YDYIK06

Page 1

72 N‹SAN’INDA DO⁄AN GÜNEfi Proletarya Partisi’nin do¤uflu; Türkiye topraklar›nda Marksizmle Maoizmin ba¤›n› kurarak Marksizm biliminin geldi¤i aflama, Maoizmin kavranmas› ve bu bilim rehberli¤inde yaflad›¤›-

m›z topra¤›n tahlil edilerek alt›nça¤ yürüflünün bilimsel temellerinin oluflturulmas›, oturtulmas› u¤rafl›d›r. Bu temelin yakalanmas›nda en önemli faktör Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin

dünya ve ülkemizde yaratt›¤› etkidir. KP içerisinde sapmalara karfl› bafllat›lan mücadele sosyalist infla ve burjuvaziye karfl› yürütülecek mücadelenin tüm Çin topra¤›na yay›lmas› esas olarak sosya-

lizm, nihai hedef Komünizm mücadelesinin nas›l baflar›ya ulaflaca¤›n› gösteren ›fl›k mücadelesi topra¤›na düflen, sökülüp at›lamayacak tohumdur Büyük Proleter Kültür Devrimi. Sayfa 14-15

YENİ DEMOKRASİ YOLUNDA

işçi-köylü

www.iscikoylu.org

6

*Y›l:1 *11-24 Nisan 2003 *Fiyat›: 500 000 TL ISSN:1303-9350

Yakt›klar› ateflte yanacaklar

ÇIKTI

Say›: 2003-06

Umut Yay›mc›l›k Bürolar›nda ve Yay-Sat Bayilerinde ABD ve ‹ngiliz emperyalistlerinin Irak’a sald›r›s› sürüyor. Yafll›, genç, çocuk demeden yüzlerce insan› katleden, evleri yak›p-y›kan katil sürüsüne karfl› Irak halk›n›n direnifli de sürüyor.

Ba¤dat’a girmek zafer de¤ildir ABD ve ‹ngiliz askerleri Irak flehirlerine onlarca kay›p vererek girseler de, bu onlar›n zaferi anlam›na gelmemektedir. Çünkü ABD onlarca insan› katlederek ulaflt›¤› Ba¤dat’a girdi¤i anda kendisine yönelik bir öfke zinciri ile kuflat›lm›fl olacakt›r.

Sald›r›ya öfke sürüyor Dünya genelinde düzenlenen sald›r› karfl›t› eylemler iflgalin bafllamas›yla daha da artan bir ivme kazand›. Emperyalistler Irak’›n her kar›fl topra¤›n› iflgal etseler de, süren direnifl ve iflgal karfl›t› eylemler, Irak’›n gelece¤inin er ya da geç Irak halk› taraf›ndan belirlenmesini sa¤layacakt›r. Sayfa 16-17

Rag›p Duran

SÖYLEfi‹ Tarafs›zl›k diye bir fley yoktur. Onlar da bilincinde bunun. ‹ngilizce deyimiyle belirli ölçüde ‘yans›z’ denirse ayn› anlama gelir ama mevcut taraflara eflit uzakl›kta ve dengeli durmak. Objektif olmak da gazetecilerin tercih etti¤i bir deyim de¤il. Çünkü a¤z›n›z› açt›¤›n›z an tarafs›n›z. Maksat hangi taraftan yana olmak. Devletten, güçlüden yana m› olmak yoksa somut olgulardan m› yana olmak. Sayfa 20-21

‹flçi-köylü’den EMPERYAL‹ST SALDIRGANLAR YALANLARIYLA BAfi BAfiA KALDILAR “ÖZGÜRLÜ⁄ÜN” IRAK HALKINA GET‹RD‹⁄‹: ÖLÜM, VAHfiET VE YIKIM! Sayfa 30


Tarih: 24 May›s 2003 Saat: 15:00 Adres: UNI-Halle Wuppertal Albert-Einstein-Str. 20•Wuppertal işçi-köylü senin sesin!

ABONEL‹K fiARTLARI 6 AYLIK: 10.200.000 1 YILLIK: 20.400.000

OKU-OKUT! ABONE OL! ABONE BUL!

NOT: ‹stedi¤iniz süreye denk gelen oranda paray› hesap numaralar›m›za yat›rarak banka dekontunu yay›nevimize fakslay›n›z ya da postalay›n›z. Abonelik ücretine posta masraflar› dahildir.

Yurtd›fl› Hesap Numaralar› Sema Gül Euro Hesab› Ziraat Bankas› ‹stanbul Aksaray fiubesi: 0 751 00 38 65 97 00 00 009 Emlak-Halk Bankas› Atatürt Bulvar› fiubesi: 00 238 041 Vak›f Bank Valide Sultan fiubesi: 401 20 35


6

3

11-24 Nisan 2003

MGK toplant›s›nda iflgale onay 28 Mart 2003 tarihinde yap›lan MGK toplant›s› sonras› yay›nlanan sonuç bildirgesinde “müttefik ABD ve ‹ngiltere’ye Irak’taki operasyona kat›lan uçaklar›n Türk hava sahas›n› kullanmas›na izin verilmifltir” denilerek gerçekler ortaya konuluyor.

ABD ve ‹ngiliz emperyalistlerinin Irak özgülünde Ortado¤u’yu yeniden ve kendi ç›karlar› için flekillendirme sald›r›s› ve iflgal harekat›ndan sonra 28 Mart 2003 tarihinde yap›lan MGK toplant›s›ndan iflgale ve katliama tam destek ç›kt›. Toplant› sonras› yay›nlanan sonuç bildirgesinde “müttefik ABD ve ‹ngiltere’ye Irak’taki operasyona kat›lan uçaklar›n Türk hava sahas›n› kullanmas›na izin verilmifltir” denilerek gerçekler ortaya konuluyor. Bundan sonra ABD emperyalizmi ile “iflbirli¤i” konusunda kuflku duyulmamas› gerekti¤ine vurgu yapan bildirgede öne ç›kan bir di¤er konu ise Türkiye’nin Irak Kürdistan›’na

sald›r› ve iflgal için izin iste¤i oldu. Sald›r› ve iflgalin bafllamas›ndan aylar önce yap›lan MGK toplant›s›nda zaten bu sald›r›n›n ve Türkiye’nin üstlenece¤i misyonun çerçevesi çizilmifl ve bu do¤rultuda s›n›r bölgelerine askeri y›¤›nak yap›lm›fl, ancak efendilerinin izin vermemesi üzerine askerler beklemeye al›nm›flt›. Irak sald›r›s› s›ras›nda da uflaklar› aras›nda seçim yaparak Türkiye’yi kullanm›yormufl gibi davranan ABD’nin Türkiye’nin Irak Kürdistan›’na girmemesi yönlü aç›klamalar› devletin duraksamas›na neden olmufltur. ‹flgalden oluflacak pastadan daha fazla pay kapma u¤rafl› veren ve k›r›nt›lar› efendisinin eteklerin-

den toplamaya çal›flan uflak TC devleti ayr›ca insani yard›m, “terör”, kitlesel göç hareketinin önlenmesi vb. gibi konular› da bahane ederek Irak Kürdistan›’na girmenin ad›mlar›n› atmaktad›r. TC’nin göz dikti¤i Musul ve Kerkük, petrol rezevlerinin en yo¤un oldu¤u bölgeler olmalar› aç›s›ndan emperyalistler için oldukça önemlidir. Yani daha özcesi ufla¤›na teslim edilemeyecek kadar önemlidir. ABD emperyalizmi ufla¤›n›n bu iste¤ini durdurarak Türkiye’yi henüz Irak iflgalinde aktif konuma getirmemifltir. Ancak bu, Türkiye’nin sald›r›n›n d›fl›nda kald›¤› anlam›na gelmemektedir. Çünkü ABD emperyalizmi Türkiye’yi bir

silah deposu haline getirmifl ve Irak’a geçiflte bir kestirme yol olarak kullanmaktad›r. MGK toplant›s›nda dile getirilen bir di¤er konu ise Irak Kürdistan›’na çekilen ulusal hareket güçleridir. MGK toplant›s›nda devletin kabuk ba¤lamayan yaras› durumunda olan PKK/KADEK konusu da gündeme gelmifltir. Bu konuda da “PKK/KADEK’ten kaynaklanacak olas› bir terör tehdidi karfl›s›nda gerekli ad›mlar›n at›lmas›ndan kaç›n›lmayaca¤›” aktar›l›yor. TC’nin Irak sald›r›s›nda bu kadar ›srarc› ve ifltahl› olmas›n›n bir di¤er sebebi de budur. Emperyalistlerin Irak iflgali ile TC hem pastadan

daha fazla pay kapmak hem de ulusal harekete darbe vurmay› hedeflemektedir. Ancak efendisi ABD buna flimdilik izin vermemektedir. Çünkü bu hareketi bölgedeki yeni düzenlemesi için kullanmak istemektedir. Bu durum TC’yi rahats›z etmekle birlikte zaten di¤er konularda oldu¤u gibi bu konu özgülünde de söz söylemeye hakk› olmad›¤› bir gerçektir. Zaten ABD, Irak iflgalinde Türkiye’yi tam anlam› ile katmamakta ve önceden taahhüt etti¤i maddi yard›mlar› vermemektedir. Türkiye ise böyle bir durumda daha fazla sesini ç›kart›p elindeki k›r›nt›lardan da olmak istememektedir.

Hükümet IMF’ye dan›flmadan ad›m atmayaca¤›n›n garantisini verdi IMF’nin 4. gözden geçirme toplant›lar› son buldu. Ve t›pk› daha öncekiler gibi bu toplant› da yine emekçilerin daha zor günler geçirece¤inin habercisi oldu. Çünkü hükümet IMF’ye verdi¤i son niyet mektubunda 2004 y›l›na kadar tavizsiz bir flekilde IMF talimatlar›n› uygulayaca¤›na söz vermifl durumda.

IMF’nin 4. gözden geçirme toplant›lar› son buldu. Ve t›pk› daha öncekiler gibi bu toplant› da yine emekçilerin daha zor günler geçirece¤inin habercisi oldu. Çünkü hükümet IMF’ye verdi¤i son niyet mektubunda 2004 y›l›na kadar tavizsiz bir flekilde IMF talimatlar›n› uygulayaca¤›na söz vermifl durumda. Yapt›¤› aç›klamalarda sürekli “en fazla birkaç y›l içinde IMF’ye ba¤›ml› olmaktan kurtulaca¤›z” fleklinde telkinlerde bulunan Devlet Bakan› Ali Babacan bu sözleri ile birincisi flu an IMF’ye olan ba¤›ml›l›¤› kabul ederken bir yandan da pratikleri ile kendi yalanlar›n› da aç›k ediyor. IMF ve DB’den 5.2 mil-

yar dolarl›k yard›m sözü alan hükümet, buna karfl›l›k bu y›l›n sonuna kadar tam 25 bin kamu çal›flan›n› kap› d›flar› edecek. IMF’ye sormadan ad›m bile atmayaca¤›n›n teminat›n› veren AKP hükümeti alt›na imza att›¤› bu gözden geçirme ile ayn› zamanda bu 25 bin kamu emekçisinin infaz›n›n alt›na da imza atm›fl oldu. Bu taahhütler içinde ayr›ca TEKEL, fleker fabrikalar› ve Türk Telekom’un özellefltirilmesi de var. Üstelik IMF, bu mektubunda öncekilerde olmayan yeni bir flart daha getirdi. Bu da hükümetin konu ne olursa olsun ataca¤› her ad›mda IMF’yi önceden kapsaml› bir flekilde bilgilen-

dirmek zorunda olmas›. Böylece kararlar tam olarak al›nmadan ve kamuoyuna, halka aç›klanmadan önce IMF taraf›ndan bir “ön gözden geçirme”ye tabi olacak. Verilen taahhütler ve al›nan tedbirler bunlarla da s›n›rl› de¤il. Bunun yan›s›ra tasarruf tedbirleri ad› alt›nda kamu emekçilerinden kesilen paralar ve getirilen ek vergileri de saymak laz›m. Neredeyse soludu¤umuz havay› vergilendirmeye çal›flan hükümet son günlerde yapt›¤› zamlarla da emekçilerin yaflam›n› oldukça zora sokuyor. Benzinden yol ücretlerine getirilen ve yaflam›n her alan›n› olumsuz etkileyen zamlar hükümetin kemer s›kma politikalar›n›n devam› niteli¤inde. ABD ve ‹ngiltere’nin Irak’a yönelik sald›r›s› s›ras›nda ald›¤›, katliam› destekler tavr› ile zaten emekçi halk kitlelerinin tepkisini alan AKP hükümeti bu politikalar› ile kendi taban›n›n dahi tepkisini toplamaya devam ediyor. Emperyalist politikalar çerçevesinde çabuk renk veren AKP ayr›ca geçen haftadan bu yana yapmaya çal›flt›¤› Anayasa de¤iflikli¤i ile de farkl› hesaplar›n peflinde. AKP hükümeti bir

haftad›r ormanlardan deniz k›y›lar›na kadar neredeyse tüm alanlar› emperyalistlere peflkefl çekmek için Anayasa de¤iflikli¤ine haz›rlan›yor. Bu planlar içerisinde en önemli ve hayati olan› ise binlerce orman köylüsünü sefalete itecek olan Orman kanunu ve bal›kç›lar› iflsizli¤e sürükleyecek olan “K›y›lardan yararlanma” önerisi. Anayasan›n k›y›lardan yararlanma bafll›¤› alt›nda düzenlenen 43. maddesinde yap›lan de¤ifliklikler ile bu madde “k›y› ve sahil fleritlerinde özel mülkiyet” hakk› getirilmesi fleklinde de¤ifltirilmek isteniyor. Bu de¤ifliklik öyle sadece ka¤›t üzerinde kalacak olan ya da sadece bir isim de¤iflikli¤i olarak alg›lanmamal›. Çünkü devlet, bu anayasa de¤iflikli¤i ile 27 tersane, 156 iskele ve liman, 14 yat liman› ve 128 bal›kç› bar›na¤›n› satmay› planl›yor. Türkiye geneline bakt›¤›m›zda bu firmalar›n da¤›l›m› ise flöyle: * Özel sektörün iflletti¤i 24, devletin iflletti¤i 3 olmak üzere toplam 27 tersane bulunuyor. * 21’i ‹zmit Körfezi, 11’i Denizcilik ‹flletmeleri, 7’si Devlet Demiryollar›, Limanlar ve Hava Meydanlar› Genel Müdürlü¤ü, 2’si TÜPRAfi, 2’si BOTAfi, 22’si di¤er kurulufllar, 50’si

belediyeler ve özel il idareleri, 62’si de özel sektörde olan toplam 156 liman bulunuyor. * 14 yat liman› ve 128 bal›kç› bar›na¤› bulunuyor. Yeni olarak getirilmek istenen düzenlemeler ise tüm bu sektörlerde özellefltirmeyi dayatarak buralarda çal›flan yüzlerce iflçiyi tehdit ederken bir yandan da genel olarak tüm halk› etkileyecektir. Özellikle orman köylerinde yaflayan ve tek geçim kayna¤› olan orman› da devlet taraf›ndan sat›l›¤a ç›kar›lan köylüler, bu koflullarda geçimlerini nas›l sa¤layacaklar›n›n telafl›na düflmüfl durumdalar. Tüm bunlar AKP’nin “farkl›” söylemlerle ifl bafl›na gelse de yapacaklar›n›n yine emekçilerin aleyhine ve efendilerinin ç›kar›na olaca¤›n› kan›tlamaktad›r. Söz konusu bu Anayasa de¤iflikliklerinin mecliste tart›fl›lmas› s›ras›nda milletvekilleri birbirine girmifl, kavgal› tart›flmalar da yaflanm›flt›r. Bu tart›flmalar yasa de¤iflikli¤ine hay›r diyenlerin sözkonusu yasalar› istememesi vb. de¤il, efendilerinin gözüne daha çok girmek, karfl› koyuyormufl gibi görünerek rolünü oynamak için yap›lmaktad›r.


11-24 Nisan 2003

S›n›fsal Bak›fl AYNI YOLUN YOLCULARI: BUfi’LAR VE BUfiAK’LAR Yanl›fl hesab›n faturas›n› daha a¤›r biçimde Irak halk›na ödetme yolunu tutan ABD (ve ‹ngiltere) emperyalizmi; sald›r›n›n ve kitle k›r›m›n›n dozunu inan›lmaz boyutlara ç›karm›fl bulunuyor. Teslim bayra¤› çekmek yerine direnen bir halkla karfl›lafl›nca, düfltükleri açmaz› gidermek ve hedefe bir an önce ulaflmak için daha da azg›nlaflt›klar›na tan›k oluyoruz. Öyle ki, bölgeye y›¤d›klar› bomba ve füze stoklar›n›n beklenmedik biçimde eridi¤ini aç›kl›yorlar. Kaç ton bomba ve füze ya¤d›rd›klar›n›n hesab›n› veremez hale gelen zorbalar›n, misket bombalar›yla yapt›klar› katliamlar, s›radan olaylar haline gelmifltir. Irak kent ve kasabalar›n› deprem görüntülerinin hafif b›rakacak derecede harabeye çevirdiler. Bütün dünyaya meydan okuyarak, yüklendikçe yüklenmeye devam ediyorlar. Geri dönülmez bir yolda terör estirerek ilerliyorlar. Dönerlerse maskaraya dönecekler. Oysa onlar “tanr› kadar muktedir”, “ölümsüz” ve “yenilmez” olduklar›n› ispat peflindeler. ‹flkence seslerini dinleterek yap›lan iflkence gibi, katliam görüntüleriyle bütün dünyay› dehflete bo¤maya çal›fl›yorlar. Kan döktükçe vahflilefliyor, vahflilefltikçe suretleri dünya halklar›n›n bilincine daha iyi nakflediyor. Her durumda kaybedecekleri bir batakl›kta, köprüleri atarak yol al›yorlar. Er ya da geç Ortado¤u’dan sökülüp at›ld›klar› günün hiç de gecikmeyece¤ini, Irak halk› bugünden gösterdi. Bu gerçe¤i; yar›nlarda, anormal güç dengesizli¤i, vahflice yüklenifl sayesinde Ba¤dat’› ele geçirdiklerini sand›klar› andan itibaren, iflgalcili¤in bedelini ödemeye bafllad›klar›nda,

6

4

daha da iyi görece¤imizden hiç kimsenin flüphesi olmamal›d›r. Bufl’lar katliamla meflgul, ya Buflak’lar? Buflak’lar (Erdal Atabek’in tabiri), yani ABD emperyalizminin Türkiye’deki temsilcili¤ini yapan uflaklar; efendiye itaatte çok istekli olduklar› halde basiretsiz, beceriksiz tutumlar› sonucu, t›pk› bir polis köpe¤i gibi dizlerinin üzerine çökertilerek bekletiliyorlar. “Sald›r”, “parçala” komutundan umutlar›n› kestiler ama, hiç olmazsa, katledilen ve parçalanan bir ülke ve halktan elde edilecek ganimetlerden “sen de yemlen” talimat›n› ifltahla bekliyorlar. Bunlar, hiçbir inisiyatifleri ve “hak”lar› olmayan pespaye bir uflak olduklar›n›,“Her fley kontrol d›fl›nda gelifliyor.” (A.Gül, 21.12.02) diye aylar öncesinden ifade etmifllerdi. Ya¤ma sevdal›s› Özal’›n takipçileri, “Herkes gibi Türkiye’nin de Musul ve Kerkük ile ilgili senaryolar› vard›r.” (A.Gül, 30.12.02) diye ucuz palavralar da ediyorlard›. Oysa en iyi onlar biliyorlard› ki, tek bir senaryo vard›, ABD’ye aitti, o iflleyecek ve bunlar da figüran olarak takdir edilen rolü oynayacaklard›. Rollerini idrak ettiklerini, “E¤er biz savafla kat›lmazsak daha çok Amerikan askeri ölecek.” (Y.Yak›fl) sözleriyle ispatl›yorlard›. Emperyalist ya¤ma savafl›nda h›zla yol al›n›rken uflakl›k iliflkisi efendilerinin a¤z›ndan, “Türkler önlerine getirdi¤imiz her teklife aç›k olmufl, flimdiye dek hiçbir fleye hay›r dememifllerdir.” (C.Powell, Washington Post, 11.01.03) cümlesiyle aç›klan›rken, art›k baflka bir söze gerek kalm›yordu. “Gizli” mutabakat belgesiy-

le haz›rlanan, 1. tezkere ile legallefltirilen plan ifllemeye bafllad›. Türkiye’nin 11 ilinin topraklar›, hava ve deniz limanlar›, demiryollar› iflgal ve tahsis ediliyor, emperyalist katliam kuvvetleri hummal› bir faaliyetle yerlefliyordu. ‹flte tam da bu aflamada ABD’nin asker üniformal› katillerinin daha çok say›da ve aç›ktan yerleflmesi ile Irak topraklar›na geçiflinin resmilefltirilmesinde “meclis kazas›” meydana geldi. A.N.Sezer, “ABD ile bir sorun yaflanma olas›l›¤› yok.” (18.02.03) dese de, Türkiye halk›n›n gösterdi¤i tepki ve protestolar›n yaratt›¤› bas›nc› hesaplayamayarak AKP grubunun kontrolünde ifl hafife al›n›nca, “2. tezkerenin reddi” vakas› yafland›. ABD’nin planlar›nda belli oranda de¤iflikli¤e neden olan bu durumun efendide yaratt›¤› öfkeyi tamir oldukça zordu ve “özürler”, “yaltaklanmalar› ifrata vard›rmalar” kar etmez oldu. Hilmi Özkök’ün beyanat›, TÜS‹AD’›n aç›klamalar›, 3. tezkerenin kabulü (hava sahas›) de ifle yaramad›. AKP grup baflkan vekili Eyüp Fatsa tam da bu s›rada ortaya ç›kt› ve “ABD iliklerimize kadar ifllemifl, Türkiye’nin ABD’nin taleplerini reddedecek gücü yok.” dedi ve onu, faflist Türk ordusunu ba¤›ms›z ve güçlü gösterenlere karfl› “içeriden” bir kan›t niteli¤indeki emekli tümgeneralin, “Hava kuvvetlerindeki uçaklar›m›z›n büyük ço¤unlu¤unu oluflturan F-16’lar›n motorlar› ve parçalar› ABD’den gelmekte, Türkiye’de üretimi de¤il sadece montaj› yap›lmaktad›r.” (Rahmi ‹lker, 22.03.03) sözleri tamamlad›. fiartlar, dökülmeyi, itiraflar› gerektiriyordu. Uflaklar; köleci zihniyetlerini, ba¤›ml›l›k derecelerini ve alçakça hizmetlerini kusmaya devam ettiler. Birisi, “Türkler herkes için bar›fl ve özgürlük istiyor. Bu u¤urda Kore, Somali, Bosna ve Afganistan’da oldu¤u gibi, bu idealler için Amerikal›lar›n yan›nda durmaya, omuz omuza ölmeye haz›r›z.” (V.Gönül, 18.03.03) derken; MGK, “ABD ile bugüne ka-

dar karfl›l›kl› yarara hizmet eden ikili ve çok tarafl› düzeylerdeki iflbirli¤inin önümüzdeki dönemde de sürece¤inden kimsenin kuflku duymamas› gerekir.” (28.03.03) sözleriyle mührünü vuruyor; di¤eri de kendi gazetelerine yazd›¤› makalede Amerikal›lara, “Kahraman çocuklar›n›z›n ülkelerine en az kay›pla dönmesini umuyor ve dua ediyoruz.” (R.T.Erdo¤an, Wall Street Journal, 30.03.03) diye sesleniyordu. Bu dualar› bofla gidenlerin, “yeni hizmet” dualar› ise kabul oldu. Nitekim, Irak iflgalinde iflleri yolunda gitmeyen ABD’nin istemeyerek verdi¤i, lojistik destek organizasyonu talimat›yla yeniden sadakatini ve arzusunu kan›tlama f›rsat› yakalayan komprador patron-a¤a devletinin temsilcileri, mutluluklar›n›, “Koalisyonun içindeyiz ve müttefik hükümetlerle birlikte hareket ediyoruz.” (A.Gül, 02.04.03) sözleriyle dile getirdiler. Dünyaya “nizam ve intizam verme” peflindeki ABD emperyalizminin Ortado¤u iflgal senaryosunun 1. perdesindeki kanl› dekorlar içinde, faflist Kemalist diktatörlü¤ün rolü ve pozisyonu flimdilik bu merkezdedir. Asl›nda Powell, son ziyaretinde, 3 Kas›m’› bir kez daha aç›klayan, y›llar öncesine dayan›p ad›m ad›m iflletilen plan› ve yeni yap›lan kemik hesab›n›, “Türkiye, Irak’›n gelece¤i için model olacak müslüman bir demokrasidir. Türkiye, Irak’› yeniden yap›land›rma çabalar›nda çok önemli bir rol oynayacakt›r” (02.04.03) sözleriyle a盤a vurdu¤u için, sonraki perdelerde oynanacak rolü de herkes ö¤renmifl oldu. Toprak, petrol, masaya oturma ve imtiyaz derken inflaat ihalesine fit olan, kan paras› olarak 100 milyar dolar hayali görüp 24’e, derken 6’ya inen, nihayetinde 1 milyar dolara takla atan çanak yalay›c› Türk hakim s›n›flar›, egemenliklerinin bekas›n› da her zamankinden çok ABD emperyalizminin planlar›na en iyi biçimde adapte olmaya endekslemifllerdir. Bu gerçekli¤i, konumlar›ndaki

elverifllilikten ötürü en rezil biçimde ifade edenler, Ertu¤rul Özkök’ün bafl›n› çekti¤i kanla boyal› medyan›n sözcüleridir. Bütün dünyada oldu¤u gibi ülkemizde de s›n›fsal çeliflkiler ciddi boyutlarda keskinleflmektedir. Tek bafl›na iktidar, iki partili parlamento ile istikrar formülasyonu k›sa sürede eskimifltir. ‹ktidarlar›n›n ilk haftalar›nda, art›k yaflanmamas›yla övündükleri ve bir k›stas gibi gösterdikleri “baflbakanl›k önündeki bireysel protesto eylemleri”, günlük yaflam›n ayr›lmaz bir parças› haline geldi. Dünya Bankas› Türkiye temsilcisi Ajay Chhibber’in bile “pes do¤rusu” dedirtecek biçimde, “2003 y›l› bütçe tasar›s›n›n gerçekten oldukça yoksul karfl›t› oldu¤unu düflünüyoruz.” (10.03.03) sözlerini sarf etti¤i koflullarda; hükümetin DPT ve D‹E eliyle 833 vak›fla koordineli olarak yapt›rd›¤› araflt›rman›n 11.03.03’de aç›klanan “indirimli” sonuçlar› bile, ülkemizde açl›k s›n›r›n›n alt›nda bulunan insan say›s›n› 6 milyon 74 bin 961, hane say›s›n› ise 1 milyon 447 bin 487 olarak belirtmektedir. Bu tablonun yarataca¤› sonuçlar› ifade etmek ad›na, son y›llarda s›kça gündeme getirilip bir flekilde savuflturulmaya çal›fl›lan “sosyal patlama tehlikesi”, bilirkiflilerce yine dile getirilmeye bafllanm›flt›r. Meclis kürsüsünden AKP’li dostlar›na seslenen K.Dervifl, “B›çak kemi¤e dayanm›flt›r. Türkiye’yi sosyal patlamadan hepimizin birlikte korumas› laz›m.” (29.03.03) sözleriyle iflbirli¤i ça¤r›s› yapmaktad›r. Bu korku, bugün dünyadaki bütün egemenlerin ortak duygusu halindedir. ‹nsanl›¤a karfl› suç üretim merkezi oldu¤u için en büyük korkuyu duyan ABD emperyalizmi, korkusunu da yenmek u¤runa Irak halk›n›n kan›n› dökmektedir. Hepsinin korkusunu büyüten gücümüzü ve direncimizi daha güçlü hissettirmenin, korktuklar›n› bafllar›na getirmek için yüklenmenin tam zaman›d›r.


6

5

11-24 Nisan 2003

ABD’liler Urfa’da tafl ve yumurta ya¤muruna tutuldu “Ülkemiz ABD taraf›ndan sömürge durumuna getirilmeye çal›fl›l›yor. Ardarda yaflanan füze düflmeleri yüzünden rahat uyuyam›yoruz. ABD uçaklar›n›n Türkiye üzerinden geçmesini istemiyoruz”

Dünya halklar›n›n az›l› düflman› olan katil ABD, Irak’a yapt›¤› sald›r›lar›n ard›ndan “kaza” sonucu Urfa’n›n Viranflehir ilçesine ba¤l› Da¤yan› köyü s›n›rlar› içinde bulunan Mürdesi Mezras›na Tomhawk füzesi att›. Mürdesi Mezras›na 4 parça halinde düflen füzenin parçalar›n› almak ve bölgede inceleme yapmak amac›yla ‹ncirlik Üssü’nden gelen 4 araçl›, 10 kiflilik ABD konvoyu, köylülerin tepkisine çarpt›. ABD’nin katil uzmanlar›n› yumurta ve tafl ya¤muruna

T. KÜRD‹STANI’NDA OHAL DEVAM ED‹YOR Bingöl ‹HD fiubesi’nin 2003 y›l›nda Bingöl’de yaflanan hak ihlalleri ve hukuk d›fl› uygulamalara iliflkin haz›rlad›¤› raporu fiube Baflkan› R›dvan K›zg›n yapt›¤› yaz›l› aç›klamayla kamuoyuna duyurdu. Hukuk d›fl› uygulamalar›n ve keyfi tutumlar›n “toplumsal bar›fl›” bozacak düzeye ulaflt›¤›n› belirten K›zg›n; Bingöl’de yasaklamalar›n, hak ihlallerinin süreklilik kazand›¤›n›, OHAL’in hala varl›¤›n› sürdürdü¤ünü ifade ederek “bu durumun yaratt›¤› gerginlik, yarat›lan bask› ve yasakç› ortam devlet-halk iliflkilerinin bozulmas›na neden olmaktad›r” dedi. (H. Merkezi)

tutan köylüler, TC askerleri taraf›ndan bölgeden uzaklaflt›r›ld›lar. Kendi ülkelerinde ABD’lileri köylülerden korumaya çal›flan jandarmaya da tepki gösteren köylüler, haks›z savafla karfl› sloganlar da att›lar. Köylüler “ülkemiz ABD taraf›ndan sömürge durumuna getirilmeye çal›fl›l›yor. Ardarda yaflanan füze düflmeleri yüzünden rahat uyuyam›yoruz. ABD uçaklar›n›n Türkiye üzerinden geçmesini istemiyoruz” dediler. ABD’nin katil uzmanlar›

yanlar›nda getirdikleri çelik kasayla füze parçalar›n› ‹ncirlik Üssü’ne götürürken köylünün tepkisiyle yaflad›klar› floku atlatamad›lar. Ayn› zamanda katil George W. Bush’un “tarihi biz yazaca¤›z”, “halk bizi çiçeklerle karfl›layacak” vb. söylemlerine bir cevap da olan bu tepki gösteriyor ki ABD’nin evdeki hesab› çarfl›ya uymad›. Irak’ta çiçek yerine silahlarla karfl›lanan ABD askerleri, Türkiye’de de ayn› tepkiyi görmeye devam ediyor. Varolan tepkiyi ortadan kald›rmaya çal›flan ABD, füze düflen köydeki 5 çiftçiye 3.600 dolar ödeme yapt›.

gerçeklefltirmek için Mersin ve Hatay’dan 37 t›r ve 4 minibüs getirildi. Askeri malzemeleri alarak ‹ncirlik Üssü’ne giden araçlar Urfa’dan geçerken bir kez daha köylülerin tafl ya¤muruna tutuldu. fiehir merkezinde yollar t›kan›nca, Yeflildirek mahallesi yak›nlar›nda bekleyen köylülerce tafl ya¤muruna tutulan ABD’nin araçlar›n›n camlar› k›r›ld›, kaportalarda hasar olufltu. Pani¤e kap›lan t›r sürücüleri güvenlik güçlerinden yard›m istediler.

Urfal›lar›n tepkisi bir kez daha gösteriyor ki Irak sald›r›s›na olan öfke 盤 gibi büyüyor. Ülkemize “kaza” ad› alt›nda düflen füzelere karfl› önlem al›nmazken, buna tepki gösteren emekçi halka karfl› önlemler al›n›yor, ABD’liler korunuyor, uflakl›k eksiksiz bir flekilde lay›k›nca yerine getiriliyor. Hizmette kusur edilmiyor. Ama bugüne kadar tarihi yazan ezilenler, yine tarihi yazacak ve emperyalizm de haketti¤i çöplükte yerini bulacakt›r. (Kartal)

B‹R KEZ DAHA Ç‹ÇEK DE⁄‹L TAfi ABD’liler köylünün tepkisinden kurtulam›yor. Mardin’de bulunan Organize Sanayi Bölgesindeki 4. Mekanize Piyade Tümeni’nin Irak’a geçirilmemesi karar›n›n ard›ndan ABD buray› boflaltma karar› alm›flt›. Boflaltmay›

POL‹STEN ‹fiB‹RL‹KÇ‹L‹K DAYAT MASI Tarsus’un Yeflil Mahalle semtinde k›raathane çal›flt›ran K.G. adl› vatandafl›n iflyerine giden polis, iflyeri sahibine iflbirlikçilik teklif etti. Fakat KG’nin “Ben mahalle halk›n› satmam” tavr›yla karfl›laflan polis flaflk›nl›k içinde iflyerini terk etti. Bunu hazmedemeyen polis, ertesi gün yeniden k›raathaneye giderek k›raathanede kumar oynand›¤› gerekçesi ile iflyerini mühürledi. Yeflil Mahalle’de devrimci mücadelenin artmas›na paralel olarak sald›r›lar›n› art›ran ve halka iflbirlikçilik dayatmas› yapan polis, bu tavr› ile mahallede kendini bir kez daha teflhir etti. (Mersin)

ADANA’DA ‹K‹ KATLI B‹NA ÇÖKTÜ Adana’n›n Seyhan ‹lçesine ba¤l› Onur mahallesinde bulunan Aksat Ekmek Katk› Maddeleri fabrikas›nda 30 Mart’ta kazan dairesinin patlamas› sonucu iki katl› bina çöktü. Olayda büyük ihmalkarl›k sonucu 8 kifli hayat›n› kaybetti. Yaralanan 10 kifli, Adana Numune Hastanesi, Çukurova Üniversitesi T›p Fakültesi, Balcal› Hastanesi, Adana SSK Hastanesi, Adana Devlet Hastanesine kald›r›ld›. Hastaneye kald›r›lanlar›n tedavileri ise halen devam ediyor. Fabrikaya yak›n olan evlerde patlaman›n etkisi ile büyük hasarlar oldu. Fabrikan›n mahalle içerisinde bulunmas›ndan yak›nan mahalle halk› “Bu fabrikada böyle bir patlama imkans›z. Mahalleye büyük bir bomba at›ld›¤›n› zannettik. Mahalle içerisinde fabrika olur mu?” dediler. (Mersin)

‹NT‹HARLAR ARTIYOR Ekonomik krizin gün geçtikçe daha derinleflmesi, emekçi halk›n daha çok sefalete sürüklenmesine yol aç›yor. Son süreçte yoksullu¤un yol açt›¤› psikolojik bunal›mlar ç›k›fl yolu bulamayan halkta intiharlar› art›rd›. Elaz›¤’›n Y›ld›zba¤lar mahallesinde bir ayda iki kiflinin intihar etmesi, yine A¤r›’da bir köylünün intihar› emekçi halk›n içinde bulundu¤u ç›kmaza sadece küçük bir örnek. Elaz›¤’da Y›ld›zba¤lar mahallesinde son üç y›lda toplam sekiz kifli intihar› seçmifl. Y›ld›zba¤lar mahallesinde 6 Mart tarihinde 29 yafl›ndaki evli ve bir çocuk babas› Ayhan Koyun b›çakla yaflam›na son verdi. Koyun’un garsonluk maafl›yla ald›¤› ücretle ev kiras›n› ve taksitlerini ödeyemedi¤i ö¤renildi. 20 Mart’ta ise 26 yafl›ndaki Taner Acar, kendisine ait dükkanda üzerine benzin dökerek intihar etti. Acar da evli ve iki çocuk babas› ve intihar sebebi yine ekonomik nedenler. A¤r›’da da Diyadin ilçesine ba¤l› Tokluca köyünde 30 yafl›ndaki evli ve üç çocuk babas› Sait Bayram Murat nehrine atlayarak yaflam›na son verdi. (H. Merkezi)


11-24 Nisan 2003

6

6

PETK‹M iflçinindir özellefltirilemez K‹M halk›nd›r, halk›n kalacak”, “IMF’nin itleri, satt›ramaz K‹T’leri” vb. sloganlar atarak Petrol Ofisi önüne gelen kitle ad›na aç›klamay› okuyan Petrol-‹fl Alia¤a fiube Baflkan› ‹brahim Do¤angül hükümetin özellefltirme politikas›n› elefltirerek “POAfi özelleflti, güzelleflti diyorlar. Tabi sizler için güzelleflti. Sadece 35 tane sendikal› iflçi kald›. Tafleronlaflt›rmayla asgari ücrette iflçi çal›flt›r›yorlar” dedi. Do¤angül ayr›ca iflçilere seslenerek “Savafla haz›r olun. PETK‹M için savaflaca¤›z” dedi. ‹flçiler alk›fl ve sloganlar ile ifl yerlerine geri döndüler.

