Amerika’ya hizmette s›n›r yok Militaristlerle gericilerin “vizyonu” ortak: “Kafalar›na çuval geçirilen” paflalar, flimdi ABD ile ortak kan ve iflkence ticareti yap›yor. AKP ise ABD ile imzalad›¤› “Ortak Vizyon Belgesi” ile ABD’nin sözünden ç›kmayaca¤›n› taahhüt etti. Ülkenin onurunu, iflgalcileri kovan Urfa’n›n yoksul köylüleri temsil ediyor.
Urfal› köylüler yarg› önünde eylemlerini savundu
Silopi’de kurulan üssün sahibi Blackhawk Güvenlik Hizmetleri isimli flirketin ortaklar›, yüksek rütbeli askerler ve devlet bürokratlar›. Bu flirketle iflgalin resmi tafleronlu¤unu yap›yorlar.
Abdullah Gül’ün ABD ile imzalad›¤› “Ortak Vizyon Sözleflmesi” Rice taraf›ndan “Evlilik Sözleflmesi” olarak nitelendirildi. Sözleflme Zapsu’nun “kullan›n bizi” yalvar›fl›na yan›t gibi...
Köylerine gelen ABD askerlerini yumurta ve tafllarla kovan Urfa köylüleri ise mahkemeye ç›kar›ld›. Köylüler, hakimin uzlaflma ça¤r›s›n› reddetti. Yaz›lar› sayfa 3’te
Sivas unutulmad› Öfke büyüdü! n Gerici ve faflistlerle kol kola giren siyaset ve din tüccarlar›n›n çabalar› ifle yaramad›. Cem Vakf›’n›n unutma ça¤r›s›n› halk reddetti. Katliam›n y›ldömünde halk gericili¤e öfkesini, ilerici ayd›nlara ve devrimcilere sevgisini yo¤un ve kitlesel bir biçimde ifade etti. Türkiye’nin onlarca merkezinde yap›lan gösterilere, on binler kat›ld›. Katliama öfke faflizme karfl› sloganlarla birleflti.
Y›l 1 Say› 7 13 Temmuz 2006 50 YKr 15 Günlük Siyasi Gazete
Yaz›s› sayfa 6’da
, neler Hasta elektrik e v z ilaç yaln› art›k olana › s a par
Özellefltirme yolunun sonu
HEM n Özellefltirme Türkiye’yi karanl›¤a gömdü. Özel santral sahipleri, karl› olmad›¤› için 13 ilde konut elektri¤ini uzun süre kestiler. Hükümet teslim oldu. Sayfa 7’de
TOPLU TAfiIMA ZAMLANDI
Bu zamlar yürütür
KARANLIK MEZARLIK
n IMF vur deyince hükümet öldürüyor. Sa¤l›kta 1.4 milyar dolarl›k kesinti hastaneleri iflas›n efli¤ine getirdi; katk› pay› uygulamas› dayan›lmaz hale geldi. Sayfa 5’te
n Özellefltirmenin hizmet kalitesini yükseltece¤i ve ucuzlataca¤› yalanlar› art›k çocuklar› bile kand›ram›yor. Halk gelece¤inden fliddetli bir endifle ile bak›yor.
Balcal› iflçisi grev haz›rl›¤›nda Rektörlü¤ün sözünü tutmamas› karfl›s›nda, sa¤l›k emekçileri yeni bir mücadele seferberli¤i bafllatt›. Sayfa 3’te
Katliamlara misilleme olarak bir askerinin kaç›r›lmas›n› bahane eden ‹srail, Gazze’de büyük çapl› bir iflgal ve sald›r› operasyonu bafllatt›. Ateflkesi reddeden ‹srail ordusu Gazze’nin elektri¤ini ve suyunu da keserek yüz binleri açl›k ve susuzlu¤a mahkum etti.
Yoktan yemek yap›yoruz Okmeydan›’n›n yoksul kad›nlar› ile ekonomik krizin evdeki görünüflünü konufltuk. Sayfa 6’da
Eldorado zehirliyor devlet örtbas ediyor
Sayfa 8’de
‹stanbul’da ulafl›m ücret- yasa koflullar›na” uydurulmalerine %30 zam geldi ve s›. “Verimlilik” ad›na fiyat yoksullar›n kulland›¤› toplu seviyesinin art›r›lmas› karfl›ulafl›m kolayl›klar› ortadan s›nda ilk tepki gösteren ö¤kald›r›ld›. Bu renciler oldu. zamlar ve k›Ö¤renciler, 29 s›tlamalar Haziran’da Topbafl taraFüniküler’in f›ndan “Zam aç›l›fl›n› yapan de¤il düzenleErdo¤an’› Erdo¤an’›n f›nd›k üreticileme” sözleriyle “Yalan Söylürine Ordu’da etti¤i hakaret savunuldu. yorsun” diyeDüzce köylülerini isyan ettirUlafl›m koflulrek protesto di. Erdo¤an’› taklit eden AKP milletlar›n›n yoksulettiler. Ertesi vekili Fahri lar ve yoksul gün de “Bu Çak›r’› köymahalleler zamlar yürülüler ampul için her geçen tür” diyerek, k›rarak gün kötüleflyal›nayak Beprotesto mesine neden lediye’ye yüettiler. olan fley toplu rüdüler. Sayfa 6’da tafl›man›n “piSayfa 7’de
Kas›mpaflal› haddini aflt›!
H. Hüseyin Baflar
Ekmek davas› ve toplumsal bilinç
“BATIRDIK SATIYORUZ” Hiçbir konuda anlaflamayan AKP ve YÖK, e¤itimdeki sorunlar›n özellefltirme bahanesi yap›lmas›nda niyet ve fikir birli¤indeler. YÖK’ün Cumhurbaflkan› Sezer’e sundu¤u “Türkiye’nin Yüksek Ö¤renim Stratejisi” adl› rapor, Dünya Bankas›’ndan intihal (afl›rma) gibi. Raporda, e¤itim sistemindeki olumsuzluklar samimi gibi görünen bir üslupla s›ralan›yor, çözüm önerisi
olarak da Dünya Bankas›’n›n bir kaç ay önce yay›nlad›¤› Türkiye’de Ortaö¤renim Raporu’nda ileri sürülen görüfller tekrar ediliyor. “Köklü” görünümüyle aldatan bu çözümler, tüm ö¤renim kurumlar›n›n ticarilefltirilmesini hedefliyor. Sayfa 10’da
Günefl Çelikkol
Zorunlu Askerlik...
Halk›n Ö¤retmeni
Suçlu biz de¤iliz!
Bizim muhalefet IMF’cilik yar›fl›nda CHP, DYP ve ANAP liderleri, krizin nedenini buldu: “IMF sözü dinlememek”... Hepsinin gözü vatandafl›n cebinden para çekip patronlara vermekte. Sayfa 9’da
Yan›lt›c› sessizlik Devletin tepesindeki çat›flma durulmufl görünüyor. ABD’nin Ortado¤u politikas›n›n yönü ve 30 A¤ustos sonras›n›n denSayfa 2’de geleri belli olunca gerilim yine t›rmanacak.
Sayfa 10’da
Latin Amerika nas›l sola gitti?
Sayfa 8’de
Immanuel Wallerstein
Sayfa 6’da
Neye karfl› kimin muhalefeti...
Sayfa 2’de
Umar Karatepe
Sayfa 2’de
Eflme köylüleri siyanürlü alt›n madeni nedeniyle zehirlendi. Araflt›rmay› kaymakaml›k önledi. Sayfa 12’de
Umar Karatepe
Dincili¤in ve milliyetçili¤in gerici düflünce kal›plar›n› aflabilmesi ve halkç› demokratik özellikler kazanabilmesi için, s›n›fsal bir parçalanmaya u¤ramas› bir ön flartt›r. Böylesi bir parçalanma ise dinci ve milliyetçi siyasi kümelerin iç dinamizminden geliflemez.
Otoriter milliyetçilik ve Siyasi ‹slam: Neye karfl› kimin muhalefeti? Y S
Immanuel WALLERSTEIN
Binghamton Ünv. Sosyoloji Profesörü
aflad›¤›m›z co¤rafyada Siyasi ‹slam ve otoriter-milliyetçilik “muhalif ideolojiler” olarak öne ç›k›yor. Sömürgelefltirme politikalar›na karfl› direnifllerde Siyasi ‹slam özel bir yere sahip. Siyasi ‹slam flemsiyesi alt›ndaki çeflitli örgütler, ABD (veya Bat›) emperyalizminin müdahalelerine karfl› “‹slami direnifl odaklar›” oluflturuyor. Bu oluflumlara, bir dönem ABD emperyalizminin ve siyonizmin karfl›-devrimci maflalar olarak kulland›¤› örgütler ve siyasi kadrolar önderlik ediyor. El Kaide gibi platformlar arac›l›¤›yla oluflan uluslararas› Siyasal ‹slam a¤lar›, iktidarda yer tutan otoriter-milliyetçi siyasi elitler aras›ndaki dayan›flmalar, bu siyasi ak›mlar› bölgesel güçler haline getiriyor. Rusya Federasyonu’nun yönetici seçkinlerinin, uzun süren bir kaos dönemi sonras›nda otoritermilliyetçi bir çizgiyle, ABD emperyalizminin hegemonyas›n› k›smen frenlemeyi baflard›klar› görüldü. Bu nesnellik, “ulusal devlet”in ve “din”in, emperyalizme karfl› mücadelenin dayanaklar›ndan birisi oldu¤u kan›s›n› yarat›yor. Türkiye sosyalist hareketinin birçok grubu da aç›k veya örtük bir biçimde bu kan›da. Ne ‹slami Direnifl a¤›, ne de Rusya ve ‹ran, emperyalizm ile girdikleri çat›flmada, “nesnel olarak” da olsa, “ilerici güçler” say›lamaz. Bu güçlerin kimler oldu¤u ve ne için savaflt›¤›na bakmadan, yaln›zca kiminle savaflt›¤›na bakarak oluflturulan bu kan› yanl›fl. 1- Siyasi ‹slam’›n ana güç merkezleri, El Kaide, Taliban, Müslüman Kardefller, Hamas, Hizbullah ve ‹ran mollalar› iktidar elitleri. ‹ran mollalar› d›fl›ndaki bütün örgütler ABD ve ‹srail’in devrimci demokratik güçlere karfl› oluflturdu¤u karfl›devrimci örgütler. Bu örgütler, “fleriat” için savafl›yor. Bu ad› verdikleri somut politik-toplumsal program›nsa, y›k›c›l›k, sömürü ve bask› potansiyeli aç›s›ndan sömürgecilikten fazlas› var eksi¤i yok. fieriat için savafl ne “ulusal ba¤›ms›zl›k”, ne “siyasi demokrasi” ne de “toplumsal eflitlik ve refah” amac›n› içeriyor. Ana çizgilerini, yay›lmac› bir cemaatçilik, otokratik bir seçkincilik ve yoksullaflt›r›c› bir kast düzeni oluflturuyor. Bu güçlerin emperyalizmle çat›flmas› ekseninde geliflen toplumsal saflaflmalar›n ilerici poli-
tik sonuçlar do¤urmas› olanaks›z. Bu güçleri emperyalizme karfl› mücadelenin güçlü bir aktörü haline getiren nedenlerden birisi de, devrimci güçlerin, bu gerici örgütler taraf›ndan yok edilmifl olmas›. Yani Siyasi ‹slam’›n ABD’ye karfl› direniflte yaratt›¤› toplumsal saflaflma ilerici güçleri biriktirmiyor, aksine emperyalizmle halk aras›ndaki çeliflkiden devrimci toplumsal güçlerin ç›kmas›n›n önünü kesiyor. 2- Rusya art›k kapitalist bir ülke ve emperyalist bir güce dönüflme sürecini tamamlamak üzere. Rusya’n›n ABD emperyalizmine karfl› gösterdi¤i direncin temel amac›, bölgede kendisinin de söz sahibi oldu¤u bir güç dengesi oluflturmak. A¤›rl›kl› bölümü eski Komünist Partisi bürokrasisinden gelen yeni burjuvazi, geçmiflin ikinci büyük “süper gücü” Sovyetler Birli¤i’nden devrald›¤› devasa sermaye birikimine dayanarak, Rusya’y› emperyalist bir güç olarak
yeniden örgütlemekte ciddi bir mesafe ald›. Yani Rusya siyasi elitinin di¤er emperyalist güçlere karfl› “direnifli”, Rusya emekçileri veya halk› ad›na bir direnifl de¤il, Rus kapitalizmi ve emperyalizmi ad›na bir direnifl. Bu direnifl Rusya’n›n kendi içinde ilerici bir toplumsal sürecin parças› de¤il Tam tersine, Rusya’daki karfl› devrimin stabilizasyonu sürecinin bir parças›. Rusya’n›n bu “denge kurma” çabas›, bölgesel düzeyde “ilerici” bir nitelik tafl›m›yor. Rusya’n›n flimdiki nüfuz politikalar›yla eski SSCB’nin “kapitalist olmayan yoldan sosyalizme geçifl” ve “ba¤lant›s›zlaflt›rma” politikalar› aras›nda benzerlik bulunmuyor. Rusya’n›n bölge ülkeleri üzerindeki nüfuz art›rma projeleri, bu ülkelerde bir “iflbirlikçi sermaye” oluflturmay› hedefliyor. “‹slami Direnifl” ve Rusya’n›n otoriter milliyetçili¤i, ABD ve AB emperyalizmine karfl› “direnen” iki karfl› devrimci güçten daha fazlas›-
n› temsil etmiyor. Gericilik kamp›ndaki bu çat›flma, ancak, devrimci güçlerin hareket alan›n› geniflleten iç çeliflkiler olarak de¤erlendirilebilir. Bu çeliflkinin uluslararas› merkezleriyle veya “yerli izdüflümleri”yle devrimci güçler aras›nda iflbirli¤i ya da karfl›l›kl› etkileflim zeminleri oluflturmaya giriflmek, egemenler aras›ndaki çat›flmalar›n kuyru¤una tak›lmakt›r. Dinsel ve milliyetçi direnifl ideolojileri, d›fl müdahaleyle sömürgelefltirilmek istenen halk›n genifl cepheli bir direnifl için gereksinim duydu¤u kolektif kimli¤in üretilmesinde ifl görebilmektedir. Yeni sömürgecilik politikalar›yla, egemen s›n›flar› emperyalizme göbe¤inden ba¤lanm›fl olan toplumlarda dincilik ve milliyetçilik, iflbirlikçili¤i gizleyen, halk›n sömürge kapitalizminden kaynaklanan tepkilerinin emilmesine hizmet eden ideolojik bir tuzak. Türkiye’de devlet iktidar› için birbirlerine giren dinci-
lerle militaristlerin “özgürlükçü” ve “ba¤›ms›zl›kç›” kisvesi alt›nda, toplumu kendi arkalar›nda saflaflt›rmaya çal›flmalar› karfl›s›nda sosyalistlerin tutumu, bu sahte demokratlar›n ve ba¤›ms›zl›kç›lar›n gerçek yüzünü bütün halka sergilemek olmal›d›r. Ülkemizde dincilik ve milliyetçilik son derece köklü düflünce kal›plar›na sahiptir. Siyasal ‹slam temel düflünce çerçevesini “‹slam/‹slam olmayan çat›flmas›” üzerine; milliyetçilik ise “Türk/Kürt çat›flmas›” üzerine oturtmufltur. Bu düflünce çerçeveleri, bir bütün olarak gericidir. Dinsel ve ulusal duyarl›l›klar›n halkç›-demokratik politikalara güç veren özellikler kazanabilmesi için bu alanda s›n›fsal bir parçalanman›n yaflanmas› bir ön flartt›r. Böylesi bir parçalanma ise, ancak güçlü bir toplumsal devrim sürecinde sözkonusu olabilir; dinci ve milliyetçi siyasi kümelerin kendi iç dinamizmlerinden geliflemez.
GEL‹P GEÇERKEN...
Kilim gibi dokumada mutsuzlu¤u Gidip gelen kara kufllar havada Saflar tutulmufl top sesleri gerilerden Taban›nda depremi kara güllelerin Duymuyor musun Kald›r bafl›n› kan uykulardan Böyle yürek böyle atardamar Atmaz olsun Ses ol ›fl›k ol yumruk ol Karayeller bafl›na indirmeden çat›n› Sel sular› bast›¤›n topra¤› dönüm dönüm Al›p götürmeden büyük denizlere
Alaattin T‹MUR
Çabuk ol (...) Yollar kesilmifl alanlar sar›lm›fl Tel örgüler çevirmifl yöreni F›r›l f›r›l al›c› kufllar tepende Benden geçti mi demek istiyorsun Aç iki kolunu iki yan›na Korkuluk ol R›fat Ilgaz (1911 - 7 Temmuz 1993)
Yan›lt›c› sessizlik B
Latin Amerika nas›l sola gitti?
ir süredir, Türkiye’nin orta vadeli gelece¤ini belirleyecek temel güç dengelerinin olufltu¤u bir dönemeçten geçiyoruz. Süreç iki temel platformdaki geliflmelerle ilerliyor: Ortado¤u’daki uluslararas› çat›flma düzlemi ve devlet iktidar›n›n temel unsurlar›n›n (ordunun yeni kurmay kademesinin, yeni cumhurbaflkan›n›n ve yeni parlamentonun) arka arkaya dizilen seçim süreci Bu çok tarafl› süreçlerde, bütün taraflar birbirlerine karfl› de¤iflken ittifak sistemleriyle hareket ediyorlar ve her gün yeni bir geliflme yaflan›yor. ABD savafl planlar›n› gözden geçiriyor. Geçti¤imiz haftalarda, ABD’nin Ortado¤u politikas›nda temel bir do¤rultu de¤iflikli¤inin belirgin sinyalleri görüldü. ABD D›fliflleri, neoconlar›n baz› a¤›r toplar›n›n “ihanet” 盤l›klar› alt›nda, ‹ran’a yönelik “nükleer bask›”y› uluslararas› diplomasi platformuna tafl›d›. Ayn› anda ‹srail, Hamas’›n kaç›rd›¤› askeri bahane ederek, Filistin hükümet üyelerini kaç›rd›, fiam’daki Baflkanl›k Saray› üzerinde jet uçurdu ve Filistin yerleflimlerini vahfli bir biçimde bombalamaya bafllad›. ‹lk bak›flta ABD’nin “çark etmesi” gibi görünen bu olgular›n, sald›r› siyasetini güçlendirmek için destek koflullar› oluflturmay› hedefleyip hedeflemedi¤ini daha sonra görece¤iz. Ancak en az›ndan flimdilik, ABD’nin Ortado¤u’daki sald›rganl›k politikas›n› uluslararas› bir diplomasi süreciyle iliflkilendirmeye yöneldi¤i söylenebilir. ABD yönetiminin uluslararas› diplomasi sürecine “kat›l›yormufl” gibi yapmas›na bakarak, sald›rgan politikas›ndan vazgeçti¤i veya kendi güçlerini geri çekmenin haz›rl›¤›n› yapt›¤› sonucu ç›kar›lmamal›d›r. Ancak, ABD’nin Suriye ve ‹ran üzerinde, sald›r› tehdidi ile yumuflama diplomasisi aras›nda gidip gelen kontrollü bask›-
s›n›n Irak’taki fiii toplumunu denetim alt›na almas›na katk›da bulundu¤u biliniyor. Halihaz›rda, Irak’taki ‹ran yanl›s› fiiiler, iflgal yönetimi ile en uyumlu kesimi oluflturuyor. ABD’nin Sünni bölgesini bir iç savafla terketmesi, iflgal güçlerini Irak Kürdistan›’na çekmesi ve Irak’ta üç bölgeli gevflek bir federatif statü oluflturmaya yönelmesinin, giderek güçlenen bir alternatif oldu¤unu; Afganistan’da geçti¤imiz ay yaflanan “pazar yeri katliam› ve ayaklanmas›”n›n, Irak’a yeni güç kayd›rma planlar›n› zora soktu¤unu göz önünde bulundurmak gerekiyor. ‹flte bu noktada, ABD ile imzalanan Ortak Vizyon Belgesi’yle Türkiye, bu diplomasi sürecinde ABD’nin yan›na “ilifltirilmifl” oldu. Bu geliflme elbette, ABD’nin AKP hükümetiyle iliflkisinde k›smi bir düzelmeyi ifade ediyor. Ama bu “ilifltirme”den AKP hükümetine düflen pay›n art›r›lmas› yönündeki çabalar da, ABD yönetimi taraf›ndan frenlendi. Abdullah Gül, “5+1 (ABD, ‹ngiltere, Fransa, SSCB, Çin ve Almanya)” ad›na ‹ran’a yap›lan önerilerin kuryesi olarak Washington, Brüksel, Tahran aras›nda mekik dokurken, Tayyip Erdo¤an’›n Bush’tan randevu koparmak için yapt›¤› son giriflim de reddedildi. Yani ABD, devlet iktidar›n›n merkezlerini birbirine k›rd›rarak zay›flatma ve her iki taraf› da kendisine mecbur etme çizgisini sürdürmekte ›srarl›. ABD’nin Türkiye’yi, izlemekte oldu¤u sald›rgan politikalar›n yörüngesine sokmak için kullanaca¤› araçlar›n dehflet verici bir yelpazeye do¤ru geniflledi¤i de bu arada ortaya ç›kt›. Irak Kürdistan›’nda kafalar›na çuval geçirilerek “e¤itilen” ve ajanlaflt›r›lan askeri kadrolar›n “ticari ortak” ve “personel” olarak istihdam edildi¤i bir tafleron kontrgerilla flirketine Silopi’de kurdurulan üs, ABD’nin Türkiye’de Kolombiya türü bir iç ve d›fl savafl dinami¤ini güçlendirdi¤ini gösteriyor.
30 A¤ustos öncesinde zirvede güç savafllar›. Devlet iktidar›n›n yeni dengelerinin nas›l oluflaca¤› konusundaki iç gerilimse h›z›n› fazlaca yitirmeden sürüyor. AKP hükümetinin, yüksek yarg›, yüksek bürokrasi ve YÖK’ün Genel Kurmay deste¤iyle oluflturdu¤u karfl›iktidar oda¤›n› zay›flatmak için ordu içerisinde bir denge oluflturmaya çal›flt›¤› öteden beri biliniyor. Geçti¤imiz iki ay boyunca t›rmanan gerilimli sürecin odakland›¤› önemli bir konu da, ordunun yeni komuta kademesinin oluflum süreciydi. Özellikle fiemdinli iddianamesi ve buna karfl›l›k kontrgerilla cephesinin bafllatt›¤› karfl› kampanya ile t›rmanan bu çat›flman›n 30 A¤ustos’ta ulaflaca¤› sonuç, devlet iktidar› için mücadelenin bundan sonraki safhas›n›n nas›l ilerleyece¤i konusunda belirleyici bir önemde olacak. Büyükan›t flahs›nda Özel Harp ekibinin ordunun iktidar›na bir bütün olarak talip olmas›, AKP hükümetini ciddi bir biçimde ürkütüyor. Çünkü böylesi bir durum, flu an “alternatifsiz” olan AKP’nin karfl›s›na, daha flimdiden haz›rlanmaya bafllayan “milliyetçi” hükümet alternatiflerini dikecek. Bu siyasi kutuplaflman›n Özel Harp taraf›ndan nas›l bir süreçte zorlanaca¤›n› tahmin etmek çok güç de¤il. Özellikle son günlerin fliddetli ekonomik kriz ortam›nda, oligarflinin, siyasi platformda bu fliddette bir saflaflmay› tehlikeli buldu¤u; AKP’yi denetim alt›na almas› için yeterli olacak kontrollü bir gerilimi tercih etti¤i görülüyor. Özel Harp ile AKP hükümeti aras›ndaki gerilim ortam›ndan yararlanarak ileri sürülen yeni tip “Milliyetçi Cephe” formüllerinin Rahflan Ecevit’in giriflimleri öne ç›kar›larak tüketilmesi Özel Harp’in “bafl›na buyruk” inisiyatiflerine karfl› büyük sermayenin bir uyar›s› olarak da alg›land›.
