Tanış Ankara Gazetesi Sayı - 77

Page 1

“Çalışmayan esnaf odalarına aidat ödüyoruz”

İthalatta koruma vergileri uygulanmalı P TANIŞ MHER B ÖZEL HA

Coğrafi konumu nedeniyle tam bir cennet olan ve her ürünün üretiminin yapıldığı Türkiye’de birçok tarımsal ürünün ithalatı yapılıyor. Düşürülen veya tamamen kaldırılan vergiler ithalatı arttırıyor.

SANAYİ ve ticaret alanında önemli bir yeri olan Türkiye’de, Çin’den gelen ürünler insan sağlığını olumsuz etkiliyor. Buna rağmen Çin’den ürün ithal etmeye devam ediliyor. Peki neden? Eski Ticaret ve Sanayi Bakanı ve Milliyetçi Hareket Partisi İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu gümrük vergilerinde yaşanan gelişmeleri Tanış ANKARA’ya değerlendirdi. 6’DA

BEBEĞiNi APARTMAN BOŞLUĞUNDAN ATTI

VICDANSIZ ANNE Yeni projeler çok yakında

Çin malı ve kayıt dışı çantalar yerli çanta üreticilerini zora sokarken sağlık açısından da uygun değil. AB standartlarında iş yeri açmak isteyen esnaf katı yaptırımlarla karşılaşıyor. 9’DA

ANKARA’DA apartman boşluğunda bulunan bebeğin, 3 çocuk annesi olan ve bebeği tuvalette dünyaya getiren Nurdane D. tarafından 3’üncü kattan atıldığı ortaya çıktı. Mamak Bostancık Mahallesi’nde bir apartmanın havalandırma boşluğundan ağlama sesi duyan çevre sakinleri, sağlık ekiplerine haber verdi. 3’TE

Hafızalara kazınan ve aktif olarak oyunculuğa ve tiyatroya devam eden Ahmet Yenilmez, son zamanlarda dizi sektöründen yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. SAYFA 10’DA

www.aygrupmimarlik.com

YIL : 4 SAYI: 77

15 HAZİRAN 2017 PERŞEMBE

MİMARLIK MÜH.İNŞ.SAN.TİC.LTD.ŞTİ.

FIYATI:1 TL

0(312) 666 75 53 - info@aygrupmimarlik.com

MERAL AKŞENER

Haber Turu Polis ile dolmuşçular birbirine girdi

15 GÜNLÜK GAZETE

CHP’YE MI KATILIYOR? CHP’de 2019’daki Cumhurbaşkanlığı seçimi için çalışmalar şimdiden başladı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener görüşmesi bir birleşme sinyali mi? Yorumun yapılmasına neden oldu.

ANKARA’DA sivil polislerle dolmuşçular arasında kavga çıktı. Çankaya İlçesi’ndeki 15 Temmuz Kızılay Milli İrade Meydanı Milli Müdaafa Caddesi üzerinde bulunan Güvenpark dolmuş duraklarında, dolmuşçularla sivil polisler arasında iddiaya göre, yol verme yüzünden tartışma çıktı. 3’TE

Seyir halindeki otomobil alev alev yandı ANKARA’DA seyir halindeyken yanmaya başlayan otomobil, bir anda alev topuna döndü. Olay, Yenimahalle’de meydana geldi. Edinilen bilgilere göre; Kuzey Çevre Yolu üzerinde havaalanı istikametinde seyreden Fatih Özdemir’in idaresindeki 33 AVZ 69 plakalı otomobilin motor kısmında henüz belirlenemeyen bir sebeple yangın çıktı. 3’TE

C

HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP’den ihraç edilen eski milletvekili Meral Akşener ile iftar yemeğinde bir araya geldi. Gündeme dair bir araya geldiklerini söylemişlerdi. CHP Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, gündeme dair gelişmeleri Tanış ANKARA’ya değerlendirerek bomba açıklamalarda bulundu. Son günlerde CHP’de en çok merak konusu olan Kılıçdaroğlu ile Akşener’in görüşmesi hakkında şunları söyleyen Tekin: “Sayın Kılıçdaroğlu ile Akşener görüşmesi bir birleşme sinyali değil. Çünkü Meral Akşener’in ideolojik düşünce yapısı CHP ile tamamen farklı. Referandum döneminde bana göre yüze 60 hayır oyu çıktı. Türkiye’nin geleceği açısından bir arada durmanın görüşmelerini yaptılar. Birleşme falan ortada yok” diyerek söylentilere son noktayı koydu.

ATO’dan gazilere özel iftar yemeği

CHP’NiN SiYASAL POLiTiKASI DEĞiŞMELi

EMİNE Erdoğan, iftar programında yaptığı konuşmada, “Vatan, bayrak gibi sevgilerin tarihe mal olmuş, şiirlerde kalmış duygular olduğunu düşünürdük. Gençlerimiz kahramanlıkların Malazgirt’te, Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda yaşanıp bittiğini düşünüyorlardı belki de. Fakat 15 Temmuz’da, vatan kelimesi ruhlarımızı kanatarak yeniden hayatımızın merkezine yerleşti. Yeni nesil artık, vatan için candan vazgeçmenin ne demek olduğunu çok iyi biliyor” dedi. SAYFA 8’DE

CHP’nin siyasal politikasının değişmesi gerektiğini dile getiren Tekin: “Sayın Kılıçdaroğlu ile konuştuğumuzda sadece değişme CHP’de değil, bütün partilerin değişime açık olması lazım. İnsanlarda yeniliğe ve değişime açık olarak dünyayı takip etmelidir. Biz ısrarla olduğumuz gibi kalacağız derseniz maalesef dünyaya ulaşma imkanınız olmuyor. Bizim kullandığımız arabalara bakın kimin arabası Merkel’in, milliyetçilik söylemle olmaz. Ekonomik milliyetçilik olması lazım. Kıyafetlerimiz bile milli değil. Böyle bir ortamda değişim sadece şeklen bir değişiklik değil, gerçekten köklü bir değişim olması gerekiyor” diye ifade etti.

UZUN ÖMÜRLÜ PARTi SADECE CHP’DiR TEKIN, Akşener’in yeni parti kuracak iddialarını ise şu sözlerle yorumladı: “Bizim siyasal tarihçemiz yani çok partili döneme geçtiğimizden bu zamana kadar yaklaşık 500 yakın siyasi parti kurulmuş. Dünyanın hiçbir yerinde yok. Bin yıllık parlamento tarihine sahip İngiltere’ye baktığınızda böyle bir sayı veremiyorsunuz. 500 partinin içerisinde 53 parti de iktidar olmuş. 53 parti koalisyonlarla veya tek başına Türkiye’yi yönetmiş ve şu anda hiçbiri yok. O zaman sorunumuz çok parti kurmak değil.”

Ankaralılara sağlıklı çiğ süt ANKARA ilklerin başkenti olmaya devam ediyor. Halkın sağlığını düşünen bir belediye olduğunu her fırsatta gösteren Ankara Büyükşehir Belediyesi yine adından söz ettirecek bir proje ile gündemde. 4’TE

KILIÇDAROĞLU YOĞUN BiR ÇABA iÇERiSiNDE SEÇİMLERDE istediği ba şarıyı yakalayamayan CHP’n in öz eleştiri yaptığını belirt en Tekin, “Kendimize karşı öz eleştiride bulunuyoruz. Ben her şeyi doğru yaptım am a vatandaş yanlış yaptı de rseniz olmaz. Birçok eksiklik ve yanlışlar olabilir. Kılıçdaro ğlu yönetimi her seçimden sonra eksikliklerin giderilebilm esi için çok yoğun bir çalış ma içerisinde” diye ifade ett i.

Öğretmenlerden müzikal resitali

HAVVA DÖLEN’İN HABERİ SAYFA 2’DE

Ankara’da sokak ortasında dehşet

Kılıçdaroğlu Yenimahalle’de iftar açtı

ANKARA’DA sokak ortasında çıkan çatışmada, şahısların birbirine pompalı tüfek, tabanca ve uzun namlulu silahlarla ateş etmesi sonucu 3 kişi ağır yaralandı. Edinilen bilgilere göre, Hacı Bayram-ı Veli Mahallesi Uzunyol Sokak üzerinde bulunan iki grup arasında henüz belirlenemeyen bir nedenle çatışma çıktı. 3’TE

YENİMAHALLE Belediye Başkanı Fethi Yaşar’ın eşi Azize Yaşar’la birlikte ev sahipliği yaptığı iftarda dualar ve ilahiler eşliğinde Yenimahalleliler iftarlarını açtı. Yenimahalle Kapalı Pazar Yeri ve Sosyal Tesisi’nde düzlenen iftara Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra CHP Milletvekilleri Necati Yılmaz, Murat Emir, Ali Haydar Hakverdi, CHP Ankara İl Başkanı Adnan Keskin, CHP Yenimahalle İlçe Başkanı Ahmet Meşe, belediye bürokratları, meclis üyeleri ve mahalle sakinleri katıldı. Yaklaşık 3 bin vatandaşın birlikte iftar yaptığı programda Kılıçdaroğlu ve Yaşar, vatandaşlarla tek tek ilgilenerek sohbet etti. İftar öncesi Fazlı Çoban seslendirdiği ilahilerle vatandaşları mest ederken, Kocatepe Camii İmamı İsmail Coşar da okuduğu kasideler ve Kur’an tilaveti okudu. 7’DE

AHİD iftarında birlik mesajları DAVETTE Ankara’nın dört bir yanından gelen hemşerilerine seslenen Ankaralılar ve Ankara’ya Hizmet Edenler Derneği Genel Başkanı Hilmi Yaman, “Gönül coğrafyamızdaki zulümler, savaşlar, sıkıntılar olmasın artık” dedi. 8’DE

BEYPAZARI ŞEHITLERINE AĞLIYOR

2

Ramazan bir mekteptir

3

Türkiye’de ilk altın madalya TÜRKİYE Görme Engelliler Federasyonu federasyonun gerçekleştirdiği faaliyetlerden ve engelli sporcuların başarılarından bahsetti. 11’DE

50 bin Çankayalı ziyaretçi hefleniyor

Sözleşmesi uzatıldı

ŞIRNAK’TA şehit olan Uzman Çavuş Sefa Tiftik’in cenazesinin defnedildiği gün, Beypazarı’na acı bir haber daha ulaştı. Diyarbakır’da askeri görevini yapmakta olan Onur Yaman, nöbet tuttuğu sırada kaza kurşunu ile hayatını kaybetti. 5’TE

Eyyüp Sanay

MAMAK İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Öğretmenler Topluluğu, “Ah Şu Gençler” adlı müzikal türündeki tiyatro oyununu seyircilerle buluşturdu. Gençlerin ebeveynleri ile olan problemleri ve teknolojik gelişmelerin getirdiği anlaşmazlıkları ele alan oyun Mamak Kültür Merkezi’nde sahnelendi. Bu özel gösteriye Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, İlçe Milli Eğitim Müdür Rahmi Güney ve çok sayıda davetli katıldı. SAYFA 7’DE

ANKARAGÜCÜ’NÜN başarılı ve tecrübeli kaleci Korcan Çelikay ile yapılan görüşmeler sonucunda sözleşmesini iki yıl yenilenerek uzattı. 11’DE

Mehmet Sönmezoğlu Ankara Müftüsü’nden din görevlilerine mektup

9

Özkan Ertekin İnsaatçı alacağı ipoteği nedir?

7

Tarih ve termalin buluştuğu yer HAYMANA

Haymana Belediye Başkanı

Özdemir Turgut

7


2

15 HAZİRAN 2017 PERŞEMBE

WhatsApp

iHBAR HATTIMIZ 0532 710 12 91

www.tanisgazetesi.com.tr

CHP’DE NELER OLUYOR?

Cumhuriyet Halk Partisi’nde 2019’daki Cumhurbaşkanlığı seçimi için çalışmalar şimdiden başladı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener görüşmesi bir birleşme sinyali mi? Yorumun yapılmasına neden oldu.

UZUN ÖMÜRLÜ PARTİ SADECE CHP’DİR Tekin, Akşener’in yeni parti kuracak iddialarını ise şu sözlerle yorumladı: “Bizim siyasal tarihçemiz yani çok partili döneme geçtiğimizden bu zamana kadar yaklaşık 500’e yakın siyasi parti kurulmuş. Dünyanın hiçbir yerinde yok. Bin yıllık parlamento tarihine sahip İngiltere’ye baktığınızda böyle bir sayı veremiyorsunuz. 500 partinin içerisinde 53 parti de iktidar olmuş. 53 parti koalisyonlarla veya tek başına Türkiye’yi yönetmiş ve şu anda hiçbiri yok. O zaman sorunumuz çok parti kurmak değil. Vatandaşta mevcut siyasi partiler taleplerime cevap vermiyor. Yeni bir parti kurulsun düşüncesine kapılmamalı. Yeni kurulan partiler mevcut sisteme entegre olduğu için o partide ömrünü tüketir. Uzun ömürlü parti sadece CHP’dir.”

CHP’NİN SİYASAL POLİTİKASI DEĞİŞMELİ CHP’nin siyasal politikasının değişmesi gerektiğini dile getiren Tekin: “Sayın Kılıçdaroğlu ile konuştuğumuzda sadece değişme CHP’de değil, bütün partilerin değişime açık olması lazım. İnsanlarda yeniliğe ve değişime açık olarak dünyayı takip etmelidir. Biz ısrarla olduğumuz gibi kalacağız derseniz maalesef dünyaya ulaşma imkanınız olmuyor. Bizim kullandığımız arabalara bakın kimin arabası Merkel’in, milliyetçilik söylemle olmaz. Ekonomik milliyetçilik olması lazım. Milli araba, telefonumuz olması gerekiyor. Kıyafetlerimiz bile milli değil. Böyle bir ortamda değişim sadece şeklen bir değişiklik değil,

gerçekten köklü bir değişim olması gerekiyor” diye ifade etti. Tekin, CHP’nin değişime ihtiyacı olduğunu geçmişe baktığında en çok değişime açık olan tek partinin CHP olduğunu aktararak bu değişimlerin yeterli olmadığını ve bu teknolojiye uygun bir siyasi parti yasası oluşturularak CHP’nin çağa uygun hale gelmesini söyledi.

