SAYI 10 - EKİM 2015
www.teknoblog.com
HANGİ iPAD? iPad satın almayı düşünenlere özel rehber
iPHONE 6S PLUS vs. GALAXY NOTE 5 İki büyük ekranlı amiral gemisi telefon karşı karşıya
NEED FOR SPEED NO LIMITS Hız sınırlarını aşın
DIŞI AYNI, İÇİ YENİLİKLERLE DOLU
APPLE iPHONE 6S DETAYLI İNCELEMEDE
CASPER VIA V10 İnce ve şık tasarım uygun fiyatla buluştu
İÇİNDEKİLER
3
8
8 29 vs
HABER
Volkswagen Türkiye’de 323 bin 977 aracını geri çağırıyor iWork iOS 9, OS X El Capitan ve iCloud için güncellendi Facebook Beğen tuşuna alternatif his simgeleri ortaya çıktı
YEPYENİ
21.5 inç 4K Retina iMac
KARŞILAŞTIRMA
23
iPhone 6s Plus vs. Galaxy Note 5
DOSYA
31
45
Hangi iPad tercih edilmeli?
UYGULAMALAR Need for Speed No Limits
İNCELEMELER Apple iPhone 6s Casper VIA V10
TEKNOBLOG DERGİ
Genel Yayın Yönetmeni Sabri KÜSTÜR
Editörler Oya KÜSTÜR Sinan KÜSTÜR
-2 -
6 17
19
17
24
29
31 45
Adres:
Küçükbakkalköy Mah. Derebey Sok. Dumankaya Flex 13/44 34750 Ataşehir / İSTANBUL
Telefon:
0850 223 19 17 0532 453 02 94
Tasarım Oya KÜSTÜR
3
E-posta:
dergi@teknoblog.com
HABER
Volkswagen Türkiye’de 323 bin 977 aracını geri çağırıyor Volkswagen, geçtiğimiz ay patlak veren dizel emisyon skandalının ardından Avrupa’daki 8.5 milyon aracını geri çağırma kararı aldı. Şirket sürece ilişkin detayları henüz açıklamazken, teknik güncelleme işlemlerinin Ocak 2016’da başlayacağını duyurdu.
V
olkswagen’in Avrupa için aldığı geri çağırma kararı Türkiye’yi de kapsıyor. Türkiye’de EA 189 motoruna sahip 323 bin 977 otomobil de, 2016’nın ilk ayında servise çağırılacak ve teknik güncelleme gerçekleştirilecek. Kararın Türkiye’yi ilgilendiren kısmının duyurusunu Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık yaptı. Volkswagen’in gönüllü geri çağırmayı kabul ettiğini belirten Işık, bu nedenle Alman otomotiv devi için herhangi bir cezai yaptırımın uygulanmayacağını açıkladı.
Almanya’da bulunuyor. Söz konusu araçlarda emisyon testlerinden geçmelerini mümkün kılan “Defeat Device” adı verilen özel bir yazılım hilesi bulunuyor. Dünya çapında 11 milyonun skandaldan etkilendiği belirtilirken, küresel çapta büyük tazminat ve ceza ödeme tehlikesi Volkswagen’in karşısında duruyor. Almanya’nın otomotiv sektörünü düzenleyen kurumu KBA, Volkswagen’in yaptığı ilk geri çağırma önerisini reddetmişti. Ancak şirketin geri çağırma kapsamını genişletmesi ve Avrupa’daki tüm dizel araçları teklife dahil etmesinin ardından plana onay verildi.
Volkswagen’in Avrupa’da geri çağırdığı 8.5 milyon aracın 2.4 milyonu şirketin anavatanı
-3 -
HABER
Intel Curie modüllü Genuino 101 ile herkes kendi elektronik cihazını yapabilecek Intel bu yılın başında düzenlenen CES’te düşük güç tüketiminde bulunan giyilebilir ürünler için düğme büyüklüğünde yonga üstü sistem modülü Curie’yi tanıtmıştı. Ancak şirket bu modülü kullanacak ilk ürünler hakkında herhangi bir bilgi vermemişti. Artık bu konudaki bilinmeyenler de ortadan kalkmış bulunuyor.
I
ntel, Maker Faire Roma etkinliğinde Curie modülünü kullanan ilk ürün olan yepyeni ve düşük maliyetli Arduino kartı Genuino 101’i tanıttı. Bu, belki bazılarının beklediği göz alıcı giyilebilir teknolojisi olmayabilir, ancak Curie modüllü Arduino devre kartı gerçekten de önemli bir teknolojik ürün olarak nitelendirilebilir. İtalyan bir şirket olan Arduino son on yılını programlama, kodlama ve elektronikle ilgilenen, özellikle de DIY (kendin yap) ve maker odaklı toplulukların ilgisini çeken geliştirilmeye hazır ürünlerle uğraşarak geçiriyor. Bu nedenle Genuino 101 hem Intel, hem de Arduino için her iki şirketin amaçlarının örtüştüğü bir cihaz olarak karşımıza çıkıyor. Genuino 101, kullanımı kolay ve temel öğrenme alıştırmaları için uygun olmasının yanı sıra Intel Curie
modülünün güçlü özellikleri sayesinde teknoloji tabanlı ürünlerin prototiplerinin oluşturulması için de kullanılabiliyor. Günümüzde mevcut giriş seviyesindeki mikro denetleyici kartlara yakın bir fiyata sunulan Genuino 101, akıllı cihazların geliştirilmesine olanak tanımak adına, bir ivmeölçere, jiroskopa ve Bluetooth Smart bağlantısına sahip. Kart, ücretsiz olarak temin edilebilen donanım tasarımlarıyla, herkesin ortak interaktif projeler yaratmasını kolaylaştıran bir yazılım programlama ortamını bir araya getiriyor Genuino 101, 2016 yılının ilk çeyreğinde, 30 dolarlık (yaklaşık 27 avro) bir fiyat karşılığında satın alınabilecek. Intel Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Yeni Teknoloji Grubu?nun Genel Müdürü Josh Walden, “Henüz yolun başındaki girişimcilerin ve genç öğrencilerin desteklenmesi Intel için her
-4 -
zaman bir öncelik olmuştur. Intel’in gücünü yeni bir amatör geliştirici nesline aktarıyoruz. Genuino 101 kartının içindeki Intel Curie modülünün gelişmiş özellikleri sayesinde, hem genç öğrenciler hem de geliştiriciler artık tamamen özgün, akıllı ve bağlantılı buluşlara hayat verebilecek.” şeklinde konuştu. Intel tarafından üretilen kart, Amerika Birleşik Devletleri? nde Arduino 101, Amerika Birleşik Devletleri dışında ise Genuino 101 markası altında satılacak.
HABER
Yeni Google Play Store tasarımına ait ilk görüntüler ortaya çıktı
Y
aklaşık altı yıldır Google Play Store ekibinde çalışan yazılım mühendisi Kirill Grouchnikov, kişisel Google+ hesabı aracılığıyla yeni Google Play Store tasarımına ait ekran görüntülerini paylaştı. Yenilenen tasarımın doğruluğu ve dağıtım zamanı konusunda henüz somut bir bilgi bulunmuyor. Grouchnikov tarafından yayınlanan ekran görüntülerinde Google Play Store’un kökten bir tasarım değişikliği yaşamayacağı; ancak yenilenen animasyonlar ve sayfa planıyla daha taze bir görünüme kavuşacağı görülüyor.
Müzik, Kitaplar ve Gazetelik olmak üzere yedi bölüm bulunuyor. Grouchnikov tarafından paylaşılan görüntülerde İbranice yazıların da bulunması, Google Play Store’un sağdan sola doğru yazılan dilleri de desteklenmeye başlayacağını gösteriyor. Android kullanıcılarının yeni Google Play Store tasarımıyla ne zaman buluşacağı bilinmiyor. Grouchnikov’un paylaşımında #soon (yakında) etiketinin kullanılması, bekleyişin fazla uzun sürmeyeceğini gösteriyor. Ancak sonrasında kullandığı ve anlamı çözülemeyen #uhhnggngyeh etiketi, bu konuda bir kafa karışıklığı yaratıyor. Yine Grouchnikov’un paylaştığı aşağıdaki görsel ise Google Play Store’un yıllar içindeki değişimini gözler önüne seriyor.
Yeni tasarımda Google Play Store’un iki ana bölüme ayrıldığı görülüyor. Bu bölümler Uygulamalar & Oyunlar ile Eğlence adını taşıyor. Halihazırda Google Play Store’da Uygulamalar, Oyunlar, Eğlence, Sinema & TV,
-5 -
HABER
iWork iOS 9, OS X El Capitan ve iCloud için güncellendi
A
pple iWork üretkenlik uygulamalarının iOS, Mac ve iCloud sürümlerini güncellediğini duyurdu. Güncellemelerle birlikte iOS 9 ve El Capitan sürümlerine Split View ve Picture in Picture gibi yeni özellikler geliyor.
Bazı değişiklikler hem iOS hem de OS X EL Capitan kullanıcılarını kapsıyor. Örneğin Keynote, Numbers ve Pages uygulamalarında genişletilmiş VoiceOver desteği mevcut ve yorum eklerken, notları düzenlerken ve daha bunun gibi çeşitli işlerden bundan yararlanmak mümkün oluyor. Mac’teki Keynote’a da iOS’teki gibi İbranice ve Arapça desteği geliyor. El Capitan kullanıcıları Force Touch özellikli izleme dörtgenini kullanarak dokunmatik geri bildirimler alabilecek, Split View görünümünden yararlanabilecek.
Bu arada iCloud için iWork paketi beta sürecinden çıkarılıyor ve bu servise de aralarında versiyon geçmişinin de bulunduğu, diğer kişilerle daha uyumlu bir işbirliği sağlayacak yeni özellikler de yer alıyor. iOS 9 kullanıcıları için güncelleme Picture in Picture, 3D Touch, Slide Over ve Split View gibi yeni özellikleri getiriyor. iCloud paketiyle birlikte, iOS 9’daki iWork uygulamaları versiyon geçmişini gösterecek, böylelikle bir doküman veya proje üzerinde yapılan değişiklikler daha iyi şekilde görülecek. Keynote uygulamasına “düzenle ve sun” gibi dikey görünüm seçeneği eklenirken, İbranice ve Arapça için çift yönlü destek de geliyor.
Dikkat çekici bir diğer değişiklik de iWork uygulamalarını uzun zamandır kullananları ilgilendiriyor. iWork ’06 veya ’09 paketleriyle hazırlanmış olan dokümanlar bundan böyle OS X, iOS ve iCloud’daki iWork uygulamalarıyla açılıp düzenlenebilecek. Güncellemelerle ilgili daha fazla detayı buradaki bağlantıda bulabilirsiniz.
-6 -
HABER
Dropbox Paper ekipler için ortak düzenleme aracı
D
ropbox ortak çalışma imkanı sağlayan doküman editörü Paper’ın yakında çıkacak sürümünün duyurusunu gerçekleştirdi. Dropbox’ın bu yılın başlarından itibaren test etmeye başladığı Notes uygulamasının bir sonraki nesli olarak da nitelendirilebilecek Paper, Dropbox’ın Google, Microsoft ve Quip gibi daha küçük oyuncular tarafından sunulan benzer amaçlı uygulamalara karşı çıkardığı rakip olarak nitelendiriliyor.
Doküman içinde dokümana atıfta bulunmak da mümkün, bunun için Dropbox bağlantılarını eklemek yeterli oluyor ve böylelikle onlar da satır içine ekleniyor. Ayrıca isteyenler küçük fotoğraf galerileri de oluşturabiliyor. Eğer iş arkadaşlarıyla birlikte düzenleme yapıyorsanız, dokümanın herhangi bir yerinde yazılı veya özelleştirilmiş etiketlerle yorumlar bırakabilirsiniz. Dropbox, Paper’ı hâlâ davet usulüyle ve sadece web üzerinden kullanıma açıyor. Ancak son zamanlarda Dropbox’ın olması gerekenden yüksek piyasa değerine sahip olduğu şeklinde eleştirilen çıkmaya başladığı bir ortamda, Dropbox bu ürünü bir an önce geniş bir kullanıcı kitlesiyle paylaşmak için işleri hızlandırmış olmalı.
Paper şu an için sadece web üzerinde çalışıyor, yeni doküman oluşturmaya veya düzenlemeye izin veriyor. Tahmin edebileceğiniz gibi, birden fazla kişi aynı doküman üzerinden aynı anda çalışabiliyor. Ayrıca buna ek olarak yapılacaklar listesi yardımıyla yöneticilerin belirli görevleri belirli kişilere ataması ve bunların takibini yapması da mümkün.
-7 -
HABER
Yahoo Mail yepyeni bir görünüm ve özelliklerle kullanıcılarının karşısında Bundan yedi ay öncesinde geleneksel şifreleri tek kullanımlık SMS kodlarıyla değiştiren Yahoo Mail, şifreleri tamamen ortadan kaldırmak için ikinci büyük adımını atıyor. Yahoo Account Key’i duyuran şirket, kullanıcıların e-posta hesabını bir mobil cihaza bağlıyor.
K
ullanıcılar yeni giriş isteklerini push bildirimleri aracılığıyla onaylayacak. Yahoo Mail’deki yenilikler Yahoo Account Key ile sınırlı kalmıyor. Köklü bir tasarım değişikliğinden geçen servis; eskiye kıyasla daha yüksek hız, daha kolay arama özelliği ve Outlook, Hotmail, AOL hesaplarına erişim imkanıyla birlikte geliyor. Account Key’in çalışma mantığı oldukça basit. Öncelikli olarak kullanıcılardan Yahoo
hesaplarını bir mobil cihaza bağlamaları isteniyor. Bu cihazın da bir akıllı telefon olması tercih ediyor. Cihaz entegrasyonunun tamamlanmasının ardından kullanıcılar masaüstünde Yahoo Mail sitesine gittiklerinde önce e-posta adreslerini giriyor. Şifre bölümüne inildiğinde ise Yahoo, Account Key’in aktive edildiğini otomatik olarak algılıyor ve kullanıcıların cihazına bir bildirim gönderiyor. Giriş isteği doğrudan bildirim aracılığıyla kabul edilebiliyor veya reddedilebiliyor.
