Tezkerenin rövanfl› bafll›yor ABD ve ‹srail, BM Bar›fl Gücü ad› alt›nda kendileri için savaflacak bir iflgal ordusunu Lübnan’a göndermeye haz›rlan›yor. Her iki ülke de bu ordu içerisinde Türkiye’yi de görmek istedi¤ini aç›klad›. Erdo¤an, “ABD Türkiye’yi sorumluluk almaya davet etti. Bu görevi yerine getirmemiz gerekti¤ini hissediyoruz” dedi. Baflbakan, Genelkurmay’›n da kanaatinin bu yönde oldu¤unu söyledi. AKP ve ordu, 1 Mart tezkeresinin rövanfl›n› almaya haz›rlan›yor. Sayfa 3’te
ORDUDA ÖZEL HARP EGEMENL‹⁄‹
fiahinler nereye uçacak
n Tufan Sertlek
Toplumsal muhalefetin kafas› kar›fl›k
Yüksek Askeri fiura sonuçland›. Büyükan›t Genelkurmay Baflkan› olurken, önümüzdeki 6 y›ll›k komuta zinciri büyük oranda belli oldu. Yeni kurmay heyetin Özel Harpçi ve NATO’cu olmas› dikkat çekti. Türkiye’ye Ortado¤u’da yeni misyonlar biçildi¤i ve kritik pazarl›klar›n yap›ld›¤› bir dönemde bu heyetin misyonu ne olacak?
Egemenler oldukça a¤›r sorunlarla bo¤uflurken, sol kafa kar›fl›kl›¤›ndan bir yol bulam›yor. Sayfa 2’de
Y›l 1 Say› 9 10 A¤ustos 2006 50 YKr 15 Günlük Siyasi Gazete
Sayfa 3’te
YARDIMLAR LUBNAN VE FILISTIN’E TEPKILER ISBIRLIKCILERE Halkevleri, Ortado¤u direnifline destek için seferberlik ça¤r›s› yap›yor. Kap› kap› imzalar ve yard›mlar toplan›yor.
Ortado¤u’da yaflam yok edilirken, ne zaman nereye düflece¤i belli olmayan bombalar›n alt›ndaki halk, yiyecek, ilaç gibi temel ihtiyaç maddelerinden yoksun. Filistin’de ve Lübnan’da yaflamak, direnmenin ta kendisi. Halkevleri, yoksullu¤un ne demek oldu¤unu bilen halk›m›z›, bölge halklar›n›n yaflam mücadelesini desteklemeye ça¤›ran bir kampanya bafllatt›. Kampanya yaln›zca yaflam deste¤iyle s›n›rl› de¤il. Halkevleri, Venezüella ve fiili ‹srail’deki diplomatlar›n› geri çekerken, AKP’nin katillerin yan›na iliflmeye çal›flmas›na karfl› halk›n tepkisini harekete geçirmeyi hedefliyor. Taflucu NATO liman›ndan ‹srail uçaklar›na bomba tafl›n›rken, hükümetin göz boyamaya dönük “yard›m” gösterilerinin çirkin yüzü de teflhir edilecek.
1
2
Lübnan’›n küllerinde Dünya Savafl›
3
Lübnan savafl›nda, yaln›zca Hizbullah ve ‹srail de¤il, bloklara bölünmeye bafllayan dünyadaki küresel ç›karlar da çarp›fl›yor. Sayfa 8’de
4
Sayfa 4’te
FINDIK ÜRET‹C‹S‹ ERDO⁄AN’IN ANLADI⁄I D‹LDEN KONUfiTU
Zapsu’nu da al git! Durdurun art›k bu adam› Halk›n paras›yla a¤al›k yap›yor
Metin Özu¤urlu
Emzik düflürdü
H. Hüseyin Baflar
Neden iflçi s›n›f›?
Ö¤renci Kolektifleri, Zeytinli’deki yaz kamp›n›n ard›ndan MP3 kampanyas›n›n yeni etab›n› bafllat›yor. Hedef paral› e¤itim ma¤durlar›n› soka¤a dökmek. Sayfa 5’te
Sa¤l›kta Dönüflüm Program› ac› meyvelerini veriyor. Maliye Bakanl›¤›’n›n tasarruf genelgesinden sonra, komaya giren üniversite hastaneleri iflçi ç›kar›yor. Sayfa 10’da
“Sponsor olarak yüre¤imizi ve halk›n gücünü yan›m›za al›yoruz” diyen Halkevciler, festivalde, bir y›l boyunca haz›rlad›klar› kültürel ürünlerini sergileyecek.
Günefl Çelikkol
Obrador’un de¤il soka¤›n yan›nda
Sayfa 8’de
Paralar› oldu¤u sürece
Sayfa 6’da
Umar Karatepe
Sayfa 4’te
Kendilerine “çapulcu” diyen Gökçek’e karfl› evleri Sayfa 7’de için yürüdüler.
Sayfa 3’te
Savafl ve petrol mücadelesi
3. Kemalpafla Halk Festivali bafll›yor
Son günlerde Ülker’in yeni ürünü Benacol’un reklamlar› tüm medyay› kaplad›. Ülker bu ürünün 15 gün içerisinde kolesterolü %15 düflürece¤ini iddia ediyor. Ülker’in zamanlamas› kafalarda soru iflaretleri do¤uruyor. 1 Temmuz’da Maliye Bakanl›¤› kolesterol ilaçlar›n›n bedelini ödemeyece¤ini duyurdu. 7 Temmuz’da Tar›m
‹lker halk›n›n bar›nma mücadelesi büyüyor
Sayfa 2’de
Michel Chossudovsky
Hastane paras›z sa¤l›kç› iflsiz kald›
Sayfa 11’de
Hay›rl› ifller ÜLKER
Ulafl›ma yapt›¤› zamla Ankaral›lar› isyan ettiren; halktan do¤algaz faturalar›n› çat›r çat›r tahsil ederken, BOTAfi’a olan borçlar›n› ödemeyip do¤algaza zam yapt›rtan ‹. Gökçek, bu paralar›n az›yla halk› dilencilefltiriyor, ço¤uyla yandafllar›n› besliyor.
F›nd›kç› ekme¤ini, hükümet tüccar›n ve uluslararas› flekerleme tekellerinin ç›karlar›n› savunuyor. Sayfa 6’da
Kamp bitti kampanya soka¤a ç›k›yor
ve Köyiflleri Bakanl›¤›, g›da ürünlerinin sa¤l›¤a katk›lar›n›n reklamlarda kullan›labilmesine dair bir tebli¤ yay›nlad›. 18 Temmuz’da da Ülker bu ürünü piyasaya sürdü. Ülker bir orkestra uyumu içindeki bu geliflmelere “tesadüf” diyor. AKP Hükümeti’nin tüm icraatlar› tüccara dost, sa¤l›¤a düflman. Sayfa 9’da
‹flbirlikçili¤e karfl› halk›n direnifl Sayfa 2’de program›
Egemenler tezkere krizinin rövanfl›na soyunurken Tufan SERTLEK
Bugün toplumsal muhalefetin üzerine kritik görevler düflüyor. Solun kafa kar›fl›kl›¤›ndan h›zla kurtulmas›, yaflanan ve yaflanacak olan toplumsal çürüme karfl›s›nda kendisini gerçek bir seçenek haline gelme hedefine kilitlemesi gerekiyor.
Toplumsal muhalefetin kafas› kar›fl›k
A
BD’nin 1 Mart 2003’te yaflanan “Tezkere Krizinden” bu yana flamar o¤lan›na çevirdi¤i Türkiye egemenleri, ‹srail ve ABD’nin “Lübnan’a Bar›fl Gücü” talepleri ile kendilerini yine benzer bir ortam›n içinde buldular. Bu ortamda “tezkere krizinin rövanfl›n› alma”y› hedefleyen daha kararl› bir güçle karfl› karfl›yay›z. Ancak bu kez oldukça köklü farklar mevcut. ABD’nin dünya üzerindeki konumu çok daha zora girmifl olmas›na ra¤men, silkeleye silkeleye iyice y›pratt›¤› Türkiye egemenleri de (ordu, sermaye çevreleri, hükümet ve parlamenter muhalefet) çok daha çaresiz durumdalar. ABD’nin Türkiye içinde yapt›¤› y›¤›nak tezkere krizi dönemine göre çok daha güçlü. Dolar-borsa çalkant›lar›, Genelkurmay baflkan›n› belirlenme sürecindeki karfl›l›kl› operasyonlar hepimizin gözü önünde yap›ld›. Türkiye egemenlerinin ABD’nin Ortado¤u’da yüklemeye çal›flaca¤› herhangi bir rolü eski ayak oyunlar›yla geçifltirebilecek durumda olmad›klar› aç›kça görüldü. ABD’nin ve Türkiye egemenlerinin bunca problemli haline karfl›n, toplumsal muhalefetin durumu da ne yaz›k ki içler ac›s›. ‹steksiz, çekingen ve kafas› çok daha kar›fl›k. Kamusal hizmetler ve tar›mda muazzam bir tasfiye yaflan›rken, emekçi kitlelerde biriken güçlü öfke ve enerji birikimini yeterince kavrayamayan ve öncülük rolünün gereklerini yerine getiremeyen toplumsal muhalefet, Ortado¤u’da derinleflen sömürgecilik stratejisinin yaratt›¤› derin sosyal, politik ve ideolojik de¤iflimleri de kavr›yormufl gibi görünmüyor. Statükoyu ve örgüt içi iktidar› koruma refleksi, lakay›t ve sorumsuz tutumlar olarak karfl›m›za ç›k›yor.
Oysa böylesi hareketli de¤iflim dönemlerinde hiçbir politik toplumsal güç, eski dengeler üzerinden oluflturdu¤u statükoyu koruma flans›na sahip de¤ildir. ‹nisiyatifsiz ve çekingen davrananlar ise gerilemeye mahkumdur. ‹nisiyatifli ve atak bir çizginin belirmedi¤i, yani öncüsü olmayan bir toplumsal muhalefet içinde süreklileflen bir kafa kar›fl›kl›¤›, savrulmalar›n da ana nedenidir; toplumsal muhalefet içinde sürekli “korunmac› bir tutuma” yol açmaktad›r. Bu korunmac› tutumun sonuçlar› kendisini iki ana biçimde ortaya koymaktad›r. Birincisi, bu denli güçlü bir de¤iflim atmosferinde da-
hi, birçoklar›n›n kendi alansal faaliyetlerine çekilmeyi ye¤lemesidir. (Bu flekilde büyük sorumluluklar›n alt›na girilmezken, k›smi bir çabayla durum korunmak istenmektedir.) ‹kincisi, s›¤ yaklafl›m ve sekterlik gibi baz› hatal› e¤ilimlerin kemikleflmesidir. (Bu durumda küçük ç›karlar u¤runa, ortak tutum al›nmaktan kaç›n›lmakta, “di¤erlerinin” engellenmesi ana u¤rafl haline gelmektedir.) Sonuçta mücadele ortaklaflt›r›lamamakta, herkes birbirinin önünü kesmektedir. Kafa kar›fl›kl›¤› örnekleri n Giderek liberal sol bir parti hedefine kilitlenen D‹SK yönetimi, yü-
rüttü¤ü savafl karfl›t› kampanyan›n sonunda, ifli ‹srail Baflkonsolosu’yla görüflmeye kadar vard›rd›. Bu tutum, etkisizleflmekte olan sol içinde, uzlaflmac›l›¤› tarz haline getiren yeni bir sol liberal çizginin biçimleniflinin göstergelerinden birisidir. n TMMOB yönetimi savafl sorunuyla u¤raflmaktan bilinçli bir flekilde geri durmaktad›r. Bu risk almayan tutum sayesinde, kendi taban›nda yer alan ve yönetimlerde ittifak yapt›klar› sosyal demokratlar›n ulusalc›, gerici ve liberal e¤ilimleriyle u¤raflmaman›n kolayc›l›¤›na teslim olmakta; asl›nda, toplumun genelinde yaflanan gericileflmeyle birlikte
D‹SK NE YAPMAYA ÇALIfiIYOR? 26 Temmuz’da ‹stanbul Taksim’de “Dünyan›n Bütün Bar›flç›lar› Birleflin! ‹srail’i Durdurun!” kampanyas› bafllatan D‹SK, 27 Temmuz’da ‹srail Baflkonsoloslu¤u önüne bir yürüyüfl düzenledi ve Baflbakan› Olmert’e bir mektup yollad›. Eylemin ard›ndan ‹srail Baflkonsolosu Amihai’nin D‹SK’le görüflme talebi kabul edildi. Anti-emperyalist güçler hükümetlerinin ‹srail ile her türlü diplomatik iliflkisini kesmesini isterken D‹SK’in kurdu¤u “diplomatik iliflki” flaflk›nl›kla karfl›land›. 28 Temmuz’da gerçekleflen görüflmeye D‹SK Genel Baflkan› Süleyman Çelebi, Genel Sekreter Musa Çam ve Genel Baflkan Yard›mc›s› Adnan Serdaro¤lu kat›ld›. Görüflmede Çelebi Baflkonsolosa, savafla karfl› en demokratik tepkiyi D‹SK’in gösterdi¤ini, “di¤er eylemlerdeki gibi” bayrak yakmad›klar›n›, yumurta atmad›klar›n› söyledi. Bu sözler D‹SK yönetiminin ‹srail ile kurulan
“diplomatik iliflkiye” verdi¤i önemi gösterdi. Çelebi görüflmede teröre ve her türlü fliddete karfl› olduklar›n›, kimden gelirse gelsin karfl›s›nda durduklar›n›, ac›mas›zca sürüp giden bu savaflta kimseyi alk›fllamad›klar›n›, sadece bar›fltan yana olduklar›n› da ifade etti. Bu sözler Erdo¤an’›n Lübnan’a asker gönderme gerekçelerini aç›klad›¤› CNN röportaj›ndaki ifadelerle paralellik gösteriyordu. Erdo¤an da “suçlu aramak yerine bar›fla yo¤unlaflmak gerekti¤i”ni söylemiflti. Son y›llarda yükseltilen “anti-emperyalist olmadan savafl karfl›t› olma” modas› Türkiye’nin ilerici muhalefetinin alt›n› oymaya devam ediyor. Savafl›n ve iflgallerin sorumlular›n›, yani emperyalizmi sorgulamadan ve hedef almadan sürdürülmeye çal›fl›lan savafl karfl›tl›¤›, ‹slamc›larla ittifak, ‹srail ile diplomatik iliflkilerden sonra, acaba muhalefetin bafl›na baflka ne çoraplar örecek?
kendi taban›n›n da gericileflmesine, liberalleflmesine göz yummaktad›r. TMMOB yönetimi bu geri tutumuyla ilerici emek örgütlerini hareketsizlefltirmenin bafl›n› çekmektedir. Sekter bir tarzla, sorunlar› kendi siyasal grubunun basit ç›karlar›na uygun olarak kendi yandafl› örgütlere paslamaktad›r. Savafl gündeminde TMMOB yönetimince yarat›lan boflluk sayesinde, ÖDP’nin bu alandaki uzant›s› olan BAK’›n önünü açmaya çal›flmakta, alttan alta her türlü deste¤i sunmaktad›r. Bu arada olan toplumsal muhalefetin bütününe olmaktad›r. BAK’›n liberal sol çizgisi, genifl kitleleri kucaklamaktan çok uzak oldu¤u gibi, böylesi bir meflruiyete de sahip olmad›¤›ndan, büyük bir da¤›n›kl›¤a yol açmaktad›r. n KESK de kendi bafl›na hareket etmeyi tercih edip ana sorun alan›ndan kaçarak kendi alansal faaliyetlerine yönelmektedir. n Emek Platformu’na kan veren baz›lar› gerek AKP’li HAK-‹fl’in, gerekse milliyetçi/muhafazakar bir yönetime sahip olan Türk-‹fl’in günah ç›karmas›na olanak sa¤larken, kendisi de geri bir çizgiye savrulmaktad›r. Ba¤›ms›z sol bir çizgiyi zorlaflt›ran bu tutum, toplumsal muhalefetin lüzumsuz tart›flmalarla meflgul edilmesine neden olmaktad›r. n Tüm bu süreç içinde zaten karfl› karfl›ya kald›klar› tehditle beraber, milliyetçili¤e yatk›nlaflmaya zaten aç›k olan Kürt hareketi, kendi içine kapanmakta ve milliyetçileflme girdab›na daha h›zla kap›lmaktad›rlar. Bugün toplumsal muhalefetin üzerine kritik görevler düflüyor. Solun kafa kar›fl›kl›¤›ndan h›zla kurtulmas›, etkili bir yenilenmeye yönelmesi, yaflanan ve yaflanacak olan toplumsal çürüme karfl›s›nda kendisini gerçek bir seçenek haline gelme hedefine kilitlemesi gerekiyor.
Gidiyorum ölümsüzlü¤e, hoflçakal›n... 1981 y›l›nda 12 Eylül askeri faflist cuntas› taraf›ndan idam edilen Devrimci Yol militan› Veysel Güney’in 26 y›ld›r kay›p olan mezar›n›n bulunmas›n›n ard›ndan, son mektubu da bulundu. De¤erli babac›¤›m ve tüm dostlar›m, Ben hiçbir flahsi ç›kar›m› gözetmeden ülkemin ba¤›ms›zl›¤› ve halk›m›n kurtuluflu için do¤ru bildi¤im yolda inanarak mücadele ettim. Benim kalbim insan sevgisi ile doludur. Ben kimseyi öldürmedim, suçsuzum. Gösterdikleri gerekçeyi dahi mahkemesi sonuçlanmadan karar verildi. Onlara göre suçlu olabilirim. Çünkü onlar ülkeyi yabanc›lara peflkefl çeken ve onlarla bir avuç iflbirlikçi mutlu az›nl›k iflbirli¤i yapmaktad›rlar. Halk›ma ise zam, iflkence ve ölüm reva görünmektedir. ‹flte ben buna insan olarak karfl› geldi¤im için onlara göre suçluyum. Ama bofluna. Çünkü insan kafas›ndaki düflünceyi yok edemedikten sonra iflkence ve idamla bir yere varamayacaklar› aç›k. Babac›¤›m, Ben ölüme seve seve gidiyorum, bir namussuzluk ve bir flerefsizlik yapmad›m. Onun için hiç üzülmeniz gerekmez. Benim binlerce annem
‹
ki büyük durum de¤iflikli¤i 15 güne s›¤d›. ‹srail Lübnan’a girdi; TSK’n›n kurmay kademesinde belirgin bir Özel Harp egemenli¤i olufltu. Ortado¤u savafl› giderek genifllerken, ABD, Türkiye egemenlerini kendi stratejik ç›karlar›na iyiden iyiye “ilifltirdi”. Bölgede ‹ran d›fl›ndaki bütün petrol ve do¤al gaz geçifllerini kontrol etti¤i bir koalisyonu toparlama yönünde ciddi bir ilerleme kaydetti. Bakü-Tiflis-Ceyhan-Hayfa boru hatt› bu koalisyonun omurgas› oldu. Koalisyonun yerli ortaklar› Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan ve Türkiye, büyük patronlar› ise ABD, ‹ngiltere ve ‹srail. “Ortak vizyon”, bu ortakl›¤›n güvenlik vizyonundan baflka bir fley de¤il. Kimsenin kuflkusu olmas›n ki ‹srail’in Lübnan’a sald›r›s› bu güvenlik vizyonunun bir parças›d›r. Yani, Türkiye egemenlerinin 1 Mart’taki gibi bir “tercih belirsizli¤i” yok. ABD, ifli s›k› tuttu, Türkiye egemenlerini ekonomik, politik ve askeri düzeydeki kapsaml› tehdit ve ç›kar operasyonlar›yla bu sürece angaje etti. Daha sald›r›n›n ikinci gününde Erdo¤an’›n Türkiye’nin “uluslararas› güçte görev alabilece¤i” aç›klamas›, AKP hükümetinin “cellat”›n yan›nda “imam” olmaya haz›r oldu¤unu gösterdi. Ama ABD ve ‹srail, duadan daha fazlas›n› istiyor; Hizbullah’›n silahs›zland›r›lmas› ve Lübnan topraklar›n›n ‹srail ad›na iflgal edilmesinde Türkiye’nin de görev almas›. Genelkurmay atamalar› Türkiye egemenlerinin köklü stratejik tercihlerle yüzyüze geldi¤i bu günlerde kararlaflt›r›ld›. Büyükan›t Genelkurmay Baflkan› olurken, Genelkurmay heyeti, NATO istihbarat birimlerinden geçerek “uluslararas› deneyim” kazanm›fl, güçlü bir ekip iliflkisi içinde olan bir Özel Harp kadrosuyla oluflturuldu. Böylece ABD ile “ortak vizyon”un günde-
babam oldu¤u gibi sizinde binlerce o¤lunuz var. Göndermifl oldu¤unuz mektuplar› bugün verdikleri için cevab›n› yazamad›m. ‹mam ve Sultan’dan da mektup ald›m. Ayr›ca Sultan’›n gönderdi¤i çamafl›rlar› da ald›m. Tüm dostlardan memnunum ve sayg›lar›m› sunar mutlu yar›nlar›n halk›m›n olmas›n› dilerim. Size bir tek dörtlük fliir yaz›yorum Mezar›m› yol kenar›na kaz›n Üzerine devrim flehiti yaz›n Bafl›na yumruklu y›ld›z kaz›n Gidiyorum Ölümsüzlü¤e Hoflça kal›n… Selamlar. Sizin Veysel.
‹flbirlikçilik program›na karfl› halk›n direnifl program› lik harekat plan›na dönüfltürülebilmesi için “tam yetkili” bir muhatap ortaya ç›kt›. Amerikanc›l›¤› tart›flma götürmez olan bu ekibin ABD ile yapt›¤› pazarl›k, PKK’nin Irak’taki varl›¤›n›n ortadan kald›r›lmas› ve Türkiye içinde PKK’yi ezme girifliminde, ABD’nin Türkiye’de geliflecek sertlik ortam›n› AB ve uluslararas› kamuoyu nezdinde “makul bir süre” desteklemesi üzerine oturdu. ABD’nin vaadi ise, K.Irak’ta PKK’yi s›n›rlamakt›r. Bas›nda “PKK’yi Tasfiye Plan›” olarak iffla edilen plan›n ilk ad›m›nda Kürt yönetimi K.Irak’taki iki PKK bürosunu kapatt›. Bu arada kimi PKK liderlerine dönük “paketlenme” haberleri medyada yer ald›. PKK yöneticilerinden Ramazan Toptafl K.Irak’ta “sivil” bir sald›r›yla öldürüldü. T.C. devletinin Kandil da¤›ndaki kamp›n tasfiye/daralt›lma sürecinde K.Irak’› PKK yöneticileri için güvenli olmayan bir bölge haline getirmeyi hedefledi¤i görüldü. Di¤er yanda, örtük ya da aç›k af konusu bas›nda yer almaya bafllad›. Zaten bir süre önce 250 bin asker Irak s›n›r›na y›¤›lm›flt›. Bölgede fiili bir Ola¤anüstü Hal ortam›na geçifl için gerekli atmosfer oluflturulmufltu. Ard›ndan Terörle Mücadele Yasas› ç›kart›ld›. Son günlerde de bölgede operasyonlar ve tutuklamalar yayg›nlaflt›. Özgür Gündem gazetesi ve Özgür Halk dergisi kapat›ld›. Devrimci muhalefete yönelik fliddet de yavafl yavafl artmaya bafllad›. PKK’nin savunma takti¤i ise, gerilla eylemlerini yo¤unlaflt›rmak oldu. Bu geliflmelerle birlikte; devlet iktidar›nda oluflturulan yeni dizilifl, AKP hükümetiyle ordu aras›ndaki iktidar mücadelesinin güçlü bir Amerikanc›l›k zemininde s›n›rlanaca¤›n› düflündürtmektedir. Yeni Genelkurmay’›n ilk icraat›, yeni bir
“çuval vakas›na” dönüfltürülmek istenen ‹ncirlik’teki Türk Binbafl›’n›n tutuklanmas› hadisesinin önünü kesmek oldu. Genelkurmay ABD ile iliflkilerde bir kaza olmamas› için hassasiyetini sergiledi ve h›zl› davranarak Binbafl›’n›n haks›z oldu¤unu aç›klad›. K›sacas›, ordudaki yeni “flahin” komuta kadrosunun “ulusalc› yönelimler” içinde olaca¤›n› bekleyenler de fena halde yan›lacak gibi görünüyor. Bu mücadelenin bir sonraki aflamas› Cumhurbaflkanl›¤› seçimi süreci olacakt›r. Genelkurmay, öncelikle iç politikaya müdahale gücünü art›rmay› hedefleyecek ve fiili bir Ola¤anüstü Hal atmosferini zorlayacakt›r. ‹kinci olarak, Cumhurbaflkanl›¤›’n›n, bir yandan devlet iktidar›n›n iç dengesini muhafaza edebilecek, di¤er yandan ABD ile “ortak vizyona” uygun bir isimle doldurulmas›n› isteyecektir. Ordunun bu iki politikas› da Kürt sorununu ön planda tutan manipülasyonlar›n önümüzdeki dönemde sürekli gündemde olaca¤›n› göstermektedir. AKP’nin de bu zorlamalar karfl›s›nda bir ad›m geri çekildi¤i anlafl›l›yor. Öte yandan, AKP kendi seçmen kitlesi üzerinde giderek artan bir düfl k›r›kl›¤› yaratmaktad›r. Son olarak f›nd›k üreticilerini isyan ettiren tar›m politikalar›; sa¤l›kta giderek büyüyen y›k›m; beklenenin iki kat› enflasyona karfl›n ücretlerin yerinde saymas› ve kamunun tasfiyesinin yaratt›¤› toplumsal y›k›m olgular›, AKP’nin TürkSünni-çal›flan s›n›flar içindeki kredisini tükenme noktas›na do¤ru götürmektedir. Yükselen bu toplumsal tepkiler üzerinden sa¤a karfl› sa¤ tahterevallisi yeniden kurulurken, egemen s›n›flar DYP’yi parlatmaktad›r. AKP hükümeti artaca¤›n› hissetti¤i toplumsal tepki oylar›n› da¤›n›k tutabilmek için seçim baraj›n›n düflürülmesi ve
Türkiye milletvekilli¤i gibi düzenlemelerden söz etmeye bafllam›flt›r. Bunlara karfl›n, AKP’nin y›pranma sürecine ters yönde etki eden olgular da bulunmaktad›r. Otoriter-milliyetçilerin komplolar› halkta tepki yaratmaktad›r. AKP hükümetinin vaatlerinin hiçbirini gerçeklefltirememesine karfl›n yaflanan muhalefet bofllu¤u k›smen bu tepkinin de ürünüdür. Di¤er yandan, ABD ve ‹srail’in katliamlar›na karfl› geliflen toplumsal tepki, ‹slami direniflin de etkisiyle, Türkiye’deki siyasi ‹slam kanallar›na yönelmekte bundan da AKP yararlanmaktad›r. Eksiklik soldad›r. Ülkemizin “sol” politik merkezleri sol politikalar gelifltirememektedirler. Sol yelpaze, “Liberal sol”, “Militer sol”, “Milliyetçi sol” gibi “sol” ile bir arada telaffuz edilemeyecek s›fatlarla tan›mlanmaktad›r. Liberal solcular, Amerikanc››l›ml› ‹slamc›lar›n; militer solcular CIA art›¤› silahl›-fleriatç› örgütlerin; milliyetçi solcular ordu ve eklentilerinin kuyru¤una tak›lan politikalar üreterek sürekli zay›flamaktad›rlar. Dünyan›n hemen her yerinde ABD/‹srail vahfletine ve neo-liberal y›k›m politikalar›na karfl› tepkiyi sol örgütlemektedir. Ortado¤u’da dahi, sol bir damar giderek geliflirken Türkiye’de bu alan› ‹slamc›lar›n kaplamas›, solun etkisiz giriflimlerle yetinmesi; tar›msal y›k›m politikalar›n›n karfl›s›ndaki köylü isyanlar›, dünyan›n her yerinde sola yönelirken, Türkiye’de sa¤ partilere yönelmesi; dünyan›n her yerinde ezilen halk hareketleri emperyalizme karfl› mücadeleyi yükseltirken, Türkiye’de Kürt ulusal hareketinin emperyalizmden medet ummas› tamamen Türkiye’ye özgü bir durumdur. Bölgemizdeki bu altüst olufl süreci Türkiye sosyalist hareketini de yeni bir saflaflmaya do¤ru sürüklemektedir. Bugünün devrim-
cili¤i, bu saflaflma sürecinden, ezilen s›n›flar›n toplumsal tepkilerini solla buluflturan somut politikalar›n üretilmesi ve hayata geçirilmesinden baflka bir fley de¤ildir. Önümüzdeki bir-bir buçuk y›l, egemenler aç›s›ndan pefl pefle yaflanacak seçimlere endeksli bir zaman dilimidir. Egemenlerin tüm kesimleri yak›n dönem politikalar›n› bu bir-bir buçuk y›la göre yapmaktad›rlar. Bu süreçte, daha orta ve uzun vadede oluflacak son derece köklü de¤iflimlere dair sadece haz›rl›k veya girifl niteli¤inde uygulamalarla yetinmektedirler. Kapsaml› uygulamalar için bu seçimler sürecinin atlat›lmas›n› beklemektedirler. Devrimciler de önümüzdeki yak›n dönem programlar›n› bu somut gerçeklik üzerinden oluflturmal›d›r. Bu koflullar çerçevesinde, egemenler aras›ndaki Amerikanc› gericilik ile Amerikanc› otoriter-milliyetçilik aras›ndaki gerilimleri bar›nd›racak olan önümüzdeki aylarda ba¤›ms›z bir sol çizgi dört ana tema üzerinden geliflebilir ve birikim oluflturabilir: 1) Savafla ve asker göndermeye karfl› muhalefeti eksen alan anti-emperyalist bir çizgiyi h›zla gelifltirmek, 2) Kamunun tasfiyesine ve yoksullaflt›rma politikalar›na karfl› mücadeleyi, “Paras›z ve nitelikli e¤itim hakk›”, “Paras›z sa¤l›k hakk›”, “Bar›nma hakk›”, “Ulafl›m hakk›” gibi pozitif hak mücadeleleriyle örtüfltürmek, 3) Kürt sorununda demokratik çözüm hedefleyen ›rkç›l›k karfl›t› bir mücadele yürütmek 4) Bu sorunlar karfl›s›nda demokrasi mücadelesini yükseltmek. H›zla bu dört ana tema üzerinden orta vadeli bir program oluflturulmal› ve bu program do¤rultusunda kifli kifli, ev ev, sokak sokak yürütülecek bir seferberli¤e giriflilmelidir.
