Güzel ‹zmir ‹flçisi Art›k Sendikal› n 9 Eylül Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi’nde temizlik, hasta bak›m› ve yemek da¤›t›m ifllerinin tafleronu Güzel ‹zmir firmas›nda çal›flan iflçiler Genel‹fl Sendikas›’nda örgütlendiler.
Kotlar Beyazlad›kça Onlar Ölüyor
hakk› talep edeceklerini belirtti. Türkiye'nin IMF'deki oy hakk› flu anda yüzde 0.5 düzeyinde bulunuyor. IMF ne yapmaya çal›fl›yor? Türkiye, Güney Kore ve Meksika’n›n ekonomik ve siyasal kararlar› aç›s›ndan ABD-Avrupa merkezli emperyalist güçlerin kontrolünde oldu¤u biliniyor. IMF’nin karar mekanizmalar›nda yap›lmas› planlanan bu yeni güç da¤›l›mlar›, gücün ABD ve Avrupa’dan çevre ülkelere do¤ru da¤›t›ld›¤› izlenimi uyand›r›yor. Fakat Türkiye, Güney Kore ve Meksika’n›n merkez ülkeler ile iliflkileri düflünüldü¤ünde bunun, inisiyatifin tabana do¤ru geniflletilmesi de¤il, emperyalist güçlerin elinde daha
9
petrol ticaretinin yüzde 68'inden fazlas› dolar üzerinden yürütülüyor, ‹ran dolardan vazgeçerse kendi ekonomisini daha büyük tehlikeye sokar” diyor. Baflka baz› uzmanlar, ‹PB faaliyete geçse bile, ABD ekonomisine fazla bir zarar› olmayaca¤›na inan›yor. Rus iktisatç› Natalya Arlova, “Uluslararas› petrol ticaretindeki % 5 civar›ndaki pay›yla ‹ran'›n küresel ölçekte yeterince müflteri çekemeyece¤ini” savunarak flunlar› söylüyor: “‹ran'›n istikrars›z siyasi sistemi de baflka bir engel. Uluslararas› petrol ticaret merkezlerinin en önemli karakteristiklerinden birinin istikrar oldu¤unu unutmayal›m. Kald› ki, petrol ticaretinde ABD Dolar›n›n hakim para birimi olmas›, ABD'nin dünya ticaretindeki hakim konumundan kaynaklan›yor. Dolar›n yerini avronun almas› için s›rf ‹ran'›n hevesi yetmez. (..)” Ne var ki, ‹ran'›n Basra Körfezi'ndeki serbest ticaret bölgesi Kifl adas›nda kurulacak olan ‹PB, ABD ekonomisi için potansiyel bir istik-
n Türk Toraks Derne¤i’nin kongresinde konuflan bilim insanlar› kot kumafl›n›n beyazlat›lmas›nda kullan›lan slika maddesinin iflçilerde a¤›r solunum yetmezli¤i ve ölüme neden oldu¤una dikkat çekti. 5 ildeki hastanelerde 50 iflçide kot beyazlatmaya ba¤l› meslek hastal›¤› saptand›¤› ve ikisinin öldü¤ü aç›kland›. Kongrede konuflan Prof Dr. Arif Ç›mr›n, hiçbir koruma önleminin olmad›¤›n›, birkaç y›l çal›flan iflçinin ifl yerinden uzaklaflt›r›ld›¤›n› ve ölüme kadar giden hastal›klarla bafl bafla b›rak›ld›klar›n› söyledi. ‹stanbul’da ayn› iflletmede çal›flm›fl 19 iflçinin flu anda Bingöl’ün bir köyünde hastal›kla bo¤ufltu¤unu aktard›. Kot kumafl› beyazlatma iflinde çal›flan iflçilerin yüzde 85’i 35 yafl›n alt›nda ve sigortas›z.
Çimento T‹S'lerinde Anlaflma n Çimse-‹fl Sendikas› ile çimento patronlar› aras›nda, 44 fabrikada çal›flan, 5 bin iflçiyi kapsayan toplu ifl sözleflmesi görüflmelerinde 25 Nisan’da anlaflmaya var›ld›. 27 Ocak’ta bafllayan toplu ifl sözleflmesi görüflmelerinde anlaflmaya var›lamamas› üzerine karfl›l›kl› grev ve lokavt karar› al›nm›flt›.
SCT ‹flçisi Direniyor n Tarsus’ta 15 Mart’tan bu yana grevde olan Birleflik Metal-‹fl’in örgütlü oldu¤u SCT Or-Turbo Filtre fabrikas›n›n 300 iflçisi 23 Nisan’da Mersin’de eylem yapt›. Eyleme Mersin Demokrasi Platformu da destek verdi.
"Dünya Çiftçiler Günü" Etkinli¤i n "17 Nisan Dünya Çiftçiler Günü" nedeniyle çiftçi sendikalar› Üzüm-Sen ve Tütün-Sen ‹zmir Konak Belediyesi Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi'nde bir etkinlik düzenledi.
Sayaçlar› Okumay›z
rars›zl›k etmeni oluflturmaya devam ediyor. Kimi strateji uzmanlar›na göre, bu, ‹ran'a karfl› sözü edilen ABD sald›r›s›n›n olas› nedenlerinden birini oluflturuyor. Bu uzmanlar, 2002 y›l›ndaki Irak iflgalinin Saddam Hüseyin'in petrol karfl›l›¤›nda ödeme arac› olarak ABD Dolar›'n› kabul etmeyip avro istemesinin ard›ndan gerçekleflti¤ine dikkat çekiyorlar. Irak'ta kitle imha silah› bulunamay›nca, iflgalin gerçeknedeninin Beyaz Saray'›n Saddam Hüseyin’in dolar›n yerine avroyu geçirme yolundaki plan›n›n olas› mali olumsuzluklar›ndan duydu¤u korku oldu¤una dair spekülasyonlar yap›lm›flt›. Belki de, Beyaz Saray'›n ordular›na Ba¤dat'a yürüme emri vermesine yol açan, barda¤› tafl›ran son damla eski Irak devlet baflkan›n›n bu karar›yd›.
