Teknoblog Dergi: Sayı 6 - NİSAN 2015 by Teknoblog

SAYI 6 -‐ NİSAN 2015

www.teknoblog.com

MIRACAST NEDİR? Kablosuz görüntü yayın teknoloji hakkında bilmek istedikleriniz

iPHONE 6 vs. GALAXY S6

SNAPSEED

İki popüler amiral gemisi karşı karşıya

Google mobil fotoğraf uygulamasını güncelledi

SAMSUNG’UN AMİRAL GEMİLERİ TÜRKİYE’DE

GALAXY S6 VE S6 EDGE DETAYLI İNCELEMEDE!

ESCORT JOYE E8 Eski akıllı telefonunuzu gerçekten gömdürüyor mu? Cevabı incelemede

İÇİNDEKİLER

HABER

8 vs

Apple WWDC 2015 etkinliğini 8 Haziranda düzenleyecek Google Windows XP için Chrome’u 2015’in sonuna kadar destekleyecek Guitar Hero Live önümüzdeki sonbaharda yayınlanacak

YEPYENİ KARŞILAŞTIRMA

iPhone 6 vs. Samsung Galaxy S6

DOSYA

21 23 25 27 29

İNCELEMELER

Samsung Galaxy S6 ve S6 Edge Escort Joye E8

TEKNOBLOG DERGİ

Genel Yayın Yönetmeni Sabri KÜSTÜR

Editörler Sinan KÜSTÜR

31 39

Adres:

Küçükbakkalköy Mah. Derebey Sok. Dumankaya Flex 13/44 34750 Ataşehir / İSTANBUL

Telefon:

0850 223 19 17 0532 453 02 94 -2 -

UYGULAMALAR Mortal Kombat X Snapseed Black EyeEM Back to Bed

Miracast nedir?

14 16

Huawei P8 Huawei P8max

E-‐posta:

dergi@teknoblog.com

HABER

Apple WWDC 2015 etkinliğini 8 Haziranda düzenleyecek Apple’ın her yıl haziran ayında düzenlediği geleneksel geliştirici konferansı WWDC bu yıl 8 Haziran tarihinde başlayacak.

tkinlikte Apple’ın yazılım platformları iOS ve OS X’in gelecek nesil versiyonları hakkında ilk bilgilerin paylaşılmasını bekliyoruz. Belki de, bu etkinlikte Apple’ın yeni donanımlar da tanıttığını görebiliriz. Bu yılın WWDC etkinliği için belirlenen slogan “Değişimin merkez üssü” oldu. Aslında bu slogan Apple’ın bu etkinliğinin neden bu kadar popüler olduğunu da iyi bir şekilde özetliyor. Talebin her yıl yüksek seyretmesi nedeniyle geçen yıl piyango usülüyle bilet satış sistemine geçen Apple, bu yılki WWDC 2015 etkinliği için de “ilk gelen

alır” yaklaşımı yerine piyango usülüyle bilet satışını gerçekleştirecek. Bilet satışı için kayıtlar alınmaya başlandı ve cuma günü TSİ akşam 8’e kadar devam edecek. WWDC 2015 etkinliği 8-12 Haziran tarihleri arasında ABD’nin San Francisco şehrinde bulunan Moscone Center binasında düzenlenecek. 8 Haziran tarihinde her yıl olduğu gibi bir açılış toplantısı gerçekleştirilecek ve Apple’ın elindeki son yenilikler ve haberler o toplantıda paylaşılacak. Ayrıca WWDC 2015 kapsamında 12 Haziran

-3 -

tarihine kadar çeşitli geliştirici etkinlikleri de düzenlenecek, bunlar katılamayanlar için internet üzerinden de canlı yayınlanacak. Apple’ın bu yılki WWDC etkinliğinde Apple TV’nin yeni bir versiyonunu tanıtacağı söyleniyor. WWDC bu yeni modelin tanıtılması için uygun bir ortam olabilir, ne de olsa Apple TV ile birlikte bu set üstü cihaz için de yeni bir uygulama mağazasının açılacağı söyleniyor. Bu, Apple geliştiricileri için yeni bir uygulama geliştirme ortamının da ortaya çıkacağı anlamına geliyor.

HABER

Windows 10 telefonları için Office ön izleme sürümü ay sonunda çıkıyor Microsoft, Windows Insider programına katılarak herkese açık Teknik Ön İzleme sürümlerini cihazlarında kullananlara Windows 10 vizyonunu daha fazla şekilde açmaya devam ediyor.

Son olarak Project Spartan gibi yeni uygulamaları denkleme dahil eden

Microsoft geçtiğimiz ocak ayındaki etkinlikte daha fazla uygulamanın Windows 10’un ön izleme sürümlerinde yer alacağının sözünü vermiş, bu uygulamalar arasında akıllı telefonlar için Office uygulamalarının güncellenmiş versiyonlarının da bulunacağını kaydetmişti. Microsoft Office’in Windows 10 telefonlarında yer alacak uygulamalarıyla ilgili birtakım detaylar paylaştı, aynı zamanda son kullanıcıların yeni Office uygulamalarını ne zaman deneyebileceğinin bilgisini de verdi. Windows 10 telefonları için evrensel Office uygulamalarının ön izleme sürümü için çok değil, sadece bu ay sonuna kadar beklemek

gerekiyor.Uygulamaların bağımsız olarak mı, yoksa yeni bir ön izleme sürümüyle mi geleceği şu an için bilinmiyor, ancak kesin olan bir şey var ki, o da mayıs ayında Tüketici Ön İzleme sürümü kullanıcılarını bu yeni Office uygulamalarına erişim şansı yakalayacağı. Microsoft yeni üretkenlik uygulamaları paketini hazırlarken tasarım anlamında bazı önemli kararlar vermiş, tek elle kullanımı kolaylaştıracak şekilde kontrollerin yerleşimini optimize etmeye çalışmış. Microsoft’un bulut servisleri için bağlantıların yeniden tasarlanması, güncellenmiş görsel arayüz ve deneyim de yeni Office uygulamalarının beklenen özellikleri arasında bulunuyor.

“Ginger” artık Çinlilerin kontrolünde Ülkemizde “Ginger” ve “Zencefil” adıyla da tanınan popüler tek kişilik ulaşım aracını üreten Segway’i yine aynı türde araçlar üreten Çin merkezli Ninebot satın aldı. Bu satışın ironik yanı ise, Segway’in bundan birkaç ay önce Ninebot’u kendisine ait fikri mülkiyet haklarını ihlâl etmekle suçlamış olması.

Üç yıllık bir geçmişi bulunan Ninebot, bu yolculukta önemli şirketlerden destek almaya devam ediyor. Segway’i bünyesine kattığını duyuran Ninebot, aynı etkinlikte Çin’in yükselen değerlerinden Xiaomi’den 80 milyon dolar yatırım aldığı haberini de paylaştı.

-4 -

Xiaomi ile birlikte üç yatırım şirketi de Ninebot’un yeni destekçileri arasında bulunuyor. Yatırımla sağlanan kaynağın ne kadarının Segway’i satın alırken harcandığı bilinmezken, Segway markasının geleceği de belirsizliğini koruyor.

HABER

Apple Pay’in ABD dışındaki ilk ülkesi Kanada olacak Apple önümüzdeki sonbahar Apple Pay’i Kanada’ya getirmenin planlarını yapıyor.

all Street Journal’ın haberine göre Apple, Kanadalı banka hesaplarının yüzde 90’ından üstünü bünyelerinde barındıran Kanada’nın altı büyük bankası; National Bank of Canada, Royal Bank of Canada, Canadian Imperial Bank of Commerce, Toronto Dominion Bank, Bank of Nova Scoia ve Bank of Montreal ile görüşmeler yürütüyor. Apple Pay’in ABD dışındaki ilk ülkede bu kadar geniş kapsamlı bir şekilde faaliyete geçmesi büyük bir lütuf olabilir, ancak bankaların ABD’deki bankaların ödediklerinden daha yüksek olan Apple ücretlerinden çok da mutlu olmadığı söyleniyor. Ayrıca ABD’deki bankaların servisin faaliyete geçtiği zamanlarda yüzleşmek zorunda kaldığı güvenlik hususları da Kanadalı bankaların gözünü korkutuyor. Birkaç ay önce Apple Pay ile ilgili olarak yaşanan sahtecilik sorunlarının Apple Pay’in kendisinden çok bankaların kimlik doğrulama yöntemlerinden kaynaklandığı ortaya çıkmıştı. Bu nedenle altı Kanada bankasının birlikte

çalıştığı ve kimlik doğrulama protokollerinin sıkılığından emin olmak için bir konsorsiyum oluşturduğu söyleniyor. Apple Pay’in Kanada’da altı bankayla aynı anda faaliyete geçip geçmeyeceği sorusu havada asılı kalmaya devam ediyor, ancak görünüşe göre Kanada’dakiler çok yakında Apple Pay ödeme sisteminin tadına bakmaya başlayacaklar.