Lübnan’a karfl› savafl ve petrol mücadelesi Michel CHOSSUDOVSKY Center of Global Research
L
übnan’a yönelik sald›r›yla, günde bir milyon varili Bat› pazarlar›na tafl›yacak olan, dünyan›n en stratejik petrol boru hatt› aras›nda bir ba¤lant› var m›? Hazar denizini Do¤u Akdeniz’e ba¤layan Ceyhan-Tiblis-Bakü petrol boru hatt›n›n aç›l›fl töreni, 13 Temmuz’da yap›ld›. ‹srail sald›r›lar›ndan bir gün önce, BTC boru hatt› projesinin ana ortaklar›, Ceyhan’da bir kabul törenindeydiler. Daha sonra, Türkiye Cumhurbaflkan› Ahmet Necdet Sezer’in düzenledi¤i bir resepsiyona kat›lmak üzere ‹stanbul’a koflturdular. ‹srail enerji ve altyap› bakan› Binyamin Ben-Elizer üst düzey ‹srailli petrol yetkilileriyle birlikte resepsiyondayd›. BTC boru hatt› Rusya topraklar›n› boydan boya kesiyor. Azerbaycan ve Gürcistan’dan geçiyor; bu ikisi ABD ile askeri ittifak ve NATO çerçevesine s›ms›k› kilitlenmifl olan ABD “mandalar›” durumundalar. Hem Azerbaycan hem de Gürcistan ‹srail’le uzun vadeli askeri iflbirli¤i anlaflmalar›na sahip. ‹srail, petrolünün yaklafl›k yüzde 20’sini ithal etti¤i Azeri petrol sahalar›nda ciddi ç›karlara sahip. Ancak Lübnan’a yönelik savaflla do¤rudan iliflkili baflka bir konu daha var. Rusya zay›flarken, ‹srail Ceyhan’dan geçen boru hatt› koridorlar›n›n ve Do¤u Akdeniz ulafl›m›n›n “korunmas›nda” önemli bir stratejik rol üstlenmeye haz›rlan›yor. Lübnan’›n bombalanmas› dikkatle planlanm›fl askeri bir yol haritas›n›n bir parças›. Savafl›n Suriye ve ‹ran’a do¤ru geniflletilmesi ABD ve ‹srail askeri planlamac›lar› taraf›ndan zaten hesaba kat›lm›fl durumda. Bu daha kapsaml› askeri gündem stratejik petrol ve petrol boru hatlar›yla dolays›zca iliflkili. Lübnan’a yönelik savafl, Do¤u Akdeniz k›y› fleridindeki ‹srail teritoryal denetimini hedefliyor. “[BTC boru hatt›] bölge ülkelerinin statüsünü kayda de¤er biçimde de¤ifltiriyor ve yeni bir Bat› yanl›s› ittifak›n çimentosunu oluflturuyor. Washington, boru hatt›n› Akdeniz’e tafl›yarak, Azerbaycan, Gürcistan, Türkiye ve ‹srail aras›nda pratik olarak yeni bir blok oluflturdu” (Komerzant, Moskova, 14 Temmuz 2006). Resmi raporlar BTC boru hatt›n›n “petrolü Bat›l› pazarlara tafl›yaca¤›n›” söylerken, pek bilinmeyen fley Hazar petrolünün bir k›sm›n›n do¤rudan ‹srail’e tafl›nacak olmas›. Ceyhan’› ‹srail liman› Aflkelon’a ve oradan da ‹srail’in ana boru hatt› sistemi arac›l›¤›yla K›z›l Deniz’e ba¤layacak olan su alt› ‹srailTürkiye boru hatt› projesi öngörülüyor. ‹srail’in hedefi Hazar petrolünü sadece kendi tüketimi için de¤il, ayn› zamanda K›z›l Deniz’deki Eilat liman› arac›l›¤›yla Asya pazarlar›na yap›lan yeniden-ihracatta kilit bir rol oynamak üzere ele geçirmek. Hazar denizi petrolünün bu biçimde yeniden rotaland›r›lmas›n›n uzun erimli stratejik sonuçlar› var. ‹srail ile Türkiye, 2006 y›l› Nisan›nda Suriye ve Lübnan topraklar›n› by-pass edecek olan dört adet su alt› boru hatt› plan›n› aç›klad›lar. Bu proje ayn› zamanda, Anadolu’daki F›rat ve Dicle nehir sistemlerindeki su kaynaklar›ndan su pompalayarak, ‹srail’e su tafl›yan bir boru hatt›n› da içeriyor. Bu proje ‹srail’in Suriye ve Irak’›n y›k›m› pahas›na uzun zamand›r benimsedi¤i stratejik bir hedef durumunda. ‹srail’in su gündemi Tel Aviv ile Ankara aras›ndaki askeri iflbirli¤i anlaflmas›nca destekleniyor. ‹srail ile Türkiye, Lübnan’›n bombalanmas›n›n öncesinde, Suriye ve Lübnan’› by-pass eden su alt› boru hatlar›n› aç›klad›lar. Bu su alt› boru hatt› rotalar› Lübnan ile Suriye’nin teritoryal egemenli¤ine aç›kça musallat olmuyordu. Öte yandan, (petrol ve su için) alternatif kara temelli koridorlar›n Lübnan ve Suriye üzerinden geliflmesi, Do¤u Akdeniz k›y› fleridi üzerinde, Lübnan ve Suriye üzerinden bir ‹srail ve Türkiye teritoryal denetiminin kurulmas›n› gerektirecekti. Bu projenin uygulanmas› Ceyhan liman›ndan Suriye ve Lübnan’dan geçerek Lübnan-‹srail s›n›r›na kadar uzanan Do¤u Akdeniz k›y› fleridinin, su yollar›n›n ve kara rotalar›n›n militarizasyonunu gerektirmektedir. Bu Lübnan’a yönelik savafl›n gizli hedeflerinden birisi de¤il midir? ‹srail’in Lübnan s›n›r›ndan Suriye üzerinden geçerek Türkiye’ye kadar uzanan genifl bir alan› kontrol etmesine izin veren bir alan açmaktad›r. ‹srail Baflbakan› Olmert Lübnan’a yönelik ‹srail sald›r›s›n›n “çok uzun bir zaman” alabilece¤ini ifade eti. Bu arada, ABD ‹srail’e silah sevkiyat›n› h›zland›rd›. Lübnan’a yönelik hava kampanyas› Suriye’yi ve ‹ran’› da içeren genifl Orta Do¤u’daki ‹srail-ABD stratejik hedefleriyle kopmaz bir biçimde ba¤l›d›r.
10 Ağustos 23 Ağustos
2006
GÜNDEM 3
‹srail için öl diyorlar Y
Paralar› oldu¤u sürece
Umar KARATEPE umar@sendika.org
‹srail ile ABD hakimiyetindeki bölgesel bir ç›kar ittifak›n›n parças› olan Türkiye, h›zla savafl batakl›¤›na do¤ru sürükleniyor. Önerilen BM Bar›fl Gücü önerisi savafl› ‹srail ve ABD ad›na yayg›nlaflt›racak bir güçten ibaret olacak. AKP ve ordu 1 Mart tezkere krizinin rövanfl›n› almak için mutab›k görünüyor. ABD ve ‹srail, Türkiye’yi Irak müdahalesinde oldu¤u gibi bir kez daha savafla sokmaya kararl›. Ancak 2003’teki tezkere krizine k›yasla bu kez farkl› bir güçler dengesi
söz konusu. Aradan geçen sürede AKP ve ordu, ABD’den yedikleri darbelerle bir hayli zay›flat›ld›. (fiemdinli olay›, Dan›fltay bask›n›, Atabeyler operasyonu, dolar-borsa maniplas-
ORDU HAZIROLDA ‹srail ve ABD’nin talebiyle haz›rlanacak BM gücüne kat›lmaya haz›r olduklar›n› aç›klayan Tayyip Erdo¤an Genelkurmay’›n da kanaatlerini ald›klar›n› söyledi. Erdo¤an’›n aç›klamas›na Genelkurmay’dan herhangi bir tepki gelmedi. Bir çok konuda birbirleriyle çat›flan ve aksi yön-
de aç›klamalar yapan askerler ve hükümet ‹srail ve ABD’nin talepleri konusunda uyum içerisinde görünüyor. Los Angeles Times gazetesi ise yeni Genelkurmay’›n s›n›r ötesi görevlere yak›n oldu¤unu söyleyerek, Kandil’e karfl›l›k Lübnan pazarl›¤›n›n yürütülebilece¤ini ima etti.
yonlar›, vb.) Ayn› süreçte Türkiye’nin ‹srail ve ABD ile stratejik iliflkileri de önemli geliflmeler kaydetti. BaküCeyhan-Hayfa boru hatt›, M‹T-MOSSAD istihbarat paylafl›m anlaflmas›, üçlü ortak askeri tatbikatlar ve ortak yat›r›mlar geliflen iliflkilerin örneklerinden baz›lar›. Bu koflullarda Türkiye egemenleri ABD ve ‹srail’e daha göbekten ba¤land›. Lübnan iflgalinin üzerinden henüz bir ay dahi geçmeden ‹srail Baflbakan› Ehud Olmert bölgeye bir BM bar›fl gücü konuflland›r›lmas›n› ve Türkiye’nin de bu güce katk›da bulunmas›n› istedi. Olmert 3 A¤ustos günü ‹ngiliz The Times ve The Financial Times gazetelerine yapt›¤› aç›klamada bu gücün görevinin Hizbullah’› silahs›zland›rmak ve Suriye ve ‹ran’dan Hizbullah’a yap›lan silah yard›m›n› durdurmak olaca¤›n› aç›klad›. Bu aç›klama oluflturulacak “bar›fl”
EM‹R N ABD’DE
gücünün emperyalist savafla hizmet edece¤ini gösterdi. ‹srail Baflbakan› Olmert ayn› aç›klamas›nda, bu uluslararas› güçte Türk askerlerini görmekten mutluluk duyaca¤›n› da söyledi. 16 Temmuz’da “‹srail’in derdi, Filistin’i tamamen iflgal etmekse o zaman muhakkak karfl›l›¤›n› alacakt›r” diyerek ‹srail’i suçlayan Tayyip Erdo¤an, bu sözlerinin üzerinden bir ay dahi geçmeden emperyalist orduya asker gönderme önerisine bal›klama atlad›. Erdo¤an, “ABD, Türkiye’yi bu yönde sorumluluk almaya davet etti. Mevcut duruma bakarsak elbette bu görevi yerine getirmemiz gerekti¤ini hissediyoruz” dedi. Erdo¤an ayn› aç›klamada, ABD’nin Irak iflgaline destek vermeyi kabul ettikleri ikinci tezkereye de “evet” dediklerinin alt›n› çizerek, verilen ödevleri aksatmadan yapmakta olduklar›n› hat›rlatt›.
HÜKÜMET ‹fiB‹RL‹KÇ‹L‹⁄‹N‹ ÖRTEM‹YOR Hükümetin ‹KÖ’de ve bas›nda sergiledi¤i sahte kabaday›l›k ve demagoji çizgisi iflbirlikçi politikalar› gizlemeye yetmiyor. n ‹srail ile yap›lan güvenlik, enerji ve su anlaflmalar› iptal edilmedi. n ‹srail’le ticari anlaflmalar durdurulmad›. n MOSSAD-M‹T istihbarat paylafl›m› anlaflmas› sürüyor.
n ‹srail’le diplomatik iliflkiler kesilmedi. n ‹srail Büyükelçisi “istenmeyen adam” ilan edilmedi. n ‹srail’in ve ABD’nin istedi¤i bar›fl gücüne dair s›cak mesajlar verildi.
Neslin de¤il ceddin iflbirlikçi Washington Post’ta yay›nlanan makalesinde, kendi neslinin “demokrasinin yüksek de¤erlerinin yan›nda duran bir ABD imaj›yla büyüdü¤ünü” iddia eden Abdullah Gül, 6. Filo’yu denize döken yafl›tlar›yla hiç karfl›laflmam›fl olmal›. Her f›rsatta “uygun flartlar›n oluflmas› durumunda” Lübnan’a asker gönderece¤ini söyleyen hükümet, ABD ve ‹srail’i elefltiriyormufl gibi bir imaj yaratmaktan da geri durmuyor. Abdullah Gül’ün Washington Post’ta yay›nlanan bir yaz›-
s›, Türkiye bas›n›na “Gül’den ABD’ye sert elefltiri” olarak yans›rken ABD’de herhangi bir rahats›zl›k yaratmad›. Gerçekten de yaz›n›n içeri¤ine bak›ld›¤›nda amaçlanan›n ABD’yi rahats›z etmekten çok, iç politikada ‹srail ve ABD ile sürdürülen yak›n iliflkilere yönelik tepkileri yumuflatmak oldu¤u anlafl›l›yor. Yaz›n›n en “sert” bölümünde “Bu trajediyi durdurma kapasitesindeki tek süper güç insanlar›n ac› çekmesine neden göz yumuyor ve merhamet ça¤r›lar›na neden kulak t›k›yor?” diye soruluyor. ‹srail’in katliamlar›nda
ABD’nin yönlendiricili¤i aç›k iken Türkiye’nin D›fliflleri Bakan› “dünyan›n tek süper gücüne merhamet” ça¤r›lar› yap›yor ve ekliyor: “Benim neslim demokrasinin yüksek de¤erlerinin yan›nda duran bir ABD imaj›yla büyüdü.” ABD’nin imaj›n›n “flimdi” bozuldu¤unu söyleyen Abdullah Gül’ün nesli ABD Japonya’n›n iki büyük kentine, Hiroflima ve Nagazaki’ye atom bombalar› at›ld›¤›nda do¤du. Kore ve Vietnam iflgallerini, Latin Amerika’daki ve Türkiye’deki C‹A destekli askeri darbeleri, kontrgerilla örgütlerinin vahfli katliamlar›n› gördü. Bu “neslin” önemli
Genelkurmay’da Özel Harp egemenli¤i Büyükan›t, Yüksek Askeri fiura masas›na Genelkurmay Baflkan› olarak oturdu ve ekibini kurup kalkt›. Yeni kurmay heyeti, “özel harp” ve “uluslararas› iliflkiler” deneyimleriyle dikkat çekiyor. Yüksek Askeri fiura toplant›s›ndan iki gün önce al›fl›lmad›k biçimde, Büyükan›t’› Genelkurmay Baflkanl›¤›’na atama kararnamesi Köflk’ten ç›kt›. Bu al›fl›lmam›fl usuldeki atama, “gerilimi düflürme operasyonu” olarak adland›r›ld›. Gerilimin kayna¤› olarak, “çeflitli” internet sitelerinde Büyükan›t hakk›nda yap›lan yay›nlar ve bir AKP’li Belediye Baflkan›’n›n cep telefonu numaras› kullan›larak gazeteci, bürokrat ve milletvekillerine gönderilen mesaj gösterildi. YAfi’ta netleflen önemli sorun Jandarma Genel Komutanl›¤›’na kimin atanaca¤›yd›. Bu komutanl›k, geçti¤imiz dönemdeki içe dönük bir çok operasyonda (banka, mafya, çeteler vb.) öne ç›kt› ve Kürt sorununda fliddetin t›rmanmas›yla oldukça stratejik bir konuma geldi. Geçen say›m›zda iflaret
etti¤imiz bu belirsizlik, iki dönem sonraki Genelkurmay Baflkanl›¤› öngörülen Ifl›k Koflaner’in bu göreve atanmas›yla çözüldü. Genelkurmay 2. Baflkanl›¤›’na Kara Kuvvetleri Kurmay Baflkan› Ergin Saygun atand›. Onun yerine ise Büyükan›t’›n Özel Harekat Baflkanl›¤› döneminin Genelkurmay Genel Sekreteri Atilla Ifl›k atand›. Büyükan›t, Kara Kuvvetleri ve Jandarma Genel Komutanl›¤›’ndaki bütün kritik görevlere “yak›n çal›flma arkadafllar›n›” yerlefltirdi. Genelkurmay Baflkanl›¤›, 2. Baflkanl›¤›, Jandarma Genel Komutanl›¤›, Kara Kuvvetleri Kurmay Baflkanl›¤› koltuklar›n›n tamamen özel harpçiler taraf›ndan dolduruldu¤u; bu kadronun kariyerlerinin bir bölümünü NATO istihbarat birimlerinde yapt›¤›; “Özel Harpçi olmayan” Kara Kuvvetleri Komutan› ‹lker Baflbu¤’un da NATO istihbarat birimlerinde görev yapt›¤› dikkat çekiyor. Bu kadrolaflman›n, Kürt sorununun çözümünde özel harp yöntemlerini esas alan bir güç merkezi yarataca¤› aç›k. Ayr›ca, MGK’da art arda üç dönem Genelkurmay Baflkan› olacak kadrolar yer alacak. Önümüzdeki dönemde, en az hükümet otoritesi kadar güçlü otoriteye sahip bir baflka siyasi inisiyatif merkezi devrede olacak.
bir bölümü Türkiye’nin ABD sömürgesi olmas›na karfl› mücadele verip dara¤açlar›nda as›l›r, iflkencehanelerde katledilirken; Abdulah Gül’ün geldi¤i siyasi gelenek Kore’ye ABD emrinde savaflmak üzere asker gönderiyor, ABD deste¤i ile kurulan Komünizmle Mücadele Dernekleri’nde örgütleniyor, Vietnam Kasab› 6.Filo’yu kovan gençlere sald›r›yordu. Yani Abdullah Gül’ün nesli de¤il siyasi gelene¤i ABD iflbirlikçili¤i yap›yordu. ‹slamc›lar baflta olmak üzere tüm sa¤›n “Amerikan sevgisi” bu geçmifle dayan›yor. Yani Gül’ün nesli de¤il ceddi iflbirlikçi.
Meczup de¤il “iyi çocuk”mufl Aktüel dergisine yapt›¤› aç›klamalarla gündeme gelen “bombac› pafla” Emekli Korgeneral Altay Tokat’›n, Yaflar Büyükan›t’›n 7. Kolordu Komutan› oldu¤u dönemde yard›mc›s› oldu¤u ö¤renildi. 1997 y›l›ndaki s›n›r ötesi operasyona Büyükan›t’›n komutas›nda kat›lm›flt›. ANF’nin bir haberine göre ise Altah Tokat’›n ad› üç köylünün yak›larak öldürülmesi ve dört köylünün kaybedilmesi eylemlerine de kar›flm›fl. 1989’da Hakkari'nin Yoncal› köyünde 2 köylü PKK’li oldu¤u
BÜYÜKANIT ALEYH‹NDEK‹ KAMPANYA HAKKINDA SORU ‹fiARETLER‹ “Büyükan›t aleyhindeki kampanya” denilen yay›nlarda, Büyükan›t’›n Yahudi dönmesi oldu¤u ve ailesinde ahlaks›z kiflilerin bulundu¤u iddialar› öne ç›k›yor. Ciddiyetten uzak izlenimi uyand›ran ›rkç› söylemli bu yay›nlar›n gerçekten de Büyükan›t’› y›pratmak için mi yap›ld›¤›, yoksa “Büyükan›t devlet düflmanlar›nca y›prat›lmaya çal›fl›lan çok de¤erli bir komutan›m›zd›r, mutlaka sahip ç›k›lmal›d›r” kan›s›n› yaymak için mi yap›ld›¤› belirsiz. Devlet istedi¤inde, internet yay›nlar›na ulafl›labilmesini engelliyor. Büyükan›t
hakk›nda yay›n yapan www.ulusalihanet.com sitesi Ocak 2005’ten beri engellemeyle karfl›laflmadan yay›nlan›yor. Herkesin telefonunda ve internet ba¤lant›s›nda gözü olan istihbarat birimleri, SMS’leri kimlerin gönderdi¤ini aç›klam›yor. Ayn› kanallardan yay›nlanan “Genç Subaylar” imzal› bildirilerin kayna¤› da aç›klanmam›flt›. Yay›nlar› yapan kurulufllar›n adresi alperen.turk@gmail.com. Yani Dan›fltay suikastini yapan Alpaslan Aslan’›n da içinden geldi¤i BBP’li Alperen Ocaklar›’na özellikle gönderme yap›yor.
üksekö¤retim Kurulu (YÖK) Baflkanl›¤›, Maliye Bakanl›¤›'n›n Tedavi Yard›m›na ‹liflkin Tebli¤i'nin iptali ve yürürlü¤ünün durdurulmas› istemiyle Dan›fltay'a dava açt›. ‹yi de yapt›. Dava gerekçelerinde ifade edilenler de çarp›c›. Sa¤l›kta tasarruf tebli¤inin ''Üniversite hastanelerinin sa¤l›k oca¤› gibi çal›flmas›na neden olaca¤›n›'' vurgulayan YÖK, sosyal güvenlik kurumlar›na tabi çal›flan, ödedikleri prim karfl›l›¤› sa¤l›k hizmetlerinden yararlanan kiflilerin, bundan böyle ''paralar› oldu¤u sürece'' sa¤l›k hakk›ndan yararlanabileceklerine dikkat çekti. Peki YÖK’ün dikkatini kim çekecek? “Paralar› oldu¤u sürece” sa¤l›k hakk›ndan yararlananlara dikkat çeken YÖK’e flimdi birileri “Paralar› oldu¤u sürece” e¤itim hakk›ndan yararlananlar› hat›rlat›rsa… Birileri ç›kar da YÖK’ün her sene “Arts›n daha da arts›n” diye tutturdu¤u harçlar› sorarsa… Harçlar yetmiyormufl gibi yasad›fl› biçimde toplanan kimlik paralar›n›, transkript ve ö¤renci belgesi paras› soygununu, kay›t harac›n› kafas›na takarsa birileri… ÖSS’nin, “para oldu¤u sürece” kazan›lan bir s›nav olmas› kimin eseri, “ÖSYM’yi kim yönetiyor” derse üstüne… Birileri ç›k›p ö¤rencilerin “paralar› oldu¤u sürece” kalabildi¤i otelleflmifl yurtlar›, “paralar› oldu¤u sürece” yemek yedi¤i lokantalaflm›fl yemekhaneleri hat›rlat›rsa… Bir de paral› yaz okullar› var; ö¤rencilerin “paralar› oldu¤u sürece” s›n›f geçti¤i, paras› yoksa s›n›f tekrar› yapt›¤›… Üniversitelilerin “Paralar› oldu¤u müddetçe” girdi¤i kütüphaneleri, ad›m›n› att›¤›n her yerde “deli dumrul harac›” kesilen “ça¤dafl üniversiteleri” sorgularsa birileri… Bir de çok paralar› varm›fl gibi, nerdeyse ö¤retim görevlisi say›s›n› geçmeye aday, okullarda “ali k›ran bafl kesen” gibi dolaflan Özel Güvenlik eleman› istihdam›n›n hesab›n› sorarsa birileri hele… Milyonlarca kiflinin “paralar› oldu¤u sürece” sa¤l›k hakk›ndan yararlanmas›na karfl› dava açan YÖK, yüz binlerce gencin “paralar› oldu¤u sürece” e¤itim hakk›ndan yararlanmas›nda tafl›d›¤› sorumlulu¤u nas›l unutturacak? Hükümetin sa¤l›k hizmetlerindeki özellefltirme ata¤›n›n “sosyal hukuk devleti ilkesini yok etti¤ini” söyleyen YÖK hükümete dava açm›fl. ‹yi de yapm›fl. Ama en iyisi eli de¤miflken bir dava da kendine açs›n.. Çok da u¤raflmas›na, hukukçular›n› seferber etmesine gerek yok… Dava dilekçesini als›n önüne YÖK’çüler, sa¤l›k kelimesinin geçti¤i her yere e¤itim yazs›nlar yeter. Onlar yapmazsa baflkalar› yapacak. “Paralar› oldu¤u sürece” okuyabilen ö¤renciler bu sene hem YÖK’ün hem hükümetin kula¤›n› çok ç›nlatacak!
iddias› ile yak›l›rken, olanlara karfl› ç›kan bir köylü dövülerek öldürülmüfl, göz alt›na al›nan dört köylüden de bir daha haber al›namam›flt›. Operasyonu düzenleyen Hakkari Da¤ ve Komando Tugay› Tu¤general Altay Tokat’›n komutas›ndayd›. Hakkari Cumhuriyet Savc›l›¤› olay hakk›nda bir ay sonra soruflturma bafllatm›flt›. Tokat, Türk Silahl› Kuvvetleri Üstün Liyakat Madalyas› da alm›flt›. Yani o bir meczup de¤il, uzun süre Büyükan›t’›n emrinde çal›flan “iyi çocuk”lardan biri.