Niusha BOGHRATI www.worldpress.org’dan çeviren Ahmet KIRMIZIGÜL
n ‹SK‹’nin su sayaç tafleronlar›ndan Elsan fiirketler Grubu iflçileri, iki ayd›r ücretlerinin ve sosyal haklar›n›n ödenmemesi nedeniyle eylem yapt›. ‹flçiler flirketin Üsküdar’daki bürosu önünde 24 Nisan’da yapt›klar› aç›klamada haklar›n›n ödenmemesi durumunda su saatlerini okumayacaklar›n› belirttiler. Aç›klamada flirketin ‹SK‹ ile imzalad›¤› flartnameye uymad›¤› ve iflçilere verilmesi gereken paralar›n flirketin kasas›na aktar›larak yeni flirketlerin kuruldu¤u bildirildi.
Lastik ‹flçisinden Grev Karar› n Lastik-‹fl 28 Nisan günü Pirelli, Goodyear ve Brisa fabrikalar›nda grev karar› ald›. Toplu ifl görüflmelerinde, lastik patronlar› mevcut güvencelere de göz koyunca bir anlaflma sa¤lanamad›. Lastik ‹fl Baflkan› Abdullah Karacan, patronlar›n dayatt›¤› toplu sözleflmeye imza atmama konusunda kararl› olduklar›n› belirtti. n Sendika.Org’dan derlenmifltir
10 E⁄‹T‹M
4 Mayıs - 17 Mayıs 2006
OKULLARDA SOYGUN KULAKLAR SEZONU ACILIYOR ‹lkö¤retim okulu kay›tlar› 1 Haziran’da bafll›yor. Kay›tlar›n de¤iflmez gündemi, velilerden kaynak yetersizli¤i gerekçesiyle zorla al›nan kay›t paras›.
Bakanl›k bu y›l, kay›tlar›n internet üzerinden yap›laca¤›n›, böylece zorla ba¤›fl alman›n önüne geçilece¤ini söylüyor. Oysa mevcut e¤itim politikas›yla bu olanaks›z.
r›n›n kaynak s›k›nt›s› artarak süMilli E¤itim Bakanl›¤›, her rüyor. Yeni düzenlemeler sene tekrarlad›¤› “kay›t paras› s›k›nt›y› daha da art›racak. al›nmayacak” yalan›n› bu kez “internetten kay›t projesi” ile Yeni ilkö¤retim okullar› ‹stanbul Gazi yutturmaya çal›fl›yor. Bakanl›¤›n yönetmeli¤ine göre devlet ‹lkö¤retim aç›klamas›na göre, bu y›l için okullar›n›n temizlik ve güOkulu Müdürü ‹stanbul, Ankara, ‹zmir, Eskiflevenlik iflleri "personel istihgeçen y›l hir ve Adana ile s›n›rl› uygula- dam etmek yerine, hizmet Türkiye’nin ma zamanla di¤er illere de gesat›n alma yoluyla karfl›lae¤itim niflletilecek. nacak". Hizmetin bedeli de gerçe¤ini gizli Okul-Aile Birlikleri taKay›tlar›n internet üzekameraya raf›ndan yani yine rinden yap›lmas›yla zorla itiraf etmiflti. PARASI velilerin cebinden ba¤›fl alman›n da önüne OLMAYAN ç›kacak. Yani haligeçilece¤i iddia ediliGAR‹BAN haz›rda yirmi küsur yor. Oysa kay›tlar›n bikalemde ödeme yapmaçiminin de¤iflmesiyle, SINIFINA lar› istenen velilerden bu kay›t paras› toplaman›n y›l daha fazla para istenecek. gerekçesi yani kaynak s›k›nt›Çocu¤un senin için k›ymetliyse, ba¤›fl› s› ortadan kalkm›fl olmuyor. Geçti¤imiz y›l okula kay›t yapacaks›n... Bu paray› vermezseniz, çocu¤unuz için giden velilerin, müdür odaBütçeden özel okullara ayr›okula sadece gelecek gidecek. Bu liste gariban lar›nda cep telefonu kameralalan pay art›r›l›rken, üvey evlat listesi, gariban s›n›f›, yoksullar s›n›f›. r›yla yapt›¤› gizli çekimler ve muamelesi gören devlet okulla-
“
Kay›tta soyguna internet paravan›
“
bas›na haber verilerek yap›lan toplu kay›t eylemleri “zorunlu ba¤›fl” rezaletini bütün ç›plakl›¤›yla ortaya koymufltu. Bakanl›¤›n kaynak sorununa herhangi bir çözüm getirmeden kay›tlar› internet üzerinden yapma projesiyse, alt›ndan daha beter bir oyun ç›kmazsa, ayyuka ç›kan rezaletin üstünü örtme giriflimi izlenimi veriyor. Teknik altyap›s›nda pek çok kusuru olan projenin uygulanmas› halinde binlerce velinin kay›t yapt›ramayaca¤› tahmin ediliyor. Kay›t telafl›ndaki veliler bu kez de “karambol kay›t paras›” uygulamalar›yla yüz yüze kalacak. Bu y›l ki kay›t soygunu oyunlar›nda, Bakanl›¤›n m› yoksa velilerin mi yarat›c›l›¤› üstün gelecek, görece¤iz.
n Sistem nas›l ifller
n ‹stanbul’lu Sivas’a
n Kontenjan hilesi
n Bafl a¤r›s›z soygun
‹nternetten kay›t uygulamas›nda; Bakanl›k, “ikamete en yak›n okul” durumunu göz önünde bulundurarak kimin hangi okula kaydolaca¤›n› internet üzerinden listeler halinde bildirecek. Veliler de bu listelere göre ön kay›t yapacaklar ve belirlenen kontenjanlara göre yerlefltirme yap›lacak.