Google Windows XP için Chrome’u 2015’in sonuna kadar destekleyecek

aha önce Chrome’un Windows XP sürümüne yönelik desteğini Nisan 2015’te sonlandıracağını açıklayan Google, destek süresini 2015’in sonuna kadar uzatma kararı aldı. Google’ın kararı neticesinde kullanıcılar tarayıcı tabanlı saldırlara karşı kendilerini bir süre daha koruyabilecek. Chrome’un XP sürümünü kullananlar yıl sonuna kadar yeni özelliklerden ve güvenlik yamalarından faydalanabilecek. Microsoft’un bir yıl önce kestiği XP desteğini, Google Chrome için 8 ay daha uzatılmasının altında yatan neden konusunda ise bir açıklama yapılmadı.

Microsoft desteğinin sona ermesine rağmen, Windows XP’nin yaşamak için direnmesinin Google’ın kararında etkili olduğu düşünülüyor. 2016 ile birlikte Windows XP kullanıcıları arasında Mozilla Firefox’a geçiş yapacakların sayısı artacak gibi gözüküyor.

-5 -

HABER

WikiLeaks Sony’den sızdırılan belgelerin tümünü yayınladı WikiLeaks, Sony Pictures’a düzenlenen sanal saldırının ardından dışarıya sızdırılan belgelerin tamamını yayınladı. 173 bin 132 e-posta mesajı ve 30 bin 287 ayrı dokümandan oluşan veritabanında daha önce yayınlanan ve bir hayli ses getiren Sony yöneticileri arasındaki özel mesajlaşmaları da bulmak mümkün. WikiLeaks kurucusu Julian Assange, yayınladıkları arşivin çok uluslu ve etkili bir şirketin işleyişini ortaya koyduğunu dile getirdi. Söz konusu belgelerin haber değeri taşıdığını ve jeopolitik bir tartışmanın merkezinde yer aldığını söyleyen Assange, yayınlanan belgelerin kamu malı niteliğinde olduğunu ve WikiLeaks’in bu sınırın dışına çıkmayacağını belirtti. WikiLeaks tarafından paylaşılan veriler daha önce bazı gazeteciler tarafından ele geçirilmiş olsa da, teknik sorunlar nedeniyle verilere geniş kitleler tarafından ulaşılması mümkün olmamıştı. WikiLeaks’in veri tabanı hem erişim sorunlarını ortadan kaldırıyor hem de eposta ve dokümanlar içinde kolaylıkla arama yapma fırsatını sağlıyor. WikiLeaks’in Sony’den sızdırılan belgeleri derli toplu biçimde yayınlaması, daha

önce yaşanan etik tartışmalarını da yeniden alevlendirdi. Sızıntıların ardından sadece Sony’nin değil, Sony Pictures’ın veya yöneticilerinin bağlantılı olduğu diğer şirketlere ait önemli bilgiler ortaya çıkarken, açığa çıkan şirket içi tartışmalar Sony Pictures başkanı Amy Pascal’ın görevine son verilmesine neden olmuştu. Belgelerin The Interview filmine karşı çıkan ve filmin gösterimini engellemek isteyen Kuzey Kore tarafından desteklenen bir siber saldırıyla sızdırıldığı iddiası da, belgelerin yayınına dair şüpheleri artırmıştı.

-6 -

Sony Pictures tarafından LA Times gazetesine gönderilen açıklamada ise WikiLeaks’in sızan belgeler için bir arşiv oluşturması kınandı. Saldırganların belgeleri sızdırarak Sony Pictures’a ve çalışanlarına zarar vermeye çalıştığı belirtilirken, WikiLeaks’in de arşiv çalışmasıyla saldırganların amacına destek olduğu dile getirildi. Açıklamada şirketin çalışanlarının mahremiyeti ve güvenliği için mücadele etmeyi sürdüreceğinin altı çizildi.

HABER

Twitter’dan Yıldız Savaşları için özel emoji WikiLeaks, Sony Pictures’a düzenlenen sanal saldırının ardından dışarıya sızdırılan belgelerin tamamını yayınladı.

BD’nin Anaheim şehrinde gerçekleştirilen Star Wars Celebration etkinliği, Yıldız Savaşları serisinin hayranlarını sevindirecek pek çok müjdeyi de beraberinde getirdi. Etkinliğin başlamasıyla birlikte serinin yedinci filmi Yıldız Savaşları: Güç Uyanıyor’un ikinci fragmanı yayınlanırken, fragmanın sosyal medyadaki etkisini kuvvetlendirmek için de ekstra bir çalışma yapıldı ve özel Yıldız Savaşları emojileri Twitter’da kullanıma sunuldu. Halihazırda Twitter’da Yıldız Savaşları’na dair üç emoji bulunuyor ve bu emojiler ilgili etiketlerin kullanıldığı zaman ortaya çıkıyor. #C3PO, #Stormtrooper ve #BB8 etiketleriyle atılan tweet’lerde söz konusu karakterleri temsil eden emojiler görülüyor. Şu an için sadece Twitter’ın web ve mobil

uygulamalarında görüntülenen emojilerin Mac uygulamasında ve üçüncü taraf Twitter uygulamalarında gösterilip gösterilmeyeceği henüz bilinmiyor. #StarWars ve #SWCA etiketiyle atılan tweet’lerde de bu emojileri görmek mümkün oluyor. Yıldız Savaşları: Güç Uyanıyor’un vizyon tarihi yaklaştıkça ilgili emojilerin sayısının

Meerkat Android’e geliyor Canlı video yayını platformu Meerkat Android’e geliyor.

ğer Meerkat’ı Android cihazı üzerinde kullanan ilk kişilerden olmak istiyorsanız, yapmanız gereken tek şey Meerkat’ın beta programına katılmak. Bu beta kabul süreci muhtemelen ilk gelen alır mantığıyla işliyor ve kısıtlı sayıda test kullanıcısını içine alıyor. Bu nedenle Meerkat ile ilgilenen Android cihaz kullanıcılarının acele etmesi gerekiyor. Meerkat şu sıralar Twitter’ın kendi çıkardığı canlı video yayını uygulaması Periscope ile rekabet ediyor. Periscope’un Twitter servisiyle mükemmel entegrasyonu onu biraz daha öne çıkarmıştı. Bu nedenle Meerkat de yolunu

Android’e çevirdi, Periscope’un henüz bulunmadığı bu alanda yola daha erken çıkmaya karar verdi.

-7 -

HABER

AB’den Google’a dava hazırlığı Avrupa Birliği’nin rekabetten sorumlu komiseri Margrethe Vestager’in Google hakkında tekel suçlamasıyla dava açması bekleniyor.

vrupa Birliği’nin tekelle mücadele konusundaki en yetkili ismi olan Vestager, web aramalarında kendi servislerini ön plana çıkardığı gerekçesiyle Google’ın faaliyetlerini incelemeye almıştı. Google geçtiğimiz yıl uzlaşma yolu aramış; ancak AB üyesi ülkelerin, Avrupalı telekom operatörleri ve medya şirketlerinin yoğun tepkisi nedeniyle uzlaşma sağlanamamıştı. Avrupa Birliği ve Google arasındaki ilişkide uzun süredir gelgitler yaşanıyor. Avrupa Parlamentosu geçtiğimiz yıl Google’a arama ve reklam birimlerini ayırması için resmi bir çağrıda bulunmuştu. Avrupa’daki arama faaliyetlerinin yüzde 90’ına ev sahipliği yapan Google, AB yetkilileri tarafından çok güçlü bir bekçi olarak niteleniyor. Google’ın AB’nin tekelle mücadele yasalarına ihlâl ettiğine karar verilirse şirket 6 milyarı aşkın tazminat ödeme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Google geçtiğimiz yıldan bu yana AB tarafından zorunlu kılınan “unutulma hakkı” ile

de uğraşıyor. Şirketin AB tarafından alınan bir karara karşı gelerek milyarlarca avro tazminat ödeme riskini savuşturmak için uzlaşmacı bir tavır takınacağı söylense de, Avrupa Birliği yetkililerinin “ceza ve ihtar” kararlarının peşinde olduğu konuşuluyor.

