Teknoblog Dergi: Sayı 8 - MAYIS 2015

Page 1

SAYI 8 -­‐ MAYIS 2015

www.teknoblog.com

ANDROID ONE General Mobile 4G ile Türkiye’ye gelen Android One hakkında detaylar

LG G4 vs. GALAXY S6 İki güçlü Android telefonu karşı karşıya.

SUNRISE iPhone ve Android için alternatif takvim uygulaması

LG’NİN YENİ AMİRAL GEMİSİ

LG G4 DETAYLI İNCELEMEDE

SAMSUNG GALAXY E5 Giriş segmentinin güçlü oyuncusu hakkında bilmek istedikleriniz


İÇİNDEKİLER

HABER

3

7 vs

18

Microsoft Windows 10 versiyonlarını detaylandırdı MediaTek’in Helio X20 işlemcisi için üreticiler sıraya girdi Facebook Instant Articles ile paylaşılan haber ve makaleler daha hızlı açılacak

YEPYENİ

29

Turkcell T60 General Mobile 4G

KARŞILAŞTIRMA LG G4 vs. Samsung Galaxy S6

DOSYA

39 33

Android One nedir?

UYGULAMALAR Crossy Road Sunrise Calendar Skatelander

İNCELEMELER LG G4 Samsung Galaxy E5

TEKNOBLOG DERGİ

Genel Yayın Yönetmeni Sabri KÜSTÜR

Editörler Sinan KÜSTÜR

6

10

17 20

23

18

27 29 31

33 45

Adres:

Küçükbakkalköy Mah. Derebey Sok. Dumankaya Flex 13/44 34750 Ataşehir / İSTANBUL

Telefon:

0850 223 19 17 0532 453 02 94 -2 -

3

E-­‐posta:

dergi@teknoblog.com


HABER

Microsoft Windows 10 versiyonlarını detaylandırdı Windows 10’un yazın yayınlanacağı haberini veren, ancak kesin tarih bilgisini henüz paylaşmayan Microsoft, Windows 10’un kullanıcılarla buluşacak bütün versiyonlarıyla ilgili detayları açıkladı.

W

indows 10 Home sürümü Microsoft tarafından tüketici odaklı masaüstü sürüm olarak nitelendiriliyor. Birçok ev bilgisayarı ve dizüstü bilgisayarda bu versiyon yüklü olacak; Microsoft Edge internet tarayıcısı, Windows Hello yüz tanıma özelliği, dahili evrensel uygulamalar gibi temel Windows 10 özelliklerini beraberinde getirecek. Microsoft, masaüstü ev versiyonunu tamamlayacak şekilde Windows 10 Pro sürümünü de sunacak. Bu, Windows 8 Pro ile eşdeğer olacak, iş yerlerinin ve ticari kurumların çalışma ortamlarına bağlanmalarını ve Kurumlar için Windows Güncellemenin avantajlarından faydalanmalarını sağlayacak. Microsoft Windows Phone’u da Windows 10 ile birlikte yeniden adlandırıyor. Windows 10 Mobile, akıllı telefonlarda ve 8 inç’ten daha

küçük boyutlu ekran barındıran küçük tabletlerde çalışacak Windows 10 sürümünün resmi adı olarak belirlendi. Office’in dokunma odaklı versiyonları ve Telefon için Continuum desteği de Windows 10 Mobile sürümünde bulunacak. Bu arada Microsoft Windows 10 Mobile Enterprise sürümünü de sunacak. Bu sürüm büyük kurumların işletim sistemini akıllı telefonlar ve küçük ekranlı tabletlerde kullanım amaçlı lisanlamaları amacıyla tasarlandı. Bu ana sürümlerin yanı sıra Microsoft Windows 10 Enterprise, Windows 10 Eğitim, Windows 10 IoT Core gibi özel sürümleri de bulunacak. Böylelikle toplamda yedi adet temel Windows 10 sürümü bulunacak ve bunlar geniş bir cihaz yelpazesinde ve farklı kullanım senaryoları doğrultusunda kullanılacak.

-3 -


HABER

Microsoft’tan Tony Prophet, Windows 10 ile birlikte güçlü bir süreç yürüttüklerini ve onu bu yaz çıkarmak için planlar doğrultusunda ilerlediklerini kaydetti. Windows 10’u bir servis gibi dağıtılacak şekilde tasarladıkları için, bunun yeni nesil Windows için sadece başlangıç niteliğinde bir dönüm noktası

olduğunu da ekledi. Prophet önümüzdeki sonbahardan itibaren tüketicilerin Windows 10 için süregelen inovasyonu ve güvenlik güncellemelerini alabileceklerini, ayrıca kurumlar için de daha gelişmiş güvenlik ve yönetim yeteneklerinin sunulacağını vurguladı.

4G ihalesi 26 Ağustosa ertelendi Eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, mart ayında bir açıklama yaparak 4G ihalesinin mayıs ayında gerçekleştireceğini duyurmuş, 10 Nisan 2015 tarihli Resmi Gazete’de ise ihale tarihi 26 Mayıs olarak açıklanmıştı. 26 Mayıs yaklaştıkça 4G ihalesinin erteleneceği veya iptal edileceği yönündeki söylentiler de artmıştı. Bilişim Muhabirleri Derneği Başkanı Musa Savaş’ın Twitter hesabından yaptığı paylaşım ise dedikoduların gerçeğe dönüştüğünü gösteriyor. Savaş, 26 Mayıs 2015’te gerçekleştirilecek ihalenin üç ay sonraya ertelendiğini belirtti. Konuya ilişkin olarak Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından henüz resmi bir açıklama yapılmasa da, gün içinde duyurunun yapılması bekleniyor.

Güncelleme: BTK’dan beklenen resmi açıklama nihayet geldi ve 4G ihalesinin 26 Ağustos 2015 tarihine ertelendiği açıklandı. BTK’nın duyurusunda ertelemenin gerekçesi olarak ihaleye

-4 -

katılacak isteklilerin teknik ve finansal hazırlıklarını tamamlama amacıyla ilave zaman talep etmeleri gösterildi.


HABER

Google “satın al butonları” ile telefondan alışverişi kolaylaştıracak Google’ın akıllı telefonlarda sunduğu arama sonuçları yakında çevrim içi alışverişin en önemli mecralarından birine dönüşebilir. The Wall Street Journal’da yer alan habere göre, Google yakında arama sonuçlarının üstüne yerleştirdiği reklamlara “satın al butonları” eklemeyi planlıyor.

S

öz konusu sponsorlu sonuçlara yerleştirilen butonlara tıklayan kullanıcılar, Google tarafından yönetilen özel bir sayfaya yönlendirilecek. Dileyen kullanıcılar alışverişlerini hızlandırma adına kredi kartı bilgilerini de Google’da saklayabilecek. Google’ın söz konusu programına dair ilk haberler, geçtiğimiz aralık ayında gündeme gelmişti. Ancak programın son hâli, çizilen ilk taslaktan farklı bir yerde duruyor. Google’ın şu an için sadece mobil arama sonuçlarında yer vereceği “satın al butonları”, trafiğin sadece küçük bir kısmında gösterilecek.

Google’ın yeni sistemi sayesinde kullanıcıların arama sonuçları sayfasını tamamen terk etmeden alışveriş yapmaları mümkün hâle gelecek. Ancak bu yaklaşımın müşterileri ve müşteri bilgileri konusunda daha fazla kontrol isteyen şirketleri rahatsız etme ihtimali de masada duruyor. The Wall Street Journal’ın haberine göre, Google söz konusu şikayetlerin önüne geçmek adına çevrim içi perakendecilerle de görüşmeyi sürdürüyor. Yeni reklamların önümüzdeki haftalar itibarıyla gösterilmeye başlanması bekleniyor.

-5 -


HABER

MediaTek’in Helio X20 işlemcisi için üreticiler sıraya girdi

T

ayvanlı teknoloji yayın organı Digitimes’ın yayınladığı bir habere göre, akıllı telefon üreticileri MediaTek’in 10 çekirdekli Helio X20 yongaseti için sıraya girdi. Sitenin sektörün içindeki kaynaklarından aktardığı bilgilere göre Sony, LG Electronics, HTC, Lenovo, Meizu, Huawei, Xioami gibi üreticilerin hepsi 20 nm tabanlı MediaTek Helio X20 işlemcisine gelecekte çıkacak ürünlerinde yer vermeyi planlıyor. MediaTek’in yongaları genellikle akıllı telefon pazarının giriş ve orta segmentine mensup ürünlerinde karşımıza çıkıyor. Şirket bu yolla son birkaç yıl içinde pazar oayını artırmayı başarabildi. Yeni nesil Helio mobil yongaüstü sistemleriyle birlikte MediaTek pazarın esas gelir elde edilebilen kısmı olan üst segmente gözünü dikmişe benziyor. MediaTek Helio serisinin ilk ürünü olan Helio X10 sekiz adet ARM Cortex-A53 yongasını içinde barındırıyordu. Geçtiğimiz günlerde de şirket şimdiye kadarki en hızlı işlemcisini, Helio X20’yi çıkardı. Bu yongaüstü sistemin X10’dan yüzde 40 daha hızlı, buna karşın yüzde 40 daha az güç tüketmesiyle dikkat çekiyor.

CPU’nun üçlü tasarımı iki adet 2.5 GHz ARM Cortex-A72, dört adet 2 GHz Cortex-A53 ve dört adet 1.4 GHz Cortex A53 çekirdeği bir araya getiriyor. Ayrıca X20’de Mali-T800 GPU bulunuyor ve bunun QHD ekranları kesintisiz şekilde güçlendirebileceği söyleniyor. MediaTek örnek niteliğindeki Helio X20 birimlerinin yılın ikinci yarısında dağıtıma sunulacağını açıkladı. Bu da bu yeni nesil yongaseti barındıran telefonları 2016’nın ilk çeyreğinde görmeye başlayacağımız anlamına geliyor.

Panasonic’in Firefox OS TV’leri Avrupa’da satışa sunuldu

P

anasonic’in Firefox OS tabanlı akıllı telefonları yurt dışında piyasaya çıktı. Firefox OS’in televizyonlara gireceği geçtiğimiz aylarda duyurulmuştu ve Panasonic iş ortağı olarak belirlenmişti. Mozilla Panasonic’in altı yeni TV modelinde yeni işletim sisteminin yüklü olduğunu ve bu modellerin Avrupa’da satışa sunulduğunu ilan etti. Televizyonlar ilerleyen aylarda başka pazarlara da giriş yapacak. Modellerin ekran büyüklükleri ve fiyatları değişiklik gösteriyor.

-6 -


HABER 40 inç CX680 için 790 pound (3200 TL), 50 inç CX700 için de 999 pound (4047 TL) fiyat belirlendi. Mozilla Firefox iyi bilinen bir internet tarayıcısı, internet tarayıcıları pazarında Internet Explorer, Chrome gibi güçlü rakiplerle mücadele ediyor. Firefox OS geçtiğimiz yıllarda akıllı telefonlara özel, HTML5 tabanlı bir internet tarayıcısı olarak ortaya çıkmıştı. Gelişmekte olan pazarlarda çok uygun fiyatlı akıllı telefon modelleriyle pazardan pay kapmayı hedefleyen Mozilla, yavaş yavaş büyümekte olan akıllı TV pazarını da gözüne kestirdi ve Panasonic’in de desteğiyle bu alana giriş yapıyor. Firefox OS TV platformu da HTML5 tabanlı olduğu için, isteyen geliştirici bu

platform için kolaylıkla uygulama geliştirebiliyor. Panasonic’in Firefox OS tabanlı TV’leri yüksek çözünürlüklü ve özelleştirilebilir bir görününme sahip ana ekranla açılıyor. Bu ana ekranın en tepesinde üç renkli ikonlardan oluşan bir satır görünüyor. “Decks” olarak adlandırılan bu satır Canlı TV (canlı TV kanallarına erişim), Uygulamalar (indirilmiş tüm uygulamalara erişim) ve Cihazlar (bağlı olan tüm cihazlara ve oynatıcılara erişim) gibi temel kısayolları barındırıyor. Bu bölümler arasında geçiş uzaktan kumanda yardımıyla gerçekleştiriliyor. Diğer uygulamaları ve bağlı cihazları ana ekrana sabitlemek mümkün oluyor.

Google’ın sürücüsüz otomobili bu yaz yollara çıkıyor

G

oogle’ın sürücüsüz otomobili trafiğe açık yollarda test edilmeye hazır hâle geldi. Projenin direktörü Chris Urmson, prototip araçların Google’ın genel merkezinin bulunduğu Mountain View’deki yollarda boy göstereceğini belirtti. Hızları 40 km.’yi aşmayacak olan otomobillerde güvenliği artırmak adına bir sürücü de bulunacak.

Google’ın otomobillere dair nihai vizyonunun aksine, prototip araçlar çıkarılabilir bir direksiyon, gaz ve fren pedallarıyla birlikte geliyor. Prototip sürücüsüz otomobillerde Google’ın sürücüsüz Lexus RX450h filosunda kullanılan yazılıma yer verilecek. Söz konusu model, Google kendi sürücüsüz otomobilini geliştirmeden önce başlatılan çalışmalara temel oluşturmuştu. Google’dan yapılan açıklamada sürücüsüz otomobillerde test amacıyla 1.6 milyon kilometrelik mesafe kat edildiği belirtildi. İnsanların sürücüsüz otomobillere yönelik algılarını ve sürücüsüz otomobillerle olan etkileşimlerini görmeyi istediklerini söyleyen Urmson, daha önce karşılaşılmayan zorlukları da keşfetmek istediklerinin altını çizdi. Google, önümüzdeki yıllarda sürücüsüz otomobillerden faydalanma yöntemlerini görme amacıyla pilot programlar yürütmeyi planlıyor.

-7 -


HABER

Google Chrome üzerindeki kontrolünü sıkılaştırıyor, Web Mağazası dışındaki eklentileri engelliyor Kullanıcılarını zararlı yazılım yükleme tehlikesinden korumak isteyen Google, Windows ve Mac kullanıcılarının resmi Chrome Web Mağazası’nda barındırılmayan Chrome eklentilerini yüklemesini engellemeye başladı.