Mecliste ‹srail vekili CHP Manisa Milletvekili Nuri Çilingir, ‹srail’i hakl› buldu¤unu aç›klad›. Çilingir 4 A¤ustos’ta yapt›¤› aç›klamada, "Hizbullah masum sivil halk›n içinde saklan›yorsa, adam onu bombalar. ‹srailli çocuklar deniz kenar›nda Hizbullah'›n füzeleriyle öldü. ‹srail öldürünce sesini ç›karacaks›n, Arap öldürünce sesini ç›karmayacaks›n. Böyle bir anlay›fl olamaz” dedi. Çilingir Türkiye’nin
bölgedeki tutumu ile ilgili olarak, "Türkiye, Ortado¤u'nun en önemli güç dengesi. Bizim Filistinliler'in peflinden koflacak halimiz yok. Araplar'›n da zaten Filistinliler'in peflinden kofltu¤u falan yok. Araplar da Filistin halk›na hiçbir zaman destek ç›kmad›. Biraz para yard›m› yapt›lar o kadar. Ne olacak biz de gönderiyoruz para, yiyecek. Böyle devlet mi kurulur" ifadelerini kulland›.
10 Ağustos 23 Ağustos
4 GÜNDEM ‹SRA‹L PROTESTOSUNA SALDIRI
TERÖRLE MÜCADELE TERÖRÜ
SA‹MEKADIN’DA EYLEM
ESP’YE Ç‹RK‹N SALDIRI
2006
ESK‹fiEH‹R’DE PROTESTO
Bir bomba da polisten
Özgür Gündem kapat›ld›
Yollar iflgalciye kapal›
‹srail bekçili¤i yap›yorlar
“ABD üsleri kapat›ls›n”
Taksim’de 31 Temmuz günü ‹srail ve ABD’yi protesto eden toplulu¤a polis gaz bombalar› ve coplarla sald›rd›. Aralar›nda çocuklar›n da bulundu¤u 1000’i aflk›n kifliye yönelik sald›r›da onlarca kifli yaraland›. Polisin sald›r›ya geçmesi üzerine göstericiler ellerindeki flamalar ve tafllarla sald›r›ya karfl› direndiler.
Özgür Gündem gazetesi yeni ç›kan ve bas›n› susturmaya yönelik a¤›r hükümler içeren Terörle Mücadele Yasas›’n›n 5. ve 6. maddeleri gerekçe gösterilerek 15 gün süreyle kapat›ld›. Cumhurbaflkan› Sezer bu maddeleri, iptal edilmesi icin Anayasa Mahkemesi’ne götürmüfltü,
Ankara Saimekad›n Halkevi üyeleri 30 Temmuz günü mahallelerinde gerçeklefltirdikleri bir eylemle ‹srail’in Filistin ve Lübnan’a yönelik vahfli sald›r›s›n› k›nad›. Halkevciler, ana yola ç›karak yolu trafi¤e kapad›. Burada Saimekad›n Halkevi üyeleri ad›na bir bas›n aç›klamas› okundu. Eylem, anayoldan Halkevi binas›na kadar sloganlarla yürünmesiyle sona erdii.
Ezilenlerin Sosyalist Platformu’nun Ortado¤u halklar›yla dayan›flma amac›yla 7 ve 8 A¤ustos’ta Taksim ve Kad›köy’de açmak istedi¤i Dostluk Çad›rlar›’na polis sald›rd›. Sald›r›larda 36 kifli dövülerek gözalt›na al›n›rken, ESP’liler yapt›klar› aç›klamada “Biz ezilen halklar›n ve direnenlerin yan›nday›z. Siz de bize sald›rmakla saf›n›z› belli ediyorsunuz” dediler.
Eskiflehir’de 5 A¤ustos günü Eskiflehir Demokrasi Platformu öncülü¤ünde ‹srail’in Filistin ve Lübnan’daki iflgaline karfl› bir yürüyüfl gerçeklefltirildi. 250 kiflinin kat›ld›¤› yürüyüfle çevrede bulunan esnaf ve vatandafl yo¤un ilgi gösterdi. Eylemde ‹srail’le olan tüm ikili iliflkilerini kesilmesi ve üslerin kapat›lmas› istendi.
Halkevleri Ortado¤u için ayakta Ortado¤u’da yaflam yok ediliyor. Ne zaman nereye düflece¤i belli olmayan bombalar›n alt›nda yiyecek, ilaç gibi temel ihtiyaç maddeleri bulunam›yor. Filistin ve Lübnan’da yaflayabilmek direnmenin ta kendisi. Halkevleri yoksunlu¤un ne demek oldu¤unu bilen yoksul halk›m›z› bölge halklar›n›n yaflam mücadelesini desteklemeye ça¤›ran bir kampanya bafllatt›.
Kampanya boyunca onbinlerce bildiri da¤›t›lacak, binlerce afifl yap›lacak halk kampanyaya kat›lmaya ça¤r›lacak. Talepleri içeren bir metin imzaya aç›lacak, kampanya sonunda toplanan imzalar TBMM’ye götürülecek. Mahalle ve merkezlerde çok çeflitli kitle etkinlikleri yap›lmas› planlan›yor. Pazar yerlerinde yap›lacak gösteriler, toplu bildiri da¤›-
t›mlar›, halk yürüyüflleri, film göste- Haz›rlanan bildirilerle halk kampanrimleri bunlardan baz›lar›. yay› apartman›nda, soka¤›nda, iflyeDayan›flma etkinlikleri kapsam›n- rinde yayg›nlaflt›rarak örgütlemeye da ilaç, çocuk davet edilecek. Halkevleri’nden Lübnan ve Filistin’e mamas› ve kuKent merkezyard›m kampanyas›: ru g›da toplalerinde ve maF‹L‹ST‹N YAfiASIN / YAfiASIN F‹L‹ST‹N. n›p Filistin ve hallelerde konLübnan’a ulaflserler düzenlet›r›lacak. Yard›m toplamak için necek. Konserlerde, girifl ücreti yeristandlar kurulup pankartlar as›lacak. ne “Bir kutu ilaç, bir paket pirinç
veya bir kutu çocuk mamas› al gel” ça¤r›lar› yap›lacak. Ayr›ca kampanya boyunca Halkevi flubelerinde “Filistin, Ortado¤u, Emperyalizm” gibi konular tart›flmaya aç›larak, panel ve söylefliler düzenlenecek. Kampanya, tam bir dayan›flma seferberli¤i fleklinde mahalle mahalle örülecek.
HALKEVLER‹: SAVAfiA KARfiI SOL MUHALEFET “‹srail’in Lübnan ve Filistin’de giriflti¤i katliama karfl› oluflan tepkiler tüm dünyada oldu¤u gibi Türkiye’de de yükseliyor. Ancak Türkiye’nin durumu daha özgün. Solda yaflanan dura¤anl›k ve kafa kar›fl›kl›¤› nedeniyle Ortado¤u’da yükselen muhalefet rüzgar›n› a¤›rl›kla gerici ve faflist kesimler de¤erlendiriyorlar. Bu do¤rultuda etkili çal›flmalar yürütüyorlar. Saadet Partisi d›fl›nda kalan düzen partileri ise ABD ile karfl› karfl›ya gelmemek için bu konuda fazla bir fley söylememeyi tercih ediyorlar. Saadet Partisi ise hükümette oldu¤u dönemde ‹srail ile yapt›¤› askeri anlaflmalar› unutturmak amac›yla ve devlet yönetimine uzunca bir süre daha yanaflt›r›lmayaca¤›n› bildi¤inden çeflitli eylem ve etkinlikler düzenliyor. Çeflitli ‹slamc› yard›m kurulufllar› ve “‹slamc› haklar›” örgütlenmeleri, AKP iktidar›n›n da deste¤ini alarak genifl
D
o¤um öncesi ve hemen sonras› be- oldu¤umuz de¤erlerin çok daha güçlü, adil ve iyi oldu¤unu da göstermeliyiz” dibek ölümleri için bu topraklarda yor; tecrübe sahibi emperyalistin birikimiy“emzik düflürdü” denir. Kad›nlar›le ideolojik mücadelenin önemine iflaret m›za ait bu sözde, emzik mecazd›r; canl›ediyor. Ayn› konuflmas›nda Blair, Müslülar aleminin belki de en ba¤›ml›, en saman co¤rafyadaki ‘afl›r› ak›mlar›’ komünist vunmas›z yavrusunu imler. Bebek öldü! demez, diyemez kad›nlar›m›z; gerçe¤in ç›- hareketin do¤ufl y›llar›na benzetirken kar›lç›plak fliddetinden korunmak için, emzik fas›n›n gerisinde hala komünizm hayaletinin dolaflt›¤›n› da aç›k ediyor. Blair, bafl›nmecaz›n›n imgelemine s›¤›n›r. da bulundu¤u partinin (‹ngiliz ‹flçi Partisi) fiu s›ralar mecazlarla konuflan bir kad›n daha var, ABD D›fliflleri Bakan› Condo- tarihsel köklerinden bilir: Kapitalist düzene topyekun alternatif sunan gerçek meyleezza Rice. ‹srail’in ABD sponsorlu¤unda dan okuma, sosyalizm ak›m›n›n akl› ve yüLübnan’a ya¤d›rd›¤› bombalara bak›p, re¤i birlikte seferber “bunlar, yeni Ortaeden eylemlili¤idir. do¤u’nun do¤um Emperyalist kasanc›lar›d›r” diyor. rargah bilir ki, düflRice’›n mecaz›, doman salt ak›lsa kor¤um sanc›s›; bu mekulacak bir fley yoktaforun imledi¤i yatur; risk maliyeti anal›nkat gerçe¤in son lizi yapacak ve bafl kareleri, 30 Temmuz edemeyece¤i güce tarihli ikinci Kana Metin ÖZU⁄URLU ozugurlu@politics.ankara.edu.tr uyum sa¤layacakt›r. katliam›yla insanl›¤›n Düflman, salt yürek haf›zas›na kaz›nd›. ve inanç oldu¤unda K›z›lhaç mensuplar›, da pani¤e yer olmad›¤›n› bi‹srail bombalar›n›n harabeye Anadolu lirler; zira, inançl› düflman çevirdi¤i binalar›n alt›ndan, toza bulanm›fl onlarca emyaman direnir, ama kurakad›n›n›n zikli bebek cesedi ç›kard›. maz. “bebek öldü!” Anadolu kad›n›n›n “bebek Ortado¤u’nun “afl›r› öldü!” diyemedi¤i için icat ak›mlar›”, köktenci inançladiyemedi¤i için etti¤i metafor, Kana’da gerr›na ak›l fl›r›nga edip, bat› çe¤e dönüfltü… kapitalizmine temelden alicat etti¤i Kana için “sözün bitti¤i ternatif bir ‹slam toplumu metafor, yer” dendi ki, yanl›flt›r. Söinfla edebilirler mi? Siyasal zümüzün bitti¤i yerde biz ‹slam’›n kuramc›lar›n› biliyoKana’da de bitmiflizdir. Olanlar karfl›ruz; üçüncü yol olarak suns›nda yüreklerimiz tabii ki, duklar› alternatif, özel mülgerçe¤e ac›n›n kan›rtt›¤› öfkeyle dokiyete dayal› cemaatçi refah dönüfltü… lacak; insan›z. Ne ki, yürekrejimi s›n›rlar›n› aflam›yor. lerimizi da¤layan ac› akl›m›Mevcut rejimler düflünüldüz› kapatmamal›. Öfke seli¤ünde “bu yeter de artar”, nin efl zamanl› akan iki yata¤› vard›r; ilki, denebilir; hele bir de inanç sosuna bat›r›lintikam tutkusu ve adanm›fl bir direniflse, d› m›, refah rejiminin Bat›’daki 30 alt›n y›di¤eri mutlak teslimiyettir. Pentagon stral›n› ikiye-üçe bile katlar, diyenler de olatejistlerinin beklentileri de bu yöndedir. bilir. Böyle düflünenlere, Kuzey Afrika ve Büyük Ortado¤u Projesi’nde ne diyorOrtado¤u nüfusunun 1970’li y›llardan lard›, hat›rlayal›m: ABD, aç›k ara üstün as- günümüze kat etti¤i muazzam de¤iflimi keri gücünü dehflet duygusu yaratacak fle- yak›ndan izlemesini öneririm. kilde kullanarak bu co¤rafyaya yön vereBu bölge, en özet haliyle, nüfus art›fl bilir; insanlar› r›zalar›n› alarak yönetmek oran› dramatik ölçüde düflerken, iflgücüne (temsili demokrasiden söz ediyorlar) riskli kat›l›m oran›nda dünyada emsali bulunve pahal›d›r; en garantili ve ucuz olan›, mayan, genç okur-yazarl›k oran›n›n boyun e¤dirmektir. Zamane Makyavelist%95’lere f›rlad›¤› ve iflsizlikten k›vranan leri, ço¤unlu¤a boyun e¤dirirken, küçük bir bölgedir. Bu göstergelere bak›p, 1965bir grubun da intikam yeminleri edece¤ini 85 döneminin Do¤u Asya’s›n› gören Dünbilmez mi, bilir; eh, onlar da “uluslararas› ya Bankas› uzmanlar›n›n a¤z› sulanmakterörizm” mitinin memba› olarak ifllev gö- tad›r. Zaten yürüttükleri savafl, bölgenin recektir. “küresel piyasaya” entegre edilmesinin Gerçi Tony Blair’in son konuflmas›, iflsavafl› de¤il midir? Entegrasyonun biçim lerin pek de planland›¤› gibi gitmedi¤ini ve mekanizmas›n› entegre edilen co¤rafgösteriyor. Müslüman co¤rafyada ‘afl›r› yan›n özellikleri belirler. ak›mlar›n’ ço¤unluk e¤ilimi haline gelKimi yerde “renkli devrimlere” baflmekte oldu¤u uyar›s›n› yapan Blair, “bu vurulur, kimi yerde emzik düflürtülür... savafl› silahlar›m›zla kazanamay›z; sahip
“Emzik düflürdü...”
yard›m kampanyalar› örgütlerken AKP’yi aklayan bir politika izlemeye de özen gösteriyorlar. Ve bu kurulufllar, son ‹srail sald›r›s› karfl›s›ndaki tutumlar› ile emperyalizmin tescilli ufla¤› olduklar›n› bir kez daha göstermifl oldu¤u ‹KÖ’nün de çok ciddi maddi deste¤ini almaktad›rlar. Bu kesimlerin yürüttükleri protesto eylemleri de yard›m kampanyalar› da emperyalizm karfl›tl›¤› üretmemektedir. Halkevleri, gerek Irak iflgali karfl›s›nda yürüttü¤ü çal›flmalar esnas›nda gerekse son ‹srail sald›r›s› karfl›s›nda yürüttü¤ü protesto ve dayan›flma eylemliliklerinde emperyalizm karfl›t› sol bir çizgiyi öne ç›kartmay› baflat politika olarak belirledi. Bu do¤rultuda da biri yard›m di¤eri somut taleplere dayanan iki boyutlu bir kampanya bafllatt›. Tüm ilerici kesimlerle bu do¤rultuda bir seferberlik yaratmaya yöneldiler.”
Faflizmin çirkinli¤i, direniflin yüceli¤i Ankara 78’liler Derne¤i 23 Temmuz’da Ola¤anüstü Genel Kurul’a gitti. Yeniden baflkanl›¤a seçilen Ruflen Sümbülo¤lu ile hem Ola¤anüstü Genel Kurul, hem de “78’liler” üzerine konufltuk. Neden Ola¤anüstü Genel Kurula gittiniz? Ankara 78’liler Derne¤i’nin temel platformu ilk genel kurulumuzda saptanm›flt›. Bunlar, s›k›yönetim mahkemelerinin kararlar›n›n geçersiz say›lmas›; darbe nedeniyle zarar görenlerin zararlar›n›n karfl›lanmas›; darbecilerin “itibars›zlaflt›r›lmas›” ve yarg›lanmas› için mücadele etmek ve di¤er demokrasi güçleriyle bu amaçlar do¤rultusunda ortak mücadele platformu kurmakt›. Benzer amaçlarla birçok ilde de benzer dernekler ve inisiyatifler olufltu. Bu çabalar›n nas›l bir araya getirilece¤i sorununda farkl› görüfller ortaya ç›kt›. Bafllang›çta, Türkiye çap›nda bir 78’liler meclisinin oluflturulmas› yaklafl›m› öne ç›kt›. Do¤al olarak bu “meclis” kiflisel tart›flma ve tutumlar›n ön plana ç›kt›¤› bir zemin oldu. Bizler, bütün yerel çabalar›n afla¤›dan yukar›ya do¤ru örgütlenmifl bir federasyon çat›s› alt›nda birlefltirilmesini savunduk, ancak aram›zda “Meclis” fikrini benimseyen arkadafllar›m›z da vard›. Derne¤imizin çal›flmalar›n› ilerletebilmemiz için bu görüfl ayr›l›¤›n› aflmam›z gerekiyordu. Ola¤anüstü genel kurula bunun için gidildi. Son derece demokratik bir ortamda bu demokratik hesaplaflma gerçekleflti. Hepimiz sa¤duyuluyduk. 78’lilere ve emek ve demokrasi güçlerine genel kurulumuzdan birlik mesaj› vererek ç›kt›k. Bu böyle de devam edecek… Çeflitli devrimci gruplar, "78'liler" ad›na hareket eden kimi gruplar›n, 12 Eylül taraf›ndan katledilen devrimcileri istismar
ama aram›zdan giden bütün arkadafllar›n mücadeleyi bize b›rakt›klar› yerden, onu daha da yükseltmek isteyen bir yerden bu sürece sahip ç›kmaya çal›flt›k. Bu yaflayan canl› tarih içinde kaybetti¤imiz hiçbir arkadafl›m›z sahipsiz de¤ildir. Daha da ötesi onlar bu soylu mücadelenin hem önderi hem de s›ra neferleriydi. Bu gün onlar›n onurlu yaflamlar›n› bir bayrak
Bu aç›klamalar, ne Türkiye Meclisi’nden ne 78’liler Yürütme Kurulu’ndan geçirildi, yerel inisiyatiflere de sunulmad›. “Sözcü” arkadafl, kendi düflüncelerini, hepimiz ad›na aç›klamak gibi hatal› bir tav›r sergiledi. Ne yaz›k ki önlemekte yetersiz kald›¤›m›z bu tip oldu bittiler 78’lilerin içindeki tart›flmalar› derinlefltirmekle kalmad›, emek ve demokrasi güçleriyle iliflkilerimizi de zaafa u¤ratt›. Oysa bu iliflkilerin olumlu bir biçimde sürdürülmesi, çal›flmam›z›n amac›na ulaflabilmesi için son derece önemlidir. Kenan Evren ve arkadafllar›, Veysel Güney ve Erdal Eren örne¤inde oldu¤u gibi somut suçlar ifllediler. Kenan Evren, Pinochet gibi yarg›ç karfl›s›na ç›kar›labilecek mi? Darbeci generallerin yarg›lanmas›n› basit bir öç alma olarak de¤erlendirmedik. Ama yapt›klar›n›n hesab›n› er ya da geç halka verecekler. Bizler bunun bedeli ne olursa olsun bu hesaplaflma süreSümbülo¤lu: ”Bizler unutulmaya yüz tutan bir tarihi, günün ya- cinin aktif öznelerinden birisi olaca¤›z. flayan ve devam eden canl› prati¤i içinde anlam bulur hale getirdik”. Veysel Güney hadisesi çizgiyi bir tut- gibi dalgaland›rarak devrimci müca- bize gösterdi ki yasamay›, yürütmeyi, mamalar›n› isti- deleye devam eden insanlar›n, ör- yarg›y› eline geçiren faflist zihniyet ingütlerin duyarl›l›klar›n› hesaba katan, sanl›k onurunu yok etmek istiyor. yoruz. A n k a r a sahip ç›kan, katk› sunan, katk› alan, Mersin 78’liler Derne¤i ayr›nt›l› bir ça78’liler olarak eylem birli¤i yapan, ortak durufl ser- l›flmayla Veysel’in mezar›n› buldu, bizler unutul- gileyen ve onlarla birlikte yürüyen an- dava dosyas›na ulaflt›, son mektubumaya yüz tu- laml› bir yol arkadafll›¤›m›z oldu. Ve nu a盤a ç›kartt›. Pinochet’in yarg›tan bir tarihi, bu devam edecek. Hiç bir devrimci lanmas› için bu kadar somut belgegünün yaflayan arkadafl›m›z›n, sosyalist mücadele nin ortaya ç›kar›lmas› gerekmemiflti. ve devam eden içindeki hiçbir insan›n 78’lilere k›r›k Bu tür çabalara devam etmek gerecanl› prati¤i gözlerle bakmas›na tahammül ede- kir. 12 Eylül döneminde 17 arkadafl›içinde anlam bulur hale getirdik. Ya- meyiz. Bizler hakk›nda yanl›fl bir kaflanan vahflet ve zulüm ortam›nda naat sahibi olmas›na ortam haz›rla- m›z ki birisi 17 di¤erleri 20’li yafllar›ndayd› idam edildiler. ‹dam sehpas›negemenlerin hakl› mücadelemizi yamay›z. Veysel Güney, Tamer Arda ve ar- da hayk›rd›klar› son sözleriyle sosyabast›rmak için kulland›¤› i¤renç yol ve yöntemlere tan›k oldukça insanl›k kadafllar›na iliflkin yap›lan aç›klamalar lizmin ve devrimin onurlu simgeleri ad›na utand›¤›m›z, yap›lanlara karfl› 78’lilerin genel e¤ilimlerini yans›tma- oldular. Bu tarihi mutlaka güncelleflinsanl›k onurunu yüceltmek için dire- maktad›r. Ankara 78’liler kamuoyu- tirmeliyiz. Zalimin zulmünü a盤a ç›nen çaba gösteren, büyük ac›lar çe- na iletilecek tüm görüfllerin önce yet- kart›rken faflizme karfl› direnifli ve arken arkadafllar›m›z›n hayatlar›na ta- kili organlardan geçmesini benimser. kadafllar›m›z›n u¤runda kendilerini n›k oldukça hüzünlendi¤imiz, isyan Fakat bu iki aç›klamada da süreç ter- feda ettikleri sosyalizm idealini de yüceltmifl olaca¤›z. etti¤imiz, a¤lad›¤›m›z anlar›m›z oldu sine iflledi. ettiklerini ileri sürdüler. Bu konudaki düflünceniz nedir? Bu elefltiriyi yapan arkadafllar›m›z bizim dostlar›m›zdan da öte mücadele arkadafllar›m›zd›r. Yapt›¤›m›z yanl›fllar› elefltirmelerini elbette önemsiyoruz. Ama onlardan bu süreci yak›ndan takip etmelerini ve “78’liler” çal›flmas›nda iki çizginin ortaya ç›kt›¤›n› görmelerini ve bu iki
10 Ağustos 23 Ağustos
2006
E⁄‹T‹M 5
Kay›t paras› toplamak art›k o kadar kolay de¤il
Veliler uyan›yor
“Kay›t paras›” e¤itim hizmetlerinin paral›laflt›r›lmas›n›n simgesi oldu. Her kay›t dönemi, “zorunlu ba¤›fl toplanmayacak” nutuklar›yla aç›l›p, türlü “kay›t paras›” rezillikleriyle kapan›yor. Ama veliler de art›k kolay lokma de¤il. Kimileri toplu kay›t yapt›rarak, kimileri yanlar›na avukat alarak, kimileri de esnaflaflan yöneticileri cep telefonlar›yla teflhir ederek bu soyguna dur diyor. ‹lkö¤retim okullar›na kay›tlar 15 A¤ustos’ta bafllayacak. Ana gündem yine kay›t paras›. Bu y›l ‹stanbul, Ankara, ‹zmir, Eskiflehir ve Adana’da bafllat›lan internetten ön kay›t uygulamas›n›n, kay›t paras› toplanmas›n› engelleyece¤i iddias› ise çoktan çürüdü. Kay›t için gerekli belgeler listelerinde “okul aile birli¤i hesab›na ba¤›fl dekontu” yer al›yor. Adana Milli Mensucat ‹lkö¤retim Okulu’nun kay›t
için gerekenler listesinde flunlar var: bir büyük kutu tebeflir, bir top fotokopi ka¤›d›, “okul aile birli¤inin ‹fl Bankas› Ya¤ Cami fiubesi hesab›na ba¤›fl dekontu”… Mazeret yine ayn›: kaynak yetersizli¤i. Ama özel okullara vergi indirimleri, ö¤renci bafl› bin YTL gibi teflvikler yap›l›rken devlet okullar›n›n tebeflir paras› bulamamas› velileri isyana zorluyor. Ne bakanl›¤›n ikiyüzlü aç›klamalar› ne de mü-
HALKIN KAYIT KILAVUZU Çocuklar›m›z› okula kaydettirirken ne yapmam›z gerekiyor, kay›t paras› soygunundan nas›l kurtuluruz? Paras›z e¤itim mücadelesinde a盤a ç›kan deneyimlerin bir ürünü olan bu k›lavuza baflvurabilirsiniz. Kimlik, ikamet ve (internetten kayda geçilen illerdeyseniz) ön kay›t belgeleriniz d›fl›nda bir belge sunmak ya da ba¤›fl yapmak zorunda de¤ilsiniz. Size Milli E¤itim Müdürlü¤ü imzal›, “velilerden ikna yoluyla katk› pay› toplanmas›na devam edilmesi” istenen belgeler gösterebilirler. Siz de okula gitmeden önce bir belge haz›rlay›n. Paras›z kay›t yapmay› reddeden yöneticilerden, “... istenen katk› pay›n› ödemedi¤i için kayd› yap›lmam›flt›r” yaz›l› beyaz bir ka¤›ttan ibaret belgenizi imzalamalar›n› isteyin. Onlar imzalamazsa, yan›n›zdaki velilere imzalat›n. Belgeyi savc›l›¤a ve bas›na iletece¤inizi söyleyin. Ak›llanmazlarsa, ac›may›n iletin.
Kaynak yetersizli¤i öne sürülerek ba¤›fl yapman›zda ›srar edilecektir. Vergilerinizle oluflan ve anayasal olarak okullara da tahsis edilen kamu kaynaklar›n›n e¤itim giderleri için yeterli oldu¤unu, ama önemli bir k›sm›n›n devlet okullar› yerine özel okullara aktar›ld›¤›n› ve buna sessiz kal›p veliden para isteyen okul yönetimlerinin bu h›rs›zl›¤a suç orta¤› oldu¤unu söyleyin. Sorun gerçekten kaynaksa, o kayna¤› devletten alabilmek için ö¤retmen-veli ortaklafla mücadele etmeyi önerin. Kay›t yapt›rmaya tek bafl›n›za gitmeyin, ulaflabildi¤iniz di¤er velilerle birlikte hareket edin. Tek bafl›n›za giderseniz okul aile birli¤i üyeleri ve okul yöne-
Anayasan›n 42. maddesi: “Kimse e¤itim ve ö¤retim hakk›ndan mahrum b›rak›lamaz. ‹lkö¤retim bütün vatandafllar için zorunludur ve devlet okullar›nda paras›zd›r.”