Nokia Alcatel-Lucent’i satın aldı Nokia, yakında Ericsson ve Huawei’yi geride bırakarak dünyanın en büyük telekom ekipmanları üreticisi haline gelecek.

ransız telekom ekipmanları üreticisi Alcatel-Lucent’i 15.6 milyar avro karşılığında satın alan Nokia, Cihazlar ve Servisler biriminin satışından gelen miktarın iki katından fazlasını kasasından çıkardı. Finli şirket, Alcatel-Lucent’in 1880 yılında Alexander Graham Bell tarafından kurulan ünlü Bell Laboratuvarı’nı da satın aldı. Yapılan açıklamada iki şirketin güçlerini birleştirmesiyle 5G gibi gelecek teknolojilerinin

-8 -

HABER ivmelendirilmesi için daha iyi bir pozisyon alınacağı, aynı zamanda sensör ve görüntü teknolojileri üstüne odaklanılacağı belirtildi. İki şirketin birleşmesinden doğan yeni yapı Nokia markası altında faaliyet gösterecek. Ancak Bell Laboratuvarı, Alcatel-Lucent markasını koruyacak. Bu satın alma Nokia’nın hemen Android telefon üretimine başlayacağı anlamına gelmiyor. Alcatel markalı akıllı telefonlar Alcatel-Lucent ve Çinli TCL arasındaki farklı bir ortaklığın çatısı altında üretiliyor. Yeni yapının

merkezinin Finlandiya olacağını belirten Nokia, Fransa’nın şirket adına “canlı bir merkez” olmayı sürdüreceğini dile getirdi. Finli şirket, Alcatel-Lucent’in Fransa’daki yükümlülüklerine bağlı kalacağının sözünü vermeyi ihmal etmedi. Satış sürecinin 2016’da tamamlanması bekleniyor. Nokia’nın istediği fiyatı aldığı takdirde HERE harita birimini de elden çıkaracağı söyleniyor. Uber ve Alman otomotiv üreticilerinin oluşturduğu bir konsorsiyum potansiyel alıcılar arasında sayılıyor.

Microsoft’tan çift SIM kartlı Windows telefonu: Lumia 540 Microsoft iki hatta sahip olan, ancak iki telefonla uğraşmak istemeyenler için uygun fiyatlı yeni bir Lumia akıllı telefonu çıkarıyor.

umia 540 Dual SIM adını taşıyan bu telefonun yurt dışı satış fiyatı 150 doların biraz altında olacak şekilde belirlendi. Microsoft bu

cihazın ilk akıllı telefonunu alacaklar için iyi bir seçenek olacağını iddia ediyor. Lumia 540 Dual SIM’de 5 inç HD ekran, Microsoft’un Word, Excel, PowerPoint ve

-9 -

OneNote gibi yüklü uygulamaları bulunuyor. 5 megapiksel ön kamera barındıran akıllı telefon, yine yüklü gelen Skype uygulaması sayesinde video görüşme ve konferans gerçekleştirme imkanı sunuyor. Tabii ki, selfie fotoğrafları da unutmamak gerek. Microsoft’un Lumia 540’ta yüklü olarak sunduğu uygulamalar arasında Lumia Selfie uygulaması da bulunuyor. Telefonun arkasında LED flaşlı 8 megapiksel kamera mevcut. 8 GB dahili hafızaya ek olarak microSD kart yuvası sayesinde 128 GB’ye kadar ek kapasite de sağlamak mümkün oluyor. Kullanıcılara 15 GB’lık

HABER OneDrive depolama alanı da ücretsiz olarak veriliyor. Telefonda bulunan otomatik yükleme özelliği etkinleştirildiğinde çekilen fotoğraflar ve videolar otomatik olarak karşıya yükleniyor. Çift SIM kart desteğinin varlığına bağlı olarak, kullanıcılar her bir SIM kart için profiller oluşturabiliyor, böylelikle tuşlanan numara

hangisi olursa olsun, kimin aradığını bilmek mümkün oluyor. Lumia 540 Dual SIM’de Windows Phone 8.1 ve Denim güncellemesi yüklü geliyor. Yıl içinde yayınlanacak Windows 10 güncellemesini de Lumia 540 Dual SIM’de göreceğiz. Microsoft’un çift SIM kart destekli bu yeni Windows telefonu

LTE destekli Sony Xperia E4g Türkiye’ye geldi Sony’nin geçtiğimiz şubat ayında duyurusunu gerçekleştirdiği giriş seviyesi Android telefonu Sony Xperia E4g nihayet Türkiye’de satışa sunuluyor. İki güne varan çalışma ömrü sunan pili, NFC desteği, kişiselleştirme seçenekleri, 4G LTE bağlantı desteği gibi başlıca teknik özelliklere sahip olan Sony Xperia E4g’de 4.7 inç, 540 x 960 piksel IPS ekran, 1.5 GHz

dört çekirdekli MediaTek MT6732 işlemci, 1 GB RAM, 8 GB dahili hafıza, 32 GB’ye kadar destekli microSD kart yuvası gibi başlıca teknik özellikler bulunuyor. Arkada 5 megapiksel, 1080p video kayıt destekli kamera yer alırken önde de 2 megapiksel, 720p video desteği sunan ikinci bir kamerayı görüyoruz. 52 farklı senaryoyu otomatik algılayarak, ayarları

- 10 -

en uygun hale getiren “Auto Scene Recognition” özelliği sayesinde Sony Xperia E4g kullanıcılara kolay bir fotoğraf deneyimi yaşatıyor. Ayrıca çekilen fotoğraflar, NFC sayesinde tek bir dokunuşla paylaşabiliyor. Tek elle rahatça kullanılabilen Xperia E4g, yuvarlak ve güçlü hatları, paslanmaz çelikten yuvarlak kamera çerçevesi ve çizilmeye dayanıklı ekranıyla da dikkat çekiyor. Xperia E4g, 2300 mAh kapasiteye sahip bataryasıyla kullanıcıların yarı yolda kalmasını engelliyor. Ayrıca, Ultra STAMINA Modu devreye sokularak telefonunuzun sadece temel özelliklerini çalıştırabilir ve bir haftaya kadar telefonunuzu kullanabilirsiniz. Sony Xperia E4g, siyah ve beyaz renk seçenekleriyle 639TL’ye Turkcell bayilerinde satışa sunuldu.

HABER

Guitar Hero Live önümüzdeki sonbaharda yayınlanacak Activision tarafından yapılan açıklamada “Guitar Hero Live” adını taşıyan yeni Guitar Hero oyununun önümüzdeki sonbaharda konsollar ve mobil cihazlar için yayınlanacağı belirtildi.

aklaşık beş yıllık aranın ardından yayınlanacak ilk Guitar Hero oyunu unvanını elde eden Guitar Hero Live, yine Rock Band serisine karşı mücadele edecek. Ancak 2015 model Guitar Hero deneyimi, geçmiş deneyimlerden farklı olacak. Daha önce Activision için DJ Hero’yu hazırlayan FreeStyleGames tarafından geliştirilecek olan Guitar Hero Live, klasik deneyime farklı bir yaklaşım getirecek. Activision’ın açıkladığı

tasarlandığı belirtilirken, ekrandaki görüntüler de bu hissiyatı kuvvetlendirecek biçimde hazırlanmış. Örneğin oyuncu şarkıyı iyi çalarsa hem kalabalık iyi reaksiyon veriyor hem de grup arkadaşları oyuncuya gülümseyen bakışlar atıyor. Ancak oyuncu kötü çalarsa seyirci ve grubun reaksiyonu değişiyor, ekrandaki görüntü de bu reaksiyona uygun biçimde bozuluyor. Guitar Hero Live’ın gelişim süreci devam ettiği için henüz oyunda yer alacak grup ve

bilgiler ise oyuncuları heyecan verici bir deneyimin beklediğini ortaya koyuyor. Guitar Hero Live’ın getirdiği en somut değişiklik gitar formundaki kontrol cihazında görülüyor. Renkli beş buton barındıran gitar, yerini iki dikey ızgaraya yerleştirilen altı butona sahip bir gitara bırakıyor. Ekran üstündeki akışta siyah penalar üst perdedeki beyaz penalar ise alt perdedeki butonu temsil ediyor. Böylelikle Guitar Hero Live’da oyuncuların gerçekten gitar çaldıkları hissini biraz daha yoğun yaşamaları amaçlanıyor. Guitar Hero Live’ı oyunculara sahnedeki bir rock yıldızının hissiyatını yaşatmak için

şarkıcıların listesi son şeklini almış değil. Ancak Activision tarafından açıklanan ilk listede The Black Keys, Ed Sheeran, Green Day, The Killers, The Rolling Stones ve Skrillex gibi popüler isimler bulunuyor. Xbox One, Xbox 360, PlayStation 4, PlayStation 3 ve Nintendo Wii U için yayınlanacak olan Guitar Hero Live, “seçilmiş” mobil cihazlarda da oyun severlerin karşısına çıkacak. Guitar Hero Live’a dair yeni detaylar önümüzdeki haziranda gerçekleştirilecek E3 oyun konferansında açıklanacak.