Account Key, şifrelerin yol açtığı pek çok probleme çözüm getirme potansiyeli taşıyor. Şifre unutma, bir şifreyi birden fazla servis için kullanma, güvenlik açığı yaratma, ikincil bir doğrulama yöntemi eksikliği gibi problemler, pek çok kullanıcının başını ağrıtabiliyor.
Account Key, ilk izlenim itibarıyla şifreleri geride bırakmanın çabuk ve şık bir yolu gibi gözüküyor. Şirket, özelliği diğer servislerine de taşımayı planlıyor.
-8 -
HABER Yahoo Mail’in yenilenen mobil uygulamaları da, kullanıcılara sevecekleri pek çok özellik vadediyor. “Mail Plus Plus” adı altında geliştirilen yeni mobil uygulama, sosyal ağlarla bağlantıya geçerek güncel fotoğrafları kişi kartlarına ekliyor. Eklenen fotoğraflar mesajların yanında gösteriliyor. Sosyal ağlardan gerçek zamanlı kişi bilgilerini de çeken Yahoo Mail, böylelikle kullanıcıların uygulama üzerinden daha fazla bilgiye erişimini mümkün kılıyor. Yahoo Mail uygulaması, Mailbox benzeri sürükleme kontrollerini de beraberinde getiriyor. Birden fazla mesajı seçmek içinse mesajların üstüne uzun süre dokunmak yeterli oluyor. Arama özelliğinde yapılan güncellemeyse sonuçların mesajlar, fotoğraflar
ve fotoğraf dışındaki dosya ekleri olarak ayrı kategorilerde listelenmesini sağlıyor. Bu özellik, Yahoo Mail hesabına entegre edilen Hotmail ve AOL hesaplarında da çalışıyor. Uygulama, üç eposta kutusundan alınan sonuçları bir yerde topluyor. Gelen kutusunu bir tür “yapılacaklar listesi” olarak kullananları ve bunun için sürekli olarak kendisine e-posta gönderenleri de unutmayan Yahoo, yeni e-posta oluşturma seçeneğine uzun süre basıldığında alıcı kısmına doğrudan kişinin kendi e-posta adresini yazıyor ve imleç konu bölümüne taşınıyor. iOS’te uygulama ikonuna uzun süre dokunulduğunda “Kendine e-posta gönder” bir 3D Touch seçeneği olarak kullanıcılara gösteriliyor.
-9 -
HABER
LG G4 için Android 6.0 Marshmallow dağıtımı başlıyor
A
ndroid‘in en son versiyonu 6.0 Marshmallow geçen haftadan itibaren Google’ın kendi Nexus cihazlarına gelmeye başladı. LG de bu güncellemeyi mümkün olan en kısa zamanda telefonlarına sunmayı planlıyor. Şirket gelecek hafta itibarıyla Polonya’daki G4 kullanıcılarıyla başlamak üzere, en son amiral gemisi telefonuna Android 6.0 Marshmallow güncellemesini dağıtacağını duyurdu. Amerika, Asya ve Avrupa ülkeleri de pilot bölge olarak seçilen Polonya’yı takip edecek. LG, Polonyalı G4 müşterilerinin dünyada Marshmallow’u alacak ilk kullanıcılar arasında olacağını kaydetti. Konuyla ilgili olarak LG tarafından yayınlanan açıklamada demeci yer alan LG pazarlamadan
sorumlu başkan yardımcısı Chris Yie, LG’nin Google ile yakın çalışarak Android 6.0’ı G4’e tüm rakiplerinden önce getirmeyi başardığını kaydetti. Bu arada LG Google ile Marshmallow ile yüklü olarak, Huawei’nin ürettiği Nexus 6P ile birlikte çıkan Nexus 5X akıllı telefonu için işbirliği yapmıştı. LG diğer akıllı telefonlarının Marshmallow’u ne zaman alacağını veya diğer ülkelerdeki LG G4’lere Marshmallow’un ne zaman geleceğini açıklamadı. Kabul etmek gerekiyor ki, Android güncellemelerinin mevcut telefonlara ulaştırılmasında LG’nin kendisinden çok mobil operatörlerin sözü geçebiliyor. Tabii ki, bu durum daha çok ABD gibi, operatör telefonlarının daha yoğun olduğu ülkelerde geçerli sayılır.
- 10 -
HABER
iOS 9 için ilk untethered jailbreak Pangu çıktı
P
angu iOS 9 için ilk herkese açık ilk untethered jailbreak çözümünü yayınladı. Bu iOS 9 jailbreak iPhone, iPad veya iPod touch’a uygulanabiliyor. iPhone 6s, iPhone 6s Plus ve iOS 9’un mevcut olan iOS 9.0, iOS 9.0.1, iOS 9.0.2 gibi bütün sürümleriyle çalışan cihazlarda uygulanabilen bu jailbreak çözümü sayesinde Apple‘ın App Store’unda bulunan uygulamaların dışındaki uygulamaları da Apple’ın mobil cihazlarında kullanmak mümkün oluyor. Pangu’nun iOS 9 jailbreak yazılımı ücretsiz olarak indirilip kullanılabiliyor, ancak şu anda sadece Windows yükleyicisi bulunuyor. Mac desteğinin de yakında gelmesi bekleniyor, ancak bunun kesin tarihi henüz verilmedi. iOS için çıkarılmış bütün gayriresmi ve desteklenmeyen yazılımlar için geçerli olduğu gibi, bu jailbreak çözümünün de yüklenmesine başlanmadan önce ne yapıldığının ve sonuçlarının bilinmesi noktasında uyarılarda bulunuluyor. Eğer iOS 9 yüklü cihazınızı jailbreak etmeye karar verirseniz, cihazınızın
yedeğini almayı unutmayın. Ayrıca jailbreak işleminin garanti kapsamına zarar verme ihtimâli bulunuyor. Eğer Apple’ın teknik ekibi bir jailbreak işleminin uygulandığını saptarsa, cihazınızın garanti kapsamından çıkması bile söz konusu olabilir. 9to5Mac sitesi jailbreak’in düzgün çalıştığını doğruluyor, ancak yine de yedek alınmasını ve bunun güvenli şekilde saklanmasını tavsiye ediyor. Bu arada jailbreak yapmaya karar verenler için dikkat edilmesi gereken birtakım hususlar listeleniyor. Pangu’nun sık sorulan sorular sayfasına göre, iPhone’umu Bul servisinin ve parolanın devre dışı bırakılması jailbreak sürecinin başarılı olma ihtimâlini artırıyor. Ayrıca jailbreak sürecinin iOS’in kablosuz bağlantı üzerinden güncelleme sistemiyle uyuşmazlık yaşadığı da belirtiliyor. Eğer iOS 9 jailbreak sürecinin sürekli başarısız olması durumuyla karşılaşırsanız, jailbreak işlemine girişmeden önce iTunes üzerinden iPhone’u yeniden kurmanız sonuca ulaşmanıza yarayabilir.
- 11 -
HABER
Apple’ın daha önce jailbreak uygulamalarına ihtiyaç hissedilen birçok özelliği iOS işletim sistemine eklemesiyle birlikte iOS cihazlarını jailbreak etme ihtiyacı azalmıştı. Ne var ki, iOS 9 jailbreak çözümüyle elde edilebilecek çeşitli imkânlar hâlen mevcut. Örneğin Steve
Troughton-Smith adlı tanınmış yazılımcı bu sabah paylaştığı bir tweet ile, iOS 9’un bölünmüş ekranlı çoklu görev özelliğini Pangu jailbreak’i yüklenmiş iPad Air’de çalıştırdığını duyurdu. Bunun kodlarına da GitHub üzerinden ulaşmak mümkün.
iPhone 6s ve iPhone 6s Plus Türkiye çıkış tarihi 23 Ekim gününe ertelendi
A
pple yaklaşık iki hafta önce yayınladığı basın bülteniyle iPhone 6s ve iPhone 6s Plus’ın 16 Ekim tarihinden itibaren Türkiye’de satışa sunulacağını açıklamıştı. Apple’ın bu açıklamasının ardından Apple’ın web sitesinde de iPhone 6s ve iPhone 6s Plus’ın 16 Ekimde tüketicilerle buluşacağı bilgisi
yer almış, ayrıca mobil operatörler ve perakende mağazalar da iPhone 6s ve iPhone 6s Plus’ı bu tarihte satışa sunacaklarına dair tanıtımlara başlamıştı. Ayrıca Turkcell ve Vodafone gibi mobil operatörler 9 Ekim tarihinde iPhone 6s ve iPhone 6s Plus için sözleşmeli kampanya seçeneklerini açıklamış, web siteleri üzerinden ön satışa
başlamıştı. Aynı şekilde çeşitli teknoloji mağazaları da ön satış ve siparişe başlamıştı. Ne var ki, son birkaç gündür Apple’ın Türkiye’deki iPhone 6s ve iPhone 6s Plus lansmanını erteleyeceğine dair söylentiler ortalıkta dolaşmaya başlamıştı. Bu söylentiler boşa çıkmadı ve Apple’ın web sitesinde iPhone 6s ve iPhone 6s Plus’ın 23 Ekim tarihinde çıkacağı bilgisi paylaşıldı. Apple’ın erteleme nedeni hakkında herhangi bir bilgi verilmedi. Ancak geçtiğimiz haftasonu Ankara’da gerçekleştirilen terör saldırısı ve sonrasında oluşan ortam Apple’ın iPhone 6s lansmanını bir hafta ötelemesine neden olmuş olabilir. Her ne kadar Apple iPhone 6s ve iPhone 6s Plus’ın Türkiye çıkış tarihini yenilese de, fiyatlara dokunmadı. iPhone 6s 3099 TL, iPhone 6s Plus ise 3499 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunulacak.
- 12 -
HABER
Windows 10’un Türkiye’deki varsayılan arama motoru Yandex oldu Microsoft, en yeni işletim sistemi Windows 10’u geçtiğimiz temmuz ayının sonlarında yayınlamıştı. Yazılım devi, Windows 10 çerçevesinde yeni işbirlikleri geliştirmeye işletim sistemi yayınlandıktan sonra da devam ediyor.
B
u doğrultuda Yandex ile güçlerini birleştiren Microsoft; Türkiye, Rusya, Belarus, Kazakistan ve Ukrayna’nın da aralarında bulunduğu pek çok ülkede Windows 10’daki Microsoft Edge ve Internet Explorer tarayıcılarında varsayılan arama motoru ve açılış sayfası olarak Yandex’i seçti. Orijinal Windows 7 ve Windows 8 sürümlerini kullananlar için ilk yıl ücretsiz olan Windows 10’da Yandex sayesinde yerel bir arama deneyimi sunulacak. Anlaşmanın geçerli olduğu ülkelerde kullanıcılar Windows 10’un avantajlarını özel bir Yandex tanıtım sayfası aracılığıyla görebilecek. Bu sayfa aracılığıyla Windows 10’u resmen indirmek ve kullanmak da mümkün olacak. Windows 10 ile yapılabileceklere de özel Yandex sayfasında yer verilecek.
başarılı bir ortaklık bulunduğunu hatırlatan Myerson, belli bölgelerde Yandex’in Windows Phone’a entegre edildiğini ve bu bölgelerde Windows 10 ekosistemiyle birlikte Yandex arama deneyimi sunmayı dört gözle beklediklerini sözlerine ekledi. Yandex CEO’su Arkady Volozh ise Windows 10’un başarısını çoktan kanıtladığını ve büyüme potansiyelini gösterdiğini dile getirdi. Microsoft’un yerel oyuncularla işbirliği yapmaya yatkınlığının da bu durumda önemli rol oynadığını söyleyen Volozh, yapılan anlaşmanın Microsoft ve Yandex arasında kökleri geçmişe dayanan işbirliğinin gelişim sürecinde beklenen bir adım olduğunu ve Yandex ürünlerinin yüksek kalitesini gösterdiğini belirtmeyi ihmal etmedi.
Yandex ile yapılan anlaşmayı değerlendiren Microsoft Windows ve Cihazlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Terry Myerson, kendilerini dünyanın dört bir yanındaki kullanıcıların seveceği bir Windows 10 deneyimi sunmaya adadıklarını ve kullanıcılara yerel anlamda uygun deneyimler sağlamanın da bu hedef doğrultusunda izlenen yollardan biri olduğunu belirtti. Microsoft ve Yandex arasında uzun süredir
- 13 -
HABER
Toshiba Microsoft Surface’e daha ince ve hafif dynaPad ile cevap veriyor
T
oshiba’nın ilk dynaPad’i dokunmatik ekranlı tabletlerin dünyaya çok garip geldiği bir dönemde, 1993’te tanıtılmıştı. Şirketin yeni dynaPad’i ise IFA 2015’te tanıtılan prototipinin ardından bugün itibarıyla resmiyet kazandı. Windows 10 işletim sistemli melez bir cihaz niteliğindeki yeni Toshiba dynaPad, tablet büyüklüğündeki dokunmatik ekranlarla dolu bir pazara giriş yapacak. Pazardaki diğer rakipleri gibi, Microsoft Surface’e epey benzeyen Toshiba dynaPad; ince tasarımı, 12 inç ekranı ve klavye dock’una ek olarak kendine özgü bazı özelliklere de sahip. Bu ek özellikler arasında dikkati ilk olarak özel kalem çekiyor. Toshiba dynaPad beraberinde Wacom Active Electrostatics TruPen kalemle birlikte geliyor. Bu özel kalem Toshiba’nın kurumsal uygulamaları dışında Microsoft’un Office uygulamaları ve Edge tarayıcısıyla da birlikte çalışabiliyor. Microsoft, Wacom tarafından üretilen kalemle Toshiba dynaPad’in arasındaki etkileşimin kalemle kağıda yazma hissine benzer bir deneyimi amaçladığına vurgu yaptı. Toshiba dynaPad,
piyasadaki kalem sahibi tek melez cihaz olmasa da, şirket kendi ürününün not alma konusunda rakiplerinden daha doğal bir his sağladığını iddia ediyor. Toshiba dynaPad’in 1920 x 1080 piksel çözünürlüklü ekranı, yansıma ve parmak izi lekelerini önlemek için çift katmanla kaplanmış. 1.44 GHz Intel Atom işlemciye 4 GB RAM’in eşlik ettiği Toshiba dynaPad’in, Surface Pro 4’e performans konusunda rakip olması pek mümkün gözükmüyor. Ancak klavyesi olmadığında sadece 569 gram ağırlığında ve 6.6 milimetre kalınlığındaki cihaz, üreticisi tarafından türünün en ince ve hafif cihazı olarak niteleniyor. Klavye eklendiğinde Toshiba dynaPad’in ağırlığı 996 grama, kalınlığı ise 14.9 milimetreye çıkıyor. Yeni Toshiba dynaPad, bugün itibarıyla Japonya’da ön siparişe çıktı. Cihazın ABD ve Avrupa pazarına girişi ise 2016’nın başlarında gerçekleşecek. Aralık ayında Japonya’da mağaza satışı başlayacak Toshiba dynaPad’e sahip olmak için 130 bin yen (3 bin 182 TL) ödemek gerekecek.