Tanış HABER

C

HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP’den ihraç edilen eski milletvekili Meral Akşener ile iftar yemeğinde bir araya geldi. Gündeme dair gelişmeler için bir araya geldiklerini söylemişlerdi. CHP Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, gündeme dair gelişmeleri Tanış ANKARA’ya değerlendirerek bomba açıklamalarda bulundu. Son günlerde CHP’de en çok merak konusu olan Kılıçdaroğlu ile Akşener’in görüşmesi hakkında şunları söyleyen Tekin: “Sayın Kılıçdaroğlu ile Akşener görüşmesi bir birleşme sinyali değil. Çünkü Meral Akşener’in ideolojik düşünce yapısı CHP ile tamamen farklı. Referandumda bana göre yüze 60 hayır oyu çıktı. Türkiye’nin geleceği açısından bir arada durmanın görüşmelerini yaptılar. Birleşme falan ortada yok” diyerek söylentilere son noktayı koydu.

KILIÇDAROĞLU YOĞUN BİR ÇABA İÇERİSİNDE Seçimlerde istediği başarıyı yakalayamayan CHP’nin öz eleştiri yaptığını belirten Tekin, “Kendimize karşı öz eleştiride bulunuyoruz. Ben her şeyi doğru yaptım ama vatandaş yanlış yaptı derseniz olmaz. Birçok eksiklik ve yanlışlar olabilir. Kılıçdaroğlu yönetimi her seçimden sonra eksikliklerin giderilebilmesi için çok yoğun bir çalışma içerisinde. Genel Başkanımız yoğun bir çaba harcıyor. Referandumu değerlendiriyor. Aynı zamanda Türkiye’nin çok ciddi sorunları var. Bunlar iç-dış politika ve ekonomi sorunlarının çözümü konusunda hazırlıklar olsun, partinin sorunları olsun çalışmalar yapıyor” diyerek partinin kendi içerisinde öz eleştiri yaptığını kaydetti.

KANUN TEKLİFİ VERMEYELİM Tekin, sıkça siyasi tartışmalara girmelerinin sebebini ise şu sözlerle anlattı: “Siyasette bazen öyle uygulamalar oluyor ki iktidar sizin itirazını ciddiye almıyorsa o zaman karşı bir reaksiyon oluyor. Bu da olmaması lazım doğru bulmuyoruz ama iktidarlar şunu unutmamalı kimse kalıcı değildir. Bugün ki iktidar mensupları 1980 ve 1990’lı yıllardaki parlamentoda muhalefetiler. Bugün Cumhurbaşkanlığı ve bakan koltuğunda oturanların o dönemdeki vermiş olduğu kanun ve soru önergelerine bir bakın. CHP olarak bugünden itibaren hiçbir kanun teklifi vermeyelim. Bir tek ricam Refah Partisi’nden sonra şu anki iktidarın vermiş olduğu kanun teklifi ve soru önergelerini hayata geçirelim. Siyasi partiler yasası değişsin, yüzde 10 barajı insin tekliflerini hayata geçirelim. O dönemde bu kanun tekliflerini verenler muhalefetken şimdi iktidarlar. İktidar olmak süre işidir” diyerek Mevlana’nın bir sözünü hatırlattı: Ey yiğit! Yazgıya bahane bulma. Yükleme kendi suçunu başkasına. Suçunu gör dönüp etrafında kendinin. Kendindendir, gölgenden değil çektiklerin. Ne yaptın da sana dönüşünü görmedin? Ne ektin de ektiğini biçmedin?

İktidara gelince anayasayı değiştireceğiz 15 TEMMUZ darbesinden 6 ay önce ısrarla erken seçime gitmeliyiz dediğini hatırlatan Tekin, birikmiş çok sorunların olduğunu belirterek, “İktidarlarda muhalefetten fikir almak bir milli görevdir. Belki erken seçim olsaydı darbe olmayacaktı. Darbeyi yapacak insanların sıkıntılı olduğunu devletin raporları 2004 yılında söylemiş. O zaman ciddiye almadınız 17-25 Aralık yaşıyorsunuz. Darbeden önce MİT’in size sunmuş olduğu kimlerin ByLock kullandığı ile ilgili rapor hazırlandı. ByLock kullanan siyasetçilerle ilgili gereğini yaptınız mı? Yapmadınız. Şimdi yüzde 70 ilgisi olmayan insanlardan hesap soruyorsunuz. Hesabı garip vatandaşlardan soruyorsunuz. Hiçbir alakası olmadan ufak bir

bağış yüzünden içeriye atıyoruz” diyerek tepki gösterdi. CHP iktidara gelirse geçmişteki bütün olumsuzlukları geride bırakacağını kaydeden Tekin: “Öyle bir sistem olmalı ki öncelikle yeni bir anayasaya ihtiyaç var. Bu anayasada herkes kürt, sunni, alevi, azınlığı, inanmışı, muhafazakârı, sağcı ve solcunun evet ben bu anayasaya sırtımı dayayabileceğim demesi lazım. CHP iktidar olunca kesinlikle anayasa değişecek. Milletin anayasası olacak. 17-25 Aralık’ta milyar dolarlar çalındı ve ceza alan olmadı. Gaziantep’te bir çocuk aç olduğundan dolayı 2 dilim baklava aldı diye 15 yıl hapis cezası aldı. Ceza o çocuğa işlediği gibi diğerlerine işlemiyorsa olmaz” dedi.

Entegre etmezsek kültürümüz yok olacak ORTADOĞU’DAKİ sorunlara değinen Tekin, “Önümüzdeki dönemlerde en büyük sorunlarımızdan bir tanesi ise şu anda Ortadoğu coğrafyasından Yemen, Pakistan, Afganistan, Irak, Libya ve Suriye buradaki mazlum insanların Türkiye’ye tutunması. Buraya gelmiş insanları entegre edemezsek çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalırız. Sadece 1 milyon yeni doğan çocuk sayısı var. Yarın bu çocuklarla bizim çocuklarımız aynı sokakta yaşayacak. Kültürümüz yok olmadan entegre edilmesi lazım. Almanya örneğini uygulamalıyız. İlk gidenler çok tutucuydu değişme-

diler. İkinci giden nesil birazcık değişti ve sonradan gidenler ise şimdi Türkçe bilmiyor. Almanya baskı mı yaptı? Hayır tam tersine özgür bıraktı. Belli bir süre sonra kimliğimizi kaybedeceğiz” dedi. Tekin “Referandumdan sonra terörde işsizlikte bitecek denildi ama ikisi de hat safhada devam ediyor. Suriye’den gelen 25-30 yaş arasında erkekler gitsinler Özgür Suriye Ordusu’na katılsınlar. Topraklarını korusunlar. Bakıyorsunuz uygulama İsviçre sokaklar Pakistan modeli. O bölgede barışın gelmesini istiyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.

YAHŞi MiMARLIK MÜŞAViRLiK iNŞAAT EMLAK SANAYi VE TiCARET LTD. ŞTi.

Ramazan bir mekteptir

R

amazan bir mekteptir. Bu mektepte interaktif usulle eğitim yapılır. Burada interaktif metodun bütün kuralları uygulanır: Hem kendi kendine okuma, hem Camilere ve mescitlere devam ederek öğrenme, hem öğrendiklerini kendi kendine uygulama ve manen olgunlaşma bu mektebin temel ilkelerindendir. Müminler, bu mektebe mükelleflik yaşından ölene kadar kayıtlıdırlar. Ancak tıpkı günlük okullarda olduğu gibi, bazı haylaz öğrenciler mektepten kaçar. Mektep her yıl bir ay açıktır. İsteyen bu ayda kendini eğitir ve geliştirir. Nasıl okul kaçkını öğrenciler sınıfta kalırlarsa, oruç kaçkınları da huzura sınıfta kalmış olarak çıkarlar. Günlük ders saati şafağın Prof. Dr. Eyyüp Sanay sökmesi ile başlar güneşin batmasıyla biter. Okul müfredatında Şafaktan Güneşin batımına kadar yemek, içmek, cinsel ilişkide bulunmak, kötü söz söylemek, birini incitmek, gıybet etmek, çalmak-çırpmak, yalan-dolan, kötü niyet taşımak, dövüşmek-çekişmek ve benzerleri yasaktır. Bu mektepte öğrenci Allah’ın hoşlanmadığı tutum ve davranışları öğrenir ve her türlü iyi tutum ve davranışı sinesine yerleştirir. Allah’a karşı bütün sorumlulukları yerine getirir; günlük beş vakit namazın yanı sıra akşamları Teravih namazını da kılar. Daha çok okur, kendini yetiştirir, geliştirir ve geleceğe (Ahirete) hazırlanır; düşkünlere yardım eder, kimsesizlerin kimi olur, müminlerin tasasını, acısını ta yüreğinden duyar, yolda kalmışa, yakın-uzak komşuya, akrabaya, arkadaşa, yardım eder ve bunları alışkanlık haline getirir. Zekât ve sadakanın malı eksiltmediğinin aksine bereketlendirdiğinin ve çoğalttığının şuuruna varır. Orucun insan bedenini her türlü, toksinden arındırdığının farkını varır. Peygamberimizin ifadeleri doğrultusunda “elinden ve dilinden insanların emin olduğu” bir Müslüman ve mümin olmayı pekiştirir. Allah’ın fermanı olan “Anneye ve babaya of dememe” şuurunu kazanır. Hz. Muhammed’in ilan ettiği “Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Araba bir üstünlüğünün olmadığı” bilinciyle her türlü ırkçılığı bırakıp “Mümin müminin kardeşidir” düsturuna uyar ve kardeşlerin arasını bulmaya çalışır. Gönül kırmaz, kardeşlerine darılmaz ve dargınlığını üç günden fazla sürdürmez. Geçim endişesi veya gelecek kaygısıyla geleceğe yatırım için faizle mal edinmenin veya faizle ticaret yapmanın İslâm’da yerinin olmadığı bilincine göre, hayatını tanzim eder. “Cennete girmek için inanmak gerektiğini fakat inanmanın da insanların birbirlerini sevmeleriyle mümkün olduğunun” bilincini kavrar. “Yeri delercesine ve başını göğe değdirircesine” guru ve kibirle yürümeyi ayaklarının altına alır; mütevazi, sevecen ve yumuşak olmayı karakterinin bir parçası haline getirir. Ramazan mektebinde zamanı boşa geçirmemek gerekir. Bu mektepte her anı değerlendirmek kişini yararınadır. Artık “başı rahmet ortası mağfiret ve sonu Cehennem ateşinden kurtuluş” buyrulan Ramazanın son günleri içerisindeyiz. İnşallah salih ameller, Müslüman ve inananları Cehennem ateşinden koruyacaktır. Ne mutla Ramazan mektebinde kendilerini eğitenlere ve geliştirenlere! Ne mutlu Allah’ın emir ve yasaklarına uygun olarak bu mektepten mezun olanlara ve geleceklerine de Ramazan mektebinde edindikleri alışkanlıklara göre istikamet verenlere!

www.tanisgazetesi.com.tr

Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın 15 HAZİRAN 2017 PERŞEMBE Yıl: 4 Sayı: 77

İmtiyaz Sahibi Sonnur Hakbilen Genel Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Eyyüp Sanay Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sonnur Hakbilen Haber Merkezi Muhabir: Havva Dölen Muhabir: Gülnur Taş Muhabir: Alperen Emektar Muhabir: Mert Kadir Hakbilen Beypazarı Muhabiri: Göksu Ağıllı Reklam Müdürü Seda Kaynak Görsel Yönetmen Kaan Şahin İdari Merkez Yeniçağ Mahallesi Ragıp Tüzün Cad. No:130/1 Yenimahalle - Ankara Tel: 0312 327 27 00

0312 278 01 40

SATILIK VE KiRALIK DÜKKANLAR

tanisgazetesi@gmail.com BASKI İhlas Gazetecilik A.Ş. Saracaklar Mah. 57 Cad. No:21/A Akyurt - Ankara Tel: 0312. 351 83 10


www.tanisgazetesi.com.tr

Ankara Müftüsü’nden din görevlilerine mektup

Y

üce dinimiz İslam’ı din olarak gönderen, bizleri ona hadim kılan Yüce Rabbimiz Allah’a hamd ediyor, beni Rabbim terbiye etti diyerek, Allah’ın istediği hayatı, dini bizlere uygulamalı olarak öğreten, ilk muallim, ilk öğretmenimiz, ümmeti olmakla şeref duyduğumuz, her konuda olduğu gibi öğretmenlikte de örneğimiz, Rahmet Peygamberimiz, Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.S)’ ya ve hayatlarını Peygamber’e benzeten, bu mirası en güzel şekilde bize aktaran ehli beytine ve seçkin insanlar olan sahabelerine, bu mirası günümüze kadar taşıyan tabiîne, tebe-i tabiîne ve bugüne emek veren tüm ilim büyüklerimize salât ve selamlarımı sunuyorum. Bugün, peygamberimizin bıraktığı bu kutlu mirası sahiplenerek Ankaralı kardeşlerimize en güzel şekilde örnek olarak aktarma gayretinde olan siz din gönüllüsü kardeşlerimi de en kalbi duygularımla selamlıyorum. Rabbimiz sorumluluklarımızı yerine Mehmet getirebilmeyi nasip eylesin. Değerli kardeşlerim, Sönmezoğlu Ankara’da 6300 din gönüllüsü, Ankara Müftüsü 3072 Cami, 1079 Kur’an Kursu, BELMEK Kursları ve 4-6 yaş Kur’an Kurslarıyla din hizmetlerini yürütmeye, 5.346.000 vatandaşımıza hizmetkâr olmaya çalışıyoruz. Siz değerli din gönüllüsü kardeşlerimizle Kur’an kursu bulunmayan mahalle bırakmayacak, ihtiyaç olan her yere de 4-6 yaş Kur’an kurslarını yeni eğitim dönemine kadar açacağız inşallah. Hizmetlerimizi, insanın yaşadığı her yerde sunmak için beklemeyecek, durumdan vazife çıkarmak anlayışıyla, vatandaşlarımızın ayağına giderek hizmetlerimizi sunmaya çalışacağız. Nerede insan varsa, biz orada olmanın, o kalbe girmenin gayretinde olacak; girmedik mekân, girmedik gönül bırakmayacağız. Özellikle yaz Kur’an kurslarına şimdiden hazırlıklar yaparak, görev mahallimizdeki muhtemel öğrenci potansiyellerimizi tespit edip, onları şimdiden ziyaret ederek, spor, gezi, yarışma ve ödüllerle, Kur’an ve diğer dini bilgileri öğrenmelerini teşvik edeceğiz. Bu konuda daha hassas olmamız gerektiğini bir daha hatırlatmak isterim. Zira, yaz kursuna gelen öğrencilerimiz belki bu yaz kursunda sizler aracılığıyla ilk dini bilgilerini alacak, ilk kez Allah inancı, Hz. Peygamberin hayatı, Kur’an ve hadisleri duyacak; bu kurslar öğrencilerimiz için bir fırsat olacak, belki böyle bir kursa bir daha katılmaya fırsat bulamayacaktır. Dinimizle ilgili ilk ve son bilgiyi sizden almış olacaktır. Bu şekilde sizden aldığı bilgiyle, öğrendiği Kur’an ile hayatına devam edecek, geleceğimizin büyük insanları bu kurslarda hayat bulacaktır. Bundan dolayı görevimiz onurlu ama bir o kadar da ağırdır. Zira bizim yaklaşımımızdan, tavrımızdan dolayı, sevdiremediğimizden, Kur’an ile buluşturamadığımız evladımızın mahrumiyeti bizi de etkileyecek, sorumluluğumuzu yerine getirememiş olacağız. Bu sebeple gece gündüz demeden, ders ücreti de beklemeden, gerektiğinde sabahçı-öğlenci, gerektiğinde kurs saatleri dışında, mesai mefhumu tanımadan, isteyenlerin istediği vakitlerde de öğrencilerimizle buluşarak, bu yaz; evlatlarımızın gönüllerine Kur ’an’ı yazmaya gayret göstereceğiz. Ankara Müftülüğü olarak, bizlere de düşen her ne görev olursa biz de gücümüzün yettiği her konuda sizlerle beraberiz. Her türlü desteğimiz, gönül birliğimiz ve duamız sizinle beraberdir. Yüce Rabbimiz, 12 Haziran 2017 tarihinde başlayacak olan yaz Kur’an kurslarında hepimizi muvaffak eylesin. Bu vesileyle yaklaşmakta olan Ramazan ayımızın Ankara’mıza, ülkemize, âlemi İslam’a bereketler getirmesini diliyor, göstereceğiniz fedakârâne çalışmalar sebebiyle şimdiden her birinizi ayrı ayrı tebrik ediyor, başarılar niyaz ediyorum. Selam, sevgi ve dualarımla.