- 11 -

HABER

Jawbone yeni bileklikler:

UP4 ve UP2

Jawbone iki yeni fitness takip cihazını tanıttı. UP serisine mensup bu yeni giyilebilir cihazları diğerlerinden ayıran dikkat çekici bir özellik de bulunuyor.

eni bilekliklerden ilk Jawbone UP4, UP3’ünkiyle aynı tasarıma sahip, ancak içine yerleştirilmiş bir NFC yongası var, bu sayede American Express kredi kartıyla eşleştirilerek temassız ödeme işlemleri için kullanılabiliyor. Bunun için kullanıcıların geçerli American Express kredi kartlarını Jawbone’un UP iOS ve Android uygulamalarına bağlamaları gerekiyor. Daha sonra UP4’ü American Express’in temassız ödeme terminallerine dokundurmak ödeme işlemlerini yapmak için yeterli oluyor.

Amazon mağazalarında çevrim içi olarak satılıyor. UP2’nin başlıca özellikleri arasında tahmin edebileceğiniz gibi aktivite ve uyku takibiyle tüketilen yiyeceklerin kaydının tutulması bulunuyor. Sahip olduğu motor sayesinde titreşerek sizi uykudan uyandırıyor veya egzersiz gibi işleri hatırlatıyor. UP2 sağlığına ve egzersiz yapmaya önem veren ve bunun için özel bir cihaz arayanlar için gayet uygun bir egzersiz takipçisi gibi görünüyor. Şık görünen ve bir fitness takipçisinden beklenen tüm özellikleri barındıran bu cihazın fiyatı da piyasadaki diğer bazı fitness takipçilerine ve çoğu akıllı saate göre daha makul duruyor.

Tabii ki, UP4 aslında bir fitness takipçisi ve onunla ödemeler dışında aktivite takibi yapılıyor. UP4 uyku ve aktivite takibi yapıyor ve bunların grafiğini çıkarıyor. Ayrıca UP3 gibi kalp hızı ölçümleme özelliği de mevcut. Ayırca UP uygulamasını UP4 ile birlikte kullanarak Smart Coach özelliğine erişebilir, böylelikle daha aktif olup daha sağlıklı beslenmek için gerekli yardımı alabilirsiniz. UP4 önümüzdeki yaz 199.99 dolarlık fiyat etiketiyle çıkacak. Bu, yeni bilekliğin mevcut Jawbone UP3’ten 20 dolar daha pahalı olacağı anlamına geliyor. Bu arada Jawbone bir de UP2’yi tanıttı. UP2 de UP3’e benziyor, ancak daha küçük boyutlarla ve düşük fiyatla birlikte geliyor. 99.99 dolarlık yurt dışı fiyat etiketine sahip olan bu bileklik ABD’de Jawbone, BestBuy ve

- 12 -

HABER

Microsoft’un Android uygulamaları Cyanogen OS’te paket olarak gelecek Microsoft ve Cyanogen’in iş ortaklığıyla ilgili dedikodular son zamanlarda gündemde epey yer tutuyordu ve nihayet alternatif Android işletim sistemi yapımcısı Cyanogen bu işbirliğini doğruladı.

yanogen tarafından yayınlanan bildiride Microsoft ile işbirliği kurularak yazılım devinin tüketicilere özel uygulamalar ve servislerinin Cyanogen OS’e entegre edileceği kaydedildi. Bing, Skype, OneDrive, OneNote, Outlook ve Microsoft Office gibi uygulamalar yıl içinde paket hâlinde Cyanogen OS’te yüklü olarak sunulacak. İş ortaklığının bir parçası olarak, Microsoft Cyanogen OS’te yerel entegrasyonlar oluşturma garantisini de verdi. Sözünü ettiğimiz yerel entegrasyonlar muhtemelen Microsoft’un uygulama ve servisleriyle birlikte, şirketin son zamanlarda Android için gerçekleştirdiği deneysel faaliyetlerinin de entegre edilmesi şeklinde olacak. Microsoft deney niteliğinde çeşitli Android uygulamaları geliştirmişti, üstelik

bunların içinde yer alan Next Lock Screen adı verilen bir uygulama da Google’ın Android işletim sisteminin geleneksel kilit ekranının yerini almayı hedefliyordu. Bu deneysel nitelikteki çalışmalar ve Microsoft’un birçok Android uygulaması tüketicileri Android’de Google servislerinden biraz olsun uzaklaştırmayı hedefliyor. Microsoft’un Cyanogen ile iş ortaklığı çeşitli Android akıllı telefon ve tablet üreticileriyle gerçekleştirilen iş ortaklıklarının hemen sonrasında geldi. Samsung, yeni Galaxy S6 akıllı telefonunda bazı Microsoft uygulama ve servislerini ön yüklü olarak sunuyor. Dell de Office ve diğer Microsoft uygulamalarını Android cihazlarında paket hâlinde dağıtmayı planlıyor.

- 13 -

YEPYENİ

HUAWEI P8 Huawei, uzun süredir ipuçlarını verdiği yeni amiral gemisi telefonu P8’i nihayet görücüye çıkardı. Geçtiğimiz yıl piyasaya sürülen Ascend P7’nin devamı niteliğindeki P8, akıllı telefon pazarının en büyük oyuncularına kaliteli bir alternatif olacağı izlenimini ilk bakışta vermeyi başarıyor.

uawei, uzun süredir ipuçlarını verdiği yeni amiral gemisi telefonu P8’i nihayet görücüye çıkardı. Geçtiğimiz yıl piyasaya sürülen Ascend P7’nin devamı niteliğindeki P8, akıllı telefon pazarının en büyük oyuncularına kaliteli bir alternatif olacağı izlenimini ilk bakışta vermeyi başarıyor. 6.4 mm. kalınlığında, iPhone 6‘dan daha ince bir kasaya sahip olan Huawei P8, metal yekpare kasasıyla da Apple karşılaştırmalarının

önünü açıyor. Huawei’nin yeni gözde telefonu tartıda 144 gram çekiyor. Huawei P8’in 1920 x 1080 piksel çözünürlüğündeki 5.2 inç ekranı 424 ppi piksel yoğunluğu sunuyor. 4G bağlantısını destekleyen cihazda çift SIM girişi bulunuyor. Bu girişlerden biri mikro, diğeri ise nano SIM kartları destekliyor. Cihazın sekiz çekirdekli, 2 GHz 64-bit Kirin 930 işlemcisine 3 GB RAM ve 16 GB dahili hafıza eşlik ediyor. Cihazın iki SIM

- 14 -

YEPYENİ

HUAWEI P8

Ekran

5.2 inç, 1080 x 1920 piksel, IPS LCD kapasitif dokunmatik

İşlemci

Sekiz çekirdekli HiSilicon Kirin 930/935

RAM

3 GB RAM

Dahili Hafıza

16/64 GB

Kamera

Arka: 13 megapiksel, otomatik odak, 1080p video kaydı Ön: 8 megapiksel

Boyutlar

144.9 x 72.1 x 6.4 mm.

Ağırlık

144 gr.

İşletim Sistemi

Android 5.0.2 Lollipop Emotion 3.1 UI kullanıcı arayüzü

kart girişinden biri microSD kart girişi olarak da kullanılabiliyor. Huawei P8 kutusundan Android 5.0 Lollipop işletim sistemiyle birlikte çıkıyor. İşletim sistemine EMUI 3.1 kullanıcı arayüzü eşlik edecek. Hi 6402 akıllı ses işlemcisi de Huawei P8’in bileşenleri arasında bulunuyor. Akıllı telefonun optik görüntü sabitleme özelliğine ve dört renkli RGBW lense sahip 13 megapiksel arka kamerasını 8 megapiksel ön kamera tamamlıyor. Huawei P8’de bulunan Light Painting özelliği sayesinde kullanıcılar telefonlarını sallayarak fotoğraflarında ışık izleri oluşturabiliyor. Bu özellik sayesinde gece çekilen fotoğraflarda çeşitli ışık efektleri oluşturmak mümkün hâle geliyor. 1080p video kaydı yapabilen ve oynatabilen Huawei P8’deki yönetmen modu sayesinde cihaz sahipleri farklı kamera açılarını daha sonra kurguda bir araya getirebiliyor. 2680 mAh kapasiteli pille çalışan Huawei P8; siyah, altın rengi, gümüş ve gri renk seçenekleriyle potansiyel müşterilerinin karşısına çıkacak. Standart ve premium olmak üzere iki farklı versiyonu bulunan P8’in standart versiyonu, Avrupa’da önümüzdeki ay içinde satışa sunulacak. Standart Huawei P8’in Avrupa satış fiyatı 499 avro olarak belirlenirken, premium versiyon için 599 avro ödemek gerekecek.

- 15 -

YEPYENİ

HUAWEI P8max Yeni amiral gemisi Android telefonu P8’i tanıtan Huawei, Londra’da düzenlediği etkinlikte “telefon” olarak nitelediği bir cihazı daha görücüye çıkardı. Ancak 6.8 inç bir ekrana sahip olması itibarıyla Huawei P8max, akıllara bir telefondan ziyade bir tableti getiriyor.

