Sayi3

Page 1

Tar›m çöküyor n Mustafa Sönmez, tar›mdaki çöküflü ortaya koydu. Tar›m›n milli gelirden ald›¤› pay azal›rken, tar›m nüfusu yoksullafl›yor ve mülksüzlefliyor.

Ödetece¤iz... n Temel hizmetlere para ödemeye karfl› ç›kan Ankara’n›n yoksul kad›nlar› “Tayyip ödesin” bafll›kl› bir direnifl kampanyas› bafllatt›.

Y›l 1 Say› 3 18 May›s 2006 50 YKr 15 Günlük Siyasi Gazete

Yaz›s› 6. sayfada

AKP’nin büyük sermaye ile el ele ç›kard›¤› toplumsal y›k›m yasalar› her gün yeni bir faciaya yol aç›yor

Yaz›s› 3. sayfada

Yaz›s› 12. sayfada

UTANIN!

Rehin alm›yor hapse at›yorlar

Bütün sözlerinin alt›nda kald›lar

n K›r›kkale’de çocuklar›n›n do¤umu için hastanede senet imzalat›lan çift hapse at›ld›. Tek suçlar›, sa¤l›k hizmetlerini parayla satan bu insanl›k d›fl› düzende yoksul olmak, do¤um için para ödeyememekti. “Kimse hastanelerde rehin kalm›yor” diye at›p tutan hükümet yoksullar›n yaflam›n› senetlerle çal›yor. Sf.3

n Ne güzel de kuru s›k› at›yorlar: Tüm çocuklar›n sa¤l›k güvencesi olacakm›fl, rehin devri kalkm›fl. Tayyip Erdo¤an baflta olmak üzere AKP hükümeti yüzlerce kez söyledi¤i bu sözlerin alt›nda kald›. Ülkenin bütün yoksullar› biliyor: Rehin kalmamak için senet imzalamak zorundas›n! Sf.3

‹flbirlikçilikte rötarlar› yok

ABD iktidar imal ediyor

n Halk› bofl vaatlerle kand›ran hükümet, IMF’ye, Dünya Bankas›’na ve patronlara verdi¤i sözlerde rötar yapm›yor. Sezer’in “sosyal adalet ilkesiyle ba¤daflmad›¤› için” veto etti¤i halka sald›r› yasas› jet h›z›yla mecliste. Sf.5

Medya birden bire AKP yolsuzluklar›n› keflfetti n “Ak”lanan Parti’nin kokuflmufllu¤u art›k gizlenmiyor. Sf 4’de

Kar yoksa ilaç da yok...

Ekonomi birden bire kötüye gitmeye bafllad›

Önder ‹leri, cezaevi kap›s›nda, u¤runa hapse girdi¤i çocuklar›n› kucaklarken

‹laç tekelleri, dünyadaki fiyatlar›n düflmesi üzerine, birçok ithal ilac›n sat›fl›n› durdurdu. Kanser gibi ölümcül hastal›klar›n ilaçlar› eczanelerde bulunam›yor. Yoksulu üç kurufl için hapse t›kan hükümet, ilaç tekellerine sesini ç›karm›yor. Sf.5

n Borsa’dan yabanc› sermaye kaç›fl›na ba¤l› olarak döviz yükseliflte Sf 4’de

Faflist çeteler her gün yeni bir yere sald›r›yor n Bir hafta içinde ‹TÜ’de, Ordu’da, Gazi Üniversitesinde vahflet sahnelendi.Sf 7’de

James Petras

t Göçmen iflçi hareketinin anlam› Sayfa 2’de

Umar Karatepe

t Mehteran bölü¤ü tam siper

Hesap vermiyorlar Ö¤rencinin karfl›s›na polisi dikiyorlar...

Sayfa 2’de

Ali E. Demirhan

Üniversiteliler paras›z e¤itim talebiyle meclise gönderdikleri binlerce imzal› dilekçelerine yan›t alamay›nca Ankara sokaklar›na indiler.

t Demirel’i etekleyen devrimci

Sf.7

Gerici çete yeniden faal Cumhuriyet’e üç bomba n Her kritik dönemde ortaya ç›kan gerici çeteler flimdi kimin için sahnede? Sf 3’de

Ve yeni bir post-modern darbe kendini hissetiriyor

Sayfa 4’te

Abdullah Aysu

t Karfl› ç›kmak

n Örtük seferberlik haliyle ordu inisiyatifi geniflledi. Bölgede fiili OHAL. Sf. 2’de

Sayfa 6’da

Halk›n Ö¤retmeni

t Sermayenin de¤il halk›n okulu Sayfa 7’de

Steve Zeltzer

t ‹nternet ve emek medyas› Sayfa 10’da

Devrim ve direnifl büyüyor Öteki kampanya yükseliyor n Zapatistalar, Meksika’n›n geri kalan›yla diyalog kurmay› baflard›. Devlet kampanyaya sald›r›yor.

fieytan imalathanesi Sahnenin önünde Cumhurbaflkanl›¤› yar›fl›, sahnenin arkas›nda ise emperyalist ç›karlar›n fliddetli bask›s› var. ABD iktidar güçlerini yeniden flekillendiriyor. Sayfa 2’de

Bolivya’da gaz art›k halk›n

Bolivarc› devrim ilerliyor

n Ya¤ma sona erdi. Bolivya do¤al kaynaklar›n›n kontrolünü 500 y›l sonra geri al›yor.

n Chavez büyük de¤iflikliklere haz›rlan›yor. Aral›k seçimlerinden sonra ülke yeni bir evreye girecek

Amerika k›tas›ndaki devrimci geliflmeler dizisi Sf. 8’de

AKP: Asabi ve tahammülsüz

Kürt sorununa flahane çözüm

Dayakç›lar koruma alt›nda

H›rç›nlafl›yorlar. Esenyurt’ta Naz›m heykelini kald›rmaya çal›fl›yor, e¤itimcilerin web sitesini sansürlüyor, gazetecilere dava aç›yorlar. Sayfa 3’te

Baykal kendisinden bekleneni yine yapt›. Kürtleri afla¤›laman›n bir yolunu daha buldu: “Kürtleri uyutmak için futbolu kullanal›m”. Sayfa 4’te

Son günlerde yaflanan fliddet olaylar› iktidar›n kad›nlara karfl› gerici tutumunu gözler önüne seriyor.

OYAK iflini iyi yapm›fl

Afrika’da yoksul hala zenci

Sanat›n iki devini yitirdik

Yabanc› da alsa Sabanc› da alsa, OYAK da alsa özellefltirmenin ya¤ma oldu¤u kan›tland›. OYAK hakim karfl›s›nda. Sayfa 9’da

Bar›nma Hakk› filminin yönetmeni Fazel Khan, Güney Afrika’da yaflananlar› Halk›n Sesi’ne de¤erlendirdi.

Bizi bize anlatan sinemac› At›f Y›lmaz ile direnen insan›n gücünü anlatan edebiyatç› Erdal Öz’ü ard› ard›na yitirdik. Sayfa 11’de

Sayfa 10’da

Sayfa 5’de


2 GÖRÜfi

18 Mayıs - 31 Mayıs 2006

MEHTERAN BOLUGU TAM SIPER 1

May›s 2006, ilerici toplumsal hareketin bugüne kadar içinde akt›¤› kanallar›n iyiden iyiye t›kanm›fl oldu¤unu gösterdi.

Umar KARATEPE umar@sendika.org

Emek Platformuna mahkumiyet, iflçi s›n›f›n› temel hizmetlerin piyasalaflt›r›lm as› ve siyasi gericili¤in yükselifli karfl›s›nda bafls›z ve omurgas›z b›rak›yor. Sosyal demokrasi ve liberal sol bu durumdan rahats›z de¤il. Çünkü iflçi s›n›f› hareketinin kendi ba¤›ms›z devrimci dinamizmiyle yaflayaca¤› bir siyasallaflma sürecinden korkuyor.

Mevcut bileflimiyle Emek Platformu’nun iflas etmifl oldu¤u uzun süredir biliniyordu. Platformun egemen örgütleri Türk-‹fl ve Hak-‹fl, özellikle K‹T’lerin özellefltirilmesindeki stratejik ad›mlar›n at›lmas›ndan sonra Emek Platformu’nu toplumsal muhalefetin köste¤ine dönüfltürdüler. Bu örgütler, sosyal güvenlik sisteminin tasfiyesi ve temel hizmetler alan›n›n piyasalaflt›r›lmas› gibi iflçi s›n›f›n› do¤rudan hedef alan sald›r›lar karfl›s›nda IMF’nin ve iktidar›n, iflçi s›n›f› içindeki ajanlar› gibi hareket ettiler. Tehlike iyice yaklaflana kadar iflçileri uyuttular. Tehlike kap›dan girip de iflçilerden ve ilerici muhalefet güçlerinden tepkiler yükselince, “Durun, hükümetle müzakere masas› olufltural›m” diyerek toplumsal muhalefetin yeni temsil kanallar› oluflturmas›n›n önüne geçmeyi temel alan taktiklerle sahneye ç›kt›lar. Elbette herkes iflini yapacakt›. Devlet güdümlü sendikalar, rejimin risklerini azaltmal›; iktidar güdümlü sendikalar, toplumsal muhalefetin hükümeti y›pratma katsay›s›n› düflürmeliydi. Bunlar› yapabilmeleri için Emek Platformu çerçevesi uygun olanaklar da sunuyordu. Bu noktada ilerici emek örgütleri, D‹SK, KESK, TMMOB, TTB, emek hareketinin önünü açabilecek inisiyatif merkezleri olarak öne ç›kt›lar. Ama ne olduysa oldu, bu örgütlerin bir bölümüne yön veren siyasi merkezler ateflli bir biçimde “iflçi s›n›f›n›n birli¤i”nin en k›ymetli fley oldu¤unu ileri sürerek ilerici emek örgütlerinin emek hareketinin sürükleyici gücü haline gelmesine takoz koymaya bafllad›lar. Geldi¤imiz nokta 1 May›s 2006 oldu: Mehter marfl›yla 1 May›s kutlamas›! Mehter marfl›yla 1 May›s kutlayanlar, s›n›f hareketini de mehter yürüyüflüne zorluyorlar. Y›llard›r sürdürülen mücadelenin bir ürünü olarak Cumhurbaflkan› sosyal güvenlik yasas›n› veto ediyor; uluslararas› sermaye “emek kazanacak” kayg›s›yla sald›r›ya geçiyor, ekonomiyi tehdit ediyor; hükümet sermayeyi yat›flt›rmak için yasay› Meclis’ten jet h›z›yla ve aynen geçirmeye girifliyor; 1 May›s’›n mehteran bölü¤ü tam siper!...

Y›llard›r Emek Platformu’nu böldürmemek için k›rk takla atan sosyalistlerimiz ne yap›yorlar? Türk-‹fl Baflkanlar Kurulu’nun kap›s›na birikip “Türk-‹fl Uyuma” diye slogan at›yorlar. Bofluna... Türk-‹fl de, Hak-‹fl de di¤er eklentileri de zaten uyumuyor; hiç uyumad›lar... Sizler “iflçicilik oyunlar›” oynarken, onlar görevlerini yapt›lar ve iflçi s›n›f› hareketinin içini bir güzel boflaltt›lar, Kürt kapan›na al›p k›p›rdayamaz hale getirdiler. Soru flu: ‹flçi s›n›f›n› piyasalaflt›rma ve siyasi gericili¤in yükselifli karfl›s›nda bafls›z ve omurgas›z b›rakan Emek Platformu’nu aflan bir toplumsal muhalefet platformunu infla etmenin pratik yolu nedir? ‹lerici kitle muhalefetinin geliflim kanallar›n› açmak için ne yapmal›y›z? Akla gelen ilk yanl›fl yan›t› eleyelim: ‹flçi hareketi üzerindeki gerici hegemonyay› k›rmak için kitlesel emek hareketini proletarya partisinin bir yan örgütü olarak örgütlemek. Bu, kula¤a hofl gelen ama defalarca denenmifl ç›kmaz bir yoldur. ‹flçi s›n›f› partisi, iflçi s›n›f›n›n ideolojik birlik etraf›nda örgütlenmifl öncü devrimci partisidir; ‹flçi s›n›f› partisinde iflçi s›n›f›n›n “öncüleri” örgütlenir. S›n›f›n kitlesini iflçi s›n›f› partisinin yan örgütünde örgütlemeye

kalk›flmak, deveyi i¤ne deli¤inden geçmeye zorlamakt›r. Ya i¤neniz i¤ne olmaktan ç›kar ya da pireyle deveyi birbirine kar›flt›r›rs›n›z. Bugünün politik ve toplumsal muhalefet prati¤i, sorunun do¤ru yan›t›n›n ipuçlar›n› gösteriyor. Birkaç gerçe¤i alt alta koyal›m: Baz› sosyalist gruplar taraf›ndan “reformizm” olarak nitelendirilen, baz›lar›nca “apolitik” bulunan temel hizmetler alan›n›n piyasalaflt›r›lmas›na karfl› direnifl, iki y›ld›r toplumsal muhalefetin temel geliflme eksenlerinden birisi haline geldi. Bu direnifl sürecinde sendikalarda örgütlü iflçiler, neo-liberalizme karfl› bugünkü toplumsal direniflin merkezinde yer alm›yorlar. Temel hizmetler alan›ndaki toplumsal direniflin merkezinde meslek onurunu çi¤nemeye ve güvencesiz çal›flmaya zorlanan sa¤l›kç›lar, e¤itimciler, mühendisler, insanca yaflam hakk›na göz dikilen yoksul mahalle halk›, ö¤renciler, emekliler, güvencesiz iflçiler bulunuyor. Ama bu güçlerin direnifli örgütlü iflçi hareketinin saflar›nda yank›lan›yor, konfederal merkezleri aflan yeni bir kitlesel etkileflim ortam› yarat›yor. Sendika flamalar›n›n arkas›ndaki kortejler ile politik-iflçi gruplar›n›n bayraklar› alt›ndaki kortej-

ler birbirine eflitleniyor. Yoksul mahallelerdeki politik-halk örgütleri toplumsal muhalefetin kitle eyleminde ön plana ç›k›yor. Temel hizmetlerin yeniden kamulaflt›r›lmas› talebi, insanca yaflam hakk›n›n savunulmas›n›n temel talebi olarak somutlafl›yor. Sosyalizm, neo-liberal yeni sömürgecilik politikas›n›n toplumsal y›k›c›l›¤›na karfl› tepkinin gerçekçi alternatifi olarak yeniden somutluk kazan›yor. fiimdi yap›lmas› gereken fley, neo-liberalizme karfl› halk direniflinin cephelerini geniflletmek, çeflitlendirmek ve zenginlefltirmektir. Neo-liberalizme karfl› halk direniflinin yeni cepheleri gelifltikçe, toplumsal muhalefetin ba¤›ml›l›klar›n› ve güdümlülüklerini aflabilece¤imiz yeni bir toplumsal hareket zemini de flekillenmeye bafllayacakt›r. Böylesi bir geliflme, e¤itim, sa¤l›k, ulafl›m, elektrik, temiz su, konut hakk› için mücadeleleri iflçi s›n›f› mücadelesinin güncel cepheleri olarak öne ç›karmam›z› ve bu mücadeleleri güvenceli çal›flma talebi ekseninde geliflmeye bafllayan yeni iflçi hareketleriyle birlefltirebilmemizin yolunu açacakt›r. Bu, yeni bir emek hareketinin ve yeni bir sosyalist alternatifin Türkiye gündemine girmesi demek olacakt›r.

Göçmen iflçi hareketinin anlam›

rebelion.org

James PETRAS Sosyoloji Profesörü

Y

eni kitlesel göçmen iflçi hareketinin yükselifli hem Kuzey hem de Orta Amerika iflçi s›n›f› mücadelesinde yeni bir sayfa aç›yor. Birincisi ve en önemlisi, bu hareket, geleneksel sendikalar yüzünden düflüfl, durgunluk ve geri çekilmeyle geçen elli y›ldan fazla bir süreden sonra, ABD’de ba¤›ms›z iflçi s›n›f› mücadelesinin ilk büyük yükseliflini temsil ediyor. ‹kincisi, göçmen iflçi hareketi, emek hareketinin bafl›n› çeken yeni bir özneye iflaret ediyor; göçmen iflçi. Özel sektör sendikalar›n›n üyelerinin üçte ikisini yitirdi¤i bir noktada, 2 milyonun üstünde göçmen iflçi ABD’de 1930’lardan beri görülmeyen bir toplumsal dayan›flma örne¤i gösterdi. Üçüncüsü, hareket büyük bürokratik bir sendika ayg›t› olmadan ve asgari bir bütçeyle, iflçi militanlara dayanarak ve yatay iliflkiler sayesinde örgütlendi. Dördüncüsü, hareketin liderli¤i ve stratejistleri iki büyük burjuva partisinden, özellikle de ölümcül Demokrat Parti sevdas›ndan ba¤›ms›zd›.

Hareket ›rk ve s›n›f politikalar›n› birlefltirmek için uygun olan yaklafl›m› gözler önüne serdi. Emekeksenli, örgütlü, kitlesel bir sosyo-politik kutup, iki kapitalist partinin egemenli¤ine meydan okuyacak yeni bir politik hareket yaratma potansiyeline sahiptir. ABD’deki göçmen iflçiler hareketinin dinamik geliflimi Panama’dan ABD’nin Bat›, Güneybat› ve Güneydo¤u eyaletlerine uzanan uluslararas› bir emek hareketi için zemin ifllevi görebilir. Ne var ki, göçmen iflçi hareketinin yükselifli politik engellerle yüz yüze geldi: Birincisi “d›flardan”; çok say›da iflveren ilk kitle gösterileri dalgas›nda yer alan iflçileri iflten att›. Latin kökenli sendika militanlar›, sendika yöneticilerinden destek görmediler. ‹kincisi, çok say›da Latin kökenli politikac›, sosyal yard›m uzman›, profesyonel dan›flman, sivil toplum örgütü ve kilise liderleri yükselen dalgaya atlad›lar ve hareketi, Kongre’ye dilekçe yazmak ya da “daha az kötü” olan Demokrat Parti politikac›lar›n› desteklemek gibi geleneksel kanallara sapt›rmaya çal›fl›yorlar.

K A R A K A L E M

Son olarak, hareket, mücadelenin iflçi s›n›f› içindeki ve bölgeler aras› eflitsiz geliflimi sorunuyla karfl› karfl›ya. “Anglo (‹ngiliz kökenli) iflçilerin” yar›s›ndan ço¤u, göçmen iflçilerin iflleri, ücretleri ve mahalleleri için bir tehdit oluflturdu¤unu düflünürken, pek ço¤u en iyi durumda pasif kal›yor. Sendikal bürokrasi yüzünden, genel olarak, ›rkç›l›k-karfl›t› s›n›f-temelli herhangi bir e¤itim verilmiyor olmas›, iflçi s›n›f›n›n birli¤ini zor bir görev haline getirmektedir. Ayr›ca, burjuva parti liderleri, kay›tl› iflçileri kaçak iflçiler, uzun-dönemlileri k›sa dönemliler, e¤itimlileri daha az e¤itimliler, vas›fl›lar› vas›fs›zlar karfl›s›nda avantajl› sayan yasalar geçirerek göçmen iflçileri bölmeye çal›fl›yorlar. Göçmen iflçiler hareketi, yine de üstün durumda: Mart’ta 2,5 milyon kifli gösteri yapt›; 10 Nisan’da 2 milyon kifli yürüdü ve 1 May›s’ta kitlesel yürüyüfllere ve iflçi grevlerine milyonlarca kifli daha kat›ld›. Gerici politikac›lar, hareketi bölmek ve zaptetmek için yeni planlar yaparak Kongre’de saklan›rken, Latin kökenli milyonlarca insan haklar›, özgür iradeleri ve onurlar› için sokaklarda...

Tafl

Halk›n Sesi taraf›ndan özetlenerek çevrilmifltir.

fieytan imalathanesi iktidar imal ediyor Mart ay›ndan beri ordunun yeni bir post modern darbe sürecini iflletti¤i zaten Erdo¤an’›n kas spazm› ve Gül’ün kulak ç›nlamas›yla ortaya ç›km›flt›. Ard›ndan Irak s›n›r› yönünde 250 bin askerin hareketli hale getirildi. Bu hareketlili¤in nereye varaca¤› halen tart›fl›l›yor olsa da bugünkü sonucu aç›k: Bu hareket, Ankara’daki etkisi aç›s›ndan Sincan’dan tank geçirmekten daha büyük bir güç gösterisi olarak iç politikadaki yerini ald›. Ve düzen siyasetinde geliflmeler h›zlan›verdi. Do¤an Medya, arflivinden AKP hakk›ndaki yolsuzluk dosyalar›n› teker teker ç›karmaya bafllad›; ‹lhan Selçuk “bütün cumhuriyetçi güçleri” Süleyman Demirel’in Cumhurbaflkanl›¤›na adayl›¤› etraf›nda bir araya gelmeye ça¤›rd›; Deniz Baykal AKP’nin içine kama sokmak için Abdüllatif fiener’in Cumhurbaflkan› adayl›¤›n› dile getirdi. Düzenin siyaset platformundaki bu hareketlenme, bu siyaset platformunun bildik çirkin aksesuarlar›n›n eflli¤inde gelifliyor. Faflist ve gerici sal-

d›r›lar h›zland›kça h›zlan›yor. Son bir hafta içinde ‹TÜ’deki linç görüntüleri, Ordu’daki sald›r›lar, Cumhuriyet gazetesine at›lan bombalar, Metin Uca’ya sald›r› art arda s›ralan›verdi. Yine tam da bu günlerde Fethullah Gülen’in Türkiye’ye dönme haz›rl›klar›na giriflti¤i duyuruldu. Gülen’in “hareketenmesi”nin ba¤land›¤› gerekçe daha da dikkat çekiciydi: Irak Kürdistan›’ndaki “e¤itim kurumlar›” a¤›n› geniflletmek... Ve tam bu s›rada Cumhurbaflkan›’n›n sosyal güvenlik sisteminin tasfiyesini öngören yasay› “Anayasadaki Sosyal Devlet ilkesine ayk›r›” bularak veto etmesini f›rsat bilen uluslararas› mali sermaye Türkiye ekonomisinin emperyalizm karfl›s›nda ne denli “k›r›lgan” oldu¤unu göstermeye giriflti. Birkaç gün içinde kurlar %10 dolay›nda yükseliverdi, borsa “kara günler” yaflamaya bafllad›. Papa¤anlar “d›fl piyasalar” diye gevelemeye devam etsinler; ama dünyan›n hiçbir yerinde bu ölçekte bir “sermaye ç›k›fl›”n›n yaflanmad›¤› biliniyor. Yani mali piyasalardaki kötüleflme Türki-

ye’ye özgü, kayna¤› da ABD sermayesi ve nerede duraca¤› belirsiz. Cumhurbaflkanl›¤› sorunu etraf›nda geliflti¤i belirgin bir biçimde hissedilen bu hareketlili¤in; yaflanan gerilim, kargafla, muht›ra, kriz korkutmalar›n›n devlet iktidar› içerisindeki bir mücadelenin görünümleri oldu¤u elbette kuflku götürmez. Ama kullan›lan aktörler ve faktörlere bak›ld›¤›nda, bu sürecin, mücadelenin bütün taraflar›n› ABD’ye daha da ba¤›ml› k›laca¤›n› görmek gerekiyor. Ve bütün bu çalkant›lar yaflan›rken Türkiye’nin büyük sermayesinin hiç sesini ç›karmadan köflesinden geliflmeleri izledi¤ine de dikkat çekilmeli. Faflist ve gerici görünümlü fliddetin efl zamanl› t›rman›fl›n›n arkas›nda kontr-gerilla a¤lar›n›n bulundu¤unu tahmin etmek güç de¤il. Kontrgerillan›n oldu¤u her yerde ABD parma¤›n›n oldu¤u da biliniyor. Dolay›s›yla diyebiliriz ki, devlet iktidar› için yar›fl, ABD k›rbac› alt›nda gelifliyor. AKP hükümeti, ABD’nin Türkiye’deki siyasi iktidarlardan beklenti-

oluflun güçlü bir siyasi gericilik dalgas› üzerinden yaflanaca¤›n› gösteriyor.

lerini karfl›layabilece¤ini gösterebilmek için ç›rp›nmaya devam ediyor. Buna karfl›l›k, ABD’nin AKP’ye karfl› tercih edebilece¤i politik alternatifler oluflturmak için CHP ve MHP’yi biraraya getirmeyi hedefleyen giriflimler alttan alta sürüyor. ABD yetkilileri ile Baykal ve Bahçeli’nin ayn› gün hemen hemen ayn› süreyle yapt›klar› görüflmede bu konunun da konufluldu¤u biliniyor. CHP’nin floven-militarist ve faflizan bir çizgiye iyiden iyiye yönelmesiyle, Devlet Bahçeli’nin “ülkücüleri soka¤a ç›kmama” ça¤r›lar›na nazire yapar gibi yükselen faflist provokasyon ve linç hareketlerinin ayn› döneme denk düflmesi tesadüf de¤il. Tam bu noktada “solda birlik” önerilerine öteden beri so¤uk bakan Bülent Ecevit “Demokratik Sol ile Sosyal Demokratlar›n birli¤i” formülünü öne sürerek Y›lmaz Büyükerflen’in ad› etraf›nda bir seçim ittifak›na yeflil ›fl›k yakt›.

