Sayi4

Page 1

GSS yeniden n Hükümet IMF emriyle sa¤l›kta tasarrufa gidiyor, GSS’yi yeniden meclise getiriyor. Emek örgütlerinin yöneticileriyle sa¤l›k sistemindeki özellefltirmelere karfl› mücadele üzerine konufltuk.

ÖSS yine üzecek n Yoksula hiçbir flans tan›mayan s›nav sistemi bu y›l da 1,5 milyon kifliyi üniversite kap›s›nda b›rakacak. Bu y›l da dershaneler kazan›rken yoksul aileler borca, ö¤renciler bunal›ma girecek.

Y›l 1 Say› 4 1 Haziran 2006 50 YKr 15 Günlük Siyasi Gazete

Yaz›s› Sayfa 5’te

Yaz›s› Sayfa 7’de

ABD’nin iktidar imalat› bombalarla, suikastlerle ilerliyor

Kontgerilla ABD için vurdu n ABD ‹ran’a sald›r›s›nda Türkiye’den kendisine tam uyum istiyor. Bunun için siyasi iktidar› ve devletin bütün kurumlar›n› rahatça yönlendirebilece¤i çat›flmalar yarat›yor. Dan›fltaya yönelik kontrgerilla eylemi bu politikan›n son ad›m› oldu. Siyaset sahnesi laikfleriatç› kavgas›yla altüst olurken, s›cak para kaç›fl›yla ekonomi de sars›ld›. ABD’nin bir orkestra flefi gibi yönetti¤i bu kargafla Türkiyeyi kanl› bir batakl›¤a sürüklüyor. Sayfa 4’te

‹flte as›l bölücüler

‹flbirlikçilikte mutabakat

n ‹zmir Kemalpafla’da pazarc› kavgas› Kürt sürgünününe dönüfltü. Onlarca aile, linçci faflist kalabal›klar›n sald›r›lar› sonucu evlerinden ve kentten kaçt›lar. Ayd›n’a gitmek zorunda kalan Kürtlerin evlerini tahrip eden faflistler Türk bayra¤› çektiler.

n Sermaye bas›n› “eyvah mutabakat bozuldu” 盤l›klar› atarken, Antalya’da bir utanç tatbikat› gerçekleflti. ABD ile Türkiye uluslararas› hukuk d›fl› bir kurum çerçevesinde ‹ran’a karfl› ortak bir askeri tatbikat düzenledi.

Sayfa 3’te

Sayfa 3’te

Alpaslan Aslan Muammet Tokcan Mehmet Ali Tekin Gülbeddin Hikmetyar

Hepsi kucak kuca¤a! n Tetikçi Alpaslan Aslan’›n arkas›ndaki örgüte karartma yap›l›yor. fieriatç› faflist kontrgerilla flebekelerinin varl›¤› gizlenmeye çal›fl›l›yor. Türkiye’den Çeçenistan’a uzanan kontrgerilla a¤›n›n içinde tarikat›, mafyac›s›, faflisti, fleriatç›s› kucak kuca¤a CIA için vuruyor. Sayfa 3’te

Halk›n Sesi

Halk saflar›nda fliddete yer yok Sayfa 2’de

Arshin Adib-Moghaddam

Irak, ‹ran ve yeni dünya düzeni Sayfa 2’de

Halk›n Ö¤retmeni

Okullar halk›nd›r para toplanamaz Sayfa 7’de

Ender Büyükçulha

Halkevcilerin sözü Sayfa 10’da

Çoruh Erol

S›n›rlar› aflmak Sayfa 11’de

Bu oyunu kim bozacak? “Dan›fltay sald›r›s›n› dinciler mi yapt›, derin devlet mi yapt›?” Sald›r›n›n arkas›ndan yarat›lan büyük kafa kar›fl›kl›¤› bu soruda ifadesini buluyor. Sayfa 2’de

EMEKÇ‹LER GSS’YE KARfiI SOKAKTA 30 May›s’ta emekçiler GSS’nin meclisten yeniden geçirilmesine karfl› ifl b›rakt›, Türkiye’nin her yerinde soka¤a ç›kt›.

Ankarada Kamu emekçileri polis barikat›na yüklendi.

Sosyal demokrasi sa¤a teslim

n Bush 2. Dünya Savafl›’ndan sonra, Türkiye’yi ve Yunanistan’› ABD’nin korudu¤unu, ABD’nin flimdi de dünyay› terörden korudu¤unu söyledi. Bush’un korumas›, bombalar›n yeniden patlamaya, sansasyonel suikastlerin, linç hareketlerinin t›rmanmaya bafllamas›ndan belli oluyor.

Demirel’e baba dediler!

CHP ve DSP AKP’ye karfl› iktidar alternatif olabilmek için kap›lar›n› sa¤a açt›. “Birlik” sözcü¤ünü kullanarak bafllat›lan bu giriflimin arkas›nda ABD’nin Türkiye’deki iktidar iliflkilerinden sonra muhalefetin yap›s›n› da be-

lirleme çabas› bulunuyor. ABD Büyükelçisi’nin do¤rudan görüflmeleriyle bafllatt›¤› bu süreçte ‹lhan Selçuk gibi militarist “sol”cular Süleyman Demirel’i solun liderli¤ine davet edecek kadar saçmal›yorlar. Sayfa 3’te

Bangladefl’te iflçi isyan› Tekstil iflçilerinin insanca yaflanacak ücret ve güvenli çal›flma ortam› talebine polisin sald›rmas› sonucu 1 iflçi ölünce isyan büyüdü. ‹flçiler yollar› kesti, barikatlar kurdu, fabrikalar› atefle verdi. Sayfa 8’de

Kurtar›c›!

Enerjide yüksek gerilim

Resmi iflsizlik yalan›

Enerji özellefltirmeleri için yasal düzenlemeler tamamlan›rken statü ayr›m› yapmadan tüm iflçileri örgütlemeyi hedefleyen Enerji-Sen genel kurula gidiyor. Sayfa 6’da

Türkiye ‹statistik Kurumu’nun %11.9 olarak aç›klad›¤› iflsizlik oran› yalan! Türkiye’de her dört kifliden biri iflsiz. Çal›flanlar ise her gün iflsizlik tehdidiyle yafl›yor. Sayfa 9’da

Halkevleri 19. Genel Kurulu

Alt›n Palmiye yabanc›ya gitmedi

Genel Kurul’da güvencesizleflmeye, kamusal alan›n piyasalaflt›r›lmas›na, savafla, ›rkç›l›¤a ve yeni bask› yasalar›na karfl› mücadele temalar› öne ç›kt›. Sayfa 10’da

Cannes Film Festivali’nde büyük ödülü ‹rlanda kurtulufl mücadelesini anlatan filmiyle Ken Loach ald›. Sayfa 11’de


2 GÖRÜfi

1 Haziran- 14 Haziran 2006

Halk saflar›nda fliddete yer yok S Halk içinde ve kendi içinde demokrat olmayan bir çizginin halka özgürlük ve eflitlik vaat edebilmesi olanakl› de¤ildir. Sol gruplar aras› fliddet kesin olarak reddedilmelidir.

ol gruplar aras› çat›flmalar, örgüt-içi fliddet ve halka zarar veren silahl› eylemler… Bunlar yayg›n sol anlay›fl aç›s›ndan, devrimci fliddetin yozlaflm›fl biçimleri. Bu tip eylemler, görünüflte solun bütün kesimlerince k›nan›yor. Hiç kimse “sol-içi çat›flmadan yanay›m”, “örgüt-içi fliddet iyi bir fleydir” veya “silahl› eylemin iyisi halka zarar verenidir” demiyor. Ama pratikte sol gruplar›n birbirlerine karfl› fliddet kullanmalar›n›n, sol bir örgütün merkezinin muhaliflerini sindirmek için fliddete baflvurmas›n›n, “devrimci” etiketi tafl›yan bir örgütün halkta dehflet duygusu uyand›ran eylemlerinin, çeflitli mazeretlerle veya mant›k oyunlar›yla savunuldu¤una giderek daha s›k rastl›yoruz. Birkaç ayd›r Kürt ulusal hareketi (Yurtseverler), gençlik örgütü arac›l›¤›yla çeflitli sosyalist gruplara sald›r›lar düzenledi. HÖC, K›z›l Bayrak ve TKP’ye yap›lan sald›r›larda birbirinden farkl› gerekçeler vard› ama bu gerekçeler alt alta s›raland›¤›nda, gücünün yetti¤i yerde, PKK’yi elefltiren güçlere politik örgütlenme yasa¤› getirmenin hedeflendi¤i görülüyordu. Yurtseverler, kendi kitlelerine bu sald›rgan ve yasakç› tutumu “izah edebilecek” gerekçelere sahipti: “Devlet halkla siyasi önderli¤ini birbirinden ay›rmaya çal›fl›yordu; bu sol gruplar ise siyasi önderli¤i elefltirerek, elefltirilmesine olanak sa¤layarak veya ‘yurtsever’ ad›n› kullan›p kafa kar›fl›kl›¤› yaratarak devlete güç veriyorlard›. O zaman bu gruplar›n bölgede bu tip çal›flmalar yapmamalar› istenebilir, çal›fl-

ma yapmakta ›srar ederlerse de zorla engellenebilirlerdi”. Elbette sert bir mücadelenin içerisinde, etkili bir halk dinamizmi ile kaynaflarak geliflen Kürt ulusal hareketinin genç militanlar› ve kitlesi, siyasi önderliklerinin bu bak›fl aç›s›n› kolayl›kla benimseyebiliyor ve savunabiliyor. Ama bir yaklafl›m›n belirli bir kitle taraf›ndan “savunulmas›” do¤ru oldu¤u anlam›na gelmez. Devrimci bir hareket, di¤er sol gruplardan gelen elefltirilerden korkmaz; kendisine yöneltilen elefltirileri, görüfllerini, yaklafl›mlar›n›, devrimci iç kültürünü ve e¤itimini gelifltirmenin bir vesilesi sayar. Halk heterojen bir topluluktur; çeflitli devrimci, ilerici s›n›flar›n bir bileflimidir. Halk saflar›nda birbirinden farkl› görüfllerin, yönelimlerin olmas› normaldir. Devrimci bir önderlik, halk saflar›nda geliflen yanl›fl e¤ilimlere karfl› mücadeleyi, bu görüflleri yasaklayarak, savunucular›na karfl› zor kullanarak yürütmez. Halk saflar›ndaki yanl›fl fikirlere karfl› mücadelenin temel alan›, aç›k ve demokratik tart›flma düzlemlerinden baflka bir yer de¤ildir. Devrimciler elbette halk›n ço¤unlu¤unu yan›na almay›, program›n› benimsetmeyi ve pratik liderli¤ini sa¤lamay› hedefler. Ancak bütün bunlar halk›n özgür iradesine dayand›r›larak yürütülmesi gereken çal›flmalard›r. Halk›n özgür iradesi, özgür seçim hakk›n›n varl›¤› demektir; özgür seçim

hakk› ise, halk›n bütün e¤ilimlerinin siyasi örgütlenme ve ifade hakk›n›n bulunmas›n› gerektirir. Devrimci bir önderlik için bu hak “tahammül edilmesi” gereken de¤il, bizzat yarat›lmas› gereken bir kofluldur. Sol gruplar aras›ndaki fliddetin tek biçimi bu de¤il. Türkiye solunun birçok grubu taraf›ndan de¤iflik zamanlarda ve de¤iflik nedenlerle di¤er sol gruplara karfl› fliddet uygulanabiliyor. Son y›llarda en s›k gördü¤ümüz sol gruplar aras› fliddet uygulamalar›ndan birisi de, bir gruptan ayr›lan di¤er gruba karfl› uygulanan fliddettir. Bir grup ideolojik, politik veya örgütsel nedenlerle bölündü¤ünde, genellikle

D

Bu tip örgütlerde elefltiri ve özelefltirinin tek biçimi örgütsel tasfiyeler olmakta; baflar›s›zl›¤a u¤rayan her politikan›n sonras›nda yeni “hainler” keflfedilmekte ve bunu neredeyse kaç›n›lmaz bir biçimde örgüt içi ya da d›fl› infazlar izlemektedir. Halk içinde ve kendi içinde demokrat olmayan bir çizginin halka özgürlük ve eflitlik vaat edebilmesi olanakl› de¤ildir. Halk saflar›ndaki sorunlar›n fliddetle çözülmesi anlay›fl› devrimciler taraf›ndan kesin olarak reddedilmesi gereken, sosyalizm için son derece zararl› bir anlay›flt›r. 21.yüzy›l›n sosyalizmi halk saflar›ndaki fliddetin bütün biçimlerini reddederek geliflebilecektir.

K A R A K A L E M Tafl

Bu oyunu kim bozacak? an›fltay sald›r›s›n› dinciler mi yapt›, derin devlet mi yapt›?” Sald›r›n›n arkas›ndan yarat›lan büyük kafa kar›fl›kl›¤› bu soruda ifadesini buluyor. Bu soru “derin devlet”le dinciler aras›nda bir Çin seddi oldu¤unu varsay›yor. Bu do¤ru de¤il. Dinciler de t›pk› ›rkç›faflistler gibi, “derin devlet” denilen kontrgerilla örgütlenmesinin bir parças›d›r. Türkiye’deki kontrgerilla örgütlenmesi dincileri öteden beri etkili bir biçimde kullan›r. Necip Faz›l K›sakürek’den Fetullah Gülen’e kadar birçok dinci ayn› zamanda kontrgerillac›d›r. Sorunun yaratt›¤› kafa kar›fl›kl›¤› yaln›zca bu de¤il. Soru, sald›r›n›n, iktidar için mücadele eden devlet-içi fraksiyonlardan birisi taraf›ndan yap›ld›¤›n› varsay›yor. Dinciler veya militarist-devletçilerden biri di¤erini köfleye s›k›flt›rmak veya terörize etmek için sald›rd› ya da komplo kurdu diye düflündürtüyor. Bu yaklafl›m, ABD’nin ‹ran sald›r›s› öncesinde Türkiye’deki iktidara istedi¤i flekli vermek için izledi¤i, yönetilebilir gerilimler yaratma politikas›n› gizliyor. Oysa ABD, iktidara istedi¤i biçimi vermek için “öz örgütlerini” seferber etti. Bu seferberlik sonucunda “iktidar sahipleri”, ABD’nin önünde hizaya geçtiler; ‹ran’a yönelik sald›r›n›n geliflim sürecinde birlikte yürümeye haz›r hale getirildiler. ‹slamc› hükümet de, ordu ve di¤er militarist güç merkezleri de ayaklar›n›n sürçmesi halinde devlet iktidar›ndan yuvarlanacaklar›n› art›k iyi biliyorlar. ABD hepsine “ölümü” birkaç kere gösterdi.

“merkez”i elinde tutan grup ayr›lan grubu “ajanl›k”la, “karfl› devrimcilik”le suçlayarak sald›rabilmekte, hatta kendisinde bu gruba karfl› silahl› sald›r›larda bulunma hakk›n› dahi görebilmektedir. Böylece uygulad›¤› fliddetin “sol-içi fliddet” say›lamayaca¤›n› iddia edebilmektedirler. Bu yaklafl›m tümüyle hatal›d›r. Bir gruptan “ayr›lma hakk›”, devrimci bir örgüt içinde yaln›zca biçimsel demokrasinin de¤il, militan demokrasinin de zorunlu temelidir. Bu tip sald›r›lar›n tek sonucu, örgüt merkezinin elefltiriden, tart›flmadan muaf tutulmas› olmaktad›r. Bu hatal› yaklafl›m her zaman ciddi çarp›lmalara neden olmaktad›r.

Irak, ‹ran ve Yeni Dünya Düzeni mrzine.org sitesinden k›salt›larak çevrilmifltir.

ABD, iktidar› istedi¤i hizaya sokarken, bu “hizalama”n›n halk üzerindeki sonuçlar› nedir? ABD’nin ‹ran sald›r›s›n›n Türkiye’ye yans›mas› faflist provokasyonlar›n, linç hareketlerinin, suikastlar›n yo¤unlaflt›¤› bir “kargafla” ortam›d›r. Bu ortam, polis devletinin sald›r› konumuna geçmesine neden olmaktad›r. Terörle Mücadele Yasas› bu yöndeki ilk ad›md›r. Di¤er yandan ordunun politik rolü öne ç›kmaktad›r. Bölge’de yeniden fiili ola¤anüstü hal yarat›lm›flt›r. fiovenist histeri yeniden aya¤a kald›r›lmaktad›r. Askere gönderme törenlerinden asker cenazelerine kadar her f›rsatta faflizan duyarl›l›klar oluflturulmaktad›r. Üçüncüsü, bu fliddetli politik gerilim ortam›n›n perdeledi¤i koflullarda, stratejik özellefltirmelerin önü aç›lm›flt›r. Örne¤in elektrik özellefltirmeleri sessiz sedas›z meclisten geçirilmifltir. Daha da önemlisi, bu geliflmeler halkla siyaset aras›ndaki mesafeyi daha da açmaktad›r. Art›k laik-fleriatç› eksende kolayca seferber edilemeyen halk, bu ortamda politik pasifli¤i tercih etmektedir. Dan›fltay sald›r›s›yla görülmüfltür ki; siyasi ‹slam, faflist hareket ve militaristler görünüflte birbirlerinin bo¤az›na sar›l›rken, sahnenin arkas›nda kimin elinin kimin cebinde oldu¤unun belli olmad›¤› ABD güdümlü bir “ortak yaflam” sürmektedir. Çünkü ABD’nin gizli iflgalini devlet içinde kurumlaflt›rmas›n›n çekirde¤i olan kontrgerillan›n kökü, dinci ve milliyetçi hareketleri provoke etmek üzere oluflturulan “psikolojik savafl örgütleri”ndedir. Dinci, ›rkç› ve milita-

rist örgütlenmelerin hepsi bu a¤la temas halindedir. Türk-Kürt, fieriatç›-Laik çat›flmas›n› teflvik eden bütün politik merkezler, ABD’nin ‹ran ve Ortado¤u’daki emperyalist sald›rganl›¤›na bilerek ya da bilmeyerek katk›da bulunmaktad›r. Kendisini, “Türklükle”, “Kürtlükle”, “fieriatç›l›kla” veya “Laiklikle” tan›mlayan bütün güçler ABD emperyalizminin oyunca¤› olmaya mahkumdur. Bölgemizin ve Türkiye halklar›n›n çok daha kanl› bir kargaflaya sürüklenmemesi için bu oyunun bozulmas› zorunludur. Oyunu bozabilecek tek güç kendisini bu tan›mlara s›k›flt›rmayan halk güçlerinin militan, demokratik, kitlesel muhalefetidir. Demokratik halk güçlerinin bugünkü sorunu, Türk-Kürt, fleriatç›-laik çat›flmas› gibi politik çat›flma eksenlerinin gizledi¤i gerçekleri a盤a ç›kartacak somut ve etkili bir hareket çizgisinin yarat›lmas›d›r. Demokratik toplumsal muhalefetin bugünkü durumu bak›m›ndan böyle bir hareket çizgisinin yarat›labilmesinin önünde ciddi engeller oldu¤u ortadad›r. Savafl karfl›t› hareket bölünmüfltür; insan haklar› hareketi dar bir kulvara girmifltir; emek hareketi devletin tasallutu alt›ndad›r. Türkiye’nin dört bir taraf›ndan halk›n, ABD emperyalizmine ve siyasi gericili¤in bütün temsilcilerine karfl› öfkesinin devrimci bir siyasi iradeyle ve öncü-militan bir eylem tarz›yla ifade edilmesi demokratik toplumsal muhalefetteki bu t›kan›kl›klar›n afl›lmas›na hizmet edecektir.

ve Özbekistan’dan oluflan Oxford Ünv. Uluslararas› Siyaset fianghay ‹flbirli¤i Örgütü’ne davet ran nükleer prograetiler; ve Latin Amerim›yla ilgili mevcut kriz sadece Tahran’la Was- ka’da, yeni bir “solcu” lihington aras›nda sürmek- derler kufla¤› ABD’ye politik, fikirsel ve ekonomik te olan rekabete indirgeaç›lardan kafa tutarak ALnemez. Kriz, Amerikal› CA’n›n, IMF ile DB’nin bastratejlerin kaç›nmak istedikleri So¤uk Savafl sonra- z› zoraki politikalar›n›n alt›nda yatan neo-liberalizs› dünya düzeninin tüm yeni parametrelerini a盤a me muhalefet ediyor. ‹ran’›n nükleer prograç›karmaktad›r. ‹ran’›n m›yla ilgili güncel diploMakyavelist diplomatik matik müzakereler, birçok uçurum-kenar› siyaseti, yönden, bu yeni dünya yaln›zca Ahmedinejat yödüzeninin bir mikro koznetiminin BM Güvenlik mosunu temsil ediyor: Konseyi üyeleri ile uluslaRusya ve Çin, ‹ran’a yöneraras› toplum aras›ndaki farkl›l›klardan yararlanma- lik yapt›r›mlar için sat›n al›nmaya ya da zorlanmas› nedeniyle de¤il, ayn› ya direniyor, Hugo Chazamanda ‹ran’›n ABD ve vez ‹ran’a sald›r›l›rsa “kim(genel olarak “Bat›”n›n) senin petrolü olmaz” tehBat› Asya ve ötesindeki didinde bulunuyor, Ba¤meflruiyet krizinden de lant›s›zlar Hareketi ‹ran’›n faydalanmas› nedeniyle, sivil nükleer enerji prograflimdiye dek baflar›l› oldu. m› gelifltirme hakk›n› sa(…) Dünya siyasetindeki vunuyor ve Müslüman güncel e¤ilimlerin yak›ndan incelenmesi ABD’deki Orta Asya bölgedeki yeni neo-conlar›n büyük bir ki- bir askeri çat›flmay› hofl görmeyece¤inin sinyalleribirle zorlamakta olduklar› ni veriyor. Irak’›n yasad›fl› k›sa ömürlü tek kutuplubiçimde iflgali ve ‹ran nükluk an›n›n sona erdi¤ini gösteriyor: Muazzam pet- leer dosyas›n›n ak›ld›fl› birol ve gaz gelirleriyle güç- çimde ele al›nmas›, lenen Rusya, Orta Asya ve ABD’nin diplomatik gücüKuzey Kafkasya üzerinde- nü k›s›tl›yor ve neo-conlar›n uzlaflmaz biçimde diki etkisini yeniden art›r›yor; Çin, iki ülke aras›nda- rendikleri çok-kutuplu bir dünya düzeninin ortaya ki ticaret a盤›n› azaltmaç›k›fl›n› kolaylaflt›r›yor. ya dönük ABD çabalar›na direniyor, ekonomik güBu direniflten kaynakcünü Do¤u Asya’n›n ötelanan sorunlardan birisi sine geniflletmeyi sürdürü- Irak, Darfur, Çeçenistan, yor; Moskova ve Pekin AIDS, küresel ›s›nma ya ‹ran’› Rusya, Çin, Kazakis- da hatta uluslararas› terötan, K›rg›zistan, Tacikistan rizm gibi herhangi bir

Arshin Adib-Moghaddam

bafll›k hakk›ndaki uluslararas› giriflimlerin Bush yönetiminin di¤er hükümetlerin aç›ktan a盤a kendisiyle birlikte davranmas›n› olanaks›z k›lmas› nedeniyle, kesintiye u¤ramas›d›r. Amerikan politik seçkinleri fark›nda m›d›r bilmiyorum ama, birçok ülkenin iç politik ba¤lamlar› aç›s›ndan bugün ABD ile ba¤lant›l› olmak neredeyse muhakkak politik intihar anlam›na gelmektedir. (…) Görünen kan›tlardan bir soyutlamaya gitmek gerekirse, ortaya ç›kmakta olan sonuç, ABD’nin di¤er birçok oyuncunun yan›ndaki oyunculardan birisi olaca¤› yeni bir dünya düzenidir. Eski Yunanl›lar›n dedi¤i gibi, kendini be¤enmifllik (hubris) her zaman bir cezaland›r›c› da (Nemesis) yarat›r. Emperyal flehvetin ayartmalar›na boyun e¤en neo-conlar›n emperyal savafllara yönelik fetiflleri, flimdi neoconlar›n kendilerini cezaland›rmaktad›r. Bir baflka deyiflle, neo-con d›fl politikan›n etkileri ABD’nin imaj›n› küresel ölçekte sarsm›flt›r; ülkenin uluslar hiyerarflisi içindeki yeri, bu politikalar nedeniyle, en düflük düzeydedir. Amerikan kamuoyunun ülkenin uluslararas› meflruiyetinin bu biçimde yok olmas› karfl›s›nda bir tepki verip vermeyece¤ini ya da böyle bir tepkiyi nas›l ve ne zaman verece¤ini zaman gösterecektir.

