Sports & Yaşam

Page 1




2 • sports international•sağlık

ESTETİK DİŞ SAĞLIĞI: İMPLANT TEDAVİSİ İmplant nedir? İmplant, çeşitli nedenlerle kaybedilen dişlerin yerine çene kemiğine yerleştirilen yapay titanyum diş kökleridir. İmplant, doğal dişlerin fonksiyon ve estetiğini sağlayan en iyi alternatiftir.

Her diş noksanlığında implant kullanılır mı? İmplantın uygulanması için yeterli miktarda kemik varsa tek diş ya da birçok diş için bu tedavi yapılabilir. İmplantların her hastaya uygulanabilmesi için çenedeki kemik yapısının implanta uygun olması gerekir. Kemik eksikliği olması durumunda da kemik ekleme ve yumuşak doku greftleme yöntemleriyle hastanın kemik yapısı implant tedavisine hazır hale getirilir. Çok genç yaştaki vakalarda ergenliğin tamamlanması şartıyla ve sağlık durumunda bir problem yaşanmıyorsa implant uygulamasında herhangi bir yaş sınırı yoktur. İmplant uygulamasında acı duyar mıyız? Lokal anestezi altında gerçekleşen bu operasyon yalnızca dental implantın yapılacağı bölge uyuşturulduğu için, ağrısızdır. Operasyon öncesinde reçete edilen ilaçların alınması, işlem sonrasında

antiseptik gargaraların kullanılması ve iyi bir ağız bakımıyla iyileşme süreci oldukça konforludur. İmplantların ağız içine yerleştirilmesi ne kadar sürer? İmplant operasyonunun süresi, ağız içine yerleştirilecek implant sayısına göre değişmekle birlikte bir implantın yerleştirilme süresi yaklaşık 15-20 dakikadır. Dental implant süreci nasıldır? Dişlerimiz ne kadar zamanda tamamlanır? Üst çenede ortalama 3 ay, alt çenede ise ortalama 2 aylık bir sürede implantların kemikle kaynaşması beklenir ve üzerlerine porselen kaplamalar yapılır. İnce veya yetersiz yükseklikte kemik varlığında ek işlemler uygulanmışsa bekleme süresi 6 aya kadar uzayabilir.


sağlık•sports international • 3

Dikişsiz dental implant mümkün müdür? Tek diş çekimi yapılıp çekim boşluğuna herhangi bir kesi yapmadan aynı seansta implant yerleştirilebilen durumlarda mümkündür. Bu tarz uygulamalarda hastanın operasyon sonrası konforu maximum seviyede olacaktır. İmplant tedavisinin avantajları nelerdir? • İmplant uygulaması sonrası yapılan protezler doğal dişe en yakın yapıyı oluştururlar. • Geleneksel protezlere oranla daha iyi çiğneme ve konuşma fonksiyonu sağlamaktadırlar. • Diğer protezlere oranla daha estetik görünüme sahiptirler. • İmplantlar sayesinde diş eksikliği yandaki sağlam dişlere dokunulmadan giderilebilmektedir. • Total protezlerde tutuculuğun artmasını sağlarlar. Şöyle ki; özellikle alt çene total protezlerinin tutuculuğu çok azdır. Bu nedenle hastada yeterli kemik seviyesi olmasa bile; alt çeneye 2 implant yerleştirerek, tutuculuk artmaktadır.

Ataköy 9. Kısım Uğur Mumcu Bulvarı A/11A No: 4 Bakırköy/İSTANBUL

0542 347 0 347 - 0542 DİŞ 0 DİŞ info@dentistiklal.com - www.dentistiklal.com


12 • sports international•sağlık

Merhaba çok güzel kalpli dünya ziyaretçileri! İlk defa editör metnimi biraz yarım, kırık biraz ve biraz daha güçlü yazıyorum. Sizinle son buluşmamızın ardından ne çok şey yaşadık. Sanki parçalı bulutlu, fırtınalı günlerdi. Ama kötümser olmamak için nedenlerimiz de oldu. Güneşli günlerimiz oldu. Belki de bu yaz, tüm o parçalı bulutları dağıtır. Belki yaz, bir adım uzağa taşır bizi. “Mevsimler var oldukça kavgalar da olur.” demiş çok eskiden birileri. Ben o birilerinin kavgasız mevsimler gördüğüne de inanıyorum... Yaz sayımızı bu inançla tamamladık. Yine harika insanlarla konuşup, hafif bir şeyler yedik birlikte. Birlikte öyle bir açıldık ki denizlere, dünyanın bir ucundan diğerine onlarca yere gittik. Kafamızı dağıtmak için dakikalarca spor yapıp, harika birer kitap okuduk... Bu sayıda tek dileğim; siz okudukça güneş tepemizde olsun, bitsin bulutlu günler. Soma’dan uğurladığımız mütevazi, tertemiz kalpli, “en yakın dostumuz böyle olsun” dediğimiz madencilerimizin ailelerine, madenci arkadaşlarına, sevdiklerine, çocuklarına selam olsun! Dileğim; bu yarımlıklar son bulsun.

♥ nilay uğurlu S' DERGİ EDİTÖRÜ


14 • sports international•uzman

S’Dergi Künye Sports International Adına İmtiyaz Sahibi Orhan Koral Genel Yayın Yönetmeni Bora Çınar Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ceren Kiremitci Gülenç Editör Nilay Uğurlu Yayın Danışmanı Ceren Kiremitci Gülenç Yapım Grafikir Reklam Ajansı Görsel Yönetmen Yağmur Bilir Tuncay Arığ Görsel Tasarım Yağmur Bilir Marka Temsilcisi Ezgi Çakın Yazı İşleri Nilay Uğurlu Tanıtım ve Reklam Müdürü Füsun Dayıoğlu Halkla İlişkiler Müdürü Filiz Demirci Yayın Türü Süreli / 4 ayda 1 / Türkçe Yönetim Yeri Sports International Ankara Bilkent ve Spor Merkezi A.Ş. İhsan Doğramacı Bulvarı No:1 Bilkent/ANKARA Tel : 0 312 266 71 00 Faks : 0 312 266 71 23 Web : www.sportsinternational.com.tr Matbaa Korza Yayıncılık Basım Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. Büyük Sanayi 1. Cadde 95/1 06060 İskitler / ANKARA Tel : 0312 342 22 08 Faks : 0312 341 14 27 E-posta : korza@korzabasim.com.tr Web : www.korzabasim.com.tr Kızılbey V.D. 5800409202 Sports ve Yaşam Dergisi T.C. Yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. Sports ve Yaşam Dergisi'nin isim ve tüm yayın hakları Sports International’a aittir. Dergide yayınlanan yazı ve fotoğrafların tüm hakkı Sports ve Yaşam Dergisi'ne aittir. Yayın sahibi Sports International Bilkent Fitness ve Spor Merkezi A.Ş. adına Orhan Koral’dır. İzin alınmadan kullanılamaz. Yayınlanan ilanların / reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.

Uzmanlardan İpuçları

16

Çağla Kubat Güzelliği ile rüzgara yön veriyor!

22

Sports International'da Neler Oluyor!

28

Incredible India Ι

32

Bahçelerden Doğaya Davet

64

Bu yaz siz de yazın en trend parçalarını taşıyın!

68

72

Yazın en tatlı en hafif tarifleri

76

Yaz mevsiminden bahçe ve balkonlara davet!

80

Yelken sporu ile rüzgar kollarımızda güç

86

Bu yaz aklımızdan neresi geçiyorsa ordayız!

92

Kitaplık & Seyirlik

94

Astroloji


uzman•sports international • 15


16 • sports international•uzman

Canınız sıkkın, hem de uzun bir süredir mi? Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz ile hem depresyondan korunun hem depresyon ile savaşın… Günümüzde yaşam koşulları nedeniyle sıklıkla karşı karşıya kalınan hastalıklardan biri depresyondur. Peki sağlıklı bir yaşam tarzı sürmediğiniz için depresyona yakalanma riskinizin olduğunu ve eğer depresyondaysanız sağlıklı bir yaşam tarzının depresyonu atlatmaya yardımcı olduğunu biliyor muydunuz? Araştırmalarda görülüyor ki; insanlar genellikle depresyondayken “daha fazla kahve içme, öğün atlama, fast food gıdalara yönelme, su içmeyi ihmal etme, alkol veya tatlı tüketimini artırma” gibi hatalı yeme davranışları gösterirler. Dolayısıyla alınması gereken birçok besin öğesinde yetersizlik ile karşılaşılır. Aynı şekilde depresyon ile karşılaşmayı sağlayan, o çok bilindik psikolojik etkenler yokken bireylerde beslenme yetersizliği ile depresif bozukluğa benzer tablolar ortaya çıkabilmektedir. Doktora şikayetler ile başvuran, yorgun olduğunu belirten birçok kişide vitamin ve mineral eksikliklerinin saptandığı görülmektedir.

B1, B3, B6, B12, C vitamini, folat, demir, çinko, omega-3 ve protein eksikliği ile yoğun alkol tüketimi depresif tablolara neden olabilmektedir. Her iki durumu da tersine çevirmek için yeterli ve dengeli beslenilmeli, özellikle vitamin ve minerallere çokça yer verilmeli, düzenli egzersiz yapılmalıdır. Açık havada yürüyüş, yüzme gibi fiziksel aktiviteler kişinin kan dolaşımını hızlandırır; damar tıkanıklığını önler, beyin fonksiyonlarını arttırır, ruh sağlığına olumlu etkide bulunur.

Hem depresyona yakalanmanızı önleyen hem depresyonu yenmeyi kolaylaştıran besinler: Su: Toksinlerin atılması için yeterince su içilmesi önemlidir. Günde en az 8-10 bardak su içmeye özen gösterin. Somon, ton balığı, sardalye: Bu tür soğuk su balıkları içerdikleri zengin omega-3 yağ asitleri sayesinde depresyonu önlerler. Ruh halini iyileştiren B12 vitaminini de içermektedirler. Omega-3 beyinde serotonin (uyku düzenini, iştahı, ruh halini düzenleyen hormon) seviyesini yükseltir. Serotonin de ruh halini düzenler ve sinirlilik halini azaltır. Aynı zamanda bu besinler duygu durum bozukluğu yaratabilen adet öncesi sendrom etkilerinin azaltılmasında da yardımcıdır. Muz, avakado, yulaf: Bu besinler içerdikleri triptofan aminoasidi ve potasyum minerali sayesinde azalan serotonin salgılanmasını artırır. Muzun içerisindeki B6 vitamini bu olumlu etkiyi desteklemektedir.


uzman•sports international • 17

Süt, yoğurt: Kalsiyum yönünden zengin süt ürünleri anksiyete, huzursuzluk ve premenstural sendromun etkilerini azaltmaya yardımcıdır. Portakal, mandalina, maydanoz, biber: Stresli durumlarda vücuttan C vitamini atımı artmaktadır. Yeterli düzeyde alınmasıyla stres hormonu kortizol daha çabuk normale döner. Kuşkonmaz: İçinde yoğun olarak bulunan folik asit sayesinde depresyon yaratan hormonun etkisiz hale getirilmesi kolaylaşır. Yaban mersini: Antioksidan maddeler ve depresyona karşı etkili C vitamini yönünden oldukça zengin bir meyvedir. Papatya, melisa, yasemin çayı: Yatıştırıcı etkileri olan, uykusuzluk ve yorgunluğa iyi gelen bu bitkilerin çaylarından yararlanabilirsiniz. ÇİLER ASLANALP UZMAN DİYETİSYEN

Tam tahıllı ürünler: Karbonhidrat kaynağı olarak kana yavaş karışan, kan şekeri seviyesinin dengelenmesine yardımcı olan tam tahılı ekmek, kahvaltılık gevrekler, esmer pirinç/kepekli makarna stresli zamanlarda tercih edilebilir. Bitter çikolata: İçeriğinde normal çikolataya göre daha fazla kakao bulunan bitter çikolata, magnezyum ve flavanol zengini olması nedeniyle tatlı bir kaçamaktır. Endorfin salınımını arttırır ve en çok mutluluk veren besinlerdendir. Miktarı kontrollü olduğu sürece alımında bir sakınca yoktur. Fazla tüketiminin neden olabileceği aşırı kiloların da sizin için ayrı bir depresyon nedeni oluşturmaması için çok fazla miktarlarda tüketmemenizde yarar vardır. Kırmızı et, yeşil yapraklı sebzeler ve yumurta: İçerdikleri demir sayesinde depresyondan korur. Badem, fıstık, ceviz: Çinko, B vitaminleri, omega-3 ve E vitamini yönünden zengin besinler olmaları nedeniyle depresyona karşı yatıştırıcı özellik gösterirler. Domates, karpuz, greyfurt: Güçlü bir antioksidan olan likopen ve vitamin C yönünden zengin içerikleriyle depresyonla savaşmanıza yardımcı olurlar.


18 • sports international•uzman

KALP DAMAR HASTALIKLARI VE EGZERSİZ Kalp; insan vücudundaki en hayati organlardan biri olup, görevi vücuda ihtiyacı olan kanı pompalamaktır. Genel olarak kas, damar ve kapaklardan oluşan bu organ; günde yaklaşık 1500 litre kanı vücudumuza pompalamaktadır. Hastalık, egzersiz, stres ve sıkıntı anında vücudun kan ihtiyacı daha da artmaktadır. Tüm vücuda kanı pompalayan bu hayati organın görevini iyi bir şekilde yerine getirebilmesi için kendisinin de uygun şekilde beslenmesi gerekmektedir. Kalp, beslenmesini üzerinde olan koroner damarlardan sağlamaktadır.

ATEROSKLEROZ (DAMAR SERTLİĞİ) Vücutta orta ve büyük çaplı atar damarlarda lipit birikimi sonucu daralma ile seyreden bir klinik tablodur ve etkilediği damara göre çeşitli klinik durumlara neden olabilir. Ateroskleroz koroner damarları da tutup, bu damarlarda daralmaya neden olabilir. Bu daralma sonucunda kalp kasına gelen kan akımı azalır. Zamanla koroner damarlarda oluşan bu daralma ilerleyerek damarın tamamen tıkanmasına neden olabilir. Bu durum ciddi göğüs ağrısı, nefes darlığı ve efor kapasitesinde azalma gibi bulgulara, kalp krizine ve ani kalp ölümlerine neden olabilir. KALP KRİZİ Çeşitli nedenlerden dolayı kalbin yetersiz beslenmesi sonucu meydana gelen, kalp kasında görülen hücre ölümüdür. En temel belirtisi göğüs ağrısıdır. Göğüs ağrısı tipik olarak baskı tarzında, göğüsün ortasına ağır bir cisim oturmuş gibi tarif edilir. Ancak acıma, yanma, batma ve rahatsızlık hissi gibi çok farklı şekillerde de tanımlanabilir. Hazımsızlık ve mide yanması ile karıştırılabilir. Ağrı; sol omuz, kollar, sırt ve çeneye doğru yayılabilir. Nefes darlığı, çarpıntı, terleme, bitkinlik veya baş dönmesi, bulantı, kusma da görülebilecek diğer bulgular arasındadır. Koroner arter hastalığı dünya çapında görülen ölümler arasında birinci sıradadır. Tüm hastalarda göğüs ağrısı gibi tipik belirtiler görülmeyebilir. Hatta bazı hastalarda hastalık sinsi bir şekilde ilerleyerek yıllarca hiçbir bulgu gözlenmeyebilir. Hastalığın ilerleyişi ve bulgular hastadan hastaya değişmektedir. Bu nedenle bu hastalığın risk faktörlerinin iyi bilinmesi, risk altındaki hastaların dikkatli bir şekilde incelenmesi; koroner arter hastalığının erken tanınması ve tedavisi için önemlidir. Risk Faktörleri: Hiperlipidemi, hipertansiyon, diyabet, sigara ve ailede koroner arter hastalığının varlığı koroner arter hastalığı için tipik risk faktörleridir. Koroner arter hastalığı üzerinde genetik faktörlerin etkisi tam olarak anlaşılamamış olsa da, özellikle birinci derece yakınlarında erken yaşta (erkeklerde <45, kadınlarda <55) koroner arter hastalığı görülen bireyler ciddi risk altındadır. Hiperlipidemi, koroner arter hastalığı açısından önemli bir risk faktörü olup, 20 yaşını doldurmuş her bireyin 5 yılda bir kere lipit düzeylerine baktırması önerilmektedir. Korunma: Risk faktörlerinin ortadan kaldırılması kalp hastalıklarından korunmanın temelini oluşturur. Sigaranın kesilmesi, fazla kiloların verilmesi, doğru beslenme ve egzersiz alışkanlığı kazanılması korunmadaki başlıca unsurlardır. Kan yağlarının, kan şekerinin ve kan basıncının kontrol altına alınması gerekiyorsa da bunlar için doktorlar tarafından önerilen ilaçların kullanılması tavsiye edilmektedir. Egzersiz: Düzenli yapılan uygun egzersizin kalp sağlığı açısından yararlı olduğu yıllardır bilinmektedir. Egzersiz kalp ve solunum sisteminin daha iyi çalışmasında rol oynamaktadır. Kalbe giden damarların gelişmesini ve kalbin daha iyi beslenmesini sağlamaktadır.