Bir y›l önce Avrupa Birli¤i’ne tam üyelik hayalleriyle oyalanan Türkiye’nin bu süreçten uzaklaflt›¤› ve ABD’nin kuca¤›nda Ortado¤u batakl›¤›na çekildi¤i ortadayken, yaflananlar›n basit taktik manevralardan ibaret oldu¤u ise san›lmamal›. ABD Türkiye’nin orta yerine fleytan imalathanesini kurdu. Bu imalathanenin hangi iktidar güçleri ve biçimlerini yaratt›¤› Türkiye toplumunun ortak haf›zas›nda gayet canl› bir biçimde duruyor: Faflizmin en afla¤›l›k unsurlar›...

Bu geliflmeler, ABD’nin ‹ran’› hedef haline getiren politikalar›n›n Türkiye’yi yeniden büyük bir siyasi altüst olufla sürükledi¤ini ve bu alt-üst

ABD müdahalesinin eksenleri, ABD’nin hangi güçlerin birbirine karfl› harekete geçmesinden ç›kar sa¤lamay› umdu¤unu gösteriyor. Kontr-

ABD’nin flekillendirmeye çal›flt›¤› iktidar alternatifleri, siyasal islam, ›rkç›l›k ve militarizmin s›n›rlar› içinde olufluyor. ‹ktidardaki siyasi islam› tam olarak hizaya getirmek ve onun karfl›s›na da iflbirlikçili¤i ayn› ölçüde tart›fl›lmaz olan ›rkç›-militarist bir siyaset bloku ç›karmak ABD’nin ayn› anda güttü¤ü iki temel amaç.

gerilla a¤lar›, laik-fleriatç› gerilimini ve Kürt sorunu çerçevesindeki milliyetçi-floven kamplaflmay› t›rmand›r›yor. Bu t›rman›fl, çeflitli yan unsurlarla destekleniyor. Bu noktada kavramam›z gereken en önemli gerçek, ABD ve iflbirlikçilerinin Türkiye’deki siyasi süreci yönlendirmek için kulland›¤› çat›flma eksenlerine ilerici-devrimci bir müdahalenin kanallar›n›n oldukça dar oldu¤udur. Güçlü ve militan bir anti-faflist kitle mücadelesinin 12 Eylül’den günümüze yarat›lamam›fl olmas›n›n; Türkiye’deki ilerici toplumsal hareketlerle Kürt ulusal hareketi aras›ndaki aç›n›n genifllemesinin bu sonuç üzerindeki etkisini herhalde kimse yads›yamaz. Türkiye devrimci hareketinin bu iki verili durumu bugünden yar›na de¤ifltirebilme flans›n›n bulunmad›¤› da biliniyor. Gericili¤e güç kazand›rmas›n›n önüne geçemedi¤imiz bu politik çat›flma eksenlerini “d›flardan”, yani toplumsal muhalefet alan›ndan kuflatmaya çal›flmak bugünün tek geçerli sol politik takti¤i olarak gündeme geliyor.


S›radan bir insan›n hayat›, dünyan›n en zengin adam›n›n bütün mülkiyetinden milyon kez daha de¤erlidir

Bugün halk›n sa¤l›¤›, zenginlerin di¤er herkese karfl› yürüttü¤ü s›n›f savafl›n›n kurban›d›r.

Che Guevara

Dr. Stephen Bezruchka

Rehin kalmamak için imzalad›klar› hastane senedini ödeyemeyen çift hapse at›ld› K›r›kkale Keskin’de bir cezaevinden ç›kart›ld›. kad›n, 2 y›l önce do¤um Uzun süredir “hastaneyapt›¤› hastanede imzalad›- lerde rehin kalma devri ¤› senedi ödeyememesi bitti” diyerek herkesin bilnedeniyle efliyle birlikte di¤i gerçekleri çarp›tan 10 gün hapis cezas›na Baflbakan ve Sa¤l›k çarpt›r›ld›. Bakan› konuya REH‹N DEVR‹ Serpil ‹leri dair bir aç›klama ve Önder ‹leYER‹NE SENET DEVR‹ yapmad›lar. Bunri’nin, fiubat dan iki ay önce 2004’te ‹pek adl› de 15 yafl›ndaki Fatçocuklar› do¤du. Sosyal ma Özcan, senet borcu güvencesi bulunmayan aiyüzünden babas›n›n hastaleye hastanede senet imza- neye gitmekten çekinmesi lat›ld›. 1087 YTL’lik bor- nedeniyle kufl gribinden cu ödeyemeyen çiftin bafl› ölmüfltü. belaya girdi. ‹cradan korSenetlerin can yakmaya karak mal beyan›nda budevam etti¤ini ve “rehin lunmayan çifti, mahkeme devri”nin yerini, “senet 10 günlük hapis cezas›na devri”nin ald›¤›n› hastaneçarpt›rd›. ye yolu düflen herkes biYaklafl›k bir hafta celiyor. Baflbakan ve Sa¤l›k zaevinde kalan çiftin çoBakan›’n›n ayn› yalanlar› cuklar›na babaannesi bakt›. söylemeye daha ne kadar Olay›n bas›na yans›mas› devam edebilecekleri ise üzerine Kaymakaml›k paherkesin merak konusu ray› ödeyince annebaba olmay› sürdürüyor.

REHINLIKTEN MAHPUSLUGA! Bu sözlerin alt›nda kald›n›z Biz “Atma Recep” dedikçe, Recep’ler atma yar›fl›na girdiler. Bir yanda “Rehin kalma dönemi art›k bitti” diyen iki Recep... n 28 Nisan 2006 Erdo¤an: “Art›k sosyal güvencesi olmayanlar›n güvencesi de devlet olacakt›r. Rehin kalma dönemi bitti. (..) Siz her do¤an›n 18 yafl›na kadar bu ülkede ücretsiz tedavi edilmesinin yolunu açacaks›n›z, ona karfl› ç›k›lacak. Bunlar hesap bilmiyor, kuru s›k› at›yorlar.”

Yeter! Ay›b›n›z› bayrakla örtmeyin Baflbakanl›k Teftifl Kurulu, Akaryak›t Kaçakç›l›¤› Komisyonu'nda suçlanan Devlet Bakan› Kürflad Tüzmen hakk›nda, d›fl ticaret müsteflar› oldu¤u dönemle ilgili olarak, “görevi kötüye kullanmak”tan soruflturma bafllat›ld›. Tüzmen, s›n›r ticareti kapsam›nda, kamuyu zarara u¤ratarak 4 firmaya 123 milyon dolar ç›kar sa¤lamakla suçlan›yor. Tüzmen’le ilgili iddialar›n ayyuka ç›kmas›nda bafl›na buyruk davranmas›n›n ve atamalarda partinin talimatlar›ndan çok, kendi iliflkilerine öncelik vermesinin etkisi oldu¤u san›l›yor.

Kaçakç›l›kla suçlanan flirketler aras›nda Koç grubuna ba¤l› Ram D›fl Ticaret’le iflgalci ABD askerlerinin su ihtiyac›n› karfl›layan Tekfen’in de ad› geçer-

ken, Bakan Tüzmen’in bu yolsuzlu¤un gündeme gelmesinin ard›ndan milliyetçili¤e sar›lmas› dikkat çekti. Tüzmen gazetecilerin “Size karfl› bu tav›r Türk kimli¤i konusunda Tayyip Erdo¤an ile farkl› düflünüyor olman›zla ilgili olabilir” mi sorular›na “Ben Türklü¤ümü, Türk olmakla gurur duydu¤umu severek söylüyorum” diye yan›t verdi. Bakan, yolsuzluk ve h›rs›zl›kla suçlananlar›n klasik takti¤ine baflvurarak, kurtuluflu milliyetçili¤in, bayra¤›n arkas›na saklanmakta buldu.

n 8 May›s 2006 Erdo¤an: “Ülkede 10 milyon fakir fukara yeflil kartl› vatandafl›m var. fiimdi ilaç da alabilir hale geldiler. Çünkü biz fieyh Edebali anlay›fl›yla, ‘‹nsan› yücelt ki devlet yücelsin’ anlay›fl›yla hareket ediyoruz. Hastanede rehin kalma dönemini sona erdirdik”. n 18 Ocak 2006 Erdo¤an: “Bu dönemde hiçbir devlet hastanesi, kap›s›n› vatandafl›ma kapatamaz. ‹ster borcu olsun, ister flu olsun ister bu... Rehin alma, fluymufl, buymufl... Böyle bir fley yok art›k.” (Kufl gribinde üç çocu¤unu yitiren Koçyi¤it ailesine baflsa¤l›¤› aç›klamas›).

Öte yanda senet borçlar›, hastane kap›s›nda ölüm, do¤um borcu yüzünden hapislik. Hangisi gerçek? Kuru s›k› vaatler mi, ölüm mü?

n 14 Aral›k 2005 Erdo¤an: “Art›k bu imkanlar benim iflçimin, memurumun, çiftçimin hizmetinde. Hastanelerde ‘rehin’ dönemi de sona erdi” (Bütçe görüflmelerinde yapt›¤› konuflmadan). n 13 fiubat 2005 Erdo¤an: “Yeflil kart, pembe kart bi-

“Art›k tedavi masraflar›n› karfl›layamad›¤› için vatandafllar›n rehin tutulmas› diye bir olay kalmam›flt›r”. n 17 Mart 2004 Erdo¤an: “16 ayl›k iktidar›m›z süresince hiç hastanelerde rehin tutulan bir hasta duydunuz mu?” (Ümraniye Devlet Hastanesi’ni 2. kez açarken…)

ÜFÜRMEY‹N

tecek, do¤ufltan sigorta gelecek. Art›k vatandafllar›n hastanede rehin kalma dönemi sona erdi.” (Tuncay Özilhan’›n özel sa¤l›k merkezini açarken). n 27 Aral›k 2004 Recep Akda¤: ''‹nsan›m›z›n hastanelerde rehin tutulmas› ay›b›na son verdik. Art›k kamuoyuna ‘Borcunu ödemeyen vatandafl hastanede rehin kald›’ haberleri yans›mamaktad›r.” n 12 Kas›m 2004 Erdo¤an (Ulusa Seslenifl konuflmas›)

n 4 Ocak 2004 Erdo¤an: “‹ktidara geldi¤imizde gördük ki hastanede rehin kalma olaylar› yaflan›yor. Art›k bu devir bitti”. n 18 Ekim 2003 Recep Akda¤: ''2003 y›l›nda ne yapt›k? Bas›nda rehin kalma olay› olarak bilinen bir ay›b›n temizlenmesi için çal›flt›k. Bir hasta veya cenaze, hastane masraf› ödenmedi¤i için hastanelerde rehin tutulmaktayd›. Biz bu ay›b› kald›rmak için gerekli ad›m› att›k.” n 5 Aral›k 2002 Akda¤: “Hasta ve cenazelerin hastanelerde rehin kalmas›, tarih olacakt›r.”

Bombalar›n pimi kimlerin elinde

Naz›m’› görmeye dayanam›yorlar

E¤itimciye sansür

M›zrak can yakm›fl

‹stanbul Esenyurt'ta AKP'li Belediye Baflkan› Necmi Kad›o¤lu, Naz›m Hikmet Kültür Merkezi’nin önündeki Naz›m heykelini kald›rtt›. Daha önce de heykeli kald›rmaya çal›flan belediye baflkan› demokratik örgütlerden gelen tepkiler üzerine vazgeçmiflti. Heykelin baflka bir parka konulmas›, yok edilece¤i iddialar›n› gündeme getirdi. Esenyurt'taki demokratik kitle örgütleri ad›na yap›lan aç›klamada heykelin kald›r›lmas› protesto edildi ve Naz›m'a sahip ç›k›laca¤› belirtildi. CHP, DTP, EMEP, ÖDP, SHP ve DSP belde örgütleri, D‹SK bölge temsilcileri, Emekli-Sen, Güney Kültür Merkezi, Karadenizliler Derne¤i ve Esenkent Toplu Yap›

E¤itim emekçilerine kaynak bilgi sa¤layan, hak ve özgürlükler mücadelesine destek veren sitelerden birisi olan www.egitimciyiz.com sitesi Milli E¤itim Bakanl›¤› taraf›ndan sansürleniyor. E¤itimciyiz.com'dan yap›lan aç›klamada "Birçok konuda hukuksal destek ve ücretsiz doküman sa¤layan sitemizin, 16.000'i aflk›n e¤itimci üyeye ulaflt›¤› flu günlerde sesi k›s›lmaya çal›fl›l›yor" denildi. Yap›lan aç›klamada, "Elefltirel ve özgür içeri¤imiz MEB taraf›ndan "sak›ncal›" görülerek, Egitimciyiz.Com'a okullar›m›zdan (KoçNet ve ADSL üzerinden) eriflilmesi k›s›tlanmaktad›r. Henüz bu k›s›tlama ile ilgili resmi bir aç›klama taraf›m›za ulaflt›r›lmam›flt›r. K›s›tlanma gerekçesiyle ilgili resmi bir bildirim taraf›m›za ulaflt›r›ld›¤›nda gerekli hukuksal giriflim taraf›m›zdan yap›lacakt›r” denildi. Uygulama e¤itim emekçilerinin tepkisini çekti.

Gazete Adana isimli yerel gazetenin haber koordinatörü Kemal Yücel, yay›nlam›fl oldu¤u bir yaz›dan dolay› baflbakan Erdo¤an ve D›fliflleri Bakan› Abdullah Gül’ün açt›¤› davalarla yarg›lan›yor. Yücel, 4 Aral›k tarihinde yay›nlad›¤› “M›zrak Çuvala Girmez” bafll›kl› yaz›da Erdo¤an’›n, ABD emperyalizminin Türkiye’deki uzant›s› oldu¤unu söylemiflti. Yücel bu elefltiriler yüzünden 4 y›l 8 ay hapis ve para cezas› istemiyle yarg›lan›yor. Gazeteci Kemal Yücel ise davalar hakk›nda yapt›¤› de¤erlendirmede, 5187 say›l› bas›n yasas› ile gazetecilere a¤›r cezai yapt›r›mlar getirildi¤ini ve halk›n haber alma özgürlü¤ü önündeki en büyük engeli oluflturan bu yasan›n ortadan kald›r›lmamas› halinde, elefltiriye tahammülü olmayanlar›n açt›¤› davalar nedeniyle onlarca gazeteciye cezaevi yolunun gözükece¤ini söyledi.

Kooperatifi temsilcileri ad›na yap›lan aç›klamay› okuyan fiükrü Engin, “Naz›m Hikmet'in büstüne, fikirlerine ve dünya görüflüne daha fazla tahammül edemeyen Kad›o¤lu, 6 May›s gece yar›s›, yang›ndan mal kaç›r›rcas›na heykeli söküp götürmüfltür. Daha önce ‘Biz de Naz›m Hikmet'e karfl› de¤iliz, e¤er istemiyorsan›z biz de sökmeyiz’ diye söz vermifltir. 6 May›s tarihine denk getirerek kimlere neyin mesaj›n› vermek istiyorsunuz; gerçekten Naz›m Hikmet'e karfl› de¤ilseniz ve samimi iseniz, o zaman neden büstünü söküp götürdünüz?” dedi.

n Cumhuriyet Gazetesi’nin fiiflli’deki binas›na ilki 5 May›s, sonuncusu da 13 May›s’ta olmak üzere 3 kez ses bombas› at›ld›. ‹lk iki bomba patlamazken 13 May›s’ta saat 16:30 s›ralar›nda at›lan ses bombalar› sonucu maddi hasar meydana geldi. Sald›r›larda ölen ya da yaralanan olmazken, al›nan “yo¤un” önlemlere ra¤men 3. sald›r›n›n gerçekleflebilmesi “garip” bulundu. Gazeteden al›nan bilgilere göre, sald›r›da kimli¤i belirsiz 3 kifli, 'Allah ü ekber' diye ba¤›rarak ses bombas› att›. Sald›rganlar›n güvenlik kameralar›na yans›yan görüntülerinde herhangi bir tedirginlik içinde bulunmad›klar›, sald›r›y› yüzleri aç›k gerçeklefltirdikleri gözlendi. Sald›rganlar koflarak kaçmay› baflard›lar. Sald›r›n›n ard›ndan birçok k›nama mesaj› yay›nlan›rken önceki sald›r›lardaki gibi kitlesel ziyaretlerin örgütlenmemesi dikkat çekti. Giderek sa¤a kayan ve geleneksel okurlar›ndan kopan Cumhuriyet’e, acaba flimdi kim sahip ç›kacak?


4 GÜNDEM Demirel’i etekleyen devrimci Ali E. DEM‹RHAN ali@sendika.org

lhan Selçuk AKP’nin yükselifline karfl› mucizevi çözümü buldu: Süleyman Demirel’in cumhurbaflkanl›¤›. Bu mucizevi çözümün arkas›ndaki formül de flapka ç›kart›lacak cinsten: Dinci az›nl›¤›n karfl›s›na dindar ço¤unlu¤u dikmek! ‹lhan Selçuk temel çeliflkiyi yakalam›fl! “Türkiye'de dindar ço¤unluk dinci az›nl›¤a teslim olacak m›?.. ‹flte sorun bu!..” diyor. Yani Türkiye’nin temel sorunu Müslüman halk›n Müslümanl›k karfl›s›ndaki tutumu... Politik gelece¤imize karar verecek olan ne s›n›flar, ne millet... ille de ümmet... Dindar ço¤unlu¤un temsilcisi Süleyman Demirel; dinci az›nl›¤›n temsilcisi ise Tayyip Selçuk’un sihirli forErdo¤an. mülü: “Dindar” Süleyman Demirel, “dinci” Demirel “dinErdo¤an’a karfl› dar” ve cumhuriyet muhaf›z›; Tayyip Erdo¤an “dinci” ve cumhuriyet düflman›... Demirel, milletvekillerine “siz isterseniz hilafeti getirirsiniz” diyen Menderes’in ard›l›ym›fl; bugünkü siyasi islam›n oca¤› olan Komünizmle Mücadele Dernekleri’nin hamisiymifl... Geçin bunlar› bir kalem... “Kafl›may›n”... Bugünkü gerçe¤e bak›n... Ne olmufl? Demirel, Erdo¤an’a seslenmifl: “Önce çocuklar›n› Türkiye’de okut” demifl; “türban takmak isteyen Suudi Arabistan’a” demifl... Ne zaman demifl. Ar›nç’›n 23 Nisan konuflmas›yla Erdo¤an’›n kas spazm› ertesi nutkunu dinledikten sonra demifl. Kim demifl... “Kendim için bifley istiyorsam namerdim” diye ortal›¤a f›rlay›p kendi iktidar› için laz›m olan ayr›cal›¤› ald›ktan sonra demokrasinin üstüne flapkas›n› at›veren; Kürt realitesini tan›y›p, kirli savafl›n kap›s›n› açan; “Dün dündür, bugün bugündür” ve “bana sa¤c›lar cinayet iflliyor dedirtemezsiniz” sözlerinin sahibi Demirel demifl... Ve ‹lhan Selçuk fl›p diye bulmufl ç›k›fl yolunu. Dindar ço¤unlu¤u dinci az›nl›¤›n karfl›s›na dikersin; rejim kurtulur... Ne kurtulur? Rejim kurtulur... Peki Türkiye IMF’den, ABD emperyalizminin yeni sömürgeli¤inden, Irak bata¤›ndan, ‹ran geriliminden, Orta Asya pisli¤inden kurtulur mu? Rejim kurtulur ya sen ona bak... ‹lhan Selçuk bütün bunlar› ne ad›na öneriyor biliyor musunuz? Duyun da inanmay›n; ‹lhan Selçuk hep devrimcilik ad›“devrimci”ydi; ama na... bir tuhaf devrimci... ‹lhan Selçuk hep “devrimci”ydi; ama bir tuhaf devrimci... 1970’li y›llara gelirken devrim için cunta laz›m geldi¤ini düflündü; 1970’li y›llarda devrim için CHP’yi iktidara getirmenin gerekti¤ini; 1980’lerde kendi deyifliyle “Hanya ile Konya yer de¤ifltirdi” ‹lhan Selçuk için ve 1990’larda “rejimi koruma” ‹lhan Selçuk devrimcili¤inin as›l amac› oldu. Kemalist-sosyalist 9 Mart cuntac›s› ‹lhan Selçuk, Amerikanc›-›rkç›-laik 28 fiubat darbecili¤ine z›play›verdi. Tüprafl’›n özellefltirilmesi karfl›s›nda “yabanc›’ya verece¤imize Sabanc›’ya verelim” tezinin bayraktarl›¤›n› yapan ‹lhan Selçuk “ihale devrimcili¤i”ni keflfetti. Ard›ndan Cumhuriyet rejimini koruman›n ana halkas›n›n Cumhuriyet gazetesini korumak oldu¤unun bilinciyle Bahçeli’nin, Mustafa Özbek’in s›rt›n› s›vazlay›p, “ülkücülük, milliyetçilik; solculuktur” vecizesini yumurtlay›verdi. fiimdi de “rejimi koruma devrimcili¤i” ad›na Türkiye’de gericili¤in, faflizmin Süleyman’›na biat ediyor. Sonunda, y›llard›r Cumhuriyet gazetesinde onu bunu “döneklikle” suçlayan ‹lhan Selçuk da “dönüyor” mu? Niye dönsün ki? Y›llard›r emekçi düflmanl›¤›, özgürlük düflmanl›¤›, kardefllik düflmanl›¤›n› ustal›kl› bir biçimde “sol ambalaj”la yutturmuyor muydu? ‹lhan Selçuk devrimcili¤i hep biraz karfl›devrimcilik de¤il miydi? Ama hakk›n› yemeyelim; ‹lhan Selçuk Türkiye sosyal demokrasisinin aynas›; Sosyal demokrasinin siyasal gericili¤in hangi yelkenini fliflirece¤ini ‹lhan Selçuk’un üfürü¤üne bak›p anlayabilirsiniz. CHP-MHP koalisyonu tezgah› laf› bofluna ç›km›yor.