Ş

irket ilk önce geçen yılın mayıs ayında bu zorunluluğu Windows kullanıcıları için getirmiş, ancak Chrome’un geliştirici versiyonunu kullananlar için açık kapı bırakmıştı ve istedikleri eklentileri istedikleri gibi yüklemelerine izin vermişti. Ancak Google’ın söylediğine göre bu durum korsanların insanları internet tarayıcısının geliştirici versiyonunu kullanmaya yönlendirip daha sonra da zararlı yazılımları yüklemelerini sağlamaya neden olmuş. Chrome genişletmeler yöneticisi Jake Leichtling yayınlanan blog yazısında zararlı yazılımlardan etkilenen kullanıcıların seçmedikleri bir Chrome kanalı üzerinde çalıştıklarının belirlendiğini söyledi. Şimdi Google Chrome’un bütün versiyonlarında Web Mağazası dışından dağıtılan eklentileri engellemeye başladı. Yeni kurallar Windows kullanıcıları için mayıs ayında, Mac kullanıcıları içinse temmuz ayında yürürlüğe girecek.

Bu yeni politika Apple’ın App Store üzerindeki sıkı kontrolüne benziyor, ayrıca bazıları bundan dolayı Chrome’un daha açık bir ortam olmadığına yönelik şikayetleri dillendirebilir. Ancak Google’ın nedeni açık. Şirket geçen yıl Web Mağazası dışından olan eklentilerin yüklenmesine yasak getirdiğinden beri, istenmeyen eklentilerle ilgili müşteri destek taleplerinde yüzde 75 azalma olduğunu kaydetti.

-8 -

Ayrıca Google Windows ve Mac geliştiricilerinin Web Mağazası dışı kaynaklı eklentileri sistemlerinde geliştirici modunu elle etkinleştirerek çalıştırabileceklerini söylüyor. Ayrıca ekliyor: “Eğer şu anda eklentileriniz Chrome Web Mağazası dışında barındırılıyorsa, onları mümkün olan en kısa zamanda Chrome Web Mağazası’na taşımalısınız.”


HABER

Sosyal ağ özellikli Apple Music 8 Haziranda tanıtılabilir Apple’ın uzun zamandır beklenen müzik yayın servisi muhtemelen Apple Music adını taşıyacak ve resmi duyurusu da 8 Hazirandaki Apple WWDC açılış toplantısında gerçekleştirilecek. Bu iddialar 9to5Mac sitesinin iyi bağlantılara sahip olan yazarı Mark Gurman’e ait.

A

pple’ın bu servisi Beats Music’i temel alacak şekilde gelecek ayın sonunda çıkarmayı planladığı söyleniyor. Bu servis yeniden tasarlanan iOS Müzik uygulamasının üstüne inşa edilecek. Ayrıca Apple Music’in Mac ve Android versiyonları da bulunacak. Birkaç yıl önce iTunes içinde sunulan Ping adlı bölümle sosyal ağ girişiminde bulunan Apple’ın yeni müzik servisinde de sosyal katmana yer vereceği söyleniyor. Ancak Ping’in aksine, sadece sanatçıların kendilerine özel profil sayfaları olacak. Buradan şarkı örnekleri gibi içerikleri yayınlayabilecekler veya diğer sanatçılardan paylaşımlarda bulunabilecekler. Normal kullanıcılar ise iTunes hesaplarını kullanarak bunları beğenebilecekler veya yorumlayabilecekler. Görünüşe göre, arzu eden kullanıcılar, sanatçıların aktivitelerini müzik uygulaması içinde görmek istemezlerse, bu sosyal ağ

özelliğini tamamen kapatabilecekler. Apple Music’in ücretsiz deneme imkanıyla faaliyete geçirileceği söyleniyor. Bu, Spotify’da olduğu gibi ücretsiz üye olup servisi herhangi bir süre kısıtlaması olmadan kullanma gibi bir imkanın olmayacağı anlamına geliyor. Zaten Apple plak şirketlerinin ücretsiz müzik yayını seçeneklerine engel

-9 -

koymalarını istiyor. Bu isteği nedeniyle Apple Amerikan Federal Ticaret Komisyonu tarafından soruşturma altında bulunuyor. Apple’ın WWDC açılış toplantısı 8 Haziran Pazartesi akşamı gerçekleştirilecek.


HABER

iPhone 6s Force Touch özelliğiyle birlikte gelebilir Apple’ın akıllı saati Apple Watch’un satışa sunulmasıyla birlikte gözler tekrar yeni iPhone’lara çevrilmiş durumda. Apple ürünleri hakkında gerçekleştirdiği isabetli öngörülerle tanınan KGI Securities analisti Ming-Chi Kuo da, “iPhone 6s” adıyla piyasaya çıkması beklenen yeni iPhone’lara dair tahminlerini paylaşarak heyecanı artırıyor.

K

uo’ya göre, yeni nesil iPhone’da Apple’ın ilk kez Apple Watch ve yeni Retina ekranlı MacBook’ta yer verdiği Force Touch özelliği bulunacak. Force Touch sayesinde yeni MacBook’un trackpad’i farklı güçteki dokunuşları farklı komutlar olarak algılayabiliyor. Dolayısıyla yumuşak bir dokunuş ve sert bir dokunuş farklı hareketlerin sergilenmesini sağlayabiliyor. Halihazırda hareket kontrollerinin dokunma ve sürüklemeyle sınırlı olduğu iPhone’a Force Touch özelliğinin eklenmesinin pek çok kişiyi memnun edeceği düşünülüyor. Buna ek olarak, yeni iPhone’un ardından yeni iPad’lerin de Force Touch özelliğine kavuşması bekleniyor. Kuo’ya göre, iPhone 5s’e Touch ID parmak izi okuyucusunun eklenmesiyle ortaya çıkan etkiyi, iPhone 6S’te Force Touch özelliğiyle yaratmak mümkün. Force Touch ile kullanıcılara daha fazla giriş seçeneği

sunulacağını söyleyen Kuo, bu yöntemlerin Apple Pay’in geliştirilmesinde de kullanılabileceğini sözlerine ekledi. Kuo’nun Apple ürünlerine ilişkin öngörülerindeki yüksek isabet oranı, Force Touch’a dair beklentilerin önünü açıyor. Ancak bütün bu söylentilerin doğru olup olmadığını görmek için eylüle kadar beklemek gerektiğini akıldan çıkarmamakta fayda var.

Facebook Instant Articles ile paylaşılan haber ve makaleler daha hızlı açılacak

F

acebook’un bir süredir dedikodusu yapılan yeni özelliği Instant Articles nihayet resmiyet kazandı. Bu yeni format yayıncıların doğrudan Facebook uygulaması içinden yüklenmesini ve okunmasını sağlayacak makale ve haberler oluşturmasına izin veriyor. Böylelikle kullanıcıların

uygulamadan çıkıp web sitelerini açmasına gerek kalmıyor. Instant Articles şu an için sadece iPhone uygulamasında kullanılabiliyor. Başlangıçta ABD’den New York Times, National Geographic, BuzzFeed, NBC ve Atlantic, Büyük Britanya’dan Guardian ve BBC News, Almanya’dan Spiegel ve Bild Instant

- 10 -


HABER

Articles üzerinden içeriklerini Facebook kullanıcılarına sunacak.Facebook yayıncıların makale içinde yüksek çözünürlüklü, yakınlaştırma yapılabilir görselleri, aşağı doğru kaydırdıkça ortaya çıkan ve otomatik olarak başlayan videoları, interaktif haritaları, ses kayıtlarını ve satır içi yorumları kullanmalarına izin veren bir platform geliştirmiş. TechCrunch’ın belirttiğine göre, Paper adlı Facebook uygulamasının arkasındaki ekip deneyimlerini bu yenil formata aktarmış. Bu arada Paper uygulaması da yayın hayatını sürdürüyor. Hız, Instant Articles özelliğinin en büyük avantajlarından bir tanesi. Facebook, uygulama içinden bir web sayfasına yönlendirmenin yaklaşık sekiz saniye sürdüğünü söylüyor. Halbuki Instant Articles içindeki makaleler anında okumaya hazır hâle geliyor. Böylelikle “Instant”, yani “Anında” kelimesinin hakkı verilmiş oluyor. Bugünkü duyuru öncesinde Facebook’un yayıncıları kendi platformuna getirmesinin tehlikelerinden, içerik üzerinde daha fazla kontrol sahibi olacağından bahsedildi. Facebook, Instant Articles’ın reklam gelirlerinin yüzde 100’ünü yayıncılara sunuyor. Recode sitesi makaleler içinde tek bir 300 x 250’lik reklam alanına izin verileceği belirtiliyor. Recode sitesine göre, Facebook Google Analytics veya Adobe Omniture gibi analiz araçlarına bağlanabilen istatistik çözümü de sunuyor. Performansla ilgili veriler ComScore’a da sağlanacak, böylelikle yayıncılar, içeriğin uygulama içinde

tüketilmesi nedeniyle web trafiklerinde meydana gelecek düşmelerin performansa olumsuz şekilde yansıması tehlikesini yaşamayacak. Program içinde bulunmayan ve Instant Articles makalelerinin kendi paylaşımlarının görünürlüğünü olumsuz etkileyeceğini düşünenler için de Facebook, algoritmasının yeni formata geleneksel bağlantılara nazaran herhangi bir ayrıcalık tanımayacağını söyledi. Facebook kullanıcıları uygulama içinde tutmayı, makalelerin anında yüklenmesini istiyor. Böylelikle kullanıcılar bir yazı veya haberi okumak için Facebook uygulamasından çıkmayacak, Facebook’un sınırları içinde gezmeyi sürdürecek. Şu an için Instant Articles üzerindeki reklam gösterimlerinden doğrudan gelir elde etmiyor gibi görünse de, Facebook yayıncılarla daha sıkı bir ilişki kurmaya adım atıyor. Eğer Instant Articles başarılı olursa, bu ilişki daha da yoğunlaşabilir. Buna ek olarak kullanıcılar formatı severse ve web sitesine gitmeyi ikinci sınıf deneyim gibi algılamaya başlarsa, bu durum Facebook’u yayıncılar gözünde daha ayrıcalıklı bir konuma getirecektir. Facebook’un Instant Articles özelliği Facebook iPhone uygulamasında yeni yeni sunulmaya başlanıyor, bu nedenle henüz bu tarz gösterimleri göremeyebilirsiniz. Ayrıca henüz Türkiye merkezli yayınlar da bulunmuyor, bu da Instant Articles’ı Türkiye’deki kullanıcıların görmesi ihtimalini kısa vadede daha da düşürüyor.

- 11 -


HABER

Samsung ARTIK platformuyla herkesin kendi akıllı ev aletini geliştirmesini istiyor Samsung Electronics akıllı cihazların daha hızlı ve kolay geliştirilmesini sağlayan yeni bir açık platformun tanıtımını gerçekleştirdi.

A

RTIK olarak adlandırılan bu platformun çatısı altında üç farklı devre kartı, yazılım desteği, geliştirici araçları ve güvenlik için gömülü şifreleme desteği bulunuyor. ARTIK’ın yanı sıra, Samsung’un geçen ağustos ayında satın aldığı SmartThings şirketinin genel müdürü Alex Hawkinson, SmartThings Open Cloud girişimini de duyurdu. Bu, geliştiricilerin cihazları için uygulamalar geliştirmelerine yardımcı olacak. Serinin içindeki en küçük modül olan ARTIK 1 sadece 12 mm.’ye 12 mm.’lik boyutlara sahip. Giyilebilir cihazlar ve uç bağlantı düğümlerinde kullanılmak için geliştirilmiş olan ARTIK 1 dokuz eksenli hareket sensörü ve düşük enerjili Bluetooth bağlantı desteğini barındırıyor. Samsung bu modülün tek bir şarjla bir hafta çalışabileceğini iddia ediyor. En büyük devre kartı olan ARTIK 10 ise sekiz çekirdekli yonga, 32 GB depolama alanı, video kodlama ve oynatma gibi işleri yürütme gibi özellikleri barındırıyor. ARTIK’ın kullanıcıları arasında ayakkabılar için sensörler üreten Boogio, çiftçilerin tarlalarını izlemelerine yardımcı olan Weenat bulunuyor.

ARTIK, Qualcomm ve Intel gibi oyuncuların benzer platformlarının çoktan oyun sahasına çıktığı bir oyun alanında rekabete girişecek. Eğer ARTIK farklılık yaratabilirse, artan rakipler ve seçenekler nedeniyle akıllı telefon işlerinin duraklama belirtileri gösterdiği bir ortamda Samsung Electronics’in bilançosuna kârlılık katkısı yapan yarı iletken teknolojileri birimini daha da güçlü hâle getirecektir. Geçen ay yayınlanan 2015 birinci çeyrek bilançosunda Samsung Electronics, ikinci çeyrek gelirlerinin diğer akıllı telefon üreticilerine gerçekleştirilecek bellek yongası satışları sayesinde artış göstereceğini, yarı iletken biriminin kâr marjının da yüzde 28.5’e yükseleceğini öngörmüştü. Ne var ki, Samsung Electronics ARTIK’ı diğer şirketlere satmayacak. Bu platformu kendi akıllı telefonları, televizyonları ve ev aletlerini hızlandırmak amacıyla kullanmayı planlıyor. Samsung’un başkanı ve baş strateji sorumlusu Young Sohn, bütün Samsung ürün birimlerinin kendi yongalarını ve yazılımlarını seçmek yerine ARTIK teknolojisini kullanacağını kaydetti.

- 12 -


HABER

4K Ultra HD Blu-ray disk formatı bu yaz hayata geçiyor İlkbahar geldi, havalar güzel gidiyor, insanlar dışarıda daha fazla vakit geçirip hayatın güzelliklerinin daha fazla farkına varıyor.

B

lu-ray Disk Birliği (BDA) 4K ultra yüksek çözünürlüklü Blu-ray medyalarının bu yaz itibarıyla gerçeğe dönüşeceğini açıkladı. BDA’nın duyurusuna göre, diskler sadece 3840 x 2160 çözünürlükteki UHD kalitesinde videoları depolamakla kalmayacak, aynı zamanda yüksek dinamik aralığı (HDR) ve yüksek çerçeve hızı (HFR) gibi avantajları da sunacak. Böylelikle önceki nesil Blu-ray disklerde depolanan film ve görüntülere göre daha zengin renklere ve daha yüksek kare hızına sahip görüntülerin zevkini yaşamak mümkün olacak. Ses de yeni nesil nesne tabanlı ses formatlarının desteklenmesi sayesinde zenginleştirilecek. BDA yeni disklerin sadece bu standardı destekleyen yeni nesil Blu-ray oynatıcılarda oynatılabileceğini söylüyor. Bu diskler içeriğin daha yüksek bant genişliğinde iletilmesini gerekli kılıyor, veri transferi için de HDMI 2.0 standardı kullanılacak. Ancak bu oynatıcılar geriye dönük standart desteğine sahip olacak,

yani bunlarla eski Blu-ray diskleri de oynatma imkanı bulunacak. Yeni diskler “dijital köprü” işlevini de destekleyecek, yani bir kere disk aracılığıyla satın alınmış içeriğin dijital kopyasının da herhangi bir cihaz üzerinden izlenmesi mümkün olacak. Ultra HD Blu-ray’in lisanslanmasına bu yaz başlanacak, daha sonraki aylarda da diskleri ve oynatıcı cihazları görmeye başlayacağız.