Ö¤renci-okul efllefltirmeleri, Yüksek Seçim Kurulu listelerinde yer alan ikametlere göre belirlenecek. Oysa bu listeler en uydurma belgeler. Büyükflehirlerde binlerce aile seçim listesine eski memleketinde yaz›l›yor. Yani Bakanl›k, örne¤in binlerce ‹stanbulluyu Sivas’taki bir okulla efllefltirecek.
Efllefltirmelerde okul kontenjanlar›n›n yetersiz gelmesi halinde yerel idarenin belirleyece¤i özel hükümler devreye girecek. Böylece yerel idare ve okul yönetimlerine kontenjan kozunu kullanarak keyfi davranabilme, yani daha rahat kay›t paras› alabilme flans› tan›n›yor.
‹nternetten kay›t, flu an pek çok üniversitede uygulan›yor. Bu kay›tlar s›ras›nda, okul yönetiminin istedi¤i yasal ve hatta yasad›fl› paralar banka hesab›na yat›r›lmad›kça ö¤rencinin kay›t yapt›raca¤› alan aç›lm›yor. ‹nternetten kay›t zorla para toplamak isteyenlerin iflini kolaylaflt›r›yor.
Zengine var da bize yok mu!
Ça¤layan Halk›:
Okulumu y›kt›rmam
‹stanbul Ça¤layan’da bulunan Ahmet Buhan Lisesi’nin, yerine adliye binas› yap›lmas› için y›k›lmas› yönünde karar ç›kmas› üzerine, ö¤renciler 26 Nisan’da aileleriyle birlikte soka¤a ç›kt›. Lise önünde “Okulumuzu Y›kt›rmayaca¤›z” yaz›l› bir pankart ard›nda toplanan 1500 ö¤renci ve veli y›k›m karar›n› protesto etmek için Vatan Caddesi’ni trafi¤e kapad›. Ö¤renciler ad›na konuflan Ceren Y›lmaz, “Zaten yetersiz olan okullar› y›k›p, yüzlerce adliye binas› kursak neye yarar? Cehaletin diz boyu oldu¤u bir toplumda, adalet duygusunu görkemli adliye binalar› m› oluflturur?” dedi.
Üniversitelerden... ‹stanbul Üniversitesi rektörlü¤ünün yemekhane özellefltirmesi karar›na karfl› ç›kan ö¤renciler, e¤itim emekçileri ve yemekhane iflçileri 26 Nisan-3 May›s aras›nda yemekhaneyi boykot ediyor. ‹TÜ’de 26 Nisan’da yaz okulu ücretlerine karfl› bir günlük bir uyar› boykotu yap›ld›. Çukurova Üniversitesi ö¤rencileri de MP3 Kampanyas› kapsam›nda düzenledikleri flenlikte ö¤rencilerin s›k›nt›lar›n› anlatmak için önce makarna kaynatt›lar, sonra kendi haz›rlad›klar› 0.00 YTL adl› k›sa filmi izlediler. Daha sonra bir bas›n aç›klamas› yaparak, kampanya için toplad›klar› imzalar› meclise gönderdiler.
Ankara’n›n yoksul kad›nlar› e¤itimin ve sa¤l›¤›n paral›laflt›r›lmas›na bafl kald›r›yorlar. Kampanyalar›n›n bafll›¤›: Tayyip Ödesin! Yoksul kad›nlar, çocuklar›n› so¤uk ve kirli okullara mahkum edip özel okullar› teflvi¤e bo¤anlara rahat vermeyecek. Sadaka de¤il haklar›n› isteyecekler “Özel Okullara Teflvik Yasas›”n›n Meclis gündemine tafl›nd›¤› 28 Nisan günü Ankaral› Halkevci kad›nlar da Milli E¤itim Bakanl›¤› önündeydi. Devlet okullar›n›n kaynak yetersizli¤i sorunu çözümsüz dururken, özel okullar›n bofl kontenjanlar›n› doldurmay› hedefleyen teflvik yasas›, 100 milyon kay›t paras› yüzünden tuvalet temizletilen yoksulu görmezden gelip, çocu¤unu özel okulda okutabilecek kadar zengin olanlara 1 milyar lira teflvik veriyor.
E¤itim ve sa¤l›kta paral›laflt›rma uygulamalar›na karfl›, “Tayyip Ödesin” diye yeni bir kampanya bafllatan 40 kadar Halkevci kad›n kampanyaya ait renkli dövizler ve flapkalar›yla Yüksel Caddesi’nden, Bakanl›¤a yürüdü. Bakanl›k önünde yap›lan aç›klamada ilk olarak bir lise ö¤rencisi konuflarak kendi gelece¤ini karartan bu yasaya karfl› oldu¤unu söyledi. Ard›ndan söz alan bir ö¤renci velisi, hükümetin yoksul çocuklar›n› so¤uk ve kirli okullara mahkum ederken
E¤itim-Sen’den yasaya tepki E¤itim-Sen Genel Baflkan› Alaaddin Dinçer 28 Nisan günü ziyaret etti¤i Çanakkale E¤itim-Sen fiubesi'nde bir bas›n toplant›s› düzenledi ve özel okullara teflvik yasas›n› protesto etti. Dinçer, "Özel okulculu¤un Türkiye'de gelifltirilmesi amac›yla bu yasa meclise sevk edilmiflti. Dün komisyondan bütün maddeleriyle hiçbir de¤iflikli¤e u¤ramaks›z›n geçti. Paras›z, demokratik ve laik e¤itimi olmazsa olmaz olarak savunan E¤itim-Sen, bu yasan›n ç›kmamas› için her türlü meflru hakk›n› kullanacak" dedi.
