Haftalık! Alakır vadisinde yapımı planlanan 8 adet hidroelektik santrali (HES)’nden 6’sına sahip olan ‘ADO’ madencilik elektrik üretim sanayi ve ticaret a.ş’nin sahibi Cem Sak’ın vekili Ender Çakmak tarafından, Antalya’nın merkezindeki bir üst geçide asılan ‘DOĞA KATİLİ ADO’ pankartıyla ilgili, Alakır vadisindeki köylerde yaşayan ve ADO’nun vadide yapmak istediği HESlere karşı kanuni hakları doğrultusunda dava açmış bulunan kişiler hakkında savcılığa ‘suç duyurusunda’ bulunuldu. Berlin’de Yunanistan’daki anarşist tutsaklarla dayanışmak adına 3 ATM cihazı ateşe verildi. Otonom bir grup Berlin’deki bu üç kundaklama saldırısını üstlendi. Eylemler Kreuzberg, Friedrichshain ve Neukoelln’de gerçekleşti. Verilen mesaj: “30 Kasım gecesi Friedrichshain, Kreuzberg ve Neukölln’de 3 ATM’yi ateşe verdik. Bizler Yunanistan Devletinin aldığı esirlerle dayanışmamızı ifade ediyoruz. Yunanistan’daki o tutsakların isimleri kalplerimizde sonsuz yerleri var! Özgürlük için! İsyan için! Yanan kalpler grubu” Mersin Limanı’nda gemiden indirilme sırasında kaçan ithal anguslardan biri, girdiği yazıhaneyi birbirine kattı. Yoldan geçen araçlara saldırarak zarar veren angus, bir petrol istasyonundaki sigorta şirketine ait yazıhaneye girerek zarar verdi. Camları kıran ve ortalığı savaş alanına çeviren angus, uzun uğraşlar sonucu pikaptan atılan iple yakalandı. Salıpazarı’da bulunan Orya Enerji önünde basın açıklaması yapacağını duyuran Loç Vadisi Koruma Platformu üyeleri basın açıklamasının ardından “şirket topraklarımızdan gidene kadar buradayız” diyerek kaldırımlara oturdular. Orya Enerji’nin Loç vadisinde yapmış olduğu inşaatın pek çok hukuk kurallarını hiçe sayarak ve imar izni olmadan başladığına işaret etmek isteyen köylüler şirket önünde İmarsız taşınmaz olmaya geldik dediler ve oturma eylemine başladılar. Oturma eylemi sırasında bir çok grup Loç Vadilileri ziyarete gelmeye başladı. Eylem halen sürüyor. Doğası ve toprakları için mücadele eden köylüler dayanışma bekliyor.
15 Aralık 2010
Medrano Sirki Protestosunda Arbede ve Loç Vadisi Direnişiyle Dayanışma Hayvan Özgürlüğü İnisiyatifi ve Direnişin Ritmi, hayvanlara uygulanan işkence ve zulmü protesto etmek için Maçka Küçük Çiftlik Parkı’nda bulunan Medrano Sirki’nin önünde eylemdeydi. Protesto eylemi sırasında sirk girişine doğru yürüyüşe geçen eylemcilere sirk görevlileri saldırdı. Saldırıya karşılık veren eylemciler slogan ve ritimleri arttırarak sirkin önünden gitmemeye ve hayvan zulmünü teşhir etmeye kararlı olduklarını gösterdiler.