.8 inç ekranlı Huawei P8max, yine bugün tanıtılan küçük kardeşi P8 ile benzer özelliklere sahip. Sekiz çekirdekli, 2 GHz 64-bit Kirin 910 işlemciyi, Mali-T628 grafik işlemcisi ve 3 GB RAM tamamlıyor. Huawei P8max’ın 64 GB dahili hafızası, microSD kart desteğiyle 128 GB’ye yükseltilebiliyor. Optik görüntü sabitleyici ve çift LED flaşla gelen 13 megapiksel arka

kameraya 8 megapiksel ön kamera eşlik ediyor. 187.2 x 93 x 6.8 mm.’lik boyutlarıyla da akıllara bir tableti getiren Huawei P8max, 4G bağlantı özelliğini destekliyor. Akıllı telefonun 4630 mAh kapasiteli pili, Huawei’nin açıklamasına göre, 16 saat boyunca video oynatma imkanı sunuyor. Metal yekpare bir kasa tasarımına sahip olan Huawei P8max; lüks altın, mistik şampanya ve

- 16 -

YEPYENİ

HUAWEI P8max

Ekran

6.8 inç, 1080 x 1920 piksel, IPS LCD kapasitif dokunmatik

İşlemci

Sekiz çekirdekli HiSilicon Kirin 935

RAM

3 GB RAM

Dahili Hafıza

64 GB

Kamera

Arka: 13 megapiksel, otomatik odak, 1080p video kaydı Ön: 5 megapiksel

Boyutlar

182.7 x 93 x 6.8 mm.

Ağırlık

228 gr.

İşletim Sistemi

Android 5.0.2 Lollipop Emotion 3.1 UI kullanıcı arayüzü

titanyum grisi renk seçenekleriyle piyasaya sürülecek. Standart ve premium versiyon yaklaşımını P8max’a da uygulayan Huawei, akıllı telefonu Avrupa’da 549 (standart versiyon) ve 649 (premium versiyon) avro karşılığında satışa sunacak.

- 17 -

KARŞILAŞTIRMA

iPHONE 6 vs. SAMSUNG GALAXY S6 Apple ve Samsung’un amiral gemileri karşı karşıya!

Yorum

Ekran

4.7 inç, 750 x 1334 piksel LED arka aydınlatma IPS LCD kapasitif dokunmatik ekran

5.1 inç, 1440 x 2560 piksel, Super AMOLED kapasitif dokunmatik ekran

577 ppi ile Samsung Galaxy S6‘nın ekranı, iPhone 6‘nın ekranının 326 ppi’lik piksel yoğunluğunu epey geride bırakıyor.

İşlemci

Apple A8, 64-bit, 1.4 GHz çift çekirdekli, PowerVR GX6450 dört çekirdekli GPU

Samsung Exynos 7420 (1.5 GHz dört Cortex A53, dört adet 2.1 GHz Cortex A57 çekirdek)

Her iki telefon da işlemci performansı bakımından üst seviyede. Çoğu işlevi sorunsuz yerine getirirler.

3 GB

RAM bakımından S6 fark atıyor. Ancak iPhone 6 Plus’ın 1 GB RAM’i optimum performans için yeterli görünüyor.

32/64/128 GB

Her iki telefon da benzer dahili depolama seçeneklerini sunuyor, ayrıca her ikisinde de microSD kart yuvası bulunmuyor.

Kamera

8 MP, otomatik odak, 1.5 mikron piksel boyutu, HDR, optik görüntü sabitleme, 1080p Full HD (Arka) 1.2 MP, 720p video, HDR (Ön)

16 MP, otomatik odak, LED flaş, optik görüntü sabitleme, f/1.9, HDR, 4K video kaydı (Arka) 5 MP, 1440p video (Ön)

S6‘nın arka kamerası daha fazla sayıda piksel barındırıyor. Ancak piksel sayısı her şey değil, bu nedenle iPhone 6‘nın kamerası da gayet başarılı.

Batarya

1810 mAh

2550 mAh

Her ikisi de bir günü çıkaracak gücü sunabiliyor.

Boyut ve Ağırlık

138.1 x 67 x 6.9 mm. 129 gr.

143.4 x 70.5 x 6.8 mm. 138 gr.

iPhone 6 biraz daha küçük ve hafif. Birbirine hayli benziyor.

İşletim Sistemi

iOS 8.3

Android 5.0.2 Lollipop

Her ikisi de güncel sürümlerle çalışıyor.

Türkiye Fiyatı

2499 TL’den başlayan fiyatlarla

Her iki telefon da aynı fiyat seviyelerinde alıcı bulunuyor.

RAM

1 GB

Depolama Alanı 16/64/128 GB

- 18 -

DOSYA

Miracast nedir, ne işe yarar, AirPlay ve Chromecast’ten farkları nelerdir?

kıllı telefon, tablet veya dizüstü bilgisayarlarda bulunan içerikleri oynatmak veya bu cihazların ekran görüntüsünü yansıtmak için büyük ekranlı monitörler veya televizyonlar daha fazla kullanılır oldu. Üstelik kullanıcılar giderek kablolardan kurtulmayı, kablosuz teknolojilerden yararlanmayı tercih ediyor. Mobil cihazlardan TV veya monitörlere içerik akışı sağlamak için farklı yöntem ve teknolojiler mevcut. Bunlardan bir tanesi de Miracast kablosuz görüntüleme ve video akış standardı. Geniş yelpazede televizyon, HDMI aygıtı, set üstü cihaz gibi üründe Miracast

desteğinin bulunduğunu görüyoruz. Bu teknoloji sayesinde bir cihazın ekranında gördüğünüz bir içeriği başka bir cihazın ekranında da görüntülemek mümkün oluyor. Üstelik bunun için bir HDMI kablosuna ve ağ bağlantısına ihtiyaç duyulmuyor. Miracast görünürde Chromecast veya AirPlay gibi bir teknolojiymiş gibi duruyor, ancak bunun hem doğruları hem de yanlışları var. Her üç teknoloji de birbirine benzer olmakla birlikte, tamamen farklı oldukları yanlar da bulunuyor. Bu kafa karışıklıklarına gidermek için Miracast’i mercek altına alıyoruz.

- 19 -

DOSYA

Miracast nedir? Miracast sektör genelinde geçerli olan, bir mobil cihazın televizyon gibi başka bir cihazı bulup ona bağlanmasını ve kendi ekranındaki içerikleri televizyonun ekranına yansıtmasını sağlayan bir standart. Kablosuz HDMI kablosu gibi düşünebileceğimiz bu teknoloji çapraz platform desteğine sahip, bu da onun sadece bir markaya veya ekosisteme bağlı olmadığı anlamına geliyor. Miracast’in geçmişini inceleyecek olursak, dünya çapındaki yüzlerce şirketin oluşturduğu ve Wi-Fi için standartların belirlenmesini sağlayan 16 yıllık bir kuruluş olan Wi-Fi Birliği, Miracast’i cihazlar arasında, kablolar veya bir ağ bağlantısı olmadan multimedya içeriklerini görüntülemeye olanak sağlayan bir çözüm veya standart olarak belirledi. Miracast Wi-Fi Direct teknolojisini temel alıyor. Son zamanlarda özellikle Android telefonlarında fazlasıyla gördüğümüz Wi-Fi Direct teknolojisi iki cihazın doğrudan, uçtan uca Wi-Fi bağlantısı oluşturmasını, böylelikle bir kablosuz ağ yönlendiricisi olmaksızın birbirlerini otomatik olarak bulmalarını ve birbirlerine bağlanmalarını sağlıyor. Miracast evinizdeki kablosuz modemin oluşturduğu ağa bağlı kalmıyor, bunun yerine kendi ağını oluşturarak eşleştirilen cihazlar arasında içerik akışının gerçekleştirilmesini sağlıyor. Miracast Apple’ın AirPlay teknolojisine bir cevap veya alternatif olarak gösteriliyor. Standarda destek Android 4.2 ve üstü cihazlarla Windows 8.1 ile çalışan ürünler tarafından veriliyor. Bu da geniş yelpazedeki Android akıllı telefonlarının, tabletlerin ve Windows dizüstü bilgisayar, masaüstü bilgisayar veya tabletlerinin ekranlarındaki içerikleri televizyon, HDMI aygıtı veya set üstü cihaz gibi Miracast uyumlu alıcılara aktarabildiği anlamına geliyor. Miracast nasıl çalışır? Miracast 1080p çözünürlükte videonun yansıtılması için H.264 kodlayıcısından ve 5.1 çevresel ses teknolojisinden yararlanır. Ayrıca