- 13 -


HABER

Duet Display ile iPad PC’nizin ikinci ekranı olabilir

D

uet Display uygulaması sayesinde iPad’e iMac veya MacBook için ikinci ekran görevi vermek birkaç aydır mümkün oluyor. İki monitörle çalışmayı sevenler için oldukça kullanışlı olan bu uygulama Teknoblog ekibinin de favorileri arasında yer alıyor. Çoklu görev için biçilmiş kaftan olan bu uygulama artık iPad sahibi PC kullanıcılarının da hizmetinde olacak. Duet’in iPad uygulamasına gelen son güncellemeyle birlikte Windows 7 ve Windows 8 desteği eklendi. Böylelikle iPad’inizi PC’ye bağlayıp daha sonra onu ikinci ekran olarak kullanabilirsiniz. Aslında iPad’i ikinci ekran olarak kullanmaya olanak sağlayan çeşitli uygulamalar mevcut, ancak Duet Display uygulaması 20,99 TL’lik fiyatıyla (Windows

desteğinin çıkışına özel, normal fiyatı 31,99 TL) daha ucuz seçenekler arasında bulunuyor. Öte yandan son güncellemeyle birlikte performansın iyileştirildiği de belirtiliyor. Ancak zaten daha önce gelen güncellemelerle performans epey iyi noktaya taşınmıştı.

Skype Translator denemek isteyen herkesin erişimine açıldı

M

icrosoft, Skype için geliştirdiği gerçek zamanlı tercüme aracı Skype Translator’ı neredeyse altı aydır test ediyor. Şirket kısıtlı bir çerçevede yürüttüğü testlerin kapsama alanını katılmak isteyen herkesi dahil edecek biçimde genişletiyor. Daha önce Skype’ın tercüme özelliğinden faydalanmak isteyenleri bir kayıt sürecinden geçiren Microsoft, bugün itibarıyla kayıt zorunluluğunu ortadan kaldırdı. Skype Translator halihazırda İngilizce, İspanyolca, Çince’nin Mandarin lehçesi ve İtalyanca dillerini gerçek zamanlı olarak tercüme edebiliyor. Skype Windows 8 uygulamasının modifiye edilmiş bir versiyonunu kullanan Skype Translator, konuşulan kelimeleri yazıya veya sese çevirebiliyor. Bazı sorunlar olmasına

rağmen, farklı dili konuşan iki kişinin bir diyalogu sürdürmesini mümkün kılan Skype Translator’ın ilk kullanıcılardan gelen geri bildirimler ışığında geliştirildiğini unutmamak gerekiyor. Skype Translator’dan şu an için sadece Windows 8 ve Windows 10 işletim sisteminin kullanıcıları faydalanabiliyor.

- 14 -


HABER

Periscope’ta canlı yayın yapmak için artık bir Twitter hesabına ihtiyaç yok Twitter’ın şu an için sadece iOS’e özel olan canlı yayın uygulaması Periscope için yeni bir güncelleme yayınlandı.

B

öylelikle bundan böyle akıllı telefonunuzla servis üzerinden canlı video yayını yapmak için bir Twitter hesabına ihtiyacınız olmayacak. Twitter bir Twitter hesabını kullanarak üye olmanızı istiyor, böylelikle sosyal grafiklerden yararlanarak takip edecek kişileri bulmak daha kolay olacaktır. Bununla birlikte artık kullanıcılar Twitter hesabı yerine telefon numarasını kullanarak da üye olabiliyor. Güncellemeyle birlikte canlı yayınlara yorum bırakmak kolaylaşıyor, ayrıca bir yayıncı bir izleyicinin canlı yayının sohbet odasına girişini engellediğinde, izleyici bunu görebilecek. Bununla birlikte hem izleyiciler hem de yayıncılar profil fotoğraflarını değiştirebilecek. Bu son güncelleme Twitter uygulamayı App Store’da yayınladıktan altı hafta, Twitter’ın Periscope’u satın aldığını duyurmasından iki ay sonra geldi. Twitter bu video şirketi için ne kadar ödediğini açıklamadı, ancak şirketin en

son çeyrek yıl bilançosunda hem Periscope’un hem de sosyal medya yetenek ajansı Niche’in toplam 86 milyon doların üstünde bir tutar karşılığında satın alındığı belirtiliyor. Recode sitesi geçtiğimiz şubat ayında Niche anlaşmasının değerinin 30 milyon dolar olduğunu yazmıştı, bu da Periscope satın almasının 56 milyon dolar civarında bir değerde gerçekleştiğini gösteriyor. Bu durum Periscope’un biraz ucuza gittiğini gösteriyor, ancak Twitter daha yeni satın aldığı bir ürünü yine yeni bir canlı yayın uygulaması olan Meerkat’ın karşısına sağlam bir ürün olarak çıkarmayı ve değerini artırmayı başardı. Her iki uygulamanın da başlangıç aşamasında bazı eksiklikleri bulunuyor, özellikle de ilgi çekici canlı yayınları bulma noktasında. Neyse ki, her ikisi de hızlı güncellemelerle hem izleyiciler hem de yayıncıların hayatını kolaylaştırmak için adımlar atıyor.

- 15 -


HABER

Bundan böyle Google Play uygulamaları için ön kayıt yaptırabilirsiniz Yeni bir Android uygulamasının haberini aldığınızda, bunun için bir uyarı kurabilir ve Google Play’de yayınlandığında anında haberdar olabilirsiniz.

G

oogle Play’de oyun ve uygulamalar için ön kayıt seçeneği eklendi. Böylelikle kullanıcılar henüz çıkmamış oyun ve uygulamalara ön kayıt yaptırarak, bunlar yayınlandıklarında cihazları üzerinden bildirim alabilecek, daha sonra da indirebilecekler veya satın alabilecekler. Şu an için Terminator Genisys filmini temel alan ve onunla aynı adı taşıyan Terminator Genisys: Revolution oyun ön kayıt yaptırma seçeneğini kullanan ilk uygulama gibi

görünüyor. Geliştiricilerin uygulama veya oyunlarını erkenden Google Play’e yerleştirerek ön kayıt süreci açma imkanı bulunuyor. Bu özellik sayesinde geliştiriciler uygulamalarına olan ilgiyi ölçebilecek ve çıkış öncesinde heyecanı artırma imkanı bulacak. Eğer bir uygulama için ön kayıt yaptırırsanız, bu onu satın almak zorunda olduğunuz anlamına gelmiyor. İstediğiniz zaman ön kaydınızı silebilirsiniz.

- 16 -


YEPYENİ

Turkcell T60 Turkcell ilkini 2010’da tanıttığı T serisi Android telefonlarına bir yenisini daha ekledi. Şirketin bugün gerçekleştirdiği etkinlikte tanıtılan T60, seleflerinin sunduğu kullanıcı deneyimini üst seviyeye taşıma iddiasıyla yola çıktı.

Teknoblog.com’dan Turkcell T60 Ön İnceleme

T

ürkiye’de akıllı telefon kullanımının artmasına önemli bir katkıda bulunan T serisinin en yeni üyesine dair ilk izlenimlerimizi yazının devamında bulabilirsiniz. Turkcell T60’ın üretimi Çinli ZTE tarafından gerçekleştiriliyor. Akıllı telefonun tasarımı da ZTE’nin MWC 2015’te tanıttığı telefonlardan biri olan Blade S6’ya bir hayli benziyor. Turkcell T60 ve ZTE Blade S6’nın tasarımları arasında birkaç küçük fark bulunuyor. İki cihaz arasındaki benzerlik, Turkcell T60 görsel açıdan iPhone 6 ile de yakın bir hâle getiriyor.

- 17 -

144.2 x 71.7 x 7.8 mm.’lik boyutlara sahip olan Turkcell T60, tartıda 129 gram çekiyor. Avuç içine iyi oturan akıllı telefon, kullanıcısına oldukça hafif bir cihaz olduğu hissiyatını vermeyi başarıyor. Turkcell T60’ın 5 inç’lik ekranı üzerinde tek elle rahatlıkla dolaşım sağlanıyor. 1280 x 720 piksel çözünürlüğündeki ekranın sunduğu görüntü tatminkâr bir seviyede. Ancak ekranın güneş ışığı altında nasıl bir performans sergileyeceğini görmek için Turkcell T60’ı kapsamlı bir testten geçirmek gerekiyor. Turkcell T60, kutusundan Android Lollipop işletim sistemiyle çıkıyor. Ham Android


YEPYENİ

Turkcell T60

Ekran

5 inç, 1280 x 720 piksel, IPS

İşlemci

Sekiz çekirdekli, 1.5 GHz Qualcomm 8939

RAM

2 GB RAM

Dahili Hafıza

16 GB

Kamera

Arka: 13 megapiksel, Gelişmiş odaklama ve düşük ışık Ön: 5 megapiksel,ses ve gülümseme ile selfie (özçekim), 1080p

Boyutlar

144.2 x 71.7 x 7.8 mm.

Ağırlık

129 gr.

İşletim Sistemi

Android 5.0 Lollipop

deneyiminin üstüne Turkcell’in çok sayıda ekleme yaptığı ise kolaylıkla anlaşılıyor. Özellikle Turkcell T60 ile birlikte akıllı telefon dünyasına adım atacaklar için hazırlandıkları belli olan uygulama ve ipuçları kolaylıkla göze çarpıyor. Kurulum yöneticisi uygulaması, ana ekranda verilen ipuçları, Kolay Kullanım arayüzü gibi yazılım unsurlarının varlığı, Turkcell T60’ı akıllı cihazlarla tanışmaya uygun bir cihaza dönüştürüyor. Turkcell T60’ın bir kenarında ses kontrol düğmeleri ve güç butonu bulunuyor. Diğer tarafta ise SIM kart ve microSD kart yuvaları yer alıyor. Turkcell T60’ın 16 GB dahili


YEPYENİ

hafızasının üstüne microSD kart desteği sayesinde 32 GB daha eklenebiliyor. Turkcell ilk olarak T40’ta sunduğu Kolay Kullanım arayüzüne T60’ta da yer veriyor. Akıllı telefonun standart arayüzünde bulunan ikon aracılığıyla Kolay Kullanım arayüzüne hızlıca geçiş yapılabiliyor. Kolay Kullanım arayüzünde görsel unsurlar büyütülürken, arayüz amaca uygun olarak basitleşiyor. Yine tek bir dokunuşla standart arayüze dönülebiliyor. Turkcell T60’ta hareketle kontrol özelliklerinin üzerinde de durulmuş. Kullanıcılar çeşitli el hareketleriyle telefonun ekranına dokunmadan ekran görüntüsü alabiliyor veya ekranı uyku moduna geçirebilir. Bizim incelediğimiz Turkcell T60’ta hareketle kontrol özellikleri varsayılan olarak kapalıydı. Ancak

akıllı telefonun ayarlar menüsü aracılığıyla hareketle kontrol özellikleri rahatlıkla aktive edilebiliyor. Bu aktivasyon sırasında kullanıcıların T60’ın ayarlar menüsü içinde kaybolmayacağını da vurgulamak gerekiyor. Hareketle kontrol özelliklerinden Turkcell T60’ın kamera yazılımında da bir hayli faydalanılıyor. Cihazın arka ve ön kameraları el işaretlerini, sesli komutları ve gülümsemeyi algılayarak fotoğraf çekebiliyor. 13 megapiksel arka ve 5 megapiksel ön kamera ile 1080p video kaydı gerçekleştirmek de mümkün. Turkcell T60’ta sıcaklık, nem ve basınç ölçer gibi sensörlere ek olarak, son yıllarda pek çok akıllı telefonun vazgeçilmez bir bileşeni olan adımsayar da bulunuyor. Turkcell T60’ın en dikkat çeken yönlerinden birisi de, Google’ın Android cihazlarını bir sanal

gerçeklik başlığına dönüştüren Cardboard çözümünü desteklemesi. Google Cardboard uygulaması Turkcell T60’ta ön yüklü olarak geliyor. Google Cardboard uygulamasının kullanımını sağlayacak sanal gerçeklik gözlüğü de Turkcell T60 ile birlikte satışa sunulacak. Sanal gerçeklik gözlüğüne ek olarak, lazer klavye ve akıllı kılıf gibi aksesuarlar da Turkcell T60 ile birlikte raflarda yerlerini alacak.

- 19 -


YEPYENİ

General Mobile 4G Google, geçtiğimiz sene gerçekleştirdiği I/O konferansında gelişmekte olan ülkelerdeki Android kullanımını artırmak adına geliştirdiği Android One platformunun duyurusunu yapmıştı. Android One telefonlar ilk olarak 2014’ün eylül ayında Hindistan’da piyasaya sürülmüştü. Düşük profilli telefonlarda yüksek Android deneyimi sunmayı hedefleyen Android One programının en yeni durağı ise Türkiye oldu. Google, yeni akıllı telefon General Mobile 4G ile Android One’ı Türkiye pazarına getirdi.

Teknoblog.com’dan General Mobile 4G Ön İnceleme

T

ürkiye’nin ilk Android One telefonu olan General Mobile 4G, kutusundan Android 5.1.1 Lollipop işletim sistemiyle çıkıyor. Kullanıcılarına saf Android deneyimini yaşatan akıllı telefonda ekstra bir arayüz bulunmuyor. General Mobile 4G’nin Android One’ın amacına uygun olarak saf Android deneyimini yaşatma konusunda başarılı olacağı ise telefona ilk bakışta anlaşılıyor.

Günümüzde piyasaya sürülen pek çok cihaz, Google uygulamalarına ek olarak sunulan ön yüklü uygulamalarla birlikte geliyor. General Mobile 4G’de ise Google’ın uygulamaları dışında ekstra bir ön yüklü uygulama bulunmuyor. Ana ekrana yerleştirilen Google uygulamaları ise üç farklı grupta toplanıyor. Google Arama, Google Haritalar, Gmail, Google+, Hangouts ve YouTube gibi uygulamalara ana ekrandaki Google klasörü

- 20 -


YEPYENİ

General Mobile 4G

Ekran

5 inç, 1280 x 720 piksel, IPS, Gorilla glass ekran, Dinamik Parlaklık 400cd/m2 (dk), Oncell teknolojisi

İşlemci

Qualcomm Snapdragon 8916 1,2 GHz X 4 (64bit)

RAM

2 GB RAM

Dahili Hafıza

16 GB

Kamera

Arka: 13 megapiksel, Çift LED, 4x dijital zoom, AutoFocus Photosphare, Panoramik Çekim, GeoTag Ön: 5 megapiksel Selfie Kamera

Boyutlar

140,5 x 69.75 x 9.3 mm.