* “Edepsizlikte tekleriz Kimi görsek etekleriz Hak'dan da ümit bekleriz Ne utanmaz köpekleriz” Nam›k Kemal veya Deli Hikmet

18 Mayıs - 31 Mayıs 2006

HAYROLA MEDYAM YENI MI UYANDIN? AKP iktidara geldi¤inden beri övgüler düzen, hükümetin ad› gibi “akpak” oldu¤unu iddia eden medya son günlerde AKP’nin yolsuzluklar›n› görmeye bafllad›. Özellikle Ayd›n Do¤an medyas› uzun süre has›r alt› etti¤i AKP yolsuzluklar›n› arka arkaya yay›nl›yor.

Unak›tan’la bafllayan, Hatay’daki ihale yolsuzluklar›yla devam eden yolsuzluk haberleri Isparta, Karaman ve Bingöl Belediyeleri’nde ortaya ç›kan rezaletlerle sürdü. E¤itim-Sen’lilerin y›llard›r söyledi¤i kadrolaflma ve yolsuzluk ihbarlar›n› görmezden gelenler flimdi manfletlere ç›kar›yor.

gazeteler OYAK’›n s›rlar›n› iffla ederken, AKP’ye siyasi olarak “ayar” çekmek isteyenler veya özellefltirme ihalelerinden pay kapmak gibi hesaplar› olanlar AKP’nin kirli çamafl›rlar›n› bir bir sand›ktan ç›kar›yor.

Ama AKP’liler tatl› kazançtan vaz geçmiyorlar. “Götürebildi¤imiz kadar götürelim” diyorlar. Yoksulun evini y›kmakla övünen ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi Dubaili fleyh için imar plan›n› de¤ifltirdi. Dubaililere 97 bin

Fethullah Gülen’e ba¤l›

metrekare ek inflaat alan› yarat›larak 1 milyar dolar ek rant sa¤land›. 300 metrelik dev kulelerin gerektirece¤i milyarlarca dolarl›k altyap› yat›r›mlar›n›n maliyetini ise ‹stanbullular verecek.

Türkiye Jokey Klübü’nden al›nan vergilerin azalt›lmas› için Bakanlara verilen 100 milyarl›k taylar, CNR’›n patroniçesiyle Havuz Bakan› aras›ndaki gönül iliflkilerinin akçeli sonuçlar› da zehir hafiye medyan›n di¤er bombalar› oldu. Kendisine AK Parti dedirtmeye çal›flan hükümet partisi art›k üzerinden yükselen kokuya uygun düflen k›saltmayla an›lmay› hak ediyor.

AKP’yi kurla terbiye Anayasa de¤ifltirme ço¤unlu¤una sahip “güçlü iktidar” 15 günde tel tel döküldü. “Siyasi istikrar, ekonomik istikrar› da getirdi” diye efelenen hükümet sözcüleri korku içinde. ABD’li “yat›r›mc›lar” aniden (!) borsay› terketmeye bafllad›lar. Tüm dünyada düflen Dolar, Tür-

Jandarma ‹stihbarat’tan bomba san›klar›na koruma fiemdinli’deki Umut Kitapevi’nin bombalanmas›yla ilgili davaya 5 May›s Cuma günü Van 3. A¤›r Ceza mahkemesinde devam edildi. Dokuz sivil jandarma istihbarat görevlisi kimlik tespiti yap›lmadan duruflma salonuna al›nd›. Mahkeme heyeti müdahil avukatlar›n›n itiraz› karfl›s›nda san›klar›n hemen arkas›nda oturan Jandarma istihbaratç›lar›n›n güvenlik gerekçesiyle mahkeme salonuna al›nd›¤›n› aç›klad›. Müdahil avukatlardan ‹nsan Haklar› Derne¤i Genel Baflkan› Yusuf Alatafl ise "Bu durum san›klar›n mahkemede dahi birileri taraf›ndan korundu¤unu gösteriyor" dedi. Jandarma’n›n Umut Kitapevini’ni bombalamakla suçlanan san›klar› aç›kça korumaya al›rken, davaya izlemeye gelen bir çok Demokratik Kitle Örgütü ve siyasi parti temsilcisi salona al›nmad›.

HAN‹ ‹DD‹ANAME YALANDI San›klar›n, Yaflar Büyükan›t baflta olmak üzere üst düzey komutanlarca desteklendi¤ini iddia etti¤i için avukatl›k bile yapamayacak flekilde meslek hayat›na son verilen savc› Ferhat Sar›-

Baykal’dan Kürt sorununa flahane çözüm(?) fiu ana kadar Kürt sorununa dair askeri çözümler d›fl›ndaki hemen her formülü bölücülük olarak nitelendiren CHP Genel Baflkan› Deniz Baykal nihayet (?) baflka bir çözüm gelifltirebildi. Baykal bu sene Süper Lig’den düflen Diyarbak›rspor’un, küme düflme kald›r›larak kurtar›lmas›n› önerdi. Baykal buldu¤u flahane (?) çözümü “Hiç kimse 'kurald›, ilkeydi, federasyondu' demesin. Önemli olan Türkiye'nin bar›fl› ve kardeflli¤idir. O bar›fl ve kardeflli¤in gerektirdi¤i düzenleme yap›lmal›d›r” sözleriyle savundu. Türkiyeli laf›na bile “alerjisi” olan, Kürtleri sürekli olarak yok sayan, askeri çözüm d›fl›nda bir yöntem savunmayan Baykal’a göre bar›fl ve kardeflli¤in yolu futbol sahalar›ndan geçiyormufl. Aç›kça “futbol ile uyutulmas›” teklif

edilen Diyarbak›rl›lar ise Baykal’›n bu sözlerini ciddiye almazken Diyarbak›rspor Bas›n sözcüsü Aziz Gölcük, Baykal’›n bu önerisini do¤ru bulmad›klar›n› söyledi. Gölcük, “Tak›m›n siyasete alet olmas› hofl de¤il. Küme düflme Diyarbak›rspor'un sorunudur. E¤er Diyarbak›rspor yeniden birinci lige yükselmek istiyorsa güçlü bir ekip oluflturur ve yeniden birinci lige döner” diyerek Baykal’›n Kürt sorununu çözme (?) giriflimine “tafl koydu”. Böylece sosyal demokrat Baykal’a savunacak bildik militarist söylemler d›fl›nda birfley kalmazken, Kürt halk›n› aç›kça “enayi” yerine koymaya çal›flarak bir kez daha afla¤›lam›fl oldu.

kaya’n›n haz›rlad›¤› iddianamenin yalan-iftira oldu¤unu söyleyenlerin, Jandarma ‹stihbarat görevlilerini “koruma atmak” üzere mahkemeye göndermesi dikkat çekti.

Ö¤retmene çirkin görev: MUHB‹RL‹K ‹çiflleri Bakanl›¤›’na ba¤l› ‘Toplumla ‹liflkiler Daire Baflkanl›¤›’ taraf›ndan “valiliklere gizli” ibaresiyle 6 Mart 2006’da gönderilen "Bölücü Faaliyetlere Yönelik Eylem Plan›" adl› genelge, ö¤retmenlerin tepkisini çekti. Toplumla ‹liflkiler Daire Baflkanl›¤›, psikolojik harekat organ› olarak, MGK taraf›ndan 30 Nisan 2003'te kuruldu. AB yedinci uyum paketi sürecinde ‹çiflleri Bakanl›¤› bünyesine al›nd› ve 81 ilde Toplumla ‹liflkiler Bürolar› olufltu. Genelge ile ilk ve orta ö¤retim kademelerinde ö¤retmenler taraf›ndan komiteler oluflturularak, “örgütler ta-

raf›ndan istismar edilen” ö¤rencilerin belirlenece¤i iddia ediliyor. Genelge, ö¤retmenlere polislik yapt›rmak gibi bir ek “ifl” yüklerken, ö¤retmenlerin ö¤rencilerine ve mesle¤ine yabanc›laflmas›n› art›r›yor. Konunun günceme gelmesi özellikle Güneydo¤u’daki çocuklar ile ö¤retmenler aras›ndaki güven iliflkisinin y›k›lmas› anlam›na da geliyor. Özellikle bu bölgede polis ve asker say›s› ö¤retmen say›s›n› kat kat aflarken ve pek çok okulda ö¤retmen s›k›nt›s› varken, ö¤retmenleri de kolluk gücü gibi çal›flt›rmaya zorlamak, e¤itim sistemindeki trajedinin yeni bir boyutunu oluflturuyor.

‹HBARCI DE⁄‹L Ö⁄RETMEN‹Z

kiye’de 5 günde %10 de¤er kazand› Bu hareket yaln›zca Türkiye’de yaflan›yor. Belli ki ABD, Türkiye’nin bütün “güç” merkezlerine ayn› mesaj› veriyor: Bensiz hiçbir fley de¤ilsiniz. ‹stedi¤im an en güçlü göründü¤ünüz yeriniz, ben güç verdi¤im için öyle görünüyor!

Kaybedenler kaybetsin diye n 5. Uluslararas› Gözalt›nda Kay›plar Kurultay› 16 May›s’ta Diyarbak›r’da bafllad›. 20 May›s’a kadar sürecek kurultay, Kay›plara Karfl› Uluslararas› Komite (ICAD) ve Yak›nlar›n› Kaybeden Ailelerle Yard›mlaflma ve Dayan›flma Derne¤ince (YAKAYDER) yap›l›yor. Türkiye’de de gözalt›nda kaybetme politikas›, 12 Eylül ve ard›ndan 1990’larda kirli savafl döneminde fliddetlenmiflti. 1995 y›l›nda Cumartesi Anneleri ile gündeme gelen bu sald›r›lar tüm dünyada yaflan›yor. Kurultay kamuoyunu bilinçlendirmeyi ve sorumlular›n cezaland›r›lmas›n› hedefliyor.

Hakkari’de stres atmak bile suç n Hakkari’de üniversite s›nav›na haz›rlanan ve stres atmak için pikni¤e giden Anadolu Ö¤retmen Lisesi’nden bir grup ö¤renci, ‘Da¤a ç›k›yorlar’ ihbar› üzerine polis taraf›ndan gözalt›na al›nd›. E¤itim-Sen Hakkari fiubesi bu rencide edici uygulamay› k›nayan bir bas›n aç›klamas› yapt›.

Çocuklar hapiste katiller aram›zda n ‹ki y›l önce K›z›ltepe’de 12 yafl›ndaki U¤ur Kaymaz ve babas› Ahmet Kaymaz'› katleden 4 polisin yarg›land›¤› dava, 10 May›s’ta Eskiflehir'de görüldü. Dava öncesi Eskiflehir’de ola¤anüstü hal uyguland›. Mahkeme, san›klar›n tutuklanmas›n› ve keflif talebini reddetti. Eskiflehir’de görülmesi nedeniyle birçok tan›¤›n dinlenemedi¤i dava, 19 Temmuz’a ertelendi. Çocuk öldürmekle suçlanan polisler elini kolunu sallayarak aram›zda dolafl›rken Diyarbak›r'daki olaylar nedeniyle tutuklanan 23 çocuk hâlâ cezaevinde. Polise tafl att›klar› iddia edilen 36 çocu¤a 24'er y›l hapis istemiyle dava aç›ld›. Çocuklar›n büyük bir k›sm›n›n gözalt›nda iflkence ve kötü muameleye maruz kald›¤› tespit edildi.


GÜNDEM 5

18 Mayıs - 31 Mayıs 2006

USAKLIKTA ROTAR YOK GSS’nin bu haliyle yasalaflmas› IMF ve Dünya Bankas›’n›n öncelikli dayatmalar› aras›nda

GSS, Cumhurbaflkan› taraf›ndan veto edilmesinin ard›ndan jet h›z›yla yeniden Meclis gündemine al›nd›

GSS’yi veto eden Sezer, buna gerekçe olarak, yasada emekli olmak için aranan flartlar ve emeklilik koflullar›na dikkat çekmifl ve yasan›n “adil, makul ve ölçülü” olmad›¤›n› belirtmiflti. Ne var ki, yasan›n 10 May›s’taki vetonun ard›ndan bekletilmeden 16 May›s’ta Meclis’e tafl›nmas›n›n nedeni yasay› “adil, makul ve ölçülü” hale getirmek de¤il. Hükümeti harekete geçiren,

yabanc› sermayenin “piyasa- TÜS‹AD’›n tüm taleplerini lar› dalgaland›rarak” mesaj›- kabul eden AKP meslek n› hat›rlatmas›. GSS’nin bu örgütleri, sendikalar ve yokhaliyle yasalaflmas›, Türkisul halktan gelen tepkileri ye’yi ucuz ve güvencesiz dikkate almam›flt›. Hüküemek cennetine çemet, sermayenin GSS’YE HAYIR viren yabanc› serma“ekonomik kriz soPARASIZ SA⁄LIK pas›” ve emekçilerin yenin IMF, Dünya Bankas› ve sermaye “toplumsal kriz uyar›örgütleri kanal›yla dayatt›¤› s›” seçenekleri aras›nda, teröncelikli talebi durumunda. cihini yine sermayeden yaYasan›n haz›rlanmas› sü- na kulland›. Sa¤l›k ve sosyal güvenlik sistemini bürecinde Dünya Bankas› ve yük bir toplumsal krize sü-

Dünya Bankas› deney yapt›: Sonuç 2 ölü

‹laç tekellerinin insaf›na kald›k Ba¤›fl›kl›k sistemini güçlendiren baz› ilaçlar›n bir ayd›r eczanelerde bulunamamas› birçok hastan›n yaflam›n› tehdit ediyor. ‹zmir Eczac›lar Odas› Baflkan› Tuncay Say›lkan, tüm firma ve depolar›n elindeki ilaçlar›n ayn› zamanda tükenmesinin “ilginç bir tesadüf” oldu¤unu söyledi ve insan yaflam›n› tehdit eden bu “yok”luk için hiçbir mazeretin kabul edilemeyece¤ini belirtti. Firmalar›n, düflen fiyatlar nedeniyle, piyasadan ilaçlar› çektikleri, fiyatlar›n yükselmesinden sonra tekrar piyasaya sürmeyi planlad›klar› tahmin ediliyor. Sa¤l›k sistemini ad›m ad›m

Dünya Bankas›’n›n pilot aile hekimli¤i uygulamas› olarak göklere ç›kart›lan Düzce deneyi rezaletle sonuçland›: Menenjit salg›n› ölümlere yol aç›yor AKP’nin her derde deva olarak gösterdi¤i, aile hekimli¤inin pilot uygulamas› iki çocu¤un ölümüne yol açt›. Düzce’nin Gökçea¤aç Köyü’nde 2 ö¤rencinin bir hafta arayla menenjitten ölmesi ve 8 ö¤rencide de benzer flikayetlerin görülmesi üzerine ‹l Sa¤l›k Müdürlü¤ü inceleme bafllatt›. Gökçea¤aç Köyü ‹lkö¤retim okulu ö¤rencileri Vedat Çolak ve Gökhan Çakmak birer hafta arayla öldüler. fiiddetli bafl a¤r›s›, a¤›z kanamas›, halsizlik flikayetlerinin bulundu¤u iki ö¤rencinin ölümünden sonra, ayn› okuldan 8 ö¤rencide de benzer flikayetler görüldü. ‹l Sa¤l›k Müdürlü¤ü’nün yapt›rd›¤› otopside Vedat Çakmak’›n menenjitten öldü¤ü belirlendi. Koruyucu tedbirlerle önlenebilecek bir hastal›k olan menenjitin yayg›nlaflarak can almaya bafllamas›, koruyucu sa¤l›k hizmetlerinin durumunu gösteriyor. AKP’nin uygulad›¤› aile hekimli¤ine itiraz eden Tabip Odalar›’n›n hükümeti bu sistemin sa¤l›k ocaklar› baflta olmak üzere koruyucu hizmetleri zaafa u¤rataca¤› konusunda defalarca uyarmas›na ra¤men, hükümet bu uzman görüfllerine kulaklar›n› t›kam›fl; Dünya Bankas› ve IMF’nin görüfllerini önemsemifl, Düzce’de aile hekimli¤i sistemini pilot olarak uygulamaya bafllam›flt›.

rükleyecek bu yasalar› ›srarla Meclis’ten geçirdi. Ancak faturan›n a¤›r olaca¤›n›n fark›nda olan hükümet, uygulamay› 2007 y›l›na erteledi. Hem DB’nin hem de emek cephesinin ortak öngörüsü, yasan›n uygulamaya geçmesi halinde 2007 y›l›nda Türkiye’nin ani ve büyük bir krizle karfl› karfl›ya kalaca¤› yönünde.

‹stanbul Eczac›lar Odas› Baflkan› Zafer Kaplan

Kaplan: ‹laçta d›fla ba¤›ml›l›k art›yor Baz› ithal ilaçlar›n piyasada bulunmay›fl› ile ilgili merak ettiklerimizi ‹stanbul Eczac›lar Odas› Baflkan› Zafer Kaplan’a sorduk. n ‹laçta tehdit ne düzeyde? Bu ilaçlar›n birço¤u ba¤›fl›kl›k sistemi yetersizli¤inde kullan›ld›¤› için çok önemli ilaçlard›r. Bunlar dünyada sadece 5 firman›n üretti¤i ilaçlar ve Türkiye’de ithalatla sa¤lan›yor. ‹laç yoklu¤u maalesef Türkiye’de birçok hastan›n risk alt›nda

olmas›na sebep olmaktad›r. n Bu ilaçlar neden bulunam›yor? ‹laç firmalar› kendi fiyatlar›n› flart kofluyorlar. Bakanl›k bu fiyat› pahal› buldu¤u için anlaflam›yorlar. Sorumlu baflta ithalatç› firmalar. Bakanl›k da bu hayati ilaçlar›n Türkiye’de bulunmas›n› güvencelemek için gereken tedbirleri almad›¤›ndan sorumludur. n Bu konuda ne yap›labilir? Bu ilaçlar›n K›z›lay taraf›ndan

üretilmesi veya ithali sa¤lanabilir. n ‹laçta d›fla ba¤›ml›l›k sürdükçe bu risk hep var öyle mi? ‹laçta d›fla ba¤›ml›l›k son 10 y›lda giderek artt›. Oysa Türkiye’de teknolojisi ve bilgi birikimi yeterli bir yerli ilaç sanayi var; ama yabanc›lara sat›lma sürecine girildi. ‹laç tekelleri Türkiye pazar›nda etkilerini artt›r›yor. Bu ilaçlar›n eflde¤erleri de üretilmiyor. Oysa Türkiye’de bu ilaçlar üretilebilir.

Örgütlü engelli engel tan›maz Engelliler haftas› nedeniyle BES Engelliler Komisyonu üyeleriyle yapt›¤›m›z söylefliyi www.sendika.org’da bulabilirsiniz

AKP iktidar› kad›na karfl› fliddeti kadrolaflt›r›yor

Dayakç›lar koruma alt›nda AKP Konya milletvekili Halil Ürün’ün efline uygulad›¤› fliddet, Esma Ürün’ün 7 May›s günü verdi¤i flikayet dilekçesiyle ortaya ç›kt›. Eflinin kendisini aldatmas› nedeniyle bafllayan tart›flmada çantas›n› kafas›na att›¤›n› anlatan Esma Ürün, "Hem hakaret ediyor hem de yumrukluyordu. Sa¤ kafl›ma do¤ru sürekli vuruyordu. Kendisinin milletvekili oldu¤unu söyleyerek, 'Git nereye flikayet edersen et, bana dokunamazlar' diye de tehdit savuruyordu" dedi. Rize’nin Çayeli ilçesinde yaflanan olayda ise birbirlerine “aflk›m” diye hitap eden iki k›z ö¤Dayakç› Ürün: “Bana Dokunamazlar!” renci ‹brahim Atasayan isimli ö¤-

Son günlerde yaflanan fliddet olaylar› iktidar›n kad›nlara karfl› gerici tutumunu göz önüne seriyor. Her üç olay›n ortak noktas› da, kad›na yönelik fliddetin arkas›nda “kap› gibi” devletin olmas›

özel flirketlere devreden hükümet ise, ilaçlar› ithal etmedi¤i gibi jeneri¤ini de üretmiyor. Bu tavr›n nedenine Baflbakan Tayyip Erdo¤an’›n s›k s›k sarf etti¤i sözler aç›kl›k getiriyor: “Sa¤l›k art›k devletin ifli de¤il ve özel sektörce yürütülmeli.” “Devletin ifli de¤il” diyerek ilaç üretimini ve ithalat›n› durduran hükümetin yapt›¤› tek fley ithalatç› firmalar›n “insaf”a gelmesini beklemek. K›sacas› ilaç tekelleri can›m›za kastediyor, özellefltirmeci hükümet seyrediyor, olan halka oluyor. ‹laç ithalatç›s› firmalar›n kar h›rs› sa¤l›¤›m›z› tehdit ediyor.

retmen taraf›ndan dövüldü; idareciler ise hiçbir ö¤rencinin gazetecilerle görüflmesine izin vermedi. ‹stanbul Maltepe’de ise bir polis minik etek giydi¤i gerekçesiyle bir k›z ö¤renciyi tekmeledi. Polisin savunmas›n› yapmak ise Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’a düfltü. Cerrah polisin ö¤rencileri kendi çocu¤u gibi gördü¤ü için dövdü¤ünü iddia etti. Memuruna kol kanat geren emniyet müdürü, dayakç› ö¤retmeni koruyan idare ve milletvekilinin “bana dokunamazlar” derken güvendi¤i makamlar, bu çürümüfl zihniyetin köklerinin devletin en üstlerinde yuvaland›¤›n› gösteriyor.