Baz istasyonuna karfl› haklar›m›z nelerdir? Halk›n Avukat›

toplumsalhukuk@yahoo.com

9

0’l› y›llar›n ortalar›ndan itibaren cep telefonlar› hayat›m›zda önemli bir yer tutmaya bafllad›. Yaflad›¤›m›z flehirleri baz istasyonlar› sarmaya bafllad›. Yüksek kira bedeli verdikleri için binalar›m›z›n çat›s›na, yol kenarlar›na, okullar›n bahçesine baz istasyonu yerlefltirilmesine izin vererek asl›nda sa¤l›¤›m›z› satm›fl oluyoruz. Yak›n›nda baz istasyonu olan yerlerde yaflayanlar kanser, bulan›k görme, unutkanl›k, cinsel problemler gibi sa¤l›k sorunlar›n› yo¤un olarak yaflamaktad›rlar. Baz istasyonuna hay›r demek, bizim ve çevremizin sa¤l›¤›m›z› korumak için hayati önemdedir. Apartman›m›za baz istasyonu kurulmak isteniyorsa ne yapabiliriz? Baz istasyonlar›n›n pekço¤u apartmanlar›m›z›n ortak alanlar› olarak kabul edilen çat›s›na veya bahçesine kurulmaktad›r. Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre apartmanlar›n ortak alanlar›n›n apartman sakinleri d›fl›ndakilere kulland›r›labilmesi için bütün daire sahiplerinin izni gerekmektedir. Baz istasyonu kurulmas› da baflkas›na kulland›rmak olarak kabul edilece¤inden, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesine göre oylama yap›lmas› flartt›r. Apartman genel kurulunda yap›lacak bu oylamada red oyu kullan›lmas› halinde, apartmana baz istasyonu kurulmas› mümkün de¤ildir. ‹tiraza ra¤men baz istasyonu kurulursa kald›rtmam›z mümkün müdür? E¤er apartman genel kurulunda itiraz edilmesine ra¤men baz istasyonu kuruluyorsa, veya genel kurul yap›lmadan yönetici karar alm›flsa, itiraz eden ev sahibi o bölgedeki Sulh Hukuk Mahkemesi’ne baflvurarak kald›r›lmas›n› isteyebilir. Mahkeme, itiraz eden ev sahibinin beyan› üzerine karar›n iptali ile baz istasyonunun kald›r›lmas›na karar verecektir. Baz› Kaymakaml›klar, baflvuru üzerine baz istasyonunun kurulmas›n› engelleme girifliminde bulunmaktad›r. Kirac› oldu¤umuz konutta ev sahibi baz istasyonu kurulmas›n› istiyorsa ne yapabiliriz? Baz istasyonu kurulmas› ile ilgili karar› verme yetkisi ev sahiplerindedir. Ancak, 6570 say›l› Gayrimenkul Kiralar› Hakk›nda Kanun ve Borçlar Kanunu’na göre kiraya veren kifli, kiraya verdi¤i yeri kirac›n›n kullan›m›na elveriflli halde tutmak zorundad›r. Baz istasyonu kurularak kirac›n›n sa¤l›¤›n›n tehlikeye at›lmas› durumunda kirac› taraf›ndan Sulh Hukuk Mahkemesi’ne aç›lacak dava ile kira sözleflmesinin iptal edilmesini, varsa zarar›n›n giderilmesini veya kira bedelinin düflürülmesini talep edebilir. Ancak, kirac›n›n baz istasyonunun kald›r›lmas›n› isteme hakk› bulunmamaktad›r. Komflular taraf›ndan dava aç›lmas› mümkün müdür? Türk Medeni Kanunu’nun 661. maddesine göre bir kimse mülkünü kullan›rken komflusuna zarar verecek davran›fllardan kaç›nmal›d›r. Bu yasa hükmüne dayanarak, kurulan baz istasyonunun sa¤l›¤›na zarar verdi¤ini iddia eden ve baz istasyonunun yak›n›nda yaflayan komflular, baz istasyonunun kald›r›lmas› için Sulh Hukuk Mahkemesi’ne dava açabilirler. Daha önce izin verdi¤imiz halde sonradan baz istasyonunun kald›r›lmas›n› isteyebilir miyiz? Baz istasyonunun kurulmas› yönünde oy kullanan kifliler, kurulum s›ras›nda kendilerine sa¤l›¤a zararl› oldu¤u yönünde bilgi verilmedi¤i ve bu flekilde yan›lt›ld›klar› iddias› ile dava açabilirler. Bu durumda bilirkifli taraf›ndan yap›lacak inceleme ile baz istasyonunun sa¤l›¤a zararl› bulunmas› halinde, kald›r›lmas›na karar verilecektir. Ayr›ca dava açmadan, GSM flirketi ile yap›lm›fl olan sözleflme süresinin bitiminde sözleflmeyi yenilemeden de baz istasyonunun kald›rt›lmas› mümkündür.


ÖTK önderlerinden Ertu¤rul’u jandarma ODTÜ boykotunda katletti. M.Ali, Mustafa, ‹smail ve Ali ‹hsan’› fientepe’de vurdular.

Ertu¤rul KARAKAYA

M. Ali ARUN

Mustafa USLU

‹smail BAYTOK

Hüseyin CEVAH‹R

Hakan fiENYUVA

Hasan GÖK

Veysel GÜNEY

Topra¤a ilk düflenimizdi Cevahir. Elden ele geçen bayra¤›, SBF-DER Baflkan› Hakan, Ovac›k’ta gerilla Hasan ve Antep’in idam sehpas›nda Veysel yükseltti.

ABD ILE HAYDUTLUK TATBIKATI ‹ran’a karfl› ABD ile ortak tatbikat

Türkiye Antalya'da ABD ve Fransa ile bir utanç tatbikat› gerçeklefltirdi. “Kitle imha silahlar›n›n yay›lmas›na karfl› güvenlik inisiyatifi” (PSI) ad› verilen ve ABD taraf›ndan yönetilen yasa d›fl›, gayr› resmi koordinasyon, "Anadolu Günefli 06" tatbikat› ad› alt›nda 24-26 May›s tarihleri aras›nda ‹ran’a karfl› bir gövde gösterisi düzenledi Ülke siyaseti Dan›fltay cinayeti gündemine odaklanm›flken Antalya'da ilginç bir tatbikat düzenlendi. ABD, Fransa ve Türkiye’nin kat›l›m›yla 24-26 May›s tarihleri aras›nda gerçeklefltirilen "Anadolu Günefli 06" tatbikat›, bas›na s›radan bir haber gibi yans›d›. “Kitle imha silahlar›n›n önlenmesine karfl›” yap›ld›¤› söylenen tatbikat›n bafll›ca hedefinin, nükleer silah üretti¤i iddias›yla tehdit edilen ‹ran oldu¤u aç›kt›. Buna karfl›n D›fliflleri Bakanl›¤› Sözcüsü Nam›k Tan, baz› çevreler ak›llar›na bu tür senaryolar getirmifl olsalar bile konunun bu durumla uzaktan yak›ndan ilgisi olmad›¤›n› iddia etti. Yani D›flifllerine göre, ABD’nin ‹ran’› tehdit etti¤i bir dönemde bu ülkenin burnunun

Cenaze günü ne konufltular? Erdo¤an cenazeden kaçt›¤› gün Antalya’da yaln›zca kavflak aç›l›fl› yapmad›. Ayn› gün bir otelde, ABD Büyükelçisi Wilson ve Cüneyt Zapsu ile bir toplant› da yapt›. Erdo¤an’›n, bu toplant›da Washington’a davet edilmek için ABD’nin “koflullar›n›” görüfltü¤ü biliniyor. Bilinmeyen tek fley, baflbakanl›¤›n›n devam› karfl›l›¤›nda ABD’nin Erdo¤an’dan ön koflul olarak ne istedi¤i ve ard›ndan da nas›l bir yeni program dayataca¤›.

dibinde bir gövde gösterisi yap›lmas› tamamen rastlant›yd›! Tehdidin ve tatbikat›n gerekçesinin birebir ayn› olmas› da kaderin garip bir cilvesi olsa gerekti. Tatbikata ABD’nin tüm ›srarlar›na ra¤men, ‹ran’la çat›flmadan kaç›nan bölge ülkelerinin

Türkiye’deki siyasi aktörler aras›nda mutabakat›n bozuldu¤u yolunda söylemler öne ç›karken Türkiye Odalar ve Borsalar Birli¤inde “göz yaflart›c›” bir mutabakat gösterisi sahnelendi. TOBB Baflkan› R›fat Hisarc›kl›o¤lu, kongreye kat›lan Baflbakan Erdo¤an, CHP lideri Deniz Baykal ve DYP lideri Mehmet A¤ar’› el ele kürsüye ç›kartt›. Bu manzara baflta Cumhurbaflkanl›¤› olmak üzere, koltuk için birbirine giren aktörlerin sermayenin emek düflman› taleplerine dair bir mutabakat sorunu olmad›¤›n›n foto¤raf›.

AB havlu K›lavuzu ABD olan›n burnu sa¤dan ayr›lmaz mu att›?

Ne kendi etti rahat ne halka verdi huzur Onu Türkiye iflçi s›n›f› hareketiyle birlikte sahnede gördük; kab›na s›¤mayan iflçi s›n›f›n› kontrol alt›na alma göreviyle Çal›flma Bakan›’yd›. Sonra devrimci hareketin yükseliflini kontrol alt›na almak için bafl›na kasketini tak›p “Bu düzen de¤iflmelidir; Toprak iflleyenin, su kullanan›n” diye öne f›rlad›. Darbeden sonra düzeni de¤ifltirmekten umudunu kesti, “‹slam’la ve Türk milliyetçili¤iyle bar›flmal›y›z” demeye bafllad›. Art›k kendisine sosyal demokrat da demiyordu. ‹flçilere köylülere, “Demokratik Sol” ad› alt›nda flovenizmi ve gericili¤i götürdü. 28 fiubat’›n deste¤iyle geldi¤i Baflbakanl›¤› MHP ile koalisyon kura-

kat›lmamas› da kendi tasarruflar›yd›. Tatbikat›n tek gözlemci üyesinin, ABD’nin tüm iflgallerinde üs olarak kulland›¤› Suudi Arabistan olmas›n›n da konuyla ilgisi yoktu. Bütün bunlar do¤ru olsa bile, yine de bu durum, PSI isimli inisiyatifin eylem-

lerinin uluslararas› hukukta aç›kça savafl eylemi olarak tan›mlanm›fl eylemler oldu¤u gerçe¤ini de¤ifltirmiyor. PSI, bütünüyle, ABD’nin kendisine karfl› bir tehdit olarak gördü¤ü herhangi bir yere askeri sald›r›da bulunma ilkesi temelinde örgütlenmifl olan, tam bir yasa d›fl› inisiyatif. Bir anlaflma ya da organizasyon olmay›p kurald›fl› bir koordinasyon olan PSI, BM’nin ve uluslararas› kurallar›n tamamen es geçilmesinin önünü aç›yor ve ABD’nin, kat›l›mc› ülkelerle birlikte hava ve kara sahalar›ndaki herhangi bir ülkeye ait araçlara el koymas›n› öngörüyor. PSI hiçbir uluslararas› denetime tabi de¤il ve tümüyle ABD istihbarat kaynaklar›nca yönlendiriliyor.

Sosyal demokratlarda sa¤ için muhabbet rüzgarlar› esiyor. ABD, “AKP’ye karfl› seçenek olabilmeniz için liberalizme teslim olman›z yetmez” dedi: “Sa¤›n kamburunu da s›rtalaycaks›n›z”...

rak sürdürdü. Koalisyon 2001 krizinin alt›nda kald›¤›nda, hükümetine IMF komiseri Kemal Dervifl’i alarak iktidar›n› korumak istedi. En yak›n›ndaki kadrolar› taraf›ndan öldürtülmek istendi; hastaneye kapat›ld›. Partisi bölündü ve erken seçime sürüklenip iflas etti. Seçmenlerini çapulcu-faflist Genç Parti’ye kapt›rd›. Solun kitlesel temelindeki en önemli daralmaya neden oldu. Ve sonunda, sa¤c›-liberal Y›lmaz Büyükerflen’e “solun sa¤da birlefltirilmesi”ni vasiyet ederek sahneyi terk ediyor. O bu düzeni çok sevdi; egemen s›n›flarda onun bu sevgisini sözcü¤ün gerçek anlam›yla tepe tepe kulland›lar.

Büyükerflen de Baykal’›n ard›ndan sosyal demokrasiyi sa¤a yamama peflinde

ABD yaln›zca devlet iktidar›na flekil vermekle yetinmiyor. Girdi¤i batakl›kta tek bir ata oynaman›n yeterli olmad›¤›n› gördü¤ünden olsa gerek, “muhalefet”ini de kuruyor. Geçen say›m›zda ABD’nin AKP hükümetini s›k›flt›rmak için CHP-MHP koalisyonunu haz›rda tutmaya yöneldi¤ini yazm›flt›k. Çok beklememiz gerekmedi. Deniz Baykal, AKP’ye karfl› “ulusal seferberlik” bafllatt›. CHP’nin kap›lar›n› “Cumhuriyete ba¤l› sa¤c›lara” açt›¤›n› ilan etti. Kap›lar›n› açt›¤› yelpazede TOBB’dan T‹SK’e ve Türk-‹fl’e her cinsten sermayedara ve ufla¤›na yer vard›. CHP’nin sa¤a do¤ru yapt›¤› bu hamlenin, ‹lhan Selçuk’un Demirel’in cumhurbaflkanl›¤› adayl›¤› alt›nda solun ve sa¤›n “milli” güçlerinin

birleflmesi ça¤r›s›ndan ayr› düflünülemeyece¤i ortada. AB’ye karfl› zehir zemberek ulusalc›l›k yapan Baykal, ABD’nin verdi¤i ayardan flaflm›yor. Sosyal demokrat seçmenin bu “ayarlama” karfl›s›nda gösterece¤i tepkinin Baykal’›n ensesinde patlayaca¤› ise kesin. Ama sa¤ sevgisinde Baykal yaln›z de¤il. Bülent Ecevit’in gider ayak “demokratik sol ile sosyal demokrasiyi birlefltirmesini” istedi¤i Y›lmaz Büyükerflen de hemen yüzünü sa¤a dönerek ANAP, DYP ve MHP’yi de biraraya getirecek bir birli¤in giriflimlerini bafllatt›. Bu geliflmelerden de görüldü¤ü üzere solun, demokratik halk muhalefeti temelinde yeniden tan›mlanmas›na olan ihtiyaç biraz daha art›yor.

Bölücülük bu de¤ilse nedir? t ‹zmir’de Kür tehciri

‹zmir Kemalpafla’daki basit bir pazarc› kavgas›, Kürt-Türk çat›flmas› yaratmak için pusuda bekeyen MHP’li faflistlerin devreye girmesiyle Kürtlerin zorla göç ettirildi¤i linç eylemine dönüfltü. 100 Kürt beldeden sürülürken geride çat›lar›na bayrak as›lm›fl evleri kald›.

‹zmir'in Kemalpafla ilçesine ba¤l› Ba¤yurdu beldesinde Kürt pazarc›larla zab›talar aras›nda bafllayan kavga, MHP'lilerin kar›flmas›yla büyüdü. Ülkü Ocaklar› Baflkan›’n›n kav-

gada ölmesi üzerine olay bölgedeki Kürtlere yönelik lince dönüfltü. Linç giriflimleri üzerine beldede yaflayan 100’ün üzerinde Kürt tehcire zorland›. Olay tipik bir zab›ta-pazarc› kavgas› olarak bafllad›. Park yeri nedeniyle bafllayan tart›flma, bir Türk-Kürt çat›flmas› için f›rsat kollayan MHP’lilerin devreye girmesiyle büyüdü.

19 May›s’ta ç›kan kavgada zab›ta ve MHP’lilerden 5, pazarc›lardan da 4 kifli yaraland›. Hastaneye kald›r›lanlardan MHP Ülkü Ocaklar› 2. Baflkan› Sami Ören’in ölümü üzerine beldede bir linç harekat› bafllad›. ‹lk olarak 200 kiflilik grup 15 Kürt’ü jandarman›n gözleri önünde linç etti. Belediye hoparlörlerinden halk› Kürtlere karfl› k›flk›rtan anonslar yap›ld›. Birçok Kürt silahla ve kesici aletlerle yaraland›.

Kürt aileler yard›m için gittikleri Jandarma Komutanl›¤›’ndan "Karfl› taraftan ölü var, güvenli¤inizi sa¤layamay›z" yan›t› al›nca beldeden ayr›lmak zorunda kald›lar. Ayd›n’a göç eden ailelerin evlerinin üzerine Türk bayraklar› as›larak bu tehcir kutland›. Göç edenlerden Cezmi Albayrak Kürt olduklar› için sürekli sald›r›ya u¤rad›klar›n› söyledi. Albayrak “Bu üçüncü sald›r›. Çocuklar›m›z› okulda dövüyorlar. Üç ay d›flar› ç›ka-

mad›¤›m›z oldu” dedi. Lise ö¤rencisi Zülküf Albayrak ise yaflad›kar›n› "Hayal etti¤imiz okullar vard›. Art›k s›nava giremeyiz, girsek de baflar›l› olamay›z. As›l bunun hesab› sorulmal›" sözleriyle ifade etti. Sonuç olarak “vatan bölünmez” diye slogan atan

faflist çetelerin kirli hesaplar› Kürt ve Türklerin ayn› beldede yaflayamad›¤› bir ortam do¤urdu. Ya devlet! Kendi vatandafl›n› koruyamad›¤›n› söyleyerek göç etmesini isteyen devlet hangi yüzle bölücülükten bahsedecek?

AB Komisyonu'nun 12-13 Haziran’daki Ortakl›k Konseyi için haz›rlad›¤› 'Ortak Tutum Belgesi, Türkiye AB iliflkilerinde yeni bir döneme girilece¤inin sinyallerini veriyor. Belge, hükümetin son dönemde AB’ye girifl sürecini a¤z›na almamas›n›n nedenlerini de gözler önüne seriyor. Aç›klanan belgede ordunun siyasetteki etkisinin azalt›lmas›, limanlar›n K›br›s Rum kesimine aç›lmas› ve fiemdinli olaylar›n›n ayd›nlat›lmas› gibi hükümetin gerçeklefltirmeye cesaret edemeyece¤i uyar›lar yer al›yor. Müzakerelerin bafllad›¤› 3 Ekim’den bu yana reform sürecinde yavafllama oldu¤u elefltirisinin yer ald›¤› metinde özetle flu görüfllere yer veriliyor: • fiemdinli olaylar›na iliflkin yarg› süreci hukukun üstünlü¤ü ve yarg›n›n ba¤›ms›zl›¤› ilkeleri çerçevesinde yürütülmeli. • Gümrük Birli¤i Ek Protokolü 2006 y›l› içinde Rum gemilerine yönelik k›s›tlamalar› da kald›racak flekilde uygulanmal› • Ordudan gelen aç›klamalar sadece askeri konularda olmal› ve hükümetin yetkisi ile yap›lmal›. • Milli güvenlik stratejisi sivil otoritenin denetiminde belirlenmeli ve savunma harcamalar› Meclis'e tabi olmal›. Taslak metinde ayr›ca, Heybeliada Ruhban Okulunun aç›lmas›, vak›flar yasas›n›n ç›kar›lmas› gibi iç siyasetteki kriz bafll›klar›na da vurgu yap›l›rken, ithal et izinlerindeki k›s›tlamalar ile ilaç patentlerine yönelik beklentilere de yer veriliyor. May›s ay› sonunda yap›lan AB d›fliflleri bakanlar› toplant›s›nda, üye ülkelerin üyeli¤e haz›r olup olmad›¤›n› belirleyecek olan haz›m kapasitesinin tüm adaylar için aç›k bir kat›l›m kriteri haline getirilmesi de hükümetin aç›klamalar›n›n aksine AB sürecinin giderek t›kand›¤›n› gösteriyor.


4 GÜNDEM

1 Haziran - 14 Haziran 2006

‹ktidar imalat›na kontrgerilla cilas› ABD, ‹ran’a sald›r› sürecinde Türkiye’de iktidar imal ediyor. “fieriat tehlikesi”nin fondaki unsur olarak kullan›ld›¤› Dan›fltay sald›r›s›, ABD’nin Türkiye’deki iktidar imalat›n›n son ve en güçlü ad›mlar›ndan birisi oldu. Cumhuriyet tarihinde ilk kez devletin temel kurumlar›ndan biri bas›ld› ve üyelerine kurflun ya¤d›r›ld›. Sald›r› siyasi ortam› önce

laiklik-fleriatç›l›k ekseninde fliddetli bir biçimde gerdi; ancak birkaç gün içinde bo¤az bo¤aza gelen güçlerin a¤z›ndan “uzlaflma” laflar› dökülmeye bafllad›. Gerekli yerlere gerekli mesajlar gitmifl, istenilen yan›tlar al›nm›fl ve “sald›r› amac›na ulaflm›fl”t›.