Ağırlık

135 gr.

İşletim Sistemi

Android 5.1.1 Lollipop

üzerinden erişilebiliyor. Oluştur başlığı altında ise Google Drive ve Google Keep gibi uygulamaların yanı sıra; doküman, e-tablo ve slayt gibi belgeler oluşturmakta kullanılan kısayollar bulunuyor. Ana ekrandaki Oynat klasörüyse Google Play Müzik, Google Play Kitaplar, Google Play Oyunlar gibi platformlara erişim imkanı veriyor. Google’ın Android’de kullanmaya başladığı yeni tasarım dili Material Design’ın etkisi General Mobile 4G’de de görülüyor. Material Design çerçevesinde hazırlanan yeni Telefon ve Mesajlaşma uygulamaları da General Mobile 4G’de boy gösteriyor. Google’ın Android One platformu için düzenli güncelleme garantisi vermesi de, General Mobile 4G’yi cazip hâle getiren unsurlar arasında yer alıyor. General Mobile 4G’nin 720p çözünürlüğündeki 5 inç HD ekranı, kapalı ortamlarda oldukça canlı bir görüntü sunuyor. Ancak ekran performansı konusunda daha kesin bir yorum yapmak için General Mobile 4G’yi daha kapsamlı biçimde test etmek ve dış dünyaya çıkarmak gerekiyor. General Mobile 4G’ye gücünü 64-bit Qualcomm Snapdragon işlemci ve 2 GB RAM sağlıyor. 16 GB’lık dahili hafızayı microSD kart desteğiyle genişletmek de mümkün. General Mobile 4G’nin arkasında oto fokus özellikli, çift LED flaşlı 13 megapiksel arka kamera bulunuyor. Cihazın 5 megapiksel ön

- 21 -


YEPYENİ kamerası ise yüksek kaliteli özçekimler gerçekleştirmek adına yeterli olacağa benziyor. Akıllı telefonla çekilen fotoğrafların, tıpkı diğer dokümanlar gibi, Google tarafından otomatik olarak yedeklendiğini belirtmekte fayda var. Android One programının Türkiye’deki ilk temsilcisi olan General Mobile 4G’nin ekranı darbe ve çizilmelere karşı Gorilla Glass ile korunuyor. Akıllı telefonun üst kısmında kulaklık jak’ı, alt kısmında ise USB girişi bulunuyor. Telefonun bir kenarı boş bırakılırken, diğer kenarında ise ses kontrol ve güç butonları yer alıyor. Adından da anlaşılabileceği üzere 4G LTE uyumlu bir cihaz olan General Mobile 4G’nin 2500 mAh

kapasiteli pili çıkarılabiliyor. Android One platformunun varlığıysa telefonun ek aktif kullanım süresinin üzerine 90 dakika daha ekliyor. General Mobile’ın bugüne kadar piyasaya sürdüğü akıllı telefonlarla Türkiye pazarında yakaladığı başarı, teknolojiyi takip eden herkesin bildiği bir gerçek. General Mobile’ın eksik kaldığı yazılım alanında boşluğu Google’ın Android One platformuyla doldurması ise çok önemli bir işbirliği niteliği taşıyor. Google ve General Mobile arasındaki Android One işbirliğinin ilk halkası olan General Mobile 4G, geniş bir kullanıcı kitlesini cezbetmeye hazır gözüküyor.

- 22 -


KARŞILAŞTIRMA

LG G4 vs. SAMSUNG GALAXY S6 LG ve Samsung’un amiral gemileri karşı karşıya!

Yorum

Ekran

5.5 inç, 1440 x 2560 piksel, Quantum IPS kapasitif dokunmatik ekran

5.1 inç, 1440 x 2560 piksel, Super AMOLED kapasitif dokunmatik ekran

Her iki ekran da aynı çözünürlükte, ancak G4’ün ekranı biraz daha büyük. Her ikisi de yüksek görsel deneyim sunuyor.

İşlemci

Altı çekirdekli Qualcomm Snapdragon 808 (1.44 GHz dört Cortex A53, 1.82 GHz çift Cortex A57 çekirdek)

Samsung Exynos 7420 (1.5 GHz dört Cortex A53, dört adet 2.1 GHz Cortex A57 çekirdek)

Galaxy S6 benchmark testlerinde daha yüksek puanlar alıyor. Ancak genel kullanıcı deneyimi her ikisinde de aynı seviyede.

RAM

3 GB

3 GB

Her iki telefon da aynı RAM miktarına sahip.

32/64/128 GB

LG G4‘te tek seçenek var, ancak microSD kart yuvasıyla ek depolama alanına sahip olmak mümkün.

Kamera

16 MP, lazer otomatik odak, f/1.8 HDR, optik görüntü sabitleme, 4K video (Arka) 8 MP, 1080p video (Ön)

16 MP, otomatik odak, LED flaş, optik görüntü sabitleme, f/1.9, HDR, 4K video kaydı (Arka) 5 MP, 1440p video (Ön)

Birbirine çok yakın olmakla birlikte kameraların performansı ve kamera uygulamaları bakımından LG G4 bir adım önde görünüyor.

Batarya

3000 mAh

2550 mAh

Her ikisi de bir günü çıkaracak gücü sunabiliyor. G4’ün pili değiştirilebilir.

Boyut ve Ağırlık

148.9 x 76.1 x 9.8 mm. 155 gr.

143.4 x 70.5 x 6.8 mm. 138 gr.

Galaxy S6 daha hafif ve ince.

32 GB

Depolama Alanı microSD kart yuvası

İşletim Sistemi

Android 5.1 Lollipop

Android 5.0.2 Lollipop

Her ikisinde de Lollipop var. Bunun üstünde TouchWiz ve UX 4.0 kullanıcı arayüzleri geliyor.

Türkiye Fiyatı

2199 TL

2499 TL’den başlayan fiyatlarla

Fiyat bakımından LG G4 daha avantajlı.

- 23 -


DOSYA

Android One nedir?

M

obil teknoloji dünyasında gözler genellikle Samsung Galaxy S6, Sony Xperia Z4, LG G4 gibi üst sınıf cihazlarda oluyor, manşetleri genellikle bu telefonlar süslüyor, ancak Android ekosisteminde rekabet daha çok pazarın giriş ve orta segmentinde gerçekleşiyor. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde bu rekabet daha şiddetli şekilde hissediliyor. Google bu rekabeti kendi avantajına çevirmek için geçen yıl önemli bir adım attı ve I/O 2014 etkinliğinde Android One adlı yeni girişimini duyurdu.

Android One şimdiye kadar bize biraz uzak bir kavramdı, ancak Türkiye’nin ilk Android One telefonu General Mobile 4G lansmanı sonrasında bu terimi daha çok konuşur olacağız. Biz de merak edenler için Android One ile ilgili bilgileri derledik. Yeni kitleler için Android deneyimi Gelişmiş pazarlarda ve Çin’de akıllı telefon doygunluğuna ulaşılmış olabilir, ancak çoğu gelişmiş ülkelerde akıllı telefon penetrasyonu henüz doygunluk seviyesine ulaşmadı. Bu da

- 24 -


DOSYA

şirketlerin gözünü gelişmekte olan pazarlara daha dikkatli şekilde çevirmesine neden oluyor. Asya, Afrika, Güney Amerika, Orta Doğu ve Doğu Avrupa’daki gelişmekte olan ülkeler akıllı telefon üretici ve yazılımcıların başlıca hedefi hâline gelmiş durumda. Bu coğrafyanın büyük nüfusu ve gelişmekte olan ekonomileri akıllı telefon sahiplik oranının gelecekte daha da yükseleceğini işaret ediyor. Basitçe söyleyecek olursak, patlamaya hazır bir dalga var ve hangi şirket ihtiyaçları karşılayan ve makul fiyata sahip seçeneklerle tüketicilerin karşısına çıkarsa, büyük avantaj elde edebilir, pastadan büyük bir pay kapabilir. Çoğu şirket bu potansiyel kitleyi “the next billion” veya Türkçeleştirecek olursa “bir sonraki milyarlık kitle” olarak adlandırıyor ve akıllı telefonların hedeflediği yeni kitleyi işaret ediyor. Google da bu milyarlık kitleye hitap etmek, Google Arama ve diğer servislerini bu kitlenin kullanımına sunmak, doğal olarak daha fazla reklam geliri elde etmek istiyor. İşte Android One da bu amaç doğrultusunda başlanan bir girişim oldu.

belirlemek için kullanılıyor ve düşük profilli teknik özelliklere sahip telefonlarda da daha yüksek bir Android deneyimi sunmayı hedefliyor. Normalde giriş seviyesindeki Android telefonlarında optimize edilmemiş yazılım ve uygulamalar ve yetersiz donanım bileşenleri nedeniyle zayıf kullanıcı deneyimi sunuluyor. Bu da bütçesine dikkat eden kullanıcıların çekici olmayan ve memnun etmeyen bir deneyim etmelerine neden oluyor. Bu durum da normal cep telefonundan giriş seviyesi akıllı telefona geçiş yapan kullanıcıların bu tercihini anlamsız kılıyor. Ayrıca sözünü ettiğimiz türdeki Android telefonları üreticilerin ve mobil operatörlerin sunduğu zayıf arayüz özelleştirmeleri ve kaynakları sömüren yazılımlarla da arzu edilen deneyimi sunmaktan uzak kalıyor. Android One ile birlikte Google üreticilerle bir araya geliyor, düşük maliyetli ve düşük profildeki teknik özelliklere sahip telefonlarda optimize edilmiş deneyimi sunacak adımları atıyor. Geliştirilen her bir telefon Android platformunu yeterli şekilde çalıştırma garantisi veriyor. Android One cihazları, Google’ın Android işletim sisteminin en güncel sürümünü çalıştıracak yeterliliğe sahip oluyor. Şu anda piyasaya çıkan Android One telefonlarında Android 5.1 Lollipop çalışıyor. Üstelik Türkiye’nin ilk Android One telefonu olan General Mobile 4G’de Android 5.1.1 Lollipop çalışıyor.

Android One çözümü Google ilk Android One cihazlarını Eylül 2014’te duyurdu. Duyurunun merkezi olarak Hindistan seçildi, çünkü bu ülke 1,2 milyara yaklaşan nüfusuyla gelecek bir milyarlık kitle içinde önemli bir yere sahip durumda. Android One Android’den ayrı bir platform değil. Bu, daha çok donanım standartlarını

- 25 -


DOSYA Güncel Android sürümüyle yüklü gelmenin yanı sıra, Android One cihazları, tıpkı Google’ın Nexus cihazları gibi Android güncellemelerini en hızlı şekilde alıyor, güncellemeler bizzat Google tarafından dağıtılıyor. Ham kullanıcı arayüzüyle gereksiz ayrıntı ve yazılımlardan ayrılmış bir deneyim sunan Android telefonları Google Play Store erişimine de sahip, ayrıca Google’ın çeşitli servislerine ait mobil uygulamalar da yüklü olarak geliyor.

Nexus telefonlarının ve tabletlerinin pazarlamasına fazla önem verilmiyor, ne de olsa Google bu telefonları diğer üreticilerin üst sınıf Android cihazlarıyla rekabet etsin diye üretmiyor. Halbuki Android One ile Google gelişmekte olan ülkelerde bizzat rekabete girişiyor ve bu ülkelerde yaşayan milyonlarca insanın cebine kendi deneyimini sunmayı hedefliyor. Android One cihazları

Nexus’un ötesinde Özellikle yukarıdaki son birkaç paragrafta bahsettiğimiz unsurlar Android One’ın Nexus programına benzer olduğu hissini uyandırıyor. Ancak bu iki program arasında bazı farklılıklar var. Nexus 6 ve Nexus 9 gibi cihazları üretirken Google tek bir üreticiyle çalışıyor ve ortaya çıkarılan cihaz o temel Android sürümünün referans donanımı oluyor. Örneğin Nexus 6 ve Nexus 9 Android 5.0 Lollipop’un referans cihazları.

12 Mayıs 2015 tarihinde Türkiye’de tanıtılan General Mobile 4G’den önce ilk Android cihazları geçtiğimiz eylül ayında Hindistan’da, bu ülkenin yerel üreticileri Micromax, Spice ve Karbonn tarafından sunuldu. Her bir cihazın 4.5 inç, 845 x 480 piksel ekran, 1.3 GHz dört çekirdekli Mediatek işlemci, 1 GB RAM, 4 GB dahili hafıza, microSD kart yuvası, ön ve arka kameralar, çift SIM kart yuvası gibi teknik özellikleri bulunuyordu. Bu telefonlar Android 4.4 KitKat ile yüklü olarak sunulmuştu. Google’ın Android One projesindeki diğer iş ortakları arasında Acer, Alcatel, ASUS, HTC, Intex, Lava, Lenovo, Panasonic, Xolo gibi markalar bulunuyor. Ayrıca Qualcomm da giriş seviyesi işlemcileriyle destekleyenler arasında yer alıyor. Türkiye’nin ilk Android One telefonu olan General Mobile 4G’ye baktığımızda bu telefonun 5 inç HD IPS ekran, Qualcomm Snapdragon işlemci, 2 GB RAM, 16 GB dahili hafıza, 13 megapiksel arka kamera, 5 megapiksel ön kamera, 4G desteği gibi, çıtası biraz daha yükselmiş teknik özellikleri görüyoruz. Snapdragon işlemcinin varlığı Qualcomm’un sunduğu desteğin bir göstergesi olarak nitelendirilebilir. General Mobile 4G’nin duyurulmasından sonra Android One daha fazla ilgi görecektir, Google’ın diğer iş ortaklarından da Türkiye’ye özel Android One telefonları görmemiz mümkün olabilir.