uzman•sports international • 19

Kalp damarlarını tıkayan plak oluşumunu azaltır veya durdurur. Kalp damarlarında tıkanıklığa yol açan kötü kolesterol (LDL) miktarını azaltır, damarları koruyan iyi kolesterol (HDL) miktarını ise arttırır. Şeker hastalığı varsa, kan şekerinin düzenlenmesinde faydalıdır. Tansiyon hastalarında kan basıncını azaltır. Kilo verilmesini sağlar. Egzersiz sonrası salınan çeşitli hormonlarla kişi kendini daha iyi hisseder. Kronik hastalığı olup (tansiyon, şeker, kolesterol yüksekliği vb.), egzersiz programına başlayacak bireylerin öncelikle doktor kontrolünden geçmeleri tavsiye edilmektedir. Egzersiz programları, eğitimli spor hocaları denetiminde klinik durumunuzu olumsuz yönde etkilemeden, sizin için yararlı olabilecek en üst seviyede düzenlenmelidir. Yani hem güvenli hem de etkili olmalıdır. Kas sağlığı açısından, geniş kas gruplarını etkileyen aerobik egzersizler tavsiye edilmektedir. Bunlar kişilerin ortopedik ve diğer sağlık durumlarına göre tercih edilebilecek yüzme, bisiklet sürme, tempolu yürüme veya normal tempolu yürüyüş gibi egzersizlerdir. Sağlık açısından egzersizin istikrarlı olması gerekmektedir. Haftada en az 3 defa, tercihen her gün düzenli yapılmalıdır. Sakatlanmaların önlenmesi açısından her türlü egzersiz öncesinde 10-15 dakikalık ısınma süresi olmalıdır. Egzersizin süresi bireyin sağlık durumuna göre değişmekle birlikte, uygun kalp hızında 15-45 dakika arasında olmalıdır. Egzersiz sonrası 5-10 dakika soğuma, gevşeme ve toparlanma evresi gerekmektedir. Dirençli egzersizlerin de kas kuvvetini arttırmak gibi vücut için birçok faydası vardır. Ancak kalp damar hastalarına çok fazla dirençli egzersiz yapması tavsiye edilmez. Aerobik egzersiz programı ile belirli bir düzeye geldikten sonra sınırlı dirençli egzersizler yapması tavsiye edilebilir. Dirençli egzersiz kasları sıkılaştırmak, kas kuvvetini arttırmak amaçlı birkaç kiloluk hafif el ağırlıkları ya da uygun spor aletleriyle yapılabilir. Bu tür egzersizlerde sakatlanma riski oldukça yüksek olduğu için öncesinde mutlaka ısınma yapılması ve bir spor hocası denetiminde planlanması tavsiye edilmektedir. Düzenli bir şekilde yapılmadığı takdirde yarardan çok zarar verebilir. Haftada 2-3 defa 10-15 tekrarlı egzersizler şeklinde yapılmalıdır. Yüksek tansiyonu olan kişilerde dikkatli bir şekilde yapılması tavsiye edilir. Direnç egzersizleri özellikle diyastolik (küçük) tansiyon üzerinde olumsuz etkiye sebep olabilir. Diyastolik kan basıncı 100mmHg'nin üzerinde olanlar, tansiyonları kontrol altına alınıncaya kadar bu tür egzersizler yapmamalıdırlar. Göğüs ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı veya baygınlık gibi şik yetleriniz var ise egzersiz programına başlamadan önce mutlaka bir kardiyoloji doktoruna başvurunuz. Aynı şekilde aşağıdaki hastalıklardan birine sahipseniz spora başlamadan önce mutlaka sizi takip eden doktorunuzdan onay alınız. Doktorunuz onay verdikten sonra da tecrübeli spor hocaları eşliğinde egzersiz yapmanız tavsiye edilmektedir.

· Kalp damar hastalıkları · Kontrol edilemeyen hipertansiyon veya hipotansiyon (Tansiyon düşüklüğü veya yüksekliği) · Şeker hastalığı · Hiperlipidemi (Kolesterol yüksekliği) · Kalp kapak hastalığı · Ritim bozukluğu

Sonuç: Kalp sağlığı açısından egzersizin önemi büyüktür. Düzenli ve uygun şekilde yapılan egzersizin kalp damar hastalıklarının önlenmesinde ve tedavisinde etkili olduğu bilinmektedir. Ne yazık ki ülkemizde kalp ve damar hastalıkları ölüm nedenleri arasında hala birinci sırada yer almaktadır. Bunu önlemek elimizde; gelin hastalıklara savaş açalım. Kalbini sev, onu koru… Unutma, içinde sevdiklerin var... UZM. DR. CİHAN ALTIN BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ ABD ÖĞRETİM ÜYESİ


20 • sports international•uzman

YAZ - KIŞ DEMEDEN SAĞLIĞIMIZ İÇİN

SPOR!

Kış aylarını geride bırakıp, artık yazın tadını mı çıkarmak istiyorsunuz? Evet bunu sizin gibi herkes istiyor; fakat kış aylarında tekrar spora mutsuz bir başlangıç yapmamak için hep beraber eldeki imkanlarımızla yaz aylarında da sporumuzu aksatmadan sağlığımız için spora devam edelim. Aşağıdaki sorular herkesin kafasında var olan sorulardır, öncelikli olarak onları cevaplayalım... Ne zaman spor yapmalıyım ya da yapmamalıyım? Güneşin en etkili olduğu saatlerde spor yapmayın, sabahları ya da güneş batımını tercih edin. Günde kaç saatimi spora ayırmalıyım? Günde minimum 20-30 dakikanızı; maksimum 45 dakikanızı ayırmanız yeterli olacaktır. Her gün spor yapmalı mıyım? Her gün minimum 20-30 dakikanızı hafif egzersizler (deniz, havuz egzersizleri vs.) yapmanızda sakınca yok; ama spor eğitmenleri olarak ortak fikrimiz günde 30-40 dakika, haftada ise 3-4 gün egzersiz yapmanızdır. En önemlisi bol su tüketerek ve beslenmeye de dikkat ederek formunuzu koruyabilirsiniz. Tatilde hangi aletlerle spor yapacağım? Salonlarda aletlerle yapılan sporun yanı sıra tatil dönemlerinde de makinalar yerine kendi vücut ağırlığınızla çalışabileceğiniz egzersiz çeşitlerini sizlerle paylaşmak istedik; çünkü en kapsamlı ve etkili materyal kişinin kendi vücududur. Bu bağlamda; · Kumsalda çıplak ayak yürümek hem bacak kaslarınızı hem ayak bileğinizi saran bağlarınızı kuvvetlendirecektir. Sabah saatlerinde kumsalda hafif tempolu koşu yapmak, metabolizmamızın hızlı çalıştığı saat dilimlerinde olacağından fazla yağ yakımı sağlanacaktır, kumun da denge zorluğunu düşünecek olursak kondisyonunuz artacaktır. · Havuzda veya denizde yapılacak egzersizler ise suyun kaldırma kuvveti nedeni ile eklemlere binen yükün ve baskının önüne geçecektir, böylece egzersizleriniz daha rahatlatıcı ve hafif olacaktır.

KUMSALDA YAPACAĞINIZ 1. ÖRNEK ANTRENMAN PROGRAMI · 5-8 dakika kadar joging (hafif tempolu koşu) · Stretching (germe egzersizleri) · Squat, push up, lunge (peş peşe aralık vermeden her biri 12 tekrar şeklinde yapılabilir.) · Plank max. (squatla başlayıp plank ile bitirilen set 1 set olmuş oluyor, toplamda 4 süper set şeklinde yapılmalıdır.) · 20 dakika kumsal koşusuyla antrenmanınızı bitirebilirsiniz. KUMSALDA YAPACAĞINIZ 2. ÖRNEK ANTRENMAN PROGRAMI · 5-8 dakika kadar joging (hafif tempolu koşu) · Stretching (germe egzersizleri) · Şınav pozisyonu, karına doğru diz çekme, push up, jumping, side lunge (peş peşe her biri 5 tekrar şeklinde yapılabilir.) · Plank max. (şınav pozisyonu hareketiyle başlayıp plank ile bitirilen set 1 set olmuş oluyor, toplamda 6-7 süper set şeklinde yapılmalıdır.) · 20 dakika kumsal koşusuyla antrenmanınızı bitirebilirsiniz. HAVUZ VEYA DENİZ EGZERSİZLERİ · Havuzda veya denizde sünger sosislerle bacak, kalça, göğüs, sırt, omuz ve kol çalışmaları yapılabilir. Bunun yanı sıra kurbağalama ve sırt üstü yüzme de tüm vücudunuzu çalıştırmanızı sağlayacaktır.


22 • sports international•portre

ÇAĞLA KUBAT

güzelliğiyle rüzgara yön veriyor!


portre•sports international • 23

Işıl ışıl gözleri, rüzgardan uçuşan yumuşacık saçları ve kocaman mütevazi kalbiyle bizi büyüleyen Çağla Kubat ile Miss Türkiye Güzellik Yarışması’nda elde ettiği ikincilikten wind surf’e, olimpiyatlardan anne olma heyecanına kadar merak ettiğimiz her şeyi konuştuk! Şimdi sizleri bu sımsıcak röportajla baş başa bırakıyor, Çağla Kubat’ı ve eşi Jimmy Diaz’ı bir kez daha tebrik ediyoruz.

Çağla Hanım, bizler adınızı Miss Türkiye Güzellik Yarışması’ndaki ikincilik dereceniz ile duyduk. Hemen ardından oyuncu, model, mühendis ve şampiyonluklarla taçlandırılmış bir sporcu olduğunuzu öğrendik. Bu serüven nasıl başladı? Spor, hayatınızın bu kadar önemli bir bölümünü kaplarken büyük fedakarlıklar göstermiş olmalısınız. Bize kariyerinizdeki seçimlerinizden bahsedebilir misiniz? Güzellik yarışmasında dereceye girdikten sonra sadece Yıldırım Mayruk, Vural Gökçaylı ve Cemil İpekçi gibi çok özel modacıların defileleri dışında podyum deneyimim neredeyse hiç olmadı. Fotomodellik ise Desa, Nelson gibi çok ciddi firmaların kataloglarında yer almak ve pek çok dergi çekimi yapmakla sınırlı kaldı. Bu meslekte çok seçici davrandım ve önceliği hep televizyonculuğa ve spora verdim. 4 sene süresince, iki sezon “Başka Yerde Yok” programını (ilk sene Mehmet Barlas ve ikinci sene Mesut Yar ile birlikte) sunduktan sonra, bir sezon KanalD'de sabah haberlerini, sonraki sezon NTV'de spor haberlerini sundum ve yine NTV sabah kuşağında “Spor ve Sağlık Programı” yaptım. Tüm bu televizyon işlerimde çok önemli isimlerle çalıştığımın ve çok ciddi kanallarda iş yaptığımın bilincinde oldum ve sürekli kendimi geliştirmeye çalıştım. Özellikle diksiyonuma çok yoğunlaştım, pek çok özel ders aldım. Kendimi sadece program sunucusu olarak görmedim. Program hazırlıklarım için uzun saatler çalıştım. Bu kadar yoğun bir çalışma hayatından sonra televizyonculuğu, sörfün yanında yürüttüğüm iş olarak söylemeyi daha uygun buluyorum. Bu dönemlerdeki en büyük yardımcım dalgalarla ve rüzgarla tek başıma kalıp tüm stresimi atma şansı bulduğum rüzgar sörfü antrenmanlarım oldu. Kış sezonlarım çok sevdiğim televizyon işiyle ve sörfle iç içe devam ederken, Mayıs ayını her şeyden kopup sadece sörf antrenmanları yaparak geçirdim. Televizyon sektöründen bu kadar uzun bir sezon ayrılmak çok büyük bir risktir; ama sanırım windsurf sporu benim hayatımda hep birinci derecede önemli oldu ve bu riski göze aldım. Oyuncu olarak üç önemli dizi projesinde yer aldım. Özellikle iki sezon yer aldığım “Arka Sokaklar” dizisinden yarışlara katılmayı bırakmam istenmesi üzerine ayrılmak zorunda kalmak; sanırım windsurf için yaptığım en büyük fedakarlık oldu. Hem çok keyifli bir ekiple çalışıyor hem oyunculuğa yeni yeni ısınmaya başlıyordum. Diziyi bıraktıktan sonraki iki sene hayatımda ilk defa yabancı rakiplerimin yaptığı gibi, kış aylarını sıcak ülkelerde antrenman yaparak geçirdim ve bu süreç beni windsurf kariyerimdeki en büyük hayalimi gerçekleştirmeye taşıdı. 2013 yılında Dünya Profesyonel Windsurf Ligi’nde 3.lük kazanarak bayrağımızı kürsüde dalgalandırdım.


24 • sports international•portre

Bizlere, 2011’de kurduğunuz Alaçatı Çağla Kubat Windsurf Academy’i ve burada gerçekleştirdiğiniz şampiyonaları, çalışmaları ve eğitimleri anlatabilir misiniz? Windsurf akademideki misyonumuz: Tecrübeli eğitmen kadromuz tarafından verilen başlangıç, orta, ileri ve profesyonel seviye eğitimlerle; öğrenme sürecini daha hızlı, kolay, eğlenceli hale getirmek ve çocuklar için yaz okulu kamplarımız, gençler için yarışçılık eğitimi kamplarımız ile geleceğin şampiyonlarını yetiştirmek. Bu yüzden akademinin öğrencileri belli bir seviyeye geldiklerinde onları Çağla Kubat Windsurf Yelken Kulübümüzün lisanlı sporcusu yaparak tüm windsurf kariyerlerini planlıyor, onlara akademinin tüm hizmetlerinden büyük avantajlarla faydalanma şansı tanıyor ve bizimle yarışlara takım olarak profesyonel bir anlamda hazırlanma imkanı sunuyoruz. 2012 yılında kurulan kulübümüzün sporcuları 2013 yılında; Türkiye ve Dünya Gençler Şampiyonluğu, Türkiye Bayanlar Şampiyonluğu, Türkiye Bayanlar 3.lüğü derecelerini kazanmıştır. Akademiyi dünyanın en önemli windsurf sporcularından biri olan eşim Jimmy Diaz’la birlikte işletiyoruz. Windsurf eğitimlerinin yanında okulumuzda düzenlediğimiz “Yoga”, “Dağ Bisikleti” ve “Zumba” gibi fitness programlarının yani sıra markaların ihtiyaçlarına göre yaratıcı fikirler eğlence yarışları ve hafta sonları Surfer’s Party gibi etkinlikleri tasarlıyor ve spor, müzik ve eğlenceyi tek mekanda birleştirmeyi amaçlıyoruz. Türkiye ve Dünya Ligi’nde Alaçatı ayaklarına ev sahipliği yaptığımız gibi özellikle çocuk ve gençlerin yarışmasını sağlayarak her sene “Genç Fırtınalar Mücadelesi” organizasyonları düzenliyoruz. 2013’te IFCA Dünya Çocuk ve Genç Şampiyonası’nın organizatörlüğünü de üstlenerek ilk uluslararası büyük şampiyonamızı gerçekleştirdik. Sports International ile Alaçatı Çağla Kubat Windsurf Academy arasındaki iş birliği nasıl bir sinerji yaratıyor? Çağla Kubat Windsurf Academy’de, Sports International’ın mini bir merkezi bulunuyor. Sports International üyeleri, yıl içerisinde kullandıkları ve alışık oldukları spor aletlerini yazın da, açılan mini spor alanında bulabiliyor. Üyeler, tüm bu imkanlardan ücretsiz faydalanabildiği gibi %20 indirimli olarak windsurf öğrenebiliyor. Akademimizin öğrencileri de bu mini salonda windsurf sporuna özel kardio, kuvvet, dayanıklılık, denge, koordinasyon çalışmalarını öğrenebiliyor; bosu, spinning ve TRX olanaklarımızı da ücretsiz kullanabiliyor. Sizce Türkiye’de rüzgar sörfü yeterince destekleniyor mu? Türkiye’de pek çok spor dalında olduğu gibi windsurfte de bireysel destek bulmak hiç kolay olmuyor. Bazı sporcuların sponsorları olsa da bu çok uzun vadeli olamıyor çünkü sporcularla markaların birlikteliğinin duyurulması üzerine çalışan ajanslar mevcut değil. Yarış organizasyonlarıyla ise windsurf yaz ayları için çok önemli bir iletişim platformu olmaya başladı. Her sene pek çok organizasyon büyük markalar tarafından destekleniyor. Biz de akademi olarak markalara bu hizmeti vermeye başladık.