WhatsApp

iHBAR HATTIMIZ 0532 710 12 91

TABELA TOTEM

3

TUVALETTE DOĞURDUĞU BEBEĞİ APARTMAN BOŞLUĞUNDAN ATTI

VICDANSIZ ANNE Ankara’da apartman boşluğunda bulunan bebeğin annesi tarafından 3’ncü kattan atıldığı ortaya çıktı. ANKARA’DA geçen hafta apartman boşluğunda bulunan bebeğin, 3 çocuk annesi olan ve bebeği tuvalette dünyaya getiren Nurdane D. tarafından 3’üncü kattan atıldığı ortaya çıktı. Ankara’nın Mamak İlçesi Bostancık Mahallesi’nde bir apartmanın havalandırma boşluğundan ağlama sesi duyan çevre sakinleri, durumu hemen itfaiye ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yeri-

ne giden ekipler, 4 katlı apartmanda inceleme yaptı. Havalandırma boşluğunda yeni doğmuş bir bebekle karşılaşan itfaiye erleri, boşluğa inerek talihsiz bebeği kurtardı. Hafif yaralı olduğu belirtilen bebek daha sonra sağlık ekiplerine teslim edilerek hastaneye kaldırılırken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı.

“ÖLÜP ÖLMEYECEĞiNi DÜŞÜNEMEDiM” SAVCILIK sorgusunda olayı itiraf eden Nurdane D., “yaralama” suçundan tutuklanması talebiyle Nöbetçi Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edildi. Burada, Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimi Sezer Söylemez tarafından sorgulanan Nurdane D.’nin beyanları şoke etti. Hamile olduğunu bilmediğini iddia eden 35 yaşındaki Nurdane D., şunları söyledi: “Midem rahatsız olduğu için karnımda meydana gelen şişliği buna bağlıyordum. Eşimden başka kimseyle ilişkiye girmedim. Eşimden hamile kaldım. 3 kız çocuğum bulun-

maktadır. Olay günü Sabah 08.3009.00 sularında sancılandım. Tuvalete gittim. Kendi başıma, kimseden yardım almadan çocuğu doğurdum. Göbek kordonunu kendim kesip attım. Bu sırada panikleyerek, doğurduğum çocuğu apartmanın 3’üncü katında bulunan evimin tuvaletinin penceresinden apartman boşluğuna attım. O an çocuğa zarar verip vermeyeceğimi, ölüp ölmeyeceğini düşünemedim. Esasında çocuk doğduğunda herhangi bir ses çıkarmıyordu. Bu olaydan eşimin bilgisi yoktur.”

Polis ile dolmuşçular birbirine girdi ANKARA’DA sivil polislerle dolmuşçular arasında kavga çıktı. Çankaya İlçesi’ndeki 15 Temmuz Kızılay Milli İrade Meydanı Milli Müdaafa Caddesi üzerinde bulunan Güvenpark dolmuş duraklarında, dolmuşçularla sivil polisler arasında iddiaya göre, yol verme yüzünden tartışma çıktı. Cep telefonuyla çekilen görüntülere göre, bir polisin, dolmuş şoförüyle tartıştığı sırada dışarıda bulunan bir kişi polise vuruyor. Bu sırada, taraflar arasında arbede yaşanıyor. Polisler, kendilerine vuran şahsı gözaltına almak isterken, çevrede toplanan

diğer dolmuşçularsa arkadaşlarını polise vermemek için direniyor. Kalabalık dolmuşçu grubuyla 2 polis arasında başlayan arbede, yerini tekme tokat kavgaya bırakıyor. DOLMUŞ ŞOFÖRÜ YARALANDI Kavga üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Takviye gelen polis ekipleri, kendilerine karşı koyan şahıslara biber gazıyla müdahale ederek, kişileri etkisiz hale getirdi. Olayda, burnundan yaralanan bir dolmuş şoförünün hastaneye kaldırıldığı belirtildi.

Seyir halindeki otomobil alev alev yandı ANKARA’DA seyir halindeyken yanmaya başlayan otomobil, bir anda alev topuna döndü. Olay, Yenimahalle’de meydana geldi. Edinilen bilgilere göre; Kuzey Çevre Yolu üzerinde havaalanı istikametinde seyreden Fatih Özdemir’in idaresindeki 33 AVZ 69 plakalı otomobilin motor kısmında henüz belirlenemeyen bir sebeple yangın çıktı. Aracın motorundan yükselen alevleri fark eden sürücü, otomobili sağa çekerek kendini dışarı attı. Rüzgarın etkisiyle hızla büyüyen alevler, kısa sürede otomobilin tamamına hakim oldu. Alev topuna dönen otomobilde, ardı ardına patlamalar meydana geldi. Olayda şans eseri can kaybı veya yaralanan olmadı. Yangının çıkış nedeniyle ilgili inceleme başlatıldı.

www.mimreklam.com.tr DİJİTAL BASKI

15 HAZİRAN 2017 PERŞEMBE

DİJİTAL MATBAA

SANATSAL ÇERÇEVE

Zübeyde Hanım Mahallesi (Büyük Sanayi 1. Cadde) Sebze Bahçeleri Caddesi No: 103/8 İskitler - Ankara Tel: + 90 312 384 00 85 bilgi@mimreklam.com.tr

Ankara’da sokak ortasında dehşet ANKARA’DA sokak ortasında çıkan çatışmada, şahısların birbirine pompalı tüfek, tabanca ve uzun namlulu silahlarla ateş etmesi sonucu 3 kişi ağır yaralandı. Edinilen bilgilere göre, Hacı Bayram-ı Veli Mahallesi Uzunyol Sokak üzerinde bulunan iki grup arasında henüz belirlenemeyen bir nedenle çatışma çıktı. Pompalı tüfek, tabanca ve uzun namlulu silahların kullanıldığı çatışmada, Gülabi G., Mehmet Ali G. ve ismi öğrenilemeyen bir Suriyeli ağır yaralandı.

RASTGELE ATEŞ AÇTILAR Silah seslerini duyan mahalle sakinleri, olayı polis ekiplerine bildirdi. Alana kısa sürede çok sayıda polis ve itfaiye ekibi sevk edildi. Yaralılar, olay yerinde yapılan ilk müdahalelerin ardından, ambulansla tedavi edilmek üzere Dışkapı Yıldırım Beyazıt Araştırma Hastanesi’ne götürüldü. Polis ekipleri, kaçan zanlıların yakalanması için alarma geçti. Çatışma esnasında şahısların rastgele açtığı ateşten çevredeki ev ve araçlar da hasar gördü. Polis ekipleri, olayla ilgili inceleme başlattı.


4

15 HAZİRAN 2017 PERŞEMBE

WhatsApp

iHBAR HATTIMIZ 0532 710 12 91

www.tanisgazetesi.com.tr

ANKARALILARA SAĞLIKLI ÇİĞ SÜT Ankara ilklerin başkenti olmaya devam ediyor. Halkın sağlığını düşünen bir belediye olduğunu her fırsatta gösteren Ankara Büyükşehir Belediyesi yine adından söz ettirecek bir proje ile gündemde.

A

Tanış

nkaralılar sağlıklı çiğ süt ile buluşuyor. Süt üreticiden alındığı gibi steril ve ısısı korunarak halka ulaştırılıyor. Halk, çiğ sütünü sütmatiklerden alıyor ve evinde pişirerek istediği gibi kullanabiliyor. Kırsal Hizmetler ve Jeotermal Kaynaklar Dairesi Başkanı Özgür Güven, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı BELSO A.Ş. tarafından yürütülen projenin ayrıntılarını Tanış ANKARA’ya anlattı. Güven; “Çiğ süt projesi, Türkiye de ilk defa Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı BELSO A.Ş. tarafından yapılıyor. Çiğ sütün dağıtıldığı bu proje ilk olması açısından çok önemli. Günlük resmi bir belgesi olmamasına rağmen 300-400 ton süt üretildiği tahmin ediliyor ve bu sütler halka ulaşıyor. Vatandaşın bu konuda talebi gün geçtikçe artıyor ve ona göre de dağıtım miktarı artacak” dedi.

SÜT HİJYENİK ORTAMLARDA TAŞINIYOR Paketli sütün kötü olmadığını ancak tadının farklı olduğunu dile getiren Güven, “Paketli sütün ve yoğurdun kötü olduğunu belediye olarak söylemiyoruz. Vatandaş gönül rahatlığı ile bütün ürünleri tüketebilir. Çünkü Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanıyor” şeklinde konuştu. Belediye olarak mahalle arasında denetimsiz olarak satılan sokak sütünün karşısında olduklarını belirten Güven, “Vatandaş gönül rahatlığı ile çiğ süt tüketebilsin diye bu proje meydana çıktı. Bu yapılan projede bakanlığın denetiminde olan hayvanlarda herhangi bir

hastalık olmadığını onaylayan belgemiz var. Projede önce hayvanlar denetimden geçecek ve bu sütler doğru koşullarda, soğuk zincirlerde taşınacak. Sağılan süt direk olarak oradaki mevcut soğuk tanka giriyor ve zinciri kırmadan soğuk olarak süt Ankara’ya getiriliyor. Buradaki süt otomatlarını 4 dereceye ayarlıyoruz. Dolasıyla soğuk zincir kırılmadan süt, inekten sağıldığı andan itibaren vatandaşın eline ulaşana kadar 4 dereceyi koruyor. Herkes bu işi yapıyor ama Türkiye’de ilk olan kısım soğuk zinciri kırmadan vatandaşa sütü ulaştırmamız” diyerek projenin ve dağıtımın nasıl işlediğini anlattı.

TALEP OLDUKÇA SÜTMATİK ARTACAK Güven; “İlk etapta Kızılay ve Oran semtinde iki yer düşündük. Kızılay Milli İrade Meydanı olduğu için ayrı bir önem kazandı. Belediye Başkanımız Sayın Melih Gökçek bu konuda bizim önümüzü açtı. Talep oldukça her yere bu sütmatikleri koyacağız. BELSO, Ankara’nın her yerinde meyve suyu satışı yaptığı için sütmatik makineleri her yere rahatça koyulabilir. Bu süt vatandaşın evine giderken alacağı bir süt olacak. Bizim önceliğimiz vatandaşın, bakanlığın onayladığı süte uygun fiyatlar ile ulaşmasıdır. Sokak sütçülerini engellemiyoruz ve bu işin düzene girmesini istiyoruz. Ankara’nın çiğ süt ihtiyacını karşılayacağız diye bir ön görümüz yok, sadece bu iş sistem kazansın ve belli fiyat bandında yapılsın” diye açıkladı.

Özgür Güven: Örnek olacağız BÜYÜKŞEHIR Belediyesi olarak bu işi yapanlara örnek olmaya çalıştıklarını vurgulayan Güven; “Halk Ekmek’te olduğu gibi bu işte de örnek olacağız. Köylere gidiyoruz 4-4.5 TL gibi yüksek fiyatlar var, fiyat bandının sabit olması gerekiyor. Belediye kar amacı gütmüyor sadece lojistik masrafını alacak ve sütü 2,5 TL’ye satacak” diye belirtti. Her türlü des-

tek tekliflerine açık olduklarını söyleyen Güven; “Girişimcilere destek konusunda kimse bize başvurmadı. Sütmatikler, Kızılay da akşam 8-9’a kadar açık olacak. Zaten mağazalar da o saatte kapanıyor. Bu proje, iyi ile kötü oynayanı ayırt ediyor. Bu iş, yapan herkesin usulü ile yapmasına örnek olacak onlar da ona göre onlarda kazanacak” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Mülteci hakları için işbirliğine bir adım Mülteci Hakları için Medya ve Sivil Toplum İşbirliği Projesi’nin tanıtımı akademisyenler, medya ve sivil toplum temsilcilerinin katılımı ile gerçekleşti. Avrupa Birliği Delegasyonu desteği ve Gazeteciler Cemiyeti işbirliği ile başlatılan ‘Mülteci Hakları için Medya ve Sivil Toplum İşbirliği Projesi’nin lansmanı yapıldı.

İ

ltica ve Göç Araştırmaları Merkezi’nin (İGAM) gerçekleştirdiği açılış töreninde, Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu üyesi Ali Şimşek, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger, İGAM Başkanı Metin Çorabatır, Akademisyen Ülkü Doğanay ve Proje Koordinatörü Esra Yurt konuşmacı olarak katıldı. Türkiye’nin mülteciler konusunda ‘inanılmaz’ bir misafirperverlik sergilemekte olduğunun altını çizen Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger ise basının bu konudaki önemine dikkat çekerek, “Medyanın görevlerinden bir tanesi mevcut tansiyonu düşürmek ve dil konusunda aşırı dikkatli bir çaba göstermektir” dedi.