Türkiye’nin en büyük Petrol Kimya tesisi olan PETK‹M’in özellefltirilmesi için hükümetin verdi¤i son tarih 2 Nisan olarak aç›klan›rken PETK‹M iflçisi de iflyerini satt›rmamak için eylemlerini yo¤unlaflt›rd›. 26 Mart Çarflamba günü gündüz vardiyas› iflçileri sabah servislerinden inerek A kap›s› önünde toplanarak daha önce özellefltirilen Petrol Ofisi’ne do¤ru yürüyüfle geçti. Yaklafl›k 3000 kifli ellerinde “Ha özellefltirme, ha Amerikan sald›r›s›”, “Savafl› isteyenler K‹T’leri satanlard›r” vb. dövizler ile befl kilometre kadar yürüyerek sloganlar att›lar. “PET-

Emekçinin Gündemi PRAT‹K SÜREC‹M‹ZDEN DO⁄RU DERSLER ÇIKARIP, ENGELLER‹ AfiARAK ‹LERLEYEL‹M ‹çinde bulundu¤umuz süreç nesnel ve öznel yanlar›yla oldukça önemli olup, tüm yak›c›l›¤›yla hem bizleri, hem s›n›f hareketini sarmalamaya devam etmektedir. Egemen s›n›flar›n emekçi halk ve iflçi s›n›f›m›z›n hak ve ç›karlar›na dönük sürdüregeldikleri sald›r› ve hak gasplar› bugün kesintiye u¤rat›lmadan, bu kez de AKP hükümeti eliyle azg›nca ve pervas›zca sürdürülmektedir. Böyle bir dönemde s›n›f dinamiklerinin ve Devrimci Demokratik Sendikal güçlerin bu nesnel gerçekli¤i bütün yönleriyle bilince ç›kar›p, bütün güçleriyle teflhirini yaparak halk güçlerini, iflçi s›n›f›n›, emekçi halk›m›z› ayd›nlatmas› ve halk›n içinde bulundu¤u ›st›rab›n, açl›¤›n, yoksullu¤un, iflsizli¤in bir an önce son bulmas› yönünde sürdürülen mücadeleyi haz›rlay›p sevk etmesi önümüzde duran en önemli görevlerdendir. Bu gerçekli¤in bilincinde olmak, Devrimci Demokratik Sendikal güçlerin de en önemli görevlerinin bafl›nda gelmektedir. Bugün sadece bu nesnel gerçekli¤in bilincinde olmak yetmeyecektir. Devrimci Demokratik Sendikal güçlerin sürecin nesnel gerçekli¤inin yan›s›ra; kendi nesnel ve öznel gerçekli¤ini de bilince ç›kararak sürecin afl›lmas›na dönük ad›mlar› atmas› da hayati önemdeki bir baflka gerçekliktir. S›n›f güçlerini ve Sendikal Birlik güçlerini çevreleyen ve edilgen k›lan, statükocu çeperler içinde debelenmesini dayatan koflulla-

r› bir bir tespit etmeli, do¤ru de¤erlendirmeler ›fl›¤›nda do¤ru anlay›fllara var›p, bunlar›n yol göstericili¤inde do¤ru pratiklerle do¤ru hedeflere yürümesi ve bunu da kendi nesnel ve öznel gerçekli¤i içerisinde yapmas› gerekmektedir. Engeller birer birer afl›lmal›d›r. Sald›r›lar›n ve engellerin sadece egemenler taraf›ndan gelifltirilmedi¤i, yan›s›ra s›n›f›n bafl›na bela olan egemen sendikal hareketin gerici, faflist, sar›, uzlaflmac›, bürokrat sendikal anlay›fl ve pratiklerinden de ortaya ç›kt›¤› do¤ru belirlemesi yap›l›rken, kendi içimizde, sürecimizin ilerleyen sarmal›nda flekillenen dönemsel ilerleme, duraklama, gerileme ve tasfiyeye varan prati¤imize de vurgu yap›lmamas›, alt›n›n çizilmemesi, sürecin bir bütün olarak kavran›p, ona karfl› haz›rlanmam›z, konumlanmam›z ve mücadeleye yönelmemiz aç›s›ndan eksik olacakt›r. Tam tersine bunlar bütün aç›kl›¤›yla ve cesaretle yap›lmal›d›r ki yeni sürecin kucaklanmas›nda ikirciksiz, aç›k ve uzak görüfllü, örgütlü ve ideolojik-siyasal-örgütsel ve etik de¤erlerle netlik tafl›yan bir yönelimle mücadelemiz gelifltirilebilsin. ‹flçi s›n›f›n›n öncüleri olma iddias›nda olanlar›n hiçbir kayg›ya yer vermeksizin süreçlerini nesnel olarak de¤erlendirip, hata ve zaaflar›n›, yanl›fl ve yan›lg›lar›n› orta yere serip kabul etmeleri ve bu kapsamda sürece öz-elefltirel yaklafl›p, bunu sürecin afl›lmas›n›n temel tafllar› haline getirmeleri bizler

‹fiÇ‹LER ‹fiYERLER‹N‹ TERKETM‹YOR Bu geliflmelerden k›sa bir süre sonra 1 Nisan Pazartesi günü saat 16:00’dan sonra iflçiler iflyerlerini terk etmeme karar› alarak eylemlerine devam etmeye bafllad›lar. Özellefltirme kapsam›na al›nan TÜPRAfi iflçilerinin de destek verdi¤i eylemde iflçiler hep birlikte hükümeti uyararak iflyerlerindeki tüm al›m sat›m ifllerini durdurduklar›n› belirttiler ve özellefltirmeden vazgeçilmedi¤i sürece eylemlerini devam edeceklerini söylediler. (‹zmir) aç›s›ndan oldukça önemli birer kazan›m kabul edilmelidir. Bizler bunu böyle kabul etmeliyiz. Zira bunu yapmayanlar›n b›rakal›m s›n›fa karfl› sorumluluklar›n› yerine getirmesini, kendi samimiyetleri aç›s›ndan da de¤er kabul edilmesi düflünülemez. Öncelikle biz Devrimci Demokratik Sendikal güçler kendimize, kendi sürecimize ve prati¤imize karfl› net ve aç›k olmal›y›z. Duruflumuzda samimi olmal›y›z. Bizleri çevreleyen engelleri aflmak istiyorsak buna her zamankinden fazla ihtiyac›m›z vard›r. Uzun y›llar› kapsayan Sendikal Birlik sürecimizin içinden geçti¤i evreleri burada uzun uzad›ya tart›flmaya gerek yoktur. Zira bizler bunu en genifl haliyle de¤erlendirip, gerekli dersleri ç›karma noktas›nda kararl›l›¤›m›z› ve yönelimimizi önceki say›lardaki yaz›lar›m›zda ortaya koyduk ve buna uygun prati¤imizi ve örgütlenmemizi flekillendirmeye dönük gerekli ad›mlar›m›z› att›k. Burada önemli olan her bir bireyin ve aktivistin bunlar› bilince ç›kararak Devrimci Demokratik Sendikal Birlik sürecinin hizmetine koflmas›d›r. Bizler bilmeliyiz ki gerek kolektif bütünlü¤ümüzün, gerekse bire bir aktivistlerimizin içinde bulunduklar› durumu oldu¤u gibi görüp kabul ederek bunlar› aflmaya yönelmemiz, gelece¤imiz aç›s›ndan tayin edici bir öneme sahiptir. Egemen sendikal hareket taraf›ndan sokulmak istendi¤imiz teslimiyetçi, uzlaflmac›, ihanetçi, dalgak›ranc› sendikal rotadan ve özelde sürecimizin önemli ölçüde etkileyen tasfiyeci etkilerden kurtularak DDSB sürecini örgütlememiz öncelikli hedefimizdir. Bunun için do¤ru anlay›fl ve pratikler gelifltirmek zorunlulu¤umuz vard›r. Bu da yetmemektedir. Bugün gelinen noktada devrimci ahlak ve kifliliklerin afl›nd›¤› ve evrildi¤i aflamala-

Bursa’da iflçi k›y›m› 30 Mart 2003 tarihinde sas› AKP hükümeti taraf›nBAT‹S, Ba¤›ms›z Tekstil ‹fl- dan 30 Haziran tarihine erçileri Sendikas› taraf›ndan telenmifltir. Mecliste tart›flbir bas›n aç›klamalar›n devam mas› yap›ld›. Baetti¤i süreçte sa‹fi Yasas›n› s›n metnini sendece Bursa’da dika Genel Baflbahane eden 6.900 civar›nda kan› Metin Buiflçinin ifline son patronlar sadece rak okudu. Meverilmifltir” detin Budak, ABD Bursa’da 6900 di. Konuflmas›n›n emperyalizminin civar›nda iflçinin devam›nda yap›lIrak ve Ortado¤u ifline son verdi. mak istenen de¤ihalklar›na yönefliklikler ile esnek lik bafllatm›fl olçal›flman›n getidu¤u sald›r›y› durdurmak rilmek istendi¤ine de¤inen için herkesi mücadeleye ça- Burak, bu durumun iflçiler ¤›rd›ktan sonra ‹fl Güvencesi için kabul edilemez oldu¤uyasas›na de¤inerek “15 nu söyledi. Burak ayr›ca herMart’ta yürürlü¤e girmesi kesi bu uygulamalara karfl› beklenen ‹fl Güvencesi Ya- durmaya ça¤›rd›. (Bursa)

r› ve süreçleri de do¤ru tahlil etmeli ve bundan gerekli dersleri ç›kararak mücadelemizi gelifltirmeliyiz. Bugün iflçi s›n›f› ve sendikal hareket büyük bir açmaz›n içinde debelenip durmaktad›r. Buna müdahale olanaklar› ve koflullar› mevcuttur. Ancak s›n›f içerisinde yer alan devrimci dinamiklerin ve öncü unsurlar›n üzerindeki etkilenmelerden ve açmazlardan kurtulmas› ve sürecin bu yönlü de afl›lmas› için herkesin üzerine düfleni yapmas› bir zorunluluktur. Sald›r›lar kimden gelirse gelsin devrimci de¤erlerimizedir, kifliliklerimizedir. Do¤ru anlay›fl ve prati¤imizedir. Çal›flmalar›m›zdaki ve kifliliklerimizdeki bu yönlü ideolojik- örgütsel ve etik erozyon görülmek zorundad›r. S›n›f içerisinde “ad› var kendi yok” prati¤ini, ya da ayn› zamanda tam tersine “kendi var ad› yok” yaklafl›mlar›n› terk etmeli, her yönüyle yok edilmeye çal›fl›lan devrimci- demokratik de¤erlerimizi sahiplenmeli; ideolojik, siyasal, örgütsel perspektifimize uygun mücadele pratiklerine yönelmeliyiz. Y›llard›r erezyona u¤rat›lan kifliliklerimizi yeniden, do¤ru devrimci de¤erlerle flekillendirip aya¤a dikmeli ve her yönüyle bu sald›r›lara karfl› mücadele yükseltmeliyiz. ‹çine sokulmaya çal›fl›ld›¤›m›z, yer yerde sokuldu¤umuz bencil, bireyci, apolitik, yozlaflm›fl iliflkilerden kurtularak mücadelemizin hizmetkar› olmam›z; kolektif düflünen, kitlelere güvenen, kitlelerden ö¤renip, onlara ö¤reten ve yol gösteren, kitlelere tepeden bak›p onlara, onlar›n gücüne burun k›v›ran olma yerine, onlar›n içinde olan ve onlarla birlikte kavgay› yükseltme mücadelesini örgütleyen s›n›f önderleri olmal›y›z. Devrimci ahlak› günlük bireysel, küçük burjuva ç›karlar için feda eden pratik yaflam›n etkisinden

kurtulup, her türlü burjuva ahlak ve al›flkanl›klara karfl› mücadeleyi kararl›l›kla sürdüren s›n›f savaflç›s› ve öncüsü olmay› devrimci yaflam›m›z›n temeli haline getirmeliyiz. Sendikal ve s›n›f mevzilerini ve olanaklar›n› köfle dönmenin, geçinmenin, s›n›f atlaman›n, aile ve akraba çevresinin kullan›m›na sunan ve onlar›n günlük ihtiyaç ve sorunlar›na çözüm arayan ve sa¤layan araç ve alanlar özelinde ele alman›n yanl›fll›¤›n› ve tehlikesini görmeli ve buna karfl› mücadelemizi yükseltmeliyiz. S›n›f aktivistlerinin iliflkilerindeki samimiyet, özveri ve çaba kimilerince ikiyüzlü, ç›karc› yaklafl›m›n ve bencil bireyci palazlanman›n arac› olarak ele al›namayaca¤› gibi, bu yönde ortaya ç›kan veya ç›kacak olan e¤ilimlere karfl› da uyan›k olmal› ve mücadelemizi bunlara karfl› da aksatmadan yükseltmeliyiz. S›n›f mücadelesinin hizmetine sunulan pratik, ister siyasal, ister ekonomik her de¤er, hiçbir flüpheye ve çekinceye yer b›rakmayacak biçimde aç›k, net, gönülden ve içten pazarl›ktan uzak ele al›nmal›d›r ve de¤erlendirilmelidir. Zira böyle yaklafl›mlar›, yani içten pazarl›kç›l›¤›, netsizli¤i, faydac›l›¤›, isteksizli¤i, karars›zl›¤›, samimiyetsizli¤i, kiflisel ç›kar peflinde koflmay› s›n›f mücadelesi önünde en önemli engeller olarak görmek zorunday›z. S›n›f mücadelesinin buna tahammülü yoktur. Ya oldu¤umuz gibi görünüp kimseyi yan›ltmamal› ya da göründü¤ümüz gibi olup güven afl›lamal›y›z Bu dönemde bu gerçeklerin bilincinde olarak Devrimci Demokratik Sendikal güçler DDSB sürecini omuzlayarak iflçi s›n›f›m›z›n s›n›fsal savafl›m› içerisinde öncü rollerini yerine getirecektir. Bundan hiç kimsenin kuflkusu olmamal›d›r.


6

7

11-24 Nisan 2003

Özellefltirme iflçiyi ma¤dur edecek Özellefltirilmek istenen Samsun Gübre Sanayi Fabrikas›’nda çal›flan iflçilerle yapt›¤›m›z söyleflide iflçiler özellefltirmenin yaln›z kendilerini de¤il, büyük oranda kamu sektöründe üretilen gübreyi kullanan köylüyü de ma¤dur edece¤ini söylüyorlar ve ekliyorlar; “‹flçiyle köylü beraber hareket etmeli”. lendiren bir sektör. Bu nedenle köylüyle iflçiyle ayn› platformda hareket etmemiz gerekiyor. Özellefltirmeyle birlikte ilk olarak tar›ma darbe vurulacakt›r. Üretici gübreyi alamayacak duruma gelecektir. Yani özellefltirme gelirse tar›m da bitecektir.

Kendinizi tan›t›p fabrikadaki çal›flma koflullar›n›zdan bahseder misiniz? Zeynel Çebi- Fabrikada üretim ustas›y›m. Buras› a¤›r sanayi sektöründe çal›flan bir yer. Çal›flma flartlar›m›z da çok a¤›r. Fakat kendi eme¤imizle çal›fl›yoruz. Çal›flt›¤›n›z Samsun Gübre Sanayi Fabrikas›n›n özellefltirilmek istenmesine karfl› neler düflünüyorsunuz? Bence bu yanl›fl bir karar. Do¤rudan do¤ruya ülke geliflmesini engelleyecek bir karar. Fabrikam›z, özellefltirilmek istenmesinden kaynakl› zarar etmedi¤i halde zarar ediyormufl gibi gösterilmeye çal›fl›l›yor. Ülkenin büyük bir ço¤unlu¤unun tar›mla u¤raflt›¤›n› da düflünürsek bu koflullarda hem iflsizlik artacak hem de üreticiler zor durumda kalacakt›r. Çünkü bizim

üretti¤imiz gübre direkt olarak üreticiler taraf›ndan kullan›lmaktad›r. Gübre sanayinin özellefltirilmesi üreticileri nas›l etkileyecek sizce? Üreticileri daha da fazla etkileyecek. Zaten ekonomik olarak d›fla ba¤›ml› bir ülkede daha da ba¤›ml› olaca¤›z. Ülke genelinde düflündü¤ümüzde üreticiler üretilen gübrenin %40’›n› kamu sektöründen karfl›l›yor. Özel sektörde üretilen gübre ile bizim üretti¤imiz gübre çok farkl›. Zaten özel sektör flu anda üretime girmedi. ‹thal gübre getiriyor. Hem ülke zarara u¤rat›l›yor hem de üreticiler kand›r›l›yor. ‹brahim Darendeli- Ben de üretimde çal›fl›yorum. Labaratuvarda üretilen gübrenin kalite kontrolünü yap›yoruz. Bizim çal›flt›¤›m›z sektör tar›m› da ilgi-

“LAD‹K Ç‹MENTO FABR‹KASI ÖZELLEfi‹NCE ‹fiTEN ÇIKARILDIK” Özellefltirme sonucunda iflten ç›kar›lm›fl biri olarak Azot fabrikas›nda ifle girdiniz. Buras› da özellefltirme kapsam›nda. Ne düflünüyorsunuz? Ahmet Oruç- Ladik Çimento Fabrikas›nda çal›fl›rken özellefltirme sonucu iflsiz kald›k. Ben burada sendikalara k›z›yorum. 60 gün grev yapt›k, bir kere geldiler. Destek vereceklerini söylediler ve gittiler. “Grev yapal›m, flalterleri indirelim” dedik, sendika kabul etmedi. Sendikac›lar sadece bize tazminat ödenece¤ini, bunun yasada yeri oldu¤unu söylediler ve tazminatlar›m›z ödenerek iflten ç›kar›ld›k. Önceki çal›flt›¤›n›z Ladik Çimento Fabrikas›nda iflçiler özellefltirmeyi nas›l biliyordu? Daha sonra at›lan iflçilerin durumu ne oldu?

‹stanbul Sendikalar Birli¤i kuruldu ‹stanbul yerelinde iflçi s›n›f›n›n mücadelesine ivme kazand›rmak için bir ad›m olmak ve ortak mücadeleyi gelifltirmek amac› ile ‹stanbul Sendikalar Birli¤i kuruldu. Konu ile ilgili 3 Nisan 2003 tarihinde kamuoyuna yaz›l› bir aç›klama yapan kat›l›mc› sendikalar dünya genelinde sürdürülen küresel sald›r›lar›n bir yans›mas› olarak ülkemizde yaflanan sald›r›lara de¤inerek tüm bu yasalar ve sald›r›lar ile emek güçlerinin kuflatma alt›na al›nmak istendi¤i vurguland›. Aç›klamada ayr›ca ABD ve ‹ngiliz emperyalizmi taraf›ndan bafllat›lan Irak sald›r›s›na da de¤inilerek “di¤er yandan ABD emperyalizminin bafl›n› çekti¤i emperyalist güçler dünyay› yeniden flekillendirmek, petrol ve enerji kaynaklar›n› denetim ve kontrol alt›na almak amac› ile haks›z bir savafl bafllatm›fl bulunuyor. Dün Afganistan bugün Irak üzerinden Ortado¤u halklar›na karfl› bafllat›lan bu vahflete dur demeliyiz” dendi. Kurulufl amaçlar›n› da özetleyen aç›klamada devamla “iflte tüm bu sald›rlar› püskürtmek, kazan›lm›fl haklar›m›z› korumak ve gelifltir-

mek ve savafl› durdurabilmek amac› ile ‹stanbul yerelinde Türk-‹fl, D‹SK ve KESK’e ba¤l› sendikalar olarak ‹stanbul Sendikalar Birli¤i’ni oluflturduk” denildi. ‹stanbul Sendikalar Birli¤i bileflenleri; TÜM-T‹S Genel Merkezi ve ‹stanbul fiubesi, Hava-‹fl Genel Merkezi, Limter-‹fl Genel Merkezi, Bas›n-‹fl Genel Merkezi, G›da-‹fl Genel Merkezi, Lastik-‹fl ‹stanbul fiubesi, Genel-‹fl 2 ve 3 No’lu bölgeler, Genel-‹fl 4, 5, 6, 7 ve 9 No’lu flubeler, Genel-‹fl Anadolu 1 ve 2 No’lu flubeleri, Genel-‹fl Konut ‹flçileri fiubesi, Emekli-Sen Beyo¤lu fiubesi, Belediye-‹fl 1, 2, 3, Beyo¤lu ve ‹ETT flubeleri, Tez Koop-ifl 2 No’lu fiube, Haber-‹fl 2 No’lu fiube, Teksif Bak›rköy fiube, Yol-‹fl 2 No’lu fiube, Bas›n-ifl ‹stanbul fiube, Deri-ifl Tuzla fiubesi, ESM ‹stanbul fiubesi, BES 2 ve 3 No’lu flubeler, E¤itim-Sen 1, 2, 3 ve 4 No’lu flubeler, SES Aksaray, fiiflli ve Anadolu yakas› flubeleri, Yap› Yol-Sen ‹stanbul fiubesi, Tüm Bel-Sen 2 ve 4 No’lu flubeler. (‹stanbul)

‹fllerin daha iyi olaca¤›, iflçilere daha fazla para verilece¤i, daha iyi ifl imkanlar›n›n oldu¤u söylendi. Aksine hepsi d›flar›da kald›. Kalan iflçiler de 15 gün çal›fl›yor, 15 gün çal›flt›r›lm›yor. Ücretler de ona göre. Yani asgari ücretin yar›s›. Hepimiz sefillik içindeyiz. “DEVLET ÖNCE FABR‹KA YAPMAKLA ÖVÜNÜYORDU fi‹MD‹ ‹SE SATMAKLA ÖVÜNÜYOR” Bekir Çelik- Devlet niye özellefltirme yap›yor önce bunu düflünmek laz›m. Bundan yaklafl›k bir sene önce Sanayiden Samsun’a geliyordum. Gün görmüfl akl› bafl›nda biri arabama bindi. Nerede çal›flt›¤›m› sordu. Söyledim. O günlerde de özellefltirme gündemdeydi. Sohbet içinde özellefltirmeyi savunmaya bafllad›. Tek bir cümle ile cevab›n› verdim. “Önceden devlet fabrika yapmakla övünürdü, flimdi satmakla övünüyor.” Özellefltirmeyi en basit böyle anlatabiliriz. Bunca y›ld›r emekle kazan›lan haklar hepimizin elinden al›nmak isteniyor. Bunun en son örne¤i ise ‹fl Yasas› ad›ndaki yasad›r. Bu yasa ile çal›flma düzenine müdahale edilmektedir.

Örne¤in özel istihdam bürolar› ile birileri birilerinin s›rt›ndan para kazanacak. ABD emperyalizminin Irak’a yönelik bafllatt›¤› sald›r› da devam ediyor. Türkiye de bu sald›r›da ABD’nin yan›nda yer al›yor. Bu sald›r›y› durdurmak için neler yapabiliriz? Bekir Çelik- 1991 y›l›nda ABD’nin Irak’a sald›r› için iyi bir bahanesi vard›. Bu kez de ‹kiz kulelerin bombalanmas› olay› yafland›. Bunu Afganistan’a sald›r› için kulland›. ABD bu sald›r›y› petrole, Ortado¤u’ya hakim olmak için bafllatm›flt›r. Buna karfl› ç›kan tüm dünyaya ra¤men. Bizler buna karfl› önce bilinçlenmeliyiz. Ne istedi¤imizi bilmiyorsak hiçbir fley yapamay›z. Ahmet Oruç- ABD Irak’a sadece petrol için sald›r›yor. Televizyon izleyince bak›yorum. Bu kanallar savafl› maç anlat›r gibi anlat›yor. Bu televizyon kanallar›n› k›n›yorum. ‹nsan›m diyen herkes bu sald›r›ya karfl› ç›kmal›. Zeynel Çebi- Buna hepimiz karfl› ç›kmal›y›z. Bugün Amerika Irak’a petrol için sald›r›yor. Yar›n onun yerini baflka bir fley alacak. (Samsun)

Tuzla’da toplu sözleflme görüflmeleri sürüyor

2000-2003 y›l› Toplu ‹fl Sözleflmesi sürecine giren Deri-‹fl Sendikas› Tuzla fiubesi ‹flverenler Sendikas›’yla görüflmelerini sürdürüyor. fiu ana kadar 4 görüflme yap›l›rken, yap›lacak olan sözleflme 56 fabrikadaki 1370 deri iflçisini kaps›yor. Deri-‹fl Sendikas› yapt›¤› görüflmelerde 4 talebini de belirtti. ‹flçiler ad›na ‹flverenler Sendikas›’na talepleri bildiren Deri-‹fl’in talepleri flunlar: 1- 1 May›s’ta iflçilere tam gün izin verilmesi; 2- 8 Mart Dünya Emekçi Kad›nlar Günü’nde tam gün izin hakk›;

3- Ana firmada tafleron ve geçici iflçi çal›flt›r›lmamas›; 4- Sendikalar fabrikalara girip ç›karken iflçilerle ve iflçi temsilcileriyle görüflme kolayl›¤›n›n sa¤lanmas›. Bunlar d›fl›nda ayr›ca mevcut ücretlere % 80; sosyal haklara ise % 80 ile %100 aras›nda zam talebinde bulunuldu. Ancak patronlar›n sendikaya önerisi iflçilere yaflam hakk› tan›mayan bir ücret oldu. Patronlar›n sendikaya sundu¤u zam oran› her iki istek için % 20 olurken sendika önerilen ücret zamlar›n› kabul etmedi. Bir sonraki görüflme ise 14 Nisan 2003 tarihinde yap›lacak. Ard›ndan görüflmenin sonuçlar› aç›klan›p ayr›ca 1 May›s’a kat›l›m ça¤r›s› yap›lacak. 14 Nisan tarihinde yap›lacak görüflmeye haz›rlanan Deri-‹fl Sendikas› Tuzla fiube Baflkan› Hasan Sonkaya’n›n konuyla ilgili görüfllerini ald›k.

“Patronlar bu süre içerisinde toplu sözleflme masas›nda di¤er sendikalar›n olumsuz yapt›klar› anlaflmalar› bize örnek olarak gösteriyorlar. Örne¤in Metal-‹fl, TEKS‹F vb. sendikalar buna örnektir. Biz fark›m›z›n oldu¤unun bilincindeyiz. Çal›flt›¤›m›z iflkolu a¤›r bir iflkoludur. Bundan dolay› toplu sözleflme görüflmelerimizi di¤er sendikalardan farkl› ele al›yoruz. Yasal süreç flu anda devam ediyor. Haklar›m›z› almak için her türlü demokratik hakkm›z› sonuna kadar kullanaca¤›z. Bas›n aç›klamas›, ifl durdurma, mesailerin kald›r›lmas› ve en son olarak grev silah›m›z› sakl› tutmaktay›z. Bugün ise halklara sald›r›lar›n oldu¤u bir ortamda Deri‹fl Sendikas› olarak üretimi durdurup 1 May›s alan›nda olaca¤›z. Tüm emek dostlar›m›zdan da bunu bekliyoruz.” (Kartal)


11-24 Nisan 2003

6

8

Pancar üretimi bitiriliyor Türkiye dünyan›n en önemli fleker pancar› üreticileri aras›nda yer almaktad›r. Dünyan›n en önemli fleker üreticisi ülkeleri aras›nda yer alan Türkiye, dünya fleker pancar› üretiminde Fransa, ABD ve Almanya’dan sonra dördüncü s›rada yer al›yor. Ortado¤u fleker pancar› üretiminde %65 paya sahip olan Türkiye AB üyesi ülkelerin %15’i kadar fleker üretiyor.

IMF ve DB taraf›ndan ülkemize kabul ettirilen ekonomik paket programlar›ndan, “ç›kmazsa kredi yok” denilerek dayat›lan yasalardan biri de fieker Yasas›’d›r. 2001 Nisan ay›nda kabul edilen fieker Yasas› fleker pancar› üretimini tamamen bitirmeyi hedefleyen bir yasad›r. Çünkü Türkiye

dünyan›n en önemli fleker pancar› üreticileri aras›nda yer almaktad›r. Dünyan›n en önemli fleker üreticisi ülkeler aras›nda yer alan Türkiye, dünya fleker pancar› üretiminde Fransa, ABD ve Almanya’dan sonra dördüncü s›rada yer al›yor. Ortado¤u fleker pancar› üretiminde %65 paya sahip olan

So¤uklar kay›s› tomurcuklar›n› dondurdu Malatya’da son günlerde daha artan so¤uk ve ya¤›fll› hava tomurcuk veren kay›s›lar› olumsuz etkiledi. Merkeze ba¤l› köylerde don olay›n›n verdi¤i zarar nerede ise yüzde yüzlere vard›. Son günlerde etkili olan kar ya¤›fl›, so¤uk hava ve don nedeni ile Malatya’da birçok ilçe ve köyde tomurcuk halindeki kay›s›lar hasar gördü. Malatya Tar›m ‹l Müdürlü¤ü merkez ve befl ilçede bafllatt›¤› hasar tespit çal›flmalar›n› tamamlayarak kamuoyunu bilgilendirdi. Bu hasar tespit raporuna göre Topsö¤üt, Samanköy, Kendirli yöresinde %100; Darende ilçesinde %60; Do¤anflehir’de %50; Yeflilyurt ve Kale’de %30; Arguvan’da %25; Sütlüce, U¤rak, Dilek, Hilan, Aliflar, Battalgazi ve Kemerköprü’de ise %40 hasar saptand›. (Malatya)

Türkiye AB üyesi ülkelerin %15’i kadar fleker üretiyor. Yani fieker Yasas›n›n as›l amac› fleker fabrikalar›n› özellefltirerek köylünün üretimini, iflçinin eme¤ini elinden almak ve emperyalist ülkelerin kendi stoklar›n› pazarlamas›n›n önünü açmakt›r. Türkiye’de 500 bin üretici

ailesi pancar tar›m› ile geçimini sa¤l›yor. fieker pancar› tar›m› yap›lan bölgelerdeki pancar tar›m› yap›lan tar›m arazisi miktar›na göre ülkemiz her y›l azami 5 milyon ton fleker üretimi kapasitesine sahip. Devlet ve özel fleker fabrikalar›n›n ekonomik optimum toplam fleker üretimi kapasitesi bir y›lda 2.4 milyon ton olup buna karfl›n ülkemizin bir y›lda fleker tüketimi ise 22 milyon tondur. Ayr›ca fleker fabrikalar›nda daimi ve mevsimlik olarak 30 bin kifli çal›flmaktad›r. Tar›msal üretim aflamas›nda ise bak›m ve hasat dönemlerinde 200 bin mevsimlik iflçiye 100 gün sürekli istihdam imkan› sa¤lanmaktad›r. Yeni fleker yasas› ile fleker pancar› üreticisine dayat›lan kotalar sonucu fleker pancar› ekiminin azalt›lmas› bitki deseninin bozulmas›na sebep olurken baz› üreticileri so¤an ve patates üretimine yöneltmektedir. Böyle olunca da üreticiler tar›msal faaliyetlerini sürdüremez duruma düflmektedir. Türkiye’deki 30 fleker fab-

rikas›ndan 27 tanesi devlete aittir. Konya, Kayseri ve Amasya fleker fabrikalar› ise Pancar Ekicileri Kooperatifi’ne (PAKOB‹RL‹K) aittir. Devlete ait 27 fleker fabrikas› üç ana grup alt›nda incelenmektedir. Bunlardan Çarflamba fieker Fabrikas›’n›n ve di¤er fleker fabrikalar›n›n özellefltirilmesi flöyle tan›mlanmaktad›r; “Üretim bölgelerinde pancar kalitesinin yüksek olmamas›, pancar ürünlerine rakip ürünlerin varl›¤› vb. tüm bunlar›n afl›lmas› ancak özellefltirme ile mümkün olur.” Oysa Samsun’un Çarflamba, Bafra, Kavak ve Ladik ilçelerinde üretilen fleker pancarlar› Çarflamba fleker fabrikas›nda ifllenmektedir. Çarflamba fleker fabrikas›n›n daha ekonomik çal›flabilmesi için bir dizi önlemlerin al›nmas› gerekiyor ancak bu özellefltirme veya yeni fleker yasas› ile de¤il gerçek pancar üretim bölgesi olan Samsun’un Kavak ve Ladik ilçelerindeki fleker pancar› üretim alanlar›n›n art›r›lmas› ile gerçekleflecektir. (Samsun)

Devlet mobil santrali koruyor

Samsun’un Tekkeköy il- si’nin haz›rlad›¤› raporlarda ra¤men devlet, yay›nlad›¤› çesinde yap›m› tamamlanan 6 No’lu Fuel Oil’in zararlar› raporla halk›n öfkesini yat›flMobil Santralin faaliyete defalarca kez belirtilmifl ve t›rmay› planl›yor. geçmesi ile birlikte yaratt›¤› Mobil Santral’in zararlar›n›n En son Tekkeköy ilçesinsorunlar yüzünden çevre has›r alt› edilmeye çal›fl›ld›- de yo¤un bir kat›l›m olmas› halk› da harekete geçerek ¤› vurgulanm›flt›. beklenen “Mobil Santrale tepki göstermeye bafllad›. BölHay›r” mitingi, tertip komiDevlet ise bu olaylar karfl›tesi baflkan› Ensar Endül s›nda ikiyüzlü tavr›n› sürdütaraf›ndan “hava muhalefe6 No’lu Fuel rerek incelemelerde bulunti” gerekçe gösterilerek ermufl ancak bu incelemeler Miting iptal edilOil kullan›m›n›n çev- telendi. sonucunda yay›nlad›¤› 14 mesine ra¤men 23 Mart Mart 2003 tarihli rapo- reye verdi¤i zarar ortada Pazar günü toplanan runda baca gaz› ölçüm Çevre Birlikteolmas›na ra¤men devlet Samsun sonuçlar›n›n, hava gaz› li¤i yaklafl›k 50 kiflilik ölçüm de¤erlerinin yasa- bir kez daha kimleri koru- bir grupla “Mobil Santlara ayk›r› olmad›¤›n› beral Ölümdür, kapat›ldu¤unu bu rapor ile or- s›n” lirtmifltir. 6 No’lu Fuel Oil yaz›l› pankart ile mikullan›m›n›n çevreye verditing alan›na girmek istedi. taya koymufltur. ¤i zarar ortada olmas›na ra¤Ancak Çevik Kuvvet ve men devlet bir kez daha jandarma buna engel oldu. kimleri korudu¤unu bu raDaha sonra tekrar toplanan por ile ortaya koymufltur. gede baSamsun Çevre Birlikteli¤i Samsun Çevre Birlikteli- calardan ç›kan yo¤un duman 13 Nisan Pazar günü miting ¤i’nin yapt›¤› etkinliklerde ve at›lan at›klar›n denize düzenleme karar› ald›. ve 19 May›s Üniversite- verdi¤i kirlilik görülmesine (Samsun)

‹CRALIK OLAN KÖYLÜ TARLASINI SATIYOR “Çiftçinin Ziraat Bankas› ve Tar›m Kredi Kooperatifleri’ne olan borçlar›n›n faizlerini silece¤iz” sözü veren AKP hükümeti, aradan geçen zamana ra¤men bu konuda hiçbir giriflimde bulunmad›. Bu nedenle borçlar›n› ödeyemedikleri için icral›k olan köylüler tarlalar›n› satmak zorunda kal›yorlar. Konuyla ilgili Türkiye Ziraat Odalar Birli¤i (TZOB) bir aç›klama yaparak hükümeti sözünü tutmas› için uyard›. Hükümetin verdi¤i sözü bir kez daha hat›rlatan TZOB, köylüler ve kefilleri üzerinde icra ifllemlerinin h›zland›¤›n›, borcunu kapatamayan köylünün çözümü tarla-


6

9

11-24 Nisan 2003

Tar›m arazileri parsel parsel sat›l›yor Türkiye kaynaklar›n› sat›fla ç›karan yasalar tek tek gündeme geliyor. Bunlar›n aras›nda, orman arazilerinin peflkefl çekilmesi baflta olmak üzere, S‹T alanlar›n›n imara aç›lmas›, milli parklar›n çok uluslu maden flirketlerine aç›lmas›, hazineye ait gayrimenkullerin yabanc›lara koflulsuz sat›lmas› ve yabanc› yat›r›mlara s›n›rs›z destek içeren tasar›lar yer al›yor.

Emperyalist iflgalin bafllamas›yla birlikte bu f›rsat› kaç›rmayan AKP hükümeti, ülkeyi parselleyip satmaya bafllad›. Irak’a yönelik sald›r›n›n kuzey cephesinde yer alan T. Kürdistan› illerinde birçok arazi ve fabrika, ABD’li emperyalistlerin hizmetine sunuldu. Bu nedenle bölgede birçok arazide tar›m yap›lamamakta, fabrikalar›n askeri depo haline getirilmesiyle yüzlerce iflçi iflten at›lmakta. Ülkenin parsellenmesi bununla da s›n›rl› de¤il. Türkiye kay-

naklar›n› sat›fla ç›karan yasalar tek tek gündeme geliyor. Bunlar›n aras›nda, orman arazilerinin peflkefl çekilmesi baflta olmak üzere, S‹T alanlar›n›n imara aç›lmas›, milli parklar›n çok uluslu maden flirketlerine aç›lmas›, hazineye ait gayrimenkullerin yabanc›lara koflulsuz sat›lmas› ve yabanc› yat›r›mlara s›n›rs›z destek içeren tasar›lar yer al›yor. Özellikle yak›n bir dönemde yasalaflmas› beklenen Maden Yasa Tasar›s› ile, tüm S‹T alanlar›, zeytinlik-

ler, meralar, k›y›lar ve parklar çok uluslu emperyalist maden flirketlerin hizmetine verilirken, Anayasa’n›n Ormanlarla ilgili baz› maddelerinde de¤ifliklik 1 Nisan’da TBMM Genel Kurulunda görüflülmeye baflland›. ORMAN TALANININ ÖNÜNDEK‹ ENGELLER KALDIRILIYOR Bundan önceki hükümetler gibi emperyalistlerin daha fazla kâr› için çal›flan AKP hükümeti, ormanlarla ilgili yasalarda de¤i-

fliklik yaparak 500 bin hektar orman arazisini metrekaresini 5 dolardan satarak 25 milyar dolar elde etmek hedefinde. Bu do¤rultuda ormanlar›n sat›fl ve iflletilmesine engel olan 169. ve 170. maddelerinde de¤iflikli¤e gidiliyor. Anayasan›n 169. maddesinde, “Devlet ormanlar› kanuna göre devletçe yönetilir” hükmünün yerine; “Devlet ormanlar› kanuna göre devletçe yönetilir, iflletilir ve ifllettirilir” hükmü getiriliyor. Bu de¤ifliklikle birlikte, ormanlar›n bir fabrika gibi çok uluslu flirketlerin iflletmesinin önü aç›l›yor. Anayasan›n “Orman köylülerinin korunmas› ve desteklenmesi” bafll›kl› 170. maddesinde yap›lan de¤ifliklikle de, ormanlar›n orman köylülerinin d›fl›ndakilerin de kullanmas›na olanak sa¤lan›yor. Yani yasayla birlikte bu alanlar› orman köylüsü almad›¤› takdirde, flirketlerin sat›n almas› veya kiralamas› mümkün. Y›llard›r uygulanan IMF ve DB patentli tar›m politikas› nedeniyle zaten açl›k s›n›r›n›n çok çok alt›nda yaflayan orman köylülerinin bu arazileri, desteklemeler olmadan sat›n almas› ise imkans›z. Uygulanan tar›m politikalar›yla desteklemelerin kald›r›ld›¤›n›

Özellefltirme sald›r›s› h›zlan›yor IMF ve DB patentli politikalar› daha önceki hükümetler gibi uygulamaya devam eden AKP hükümeti, Irak’a yönelik sald›rganl›¤›n artmas›yla emekçilere yönelik sald›r›lar›n› daha da h›zland›rd›. Özellefltirme uygulamalar›na tüm h›z›yla devam eden AKP, 2003 y›l› içerisinde baflta TEKEL olmak üzere birçok liman, SEKA, Petkim, Eti Gümüfl, Eti Krom vb kurumlar› özellefltirmeyi planl›yor. Özellefltirmelerle birlikte birçok hak gaspedilecek. Güneydo¤u Anadolu’da bulunan TEKEL ve tütün fabrikalar›n›n özellefltirilmesi ile ilgili olarak D‹HA’ya bilgi veren Tek G›da-‹fl Diyarbak›r fiube Baflkan› Arif Akkaya, fabrikalar›n özellefltirilmesinin özellikle bölge ekonomisine büyük bir darbe vuraca¤›n› söyledi. Özellefltirmenin bölgede 2000’e yak›n kifliyi olumsuz etkileyece¤ini belirten Akkaya, “Tütün üretimi ile geçimini sa¤layan 150 bin kiflinin yan›s›ra, 40 bin kifli de geçimini ba¤c›l›k ile sa¤l›yor. Özellefltirme durumunda toplam 190 bin kifli ma¤dur olacak” dedi. Hükümetin özellefltirmelerle iflçilere zarar verilmeyece¤i yönündeki aç›kla-

malar›n›n do¤ru olmad›¤›na dikkat çeken Akkaya flöyle konufltu; “Geçmifle dönük özellefltirilen ifl yerlerinde iflçilerin nas›l tasfiye edildi¤ine hepimiz flahit

Özellefltirme uygulamalar›na tüm h›z›yla devam eden AKP, 2003 y›l› içerisinde baflta TEKEL olmak üzere birçok liman, SEKA, Petkim, Eti Gümüfl, Eti Krom vb kurumlar› özellefltirmeyi planl›yor. olduk. Özellefltirmelerle bölgede ba¤c›l›k ve tütün ile geçimini sa¤layan ailelerin, bölgeden göç etmesi ve büyük flehirlerin yoksul mahallelerine tafl›nmas› anlam›na gelir.” Özellefltirmelerle ABD

tütününe prim verilece¤ini de belirten Akkaya; “ABD’de tütün içimi yar› yar›ya düflerken, bizim gibi ülkelere IMF arac›l›¤›yla kendi üreticisini dayatmaktad›r. Bundan dolay› TEKEL kamu kurulufllar›na ülke bütçesine gelir katan bir kurumken, özellefltirilmesi durumunda alt›n yumurtlayan tavu¤un kafas›n›n kesilmesi anlam›na gelir” diye konufltu. ÜCRETL‹ ‹Z‹NLER BAfiLIYOR Öte yandan TEKEL Adana Sigara Fabrikas›nda çal›flan 800 iflçinin büyük bir k›sm› 15 Nisan’dan itibaren, ücretli izne ç›kart›lacak. Tek G›da-‹fl Sendikas› Güneydo¤u Anadolu Bölge Temsilcisi Gürsel Diliç›k›k, ücretli izinlerin, TEKEl’i bilinçli olarak zarar ettirme politikas›n›n bir ürünü oldu¤una dikkat çekti. Hükümetin uygulad›¤› politikalarla, TEKEL ürünlerinden daha az kâr ettirildi¤ine dikkat çeken Diliç›k›k flöyle konufltu; “Yabanc› firmalar sat›fllara daha fazla kâr b›rak›yor. Dolay›s›yla piyasaya hakim oluyorlar. TEKEL mallar› sat›lm›yor, stok birikiyor ve ücretli izinler bafllat›l›yor.” (H. Merkezi)

düflündü¤ümüzde bu araziler çok uluslu flirketlere ve onlar›n destekledi¤i arazi “mafyalar›”na kal›yor. Bu durum orman köylülerinin topraklar›ndan olmas›n› da beraberinde getirecektir. Yaklafl›k 17 bin orman köyünde yaflayan 7,5 milyon orman köylüsünün tek geçim kayna¤› olan ormanlar ellerinden al›nacak. Yasa de¤iflikli¤i hiç flüphe yok ki orman yang›nlar›n› da beraberinde getirecek. Orman alanlar›n›n yak›lmas›yla oluflacak bofl araziler, yine bu flirketler ve destekledikleri “mafyalar” taraf›ndan istedikleri gibi iflletilebilecek. ‹fiGALE ‹Z‹N VERMEYEL‹M Kaynak yaratma ad› alt›n yap›lan bu yasa de¤iflikliklerinin özünde ülke topraklar›n› peflkefl çekmekten baflka hiçbir anlam› yoktur. Daha düne kadar uflaklar› arac›l›¤› ile emekçi halk› sömürenler, bugün Irak’a yönelik iflgalleriyle yan›bafl›m›za gelmifllerdir. Irak’a yönelik iflgalleriyle birlikte ülkemizin birçok bölgesinde kurduklar› üslere yerlefltiler. ‹flçisiyle, köylüsüyle ülkemizin ve Irak’›n iflgaline izin vermeyelim. (H. Merkezi)

‹ZM‹R TZOB KONGRES‹’NDE HÜKÜMETE TEPK‹ ‹zmir Ziraat Odas› Kongresi’nde biraraya gelen üreticiler ve yerel Ziraat Odalar› baflkanlar› hükümeti ve hükümetin tar›m politikalar›n› de¤erlendirdiler. Üreticiler hükümetin girdi fiyatlar› ve borçlar konusunda üreticileri görmezden geldi¤ini söyleyerek AKP ve CHP’li vekillerin üreticiyi gözden ç›kard›¤›n› belirttiler. Kiraz Ziraat Odas› Baflkan› Halil ‹brahim Tetik mazot fiyatlar›n›n yüksekli¤inden üreticinin ar›t›lan mazot al›p ürününü ekemez duruma getirildi¤ini belirtti. Menemen Ziraat Odas› Baflkan› fieref Sofuo¤lu da hükümeti elefltirerek “ülkeyi IMF ve DB’ye teslim ettiler. Bu siyasilerin hepsi Amerikanc›” dedi. Tire Ziraat Odas› Baflkan› Halil Gümüflo¤lu ise “hükümetin primler için bütçeden ay›rd›¤› para, hükümetin çiftçiyi gözden ç›kard›¤›n›n göstergesidir. Hiçbir tar›msal altyap› yap›lm›yor. Herhangi bir do¤al olay oldu¤unda üretici tarlas›nda ürünü toparlayam›yor ve tarlalarda mahsur kal›yor” dedi. (‹zmir)


11-24 Nisan 2003

6

10

Ölüm Orucu direniflçisi Yusuf Arac› flehit düfltü Devletin hapishanelerde uygulad›¤› tecrit ve izolasyon politikalar›n› protesto amac›yla bafllat›lan Ölüm Oruçlar›nda 26 Mart günü Ankara Numune Hastanesinde flehit düflen DHKP-C dava tutsa¤› Yusuf Arac› memleketi ‹skenderun’da topra¤a verildi. si’nde flehit düflen Yusuf Arac›’n›n vücudunda bulunan aç›k yaralar ve izlerden dolay› ailesi Yusuf Arac›’n›n zorla müdahale edilerek katledilmifl olabilece¤ini söyledi.