‹ki ay öncesinden bafllat›lan ve Dan›fltay sald›r›s›yla zirveye ulaflan operasyonlar›n amac› hükümetin ve TSK’n›n ‹ran’a sald›r› sürecinde “tam iflbirli¤i” içinde olmas›n› sa¤layacak bir “denge”ye getirilmesiydi. Sald›r›n›n ard›ndan ABD ve ‹srail yetki-

lileriyle yo¤un bir pazarl›k içine giren hükümet “türban’›n %1.5’un sorunu” oldu¤unu, “devletin dininin olmad›¤›n›”, “Türkiye’nin IMF’nin kurucular›ndan oldu¤unu, bu nedenle IMF’den uzaklaflmayaca¤›n›” ilan etti. Bu ilanlar›n ard›ndan ‹srail d›fliflleri bakan›, Tayyip Erdo¤an’la Washington randevusunu düzenlemek için Türkiye’ye geldi.

Bu sürecin öncesinde Türkiye’de Kürt sorunu etraf›nda ›rkç› hezeyanlar çok say›da kanal kullan›larak fliddetlendirilmifl ve bu hezeyan ortam›nda TSK Irak s›n›r›na ve Bölge’ye 250 bine ulaflt›¤› söylenen bir askeri güçle y›¤›lm›flt›. Art›k TSK’n›n devlet iktidar›ndaki a¤›rl›¤›n›n belirgin biçimde artmas› kaç›n›lmazd›. Dan›fltay sald›r›s›, orduya güçlü bir hamle yapma imkan› verdi. Cenaze töreninde bakanlar tartaklan›rken, Genel Kurmay Baflkan›, laiklik bayra¤› alt›nda harekete geçirilen güçlerin hüküme-

Dan›fltay sald›r›s›nda gizlenen gerçek: Siyasi ‹slam, Faflistler, Kontrgerilla, CIA iliflkileri...

KUCAK KUCAGA CIA’dan kantrgerillac› portreleri

Menzil fieyhi

Türkiye 18 May›s’ta tarihinin en büyük kontrgerilla eylemlerinden biriyle sars›ld›. Dan›fltay bask›n›n› yapan Türk-‹s-

Muhsin Yaz›c›o¤lu

resi konusunda da bir kuflku yoktu: ABD! Sald›r› “kendi kendine”, bir anda ortaya ç›kmad›. Türkiye siyaseti iki

Kontrgerilla-‹slamc› ba¤› Y›l 1996. Rusya’ya Kazan taraf›ndan ziyakar›fl› CIA’n›n Çeçenleri ret edilmifl, Ekim destekleme karar›ndan 1997’de de s›rayla firar sonra Türkiye’de Avras- etmifllerdi. ‹flin ilginci ya feribotu kaç›r›ld›. farkl› cezaevlerine nakFeribot, Bo¤az giriflinde ledilen eylemcilerden, BBP’liler taraf›ndan çofl- ilk olarak Muhammet kuyla karfl›land›. Bo¤az Emin Tokcan kaçm›fl angiriflindeki savafl cak di¤erleri için gemisinin komuhiçbir önlem tan›yla eylemci al›nmam›fl ve Muhammet kaçmalar› AdaEmin Tokcan let Bakanl›¤› taaras›ndaki telsiz raf›ndan sadece konuflmalar›nda izlenmiflti(!). flöyle diyaloglar Muhammet Emin Eylemcilerin geçiyordu: TOKCAN elebafl› Muham"Komutan›m met Tokcan daben Muhammet." ha sonra “Çeçen davas›n› desteklemek” gerek"Söyle can›m!" çesiyle Swiss Otel bask›"Hücumbotlar› çevn›n› düzenlemifl, ‹stanremizden çekin komubul Valisi Erol Çak›r ile tan›m" silahl› bir biçimde bir sa"Merak etme can›m, at görüflmüfl, Vali’nin ben onlar› çekiyorum” “Onlara insanc›l bir fleEylemciler teslim ol- kilde yaklaflt›k. Çok yaduktan sonra girdikleri k›nl›k göstermeye çal›flcezaevinde dönemin t›k” sözlerinin ard›ndan Adalet Bakan› fievket teslim olmufltu.

lam sentezci faflist Alparslan Aslan: “Milliyetçi-Türk genci refleksi gösterdim. Arkamda örgüt yok” dedi. Ancak ö¤rencilik y›llar›nda faflist çetelerin önünde ilerici ö¤rencilere sat›r sallayan Arslan’›n arkas›nda karanl›k bir gücün oldu¤u besbelliydi. Dan›fltay’›n güvenlik kameralar› birkaç gün önce bozulmufl, cebinde 20 milyarl›k çek ve 30 milyarl›k silahla toplant› salonuna giren Aslan, üyelere birer kurflun s›k›p arka kap›ya yürüyerek inmiflti. Arabas›ndan telefon konuflma kay›tlar›na kadar her yerden kontrgerillayla iliflkilerini gösteren deliller f›flk›r›yordu. Yan›lt›c› yönlendirme olsun olmas›n; deliller, sald›r›n›n siyasi bir merkez taraf›ndan planland›¤›n› gösteriyordu. Bu merkezin ad-

ayd›r “flok”larla sars›l›yordu. fiemdinli provokasyonundan s›n›ra asker y›¤›lmas›na uzanan geliflmeler; faflist sald›r›lar›n t›rman›fl›; post-modern darbe söylentisi ve s›cak para kaç›fl›yla sars›lan ekonomi birbirini izliyordu. Dan›fltay sald›r›s› bunlar›n üzerine eklenen son darbe oldu ve Türkiye’nin en büyük iktidar merkezleri karfl› karfl›ya geldiler. Sars›nt›lar›n iç nedeni Cumhurbaflkanl›¤› seçimleri, d›fl nedeni ABD’nin ‹ran’a karfl› tehdidiyle bölgede yeni bir gerilim sürecinin bafllamas›yd›. Sars›nt›lar› yaratmakta kullan›lan araçlar› (ordu, kontrgerilla, faflistler, s›cak para) bir araya getirdi¤imizde arkas›nda tek bir aktör s›r›t›yordu: ABD! Dan›fltay sald›r›s›ndaki kontrgerilla unsurlar› da ayn› aktörün

imalat›yd›. Bu imalatta CIA-kontgerilla-sivil faflist/gerici partiler taraf›ndan bugüne kadar oluflturulan kadrolar›n Türk-‹slamc› kanad›ndan yararlan›ld›¤› görülüyor; böylece iktidar›n ›rkç› ve gerici kanatlar› beraberce zay›flat›labiliyordu. Ad›m ad›m Alpaslan Aslan Cinayetin faili Alparslan Aslan’›n içinde bulundu¤u Nizam-› Alem (yeni ad›yla Alperen) ocaklar›, Türkiye’deki en önemli kontrgerilla a¤lar›ndan birisinin yuvas›. Tetikçinin ayak izleri sürüldü¤ünde bu iliflki a¤›na ulaflmak mümkün. Ama ulafl›lan noktada bu izin neden sürülmedi¤i de a盤a ç›k›yor. 1. Ad›m: Çeçenistan’a giden yol Suikastçinin Alperen Ocaklar›’yla, dolay›s›yla BBP’yle iliflkisi biliniyor. MHP için Ülkü Ocaklar› neyse, BBP için de Alperen Ocaklar› o anlama geliyor. BBP, MHP’den ayr›lan Muhsin Yaz›c›o¤lu’nun partisi. BBP Türk-‹slam sentezci bir parti ve bu fikrin pratikteki karfl›l›¤› olarak da “Çeçen davas›”na verdi¤i destek gösteriliyor. Bir ›rkç› milliyetçi sitede bordo berelilerin Türkiye’nin çeflitli yerlerinde Çeçenistan’a gidecek Ni-

Alparslan Aslan

Veli Küçük

zam-› Alemci militanlar› yetifltirdi¤i söyleniyor. Milliyetçiler içinde bir üstünlük göstergesi olarak, BBP’den Çeçenistan’a gönderilen “asker” say›s›na dair ifade edilen rakamlar 4 bine ulafl›yor. 2. Ad›m: Yollar ABD ile kesifliyor Kafkasya’daki Rus egemenli¤ine karfl›

izleri Alpaslan Aslan’›n dava arkadafl› Mehmet Ali Tekin’in flahs›nda deflifre oluyor. U¤ur Mumcu cinayeti hükümlüsü, Vakit yazar› ve Menzil tarikat› üyesi Tekin’in Çeçenistan’daki görevi Türk gönülleri organize etmekti. CIA ajan› oldu¤u suçlamas›yla tutukland›¤›nda, bu olay bas›na yans›t›lmadan örtbas edil-

Mafyac›-‹slamc› ba¤lant›s› Avrasya feribotu lerini destekliyorum. Areylemcilerinin firar›yla t›k ad›n› siz koyun.” ilgili olarak 16 Muhammet Aral›k 1999 taTokcan ise Peker rihli Milliyet Gaba¤lant›s›n› flu zetesi'nde Duyifadelerle aç›klagu Asena'n›n som›flt›: “Bizim rular›n› yan›tlahakk›m›zda söyyan “Alparslan ledi¤i herfley Aslan’›n patrodo¤rudur ama Sedat PEKER nu” Sedat Peker ben bir fley diyeflunlar› söylüyordu: “Çe- mem, kendisinin ne söyçenlerin tüm müdahale- ledi¤ini bilmiyoruz”.

ABD’nin, Çeçen direnifline uzun y›llard›r destek oldu¤u biliniyor. Rus-Çeçen savafl›n›n ilk k›z›flt›¤› dönemde Fred Cuny isimli ABD ajan› Çeçenistan’da “Soros vak›flar› temsilcisi” kimli¤iyle ortaya ç›km›flt›. ABD bölgedeki iflbirlikçileriyle iliflki kurmak için ajanlar›n› bölgeye kayd›r›yordu 3. Ad›m: ABD-BBPKontrgerilla a¤› çözülüyor Bu iliflki a¤›n›n bütün

CIA’n›n Çeçen tezgah› SSCB’nin da¤›lmas›n- tan ve Pakistan'daki CIA dan önce Pakistan arac›- destekli kamplarda e¤il›¤›yla yeflil kutildiklerini yazd›. flak projesini bölBasayev’in e¤itige uygulayan mini ald›¤› AfgaABD, SSCB’den nistan'›n Host sonra da Rusya eyaletindeki için önemli bir Emir Muaviye petrol geçifl nokkamp› 1980'lerGülbeddin tas› olan Da¤›sde CIA taraf›nH‹KMETYAR tan-Çeçenistan dan kurulmufl ve bölgesinde ‹slamc› Tayyip Erdo¤an’›n gruplar› e¤itmeye de- önünde diz çöktü¤ü ünvam etti. Chossodovsky, lü Afgan savafl a¤as› Çeçenistandaki isyanc› Gülbeddin Hikmetyar liderler fiamil Basayev taraf›ndan yürütülmüflve El Hattab'›n Afganis- tü.

di. Mehmet Ali Tekin afla tahliye olduktan sonra Vakit gazetesi için yaz› dizileri haz›rlamaya bafllad›. Daha önce de Menzil tarikat›n›n Selam gazetesinde çal›flan Mehmet Ali Tekin derin devlet-CIA-siyasal ‹slam ba¤lant›s›n›n canl› kan›t›. 4. Ad›m: Menzil-Hizbulkontra-CIA Muhsin Yaz›c›o¤lu 12 Eylül sürecinde Menzil fleyhleri ile cezaevinde tan›flm›fl ve ‹slami yönü a¤›r basan bir milliyetçilik vurgusu kafas›nda o y›llarda flekillenmiflti. O günden sonra aralar›ndaki ba¤ hiç kopmam›fl, hatta BBP, sa¤c› çevreler içerisinde “Ad›yaman Menzil grubu taraf›ndan desteklenen parti” olarak an›lm›flt›. Menzil grubunu bu iliflki a¤› içerisinde anlaml› hale getiren ise, PKK’ya karfl› kurdurtulan Hizbullah’›n da ana gövdesini oluflturmas›. Menzil tarikat› Hizbul-kontra militanlar›n›n ve suikastçi kadrolar›n devflirildi¤i arka bahçe olarak iflletiliyor.

Aç›k bir kontrgerilla eylemi olan Dan›fltay bask›n› BBP’li ve Menzil tarikat› üyesi bir tetikçi taraf›ndan gerçeklefltirildi. Menzil ve BBP, baflka CIA-Kontrgerilla operasyonlar›nda da sahnedeydi. 5. Ad›m: Suikaste do¤ru Alperen Ocaklar› Genel Baflkan› Nedim Y›ld›z Dan›fltay suikasti öncesinde Tempo dergisine verdi¤i röportajda “yeni sürpriz eylemlerimiz geliyor'' demiflti. Röportajda gönderme yapt›¤› eski “sürpriz eylemler” ise Avrasya feribotunun kaç›r›lmas› ve Swiss otel bask›n›yd›. Bu eylemlerde Muhammed Emin Tokcan ve çetesi elini kolunu sallayarak eylemini yapm›fl; sonra yine elini kolunu sallayarak cezaevinden kaçm›flt›. BBP’liler ise kaç›r›lan feribotu Bo¤az giriflinde “coflkulu törenler”le karfl›layarak eyleme imza atm›flt›. Bu eylemin Hizbullah’›n Çeçenistan'da savafl karar› ald›¤› 1996 Somali toplant›s›yla ayn› y›l gerçekleflmesi de rastlant› de¤ildi. Son ad›m: Dan›fltay’dan iktidar imalat›na giden yol Alpaslan Aslan’›n BBP’li geçmiflinden ad›m ad›m ilerleyince 12 Eylül hapishanelerinde bafllay›p yollar› Çeçenistan’da CIA ile birleflen, ülkücütarikatç› çetesi a盤a ç›k›yor. Çeçen eylemciler Sedat Peker ve BBP taraf›ndan kollan›rken devlet taraf›ndan “tahliye” ediliyor. U¤ur Mumcu cinayeti san›¤› Menzilci, Çeçenistan’da CIA ajan› diye tutuklan›yor, M‹T taraf›ndan “kurtar›ld›¤›” iddia ediliyor. Ayn› adam Vakit gazetesinde çal›fl›yor. “Ülküdafl›”, Çeçenistan’da ölen bir baflka Menzilci. Ve bir baflka BBP’li Dan›fltay ikinci dairesinde kurflun s›k›yor. Bu kurflunlar ülke siyasetini alt üst ediyor. Btün oklar ayn› yönü gösterirken ne hikmetse kimse bu iliflki a¤›na iliflmiyor. Hem de ABD Türkiye’nin ‹ran konusunda yan çizmemesi için iktidar imalat›na geçti¤i bir anda!

te yönelik eylemleri sürdürmeleri ça¤r›s› yapt›. ABD yönetiminin istedi¤i dengenin bileflimi gerçekte iki-üç ay öncesinden belliydi: ABD, Ortado¤u politikalar›nda Türkiye ile iflbirli¤ini ordu üzerinden sürdürmeye karar vermiflti. Zapsu’nun utançla hat›rlanacak sözleri bu karar›n de¤ifltirilmesi içindi: “Lütfen Baflbakan› delikten afla¤› süpürmeyin; kullan›n”… Ama ABD, ‹ran’a yönelik sald›r›s›nda ‹slamc›l›¤a vurgu yapan bir hükümetin iktidarda tek bafl›na b›rak›lmas› halinde “gereken uyum”un sa¤lanamayaca¤› kan›s›ndayd›. Bu nedenle AKP hükümetini deli¤in kenar›na kadar sürükleyip b›rakmay› seçti. fiimdi AKP, devlet iktidar›ndaki gücünü belirgin bir biçimde art›racak yeni at›l›mlara giriflmek; örne¤in Cumhurbaflkanl›¤›n› kendi iktidar›n›n önünde bir engel olmaktan ç›karmak için, çok daha incelikli bir oyun oynamak zorunda oldu¤unu biliyor. Bu nedenle de ABD’nin bölge siyasetine çok daha etkin bir destek vermeye haz›r…

Medya karartmas›

Ertu¤rul Özkök

Dan›fltay’a sald›r›s›n›n ard›ndan medya sadece tetikçi Alpaslan Aslan’›n b›rakt›¤› delillerden yola ç›karak haber yapt›. Mersin’deki bayrak provokasyonunda ad›n› duyurlan Vatansever Kuvvetler Güç Birli¤i Hareketi, Yüzbafl› Muzaffer Tekin, Susurlukçu özel tim flefi ‹brahim fiahin ve Emekli Tu¤general Veli Küçük haberlerin merkezinde yer ald›.

‹lhan Selçuk

Muzaffer Tekin hakk›nda somut delil bulunamay›nca, BBP ve Menzil tarikat› ba¤lant›s›n›n üzerinden gidilmesiyle bulunabilecek kontrgerilla izleri karart›ld›. Kontrgerillan›n ‹slamc› kanad›n›n soruflturma d›fl› b›rak›lmas› hükümetin, kontrgerillan›n ve cinayetin arkas›ndaki ABD izlerini gözlerden kaç›rd›. Cumhuriyet’in Veli Küçük gibi isimlerin soruflturmaya kar›flt›r›lmas›na muhalefet etmesi ilginçti. Cumhuriyet kontrgerillan›n milliyetçi kanad›n›n suçlanmas›na “ulusalc›lara sald›r›yorlar” diye tepki verdi. Irkç› kontra fleflerini savunan gazete faturay› hükümete kesebilmek için kontgerillan›n ‹slamc› kanad›n› da görmezden geldi.

Kontrgerilla kurbanlar› konufltu Devletin gizli elinin muhalefeti susturmak için bir yöntem olarak kulland›¤› gözalt›nda kaybetmelere karfl› 1731 May›s tarihleri aras›nda Uluslaras› Kay›plar Haftas› düzenlendi. ‹HD, ICAD ve YAKAY-DER’in çeflitli etkinlikler gerçeklefltirildi¤i hafta kapsam›nda

Diyarbak›r’da uluslararas› bir konferans düzenlendi. Konferansta, tüm dünyada muhaliflere uygulanan kaybetme sald›r›lar›na son verilmesi talep edildi. 27 May›s’ta ‹stanbul Galatasaray’da gerçeklefltirilen oturma eyleminde “1000 operasyon aç›klans›n” ça¤r›s› yap›ld›.


GÜNDEM 5

1 Haziran - 14 Haziran 2006

BU TASARRUF Kabartmad›lar OLDURUR er IMF kem i, d e d s›k›n ¤l›k a s f e d ilk he lar› harcama

IMF’nin “kemer s›k” emri üzerine hükümetin ilk ifli sa¤l›k hizmetlerinde tasarruf oldu. Devlet Bakan› Ali Babacan 4.5 milyar dolarl›k tasarrufun adresinin sa¤l›k hizmetleri olaca¤›n› aç›klad›. 22 May›s günü IMF Türkiye Masas› fiefi Lorenzo Giorgianni ile kameralar›n karfl›s›na geçen Babacan taraf›ndan aç›klanan önlemler sa¤l›kta tasarrufun yarataca¤› tehditleri göz önüne seriyor. ‹laç giderleri artan yeflil kartl›lar gözden geçirilecek. Hem yeflil kartl› say›s›nda hem de ilaç harcamalar›nda k›s›nt›ya gidilecek. Sa¤l›k Bakanl›¤›'n›n,

belirlenen ödenek çerçevesinde hizmet vermesi ve ödene¤in bütçe dengelerini bozmayacak flekilde s›n›rland›r›lmas› gündeme gelecek. “Haks›z” sa¤l›k hizmeti alanlar›n belirlenmesine yönelik kontroller art›r›lacak. Hükümet hastay›

ilaçs›z, halk› güvencesiz, hastaneleri ödeneksiz b›rakacak. TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Orhan Odabafl› tasarruflar›n sa¤l›k çal›flanlar› ile yoksul yeflil kartl›lar› hedef alaca¤›n› hat›rlatarak, IMF’nin “Yoksula yönelik

Tasarruftan önce böyleydi l

l l

Personel yetersizli¤i, iflten at›lan personel say›s›nda patlama yaflanmas›. Bütçe yetersizli¤inden ödenemeyen personel ücretleri. Kaloriferleri yanmayan, yemek ç›kmayan hastaneler.

Güvencesiz, hastanelere kabul edilmeyen vatandafllar. l Yazd›r›lamayan reçeteler, bulunamayan pahal› ilaçlar. l Sa¤l›k sistemindeki eksiklikler nedeniyle gittikçe büyüyen kuyruklar. l

Tasarruftan sonra ne olacak?

sa¤l›k yard›m›n› kald›r” demesiyle hükümetin yoksullar›n sa¤l›k olanaklar›n› daha da kötülefltirdi¤ini söyledi. Önümüzdeki günlerde, sa¤l›k hakk› olmad›¤› için hastanelere kabul edilmeyip ölenlere dair haberler artacak. Kamusal sa¤l›k hizmetleri iyiden iyiye iflas edecek. Meydan özel sa¤l›k kurulufllar›na kalacak. ‹stenen özel hastaneleri kalk›nd›r›p, devlet hastanelerini bat›rmak de¤il miydi? IMF ve hükümetin elbirli¤iyle gündeme getirdi¤i kemer s›kma önlemleri birilerini zengin ederken birilerini öldürecek.

Tayyip Erdo¤an tüm borçlar›n ödenerek IMF ile ba¤›n kesilebilece¤inden bahsederken, Halk›n Sesi geçen say›s›nda bu bafll›¤› atm›flt›. Beklenen k›sa sürede gerçekleflti. “IMF’ye mecbur de¤iliz ama iliflkileri sürdürüyoruz” havas›na giren hükümetin balonu iki haftada söndü. IMF, borçlar›n ödenebilmesi ve faiz d›fl› fazla hedefine ulaflabilmesi için tasarruf istedi. AKP direnmek bir yana, hemen tasarruf edilecek adresi belirledi: Yat›r›mlar ve sa¤l›k harcamalar›. Sonuçta Kel Fatma kabaramad›. Halka daha az sa¤l›k hizmeti ve daha çok iflsizlik getirecek önlemler acilen uygulamaya konuldu.

AKP hükümetinin IMF ve uluslararas› sermaye aç›s›ndan en güvenilir ismi Babacan, kesintilerin sa¤l›k hizmetlerinin kalitesini etkilemeyece¤i iddias›nda!