Hüseyin Çelik: ”Kay›t paras› alan idareciyi affetmem.”
ticileri üzerinizde psikolojik bask› kuracakt›r. Veliler olarak kalabal›k olman›z psikolojik üstünlü¤ü size verecektir. Kesinlikle pazarl›k etmeyin. Okul yönetimi kayd›n›z› yapmak zorundad›r. Yapmad›¤›nda suç ifller. Yan›n›zda avukat bulunursa, okul yönetimi bu suça kolay kolay cesaret edemez. Bas›n da oldukça etkili ve sonuç al›c› bir araçt›r ve okul kay›tlar› da bas›n›n ilgi gösterdi¤i bir haber malzemesidir. Kayda giderken bas›na haber verin. Yan›n›zda ses kay›t cihaz›, küçük kamera (örne¤in cep telefonu kameras›) bulundurun. Unutmay›n, çocu¤unuzun e¤itim hakk› için mücadele ederken, siz her flekilde hakl›s›n›z.
Recep Tayyip Erdo¤an: “Okullarda aile birliklerine herhangi bir taleple para vermeyiniz.”
dürlerin ikna kabiliyeti eskisi kadar etkili. Veliler uyan›yor. Kay›t paras›n›n planl› bir soygun oldu¤unu gören veliler art›k itiraz ediyor. Geçti¤imiz y›l, kay›tlar oldukça renkli geçmiflti. Para vermek istemeyen veliyi, çocu¤unu “gariban s›n›f›na” göndermekle tehdit eden ‹stanbul Gazi ‹lkö¤retim Okulu Müdürü, cep telefonu kameras›na kaydedilince, hemen her okulda yaflanan bu manzara büyük bir skandal gibi sergilendi. Ankaral› yoksullar, Halkevleri’nin ça¤r›s›yla paras›z kay›t yapt›rmak için gittikleri okula bas›n› da ça¤›r›nca müdürün yapacak bir fleyi kalmam›flt›. Eskiflehir’deyse okul kap›lar›nda kay›t için bekleflenlere yard›m eden
“halk›n avukatlar›” vard›. Halk›n artan öfkesi bu y›l›n daha hareketli geçece¤ine iflaret. Ankara Halkevleri, “kay›t için para ödemeyece¤iz” diyerek, “Tayyip Ödesin” bafll›kl› bir kampanya bafllatt›. May›s’ta bafllat›lan kampanya kapsam›nda birçok bölgede kitlesel ücretsiz kay›t eylemleri yap›lmas› planlan›yor. fiimdiye kadar yüzlerce ailenin internetten ön kayd›n› yapan ‹stanbul Okmeydan›, Bahçelievler ve Adana fiakirpafla Halkevleri Paras›z E¤itim ‹çin Kay›t Merkezleri de velileri kesin kay›tlar öncesinde örgütlü bir güce dönüfltürüyor. Anlafl›lan, e¤itimi paral›laflt›rmak isteyenlerin ve bu ahlaks›zl›¤a alet olanlar›n ifli art›k o kadar kolay de¤il.
Kocaelili veliler yalanlarla para toplayan müdürden hesap soruyor. Esnafl›¤a soyunan müdürü, bir cep telefonu çekimiyle piflman ettiler.
“Biz vergimizi verdik, e¤itim masraflar› da devletin borcudur, ‘paray› IMF’ye kapt›rd›k’ diyorsan›z o zaman Tayyip ödesin.”
“Büyük E¤itimci Yürüyüflü”ne dava E¤itim-Sen taraf›ndan “bütçeden e¤itime ayr›lan pay›n art›r›lmas› ve özlük haklar›n›n iyilefltirilmesi" talebiyle Kas›m 2005’te yap›lan Büyük E¤itimci Yürüyüflü nedeniyle sendika yöneticileri hakk›nda dava aç›ld›. E¤itim-Sen Baflkan› Alaattin Dinçer ve KESK Baflkan› ‹. Hakk› Tombul’un da aralar›nda bulundu¤u KESK yöneticisi emekçiler "Toplant› Gösteri ve Yürüyüfl Kanunu'na Muhalefet" suçundan yarg›lan›yor. ‹ddianamede sendika yöneticileri eylemi sevk ve idare etmekle suç-
lan›yor. Dava 8 Kas›m 2006’da bafllayacak ve Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. E¤itim emekçileri 2427 Kas›m tarihlerinde, “bütçeden e¤itime ayr›lan pay›n art›r›lmas›, nitelikli e¤itim ve özlük haklar›n›n iyilefltirilmesi" talebiyle Türkiye’nin dört bir yan›ndan
Ankara’ya büyük bir yürüyüfl bafllatm›flt›. E¤itimciler, Ankara’n›n dört ayr› flehirleraras› giriflinde polis ve jandarman›n panzerli, gaz bombal› ve coplu sald›r›s›na maruz kalm›fl, sald›r› sonucu çok say›da e¤itim emekçisi yaralanm›flt›. Ayn› saatlerde Ankaral› e¤itim emekçileri, KESK’e ba¤l› di-
“Sefa Boyar burada ÖSYM nerede?”
ODTÜ mezunu ve LeMan dershanesi ö¤rencisi Sefa Boyar’›n ÖSS protestosu amac›na ulaflt›. Üniversite s›nav›nda tüm sorular› yanl›fl yan›tlayarak eksi 45 puan almay› hedefleyen Sefa, bir soruyu yanl›fll›kla do¤ru iflaretleyerek eksi 43.5 puanda kald›. ÖSS’de baflar›s›z olanlar› ödüllendiren LeMan dershanesinin en parlak ö¤rencisi Sefa Boyar, bu renkli eylemiyle ÖSS’nin saçmal›¤›n› teflhir etti. Sefa, kendisini s›nava girmeye
iten fleyin “ezberci e¤itim sisteminin d›fllad›¤› ÖSSzedeler ve çocuklar› için dershaneleri paraya bo¤an ailelerin” durumu oldu¤unu aç›klam›flt›. Her y›l 1,5 milyon kifliyi, üniversite kontenjanlar› yetersiz oldu¤u için baflar›s›z ilan eden ÖSS’ye yönelik bu parlak protesto ÖSYM’nin tepkisini çekmiflti. LeMan Sefa'y› kutlayarak, "Ortalarda yok, demek ki baflaramad›" diyen ÖSYM baflkan›na sordu: "Sefa burada ÖSYM Baflkan› nerede?"
¤er sendikalar›n üye ve yöneticileri ve çok say›da demokratik kitle örgütü K›z›lay’a ç›kmak istemifl onlar da polis sald›r›s›yla engellenmiflti. Ankara d›fl›ndan gelen e¤itim emekçileri yaflanan sald›r›ya ra¤men da¤›lmam›fl, geceyi flehirleraras› yolda geçirmiflti. Ertesi gün
Ankara’ya girmeyi baflaranlarla birlikte Ankaral› emekçiler yine soka¤a ç›km›fl, hükümetin sald›rgan tutumunu ve polis terörünü k›nam›fllard›. Hükümetin h›nc› geçmemifl olsa gerek, üstünden sekiz ay geçen yürüyüfl yüzünden e¤itimcileri bu kez de mahkemeye veriyor.
Tafl›d›¤› miras ve potansiyel gere¤i toplumsal muhalefetin önemli unsurlar›ndan biri olan E¤itim-Sen davalar, polis sald›r›lar›, sürgünler vb. bask›larla geriletilmeye çal›fl›l›yor.
MP3 SOKA⁄A ÇIKIYOR Ö¤renci Kolektifleri, 6 ay önce Türkiye çap›nda Müflterilefltirmeye ve Piyasalaflt›rmaya Karfl› 3 Talep (MP3) adl› bir imza kampanyas› bafllatm›fllard›. Üniversitelilerin MP3 parolas›yla yükselttikleri temel talepler flunlard›: n Harçlar ve ek harçlar kald›r›ls›n, üniversite içi hizmetler paras›z olsun. n Üniversitelilerin ulafl›m, bar›nma, beslenme gibi yak›c› sorunlar›na acil çözümler getirilsin. Ücretsiz ö¤renci yurtlar› aç›ls›n, kampuslar aras› ücretsiz servisler konulsun. n Nitelikli e¤itim için gereken teknik donan›m sa¤lans›n. Bu talepler için Türkiye'nin birçok üniversitesinde binlerce imza toplayan ve bunlar› TBMM’ye gönderen Ö¤renci Kolektifleri, 12 May›s'ta Ankara'da yüzlerce ö¤rencinin kat›ld›¤› bir eylem yapm›fl, müflterilefltirilmeye karfl› mücadelelerini sürdüreceklerini vurgulam›fllard›. Kolektifler, flimdi de taleplerini, paral› e¤itimden ma¤dur olan tüm kesimlerle birlikte yükseltmek için ortak mücadele ça¤r›s› yapacaklar. Mahallelerde kap› kap› dolaflacak, pazar yerlerinde, dersane önlerinde, okul kay›tlar›nda boy gösterecek ve paras›z e¤itim için imza toplayacaklar. A¤ustos’un ikinci haftas›nda bafllayan imza kampanyas›, okullar aç›lana kadar sokaklarda ve kent meydanlar›nda sürecek. Ö¤renci Kolektifleri, kampanya öncesinde “ortak bir yaflam› paylaflmak, beraber tart›fl›p beraber üretmek” için Bal›kesir Zeytinli'de 31 Temmuz-6 A¤ustos tarihleri aras›nda bir yaz kamp› düzenledi. Türkiye'nin dört bir yan›ndan gelen yüzlerce üniversiteli, kamp boyunca çeflitli atölye çal›flmalar›, geziler, turnuvalar ve söyleflilerde birlikte üretmenin ve e¤lenmenin tad›n› ç›kar›rken kampanyalar› için enerji biriktirdiler. Ö¤renci Kolektifleri, kamp›n bitmesinin ard›ndan, Türkiye'nin birçok ilinde kampanyalar›na bafllad›. Kampanyan›n ilan› için pek çok ilde kitlesel bas›n aç›klamalar› yap›lacak. Ö¤renci Kolektifleri, “Herkese Eflit, Paras›z Nitelikli Üniversite E¤itimi” talebiyle toplad›klar› imzalar›n› Ekim ay›nda yapacaklar› eylemle Meclis’e götürecek, Ankara sokaklar›na bir kez daha imzalar›n› atacaklar
Güvencesiz e¤itimciler Ankara’ya Güvencesiz e¤itim emekçileri, hükümet ve sendikalar aras›nda 15 A¤ustos’ta bafllayacak olan toplu görüflmeler sürecinde ifl, güvence ve insanca yaflam taleplerini dile getirmek için Ankara’da olacak. Hükümetin de sendikalar›n da kendilerini yok sayd›¤›n› söyleyen E¤itim Ö¤retim Ma¤durlar›, toplu görüflmelerde “biz de muhatab›z” diyecek. Birkaç sene öncesine kadar “garanti meslek” diye bilinen ö¤retmenlik art›k güvencesizli¤in en yo¤un yafland›¤› alanlardan biri. Kamu Personeli Seçme S›nav› (KPSS) sonuçlar›n›n aç›klanmas›n›n ard›ndan, bu gerçek bir kez daha gözler
önüne serildi. Bu y›l KPSS s›nav›na giren 400 bin üniversite mezunundan 202 bini e¤itim bilimleri mezunuydu. Ne var ki, Milli E¤itim Bakanl›¤› “2006 ö¤retmenlik atamas›nda” yaln›zca 10 bin ö¤retmen ald›. Ö¤retmenlerin güvence-
sizlik sorunlar›n›n çözülmesi talebiyle, 4 A¤ustos’ta ‹stanbul ‹l Milli E¤itim Müdürlü¤ü önünde bir bas›n aç›klamas› yapan ma¤dur e¤itimciler KPSS’nin kald›r›lmas›n› istediler. Bas›n aç›klamas›n› okuyan Nihat Ayd›n, 200 bin
e¤itimci a盤› bulundu¤unu belirterek “formasyonlu ve formasyonsuz ay›rmadan ve s›nava tabi tutmadan 200 bin kifli kadroya al›narak bu aç›k kapat›lmal›d›r” dedi. Hükümetin tüm kamu personelini sözleflmeliye geçirmeyi planlad›¤›na dikkat çeken Ayd›n, Eylül’de de 20 bine yak›n sözleflmeli al›m›ndan bahsedilmesinin bunun bir göstergesi oldu¤unu söyledi.
E¤itim-Sen’den dava E¤itim-Sen, sözleflmeli ö¤retmenli¤e olanak sa¤layan Milli E¤itim Bakanl›¤› genelgesinin iptali ve yürütmesinin durdurulmas› istemiyle Dan›fltay'da dava açt›. Sendika, Dan›fltay'›n, sözleflmeli ö¤retmenli¤e olanak tan›yan yasa de¤iflikli¤ini de Anayasa Mahkemesi'ne götürmesini istedi. E¤itim-Sen Genel Sekreteri Emrali fiimflek, Dan›fltay'›n, “Sözleflmeli Ö¤retmen” al›m›na iliflkin
genelgenin yürütmesini durdurdu¤unu ancak hükümetin, yasa de¤iflikli¤iyle uygulamay› yeniden gündeme getirdi¤ini belirtti. fiimflek, “Anayasa’ya ayk›r› dedi¤i de¤iflikli¤in Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi gerekti¤ini savundu. E¤itim-Sen yönetimi, sözleflmeli ö¤retmenleri örgütlemedi¤i ve e¤itim alan›ndaki güvencesizlik sorunuyla yeterince ilgilenmedi¤i için elefltiriliyordu.
‹nternette forum sayfalar›nda bafllayan ve renkli sokak eylemleriyle emek hareketine dahil olan yeni, mütevaz› ama umut veren bir mücadele, güvencesiz e¤itimcilerin örgütleniyor.
Her ne flekilde olursa olsun e¤itimcilere güvencesiz çal›flma koflullar›n›n ve rekabetin dayat›lmas›na karfl› ç›kacaklar›n› belirten Ayd›n, bu do¤rultudaki taleplerini flöyle s›ralad›: Kamu Personeli Seçme S›nav› derhal kald›r›ls›n. Aç›ktaki 200 bin ö¤retmen kadroya al›ns›n. Fen-Edebiyat fakültelerinde herkese ücretsiz formasyon hakk› verilsin. Sözleflmeli ö¤retmenlik kald›r›ls›n, daimi kadro istiyoruz. Mesleki ve teknik e¤itim alanlar›nda ö¤retmen kadrosu aç›ls›n. ‹kinci zorunlu dil derhal uygulans›n. Dershane ö¤retmenleri için ifl güvencesi sa¤layan yasal düzenlemeler yap›ls›n. Ayd›n, bu talepleri savunan tüm e¤itimcileri, 15 A¤ustos’ta bafllayacak olan toplu görüflmeler sürecine kat›lmak üzere Ankara’ya beklediklerini belirtti.
10 Ağustos 23 Ağustos
6 EMEK
2006
F›nd›k üreticisi Erdo¤an’›n anlad›¤› dilden konufltu
Zapsu’nu da al git
Neden iflçi s›n›f›?
S
osyalistler sömürüsüz, savafls›z bir dünyan›n kurulmas› için kapitalizmin sona erdirilmesi gerekti¤ini düflünürler. Uluslar aras›ndaki ç›kar çat›flmalar›n›n, dünya çap›nda veya bölgesel savafllar›n, bireylerin kendilerine ve kendi d›fl›ndaki dünyaya yabanc›laflmas›n›n kökeninde kapitalist sistemin tahribat›n›n yatt›¤›n› ileri sürerler. Bu tespitin hakl›l›¤›, 90’da sosyalist blokun çöküflüyle dünyan›n hakimi haline gelen kapitalist-emperyalist sistemin, dünyay› cehenneme çevirmesiyle bir kez daha ortaya ç›km›flt›r. Sömürgecilik hortlam›fl, emperyalist merkezler d›fl›ndaki ülkelerde yoksulluk artm›fl, ülkelerin gelir da¤›l›m›nda ciddi bozulmalar yaflanm›flt›r. Sermaye s›n›f›n›n bu pervas›z egemenli¤ine kim son verecektir? Sosyalistlerin iflçi s›n›f›na yapt›klar› vurgunun anlam› nedir? Neden öncelikle iflçi ve emekçiler içerisinde örgütlenmeyi tercih ederler? Bunu birkaç bafll›k alt›nda toplayabiliriz: Geçen say›m›zda kapitalizmin temel g›das›n›n art› de¤er sömürüsü oldu¤unu söylemifltik. Art› de¤er ancak emek sömürüsünden elde edilebilir. Emek sömürüsünün birinci derece ma¤durlar› ise iflçilerdir. ‹flçi s›n›f› daha iyi yaflam koflullar›na sahip olabilmek için verdi¤i mücadeleyle üretti¤i art› de¤er üzerinde hak iddia eder. Bunu yap›nca da do¤rudan do¤ruya kapitalizmin flah damar›yla “oynam›fl” olur. ‹kincisi; emek gücünden baflka satacak bir fleyi olmayan tek s›n›f olmas› nedeniyle mülk sahibi s›n›flar›n borusunun ötmedi¤i bir düzeni ancak iflçi s›n›f› kurabilir. Sistemden ne kadar flikayetçi olursa olsunlar, kendi topra¤›nda üretim yapan köylüler veya esnaflar eflitlik ve adalete dayal› bir sistemin kurucusu, önderi olamaz. Bu kesimlerin flikayetlerinin eflitlik ve adalete dayanan bir toplumsal sistem içinde giderilmesini sa¤layabilecek, kendisiyle beraber tüm toplumu özgürlefltirebilecek tek s›n›f, iflçi s›n›f›d›r. Özel mülkiyet ve kiflisel ç›kara dayal› sistemde, elbirli¤iyle üreten bir s›n›f oldu¤u için örgütlenme potansiyeli en güçlü toplumsal kesimdir. Bu durum büyük ölçekli üretimin esas oldu¤u geçti¤imiz yüzy›lda daha belirgin bir özellikti. Son çeyrek yüzy›ld›r, küçük ölçekli üretimin yayg›nlaflmas›, iflçi s›n›f›n›n bu özelli¤ini zay›flatm›fl görünse de bu küçük iflletmelerin ço¤unlu¤unun büyük firmalar etraf›nda bir üretim zincirinin parças› olmas› nedeniyle, bugünün iflçi s›n›f› da örgütlenmeye yatk›nl›¤›n› sürdürmektedir. Sistemin sürekli iflçi-iflsiz proleter üretmesinden dolay› toplumun nüfus da¤›l›m›nda a¤›rl›¤› olan ve giderek ço¤unlu¤u oluflturan maddi-toplumsal bir güçtür iflçi s›n›f›. Bu anlatt›klar›m›z iflçi s›n›f›n›n ücretli emekçi olmas›nda yatan bir zenginliktir. Bu zenginli¤in kendili¤inden ortaya ç›kmas› ve toplumu dönüfltürmesi mümkün görünmüyor. ‹flçi s›n›f›n›n eflit, adil ve özgür bir toplum kurabilmesi için, gücünün ve tarihsel konumunun fark›nda olmas› gerekiyor. ‹flçilerin emek süreci içerisinde hapsedildikleri bask›, yo¤un çal›flma temposu ve gündelik ç›karlara mahkum edilmesi, gerçe¤i kavramalar›n› engelliyor. ‹flçi s›n›f› kendi gerçekli¤inin fark›na kendili¤inden eylemlerinin ço¤al›p birikmesiyle ve bu birikimin örgütlenmeye ve ortak bilince dönüflmesiyle var›yor. Sosyalistlerin tarihsel görevi de burada ortaya ç›k›yor: ‹flçi s›n›f›n›n hak ve özgürlük mücadelelerini ço¤altmak; bu s›n›f mücadelesi deneyimlerini yeni mücadelelere aktaran öncü rolünü üslenmek ve iflçileri, somut tarihsel deneyime dayanan bu bilinçle donatarak harekete geçirmek, yani bilinçli, sosyalist eyleme yöneltmek.
FINDIKÇI SORUYOR
BU ÖFKE BURADA KALMAZ
Türkiye, dünya f›nd›k pazar›n›n yüzde 75’ini elinde tutarken fiyatlar›n ithalatç› tekellerce belirlenmesi ve maliyetin alt›na düflmesi mümkün müdür? Bu fiyat düflüflünde, Avrupal› flirketlerinin tafleronlu¤unu yapan, fiyat düfltükçe kazanan Zapsu gibi tüccarlar›n rolü yok mudur? Hükümetin y›ll›k 2 milyar dolar gelir getirebilecek f›nd›¤›n fiyat›n› yüksek bulup düflürmeye çal›flmas› sadece f›nd›k üreticisine de¤il ülkeye ve halka ihanet de¤il midir? Fiskobirli¤i devre d›fl› b›rakma çabas› Dünya Bankas›’n›n tar›m reformu önerileri aras›nda da yer al›yordu. Hükümet Dünya Bankas›, f›nd›k tüccar› ve Avrupal› flekerleme flirketleriyle ifl birli¤i yap›p f›nd›kç›ya savafl açarken bunu sonuçlar›n›n, halka verece¤i hesab›n fark›nda m›d›r?
Dünya çikolata tekellerinin ve Zapsu gibi f›nd›k tüccarlar›n›n ç›kar› u¤runa f›nd›k üreticisine sald›ran ve fiyatlar› düflüren AKP’ye, halk Ordu mitingiyle yan›t verdi.
TÜCCARIN DERD‹ TAYY‹P’‹ GERD‹ F›nd›k üreticisinin hakk›n› istemesi Erdo¤an’› yine öfkelendirdi. Baflbakan’›n “yol kesme eylemi yüzünden iki kiflinin öldü¤ü” iddias›na yalanlama ‹l Sa¤l›k Müdürü’nden geldi. Bu yalan›n ortaya ç›kmas›ndan sonra mitinge kat›lan dört kifli tutuklanarak üreticiye mesaj verildi.
H
ükümetin savafl ilan etti¤i f›nd›k üreticisi 30 Temmuz günü ayaktayd›. Türkiye Ziraat Odalar› Birli¤i'nin öncülü¤ünde Ordu'da düzenlenen Karadeniz F›nd›k Mitingi’ne 40 ilden gelen yaklafl›k 80 bin kifli kat›ld›. Üreticinin öfkesi alanlara s›¤mazken, SamsunOrdu karayolu 10 saate yak›n bir süre trafi¤e kesildi. “Baflbakan ‹stifa”, “Hain Zapsu”, “Halk›m›n eme¤i, f›nd›k için bizi da¤lara m› zorluyorsunuz",, “Tayyip Art› Abdullah Eflittir Zapsu” yaz›l› dövizler, Zapsu’nun yak›lan kuklas›, tafllanan panzerler emekçilerin öfkesinin boyutlar›n› gözler önüne serdi. Miting alan›nda konuflmalar devam ederken saat 12 civar›nda kendili¤inden harekete geçen binlerce kiflilik grup Ordu-Giresun karayolunu trafi¤e kapatt›. Saat 13.30 civar›nda polis, panzer-
POL‹S fiEF‹ N‹YE GÖREVDEN ALINDI?
lerle ve göz yaflart›c› gaz kullanarak toplulu¤u da¤›tmak istedi ama direnifl karfl›s›nda baflar›l› olamad›. Binlerce emekçi, kendilerine hakaret eden ve f›nd›k fiyat›n› düflürerek sefalete mahkum eden
Baflbakan gelmeden yolu açmayacaklar›n› hayk›rd›: "Erdo¤an gelsin yolu açs›n".
Akflam 10’a kadar süren direnifl boyunca onlarca emekçi yaralan›p, 38 kifli göz alt›na al›n›rken bu büyük isyan sadece f›nd›k üreticilerinin isyan› de¤ildi. Geçimi büyük oranda f›nd›¤a ba¤l› olan Karadeniz illeri halk olarak sokaktayd›. Sadece Karadeniz de¤il y›llard›r IMF ve AB’nin dayatt›¤› tar›m politikalar› ile yoksullaflan ve topra¤›n› kaybetme tehlikesi yaflayan köylüler; üzüm, bu¤day, kay›s›, pamuk ve çay üreticileri Türkiye’nin her yerinden gelerek bu isyana kat›ld›lar. Alanda aç›lan bir pankart köylüyü bekleyen tehdidi aç›kça ifade ediyordu: ‹flsizler ordusuna kat›lmak istemiyoruz! AB ve IMF, tar›m›n flirketlere devredilerek, emekçilerin topraklar›ndan sökülüp at›lmas› gerekti¤ini aç›kça ifade ediyorlar. Ve Türkiye gibi nü-
fusunun üçte biri bu sektörde istihdam eden bir ülkede bu ope r a s y onun yarataca¤› toplumsal sonuçlar Ordu’da bir kez daha görüldü. IMF’nin ve AB politikalar›n›n sonuçlar›n› köylüler keskin bir b›çak gibi kemiklerinde hissediyorlar. Bu b›ça¤› flimdilik AKP Hükümeti tutuyor ve Ordu’da görüldü¤ü gibi bu b›çak tutan›n can›n› yakacak. Hükümet ise sorunu sald›rarak ve “bel alt›” vurarak çözmeye çal›fl›yor. AKP’li ve-
killerin mitinge kat›lanlara terörist demesi, göz alt›na al›nanlar›n Terörle Mücadele fiubesi’nde sorgulanmas›, Baflbakan’›n miting yüzünden iki kiflinin öldü¤ünü uydurmas› ve 6 A¤ustos’ta 4 kiflinin tutuklanmas› ise sadece öfkeyi büyütecek.
ÜZÜM ÜRET‹C‹LER‹ DE AYA⁄A KALKIYOR Çiftçi Sendikalar› Konfederasyonlaflma Platformu Sözcüsü Abdullah Aysu, Bianet’e yapt›¤› aç›klamada hükümetin d›fla ba¤›ml›, IMF, Dünya Bankas› ve Avrupa Birli¤i Ortak Tar›m Politikas›n› takip etmesinin tar›m› tahrip etti¤ini söyledi ve Üzüm Üreticileri Sendi-
kas›’n›n da üzüm fiyatlar›n›n aç›klanmam›fl olmas› nedeniyle eylemlere bafllayaca¤›n› duyurdu. ÜzümSen’in 15 A¤ustos’ta Manisa Alaflehir'de bir miting düzenleyece¤ini söyleyen Aysu, “Çiftçi Karadeniz'den Ege'ye hareketlenecek" dedi.
KOÇ gibi (!) iflçi düflmanl›¤› TÜPRAfi’ta 205’i zorunlu olmak üzere toplam 828 iflçi iflten ç›kar›ld›. ‹flten ç›kar›lan personelin 133'ünün ‹zmit Rafinerisi'nden, 235'inin Körfez Petrokimya Kompleksi'nden, 113'ünün ‹zmir Rafinerisi'nden, 160'›n›n Batman Rafinerisi'nden, 159'unun K›r›kkale Rafinerisi'nden, 11'inin ise Genel Müdürlük'ten oldu¤u ö¤renildi. ‹flten ç›kar›lan 17 kifli-
Gerçe¤e ça¤r› n Ça¤r› merkezlerinde çal›flt›r›lan güvencesiz iflçiler, birbirleriyle buluflmak ve sorunlar›n› görünür hale getirmek için bir web sitesi oluflturdular. Sitede “hizmet sektörü emekçileri olarak di¤er emekçilerle ortak ç›karlar› oldu¤unu fark etmifl olan bir toplulu¤uz” denilirken rekabetin ça¤r› merkezi çal›flanlar›n› yaln›zlaflt›rd›¤›n›, kariyer söyleminin hayatlar›n› karartt›¤›n› ifade ettiler. Ça¤r› merkezi çal›flanlar›n› patronlara karfl› birlik olmaya ça¤›ran emekçiler, sitenin bu birli¤in sa¤lanmas› için bir tan›flma, paylaflma platformu oldu¤unu vurguluyor. (www.gercegecagrimerkezi.org)
nin statüleri ise bilinmiyor. ‹flten ç›kar›lmalar›n TÜPRAfi’›n en çok kar eden sanayi kuruluflu oldu¤u aç›kland›ktan hemen sonra gerçeklefltirilmesi dikkat çekici. ‹flten ç›kar›lmalar TÜPRAfi’›n özellefltirilmesinin bir sonucu olarak görünüyor. Özellefltirilen iflletmelerde faaliyetler kadrolu istihdam yoluyla de¤il, d›flar›dan hizmet al›m›yla yürütülüyor.