Bu süreçte büyük sermayenin AKP hükümetini y›pratt›¤› ancak alafla¤› etmeye kalk›flmad›¤› ölçüde orduyu arkalad›¤›; buna karfl›l›k, AKP’nin karfl›s›nda sa¤da veya “sol”da güçlü bir politik alternatif aray›fl›na giriflmedi¤ine dikkat çekmek gerekir. AKP hükümeti karfl›s›ndaki tek gerçek politik güç merkezi olan (ve Özel Harp’in m›knat›s etkisiyle bir “topluluk” oluflturan) “militarist-ulusalc›” kümelenmenin “sivil” bir siyasi alternatifi flimdilik üretemedi¤i görülüyor. Bu tablo dikkate al›nd›¤›nda, oligarflinin AKP hükümetini denetim alt›nda tutmak için merkez sa¤da veya solda güçlü bir siyasi alternatif oluflturma sorununu öne ç›karmad›¤›; AKP’yi devlet iktidar› içindeki kamplaflma gibi manipülatif araçlarla denetim alt›nda tutmay› tercih etti¤ini söyleyebiliriz. Oligarflinin AKP karfl›s›nda güçlü bir siyasi alternatif oluflturma sorununu önümüzdeki meclis seçiminin sonras›na ertelemesi halinde, bunun Cumhurbaflkanl›¤› seçimi sürecinde AKP’ye güç kazand›ran bir tercih olaca¤› aç›kt›r. Politik gerilim gerçekten azal›yor mu? Siyaset sahnesinde son günlerde görülen sessizlik, yumuflama ve istikrara yönelme tablosu yan›lt›c›d›r. Devlet iktidar› için mücadelenin yeni dönemeçleri al›nd›ktan sonra yeni bir mücadele devresinin bafllamas› kesindir. Di¤er yandan 2001 krizi sonras›nda s›cak para tuza¤›na sürüklenen Türkiye ekonomisi için denizin bitme noktas›na do¤ru h›zla ilerliyor olmas› da politik tabloda güç dengelerinin istikrar kazanmas›na izin vermeyecektir. Bugünkü ekonomik krizin, esas olarak dünya piyasalar›ndaki bir daralman›n sonucu oldu¤u, Türkiye’deki yönetim yetersizliklerinin ve geriliminin
bu daralman›n etkilerini fliddetlendirdi¤i ileri sürülüyor. Elbette dünya piyasalar›n›n bugünkü daralmas›, bir yönüyle emperyalist tekellerin 4-5 y›lda bir tekrarlanan “büyük sömürge vurgunlar›ndan” biridir. Ancak bu “daralma”n›n ard›ndan s›cak paran›n yeni bir “dönüflü”nün gelip gelmeyece¤i belli de¤ildir. ABD Merkez Bankas›’n›n faiz art›r›m›n›, Avrupa Birli¤i ve Japonya merkez bankalar›n›n er veya geç izlemesi kaç›n›lmazd›r. Di¤er yandan yüksek kur politikas›n›n da etkisiyle turizm gelirlerinin bu y›l önemli bir darbe yiyece¤i de ortadad›r. Dolay›s›yla, “tükettik” denilen ve cari aç›kla finanse edilen d›fl borçlar›n fliddetli bir patlamas›n›n önüne geçilemeyebilir. Her defas›nda “bu defa son” denilen IMF stand-by’lar›n›n birinin daha birkaç gün önce imzalanm›fl olmas› ve IMF flefleri “vur” dedi¤inde sa¤l›k harcamalar›n›n, önümüzdeki y›l Cumhurbaflkan›’n›n seçilece¤ine ve genel seçimlerin yap›laca¤›na bak›lmaks›z›n öldürürcesine k›s›tlanmas› bu tehlikenin büyüklü¤ünü göstermektedir. Düzen muhalefetinin ordunun ve IMF’nin kuyru¤una tak›ld›¤› bir dönemde geliflen bu kriz ortam›, oligarflinin politik merkezini 2001’de oldu¤u gibi bir kez daha da¤›tabilir veya ABD’nin tam denetiminde gericili¤e dayanan alternatifsiz bir iktidar yap›s› oluflturulabilir. Her iki durumda, sol politikalar›n güçlü bir alternatif haline getirilmesine yol verecek bir “boflluk” oluflturacakt›r... Türkiye’nin tüm politik güçleri Eylül‘den genel seçimlere dek uzanacak ve ›s›nacak politik süreçte öne ç›kman›n haz›rl›klar› içindeler. Türkiye solunun da bu döneme, neo-liberal yeni sömürgecili¤in yaratt›¤› y›k›ma karfl› aç›k bir halk baflkald›r›s›n› gelifltirmeyi hedefleyen ba¤›ms›z politikalarla haz›rlanmas› gerekiyor.
on y›llarda Latin Amerika’daki sol e¤ilim üzerine yap›lan tart›flma solda olman›n anlam› hakk›nda dünya çap›ndaki kafa kar›fl›kl›¤›n› yans›tmaktad›r. (...) En aç›k sebep farkl› insanlar›n farkl› fleyleri sola gidiflat ölçütü olarak kabul etmesidir. ‹kincisi, bu politik e¤ilimlerin hiçbirinin mükemmel bir do¤rusall›kta olmay›fl›d›r. (...) Üçüncü sebep, politikac›lar›n farkl› dinleyicilere farkl› dillerde hitap etmede sahip olduklar› kötü flöhrettir. (...) Ölçütler aras›ndan ay›rt etmemiz gereken ilki; herhangi bir yönetimin jeopolitik sorunlardaki duruflu hakk›nda m› iç politikalar› hakk›nda m› konufltu¤umuzdur. Kuflkusuz ikisi birbirine ba¤l›d›r. Fakat yönetimler her zaman tutarl› de¤ildir. Latin Amerika için ana jeopolitik sorun, Birleflik Devletler’e karfl› tutum ve iliflkilerdir. Bu konuda Latin Amerikal› devletlerin büyük bir ço¤unlu¤unun 2000’den beri hat›r› say›l›r bir mesafe ald›¤› neredeyse kesindir. (...) Burada kastedilen Chavez’in sert söylemlerinden fazlas›d›r. (...) Bu, on y›l öncesine kadar böyle de¤ildi. Bak›lmas› gereken ikinci fley muhtelif yönetimlerin DTÖ, IMF ve ABD’nin serbest ticaret hakk›ndaki çok tarafl› önerileri karfl›s›ndaki durufludur. E¤er DTÖ hâlihaz›rdaki müzakerelerde felce u¤rat›lmaktaysa, IMF on y›l öncekinden çok daha az önemliyse ve Birleflik Devletler Amerikalar Aras› Serbest Ticaret Bölgesi’nde geliflme sa¤layam›yorsa bu büyük oranda Latin Amerika’daki birçok “merkez sol” hükümetten dolay›d›r. Bunu yapan sadece Küba de¤il, Brezilya ve Arjantin’dir de. (...) Solcu yeni Latin Amerika yönetimlerini elefltirenler bunlar›n jeopolitik tutumlar›ndan çok, ülke içindeki tutumlar› üzerinde durmaktad›r. Belli baz› kritik “iç” meseleler mevcut. ‹lki yerli nüfusun haklar›d›r. Bu, iki as›rdan fazlad›r Latin Amerikal› ülkelerin siyasal bir sorunudur. (...) Kuflkusuz bu, ülkeden ülkeye de¤iflir ve yerli nüfusun gücü halen k›smen demografik gücüne ba¤l›d›r. Yine de olanlar dikkate de¤erdir. Birçok ülkede yerli kökenli olan baflkan adaylar› seçilmifltir. Bunlar›n hareketlilikleri, bizzat bu kökenden gelen Evo Morales’in Bolivya’da seçilmesinde önemli bir faktördür. (...) ‹kinci sorun ço¤u kez birincisiyle s›k› bir ba¤lafl›kl›k içinde olan toprak reformudur. (...) Bu durum, Brezilya ‹flçi Partisi’nin baz› ciddi reformlar› baflaraca¤›na dair sözünden dönmesinde geçerlidir. Dolay›s›yla en önemli destekçisi Topraks›zlar Hareketi, PT’den her geçen gün daha da uzaklaflm›flt›r. Ne var ki, yeni Bolivya hükümeti toprak reformunu gelifltirece¤ini henüz bildirmifltir. Bu di¤er ülkelerdeki benzer hareketler için büyük bir itici güç olacakt›r. ‹ç meselelerin üçüncüsü do¤al kaynaklar›n (sadece madencilik ve enerji de¤il ayn› zamanda suyun) kontrolüdür. Bu her zaman büsbütün ulusallaflt›rma demek de¤ildir, fakat önemli ölçüde devlet kontrolü ve yarat›lan gelirin önemli bir miktar›na ulus için el konulmas› anlam›na gelir. Burada da ufak ufak, her ne kadar ço¤u kez yavafl da olsa bir hareket vard›r. (...) Dördüncü iç mesele yönetimlerin önemli ek kaynaklar› e¤itime ve sa¤l›¤a ne derece da¤›tt›¤›d›r. Burada da, her ne kadar hükümetin kaynak yetersizli¤i sebeplerden biri olsa da toprak reformunda oldu¤u gibi, sonuç flimdiye kadar s›n›rl›d›r. Bu hesapta peflin hükümlü olmamal›y›z. Sonuncusu, ordunun ulusal karar alma süreçlerine do¤rudan müdahalesinin ne kadar k›s›tland›¤› sorusudur. Latin Amerika, k›sa zaman önce Birleflik Devletler taraf›ndan desteklenen darbelerin, iflkencede uzmanlaflm›fl askeri yönetimlerin yafland›¤› ça¤dan bugün gerçekten çok farkl›d›r. Ordular›n k›fllalar›na dönünce kendileri için düzenledi¤i aflar yavaflça ve dikkatlice ama flimdiye kadar gerçekten baflar›l› flekilde feshedildi. Öyleyse genel olarak durum nedir? Latin Amerika kuflkusuz daha öncekine göre sola gitmifl durumda. Bunun önümüzdeki on y›lda sürüp sürmeyece¤i, büyüyüp büyümeyece¤i, hem dünyan›n evrimleflen jeopolitik tablosu hem de Latin Amerika’daki sol sosyal hareketlerin taahhütlerini ne derece koruyup berrak programlar yürütece¤i taraf›ndan belirlenecektir. (metnin tamam›na sendika.org’den ulafl›labilir)
13 Temmuz 26 Temmuz
2006
Bu kontra üssü
Türkiye’de bir ilk gerçeklefliyor: ABD Silopi’de özel sektöre ait kontrgerilla üssü kuruyor. Üssün sahibi Black Hawk isimli özel bir güvenlik flirketi. fiirketin resmi olarak belirtilen amac›, ABD’nin Irak’ta kulland›¤› iflgal tafl›tlar›n›n akaryak›t güvenli¤ini sa¤lamak. Irak’ta da özel güvenlik flirketleri ön plana ç›k›yor.
Irak’taki iflgal tafl›tlar›n›n güvenli¤ini sa¤lamay› amaçlayan özel güvenlik flirketinin Türkiyeli ortaklar› aras›nda tan›d›k bir sima da var: Kuzey Irak'ta bafllar›na çuval geçirilen askerlerden sorumlu olan, dönemin Genelkurmay Harekat Dairesi Baflkan› Korgeneral Köksal Karabay. Skandaldan sonra görev süresi uzat›lmas›na ra¤-
men emekli olan Karabay d›fl›ndaki ortaklar da ilgi çekici: Eski ABD büyükelçisi Mehmet Nuri Ezen, kirli savafl dönemi valilerinden Cemil Serhadl›, Türk-Amerikan ‹fladamlar› Derne¤i'nin önemli isimlerinden Hüseyin Atk›n. Türkiye ile ABD aras›ndaki yeni Stratejik Ortakl›k Belgesi'nin aç›kland›¤› ve ülkenin d›fl siyasette
Neden resmi de¤il özel üs kuruyorlar? Türkiye halklar›n›n direnifliyle ABD ordusunun Türkiye’de üslenmesine dair teskere meclisten geçmemiflti. Bir kez daha böyle bir risk almak istemeyen ABD ve Türkiye’deki maflalar› Irak’taki kirli iflgalde önemli rol oynayan özel güvenlik flirketlerini yani paral› askerlerini de Türkiye’de ba-
r›nd›racaklar. ABD için bu plan›n en güzel yan› kendi askerlerini de¤il uzun zamand›r Türkiye’de beraber çal›flt›¤› kadrolar› kullanmas›. Yap›lan aç›klamalara göre flirketin alt düzey elemanlar› da Türkiye ve Kuzey Irak’tan istihdam edilen paral› askerlerden oluflacak.
MUHALEFET Kardefllik pikni¤i n Hac›hüsrev ad›yla bilinen Hac›ahmet ve ‹stiklal Mahalleleri Çevre Koruma Derne¤i bir kardefllik ve dayan›flma pikni¤i düzenledi. Geçen y›l çetelerin sald›r›lar›yla bafllayan ve dernek yöneticisi Hikmet Bakça’n›n ölümüyle sonuçlanan olaylar›n ard›ndan bafllat›lan “uyuflturucu ve kapkaça hay›r, toplumsal çürümeye son” kampanyas› yo¤un ilgi görmüfltü. Bu y›l kampanyan›n bir devam› olarak Belgrat Orman›’nda 250 kiflinin kat›l›m›yla gerçekleflen piknikte, Türkçe, Kürtçe, Lazca, Romanca flark›lar söyleyen, farkl› etnik kökenlerden mahalleliler beraberce e¤lendiler.
yordu. Kontrgerilla üslerini kurmakla görevli bu flirkete ait üssün Türkiye’de ne ifl yapaca¤› da aflikar. Emekli paflan›n yönetece¤i üs, ABD’nin paral› asker flirketleri eliyle Irak’ta sürdürdü¤ü iflkence, adam kaç›rma ifllerini ve etnik savafla, iç kar›fl›kl›¤a yol açacak kontrgerilla faaliyetlerini yürütme iflini üslenecek. Kendi görevlerini “konvoy güvenli¤i, savunma taktikleri, düflük yo¤unluklu çat›flma, ABD’nin izinden gidece¤inin terörle savafl, istihbarat, hava teyit edildi¤i bir dönemde gün- operasyonlar› ve rehine kurtardeme gelen üssün yap›mc› fir- ma” olarak aç›klayan Black mas› da iflin asl›n› gözler önü- Hawk flirketi, bafl›nda emekli bir paflayla Irak’ta ne seriyor: Üssü, boy gösterecek. Yani ABD ordusunun tüm film gerçek olacak: pis ifllerini tafleron Kurtlar Vadisi Irak’ta! flirketler arac›l›¤›yla Ama kurtlar›n gerçek yürüten ve Irak'ta biryüzü de a盤a ç›kaçok ihale kapan ABD cak. Bafl›na Amerikan Baflkan Yard›mc›s› çuval› geçirilen kontrDick Cheney'nin flirgerilla flefleri Ameriketi Halliburton'a ka’n›n paral› askerleri New York ba¤l› KBR flirketi inolarak Irak’ta olacak. eski konsolosu fla ediyor. AfganisTabii görevlerinin M. Nuri Ezen tan’daki Bargam ÜsIrak ile s›n›rl› kalacasü, Özbekistan’daki ¤›n› da beklememek Khnabad Üssü ve laz›m. Kontrgerilla en Küba’daki Guantanaiyi bildi¤i ifli, ABD mo Üssü de bu flirket ç›karlar› için vurmay›, taraf›ndan yap›lm›flt›. katletmeyi, iflkence 1987’den itibaren yapmay› ‹ran, Suriye Türkiye’deki Amerive Türkiye’de sürdükan üslerinin bak›m ve iflletmesini de bu Diyarbak›r eski Valisi rürken bu üssü kullanabilecek. flirket yerine getiriCemil Serhadl›
Kocaeli ‹HD'ye sald›r› n ‹nsan Haklar› Derne¤i Kocaeli fiubesi 7 Temmuz gecesi kimli¤i belirsiz kifliler taraf›ndan sald›r›ya u¤rad›. Derne¤e sald›ranlar derne¤in tabelas›n› sökerek afiflleri y›rtt›lar. Sald›r›dan sonra bir aç›klama yapan ‹HD Baflkan› Kadriye Alptekin, “‹HD'ye karfl› sald›r›lar Türkiye çap›nda devam ediyor. Haklar› ihlal edilmifl herkese kap›s› aç›k olan bir kurumuz. Bize yap›lan sald›r›y› k›n›yoruz” dedi.
‹flçi Köylü gazetesi bürosuna sald›r› n ‹flçi Köylü gazetesi Kartal temsilcili¤ine 8 Temmuz günü sald›r›da bulunuldu. Gazeteden yap›lan aç›klamada, "Temsilcili¤imizdeki kitaplar, belgeler, disketler kar›flt›r›lm›fl, da¤›t›lm›flt›r. 2 adet foto¤raf makinesiyle, 1 adet ses kay›t cihaz› da al›nm›flt›r" denildi.
y›k›lmal›
Kim bu pafla? Askerlerinin bafl›na çuval geçirilen Genel Kurmay Harekat Dairesi eski Baflkan› Köksal Karabay’› bir Talabani çok iyi tan›r, bir de e¤itim emekçileri. Tempo dergisinin bir haberine göre Kuzey Irak’taki petrol kuyular›n› iflletmek isteyen PetOil’e Karabay arac›l›k etmifl, Talabani bu rica üzerine Kerkük’teki Taktak bölgesindeki 3 sahay› Pet-Oil’e vermiflti. Paflan›n ismi E¤itimSen’in kapat›lma davas›nda da geçiyor. Pafla, 27.06.2003'te Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤›'na Genelkurmay antetli bir yaz› göndererek "sendika tüzü¤ü yasaya ve anayasaya ayk›r› oldu¤undan tüzü¤ün de¤ifltirilmesi için gerekli giriflimlerin yap›lmas›n›" isteyen kifli. Karabay’›n yaz›s› üzerine E¤itim-Sen’e kapatma davas› aç›lm›flt›.
ABD iflbirlikçisi afliret reislerini seven ama Kürtlerden çok hazetmeyen Karabay, 17 Ocak 2003 günü, Irak’›n iflgalinde ABD’ye destek verilmesi karar›n›n al›nd›¤› Çankaya Köflkü toplant›s›nda da bulunuyordu. ‹stanbul’daki NATO'ya tahsisli üçüncü Kolordu’da Komu-
tanl›k da yapan Köksal Karabay verdi¤i hizmetlerin sonucu olarak bu üssün yöneticili¤ine getirildi. Köksal Karabay’›n kimli¤i, “ulusalc›l›k” bayra¤›n› kendisine maske yapan ›rkç›lar›n iplerinin gerçekte kimlerin ellerinde oldu¤unu net biçimde gözler önüne seriyor. E¤itim-Sen tüzü¤ünde yer alan “anadilde e¤itim hakk›” maddesini kapatma gerekçesi sayan Karabay, iflgalci, tecavüzcü, iflkenceci flirketlerinin güvenli¤ini sa¤lamakla sorumlu flirketten ne kadar ücret al›yor?
Özelleflmifl savafl›n sicili bozuk maflalar› Ankara Üniversitesi’nden Yar. Doç. Dr. Filiz Çulha Zabc›’n›n araflt›rmas›na göre, dünyada 90’a yak›n özel askeri flirket var. Bunlar 110 ülkede faaliyet gösteriyor. Bu flirketler y›ll›k 100 milyar dolarl›k bir endüstrinin parças›. 1991 y›l›ndaki Körfez Savafl›’ndan bu yana özel askeri personel say›s› 10 kat artt›. ABD baflta olmak üzere emperyalistler art›k kirli savafllar›nda özel güvenlik flirketlerini kullan›yorlar. Böylece iflgalci olarak giremedikleri bölgelerdeki faaliyetlerini sürdürürken, ordu mensuplar›n›n yarg›lanma ihtimalini de yok ediyorlar.
BM’nin bir raporundaki vurgular önemli: “Paral› askerlerin faaliyetleri, son k›rk y›ld›r halklar›n kendi kaderlerini belirleme haklar›n› kullanmalar›n› engellemek ve insan haklar›n› ihlal etmek için devreye sokulan bir fliddet biçimidir”. fiirketler yok-
‹flkenceye öfke n Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde bulunan kad›n mahkumlar Sincan Cezaevi'ne nakilleri s›ras›nda iflkenceye maruz kald›lar. 7 Temmuz’da Yüksel Caddesi’nde bir bas›n aç›klamas› yapan Ankara EKD, ‹HD, SDP ve EMEP’li kad›nlar iflkenceyi protesto ettiler. Bas›n aç›klamas›nda kad›n mahkumlar›n bask›lar ve iflkenceler son bulana kadar açl›k grevi yapacaklar› aç›kland›. ‹flkence olay› 11 Temmuz’da da Adana’daki DKÖ’lerce protesto edildi.
GÜNDEM 3
Bunun ad› kan ticareti
ABD’ye ba¤l› olarak kontrgerilla faaliyetleri yürütecek olan üssün resmi olarak aç›klanan ifllevi Türkiye’den Irak’a gidecek kamyonlar› korumak. Z›rhl› araçlar›n, ajanlar›n, özel harekatç›lar›n istihdam edildi¤i bir birli¤in ifllevinin bununla s›n›rl› kalaca¤›na kimse inanm›yor. Ancak bu görev bile iflbirlikçili¤in kirli yüzünü gözler
önüne seriyor. Zira ABD ordusunun akaryak›t ihtiyac›n›n %70’i Türkiye’den Silopi’deki üssün hemen yan›ndaki Habur s›n›r kap›s›ndan sa¤lan›yor. Irak’l›lara ölüm saçan ABD tanklar›n›n, uçaklar›n›n akaryak›t›n› sa¤layan Koç ve Milangaz grubunun korunmas› hem iflgalciler hem de Türkiyeli iflbirlikçiler için önem tafl›yor.
sul ülkelerden asker devflirerek can kayb›n›n yaratt›¤› politik maliyetleri de azalt›yorlar. ABD, askeri harcamalar›n›n üçte birini özel güvenlik flirketlerinden asker kiralamaya ay›r›yor. ABD’li özel güvenlik flirketleri Balkanlar’› bölen iç savaflta birbiriyle çat›flan farkl› ordularda önemli roller üslendiler. Kolombiya’daki özel güvenlik flirketleri kitle katliamlar›nda yer ald›lar. Kolombiya’daki sendikac› cinayetlerinde Coca Cola ve BP’nin tuttu¤u özel güvenlik flirketleri rol oynad›. Bu flirketler Afrika bast›r›ld›. Askeri güvenlik ülkesi Sierra Leone’de elmas flirketleri ABD’nin müdahamadenlerindeki isyanlara ve lede bulundu¤u Haiti, SomaDevrimci Birleflik Cephe’ye li, Venezüella gibi ülkelerde karfl› çokuluslu flirketlerin ç›- de görevlendirildiler. Özelleflmifl savafl›n son karlar› için kan döktü. Yine dura¤› Irak. Angola’daki 30 Mart halk isyan› 2004’te bir ve Nijerözel güvenya’daki lik flirketi emekçilerin için çal›flan petrol kardört paral› tellerine asker Felluce karfl› mücahalk› taraf›ndelesi özel güvenlik flir- ABD Baflkan Yard›mc›s› Cheney’in dan yakalak e t l e r i n c e flirketi Halliburton Irak’›n tapusunu ald› n›p öldürül-
Belgeli iflbirlikçilik Abdullah Gül’ün ABD ziya- ABD’nin Irak, ‹ran ve Filisretinde Türkiye ve ABD, “Or- tin’deki iflgal, sald›r› ve katlitak Vizyon Belgesi” adl› iflbir- am politikalar›n› resmen desteklikçilik belgesini aç›klad›lar. ledi¤ini gösteriyor. ABD D›fliflBelgeyle Türkiye, ABD’nin sö- leri Bakan› Condoleezza Rice mürgelefltirme planlar›n›n “tes- belgeyi “evlilik sözleflmesi” olacilli-belgeli iflbirlikçisi” olmay› rak adland›r›yor. AKP’nin iflbirkabul etti. Belgede, Türkilikçili¤ini resmilefltiren belge ye ile ABD’nin bölge- AKP’N‹N iplerin ABD’nin elinde olsel ve küresel de¤er ve V‹ZYONU du¤u bir “imam nikah›”na ideallerinin ayn› oldu¤u benziyor. ABD Ortado¤u söyleniyor. Ortado¤u, Orta köprüsünü geçene kadar TürAsya ve Kafkasya’da sömürge- kiye’ye “stratejik ortak” diyelefltirme planlar› yap›lan bölge- cek. Türkiye egemenlerini hizaler ortak çal›flma alanlar› olarak ya çekmek için kulland›¤› kirli s›ralan›yor. yöntemlerle birlikte “bofl ol” Belge, AKP Hükümeti’nin kozu da ABD’de olacak.
müfltü. Paral› askerlerin ba¤l› bulundu¤u Black Water flirketi Pinochet diktatörlü¤ü döneminde CIA taraf›ndan e¤itilmifl 60 fiilili askeri istihdam etmekteydi. Yine Ebu Garip cezaevindeki iflkencelerden dolay› suçlanan 37 kiflinin 27’si özel güvenlik flirketinin elemanlar›yd›. ABD’li bir general CIA’n›n, Irak’taki operasyonlarda yer almak üzere, eski askerleri toplad›¤›n› aç›kça duyurmufltu. fiirketler Irak’ta t›rmanan faili meçhul katliamlarda da önemli bir rol oynuyorlar.
Özel güvenlik flirketleri Guantanamo Üssü ve gizli CIA iflkencehanelerinden kar ediiyor.
‹flbirli¤i yok, onur var! Irak iflgalinin bafllar›nda ABD uçak- 12’si hakk›nda dava açm›flt›. Mahkeme, lar› fianl›urfa’n›n Da¤yan› köyüne bir son duruflmada köylülere ABD ile uzTomahawk füzesi düflürmüfltü. Füzelaflma önerdi. Köylülerden yi incelemek için bölgeye gelen ABD’nin zarar›n› ödemeyi kabul URFA ABD askerleri ve ajanlar›n› Büyük KÖYLÜSÜNÜN etmesi istendi. Köylüler ise, V‹ZYONU Mürdesi Mezras› köylüleri, yumurABD’ye karfl› demokratik haklata ve tafllarla karfl›lam›fllard›. ‹ncirr›n› kullanarak tepkilerini gösterdiklik’te bulunan ABD birli¤i ve yaralanan lerini ve uzlaflmalar› için bir neden bubir ABD askeri protestocu köylülerden lunmad›¤›n› söylediler.
13 Temmuz 26 Temmuz
4 GÜNDEM VEYSEL GÜNEY: 25 YIL SONRA
ÖLÜME DE⁄‹L
2006
SERT KAYAYA ÇARPINCA
ÇANKAYA BELED‹YES‹ ‹CRAATTA
DO⁄RUDAN DESTEKLER KES‹LD‹
Çankaya Belediyesi’nin yerine al›flverifl merkezi ve çok katl› otopark yapmak istedi¤i Maltepe Pazar› 10 Temmuz gecesi y›k›ld›. Polis deste¤indeki Belediye y›k›m ekipleri pazar esnaf›n›n direnifliyle karfl›laflt›. Çevik kuvvetin sald›r›s›yla 35 esnaf gözalt›na al›n›rken baz›lar› a¤›r olmak üzere 8 esnaf da yaraland›.
Tar›msal üretime yönelik desteklerin kesilmesi karfl›l›¤› köylüye verilen “Do¤rudan gelir deste¤i” 2006 y›l›nda ödenmedi. Çiftçi Sendikalar› sözcüsü Abdullah Aysu, “Devlet bizim borcumuzu faiziyle al›yor; ama s›ra bizim alaca¤›m›za gelince ya hiç ödemiyor, ya eksik ya da geç ödüyor” dedi.
Maltepe pazar›n› y›kt›lar
Vasiyeti gerçekleflecek
Sonsuzlu¤a gitti
Kuyru¤unu k›st›rd›
Dev-Yol davas›nda idam edilen Veysel Güney'in 25 y›ld›r bulunamayan mezar› bulundu. Güney yüzlerce kiflinin kat›ld›¤› bir toplant›yla an›ld›. 78’liler Derne¤i’nin aç›klamas›nda Güney’in “Mezar›m› yol üstüne kazs›nlar, üstüne yumruklu y›ld›z yaps›nlar!” vasiyetinin yerine getirilece¤i söylendi.
1915’de do¤an Aziz Nesin’i 5 Temmuz 1995 günü yitirdik. ‹ste¤i üzerine bilinmeyen bir yere gömüldü: ölüme de¤il/ sonsuzlu¤a gidiyorum/ orada dinlenece¤im gönlümce/ yaflarken hiç mi hiç dinlenemedi¤im/ kalemim yine elimde/ ka¤›tlar›m da önümde/ son uykusunda düflecek bafl›m/ sa¤l›¤›mda hiç e¤medi¤im.
4 Temmuz günü Hrant Dink ve arkadafllar›n›n yarg›land›¤› bir davaya sald›r› yapmak üzere gelen Kemal Kerinçsiz ve faflist flurekas›, “savunmay› savunmak” için karar alan Ça¤dafl Avukatlar grubuna ba¤l› 40 avukat›n öfkesiyle yüzyüze geldi. ‹lerici avukatlar sald›rmaya kalk›flan Kerinçsiz’i tekmelediler.