Sezer GSS’yi veto etti, muhalefet bu f›rsat› kullanabilecek mi...

fiimdi ne yapaca¤›z? Halk›n yüzde 99’unun hay›r dedi¤i GSS’nin Cumhurbaflkan› taraf›ndan veto edilmesinin ard›ndan Emek Platformu “yar›m saatlik ifl b›rakma ve meclis önüne temsilci gönderme” biçimindeki bir eylem takvimini aç›klad›. Yasa tasar›s›n›n geri çekilmesini sa¤lamak aç›s›ndan son derece yetersiz görünen eylem takvimiyle ilgili aç›klanman›n ard›ndan sa¤l›kta özellefltirmeye karfl› mücadelede yer alan emek örgütü yöneticilerine bugüne kadarki mücadele süreci ve gelecekte at›lacak ad›mlara dair görüfllerini sorduk. Söyleflilerin tam metinlerine sendika.org adresinden ulafl›labilir.

Halkevleri Genel Baflkan›

Abdullah AYDIN

Ma¤durlar› örgütlemeliyiz GSS karfl›t› mücadele süreci ve Emek Platformu’nun tutumunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Emek Platformu bu konuda sonuç getirici bir eylemlili¤i bafl›ndan Abdullah beri örgütleyemedi. Yasan›n ç›kart›laca¤› aç›kland› ama kitleleri içine alan bir çal›flma bafllat›lamad›. Bu konuda tüm toplumun örgütlenmesi gerekirken; cayd›r›c› bir muhalefet ortaya koymak konusunda pek istekli davranmad› arkadafllar›m›z. Biz Halkevleri olarak gücümüz oran›nda emekçilerin, yoksullar›n yaflam alanlar›ndan bafllayarak bir diyalog yaratt›k. Çok net, meflru ve demokratik eylemler gerçeklefltirdik. 620 bin imza verdik meclise. Bu taleplerimizle mecliste olaca¤›z ve iflbirlikçilerden hesap soruca¤›z dedik. Dedi¤imizi de yapt›k. 18 Nisan’daki eyleme en kitlesel olarak kat›lan kurum Halkevleri idi. Eylemimizin Emek Platformu’nun eylemi ile çak›flmas› bize göre çok anlaml›yd›. Ama arkadafllar›m›z Halkevi’nin öteden beri getirdi¤i mücadele çizgisini burada kendi eylemleriyle farkl› biçimde kesintiye u¤ratmak istediler; bize bir tak›m kurallar koymaya çal›flt›lar. Bu eylem bizim eylemimizdi bafl›ndan beri ve hiç kimsenin de bize siz kim oluyor-

sunuz deme hakk› yoktu. Ama biz yine de dostlar›m›z› seviyoruz ve gelecekte birlikte olma noktas›nda en ufak bir kuflku tafl›m›yoruz. Bu süreçte tutuklanan Kenan Demir ve AYDIN aranan di¤er 20 arkadafl›m›z konusunda hukuksal bir süreç yafl›yoruz. Arkadafllar›m›z›n demokratik haklar›n› engelleyen, polis tutanak ve düzenekleriyle oluflturulan engellerle, yap›lan çal›flmalara engel olunmas› bizim göz yumaca¤›m›z birfley de¤ildir. Bu konudaki çal›flmalar›m›z› hukuksal sürece paralel biçimde sürdürece¤iz. GSS konusundaki dile¤im yüz binleri soka¤a dökerek uygulamac›lar›n yüre¤ine ciddi anlamda korku salacak ve geri ad›m atmalar›n› sa¤layacak bir mücadelenin örgütlenmesi. Fransa’da hak sahipleri meflru ve demokratik bir temelde soka¤a ç›kt›lar, istemiyoruz bu yasay› dediler. Görüldü ki egemenler ne kadar güçlü olursa olsunlar halkla karfl› karfl›ya gelmeyi göze alam›yorlar. Ama böyle bir mant›¤a sahip olmak ve bunu hayata geçirecek örgütlenmeleri yaratmak gerekiyor. Bütün ma¤durlar› yüzbinlerle, örgütlü bir flekilde soka¤a dökecek büyük eylemler, mitingler, yürüyüfller düzenlemek gerekiyor.

TTB Merkez Konseyi 2. Baflkan›

KESK Genel Baflkan›

Metin BAKKALCI

‹smail Hakk› TOMBUL

Aya¤a kalkmaktan baflka tercih yok

Platform yetersiz

AKP GSS’yi aynen meclisten geçirece¤ini söyledi. Sizce bu durumda ne yap›lmal›d›r? Halk›n büyük bir ço¤unlu¤u taraf›ndan reddedilip; arkas›nda sadece IMF’nin ve çok küçük bir az›nl›¤›n oldu¤u bu yasada ›srar edilmemelidir. Bu ›srar asl›nda hükümetin sonunu getirecektir. Bu veto kendileri için bir flanst›r. Ama plan bütçe komisyonunda ayn› maddeleri geçirme arzular› gözükmektedir. Bu kendilerine ve tüm ülkeye za-

rar verici bir duprogram e¤er sahirumdur. ci bir tutum olarak hayata geçirilmezTTB olarak y›lse; bu halk›m›z lard›r Türkiye’deki için büyük talihsizsa¤l›k ve sosyal lik olacakt›r. Aya¤a güvenlik ortam›na kalkmak gerekiyor. iliflkin, insanca yaBunu tart›flmaya flam için mücadele dahi gerek yok. Metin BAKKALCI ediyoruz. Arzu Sosyal güvenlik ederiz ki bu çabahakk›n›n ve sa¤l›k n›n içinde Türkiye’deki bütün hakk›n›n bütünüyle ortadan örgütlü güçler yer als›n. kalkt›¤› bir yasal çerçeve ve Eylem program›n› etkin çok vahfli bir ortam›n yasas›ve amaca uygun gerçeklefltird›r bu. Aya¤a kalkmak d›fl›nmek önemlidir. fiu anda bida baflka bir tercih yoktur. zim tek telafl›m›z budur. Bu

‹ktidar germesin Sizce hükümet veto f›rsat›n› yeterince iyi de¤erlendirebildi mi?

Türk-‹fl Genel Baflkan› / Salih KILIÇ

Referandum karar› alanlar iki yüzlüdür

Görüflmeler faydas›zd›

Güvenlik Bakan› bir diyalog süreci bafllatm›fl, oturup taraflarla görüflüyorken, bir taraftan ‹stanbul'da bir eylem karar›, bir taraftan bir referandum karar› alacaks›n›z ve bunu kamuoyuna deklare edeceksiniz, sonra masaya oturacaks›n›z. Böyle bir ikiyüzlülü¤ün toplumda karfl›l›¤› yok. Hem masaya oturacaks›n›z, hem eylem yapacaks›n›z ve yasan›n bütününe karfl›

ç›kacaks›n›z hem de yasan›n içinde getirilen yeni, ileri düzenlemeleri görmezden geleceksiniz. Bunu do¤rusu kamuoyu anlamad›, anlamad›¤› için de destek vermedi. Destek vermedi¤i için de görüntüden öteye geçemeyen, sadece günü kurtaran, 'Biz yapt›k, onlar yapmad›' demeye gelecek, gösteri mahiyetinde bir k›s›m eylemcikler yap›ld›.''

D‹SK Genel Baflkan›

Süleyman ÇELEB‹

Hak ‹fl Genel Baflan› / Salim USLU AA’ya yapt›¤› aç›klamada yasada ''fevkalade'' iyi düzenlemeler de bulundu¤unu söyleyen Uslu yasadaki yanl›fllara itiraz edenlerin do¤rular› görmemesinin, kamuoyundan al›nan deste¤i s›n›rland›rd›¤› iddias›nda. Uslu, bu konuda flunlar› söyledi: ''Yasan›n tümüne karfl›y›m dedi¤in zaman, sokaktaki insanda karfl›l›¤› yok. Arkas›ndan da Çal›flma ve Sosyal

120 maddelik yasan›n 15 maddesi veto edildi. Geri kalan maddelerin de¤ifltirilmesi için, yasa yürürlü¤e girdi¤inde de mücadele etmek gerekiyor. KESK üzerine düfleni yapacakt›r. Emek Platformu’nun bütünlüklü bir eylem karar› örgütleyememesi süreç için önemlidir. Dört örgüt olarak referandum sürecinde önemli bir toplum kesimine ulaflt›k. Ama referandumda iradesini beyan eden topluluklar, ayn› kararl›l›¤› ve gücü alana ç›kma konusunda göstermediler.

IMF, DB, TÜS‹AD raporlar›yla yasa aras›ndaki uyum hakk›nda ne düflünüyorsunuz? Yasa zaten onlar›n talepleri do¤rultusunda haz›rland›. Sa¤l›k haklar›n› geri götürdü. Veto sonras›nda hükümet ne yapmal›? Cumhurbaflkan›m›z›n 15 maddelik vetosu Anayasa’n›n, eflitlik ilkesinin, sosyal devlet

kavram›n›n ve sosyal politikalar›n gere¤idir. Cumhurbaflkan›m›z›n veto etti¤i maddelerin bu do¤rultuda düzenlenmesini talep ediyoruz. Vetoyu de¤erlendirmeye almalar› gerekiyor. Aksi halde Emek Platformu karar›n› vermifltir; yapaca¤›n› yapacakt›r. Hükümetle görüflmelerin bir faydas› oldu mu? Çok bir faydas› olmad›.

Bana göre de¤erlendirme yerine bir inatlaflma var. IMF nöbet tutuyor. ‹ktidar IMF’nin talepleri do¤rultusunda, halen Cumhurbaflkan›’n›n veto gerekçelerini dikkate almadan, yasay› oldu bittiye getirerek yeniden ç›kartmak istiyor. Ama bu do¤ru de¤il toplumla, çal›flanlarla bu kadar inatlaflmak, Türkiye’nin yarar›na de¤ildir. ‹ktidar bunu göz önüne almal› ve gerilim yaratmamal›d›r.

TMMOB Baflkan›

Mehmet SO⁄ANCI

Yorum yak›flmaz Aç›klanan eylem takvimini yeterli buluyor musunuz? Bu bir uzlaflma iflidir. 18’e yak›n emek örgütünün imzas› vard›r; uzlaflmalar› bu flekildedir. Bu anlaflman›n alt›nda bizim de imzam›z vard›r bundan dolay› yorum yapmak bize yak›flmaz.


6 EKMEK DAVASI Adana’da sosyal güvenlik protestosu n 23 May›s’ta SSK Bölge Müdürlü¤ü önünde toplanan KESK Adana fiubeler Platformu üyeleri, Sosyal Sigortalar ve Genel Sa¤l›k Sigortas› Kanunu'nu protesto etmek için oturma eylemi yapt›. Eyleme Halkevleri ve Seyhan Belediyesi tafleron temizlik iflçileri de destek verdi.

Isparta’da hükümet sendikas›na isyan

n Isparta'da AKP'li belediye taraf›ndan Belediye-‹fl'ten zorla istifa ettirilerek Hak-‹fl'e geçirilmek istenen iflçiler 19 May›s’ta bir yürüyüfl düzenleyerek bask›lar› protesto ettiler. Belediye-‹fl'ten ayr›lmad›klar› için ifl akitleri ask›ya al›nan iflçiler, sendika yöneticileri ve ailelerin kat›ld›¤› eylemde belediye, Hak-‹fl ve hükümete tepki yükseldi.

Hak yediler kar ettiler n ‹flçilerine s›f›r zam dayatt›¤› için Petrol-‹fl sendikas›n›n 30 May›s'ta yürürlü¤e girecek olan bir grev karar› ald›¤› Mersin Soda Sanayi, 2006'n›n ilk çeyre¤inde 9.8 milyon lira kar etti¤ini aç›klad›. fiirket 2005 y›l›n›n ayn› döneminde 12 milyon 740.6 bin YTL kar elde etmiflti. Y›ll›k bilançosuna göre ilk çeyrekte bu kadar yüksek kar eden flirket T‹S görüflmelerinde iflçilerin zam taleplerine kulaklar›n› t›k›yor.

AKP çat›s›nda iflsizlik protestosu

n Ni¤de'de, uzun süredir iflsiz olan Dervifl Darç›n isimli iflçi, 23 May›s’ta AKP ‹l Baflkanl›¤›'n›n bulundu¤u iflhan›n›n çat›s›na ç›karak, intihar girifliminde bulundu.

Mevsimlik iflçiye ömür boyu açl›k n Malatya Ziraat Odas› ile Ad›yaman Mevsimlik ‹flçiler Derne¤i aras›nda yap›lan iflçi ücreti anlaflmas› feshedildi. 15 May›s’ta kay›s› iflinde çal›flan, ço¤unlu¤u Ad›yaman’dan gelen mevsimlik iflçilerin günlük ücretini 12.75 YTL olarak belirleyip protokol imzalayan Malatya Ziraat Odas›, "Kay›s› üreticilerinden gelen tepkiler nedeniyle" anlaflmay› tek tarafl› feshetti. Kay›s› üreticileri istedikleri fiyattan iflçi çal›flt›rabilecek. Sabit ücret belirlenmemesi açl›k anlam›na geliyor.

Kocaeli Belediyesi sendika istemiyor n Kocaeli Büyükflehir Belediyesi, kendi binas›ndaki Tüm Bel-Sen'e ait sendika panosunu kald›rtt›. Tüm Bel-Sen Kocaeli fiube Baflkan› Bedriye Y›ld›zeli, sendika panosunun indirilmesi ile ilgili Büyükflehir Belediyesi hakk›nda suç duyurusunda bulunacaklar›n› aç›klad›.

Borsa sendikadan korktu n Borsa çal›flanlar›n›n 367'si, düflük zam ald›klar› ve sosyal hak ödemelerinin kesildi¤inden Tez Koop-‹fl’e üye olunca, IMKB iflçilerin memur oldu¤unu iddia ederek sözleflme yetkisine itiraz etti.

1 Haziran - 14 Haziran 2006

ENERJIDE YUKSEK GERILIM Enerji özellefltirmeleri h›zlan›yor. Tafleron, memur ve iflçi ayr›m› yapmadan tüm enerji iflçilerini örgütlemek amac› tafl›yan ENERJ‹-SEN Genel Kurul’a gidiyor. Tüm yöneticileri iflten at›lan sendika Genel Baflkan› Yunus Aky›ld›r›m’la konufltuk

Genel Kurul öncesi belirtti. “Enerji iflçisinin görüfllerini ald›¤›m›z örgütlemeye olan zorunEnerji-Sen Genel Baflka- lu ihtiyac› bu oyunlar› n› Yunus Aky›ld›r›m bozacak” dedi. sendikan›n kurulmas›nEnerji-Sen’in kurucu dan itibaren bask›lara üyeleri ve örgütlendi¤i maruz kalmas›n›n, BEDAfi’›n tafleronu enerji tekellerinin ve Beyp›narlar’dan topiflveren güdümlü lam 28 iflçi hiçbir sendikan›n gerekçe gösteril“çarklar›na çomeksizin iflten mak sokulacaat›lm›flt›. Yap›¤›n› fark etlan hukuksuzlum e l e r i n d e n Yunus AKYILDIRIM ¤a karfl› hukuki kaynakland›¤›mücadelelerini sürdürn›” belirtti. Bu durumun düklerini belirten Aky›lyeni kurulan bir sendika d›r›m, mahkeme kararlaiçin dezavantajl› görün- r› ile ifle döneceklerini dü¤ünü ancak sömürü- de ifade etti. Aky›ld›r›m nün yo¤unlu¤u karfl›s›n- mücadele anlay›fllar›n›n da örgütlenmenin kaç›- sadece enerji iflçileri ile n›lmaz oldu¤unu söyle- s›n›rl› olmad›¤›n› vurguyen Aky›ld›r›m, sar› layarak sözlerine flöyle Tes-‹fl sendikas›n›n ken- devam etti: “Üretti¤imiz dilerine yönelik “kulis enerji hizmetini tüketen faaliyetleri ve ayak emekçi halk ile bir kaoyunlar› sürdürdü¤ünü” der ve mücadele ortakl›-

21 May›s n Adana’da inflaat ustas› Muharrem Tok, güvenlik önlemleri al›nmam›fl inflaattan düflerek yaraland›. n Kocaeli TOK‹'ye ait inflaat›n 11 kat›nda iskelede çal›flan ‹shak ‹naç, haz›r beton kal›b›n›n halattan kopup iskeleye çarpmas›yla 11. kattan düflerek hayat›n› kaybetti. 23 May›s n Bayrampafla Sac kesme atölyesi olarak kullan›lan zemin kat›, atölyenin ayn› zamanda depo olarak kullan›lmas› sonucu 2 kat afla¤› çöktü. Olayda 3 iflçi yaraland›. n Artvin Deriner Baraj›'nda iflçi olarak çal›flan Dursun Erdem baraj flantiyesine su tafl›yan borunun tamirinde çal›fl›rken, borunun ek yerinden ayr›lmas›yla nehre düflerek bo¤uldu.

¤› sürdürmek istiyoruz. Ticarilefltirilen enerji alan›n›n ma¤duru olacak tüm halk kesimleri ile özellefltirmeye karfl› ortak bir mücadele süreci gelifltirmek istiyoruz. Enerji iflçisi ve hiz-

met alan halk özellefltirmeye karfl› kamulaflt›rma mücadelesi ile rüflvet bata¤›ndan da kurtulacak. As›l bozulacak oyun ise uluslararas› tekellerin enerji üzerindeki planlar› olacak”.

n Enerji-Sen Genel Kurulu 3-4 Haziran’da ‹stanbul’da Devrimci Sa¤l›k-‹fl Genel Merkezi’nde yap›lacak. Enerji-Sen’e ulaflmak için Tel: 0212 635 81 39 www.enerjisen.org

n 24 May›s Kayseri’de inflaatta çal›flan Sercan Bahar 6. kattan asansör bofllu¤una düflerek hayat›n› kaybetti.

medyay› bir “flantaj” arac› olarak kulland›¤› söyleniyor. Ancak ihalelerde ipi kim gö¤üslerse gö¤üslesin özellefltirmelerin sonucu faturalar›n kabarmas› ve iflçilerin güvencesizleflmesi olacak.

25 May›s n Denizli Kale’de, bafl›na kal›p düflen inflaat iflçisi hayat›n› kaybetti.

Özellefltirmenin önü aç›ld› Elektrik da¤›t›m flirketlerinin özellefltirilmesine olanak sa¤layan tasar› aylar süren gecikmenin ard›ndan Meclis'te kabul edilip Sezer taraf›ndan onayland›. Yap›lan düzenlemelerle birlikte 27 milyon kay›tl› abonesi bulu-

nan elektrik da¤›t›m flirketleri 49 y›ll›¤›na enerji devlerine verilecek. Ankara, ‹stanbul, Konya, ‹zmit ve Trakya, elektrik da¤›t›m özellefltirmeleri ilk aflamada tamamlanmas› hedeflenen bölgeler aras›nda s›ralan›yor.

Sermaye tüm k›r›nt›lar› istiyor Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤›’n›n yeni istihdam yasalar› paketi ile birçok hak budanacak. Yasayla sermayenin “vergi yükü”nü azalt›p sigorta prim oranlar›n› düflürmek, iflyeri hekimi bulundurmak için zorunlu olan iflçi say›s›n›

n Sakarya Pamukova’da bir kum oca¤›nda kepçe ile tafl›nan iflçilerden Ruflen Aydemir ile Cemal Bektafl kepçeden düflerek, kepçeyle kamyon aras›nda s›k›flt›lar. Ruflen Aydemir, hayat›n› kaybetti, Bektafl yaraland›.

n Konya yolu üzerinde yap›m› devam eden Küçük Sanayi Sitesi Kooperatifi inflaat›nda, haz›r beton at›ld›¤› s›rada blo¤un çekme kat›n›n çökmesi sonucu 5 iflçi yaraland›.

ellere Enerji tek omik on tr s A ›. d ›l ç a yolda r la ra tu fa

petrol’ü, 35 y›ld›r ürünlerini pazarlad›¤› Castrol ile 1988’de Turcas Petrolcülük Afi’yi kurdu. 1996’da dünyan›n önde gelen flirketlerinden Conoco Inc’e hisselerinin yüzde 82’sini devretti. Turcas bu y›l, yüzde 70’i Shell’e ait olan ortak bir flirket kurdu. Aksoy, bu tafleronluk deneyimlerini enerji da¤›t›m alan›nda da kullanmak istiyor. Öte yandan ihalelerin di¤er iddial› ismi Do¤an’a ait gazete ve televizyonlarda, AKP’ye yönelik elefltiri dozaj›n›n artmas›n›n arkas›nda ihalelerden pay alma telafl›n›n yatt›¤› ileri sürülüyor. Do¤an’›n AKP’yle “s›k› f›k›” iliflkileri ile bilinen Çal›k Grubu’ndan çekindi¤i ve

n Eskiflehir Laçin Beldesi'nde inflaatta s›va yapan Salih Akkurt (45), üzerinde oldu¤u iskelenin çökmesi sonucu yaraland›.

n Samsun Liman›'nda bulunan bir Ro-Ro gemisinin merdivenlerinden düflen Cahit isimli iflçi yaraland›.

Tekeller enerji kuyru¤unda Özellefltirme yasas›n›n onaylanmas›yla uluslararas› tekeller ve yerli iflbirlikçileri harekete geçti. Avrupa’n›n en büyük enerji flirketi Alman EON, su özellefltirmelerinden tan›nan Alman RWE, ‹talyan Enel ve ‹spanyol ‹berdola piyasaya girmeye haz›rlan›yor. Türkiye’den Do¤an, Zorlu, Sabanc›, Erol Aksoy ve AKP döneminde h›zla büyüyen Çal›k uluslararas› tekellerle birlikte pay kapma telafl›nda. Petrol ürünleri da¤›t›m sektöründe Türkpetrol markas›yla faaliyet gösteren Turcas Petrol, ‹spanyol Iberdola ile anlaflma imzalamaya haz›rlan›yor. Medya patronu Aksoy’lar›n Türk-

19 May›s n Adana Osmaniye-Gaziantep karayolunda, Afgan uyruklu kaçak göçmen iflçileri tafl›yan kamyonun TIR dorsesine çarpmas›yla meydana gelen kazada 43 kifli öldü.