Bağlı olduğumuz Yelken Federasyonu bu sene yeni bir ekiple tekrar oluştu ve özellikle olimpik sınıflar için önemli çalışmalar yapmayı hedefliyorlar. Umarım windsurfun görsel şöleni niteliğinde olan ve özellikle pek çok sporcunun emek verdiği ve yarıştığı windsurf slalom kategorisini de destekleyecekler. Bayan bir sörfçü olarak, bu alanda dünyadaki az sayıda bayan sporcudan birisiniz. Sörf alanında kariyer yapmak isteyen bayanlar için önerileriniz var mı? Sizce, bayan bir sörfçü olmanın dezavantajları neler? Gelişmekte olan veya geri kalmış ülkelerde kadınların spor aktiviteleri içerisinde yer alma oranı daha düşüktür. Çünkü bu toplumlarda kadının hala doğurganlık için yaratıldığı, aktif yaşam yerine pasif yaşamı seçmesi gerektiği düşünülmektedir. Ülkemizde son yıllarda kadınların yarışmalara katılma oranları artmakta, aldıkları sonuçlar yükselmekte ve hatta bazı spor dallarında erkeklerden daha iyi performans gösterebildikleri gözlenmektedir. Windsurf’te de son yıllarda gerek akademimizde ders alan öğrencilerimizde gerek yarışlara katılan sporcularımızda kadın sayısının artmakta olduğunu ve özellikle uluslararası yarışlarda kadın sporcuların daha iyi sonuçlar aldığını görmekteyiz. Belirli bir yaşa kadar çocuk üzerinde annenin etkisinin daha fazla olduğunu da göz önünde bulundurarak sporun toplum geneline yayılması ve büyük çoğunluk tarafından yapılır hale gelmesi için kadının spora ilgisini arttırmak ve aktif olarak sporun içinde yar almasını sağlamak için çaba sarf edilmelidir. Windsurf sporu güç gerektiren ve sadece erkeklerin iyi yapabileceği bir spor değildir. Doğru teknik ve iyi bir denge koordinasyonu ile kadınların da başarıyla yapabilecekleri ve rüzgarı doğru kullanmayı öğrendiklerinde kas gücüne çok fazla ihtiyaç duymaları gerekmeyen bir spordur. Ben, bayan sörfçü olmanın herhangi bir dezavantajı olduğunu düşünmüyorum ve herkesi bu doğa dostu inanılmaz heyecan verici sporla tanışmaya davet ediyorum. Türkiye 2020’de olimpiyatlara ev sahipliği yapma konusunda oldukça iddialı. Olimpiyat heyecanını nasıl değerlendiriyorsunuz? Olimpiyatlar için sizin bir hedefiniz var mı? Olimpiyat heyecanını, eşim Jimmy Diaz için ve bu heyecanı yaşamış tüm sporcular için büyük bir onur olduğu gibi; aynı zamanda çok zorlu bir görev olduğunu düşünüyorum. Senelerce çalışıp tek bir yarış sürecindeki performansla değerlendirilmek gerçekten çok ciddi bir psikoloji mücadelesi. Önümüzdeki kış sezonundan itibaren Jimmy ile oluşturduğumuz antrenman programıyla olimpik windsurf kategorisinde de başarılı sporcular yetiştirmek istiyoruz. Olimpiyatlar için dört senelik ciddi bir çalışma programını kendim için değil, artık öğrencilerim için hedefliyor; kendim daha kısa vadeli antrenman programlarıyla her sene Dünya Şampiyonalarında yarışmaya devam etmek istiyorum.


portre•sports international • 25


26 • sports international•portre

Yakında anne olacaksınız :) Bu süreçte spor yapmaya devam edebildiniz mi? Hamile bayanlara spor yapmaları konusunda önerileriniz var mı? Hamile olduğumu öğrendiğim günden beri sporu hiç bırakmadım. Hamileliğimin 6. ayına kadar windsurf yapmaya devam ettim. Gerek burada gerek Amerika’da pek çok araştırma okudum, birçok spor hocası ve kadın doğum uzmanından görüş aldım. Son üç aydır windsurf yapmıyorum ve programımdan bazı hareketleri çıkarmakla birlikte vücudumun sesini dinleyerek antrenmanlarımı sürdürüyorum. Normal doğumu bir hafta içerisinde bekliyoruz! Şimdiye kadar çok enerjik, çok mutlu ve sorunsuz bir hamilelik süreci geçirdim. Bunu sporu devam ettirmeme ve beslenmeme çok dikkat etmeme bağlıyorum. Çok az kilo aldım ve kendimi çok iyi hissediyorum. Kadınlara hamile kaldıklarında yaşam tarzlarında onları mutsuz edecek değişiklikler yapmamalarını öneriyorum. Zaten spor yapanlar doktorlarına danışarak bazı değişikliklerle yaptıkları spora devam edebilirler. Tabii bu arada hayatında

hiç spor yapmamış olanlar için spora başlama zamanı da değil. “Anne olunca insanın tüm değerleri değişir” derler. Şimdiden bebeğiniz için bir kariyer planınız var mı? Sporcu bir ailenin içinde büyüyecek, gizli gizli onun da sizin gibi spor alanında başarılı bir kariyer çizmesini hayal ediyor musunuz? :) Bebeğim için kesinlikle bir kariyer planlaması yapmıyorum. Hayatta kendim içinde çok net çizgilerle planlar yapmadım, bazı hedeflerim ve hayallerim oldu; ama her zaman esnek düşünmeye çalışarak hayatın bana dokunmasına izin verdim ve değişikliklere açık oldum. Hep, beni mutlu ve huzurlu hissettiren yolları seçtim. Onu da tabii ki bizi mutlu eden güzelliklerle tanıştıracağız; ama en büyük hayalim onun kendisi için en keyifli olanı seçmesi ve gerçek anlamda mutluluğu bizim gibi yakalayabilmesi olacaktır.


28 • sports international•aktiviteler

Kapalı Kort Tenis Turnuvası 11 Mayıs Anneler Günü'ne Özel Pilates Masterclass

Pink Zumba Masterclass 10 Nisan Latin Müzikleriyle Spinning Masterclass


aktiviteler•sports international • 29

14 Şubat Sevgililer Günü Spinning Masterclass 15 Şubat Sevgililer Günü'ne Özel Yoga Masterclass

8 Şubat “Bir Arkadaşınla Dans Et” Çocuk Zumba Etkinliği

Egzersiz & Beslenme Semineri 20 Nisan Eymir Gölü Bisiklet & Yürüyüş Aktivitesi

23 Nisan Çocuk Yüzme Yarışı

20 Mart Cover Şarkılarla Spinning Masterclass

23 Nisan Çocuk Zumbası

25 Şubat Crossfit & Spinning Omuz Omuza Kazanan Görkem Hoca’nın takımı oldu. Biz de birinciliklerini madalya ile kutladık.

13 Şubat Sevgililer Günü Zumba Masterclass


30 • sports international•aktiviteler

Tek Pota Basketbol Turnuvası

23 Nisan'a Özel Spinning Masterclass

27 Şubat Voleybol Turnuvası 23 Nisan Spor Oyunları ve Zumba

30 Ocak 80'lerin Unutulmaz Müzikleri ile Spinning 23 Nisan Çocuk Parti


aktiviteler•sports international • 31

Her şey 04 Eylül 2013’te başladı. O zamana kadar 122 kg ve 1.87 m boyunda; vücut kitle indexi : 1.87 * 1.87 = 3.4969 · 122 kg / 3.4969 = 34.88 olan bir erkek, yani morbid obez sınırında olan bir insandım. Göz Hastalıkları Uzmanı olarak çalışmaktayım. Meslek hayatımın 25. yılındayım. 1965 doğumlu ve balık burcuyum. Yoğun çalışma hayatı, stres diz boyu ve bunun yanında hiç spor yok ve bol bol yemek yemek var. Ben doktorum bana bir şey olmaz düşüncesi var. 04 Eylül 2013’te öğlen yenen çağ kebabı ve künefe sonrası kalkışta dengem bozuldu ve garsona çarptım. Hastaneye gelince tansiyonumu ölçtürdüm ve 210-110 değeri alınınca tabiî ki hemen acil müdahale; EKG, damar yolu ve ilaçlar vs... Kardiolog Doç. Dr. Cem Köz muayene sonucunda bana acilen tansiyon ilacı başladı ve diyet ve de tabiî ki spor yapmamı önerdi. Ertesi gün başlamak üzere haftanın 6 günü, her gün 50 dakika Sports International Bilkent üst katta tartan pistte Nike Pegassus +29 spor ayakkabısıyla yürüyüşlere başladım. 1-2 ay sonra kas çalışmasına yönelik aletlerde 30-35 kg ağırlıklarla 3x20 kez hareketler yaptım. Özel diyetler (kaynağı bende gizli) ve günde bir tane içilen tansiyon ilacı ve ... Fotoğraflar bendeki gelişmeyi anlatıyor. Son kilom 98.4 kg ve tabiî ki durmak yok yola devam! Hedef 90 kg fit bir insan! Hedefe az kaldı! Sports International Bilkent şubesi tüm çalışan ekibine sonsuz teşekkürler... Saygılarımla,

OP. DR. ÖZKAN ERGÜR


32 • sports international•aktiviteler


aktiviteler•sports international • 33

Bir varmış bir yokmuş diyemeyeceğim çünkü hala var olan bir Hindistan masalının içine düştük, hem de tam ortasına!!! Hindistan büyük elçiliğinde, Hindistan'ı tanıtan küçük bir dergi hazırlamışlar. Derginin kapağında ve o sırada televizyonda sürekli dönen tanıtım filminde kullandıkları motto “Incredible India” idi. Vize başvurusu için gittiğimde bu dergilerden bir tane aldım ve inceledim, ne kadar inanılmaz olabileceğini düşündüm ve hayal ettim. Ankara'da olup da Hindistan'ı hayal ederken çok da inanılmaz gelmedi; ama Hindistan'da olup Hindistan'ı yaşarken gerçekten inanılmazdı!!! Uzun masalsı destanların ülkesi... Kendisi de bir masal gibi anlat anlat bitmez... Herkes “Hindistan nasıldı?” diye sorunca şöyle bir duraklıyorum, aklımdan binlerce cevap geçiyor. İçlerinden hangisini seçeyim, ne nasıldı nasıl cevaplayayım? O kadar çok anlatacak şey var ki hangisinden başlayayım; ama uzun uzun anlatsam da ne önemi var anlatacaklarımı sadece duyacak. Benim gibi hissetmeyecek ve sonra da unutacak diye düşünüp sadece “çok güzeldi” diyebiliyorum; ama şimdi burada “Hindistan nasıldı?” sorusunu; gördüklerimle, yaptıklarımla, yediklerim-içtiklerimle, yaşadıklarımla ve hissettiklerimle her yönü ile anlatacağım. Bana sık sorulan soruların başlığı altında kendi gözümden aktaracağım.


34 • sports international•aktiviteler

Hindistan’a nasıl gittiniz? İlk olarak bu geziyi planlarken rehberimiz Zafer Bozkaya ile iletişime geçtik. Kendisi yılda ortalama 10 defa Hindista'a tur düzenleyen, “Hindistan Gezi Rehberi” adlı kitabı yazan, uzun yıllar Hindistan'ı gezmiş, orda ticaret yapmış ve hala rehberlik yapmaya devam eden bir gezgin. Bizim de isteğimiz Hindistan'ı her yönü ile yaşayıp, hissederek gezgin misali bir tur yapmak olduğu için Zafer Bey tam da aradığımız rehber oldu. Kalacağımız yerler, yiyeceğimiz yemekler, gezeceğimiz göreceğimiz yerler ve ulaşım araçlarımız bir gezgin rehberliğinde olunca her şey daha farklı oldu. Nerelere gittiniz? Gezi planımızı yaparken kalınacak gün sayısına göre rehberimiz gidilecek yerleri belirledi. Turumuz Delhi'de başlayıp, sırasıyla Jaipur, Agra, Haridvar ve Rishikesh'de son bulacaktı.

Kısaca bu şehirlerde hangi tarihi yerlere gittiğimizi liste halinde yazıyorum: Delhi: Isa Khan Türbesi, Humayün Türbesi, Lotus Tapınağı ve Hare Krishna Ashram Jaipur: Rajastan, Tiger Fort, Amber Fort, Maymun Tapınağı Agra: Taj Mahal, Agra Fort, Ekber'in Kabri Haridvar: Ghatlar ve Shiva Heykeli Rishikesh: Ganj Nehri Kutsama Seromonisi (Aarti), Beatles Ashram

Ulaşımı nasıl sağladınız, o meşhur trenlere bindiniz mi? Şehirler arası yolculukların hepsini tren ile yaptık, bir tek Rishikesh'e giderken Himalayalara çıkıldığı için minibüs ile gittik. Tren yolculukları için biletlerimizi daha gitmeden Zafer Bey almıştı. Trenler çok rahat ve konforlu bir seyahat imkanı sunuyordu. Öyle, gördüğümüz tıka basa dolu olan trenlerden değildi; hatta biz birinci sınıfta seyahat ettiğimiz için yemek servisi bile vardı. Yataklı tren ile bir defa gece yolculuğu yaptık ve o gece trende konakladık.

Hem ilginç hem çok eğlenceli ve keyifli bir uyku alarak geçirdik, yolculuğumuzu. Onun dışında şehrin içindeki ulaşımımızı herkes gibi “Rikşa” denilen, bizim gibi turistlerin ise “tuk tuk” dediği, 3 tekerlekli, havadar, taksi-dolmuş mantığı ile çalışan küçük araçlarla yaptık. Trafik meselesine gelince; anlatılmaz yaşanır bir trafik anlayışı içinde biz de sonunda pes ettik. Kornasız araba kullanılmıyor, öndeki aracın arkasında “lütfen kornaya bas” yazıyor, çalmazsan ve onun yanından onu uyarmadan geçersen sana kızıyor; ama herkes her daim kornaya basıyor. Kim kimi uyarıyor, niye böyle bir durum var hiç anlaşılamaz, bunu birkaç gün sorguladık sonra biz de alıştık ve korna çalınmadığı zaman şaşırmaya başladık! Hindistan, gerçekten söylendiği kadar pis bir ülke mi? Bu soruda şöyle bir duraklayıp düşünüyorum, çünkü orda böyle bir kavram yok. “Temiz ya da pis” diye hiçbir ayırım yapmıyorlar, o bizim yaptığımız bir şey.


aktiviteler•sports international • 35

Orada her şey olması gerektiği kadar temiz ya da pis. Bize göre pis olabilir; ama onlara göre doğal. İlk gittiğinizde size tuhaf gelen her şeyin, bir kaç saat sonra içinde buluyorsunuz, kendinizi. İnsanların ayakları neden çıplak ve neden kirli derken; hava sıcak olduğu için ayakkabılar çıkıyor, terlikler giyiliyor ve bir süre sonra sizin ayaklarınız da onların ayaklarına benziyor. Temizlik yapıyorlar; ama bir çelişki içinde. Her yer toz toprak; ama elinde çalı süpürgesi ile bir yerleri süpüren birileri var, evlerinde tuvalet-banyo yok ya da belki evleri bile yok ama elinde diş fırçası her daim dişini fırçalayan birileri var. Belki bazıları dışarıdan daha pis olan tapınaklara çıplak ayak girmek zorunluluğu var, işte bunlar da Hindistan'ı inanılmaz yani “Incredible India” yapan tarafları, sorgulama ve sadece “gülümse” diyor sana.