- 26 -


UYGULAMA

Crossy Road: Karşıdan karşıya geçmek düşündüğünüz kadar kolay olmayabilir

G

Android

ünlük hayatla yeni tanışmaya başlayan çocuklara hem ailede hem de okulda ilk öğretilen şeylerden birisi karşıdan karşıya geçmektir. Karşıdan karşıya geçmek kolay bir eylem kategorisinde değerlendirilse de, yapılacak bir hatanın veya anlık bir dalgınlığın ölüme sebebiyet veriliyor. Günlük hayatın en basit unsurlarını kurgusal bir boyutta değerlendirmeyi fazlasıyla seven oyun yapımcıları, karşıdan karşıya geçmekten de bir oyun çıkarmayı başardı. Crossy Road, son dönemin popüler tasarım dilini ve oyun deneyimini, günlük hayatın en temel eylemlerinden biri eşliğinde sunuyor. Crossy Road’da oyunculardan kontrol edilen karakteri yoğun trafikte karşıdan karşıya geçirmeleri isteniyor. Başlangıçta oyunun ana kahramanının bir tavuk

- 27 -

olduğu fikri oluşsa da, oyunda biraz ilerleme kaydedince farklı karakterlerin kilidini açmak mümkün hâle geliyor. Karakter kilidi koşu sonunda gerçekleştirilen çekilişle veya uygulama içi satın alma özelliğiyle açılıyor. Oldukça geniş bir karakter skalasına sahip olan Crossy Road, oyunculara bu karakterleri satın aldırmak için yoğun ama rahatsız etmeyen bir çaba sağlıyor. Oyunculara bazı karakterleri test etme fırsatını sunan Crossy Road, özel bonusları da barındıran satış tekliflerinde bulunmayı ihmal etmiyor. Crossy Road’un temel oyun deneyiminin Flappy Bird ve türevi oyunlardaki yıpratıcılığa yakın olduğu rahatlıkla söylenebilir. Oyunun uçmaktan ziyade yerde hızlı hareket etmekle ilgili olması, oyuncuların fazla zorlanmayacağı


UYGULAMA

izlenimini uyandırsa da, trafiğin oldukça yoğun akması ve karakterlerin karşısına çeşitli engellerin çıkarılması bu ilerlemeyi güçleştiriyor. Kimi zaman yukarıdan bir kartalın gelip kontrol edilen karakteri uçurması ise oyuncuları bir anda çılgına çevirebiliyor. Crossy Road’un en ilginç yönlerinden birisi, oyunculara hem oyunu hem de oyun esnasında kendilerini kaydetme imkanını vermesi. Başlangıç ekranının sağ alt köşesinde bulunan ikona dokunulduğu zaman Crossy Road’un kayıt menüsü ortaya çıkıyor. Oyuncular kayıt tuşuna bastığı zaman Crossy Road macerasının ölümsüzleşme süreci başlıyor. Dileyen oyuncular ön kameralarını da aktive ederek kendi görüntülerini de oyunla birlikte

kaydedebiliyor. Kaydedilen görüntülerin saklanması ve paylaşımı ise internet üzerinden gerçekleşiyor. Son dönemde oldukça popüler olan kareli tasarım dili Crossy Road’da kendisini gösteriyor. Popüler tasarım dilinin Crossy Road’a uyarlanmasında oldukça özenli davranıldığı belli olsa da, bu durum belli bir noktadan sonra gözlerin yorulduğu gerçeğini değiştirmiyor. Crossy Road; sevimli karakterleri, şık ama yorucu bir tasarımı, yıpratıcı bir oyun deneyimini ve oldukça gündelik bir konuyu bir arada sunarak ortaya ilginç bir karışım çıkarıyor.

- 28 -


UYGULAMA

Sunrise Calendar: Takvim yönetiminizi tek merkezde toplayın

G iOS

Android

ünümüzde zamanı yönetmenin önemi iyiden iyiye artmış durumda. Rutin hayattaki yükümlülüklerin artması, zaman yönetiminde klasikleşen araçları yetersiz kılarken; teknolojinin gelişimi insanoğluna klasik araçları modifiye etme imkanını sağladı. Önce kağıttan bilgisayarlara geçen takvimler, akıllı telefonların gelişimiyle birlikte mobil uygulamalara taşındı. Neredeyse tüm mobil işletim sistemlerinin kendilerine yerleşik çözümleri bulunsa da, üçüncü taraf takvim uygulamaları pazarı oldukça kalabalık. Kalabalık takvim uygulamaları pazarının en popüler oyuncularından birisi de Sunrise Calendar. Sunrise Calendar başlatıldığı zaman kullanıcılara farklı platformlarda oluşturulan takvimleri uygulamaya aktarmayı isteyip istemedikleri soruluyor.

- 29 -

Google, iCloud ve Microsoft Exchange gibi popüler takvim platformlarıyla Sunrise Calendar arasında entegrasyon kurulabiliyor. Söz konusu platformlara ek olarak, Sunrise Calendar kullanıcılarına entegrasyon için uzun bir uygulama listesi de sunuyor. Bu listede Facebook, Twitter, LinkedIn gibi sosyal ağlar ve Evernote, Asana gibi üretkenlik servisleri de bulunuyor. Başlangıçta kurulmayan entegrasyonlar daha sonra uygulamanın ayarlar menüsü üzerinden oluşturulabiliyor. Kurulum işleminin tamamlanmasının ardından kullanıcılar uygulamanın ana ekranı işlevini de gören takvim sayfasına yönlendiriliyor. Bu bölümde kullanıcılara takvimin görünümü için iki farklı seçenek sunuluyor. Varsayılan görünümde genel takvim en üstte bulunuyor. Hemen altına ise mevcut gün ve ertesi günün programı


UYGULAMA

ile bulunulan konumdaki hava durumu tahminleri gösteriliyor. Alternatif görünüme geçiş için ekranın sağ üst kısmında bulunan üç çizgi ikonuna dokunmak gerekiyor. Klasik masa ajandası formatındaki alternatif görünümünde gün saatlere ayrılıyor ve üç günlük program gösteriliyor. Sunrise Calendar üzerinden yeni bir takvim etkinliği oluşturmak için yine ekranın sağ üst kısmında bulunan artı ikonuna dokunuluyor. Açılan ekran üzerinde etkinliğe dair detayların girilmesi ve etkinliğin yerleştirileceği takvim sunucuların seçilmesinin ardından etkinlik oluşturuluyor. Sunrise Calendar’ın ayarlar menüsünde bulunan seçenekler sekmesi aracılığıyla kullanıcılar takvim ekranında görüntülenebilecek takvimleri seçebiliyorlar. Böylelikle dileyenler, Sunrise Calendar ile

entegre ettikleri bir takvim platformunu ekrandan gizleyebiliyor. Sunrise’ın hazırladığı ve farklı konuları temel alan “ilginç takvimler” de Sunrise Calendar’ın ana ekranına yerleştirilebiliyor. Konu listesi epey çeşitli olsa da, özellikle etkinlikler konusunda odak noktasının ABD olduğunu belirtmek gerekiyor. Ancak TV yayınları veya spor fikstürleri konusunda Türkiye de listede yer alıyor. Takvim uygulamaları pazarında rekabet dozu oldukça yüksek. Yerleşik takvim uygulamalarının kapasitesini sınırlı bulanlar için üçüncü taraf uygulamalar, bir hayli fazla özellik vadediyor. Sunrise Calendar, bu kalabalık pazarda hayatta kalmasını sağlayacak alanı kendisine kurmuşa benziyor.

- 30 -


UYGULAMA

Skatelander: Kaykay üstünde saatler geçirmeye var mısınız?

A

iOS

kıllı telefonlar için hazırlanan oyunlarda son dönemin popüler eğilimi, eski arcade oyunlarının tasarım dilini uygulamak. Bu tasarım dili sayesinde akıllı telefonlarda oyun oynamak çok daha sahici bir deneyime dönüşürken, atari salonlarında büyüyen neslin de mobil oyunlara olan ilgisi arttı. Özellikle Flappy Bird ve türevi oynanabilirliği zor oyunlarda tercih edilen bu deneyimin en yeni uygulama sahalarından birisi de Skatelander. Skatelander’ın bir diğer mobil oyun olan Crossy Road’un üstüne inşa edilen temel oyun deneyimi oldukça basit bir mantık çerçevesinde yürüyor. Ancak bu basitlik, Skatelander’ı oynamanın kolay olduğu anlamına gelmiyor. Oyuncular kaykaylı karakteri ekran üstünde sağa veya sola doğru dokunarak kontrol edebiliyor. Fakat yolculuk esnasında oyuncuların karşısına çok sayıda engelin

- 31 -

çıkması, kaykayın kontrolünün düşünüldüğü kadar kolay olmadığını gösteriyor. Oyuncuların önüne çıkan engeller ise oldukça çeşitli. Kimi zaman bir huni, kimi zaman giyotin benzeri bir cisim, kimi zaman ise yoldan yürüyen yaşlı bir dede Skatelander macerasını sonlandırabiliyor. Oyuncular engellerin arasında slalom yaparken, yollarına çıkan paraları da toplamaya çalışıyor. Toplanan paralar oyundaki farklı karakterlerin kilidinin kaldırılmasını mümkün kılıyor. Ekranın sol kısmında bulunan yeşil çubuk dolduğunda ise kaykayla özel hareketlerin yapılması mümkün hâle geliyor. Bunun için ekran üzerinde beliren tuşa dokunmak yeterli oluyor. Özel hareketler oyunculara ekstra puan ve oyun içi para getiriyor. Skatelander’da kaykayla yolculuğun sona ermesinin ardından oyuncuların karşısına çıkan ekranda üç seçenek


UYGULAMA

gösteriliyor. Bu seçeneklerden birinde oyunculara ücretsiz olarak oyun içi para kazanma fırsatı veriliyor. Bunun için kollu makinenin kolunu ekranda sürüklemek yeterli oluyor. Makinenin ekranında görülen kadar oyun parası, oyuncunun hesabına ekleniyor. Oyuncular reklam olarak gösterilen videoları izleyerek de para kazanabiliyor. Kazanılan paralar ise oyundaki diğer karakterlerin kilidinin açılması için kullanılıyor. Skatelander’ın oyunculara çok geniş bir karakter skalası sunduğunu yeri gelmişken belirtmekte fayda var. Oyuncular 100 oyun parası karşılığında Skatelander’ın karakter piyangosunu başlatabiliyor. İşin içinde piyango mantığı olduğu için, kilidi açılacak karakter de Skatelander tarafından belirleniyor. Piyango

dışında uygulama içi satın alma yöntemiyle karakter kilidinin kaldırabildiğini de belirtmekte fayda var. Skatelander’ın oyun içi mağazasında ise farklı kaykaylar satın almak veya farklı numara paketlerini elde etmek mümkün oluyor. Oyuncular kilidini açtıkları karakterleri ana ekranda bulunan kaykaylı adam ikonu üzerinden görüntüleyebiliyor ve diledikleri takdirde değişiklik yapabiliyor. Skatelander, deneyim itibarıyla oyuncuları zorlasa da, bu durum eğlenceli vakit geçirilmesini engellemiyor. Özellikle arcade stilindeki tasarımın sevimliliği oyunun keyfini yükseltiyor.

- 32 -


İNCELEME

LG’nin yeni amiral gemisi:

LG G4

LG'nin 2015 model amiral gemisi fiyat kırmak amacıyla bazı ödünlerle birlikte geliyor. Peki, genel kullanıcı deneyimi bundan nasıl etkileniyor?

L

G son 2-3 yıldır Android ekosisteminde epey atak bir tavır sergiliyor. Ortaya çıkan satış rakamlarına bakıldığında da bunun karşılığını alıyor gibi görünüyor. Bu arada başarı arttıkça, her yıl yeni nesil amiral gemisi telefonun biraz daha erken tanıtıldığını görüyoruz. LG G2’yi 2013’ün ağustos ayında, LG G3’ü ise Mayıs 2014’te görmüştük. LG G4 ise nisan sonunda, aralarında İstanbul’un da bulunduğu dünyanın çeşitli şehirlerinde lanse edildi. Bu ay içinde piyasaya çıkması beklenen LG G4’ü bir süredir kullanıyoruz. Şimdi sıra deneyimlerimizi paylaşmaya geldi. Sağolsun LG, daha G4 tanıtılmadan önce çeşitli detayları paylaşmıştı ve neyle karşılaşacağımızı biliyorduk. Tabii, bunun üstüne bir de gayriresmi sızıntılar da eklendi. 28-29 Nisan tarihlerinden, yani LG G4’ün resmen tanıtımının günler öncesinde sızan resmi görseller sayesinde LG G4’ün neye benzediğini görmüştük, ne şaşırmış ne de heyecanlanmıştık. LG G3’ten pek de farklı olmayan bir cihaz bizi bekliyordu.

Her ne kadar LG G4 tasarım açısından selefinin çizgisinden gitse de, yapılan ince ayarlamalar sayesinde bu telefon LG G3’ten daha çekici görünüyor. Gorilla Glass 3 ekran camı ön yüzü tamamen kaplıyor. Ayrıca ekranın dışında kalan

LG G4 TASARIM AÇISINDAN G3’ÜN ÇİZGİSİNDE SAPMIYOR, ANCAK İNCE AYARLARMALAR SAYESİNDE ORTAYA DAHA GÜZEL VE ÇEKİCİ BİR TELEFON ÇIKMIŞ

- 33 -


İNCELEME

çerçeve de siyah renkte geliyor. Köşelerin yuvarlaklığı LG G3’tekine göre biraz daha azaltılmış, telefona biraz daha sert görünüm kazandırılmış. Diğer rakiplerin metali tercih ettiği bir ortamda LG plastiğe bağlı kalmaya devam ediyor. Ayrıca yekpare yapı yerine çıkarılabilir arka kapak ve pil tasarımı tercih edilmiş. LG G4’ün diğerlerinden farkı burada ortaya çıkıyor. Özellikle orta ve üstü seviyedeki, telefonlarının kapasitesini sonuna kadar kullanmayı seven kullanıcılar için pilin değiştirilebilir olması ve microSD kart yuvasının bulunması önemlidir. İşte LG G4 bu iki şartı da sağlıyor. Bunun dışında arka kapakta da seramik görünümlü plastiğin yanı sıra bitkisel tabaklama yöntemiyle üretilen orijinal deri seçeneği de sunuluyor. Plastik kapaklar içinde seramik beyaz, metalik gri, parlak altın gibi renk seçenekleri sunulurken, deri kapaklar kahverengi, siyah, kırmızı ve gök mavisi renklerle birlikte geliyor.

sıradanlıktan kurtarmıyor. Halbuki deri kapağı seçtiğiniz takdirde, biraz daha üst sınıf akıllı telefon kullandığınızı hissedeceksiniz. Gerçekten de deri arka kapak LG G4 deneyimini farklılaştırıyor. Eğer LG G4’ün deri kapaklısını seçerseniz, telefonun kutusunu ilk kez açıp LG G4’ün arka kapağını kokladığınızda, yeni otomobillerdeki o deri kokusunu hissedeceksiniz. Bu gerçekten hoş bir duygu ve LG G4’ü daha ilk temasta sevmenize neden olacaktır. Farklı renklerdeki deri kapaklar farklı yüzey ve dokularla sunuluyor. Deri kapak kullanıcı deneyimini daha yükseğe çıkarıyor, ancak LG G4’ü kullandıkça deri yüzeyinde çeşitli çizikler, aşınmalar, solgunluklar görmeniz de söz konusu olabilir, bunu da belirtmek gerekiyor.