- 14 -
HABER
Tag Heuer Android Wear akıllı saatini önümüzdeki ay tanıtacak
İ
sviçreli saat üreticisi Tag Heuer, bir süredir merakla beklenen Android Wear işletim sistemli akıllı saatinin tanıtımı için nihayet bir tarih verdi. Tag Heuer Connected adını taşıyan akıllı saat, 9 Kasımda New York’ta düzenlenecek bir etkinlikte görücüye çıkacak. Geçtiğimiz ay CNBC’ye konuşan Tag CEO’su Jean-Claude Biver, Tag Heuer Android Wear saatinin popüler Tag Carrera modelinin üstüne inşa edileceğini ve fiyat etiketinde 1800 dolar yazacağını dile getirmişti. Tag Heuer, akıllı saatiyle Apple Watch’un altın modeline ilgi duyan, ancak saati estetik bakımından eksik bulanların dikkatini çekmeyi amaçlıyor. Apple Watch’un satış fiyatının 17 bin dolara kadar çıkması ise Tag Heuer’i fazlasıyla rahatlatmışa gibi gözüküyor.
CEO Biver, 1800 dolarlık fiyat etiketi nedeniyle endişeli olduklarını, ancak Apple’ın fiyatlandırması sayesinde rahatladıklarını belirtmişti. Apple ise Apple Watch’un lüks segmentte daha cazip hâle gelmesi için güçlerini Hermés ile birleştirmişti. Tag Heuer Connected için oluşturulan internet sitesinde saat için “Gelenek inovasyonla, zanaatkarlık maharetle, cesur tarz atılımcı teknolojiyle buluşuyor.” sözleri kullanıldı. Sitede geçmişten günümüze Tag Heuer’in sıra dışı saat tasarımlarını gösteren bir zaman çizelgesi de yer alıyor. Tag Heuer Android Wear akıllı saati üstünde çalışmaya başladığını geçtiğimiz mart ayında duyurmuştu. Şirket, saatin donanımı ve yazılımı konusunda Intel’den de destek alıyor.
- 15 -
HABER
Dell depolama şirketi EMC’yi 67 milyar dolara satın alıyor
D
ell’in depolama şirketi EMC’yi satın almaya hazırlandığı yönündeki dedikodular geçtiğimiz hafta itibarıyla teknoloji dünyasının gündemine gelmişti. Bu beklenti nihayet gerçeğe dönüştü ve Dell, EMC’yi 67 milyar dolar karşılığında satın alacağını resmen duyurdu. Üst düzey Dell yöneticilerinin EMC ile gerçekleştirilen temaslardan haberdar olmadığı iddiasıysa kulağa fazlasıyla ilginç geliyor. Yöneticilerin çoğunluğunun ABD dışında iş seyahatinde olduğu, bu nedenle görüşmeler konusunda bilgi edinemedikleri belirtiliyor. Recode sitesinde yer alan habere göre, görüşmeleri Dell adına CEO Michael Dell, EMC adına ise CEO Joe Tucci yürüttü. İki taraf arasındaki anlaşmada EMC’ye kendisi için daha yüksek bedel ödemeye hazır bir alıcı bulma izni de veriliyor. Ancak bu maddenin biraz vitrin süslemekten ibaret olduğunu belirtmek gerekiyor. Zira, EMC için teklif verebilecek kapasitede olan HP, Oracle, Cisco ve IBM gibi şirketlerin böyle bir hamlede bulunması olası gözükmüyor. Bu maddenin daha önce EMC’nin HP’ye satışına engel olan Elliott Management gibi hissedarları rahatlatmak amacıyla eklendiği düşünülüyor.
İlk etapta her bir EMC hissesi için 27.25 dolar değer biçildiği, ancak EMC’nin bulut yazılım şirketi VMware’deki hisselerinin de değerlendirilmeye alınmasıyla birlikte bu rakamın 30 doların üstüne çıkabileceği belirtilmişti. Bu beklenti gerçeğe dönüştü ve satış bedeli hesaplanırken her bir EMC hissesine yaklaşık 33.15 dolar değer biçildi. Dell’in VMware’deki çoğunluğunu korumaya niyetli olduğu, ancak satışın gerçekleşmesiyle birlikte oluşacak finansman açığını kapatmak adına EMC’nin varlıklarından bir kısmı satılabileceği söyleniyor. VMware satışın ardından bağımsız bir şirket olarak faaliyet göstermeye devam edecek. Satışla ilgili olarak The New York Times’a konuşan Dell’in kurucusu ve CEO’su Michael Dell, şirketi bilişim teknolojilerinin gittiği yöne doğru geliştirmeyi sürdürdüklerini ve EMC ile varılan anlaşmayı da bu gidişatı hızlandıracağını dile getirdi. Satışın henüz EMC hissedarları tarafından onaylanmadığını hatırlatmakta fayda var.
- 16 -
HABER
Facebook Beğen tuşuna alternatif his simgeleri ortaya çıktı
T
Facebook, kullanıcılarının paylaşımlara “beğenmek” dışında yanıtlar vermesini mümkün kılacak “Tepkiler” özelliğini test ediyor. Engadget ES’te yer alan haberde özelliğe ait olduğu söylenen taslaklara da yer verilirken, özelliğin Facebook’un standart Beğen butonunun yanına alternatif his simgeleri eklediği görülüyor. Haberde özelliğin önümüzdeki cuma gününden itibaren İrlanda ve İspanya’daki Facebook kullanıcılarına dağıtılacağı da belirtiliyor. Facebook CEO’su Mark Zuckerberg de geçtiğimiz ay düzenlenen bir soru-cevap seansında kullanıcıların hislerini “Beğen” butonunun ötesine geçebilecek şekilde ifade edebilmeleri için farklı yollar üstünde çalışmaya başladıklarını dile getirmişti. Zuckerberg’in bu açıklamasının ardından pek çok kişi “Beğenme” butonunu beklemeye başlasa da, Engadget
tarafından yayınlanan ekran görüntülerinde bu butona rastlanmıyor. Ancak sinirli ve üzgün his simgeleri hemen göze çarpıyor. Kalp, gülen yüz, şoke olmuş yüz ve kahkaha atan yüz simgeleri de Facebook’un eklediği ikonlar arasında görülüyor. Facebook, bir süredir kullanıcılarına paylaşımlarını ve profillerini kişiselleştirmek için yeni araçlar sunuyor. Kullanıcıların, Snapchat’te olduğu gibi, fotoğrafların üzerine şekiller çizmesini mümkün kılan sosyal paylaşım sitesi, sürekli dönen videolu profil fotoğraflarını da test ediyor. Engadget’ın haberine göre, söz konusu his simgeleri hem kişilerin hem de sayfaların yaptıkları paylaşımlarda görülebilecek. Facebook’un “Tepkiler” özelliğini İrlanda ve İspanya dışında test edip etmeyeceği henüz bilinmiyor.
- 17 -
HABER
Samsung Tizen işletim sistemli yeni telefonu Z3’ü tanıttı
A
ndroid‘e olan bağımlığını azaltmaya çalışan Samsung, “Tizen” isimli kendisine ait mobil işletim sistemini geliştirmişti. Güney Koreli şirketin Tizen işletim sistemli ilk telefonu olan Samsung Z1, iyi bir satış performansı sergilemişti. Tıpkı Z1 gibi, yeni Tizen telefonu Samsung Z3’ün de ilk durağı Hindistan oldu. Hindistan ve benzeri gelişmekte olan pazarlar, Samsung’un mobil işletim sisteminin yoğun ilgi gördüğü noktalar arasında yer alıyor.
Samsung Z3’te 5 inç HD Super AMOLED ekran, 1.3 GHz dört çekirdekli işlemci ve 1 GB RAM bulunuyor. 8 megapiksel arka kameraya ise 5 megapiksel ön kamera eşlik ediyor. Sadece 8 GB dahili hafıza sunan Samsung Z3’te 128 GB’ye kadar microSD desteği bulunuyor. Bağlantı kısmında Samsung Z3 Bluetooth, GPS, GLONASS ve Wi-Fi ile birlikte geliyor.
Uygun fiyatlı bir akıllı telefon olan Samsung Z3, selefi Z1’e kıyasla önemli iyileştirmeler barındırıyor. Samsung Z3’ün ön yüzü Z1’e bir hayli benziyor. Ancak arkaya bakıldığında Z3, kavisli köşeleriyle dikkat çekiyor.
- 18 -
YEPYENİ
21.5 4K RETINA iMAC Apple‘ın daha küçük ekranlı iMac bilgisayarı da nihayet daha yüksek çözünürlükle tanıştı. Yeni 21.5 inç iMac daha hızlı işlemci, daha hızlı RAM ve daha iyi grafik işlemcilerle güncellendi.
G H
er şeyden önemlisi, şimdi 4K ekran seçeneği de bulunuyor. Bu, uzun
zamandır 1080p çözünürlük desteğiyle sunulan iMac bilgisayarlar için önemli bir gelişim
- 19 -
YEPYENİ
anlamına geliyor, yeni iMac sahipleri 4K ekranda daha keskin ve canlı görüntülerden yararlanma imkanı buluyor. Apple 4K ekranlı iMac modelinde yeni bir görüntü teknolojisi kullanıyor, böylelikle yüzde 25 oranında daha fazla renk gösterimi yapılıyor. Yani, renkler daha güçlü ve doğruluğu daha yüksek hâle geliyor. Tabii ki,
4K ile birlikte gelen çözünürlük artışının yanında renk konusundaki bu değişikliği anlamak ilk bakışta mümkün olmayacaktır, ancak Apple’ın yeni 21.5 inç 4K imac ekranını sadece çözünürlük bakımından geliştirmekle kalmadığı görülüyor. Bu arada iyileştirilmiş renk üretim süreci 27 inç 5K iMac’lere de sunuluyor.
- 20 -
YEPYENİ 21.5 inç iMac teknik özellikler bakımından da önemli yeniliklerle birlikte geliyor. Yaklaşık iki yıl boyunca güncellenmeyen bu seri, önemli bir adım atıyor ve Intel’in Broadwell işlemcileriyle sunuluyor. Aslına bakarsanız, bu çok da heyecan verici sayılmayabilir, çünkü Skylake işlemcilerin çıktığı bir ortamda Broadwell artık bir nesil eski kalıyor. Ancak bu Broadwell işlemciler nispeten yeni sayılır, çünkü Intel’in fabrikalarından haziran ayında çıkış yaptı. Bu arada Skylake çıkmış olsa da, Iris Pro grafik işlemcili Skylake yongaları henüz çıkmadı, bu nedenle Apple yeni iMac’i geciktirmek yerine Broadwell nesli işlemcilerle sunmayı uygun görmüş. Apple’ın en ucuz iMac bilgisayarında 1.6 GHz çift çekirdekli Core i5 işlemci bulunuyor. 4K ekranlı versiyon ise 3.1 GHz dört çekirdekli i5 işlemciyle başlangıç yapıyor. İşlemcilerin güncellenmesi daha üst sınıf iMac modellerinin de Iris Pro grafik işlemcilerine sahip olduğunu gösteriyor. Bu, 4K makinenin ekstra piksellere hizmet vermesinde epey yarar sağlıyor. RAM de 8 GB 1600 MHz LPDDR3’ten 8 GB 1867 MHz LPDDR3’e yükseltiliyor, ayrıca isteyenler için 16 GB RAM seçenekleri de bulunuyor. Bu arada yeni iMac serisinde Thunderbolt 2 ve daha yüksek kapasite seçenekleri de mevcut.
MacBook ile karşılaştırıldığında, ekranın etrafını çevreleyen siyah renkli çerçevenin artık kalın hissedildiğini söylemek gerekiyor. Ancak 4K ekran dikkatin çoğunu üstüne çekeceği için kullanıcılar bu siyah çerçeveyi fazla fark etmeyecektir. Yine de, yeni iMac’te bazı görsel farklılıklar yok değil. Apple klavye, izleme dörtgeni ve farede de değişiklikler yapmış. Klavye ve izleme dörtgeninin tasarımları baştan aşağı yenilenmiş. Fare ve klavye iMac ile birlikte sunuluyor, isteyenler yeni izleme dörtgenini de tercih edebilecekler. Apple 5K ekran seçeneğini geçen yıl sadece 27 inç iMac serisinin en tepesindeki modele getirmişti. Benzer şekilde 4K seçeneğini de sadece en pahalı 21.5 inç makinesine getiriyor. Bu makinin fiyatı 5999 TL’den başlıyor. 1080p modellerin fiyatıysa 4399 TL’den başlangıç yapıyor. Yeni iMac’ler Apple Türkiye Online Store’da satışa sunuldu.
Apple içerideki önemli özelliklerde büyük değişiklikler sunuyor, ancak iMac’in dış donanımı olduğu gibi kalmışa benziyor. Ancak bu hâliyle bile hâlâ oldukça ince ve çekici olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak
- 21 -
YEPYENİ
APPLE AKSESUARLARI Apple sadece 21.5 inç ve 27.5 inç iMac bilgisayarlarını güncellemekle kalmadı, aynı zamanda klavye, izleme dörtgeni ve fare gibi bu bilgisayarların önemli aksesuarlarını da yeniledi.