Paran›n üstüne yatt›lar
Halk Sivas’› unutmad› Katliam’›n 13. y›ldönümünde yap›lan anma ve protesto mitingleri son y›llar›n en kitlesel 2 Temmuz eylemleri oldu. Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri ve Sivas yöre dernekleri mitinglere oldukça kitlesel kat›l›rken, siyasi kat›l›mda devrimci gruplar öne ç›kt›. Mitinglerde katliam›n yan›s›ra kontrgerilla sald›r›lar›, linç giriflimleri ve Terörle Mücadele Yasas›’n› hedef alan sloganlar a¤›rl›kl›yd›. Toplumsal muhalefetteki genel durgunlu¤a ra¤men yaflanan bu kitlesellikte, AKP iktidar›n›n verdi¤i güçle yükselen gericili¤in, s›k s›k gündeme gelen linç giriflimlerinin ve ortal›¤a s a ç › l a n kontrgerilla iliflkilerinin halkta yaratt›¤› tepki ve “hesap sorma” güdüsü belirleyici oldu. n Ankara Faflist sald›r›lar›n ve provokasyonlar›n yo¤un yafland›¤› bir dönemin ard›ndan, Sivas flehitlerini anma etkinlikleri 70’den fazla kurumun kat›l›m›yla “Emperyalizme, Faflizme, Gericili¤e Karfl›, Ba¤›ms›zl›k, Emek, Demokrasi, Bar›fl, ‹nsan Haklar›, Laiklik Ve Özgürlükler ‹çin Mücadele Haftas›” ad›yla düzenlenen bir haftal›k anma program› kapsam›nda gerçekleflti. 27 Haziran’da yap›lan bas›n aç›klamas›yla bafllayan anma etkinlikleri çeflitli söylefliler ve anma programlar›yla devam etti. Ayn› program kapsam›nda gerçeklefltirilen ve 5 bini aflk›n kiflinin kat›ld›¤› 2 Temmuz mitingine emperyalizme, faflizme ve gericili¤e karfl› mücadele fliar› damgas›n› vur-
du. Eylem boyunca “Sivas’›n Hesab›n› Soraca¤›z”, “Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi”, “Faflizme Karfl› Omuz Omuza” sloganlar› at›ld›. n ‹stanbul Miting öncesi Zincirlikuyu Mezarl›¤›’nda As›m Bezirci’nin ve Karacaahmet Mezarl›¤›'nda Nesimi Çimen'in mezarlar›nda bir anma program› gerçeklefltirildi. Kad›köy mitingi için iki koldan yürüyüfle geçildi. Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri, yöre dernekleri, Halkevleri, HÖC, ESP, TKP, DTP, BDSP, SODAP, DHP, Partizan, HKP, EMEP, KESK, TMMOB, Limter-‹fl ve Tuzla Deri-‹fl dahil birçok kitle örgütü ve siyasi partinin kat›ld›¤› mitingde gericili¤e, devlet destekli katliamlara öfke vard›. Afl›r› s›ca¤a ra¤men mitinge yaklafl›k 8 bin kifli kat›ld›.
n Sivas Siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütleri temsilcilerinden oluflan yaklafl›k 5 bin kifli ''Sivas'›n ›fl›¤› sönmeyecek'', ''Sivas faflizme mezar olacak'' sloganlar› ata-
rak Mad›mak Oteli’ne yürüdü. Sivas Demokrasi Platformu ad›na konuflan Tertip Komitesi Baflkan› ve E¤itim-Sen Sivas fiube Baflkan› Veli Hasgül, katliam› yapan fleriatç›lar› k›nad›. Pir Sultan Abdal Kültür Derne¤i Genel Baflka-
n› Kaz›m Genç de Mad›mak Oteli'nin müze yap›lmas› ça¤r›s›n› yineledi. Genç, ''Sivas'› unutmak ihanettir. Bu nedenle Sivas katliam›n›n 13. y›l›nda emperyalizme, faflizme, flovenizme, fleriata ve gericili¤e karfl› mücadelemizi kararl›l›kla
sürdürece¤iz'' diye konufltu
n Kocaeli Belediye ‹flhan› önünden bafllayan yürüyüfl, ‹nsan Haklar› Park›’nda yap›lan bas›n aç›klamas›yla sona erdi. Bas›n aç›klamas› öncesinde Hac› Bektafl Veli Derne¤i Baflkan› Ali Bu¤dayc›
UNUTALIM CEPHES‹ VE AYMAZ YANDAfiLARI 2 Temmuz protesto program› ilan edilir edilmez, “Unutal›m Cephesi” de sahnedeki yerini ald›. ‹lerici halk kesimlerinin Sivas Katliam›’na karfl› duyarl›l›klar› artarken, kimi “Alevi örgütleri” ile Siyasi ‹slam flakflakç›s› baz› solcular, Unutal›m Cephesi’nin etkinliklerine kofltu.. Derin dede Alevilerin “Fethullah Gülen”i ‹zzettin Do¤an liderli¤indeki Cem Vakf›, “bu y›lki 2 Temmuz etkinliklerine kat›lmayacaklar›n›” duyurdu. Oysa Vak›f bu gösterilere zaten hiç kat›lmam›flt›. Bu ilan gerçekte AKP hükümetine gönderilmifl bir mesaj. Aleviler üzerindeki etkisini sol, sa¤ ayr›m› yapmadan iktidar partilerine pazarlamaya çal›flan ve Alevilerin kirli iktidar iliflkilerine yedeklenmesi propagandas›n› yapan ‹zzettin Do¤an bu ilan›yla yine iktidara flirin görünmeye çabal›yordu. “‹yi yapt›k, kar›flt›rmay›n” Siyasi ‹slamc›lar ve faflistler, katliam›n üstünü örtme çabalar›n› sürdürüyorlar. fieriatç› çevreler bir kez dahi k›namad›klar›, hatta
hakl› göstermeye çal›flt›klar› katliam›n gündemde tutulmas›ndan rahats›zd›lar. Her y›l oldu¤u gibi bu y›l da, Baflba¤lar katliam›yla Sivas Katliam›’n› eflitleyerek, Sivas Katliam›n› “Alevi-Sünni çat›flmas›”na indirgemeye çal›flt›lar. fieriatç›-faflist katilleri, kolluk güçleri-
‹zzettin Do¤an, Alevilerin Fettullah Gülen’i olma derdinde
nin yard›m›n›, siyasilerin aç›k deste¤ini ve tüm siyasal ‹slamc›lar›n katliam›n ard›ndan att›¤› sevinç 盤l›¤›n› unutturmay›, karartmay› amaçl›yorlard›. Vakit gazetesinin bafll›¤› mide buland›r›yordu: “Azg›n Az›nl›k Dayat›yor: Baflba¤lar’› unut, Mad›mak’› hep gündemde tut”. Koroya kat›lan sol Siyasal ‹slam’›n bu takti¤i, kimi solcular› da etkilemifl görünüyor. EMEP ve DTP; Mazlum-Der’in, Mad›mak ve Baflba¤lar katliamlar›n› eflitledi¤i “‹ki Atefl Aras›nda Bar›fl ve Kardefllik” toplant›s›na kat›ld›lar. Bu toplant›da ‹slamc›lar her zamanki utanmazl›klar›yla “Sivas olaylar› öncesindeki menfur olaylar” edebiyat› yaparak Aziz Nesin’i suçlamay› sürdürdüler. EMEP ve DTP temsilcileri, “derin devletin katliamdaki rolünü” öne ç›kararak, derin devletin maflas› Siyasal ‹slam’›n “günah›n›” hafifletmekten kaç›nmad›lar. “Birarada Yaflam” mitinginde ‹slamc›lar› kürsüye ç›karan ÖDP, 2 Temmuz’a yaln›zca temsilci gönderdi, BAK ise alanlarda yoktu. Onlar katliam› çoktan unutmufllard›...
bir konuflma yapt›. Bu¤dayc›, Sivas'ta yak›lan 37 kiflinin suçlar›n›n ayd›n olmak ve ülkelerini sevmek oldu¤unu söyledi. Daha sonra ‹HD flube sekreteri P›nar Tuzcu bas›n aç›klamas›n› okudu. Tuzcu, Sivas katliam›n› yapanlar›n hala cezaland›r›lmamas›n›n yeni katliamlara zemin haz›rlad›¤›n› belirtti. Anman›n son u n d a Grup K›v›lc›m bir dinleti verdi. Dinletide seslendirilen Sivas türkülerine anmaya kat›lanlar efllik etti.
n Hopa Halkevi önünden flamalar ve dövizleri ile yürüyüfle geçen Halkevciler yürüyüfl boyunca "Dün Marafl'ta Bugün Sivas'ta Çözüm Faflizme Karfl› Savaflta", "Faflizme Ölüm Tek Yol Devrim", "Sivas'›n Hesab› Sorulacak" sloganlar›n› hayk›rd›lar. Yürüyüflün ard›ndan Teksas Caddesi üzerinde bulunan, gerici Fethullah Gülen'in sahibi oldu¤u Zafer Fen Dersanesi önünde bir bas›n aç›klamas› yap›ld›.
n ‹zmir Alevi Bektafli Dernekleri Federasyonu, sendikalar, yöre dernekleri, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütlerinin kat›ld›¤› miting Bornova Stadyum'dan bafllad›. Yürüyüfl s›ras›nda “Dün Marafl'ta Bugün Sivas'ta Tek Yol Faflizme Karfl› Savaflta”, “Faflizme Karfl› Omuz Omuza”, “Faflizme Ölüm Tek Yol Devrim” sloganlar› at›ld›. Polisin Halkevleri üyesi üç kifliyi üzerlerinde bildiri bulunmas›n› gerekçe göstererek arama noktas›nda engellemeye çal›flmas› üzerine küçük çapta bir arbede yafland›. Miting Alevi Bektafli Derne¤i semah ekibinin gösterileriyle son buldu.
n Dersim Demokrasi Platformu ve Pir Sultan Abdal Kültür Derne¤i'nin ortaklafla düzenledi¤i eylemde 2 Temmuz Sivas Katliam› birçok ilde oldu¤u gibi lanetlendi ve ölenler an›ld›. HÖC, ESP, DTP, EMEP, DHP, HKM, KESK ve D‹SK'in oluflturdu¤u Demokrasi Platformu üyesi örgütler Sanat Soka¤›’nda bir araya geldi. Demokrasi Platformu üyeleri Sivas Katliam›’nda yaflam›n› yitirenlerin foto¤raflar› ile “Sivas Katliam›'n› unutmayal›m, hesap soral›m” yaz›l› pankart açt›. Tunceli Belediye Baflkan› Songül Erol Abdil de eyleme destek verdi.
Hepimiz Filistinliyiz ‹srail, Filistin topraklar›n› yeniden kan gölüne çevirirken, katliam ve bask›lara yönelik tepkiler de t›rman›yor. Katliamlara karfl› 9 ve 11 Temmuz’da eylemler yap›ld›.
TMY ç›kt›, tepkiler sürüyor Terörle Mücadele Yasas›’n›n meclis taraf›ndan onaylanmas›ndan sonra, çeflitli illerdeki demokratik kurumlar taraf›ndan halk› terörist ilan eden yasay› k›nayan eylemler gerçeklefltirildi. Terörle Mücadele Yasas› 30 Haziran günü Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi. Siyasal hayattan, özel yaflama kadar birçok k›s›tlama ve bask› içeren, kolluk güçlerine fliddet, bask›, iflkence gibi bir çok uygulaman›n yolunu açan yasaya karfl› Adana ve ‹zmir’de eylemler gerçeklefltirildi. ‹zmir’de demokratik kitle örgütlerinin, sendikalar›n, siyasal partilerin kat›ld›¤› bir bas›n aç›klamas› yap›ld›. Eski Sümerbank önünde bafllayan eylemde “Tasar›n›n yeniden meclise gelen hali öncekinden daha fazla k›s›tlama ve hukuksuzluk getirmektedir. Bu durum siyasi iktidar›n iradesini; toplumun ihtiyaç ve istekleri yönünde kullanmak yerine, BOP’un mimarlar›na ve Türkiye’deki uzant›lar›na teslim etti¤ini göstermektedir” denildi. Aç›klama s›ras›nda “Susma Sus-
tukça S›ra Sana Gelecek”, “Toplumla Mücadele Yasas›na Hay›r” sloganlar› at›ld› Adana’da 6 Temmuz günü ‹nönü Park›'nda toplanan çeflitli sendikalar ve demokratik kitle örgütleri Adana Postanesi'ne kadar bir yürüyüfl düzenledi. Merkez Postanesi önünde KESK Adana dönem sözcüsü taraf›ndan okunan aç›klamada; "Ç›kart›lmak istenen bu yasayla birlikte hukuk devleti, eflitlik ilkesi, yaflam hakk› güvencesi, düflünceyi aç›klama özgürlü¤ü, toplant› ve gösteri hakk› gibi anayasal haklar elimizden al›nmak istenmektedir. Yine yasayla birlikte bas›n›n haber alma özgürlü¤ü k›s›tlanmaktad›r. Bu yasa iflledikleri ve iflleyecekleri suçlardan ötürü katil ve çeteleri cesaretlendirmekte adil yarg›lamalar›n önünü t›kamaktad›r" denildi.
‹srail'in Filistin halk› üzerinde uygulad›¤› terör 9 Temmuz’da ‹stanbul'da ‹srail Konsoloslu¤u önünde yap›lan eylemle protesto edildi. Levent’te metro istasyonu ç›k›fl›nda toplanan yaklafl›k 500 kifli “‹srail siyonizmi yenilecek, direnen Filistin kazanacak” pankart› açarak ‹srail Konsoloslu¤u’na yürüdü. Yürüyüfl boyunca “Katil ABD Ortado¤u’dan Defol”, “Siyonist ‹srail Filistin’den Defol”, “Kahrolsun ABD Emperyaliz-
mi”, “Filistin Halk› Yaln›z De¤ildir” sloganlar› at›ld›. Halkevleri, Irak’ta ‹flgale Hay›r Koordinasyonu, DTP, Emek Partisi, TKP, HKP, Filistin Halk›yla Dayan›flma Derne¤i, ‹flçi Mücadelesi, PSAKD ve Divri¤i Kültür Derne¤i’nin kat›ld›¤› eylem, yürüyüflün ard›ndan konsoloslu¤un önünde okunan bas›n aç›klamas›yla devam etti. ‹srail Baflkonsoloslu¤u önündeki aç›klama s›ras›nda, Filistin'de dökülen kanlar› temsilen yere
k›rm›z› boya döküldü. 9 Temmuz ve sonras›nda Türkiye’nin dört bir yan›ndaki Halkevleri Filistin halk› ile dayan›flma eylemleri gerçeklefltirdi. Hopa, ‹stanbul, Ankara, ‹zmit, ‹zmir, Adana, Samsun Halkevleri, bas›n aç›klamalar› yaparak ve kart göndererek, TBMM Baflkan› Bülent Ar›nç, Genelkurmay Baflkan› Hilmi Özkök ve Cumhurbaflkan› Ahmet Nejdet Sezer’den ‹srail’le bütün iliflkilerin kesilmesini istediler.
Okumak, yazmak, konuflmak, itiraz YASSAK! Mersinli Halkevcilerin Tayyip Erdo¤an’› yumurtal› protesto eyleminin duruflmas› 5 Temmuz’da görüldü ve dava 4 Ekim’e ertelendi. Duruflmaya 13 y›l ceza istemiyle yarg›lanan Halkevi üyeleri ve demokratik kitle örgütü temsilcileri kat›ld›. Duruflman›n ard›ndan bas›n aç›klamas› yapan Halkevleri 10. Bölge Temsilcisi Sevil Ulafl Mersin Halkevleri’nin para cezalar›yla bask› alt›na al›nmaya çal›fl›ld›¤›n› söyledi. Mersin’de Halkevleri afiflleri yap›lmas›na izin verilmedi¤ini, afifllere ve Demirtafl Halkevi’nde kad›nlarla yap›lan okuma-yaz-
ma kursuna para cezas› verildi¤ini, Halkevi Baflkan›’na yumurta davas›yla ilgili bas›n aç›klamas› nedeniyle dava aç›ld›¤›n›, Mersin Halkevi Yönetim Kurulu üyelerine, polis fezlekesine dayand›r›larak, “siyaset yap›yorlar” gerekçesi ile para cezas› verildi¤ini anlatan Ulafl, “Bizler emekçi yoksul halkla birlikte Halkevlerini var etmeye devam edece¤iz” dedi. Aç›klaman›n ard›ndan yap›lan yürüyüfl polis taraf›ndan engellenince gerginlik yafland›. Halkevciler yürüyüfllerine devam ederken halk alk›fllarla ve kornalarla eyleme destek verdi.
Tecriti kald›r›n, ölümleri durdurun! Cezaevlerindeki tecrit uygulamas›na karfl› mücadele eden TAYAD’l› aileler, Ankara Abdi ‹pekçi Park›’nda 1000 günü aflan oturma eylemlerine ve her cumartesi düzenledikleri “Tecriti anlat›yoruz” etkinliklerine devam ediyor. Her cumartesi bir ayd›n, sanatç› veya kitle örgütü yöneticisinin destek verdi¤i eyleme, 8 Temmuz’da Halkevleri Genel Sekreteri Av. Ender Büyükçulha kat›larak, halen tecritte tutulan bir mahpusun mektubunu
okudu. Eylemde TAYAD’l› aileler ad›na yap›lan bas›n aç›klamas›nda, ölüm oruçlar›n›n ve ölümlerin sürdü¤üne dikkat çekilerek, yeni ölümler yaflanmadan tecritin kald›r›lmas› istendi. Aç›klamada, “‹ktidar çözümsüzlük dayatarak sorunu sadece kangrenlefltiriyor, bir kez daha 123. ölüm olmas›n diye hayk›r›yoruz, çözüm tecrite son verilmesidir” denildi. Eylem “Tecriti kald›r›n, ölümleri durdurun” sloganlar› ile sona erdi.
13 Temmuz 26 Temmuz
2006
SA⁄LIK 5
Sela IMF’den kefen hükümetten Tüm hastaneler iflas›n efli¤inde
IMF’nin “sa¤l›kta tasarruf” talebine 1,4 milyar dolarl›k kesinti sözüyle yan›t veren hükümet, “vaka bafl›” tek fiyat sistemini bafllatarak kaosa yol açt›. Üniversite ve devlet hastaneleri batman›n efli¤inde.
Ele verir talk›m› kendi yutar salk›m›
Halk› sa¤l›k harcamalar›nda tasarrufa zorlayarak 80 YTL’lik MR için 80 kurufl veren hükümet milletvekillerinin sa¤l›k harcamas› olanaklar›n› daha da geniflletti. Meclis’in son gününde yap›lan düzenlemelere göre; ö¤renim flart› aranmaks›z›n, 25 yafl›n› dolduruncaya kadar sosyal güvenlik kurumlar›yla ilifli¤i bulunmayan, evli olmayan k›z ve erkek çocuklar› sa¤l›k hizmet-
lerinden yararlanacak. Profesör ve doçentlerin ö¤retim üyesi fark bedelini Meclis ödeyecek. Sa¤l›k Bakanl›¤›’nca ithaline izin verilen ilaç olarak kullan›labilece¤i belirtilenler yurtd›fl›ndan sa¤lanabilecek. ‹flitme cihaz› almak için uzman doktor reçetesi yeterli olacak. Cihaz›n kal›b› ve pilini Meclis ödeyecek. Tanesi 1500 dolar olan iki implant difl yapt›rma hakk› alt›ya ç›kar›ld›.
Maliye Bakanl›¤›’n›n 1 li cepten ödemeleri zorunlu Temmuz’da yürürlü¤e giren k›lan Genel Sa¤l›k Sigortave tedavi edilen her hastal›k s›’n› fiilen yürürlü¤e koydu¤u için tek ve s›n›rl› bir fiyat belirtildi. Uygulaman›n etik ve ödenmesini öngören tebli¤i bilimsel aç›dan sorunlu oldukaosa yol açt›. ¤u ve IMF talimat›na uymak Kamusal sa¤l›k harcaiçin haz›rland›¤› belirtilen malar›n› k›sma hedeaç›klamada, “Vaka bafiyle haz›rlanan tebfl› ödeme miktar›n› GSS li¤ tedavi için geraflan tetkikleri yaDÖNEM‹ çek giderlerin çok p›lmayan kalp VAKA BAfiI alt›nda ücretler hastas› bir emekliödenmesini öngönin ölümü ile soÖDEMEYLE rüyor. Örne¤in, 80 nuçlanabilecek bir BAfiLADI YTL'ye çekilebilen sürecin sonunda MR için hasta bafl›na “vaka bafl›” ödeme ne80 kurufl, 60 YTL'lik todeniyle ortaya ç›kacak olan mografi için de 70 kurufl “adli vaka”n›n sorumlulu¤u ödenmesi taahhüt ediliyor. bu tebli¤i yay›nlayanlar›n olaBöylece 100 hastadan ancak cakt›r” denildi. birine MR çektirme hakk› taDev Sa¤l›k-‹fl de bir aç›kn›n›yor. lama yay›nlayarak, sa¤l›k Tebli¤e göre, tedavi gider- emekçilerinin bu enkaz›n alleri vaka bafl› ödeme miktar›- t›nda kalmamak için örgütlenn› geçerse masraflar karfl›lan- me haklar›n› kullanacaklar›n› mayacak. “Paket”in karfl›lama- ve sa¤l›kta piyasalaflt›rma dad›¤› tedavi ve tetkikler yap›l- yatmalar›na direneceklerini bemayacak ya da hastadan ek lirtti. ücret yani katk› pay› al›nacak. Elefltirilere kulak t›kayan Türk Tabipler Birli¤i’nden Sa¤l›k Bakan› Recep Akda¤ yap›lan aç›klamada, hüküme- ise, uygulamayla sa¤l›k harcatin bu uygulamayla, sa¤l›k malar›nda art›fla yol açan suhizmetini s›n›rlayan ve sürek- istimalleri önlemeyi hedefle-
diklerini söylüyor. Oysa son üç y›lda kamu sa¤l›k harcamalar›n›n 11 milyar dolardan 19 milyar dolara yükselmesi, bizzat hükümetin “Sa¤l›kta Dönüflüm Program›” sonucu olarak ortaya ç›kt›. SSK, Emekli Sand›¤› ve Ba¤-Kur mensuplar›n›n özel hastanelere sevki ve kamu hastaneleri yerine özel hastanelerin teflviki kamudan özele kaynak aktar›m›n› devasa boyutlara tafl›d›. Bakanl›¤›n güya flikayet etti¤i gereksiz tetkik ve tedavilerdeki art›fl da, bakanl›¤›n “performansa dayal› ücret” uygulamas›n› bafllatmas›yla a盤a ç›kt›. Ticarilefltirilen sa¤l›k kurumlar›n›n kaynak için döner sermaye gelirlerine muhtaç b›rak›lmas› ve SSK ilaç fabrikalar›n›n kapat›larak ilaç piyasas›n›n uluslararas› tekellere terk edilmesi de harcamalardaki art›fl›n temel nedenleri aras›nda yer al›yor. Ne var ki hükümet faturay› halka kesti ve art›k tedavi masraflar›n›n çok küçük bir bölümünü karfl›layaca¤›n› aç›klad›.
Halk bafl›na gelecekleri endifle ile beklerken, hastaneler de itirazlar›n› yükseltti. Hükümetin döner sermaye gelirlerini yüzde 60 azaltt›¤› üniversite hastaneleri, yeni tebli¤le hizmet üretemeyecek noktaya geldi. Hastaneler temel tedavi gereçlerini dahi hastalardan talep edecek kadar zor bir durumda. Üniversiteleraras› Kurul’dan 5 Temmuz’da yap›lan aç›klamada, "uygulamalar düzeltilemezse var olan s›k›nt›lar çok daha ciddi boyutlara ulaflacakt›r" denildi. Özel hastanelerse, kar edemedikleri noktada kap›lar› ücretli/paral› hastalar d›fl›ndakilere kapatacaklar›n› aç›klad›lar. 7 Temmuz’da uygulaman›n geri al›nmas› için hükümete 20 gün süre verdiklerini aç›klayan Özel Hastaneler ve Sa¤l›k Kurulufllar› Derne¤i, aksi takdirde aradaki fark› hastalardan alacaklar›n› ya da hastalara bakmayacaklar›n› aç›klad›lar. En büyük ma¤duriyetin ise devlet hastanelerinde yaflanaca¤› tahmin ediliyor. Özel hastanelerin paral› hastalar d›fl›ndakileri geri çevirmesi halinde devlet hastanelerinde büyük bir y›¤›lma yaflanacak. Mevcut ödeme sistemiyle hastalara gerekli tedavi ve tetkik uygulayamayacak olan devlet hastanelerinde sa¤l›k skandal ve rezaletleri rutinleflecek. Pek çok hastane kap›s›na kilit vurmak zorunda kalacak.
Özel hastaneler kar etmedikleri hastalara bakmayacaklar›n› ilan ederken, kamu hastaneleri çöküyor.
fiimdi de ilaca göz dikti Spekülatif sermayeye olabildi¤ince cömert davranarak gelirlerinden feragat eden Maliye Bakanl›¤›, s›ra sa¤l›k harcamalar›na gelince tasarruf diye tutturuyor. Sene bafl›nda kamu hastanelerinin 3,5 milyon YTL’lik alaca¤›n›n üstüne yatan Maliye Bakanl›¤›, tasarruf kepazeli¤ini gebe kad›nlar›n, çocuklar›n ve yafll›lar›n tedavisinde kullan›lan ilaçlar›n ödemelerini durdurmaya kadar vard›rd›. Maliye Bakanl›¤›’n›n kamusal sa¤l›k harcamalar›nda yapt›¤› say›s›z kesintilere bir yenisi daha eklenerek, “bedeli ödenecek ilaçlar listesi”nin kapsam› yeniden daralt›ld›. AKP daha önce de pratisyen hekimlerin ilaç yazma yetkilerini ellerinden alm›fl, yaflamsal önemdeki baz› pahal› ilaçlar için yap›lan ödemelerde kesintiye gitmiflti. 2006 y›l› Tedavi Yard›m›na ‹liflkin Uygulama Tebli¤i’nde yap›lan yeni dü-
zenlemeyle birlikte; so¤uk alg›nl›¤›, kalsiyum eksikli¤i, geliflim bozuklu¤u, obezite, eklem rahats›zl›klar› ve bademcik iltihab› tedavilerinde kullan›lan kimi ilaçlar›n bedelinin ödenmeyece¤i aç›kland›. Ancak “maliyet dezavantaj›n› gidermek” gerekçesiyle yap›lan bu kesintilerde de bilimsel bir ölçüt kullan›l-
mad›¤› ve sa¤l›kl› yaflam hakk›n›n çi¤nendi¤i görülüyor. Listeden pahal› ve gereksiz oldu¤u gerekçesiyle ç›kar›lan ilaçlar aras›nda, çocuklarda balgam söktürücü olarak kullan›lan “Ambrol Pediatrik fiurup”un fiyat› yaln›zca 1.5 YTL. “Zinco” adl› ilaç ise çocuklarda geliflim bozuklu¤unun tedavisinde kullan›lmas› nedeniyle gerekli.