50’den 250 kifliye ç›karmak ve 100’ün üzerinde kad›n iflçi çal›flt›ran iflyerlerinde emzirme odalar›, kreflleri zorunlu olmaktan ç›karmak, 500’den fazla çal›flan› bulunan tesislerde sosyal tesis zorunlulu¤unu kald›rmak hedefleniyor. Fiilen uygulanama-

yan birçok hak böylece yasal olarak da ortadan kald›r›lacak.

n Beylikdüzü’nde Mozilla Tekstil fabrikas›nda 17 yafl›ndaki bir kad›n iflçi elini örme makinas›na kapt›rd›. 3 parma¤› kopan iflçinin sigortas› olmad›¤› bildirildi. n Ordu Gürgentepe ‹lçesi'nde bir peynir imalathanesindeki buhar kazan›n›n patlamas› sonucu 1 iflçi öldü. n 26 May›s Mersin bir künefe imalathanesinde meydana gelen patlamada 17 yafl›ndaki Naim Dinç yand›. 27 May›s n Kayseri'de bir inflaatta kal›p ifli yapan 23 yafl›ndaki Serkan Armil, 5. kattan düflerek yaraland›. n ‹stanbul Gaziosmanpafla'da kanalizasyon ba¤lant›s› yap›l›rken oluflan göçükte Osman Bafler yaraland›. n 29 May›s Bursa'da bir tekstil firmas›n›n kimyevi madde deposunda alev alan sülfirik asit, kimyasal yanmaya sebep oldu. Ortaya ç›kan kükürtdioksitten zehirlenen 3 iflçi hastaneye kald›r›ld›.

Ölümü gösterip Patron-polis dayan›flmas› s›tmaya raz› ettiler Lastik sektöründe aylard›r süren ve yaklafl›k 4000 iflçiyi ilgilendiren toplu ifl sözleflmesi (T‹S) görüflmeleri, al›nan grev karar›n›n uygulanmas›ndan birkaç saat önce anlaflmayla sonuçland›. Lastik patronlar›n›n bu y›l da iflçilerin kazan›lm›fl haklar›n› budamak ve esnek çal›flma hükümlerini sözleflmeye sokmak istemesi karfl›s›nda Lastik-‹fl sendikas› grev karar› alm›flt›. Ancak grevden önce yap›lan anlaflma sonucunda toplu ifl sözleflmesiyle iflçi ücretlerinde bi-

rinci 6 ay için yüzde 5 oran›nda art›fl sa¤lan›rken, tafleronlaflt›rma gibi pekçok emek düflman› giriflime karfl› herhangi bir kazan›m elde edilemedi. Lastik sektöründe 2000, 2002 ve 2004 T‹S görüflmeleri ard›ndan al›nan grev kararlar› “milli güvenlik” gerekçesiyle yasaklanm›flt›. Bu yasaklamalar›n ard›ndan üretimden gelen gücün fiilen kullan›lmamas› bugün raz› olunan sözleflmenin en önemli sebeplerinden birisini oluflturdu.

Tuzla tersanelerinde güvencesiz çal›flma koflullar›na karfl› biriken öf-

ke eylemlerle a盤a ç›kmaya bafllad›. Desan Tersanesi’ndeki Montesar firmas›nda tafleron olarak çal›flan 55 iflçi, ücretlerinin ödenmesi için 24 May›s’ta Limter-‹fl ile birlikte direnifle bafllad›. 25 May›s’ta iflyeri önünde toplanan direniflçi ifl-

çilere di¤er 200 iflçi de destek verirken, tersane giriflinde y›¤›nak yapan polis patronun iste¤iyle iflçilere biber gaz›yla sald›rd›. Polisin direniflin sürmesi halinde iflçilere daha sert müdahale edece¤i tehdidinde bulunmas› dikkat çekti.

Tüprafl halk›nd›r Tüprafl Halk›nd›r Hareketi, 28 May›s Pazar günü Petrol-‹fl Genel Merkezi’nde tüm halk›n davetli oldu¤u bir forum düzenledi. Forumda TÜPRAfi’› iflçi denetiminde, gerçekten halk›n

mal› yapman›n yol ve yöntemleri ve gösterilmesi gereken tepki tart›fl›ld›. Tüprafl Halk›nd›r Hareketi, “TÜPRAfi özellefltirmesiyle kamu birikiminin ya¤malanmas› sadece Petrol-‹fl Sendikas›-

n›n de¤il, bütün yurttafllar›n sorunu olarak de¤erlendirilmelidir” diyor.

Ölümleri durdurun n Tuzla’da bulunan Torgem tersanesindeki kazada bir iflçinin baca¤› koptu, Arda Yeni isimli iflçi hayat›n› kaybetti. 20 May›s’ta Limter-‹fl’in ça¤r›s›yla bir araya gelen iflçiler ifl cinayetlerinin sona ermesi ve iflyerlerinde güvenlik önlemlerinin al›nmas› talebiyle Tuzla Tersaneler Bölgesi’nden AKP Tuzla ilçe binas›na yürüdüler. ‹fl cinayetlerinde yaflam›n› yitiren iflçilerin resimlerini de tafl›yan Limter-‹fl üyeleri, “‹flçiler birleflin ölümleri durdurun”, “B›çak kemikte s›ra genel grevde”, “Tafleron sistemine hay›r” sloganlar›n› att›lar.


1 Haziran - 14 Haziran 2006

OSS KAYBETTIRECEK Üniversite e¤itimi almak isteyen 1 milyon 679 bin kifli 18 Haziran’da ÖSS s›nav›na girecek. 12 y›ll›k e¤itim 180 soruyla s›nanacak. Yüz binlerce ö¤rencinin kaderi 3 saat 15 dakikal›k bir s›navla belirlenecek.

Üniversiteye yönelik talep sürekli art›yor ancak üniversite kontenjanlar› de¤iflmiyor. K›z›flan yar›fl dershane sektörünü patlatt›. ÖSS’ye haz›rl›k maliyeti 10 milyar dolar› aflt›.

Geçen sene ÖSS’ye giren 1 milyon 730 bin kifliden sadece 198 bini üniversiteye hak kazanm›flt›. 15 yeni üniversite aç›lmas›na ra¤men kontenjanlar›n hiç artmamas› ile s›nava girenlerin büyük ço¤unlu¤u yine hayal k›r›kl›¤›na u¤rayacak. Dershane sektörü bu y›l da kasas›n› dolduracak. Türk E¤itim Derne¤i’nin ülke çap›nda yapt›¤› e Bu sene d nci araflt›rmaya göre ö¤re n o lise son s›n›f y il m 1.5 ö¤rencilerinin ek kaybedec %83’ü, lise mezunlar›n›n %78’i hayatta baflar›l› olmak için üniversiteye gitmek gerekti¤ini düflünüyor. ÖSS 12 y›l süren ilk ve ortaö¤retim birikimini 5 fl›kl› 180 soruya indirgiyor. ÖSS’ye yönelik e¤itim ve

ren dershaneler üniversite kap›s›n› açan anahtar olarak sunuluyor. Resmi rakamlara göre 1984 y›l›nda 174 olan dershane say›s› 2004’te 2.984’e, 2005 y›l›ndaysa 3.650’ye ç›kt›. Buna kay›t d›fl› dershaneler dahil de¤il. Dershanelerin bir y›ll›k ücreti 2-5 milyar aras›nda de¤iflti. ‹fl dersaneyle bitmiyor. Paras› olanlar özel dersler ve haz›rl›k kitaplar›-dergileri için milyarlarca lira ak›t›yor. Ailelerin e¤itim tüccarlar›n›n cebine koydu¤u 9.2 milyar dolar›n önemli bir k›sm›, dar gelirli ailelerin cebinden ç›k›yor. Ama çocuklar›n› dershaneye gönderemeyecek aile say›s› milyonlar› buluyor. Son s›n›f ö¤rencilerinin %58’i, mezunlar›n %78’i okul e¤itiminin ÖSS’yi ka-

Bir buçuk milyon kifli ne yaparsa yaps›n üniversiteye giremeyecek. S›nav sistemi yoksula flans tan›m›yor. Gelece¤ini ÖSS’ye ba¤layan ö¤renciler ve aileleri depresyonda.

zand›rmakta yetersiz oldu¤unu düflünüyor. Bulunan çözüm lise s›ralar›n› boflaltmak, dershane s›ralar›n› doldurmak. Milli E¤itim Bakan›’n›n liselerin boflalmas›n› engelleyece¤iz diye sundu¤u ÖSS s›nav de¤iflikli¤i tam tersi etki yaratt›. Lise 2 ve 3 müfredat› da s›nava dahil edilince çözülmesi gereken daha fazla

test ö¤rencilerin önüne kondu. “Yeni s›nav sistemine haz›rl›kta tam garanti” ilanlar›n›n camlar› süsledi¤i dershaneler sistem de¤iflikli¤ini kazanç kap›s› yapt›. Devams›zl›k süresini 45 güne ç›karan ve özel hastanelerden al›nan raporlar›n kabul edilece¤ini aç›klayan Bakanl›k lise e¤itiminin iflas›na çanak tutuyor.

Rüyamda bile soru çözüyorum

Kay›t soygununa internet k›l›f›

Seval Kabak, Ankara Mamak Lisesi’nden mezun olmufl bir dersane ö¤rencisi. 19 yafl›nda ve iki y›ld›r üniversiteye haz›rlan›yor. Seval’le ÖSS haz›rl›k dönemindeki sorunlar› üzerine konufltuk.

‹nternetten kay›t uygulamas› pek çok sorunu beraberinde getiriyor. Ö¤renci-okul efllefltirmeleri, Yüksek Seçim Kurulu listelerindeki ikametlere göre belirlenecek. Oysa bu bölgeler büyük oranda uydurma. Binlerce aile seçim listesine eski memleketinde yaz›l›yor. Efllefltirmelerde kontenjanlar›n yetersiz kalmas› halinde yerel idarenin belirleyece¤i özel hükümler devreye girecek. Yerel idare ve okul yönetimleri-

ÖSS s›nav›na nas›l haz›rlan›yorsun? ‹ki y›ld›r dersaneye gidiyorum. Okulda çok da fazla bir fley ö¤renemedi¤imi düflünüyorum. Dersaneler hakk›nda ne düflünüyorsun? Dersane, “ne kadar para o kadar ders” mant›¤›yla çal›fl›yor. Özel ders ö¤rencileri ile daha çok ilgileniliyor. Biz yine ihmal ediliyoruz. Ama sonuçta okulda ö¤renmedi¤im kimi fleyleri dersanede ö¤rendim. Üniversiteyi kazanabilmek için dersaneye gitmek flart gibi bir düflünce çok yayg›n zaten. Herkes ben okulda zaten bir fley ö¤renemedim dersaneye gideyim diyor. Ama sonuçta dersane de bir para tuza¤›. Peki s›nav sistemi hakk›nda ne düflünüyorsun?

S›nav sisteminin en karfl› oldu¤um noktas› tüm hayat›m›z›n o 3 saat içinde belirlenmesi. Bu y›l s›nav içeri¤inin de¤iflmesi de bizi zor durumda b›rakt›. Geçen y›l sadece 1. s›n›f konular›ndan sorumluyduk. Bu y›l s›nav 3 s›n›f›n konular›n› da kapsay›nca birçok konuda eksi¤imiz ortaya ç›kt›. Ben düz lise mezunuyum. Zaten s›navda Anadolu Liseleri ve Fen Liseleri daha avantajl› oluyor, biz ancak onlar›n ard›ndan geliyoruz Tabii s›navda adaletsiz olan yanlar çok. Herkes ayn› s›nava giriyor ama ayn› koflullarda okumuyor.

‹lkö¤retim kay›tlar› internet üzerinden yap›l›yor. Bakanl›k kay›t paras›n›n önüne geçilece¤ini iddia ediyor.

zunu aras›nda pek bir fark yok. Yine de okumak gerekiyor. Diplomal› iflsiz olmak daha tercih edilir bir fley. Üniversiteyi bitirip temizlik flirketinde çal›flan insanlar var. Yani s›nava giren herkes asl›nda diploman›n bir ifle yaramayaca¤›n› biliyor.

S›nav haz›rl›klar›n›n yaratt›¤› etki ne?

sende

S›nava haz›rlanmaya bafllad›¤›mdan beri çok stresliyim.

Bir y›ld›r bu s›nava göre yafl›yorum. Diyelim s›nav› kazand›m. Üniversiteyi de bitirdim. Yine ifl bulam›yorsun. Art›k üniversite lise me-

Uykular›m düzensiz, rüyamda bile soru çözüyorum. S›nava girince en az›ndan çabalad›m ben elimden geleni yapt›m diyebilece¤im.

Bedava kitap derman olmuyor

Mesut Parlak yönetimindeki ‹stanbul Üniversitesi’nde ö¤rencilere yönelik polis ve özel güvenlik sald›r›lar›n›n ard› arkas› kesilmiyor. ‹stanbul Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nde ÖGB’nin fakülteler aras› geçifl yasa¤›, üst aramas› ve kimlik kontrolü uygulamalar›na karfl› ç›kan ö¤renciler içeri sokulmuyor. Üç haftad›r süren uygulaman›n giderek sertleflmesiyle t›rmanan gerginlik, 25 May›s’ta kavgaya dönüfltü. ÖGB sald›r›lar› sebebiyle fakülteye toplu girifl yapan ö¤renciler, okula girerek bir ö¤renciye sald›ran güvenlik görevlileri Edebiyat Fakültesi kap›s›nda müdahale etti. Ö¤rencilerin

deyimiyle “güvenlik”lerin cop kullanmas›yla daha da sinirlenen ö¤rencilerle ÖGB’ler aras›nda k›sa süren bir kavga yafland›. Kavgada üç güvenlik ve bir ö¤renci yaraland›. Ayn› gün öylen saatlerinde Fen Fakültesi kap›s›nda toplanan 100 ö¤renci yaflanan "güvenlik" terörünü oturma eylemiyle protesto etti. "Güvenlik D›flar› Üniversiteler Bizimdir", "Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz" sloganlar› atan ö¤renciler "Bilim için 0 güvenli¤e 23 trilyon lira", "‹stanbul Yar›aç›k Cezaevi’ne Hofl Geldiniz", "Güvenlik Bahane Özgürlük Elden Gidiyor" yaz›l› dövizler tafl›d›. Eylemde "güvenlik" terörüne karfl› besteledikleri flark›lar› söyleyen ö¤renciler haz›rlad›klar› tiyatroyu sergileyerek eyleme son verdi. Ö¤renciler "güvenlik" uygulamalar›na son verilene kadar üniversiteye girme haklar›n› kararl›l›kla kullanacaklar›n› söylediler.

‹nternetten kay›t, pek çok üniversitede uygulan›yor. Bu kay›tlar s›ras›nda, okul yönetiminin istedi¤i paralar banka hesab›na yat›r›lmad›kça ö¤rencinin kay›t yapt›raca¤› alan aç›lm›yor. ‹nternetten kay›t zorla para toplamak isteyenlerin iflini kolaylaflt›r›yor.

Zenginler için ifl kolay. Onlar özel üniversite bitirseler bile baba paras›yla kendilerine ifl kurabiliyorlar.

S›nav› kazan›rsan üniversiteden beklentilerin neler?

Üniversitede özel güvenlik terörü

ne kontenjan kozunu kullanarak keyfi davranabilme, yani daha rahat kay›t paras› alabilme flans› tan›n›yor.

Bedava kitap dertlere derman de¤il. Çünkü devlet kafl›kla verdi¤ini kepçeyle al›yor. Kitaplar 20 milyon tutarken, e¤itim masraf› toplam› 3 milyar.

E¤itim masraf›, okul kay›tlar›n›n bafllamas› ile pek çok ailenin gündemine oturdu. Hükümet üç y›ld›r sürdürdü¤ü bedava kitap uygulamas› ile flov yapadursun verilen kitap ö¤rencinin masraf›n›n ancak %1’ini karfl›l›yor. E¤itim-Sen’in araflt›rmas›na göre, 2005-2006 e¤itim-ö¤retim y›l›nda bir ö¤rencinin y›ll›k maliyeti 2 milyar 83 milyon lira civar›nda gerçekleflti. Harcama kalemleri aras›nda, servis ücreti 560 milyon lira ile ilk s›rada yer al›rken, kurs ücreti 320 milyon, ba¤›fl ad›yla kay›t paras› ödemeleri 300 milyon, y›ll›k dergi ve kitap masraflar› 60 milyon, k›yafet mas-

raf› da 220 milyon olarak s›raland›. Buna foto¤raf çekimi, karne, fotokopi, gezi, paso, bayram kostümü, k›rtasiye, kantin masraflar› da kat›l›nca bir ö¤rencinin velisine ö¤renim y›l› boyunca maliyeti 2 milyar 83 milyon liraya vard›. Ayn› dönemde 10 milyon ö¤renciye da¤›t›lan bedava kitab›n maliyeti 180 trilyon lira olarak gerçekleflirken, bu kifli bafl› yaklafl›k 20 milyon lira demek. Ö¤retmen ve okul içi temel hizmet paras›n› ö¤renciye ödeten iktidar›n bedava kitap uygulamas› iktidara yak›n baz› yay›nevlerinin kasas›n› doldurmaktan ve göz boyamaktan baflka bir ifle yaram›yor.

“Laik” e¤itimde zorla din dersi ‹stanbul’da yaflayan Alevi bir ailenin çocu¤unun zorunlu din dersinden muaf tutulmas›n› isteyerek açt›¤› davada verilen yürütmeyi durdurma karar›, valili¤in itiraz› üzerine bir üst mahkeme taraf›ndan kald›r›ld›.

Ali Kenano¤lu, din dersinin zorunlu dersler aras›nda say›lmas› karar›n›n iptali ve o¤lunun bu dersten muaf tutulmas› için dava açm›flt›. ‹stanbul 5. ‹dare Mahkemesi de talebi hakl› bularak, 30 Aral›k 2005’te yürütmeyi durdurma

karar› vermiflti. Bu karara ‹stanbul Valili¤i itiraz etti. ‹stanbul Bölge ‹dare Mahkemesi’nin valili¤in itiraz›n› kabul etmesi üzerine Kenano¤lu zorunlu din derslerine yeniden girmek zorunda kald›.

E⁄‹T‹M 7 Okullar halk›nd›r para toplanamaz! Halk›n Ö¤retmeni bilgi@egitimguncel.org

O

kul kay›tlar› bafllad›. Çocu¤unu ilkö¤retime yeni kaydettirecek olan yoksul veliler telafl içinde. Bu y›l kay›tlar yeni bir uygulama ile önce internetten ön kay›t biçiminde al›nacak, kesin kay›t ifllemi daha sonra okulda yap›lacak. Kesin kay›t için internet ç›kt›s›yla okula gelen veliden kay›t paras›n›n fazlas›yla istenece¤i ortada. TC Anayasas› Madde 42; “Kimse e¤itim ve ö¤retim hakk›ndan mahrum b›rak›lamaz… ‹lkö¤retim bütün vatandafllar için zorunludur ve devlet okullar›nda paras›zd›r”diyor. Anayasan›n 42. maddesinin çi¤nenmesi klasikleflti. Devletin ilkö¤retim okullar›nda yasal olmad›¤› halde kay›t paras› toplan›yor. Milli E¤itim Bakan› ve yüksek bürokratlar her y›l “bu y›l kay›t paras› al›nmayacak” diyor. Ama televizyonlarda her y›l, kay›t paras›n› ödeyemedi¤i için okul ifllerinde çal›flt›r›lan ya da boynu bükük bekleyen velileri seyrediyoruz. Gelece¤imiz, gözbebe¤imiz olan çocuklar›m›z›n e¤itim hakk›n› Anayasal güvenceye ra¤men neden gasp ediyorlar? Bugün devlet okullar›nda türlü zorbal›klarla 27 ayr› kalem alt›nda para toplanmas›n›n gerçek nedeni nedir? Zaman›n›n hükümeti 1995 y›l›nda Dünya Ticaret Örgütü taraf›ndan düzenlenen Hizmet Ticareti Genel Anlaflmas› (GATS) adl› bir anlaflmaya imza att›. GATS anlaflmas› daha önce paras›z verilen hizmetler de dahil tüm hizmetlerin; e¤itim, sa¤l›k, enerji, su, ulafl›m, haberleflme, çevre hizmetleri ve alt yap› hizmetlerinin vs. parayla al›n›p sat›lan birer mal haline getirilmesini istiyor. IMF, Dünya Bankas› gibi emperyalist kurulufllar da ›srarla Türkiye’nin bu anlaflman›n hükümlerine uymas›n› istedi. Sonraki hükümetler de itiraz etmedi, kendilerinden isteneni yapmak için ellerinden geleni yapt›lar. Bugün e¤itimin paral›laflt›r›lmas›n›n yükünü as›l olarak yoksul halk çekiyor. Yoksullar›n her kay›t döneminde karfl› karfl›ya kald›¤› eziyetin sorumlusu, bizzat “kay›t paras› toplanmayacak” diyen Milli E¤itim Bakan›’d›r. Hangi gerekçe ve hangi ad alt›nda olursa olsun toplanan bütün bu paralar, okullar›n özellefltirilmesi yolunda küçük al›flt›rmalard›r. Bugün küçük görünen mebla¤lar yak›n gelecekte, ayn› üniversite harçlar› gibi ödenemez hale gelecek. Pazarl›k yaparak kay›t ücretini düflürme ya da araya birilerini sokarak para ödememe durumu yak›nda ortadan kalkacak. Bütün bu uygulamalara dur diyelim. Bilmeliyiz ki devlet okullar› paras›z hizmet veren kurumlard›r, para almaya dönük her türlü uygulama yasad›fl›d›r. Halk›n Ö¤retmeni olarak tüm velilerimizi anayasan›n 42. maddesinde de belirtilmifl olan paras›z e¤itim hakk›n› savunmaya, ad› ve miktar› ne olursa olsun para ödememeye ça¤›r›yor, her türlü hak alma eyleminin hakl› meflru oldu¤unu bildiriyoruz.

"Diplomal› H›yarc› Olmayaca¤›z" n Malatya'da üniversite ö¤renci ve mezunlar› “Diplomas›z ‹flsiz Olmayaca¤›z” eylemi yapt›. Bas›n aç›klamas›n› okuyan ‹smail Da¤deviren, 160 bin ö¤retmen a盤›na 10 bin yeni ö¤retmen atanmas›n›n trajik oldu¤unu söyleyerek, "KPSS’de aç›klanan kadrolar›n ihtiyac›n çok alt›nda olufluna ve baz› bölümlere de hiç kadro verilmeyifline tepki gösteriyoruz" dedi. Sözleflmeli ö¤retmen uygulamas›n›n kald›r›lmas›n› ve e¤itime daha fazla kaynak ayr›lmas›n› isteyen Da¤deviren, "kamudaki kadrolar›n geniflletilmesini" istedi.


8 DÜNYA

1 Haziran - 14 Haziran 2006

ISCILERIN ISYAN ATESI BANGLADES’I YAKIYOR Yaflanabilir ücret ve insanca çal›flma koflullar› isteyen iflçilere yönelik polis sald›r›s› isyan› tetikledi. ‹flçiler emek cehennemine dönen yüzlerce fabrikay› tutuflturdu. Pek çok kentte etkili olan eylemler hayat› felç ederken, eylemlere ücret ve güvenli çal›flma ortam›n› içeren “11 talep” damgas›n› vurdu.