E
ylemde “Sirkler eğlence değil işkencedir. İnsana, hayvana, gezegene özgürlük” yazılı pankart açan kara ve kara/yeşil bayraklı eylemciler, “Sirklere gitme işkenceyi engelle”, “Sirkleri kapatın hayvanları bırakın”, “Katil Medrano yeryüzünden defol”, “Zulme Karşı Doğrudan Eylem!”, sloganları attı. Eylemciler sirklerin, insanların gözlerinden ırak hayvanlara uyguladığı zulüm ve işkenceyi teşhir etmek için hazırladıkları 10 litrelik kırmızı boyaları Medrano sirkinin önüne dökmesi üzerine sirk çalışanları aralarında yeniden gerginlik tırmandı. yumruklaşmaların başlamasıyla arbedeye dönüşen eylemde; polislerin, eylemcilerden bir kaçının sirk çalışanlarınca içeriye çekilip darp edilmesine uzunca bir süre seyirci kalması dikkat çekerken, yaralanmalardan sonra sivil polislerin araya girmesiyle gerginlik yatıştı. Basın açıklamasında, hayvanlara yönelik zulüm ve işkenceyi eğlence olarak sunmakla suçladıkları sirki protesto için toplandıkları söylendi. Sirklerin hayvanlara yapılan zulüm, zorlama, tutsaklık ve işkence merkezli olduğu ifade eden eylemciler açıklamalarında, “Bu ticarethaneler, eğlenceyi değil, zulmü ve işkenceyi pazarlar. Çivili sopa, kırbaç, elektro şok çubuğu, kanca gibi işkence aletleri kullanılarak bir eğitim sürecine zorlanan, ardından işe yaramayacak hale gelene kadar kullanıp atılan, öldürülen, açlıkla ve kırbaçla terbiye edilen hayvanlar, parlak albenili, ışıltılı gözüken kıyafetler ve süslerle donatılıp eğlence sektörünün kölesi haline getiriliyor” dedi. Eylemde ayrıca polisin geçen hafta bir öğrenciye saldırarak bebeğini katletmesine gönderme yapmak üzere bazı eylemciler hamile kılığına girdi, bazıları ise “Hamileyim, Eylemdeyim” dövizleri taşıdılar. Açıklama devam ederken yerdeki kırmızı boyaları su dökerek temizleyen sirk görevlileri, süpürge ile boyaları hayvanseverlere atması üzerine yeniden gerginlik yaşandı. Durumu attıkları sloganlarla ve hayvanların nakliyesi için kullanılan tırların ve sirk tabelasının üstüne yazılama yaparak bir süre daha protesto eden eylemciler daha sonra eylemlerine son vererek, Salı Pazarı’nda bulunan Orya Enerji’nin önünde Loç Vadililerin HES’lere
karşı 4 gündür sürdürdüğü oturma eylemiyle dayanışmak üzere sirkin önünden ayrıldı. Orya Enerji’nin önüne kadar yürüyen eylemciler doğayı yok eden Orya Enerji’ye karşı Loç Vadisi halkının yanlarında olduklarını ifade ettiler. Bir süre Direnişin Ritmi’nin çalmasının ardından oturma eylemi Pazartesi yeniden başlamak üzere sona erdi. Eylemde okunan bildiri: İstanbullular, 9 Eylül’den bu yana 137 yıldır sömürüyle, kölelikle ve hayvanlara uyguladığı şiddetle ayakta duran Medrano Sirki’nin sunduğu gösteriler ile kahkahaya boğuluyor, heyecanlanıyor, eğleniyor. Bugün burada hayvanlara olan zulmü ve işkenceyi eğlence olarak pazarlayan tüm hayvanlı sirkleri protesto etmek, bu zulüm merkezlerindeki sömürüyü teşhir etmek amacıyla toplandık. Sirkler, hayvanlara yapılan zulüm, zorlama, tutsaklık ve işkence merkezidir. Bu ticarethaneler, eğlenceyi değil, zulmü ve işkenceyi pazarlar. Çivili sopa, kırbaç, elektroşok çubuğu, kanca gibi işkence aletleri kullanılarak bir eğitim sürecine zorlanan, ardından işe yaramayacak hale gelene kadar kullanılıp atılan, öldürülen, açlıkla ve dayakla terbiye edilen bu hayvanlar; parlak, albenili, ışıltılı gözüken kıyafetler ve süslerle donatılıp eğlence sektörünün kölesi haline getiriliyor. Hayvan Özgürlüğü İnisiyatifi olarak özgürlük için, insanın insana uyguladığı; insanın hayvana uyguladığı ve gezegen üzerinde kurduğu tüm tahakküme karşı herkesi direnişe çağırıyoruz. Özgürlüğün bir parçası, hayvan özgürlüğü için; Bu işkencehanelerin ayakta kalmasına seyirci kalmayın, işkencehanelere destek olmayın, bu zulmün devam ettirilmesine ortak olmayın, çocuklarınıza eğlence olarak zulmü izlettirmeyin. Hayvan Özgürlügü İnisiyatifi hayvanozgurluguinisiyatifi@gmail.com Not: Şu anda karşımızda bulunan polis, geçen hafta, 300 metre yakınımızda devlet şiddetiyle bir kadının karnındaki bebeğini öldürmüştür. Bu olayı da şiddetle kınıyoruz.
1