“MÜLTECİ KRİZİ DİYEMEDİLER!” İGAM Başkanı Metin Çorabatır da medyanın proje kapsamında önemli bir görev üstlendiğini vurgulayarak, “Medyayla ortak bir çalışma yürüteceğiz. Yurt dışından yine bu alanda uzman olan bazı kişileri davet etmeyi planlıyoruz. Türkiye’deki medya kamuoyunun oluşturul-

masında en az başka ülkelerdeki kadar etkilidir. Maalesef hem Türkiye’de hem Avrupa’da ve dünyanın birçok yerinde alıştığımız ve beklediğimiz normlarda medya izlemeleri yeteri kadar olmuyor. Birçok yayın kuruluşu bu krize hala mülteci krizi diyemedi, ısrarla göçmen sorunu olarak tanımladı. Bu nedenle medyanın kullandığı dil çok önemlidir. Göçmen ve mülteci kavramları arasında çok büyük farklar vardır. Türkiye dünyada en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapmaktadır. Bizlere göre mültecilerin medyadaki temsili, mültecilere ilişkin ön yargıları da tetikleyerek toplum arasındaki ayrımı daha fazla açmaktadır. İGAM olarak; hem mültecilerin medyada temsil edilme yöntemlerine hem de bu temsilin kritikliğine dikkat çekmeye çalışıyoruz. Bu fikirden yola çıkarak AB Delegasyonu desteği ve Gazeteciler Cemiyeti’nin ortaklığı ile mülteci haklarına ilişkin medya ve sivil toplum işbirliği projesini hayata geçirmeye karar verdik. Medya mensupları ile birlikte Türkiye’nin bu olayı nasıl daha iyi bir fırsata çevirebileceğinin yollarını hep birlikte bulacağız” dedi.

“Yaşamak için yurtlarını evlerini terk ediyorlar” MÜLTECI Hakları için Medya ve Sivil Toplum İşbirliği Projesi’nin açılış toplantısında ilk konuşmayı yapan Ali Şimşek, Türkiye’nin dünyada en fazla mülteci kabul eden ülkelerden biri olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Göçmenlerin kendilerinin maddi ve manevi değerlerinden ayrılmak zorunda kalmalarının başında güvenlik kaygısı geliyor. Etnik, dini, mezhepsel ya da siyasi baskılar gördükleri için sığınıyorlar. Ya da ekonomik nedenlerle, yaşamalarına imkan sağlayacak kaynakları olmadığı için aç oldukları için sığınıyorlar. Bütün nedenlerin ortak paydası yaşamaktır. İnsanlar yaşamak için yurtlarını terk ediyor, başka diyarlara sığınıyor.” PROJE Koordinatörü Esra Yurt, Mülteci Hakları için Medya ve Sivil Toplum İşbirliği Projesi’nin 8 ulusal, 35 yerel yazılı ve görsel medya taramasının yapılacağına işaret etti.

KOÇAK PEYZAJ

Zengin ve yeşil bahçe www.kocakpezay.com.tr

ANKARA SERA VE SHOWROOM İVEDİK CAD. NO:427 YENİMAHALLE - ANKARA TEL: 0 312 334 55 82 FAKS: 0312 334 85 80

Adresi: ASO 1.Organize Sanayi Bölgesi Oğuz Caddesi No: 44 Sincan/Ankara Tel: +90 312 267 11 00 Faks: +90 312 267 33 44 GSM: +90 541 428 10 23 www.parkkentmobilyalari.com


www.tanisgazetesi.com.tr

WhatsApp

iHBAR HATTIMIZ 0532 710 12 91

15 HAZİRAN 2017 PERŞEMBE

5

BEYPAZARI YASTA ŞEHITLERINI ON BINLER UĞURLADI Şırnak’ta PKK terör örgütü tarafından roketatarlı saldırıda şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Sefa Tiftik, memleketi Beypazarı’nda gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı.

Ş

EHIT Tiftik’in Türk bayrağına sarıla tabutu Hamzalar Mahallesindeki dedesi Hasan Hüseyin Tiftik ’in evinin önüne getirilerek burada okunan duaların ardından helallik alındı. Daha sonra şehidin cenazesi Beypazarı Fatih Camii’ne getirilerek defnedildi. Fatih Camii’nde kılınan cenaze namazına, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr.Faruk Özlü, Ankara Valisi Ercan Topaca ve Vali Yardımcıları,

Ankara İl Jandarma Komutanı Tuğgenaral Mehmet Artar, Ankara Milletvekilleri Emrullah İşler, Nevzat Ceylan, Murat Alparslan ve Murat Emir, Ankara İl Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu, Beypazarı Kaymakamı Kadir Ekinci, Ayaş Kaymakamı Ahmet Başbaydar, Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan, Nallıhan Belediye Başkanı İsmail Öntaş ve Siyasi Parti İlçe Başkanları ve yöneticileri ile Beypazarı halkı katıldı.

“ŞEHiTLER ÖLÜM ACISINI HiSSETMEZ” BEYPAZARI Hacıkara Camii din görevlisi Emin Kabasakaloğllu konuşmasında şunları söyledi: “Şehitler yaşıyor, onların bizim aramızda ve ruhaniyetlerini devam ettiriyorlar. Şehitler ölüm acısı yaşamazlar. Cenabı Allah onlara o zor olan ölümün acısını hissettirmiyor. Sanki diyor sizden birisi arkadaşını uyarmak için böyle dokunur ya aynı onun gibi diyor. Ondan başka ölümün acısını duymazlar diyor. Öldüklerini de bilmezler. Çok şükür ki vatan sevgisi, bayrak sevgisi, ezan sevgisi kuran sevgisi hepimizin içinde gençlerimizin yüreklerinde var. Cenabı Allah bu sevgiyi de her zaman yüreklerimizde diri tutabilmeyi de nasip eylesin” şeklinde sözlerini son verdi.

TiFTiK TEKBiRLERLE UĞURLANDI BEYPAZARI Fatih Camii’nde ikindi namazı sonrası kılınan cenaze namazında şehit Sefa Tiftik ’in babası Alaattin Tiftik, annesi Fikrîye Tiftik, anneannesi Feride Kaya, kardeşi Betül Tiftik ile aile yakınları gözyaşlarına boğuldu. Cenaze namazının ardandan törene katılan yaklaşık 10 bin Beypazarlı, şehidin

tabutunu tören kıtasına vermeden yaklaşık 2 kilometre uzaklıktaki Beypazarı Şehitliği’ne tekbirler ve sloganlarla götürdü. Yasin-i şerif ve dualarla toprağa verilen şehidin topuduna sarılı bayrağı Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ailesine taktim ederken duygu dolu anlar yaşandı.

KADER BILE AYIRAMADI Diyarbakır’da 7’inci Kolordu Komutanlığı içerisindeki nöbet kulübesinde bir askerin doldur-boşalt yaptığı sırada kaza ile silahın ateş almasıyla başına kurşun isabet eden Er Onur Yaman şehit oldu.

ŞEHIT jandarma Uzman Çavuş Sefa Tiftik’i toprağa verildiği gün Diyarbakır’da vatani görevini yapmakta olan Beypazarı’nın Dudaş köyüne bağlı Ulaştırma Er Onur Yaman’ın acı haberi geldi. Aynı köyde doğdular, aynı sokakta koştular, Arkadaşlardı, dostlardı, kardeşlerdi, kaderleri de aynı oldu. Fatih Camii’nde kılınan cenaze namazına Ankara Valisi Ercan Topaca ve Vali yardımcıları, Ankara Milletvekili Emrullah işler, Nevzat Ceylan ve Ahmet Haluk Koç, Beypazarı Kaymakamı Kadir Ekinci, Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan, Jandarma Komutanı Hasan Acar, Siyasi parti ilçe baş-

kanları ve yöneticileri katıldı. Cenaze töreninde konuşan Ankara Müftü Yardımcısı Mustafa Tekin: “Bu toprakları bize vatan yapan aziz şehitlerimizin hatırası ve en güzel şehitleri yâd etmeyi onların emanetine en güzel şekilde sahip çıkarak yeni nesillere aktarmayı bizlere de nasip eylesin. Tarihimizi okuyorduk artık tarih yazmaya başladık. Cenab-ı Hak içimizdeki ve dışımızdaki bütün düşmanlara karşı en güçlü birlik ve beraberlik içerisinde mücadele etmeyi nasip eylesin. Sevgili kardeşlerim Kur’an-ı Kerim’de Peygamberler ile şehitler aynı zikredilir” şeklinde konuştu.

“Bir tanecik oğluma sahip çıkamadınız” KILINAN cenaze namazında Şehit Jandarma Uzman Çavuş Sefa Tiftik’in babası Alaattin Tiftik ile Şehit Er Onur Yaman’ın babası en önde saf tuttu. Ardından Beypazarı Şehitliğinde toprağa verilen Şehit Yaman’nın cenaze törenine binlerce kişi katıldı. Yasin-i Şerif ve dualarla toprağa verildi. Abla Dilek Er “Ben kar-

deşimi sağlam gönderdim, onu bana sağlam geri verin” diyerek gözyaşlarına boğuldu. Şehidin topuduna sarılı bayrağı acılı baba Mustafa Yaman’a Ankara Valisi Ercan Topaca taktim etti. Duygu dolu anlar yaşanırken acılı baba “Ben sizin emanetinize sahip çıkacağım ama siz benim bir tanecik oğluma sahip çıkamadınız” dedi.


6

15 HAZİRAN 2017 PERŞEMBE

EKONOMi

www.tanisgazetesi.com.tr

GÜMRÜK BIRLIĞI ÜYELIĞINDEN ZARARLI ÇIKTIK

İTHALATTA KORUMA VERGİLERİ UYGULANMALI HP TANIŞ M ER B A H ÖZEL

Coğrafi konumu nedeniyle tam bir cennet olan ve her ürünün üretiminin yapıldığı Türkiye’de birçok tarımsal ürünün ithalatı yapılıyor. Düşürülen veya tamamen Tanış kaldırılan vergiler ithalatı arttırıyor.

S

anayi ve ticaret alanında önemli bir yeri olan Türkiye’de, Çin’den gelen ürünler insan sağlığını olumsuz etkiliyor. Buna rağmen Çin’den ürün ithal etmeye devam ediliyor. Peki neden? Eski Ticaret ve Sanayi Bakanı ve Milliyetçi Hareket Partisi İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu gümrük vergilerinde yaşanan gelişmeleri Tanış ANKARA’ya değerlendirdi. Düşürülen ve kaldırılan gümrük vergilerinin ülke ekonomisinde ve ihracattaki seyri ile ilgili açıklama yapan Tanrıkulu: “Gümrük vergileri ile ilgili olan mesele bizim korumacılık tedbirlerini alıp, almamamız ile ilgili olan meseledir. Bir örnek verecek olursak mesela ayakkabı sektörü. KOBİ’ler açısından ayakkabı sektörü, İzmir ve Konya gibi şehirlerde çok yaygın bir sektör. Sektörün bu kadar yaygın olmasına rağmen

insanların en çok şikayet ettiği şey ise Çin’den gelen ürünler. Çok ucuz ve aynı zamanda çok tehlikeli. Daha kötüsü ayakkabı değil ayakkabı malzemesi geliyor. Bizim yerli malını desteklememiz lazım” diye belirtti.

İTHALAT VE İHRACAT DENGESİ KURULMALI

MOSDER Başkanı Nuri Öztaşkın, son yıllarda satışlardan memnun olmayan mobilya sektörünün KDV düzenlemesiyle satışlarını artırdığını söyledi. Düzenleme sayesinde sektördeki kayıt dışı pazarının daraldığını da sözlerine ekleyen Öztaşkın, markalı mobilya satışlarının arttığını ve bu artışın yılsonu cirolarına yüzde 30 ila 70 oranında yansıyacağını belirtti. Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı Nuri Öztaşkın, son yıllarda yılsonu hedeflerini istenilen seviyeye getiremeyen mobilya sektörünün yüzde 18’den yüzde 8’e çekilen KDV düzenlemesi sayesinde satışlarını arttırdığını dile getirdi.

Yurt dışından sadece ayakkabı malzemesi alınmadığının altını çizen Tanrıkulu, “Pakistan ve Hindistan’dan ciddi oranda Türkiye’nin tekstilde kullandığı kumaşlar geliyor. Türkiye’de daha ucuz kumaşlar bulunmuyor. O getirilen mallarda gümrük vergisi biraz yükseltilse yabancı ülkelerden mal getiren kişilere sıkıntı olacak. Vergi azaltılsa ülkede o kumaşı üretene aynı sıkıntı olacak. Bu bir denge meselesi. Dışardaki insandan kumaş almaya gerek kalmasa o fiyattan ülke içine kumaş verebilen imalatçı bulunsa ithalata ihtiyaç duyulmaz” dedi. Türkiye’nin dört bir yanından her ürünün yetişmesine rağmen tarım ürünleri ithal eden bir ülke olduğuna değinen Tanrıkulu: “Tarımda o kadar kötü durumdayız ki birçok ülkeden bir şeyler ithal ediyoruz. En son kuru fasulye ithal etmeye başladık. Vergi düşürüldüğü zaman içerdeki çiftçiyi bitirecek ama ithal etmediği zaman tüketim azalacak. Bu yüzden vergi ve ithalattaki koruma maddelerinin uygulanması önemli” diyerek ihracat ve ithalatta denge kurumadığını ifade etti.

2017 mobilya yılı oldu

Tarım alanları özenle korunmalı Çiller’in ihtirasına kurban olduk GÜMRÜK Birliği’ne girmenin ülke için iyi olmadığını kaydeden Tanrıkulu: “Gümrük Birliği’ne girdikten sonra 1995 yılında, Tansu Çiller bir çalışma yaptırdı. Gümrük Birliği’ne girdikten sonra bizim hangi sektörlerle avantajımız ve dezavantajı-

mız olur diye. Avantajlı sektörümüz tekstil veya hazır giyim değil elektrik sektörü çıktı. Bu kadar senedir Gümrük Birliği üyesiyiz ve bu işten her zaman zararlı çıktık Çiller’in ihtirası yüzünden” ifadelerini kullandı.

ÜNIVERSITEDE yetiştirilen gençlerin alan bazlı yetiştirilip, devlet destekli belirli projeler ile yönlendirmek gerektiğini ifade eden Tanrıkulu, “Biz telefon kılıfını bile yapamayan ülkeyiz. Otomobil yapacağız diye ortaya çıkıyoruz ama otomobil yaptığımız zaman kime satacağız? Ölçek ekonomisi denilen bir olay var. 1.5 milyon üretip şuraya satacağım diyebilmeliyiz. Mesela, Vestel telefon üretti

“KDV düzenlemesi mobilya sektörüne nefes aldırdı”

ve çıkardığı 1 milyon cihazın 200 binini satabildi. Onu da kampanyalar dahilinde satabildi ve gerisi elinde kaldı. Şimdi daha çabuk kabul görecek bize dönüşü daha kolay olacak ürünleri piyasaya sürmemiz gerekiyor. Dışardaki ihracatımızı azaltıp tarım alanlarına özel imarlar çıkartmak yerine tarım alanlarını koruyup kendi üretimimizi yapmamız gerekiyor” diyerek sözlerini bitirdi.