MENSA’da sendika düflmanl›¤›na tepki n Sendikalaflt›klar› için Adana MENSA fabrikas›ndan at›lan 94 iflçiye destek eylemi yap›ld›. ‹flçilerin ifle al›nmas› talebiyle yap›lan eyleme D‹SK Genel Baflkan› Çelebi, D‹SK Tekstil MYK üyeleri ile 100’e yak›n iflçi kat›ld›. Fabrika önünde, iflten at›lmaya, sendikas›zlaflt›rmaya, sosyal haklar›n gasp edilmesine ve iflverenin yasalara uymamas›na karfl› yap›lan aç›klamaya Tek G›da-‹fl Bölge Baflkan›, Genel-‹fl Bölge Temsilcisi ve yöneticileri, Dev Sa¤l›k-‹fl ve EmekliSen Genel Baflkanlar› destek verdi.
Yar›mca, Tüprafl'tan at›lan iflçilere ifl iadesi için mahkemeye baflvurma karar› ald›lar. Petrol ‹fl Genel Merkezi’nin kendilerine sahip ç›kmad›¤›n› söyleyen iflçiler “bu flark› burda bitmez” diyen Genel Baflkan Mustafa Öztaflk›n'› iflçileri satmakla suçlad›lar. Yar›mca fiube Baflkan› Yaflar Erbafl dolum ve forklift bölümünde çal›flan iflçilerin yerine tafleron iflçilerin getirildi¤ini, buradaki maksad›n ortaya ç›kt›¤›n› söyledi.
Kenan Budak an›ld› n D‹SK’a ba¤l› ‹lerici Deri-‹fl Sendikas›n›n Genel Baflkan› Kenan Budak, 26 Temmuz’da mezar› bafl›nda yap›lan bir törenle an›ld›. Budak, 12 Eylül sonras›nda direnifl çal›flmalar› yürütürken, 1981 y›l›nda, bir arama noktas›nda polisler taraf›ndan vurulmufltu. Silivrikap› Mezarl›¤›’ndaki törene Budak’›n ailesinin yan› s›ra, mücadele arkadafllar› ve baz› sendikac›lar kat›ld›. Anma töreninde, Budak’›n ailesi ad›na, amcas›n›n o¤lu D‹SK eski Genel Baflkan› ve ‹stanbul eski Milletvekili R›dvan Budak, D‹SK ad›na ise Genel Sekreter Musa Çam birer konuflma yapt›.
Ordu'da düzenlenen ve 80 bin kiflinin kat›ld›¤› 'F›nd›k Mitingi' sonras› Ordu Emniyet Müdürü R›dvan Güler merkeze al›nd›. Tayyip Erdo¤an yol kesen halka yap›lan müdahalenin yetersiz oldu¤unu, yolun her koflulda aç›lmas›n› istedi¤ini ancak Güler’in bunu gerçeklefltirmedi¤i için görevden al›nd›¤›n› söyledi. Oldukça öfkeli oldu¤u görülen Erdo¤an polis flefini halka karfl› yeterince fliddet uygulamad›¤› için elefltirerek f›nd›k üreticisine olan öfkesini gösterdi. Ancak Erdo¤an’›nki sadece halka karfl› öfke de¤il. Çünkü Erdo¤an, Güler’in geçmiflini biliyor. Güler 12 Eylül’den sonra Ankara’daki meflhur DAL iflkencehanelerinde piflmifl, buradaki “baflar›l› hizmetleri” ile h›zla yükselmifl bir polis flefi. Yani Erdo¤an, Güler’in “fliddet”in en a¤›r›n› uygulamaktan kaç›nmayaca¤›n› biliyor ve bu durumda kendisine karfl› komplo kokusu al›yor. Devlet içindeki çekiflmelerde flu anda kendi karfl›s›ndaki “milliyetçi” cepheden yetiflmifl bu polis flefinin, fliddetin dozaj›n› art›rmaktan imtina etmesi üzerine hemen Güler’i görevden ald›r›yor. Köylünün ekmek ve toprak kavgas› sürerken, islamc›larla milliyetçilerin iktidar çat›flmas› da bu ortamda fliddetleniyor.
Paray› veren rektörü görür
Prof. ‹zge Günal
Dokuz Eylül Üniversitesi Konsey Baflkan› Prof. ‹zge Günal, tafleron flirketin iflten ç›kard›¤› iflçilerle ilgili Rektörle görüflmek için randevu istedi. Ayn› koridorda görev yapt›¤› rektör Al›c›’n›n 17 gün kendisine randevu vermesini bekleyen Günal bir yan›t alamay›nca 90 YTL ödeyip Rektör Prof. Al›c›’dan muayene randevusu ald›. Günal, temizlik ifllerini yapan flirketin iflten ç›kard›¤› 213 çal›flan›n›n geri al›nmas› için bafllat›lan kampanyada toplanan 4 bin imzay› ve iflçilerin taleplerini rektöre iletti.
OLEY‹S’te eski yönetimle devam
Çocuk iflçi ifl cinayetine kurban gitti
n D‹SK’e ba¤l› OLEY‹S sendikas›, 2930 Temmuz günlerinde Genel Kurul’unu gerçeklefltirerek önümüzdeki 3 y›l›n yönetimini seçti. ‹ki farkl› listenin ç›kt›¤› Genel Kurulda bir önceki dönem de ayn› görevi yürüten Kamer Aktafl baflkanl›¤›ndaki liste yönetime seçildi. Sendika.Org’un konu ile ilgili görüfltü¤ü Aktafl, Genel Kurul’un oldukça demokratik bir ortamda geçti¤ini, herkesin özgürce kendini ifade etti¤ini belirterek sendikalar›na yak›fl›r bir genel kurul yap›lmas›ndan memnun oldu¤unu söyledi.
n ‹zmir'de ifl makinelerine parça sat›fl› yapan Teknik Civata’da ç›plak kabloya temas eden 14 yafl›ndaki Nail Durak elektrik ak›m›na kap›larak a¤›r yaraland›. ‹flçiler taraf›ndan hastaneye kald›r›lan Durak tüm müdahalelere ra¤men kurtar›lamad›. Nail Durak’›n çal›flma arkadafllar› ve babas›, makine ve trafolardaki kablolar›n “masraf olur” diye yapt›r›lmad›¤›n› belirttiler. Baba Neddet Durak, iflyeri sahiplerini dava edece¤ini söyledi. Nail Durak tatilde okul masraflar›n› ç›karmak için çal›fl›yordu.
10 Ağustos 23 Ağustos
2006
TEMEL H‹ZMETLER 7
Halk›n kesesinden a¤a
Evlerini y›kmak istedi¤i ‹lker halk› kap›s›na dayan›nca “çapulcular” dedi. Ulafl›ma yapt›¤› zamla Ankaral›lar› isyan ettirdi. Halktan do¤algaz faturalar›n› çat›r çat›r tahsil ederken, BOTAfi’a olan borçlar›n› ödemedi. Bu borçlar gerekçe gösterilerek do¤algaza zam yap›ld›. ‹flte ‹. Melih Gökçek’in icraatlar›.
Elini cebimizden çek “Biz bir paket makarnaya, birazc›k fasülyeye kand›r›ld›k” diyen ‹lker halk›, art›k kand›r›lmamakta kararl›. Gökçek her ne kadar onlar› hak sahibi de¤il iflgalci olarak itham etse de mahalle sakinleri güvenli bir gelece¤in ve yaflanabilir bir konutun haklar› oldu¤unu biliyor ve mücadelelerine devam ediyor.
‹lker halk›n›n bar›nma mücadelesi sürüyor Kentsel dönüflüm projesi bahanesiyle evlerini y›kmak isteyenlere karfl› Ankara Dikmen Vadisi halk›n›n mücadelesi büyüyerek sürüyor. 28 Temmuz’da 400’ü aflk›n mahalleli Bar›nma Hakk› bürosundan Çankaya’da bulunan y›k›m bürosuna yürüdü. “Evimize Karfl›l›k Ev ‹stiyoruz, ‹flgalci De¤iliz Hak Sahibiyiz” sloganlar›yla yürüyen mahalle halk› evlerini y›kacak olan Dikmen Vadisi projesini yüklenen Öncü Kentsel Dönüflüm firmas›n›n önüne geldi. Mahalle halk› ad›na Tar›k Çal›flkan bir konuflma yaparak; “Ne köflk ne saray istediklerini, isteklerinin 30 y›ld›r çamurunu çi¤nedikleri sokaklarda kendi mahallelerinde kalmak oldu¤unu” söyledi. Ard›ndan Bar›nma Hakk› Bürosu’nun hukuki sorunlulu¤unu üstlenen avukat Ender Büyükçulha bir bas›n aç›klamas› yaparak, y›k›m› üstelenen firma yetkilileri ve Büyükflehir Belediyesi’nin ma-
halle halk›na, y›k›m› kabul eden sözleflmeleri imzalatmak için, as›ls›z bilgilere ve flantajlara baflvurdu¤unu söyledi. Halktan bir heyet belediye ve firma yetkilileriyle görüflerek, 30 A¤ustos’a kadar y›k›m olmayaca¤› taahhüdü ald›. Taleplerinin bir k›sm›n› kabul ettirerek dönen ‹lker halk›n›n mücadelesinden rahats›z olan ‹. Melih Gökçek radyo ve TV programlar›nda ‹lker halk›na “çapulcu” dedi. Hak arama mücadelelerini “yasad›fl›” ilan eden Gökçek ayn› programda “Gelsinler, görüflelim” ça¤r›s›nda bulundu. Davete kulak veren 300 kadar mahalleli 2 A¤ustos’ta Büyükflehir Belediyesi önüne gelerek “‹lker Halk› Burada Gökçek Nerede” sloganlar›yla Gökçek’i görüflmeye ça¤›rd›. Fakat yan›t alamad›. Bir yetkiliyle görüflene kadar oturma ey-
Sizin ekonominiz yerin dibine bats›n Sabanc› Holding Enerji Grup Baflkan› Selahattin Hakman, ekonomiden sorumlu bakanlar›n yapaca¤› toplant› öncesinde hükümeti elektrikleri yeniden kesmekle tehdit etti. Hakman “E¤er olumlu bir karar ç›kmazsa ekonomik mant›k neyi gerektiriyorsa onu yapaca¤›z” diye konufltu. Elektrik alan›na daha büyük yat›r›mlar yapmak istediklerini ve bu çerçevede nükleer santral, hidroelektrik santral, termik santral, rüzgar santral› ve elektrik da¤›t›m ihaleleriyle yak›ndan ilgilendiklerini belirten Hakman, Sabanc› Grubu’nun enerjiye önümüzdeki 5 y›l içerisinde 3 ila 4 milyar dolar yat›r›m yapmay› hedeflediklerini söyledi. Hükümetse toplant› sonras›nda “ekonominin gerekleri neyse onu yapma” karar› ald›. Demek ki “ekonominin gere¤i” halk›n elektri¤ini kesmek, enerjiye zam yapmakm›fl.
Santralleri al›n zamm› da siz yap›n Enerji zirvesinden bas›na çarp›c› diyaloglar yans›d›. ‹flte bunlerdan biri. Üreticiler: Elektrik maliyetlerimiz çok yüksek. Elektrik fiyatlar›na zam yap›lmazken, do¤algaza sürekli zam yap›l›yor. Bu da zarar›na üretime neden oluyor. Güler: Siz de sadece do¤algaza ba¤l› olarak çal›flmay›n. Bak›n, Devlet Su ‹flleri’nin tüm santrallar›n› sat›fla ç›kard›k. Bunlar› sat›n al›n.
lemi yapacaklar›n› belirten ‹lkerliler 3 saat süren eylem boyunca taleplerini ve s›k›nt›lar›n› anlatt›lar. Bir kad›n, “Bizler yoksuluz Gökçek bizi birkaç paket makarnaya birazc›k fasulyeye kand›rd›, flimdi de bizleri soka¤a at›yor” dedi. Uzun süren ve polis taraf›ndan sürekli taciz edilen oturma eylemi, bir heyetin Büyükflehir Belediyesi Emlak ‹stimlak Daire Baflkan›’yla yapt›¤› görüflmenin ard›ndan sona erdi. Bu arada heyeti kabul eden Ankara Büyükflehir Belediyesi Emlak ‹stimlak Daire Baflkan› Mehmet Pamuksuz, ‹. Melih Gökçek ile benzer bir üslubu kullanarak heyete “provokatör” fleklinde hakarette bulundu. Bunun üzerine heyet, görüflmeyi keserek binadan ayr›ld›. Öte yandan eylemin ard›ndan ayn› gün yaz›l› bir aç›klama yapan ‹. Melih Gökçek ise, önceki TV ve radyo konuflmalar›nda oldu¤u gibi, tepki gösterenlerin hak sahibi olmad›¤›, d›flardan gelen ilgisiz insanlar oldu¤u iddias›n› sürdürdü.
Ankara’da 1 A¤ustos’tan itibaren ulafl›m ücretlerine yüzde 12’ye varan zamlar geldi. Akaryak›t fiyatlar›na gelen zamm› bahane eden Gökçek bu zamm› ulafl›m ücretlerine yans›tt›. Dört buçuk milyon insan›n yaflad›¤› Ankara’da 3797 kifliye sadece bir otobüsün düfltü¤ü göz önüne al›n›rsa ulafl›m hizmetinin niteli¤i oldukça düflük düzeyde. Buna ra¤men Gökçek ö¤rencilerin ve emekçilerin giderlerinin önemli bir k›sm›n› oluflturan ulafl›m masraflar›na zam yapmakta bir sak›nca görmüyor. Ulafl›m ücretlerine yap›lan zamma ilk tepki 26 Temmuz’da Ö¤renci Kolektifleri’nden geldi. Büyükflehir Belediyesi önünde oldukça renkli bir eylem gerçeklefltiren üniversiteliler ayl›k 50 YTL’yi bulan ulafl›m masraflar›n› devletin kendilerine reva gördü¤ü 120 YTL’lik burslarla karfl›larken di¤er günlük ihtiyaçlar›n› dahi karfl›lamakta zorland›klar›n› belirttiler. Zamlar›n geri al›nmas›n› istediler. Belediye binas› önünde oturma eylemi yapan ve “Zam Zam Zam Melih Gökçek bir yamyam” fleklinde flark› söyleyen üniversitelilerin eylemine Zerdalitepe Mahallesi sakini Fatma Atalay da destek verdi.
Belediye önündeki eylemi görerek kat›lan Fatma teyze yaflad›¤› mahalleye sadece sabah ve akflam koyulan otobüs seferlerinin artt›r›lmas›n› istedi. “Gençlere hak veriyorum” dedi. Zamma ikinci tepki ise KESK, D‹SK, TMMOB Ankara örgütleri ile TTB’nin ça¤r›c›s› oldu¤u ve çok say›da siyasi parti ile kitle örgütünün kat›ld›¤› bir eylemle geldi. Emekçiler yapt›klar› aç›klamada; Melih Gökçek'in 12 y›ld›r hüküm sürdü¤ü yerel yönetim anlay›fl›n›n Ankara'da yaflam› kaosa çevirdi¤i belediyenin asli görevleri d›fl›ndaki alanlara yo¤unlafl›p yat›r›mlar yapmaya bafllad›¤› vurguland›. fienlik v.b etkinlikler sebebiyle yap›lan harcamalara de¤inildi ve belediyenin üstüne düflen görevleri yapmad›¤› örneklerle hat›rlat›ld›. Eyleme; “Gökçek Elini Cebimizden Çek” slogan› damgas›n› vurdu.
Borcunu halka ödetiyor Do¤algaza yap›lan %6.8’lik zamm›n arkas›ndan çok say›da enerji kurumuyla birlikte EGO’nun BOTAfi’a olan borcu ç›kt›.
Türkiye’de ‹ZGAZ, ‹GDAfi, EÜAfi ve EGO gibi çok say›da kuruma do¤algaz sa¤layan BOTAfi, do¤algaz› halka satt›klar› halde kendisine olan borçlar›n› ödemeyen EGO gibi çok say›da kurumun borcunu gerekçe göstererek, do¤algaza zam yapt›. Ankara Büyükflehir Belediyesi’ne ba¤l› EGO toplam 903 milyon 380 bin YTL'lik borçla BOTAfi’a en fazla borcu olan ikinci kurum. EGO’nun borçlar› 1990’dan bugüne uzun bir zaman› kaps›yor. Ankara Büyükflehir Belediyesi borcu ödemek bir yana zaman kazanmak için çeflitli hukuki yollar› deniyor. Belediye borcun bugüne kadar borcunun sadece %5.5 gibi komik bir k›sm›n› ödemifl durumda. Melih Gökçek, yönetimindeki Ankara
Büyükflehir Belediyesi’nin BOTAfi’a 1997 y›l›ndan bu yana 345 Milyon YTL’den fazla borçland›¤› biliniyor. Ankaral›lara do¤algaz› oldukça yüksek fiyatlara satan, borçlu abonelerinin gözünün yafl›na bakmadan do¤algaz›n› kesen Gökçek’in kendi borçlar› konusunda bu kadar rahat olmas› borçlar›n yükünü Ankaral›lar›n s›rt›na y›kmas›yla aç›klanabilir. Çünkü Ankaral›lar sadece sat›n ald›klar› do¤algaz›n bedelini ödemiyor ayn› zamanda yap›lan %6.8’lik zamla enerji için yüksek fiyat ödemeye mahkum ediliyor. EGO’nun borç yüzsüzlü¤ü, BOTAfi’›n açgözlülü¤ü faturay› bir kez daha emekçilere, yoksullara ç›kart›yor. ‹. Melih Gökçek’in yoksul halk› daha da yoksullaflt›ran icraatlar›na bir yenisi eklenmifl oluyor.
Bundan böyle hep karanl›k Özel elektrik üreticisi flirketlerin elektri¤i kesmesiyle yarat›lan sahte enerji krizi sonras›nda, elektri¤e zam ve vergi indirimi isteyen flirketlerin sorunlar›n›n giderilmesi amac›yla 27 Temmuz günü düzenlenen enerji zirvesinde Enerji Bakan› Hilmi Güler özel elektrik üreticilerine tüm elektrik santrallerini sat›n almalar›n› önerdi. Karanl›k günler kap›ya dayand›. Hükümet temsilcileri ile 12 özel elektrik üretim flirketinin temselcilerinin kat›ld›¤› enerji zirvesinde, gündemde yine TRT ve ÖTV vergilerinin kald›r›lmas› ve elektri¤e zam yap›lmas› vard›. 1 Eylül’e kadar üreticilerin tüm sorunlar›n› çözecek düzenlemeleri yapacaklar›n› söyleyen Enerji Bakan› Hilmi Güler, "Elektrikte nas›l indirim yap›l›yorsa, art›fl da olabilir. Ekonominin gere¤i neyse yap›l›r" diyerek elektri¤e zam yap›lmas›na da göz k›rpt›. Ancak hükümet yaklaflan seçimler nedeniyle zam yapmakta tereddüt ediyor. IMF program›n›n bask›s› nedeniyle de vergide indirim yapma karar› alam›yor. AKP Hükümeti, afla¤› tükürsen IMF yukar› tükürsen sermaye ç›kmaz›ndan, özellefltirmeleri ve enerji fiyatland›rmas›n› piyasaya devrederek kurtulmay› planl›yor. Hükümet zam yapm›yorum diyerek
sahte kabaday›l›k yaparken, asl›nda ülkenin gelece¤ini karartacak bir dizi karar›n alt›na imza att›.
Enerji Bakan› Hilmi Güler zirve sonras›nda Elektrik Üretim A.fi.'ye (EÜAfi) ait yaklafl›k gücü 300 mega-
vat› bulan 60 civar›nda santralin h›zl› bir flekilde Özellefltirme ‹daresine devredilece¤ini söyledi. Böylelikle flirket sahiplerine k›sa vadeli zam hesaplar› yerine piyasay› ve fiyatlar› tümüyle belirleme yetkisi önerilmifl oldu. Hükümet, elektri¤in y ü z d e 10’unu üretirken dahi sektörü krize sokan özel elektrik üreticilerine Geçti¤imiz günlerde do¤algaza ¤›t›m flirketlerine sat›fl fiyatlar›nda y›l pastan›n tüyap›lan zam konusunda bir aç›klabafl›ndan bu yana yap›lan art›fl oramünü önerema yay›nlayan Makine Mühen- TMMOB : n› % 21.28’e ulaflm›flt›r. 2005 rek, büyük disleri Odas› köklü önlemler bafl›ndan bu yana yap›lan ENERJ‹DE al›nmad›¤› müddetçe art›fllazamlar›n oran› ise % bir peflkefl BA⁄IMSIZLIK 52.36’d›r” denilen aç›klamada, r›n elektrik fiyatlar›na da yans›operasyonufiART yaca¤›n› vurgulad›. “BOTAfi’›n enerji üretiminde do¤algaza nun haz›rl›dün do¤algaz fiyatlar›na yapt›¤› % ba¤›ml›l›ktan vazgeçilmesi gerek¤›na giriflti. 7.65 oran›nda zamla, do¤algaz da- ti¤i vurguland›.. EÜAfi, ‹SO
Do¤algaz zamm› son olmayacak
taraf›ndan aç›klanan en büyük 500 sanayi kuruluflu aras›nda ilk 10'da kalabilen tek K‹T. EÜAfi özellefltirildi¤i takdirde, büyük K‹T’lerin tümü sat›lm›fl olacak. Di¤er taraftan 1 A¤ustos’ta yürürlü¤e giren dengeleme ve uzlaflt›rma yönetmeli¤iyle devletin elektrik al›m fiyatlar› da bundan böyle ihaleyle belirlenecek, Bakan Güler’in “zaten y›l bafl›ndan beri fiilen uyguluyorduk” dedi¤i yönetmelikle birlikte elektrik fiyatlar›n›n belirleyicisi büyük ölçüde özel flirketler olacak. Özellefltirmeler de tamamland›¤›nda enerji piyasas› art›k tümüyle gözünü k›rpmadan halk›n elektri¤ini kesen tekellere kalm›fl olacak. Hükümetin enerji politikalar› k›sa vadede sermayenin huzurunu kaç›r›yor olsa da, önünmüzdeki günlerde hem tekeller hem de hükümet, yoksulun bo¤az›na basman›n yolunu yap›yorlar.
MUHALEFET Kap›dan giremeyen Turkcell bacay› deniyor n ‹zmit’de Turgut Mahallesi Demira¤a Sokak'taki Remziye Köro¤lu'na ait orta hasarl› ve mühürlü binaya baz istasyonu kurmaya kalkan Türkcell yetkililerine mahalle halk› yine izin vermedi. Baz istasyonu kurmak için gelen GSM operatörü yetkilileri erken saatlerde yanlar›na çevik kuvvet polislerini de alarak geldi. Ellerinde mahkeme karar› oldu¤unu, baz istasyonunu mutlaka kuraca¤›n› söyleyen Turkcell avukat› Mehmet Soydan'a mahalle halk› izin vermedi. Binan›n mühürlü olmas› nedeniyle içerisinden giremeyceklerin düflünen Turkcell yetkilileri binan›n önüne vinç getirdiler. Bugüne kadar bütün hukuksal yöntemlerin denendi¤ini söyleyen Turgut Mahallesi sakinleri gerekirse zor kullanacaklar›n› belirtiler. Baz istasyonu kurulacak binan›n önüne oturup, girifl ç›k›fla izin vermeyen kad›nlar, “Çocuklar›m›z›n kanser olmas›na izin vermeyece¤iz. Hani belediye baflkanlar› nerede? Biz terörist miyiz ki bu kadar polisi buraya getiriyorsunuz? Biz geçen y›l Avea kurulurken polisle karfl› karfl›ya geldik. Gerekirse gene karfl› kafl›ya geliriz. Esrar›, kumar› mahallemize soktular, baz istasyonunu sokamayacaklar” dediler.
Suyum kesik dediler suçlu oldular n Hatay'›n ‹skenderun ilçesinde iki aydan bu yana sular›n›n kesik oldu¤unu söyleyen Meydan Mahallesi sakinleri bu duruma isyan ettiler. ‹ki ay önce mahallenin suyu kesik oldu¤u için belediyeye müracaat eden Meydan halk›, Belediye Baflkan›'ndan, "suyunuzu b›rakaca¤›z" yan›t›n› almalar›na ra¤men sular›n›n gelmemesi üzerine tekrar belediyeye baflvurdular. 5 Temmuz Festivali bahane edilerek festival sonras›na kadar sular›n›n aç›lmayaca¤›n› ö¤renen mahalle halk›, festival sonras›nda tekrar belediyeye gitti. Bu sefer de ‹skenderun Belediyesi Su ‹flleri flefinin, "bizim su flebekesinin de¤ifltirilmesi için malzeme ile dörtbin elli YTL'yi belediyeye iflçi paras› vermeniz gerekiyor" cevab› ile karfl›laflt›lar. 3 gün sonra tekrar belediyeye giden mahalleliler Belediye Su ‹flleri flefinin a¤›r hakaretlerine maruz kald›lar. Mahalle halk›n›n Su ‹flleri flefi ile tart›flmas› esnas›nda oraya gelen ‹skenderun Belediyesi'nin DYP'li baflkan› Mete Aslan, mahalle halk›n› suçlu göstererek, 26 Temmuz günü hakk›n› arayan insanlar› gözalt›na ald›rtt›. Meydan halk› ise halen susuz.
Evlerimize dokundurtmay›z n Kocaeli Erenler ve Cedit Mahalleleri sakinleri 7 A¤ustos günü bir eylem yaparak Kentsel Dönüflüm Projesi’ni protesto etti. Santral Mevkii’nde toplanan 700 kiflilik grup sloganlarla Kocaeli Büyükflehir Belediyesi’ne yürüdü. Bina önünde toplanan mahalleliler ad›na aç›klama yapan Mithat Cambaz, proje kapsam›nda evlerinin y›k›laca¤›na dair tebligatlar›n gelmeye bafllad›¤›n› dile getirdi. Cambaz insanca yaflayabilecekleri bir proje sunulmad›¤› sürece yap›lan projeleri onaylamayacaklar›n› söyledi. Eylem, alk›fllar ve sloganlarla sona erdirildi. Ayn› gün Belediye Baflkan› ‹brahim Karaosmano¤lu taraf›ndan “tan›t›m›” yap›lan projenin parlak yüzünde modern konutlar; karanl›kta kalan yönünde ise büyük inflaat flirketlerine kurban edilecek olan bar›nma hakk› bulunuyor. Projeyle, bu mahallelerdeki evler tamamen y›k›lacak. Ortaya ç›kacak rant inflaat flirketlerine ve bankalara akacak.