Ankara Büro Emekçileri Sendikas› 2 No’lu flubesi, Engelliler Haftas›’nda engellileri yok sayan uygulamalar› Özürlüler ‹daresi önünde yapt›¤› bas›n aç›klamas›yla protesto etti. Özürlüler yasas›n› ve engelli emekçileri

yok sayan uygulamalar› protesto eden emekçiler “Örgütlü Engelli Engel Tan›maz” pankart› açt›lar. Sendikan›n engelliler komisyonu üyesi Songül Ero¤lu, hükümetin ç›kard›¤› yasalarla göz boyad›¤›n› belirtti.

Keflan’da baz isyan› Telsim'in Keflan Cumhuriyet Mahallesi'nde baz istasyonu kurmak istemesine karfl› mahalle halk› 12 May›s’ta bir yürüyüfl yapt›. "Telsim Kazanacak Biz Sakat Kalaca¤›z", "Ölmek istemiyoruz", "Bizi yok say›p yapamazs›n›z", "Kanser olmak istemiyo-

ruz" yaz›l› dövizler tafl›yan halk, mahalle meydan›nda bas›na aç›klama yapt›. Mahalle halk› ad›na konuflan muhtar Ali Yaln›z, "Baz ‹stasyonu mahallemiz halk›n› sorunlarla karfl› karfl›ya b›rakacakt›r. Hakk›m›z› yasal yollardan arayaca¤›z" dedi.

Okulda zehirlenme, hastanede rezalet n Bolu’ya ba¤l› çeflitli köylerde oturan ve tafl›mal› olarak kent merkezindeki Karacasu, Yukar›soku, Köro¤lu, Do¤anc› ve Tar›k Sümer ilkö¤retim okullar›nda ö¤renim gören 150 ö¤renci 12 May›s’ta yedikleri yemekten zehirlendi. Hastaneye kald›r›lan ö¤rencilerin, acil servislerde ve yo¤um bak›m ünitelerinde tedavi alt›na al›nd›¤› bildirilirken, çocuklar›n hastanelerde yeterli miktarda yatak olmad›¤› için ikiflerli ve üçerli olarak yat›r›ld›. Öte yandan 15 May›s’ta Ordu Cumhuriyet Köyü ‹lkö¤retim Okulu’nda 102 ö¤renci yemekten zehirlendi.

Kars’ta engellinin e¤itimine engel n Kars'ta engelli çocuklar›n e¤itim gördü¤ü rehabilitasyon merkezinin kapat›lmak istenmesi 5 May›s’ta ö¤renci ve velilerce protesto edildi. Vali ile görüflmek istediklerini belirten engelliler ve aileleri karfl›lar›nda polis barikat›n› buldular. "Özel E¤itim Merkezi ‹stiyoruz", "E¤itim Engeline Son", "Engelli Olmak Suç mu?" dövizleri açan engelliler, "Okulumuzu istiyoruz" ve “Vali D›flar›” sloganlar› att›lar. Polisin gözalt› tehdidine tepki gösteren aileler, dava açacaklar›n› belirttiler. Aileler valiyle görüflemeden da¤›ld›.

Baflbakana hastane tepkisi n ‹skenderun Devlet Hastanesi ile Körfez Devlet Hastanesi'nin tek çat› alt›nda toplanmas›n›n ard›ndan halk›n büyük sorunlar yaflamaya bafllad›¤› ‹skenderun'da duruma tepki gösteren mahalle ve köy muhtarlar›, 8 May›s’ta Baflbakan Erdo¤an'a bir protesto faks› çekti. Muhtarlar ad›na aç›klama yapan Halil Saçu, hastanelerin birlefltirilmesinin y›¤›lmalara neden oldu¤unu belirterek, "‹lçemizde faal olan iki hastanemizin eksik olan donan›mlar› karfl›lanaca¤› yerde, Körfez Devlet Hastanesi, ‹skenderun Devlet Hastanesi'yle birlefltirilerek ‹skenderun halk›na büyük darbe vurulmufltur. ‹skenderun Devlet Hastanesi, birleflmeden sonra at›l vaziyete getirildi" dedi.

Sene 2006, uyuza çare bulunamad› n Uyuz Cizre ve Batman'dan sonra, Diyarbak›r'›n Bismil ilçesine de s›çrad›. Ulutürk ‹lkö¤retim Okulu'nda uyuz tespit edilmesi üzerine okul üç gün tatil edildi. Ö¤rencilerin afl›r› kafl›nmas› nedeniyle okula giden sa¤l›k ekipleri, yaklafl›k 100 ö¤rencide uyuz hastal›¤› tespit etti. Civar okullarda 500 uyuz vakas›na daha rastland›¤› bildirildi.


6 EKMEK DAVASI Karfl› ç›kmak Abdullah AYSU

Çiftçi Sendikalar› Konfederasyonlaflma Platform Sözcüsü

Sermayenin/çokuluslu flirketlerin, ars›zl›¤› ve ahlaks›z yüzü de art›k ç›plak gözle görülüyor. Göller, nehirler ve havay› da özellefltirecekler. Bunlar›n bir k›sm›n› görece¤iz, bir k›sm›n› ise bizden sonrakiler görecekler. Nereyi özellefltirirlerse bilin ki orada çokuluslu flirketler egemenlik kuracak ve özellefltirilen alanlardan daha önce yararlananlara yaflam› zehir edecekler… Sermaye/flirket haklar›n›n, insan haklar›n›n üstüne ç›kar›ld›¤› bir sürecin içindeyiz, yafl›yoruz. Yaflama anlam ve de¤er veren her fley, “ekonomik gereklilikler” öne sürülerek yeni kurallar içine al›n›yor veya yasaklan›yor. Bu gidiflata muhalefet etmenin yasaklanmas› da yay›l›yor. Birleflmifl Milletler’in organlar› bu sürece katk› koyuyor. FAO (Birleflmifl Milletler G›da ve Tar›m Örgütü) “GDO’lar (geneti¤i de¤ifltirilmifl organizmalar) fakirler için bir nimet” diyor. FAO’nun bu söyleminden yararlanacak olanlar›n tohum flirketleri oldu¤u aç›k. Bizim hedefimiz; çokuluslu flirketlerin çiftçilere sayg›l› olmas›n› ö¤retmektir. Bitkinin verdi¤i tohumlar›n k›s›r ç›kmas›n› sa¤layan, “terminatör” teknolojisiyle çiftçiler, flirketlere ba¤›ml›lafl›yor. Yetmiyor, çiftçilerin aralar›nda serbestçe tohumu nakletme ve satmalar›na yasaklar getiriliyor. Böylece çiftçilik mesle¤i, tar›m sektöründeki çokuluslu flirketlerin ihtiyaçlar›na göre dönüfltürülüyor. K›saca STK denilen Sivil Toplum Kurulufllar›, sermaye ve hükümetler, ad›na “yönetiflim” dedikleri yeni bir oyunla bu dönüflüme arac›l›k ediyorlar. Buna karfl› birçok ülkede çiftçiler bu politikalara karfl› direniyor. Hem de net, berrak ve yüzde yüz hakl› direnifl biçimleri yarat›yorlar. Bu mücadelelerin öncüleri endüstriyel tar›mc›lar de¤il, k›rsal alanda yaflayan, sürdürülebilir köylü tar›mc›l›¤› ile u¤raflanlard›r. Ne yaz›k ki sürdürülebilir köylü tar›mc›lar›n›n bu hakl› mücadele çizgisinde tüm ezilen ve sömürülenler bir araya gel(e)miyor. Halktan yana oldu¤unu söyleyen ayd›n ve demokratlar›n büyük ço¤unlu¤u ancak köylülerin tasfiye edilmesiyle ça¤dafllaflacaklar› yan›lg›s› içerisinde. Onlara kendimizi b›kmadan usanmadan anlatmam›z gerekiyor. Yaflad›¤›m›z ça¤, zenginli¤in gittikçe daha az say›da ülke ve flirkette birikti¤i bir ça¤. Dahas›, ulusal devletler büyük flirketlerin idare amirliklerine dönüflüyor. IMF ve DB, do¤al kaynaklar›n ülkelere de¤il flirketlere ait olmas›n› istiyor. Bu ortamda flirketler g›day› ulusal devletlere karfl› siyasi bir güç olarak kullan›yorlar. Art›k flehirde yaflayanlar çiftçinin rolünü ve ifllevini anlamaya bafllamal›: Çiftçiler, sadece flehirdekileri besleyen nüfus kesimi de¤il, ba¤›ms›zl›¤›n ve geleneksel kültürlerin sürdürücüsüdür de. G›da egemenli¤i/ba¤›ms›zl›¤›, özgürlük ve ba¤m›s›l›k isteyen herkesin ana hedefi olmal›d›r. Bu olumsuz gidiflat› mezralar›m›za, k›fllaklar›m›za, yaylalar›m›za kadar ulaflarak insanlara anlatman›n yolunu, arac›n› bulmal›y›z. Çiftçi sendikalar› bu anlamda çok önemli araçlar›ndan birisidir. DTÖ gezegenimizin bafl belalar› çokuluslu flirketler için, yaflam biçimlerimizin hepsini, tüm yaflam ve üretim türlerini serbest piyasa sistemine dahil etmek istiyor. ‹stedi¤i gerçekleflirse bütün çiftçiler köle olacak. Fakat biz çiftçilerin onuru var, bu nedenle DTÖ’ye boyun e¤meyece¤iz! tarvak2004@yahoo.com

EMEK GÜNLÜ⁄Ü Deri-‹fl’e devlet terörü n Deri-‹fl Tuzla fiubesi’ni 5 May›s’ta polis ve jandarma bast›. Direniflteki Cevahir Deri’nin tafleronu Özalp patronunun “arabama bomba koydular” iddias› gerekçe gösterildi. Sendika fiube Baflkan› Hasan Sonkaya “Kaleflnikoflarla iflçilere sald›ran bu insanlar›n flikayetlerini dikkate al›p sendikam›z› basanlar› k›n›yorum. fiikayet edenler ve bask›n yapanlar›n amac› sendikay› y›ld›rmak” dedi.

Fil Filtre’de yeni ifl: Direnifl n ‹skenderun Fil Filtre fabrikas›nda iflten atmalar sürüyor. ‹flçilerin direnifli sürdürdü¤ü fabrikada 9 iflçinin daha at›lmas›yla iflten at›lanlar›n say›s› 84’e ulaflt›. ‹flçilere destek olan ‹skenderun Emek ve Demokrasi Platformu bileflenleri, 10 May›s’ta iflçileri fabrika önünde kurduklar› direnifl çad›rlar›nda ziyaret ettiler.

Polise inand› zincir de gitti n Mersin'de iflsiz Erdal Saçan kendisini valilik kap›s›na zincirledi. Valiyle görüflmek istedi¤ini iletti¤i polisin, görüfltürme sözü vermesi üzerine zincirin anahtar›n› veren Saçan, zincirin çözülmesinin ard›ndan karakola götürüldü¤ü gibi, vali ile de görüfltürülmedi.

18 Mayıs - 31 Mayıs 2006

TARIM COKUYOR IMF destekli programlar›n uyguland›¤› son 8 y›lda ekonomide 2, tar›mda ise 3 küçülme y›l› yafland›. Ekonominin geneli 8 y›lda ortalama yüzde 2.6 büyürken, tar›mdaki büyüme y›ll›k yüzde 1.6’da kald›. 2001 krizinden sonra ekonominin genelinde ortalama y›ll›k büyüme h›z› yüzde 8.5’u bulurken tar›mdaki büyüme h›z› ise yüzde 3’te kald›.

Tar›mdaki büyüme temposunun düflmesi , tar›m›n Türkiye ekonomisindeki yerini de daraltt›. Türkiye istihdam›ndaki yüzde 30’lar› aflan pay›na karfl›l›k, tar›mda yarat›lan katma de¤er 2000’de yüzde 13.4’lük paya sahip iken, bu pay 2004’te yüzde 11.7’ye, 2005’te de yüzde 11.5’a kadar düflmüfl. Tar›m üretimindeki gerileme, tar›mdan geçinen nüfusun tar›mda tutunamamas›na, tar›m› terkederek kentlere y›¤›lmas›na da neden oluyor. Tar›mdan geçinen ya da tar›mda çal›flan nüfus 2000’de toplam istihdam›n yüzde 32.6’s›n› oluflturan 7031 kifli idi. 2004’te bunlar›n say›s› 380 bin artmas›na karfl›l›k, tar›m›n milli gelire pay› yüzde 11.7’ye düfltü. 2005 ise tam bir tar›mdan kaç›fl y›l› oldu. 2005’te tar›m yüzde 5.6 büyümesine karfl›n tar›m›n milli gelirdeki pay› yüzde 11.5’a geriledi ve tar›m çal›flan nüfusu da 1 y›lda 813 kifli azalarak 6 milyon 602 bine geriledi.

Tar›mda yaflanan yoksullaflma ve mülksüzleflme, gelir da¤›l›m› göstergelerinden de izlenebiliyor. D‹E’nin verilerine göre, çal›flan nüfusun üçte birini oluflturan tar›m kesimi (iflgücü hariç) 2000 y›l›nda kullan›lan gelirden yüzde 14,7 pay al›rken bu pay, 2001'de yüzde 13,1'e geriledi. 2002'de tar›m›n pay› ancak yüzde 12,1 oldu ve izleyen büyüme y›llar› 2003 ve 2004'te ise s›ras›yla yüzde 12,5 ve 11,9 olarak gerçekleflti. Böylece 7,7 milyon kiflinin geçimini sa¤lad›¤› tar›m, 2000'den 2004'e gelir pastas›ndan yaklafl›k 3 puan kayba u¤rad›.

Yazar Mustafa Sönmez, tar›mdaki çöküflü çarp›c› biçimde ortaya koydu. Sönmez’in araflt›rmas›na göre IMF talimat›yla sürdürülen ekonomi politikalar› tar›m› kötü etkiliyor. Tar›mda büyüme, ekonomideki genel büyüme e¤risinin çok alt›nda kal›rken, tar›m›n milli gelir içindeki yeri de daral›yor. Tar›mdan geçinen nüfus azal›yor ve k›rlardan kente göç h›zlan›yor. Tar›ma devlet katk›s› çok s›n›rl› düzeyde kal›rken tar›m›n milli gelirden ald›¤› pay da geriliyor, tar›m nüfusu yoksullafl›yor ve mülksüzlefliyor. Sönmez’in, TÜ‹K’in büyüme-istihdam ve Maliye Bakanl›¤› bütçe harcama verilerinden derledi¤i bulgular flöyle: • Çal›flan nüfusun 30’unu istihdam eden tar›m, artan yoksullaflma ve mülksüzleflme karfl›s›nda devletten de önemli bir destek görmüyor. Tar›m kesimi

için bütçeden 2005'te yap›lan harcama 3.7 milyar YTL'de kald›. Bu, bütçe harcamalar›n›n yüzde 2.5’u anlam›na geliyordu. Oysa ayn› y›l, faiz giderleri 45,6 milyar YTL'yi bularak bütçenin yüzde 32'sini götürürken, bu faizin 31 milyar YTL'si özel kifli ve kurulufllara ödendi. 2006 bütçesinde ise faizler için 46.2 milyar YTL ayr›ld›. Tar›ma bütçeden yap›lan ödemenin yaklafl›k üçte ikisi, "Do¤rudan Gelir Deste¤i" bafll›¤› alt›nda verildi. Bu ödeme, Dünya Bankas› taraf›ndan kontrol edilen bir programa dayan›yor ve belirli ürünlerin ekilmemesi kofluluna ba¤l› da¤›t›l›yor.. 2006 y›l›nda ise tar›ma deste¤in 2.3 milyar YTL'ye indirilmesi öngörüldü. Böylece erozyonu h›zlanan tar›m kesimi, 2006'da devletten daha az destek görecek. (Kaynak: M. Sönmez, Say›larla Tar›m›n Çöküflü, sendika.org)

fiekercilerin ac› 盤l›¤› Türkiye’deki toplam fleker üretim kapasitesinin yüzde 16’s›n› oluflturan Ilg›n, Ere¤li ve Bor fabrikalar›, özellefltirme kapsam›na al›nd›. Geçen dönem 2 bin 119 personelin çal›flt›¤› 3 fabrikan›n özellefltirilmesi, çevresinde fleker pancar› üretimi yapan 45 bin 871 çiftçiyi de yak›ndan ilgilendiriyor. K›sacas› on binlerce iflçi ve çifti tehdit alt›nda. fieker Fabrikalar›’n›n özellefltirilmesi ve kapat›lmas›na karfl› ç›kan iflçiler ve üretici köylüler, 26 ilde eylem yapt›lar. Bal›-

kesir, Kastamonu, Uflak, Konya, Van, Kütahya, A¤r›, Afyon, Çorum, Erzincan ve Amasya gibi Türkiye’nin birçok ilinde fleker iflçisi ve fleker pancar› üreticisinin isyan› büyüyor. fieker fabrikalar›n›n kapat›larak bu alan›n tamamen yabanc› sermaye baflta olmak üzere özel sektöre devredilmesini isteyen Dünya Bankas› ise eylemlerin önlenmesi için kesenin a¤z›n› açt›. Özellefltirme ‹daresi Baflkanl›¤› (Ö‹B) ile birlikte “Özellefltirme Sosyal Destek Projesi”ni yürüten Dünya Bankas›, fabrika fabrika dolafl›p iflsiz kalacak olan iflçileri verilecek sadakalarla yaflamaya ikna etmeye çal›fl›yor. ‹flçi-

Patronlara göre iflçi cahillikten ölüyor

ler ise bu dilencilik teklifine karfl› ç›karak, “Biz çal›flmak istiyoruz” diyorlar. Ö‹B yetkilileri gittikleri her fabrikada protestolarla karfl›lan›yorlar. Dünyada pancar flekeri üreten ülkeler aras›nda bu sektörü desteklemeyen tek ülke Türkiye. Ülkemizde pancar ve fleker üretimi, üretim kotalar› y›ldan y›la azalt›larak; düflük üretim maliyetli, karl› fabrikalar özellefltirilerek, geride kalan fabrikalar›n kapanmas›na zemin haz›rlan›yor. Böylece pancar üreticisi ve pancara dayal› fleker sektörü yok edilme tehdidiyle karfl› karfl›ya b›rak›l›yor. Bu yüzden fleker iflçisi ve çiftçisinin Anadolu’nun dört bir yan›nda yükselen eylemleri, Türkiye gündemini uzun süre meflgul edecek gibi görünüyor.

20. ‹fl Güvenli¤i Haftas› bafllad›. Aç›l›flta Türkiye ‹flverenler Sendikas› Konfederasyonu (T‹SK) Genel Sekreteri Bülent Pirler inflaat sektöründe yaflanan ifl kazalar›n› “bu sektörde çal›flan e¤itim düzeyi düflük iflçilere” ba¤lad›. Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Baflkan Vekili U¤ur Bektafl konuflmas›nda, maliyet azaltmak için vas›fs›z elemanlar›n tercih edildi¤ini, kural ve önlemlerin de ka¤›t üzerinde kald›¤›n› itiraf etti. Türkiye'de geçen y›l meydana gelen 4 bin 688 ifl kazas›nda tam 858 iflçi hayat›n› kaybetti. Tabii bu sadece Çal›flma Bakanl›¤›’na bildirilen say›lar. Türkiye’de istihdam›n %60’› kay›td›fl›. ‹nflaatlarda, kay›t d›fl› atölyelerde her gün onlarca ifl kazas› yaflan›yor. En basit güvenlik önlemlerinin bile maliyetler bahanesi ile al›nmad›¤› iflyerlerinde, iflçiler “ifl cinayetlerine” göz göre göre kurban ediliyor.

Mersinli çiftçiden yan›t geldi: Anan› da al, limonu da! n Mersin’de Mart ay›nda sona ermesi gereken hasat henüz bitmedi. Portakal ve limon dalda kald›. Ürüne kilosu 50 Ykr’ye al›c› bulamayan narenciye üreticisi, eylem yapt›. Çiftçiler, “Anan› da al götür, limonu da götür”, “Çiftçiyi ve köylüyü ekme¤e muhtaç ettiniz”, “1 kilo limonun girdisi 125 Ykr, sat›fl› 50 Ykr”, “Türk köylüsü efendiyken flimdi köle oldu” yaz›l› dövizler tafl›d›. Nitekim, iflgüvenli¤i haftas›nda da iflçi katliam› sürdü. 11 May›s’ta, Antalya Gündo¤du Beldesi'nde inflaat›n su borular› için aç›lan çukura giren, iflçi ‹smail Y›lmaz, toprak kaymas›ndan s›k›flarak can verdi. 10 May›s günü ‹stanbul Yenibosna'da bulunan bir fason çorap boya-y›kama atölyesinde patronun sipariflleri yetifltirmek için çorap s›kma kazan›n› afl›r› yükletmesi sonucu kazan patlad›. Patlamada Beytullah Kara öldü, 4 iflçi yaraland›. Hayat›n› kaybeden 2 çocuk babas› Beytullah Kara'n›n, 3 y›l önce bir çorap imalathanesinde üzerine s›cak su dökülmesi sonucu a¤›r yaraland›¤› ortaya ç›kt›. Ayn› gün Karaköy'de kaynak s›ras›nda karpit kazan›n›n patla-

n Narenciye üreticilerinden biri eylemde flöyle konufltu: “Üretici girdisini karfl›layamaz oldu. Say›n Baflbakan, ‘Türkiye’de milli gelir kifli bafl›na 5 bin dolar› buldu’ diyor. Biz al›n teri, el eme¤i ile üretiyoruz. Tarihin, en kötü dönemini yafl›yoruz. Ürünümüzün halini gördükçe üzülüyoruz”.

mas› sonucu 2 iflçi yaraland›. 9 May›s’ta, Sakarya'da, inflaat iskelesinin çökmesiyle Ahmet Akyüz öldü. 8 May›s’ta, Eskiflehir’de bir beton fabrikas›nda forklift’in piston milinin k›r›lmas› nedeniyle 1 iflçi yaraland›. 5 May›s günü, Sincan Alkor Beton Fabrikas›’nda beton makinesine s›k›flan Durmufl Acar öldü, bir iflçi yaraland›. 4 May›s’ta, Samsun’daki bir kereste fabrikas›nda buhar kazan›n›n patlamas› sonucu Yaflar Akkaflo¤lu öldü, 4 iflçi de yaraland›. 30 Nisan günü, Çorum'da bir al›flverifl merkezinde çal›flan 18 yafl›ndaki genç k›z, k›yma makinesini temizlemek isterken sa¤ elini kaybetti.


E⁄‹T‹M 7

18 Mayıs - 31 Mayıs 2006

‹mzalar yetmemifl flimdi yumurta istiyorlar Üniversiteliler Meclis’e gönderdikleri imzalar›n hesab›n› sormak için sokaktayd›. Ankara MP3’le ç›nlad›.