Peki, ne yediniz ne içtiniz oralarda? “Yediğin içtiğin senin olsun, gördüklerini anlat” cümlesi Hindistan'a giden biri için söylenemiyor sanırım. Herkes bunu soruyor. Hindistan yemekleri ile ilgili duyduğumuz “çok baharatlı, çok acı” söylemleri doğduydu. Fakat bizim damak tadımıza çok da uzak değildi. Her yemeğe aynı baharatları koydukları için genelde her şeyin tadı ve rengi aynı oluyor. Bazı bölgelerde et kesimi yasak ve vejetaryen bir beslenme yaygın. Biz de tur boyunca vejetaryen bir beslenme yaptık. Her türlü bakliyat, tahıl, pirinç, sebze ile bir sürü farklı yemek ve tatlı yedik. Çoğunu da sevdik. Akılda kalanlar açısından en çok beğendiğimiz Delhi'de yediğimiz “Masala Dosha” oldu. Krep tarzında, hamurunda çeşitli yeşillikler veya yemişlerin olduğu, içinde patates püresi ve 3 farklı sos bulunan ve beraberinde bol acılı ve baharatlı mercimek çorbası ile sunulan bir yemekti. Yemeklerin yanında verilen “çapata” lavaş tarzı, lezzetli bir ekmek ve onun yağlısı olan “parata” gözleme tarzında bir ekmekti.

Sabah kahvaltılarında yediğimiz meyveli yoğurtlu müsli, yediğim en güzel meyveli yoğutlu müsli idi. Ashramlarda dağıtılan ücretsiz yemeklerin tadı, çeşitliliği ve bolluğu hiçbir yerde yok. Her zaman, her saatte içtikleri “Masala Tea”; içinde bir sürü baharatın olduğu sütle kaynatılan geleneksel bir çay ve çok lezzetli. “Ginger-Lemon Tea” yani zencefil limon çayını ballı olarak içmeyi de çok sevdik. Ve “Amul Masti” yani kimyonlu ayran; ama içindekiler rezene tanesi idi. Yani bence rezeneli ayrandı. O da bizim naneli ayran gibi; ama rezene daha farklı bir tat vermiş, ayrana. Yemeklerden sonra hazım ve ağız kokusu için bizdeki karanfil gibi orda da şekerle kaplı rezene tohumları yeniliyor. O da çok ilginç ve lezzetli idi. Hiçbirimiz yemeklerle ilgili hiç bir sorun yaşamadık ne yerken ne sindirirken. Dikkat edilmesi gereken tek şey “sokakta satılan hiçbir şeyi yeme”, biz de buna uyduk sıkıntı yaşamadan döndük.


36 • sports international•aktiviteler

Hindistan’da hayat nasıl, gerçekten fakirlik var mı? Evet, çok sefalet var; ama yine bize göre! Onlara göre her şey doğal, onlar sefalet içindeler; fakat bu yaşamı böyle kabul etmişler. Tekrar dünyaya geldiklerinde refah içinde olacaklarına inandıkları için şu anki hayatlarını veya durumlarını sorgulamıyorlar, sadece yaşıyorlar. Günün sonunda en büyük zenginlik o gün de karınlarının doyması oluyor, o kadar. Çok fazla inatçı, ısrarcı, yılmayan, bıkmayan dilenci ve satıcı var. O yüzden bir şey almakta kararlıysanız; almaya ikna olmak için 1 saat bekleyin, derim ben. Çünkü 1 saatin sonunda fiyat, beşte birine düşüyor. Hindistan’da her yerde, sokaklarda inekler var mı, gerçekten? Evet, inekler her yerde vardı; ne kadar kutsal olsalar da durumları o kadar iyi değil. Şehrin içinde yaşıyorlar, dolayısıyla insanlar yiyecek bir şey bulamazken, inekler nasıl bulsun.

Hepsi zayıf ve sağlıksız sadece serbest geziyorlar; ama doğada, yeşilliklerle değil, şehrin ortasında çöplerle besleniyorlar. Geçiş üstünlüğü onlara ait; çünkü seni gördüğünde kenara çekilmesi gerektiğini düşünmüyor, o yüzden sen de çekilmezsen her an bir inekle çarpışabilirsin. Şehrin içinde sadece inekler değil; eşekler, domuzlar, köpekler ve maymunlar da var; ama bu duruma da kısa sürede alışıyorsun. En azından doğal olan başka canlıların varlığı hissetmek ve onları devamlı hissetmek güzel. Şimdiye kadar merak edilen ve bana sorulan sorulardan anlatmaya çalıştım; ama daha özel ve sürpriz tarafları da olan bu geziyi benim bahsetmek istediklerimle bir dahaki sayıda devam ettireceğim; çünkü daha çok şey var, Incredible India'nın içinde.

Geziden döndüğümüzde arkadaşlarımla aşağıdaki yazıyı paylaşmıştım; tam olarak bir özet yazısı idi. Şimdi bu yazıyı da onunla bitirerek hem bir son hem de 2. bölüm için bir hazırlık yapmak istiyorum: ''Çok gittik, çok yürüdük, çok gezdik, çok gördük, çok çektik, çok düşündük, çok konuştuk, çok güldük, çok eğlendik, çok karıştık, çok kaynaştık, çok paylaştık, çok yorulduk, çok dağıldık, çok toplandık, çok boyandık, çok kirlendik, çok arındık, çok kutsandık, çok yedik çok yedik :)), çok yağlandık, çok bağlandık, çok etiketlendik, çok sıyırdık, çok rupi harcadık, çok pazarlık yaptık, çok direndik, çok bekledik, çok terledik, çok sevdik, çok sevildik, çok özledik ve sonunda tertemiz memleketimize döndük!!! Az yaptığımız şey uyku ve temiz kalabilme süresi idi. “Rüya gibi” tabiri pek uymasa da, gerçekmiş gibi de gelmiyor yaşadıklarımız. Bir bilinmez vardı giderken gözlerde ve zihinlerde, ki doğruymuş aslında hissedilen. Çünkü gittiğimiz gördüğümüz her şey bilip tahmin edip herhangi bir gezi sırasında yaşanacak türden değildi. Bunun için en başta bu gezgin usulü tur için Zafer Bey’e çok teşekkürler, hepimiz daha bu ilk gezide tükenmişken onun yıl içinde bu geziden ortalama 10 tane daha yaptığını düşününce saygı ile eğiliyoruz. Namaste!'' SEDA ÖZSOY BİLKENT SPORTS INTERNATİONAL UP-FİT EĞİTMENİ

· "Incredible India Ι" yazısına fotoğraflarıyla renk veren sevgili Yusuf Akçura'ya çok teşekkür ederiz.


aktiviteler•sports international • 37


38 • sports international•aktiviteler

18 Mart Çanakkale Zaferi

8 Mart Dünya Kadınlar Günü

29 Mart Pilates Ring & Yoga Maraton

21 Mart Su Haftası 25 Ocak Cumartesi Sports Festivali Tüm şubelerimizin eğitmenleri Ataköy'de buluştu.


aktiviteler•sports international • 39

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

21 Nisan Piloxing Vol 2 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

11 Mayıs Anneler Günü

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 21 Nisan %100 Fit Vol. 5


40 • sports international•aktiviteler

Merhaba, 45 yaşına göz kırptığım şu günlerde sizler ile aletli pilates maceramı paylaşmak istiyorum. Eşim ile Sports International’a ilk yılında üye olduk; ama düzenli gelme konusun da bendeniz pek istikrarlı olamadım. Bunun için de aletli pilates derslerine yazıldım. İlk ders postür analizi ile başladık. Vücudum ile ilgili daha önce duymadığım ve fark etmediğim noktalara değindi, Aslı Hoca. İş egzersizlere geldiğinde bazı hareketleri yaparken “Neden bacağım düz durmuyor?”, “Neden omzumu geriye alamıyorum?” gibi bir sürü soruma hemen bir kas ismi ile açıklama yaptı. Ardından bunu düzeltmeye yönelik hangi kasa ne yapıyoruz, konusunda da beni bilgilendirdi. Bu benim için çok keyifli bir deneyimdi. Gelişimi ve vücudumdaki değişimi hissetmek güzel; ama bunu çevrenizdekilerin fark edip söylemesi daha özel. Belini çevir dediğinde çeviremediğimi, omuzunu geriye kapat dediğinde bunları yapabildiğimi zannederken aslında vücudumun duruşunu etkileyen o ince kaslara hükmedemediğimi hissettim. İlk on ders bu ince kasları kullanmakta zorlanacağımı, ancak 20 derste vücuduma hükmedip değişimi görebileceğimi söylemişti ve dediği gibi de oldu. Kaslarımdaki uzamayı hissettikçe daha da keyifli geçti çalışmalar. Duruş bozukluğumun çalışmalar sonucunda düzeleceğini bilmek beni hırslandırdı. Yaklaşık on ders sonucunda vücudumda toparlanma gözle görülür hale geldi. Kilodan ziyade 2 kiloluk yağ oranımın 2 kilo kasa dönüştüğünü öğrendiğim ölçümde keyfimi hayal edebilirsiniz sanırım. Artık postürümü tanıyorum, bana özel hareket reçetelerimi biliyorum. Girdiğim tüm grup dersleri ve tüm ağırlık çalışmalarında karın aktivasyonu ve diğer teknikleri kullanarak hareketlerden daha etkin faydalanıyorum. Her sabah yataktan çok daha mutlu ve dinç kalkıyorum. Uzanıp esneme ihtiyacı hissediyorum ve sürekli Aslı Hocamın uyarıları kulaklarımda “karın içeri, omuzlar geriye, omurgayı uzat.” Bundan sonra da hiçbir dersimi aksatmadan devam edeceğim. Başta Aslı Sözen’e ve Sports International Ailesi’ne teşekkür ederim. FUNDA DİCLE


42 • sports international•aktiviteler

14 Şubat Sevgililer Günü Spinning

11 Ocak Beceri Parkuru 1. Abdullah Ercan Demirel · 2. Kaan Sevinç · 3. Engin Ar

25 Şubat Cross Fit & Spinning Omuz Omuza Birinci olan üyelerimiz Günnur Yavuz ve Güney Tel’i tebrik ederiz.


aktiviteler•sports international • 43

22 Nisan Piloxing Vol 2 & %100 Fit Vol 5

22 Mart Pilates Ring & Yoga Maraton

8 Mart Dünya Kadınlar Günü Karanfil ile Kutlama

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 11-12 Nisan Caitlin Gray Dance Workshop 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Çocuk Kulübü Panosu


44 • sports international•aktiviteler

Tek kelime ile anlatamayacağım için satırlara dökmek isterim. Ben 50 yaşımdayım, yolun yarısında Sports International Şişli Tesisi ile tanıştım. İyi ki tanışmışım... Çünkü burası kısa zamanda benim ve ailemin vazgeçilmez bir parçası oldu. Sports International’ın kapısından içeri girdiğim ilk günden beri resepsiyonun güler yüzü bizi karşılıyor, fitness eğitmenlerimizin atletik ve sportmen duruşu, bireysel ve satış ekibinin güvenilir sözleri, görevli arkadaşlarımızın hizmeti, servisi ve özellikle Efsel Baran Hocamızın bütünlüğü, üyelere verdiği önem ve değer... Sports International’ın ekibi ile uyumu bize bir aile ortamındaymış hissi yaratıyor. Buraya spor yapmanın dışında gelmemdeki ve bu kadar benimsememdeki yegane etkenler bunlardır. Spora gelince... Bu yaşıma kadar hiç spor yapmadım. Artık düzenli olarak Sports International’dayım ve spora başlamadan önce 100 kilonun üzerindeyken; fitness hocalarımızın ilgisi, teşvik etmeleri ve birebir yaptıkları programlar ile artık ideal kiloma kavuşmuş bulunmaktayım. Kendime güvenim ve yaşam kalitem arttı. Artık ailemle birlikte “Sports”u hayatımdan çıkaramayacağımı biliyorum. Sports International sayesinde daha sağlıklı ve zindeyiz! Tüm bu sebeplerden dolayı Sports International ve tüm aile üyeleri için iyi ki varlar diyorum. Herkese, kendim ve ailem adına teşekkür ederim. DOĞAN TANIK


aktiviteler•sports international • 45

8 Mart Dünya Kadınlar Günü

6 Mayıs Barbell Curl Yarışması

8 Nisan Bench Press Yarışması

10 Mayıs Anne Çocuk Pilatesi

Kalbimiz Soma’da! Pilloxing Vol 2 23 Nisan Çocuk Zumbası


46 • sports international•aktiviteler

25 Şubat Crossfit Antrenmanı

Çocuk Kulübümüzde 23 Nisan Coşkusu

Yoga Maraton & Pilates Ring 22 Şubat Zumba Karnavalı


aktiviteler•sports international • 47

Sports International Ailesi’ne yeni katıldım. Öncelikle bana verdikleri destek için başta Gürkan Hoca ve tüm Sport International ekibine sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Buraya gelmeden önceki amacım sadece kilo vermekti; ama bana, sağlıklı ve mutlu bir yaşamın spor yapmaktan geçtiğini öğrettiler. Gerçekten de öyle oldu. Hem iş hem özel hayatımda çok fazla takdir aldım. Bu da bana ekstra bir motivasyon kaynağı oldu. Aramıza yeni katılacak arkadaşlarıma tek tavsiyem fazla vakit kaybetmemeleri olacaktır. Sports International Ailesi'ne teşekkürlerimi bir borç bilirim. ÖZDEN ÇOLAK