‹srail çevreye de düflman n ‹skenderun Çevre Koruma Derne¤i, ‹srail'in sald›r›lar› nedeniyle ‹skenderun Körfezi'nin çok büyük bir çevre kirlili¤i tehdidiyle karfl› karfl›ya kald›¤›n› belirterek, körfez için "Acil Durum Plan›" haz›rlanmas› gerekti¤ini vurgulad›. Dernek Baflkan› Aylin Canpolat Ödemifl en temel hak olan yaflama hakk›n› hiçe sayan, uluslararas› hukuk normlar›n› ayaklar alt›na alan ‹srail'in, Filistin ve Lübnan katliamlar›na son vermesi gerekti¤ini ifade ederek. “savafl en büyük çevre kirlili¤idir” dedi. El Ciyye elektrik üretim tesislerinin petrol tanklar›ndan denize dökülen 15 bin varil petrolün ‹skender’un Körfezi’ni tehdit etti¤inin alt›n› çizdi.
10 Ağustos 23 Ağustos
8 DÜNYA
2006
Obrador’un de¤il ama sokaklar›n yan›nda Günefl ÇEL‹KKOL
gunescelikkol@gmail.com
I
Dünya Lübnan’a odaklan›rken, ‹srail’in Gazze’ye yönelik sald›r›lar› da sürüyor. Son bir ayda ‹srail sald›r›lar›nda ölen sivillerin say›s› yüzü aflt›. Ama bu rakam Gazze’deki insani krizi tan›mlamaktan uzak. ‹srail bombard›man›yla altyap›s› tahrip edilen ve abluka alt›nda tutulan Gazze’de 830 bin çocuk haftalard›r elektriksiz ve susuz yafl›yor. Sa¤l›k hizmetleriyse durma noktas›nda. Pek çok milletvekili ‹srail taraf›ndan tutuklanan Hamas hükümeti etkili bir direnifl sergileyemiyor.
‹
srail Lübnan’a sald›rd›¤›nda, ABD an›nda silah gönderdi ve ateflkes ça¤r›s›n› reddetti. Çünkü, o büyük plan›n›n uygulanmas› için gün do¤mufl oldu. Irak ve Afganistan iflgallerinin uzamas› ABD’yi ‹ran ve Suriye karfl›s›nda engelliyordu. Sa¤ kolu ‹srail karfl›s›ndaki tehdit de, Hamas’›n seçim zaferi ile büyümüfltü. ‹ran ve Suriye ile paralel politikalar izleyen Hizbullah ise, Lübnan’da etkin bir politik-askeri güç olarak varl›¤›n› sürdürüyordu. Lübnan ayr›ca, BaküTiflis-Ceyhan-Hayfa petrol ve su hatt› aç›s›ndan jeo-stratejik bir öneme de sahip. Yani emperyalistlerin, Lübnan üzerinde askeri ve ekonomik planlar› vard›. ‹srail, sald›r›ya geçti¤inde Hizbullah’› gerekçe gösterdi. Bir zamanlar bölünmeyle biten bir iç savafl yaflayan ve farkl› dini kökenlerden oluflan Lübnan halk›n›n di¤er kesimlerinin Hizbullah’a s›rt çevirece¤i ve Hizbullah’›n böylece ezilece¤i hesapland›. Sald›r›da ülkenin altyap›s› özellikle y›k›ld› ki, ülke ekonomik aç›dan ba¤›ml›l›¤a zorlanabilsin. Y›llar önce Yugoslavya’da yaflananlar flimdi Lübnan’da dene-
niyor. Etnik olarak bölünmüfl, ekonomisi harap, “Bar›fl Gücü”nün iflgali alt›nda büyük güçlerce paylafl›lm›fl bir bölge yaratmak. Bu hesap Lübnan’da flimdilik tutmad›. ‹srail iflgaline karfl› etkili bir direnifl sergilerken, ulusal birlik söylemini ön planda tutan Hizbullah, parçalanma yerine ulusal bilincin geliflmesine hizmet ediyor. Etkili direnifliyle, ‹srail ordusunun yaratt›¤› yenilmezlik duygusunu yok edip Arap halklar›n›n biriken öfkesini, direnme iste¤ine dönüfltürüyor. Ortado¤u hakimiyeti gibi küresel bir sorunun merkezinde duran Lübnan savafl›nda, yaln›zca Hizbullah ve ‹srail de¤il bloklara bölünmeye bafllayan dünyadaki küresel ç›karlar çarp›fl›yor. BM, büyük güçlerin sürtüflmelerine sahne olurken, dünyan›n sokaklar›n› da Ba¤dat’tan Londra’ya yüz binlerce savafl karfl›t› dolduruyor. Uzun vadede Ortado¤u’nun tamam›n› etkisi alt›na alacak olan bu savafl etraf›nda, emperyalistlerle halklar›n küresel düzeyde karfl› karfl›ya gelifllerine flahit olaca¤›z. Devletler aras› iliflkiler, savafl karfl›t› hareket ve s›cak çat›flmalar bu eksende anlam kazanacak.
‹ran boyun e¤miyor Birleflmifl Milletler Güvenlik Konseyi, ‹ran’dan nükleer faaliyetlerini 31 A¤ustos’a kadar ask›ya almas›n› istedi. Fransa, Almanya ve ‹ngiltere taraf›ndan sunulan tasar›, ‹ran’›n bir ay içinde karara uymamas› durumunda yapt›r›mlar uygulanmas›-
n› öngörüyor. ‹ran yönetimi ise, BM karar›n› tan›mayaca¤›n› aç›klad›. Rusya ve Çin karar› imzalad›ysa da, yapt›r›m uygulanmas›na s›cak bakm›yor. Rusya, ‹ran konusunda “kilit güç” olmak istedi¤ini belli ederek, bugüne kadar ‹ran’› hem di¤erleriyle birlikte elefl-
Irak iç savafla batt› fiii ve Sünni yerleflim birimlerinde birbiri ard›na yaflanan kanl› sald›r›lar, Ba¤dat’› kan gölüne çevirdi. Mezhepler aras› çat›flmalar›n giderek t›rmand›¤› Irak’ta iç savafl çanlar› çal›yor. ‹ngiltere'nin Ba¤dat Büyükelçisi William Patey ve ABD'nin Irak’taki askeri kuvvetler
Afganistan NATO’ya teslim Befl y›ld›r sürdürdü¤ü iflgal sonucunda ne ülkenin herhangi bir yerinde sözü geçen bir yönetim kurabilen, ne de iflgal karfl›t› direnifli zorla bast›rmay› baflarabilen ABD, direniflin merkezi olan güney Afganistan’› NATO güçlerine devretti. NATO güçleri görevi
devrald›klar› ilk hafta içinde düzenlenen sald›r›larda ve çat›flmalarda yedi kay›p verdiler. Yar›s›n› ‹ngiliz askerlerinin oluflturdu¤u 9 bin kiflilik NATO gücünün, Taliban güçlerinin gittikçe büyüyen direnifliyle bafla ç›kmas› pek olas› görülmüyor.
Meksika meydanlar›nda direnifl kamplar› Meksika'da 2 Temmuz baflkanl›k seçimlerinin sonucuna itiraz eden ve oylar›n yeniden say›lmas›n› isteyen Obrador taraftarlar›, 1 A¤ustos’tan itibaren baflkenti ablukaya ald›. Obrador taraftar› 2 milyon kiflinin baflkentteki iflgal eylemi alt›nc› gününü doldururken, seçim kurulu, oylar›n tamam›n›n yeniden say›lmas› yönündeki itiraz› reddedip sand›klar›n yaln›zca %10’unun yeniden say›lmas›na karar verdi. Bunun üzerine
taraftarlar›na bir aç›klama yapan Obrador karar› kabul etmedi¤ini söyledi. Obrador taraftarlar› Mexico City'nin merkezinde 46 de¤iflik noktada kurduklar› çad›r kamplar›yla seçim sonuçlar›n› protesto ediyor. Baz› ifllek yollar›n da ge-
tirdi hem de k›smen kollad›. Hizbullah’› destekledi¤ini aç›kça söyleyen ve Irak fiiileri üzerinde etki sahibi olan ‹ran, tam da bu gücünü s›n›rlamay› hedefleyen yapt›r›m tehditlerine karfl› ayak direterek bölgesel güç olma iddias›ndan vazgeçmeyece¤ini gösteriyor.
çifle kapat›ld›¤› belirtiliyor. Taraftarlar›yla beraber geceyi sokakta geçiren Obrador, Meksika’da flu anda iki baflkan var. Calderon baflkan olabilir ama ben de baflkan›m” diyerek halk› sivil direnifle ça¤›rm›flt›. Obrador taban hareketlerinin de etkisiyle özellefltirme ve serbest ticaret konular›nda sol bir söyleme yönelmiflti. Meksika'n›n Oaxaca kentinde ise ö¤retmenler sendikas› ve halk meclisleri, koltu¤unu flaibeli bir seçime borçlu olan ve halka karfl› s›k s›k fliddet uygulayan valinin istifas› talebiyle iflgal ve yol kesme eylemlerini sürdürüyor. Kent aylard›r grev yapan ö¤retmenlerin eylem üssüne dönüflmüfltü. Öteki Kampanya’n›n ilk aflamas›n’da ülke çap›nda büyük ilgi toplayan Zapatistalar da, flimdi uluslararas› bir toplant›lar dizisinin çal›flmalar›n› yürütüyorlar.
komutan› John Abizaid, pefl pefle yapt›klar› aç›klamalarda Irak’›n bir iç savafla sürüklendi¤ini söylediler. Özellikle son bir y›ld›r fiii ve Sünni mahallelerin birbiri ard›na sald›r›lara maruz kalmas›, silahl› eylemlerin yönünü iflgal güçlerinden sivillere çevrildi¤ini gösterdi. May›s ve Haziran aylar›nda fliddetlenen iç çat›flmalarda günde ortalama 100 sivilin öldü¤ü bir dehflet tablosu a盤a ç›kt›. Bu iç çat›flman›n, Irak bata¤›ndan ç›k›fl yolu arayan iflgalcilerin “böl, parçala” takti¤inin bir eseri oldu¤unu söylemek zorlama olmaz. K›sa süre öncesine kadar Ba¤dat’taki pek çok bölgede direniflçiler karfl›s›nda geri çekilmek zorunda kalan ABD, flimdi Irak halk›n›n birbirini k›rd›¤› bölgelerde askeri y›¤›na¤›n› art›r›yor.
Almanya’da doktorlar grev nöbetini aksatm›yor Alman doktorlar› ne iflverenin vurdumduymaz tavr›, ne geleneksel sendikalar›n oyunlar›, ne de y›lg›nl›k durdurabildi. Alman doktorlar›n grevi devam ediyor. Çal›flma koflullar›n›n düzeltilmesi ve ücretlerin yükseltilmesi talebiyle grev yapan 70 bin doktora öncülük eden Marburger Bund sendikas›, talepleri kabul edilmezse eylemleri t›rmand›raca¤› uyar›s›nda bulundu. Her gün 10 ile 15 bin aras›nda doktor dönüflümlü olarak greve ç›karken, acil servis hizmetlerini aksatmamaya özen gösteriyor. A¤ustos itibariyle yedinci haftas›na giren grevin k›sa sürede sona ermeyece¤i söyleniyor. Marburger Bund ile iflverenler aras›ndaki görüflmelerin t›kanmas› üzerine, Verdi sendikas› ile pazarl›k
yürütülmesinin grevci doktorlar üzerinde bir etkide bulunmas› beklenmiyor. Doktorlar, son dönemde Almanya’da kamusal hizmetlerin tasfiyesine direnen en etkili kesimi oluflturuyor.
Geçmifl olsun Commandante Küba lideri Fidel Castro, geçirdi¤i rahats›zl›k nedeniyle yetkilerini geçici olarak kardefli Raul Castro’ya devretti. Sekseninci yafl gününü kutlamaya haz›rlanan Castro’nun sa¤l›k durumunun iyiye gitti¤i aç›klan›yor. Efsane liderin yetkilerini devretmesini sevinç 盤l›klar›yla karfl›layan ABD, Miami’deki Kübal› sürgünleri ve Küba’n›n iç muhalefetini
yeni bir karfl›devrim giriflimi için k›flk›rtmaya çal›fl›yor. Ancak Kübal›lar bu çabalara itibar etmiyor. Fidel'de simgeleflen Küba devrimine yönelik ABD sald›rganl›¤›na karfl› devrim güçlerinin gerekli yan›t› verece¤ine ve Küba devriminin Fidel'le ve Fidel'den sonra da yaflayaca¤›na inanc›m›zla Commandante'ye geçmifl olsun diyoruz.
htiyar k›ta Avrupa dünya savafl›na ilerliyorken, Meksika'da da iç savafl patlam›flt›. Meksikal› devrimciler, Ekim Devrimi’ne birkaç ay kala, dünyan›n iflçi haklar›ndan ve sosyal güvenlikten söz eden ilk Anayasa belgesini haz›rlad›lar. 1920'de zafere ulaflan Meksika devrimi, kapitalizmden kopufl getirmedi. Ama özellikle 1934-40 aras›nda, Lazaro Cardenas döneminde, Meksika hem ABD'ye kafa tutmufl, hem de dünyadaki anti-kapitalistlere kol kanat germiflti. Baflta Franco faflizminden kaçan ‹spanyol devrimciler ve tabii bir de Troçki olmak üzere, bafl› belada olan kim varsa Meksika yolunu tuttu o y›llarda. Bugünkü Venezüella lideri Hugo Chavez'i and›r›r bir üslupla, Cardenas, e¤er tek bir ABD askeri dahi s›n›r› geçmeye kalkarsa, tüm petrol kuyular›n› atefle verip ülkeyi alev topuna dönüfltürece¤ini söylemiflti. Meksika, demokrasinin kesintiye u¤ramad›¤› nadir ülkelerden oldu. Ülkeyi o dönemden 2001’e kadar, Kurumsal Devrimci Parti (PRI) yönetti. Ne ki, zaman, PRI'yi yozlaflt›rm›flt›. 1968 ö¤renci hareketi patlad›¤›nda, ö¤rencileri otomatik silahlarla biçmekten çekinmedi. Barutu tümden tükenen PRI, 2001’de, iktidar› Vicente Fox liderli¤indeki Ulusal Eylem Partisi'ne (PAN) b›rakt›. Bu arada, PRI'nin sol kanad› yeni bir sürece girmifl, Demokratik Devrim Partisi'ni (PRD) kurmufltu. PRD aday› Obrador ile PAN aday› Calderon aras›ndaki seçim yar›fl›, bu koflullarda yafland›. Obrador, anti-kapitalist bir lider de¤il. Sol söylemi de büyük ölçüde, taban hareketlerinin bas›nc›n›n eseri. Ama, Mexico City belediye baflkanl›¤› döneminde yoksullar›n sevgisini kazand›¤› da çok aç›k. Onun siyasal hayat›n› bitirmek arzusuyla 2004'den itibaren bir dizi skandal tertiplenmifl, Türkiye'dekine benzer dosya savafllar› yaflanm›flt›. 2005'de bu sald›r›lar uç noktaya var›nca, bir milyon Meksikal› sokaklara ç›karak belediye baflkan›n› sahiplendi¤ini gösterdi. fiimdiyse, iki milyonu buldu¤u söylenen bir kalabal›k, baflkent meydan›n› istila ederek seçimlere hile kar›flt›¤›n›, halk›n seçti¤i baflkan›n Calderon de¤il Obrador oldu¤unu söylüyor. Obrador'un kendisinin çok fazla önemi yok asl›nda: Böylesine muazzam bir kalabal›¤›n sokaklara inerek demokrasiyi savunmas›, hakk›n› aramas›, kendi seçti¤inden baflka bir tipin halk›n iradesini hiçe sayarak baflkanl›k koltu¤una oturmas›na itiraz etmesi yabana at›l›r fley de¤il. Bu manzaran›n devrimci harekete büyük imkanlar sundu¤unu, ama kimi tuzaklar da kurdu¤unu söylemeliyiz. Obrador'a destek vermek ile halk›n adil seçim talebine omuz vermek birbirine kar›flt›r›l›rsa, bundan ya reformizmin ya da sokaktaki mücadeleden kopmufl bir devrimcili¤in ç›kaca¤› aflikar. Ama ikisini ustaca ay›rabilmifl bir politika, Meksika'da yeni bir dönem açabilir.
Evo: Toprak iflleyenin n Bolivya’da Kurucu Meclis’in toplanmas›yla birlikte ülkenin yeniden infla süreci de bafllat›ld›. Morales, devlete ait ya da özel mülkiyetteki at›l topraklar›n yoksul yerli halka da¤›t›laca¤›n›, küçük tar›m iflletmelerinin sanayilefltirilece¤ini ve bir “tar›m devrimi” gerçeklefltirilece¤ini aç›klad›. Büyük toprak sahipleri ise, yerlilerin coflkuyla karfl›lad›¤› toprak reformuna karfl›, gerekirse silahl› çetelerle karfl› koyacaklar›n› aç›klad›lar. Evo’nun önünde iki seçenek var. Ya göstermelik ad›mlarla halk› oyalayacak, ya da büyük çat›flmalar› göze al›p reformlar› sonuna kadar sürdürecek.
Nijerya’ya DB sadakas› n Dünya Bankas›, dünyan›n yedinci en büyük petrol üreticisi olmas›na ra¤men yoksullukla pençeleflen Nijerya'ya 200 milyon dolar kredi verecek. Kredinin, Lagos’un gecekondular›na yönelik altyap› hizmetleri için harcanmas› öngörülüyor. Nijerya’n›n enerji kaynaklar› üzerinde hakimiyet mücadelesi k›z›flm›flken gelen bu kredinin Nijerya halk›n› kand›rmas› kolay olmayacak. Ülke, petrol zenginli¤inin halk yarar›na kullan›lmas›n› isteyen emekçilerin grevleri ve asilerin silahl› eylemleriyle sars›l›yor.
10 Ağustos 23 Ağustos
2006
EKONOM‹ 9
NED‹R BU FONKS‹YONEL GIDA?
Kolesterol ilaçlar›nda tasarruf birilerine kazanç getiriyor
Hükümet kolesterol ilaçlar›n›n bedelini ödemeyece¤ini duyurduktan hemen sonra Ülker kolesterol düflürdü¤ünü iddia etti¤i bir dizi ürünü piyasaya sürdü. Kendileri bunun bir rastlant› oldu¤unu iddia ediyor.
18 Temmuz’da Swiss Otel’de düzenlenen bir kokteyl ile Ülker Grubu yeni ürünlerini tan›tt› ve büyük bir reklam kampanyas› bafllatt›. “Kolesterolü düflürmenin do¤al yolu” olarak tan›t›lan “Kalbim Benecol” isimli ürünün kolesterolü iki haftada yüzde 15’e varan oranda düflürdü¤ü öne sürülürken, “Kalp ve damar hastal›¤› riskini yar› yar›ya azaltt›¤›”
da iddia ediliyor. Ülker IMF’nin sa¤l›kta tasarruf Grubu, bu ürünle, mevcut yap›lmas› talimat› ile ilaç beslenme düzenini de¤ifltirgiderlerini düflürmemeden kolesterolü kontye karar verrol etmenin mümkün mifl, tasarrufa KOLESTEROLDE gidilecek en oldu¤unu savunuyor. Bu iddialara bak›önemli baflDANIfiIKLI l›rsa “ilaç niyetine” l›k olarak DÖ⁄ÜS tüketilebilecek olan da kalp-daÜlker Benecol’e dair mar ve fleKOKUSU kafalar› kar›flt›ran, piyaker hastalar›saya sürülüflündeki zamann›n kulland›klar› lama oldu. kolesterol haplar› belirlenBilindi¤i gibi hükümet miflti.
Sözkonusu ilaçlar›n hastalara verilmesi için yeni kurallar getiren Sa¤l›k Bakanl›¤› pek çok hastan›n ilaç alamamas›na yol açm›flt›. Bu konuda Maliye Bakanl›¤›’n›n 1 Temmuz’daki tebli¤inden sonra, 7 Temmuz’da Tar›m ve Köy ‹flleri Bakanl›¤›’n›n g›da maddelerinin sa¤l›¤a katk›lar›na dair reklam yapabilmelerine dair tebli¤i Resmi Gazete’de yay›nlan-
Bunlar›n hepsi mi tesadüf? Halk›n sa¤l›¤› üzerinden kar etmek, bunun için de devlet gücünü kullanmak AKP’liler için al›flkanl›k halini ald›. Halk›n Sesi’nin bir önceki say›s›nda Tayyip Erdo¤an’›n dan›flman› Zapsu ailesine ait “For You” isimli ilaç ve kozmetik zincir marketlerinin bafllatt›¤› yat›r›m ata¤› ile beraber reçetesiz pek çok ilac›n Sa¤l›k Bakanl›¤› ödeme listesinden ç›kart›ld›¤›n› ve bu gibi zincir eczane marketlerine olanak veren yasal düzenleme üzerinde çal›fl›ld›¤›n› yazm›flt›k. Koruyucu sa¤l›k hizmetlerini tahrip eden AKP Hükümeti, Kufl
Gribi salg›n› ile beraber binlerce kanatl› hayvan› itlaf etmifl, tam da bu dönem Maliye Bakan› Unak›tan’›n ismiyle kutulanm›fl pastörize yumurta piyasaya sürülmüfl, lokanta ve pastanelerin pastorize yumurta kullanmas› için yasa ç › k a r › l m › fl t › . fiimdi de kolesterol ilaçlar› yasaklan›rken AKP’ye yak›nl›¤› ile bilinen Ülker Grubu kolesterolü düflürdü-
¤ünü iddia etti¤i ürünleri piyasaya ç›kard›. Ülker yetkilileri ne kadar tesadüf dese de hükümetle çok yak›n iliflkileri olan sermaye gruplar›n›n lehine tesadüfler, halk›n sa¤l›¤› pahas›na onlara büyük karlar elde ettiriyor. IMF emriyle birçok ilac› sigorta kapsam›n-
dan ç›karan hükümetin gözü flimdi de kemik erimesine karfl› kullan›lan ilaçlarda. Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n bu ilaçlara dair ödemeleri azaltmak için bir yönetmelik haz›rlad›¤› ve ilk oluflturulan tasla¤a göre 60 yafl›n alt›ndakilere bu ilaçlar›n verilmedi¤i ö¤renildi. Özellikle kad›nlarda 40’l› yafllardan itibaren bafllayan kemik erimesinin ilaçlar› sigorta kapsam›ndan ç›kar›l›rsa binlerce hasta kemikleri k›r›lana kadar ilaç alamayacak. fiimdi merakla bekleniyor. Acaba hangi sermaye grubu kemikleri güçlendirici bir ürün piyasaya sürecek?
Ticarete dost sa¤l›¤a düflman n 1 Temmuz: Maliye Bakanl›¤› koles-
terol ilaçlar›n›n bedelini ödemeyece¤ini duyurdu. n 7 Temmuz: Kolesterolü düflürdü¤ü iddia edilen ürünlerin reklam› serbest b›rak›ld›. n 18 Temmuz: Ülker “Benecol” adl› ürünü piyasaya sürdü.
‹srail için ç›rp›n›yorlar
Antalya Liman›’nda yine Ofer’in ayakizi
Yarg›ya ra¤men hükümet TÜPRAfi’› Ofer’den geri alm›yor Ankara 12. ‹dare Mahkemesi, TÜPRAfi'›n yüzde 14.76'l›k hissesinin ‹srailli ifladam› Sami Ofer’e sat›fl›n›, kamu yarar› olmad›¤› gerekçesiyle iptal etti. Mahkeme, Ofer’e Özellefltirme ‹daresi Baflkanl›¤›’nca gizlice yap›lan sat›fl›n aleniyet ilkesi ve rekabet kurallar›na ayk›r› oldu¤unu belirtti. Baflbakanl›¤a ba¤l› Ö‹B “y›lmad›” ve ‹dare Mahkemesi karar›n›n yürütmesinin durdurulmas› ve hisselerin Ofer’de kalmas› için Dan›fltay’a baflvuru yapt›. Bu baflvuru da reddedildi ve flimdi hükümet mahkeme kararlar›na ra¤men hisseleri Ofer’den geri almamak için ayak sürçüyor. Hükümet, TÜPRAfi’› ‹srail sermayesine peflkefl çekmek için tam anlam›yla ç›rp›n›yor. Petrol-‹fl’in itiraz› üzerine
TÜPRAfi hisselerinin sat›n al›nmas›nda Ofer’e arac›l›k eden Global Yat›r›m Holding, Antalya liman›n›n iflletmesini 22 y›ll›¤›na ve sudan ucuz bir bedelle devrald›. TÜPRAfi hisselerini Ofer ad›na alan Mehmet Kutman’a ait Global Yat›r›m Holding’in, Çelebi Holding ile kurdu¤u ortakl›k Antalya Liman›’n›n 22 y›ll›k iflletme hakk›n› 7 y›ll›k geliri karfl›l›¤›nda sat›n ald›. Tasarruf Mevduat› Sigorta Fonu taraf›ndan 74 milyon dolar tahmini bedelle sat›fla ç›kart›lan Ortado¤u Antalya Liman ‹flletmeleri’ne, bu bedeli ödeyen flirket ç›kmay›nca pazarl›k usulü sat›fla geçildi. Pazarl›k usulü sat›fl sonucunda Antalya Liman› Global-Çelebi ortakl›¤›na ait Akdeniz Liman ‹flletmeleri'nin oldu. Verdi¤i teklifi
d›. 18 Temmuz’da da Ülker ürün tan›t›m›n› yapt›. “‹laç niyetine ürün” ç›karan Ülker yetkilileri durumun tamamen “tesadüf” oldu¤unu iddia ediyor. Ancak Ülker Grubunun Milli Görüfl gelene¤i ve AKP ile içli d›fll› oluflu, bu ticari hamlenin tesadüf olmad›¤›n›, ifllerinin hiç de “hay›rl› ifller” olmad›¤›n› düflündürüyor.
Dünyan›n büyük g›da tekelleri uzun süredir fonksiyonel g›da ad› verilen “sa¤l›k ürünleri”ne yat›r›m yap›yor. Fonksiyonel g›dalar 80’lerin sonunda Japonya’da ortaya ç›kt›. Tar›m arazileri s›n›rl› olan Japonya’da halk›n beslenmesinde daha çok kalsiyum ve diyet liflerine ihtiyaç oldu¤unun anlafl›lmas› ile, g›da endüstrisi bu ihtiyaçlar› karfl›layan ürünleri pazara sürmeye bafllad›. Ürünler k›sa sürede dünyaya yay›ld›. Dünyada tar›mdaki kapitalistleflme ile beraber pazarlar› hormonlu, geneti¤i ile oynanm›fl g›da ürünleri sarm›flt›. Bu g›dalar›n zararlar› ortaya ç›k›nca g›da ve tar›m tekelleri bunu da bir kar f›rsat› olarak de¤erlendiler. Böylece etraf› yine ayn› tekellerin üretti¤i organik tar›m ürünleri, kalbe dost margarinler, sindirim düzenleyici yo¤urtlar, zay›flatan makarnalar sard›. Fonksiyonel g›dalar 2003’de ABD’de 22,7 milyar, Avrupa’da 23 milyar, tüm dünyada 130 milyar dolarl›k bir pazara ulaflt›. Bu arada “kalp ile dost olmad›¤›, sindirimi bozdu¤u ve fliflmanlatt›¤›” bilinen ürünlerin de üretimine devam edildi. “Sa¤l›kl›” oldu¤u söylenen ürünleri orta ve üst s›n›flar tüketirken, “sa¤l›ks›z” kabul edilen ürünler pazarlarda marketlerde yoksullar için sat›lmaya devam edildi. fiimdi g›da tekelleri bu ürünleri Türkiye’ye getiriyor. Ülker’den sonra Danone de fonksiyonel ürünleri Türkiye pazar›na sürece¤ini aç›klad›. Bu ürünlerin pazar pay›n› geniflletmek için halk›n tüketim al›flkanl›klar›n›n de¤iflmesi gerekiyor. Hükümet bu aflamada ürünlere reklam serbestli¤i getirdi. Eskiden ilaçlar ve g›dalar için “Bu ürün tansiyonu üç günde düflürür, 1 haftada 10 kilo verdirir, kolesterolü 2 haftada afla¤›ya çeker” gibi reklamlar yasakken flimdi serbest. Baz› ilaçlar›n sigorta geri ödemeler listesinden ç›kar›lmas› da halk› bu ürünlere yönlendirecek.