Ö¤renci Kolektifleri, Müflterileflmeye ve Piyasalaflt›rmaya Karfl› 3 Talep (MP3) kampanyas› için 12 May›s’ta Ankara’dayd›. Farkl› flehirlerden gelerek Kurtulufl Park›’nda ve Cebeci Kampusu’nda toplanan ö¤renciler, polis ablukas› alt›nda eylem saatini bekledi. Polisin tüm engellemelerine ra¤men, Kurtulufl Par-

k›’ndaki grup Celal Bayar Caddesi’ni trafi¤e kapad›. Ö¤renciler oturma eylemini, Cebeci Kampusu’ndan ç›k›fl› engellenen arkadafllar›yla buluflana ve temsilci arkadafllar› Meclis’e gidene kadar sürdüreceklerini aç›klad›lar. 20 dakika sonra Cebeci Kampusu’ndaki grup da oturma eylemine kat›ld›. 2 saat süren eylem boyunca ö¤renciler “Müflteri De¤il Ö¤renciyiz, ‹mzalar Yetmedi Tayyip Yumurta ‹stiyor, Kum Torbas› De¤il Ö¤renciyiz” sloganlar› ata-

rak ve flark›lar söyleyerek eylemi sürdürdü. Ö¤renciler polis anonslar›na , “Celal Bayar Bulvar›’n› özgürlük ve demokrasiye kapatan kolluk güçleri, yapt›¤›n›z eylem yasaya ayk›r›d›r, yolu derhal aç›n ” anonsuyla cevap verdiler. Ö¤renciler, yere bedenleriyle MP3 yazd›lar. Polisin ablukay› kald›rmas› üzerine ö¤renci temsilcileri Meclis’e gitti. Ö¤renciler, sonbaharda daha güçlü bir sesle ve ayn› taleplerle Ankara’da olacaklar›n› duyurdular.

Nedir bu MP3? Müflterileflmeye ve Piyasalaflmaya Karfl› 3 talep: 1. Harçlar ve kay›t paralar› kald›r›ls›n, üniversite içi hizmetler paras›z olsun 2. Ulafl›m ve bar›nma ücretleri düflürülsün, yurt kapasiteleri art›r›ls›n 3. Nitelikli ve bilimsel bir e¤itim için gerekli olanaklar sa¤lans›n.

UNIVERSITEYE KARSI OMUZ OMUZA Üniversitelerde ticarileflmeye karfl› sesler yükselirken ›rkç›s›, liberali, ‹slamc›s›, polisi, askeri, flirketi, yönetimi ö¤rencilere karfl› birleflti

3 May›s ‹stanbul Üniversitesi’nde ye‹stanbul mekhane özellefltirilmesine Üniversitesi karfl› ç›kan iflçi ve ö¤rencilere sald›ran Rektörün özel güvenlikçileri ihale mafyas› gibi.

Mesut Parlak’›n A Tak›m› vuruyor

5 May›s Hacettepe Üniversitesi’nde Hacettepe Denktafl’›n kat›ld›¤› panele Üniversitesi baz› ö¤rencilerin al›nmamas› protesto edildi. Protestoya yan›t jandarma kurflunu oldu

Rektör ö¤renci vurdurur mu!

‹Ü yemekhanesinin özellefltirilmesine karfl› 3 Hacettepe Üniversitesi’nde 5 May›s’ta düzenMay›s’ta ö¤renciler, yemekhane iflçileri, üniversite lenen ve Denktafl’›n konuflmac› olarak kat›ld›¤› çal›flanlar› ve akademisyenlerden oluflan 500 kiflikonferansa baz› ö¤rencilerin al›nmamas›n› pronin Beyaz›t Meydan›’ntesto eden ö¤rencilere da gerçeklefltirdi¤i eyjandarma kurflun s›kt›. lemin ard›ndan ö¤renSoru cilere polis sald›rd›. sormak "‹stanbul Üniversiteisteyen si ‹flçisiyle Akademisyeö¤renciniyle Ö¤rencisiyle Tek ler baz› Ses: Memleketimizi dekanlaÜniversitemizi Yemekr›n “Al›n hanemizi Satt›rmayacahepsini!” ¤›z" ve "‹stanbul Ünitalimat›yla versitesi Sat›l›k De¤iljandarma Üniversite bileflenleri özellefltirmeye karfl› eylemdeydi dir, Özellefltirmelere ve özel Geçit Vermeyece¤iz korumaSES Aksaray fiubesi, TezKoop-‹fl, E¤itim-Sen Ünilarca dövülerek gözalt›na al›nd›. Diversiteler fiubesi, ‹.Ü Ö¤rencileri" pankart› arka¤er ö¤rencilerin tepki göstermesi üzes›nda buluflan üniversite bileflenleri özellefltirmerine ç›kan çat›flmada, 2 ö¤renci göz alt›ye karfl› tepkilerini dile getirdi. "Tüccar Rektör ‹sna al›n›rken 1 ö¤rencinin kolu k›r›ld›. 1 tifa", "Yemekhanemizi Satt›rmay›z", "Sermaye ö¤rencinin de ayak bile¤i kurflunla parçalanDefol Üniversiteler Bizimdir", "Yemekhane ‹flçisi d›. Beytepe Kampusü’nde yaflanan bu sald›Yanl›z De¤ildir", "Parlak'› Alana Unak›tan Bedar›, 10 May›s’ta 200’den fazla ö¤rencinin kava", "Bu Ülke Bu Üniversite Sat›l›k De¤il" slot›ld›¤› eylemle protesto edildi. Edebiyat Faganlar› at›lan kültesi önünde toplanan ö¤renciler “Elleeylemde Rektör rindeki silahlar oyuncak de¤ildi”, “KenParlak protesto di ö¤rencisini vurduran rektör oledildi. ‹halenin maz olsun”, “Kurflun adres bitti¤i haberi sormaz ki!” dövizleri tafl›yaüzerine protesto rak ve “Rektör ‹stifa!”, “Janiçin okullar›na darma Defol, Üniversiteler Bigirmek isteyen zimdir” sloganlar› atarak ö¤rencilere polis Rektörlük binas›na kadar yüsald›rd›. Ö¤renrüdüler. Kampus içersinde ciler polise fladüzenli olarak devriye gezen ma sopalar›, yujandarmalar›n eylem öncesi ve sonras› murta ve tafllarhiç ortalarda görülmemeleri dikkat çekti. la karfl›l›k verdi“‹hale mafyas›” Beyaz›t’ta iflbafl›nda ler. Polisin ve rektöre ba¤l› Özel Güvenlik Birimleri’nin sald›r›s› üniversite içinde de sürdü. Bas›n emekçileri de sald›r›dan nasibini ald›. ‹hale mafyas› gibi çal›flan ÖGB’nin terörü bununla da s›n›rl› kalm›yor. Üniversiteyi ticarethane haline getirmek isteyen Parlak’›n emriyle ö¤renciTelevizyoncu Metin lerin fakülteden fakülteye geçifli engelleniyor. Uca’ya Gazi ÜniverÖGB’ler baz› ö¤rencileri keyfi olarak okula almasitesinde faflist sald›r›. zken, kad›n ö¤renciler cinsel taciz gibi eylemlere Gazi Üniversite’sinde bir maruz kal›yor. ÖGB’lerin okula almad›¤› ö¤rencipanele kat›lan Metin lerden Ali Tosun, gazetemize yapt›¤› aç›klamada, Uca’ya panel sonras› ÖGB’lerin sivil polislerin bile kullanmad›¤› yönsald›ran bir faflist, Uca’y› temleri kulland›¤›n› söyledi. Tosun, amac›n ö¤“Bir daha Çatl›’y›, kurtrencilerin, akademisyenlerin, üniversite çal›flanlar›n›n itiraz›na ra¤men gerçeklefltirilen ihalenin lar› a¤z›na alma” diye güvenli¤ini sa¤lamak oldu¤unu; ÖGB’lerden öntehdit etti. Yüzünden yaralanan Uca sald›r› ce de MHP’li faflistlerin yemekhane özellefltirmesi sonras› kald›r›ld›¤› hastanede yapt›¤› karfl›t› ö¤rencilerin üzerine sürüldü¤ünü söyledi. aç›klamada “Ben do¤ru bildiklerimi söyleAnlafl›lan Parlak ihaleye oldukça önem verimeye devam edece¤im” dedi. Ankara’da yor. Bu ihaleden elde etmeyi planlad›¤› büyük ç›daha önce de Ülkü Ocaklar›’ndan faflistler kar, somut mudur, “manevi” midir bilinmez? Ziraat Fakültesi’ndeki ö¤renci festivalini Ancak bilinen tek gerçek, ihalenin bugüne kadar basm›fl, döner b›çaklar›yla terör estirmiflti. çeflitli terör yöntemleri kullanan bir “A tak›m›” taraf›ndan aç›kça korundu¤u…

Çatl›’n›n çakallar› iflbafl›nda

9 May›s ‹stanbul Teknik Üniversitesi

Sermayenin de¤il halk›n okulu

‹TÜ’de ö¤renci flenlikleri faflist provokasyona sahne oldu. Polis korumas›nda gerçeklefltiren sald›r›larda 2’si a¤›r 3 ö¤renci yaraland›

Provokasyon geri tepiyor ‹TÜ’deki ö¤renci flenlikleri Ülkü Ocaklar› üyesi faflistlerin provokasyonlar›na sahne oldu. Faflistler sald›r›lar›n› daha 2 ay önce, ‹TÜ ö¤rencilerinin s›kl›kla kulland›klar› internet forumlar›nda bafllatm›fllard›. “fienli¤e kat›lan PKK’l›lar›n yürüyüfl yapt›¤›” iddialar›yla “Türk bayra¤›na sahip ç›kmak için yürüyoruz” ifadeler kullanarak, “Bayrak Yürüyüflü” ça¤r›s›nda bulunan grubun, Kürtleri afla¤›layan ifadeler kullanmas› tansiyonu yükseltti. 9 May›s’ta toplanan 500 kadar ö¤rencinin aras›na giren faflistlerin yürüyüfl s›ras›nda, “Türkefl’in askerleriyiz” slogan› at›p, tekbir çekmesinin ard›ndan birçok ‹TÜ ö¤rencisi yürüyüflten ayr›ld›. Ancak daha önce solcu ö¤rencilere sat›rlarla sald›ran faflistlerin de aralar›nda bulundu¤u faflist grup eyleme devam etti ve provokasyon yaratmaya çal›flt›. Öte yandan ‹TÜ Maslak Kampusu etraf›nda toplanan faflistler okul d›fl›nda da terör estirdi. Bir ö¤renciyi sopalarla döven faflistlerin ço¤unun siyah tak›m elbiseli, ö¤renci olmayan kifliler olmas› dikkat çekti. Ayn› gün 2 ‹TÜ ö¤rencisi de b›çaklanarak a¤›r yaraland›. Faflistlerin okuldan ayr›lmas›na göz yuman polis olaylar› seyretmekle yetindi. Olaylar›n ard›ndan “12 Eylül öncesi faflistlerce öldürülen Bedri Karafakio¤lu’nun katillerini okulumuzda istemiyoruz” diyen ö¤renciler, “Bar›fl ve Kardefllik Kazanacak”, “Kardefl Kavgas›na Hay›r”, “Yaflas›n Halklar›n Kardeflli¤i” dövizleriyle kantin kantin dolaflt›lar. fiimdi ‹TÜ’lü ö¤renciler bu kirli ve tehlikeli provokasyona karfl› Ö¤renci Kolektifleri’nin önderli¤inde bir Bar›fl ve Kardefllik fienli¤i haz›rl›¤› içindeler. fienlik akademisyenler, E¤itim-Sen’li e¤itim emekçileri ve TMMOB taraf›ndan da destekleniyor. Sald›r›lar›n failleri Kudret Göl, Tanju Mert, ‹rfan Kavak, Mehmet Gökay Akça Tempo dergisine böyle demifllerdi.

Halk›n Ö¤retmeni bilgi@egitimguncel.org

Anayasan›n de¤iflmez bafllang›ç ilkelerinden birisi devletin sosyal niteli¤idir. Ancak ülkemizdeki son ç›kar›lan yasa ve uygulamalar ile bu ilke sadece ka¤›t üzerinde kalm›flt›r. TBMM Milli E¤itim Komisyonu’nda kabul edilerek Meclis’te oylanmak üzere bekleyen yasa, “Özel Ö¤retim Kurumlar› Kanunu Tasar›”s›d›r. Bu yasayla özel okul vergilerinin büyük bir k›sm› düflürülmekte; elektrik, su, yak›t gibi giderleri özel iflletmelerin seviyesinden devlet okullar› seviyesine düflürülmekte; çocu¤unu özel okula göndermek isteyen veliye y›ll›k 1000 YTL katk› sunulmakta; çocu¤unu özel okulda okutmak için kredi çeken veliye düflük kredi olana¤› ve bu kredi için ödeyece¤i faizinin yar›s›n› ödenmekte; devlet özel okuldan hizmet sat›n alabilmektedir. Devlet kendi okullar›na kaynak yoklu¤u nedeniyle ö¤retmen almay›p asgari ücretle sözleflmeli ö¤retmen çal›flt›r›rken; yak›t, su, elektrik, telefon ve di¤er zorunlu giderler için ödenek göndermeyip kaynak olmad›¤›ndan dem vurmaktad›r. Ancak özel okullara s›f›ra yak›n faizli ve ödemesi uzun y›llara yay›lan teflvik kredisi verip, okul binas› yapmak için neredeyse bedavaya gelen fiyatla arsa tahsis eder ve çocu¤unu özel okula göndermek isteyen veliye y›ll›k 1000 YTL katk› sunarken, kayna¤› nas›l bulmaktad›r? Hükümet yine ç›kar›lmas› planlanan özel okullar yasas›yla, özel okullardaki vergiyi düflürüp, elektrik, su, yak›t gibi giderleri özel iflletmelerin seviyesinden devlet okullar› seviyesine düflürmeyi planlarken, bu özel okullardan hizmet sat›n almay› ön görürken kayna¤› nerden bulmaktad›r? Bütün bunlar hükümetin halk›n de¤il bir avuç sermayedar›n hizmetinde oldu¤unu göstermektedir. Say›n velilerimiz bu yasalara göre devlete vergi verecek, ancak ondan hiç hizmet alamayacaks›n›z. Yani hizmetleri daha fazla para ödeyerek özel flirketlerden sat›n alacaks›n›z. Yurttafllar›n anayasal güvence alt›na al›nm›fl e¤itim hakk› baflta anayasay› korumakla yükümlü olan iktidar erki taraf›ndan y›l›n her gününde ve saatinde, anayasa çi¤nenerek yani suç ifllenerek engellenmektedir. O zaman nerede anayasan›n de¤ifltirilmesi teklif dahi edilemez olan sosyal devlet ilkesi, nerde e¤itim hakk›? Halk›n Ö¤retmeni olarak velilerimizle birlikte e¤itim hakk›n›n, paras›z ve nitelikli olarak ve devlet taraf›ndan finanse edilerek güvence alt›na al›nmas›n› talep ediyoruz. Ya da vergi vermeyi reddediyoruz. Bu bizim en do¤al ve yasal hakk›m›zd›r. Gücümüz hakl›l›¤›m›z ve meflrulu¤umuzdan do¤maktad›r.

E⁄‹T‹M HAKKI Üniversiteliler yemek ücretlerini düflürdü n Ankara Üniversitesi’nde yemekhanelerde kimlik gösterme uygulamas›na ve yemek fiyatlar›na karfl› Cebeci Kampusu'nda ö¤rencilerin bafllatt›¤› imza kampanyas› ve bir günlük uyar› boykotu sonuç verdi. 11 May›s’tan itibaren yemek art›k 2 YTL de¤il; 1.5 YTL.

Ö¤renci ve veliler Ankara’da yol kapatt› n Müze yap›laca¤› gerekçesi ile boflalt›lmak istenen “Ulus Teknik Lise, Anadolu Meslek ve Endüstri Meslek Lisesi” ö¤renci ve velileri, 13 May›s günü Atatürk Bulvar›'n› trafi¤e kapatarak, “Bu okul bizimdir, bizim kalacak”, “Bakan müzeyi baflka yere yap” fleklinde sloganlar att›lar.

Karadenizde tiyatro yasak n KTÜ yönetiminin 16 ö¤renciye açt›¤› soruflturma sonuçland›. Üniversiteliler, ikinci yar›y›l bafl›nda üniversite yönetiminin ö¤rencilerden zorla toplad›¤› kay›t paralar›n› yapt›klar› tiyatro ile protesto etmifllerdi. Tiyatroyu izleyen 150 ö¤rencilere aç›lan soruflturmalar sonunda, 5 ö¤renciye birer ay uzaklaflt›rma, yedi ö¤renciye uyar› cezas› verilirken, dört ö¤renci "suçsuz"! bulundu.

Kütahya'da odunlu faflistler! n 10 May›s Çarflamba günü Kütahya Ö¤renci Kolektifi'nden bir üniversiteliye pusu kuran faflistler ellerindeki odunlarla sald›rd›lar. Kafas›na 7 dikifl at›lan ö¤rencinin, sol kolu ve baca¤›nda ezilmeler saptand›. Sald›rganlardan birinin cep telefonunu düflürmesine ra¤men polis hiçbir ifllem yapmad›.


8 DÜNYA

18 Mayıs - 31 Mayıs 2006

(Solda) Bolivya ordusunun el koydu¤u bir benzin istasyonuna as›lan “kamulaflt›rma” pankart›.

“O gün geldi, beklenen gün, Bolivya’n›n do¤al kaynaklar›m›z›n mutlak kontrolünü geri ald›¤› tarihi gün…” 1 May›s’ta Bolivya ordusu petrol ve do¤algaz rafineri ve istasyonlar›na üzerinde “Kamulaflt›r›ld›” yazan pankartlar as›ld›. Devlet Baflkan› Morales, “do¤al kaynaklar›n uluslararas› petrol flirketlerince ya¤malanmas›n›n” sona erdi¤ini aç›klad›. Kamulaflt›rma karar›na göre, Bolivya’daki petrol flirketleri ç›kard›klar› bütün petrolü ifllenmesi ve sat›fl› için devlet flirketi YPFB’ye gönderecek ve gelirlerinin %82’sini de vergi olarak ödeyecekler. Öte yandan 1997’de özellefltirilen befl büyük iflletmenin %51 hissesi de kamulaflt›r›ld›. Karar en çok

Bolivya lideri Evo Morales, ülkenin petrol ve do¤algaz kaynaklar›n›n kamulaflt›r›ld›¤›n› bu sözlerle ilan etti

Brezilyal› Petrobras, ‹spanyolArjantin ortakl›¤› olan Repsol ve Frans›z Total flirketlerini etkiledi. fiirket yönetimleri karara tepki gösterirken, Morales flartlar› be¤enmeyenler için kap›n›n aç›k oldu¤unu, sözleflmelerini alt› ay içinde yenilemeyenlerin de kovulaca¤›n› aç›klad›. Petrobras ve Repsol’ün durumu, k›tan›n iki büyük ülkesinin hükümetlerini harekete geçirdi. Lula ve Krichner hükümetleri “kayg›lar›n›” ifade etmekle birlikte, bu durumu so¤ukkanl› bir flekilde görüfleceklerini belirttiler. Küba ve Ve-

nezüella ise Bolivya’n›n karar›n› desteklediklerini aç›klad›lar. Brezilya’n›n ça¤r›s›yla Arjantin’de toplanan zirvede Brezilya, Arjantin, Venezüella ve Bolivya liderleri, “enerjide bölgesel bütünleflme hedefinin benimsendi¤ini” belirten bir bildiri yay›nlad›lar. Kamulaflt›rma karar›na etkili bir karfl› ç›k›fl›n olmamas› Küba, Venezüella ve Bolivya ittifak›n›n baflar›s› olarak yorumland›. Ancak zirvede Brezilya-Bolivya aras›ndaki gerilimi çözecek gerçek bir ad›m at›lamad›. Hidrokarbon iflletmelerinin

en zengin do¤algaz yataklar›na sahip olmas›na ra¤men, en yoksul ülkesi olan Bolivya’n›n kalk›nma için tek flans› do¤algaz. Altyap›s› çok zay›f olan ülke, petrol ve do¤algaz sanayisini Venezüella’n›n; sosyal hizmetler alan›n› da Küba’n›n yard›m›yla infla etmeyi hedefliyor.

Chavez’den vergi art›fl› n Chavez, petrol flirketlerinin ödedi¤i vergi oran›n› %33’e yükseltti. Vergilerin %50’ye yükselmesi için de hidrokarbon yasas›n›n de¤ifltirilmesi gerekti¤ini aç›klad›. Chavez’in Aral›k’taki seçimi kazanmas› halinde ülkeyi topyekün bir de¤iflime götürmesi bekleniyor.