Yine listeden ç›kar›lan ilaçlar aras›nda yer alan Kalsiyum Sandoz da sa¤l›kl› bir gebelik i ç i n anne adaylar›n›n ihtiyaç duydu¤u bir üründü.
Eskiflehir halk› sa¤l›k oca¤›n› istiyor! “Çocuklar›m›z› Eskiflehir halk› Aile Hekimli¤i uygulamas›n› protesto etti. 10 ile geniflletilmesi planlanan Aile Hekimli¤i ilk mezara gömdünüz” olarak Düzce’de uygulanm›fl, afl›lama ve hekim eriflimi konusunda önemli s›k›nt›lar yaflanm›flt›.
K›zam›k afl›s›n›n yanl›fl uygulanmas› yüzlerce kiflinin SSPE’ye yakalanmas›na yol açt›. Hükümetin görmezden geldi¤i ma¤durlar seslerini yükseltiyor. SSPE Hasta Yak›n› Dernekleri, “Çiçekler Solmas›n Çocuklar Ölmesin” slogan›yla 9 Temmuz’da Ankara’da bir miting düzenlediler. Çocuklar›, ikinci afl›n›n yap›lmamas› nedeniyle yavafl ve sanc›l› bir ölümle sonlanan SSPE hastal›¤›na yakalanan aileler, olaylar›n sorumlusu Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n kendilerini görmezden gelmesini protesto ettiler. Hasta yak›nlar›, tedavi masraflar›n›n sosyal güvenlik kurumlar› taraf›ndan karfl›lanmas›n› ve GSS’ye geçildi¤inde kapsam d›fl›nda b›rak›lmamas›n› istediler. Eyleme Türkiye’nin farkl› bölgelerinden 200 ma¤dur geldi. Hasta yak›nlar› hiçbir so-
rumlulu¤u üstüne almayan hükümetlerin tedavi koflullar›n› dahi yerine getirmedi¤ini belirttiler. Sa¤l›k Bakanl›¤›’na siyah çelenk b›rakmak isteyen hasta yak›nlar› polisin önlerine barikat kurmas›na tepki gösterdiler. Uzun süren tart›flma s›ras›nda polislerin biraz anlay›fll› olun demesi karfl›s›nda 3 çocu¤u da SSPE’li bir hasta yak›n›; “y›llarca biz anlay›fl gösterdik kimse bize anlay›fl göstermedi, flimdi sesimizi duysunlar istiyoruz, bizim çocuklar›m›z yatakta, bakanlar tatilde bu nas›l adalet” diye tepki gösterdi. Türkiye’de bilinen 1131 SSPE hastas› çocuk var.
Eskiflehir’de, 17 Temmuz’da bafllat›lmas› planlanan Aile Hekimli¤i pilot uygulamas›ndan vazgeçilmesini isteyen 600 emekçi 8 Temmuz’da ‹l Sa¤l›k Müdürlü¤ü’ne yürüdü. Yürüyüfle D‹SK, KESK, TMMOB, TTB ve Halkevleri baflta olmak üzere pek çok demokratik kitle örgütü ve siyasi parti kat›ld›. Adalar Mevkii giriflinde yolu trafi¤e kapatan grupla polis aras›nda k›sa süreli bir arbede yafland›. Kitlenin kararl› tutumu karfl›s›nda polisin geri ad›m atmas› üzerine yürüyüfl devam etti. Ankara, ‹zmir, Bursa ve ‹zmit'ten gelen emekçilerin de destek verdi¤i eylemde s›k s›k “Aile Hekimli¤i Aldatmacad›r”, “Sa¤l›k Ocaklar› Kapat›lamaz”, “Paras›z E¤itim Paras›z Sa¤l›k” sloganlar› at›ld›. Yürüyüflte tafl›nan pankart ve dövizlerde, Aile Hekimli¤i uygulamas›yla ciddi aksakl›klar yaflanmas› beklenen koruyucu sa¤l›k hizmetlerine dair talepler öne ç›kt›. Oldukça canl› geçen yürüyüflün
SES’ten Akda¤ hakk›nda suç durusu
ard›ndan ‹l Sa¤l›k Müdürlü¤ü önüne ulaflan emekçiler, görüflme talepleri kabul edilinceye kadar Müdürlük önünden ayr›lmayacaklar›n› bildirerek oturma eylemine bafllad›lar. ‹ki saat
SES ‹zmir fiubesi, “‹mmunglobilin serumu”nun piyasada bulunmamas› nedeniyle geçti¤imiz günlerde hayat›n› kaybeden Kaan Demirci isimli küçük çocu¤un ölümündeki sorum-
süren oturma eyleminin ard›ndan görüflme talepleri kabul edilen emekçiler ad›na bir heyet oluflturuldu. Heyet, görüflmede ‹l Sa¤l›k Müdürü’nden sa¤l›k ocaklar›n› ticarethaneye çeviren Aile Hekimli¤i ad›ndaki bu aldatmacaya son verilmesini istedi. Düzce’deki pilot uygulaman›n olumsuz sonuçland›¤›n›, flimdi de Eskiflehirlilerin bu baflar›s›z deneyin içine yerlefltirildi¤ini belirten emekçiler, hükümetin IMF ve DB talimatlar›na uymak için bilimsel ve etik ölçülerden tamamen uzak davrand›¤›n› savundular. Eskiflehirlilerin kobay yerine konulmas›n›n kabul edilemeyece¤ini belirten heyet üyeleri, ‹l Sa¤l›k Müdürlü¤ünü de sorumlu davranmaya ça¤›rd›lar. Görüflmenin ard›ndan bir aç›klama yapan heyet, Eskiflehir halk›n›n demokratik mücadelesinin sürece¤ini belirtti. Düzce ve Eskiflehir’de yaflayan emekçiler son bir y›ld›r Aile Hekimli¤i’ne karfl› oldukça etkili bir kampanya yürütüyorlar.
lulu¤undan dolay› Sa¤l›k Bakan› Recep Akda¤ hakk›nda suç duyurusunda bulundu. SES fiube Baflkan› Ergün Demir, Akda¤ hakk›ndaki suç duyurusu dilekçesini verdikten sonra bir
bas›n aç›klamas› yapt›. Demir söz konusu ilac›n Nisan ay›ndan bu yana piyasalarda bulunmad›¤›n›, hastalar›n ma¤dur oldu¤unu ve Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n görevini yerine getirmedi¤ini söyledi.
Güvencesi yoktu hastanede öldü n Trafik kazas› geçirdikten sonra ‹stanbul Haseki Hastanesi’ne kald›r›lan Erhan Avflar sosyal güvencesi olmad›¤› gerekçesiyle yo¤un bak›ma kald›r›lmad›¤› için yaflam›n› yitirdi. 1 Temmuz’da ‹nsan Haklar› Derne¤i’nde bir bas›n aç›klamas› yapan Erkan Avflar kardeflinin kazan›n ard›ndan üzerinde kimlik ç›kmad›¤› için günlerce Acil Servis’te bekletildi¤ini ve “sosyal güvencesi yok” denerek yo¤un bak›m servisine kald›r›lmad›¤› söyledi. Avflar, “Beyin kanamas› geçiren kardeflimin bile bile yo¤un bak›ma kald›r›lmamas› ve ölene kadar acil serviste bekletilmesi bir cinayettir, kardeflimizin ölümü kas›tl›d›r" dedi.
Hastan›n “çile”si
n Erzurum'un Il›ca ‹lçesi'nde yaflayan 2 çocuk babas› kamu emekçisi ‹smail Elkaz (49), tedavi masraflar›n› karfl›lamak için ne kadar s›k›nt› çekti¤ini kendini çarm›ha gererek gösteriyor. 17 y›ld›r Behçet hastas› olan ve günde 102 ilaç kullanmas› gereken Elkaz, ‹zmir’e sevkli oldu¤unu ancak memur maafl›n›n tedavi masraflar›n› karfl›lamaya yetmedi¤ini söylüyor.
6 EMEK
Ekmek davas› ve toplumsal biliniç
G
eçen hafta bir aile ziyaretinde sohbet memleket meselelerine geldi¤inde ekonomik kriz olur olmaz tart›flmas›nda akraban›n biri “hep insanlar›n ekonomik gelirinden bahsediyorsun, yok sömürülüyormufl yok köle gibi çal›fl›yormufl… ABD dayanm›fl kap›m›za Kürt devleti kuracak sen takm›fls›n kafay› mide meselelerine” deyiverdi. Eflitlik, adalet kavramlar› bir anda “mide meselesi”ne inivermiflti. Ne söylemek istedi¤imi yeni bafltan kurarak anlatmak zorunda kald›m. Birey ya da toplumlar›n etnik veya dinsel kimliklerinin onlar taraf›ndan önemsendi¤i olgusal bir gerçeklik. Tarihin bir dönemine bakt›¤›m›zda bütün büyük savafllar›n ve alt üst olufllar›n din ve milliyet çat›flmalar›ndan ç›kt›¤›n› görürüz. Modern ça¤da bu çeliflkilerin yerini s›n›f çeliflkilerinin alaca¤› bekleniyordu. Ancak toplumsal hayat›n içinde eskiye ait bu iliflki ve çeliflkiler varl›klar›n› sürdürebildiler. Sol-sosyalist söylemin eflitlik meselesini tek bafl›na vurgulad›¤›nda karfl› taraf›n bu söylemi ekonomik eflitlikle s›n›rl› anlamas› çok muhtemel. Bir baflka deyiflle; solcular iflçilerin haklar›n› ve dolay›s›yla daha çok ücret almas›n› istiyor, olarak anlafl›labilir. Oysa bireysel ya da toplumsal hayatta ekonomik ç›kar iliflkilerinin etki alan›n›n bir s›n›r› var. Kuflkusuz kapitalist sistemde insanlar bütün varl›klar›n› para kazanmaya adam›fl gibi görünüyorlar. Ancak bunun sadece bir görüntü oldu¤unu anlamak gerekiyor. Kendi dilini, kültürünü yaflayamayan bir Kürt vatandafl›m›za onun açl›¤›na veya ekonomik ezilmiflli¤ine öncelikli tepki vermesini beklemek çok gerçekçi de¤il. Ayn› flekilde devletinin bölünme tehlikesi alt›nda oldu¤u endiflesine kap›lan bir Türk vatandafl›m›za da ayn› vurgu yeterince cazip gelmeyecektir. Ya da türban› yüzünden üniversiteye al›nmayan bir genç kad›n veya ailesi için de öyle… Emekçiler bir taraftan yoksulluklar›n› yaflarken di¤er taraftan kendisini oluflturan di¤er toplumsal var olufl biçimlerini de yaflamaktan geri durmuyorlar. Etnik, dini, kültürel varolufl biçimlerini hissediyorlar ve yans›t›yorlar. Kimi zaman etnik kimli¤i bask›n olmakta kimi kez dinsel, kimi zaman da tuttu¤u futbol tak›m›n›n taraftarl›¤›… Günde 10 saat asgari ücretin alt›nda çal›flan bir iflçi patronuna yumruk atmay› bile akl›ndan geçirmezken Fenerbahçe için adam b›çaklayabiliyor… Yoksul emekçi halk› bütünüyle sar›p sarmalayacak, onu insan olarak de¤erli k›lacak bir düflünce sisteminin yeniden oluflturulmas› kaç›n›lmaz görülüyor. Bunun için kalk›fl noktas› bütün kötülüklerin anas› üretim iliflkileri olabilir ama hayat›n üretim iliflkilerinden ibaret olmad›¤›n› da bilen-anlayan bir toplumsal düflünüfl biçimini yaz›lar›m›za, sohbetlerimize, e¤itimlerimize kazand›rmak giderek önem kazan›yor. Etnik bo¤azlaflmalar›n, dinsel gericili¤in hüküm sürdü¤ü bir dünyada baflka türlü aya¤a kalkman›n koflulu yok. Aksi halde bütün dünyan›n alt üst oldu¤u bir dönemde “hak alma” peflinde koflan tuhaf birileri olmaktan öteye gidemeyiz.
13 Temmuz 26 Temmuz
2006
Balcal› iflçisi grev haz›rl›¤›nda Çukurova Üniversitesi’nde iflveren kaçak dövüflüyor. Örgütlenmenin bafllad›¤› günden bu yana, ancak emekçilerin birleflik ve kararl› mücadelesiyle köfleye s›k›flt›¤›nda yola gelen Rektörlük, sözünü yine tutmay›nca, Balcal› Hastanesi emekçileri kenetlenerek yeniden seferber oldu. Bunun d›fl›nda da kritik karar anlar›nda ve eylem süreçleÇ.Ü Balcal› Hastanesi’nde Rektör- Rektörlük, bütün iflçilerin önünde rinde hastabak›lük iflçilerin önünde verdi¤i sözleri tut- yapt›¤› aç›klamalar› inkar ederek ve c›lar, hemflireler, may›nca, mücadele yeni bir sürece sendikay› suçlayarak yan›t verdi. otomasyon sekgirdi. Sa¤l›k emekçilerinin May›s Dev Sa¤l›k ‹fl, SES ve Adana Tareterleri, polikliay›nda gelifltirdikleri eflit ifle bip Odas›’n›n oluflturdu¤u nik görevlileri eflit ücret mücadelesi karfl›s›nortak mücadele platformu da geri ad›m atan Rektörlük, bunun üzerine önce çeflitli gibi gruplarla da Temmuz ay›nda ücretlerde bir uyar› eylemleri yapt›. Rektörtoplant›lar yap›iyilefltirme yapmaya ve fiili bir lü¤ün olumlu bir yan›ta yönell›yor. sözleflme düzeninin oluflturulmas› memesi halinde gündemde grev Kamu çal›için Dev Sa¤l›k ‹fl’le müzakere masas›- var. Greve haz›rlanan Balcal› iflçilerinin flanlar› nas›l na oturmaya söz vermiflti. Ancak Dev örgütlü oldu¤u Dev Sa¤l›k-‹fl’in kat›l›yor? Sa¤l›k ‹fl’in bütün görüflme ça¤r›lar› Çukurova Bölge fiubesi Baflkan› Meclisimizde karfl›l›ks›z kald›. ‹flçilerin verilen sö- Mustafa Hotlar’la mücadele ve zlerin tutmas› yönündeki uyar›lar›na örgütlenme üzerine konufltuk. tart›flarak belirginlefltirdi¤imiz fikir ve düflünRektör sözünü tutmad›, mitesi ve iflyeri meclisi. Bunu biraz açar m›sn›z? celer SES temsilcileri ile yaflimdi ne yapacaks›n›z? Örgütlenme ve mücadele- p›lan toplant›larda son halini Eylem sürecini bafllatt›k. de en çok ön plana ç›kan ifl- al›yor. Hatta pek çok zaman Taleplerimiz: 1. Tafleron için ilk ad›m- çi arkadafllar›m›zdan oluflan kararlar yap›lan ortak üye toplant›lar›nda al›n›yor. da iyilefltirme yap›lmas› ve bir iflyeri komitemiz var. Tabi flu s›ralarda mücaBunun d›fl›nda da bölüm, tafleron flirket aradan ç›kar›larak onurlu bir sözleflme kat ve servislerden temsilci dele tafleron çal›flanlar›n yaveya etkin üyelerin bir ara- k›c› hale gelmifl sorunlar›na düzeni kurulmas› 2. Döner sermayeden ya gelmeleriyle oluflan bir odakland›¤› için bu sürece al›nan pay›n adil bölüflümü. iflyeri meclisimiz var. Komi- iflçi kat›l›m› daha yo¤un. Bafllang›çta SES’li arkaMücadeleyi nas›l örgütlü- te hemen her gün ‘tam kadro’ toplan›yor. Meclis çal›fl- dafllar›m›z kendi bölümlerinyorsunuz? Örgütlenmemizin en ma düzeninin gere¤i belirli deki iflçilerin sendikalaflmas› için çaba gösterirken, ilerleönemli organlar› iflyeri ko- dönemlerde toplan›yor.
Eylem kazan›m getirdi n Birleflik Metal-‹fl Sendikas›’nda örgütlenme mücadelesi sürdüren Kalibre Boru iflçileri, iflçi arkadafllar›ndan birinin tazminats›z olarak iflten at›lmas› üzerine 5 Temmuz’da fabrikay› iflgal etti. ‹flten at›lan iflçinin tazminat›n›n ödenmesi, sendikalaflma nedeniyle yap›lan bask›lar›n sona ermesi ve taban ücretlerine art›fl yap›lmas› için yap›lan eylem, taleplerin kabul edilmesi üzerine sona erdi. Bu kazan›m›n ard›ndan sendikal örgütlenmenin güçlenerek sürdü¤ü belirtiliyor.
Balcal›’da greve do¤ru
yen aylarda Dev Sa¤l›k-‹fl üyeleri de sendikal› olmayan sa¤l›k emekçilerini üyeli¤e teflvik eden bir rol oynamaya bafllad›lar. Çünkü art›k arkadafllar›m›z ancak bütün çal›flanlar örgütlü olursa haklar›m›z› alabilece¤imizin fark›na vard›lar. Ya doktorlar›n kat›l›m›? Tabip Odas› Baflkan›m›z Dr. Osman Küçükosmano¤lu’nun meseleyi bütün hekimlerin sorunu haline getirme yönündeki çaba ve kat-
k›lar›n› mutlaka anmal›y›z. Doktorlar mücadelemize sayg› gösteriyor ve destekliyor. Ancak y›llar›n al›flkanl›klar› ve önyarg›lar›n›n bir anda k›r›lmas› mümkün olmuyor. Hastalar›n yaklafl›m›? Eylemlerde özellikle dikkatliyiz. Yap›lan bütün eylemlerde çevrede biriken hasta yak›nlar›na yönelik en az bir konuflma yap›yoruz. Befl arkadafl›m›z›n iflten at›ld›¤› dönemde hasta yak›nlar›n›n bize verdi¤i deste¤in
önemli katk›s› oldu. fiimdi de hastalar ve hasta yak›nlar›n› yan›m›zda bulaca¤›z. ‹flçiler de¤iflti mi? Önceleri arkadafllar›m›z iflveren temsilcileri karfl›s›nda ezilirken flimdi bafl›m›z dik. Geçen hafta Rektör iflçilere ve sendikam›za hakaret edip iftira atarken, onun bile karfl›s›na dikilebildik. Böyle bir fley yapabilece¤imizi hayal bile edemezdik. fiimdi kendimize müthifl bir güvenimiz var.
KESK hatadan dönüyor mu? Hemen bütün ifl kollar›nda toplu görüflme yetkisini yitirerek kamu çal›flanlar› hareketinde “az›nl›k” durumuna düflen KESK, k›st›r›ld›¤› ç›kmaz› aflman›n yollar›n› ar›yor. Hareketi 1995 y›l›nda “memur sendikas›” kulvar›na s›k›flt›ran KESK liderli¤i, o zaman kula¤›n› t›kad›¤› mücadele ve örgütlenme stratejisi önerilerini gündemine al›yor. Halen KESK üyeli¤ini 657 say›l› kanunun 4-a ve 4-b maddelerindeki personelle s›n›rlayan 4688 say›l› yasan›n bir “deli gömle¤i oldu¤unu” ilan etmeyi planlayan KESK yönetimi, bu yasan›n “çöpe at›lmas›” slogan›yla yeni bir mücadele program›n› hayata geçirmeyi hedefledi¤ini dile getiriyor. KESK tüzü¤ü nas›l aflacak? “Ortak örgütlenme” anlay›fl›n› tart›flan KESK yönetiminin mevcut kurumsal iflleyiflten kopmadan bu amac›na nas›l ulaflaca¤› henüz bilinmiyor. Ayn› hizmet kolunda çal›flan devlet memurlar›, 657’ye tabi sözleflmeli personel, iflçi, geçici iflçi ve tafleron iflçilerinin tümünü kapsayan bir iflleyiflin “iflyeri konseyi” temeli üzerinde gelifltirilecek yeni bir örgütlenme çerçevesinde olmas› gerekti¤i ortada. Ancak devletin en haks›z tüzük müdahalesi karfl›s›nda dahi direnemeyen KESK yönetiminin mevcut tüzü¤ü aflan bir fiili iflleyifli uygulamas› zor görünüyor. Di¤er yandan KESK yönetiminde yer alan Emek grubunun öteden beri enerji ve sa¤-
Olumlu örnek sa¤l›k ifl kolunda
l›k iflkollar›nda bafllat›lan “ortak örgütlenme” çal›flmalar›n›n karfl›s›na “iflçilerin iflçi sendikas›nda örgütlenmesi gerekti¤i” sav›yla dikildi¤i biliniyor. “Kutsal ittifak”ta yer alan bu gruba ra¤men “ortak örgütlenme” anlay›fl›n›n nas›l uygulanaca¤› da ayr› bir merak konusu. Garip fiili mücadele anlay›fl› ANF’nin haberine göre, KESK yöneticileri, yasan›n reddetti¤i grev ve toplu sözleflme hakk›n› fiilen kullanacaklar›n› söylüyorlar. Ancak KESK yöneticilerinin grev ve toplu sözleflme haklar›n› “fiilen uygulamak” için öngördükleri yöntem evlere flenlik. Toplu görüflmelerde imzalanan mutabakat metnine uyulmamas› halinde KESK’in grev hakk›n› kullanmas› öngörülüyor. Ancak hemen bütün ifl kollar›nda toplu görüflme yetkisi yapma hakk›n› yitiren KESK’in, alt›nda imzas› olmayan ve gerçekte hemen hiçbir ilerlemeyi ifade etmeyen bu “mutabakat metinlerini” “savunmas›”n›n grev ve toplu sözleflme haklar›n›n fiilen elde edilmesinde nas›l bir rol oynayaca¤› belirsiz.
Ortak örgütlenme ve mücadelenin tek örne¤ini sa¤l›k ifl kolunda, SES, Dev Sa¤l›k-‹fl ve TTB yürütüyor. Bu yola ancak SES’te Kutsal ‹ttifak bozulduktan sonra girilebildi. Kutsal ‹ttifak’›n merkezleri bu çal›flmalar› uzun süre engelledi.
Eskiflehir TOK‹’de inflaat iflçileri ifl b›rakt› n Eskiflehir'de, Toplu Konut ‹daresi (TOK‹) konutlar›nda çal›flan iflçiler, paralar›n› alamay›nca 6 Temmuz günü ifl b›rakt›. ‹flçiler tafleron firman›n paralar›n› ödemesi üzerine 2 gün sonra ifl bafl› yapt›.
Patronunu kaç›rd› n Gaziantep’te Zorkiriflçi Deri Fabrikas›ndaki bir iflçi tazminat›n› ödemeyen patronunu kaç›rd›. Paras›n› alan iflçi, patronun flikayeti üzerine tutukland›.
Tayyip Erdo¤an tüccar a¤z›yla köylüye yüklendi IMF’ye, DB’ye gelince kesenin a¤z›n› açan Baflbakan, köylülere “halk›n paras›n› çarçur edemem” dedi.
Tüm Bel Sen’den eksilt Bem Bir Sen’e ekle... KESK, sonunda kendi yaratt›¤› harekette az›nl›k durumuna düfltü. Bu sonuçta KESK’in suçlar› kadar devlet güdümlü sendikalar›n yolsuzluklar› da rol oynad›. Kocaeli’nde Bem Bir-Sen üyeleri hem Kocaeli, hem ‹zmit Belediyesi ad›na iki kere kaydedildi. Ayn› ifllem Hakkari, Kayseri, Yozgat ve K›r›kkale’de de yap›ld›. Buna karfl›l›k birçok Tüm Bel Sen üyesi kay›tlarda gösterilmedi. Çal›flma Bakanl›¤›, toplu görüflme yetkisini çok küçük bir üye fark›yla Bem BirSen’e verdi. Tüm Bel Sen yolsuzluklar› Çal›flma Bakanl›¤›’na götürdü. Ancak Bakanl›k yetkilileri, maddi kan›tlar› olan bu yolsuzluklar›
Belediye’de taflerona dur n Beykoz Belediyesi’nde 21 Temmuz 2004 tarihinde yap›lan anlaflma ile temizlik ifllerinin tafleron flirkete verilmesinin ard›ndan, uygulaman›n iptali istemi ile Genel-‹fl Sendikas› taraf›ndan aç›lan mahkeme 5 Temmuz’da sonuçland›. Karar, iflçilerin hakl› oldu¤unu tescil etti. Belediyenin bu karardan sonra temizlik ifllerini tekrar kendi bünyesine almas› ve tafleron firmayla olan sözleflmeyi iptal etmesi gerekiyor. Karar›n di¤er belediyeler için emsal teflkil etmesi bekleniyor. Sendikalar›n açm›fl oldu¤u bir çok iptal davas› halen sürüyor.
saptamaktan kaç›nd›lar. 5 Temmuz’da Kocaeli Tüm Bel Sen bir bas›n aç›klamas›yla yaflanan süreci protesto etti. Yap›lan bas›n aç›klamas›na SES, ESM, Dev Sa¤l›k-‹fl, Genel-‹fl, BES, Lastik-‹fl ve Halkevleri temsilcileri kat›ld›. KESK yöneticileri ve Tüm Bel-Sen üyeleri 6 Temmuz'da yetkililer hakk›nda suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun ard›ndan yapt›¤› aç›klamada, “Usulsüzlü¤e ve sahtecili¤e göz yummayacaklar›n›, hukuki ve fiili mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan KESK Genel Sekreteri Abdurrahman Dafldemir, “KESK ve KESK’e ba¤l› sendikalar, kamu emekçilerinin vicdanlar›nda yetkilidir” dedi.