‹nsanca yaflam istiyorlar

Bangladeflli Tekstil iflçilerinin, 21 May›s’ta, daha yüksek ücret ve güvenli çal›flma ortam›n› da içeren “11 talep” için düzenledi¤i eylemde bir iflçinin polis sald›r›s›nda öldürülmesi üzerine eylem isyana dönüfltü. Bangladefl’te pek çok kentte on binlerce tekstil iflçisi sokaklara dökülerek fabrikalar› ve araçlar› atefle verdi. 300’ün üzerinde fabrika ve 200’ün üzerinde araç yak›ld› ya da tahrip edildi. Kötü koflullarda düflük ücretle çal›flan tekstil

iflçilerinin öfkesi, polisin bir iflçi arkadafllar›n› öldürmesi sonucu doruk noktas›na ulaflt›. Dakka-Mimensing otoyolu boyunca yürüyen on binlerce iflçi tekstil fabrikalar›n› ve araçlar› atefle verdiler. Pazartesi günü Savar ve Gazipur’da bafllayan olaylar fliddetlenerek Uttara, Mirpur, Tejgaon ve Eski Daka kentlerine kadar yay›ld›. Büyük iflçi kentlerinde yollar kitlesel yürüyüfller ve barikatlarla kesildi. Ana caddeler boyunca fabrikalar,

bankalar atefle verildi. Pek çok kentte tüm trafik ak›fl› durduruldu. ‹flçiler ve polis aras›nda fliddetli çat›flmalar yafland›. Ç›kan olaylarda 20’si polis 100’ün üstünde kifli yaralan›rken 500 giyim fabrikas› kepenk kapatt›. Bangladefl Giysi ‹malatç›lar› ve ‹hracatç›lar› Birli¤i BGMEA’n›n isyan› bafllatt›¤›n› iddia etti¤i 6 tekstil iflçisinin isimlerini polise vermesi üzerine Gazipur, Savar ve Sripur’da yaklafl›k 100 iflçi gözalt›na al›nd›. Uluslararas› giyim,

Haftada 7 gün gece geç saatlere kadar çal›flmak, çocuk iflçili¤inin h›zla yayg›nlaflmas›, ödenmeyen veya geç ödenen ücretler, bitmek bilmeyen ifl kazalar› Bangladefl’li iflçilerin can›na tak etti. Ç›kan isyanda arkadafllar›n›n ölmesi üzerine iflçilerin öfkesi fabrikalara yöneldi.

Güney Afrika’da iflsizli¤e karfl› grev n G. Afrika ‹flçi Sendikalar› Konfederasyonu (COSATU) 18 May›s’ta iflsizli¤e karfl› bir günlük genel greve gitti. Yüz binlerce iflçinin kat›ld›¤› grev otomotiv, e¤itim ve maden sektörlerinde etkili oldu. Ülkeyi ’94 y›l›ndan beri yöneten Afrika Ulusal Kongresi (ANC) vaatlerini gerçeklefltirmemekle elefltirildi. Ne var ki COSATU hala ANC güdümlü bir örgüt ve ba¤›ms›z sendikalar bu eylemlerin neo-liberal politikalar› durdurmak için yeterli olmayaca¤›n› savunuyor.

n Geçti¤imiz haftalarda Avrupa’ya gezi düzenleyen Chavez, ülke petrolünün en az›ndan bir k›sm›n› Avro karfl›l›¤›nda satmay› düflündüklerini aç›klad›. ‹ran’›n da bu yöndeki fikirlerini olumlu karfl›lad›¤›n› belirten Chavez, ABD’nin ‹ran’a sald›rmas› durumunda petrol fiyatlar›n›n varil bafl›na 100 dolar› aflaca¤›n› söyledi. Y›l›n ilk çeyre¤inde, petrol gelirlerinde %0.2’lik bir düflüfl yaflayan Venezüella ayn› dönemde %9.4’lük bir büyüme oran› yakalad›. Petrol d›fl› sektörlerdeki kalk›nma giriflimlerinin öneminin artmas› bu durumu yaratt›.

Kongo’da enerji isyan›

Ekvador petrolünü kamulaflt›rma yolunda Bolivya’n›n kamulaflt›rma rüzgar› Ekvador’a ulaflt›. Hükümet ülke petrolünün % 85’ini iflleten ABD’li flirkete el koydu.

Karikatür “krizi” ‹ran’da

HAL‹

Venezüella petrolünü Avro’yla satacak

tekstil ve deri sendikalar› Bangladeflli iflçilerin mücadelelerine destek verdiklerini aç›klad›lar. Bangladefl’in ihracat gelirinin üçte biri tekstilden gelirken iflçiler çok kötü koflullarda ve düflük ücretlerle çal›fl›yor. ‹flçilerin 7 gün boyunca ve geç saatlere kadar çal›flmaya zorland›¤› tekstil sektöründe çocuk iflçilik, ücretlerin geç ödenmesi, iflyeri güvenli¤inin olmamas› gibi sorunlar fabrikalar›n iflçiler için adeta cehenneme dönüflmesine neden oluyor.

Latin Amerika’n›n önemli petrol üreticilerinden Ekvador, yasalara ayk›r› faaliyet yürüten ABD’li petrol flirketi OXY ile yap›lan sözleflmeleri feshederek, flirketin ülkedeki bütün varl›klar›na bedel ödemeksizin el koydu. OXY ve Washing‹ran’a yönelik sald›rganl›k dalgas› Hazreti Muhammed karikatürlerinin yol açt›¤› krizle ton’un itirazlar›na ra¤men, Venezüella ve Bolivya’n›n bafllam›flt›. Sald›rganl›¤›n ikinci perdesi yeni bir karikatür kriziyle devam ediyor estirdi¤i rüzgar ve genifl ‹ran’da yay›nlanan “‹ran” l›’nda kat›ld›¤› bir program- mamas›na ra¤men onlarca halk deste¤i hükümeti cegazetesinin 18 May›s tarihli da, bunun planlanm›fl bir kiflinin öldü¤ü yönünde ha- saretlendiriyor. fiirketin gençlik ekinde Azerileri ha- kriz oldu¤u flüphelerini des- berler yay›nlamas›n›n da dü- bölge halk›na büyük zarar mamböce¤ine benzeten bir tekleyen aç›klamalarda bu- flündürücü oldu¤unu belirtti. verdi¤i ve sözleflme d›fl› karikatürün yay›nlanmas› lundu. Kuhneverd, gazete ‹ran’da 20 milyonun üsüzerine, Do¤u ve Bat› Azer- çal›flanlar›n›n yar›dan ço¤u- tünde Azeri yafl›yor ve bu baycan eyaletlerinde binlerce nun Azeri oldu¤unu ve ayn› da ülke nüfusunun üçte birikifli soka¤a döküldü. Hükü- gazetede Farslar› da kurba- ne denk geliyor. ‹ran’a yömeti hedef alan sloganlar ön ¤aya benzeten bir karikatür nelik tehditlerini sürdüren plana ç›karken, eylemcilerin yay›nland›¤›n› söyledi. Kari- ABD’nin yak›n vadede bir katüre yönelik tepkiler üzeAzeri milliyetçilerinin de rine Azerilerden özür dilen- askeri sald›r› planlamad›¤›, kulland›¤› bozkurt iflaretini di¤ini, çizerin ve yay›n yö- iç kar›fl›kl›klar› teflvik etmeyapmas› dikkat çekti. Gözalnetmeninin ifline son verildi- ye çal›flaca¤›, bunun için de t›na al›nanlar aras›nda Aze- ¤ini ve gazetenin de kapat›l- Azerilere göz dikti¤i bilinirice bilmeyenler de var. d›¤›n› aç›klayan Kuhneverd yordu. ‹ran’› kar›flt›ran ikinkarikatür krizinde ‹ran gazetesi çal›flanlar›n- eylemlerin buna ra¤men sür- ci dan Nefise Kuhneverd 26 dü¤üne dikkat çekti ‹ranl› ABD’nin parma¤›n›n ç›kmaMay›s’ta Habertürk Kana- gazeteci, eylemlerde ölen ol- s› sürpriz olmayacak.

DÜNYA

n Kongo’nun Katanga bölgesindeki Kipushi Kasabas›'nda bir araya gelen ve ço¤unlu¤u çocuklardan oluflan göstericiler, 5 aydan bu yana günafl›r› yaflanan elektrik kesintilerini protesto etti. Sloganlar atan gruba polisin açt›¤› atefl sonucu iki ö¤renci ve bir kad›n öldü. Elektrik, su, bar›nma ve altyap›ya ulafl›m talepleri Afrika yeni toplumsal hareketlerinin en önemli gündemleri haline geliyor.

“Kusura bakmay›n, biraz fazla vahfliymifliz” kuyular açt›¤› iki y›l önce de gündeme gelmifl ancak hükümet ABD’ye karfl› koymaya cesaret edememiflti. Ekvador petrollerinin %85’ine sahip olan OXY flirketinin en önemli güvencesi ise bu ülkenin ABD ile Serbest Ticaret Anlaflmas› (TLC) imzalam›fl olmas›. Ancak flirket-

le yap›lan petrol anlaflmas›n› iptal eden Ekvador sürpriz bir ad›m daha atarak, Serbest Ticaret Anlaflmas›’n›n da iptal edilebilece¤ini gündeme getirdi. ABD, Latin Amerika’daki en büyük askeri üssünün ev sahibi Ekvador’un bu ad›m› karfl›s›nda iyiden iyiye zora girmifl görünüyor.

Afganistan’da savafl büyüyor ABD önderli¤indeki koalisyon güçlerinin iflgali alt›nda bulunan Afganistan’da çat›flmalar fliddetleniyor. May›s ay›n›n son haftas›nda Taleban güçleriyle yaflanan çat›flmalarda can kayb› Irak’› aratmaya-

cak boyutlara vard›. Son çat›flmalarda ölenlerin say›s› 300’ü aflt›. ‹flgal güçleri Taleban’›n yeniden güç kazand›¤›n› kabul ederken, sivilleri hedef seçen sald›r›lardan vazgeçmiyor.

n Yeni kurulan Irak hükümetini de¤erlendirmek üzere Beyaz Saray’da bir araya gelen ABD Baflkan› Bush ve Britanya Baflbakan› Blair, Irak savafl›nda tutsaklara iflkence yap›lmas› ve sert üsluplu konuflmalar› konusunda hatal› olduklar›n› söylediler.

Bar›fl görüflmeleri n Nepal Hükümeti ve Maocu gerillalar aras›nda bar›fl görüflmeleri bafllad›. Gerillar, krall›¤a son verilmesini ve çok partili bir demokrasiye geçmek için yeni bir Anayasa haz›rlanmas›n› istiyorlar. On y›ll›k halk savafl›nda ülkenin %85’ine hakim olan gerillalar, di¤er partileri de yanlar›na çekerek krall›¤a karfl› bir halk cephesi kurmay› baflarm›fllard›.


EKONOM‹

1 Haziran - 14 Haziran 2006

RESMI ISSIZLIK YALANI H

9

Yalanc› baharda sona do¤ru

Umar KARATEPE umar@sendika.org

Devletin resmi istatistik kurumlar›n›n görevi iflsizlik konusunda da gerçe¤i yans›tmk de¤il, sorunu gizlemek.

Türkiye ‹statistik Kurumu'nun (TÜ‹K) geçti¤imiz günlerde yüzde 11.9 olarak aç›klad›¤› iflsizlik oran› tart›flmal› veriler içeriyor. ‹fl bulmaktan umudunu kesenleri, geçici ifllerde çal›flanlar› ve mevsimlik çal›flanlar› da ekleyince iflsizlik oran› yüzde 23'e kadar ç›k›yor. Geçen y›l›n ayn› döneminde ise bu oran yüzde 21.3 düzeyinde hesaplanm›flt›. TÜ‹K’in s›n›flamas›na göre ifl bulmaktan umudunu kesti¤i için ifl aramayan, ancak ifl bulsa hemen çal›flabilecek durumda olanlar iflsiz say›s›na dahil edilmiyor. Ayr›ca, mevsimlik çal›flt›¤› için o mevsimde ifli olmayanlar da iflgücüne ve iflsizler aras›na al›nm›yor. Eksik istihdam olarak nitelendirilen, bir iflte çok k›sa süreli çal›flanlar da iflsiz kabul edilmiyor. TÜ‹K'in Ocak, fiubat Mart

Türkiye ‹statistik Kurumu iflsizlik oran›n› yüzde 11.9 olarak aç›klad›. Oysa her 4 kifliden 1’i iflsizlikle karfl› karfl›ya.

dönemini kapsayan flubat ay› hane halk› iflgücü anketine göre Türkiye'de 2 milyon 488 bin kifli ifl bulmaktan umudunu kesti¤i için iflgücüne dahil edilmedi. Mevsimlik çal›flanlardan 882 bin kifli de iflgücüne ve iflsizler aras›na al›nmad›. TÜ‹K'in bu nedenlerle iflsiz ordusuna dahil etmedi¤i "iflsizlerin" say›s› 3 milyon 370 bin kifliyi buluyor. Bunlar

milyon 454 bin kiflisi ise herhangi bir sosyal güvenlik kurulufluna kay›tl› olmadan çal›flt›r›l›yor. Yani ifl bulanlar›n da yar›s›na yak›n› güvencesiz-sigortas›z çal›fl›yor. Hiçbir sosyal güvencesi olmadan, yar›n iflsiz kalabilecek statüde çal›flanlar öne sürülerek iflsizlik oran› da düflük gösteriliyor. Oysa 9 milyon 454 bin kay›ts›z çal›flan her gün iflsizlik tehdidiyle yüz yüze.

eklendi¤inde resmi olarak 2 milyon 796 bin kifli olarak aç›klanan iflsiz say›s› 6 milyon 166 bine yükseliyor. ‹flsiz say›s› 500 bin artt› Geçen y›l›n fiubat dönemi itibariyle TÜ‹K'in 2 milyon 750 bin kifli olarak belirledi¤i iflsiz say›s› 2 milyon 882 bini bulan mevsimlik çal›flanlarla ifl bulmaktan umudunu kesti¤i için iflgücüne dahil edilmeyenler de eklendi¤inde 5 milyon 632 bin kifli olarak belirlenmiflti. Çal›flanlara köle statüsü TÜ‹K’in Türkiye'de 20 milyon 604 bin kifli olarak belirledi¤i toplam istihdam›n 9

Ya iflsizlik, ya kölelik Say›lar› giderek azalan devlet iflletmelerinin ifli al›m s›navlar› onbinlerin umut kap›s›na dönüflüyor. Zonguldak’ta 1000 kiflinin al›naca¤› Taflkömürü ‹flletmesi’ne de 41 bin kifli baflvurdu. Maden iflçisi olmak için baflvuruda bulunanlar aras›nda çok say›da üniversite mezunu bulunmas› dikkat çekti. ‹flçi al›m›ndaki eleme yöntemi bir zamanlar›n köle pazarla-

r›ndaki “difl kontrolü” yöntemlerini aratmad›. Adaylar kazma-kürek sallat›larak, tomruk tafl›t›larak s›nava tabi tutuldu, ellerine nas›r kontrolü yap›ld› elleri ve nas›rl› olanlar tercih edildi. Onur k›r›c› biçimlerde elenen on binleri geride b›rakan 1000 adet flansl› iflsiz, günlük yevmiye ile çal›flt›r›lmak üzere yerin binlerce kat alt›na gönderildi.

Kutadgobilik T‹SKindirdi Yedin yine doymad›n

“Patronlar›n Baflbu¤u” T‹SK baflkan› Kutadgobilik’e göre Kutadgobilig, iflçi atmak kolaylafl›p iflçiler aç kal›nca milyonlarca iflsizin nedeni, “kat›” çal›flma yasalar›, “yük- iflsizli¤in azalaca¤›n› iddia ediyor. T‹SK ayn› iflçi sek” k›dem tazminatlar› ve “yüksek” ücretler! düflman› tezleri, 12 Eylül’den beri tekrarl›yor.

m›

Türkiye ‹flverenler Sendikas› Konfederasyonu (T‹SK) Yönetim Kurulu Baflkan› Tu¤rul Kudatgobilik Marmaris‘te düzenlenen “Tekstil sektöründe derinleflen kriz ve ç›k›fl yollar›” seminerinde iflsizli¤in nedenlerini aç›klad›! Kutadgobilik, kolay iflçi ç›kartamad›klar›, iflten at›nca yüksek tazminat ödedikleri ve ücretler yüksek oldu¤u için iflsizli¤in de yüksek oldu¤unu iddia etti. “‹flçi ç›kartaman›n kolaylaflmas› halinde iflsizli¤in düflece¤i” gibi deli saçmas› bir fikri savunan sermaye

sözcüsü, ücretlerin yüksek oldu¤unu savunurken de “ücret ile verimlilik iliflkisinin zay›f” oldu¤unu dile getirdi. Kutadgobilik’in konuflmas›nda söyledi¤i tek do¤ru bu saptama idi. Gerçekten de Türkiye’de ücret ile verimlilik iliflkisi zay›f. Ancak bu zay›fl›k Kutadgobilik’in iddia etti¤i gibi iflçilerin/ücretlerin de¤il patronlar›n/karlar›n lehine! Prof. Dr. Erinç Yeldan’›n Devlet ‹statistik Enstitüsü (D‹E) verilerinden faydalanarak yapt›¤› hesaplamalara göre 1980 sonras› iflçi verimlili¤i art›fl› sürekli olarak gerçek

Ofer’e peflkefl mahkemeden döndü

H

U

B‹R

‹R

rak aleniyet ilkesinin ihlal edildi¤i ve sat›fl iflleminin kamu yarar›na ayk›r›l›k do¤urdu¤u vurguland›. Tüprafl’›n söz konusu hisseleri Unak›tan imzal› 7 Ocak tarihli operasyonla, de¤erinin çok alt›nda ‹srailli Offer ailesine peflkefl çekilmiflti.

verimlilik ile ücretler aras›ndaki aç› düzenli olarak artm›fl. Yani patronlar›n zenginin kar›, iflçinin ücretini hep daha fazla yemifl. Bu durumda Kutagobilik neyi savunuyor? Ücretleri düflürerek iflçileri zenginlefltirece¤ini, ücretverimlilik iliflkisini zay›f olmaktan ç›karaca¤›n› m› iddia ediyor? Anlafl›lan o ki, iflçileri kolayca iflten atarak iflsizli¤e çözüm getirece¤ini iddia eden sermaye temsilcisinin inand›r›c›l›k gibi bir derdi yok. Ücretlerin düflürülmesine ve k›dem tazminatlar›n›n budanmas›na dair taleplerini hükümet anlas›n, onlara yeter…

257 YTL daha fazla borçluyuz

B

Ankara 12. ‹dare Mahkemesi, TÜPR A fi ' › n %14,76's›n›n ‹MKB Toptan Sat›fllar Pazar›’nda sat›lmas›na dair Özellefltirme ‹daresi Baflkanl›¤› ifllemini iptal etti. Petrol ‹fl’in baflvurusu ile aç›lan davada karara gerekçe ola-

ücret art›fl›n›n oldukça üzerinde seyretmifl. D‹E verilerine göre, 1997 itibariyle iflçi bafl›na gerçek katma de¤er üretimi, 1980 düzeyinin 2,5 misline ulafl›rken gerçek ücret gelirleri ayn› kalm›fl. Yani tam da Kutadgobilik’in -tersine de olsa- iddia etti¤i gibi ücret-verimlilik iliflkisi zay›f kalm›fl ve verimlilik art›fl› ücretlere y a n s › m a m › fl . 1988-2003 y›llar› baz al›nd›¤›nda da benzer bir sonuçla karfl›lafl›lm›fl. Bu y›llar ars›nda iflçi verimlili¤i %165 artarken, dolar düzeyinde ücretler yaln›zca %15 yükselmifl. 2000 krizinden bugüne kadar da

A B E R‹D

Piyasada geçti¤imiz günlerde yaflad›¤›m›z dalgalanma kifli bafl›na düflen borç miktar›n› 257 YTL daha art›rd›. Piyasalardaki hareketlilik nedeniyle son haftalarda ABD dolar›n›n YTL karfl›s›ndaki de¤erinin %15 artmas›yla 332.9 milyar YTL düzeyinde bulunan Merkezi Yönetim borç stokunda 18 milyar YTL'ye yak›n art›fl gerçekleflti. Bu da Türkiye’de bulunan herkesin 257 YTL daha borçlanmas› anlam›na geliyor. Peki her birimiz bir anda 257YTL borçlan›rken kim kazand›?

Tefecilik ekonomisi Almad›¤›m›z borçlar› ve bu borçlar›n faizlerini ödemeye al›flk›n bir halk›z. Bu 1950’li y›llardan beri bu flekilde devam ediyor. Ama d›flar›dan yard›m ad› ile verilen paralara ya da para spekülatörlerinin Hazine ka¤›tlar› alarak devlete verdi¤i borçlara ödedi¤imiz faizler her geçen gün art›yor. Ekonomistlerin verilerine göre y›ll›k 140 milyar YTL’lik bütçenin %50’sini yani 70 milyar YTL’sini faiz ödemelerine harc›yoruz.