özel okullara teflvik yasas› ç›kartmas›n› k›nad›¤›n› belirtti. Eylemde bir de ö¤retmen söz alarak yasan›n e¤itim emekçileri hakk›nda da olumsuz düzenlemeler içerdi¤ini, devlet okullar›n›n koflullar› düzeltilmezken özel okullara ödenek aktar›lmas›na karfl› ç›k›lmas› gerekti¤ini belirtti. Daha sonra Halkevleri Bat›kent fiube Yöneticisi Serap Tunç, bas›n aç›klamas›n› okudu. Aç›klamada, hükümetin, çocuklar›n› özel okullara gönderenlere her y›l mali
yard›mda bulunaca¤› ve bu paran›n da halk›n ödedi¤i vergilerle karfl›lanaca¤› belirtildi. Tunç aç›klamas›n›, “ödedi¤imiz vergilerle, kendi çocuklar›m›z› yollad›¤›m›z devlet okullar›na ödenek verilmezken, özel okullara ve çocu¤unu oraya yollayan velilere ödeme yap›lmas›na karfl›y›z. Yok öyle ya¤ma, bizler en temel hakk›m›z olan e¤itime para ödemeyi reddediyoruz! Yard›m de¤il paras›z e¤itim istiyoruz“ sözleriyle bitirdi.
Bunun ad› zengine k›yak Geçti¤imiz y›l, kamuoyunun yo¤un tepkisi alt›nda, Cumhurbaflkan› taraf›ndan reddedilen Özel Okullara Teflvik Yasa Tasar›s›, Nisan bafl›nda yeniden Meclis gündemine al›nd›. Tasar›ya göre çocuklar›n› özel okula yollayan velilere 1000 YTL devlet yard›m› yap›lacak.
Özel okul ücreti için al›nan kredinin faizinin yar›s› devlet taraf›ndan karfl›lanacak. Özel okullar›n ihtiyaç duymas› halinde, devlet okullar›nda görevli ö¤retmenler haftada 30 saati geçmemek üzere özel okullarda ders verebilecek.
ÇINLAYACAK 12 May›s’ta üniversiteliler Ankara’da olacak; Liseliler de ça¤r›l›... Üniversite ö¤rencilerinin Mart ay›nda ülke çap›nda bafllatt›klar› Müflterilefltirmeye ve Piyasalaflt›rmaya Karfl› 3 Talep (MP3) kampanyas› sürüyor. ‹lk aflamada ö¤rencilerin taleplerini içeren binlerce dilekçe ve mektup topland› ve eylemlerle Meclis’e iletildi. Üniversiteliler yükselen bu sese kulak t›kayanlar› uyarmak için 12 May›s’ta Ankara’da olacaklar. Paras›z üniversite düflü gören herkesi uyanmaya ve uyarmaya ça¤›r›yorlar. Liselileri de yanlar›nda görmek istiyorlar. Tüm ülkeden üniversitelilerin kat›laca¤› eylemde üniversiteliler Meclis’ten 3 temel taleplerinin karfl›lanmas›n› isteyecekler. ‹zmit: Ayakta Uyumaktansa Yatarak Eylem Yapmak Ye¤dir! Üniversiteliler 20 Nisan’da Kocaeli’nde, “bu defa taleplerimizi soka¤a yaz›yoruz" diyerek yürüyüfl yoluna vücutlar› ile "Müflteri De¤il Üniversiteliyiz" yazd›lar. Bu yaz›n›n alt›na da "Müflteri De¤il Ö¤renci fiirket De¤il Üniversite" yaz›l› 30 metre boyunda bir pankart serdiler. Daha sonra, mektuplar›n› Meclis’e postalayan ö¤rencilerin eylemi postanede de sürdü. Polisin yo¤un y›¤›na¤›na ve tehditlerine ra¤men coflkuyla gerçekleflen eyleme Kocaeli halk› büyük destek verdi. Trabzon: KTÜ ö¤rencileri, kampanyan›n dilekçelerin toplanmas›n› kapsayan ilk bölümünü bir ö¤renci flenli¤i ile sonland›rd›lar.Yaklafl›k 250 üniversitelinin kat›ld›¤› flenlikte GAM fiiir ve Müzik Toplulu¤u sahne ald›. Üniversiteliler, kay›t paras›na karfl› ç›kt›klar› için 16 ö¤renci hakk›nda soruflturma aç›lmas›n› da protesto ettiler.
Toplanan dilekçeler 19 Nisan'da TBMM'ye postaland› Mersin: Mersin Üniversitesi ö¤rencileri MP3 imzalar›n› 20 Nisan’da yapt›klar› bir yürüyüflle Meclis’e yollad›lar. Üniversiteliler MÜ Cumhuriyet Alan›'ndan yemekhane önüne kadar sloganlar eflli¤inde yürüdükten sonra bir bas›n aç›klamas› yaparak paral›laflt›rma uygulamalar›n› protesto ettiler. Eskiflehir Eskiflehir Üniversiteleri Ö¤renci Kolektifi 19 Nisan’da üniversitelinin s›k›nt›s›n› anlatmak için "makarna" flenli¤i düzenledi. Kazanlarda makarna piflirilip yenen flenli¤e 100 üniversiteli kat›ld›. Ard›ndan, postaneye yürünerek dilekçeler Meclis’e postaland›.
KÜLTÜR/SANAT 11
4 Mayıs - 17 Mayıs 2006
“Haydar haydar” öksüz kald› Ali Ekber Çiçek’i kaybettik. 1935 y›l›nda Erzincan'da do¤an Ali Ekber Çiçek geçirdi¤i yoksul çocukluk dönemlerinde ba¤lama ile tan›flt›. Müzi¤e olan ilgisi nedeniyle ‹stanbul'a göç etti ve halk müzi¤inin önemli isimleriyle tan›flt›. TRT'nin açt›¤› s›nav› kazanarak, Muzaffer Sar›sözen döneminde TRT Ankara Radyosu'na ve Yurttan Sesler Korosu'na girdi. 400'den fazla türküyü derleyerek genifl kitlelere ulaflt›rd›. TRT arflivlerinde 54 kaseti bulunan Ali Ekber Çiçek'in derlemeleri ülkemizdeki halk müzi¤i sanatç›lar› taraf›ndan söylenmektedir.