EĞER ORİJİNAL DERİ KAPLI ARKA KAPAĞA SAHİP BİR LG G4 TERCİH EDERSENİZ, TELEFONUNUZU KUTUSUNDAN ÇIKARDIĞINIZDA YENİ BİR OTOMOBİL SATIN ALDIĞINIZ HİSSİNE KAPILABİLİRSİNİZ Plastik kapak seramik veya metalik görünümlerle biraz daha çekici hâle getirilmeye çalışılmış, ancak LG G4’ü

- 34 -


İNCELEME

LG G4’ÜN EKRANI BÜYÜKLÜK VE ÇÖZÜNÜRLÜK BAKIMINDAN LG G3’TEKİ DEĞERLERİ KORUYOR. ANCAK “QUANTUM” EKRAN RENKLERİ DAHA CANLI VE DOĞRU GÖSTERİYOR LG G4’te de geçen yılın amiral gemisi G3’te olduğu gibi 5.5 inç, 1440 x 2560 piksel çözünürlüklü IPS LCD kapasitif ekran bulunuyor. Keskinlik bakımından LG G3’ün ekranından farklı olmayan bu ekran LG tarafından Quantum Ekran olarak adlandırılıyor. “Quantum” sıfatını taşıması boşuna değil, G4’ün ekranı selefininkine göre renkler, kontrast ve parlaklık bakımından daha ileri seviyede görünüyor. İki telefonda aynı görüntünün gösterimi yapıldığında LG G4’ün ekranında renklerin daha gerçekçi ve canlı şekilde gösterildiği anlaşılıyor. Bunda Quantum Ekranın mavi ve kırmızıları daha doygun şekilde göstermesinin büyük payı bulunuyor. Ayrıca parlaklık bakımından da LG G4’ün ekranı iyi seviyede. Parlak güneş ışığı altında yeterli görüş sunan bu ekranı güneş gözlüğü kullanırken görmeniz de mümkün oluyor.

Görüş açılarının da epey yüksek olduğunu söyleyebiliriz. LG G4’ün 5.5 inç ekranını saran çerçevenin alanı fazla büyük tutulmamış, özellikle uzun kenarların ince çerçeveleri sayesinde ekran neredeyse kenardan kenara uzanıyormuş gibi bir görünüme sahip. Bu tasarım sayesinde LG G4’ü avuç içinde rahatlıkla kavramak mümkün oluyor. İnceltilmiş uzun kenarlar ve kavisli arka yapı da LG G4’ün ergonomisini güçlendiren ayrıntılar. Telefon en ince noktasında 6.3 mm., en kalın noktasında da 9.8 mm.’lik kalınlığa sahip. 9.8 mm.,günümüzün üst sınıf akıllı telefonları için fazla kalın görünüyor. Ancak LG G4’ü kullandığımız süre boyunca nispeten kalın oluşundan fazla şikayetçi olmadığımızı belirtmeliyiz. Bu arada LG G4’e profilden baktığınızda, uzun kenarlarında hafif bir kavisin bulunduğunu fark edeceksiniz. Kavis oranı LG G Flex2’deki kadar fazla değil, ancak telefonu kulağınıza götürdüğünüzde yüzünüze daha rahat oturmasını sağlayacak yeterlilikte. LG G4’ÜN HAFİF KAVİSLİ PROFİLİ G FLEX SERİSİNDEN ÖDÜNÇ ALINMIŞ LG G4’ün uzun kenarlarında herhangi bir port veya buton görmüyoruz, sadece sağ kenarda alta doğru küçük bir çentik göreceksiniz, bunun yardımıyla arka kapağı yerinden çıkarmak mümkün oluyor. Alt kenarda microUSB portu, mikrofon ve 3.5 mm.

- 35 -


İNCELEME

kulaklık jakını görüyoruz. Üst kenarda da kızıl ötesi portu ve ikinci mikrofon bulunuyor. LG ilk kez G2 ile birlikte sunduğu ve Sihirli Tuş olarak adlandırdığı tasarımı epey sevdi ve buna sadece üst sınıf değil, giriş ve orta segment modellerinde de yer veriyor. LG G4’te de güç ve ses tuşlarının arka tarafta, kameranın altına yerleştirildiğini görüyoruz. LG bu tuşlarda oynamalar yapmış, güç butonuna elips şeklini vermiş, ses tuşlarının dokusuna ise fazla dokunmamış. Bu tuşları parmağınızla yoklayarak ayırt etmeniz ve hızlı şekilde kullanmanız mümkün. Sihirli Tuşların üstünde gördüğümüz 16 megapiksel kamera daha görünüşüyle etkilemeyi başarıyor, LG G3’teki kameraya göre fazlasıyla çekici görünüyor. Kameranın solunda lazer otomatik odak sistemi, sağda ise LED flaş ve renk spektrum çözümleyicisi ikilisi bulunuyor. Alt kenara doğru da hoparlör ızgarasını görüyoruz. Bu arada deri kapaklı modellerde hoparlörle aynı hizada, telefonu biraz daha çekici hâle getiren G4 işlemesini görüyoruz. DEĞİŞTİRİLEBİLİR PİL VE MICROSD KART YUVASI LG G4’ÜN RAKİPLERİNE GÖRE EN ÖNEMLİ AVANTAJI

Arka kapağı yerinden çıkardığımızda G4’ün 3000 mAh kapasiteli, çıkarılabilir pilini görüyoruz. Rakiplerin nanoSIM’i tercih ettiği bir ortamda LG’nin microSIM’e bağlı kalmaya devam ettiğini görüyoruz. SIM kart yuvasına erişmek için pili yerinden çıkarmalısınız. Aynı şekilde microSD kart yuvası da SIM kart yuvasıyla üst üste konulduğu için kart değişimi için de pili yerinden çıkarmak gerekiyor. LG bu yılın başında çıkardığı G Flex2 modelinde Qualcomm’un şu anki en üst seviye işlemcisi olan Snapdragon 810 işlemcisine yer vermişti. Bu işlemciyi HTC One M9, Sony Xperia Z4 Tablet gibi 2015’in ilk yarısında çıkan amiral gemisi mobil cihazlarda da görmüştük. LG G4’te de Snapdragon 810’un bulunacağına dair beklentimiz söz konusuydu, ancak LG bu amiral gemisi telefonu için bir kademe daha alt işlemciyi tercih etti. 1.82 GHz çift Cortex-A57 ve 1.44 GHz dört Cortex-A53 olmak üzere toplam altı çekirdek barındıran Qualcomm Snapdragon 808 MSM8992 yongaset LG G4’ün işlemesini sağlıyor. 64-bit tabanlı yongaset Adreno 418 GPU barındırırken, 3 GB RAM ve 32 GB dahili hafıza bu donanım paketinin diğer üyeleri olarak karşımıza çıkıyor. LG G4’ün 32 GB olmak üzere tek bir versiyonu bulunuyor. Ancak microSD kart yuvası sayesinde depolama alanını daha da artırmak mümkün. LG’nin söylediğine göre pratikte sınırsız kapasitedeki bellek kartlarını LG G4’ün yuvasına takıp kullanmak mümkün. LG’nin rakiplerinin nanoSIM kartı tercih ettiği bir ortamda LG G4’ün microSIM kart ile çalıştığını da belirtmeden geçmeyelim.

- 36 -


İNCELEME

LG G4’ÜN BARINDIRDIĞI SNAPDRAGON 808 İŞLEMCİ DİĞER AMİRAL GEMİSİ RAKİPLERDEKİ İŞLEMCİLERE GÖRE BİRAZ DAHA DÜŞÜK PERFORMANS GÖSTERİYOR. ANCAK PRATİKTE BU İŞLEMCİ HER TÜRLÜ İHTİYACA CEVAP VERİYOR LG G4’te yer alan Snapdragon 808 işlemcinin benchmark testlerinde sergilediği performansa baktığımızda, Snapdragon 810 işlemcili cihazlardan veya Exynos 7420 Octa işlemci barındıran Samsung Galaxy S6 ve S6 edge’den daha düşük puanların elde edildiğini görüyoruz. Ne var ki, pratikteki duruma baktığımızda LG G4’ün gayet tatmin edici bir performası olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Kullanıcı arayüzünde gezinti gayet düzgün ve kesintisiz şekilde gerçekleştiriliyor, arayüz elemanları arasında geçiş, uygulamaların açılması epey seri görünüyor. Isınma konusunda da LG G4’ün aşırıya kaçmadığını, oyun oynarken veya kamerayla 4K video çekerken kabul edilebilir sınırlar içinde bir

sıcaklığa sahip olduğunu söyleyebiliriz. LG G4 ile yüksek seviyedeki oyunları rahatlıkla oynayabilir, internette gezinirken baş ağrısı çekmezsiniz.

Multimedya noktasında da LG G4’ün gayet tatmin edici bir telefon olduğunu söyleyebiliriz. Snapdragon 808 işlemci ve Adreno 418 GPU, Quad HD ekranı iyi şekilde besliyor ve sonuç olarak ortaya düzgün bir multimedya deneyimi çıkıyor. Arkada yer alan küçük hoparlör belki yüksek ses çıkışı sunmuyor gibi görünebilir, ancak hoparlörden çıkan ses oyun oynarken veya film izlerken yeteri kadar tatmin edici oluyor. LG G4’ün en büyük rakiplerine baktığımızda inceliğin daha yüksek pil kapasitesine tercih edildiğini görüyoruz. Bunun sonucu olarak sabit pil ve en fazla 2600 mAh civarı kapasiteleri görüyoruz. Halbuki LG için önemli olan daha yüksek pil kapasitesi, bu nedenle LG G4’ün çıkarılabilir plastik veya orijinal deri kaplı kapağının arkasında 3000 mAh kapasiteli bir pil yer alıyor. Pilin çıkarılabilir olması özellikle telefonunu yoğun kullanan ve yeri geldiğinde yedek pille ek güç sağlamayı tercih eden kullanıcıları memnun edecektir. 3000 MAH KAPASİTELİ DEĞİŞTİRİLEBİLİR PİL TEK ŞARJLA BİR GÜNÜN ÜSTÜNDE ÇALIŞMASINI SAĞLIYOR LG G4’ün 5.5 inç Quad HD ekranı pili sömüren en büyük kaynak, ancak Snapdragon 808’in kullanılması pil tüketimi konusunda belirli bir denge yakalanmasına katkıda bulunuyor. Ekran parlaklığının yüzde 60 seviyesinde ve otomatik olarak ayarlandığı, 3G ve Wi-Fi’nin sürekli etkin tutulduğu, arka planda veri senkronizasyonunun aktif olduğu bir durumda; web’de gezinme, birkaç e-posta ve mesaj gönderimi, kamerayla 1-2 video ve birkaç fotoğraf çekimi ve yine birkaç telefon görüşmesi gibi normal yoğunluklu bir kullanım senaryosunda LG G4’ün 3000 mAh kapasiteli pilinin tek bir şarjla 1.5 gün civarında bir kullanım ömrü sunduğunu söyleyebiliriz.

- 37 -


İNCELEME LG G4 kablosuz bağlantı tarafında zengin bir listeye sahip. 802.11a/b/g/n/ac WiFi, Wi-Fi Direct, Bluetooth 4.0 + LE, A-GPS ve GLONASS destekli GPS, NFC, kızılötesi portu, FM radyo gibi özelliklerin LG G4 çatısı altında bulunduğunu görüyoruz. HSPA+ desteği sayesinde mevcut 3G şebekesi üzerinde pratikte 20-25 Mbps civarında veri indirme hızına ulaşmak mümkün oluyor. 2016 yılı içinde 4G faaliyete geçtiğinde de, mevcut LTE Advanced desteği sayesinde çok yüksek hızlarda veri indirme ve yükleme imkanı LG G4 sahiplerini bekliyor. LG G4’ün içinde yer alan ivmeölçer, jiro, yakınlık sensörü, pusula,

barometre, renk spektrum sensörü gibi modüller sayesinde bu telefon çevresiyle daha iyi şekilde etkileşim kuruyor. Yazılım tarafına baktığımızda LG G4’ün görünüş itibarıyla geçen yıl LG G3 ile birlikte sunulmuş olan kullanıcı arayüzünün çizgisinden devam ettiğini görüyoruz. Android 5.1 Lollipop’un yüklü geldiği telefonun UX 4.0 kullanıcı arayüzünde Material Design tasarım dilinin etkilerini görüyoruz. LG, uygulama ikonlarının şeklini istediğiniz şekilde değiştirmenize izin vererek özelleştirmenin sınırlarını biraz daha genişletiyor. Yine pastel renklerin kullanıldığı, e-posta,

- 38 -

telefon, rehber gibi uygulamaların kendine özel renk kodlarının bulunduğu kullanıcı arayüzünü görüyoruz. LG’nin daha önceki akıllı telefonlarında gördüğümüz; ekran üzerinde hızlıca not almaya olanak sağlayan QMemo+ ve ekran üzerinde sürekli asılı kalan Telefon, Hesap Makinesi, Video, İnternet Tarayıcısı gibi küçük uygulamalara erişim sağlayan QSlide özelliğini LG G4’te de görüyoruz. Öte yandan ekran kapalıyken ekrana art arda iki kez tıklatarak uyandırmayı sağlayan Knock On ve yine ekran üzerinde bir şekil çizecek şekilde tıklatarak kilit açmayı sağlayan güvenlik


İNCELEME aracı Knock Code da LG G4’te mevcut. SMART NOTES VE SMART BULLETIN GİBİ ARAÇLARLA LG G4’TEN DAHA YÜKSEK VERİM ALABİLİRSİNİZ Smart Notes adı verilen akıllı notlar biraz daha geliştirilmiş, bu özellik ana ekranda, saat ve hava durumu uygulamasına entegre edilmiş. Hava durumuna ilişkin tavsiyelere ek olarak LG G4’ünüzü daha verimli kullanmanızı sağlayacak çeşitli tavsiyeler ve ipuçlarıyla size yardımcı oluyor. Ana ekranın en solunda yer alan Smart Bulletin bölümünde ise günlük hayatta LG G4’te en fazla iş düşebileceği düşünülen LG Health, Takvim, Müzik, Smart Settings, QUzaktan Kumanda, Smart Tips gibi uygulamaların küçük bileşenleri yer alıyor; bu bölümden söz konusu uygulamalarla ilgili

bilgileri görebilir veya bu uygulamalara kısayoldan erişebilirsiniz. LG G4’te navigasyon ekranın altında yer alan sanal navigasyon kontrolleriyle sağlanıyor. Ayarlar uygulaması içinden Ana ekran dokunmatik tuşlarını düzenleyebilir, arka plan rengini değiştirebilir, mevcut olan geri, ana ekran ve çoklu görev tuşlarının yanına Bildirim, QSlide, QMemo+, Çift Pencere tuşlarını da ekleyebilirsiniz. Çoklu görev ekranına baktığımızda Material Design’ın kart destesi yaklaşımının tercih edildiğini görüyoruz. İster ana ekran dokunmatik tuşlarına ekleyeceğiniz yeni tuşla ister çoklu görev ekranı üzerinden Çift Pencere özelliğini açabilirsiniz. Çift Pencere özelliği sayesinde ekranda aynı anda iki farklı uygulamayı açabilir, böylelikle LG G4’ün 5.5 inç ekranından maksimum faydayı elde edebilirsiniz. Ekran pencerelerinin büyüklüğünü