F tipi hapishanelere karfl› devrimci ve komünist tutsaklar›n bafllatt›¤› direnifl çeflitli flekillerde sürerken Sincan F Tipi Hapishanesi’nde tecrite karfl› bedenini ölüme yat›ran DHKP/C tutsa¤› Yusuf Arac› direniflinin 330. gününde 26 Mart’ta flehit düfltü. 1 May›s 2002 tarihinde Ölüm Orucu 8. ekibinde direnifle bafllayan Yusuf Arac›, durumu a¤›rlafl›nca Ankara Numune Hastanesi’ne kald›r›lm›flt›. Yusuf Arac› 1972 y›l›nda ‹skenderun’da dünyaya geldi. Diyarbak›r Dicle Üniversite-

26 Mart ‘ta flehit düflen Yusuf Arac› 1 May›s 2002’de Ölüm Orucu’na bafllam›flt›. si’nde okurken TÖDEF içerisinde yer ald›. 19 Aral›k katliam›ndan çok k›sa bir süre önce tutuklan›p Ceyhan Hapishane-

si’ne konulmufltu. Katliam›n ard›ndan Sincan F Tipi Hapishanesi’ne sevk edildi. Ankara Numune Hastane-

Çifte Havuzlar davas›nda san›klar bulunamad›(!) 16-17 Nisan 1992 y›l›nda Kad›köy’de Devrimci Sol militanlar›na yönelik düzenlenen operasyonda Sabahat Karatafl, Eda Yüksel, Taflk›n Usta öldürülmüfltü. Katliama kat›lan 22 polis hakk›nda aç›lan dava, aradan 11 y›l geçmesine ra¤men sonuçlanmad›. “Kasten adam öldürmek” iddias› ile aç›lan davada 22 polisin beraatine kara verilmifl ard›ndan bu karar Yarg›tay’da bozulmufltu. Kayseri 2. A¤›r Ceza Mahkemesi’nde görülen duruflma öncesinde Çevik Kuvvet polisleri Adliye’nin içinde ve çevresinde genifl y›¤›nak yapt›. Mahkeme heyeti, öldürülenlerin yak›nlar› ile san›klar›n Yarg›tay’›n bozma karar›-

na diyeceklerinin tespiti için gönderilen talimat›n beklenmesi için duruflmay› erteledi. Duruflmaya san›k polisler ve avukatlar› kat›lmad›. Duruflman›n sona ermesinin ard›ndan ‹stanbul, ‹zmir, Antalya, Malatya, Tunceli ve Ankara’dan otobüslerle davay› izlemeye gelen kitle ellerinde katledilenlerin resimlerin tafl›yarak “Ba¤›ms›zl›k u¤runa al kanlara boyand›k” yaz›l› pankart açt›. Kent giriflinde polisin engellemesi ile karfl›laflan kitle hakk›nda zab›t tutuldu. Yap›lan aç›klamada ise avukatlar 16-17 Nisan’da doru¤a ulaflan infazlar›n bugün F tipleri ile devam etti¤ine dikkat çekti. (Ankara)

YUSUF ARACI ‹SKENDERUN’DA TOPRA⁄A VER‹LD‹ Devletin hapishanelerde uygulad›¤› tecrit ve izolasyon politikalar›n› protesto amac›yla bafllat›lan Ölüm Oruçlar›nda 26 Mart günü Ankara Numune Hastanesinde flehit düflen DHKP-C dava tutsa¤› Yusuf Arac›, memleketi ‹skenderun’da topra¤a verildi. Direniflin 106. flehidi olan Yusuf Arac›’n›n cenazesi Cemal Gürsel mahallesindeki evinde yap›lan törenin ard›ndan yoldafllar› ve dostlar› taraf›ndan sloganlar eflli¤inde Asri mezarl›¤›na götürüldü. “Kahramanlar ölmez halk yenilmez” ve “Yusuf Arac› ölümsüzdür” TAYAD imzal› pankartlar›n aç›ld›¤› yürüyüfl boyunca yaklafl›k 150 civar›ndaki kitle s›k s›k “Kanla yaz›lan tarih silinmez”, “Bedel ödedik bedel ödetece¤iz”, “Devrim flehitleri

ölümsüzdür”, “Yaflas›n Ölüm Orucu direniflimiz” ve Arapça olarak “Bize ölüm yok” sloganlar›n› att›lar. Yusuf Arac›’n›n parti bayra¤›na sar›l› cenazesi mezarl›kta yap›lan törenin ard›ndan topra¤a verildi. ÖLÜMLER‹ SEYRETMEK ‹STEM‹YORUZ DHKP/C dava tutsa¤› Yusuf Arac›’n›n ÖO. eyleminde flehit düflmesinin ard›ndan ‹HD Bursa fiubesi bir protesto eylemi yapt›. 27 Mart akflam› saat 18:00’de ‹HD flube binas›n›n bulundu¤u sokakta oturma eylemi yapan ‹HD yöneticileri ve üyeleri “Ölümleri seyretmek istemiyoruz” yaz›l› bandajlarla gözlerini kapatt›lar. Oturma eylemi s›ras›nda bir aç›klama yapan ‹HD fiube Sekreteri Gülcan Taflk›ran tecrit uygulamas›n›n devam etmesi sonucu ölümlerin devam etti¤ini, son olarak Yusuf Arac›’n›n zorla müdahale sonucu yaflam›n› yitirdi¤ini belirterek tecrite son verilmesini istedi. Kitle aç›klama s›ras›nda “Tecriti kald›r›n, ölümleri durdurun”, “Ölümleri seyretmek istemiyoruz” vb. sloganlar att›. (Bursa)

Hilvan Hapishanesinden sevk fianl›urfa’ya ba¤l› Hilvan Kapal› Hapishanesi’nde bulunan 9 siyasi tutsak hiçbir gerekçe gösterilmeden Halfeti Kapal› Hapishanesi’ne sevkedildiler. Sevk edilen tutsaklar›n aileleri D‹HA muhabirine verdikleri bilgilerde çocuklar›n›n cezalar›n›n zaten az kald›¤›n› ve oraya da yeni sevk edildiklerini söyleyerek yafla-

nan bu sevkin tamamen keyfi oldu¤unu belirttiler. O¤lunun Bart›n Hapishanesinden getirildi¤ini söyleyen Serdar Yard›mc›’n›n babas› Edip Yard›mc› “O¤lum en son 5 ay önce Hilvan’a getirildi. O¤lumun sevkini 1 milyar liradan fazla para harcayarak gerçeklefltirdik. Cezas› az kald›¤› için Hilvan’a sevk edil-

miflti. Ama flimdi hiçbir gerekçe yokken, tahliyesine 8 ay kalm›flken Halfeti’ye gönderildiler” diyen Yard›mc›, çocuklar›n›n tekrar Hilvan Hapishanesi’ne getirilmesini isteyerek flöyle devam etti. “Görüfllere gidifllerde zorlanmam›z›n yan›nda cezaevine götürdü¤ümüz eflyalar içeri al›nm›yor. Ayr›ca onlar da cezaevinde

çeflitli zorluklar yafl›yorlar. Ko¤ufllar›nda olmas› gereken televizyon, radyo, gazete gibi iletiflim araçlar› yok. Bunlar olmay›nca d›flar›yla ba¤lant›lar› tamamen kesiliyor. Bu olumsuzluklar›n yaflanmas› nedeniyle o¤lum ve arkadafllar›n›n tekrar Hilvan Kapal› Cezaevine sevk edilmesini istiyorum.”


11

6

11-24 Nisan 2003

‹flte Irak halk› için “sonsuz özgürlük” tablosu Ben Basra’dan Ömer... “Bu zulüm yerde kalmaz Yemin olsun ki asra. Önce mevtül insanl›k Sonra harabül Basra” Belki haberin yoktur diye yaz›yorum Franks; Önce demokrasi ya¤d› göklerden Sonra özgürlük geçti üstümüzden Palet palet... Ve insan haklar› namlular›ndan Yüzü maskeli adamlar›n Saniyede bilmem kaç bin adet. Demokrasi bizim eve de isabet etti Bir gün sonra anlad›m ayaklar›m›n koptu¤unu Babam›n vücudunda Tam on sekiz adet ‹nsan haklar› saym›fllar. Annem zaten yoktu Ben do¤arken ‹laç yoklu¤undan ölmüfl. Ambargo falan dediler ya Anlamad›m, çocuk akl› iflte Sen daha iyi bilirsin... Sizde de bar›fl böyle midir Franks? ‹nsan haklar› çocuklar› yetim, ve ayaks›z b›rak›r m› orada da? Ya demokrasi? Güpegündüz pazara düfler mi? Ve zenginlik... ‹nsanlar› korkudan uykusuz b›rak›r m›? Ve kufllar gökyüzünü terkeder mi orada da? Babamla söyledi¤im son dua dilimde, Ayaklar›m hastanede, Ve giymeye k›yamad›¤›m ayakkab›lar Elimde kald›... Çocu¤un var m› Franks? Al... çocu¤una götür onlar› Bir ifle yaras›n. Kimbilir bakt›kça, Belki beni hat›rlars›n “Bu nas›l demokrasi? Düfltü¤ü yeri yakt› Merhamet hür dünyaya Bu kadar m› Irak’t›?” Irakl› Ömer

Emperyalist güçlerin sald›r›lar›n›n hedefi sonsuz özgürlü¤e kavuflturacaklar›n› söyledikleri sivil halk oldu. Zaman kaybetmeden bombalar, füzeler sivillere yöneldi. Her nedense aylard›r reklam›n› yapt›klar› ak›ll› füzeleri ak›llar›n› kaybetmifl, yerleflim yerlerine, pazaryerlerine, hastanelere, yetimhanelere, evlere isabet ediyor. 20 Mart’ta sabaha karfl› Irak halk›n›n üzerine bombalar ya¤maya bafllad›. Amaç Irak halk›n› Saddam zulmünden kurtarmak ve onlar› sonsuz özgürlefltirmek(!) olarak aç›kland›. ABD haydutu 20 Mart’a kadar her tarafta bunun propagandas›n› yapt›. Sald›rganl›klar›na maske gerekiyordu çünkü. Bundan 15 y›l önce 5000 Kürt, Saddam diktatörlü¤ü taraf›ndan Halepçe’de kimyasal gazlarla katledilmiflti. Bu yüzden Irak halk›n› bu diktatörden “kurtarmak”, onlara “sonsuz özgürlük” getirmek de elbette emperyalistlerin görevi olmal›yd›(!). Ve birkaç günde Irak’› tamamen iflgal etmeyi amaçlad›lar. Ancak bekledikleri olmad›. Halk, ülkelerini iflgal etmek isteyen emperyalistlerin as›l amaçlar›n›n onlar› özgürlefltirmek de¤il tam aksine kölelefltirmek oldu¤unu görmekte gecikmediler. Bunu daha önce de yaflam›fllard›. Çok uza¤a gitmeye gerek yoktu; Onlar› ve i¤renç emellerini 91 Körfez savafl›ndan, 11 Eylül sonras› Afganistan’a yap›lan sald›r›lardan biliyorlard›… Halk›n büyük bir bölümü silahlanarak, ülkelerini parça parça paylaflmak isteyen haydutlara karfl› direnifle geçti. Öyle ki ülke d›fl›nda yaflayan Irakl›lar dahi “Burda eli kolu ba¤l› kalmaktansa kendi vatan›mda savaflarak ölürüm” diyerek Irak’a gitmek için kuyruklar oluflturdular. Emperyalist güçlerin sald›r›lar›n›n hedefi ise “sonsuz özgürlü¤e” kavuflturacaklar›n› söyledikleri sivil halk oldu. Zaman kaybetmeden bombalar, füzeler sivillere yöneldi. Her nedense aylard›r reklam›n› yapt›klar› ak›ll› füzeleri ak›llar›n› kaybetmifl, yerleflim yerlerine, pazaryerlerine, hastanelere, yetimhanelere, evlere isabet ediyordu. Öyle ki bu çok ak›ll›(!) füzeler birbirlerini dahi vurmaya bafllad›… Irak halk› kad›n, erkek, yafll›, genç onca bombard›mana karfl› kimi zaman tafllarla, kimi zaman 72 yafl›ndaki bir dedenin yapt›¤› gibi silahlarla, kimi zaman intihar sald›r›lar›y-

la karfl› koydular iflgalci güçlere. Havadan ve karadan yap›lan tüm sald›r›lar onlar› pazaryerlerinde, otomobillerinin içinde, evlerinin içinde kahvalt› sofras›nda yakalad›. Ancak o çok kolay ele geçireceklerini sand›klar› Irak bir türlü teslim olmuyordu. Halk, zannettikleri gibi kendilerine kucak açmad›. “Buyurun ülkemize istedi¤iniz gibi sahip olabilirsiniz” de demedi. O halde yap›lacak tek fley vard› onlar için; kendilerini istemeyen Irak halk›n› da yafll›, genç, kad›n, çocuk demeden öldürmek yani as›l yüzlerini ortaya ç›kartmak... Yoksa askerlerinin can› tehlikedeydi. Bu durumu Irak Ankara Bülyükelçisi Talip Abid Salih Zaman gazetesinde ç›kan bir aç›klamas›nda flu sözlerle ifade ediyor; “Irak halk› biliyor ki; binlerce kilometre uzaklardan, denizler okyanuslar aflarak kötü emellerini gerçeklefltirmek için gelen düflmanlara karfl› verilen mücadele, hakl› bir mücadeledir. Sadece Irak ordusu de¤il, Irak halk› da

düflmanlar›na karfl› yüksek bir maneviyatla, moralle savafl›yor. Karfl›m›zdaki güçler savafl

meydanlar›ndaki baflar›s›zl›klar›n› örtmek, moral çöküntülerini gidermek için sivil yerleflim alanlar›n› bombal›yor. Onlar Irak halk›n›n kendilerini güllerle ve sevinç 盤l›klar›yla karfl›layacaklar›n› zannettiler. Kand›r›ld›lar. Oysa Irakl›lar onlara kurflunlarla ve inan›lmaz dirençle karfl› koydu. fiimdi kendilerine göre Irak halk›n› cezaland›r›yorlar. Büyük bir flaflk›nl›k içerisindeler. Yüzlerce sivilin hayat›na mal olan, binlerce sivilin yaralanmas›na neden olan bu k a t l i a m l a r, Irakl›lar›n direncini art›racakt›r, zaferi kazanma güçlerini yükseltecektir.” Bir ay içinde ev-

lerine dönecekleri vaadiyle milyarlarca para ödedikleri as-

kerleri dahi art›k isyan etmeye bafllam›fl, can havliyle çölde hedef gözetmeden oraya buraya atefl ediyor, k›zg›nl›klar›n› rastgele evlere girerek, halka zulüm uygulayarak gidermeye çal›fl›yorlard›. Binbir türlü yalan haberler yay›nland›. Medyay› da bu kanl› katliamlar›na ortak ettiler. Halktan ölümleri gizleyebilmek için Irak askerlerinin sivil k›l›¤›nda kendi askerlerine sald›rd›klar› haberi yay›ld› malum haber kurulufllar›nca. Ancak bu deve kuflu misali bafl›n› kuma sokarak gizlenmeye çal›flmaktan baflka birfley de¤ildi. Hastaneler yüzlerce yaral› ya da ölü çocuk doldu. Katlettikleri, bir ömür boyu sakat b›rakt›klar› bu çocuklar› nas›l gizleyeceklerdi? “fiok ve dehflet operasyonu” ad› verilen bu sald›r›, Amerika için tam bir flok ve Irak halk› için ise dehflet olmaya devam ediyor. Ve bu flok ve dehflet görüntüleri ekranlardan naklen yay›nlanmaya devam ediyor. Kanallar birbirleriyle yar›fl›yorlar adeta en kanl› görüntüleri ABD ve ‹ngiliz güçlerinin yenilmez san›lan gücünü göstermek için yay›nlamakta. Gözlerimizin önünden hiç gitmeyen yaral› çocuklar›n 盤l›klar›, parçalanm›fl çocuk cesetleri, bütün ailesini hava bombard›man› s›ras›nda kaybeden bir baban›n çaresizli¤i, tarih boyunca en kanl› katliamlara imza atan Hitler’i, Mussolini’yi aratm›yor bile… Irak’›n güney ucundaki Umm el Kasr’› kuflatan bir Amerikal› komutan›n, yerleflim alanla-


11-24 Nisan 2003

r›n›n üzerine 250 tonluk bombalar at›lmas›n› “Bunu yapmak iflimize yar›yor. Oraya askerlerimizi göndermektense yakaca¤›z o kadar” sözleri emperyalist haydutlar›n karfl›laflt›klar› direnifl karfl›s›ndaki acizliklerini çok çarp›c› bir flekilde ifade etmeye yetiyor. Irak’a yap›lan sald›r› üçüncü haftas›ndayken ölen halktan insanlar›n say›s› art›k binlerle ifade ediliyor. Yaralananlar›n say›s›n› kestirebilmek ise oldukça güç. Irak halk› ayr›ca ABD ve ‹ngiliz askerleri taraf›ndan bafllar›na torbalar geçirilerek, afla¤›lama ve hakaretler eflli¤inde esir al›n›yor. Ve halk, direniflini en a¤›r bedeller alt›nda sürdürüyor. SALDIRIDA EN ÇOK ÇOCUKLAR ZARAR GÖRÜYOR Tarih sayfalar›n› flöyle bir kar›flt›rd›¤›m›zda savafllar ve çocuklar deyince akl›m›za ilk olarak Filistinli çocuklar ve eli tafll› Filis-

6

12

tinli küçük generaller gelir. Hepimiz hat›rlar›z; haf›zalar›m›zda hala tazeli¤ini koruyan Filistinli bir çocu¤un duvar›n dibinde babas›n›n arkas›nda katlediliflini… Ya da bir çocu¤un kendinden kat kat büyük tank› kafa tutarcas›na tafllay›fl›n›. Irakl› çocuklar da savafl›n gerçek yüzüyle a¤›r bombard›man alt›nda çoktan tan›flt›lar. ABD ve ‹ngiliz askerleri önce bombalarla katlediyor sonra da yaralananlar›n yaralar›n› “sararak” kendi dahi inanmayacak bir flekilde “kurtar›c›” rollerine giriyor. Irakl› çocuklar daha önce de y›llarca yaflad›klar› a¤›r bombard›man alt›nda ezilmifl, aç kalm›fl, ilaç bulamam›fllard›. Belki de hala anlam veremiyorlard› az önce katlettikleri çocuklar› fleker vererek e¤lendiren, ilaç vererek tedavi eden(!) askerlere. Sanki az önce yak›nlar›n› katleden onlar de¤ilmifl gibi bu askerler flimdi hem onlar›n yaralar›n› sar›yor(!) hem de onlar› flark›lar söyleyerek e¤-

lendirmeye çal›fl›yordu. Bu sald›r›larda özellikle sivil halka çok zarar verdi¤i için sivil kurulufllar taraf›ndan fliddetle elefltirilen misket bombalar› kullan›l›yor. Misket bombalar› yetkililerin yapt›klar› aç›klamaya göre yere yak›nken havada patl›yor ve çevreye yüzlerce mini bomba saç›l›yor, bunlar da genifl bir alanda çarpt›klar› yerde infilak ediyor. Misket bombas›yla yap›lan sald›r›lar en çok da çocuklar› yakal›yor. Yüzlerce çocuk bu bombalar nedeniyle öldü ya da yaraland›. Hastanede bedeni parçalanan, yüzü yanan, ailesinin bütün fertlerini kaybedip çaresizce ordan oraya koflan, arkalar›nda patlayan bombalardan kaçarak bilinmeze giden, g›da yard›m› alabilmek için yerlerde sürüklenen Irakl› çocuklar bu sald›rganl›¤›n en çarp›c› görüntüleri olarak haf›zalar›m›zda kalacak. BM Uluslararas› Çocuk Yard›m Fonu (UNICEF) ABD’nin Irak’a sald›r›s›n›n çocuklar için giderek daha fazla tehlikeli bir hal ald›¤›na dikkat çekti. UNICEF, sald›r› öncesi da¤›t›lan g›da ve t›bbi malzemelerin sadece 4 hafta için yetti¤ini söyleyerek Irak’›n güneyindeki Basra kentinde yaflayan 5 yafl›n alt›ndaki 100 bin çocu¤un içme suyunun kesilmesinden dolay› salg›n hastal›k tehdidi alt›nda bulundu¤una

da dikkat çekti. Ayr›ca 570 bin Irakl› çocu¤un savafl›n etkisiyle psikolojik deste¤e ihtiyac› oldu¤unu duyurdu. ‹statistiklere göre Irak nüfusunun yar›s›n›n 15 yafl›n alt›nda oldu¤unu düflündü¤ümüz-

de ortaya ç›kan tablonun vehameti ile karfl›lafl›r›z.

fiu ana kadar yüzlerce sivilin ölümüne binlerce sivilin yaralanmas›na neden bu sald›rganl›k karfl›s›nda ‹ngiltere baflbakan› Tony Blair yapt›¤› aç›klamada hala Irak halk›n› kurtarmak için bu savafla girdiklerini utanmazca flu sözlerle söylüyor: “Bizim kavgam›z Irak halk›yla de¤il, Saddam, o¤ullar› ve onun ülkeye ac› ve terör getiren barbar rejimiyledir. Irak halk›n›n Saddam yönetiminin en büyük kurbanlar› oldu¤unu biliyorum. Bu bir fetih savafl› de¤il kurtulufl savafl›d›r. Bu nedenle sivil kay›plar› asgariye indirmek ve bu kampanyay› çabuk bitirmek için insan›n güç ve yetene¤i dahilinde mümkün olan her fleyi yap›yoruz”. Devam›nda as›l amaçlar›n›n sadece Irak olmad›¤›n› da flu sözlerle ifade ediyor: “Elbette Irak bizim bölgede ilgilendi¤imiz tek konu de¤ildir. Ortado¤u bar›fl süreci konusunda gerçek ilerleme kaydedilmesine iliflkin yayg›n iste¤i ben de paylafl›yorum. Baflkan Bush ve ben Filistin halk›na yaflanabilir bir devlet ve ‹srail’e güvenlik sa¤lamak için kendimizi 2005 y›l›na kadar adil, kal›c› ve müzakere edilmifl bir çözüm bulmaya adad›k.”

Sald›r›dan kesitler.. Sald›r›dan kesitler.. Sald›r›dan kesitler.. Sald›r›dan kesitler.. 20 Mart: ABD ve ‹ngiliz koalisyon güçleri 04:33’te Ba¤dat’› bombalad›. 21 Mart: Ba¤dat ve çevresine gece boyunca 1000 Cruise füzesi at›ld›. Ve savafl uçaklar› 1000 sald›r› uçuflu yapt›. Kuveyt’te meydana gelen helikopter kazas›nda 8 ‹ngiliz ve 4 ABD askeri öldü. 22 Mart: Emperyalist haydutlar Umm Kasr ve Nas›r›ye’de büyük bir direniflle karfl›laflt›lar. Hava bombard›man› s›ras›nda halktan 3 kifli öldü. 2 gün içerisinde 250 kifli de yaraland›. Ayr›ca Kuzey Irak’ta bir Avusturyal› kameraman ve ‹ngiliz ITN TV muhabiri öldü. 23 Mart: ABD patriot füzeleri bir ‹ngiliz tornado savafl uça¤›n› düflürdü. Basra’da a¤›r bombard›manda 77, Tikrit’te 4 kifli, Musul’da 4 kifli öldürüldü. Ayn› gün 366 kifli de yaraland›. 24 Mart: Irak halk› ABD ordusuna ait bir Apaçi helikopteri düflürdü. Ba¤dat’a 24 Mart’ta

düzenlenen hava sald›r›s›nda 5 kiflilik bir aile öldürüldü. Irak Enformasyon Baflkan› son 24 saat içinde Amerikan ve ‹ngilizlerin sald›r›s›nda 62 kiflinin öldü¤ünü, 400’den fazla kiflinin ise yaraland›¤›n› aç›klad›. Bir ‹ngiliz Tornado uça¤› ABD Patriot bataryalar›n› vurdu. 25 Mart: Kum f›rt›nas› iflgal güçlerinin çölde ilerleyifllerini yavafllatt›... 1’i kad›n 5 kifli öldürüldü. 26 Mart: ABD’nin ak›ll› füzeleri Ba¤dat’ta fiaab semtinde bir pazaryerine düfltü. Bomba düflmesi sonucu 15 kifli öldü. 30 kifli yaraland›. 27 Mart: Necef’i hedef alan bombard›manda 26 kifli katledildi, 60 kifli yaraland›. Ba¤dat’ta 7 kifli öldürüldü, 92 kifli yaraland›. Irak Sa¤l›k Bakan› Ümit Mithat Mübarek, sald›r›n›n bafllamas›ndan bu yana ölen ve yaralanan say›s›n›n 4000’i aflt›¤›n› söyledi. 28 Mart: Ba¤dat’ta ikinci defa pazaryerine düflen füze so-

nucu 55 kifli öldü, 50 kifli yaraland›. 29 Mart: Irak Enformasyon Bakan› 24 saat içinde Ba¤dat’ta ölen sivil say›s›n› 68, yaral› say›s›n› da 107 olarak aç›klad›. 30 Mart: Babil’in El Hile kasabas›na düzenlenen sald›r›da ço¤u çocuk (1’i bebek 9 çocuk) 11 kifli öldürüldü. Irakl› yetkililer 24 saat içinde 56 sivil halk›n öldü¤ünü 250 kiflinin de yaraland›¤›n› bildirdiler. K›z›lhaç gözlemcileri “Öldürülenlerin hepsinin kad›n, çocuk, çiftçi ve ailelerden oluflan siviller oldu¤unu gördük” dedi. El Hile hastanesine götürülen Reuters muhabiri ise “çocuk cesetleriyle dolu” bir kamyonete rastlad›¤›n› belirtti. 1 Nisan: Ba¤dat’a yönelik yap›lan hava bombard›man›nda fuara isabet eden bombalar sonucu civarda bulunan 11 kifli hayat›n› kaybetti. Irakl› yetkililerce yap›lan aç›klamada bombard›man s›ras›nda fuar›n karfl›s›n-

da bulunan K›z›lay’a ba¤l› do¤umevinde 7 kad›n›n ve yine fuar›n önünden geçen bir otomobilin içinde 4 kiflinin öldü¤ü bildirildi. Fuar kapal› oldu¤u için içerde bulunan ölen ya da yaralananlar›n say›s› ö¤renilemedi 2 Nisan: Ba¤dat’ta yine bir pazaryeri bombaland›. 8 kifli öldü 5 kifli yaraland›. Baflkentin güneyindeki Nahravan semtindeki pazaryeri ise füzeyle vuruldu. Ölü ve yaral›lar›n El Kindi hastanesine götürüldü¤ü ö¤renildi. 3 Nisan: Irak Enformasyon Bakan› Muhammet Said Essahaf, Ba¤dat’›n Duri semtine at›lan misket bombalar› sonucu aralar›nda kad›n ve çocuklar›n da bulundu¤u 14 kiflinin öldü¤ünü, 66 kiflinin de yaraland›¤›n› aç›klad›. Yine 3 Nisan’da yap›lan bombard›manda toplam 27 kiflinin öldü¤ünü ve 193 kiflinin ise yaraland›¤›n› bildirdi. 4 Nisan: Ba¤dat Havaalan›

yak›nlar›nda Furat Köyüne hava sald›r›s› düzenleyen iflgal güçleri 83 Irakl› sivili öldürdüler, 120 kifliyi de yaralad›lar. Basra’da ‹ngiliz tank› ve z›rhl› arac›n›n açt›klar› atefl sonucu 8 sivil halk öldürüldü. Yine Ba¤dat’ta ABD askerleri kontrol noktalar›nda 3’ü çocuk 7 sivili öldürdü. 5 Nisan: ABD askerlerinin Ba¤da’a girmesiyle yaflanan çat›flmalarda ABD yetkililerinin verdikleri bilgilere göre 1000 Irak askerinin öldürüldü¤ü Irak ordusunun verdi¤i bilgilere göre ise havaalan›nda yüzlerce ABD askerinin öldürüldü¤ünü bildirdi. Ç›kan sokak çat›flmalar›nda çok say›da sivil de yaraland›. 6 Nisan: Bir ABD savafl uça¤› Kuzey Irak’ta Amerikan Özel Birlikleri ve Peflmergelerin bulundu¤u bir konvoyu bombalad›. 10 Amerikan askeri 12 Peflmerge öldü. Ba¤dat’ta füze sald›r›s›nda Esap mahallesinde bulunan bir hastanenin yan›nda top oynayan çocuklardan üçü öldü.


13

6

11-24 Nisan 2003

Devletin sald›r› ›srar› DEP’in kardefllik ›srar› ABD ve müttefiki ‹ngiliz emperyalizminin Irak’a sald›rmas›yla beraber sald›rganl›¤›n ülkemiz ezilen emekçilerine yans›y›fl› oldukça a¤›r oldu ve olmaya da devam ediyor. Bugüne kadar kazan›lan demokratik haklar›n gasp edilmesinden tutal›m ekonomik sald›r› paketlerinin yo¤unlaflt›r›lmas›na kadar bu sald›r› furyas› devam ediyor. Emekçi s›n›fa yönelen bu sald›r› dalgas›n›n yan›s›ra Kürt halk› da egemenlerin y›llard›r sürdürdü¤ü sald›r›lar›n hedefi olmaya devam ediyor. Irak Kürdistan’›na yönelik ABD ile yap›lan pazarl›klar devam ediyor. Egemenler ABD sald›rganl›¤›n› f›rsat bilerek bu topraklarda rahatl›kla imha operasyonu sürdürebilmenin planlar›n› yap›yorlar. ABD gerçeklefltirdi¤i bu sald›rganl›k furyas›nda Türkiye’ye biçti¤i role uygun hareket etmesi için AB’ye giriflte tam destek, NATO sorununun afl›lmas› ve daha bir dizi destekte bulunmufltu. Tüm bunlar› gerçeklefltirirken de ufla¤›na bu vas›flar› yerine getirmesin-

de ülkede “demokrasi”nin sa¤lanmas› koflulunu öne sürmüfltü. Yani bugün Irak’ta somut olarak gördü¤ümüz ve yaflad›¤›m›z “demokrasi” ve

“özgürlük” anlay›fl›n›n ülkemizde de koflulsuz uygulanmas› tart›flmalar› bir dönem için gündemin bafl s›ralar›na oturtuldu. AB’ye girifl, kimi çevreler aç›s›ndan bulunmaz bir nimet olarak görülürken özellikle ulusal hareket aç›s›ndan girilen yönelimin h›zland›r›lmas›n›n zemini olarak görüldü ve kavrand›. Türkiye’nin AB’ye uyum paketi ad› alt›nda geçen y›l ç›kard›¤› yasalardan biri de 4793 say›l› kanuna yap›lan ekle A‹HM taraf›ndan geri gönderilen dosyalar›n yeniden görüflülmesi hakk›. Ç›kar›lan bu yasadan yararlanmak iste-

yen DEP’li milletvekillerinin dosyan›n yeniden incelenmesi için yapt›klar› baflvurunun üzerine yarg›lanmalar› Ankara DGM’de yeniden bafllad›. Ankara Merkez Kapal› Hapishanesi’nde yaklafl›k 9 y›ld›r tutuklu bulunan DEP milletvekilleri 28 Mart günü yeniden DGM’ye ç›kar›larak tutuklanma gerekçeleri üzerine bir kez daha savunmalar› al›nd›. DEP milletvekilleri yapt›klar› aç›klamada yolsuzluk, h›rs›zl›k yapmad›klar›n› “TC tarihinde ilk defa düflüncelerinden kaynakl› bu kadar uzun süre hapishanelerde tutulan milletvekilleriyiz” biçiminde yapt›klar› savunman›n ard›ndan avukatlar›n tahliye talepleri reddedildi ve mahkeme ertelendi. Mahkemede yapt›¤› savunmada Leyla Zana “Bugün olsa Kürtçe yemin etmezdim” diyerek bugün girilen uzlaflmac› teslimiyetçi çizginin bir baflka yönden itiraf›n› ve savunmas›n› yaparken y›llard›r ödenen a¤›r bedeli bugün itibar›yla nas›l yorumlad›klar›n› da gösterdi. Devletin Kürt halk›na yönelik sald›r›s›n›n bir

ifadesi olan bu durumu ve uzun süredir keyfi bir biçimde tutuklu bulunmalar›n› bar›fl›n bedeli olarak yorumlayan DEP’li milletvekillerinin yap›lan sald›r›lar› görmezlikten gelerek sistemle bütünleflme çabalar› devam ediyor. 25 Nisan’a ertelenen mahkeme egemenlerin y›llard›r devam ettirdikleri sald›r›n›n bir görüntüsü oldu. Meclisten yaka paça al›narak tutuklanan milletvekillerinin keyfi tutukluluk halleri devam ettiriliyor. HADEP’i kapat›p DEHAP hakk›nda soruflturma açan devlet, bu sald›r›lar›n› daha da t›rmand›rarak devam ettirecektir. Bu sald›r› zincirinin k›r›lmas› ise bahsi edildi¤i gibi demokrasi sürecinin iflletilmesi ile de¤il tam tersine militan mücadele sürecinin iflletilmesi ile olacakt›r. Bugün devletin tüm sald›r›lar›na ra¤men Kürt halk›n›n önüne konulan uzlaflma politikalar›n›n bugüne kadar al›nan tek yan›t› sald›r›lar›n daha da boyutlanmas› olmufltur. Bu anlamda da halk› örgütlemek ve militan mücadelenin içine çekerek, ulusal hareketin önderli¤inin politikalar›n› halka kavratma mücadelesi bizler aç›s›ndan dünden daha önemli bir görev olarak karfl›m›zda durmaktad›r.

Mezara sald›r›ya takipsizlik Pertek ‹lçe Jandarma Komutanl›¤› 30 Ekim 2002 tarihinde Pertek’e ba¤l› Afla¤› Gülbahçe köyüne giderek devlet güçleri ile girdi¤i çat›flmada flehit düflen Nurhak Azak ve 1996 y›l›nda 10 arkadafl› ile birlikte flehit düflen Özgür ‹mak’a ait mezarlara sald›rarak mezarlar›n üzerinde bulunan foto¤raflar›n çerçevelerini k›rm›fllard›. ‹mak ve Azak ailelerinin olayla ilgili flikayetleri Pertek savc›l›¤›nca takipsizlik karar› verilmesi üzerine aileler, bu karara itiraz etmiflti. Bunun üzerine Erzincan A¤›r Ceza mahkemesi takipsizli¤i kald›rarak dosyay› Pertek savc›l›¤›na iade etti. Savc›l›k 4433 say›l› yasa gere¤ince dosyay› ilçe idare kuruluna gönderdi. Pertek ilçe kaymakam› kurul baflkan› s›fat› ile soruflturmaya izin olmad›¤›na dair karar vererek bu karar› avukatlardan habersiz ailelere tebli¤ etti. Karara itiraz eden aileler avukatlar› arac›l›¤› ile karar›n iptali için 26 Mart 2003 tarihinde Malatya Bölge ‹dare Mahkemesine dava açt›lar. (Malatya)

Susturamayacaks›n›z... Susturamayacaks›n›z... Susturamayacaks›n›z... ABD’nin Irak’a sald›rganl›¤›nda tampon illerinden biri olan Mersin’de devletin ilerici ve devrimci güçlere yönelik uygulad›¤› bask› gittikçe t›rman›yor. Bu sald›r› dalgas›ndan sosyalist ve yurtsever bas›n da pay›na düfleni fazlas›yla al›yor. Geçti¤imiz günlerde bunun bir örne¤i daha yafland›. Mersin Özgür Kad›n›n Sesi irtibat bürosu Mersin bas›n polisi ekiplerince 24 Mart tarihinde bas›ld›. Arama izni olmaks›z›n büroyu da¤›tan ekipler çok say›da kitaba, dergiye ve gazeteye el koyarak, çal›flanlar›n özel eflyalar›na kadar arayarak, tehditler savurup gazetemiz ‹flçi-köylü için “bu gazeteyi burada bu-

lunduramazs›n›z” fleklinde tav›rlar tak›narak hakaretlere varacak boyutta uygulamalarda bulunmufllard›r. MERS‹N BÜROMUZA BASKIN Daha sonra gazetemizin bürosuna gelip “toplatma karar› var” diyerek büroda bulunan gazetelerimize el koyan polisler “tekrar gelece¤iz” diyerek gitmifllerdir. Ayr›ca büromuzdaki misafirlerin tek tek kimlikleri kontrol edilerek çantalar› zorla aranm›flt›r. Yine büromuzdan ç›kan misafirimiz geri çevrilerek çantas› zorla aranm›flt›r. Misafirlerimize yönelik bu tarz sald›rgan tutumlar daha önce de yap›lm›fl ve karfl› ç›k›fllar›-

m›z tehditle yan›tlanm›flt›r. OHAL koflullar›n›n uyguland›¤› Mersin’de devletin bu fiili uygulamalar› bugüne kadar oldu¤u gibi bugünden sonra da bizleri y›ld›ramayacakt›r. (Mersin) TURHAL BÜROMUZUN MÜHRÜ KIRILDI Turhal ‹rtibat Büromuz mühürlü oldu¤u halde 4 Nisan’da mührü k›r›larak içeri girilmifl, orda bulunan çal›flan›m›z›n bunu farkedip tutanak tutturmas› üzerine ise mührün k›r›lmas›ndan çal›flan›m›z Derya Gökmen sorumlu tutulmaya çal›fl›lm›flt›r. Karakola götürülerek ifadesi al›nan Derya Gökmen bununla ilgili daha sonra suç duyurusunda bulunmufltur.