‹flçi s›n›f›n›n renklerini beyaz perdede görmek Halkevleri, Sendika.Org, D‹SK/Sine Sen ve D‹SK/Bas›n-‹fl’in ortaklafla düzenledi¤i 1. Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festivali devam ediyor. Türkiye’de ilk defa düzenlenen Uluslaras› ‹flçi Filmleri Festivali 2 May›s günü ‹stanbul Yeni Melek Gösteri Merkezi’nde yap›lan aç›l›fl gecesiyle bafllad›. Aç›l›fl gecesinde “Ruhi Su Dostlar Korosu” ve “Bo¤aziçi Gösteri Sanatlar› Toplulu¤u-Eski 45’likler” sahne al›rken, Ayfle Emel Mesci de “Medea” isimli tek kiflilik oyunu sergiledi. Gecede “Güneflli Batakl›k” filminin set iflçilerine ve senaristi Vedat Türkali’ye, “Karanl›kta Uyananlar” filminin yönetmeni Ertem Göreç’e, Maden filminin yönetmeni Yavuz
Özkan’a ve yap›mc›s› Arif Keskiner’e iflçi filmlerine verdikleri destekten dolay› birer plaket verildi. “Blooletting” (Kan Kayb›) filminin gösterildi¤i geceye filmin yönetmeni Lorna Gren’de kat›ld›. 3 May›s günü ise ‹stanbul Halkevi’nde “Gördüklerimizi Gösterelim Kurgu Atölyesi” bafll›kl› bir atölye düzenlendi. Festivalin Ankara program›n›n aç›l›fl› ise 6 May›s saat 14.30’da SBF Aziz Köklü Salonu’nda yap›lacak. Birçok uluslararas› konuk festivale kat›ld›.
lar›n›, meraklar›n›, karars›zl›klar›n›, hatalar›n›, do¤rular›n›, yanl›fllar›n› bilmek hem gerekli hem de yararl›d›r. Bir insan hakk›nda bütün bunlara bakarak bir izlenim edinilebilir ancak.(...) Nâz›m Hikmet gibi ça¤›n seçkin bir insan›n› okurlar›n daha ayr›nt›l› olarak tan›malar›na yard›m edebilecek bilgileri bir bütün haline getirebilmek için elimde bulunan her fleyi yay›nlamaya ve daha önce yay›nlanm›fl olanlar› bir araya toplamaya iflte bu nedenle karar verdim.”
Naz›m Hikmet’le birlikte yaflad›¤› y›llar› kitap haline getirme gerekçesini bu sat›rlarla özetliyor kitab›n yazar› Galina Gregoryevna Kolesnikova... “K›saca Galya ... Nâz›m Hikmet’in Kanaryac›k’› ... Güllü han›m’›... Galuka’s›...” Galina Gre-
PPP Rüzgar da m› kald›n, a¤›r m› kald›rd›n… Sezer “irtica kayg› verici boyutta, devlete s›zmaya çal›flmakta” deyince, saf aya¤›na yat›p “elinizde bilgi varsa iletin” diye sormufltunuz. Sonra tutamay›p kendini “Bunlar› biliyoruz, mürekkep yalad›k, nereden nereye geldi bunlar› biliyoruz. Bunu soyuttan somuta lütfen tafl›s›nlar da bilelim. Ne anlatmak istiyorlar bilelim” dedin.
Festival, Ankara ve ‹stanbul’da 5-6-7 May›s günlerinde yap›lacak olan film gösterimleriyle devam edecek. Film gösterimleri, ‹stanbulda Frans›z Kültür, Yeflilçam Sinemas›, ‹stanbul Halkevi; Ankara’da ASMMMO salonu ve Ekin Sanat Merkezi’nde yap›l›yor.
goryevna Kolesnikova, 1953 ve 1960 y›llar› aras›nda 7 y›l boyunca Naz›m Hikmetin “Doktoru, hemfliresi, sekreteri, tercüman›, mihmandar›, aflç›s›, floförü,
daktilograf›, muhasebecisi, kameraman›, hatta berberi, tella¤›, dert orta¤›” olmufl, Naz›m Hikmeti tam 4 kez ölümden döndürmüfl. Naz›m’la 7 y›l isimli bu eserde okurlar, “Nâz›m Hikmet’in Doktor Galina’yla sohbetleri s›ras›nda yaflam›yla ilgili geriye dönük olarak anlatt›klar›ndan onun yaflam öyküsü hakk›nda bilgi sahibi olabilir, nas›l bir ortamda çal›flt›¤›n›, fliirlerini, oyunlar›n› hangi koflullarda yazd›¤›n›, baz› yap›tlar›n›n nas›l ortaya ç›kt›¤›n›, bu arada nas›l
dayan›lmaz bir vatan özlemi çekti¤ini ö¤renebilirler, ayr›ca kitapta Nâz›m Hikmet’in hayat›ndaki ve sanat›ndaki önemli tarihleri, bu tarihlerde yazd›¤› yap›tlar›n listesini, baz› yazarlar›n onunla ilgili an›lar›n› bulabilirler.” Naz›m’›n hayat›n›n bu az bilinen dönemine ›fl›k tutan bu de¤erli çal›flma, Can Dündar’›n ön sözü ve Ayfle Hac›hasano¤lu’nun çevirisiyle Halkevleri yay›nlar›ndan ç›kt›. %20 indirimli istekler için Tel: 212-245 82 65
Yüzlerine maske geçirdikten sonra görünenler:
Sonsuza Dek! Özgürlük!