ükümetin ve sermaye çevrelerinin Türkiye ekonomisi için imal ettikleri yalanc› bahar›n sonuna yaklafl›l›yor. Borsa düflüyor, enflasyon artmaya bafll›yor, cari aç›k yükseliflini sürüyor ve dolar da 1.50 YTL’yi aflt›. Bu kriz sinyallerinin gerekçelerinden biri ekonominin bünyesinde bar›nd›rd›¤› yap›sal bozukluklar. AKP’nin IMF zoru ile uygulad›¤› düflük döviz kuruna dayal› “enflasyonla mücadele” program›n›n kaç›n›lmaz sonucu ufukta görünüyor. Uygulanan programda, spekülatif sermayeye verilen yüksek faiz geliriyle içeride dövizi bol tutarak kurun düflük seyretmesine sa¤lan›yordu. Böylece “enflasyon düfltü” diye caka sat›l›rken ülke uluslararas› tefecilerin rant alan› haline geliyordu. Yüksek faizle düflük tutulan döviz kuru yüzünden ithalat patl›yor ve cari aç›k büyüyordu. Ancak AKP için ifller flimdi daha zor. Çünkü fl›mar›k sermaye kesimleri yüksek faiz vermeye bafllayan “daha güvenli” piyasalara yöneliyor. ABD’de yükselen faizler ve Japonya’n›n faiz art›raca¤› beklentisi “s›cak para”y› bu ülkelere yöneltirken Türkiye’deki sahte saadet tablosunu ayakta tutmak için tek yol kal›yor: Tefecileri daha yüksek faizle cezbetmek. Bu ise artan d›fl borç yükü ve büyük bölümü emekçilerden toplanan vergilerin daha fazla bir bölümünün yerli ve yabanc› sermayeye peflkefl çekilmesi anlam›na geliyor. ABD’nin Haziran sonunda, Japonya’n›n da Temmuz’da aç›klayaca¤› yeni faiz oranlar› ne kadar yüksek olursa Türkiye’nin peflkefl çekmek zorunda kalaca¤› kaynak miktar› da o kadar büyük olacak. Kriz sinyallerinin bir de operasyonel anlam› var. Emperyalistler kriz tehdidini “sopa” olarak göstermeye bafllad›lar. SG-GSS yasalar›n›n veto yemesi üzerine dolar›n ani yükselifli, bu sopan›n etkinli¤ini aç›kça gösterdi ve hükümet yasay› apar topar yeniden mecliste getirdi. ‹ran’a yönelik olas› bir emperyalist sald›r›da Türkiye’nin daha fazla kullan›labilmesi ve ülke siyasetine ayar çekilmesi için de ekonomik kriz sopas›n›n etkin bir biçimde kullan›ld›¤› görülüyor. Düne kadar d›fl kaynakl› s›cak parayla “ekonomi t›k›r›nda” havas› yaratan AKP hükümetinin bu operasyonlar karfl›s›nda m›zm›zlanmaya hiç hakk› yok! AKP iflbirlikçilik karfl›l›¤› sürekli korunup kolland›. IMF hiçbir iflbirlikçisine yapmad›¤› k›yaklar› AKP hükümetine yapt›. S›cak para AKP’yi kollarken, ülke ekonomisini esir ald›. Bu esirleflme sürecinde tüm sermaye gruplar› ve onlara ba¤l› medya AKP’nin “ekonomik mucizesine” övgüler ya¤d›rarak toplumu uyutmaya çal›flt›. Zaman›na AKP’nin srt›n› s›vazlayanlar flimdi AKP’nin alt›n› oyarken tüm bu yaflananlar›n gerçek ma¤duru ise halk. Ekonomi “t›k›r›ndayken” de kriz sinyalleri artt›¤›nda da bedeli hep halk ödedi. Üç y›ld›r artan iflsizlik, temel sosyal haklar›n budanmas›, reel ücretlerin gerilemesi, vergi yükünün daha fazla emekçilerin s›rt›na binmesi AKP-IMF program›n›n sonucuydu. Yani emekçiler krizi y›llard›r yafl›yor. Ufukta görülen ise yalanc› bahar›n son perdesi…

Kriz yoksullar› vuruyor zamlar geliyor n Ekonomide yalanc› bahar havas›n›n da¤›lmas› üzerine olan gene halka oluyor. BOTAfi, Haziran’da do¤algaza en az yüzde 5 zam yapmaya haz›rlan›yor. Petrol fiyatlar›ndaki art›flla beraber de ekmek, sebze, tüpgaz dahil pek çok temel tüketim maddesine zam gelmesi bekleniyor. Ekonomideki dalgalanman›n iki hafta içerisinde kiralar›n %25 düzeyinde artmas›na sebep oldu¤u da belirtiliyor.


10 MUHALEFET Halkevcilerin sözü Ender BÜYÜKÇULHA Halkevleri Genel Sekreteri

D

uydum ki tatl› bir telafl sard› ülkenin dört bir yan›nda yoksul mahalleleri. Çünkü Halkevleri Ola¤an Genel Kurulu, 20 May›s 2006 günü Ankara’da topland› ve Halkevciler yeni görev ve sorumluluklar›n› üstlenerek döndüler evlerine . 74 y›ll›k onurlu bir mücadele tarihinin bir baflka dönüm noktas› daha yafland›; halk›m›z›n insanca bir yaflam ve güvenli bir gelecek kavgas›nda, ülkemizin ba¤›ms›z ve ayd›nl›k yar›nlar›n›n yolunda, bir baflka kararl› ad›m daha at›ld›. Halkevleri, ülke geneline yay›lm›fl 73 flubesi ve binlerce üyesi ile toplumsal muhalefet için de son derece önemli bir kurum. Özellikle yoksullaflt›rma, iflsizlefltirme, e¤itim ve sa¤l›k gibi temel kamusal hizmetlerin özellefltirilmesi konular›nda kararl› bir mücadele sergiliyor. Yeri geliyor “paras›z e¤itim, paras›z sa¤l›k” talebiyle ellerinde turuncu flamalar› binleri sokaklara alanlara döküyor; yeri geliyor sofram›zdaki yumurtay› al›p adresine havale ediyor da hepimizin yüre¤ine su serpiyor. Bu aç›dan öteden beri kendisine yak›flt›r›lan “halk›n muhalefet evi” veya “yoksullar›n evi” ad›n› fazlas›yla hak ediyor.

Öte yandan Halkevleri, bir kültür-sanat kurumu olarak, toplumun ayd›nlanmas› ve bilinçlendirilmesi çabalar›nda da aktif rol al›yor; geçmiflte ülkemizin ilk tiyatro perdelerinin aç›ld›¤›, yüzlerce türkü ve deyiflin derlenip topluma kazand›r›ld›¤›, nice yazar› ve ayd›n› yetifltirmifl olan Halkevleri; bugün de sanat› ve kültürü halkla buluflturuyor. Geçenlerde ‹stanbul ve Ankara’da gerçeklefltirdi¤i, 20 ülkeden 40 filmin yer ald›¤› “Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festivali”, bunun en baflar›l› örneklerinden biri oldu. Ben de Halkevciyim ! Hayat›mda sahip oldu¤um, “Yahu, iyi ki de yapm›fl›m” dedi¤im fleylerden belki de en önemlisi budur... Ama ben Halkevlerinin çok da bilinmeyen öyküsünü anlatmay› severim. Halkevi fiubeleri ço¤unlukla yoksul mahallelerdedir. Ad› üstünde halk›n evidir oralar›, baflkan› mahalleden bir teyze, sayman› bakkal amcad›r. Gençler, çocuklar gelir Halkevine; kahpe düzen onlar› kahve köflelerine, uyuflturucu tezgahlar›na, çete kavgalar›na yöneltse de, yeter ki ellerinden bir tutan olsun, onlar Halkevlerine gelirler; saz çalmay›, satranç oynamay›, kitap okumay›, tiyatroyu, halk oyunlar›n› ve bu ülkeyi, bu halk› her fleyden çok sevip gözetmeyi ö¤renirler oralarda. Yoksullar›n örgütü Halkevleri, kendisi de yoksuldur tabii; her flubenin kira borcu, su borcu, resmi makamlar›n s›k s›k kesti¤i ceza borcu eksik olmaz. Borç hanesi hiç azalmaz ama umut hanesi hep ço¤al›r Halkevi fiubelerinde; umut büyür, büyür, an gelir s›¤maz Halkevi fiubelerinin sokak köflelerine s›k›flm›fl küçücük mekanlar›na, kap›dan pencereden taflar umut, önce mahalleyi, sonra kenti kaplar; umut da paylafl›l›r çünkü, paylaflmak ö¤renilir Halkevlerinde. Ama Halkevcilerin en büyük borcu, bu ülkenin güzel insanlar›na, yoksul emekçi halka verdikleri sözde gizlidir. Her Halkevci bu borcu bir an önce ödemek ad›na çabalar durur. Ömürler tüketilir bu yolda, para mevki terk edilir. Bu borç; bafl› dik, aln› ak, özgür insanlar›n ülkesini kurma borcudur. Ve bilir ki herkes; Halkevciler sözünün eridir.

GER‹C‹L‹⁄E SÖMÜRÜYE KARfiI

1 Haziran - 14 Haziran 2006

HALK KUSATMASI

Halkevleri 19. Ola¤an Genel Kurulu 20-21 2006 May›s tarihlerinde Türkiye'nin çe- Güvencesizleflmeye, kamusal alan›n piyasalaflt›r›lmas›na, savafla, ›rkç›l›¤a ve flitli illerinden gelen Halkevi yöneticileri ve dostlar›yla Ankara’da gerçeklefltirildi. yeni bask› yasalar›na karfl› mücadele temalar›n›n ön ç›kt›¤› Genel Kurul’da kad›n Genel Kurul’da yeni yöneticiler ve iki y›ll›k mücadele program› belirlendi. delgelerin verdi¤i önerge coflkuyla kabul edildi

Genel Kurul GÜNCES‹

n K›z›ldere flehidi Sinan Kaz›m Özüdo¤ru’nun babas› Ali Özüdo¤ru, ilk gün sonunda yap›lan flenli¤e ve Genel Kurul'un ikinci gününe kat›larak o¤lu için yazd›¤› fliiri Halkevcilerle paylaflt›. Halkevciler Özüdo¤ru’yu yapt›¤› konuflma sonras› dakikalarca ayakta alk›fllad›. Halkevleri 19. Ola¤an Genel yüflle bafllayan Genel Kurul’un Kurulu 20-21 May›s’ta çeflitli il- aç›l›fl konulmas›n› yapan Genel lerden gelen Halkevi yönetiBaflkan Abdullah Ayd›n son cileri ve dostlar›yla Angünlerde meydana gelen kara’da gerçeklefltirildi. geliflmeler karfl›s›nda IRKÇI Genel Kurul’da geleemperyalizmin oyunlaM‹LL‹YETÇ‹ cek 2 y›ll›k dönemin r›na gelinmemesi ve DALGAYA KARfiI tezgahlanan yöneticileri seçilirken, saflaflmalar HALKEV‹ kamunun tasfiyesine karfl›s›nda eme¤in saflakarfl› verilen mücadele ve r›n›n güçlendirilkamunun yeniden demokratik mesi gerekti¤ini inflas› için Halkevcilere düflen vurgulad›. Ayd›n’›n görevler Genel Kurul’da yap›lan ard›ndan Halkevlekonuflmalara damgas›n› vurdu. ri Bölge Genel Kurul'un önemli gündem- Temsilcilelerinden birisi ise yükseltilen r i gerici ›rkç›-milliyetçi dalgaya karfl› Halkevlerine ve demokratik kurumlara düflen görevlerin neler oldu¤u idi. 20 May›s Cumartesi günü sabah 10.00’da Dikmen Ahmet Arif Park›'ndan, Hac› Bektafli Veli Kültür Vakf› salonuna yap›lan bir yürü-

ve Genel Kurula kat›lan dost ad›na konuflmalar yap›larak gekurum temsilcileri konuflmalar lecek dönem program› ve çal›flyapt›. D‹SK ad›na Ankara Böl- ma bafll›klar› belirlendi ve yöge Temsilcisi Tayfun Görgün, netim organlar›n›n seçimine geAnkara 78’liler Derne¤i ad›na çildi. Ruflen Sümbüllüo¤lu, D‹SK Halkevleri Örgütlenme SekDev Sa¤l›k-‹fl ad›na Arzu Çer- reteri Samut Karabulut, emperkezo¤lu, D‹SK Dev Maden-Sen yalizm taraf›ndan halk›m›z› fleriad›na ayn› zamanda Halatç›lar ve darbeciler arkakevleri GYK üyesi s›nda saf tutmaya zorlaEMEK, olan Çetin yan geliflmelerin dayaDEMOKRS‹, Uygur ve t›ld›¤›n›; Halkevciler CHP Milletolarak bu saflaflma HALKLARIN vekili MehKARDEfiL‹⁄‹ karfl›s›nda eme¤in, demet Tomanmokrasinin ve halklar›n bay birer kokardeflli¤inin yan›nda yer nuflma yapt›lar. ‹lk alarak emperyalizmin ülkemizde gün Ahmet Arif Par- uygulamaya çal›flt›¤› bu tehlikek›nda yap›lan flenlikle li oyuun bozulaca¤›n› vurgulad›. son buldu. ‹stanbul Halkevi Baflkan› G e n e l Oya Ersoy’un Genel Kurul SoK u r u l ' u n nuç Bildirgesi’ni okumas›n›n arikinci günü d›ndan yap›lan oylama ve seH a l k e v i çimlerle birlikte, iki gün süren Çetin UYGUR fl u b e l e r i Genel Kurul sona erdi.

n Genel Kurul'un ilk günü, Dikmen Ahmet Arif Park›'nda yap›lan bir flenlikle sona erdi. fienlikte Ankara Halkevleri flubeleri kad›n atölyeleri standlar açarken Dikmen Halkevi Kad›nlar ‹çin Okuma Yazma kursunu bitiren ö¤rencilere de kurs bitirme sertifikalar› verildi.

n Genel Sa¤l›k Sigortas› karfl›t› Meclis yürüyüflüne kat›ld›¤› için tutuklanan Halkevci Kenan Demir'in cezaevinden yollad›¤› mektup da Halkevciler taraf›ndan coflkuyla karfl›land›.

Halkevleri 19. Ola¤an Genel Kurulu sonuç bildirgesi aç›kland›

Halk kendi cephesine

“Türkiye toplumunu uluslararas› sermayenin ç›karlar› do¤rultusunda laik-fleriatç›, liberal-milliyetçi/›rkç› eksenler üzerinde saflaflt›r›lmaya yönelik giriflimler karfl›s›nda en önemli görevimiz demokratik, ilerici, eflitlikçi, özgürlükçü ve ba¤›ms›zl›kç› bir siyasal cephenin yarat›lmas›na katk›da bulunmakt›r” denilen sonuç bildirgesindeki bafll›ca bafll›klar flunlar:

‹nsanca bir yaflam “Güvencesizlefltirilen, yoksullaflt›r›lan ve tüm kamusal haklar›ndan yoksun b›rak›lan yoksul emekçilerle birlikte, demokratik kamusal bir alan ve insanca bir yaflam için yürütece¤imiz mücadeleler, bu çabalar›m›z›n en önemli dayana¤›n› oluflturacakt›r. E¤itim,

sa¤l›k, bar›nma, enerji, içme suyu, ulafl›m, temiz bir çevre ve kad›nlar›n eflitlik talepleri, insanca bir yaflam mücadelesinin temel unsurlar›d›r”.

Savafla karfl› mücadele Halkevleri, Türkiye halk›n›n savafla karfl› mücadelesini örgütleyen bafll›ca güçlerden birisi olaca¤›n› ve Türki-

ye’nin, ABD’nin Ortado¤u batakl›¤›n›n bir parças› haline getirilmesine izin vermeyece¤ini vurgulad›.

Kad›nlar›n mücadelesi Kad›n delegeler taraf›ndan verilen önerge do¤rultusunda HE’nin kad›nlar› piyasalaflt›rma karfl›t› mücadelenin en önemli bileflenlerinden birisi olarak gördü¤ü ve bu ko-

nuda özel çal›flmalar yürütülece¤i vurguland›.

Güvencesiz çal›flt›rmaya hay›r “Halkevleri, yeni çal›flma döneminde uzunca bir süredir temel çal›flma alanlar›ndan birisi haline getirdi¤i güvencesiz iflçilerin yaflam alanlar›nda toplumsal bir hareket perspektifiyle örgütlenmesi mücadelesini, temel çal›flma alanlar›ndan birisi olarak görür ve özel-

likle sa¤l›k alan›nda geliflen güvencesiz iflçi örgütlenmelerinin gelifltirilmesine özel bir önem verir”.

Köylülerin yaflam mücadelesi Halkevleri, ülkemizin neo-liberal sald›r›dan en fazla pay›n› alan küçük yoksul tar›m emekçilerinin sorunlar›n› görünür k›lmay› ve bu sald›r› karfl›s›nda iflsizleflen

ve yoksullaflan köylülü¤ün insanca yaflam talebine uygun örgütlenmesini sa¤lamay› önümüzdeki dönem temel bir görev olarak benimseyece¤ini aç›klad›.

Genel Kurul seçim sonuçlar› n Genel Kurul’da Emekli Ö¤retim Görevlisi Abdullah Ayd›n yeniden Genel Baflkanl›¤a seçilirken, Halkevleri’nin Merkez Yürütme Kurulu flu isimlerden olufltu: Abdullah Ayd›n

Genel Baflkan

Emekli e¤itimci

‹lknur Birol

Genel Baflkan Yrd.

E¤itimci

Ender Büyükçulha

Genel Sekreter

Avukat

Mesut Baybüke

Genel Sayman

Muhasebeci

Samut Karabulut

Örgütlenme Sekreteri

‹flçi

Özgür Tüfekçi

Kültür Sekreteri

‹ktisatç›

Yusuf Sa¤l›k

MYK Üye

Emekli iflçi

Devrim Toklucu

MYK Üye

E¤itimci

Oya Ersoy

MYK Üye

Avukat

Yoksullar›n sanat›

TMY terörüne hay›r

Halklar›n kardeflli¤i

Siyasal ‹slam’a dur

HE dünyadaki yoksul halklar›n piyasalaflt›rma karfl›t› direnifl deneyimlerini aktarma çal›flmalar›na devam edecek; yoksullar›n direnifl kapasitesini güçlendirecek kitlesel kültür ve sanat çal›flmalar›na özel bir önem verecek; ‹flçi Filmleri Festivali’ni yayg›nlaflt›racakt›r.

Türkiye toplumuna yönelik anti-demokratik sald›r›lar; baflta TMY’deki de¤iflikliklerle birlikte, t›rmand›r›lmaktad›r. Bu topyekün sald›r›lar karfl›s›nda tüm demokrasi güçleriyle birlikte mücadele etmek önümüzdeki dönemin bir baflka temel görevidir.

“Halkevleri, demokratik talepler karfl›s›ndaki sald›rganl›¤a karfl› ç›kmay›, demokrasi mücadelesinin temel gere¤i olarak görür; ancak bu sald›rganl›¤›n, halklar›n kardeflli¤i ilkesini ihlal eden bir çizgiye gerekçe haline getirilmesini de reddeder”.

“Teröre karfl› sürekli savafl” politikalar›n› halklara yönelik sald›rganl›k olarak gören Halkevleri, siyasal ‹slam’›n ›l›ml› ya da radikal kanatlar›n›n ilerici toplumsal muhalefet güçlerinin aç›k ya da örtük bir ittifak› say›lmas› anlay›fl›na da karfl› duraca¤›n› vurgulad›.


KÜLTÜR/SANAT 11

1 Haziran - 14 Haziran 2006

SINIRLARI ASMAK Egemen medyan›n eylemleri provokasyon olarak yans›tmas›na, zenginlerin her zaman hakl›, yoksullar›nsa her zaman suçlu olarak gösterilmesine karfl› ne yapmaly›z?

1. Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festivali dünyadaki emek mücadelelerinden çarp›c› kesitler sundu. ‹zledi¤iÇoruh EROL miz filmlerle bir kez daha anlad›k ki G. Afrika’daki evsizlerin, Arjantin’de grev yapan iflçilerin, Meksika’da paras›z e¤itim isteyenlerin, ABD’de güvencesiz çal›flan 43 milyon insan›n talepleri ve mücadeleleri hep ayn›yd›. Mücadeleler birbirinden habersiz olsa da sloganlar ve eylemler birbirine benzemekteydi. Sloganlar›n muhatab› politikac›lar, ekonomistler de, ayn› a¤dal› ve aldat›c› sözleri söylemekteydiler. Polis her yerde ayn› polisti!

iletiflim kurmalar› mümkündür. E¤er Arjantinliler yaflad›klar› yerdeki iflçi grevini ya da yapt›klar› özellefltirme karfl›t› bir fabrika iflgalini, o iflgali gerçeklefltirenlerin a¤z›ndan anlatmazsa; e¤er birileri demokratik seçimlerle iktidara gelen Chavez’in ya da Moralles’in halk için g i r i fl t i ¤ i mücadeleleri filme almazsa,

Festival gönüllülerinin ve seyircilerin ortak kanaatleri, küresel ekonominin yol açt›¤› y›k›mlarla mücadelenin en temel unsurlar›ndan birinin alternatif iletiflim kanallar› yard›m›yla küresel bir muhalefet bilinci oluflturmak oldu¤uydu. Festivalde, medyan›n bize anlatmad›¤› birçok gerçe¤i bu filmler sayesinde tan›ma f›rsat› bulduk. Medya maniplasyonlar›yla birbirlerinden kopar›lan ve yaln›zlaflt›r›lan insanlar›n sermaye medyas›n›n d›fl›nda da birbirleriyle

medya yaflanan gerçekleri tersyüz edebilir ve yalanlarla örülmüfl bir flekilde bize sunabilir. Festival filmlerinin özgünlü¤ü di¤er pahal› yap›mlara nazaran çok s›n›rl› kaynaklarla çekilmesi ve haz›rlayanlar›n bu filmleri karfl›l›k beklemeden birbirleriyle paylaflmalar›yd›. Belgesellerin bir k›sm› usta ifli yönetmenlik denemeleri olmakla beraber bir k›sm› da tamamen amatör flartlarda, eylemlere kat›lanlar taraf›ndan, çekilmifllerdi. ‹zleyenlerde uyanan kanaatlerden biri de bu tür yap›mlar›n Türkiye’de de çekilebilece¤iydi. Bunun için bireysel ya da kolektif bir kameran›n olmas› ve çekilen görüntülerin yal›n ve basit bir anlat›m tekni¤i kullan›larak arka arkaya eklenmesi yeterlidir. Amatör bir ruhla haz›rlanan grev, eylem ya da haber görüntüleri bu filmleri izleyenlerin hakl› mücadelelerinde yaln›z olmad›klar› ve sorunlar›n›n tüm insanl›¤›n ortak sorunu oldu¤unu anlatman›n en etkili yollar›ndan biridir.

“Haziranda Ölmek Zor”: Naz›m Hikmet, Ahmed Arif ve Orhan Kemal’i Haziran aylar›nda yitirmifltik

Ve sen daha demincek ‹lk fliiri 1940 y›l›nda Seçme fiiir Demeti isimli dergide yay›nlanan Ahmed Arif 1948 y›l›ndan sonra çeflitli defalar fliirleri nedeniyle tutukland› iflkenceye maruz kald›. “Hasretinden Prangalar eskittim” isimli kitab› rekor say›labilecek denli çok okundu. fiiirlerinde Anadolu’yu insan›yla, destan›yla, türküleri, a¤›tlar› ve co¤rafyas›yla en iyi tan›mlayan flairlerden biridir. Kulland›¤› imgeler bu kültürün bir yans›mas›d›r. Uzun dizeler kullanmadan, yal›n, ç›plak ama güçlü bir fliirsellikle Anadolu’yu anlat›r. Sessiz, ezilmifl, çaresizdir, ama nice destanlara hayat vere-

cek kadar da cesur ve kavgac›d›r. Suskunlu¤u korkakl›¤›ndan de¤il “Arif”li¤inden gelmektedir. fiiirlerinde yerel motifler, yerelli¤in s›n›rlar›na s›k›flmadan, evrensel bir bak›fl aç›s›na ve tutarl› bir dünya görüflüne aç›l›r. Bir iflçinin, bir köylünün, s›radan bir insan›n kendiyle dertleflmesi gibidir. “Dostuna yaras›n› gösterir gibi”dir.