Y
eni aksesuarların en önemli değişikliği AA pille çalışmayı bırakıp, Lightning kablosuyla yeniden şarj edilebilen dahili pillere geçiş yapmış olmaları. Dahili pillerin her bir şarj ile yaklaşık bir ay kadar çalışabildiği tahmin ediliyor. Aynı zamanda sadece iki dakika süreyle bağlamayla dokuz saat boyunca çalışma imkanı da yeni Apple Magic Keyboard, Apple Magic Mouse 2 ve Apple Magic Trackpad 2’nin özellikleri arasında bulunuyor. Pil değişiminin dışında, her bir aksesuarın tasarımında değişiklikler yapılmış. Bazılarında tasarım değişikliği daha fazla olacak şekilde gerçekleştirilmiş. En fazla değişiklik Magic Trackpad 2’de yapılmış gibi görünüyor. Yeni izleme dörtgeni düz bir metal taban ve beyaz renkli üst kısımdan oluşuyor, üst bölüm arkadan öne doğru eğim yapıyor. İzleme dörtgeninin yüzeyi de genişletilmiş, dikdörtgensel bir şekil kazandırılmış. Ayrıca izleme dörtgeni Force Touch desteğine de sahip, ve belki de en önemlisi istenilen her noktasına tıklanabiliyor. Yeni Apple Magic Trackpad 2’nin Türkiye satış fiyatı 499 TL olarak belirlendi.
Magic Keyboard klavye de selefinden dikkate değer derecede farklı görünüyor. Şimdi tek bir kalıp ve üstten alta doğru narin şekilde eğim yapan bir metalden ibaret. Eğer Magic Trackpad 2 de satın alırsanız, bu ikisi yan yana epey uyumlu şekilde duracaktır. Magic Keyboard’un tuşları biraz daha genişletilmiş, tuşlar arasındaki boşluk azaltılmış. Ancak tuşların yerleşiminde herhangi bir değişiklik yapılmamış. Fonksiyon tuşlarının boyutları değiştirilmiş, eskisi gibi küçük dikdörtgenler hâlinde değil, tam boyutlu kare tuşlar olarak geliyor. Yeni Apple Magic Keyboard’un tuşlarının eskisine göre daha sığ olduğu belirtiliyor. Apple Magic Keyboard klavyenin yeni versiyonunu 379 TL’den satıyor. Son olarak Apple, Magic Mouse 2 farede de çeşitli değişiklikler sunuyor. Eski versiyona bir hayli benzeyen bir görünüme sahip olsa da, ondan çok az farkla uzun olmayı başarıyor. En büyük değişiklik ise alt tarafta. Artık pil bölümünü kapatan ince ve çıkarılabilir plaka bulunmuyor. Ayrıca Apple farenin üstünde kaydığı rayları da yeniden tasarladığının altını çiziyor. Apple, yeni Magic Mouse 2 fareyi 279 TL’lik fiyat etiketiyle satışa sunuyor.
- 22 -
KARŞILAŞTIRMA
iPHONE 6S PLUS vs. SAMSUNG GALAXY NOTE 5 Apple ve Samsung’un büyük ekranlı amiral gemileri karşı karşıya
Yorum
5.7 inç, 1440 x 2560 piksel, Super AMOLED kapasitif dokunmatik ekran
iPhone 6s Plus’ın ekranı 3D Touch teknolojisine sahipken, Galaxy Note5’in ekranı da kapasitif ekran kalemiyle kullanılabiliyor.
Sekiz çekirdekli Exynos 7420
Her iki telefon da işlemci performansı bakımından üst seviyede. Çoğu işlevi sorunsuz yerine getirirler.
4 GB
iPhone 6s Plus ile birlikte Apple en sonunda RAM miktarını artırdı. Note 5 de RAM bakımından fazlasıyla yeterli.
32/64 GB
iPhone 6s Plus depolama kapasitesi bakımından daha esnek.
Kamera
12 MP, faz algılamalı otom. odak, 4K video (Arka) 5 MP, 1080p video (Ön)
16 MP, otomatik odak, LED flaş, optik görüntü sabitleme, f/1.9, HDR, 4K video (Arka) 5 MP, 1440p video (Ön)
Her iki telefon da üst sınıf ön ve arka kameralarla geliyor. 4K video kaydı ikisinde de var.
Batarya
2750 mAh
3000 mAh
İki telefonun pilleri bir günü rahatlıkla çıkarabilecek kapasiteyi sunuyor.
Boyut ve Ağırlık
158.2 x 77.9 x 7.3 mm. 192 gr.
153.2 x 76.1 x 7.6 mm. 171 gr.
Galaxy Note 5’in ekranı daha büyük olsa da, iPhone 6s Plus’tan daha küçük bir yüzey alanına, ağırlığa sahip.
Ekran
İşlemci
RAM
5.5 inç, 1080 x 1920 piksel, IPS LED arka aydınlatmalı kapasitif dokunmatik ekran
Çift çekirdekli Apple A9
2 GB
Depolama Alanı 16/64/128 GB
İşletim Sistemi
iOS 9
Android 5.1.1 Lollipop
iPhone 6s Plus en son sürümle geliyor. Galaxy Note 5 de ilerleyen aylarda Marshmallow güncellemesini alacaktır.
Türkiye Fiyatı
3499 TL’den başlayan fiyatlarla
2699 TL’den başlayan fiyatlarla
iPhone 6s Plus, Samsung Galaxy Note 5’e göre biraz daha yüksek fiyatlarla satışa sunuluyor.
- 23 -
DOSYA
HANGİ iPAD TERCİH EDİLMELİ? Bugünlerde yeni bir iPad satın almayı düşünüyorsunuz. Ancak hangisi sizin için en uygunu? Cevabını sizin için araştırdık.
B
irinci nesil iPad 2010 yılında çıktı ve tabletler o zamandan bu yana büyük popülarite kazandı. Söz konusu tabletler olunca ortada akıllı telefonlar kadar fazla seçenek yok, ancak bir tablet satın almak isteyenler için de kendi çapında birkaç farklı alternatifin olduğunu söyleyebiliriz. Boyut ve platform bir tablet seçerken dikkat edilen en önemli hususlar arasında yer alıyor, ancak
karar verirken en fazla dikkat edilen nokta genellikle bütçe oluyor. Eğer bir tablet satın alırken tercihinizi Android veya Windows tabletler yerine iPad’den yana kullandıysanız, yine de kararınızı tam olarak vermiş sayılmazsınız. Çünkü iPad içinde de belli başlı çeşitli seçenekler bulunuyor. Hangi boyuttaki iPad’in sizin için uygun olduğunu
- 24 -
DOSYA veya bütçenizin hangisine yeteceğini belirlemeniz gerekiyor.
böylelikle 326 ppi gibi bir tablet için yüksek bir piksel yoğunluğu sunuyor.
Apple şu anda iPad mini 2, iPad mini 4, iPad Air ve iPad Air 2 olmak üzere dört farklı iPad seçeneğini sunuyor. Bunlara kasım ayında bir de iPad Pro katılacak. Tabletlerin ekran büyüklükleri 7.9 inç ile 12.9 inç arasında değişiyor, ancak geri kalan farklılıklar neler, hangisi sizin ve bütçeniz için uygun? Bu soruların cevabını dosya yazımızın devamında bulabilirsiniz.
iPad mini 2’nin gümüş ve uzay grisi renk seçenekleri bulunuyor. Bundan dolayı altın renkli bir iPad isteyenlerin iPad mini 2’yi gözden çıkarmaları gerekiyor. Ayrıca iPad mini 2’nin Touch ID parmak izi okuyucusu veya ekranında yansıtma önleyici kaplama bulunmuyor. Ayrıca ağır çekim video yeteneği veya burst modu da yok. A7 yonga ve M7 yardımcı hareket işlemcisine sahip olan iPad mini 2’nin önünde 1.2 megapiksel kamera, arkasında da 5 megapiksel kamera bulunuyor. Arka kamera iPad mini 4’tekinden biraz daha düşük profilde, ancak iPad Air’ın kamerasıyla aynı özellikleri taşıyor.
iPad mini 2’yi neden satın almalı? iPad mini 2 küçük bir Apple tableti isteyen, ancak daha yeni model için bütçesi uygun olmayanlar için isabetli bir seçim gibi görünüyor.
Apple iPad mini 2 Bir Apple tabletine sahip olmak isteyenler için en uygun seçenek, yaklaşık iki yıl önce çıkmış olan ve iPad mini 4’ün ucuz alternatifi olarak pazarda yer bulan Apple iPad mini 2. iPad mini 2’nin 16 GB kapasiteli modelinin fiyatı 899 TL. Bu fiyatıyla iPad mini 4’ten yaklaşık 450 TL daha ucuza gelen iPad mini 2, bir iPad sahibi olmak için epey makul bir yöntem sunuyor gibi görünüyor. iPad mini 2’nin 7.9 inç ekranı ve 200 x 134.8 x 7.5 mm.’lik gövdesi onu piyasadaki en küçük iPad yapıyor. Ne var ki, 331 gr. ağırlığına rağmen en hafifi değil, aynı zamanda en incesi olduğu da söylenemez. Ancak halefi gibi 2048 x 1536 piksel çözünürlüklü ekrana sahip,
Sadece birkaç özelliğe sahip olmamanın dışında, iPad mini 2’nin özellikleri sizi memnun etmeye yetecektir. iPad mini 2 ile iOS tablet deneyimini uygun koşullarda yaşayabilirsiniz. Başlangıç fiyatı: 899 TL
Apple iPad mini 4 iPad mini küçük iPad’ler kulübünün en yeni ve pahalı üyesi. Geçen ay iPad Pro’dan bahsederken sessiz ve hızlı şekilde geçiştirilerek duyurulan iPad mini 4, iPad mini 2’de bulunan her özelliği, üstüne daha fazlasını koyarak sunuyor. 203.2 x 134.8 x 6.1 mm.’lik boyutlarıyla iPad mini 2’den biraz daha büyük olmasına rağmen, 298.8 gr. ile ondan daha hafif olmayı başarıyor.
- 25 -
Ayrıca daha ince olduğunu söylemeden de geçmeyelim. iPad mini 4’ün ekranı da 7.9 inç büyüklüğe sahip, ancak tamamen lamine edilmiş panele ve yansıtma önleyici kaplamayla geliyor. Ek özelliklere bakıldığında; Touch ID parmak izi okuyucusu, burst modu ve ağır çekim video kamera özellikleri gibi unsurları görüyoruz. Arkadaki kamera ise iPad mini 2’dekinden daha yüksek çözünürlüklü olacak şekilde 8 megapiksel sensörle geliyor.
gibi, daha sonra çıkmış iPad’lerde bulunan bazı yeteneklerden ve teknik özelliklerden feragat etmeniz gerekecek. Fiziksel boyutları ve ekran büyüklüğü dışında, iPad Air iPad mini 2 ile aynı teknik özelliklere sahip. Yani A7 işlemci, M7 yardımcı hareket işlemcisi, 16 GB ve 32 GB depolama seçenekleri, gümüş ve uzay grisi renk seçenekleri iPad Air’ın başlıca teknik özellikleri olarak sıralanıyor.
iPad mini 4’ü neden satın almalı? iPad mini 4 en güncel teknik özelliklere ve yeteneklere sahip olan küçük bir Apple tableti isteyenler için ideal. iPad mini 4’e sahip olmak için bütçenizi biraz daha zorlamalısınız. Ancak bunun karşılığında daha fazla özellik, daha güçlü bir cihaz ve hatta altın renk seçeneğine sahip olacaksınız. Başlangıç fiyatı: 1349 TL
Apple iPad Air Büyük bir Apple tableti isteyenler için en ucuz seçenek olarak birinci nesil iPad Air’ı görüyoruz. 1349 TL’lik başlangıç fiyatıyla hâlâ raflarda yer almaya devam eden iPad Air’ı tercih ederseniz, tıpkı iPad mini 2’de olduğu
iPad mini’lerdeki 7.9 inç ekran, iPad Air’da yerini 9.7 inç’e bırakırken çözünürlüğün yine 2048 x 1536 olduğunu görüyoruz. Bu da piksel yoğunluğunun 264 ppi’ye düştüğünü gösteriyor. Yine de, iPad Air’ın ekranı bir tablet için yeterli keskinlik ve netlikte. Önde 1.2 megapiksel kamera bulunurken arkada da iPad mini 2’de olduğu gibi 5 megapiksel sensörü görüyoruz. iPad Air’da Touch ID parmak izi okuyucusu bulunmuyor. Kamerasında da burst modu veya ağır çekim video mevcut değil. 240 x 169.5 x 7.5 mm.’lik boyutlara sahip olan iPad Air’ın ağırlığı da 469 gr.
iPad Air’ı neden satın almalı? 9.7 inç ekranlı bu tableti seçtiğinizde en yeni ve mükemmel teknik özelliklere sahip olmayacaksınız. Ancak iPad Air 2’den en az 300
- 26 -
DOSYA TL tasarruf ederek, sadece Touch ID, daha yüksek çözünürlüklü arka kamera ve çeşitli kamera özelliklerinden mahrum kalmış olacaksınız. Tabii ki, daha yüksek performans, iOS 9 ile gelen çoklu görev özellikleri gibi iPad Air 2’yi çekici kılan noktaları da tercih etmemiş olacaksınız.
özellikleri ve yetenekleri de iPad mini 4’ünkilerle ortak.
Başlangıç fiyatı: 1349 TL
Touch ID, burst modu, ağır çekim video, yansıtma önleyici kaplamalı ve lamine panelli ekran iPad mini 4’te olduğu gibi iPad Air 2’de de yer alıyor. Ayrıca iOS 9 ile birlikte sunulan yeni çoklu görev özelliklerinin tamamından da iPad Air 2 ile yararlanmanız mümkün.