Matrix efsanesinin yarat›c›s› Wachowski kardefller bu sefer senaryosunu yazd›klar›n› büyüleyici bir politik filmle karfl›m›zda: ‘V for Vendetta’. Biraderler, bu sefer Alan Moore’un Thacher dönemi ‹ngilteresi’nden etkilenerek yazd›¤› ‘V for Vendetta’ adl› ‘isyankar’ kitab›n beyazperdeye uyarlanmas›n› sa¤lam›fl. Yönetmen koltu¤unda Matrix’in yard›mc› yönetmeni James McTigue’nun oturdu¤u film
gelece¤in faflist yönetim alt›ndaki ‹ngiltere’sinde geçiyor. Ak›llara durgunluk veren totaliter rejim sürerken hiç hesapta olmayan “V” adl› maskeli esrarengiz bir karakter sisteme karfl› fliddet eylemlerini bafllat›yor. V bir yandan totaliter sistemi yok edecek eylemler düzenlerken bir yandan da hayat›n› kurtard›¤› bir genç kad›na özgürlü¤ün anlam›n› ö¤retmeye çal›fl›yor. Öykünün geçti¤i dönemin ‹ngilteresi tam bir korku im-
paratorlu¤una dönüflmüfl, tüm muhalif güçler bask› alt›na al›nm›fl ve susturulmufltur. Halk umutsuzdur… Böylesi bir anda ortaya ç›kan “V” film boyunca hiç görünmeyen yüzüyle, içimizden herhangi birisini ayn› zamanda da hepimizi simgelemektedir. Onun fliddete baflvurmas›n›n nedeni yaln›zca intikam almak de¤il halk›n sokaklara dökülmesini sa¤layarak faflist iktidar› alafla¤› etmektir. 11 Eylül sonras› dünyaya ve günümüzün sistem karfl›t› hareketlerine göndermelerle dolu film, hem hikayesi hem mükemmel görselli¤i hem de Hugo Weaving ve Natalie Porman’›n alk›fllanas› performans›yla kaç›r›lmayacak bir sinema flöleni sunuyor. Tan›t›m› ‘Sonsuza Dek! Özgürlük!’ ifadesiyle yap›lan ‘V For Vendetta’, son y›llar›n en iddial› politik yap›mlar›ndan. Birçok ilde az say›da salonda da olsa gösterimi süren bu filmi hem Matrix hem de politik sinema merakl›lar›na acilen izlemelerini tavsiye ediyoruz…
recepatma@gmail.com
Ah Recep ah. Sana o kadar söyledik de, dinletemedik. “Atma Recep, satma Recep, Amerika’ya güvenip ona buna fors atma Recep, ifle yaramazsan kald›r›r atarlar bunu unutma Recep”… Dedik mi demedik mi? Dedik. K›rd›lar m› belini flimdi? Oh olsun. Çaresiz at›fl: “Belim A¤r›yor”
Naz›m’la 7 Y›l
Halkevleri’nden büyük flairimizin Moskova y›llar›n› anlatan bir kitap “Bu sat›rlar› yazd›¤›m zamana dek Nâz›m Hikmet hakk›nda oldukça fazla yay›n yap›lm›fl bulunuyor. Ancak 1953 ile 1960 y›llar› aras›nda kalan dönem yeterince ayd›nlanmam›flt›r, daha önce yay›nlananlarda ise yanl›fllar vard›r. Ayr›ca Nâz›m Hikmet’in, sadece dünyaca tan›nm›fl bir flair, bir devrimci, bir komünist, bir bar›fl savaflç›s› oldu¤u yaz›l›p durulursa, b›kt›r›c› bir reklama dönüflür. Nâz›m Hikmet’in bütün yönlerini, zaaflar›n›, gücünü, çapk›nl›klar›n›, tutku-
ABD’den Steve Zeltzer, Lorna Green, Nicole Moore, Güney Afrika’dan Fazel Khon, Sally Giles, Selvan Pillay, G. Kore’den Jung Mi Park, ‹srail’den Michal Freedman bunlardan baz›lar›.
ATMA RECEP
Sonra sesin kesildi. Yine ka¤›da yaz›p eline mi verdiler bilemeyiz ama korkar›z soruna a¤›r bir yan›t ald›n. Kald›ramad›n, belin incindi. “Yüksek” mevkilerin raconu bu Recep, kes kesebilirsen. Ama bu bizim umurumuzda de¤il. Bu kez yard›mc›n›n kula¤›na da su kaç›rd›n, Recep. Çok fena att›n. Asker aya¤a kalk›p sen yata¤a düflünce, “egemenlik bayram›”nda sesin kesilince; “egemenlik bir gün milletin olacakt›r” diye kahramanl›k taslad›n. Peki sen de¤il miydin, halk emeklilik ve sa¤l›k hakk› için IMF yasalar›na karfl› ç›k›nca, “egemenlik kay›ts›z flarts›z IMF ve sermayenindir” diyen. Egemenlik Recep’in haddine de¤il, denince mi akl›na geldi millet. Yemezler. Rapor numaras›n› da yemedik hani. Sene 2002, Recep haks›z mal edinme davas›n›n görüflülece¤i mahkemeye 5 günlük ishal raporu alarak gitmemifl. Sene 2006, egemenlik tart›flmas›na girince 7 gün kas spazm› raporu alarak “egemenlik” gösterilerine kat›lamam›fl. Her s›k›flt›¤›nda raporla kurtulamazs›n, çok atma Recep. Malulen emekliye ay›r›rlar sonra, demedi deme. PPP
ABD’nin modern Nazi kamp›:
Guantanamo Yolu Tarih: 10 Eylül 2001. Pakistan as›ll› ‹ngiliz vatandafl› üç Müslüman genç Ruhel, fiefik ve As›f ‹ngiltere’deki evlerinden ayr›l›r. Annesinin seçti¤i k›zla evlenecek olan As›f’›n dü¤ününe kat›lacaklard›r. Pakistan’a vard›klar›nda, camideki vaazdan etkilenip insani yard›mda bulunmak üzere Afganistan’a geçerler. Yolculuk bekledikleri gibi geliflmez. Amerikan iflgali bafllam›flt›r. ‹çme suyundan üçü de hastalan›r. Bölge halk›n›n dilini bilmediklerinden kendilerini Taliban kalesinde bulurlar. Geri dönmeye çal›flan gençlerin konvoyu Amerikan uçaklar› taraf›ndan bombalan›r. Üç arkadafl, Amerikan birlikleri taraf›ndan Küba’daki Guantanamo üssüne nakledilirler. ‹ki y›l› aflan mahkumiyetleri boyunca üçü de ABD ve ‹ngiliz gizli servi-
iletisim@halkinsesigazetesi.net 15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.