48 • sports international•aktiviteler


aktiviteler•sports international • 49


50 • sports international•aktiviteler

22-23 Mart Sports Special Weekend


aktiviteler•sports international • 51

17 Nisan Hıp Hop Spinning Masterclass

23 Nisan Çocuk Aktivitesi

19 Nisan Kürek Ergometre

23 Nisan Spinning Masterclass

14 Şubat Sevgililer Günü Spinning Masterclass

20 Mart Dart Turnuvası

5 Nisan Masa Tenisi Turnuvası

13 Nisan Bisiklet Turu

27 Nisan Şirince Turu

11 Mayıs Anneler Günü Anne & Çocuk Pilatesi

10 Mayıs Outdoor Crossfit 14 Mayıs Tatlı Tutkusu Semineri


52 • sports international•aktiviteler

Ben bir zamanlar tam 121 kiloydum. Şu an buraya bu rakamı yazarken bile şaka gibi geliyor. Bu kiloya kadar nasıl çıktım, neden kendime hiç dur demedim, neden bu duruma bir an önce engel olmadım diye hala üzülürüm… Üniversite zamanlarında almaya başladığım kilolar için hep sağlıksız diyetler ve zayıflama hapları ile kolay çözümler bulmaya çalıştım. Sonucunda 3 kilo verdiysem 5 kilo geri alarak var olan kilomu iyice arttırmış oldum. İnsanlar hep “Yüzün çok güzel, kilo bir insana ancak bukadar yakışır” dedikçe, ben bu durumu kabullenir olmuş hatta kilolu halimi sever bile olmuştum. Kilo verme serüvenim ise nasıl başladı hemen anlatayım size. Sağlık problemleri yaşamaya başladım. Bir gün 3 farklı polikliniğe muayene oldum, tahliller yapıldı, filmler çekildi ve sonuç; kilodan,kilodan,kilodan... O gün birşey kafama dank etti sanki. “Allah’ım ben ne yaptım?”, “Nasıl kendime bu kadar zarar verdim?”, “Bedenimi ve sağlığımı bu yaşta nasıl bu hale soktum?”... Saatlerce bu soruları kendime sora sora ağladığım günü hiç ama hiç unutmuyorum. Ertesi gün hemen Alsancak’ta bulunan Endokrin Uzmanı Erdal Beye gittim, hayatımda tanıdığım en şeker doktorlardan biridir. Sonraki gün ise Sports International ile tanıştım. Bu süreç hiç kolay değil, size yalan söyleyecek değilim. İlk başladığım ay bu salondan kaç kere utanç ve ağrı ile ağlayarak çıktığımı bir ben bilirim; ama bıkmadım, pes etmedim, canımın hiç istemediği günlerde bile ayaklarımı sürüye sürüye bu salona en az haftada 4 gün geldim. Bütün sınıf derslerine girdim, kendime en uygun olan en sevdiğim dersleri seçtim. İlk ay 7 kilo, sonraki aylarda da düzenli olarak 3-4 kilo vermeye başladım. 1.5 yılda tam 38 kilo verdim. Vermem gereken sadece 10 kilom kaldı. Bu sürece yeni başlayan ve bu yazıyı okuyan herkese söylemek istediklerim ise; inanın hayatınız değişecek tek yapmanız gereken sabır ve istikrar. İnsanların size bakışları, sizin hayata bakışınız, kendinize güveniniz, zevkleriniz... Hayatınızdaki neredeyse bir çok şey değişecek. Bu süreçte benin en büyük desteğim eşim Bora’dır. Benimle bıkmadan usanmadan birçok derse girdi; sıkıldığım, yorulduğum günlerde motivasyonumu arttırmak için çrpındı. Ona çok ama çok teşekkür ederim, beni yeniden hayata döndürdüğü için. Sports International’a beraber yazıldığımız Neslihan Ablam, beni o dersten o derse sürükledin, utandım, sıkıldım sen bana hep enerji cesaret verdin, teşekkür ederim. Sonraki süreçte kendisi ile bu yola devam ettiğim Sports International Beslenme Uzmanı Ebru Hanım’ın beni doğru yönledirmeleri ile kendimi çok daha iyi hissettim. Ebru Hanım’a “Bu bir süreç değil, bu bir yaşam tarzı” cümlesini bana benimsettiği için teşekkür ederim. En çok dersine girdiğim, enerjisine doyamadığım, motivasyonumu double yapan, ilerlemeleri hiç gözden kaçırmayan ve takdir etmeyi unutmayan, yaptığı işi deli gibi seven ve bize de sevdiren enerji küpü Hazar Hocama çok çok teşekkür ederim. Yaklaşık 1 yıldır dersini neredeyse hiç kaçırmamaya çalıştığım, disiplini, düzeni, her soruma sabır içinde verdiği cevapları ve bu konudaki geniş bilgisi ile üzerimden hiç elini çekmeyen Baha Hocama çok çok teşekkür ederim. Bir daha kilo almak mı? Asla. Kendinize inanmakla başlayın ve zaferin tadına varın. DUYGU KİRİŞ


aktiviteler•sports international • 53

HASAN KILINÇER · Ι. RÖPORTAJ

DERECELERLE TAÇLANMIŞ BİR SPORCU CANDEĞER KILINÇER OĞUZ Branşı: Atletizm - Yüksek Atlama Başarıları: ** 1 kez 23 yaş altı Avrupa 2.si ** 1 kez Balkan Şampiyonu ** 1 kez Balkan 2.si ** 3 Türkiye, 3 KKTC Rekoru ** 14 kez Türkiye Şampiyonu ** 1 kez Avrupa Kupası Şampiyonluğu ** 1 kez Avrupa Kupası 2.liği ** 1 kez Avrupa Kupası 3.lüğü ** Olimpik Sporcu (2004 - Atina) ** Candeğer Kılınçer Oğuz; 8 sene yarıştığı “Yüksek Atlama” branşında hiç geçilmedi.

Bize spora başlangıç hikayeni kısaca anlatabilir misin? Aslında çok ilginç bir hikayem yok... Orta okuldayken beden eğitimi öğretmenim sevgili Nevin Koçak'ın beni okul atletizm takımına seçmesi ile spora başladım. İyi ki de başlamışım.

Yıllarca eşinle beraber ''türkiye'nin en yükseğe sıçrayan bayanı'' ve ''en hızlı adamı'' olarak yaşadınız. Gittiğiniz yerlerde sizi tanıyorlarmıydı? Sence ülkemizde ''atletizm'' sporuna yeteri kadar önem veriliyor mu? Kesinlikle tanınmıyorduk. Gerçi eşim KKTC vatandaşı olduğu için kendi memleketinde oldukça ünlü. Türkiye'de tanınmak için çok ciddi dereceler yapmak gerekli. Yani sadece Türkiye rekoru kırmak yeterli değil. Yüksek atlama branşında olimpiyatlara katılan ilk bayan sporcuyum (2004 Atina). Fakat dereceye girmeden Türkiye'de bunun pek önemi yok maalesef. Başarılı bir sporculuk kariyerinden sonra hayatına kişisel antrenör olarak devam ediyorsun. Sence her iyi sporcu iyi bir antrenör olabilir mi? Sporculuk ve antrenörlük arkasındaki farklar neler? Bence her başarılı sporcu iyi bir antrenör olamayabilir. Bir işi yapabilmekle öğretebilmek farklı şeyler. Sporcu olduğunuz zaman antrenörünüz sizin için her şeyi düşünüyor. Sizin yapmanız gereken de antrenörünüzün söylediklerine uyup, fedakarlıklarda bulunmak. Antrenörlük ise çok ince bir çizgi aslında. İyi bir antrenör sizi çok başarılı kılıp yükseklere çıkarabilirken, tam tersi olup spordan da soğutabilir. Benim bir eğitmen olarak ilk hedefim spor yapmak isteyen arkadaşlarıma sporu severek yapmayı öğretmek. Sonrada sağlıklı bir beslenmeyle ortaya çıkaracakları en iyi versiyonlarını tanımalarını sağlamaya çalışıyorum.

Atletizme ''sporun anası'' denir. Katılıyor musun? Kesinlikle katılıyorum! Hangi spor branşını seçerseniz seçin, yolunuz mutlaka atletizmden geçer. Atletizm, her spor branşının temelini oluşturur. İlk rekorunu ne zaman kırdın? Rekor kırmak nasıl bir duygu? Herkese kendi rekorunu kırması için ne önerirsin? İlk rekorumu 2001 yılında, 21 yaşındayken kırdım. İlk önceleri pek farkında değildim ne yaptığımın... Aslında neler yapabileceğimin farkında değilmişim. Sevgili antrenörüm ve aynı zamanda eşim Reşat Oğuz farkındalık yarattı. Tabi şimdi düşündüğümde inanılmaz bir olay. Türkiye'de sizden daha yükseğe atlayan bir bayan yok! Gerçi açık saha rekorum 2 yıl önce 1 cm ile kırıldı; ama salon Türkiye rekoru 2002 yılından beri bana ait. Bu yıl 12. yılım oldu. Herkesin bir hedefi olmalı ve o hedefe adım adım varmanın yollarını aramalı. Yavaş yavaş içinize sindirerek yaptığınız her şeyden sonuç alırsınız. Kimi en hızlı olmayı ister kimi en yükseğe sıçramayı, kimi kilo almak ister kimi kilo vermek... Önemli olan hedefinizi belirleyip o hedefe doğru karşınıza çıkan zorluklara aldırmadan yolunuza devam etmek. İnanmak ve sabır. 1 saatlik yarış, hatta 7-8 saniyelik bir atlayış için senelerce çalışıyorsun. Biz sadece o 1 saati görüyoruz. Bu 1 saatin perde arkasını anlatır mısın? O 1 saatin perde arkası kısaca anlatılmaz aslında yaşanır. Günde 6-7 saat antrenman, düzenli beslenme, hatta bazı zamanlarda inanılmaz diyet, düzenli uyku gibi... Mesela bir arkadaşınız arayıp ''Hadi bir yerlere çıkalım.'' dediğinde ''Üzgünüm antrenmanım var veya dinlenmem gerekli.'' diyorsunuz. Anneniz bol kalorili enfes yemekler ve tatlılar yaptığında reddedip beslenme programınızda ne varsa onu yemek zorundasınız. Antrenmanlarda her türlü yorgunluğu, acıyı görmezden gelmeyi öğreniyorsunuz. Tabi bunlar her spor branşı için geçerli değil. Yaptığınız branş ve yapmak istediğiniz profesyonellik derecesine göre değişiyor.

Sence bilinçli antrenör kimdir? Nasıl tanımlarsın? Sence herkes için tek bir formül mü uygulanmalıdır? Bilinçli antrenör öncelikle ne yaptığını bilen, kendinden emin, sonuca bir anda değil, o hedef için gerekli olan sürede en sağlıklı şekilde ulaştırandır. Sadece antrenman bilimi konusunda bilgi sahibi olmak bence yeterli değil. Beslenme, anatomi, psikoloji vs. Konularında da bilgi sahibi olmalı, kendisiyle çalışmak isteyen kişileri kendi konusunda uzman olan profesyonellere yönlendirebilmeli ve ekip çalışması yapabilmelidir. Herkes için tek bir formül kesinlikle yoktur. Herkesin amaçları, antrenman kapasitesi, sağlık durumları, vücut tipi , psikolojisi vb. farklıdır. Yapılan araştırmalar sürekli bildiklerimizi çürütüp daha sağlıklı yöntemler sunuyor. Bunları takip edip, tecrübesiyle birleştirerek çalıştırdığı kişilere aktarması gerekir. Sonuç olarak insanlar bize sahip oldukları en önemli değeri teslim ediyorlar, sağlıklarını! Önemli olan doğru şeyleri yaptırarak hedefe ulaşabilmek. Sence neden spor yapmalıyız? Sağlıklı yaşam yeterli bir sebep bence. Hedefimiz daha sağlıklı bir yaşam olduğu sürece, istediğimiz her sonuca ulaşırız. RÖPORTAJ: HASAN KILINÇER


54 • sports international•aktiviteler

FİZİKSEL VE ZİHİNSEL PERFORMANSINIZI ARTIRIN! Bahar aylarını bitirip yaz aylarına girdiğimiz şu günlerde, zihinsel ve fiziksel performansınızı artırmak için bir kaç öneride bulunmak istiyorum. İlk önerim; hep belirttiğimiz gibi güne kahvaltı ile başlamaktır. Kahvaltınızın yeterli ve dengeli olmasını sağlamalıyız. Kahvaltınızda bir protein kaynağı (yumurta-peynir-süt), iyi yağ kaynağı (zeytin-ceviz), tahıl (tam buğday-çavdar-müsli), lif ve vitamin kaynağı olarak sebze veya meyve (domates-yeşillik-biber) bulunmasını tavsiye ederim. Ancak kilo kontrolü için miktarlarına dikkat ederek tüketmeyi de unutmayınız. İkincisi; demir alımının yeterli olmasıdır. En iyi demir kaynakları sakatatlar, yumurta, kırmızı et, tavuk, balık, bakliyat, badem, fındık, cevizdir. Ancak bitkisel kaynakların içindeki demirin vücudumuz tarafından emilimi azdır. En iyi öneri öğünlerinizde bitkisel ve hayvansal kaynaklı gıdaları kombine ederek tüketmektir. Ayrıca demir emilimini azaltmamak için süt grubunu ve çayı öğünlerden uzak tutmak faydalı olur. Bir diğer önerim de sinir sisteminin düzgün çalışması için B grubu vitaminlerin yeterli alınmasıdır. B grubu vitaminlerin en iyi kaynağı tam tahıllı ürünlerdir. Öğünlerinizden ekmek grubunu tamamen kaldırmak bu anlamda yanlış olur. Sadece kilo kontrolü için miktarına dikkat etmeliyiz. Özellikle fiziksel aktivitesi az olan kişilerin bu grubu sınırlı tüketmesi uygundur. Elbette bağışıklık sistemini güçlendirmek için C vitaminini unutmamak gerekir. C vitamini özellikle yeşil yapraklı sebzelerde, patateste, meyvelerde bulunur. Bu besinlere ülkemizde her mevsim ulaşmak çok kolay. Mevsiminde ve bolca sebze tüketmeye özen gösteriniz. Günlük kafein alımının belli bir sınırda olması da önemlidir. Keyif için günde 1-2 fincan içilebilir; ama daha yoğun tüketimi sağlığımız için uygun değildir. Kafein aldığımızda bir uyanma; enerjimizde artış hissederiz. Aslında bu yalancı bir uyanıştır; vücudumuzu kandırmaktır. Çok yoğun tüketmemeye dikkat. Yine hep belirttiğimiz gibi günlük su tüketimi 8-10 bardak seviyelerinde olmalı. İhtiyacınız olan suyu güne yayarak kullanmanızı öneririm. EBRU ŞENYURDUSEV BESLENME DANIŞMANI


aktiviteler•sports international • 55

SPORDA AĞRI İstinasız tüm egzersizler insan bedeninin sınırlarını genişleten macera alanlarıdır. Bu nedenledir ki spor yapmak, insan iradesiyle bedenin konfor beklentileri arasındaki amansız bir yarış gibidir. İnsan iradesi, bedeni her zaman bir adım ötesini yapmaya zorlar. Spor yapmaktaki amacınız ne olursa olsun, bu durum zorlayıcıdır. Bazı insanlar bulundukları sağlık durumlarını korumak için spor yaparlar, bazıları zayıflamak, bazıları fit bir vücuda sahip olmak için, bazı kişiler de psikolojik olarak rahatlamak için spor yaparlar. Spor yapmaktaki amacınız her ne ise, sonuç olarak beden daha iyi olmayı hedefler. Kendini hedefe adamış bir kişinin varını yoğunu ortaya koyması beklenir. Doğru tekniklerle yapılan egzersizlerde sınırlarınızı keşfeder, bazen zorlar; ağrılarla yüzleşmek zorunda kalırsınız. Bir insanın sınırlarını zorlamasına anlam vermekte güçlük çekenler vardır. Bunun cevabını vermek güçtür. Çünkü her spor yapan kişinin yanıtı bir diğerinden farklıdır... Ancak gerçek olan şudur ki; insanın içinde kendini aşma güdüsü var oldukça sporda acı, ağrı, ter eksik olmayacaktır. Ağrı; daha ileri doku hasarını önlemek amacıyla kişiye uygun bir cevap oluşturmak için kişiyi uyaran koruyucu bir mekanizmadır. Derslerimde hep söylerim; egzersiz yaparken hissettiğiniz ağrıyı kontrol edin! Sağlık probleminiz olduğu için mi ağrı çekiyorsunuz yoksa kaslar aktifleştiğinde vücudunuz size tepki verdiği için mi? Kaslar aktifleştiğinde oluşan ağrılar gelip geçer; ama problem varsa çok daha dikkatli olmak gerekir. Ağrı; akut, kronik olarak ikiye ayrılır. Tabi daha derine inildiğinde; süresine, bölgesine, yaşa göre ağrı çeşitleri vardır. Kişiler yaptığı egzersizlerin çeşidi, şiddeti, sıklığı, süresine göre vücutlarında kas ağrıları yaşarlar. Bu kas ağrıları genelde zorlamalar nedeniyle oluşur. Yani yapabileceğiniz kapasitenin üstünde bir program uyguladıysanız, bu ağrılar kaçınılmazdır.