Apple iPad Air 2
iPad Air 2’yi neden satın almalı? iPad Air 2 büyük bir Apple tableti isteyip, en son teknik özellikleri ve yetenekler için bütçesinden de fedakârlık etmek istemeyen kullanıcılara hitap ediyor. Eğer güç ve en üstün özellikler 9.7 inç ekranlı bir iPad’e sahip olurken ön plandaysa, o hâlde sizin için uygun olan tablet iPad Air 2 olacaktır. Başlangıç fiyatı: 1649 TL
Apple iPad Pro iPad Air 2, 9.7 inç ekranlı Apple tabletleri içinden en yenisi ve güncel teknik özelliklere sahip olanı. iPad Air’ınkinden daha üstün teknik özelliklere ve yeteneklere sahip olan bu tablet, selefinden daha ince ve hafif olmasıyla da dikkat çekiyor. iPad mini 2, iPad mini 4, iPad Air gibi, iPad Air 2’nin ekranı da 2048 x 1536 piksel çözünürlüğe sahip ve selefi gibi 264 ppi piksel yoğunluğu sunuyor. Ayrıca 240 x 169.5 mm.’lik boyutları onu iPad Air ile aynı yüzey alanına sahip yapıyor. Ancak 469 gr. ile iPad Air’dan daha hafif, 6.1 mm.’lik profiliyle de ondan daha ince. Daha hızlı A8X ve M8 hareket işlemcisi barındıran iPad Air 2, böylelikle daha küçük boyutlu iPad mini 4 ve selefi iPad Air’dan daha iyi performans gösteriyor. Ancak iPad mini 4 ile aynı renk seçenekleriyle ve depolama kapasiteleriyle sunuluyor. Ayrıca kamera
Geçen ay iPad mini 4 ile birlikte tanıtılan Apple iPad Pro, şu anda en popüler Apple tableti olma özelliğini taşıyor. Kasım ayında satışa sunulacak bu tabletin barındırdığı 12.9 inç ekran, Apple’ın yeni bir tablet segmentine girişini de simgeliyor. 305.7 x 220.6 x 6.9 mm.’lik boyutlara ve 713 gr. ağırlığa sahip bir kasayla sunulan iPad Pro çoğu kullanıcı için büyük bir tablet olacaktır. Ancak iPad Pro uzun zamandır beklediğiniz tablet de olabilir. 32 GB ve 128 GB depolama kapasiteleriyle sunulan iPad Pro’nun gümüş, uzay grisi ve altın renk seçenekleri bulunacak. iPad Pro’nun ekran teknolojisi iPad mini 4 ve iPad Air 2 ile ortak, ancak ekran çözünürlüğü 2732 x 2048 piksel çıkıyor, böylelikle iPad Air modellerindeki gibi 264 ppi piksel yoğunluğu korunuyor. Ayrıca iPad Air 2 ve iPad mini 4 modellerindeki kamera yetenekleriyle Touch
- 27 -
DOSYA ID, iOS 9 çoklu görev destekleri gibi özellikler de iPad Pro’da sunuluyor.
iPad Pro’yu neden satın almalı?
iPad Pro’da diğer bütün iPad’lerdekinden daha gelişmiş olan A9X ve M9 işlemci kombinasyonu bulunuyor. Apple Pencil kapasitif ekran kalemini destekleyen bu tabletle birlikte klavyeli kılıf aksesuarı da seçenek olarak sunuluyor. Bunun yanı sıra iOS 9 ile birlikte sunulan çoklu görev özellikleri, Adobe ve Microsoft başta olmak üzere önde gelen üretkenlik uygulamaları iPad Pro kullanıcılarını bekliyor.
Eğer bir tablet ile web’de gezinmek veya film izlemekten öte, bir şeyler üretmeyi amaçlayan çalışmalar yapacaksanız veya iPad’i işinizdeki bir numaralı cihaz yapacaksanız, o hâlde bir miktar parayı gözden çıkarıp iPad Pro’yu seçmeniz yerinde olacaktır.
iPad Pro kasım ayında satışa çıktığında Apple’ın iPad tablet serisi içinde en pahalı ve en güçlü iPad seçeneği olacak.
UYGULAMA
Need for Speed No Limits: Sınırları aşın
G
iOS
Otomobil yarışı oyunlarından konuşulurken pek çok kişinin aklına gelen ilk isimlerden birisi “Need for Speed” serisidir. PC’den başlayan yolculuğunu önce oyun konsollarına daha sonrasında ise mobil cihazlara taşıyan Need for Speed, yeni oyunlarıyla hayran kitlesini geniş tutmaya devam ediyor. Bu süreçte mobil cihazlara daha ayrı bir önem gösteren yayıncı Electronic Arts, sadece mobil cihazlara özel olarak hazırladığı ilk Need for Speed oyunu olan “Need for Speed No Limits” ile sokaklardaki macerayı, sürekli olarak yaşamayı mümkün kılıyor.
Android Need for Speed No Limits’te oyuncular kendi belirledikleri isimlerle oyun dünyasına dahil oluyor. Oyuncuların Need for Speed No Limits’teki rehberliğini ise “patron” veya “akıl hocası” olarak nitelenebilecek Kim üstleniyor. Kim, oyunculara oyunda yapmaları gereken şeyleri ve tamamlamaları gereken
- 29 -
görevleri anlatıyor. Gerekli yönlendirmeleri yapıyor. Need for Speed No Limits’in başlangıcında oyunculara otomobili nasıl kontrol edecekleri anlatılıyor. Bunun için yapılan demo yarışını birinci olarak tamamlamak da ilk görev olarak veriliyor. Yarış birinci olarak bitirildiğinde oyunculara ödül olarak üç adet otomobil taslağı hediye ediliyor. Üç taslağın bir araya gelmesiyle Need for Speed No Limits’te oyunculara verilen ilk otomobil olan Subaru BRZ ortaya çıkıyor. İlerleyen seviyelerde de yeni otomobillerin kilidini açmak için otomobil taslaklarına ulaşmak gerekiyor. Ancak otomobillerin değeri yükseldikçe, toplanması istenen plan sayısı da artıyor. Otomobil planlarını, otomobilleri güçlendirmekte kullanılan diğer bileşenleri veya oyunda kullanılan altın ya da paraları toplamanın ise çeşitli yolları bulunuyor. Bu yollardan ilki yarışmak. Oyuncular, Kim’in
UYGULAMA
yönlendirmesi sonucunda katıldıkları yarışlarda hedeflenen sonucu aldıkları takdirde o yarışta vadedilen ödül veya ödülleri toplayabiliyor. Buna ek olarak, yarışlarda gösterilen performans, istenilen sonuca ulaşılamasa bile oyunculara deneyim puanı kazandırabiliyor. Bu puanlar seviye yükseltilmesinde kullanılıyor.
içinde gerçekleştirildiği için benzinin yeterli olmadığı durumlarda beklemek gerekebiliyor. Beklemekten hoşlanmayanlar, oyun parasını harcayarak yakıt ikmalini anında tamamlayabiliyor. Oyuncular seviye atladığında da depolarına otomatik olarak benzin dolduruluyor.
Need for Speed No Limits’te yarış ödüllerine ve görevlerine ek olarak, oyunun genelini kapsayan bir görev listesi de bulunuyor. Bu listedeki görevler tamamlandıkça oyunculara başka ödüller de veriliyor. Otomobil planı, otomobil parçası veya oyun parası kazanmanın bir diğer yolu ise birkaç seviye atlandığında ortaya çıkan “Yükleme Alanı” isimli bölüm. Bu bölümde oyuncular sandıklar içinden sürpriz bileşenler kazanabiliyor.
Need for Speed No Limits’te yarış formatlarının oldukça çeşitli olması, oyuncuların ilgisini canlı tutma konsunda önemli bir işlev görecektir. Yarışlarda verilen görevlerin çeşitliliği, oyunculara farklı keşifler gerçekleştirme imkanı veriyor. Otomobil kontrolü biraz kolay olsa da, bunun oyuncuları Need for Speed No Limits’e daha çabuk bağladığını söylemek yanlış olmayacaktır. Kapsamlı ve çeşitli senaryosu, etkileyici grafikleri ve kalabalık garajıyla Need for Speed No Limits, yarış oyunlarını sevenlerin oldukça keyifli zaman geçirmesini sağlayacaktır.
Otomobillerin çalışması için en önemli şey benzin. Need for Speed No Limits’te oyunculara düzenli olarak benzin ikmali yapılıyor. Ancak benzin ikmali belli bir süre
- 30 -
İNCELEME
Dışı aynı, içi yenilik dolu
iPhone 6s Apple’ın akıllı telefonu iPhone için bu yıl sıra yeniden “s” versiyonuna geldi. Daha önceki yıllardan bildiğimiz gibi, “s” versiyonlarında tasarım aynı tutulur, daha çok içerideki bileşenlerde değişikliklere odaklanılır. Durum bu yıl da farklı olmadı.
G
eçen yılla birlikte yepyeni bir tasarıma, iki farklı ekran büyüklüğünde iki versiyona kavuşan Apple iPhone serisinin bu yılki üyeleri iPhone 6s ve iPhone 6s Plus, selefleriyle aynı tasarıma sahip. olarak geliyor, görünüş açısından onlardan pek farklı görünmüyor. Detaylara inildikçe bu telefonların iPhone 6 ve iPhone 6 Plus’tan farkı ortaya çıkıyor.
Tasarım Karşımızda bir “s” versiyon iPhone var. Doğal olarak tasarım anlamında bir önceki yılın modelleri iPhone 6 ve iPhone 6 Plus’tan farklı bir şey beklemiyoruz. Gerçekten de iPhone 6s ve iPhone 6’yı ayırmanız pek kolay değil. 138.3 x 67.1 x 7.1 mm.’lik boyutlarıyla iPhone 6s, geçen yılın amiral gemisi iPhone 6’nın 138.1 x 67 x 6.9 mm.’lik boyutlara sahip iPhone 6’sını çok küçük farklarla geride bırakıyor. Ancak milimetrenin onda biri mertebesindeki bu farklar görünüş açısından çok fazla fark yaratmıyor. iPhone 6 için var olan kılıflar hafif sıkı da olsa iPhone 6s ile de kullanılabilir gibi görünüyor. Ağırlık tarafına baktığımızda ise iPhone 6’nın 129 gr. ağırlığına karşılık iPhone 6s’in 143 gr. geldiğini görüyoruz.
- 31 -
İNCELEME
Çok küçük boyut artışlarının ergonomik açıdan getirdiği bir fark yok. Ağırlık artışı nispeten dikkate değer, ancak 143 gr.’ın iPhone 6s boyutlarındaki bir telefon için gayet normal olduğunu ve kullanım sırasında herhangi bir sorun çıkarmadığını ve elde yorgunluk hissi yaratmadığını görüyoruz. iPhone 6s’te 7000 serisi alüminyumun kullanılmasının bu dikkate değer ağırlık artışına neden olduğunu düşünebilirsiniz, ancak bunun sebebinin ekrana eklenen 3D Touch teknolojisi olduğu belirtiliyor. 3D Touch’a ileride daha detaylı şekilde değineceğiz.
daha önce Apple Watch Sport’ta kullandığı 7000 serisi alüminyum alaşıma geçiş yaptı. Sonuç olarak yeni iPhone 6s, selefine göre daha sağlam ve dayanıklı bir telefon oldu. Aynı zamanda çizilmelere karşı da daha sağlam hâle geldi. iPhone 6s ve iPhone 6’nın yüzeylerine parmaklarınızı sürdüğünüzde aradaki farkı hissetmeniz
iPhone 6s görünüş olarak iPhone 6’yla hemen hemen aynı olsa da, malzemesi ve içindekiler epey farklı. Burada öncelikle malzemeye değinelim. Apple, iPhone 6s ve iPhone 6s Plus ile birlikte
- 32 -
epey zor, ancak iPhone 6s’in yüzeyinde sürtünme biraz daha fazla gibi, sonuç olarak elde kaydırmadan tutmak da daha rahat oluyor. Ayrıca ekran camı da daha önce Apple Watch Sport’ta kullanılan türden, iyon değiştirme süreci kullanılarak daha da sağlam hâle getirilmiş. iPhone 6s’in daha sağlam olduğunu görüyoruz, yine de iPhone 6s’i bir kılıfla kullanmanız içinizin daha rahat olması ve telefonunuzun güvende olduğunu hissetmeniz açısından iyi olabilir. iPhone 6s’in giriş, çıkış, buton gibi unsurlarının iPhone 6’dakilerle aynı konumlarda bulunduğunu görüyoruz. Ön yüzde 4.7 inç ekran, onun altında Touch ID sensörlü ana ekran tuşu; ekranın üstünde 5 megapiksel FaceTime HD kamera, ahize hoparlörü ve çevresel ışık sensörü
İNCELEME bulunuyor. Alt kenarda 3.5 mm. kulaklık jakı, mikrofon, Lightning portu ve hoparlör mevcut. Üst kenar temiz, herhangi bir şey yok. Sol kenarda ses kapatma anahtarı ve ses tuşlarını, sağ kenarda da güç butonu ve nano SIM kart yuvasını görüyoruz. Arka tarafta 12 megapiksel iSight kamera, onun yanına yerleştirilmiş ikinci mikrofon ve True Tone flaş iPhone 6’daki üçlüyle aynı yerlere yerleştirilmiş. Apple logosu ve alta doğru yerleştirilen iPhone yazısı yine mevcut. Bu arada iPhone yazısının altında yer alan “s” etiketi sayesinde bunun bir iPhone olduğunu anlayabilirsiniz. Ayrıca iPhone 6s’i iPhone 6’dan ayırt etmenizi sağlayacak bir diğer unsur da yeni renk seçeneği. iPhone 6s’in de uzay grisi, gümüş ve altın renk seçenekleri mevcut. Buna ek olarak bir
de roze altın renk seçeneği bulunuyor. iPhone 6s’te, fotoğraflardan gördüğümüz kadarıyla, roze altın renk epey estetik görünüyor. Yine de, roze altının biraz daha feminen bir görünüm verdiğini de belirtmemiz gerekiyor. Bu satırların yazarının favorisi gümüş rengi ve tercihini de o yönde yapmış durumda.