Demek ki göçtü usta...

2 Haziran 1991

Kenar mahalle romanc›s›

6 Haziran 1972

Orhan Kemal fliirle bafllad›¤› edebiyat yaflam›n› cezaevinde tan›flt›¤› Naz›m Hikmet’in önerisi üzerine roman ve öyküleriyle devam ettirdi. Askerli¤ini yaparken, “yabanc› rejimler lehine propaganda ve isyana muharrik” suçundan 1939’da befl y›la hüküm giydi. Zorluklar, sürgünlükler, hapislikler ve maddi s›k›nt›lar içinde geçen bir

Kütüphane Aflk, göç ve hat›rlama “Savrulanlar”, aflk, göç, hat›rlama ve unutma üzerine bir roman. Evli sevgilisini hayat›ndan ç›karmaya karar veren Ece, kurtuluflu Londra’ya gitmekte bulur. Bir Kürt lokantas›nda bulafl›kç›l›k yaparak çeflitli ülkelerden gelen göçmenler aras›nda yeni bir hayat kurmaya, belle¤inden kötü an›lar› silmeye çal›fl›r. Hayat›na yön vermifl olan büyükbabas›ndan dinledi¤i geçmiflin hikayelerinin kendi bugününü biçimlendirdi¤inin fark›na var›r. Hakkari’den Van’a, Veliko T›rnovo’dan ‹stanbul ve Londra’ya uzanan ve birkaç kufla¤›n hikayesini bütünlefltiren bir roman var karfl›m›zda.

Savrulanlar Esmahan Akyol Merkez Kitaplar, 255 sayfa

“‹çerden” yazman›n halleri

Hapiste Yazmak Derleyen: Aytekin Y›lmaz Kanat Kitap, 224 sf. Tür: Deneme

Hapishaneler, uzun zamandan beri pek çok yazar ve flair için bir “okul” olagelmifltir. Hapisteki yazar oran›n›n sokaktakinden her zaman fazla oldu¤u bir ülkede, belki de flafl›rt›c› de¤il bu. Aytekin Y›lmaz’›n 15 kiflinin yaz›lar›ndan derledi¤i “Hapiste Yazmak”, “içeriden” bir bak›flla hapiste yazman›n çeflitli yönleri üzerinde yo¤unlafl›yor. “Hapishane, gerçe¤in farkl› bir düzlemi. Hapiste yazmak, içeri¤i ve niteli¤i ne olursa olsun, bir tercüme çabas›d›r bence. Gerçe¤in iki ayr› düzlemini birbirine çevirme... Her ‘çeviri’de oldu¤u gibi, iki dili de iyi bilmek gerekir.”

hayat sürdü. Eserlerinde yoksul ve onurlu insanlar›n öyküsünü anlatt›. ‹lk ürünlerinde Çukurova'da tar›m ve fabrika iflçilerinin sorunlar›n› ifllemifl, daha sonra yaflam›n› sürdürdü¤ü ‹stanbul'da gurbetçilerin, kenar mahalle insanlar›n›n, iflçilerin dünyas›n› yans›tm›flt›r. Birçok öykü, oyun ve 30’a yak›n romanda imzas› bulunmaktad›r.

Naz›m Hikmet fliirlerinde belirgin kal›plar kullanmaktansa fliirin içeri¤ini belirginlefltiren bir biçimi tercih etti. “Memleketimden ‹nsan Manzaralar›, Kuva-i Milliye, Benerci Kendini Niçin Öldürdü” gibi birçok eserinde s›radan insan›n destan›n› yazd›. Bu yönüyle Naz›m Hikmet’in komünistli¤i bürokratik bir düflünce yap›s›ndan keskin hatlarla ayr›lm›flt›r. fiiirindeki kahramanlar önderler ya da komutanlar de¤il s›radan insand›r “ve destan›nda yaln›z onlar›n maceralar› vard›r”. Naz›m Hikmet fliiri o kadar halk›n içinden bir fliirdir ki bazen halka sitem etmekten de çekinmez. “Dünyan›n En Tuhaf Mahluku”nda topluma yönelik dostça bir elefltiri göze çarpar. fiiirinde aflk temas› umudu bütünleyen bir ö¤edir. Kendisini tan›mlarken flairli¤inden öte komünistli¤iyle tan›mlam›flt›r. Ölümünden k›sa bir süre önce yapt›¤› bir konuflmas›nda flöyle diyordu: “Beni en büyük insanl›k davas›n›n ikisinde (emperyalist savafllar ve ba¤›ms›zl›k savafllar›) biraz olsun ödevini yapm›fl bir yurttafl sayarsan›z bahtiyar olaca¤›m."

Alt›n Palmiye yabanc›ya gitmedi Bu y›l 59.’su yap›lan Cannes Film Festivali’nde Ken Loach Alt›n Palmiye ödülünü al›rken, Uluslararas› Film Elefltirmenleri Birli¤i, Nuri Bilge Ceylan’›n “‹klimler” filmini festivalin en iyi filmi seçti. 1920’lerin ‹rlanda’s›nda, halk›n ‹ngiliz emperyalizmine karfl› mücadelesini konu alan Ken Loach’›n "The Wind that Shakes the Barley" filmi günümüzün iflgal karfl›t› hareketlerine de önemli göndermelerde bulunuyor. ‹flçi Filmleri Festivali’nde “Ekmek ve Güller” filmi gösterilen Ken Loach, filmlerinde yoksul s›n›flar› ve toplumsal mücadeleleri konu ald›. Yal›n bir anlat›m diliyle kameras›n› her zaman halktan yana koyan

bir yönetmen olarak dikkat çekti. Filmlerinde tarihsel toplumsal gerçekleri, adeta belgesel bir anlat›m dili kullanarak ifade eden Loach ilerleyen yafl›na ra¤men siyasi dinamizminden hiç bir fley kaybetmeden beyaz perdedeki mücadelesine devam ediyor.

Beyo¤lu’nda fliir festivali 1. ‹stanbul Uluslararas› Beyo¤lu fiiir Festivali 1418 Haziran aras›nda Beyo¤lu’ndaki çeflitli mekan-

larda okurlarla buluflacak. Festivalde, ‹spanya, Almanya, Yunanistan, Suriye, Filistin, M›s›r, Bulgaristan ve K›br›s gibi ülkelerin önde gelen flairleri, fliir tutkunlar›yla buluflacak. 4 gün boyunca Beyo¤lu'nun farkl› iç ve d›fl mekanlar›nda fliirler okunacak ve fliir sohbetleri yap›lacak.

3 Haziran 1963

Naz›m Hikmet Ran kavgada “Hayatlar›nda dövüflenlerin isimleri, ölümlerinden sonra da, sa¤ kalan düflmanlar›yla kavgaya devam ederler...” diyen Naz›m Hikmet kavgaya devam ediyor. Naz›m’›n vatandafll›¤a yeniden kabulunü öngören yasa tasar›s› AKP’nin karfl› ç›kmas›yla görüflülmeden rafa kald›r›ld›.

Makara

‹laç sanayinin kirli çamafl›rlar› City of God/ Tanr› Kent ile Oscar'a aday gösterilen yönetmen Fernando Meirelles, bir diplomat›n, eflini kaybetmesi üzerine, dünya çap›nda bir komplonun arkas›ndaki gerçe¤i ayd›nlatmak için duygusal ve global bir yolculu¤a ç›kmas›n› anlatan sürükleyici bir filmi beyazperdeye tafl›yor. Kuzey Kenya'n›n sapa bir bölgesinde, kararl›, zeki ve tutkulu Tessa Quayle canice öldürülmüfl olarak bulunur. Tessa'n›n yol arkadafl› olan yerli doktor olay yerinden kaçm›flt›r ve tüm kan›tlar bunun bir aflk cinayeti oldu¤unu göstermektedir. Kar›s›n›n sadakatsizli¤iyle ilgili söylentilerin de etkisiyle Justin kendisini tehlikeli bir maceran›n için-

de bulur. Kar›s›n›n ad›n› temizlemeye ve onun bafllad›¤› ifli bitirmeye kararl› olan Justin, kar›s›n›n ortaya ç›karmaya çok yaklaflt›¤› ilaç sanayinin kirli çamafl›rlar›n› araflt›rmaya bafllar ve gerçe¤in peflinde iki k›ta aras›nda yolculuklar gerçeklefltirir. Araflt›rmalar sonunda büyük bir komplonun izlerini bulur. Bu çok say›da masum insan›n can›na mal olan ve kendi hayat›n› da tehlikeye atabilecek bir komplodur. The Constant Gardener Arka Bahçe • Türü: Dram Süre: 129 dakika Yönetmen: Fernando Meirelles • Senaryo: Jeffrey Caine • Oyuncular: Ralph Fiennes, Rachel Weisz, Hubert Koundé.

ATMA RECEP recepatma@gmail.com

Asr›n gazetecilik olay›. Baflörtülü gurbetçi k›l›¤›na giren muhabirimiz, incik mincik dinlemeden yurtd›fl›nda f›ld›r f›ld›r gezen Recep’i sinsi sinsi izledi. Hiçbir gazete ve televizyonda yay›nlanmayan flok diyaloglar, ajan muhabirimizin ayn› zamanda baflörtüsü de olan dinleme cihaz›na kaydedildi. Az sonra. Almanya gezisinde gurbetçilerle buluflan Recep, yine dilini tutamad›. Üfürükçü holdinglere paralar›n› kapt›ran gurbetçiler, ne zaman bir ma¤dur görse höyküresi tutan Recep’in h›flm›ndan kurtulamad›. ‹flte o diyaloglar (Atma Recep ÖZEL): Ma¤dur gurbetçi: “Bu paralar› biz Recep’in arkadafl›y›z diyen kiflilere kapt›rd›k. Ama siz bize sahip ç›kmad›n›z”. Höykür Recep: “Duygu sömürüsü yapma.” fiaflk›n gurbetçi: “Af buyur?” Kas›mpaflal› Recep: “Bende sömürülecek duygu var m›, saf gurbetçi. ‹flçi geldi paylad›m, iflsiz geldi paylad›m; çiftçi geldi, anas›n› bile paylad›m. Ben daha ne yapay›m, bir de seninle mi u¤raflay›m” K›rg›n gurbetçi: “‹yi ama biz size güvenmifltik, niye böyle yap›yorsunuz.” Piflkin Recep: (flark› söyleyerek) “Ben sizin sand›¤›n›z Receplerden de¤ilim. Onun için payl›yorum yar” (birden ciddileflerek) “Hem bu paralar› verirken bana m› sordunuz. Ne kadar paran›z batt› ki holdingzede oluyorsunuz. K›rk y›l›n bafl› üç kurufl da bana m› yat›rd›n›z?“ K›zg›n gurbetçi: “Bizim safl›¤›m›za zengin olanlar senin o¤lan›n sünnet dü¤ününde bir milyon dolar takm›fl. Recep’in yalanc›s›y›z. Ona say.” ‹ktidar Recep: (art›k niye dediyse) “Ben Türkiye Cumhuriyeti baflbakan›y›m.” Akabinde, dertli gurbetçiler “Çoook baflbakanlar gördük, çoook baflbakanlar gördük, dönen yok seferinden” flark›s›n› söylerken, “oh ne güzel, bu say›ya da malzeme ç›kt›” diyen muhabirimiz olay yerini terk etmifl. PPP Peki bitti mi, bitmedi. Bunda malzeme çok diye düflünen muhabirimiz, memlekete dönüflünde de Recep’in peflindeydi. Acar oldu¤u kadar saf da olan muhabirimiz “TOBB toplant›s›nda kavga ç›kacak, ne güzel” diye haber yakalamaya gitti¤inde, Recep’i has›mlar› Deniz ve Mehmet’le göbek atarken görünce fele¤ini flafl›rm›fl. Olay flöyle geliflmifl. TOBB Bafl› R›fat alm›fl eline mendili “hobarey a¤abeyler” diye bunlar› halaya kald›rm›fl. Halay bafl›na sermaye geçince kimse “hay›r” diyememifl. Ortal›kta sinirlendirecek fukara da yokmufl. Dolar 1,550’ye ç›kt›, bir milyon dolar eflittir ikiyüz milyar kar diye keyif içinde coflan Recep, bugün de oynamayaca¤›m da ne zaman oynayaca¤›m demifl döktürmüfl. Siz de gazetelerde bunlar› el ele görünce poz veriyorlar sand›n›z de¤il mi? Siz de safs›n›z, bizim muhabir de... Uyan›k geçinen muhabirimiz “yap›flt›r yap›flt›r” diye göbek atan Recep’e yirmi milyon yap›flt›rm›fl. Maafl›ndan kestik, sevgili okur. Sa¤l›cakla kal.

iletisim@halkinsesigazetesi.net 15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.

n Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Umar KARATEPE n Telefon-Faks 0 212 245 9037 n Adres Tomtom Mah. Örmealt› Sk. 6/3 BEYO⁄LU/‹STANBUL n Bas›ld›¤› Yer Gün Matbaac›l›k n Da¤›t›m Yay Sat


Sermaye ve belediye taraf›ndan topraklar› kirletilen köylüler aya¤a kalk›yor

KOYLU ISYANDA Kimi zaman kentlerin çöplerini köylere tafl›ma çabalar›na, kimi zaman siyanürlü alt›n madenlerine, kimi zaman nükleer santral projelerine karfl› köylülerin sesi giderek yükseliyor. IMF ve Dünya Bankas› politikalar›yla yoksullaflt›r›lan ve topraklar›na tutunma flans› giderek zorlaflan köylüler, tek geçim kaynaklar›n› kapitalizmin kirli karlar›na karfl› da korumak zorunda kal›yorlar.

BURASI MAN‹SA

BURASI UfiAK

Manisa: Topra¤› ve yaflam› savunmak için yürüdüler Manisa-Saruhanl›’ya ba¤l› Develi köylüleri, köylerine yap›lmas› planlanan çöp toplama ve kat› at›k bertaraf tesisine karfl› köylerinden flehre yürüdüler. Tek s›ra halinde 26 kilometre meflalelerle yürüyen köylüler yap›lacak tesisin sa¤l›klar›n› tehdit etti¤ini ve topraklar›n› da ellerinden alaca¤›n›, sorunlar›na çözüm bulunmazsa Ankara’ya yürüyeceklerini söylediler. ‹zmir: Bizim alt›n›m›z üzüm ‹zmir-Menderes’e ba¤l› Efemçukuru köylüleri topraklar›nda alt›n madencili¤i yapmak isteyen Kanadal› flirket Eldorado Gold’a ba¤l› TÜPRAG flirketinin, “arazileri satmazsan›z kamulaflt›r›lacakt›r” içerikli mektuplar›n› Cumhuriyet Meydan›’nda yakt›lar. Köylüler kamulaflt›rman›n kamu yarar›na olmas› gerekti¤ini, oysa madenin içme sular›n› kirletece¤ini, bitki örtüsünü yok edece¤ini, yöredeki tar›m›n sonu olaca¤›n› vurgulad›lar. Raziye Sar›çam adl› köylü de, “Bizim al-

Uflakl›lar yola ç›k›yor Eldarado Gold Uflak köylülerini de tehdit ediyor. Uzun y›llard›r topraklar› üzerinde kurulmaya çal›fl›lan siyanürlü alt›n madenine karfl› mücadele eden Uflak ‹nayl› köylüleri toplad›klar› onbinin üzerin-

de imzay› Meclis’e teslim etmeye haz›rlan›yor. Maden için daha flimdiden on binlerce a¤ac›n kesildi¤ini belirtiyor. ‹zmir Tabip Odas›’n›n verdi¤i bilgilere göre madende Bergama’dakinden çok daha fazla miktarda siyanür kullan›lacak. Maden halk›n sa¤l›¤›n›, içme sular›n› ve topraklar› büyük bir tehdit alt›nda b›rakacak.

Ordu'da çöplük tepkisi Ordu'da Ifl›ktepe Beldesi'ndeki arazinin yeni çöp alan› olarak belirlenmesi karfl›s›nda yöre sakinleri öfkeli. 23 May›s’ta 'Gürgentepe çöplük olmayacak' sloganlar› atan yöre sakinleri belediye araçlar›n›n önünü kestiler. Yöre sakinleri ile belediye görevlileri aras›nda arbede ç›kt›. Polis havaya atefl etti, ard›ndan

n Oda bürokrasisi TMMOB’nin 39. Genel Kurulu’na damgas›n› vurdu. En çarp›c› tart›flmalar, Odalar›n iflletmeye dönüflümü ve uzman mühendislik konular›nda oldu. Devrimci mühendisler, Odalar›n sermayeye hizmet veren kurulufllara dönüfltürülmesini, STK’laflmalar›na paralel olarak iflletmeye dönüflmelerini elefltirdiler. Oda yönetimlerinin çok büyük bütçeleri yöneten profesyonellere dönüfltü¤ü bu süreçte özellefltirme karfl›t› mücadeleden giderek uzaklafl›lmas›n›n bir tesadüf olmad›¤› vurguland›. Genel Kurul’da tehdit alt›ndaki gelecekleri hakk›nda konuflmak isteyen mühendislik ö¤rencilerine söz verilmedi. Yetkin Mühendislik yasas› ad› alt›nda gündeme getirilen neo-liberal düzenlemeye karfl› TMMOB’nin tav›r almas›n› isteyen ö¤renciler, kürsüden konuflma hakk› verilmesini istediler. Yönetim ve Divan, ö¤rencilerin iste¤ini ›srarla reddetti. ‹ki gün boyunca seslerini duyuramayan ö¤rencilerin bildirisi ikinci gün devrimci delegeler taraf›ndan kürsüden okunabildi. Gelece¤e kulaklar›n› t›kayan ve STK’laflmay›, iflletmeleflmeyi, dersaneleflmeyi savunan liberal sol-sosyal demokrat bürokrasinin oluflturdu¤u ittifak TMMOB yönetimini belirledi. ‹ttifak›n ana grubunu oluflturan Devrimci Demokrat Platform ne bildirgesinde, ne de sözcülerinin konuflmalar›nda herhangi bir toplumsal muhalefet program›n› ifade etti.

Betül Alt›ndal unutulmayacak jandarma ekipleri gelerek halk› da¤›tt›. Ancak, belediye araçlar› etüt yapamadan geri döndü. Eskiflehir: Santrale hay›r Çevre mücadelesi kent kenarlar›nda da yükseliyor. Eskiflehir-Gündo¤du halk› mahallelerine beton santrali

E¤itim emekçisine darbe! E¤itim-Sen’in yetki kayb›yla birlikte KESK’e ba¤l› sendikalardan sözleflme yetkisine sahip olan sendika say›s› ikiye (Tüm Bel Sen ve Kültür Sen) düfltü. 3 y›lda üyelerinin %20’sini yitiren E¤itim Sen’de y›llard›r yönetim tekeli oluflturan gruplar, bir yandan sendikay› düflürdükleri duruma mazeretler uydurmaya çal›fl›rlarken, di¤er yandan e¤itim emekçilerinin gerçek gündeminden kopuk çizgilerini aynen sürdürüyorlar. Sözleflmeli ö¤retmenleri örgütlemedikleri gibi yetki kayb›n›n mazereti olarak Türk E¤itim Sen’in bu ö¤retmenleri örgütlemesini gösteriyor, flubelere gönderdikleri yaz›yla bunun ihbar edilmesini istiyor.

yap›lmas›n› protesto etti. 23 May›s’ta inflaat alan› önünde toplanan mahalleli ad›na Muhtar Ali Oran “Tesis faydal›ysa, kendi evlerinin önüne yapt›rs›nlar. Halk›m›z›n yapt›¤› bir evi ruhsats›z diye hemen belediye gelerek y›kt›r›yor. Gelsinler bunu da y›ks›nlar" dedi.

n Halk Kültür Merkezi sözcüsü 29 yafl›ndaki Betül Alt›ndal 21 May›s günü yaflam›n› yitirdi. Zincirlikuyu Mezarl›¤›’nda yap›lan törende, konuflma yapan Ümit Efe, “Senin ideallerini, gülüflünü gelece¤e tafl›yaca¤›z. Bunu yakam›zdan düflürmeyece¤iz” dedi. Törende FHKC Politik Büro Sekreteri Meryem Abu Dagga'n›n gönderdi¤i da mesaj okundu.

‹flçi filmleri Anadolu turunda

Neo-liberalizme karfl› mücadeleyi ihmat eden anlay›fl E¤itim Sen’e yetkiyi kaybettirdi

Bu kafa yetkiden etti

Gelecek susturuldu

BURASI ESK‹fiEH‹R

BURASI ORDU

t›n›m›z üzüm. Alt›n madenini istemiyoruz” dedi.

TMMOB

Ece’yi yaflatal›m 14 ayd›r lösemiyle mücadele eden ve sa¤l›k güvencesi bu hastal›¤› kapsamad›¤› için günde 3 bin YTL ödemek zorunda olan Ece Uslu’nun gözlerindeki ›fl›k sönmesin. Ayr›nt›l› bilgi için www.eceuslu.org Vak›fbank Orhangazi fiubesi 00158007285948146

‹flçi Filmleri Festivali ‹stanbul ve Ankara’dan sonra 17-25 May›s tarihleri aras›nda Bolu’dayd›. Festivalin galas› genifl bir kat›l›mla ‹l Kültür Müdürlü¤ü Salonu’nda yap›ld›. Gala aç›l›fl›nda festival komitesinden Halkevleri Kültür Sekreteri Özgür Tüfekçi ve yönetmen Metin Ye¤in de birer konuflma yapt›lar. Galan›n aç›l›fl filmi Metin Ye¤in’in yönetmenli¤ini yapt›¤› “Patronsuzlar” belgeseliydi. Festival süresince sokakta ve Bolu Halkevi salonun-

da yap›lan gösterimlere 9 günde toplam 1200 kifli kat›ld›. 25 May›s’ta festivalin kapan›fl› Bolu Halkevi müzik topluluklar›ndan Grup Hazan dinletisi ve Maden film i n i n gösteri-

miyle gerçeklefltirildi. Bolu Kardelen Meydan›’nda yap›lan ve 19.30’da bafllayan kapan›fl etkinli¤ine 1000’den fazla izleyici kat›ld›. Bolulular y›llardan sonra ilk kez aç›k hava sinemas›n›n keyfini iflçi filmleriyle yaflad›.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.