Düzenli yapılan sporlarda belli bir süreden sonra vücut direnç kazandığından ağrı yaşanmayacağı gibi vücudun kondisyon kazandığını ve biraz daha ilerlemeniz gerektiğini de gösterir. Bu durumlarda program değişikliğine gidilmelidir. Mesela her zaman aynı saatte spor yapıyorsanız, spor saatinizde değişiklik yapmalısınız. Bazı kişiler hep şunu söyler; "Karnım, bacağım, kalça kaslarım çok ağrıyor. Şu ya da bu dersten sonra, çok iyi çalışmışız hocam teşekkür ederim." Evet, gerçekten hissederek çalışmış da olabilirsiniz, yanlış bir şeyler de yapıp kaslarınızı gereğinden fazla da zorlamış olabilirsiniz; ama şunu söyleyebilirim ki doğru teknikle yapılan her egzersizde ağrıyla barışık olmak gerekir. NO PAIN NO GAIN :) Peki devamlı ağrı yaşıyorsanız bu sefer ne yapmalısınız? Ağrıyla baş etmenin yollarını aramalısınız. Profesyonel sporcuları düşünün; mesela bir futbolcu... (Eşim futbolcu, bu durumu yakından bildiğim için bu örneği veriyorum.) 90 dakika futbol oynuyor, bizim gördüğümüz kısım bu. 90 dakika ne kadar koşuyor, ne kadar sıvı kaybediyor, ne kadar darbe alıyor ve bu aldığı darbeler sonucu yaşadığı kas ağrılarıyla nasıl baş edip 90 dakikayı tamamlıyor? Bunları yapabilmesi için tabi ki bazen bir günde çift antrenmanlarla vücudunu hazırlıyor. Hazır değilse, vücut bir yerden patlak veriyor ve sakatlanıyor. Profesyonel sporcular ağrılarını hiçe sayar ve tüm olumsuzluklara rağmen mücadelelerini bitirirler. Biz sedanterler (sağlık için spor yapanlar) her yaptığımız egzersizden sonra tabi ki ağrı yaşamamalıyız. Genelde yapılan egzersizler büyük kas gruplarına hitap eder. Mesela bacakta veya kolda yapılan küçük bir açı değişikliği küçük kas gruplarına ulaşmanızı sağlar ve biraz ağrı çekmenize sebep olabilir. Ağrı geçicidir; bir dakika, bir saat, bir gün ya da bir yıl sürebilir. Ağrı çektiğiniz için spor yapmayı bırakırsanız, yerini daha büyük ağrılar alacak ve onlarla baş etmeniz belki de ömrünüzü alacaktır. Ağrılarınızla mutlu olmaya çalışın. Hissetmek güzel. Spor dolu günler dilerim. GÜNNUR LOMBUR YILDIZ SPORTS INTERNATIONAL AEROBİK ŞEFİ


58 • sports international•aktiviteler

25 Mart Crossfıt & Spinning

18-19 Ocak Erciyes Turu

24 Mart Bisiklet Turu


aktiviteler•sports international • 59

1 Nisan Cardio Party

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

8 Mart Anneler Günü Zumba & Spinning

6 Nisan Varda Köprüsü & Kapıkaya Kanyonu Trekking 16 Mart Kızıl Geçit Trekking

27 Nisan Crossfit II


60 • sports international•aktiviteler

1993 Mersin doğumluyum. Aile şirketimizde muhasebe departmanında çalışıyorum. Kaslarımda doğuştan gelen aşırı gerilme problemi var. Bu yüzden eklemlerim gereken açılarda açılıp kapanmıyordu. Çok küçükken yürüyemiyordum. 12 yaşımdan 20 yaşıma kadar 5 farklı ameliyat oldum; fakat tam anlamıyla sonuç alamadım. Doktorlar, spor salonuna gidip egzersiz yapmamı önerdiler. Bulunduğum şehirde spor salonu arayışlarına başladım. En yakın, en hijyenik, en donanımlı salonu bulma telaşı içerisine girdiğimde baktım ki üç - dört farklı salona gitmişim; ama pek bir aşama kat edememişim. Bunun sebebini yeteri kadar ilgi görmediğime, hocaların bana motivasyon ve doğru teknikler hakkında ilgili yaklaşmadıklarına bağlıyorum. İnternetten araştırma yaptım; Mersin ilinde en hijyenik, en donanımlı ve en önemlisi üyelerine en çok ilgi gösteren tesis şeklinde arama yaparken karşıma Mersin Sports International çıktı. Bir de burayı denemem gerektiğini düşündüm. Başladığımda hocalarımın, diğer personellerin ve üyelerin yaklaşımları harikaydı. Beni inanılmaz derecede motive etti, bu olay. Programım hazırlanıp, hoca eşliğinde uygulamaya başladığım an “galiba bu sefer olacak, başaracağım” diye hislere kapıldım. Eğitmenlerin yakın ilgisi, yaptığım fitness ve reformer (aletli pilates) antrenmanları sayesinde şu an bırakın yürümeyi; koşabiliyor hatta spinning yapabiliyorum. Başta Necati Hocam olmak üzere tüm Sports International Ailesi’ne teşekkür ederim. KERİME GÜLSELİN BARUTÇU


aktiviteler•sports international • 61

1974 Adana doğumluyum. Mersin’de özel bir firmanın bölge müdürlüğünü yapmaktayım. Sports International üyeliğim başlayana kadar sporla uzaktan yakından alakam yoktu. Eşimin isteği üzerine tesiste 1 yıllık üyelik yaptırmaya karar verdik. Çok fazla gideceğimi düşünmüyordum; üyeliğim bulunsun, arada eşim ve oğlum gider, stres atar, eğlenirler ve bu bana yeter diye düşünüyordum. Bir gün aynada saçlarımı düzeltirken; aynada gördüğüm kişiyi kendime benzetemedim. Fazla kilolu, yorgun görünümlü biri aynada bana bakıyordu. Hemen aklıma Spors International üyeliğim geldi ve artık benim de düzenli olarak Sports International’a gitme zamanımın geldiğini düşündüm. Mustafa Hocayla tanıştım ve beraber çalışmaya başladık. Yazdığı ağır programları bana uygulatıyor, motive edici konuşmalarıyla tükenen gücümü tekrar kazanmamı sağlıyordu. Her şeyimle yakından ilgileniyor, hareketleri doğru yapmam konusunda sürekli uyarıyor, çeşitli motivasyon yöntemleri ile kendimi sporcu gibi hissetmemi sağlıyordu. Aradan 2 ay geçti ve aynaya baktığımda hem fiziksel hem ruhsal olarak değişime uğramış; istediği görünüme ulaşmış, hayata bakış açısı değişmiş, sporu hayatının önemli bir parçası haline getirmiş ”beni” gördüm. Hayatında hiç spor yapmayan ben; işten geriye kalan bütün zamanımı ailem ile beraber Sports International’da geçirir oldum. Bu konuda emeği geçen Mustafa Hocama ve değerli Sports International tesisi çalışanlarına teşekkür ederim. Öncesi

Sonrası

NURETTİN ONAL


62 • sports international•aktiviteler

SUYUN GÜCÜYLE TANIŞMAYA HAZIR MISINIZ?

HARUN REŞİT ÖZEL MERSİN SPORTS INTERNATIONAL YÜZME ANTRENÖRÜ

Aqua Gym ve Aqua Fitness uygulamaları son yıllarda Aqua Jogging ve Water Aerobics olarak bilinen antrenman sistemleri ile birlikte dünya çapında daha popüler hale geldi. Yüzmeyi ve havuzu sevenler için 30 dakikada 300 kaloriye kadar çıkabilen kalori yakma olanağı ile antrenman programları; kilo vermek ve fit kalmak isteyen bireyler için bu uygulamaları daha da cazip hale getiriyor. Aynı anda birçok farklı kas grubunu birlikte çalıştıran bu uygulamalar vücutta denge duyusunu ve kaslar arası koordinasyonu arttırıyor. Kondisyon arttırmak isteyen sporcular için de yüzme ve havuz içi aktiviteler en ideal antrenman seçenekleri arasında yer alıyor. Elbette bu antrenman sistemleri yalnızca kalori yakmak ve bölgesel incelme için hizmet vermiyor. Fizik tedavinin popüler alanlarından olan hidroterapi uygulamalarının, sportif bir tempoya uyarlanması ile hazırlanan içeriği; Aqua Gym ve Aqua Fit derslerini çeşitli sağlık sorunları karşısında güçlü birer silaha çeviriyor. Bel fıtığı, boyun fıtığı, sırt ağrıları, eklem rahatsızlıkları, varis, ödem, sindirim ve kan dolaşımı problemleri, menisküs, duruş bozuklukları, kas yırtılmaları, kas geriliği gibi birçok farklı sağlık sorunu karşısında havuz uygulamaları fizyoterapistler tarafından uzun yıllardır başarı oranı çok yüksek bir alternatif olarak tercih ediliyor. Aqua Fit ve Aqua Gym derslerinin içeriği de bu uygulamaların, sportif bir tempo ile harmanlanması ile şekilleniyor.

GENÇLER İÇİN AQUA-FİTNESS VE AQUA-GYM Ergenlik dönemindeki gençler için havuz aktiviteleri olarak yüzme, Aqua Gym ve Aqua Fit dersleri ideal bir fiziki gelişimi için son derece faydalı. Uzun ve esnek kas yapısı geliştirmesi ile gençlerde boy uzamasını tetikleyen dersler, dik bir duruş, gelişmiş denge duygusu, estetik hatlar ve dayanıklı bir vücut için tercih edilebilir.


aktiviteler•sports international • 63

SPORTS’LA YAZA MERHABA! MURAT AVCI MERSİN SPORTS INTERNATIONAL FİTNESS EĞİTMENİ

“Yaz, yaz!” diyerek sonunda yazı getirdik. Havalar ısındı, her taraf yemyeşil, çiçekler rengarenk oldu. Peki bizlerde ne gibi değişiklikler oldu?

Sıcakların etkisiyle beraber vücut ritmimiz doğal olarak düşmeye başladı, enerjimizin kışa oranla daha düşük olduğunu fark ediyoruz; ama bunların hiçbiri bizim sporu bırakıp, gevşememiz için geçerli sebepler değil. İnsan vücudunun sürekli hareket etmesi, eklemlerin, kasların sürekli çalışır vaziyette olması gerekmektedir. Bu da ancak sporla mümkündür ve sporsuz bir hayatın sağlığımız için risk oluşturduğunu bilmemiz gerekir. Sıcakların etkisiyle vücudumuzun hormon seviyelerinde farklılıklar; inişler çıkışlar olması olağan şeylerdir; lakin motivasyonumuzu her zaman üst seviyede tutmalı, spor yapmalı, sağlığımız ve fiziksel görünümümüz için hareket sistemimizi sürekli çalışır vaziyette tutmalıyız. İnsan vücudu, dış etkenlere karşı kendini korumak için yüzlerce savunma mekanizması geliştirebilen harika bir sisteme sahiptir. Kışın soğuklara karşı yağ üretimi sağlayıp, vücut ısı seviyesini sabit tutarak hastalıklara karşı dirençli olmayı sağlar. Bu yüzden yağ kütlesinin artmasına ve insanlarda kilo problemi oluşmasına neden olur. Oluşan bu yağ kütlesini kışın düşürmek epey bir sabır; sistemli antrenmanlar ve sıkı diyetler ister. Vücut otomatik olarak yağ üretmeye devam ettiği için vücuda karşı büyük bir savaş vermek gerekir. Vücut geliştiren insanlar bu kış dönemine “bulk” adını verirler. Bulk; kişinin vücut yağ oranını sorun etmeden bulduğu her şeyi (yağ, karbonhidrat, protein, vitaminler, mineraller) vücutta depolayıp, ağırlık çalışması ile vücut yağ ve kas kütlesini büyütmesidir. Ne kadar çok yenir, ne kadar çok ağırlık çalışılırsa bulk dönemi o kadar başarılı geçiyor demektir. Kışın, yani bulk döneminde vücut geliştiren (body building) kişiler için yağ yakımı diye bir olay söz konusu değildir, çünkü vücut zaten kendini korumaya almış ve yağ üretiyor olacaktır. Ayrıca hedefleri içerisinde yağ yakmak değil, kütleyi arttırmak vardır. Bu dönemde vücut geliştirenler (body building) yağ yakımı sağlayan, cardio training denilen kardiyovasküler sistemi çalıştırarak yağ yakımı sağlayan antrenmanlara hiç zaman ayırmazlar.

Doğru mudur tartışılır; ama bu sistem body building yapan insanların kendilerine göre doğru saydıkları bir sistemdir ve sonuçları onlar için mutlu edicidir. Kışın bulk yöntemiyle büyüttükleri vücutlarını; yaza doğru kardiyo antrenmanları ve sıkı diyetlerle define ederler. Bu define olayına havaların ısınması, vücudun yağ yakmaya hazır hale gelmesi de yardımcı olur. Define etmek; kişinin kış boyu yiyip içip ağırlık çalışmasıyla arttırdığı vücut hacmini, sıkı bir diyet ve çok tekrarlı egzersizlerle her kas lifinin ayrı ayrı göründüğü, yağsız kas kütlesi haline getirmesi olayıdır. Bu işlemle vücutlarındaki yağ ve sıvı oranını düşürüp, istedikleri fiziki görünüme kavuşurlar. Tabi bu olay profesyonel düzeyde vücut geliştirme sporu yapan insanlar için bu şekilde uygulanır. Yaşam boyu spor hedefi olan siz değerli Sports International üyeleri yılın her dönemi kardiyo ve fitness antrenmanları yaparak vücudunuzun formda kalmasını sağlamalısınız. Unutmayın ki; kışın soğuklarda kendini korumaya alarak yağ üreten vücut, havaların ısınmasıyla beraber yeni bir koruma sistemi geliştirerek; vücut ısısını yüksek seviyede tutan yağları yakmak ve kendini rahatlatmak isteyecektir. Yani yağ yakımı soğuk kış mevsimine oranla daha kolay hale gelecektir. Sizler de vücudunuzun bu mekanizmasından faydalanıp, daha fazla kardiyo antrenmanları yaparak, yağ yakımını daha hızlı hale getirebilir, daha fit vücutlara sahip olabilirsiniz. Yazı, Sports International’da kardiyo dersleri ile geçirmeniz temennisiyle!


64 • sports international•bahçe


bahçe•sports international • 65

Beton yapıların arasında da olsa bir parça yeşillik bizlere ne kadar güçlü duygular hissettiriyor. Teraslarda, çatılarda, apartman katları arasında, balkonlarda, iş yerlerimizde karşımıza çıkan minik bahçelerin tümü bizi rahatlatıp, yorgunluğumuzu alıyor. Bu sayımızda yaz aylarında bahçelerimizi neler bekliyor, hangi bitkiler yaz ayları için daha uygun gibi bahçeler hakkında merak edilen her şeyi paylaşacağız. Yaz aylarında bahçe bakımında dikkat edilmesi gereken en önemli unsur

sulama! Yaz aylarında bahçelerimizi düzenli olarak sulamayı ihmal etmememiz gerekiyor. Çünkü bitkilerin tümü yaz aylarında, bahar aylarında uyguladığımız gübreleri kullanmak için bol suya ihtiyaç duyuyor. Sulama işlemini kesinlikle öğle saatlerinden hemen önce ya da hemen sonra yapmamaya da dikkat edilmesi gerekiyor. Çünkü güneş ışınlarının en dik geldiği saatler, suladığımız bitkileri çok çabuk kurutuyor.

Dikkat edilmesi gereken diğer iki konu ise; gübreleme ve yer değişiklikleri. Yaz ayları gübreleme için kesinlikle doğru bir zaman değil. Bahar ayında gübrelediğimiz bitkiler yaz aylarında da gübrelenirse bu fazla gübreler bitki köklerinin yanmasına dolayısıyla bitkileri ölmesine yol açıyor. Yaz ayları bitkilerin yerlerini değiştirmek için de kesinlikle yanlış bir dönem. Son olarak yaz aylarında dikkat etmemiz gereken konu ise; bol sulama yapacağımız için bitkilerin hemen yanında beliren yabani otlar. Bu otları kesinlikle temizlemeliyiz; çünkü bu otlar bitkilerimizin verimini düşürüyor.