“heyecan olsun diye” 50 bin dolar art›ran Akdeniz Liman ‹flletmeleri 60.5 milyon dolara Antalya Liman›’n›n 22 y›ll›k iflletme hakk›n› sat›n ald›. fiirket bu süre içerisinde limana 10 milyon dolarl›k yat›r›m yapaca¤›n› söylüyor. Global-Çelebi ortakl›¤›na sat›lan Antalya Liman›’n›n 2005 y›l› geliri yaklafl›k 10 milyon dolar. Bu durumda flirketin yapaca¤›n› söyledi¤i 10 milyon dolarl›k yat›r›m hesaba kat›ld›¤›nda dahi liman 7 y›ll›k geliri karfl›l›¤›nda 22 y›ll›¤›na Akdeniz Liman ‹flletmeleri’ne devredilmifl oldu.
mahkemenin iptal etti¤i sat›fl, TÜPRAfi özellefltirmesinden 6 ay önce Mehmet Kutman’a ait Global Menkul De¤erler arac›l›¤› ile yap›lm›flt›. Ö‹B kendisine verilen yetkiyi kamuoyuna duyurmadan kullanarak, TÜPRAfi hisselerinin yüzde 14.76’s›n› Ofer Grubu’na satm›flt›. Bu sat›flta TÜPRAfi’›n kamuya ait yüzde 65.76’l›k hissesine 3 milyar dolar fiyat biçilmifl ve Ofer’den sat›fl için 446 milyon dolar al›nm›flt›. Ofer’e yap›lan bu sat›fl›n asl›nda bir peflkefl oldu¤uysa TÜPRAfi’›n özellefltirilece¤i gün ortaya ç›km›flt›. ‹hale sonucunda flirketin piyasa de¤eri 8 milyar dolar›n üzerine ç›km›fl,
Ofer’e 446 milyon dolara sat›lan hisselerin de¤eri ise 1.2 milyar dolar olmufltu. Gizlice ve kamuyu zarara u¤ratan bir flekilde yap›lan bu sat›fl›n ne kadar yanl›fl oldu¤u alenen ortaya ç›km›flken Baflbakanl›¤a ba¤l› Özellefltirme ‹daresi Baflkanl›¤›’n›n sat›flta gösterdi¤i ›srarsa dikkat çekici. ‹srailli sermayedar Sami Ofer’in Baflbakan ve Maliye Bakan› ile gece yar›lar› gizlice buluflacak kadar samimi oldu¤u biliniyor. Acaba birileri bu sat›fl ›srar› ile ‹srail’e ve ABD’ye “Filistin ve Lübnan ile ilgili bakmay›n meydanlarda at›p tuttu¤umuza, biz sizinleyiz” mesaj› m› veriyor?
Eyvah ekme¤e SAM‹ OFER NEREDE Dünya Bankas›, bak bu Ali Dibo yine zam... MEHMET KUTMAN Kimdir bu Ali Dibo? ORADA ‹srailli Oferler dünyan›n ikinci büyük kruvaziyer iflletme flirketi Amerikan Royal Caribbean'nin ortaklar›ndan. Kutman’a ait Global Yat›r›m önceden Ofer ile birlikte Galataport ve Egeport ihalelerine girmifl, TÜPRAfi hisselerinin kamuyu zarara u¤ratacak flekilde Ofer’e sat›lmas›na arac›l›k etmiflti. Global Yat›r›m›n Antalya Liman›’n› almas› akla iflin içinde Sami Ofer’in olabilece¤ini getiriyor. Ofer’in Kufladas› Liman›’n› almas› ve sektörün içinde olmas› flüpheleri güçlendiriyor.
DB rüflvet olaylar›n›n geriledi¤ini iddia etti. DB’nin yolsuzluklar› izleyen raporlar serisinin üçüncüsü olan “Geçifl Sürecinde Yolsuzlukla Mücadele 3 - Kim Baflar›l› ve Neden?” raporunda, Türkiye, Do¤u Avrupa ve Orta Asya bölgelerinde yolsuzlukla mücadele konusunda önemli ilerlemeler kaydedildi¤i savunuldu. Anlafl›lan AKP’li belediyelerin ihalelerinde arka arkaya ortaya ç›kan yolsuzluklar, hükümetin özellefltirmeler için ‹srailli ifladamlar›yla otellerde buluflmas› ve özellefltirmelerin usulsüzlük nedeniyle yarg›dan dönmesi, özellefltirme sürecinde hükümete yak›n sermaye gruplar›n›n elde etti¤i rant olanaklar› Dünya Bankas› taraf›ndan
yolsuzluktan say›lm›yor. Belediyelerde tafleronlaflmay›, özellefltirmeleri ve sa¤l›k sisteminin piyasaya terk edilmesini dayatan Dünya Bankas›’n›n bu yolsuzluklar› yolsuzluktan saymamas› sürpriz olarak de¤erlendirilmedi.
Ali Dibo, yak›n çevresine devlet olanaklar›yla k›yak geçen yöneticileri anlatan, Hatay ve çevresinde kullan›lan yöresel bir halk deyimi. AKP'li belediyenin Hatay’da “efle dosta” ihale da¤›tt›¤›n› iddia eden milletvekili Fuat Geçen partisinden ihraç edilmiflti. Geçen, yerel bir deyim olarak aç›klad›¤› “Ali Dibo”yu yolsuzluklar için kullanm›flt›. Daha sonra ‹stanbul’un da içinde bulundu¤u birçok AKP’li belediyede ortaya ç›kan bu yolsuzluklar “Ali Dibo olay›” olarak an›ld›.
Türkiye F›r›nc›lar Federasyonu Baflkan› Halil ‹brahim Balc›, un fiyatlar›nda iyilefltirme yap›lmamas› durumunda %25’in alt›nda bir zamm›n kaç›n›lmaz oldu¤unu söyledi. Un fiyatlar›na yap›lan zam ile zor duruma düfltüklerini söyleyen Balc›, Tar›m ve Köy ‹flleri Bakanl›¤›’n›n un fiyatlar›na yap›lan zamm› 20 gün içinde gözden geçirece¤ini taahhüt etti¤ini, bu taahhüt gerçekleflmezse ekmek fiyatlar›na zam yapacaklar›n› söyledi. Zamm›n bahsedilen oranlarda olmas› halinde büyük flehirlerde ekme¤in fiyat› 45 kurufl civar›nda olacak.
10 Ağustos 23 Ağustos
10 SA⁄LIK / KADIN
Hastaneler paras›z sa¤l›kç›lar iflsiz
2006
AKP’ninarezi ite g ünivers neleri hasta u vurd
AKP'nin Sa¤l›kta Dönüflüm Program› meyvelerini veriyor. Maliye Bakanl›¤›'n›n kamu sa¤l›k harcamalar›nda tasarruf öngören 1 Temmuz tebli¤inin ard›ndan komal›k olan üniversite hastaneleri iflçi ç›karmaya bafllad›. Özel poliklinikler kap›lar›na kilit vuruyor. Sa¤l›k çal›flanlar› büyük bir iflsizlik tehdidiyle karfl› karfl›ya.
“AKP EL‹N‹ ‹fiYER‹MDEN ÇEK” AÜ T›p Fakültesi’nde “ekonomik s›k›nt›” gerekçesiyle, çal›flanlar›n ücretsiz izne ç›kar›lmas› ve döner sermaye paylar›nda kesintiye gidilmesi karfl›s›nda, sa¤l›k emekçileri “ortak mücadele” dedi. Sa¤l›k ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikas› (SES) Ankara fiubesi, Dev Sa¤l›k ‹fl ‹ç Anadolu Bölge Temsilcili¤i ve Ankara Tabip Odas› (ATO) 31 Temmuz’da bir bas›n aç›klamas› yaparak, üniversite hastanelerinin girdi¤i darbo¤az›n AKP Hükümeti’nin sermaye
yanl›s› sa¤l›k politikalar›ndan kaynakland›¤›n› aç›klad›lar. Bu durumu bizzat elefltiren üniversite yönetimlerinin faturay› çal›flanlara kesmesini k›nayan sa¤l›k örgütleri, “üniversite yönetimleri samimiyse bu politikalara karfl› çal›flanlar›yla birlikte mücadele etmelidir” diyerek, her fleye ra¤men iflyerlerini ve sa¤l›k hakk›n› birlikte savunacaklar›n› vurgulad›lar. AÜ T›p Fakültesi çal›flanlar› 2 A¤ustos’ta da fakülte binas› önünde bir protesto eylemi yapt›lar.
Bütçe planlamas›nda, 3.5 milyar YTL’lik alacaklar› silinen kamu sa¤l›k kurumlar›n›n ma¤duriyetlerinin giderilece¤i aç›klanm›flt›. Ancak, üniversite hastanelerinin ödemeleri sona b›rak›ld›. Mali darbo¤az içindeki üniversite hastanelerinin krizi, her hasta için tedavinin kapsam›na bak›lmadan s›n›rl› bir ödeme yap›lmas›n› öngören 1 Temmuz tebli¤iyle derinleflti. Bu da güvencesizli¤in yo¤un biçimde hissedildi¤i sa¤l›k sektöründe iflten ç›karmalar› gündeme getirdi. Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi’nde 200 sözleflmeli çal›flan›n dönüflümlü ücretsiz izne gönderilece¤i ve mali s›-
YOKSULLAR OYUNA GELM‹YOR Kocaeli Santral Mevkii’nde bulunan Ana Çocuk Sa¤l›¤› Merkezi'nin (AÇSAP) tafl›nma karar›na tepkiler sürüyor. Eren Geçidi ve Cedit Mahallesi’nde TTB’li doktorlar›n, avukatlar›n, mimar ve mühendislerin davet edildi¤i bir halk toplant›s› düzenlendi. Konuflmac›lardan Kocaeli Tabip Odas› baflkan› Atilla Yüksel, AÇSAP’›n kald›r›lmas›n›n koruyucu sa¤l›k hizmetlerini ortadan kald›ran Aile Hekimli¤i sistemine geçiflin bir aflamas› oldu¤unu ve mahallelinin
mücadelesinin bu aç›dan büyük anlam tafl›d›¤›n› vurgulad›. Halkevleri, Dev Sa¤l›k-‹fl ve BES’in de destekledi¤i toplant›da, TMMOB ve KTO temsilcileri mahalle halk›n›n direnifline sonuna kadar sahip ç›kacaklar›n› söylediler. Kat›l›mc›lar›n›n ço¤unlu¤unu kad›nlar›n oluflturdu¤u toplant›n›n sonunda mahalle ve sokak temsilcilikleri oluflturularak, bölge halk›na yönelik bilinçlendirme çal›flmalar›n›n daha örgütlü bir flekilde sürdürülece¤i aç›kland›.
k›nt› sürerse, sözleflmeli personelin ifline son verilece¤i aç›kland›. Döner sermaye ödemeleri de yüzde 25 oran›nda kesildi. ‹nönü, 19 May›s ve Süleyman Demirel Üniversiteleri yönetimleri de iflten ç›karmalar›n gündemde oldu¤unu ve böyle giderse hizmet üretemeyeceklerini aç›klad›lar. Üniversite hastaneleri, kamu ödemelerinin kesilmesiyle tam bir çeliflkiler yuma¤›nda k›vran›yorlar. A.Ü. T›p Fakültesi Dekan› Tümer Çorapç›o¤lu “hastanede bin 500 hemflire a盤›m, 17 milyon YTL borcum, devletten 80 milyon YTL alaca¤›m var” diyerek,
özel hastanelere gelince borcunun tamam›n› ödeyen hükümetin tavr›n› elefltirdi. Yönetimin bu aç›klamalar›na ra¤men faturay› çal›flanlar›na kesmesi ise, hastane çal›flanlar›n›n ve emek örgütlerinin tepkisini çekiyor. TTB Baflkan› Prof. Dr. Gençay Gürsoy da, konuyla ilgili olarak flu aç›klamay› yapt›: “Üniversite hastaneleri, hastalar›n son baflvuru nokta-
KABAHAT KUfiUN, KENEN‹N M‹? ‹l sa¤l›k müdürlüklerine gönderilen Sa¤l›k Bakanl›¤› yaz›s›nda, yeni kufl gribi tehdidi "ulusal kriz sisteminin kullan›lmas›n› gerektirecek kadar önemli bir durum" olarak niteleniyor. Uzmanlar, “kene tehdidinin” de Ekim’e kadar etkili olaca¤›n› belirtiyorlar. Türk Tabipler Birli¤i ve ‹stanbul Veteriner Hekimler Odas› bir ay önceki aç›klamalar›nda kufl gribine karfl› acil önlemler al›nmas› gerekti¤ini bildirmiflti. Ocak’ta tüm ülkeyi virüs tehdidi sard›¤›nda “Kufl Gribi Türkiye’nin gündeminden ç›kmal›d›r” diyen Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n, flimdiki uyar›-
s›n› ak›llanma olarak de¤erlendirmek için fazla veri yok. TTB ve Veteriner Hekimler, bu hastal›klarla kamusal veterinerlik ve koruyucu sa¤l›k hizmetleri olmaks›z›n mücadele edilemeyece¤ini belirterek hükümeti ad›m atmaya ça¤›rm›flt›. Hükümetinse tavuk ve kene itlaf etmekten baflka faaliyeti olmad›. Aksine koruyucu sa¤l›k hizmetlerinin omurgas› olan sa¤l›k ocaklar›n› tasfiye ad›mlar› h›zland›r›ld›. Hal böyleyken, Bakanl›¤›n sözde uyar›s›n›n, kendi eliyle büyüttü¤ü tehdidi kufla, keneye y›kmaktan baflka bir anlam› yok.
lar›. Komplike sorunlar buraya gelir ve birçok araflt›rma yap›l›r. Harcamalar› öteki sa¤l›k kurulufllar›na göre çok daha yüksektir. Devletin 1 Temmuz’da ç›kard›¤› ayakta tedavi ve paket fiyatland›rma po-
litikas› t›p fakültelerini çok ciddi bir darbo¤aza soktu. Paket program›n›n etkileri henüz yaflanmad›, çok iyi biliyoruz ki, önümüzdeki bir iki ay içinde hastaneler tentürdiyot bile almakta zorlanacak.”
HER fiEY SATILIK, KIZILAY DA Türkiye K›z›lay Derne¤i’ne ait ‹stanbul Adatepe-Alt›ntepe T›p Merkezleri ile At›fet Duhani F.T.R Merkezi’nin iflletmesi gayr› menkulleri ile birlikte ihaleye ç›kar›ld›. Verdi¤i hizmetle bölge halk›n›n ihtiyaçlar›n› önemli ölçüde karfl›layan ve ad›ndan memnuniyetle söz ettiren bu sa¤l›k kurumlar›n›n, “kira geliri” için ihaleye ç›kar›lmas› sa¤l›k örgütlerinin, bölge halk›n›n ve K›z›lay’a ba¤›flta bulunmufl gönüllülerin tepkisini çekiyor. Türk Tabipler Birli¤i ve ‹stanbul Tabip Odas› yöne-
ticileri ile K›z›lay gönüllüleri, 3 A¤ustos’ta ‹stanbul K›z›lay Pendik fiubesi önünde bir bas›n aç›klamas› yaparak, K›z›lay’›n, kendi ilkeleri aç›ktan çi¤nenerek, kar h›rs›na kurban edildi¤ine dikkat çektiler. “‹lgili tüm kurumlar›n bu ihalenin iptal edilmesi karar›n› bir an önce almas›n›, bölge halk›n›n ve burada hizmet veren çal›flanlar›n ma¤duriyetlerinin giderilmesini” talep eden hekimler, tüm halk› bu konuda "KIZILAY"a sahip ç›kmaya ça¤›rd›.
BEYRUT ASLA ÖLMEYECEK Hanady Salman, Dr. Leyla Farah, Zena el-Khalil hayalleriyle birlikte yerle bir edilen Beyrut’un ac›lar›na, umutlar›na, onuruna her gün dünyaya gönderdikleri mektuplarla tan›kl›k eden Beyrutlu kad›nlardan birkaç›. Yazd›klar› Beyrut’un direniflini kad›nlar›n gözünden anlat›yor.
Hanady Salman 21 Temmuz 2006. ‹srailliler sald›r›lar›na biri on geçe, bazen de befl geçe bafllamay› seviyorlar. Ben o zaman yatakta oluyorum. Her gece, bafllad›klar›nda, duman›n nereden geldi¤ini görmek için balkona kofluyorum. Her gece, balkona ç›kt›¤›mda, sevgili ay› görüyorum, Beyrut’umu saran alevlerin yaratt›¤› dumanlar›n arkas›nda utangaçça saklan›yor. Bu sabah ö¤leye kadar evde kald›m. Kinda ile oynad›m, zavall› küçük bebe¤imle. Neler olup bitti¤ini anlam›yor. Kuzenlerini sorup duruyor. Resimlerine bak›p sürekli isimlerini tekrarl›yor, sanki unutmamak için al›flt›rma yapar gibi. Onlar›n da¤larda olduklar›n› ve oraya gidemeyece¤imizi söyledim. Arad›klar›nda konuflmay› reddediyor, onu terk ettiklerini san›yor… fiimdi 10 gündür annemin evinde kal›yor.
Son iki not: Baflkalar›n›n çocuklar› ölürken ve evsiz, aç kal›rken, k›z›mdan söz etmekten utan›yorum. Ama kendimi ona karfl› çok suçlu hissediyorum. ‹ki: Yazd›klar›ma yorum gönderen tüm ‹sraillilere. Evet, size kat›l›yorum, bizler barbar›z, kan içiciyiz, kurbanlar›n resimlerine bak›p e¤leniyoruz. Hatta ölü görünce parti verip dans ediyoruz. Bat›daki tüm arkadafllar›ma: Söyledi¤im hiçbir fleye inanmay›n, çünkü ben sizi sadece kötü emellerim için kullan›yor, terörizm sempatizan› haline getirmek için duygular›n›zla oynuyorum. Hanady Salman 22 Temmuz 2006. Demek Cumartesi geldi. Korktu¤umuz gün. ‹srailliler baz› planlar›n› ertelemek zorunda kalacaklar, tahliyeler henüz bafllamad›. Güney Beyrut’ta yaflayan baz› arkadafllar›m dün evlerini kontrol etmeye gittiler ve biraz eflya getirdiler. Evlerini bulmay› baflaramam›fllar. Bütün mahalle y›k›lm›fl. Hanady Salman 23 Temmuz 2006. Uyand›m, kiflisel mültecilerim için kahvalt› haz›rlad›m ve günlük telefon maratonuma bafllad›m (onlara hatlar›n hala çal›flt›¤›n› söylemeyin). Saida ile bafllad›m; bombard›man›n evlerinin uza¤›nda oldu¤unu söyledi. Bomban›n evin yak›n›na düfltü¤ünü söyleyen o¤luyla önden anlaflmam›fllar demek ki. Kuzeydeki arkadafl›m› arad›m: Hepsi iyiler. Bat› Beka’daki di¤er arkadafl›m: Yak›nlar›ndaki bir fabrika y›k›lm›fl. Ama hepsi bu de¤il. Bu sabah bir mucize olmufl gibi görünüyor. Onlarca yetimin kald›¤› Al Hanane Kurumu ayakta kalm›fl. Oysa o bölge dün cehennem gi“Biz hay›r diyoruz, ama bizi kim dinliyor?” bi bombalanm›flt›.
Hanady Salman 24 Temmuz 2006. Ona yapt›klar› her fleye ra¤men, Hüveyda, resimlerinden çok daha güzel. Hala kalan tek gözü yeflil, kederli ve güzel. Sa¤ gözünden a¤z›n›n kenar›na kadar uzanan yara izi, gözündeki bak›fl kadar derin görünüyor. Yata¤›nda oturuyordu, çok sessizce, çok küçük, öyle küçük ki. Halas› ona yemek yedirmeye çal›fl›yordu. Reçel, peynir, çikolata, taze portakal suyu. Hepsi tepsideydi. Ama yaln›zca meslektafllar›m›n onun için getirdikleri kitaplar› görünce gözünde bir ›fl›k parlar gibi oldu. Ona b›rakt›klar› tek gözünde. Yedi yafl›ndaki birinin bak›fl› de¤il bu, çok daha yafll› birinin bak›fl›. Bilge birinin. Deneyimli. Baflka kimsenin bilmediklerini bilen birinin bak›fl›. Sana helwa ya jameel! ‹yi y›llar! Bu hastanede bu flark›y› söylemek dünyan›n en inan›lmaz fleyi flimdi. Fatma bugün 12 oluyor. Ona kek
getirdik, mumlar da, ama akci¤erlerine zarar vermesin diye yakamad›k. Ailesiyle birlikte Bleeda’dan kaçarken bombalara hedef olmufl, tüm vücudu yanm›fl. Dr. Leyla Farah 25 Temmuz 2006. Ne kadar çok çocuk, ne kadar çok çocuk. Etraf›mda olup bitenleri yazabilecek durumda de¤ilim. Sanki sözlerim bitti ve flimdi sadece sesler ç›k›yor… bombalar, y›k›m, ölümler, say›mlar, patlama tipleri, flimdi neyi y›kacaklar, kaç çocuk, kaç çocuk, kaç çocuk… Dün çocuklar›
öldürmeyi durdurmalar›n› söyledik. Bir sürü gazeteci… Herkes korkmufl ve bitkin. Ve daha do¤ru dürüst sald›rmaya bile bafllamad›lar. Güney mahalleleri her gün biraz daha düzlenirken, ölümler art›yor. Hastaneler dolup taflt›, hemen her fley k›tlaflt›. Hanady Salman 25 Temmuz 2006. Beyrut’ta her fley öyle sakindi ki ö¤len yeme¤ine d›flar› ç›kt›k. Kinda da benimle birlikte ofise gelmek istedi. Soka¤a ç›kar ç›kmaz, sesleri duyduk, dört muazzam patlama. Ne yapt›¤›m› hat›rlam›yorum, belki hoplad›m, Kinda sapsar› kesildi. “Bum bum oldu ha ha ha” diye onu kendine getirmem iki dakika sürdü. Bunu befl dakika otomatik biçimde tekrarlad›. Gülmüyordu. “Bum bum mu oldu” diye soruyordu. Zena el-Khalil 26 Temmuz 2006. Bugün nihayet süpermarkete gidebildim. Korkuyordum, bofl raflar› görmek
istemiyordum. Kuyruktaki insan- duydu¤umda açabildim ve sonra lar›. Ne gördüm: Boflalmaya baflla- her bir hedefin neresi oldu¤unu yan raflar. Bira alan bir rahip. belirten haberleri seyretmeye baflUzun kuyruklar. Daha önce yiye- lad›m. Hepsi Ouzai’ye, Beyrut’un cek al›rken hiç bu kadar dikkatli güneyine düflmüfller. olmam›flt›m. Stok yapmamal›y›m. Zena el Khalil Uzun ömürlü süt fliflesini gördüm. 4 A¤ustos 2006. Elim flifleye uzand›, sonra ikincisi, Dün Beyrut’u havaya uçurma tehüçüncüsü. Sonra hepsini sepetim- ditlerine ra¤men, insanlar hala çade görür görmez tekrar ç›kart›p l›fl›yor. ‹nsanlar her yerdeler, yaparafa koydum. Süt almayaca¤›m. bilecekleri her yard›m› yapmak En iyisi çocu¤u olan birisinin alma- için bir aradalar. Etraf›mda böyle s› için hiç süt almamak. insanlar oldu¤u için içim sevgiyle Zena el-Khalil doldu. San›r›m ölümün gözünün 2 A¤ustos 2006. Eve flimdi gel- içine do¤ru bak›nca, yeni bir cesadim… Deli gibi araba sürdüm. So- ret geliyor. Bu gece bir fleyler dekak flimdi ‹srail’in vurmak istedi¤i ¤iflti. Yaflam mücadelesi yeni bir Beyrut. Kendimi çok çaresiz his- tutku kazand›. Son üç haftam› settim. Maya’y› arad›m, bugün Beyrut’un kayb› için a¤lamakla ölürse ödünç ald›¤›m DVD’lerin geçirmifltim. Hayallerimin ve çal›flbende kalabilece¤ini söyledi. Ben malar›m›n kayb› için. fiimdi art›k de ona ayn›s›n› söyledim. Kocam› olup biteni kabullenme ve yüaray›p eve gelmesini istedim, ölür- kümlülük alma zaman›. Beyrut, o sem kollar›nda ölmek istiyorum. asla ölmeyecek. 20 yafl›ndaki erkek kardeflim çay yap›yor, her fley iyi olacak diyor. Gönüllü oldu¤u bar›nma evine para toplamak için üzerinde sloganlar yazan tiflörtler yapma planlar›n› konufluyoruz. Hanady Salman 4 A¤ustos 2006. Dün geceye ra¤men, hala hayattay›z. Gazze’yi, Güney Lübnan’› ve Baalback’› saat 3:14’e kadar a¤›r biçimde bombalad›lar. Sonra Beyrut’un eteklerini vurmaya bafllad›lar. On iki, on üç hava ak›n›. On ikincisinde saymay› b›rak›p uyuya kald›m. Nas›l diye sormay›n, bilmiyorum. Kocamla “mültecilerim” yeni hedefleri görmek için balkona f›rlad›lar, ama ben yatakta kald›m. Berbat bir migrenim vard› ve gözlerimi bile açam›“Beyrut’u terketmek öyle zor ki!” yordum. Yeni patlamalar
DUYGU ASENA
MERCANDEDE SAHNEDE
5 YILIN ARDINDAN
‹NG‹LTERE’DE LENNON SANSÜRÜ
LOCARNO F‹LM FEST‹VAL‹
Katiller giremez
Kad›na “bir ad” verdi
Harbiye’de bar›fl gecesi
Bob Dylan'›n ''Modern Times''› A¤ustos ay›n›n sonunda piyasaya ç›k›yor. 24 May›s'ta 65 yafl›n› kutlayan ve ''Amerikan folk-rock türünün canl› efsanesi'' kabul edilen Dylan'›n yeni albümünün dünyada 28 A¤ustos'ta piyasaya ç›kaca¤› bildirildi. 10 yeni flark›n›n yer ald›¤› ''Modern Times'', Dylan'›n 44. albümü olacak.
Lennon'un ”Imagine” flark›s›, bir Anglikan kilise okulunun y›l sonu konseri listesinden ç›kart›ld›. Okul yöneticileri, “Hiç ülke olmad›¤›n› hayal et; bunu yapmak zor de¤il; öldürecek ve u¤runa ölecek bir fley yok; ve din de yok” sözleri nedeniyle flark›y› reddetti. Yöneticiler, “Imagine”in kamuya aç›k yerlerde söylenmesinin uygun olmad›¤›n› da savunuyor.