- 33 -
Donanım ve Performans iPhone 6s gibi “s” versiyon iPhone’ların esas farkı genellikle içeride oluyor. Gerçekten de, iPhone 6s’in sahip olduğu donanım bileşenlerine baktığımızda önemli gelişimin kaydedildiğini görüyoruz. Öncelikle iPhone 6s ve iPhone 6s Plus’ta Apple’ın A9 yongaseti bulunuyor. Apple’ın söylediğine göre, bu işlemci geçen yılın iPhone 6’larına göre yüzde 70 daha yüksek CPU, yüzde 90 daha yüksek GPU performansı elde etmeyi sağlıyor. Ayrıca A9 ile entegre M9 yardımcı hareket işlemcisinin de daha verimli çalıştığı belirtiliyor. Önemli olan bir başka unsur da bellek artışı. Apple en sonunda iPhone 6s ve iPhone 6s Plus ile birlikte 2 GB RAM’e geçiş yaptı. Android tarafındaki rakiplerde 3 GB ve
İNCELEME
4 GB RAM’in standart olduğu bir ortamda 2 GB RAM’e geçiş gerekliydi. Tabii ki, işin sırrı optimizasyonda, ancak yazılımı donanımla desteklemek şart. Sonuç olarak donanımdaki artırımlar iOS 9’un iyileştirilmiş ve arka planı daha sağlam hâle getirilmiş yapısıyla buluştuğunda ortaya gerçekten çok yüksek performans çıkıyor. iPhone 6s’i elinize alıp kullanmaya başladığınızda iOS 9’un uçtuğunu fark edeceksiniz. Ana ekran sayfaları arasında geçiş çok hızlı, Spotlight hemen açılıyor, çoklu görev ekranı ana ekran tuşuna iki kez art arda basıldığı anda hızlıca açılıyor. Safari’de sekmelerin genel görünümüne geçmek istediğinizde beklemiyorsunuz, açık sekmelerin kartları da akıyor. Uygulamalar ve oyunlar hızlı şekilde yükleniyor. Bütün bunlar gerçekleştirdiğimiz GeekBench 3 benchmark
testinin sonuçlarıyla da ortaya konuyor. iPhone 6s selefine gerçekten dikkate değer bir oranda fark atıyor. Değinmekte fayda var. iPhone 6s ve iPhone 6s Plus’ta yer alan Apple A9 işlemci sadece Samsung tarafından değil, aynı zamanda ikinci bir üretici, TSMC tarafından da üretiliyor. İki farklı üreticinin elinden çıkan işlemcilerin gerçek hayatta aynı sonuçları vermediği iddia ediliyor. Örneğin TSMC üretimi A9 işlemciyi taşıyan iPhone 6s’in tek şarjla iki saate kadar daha fazla çalıştığı öne sürülüyor. Bununla birlikte GeekBench 3 puanları da biraz daha yüksek çıkıyor. Apple, aradaki farkın yüzde 2-3 seviyelerini geçmediğini söylüyor. Yaptığımız araştırmalar sonucunda elimizdeki iPhone 6s’in A9 işlemcisinin Samsung tarafından üretildiğini gördük. Karşılaştırma yapacak bir TSMC işlemcili bir iPhone’umuz yok, ancak
- 34 -
İNCELEME
performans iPhone 6s’ten olmasını beklediğimiz gibi. Yani, sorun edecek herhangi bir durum yok. Saklama alanı seçeneklerine baktığımızda, geçen yılın iPhone 6 ve iPhone 6 Plus’larında olduğu gibi 16 GB, 64 GB ve 128 GB’ın bulunduğunu görüyoruz. Uygulamaların, oyunların epey yüklü geldiği, birçok fotoğraf ve videonun çekildiği ve bunların da çok yüksek çözünürlüklü, dolayısıyla fazla alan kapladığı bir dünyada 16 GB kapasiteli bir iPhone çok yeterli olmaz gibi görünüyor. Tabii ki, Apple’ın iOS 9 ile birlikte sunduğu uygulama inceltme ve güncelleme dosyalarının boyutunu küçültme gibi imkanlar sayesinde durum 16 GB kapasiteli iPhone’lar için biraz daha iyi. Yine de, bir iPhone 6s veya iPhone 6s Plus satın alacaksanız, 64 GB’lık seçeneği tercih etmeniz
mantıklı olacaktır. Eğer bütçeniz yeterliyse, 128 GB da daha fazla fotoğraf ve videoyu, başka bir kaynağa yedekleme ve aktarma yapmadan iPhone 6s veya iPhone 6s Plus üzerinde saklamanızı sağlayacaktır. iPhone 6s ve iPhone 6s Plus kablosuz bağlantı tarafında da önemli iyileştirmelere sahip. MIMO destekli 802.11a/b/g/n/ac Wi-Fi ile iPhone 6s’in Wi-Fi şebekelerinde çok yüksek hızlara ulaşma imkanı bulunuyor. Tabii ki, söz konusu fark yeni nesil “ac” Wi-Fi şebekelerle kullanımda ortaya çıkıyor. Bluetooth 4.2, A-GPS ve GLONASS destekli GPS de mevcut. NFC var, ancak sadece Apple Pay için kullanılıyor. 42.2 Mbps HSDPA ve 5.76 Mbps HSUPA desteği sayesinde Türkiye’deki mevcut 3G şebekelerinde sunulabilecek en yüksek hızlara ulaşmanız mümkün.
- 35 -
İşin bir de 4G veya Türkiye’de anıldığı şekilde 4.5G tarafı var. iPhone 6s ve iPhone 6s Plus seleflerine göre daha fazla LTE bandı destekliyor. Geçtiğimiz ağustos ayında gerçekleştirilen 4.5G ihalesi sonucunda birçok frekans bandının dağıtımı gerçekleştirildi. iPhone 6s bu bantları da kapsayacak şekilde geniş bir 4.5G desteğine sahip. Türkiye’deki 4.5G şebekelerinde kullanılacak LTE Advanced desteğinin iPhone 6s ve iPhone 6s Plus’ta da bulunması sayesinde, bu telefon sahiplerini 1 Nisan 2016’dan itibaren mümkün olan her yerde çok yüksek hızda bağlanma imkanı bekliyor. Pil tarafına baktığımızda iPhone 6s’te iPhone 6’ya göre çok fazla değişiklik olmadığını görüyoruz. iPhone 6s’te 1715 mAh kapasiteli pil bulunuyor. Halbuki geçen yılın iPhone 6’sında 1810 mAh kapasiteli bir pli mevcuttu. Pil, her zaman olduğu gibi sabit, kullanıcı tarafından değiştirilemiyor. iPhone 6s’teki bu kapasite düşüşünü 3D Touch sistemi, Haptic Engine gibi yeni eklenen bileşenlere bağlayabiliriz. Her şeye rağmen, iPhone 6s tek şarjda kullanım süreleri bakımından geçen yılın değerlerine ulaşabiliyor. Bunda iOS 9 ile birlikte güç tasarrufu tarafında atılan
İNCELEME adımların büyük bir payı bulunuyor. Geçen yıl iPhone 6’yı nasıl sabah şarjdan alıp gün boyunca kullandıktan sonra akşam yeniden şarj etmeniz gerekiyorsa, aynısı iPhone 6s için de geçerli. Sabahtan akşama bir günü iPhone 6s ile çıkarmanız mümkün. Düşük güç modu süreyi biraz daha uzatabilir. Ayrıca kullanmadığınız uygulamalar için konum erişim özelliğini de kapatmanız yararınıza olacaktır.
3D Touch iPhone 6s’in tasarımı gibi ekranı da geçen yılın telefonu iPhone 6 ile aynı. Yine 4.7 inç, 1334 x 750 piksel çözünürlüklü Retina ekran yer alıyor. 326 ppi piksel yoğunluklu Retina ekran yeterli keskinlik ve kontrasta sahip ve daha önce iPhone kullanmış olanların yadırgamayacağı bir görsel deneyimi sunuyor. LED arka aydınlatmalı IPS ekranın görüş açıları oldukça iyi, aynı zamanda parlak ışık altında da bu ekran iyi bir görüş sunuyor. Dokunmatik ekranın tepkileri ve işlemesi de oldukça iyi seviyede, bu noktada da herhangi bir sorun söz konusu değil. iPhone 6s’in ekranının önemli bir farkı var, o da 3D Touch teknolojisi. Apple ilk olarak Apple Watch’ta, Force Touch adında bir teknolojiye yer vermişti. Bu teknolojiyi barındıran ekran farklı basınç seviyelerini algılayabiliyor ve buna göre farklı cevapların verilmesini sağlayabiliyor. Bu teknoloji daha sonra MacBook ve MacBook Pro’nun izleme dörtgenlerinde yer aldı. iPhone 6s ve iPhone 6s Plus’ın ekranlarında, 3D Touch gibi pazarlamaya daha uygun bir isimle yer aldı. Parmağınızı ekrana bastırdığınızda, ekran uyguladığınız basıncı algılıyor ve bunun derecesine göre farklı cevapların verilmesini sağlıyor. Apple ekran camı ve arka ışık arasına yerleştirdiği bir dizi sensör sayesinde küçük basınç değişikliklerini algılıyor, uygulanan basıncın seviyesine göre verilecek tepki veriliyor. iPhone 6s ve iPhone 6s Plus’ta yer
alan, daha önce Apple Watch’ta yer verilmiş olan Haptic Engine sayesinde titreşimli dokunmatik tepkiler veriliyor, böylelikle oluşturulan basınca karşı verilen tepkinin kullanıcılar tarafından daha gerçekçi şekilde elde edilmesi sağlanıyor. Apple’ın 3D Touch teknolojisinden arayüzün çeşitli bölümlerinde yararlandığını görüyoruz. Öncelikle şirket Peek ve Pop adında iki farklı komut geliştirmiş. Örneğin Mail uygulamasını açtınız ve gelen kutunuzdaki iletilere liste hâlinde bakıyorsunuz. Herhangi bir iletiyi seçip ekrana bastırdığınızda o iletinin ön izleme görünümü açılıyor. Bunun adı Peek. Parmağınızı çekmeden yukarı sürüklediğinizde hızlı işlem yapmayı sağlayan çeşitli komutlar ekrana getiriliyor. İleti ön izleme penceresinde parmağınızı biraz daha bastırdığınızda bu sefer Pop hareketini gerçekleştiriyorsunuz, böylelikle iletinin tam görünümü ekranda açılıyor. Aynı hareketi Safari’de herhangi bir web sayfasındaki bağlantıya yaptığınızda, o bağlantının yönlendiği sayfanın görüntüsü küçük bir pencerede açılıyor. Aynı şekilde parmağınızı yukarı sürükleyerek bir menü açabilir ve yeni sekmede açma vb. çeşitli seçeneklerden yararlanabilirsiniz. Takvim, Fotoğraflar gibi uygulamalarda da Peek ve Pop’un kullanımlarını görüyoruz. Ayrıca gelecekte üçüncü taraf iPhone uygulamalarında da Peek ve Pop’un fazlasıyla kullanıldığını göreceğiz. 3D Touch klavyede de büyük kullanışlılık sağlıyor. Sanal klavye açıkken parmağınızı ekrana bastırdığınızda klavye büyük bir izleme dörtgenine dönüşüyor ve imleci istediğiniz gibi hareket ettirmeniz mümkün oluyor. 3D Touch’ın bir başka yararlı kullanımını da Hızlı Aksiyonlar içinde görüyoruz. Ana ekranda listelenen uygulama ikonlarına bastırdığınızda sağ tık menülerine benzer menülerin açıldığını göreceksiniz. Burada uygulamaların sunduğu, genellikle en sık kullanılan işlevlere açılan bazı kısayollar göreceksiniz. Bu kısayollar sayesinde uygulamalar içinde gezinmeden söz konusu işlevlere hızlıca geçiş yapmak mümkün oluyor.
- 36 -
İNCELEME Örneğin Kamera uygulamasının ikonuna bastırdığınızda açılan menüde selfie çek, video kaydı yap, ağır çekim kayıt yap ve fotoğraf çek seçenekleri bulunuyor. Bunlardan birisini seçtiğinizde doğrudan kamera uygulamasının ilgili arayüzüne gidiyorsunuz. Notlar uygulamasının ikonuna bastırdığınızda ise yeni not, yeni fotoğraf ve yeni çizim seçenekleri karşınıza geliyor. Safari’nin kısayolunda ise Okuma Listesi’ni Göster, yer imlerini göster, yeni özel sekme ve yeni sekme gibi hızlı aksiyon seçenekleri bulunuyor.
Şu an için genellikle Apple’ın yüklü olarak sunduğu uygulamalarda Hızlı Aksiyon menülerini görüyoruz. Bunun dışında üçüncü taraf uygulamalar içinde Dropbox, Evernote, Shazam gibi uygulamaların hızlı aksiyon menülerine sahip olduğunu fark ettik. Apple, üçüncü taraf uygulama geliştiricilerinin 3D Touch işlevlerinden yararlanmalarına izin veriyor. Dolayısıyla gelecekte saydığımız üçüncü taraf uygulamalara daha fazlası katılacaktır. Ana ekranda sunulan hızlı aksiyon menülerine erişmek için uygulama kısayollarına bastırırken basınç
- 37 -
uygulamaktan çekinmemek gerekiyor. Aksi takdirde ekran bunu sadece ekrana dokundurup bekletme gibi algılıyor ve menüyü açmak yerine uygulama silmeye veya sıralamaları organize etmeye yarayan düzenleme arayüzüne geçiş yapıyor. Ayrıca bir uygulama kısayolunda hızlı aksiyon menüsü yoksa, Haptic Engine tarafından oluşturulan bir titreşim geri bildirimiyle bu kullanıcıya bildiriliyor.
Touch ID Apple’ın iPhone 6s’te özel olarak ilgilendiği alanlardan
İNCELEME bir tanesi de ana ekrana yerleştirilmiş parmak izi sensörü Touch ID olmuş. iPhone 6 ve iPhone 5s’teki Touch ID sensörünün aksine, parmağınızı ana ekran butonuna dokundurduğunuz anda bu algılanıyor ve gerekli işlem anında gerçekleştiriliyor. iPhone 6s’in kullanmak için ana ekran butonuna bastığımız anda Touch ID de harekete geçiyor ve ekran kilidini hızlı şekilde açıyor. Böylelikle kilit ekranını sadece göz açıp kapayıncaya kadar geçen kısa bir zaman aralığı boyunca görmüş oluyorsunuz. Touch ID sadece hız anlamında değil, doğruluk anlamında da iyileştirilmiş. iPhone 6s veya iPhone 6s Plus satın alacaksanız, Touch ID mutlaka kullanmanız gereken özelliklerden olmalı. Ayarlar -> Touch ID ve Parola yolu üzerinden erişebileceğiniz ayarlar içinde en fazla beş farklı parmak tanımlayabilirsiniz. Parmak izi eklerken parmak uçlarınızın farklı
bölgelerinin taranmasını sağlayın, böylelikle Touch ID’nin doğruluğu ve sizin dokunuşlarınıza doğru şekilde cevap verme ihtimali daha da artıyor. Touch ID’nin bu kadar hızlı çalışmasının tek bir dezavantajı var. Yukarıda yazdığımız gibi, siz ekranı açmak için ana ekran tuşuna bastığınız anda parmak iziniz de algılanıyor ve hızlı bir şekilde ana ekrana geçiş yapılıyor. Kilit ekranı hızlıca atlandığı için, eğer varsa, kilit ekranındaki bildirimleri kaçırmak kuvvetle muhtemel. Tabii ki, izini eklemediğiniz bir parmakla ana ekran tuşuna basarak bu sorunun da üstesinden gelebilirsiniz.