Düzenleme sayesinde son 4 ayda mobilya markaların cirolarını yüzde 30 ila 70 oranında arttırdığını söyleyen Öztaşkın, “Sektörün yüzde 80’nini oluşturan markalı mobilya satıcıları, bu büyüyen satış rakamlarından oldukça memnun. Çünkü tüketiciler de artık markalı mobilyaları tercih etmeye başladı. Ayrıca düzenlemenin evlilik sezonuna ve baharın ilk aylarına gelmesiyle, vatandaşlar yeni mobilyalar aldı. Tüm bu bileşenleri aynı fotoğrafta gördüğümüzde sektörün yüzde 75’ini aynı çatı altında buluşturan bir kurum olarak, markalarımızla yaptığımız istişareler sonucu sektörümüzün gözle görülür bir büyüme yaşadığını söylesek yanılmayız. Bu düzenlemelerle birlikte 2017 yılının sektörümüzün yılı olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca, bu karar sonucunda da karlılık problemi çeken sektörün yüzde 85’inin kayıt altına girmesini bekliyoruz” dedi.

www.avmyapi.com.tr

AVM YAPI

METROMALL / ANKARA

“Alumen Yapı Sistemleri bilgi ve teknolojiye, insan kaynaklarına ve yeni yönetim sistemlerine yatırım yapar.”

ALUMEN MİMARİ CEPHE SİSTEMLERİ ALÜMİNYUM METAL İNŞ. SAN. VE TİC. A.Ş. OFİS Şirinyalı Mah. İsmet Gökşen Cad. No:107/6 Muratpaşa / ANTALYA T: +90 242.312 18 45 F: +90 242.312 18 47 FABRİKA Yenigöl Mahallesi Defne Sokak No:9 Muratpaşa / Antalya www.alumenyapi.com

Altyapı projeleri Kanalizasyon tesisi projeleri İçme suyu tesisi projeleri Sulama sistemi projeleri Konut projeleri Otel projeleri Hastane projeleri Eğitim tesisi projeleri Teknokent projeleri

İş Merkezi projeleri Askeri tesis projeleri Fabrika ve Endüstriyel tesis projeleri Boru hattı projeleri Havaalanı projeleri Prefabrike bina projeleri Çevre düzenleme projeleri Danışmanlık Makina ve Ekipman kiralama

Yıldızevler Mahallesi Jose Marti Caddesi No:5/6 Çankaya ANKARA (0312) 439 60 43

(0312) 439 75 97

avmoavmyapi.com.tr


www.tanisgazetesi.com.tr

7

İlçelerden Haberler

15 HAZİRAN 2017 PERŞEMBE

ANKARA

Konuk Başkan

Özdemir Turgut

Haymana Belediye Başkanı

Tarih ve termalin buluştuğu yer HAYMANA Geçmişi kadim uygarlıklara dayanan Haymana’mızı tarih ve termal turizm ile kalkındırmayı planlamakta ve çalışmalarımızı bu yönde sürdürmekteyiz. Haymana; Osmanlı’nın DİRİLİŞ’i, Türkiye’nin SON KALESİ Haymana’nın en önemli özelliklerinden birisi, hem Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşunda hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda üstlendiği roldür. Osmanlı İmparatorluğu’nu oluşturan Kayı boyu, Ertuğrul Gazi’nin annesi, Osman Bey’in babaannesi Hayme Ana önderliğinde Karacadağ ve Haymana civarına yerleşir. Rivayete göre; Hayme Ana vefat ettiğinde, o zaman bir şifa müessesesi olan kaplıcanın yakınına defnedilmiştir. Çok sevilen Hayme Ana’nın adını ebedi kılmak için, Osmanlı Devleti’nin ilk nüvesi olan bu aşiret, kaplıca bölgesine “Hayme Ana” adını vermişlerdir. Zamanla Hayme Ana adı değişikliğe uğrayarak Haymana şeklinde söylenir olmuştur. Ertuğrul Gazi ve aşireti Karacadağ yöresinden batıya doğru göç etmiş, Söğüt, Domaniç ve Ermeni Derbenti taraflarını çok beğendiklerinden buralara yerleşmişlerdir. Bu göçler sırasında çok sevdikleri Hayme Ana’nın mezarını da Domaniç nahiyesinin Çarşamba köyüne nakletmişlerdir. Bu bilgiler ışığında Osmanlı İmparatorluğu’nun temelleri Haymana’da atılmıştır diyebiliriz. Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşunda böylesi bir role sahip olan Haymana, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda da büyük öneme sahiptir. Türk ve dünya tarihinin en önemli meydan muharebelerinden biri olan ve 22 gün 22 gece süren Sakarya Meydan Savaşı’nın geçtiği topraklar Haymana topraklarıdır. Yunan kuvvetlerinin Anadolu’da ilerlediği ve düşmanın durdurulduğu son nokta olan Haymana; Mustafa Kemal Atatürk’ün savaşın kaderini değiştiren ve tarihe geçen o meşhur “Hattı müdafaa yoktur, Sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.” sözünü söylediği yerdir. Eğer Yunan kuvvetleri Haymana, Mangaldağ ve Çaldağ’da durdurulmasaydı belki de bugün Türkiye Cumhuriyeti olmayacaktı. Haymana “SON KALE’dir”. Haymana’nın tarihteki bu önemi 08 Şubat 2015 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla tescillenmiş ve Haymana Tarihi Milli Park ilan edilmiştir. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından milli park çalışmaları sürdürülmektedir. Çalışmalar kapsamında jeo radar yöntemiyle 2000’e yakın şehit mezarı tespit edilmiştir. Proje kapsamında, şehitlik, Haymana Tarihi Çaldağ İlkokulunda müze kurulması ve bir de anıt yapılması planlanıyor. Proje tamamlandığında, hem ülkemiz Kurtuluş Savaşı’nın en önemli dönemine ışık tutacak bir tarihi milli parka kavuşacak hem de Haymana ikinci bir Çanakkale olacak.

HAYMANA KAPLICA SUYU DÜNYANIN EN IYISI Haymana kaplıcaları dünyanın en önemli su kaynaklarından birisidir. 44,5 derecede çıkan su, hiçbir katkı ya da soğutma işlemine maruz kalmadan doğrudan kullanılır. Bu özelliği ile Haymana suyu, diğer kaplıca ve su kaynaklarından ayrılır. Haymana Belediyesi, Başbakanlık Tanıtma Fonunun desteğiyle hazırlanan “Haymana Kaplıcaları/Termal Geliştirme ve Tanıtma Projesi” ile ülkemizin benzersiz hazinelerinden biri olan, suyu dünyanın en kaliteli sularından biri olarak gösterilen Haymana’yı hak ettiği noktaya getirmek ve dünyaya tanıtmayı hedefliyor. Proje kapsamında yurtiçi ve yurtdışı fuar ve organizasyonlara katılmak, reklam çalışmaları, internet ve sosyal medya tanıtımları yapılıyor ve yapılmaya devam edilecek.

SUYUN ŞIFAYA DÖNÜŞTÜĞÜ YER HAYMANA İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Zeki Karagülle başkanlığındaki bir heyet tarafından yapılan bilimsel analizler sonucu Haymana suyunun dünyanın en iyi kaplıca suyu olduğu tescillendi. 8 Mart 2017 tarihinde İstanbul’da yerli ve yabancı 120 basın mensubunun katıldığı tanıtım toplantısında hem Haymana suyunun dünyanın en iyi suyu olduğu anlatıldı hem de uluslararası alanda geçerliliği olan “Dünyanın En İyi Suyu Tescil Belgesi” Haymana Belediye Başkanı Özdemir Turgut’a teslim edildi. İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeki Karagülle de toplantıda, Haymana termal suyunun kalitesini bilimsel verilerle açıkladı. Karagülle, Haymana kaplıca suyunun içeriğindeki karbonat, florür, krom, bakır, çinko, kalsiyum ve magnezyumun cilt için en ideal bileşme sahip olduğuna dikkati çekerek, “Haymana termal suyu cildi besleyen, gençleştiren özelliği ile dünyanın en iyi ve birinci suyu.” dedi. Karagülle, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı döneminde de şifasından faydalanılan Haymana termal suyunun romatizmal hastalıklardan metabolizma hızlandırmaya kadar birçok sorunun çözümünde faydalı olduğunu vurguladı.

YAŞLANMAYI GECIKTIRIYOR Haymana suyunun cilde ışıltı kazandırmanın yanı sıra yaşlanma karşıtı özelliğiyle de ön plana çıktığını aktaran Karagülle, “Haymana suyundaki çinko, krom ve bakır değerleri ile cilt fonksiyonu desteklenir. Cilde en iyi dengeyi sağlayan ve birbirini destekleyen mineraller kalsiyum ve magnezyum minerallerindeki orandır.” dedi. Haymana suyunun; ağrı-iltihap giderici, deride tahriş önleyici, yaşlanma süreçlerini geciktirici (anti aging), kas, kiriş ve eklem gerginliklerini çözücü, kemik ve diş sağlığını destekleyici özellikleri olduğu kanıtlanmıştır. Suyun bu özelikleriyle; romatizmal hastalıklar, dermatolojik hastalıklar (deri hastalıkları, sedef, sivilce, egzama), kemik ve diş sorunları, Diyabet, Metabolik sendrom ve Ateroskleroz (damar sertliği) ve Alzheimer gibi hastalıkların tedavisinde kullanılabileceği ve faydalı olduğu yine bilimsel çalışmalar sonucu kanıtlanmıştır. Haymanamızı ve projelerimizi bu kısa köşe yazısında elimizden geldiğince anlatmaya çalıştık. Bize bu fırsatı veren Tanış Gazetesi ve siz değerli okurlarına teşekkür ediyor, hepinizi Haymana’ya bekliyoruz.

CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU YENIMAHALLE’DE IFTAR AÇTI “Ramazan’ı emredildiği şekilde yaşayamıyoruz” Y Yenimahalle Belediyesi tarafından Ramazan Ayı boyunca düzenlenen mahalle iftarlarının bir başka durağı, Yenimahalle’nin merkezi oldu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katılımıyla gerçekleşen iftara vatandaşlar akın etti.

enimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’ın eşi Azize Yaşar’la birlikte ev sahipliği yaptığı iftarda dualar ve ilahiler eşliğinde Yenimahalleliler iftarlarını açtı. Yenimahalle Kapalı Pazar Yeri ve Sosyal Tesisi’nde düzlenen iftara Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra CHP Milletvekilleri Necati Yılmaz, Murat Emir, Ali Haydar Hakverdi, CHP Ankara İl Başkanı Adnan Keskin, CHP Yenimahalle İlçe Başkanı Ahmet Meşe, belediye bürokratları, meclis üyeleri ve mahalle sakinleri katıldı. Yaklaşık 3 bin vatandaşın birlikte iftar yaptığı programda Kılıçdaroğlu ve Yaşar, vatandaşlarla tek tek ilgilenerek sohbet etti. İftar öncesi Fazlı Çoban seslendirdiği ilahilerle vatandaşları mest ederken, Kocatepe Camii İmamı İsmail Coşar da okuduğu kasideler ve Kur’an tilaveti okudu. Semazenler de gösterileriyle Yenimahallelilere Ramazan’ın coşkusunu yaşattı. Ezanın okunmasıyla birlikte Kılıçdaroğlu ve Yaşar, dualar eşliğinde vatandaşlarla oruç açtı.

HER akşam Yenimahalle’nin farklı bir bölgesinde vatandaşlarla aynı sofrayı paylaşmaktan duyduğu mutluluğu ifade eden Başkan Yaşar, “Geleneksel hale getirdiğimiz mahalle iftarlarımızda sizlerle olmaktan onur duyuyorum. Son yıllarda Ramazan’ı bize emredildiği şekilde yaşayamıyoruz. Acısız, gözyaşı olmadan bir Ramazan geçiremez olduk. Her şehit haberi yüreklerimizi dağlıyor. Siyasetçilerin kin ve nefret söylemleri Ramazan’ın ruhuna yakışmıyor. Oysa Ramazan bir-

lik, kardeşlik, paylaşım demek. Zenginle fakirin, güçlüyle güçsüzün aynı sofrayı paylaşması demek. Hoşgörülü olmak, insanı sevmek, insanlara faydalı olmak demek. Ramazanların layıkıyla idrak edilmesini yürekten temenni ederken, dualarınızın ve yaptığınız ibadetlerin Hak katında kabul görmesini diliyorum” diye konuştu. İftarın ardından Karagöz ve Hacivat’la selfie çekinen Kılıçdaroğlu, kendisiyle hatıra fotoğrafı çektirmek için sıraya giren vatandaşları da kırmadı.

‘Mutluluk hepimizin hakkı’ gezilerinde 50 bin Çankayalı ziyaretçi hefleniyor ÇANKAYA Belediyesi’nin “Mutluluk Hepimizin Hakkı” sloganıyla nisan ayında başlattığı kültür gezileri büyük ilgi görüyor. Şu ana kadar 4 bin Çankayalının katıldığı Amasra, Kapadokya, Eskişehir ve Konya gezileri için ikametgah kağıdı ile birlikte Çankaya Evlerine ve semt muhtarlarına başvurmak yeterli oluyor. Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, söz konusu gezilerde önceliği imkanı olmayanlara verdiklerini belirterek, “Sosyal demokrat belediyecilik anlayışımızla, mutluluğun herkesin hakkı olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

Öğretmenlerden müzikal resitali

YIL BOYUNCA DEVAM Çankaya Belediyesinin “Mutluluk Hepimizin Hakkı” sloganıyla Nisan 2017’de başlattığı kültür gezileri büyük ilgi görüyor. Nisan ve Mayıs aylarında 4 bin kişinin yararlandığı gezilere Haziran ayında katılmak üzere şimdiden 1390 kişi kayıt yaptırdı. Çankayalıların yeni yerler görmeleri, şehir hayatının stresinden uzaklaşmaları, tarihi ve kültürel mirasları yakından tanımaları amacıyla Amasra, Kapadokya, Eskişehir ve Konya’ya düzenlen gezilere katılmak için ikametgah kağıdı ile birlikte Çankaya Evlerine ve semt muhtarlarına başvurmak yeterli oluyor. Yıl boyunca gezilerden toplam 20 bin vatandaşın yararlanabilmesini amaçlayan Çankaya Belediyesi, söz konusu rakamın seneye 50 bin olmasını planlıyor.