2-12 A¤ustos’ta düzenlenen 59. Locarno Film Festivali, festival sponsorlar›ndan olan ‹srail D›fliflleri Bakanl›¤›'n›, Lübnan’da sürdürdü¤ü vahflet nedeniyle, sponsorlar aras›ndan ç›kard›. Pek çok sanatç›n›n birlikte imzalad›klar› bir mektupla festivali boykotla tehdit etmeleri üzerine, festival yönetimi bakanl›k logolar›n› broflürlerden ç›kard›.
Y›llarca gazetecilik ve birçok kad›n dergisinin yönetmenli¤ini yapt›. 87’de yazd›¤› Kad›n›n Ad› Yok kitab›, 40. bask›s›nda yasakland›. En çok tart›fl›lan kad›nlardan biriydi: Asl›nda ne Naz›m’a “kartpostal flairi” demifl, ne de yak›n dostu Can Yücel hakaretli bir fliirle ona yan›t vermiflti. Sadece kad›na kendince bir ad vermiflti.
27 Temmuz’da Harbiye Aç›khava’da sahne alan “Doublemoon Gecesi”nde Filistin ve dünya bar›fl› dile getirildi. Filistin bayra¤› açan Mercan Dede, “Parçam›z› Filistin’deki kardefllerimiz için çalal›m” dedi. Gecede Mercan Dede, Hüsnü fienlendirici, Orient Expressions ve Sabahat Akkiraz sahne ald›.
Dylan’dan yeni albüm
10 Ağustos 23 Ağustos
Hayal etmek yasakland›
2006
50 yafl›nda hâlâ liseli 25 Temmuz 1956’da yani bundan 50 y›l önce dönemin mizah dergilerinden “Dolmufl”ta yay›n hayat›na bafllayan “Hababam S›n›f›” bugün halen okunmaya, izlenmeye hatta birçok lisede yaflamaya devam ediyor. Tam 50 y›l önce, “ciddi ciddi” edebiyatla u¤raflmas› yasaklanan bir adam kendisini ve dünya görüfllerini anlatman›n yolunu mizahta bulmufltu. O adam kendisini “S›n›f’›n ozan›y›m mimli, Hababam S›n›f›’n›n yazar›y›m ünlü diye tan›tan R›fat Ilgaz yani “Hababam S›n›f›”n› yay›nlad›¤› ismiyle “Stepne” ya da s›n›f›n Güdük Necmisi… 1940'larda “S›n›f” isimli fliir kitab›nda okuldaki s›n›f› de¤il toplumsal bir s›n›f› kastetti¤i gerekçesiyle “mim”lenen Ilgaz, 1960'larda Hababam S›n›f›'n› kendi imzas›yla kitaplaflt›rd›ktan sonra “ünlü” bir yazar oldu. 1966'da tiyatroya uyarlanan “Hababam S›n›f›” altm›fl bin izleyiciye ulafl›r. At›f Y›lmaz Hababam S›n›f›’n›n haklar›n› sat›n al›r ama bir ö¤retmene “kel” denemeyece¤i gerekçesiyle film sansüre tak›l›r. Ertem E¤ilmez 1974'te,
Kel Mahmut'u Mahmut Hoca yaparak dört film çeker. Filmler gifle rekorlar› k›rar. 1986 y›l›nda Milliyet’de 18 gün yay›nlanan “hababam s›n›f› icraat›n içinde” Turgut Özal’l› y›llar›n “‹craat›n ‹çinden”lerine gönderme yap›yordu. Ve “Neoliberal milliyetçi mukaddesatç› serbest piyasa icraat›yla türeyen ‘paral› yat›l›’lara karfl›yd› paras›z yat›l› eski Hababam tak›m›”. Peki nedir “Hababam”›n eskimeyen
büyüsü. Hababam sadece yaz›lan de¤il yaflanan bir s›n›ft›r. R›fat Ilgaz’›n kaleminden dökülen karakterlerin hepsi
kendi s›n›f arkadafllar›d›r. Sistem taraf›ndan d›fllanm›fl, aileleri taraf›ndan gönderildikleri Özel Çaml›ca Lisesi’nde birbirlerinden baflka bir fleyleri ve kaybecek hiçbir fleyleri olmayan tan›d›k bir s›n›ft›r onlar. Ve bu denli komik olmalar› da yine ayn› gerekçelerden kaynaklan›r. Okuldan at›lmak yada at›lmamak, ceza almak yada almamak onlar›n hayatlar›nda hiçbir fleyi etkilemeyecektir. Hababam S›n›f› toplumun kaydeben dokusuyla o denli uyum sa¤lam›flt›r ki, s›n›f›n ‹nek fiaban’› dahi bizim liselerde halen bir süper kahraman olarak an›lmaktad›r. Bizim liselerde kaybedecek bir fleyi olmayan çocuklar›n okuduklar› s›n›flarda tek amaç vard›r: “Hababam S›n›f›” olmak. fiimdilerde biraz
Ç. Ceyhan Suvari, Ayfle Y›ld›r›m, Tülin Bozkurt ve ‹lker M. ‹flo¤lu E Yay›nlar›, antropoloji 480 sayfa
mas› nedeni ile piyasada sat›lmayacak. Sanat›n fiyat› kadar de¤erli say›ld›¤› bugünlerde ücretsiz albüm yapmalar›n›n gerekçesini flöyle aç›kl›yor
fiom a¤›zl›l›¤›n bu kadar› olur sevgili okur. Geçen say›da Recep’in at›fl kapasitesinin coflmas›yla Atma Recep çal›flanlar›n›n iflsiz kalma tehlikesiyle karfl› karfl›ya oldu¤unu yazm›flt›k. Recep yine yapt› yapaca¤›n›. F›nd›kç› aya¤a kalk›nca bir celallendi pir celallendi. Konufltukça cofltu, cofltukça konufltu ve en sonunda bombay› patlatt›: F›nd›kç›lar›n eylemi yüzünden 2 kifli ambulansta ölmüfl. Atma Recep emekçileri heyecanla bu konuyu araflt›racakken ‹l Sa¤l›k Müdürü denen adam ç›k›p “‹limizde ambulansta kimse ölmedi” diye aç›klama yap›nca biz ne yapal›m art›k? Daha ne yazal›m ne söyleyelim sevgili okur. Ancak ‹l Sa¤l›k Müdürü’nün iflimizde gözü olan bir Atma Recep okuru oldu¤undan da flüphelenmiyor de¤iliz. Böylece zorunlu izne ayr›ld›k sevgili okur. Bakt›k ki Hopa’da flahane bir festival varm›fl. Bugünlerde Recep’ten çok çeken Karadenizlilere ve bize ilaç gibi gelecek. Recepsiz ve sponsorsuz bu festivalde buluflal›m.
da eski filmlerin yüzü suyu hürmetine gifle rekorlar› k›ran Hababamlar, her ne kadar eski samimiyetinden, gerçekli¤inden uzak düflse de. Hababam hiç bitmeyen bir kitap, hiç bitmeyen bir film gibi bizim “s›n›f”›n öyküsünü anlatmaya devam ediyor. “Kel Mahmut”un sözleriyle anlatmak gerekirse: “Desenize Hababam S›n›f› yine ‘s›n›fta’ kald›”.
Filmlerine çokça güldü¤ümüz Hababam S›n›f›’n›n yarat›c›s› R›fat Ilgaz’›n derdi baflkad›r. ''Mizah hep beyazd›r, olumludur. Mizahta gülme ana ö¤e de¤ildir. ‹steyen a¤lar, isteyen güler. Ben yergi yap›yorum, komedi bile düflünmüyorum. 'Hababam S›n›f›' nda üç fleyin yergisi yap›lm›flt›r: Kopyan›n, ezberin, uydurma sayg›n›n. Benim mizah›m düflündürmeye dayan›r. Hababam S›n›f› 'nda bize yak›flmayan e¤itimsel fleylerin yergisini yap›yorum.''
Y›lmaz Okumufl Yay›nevi: Epsilon Kategori: Mizah / Türkçe 151 sayfa
lumsal sorun olarak sadece “korsan CD” sorununu gören sanatç›lara güzel bir yan›t vermifl oluyor. "KalbimYok"a ulaflmak isteyenler, www.zardanadam.com’a girirebilir. Grubun mail adresi ise zardanadam@zardanadam.com.
Sakman’dan konser
Artakalanlar 'Artakalanlar', Hacettepe Üniversitesi, Antropoloji Bölümü'ne sunulan dört yüksek lisans tezinden oluflturuldu. Kitab›n sunuflunda, Anadolu'nun etnik çeflitlili¤ini aktaran bu dört çal›flman›n, Türkiye'deki ço¤ulculu¤u yok sayan anlay›fla 'bir meydan okuma' oldu¤u ifade ediliyor. Kitapta yer alan çal›flmalar›n bafll›klar› flöyle: 'Yezidilik Örne¤inde Etnisite, Din ve Kimlik ‹liflkisi', 'Kaplumba¤adan Mir, fieyhb›z›n'dan Afliret...: ‹ki Afliret Aras›nda Kültürel Rekabet ve Çat›flma', 'Poflalar Örne¤inde Etnisite ve Toplumsal Cinsiyet ‹liflkisi', 'Nusayriler'de ‹nanç Ba¤lam›nda Etnisite ve Toplumsal Cinsiyet ‹liflkileri'.
Zardanadam: “Bedava olmas›na ra¤men onu görebilenler için de¤eri ölçülemeyecek, al›n›p sat›lamayacak bir albüm olsun istedik”. Zardanadam, albümlerini ücretsiz da¤›tarak, top-
Memleket havalar› Kültür ve Turizm Bakanl›¤› taraf›ndan, 81 il için ayr› ayr› haz›rlanan türkü CD'leri, Döner Sermaye ‹flletmesi Merkez Müdürlü¤ü ma¤azalar›nda sat›fla sunuldu.”Türkülerle Türkiye” ad› alt›nda toplanan ve DÖS‹M'in ülke genelindeki tüm ma¤azalar›nda her biri 5 YTL karfl›l›¤›nda sat›lan türkü CD'lerinde, anonim türkülerin yan› s›ra günün sevilen türküleri de yer al›yor.
Vedat Sakman'›n en bilinen ve çok sevilen 16 flark›s› flimdi kendi sesinden "Konser" isimli albümünde bir araya geldi! Bugüne kadar flark›lar›n› kendisinden çok Zuhal Olcay, Hümeyra ve Leman Sam gibi yorumculardan dinlemeye al›flt›¤›m›z Vedat Sakman’›n canl› performans kay›tlar›ndan oluflan “Konser” isimli albümünde, “Ayr›l›k da Sevdaya Dahil”, “Ankara'da Afl›k Olmak”, “‹lla”, “Her Neyse”, “Yaln›zl›¤›m”, “Gecenin Öteki yüzü”, “Küçük Bir Öykü Bu” gibi flark›lar yer al›yor.
ATMA RECEP recepatma@gmail.com
Bu albümü kimse sat›n almayacak Türkçe sözlü rock grubu Zardanadam, dördüncü albümleriyle müzikseverlerin karfl›s›nda. Grubun yeni albümü "Kalbim Yok", 22 Temmuz'dan itibaren grubun resmi sitesinden ücretsiz olarak paylafl›ma sunuldu. Albüm ücretsiz ol-
KÜLTÜR/SANAT 11
Akbayram’›n 35 y›l› ‹lk albümü “Kükredi Çimenler”i yay›nlamas›n›n üzerinden 35 y›lgeçmesine ra¤men, müzi¤inden ve duruflundan ödün vermeyen müzi¤imizin köfle tafllar›ndan Edip Akbayram, Dün ve Bugün serisinin üçüncüsünü ç›kard›. “Dün ve Bugün 3” ad›n› tafl›yan albüm “Her fley Senin U¤runa”, “Gittin Gideli”, “Hava Nas›l Oralarda”, “Bu Y›l Benim Yeflim Ba¤›m”, “Tutunamad›m Yar”, “Senden Haber Yok”, “Merdo”, “Zor ‹fl”, “Yaralar Gönül”, “Da¤lar” gibi Edip Akbayram’›n klasikleflmifl flark›lar›ndan olufluyor.
Pelin Esmer’in yönetti¤i belgesel film "Oyun", istek üzerine 28 Temmuz’dan itibaren yeniden gösterime girdi. Filmin biletleri 3 YTL'den sat›lacak. “Oyun”, Toros da¤lar›nda bir köyde yaflayan, günlerini tarlada, inflaatta ve evde çal›flarak geçiren dokuz kad›n›n yazd›¤› ve oynad›¤› tiyatro oyunu “Kad›n›n Feryad›!”n›n oluflma sürecini ve kad›nlar›n geçirdi¤i de¤iflimi anlat›yor. Alt›n Koza Film Festivali'nde Y›lmaz Güney Onur Ödülü kazanan "Oyun" Ortaköy Feriye, Ataköy Atrium, ve ‹zmit Outlet sinemalar›nda gösterimde. O l g u n Arun’un yönetmenli¤ini yapt›¤› ve F›rat Tan›fl, Emel Çölgeçen, Itri Koflar ile Halit Ergenç’in oynad›¤› “Tramvay”da fliddet nedeniyle s›n›ra gelmifl genç bir adam›n; ülkemiz insanlar›n› temsil eden bir grup tramvay yolcusunu al›koymas› ile geliflen olaylar anlat›l›yor. “Tramvay” tüm dünyada yaflanan; aile içi fliddet, sevgisizlik ve yaln›zl›¤›n toplumun tüm hücrelerine yans›mas›n›n öyküsünü anlat›yor.
CAN YÜCEL
BERTOLT BRECHT
Laz Kapital
Öfkeyle sevgi aras›nda bir can
Dünyay› de¤ifltirmek için
"Karl Marx Trabzon'da do¤sayd›" fikrinden yola ç›karak yaz›lan “Laz Kapital”, f›kra tad›nda yaz›lardan olufluyor. G›rg›r, Ustura, Küstah dergileri ile ‹nce ‹nce Yasemince, Kayg›s›zlar, Baskül Ailesi ve Tatl› Kaç›klar dizilerinin senaristi olarak tan›nan Y›lmaz Okumufl, kitab›nda, hayat›n farkl› alanlar›ndan konular›, Karadeniz'in kendine özgü flivesi ve düflünce tarz›yla ele ald›. Okumufl, kitab›nda "Laz düflünür" Laz Marx'›n yan› s›ra, Küstah dergisindeki tipleme Mustafa Kamil Zorti, Tonyal› Hoca ile asistan› Süleyman, Hakan fiükür, Mustafa Topalo¤lu gibi “otorite”lerin de 'Laz Kapital' hakk›ndaki düflüncelerine yer veriyor.
1926'da ‹stanbul'da do¤du. niden yazarak de¤iflik bir çeviri 50’lerde Che ve Mao'dan yapt›- anlay›fl› getirdi. Yücel fliirini ¤› çeviriler nedeniyle 15 y›l flöyle anlat›r: “fiiirimde de siyahapse mahkum oldu. A¤dal› ifa- setimde de hakim iki unsur var. delerden, ac› a¤›tlara; Bu iki unsurun çeliflsokak a¤›zlar›ndan, kisi ve sentezi bana sevgi fliirlerine; zeka yaflama gücü veriyor. par›lt›lar›ndan yal›n Olup bitene ve olup söyleyifllere kadar her bitenin sorumlular›na fleye yer verdi¤i fliiri, karfl› öfke; olmas› gebir “vazifeye adanm›flrekene, olabilece¤e ve l›k” fliiridir onun. Yüonu getirecek olan bücel yapt›¤› çevirilerde, yük emekçi ve ayd›n 12 A¤ustos 1999 yap›tlar› neredeyse yekitlelerine sevgi…”.
Alman flair, tiyatro yazar› ve recek araçlardan biri olarak kurkuramc›s› Brecht epik tiyatro gulad›. Toplumsal sorunlara anlay›fl›yla devrim yaratm›fl, Marksist ö¤retinin çözüm getireça¤dafl Marksist tiyatronun önde bilece¤i inanc›yla, 1930'dan itigelen temsilcilerinden baren bir dizi “ö¤retiolmufltur. Daha ilk yaci oyun” yazd›. p›tlar›ndan itibaren 1941’de yerleflti¤i burjuva de¤erlerini ABD’den 1948'de Koac›mas›zca elefltiren münist Parti'yle olan Brecht zamanla ideloiliflkileri gerekçesiyle jik ve sanatsal anlamayr›lmaya zorland›. da fikirlerini giderek Do¤u Berlin'e yerlefleolgunlaflt›rarak, tiyatrek çal›flmalar›na bura14 A¤ustos 1956 royu dünyay› de¤ifltida devam etti.
3. Kemalpafla Halk Festivali Bafll›yor Artvin’deki Hopa ve Kemalpafla Halkevleri’nin düzenledi¤i 3. Kemalpafla Halk Festivali, neo-liberal sald›r›lara karfl› insanca yaflam talebiyle 12 A¤ustos’ta bafll›yor. “Sponsor olarak yüre¤imizi, Hopa ve Kemalpafla halk›n›n gücünü yan›m›za al›yoruz” diyen Halkevciler festivalde bir y›l boyunca haz›rlam›fl olduklar› kültür sanat çal›flmalar›n›n ve bölgedeki müzik ve tiyatro gruplar›n›n faaliyetlerinin yer alaca¤›n› söylüyorlar. Festival program›nda, satranç, masa tenisi, tavla turnuvalalar›, paneller, sokak tiyatrolar›, konserler, fliir dinletileri ve film gösterimleri yer al›yor. 12 A¤ustos Cumartesi günü neo-liberalizme karfl› insanca yaflam yürüyüflüyle bafllayacak festivalde ayn› gün Nükleer Patlamalar›n ve Çernobil’in Çevresel Etkileri üzerine bir panel olacak. Panele TMMOB Metalürji Mühendisleri Odas› Baflkan› Cemalettin Küçük ve Ziraat Mühendisi, TMMOB Y.K üyesi Baki Remzi Suiçmez konuflmac› olarak kat›lacak. Gece ise Grup Hazal ve Kemalpafla Halkevi Müzik Toplulu¤u’nun konserinin yan› s›ra Ortado¤u üzerine bir film gösteriminin de yer alaca¤› bir etkinlik gerçekleflecek. 13 A¤ustos Pazar günü ise Faik Bulut ile Ortado¤u üzerine bir söylefli var. Akflam program›nda Halkevleri’nin fliir, müzik ve tiyatro topluluklar›n›n yan› s›ra Ekrem Ataer sahne alacak. 14 A¤ustos Pazartesi günü turnuvalar›n finali ve festivalin kapan›fl etkinli¤i yer al›yor. Grup Üç Kuflak ve Bayar fiahin konserleri ile kapanacak festivalin üç gününde de Kemalpafla Meydan›’nda tiyatro gösterileri sergilenecek.
www.halkinsesigazetesi.net iletisim@halkinsesigazetesi.net 15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.
n Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Umar KARATEPE n Telefon-Faks 0 212 245 9037 n Adres Tomtom Mah. Örmealt› Sk. 6/3 BEYO⁄LU/‹STANBUL n Bas›ld›¤› Yer Gün Matbaac›l›k n Da¤›t›m Yay Sat
Sedir a¤ac›n›n dinmeyen ac›s› n
o¤u’nu ›nda Ortad ’te bafl1970 aras n 1950 ve enti olan Beyrut, 1975 rabeye ha flk kültürel ba y›l süren iç savaflta de yenilayan ve 15 savafl›n külleri üzerin de ‹srail ‹ç . dönmüfltü sedir a¤ac› bu kez n den yeflere or. l›y atefliyle yak›
“Nas›l uyuyabiliriz ki, Beyrut böyle yanarken?” ‹ç savafl›n külleri so¤uyal› çok olmam›flt› ki, Beyrut bir kez daha yan›yor. Kenti gece sabaha kadar vuran ‹srail bombard›man› sadece Beyrutlular› de¤il, kalbi halklar›n kardeflli¤i için atan herkesi uykusuz b›rak›yor; Beyrut’u “kardeflli¤imizin baflkenti” diye bilen tüm Ortado¤ulular›. Bafll›ktaki sözler, ‹srail sald›r›s›ndan birkaç gün önce Lübnan’dan Amerika’ya dönen ‹ran as›ll› ABD’li Prof. Hamid Dabashi’ye ait. ‹srail’in yeniden iç savafla sürüklemeye çal›flt›¤› Lübnan’a dair gözlemlerini aktar›yor Dabashi: “Beyrut, 2006 Temmuz’unda bölünmüfltü; ama mezhepler aras› bir ayr›l›k de¤ildi bu. Beyrutlular 2006 yaz›nda Alman-
ya, Brezilya, Fransa ve Arjantin taraftarl›¤›nda bölünmüfltü yaln›zca. 2006 yaz›nda Beyrutlular için Dünya Kupas›’ndan daha önemli bir mesele yoktu.” ‹srail bombard›man›n›n yang›n›nda mezhepler ya da dinler aras› yeni bir iç savafl m› alevlenecek? ‹srail’in niyeti bu. Lübnan halk›n›n bu yang›ndan Hizbullah’› sorumlu tutaca¤›n› ve onu d›flla-
yaca¤›n› hesapl›yor. Ama Lübnanl›lar da kör de¤il. Herkes tepelerine bomba ya¤d›ran uçaklar›n nerden kalkt›¤›n› görüyor. H›ristiyan, fiii, Sünni, Dürzi, Alevi… tam on yedi farkl› kökenden halk›n komflulu¤u kül edilebilir mi? On befl y›l süren iç savafl ne kadar gerçekse, on befl y›ll›k iç savafla ra¤men bir ülkeyi beraberce yeniden infla etmek
için kollar› s›vayan halklar›n kardefllik mücadelesi de en az o kadar gerçek. Ve Beyrut iflte o kardeflli¤in baflkenti. Ad›na en çok fliir flark› yaz›lan; “Bal ve Sütler Ülkesi”nin baflkenti. Savafl›n atefli flimdi Lübnanl›lar›n direnifl ruhunu tutuflturuyor. Hizbullah, Lübnan Komünist Partisi, Filistin Halk Kurtulufl Cephesi gerillalar› on yedi ayr› mil-
Beyrut, bizim memleket Denizler ve niceleri... Türkiyeli devrimciler Lüban ve Filistin’de ‹srail siyonizmi ile savaflarak ö¤rendi savaflmay›. Beyrut iflgal alt›nda. Beyrut yani Hatay’›n az afla¤›s›. Bizi onlardan ay›ran, birkaç yüz kilometre mesafe, birkaç yüz deniz mili, birkaç tane s›n›r çizgisinden baflka bir fley de¤il. Bundan y›llar önce ‹srail bölgede yine terör estirirken, masum insanlar› öldürüp, iflkence yaparken, Anadolu topraklar›ndan kalk›p, birkaç kilometre yol tepip, birkaç s›n›r çizgisi aflan devrimci gençler Lübnan ve Filistin halklar›n›n mücadelesine destek olmaya gitmifllerdi Beyrut’a. Yani Türkiyeli devrimcilerin “silah tutmay›” ve savaflmay› ö¤rendi¤i topraklara. Üstelik gittikleri yerde silahlar›n›, tüm Ortado¤u halklar› için Siyonist ‹srail ordusuna çevirdiler. ‹srail’e karfl› savaflarak ö¤rendiler savaflmay›. Denizler ve niceleri. Bugün Türkiye halklar›na onurlu bir direnifl gelene¤i b›rakan 68 kufla¤›n›n gençleri, Lübnan ve Filistin topraklar›nda haklar›n kardeflli¤inin en güzel örneklerini sergilediler. 80 sonras›nda 12 Eylül cuntas›na karfl› mücadele eden devrimciler Beyrut’un iflgal edildi¤i 1982 y›l›nda yine Beyrut’tayd›lar. ‹srail’e karfl› savaflt›lar. Onlarca Türkiyeli gencin ‹srail kurflunlar›yla flehit düfltü¤ü, ‹srail hapishanelerinde tutsak al›nd›¤› Beyrut bugün halen o günlerden kalan direnifl gelene¤ine sahip ç›k›yor.
lete birden baflkent olan Beyrut’u savunmak için savafl›yor. Ve ‹srail’in tonlarca bomba ya¤d›rd›¤› kentler gittikçe büyüyen bir kül y›¤›n›n› and›r›yor. Beyrut böyle yanarken, iflgale direnenler, direniflte kardeflleflenler, direnen kardefl halklara dost ellerini uzatanlar kazan›rsa, Beyrut küllerinden yeniden do¤up kardeflli¤in baflkenti olacak.
Beyrut’un Çocuklar› ne de küçüksünüz çocuklar hele ki bir savafl uça¤›ndan bak›nca size minicik kara bir böcüksünüz ne de haylazs›n›z siz çocuklar çamurlu sokaklarda oynamazd›k biz küçükken üstümüz kirlenir diye siz bombalanan bir kenti mekan tuttunuz yakan top oynamaya ne flansl›s›n›z çocuklar bir türlü u¤ramazd› kentimize biz küçükken uçaklar flimdi çay›rlara uzan›p keyfini ç›kar›n bedavaya uçak sat›n alman›n o y›k›lm›fl evler ne güzel yerlerdir oynamak için bir ebe seçin kendinize önü arkas› her yeri sobe sittin sene bulamaz sizi gizlendi¤iniz yerde biz küçükken her gece parmaklar›m›z› yakard›k biz de her çocuk kadar sakard›k atefl yakma mevzuunda sizinse yok öyle bir derdiniz keyfini ç›kar›n esmer kardefllerim civarda bir apart›man bombaland›¤›nda ç›k›n sakland›¤›n›z yerden koflup koflup atlay›n adam boyu alevlerin üzerinden haz›r k›r›lm›fl bütün camlar› evlerin bas›p kaç›lacak zil kalmam›fl y›k›lm›fl bahçe duvarlar› uçaklar bugün tüm iflleri yapm›fl çocuklar size yapacak ifl kalmam›fl hani ç›km›fl ya cesediniz y›k›nt›lar alt›ndan dört kolunuzdan tutmufl dört ayr› adam bizi de öyle sallas›nlar diye yalvar›r yakar›rd›k da dinletemezdik kimseye ne de flansl›s›n›z Beyrut’un çocuklar› sokaklar bombofl ne geç kald›n diye k›zacak baba var ne oyununuzu bozacak araba biz olsak çoktan dökülmüfltük sokaklara fakat iflte flanss›zl›k bu ya cans›zs›n›z Beyrut’un çocuklar› bir tek bu konuda flanss›zs›n›z Dinçer Aslan
Tayyip Erdo¤an/29 Ocak 2004 Bu ödül ça¤d›fl› terörist zihniyete, ‘Terörizme boyun e¤meyece¤iz ve onu dünyadan silmek için dayan›flma içinde olaca¤›z' mesaj› vermektedir. ABD Yahudi Lobisi’nden Cesaret Ödülü (Profiles In Courage) al›rken yapt›¤› konuflma Ali Coflkun/29 Eylül 2005: Ortado¤u'da bar›fl›n geliflmesi Türkiye ile ‹srail aras›ndaki iliflkilerin geliflmesine ba¤l›. Bir Türk inflaat firmas›n›n Tel Aviv’de ‹srail’den ödül ald›¤› toplant›daki sözleri.
30 Temmuz günü Kana’da ‹srail uçaklar› taraf›ndan bombalanarak öldürülen 37 çocu¤a...