slerince sorgulan›r; hiçbir kan›t bulunmad›¤› halde say›s›z iflkence, suçlama ve afla¤›lanmaya maruz kal›rlar. Serbest b›rak›l›rken tüm mahkum arkadafllar› onlardan d›flar›da tek bir fley yapmalar›n› ister: Orada neler oldu¤unu dünyaya anlatmak. Ruhel, fiefik ve As›f “modern dünyaya döndükten” sonra yaflad›klar›n› s›rad›fl› iki yönetmenle, Michael Winterbottom ve Mat Whitecross’la paylafl›rlar. Ve bu iki yönetmen dünyaya Guantanamo’da yaflanan insanl›k d›fl› olaylar› bu üç gencin hikayesi üzerinden anlatmak üzere bir film çeker: ‘Guantanamo Yolu’. Yar› belgesel yar› canland›rma filmde yukar›daki gerçek hikayeyi bulacaks›n›z. Film, gösterildi¤i tüm festivallerde büyük ilgi görüyor, ABD’nin tüm tepkilerine ra¤men…
Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Umar KARATEPE Telefon-Faks 0 212 245 9037
Adres Tomtom Mah. Örmealt› Sk. 6/3 BEYO⁄LU/‹STANBUL Bas›ld›¤› Yer Gün Matbaac›l›k
Da¤›t›m Yay Sat
‹nternetten At›fl: “Kay›t yapmak için para istenen dönem bitecek” Bu y›l okul kay›tlar› internet üzerinden yap›l›nca, okul müdürleri art›k velilerden kay›t paras› isteyemeyecekmifl. Diyelim ki, tüm kabahat ima edildi¤i gibi okul müdürlerinin. ‹yi o zaman, müdür kay›tta elinden kaç›rd›¤› veliyi hiç mi görmeyecek? Veli kaç kaç nereye kadar kaçacak? Çocu¤unu, her gün müdüre teslim etmiyor mu? Efle¤in akl›na karpuz kabu¤u düflmesin de, müdür çocuklar› fidye karfl›l›¤›nda rehin almaz m›? Hem, kay›t paras›, kay›tlar internet üzerinden yap›lmad›¤› için mi isteniyor, yoksa hükümet devlet okullar›na yeterli kaynak aktarmad›¤› için mi? Kay›tlar internet üzerinden yap›l›nca okullar›n kaynak sorunu mu bitiyor? Kaloriferler internet üzerinden bedavadan yan›yorsa, okul internet üzerinden bedavadan temizleniyorsa sözümüz yok. ‹yi de özel okullar› gerçek paralarla, hem de ö¤renci bafl›na bir milyarla teflvik edip; halk›n okullar›na sanal çözümler uydurursan, bu mum ilk kay›tta söner Recep. Hem bu halk devlet erkan›na benzemez; bu yalanlara baflkald›r›rsa, belin öyle bir k›r›l›r ki, bir daha aya¤a kalkamazs›n Recep.
PPP Bu yaz›da ad› geçen Receplerin gerçek hayatla bir ilgisi var ise, bu tamamen onlar›n sorunudur.
UMUDUN BAYRAMI Latinlerin sol rüzgar› 1 May›s’ta Lübnan’dayd›
‹nsanca Yaflam talebi Güvencesiz iflçilerin tüm toplumsal muhale- örgütlü politik kat›l›m› fetin ortak talebi oldu sendikal› iflçileri aflt›
Rusya’da 1 May›s umutlu bir gelecekti
ABD’de milyonlarca göçmen iflçi isyanda
Ankara
Liseliler eflitlik ve Kürt halk›n›n kat›l›m› özgürlük talebiyle güçlü terörize edildi¤i için ve kitlesel kat›ld›lar gençlerle s›n›rl› kald›
Yoksul Ankara’ya karfl› bürokrat tuzak
‹STANBUL ‹stanbul'daki 1 May›s kutlamalar›, Kazanc› yokufluna karanfil b›rak›lmas›yla bafllad›. Kad›köy’deki 1 May›s kutlamalar›na kat›lan yaklafl›k 30 bin emekçi üç ayr› koldan Kad›köy Meydan›’na yürüdü. Miting alan›nda liseli kortejlerinin çoklu¤u dikkat çekti. Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festivali’nin korteji alan›n renkli görüntülerindendi. 1 May›s kutlamalar›n› gerici müdahalelere rehin b›rakan D‹SK Genel Baflkan› Süleyman Çelebi, fliddetli protestolar nedeniyle konuflmas›n› k›sa kesti. 1 May›s alan›nda terör 1 May›s’› Taksim'de kutlayan Mücadele Birli¤i’ne polis azg›nca sald›rd›. Polis gözalt›na ald›¤› 35 kifliye otobüslerde iflkence yapt›.
MERS‹N
2500 emekçinin kat›ld›¤› miting Mersin Devlet Hastanesi önünden Metropol Meydan›’na yürüyüflle bafllad›. Polis HÖC pankartlar›n› alana sokmad› ve gaz bombalar›yla sald›rd›. Kitlenin kararl›l›¤›yla sald›r› bofla ç›kar›ld›.