Baflbakan Erdo¤an Ordu’da paralar› ödenmeyen f›nd›k üreticilerine öfke saçt›. Erdo¤an, aylard›r paralar›n› alamayan üreticilere “halk›n paras›n› çarçur edemeyeceklerini” söyledi. ‹flçi, memur, köylüye para verilmiyor ama s›ra IMF’ye, tefeciye gelince musluklar sonuna kadar aç›l›yor. Demek ki Erdo¤an’›n halk› patronlar, tefeciler ve IMF. Paralar›n ödenmemesinin sorumlusu olarak Fiskobirlik’i öne süren ve hükümetin hiçbir sorumlulu¤u yokmufl gibi davranan Baflbakan Dünya Bankas› (DB) a¤z›yla konufluyor. Çünkü DB, tüm tar›m ürünlerinin fiyatlar›n› piyasan›n belirlemesini, devletin destekleme yapmamas›n›, fiyat› düflürmek için tar›m birliklerinin ve kooperatiflerinin etkisinin k›r›lmas›n› ve asla bunlara kredi verilmemesini istiyor. Hükümet, Fiskobirlik’i 4572 say›l› yasayla desteklemesi gerekirken hiçbir flekilde desteklemeyerek, kamu bankalar›ndan kredi vermeyerek ve her f›rsatta bu kurumu y›pratarak Dünya Bankas›’n›n talimatlar›na uygun davran›yor. Baflbakan Fiskobirlik’e destek olmayacaklar›n› söyleyerek f›nd›k fiyatlar›n›n düflmesini sa¤l›yor. Haziran’da bu tür bir aç›klama yaparak f›nd›k fiyatlar›n›n 70 kurufl düflmesine yol açan Erdo¤an f›nd›k tüccarlar›na büyük rantlar sa¤lad›. Dan›flman› Zapsu’nun f›nd›k tüccar› oldu¤u düflünüldü¤ünde Baflbakan’›n ç›k›fllar› bir anlam daha kazan›yor.
Tutuklu sendikac›lar serbest b›rak›ls›n
‹stanbul Büyükflehir Belediyesi’nde anlaflma
n Limter-‹fl Genel Baflkan› Cem Dinç ve Örgütlenme Uzman› Kamber Sayg›l›'n›n tutuklanmalar›na karfl› Limter-‹fl sendikas›n›n yürüttü¤ü “Tutuklu Sendikac›lara Özgürlük” kampanyas› kapsam›nda çeflitli illerde yap›lan eylemlerle tutuklamalar protesto ediliyor. 7 Temmuz günü Galatasaray'da bir araya gelen iflçiler açl›k grevine ziyarete gelenlerin ve tersane iflçilerinin yazd›klar› destek mesajlar›n› Beyo¤lu Postanesi'nden Cem Dinç ve Kamber Sayg›l›'ya gönderdiler. ‹lk duruflma 20 Temmuz’da
n Belediye-‹fl’in ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi’nde 7 bin iflçi ad›na yürüttü¤ü toplusözleflme görüflmeleri 6 Temmuz günü anlaflmayla sonuçland›. ‹flçilerin grev karar›n›n ard›ndan, bizzat Ulaflt›rma Bakan› Binali Y›ld›r›m’›n da apar topar kat›ld›¤› görüflmeler sonunda taban ücretleri 41 YTL’ye yükseltilerek yüzde 10 zam yap›ld›. Esnek çal›flma maddeleri de kabul edilmedi. Belediye‹fl ve Genel-‹fl’in halen 17 ilçede ald›¤› grev kararlar› bulunuyor.
13 Temmuz 26 Temmuz
2006
Elektrik Mühendisleri Odas›
“Sorumluluk hükümetin” Elektrik Mühendisleri Odas› (EMO) 5 Temmuz günü, yaflanan elektrik kesintileriyle ilgili olarak, bir bas›n aç›klamas› yay›nlad›. “Hükümet Sorumluluktan Kurtulamaz” bafll›kl› aç›klamada, kesintide devletten vergi ve fon paylar›n›n kald›r›lmas›n› ve elektri¤e zam yap›lmas›n› isteyen otoprodüktör santrallerinin hareketinin de etkili oldu¤u, ancak sorumlulu¤un büyük k›sm›n›n yanl›fl enerji ve yönetim politikalar› uygulayan hükümette oldu¤u vurguland›. “Hükümetin öncelikle uygulad›¤› enerji politikalar›n›, y›llard›r yat›r›m yap›lmamas›n›, yat›r›mlar için kaynak ayr›lmamas›n› ve bakanl›k içinde yürüttü¤ü kadrolaflma nedeniyle kamuda yarat›lan aczi masaya yat›rmas› gerekmektedir” denilen raporda, birkaç bürokrat›n görevden al›nmas›n›n sorunu çözmeyece¤inin alt› çizildi. Sorunun kökeninin piyasac› anlay›fltan kaynakland›¤›n› belirten raporda, ucuz, sürekli, güvenilir ve verimli bir flekilde sunulmas› gereken bir kamu hizmeti olan enerji alan›na, yaln›zca piyasac› anlay›flla bak›lmas›n›n, ülkeyi getirdi¤i nokta ortada dururken, yine ayn› anlay›flla yola devam edilmesinin mümkün olmad›¤›na dikkat çekildi.
Karanl›k flantaj Elektrik üretiminin yüzde 54’ünü ele geçirmifl olan sermaye, 13 ilde 6 saat boyunca elektrikleri keserek, elektri¤e zam istedi. Hükümet flantaja boyun e¤me yolunda. Yeni enerji özellefltirmelerinin ve özel sektöre nükleer enerji ürettirmenin gündeme geldi¤i günlerde, özel sektör elektrik üreticileri, 1 Temmuz’da 13 ilde
Enerji-Sen / Yunus Aky›ld›r›m
“Türkiye’nin gelece¤i tehdit alt›nda” Kesintilerin arka plan›ndaki d›fla ba¤›ml› enerji politikalar› devam ediyor. Kesintiler özellefltirmelerle enerji sektöründen pay kapan patronlar›n hükümete yönelik bir tehdididir. Kesintilerin arkas›nda patronlar›n zam talebi vard› ancak bu tart›flmalar›n sonucunda Türkiye’de enerji a盤› oldu¤u, nükleer santrale ihtiyaç duyuldu¤u gibi bir sonuç da ç›kart›lmak isteniyor. Oysa nükleer santral de d›fla ba¤›ml› bir teknolojidir. Geliflmifl ülkeler nükleer santral yap›m›ndan vazgeçmiflken eski teknolojilerini Türkiye’ye satmak istiyorlar. Oysa Türkiye gerek yeralt› gerekse yerüstü zenginlikleriyle ihtiyaç duyulan enerjiyi fazlas›yla üretebilecek bir ülkedir.
birden elektrikleri keserek yeni kazan›mlar elde ettiler. Hükümet bir bürokrat› görevden alarak krizin üzerini örtmeye çal›fl›rken, Elektrik Üreticileri Derne¤i Baflkan› Önder Karaduman, “Herkes elektrik kesintilerine haz›r olsun” diyerek sermayenin flantajlar›na devam edece¤ini gösterdi. Ülkenin enerji a盤› oldu¤unu iddia eden özel flirketler, hükümetin elektrik fiyatlar›na zam yapmas›n› ve vergi yüklerinin azalt›lmas›n› talep ediyor ve hükümeti seçim öncesi “popülist” davran-
ABD-Türkiye aras›nda imzalanan “Nükleer Enerjinin Bar›flç›l Kullan›m›na ‹liflkin ‹flbirli¤i Anlaflmas›” Temmuz bafl›nda devreye girerken elektrikte özel üretim ve da¤›t›ma aday flirketlerle hükümet aras›ndaki gerilim t›rman›yor. Özel enerji üretimini
Önder Karaduman
‹flte Gerçekler!
makla suçluyorlar. Baflbakan “Elektri¤i kesenlere ac›mas›z davranaca¤›z” diye esip gürlerken, hükümet, tam da kesintilerin gerçekleflti¤i gün meclisten geçen yasayla patronlara göz k›rpt›. Yasayla elektrik üretimi yasaya ba¤l› olmaks›z›n özel sözleflmelerle düzenle-
Nükleerden kötü kokular s›z›yor
necek ve tümüyle piyasan›n insaf›na b›rak›lacak. fiirketler sadece arsa bedeliyle santral mülkiyetini alabilecek. Bu da elektrik patronlar›n›n bundan sonraki flantajlar›n› daha da etkili hale getirecek. Bu dayatmalar artt›kça halk daha fazla karanl›¤a mahkum edilecek.
sürdüren tekeller devletten nükleer enerjide % 70’e varan al›m garantisi ve vergi indirimi talep ediyor. Al›m garantisine direnen hükümet, tekellerin da¤›t›mc›lar için % 20’ye varan nükleer enerji sat›n alma zorunlulu¤u talebini de flimdilik reddetti.
4 Kurulu gücümüz 38.000 MW, üretim potansiyelimiz 240 milyar KW saat. Tüketimimiz 160 milyar KW saat. Kesinti de¤il fazlal›k olmal›. 4 Elektri¤in maliyeti 3-3.5 cent; tüketicinin ödedi¤i bedel 11 cent. Geliflmifl ülkelerde asgari ücretin %2-3’ü olan elektrik giderleri bizde % 15-20’sine tekabul ediyor. 4 Yap ‹fllet, Yap ‹fllet Devret ve Otoprodüktör modelleriyle para sermayeye ak›t›l›yor. Al›m garantili sözleflmelerle santrallerini düflük kapasitede çal›flt›r›p, 10-16 centten elektrik sat›n al›yorlar. 4 Kendi santrallerimiz düflük kapasiteyle çal›flt›r›l›yor ve bak›ms›zl›ktan ömürlerini doldurmay› bekliyor...
Ne diyorlar, ne diyoruz Halk ne istiyor: Enerji üretimi ve da¤›t›m› kamu denetiminde olmal›, üretimde yerli kaynaklara yönelinmeli, yerli kaynak kullan›m› durumunda üretim maliyetleri düflece¤inden, elektrik fiyatlar› halk›n rahatl›kla kullanabilece¤i bir düzeye indirilmeli. Onlar ne istiyor: Enerji piyasas› tümüyle serbestlefltirilerek sermayenin insaf›na b›rak›lmal›, nükleer enerji santrali yap›m›na h›z verilmeli, sermayenin üzerindeki vergi yükü kald›r›larak, santral yap›m maliyetlerini devlet karfl›lamal›.
‘Tek bilet’te tek niyet: ÖZELLEfiT‹RME e 30 Ulafl›ma yüzd an n›nd zam. Halk ca bezdi!
Ulafl›m ücretlerine yap›lan yüzde 30’a varan zamm›n yürürlü¤e girdi¤i gün ‹stanbul Büyükflehir Belediye Baflkan› Kadir Topbafl yapt›¤› bas›n aç›klamas›nda dalga geçer gibi “Zam de¤il, yeni düzenleme. Hatlardaki farkl›l›klar yüzünden bunu yapmak zorundayd›k. Vatandafllar›m›z bu sistem sayesinde yüzde 35-60 oran›nda daha ucuz seyahat edecekler” dedi. Topbafl’›n bahsetti¤i yeni sistem olan “tek bilet uygulamas›” tüm toplu tafl›m araçlar›n›n tek çat› alt›nda toplanmas›n› ve ödemelerin de sadece akbil sistemiyle yap›labilmesini
öngörüyor. Üstelik uygulaman›n kimseye befl kurufl hayr› yok. Yap›lan zam belediyenin yan›na kar kald›. Bilindi¤i üzere ulafl›m
hizmetlerinin tümüyle özellefltirilece¤i daha önceden Dünya Ticaret Örgütü’ne taahhüt edilmiflti. Ancak ulafl›m›n parçal› yap›s› ula-
fl›m hizmetlerinin büyük sermaye aç›s›ndan cazip hale gelmesini engelliyordu. Ulafl›m sistemleri birbirine entegre edilerek bu parçal›l›k ortadan kald›r›ld›. Akbilsiz yaflamak imkans›z hale getirildi. Yeni geçilecek olan “tek bilet” sistemiyle flimdiye kadar sadece küçük belediye beslemelerinin faydalanabildi¤i özellefltirme biçimlerinin (özel halk otobüsleri, özel motorlar gibi) yerini tek lokmada yutulabilecek bir sistem alacak. Tabii bu büyük lokmay› yutabilmek için de yeterince büyük bir sermaye grubu olmak gerek.
Ulafl›m henüz paylafl›lamad›
lar›n›n düflük maafllarla çal›flt›r›ld›¤› göz önünde tutulursa, ulafl›m›n ciddi bir kar alan› haline getirildi¤i ortaya ç›k›yor. Özellefltirmede ne gibi çal›flmalar yap›l›yor? Meclis alt komisyo-
Bu fiyatlar yürütür Zamm›n ard›ndan ayl›k akbil 85 YTL'den 100 YTL'ye, 15 günlük akbil 50 YTL'den 60 YTL'ye, haftal›k akbil 32.5 YTL'den 40 YTL'ye, günlük akbil ise 6.5 YTL'den 7.5 YTL'ye ç›kt›. Ö¤renci akbil de; haftal›k 17 YTL'den 20 YTL'ye, 15 günlük 27.5 YTL'den 30 YTL'ye, ayl›k ak-
bil 45 YTL'den 50 YTL'ye yükseldi. Toplu tafl›ma araçlar›nda bilet ve jeton fiyatlar›n›n 1.3 YTL olarak belirlenmesiyle, bilet ve jetonlar da yüzde 18 ile 30 oran›nda zamlanm›fl oldu. Asgari ücretin 380 YTL oldu¤u bir ülkede ‹stanbul Belediyesi yoksullara “yürümekten” baflka çare b›rakm›yor.
‹ETT gibi kurumlar›n tek Özel Halk Otobüsleri ulafl›çat› alt›nda topma giderek artan lanmas› amaçlaoranda kat›l›yor. n›yor ancak yasaBunun ad› özelya karfl› meclis lefltirmedir. Buiçerisinde ciddi nun metro, trambir muhalefet vay gibi tüm ulavar. Çünkü ulafl›fl›m alanlar›na Hasan Gülüm
ve iflçiler nas›l etkilendi? Ulafl›mda yaflanan bu dönüflümün öncesinde sendikam›za karfl› bir sald›r› bafllat›ld›. Sendikam›z›n yetkisi çeflitli komplolarla düflürülerek Hizmet-ifl’e yetki ve-
‹stanbul’da ulafl›m ücretlerine yap›lan zamma karfl› ilk tepki Ö¤renci Kolektifleri’nden geldi. Vatandafllar›n alk›fllayarak, yürüyüfle kat›larak, korna çalarak destek verdikleri eylemde, ö¤renciler “ulafl›m hakt›r” dedi. de bir yerden bir yere gidebildi¤ini, ö¤rencilerin ulafl›m hakk›ndan mahrum edildi¤ini söyleyen ö¤rencilerden befli gözalt›na ald›. Eylemden bir gün sonra
Ö¤renci Kolektifleri, Taksim tramvay dura¤›nda ayakkab›lar›n› ç›kararak, ç›plak ayaklarla belediyeye yürüdüler Ö¤renciler, "Ulafl›ma %16 %30 Zam-Kadir Topbafl Ula-
fl›ma Zararl›d›r" yaz›l› büyük bir karton tafl›d›lar. "Ulafl›m Zamm› Geri Çekilsin", “Ulafl›m Hakt›r Sat›lamaz" sloganlar› at›lan eyleme caddede yürüyenlerden de destek geldi. Eylemde yap›lan aç›klamada "Biz Ö¤renci Kolektifleri olarak 5 ay önce bu binan›n önüne ulafl›ma dair taleplerimizi iletmifltik. O zaman bizlere iki y›l boyunca zam yap›lmayaca¤› söylenmiflti. Yap›lan zamlar sonras›nda belediye ve siyasi iktidar sözlerine güvenilmeyece¤ini gösterdi" denildi.
iflten ç›karmalar›n artt›¤›, intiharlar›n ve ölümlerin yafland›¤› bir süreç izledi. Ulafl›m hizmetlerinde sendikas›z sözleflmeli personel al›mlar› h›z kazan›yor. Personelin bir k›sm› sigortas›z çal›flt›r›l›yor.
“Ulafl›m Ücretlerinde Art›fla Hay›r” diyen El Salvadorlu ö¤renciler polisle çat›flt›: ‹ki polis öldü.
Ö¤renciler Recep’i atarken yakalad› ‹stanbul’da ulafl›m ücretlerine yap›lan zamm›n ard›ndan Ö¤renci Kolektifleri iki ayr› eylemle ulafl›m zamm›n› protesto etti. 29 Haziran günü Taksim-Kabatafl aras›nda yap›lan Füniküler Sistemi’nin aç›l›fl›na kat›lan Tayyip Erdo¤an'›n, "her fleyi sizler için yap›yoruz" diyerek bafllad›¤› konuflmas› ö¤rencilerin müdahalesiyle kesildi. Ö¤renci Kolektifleri'nden ö¤renciler baflbakana "yalan söylüyorsunuz daha bugün ulafl›ma zam yapt›n›z" diye seslendiler. Ulafl›ma yap›lan zamlarla yaln›zca paras› olan›n flehir-
MUHALEFET Çocuklar›m›z için nükleere hay›r n Mersin Nükleer Karfl›t› Platformu'nu oluflturan 34 sendika, siyasi parti, dernek ve oda 6 Temmuz günü Mersin Tabip Odas›'nda bas›n aç›klamas› yaparak, 6 A¤ustos'ta Akkuyu'da yap›lacak nükleer karfl›t› flenliklere herkesi beklediklerini söyledi. Aç›klamada Türkiye'de nükleer enerji santrali kurulmas›na dönük argümanlar›n bilim d›fl› oldu¤u ve gerçekleri yans›tmad›¤› belirtildi. Türkiye'nin nükleer enerji santraline ihtiyac› olmad›¤›n›n alt› çizilerek, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklar›n›n de¤erlendirilmesi durumunda, ülkenin 2030 y›l›nda dahi elektrik talebini karfl›layacak kaynaklara sahip oldu¤u vurguland›. Yap›lan aç›klamada "Çocuklar›m›za sa¤l›kl› bir çevrede yaflama olana¤› tan›yabilmek için nükleer santrallere hay›r diyoruz" denildi.
Önce ‹ncirlik’i temizle! n Greenpeace üyeleri, Türkiye Atom Enerji Kurumu'nda (TAEK) konferans veren Uluslararas› Atom Enerjisi Kurumu Baflkan› Muhammed El Baradey'i protesto ederek, ölümcül nükleer teknolojiye son vermeye ça¤›rd›. "Nükleer Eken Ölüm Biçer El Baradey" yaz›l› pankartlarla TAEK binas›n›n önüne gelen Greenpeace üyeleri, nükleer so¤utma füzesi ve nükleer füze maketleri giyindi. Grup ad›na aç›klama yapan Hilal At›c›, nükleer enerji ve nükleer bomban›n birbirinden ayr›lamayaca¤›n› söyledi. El Baradey'in nükleer silahs›zlanmaya katk›lar›ndan dolay› Nobel Bar›fl Ödülü kazand›¤› hat›rlatan At›c›, ancak nükleer silahlar›n kayna¤› olan nükleer enerjiye destek vermesinin bir flans›zl›k oldu¤unu belirtti. At›c›, "‹ran’› nükleer silahlara sahip oldu¤u gerekçesiyle tehdit ederken Türkiye’ye konuflland›r›lm›fl, ABD'ye ait 90 nükleer silah› görmezden gelmek iki yüzlülüktür. Fazla uza¤a gitmenize gerek yok. El Baradey ‹ncirlik'i denetlemelidir" diye konufltu. Greenpeace olarak El Baradey'i ölümcül nükleer teknolojiyi desteklemeye son vermeye ça¤›rd›klar›n› belirten At›c›, nükleersiz bir Türkiye istediklerini bildirdi.
Elektri¤e deve yüküyle zam yapacaklar
Belediye-ifl 2 Nolu fiube Yap›lan zamlarla ilgili liyetlerindeki art›fllar›n çok nunda bekleyen bir yasa m› nas›l paylaflacaklar› ko- yans›t›lmas› planlan›yor. rildi. Bunu belediye iflçileriüstünde, belediye çal›flan- ile denizcilik iflletmeleri, nusunda uzlaflamad›lar. Dönüflümden sendika nin haklar›n›n daralt›ld›¤›, Baflkan› Hasan Gülüm: ne düflünüyorsunuz? Ulafl›m hizmetleri bir sosyal hizmet olmaktan uzaklaflt›r›ld›. Ulafl›m kar alan› haline geldi. Enflasyon %9 olarak aç›klan›rken, ulafl›m zamlar› %20’leri buluyor. Ulafl›ma yap›lan zamlar üretim ma-
ENERJ‹ / ULAfiIM 7
El Salvador’da otobüs zamm› isyan ettirdi El Salvador'da 6 Temmuz günü otobüs bilet fiyatlar›n›n artmas›n› protesto eden ö¤rencilere polisin sald›rmas› sonucunda ç›kan çat›flmada 2 polis öldü, 10 polis de yaraland›. El Salvador polisinden yap›lan aç›klamada, ö¤rencilerden ölü ya da yaral› olup olmad›¤›n›n henüz bilinmedi¤ini ifade edildi.
Ö¤renciler, hükümetin uluslararas› piyasada enerji fiyatlar›n›n art›fl›n› öne sürerek, ulafl›m ücretlerinde art›fla gitmesini protesto ediyorlard›. Yoksul Orta Amerika ülkesi El Salvador'da hükümet, otobüs bilet fiyatlar›n› 20 sentten 25 sente ç›karm›fl, elektrik fiyatlar›n› ise yüzde 14 art›rm›flt›.
n Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) 13 ilde birden yaflanan elektrik kesintileriyle ilgili 6 Temmuz’da bir aç›klama yapt›. Yap›lan aç›klamada elektrik kesintilerinin elektri¤e yap›lacak zamlara zemin haz›rlamak için kasten yap›ld›¤› söylendi. TÜDEF Genel Baflkan› Ali Çetin son günlerde yaflad›¤›m›z elektrik kesintilerini “emperyalist enerji flirketleri ile onun yerli iflbirlikçilerinin aç›k bir sald›r›s›” olarak de¤erlendirdi. Bu kesintilerin ard›ndan da “artan döviz kurlar› ve maliyetler bahane edilerek elektri¤e deve yükü ile zam yap›laca¤›n›” söyledi. Yapt›¤› aç›klamada; siyasi iktidar›n elektrik tekelleri ve yerli iflbirlikçilerinin flantaj›na boyun e¤di¤ini belirten Çetin, enerjide özellefltirmenin sak›ncalar› üzerinde de durdu. Çetin elektrikte üretimin ve da¤›t›m›n kamu eliyle ve tek bir flirket taraf›ndan yap›lmas› gerekti¤ini vurgulad›.
“F›rt›na’da santral plan›ndan vazgeçin” n Rize, F›rt›na Vadisi üzerinde yap›lmak istenen hidroelektrik santrali 4 Temmuz’da Rize halk› ve F›rt›na Vadisi Oluflumu taraf›ndan protesto edildi. Santralle birlikte insan sa¤l›¤›n›n tehdit edilece¤ine, toprak kaymas›n›n meydana gelece¤ine, turizmin yok olaca¤›na ve yöreye özgü canl› yaflam›n da son bulaca¤›na de¤inildi. Eylemde okunan bas›n aç›klamas›nda vadiye iliflkin haz›rlanan Çevre Etki De¤erlendirme (ÇED) raporunda, bölgenin sit alan› oldu¤unun gizlendi¤i ve raporun eksiklikler içerdi¤i belirtildi. Eyleme yaklafl›k 150 kifli kat›ld›. Horon çekerek ve alk›fl tutarak santrali protesto eden eylemciler, "F›rt›na bizimdir, bizim kalacak" slogan› att›lar.
Nükleere karfl› flenlik n Nükleer Karfl›t› Platform, 17-23 Temmuz günleri aras›nda Sinop'ta nükleer santrala karfl› flenlik yapacak. Sinop'ta kurulmas› planlanan nükleer santral›n protesto edilece¤i flenlik süresince, gençler Sinop'ta kamp kurarak, "nükleere hay›r" diyecek.