DRM katmanı da mevcuttur, böylelikle Miracast destekli mobil cihaz DVD veya müzik gibi telif hakkı korunan içerikleri kendi ekranında Miracast uyumlu bir alıcıya yansıtabilir. Miracast, yukarıda da bahsettiğimiz gibi kablosuz HDMI kablosu olarak nitelendirilebilir. İki cihazı bağlamak için bir kablo kullanmadan Miracast bir cihazın ekranında gördüğünüz içeriği gerçek zamanlı olarak yüksek çözünürlüklü bir ekrana aktarabiliyor. Aynı imkan ses için de geçerli. Üstelik Miracast bunu evinizde bulunan Wi-Fi ağına bağlanmadan gerçekleştiriyor. Ancak Miracast’in önemli derecede olumsuz sayılabilecek bir sorunu var. Örneğin bir Android cihazında film izliyorsunuz ve Miracast’i kullanarak filmi televizyona yansıtmak istiyorsunuz. Miracast her iki cihazı, eğer standardı destekliyorlarsa birbirlerine bağlıyor, ancak Android cihazınızın uyanık kalması gerekiyor. Eğer ekran kararırsa, cihaz uyku moduna geçerse, televizyondaki görüntü de gidiyor. Ayrıca Miracast görüntüyü yansıtma sırasında Android cihazının pil ömrünü önemli ölçüde azaltabiliyor. AirPlay ve Chromecast görüntü akışını tamamen üstlenme yeteneklerine sahip, ayrıca bir yandan yayın yaparken bir yandan da mobil cihazda farklı işlevleri gerçekleştirme imkanı sunan akıllı teknolojiler, ancak Miracast onların aksine bir ekran yansıtma protokolü niteliğini taşıyor. Miracast Chromecast ve AirPlay’den farklı mıdır? Evet. Hatırlayın ki, HDMI herhangi bir cihazı bir diğer ekrana bağlama imkanı sunan bir teknoloji, ancak HDMI kablosu gibi kablolu bağlantı kurmaya olanak sağlayan bir araca ihtiyaç duyuyor. İşte Miracast de temelde aynı işlevi, kablo bağlamaya ihtiyaç duymadan gerçekleştirmeye olanak sağlıyor. Bu kablosuz teknoloji yalnız değil; çeşitli kablosuz standartlar ve protokollerle rekabet ediyor. Onların başında da Chromecast ve AirPlay geliyor.

- 20 -

UYGULAMA

Mortal Kombat X: Kavga zamanın ruhuna uygun biçimde devam ediyor

iOS

ortal Kombat gerek video oyunları gerek sinema filmleriyle popüler kültürün önemli parçaları arasında yer alıyor. Sürekli bir devinim içinde olan seriyi 2010’lu yılların ruhuna uygun bir forma sokma çalışmaları da durmadan devam ediyor. Serinin en son filmi olan Mortal Kombat X’in yapım süreci devam ederken, filmle aynı adı taşıyan oyun görücüye çıktı. Film promosyonundan bağımsız bir noktada konumlanan Mortal Kombat X, klasikleşen mecralara ek olarak mobil cihazlarda da oyun severlerle buluştu. Öncelikli olarak Mortal Kombat X’in yüksek cihaz performansına ihtiyaç duyduğunu ve pil tüketiminin oldukça yüksek olduğunu belirtmekte fayda var. Oyunun görsel anlamda neler vadettiğini ve ne kadar yüksek bir potansiyel

- 21 -

barındırdığı ise birkaç saniye içinde anlaşılıyor. Mortal Kombat X başlatıldığı zaman oyunculara gösterilen kısa videoda grafiklerin canlılığı net biçimde görülüyor. Buna ek olarak, Mortal Kombat X’in çocuklara uygun bir oyun olmadığı da söz konusu video sayesinde rahatlıkla idrak ediliyor. Mortal Kombat X, gerek senaryo örgüsüyle gerekse temel oyun deneyimiyle akıllara Warner Bros’un yapımcılığını üstlendiği bir diğer oyun olan Injustice: Gods Among Us’ı getiriyor. Kısa tanıtım videosuyla eş zamanlı olarak oyunculara Mortal Kombat X’te nasıl dövüşecekleri gösteriliyor. Oyuncuların saldırı esnasında kilit hareketleri yapmaları gereken zamanlar konusunda işaretler yine oyun içinde veriliyor.

UYGULAMA

Mortal Kombat X’te oyunculara üç kahramandan oluşan bir takım kurma imkanı veriliyor. Oyuncular kadrolarına dahil ettikleri kahramanlarla üç farklı takım formasyonu oluşturabiliyor. Kahraman kadrosunun oyunda ilerleme kaydettikçe başarılarla veya uygulama içi satın alma özelliğiyle genişletilebiliyor. Mortal Kombat X’te oyuncular halihazırda sadece “savaş modu” olarak adlandırılan hikaye doğrultusunda ilerleyebiliyor. Bu modda oyuncuların izlemesi gereken adımlar konusunda da gerekli yönlendirmeler yapılıyor. “Faction Wars” ve “Raiden Challenge” isimli modları oynayabilmek içinse biraz daha beklemek gerekiyor. Mortal Kombat X’te oyuncular dövüşlerden galibiyetle ayrıldıkları zaman takımlarındaki kahramanların enerjileri yeniden şarj oluyor. Bunun için dövüşlerden galibiyetle ayrılmak büyük önem taşıyor. Alınan galibiyetler kahramanların yeteneklerinin geliştirilmesini de mümkün kılıyor. Dövüşlerin sonunda oyuncular takımlarını geliştirecek ekstra güçlendirme özelliklerini de elde edebiliyor. Mortal Kombat X’te uygulama içi satın alma ögelerinin fiyatları 209,99 TL’ye kadar çıkıyor. Bu noktada oyunun oyuncuları söz konusu yüksek rakamı ödemeye zorlayacak bir yapıda olmadığını belirtmek gerekiyor. Mortal Kombat X’in neredeyse oyun konsollarıyla eş zamanlı olarak mobil platformlardaki yerini alması, akıllı cihazların günümüzde oyun dünyası için ne kadar önemli bir mecraya dönüştüğünü ortaya koyuyor. Mortal Kombat X’in dövüş deneyimi biraz

tekdüze olsa da, oyun etkileyici görselleri ve sürükleyici Mortal Kombat hikayesiyle dikkat çekmeyi başarıyor. Şu an için sadece iOS’te kullanıcılarla buluşan oyun, kısa süre içinde Google Play’deki yerini alacak.

- 22 -

UYGULAMA

Snapseed: Google fotoğraflarınızı güzelleştiriyor

iOS

Android

nstagram, elde ettiği büyük popülaritenin neticesinde 2012’de Facebook tarafından satın alınmış ve bu satış diğer büyük teknoloji şirketlerinin de gözlerini fotoğraf düzenleme uygulamalarına çevirmelerini sağlamıştı. Google da 2012’nin eylül ayında popüler fotoğraf düzenleme uygulamalarından Snapseed’i bünyesine katmıştı. Kısa sürede Snapseed’i Android’e taşıyan Google, uygulamanın pek çok özelliğini de Google+’a aktarmıştı. Aktarım sürecinin tamamlanmasından sonra Google tarafından göz ardı edilen Snapseed, yaklaşık iki yıllık aradan sonra yeni bir güncelleme aldı ve rakip fotoğraf uygulamalarıyla arasındaki makası kısmen de olsa kapatmayı başardı. Snapseed’in geniş kapsamlı bir güncelleme almadığı süre içinde fotoğraf

- 23 -

uygulamaları pazarındaki rekabet iyice arttı. Uzun süreli hareketsizliğin Snapseed’den çok fazla şey götüreceği düşünülse de, uygulama mevcut avantajlarını yeni özellikleriyle birleştirerek tekrar ivme kazanmaya hazır gözüküyor. Özellikle sade tasarımı bu süreçte Snapseed’e ciddi bir hareket alanı sağlıyor. Snapseed’in başlangıç ekranında bulunan “Fotoğrafı Aç” yazısına dokunulduğunda kullanıcıların karşısına üç farklı seçenek sunuluyor. Kullanıcılar film rulosundan fotoğraf seçmek, kamerayla yeni fotoğraf çekmek veya film rulosuna en son eklenen fotoğrafı açmak arasında bir tercihte bulunabiliyor. Fotoğrafın hangi kaynaktan seçileceğine karar verilmesinin ardından kullanıcılar ana düzenleme ekranına