Rehber eşliğinde geziliyor VATANDAŞLARI, kayıt noktalarından alıp yine aynı yere bırakan Çankaya Belediyesi, araçta ikram ettiği kahvaltıların ardından vatandaşlara öğle ve akşam yemeğinde de gidilen yöreye

özgü menüler sunuyor. Gezilen yeri uzman rehber eşliğinde dolaşan vatandaşlar, camiler, türbeler, anıtlar, yapılar hakkında da ayrıntılı bilgi alarak kültürel bir yolculuğa çıkıyor.

“Öncelik imkanı olmayanların” Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, söz konusu gezilerde önceliği imkanı olmayanlara verdiklerini belirterek, “Türkiye’nin farklı yerlerini görmek, yaşamın rutininden çıkmak moral kazandırıyor. Sosyal demokrat belediyecilik anlayışımızla, mutluluğun herkesin hakkı olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

MAMAK İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Öğretmenler Topluluğu, “Ah Şu Gençler” adlı müzikal türündeki tiyatro oyununu seyircilerle buluşturdu. Gençlerin ebeveynleri ile olan problemleri ve teknolojik gelişmelerin getirdiği anlaşmazlıkları ele alan oyun Mamak Kültür Merkezi’nde sahnelendi. Bu özel gösteriye Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, İlçe Milli Eğitim Müdür Rahmi Güney ve çok sayıda davetli katıldı.

SANATIN TEMELINDE GENÇLER VAR MKM’de yapılan tüm sanatsal faaliyetlerin temelinde gençlerin yetişmesine katkı sağlamak olduğunu kaydeden Akgül: ”Biz, sanatın tüm güzelliklerini seviyoruz. Tiyatro da bu güzelliklerden bir tanesidir. Bugün de öğretmenlerimizin ortaya koyduğu oyun hem çok anlamlı hem de kendilerinin sanata ne kadar yatkın olduğunu göstermiştir” dedi. Her yıl binlerce Mamaklıyı tiyatroyla buluşturan MKM’de öğretmenlerin harika bir gösteri sahnelediğini ifade eden İlçe Milli Eğitim Müdürü Rahmi Güney, “Sanatı ve sanatçıyı her zaman destekleyen belediye başkanımıza çok teşekkür ediyorum” dedi.


8

15 HAZİRAN 2017 PERŞEMBE

WhatsApp

iHBAR HATTIMIZ 0532 710 12 91

www.tanisgazetesi.com.tr

AHİD iftarında birlik mesajları

ATO’DAN GAZİLERE ÖZEL İFTAR YEMEĞİ Ankara Ticaret Odası’nın 15 Temmuz ve terörle mücadele gazileri onuruna düzenlediği iftar yemeği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti.

A

TO’nun düzenlediği “Gaziler İftar Programı”na Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, TBMM İdare Amiri Erdoğan Özegen, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya, Ankara milletvekilleri Nevzat Ceylan ve Emrullah İşler, AK Parti Siirt Milletvekili Yasin Aktay, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık, AK Parti MKYK Üyesi Ethem Sancak, İngiltere, Polonya, Fas, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda ülkenin büyükelçileri, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Siirt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Güven Kuzu, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, sivil toplum kuruluşlarının başkanları, bürokratlar, ATO Meclis ve Komite Üyeleri ile ATO çalışanları katıldı.

“HAİNLERE KARŞI TEK YÜREK VE TEK BİLEK” Emine Erdoğan, iftar programında yaptığı konuş-

mada, “Vatan, bayrak gibi sevgilerin tarihe mal olmuş, şiirlerde kalmış duygular olduğunu düşünürdük. Gençlerimiz kahramanlıkların Malazgirt’te, Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda yaşanıp bittiğini düşünüyorlardı belki de. Fakat 15 Temmuz’da, vatan kelimesi ruhlarımızı kanatarak yeniden hayatımızın merkezine yerleşti. Yeni nesil artık, vatan için candan vazgeçmenin ne demek olduğunu çok iyi biliyor” dedi. Erdoğan, 15 Temmuz’da milletin, tek yürek ve tek bilek olarak hainlerin emellerini engellediğini hatırlatarak, “Gördük ki, bu topraklarda ne yiğit biter, ne şehadeti göze alan kahraman. Milletimizin aziz evlatları, dudaklarında tekbir, ellerinde bayraklarla, ölümü öldürerek koştular meydanlara. Allah o geceyi bir daha yaşatmasın bu millete. Vatan sevgisini, millet olma bilincini gençlerimizin kalbinden eksik etmesin” diye konuştu. Şehit ve gazilerin Çanakkale ruhuyla vatanın ve milletin yüksek menfaatleri için savaştıklarını söyleyen Erdoğan, “Allah hepsinden, hepinizden razı olsun. Böyle yiğitler yetiştiren anaları Allah aziz eylesin” dedi.

YAMAN: “ZULÜMLER BİTSİN” Davette Ankara’nın dört bir yanından gelen hemşerilerine seslenen Ankaralılar ve Ankara’ya Hizmet Edenler Derneği (AHİD) Genel Başkanı Hilmi Yaman, “Gönül coğrafyamızdaki zulümler, savaşlar, sıkıntılar olmasın artık. Biz orucumuzu tutuyoruz, akşam eve gelip

“Ekonomik teröre karşı teyakkuzdayız” ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran ise konuşmasında, ekonominin neferleri olarak, Türkiye’nin 2023 hedefleri, 2053 ve 2071 vizyonu için gece gündüz çalışmaya devam edeceklerini belirterek, “Şehitlerimizin, gazilerimizin kanlarıyla, canlarıyla korudukları bu aziz vatana, milletimize ve devletimize karşı sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Onların emanetlerini, canımızdan aziz bilerek, milletimiz zenginleşsin, güçlensin diye durmadan, yorulmadan, yılmadan çalışacağız” dedi. Terörün Türkiye ekonomisini de hedef aldığına dikkat çeken Baran, “Sayın Cumhurbaşkanımızın da sıkça ifade ettiği gibi Türkiye yeni bir istiklal mücadelesi içerisinde. Ülkemize yönelik terörist saldırıların yanında, ekonomik terörle de karşı karşıyayız. Biz, ekonomik cephede her zaman teyakkuzda olduk, olmaya da devam edeceğiz” diye konuştu. Yüksek faiz ve döviz spekülasyonu ile Türkiye’nin ekonomik istikrarına darbe vurulmasının amaçlandığını belirten Baran, şöyle devam etti: “Allaha

ANKARALILAR ve Ankara’ya Hizmet Edenler Derneği (AHİD)’nin geleneksel olarak düzenlediği iftar programına katılan Ankaralılar birlikte oruç açtı. AHİD Genel Başkanı Hilmi Yaman’ın misafirleri kapıda karşıladığı İller Bankası Sosyal Tesisleri’ndeki iftara; AK Parti Ankara Milletvekilleri Emrullah İşler ve Murat Alparslan, Eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın, AK Parti Ankara İl Başkanı Mustafa Nedim Yamalı, MHP Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya, Çamlıdere Belediye Başkanı Hazım Caner Can, Kahramankazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk, Haymana Belediye Başkanı Özdemir Turgut ve Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan ile Ankara Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Vedat Üçpınar katıldı.

şükür, terörün iki türlüsü de amacına ulaşamadı. Şehit ve gazilerimiz sayesinde, bu aziz vatan, nasıl dimdik ayaktaysa, ekonomimiz de, ekonomik terörün gazileri sayesinde dimdik ayakta. Güçlü hükümet iradesiyle güven ve istikrar ortamı devam ediyor.” Kahraman şehit ve gaziler sayesinde 15 Temmuz gecesi Türkiye’nin uçurumun eşiğinden döndüğünü vurgulayan Baran, “Vatan size minnettardır. Çünkü sizler, 15 Temmuz gecesi ‘Ya şehit olurum ya gazi’ diyerek bedeninizi hainlerin tanklarına, tüfeklerine siper ettiniz. 80’li yıllardan bu yana, canınızı ortaya koyarak, bölücü terörle mücadele edip, ülkemizin geleceğini var ettiniz” dedi. Tanış ANKARA’ya konuşan ATO Başkanı Gürsel Baran: “Çok önemli bir aydayız, Müslümanlar ve İslam alemi için bu ayda şehit aileleri, gazi ve gazi yakınlar ile bir araya geldik. Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan hanımefendi teşrif ettiler. Bu da bizi mutlu etti. İnşallah güzel günler gelecek” diye konuştu. Haber: Tanış Ankara

ALPARSLAN’DAN BİRLİK MESAJI AK Parti Ankara Milletvekili Murat Alparslan ise, “Başkent’e hizmet ediyoruz, Türkiye’ye hizmet ediyoruz, millete hizmet ediyoruz, ümmete hizmet ediyoruz ve inşallah insanlığa hizmet edeceğiz. Allah bu hizmet gayretimizde bize güç ve kuvvet versin. Birliğimizi, dirliğimizi daim etsin” temennisinde bulundu.

HAF. TAAH. İNŞ. NAK. TUR. PET. OTO. TİC. LTD. ŞTİ /dogantelorgu

/dogantelorgu

0 312 215 09 40

MHP Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya ise, “Rahmet kapılarının, bereket kapılarının açıldığı bu güzel akşamda bizleri sizlerle buluşturduğu için, bu güzel sofrada oruçlarımızı birlikte açmaya vesile olduğu için AHİD’e ve AHİD’in Genel Başkanı Hilmi Yaman’a çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

KONUŞMASINDA birlik ve beraberlik mesajı veren AK Parti Ankara Milletvekili Prof. Dr. Emrullah İşler, “ Bu coğrafya zor bir coğrafya. Bu coğrafyada hayatta kalabilmek için birlik olmamız lazım. Hep birlikte Türkiye olmalıyız. Biz bunu 15 Temmuz’da gösterdik. İnşallah Türkiye’nin zor günlerini geride bıraktığımızı düşünüyorum. Önümüzde ufak tefek dereler olabilir, ufak tefek sıkıntılar olabilir ama Allah’ın izniyle 21. yüzyıl Türkiye’nin asrı olacak. Bunu kimse engelleyemeyecek” diye ifade etti.

GÜL KARDEŞLER PEYZAJ

1200 sokak No: 87 Ostim - Ankara Tel: 0 312 354 10 33 Faks: 0312 354 57 08

AHİD’E TEŞEKKÜR

21. yüzyıl Türkiye’nin asrı

www.gulkardeslerpeysaj.com

www.dogantel.com.tr

yemeğimizi yiyeceğimizi, soframızda ne olacağını biliyoruz. Fakat bir hurmayla oruç açan Müslüman din kardeşlerimiz de var, Allah onlara da yardım etsin. Allah sağlık sıhhat içinde oruç tutmayı nasip etsin” dedi. ANKARA’YA HİZMET İBADETTİR Ramazan Ayı’nın tüm İslam âlemi için hayırlara vesile olmasını dileyen AK Parti Ankara İl Başkanı Nedim Yamalı, “Sayın Cumhurbaşkanımızın İstanbul için kullandığı bir söz var. ‘İstanbul’a hizmet ibadettir’ diye… Ama ben şöyle düşünüyorum; özellikle 15 Temmuz’da Ankaralıların ülkesine sahip çıkmasından sonra Ankara’ya hizmetin ibadet olduğunu düşünüyorum. AHİD de bu konuda önemli işler yapıyor. İnşallah bu ibadet yolunda Allah hepimize güç versin diyorum” ifadelerini kullandı.


Esnaf Konuşuyor

15 HAZİRAN 2017 PERŞEMBE

ANKARA

EL DOKUMASI HALILAR TEKNOLOJIYE DIRENIYOR

İnsaatçı alacağı ipoteği nedir? Bir inşaat yapımında inşaatın üzerine yapılan her yapının gayrimenkulün mülkiyetine tabi olduğu düşünülürse yapıyı yapanın (yüklenicinin, zanaatkarın) hakları da tehlikeye girebilecektir. İşte bu noktada pek çok kişinin ve hatta bu alanda inşaat yapan pek çok ustanın - firmanın dahi bilmediği bir hak var ki bu da inşaatçı alacağı ipotek hakkıdır. Nitekim bu ipotek hakkı sayesinde alacakları garanti altına alınabilecektir. Bu hak yasadan kaynaklanan kanuni ipotek hakkı niteliğindedir. Bu hakka inşaatçı ipoteği dendiği gibi, yapı ipoteği hakkı, yapı alacaklısı ipotek hakkı, inşaatçı kanuni ipotek hakkı gibi ifadelerde kullanılabilmektedir. Yapı ipoteğinde, yapı alacaklısı (usta, asıl yüklenici – alt yüklenici) bir yapıyı inşa etmekten kaynaklı hak talep edebileceği gibi binanın onarılması, genişletilmesi, değiştirilmesi gibi hizmet ifade eden ve bir eser sözleşmesi ile iş yapan kişilerdir. Taşınmaz üzerindeki yapıya malzeme vererek veya vermeyerek bir yapının tamir, bakım, yapı yapılması gibi bir işin neticesinde bu işi Özkan Ertekin yapan ve/ya malzemeyi verenlerin ipotek hakkı doğacaktır. Yapı ipoteği hakkından yararlanmak belli şartlara tabidir. Nitekim; a) Ortada bir yapı alacağı mevcut olmalıdır, b) Alacak borçlu(gayrimenkul maliki) tarafından kabul edilmeli ve miktarına da itiraz etmemelidir, c) Borçlu tarafından kabul edilmez ise mahkeme kararı alınmalıdır, d) Gayrimenkul maliki tarafından yeterli beri güvence gösterilmemelidir, e) Tescil talebi 3 aylık sürede istenmelidir Yapı alacaklısı geçici tescil şerhi de isteyebilir. Nitekim; yapı alacaklısı, tedbiren, tescil talebinde bulunabilmek için geçerli olan hak düşürücü nitelikteki üç aylık süreyi kaçırmamak adına ve sonradan taşınmaz üzerinde aynî hak tesis edebilecek üçüncü kişilere karşı ipotek hakkını iddia edebilmek için mahkemeden “geçici tescil şerhi” düşülmesi isteminde bulunabilir (MK m. 1011/ I, b. 1; TST m. 58). Yapı alacaklısı bu hakkını, inşaat işlerinin bitiminde itibaren MK m. 895/II’ye kıyas yolu ile 3 ay boyunca isteyebilir. Bu süre hak düşürücü nitelikte bir süredir. Bu sürenin geçirilmesinden sonra bu hak artık talep edilemez. Geçici tescil şerhinin mahkemece kabul edilmesi durumunda yapı alacaklısı, üç aylık tescil süresini korur ve geçici tescil şerhi ve sonraki kesin tescil sayesinde bu şerh tarihinden sonra ipotek koydurmuş olan diğer rehinli alacaklılara karşı öncelikli hak tanıyan yapı ipoteği hakkını ileri sürebilir. Bunun sonucunda, malikin iflâsı halinde iflâs alacaklılarına veya taşınmazı iyi niyetle iktisap eden aynî hak sahiplerine karşı yapı alacaklısının ipotek hakkı ile alacak garantilenmiş olur.