13 Temmuz 26 Temmuz
8 DÜNYA
‹nsanl›k ayaklar alt›nda ‹srail Gazze fieridi’ndeki iflgali büyüterek bir tampon bölge oluflturdu. Filistin hükümetinden 64 milletvekili, bakan ve yetkiliyi tutuklad›. Bir hafta içinde yaklafl›k 50 Filistinli’yi öldürdü. Gazze’deki yüz binlerce insan›n elektri¤ini suyunu kesti. Filistinli militanlar›n 25 Haziran’da bir ‹srail askeri ni kaç›rmas›n›n ard›ndan bafllayan ‹srail sald›r›s› insani ve hukuki hiçbir ilke tan›maks›z›n sürdürülüyor. Tüm dünya kaç›r›lan ‹srailli asker Gilat fialit’in yüzünü ve ad›n› biliyor. ‹srail hapishanelerinde yasad›fl› olarak tutulan binlerce çocuk ve kad›n›n, ‹srail bombard›manlar›nda ölen yüzlerce kiflininse uluslararas› siyasette bir k›ymeti yok. ‹srailli Arap ve Yahudi sosyalistlerin ç›kard›¤› Challenge dergisinde Roni Ben Efrat imzas›yla yay›nlanan makale, Filistin sorununda yepyeni bir dönemin kap›lar›n› aralayan yeni geliflmelerle ilgili çarp›c› de¤erlendirmelere yer veriyor. Efrat, 25 Haziran bask›n›n›n ayn› gün yap›lmas› planlanan bir toplant›y› engelledi¤ine dikkat çekiyor. “‹srail
Baflbakan› Ehud Olmert, aralar›nda Mervan Barguti’nin de bulundu¤u tutsak Filistinli liderlerin yazd›¤›
“Tutsaklar Belgesi”ni görüflmek için bir zirve düzenleyecekti. Aralar›nda Hamas ve ‹slami Cihat’›n da yer ald›¤›, bütün tutsak Filistinli grup temsilcilerinin imzalad›¤› belge; ulusal bir anlaflmaya temel olarak, 1967 s›n›rlar›nda bir Filistin devletinin kurulmas›, Filistin Kurtulufl Örgütü’nün Hamas ve ‹slami Cihat’› içine almas› ve reforma
gitmesi, Hamas ve El Fetih’i içeren bir ulusal birlik hükümetinin kurulma-
Chavez
Güney-Güney dayan›flmas›n› kural›m Venezüella lideri Chavez, Afrika Birli¤i zirvesinde Güney-Güney iflbirli¤i için Afrika, Latin Amerika ve Karayip halklar› aras›nda dört alanda iflbirli¤ine gitmeyi önerdi. Chavez, Afrikal› liderlere yapt›¤› konuflmada, “Petro-güney, Telegüney, Güney Bankas› ve Güney Üniversitesi” fleklinde s›ralad›¤› dört proje önerdi. Chavez, Afrikal› liderlerin, Petrogüney sayesinde, kendi halklar›n› gelifltirmek için, petrolün gücünü kullanabilece¤ini söyledi. Baflkan, “petrol hep sömürgecilerce bize bask› yapmak için kullan›ld›. fiimdi onu halklar›m›z› özgürlefltirmek için kullanaca¤›z” dedi ve dünyadaki petrol rezervlerinin % 15’inin Afrika’da bulundu¤unu ekledi. Güney Bankas›’n›n üç bölgeden yoksullar› desteklemek üzere bir kalk›nma bankas› olaca¤›n›, Telegüney’in de halklar için bir TV istasyonunun kuruluflunu içerece¤ini söyleyen Chavez, “Güney Üniversitesi”nin Afrika’n›n, Latin Amerika’n›n ve Karayipler’in gençlerinin e¤itimine yard›m edece¤ini söyledi. Venezüella lideri, Afrika’n›n genifl insan ve do¤al kaynaklar›yla dünyan›n en zengin k›tas› oldu¤unu; yoksullu¤unun yüzy›llarca sömürgecili¤e kurban edilmesinden kaynakland›¤›n› söyledi. Chavez, Afrika’daki petrol flirketlerini vergi kaç›rarak ev sahibi ülkeleri sömürmekle suçlad›. Petrol flirketlerine %30 oran›nda vergi koyan Venezüella’n›n örnek al›nmas›n› önerdi. Chavez ayr›ca, ‹ran’la ve Filistin halk›yla dayan›flmas›n› da ifade etti. Chavez konuflmas›n›, zirveye kat›lan ‹ran lideri Ahmedinejad’a dönerek “Yaflas›n özgür ve eflit Afrika, Yaflas›n özgür ve eflit Arap halklar› ve Yaflas›n özgür ve eflit ‹ran!” diyerek bitirdi.
s›, FKÖ’nün himayesinde ‹srail’le müzakereler yürütülmesi, sald›r›lara son verilmesi ve gruplar aras› flid-
detin son bulmas› dahil bir dizi yaklafl›m sunuyor.” ‹lk baflta belgeyi reddeden Hamas hükümeti lideri ‹smail Haniyeh, Mahmud Abbas’›n Tutsaklar Belgesi’ni referanduma götürme uyar›s› üzerine yumuflam›flt›. ‹srail de iç politikada yaflanan kriz nedeniyle Hamas’› bile içeren bir uzlaflmaya yatk›n görünüyordu. Ayr›ca Abbas ve Olmert’in, 22 Haziran’daki görüflmelerinde Temmuz’da bir çözüm zirvesi toplama karar› al›nm›flt›. Fetih ve Hamas aras› görüflmeler de çok yak›n görünüyordu. Bu anda Hamas’›n siyasi kanat lideri Halit Meflal devreye girdi. Meflal, Ha-
mas’› “yumuflatan” bu sürece çomak sokmak için bask›n talimat›n› verdi. Ama çomak çok derine gitti. ‹srail dizginsizce sald›rd›. Hamas içindeki çatlak a盤a ç›kt›. Haniyeh, askeri kanatla ayn› kefeye konmamas› gerekti¤i sinyalini vererek Tutsaklar Belgesi’ni imzalamay› kabul etti ve kaç›r›lan askerin koflulsuz serbest b›rak›lmas›n› istedi. Ne var ki, halk askerin Filistinli politik tutsaklarla de¤ifltirilmesini istiyor. Ehud Olmert ise takas teklifini reddederek topyekün sald›r› için emir verdi ve sonras›ndaki uzlaflma önerilerini de geri çevirdi. Filistin halk›n›n iradesi çi¤nenerek hükümet üyeleri rehin al›nd›. Bugün Haniyeh’e verilen mesaj aç›k: E¤er ‹srail’in tan›mlad›¤› “bar›fl” sürecine teslim olmazsan, bu dünyada yerin yok! Ancak ‹srail’in de unutmamas› gereken bir gerçek var. ‹srail devletinin Filistin toplumuna uygulad›¤› bask› ve sömürünün eseri olan eflitsizlikler sürdükçe, Filistin halk› hangi hükümeti seçerse seçsin gerçek bir bar›fl hiç yaflanmayacak.
‹srail hapishanelerindeki 10 bin Filistinli tutsak aras›nda, mahkemesiz ve suçlamas›z olarak tutulan binlerce kad›n ve çocuk var. Kaç›r›lan askerin hayat›na karfl› bu tutsaklar›n serbest b›rak›lmas› isteniyor.
‹srail’in utanç duvar› muazzam bir eflitsizli¤i ay›r›yor. Kifli bafl› y›ll›k gelir ‹srail’de 24,600 dolar, Bat› fieria’da 1,100 dolar; Gazze fieridi’nde ise 600 dolar.
Meksika’da Bush damgas› Meksika’da 2 Temmuz günü yap›lan baflkanl›k seçimlerinde yolsuzluk yap›ld›¤› a盤a ç›kt›. Yolsuzluk tart›flmalar› seçimin bafl›ndan beri gündemdeydi. ‹lk günlerde sa¤c› aday Calderon önde görünürken, Obrador, 3 milyon oyun kayboldu¤unu söyleyerek itiraz etti. Zapatista hareketinin lideri Marcos da seçimlere yolsuzluk kar›flt›¤›n› bildirerek, ülke siyasetinin durumunu protesto etmek için yürüyüfl düzenledi. Bunun üzerine yap›lan araflt›rmada 3 milyon “kay›p oy” ortaya ç›kt›. Bu “kay›p” sand›klar›n hesaba kat›lmas›yla %1 geride görünen Obrador %1 öne
geçti. Calderon, rezaleti suskunlukla geçifltirmeye çal›fl›yor. Seçim Kurulu’nun son aç›klamalar›na göre, Calderon çok az bir farkla yine öne geçti. Kurul, Obrador’un “yeniden say›m” talebini reddetti. Obrador, bu seçimin gayr› meflru oldu¤unu bildirerek, tek tek bütün oylar tereddüte yer b›rakmayacak bir biçimde say›lmazsa, aç›klanacak “resmi” sonuçlar› tan›mayaca¤›n› ilan etti. Meksika solu, yolsuzlu¤un arkas›nda, ABD müdahalesinin bulundu¤unu ileri sürüyor. Bilindi¤i gibi Bush da ilk baflkanl›k seçimini yolsuzlukla kazanm›flt›.
2006
Zorunlu Askerlik... Günefl ÇEL‹KKOL
gunescelikkol@gmail.com
K
imi ülkelerde “vicdani red” hakk› var. Kimilerinde yok, çünkü zaten askerlik yok. Ve elbet bir de, askerli¤in hem zorunlu, hem de alternatifsiz oldu¤u yerler mevcut ama buna da pek özenen yok. Türkiye'de do¤mad›¤›na bin piflman olup da “hiç kimse benim istemesem dahi zorla ABD'nin Afganistan savafl›na götürülme hakk›m› elimden alamaz” serzeniflinde bulunan bir Arjantinli hayal edebilir misiniz? Uruguay, yar›m as›r önce kald›rm›flt› askerli¤i. Arjantin ise 1994’te, yaln›zca gönüllü kad›n ve erkeklerden oluflan bir orduya geçti. Surinam, Hollanda'dan ba¤›ms›zl›¤›n› ilan edince, 1972'de, ilk ifli askerli¤i kald›rmak oldu. Ekvador'da vicdani red hakk› var. Brezilya'da askerlik yapmak istemeyenler sivil birimlerde görevlendiriliyor. El Salvador'da yine benzer biçimde, en az›ndan k›flla içinde sivil görev yapmak mümkün. Kolombiya'da ise ailesini geçindirmek için çal›flmas› gerekenler askerli¤e tabi de¤il. Nikaragua'da Sandinistalar zorunlu askerli¤i kald›rmakla yetinmemifl, orduyu da tasfiye sürecine girmiflti. Sandinista Ulusal Kurtulufl Cephesi (FSLN) 1990'da iktidardan ayr›l›nca muhafazakar hükümet orduyu yeniden yap›land›rd› ama zorunlu askerli¤e dönüfl olmad›. Kostarika'da 1948 devrimini yapanlar, düzenli bir ordunun uluslararas› silah tekellerinin, savafl örgütlerinin, istihbarat servislerinin a¤›na düflece¤inden hareketle, kald›rm›fllard› silahl› kuvvetleri. Nitekim Kostarika'da hakikaten de ne askeri darbe, ne ölüm mangalar› yafland› o tarihten itibaren. fiili de bugünlerde zorunlu askerli¤i nas›l kald›raca¤›n› tart›fl›yor. Cumhurbaflkan› Bachelet ile savunma bakan› Blanlot'un üzerinde çal›flt›¤› proje, ordunun büyük ölçüde kad›n ve erkek gönüllülerden oluflmas›n›, k›sa dönem için askere ça¤r›lacak gençlere ise alternatif kamu hizmeti imkan› tan›nmas›n› öngörüyor. Önümüzdeki y›ldan itibaren hiçbir fiili yurttafl› zorla silah alt›na al›nmayacak. Gelelim, meselenin iktisadi ve içtimai k›sm›na. Arjantin'deki liberaller, devletin asli görevleri olan e¤itim ve sa¤l›k d›fl›nda hiçbir fleyle u¤raflmamas› gerekti¤ini söylüyor. fiili'deki liberaller özel sigortalara dayanan bir sa¤l›k sisteminin daha iyi çal›flaca¤›n› söylüyor. Türkiye'deki liberaller bunlar› bile halka çok görüyor, devletin asli görevinin güvenlik oldu¤unu, e¤itim ve sa¤l›¤›n paral› olmas› gerekti¤ini söylüyor. Türkiye'deki baz› “komünistler” daha da ileri gidiyor, e¤itim ve sa¤l›k hizmetlerinin karfl›l›ks›z olamayaca¤›n›, halk›n da askerlik yapmas› gerekti¤ini söylüyor. Latin Amerika, flükür ki yoluna devam ediyor.
Bolivya yeniden kuruluyor
Sömürgecili¤in en kanl› yaralar›n› tafl›yan Bolivya halk› flimdi kendi ülkesini kendi elleriyle infla etmek istiyor. Bolivya, 2 Temmuz Pazar günü, baz› eyaletlerin özerklik talebinin de oyland›¤› Kurucu Meclis seçimleri için sand›k bafl›ndayd›. Evo Morales'in partisi Sosyalizme Do¤ru Hareket (MAS) oylar›n mutlak ço¤unlu¤unu elde etti. Morales, partisinin seçimlerde, Aral›k’taki baflkanl›k seçimlerinde elde etti¤i %53.7'lik oy oran›n› aflarak %60'›n üzerinde destek kazand›¤›n› belirtti. Ne var ki MAS’›n milletvekili say›s› anayasay› tek bafl›na belirlemeye yetmiyor. MAS, 6 A¤ustos'ta Sucre eyaletinde toplanacak olan Kurucu Meclis'in 255 sandalyesinden 134'ünü kazand›. Morales, zengin eylaletlerin özerklik talebinin de oyland›¤› seçimde bütün ulusun %55'inin HAYIR diyerek özerkli¤i reddeti¤ini, ancak özerkli¤e evet diyen, Santa Cruz baflta olmak
üzere sa¤›n kalesi pozisyonundaki dört eyaletin taleplerinin de dikkate al›naca¤›n› söyledi. Santa Cruz ve Beni eyaletleri temsilcilerinin özerklik karar› tan›nmazsa meclisi terk edecekleri tehdidine di¤er iki eyaletten destek gelmedi. Bu arada Santa Cruz’da sa¤c›lar
Kore taviz vermiyor
Almanya paras›z e¤itim için yürüdü Paral› e¤itime karfl› yükselen isyan dalgas›n›n yeni dura¤› Almanya. Binlerce üniversiteli Almanya sokaklar›nda.
eliyle bir çat›flma ortam› k›flk›rt›l›yor. MAS liderli¤i ise ayr›l›kç› sa¤›n baflar› flans› bulunmad›¤›n› savunuyor.
Almanya’n›n Hessen eyale- to etmek için yürüdü. tinde, H›ristiyan Demokrat BirHarçlara karfl› mitingler, ünilik’in (CDU) eyalet yönetiminin versite ö¤rencilerinin iki ayd›r üniversite harç miktar›n› devam eden kampanyas›500 avroya yükseltme n›n doruk noktas› olaplan›, 29 Haziran’da rak niteleniyor. E¤itiPROTESTO düzenlenen bir mimi paras›z bir hak GÖSTER‹LER‹ tingle protesto edildi. olarak güvence alt›na ‹K‹ AYDIR Mitinge üniversite ö¤alan anayasaya ra¤SÜRÜYOR rencilerinin yan› s›ra men harçlar›n gündeö¤retmenler, lise ö¤renme getirilmesi ö¤rencilecileri ve velilerden oluflan ri harekete geçirmiflti. Ö¤10 bin kifli kat›ld›. Ayn› gün renciler May›s ay›ndan beri neHamburg’da 3500 ö¤renci, ö¤- redeyse rutinleflen protestolar›nrenci harçlar›n› 500 avroya ç›- da s›k s›k yol kesme eylemlekaran CDU hükümetini protes- rine ve iflgallere baflvuruyor.
n ABD, Güney Kore ve Japonya Kuzey Kore'nin uzun menzilli füze denemelerine karfl› Birleflmifl Milletler’de yapt›r›m karar› ald›rmaya çal›fl›rken Kuzey Kore Lideri Kim Jong-‹l, "ABD'ye en küçük bir taviz bile verilmeyecek" dedi. Kim Jong-‹l, ABD'nin muhtemel sald›r›lar›na an›nda karfl›l›k vereceklerini ve ülkenin topyekün savafla haz›r oldu¤unu bildirdi. Kuzey Kore’nin sert ç›k›fl› ABD’nin küresel etkisinin gerilemesinin bir sonucu olarak gösteriliyor.
Tecavüzcüler ordusu n Irak'›n Mahmudiye kentinde Irakl› bir genç k›za tecavüz edip, 5 yafl›ndaki kardefli ve ailesiyle birlikte öldüren askerle ilgili soruflturmada 3 Amerikan askeri daha suçland›. Böylece suçlanan asker say›s› 4’e yükselirken, ABD’nin Uluslararas› Ceza Mahkemesi Anlaflmas›’n› imzalamamas›ndan dolay› askerleri de savafl suçlusu olarak yarg›lanam›yor. Türkiye de ABD’nin engellemeye çal›flt›¤› bu anlaflmay› imzalamayan az say›daki ülkeden birisi.
13 Temmuz 26 Temmuz
2006
EKONOM‹ 9
Muhalefet IMF’cilik yar›fl›nda DYP, ANAP ve CHP y›llard›r halka iflsizlik ve yoksulluk d›fl›nda bir fley getirmeyen IMF politikalar›n› “Biz daha iyi uygular›z” diyerek muhalefet etmeye çal›fl›yor. ANAP, DYP ve CHP’nin “en IMF’ci biziz muhalefeti”, s›cak paraya dayal› sahte büyüme politikalar›n› elefltirir gibi yap›p, neo-liberalizmi de¤il hükümeti yerden yere vuruyor.
CHP Genel Baflkan› Deniz Baykal diyor ki:
IMF iyi AKP kötü
DYP Genel Baflkan› Mehmet A¤ar diyor ki:
ANAP Genel Baflkan› Erkan Mumcu diyor ki:
En iyi biz satar›z
Türkiye Avrupa’n›n Çin’i olmal›
DYP, IMF’cilik yar›flt›rmada hiç cak politikalar›n izlenmedi¤i ve yautangaç davranm›yor. Ülkeyi krize t›r›mlar› canland›racak ortam›n sa¤sürükleyen as›l politikalar›n IMF’nin lanmad›¤› elefltirisini yaparken de s›cak para politikas› oldu¤unu gör- IMF’nin ve patronlar›n diliyle konumezden gelen DYP, “Ekonomik fluyor. Bu talepler kelimesi kelimeProgram Önerisi Çal›flma Raposine IMF ve patronlar›n aç›klamalaru”nda, Türkiye’nin krizi r›nda da var. DYP’nin önerdi¤i IMF sayesinde atlatt›¤›n› id“yat›r›mlar› canland›racak öndia ediyor. Raporda “2002 lemler”in bafl›nda ücretlerin düseçimlerinden sonra flürülmesi geliyor. AKP’nin poAKP’nin hükümetini kurunpülist oldu¤unu iddia eden ca devrald›¤› ekonomi, DYP, “biz en IMF’ciyiz” idIMF program› ile krizin dias›nda bulunuyor. DYP, zor günlerini geride b›kamu mallar›n›n sat›fl›ndan rakm›flt›” deniyor. da rahats›z. Ama rahats›zDYP’ye göre AKP l›¤›n nedeni sat›fl›n azl›bu miras› yeterince ¤›.“AKP’nin iyi de¤erlendiremedi. ‘Her fleyi Çünkü IMF’nin isteözellefltiridi¤i vergi ve kamu yoruz’ naharcamalar› reformlar›ralar›na ra¤n›n yapamad›. Yani patronlamen 2003-2005 döneminde Hem kontrr›n vergilerini yeterince düflüHazine’ye özellefltirme gelirgerillac› hem IMF’ci rüp, devletin e¤itim ve sa¤lerinden giren para miktar› A¤ar’›n l›k gibi harcamalar›n› yete1.7 milyar YTL’dir” diyen DYP’si, rince k›samad›. DYP, DYP, hükümetin sat›fl perforIMF’den çok IMF’den çok IMF’ci kesilimans›ndan tatmin olmad›¤›n› IMF’cilik yor. Türkiye’nin d›fl piyasasöylüyor ve “biz daha iyi sayap›yor. larda rekabet gücünü art›ratar›z” diyor.
Halk›n Sesi Okmeydan›’ndan bildiriyor
ANAP Genel Baflkan› Erkan Kölece koflullarda iflçi çal›flt›ran Mumcu hükümetin ekonomik prog- Çin’i örnek gösteren Mumcu, Türkiram›n› yerden yere vurdu¤u 28 ye’nin emek yo¤un sektörlerde Haziran’daki Meclis Grup TopAvrupa sermayesinin tafleronlant›s›’nda ülkenin rant cenneti lu¤unu yaparak kalk›naca¤›n› oldu¤unu söyledikten sonra iddia ediyor. Tar›mdaki nüfu“yanl›fl anlafl›lmamak için” sözsun h›zla sanayiye ve hizmetlerini flöyle sürdürdü: “Hiç kimlere aktar›lmas› gerekti¤ini se zannetmesin ki; biz söyleyen Mumcu’nun sermaye karfl›t›y›z. Biz bu sözleri, “Köylüyü sermayenin kar etmek aç b›rak, kente gelsin, yönündeki giriflimini iflsizlik arts›n, emekhiçbir flekilde k›naçiler ucuza çal›flmaya m›yoruz. Kazanmahkum kals›n” demak insan›n tamek. “Korkusuz bir biat›nda vard›r. sosyal güvenlik reforBizim elefltirdimu” da isteyen Mumcu, ¤imiz sermayenin tutumu desosyal güvencesi olmayan ifl¤il, bizim elefltirdi¤imiz hü- Sermayeyi çilerin patronlara daha ucuza elefltiriyor kümetin tutumu.” TÜS‹AD’a mal olaca¤›ndan bahsediyor. gibi görünövgüler düzen Mumcu patNe tesadüf ki Mumcu’nun mekten ronlar›n “Avrupa’n›n Çin’i korkan vergi indirimi, sosyal güvenhaline gelmeliyiz” sözlerini Mumcu, “vur lik reformu gibi vurgular›, destekledi¤ini ve tek yolun abal›ya” TÜS‹AD’›n hükümete verdibu oldu¤unu da söylüyor. diyor. ¤i talepler listesiyle ayn›.
Yoktan yemek yap›yoruz
Holding gazeteleri ekonomi haberlerini hep borsadan, Hazine’den, Merkez Bankas›’ndan bildirir. “Büyük gazeteciler” kriz laf› dolaflmaya bafllay›nca solu¤u patron örgütlerinde al›r, çözüm önerilerini sorarlar. Patronlar da hep daha fazla vergi k›ya¤›, daha ucuza çal›flt›r›lacak iflçi isterler. Halk›n Sesi krizi ve halk›n ekonomisini ‹stanbul’un emekçi mahallesi Okmeydan› semtinde oturan kad›nlara sordu.
Ayfer Abla: Bende kriz hep var zaten 32 yafl›nda, Ordulu Ayfer han›m çocukken ailesiyle birlikte göç etmifl, 30 y›ld›r ‹stanbul’da. Eflini kaybetmifl. Evin “geçimini” birlikte yaflad›¤› babas›n›n sa¤lad›¤›n› söylüyor. Kendisi ise “merdivene gidiyor”mufl, bir de bulursa “evlere temizli¤e”. Belli ki kendi çal›flmas›n› çal›flma olarak görmüyor; iki erkek çocu¤u var ve tüm çabas› onlar›n gelece¤i için: “Ne de olsa baba evi, bazen babam k›z›yor ben yokken, evden kovuyor çocuklar›. Mecburum çocuklar›n bafl›nda durmaya, baba eline bak›yoruz yani”. Çocuklar›n okul masraflar›n› soruyoruz. “Kitaplar› devlet veriyor allahtan yoksa hepten biterdim” diyor, ama ekliyor: “Aidat topluyorlard›. Kavga ede ede art›k benden alm›yorlar. Bir de burs istedim kaymakamdan, validen, olmad›. Liseye kadar idare edece¤iz ama, bakaca¤›z lisede ne olacak. ‹kbalin program›na da gittim burs istemek için olmad›.” Televizyonlar ekonomik kriz haberi verince senin evde ne oluyor diye soruyoruz. Yan›t çarp›c›: “Az önce m›s›rc› geçti, tanesi 1 milyon, 2 çocu¤a 2 milyon. Ben 2 m›s›r› alamad›ktan sonra ekonomik kriz var dese ne olur, demese ne olur. Kriz hep var bende zaten.” Ekonomik durumun iyi olsa ilk ne yapaca¤›n› ise flu sözlerle anlat›yor Ayfer Abla: “Ben önce yoksullara yard›m
ederdim, kendimle ilgili hiç hayal kurmad›m. Bilmiyorum benle ilgili neyle mutlu olurum. Çocuklar›m› okuturdum, çocuklar›mla kendime bir yuva kurard›m”.
‹nci Abla: ‹lk hayalim tatile gitmek olurdu 34 yafl›ndaki ‹nci han›m, Sivas’tan 1990’l› y›llarda göç etmifl. Efli garson. Ama ‹nci han›m›n deyifliyle “sezonuna göre”… fiu anda markette çal›fl›yor. Onun yapt›¤› ifllerse çok daha çeflitli: “Merdivencilik, evlere temizlik, boncuk ifli”. Bugünlerde ifllerine bir yenisi eklenmifl: “Mahalledeki kurbanc›n›n besledi¤i koyunlar› Okmeydan›’n›n yoksul sa¤›yorum. Yokad›nlar›... Yoktan yemek ¤urda para veryap›yor, imkans›z› yarat›yor, meyelim diye. merdivencilik, temizlik, Her ifli yap›yoboncuk ifli yap›p hayatta rum”. kalmaya çalfl›yorlar. Ekonomik kriz deyince akl›na ilk ne geliyor diye soruyoruz: “Paras›zl›k. Benim çocuklar›m daha s›f›r giysi giymediler. Ekonomik kriz var diye mi, hay›r. Kriz olsa da olmasa da biz böyleyiz”. Durumu daha iyi olsa ne yapaca¤›n› soruyoruz: “Ben hayat›mda ailecek hiç tatil yapamad›m.
‹lk hayalim ailemle tatile gitmek olurdu herhalde” diyor. Hani çok da ulafl›lmaz de¤il hayali: “Biz buradan Kilyos’a bile gidemiyoruz. Yol paras› çok fazla geliyor. bize”. “Gelen yiyor, giden yiyor. Bize yiyecek bir fley kalm›yor.” Bunlar› düzeltsin diye oyunu Erdo¤an’a vermifl. Ama kocas› gene iflsiz kalm›fl. K›z› bir çözüm bulmufl kendince: “Sonra kocam yine iflsiz kal›nca 12 yafl›ndaki k›z›m düflünmüfl. Tayyip’e mektup yazd›. Tayyip’in dan›flmanlar› cevap yazd›. Gözlerinden öperim falan filan… Neticede diyor ki baban ‹fl Kur’a gitsin. K›z›m mektubu buruflturdu. Biz sanki bilmiyoruz oralar›. Oralardan nas›l dönüldü¤ünü. Ben duydum Tayyip, Okmeydan›’na geliyormufl, mektubu ald›m elime, yüzüne f›rlatmaya gittim”. Ancak Erdo¤an, Okmeydan›’na gelmemifl o gün. ‹nci Abla’ya göre “Cesaret edemedi besbelli”. Çözümü flöyle anlat›yor: “Bafltakiler de¤iflecek, kriz mriz bahane, ben zaten imkans›z› yarat›yorum. Yoktan yemek yap›yorum.” Bafltakiler de¤iflecek de kim gelecek: “Yoktan yemek yapan, imkans›z› yaratan”lar m›, “kriz var” diye emekçileri iflsiz afls›z b›rakan baflkalar› m›? Yan›t› son sözlerinde: “Yoksullu¤un çaresi yoksullar›n koltu¤a geçmesi”.
CHP Genel Baflkan› Deniz Baykal kriz nedeniyle IMF’ye haks›zl›k yap›lmamas› gerekti¤ini söylüyor. 2001 krizinden sonra uygulanan IMF program›yla “hastal›¤›n tespit edildi¤ini, ilaçlar›n verildi¤ini” savunan Baykal, AKP’nin bu “baflar›”y› kendi eseriymifl gibi gösterdi¤ini iddia ediyor. Baykal’›n baflar›l› program dedi¤i, Kemal Dervifl’in uygulad›¤› IMF program› s›cak paraya dayal› büyümenin temellerini atm›flt›. Yabanc› sermaye ak›mlar›n› Türkiye’ye çekecek birçok düzenleme Dervifl vas›tas›yla h›zla yasalaflt›r›lm›flt›. Sözde “sosyal demokrat” Baykal bu program› baflar›l› ilan ediyor ve AKP’ye “bu ‘baflar›da’ sen ortak de¤ilsin” diyor. Baykal, 2005 y›l› sonunda IMF'nin kriz riskine iflaret eden bir raporu ABD'deki merkezine gönderdi¤ini, raporun, iktidar›n kamuoyuna duyurulmas›n› istememesi nedeniyle yay›nlanmad›¤›n› söylüyor. Baykal’›n hükümet biat etmedi diye elefltirdi¤i raporda neler oldu¤unu tahmin etmek zor olmasa gerek. Bunun için IMF sözcülerinin 2005 bafl›ndaki aç›klamalar›na bakmak yeterli. Geçti¤imiz y›l baflta Anna Kreuger olmak üzere tüm IMF flefleri Türkiye’de ücretlerin çok yüksek oldu¤unu, baflta asgari ücret olmak üzere tüm ücretlerin düflürülmesi gerekti¤ini defalarca AKP’ye ilettiler. Açl›k s›n›r›n›n bile alt›nda olan asgari ücretin yat›r›mlar› engelledi¤ini söyleyen IMF’ciler, patronlar›n sosyal güvenli¤e katk›s›n›n azalt›lmas›n›, yani sosyal güvenlik kurumlar›n›n tamamen çökertilmesini de istediler. fiimdi ülkenin sözde sosyal demokrat lideri, IMF ile a¤›z birli¤i etmifl, halk› iflsizli¤e ve sefalet ücretine mahkum eden hükümetin, bu program› yeterince iyi uygulamad›¤›n› iddia ederek, “en iyi IMF’cinin” kendisi olaca¤›n› söylüyor.