Gaz savafllar› sürüyor

Ticaret serbest göçmenler esir

Bolivya eski cumhurbaflkan› Sanchez de Lozada 2003’te Bolivya gaz›n›n ABD’ye piyasa fiyatlar›n›n alt›nda sat›lmas›n› öngören bir anlaflma imzalamak istedi¤inde, El Altolular›n bafl›n› çekti¤i bir ayaklanma ile devrilmiflti. Onun yerine geçen Carlos Mesa

Günefl ÇEL‹KKOL

gunescelikkol@gmail.com / Buenos Aires

Kuzey Amerika ülkelerini tek bir ortak pazarda birlefltiren NAFTA’n›n hayata geçti¤i gün, Meksika’n›n Chiapas eyaletindeki Zapatistalar ayaklanm›fllard›. Çünkü bu anlaflma ucuz emek gücüyle üretilen Meksika mallar›n›n ABD’ye serbestçe girmesini sa¤l›yordu ama, tam da bu yüzden, ücretlerin daha yüksek oldu¤u ABD’ye geçmek isteyen Meksikal› yoksullar›n önüne yeni engellerin ç›kart›laca¤› bir dönem bafll›yordu. On y›ldan uzun zaman oldu: Mallar ve sermaye serbestçe dolafl›rken, ABD-Meksika s›n›r›na utanç duvar› infla ediliyor flimdilerde. Küreselleflme dedi¤imiz fley ticaretin özgür ama insanlar›n esir oldu¤u, özgürlüklerden yararlanmak için insan de¤il mal ve sermaye olman›n flart kofluldu¤u bir süreç de¤il mi nihayetinde? ‹flte, dünyan›n hemen her yerindeki patronlar, ücretlerin düflüklü¤ünden, çal›flma koflullar›n›n berbatl›¤›ndan, sosyal haklar›n yetersizli¤inden yak›nan iflçilere, fabrikay› kapat›p Çin’e tafl›nma tehdidini savuruyor ama, Çinli iflçiler “kafam› k›zd›rmay›n Fransa’ya giderim” diyemiyor ayn› rahatl›kta. Küresel finans ak›fllar›na yurttafllar yarar›na ufac›k bir vergi konmas›n› talep eden ATTAC’›n kampanyas›na “ne yani, sermaye serbest dolaflamayacak m›?” diyerek veryans›n edenler, insanlar›n serbest dolafl›m hakk› söz konusu oldu¤unda ç›t ç›karm›yor. Türkiye’nin IMF ile iliflkilerinin sonland›r›lmas›n›, ‹ncirlik’e el konmas›n› tek bir defa talep etmemifl Deniz Baykal’›n, hayatlar›n› fiyatlar›n daha düflük oldu¤u Türkiye’de geçirmek isteyen yabanc› emeklilerin bireysel konut al›mlar› konusunda flahin kesilmesi de, iyi bir örnek elbette. Dünyam›z y›llard›r, Avustralya’dan Kanada’ya, “S›n›rlar› Aç›n”, “kimse yasad›fl› de¤ildir” kampanyalar›na sahne oluyor. Barkod sistemiyle beraber sat›l›k tüm ürünlerin say›sal ortamda kay›t alt›na al›nd›¤›, ancak binlerce insan›n kendilerine hiçbir kimlik belgesi verilmedi¤i için “ka¤›ts›zlar” olarak an›ld›¤› Fransa’da, geçti¤imiz aylarda büyük bir isyan patlam›flt›. Ard›ndan, ABD’de, ço¤unlu¤unu Orta Amerika ülkelerinden gelenlerin oluflturdu¤u kampanya bafllad›. 1 May›s günü Los Angeles sokaklar›n› dolduran genifl kitleler, herkese tam ve eflit yurttafll›k hakk› talep ettiler. Yine o günlerde, Arjantin’deki Bolivyal›lar›n yürüyüflü bafllad›. Çünkü kimliksiz yaflamaktan, güvencesiz ifllerde çal›flmaktan, ten renkleri ve anadillerin dolay› afla¤›lanmaktan b›km›fllard›. Bolivyal›lar›n eylemleri önemli bir noktaya parmak bas›yor, kölecilik sorununu da gündeme getiriyordu. Öyle ya, eski ça¤larda kölelerin oy hakk› bulunmaz, yurttafl say›lmazlard›. T›pk›, altm›fll› y›llarda Almanya’da, ya da günümüzde hemen tüm dünyada oldu¤u gibi. Uza¤a gitmeye gerek yok: Balkanlar’dan, Do¤u Avrupa’dan, Ortado¤u’dan, Kafkasya’dan gelen yüz binler Türkiye’nin en pis ve a¤›r sektörlerinde sömürülüyor. Ama hiçbir yurttafll›k haklar› bulunmuyor. Tam da bu yüzden, insanlara yaln›zca esaret ve sefalet veren küresel kölecilik düzenine karfl›, herkese yurttafll›k hakk› mücadelesini yükseltmek iflin olmazsa olmaz›.

ordunun denetimine verilmesi, Brezilya hükümetinin tepkilerine neden olurken, Brezilya D›fliflleri Bakanl›¤› Chavez’i k›flk›rt›c›l›kla suçlad›. Venezüella ise Bolivya’n›n karar›n›n halk›n y›llar süren mücadelesinden do¤du¤unu belirterek suçlamalar› reddetti. Güney Amerika’n›n ikinci

da, halk›n taleplerine yan›t vermeyen bir yasa önermesi üzerine devrildi. Bolivya halk› kamulaflt›rma talebinin arkas›nda birleflmiflti. Morales’in iktidar yürüyüflü bu mücadelede geliflti. Önceleri uzlaflmac› tavr› nedeniyle elefltirilen Morales, içerde halk hareketinin

bas›nc›, d›flarda Venezüella ile Küba’n›n deste¤i sayesinde kendi önerilerinin çok ilerisinde bir ad›m att›. Ancak savafl bitmedi. Kamulaflt›rma üzerinden yaflanan bölgesel gerilim, gaz savafllar›n› uluslararas› alana tafl›yaca¤a benziyor.

‹zlenimler ‹lknur Birol

Türkiyeli emekçiler Atina’da, “‹flçilerin uluslararas› dayan›flmas›” pankart›yla...

4. Avrupa Sosyal Forumu (ASF) 4-7 May›s tarihleri aras›nda Yunanistan’›n baflkenti Atina’da, 35 binden fazla delegenin kat›l›m›yla gerçekleflti. 6 May›s günü yap›lan eyleme 100 bin kifli kat›ld›. Forum’a Yunanistan d›fl›ndan en fazla kat›l›m› gösteren grup, 1000 kiflilik Türkiye delegasyonuydu. Neo-liberal politikalara karfl› baflar›l› kitlesel mücadelelerin ve Latin Amerika’dan esen sol rüzgarlar›n Forum’un atmosferinde belirgin bir etki ya-

ratt›¤› gözlendi. Forum kat›l›mc›lar›, yap›lan tart›flmalar›n ard›ndan, ASF Sosyal Hareketler Toplant›s› Sonuç Bildirgesi’nde ortak bir mücadele program› da ç›kard›lar. “Irak ve Afganistan iflgalinin derhal son bulmas› için; ‹ran’a yönelik savafl tehdidine, Filistin’in iflgaline, Avrupa’daki askeri üslere karfl› ç›kmak ve nükleer silahs›zlanma için, 23–30 Eylül 2006 tarihleri aras›nda bir haftal›k eylem ça¤r›s› yap›yoruz. 7 Ekim

2006’da, Avrupa’daki tüm göçmenlerin koflulsuz olarak yasallaflt›r›lmas› ve tüm göçmenlere eflit haklar verilmesi; Avrupa’daki tüm mülteci kamplar›n›n kapat›lmas› için, Avrupa ve Afrika çap›nda uluslararas› eylem günü ça¤r›s› yap›yoruz. Kamusal hizmetlerin piyasalaflt›r›lmas› ve tafleronlaflt›r›lmas›na karfl›, sosyal haklar için gelecek aylar içinde yürüyece¤iz.” Bir sonraki ASF haz›rl›k toplant›s› Ocak 2007’de, Nairobi’de gerçekleflecek.

Marcos: Merkez sol ABD’nin saf›nda Zapatista Ulusal Kurtulufl Ordusu sözcüsü komutan yard›mc›s› Marcos, La Jornada gazetesine verdi¤i söyleflide Lula’ya a¤›r elefltiriler yöneltti. Latin Amerika’daki iki e¤ilimin ilkinin ABD’ye yak›n Lula gibiler oldu¤unu belirtirken, ikinci e¤ilimin Bolivya’da Morales’i iktidara getiren halk hareketleri oldu¤unu; esas dönüflümlerin taban hareketleriyle gerçekleflece¤ini vurgulad›. Meksika’n›n üç büyük partisi PAN, PRI ve PRD’nin

“politikac›lar s›n›f›” içinde yer ald›¤›n› belirten Marcos, Zapatista hareketinin bu partilere destek vermedi¤ini yineledi. Kurumsal Devrimci Parti (PRI) ülkeyi yetmifl befl y›l yönetmifl, son seçimlerde iktidara gelen Ulusal Eylem Partisi (PAN) baz› sol çevrelerin de deste¤ini alm›fl, flu s›ralar sol alternatif olarak öne ç›kan Demokratik Devrim Partisi (PRD) ise PRI içindeki eski sol kanat taraf›ndan oluflturulmufltu.

ASF’de iki gündem öne ç›kt›. Birincisi, neo-liberal sald›r›lara karfl› temel hizmetler için verilen mücadele. ‹kincisi, ABD’nin ‹ran’a yönelik sald›r› tehdidiyle yeniden önem kazanan savafl karfl›t› hareket. En popüler seminerler yine Latin Amerika ve Fransa’daki son geliflmelerle ilgili olanlard›. Öte yandan Forumun, somut mücadele hedefleri belirlemesi yönündeki aray›fllar da güçlenmifl durumda. Chavez’in DSF’de yapt›¤› konuflman›n ard›ndan, anti-emperyalizm vurgusunun

daha iddial› ve bask›n bir flekilde yap›ld›¤› görülüyordu. Bu vurgu, forumun neo-liberalizm ve savafl karfl›tl›¤›n› tek bir çizgide birlefltirme eksikli¤inin giderilmesi aç›s›ndan umut verici olabilir. Bu y›l Balkan ülkelerinin ve özellikle Rusya’n›n kat›l›m›nda art›fl görüldü. Türkiye delegasyonu en kalabal›k kortejlerden birisini oluflturmakla birlikte, ayn› toplulu¤un Türkiye’deki sosyal mücadele gündemlerine olan ilgisinin zay›fl›¤› özel olarak tart›fl›lmay› da hak ediyor.

Meksika devleti Öteki Kampanya’ya sald›r›yor Devlet güçleri, Zapatistalar’›n neo-liberalizm karfl›t› tüm güçlerle birlikte yürüttü¤ü Öteki Kampanya’ya deste¤in artt›¤› Guerrero’da sald›r›ya geçti. Bölge halk› havaalan› inflaat› için topraklar›na el konulmas›na karfl› ç›km›fl ve “Topra¤› Savunmak ‹çin Halk Cephesi”ni kurmufltu. Polis Cephe liderine ve Zapatistalar’a vahflice sald›rd›. On bin kiflinin kat›ld›¤› bir yürüyüflle cumhurbaflkan› sözcüsü ile gö-

rüflmeye giden Marcos, “k›rm›z› alarm” ilan etti. K›rm›z› alarm›n ard›ndan Zapatistalar tüm güçleriyle bu sald›r›lara karfl› koyacaklar›n› aç›klad›lar. Bu arada Marcos sa¤c› iktidara ve seçimlerin favori merkez sol aday› Obrador’a yönelik elefltirilerini sertlefltirdi.


18 Mayıs - 31 Mayıs 2006

KABARAMAZSIN KEL FATMA! Erdo¤an IMF’ye olan borçlar›n bir seferde ödenebilece¤ini ileri sürerek böbürlendi. Ama Unak›tan yalanlamada gecikmedi.

Hükümet IMF’ye borçlar›n› bir seferde kapat›labilece¤iyle övünüyor. Arjantin ve Brezilya’n›n IMF’ye borçlar›n› ödemesinden sonra yap›lan bu aç›klamalar, “Türkiye de IMF’den kopabilir” yorumlar›na neden oluyor. Borçlar› ödeyebilecek ekonomik kapasiteye sahip oldu¤unu söyleyerek böbürlenen hükümetinse IMF ile ba¤lar› koparmaktan ödü kopuyor. Erdo¤an’›n “IMF’ye borçlar› kapatabiliriz” aç›klamas›n›n ard›ndan panikleyen ve köpüren sermaye çevrelerini rahatlatan aç›klama Maliye Bakan›’ndan geldi. Unak›tan Baflbakan’›n sözlerine aç›kl›k getirerek, bu aç›klaman›n “ekonomik

olarak bu güce ulafl›ld›¤›n› anlatmak için yap›ld›¤›n›” belirtti. Unak›tan, kendilerinin ba¤›ms›zl›kç› bir hükümet oldu¤u yolundaki “yanl›fl anlamalar›” da düzeltti: “IMF’ye ekonomik olarak mecbur olmamam›za ra¤men sad›¤›z”. Hükümet IMF’ye sadakatini “tamamen duygusal” nedenlere ba¤lasa da, ba¤›ml›l›¤›n iktisadi temelleri ortadan kalkm›fl de¤il. Türkiye Odalar ve Borsalar Birli¤i Baflkan› Rifat Hisarc›kl›o¤lu, Türkiye’nin IMF’ye borçlar›n› ödeyecek durumda oldu¤unu, ancak uluslararas› piyasalar›n önem vermesi nedeniyle de IMF ç›pas›na devam etmesinin do¤ru olaca¤›n› kaydederek,

AKP’N‹N DIfi BORÇ YALANI

sermaye kesimleri ad›na duruma bir nebze aç›kl›k getirdi. Sermaye temsilcisi Hisarc›kl›o¤lu, “IMF ç›pas›” diye kibarlaflt›rsa da aç›kça Türkiye ekonomisinin IMF taraf›ndan yönetilmeye devam etmesi gerekti¤ini söylerken flu kayg›lar› güdüyor. Türkiye sermayesi, göbekten ba¤l› oldu¤u uluslararas› sermayenin k›zd›r›lmamas› gerekti¤ini düflünüyor. Yine uluslararas› sermaye ve tafleronu yerli sermaye ciddi bir spekülasyon alan› olan Türkiye’deki paradan para kazanma faaliyetlerinin sürmesini istiyor. Ayr›ca AKP hükümeti de bu rantiyecilere mahkum, çünkü Türkiye’nin d›fl borcunun büyük bö-

Unak›tan, “IMF’ye elimiz mahkum olmamas›na ra¤men sad›¤›z” dedi. Çünkü IMF ile ba¤lar› koparmaktan ödleri kopuyor!

lümü IMF’ye de¤il k›sa vadeli yüksek faizli borçlarla yüksek rant sa¤layan sermaye kesimlerine. Bu kesimlere olan borç IMF’ye olan borcun 15 kat›ndan

daha fazla! Hükümet “IMF’ye borcumu öderim” diye kabaradursun, g›rtla¤›na kadar borçlu oldu¤u yerli ve yabanc› sermaye Türkiye’nin boynun-

daki IMF yular›n›n çözülmesine kesin olarak karfl›. ‹flte bu yüzden seçim ortam›na girildi diye kabarmalar›n›n da ömrü bir gün bile sürmüyor…

Güleriz ac›nacak halinize…

Tayyip Erdo¤an, AKP hükümeti ile Türkiye’nin borçlar›n› h›zla kapatt›¤›n› söylüyor. Borç diye sadece IMF borcunu ald›¤›n›zda do¤ru. Ama Baflbakan herhalde herkesi hesap kitap bilmez kör cahil san›yor. Hükümet daha yüksek faizlerle uluslararas› ve yerli sermaye gruplar›ndan borç alarak IMF’ye borç ödüyor. Yani borçlar azalm›yor aksine art›yor.

Hazine Tayyip Erdo¤an’›n anlatt›¤› tablonun palavra oldu¤unu gösteriyor. Rakamlar ortada: 2002 itibar›yla kamunun net borcu 216 milyon YTL iken, 2005 sonu itibar›yla 271 milyar YTL olmufl. Ki bu hesap da flaibeli çünkü dolar düfltü¤ü için d›fl borçlar›n da

AKP a盤› büyütüyor

Erdemir’de sat›fl durdu

n Türkiye’nin cari a盤› Mart’ta bir önceki y›l›n ayn› ay›na göre yüzde 24.1 artarak 3.1 milyar dolar olarak gerçekleflti. Merkez Bankas› verilerine göre, Ocak-Mart dönemindeki aç›k ise yüzde 39.2 art›flla 8.6 milyar dolar düzeyine ç›kt›. Ekonomi uzmanlar› ülkeden ç›kan paran›n giren paradan giderek daha fazla olmas›n›n ekonomi üzerinde büyük bir risk oluflturdu¤unu ve kriz tehlikesinin her geçen gün artt›¤›n› vurguluyorlar.

n Makine Mühendisleri Odas›’n›n, Erdemir’in özellefltirilmesine karfl› açt›¤› davan›n ilk aflamas› sonuçland›. Dan›fltay Erdemir’in OYAK’a sat›fl›n›n yürütmesini durdururken, Makine Mühendisleri Odas› Baflkan› Emin Koramaz “Erdemir kamuya iade edilmeli” dedi. Ancak TÜPRAfi örne¤inde yürütmeyi durdurma karar›n› uygulamayan hükümetin bu karara uygulamas› beklenmiyor.

AKP’nin flefleri geldi

Sabanc›’n›n sevdas›

n IMF, “AKP’nin ev ödevleri”ni kontrol edece¤i Üçüncü Gözden Geçirme incelemeleri için Türkiye'de. Görüflmelerin en önemli konusu, Genel Sa¤l›k Sigortas› ve Sosyal Güvenlik sistemine iliflkin dayatmalar oldu. IMF temsilcileri Çal›flma Bakan› Baflesgio¤lu ile görüflmelerinde hükümetin GSS konusundaki kararl›l›¤›n› “takdir etti.

n Nükleer enerji tart›flmalar›na Sabanc› Holding de kat›larak nükleer enerji yat›r›mlar›yla ilgilendiklerini bildirdi. Holding’in yöneticisi Ahmet Dördüncü nükleerle ilgilenme sebeplerini “her fley insan içindir” sözüyle aç›klad›. Güler Sabanc› ise “insanl›k için” grubun ay›rd›¤› bütçeyi aç›klad› ve 3 milyar dolarl›k enerji yat›r›m› yapmaya haz›rland›klar›n› söyledi.

düflmüfl görüldü¤ünü hiç hesaba kat›lmam›fl. Ancak bu rakamlarla bile Hazine Müsteflarl›¤› borçlar›n artt›¤›n› aç›k aç›k ilan etmifl. Tayyip Erdo¤an da tüm borç kalemlerini görmezden gelip, sadece IMF borçlar›n› hesaba katarak halk› kand›rmaya kalkm›fl.

Tefeciden para al›p bankaya olan kredi borcunu ödeyerek toplam borcunu artt›ran herhangi bir kiflinin “Bankalara olan borçlar›m› azaltt›m ama” demesine gülüp geçilebilir. Ancak bu kadar komik ve basit hesap oyunlar›na bir Baflbakan’›n kalk›flmas›na ne demeli… Ancak güldürür, ac›nacak haline…

‹fi‹N‹ ‹Y‹ YAPMIfi Yabanc› da alsa Sabanc› da, özellefltirmenin ya¤ma oldu¤u yine kan›tland›: Özellefltirme ‹daresi Baflkanl›¤›, OYAK’› mahkemeye verdi. Gerekçe: Erdemir’de devleti 35 milyon YTL zarara u¤ratmak

Son büyük özellefltirme sürecinde dönen dolaplar ortaya ç›k›yor. Özellefltirme ‹daresi Baflkanl›¤› (Ö‹B), OYAK’› mahkemeye verdi. Gerekçe: Erdemir’in 2005 y›l› kâr›n› muhasebe oyunlar› yaparak düflürmek ve Erdemir’de hala ortakl›¤› bulunan devleti bu yolla 35 milyon YTL zarara u¤ratmak. Sermaye Piyasas› Kurulu’nun konuyla ilgili raporlar› Ö‹B taraf›ndan mahkemeye delil olarak sunuldu. Ö‹B’e göre OYAK’›n bu hesap oyunlar› neticesinde 35 milyon YTL civar›nda zarara

u¤rayan 200 bin küçük yat›r›mc›n›n dava açma haklar› bulunuyor. OYAK Erdemir’i ald›¤›nda zil çal›p oynayan çevreler, bu geliflmeleri suskunlukla izliyor. Skandal›n ilginç taraf› ise özellefltirmeleri can siparane savunan bir kurumun davac› olmas›. Zarar›na bile sat›lsa, hatta bedavaya bile verilse özellefltirmelerin tamamlanmas›n› savunan Ö‹B’in, OYAK’› “devleti zarar ettirmekle” suçlamas› garip bir çeliflki. Ankara 3’üncü Ticaret Mahkemesi’nde aç›lan davan›n ilk ola-

rak Fettullah Gülen’e yak›nl›¤› ile bilinen Bugün gazetesinde yay›nlanmas› da “ilginç” bir tesadüf! Cumhurbaflkanl›¤› seçimleri baflta olmak üzere devletin zirvesindeki kavga büyüdükçe pislikler ortaya saç›l›yor. Rekabet halindeki cepheler birbirinin kuyusunu daha büyük bir istekle kaz›yor. Önceden de AKP hükümetinin Galataport ve TÜPRAfi ihalelerinde ‹srailli Offer ailesiyle çevirdi¤i ifller gündeme getirilmifl, ihaleler öncesi Offer ile Tayyip Erdo¤an’›n ve Unak›tan’›n otel odalar›ndaki özel buluflmalar› gerçeklefltikten aylar sonra bas›na yans›m›flt›. Egemenlerin kavgas› k›z›flt›kça özellefltirmeye karfl› ç›kan iflçilerin hakl›l›¤› da kan›tlan›yor: “Yabanc› da alsa Sabanc› da alsa özellefltirme ya¤mad›r!” Kan›tlanan di¤er gerçek, özellefltirmelerin ayn› zamanda bir ya¤ma fleklinde gerçekleflti¤i. Yani özellefltirmelerde ya¤mac›lar mutlaka kazan›r.

EKONOM‹

9

‹statistikler kapitalisti bozmaz ‹brahim ‹ÇMEZ

ODTÜ Endüstri Mühendisli¤i

‹fladamlar› açm›fl da haberimiz yokmufl. Mart ay›nda verilen gelir vergisi beyannamelerine göre ifladamlar›n›n ve serbest meslek erbab›n›n yüzde 53'ü açl›k, yüzde 89'u da yoksulluk s›n›r›n›n alt›nda gelirle yaflamak zorundaym›fl. Gelir ‹daresi Baflkanl›¤›’n›n vergi beyannameleri sonucunda aç›klad›¤› istatistiklere göre patronlar ve yüksek gelirli meslek sahiplerinin ço¤u yoksulluk, büyük bir k›sm› da açl›k s›n›r›n›n alt›nda yafl›yor. Gelirleri özel güvenlikli sitelerdeki evlerinin, villalar›n›n, fildifli kulelerdeki bürolar›n›n kiralar›n› bile karfl›layamayacak kadar düflük olan bu patronlar, tüccarlar ve rantiyeciler için derhal bir yard›m sand›¤› oluflturulmazsa, özel jetlerinin depolar›n› dolduracak benzini bile temin edememelerinden korkuluyor. Yoksullara var da patronlara yok mu? Yoksul halk› minnet duygusuyla kendisine ba¤lamak için kömür ve makarna yard›m› yapan AKP hükümetinin ‹stanbul Bo¤az›’n›n hemen k›y›s›ndaki villalarda açl›ktan k›r›lmakta olan patronlar› ve ailelerini görmezden geldi¤i anlafl›l›yor. Hükümet aç›kça yoksullar ve patronlar aras›nda ayr›m yap›yor. Bu kötü koflullar alt›nda k›vranmakta olan patronlar›n iflçilerine düflen görev ise sigorta pirimi ödenmesini istemeden, güvencesiz koflullarda daha uzun saatler çal›flarak patronlar› için az›c›k daha art› de¤er üretmeleri. Ancak patronlar açl›k koflullar›nda yaflamak pahas›na iflçilerin istihdam› için didinirken, iflçilerin tafleronlaflmaya, güvencesiz ve esnek çal›flt›r›lmaya karfl› eylem, grev vs. yaparak patronlar› zor durumda b›rakt›klar› gözleniyor. Patronlar›n imdad›na Ar›o¤lu yetiflti Gelir ‹daresi Baflkanvekili Osman Ar›o¤lu patronlar›n imdad›na yetiflerek vergi oranlar›n› düflürdüklerini, bu flekilde kimsenin vergi kaç›rmak için mazereti kalmad›¤›n› da söyledi. Vergi oranlar›n›n düflürülmesiyle neredeyse hiç vergi vermeyecek olan patronlar›n art›k bir nebze daha rahat yaflayacaklar› söylenebilir. Gelir ‹daresi Baflkanl›¤›’n›n istatistiklerine göre baz› meslek gruplar›n›n ayl›k gelirleri flöyle: Un Fabrikatörleri: 312 YTL Seyahat ve Turizm ‹flletmeleri: 321 YTL Otel Sahipleri: 640 YTL Elektrikli Ev Aleti ‹malatç›lar›: 655 YTL Demir Çelik Sanayicileri: 882 YTL Bina-‹nflaat Müteahhitleri: 989 YTL Seyahat ve turizm iflletmecileri ile otel sahiplerinin gelirlerine bak›ld›¤›nda ülkede turizmin bofluna patlad›¤› ve turistlerin hiç para harcamadan geri döndükleri anlafl›l›yor. Türk-‹fl'in son araflt›rmas›nda açl›k s›n›r› 561.76 YTL, yoksulluk s›n›r› da bin 829.84 YTL olarak hesaplanm›flt›.