- 39 -


İNCELEME ayarlayabilir, bir pencerenin diğerinden daha büyük görüntülenmesini sağlayabilirsiniz. ÇİFT PENCERE ÖZELLİĞİ SAYESİNDE LG G4’TE GERÇEK ANLAMDA ÇOKLU GÖREV DENEYİMİNİ YAŞAYABİLİRSİNİZ LG G4’ün sayfalı yapıdaki uygulama menüsü 5 x 5’lik dizilimiyle bir sayfada birçok uygulama kısayolunu görmeye imkan tanıyor. LG’nin kendi geliştirdiği Mesaj, Galeri, Hesap Makinesi, Hava Durumu, Saat, Ses kaydedici, Müzik, E-posta, Takvim, Görevler, QUzaktan Kumanda, QMemo+, LG Health, LG Backup gibi yerleşik uygulamalar LG G4 sahiplerini bekliyor. Ayrıca Google’ın Gmail, Google+, Play Gazetelik, Drive, Fotoğraflar, Hangouts, Dokümanlar, Sheets, Slaytlar gibi uygulamalarını da LG G4’te yüklü olarak görüyoruz. Ayrıca McAfee Security uygulaması sayesinde LG G4’ünüzü emniyet altına alabilir, daha güvenli şekilde kullanabilirsiniz. Daha LG G4 tanıtılmadan önce LG, bu telefonu kamera özellikleriyle ilgili ipuçlarını geçmeye başlamıştı. Bu nedenle neyle karşılaşacağımızı biraz olsun biliyorduk. LG özellikle F/1.8 diyafram açıklığı değerinde durmuştu. Artık akıllı telefon kameralarında rekabet piksel sayılarında değil, diğer özelliklerde yaşanıyor. Samsung Galaxy S6 ve S6 edge’in F/1.9 diyafram açıklıklı kameralarına LG, G4’ün F/1.8 diyafram açıklığı değeriyle karşılık veriyor. Diyafram açıklığı lensten geçen ışığın miktarını kontrol etmek amacıyla kullanılır. Bu değer ne kadar küçükse, lensten geçebilecek ışığın miktarı o kadar yüksektir, bu da basit şekilde söyleyecek olursak daha aydınlık ve net fotoğrafların çekilmesi anlamına gelir.

İşte LG G4’ün 16 megapiksel kamerası F/ 1.8 diyafram açıklığı değeriyle özellikle düşük ışıklı ortamlarda daha net ve keskin fotoğrafların çekilmesine olanak sağlıyor. Altı eksenli optik görüntü sabitleme sistemi de yine düşük ışıklı ortamlarda bulanıklığı azaltılmış kareler yakalamayı, aynı zamanda video kaydı sırasında da daha durağan ve titreşimsiz çekimler yapmayı mümkün kılıyor. İlk kez LG G3’te gördüğümüz lazer otomatik odak sistemi LG G4’ün arka kamerasının hemen yanında yer alıyor. Sensörün diğer yanında çift LED flaşa benzer bir yapı var, ancak aslında burada tek LED flaş ve kızılötesi renk spektrum sensörü bulunuyor. LG G4’ün arka kamerasının görünümü bile karşımızda gelişmiş bir sistemin olduğunu işaret ediyor. Öndeki kameranın da arkadakine yakışır şekilde nispeten gelişmiş olduğunu söyleyebiliriz. 8 megapiksel çözünürlüklü kamera selfie fotoğraf çekmeyi sevenlerin epey hoşuna gidecektir. Kamera uygulaması geçen yıl LG G3 ile birlikte sunulan ve hoşa giden özellikleri koruyor, buna ek olarak dikkate değer yenilikleri de barındırıyor. LG G4’ün ekranı kapalıyken, arkada kameranın altında yer alan ses kısma tuşuna art arda iki kez basarak Kamera uygulamasının hemen açılmasını, ardından da beklemeden fotoğraf çekilmesini sağlayabilirsiniz. En son hangi kamera aktifse,

F/1.8 DİYAFRAM AÇIKLIKLI LENS SAYESİNDE DÜŞÜK IŞIKTA DAHA AYDINLIK VE NET FOTOĞRAFLAR SİZİ BEKLİYOR

- 40 -


İNCELEME o kamerayla çekim yapılıyor. Bu arada Kamera uygulaması açıkken de aynı fiziksel tuşu kullanarak çekim yapabilirsiniz. Ayrıca sesle çekim özelliği de mevcut, bu durumda LG G4’e uygun bir konutla seslenmeniz çekimin yapılması için yeterli oluyor. Basit, Temel ve Manuel olmak üzere üç temel çekim modunun bulunduğunu görüyoruz. Basit modda ekranda herhangi bir çekim tuşu yok; sadece geri, menü ve galeri kısayolları bulunuyor. Fotoğraf çekmek için yapmanız gereken tek şey istediğiniz noktaya dokunarak odaklama, çekim işlemi de otomatik olarak yapılıyor. Köşedeki üç nokta üst üste şekilli ikona dokunarak Temel moda geçiş yapabilirsiniz. Bu modda sağ kenarda fotoğraf ve video çekim tuşları, galeri uygulamasına kısayol ve geri tuşu; sol kenarda ise flaş, ön ve arka kamera arasında geçiş, mod ve ayarlar kısayolları bulunuyor. Basit ve Temel modlar

hem ön hem de arka kamera için kullanılabiliyor. MANUEL MOD SAYESİNDE LG G4’ÜN KAMERASIYLA ÇOK DAHA FAZLASINI YAPABİLİR, AZ DA OLSA DSLR DENEYİMİ YAŞAYABİLİRSİNİZ Manuel mod ise sadece arka kameraya özel; daha çok gelişmiş kullanıcıları ve profesyonelleri hedefliyor. Manuel moda girdiğinizde ekranın alt kenarında beyaz dengesi, manuel odaklama, pozlama telafisi, ISO, deklanşör hızı gibi ayarların yer aldığını göreceksiniz. Tıpkı Lumia Camera uygulamasında olduğu gibi, siz ayarları elle değiştirdikçe ekrandaki görüntü de buna göre ayarlanacaktır. Yani daha çekim yapmadan önce nasıl bir kare çekeceğinizin ön izlemesini yapmış olacaksınız. Yapılan ayarlara ait bilgileri

- 41 -


İNCELEME de ekranın üst kısmında görüntüleniyor. Bu arada Manuel modun bir diğer güzelliği de sadece JPEG değil, RAW formatında kayıt imkanı da sunması. LG G4 ile çektiğiniz fotoğrafları RAW formatıyla kaydettiğiniz takdirde bunları Photoshop gibi yazılımlarla daha rahat şekilde düzenleyebilirsiniz. G4’ün arka kamerasıyla çekeceğiniz fotoğraflar yüzünüzü güldürecektir. Işık koşullarının yeterli olduğu ortamlarda gayet net, renk doğruluğu yüksek kareler yakalayabilirsiniz. Kameranın yanında yer alan kızılötesi renk sensörü gerçekten işini yapıyor, renklerin daha doğru ve doğal görünmesine katkıda bulunuyor. Odaklama noktasında, lazer otomatik odak sisteminin bulunmasına rağmen

LG G4’ün arka kamerasının ara sıra hızlı netlemekte sorun yaşadığını, bazen de çekim yaparken istediğimiz noktaya odaklanamadığını gördük. Düşük ışıkta da LG G4’ün kamerası iyi işler çıkarıyor. Gece, lambayla aydınlatılan odada gerçekleştirdiğimiz yakın çekimlerde bile gayet net, detayların anlaşıldığı fotoğraflar çekme imkanı bulduk. Gece manzara çekimlerinde de canlılık ve parlaklık iyi derecede, ancak Temel modda, yani bütün ayarlar otomatik şekilde yapıldığında çekim yaparsanız, yüksek pozlamaya bağlı olarak hafif gürültü etkisiyle karşılaşabilirsiniz. Ancak Manuel modda, pozlama telafisini düşürerek veya deklanşör hızını artırarak çekim yaparsanız, biraz daha gerçeğe yakın, gürültünün az olduğu fotoğraflar çekebilirsiniz. LG G4’ün Manuel

modu gerçekten de telefona artı değer katıyor, kameradan alınabileceklerin sınırlarını genişletiyor. Tam olarak olmasa da, biraz olsun

DSLR deneyiminin tadını aldığımızı söyleyebiliriz. Öndeki 8 megapiksel kamera ile canlı ve parlak selfie fotoğraflar çekebilirsiniz. Güzellik aracı sayesinde yüzünüzdeki leke ve pürüzleri giderebilirsiniz. Geçen yıl LG G3 ile birlikte getirilen Gesture Shot yine var, elinizi kamera karşısında yumruk hareketi yaparak deklanşörü tetikleyebilir ve 3’ten geriye sayarak fotoğraf çekimini sağlayabilirsiniz. Bu yıl LG G4 ile birlikte Gesture Shot’a bir yenilik geliyor. Elinizi art arda iki kez yumruk hareketi yaparak bir yerine dört karenin art arda çekilmesini sağlayabilirsiniz. Çekilen bu farklı karelerin hepsini, ya da sadece istediklerinizi de kaydedebilirsiniz. Video tarafında LG G4 günümüzün üst sınıf amiral gemisi Android telefonlarından

- 42 -


İNCELEME beklenecek şekilde,16 megapiksel arka kamerasıyla 4K Ultra HD video kayıt imkanı sunuyor. UHD video kliplerinin çekim süresi 5 dakika ile sınırlı tutuluyor ve bazı imkanlardan yararlanılamıyor. Bunların arasında video kaydı yaparkan fotoğraf çekimi de bulunuyor. Full HD video kayıt imkanı da hem ön hem de arka kamera için mevcut. Söz konusu tasarım olduğunda LG G4’ün

değiştirilebilir pil, microSD kart yuvası bazıları tarafından önemli artılar arasında sayılabilir, ancak bazı kullanıcılar için de o kadar fazla anlam ifade etmiyor.

diğer rakip üreticilerin amiral gemisi telefonlarına göre daha arkalarda yer aldığını söylememiz gerekiyor. LG G4 kalın, malzeme seçiminde metale değil, plastiğe yönelme durumu söz konusu. Ancak orijinal deri kaplı arka kapaklar biraz olsun farklılık yaratıyor, LG G4’ü özel ve lüks hissetmenize katkıda bulunuyor. Çıkarılabilir arka kapak,

bu telefonu yadırgamadık. Genel olarak Samsung Galaxy S6’yı kullanırken elde ettiğimiz deneyimi ve memnuniyeti bu telefonun da verdiğini söyleyebiliriz. 5.5 inç Quad HD ekran yüksek çözünürlüğü, canlı ve yüksek doğruluklu renkleriyle LG G4’ten kaliteli bir görsel deneyim elde edilmesini sağlıyor. Snapdragon 808 işlemci belki kağıt üstünde en

LG G4 KULLANICI DENEYİMİ VE MEMNUNİYET BAKIMINDAN RAKİPLERİNİN GERİSİNDE KALMIYOR Yine de, LG G4’ü test ettiğimiz süre boyunca

- 43 -


İNCELEME yüksek performansı sergilemiyor, ancak pratikte LG G4’ün bütün ihtiyaçlara cevap vermesine yardımcı oluyor. 3000 mAh kapasiteli pil hem bir günü aşan çalışma ömrü sunabiliyor, hem de değiştirilebilir olması sayesinde yedek pille kullanıma da olanak sağlıyor. LG UX 4.0 kullanıcı arayüzünün sahip olduğu özel araçların telefonu şişirmemesi, buna karşın verimliliği artırması da önemli. Her şeyden önemlisi, LG G4’ün en sevdiğimiz tarafı kameraları oldu. Arka kamerayla gerçekten etkileyici fotoğraflar çekebilirsiniz. Manuel modun bulunması ve RAW formatında kayıt imkanı LG G4’ün yüksek donanımlı kamerasıyla ilgi çekici, hatta olağanüstü işlerin çıkarılmasına katkıda bulunuyor. Öndeki 8 megapiksel kamera da, selfie çılgınlığının yaşandığı günümüzde kaliteli ve bakmaktan zevk alacağınız karelere imkan tanıyor.

İŞLEMCİ VE MALZEMEDE VERİLEN ÖDÜNLER FİYAT AVANTAJI OLARAK KARŞIMIZA ÇIKIYOR Tabii, bir de fiyat avantajı var. Malzeme olarak plastiğin, işlemci olarak ise Snapdragon 808’in tercih edilmesi fiyat avantajı olarak geri dönüyor. Diğer büyük üreticilerin amiral gemisi telefonlarının 2500 TL seviyesinden başlayan fiyatlarla sunulduğu bir ortamda LG G4’ün 2199 TL gibi rekabetçi bir fiyattan sunulduğunu görüyoruz. LG G4’ün bu fiyat kırma politikasının ne kadar işe yarayacağını zamanla göreceğiz.

Teknoblog.com’dan LG G4 İncelemesi

- 44 -


İNCELEME

Samsung’un yüksek fiyat-performans oranlı Android telefonu:

Samsung Galaxy E5 Samsung’un dünyanın en büyük akıllı telefon satıcısı olmasında giriş ve orta segment Galaxy telefonlarının büyük rolü bulunuyor. Ancak Samsung artık sadece satış hacminde lider olmak istemiyor, bu başarıyı kârlılığa da yansıtmak istiyor.