DTÖ’de hileli iflas
Dünya Ticaret Örgütü’nün Cenevre’de yap›lan toplant›s›nda görüflmeler ç›kmaza girdi. Yoksul ülkelere, kendi kurallar›n› dayatarak küçük çiftçilere yönelik destekleme al›mlar›n›, kredi olanaklar›n› yok eden AB ve ABD, s›ra kendi desteklemelerini kald›rmaya gelince ipe un seriyor. Emperyalistler Cenevre toplant›s›nda da oyalama taktiklerini sürdürdüler. Görüflmeler
ç›kmaza girerken nüfusun ço¤unlu¤unun tar›mdan geçindi¤i ülkelerde tar›m sektörünün bitmesini sa¤layarak milyonlarca insan› yoksullu¤u mahkum eden AB ve ABD’nin tar›m tekellerini destekleme gelene¤i devam etti. Kendi ülkelerinde milyarlarca dolar destek alan tar›m tekelleri, desteksiz b›rak›lan yoksul ülke köylülerinin topraklar›n› ele geçirmeye devam edecek.
fiampiyon benzin zama doymuyor Dünyan›n en pahal› benzini zama doymuyor. Temmuz ay› bafl›nda arka arkaya gelen iki zamla benzinin fiyat› 3 YTL’yi aflt›. Böylece benzine bir y›l içinde 18. kez zam yap›l›rken, toplam fiyat art›fl› %20’yi geçti. Böylece Türkiye dünyada benzinin en pahal› sat›ld›¤› ülke olma konumunu pekifltirdi.
Ayr›ca yap›lan bu zamlar›n tüm tüketim ürünlerine k›sa sürede yans›mas› bekleniyor. Türkiye’de benzine ödenen her 10 TYL’nin 7 YTL’si vergiye gidiyor. Benzin zamm› nedeniyle di¤er ürünlerin pahal›laflmas› ise hükümetin halk› dolayl› yoldan bir kez daha vergilendirmesi anlam›na geliyor.
Sald›r› t›rmanacak Haziran sonunda kabul edilen ve 2007-2013 y›llar›n› kapsayan 9. Kalk›nma Plan› istihdam ve temel hizmetlerde köklü sald›r›lar›n habercisi. “AB’nin rekabet gücünü yitirmekte ve di¤er ülkelere kayd›rma e¤iliminde oldu¤u alanlarda iflbirli¤i ve geliflme imkânlar› de¤erlendirilecek" ifadelerine yer veren planda çevreyi kirleten ve ucuz emek gerektiren sektörle-
rin büyümede temel sektörler olaca¤› kabul edildi. Bölgesel gelir farkl›l›klar›n›n azalt›lmas› için rekabet gücünün artt›r›lmas›ndan bahsedilerek bölgesel asgari ücret gibi asgari ücreti yok eden uygulamalar›n önü aç›l›yor. Plan e¤itim, sa¤l›k ve sosyal güvenlik alanlar›nda kamu hizmeti anlay›fl›ndan tamam›yla uzaklafl›laca¤›n› gösteren ifadeleri de bar›nd›r›yor.
13 Temmuz 26 Temmuz
10 E⁄‹T‹M
2006
‘Bat›rd›k flimdi de sat›yoruz!’ Yüksek Ö¤retim Kurulu’nun Cumhurbaflkan› Sezer'e sundu¤u "Türkiye'nin Yüksek Ö¤retim Stratejisi" adl› raporda Türkiye’nin, okullaflma oran›, bilimsel üretim ve akademik özgürlük aç›lar›ndan geri kald›¤› ve üniversiteye girifl sisteminin bir sorun oldu¤u itiraf ediliyor. Yüksekö¤renimin yap›s›n›, finansman›n› ve “ortaö¤renim sistemi ve seçme s›nav›n›” ele alan üç bölümden oluflan raporda, sorun olarak YÖK’ün yap›s› ve ilkeleri s›ralan›yor. Raporda, 12 Eylül’ün YÖK ile üniversiteleri hiyerarflik bir yap›ya hapsetti¤i belirtilerek, bunun akademik üretimin geri kalmas›nda önemli paya sahip oldu¤u vurgulan›yor. Çözüm olarak YÖK’ün baz› yetkilerinin Üniversiteler Aras› Kurula ve üniversitelere devredilerek, üniversitelere mali özerklik tan›nmas›
öneriliyor. Ayr›ca “giriflimci üniversite modeli” yani flirketleflmifl üniversite isteniyor. Üniversitenin temelde “kamusal hizmet” üreten bir kurum olmas› gerekti¤ini savunan raporun, “kamu” tarifinin mer-
yer alm›flt›r” denilen rapordaki temenni ise düflündürücü: Üniversitelerin finansman›n› “giderek azalan kamusal kaynaklar ile karfl›layabilmek.” Yeni kaynak yaratmak için de ö¤rencilerden al›nan harç-
kü %7’lik orandan %16’ya ç›kar›lmas› hedefi benimseniyor. Ortaö¤retimin çökertildi¤i ve yüksekö¤retimde de nitelik sorunu yafland›¤› ifade edilirken, yap›lmas› gerekenin küreselleflmenin ge-
rülüyor. Yüksekö¤retimin sorunlar› ve çözüm önerileri hakk›nda bir tart›flma açma hedefiyle haz›rland›¤› belirtilen YÖK raporunun “samimi” üslubu, piyasa tanr›s›na tapan kötü niyeti ortadan kald›rm›yor. Alt› çiGeçen say›m›zda, e¤itim sisteminde yaflanan çöküntünün sorumlular›n›n, kendi eserlerinden bu zilen sorunlar›n nedenlerini kadar flikayet etmelerinin hayra alamet olmad›¤›n› yazm›flt›k. YÖK’ün Sezer’e sundu¤u yüksek hedef almakö¤renim raporu, “vaziyet ve niyetin” ne oldu¤una dair bir itiraf. Vaziyet: bat›rd›k; niyet: satal›m. tansa varolan sorunlar›n üzerine bir geleHemen hiçbir konuda cek kurulmas› AKP Hükümeti yükanlaflamayan YÖK isteniyor. Kasek ö¤retimde özel ve AKP hükümeti musal harcaokullar›n pay›n› e¤itimin malar›n k›s›lart›rmak için kamusal özellefltirilmesi mas› karfl›s›nkaynaklarla bir dizi konusunda ayr› da, üniversiteteflvik yapmay› düflmüyor. lerin ticarethaplanl›yor. neye dönüflmesini savunmakla; ülkenin geri kalm›fll›¤›ndan dem vurup, yüksekö¤renimi emperyalist istihdam stratejilerine kezinde halk de¤il flirketler var lar›n art›r›lmas› ve üniversitelerin rektirdi¤i istihdam koflullar›na uy- göre düzenlemeyi tart›flmakla YÖK Raporun kritik bölümlerinden sermayeyle daha etkin bir flekilde gun nitelikte iflgücü yetifltirmek ol- iyi niyetli bir tart›flma açm›fl olmubiri de finansmanla ilgili olan›. çal›flmas›, yani flirketleflmesi öngö- du¤u belirtiliyor. Yani gençlerin yor. Ancak bu raporla önümüzde“GSY‹H’dan e¤itime ayr›lan pay rülüyor. Raporda ayr›ca, özel üni- sorununa de¤inen “samimi” itiraf, ki dönem yaflanmas› muhtemel bak›m›ndan Türkiye her y›l OECD versitelerin yüksekö¤renim içindeki emperyalist istihdam stratejilerini sald›r›lar konusunda halka bir tüyo ülkeleri aras›nda sonuncu s›rada pay›n›n 2025 y›l› itibar›yla bugün- savunan bir “hilekarl›¤a” dönüfltü- verildi¤i söylenebilir.
R‹YA KOROSU YÖK raporunda bahsi geçen sorunlar ve “çözüm” önerileriyle ilk kez flimdi karfl›laflm›yoruz. Dünya Bankas› da birkaç ay önce “Türkiye’de ortaö¤renim” konulu bir rapor haz›rlayarak benzer sorun ve çözümler s›ralam›flt›: “ÖSS kald›r›ls›n, Türkiyeli iflgücü vas›f kazans›n, e¤itim kurumlar›na özerklik tan›ns›n”. Ne var ki bu cila kaz›n›nca alt›ndan büyük bir özellefltirme ve sömürgelefltirme plan› ç›kt›. ‹flte bu riya korosu e¤itimde kendi yaratt›klar› bata¤› bahane ederek okullar›m›z› haraç mezat satmam›z› bekliyorlar.
Bakan Çelik din dersi diye tutturdu Suçlu biz de¤iliz!
B
u ülkede bizi yönetenler hep ayn› takti¤e baflvurur. Birimizin ma¤duriyetini di¤erinin kabahatiymifl gibi gösterirler hep… Öyle ya, e¤itim sistemini yönetenlere bakarsak devlet okullar›ndaki koflullar›n kötü olmas›n›n sebebi belki de ö¤retmenin beceriksizli¤idir. Ya da velinin yeterince ba¤›fl vermemesinden dolay› materyal al›namamas›, hizmetli tutulamamas› okullar›n dökülmesinin bafll›ca sebebidir onlara göre. Yoksul kalmakta ›srar eden ve devlet okullar›na muhtaç kalan, üstelik de aidat vermeyen veliler olmasayd› ne güzel de yönetirlerdi Milli E¤itimi... Veya ö¤retmen “iflini yap›p” para toplasa, veli paras›n› getirse, hizmetli üç kurufla raz› gelip her ifle koflsa bu sorunlar yaflan›r m›yd›?“ Yaflan›rd›; çünkü yaflanan tüm bu sorunlar ne e¤itim emekçilerinin ne de velilerin kabahati. Beyinlerimize ›srarla kaz›maya çal›flt›klar› bu ayr›flma sonucunda bizi karfl› karfl›ya getirmeleri nedeniyle, sorunun kayna¤›n›n ve gerçek sorumlular›n üstüne gidemiyoruz. Baflar›s›z olan çocu¤umuzu beceriksizlikle suçluyoruz. Çeflitli cezalarla, fliddetle “yola getirmeye” çal›fl›yoruz onlar›. Veya koflullar›m›z› zorlay›p dersanelere gönderiyoruz. Hiç olmad› m›, illa bir suçlu arayacaksak ö¤retmeni suçluyoruz. Bu yaz› haz›rlan›rken OKS s›navlar› sonuçlanmak üzereydi. Sonuçlar›n aç›klanmas›n›n hemen ard›ndan birileri gittikleri dershanelerin reklamlar›yla gazetelerde boy gösterirken, baflka birilerinin baflar›s›z olmas›n›n sebepleri tart›fl›lacak. Yine gençler aylakl›kla, ö¤retmenler iflini yapmamakla, müdürler ise yeterince bask›disiplin uygulamamakla, denetim sa¤layamamakla suçlanacaklar. Çünkü önemli olan ö¤rencinin gerçekten iyi e¤itim alm›fl olmas› de¤il birilerine kazand›raca¤› namd›r. ‹fl yapmaktan kas›tlar› ise nitelikli e¤itim vermek de¤il, etütler, kurslar açarak “baflar›ya giden yolun sahipleri” olarak bilginin sat›lmas›n› sa¤lamakt›r. Ve yine baflar› dedikleri birkaç saatlik say›sal, sözel bilgi yoklamas›d›r. Hem de tüm sosyal, kültürel becerileri hiçe sayarak. Peki bu koca sorunlar yuma¤› nas›l çözülür? Sorunun çözümü yaflanan hayal k›r›kl›¤›n›n bafl aktörleri olarak görülen ö¤rencilerin, her geçen gün yoksullaflt›r›lan velilerin , sözleflmeli-ücretli gibi isimlerle çal›flt›r›larak güvencesizlefltirilen ö¤retmenlerin, yine güvencesiz çal›flt›r›lan hizmetlilerin bir olmas›ndan geçer. Asl›nda teker teker her birimizin problemi hepimizin problemiyle ayn› kaynaktan beslenmektedir: E¤itimin ticarileflmesi. O zaman çözüm de, e¤itimin ticarileflmesine karfl› bir arada durmam›zla sa¤lanacakt›r.
Zorunlu din dersi tart›flmas› Alevi kökenli bir ailenin A‹HM’e yapt›¤› baflvurunun ard›ndan yeniden gündemde. Milli E¤itim Bakan› zorunlu din dersi uygulamas›n› savunmak için k›rk dereden k›rk su getirdi.
Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi, zorunlu din dersi uygulamas›na karfl› ç›kan Hasan Zengin’in baflvurusunu inceleme karar› al›nca, “din dersi” tart›flmas› alevlendi. MEB, 1982 Anayasas›’yla zorunlu hale getirilen din dersine yap›lan itirazlar›n haks›z oldu¤unu aç›klad›. Bakan Hüseyin Çelik, zorunlu olan›n din dersi de¤il, “din kültürü ve ahlak bilgisi” der-
si oldu¤unu ve bu derste tüm ve dersin içeri¤inin ona göre dinlerin tan›t›ld›¤›n› söyledi. belirlenmesinin de do¤al olBu derslerde “Sünni ‹s- du¤unu iddia etti. lam’›n” referans al›nd›¤› ve Bir aç›klamas›nda, din di¤er dinlerin “bozulve vicdan özgürlü¤ünün AKP’N‹N gere¤i olarak, hiç kimmufl”, ‹slam içi di¤er mezheplerin de “sapD‹N DERS‹ senin çocu¤unun din k›nl›k” olarak tan›t›ld›¤› SAPLANTISI dersi almas›n› engellehat›rlat›ld›¤›ndaysa; Türmeye hakk› olmad›¤›n› kiye’nin %99’unun zaten savunan Çelik, bir baflka Müslüman oldu¤unu, hatta aç›klamas›nda da “‹stemeyen Alevilerin de asl›nda Hanefi ben Müslüman de¤ilim der mezhebine mensup oldu¤unu ve din dersine girmez” dedi.
MEDER Ankara’ya ç›kt›
Ma¤dur ö¤retmenler: Yeterlilik ölçmek için de¤il, eleme s›nav› olarak yap›lan KPSS kald›r›ls›n, ö¤retmenler aras›nda ayr›mc›l›k bitsin, tüm ö¤retmenlere kadro verilsin! Ma¤dur Ö¤retmenler ve E¤itim Emekçileri Derne¤i (MEDER) üyesi iflsiz, ücretli ve sözleflmeli e¤itim emekçileri, 4 Temmuz’da Milli E¤itim Bakanl›¤› önünde “kadro” taleplerinin yerine getirilmesi için düzenledikleri eylemde bir araya geldiler. E¤itimciler önce, sözleflmeli ö¤retmenlerin tatil dönemlerinde de maafl almas›n› sa¤layacak düzenlemeyi 1 Temmuz tarihinde yapaca¤›n› duyuran, ama üç gün üst üste çeliflkili aç›klamalar yapan hükümetin Maliye Bakan›’na “emekçilere gol atma” konusundaki “baflar›”s› nedeniyle ödül verilen bir skeç sergilediler. Ard›ndan bir bas›n aç›klamas› yapan MEDER’liler, KPSS’nin ö¤retmenlerin yeterlili¤ini ölçmek için de¤il ö¤retmenleri güvencesiz çal›fl-
t›rmak üzere elemek için yap›ld›¤› ve kald›r›lmas› gerekti¤ini; Kadrosuz ö¤retmenleri ücretli, sözleflmeli gibi farkl› statülerle çal›flt›rarak ayr›mc›l›k yap›ld›¤›n›, bu ayr›mc›l›¤›n, ö¤retmenleri güvencesiz çal›flt›rmay› amaçlad›¤›n› söylediler. Ö¤retmenlerini geleceksizlefltiren bir ülkenin,
çocuklar›n›n da geleceksizlefltirildi¤ini söyleyen e¤itimciler, tüm ö¤retmenlerin eflit statüyle kadroya al›nmas›n› istediler. E¤itimciler eylemlerini “Diplomal› iflsiz olmayaca¤›z”, “Ücretli-sözleflmeli köleli¤e hay›r”, “Kadro istiyoruz” sloganlar›yla bitirdiler.
AKP’den bir parmak bal Sözleflmeli ö¤retmenlerle 4-31 Temmuz 2006 tarihlerinde sözleflme imzalayacak olan Milli E¤itim Bakanl›¤›, 20 bin sözleflmeli ö¤retmeni 657 say›l› kanunun 4/c mad-
desinden 4/b’ye geçiriyor. Böylece sözleflmeli ö¤retmenlerin maafllar› 10 ay yerine 12 ay ödenecek. 20 saatlik ders süresini dolduramamalar› durumunda ise ifllerine son verile-
cek. Geçifl çal›flana ifl güvencesi getirmiyor. Yaln›zca “gündelikçi” gibi çal›flt›r›lan ders ö¤retmenlerine göre daha iyi bir ücret sunarak yeni bir “ara statü” daha yarat›yor.
Bakan›n bu önerisi zorunlu din dersini kabul etmeyenlerle alay etmekten baflka bir anlam ifade etmiyor. Anayasal paras›z e¤itim hakk›n› çi¤nemekte sak›nca görmeyen E¤itim Bakan› Çelik’in, bu anayasal zorlama konusunda taviz vermemek için elinden geleni yapmas› iktidardaki zihniyeti tart›flmaya gerek b›rakmadan gözler önüne seriyor.
Milli E¤itim Nurculara emanet
AKP iktidar› alt›nda geçen 3.5 y›lda, e¤itim alan›nda ülke tarihinde görülmemifl bir kadrolaflma yafland›: 10.000’in üzerinde yönetici kadrosu de¤ifltirildi, yaklafl›k 2.000 kifli de yerleri de¤ifltirilerek sürgün edildi. A.Ü. ‹lahiyat Fakültesi ö¤retim üyesiyken 2003'te Milli E¤itim Bakanl›¤›'nda üst düzey göreve atanan ‹brahim Özdemir kadrolaflman›n çarp›c› örneklerinden biri. MEB D›fl ‹liflkiler Genel Müdürü ‹brahim Özdemir, bu görevini sürdürürken, ABD’de yay›nlanan bir makalesinde “e¤itimin Kur’an temelli olmas› gerekti¤ini” savunuyor. Said Nursi üzerine yazd›¤› kitab›n-
daki özgeçmiflinde de “Nur cemaatinin önde gelen bir üyesi” olarak tan›t›l›yor. ‹lerici e¤itim emekçileri kadrolaflma faaliyetinin, ayn› zamanda e¤itim sisteminin anti-demokratik iflleyiflinin bir ürünü oldu¤unu; e¤itimin planlanmas›nda veli, ö¤renci, e¤itim emekçisi tüm taraflar›n›n söz ve karar süreçlerine kat›lmas› gerekti¤ini savunuyorlar. Kadrolaflman›n bir taraftan gerici zihniyeti yönetim kademelerine tafl›d›¤›, bir taraftan da e¤itimin özellefltirilmesi karfl›s›nda önemli bir tehdit olarak alg›lanan e¤itim emekçilerinin sendikal mücadelesini engellemeyi hedefledi¤i de belirtiliyor.
Ö¤retmene tatil yok E¤itim ö¤retim y›l› sona erdi ama ö¤retmenler için ailecek tatile ç›kmak tam bir hayal. Ortalama ö¤retmen maafl›n›n 820 YTL oldu¤u ülkemizde dört kiflilik bir ailenin zorunlu giderleri bu rakam›n iki buçuk kat›. Türkiye’de dört kiflilik bir ailenin temel g›da harcamalar›n›n yan› s›ra kira, ulafl›m, yakacak, elektrik, su, haberleflme, giyim, e¤itim, sa¤-
l›k, iletiflim, kültür gibi temel ihtiyaçlar için yapmas› gereken toplam harcama tutar› 1.920 YTL. “Yoksulluk S›n›r›” olarak tan›mlanan bu tutar, insan onurunun gerektirdi¤i yaflama düzeyini karfl›layacak asgari tutar olarak kabul ediliyor. Ayl›k maafllar› yoksulluk s›n›r›n›n üstünde yaflamay› sa¤layamayan ö¤retmenler için tatile ç›kmak lüks oluyor.
ABDULLAH BAfiTÜRK ANISINA
AKK‹RAZ&ORIENT EXPRESSIONS
‹flçi öykülerine ödül
Kültürler “Külliyat”›
Aç›k havada sinema
‹ZM‹RL‹ T‹YATROCULAR BULUfiTU
‹zmir Tiyatro Kurultay›
AKSANAT’IN YER‹NE TEKNOSA
Genel-‹fl ve Edebiyatç›lar Derne¤i’nin; Genel-‹fl ve D‹SK eski genel baflkan› Abdullah Bafltürk an›s›na düzenledi¤i “‹flçi Öyküleri Ödülü”ne baflvurular bafllad›. Yar›flma ile dünyaya eme¤in taraf›ndan bakan eserlere destek olunmas› amaçlan›yor. Ayr›nt›l› bilgi için www.genel-is.org.tr
Halk müzi¤ini elektronik altyap› ile yorumlayan Orient Expressions; Sabahat Akkiraz ile bir araya gelerek özel bir projeye imza att›. Tarihin ezgilerini teknolojik olanaklarla buluflturan “Külliyat”, kültürel zenginli¤imizi yans›t›rken, Anadolu ezgilerini farkl› e¤lenme ve hüzünlenme biçimleriyle bir araya getiriyor.
Makine Mühendisleri Odas› ‹zmir fiubesi, oluflturdu¤u aç›k hava sinemas›nda 13 Haziran’dan itibaren ücretsiz film gösterimlerine bafllad›. 31 A¤ustos’a kadar sürecek olan Aç›k Hava Sinema fienli¤i’nde birbirinden güzel 12 film yer al›yor. Gösterimler Sal›, Çarflamba ve Perflembe günleri 21.15’te Bayrakl›’daki Tepekule teras›nda.
1. ‹zmir Tiyatro Kurultay› 3 Temmuz’da, amatör tiyatro topluluklar›n›n kat›l›m›yla gerçeklefltirildi. ‹zmir Tiyatro Platformu’nun kurulmas›na karar verilen kurultaya. sunulan önerilerden baz›lar› flöyleydi; Güzel ‹zmir iflçilerini ziyaret; 13 A¤ustos’ta Can Yücel anmas›; Darbe karfl›t› sanat günleri.
Aksanat'›n kapat›lacak olmas›n› protesto eden sanatç›lar 8 Temmuz’da Aksanat önünde eylem yaparak üzerlerine "Aksalak" yazan stickerlar yap›flt›rd›. Bir sanatç› ise eylemcileri elefltirerek, "Kültürün al›n›p sat›lmas›na ses ç›karmay›p art›k burada bilgisayar parçalar› sat›lacak olmas›na tepkiniz çok komik de¤il mi? Bu kadar m› (y/s)abanc›laflt›n›z kendinize?” yaz›l› bir bildiri da¤›tt›.
13 Temmuz 26 Temmuz
‹ZM‹R’DE ÜCRETS‹Z F‹LM
Aksanatsever tepkili
2006
KÜLTÜR/SANAT 11
Kültür Bakanlar› ikiye ayr›l›r:
Uyand›ranlar ve uyutanlar
Brezilya Kültür Bakan› Gilberto Gil, bir konser vermek üzere ülkemize gelince normal bir Kültür Bakan› hakk›nda bir fikrimiz oldu: Ülkesinin kültürüyle imrenilesi bir al›flverifl içindeki bir kültür savaflç›s›. Bilin bakal›m, dünyan›n kültürle en alakas›z, en gerici, en uykucu, en komik Kültür Bakan›, kuzey yar›m kürede, ad› “T” ile bafllayan hangi ülkede... çarpt›. Küçük yafllarda müzikle tan›flt›, iflletme e¤itimi alsa da “yüre¤inin götürdü¤ü yere gitti”, müzisyen olmakta ›srar etti ve genç yaflta ülkesinin müzik camias›nda hat›r› say›l›r bir yere geldi. Diktatörlük döneminde Tropicalia ad›yla yeni bir müzik hareketi bafllatt›. Ülkenin Bossa–nova adl› yerel müzik ak›m›n› caz ve rockla harmanlay›p flark› sözlerini de politize etti. Ak›m ülkedeki tüm sanat alanlar›nda yay›ld› ve büyük bir politik harekete dönü-
Brezilya Kültür Bakan›
G
ilberto Gil sol cephenin hükümet oldu¤u Brezilya’n›n 3,5 y›ll›k Kültür Bakan›. Orta s›n›f bir aileden geliyor. Kalbi hep yoksul kesimler için
flerek diktatörlü¤ü tehdit etmeye bafllad›. ‹ktidar çareyi onu önce hapse sonra sürgüne göndermekte buldu. Ard›ndan daha da sa¤lam ve be¤enilen bir müzisyen
Kütüphane Latin Amerika’n›n Kesik Damarlar› Eduardo Galeano Çev. Atilla Tokatl› Roza Hakmen 357 s. Çitlembik Yay›nlar›
Latin Amerika’n›n kanayan damarlar› Latin Amerika bir ulusun yazg›s›n› yeniden yazmaya çal›fl›rken Galeano Latin Amerika’n›n kendi tarihini, geçmiflini ve gelece¤ini sorguluyor. Galeano, fliirsel bir tarih sunarken, bir yandan da sistemden hesap soruyor. Bir zamanlar ABD’nin arka bahçesi olan Latin Amerika, devrimin arka bahçesine dönüflürken, Latin Amerika’n›n Kesik Damarlar› bu süreci anlama yolunda rehberlik ediyor. SARI YA⁄MUR Julia Llamazares Çeviren: ‹nci Yank› 131 sf. Can Yay›nlar›
Sar› ya¤mur Sar› Ya¤mur, yaln›zl›¤a terkedilmifl bir insan›n, gerçeklik duygusunu yitirmemek için, köyün eski sakinlerinin an›lar›n› nas›l yaflatt›¤›n›, onlar›n öykülerini yeniden nas›l yaflad›¤›n› dile getiriyor. Bir insan›n yaklaflan ölüme kendini haz›rlay›fl›na, o süreçteki duygu ve düflüncelerine, hatta ölümünden sonra olacaklara tan›kl›k etmemizi sa¤l›yor.
oldu. Y›llar içinde efsaneleflti, nam› ülke d›fl›na taflt›, hat›r› say›l›r bir dinleyici kitlesi olufltu. Gün geldi devran döndü, sol cephe seçimleri kazand›. Lula, Gilberto’ya Kültür Bakanl›¤› teklifi yapt›. O da ülkesinin tarihindeki ikinci siyah bakan olmay› kabul etti. Gilberto, ülkedeki d›fllanm›fllar›n, yoksullar›n ve siyahlar›n kültür ve sanat hayat›na kat›l›m› için çal›fl›yor. Yoksul mahallerde sinemalar, tiyatrolar kuruyor, festivaller düzenliyor, siyahlara yönelik ayr›mc›l›¤a karfl› kültür–sanat alan›nda mücadele ediyor. Bir
yandan da müzik aflk›n› dindirmiyor, zaman zaman eline gitar› al›yor ve sahneye ç›k›yor. Konser salonlar›nda coflturdu¤u gençlerin “Biz biraz yaflland›k m›?” diye kendilerini sorgulamalar›na neden oluyor. (Albümlerine www.gilbertogil.com.br sitesi disco bölümüne t›klayarak ücretsiz ulaflabilirsiniz).