66 • sports international•bahçe

BELLEME Toprak kış aylarında kar, yağışlar ve soğuklar nedeniyle sertleşir ve hatta hava alma güdüsünü kaybeder. Öncelikle toprağı havalandırmak gerekir. Bel küreği ile alanda bulunan toprak bir kürek derinliği kadar işlenmelidir. Ortaya çıkan büyük toprak kütleleri çapa yardımı ile parçalanmalı ve tırmık ile kaba tesviyesi yapılmalıdır. Böylece toprak havalandırılır ve bitki yetişmesine uygun bir zemin oluşturulur. BUDAMA Yaz ayları, bitkilerin gelişme dönemine denk geldiği için yapılarını güçlendirerek tomurcuklanırlar. Daha sağlıklı bir tomurcuklanma ve sağlam bir gövde yapısının oluşturulabilmesi başarılı budama işlemine bağlıdır. Gelişme dönemi başlamadan, çiçekli bitkiler kuru ve kırık dallardan kurtarılabilir. Solgun bitkiler, gelişme döneminden önce yoğun budamalar sayesinde, canlanma yüzdelerini yükseltir. ÇİM BAKIMI Çim alanlar yaz aylarında yabani otlanmaya mazur kalırlar. Yabani ot temizliği küçük alanlarda el ile veya bahçe el aletleri ile yapılabildiği gibi, büyük alanlarda oldukça zor bir uygulamadır. Bu nedenle büyük alanlarda çime zarar vermeden yabani otları öldüren ilaçlara (selektif herbisit) başvurmak gerekebilir. Dikkatli kullanılması gereken bu ilaçlar, özellikle rüzgarsız ve ılık günlerde uygulanmalıdır.


bahçe•sports international • 67

Yaz Güneşi Bahçelerde! HAZİRAN Çimler, boyları uzun tutularak kesilmelidir. Yaz gübreleme için uygun zamandır. Kuru ve sıcak hava, çimlerde renk değişiklikleri ortaya çıkarmışsa amonyum nitrat kullanılabilir. TEMMUZ & AĞUSTOS Sulama ve biçme işleri düzenli olarak yapılmaya devam etmelidir. Çim alanlarda, havalandırma işleminin yapılması çimlerin sağlıklı olarak devamını sağlar. Zararlılarla mücadeleye devam edilmelidir. EYLÜL & EKİM Çim alanların sonbahar bakımına başlanabilir. Bozulan çim alanların ekme yoluyla tamamlanması yapılabilir. Yaz boyunca uzun kesilen çimler bu aylardan itibaren kısa tutularak biçilmelidir. Solucanlar bu ayda aktif duruma geçerler, bu durum çim kökleri için tehlikelidir. Zirai mücadele yapılmalıdır.


68 • sports international•trend

arda uçuşan saçlar... zg rü ve siz en öz le lik sin ke rz, Neon renkler, rahat bir ta z çok daha iddialı! ya bu ı ar nl iyo ks le ko 14 20 Markaların,


trend•sports international • 69


70 • sports international•trend


trend•sports international • 71


72 • sports international•gurme

Yaz demek tatlı, soğuk bir şeyler demek! Tüm yüksek kalorili tatlıları unutun! Bu yaz içiniz rahat rahat yiyebileceğiniz, kalorisi oldukça düşük ve üstelik diyet listenizi bozmayacak üç muhteşem tarifiniz olacak! En kısa zamanda denemenizi ve sevdiklerinizle tatmanızı diliyoruz! Şimdiden afiyet olsun!


gurme•sports international • 73

NESCAFELİ PUDİNG • 2.5 su bardağı light süt • 1 tatlı kaşığı kakao • 2 tatlı kaşığı nescafe • 2 yemek kaşığı mısır nişastası • 2 yemek kaşığı tatlandırıcı Ölçülerini belirttiğimiz süt, nescafe, kakao, mısır nişastası ve tatlandırıcıyı geniş bir tencerede;topak kalmayıncaya kadar çırpın. En küçük ocak bölümünün orta ateş ayarında kıvam alıncaya kadar pişirin. Koyulaşan pudingi servis yapacağınız küçük kaselere aktarıp oda sıcaklığına gelinceye kadar bekletin. Oda sıcaklığına gelen pudinglerin üzerini streç film ile kapatarak buzdolabına koyun. Dilerseniz pudinglerin üzerine light olan meyveli yoğurtlardan ekleyerek servis yapabilirsiniz.

MEYVELİ YOĞURT • • • • • •

2 su bardağı light yoğurt 1 yemek kaşığı tatlandırıcı Diyabetik ahududu reçeli ve ahududu parçaları Krema ya da vanilya Meyveli ya da sade musli Frenk üzümü

Buzdolabında yeterince soğutulmuş yoğurdu derin bir kaseye alın, içine biraz vanilya ve tatlandırıcı ekleyerek tortu kalmayıncaya kadar çırpın. Sunum yapacağınız kapların dibine istediğiniz kadar musli koyun, muslinin üzerine ahududu parçaları ekleyin ve ahududuların üzerine hazırladığınız yoğurt karışımından ekleyin. Bu katın üzerine biraz ahududu reçeli ve sonra musli ve yoğurt karışımından ekleyin. Sunum yapmak için seçtiğiniz kap tamamen dolana kadar bu işleme devam edin. İşlemi tamamladığınızda buzdolabında yarım saat beklettikten sonra sunum yapabilirsiniz.


74 • sports international•gurme

KEPEKLİ KURABİYE • Yarım su bardağı kadar damla çikolata • 1.5 çay bardağı elma suyu • 1 çay kaşığı vanilya aroması • 3 su bardağı kepekli un • 1 yumurta • Yarım su bardağı pudra şekeri • 1 paket kabartma tozu • 1 yumurta sarısı Kurabiyeyi yoğurmayı planladığınız kaba un, kabartma tozu, pudra şekeri, vanilya aroması ve geri kalan malzemelerin tümünü ekleyin. Bu malzemeleri, kaba yapışmayacak sıkı bir hamur haline gelinceye kadar yoğurun. Elde ettiğiniz hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartarak yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine 3 cm’e yakın aralıklarla dizin. Tüm hamuru kurabiye formuna getirip tepsiye yerleştirdikten sonra kurabiyelerin üzerine yumurta sarısı sürün ve170 derece fırında yaklaşık 30 dakika boyunca yani kızarana kadar pişirin.


gurme•sports international • 75


76 • sports international•deko

Bizce yaz, misafirleri ağırlamak için en güzel mevsim! Çünkü bahçe ve balkonlarımız yaz aylarında; kahkahalarımıza, uzun renkli davet masalarına, çocuk seslerine, mum ışığında romantik akşamlara hazır! Siz de en kısa zamanda, bu sayıda paylaştığımız ip uçlarından elde edeceğiniz minik tüyolarla bahçe ve balkonlarınızı misafirlere hatta keyifli yaz akşamlarına hazırlayabilirsiniz!


deko•sports international • 77

Pencere çerçevelerinizi ve balkon demirlerinizi klasik olmaktan çıkartmayı hiç düşündünüz mü?

İşe, pencere çerçevelerinize ve balkon demirlerinizi istediğiniz bir yaz rengi ile boyamakla başlayın. Eskiyen balkon zeminini; birbirine kolayca geçebilen, büyük yapı marketlerinde bulabileceğiniz ahşap karolarla kapatabilirsiniz. Böylece çok daha az masrafla balkonunuz yepyeni bir görünüme kavuşabilir. Gerisi ise tamamen size kalmış. Renkli masa ve saksılarla balkona yepyeni bir ruh kazandırabilirsiniz!

Evinizin minik bahçesinin; mobilyalarından bitki çeşidine kadar fazla klasik ve gösterişsiz olduğunu düşünüyorsanız, bahçe aydınlatmalarıyla durumu tam tersine çevirebilir ve misafirleriniz için harika bir ambiyans oluşturabilirsiniz. Bunun için işe; büyük yapı marketlerden bahçe bitkileri için tasarlanan ve bitkilere zarar vermeyen ışıklardan edinmekle başlayın. Bu ışıkları bitkilerin içine yerleştirin. Böylece bitkiler yemyeşil bir aydınlık verecekler. Son olarak minik renkli fenerlerden yardım alıp, bu muhteşem görüntüyü tamamlayabilirsiniz!

Bahçenizin bir köşesinde saatlerce dinlenmek için bir alan yarattınız; ama bir eksiklik hissediyorsunuz. Şöyle yapın; eski kütükler bulup ister kendi rengiyle isterseniz boyayarak bir kaçı bir araya getirin. Artık orta sehpa olarak kullanabileceğiniz ya da yanı başınıza çekebileceğiniz harika birer kurtarıcınız var!


78 • sports international•deko

Kocaman, modern bir terasa sahip olanlar ne kadar şanslı! Modern mobilyalar ve harika bir dekorasyon!

Bu güzel görüntüyü renklendiren masmavi gökyüzünü kapatmak istemiyor; ama güneşi de engellemek istiyorsanız harika bir ip ucumuz var. İhtiyacınız olan tek şey bir marangoz yardımı! Terasınızı belli aralıklarla yerleştireceğiniz ahşap direklerle kapatabilir, bu kapama işleminin oluşturduğu harika gölgeyle keyifli zamanlar geçirebilirsiniz!

Küçük balkonunuzun boyası tamam; ama oturacak bir şeyler için alanınız oldukça darsa bir kez daha işinin ehli bir marangozun yardımına ihtiyacınız var!

Balkonunuzun ebatlarına uygun olarak hazırlanan somyayı zincirlerde balkon tavanına monte edebilir; küçücük balkonunuza harika bir görünüm kazandırabilirsiniz. Yastıkların rengi, deseni tamamen size kalmış!


aktiviteler•sports international • 79


80 • sports international•spor

YELKEN SPORU İLE

RÜZGAR

KOLLARIMIZDA GÜÇ! Rüzgar gücünden yararlanarak yapılan yelken sporunda asıl amaç; önceden belirlenmiş bir rotada sporcuların tekne ve rüzgarı birlikte kullanma yeteneklerini ölçmek!


spor•sports international • 81


82 • sports international•spor

denizde büyük ya da küçük yoktur. denizin karşısında "küçük" tekne de yoktur, "büyük" tekne de!


spor•sports international • 83

Yelkencilik, kuralları dikkate alındığında oldukça ayrıntılı ve en çok araç gereç gerektiren spor türlerinden biri sayılabilir. Bu nedenle sporcuların her hava şartında tekneyi ve yelkeni yönetebilecek fizik kondisyonuna, yelkencilik kuralları hakkında ve araçların bakımına ait bilgiye sahip olmaları gerekir. Karar verme yetisini güçlendiren eğlenceli, sıra dışı ve yaratıcı; daha çok deniz üzerinde satranç oynamaya benzeyen yelken sporu; her yaştan ve herkesin yapabileceği ender sporlardan biridir ve performansa göre planlanır. Yelken sporu, göründüğü kadar kolay bir spor değildir. Bu sporda deniz, rüzgar, akıntı ve dalga gibi doğal dış kuvvetlerle mücadele etmeyi bilmek gerekir. Bu mücadeleyi öğrenebilmek için tam bir doğa tutkunu olunmalıdır ki, doğada yaşadıklarınızdan ilham alabilir. Deniz tutkusu olmayan kişilerin yelken sporunda başarılı olmaları çok beklenir bir durum değildir. Denizin her durumuna uygun olarak tekneye yön verebilme yeteneği, tekneyi alabora olmaktan koruma becerisine sahip olmak gerekir.


84 • sports international•spor

yelken sporunun tarihi

Daha önceleri Hollandalı gemicilerin, korsan gemilerini kovaladıktan sonra gayri ciddi olarak yelkenli gemilerle yaptıkları dönüş yarışları; 1639 yılında İngiltere’de “Seamark Club” adlı yelken kulübünün kurulmasıyla ciddiyet kazandı. Ancak sporun gelişimi 19. Y.Y.’ın ikinci yarısından itibaren hızlandı. 1900 yılında Olimpiyat Oyunları’na dahil edilmesi yelkenciliğe “spor” kimliği kazandırdı. Henüz aynı tarzda teknelerin fazla olmaması nedeniyle, farklı tasarımdaki teknelerin eşit koşullarda yarışabilecekleri bir sınıflandırmaya yönelik “rating rule” denilen ölçme kuralları, 1906'da kabul edildi. 1907 yılında ise “International Yacht Racing Union-IYRU-(Uluslar arası Yacht Yarış Birliği)”kurularak bu konuda otorite birliği sağlandı. Merkezi Londra’da bulunan IYRU, dünyadaki en etkili ve en büyük yelken yarışı düzenleyen kuruluş oldu.

04-16 Ekim 1907 tarihinde ilk kez bir yelken yarışı tüzüğü de IYRU tarafından, bu kuruluşa üye ulusal federasyonların katıldığı Paris Toplantısı’nda kabul edildi ve bu tüzük 4 yılda bir gözden geçirilerek zaman zaman değiştirildi. Yine diğer bir yelken yarış federasyonu olan “North American Yacht Racing Union- NAYRU-(Kuzey Amerika Yelken Federasyonu) ile IYRU arasında çıkan kural tartışması 29 Ekim 1949 tarihinde çözümlendi. Şubat 1950 tarihinde birleşik bir tüzük hazırlandı ve yeni kurallarla yarışlar yapılmaya başlandı. IYRU’ya Türkiye de dahil olmak üzere 90'ın üzerinde üye ülke vardır. Bunlar A-N arası harflerle isimlendirilmiş 14 grupta toplanırlar ve Permanent Committee’de temsil edilirler. Türkiye “D” grubundandır. Zaman zaman tekneler lehine kararlar almak görevi de yapan UYRU; sahibine gelir sağlamak amacıyla “teknelere reklam konulması”nı 1981 yılında kabul etmiştir.


spor•sports international • 85

Yelken sporu; bir çocuğa özgüven sağlayan, kendi kendine karar verebilme yeteneğini geliştiren, disiplin altına sokan ve bunun sonucunda kazanıp kaybetmeyi öğreten ender spor dallarından bir tanesidir. Tüm velilere tavsiye edebileceğim en güzel spor branşlarından biri yelkendir. Niye mi? Kendim Spor Akademisi mezunu bir kişi olarak hemen hemen tüm spor dallarını gördüm, okudum ve bilgi sahibi oldum. Bütün spor dalları güzel tabi ki; ama yelken kadar özel bir ya da iki tane daha spor branşı vardır. Yelken sporu; milli takımı olan, Dünya ve Avrupa şampiyonaları düzenlenen bir spor dalıdır. Bu arada kendim 28 senedir bu sporu yapmaktayım. 452 kez milli derecesine sahip oldum. 10 kez Türkiye Şampiyonu ve 3 kez Balkan Şampiyonu oldum. Benim halen sporcusu ve baş antrenörü olduğum Karşıyaka Spor Kulübü Yelken Şubesi; bu dalda da Türkiye’nin en köklü ve başarılı kulüplerinden bir tanesidir. 2 tane Dünya Şampiyonu çıkaran başka bir kulüp yoktur. Peki, bu spora nasıl başlanır? Her yaz dönemi okullar kapanmadan önce kayıtlar yapılır. Yelkene başlama sınıfı optimisttir. 15 yaşına kadar optimist sınıfında yarışılır. Yelken sporuna başlama yaşı 07-13 yaştır; ama yaş konusunda zorunlu bir durum yoktur. Ne kadar küçük yaşta başlanırsa o kadar başarılı olunabilir. Kurslar; hafta içi 5 gün olmak kaydı ile yaz boyunca devam eder. Yaz bitiminde başarılı olan sporcular, kulübün lisanslı sporcuları olarak devam ederler. Yarışmalara katılmaya başlarlar. Önce İzmir İli bazında sonra Ege Bölgesi çapında ve sonra Türkiye çapında yarışmalara katılınır. Derece alan sporcular, milli takımlara davet edilir ve ülkemizi yurt dışında temsil ederler. Ayrıca bu dönemde milli olan sporcular bir çok güzel imkanlara sahip olabilirler. Örneğin; okullar tarafından burs verilmektedir. Devletimiz tarafından da asgari ücrete yakın milli sporcu bursu verilmektedir.