11-24 Nisan 2003

6

14

72 Nisan’›nda do¤an günefl Proletarya Partisi’nin kuruluflu ile alt›nça¤ mücadelesinde Komünist Partisi’nin rolü bu topraklarda bilinçlere kaz›nm›flt›r. Devam›nda ortaya konulan mücadele prati¤i, devrimin Türkiye topra¤›nda aflamalar›, tahlili, halk savafl›n›n en olumsuz koflullarda infla giriflimi, iktidar›n namlunun ucunda olaca¤›n›n somut ifadeleri olmufltur. Marksizmin ç›k›fl›yla do¤ay›, toplumu anlama bilimi olarak tan›mlanan felsefe, yeni bir tan›ma kavuflmufl oldu. Felsefenin soyut izahat› insan öznesiyle bütünleflerek, do¤ay›-toplumu insan›n müdahalesiyle de¤ifltirme noktas›na ulaflarak, somuta indirgenmifl, bilim ayaklar› üzerine dikilebilmifltir. Felsefede diyalektik ve tarihsel materyalist yöntemin a盤a ç›kar›lmas›yla realite tan›mlanabilirken mevcut realiteyi de¤ifltirme koflullar› da ortaya ç›km›fl oldu. Felsefede bu devrimin yafland›¤› dönem; feodal karanl›¤› ayd›nlatan kapitalizmin ayd›nlatma barutunun tükenerek azg›nlaflan sömürünün, dünya genelinde yay›lma hedeflerinin filizlendi¤i dönemdir de. Bu süreçte Marks’›n, felsefeyi tafl›d›¤› nokta ise dünyay› yeniden tahlile, do¤all›¤›nda kapitalizmi tahlile yönelmifltir. Marks bu tahlil içerisinde insanl›¤›n nihai kurtuluflunun dinamiklerini tespit ederek kapitalizm koflullar›nda biricik devrimci s›n›f olan proletaryan›n bu de¤iflimdeki rolünü ve yarataca¤› alt›nça¤› ortaya koymufltur. Bu toplum biçimini de komünizm olarak tan›mlam›flt›r. ‹lkel toplum, köleci toplum, feodal toplum, kapitalist toplum biçiminde akan zincir kaç›n›lmaz olarak komünist topluma ulaflacakt›r. Kapitalist toplumda ortaya ç›kan yeni s›n›f, üretimdeki rolü ile nihai kurtulufl bilincine ulaflacak, kendisini üreten kapitalist toplumu alt ederek komünizmi infla edecektir. Üretimde yaratan olmas›na ra¤men mülksüzleflen, zincirlerinden baflka kaybedecek birfleyi olmayan bu s›n›f›n zincirlerini parçalamas› mevcut sistemi parçalamas›d›r. Özel mülkiyetin ortaya ç›k›fl›yla varolan sömürü, de¤iflik toplumlarda de¤iflik biçimlerde sürmüfltür. Proletaryan›n ortaya ç›k›fl›yla yeni altüst olufl, özel mülkiyetin ortadan kalkmas› sonucunu do¤uraca¤›ndan mülke dayal› egemenlik sistemleri topyekün tarihin çöplü¤üne at›lacakt›r. Proletaryan›n bu tarihsel rolünü kavray›fl› ve müdahalesi kendili¤inden bir süreç olarak ifllemez. Proletaryaya bu bilinç d›flar›dan tafl›nacakt›r. Ve bu d›fl müdahalenin organizasyonu ile bu müdahale sa¤lanarak

gerekli altüst olufl baflar›lacakt›r. Bu aktar›m› sa¤layacak olan da proletaryan›n öncü örgütü Komünist Partisi’dir. Proletaryan›n alt›nça¤› yaratmadaki rolü Paris Komünü, 17 Ekim Devrimi, Çin Devrimi takip eden devrimlerde ve sosyalizm prati¤inde somutlaflm›flt›r. Özel mülkiyetin ortaya ç›k›fl›yla s›n›flar da ortaya ç›km›flt›. Bu dönemde bafllayan s›n›f mücadeleleri de her toplumsal aflamada yeni biçimler alarak sürmüfltür. Kapitalist toplumun ortaya ç›k›fl›yla s›n›f mücadelelerinin son biçimi proletaryan›n yarataca¤› yeni toplumsal yap› olan sosyalist ve komünist toplum mücadeleleri, s›n›f mücadelesidir. S›n›f mücadelelerinin sonu; alt›nça¤ yürüyüflü komünizmle sonuçlanacakt›r. Kapitalist emperyalist sistem s›n›fl› toplumun son aflamas›d›r. Lenin yoldafl›n ça¤ tespiti “emperyalizm ve proleter devrimleri ça¤›” tereddütsüz, hiçbir flüpheye yer b›rakmayacak ölçüde geçerlili¤ini korumaktad›r. Alt›nça¤ yürüyüflünde proletarya Sovyet, Çin ve takip eden devrimlerle sosyalizmi inflada önemli bir mesafe katetmifltir. Modern revizyonizmin iktidar› ele geçirmesiyle proletarya, iktidar›n› kaybetse de bu deneyimler proletaryan›n alt›nça¤ yürüyüflünü engelleyemeyecek hatta çok daha kararl› ve boyutlanarak büyüyecek yürüyüflün tohumlar› olacakt›r. Modern revizyonizmin maskesinin düflmesiyle “komünizm öldü”, “sosyalizm çöktü” naralar›yla burjuvazi y›rt›n›rken Peru’da; alt›nça¤ yürüyüflçüleri zirvelere tafl›d›klar› bayraklarla bu yürüyüflün engellenemez oldu¤unu bir kez daha kan›tl›yordu. 1950’li y›llarda modern revizyonizmin iflas›yla halklar›n umutlar›ndaki gerilemeye paralel Marksist cephedeki savrulmalara ra¤men

Marksizmin günümüz temsilcileri Marksist-Leninist-Maoistler Nepal’de, Hindistan’da, Filipinler’de yeni yeni zirvelere tafl›d›klar› bayraklarla “y›k›lan” umudun dirilifline önemli bir katk› sunmaktad›r. “Sosyalizm öldü” naralar› atarak s›n›fa ve ezilen dünya halklar›na yönelen sald›r› sahiplerine, bu atmosfer içerisinde bocalayan devrimcilere Marksizm-Leninizm-Maoizm’in k›z›l güzergah› ›fl›k oldu. Bu karanl›¤› da ayd›nlatacakt›r. Bu sis perdesini de parçalayacakt›r. S›n›f mücadelesi nihai hedef komünizme var›ncaya kadar daha birçok badire atlatarak yoluna devam edecektir. S›n›f mücadelesinin bu badireli yolculu¤unu bir de topraklar›m›zda irdeleyelim. Ekim devrimi öncesi ülkemizde kapitalist dinamiklerin gerili¤i nedeni ile sosyalizm hedefli bir yürüyüfl flekillenmese de belirli ayd›n

kesim içerisinde sosyalizm ve s›n›f mücadelesi ile c›l›z bir tan›fl›kl›k içinden 1. Emperyalist Paylafl›m Savafl› koflullar› bu tan›fl›kl›¤›, bir nebze daha ileri tafl›sa da örgütlü karfl›l›k c›l›z kalm›flt›r. Ekim devrimi ile aray›fllar boyutlanm›fl M. Suphi önderli¤inde kurulan TKP, bu topraklar›n umut yolculu¤unu omuzlam›flt›r. TKP’nin kurtulufl tohumlar›n›n at›lmas›yla bafllayan bu süreç, uzun sürmemifl, Suphi ve 14 yoldafl›n›n faflist Kemalistler taraf›ndan katledilmesinin ard›ndan önderli¤i ele geçiren revizyonist-reformist-ekonomist hatta tak›l› kalm›fl, birçok kez faflizme alk›fl çalma pozisyonuna düflmüfltür. S›n›f mücadelesinin kitlesellefltirilmesi noktas›nda bir mesafe

katedememifltir. 2. Emperyalist Paylafl›m Savafl› ard›ndan Çin devrimi ile tüm dünyada oldu¤u gibi sosyalizm umudu bu topraklarda da dirilmeye bafllad›. 1960’lardan itibaren demokrasi, hak arama mücadelesi, örgütlenme özgürlü¤ü vb. eksenli demokratik mevzilerde önemli bir hareketlilik, geliflme yafland›. Legalist, reformist, revizyonist, parlamentarist hat içerisinde süren mücadele TKP, T‹P s›n›rlar›n› aflamad›. Çin devriminin ilerleyifli, takip eden devrimler, Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyada yaratt›¤› etki vb. nedenleriyle dünyada ‘68 ç›k›fl› diye ifadelendirece¤imiz sürecin Türkiye’ye yans›mas› da sosyalizm umudu üzerinde derin bir tart›flma, bir mücadele hatt›, umudun araçlar›n› oluflturma eksenli bir derinleflme oldu. 70’lerle birlikte ‹bo, Mahir, Denizlerin ç›k›fl› reformist revizyonist hatta indirilen en büyük darbe idi. Denizlerle, radikal devrimci mücadele, devrim mücadelesinde silah›n rolü gün ›fl›¤›na ç›km›fl oldu. Denizlerin ç›k›fl› kurtulufl umudunu saran kabu¤un k›r›lmas›nda önemli ve temel bir etki olsa da; umudun inflas›n›, hedeflerini ortaya koymada c›l›z kalm›flt›r. Bu ad›m› Mahirler THKP-C ile daha ileriye tafl›m›flt›r. Komünist Partisi, Türkiye’de devrimin yolu, nihai hedef komünizme giden güzergah...vb. noktalarda önemli oranda teorik derinleflme sa¤lanmas›na vesile oldu. Umudu inflada silah›n rolü, direnme gelene¤i, zorun rolü belirli anlam›yla somutluk kazanm›fl oldu. Bu süreçteT‹P içerisinde ayr›fl›mla bafllayan tart›flma süreci DevGenç içerisinde MDD (Milli Demokratik Devrim), Sosyalist devrim tart›flmas›yla derinleflerek Türkiye’nin sosyo-ekonomik yap›s›n› tahlil noktas›nda önemli bir ad›m at›ld›. MDD

çizgisinde tart›flma daha da derinleflerek Mao Zedung düflüncesi, sosyalizm ve komünizm mücadelesi bu topraklarla kaynaflmaya bafllad›. MDD içinde Ayd›nl›k ç›k›fl›, takibinde PDA (Proleter Devrimci Ayd›nl›k) ç›k›fl› T‹‹KP’in kuruluflu, T‹‹KP’den DABK (Do¤u Anadolu Bölge Komitesi) ç›k›fl›yla kopufl ve TKP/ML’nin kuruluflu ve “kahraman iflçi s›n›f›m›z›n, özverili köylülerimizin ve yi¤it gençli¤in 盤 gibi yükselen mücadelesi h›zla yay›nlanan Marksist-Leninist yap›tlar, Çin’de Baflkan Mao’nun önderli¤inde gerçeklefltirilen Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyay› sarsan etkileri... bütün bunlar ülkemiz topra¤›nda y›¤›nlar›n mücadelesine önderlik edecek genifl bir komünist hareketin f›flk›rmas›na elveriflli ortam› haz›rl›yordu. Y›¤›nlar›n mücadelesini gerici kliklerin bazen birini, bazen di¤erini iktidara getiren bir kald›raç olmaktan kurtaracak olan, bu mücadeleyi muzaffer bir halk devrimine dönüfltürecek olan, kitlelerin fliddetle gerek duydu¤u komünist bir önderliktir.” (‹K’dan aktaran: Saklanmaya Çal›fl›lan Bir Meflale ‹. Kaypakkaya, Sayfa 106107) Bu geliflim sürecinde ayd›n kesim içerisinde bafllayan teorik tart›flmalar, toprakla kaynaflma imkan› bulmufltur. TKP/ML’nin do¤uflu; Türkiye topraklar›nda Marksizmle Maoizmin ba¤›n› kurarak Marksizm biliminin geldi¤i aflama, Maoizmin kavranmas› ve bu bilim rehberli¤inde yaflad›¤›m›z topra¤›n tahlil edilerek alt›nça¤ yürüflünün bilimsel temellerinin oluflturulmas›, oturtulmas› u¤rafl›d›r. Bu temelin yakalanmas›nda en önemli faktör Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünya ve ülkemizde yaratt›¤› etkidir. KP içerisinde sapmalara karfl› bafllat›lan mücadele sosyalist infla ve burjuvaziye karfl› yürütülecek mücadelenin tüm Çin topra¤›na yay›lmas› esas olarak sosyalizm, nihai hedef Komünizm mücadelesinin nas›l baflar›ya ulaflaca¤›n› gösteren ›fl›k mücadelesi topra¤›na düflen, sökülüp at›lamayacak tohumdur Büyük Proleter Kültür Devrimi. ☞


15

6 Proletarya Partisi, bu tohumun bir meyvesidir. BPKD, salt bir e¤itim hareketi de¤ildir. Alt›nça¤ hedefli yürüyüfle bütün halk›n kat›lmas›d›r. Kitleleri yönlendirilen sürüler olarak gören anlay›fl›n yerine insan› aktif özne gören anlay›fl›n geçmesidir. Yeniyi infla sürecinde insan› belirleyen, yaratan, kitleleri alt›nça¤›n mimarlar› noktas›na tafl›yan anlay›flt›r. ‹nsan›n kurtar›c›lardan bekleme umudunu y›kan, tek kurtar›c› kendisi olaca¤›n› ö¤reten anlay›flt›r. Burjuvazinin s›n›f olarak tasfiyesinin yeterli olmayaca¤›, komünizme kadar KP içinden her alana kadar burjuvaziye karfl› mücadelenin boyutlanarak sürmesi gerekti¤ini ö¤reten anlay›flt›r. Ancak bu anlay›flla sosyalist inflan›n baflar›labilece¤inin pratik ispat›d›r BPKD. BPKD sosyalizmde bir devrimdir. Burjuvaziye karfl› sosyalizmde de uyan›k olmak, devrimler gerçeklefltirmek, altüst olufl süreçlerinin yaflanmas›d›r. BPKD bu anlam›yla bir devrimdir. Bir s›n›f›n parti içi ve d›fl›ndaki burjuvaziyi y›kma, sos-

yalist inflay› BPKD ile devam ettirmektir. Bu prati¤in dünya üzerindeki sars›c› etkisinin topra¤›m›zdaki meyvesi de Proletarya Partisi’dir. Bu meyvenin oluflum tarihi 24 Nisan 1972’dir. Sonras› süreç bu meyvenin olgunlaflma sürecidir. Marks-Engels kapitalizmin koflullar›n› tahlil ederken bu koflullar içerisinde kurtuluflun, alt›nça¤›n nas›l yarat›laca¤›n›n yolunu da ortaya koymufltur. Lenin bu teorinin pratik inflac›s› olurken emperyalizm koflullar›nda devrimin yolunun nas›l olaca¤›n› pratik ispatla ortaya koymufl, sosyalist infla sürecini bafllatm›flt›r. Emperyalist abluka ve sald›r› alt›nda Stalin bu infla sürecini devam ettirmifl, sosyalist inflada çok önemli bir mesafe katetmifltir. ‹nfla sürecinde ortaya ç›kan sorunlar› ustal›kla aflmay› baflar›rken sosyalizmde tan›ml› çeliflkilerde de önemli bir mesafe katetmifltir. Mao, Sovyet prati¤inden ö¤rendi¤inin üzerine kapitalist olmayan ülkelerde devrimin yolu, stratejisi halk savafl›n› formüle etmifltir.

‹nfla sürecinde BPKD, iki çizgi mücadelesi formülasyonlar› ile önemli katk›lar sunmufltur. Bunun yan›s›ra diyalektik materyalizmin temel ilkeleri içerisinde çeliflki yasas›n›n esas oluflunu ispatlayarak felsefeye önemli bir katk›da bulunmufltur. Politik-ekonomi konusunda iki konunun alt›n› çizmekte fayda var. Biri bürokrat kapitalizm, ikincisi ise sosyalizmin politik-ekonomisidir. Baflkan Mao’nun Marksizm-Leninizme katk›lar›n›n özlü ifadesi bunlard›r. Bir di¤er nokta Kruflçev modern revizyonizminin iktidara gelifliyle bafllayan sürecin art›k sosyal emperyalizm oldu¤u tespitidir. Bu ba¤lam›yla Maoizmin kavran›fl› yar›-feodal sömürge ülkelerde devrim stratejisinin kavran›fl› ile Marksizm-Leninizm-Maoizm bilimi Türkiye topra¤›yla kaynaflt›r›lm›fl oldu. Proletarya Partisi’nin kuruluflu ile alt›nça¤ mücadelesinde Komünist Partisi’nin rolü bu topraklarda bilinçlere kaz›nm›flt›r. Devam›nda ortaya konulan mücadele prati¤i, devrimin Türkiye topra¤›nda

PUSULA MEZOPOTAMYA, ‹fiGALC‹ EMPERYAL‹STLERE MEZAR OLACAKTIR! Bafl›n› ABD emperyalizminin çekti¤i ve suç ortakl›¤›n› ‹ngiliz emperyalizminin yapt›¤› sald›r› savafl› karfl›s›nda bütün ülkelerdeki halklar›n politik bilinç düzeylerinde ve örgütlenme inisiyatiflerinde bir yükselifl, dayan›flma ve sahiplenme yeteneklerinde art›fl oldu¤u görülmektedir. Günümüzdeki hareketin gücü kitlelerin uyan›fl›ndad›r, zay›fl›¤› ise devrimci önderli¤in bilinç ve inisiyatif gerili¤inde yatmaktad›r. Bugün dünyan›n dört bir yan›nda halklar aya¤a kalkmakta ve ABD ve ‹ngiliz emperyalizminin ve suç ortaklar›n›n Irak’› iflgal ve istilas›na karfl› öfke ve tepkilerini dile getirmektedir. Bu uyan›fl ve aya¤a kalk›fl henüz kendi güçlü silah›ndan yoksundur. Bu silah HALK SAVAfiI’d›r. Kitlelerin

kendili¤inden bilinci, yerini s›n›f bilincine ve bunun günümüzdeki en somut ifadesi olan HALK SAVAfiI bilincine b›rakacakt›r. Irak halk›n›n direnifli ezilen dünya halklar›na ilham olmaktad›r. Halk›n yaflad›¤› y›k›m, kay›p ve ac›ya karfl›n iflgalci emperyalizme karfl› mücadelesi onur vericidir. Irak halk› köleli¤e raz› olmuyor. Bugün Irak halk›n›n direnifli kendi özgül askeri yöntemini yaratacak ve bunu güçlendirecektir. Irak halk› heybetli bir düflmanla karfl› karfl›yad›r. Ancak bu düflman›n bu heybetine karfl›n yak›n tarihinde birçok yenilgiyi yaflad›¤› da bir gerçektir. Çin’de, Vietnam’da, Kore’de birçok yenilgiyi yaflayarak KA⁄ITTAN KAPLAN OLDU⁄UNUN birçok somut örne¤ini göstermifltir. Irak hal-

11-24 Nisan 2003

aflamalar›, tahlili, halk savafl›n›n en olumsuz koflullarda infla giriflimi, iktidar›n namlunun ucunda olaca¤›n›n somut ifadeleri olmufltur. Bu mücadele hatt›nda Proletarya Partisi kadrolar›, gösterdikleri çaba, feda ruhu ile Kaypakkaya’n›n zindanlarda direnifl gelene¤ini yaratmas› ile alt›nça¤ mücadelesinin ne oldu¤u, nas›l olaca¤›, en boyutlu badirelerin nas›l afl›laca¤› noktalar›nda topra¤›m›zda alt›nça¤ yürüyüflüne Proletarya Partisi’nin önemli katk›lar› olmufltur. 1972, 24 Nisan’›ndan bu güne kadar yürütülen kararl› mücadele, afl›lan badireler, katedilen mesafe aç›s›ndan devrim mücadelesinin ne oldu¤u noktas›nda önemli dersler üretilmesine vesile olmufltur. 31 y›ll›k mücadele içerisinde Proletarya Partisi 300’ü aflk›n flehit vermifltir. fiehitler kervan›na dört Genel Sekreter, yüzlerce ileri kadrosu kat›lm›flt›r. Proletarya Partisi, Türkiye’nin ekonomik yap›s›n› yar›-feodal, yar›-sömürge olarak tahlil etmifltir. Proletarya Partisi kuruluflundan bu yana Halk

k›yla iflgalci emperyalist güçler aras›nda askeri, teknik ve lojistik aç›dan büyük bir orans›zl›k ve dengesizlik mevcuttur. ‹fiGALC‹ EMPERYAL‹STLER modern silahlar›na güveniyor. Ellerinde en geliflkin silahlarla Irak halk›n›n can›na k›ymaya çal›fl›yor. Ancak bütün bu üstünlükler onlar›n ka¤›ttan kaplan olduklar› gerçe¤ini ortadan kald›rm›yor ve kald›rmayacakt›r da. Savafl›n birinci haftas›nda iflgalci emperyalist güçlerin kayb› küçümsenmeyecek boyuttad›r. Askeri teknik ve lojistik üstünlükleri sadece görünüfltedir. Görünüflte korkunçturlar. Ancak, gerçekte ise öyle güçlü de¤illerdir. U¤rad›klar› kay›plar onlar›n gücünün görünüflte oldu¤unun ispat›d›r. Irak halk›n›n direnifli bir kez daha göstermifltir ki güçlü olanlar iflgalci emperyalistler de¤il, iflgale u¤rayan, direnen Irak halk›d›r. Güçler aras›ndaki dengesizli¤e ve büyük orans›zl›¤a bakarak güçlü olan›n emperyalizm oldu¤unu iddia edenlerin, sadece emperyalizm ve uflaklar›, onlar›n kiral›k kalemflörleri olduklar› yaflanan gerçeklikle bir kez daha ortaya ç›km›flt›r. Em-

Savafl› stratejisini savunmufltur. Bu, somut flartlar›n somut tahlili ilkesine dayan›yordu. ‹brahim Kaypakkaya yoldafl›n flu belirlemesini süreç aç›s›ndan önemli görmekteyiz. ... “Yar›-sömürge ülkeler emperyalizmin yar› iflgali alt›nda olan ülkelerdir. Bu gibi ülkelerde emperyalizm egemenli¤ini esas olarak yerli gerici s›n›flar›n arac›l›¤›yla devam ettirmekle birlikte kendisi onlara üsleriyle, tesisleriyle, askerleriyle, filosuyla, silah yard›m›yla.... çeflitli flekillerde destek oluyor. Bu nedenle yar›-sömürge, yar›-feodal ülkelerde ‘flehirlerin k›rlardan kuflat›lmas›’ stratejisi sadece feodalizmin varl›¤›ndan ve köylülerin nüfusun ço¤unlu¤unu oluflturmas›ndan de¤il, ayn› zamanda emperyalizmin yar›-iflgalinden ileri gelmektedir. Yar›-sömürge, yar›-feodal ülkelere özgü olan fley, feodalizme karfl› özü toprak devrimi olan Demokratik Devrimle emperyalizme karfl› ulusal devrimin birleflmifl olmas›d›r. Feodalizmin varl›k derecesi ve köylülerin ge-

peryalizmin kiral›k kalemflörleri, yeminli uflaklar›, paral› borazanlar› “Irak’›n 48 saatte düflece¤ini” iddia ediyorlard›. Son bir haftal›k savafl›n gelifliminden sonra bu haks›z savafl›n ve iflgalin daha uzun sürece¤ini küçük harflerle dillendirmeye bafllad›lar. Peki nedir bunun s›rr›? Fille kar›nca aras›ndaki uçuruma varan orans›zl›¤a, güçler aras›ndaki dengesizli¤e karfl›n neden filler kar›ncalar› ezemiyor? Bunun yan›t› aç›kt›r, en büyük güç halkt›r! Halklar›n ba¤›ms›zl›k ve özgürlük iradesidir, direnifl gücüdür! YEN‹LMEZ OLAN HALKTIR! En büyük güç halk›n devrimci direniflidir. Zay›f ve askeri olarak küçük bir gücün kendisinden kat be kat üstün olan düflman askeri gücüne karfl› koyuflunun alt›nda yatan gerçeklik, GER‹LLA SAVAfiININ vazgeçilmez üstün savafl gücüdür. Bu taktik savaflma gücü, HALK SAVAfiI stratejisiyle proletaryan›n bilimsel ideolojik-politik önderli¤iyle bütünleflirse, iktidar olur. Ezilen dünya halklar›n›n ba¤›ms›zl›k, özgürlük ve halk demokrasisinin iktidar olma yolu Halk Savafl› stratejisidir.

nel nüfusa oran› (ki bunlar birbirine ba¤l› fleylerdir) demokratik devrimin program›n› etkiler. Ama ‘flehirlerin k›rlardan kuflat›lmas›’ stratejisini de¤ifltirmez”... (Aktaran: Saklanmaya Çal›fl›lan Bir Meflale ‹brahim Kaypakkaya sayfa 179) Egemen s›n›flar feodal toprak a¤alar›, emperyalist acentalar, komprador burjuvazidir. Proletaryan›n ittifak cephesi köylülükten ulusal burjuvazinin sol kanad›na kadar bütün ara katmanlar› kapsar. Devrim Yeni Demokratik Devrim ve Sosyalist Devrim olarak iki aflamal›d›r. Devrim stratejimiz Halk Savafl›, temel güç köylülüktür. Önderimiz ‹brahim Kaypakkaya’n›n k›sac›k yaflam›ndan miras kalan salt yaratm›fl oldu¤u parti de¤ildir. Bu k›sa yaflam›na s›¤d›rd›¤› engin mücadele deneyimi, Marksizm-Leninizm-Maoizm biliminin topra¤›m›zla kaynaflt›r›larak kurulan Proletarya Partisi’nin programatik görüflleri; befl temel belge, onbir ilke yolumuzu ayd›nlatmaya devam ediyor, edecek.

GER‹LLA SAVAfiI, ‹fiGALC‹ EMPERYAL‹ST DÜfiMANA KARfiI HALKIN TÜM GÜCÜNÜN SEFERBER ED‹LMES‹D‹R. Emperyalist iflgalci güçler modern silahlara güvenir, bizler devrimci halka güveniriz. ‹flgalci Emperyalistlerin APAÇ‹LER‹ vard›r, Irak halk›n›n KIRMASI vard›r. ‹flgalci emperyalist güçlerin ellerinde cana k›ymak isteyen kasap b›çaklar› vard›r, Irak halk›n›n yaln›zca ç›plak elleri vard›r. Irak halk›n›n tüfek ve bulguru iflgalci emperyalistleri yenecektir. Çünkü askeri teknikleri ne kadar geliflkin olursa olsun savafl›n nihai sonucunu belirleyecek olan ‹NSANIN CESARET‹, FEDAKARLIK RUHU VE B‹L‹NC‹D‹R. Amerikan generalleri bofl bir gurura kap›larak hayal peflinde koflmaya devam etsinler. Irak halk›n›n yenilgisinden kurtulamayacaklar. Çünkü tarihi yaratanlar›n generaller de¤il halklar oldu¤u gerçe¤i bir kez daha insanl›k tarihinin ilk uygarl›k befli¤i olan MEZAPOTAMYA TOPRAKLARInda do¤rulan›yor. MEZAPOTAMYA, ‹fiGALC‹ EMPERYAL‹STLERE MEZAR OLACAKTIR!


11-24 Nisan 2003

6

16

Emperyalizmin “özgürlü¤ü”

HALKLARA KÖLEL‹KT‹R Ba¤dat’› ele geçirmek için vahfli sald›r›larda bulunan ABD Baflkan› Bush “Irak’a sokak sokak özgürlük getiriyoruz” derken sokak aralar›nda b›rak›lan parça parça çocuk cesetleri, kanlar içindeki yaral›lar ve susuzluk ve açl›kla bo¤uflan Irakl›lar gerçeklerin tek tan›¤›d›r. Bir yandan bu katliamlar› yaparken bir yandan da “insani yard›m” ad› alt›nda insanlara su, yiyecek da¤›tan ABD’li yetkililere en iyi yan›t› ise Irakl› bir vatandafl “Bizim ihtiyac›m›z olan su ya da ekmek de¤il. Onurumuz” diyerek vermektedir.

ABD’nin uzun bir süredir haz›rl›klar›n› sürdürdü¤ü Irak sald›r›s› 20 Mart 2003 tarihinde sabaha karfl› bafllad›. Ve sald›r› bafllar bafllamaz ABD ve onun en yak›n takipçisi ‹ngiliz emperyalizminin sald›r›dan önce bulmaya çal›flt›¤› bütün bahaneleri tuzla buz eden katliam, ölüm, göç ve iflkence sahneleri de yaflanmaya bafllad›. Üstün teknolojisi ile icat etti¤i yeni silahlar› Irak halk› üzerinde deneyen, misket bombalar› ile binlerce çocuk bedeni parçalayan, sivil halk› da “terörist” ilan ederek “dur ihtar›na uymad›¤›” her yerde katletme karar› alan baflta ABD emperyalizmi olmak üzere ‹ngiliz emperyalizmi de as›l amaçlar›n›n ne oldu¤unu böylece a盤a koydular. Ad›na aymaz bir flekilde “sonsuz özgürlük” ad› verilen bu sald›r›n›n Irak halk›na özgürlük ad›na bir k›r›nt›y› dahi vermeyece¤i, aksine flu anda Saddam diktatörlü¤ü alt›nda maruz kald›¤› bask›lara daha sinsice, “demokrasi” kisvesi ad› alt›nda maruz kalaca¤› aç›kt›r. Bunun örnekleri daha önceki sald›r›larla ispatlanm›fl durumdad›r. Örne¤in kim inand›rabilir ki bizi

ABD’nin “kal›c› özgürlük” ad›n› verdi¤i sald›r› ile Afganistan halk›n›n özgürleflti¤ine. Geçinebilmek için çocuklar›n› satmak zorunda kalan, açl›k ve sefaletle yüz yüze yaflayan, Guantanamo kamp›nda tüm insanl›k normlar›na ayk›r› bir flekilde iflkenceli bir yaflama mahkum edilen Afganistan halk› ABD sald›r›s› ile özgürleflmemifl aksine köleleflmifltir. ABD’nin kal›c› ya da sonsuz olarak nitelendirdi¤i olsa olsa kendisinin sonsuz veya kal›c› bir flekilde baflka ülkeleri iflgal etmesi anlam›na gelebilir. Zaten emperyalizmin hiçbir halk› özgürlefltirmek gibi bir derdi yoktur, olamaz da. Kald› ki her halk kendi özgürlü¤ünü yaratma ve kazanmaya muktedirdir. ABD’nin veya di¤er emperyalist ülkelerin bu misyonu halklar ad›na üstlenme gibi bir hakk› yoktur, olamaz da. Ve daha flimdiden ABD ve ‹ngiliz askerlerinin katletti¤i, esir ald›¤›, iflkence etti¤i binlerce Irakl› buna kan›tt›r. Ve bu görüntüler ayn› zamanda emperyalistlerin özgürlükten ne anlad›klar›n› da ortaya koymaktad›r. Öyle ki daha sald›r› bafllamadan Pentagon Irak’ta

kaç sivilin ölece¤ini bile hesaplam›flt›r. Böyle bir operasyonun Irak halk›na özgürlük getirece¤ine kim inanabilir? Halka özgürlük getirdi¤ini iddia eden askerlerin özellikle kad›nlar ve genç k›zlara yönelik tacizleri de kamuoyuna yans›maya bafllad›. ABD askerlerinin “k›z›n›n elbiselerini soyduklar›n›, elleriyle vücuduna dokunduklar›n›” a¤layarak anlatan Irakl› baba, Irak halk›na dayat›lan›n özgürlük de¤il, uflakl›k oldu¤unu göstermeye yetiyor. Ba¤dat’› ele ge-

çirmek için vahfli sald›r›larda bulunan ABD Baflkan› Bush “Irak’a sokak sokak özgürlük getiriyoruz” derken sokak aralar›nda b›rak›lan parça parça çocuk cesetleri, kanlar içindeki yaral›lar ve susuzluk ve açl›kla bo¤uflan Irakl›lar gerçeklerin tek tan›¤›d›r. Bir yandan bu katliamlar› yaparken bir yandan da “insani yard›m” ad› alt›nda insanlara su, yiyecek da¤›tan ABD’li yetkililere en iyi yan›t› ise Irakl› bir vatandafl “Bizim ihtiyac›m›z olan su ya da ekmek de¤il. Onurumuz” diyerek vermektedir. Zaten insani yard›m ad› alt›nda Irak halk›na da¤›t›lan ölüm, açl›k ve sefalettir. Pentagon’un yapt›¤› bu hesaplara göre say›s› flartlara göre de¤iflmekle birlikte Irak’ta onbinin üzerinde sivil ölecek. Yani ABD ve müttefiki ‹ngiliz emperyalizmi taraf›ndan katledilecek. Tüm bunlar asl›nda bu sald›r›n›n ne kadar haks›z ve eflitsiz oldu¤unu ortaya koymaktad›r. Bu sald›r› eflitsizdir. Çünkü tüm dünyada askeri bütçeye ayr›lan pay 900 milyon dolard›r ve bu rakam›n %50’si ABD taraf›ndan kullan›lmaktad›r. Bu savafl haks›zd›r. Çünkü

emperyalizm kendi ç›karlar› için, Ortado¤u’yu yeniden flekillendirmek amac› ile ve tüm dünya ezilenlerine korku salmak için bu sald›r›y› bafllatm›flt›r. Oysa tüm bu sald›r› ve eflitsiz koflullar karfl›s›nda Irak halk› her fleyi ile deyim yerinde ise difliyle t›rna¤› ile direnmektedir. Ayr›ca sald›r›y› meflrulaflt›rmak için emperyalizm taraf›ndan öne sürülen bütün gerekçeler de çürümüfltür. Örne¤in 1998 y›l› Kas›m ay› ile Aral›k ay› aras›nda Irak’ta toplam 300 denetim olmas›na ra¤men bunlardan sadece 5 tanesinde sorun(!) ç›km›flt›r. Üstelik 1998 y›l› Aral›k ay›nda bir aç›klama yapan BM Silah Denetçileri Baflkan› Scott River kendi a¤z› ile Irak’›n kimyasal silahlardan ar›nd›r›ld›¤›n› ifade etmifltir. Bunun yan›nda ‹srail’e ve ABD’nin kendisine bakt›¤›m›zda ‹srail’in 1992 y›l›ndan bu yana 65 kez BM kararlar›n› ihlal etti¤ini görmekteyiz. Yap›lan araflt›rmalar›n sonuçlar›na göre dünyada nükleer silahlara sahip 8 ülke var. Bunlardan biri olan ABD’nin elinde 10 binden fazla, di¤eri olan ‹srail’in elinde ise 400’den fazla


17

6 nükleer silah bafll›¤› bulunuyor. Yani dünya halklar› için as›l tehdit Irak de¤il, ABD emperyalizmidir. IRAK HALKI D‹REN‹YOR Sald›r›n›n bafllad›¤› ilk günden bugüne kadar dönüp bakt›¤›m›zda emperyalizmin özelde ise ABD emperyalizminin ne kadar güçlü olursa olsun ya da ne kadar güçlü görünürse görünsün as›l olarak istedi¤i her fleyi yapamayaca¤›n› görebiliriz. ‹lk günlerde Irak’›n iflgali ve ele geçirilmesi için en fazla bir hafta süre veren ABD Irak’ta topra¤›n›, evini, bahçesini koruyan insanlar›n öfkeli direnifli ile karfl›laflm›fl ve bu öfke onu sert bir kayaya çarpmaktan beter etmifltir. Bu öfke 65 tonluk Abrahm tanklar›n› etkisiz hale getirebilmifl, Apaçi helikopterleri tüfekle yerle bir etmifltir. ABD tüm dünyaya lanse etti¤i gibi Irak halk› taraf›ndan çiçeklerle, halaylarla de¤il tüfeklerle, intihar eylemleri ile ve difle difl bir mücadele ile karfl›lanm›flt›r. Çünkü bu onun hak etti¤i tek karfl›lama biçimidir. Onca geliflmifl son model teknolojiler Irak halk› karfl›s›nda etkisizleflmifl, güçsüz kalm›flt›r. Ve bu güçsüzlük karfl›s›nda ABD ordusunun ve üst düzey askeri yetkililerin içinde dahi çatlaklar ç›km›fl ve bu çatlaklar Pentagon dan›flman› Richard Perle’nin istifas› ile sonuçlanm›flt›r. ‹flgalin birkaç günde bitece¤ini savunan Richard Perle ise Irak’a yönelik sald›r›n›n en ateflli savunucusu olarak tan›nan isimlerden biri. ABD ve ‹ngiliz askerleri içinde psikolojik sorunlar bafl göstermeye bafllam›fl ve “yenilmez” ABD anlay›fl›na hakl› olarak gölge düflmüfltür. Bu gölge ABD’li yetkililerin tedirgin ve korkakça aç›klamalar› ile devam etmifl ve ABD’nin kara savafl›n› durdurma karar› almas› ile somutlanm›flt›r. Bir savafl manevras› olarak da alg›lanabilecek bu durum, as›l olarak ABD’nin beklemedi¤i bu direnifl karfl›s›ndaki flaflk›nl›¤›n›n ve buna karfl› yeni yöntemler aray›fl›n›n bir yans›mas›d›r. EMPERYAL‹ST YA⁄MACILAR IRAK’TA ‹fiE KOYULDU Irak üzerindeki bombard›man›n art›k pazar yerlerinde kad›n, çoluk-çocuk herkesi katletme derecesine vard›¤› bu aflamada savafl ticaretinin bu denli erken bafllamas› da emperyalistlerin as›l amac›n› tüm ç›plakl›¤› ile ortaya koydu. Sözde Irak halk›n› diktatör Saddam’›n elinden kur-

tarmak için bu sald›r›ya giriflen ABD ve ‹ngiliz emperyalizmi erken renk verdi. ‹flgalin gerçekleflti¤i bölgelerde y›k›lan, yak›lan Irak flehirlerinin tekrar yap›m› için devreye giren ticaret iliflkileri tüm rezilli¤i ile kamuoyuna yans›d›. ABD’nin flimdiden ve hiç zaman kaybetmeden ihaleleri açmas›n›n ard›ndan Irak’tan pay kapma telafl›nda olan ‹ngiliz, Frans›z emperyalistleri de aç›klamalar› ile ne istediklerini a盤a koydular. ABD’nin 10 Mart’ta 5 ABD’li mühendislik firmas›n› sald›r› sonras›nda yap›lacak inflaat iflleri için Irak’a ça¤›rmas› ve Umm Kasr liman›n› daha ele geçirmeden iflletme hakk›n› Stevedoring Service of Amerika flirketine vermesi özellikle ‹ngiliz emperyalistlerini oldukça k›zd›rd›. Bunlar›n yan›nda Irak’›n telefon flebekesini de yine bir ABD’li firman›n ya¤malamaya çal›flmas› emperyalistlerin akbabalar gibi Irak’›n üzerine üflüfltü¤ünün bir göstergesidir. Yine ABD’nin artç›lar›ndan olan Britanyal› flirket sahipleri Körfez Savafl› sonras›nda da ihalelerin ABD flirketlerinin eline geçti¤ini hat›rlatarak duygular›n› “korkar›m yine öyle olacak” fleklinde dile getirdiler. Önemli bir ayr›nt› olarak flunu da belirtmek gerekir ki, bir yandan y›k›m bir yandan da kendi ç›karlar› için sald›r›y› olanca h›z› ile sürdüren ABD buradan da kâr etmenin telafl› içinde. Örne¤in petrol kuyular›nda ortaya ç›kan yang›n› söndürmek için ihale verilen firman›n eski yöneticilerinden biri de Dick Cheney. Bunun d›fl›nda ABD’nin sald›r›dan önemli beklentileri aras›nda silah tekellerinin yaflanacak ihtiyaçtan kaynakl› kâra geçmeleri de var. Amerikal› yetkililer silah stoklar› eridikçe yap›lacak sipariflleri krizden ç›k›fl için önemli birer kaynak olarak görüyor. Dünyan›n baflka hiçbir ülkesinde ekonomi üzerindeki a¤›rl›¤› bu derece hissedilmeyen silah endüstrisi ABD’nin köfle tafllar›ndan biridir. Yani ABD Irak’› silahs›zland›rmay› hedef olarak koyarken bir yandan da kendi ekonomisini tam olarak bu endüstri üzerine kuruyor. Öyle ki her y›l Rusya, Almanya, ‹ngiltere, Çin ve Fransa toplam›ndan fazla silah ihraç eden ABD’nin silah al›m› da Avrupa toplam›ndan %50 daha fazla. Bunun d›fl›nda t›pk› sald›r›da ölecek sivil say›s› önceden planland›¤› gibi Irak’› da yeniden yapmak için gerekli olan miktar da önceden belirlenmifl durumda.

11-24 Nisan 2003

Bunun için öngörülen miktar yaklafl›k olarak 600 milyon dolar ile 900 milyon dolar aras›nda de¤ifliyor. Bu rakam bir ülkenin önce y›k›l›p sonra tekrar yap›lmas› için gerekli olan miktar. Yani yüzlerce ölüm, sakat kalma, göç vb. yaflanacak tüm felaketlerin bedeli. Alt yap›s›ndan baflka birçok alana kadar paylafl›lan Irak ABD emperyalizminin krizden ç›k›fl› için bir can simidi kadar

lunu dahi k›p›rdatmamaktad›r. Sald›r›da aktif rol almad›klar›n› iddia eden Türk egemen s›n›flar› ABD uçak, tank ve di¤er araçlar›n›n sald›r›lar›na ara vermemeleri için benzin sa¤layacaklar›n› gizlemeye çal›fl›yorlar. Oysa tüm bunlar asl›nda Türk devletinin sald›r› karfl›s›nda kimin yan›nda yer ald›¤›n› aç›kça göstermektedir. Ve tüm bunlar sald›r›da aktif rol almak de¤il de nedir?

rek “Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an derhal ABD’ye bir ziyaret gerçeklefltirmeli ve gereken neyse yapmal›” diyerek hükümeti daha da aç›ktan bir uflakl›¤a davet etti.

önemli.