Bizim enflasyon zengininkini döver…

D‹SK’e ba¤l› Birleflik Metal-‹fl sendikas›n›n yapt›¤› bir araflt›rma “enflasyon düfltü” laf›n›n ard›nda saklanan gerçe¤i ortaya ç›kard›. Yoksullar›n enflasyonu zenginlerin enflasyonundan yüksek… Yani zenginlerin daha çok tüketti¤i ürünlerin fiyatlar› daha az artarken, kabak gene yoksulun bafl›na patl›yor. Araflt›rmaya göre Türkiye ‹statistik Kurumu verilerine göre yoksullar›n daha çok tüketti¤i g›da, sigara, kira, su, elektrik fiyatlar› zenginlerin daha çok tüketti¤i otel, e¤lence, haz›r yemek ve giyimden daha fazla artm›fl. En yoksul yüzde 20 için tükettikleri ürünlerin fiyatlar› enflasyon yüzde 9.74 artarken, en zengin yüzde 20 için enflasyon yüzde 8.71 olmufl. Böylece gelir da¤›l›m›ndaki, e¤itim, sa¤l›k hizmetlerine eriflim olanaklar›ndaki eflitsizliklere bir yenisi daha eklendi: Enflasyon eflitsizli¤i!


10 DENEY‹MLER

18 Mayıs - 31 Mayıs 2006

Dört k›tan›n ezilenlerinden perdeye düflen 盤l›k

NEO-LIBERALIZME HAYIR! Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festivali’ne, perdeye yans›yan mücadelelerin gerçek hayattaki tan›klar› ve örgütçüleri olan pek çok isim de kat›ld›. Halk›n Sesi’nin bu sayfas›n›, iflçi s›n›f›n›n uluslararas› mücadele deneyimlerini paylaflabilmek için Festival konuklar›na ay›rd›k

(Konuk yönetmenlerle yap›lan yuvarlak masa toplant›s› önümüzdeki günlerde sendika.org’de yay›nlanacak)

‹nternet ve emek medyas› Steve Zeltzer

Laborfest San Francisco-LaborNet International

Zeltzer’in 1. Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festivali kapsam›nda düzenlenen “‹nternet Ortam›nda TV, Radyo ve Yay›nc›l›k: Dünya Deneyimleri” panelinde internet teknolojileri ve iflçi s›n›f› mücadelesi hakk›nda yapt›¤› konuflmadan… Karl Marks, “dünyan›n bütün iflçileri birleflin” dedi¤inde, böylesi bir uluslararas› birli¤i yaratman›n olanaklar› pek azd›. Bugün bu birli¤i sa¤laman›n somut olanaklar›na çok daha fazla sahibiz. Bugün dünyan›n bütün iflçilerinin önünde uluslararas› bir görev var. Yeniden bir “Enternasyonal” kurmam›z gerekiyor ve internet bu aç›dan önemli bir araç. Sermaye uluslararas› faaliyetlerini düzenlemek ve iflçilere karfl› medya tekelini elinde bulundurmak için bu arac› fazlas›yla kullan›yor. Bizim de hem uluslararas› alana tafl›nan emeksermaye çat›flmas›nda iflçilerin uluslararas› birlik ve dayan›flmas›n› kurabilmek için, hem de iflçilerin böylesi bir mücadelede gerekli olan bilinç seviyesine ulaflmalar›n› sa¤lamak için bir emek medyas› kurmaya ve internet gibi teknolojilerden faydalanmaya ihtiyac›m›z var. ‹nternet sitelerinden yaralan›p iflçi s›n›f› mücadelelerine dair iflitsel ve görsel kay›tlar› yay›nlayabilmek çok önemli. Bu filmler, flark›lar, konuflmalar vs. ucuz ve kolay bir biçimde dünyan›n en uç köflesine kadar ulaflt›r›labilir. Dolay›s›yla bu tür teknolojileri, interneti, kablosuz yay›nc›l›¤› ya da cep telefonlar› teknolojisini bu amaçla nas›l kullanabilece¤imiz noktas›nda kendimizi e¤itmemiz laz›m. Teknolojinin bizim için önemini gösteren üç deneyime iflaret etmeliyim. Bunlardan birincisi Liverpool liman iflçilerinin 1995 y›l›ndaki greviydi. ‹flten at›lan iflçiler internet üzerinden bir emek medyas› kurmufltu. Bu bir ilkti. ‹flçiler internet yoluyla iletiflim kurarak iyi örgütlenmifl bir direnifl sergilemiflti. ‹kinci örnek 1997 Kore genel greviydi. Koreli iflçi militanlar›yla ö¤renciler, Korece ve ‹ngilizce dillerinde uluslararas› bir internet sitesi oluflturdular. Dünyada ilk kez bir genel grev internet arac›l›¤›yla sürekli olarak yay›nlan›yordu. Bu sayede Koreli iflçilerin mücadelesi 60 ülkeden eylemlerle desteklendi. Üçüncü örne¤im, uluslararas› tafl›mac›l›k firmas› UPS grevi. ‹nternet sayesinde, tüm dünyadaki çal›flanlar› UPS’ye karfl› harekete geçebildiler. Eme¤in küresel mücadelesinin gücünü gösteren grev, baflar›l› oldu. Bir uluslararas› s›n›f mücadelesi sürüp gidiyor ve teknolojiyi bu uluslararas› s›n›f mücadelesinde iflçiler lehine kullanmam›z laz›m. Keza karfl› taraf bunu etkili bir araç olarak bize karfl› kullan›yor.

Afrika’da yoksullar hala “zenci” Bar›nma Hakk› filminin yönetmenlerinden ö¤retim görevlisi Fazel Khan, Güney Afrika’da 1994 sonras› yaflanan geliflmeleri Halk›n Sesi için de¤erlendirdi. Mandela, Biko ve Güney Afrika özgürlük mücadelesi savaflç›lar›ndan bahsetmeyece¤im. Biliyorsunuz, bunlar tamamen tarih oldular. ANC iktidar› ald›ktan sonra bir özgürlük hareketinden yönetici bir partiye dönüfltü. ‘96’da Dünya Bankas› G. Afrika hükümetine ‹ncil’ini verdi: Özellefltirme, neoliberalizm. ANC, Komünist Partisi ve bir zamanlar›n militan sendiDurban, KwaZulu-Natal Üniversitesi ö¤retim üyesi ve iflçilerinin kal hareketi COSATU geçen ay özellefltirmenin durdurulmas›, ücretlerin iyilefltirilmesi ve aras›nda bu yönde bir akademik özerklik talebiyle yapt›klar› dokuz günlük grevden...

ittifak kuruldu. Siyah den ortaya ç›k›fl›n›n zebir ifladamlar› grubu minini haz›rlad›. Son 10 olufltu. Temel hizmetley›lda 1 milyon kifli iflsiz rin piyasalaflt›r›lmas› sü- kald›, güvencesizleflti. recinde rüflvetçilik sisteE¤itimdeki özellefltirme matik bir hal ald›. Siya- de muazzam yayg›nl›k set tamam›yla kiflisel ç›- kazand›. ANC siyahlara kar kap›flmas›na dökap›lar› açmaktan bahnüfltü. Bu uygusediyordu ama yüklamalar tepesek e¤itim tamaYEN‹ B‹R den indi ve men seçkinlerin ÖZGÜRLÜK flimdi etkilerigidebilece¤i birHAREKET‹ ni yaflamaya fley haline dönüflbafllad›k. Bu YÜKSEL‹YOR tü. Geçen ay öretkileri, büyük gütledi¤imiz 9 günsu kesintileriyle lük üniversite grevinde, hissediyoruz, önden öde- iflçilerin ücret art›fllar› me sistemine geçildi ve sorununu özellefltirme, en büyük sorunlardan paral› e¤itim, neo-liberabiri bu kesintiler. Elekt- lizm gibi temalarla birrik kesintileri ise, SOlikte öne ç›kard›k. ÜniWETO Enerji Kriz koversitede gecekonducumitesini ve Özellefltirme larla iliflki kuran ve örKarfl›t› Forum’u yaratt›; gütlenme arac› olarak sosyal hareketlerin yeni- filmler yapan bir merke-

zimiz var. Üniversitenin tüm olanaklar›n› gecekondulara açt›k bu merkezde üretti¤imiz Bar›nma Hakk› gibi filmleri tüm mahallelerde gösteriyoruz. Bu flekilde 5 ay içinde 5 bin kifliyi harekete geçirebildik. COSATU ve sendikalar gecekondularda yaflayan insanlar hakk›nda hiçbir fley yapm›yorlar, hiçbir destek vermiyorlar. Oysa benim yaflad›¤›m kent olan, Durban’›n toplam nüfusunu oluflturan 3 milyon kifliden 1 milyonu gecekondularda yafl›yor. Asl›nda çok zengin bir kent. Öte yandan ulafl›m da bar›nma gibi çok önemli bir mücadele konusu.

Koreliler: Pes etmiyoruz! n Güney Kore halk› ne için mücadele ediyor? fiu an en yak›c› gündemimiz ABD askeri üssünün yer de¤ifltirmesi ve geniflletilmesi. ABD Güneydo¤u Asya’dan Ortado¤u’ya uzanan askeri stratejisi için Kore, ABD ve Japonya askeri ittifak›n› kullanmay› planl›yor. Bu da, Kore yar›madas›nda yeni bir savafl olas›l›¤› demek. Bu y›l Serbest Ticaret Anlaflmas›’n›n da gündeme gelmesini bekliyoruz, ki Güney Koreli Jungmi Park bu ülke tar›m›na ve çiftFestivale Emek Haberleri Üretim Merkezi (LNP) ad›- çilere karfl› bir imha anlaflmas›. Bütün toplumsal na kat›ld›. LNP, iflçi mühareket örgütleri birleflik cadelelerini belgeleyen, e¤itim materyalleri sa¤la- mücadele merkezleri oluflyan, iflçilere video film turdular. Köylüler neo-lihaz›rlamay› ö¤reten bir beral tar›m politikalar›na örgütlenme. ‹flçi S›n›f›n›n karfl› güçlü bir mücadele Gücü isimli politik grubun yürütüyorlar. da üyesi olan Park ile, sendikal hareket ve iflçi n Hükümetin tart›flmal› filmlerinin direniflteki bir ifl yasas› da vard›... ifllevleri hakk›nda Hükümet 2003’te iktisöylefltik. dara geliflinden 6 ay son-

ra Güvencesiz ‹flçiler YaYaklafl›k 8 milyon iflçi, sas›’n› geçirmeye çal›flt›. (%60) güvencesiz ve ayda Yasa sermayeye güvence1000 dolardan az kazan›siz iflgücünü kullanmada yor. Asgari ücret 600 dove kal›c› iflçileri iflten atlar. Bu Kore’de oldukça mada s›n›rs›z bir özgürlük yetersiz bir ücret. Tüketim tan›yor. Yasay› her geçirmallar›n›n fiyatlar› sizdekimeye çal›flt›klar›nda, Kore nin neredeyse 5 kat›. Sendikalar Konfederasyonu 1997 krizinden sonra (KCTU) karfl› koydu. SüKore hükümeti ve sermarekli ertelemek zorunda yesi güvencesiz emek kulkald›lar. Ama KCTU’nun lan›m›n› h›zla yükseltti. sosyal demokrat ve uluOrta s›n›f bast›r›l›yor, salc› liderleri mücadeleyi yoksul emekçilerin say›s› iflyerlerine yöneltmektense art›yor, bu gerçek anlaDemokratik Emek Partim›yla bir kitlesel yoksulsi’nin (DLP) 10 meclis luk. Kore’de örgütlü iflçiüyesine havale ettiler. ler 15 milyonluk toplam n Bürokrat e¤ilimlerin iflçi kitlesinin %10’undan hakim oldu¤unu az ve ço¤unlukla daisöyledi¤iniz iflçiler. Yar›s› GÜVENCES‹Z miKCTU’da, KCTU nas›l yar›s› da ÇALIfiMAYA geleneksel sar› oluyor da bu kadar hayati KARfiI GÜÇLÜ sendika KFTU’da önem tafl›yan (Kore Sendikalar D‹REN‹fi Federasyonu) bir yasay› üç y›lörgütlü. d›r durdurabiliyor? “Güvencesiz eme¤i örgütlemeyenin gelece¤i Liderlikte ulusalc› ve yoktur.” Bu, günümüz sosyal demokrat, bürokrat e¤ilimler hakim ama güç- Güney Kore emek hareketinin ortak alg›s› ve anlalü bir taban dinamizmi var. Konfederasyon yöneti- y›fl›d›r. Güvencesiz eme¤i örgütlemek neo-liberalizmi mine egemen olamasa da durdurmak aç›s›ndan kilit k›smen çeki düzen veriyor. Yöneticiler aras›ndaki faktör. Son dönemdeki yolsuzluklar› a盤a ç›kard›- büyük baflar›lar›n pek çolar ama yönetimi de¤ifltir- ¤u güvencesiz eme¤in örgütlenmesi sayesinde elde meyi baflaramad›lar. n Çal›flma koflullar› nas›l? edildi.

‹srail-Filistin sorununda çözüm iflçilerin elinde ‹srail’in tek Marksist-Leninist partisi Demokratik Eylem Örgütü’nün üyesi olan Festival konu¤u Michal Freedman, oluflturmaya çal›flt›klar› sol alternatifi anlatt›. Demokratik Eylem Örgütü (ODA) ‹srail içinde faaliyet yürüten bir iflçi partisi. Özellikle Arap iflçileri örgütlemeye çal›fl›yoruz. Nüfusun yaklafl›k %20’sini oluflturan Arap yurttafllara karfl› ayr›mc›l›k uygulayan mevcut ‹srail rejimine; Bat› fieria ve Gazze fieridi’ndeki iflgale karfl›y›z. ‹flçi s›n›f› hareketini devrimci bir anlay›flla yeniden kurmak için, Arap dünyas› da dahil, tüm dünyadan ittifaklar ar›yoruz. Filistin ulusal hareketini Amerikan sistemine entegre eden Filistin Yönetimine ve kitleleri ölüme sürükleyen ‹slamc› ak›ma alternatif sunmaya çal›fl›yoruz.

‹ran Petrol ‹flçileri de Festival’deydi ‹ran iflçi hareketinin “devrim” y›llar›ndaki yükselifl ve yenilgisinin önemli tan›klar›ndan, eski ‹ran Petrol ‹flçileri Konseyi temsilcisi Yadullah Khosroshahi ‹flçi Filmleri Festivali’nin davetlileri aras›ndayd›. ‹ran’da özgür iflçi meclislerinin kurulmas›n› amaçlad›klar›n› söyleyen Khosroshahi son dönemde otobüs flöförleri sendikas›n› yaratan, ba¤›ms›z sendika flura komitesi ile iflçi koordinasyonu. olmak üzere iki önemli oluflumdan söz edilebilece¤ini vurgulad›.


KÜLTÜR/SANAT 11

18 Mayıs - 31 Mayıs 2006

Yönetmen At›f Y›lmaz ve yazar Erdal Öz’ü kaybettik

BIZI BIZE ANLATAN ADAM Türkiye sinemas›n›n en sevilen yönetmenlerinden At›f Y›lmaz Bat›beki 5 May›s günü aram›zdan ayr›ld›. 100’ün üzerinde filme imza atan Y›lmaz aralar›nda Zeki Ökten, Y›lmaz Güney, Halit Refi¤, fierif Gören ve Ali Özgentürk’ün de bulundu¤u birçok yönetmenin sinemam›za kazand›r›lmas›nda etkili oldu. At›f Y›lmaz 50 y›l› aflk›n sinema yaflam› boyunca kendine has sinema diliyle toplumsal sorunlar› dile getirmeyi bilmiflti. Ah Güzel ‹stanbul, Selvi Boylum Al Yazmal›m, Ad› Vasfiye, fiekerpare, Kibar Feyzo,

De¤irmen, Asiye Nas›l Kurtulur, Eylül F›rt›nas›, E¤reti Gelin gibi birçok filmi yöneten Y›lmaz aralar›nda “Maden” filminin de bulundu¤u 30’a yak›n filmin yap›mc›l›¤›n›, 53 filmin senaristli¤ini üstlendi.

At›f Y›lmaz 1926-2006

33. Antalya Alt›n Portakal Film Festivali’nde, “yaflam boyu onur ödülü” alan Y›lmaz’a, 91 y›l›nda, Hacettepe Üniversitesi’nce “sanatta onursal doktora” payesi verildi. Y›lmaz 7 May›s Pazar günü Beyo¤lu Emek Sinemas›'nda düzenlenen tören sonras›, Zincirlikuyu Mezarl›¤›'nda topra¤a verildi.

Erdal Öz 1935-2006

Gülünün Soldu¤u Akflam isimli kitab›yla tan›nan, Can Yay›nlar›’n›n kurucusu Erdal Öz 6 May›s günü, yakaland›¤› akci¤er kanserine yenik düfltü. Edebiyat yaflam›na 1956 y›l›nda ç›kard›¤› “a” dergisiyle bafllayan Öz, 1960’da ilk öykü kitab› olan

At›f Y›lmaz, Ömer Kavur’un ölümünün ard›ndan düzenlenen törende flöyle demiflti: “Kapitalist ülkeler, ülkeleri iflgal etmek, uzaya gitmek yerine bu tür hastal›klar›n çaresini arasayd›, ilaç sanayi mal satmak için çözümlerin karfl›s›nda olmasayd›, bu süreçte kanserin çaresi bulunurdu”. At›f Y›lmaz 5 May›s günü “bir türlü” çare bulunamayan kansere yenilerek aram›zdan ayr›ld›.

Sinemaya hayat verdi

Gül yeniden soldu “Yorgunlar”› yay›nlad›. Onu önemli kitaplar aras›nda olan "Odalarda" adl› ilk roman› izle"Gülünün Soldu¤u Akflam" di. 12 Mart darbesi sonras›nda isimli kitab› yay›nland›. 1981 y›siyasal görüfllerinden dolay› üç l›nda, Can Yay›nlar›'n› kurdu. kez tutukland›. Cezaevi günleri80'li y›llarda çocuklar için nin ard›ndan “Kanayan" yay›mlad›¤› kitaplar "komünizm (1973), "Yaral›s›n" (1973) adl› propagandas›" yapt›¤› gerekçekitaplar› ç›kard›. Öz’ün baflyasiyle, okul bahçesinde çocuklap›tlar›ndan birisi olan Yaral›s›n, r›n gözleri önünde yak›ld›. Yaflar Kemal’in sözleriyle “dire- 1995'te 23 edebiyatç›n›n katk›nen adam›n; kendi bedeninin lar›ndan oluflan "Düflünce Özgüçsüzlü¤ünü yenen, afla¤›lan- gürlü¤ü ve Türkiye" adl› "toplamay› yenen, i¤t›lma karar›" al›rençli¤ini yenen, nan kitab› yay›mhastal›klar›n› yelad›¤› için yarg› Denizlerin nen, gücün bile önüne ç›kt›. öyküsünü anlatan üstünde bir güErdal Öz Decün destan›d›r”. Erdal Öz, niz Gezmifl ve ar1986 y›l›nda kadafllar›n›n idam Denizlerle Deniz Gezmifl ve edildi¤i gün olan ayn› gün arkadafllar›n› genç 6 May›s’ta araaram›zdan ayr›ld› kufla¤a tan›tan en m›zdan ayr›ld›.

Kibar Feyzo 1978

Selvi Boylum Al Yazmal›m 1976

Bu Tarih Bizim “Bugün devrimci hareketin geçmifliyle u¤raflman›n anlam› ne olabilir? Geçmifl de¤erlendirmesi”, Türkiye solunun gündemine ilk kez, 1971 darbesine karfl› verilen silahl› direnifl sonras›nda girdi. 1971 sonras›nda yap›lan geçmifl de¤erlendirmeleri, yaln›zca geçmifl devrimci hareketin hata, eksik ve zaaflar›ndan pratik-politik dersler ç›kartmay› amaçl›yordu. Oysa bugün Türkiye devrimci hareketinin geçmiflini de¤erlendirme çabas›n›n çok daha derinlikli bir dizi nedeni var. Tarihsel hesaplaflma ihtiyac›; ar›nma zorunlulu¤u; geçmiflten dersler ç›karma ve bunlar› bugünün yeni kurucular kufla¤›na aktarma gereklili¤i, bu nedenlerin bafll›calar›d›r”. Bu ay Devrim dergisi yay›nlar›ndan ç›kan “THKP-C ve Devrimci Yol’dan Bugüne Geçmifl De¤erlendirmesi–Bu Tarih Bizim” kitab›, önsöz yaz›s›ndan yapt›¤›m›z bu al›nt›dan da anlafl›laca¤› gibi Türkiye solunun bir dönemini, “tarihçi gözlü¤üyle” anlatmaktan daha çok, gelece¤e ›fl›k tutacak elefltirel bir biçimde de¤erlendirmeyi amaçl›-

yor. Kitap, 60’lardan bafllay›p 2000’li y›llara kadar uzanan bir zaman aral›¤›nda yaflanan toplumsal-siyasal geliflmeler ›fl›¤›nda, Türkiye devrimci hareketinin en büyük ana ak›mlar› olan THKP-C ve Devrimci Yol’u kazan›mlar› ve yenilgileriyle birlikte ele al›yor. Bu, 1982’de, dönemin gizli devrimci mücadele koflullar›nda tart›flmaya sunulan “Taslak Yaz›lar”dan sonra yap›lan ilk bütünlüklü öz-elefltirel de¤erlendirme. 1982’deki “bafllang›ç”›n üzerinden 24 y›l geçmifl olmas›na ve köklerini Devrimci Yol’dan alan politik oluflumlar›n bugün hala Türkiye solunda önemli bir a¤›rl›k oluflturmas›na karfl›n böylesi bir de¤erlendirmenin ilk defa yap›l›yor olmas› bafll› bafl›na önem tafl›yor. Genellikle “d›flardan”, eksik ve ön yarg›l› de¤erlendirmelere konu olan Devrimci Yol’u gelece¤e devrimci bir kavray›flla tafl›mak için “içerden” ve içtenlikli bir tart›flman›n kap›s› aralan›yor. 240 sayfadan oluflan kitap, kitapç›lardan ve Devrim dergisinden temin edilebilir. Tel: (0212) 245 90 37

Gecikmifl bir hesaplaflma

At›f Y›lmaz film setinde

50’li y›llardan bu yana toplumun yaflad›¤› kültürel de¤iflime ra¤men, At›f Y›lmaz her dönemde toplumun estetik ve kültürel de¤erlerine hitap etmeyi bildi. Melodramlar›, kad›n sorununu irdeleyen filmlerinin yan› s›ra sinemam›z›n en baflar›l› toplumsal gerçekçi filmlerinde de onun imzas› bulunmaktad›r. At›f Y›lmaz sinemas›n›n en göze çarpan özelli¤i siyasi ve insani mesajlar›n› en anlafl›l›r sinema diliyle vermeyi baflarabilmesidir. Kibar Feyzo’da yapt›¤› “faflo” tan›m› Türkiye toplumu aç›s›ndan belki de en inand›r›c› faflist tan›mlar›ndan biriydi. Kamyon çamurluklar›nda ad›n› s›kça görmeye al›flt›¤›m›z Cengiz Aytmatov’tan uyarlanarak sinemam›za kazand›r›lan “Selvi Boylum Al Yazmal›m”da üç insan›n yaflam›ndan yola ç›karak evrensel bir sevgi tan›m›na ulaflmay› baflarm›flt›. 80 sonras› ayd›nlar ve halk aras›nda giderek geniflleyen aç›y› kapatmay› baflaran say›l› yönetmenlerden biri olmufl, dar ve elit bir çevreye s›k›flmaya bafllayan sinemam›z› toplumla buluflturabilmiflti. Türkiye’nin bir çok karanl›k döneminde, sinemam›z› tek bafl›na omuzlamay› göze alarak sinemaya hayat veren yönetmenlerden biri oldu. Sinema yaflam› boyunca belirli dogmalara ve tabulara ba¤l› kalmadan sineman›n yaflayan ve yans›tan bir sanat oldu¤unu gösterdi.