"...yelken; çocuklarımızın geleceğe bakış açısına olumlu katkılar sağlamaktadır." Bu bilgiler doğrultusunda yelken; çocuklarımızın geleceğe bakış açısına olumlu katkılar sağlamaktadır. Yelken sporu ile ilgilenen çocukların; okul hayatı ve iş hayatında büyük başarılar sağladığını ve öz güvenlerinin kat kat arttırdığını söyleyebilirim. Saygılarımla, Rüzgarın bol olduğu günler dilerim. SERHAT ALTAY


86 • sports international•gezgin

Dünyada ziyaretçiysek en güzel yerleri görme şansını zorlamalıyız! Bu sayımızda Türkiye’de ve dünya üzerinde görülmesi gereken alternatif noktaları paylaşıyoruz, sizlerle. En kısa zamanda “Burada olmalıyım!” dediğiniz yerde olmanızı diliyor; sizi harika bir yaz rehberiyle baş başa bırakıyoruz.


gezgin•sports international • 87


88 • sports international•gezgin

Nemrut

Aspendos Mardin

MEZHEPLER HARMANI MARDİN

BİNLERCE KİŞİYİ AĞIRLAYAN ANTİK KENT ASPENDOS

Taşın insan yaşamındaki yerini ve insan emeğinin taşı nasıl şekillendirdiğini görmek için Mardin’e gitmek gerek. Mimari, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleri ile zamanın durduğu izlenimini veren Güneydoğu’nun şiirsel kentlerinden Mardin; farklı dini inanışların paralelinde camiler, kiliseler, manastır gibi dini eserler barındırıyor.

Antalya’nın 49 kilometre batısında yer alan ve M.S. 2. Y.Y.da Romalılar tarafından inşa edilen bu özel tiyatro, 15 bin kişi kapasitesi ile en iyi korunmuş eski yapılardan. Biri büyük, biri küçük iki tepe üzerine kurulan kent; her yıl binlerce yerli, yabancı turisti ağırlamakta ve etkinlikler için kullanılmaktadır.

İpekyolu güzergahının hanlar şehri Mardin...

Amfi tiyatrosuyla meşhur antik kent Aspendos...


gezgin•sports international • 89

Alaçatı

Amasya

BİNBİR HİKAYEYE TANIK NEMRUT Dev heykeller mekanı Nemrut...

Adıyaman’ın Kahta ilçesinde bulunan ve içinde Kommagene Krallığı’nın antik kentini barındıran milli park içerisinde, aslan ve kartal heykellerinin arasında 7 metreye varan dev heykeller yükselir. Bölge, özellikle tarih meraklıları için ideal bir tatil merkezi olma özelliği taşıyor!

EGE’NİN RÜZGAR KENTİ ALAÇATI

Rüzgarın harikalar yarattığı sahil şehri Alaçatı... İzmir Çeşme’de bulunan Alaçatı; yurt içi ve yurt dışından onlarca sörfçünün akın ettiği yerlerin başında geliyor. Hem rüzgarıyla yılın tüm zamanlarında sörf yapma imkanı tanıyor hem de doğal güzellikleri, mimarisi ve yetiştirilen doğal ürünleriyle benzersiz bir tatil vaat ediyor!

UYGARLIKLARA EV SAHİBİ AMASYA

Anadolu'nun anılarına şahit merkezi Amasya... Dağların arasından geçen yemyeşil ırmağı ile büyülü bir atmosfer oluşturan Amasya, mimari özellikleriyle de kendine hayran bırakıyor. Pers, Pontos ve Roma İmparatorluğu dönemlerinde ticaret merkezi olan Amasya; bugün eskinin izlerini ziyaretçileri ile paylaşıyor.


90 • sports international•gezgin

Santorini

Bora Bora Adaları

Saint Tropez

PASİFİĞİN EŞŞİZ ROTASI BORA BORA ADALARI

YUNAN ADALARININ EN ROMANTİĞİ SANTORINI

Bir Fransız denizaşırı toprağı olan Fransız Polinezyası'nda bulunan Bora Bora Adaları, volkanik bileşimlerden oluşuyor ve ada 6 mil uzunluğunda 2.5 mil genişliğinde bir alanı kaplıyor. En yüksek noktası 727 metre olan ada, okyanusun en güzel karelerini ölümsüzleştirebileceğiniz cömert bir masal diyarı!

Ege Denizi'nde, Yunanistan'ın 200 kilometre güneydoğusunda yer alan adada; M.Ö. 1650 - 1450 yıllarında tarihte bilinen en büyük volkanik patlamalardan birine tanık olundu ve 73 kilometrekarelik bir alan denizin altında kaldı. Ada, kusursuzluğu ile bambaşka bir tatil vaat ediyor!

Güney Pasifik'in büyülü sularına hakim ada Bora Bora...

Mükemmel mavilikteki denizin, bembeyaz evlerle buluştuğu şehir Santorini...

ALP DAĞLARIYLA MASMAVİ SULARIN ÖZGÜR YAŞAMIN İLHAM KAYNAĞI TOSKANA FLÖRTÜNE SAHNE SAINT TROPEZ Güneydoğu Fransa'nın nefes kesen kasabası Saint Tropez...

Marsilya'nın doğusunda 105 km uzaklıkta olan kasaba; İkinci Dünya Savaşı sırasında güney Fransa'nın kurtuluş rolü ile bilinir. Saint-Tropez yalnızca ticari bir liman olarak değil, çok iyi yelken yarışlara ev sahipliği yapmasıyla tanınıyor. Son derece zengin ve ünlü yaz misafirleri ile dikkat çeken kasabaya bayılacaksınız.

Yeşilin dünya üstündeki tüm tonlarına sahne bir şehir Toskana...

İtalya'nın 1934 Anayasası ile kısmi bölgesel özerklik verilmiş 20 bölgesinden biri olan şehir; dünyaca ünlü Pisa Kulesi’nin bulunduğu Pisa kentinde bulunuyor. Toskana'nın en büyük kenti olan Floransa İtalyan Rönesans'ının merkezi sayılır. Yeşile kaçış için artık yepyeni bir adresiniz var.


gezgin•sports international • 91

Rio De Janeiro

Machu Picchu

Toskana

RENKLERE EV SAHİBİ TROPİK ŞEHİR İNKA ANTİK ŞEHRİ MACHU PICCHU Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri olan şehir RIO DE JANEIRO Brezilya'nın en büyük ikinci kenti Rio De Janeiro...

Eyaletin başkenti olan şehir; Maracanã Stadyumu ve Kurtarıcı İsa Heykeli ile tarih boyunca en önemli turistik merkezlerden biri olmayı başarmış ve bugün bu özelliğini hala korumakta. 2016 Yaz Olimpiyatları’na ev sahipliği yapmaya hazırlanan muhteşem kent Rio de Janeiro, kartposttallara konu olmaya devam ediyor.

Machu Picchu...

And Dağları'nın bir dağının zirvesinde, 2.360 metre yükseklikte, Urubamba Vadisi üzerinde kurulan şehir; Peru'nun Cusco şehrine 88 kilometre mesafede. Machu Picchu, 200'den fazla merdiven sistemiyle birbirine bağlı olan taş yapıdan oluşuyor. Şehrin 3000 basamağı size kusursuz zamanlar yaşatacak.


92 • sports international•seyirlik-kitaplık

70 MİLYONDA BİR Türk sporunun gerçek yıldızlarını bir kitapta toplayıp anılarının ve başarılarının ortaya konulması gerçekten çok değerli ve önemli bir girişim! Ülkemiz bu ünlü spor kahramanları ile dünya çapında onur duymaya devam ediyor. Bu kitap anlattıklarıyla gençlerimizi spora teşvik ederken onlara yepyeni ufuklar açıyor.

K2 DAĞLARIN DAĞI 2012 yılında Tunç Fındıkın; yeryüzündeki en zor tırmanış olan, 8611 metrelik yüksekliği ile dünyanın en yüksek ikinci dağına çıkışını anlatıyor. Detaylı bir tarih bölümüyle beraber, Tunç’un 2 ay süren K2 tırmanışında tuttuğu kişisel günlüğünü renkli fotolarla anlatan 206 sayfalık kitap hayata bakışınızı ve cesaret kavramınızı değiştirecek!

ANNE-BEBEK İÇİN YOGA Yoga konusunda bir dünya markası olan Yoga Academy tarafından Türkiye’de ilk kez anne ve bebek için özel olarak hazırlanmış olan ve Orijinal Yoga sistemi tekniklerini içeren bu DVD sayesinde anne-bebek ilişkisi daha dengeli, sağlıklı ve olumlu oluyor. Bu DVD’de yer alan uygulamalar sayesinde anne huzurlu ve mutlu olurken bu durum bebeğe de yansıyor.

EBRU ŞALLI İLE SKİNNY JEANS EGZERSİZLERİ Dar pantolon giymek artık hayal değil... Ebru Şallı muhteşem DVD’lerine bir yenisini ekledi! 2 haftalık pilates kürü ve kişiye özel beslenme önerileri içeren DVD, iki bedene kadar incelme vaat ediyor! Siz de rahatlıkla dar pantolonlar giymek için bugün başlayın ve farkı hissedin!


94 • sports international•sağlık

KOÇ (21 Mart - 19 Nisan)

BOĞA (20 Nisan - 20 Mayıs)

İKİZLER (21 Mayıs - 21 Haziran)

YENGEÇ (22 Haziran - 22 Temmuz)

ASLAN (23 Temmuz - 22 Ağustos)

BAŞAK (23 Ağustos - 22 Eylül)

TERAZİ (23 Eylül - 22 Ekim)

AKREP (23 Ekim - 21 Kasım)

YAY (22 Kasım - 21 Aralık)

OĞLAK (22 Aralık - 19 Ocak)

KOVA (20 Ocak - 18 Şubat)

BALIK (19 Şubat - 20 Mart)

Ne kadar şanslısınız! En ayrıcalıklı burç unvanı için 12 yıl beklediniz ve işte şimdi sabrınız 2014 yazında ödüllendiriliyor. Armağan ve şans dağıtan gezegen Jüpiter, sizi gökyüzünün en ayrıcalıklısı ilan etmek üzere! Özellikle yaz boyunca 09 Eylül’e kadar çok özel bir dönemin içinde olacaksınız. Jüpiter size kapıları açacak, amaçlarınızı gerçekleştirmenizi sağlayacak güçlü insanlarla tanıştıracak!

Para o kadar uzun süredir Aslanlar için sıkıntı verici bir endişe kaynağıydı ki; artık kaygısız olduğunuz günleri hatırlamıyor olabilirsiniz. Size müjdeli bir haberimiz var: özellikle yaz ayları boyunca para durumunuz belirgin şekilde iyileşecek ve bu gerçekleşmeye başladığında yaşadıklarınıza inanamayacaksınız! Üstelik bu etki yalnızca yaz aylarında da değil, uzun yıllarca Aslanları terk etmeyecek.

Kendinize dair eski düşünceleriniz solup tarih olurken, yine kendinize dair yeni bir vizyonun şekillenmesiyle bu yaz güzel başlangıçlar yaşayacaksınız! büyük bir yıl olacak. Yaz boyunca yakın bir ilişkiyi mercek altında alacaksınız, gibi gözüküyor. Sağlığınızı da düşünüyor olabilirsiniz. Tutulmalar yeni tavırlar ve algı biçimlerinizi şekillendirmenize yardımcı olacak.

Yolculuğu sırasında Jüpiter, 4 Haziran’da Boğa’ya girmek üzere olacak ve girdiği zaman on iki muhteşem ay boyunca orada kalacak. Bu tarihten başlayarak, hayatınız boyunca uğraştığınız her şey için ödüllendirilmek üzere olduğunuzu göreceksiniz. Büyük ihtimalle çok daha fazla seyahat edeceksiniz. Sağlığınız şimdi olduğundan çok daha iyi olacak! Gördüğünüz gibi, bağışçınızın Jüpiter olmasının birçok faydası var.

Birçok alanda sorunlar yaşamış olabilirsiniz; bu, önemli bir ilişki veya sağlık sorunu ya da her ikisi birden olabilir. Bu kötü günler hızla mazide kalıyor. İyi olansa, ileride yaşayacağınız hiçbir deneyimin bu kadar uzun ve zor olmayacağı haberi! Bir savaş alanında yaşamış olmanın ardından, hissedeceğiniz sükûnet ilk başta tuhaf gelebilir; ama artık yeni bir sorun beklemekten vazgeçin. İyi günler kapınızda!

Özellikle son iki yılda, burcunuzdaki tutulmalar hayatınızı çarpıcı biçimde ters yüz ettiği için oldukça yorucu bir zamanlar geçirdiniz. Aynaya bakın; gördüğünüz kişi sadece birkaç yıl önce gerçek “siz” olarak tanıdığınız kişiden daha güçlü, daha akıllı ve çok daha olgun. Hayatın size gönderebileceği zorluklarla başa çıkmaya şimdi çok daha muktedirsiniz.

Bu yaz kendinize ve eğlenceye daha çok zaman ayırdığınız, dengeli bir kişisel hayatın tadını çıkaracaksınız. Lütfen tek önemli olanın kariyeriniz olduğu fikrini bir köşeye bırakın. Gezegenlerle içinde bulunduğunuz konum nedeniyle böyle hissediyorsunuz, ancak unutmayın; yalnızca kariyerinize odaklanarak hayatı es geçiyorsunuz. Üstelik yaz aylarında kariyeriniz için önemli fırsatlar yakalayacaksınız.

Sevgili Terazi, bildiğiniz hayat son zamanlarda önemli ölçüde değişmeye başladı. Şu anda daha büyük hedeflere yönelik uğraş verdiğiniz için, yalnızca bir veya iki sene önce yapmaktan keyif aldığınız şeyler artık boş ve önemsiz gelmeye başladı. Bu yaz doğru beslenerek, egzersiz yaparak ve yeteri kadar uyuyarak sağlığınızı koruyun. Çünkü yepyeni bir size hazırlamanız gerek!

Hayatın güzel tarafı, bu kadar uzun zamandır karşılaştığınız sorunların asla değişmeyeceğinden korkmaya başladığınızda; tüm bunların değişmeleri ve bu değişimin de oldukça ani olmasıdır. O kadar uzun bir süredir finansal sorunlarla boğuşuyordunuz ki büyük ihtimalle işlerin daha iyiye gideceğinden umudunuzu kestiniz; ama iyiye gidecek, hem de bu yaz! Bu harika bir haber!

İstikrar yaratma çabalarınız, kötü koşullarda gereğinden fazla kalmanıza neden oluyor ve muhtemelen kendinizle ilgili bu gerçeği siz de biliyorsunuz. Eğer sizi zayıflatmış bir durumu terk etmeye cesaret edemezseniz; burcunuzu yöneten ay, tutulmalarıyla sizin yerinize karar verecek. Bu yüzden bu yaz biraz daha sakin ve rahat olun; içinden çıkamadığınız durumlarda tutulmalar sizi birdenbire kurtaracak.

Evlilik ve bağlılıkla ilgili olasılıklarınız hiç bu denli iyi olmamıştı! Jüpiter evlilik ve bağlılıkla ilgili yedinci evinizi aydınlatmak üzere hazır! Eğer kalbinizi vermeye hazırsanız, bu yaz heyecanlı romantik deneyimler yaşamanız için olasılıklar taşıyor. Neler olacağını görün ve algılarınızı açık tutun; bu mucizevî şekilde iyi olabilir.

Her ne olduysa, görmezden gelmek ya da olanlardan kaçınmak mümkün olmadığından, durumun üzerine gitmek gerekiyordu. Olaylarla doğrudan yüzleştikten sonra yolunuza devam edebildiniz; ama süreç zahmetliydi ve sorun bir gün, hafta ya da ayda çözülemedi. Çözülmesi daha uzun bir zaman aldı. Neyse ki bu dönem artık tamamiyle son bulacak!


sağlık•sports international • 95



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.