Makine yapımı halılar çıkalı el dokuması halı ve kilimlerin pabucu dama atıldı. Yıllar içerisinde maneviyatı artan yıpranmış halı ve kilimlerin imdadına ise antika halı tamircileri yetişiyor.

HALI VE KİLİMLERDE KÖK BOYA Makine halılarının daha çok tercih edilmesi nedeniyle işlerde azalma olduğunu dile getiren Dişli, halı ve kilim satışlarının durma noktasına geldiğini,

Hukuk

turist gelmediğini ve vatandaşların el dokuması kilimlere ilgi göstermediğini söyleyerek: “Çin’den gelen hazır halılara talep daha fazla. Çin halıları ucuz ve kalitesiz olmasına rağmen daha çok tercih ediliyor. Bizim halı ve kilimlerimiz tamamen el dokuması kaliteli halılar. Kendi imkanlarımızla ürettiğimiz ürün varken yurt dışından gelen ürünleri kullanmayı tercih ediyoruz” diyerek yerli ve milli ürünlerin kullanılması gerektiğini belirtti.

ESKI HALILAR ONARILIYOR İnsanların elindeki eski kullanılmayan halıları alıp tamirlerini yapıp tekrar sattıklarını kaydeden Dişli, “100-150 yıllık halılar elimize ulaşıyor. Daha çok imalat yapıyoruz. El dokuması halılarının yapım süresi 3 ay ile 6 ay arasında değişiyor. İpek halılarda bu süreç bir veya 2 seneyi buluyor. Halı ve kilimlerimizde garanti veriyoruz. Yüzde 100 kök boya kullanıyoruz. Ürünlerimizin fiyat aralığı 250 liradan 15 bin liraya ulaşabiliyor. El dokuma halılarının 6 metresi 15 bin liraya da var bin liraya da var. Kalitesine, yününe ve boyasına göre fiyatlarımız değişiyor” dedi.

Tanış HABER

E

l emeği göz nuruyla yapılan kilimler teknolojiye yenik düşmesiyle halı ve kilim tamirciliği mesleği de yok olmaya yüz tutmuş durumda. Egeom Halı çalışanlarından Ayhan Dişli, Tanış ANKARA’ya halı ve kilim tamirciliği mesleğini anlatarak el dokuması halı ve kilimlerin yapım aşaması hakkında bilgi verdi. Dişli, çocuk denecek yaşta halı ve kilim ile tanışan çıraklıktan itibaren 38 senedir antika halı ve kilimleri orijinaline uygun olarak tamir ediyor ve el dokuması kilimlerin satışıyla ilgileniyor. İlmek ilmek işlenen, ancak aradan geçen yıllarda kullanılamaz hale gelen halı ve kilimleri orijinaline uygun olarak, döneminin renk ve ipleriyle tamir edildiğini anlatan Dişli, “Anneden babadan kalma halı ve kilimleri atmaya kıyamayanlar bize geliyor. Halı ve kilimdeki hasara göre tamir ücreti değişiyor. Tamirler halı ve kilimdeki hasara göre 3 gün ile bir ay arasında değişiyor” şeklinde konuştu.

9

Kültür Bakanlığı koleksiyonuna girmiş ikiyüz ürünümüz var DIŞLI, 12. yy ait Osmanlı motifli halıları ürettiklerini aktararak el dokuması halı ve kilimlerin yapım sürecinden bahsetti: “Bu halılar koyunun göğüs yününden yapılmadır. Kök boya kullanılmış tamamen el dokumasıdır. Kök boyayı ise ceviz, fındık ve soğan kabuğundan elde edilmektedir. Halı ve kilim üretiminde motifleri Osmanlı ve Selçuklu dönemlerinden alıyoruz. Kültür Bakan-

lığı koleksiyonuna girmiş 200 ürünümüz var. İlerleyen süreçlerde bu halılar müzede sergilenecek. Şimdi 2-3 halı alıp ben halıcıyım diyenler var. Bu halı nerede yapılmış üzerindeki motiflerin ne anlama geldiğini bilmez. Motiflerin ayrı ayrı anlamları var. Biz de halı dokuma işini yapmak ve öğrenmek isteyenlere imkan tanıyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.

DEVAM EDECEK

El dokuması halı ve kilimler daha sağlıklı HALI ve kilimlerin yıkanma aşaması hakkında konuşan Dişli, “Günümüzde oto yıkamacılar bile halı yıkıyor. Bu işin ustaları var bizde halılarımızı onlara yıkatıyoruz. Halı yıkama kolay bir işlem değil. Oto yıkamada yıkanan halılara deterjan döküyorlar üstünde görünen kirler gidiyor ama derindeki lekeler temizlenmiyor. Bizim yıkamacılarımızda önce toz dolabına atılır sonrasında boyasında kusma olursa ilaçlı havuza atılır. En son aşama ise tamamen yıkama bölümüne geçilir. Bizim sattığımız halı ve kilimler

tamamen sağlıklı ve rahatça kullanılabilen ürünler” diye konuştu. Bizim işlerimiz daha çok turistlere yönelik ama gelip bakmıyorlar bile diye yakınan Dişli, vatandaşların el dokuması halılara ilgisi olmadığını ve el dokuması ürünlerin satışlarının artırılması için neler yapılabileceği konusunda şunları kaydetti: “El dokuması halıların üretimi ve satışı için öncelikle üretim yerleri açılmalı. El sanatlarına ilgiyi artırmak için insanlara duyurmalı. El işlerimiz gün geçtikçe yok oluyor.”

“Çalışmayan esnaf odalarına aidat ödüyoruz” Çin malı ve kayıt dışı çantalar yerli çanta üreticilerini zora sokarken sağlık açısından da uygun değil. AB standartlarında iş yeri açmak isteyen esnaf katı yaptırımlarla karşılaşıyor. ULUS çantacılar çarşısında bulunan Ünal Çanta işletmecisi Alparslan Ünal, Tanış ANKARA’ya çanta imalatı hakkında konuştu. Ünal, “Dükkânımızda çanta imalatını yapıyoruz. Baba mesleği olarak 40 senedir bu işi yapıyorum. Asıl mesleğim makine mühendisliği olmasına rağmen bu mesleğe çok küçük yaşlarda başladım” diyerek esnaflığın zorluklarından bahsetti: “Esnaflığımızın zorlukları bulunuyor. Özel sektörde olmak kolay bir şey değil. Esnaf olarak en ufak bir hatada her şeyden mesul tutuluyorsunuz.”

AB YASALARI ZATEN KÖHNELEŞMİŞ BİR SİSTEM Avrupa Birliği ile alakalı yeni kanunların çıkmasıyla iş yeri açmanın zorlaştığını kaydeden Ünal, “İş yerinde iş güvenliği kanunu çıkartıldı. Bir kişi çalıştırıyor olsanız bile iş hekimi ile çalışmak durumunda bırakılıyorsunuz. Asgari ücretle çalıştırdığınız elemanın sigorta maliyeti şu anda 700 lira, bu maliyete rağmen birde hekim ücreti var. Bu uygulamalar özel sektörü zorlayan yaptırımlar. Bizim gibi küçük firmalar toplumun gazını alan firmalar. Küçük işletmeler ara eleman statüsündeki kişileri işe alıyor. Bizim gibi iş yerleri olmazsa ara elemanları kim istihdam edecek” diye konuştu. Ünal, “AB yasaları zaten köhneleşmiş bir sistem, AB’ne üye olan yerlerde

Zor işlerin çözümü var Eti Mh. G.M.K Blv. 72/8 Çankaya - ANKARA TEL : 0.312 315 0 312 FAX : 0.312 315 0 311 safa@safahafriyat.com www.safahafriyat.com

fabrikaları kapatıp Çin’den Vietnam’dan ürün satın alıyor. Çünkü bu kanunlarla işletmeciler Avrupa’da iş yapamaz hale gelmişler. Maliyetlerin yükselmesinden dolayı Avrupa’da işçi çalıştırmak yerine ucuz işçiliğin olduğu ülkelerden temin ediliyor. Avrupa’nın köhneleşmiş zihniyeti bizi zor durumda bırakıyor. Bu kanunlar ile sadece büyük sermaye gruplarının önü açılmış oluyor” şeklinde açıkladı.

“KAYIT DIŞI ÜRÜNLER BİZİ ZORLUYOR” Çin malının ithalatta vergisi yüksek olduğu için bizi çok etkilemediklerini söyleyen Ünal, “Esas sıkıntımız kayıt dışı getirilen ürünler. Çin malı getirildiği zaman resmi işlemler ile ithalat yapıyorsunuz. Gümrük vergisi, KDV’si ödenmiş oluyor. Kayıt dışı, merdiven altlarında üretim yapan yerler var. Merdiven altı imalat yapan yerlerde işçilerin sigortaları ödenmiyor, sağlığa uygun olmayan yerlerde çalıştırılabiliyorlar. Çok ucuza çanta yapıp çok ucuza satıyorlar. Bizim asıl rakibimiz Çin malı değil, kayıt dışı olan iş yerleri” diyerek mesleğinin sıkıntılarını anlattı. Ünal, Ayrıca AB yasalarının insanları kayıt dışı iş yeri açmaya sevk ettiğini, kayıtlı çalışmanın kolaylaşması, kayıt dışı çalışmanın zorlaşmasının gerekli olduğunu vurguladı.

“Çalışmayan esnaf odaları kapatılsın” SON olarak esnaf odalarından şikayetçi olduklarını ifade eden Ünal, “Esnaf Odaları hiçbir çalışma yapmıyorlar. Esnaf odalarının kapatılmasını istiyorum veya kapatılmıyorsa bile üye olmayı zorunlu kılmasınlar. Vergi dairesine vergi mükellefi isem kayıtlı bu işi yapıyorsam esnaf odasına kayıt olmak neden? Boşu boşuna aidat ödemek zorunda kalıyoruz. Esnaf odalarının fuarlara adam toplamak yerine bizi destekleyici çalışmaların yapması lazım” diye isyan etti.


10

www.tanisgazetesi.com.tr

15 HAZİRAN 2017 PERŞEMBE

PROJELER SÜRECE GÖRE BELİRLENİYOR O

RÖPORTAJ: Gülnur Taş

yunculuk emek ve sevgi isteyen bir iştir. İşini büyük bir aşk ile yaptığını söyleyen ve kendisini geyik avcılarına benzeten ünlü oyuncu Ahmet Yenilmez, Tanış ANKARA’ya samimi açıklamalarda bulundu. Yenilmez; “Sanat, toplumun kötüye ve iyiye dair görmediğini görmeye çalışmaktır. Ömer Lütfi Mete’nin bir sözü vardı; ‘Çocuklar biz hayal kurmayı unuttuk, en son hayal kuran Türk; Atatürk’ diye. Aslında biz hayal kurarız. Geyik avcılarına benzetiyorum bizi. Geyik avcıları da bizim gibi hayallerine aşıklar. Kimse bizimle mutlu olamaz biz hayalimizi kurmuş ve onu aramaya koyulmuşuzdur. Toplumun normlarından kendimize bakmadığımız için toplumda pek duramayız. Atölyede ilk derste ben şunu söylerim: Gün gelecek kimse sizi anlayamayacak. Hep kötü olacaksınız. Hayatınızda payelerin hepsi değişecek ama bir şey değişemeyecek o da sizin kötü olduğunuz. Hayallerinize feda olacaksınız” diyerek sanatın fedakarlık ile değil de hayallerine feda olarak yapılacağını vurguladı.

YAPTIĞIM PROJELERİ SÜREÇ BELİRLEDİ Yaptığı projeleri şimdiye kadar sürecin belirlediğini söyleyen Yenilmez, “Sanatçıların hayalleri çoktur. Ama ben hala hayallerimden ve projelerimden vazgeçmedim. Şimdiye kadar dizi çekmişiz film çekmişiz ama Çanakkale’nin oyununu

Ekmek Teknesi ve Deli Yürek dizileri ile hafızalarımıza kazınan ve aktif olarak oyunculuğa ve tiyatroya devam eden Ahmet Yenilmez, son zamanlarda dizi sektöründen yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

yapmamışız. Neden olmadığını sonra anladım. Tam 28 Şubat dönemi, Genelkurmay Başkanlığı bize yardım edeceğini söyledi. Avrupa’nın en büyük platosunu kurduk. O gün gelen faksa baktım ‘size yardım edemeyeceğiz’ yazıyor. Haliyle daha gösterime çıkamadan iflas ettik. Bize o zaman yardım etmeyenler daha sonrasında bizim dizimizin seyredilmesi için emir verdi” diye ifade etti.

Eserlerimle siyaset yapıyorum

ALGI OPERASYONU YAPILIYOR Teknoloji geliştikçe sanatın özellikle görsel sanatın algı operasyonuyla ön plana çıktığını aktaran Yenilmez, “Günlük gazeteler kuponla dağıtılmaya başladıktan sonra her eve televizyon girdi. Daha sonrasında Meksika dizileri yayınlanmaya başladı. Dizilerde söz bittikten sonra kamera oyuncuya odaklanıyordu ve bekliyordu. Bu hipnoz tekniğinin sinemaya ve televizyona uyarlanmış halidir. 8 yıllık eğitimin zorunlu olduğu kanunundan sonra anasınıfı ve ilkokul öğrencilerinin Kur’an kurslarına gitmeyeceği kuralı getirildi. Yine o zamanlarda Heeman çizgi filmi televizyonlarda gösterilmeye başlandı. ‘Kainatın hakimi Heeman’ sloganıyla çıktı. Kainatın hakimi Allah ama bunu çocuklar Kur’an kurslarında öğrenemiyor ve o çizgi filmi izliyor. Kurulan tezgaha bakar mısınız?” diyerek yapılmak istenen algıyı anlattı.