Yazılım Son yıllarda her iPhone ile aynı zamanda yeni bir iOS işletim sistemi sürümünün çıkışını
- 38 -
İNCELEME iPhone 6s’i sıfırdan yeni bir cihaz olarak kurabilir veya eski iPhone’unuzun yedeğinden geri yükleyerek sanki eski iPhone’unuzu kullanıyormuş gibi yeni iPhone 6s’inizin keyfini çıkarabilirsiniz.
görüyoruz. Bu yıl da durum farklı olmadı. Apple iPhone 6s ve iPhone 6s Plus’ı tanıttıktan kısa bir süre sonra, yurt dışında piyasaya sürmeden de hemen önce iOS 9 işletim sistemini yayınladı. iOS 9 da selefleri gibi birçok yeni özellikle ve iyileştirmeyle sunuldu. Tabii ki, iOS 9’un en yüksek verimle kullanmak iPhone 6s ve iPhone 6s Plus gibi en güncel iPhone’lara kısmet oluyor. iPhone 6s’te yüklü olarak gelen iOS 9 ile ilgili merak ettiklerinizi iOS 9 inceleme yazımızda bulabilirsiniz. Orada iOS 9 ile birlikte gelen Notlar uygulaması, yeni Siri özellikler, pil ömrüne dair iyileştirmeler, görsel tasarım ve arayüz değişiklikleriyle ilgili bütün detayları bulabilirsiniz.
tamamlayıp kullanmaya başlayabilirsiniz. Kurulum sırasında konum servislerini etkinleştirmek isteyip istemediğiniz soruluyor. Eğer daha önceden bir Apple kimliğiniz varsa ve ayrıca iCloud’ı da kullanıyorsanız, iCloud’a giriş yapmanız isteniyor. Buradan yeni
iPhone 6s’in kurulumunu sadece 2-3 dakika içinde
- 39 -
iPhone 6s’i kullanmaya başladığınızda iOS 9 ile birlikte yeni gelen San Francisco yazı tipinin eski Helvetica yazı tipine göre daha rahat okunabilen ve daha göz alıcı bir arayüz sunduğunu göreceksiniz. Yeni uygulama geçiş ekranı ve Siri destekli Spotlight arama aracı da iPhone 6s’te verimliliği artıracak iOS 9 özellikleri arasında bulunuyor.
Kamera Apple 2011 yılında çıkardığı iPhone 4s’i 8 megapiksel
İNCELEME çözünürlüklü arka kamerayla sunmuştu. iPhone 6’ya kadar, bu model de dahil olmak üzere, Apple çözünürlük savaşlarından uzak durmayı tercih etti ve 8 megapikselde kalmayı tercih etti. Tabii ki, kameranın diğer unsurlarında önemli iyileştirmeler yapıldı ve her yeni iPhone içinde bulunduğu zamanın en iyi kamerasını barındıran telefonlarından bir tanesi oldu. 2015 ile birlikte artık bir sıçrama yapma zamanı gelmişti. iPhone 6s ve iPhone 6s Plus’ın kameralarına baktığımızda, arkada 12 megapiksel çözünürlüklü bir iSight kameranın, öndeyse 5 megapiksel çözünürlüklü FaceTime HD kameranın yer aldığını görüyoruz. Böylelikle Apple hem yüksek çözünürlüklü manzara, çiçek, vs. fotoğrafı çekmeyi sevenleri hem de selfie fotoğraflarının keskin ve kaliteli olmasını isteyenleri memnun etmiş oluyor. Apple arkadaki iSight kameranın çözünürlüğünü artırmasına rağmen, kameranın fiziksel boyutunu iPhone 6 ve iPhone 6 Plus’ınkiyle aynı tutuyor. Aynı CMOS alanına daha fazla piksel sıkıştırmak için piksel boyutunda küçültmeye gitmiş. iPhone 6 ve iPhone 6 Plus’ın iSight kameralarında 1.5 mikron pikseller bulunuyordu, halbuki iPhone 6s ve iPhone 6s’in kameralarında bu boyut 1.22 mikrona iniyor. Bu durumun önemli sonuçlarından bir tanesi de gürültü olabilir, ancak Apple sensör üzerinde yaptığı bazı düzenlemelerle birlikte alt pikseller arasında oluşabilecek girişimi azaltıyor. Sonuç olarak iPhone 6s ve iPhone 6s Plus da selefleri gibi mükemmel fotoğraflar çekmeye devam ediyor. Işığın yeterli olduğu koşullarda yapılan çekimlerde iPhone 6s’in oldukça iyi sonuçlar çıkardığını görüyoruz. iPhone 6’nın kamerasıyla karşılaştırma yaptığımızda parlaklığın biraz daha iPhone 6s lehine olduğunu görüyoruz. Ne var ki, parlaklığın artışına bağlı olarak renk doğruluğunda küçük
bir azalma hissediyoruz. Buna rağmen, ilk bakışta iPhone 6s ve iPhone 6 ile çekilen fotoğraflar arasından fark göremeyeceksiniz. Gece çekimlerine veya loş ışıkta yapılan çekimlere baktığımızda, sonuçlar genel olarak iyi. Ne var ki, çekilen fotoğraflara biraz daha detaylı bakılınca çok az da olsa gürültü etkisi hissediliyor. iSight kameranın yanında yer alan True Tone flaş da ışığın yeterli olmadığı ortamlarda işini iyi şekilde yapıyor, üstelik çekimin doğallığını da olumsuz etkilemiyor. Makro çekimlerde iPhone 6s’in kamerasının başarılı olduğunu görüyoruz.
- 40 -
İNCELEME sabitleme sistemine yer verilmesi güzel olurdu.
iPhone 6s’in kamerasının iPhone 6s Plus’ın kamerasına göre zayıf olduğu tek bir nokta var, o da optik görüntü sabitleme sisteminin olmaması. Yani, kamera modülü telefonun hareketine bağlı olarak fiziksel şekilde salınmıyor, hareketi telafi etmiyor. Apple iPhone 6s’te sabitleştirmeyi dijital yöntemlerle çözüyor. Daha önce iPhone 6 ve iPhone 6 Plus incelemelerinde çekilen videoları karşılaştırma fırsatı bulmuş, arada çok büyük fark gözlemlememiştik. Ancak optik görüntü sabitlemenin hem fotoğraf hem de video çekimlerinde avantaj sağladığını biliyoruz. Sadece iPhone 6s Plus’ta değil, iPhone 6s’te de optik görüntü
Öndeki FaceTime HD kamera da 5 megapiksel çözünürlük desteğiyle daha kaliteli selfie fotoğraflar vadediyor. Ayrıca Apple, Retina flaş olarak adlandırdığı bir özellikle ekranın ışığından flaş gibi yararlanıyor. Ön kameraya geçiş yaptıktan sonra flaş ikonuna dokunarak bu özelliği etkinleştirebilirsiniz. Çekim tuşuna bastığınızda ekran, tıpkı True Tone flaşın sunduğu gibi farklı renklerle aydınlatılıyor, böylelikle saf beyaz ışık değil, ortamın ışık koşullarına göre ayarlanmış bir ışık çekim yapanların yüzüne yansıtılmış oluyor. iPhone 6s’in FaceTime HD kamerasıyla çektiğiniz fotoğrafların kalitesinden memnun kalacaksınız, Retina flaş özellikle düşük ışıklı ortamlarda sonuçların daha da iyi olmasını sağlıyor.
- 41 -
Video tarafında da iPhone 6s ve iPhone 6s Plus’ın kameralarının önemli iyileştirmelerde sahip olduğunu görüyoruz. Amiral gemisi Android telefonlarında gördüğümüz 4K video kayıt özelliğini artık iPhone 6s ve iPhone 6s Plus’ta da görüyoruz. Ancak Apple bu sefer video format seçeneklerini sadece en yüksekle sınırlı tutmuyor. İsteyenler 1080p/60fps, 1080p/30fps ve 720p/30fps formatlarından bir tanesini seçebilirler. Uygun formatı seçmek için Ayarlar -> Fotoğraf ve Kamera -> Video Kaydı Yapyolunu takip etmeleri gerekiyor. 4K formatındaki videolar daha fazla detay sunmaları bakımından epey çekici duruyor, ancak saklama alanında epey yer tuttukları da bir gerçek. Yaklaşık 1 dakikalık bir video ortalama 400 MB’lık büyüklüğe sahip.
İNCELEME
Bu da 4K video formatının sürekli varsayılan olarak tutulmasını pek pratik yapmıyor. Üstelik iPhone 6s’in ekranı bu videoları gerçek anlamda göstermiyor, ne de olsa ekran çözünürlüğü 4K değil. Apple TV’nin en son versiyonu bile 4K desteklemiyor. 4K TV’ler ise o kadar yaygın değil. Bu nedenle 4K’yı belirli durumlarda, isteğe göre kullanmak, bunun yerine 1080p/30fps gibi standart bir formatı tercih etmek yerinde olabilir. Bu arada 1080p/ 60fps’yi de değerlendirebilirsiniz, kare hızı daha yüksek olduğu için
elde edeceğiniz görüntülerin daha gerçekçi durduğunu fark edeceksiniz. iPhone 6s’in Kamera uygulamasını açtığınızda sol kenardaki kontrollerin tam ortasına yerleştirilmiş, sonar dalgası benzeri dairesel bir ikon bulunuyor. Bu ikon sarı renkteyse, o hâlde Live Photos özelliği aktifleştirilmiş demektir. Daha önce HTC ve Microsoft’un denediği canlı fotoğraf uygulamalarına bu sefer de Apple’ın yeni iPhone’larıyla ilgi gösterdiğini görüyoruz.
- 42 -
Live Photos açık olduğunda sadece 12 megapiksel çözünürlüklü sabit görüntüyü değil, aynı zamanda çekimin hemen öncesi ve sonrasını gösteren, yaklaşık 2 saniye uzunluğunda sesli ve hareketli bir görünün de kaydı gerçekleştiriliyor. Çekilen Live Photos fotoğraflarına Fotoğraflar uygulaması içinde bakarken, parmağınızı ekrana bastırarak bu canlı fotoğrafın hareketli versiyonunu izleyebilirsiniz. Bir fotoğrafın Live Photo olup olmadığını gösteren bir işareti Fotoğraflar içinde göremedik, Apple bunu gösteren bir işareti eklese iyi olabilir.
İNCELEME Mac bilgisayarlarla paylaşılabiliyor. Bir Android veya Windows cihaz sahibiyle paylaştırıldığında, gördükleri sadece sabit görüntü oluyor. Bu arada iPhone 6s’i bir Mac bilgisayara bağlayıp fotoğraf klasörlerine baktığınızda, bir Live Photos fotoğrafı için çekilen hareketli görüntünün, tıpkı diğer video görüntüleri gibi aynı adlandırma sistematiği içinde kaydedildiğini göreceksiniz. Live Photos’un kullanım alanı şu an için sınırlı gibi görünüyor, ancak yakın gelecekte Facebook, Twitter, Instagram gibi, fotoğraf paylaşımının fazlaca yapıldığı ortamlarda Live Photos görüntülerin de sıklıkla yer aldığını görebiliriz. Apple Live Photos API ile uygulamadan uygulamaya paylaşımın kapılarını açıyor.
Sonuç
Live Photos canlı fotoğraflarını sadece Fotoğraflar uygulamasında görüntülemekle kalmayabilirsiniz. Bunu kilit ekranına hareketli duvar kağıdı olarak yerleştirebilirsiniz. Bunları bir albüme aktarabilir, daha sonra da, eğer varsa Apple Watch akıllı saatinizle paylaşarak Apple Watch’un ekranında da, bileğinizi her kaldırdığınızda görüntülenecek şekilde ekrana getirebilirsiniz. Bunun dışında çekilen Live Photos fotoğrafları iOS 9 ile çalışan iOS cihazlarına, watchOS 2.0 ile çalışan Apple Watch akıllı saatlere ve OS X El Capitan yüklü
Apple belirli bir düzen tutturdu. Model numarası artışlarında tasarım, ekran büyüklüğü, vs. gibi görsel açıdan ön plana çıkan unsurlarda değişiklik yapılıyor. “s” versiyonlar ise genellikle iç tarafa odaklanıyor, genellikle işlemci, kamera, vb. kullanıcı deneyimini artıran unsurlara odaklanıyor. iPhone 6s de selefi iPhone 6 ile aynı görünüşe, tasarıma sahip olmasına rağmen; teknik anlamda önemli farklılıklar barındırıyor. 3D Touch teknolojisi, RAM artışı, iSight ve FaceTime HD kameraların çözünürlüğünün artırılması, 4K video kayıt imkanı başlıca gelişimler arasında bulunuyor. Bütün bunlar bir iPhone 6 veya iPhone 6 Plus sahibinin “s” model iPhone 6’lara terfi etmesini gerektirir mi? Yukarıda saydığımız her bir yenilik sayesinde iPhone 6s’in iPhone 6’ya göre daha iyi seviyede bir kullanıcı deneyimi sunduğu açık bir gerçek. Ancak iPhone 6 sahipleri de mevcut telefonlarını gayet tatmin edici seviyede performansla kullanma şanslarına sahip. iOS 9 ile birlikte altyapı
- 43 -
İNCELEME iyileştirmesinde atılan adımlar sayesinde geçen yılın iPhone’ları da iyi kullanıcı deneyimleri açısından ihtiyaçlara cevap veriyor. Eğer her iPhone versiyonunu takip eden, satın alan bir kullanıcı değilseniz, iPhone 6 veya iPhone 6 Plus’ınız önümüzdeki bir yıl boyunca sizi rahatlıkla idare edebilir. Eğer iPhone 5s veya daha eski versiyonda bir iPhone’a sahipseniz, iPhone 6s veya iPhone 6s Plus sizin için iyi bir yükseltme fırsatı olacaktır. 7000 serisi alüminyum alaşımlı gövde ve iyonlaştırma süreciyle sağlamlaştırılmış cam ile iPhone 6s yüksek sağlamlık vadediyor. Performans anlamında da iPhone 6s’in tatmin ediciliğin de ötesinde olduğunu görüyoruz. İşlemci konusundaki ikilik kafanızı fazla
kurcalamasın, her iki işlemci de gün sonunda iPhone 6s’i şarj etmeyi zorunlu kılmaya devam edecek. Sonuç olarak iPhone 6s, Apple’ın iPhone serisine yeterli eklemelerde, güncellemelerde bulunduğunu gösterir nitelikte bir ürün olmuş. iPhone 6s ile birlikte iPhone serisi biraz daha yukarı taşınmış oluyor. Bu arada iPhone 6s ve iPhone 6s Plus arasında kararsız kalanlara da bir söz söylemeden geçmeyelim: Eğer tek elle rahat şekilde kullanmak ve cepte rahat taşımak sizin için en önemli unsur ise, o hâlde tercihinizi daha küçük olandan yana yapın, yani iPhone 6s’i seçin.
