Yeni Dünya İçin ÇAĞRI • Özel Sayı • Şubat 2010 • Fiyatı: 0,50 TL
Onbinler Tekel işçisi için, Tekel işçisi milyonlar için…
4
Şubat’taki bir günlük genel iş bırakma eylemi çok kötü hazırla ndığ ı için beklentilerin çok altında katılımla gerçekleştirilmesine karşın, işçi sınıfı mücadelesi açısından önemli yanlara sahip idi. Onbinlerce işçi, memur, emekçi iş bırakarak aslında tüm emekçilerin hakları için yiğitçe direnen Tekel işçisi kardeşleriyle sınıf dayanışmasında bulundular. Sınıf çıkarlarının ortaklığı bilinçli değilse de pratik olarak kendini ortaya koydu. Tekel işçilerinin şimdi iki aya yakın bir süredir, evlerinden uzakta, kışın soğuğunda yürüttükleri mücadele kararlılık ve yiğitlik açısından işçi sınıfının şanlı mücadelelerinden biri olarak anılacaktır. Bu mücadele sermayenin uluslar arası ve ülke düzeyinde işçi sınıfının örgütsüz olmasından aldığı güçle pervasızca işçi haklarına saldırması, sermayenin yeni-liberal politikaları gereği bu saldırıların en önemlilerinden biri olarak özelleştirmeyi dayatmaları ve bu özleştirmeler sonucu işçilerin özlük haklarını yitirmeleri ve işsiz kalmaları karşısında parlayan “küçük” bir kıvılcımdır Tekel Direnişi. Tekel işçilerinin sermayenin andaki temsilcisi AK Parti hükümetinin pervasızca haklarına saldırmasına karşı başlattıkları ve şimdiye kadar süresiz açlık grevi dahil çeşitli eylemliklerle kararlı bir şekilde sürdürdükleri mücadele, sermayenin çıkarlarının savunucularının da, işçi hakları savunucusu geçinen sendikaların da gerçek durum-
larını net ve berrak bir biçimde gün yüzüne çıkarması açısından daha şimdiden önemli kazanımlara sahiptir. Tekel işçilerinin en basit özlük hak arayışları karşısında patron konumunda duran Ak Parti hükümeti ve bu hükümet adına konuşan Başbakan R.T. Erdoğan yaptıkları açıklamaları ve takındıkları uzlaşmaz tutumları ile ne kadar da işçi ve emekçi düşmanı olduklarını bir kez daha net biçimde ortaya koymuşlardır. Muhalefet partileri ise -bunlar içinde de özellikle CHP öne çıkıyor- ikiyüzlü bir şekilde aslında kendilerinin de geçmişte ve bugün de özelleştirmeyi savunduklarını gözlerden gizlemeye çalışarak işçilerin haklı mücadelesini kendi emelleri için kullanmaya çalışıyorlar. Hem özelleştirmeye karşı, hem de sermayenin esnekleştirme, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma vb. diğer saldırılarına karşı bugüne kadar etkili mücadele yürütmeyen, işçilerin örgütlülüğünü geliştirmek için özel çabalar sarfetmeyen sendika konfederasyonları ise, bu eylem için gereken özveriyi göstermekten çok uzaklar. İşçilerin haklı mücadelesini Ak Parti karşıtlıklarına alet etmek isteyenlerin yanı sıra, bir şeyler yapıyormuş gibi gözükerek günü kurtarmaya ve eylemi bir an önce bitirmeye çalışanlar var. Bir şey yapıyormuş gibi yapıp da aslında pek gayret göstermediklerinin en iyi kanıtı 4 Şubat eylemi oldu. Güya hayatı durdurarak etki yapması beklenen eylem için ciddi bir hazırlığın yapılma-
ması nedeniyle eylemin sönüklüğünü sendika temsilcileri bizzat itiraf ettiler. Tekel işçisi şimdiden hükümetin de, muhalefetin de, sahte işçi hakları savunucularının da maskelerini indirmiş durumda. Hükümetin Başbakanın ağzından işçilere savurduğu hukuki işlemler ve ay sonuna kadar eylem bitirilmezse polis müdahalesi (bu müdahalenin nasıl bir müdahale olacağı 1 Mayıs vb. eylemlerdeki polis müdahalesinden biliniyor) tehditleri, işçilerin “bu kadarcık” bir mücadelesi karşısında bile egemenlerin nasıl paniklediklerini, aciz duruma düştüklerinin göstergesinden başka bir şey değil. Bir tarafta sadece emek sarfeden ellere sahip işçi sınıfı, diğer tarafta hukukuyla, polisiyle, copuyla, gazıyla, bilumum silahlarıyla egemenler sınıfı. Bu işçi sınıfının daha büyük mücadeleleriyle kı-
yaslandığında “küçük” sayılabilecek eylem bile egemenleri korkutarak bütün güçlerini ortaya koymaya yeltenmeleri için yetmiştir. İşçiler kararlı, direngen ve yiğit. Ancak ne yazık ki sınıfın gerçek -sosyalist- öncüsünün zayıflığı ve güçsüzlüğü nedeniyle doğru önderlikten ve gerekli örgütlülükten yoksunlar. Sosyalist öncüye Tekel işçisinin eylemine destek olma konusunda büyük görev düşüyor. Bizler haklı ve kararlı bir mücadele yürüten Tekel işçisinin sonuna kadar yanında olmalıyız. Doğru ve azimli bir çalışma ile, bir yandan Tekel işçisinden öğrenmeli, diğer yandan da ona gerçek kurtuluşun devrim ve sosyalizm mücadelesinde olduğu anlatılmalıdır. Yaşasın Tekel işçisinin kararlı ve yiğit mücadelesi! 07.02.2010 ✓
İÇİNDEKİLER Onbinler Tekel işçisi için, Tekel işçisi milyonlar için. . . . . . . 1 Onbinler Haykırdı: “Her Yer Tekel, Her Yer Direniş!”. . . . . . 2 Dayanışma Bir Silahtır!. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 İtfaiyeciler Direniyor!. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 İşsiz ve Güvencesiz Eğitimciler Platformu (İGEP)’in Çıkış Metni. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 4 Direnişteki işçilerle dayanışma eylemi yapıldı!. . . . . . . . . . . . 5 Sinter İşçileri Direnişlerinin 2. senesinde!. . . . . . . . . . . . . . . . 5 Hukuk Köşesi: İş Sözleşmelerinin haklı nedenlerle feshi - II . . . . . . . . . . . . . 6 Eğitim Köşesi: “Kapitalist Üretim Tarzı”. . . . . . . . . . . . . . . . . 6 Dünyadan İşçi Haberleri. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7