UYGULAMA

yönlendiriliyor. Bu ekranın sağ alt kısmında bulunan artı ikonuna dokunulduğunda araçlar ve filtreler sekmesi ortaya çıkıyor. Araçlar başlığı altında resim ayarlama, kırpma, dönüştürme, döndürme gibi işlemler uygulanabiliyor. Yine bu başlık altında yer alan fırça özelliğiyse fotoğraflarda bölgesel düzenleme yapma imkanını kullanıcılara sunuyor. Snapseed’in Filtreler başlığı altında ise göze ilk olarak lens bulanıklığı ve ton kontrastı gibi yeni özellikler çarpıyor. Snapseed’de filtre uygulama sürecinin diğer fotoğraf düzenleme uygulamalarından biraz daha farklı olduğunu belirtmek gerekiyor. Filtreler başlığı altındaki seçeneklerin bazılarında kullanıcıların karşısına farklı formatlar çıkarılıyor. Bazı filtre seçeneklerinde ise kullanıcılara sadece ince ayar yapma fırsatı veriliyor. Snapseed’de fotoğraf düzenlerken seçilen fotoğraf üstünde yakınlaştırma yapmak ve

bölgesel düzenlemeleri daha etkin biçimde yapmak mümkün. Düzenleme işleminin belli safhalarında fotoğrafın üstüne bir süre dokunulunca farklı ayar seçenekleri ekranda gösteriliyor. Ana düzenleme ekranının sağ üst köşesinde bulunan rakam ikonunun üstüne dokunulduğunda kullanıcılar seçilen fotoğrafa uyguladıkları işlemleri görebiliyorlar. Kullanıcılara bu ekran aracılığıyla yaptıkları düzenlemeyi geri alma veya ince ayarlar üstünde oynama şansı da veriliyor. Üç nokta ikonu ise fotoğrafa dair ayar ve detayların gösterildiği sekmenin ve paylaşım seçeneklerinin görüntülenmesini sağlıyor. Büyük teknoloji şirketleri artık mobil dünyanın her noktasına dokunmaya çalışıyor. Bu konuda büyük hedefleri olan ve sürekli farklı seçenekleri değerlendiren Google, Snapseed’i bekleme odasından çıkararak iddiasını ortaya koyuyor.

- 24 -

UYGULAMA

Black: En güzel siyah-beyaz fotoğrafları elde etmenin en hızlı yolu

iOS

kıllı telefonların yaygınlaşması ve fotoğraf düzenleme uygulamalarının popülerleşmesiyle birlikte üzerinde düzenleme yapılmamış, filtrelenmemiş fotoğraf görmek neredeyse imkansız hâle geldi. İnsanlarda fotoğrafları işlemden geçirmenin bir alışkanlığa dönüşmesi, fotoğraf düzenleme uygulamaların sayısının pıtrak gibi artmasını sağlarken; giderek kalabalıklaşan pazarda çok az sayıda uygulama ciddi anlamda tutunabiliyor. Pazarın büründüğü rekabetçi yapı, yeni fotoğraf düzenleme uygulamalarını daha yenilikçi olmaya veya belli bir noktaya odaklanmaya itiyor. Belli bir nokta üzerine odaklanma yoluna giden uygulamalardan birisi de Black.

- 25 -

Black’in işleyişi ise oldukça basit. Uygulama başlatıldığı zaman kullanıcılar, ana ekran vazifesi gören Koleksiyon sekmesine yönlendiriliyor. Bu sekmede bulunan + ikonuna dokunarak Koleksiyon ekranına birden fazla fotoğraf eklenebiliyor. Fotoğraf seçiminin tamamlanmasının ardından Koleksiyon sekmesine geri dönülüyor. Sekmeye eklenen fotoğraflardan birinin üzerine dokunulduğunda ise düzenleme ekranı ortaya çıkıyor. Bu ekranda kullanıcılara fotoğraflarına uygulamaları için çok sayıda siyah-beyaz filtre seçeneği sunuluyor. Söz konusu filtrelerden bazıları Kodak, Agfa, Fujifilm gibi popüler üreticilere ait siyahbeyaz filmlerin etkisini fotoğraflara yansıtıyor.

UYGULAMA

Düzenleme ekranının alt kısmında bulunan üçüncü ikonsa Black kullanıcılarına fotoğrafta solukluk, vinyet ve kavis gibi ince ayarların yapılmasını sağlıyor. Ancak fotoğraf üstündeki manuel ayarların saklanabilmesi için manuel düzenlemeler paketine 4,29 TL ödemek gerekiyor. Ekranın alt kısmında bulunan tik ikonuna dokunulduğunda yeniden Koleksiyon sekmesine dönüş yapılıyor. Burada bulunan fotoğraflardan biri seçilip ekranın altındaki yukarı ok ikonuna dokunulduğu zaman ise paylaşım seçenekleri ortaya çıkıyor. Instagram, Facebook, Twitter ve Google+ gibi sosyal

ağlara ek olarak, e-posta ve film rulosuna kaydetme gibi paylaşım seçenekleri de Black’te kullanıcılara öneriliyor. Black’in odaklanmış yaklaşımı, sade ve şık tasarımıyla tamamlanıyor. Uygulamanın siyah ve beyazın hakim olduğu arayüz tasarımı hem kolay dolaşım sağlıyor hem de göze oldukça hoş geliyor. Etkileyici siyah-beyaz fotoğraflar elde etmek isteyen mobil cihaz sahiplerinin Black’i kesinlikle denemesi gerekiyor.

- 26 -

UYGULAMA

EyeEm: Fotoğraflarınızı yarıştırmaya hazır mısınız?

iOS

Android

nstagram’ın kazandığı büyük popülarite ve getirdiği büyük ticari kazanç, dijital fotoğrafçılığı temel alan mobil uygulamaların ve sosyal ağların sayısını ciddi ölçüde artırdı. Bu uygulamalardan hiçbiri, en azından şu ana kadar, Instagram’ın şöhretini yakalayamasa da, arayış döneminde ortaya nitelik, konsept ve özellik bakımından ilginç uygulamaların çıktığını kabul etmek gerekiyor. Bu ilginç uygulamalardan biri olan EyeEm, fotoğrafçılığa profesyonel anlamda ilgi duyanları da etkileyebilecek yapısıyla dikkat çekiyor. EyeEm bir fotoğraf düzenleme uygulaması olsa da, özünde bir sosyal ağ kimliği taşıyor. Dolayısıyla bir kullanıcı hesabı oluşturmadan EyeEm’e giriş

- 27 -

yapılamıyor. Dileyenler ayrı bir EyeEm hesabı oluşturmak yerine Facebook giriş bilgileriyle de EyeEm’in kapılarını kısa yoldan açabiliyor. Uygulamaya giriş işlemlerinin tamamlanmasının ardından EyeEm kullanıcılardan en az üç albüm seçmelerini istiyor. Kişiler & Portreler, Evcil Hayvanlar, Moda & Güzellik, Yiyecekler, Kara, Su & Gökyüzü gibi başlıklar taşıyan albümler arasında yapılan seçimler doğrultusunda EyeEm, yeni kullanıcısına bir portföy oluşturuyor ve ana ekranda seçimlere uygun fotoğraflara yer veriyor. Konum erişim izninin verilmesi ise kullanıcıların yakınlarında çekilen fotoğrafları görmesini ve yeni mekanlar keşfetmesini mümkün kılıyor. Uygulama içinde dolaşım ekranın alt kısmında yer alan ve üstünde beş ikon

UYGULAMA

barındıran kontrol çubuğu sayesinde gerçekleştiriliyor. Keşfet sekmeside favori albümler ve coğrafi konum doğrultusunda seçilen fotoğraflar gösteriliyor. Arkadaşlar sekmesindeyse kullanıcılar takip ettikleri kişiler tarafından paylaşılan fotoğrafları görebiliyor. Facebook ve Twitter entegrasyonu sayesinde EyeEm kullanıcılarının takip listelerini zahmete girmeden aşina oldukları isimlerle doldurabileceklerini de ayrıca belirtmekte fayda var. Araç çubuğunun tam ortasında bulunan fotoğraf makinesi ikonuysa, tahmin edilebileceği gibi, kamerayı aktif hâle getiriyor. Kullanıcılar güncel olarak çektikleri fotoğrafları EyeEm üzerinden düzenleyerek hem EyeEm’de hem de Facebook ve Twitter gibi mecralarda paylaşabiliyor. Fotoğraf düzenleme konusunda EyeEm’in Instagram’a kıyasla daha sanatsal bir yapıda olduğunu ve kullanılan filtrelerin göze

çok daha hoş geldiğini itiraf etmek gerekiyor. Filtrelerin belli kategoriler altında gruplanması da seçim sürecini biraz daha kolaylaştırıyor. EyeEm’in en dikkat çekici yönünü ise Görevler özelliği oluşturuyor. Kullanıcılar bu sekme altında EyeEm’de yer alan çeşitli gruplar tarafıdan düzenlenen tematik fotoğraf yarışmalarına katılabiliyor. Yarışmaların detaylarına da bu ekran üzerinden erişilebiliyor. EyeEm’de yarışma düzenleyenler arasında Getty Images gibi fotoğrafçılıkta dünya markası haline gelmiş basın kuruluşlarının da bulunması, EyeEm ekibinin bu özellik için ne kadar titizlendiğini gösteriyor. Akıllı telefonuyla fotoğraf çekmeyi seven ve bu fotoğrafları daha farklı soluk taşıyan mecralarda paylaşmak isteyenler için EyeEm en uygun seçeneklerden biri konumunda.