Hem uyuyor hem uyutuyor
“Turizme karfl› de¤ilim” Atilla Koç, Kültür ve Turizm Bakan›(m›z). ‹zmir Özel Türk Koleji ve Mülkiye’nin ard›ndan kaymakaml›k, valilik ve emniyet müdürlü¤ü gibi görevlerde bulundu. Her zaman hapse at›lanlar taraf›nda de¤il, atanlar taraf›nda oldu. Kültür ve sanatla hayat› boyunca hiçbir teflrik-i mesaisi olmad›¤› muhtemel. Bir dönem Ankara fatihi Melih Gökçek'in Genel Sekreterli¤i, ‹çiflleri Bakanl›¤› Müflavirli¤i ve Refahyol Hükümeti’nde Baflbakanl›k Müsteflarl›¤› görevlerini üstlenmiflli¤i var. 2005'te Bakanl›¤a atand›. Toplu mekanlarda da zuhur eden uyuklama problemi ile halk›m›z›n özel dikkatini çek-
ti. Nev-i flahs›na münsah›r ç›k›fllar›yla f›kralara konu olacak yeni bir politikac› figürü olmaya aday. Turizm Bakanl›¤›'na atand›¤› günlerde “Turizme karfl› de¤ilim” diyerek kendisindeki ›fl›¤› gösteren Koç’un incilerinden yaln›zca birkaç› flöyle: "Rus turistler, sonradan zengin olman›n görgüsüzlü¤ü ile fazla para b›rak›yor. Alman turistler ise cimri.", (A¤r› ile ilgili aç›klamalarda bulundu¤u s›rada üç kez “A¤r›” yerine “Kars” demesi üzerine) "Ulan yine Kars dedim. Ne oldu bugün bana ya?", (Turizmi bilmedi¤i suçlamas›na cevaben) “Ben bu iflin anas›n› biliyorum be!”, (Devlet Tiyatrolar›’ndaki atamalara yönelik
T.C. Kültür Bakan›
tepkiler üzerine) “110 kiloluk balerinimiz var” ve "Bir sürü para gördüm. O kadar paray› ne yapacaks›n›z dangozlar." Bakanl›¤› boyunca difle dokunur bir ifl yapm›fll›¤› yok, tabii Kültür Bakanl›¤›nda AKP kadrolaflmas› yaratmak, efline dostuna vefal› davranarak “Bol keseden destek ç›kmak”, bol bol uyumak, bir de flu zor günlerinde halk›m›z›n yüzünün gülmesini sa¤lamak d›fl›nda!
Katliamdan kurtulan oyun Ankara Simurg Oyuncular›, 2 Temmuz Sivas fiehitlerini Anma Haftas› kapsam›nda, Sivas katliam›n› perdeye tafl›d›lar. Oyunun yazar› Serdar Do¤an da katliam s›ras›nda Mad›mak Oteli’nde bulunan ayd›nlardan birisi. Ankara Simurg Oyuncular› ilk oyunlar›n› sahneledi. Simurg adl› oyun d›flar›da sald›r›lar›n bafllamas›ndan itibaren Mad›mak Oteli’nde geçen uzun saatleri ve 80 insan›m›z›n birço¤u için ölümle biten bu bekleyifl s›ras›nda yaflad›klar›n› anlat›yor. Oyunun yönetmeni ise Cengiz Sezgin. Oyunun yazar› Serdar Do¤an Sivas Katliam› s›ras›nda Mad›mak Oteli’nde bulunan ayd›nlardan. Katliam sonras›nda morgda yaflad›¤› fark edilerek kurtar›lan Simurg oyununun yazar› Serdar Do¤an’la görüfltük.
Oyunu yazmaya nas›l du. Yazarlar eserleriyle zaten yaflayacaklar, hat›rlanakarar verdiniz? Kaybettiklerimiz aras›n- caklar; ama orda ölen çoda kardeflim, kardeflim gibi cuk ve gençlerin isimleri de hat›rlanmal›. O yak›n dostlar›m, seyüzden ben bu verek okudu¤um oyunda çocuklar› yazarlar›m›z, flairlebilerek biraz ön rimiz vard›. Bu planda tuttum oyunda onlar› anlaOyun hakk›ndataca¤›z, onlara lay›k ki beklentilerinizi olmaya çal›flan bir oyun olmal›. Ama Serdar Do¤an anlatabilir misiniz? Son zamanlarda elbette bu oyun bir belgesel de¤il, olay› tiyatral Sivas Belediye Baflkan›, Valisi ve kimi bürokratlar hale getirmeye çal›flt›k. Benim olay›n tan›¤› ol- “bar›fl”› sa¤lamak için u¤mam oyuncu arkadafllarla rafl›yor. Yaflananlar unutulreplikleri irdeleyebilme, da- sun istiyorlar. Ama biz zaha iyi bir performans› ya- ten 1993’te oraya bar›fl için kalayabilme flans›n› do¤ur- gitmifltik. Onlar›n savafl›
tek tarafl›yd›. fiimdi de yine tek tarafl› olarak bar›fl istiyorlar. Bar›fl isteniyorsa önce Mad›mak’›n utanç müzesi yap›ls›n. Oraya anmaya gidenleri taciz etmekten vazgeçsinler. Katliam›n gerçek failleri hala yarg›lanmazken, saatler boyunca olaya müdahale etmeyen sorumlular yarg›lanmazken adalet yerine gelmeyecektir.
Amac›m›z ac›lar› tekrar yaflatmak de¤il. Unutturmamak. Biz herkesi otelin içini görmeye ça¤›r›yoruz. Orda yaflananlar› aktarmaya çal›fl›yoruz. Ben sadece kendi yaflad›klar›m üstünden Sivas’› anlatmaya çal›flt›m. Umar›m bu bir yol açar. ‹nsanlar yaflananlar› unutmazlar.
B‹LGE KARASU
ANTON ÇEHOV
Bir “Bilge”nin ard›ndan
Çehov’un “k›sa öyküsü”
Bilge Karasu 1930'da ‹stanbul'da dünyaya geldi. Öykü, roman, deneme gibi birçok dalda eserler verdi. Bireyin sorunlar›na a¤›rl›k veren, onun günlük hayat›ndaki açmazlar›n› derinlemesine iflleyen bir yazar olarak öne ç›kt›. Sevgi, dostluk, yaln›zl›k, tutku, inanç/inançs›zl›k, korku ve ölüm gibi kavram ve temalardan hareketle
ça¤r›fl›mlara yaslanan ve simgelerden bolca yararlanan kendine özgü bir dil gelifltirdi. Edebiyatla felsefeyi belirli bir denge içinde rahatl›kla kaynaflt›rd›¤› kitaplar›yla Türkiye’nin Kafka’s› olarak kabul edildi. 14 Temmuz 1995’te pankreas kanseri nedeniyle öldü. Vasiyeti üzerine gelirinden elde edilen parayla ad›na edebiyat bursu veriliyor.
Anton Pavloviç Çehov. 1860 y›l›nda Rusya’da do¤du. 44 y›ll›k ömründe “k›sa öykü”nün ustas› ve kurucusu oldu. Öykülerinin yan›s›ra oyunlar›yla Türkiye’de de s›k s›k sahnelere tafl›nan Çehov’un eserlerinin en önemli özelli¤i, devrim arifesindeki Rus toplumunu baflar›yla yans›tmas›d›r. Taflra insan›n›n monoton ya-
flam›n› anlat›rken, y›k›lmaya yüz tutan “eski sistem”i “uyumsuz, kibirli, yafll› aristokrat” tiplerle simgeler Çehov; umudunu ise gençlerle eserlerine tafl›r. Dünya ve elbette Rusya büyük de¤iflimler yaflarken, o tercihini yaflam› boyunca halktan ve de¤iflimden yana kulland›. Anton Çehov 15 Temmuz 1904 y›l›nda öldü.
ATMA RECEP recepatma@gmail.com
Köflemizi okuyup yaz›lanlardan çok etkilenen bi ‹ngiliz, bi Frans›z, bi de Alman bilim adam› Recebin sadece kalabal›¤› görünce mi att›¤›n› yoksa gündelik yaflam›nda da ayn› özellikleri mi gösterdi¤ini araflt›rmaya karar vermifller. Evini ve cep telefonunu dinlemeye alm›fllar. ‹flte araflt›rmadan bir örnek: PPP Recebin cep telefonundan Condiye mesaj: condi ben recep ABDullak’›n cebi niye kapal› kntrm bitti ar›yamyom(!!) ortak vizyon belgesini imzalad›ysan›z beni bi çald›r›n kib scoks (kendine iyi bak, seni çok seviyorum) PPP Atma Recep büyük bir baflar›ya daha imza att›. Recebin köfle bucak saklad›¤› yast›¤›n›n alt›na koydu¤u not defteri acar muhabirimizin eline geçti. ‹flte defterde yap›lacaklar bafll›¤› alt›nda yaz›lanlar. 1- hastaneleri özellefltir 2- cumhurbaflkan› ol 3- berluskoniyi ara tebrik et 4- zidana bulaflma 5- kültür bakan›n› uyand›r 6- elektri¤i kesenlere ac›mas›z davran (bunu bi de Dünya Bankas›’na sor) PPP okur mektuplar›: sevgili Recepatmaedcimail Noktacom, Öncelikle böyle bir köfle haz›rlad›¤›n›z için sizi tebrik ediyorum. Sonral›kla bir soru sormak istiyorum. Ben 32 yafl›nda bir gencim, akbank›n nananana ne nanna reklam›nda gitar›n sap›n› oynuyorum (alttan alt›nc›). Ad›m recep oldu¤u için sizin köfleniz yüzünden rencide oluyorum, köflenin ad›n› de¤ifltirebilir misiniz, köfle ismi için baz› önerilerim var. Süpersin recep, ben böyle bi recep görmedim, recep o ne bak›fllar öyle, recep dediyse do¤rudur. Lütfen önerimi ciddiye al›n çok ma¤durum. Sevgili okur-yazar, Sen bu mektubu okudu¤unda bu köfle bir kez daha atma recep bafll›¤›yla ç›km›fl olacak, ancak sana flöyle bi önerim var, köflemizin önderli¤inde bir ma¤dur recepler derne¤i kural›m, recep her att›¤›nda siz “bu münferit bir recep vakas›d›r” biye bas›n aç›klamas› yap›n. Mesela dün ferit bi olay yafland›. Hemen tepki verin. Olayla alakam›z yok, lig uzun bi maraton deyin. PPP Forbes dergisinin yapt›¤› araflt›rmaya göre “atma recep” köflesi haz›rlamak yükselen meslekler aras›nda 1 numaraya oturdu. Dergide yap›lan aç›klamada flöyle denildi: “Bi kere sermayesi yok abi, e recep de hergün at›yo malzeme s›k›nt›s› da yok, oturdu¤un yerden dünyan›n paras›”. Derginin editörü röportaj yapmak için bize geldi, kap›dan kovduk.
www.halkinsesigazetesi.net iletisim@halkinsesigazetesi.net 15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.
n Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Umar KARATEPE n Telefon-Faks 0 212 245 9037 n Adres Tomtom Mah. Örmealt› Sk. 6/3 BEYO⁄LU/‹STANBUL n Bas›ld›¤› Yer Gün Matbaac›l›k n Da¤›t›m Yay Sat
Dilovas› halk›na sunulan seçenek
YA MALINIZ YA CANINIZ ‹zmit’e ba¤l› Dilovas›’nda kanserin yayg›nlaflt›¤› haberleri bas›nda s›k s›k yer al›yor. Çevre raporu tasla¤›nda iki mahalle hakk›nda boflaltma tart›flmas› yaflanmas› tedirginli¤e yol aç›yor.
Eldorado zehirliyor Devlet örtbas ediyor Kanadal› alt›n flirketi Eldorado Gold’a ba¤l› Tüprag firmas›n›n, Uflak-‹nay’daki maden oca¤›nda “dünyan›n en barbar ve ilkel sistemi” olarak tan›mlanan “y›¤›n liç” yöntemi zehirlenmelere neden oluyor. Devletse, inceleme heyetinin çal›flmalar›n› engelliyor. ‹nay ve baz› köylerinde Haziran ay›n›n sonunda çok say›da kifli zehirlendi. Belirtiler "fliddetli bafl a¤r›s›, mide bulant›s›, nefes almakta zorlanma, bacaklarda ve kollarda uyuflma" idi. 28 Haziran Çarflamba gecesi zehirlendikleri için hastaneye baflvuranlar›n say›s› Eflme Belediye Baflkan›'n›n aç›klamalar›na göre 1500 ‘e ulaflt›. fiikayetlerin nedeni, köylülerin y›llard›r kendilerini ve topra¤› zehirledi¤i gerekçesiyle kapat›lmas› için mücadele verdi¤i Eflme’deki alt›n madeniydi. Maden yetkilileri, olay›n kendileriyle ilgisi olmad›¤›n› ve bölgenin topra¤›nda do¤al zehir oldu¤unu iddia ediyorlar. Gerçekten de maden olan bölgedeki toprakta arsenik oldu¤u tespit edilmifl. Ancak uzmanlar bugüne kadar etkisi hissedilmeyen arseni¤in insanlar› zehirlemesinde madenin rolü oldu¤unu dile getiriyorlar. Resmi aç›klama yak›nmalar›n "kanalizasyonun içme suyu flebekesine kar›flmas›ndan kaynakland›¤›” yönündeydi. Oysa içme suyu flebekesi olmayan köylerde yaflayanlar da ayn› yak›nmalarla sa¤l›k kurulufllar›na baflvurdular. Halk›n Sesi halkla ve bölgede incelemede bulunan
uzmanlarla yapt›¤› görüflmelerde, madenin zehirlenmelerdeki rolüne dair çarp›c› bilgilere ulaflt›. fiikayetler aras›nda bulunan kas spazmlar›, bulant› ve bafl dönmesi kimyasal zehirlenmenin en aç›k belirtileri. Rahats›zlananlarsa genellikle sigara içmeyen insanlar. Bu durum, sigara içenlerin, sigaradaki arseni¤e ba¤›fl›kl›klar› olmas›ndan kaynaklan›l›yor. Yani zehirlenmelerin nedeni büyük olas›l›kla arsenik. Nas›l zehirleniliyor? Fabrikada zehirli at›k ar›t›m› için ilkel bir yöntem kullan›l›yor. 1000x500 metrelik bir alana zemindeki brandalar üzerine toprakla kar›fl›k zehirli at›k yay›l›yor. Bu aflamada arsen i k
ve zehirler rüzgarla havaya kar›fl›yor. Eflme ve civar›nda ya¤an ya¤murlarla da insanlara ulafl›yor. Aralar›nda Kimya Mühendisleri Odas› Ege fiubesi'nden Yönetim Kurulu Baflkan› Ertu¤rul Barka ve Prof.Dr. Gürel Niflli, ‹zmir Tabip Odas› temsilcisi Dr.Oya Oty›ld›z ve Elele Hareketi'nde ‹nay Vicdan Hareketi'ni temsil eden E¤itimci Yazar Muammer Sakaryal›’n›n yerald›¤› bir heyet incelemelerde bulunmak üzere bölgeye gitti. Heyetin toplad›¤› ilk kan örneklerine valili¤in el koymas› maden flirketini zora sokacak büyük bir skandal›n örtbas edilme çabas› olarak yorumland›. Yani valilik ve kaymakaml›k halk›n sa¤l›¤›n› de¤il Kanadal› flirketin ç›karlar›n› korumay› kendilerine görev bildi. Valili¤in engellemelerine ra¤men ulafl›labilen hastalardan kan örnekleri alan heyet toksikolojik analizler gerçeklefltirecek. Heyet taraf›ndan yap›lan incelemeler ve al›nan kan örneklerinin tahlil sonuçlar›, bir rapor halinde kamuoyuna duyurulacak.
Y›ld›z Mahallesi yerleflim alan›yken kurulan fabrikalar mahalleyi yutacak kadar büyüyünce Diloval›lar› tehdit etmeye bafllad›. Yetkililer halka “ya terk edip gideceksiniz ya da öleceksiniz” dediler. Hayatlar› tehdit alt›nda olan insanlar göç ettirilecek belki ama, “Nereden geliyor bu dumanlar” diye soran yok. Peki onlar terk ederse ovan›n talanc›lar› ne yapacaklar? Boflaltt›klar› yerleri doldurup uzakta bulunanlar›n da ölmesi için bacalar›n› m› büyütecekler? Buna benzer birçok sorunun cevab› maalesef bilinmiyor. Dilovas›'nda 50 bin insan yafl›yor ve her gün çal›flmak için 50 bin insan daha d›flar›dan geliyor. 100 bin can›n ne kadar›
hastad›r bilinmiyor. Dilovas›'nda yaln›zca üç sa¤l›k oca¤› var. Bölgede tam teflekküllü bir hastane de bulunmuyor. Dilovas›’nda bulunan sanayi kurulufllar› hiçbir önlem almaks›z›n çevreyi kirletip halk› ölüm tehdidiyle karfl› karfl›ya getirirken, yetkililer faturay› halka kesiyorlar. Halk, kanser vakalar›n›n tespit ve tedavi edilmesini istiyor. Sanayi kapasitesindeki kontrolsüz büyümenin durdurulmas›n› talep ediyor. Tek çare bölgeyi boflaltmaksa yeterli maddi tazminat istiyor.
Biz kirletmedik kirletenler gitsin
Evlerimizi boflaltmak çözüm mü?
lan komisyon saFatih Mahallesi nayicilerin oyunmuhtar› Mustafa caklar›; istedikleri Cebeci, “Biz buragibi onlar› yönlenda yaflamlar›m›z› diriyorlar”. kurduk” diyor ve Muhtar milli ekliyor “Kirletenler yap›laca¤› gitsin”. “Kanser Mustafa Cebeci park söylenen ve orman var diyenlere dava açaca¤›z. Gelip sa¤l›k tara- alan› olan Adatepe’nin de mas› yaps›nlar kaç kanser sanayiciler taraf›ndan yavafl hastas› var. Bu olaylar ve yavafl kimyasal madde desöylentilerin hepsi sanayici- polama tanklar› için iflgal lere yer açmak için. Kuru- edildi¤ini anlat›yor.
Mahalle sakinkurulmal›, çevre lerinden Turan Cedüzenlemeleri yabeci evlerin boflalp›lmal› ve belediye t›lmas›n›n çözüm denetimleri s›klaflolmad›¤›n› söylüt›r›lmal›”. Bölgenin yor ve taleplerini erozyon ve deps›ral›yor: “Yerleflim rem bölgesi olduTuran Cebeci alanlar› kald›r›laca¤unu hat›rlatan ¤›na sanayi kurulufllar›n›n Cebeci “Deprem veya topgerekli önlemleri almas› ge- rak kaymas› olursa sanayi rekiyor. Sanayi kapasitesi siteleri y›k›l›r. O zaman devbundan sonra art›r›lmama- let bu yükün alt›ndan nas›l l›, ar›tma ve filtre sistemleri ç›kacak” diye soruyor.
Sanayi böyle kurulmamal›, fabrikalar gereken önlemleri alm›yor Yeni Y›ld›z Mahallesi Muhtar› Mustafa fiermet de “Biz buraya geldi¤imizde burada sanayi yoktu. Bizi yerel yönetimlerin yanl›fl politikalar› bu hale getirdi. Burada eskiden fabrika yerine üzüm ve
zeytin ba¤lar› vard›” diyor. fiermet, sanayinin kurulmas›na karfl› olmad›klar›n› ancak sanayileflmenin bu kadar çarp›k ve yanl›fl yerlere ku-
Mustafa fiermet
Evlerimizin bedelleri ödensin
Ö¤renci Kolektifleri 31 Temmuz - 6 A¤ustos tarihleri aras›nda, Bal›kesir’in Zeytinli Beldesi’nde Türkiye’nin dört bir yan›ndan ünivesitelilerin kat›laca¤› bir kamp düzenliyor. Tüm üniversitelileri davet eden Ö¤renci Kolektifi’nin yaz kamp› ile ilgili bilgiler universiteli_mp3@yahoo.com.tr adresi ve 0532 762 1878 no’lu telefondan al›nabilir.
Dilovas›’nda çarp›k sanayileflmenin neden oldu¤u kirlenme, halk› yerinden etmenin bahanesi olarak gündeme getirilirken, halk “kirletenler gitsin” diyor.
Yeni Y›ld›z Mahallesi’nde yaflayan kad›nlar art›k sanayinin kokusundan ve yaratt›¤› tozdan dolay› çok rahats›z olduklar›n› söylüyorlar. Kad›nlar bu kötü koflullardan b›km›fl ve evlerinin de¤erleri verildi-
¤inde gideceklerini söylüyorlar. “Ama toplu konutlarda yaflamayaca¤›z” diyen kad›nlar y›llard›r kurduklar› komfluluk iliflkilerini, evlerini, a¤açlar›n› yeniden kurabilecekleri alanlar istiyorlar.
rulmas›na karfl› olduklar›n› ifade ediyor. 2006 y›l›n›n sonuna kadar fabrikalarda gerekli önlemlerin al›naca¤›n›n söylendi¤ini ve tek
isteklerinin de bu oldu¤unu söyleyen fiermet, “insanlar bundan sonra sa¤l›kl› bir yaflam sürsün” diyor. fiermet ancak evlerinin gerçek bedelleri ödendi¤inde evlerinden ç›kacaklar›n› söylüyor.
Halk›n iradesi olmal› Yaflanan çevre yerleflim alanlar› sorunlar›ndan sonkalkacaksa bu bölra kurulan Dilovas› gede yaflayan inÇevre ve Ekoloji sanlar›n iradesiyle Derne¤i Baflkan› olmas› ve insanlaErcan Teker sorur›n ma¤dur edilnun sanayi kurumemesi gerekti¤ini Ercan Teker lufllar›n›n vurdum vurguluyor. Ercan duymazl›¤›ndan kaynak- Teker’e göre sorunlar›n land›¤›n› belirtiyor. “Yerle- gerçek çözümü fabrikalar›n flim alanlar›n›n buradan evrensel normlarda önlemkalkmas›yla sorun çözül- ler almas›yla gerçekmez” diyen Ercan Teker leflebilir.
Sponsorlar›n y›ld›zlar›na karfl› “inad›na y›ld›z”lar En tutkulu futbolseverleri bile hayal k›r›kl›¤›na u¤ratan bir atmosfer içinde geçen Dünya Kupas›’nda tek sevinen ‹talyanlar oldu.
Futbol denince akl›na Maradona’l› y›llar›n Arjantin’i, Van Bastenli y›llar›n Hollanda’s›, Afrika ülkelerinin damgas›n› vurdu¤u dünya kupalar› gelenler, bu y›lki Dünya Kupas›’n›n sonunda televizyonlar›n›n bafl›ndan üzülerek ayr›ld›. Herkes, “acaba kupan›n y›ld›z› hangi futbolcu olacak” diye düflünürken turnuvaya damgas›n› vuran hakemler oldu. Güney Kore ve Türkiye’nin ilk dörde kald›¤› 2002 y›l›ndaki turnuvada favorilerin erken elenmesiyle zarar eden futbol endüstrisi anlafl›lan bu turnuva öncesinde efle¤ini sa¤lam kaz›¤a ba¤lam›flt›. Evlerine dönmeden önce bir puan dahi olsa almak için ça-
balayan yoksul Afrika tak›mlar› gözlerinin yafl›na bak›lmaks›z›n hakem hatalar›na kurban edildi. Üstelik kimse bunu tart›flmad› bile, Turnuvan›n bafl›nda herkes Brezilya’y› tart›flmas›z favori gösterirken, “sambac›lar” futbol sanayiinin flaaflal› dünyas›na çoktan kendilerini kapt›rm›fllard› bile. Tak›m art›k kazanacak hiçbir fleyi yokmufl gibi oynad›. Bu aleme daha yeni girmifl flaflk›n Robinho hariç. ‹lk maçlar sonunda ibre Arjantin’den yana dönmüfltü. Herkes Joga Bonito geri mi dönüyor derken, Teknik Direktör Pekerman, Almanya maç›nda bir Latin tak›m›nda yap›labilecek en büyük hatay› yapt›.
Arjantin’i Avrupal› gibi oynatmaya çal›flt›. Buna hakem “hata”lar› da eklenince, Arjantin’den geriye ak›lda kalan, Cambiasso’nun gözyafllar› oldu. Futbolun en büyü¤ü Maradona, emeklili¤inin üzerinden geçen y›llara ra¤men bir kez daha tak›m›n y›ld›z› olmay› baflard›. ‹talya’n›n iki savunmac›s› turnuvaya damgas›n› vurdu. Bunlardan birisi insan üstü oyunuyla Cannavaro olurken, di¤eri tarihe çoktan Zidane’› yakan adam nam›yla geçen Materazzi oldu. Gallas’›n “hepimiz kupay› onun için almak istiyorduk” dedi¤i Zidane futbol yaflant›s›na gördü¤ü k›rm›z› kartla son verirken, maç sonras›nda kafa-
y› Materazzi’nin ›rkç› hakaretleri ve hareketleri gerekçesiyle att›¤› söylendi. Zidane kariyerinin son hareketiyle, çirkef futbolculara, flikecilere, her yol mübaht›r diyenlere karfl› y›llard›r içinde biriktirdi¤i nefretini kusar gibiydi. Yan›nday›z Zidane! Son y›llarda sahalarda s›kça “Elveda Zalim Dünya”. Avustralya “hatal›” bir penalt› gördü¤ümüz ›rkç› karar›yla turnuvadan elenince, bir gazete bu bafll›kla sald›r›lara karfl› bir ç›km›flt›. Bu da Zizu’nun “elveda zalim dünya” dedi¤i an... kafa da bizden...