Türkiye’nin adeta bir kiral›k katil gibi kullan›ld›¤› ortadad›r. Ama özellikle büyük patronlara bu da yetmemektedir. Onlar Irak’›n yeniden yap›lmas›nda daha fazla rol alarak daha fazla para kazanman›n hayali içindedir. Türkiyeli inflaat firmalar› olarak tafl tafl üstünde kalmam›fl bir Irak’ta pastadan daha fazla pay kapma, en az›ndan efendisinin eteklerinden dökülenleri toplamak için çaba harcamaktad›rlar. ‹flte bu kâr h›rs› dönem dönem patronlar› hükümetten daha ifltahl› bir duruma dahi getirebilmektedir. Örne¤in 16 Mart’tan bu yana ABD’de bulunan Türk Amerikan ‹fl Adamlar› Derne¤i Baflkan› Zeynel Abidin Erdem bir yandan çok tepki toplamamak için kendisinin de savafla karfl› oldu¤unu belirtmekle beraber sald›r›n›n mutlaka olaca¤›n› ve zaten olacak bir fley için en az›ndan d›fl›nda kalmayarak pastadan pay kapmak gerekti¤ini belirtti. Ve hükümetin sald›r› karfl›s›ndaki tutumunu elefltirerek daha aktif olmas› gerekti¤ini belirtti. Ve Recep Tayyip Erdo¤an’a ak›l vere-

marc› insanlar gibi davranmaya devam ederken yani kaybettikçe yenilgiye doymazken dünyada ise savafl karfl›t› gösteriler her geçen gün art›yor. Irak’a komflu ülkelerde özellikle Araplar›n yo¤un bir tepkisini alan ABD sald›rganl›¤›, bunun d›fl›nda birçok ülkede daha halklar›n öfkesinden nasibini al›yor. Bu gidiflata ve Irak halk›n›n destans› direnifline bak›ld›¤›nda ABD bu sald›r›s›n› askeri olarak “kazansa” bile as›l olarak kaybedecektir denilebilir. Çünkü ABD binlerce insan›n ölümü, onlarcas›n›n sakat kalmas›, göç ederek yurdundan uzaklaflmas›ndan sonra Ba¤dat’a girdi¤inde Ba¤dat’› “ele geçirmifl” olacakt›r. Ancak bir yandan da Ortado¤u halklar› taraf›ndan çevrelenmifl, kendinden nefret eden bir halklar deryas›n›n ortas›nda kalm›fl olacakt›r. Bu ABD için ölümden beterdir. Her mitingde yak›lan ABD bayraklar›, tekmelenen Bush kuklalar› bu nefreti a盤a koymaktad›r. Ve halklar›n bu nefreti ABD’nin sonunu getirecektir.

STRATEJ‹K ORTAKLIK MI, UfiAKLIK MI? Türkiye aç›s›ndan bak›ld›¤›nda ise durum devlet yetkilileri taraf›ndan “Türkiye savaflta aktif rol alm›yor” dense de gerçekler böyle de¤ildir. Türkiye sald›r›n›n tam ortas›nda Irak halk›na karfl› ABD’nin yan›nda yer ald›¤›n› uzun bir zaman önce belirtmifl ve bu yönde ad›mlar at›lmaya bafllanm›flt›r. Özellikle Türkiye Kürdistan’›nda adeta yaflanan hareketlilik bunun bir ispat› durumundad›r. Yani flu anda hava sahas›n› Amerikan uçak ve füzelerine açan Türkiye Irak’ta bu yolla katledilen yüzlerce insan›n ölümünün alt›na imza atm›fl demektir. Yine söz konusu bu uçaklara inifl izni verilmesi de katliama ortak olmak de¤il de nedir? Ayr›ca Türkiye ABD ve ‹ngiliz askerlerinden yaral› olanlar›n tedavi edilmesi noktas›nda da desteklerini sonuna kadar sürdürmektedir. Ancak komflusu olan Irak halk›n›n yaral›, hasta, çocuk, kad›n ve yafll› insanlar›na yard›m için ko-

EMPERYAL‹ZM KAYBEDECEK HALKLAR KAZANACAK ABD, t›pk› Irak Enformasyon Bakan›’n›n ifade etti¤i gibi ku-


11-24 Nisan 2003

18

6

Susma hayk›r halklar kardefltir ABD ve ‹ngiliz iflgal güçlerinin Irak’a sald›r›s›yla boyut kazanan emperyalist sald›rganl›k yap›lan çeflitli eylemlerle Türkiye çap›nda protesto ediliyor. Binlerce sald›rganl›k karfl›t› kitle “Sonsuz Özgürlük” getireceklerini söyledikleri Irak halk› üzerine bombalar ya¤d›ran emperyalistlere öfke ya¤d›rd›. Yap›lan eylemlerin en kitleseli 6 Nisan’da ‹stanbul’da Irak’ta Savafla Hay›r Koordinasyonu taraf›ndan Ça¤layan meydan›nda yap›lan miting oldu.

O k m eyd a n › ’ n d a n s a l d › rg a n l › ¤ a ö fke

Okmeydan› Emperyalist Savafl Karfl›t› Birlik 29 Mart günü saat 19:45’de Örnektepe Muhtarl›¤› önünde toplanarak bir yürüyüfl gerçeklefltirdi. “Emperyalist Savafla Hay›r” pankart› açarak meflalelerle mahalle sokaklar›nda “Üsler Kapat›ls›n, ABD Defolsun”, “Tecriti Kald›r›n Ölümleri durdurun” vb. sloganlar atan kitleye mahalle halk› camlardan ve d›flar›ya ç›karak destek verdi. Çaml›k Park›na gelen kitle burada bir bas›n aç›klamas›

“ABD 6. F‹LOYU UNUTMA” 27 Mart 2003 tarihinde KESK, D‹SK, TTB, TMMOB ve Irak’ta Savafla Hay›r Koordinasyonu’nun ça¤r›s›yla kitlesel bir bas›n aç›klamas› yap›ld›. Baz› sendikalar ve üyesi iflçiler de ifl b›rakarak eyleme destek verdi ve sald›r›y› protesto etti. Kitle saat 12:30’da Taksim AKM’nin önünde toplanmaya bafllad›. Taksim’in d›fl›nda Befliktafl ve F›nd›kl›’da da toplanan kitle düzenli kortejler oluflturularak Dolmabahçe’ye do¤ru yürüyüfle geçti. Yürüyüfle ESP, TKP, Temel Haklar ve Özgürlükler Cephesi, Devrimci Demokrasi, D‹SK, TMMOB, KESK, Belediye-‹fl vb. kurumlar pankartlar›yla kat›l›m sa¤lad›lar. “Irak’taki Emperyalist Sald›rganl›¤a Karfl› Birlefl ve Diren” pankart›yla eyleme kat›lan ILPS ve “Emperyalist Sald›rganl›¤a Hay›r”, “Yaflas›n Halklar›n Kardeflli¤i” vb. dövizlerle YDG de eyleme kat›ld›. Kitle coflkulu bir flekilde yürürken s›k s›k “Kahrolsun ABD emperyalizmi”, “Emperyalistler ‹flbirlikçiler 6. Filoyu

yapt›. Bas›n metnini okuyan birlik üyesi; “ABD emperyalizminin Ortado¤u’da hakimiyetini güçlendirmek, Ortado¤u’daki petrol kaynaklar›n› ele geçirmek ve di¤er enerji kaynaklar›n› kontrol alt›nda tutmak amac›yla ‹ngiliz emperyalizmini de yan›na alarak bafllatt›¤› iflgal, kanl› bir flekilde sürüyor ve cezaevlerinde süren tecrite emperyalizmin ürünüdür” dedi. Eylem at›lan sloganlarla ve alk›fllarla sona erdi. (‹stanbul)

Unutmay›n”, “Biji Bratiya Gelan”, “Üsler Kapat›ls›n ABD Defolsun” vb. sloganlar› att›. Eyleme çevredeki halk da alk›fllarla destek verdi. Dolmabahçe Park›’nda toplanan kitle burada da sembolik olarak Amerikan mallar›n› yakt›. Burada KESK Genel Baflkan› Sami Evren ve D‹SK Genel Baflkan› Süleyman Çelebi birer konuflma yapt›lar. 6. Filoyu denize dökerken yaflam› yitiren Vedat Demircio¤lu flahs›nda tüm devrim flehitleri ad›na bir dakikal›k sayg› duruflunda bulunuldu. Konuflmalar›n ard›ndan bas›n aç›klamas› sona erdi. * Irak’ta Savafla Hay›r Koordinasyonu 2 Nisan 2003’te ABD Konsoloslu¤u önünde Powell’›n Türkiye’ye gelmesini protesto etti. Koordinasyon imzal› pankart ve dövizler aç›lan eylemde okunan bas›n metninde “Türk, Kürt, Arap halklar›n›n kardeflli¤i için ülkede ve bölgede savafla karfl› ç›k›yoruz. Yeni cephelerle Irak halk›n›n katlediliflini de¤il ABD’nin Ortado¤u’dan defolmas›n› istiyoruz” denildi.

Kitle ise s›k s›k “Katil ABD Ortado¤u’dan defol”, “Biji Bratiya Gelan”, “Amerikan askeri olmayaca¤›z” fleklinde sloganlar att›. * Taksim Gezi Park›nda 5 Nisan 2003 tarihinde “1000 Kad›n Buluflmas›” ad› alt›nda bir aç›klama gerçeklefltirildi. Saat 13:00’de bir araya gelen kad›nlar “Irak’ta savafla hay›r” eflarplar› takarak topland›lar. Eylemde “Irakl› K›zkardefllerimizle 1000 Kad›n Buluflmas›” pankart› aç›ld›. Kitle s›k s›k “Irak’ta Savafla Hay›r” ,”Kahrolsun ABD Emperyalizmi”, “‹flgalci ABD Ortado¤u’dan Defol” vb. sloganlar at›ld›. Koordinasyon üyesi bir kifli okudu¤u metinde “20 Mart’tan beri Türkiyeli kad›nlar olarak bizim de düflen bombalardan yüre¤imiz patl›yor. ABD emperyalizmini lanetlemek için buraday›z. Irakl› k›z kardefllerimizin ac›s› ac›m›zd›r” dedi. Metnin okunmas›ndan sonra Bilgesu Erenus, Grup Yel, Hayal, Vardiya sunduklar› müzik ve fliir dinletisiyle yap›lan eyleme katk›da bulundular. Yurtd›fl›ndan ve Türkiye’den gelen mesajlar okundu. Kitle en son hep bir a¤›zdan “eflkiya dünyaya hükümdar olmaz” ve “yaral› annenin a¤›d›” türkülerini okudu. * 29 Mart Cumartesi günü Taksim’de savafla karfl› iki eylem yap›ld›. ‹lk olarak Taksim Odakule önünde saat 13:30’da toplanan ‹stanbul Demokratik Liseliler Birli¤i üyeleri “Her yer Irak hepimiz Irakl› çocuklar›z” pankart›n› açt›lar. ABD Konsoloslu¤u’na yürümek isteyen kitleye polis müdahale ederek 21 kifliyi gözalt›na ald›. ‹kinci eylem ise Halkevleri taraf›ndan yap›ld›. Mis Sokak’ta toplanan kitle Taksim Meydan›’na do¤ru yürüyüfle geçmek istedi. Çevik kuvvet ekipleri kitlenin önünde barikat kurarak yürümelerine izin vermedi. “Biz bu savafl› durdurabiliriz”, “Katil ABD, iflbirlikçi AKP” vb. sloganlar atan kitleye polis sert bir flekilde sald›rd›. Biber gaz› ve gaz bombas› kullanan polis birçok kifliyi gözalt›na ald›. Gazeteciler ve kitle de at›lan gaz bombalar›ndan etkilendi. Ara sokaklara da¤›lan kitle burada polis ile çat›flt›. Polisin ara sokaklara y›¤›nak yap-

mas›na halktan da tepkiler geldi. (‹stanbul) EMEKÇ‹ KADINLAR B‹RL‹⁄‹’NDEN PROTESTO EYLEM‹ * Emekçi Kad›nlar Birli¤i ABD emperyalizminin Irak’a yapm›fl oldu¤u katliam sald›r›s›n› bas›n aç›klamas› ile protesto etti. 5 Nisan günü saat 13:00’te Fomara Meydan›’nda toplanan EKB’liler birçok kurum temsilcisinin de destek verdi¤i bas›n aç›klamas› eyleminde buradan AKP il binas› önüne alk›fl ve sloganlarla yürüdüler. ‹l binas› önünde EKB ad›na aç›klamay› Beycan Taflk›ran okudu. Taflk›ran yap›lan katliama vurgu yaparak, “insanl›¤›m›z›n ve gelece¤imizin yok edilmesine izin vermeyece¤iz. Yaflam›n yar›s› olan biz kad›nlar, bu savafl› durdurmak için savaflaca¤›z” dedi. Kitle alk›fl ve sloganlarla aç›klamaya destek verdi. (Bursa) * 5 Nisan Cumartesi günü EKB Malatya AKP önünde bir bas›n aç›klamas› yapt›. “Evlatlar›m›z›n cesetlerini de¤il, çiçek tafl›mak istiyoruz” pankart›n› açan EKB’liler ad›na bas›n aç›klamas›n› Nevide Budak okudu. Budak, “dünya üzerinde bir avuç egemen yöneticiler petrol, toprak, para h›rslar› için savafl bafllatm›fllard›r. ABD flimdi de Kuzey Irak’tan kara harekat›n› bafllatmay› planl›yor. Bu savafla Türkiye’den de bizlerin evlatlar› sürüklenecektir. Buradan AKP’yi ve ordu yetkililerini uyar›yoruz. Evlatlar›m›z› biz do¤urduk öldürtmeyece¤iz. Bu kirli savafl bir an evvel sona erdirilsin. Katliam durdurulsun” dedi. (Malatya) ABD SALDIRGANLI⁄I SAMSUN’DA PROTESTO ED‹LD‹ ABD’nin Irak sald›r›s› devam ederken bir yanda da protesto eylemleri yayg›nlaflarak sürüyor. 29 Mart Cumartesi günü Cumhuriyet Meydan›’nda saat 13:00’te bir araya gelen yaklafl›k 450 kifli “Kahrolsun Amerikan emperyalizmi”, “Susma hayk›r savafla hay›r” vb. sloganlar›n› atarak ABD emperyalizmini protesto ettiler. Bas›n aç›klamas›n› okuyan

Samsun Savafl Karfl›t› Platform sözcüsü Bekir Belovac›kl› ABD, ‹ngiltere ve BM’nin uluslararas› hukuku ve dünyan›n her yerinde yükselen bar›fl taleplerini yok sayarak Irak halk› üzerine bombalar ya¤d›rd›¤›n› belirterek as›l hedefin Irak’›n yeralt› ve yerüstü kaynaklar› ve petrollerine el koymak oldu¤unu ifade etti. Aç›klama alk›fllar eflli¤inde son buldu. (Samsun) DEHAP ‹L KADIN KOLLARI BASIN AÇIKLAMASI Mersin DEHAP ‹l Kad›n Komisyonlar› 2 Nisan 2003 tarihinde savafl› ve tecriti protesto amaçl› bir bas›n aç›klamas› düzenledi. DEHAP ‹l binas› önünde yap›lmak istenen aç›klama polis taraf›ndan engellenmek istendi. Polisin engelleme çabalar›na ra¤men Komisyon Baflkan› Aynur Aflan aç›klamay› yapt›. Aç›klamada “Bar›fl›n, demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin geliflmesi için güllerimizle tüm kamuoyunu duyarl› olmaya ça¤›r›yoruz.” dendi. Aç›klama Aflan’›n bas›na ve halka gül da¤›tmas›yla son buldu. (Mersin) EMPERYAL‹ST SALDIRGANLI⁄A TEPK‹LER SÜRÜYOR * 21 Mart 2003 tarihinde ‹zmir Savafl Karfl›t› Platform’un düzenledi¤i eylem Alsancak Gar›’n›n önünde bafllad›. Ö¤le saatlerine do¤ru kamu emekçileri, siyasi partiler, dernekler, sendikalar ve dergi çevrelerinin kat›l›m›yla ‹ngiliz Konsoloslu¤u’na do¤ru yürüyüfl bafllad›. Emekçilere hitaben konuflan Savafl Karfl›t› Platform Dönem Sözcüsü Alim Murathan; “Gözünü kan bürümüfl emperyalizmin sald›rganl›¤›, att›¤› bombalar sadece Irak halk›na de¤il, tüm dünya halklar›nad›r” dedi. Eyleme 2500 kifli kat›ld›. Eylemde s›k s›k “Emperyalist savafla hay›r”, “Yaflas›n halklar›n kardeflli¤i” vb. sloganlar at›ld›. Yine bu saatlerde Alia¤a ve Bergama’da da Petkim Tüprafl, Belediye iflçileri ve kamu emekçileri de Irak halk›na yönelik sald›rganl›¤› protesto ettiler.


19

6 * 27 Mart Perflembe günü saat 12:00’de Cumhuriyet Meydan›’n› dolduran iflçi ve emekçiler savafla ve yoksullu¤a karfl› ç›kt›lar. KESK ‹zmir fiubeler Platformu’nun düzenledi¤i mitinge sendikalar, siyasi partiler, dernekler ve çeflitli kurumlar kat›ld›. Alanda KESK ‹zmir fiubeler Platformu ad›na söz alan E¤itim-Sen 4 No’lu fiube Baflkan› Sezai Turan konuflmas›nda; “Biz emekçiler olarak Irak’ta insanlar›n ölmesine karfl› ç›k›yoruz ve savafl› durdurmakta kararl›y›z. 68’in anti-emperyalist ruhuyla sesleniyoruz. E¤er sesimize kulak vermezlerse mücadele etmeye devam edece¤iz” dedi. * 4 Nisan Cuma günü Cumhuriyet Postanesi önünde ‹HD ‹zmir fiubesi BM Genel Sekreteri Kofi Annan’a mektup ve kanl› bebek gönderdiler. Bas›n metnini okuyan ‹HD ‹zmir fiube Yönetim Kurulu Üyesi Mihriban Karakaya “dünya halklar›n›n gözü önünde binlerce bebe¤i gözlerini k›rpmadan katleden emperyalistler bu savafl› hemen durdurmal› ve insanl›¤a karfl› suç iflleyen emperyalistler, savafl suçlular› mahkemesinde yarg›lanmal›lar” dedi. (‹zmir) V‹ETNAM KASABI PROTESTOLARLA KARfiILANDI ABD D›fliflleri Bakan› Co-

lin Powell’›n Türkiye’ye ziyarete gelmesiyle Ankara’da hareketli günler yafland›. Powell’›n Türkiye’ye gelece¤inin ö¤renilmesiyle birlikte devlet; çok yo¤un güvenlik önlemleri ald›. Ankara’n›n merkezi yerlerinde her köfle bafl›nda panzerler, çevik kuvvet ekipleri ve polislerle barikat kuruldu. Baflbakanl›k binas›n›n oldu¤u sokak ise trafi¤e kapat›ld›. Yine de Colin Powell’›n yo¤un protestolarla karfl›lanmas› önlenemedi. 2 Nisan 2003 tarihinde Baflbakanl›¤a gelen Powell burada ÖDP’li bir grubun protestosuyla karfl›laflt›. Ellerindeki k›rm›z› boyalar› etrafa saçarak, Irak’ta katledilen sivillerin kanlar›n› Ankara sokaklar›na tafl›yan grup Powell’a “DEFOL” dedi. Polisin sald›rmas›yla ÖDP’liler gözalt›na al›nd›. Ayn› saatlerde D›fliflleri Bakanl›¤› önünde, Halkevleri’nden bir grup da protesto eylemi gerçeklefltirdi. Eylemlerde 15 kifli gözalt›na al›nd›. Saat 12:30’da SDP, TKP, EMEP, ESP, ÖDP, Halkevleri ve ‹HD Yarg›tay binas› önünde Powell’›n Türkiye’ye gelerek, Türkiye’nin flu an fiilen yaflanan sald›r›da kendilerine destek sunmas›n› talep etmesini protesto etti. “Hangi savafl› katiller kazand›”, “Emperyalistler yenilecek

halklar kazanacak”, “Vietnam kasab› Powell ülkemizden defol”, “Savafla seyirci kalma Amerikan mal› olma” dövizlerinin aç›ld›¤› eylemde s›k s›k “Powell’›, boyad›k s›ra Bush’ta”, “Halka de¤il ABD’ye barikat”, “Powell defol pazarl›k yok” sloganlar› at›ld›. Baflbakanl›k binas› önüne geçmesine izin verilmeyen kitle Yarg›tay binas› yak›nlar›nda Güvenpark’ta aç›klamay› yapt›. Aç›klama yapan ‹HD Ankara fiube Baflkan› Ender Büyükçulha, “fiu an siyasi iktidar yeni bir pazarl›k yap›yor. Pazarl›k bizim gelece¤imiz üzerine yap›l›yor. Çocuk katili, kad›n katili flu an Baflbakanl›k binas›nda. Bu ülkeyi, bu halk›, bizlerin hayat›n›, onurunu, gelece¤ini emperyalistlere peflkefl çeken siyasi iktidara sesleniyoruz. ABD’ye sesleniyoruz. Çocuk katiline, kad›n katiline, ABD’nin elçisine sesleniyoruz. Katil ABD Ortado¤u’dan defol” dedi. Savafl karfl›tlar› buradan Yüksel Caddesi’ne yürüdü. KESK Ankara fiubeler Platformu Dönem Sözcüsü ‹smail Sa¤d›ç ‹nsan Haklar› An›t›’n›n önünde 6 Nisan’da ‹stanbul’da yap›lacak olan mitinge kat›l›m ça¤r›s› yapt›. Eylem alk›fllar ve sloganlarla sona erdi. (Ankara)

11-24 Nisan 2003

Erzincan Geçit Beldesi

Anti-emperyalist mücadelede Geçit halk› da var ABD emperyalizminin Irak’a yönelik sald›r›s›na bir yan›t da Erzincan’›n Geçit beldesinden geldi. ‹nsan olma erdemini yerine getirme bilinci ile Geçit halk› yapt›¤› eylemler ile Irak halk›n›n yan›nda oldu¤unu vurgulad›. Akflam saat 20:00’de Fakir Baykurt Kültür Evi önünde gerçekleflen eyleme baflta belde halk› olmak üzere Erzincan’daki DKÖ temsilcileri ve ö¤renciler de kat›ld›. Aç›klaman›n okunmas› ve sloganlar›n at›lmaya bafllanmas› ile birlikte haz›r bekleyen jandarma kitleye müdahale etti. Tüm müdahalelere ra¤men kitle bas›n metnini sonuna kadar okudu. Bu s›rada bas›n aç›klamas›n› okuyan kifli gözalt›na al›nmak istendi. Ancak kitlenin sahiplenmesi ile bu da gerçekleflemedi. Tüm engelleme çabalar›na ra¤men halk bu haks›z savafla seyirci kalmayaca¤›n› göstermifl oldu. (Erzincan)

Emperyalist sald›rganl›¤a geçit yok

Irak’a yönelik ABD ve ‹ngiliz emperyalistlerinin bafllatt›¤› sald›rganl›k 6 Nisan’da ‹stanbul’da yap›lan mitingle bir kez daha lanetlendi. Asl›nda ça¤r›lar›nda tüm Türkiye çap›nda yap›lmas› planlanan mitinge di¤er illerden kat›l›m çok düflük de olsa fiiflli Abide-i Hürriyet meydan›n› dolduran 20 bini aflk›n kifli Irak’taki savafla karfl› öfkelerini sloganlar, pankartlar, dövizler, bayraklar,

giyimleri, tafl›d›klar› tabutlar vs ile dile getirdiler. Mitinge Deri ‹fl Tuzla fiubesi, KESK, BES, E¤itim Sen, Tez Koop ‹fl, Birleflik ‹flçi Sendikas›, Hak-‹fl vb sendikalar; DEHAP, EMEP, SDP, ESP, TKP vb. partiler; ‹HD, Özgür Der, Mazlum Der gibi dernekler ve Partizan, Haklar ve Özgürlükler Cephesi, ÖMP, Demokratik Haklar Platformu, Mücadele Birli¤i, Halkevleri, ‹flçi

Kültürevi, Ça¤r› gibi mitingin en canl› kesimini oluflturan devrimci çevreler kat›ld›. Partizan kortejinde “Emperyalist sald›rganl›¤a geçit vermeyelim Partizan”, “Emperyalizmi döktü¤ü kanda bo¤aca¤›z YDG”, “Emperyalist sald›rganl›¤a karfl› isyan› körükle TKM” pankartlar›, çeflitli dövizler ve Partizan ve Tohum bayraklar› tafl›nd›. Ayr›ca “Irak’taki emperyalist sald›rganl›¤a karfl› birlefl ve diren Halklar›n Uluslararas› Mücadele Ligi ILPS” pankart› da aç›ld›. Miting boyunca coflkunun eksik olmad›¤› kortejde TKP/ML sloganlar› da at›ld›. Tohum Kültür Merkezi’nin haz›rlam›fl oldu¤u temsili ABD askerlerinin, Irak halk›n› “özgürlefltirme” operasyonunu anlatan k›sa skeç de miting içinde gösterildi. Mitingde Mustafa Alabora ve Ayfle Emel Mesçi taraf›ndan okunan metnin ard›ndan Grup Vardiya, Grup Kutupy›ld›z›, Grup Munzur ve Ferhat Tunç’un söyledi¤i parçalar da yer ald›. Miting bafllamadan önce yürüyüfl için toplan›lan Perpa alt›ndaki arama noktas›nda Haklar ve Özgürlükler Cephesi’ne ait bir pankart›n alana polis taraf›ndan sokulmak istenmemesi üzerine k›sa bir gerginlik yafland›. Polisin sald›rgan tutumuna tafllarla yan›t veren gençlerin üzerine polisin att›¤› gaz bombas› birçok göstericinin etkilenmesine yol açt›. Bu k›sa gerginlikten sonra bafllayan yürüyüfl herhangi bir müdahale olmadan devam etti. (‹stanbul)


11-24 Nisan 2003 R A G I P D U R A N

Türk medyas› bugün büyük ölçüde kurum olarak ve ideoloji olarak Türk silahl› kuvvetlerine ve Türk büyük sermayesine dayan›yor. Türk medyas›n›n çekin arkas›ndan bu iki önemli gücü, iki sayfa bile gazete ç›karamazlar.

Medya sadece bir olay›n do¤ru veya yanl›fl, tahrifatl› ya da eksiksiz bir flekilde aktar›lmas›yla s›n›rl›d›r. Kafalar›m›z› kar›flt›rabilir ama olay›n kendisini de¤ifltiremez. ‹stedi¤i kadar Amerikan propagandas› yaps›n Irak halk›n›n direniflini k›ramaz. 20 Mart’ta bafllayan Irak’taki sald›rganl›kta medyan›n savafl k›flk›rt›c›l›¤› konusunda ne düflünüyorsunuz? Öncelikle büyük egemen medyan›n hem dünya çap›nda hem Türkiye çap›nda k›sa vadeli büyük bir darbe almas› benim için flahsen sevindirici. Ayr›ca militan bas›n için de kendini kan›tlama, kendini ispat etme aç›s›ndan da önemli bir f›rsat do¤du¤unu düflünüyorum. Çünkü savafl k›flk›rt›c›l›¤› yapanlar, Amerikan propagandas› yapanlar, Umm Kasr’› düflürenler, Basra’y› düflürenler, ki bunlar›n yalan oldu¤u 3 gün sonra ortaya ç›kt›, bu egemen medyan›n, apoletli medyan›n büyük ölçüde az da kalm›fl olan güvenilirli¤ine ve inand›r›c›l›¤›na bir darbe daha vurdu. Bu iflin y›k›c› ve olumsuz yan›. Benim

6

20

Objektif olmak da El Cezire örne¤i en ✔ ✔ gazetecilerin tercih etti¤i basitinden gazetecili¤in, bir deyim de¤il. Çünkü a¤z›n›z› açt›¤›n›z an tarafs›n›z. Maksat hangi taraftan yana olmak. Devletten, güçlüden yana m› olmak yoksa somut olgulardan m› yana olmak.

aç›mdan ise olumlu tabi. Ama ben bu dönemde böyle bir f›rsatta alternatif sosyalist militan bas›n›n daha önce söylediklerinin do¤rulanmas› aç›s›ndan önemli buluyorum. Ama tabi burada flöyle bir eksikli¤i de hissetmiyor de¤ilim. Her ülkede militan bas›n, o ülkenin fikir hayat›n›n renklenmesi, belirli ideolojilerin topluma daha fazla yayg›nlaflt›r›lmas› için önemli bir f›rsat olabilir. Ama burada özellikle bu Irak sald›r›s› konusunda bütün dünyada oldu¤u gibi dozajlar› farkl› olabilir, militan bas›n kaç›n›lmaz olarak iflin siyasi, ideolojik yan›n› ve içeri¤ini öne ç›kar›yor. Ki bu militan bas›n›n yap›s›nda, görevinde, do¤as›nda var. Ama bu dönemler iflin teknik ve mesleki yan›n›n da güçlendirilmesi aç›s›ndan bir f›rsat. Büyük medyada yalan, Amerikan propagandas›n›n k›sa bir dönem için de olsa çökmesi, inand›r›c›l›¤› ve güvenilirli¤inin bir darbe yemifl olmas› militan bas›n› otomatik olarak güçlendirmiyor. Sadece orada bir boflluk do¤uyor. O bofllu¤u tabi ki militan bas›n egemen bas›n olsun anlam›nda söylemiyorum ama her yerde eksik olan iflin mesleki ve teknik boyutunu yani habercilik ve gazetecilik boyutuna da güç katmak için özel önem verilmesi gereken bir dönemmifl gibi geliyor. Ve bence bugün bunun zemini ve ortam› var. Her zaman yoktu. Bugün ise var. Çünkü eskisine oranla daha fazla bilgi ve haber kayna¤›m›z var. Ama bunun koflullar›n›n yarat›lmas› o kadar da kolay de¤il. Bak›n ben 1 hafta 10 gündür El Cezire televizyonu üzerine çal›fl›yorum. Tabi ki militan bir televizyon de¤il. Ama egemenlerin ve Amerikan tarz› medyac›l›¤›n sahip oldu¤u olanaklara sahip de¤il ama do¤ru yay›n çizgisine sahip olarak flöyle bir özelli¤i var. Arap ruhunu, Arap vicdan›n› iyi bildi¤i için yapt›¤› bir yay›nc›l›k var. Demin sayd›¤›m örnekleri El Cezire ortaya ç›kard›. CNN Umm Kasr’›n müttefik kuvvetlerinin eline geçti¤ini bildirdi. Halbuki Umm Kasr’›n içindeki El Cezire muhabiri ele geçmedi¤ini görüntüleriyle birlikte ispatlad›. ‹flte bu örnek çok ilginç. fiimdi oturup gazetenizin, ‹flçi köylü’nün buralara muhabir gönderip oradaki gerçekleri aktaracak güçte olmad›¤›n› biliyorum. Ama bugün El

Cezire örne¤i en basitinden gazetecili¤in, habercili¤in, televizyonculu¤un, radyoculu¤un esas olarak teknolojiye, esas olarak alt yap›ya dayanmad›¤›n› gösterdi. Biz bunu zaten biliyorduk. Ama bizim bilmemiz yeterli de¤il. Herkesin kavramas› için gerekli olan yeterli koflul, do¤ru siyasi tahlil. Yani herhangi bir Irakl› sald›r› bafllamadan önce de bal gibi Irak’›n direnece¤ini biliyordu. Ve e¤er do¤ru kaynaklara zaman›nda yönelmifl olsayd›k, 48 saatte Ba¤dat düflecek masal›na inanmayacakt›k. Onu sorgulayacakt›k. Onu yay›nla sorgulayacakt›k. “Ya kardeflim sen böyle diyorsun ama Irak’ta ne Saddam’›n o¤lunun gazetesinde ne bir Arap internet sitesinde bunun böyle olmayaca¤› yaz›l›yordu” deseydik biz 13 gün önce, sald›r› bafllamadan önce, (ki diyenler oldu) bugün bizim itibar›m›z, yani bu ifli yapanlar›n güvenilirli¤i daha yüksek olacakt›. Yani demek istedi¤im flu, Amerikan propagandac› medyas›na karfl› yap›lmas› gereken Arap, Türk ya da Kürt propagandas› de¤ildir. Sonuç olarak orada kelimeler de¤ifliyor. ‹kisinde de amiyane tabiriyle gaza getirme, ajitasyon-propaganda denilen yöntemler izleniyor. Propagandan›n en etkili panzehiri ise dürüst habercilik yapmak. Yani, bugün belki Irak televizyonu yapm›yor ama El Cezire bunu yap›yor. Ama bahsetti¤iniz El Cezire bir Katar televizyonu. Katar’›n bu sald›r›daki tavr› aç›s›ndan da El Cezire’nin bu tavr› pek denk düflmüyor. Çok tart›fl›lan bir konu bu söyledi¤iniz. Katar Birleflik Arap Emirlikleri ad›na petrol zengini fakat ayd›nlanmac› diktatör tabir edilen babas›n› devirip iktidara geçen ve Amerikalarda ‹ngilterelerde okumufl, bat› dünyas›n› çok iyi bilen bir fleyhin yönetimini, devlet demeye bin bir flahit istenen, vakti zaman›nda ‹ngilizler taraf›ndan övünmek üzere kurulan küçük bir fleyhlik. Çok tesadüftür El Cezire’nin Katar’a yerleflmesi. Asl›nda ABD ile olan iliflkilerine bak›ld›¤›nda koyu Amerikanc› bir ülke gibi görünse de ülke içerisinde son 10 sene içinde di¤er Arap ülkelerinde olmayan kad›nlara yönelik, hatta Dan›flma Meclisi türü bile olsa bir parlamento kurmaya yönelik di¤erlerinden belirli ölçülerde ayr›lan bir ülke. Ama sadece Katar-El Cezire iliflkisini anlatmak yeterli

habercili¤in, televizyonculu¤un, radyoculu¤un esas olarak teknolojiye, esas olarak alt yap›ya dayanmad›¤›n› gösterdi. Biz bunu zaten biliyorduk. Ama bizim bilmemiz yeterli de¤il.

de¤il, direkt olarak fleyh taraf›ndan fleyhin bizzat kendisi taraf›ndan finanse edilen bir televizyon ama biz, ben de dahil Arap dünyas›n› o kadar da iyi bilmiyoruz. Mesela El Cezire televizyonunun Katar hakk›ndaki haberleri ve programlar› %3’ü geçmiyor. Çünkü onlar kendilerini yerel bir Katar televizyonu olarak de¤il, bir Ortado¤u televizyonu, hatta global bir televizyon olarak görüyorlar. Tarafs›z gazetecilik yapt›¤›n› m› iddia ediyor yani? Yok, tarafs›zl›k diye bir fley yoktur. Onlar da bilincinde bunun. ‹ngilizce deyimiyle belirli ölçüde ‘yans›z’ denirse ayn› anlama gelir ama mevcut taraflara eflit uzakl›kta ve dengeli durmak. Objektif olmak da gazetecilerin tercih etti¤i bir deyim de¤il. Çünkü a¤z›n›z› açt›¤›n›z an tarafs›n›z. Maksat hangi taraftan yana olmak. Devletten, güçlüden yana m› olmak yoksa somut olgulardan m› yana olmak. El Cezire bizim aç›m›zdan da önemli bir örnek. Son bir örnek vereyim. El Cezire yay›na bafllad›ktan 1-2 y›l sonra yar› resmi olan Arap Televizyonlar Birli¤i’ne üye olmaya ça¤r›l›yor. Merkezi Kahire’de. Yöneticiler merkeze gidiyorlar. Tüzü¤ü okuyorlar. 1. maddeyi okuyunca El Cezire “buna üye olamay›z” diyor. Bu maddede “üye olan tüm yay›n kurulufllar› yay›nlar›nda Arap ç›karlar›n› savunmakla yükümlüdür” yaz›yor. “Biz Arap ç›karlar›n› savunmak için yay›n yapm›yoruz. Bizim yapaca¤›m›z baz› olgular, haberler Arap ç›karlar›na da ayk›r› olabilir” diyerek üye olmuyorlar. ‹kinci örnek ABD çok çeflitli yollarla El Cezire’yi susturmaya çal›flt›. Önce Arapça sonra ‹ngilizce sitelerini korsanlad›lar. Bunlar› herhalde Endonezyal›lar yapmam›fllard›r. Minibüsleri roket ald›. New York borsas›ndan ç›kar›ld›lar. Amerika’da Amerikan yetkilileri demeç vermiyorlar, boykot ediyorlar. Sat›n almaya kalkt›lar parayla. Bir benzerini yapmaya çal›flt›lar, Arapça yay›n yapan bölgesel bir Amerikan televizyonu kurdular. Bunlar›n hiçbiri tutmad›. Irak halk› da büyük bir teknolojiye karfl› direniyor. Buna benzetebilir miyiz? Yani teknolojinin her fley oldu¤unu düflünenlere karfl›? Irak halk›n›n direnifli bu sefer k›sa vadede global medyay› çökertti¤i için önemli. Afganistan’a

bakt›¤›m›z zaman Afganistan’da CNN ile El Cezire’nin fark› fluydu. CNN’de Oxford, Cambridge, Harword mezunu, anadili gibi Arapça bilen Afganistan’›n içini çok iyi bilen muhabirler var. O gelip savafl› aktarmaya çal›fl›yor. CNN ya da BBC ad›na. El Cezire’nin Kabil’de 5 y›ldan beri zaten bürosu var. Yani bu bölgeyi bilen insanlar. Ayr›ca El Cezire’nin muhabiri de Müslüman, Afganistan da Müslüman, o kültürü biliyor. Ayr›ca kitaplarda yazmayan, üniversitelerde ö¤retilmeyen, pazarda sat›lmayan en önemlisi Afgan, Irak veya Kürt ruhu, vicdan› diye bir fley var. Bunu onlar›n d›fl›nda bilinebilecek de¤il hissedilebilecek bir fley. El Cezire hissetti. Teknik olarak bakt›¤›m›zda Amerika Afganistan’da ve 1. Körfez hava sald›r›s›nda her fleyi bize tepeden gösterdi. Kameralar› sald›r› yapan uçaklar›n kokpitindeydi. El Cezire yerdeydi. S›radan insan›, yurttafl› hangi uçak ne tür bomba atm›fl ilgilendirmiyor, afla¤›da ne oldu¤u ilgilendiriyor. Yani o bombalamada hakikaten askeri hedef mi vuruluyor, askerlerin öldürülmesini normal karfl›lamak anlam›nda de¤il ama siviller mi öldürülüyor? El Cezire’nin hem Afganistan’da hem 2. Irak sald›r›s›nda kan›tlad›¤› önemli bir fley de tekrar etmekte yarar var teknoloji ile insan› yan yana getirdi¤inizde Bat›l› anlay›fl teknolojinin üstün oldu¤unu kan›tlamak için çal›fl›yor. Mesela Bat›l›lar bir çakaralmaz›n bir apachi helikopteri düflürebilece¤ine inanm›yorlar. Ülkemizdeki sizin deyiminizle egemen medyan›n tutumu da çok farkl› de¤il. Bunun üzerinde durabilir miyiz? Bak›n bir araflt›rma yapt›m. Türk medyas› 2. Dünya savafl›ndan sonraki bütün sald›r› ya da savafllarda savafltan yana güçlünün yan›nda yer alm›fl. Burada tek bir istisna var, o da Sovyetler’in Afganistan’a yönelik iflgali(!) Türk egemen medyas›n›n savafl yanl›s› olmas›n›n ekonomik sebepleri olabilir mi diye bakt›¤›m›zda çeflitli varsay›mlar ortaya at›ld›, iflte ABD 200 milyon dolar bütçe tahsis etmifl. Buna Mehmet Barlas çok iyi bir cevap verdi, “diflimin kavu¤unu bile doldurmaz” diye. Çünkü hakikaten 200 milyon dolar sonuç olarak iki üç y›lda kazand›klar› para. Yani bedavaya, gönüllü uflakl›k yap›l›yor.