Festival bitti, direnifl öyküleri devam ediyor 2 May›s’ta Yenimelek Gösteri Merkezi’nde 1500 kiflinin kat›l›m›yla gerçeklefltirilen ‹stanbul aç›l›fl›, eme¤in ve sineman›n unutulmufl ortak tarihini çarp›c› bir biçimde an›msatt› Uluslaras› ‹flçi Filmleri Festivali 7 May›s’ta sona erdi. 2 May›s günü 1500 kiflinin kat›l›m›yla Yenimelek Gösteri Merkezi’nde yap›lan ‹stanbul aç›l›fl›, Dev MadenSen Genel Baflkan› Çetin Uygur, Maden filminin yönetmeni Yavuz Özkan ve büyük sinema adam› Vedat Türkali’nin, iflçi s›n›f› mücadelesinin ve sineman›n ortak tarihini çarp›c› biçimde hat›rlatt›klar› bir buluflmaya dönüfltü. Festivalin 6 May›s’ta Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Aziz Köklü Salonu’nda gerçeklefltirilen Ankara aç›l›fl›nda yeralan “Neo Liberalizme Karfl› Direnifl Öyküleri” isimli panelde ise, Güney Kore, Güney Afrika, Filistin-‹srail ve ABD’den yönetmenler ülkelerindeki s›n›f mücadelesinden kesitler sundular. Konuklar ertesi gün 340 gecekondunun y›k›mla tehdit edildi¤i Ege Mahalle’si halk› ile bulufltu. Tüm etkinliklerin ücretsiz olarak gerçeklefltirildi¤i festival süresince ‹stanbul’da 3 Ankara’da 2 toplam 5 salonda film gösterimleri yap›ld›. Yaklafl›k 8 bin

izleyicinin kat›ld›¤› Festival önümüzdeki günlerde Türkiye’nin di¤er illerinde de seyirciyle buluflacak. Neo-liberalizme karfl› direnifl öykülerini anlatan festival

filmlerinin büyük bir k›sm› Halkevleri Genel Merkezi ve ‹stanbul Halkevi’nden temin edilebilir. ‹stanbul Halkevi: 0212 245 82 65, Ankara Halkevi: 0312 419 27 17

ATMA RECEP recepatma@gmail.com

Sevgili okur, fiahit oldu¤unuz “Recep atmas›” vakalar›n› bize ihbar edebilesiniz diye recepatma@gmail.com adresini vermifltik. Posta kutumuz daha üçüncü günden doldu taflt›. Biz de, gazetemize ulaflan e-postalar içinde en dokunakl›s›n› ve yazd›¤›m›z yan›t› sizlerle paylaflmak istedik. PPP “Muhterem Halk›n Sesi gazetesi, Say›n Recep’imizin bel a¤r›s›yla dalga geçip, onu yalanc›l›kla itham eden yaz›n›za çok içerlemifl, derhal bir kutu baklava, bir kucak da lale almak sureti ve geçmifl olsun ziyaretinde bulunmak niyetiyle Recep Bey’in mütevaz› evinin kap›s›na varm›flt›m. Kap›y› Recep Bey’in zevcesi açt›. Zat-› flahanelerini sordum; ‘Recep maça gitti’ dedi. ‘Ne maç›na’, dedim; ‘Avrupa Recepler aras› futbol maç›na’, dedi. ‘Nas›l olur, beli incik de¤il miydi’, dedim. O da, ‘ohoooo iki tane gol bile att›’ dedi. O golleri kendi beynime yemiflçesine flok geçirdim; ‘Kim att›, kim att›’ dedim; ‘Recep att›, Recep att›’ dedi.

Do¤ru olamazd›. ‘Tövbe de kad›n’, diyerek, gözümde yafllarla kendimi sokaklara vurdum. Takribi üç befl dakika sonra, bir k›z çocu¤unun 盤l›¤›n› duydum. Polisin biri, liseli bir k›z çocu¤unu tutmufl, dayak at›yordu. ‘Ne yap›yorsun, günah› ne çocukca¤›z›n?’ diye sordum. ‘Önce bacaklar›na bakt›m, ete¤i çok k›sayd›, sonra çocu¤um gibi gördüm, akabinde Ramazan amirimin de buyurdu¤u gibi, genel ahlak› koruma görevimi icra ederek sopa att›m’, dedi. ‘Atma be kardeflim, hem sen kim oluyorsun’, dedim. ‘Ben Recep polisi oluyorum’ dedi. ‘Yalan üstü sopam›z var, yer misin’ dedi. ‘Ben tokum almayay›m’ diyerek, o muhiti de ivedilikle terk edip eve kaçt›m. Biraz televizyon seyredip uyuyay›m bari dedim. Üçüncü bir “kar›”s› oldu¤undan flüphelendi¤i için isyan eden birinci “kar›”s›n› evire çevire döven, sonra da utanacak bir fley yok diyen, Recep partilisinin haberlerini izlerken uyuyakalm›fl›m. Rüyamda, bir at›fl poligonundaym›fl›m. Yalan atan m› dersin, gol atan m› dersin, kar›s›na dayak atan m› dersin, ö¤rencilere sopa atan m› dersin… Öyle ilginç bir poligondaym›fl›m. Sonra ç›k›p ba¤›r›yormuflum, ‘Recep hanginizse, öne ç›ks›n’ diye. Bunlar›n alay› bir bir, ‘ben’, ‘ben’, ‘hay›r ben’, ‘yok yok ben’ diye öne ç›k›p; sonra hep bir a¤›zdan ‘hepimiz Atma Recep’iz’ demesin mi? Muhterem Halk›n Sesi gazetesi. Bu belay› bafl›ma saran sizsiniz, lütfen rüyam›n ne anlama geldi¤ini izah ediniz.” PPP “Sevgili okur. Kar›fl›k duygular içindesiniz. Metin olunuz. Her zaman aldat›lan ancak aldat›ld›¤›n›n fark›na dört y›lda bir varan her sade vatandafl›m›z›n yaflad›¤› flokun etkisi alt›ndas›n›z. Rüyan›zda gizlenen mesaj k›sa ve özdür: Atanlar›n alay› Recep’tir. Aldanmay›n›z.”

n ‹flçi Filmleri Festivali 3 May›s’ta Bar›nma Hakk› (G. Afrika) filminin yönetmeni ile birlikte ‹stanbul Esenyal› halkevindeydi. (Üstte) n Festivale konuk olarak gelen yabanc› yönetmenler 2 May›s’ta ‹stanbul’daki Seral iflçilerinin direnifl çad›rlar›n› ziyaret etti. (Sa¤da ortada) n Festivalin Ankara aç›l›fl› 6 May›s’ta SBF’de yap›lan panelle gerçeklefltirildi. (Sa¤da altta)

iletisim@halkinsesigazetesi.net 15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.

n Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Umar KARATEPE n Telefon-Faks 0 212 245 9037 n Adres Tomtom Mah. Örmealt› Sk. 6/3 BEYO⁄LU/‹STANBUL n Bas›ld›¤› Yer Gün Matbaac›l›k n Da¤›t›m Yay Sat


n 27 May›s 1981’de ‹zmir’de sard›lar Selim’i. Savaflt› son mermisine kadar; yaral›yd› ölümüne direnirken ve ad›n› bile söyletemediler. n 12 Eylül faflizmine karfl› Giresun da¤lar›nda yakt›lar direnifl ateflini. Zeki, As›m, Hasan ve Mehmet, Ahmet K›l›ç, Alaattin Murtaza ve Gürsel Küçüky›ld›z’la birlikte Kozköy’de düfltüler topra¤a. Ayn› gün fiavflat da¤lar› bir büyük yi¤idini, Ensar Karahan’› yitirdi. Tarih 31 May›s 1981’di.

Can verdi¤i iflkence tezgahlar›ndaki “suskun” hayk›r›fl›yla, tüm devrimcilerin büyük ö¤retmenidir hala... ‹brahim Kaypakkaya 18 May›s 1973

As›m Keser Hasan Sabito¤lu Mehmet Gümüfl Zeki Subafl›

lere Temel hizmet e ey em para öd n ka ç› › rfl ka ul Ankaral› yoks ar nl kad› sesleniyor

Selim Martin

Ensar Karahan

Türkiye’de da¤lar onlarla umudun adresi oldu. Ve onlar› Nurhak’ta pusuda katleden ölü soyguncular›, hat›ralar›n› halk›n yüre¤inden çalamad›. Sinan Cemgil Alparslan Özdo¤an Kadir Manga 31 May›s 1971

TAYYIP ODESIN!

n Ankara’da Halkevci kad›nlar sa¤l›k, e¤itim ve di¤er tüm temel hizmetlerin paral› hale getirilmesine karfl› yeni bir kampanya bafllatt›: “Tayyip Ödesin”. n Halkevci kad›nlar sa¤l›k oca¤›ndaki enjeksiyon paras›ndan, okuldaki tebeflir paras›na kadar temel hizmetlerden al›nan hiçbir bedeli ödemeyeceklerini anlat›yor.

n “Ya bu hizmetler haklar›m›z oldu¤u üzere paras›z verilir ya da IMF politikalar›n› uygulay›p bizi yoksullu¤a mahkum eden Tayyip Erdo¤an öder” diyorlar

Hatice Uzunp›nar / Battalgazi Halkevi Yöneticisi, 46 yafl›nda, ev kad›n›

Zeynep Zeytünlü / Dikmen Okuma Yazma Kursu, 50 yafl›nda, kap›c›

Seher Gümüflsoy / Mutlu Halkevi Yöneticisi, 46 yafl›nda, ev kad›n›

Serap Tunç / Bat›kent Halkevi Yöneticisi, 40 yafl›nda, iflsiz

Biz yoksul kad›nlar; ezilmeye mahkum olmayaca¤›z. Çocuklar›m›n e¤itimli ve sa¤l›kl› olmas› için bütün hastane ve okul ödeneklerinin devlet taraf›ndan verilmesini istiyorum. Ald›¤›m 380 YTL maaflla bu hizmetleri cebimden karfl›layamam. Açl›k s›n›r›n›n 900 YTL, yoksulluk s›n›r›n›n 1200 YTL oldu¤u bu ülkede al›n 380 YTL ile geçinin ya da ölün diyorlar. Haklar›m›z› al›ncaya dek mücadeleye kararl›y›z.

Emekli maafl›m da, ev kiram da 300 YTL. Yetmiyor, kap›c›l›k yap›yorum. Üç çocu¤um var. Üniversite okuttum zar zor ama flimdi iflsizler. Bulduklar› ifller asgari ücrete. Bir tüp 33 YTL, çay›m› flekerimi zor al›yorum. Ben yoksulum ama Baflbakan zenginlerin peflinde. Onun gözüne gözlük, kula¤›na kulakl›k tak›ls›n belki o zaman bizi duyar görür. Hastaneye gidince para vermek istemiyorum.

Ben bir iflçi efliyim. ‹ki çocu¤um var. Okullar›n zorla ald›¤› aidat, k›rtasiye paras› ve sabahç› ö¤lenci uygulamas› yüzünden ikisine ayr› ayr› verdi¤im servis paras› belimizi büküyor. ‹ki dönemdir zorla vak›f paras› diye para al›yorlar. Karfl› ç›kan ö¤rencilere fliddet ve bask› uyguluyor karnelerini vermemekle tehdit ediyorlar. Dün diflçiye gittim. Ödene¤iniz karfl›lanm›yor diye beni geri yollad›lar. Diflimi tedavi ettiremedim.

AKP’nin gelifliyle yaralar›m›z iyice derinleflti. Meclise gelen her yasayla yoksullu¤umuz bir kat artt›. Baflbakan benim sa¤l›k hakk›m› çocuklar›m›n e¤itim hakk›n› elimizden al›rken; uflaklar›na flirketler kurup, çocuklar›n›n gelece¤ini binlerce çocu¤un haklar›n› gasp ederek sa¤l›yor. Ben bir anne olarak gücümün yetti¤ince çocuklar›m›n yar›nlar›n› IMF ufla¤› Tayyip Erdo¤an’a yedirmeyece¤im!

‹lker halk› evleri için bir arada

‹zmir 4. ‹dare Mahkemesi, Bergama’da tüm yasal engellere ve halk›n tepkisine ra¤men faaliyetlerini sürdüren alt›n madeninin imar planlar›n› iptal etti. Mahkeme, karar›n gerekçesinde tesisin çevreye zarar verdi¤ini de vurgulad›.

Ankara ‹lker Mahallesi’nde Büyükflehir’in evleri için y›k›m karar› ç›kartt›¤›n› ö¤renen 500 mahalleli 14 Nisan’da gecekondular›n›n aras›ndaki bir alanda topland›. Büyükflehir’in y›k›m Projesi Dikmen ve ‹lker Mahallesi’nde Kentsel Dönüflüm Projesi ad› alt›nda gecekondu y›k›m› gündemde. Büyükflehir Belediyesi herkese sahip oldu¤u araziye göre bir borç tarifesi ç›kartm›fl. Mahalleli evlerine dokunulmas›n› ve al›nteri döktükleri evleri için para ödemeyi istemiyor. Y›k›m› önlemek için biraradalar Mahalle sakinleri 2 ay önce Encümen karar›n› al›r almaz harekete geçmiflti. 6 May›s’ta Büyükflehir ve müteahhit flirket taraf›ndan halk› bilinçlendirmek ad› alt›nda yaklafl›k 400 kiflinin kat›ld›¤› bir aç›k hava toplant›s› düzenlendi. Yetkililer bu toplant›da halk›n bar›nma hakk›n›n gasp edildi¤ini itiraf ettiler. Bunun üzerine mahalleden kovuldular.

14 May›s’ta mahalleliler bir toplant› düzenlediler. 500 kiflinin kat›ld›¤› toplant›da önce ‹lker Halkevi Baflkan› Tar›k Çal›flkan halk› y›k›mlara dair bilgilendiren bir konuflma yapt›. Ard›ndan mahalle halk›ndan Zeynep Yorulmaz ve Hatun Acar birer konuflma yapt› ve evlerinin y›k›lmas›n› istemediklerini anlatt›. Toplant›da 50 kifli temsilci olarak belirlendi. ‹lk ad›m at›ld›. Bu Rant› Kim Yiyecek? Geçmiflte Çankaya Belediyesi bu bölgede 1000 konutluk alana 2000 konut yapmak isteyen Büyükflehir Belediyesi’ne dava açm›flt›. Ama Muzaffer Ery›lmaz’›n Çankaya Belediye Baflkan› olmas›yla Çankaya Belediyesi davadan çekildi. Büyükflehir Belediyesi y›k›m çal›flmalar›na bafllad›.

Bakan Güler, mahkemenin “çevreye zararl›” karar›n›n aç›kland›¤› gün madeni ziyaret ederek, madenin temiz oldu¤unu ilan etti

‹dari Yarg›lama Usulü Yasas›'na göre, Valili¤in 30 gün içinde mahkeme karar›n› uygulamas› gerekiyor. Ancak daha önceden de kapatma kararlar› uygulanmam›fl, Bakanlar Kurulu’nun gizli kararnameleri ile maden faaliyetlerini sürdürmüfl ve Türkiye yaflam hakk›n› ihlal etti¤i ve mahkeme kararlar›n› uygulamad›¤› için Avrupa

‹nsan Haklar› Mahkemesi’ne giden köylülere milyonlarca dolar tazminat ödemek zorunda kalm›flt›. Avukat Senih Özay bu karar› veren yarg›ç›n Türkiye’de maden aleyhine karar veren 74. yarg›ç oldu¤unu, daha önceden oldu¤u gibi bu hükümetin de karar› çi¤neyebilece¤ini vurgulad›. Özay’›n bu endiflesinin hakl›l›¤› ayn› gün madeni ziyaret eden Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakan› Hilmi Güler’in sözleriyle do¤ruland›. Daha o gün ç›kan mahkeme karar›na ra¤men Bakan madenin çevreye ve insan sa¤l›¤›na

Kim bu Koza Maden?

zararl› olmad›¤›n› iddia ederek “pes” dedirtti. Bakan “Alt›n› son gram›na kadar ç›karaca¤›z” diyerek suç iflleyeceklerini ilan etti. 5 Haziran Dünya Çevre Günü etkinlikleri bu y›l büyük önem tafl›yor. Geçen y›l Bergama’da, polisin gözü önünde maden patronunca kiralanan sald›rganlar Çevre Günü etkinliklerine kat›lanlara sald›rm›fl, birçok kifli yaralanm›fl, sald›rganlara hiçbir müdahalede bulunulmam›flt›.

Koza Maden’in sahibi Ak›n ‹pek. Fethullah Gülen’in önemli adamlar›ndan. Cengiz Çandar, Gülay Göktürk gibi Amerikan yanl›s› yaz›lar›yla tan›nan yazarlar›n yer ald›¤› Bugün Gazetesi’nin de sahibi. Ak›n ‹pek’in köylülerin mücadelelesi ile bafla ç›kamayan Nordmandy flirketinden bu madeni sat›n al›rken neye güvendi¤i ise bugünlerde daha iyi anlafl›l›yor.

Hiç cennet çöplük olur mu? Manisa Saruhanl›’da yap›lmas› planlanan Çöp Toplama ve Bertaraf Tesisi için referanduma giden binlerce köylü, yaflamlar›na sahip ç›kt›. Köylüler, Manisa, Saruhanl›, Koldere, Halitpafla, Gümülceli ve Mütevelli Belediyeleri'nin ortaklafla yapt›raca¤› Develi Çöp Toplama ve Bertaraf tesisini yapt›rmamaya kararl›. Zey-

tincilikle geçinen bin 50 kiflilik köy halk›n›n bin 42’si referanduma kat›larak hay›r dedi.Bergamal› köylülerin siyanürcü flirkete karfl› mücadelelerine önderlik eden Oktay Konyar'›n da destek verdi¤i referandum sonuçlar›n› yetkililere gönderecekler. Köylü Fatma Aktepe söyle dedi: "Geçen y›llarda köyümüzü ör-

DEN‹ZLERE SEVG‹ SEL‹ Bu y›l Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in an›s›na yap›lan gösteriler büyük bir kitle kat›l›m›na, coflkulu bir sahip ç›k›fla sahne oldu. Ankara’da, ‹stanbul’da ve Mersin’de yap›lan anmalara binlerce kifli kat›ld›.

nek köy seçmifllerdi. fiimdi ayn› köyü çöp köy yapmak istiyorlar. Çocuklar›m›z› çöp içinde büyütmek istemiyoruz. Buras›n› cennete çevirece¤iz. Yollar›n›z› asfaltlayaca¤›z, çocuklar›n›za ifl imkan› sa¤layaca¤›z' diye sözler verdiler. Cennetin içinde çöpün ne ifli var?” Biz onlardan bir fley istemiyoruz. Köyümüzü rahat b›raks›nlar yeter.” n ‹stanbul'da Denizler anmas› ABD'nin ‹ran'a yönelik askeri sald›r›lar›n›n da lanetlendi¤i bir gün oldu. Taksim AKM önünde toplanan yaklafl›k 1500 kifli 6. Filo'nun denize döküldü¤ü Domabahçe'ye bir yürüyüfl düzenledi. Yap›lan yürüyüflün en önünde "‹ran Halk› Yanl›z De¤ildir Katil ABD Ortado¤u'dan Defol" yaz›l› bir pankart yer ald›. n Deniz, Yusuf ve Hüseyin, Ankara’da devrimci gruplar, sendikalar ve siyasi partilerce mezarlar› bafl›nda an›ld›. Bini aflk›n kiflinin kat›ld›¤› anman›n ard›ndan Mahir Çayan’›n ve Sivas flehitlerinin mezarlar› da ziyaret edildi.

Balcal›’da iflçi meclisi

Yaklafl›k 5 ay önce Çukurova Üniversitesi Balcal› Hastanesinde örgütlenmeye bafllayan DEV SA⁄LIK-‹fi sendikas› üyesi iflçiler hastane yönetimi ve rektörlü¤ün oyalama ve iflçilerin sesini duymazdan gelme tavr›na karfl› ifl b›rakt›. Daha sonra iflçiler Çukurova Üniversitesi Rektörü Alper Ak›no¤lu ile görüflmek için Rektörlü¤e giden sendika yöneticilerini beklemek üzere oturma eylemini bafllatt›lar. Sendika üyesi olmayan di¤er iflçiler ve hasta yak›nlar› da alk›fl ve ›sl›klarla eyleme destek verdi. Rektörlükle görüflmeye giden sendika temsilcilerinin gelifliyle birlikte hastane baflhekim yard›mc›s› Nejat Narl› bir teknik komite kurularak çal›flma koflullar›nda yeni düzenlemelerin yap›laca¤›n› ve ücretlere en k›sa zamanda zam yap›laca¤›n› aç›klad›. “Geçici iflçi kartlar›n› at›yoruz, yeni hukukumuzu yarataca¤›z” Dev Sa¤l›k-‹fl Genel Baflkan› Do¤an Halis “Yakam›zda geçici iflçi yazan kartlar›m›z› at›yoruz. 10 y›ld›r çal›flan geçici iflçi olamaz. Yeni ifl hukukumuzu yarataca¤›z” dedi. Yap›lan konuflmalar›n ard›ndan iflçiler sloganlarla tekrar iflbafl› yapt›lar. Balcal› iflçileri kendi meclislerini kuruyor Balcal› Hastanesi’nde örgütlenen iflçiler kendi meclislerini oluflturmaya bafllad›. Son eylemin karar› 60 kiflilik iflyeri meclisi taraf›ndan al›nd›. Balcal› Hastanesi iflçileri söz ve karar haklar›n› kullanarak yeni bir özyönetim deneyimi yaratma yolunda ilerliyorlar. n Halk›n Sesi/Adana


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.