Devletin müdahalesi 1 May›s’›n ortak politik amac›n› belirsizlefltirdi
n D‹SK ve KESK yönetimince Türk-‹fl ve
1 May›s’›n kalbi yine ‹stanbul’dayd› n Emek Platformu’nun 1 May›s’a yönelik bütün sapt›rmalar›na karfl›n ‹stanbul 1 May›s’›, 1 May›s’›n sol ve s›n›fsal kimli¤inin de¤ifltirilemeyece¤inin kan›t› oldu. Liberal sol partilerin kat›l›m›n›n oldukça düfltü¤ü mitinge devrimciler, halklar›n kardeflli¤i, devrim ve sosyalizm sloganlar›yla damgalar›n› vurdular. Sendikal› iflçilerin k›sa süre kald›¤› alan, herhangi bir politik hedefe yönlendirilmemifl olman›n da¤›n›kl›¤›n› yans›t›yordu. Bu da¤›n›kl›k nedeniyle, gerçekte güçlü bir mücadele hamlesi olarak yaflanabilecek olan 1 May›s, ilerici toplumsal güçler için kardeflli¤in ve mücadele azminin sergilendi¤i bir flenlik ortam›n› aflamad›.
Hak-‹fl’in sultas›na teslim edilen Ankara 1 May›s’›nda gerici tuzak, mitingin ruhunu belirledi. “Emek Platformu’nun merkezi kutlamas›” olarak duyurulan miting yaln›zca 7 bin kiflinin kat›l›m›yla gerçeklefltirildi. Türk-‹fl ve Hak-‹fl’in 1800 kiflilik kat›l›m›na karfl›n, sol güçler alanda 5000’in üzerinde bir kitleyle yer ald›lar. Halkevleri 1000 kiflilik kortejiyle en diri sol güçtü. Tertip komitesindeki gerici tahakkümün ifadesi olarak Hak ‹fl’in yol boyu mehter marfl› çald›. Türk-‹fl baflkan› K›l›ç’a Türk-‹fl’li iflçiler “sar› sendika istemiyoruz” diye ba¤›rd›lar. Kürsünün gericili¤ine karfl›n alanda sol sloganlar hakimdi. Komite, kürsüde kalabilmek için mitingi erken bafllat›p erken bitirdi. Sendika bürokrasisi, yoksul Ankara’n›n 1 May›s›n› çald›.
BURSA
Bir sanayii flehri olan Bursa’da 1 May›s mitingine güvencesiz iflçiler, yoksul mahalle ve lise gençli¤i damgas›n› vurdu. 1500 kiflinin kat›ld›¤› mitingin iflçi a¤›rl›¤›n› BAT‹S, yoksul ve liseli kitlesini Halkevleri oluflturdu.
‹SKENDERUN
F›nd›kl›
Hatayl›lar 1 May›s’ta ABD’nin üs olarak seçti¤i ‹skenderun’dayd›. 4000 kifli ABD emperyalizmini ve iflbirlikçilerini protesto etti.
‹ZM‹T ‹zmit 1 May›s’›nda 3500 emekçi Merkez Bankas›’ndan Perflembe Pazar› alan›na kadar yürüdü. Lastik ‹fl’in grev karar›na karfl›n 1 May›s’a etkili kat›lmad›¤› görüldü. Halkevleri ve Ö¤renci Kolektifleri’nin en kitlesel kat›l›m› sa¤lad›¤› miting konuflmalar ve konserle sona erdi.
Trabzon
n Hopa’da Halkevleri, HÖC, ESP ve ilerici emek örgütleri taraf›ndan düzenlenen 1 May›s’a 500 kifli kat›ld›. “Paras›z kanser tedavisi” talebinin öne ç›kt›¤› mitingin en büyük grubu olan Halkevleri bir tiyatro gösterisi sundu. F›nd›kl›’da 1 May›s 27 y›l sonra ilk defa kutland›. Trabzon’daki mitinge kat›l›m ya¤mur nedeniyle düflük oldu.
Adana n Adana’da 1 May›s mitingi 5000 kiflinin kat›l›m›yla gerçeklefltirildi. En güçlü kat›l›m›n Genel ‹fl taraf›ndan sa¤land›¤› mitinge Dev Sa¤l›k ‹fl’te örgütlenen Balcal› hastanesi iflçileri canl› bir biçimde kat›ld›. Yap›lan konuflmalarda, Terörle Mücadele Yasas›na ve temel hizmetlerin piyasalaflt›r›lmas›na ve güvencesiz iflçili¤e karfl› mücadelenin önemi özel olarak vurguland›.
1 MAYIS HERYERDE Gaziantep, Ni¤de, Lüleburgaz, Uflak, Ayd›n, Kayseri, Konya, Diyarbak›r, Artvin, ‹skenderun, Kars, Burdur, Silopi, Samsun, Mardin, Amasya, Elaz›¤, Erzincan, Antalya, Ayd›n, Bart›n, Bitlis, Denizli, Dersim, Düzce, Gebze, Malatya, Salihli, Zonguldak, Band›rma, Sivas, Kars, Konya, Varto, Çanakkale, Amasya, Ad›yaman, Mufl, Siirt, Kilis, Ardahan, Urfa, Bolu 1 May›s’›n kutland›¤› di¤er yerlerdi.
‹zmir’de kardefllik faflizmi yendi ‹zmit
n Sabahtan itibaren DTP’yi mitinge sokmamak için yürütülen polis tacizi, devrimcilerin ve ilerici emek örgütlerinin tepkisiyle bofla ç›kar›ld›. Türk-‹fl’e ba¤l› sendikalar›n DTP’ye yönelik sald›r› s›ras›nda alan› terk ettikleri gözlenirken, kitlenin kararl›l›¤› ile polis barikat› afl›ld›.