6 Evet, yani hakikaten ben Amerika’dan para al›p yaz› yazan var m› diye bakt›m, bulamad›m. fiu bak›mdan bulamad›m. Para fikri de¤ifltirmek için verilir. Ama bizdekiler bafltan beri savaflç›, ne diye para versin Amerika. Onlar da dangalak de¤il herhalde, kendisini destekleyen adama daha fazla para verecek de¤il. Ha flu olsayd›, flimdiye kadar savafla karfl›t yaz›lar yazm›fl, bir gün de birden savafl yanl›s› olan bir adamdan flüphelenme hakk›m›z olurdu. Ama yok öyle bir fley. Yani bizimkiler bedavaya yaz›yor zaten. ‹deolojik siyasi olarak Türk medyas›n›n yaln›zca Irak’taki savaflla ilgili de¤il, ülke içerisinde de s›n›f çat›flmalar›nda, yoksul zengin çat›flmalar›nda, mülk sahibi mülksüzler çat›flmalar›nda da hep güçlüden ve iktidardan yana olmufllard›r. Yurtd›fl›nda da uluslararas› alanda ayn› takti¤i gütmüfl. Yani kim en güçlüyse ondan yana. Vietnam’a karfl› Amerika’y›, Nikaragua’ya, Panama’ya karfl› Amerika’y›. Türk medyas›n›n bizatihi kendili¤inden bir dili yoktur ama dayand›¤› güçler önemlidir. Türk medyas› bugün büyük ölçüde kurum olarak ve ideoloji olarak Türk silahl› kuvvetlerine ve Türk büyük sermayesine dayan›yor. Türk medyas›n›n çekin arkas›ndan bu iki önemli gücü, iki sayfa bile gazete ç›karamazlar. Bütün ideolojik kaynaklar›, maddi kaynaklar›, cesaret ald›klar› iktidar odaklar› bunlar. Her ülkede biraz böyledir bu. Teknik olarak, mesleki olarak fliddetin en yayg›n ve toplu cinayetin en üst düzeyi olan savafl insanl›k d›fl›d›r, anormaldir. Ola¤an d›fl› bir fley oldu¤u için dikkat çeker. Belirli bir renk ve tiraj derdini, sorununu çözmek için bir savafl galerisi, plazalar›n reklam bülteni gibi ç›k›yor gazeteler bu aralar. Ak›ll› füzeler gibi. Bu yaln›zca ülkemizde de¤il bütün dünyada gösteriliyor. Medyan›n bu silah sevicili¤i nereden geliyor? O insanlar› olas› fliddete haz›rlamak, savafl›n kaç›n›lmazl›¤› fikrini yerlefltirmek, ayr›ca çok aç›k biçimde silah reklam› olarak yap›lan bir fley. Türk egemen medyas›n›n d›fl›nda kalan yay›n organlar›nda bana flahsen çok ilginç gelen bir gözlemde bulunaca¤›m. Cumhuriyet ve Yeni fiafak gazeteleri, ‹slamiyet’ten Kemalizm’e Türk silahl› kuvvetlerinden Kürt meselesine kadar neredeyse z›t fikirler savunan iki gazetenin Irak konusunda bafl›ndan beri kendi içinde son derece tutarl› ve savafl karfl›t› bir yay›n politikas› izlemeleri hofl. Hofllu¤un ötesinde, siyasi ideolojik gerekçeler tabi ki var. Ama bence burada günlük bir gazetenin tak›nmas› gereken do¤al ve normal tutumu tak›nd›klar› için bulufltular görüflündeyim. Neyse ki Yeni fiafak ile birlikte Zaman, Vakit; te-

21 Evet buradaki fley ilginç. Belevizyonlarda biraz daha tart›fl›- d›r. Genelde yayg›nd›. Giderek lirli ölçüde etkili oluyor. Ben labilir ama NTV, Kanal 7, biraz Samanyolu, hiç olmazsa çok bakt›¤›m›zda bu Irak’›n direnifli geçen gün Eskiflehir’de bir yerel aç›k, net savafl k›flk›rt›c›l›¤› yap- ve 48 saatte Ba¤dat’›n düflmeyi- televizyondayd›m. Belli ki oramad›lar. Bu bile önemli. Çünkü fli vs. medyay› eskiden beri elefl- dan geliyor. fiöyle bir soru gelne yaz›k ki Hürriyet ve onun ba- tiren, sorgulayanlar› hakl› gös- di. “Bu savafl karfl›tl›¤› iyi bir fl›ndaki kifli ç›tay› çok yukar› terdi¤i gibi benim görebildi¤im fley de neden Türk bayra¤› yok.” tuttu. Yukar› derken asl›nda çok kadar›yla bir sürü insan› da hiç Dedim ki savafl karfl›t›ysan›z afla¤› tuttu demek istiyorum. olmazsa soru iflaretleri do¤dur- al›n Türk bayra¤›n› gidin oraya Onun için Hürriyet’in karfl›s›n- maya, kuflkulu bakmaya yönelt- kimse sizi oradan kovmaz. Türk da herkes bar›fl yanl›s› kald›. ti. Bunun somut iflaretleri de bayra¤›n› isteyen tafl›r istemeHürriyet, herhangi bir ülkede, var. Ayr›ca Hürriyet’in ad›n› da- yen tafl›maz. Böyle bir elefltiri herhangi bir insan›n tüylerini di- hi anmak istemedi¤im yönetici- de e¤er özel bir Türk bayra¤› faken diken edecek bir bafll›k att›, leri sayesinde tiraj›nda azalma nati¤i de¤ilse Hürriyet’in etkisi savafl›n 2. veya 3. günü: “Tam var. Ben yak›n çevremde ç›kt›- alt›nda bu sorular› soruyordur. gaz Ba¤dat” Ben bunu okulda ¤›ndan beri Hürriyet okuyan in- Ama gerçekten de flimdiye kaö¤rencilerimle tart›fl›rken, iflin sanlar›n bu nedenle azald›¤›n› dar böyle bir olaya rastlamad›k. biçiminden bafllarsak, tam bir görüyorum. Apoletli yan›na pek Milliyetçilikleriyle çok övünen, lümpen a¤z›, bu çok önemli de- fazla dokunmuyor olabilirler Türkiye’yi en çok sevdiklerini ¤il. Gaza bast›¤›n›z her an orada ama yalanc› k›sm›na tepkinin öne sürenleri bugün göremiyoyüzlerce insan ölüyor. Böyle bir çok güçlü, ana avrat hakaret dü- ruz. Çünkü Türk bayra¤›n›n insani duyarl›l›ktan yoksun, zeyinde oldu¤unu görüyorum hangi tür gösterilerde kullan›ld›herhalde otoyolda gitmiyorsu- Yani Türk medyas›n›n yay›nla- ¤›n› bilirsek, Türk milliyetçilinuz Ba¤dat’a. ‹kincisi biraz da- r›nda da görülen o masum sivil ¤ini Amerikan milliyetçili¤i ile ha yerellefltirmek için ö¤rencile- insanlar›n, çocuklar›n cesetleri kar›flt›rma hale geliyorlar. Türre flunu dedim. “Bak›n, ola ki insanlar› direkt olarak etkiliyor. kiye’nin yak›n tarihinde bu konuda örnebir gün Ame¤in Kanl› rikan silahl› Pazar’› hakuvvetleri t›rl›yorum. Türkiye’yi Anti komüiflgal ediyor, nizmin dingüneyden ve dar k›l›kl› Edirne’den k e s i m i girmifller. Bir Amerikan Irak gazetefilosunu sinin ya da protesto bir Yunan gaeden gençlezetesinin re sald›rd›. ‘Tam gaz Yani orada Ankara’ diye din ve millibafll›k atmas› yetçilik takarfl›s›nda ne m a m e n düflünürsüAmerikanc›nüz, bunu l›k anlam›na nas›l aç›klargeliyordu. s›n›z?” Ö¤Amerikan rencilerden milliyetçilibiri flunu de¤ine Türk di: “Hocam milliyetçiliIrak’a ya da ¤i ile karfl› Yunanistan’a ç›k›lamaz. gitmeye geAmerikan rek yok. O milliyetçiligazete o za¤ine ancak man yine enternasyo‘Tam gaz nalizm ile Ankara’ diye karfl› ç›k›labafll›k atar.” bilir. Irak Do¤ruydu halk›n›n yabüyük ihtin › n d a malle. Hürridurarak karyeti ölçü olafl› ç›k›l›r. rak al›rsak Ben garipseonun d›fl›nmiyorum, daki herkes isteyen istesavafl karfl›t›d›r. Teknoloji ile insan› yan yana getirdi¤inizde di¤i bayra¤› tafl›s›n. O Peki TürBat›l› anlay›fl teknolojinin üstün oldu¤unu bayrak yokkiye’deki bu sa gidin o e g e m e n kan›tlamak için çal›fl›yor. Mesela Bat›l›lar zaman, o medya dedibayrak da ¤iniz medyabir çakaralmaz›n bir apachi helikopteri olsun. Samin›n halk›n düflürebilece¤ine inanm›yorlar. mi bir flekilgözündeki de Amerimeflruluk kan sald›r›durumu neBu savafl k›flk›rt›c›l›¤›n› bu s›na karfl›ysa. Hürriyet onu bir dir? Yani bu bafll›klar at›l›rken halk ise %90’lara varan oran- sald›r›ya karfl› yap›lan gösteri kere daha yapt›. fiiflli’deki savafl larda bu sald›r›ya karfl› ç›kt›¤›- ve benzeri eylemlere karfl› söy- karfl›t› gösteri için ertesi gün on n› ifade ediyor. Üstelik Türki- lemlerinde de görmek müm- on befl bin kiflilik eflcinseller ‹sye’nin gerçekli¤inde özellikle kün. Örne¤in iflte mitinglerde lamc›larla bar›fl için yürüdü detelevizyonun söylediklerinin aç›lan pankartlar›n renklerine di. Hürriyet’in diktatoryal Kemalist ve maço yay›n çizgisine do¤ru oldu¤u görüflü yayg›n- kadar tart›flma yap›labiliyor.

11-24 Nisan 2003 göre ‹slamc› olmak ve eflcinsel olmak kötü bir fley. Bunlar elefltirilebilecek fleyler de¤ildir. New York Times bunu Centrel Park’taki 50 bin kiflilik bir bar›fl gösterisini görmezden gelerek yapt›. Ama Hürriyet’in yapt›¤› daha i¤renç bir fley. Haberi gizlemek de tahrif etmek de kötü bir fley ama tamamen kötüler aras›nda bir ayr›m yap›yorum. Psikolojik savafl içindeki rolleri gere¤i bunu yapmalar› da do¤al herhalde. fiunu söyleyeyim medya; yap›s›, do¤as›, gücü, hikmet-i sebebi itibar›yla bir fleyi de¤ifltiremez. Medya savafl›n gidiflat›n› da etkileyemez. Yenilgiyi veya zaferi –kimin aç›s›ndan bakarsan›z bak›n- konusunda en fazla kuflku uyand›rabilir. Medyan›n bafl›ndakiler medyan›n çok güçlü oldu¤unu, isterlerse hükümeti devirebileceklerini vs. savunurlar. Oysa ki medya sadece bir olay›n do¤ru veya yanl›fl, tahrifatl› ya da eksiksiz bir flekilde aktar›lmas›yla s›n›rl›d›r. Kafalar›m›z› kar›flt›rabilir ama olay›n kendisini de¤ifltiremez. ‹stedi¤i kadar Amerikan propagandas› yaps›n Irak halk›n›n direniflini k›ramaz. Irakl›lar›n da flöyle bir avantaj› var; Hürriyet gazetesini okumuyorlar. Son olarak eklemek istedi¤iniz veya özellikle ifade etmek istedi¤iniz bir fley var m›? Özellikle ifade etmek istedi¤im, bugün ‹flçi köylü ve benzeri yay›n organlar›nda çal›flanlar, yöneticiler global medyan›n, milliyetçi medyan›n, savafl yanl›s› medyan›n darbe yedi¤i, inan›l›rl›¤›n›-güvenirli¤ini kaybetti¤i bir dönemde –çok mekanik düflünmemeye çal›fl›yorum- onlar›n yapamad›¤›n› do¤ru yay›n siyasetiyle yapmaya çal›flmalar› için gerekli mesleki ve teknik becerileri güçlendirmek laz›m. Ben çok önceden yazm›flt›m. Bizim bu egemen medyaya oranla bir sürü eksi¤imiz var. Onlardan daha iyi resim çekemiyoruz, onlardan daha iyi röportaj yapam›yoruz. Bu konularda da rekabetse rekabet. Onlar para kazanmak için yap›yor bu ifli, sol kültür bas›n›n para kazanman›n ötesinde kendi taraftarlar›na karfl› do¤ru tahlil edebilmesi için do¤ru fikir ve bilgileri aktarma diye baflka manevi, siyasi, ideolojik bir sorumlulu¤u var. Bu sorumlulu¤u yerine getirebilmek için iflin kural›na uygun do¤ru bilgi verebilmesi gerekir. Bilginin do¤rulu¤u zamanla ortaya ç›k›yor. Yani öngörü siyasette ve gazetecilikte çok önemli. Yani siz bugün Irak savafl›n›n gidiflat› konusunda somut bilgilere dayal› tahlil yapt›¤›n›zda sizin o öngörünüz do¤ruland›¤› zaman kalk›p, bak biz bunlar› iki ay önce yazm›flt›k demeleri gerekir. Bunun için de do¤ru olguyu do¤ru bir biçimde izleyip aktarmak gerekir. Abartmadan, e¤meden, bükmeden.


11-24 Nisan 2003

22

6

Kamu emekçilerinden 2003 bütçesine protesto Kamu emekçileri, ABD emperyalizminin özelde Irak halk› üzerindeki genelde ise tüm dünya halklar› üzerindeki sald›rganl›¤›n› ve 2003 y›l› bütçesini çeflitli illerde yapt›klar› eylemlerle protesto ettiler.

ANKARA Devrimci önder Mahir Çayan ve K›z›ldere direniflçilerini Hacettepe Üniversitesi’nde anmak, onlar›n reformizme, teslimiyetçili¤e ve tasfiyecili¤e karfl› devrimci ç›k›fllar›n› ö¤rencilere anlatmak amac›yla 31 Mart akflam› yurt kantininde bir anma gerçeklefltirdik. Yeni Demokrat Gençlik, Özgür Gençlik ve Devrimci Gençlik’in ortaklafla düzenledikleri anma tüm devrim flehitleri için

1 dakikal›k sayg› durufluyla bafllad›. Dia gösterimiyle devam eden anma, Kinem Müzik Toplulu¤u’nun türküleri ve marfllar›yla sona erdi. Etkinlik süresince anman›n örgütleyicileri kendi bak›fl aç›lar›ndan Mahir Çayan ve K›z›ldere direniflini anlatan yaz›lar okudular. YDG de emperyalizmin son süreçte yo¤unlaflt›rd›¤› askeriekonomik ve kültürel sald›r›lar›na karfl› anti-emperyalist mücadeleyi Mahirce, Denizce, ‹b-

rahimce örmenin önemini vurgulad›. Ayr›ca YDG olarak açt›¤›m›z standla da yay›nlar›m›z› tan›tmaya çal›flt›k. Etkinlik coflkulu bir flekilde sona erdi. (Hacettepe Üniversitesi YDG) MALATYA Haklar ve Özgürlükler Cephesi 5 Nisan 2003 tarihinde saat 13:30’da Malatya Hak-Der binas›nda, 70’li y›llarda devrimci mücadelede flehit düflen devrim flehitlerini anma etkinli-

¤i düzenlediler. Etkinlik tüm devrim flehitleri için yap›lan 1 dakikal›k sayg› durufluyla bafllad›. Ard›ndan yap›lan konuflmada 70’li y›llardaki mücadele anlat›l›rken Mahirlerin, Denizlerin, ‹bolar›n direnifl geleneklerinin günümüzde de devam edildi¤i belirtildi. Mahirleri anman›n onlar›n mücadelesine düflüncelerine sahip ç›kmaktan geçti¤i vurguland›. Okunan fliirler, türküler ve marfllardan sonra etkinlik sona erdi. BURSA K›z›ldere flehitleri, Bursa’da ESP, Ekmek ve Adalet ve Partizan okurlar› taraf›ndan yap›lan bir etkinlik ile ortak olarak an›ld›. 30 Mart günü yap›lan anma ilk olarak bir dakikal›k sayg› duruflu ile bafllad›. Deniz Gezmifl, ‹brahim Kaypakkaya, Mahir Çayan ve K›z›ldere flehitlerinin resimleri ve karanfillerle süslenen bir panonun da yap›ld›¤› etkinlikte “Devrim flehitleri ölümsüzdür” pankart› aç›ld›. Etkinlikte devrimci dayan›flman›n önemine vurgu yap›l›rken ayr›ca bugün onlar› anman›n surumlulu¤unun

omuzlar›m›zda oldu¤u gerçe¤ine vurgu yap›ld›. Mahir Çayan’›n annesi taraf›ndan yaz›lan mektup ve fliirlerin okunmas› ile devam eden etkinlik söylenen marfl ve türkülerin ard›ndan sona erdi. ADANA 2 Nisan’da Çukurova Üniversitesi’nde Yeni Demokrat Gençlik, Devrimci Gençlik, Adana Gençlik Derne¤i, Demokratik Ö¤renci Birlikleri taraf›ndan K›z›ldere flehitleri ve Mehmet Latifeci’yi anma etkinli¤i düzenlendi. 100 kiflinin kat›ld›¤› etkinli¤i çevredeki ö¤renciler de ilgiyle izledi. ANTAKYA YDG, BDSP, Direnifl okurlar› ve reformist partilerin kat›l›m›yla K›z›ldere flehitleri ve 30 Mart 1995’te katledilen Mehmet Latifeci için anma töreni yap›ld›. Hatay Samanda¤’da Latifeci’nin mezar› bafl›nda yap›lan anmada Arapça ve Türkçe olarak Latifeci’nin mücadele yaflam› anlat›ld›. “K›z›ldere son de¤il savafl sürüyor”, “Bedel ödedik, bedel ödetece¤iz” vb. sloganlarla anma sona erdi.

Diyarbak›r köylüleri art›k susuz yaflamak istemiyor

Açl›ktan yaflanan ölümler, yoksulluktan krize girip intihar edenler, cinnet geçirenler, susuzluktan dolay› salg›n hastal›klar art›k s›k s›k duymaya al›flt›¤›m›z haberler aras›nda yer al›yor. Diyarbak›r’›n Ç›nar ilçesine ba¤l› Yeniköy Köyü sakinleri, art›k susuzluktan isyan ediyorlar. “Art›k susuz kalmak istemiyoruz” diyen köylüler, su ihtiyaçlar›n› karfl›lamak için her sabah 2 kilometre yol katederek tanker-

lerle su getirmek zorunda kal›yorlar. D‹HA’dan ald›¤›m›z bilgilere göre köy sakinleri iki y›l önce su ihtiyaçlar›n›n karfl›lanmas› için Köy Hizmetlerine dilekçe vermifller ancak bundan bir sonuç alamam›fllar. Gerekçe ise köyün kay›tlarda bulunmamas›. Köyün su ihtiyac›n›n bu koflullarda ancak sondajla sa¤lanabilece¤ini söyleyen köy sakinlerinden Fesih Zenol; “Ancak sondaj çok pahal›. Milyarlarca liray› nereden bulal›m. Ç›nar’a çok yak›n olmam›za ra¤men hala susuz yafl›yoruz. Her sabah kalkt›¤›m›zda ilk iflimiz tankerle su tafl›mak oluyor.” dedi. Yine köy sakinlerinden olan 55 yafl›ndaki Halise Zenol flu

ana kadar hiç suyu olan bir evde yaflayamad›¤›n› belirterek art›k su istedi¤ini, susuz ev bak›m›n›n zor oldu¤unu söyleyerek flöyle konufltu: “Bu zamanda art›k kimse susuz kalm›yor. Ben de kalmak istemiyorum. Hayat›m boyunca su yüzü görmedim. Daha önceden oturdu¤umuz köyde de su yoktu. Hayat›m boyunca su yüzü görmeden ölüp gidece¤im.” Ç›nar Belediyesi Fen ‹flleri Müdürü Kinyar Azboy ise yapt›¤› aç›klamada kendilerine herhangi bir müracaat olmad›¤›n› söyleyerek yeni kurulan bu köyün imar planlar›n›n görünmedi¤ini söylerken Köy Hizmetleri Diyarbak›r ‹l Müdürlü¤ü yetkilileri ise kö-

yün kay›tlarda yer almamas› nedeniyle herhangi bir hiz-

met yapamayacaklar›n› ifade etti. (H. Merkezi)

Özellefltirilen Ferro Krom’a iki teklif Özellefltirme idaresi taraf›ndan 28 fiubat 2003 tarihinde sat›fla ç›kar›lan Eti Krom Afi.’ye ba¤l› Ferro Krom tesislerinin sat›fl› kesinleflirken iki teklif üzerinde yo¤unlafl›ld›. Kazakistan’›n Avrasya Grubu’nun Elaz›¤’a gelerek incelemeler yapt›¤› ve faaliyetini sürdürmek için bir elektrik santrali kurarak Kazakistan’dan elektrik getirece¤i ö¤renilirken ikinci teklifi ise Elaz›¤ Güçbirli¤i Afi. yapt›. Ferro Krom’un özellefltirilme süreci 1 Temmuz 2001 tarihinde üretime geçici ara verilmesi ile bafllam›flt›. Daha sonra AKP’nin hükümete gelmesi ile beraber 14 Ocak 2003 tarihinde aç›klanan özellefltirme plan›nda yer almas›na ra¤men Baflbakanl›k Özellefltirme Dairesi ulusal gazeteleri ihale ilan› vererek Ferro Krom tesislerini özellefltirmeye açt›. Özellefltirme süreci Ferro Krom’un 30 Nisan’da özellefltirilmesi ile son bulacak. (Malatya)


6

23

11-24 Nisan 2003

IRAK HALKININ GELECE⁄‹N‹ ABD VE ‹NG‹LTER’N‹N FÜZE LER‹ VE BOMBALARI BEL‹RLEYEMEYECEK ABD VE ‹NG‹L‹Z EMPERYAL‹STLER‹N‹N IRAK’A ‘ÖZGÜRLÜK’ OPERASYONUNUN B‹LANÇOSU; B‹NLERCE ÖLÜ, YARALI, ONB‹NLERCE GÖÇ VE YIKILMIfi KENTLER ABD ve ‹ngiliz emperyalistlerinin 20 Mart’tan bu yana Irak’a bafllatt›klar› sald›r› tüm fliddetiyle devam ediyor. ABD ve ‹ngiliz emperyalist güçlerinin Irak’ta kimyasal silah var gerekçesinin yalan oldu¤u, esas amac›n Irak petrollerini ele geçirme ve Irak’› tamamen iflgal etmeyi hedefledikleri ortad›r. ABD ve ‹ngiltere daha flimdiden Irak’› kendi aralar›nda bölüflmek için görüflmelere bafllad›lar bile. 27 Mart’da Camp David’de bir araya gelen Bush ve Blair pazarl›k ederken, iflgal sonras›nda bu operasyona kat›lmayanlara Irak’dan pay verilmeyece¤ini aç›klamay› da ihmal etmediler. ABD ve ‹ngiltere kanl› tarihlerine yeni bir sayfa daha eklemifl bulunuyorlar. Sald›r›n›n bafllad›¤› tarihten bu yana üç bin insan›n ölü¤ü Irak sald›r›s›nda, binlerce insanda yaralanm›fl, Basra, Nasiriye, Umm Kasr, Necef ve Kerbe-

la’dan on binlerce insan ise göç etmek zorunda kalm›flt›r. ABD ve ‹ngiliz güçleri 20 Mart’tan bu yana aral›ks›z bombalad›klar› Ba¤dat ve di¤er flehirlerde y›k›lmad›k yer b›rakmam›fl, yerleflim yerleri baflta olmak üzere, Hastahaneler, okullar, g›da depolar›, fabrikalar ve köprüler havaya uçurularak halk›n en çok ihtiyaç duydu¤u gereksinimleri karfl›lamalar› engellenmektedir. Basra’da Vefa El Kaed’deki su pompalama tesisini bombalayan ABD’n›n kenti susuz b›rakarak, kendilerine direnen Basra flehrini teslim olmaya zorlam›flt›r. Irak’›n bir çok flehrinde elektrik santrallerini bombalayan ABD ve ‹ngiltere, hastahanelerdeki ameliyatlar› engelleyerek yaral›lar›n ölümüne neden olmaktad›r. ABD ve ‹ngiltere sadece askeri hedefleri vurmakla kalm›yor, sivil yerleflim yerlerini de hedef alarak kitle katliam-

lar›na giriflmifl bulunuyorlar. 26 Mart’a Ba¤dat’taki Eflflarb Pazar yerine f›rlat›lan füzeyle 15 sivil insan›n ölümü ve 30’nun da yaralanmas›na neden olan sald›r›n›n hemen ard›ndan, 27 Mart’da Kalet Sukar kenti yak›nlar›nda bir otobüsü tarayan ABD askerleri 20 sivili öldürürken, 2 Nisan günü Ba¤dat’ta bombalanan bir do¤umevinde ise say›lar› belirlenemeyen çok say›da insan öldürülmüfltür. çekinmemektedir. Yunus bal›klar›n› may›n aramada kullanarak ne kadar zalim oldu¤unu göstermektedir. Irak Kürdistan’›ndaki Kürtlere binlerce a¤›r silah da¤›tarak, Irak ve Kürt halk›n› bir birine k›rd›rtmaktad›r. Her türlü silah› kullanmaktan çekinmeyen ABD ve ‹ngiltere, Misket bombas› ve yeni üretilen, her biri iki ton a¤›rl›¤›nda olan bombalar›n kullan›lmaya baflland›¤› sald›r›larda, ABD ve ‹ngiliz emperyalistleri kimya-

ÇA⁄RI KONFERANSLAR D‹Z‹S‹ ABD EMPERYAL‹ZM‹N‹N M‹L‹TAR‹ST HUKUKU, MÜDAHALE, SALDIRI, ‹fiGAL VE ‹ST‹LANIN MEfiRU‹YET‹. TAR‹H VE YERLER 25 N‹SAN V‹YANA, 26 N‹SAN STUTTGART, 27 N‹SAN ZÜR‹H, 1 MAYIS HAMBURG, 2 MAYIS DEN-HAAG, 3 MAYIS FARNKFURT, 4 MAYIS DU‹SBURG KONUfiMACI: AÇILIM HUKUK BÜROSUNDAN AVUKAT HAKAN KARAKUfi DÜZENLEYENLER AT‹K (AVRUPA TÜRK‹YEL‹ ‹fiÇ‹LER KONFEDERASYONU) ILPS (HALKLARIN ULUSLARARASI MÜCADELE L‹G‹)

sal ve küçük çapl› nükleer silah kullanmaya haz›rlan›yor. Daha flimdiden bunun alt yap›s›n› haz›rlayan ABD ve ‹ngiltere bu silahlar› kulland›¤›nda, bunu Irak’›n kulland›¤›n› iddia etmekten de geri kalmayacakt›r. Irak halk›n›n ABD ve ‹ngiliz emperyalist güçlerine karfl› direnmeleri ve karfl› koymalar› tamamen meflrudur. ‹flgal edilmifl vatanlar›n› savunmay› ulusal bir direniflle karfl›lamalar› Irak Ulusunun en temel ve vazgeçilmez hakk›d›r. Bugün emperyalistlere karfl› direnen Irak halk› zaman› geldi¤inde Saddam gibi bir diktatörü de bafllar›ndan atmas›n› bilecektir. Bu emperyalist sald›rganl›k savafl›n› bir kez daha lanetliyoruz. ABD ve ‹ngiliz emperyalist güçleri Irak’a özgürlük de¤il, kan, gözyafl›, aç›l›k ve katliam götürmüfllerdir. ABD ve ‹ngiltere’nin bu sald›rganl›k savafl›n› kimse

unutmayacakt›r. Dünya’n›n bir çok yerinde ABD ve ‹ngiliz emperyalist güçlerine karfl› yap›lan gösteri ve karfl› koyufllarla, ABD ve ‹ngiltere daha flimdiden bu savafl› kaybetmifllerdir. Onlar Irak’› iflgal edebilirler, ama hiçbir zaman Ortado¤u’da huzur bulamayacaklard›r. Ortado¤u halklar› ABD ve ‹ngiliz emperyalist güçlerine karfl› direnmesini bileceklerdir. Nisan 2003 ABD VE ‹NG‹L‹Z E M P E R YA L ‹ S T L E R ‹ ELLER‹N‹Z‹ IRAK’TAN ÇEK‹N KAHROLSUN EMPERYAL‹ZM, FAfi‹ZM VE HER TÜRDEN GER‹C‹L‹K AT‹K Avrupa Türkiyeli ‹flçiler Konfederasyonu www.atik-online.org

DUYURU 16. AT‹K kongresi 18-19-20 Nisan 2003 tarihinde afla¤›da belirtilen gündemler ›fl›¤›nda gerçeklefltirilecektir. AT‹K ba¤l› tün Federasyon ve komitelere duyurulur.

16. AT‹K KONGRES‹ GÜNDEM 18-19-20 Nisan 2003/Frankfurt 1) Aç›l›fl ve sayg› duruflu 2) Delege tespiti 3) Aç›l›fl konuflmas› 4) Divan baflkanl›¤› ve divan üyeleri seçimi 5) 16. Kongre siyasi perspektifinin tart›fl›lmas› 6) 15. dönem faaliyet raporunun tart›fl›lmas› 7) Mali raporun sunulmas› 8) Denetim kurulu raporunun okunmas› 9) De¤ifliklik önergeleri 10)Yeni organlar›n seçimi A) Konsey seçimi B) Denetim kurulunun seçimi 11) Dilek ve temenniler 12) Kapan›fl


11-24 Nisan 2003

6

24

Dünya halklar›n›n öfkesi büyüyor ABD ve ‹ngiliz emperyalistlerinin Irak’a yönelik sürdürdü¤ü emperyalist sald›rganl›k, tüm dünyada protestolara sahne oluyor. Son günlerde artan hava sald›r›lar›, bu sald›r›larda kullan›lan a¤›r bombard›man uçaklar›n›n ya¤d›rd›¤› binlerce tonluk bombalar ile çocuk, genç, yafll› insanlar katledilmeye baflland›. Dünyan›n çeflitli co¤rafyalar›nda bu sald›rganl›¤a karfl› gerçeklefltirilen gösterilere milyonlarca insan kat›lmakta ve emperyalist sald›rganl›¤› protesto etmektedir. BERL‹N Berlin’de sald›r›n›n bafllad›¤› 10 gün içinde irili ufakl› 67 eylem oldu. ABD Konsoloslu¤u yak›n›nda nöbetlefle çad›r içinde kalan bir grup insan bu eylemlere örnektir. 29 Mart 2003 tarihinde kitlesel olarak bir yürüyüfl gerçeklefltirildi. Saat 14:00’de hareket eden kitle ancak saat 15:00’te alana varabildi. 60 binin üzerinde kat›l›m›n oldu¤u eylem saat 18:00’e kadar sürdü. Yap›lan yürüyüflte TKP/ML ve ILPS pankartlar› da aç›ld›. Yürüyüfl boyunca AT‹K imzal› “Irak’ta bafllat›lan savaflla ABD emperyalizmi kanl› tarihine bir yenisini daha ekledi” ve “ABD emperyalizminin suç ortaklar› ‹ngiltere, ‹talya, Japonya, Hollanda, ‹spanya ve Türkiye’ye karfl› sessiz kalmayal›m” bafll›kl› binlerce bildiri genifl bir flekilde da¤›t›ld›. (Berlin)

PAR‹S Paris’te gerçeklefltirilen eylemlere AT‹K ve ILPS taraftarlar› da kat›l›m sa¤lamaktad›r. Ayr›ca TKP/ML Paris taraftarlar› da pankart ve bayraklar› ile alanlardaki yerlerini almaktad›rlar. 21 MART STRASBOURG-SA‹NT DEN‹S “Paris Komünü’nden Newroz’a Mart direnifllerini selaml›yoruz” fliar›yla ‹flçi-Köylü, DevrimciDemokrasi, At›l›m, Ekmek ve Adalet, Odak taraf›ndan düzenlenen mitinge yaklafl›k 100 kifli kat›ld›. Akflam saatlerinde bafllayan eylemde “Biji Newroz”, “Emperyalist savafla karfl› halklar›n yan›nda yer alal›m” pankartlar›n›n yan›s›ra “Amerikan emperyalizmi kanl› ellerini Ortado¤u’dan çek”, “Türk ordusu Kürdistan’dan defol” dövizleri tafl›nd›. Sayg› durufluyla bafllayan eylemde Frans›zca ve Türkçe olarak yap›lan konuflmalarda Mart direnifllerinin tarihsel önemine dikkat çekilerek, emperyalist sald›rganl›k k›nand›. 22 MART REBUPLIQUE MEYDANI Yine, sald›r›n›n bafllamas› sonras›nda tüm dünyada düzenlenen gösterilerden bir tanesi Paris’in Rebupl›que (Cumhuriyet) meydan›nda bafllayan yürüyüfl ile gerçeklefltirildi. Bu yürüyüfle ILPS pankart›, AT‹K ve ILPS

Dünyadan Notlar “DOST ATEfi‹”! Emperyalistler, emperyalist sald›rganl›klar›n› gizlemek için içinden geçti¤imiz yüzy›l›n son çeyre¤inde “ideolojiler öldü”, “Bar›fl”, “Küreselleflme” maskeli kavramlarla dünya halklar›n› tam bir ideolojik bombard›mana tuttular. Bu ideolojik bombard›man›n ezilen kitleler üzerinde hiç etki yaratmad›¤›n› söyleyemeyiz. Tam tersine ideolojik planda netsizliklerin önemli oranda yafland›¤› bu tarihi kesitte, emperyalistlerin gerçekleri çarp›tan gizleyen bu tutumlar›, geçerli de olsa umdu¤undan daha fazla karfl› devrimci bir rol oynad›. Elbette ki bu demagojik söylemlerin ezilenler cephesinde de itibar görmesinin objektif bir zemini de vard›. Yani, sosyalist maskeli bürokratik burjuva diktatörlüklerin y›k›lmas›yla birlikte, emperyalistler gerçek bar›fl›n teminat› olan sosyalizme yönelik çok yönlü ve kapsaml› hain sald›r›lar›n› sürdürmekle kalmad›. 20. yüzy›lda yaratt›klar› tüm haks›z savafllar›n sorumlusu olarak da sosyalist ülkeleri ve sosyalistleri gösterdiler. Bü-

rokratik burjuva diktatörlükleri flahs›nda da sosyalizmi “yok eden” emperyalistler ve kiral›k kalemflörleri art›k sahte bar›fl nutuklar› atmakta da daha serbest ve özgürdüler. Nitekim kimi burjuva kalemflörleri bu durumu “tarihin sonu” olarak ilan ettiler. Oysa s›n›f savafl›m› hükmünü sürdürüyordu. Ve ortada aranacak bir “son” varsa o da bu burjuva teorilerinin hükmünü sürdüren tarihin yasalar› karfl›s›nda yok olaca¤› haf›zalarda silinece¤i gerçe¤iydi. Bugün Irak halk› üzerine bombalar ya¤d›ran emperyalist haydutlar yaln›z Irak halk›n› katletmekle kalm›yorlar, ayn› zamanda genifl kitleleri ezen ve ezilenler çeliflkisiyle emperyalizm denilen gerçek canavarlarla yüzlefltiriyorlar. ABD haydutu Irak’a sald›rd›klar›nda “çiçeklerle karfl›laflacaklar›”n›n propagandas›n› yap›yorlard›. Hiç kuflkusuz bu sebepsiz de¤ildir. Emperyalistler haks›z ve meflru olmayan savafllar›na bir bahane bulmak durumundayd›lar. Tarihi

dövizleri ile kat›l›m sa¤land›. Ayr›ca yürüyüfl boyunca TKP/ML bayraklar› da tafl›nd›. 23 Mart: Geliflen emperyalist sald›rganl›¤a karfl› Paris’in 10. Bölgesinde bulunan çeflitli Frans›z ve Türkiyeli kurumlar›n oluflturdu¤u Platform, Strasbourg Saint Denis semtinde bir miting düzenledi. Yaklafl›k 200 kiflinin kat›ld›¤› mitinge, Paris Halklarla Dayan›flma Derne¤i, AT‹K, ILPS taraftarlar› da kat›l›m sa¤lad›. ILPS ve AT‹K ad›na yap›lan konuflmalarda, Irak’a karfl› gerçeklefltirilen emperyalist sald›rganl›¤a karfl› tüm insanlar›n sokaklara ç›karak tepkilerini ortaya koymalar› gerekti¤i belirtildi. Ayr›ca mitingde, halk oyunlar› gösterisi ve müzik gruplar› sahne ald›. 29 Mart tarihinde gerçeklefltirilen eyleme yerli ve göçmen yüzlerce parti, sendika ve dernek kat›ld›. Yaklafl›k 100 bin kiflinin kat›ld›¤› yürüyüflte Partizan güçler TKP/ML ve ILPS pankart, döviz ve bayraklar›yla kat›ld›. Ayr›ca Filistin ve Irakl›lar›n daha önceki eylemlere göre daha fazla kat›l›m sa¤lad›¤› bu yürüyüflte, ABD emperyalizmini k›nayan sloganlar at›ld›. Yürüyüflte “Amerikan emperyalizmi kanl› ellerini Ortado¤u’dan çek” TKP/ML ve “Yankees Go Home, Dün Afganistan, bugün Irak, yar›n neresi?” ILPS imzal› pankartlar tafl›nd›.

tecrübeler bize bunu gösteriyor. Emperyalistler Irak’a “özgürlük” ve “uygarl›k” götürmek için “dünyay› kitle imha silahlar›ndan kurtarmak” için sald›rd›klar›n› ilan ettiler. Tüm bu yalanlar haks›z ve gerici savafllar›n›, emperyalist ya¤ma ve iflgallerini dünya halklar›n›n bilincinde meflrulaflt›rma amac›n› tafl›maktad›r. Bu yalanlar›n› yo¤un bir dezenformasyonla (çarp›tma/yalan haber) güçlendirmeye çal›flmaktad›rlar. Ancak hiçbir yalan ve çarp›tma haber emperyalistlerin kanl› ve vahfli yüzünü gizleyemez. Yine hiçbir yalan ve çarp›tma haber Irak halk›n›n hakl› ve meflru mücadelesinin gerçekli¤ini ortadan kald›ramaz. Tam da bu gerçeklik nedeniyledir ki emperyalist caniler, yaratmak istedikleri “flok ve dehfletle” yüzyüze kald›lar. Haks›z ve meflru olmayan sald›r›lar›, onlar› tasmas›ndan kurtulmufl ve korkutulmufl bir köpek gibi sa¤a sola sald›rmaya itti. fiok ve dehflet içinde kald›lar. Ve bu flok ve dehflet içerisinde “ak›ll›” bombalar› ve füzeleriyle kendi kendilerini vurmaya bafllad›lar. Emperyalist iflgalciler “dost atefli”yle kendi kendilerini vuruyorlar. ABD haydutu ve müttefiki ‹ngiliz emperyalizminin yaflam›fl oldu¤u bu flok ve dehflet nedeniyle Irak halk›na yönelik katliam daha da art›r›ld›. Tüm dünyada bu katliam kitlelerin artan öfkesiyle lanet-

SA‹NT BR‹EUC-FRANSA ABD emperyalistlerinin Irak’a yönelik sald›r› planlar›n› aç›klamas›ndan sonra hareketlenen parti, sendika ve di¤er örgütler Mart ay› bafl›ndan itibaren bir komite oluflturdular. AT‹K’in de içinde yer ald›¤› bu komite her hafta toplanarak geliflen olaylara karfl› tav›r al›nmas› noktas›nda karar ald›. 22 Mart’ta saat 15’de komite taraf›ndan düzenlenen yürüyüfl oldukça canl› geçti. Bütün bu eylemlerde ILPS ve AT‹K’in ç›kartt›¤› bildirilerden binlerce da¤›t›ld›. (Paris) DU‹SBURG Sald›rganl›¤›n bafllad›¤› 20 Mart’ta bir yürüyüfl düzenlendi. Yürüyüflün organizesinde yer alan AT‹F, YDG ayr›ca ILPS eylemde pankart leniyor. “Savafla Hay›r” sesleri daha yüksek bir biçimde dillendiriliyor. Ancak gerek ülkemizde ve gerek dünyada savafl olgusunun kavran›fl›nda halen eksik ve yan›lg›l› yaklafl›mlar bulunmaktad›r. Bu nedenle bugün Irak’›n iflgal edilmesi gerçekli¤inde bir kez daha kendisini ortaya koyan savafl›nda s›n›fsal bir olgu oldu¤unu görmeliyiz. Emperyalizm ve bilumum gerici s›n›flar alafla¤› edilmedikçe savafllar›n varolaca¤›n› görmeliyiz. Bu nedenle savafl sorununu do¤ru kavramal›y›z. Savafl siyasetin baflka araçlarla sürdürülmesidir. Bu savafllar hakk›ndaki gerçe¤in en özlü ifadesidir. S›n›f bilinçli proletarya bugüne kadar sürdürdü¤ü mücadelesinde bu bilimsel gerçe¤i bir an olsun gözönünden ›rak tutmam›fl ve tavr›n› bu gerçe¤in ›fl›¤›nda saptam›flt›r. Bilindi¤i gibi insanl›k tarihinde ezen ve ezilen, sömüren ve sömürülen s›n›flar›n ortaya ç›k›fl›yla birlikte aralar›ndaki mücadele de, tarihi yapan temel ö¤e olarak var olmufltur. Bu mücadelede her s›n›f›n kendine özgü siyasetleri vard›r. Mücadelelerin iyice keskinleflti¤i dönemlerde s›n›flar, siyasetlerini silahlarla yürütme durumunda kal›rlar dolay›s›yla her savafl s›n›fsal bir muhtevaya sahiptir. O halde yeryüzünde ezen ve sömüren s›n›flarla ezilen ve sömürülen s›n›flar varoldukça savafllarda var olacakt›r. Bu konuda Lenin

açarak bildiri da¤›t›m› yapt›. 2000 kiflilik eylemde TKP/ML flamalar› tafl›narak TKP/ML MK imzal› bildiriler de da¤›t›ld›. 21 Mart’ta AT‹F Duisburg olarak kat›l›m›n sa¤land›¤› Newroz mitinginde AT‹K imzal› bildiriler da¤›t›ld›. ‹brahim amblemli flamalar Kürt halk› taraf›ndan ilgiyle karfl›land›. 28 Mart tarihinde “Bomba yerine e¤itim” inisiyatifi ve içinde YDG ve AT‹F-Duisburg’un da yer ald›¤› “Duisburg Savafl Karfl›t› ‹nisiyatif”in organize etti¤i “Savafla Karfl› ö¤renci yürüyüflü” düzenlendi. Eyleme TKP/ML taraftarlar› da flamalar›yla kat›ld›. 2-3-4 Nisan tarihlerinde de Duisburg-stat’ta ILPS’nin organize etti¤i bilgilendirme standlar› aç›ld›.

flöyle diyor “Ancak bi , tek bir ülkede de¤il bütün dünyadaki burjuvaziyi devirir, yener ve ellerinden mallar›n› al›rsak, savafllar imkans›z hale gelir.” Di¤er bir ifadeyle, emperyalizmin var oldukça savafllar kaç›n›lmazd›r. Di¤er önemli bir nokta ise herhangi bir savafl hakk›nda do¤ru bir de¤erlendirme yapabilmek için, öncelikle bu savafl›n hangi s›n›f ya da s›n›flar›n, hangi siyasetlerinin silahlar yoluyla sürdürülmesi oldu¤unu net olarak bilince ç›karmak gerekir. E¤er savafl›n s›n›flar de¤erlendirmesini do¤ru bir temelde yapamazsak, o savafl›n gerçek niteli¤ini de kavramam›z mümkün de¤ildir. Oysa biz sürdürülen savafl›n hangi s›n›fa hizmet etti¤ini bilmek zorunday›z, ki tavr›m›z ve duruflumuz da esas olarak bu bilinç üzerinde flekillenecektir. ABD haydutu ve suç ortaklar›n›n Irak’a yönelik sald›r›s›n› yani bu emperyalist sald›rganl›klar›n›n amaç ve hedeflerini, yol açaca¤› sonuçlar›, yukarda alt›n› çizmeye çal›flt›¤›m›z bilinç ›fl›¤›nda ele al›p de¤erlendirmek zorunday›z. Aksi de¤erlendirmeler, her halükarda eksik ve yetersiz olur. Emperyalist sald›rganlar›n gerçek amaçlar› yeteri kadar deflifre edilmez. Bu da demagojik söylemlerde s›n›r tan›mayan emperyalistlerin iflini kolaylaflt›rmaktan baflka bir ifle yaramaz.