İ

şte bu yüzden Güney Koreli şirket Galaxy Android telefon yelpazesinde bir sadeleştirmeye gitti. 2014’ün sonu ve 2015’in başı itibarıyla görmeye başladığımız Galaxy A, E serisi ürünler bu stratejinin birer parçaları. Galaxy E serisini giriş segmenti olarak değerlendirebiliriz ve Galaxy E5 de bu E serisi içinde 5 inç HD ekranlı model olarak yer buluyor. Samsung’un son zamanlarda çıkardığı Galaxy Android telefonlarının tasarımları birbirine biraz daha fazla benziyor. Galaxy E5 orta segmente mensup bir telefon olsa da, görünüş itibarıyla üst sınıf bir telefon gibi göründüğünü söyleyebiliriz. Tabii ki, bir Galaxy S6 havası yok, ancak Samsung’un iki yıl önceki amiral gemisi Galaxy S4’ün havasını fazlasıyla

Görsel: GSMArena

- 45 -


İNCELEME barındırıyor. 141.6 x 70.2 x 7.3 mm.’lik boyutlara sahip olan bu telefon yeteri kadar ince ve hafif. Böylelikle tek elde rahatlıkla kavranıyor, tuşların uygun yerlerde konumlandırılması sayesinde fazla sorun yaşamadan kullanılabiliyor. Ayrıca ince profili cepte taşımayı da kolaylaştırıyor. SAMSUNG GALAXY E5’TE BİRAZ OLSUN GALAXY S4’ÜN HAVASINI SEZMEK MÜMKÜN Galaxy E5’in ön yüzünde 5 inç Super AMOLED ekran büyük bir yer tutuyor. 1280 x 720 piksel çözünürlüğe sahip

olan bu ekran 294 ppi piksel yoğunluk değeriyle belki günümüzün ultra yüksek piksel yoğunluklu ekranlarının yanında sönük kalıyor. Ekrana dikkatli baktığınızda pikselleri rahatlıkla fark edeceksiniz, ancak bu çok büyük bir sorun teşkil etmiyor. Keskinlik tatmin edici seviyede, yazılar ve grafikler düzgün ve okunaklı şekilde görünüyor. Masaüstü web sitelerinin bile tam görünümde okunabilecek derecede görüntülenebildiğini söyleyebiliriz. Super AMOLED ekran geniş görüş açılarına, yüksek parlaklığa ve canlı renklere sahip. Dış ortamda, parlak güneş ışığı altında da yeterli görüşü sunmayı

başarıyor. Ancak Galaxy E5’in ekranının şiddeti ortamdaki ışık koşullarına göre otomatik olarak ayarlanmıyor. Samsung bunun yerine Açık hava modu eklemiş. Bu modu etkinleştirdiğinizde ekran 15 dakika boyunca en yüksek aydınlıkta çalışıyor, daha sonra şiddet azaltılıyor. Böylelikle dış ortamda kullanımda çevresel ışık sensörünün yokluğu telafi edilmeye çalışılmış. GALAXY E5’İN HD EKRANININ PARLAKLIĞI OTOMATİK OLARAK AYARLANMIYOR, ANCAK DIŞARIDA KULLANIM İÇİN ÖZEL BİR MOD MEVCUT E5’in 5 inç ekranının altında da klasik Ana ekran tuşunu görüyoruz. Bu tuşun solunda ve sağında arkadan aydınlatılmış şekilde çoklu görev ve geri tuşları bulunuyor. Ekranın üstünde Samsung logosu, ahize hoparlörü, sensörler ve 5 megapiksel ön kamera bulunuyor. Galaxy E5’in kromlanmış görünüm verilmiş kenar çerçevesi telefonu tamamen sarıyor. Yuvarlatılmış köşeler sayesinde E5 bir hayli şık görünüyor, ince profilin getirdiği çekici görünüm tamamlanmış oluyor. Sol kenarda ses tuşu, sağda ise güç butonu, tek elle kullanımda rahatlıkla erişilebilecek şekilde yerleştirilmiş. Sağ kenarda

- 46 -


İNCELEME güç butonunun altında iki adet yuva görüyoruz. Kutudan çıkan sivri uçlu cisim yardımıyla yerlerinden çıkarılan bu tepsilerden büyük olanı microSD kartı, daha küçük olanı da nanoSIM kart için ayrılmış. Altta microUSB portu, 3.5 mm. kulaklık jakı ve mikrofon, üstte de ikinci mikrofon bulunuyor. Galaxy E5’in arka kapağı yerinden çıkarılmıyor. Bu, pilin de sabit olduğu anlamına geliyor. Arka kapak düşük sürtünmeli, yumuşaklık hissi veren bir yüzeye sahip. Ayrıca seramik görünümü verilerek biraz daha hoş kılınmış. 8 megapiksel kamera, hafif çıkıntı yapacak şekilde üst

kenara doğru yerleştirilmiş. Bunun sol kenarında LED flaş, sağ kenarında da hoparlör bulunuyor. Hoparlör ızgarası epey küçük görünüyor, ancak yeterli bir ses çıkışı sağlıyor. Kameranın dışa doğru yaptığı çıkıntı, E5 yüzeye konulduğunda hafif bir boşluk yaratıyor, bu da hoparlörün sesinin dışa yayılması için yeterli sayılır. ARKA KAPAK ÇIKMIYOR, PİL SABİT. MICROSD VE NANOSIM KART YUVALARI İÇİN SAĞ KENARDA ÖZEL TEPSİLER BULUNUYOR Telefonun içine baktığımızda, Samsung Galaxy E5’te 1.2 GHz dört çekirdekli Snapdragon 410 yongaset, 1.5 GB RAM, 16 GB dahili

- 47 -

hafızanın bulunduğunu görüyoruz. Kullanıcılar için yaklaşık 11 GB’lık bir alan dahili hafızadan ayrılmış. 64 GB’ye kadar destekli microSD kart yuvası sayesinde fotoğraflar, filmler, şarkılar ve diğer dosyalar için daha fazla alana sahip olma imkanı bulunuyor. Qualcomm’un işlemcisi Samsung Galaxy E5’in düzgün şekilde işlemesine olanak sağlıyor. Kullanıcı arayüzünde gezinme, uygulamaları açma, internette gezinme, oyun oynama gibi işlevler fazla sıkılma, takılma olmadan gerçekleştiriliyor. Ayrıca Galaxy E5’in aşırı derecede ısınmadığını söyleyebiliriz. AnTuTu, GeekBench 3 gibi benchmark testlerinde Galaxy


İNCELEME E5 ortalamaya yakın, genellikle geçen yılın ortalarında çıkan orta ve orta üst segment Android telefonlarının aldığı puanı alıyor. 800-900 TL bandındaki fiyatı ile birlikte değerlendirildiğinde karşılaşılan performansın makul olduğunu söyleyebiliriz. Samsung Galaxy E5’in kablosuz bağlantı desteklerine baktığımızda WiFi, Bluetooth 4.0, GPS, FM radyo gibi standartları görüyoruz. HSPA desteği sayesinde şu anda Türkiye’de aktif olan 3G şebekelerinden de yararlanmak mümkün. Ancak Galaxy E5’in 4G

desteği yok, bu da 2016 başından itibaren Türkiye’de faaliyete geçmesi beklenen 4G hizmetlerinden Galaxy E5 sahiplerinin yararlanamayacağı anlamına geliyor. Eğer Samsung Galaxy E5’i satın almayı düşünüyorsanız, faaliyete geçtiği zaman 4G’yi gerçekten isteyip istemeyeceğinizi şimdiden değerlendirmeniz gerekiyor. 2400 MAH KAPASİTELİ PİL NORMAL YOĞUNLUKLU BİR KULLANIMDA TEK ŞARJLA İKİ GÜNE KADAR ÇALIŞMA İMKANI SUNUYOR

Galaxy E5’te yerinden çıkarılabilen bir kapak yok, bu da telefonun 2400 mAh kapasiteli pilinin sabit olduğu anlamına geliyor. 2400 mAh günümüz standartlarında artık çok da yeterli görünmüyor, ancak Galaxy E5’in nispeten düşük güçlü Snapdragon 410 işlemcisi ve HD çözünürlüklü 5 inç ekranı bu pili idareli şekilde kullanmayı mümkün kılıyor. Normal yoğunluklu bir kullanımda Galaxy E5’teki dahili pil iki güne yakın bir çalışma ömrü sunuyor. Samsung’un üst sınıf Galaxy telefonları Android 5.0 Lollipop yüklü olarak piyasaya çıkıyor. Ancak Galaxy E5’in KitKat ile yüklü geldiğini görüyoruz. Şu anda Galaxy E5’te Android 4.4.4 KitKat en güncel sürüm olarak bulunuyor. Telefonun ilerleyen aylarda Lollipop güncellemesini alacağını tahmin ediyoruz. Ancak o zamana kadar Galaxy E5 sahipleri KitKat ile iyi şekilde idare edeceklerdir. TouchWiz arayüzü her Galaxy telefonunda olduğu gibi E5’te de mevcut ve deneyim bakımından diğer Samsung telefonlarından aşağı kalır bir yanı yok. SAMSUNG GALAXY E5’TE ANDROID 4.4.4 KITKAT ÇALIŞIYOR. LOLLIPOP’U DE İLERLEYEN AYLARDA BEKLİYORUZ

- 48 -


İNCELEME Ana ekranı çeşitli uygulama kısayolları, klasörleri veya bileşenlerle daha işlevsel hâle getirebilirsiniz. En solda yer alan ve Flipboard tarafından desteklenen Briefing sekmesi sayesinde dünyada olup bitenleri hızlı ve pratik şekilde takip edebilirsiniz. Uygulama menüsüne baktığımızda Google’ın çeşitli servislerine ait Android uygulamalarını, ayrıca Samsung’a özel S Planlayıcı, Ses Kaydedici, Dosyalarım gibi uygulamaları görüyoruz. Samsung’un Türkiye’de sattığı Galaxy Android telefonlarında yüklü olarak gelen Digiturk Play,

Hürriyet e-Gazete, Cellograf gibi uygulamalar Samsung Galaxy E5’te de yüklü olarak geliyor. Uygulama ve oyun indirmek isteyenler Google Play Store’un yanı sıra Samsung’un özel uygulama mağazası Galaxy Apps’ten de yararlanabilirler. Kameralar bakımından Samsung Galaxy E5’in ışıldamadığını söylemek gerek. Arkada 8 megapiksel, otomatik odak ve LED flaşlı kamera yer alırken, önde de 5 megapiksel, sabit odaklı ikinci kameranın bulunduğunu görüyoruz. Samsung’un Galaxy S6 ve S6 edge’de yer verdiği Kamera uygulamasının bir önceki nesil versiyonunu, geçen yılın amiral gemisi Galaxy telefonlarında olduğu gibi Galaxy E5’te de görüyoruz. Bu eski nesil Kamera uygulaması yenisi kadar pratik değil, ancak fotoğraf ve video çekim işlerini yine de hızlı şekilde yapmaya imkan tanıdığını söyleyebiliriz. 8 megapiksel çözünürlükte 4:3 görüntü formatında çekim yapılabilirken, 16:9 formatında fotoğraf çekimleri en fazla 6 megapiksel çözünürlükte olabiliyor. GALAXY E5’İN KAMERALARI HAYRAN BIRAKTIRMIYOR, ANCAK KENDİLERİNDEN BEKLENENLERİ YERİNE GETİRMEYİ BAŞARIYOR Samsung Galaxy E5’in arka kamerasıyla çekilen fotoğraflar fazla etkilemiyor, ancak giriş-orta segmentteki bir telefon için kabul edilebilir sınırlar içinde bir kaliteyi sunuyor. Işığın yeterli olduğu koşullarda çekilen fotoğrafların parlaklık açısından iyi seviyede olduğunu görüyoruz, ancak renkler biraz soğuk gibi görünüyor. Düşük ışıkta çekilen fotoğraflarda gürültü etkisi ve bulanıklık az da olsa hissediliyor. Makro çekim yapmak isteyenler için Galaxy E5’in sorun çıkarmadığını, istedikleri yakın açı fotoğrafları çekmelerine elinden geldiği kadar yardımcı olmaya çalıştığını söyleyebiliriz. Önde yer alan 5 megapiksel kamera selfie fotoğraf çekmeyi sevenleri memnun edecektir. Sabit odaklama özellikli bu kamerayı etkinleştirmek için elinizi kameraya

- 49 -


İNCELEME göstermeniz yeterli oluyor, bunu yaptıktan sonra geri sayım başlıyor ve 2 saniye sonra selfie fotoğraf çekiliyor. Çekilen fotoğraflarda yüzün detaylarını azaltmak için biraz pürüzsüzleştirme yapılıyor. Düşük ışıkta da bu kameranın belirli bir parlaklık seviyesini yakaladığı söylenebilir, bununla birlikte gürültünün etkileri az da olsa görülüyor. Galaxy E5 video tarafından arka kamerasıyla 1080p Full HD video kayıt imkanı sunuyor. Video performansı mükemmel değil, ancak işinizin düştüğü durumlarda Galaxy E5 ile beklentilerinizi karşılayacak, işinizi yapmayı sağlayacak videolar çekebilirsiniz. Samsung’un Galaxy telefonlarıyla giriş ve orta segmentte gördüğü ilgi ortada. Şirket şimdi gerçekleştirdiği strateji değişikliğiyle birlikte sunduğu ürün sayısını azaltırken teknik özellikleri biraz daha doyurucu yapmaya çalışıyor. Piyasada 750 ila 900 TL arasında fiyattan alıcı bulan Galaxy E5’in fiyatına göre yeteri kadar tatmin

edici teknik özellikleri sunduğunu söyleyebiliriz. Kağıt üstünde kulağa hoş gelen bu teknik özelliklerin pratiğe yansımasının farklı olmadığını görüyoruz. Ekran, işlemci performansı, yazılım deneyimi, kamera gibi unsurlar bakımından Galaxy E5 belki harikalar yaratmıyor, ancak uygun fiyatlı bir telefon olmanın karşılığını yeteri kadar veriyor. Üstelik Galaxy E5’in tasarımının fiyatına göre daha üst çizgide olduğunu,

Teknoblog.com’dan Samsung Galaxy E5 İncelemesi

- 50 -

malzeme kalitesinin de fiyatıyla hemen hemen aynı seviyede olduğunu belirtmek gerekiyor. Sadece 4G desteğinin olmaması Galaxy E5 için bazı kafalarda bir soru işareti oluşturabilir. Bununla birlikte Galaxy E5’in hedeflediği kitle için de 3G desteğinin bulunması yeterli bir kriter olarak düşünülebilir. Belki de Samsung da böyle düşündü ve E5’te 4G desteğine yer vermeye gerek görmedi.


facebook.com/teknoblog

instagram.com/teknoblog

twiVer.com/teknoblog

youtube.com/teknoblog

google.com/+teknoblog

pinterest.com/teknoblog


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.