Teknoblog.com’dan iPhone 6s İncelemesi
- 44 -
İNCELEME
İnce ve şık tasarım uygun fiyatla buluştu
Casper Via V10 Casper VIA serisini sürekli yeni ürünlerle daha da zenginleştiriyor. Daha önce teknik özellikler bakımından optimuma odaklanan Casper’ın giderek tasarıma daha fazla önem verdiğini görüyoruz.
C
asper VIA V9 metal gövdesiyle epey hoşumuza gitmişti. Casper VIA V10 ile birlikte tasarım açısından çıtanın biraz daha yükseltildiğini görüyoruz.
Tasarım Casper VIA V10 görünüş açısından üst sınıf Android telefonlardan farksız bir tasarıma sahip. Biraz iPhone 5s, biraz Sony Xperia Z3 havasını hissetmek mümkün.
Önde ve arkada bulunan iki adet Gorilla Glass 3 camın arasında metal çerçeve bulunuyor. Metal çerçeve cihazın kenarlarını boydan boya sarıyor. Kenarların ön ve arka cam plakalarla geçişinde de yivlenmiş yüzeyi görüyoruz. Yukarıda belirttiğimiz gibi, sadece 5.1 mm.’lik kalınlığıyla karşımızda çok ince bir telefon var. Buna karşılık Casper VIA V10 epey sağlam bir telefon. Cepte taşınması durumunda bükülme oluşması gibi bir durum söz konusu değil.
- 45 -
Casper VIA V10 141.9 x 68.1 x 5.1 mm.’lik boyutlara sahip. 4.8 inç ekranı saran çerçeve fazla geniş tutulmamış. Yani yüzey alanı yüksek değil, ayrıca bir de ince profili hesaba katın. Sonuç olarak Casper VIA V10 tek elle rahatlıkla kullanmanız mümkün. Cepte taşırken de VIA V10’un ince ve hafif gövdesinin farkını hissedeceksiniz. VIA V10’un ön yüzünde 4.8 inç ekran varken, ekranın alt kısmı boş tutulmuş. Üstte 5
İNCELEME
megapiksel kamera, ahize hoparlörü ve ışık ve yakınlık sensörleri bulunuyor. Alt kenarda 3.5 mm. kulaklık jakı, mikrofon, microUSB portu, üstte de ikinci mikrofon mevcut. Alt ve üst kenarda metal çerçeveyi bölen plastik şeritler görüyoruz, bunlar anten sisteminin düzgün çalışması için yerleştirilmiş. Sol kenarda ses tuşlarını, sağ kenarda da güç butonunu görüyoruz. Casper VIA V10’un çıkarılabilir kapağı yok, bu nedenle SIM kart yuvası güç butonunun hemen üstüne yerleştirilmiş.
Casper VIA V10’un arkasında 8 megapiksel sensörlü kamera yer alıyor. Sol üst köşeye yerleştirilmiş bu kamera sensörünün yanında da tek LED flaş mevcut. Casper logosunu ve alt kenara yakın şekilde konumlandırılmış hoparlör de arkada dikkat çeken diğer unsurlar arasında bulunuyor.
Donanım ve Performans Casper VIA V10’un 4.8 inç AMOLED ekranı 1280 x 720 piksel çözünürlüğe sahip. AMOLED teknolojisinin varlığı sayesinde VIA V10 yüksek bir
- 46 -
görüntü kalitesi sunuyor. Görüş açıları yüksek, ekranın siyah renk derinliği de bir hayli fazla. Sonuç olarak renkler epey canlı, beyazlar da olması gerektiği sıcaklıkta görünüyor. Dış ortamda da V10’un ekranı rahatlıkla kullanılabilecek yeterlilikte parlaklığı sunuyor. Her ne kadar hızlı ayarlar içinden erişilmese de, VIA V10’un ekran parlaklığını ortamdaki ışık şiddetine göre otomatik olarak ayarlamak mümkün oluyor. Cihazın içindekilere göz attığımızda Qualcomm’un 1.2 GHz dört çekirdekli Snapdragon 410 MSM8916
İNCELEME yongasetinin tercih edildiğini görüyoruz. 2 GB RAM, 16 GB dahili hafızanın bulunduğu Casper VIA V10’da microSD kart yuvası yer almıyor. Bu donanım paketinin benchmark testlerinde ortaya koyduğu performansa baktığımızda, daha önce test ettiğimiz diğer Snapdragon 410 işlemcili akıllı telefonlardakiyle aynı çizgide performans görüyoruz. Casper VIA V10’un kullanıcı arayüzünde geçişler pürüzsüz ve düzgün; uygulama açılışlarında da bekleme durum söz konusu değil. Yani cihaz orta veya düşük yüklü işlerde herhangi bir sorun çıkarmıyor. Tabii ki, birden fazla uygulama açtıkça ve bellek dolmaya başlayınca ufak tefek takılmalar görülebilir, bunları da normal karşılamak gerekiyor. Ancak 999 TL’lik fiyata sahip bir akıllı telefon için beklenen
seviyede bir performans sunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Kablosuz bağlantı tarafında 802.11b/g/n Wi-Fi, Bluetooth 4.0, A-GPS destekli GPS’i görüyoruz. HSDPA desteğine ek olarak Casper VIA V10’un 800, 1800 ve 2600 MHz LTE bantlarını da desteklediğini görüyoruz. Yani karşımızda
- 47 -
2016 başlarında faaliyete geçecek 4G servislerine hazır bir akıllı telefon bulunuyor. Casper VIA V10’da ışık, hareket, yakınlık, manyetik, ivme, yön gibi farklı sensörlerin bulunduğunu da belirtelim. VIA V10’un ince gövdesinin içinde 2000 mAh gibi, nispeten yüksek kapasiteli sayılabilecek bir pil bulunuyor. Bu pil sekiz saate kadar konuşma ve 160 saate kadar bekleme süresi sunuyor. Pratikteki kullanıma göre konuşacak olursak, VIA V10’un pili normal yoğunluklu bir kullanımda bir günü rahatlıkla çıkarabilecek kapasiteye sahip. Bunda nispeten düşük çözünürlüklü AMOLED ekranın ve Snapdragon 410 gibi orta seviye bir işlemcinin kullanılmasının rolü var. Kısacası, Casper VIA V10 pil
İNCELEME ekran uygulamalarını yükleyip bunları da kullanabilirsiniz. Yazılım tarafında VIA 10’da daha önce incelediğimiz VIA V90, VIA V6, VIA V6X gibi cihazlardakinden farklı bir deneyim yok. Ayarlar’da Erişilebilirlik içinden etkinleştirilen Hızlı Erişim butonu sayesinde ekran kilitleme, ana ekran, ekran görüntüsü alma gibi işlevlere hızlıca, tek elle kullanırken bile kolaylıkla erişebilirsiniz. Buna ek olarak Hızlı Erişim butonuna en sık kullandığınız beş uygulamayı da ekleyebilir, kullanıcı arayüzünde sürekli üstte, havada kalan bu butonu kullanarak favori uygulamalarınızı hızlıca açabilirsiniz. Akıllı Hareketler Casper VIA V10’da da mevcut. Çağrı susturma, hoparlöre alma, doğrudan arama gibi işlevleri VIA V10’un ekranına dokunmadan gerçekleştirebilirsiniz.
tüketimi konusunda sahiplerinin başını ağrıtmayacaktır. Casper VIA V10’un arkasındaki küçük hoparlöre gelecek olursak. Küçük ve ince hoparlör yüksek sayılabilecek şiddette ses çıkışı sağlıyor. Öyle ki, en yüksek seviyede seste VIA V10’un arkasının fazlaca titreştiğini parmağınızı bu bölüme dokundurduğunuz takdirde hissedebilirsiniz. Ancak VIA V10’u bir yüzeye, arkası içe bakacak şekilde bıraktığınızda, hoparlör çıkışı kapanıyor ve ses seviyesi neredeyse yüzde 85 seviyesinde azalıyor. Casper, VIA V10’un düz yüzey üzerinde oynama yapmadan durmasını sağlamak adına hoparlörden fedakârlık etmişe benziyor. Halbuki hoparlörün iki yanına yerleştirilebilecek iki küçük topuz ile ses çıkışı için bir boşluk oluşturmak mümkün olabilirdi. Tabii ki, Gorilla Cam bunu yapmaya ne kadar izin verirdi, orası ayrı bir tartışma konusu.
Casper VIA V10’da Google’ın Gmail, Google+, Chrome, Haritalar, YouTube gibi uygulamaları yüklü geliyor. Bunlara Google klasörü altından ulaşabilirsiniz. Not Defteri, Hızlı Temizlik, Hava, Ses kaydedici gibi Casper tarafından önceden yüklenmiş uygulamalar da mevcut. Ayrıca Casper’ın film portalı Casper Ssinema uygulaması da diğer Casper Android telefonlarında olduğu gibi VIA V10’da da yüklü geliyor. Google Play Store’dan da daha fazla uygulama ve oyunu indirebilirsiniz.
Yazılım Casper VIA V10’da Android 5.0.2 Lollipop çalışıyor. Bunun üstünde Casper’ın özel My Launcher ana ekran uygulamasını görüyoruz. Bu arayüzün iki farklı tema seçeneği mevcut. Genç adını taşıyan tema biraz daha pastel renklerde, gerçekten de genç işi duran ikonlara sahip. Yıldız ise biraz daha şık ve ağır havaya sahip ikonlarla geliyor. Doğrusu ikincisini daha sevdik. Tabii ki, Google Play’dan farklı ana
- 48 -
İNCELEME
Kamera Normalde Casper VIA V10 sınıfındaki telefonlarda 5 megapiksel ön kamera ve 13 megapiksel arka kamera görüyoruz. Casper ön kamerada bu piksel kriterine uyuyor, ancak arka kamerada 8 megapikselin yeterli olduğunu düşünüyor. Gerçekten de pratikteki sonuçlar Casper’ın bu seçimini çok da yanlış çıkarmıyor.
tuşları ekranın sol kenarında bulunuyor. Kamera ayarları için Sony Xperia telefonlarının kamera uygulamasında gördüğümüz tarzda bir gösterim tercih edilmiş. Panorama, profesyonel, gece çekimi, HDR, yüz güzelliği gibi çekim modları da mevcut.
Casper VIA V10’un 8 megapiksel arka kamerasının yanında tek LED flaş yer alıyor. Otomatik odaklama, ekrana dokunarak istenen noktaya netleme yapma, art arda 99 çekim yapmayı sağlayan Burst modu gibi özellikleri de ana kameranın desteklediğini görüyoruz. Kamera uygulaması basit bir kullanıcı arayüzüne sahip. Fotoğraf ve video çekim
- 49 -
VIA V10’un arka kamerasıyla çekilen fotoğraflar genel olarak tatmin ediyor. Dış ortamda, ışık şiddetinin yeterli olduğu koşullarda çekilen fotoğraflar gayet net ve parlak. Yakın çekimlerde de detayları iyi şekilde yakalamak mümkün oluyor. Gündüz vakti iç mekanlarda çekilen fotoğraflarda da VIA V10’un arka kamerası yeterli aydınlığı sunuyor. Gece çekimlerinde detayların biraz kaybolduğunu görüyoruz. Gürültü yok, ancak çekim yaparken VIA V10’u mümkün olduğunca sabit tutmakta fayda var, yoksa çekimleriniz biraz bulanık çıkabilir. 5 megapiksel selfie kamerasının da yüksek çözünürlüklü, net fotoğraflar çektiğini görüyoruz. Video tarafında 8 megapiksel arka kameranın 1080p Full HD video kaydı yapabildiğini görüyoruz. VIA V10 ile
İNCELEME kaydının da kaliteli ve düzgün şekilde yapıldığını söyleyebiliriz. Eğer video çekmek gerekirse, Casper VIA V10 işinizi görebilecek yeterlilikte.
Sonuç
düzgün, yeterli sabitlikte videolar çekebilirsiniz. Eğer dış ortamdaysanız, rüzgar uğultusu videonun biraz gürültülü olmasına neden olabiliyor. Buna rağmen ses
Casper VIA V10’un bulunduğu 1000 TL seviyesi fiyat segmentinde kıyasıya bir rekabet var.VIA V10 ile benzer teknik özelliklere sahip birçok Android telefon modelini görüyoruz. Teknik özellikler bakımından konuşacak olursak, Casper VIA V10’un fazla ayırt ediciliğinin olmadığını söyleyebiliriz. Ancak bu telefonun iddialı olduğu alan zaten burası değil. VIA V10 tasarımıyla iddialı olan bir telefon. VIA V10’un tasarımı gerçekten ilgi çekici ve zarif, Casper gerçekten iyi bir iş çıkarmış. İnceliği ise bu telefonun hem rahat kullanılmasını sağlıyor, hem de sizin başkalarının ilgisini çekmenizi sağlıyor. Casper VIA V10’u elinizde veya masada önünüzde gören bir kişi mutlaka bu telefonun tasarımına ilgi duyacak ve size bunu söylemek isteyecektir. Uzun lâfın kısası, Casper VIA V10 tasarımıyla fark yaratmayı ve öne çıkmayı başarıyor.
Teknoblog.com’dan Casper VIA V10 incelemesi
- 50 -
facebook.com/teknoblog
instagram.com/teknoblog
twiWer.com/teknoblog
youtube.com/teknoblog
google.com/+teknoblog
pinterest.com/teknoblog