6

25

11-24 Nisan 2003

Komünist Partiler’den dünya halklar›na ça¤r›!

ABD’nin Irak’a karfl› sald›rganl›k savafl›n› yenilgiye u¤rat!

Aç›klama: Elimize posta kanal›yla ulaflan afla¤›daki bildiriyi konunun güncelli¤i ve haber de¤eri tafl›d›¤› için aynen yay›nl›yoruz.

Bizler Irak halk›na karfl› ABD emperyalizmi ve piyonlar› taraf›ndan yap›lan soyk›r›mc› sald›rganl›k savafl›n› mahkum eden dünya halklar›n›n yan›nday›z. Irak’›n bu ahlaks›z, cani ve barbar iflgali, kendi uluslararas› hukuklar›n›n alçakça ihlali ve insanl›¤a karfl› gerçeklefltirilen bir suçtur. Bizler ABD emperyalizmine karfl› kahramanca direnen Irak halk› ile dayan›flmam›z› ilan ediyoruz. Tüm dünya için bugün her zamankinden daha aç›kt›r ki, Irak’› silahs›zland›rmak ve Irak halk›n› Saddam rejiminden “kurtarmak” yalan›; Irak’› yeniden sömürgelefltirmek,

petrol kaynaklar›na el koymak, tüm Ortado¤u ve Hazar Denizi ve Orta Asya çevresindeki bölgeler üzerinde ABD kontrolünü güçlendirmek için yaln›zca birer bahanedir. Emperyalist güçler aras›nda yo¤unlaflan çeliflkiler aç›s›ndan, bu savafl her iki düflmana ve ABD emperyalizminin ve “müttefik”lerinin dünyada askeri üstünlü¤ünü ispatlamak içindir. ABD’li emperyalistler h›zl› savafl kararlar›yla övünerek, kendilerine güvenle Irak ordusunun hemen da¤›t›laca¤›, Irak hükümetinin nihai olarak çökece¤i ve Irak halk›n›n koalisyon güçlerine “kurtar›c›lar›” olarak s›cak bir karfl›lama haz›rlaya-

✔ 16 ÜLKEN‹N KÖYLÜLER‹NDEN EYLEM 700 civar›nda köylü ve böcek zehiri karfl›t› aktivist 4 Nisan 2003 tarihinde Filipinler’de Ferdinand Markos döneminde ç›kart›lan ve Uluslararas› Pirinç Araflt›rmalar› Enstitüsü’ne (IRRI) yasalar karfl›s›nda dokunulmazl›k veren baflbakanl›k kararnamesinin iptali için eylem yapt›. Köylüler bu kararnamenin IRRI’y› iflçilerin güvenli¤ini ve sa¤l›¤›n› önemsememeye teflvik etti¤ini söylediler. 16 ülkeden ve 50 ayr› ulustan protestocular 43. y›l›n› kutlayan IRRI’n›n bir an önce kapat›lmas›n› istedi. Hindistan, Pakistan, Sri Lanka, Endonezya, Filipinler, Tayland, Kamboçya, Vietnam, Malezya, Kore, Japonya ve di¤er Asya Pasifik ülkelerinden birçok köylü protesto gösterisinde yer ald›. ✔ D‹KTATÖR FUJ‹MOR‹ ‹Ç‹N TUTUKLAMA KARARI Peru’nun eski döktatörü Alberto Fujimori hakk›nda “cinayet” ve “adam kaç›rma” suçlar›ndan tutuklama karar› ç›kt›. Fujimori’nin suç ortakl›¤› etti¤i binlerce insan›n katliam›ndan yaln›zca biri olan sald›r›, 1990’l› y›llarda “y›k›c› eylemleri bast›rmas›yla” tan›nan paramiliter grup Collina taraf›ndan düzenlenmiflti. Baflkent Lima’daki Barrios Alto mahallesinde biri çocuk 15 kifliyi 1991’de katleden grup, 1992’de de 1 profesör ve 9 üniversite ö¤rencisini öldürmüfltü. 1999 y›l›nda Fujimori’nin hakk›nda yolsuzluk skandallar›yla patlak veren krizin ard›ndan, Kas›m 2000’de istifa ederek s›¤›nd›¤› Japonya devleti ise Fujimori’yi iade etmeyeceklerini aç›klad›.

caklar›n›n kehanetinde bulunuyorlard›. ABD Irak halk›n› teslim almak için bombalama stratejisini “fiok ve Dehflet” olarak tan›ml›yor. fiok ve Dehflet ABD önderli¤indeki sald›rgan güçlerin pervas›zca ilerleyifllerinde Irak halk›n›n azimli direnifli karfl›s›nda hissettikleridir. Emperyalist güçlerin binlerce füze ve tonlarca bombay› Irak’›n üzerine ya¤d›rmas› Irak halk›n›n gözünü korkutmak ve teslimiyete zorlamaktan çok onlar›n iflgalcilere karfl› savaflma arzu ve yeteneklerini yükseltmekte ve güçlendirmektedir. fiu anda ters giden bir stratejiye tan›kl›k etmekteyiz. Çünkü bu strateji Irak halk›n›n sald›r› ve iflgale karfl› kararl› ve azimli duruflunu fena halde yanl›fl hesaplam›flt›. Emperyalist güçler Irak’› iflgal etme projeleri içinde ve kurtar›c›, bar›fl koruyucusu ve insanl›k gücü maskesi ile sivilleri öldürerek, yaralayarak; enerji, iletiflim, su tesisleri, yiyecek depolar› gibi kamu kurumlar›n› tahrip ederek; sivil ya da askeri üs gözetmeksizin bombalayarak suç ifllemektedir. Irak halk› ise fliddetle direnmekte, ABD ve müttefiklerinin planlar›n› bofla ç›karmaktad›r. ABD uçaklar›n› düflürmekte, Abrams tanklar›n› tahrip etmekte ve düflman askerlerine artan say›larda kay›p verdirmektedir. Irak halk› tüm dünyaya ka-

rarl› bir halk›n en teferruatl› silahlar›yla en vahfli savafl metotlar›na baflvuran dünyan›n en güçlü emperyalist silahl› gücüne karfl› neler yap›labilece¤ini göstermektedir. Zaman kesinlikle Irak halk›ndan yanad›r. Uzayan savafl, düflman›n planlar›n› bofla ç›kart›yor, düflman› sürekli daha az seçenek, kaynak ve politik desteksizlikle karfl› karfl›ya b›rakan gerilla taktikleri sayesinde düflman güçlere daha fazla kay›p verdiriyor ve emperyalist askerlerin moral ve savaflma yetene¤ini k›r›yor. Dünya çap›nda kitlesel protestolar›n yükselen konçertosuyla beraber bu, George W. Bush, kli¤i ve di¤er gerici müttefiklerini teflhir ve politik olarak tecrit etmektedir. Savafl sürdükçe, ABD, uzun y›pratma savafl›n›n boyun e¤mez, çetin yöntemleriyle ve uzaktan korkunç görünen ABD askerlerinin evlerine ceset torbalar›nda gelifliyle karfl›laflacaklard›r. Irak halk›n›n emperyalist iflgalcileri yenmek için verdikleri mücadelede gösterdikleri cesaret, azim ve kahramanl›klar›n› selaml›yoruz. Dünyan›n özgürlü¤üne düflkün tüm halklar›n› bu vahfli sald›rganl›¤›n ve insanl›¤a karfl› alçakça suçun faillerini teflhir ve politik olarak tecrit etmek için kitlesel protesto hareketlerini yükseltmeye ça¤›r›yoruz. Bizler

özellikle Ortado¤u ezilen halklar›n› iflbirlikçi rejim ve güçlere karfl› mücadeleyi ve Irak halk›n›n kahraman direnifline verdikleri deste¤i büyültmeye ça¤›r›yoruz. Sald›rganl›¤a karfl› kararl› durufllar›n› 12 Nisan’da sokaklar› bir kez daha milyonlarla doldurmak için dünya halklar›na yap›lan ça¤r›y› destekliyoruz. ABD ve ‹ngiliz emperyalistlerini ve iflbirlikçilerini yenilgiye u¤rat! Yaflas›n emperyalist sald›rganl›k ve iflgale karfl› Irak halk›n›n kahraman mücadelesi! Ortado¤u halklar›n›n demokratik anti emperyalist mücadelesine zafer! Kahrolsun bir numaral› terörist ve dünya halklar›n›n düflman› ABD emperyalizmi! Emperyalizm ve tüm gericilere karfl› dünya halklar›n›n savafl›yla dayan›flmay› güçlendir! Yaflas›n ulusal ve sosyal kurtulufl mücadeleleri! H‹ND‹STAN KOMÜN‹ST PART‹S‹ (MARKS‹ST LEN‹N‹ST) (HALK SAVAfiI) F‹L‹P‹NLER KOMÜN‹ST PART‹S‹ TÜRK‹YE KOMÜN‹ST PART‹S‹/MARKS‹ST LEN‹N‹ST 5 Nisan 2003

H‹ND‹STANLI MAO‹STLERDEN EYLEMLER

Hindistan Komünist Partisi (Halk Savafl›) Irak sald›r›s›n› protesto etmek için 24 Mart’ta Coca Cola flifleleme fabrikas›n› y›kt›lar, Pepsi deposunu da havaya uçurdular. Maoistler eylem s›ras›nda ABD ve ‹ngiltere karfl›t› sloganlar atarak, halka bildiri da¤›tt›lar. Eylemciler ayn› zamanda Hindistan hükümetini “iki emperyalist devlete karfl› yumuflak bir tav›r almakla” suçlad›lar.

Hindistan’›n Kalküta kentinde ise Maoist ö¤renciler 2 Nisan günü ABD’li Nike marka ayakkab›lar›n sat›fl›n› yapan bir dükkan›n camlar›n› k›rarak dükkan› tahrip ettiler. 200 civar›nda ö¤renci savafl karfl›t› dövizler açarak ABD karfl›t› sloganlar att›lar. Maoist ö¤renciler ev ev dolaflarak ABD ve ‹ngiliz mallar›n› boykot etmeleri için halka ça¤r› yapacaklar›n› da ifade ettiler. 29 Mart 2003’te Kalküta’da Irak’taki sald›rganl›¤› protesto etmek için büyük bir miting düzenlendi. Irak’ta Savafla Karfl› Komite taraf›ndan organize edilen gösteriye Pencap, Delhi, Uttar Pradesh ve ülkenin birçok bölgesinden 10 bin kifli kat›ld›. Mitingde Hindistan Komünist Partisi (Marksist Leninist) liderlerinden 70’li yafllardaki Nithish Bhattacharya da bir konuflma yapt›. Yürüyüfl Amerikan Merkezinin yak›n›na geldi¤inde sözde solcu hükümetin polisleri protestocular› durdurdu. Bunun üzerine cadde üzerinde de bir miting yap›ld›. Konuflmac›lar›n halk› Amerikan ve ‹ngiliz mallar›n› boykota ça¤›rd›¤› miting, ABD sald›r› haz›rl›klar›n› bafllatt›¤›ndan beri yap›lan üç büyük gösteriden biriydi. Miting sonunda Bush posteri ve Amerikan-‹ngiliz bayraklar› yak›ld›.


11-24 Nisan 2003

6

26

“ “O On nlla ar r d dü ün ny ya ad da ak kii iifl flk ke en nc ce ey yii,, z zu ullm mü ü d da ah ha a iiy yii g gö ör rü üy yo or rlla ar r” ” Bize Do¤an’› anlat›r m›s›n? Çocuklu¤u nas›l geçti? Fadime Altun (Annesi): Do¤an, çok temiz, saf, içi yang›n, arkadafllar›na çok düflkün bir çocuktu. Arkadafllar›n› çok severdi. Köyde olsun, ortaokuldaki olsun, lisede osun onlar› çok severdi. Ne zaman do¤du? -71 fiubat’›n›n 12’sinde do¤du. Okuldaki iliflkileri nas›ld›? -Çok iyiydi ama ders çal›flmay› fazla sevmezdi. En çok topu severdi. Köyün d›fl›nda liseye vermifltik Onu. Bizim köyden de arkadafllar› vard› onlarla kal›yordu. Haftada bir kere gider, evini temizler, yata¤›n› de¤ifltirirdik. Çoraptan yapt›¤› topla top oynarm›fl evin içinde. Do¤an’›n kiflili¤inde en öne ç›kan özelli¤i neydi? Ya da bizimle paylaflmak istedi¤iniz bir an›n›z var m›? -Köyü biliyorsunuz köyde çocuklar fazla anneyle babayla iliflkileri olmaz. Burda çocuklar annesine babas›na daha düflkün. O da çok düflkündü. Do¤an babas›n› çok se-

verdi, çok sayg›l›yd› yani. Bana da, kardefllerine de ayn›yd›. Do¤an’›n bize karfl› birgün kötü bir davran›fl› olmad›. ‹çi sevgi doluydu. Çocuklarla aras› çok iyiydi. Devrimci düflüncelerle ne zaman tan›flt›? -Köydeyken öyle birfley yoktu. Sa¤c›s› ne, solcusu ne bilmezdik. Burda da bilmezdik. Do¤an da fazla bilmezdi. Askere gitti geldi. Ondan bir sene sonra dergiler eve gelmeye bafllad›. Sonra Do¤an girdi bu iflin içine. Fazla kendini anlatm›yordu. Arkadafllar›n› bizle tan›flt›rmazd›. ‹ki tane arkadafl›n› tan›flt›rd›, di¤erlerinin hiçbirini söylemezdi. Ya adlar›n› söylemiyordu ya da baflka ad söylerdi bize. Hiçbir s›rr›n› vermezdi onlarla ilgili. Sizin Do¤an yoldaflla ilgili bizimle pafllaflabilece¤iniz bir an›n›z var m›? Fevzi Altun (Babas›): Do¤an futbola çok merakl›yd›. Köyden köye gider maç yaparlard›. Futbola merakl› oldu¤u için arkadafllar› ona isim takm›flt›. Do¤an demiyorlard› da Maradona diyorlard›. Ben

taflaronluk yapard›m. Tabi ki yan›mdaki insanlara da ba¤›r›rd›m. Do¤an burda bana karfl› koyard›. “Baba ne ba¤›r›yorsun, insanlar çal›fl›yor, ne yaps›n niye insanlar› s›k›flt›r›yorsun” derdi. Yani asl›nda Do¤an bana çok mesajlar verdi. Bir hastal›k geçirdi. Apandist. Ben o zaman yurtd›fl›ndayd›m. Apandist patl›yor kazada, hastaneye kald›r›yorlar. Doktor diyor “çocu¤u derhal Erzincan’a yetifltirin.” Do¤an çok güçlü bir çocuktu. Çocu¤un apandisti patlam›fl ama bünyesi kuvvetli oldu¤u için zehirlemiyor. Erzincan’a yetifltiriyorlar, Do¤an kurtuluyor. Babaannesi Do¤an’› çok severdi. O’na çok bakard›. Davarlar› sa¤ar getirirdi. Al›rd›lar bardaklar› yan›na dikilirdiler çocuklar. Babaanneleri bardaklar› doldurup onlara çi¤ sütü verirdi. Onlar yediler güçlendiler. Babaannesi O’na day›m›n ismini koymufltu. Do¤anlar› yaflatamad›k. Day›s› hastal›ktan gitti. Do¤an da davas›na inand›¤› için flehit düfltü. Bu dünyan›n her taraf›nda var açl›k yoksulluk, iflsizlik. Do¤an öyle zor durumda da de¤ildi. Durumumuz iyiydi. Geçinebiliyorduk. Do¤an’›n flehit düfltü¤ü süreci bize anlatabilir misiniz? -Arkadafllar› televizyondan görmüfller. Ama hemen bize bildirmediler, gerçek olup olmad›¤›n› beklemifller. 1998 Nisan’›nda Tokat’ta çat›flmada flehit düflmüfller. Bunu sonradan ö¤rendik. Do¤an çat›flmada yaraland› diye bir haber geldi. Biz de burdan kalk›p gittik. Ben, annesi, amcas› gittik. Bizi önce askeriyeye ald›lar, ifadelerimizi

ald›lar orda. fiehit düflen insanlar›n foto¤raflar›n› gösterdiler. Ben O’nun nüfus cüzdan›n›, fota¤raf›n› görmeyince inanmad›m. Tabi bizi sorgu suale tuttular “niye gönderdin” türünden sorulard› bunlar. Ben dedim “biz göndermedik, o kendi bilinciyle gitti. Hiçbir baba çocu¤unu bile bile ölüme göndermez. Onlar dünyadaki iflkenceyi, zulmü daha iyi biliyordular, kendileri karar verdiler” dedim. Orda çok olaylarla karfl›laflt›k. Cenazelerimizi al›rken hastanenin yan›na 100-200 ülkücüyü toplam›fllar. Sürekli slogan at›yorlar; “Kahrolsun PKK” diye. Bir sürü askeriyesi var, polisi var, “cenazelerimizi alaca¤›z flurda önlem al›n, flunlar› da¤›t›n” diyoruz. Ald›r›fl etmiyorlar “gelin gelin birfley olmaz” diyorlar. Tabi çocu¤umuzu almadan gider miyiz?! Cenazeyi arabam›za koyduk. Bize sald›rd›lar. Arabada ne cam b›rakt›lar ne birfley. Arabay› h›fl ettiler. Tokat’tan buraya ka-

GECEN‹N ORTASINDA Z‹NDANDA Nergiz’ e Ömründe ilk defa gördü¤ü bir çiçekti sanki, Yüzüne bakt›¤› o kifli. ürperti ve korkuya kar›flm›fl, Hayranl›k ak›yordu gözlerinden. A¤lamakl› oldu... Tekrar sanki bir Nergis fidesini, Topra¤a dikmek istercesine, Uzatt› ellerini; Gördü¤ü düfle dokunmak istedi. Yapamad›... Zaman› unutmufl saatine bakt› kolundaki. Bir kitap ald› eline -kal›n bir kitapt›K›sac›k düflündü ard›ndan Açt› kitab›n rastgele bir sayfas›n› Elleri sayfalarda dolan›rken, Gözleri hala düflünüyordu.

O sayfay› buldu. Gecenin ortas›nda, Rüzgar de¤mifl incecik bir dal gibi, Sallan›yordu bedeni. Oturdu. Elinde bir de kalem vard› flimdi. O sayfaya bakt›... Karanl›kt› gece Çizmeye bafllad› Uzun bir nehir çizdi¤ini sand› ‹lk önce... Kalemi b›rakt› Elindeki kitab› da kapatt›. Çizdi¤i resmi düflündü. Elleri nerden geldi¤ini anlayamad›¤› Bir kokuya bulaflm›flt›. Burnuna yaklaflt›rd› ellerini Elleri deniz kokuyordu. Kitab› ald› eline yine. Elleri, esmer bir çocu¤un; Saçlar›n› okflarcas›na, Doland› sayfalar›n aras›nda, O sayfaya iliflti gözü.

Gece aral›ks›z sabaha ak›yordu. Arada bir durup yeniden, Saatine bak›yordu. Ve elleri hala deniz kokuyordu. O sayfaya bakt›, Uzun bir nehir de¤ildi çizdi¤i ‹ki damla yafl düfltü gözlerinden Doruklardan kopup gelen 盤 gibi t›pk›. O iki damla yafl sonra Ak, bir çift güvercinin dala konuflu gibi Sayfan›n üzerine kondu Sessizce ve ma¤rur. Tuzlu gözyafl› damlalar›n›n De¤di¤i yer hafiften kabard› Sayfadaki. Ufac›k penceresinden Gökyüzüne bakt› Y›ld›zlar yerinde yoktu Ne de ay Korktu Her fleyi bir anda unutmufltu;

K›r çiçekleri geldi gözlerinin önüne. Ar›lar›n türkü söyleyerek üzerinde dolan›p, Bal toplad›¤› k›r çiçekleri, Ve tüylü ayva sar›s› bulutlar, Çatal kuyruklu k›rlang›ç kufllar›n›n Ç›¤l›klar içinde uçtu¤u mavi gökler. Da¤lar›n doruklar›nda Kayal›klarda esen rüzgar Tenine de¤di sanki ‹çi solukland›. Sonra saniyeler içinde yurdunu doland›. Karadeniz’in yeflilinden toplad› biraz Zeytin a¤açlar› aras›nda doland› Ege’de Toroslar’a bakt› Çukurova’dan Do¤unun k›zg›n günefli yüzünü yakt›. Uyand› düflünden, Elindeki kitap yere düflünce.

dar kap› cam aç›k so¤ukta geldik buraya kadar. Askeriyesi birfley yapmad›. Polis de birfley yapmad›. Bir ana, bir baban›n cenazesini almas› suç mudur yani? Tabi ki alacak. Zaten benim ço¤um flehit düflmüfl. Bu devletin bir komplosu. Bir kontgerilla. Orada haz›rlam›fl; o gösteriyi yapmalar›, bize sald›rmalar› için. Yani biz kap›lar›m›z› kilitlemeseydik belki de bizi de öldüreceklerdi...

‹LAN Nisan ya¤murlar›n›n ›slatt›¤› bir günde düflen damlalar gibi sessiz de¤il! Suskunlu¤a gömülmüfl topluma karfl› cesurca, 盤l›k 盤l›¤a gittin aram›zdan. Dünyaya geldi¤in k›z›l renkli May›s ay›na bir ay kala; O günden beri üçüncü kez yaflan›yor ayn› iklim. Ac›nsa hala taze yüre¤imizde An›lar›n her an belle¤imizde. Bedenini feda etti¤in Ölüm Oruçlar› hala sürüyor. Dünyada emperyalist sald›rganl›¤›n neden oldu¤u savafl, masum insanlar›n kan›yla suluyor Mezopotamya’y› Senden öncekiler gibi, insanl›k mücadelesinde flehit düflmüfl tüm bedenler gibi “yaratt›¤›n tecrübelerin, mücadele azmin, ilkeli prati¤in, devrimci de¤erlerle bütünleflen kiflili¤in tüm gericiler karfl›s›nda direnen halklara, bizlere ›fl›k oluyor, yol gösteriyor. Sen bu ruhla yafl›yorsun. Seni seviyoruz. GÜLMEZ A‹LES‹

E¤ildi kitab› ald› yerden Çabucak buldu o sayfay› Çizdi¤i resme bakt› -iki damla gözyafl›n›n ›slatt›¤› yer çoktan kurumufltu“ Nergis çiçe¤i” dedi sessizce. Ömründe ilk defa gördü¤ü bir çiçekti sanki Kal›n kitab›n o sayfas›na çizdi¤i çiçek Akflam üstü gördü¤ü düflündü Ürperti ve korku yüre¤inden uçup gitmiflti Ama hala hayranl›k ak›yordu gözlerinden A¤lad›... Güneflin ilk ›fl›klar› Hücrenin küçük penceresinden içeri akt› Hiç kimseye sormadan, Davetsiz bir misafir gibi Ve yüzüne vurdu Gözlerinden yanaklar›na süzülen damlalar ‹nci taneleri gibi p›r›l p›r›l ›fl›ld›yordu.


6 N‹SAN GÜNEfi‹ IfiI⁄INDA TOPRA⁄A DÜfiTÜLER Nisan ay› içerisinde topra¤a düflen flehitlerimizin çoklu¤u onlar› bu sayfada uzun uzun anlatmam›z› engelliyor. Nisan ay› içerisinde ölümsüzleflen flehitlerimizi sayg›yla an›yoruz. Tarih s›ras›na göre flehitlerimizin listesi afla¤›daki gibidir. Ömer Naci Güven: 21 Nisan 1977, ‹stanbul’da sivil faflistler taraf›ndan katledildi. ‹smail Hano¤lu: 20 Nisan 1978, ‹stanbul Gültepede sivil faflistler taraf›ndan katledildi. Cemal Ferhat: Nisan 1980, Dersim’de b›çakl› sald›r›da katledildi. Mehmet Beyhan: Nisan 1981, Siverek’te iflkencede katledildi. Yahya Kara: 10 Nisan 1981, Almanya’da ifl kazas›nda yaflam›n› yitirdi. Metin Karatafl:20 Nisan 1982, Dersim’de çat›flmada katledildi. fierif Ahmet Aslan: Nisan 1984, Buca Hapishanesinde hastal›k sonucu yaflam›n› yitirdi. Ali Mete, Fecire Y›ld›r›m, Müslüm Y›ld›r›m: 21 Nisan 1987, Dersim’de çat›flmada flehit düfltüler. Halil Çak›ro¤lu, Süheyla Da¤deviren, Munzur Keskin: 15 Nisan 1985, Erzincan’da çat›flmada flehit düfltüler. Kemal fiahin: 11 Nisan 1988, Almanya’da hastal›k sonucu yaflam›n› yitirdi. Elif Külekçi: 12 Nisan 1998, Marafl’ta hastal›k sonucu yaflam›n› yitirdi. Davut Kirman: Nisan 1998, Ankara’da hastal›k sonucu yaflam›n› yitirdi. Seyit Külekçi, Do¤an Altun: 14 Nisan 1999, Tokat’ta çat›flmada flehit düfltü. Özgür Güler, Erol Özel: 21 Nisan 1999, Tokat’ta çat›flmada flehit düfltü. Nergiz Gülmez: 11 Nisan 2001, ‹stanbul’da Ölüm Orucunda flehit düfltü. Nergiz Gülmez Proletarya Partisinin Ölüm Orucu ilk flehiti olarak tarihe geçti.

27

11-24 Nisan 2003

Alt›nça¤ yolunda ölümsüzleflenler unutulmaz ✓Alt›nça¤ mücadelesinde verilen flehitlerimiz, geride b›rakt›klar› en güzel de¤erlerle gelece¤imizi kopar›p almam›z›n da teminat›n› oluflturuyorlar. Onlar› anmak ille de süslü kelimelerle onlar› anlatmakla olmaz. Onlar› anman›n cevab› onlar›n b›rakt›klar› yerden mücadeleyi ne kadar ileriye tafl›d›¤›m›z, de¤erlerimizi ne kadar tereddütsüzce korudu¤umuza verece¤imiz cevapta gizlidir. Kimi zaman bir flehitimizle ilgili sayfalar dolusu yaz›lar yazabiliyoruz. Öne ç›kan bir özelli¤inden yola ç›karak devrimin militan kiflili¤inin nas›l olmas› gerekti¤ini özelde o flehidimizin flahs›nda söyleyebiliyoruz. Kimi zaman da hakk›nda çok fazla bilgiye sahip olamad›¤›m›z bir flehidimiz hakk›nda fazla bir fley yazam›yoruz. Ya da her say› yazd›¤›m›z bilgileri de tekrara düflülmesin diye daha k›sa yaz›yoruz.

✓ Ancak kesinlikle bu onu önemsemedi¤imiz, de¤er vermedi¤imiz anlam›na gelmemelidir. Bütün flehitlerimizin bizim aç›m›zdan de¤eri ayn›d›r. Tek fark bilgi ak›fl›ndaki eksikliktir. Bunu gidermenin yolu da edindi¤imiz bilgileri kolektiflefltirmekten geçiyor. Yaz›larda tekrara düflülmemesinin bir yolu da yeni bilgilerle, onlar› tan›yanlarla yapaca¤›m›z söyleflilerle bu sayfam›z› daha zenginlefltirmekten geçiyor. Burdan birkez daha okurlar›m›zdan bu yönlü katk›lar›n› herzaman bekledi¤imizi tekrarlamak istiyoruz. Burada iki yoldafl›m›z› Halil Çak›ro¤lu ve Do¤an Altun yoldafllar›m›z› onlar› tan›yanlar›n dilinden aktarmak istedik.

“Devrim olacak ve bunda da benim katk›m olacakt›r”

Halil’i bize anlat›r m›s›n›z? Haydar Çak›ro¤lu (Babas›): Halil köyde do¤du. Biz köyden Mersin’e tafl›nd›k. ‹lkokulu ve Ortaokulu Mersin’de okudu. Okuldan sonra ‹stanbul’daki a¤bisinin yan›na çal›flmaya gitti. Orda siyasetle tan›flm›fl. Tutukland›. Sonra mapustan kaçt›, sonra duyduk ki öldürmüfller. 95 y›l›n›n Nisan ay›n›n 15’iydi. 24’ünde bize haberi verdiler. Memet a¤bisi cenazesini almaya gitmifl, gömmüfller oradan ç›kar›p getirdi. Fatey Çak›ro¤lu (Annesi): Ortaokulu bitirdi, liseye gitmedi. A¤bisiyle ‹stanbul’da esnafl›k yapt›. Birgün bana dediler ki Halil mahpustan kaçt›, belimi k›rd›. Halil yamand›, mertti, sözünde duran biriydi. Halil bir arkadafl›yla* karakolu bombalam›fl. Onu da a¤bisi gibi (Mehmet Ali Çak›ro¤lu) elimden ald›lar, benim ba¤r›m› yakt›lar. Siz bize Halil yoldaflla ilgili daha detayl› bir bilgi verir misiniz? Mehmet Çak›ro¤lu(A¤bisi): Halil, 2 Ocak 1967 y›l›nda köyde do¤du. Biz tabi aile olarak çok varl›kl› bir aile de¤ildik. 1975 y›l›nda Mersin’e aile olarak yerlefltik. 1980’e kadar beraber kald›k. 1980 y›l›nda ben ‹stanbul’a yerlefltim. Mehmet Ali üniversitede okuyordu. Halil de

benim yan›mda çal›fl›yordu. 84’e kadar ‹stanbul’da tekstille u¤raflt›k...Halil’i tekrardan Mersin’e gönderdim. Halil ilk olarak Mersin’de demir atölyesinde siyasetle tan›flt›. Bu s›rada Mehmet Ali de siyasi olaylardan dolay› okuldan at›ld›. Mehmet Ali ile Halil’in ayn› siyasette olmas›n› Mehmet Ali sa¤lam›flt›r diye bilinir. Ancak böyle de¤il. Mehmet Ali bir evde otururken, Halil’le siyaset konufltular. Sonradan bakt›lar ki ayn› siyasettenler. Yoldafl olduklar›n› anlad›lar. Yani Mehmet Ali’den dolay› Halil siyasete girmedi. Halil tamamen demir iflinde siyasetle tan›flt›. Ama tesadüf müdür bilinmez, ikisi de ayn› yerde buluflmufllar. Halil siyaset hayat›nda benim gördü¤üm kadar›yla gerçekten de çok dürüst, ölümüne kadar her alanda olan, cesaretli, bir ifl verildi¤inde tek bafl›na yapmaya çal›flan biriydi. Müthifl bir inanc› vard› devrime. “Devrim olacakt›r ve bunda da benim katk›m çok olacakt›r” derdi. Tekrar Mersin’e döndü¤ümüzde Mehmet Ali tekrar okula gitti. Birgün Mersin’e gittik beraber. Bakt›m elinde dergi vard› Halil’in. Ben bunu görünce almak istedim, vermedi. Ben ver dedim. O sayfay› de¤ifltirdi. “Buray› okuma flurdan baflla” dedi. Dergiyi ald›m bakt›m ki Mehmet Ali Ankara’da tutuklanm›fl. Halil bu süreçten sonra gitti¤imiz yerlerde ifllere ç›kmamaya bafllad›. ‹flyerini ay›rd›k, ona bir hal› dükkan› açt›k. Birgün telefon geldi. Halil’in dükkan› açmad›¤›n› söylediler. Dükkana gittim. Dükkana not yazm›fl, “ben gidiyorum amac›m yurtd›fl›na ç›kmakt›r beni aramay›n”... Annemi ve babam› rahatlatmak için yurtd›fl› yazm›flt›. 40 gün sonra Halil eve döndü. Birkaç yerden dönen senetlerimiz vard› ona “gidelim” dedim gitmedi. “Benim iflim var” dedi. Birkaç gün sonra Cumhuriyet

Karakolu bombalanm›flt›. Herkes Halil’in nerde oldu¤unu soruyordu. Halil ortal›kta yoktu. Sonuçta biz Halil’in bu olay›n içinde oldu¤unu ö¤rendik. Birgün Halil’in ‹stanbul’da oldu¤u haberini ald›k. Annemle beraber Halil’i görmeye gittik. Halil’i gördük, bir gece beraber olduk. Tekrar Mersin’e döndük. Halil birkaç arkadafl›yla bir yeri Göztepe Tekel Deposu’nu soyuyorlar. Sonras›nda ara sokaklardan giderken bir ekip arabas›yla karfl›lafl›yorlar. Ekip arabas› bunlardan flüpheleniyor. “Dur” diyor. Halil’de silah var. Bu arada polis de atefl aç›nca ikisini yaral›yor. Baflka bir polis Halil’in üzerine geliyor, Halil atefl ediyor ve araba köprüden uçuyor. Çembere al›n›yorlar ve sonuçta yakalan›yorlar. Yaral›lar. Halil’in elinde bomba var. Halil bomban›n pimini çekiyor. Polislerle pazarl›¤a bafll›yor. Yaral› arkadafl›n› hastaneye götürmezlerse bombay› patlataca¤›n› söylüyor. Bas›n gelene kadar böyle devam ediyor. Bas›n gelince bombay› veriyor. Hastaneye götürüyorlar. Orada sadece pansuman yap›yorlar. Daha sonra polisler onlar› al›p iflkenceye götürüyor. Her tür iflkenceden sonra ad bile vermiyor. Bunu ›ss›z biryere götürüyorlar. Kafas›na silah dayay›p

“ya konuflursun ya da seni öldürece¤iz” deyip blöf yap›yorlar. O buna sloganlarla karfl›l›k veriyor. Birfley ö¤renemeyince tekrar geri götürüyorlar. Gözalt›n›n 13. günü mahkemeye ç›kt›. Mahkemeyi reddetti. “Ben, TKP/ML’nin üyesiyim beni siz yarg›layamazs›n›z.” diyerek mahkemeyi kar›flt›rd›. Sonuçta ceza ald›. Her ziyaretine gidiflimizde firar edece¤ini söylüyordu. Sonuçta etti de. Firar ettikten sonra da¤a ç›kt›. Nisan’›n 24’ünde bize telefon geldi. Halil’in flehit düfltü¤ünü söylediler. Ben hemen kalk›p Halil’in cenazesini almak için yola ç›kt›m. Tabi bir sürü zorluklarla karfl›laflt›k. Erzincan’a vard›k. Süheyla Da¤deviren’in ailesi de oradayd›. Bir sürü zorluktan sonra cenazeyi topraktan ç›kar›p bize verdiler. ‹lk önce bana Munzur Keskin’in cenazesini getirdiler. Ben onun kardeflim olmad›¤›n› söyledim. Onu götürüp Halil’i getirdiler. Ben Munzur’un cenazesini de istedim vermediler. Süheyla’n›n ailesi ile birlikte cenazeleri al›p yola ç›kt›k. Onlar Süheyla’y› Dersim’e ben de Halil’i Mersin’e getirdim. Mersin’de her taraf tutulmufl, sonuçta cenazeyi topra¤a verdik. *(TMLGB’nin ilk flehidi Ahmet fiahin)


11-24 Nisan 2003

6

28

Ne için savaştığını bilen kadınlar kazanıyor Kad›nlar; emperyalist sistemin yaratt›¤› kad›n aldatmacas›na karfl› emekçi özünden yaratt›¤› kad›n bilinciyle savafl›yor. Irak’taki kad›n att›¤› her tafl›n; bu sistemden bir hesap sorma ve baflkald›r› oldu¤unu biliyor. Bunu yaflam› ö¤retti ona. Ve o, çocuklar›na onurlu bir gelecek b›rakabilmek için bunu yap›yor.

Geçen say›m›zda emperyalist sald›rganl›¤›n bir yans›mas› olarak cephe arkas›nda emperyalizmin kad›na biçti¤i misyona, tan›klar›yla beraber de¤inmeye çal›flm›flt›k. Bir meta olarak cephe arkas›nda kullan›lan kad›n›n, tüm bu sald›r›lara karfl› savaflmas› gerekti¤ini ortaya koymufltuk. Bu yaz›m›zda, hakl› savafllarda kad›n›n rolünü ifllemeye çal›flaca¤›z. Buna en yak›n örnek ise ABD sald›rganl›¤›na karfl› Irakl› kad›nlar›n direniflidir. Savaflan, savafl›rken özgürleflen Irakl› kad›n, cephede erkeklerle beraber savaflmaya bafllad›. Sadece televizyon karelerinden ve bas›ndan okudu¤umuz veriler, örnekler bu savafl›n nas›l flekillendi¤ini sunuyor. Kad›n› cepheye iten bu itici güç nedir? Neden kad›n savaflmaktad›r? Geçen say›m›zda yaz-

d›¤›m›z (seks kölesi olma, sat›l›p al›nma, göçe zorlanma...) tüm etkenler buna sebep olabilecekken en önemli etkeni gözden kaç›rmamal›y›z. O da, bu savafl›n hakl›l›¤› ve meflrulu¤udur. Hakl› bir savafl›n veriliyor olmas› sadece kad›nlar› de¤il, Irakl› erkekleri hatta çevre ülkelerin halklar›n› da savaflmak için, cepheye gidebilmek için seferber etmifltir. Irak halk› ve konumuz özelinde Irak kad›n› verdi¤i savafl›n, direniflin hakl›l›¤›n› bilince ç›karm›flt›r. Asl›nda Irak özgülünde yaflanan bu olgu tüm hakl› savafllar için yap›labilecek bir belirlemedir. Emperyalizme karfl› verilen tüm savafllar hakl› ve meflrudur. Bu hakl› savafla inanan bir bilinçle yap›lamayacak hiçbir fley yoktur. Bugün bize bunu Irak halk› kan›tl›yor. Dün Kore, Filistin, Vietnam hal-

k›n›n kan›tlad›¤› gibi. Irakl› kad›n, cepheye giderken hem kendi özgürlü¤ü hem de ülkesinin özgürlü¤ü için savafl verdi¤ini bilmektedir. Bu bilinç onu en önlerde savaflmaya itmifltir. Kad›n› cepheye iten nedenleri biraz daha açal›m. Asl›nda bu nedenleri açman›n yolu neye karfl› savaflt›¤›m›z› bilmemizi gerektirmektedir. Irak kad›n›, bizler; neye karfl› savafl vermekteyiz? Ya da savafl sadece cephede silah kullanmakla m› verilmektedir? Emperyalizme karfl› savaflta; emperyalist sistemin halklara ve kad›na bak›fl aç›s› sorular›m›z›n da bir nevi cevab› olacakt›r. Bu sistemin bak›fl aç›s›na, vitrinde konu mankeni olan kad›n bak›fl aç›s›na “ben sat›l›k de¤ilim” demektir cevab›m›z. Emperyalizmin bafllatt›¤› sald›rganl›k savafl›na ve savafltaki kad›n›n rollerine bakal›m. Halktan tamamen kopuk, baflta bir savafl› yönlendiren komutan (siz katil Bush’u anlay›n) ve ard›nda paral› tuttu¤u askerleri. Kad›n ise yine reklamlarda, filmlerde en önde poz veriyor ya da süslü köpeklerini gezdiriyor. Efendisinin “sen düflünme ben senin yerine za-

ten düflünüyorum, yönetiyorum” anlay›fl›n›n alt›nda dünyadan kopuk yaflant›s›n› sürüyor. Emperyalist sistem ayn› anlay›fl› ülkedeki kitleler için de uyguluyor. Ülke insanlar› da efendisinin verdi¤i kararlardan bihaber yaflam›n› sürdürüyor. ‹flte bu nedenden ötürü emperyalist sistemin ç›kard›¤› tüm savafllar haks›zd›r ve hiçbir meflrulu¤u yoktur. Çünkü halk için de¤il, halka karfl› yap›lmaktad›r ve cephede de o yüzden bir amaç u¤runa savaflan gö-

nüllü güçleri bulunmamaktad›r. Hele ki kad›nlar›. Irak kad›n›, Filistin kad›n›, Afganistan kad›n› bu nedenle savafl›yor ve bu flekilde savaflt›¤› zaman ancak kazanacakt›r. Meflrulu¤unu, gücünü, hakl›l›¤›n› emperyalist sistemin meflru olmay›fl›ndan, bütün sald›r›s›n›n haks›z oluflundan al›yor. Kad›nlar; emperyalist sistemin yaratt›¤› kad›n aldatmacas›na karfl› emekçi özünden yaratt›¤› kad›n bilinciyle savafl›yor. Irak’taki kad›n att›¤› her tafl›n; bu sistemden bir hesap sorma ve baflkald›r› oldu¤unu biliyor. Bunu yaflam› ö¤retti ona. Ve o, çocuklar›na onurlu bir gelecek b›rakabilmek için bunu yap›yor. Filistin intifadas›n›n unutulmayacak isimlerinden biri var önünde örnek; Rachiel Corrie... Panzerin alt›nda kalan›n asl›nda faflizmin gerçek yüzünün oldu¤unu biliyor O. Clara Zetkin örne¤i var önünde Onun. Cephede kad›na “hakl› savafllar için savaflmaya, cepheye” ça¤r›s› var önünde. Jan Darc’›n son 盤l›¤› var önünde “özgürlük”... Ve binlerce kad›n var önünde ona örnek olan. Onlardan ö¤reniyor Irak kad›n› ve savaflarak ilerliyor. Savaflarak güzelleflecek ve zafere ulaflacak...