YENILMEZ; “Bu bir savaş alanı ve burada var iseniz varsınız. Bizde bu süreçte gerilla taktiği yapıyoruz. Benim yaptığım tam olarak bu. Geçmişte yaşananları aktarmak bizim işimiz. Siyasete girmek istediğim an yeri geldi parti kurdum. Ülkü ocakları eski genel başkanlarından biriydim. AK Parti’nin iyilerinin yanındayım ama üyesi değilim. Hala ideolojik tercihlerim var. Türkiye olarak yeni bir devletiz. Sırtımızda 4 bin yıllık bir miras ve birçok yenilemeye ihtiyacımız var. Yeni değişen devlet

Bedelini ağır ödeyeceğiz YENILMEZ, Diriliş Ertuğrul dizisinden sonra özellikle 15 Temmuz gecesinin arından askeri dizilerin yaygınlaşmasını ise şu sözler ile açıkladı: “Diriliş Ertuğrul ve öbür dizilerde anlatılması ve yansıtılması gereken dönemleri hak ettiği derece işlemek gerekir. Eğer anlatılmaz ise bunun bedeli ağır olacak. Bu dönemde yapılmasının artıları var, insanlar susamıştı ve bu yapılmalıydı. Türkiye’nin en zor durumda olan kesimi, oyunculardır. Bu piyasa şartlarında dizi yapanların elleri öpülmeli ama bu değil.”

yapılanmasına göre eserlerimle siyaset yapıyorum” diye ekledi. Yenilmez, ‘Bizim 15 Temmuz öncesinde tarihimiz yok mu? İnsanlarımız tarihini çabuk mu unutuyor?’ sorularını ise; “15 Temmuz bir netice. Millet olarak bir hafıza zayıflığına sahibiz. Bizim medeniyetimiz söz medeniyetidir, yazı medeniyeti değil. Sohbetle, meddahla, orta oyunuyla, türküyle, halk oyunlarıyla anlatılan bir medeniyet. Yazı kültürümüz olmadığı için unutuluyor. Boşluk mutlaka doldurulur” diyerek yanıtladı.

Yazıcıoğlu öldürüldü MUHSIN Yazıcıoğlu’nun Barnabas İncili’ni gördüğünü ve bu İncil’i gören herkesin öldürüldüğünü belirten Yenilmez; “Toplumda bir bilgi eksikliği var. Barnabas İncili’nde iki ayet var. Bunlardan biri Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in Ahmet ismi ile İncil’de yazılı olduğu ve gelece-

ği, diğeri ise Hz. İbrahim’in, Hz. İsmail’i kurban hadisesi ise isim olarak Kur’an ayetindeki gibi geçer. Mevcut İncillerin hiç birinde bu bilgiler yoktur. Bunun çıkması demek samimi İsevilerle Müslümanların ittifakı söz konusu olur” diyerek sözlerini sonlandırdı.

BUGSAŞ

AŞTi ANKARAY ANKARA METROSU TELEFERiK Başkent Ulaşım ve Doğalgaz Hizmetleri Proje Taahhüt ve Ticaret Anonim Şirketi

Düz Kare Kesimli Andezit

Andezit Yağmur Oluğu

Andezit Bordür

Silimli Kare Kesimli Granit Granit Yağmur Oluğu

Granit Bordür

Atalarımızdan aldık bu mirası www.şaşmazlarmadencilik.com.tr - info@sasmazlarmadencilik.com.tr


Korcan Çelikay ile sözleşme uzatıldı

15 HAZİRAN 2017 PERŞEMBE

ANKARAGÜCÜ’NÜN başarılı ve tecrübeli kaleci Korcan Çelikay ile yapılan görüşmeler sonucunda sözleşmesini iki yıl yenilenerek uzattı. Başkan Mehmet Yiğiner, Korcan’ın geçtiğimiz sezon çok başarılı bir grafik çizerek, takıma büyük katkı sağladığını ifade etti. Bu sezonda aynı başarıyı beklediklerini belirten Başkanı Yiğiner çalışmaların aralıksız sür-

düğünü söyledi. Ankaragücü’nde devam edeceği için çok mutlu olduğunu söyleyen Korcan Çelikay “Geçtiğimiz sezon hedeflerimize ulaşıp, şampiyon olduğumuz için çok büyük mutluluk yaşadık. Bu sezon aynı başarıyı sürdürerek, daha iyi yerlere taşımak istiyoruz. Atılan imzalar Ankaragücü ailesine hayırlı uğurlu olsun” şeklinde konuştu.

11

Tanış RÖPORTAJ

“SPORLA ENGELLERi AŞMAYA ÇALIŞIYORUZ”

“TÜRKIYE’NIN ADINI ALTIN HARFLERLE YAZDIRDIK”

T

ürkiye Görme Engelliler Federasyonu Başkanı Hasan Sayyıdan, Tanış ANKARA’ya federasyonun gerçekleştirdiği faaliyetlerden ve engelli sporcuların başarılarından bahsetti. Sayyıdan, “Federasyon bünyesinde 8 branşımız faaliyet gösteriyor. Bu branşlarımızın 5 tanesi paralimpik yani çeşitli engelli gruplarından sporcuların katıldığı çok sporlu etkinlik demek. 3 tanesi paralimpik değildir. Paralimpik branşlarımız ise B-1 Futbol hiç görmeyenlerin oynadığı, Goalball sadece dünyada görme engellilerin oynadığı bir branştır. Bunları yüzme, atletizm ve judo izlemektedir. Paralimpik olmayan branşlarımız ise Futsal B-2 B-3 salon futbolu, satranç ve halterdir. Bu branşlarda federasyon olarak ciddi başarılar elde edildi” diyerek federasyon bünyesindeki spor branşlarına değindi.

TÜRKIYE TARİHİNDE İLK ALTIN MADALYA

“Sponsorlara ihtiyacımız var”

Görme engellilerin sporda elde ettiği başarıları anlatan Sayyıdan, “2012 yılında Goalboll takımımız paralimpikte 3’üncü oldu. 2105 yılında futbol takımımız, Goalball kadın ve erkek takımımız aynı yıl Avrupa Şampiyonu oldu. Bu çok önemli bir başarıydı. Bugüne kadar hiçbir ülkenin elde edemediği bir başarı elde ettik. Takım sporlarında 3 branşımız aynı anda Avrupa Şampiyonu oldu. 2016 yılında Rio’da yapılan paralimpikte Goalball Kadın Milli Takımı altın madalya aldı. Bu madalyanın anlamı Türkiye tarihinde takım sporlarında alınan ilk altın madalyaydı. Aynı zaman bir atletimiz ve iki judocumuzda bronz madalya kazandı. Dolaysıyla Dünya Görme Engelliler sporda Türkiye’nin büyük başarı elde ederek adını altın harflerle yazdırdı” dedi.

SAYYIDAN, “Federasyon başkanı olarak bende görme engelliyim. Bu durum bir avantaj çünkü o sporcuların yaşadıkları sorunları ben biliyorum. Psikolojik dünyalarında verebilecekleri tepkileri olumlu veya olumsuz davranışları konusunda bilgim olduğu için onlarla birlikte yaşadığım sorunlar için çözüm noktalarına da daha kolay ulaşmalarına yardımcı oluyorum. Görme Engelli Federasyonu’nun görme engelli bir başkana sahip olmasının avantajlarını yaşıyoruz” şeklinde açıkladı. BAŞARILARIN sürekli olabilmesi

“ÜRETKEN OLMAK İÇİN SPOR BİR YOLDUR” Federasyon olarak ikici amaçlarını ise görme engellilere spor yaptırmak olduğunu belirten Sayyıdan, toplumla bütünleşmenin ve sağlıklı vücuda sahip olmanın yolunun spordan geçtiğini söyledi ve şunları kaydetti: “Özellikle 2000 yılından itibaren engelli sporuna devletimizin büyük katkısı olmuştur. Devletimizin vermiş olduğu bu destekler sayesinde ülkemizde engelli sporları hızlı bir ivme alarak uluslararası bir başarıyı elde etti. Bu başarının yanında aynı zamanda ulusal turnuvalarımızda ise görme engellilere kulüpler aracılıyla ve bütün engellilere spor yaptırıp sağlıklı bedene kavuşmaları, toplumla bütünleşmeleri açısından çok önemli katkılar sağlandı. Çünkü spor aynı zamanda üretmektir ve üreten insan daha mutlu olur. Toplumun ve devletin bakış noktası şu olmadı: ‘işte biz engelliye yardım edelim. O yardım ile yetinsinler değil, biz engellileri üretken hale nasıl getirebiliriz düşüncesi’ ile hareket etti. Üretken hale getirmek içinde spor iyi bir yoldur.”

için ekonomik desteklere ihtiyaçları olduklarını vurgulayan Sayyıdan, “Engelli sporlarına sponsor bulma konusunda ciddi sıkıntılarımız var. Bu sıkıntılarımızın giderilmesi konusunda duyarlı insanlara bizim herhangi bir ligimizi, takımımıza sponsor olurlarsa başarımızın artmasına önemli adımlar atmış olurlar. Onlara da toplum için sosyal sorumlulukla bir şeyler katma hazını da tatmış olurlar. Devlet vermesi gerekeni veriyor ama sponsorların desteğine ihtiyacımız var” diye sponsorlara seslendi.

“Her engelli spor yaparak sosyalleşin” ENGELLILERE ve ebeveynlere tavsiyelerde bulunan Sayyıdan, “Ülkemizde ciddi oranda görme engelli sayısı var. Görme engelli arkadaşlarımızın tamamını spora katamıyoruz. Spor aktivitelerine katılsınlar en önemlisi sosyalleşecekler, bütünleşip üretecekler ve mutlu olacaklar. Hayat kaliteleri artacak. Görme engellilerin aileleri çocuklarına koruma poli-

tikası uygulamasınlar. Çünkü onlara zarar gelecek mantığına girdikleri zaman bu koruma sonucunda görme engelliler bağımsız harekete kavuşamıyor. Özgür davranma şansı elinden alınmış oluyor. Anne ve baba görme engelli çocuğunun yanında olmayacak. Hayatla tek başına mücadele etmesi gerekiyor” diyerek böyle anne- babalara böyle seslendi.

Esnafspor grubunda şampiyon oldu “En büyük hedefimiz olimpiyatlar” SAYYIDAN, “2016 Rio Paralimpik Oyunları’nda Kadın Goalball Milli Takımı altın madalya kazandı. Orada elde edilen başarıyı bir üst seviyeye taşımayı ve diğer branşlar da altın madalya kazanmayı hedefliyoruz. Federasyon olarak yeni branşların da açılması yönünde çalışmalar yapacaklarını ifade eden Sayyıdan, yeni dönemde başarılar elde edebilmek için daha çok çalışacağız. Olimpiyatlarda başarı elde etme hedefimizi ön planda tutacağız. 2016 Rio Paralimpik Oyunları’nda goalballde elde edilen başarıyı diğer branşlarda da yakalamalıyız” diye belirtti. 2016 Rio Paralimpik Oyunları’nda altın madalya kazanarak, oyunlar tarihinde Türkiye’ye takım sporlarındaki ilk şampiyonluğu Goalball Kadın Milli Takımı’nın getirdiğini hatırlatan Sayyıdan, Rio’da judo ve atletizmde üç bronz madalya kazandıklarını Goalballdeki başarıyı diğer branşlar da elde edeceklerine inandıklarını dile getirdi. En büyük hedeflerinin olimpiyatlar olduğunu kaydeden Sayyıdan, federasyon olarak 2020 Paralimpik Oyunları’na hazırlandıkları yaptıklarını ve büyük başarı elde etmeyi arzuladıklarını söyledi.

19 Mayıs 2 Nolu Sentetik Saha’da oynanan karşılaşmada Esnafspor, Barışspor’u 6-1 mağlup etti. ANKARA 2. Amatör Ligi 6. Grup’ta mücadele eden Esnafspor, bu sonuçla puanını 30’a çıkartarak, ligin tamamlanmasına bir hafta kala şampiyonluğunu ilan etti ve şampiyonluk kupasını aldı. Esnafspor’a farklı galibiyeti getiren golleri; 26, 61 ve 83’de Burak Can Bozdilki, 45 ve 63’de Bayram Aslan, 76’da Kadir Cerrahoğlu kaydetti. Barışspor’un tek golü ise 21. dakikada İbrahim Yaman’dan geldi.

ÇOK ÇALIŞMANIN ZAFERİDİR Kupa töreninde konuşan Kulüp Başkanı Hüseyin Ar, Esnafspor’un grubunda şampiyon olması ve 1. Amatör lige yükselmesinden

dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, sevincini genç futbolcularla paylaştı. Kulüp Başkanı Ar, “Şampiyonluk inanmanın ve çok çalışmanın zaferidir. Bizler de başkanından yöneticisine, teknik sorumlusuna ve futbolcusuna kadar en başta şampiyon olacağımıza inandık. Şampiyonluk arzusu ve heyecanı ile birbirimize kenetlendik. Ligde geride kalan haftalarda gerçekten zorlu maçlar oynadık. Buna rağmen istediğimiz yerdeyiz. Çok özveriyle çalışarak hepimiz bu şampiyonluğu hak ettik. Şampiyonlukta büyük pay sahibi tüm futbolcularımızı, teknik sorumlumuzu ve emek ve mesai harcayan Esnafspor’a gönül vermiş yöneticilerimizi kutluyorum.” dedi.

Çankaya’da spor okuluna yoğun ilgi ÇANKAYA Belediyesi’nin, 7-14 yaş arası çocuklar için düzenlediği Yaz Spor Okulu kayıtları yoğun ilgiyle başladı. 28 Haziran’da başlayacak derslere kayıt olan çocuklar, diledikleri alanda spor yapacak olmaktan çok mutlu. Çankaya Belediyesi’nin, özellikle yaz tatilini Ankara’da geçirecek çocukların sosyal-

leşmesi, fiziksel aktivitelerde bulunması ve kaliteli zaman geçirmesi amacıyla düzenlediği Yaz Spor Okulu kayıtları başladı. Çankaya Belediyesi Hizmet Binası’nda alınan kayıtlara velileriyle birlikte gelen çocuklar, futbol, basketbol, voleybol, tenis, aikido, satranç ve yüzme branşlarından dilediklerine kayıt oldu. Kayıt

olan öğrencilerden 10 yaşındaki Zehra Akkaya, yüzmeyi geçen sene katıldığı Yaz Spor Okulu’nda öğrendiğini belirterek, bu yıl tekrar gidebileceği için çok mutlu olduğunu belirtti. Yine 10 yaşındaki Burçin Önal da bu yıl ilk kez katıldığı okulda basketbol oynamayı öğrenecek olmanın heyecanını yaşıyor.



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.