Batman’da kad›nlar

Batman Belediyesi Kad›n ve Sosyal Dayan›flma Merkezi ve Yaflamevi (BAKASOM) taraf›ndan yap›lan bir araflt›rmada, evliliklerin yüzde 56’s›n›n aile karar› ve akraba evlili¤i oldu¤u belirlendi. BAKASOM Yöneticisi Sosyolog Mehtap Gül, ankette ortaya ç›kan evlilik yafl›n›n büyük oranda 20 yafl›n alt›na kadar inmesinin, kad›n›n, psikolojik, fiziksel ve cinsel fliddet yaflamas›n› kaç›n›lmazlaflt›r-

d›¤›n› söyledi. Batman’da 1 y›ldan beri faaliyet yürüten BAKASOM, son 6 ay içerisinde dan›flmanl›k hizmeti verdikleri 65 kad›n üzerinde bir anket yapt›. Ankete kat›lanlar›n yüzde 43’ünü, yafl ortalamas› 21-25 yafl grubu kad›nlar oluflturdu. Kad›nlar›n yar›s›ndan fazlas›n›n evli oldu¤u tespit edilen ankette, evliliklerin yüzde 56’s›n›n aile karar› ve akraba evlili¤i oldu¤u belirlendi. Araflt›rma sonucunda özellikle genç kad›nlar›n aile içi geçimsizlik ile di¤er ekonomik etmenlerin getirdi¤i psikolojik sorunlardan flikayet etti¤i, bu konuda yard›m talep etti¤i ortaya ç›kt›. ‘GENÇ KADINLAR GELENEKSEL YAPIYLA ÇATIfiIYOR’ Anket sonuçlar›n› de¤erlen-

diren BAKASOM Yöneticisi Sosyolog Mehtap Gül, yaflanan 15 y›ll›k çat›flmal› ortam›n kad›nlarda toplumsal uyumsuzlu¤a yol açt›¤›na iflaret ederek, “Batman’da yaflanan göç, fliddet, iflsizlik, yoksulluk ve cinsiyet eflitsizli¤i gibi etmenler kad›nlar›n yaflam koflullar›n› gün geçtikçe a¤›rlaflt›r›yor. Ayr›ca aile, çevre ve medya k›skac›nda kalan kad›n sorunlar› konusunda çözümsüzlü¤e itiliyor” diye konufltu. Baflvurular›n büyük ço¤unlu¤unda psikolojik sorunlar ve aile geçimsizli¤inin ön plana ç›kt›¤›na dikkat çeken Gül, yafl ortalamas›n›n 20-25 aras›nda de¤iflmesini ise genç kad›nlarda çevre, aile ve mevcut geleneksel yap›yla yaflanan çat›flmalara ba¤lad›.

‘ORTA YAfi GRUBU FEODAL‹TEN‹N HAK‹M‹YET‹ ALTINDA’ Baflvurular›n yafl da¤›l›m›nda 41 yafl ve üzerinin olmad›¤›na dikkat çeken Gül, bu yafltaki kad›nlar›n genellikle sürdürdükleri yaflam› kan›ksad›¤›n› ve yeni bir yaflam aray›fl› içinde olmad›¤›n› ifade etti. Bu yafl grubundan kendilerine baflvurular›n olmamas›n›n sorun yaflamad›klar› anlam›na gelmedi¤ini vurgulan Gül, feodalitenin orta yafl grubunu k›smen hakimiyeti alt›na ald›¤›n› söyledi. ‘ERKEN EVL‹L‹K KADINI ZORLUYOR’ Ankette ortaya ç›kan evlilik yafl›n›n büyük oranda 20 yafl›n alt›na kadar inmesini de de¤erlendiren Gül, erken yaflta yap›lan evliliklerde, kad›n›n, psikolojik, fi-

ziksel ve cinsel fliddet yaflamas›n›n kaç›n›lmaz oldu¤una dikkat çekti. Gül, ayr›ca yaflanan ekonomik s›k›nt›lar›n da evli kad›nlar›n ruhsal sa¤l›¤› üzerinde olumsuz etkisi oldu¤unu ifade etti. Kad›n› yaflanan toplumsal sorunlardan en fazla etkilenen kesim olarak nitelendiren Gül, “Toplumsal koflullar düflünüldü¤ünde kad›nlar toplumun dezavantajl› kesimidir” dedi. A¤›r geleneksel koflullar alt›nda ataerkil sistemle bar›fl›k yaflayamad›¤› için, toplumsal uyumsuzluk yaflayan kad›n›n yeni bir yaflam aray›fl›nda oldu¤unu belirten Gül, “Anket sonuçlar› genel olarak de¤erlendirildi¤inde, kad›n, yaflad›¤› a¤›r yaflam koflullar› alt›nda eziliyor ve yeni yaflam›n çeliflkisini yafl›yor. Bu çeliflki kad›n› aray›fla yöneltiyor” diye konufltu. (D‹HA)


6

29

11-24 Nisan 2003

Tohum Sanat’la Söylefli “‘Sanat için sanat’, ‘siyaset d›fl› sanat’ ya da ‘s›n›flar üstü sanat’ diye bir fley yoktur. Sanatç› halk›n önünde, üstünde de¤il yan›nda olmal›d›r” diyen ve çal›flmalar›n› Tarsus’ta yürüten Tohum Sanat Ekibi kendilerinin de sanatç› olarak bunu yapacaklar›n› belirtiyorlar.

Grubunuzu tan›t›r m›s›n›z, Kurulufl amaçlar›n›z nelerdir? Grubumuzun ad› Tohum Sanat. fiu anda daha çok çocuk oyunlar› oynuyoruz. Büyüklere yönelik de sosyal içerikli oyunlar tercih ediyoruz. Kurulufl amac›m›z kitlelerin ihtiyac› olan bilinci sanat yoluyla empoze etmektir. Tiyatro bir araç ise biz de bu arac› kullanarak en iyi flekilde kitlelerle buluflmal›y›z. Sanat yoktan var olmaz; var olan pratikteki edinimlerle pratik-teori-pratik formülü ile meydana gelir. ‹flte biz de bu ba¤lamda tiyatro ile halk›n gücünü, gereksinimlerini ve gerçekleri do¤ru olarak halka yans›tmak için var›z. fiu an ne gibi çal›flmalar›n›z var, gelece¤e yönelik hedefleriniz neler? fiu anda yeni kurulmam›zdan dolay› sadece tiyatro oyunlar› sergiliyoruz. Fakat sadece tiyatro ile kalmayacak tabii. Bunun yan›s›ra halkoyunlar›, müzik dinletisi yönünde çal›flmalar›m›z olacakt›r. Tarsus çeflitli milliyetlerin iç içe oldu¤u bir kent. Devletin bu milletler üzerinde çeflitli asimilasyon politikalar› var. Biz Tohum Sanat olarak bu çal›flmalar›n› bofla ç›karacak ve milletlerin kendi kültürlerini yans›tabilmek için zemin haz›rlayaca¤›z. Geliflen toplumsal olaylara karfl› sanat yoluyla halk› bilinçlendirme ve onlar› harekete geçirme çal›flmalar› devam edecektir. Tarsus’ta tiyatro ve sanat kültürü geri olmas›na ra¤men 10-15 taneye yak›n tiyatro grubu var. Bunu nas›l de¤erlendi-

riyorsunuz? Evet Tarsus’ta birçok tiyatro grubu var. Bu iflin bafl›nda insanlar›n tamamen kendi egolar›n› tatmin etme duygusu var. Çünkü bu gruplar›n ço¤u lise ö¤rencileri ve hayatlar›nda bir daha tiyatro oynamayacaklar, buna ra¤men bu ifli yapmaya çal›fl›yorlar. Bu bizi rahats›z ediyor. Dolay›s›yla bu gruplara müdahale etmek gibi bir flans›m›z olmad›¤› gibi bu gruplar oyunlar ç›kar›yorlar, oynuyorlar ve bat›yorlar. Ama bu son süreçte Tarsus’ta 4-5 tane tiyatro grubu kald›. Bu bizim için çok iyi. Çünkü biz bu ifli ileriyi düflünerek bunu meslek, ifl ve sanat› alet olarak kullanaca¤›m›z için de çok avantajlar› var. Yozlaflm›fl bir tiyatro kültürü ile karfl› karfl›yay›z ve bu, halk› olumsuz yönde etkiliyor. Çünkü amatörlerin ç›k›p da sadece egolar›n› tatmin etmek için oyun oynamaya çal›flmalar› ve bu ifli gerçekten yapamamalar› tiyatro seyircisini olumsuz etkiliyor. Tabii bu bizim de sonraki koyaca¤›m›z oyunda tamamen baltalay›c› bir durum sergilemektedir. Çünkü bizim grubu di¤er gruplarla ayn› kefeye koyan bu kitle bizim de onlar gibi bu ifli yapamad›¤›m›z› düflünecek. Fakat biz varl›¤›m›za inan›yoruz. Ve bu do¤rultuda gidiyoruz. Dolay›s›yla da biz bu kitlenin yoz kültürden kurtulmas›na çaba sarfedece¤iz ve gerçekten bir tiyatro kitlesi yaratmak için elimizden geleni yapaca¤›z. Tarsus’ta son zamanlarda tiyatro gruplar› üzerindeki bask›lar ve kültür merkezinin ç›-

kard›¤› zorluklar gündemde. Bu konu hakk›nda ne düflünüyorsunuz? Yukar›da da belirtti¤im gibi var olan tiyatro gruplar› kendi egolar›n› tatmin etmek için ç›kartacaklar› oyun esnas›nda kültür merkezini kötü bir flekil-

de kulland›lar ve y›pratt›lar. Ve kültür merkezi fiyat›n› yukar›ya çekerek kitlelerin kültür merkezine gelmeleri engellenmifl oldu. Fakat gruplar›n içerisinde biz ve bizim gibi amac› gerçekten tiyatro yapmak olan gruplar var. Ve biz de bundan fazlas›yla etkilendik. Ve böylece kültür merkezinde oyun oynamak imkans›z duruma geldi. Emperyalizmin ve ABD emperyalizminin özelde Irak ve genelde dünya halklar›na yönelik sald›rganl›¤›n› art›rd›¤› günümüzde bir sanatç› olarak sald›rganl›k hakk›nda ne düflünüyorsunuz? ABD’nin Irak üzerindeki politikalar›n› art›k bütün dünya biliyor. ABD kan ak›tarak Irak’›n petrollerine sahip olmak istiyor. ABD bir kriz içerisine giriyor ve bu krizden ç›k›fl yolu olarak Irak’taki petrollere göz dikmifl durumda. Fakat bu süreçte ABD karfl›s›nda hakl› ve direnen bir Irak halk› ile karfl›laflm›fl ve ABD neye u¤rad›¤›n› flafl›rm›fl durumda. Ve ben inan›yorum ki Irak halk› yaln›z de¤ildir.

Dünyan›n dört bir yan›nda emperyalist sald›rganl›¤a karfl› gösteriler, protestolar olurken, ülkemizdeki gösteri ve protestolar yeterli de¤il. Sizce bunun nedeni nedir? Ülkemizdeki insanlar›n bu konuda duyars›z olduklar›na inanm›yorum. Fakat örgütsüz olmalar›ndan kaynakl› insanlar tek bafllar›na olduklar›n› san›yorlar. ‹nsanlar örgütlenmedi¤i süre içerisinde bu böyle devam edecektir. Bunun yan›nda bir de protestolar›, eylemleri örgütleyen demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum örgütleri sistemle uzlaflma politikalar› sonucu yeterince güçlü bir direnifl sergilememeleri önemli bir etken. Son olarak söylemek istedi¤iniz bir fley var m›? Tabii var, sanat için sanat, siyaset d›fl› sanat ya da s›n›flar üstü sanat diye bir fley yoktur. Sanatç› halk›n önünde ve üstünde de¤il yan›nda olmal›d›r. Ve savafla gelince ABD emperyalizminin sald›rganl›¤› bir vahflettir. Ve bunun için söylenecek tek bir fley var “Kahrolsun ABD emperyalizmi”. (Mersin)

Sabahattin Ali an›ld› Muhalif kimli¤ini cesurca ortaya koyan Sabahattin Ali katlediliflinin 55. y›l›nda çeflitli etkinliklerle an›ld›.

Modern Türk Edebiyat›n›n tan›nm›fl öykücülerinden olan Sabahattin Ali, katlediliflinin 55. y›l›nda düzenlenen etkinliklerle an›ld›. Yap› Kredi Yay›nlar› taraf›ndan düzenlenen anma gecesine konuflmac› olarak Sabahattin Ali’nin k›z› Filiz Ali, Yusuf Kurçenli, Do¤an H›zlan ve Feridun Andaç kat›ld›.

Gecede annesinin ölümünden sonra kendisine b›rakt›¤› sand›kta babas›na ait olan belgeleri okuyan k›z› Filiz Ali, bu belgelerden yola ç›karak babas›n›n hayat›n› konu alan bir kitap yazaca¤›n› söyledi. Sabahattin Ali’nin edebiyat arac›l›¤›yla fliirlerde, öykülerde yaflad›¤›n› ifade eden Do¤an H›zlan’›n ard›ndan sö-

zü Feridun Andaç ald›. Andaç; “Ali’nin muhalif kimli¤ini çok cesurca göstermesi onun kendine olan güvenini anlaml› k›l›yordu” dedi. Gecede son olarak konuflan yönetmen Yusuf Kurçenli, Sabahattin Ali’nin eserinden sinemaya uyarlanan “Gramafon Avrat” adl› filmle ilgili bilgi verdi. Etkinlik bu filmin gösterimiyle sona erdi. (‹stanbul)


11-24 Nisan 2003

‹flçi-köylü’den EMPERYAL‹ST SALDIRGANLAR YALANLARIYLA BAfi BAfiA KALDILAR “ÖZGÜRLÜ⁄ÜN” IRAK HALKINA GET‹RD‹⁄‹: ÖLÜM, VAHfiET VE YIKIM! Saddam diktatörünün “BM karar›na uymad›” diye yok edilmesi gerekti¤ini savunan ABD haydutu ve suç ortaklar›, BM üyesi ülkelerin ço¤unlu¤unun itiraz›na ra¤men, Irak halk›n›n üzerine bombalar ya¤d›rmaya bafllad›lar. Böylece “uluslararas› hukuk” söylemi de özünde haydutlar hukuku oldu¤unu “güçlü” olan haydutun ç›karlar› gere¤i diledi¤i gibi davranma prati¤inde baflka bir anlam ifade etmedi¤i de bir kez daha a盤a ç›kt›. Tarihi tecrübelerle defalarca ispatlanan gerçek flu ki emperyalistler için hukuk, emperyalist ç›karlar› için kitleleri aldatmaya dönük bir maskedir sadece. T›pk› bugün oldu¤u gibi istedikleri anda o maskeyi de ç›kararak, tüm katliamc› i¤renç yüzlerini gösterirler. A盤a ç›kan o i¤renç yüzlerinde gerçek amaçlar›n› görmek daha da kolaylafl›yor. Irak topraklar›na “sonsuz özgürlük” kodlu operasyonla sald›ran emperyalistler, kod ad› “özgürlük” olan bu operasyonun gerçek yüzünün ölüm, vahflet, y›k›m oldu¤u gerçe¤ini gizleyemiyorlar. Emperyalistler Irak halk›n› “özgürlefltirirken” öldürüyorlar. Pazar yerlerine “yanl›fll›kla” ak›ll› füzeler düflüyor; kad›n, çocuk, sivil demeden Irak halk› “özgürlefltiriliyor”! Bundan dolay›d›r ki genifl kitleler ABD haydutu ve suç ortaklar›n›n gerçek amac›n›n Irak halk›n› özgürlefltirmek, Saddam rejimini devirmek de¤il, bölgedeki enerji kaynaklar› üzerinde denetim kurmak oldu¤unu ve sald›r›n›n Irak’la s›n›rl› kalmayaca¤› gerçe¤ini daha s›kça dile getirdiler getiriyorlar. Bu-

6

30

gün Irak halk› üzerine ya¤an bombalar, dünya bar›fl› için esas tehdidin ABD emperyalizmi oldu¤unu bir kez daha belgeliyor. Nitekim ABD haydudu ve suç ortaklar›n›n Irak’a sald›r›s›ndan sonra dünyada yap›lan kamuoyu yoklamalar› bu gerçe¤i bir kez daha ortaya koymaktad›r. Elbette ki gerçek durumun böyle olmas› Saddam diktatörünün ne masum ne de mazlum oldu¤unu göstermez. Sadece ve sadece bu somut sorunda, iflgalcilerin iflgalleri için ileri sürdükleri gerekçelerin gerçek amaçlar›n› gizlemeye dönük birer yalandan ibaret oldu¤unu gösterir. Ve yine bu somut durumda okun sivri ucunu iflgalcilere yöneltmek gerekti¤ini gösteriyor. Evet, Irak bugün dünya bar›fl› için bir tehdit de¤ildir. Ama ABD politikalar›na yön veren petrol flirketlerinin ç›karlar› önünde bir engel olabilir, çünkü dünya petrollerinin önemli bir bölümü Irak topraklar›nda bulunmaktad›r. ‹çinde bulundu¤umuz yüzy›lda dünyada giderek azalan enerji kaynaklar› kaç›n›lmaz olarak bölgenin önemini de art›r›yor. Bush ve di¤er eski ve yeni petrol tekellerinin yöneticilerinin yapt›klar› ç›lg›nl›klar› bu tablodan ba¤›ms›z düflünemeyiz. Bunun yan›s›ra ABD haydutu içinde bulundu¤u ekonomik krizi bölgesel çat›flmalar› körükleyip silah tekellerine yeni pazarlar açarak krizin yükünü hafifletmeyi hedefliyor. Enerji kaynaklar›n›n yo¤un oldu¤u kadar dinsel-mezhepsel çeliflkilerin, tarihsel düflmanl›klar›n yo¤un oldu¤u Ortado¤u gibi bir bölgede yarat›lan her çat›flma tüm bölgenin hareketlenmesine ve ayn› za-

manda silahlanmas›na yol aç›yor ve tüm emperyalist haydutlar bu nesnel zeminin sundu¤u f›rsatlar› en iyi flekilde de¤erlendirmektedirler. Nitekim yak›n tarihimizde silah tekellerinin Ortado¤u ve yak›n bölgelerinde silah sanayinde elde ettikleri kârlar küçümsenmeyecek bir boyuttad›r. Tüm bunlar bize ABD haydutunun ve suç ortaklar›n›n esas amac›n›n Ortado¤u’daki enerji kaynaklar›n› denetim alt›na almak için bölgede gereken yeni düzenlemeleri yapmak oldu¤unu gösteriyor. Dolay›s›yla bu emperyalist iflgalin Irak’la s›n›rl› kalmayaca¤›, gerçe¤e yak›n bir düflüncedir. Tabi ki bu ABD haydutunun bu hedefe ulaflmas› için yapt›¤› her ç›lg›nl›k, di¤er emperyalist güçlerle aras›ndaki çeliflkileri de derinlefltirmektedir. Ezilenlerin ABD haydutuna karfl› olan tepkileri ve nefreti giderek daha da derinleflti. Ama tüm bunlar ABD haydutunun sald›rganl›¤›n› engelleyemedi. Tam tersine daha da pervas›zlaflt›rd›. Bush katili, haydutlar›n uluslararas› kurumlar› olan BM, NATO, AB gibi örgütleri de ifllevsiz hale getirmekle övünüyor. Tabi ki ortaya ç›kan bu tablo emperyalistler aras›ndaki bu bloklaflma ve çeliflkiler savafl sonras›nda da azalmayacakt›r. ABD haydutu ve suç ortaklar› Irak iflgaliyle birlikte Saddam rejimini devirebilirler çünkü askeri güçler aç›s›ndan muazzam bir dengesizlik söz konusu. Ama bu, Irak’ta hayalini kurduklar› istikrar› sa¤layacaklar› anlam›na gelmez. Özellikle ABD’nin öngördü¤ü uflak koalisyon hükümeti uzun vadede Irak’ta istikrar› de¤il istikrars›zl›¤› üretir. Yine emperyalist iflgalcilerin bölgeye yayd›¤› dehflet ve korku halklar›n öfkesinin daha da büyümesinin zeminini yarat›r. ABD haydutu ve suç ortaklar› bu tepkileri azaltmak için Filistin sorununu da yeniden masaya yat›rabilirler. Bölgede bunu yaparken uluslararas› planda da özellikle ve baz› emperyalist ülkeleri savafl sonras›nda sürece dahil edebilirler. Tüm bunlar imkan dahilinde olan

olgulard›r. Özetlersek: a) ABD haydutunun önderli¤inde Irak’a yönelik sürdürülen bu emperyalist iflgalin esas amac› bölgedeki petrol ve di¤er enerji kaynaklar›n› ele geçirerek bölgede ve giderek dünyadaki egemenli¤ini pekifltirmeyi hedeflemektedir. b) ABD bu hamleyle Ortado¤u petrollerine önemli oranda ba¤›ml› olan Almanya, Fransa gibi ülkelerin ekonomik ve politik etkinlik a¤›n› zay›flatarak, hatta belli oranda kendisine ba¤›ml› hale getirmeyi hedeflemektedir. Elbette ki bu durum yaln›z söz konusu ülkeler için geçerli de¤ildir. ABD bu hamleyle, Rusya ve Çin’i de tehdit etmeye çal›flmaktad›r. c) Mevcut bu tablo emperyalistler aras› çeliflkileri ve bloklaflmay› giderek daha da su yüzüne ç›kard›. Özellikle bafl›n› Fransa ve Almanya’n›n çekti¤i bir k›s›m AB üyesi ülkeleri ile ABD aras›nda NATO noktas›nda çok somut çat›flmalar yaflanmaktad›r. STRATEJ‹K UfiAK TC “KOAL‹SYONUN ORTA⁄I”! ABD emperyalizminin Ortado¤u’daki ileri karakollar›ndan biri olan faflist Türk devleti söylem düzeyinde de olsa, Özal döneminde sergiledikleri aç›k pervas›zl›¤›, daha gizli, daha sinsi bir tarzda yürütmeye çal›fl›yor. Tüm sinsiliklerine ra¤men uflakl›¤›n yaratm›fl oldu¤u flekillenifl ve s›n›fsal konumlar› gere¤i gerçek amaçlar›n› ve pervas›zl›klar›n› gizlemeyi de baflaram›yorlar. AKP kurmaylar›n›n yapt›¤› çeliflkili aç›klamalar, bir anlamda uflakl›¤›n ve ekonomik olarak içinde bulunduklar› krizin bir sonucudur. TC’yi bu çeliflkiler yuma¤› ve açmazlar içine iten nedenleri de birkaç bafll›k alt›nda özetleyebiliriz. Birincisi TC derin bir ekonomik kriz içindedir. TC bu krizden ç›k›fl›n› IMF ve özellikle ABD yard›m›na ba¤lam›fl durumdad›r. ‹kincisi Irak Kürdistan›’nda uflak da olsa kurulacak bir Kürt devleti fobisi. Üçüncüsü, figüran

AKP hükümetinin oy taban› tepki oylar›n›n yan›s›ra esas olarak ‹slam etiketlidir. Hükümetin bafl› Tayyip ve suç ortaklar› geri kitlelerin dini duygular›n› istismar ederek, oylar›n› alarak hükümet olmay› baflarm›flt›. ‹flte tüm bu çeliflkiler yuma¤› içinde uflak TC utangaçça, ABD iflgallerine yatakç›l›k ve tetikçilik yapmaktad›r. Tezkereyi meclisten geçiren Tayyip, ABD haydutunun topraklar›m›zda flu ana kadarki icraatlar›na figüran meclisin kanal›yla “resmiyet” kazand›rd›. ABD haydutu ihtiyaç duydukça ülke topraklar›n› karfl› devrimci icraatlar› için kullanaca¤› aç›kt›r. Kamuoyunun tepkileri, haks›z savafl›n gayr› meflru ve ahlaks›zl›¤› apaç›k orta yerde dururken TC, ABD haydutu için iflleyece¤i suçun bedelini istiyordu. E¤er bugün emperyalist efendilerinden istediklerini alamam›fllarsa bu, bu hainlerin savafla karfl› ç›kt›klar›ndan dolay› de¤ildir. Tam aksine Tayyip ve di¤er uflak tayfas›, hiçbir zaman “uflakl›k yapmayaca¤›z” demediler. Söyledikleri tek fley “biraz fiyat›m›z› art›r›n” demek oldu. Nitekim 58. hükümetin bafl› ve flimdiki hükümetin D›fliflleri Bakan› olan A. Gül, ABD D›fliflleri Bakan› Powell’›n Ankara ziyareti vesilesiyle yapt›¤› aç›klamada “biz de koalisyon üyesiyiz” diyordu. ‹flte limanlar›, havaalanlar›n› ABD haydutunun denetimine sunan bu uflakl›k zihniyetidir. Bir zamanlar, küçük Amerika olmay› düflleyen Türk egemen s›n›flar› ancak ABD’nin ileri karakolu olabildiler. Amerika TC’ye eskisi kadar ihtiyaç duymayabilir. Ama her halükarda TC stratejik ortakl›ktan çok stratejik uflak kimli¤ini yitirmez. Di¤er bir anlat›mla faflist diktatörlü¤ün rolü belli. Yani onun rolü uflakl›¤›n çap› kadard›r. Dolay›s›yla Türk hakim s›n›flar›n›n ABD bölgede yürüttü¤ü karfl› devrimci icraatlarda bizi hesaba katmak zorundad›r vb. aç›klamalar› abart›ld›. Bir uflak için sarf edilen beylik laflar›d›r ki yaflanan pratik de bunu somut olarak kan›tlamaktad›r.


Bafltaraf› Sayfa 32”de Partimiz, rehber ideolojisi Marksizm-Leninizm-Maoizm’in s›n›f mücadeleleri prati¤inden do¤an ve yine bu savafl›mlar içerisinde kan›tlanan ö¤retileriyle donanm›fl olman›n paha biçilmez avantaj›n› kullanma baflar›s›n› gösterme kararl›l›¤›ndad›r. Proletaryan›n bilimsel ideolojisinin yol göstericili¤inden yararlanamaman›n, onu savafla yön verici olarak de¤erlendirememenin sonuçlar›, bizi asla raz› olamayaca¤›m›z bir noktaya getirmifltir. Bu kavray›fl ve tespitle kendimize bak›yor, bu anlay›fl ve kararl›l›kla gelece¤e yöneliyoruz. Gerek dünya gerekse de ülkemizde s›n›f çeliflkisinin alabildi¤ine derinleflti¤i, s›n›f kavgas›n›n h›zla keskinleflti¤i, doludizgin bir süreci yaflamaktay›z. Kendili¤inden kalk›flmalar›n, kitlesel hareketlerin, uzun soluklu direnifl ve çat›flmalar›n birbirine eklemlendi¤i bir kavga ortam›; birlik ihtiyac›n›n kendini dayatt›¤› atmosferde, cepheleflme ve saflaflma yaratmaktad›r. Tam da bu noktada, daha etkili olman›n, kal›c› mevziler elde etmenin anahtar› olarak örgüt ve önderlik sorunu ortaya ç›kmaktad›r. Bunlar olmadan ulafl›lacak aflama, geçici baflar›lar elde etmenin ötesini göremeyecektir. Daha ileri eylemliliklerin, direnifllerin kotar›lmas›, y›k›lmaz mevzi ve barikatlar›n oluflturulmas›, halk savafl› ve ayaklanma pratiklerinin yaflat›lmas›, nihayetinde devrimlerin gerçeklefltirilmesi ideolojik ve politik önderlik etraf›nda örgütlenmeyle mümkündür. Bunun billurlaflt›r›lm›fl ifadesi komünist partisidir. Komünist partisi, iktidar› hedefleyen bir perspektifle yürür. Kitleleri devrime seferber etmek için çal›fl›r. Y›¤›nlar›n enerjisinin düzene yedeklenmemesi ve a盤a ç›kan potansiyelin buna orant›l› kazan›mlar elde etmesi için u¤rafl verir. Sab›rl›, iyi hesaplanm›fl ad›mlarla, durmadan, soluklanmadan ilerler. ‹flçiler, Köylüler, Gençler; 24 Nisan 1972, ‹brahim Kaypakkaya yoldafl önderli¤inde kurulan partimizin do¤um tarihidir. Partimizin kuruluflu, Mustafa Suphi yoldafl-

11-24 Nisan 2003

31

6 tan sonra, bu topraklarda yaflayan halk›n kurtulufl iradesinin somutlanmas›nda ikinci tarihi hamledir. Türkiye devrimci hareketinde 盤›r açan manifesto olarak silah kuflanan partimiz, günümüze kadar onurlu ama bir o kadar da zorlu ad›mlarla savafl sürdürmüfltür. Dördü Genel Sekreter olmak üzere yüzlerce yoldafl›m›z›n can›n›, binlercesinin

kan›n› ve eme¤ini katt›¤› bir savafl›n yo¤urdu¤u ve çeliklefltirdi¤i partimiz; yenilgilere, darbelere, bir dizi ihanete ve tasfiyecili¤e karfl›n; onca sapmaya, hataya, eksi¤e ve yanl›fla karfl›n, Marksist-Leninist-Maoist özünü muhafaza etmifl, komünizmin bayra¤›n› yere düflürmemifl, Türkiye iflçi s›n›f›n›n tek temsilcisi olarak mücadelesini sürdüregelmifltir. Demokratik Halk Devrimi’ni muzaffer k›l›p orada soluklanmadan sosyalizmi kucaklayaca¤›m›z›, s›n›fs›z topluma ulafl›l›ncaya kadar ana güzergah›m›zdan sapmadan, özüne, ruhuna leke getirmeden yürüyece¤imizi, bu y›ldönümü vesilesiyle bir kez daha ilan ediyoruz. Emperyalizmin ABD mer-

kezli ve büyük çapl› sald›r›s›yla yüz yüze oldu¤umuz günlerden, aylardan, y›llardan geçiyoruz. Ony›llarca sürecek bir dönemin bafllang›c›nday›z. Bu süreç, emperyalist sisteme bugün için patronluk eden zorbalar›n nafile ç›rp›n›fllar› ve tükenifline sahne olacakt›r. En güçlü görünmeye çal›flt›klar› anda, aciz hallere düflecekleri bir dönemin perdesini ara-

lam›fllard›r. Dünyam›z›n bütün kaynaklar›n›, insanl›¤›n bütün de¤erlerini, yeryüzünün bütün canl›lar›n› yok edecek bir ç›lg›nl›kla kuduran, gözü dönmüfl bir kâr h›rs›yla sald›ran emperyalizmin, hükmü tarihte çoktan verilmifl cezas›n› infaz etme göreviyle yüklü olan enternasyonal proletaryan›n Türkiye’deki örgütlü öncü gücü olarak; üzerimize düflen görevi yerine getirmenin bilinciyle yürüttü¤ümüz savafl› daha da fliddetlendirerek sürdürece¤iz. Halk savafl›n›n ateflini körükleyerek yürüyece¤iz. Halk›m›z›n, dünya halklar›yla eflzamanl› sürdürdü¤ü anti-emperyalist direniflle somutlanan enerjisinin, Ortado¤u ve ülkemiz topraklar›ndan emperyalist ordular›n def edilmesi fliar›yla devrim mücadelesine tafl›nabilmesi için seferber olaca¤›z. Partimizin bütün bu esasl› görevlerini yerine getirmede ve devrim mücadelesine önderlik etmede baflar›l› olabilmesi için, niteli¤inin güçlendirilmesi ge-

rekti¤i gündemiyle, s›n›f, parti ve önderlik bilincini saflar›m›zda güçlü ve canl› tutaca¤›z. Ülkemizin bütün ezilenlerini, yoksullar› ve emekçilerini, iflgalci katliamc› emperyalist haydutlara, halk düflman› faflist zorbalara ve her türden gericilere karfl›, partimiz önderli¤inde saf tutmaya ve savaflmaya ça¤›r›yoruz! KAHROLSUN EMPERYAL‹ZM, FAfi‹ZM VE HER TÜRDEN GER‹C‹L‹K! KAHROLSUN TAR‹H‹N EN BÜYÜK ‹NSANLIK DÜfiMANLARINDAN ABD EMPERYAL‹ZM‹! IRAK HALKININ D‹REN‹fi‹, ABD EMPERYAL‹ZM‹N‹N ÇÖKÜfiÜNÜ MÜJDEL‹YOR! 31 YILLIK SAVAfiIMIZIN RUHUYLA IRAK HALKININ D‹REN‹fi‹N‹ SELAMLIYORUZ! YAfiASIN PROLETARYANIN SÖNMEZ MEfiALES‹ TKP/ML VE ÖNDERL‹⁄‹NDEK‹ T‹KKO, TMLGB! YAfiASIN KOMÜN‹ZM‹N REHBER‹ MARKS‹ZM-LEN‹N‹ZM-MAO‹ZM! YAfiASIN HALK SAVAfiI! Türkiye Komünist Partisi / Marksist-Leninist Merkez Komite Siyasi Büro Nisan 2003


BÜROLAR

YEN‹ DEMOKRAS‹ YOLUNDA

B‹Z HALKIZ GELECEK ELLER‹M‹ZDED‹R

UMUT YAYIMCILIK VE BASIM SANAY‹ LTD. fiT‹ Yönetim yeri: Gureba Hüseyin A¤a Mah. ‹mam Murat Sok. No:14/1 Aksaray-Fatih/‹STANBUL. Tel: (0212) 521 34 30, 531 48 53 FAKS: (0212)621 61 33 Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü: Beflir KASAP Bask›: Gün Matbaac›l›k Genel Da¤›t›m: YAY-SAT @mail: umutyayimcilik@superonline.com

➧ KARTAL: HAMAM SOK. DEM‹RL‹ ‹fiHANI NO: 57/14 KARTAL, TELEFAKS: (0216) 306 16 02 Cep: 0 544 521 34 30 ➧ ANKARA: MEfiRUT‹YET MAH. KONUR SOK. NO: 14/24 KIZILAY/ANKARA TEL: (0312) 418 25 26 Cep: 0 535 562 33 72 ➧ ‹ZM‹R: GAZ‹OSMANPAfiA BULVARI, KOÇAfi ‹fiHANI NO: 87, DA‹RE:318 KONAK, TELEFAKS: (0232) 441 93 09 Cep: 0535 310 31 84 ➧ MALATYA: DABAKHANE MAHALLES‹, BOZTEPE CAD., BABACAN ‹fiHANI NO:9 KAT:1/16 MALATYA TEL: (0422) 325 78 13 Cep: 0 536 558 45 04 ➧ BURSA: GÜMÜfiÇEKEN CAD. ERKMEN ‹fiHANI, NO:7/21, HEYKEL, TEL: (0224) 224 09 98 Cep: 0 536 612 81 98 ➧ SAMSUN: KALE MAH., YUSUF KEFEL‹ ‹fiHANI, KAT: 6 NO: 9 , TEL: (0362) 435 64 57 Cep: 0535 454 22 50 ➧ TURHAL: YAVUZ SULTAN SEL‹M MAH. TANRI-VERD‹ SOK. 19/15 2. NOTER YANI TURHAL/TOKAT TEL: 0356 276 37 20 Cep: 0533 414 65 54 ➧ MERS‹N: ÇANKAYA MAH. S‹L‹FKE CAD. ÜZÜM ‹fiHANI KAT :1 NO: 47 MERS‹N CEP: 0543 434 12 53 ➧ AVRUPA MERKEZ BÜRO: WESELER STR 93 47169 DUISBURG-DEUTSCHLAND TEL: 0049 203 40 60 958 FAKS: 0049 203 40 60 959

“24 N‹SAN 1972’DE ÇI⁄IR AÇAN B‹R MAN‹FESTODUR PART‹M‹Z!” Dünya emekçileri, yoksullar› ve ezilenlerinin cephesinde, Türkiye proletaryas›n›n öncü müfrezesi partimiz; ülkemizdeki misyonunu daha güçlü bir biçimde idrak etmeyi cisimlefltirdi¤i 7. Parti Konferans›’n›n ard›ndan, birli¤ini pekifltirmenin, dirli¤ini sa¤lamlaflt›rman›n yaratt›¤› potansiyelle, ileriye daha kararl› ad›mlarla yürümektedir.

Türk, Kürt, Çeflitli Milliyetlerden Halk›m›za; Partimizin 31. kurulufl y›ldönümünü; emperyalizmin Irak halk› flahs›nda dünya halklar›na yönelik giriflti¤i hunharca katliam ve sald›r› flartlar›nda; Irak halk›n›n iflgalci çapulcular›n en ileri teknolojiyle donanm›fl yüksek atefl gücüne karfl› direnifli ve ezilen sömürülen y›¤›nlar›n dünya çap›nda yaratt›¤› anti-emperyalist öfke selinin coflkusuyla kutluyoruz. Varl›k ve mücadele sebebi-

mizin, devrim ve komünizm kavgas›ndaki ›srar›m›z›n hakl›l›¤›n›n yak›c› bir biçimde kan›tland›¤› günümüz koflullar›nda, halklar›n katledilmesinden duydu¤umuz ac›, s›n›fsal kinimizi biliyor, savafl azmimizi körüklüyor. Dünya emekçileri, yoksullar› ve ezilenlerinin cephesinde, Türkiye proletaryas›n›n öncü müfrezesi partimiz; ülkemizdeki misyonunu daha güçlü bir biçimde idrak etmeyi cisimlefltirdi¤i 7. Parti Konferans›’n›n ard›ndan, birli¤ini pekifltirmenin,

dirli¤ini sa¤lamlaflt›rman›n yaratt›¤› potansiyelle, ileriye daha kararl› ad›mlarla yürümektedir. Bu at›l›m; dünyay› sosyalizm lehine dönüfltürecek ve s›n›fs›z topluma yol alacak yegane güç olan proletaryan›n biricik silah› olan örgütünün bu rolü lay›k›yla oynayacak bir niteli¤e kavuflturulmas›n› hedeflemektedir. Çünkü biliyoruz ki, örgütlenmemifl, do¤ru ve güçlü bir örgüt yaratamam›fl halklar›n, kurtulufl savafllar›n› zaferle noktalamas›, devrimleri baflarmas›, hatta etkin direnifller

gerçeklefltirebilmesi olanakl› de¤ildir. Do¤ru tarzda infla edilmifl, do¤ru politikalar›n yön verdi¤i örgüt, Proletarya Partisidir. Bu parti, iflçi s›n›f› ve önderli¤indeki halklar›n olmazsa olmaz bir silah› olarak en ileri düzeyde kavran›lan ve bilince kaz›nan bir gerçeklik olma durumundad›r. Bu bilincin gere¤i, partimiz, otuz y›l› aflk›n bir dönemin sonucu elde etti¤i deney ve birikimi azami oranda kullanma yönelimine girmifltir. Amac›m›z, etkin ve süreklilefltirilmifl bir

savafla kumanda edecek kapasiteyi yaratmakt›r. Bu yönelim; yaflad›¤›m›z bütün olumsuzluklarda, demokratik halk devrimi yolunda yeterli bir ilerleme gösteremeyiflimizde, hedeflerimizden sapma tehlikeleri atlatmam›zda çok ciddi roller oynayan, parti bilincindeki k›r›lmalar› gidermeyi ve her türlü zaaftan ar›nma ile savafl› gelifltirmede tek geçerli yol olan kitlelerle bütünleflmeyi içermektedir. Devam› 31’de


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.