- 28 -

UYGULAMA

Back to Bed: Bob’u güven içinde yatağına geri götürün

iOS

Android

on zamanlarda yayınlanan mobil oyunlarda temel oyun deneyimi kadar tasarım unsurları da ön plana çıkmaya başladı. Artık oyunlar sadece sundukları deneyimle değil, farklı tasarımlarıyla da kendilerinden söz ettiriyorlar. Geçtiğimiz yıl yayınlanan Monument Valley gibi oyunların açtığı yoldan şimdi de Back to Bed ilerliyor. Back to Bed’in iki ana kahramanı var. Bu kahramanlardan biri oyuncuların başına bir bela gelmeden yatağa geri döndürmekle mükellef oldukları Bob. Diğer kahraman ise oyuncular tarafından kontrol edilen Bob’un bilinçaltındaki koruyucusu Subob. Subob’un görüntü itibarıyla akıllara bir köpeği getirdiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

- 29

Back to Bed başlar başlamaz fon müziği ve daha önce oyunlarda pek görülmemiş çizgileriyle dikkat çekmeyi başarıyor. Oyunun tasarımında kullanılan çizgi ve renklerin akıllara 1920’li ve 1930’lı yılları tasvir eden tabloları getirdiği rahatlıkla söylenebilir. Back to Bed’de karakterlerin hikayesi ve oyuncuların yerine getirmesi istenen görevler ilk seviye öncesinde anlatılıyor. Back to Bed’de Subob’un kontrolleri için oyunculara iki farklı seçenek sunuluyor. Bu seçeneklerden birinde oyuncular Subob’u ekran üzerinde yaptıkları sürükleme hareketleriyle kontrol ederken, diğer seçenek tercih edildiğinde ekranda sanal bir kontrol mekanizması beliriyor ve Subob bu mekanizma aracılığıyla yönetiliyor.

UYGULAMA

Back to Bed’in tüm seviyelerinde tek bir amaç var: Bob’u güvenli biçimde yatağına geri götürmek. Oyunculara bu konuda bir süre kısıtlaması koyulmuyor. Subob’u ve etraftaki nesneleri kullanan oyuncular, uyurgezer vaziyetteki Bob’un rotasını değiştirerek aşağıya düşmesini engellemeye ve yatağa götürmeye çalışıyorlar. Oyuncuların yön değiştirmekte kullanılan objeleri kaldırmaları için objenin üstüne dokunmaları yeterli oluyor. Daha sonra bu nesneyi Bob’un yoluna bırakarak yönünün

değişmesi sağlanabiliyor. Oyunculara uyurgezerlerin saat yönüne doğru döndüğü bilgisi de özellikle sağlanıyor. Back to Bed, etkileyici grafikleriyle ayrı bir ilgiyi hak ediyor. Ancak oyunun biraz daha popüler hâle gelmesi adına bölüm geçişlerindeki ve kontrollerdeki sıkıntıların giderilmesi gerekiyor.

- 30 -

İNCELEME

Samsung’un yeni amiral gemisi:

Samsung Galaxy S6 Samsung’un her çeyrek mali yılın bitiminde açıkladığı finans raporlarına bakıldığında akıllı telefon satışlarının eskisi gibi parlak olmadığı aşikar. 2015’in başında çıkardığı Galaxy S amiral gemisi olan Galaxy S6 ve S6 edge modelleri bu gidişatın tekrar tersine döndürülmesinde büyük önem taşıyor.

amsung’un Galaxy S amiral gemisi telefonlarına baktığımızda bu telefonların her birinin teknik özellikler ve performans bakımından fazlasıyla doyurucu olduğunu, ancak tasarımın aynı oranda tatmin etmediğini görüyoruz. Bu yıl ise işler biraz farklı. Samsung teknik özellikler, performans ve işlevselliğin yanında tasarıma da odaklanmış ve bu durum Galaxy S6 gibi bir telefonu ortaya çıkarmış. Geçen yılın ortalarında gördüğümüz Galaxy Alpha’dan itibaren Samsung’un çoğu ürününde metal daha fazla hakim olmaya başladı. Galaxy S6 ve kardeşi Galaxy S6 edge ile birlikte işlerin biraz daha öteye taşındığını görüyoruz. Yuvarlatılmış köşeler, ince işçilikten geçirilmiş metal kenarlar, ön ve arkayı kaplayan Gorilla Glass 4 camlar ile Samsung Galaxy S6 şimdiye kadar yapılmış en çekici ve güzel Galaxy S telefonu. Ayrıca tasarımıyla iPhone 6 ve iPhone 6Plus ile rahatlıkla rekabet edebilir düzeyde. Galaxy S6’nın sadece 6.3 mm. kalınlığa sahip olan kenar profili metal çerçeveyle kaplı durumda. Bu çerçevenin alt kenarında microUSB portunu, 3.5 mm. kulaklık jakını, mikrofonu ve hoparlör ızgarasını görüyoruz. Alttan baktığınızda Samsung Galaxy S6’nın iPhone 6’ya epey benzediğini ister istemez düşüneceksiniz. Ses ve güç tuşlarını her zaman oldukları yerlerde görüyoruz ve bu metal tuşlar da rahatlıkla kullanılıyor. Sağdaki güç butonunun hemen altında yer alan nanoSIM

- 31

İNCELEME kart tepsisi kutudan çıkan cisim yardımıyla yerinde çıkarılıyor. Üst kenarda da kızıl ötesi portu ve ikinci mikrofonu görüyoruz. Samsung’un Galaxy S amiral gemisi telefonlarına baktığımızda bu telefonların her birinin teknik özellikler ve performans bakımından fazlasıyla doyurucu olduğunu, ancak tasarımın aynı oranda tatmin etmediğini görüyoruz. Bu yıl ise işler biraz farklı. Samsung teknik özellikler, performans ve işlevselliğin yanında da odaklanmış ve bu durum Galaxy S6 gibi bir telefonu ortaya çıkarmış. Geçen yılın ortalarında gördüğümüz Galaxy Alpha’dan itibaren Samsung’un çoğu ürününde metal daha fazla hakim olmaya başladı. Galaxy S6 ve kardeşi Galaxy S6 edge ile birlikte işlerin biraz daha öteye taşındığını görüyoruz. Yuvarlatılmış köşeler, ince işçilikten geçirilmiş metal kenarlar, ön ve arkayı kaplayan Gorilla Glass 4 camlar ile Samsung Galaxy S6 şimdiye kadar yapılmış en çekici ve güzel Galaxy S telefonu. Ayrıca tasarımıyla iPhone 6 ve iPhone 6Plus ile rahatlıkla rekabet edebilir düzeyde. Galaxy S6’nın sadece 6.3 mm. kalınlığa sahip olan kenar profili metal çerçeveyle kaplı durumda. Bu çerçevenin alt kenarında microUSB portunu, 3.5 mm. kulaklık jakını, mikrofonu ve hoparlör ızgarasını görüyoruz. Alttan

baktığınızda Samsung Galaxy S6’nın iPhone 6’ya epey benzediğini ister istemez düşüneceksiniz. Ses ve güç tuşlarını her zaman oldukları yerlerde görüyoruz ve bu metal tuşlar da rahatlıkla kullanılıyor. Sağdaki güç butonunun hemen altında yer alan nanoSIM kart tepsisi kutudan çıkan cisim yardımıyla yerinde çıkarılıyor. Üst kenarda da kızıl ötesi portu ve ikinci mikrofonu görüyoruz. GORILLA GLASS 4 CAMLAR DÜŞMELERİN OLUŞTURABİLECEĞİ ÇATLAMALARA KARŞI DAYANIKLI. EKRAN KORUYUCU JELATİN KULLANMANIZA GEREK YOK Belirttiğimiz gibi Galaxy S6’nın önü ve arkası Gorilla Glass 4 camla kaplı. En son nesil Gorilla camının

- 32

düşmelerin oluşturabileceği çatlamalara karşı da dayanıklı olduğu belirtiliyor. Daha önceki Gorilla camlarını bildiğimizden bunun çok da yanlış olmadığını düşünüyoruz. Metal çerçevenin camla buluştuğu hatlar neredeyse sıfır boşluğa sahip. Galaxy S6’nın metal çerçevesini çizilmelere ve darbelere karşı korumak için kılıf tercih edebilirsiniz, ancak camlar ekstra korumaya ihtiyaç duymaz gibi görünüyor. Galaxy S6’nın 5.1 inç ekranının etrafını çeviren alan oldukça dar tutulmuş. Bu da telefonu rahatlıkla kavramayı ve kullanmayı sağlıyor. Sağ ve sol kenarlardaki hafif kavisli yapı da ergonomiye olumlu katkıda bulunuyor. Galaxy S6’nın bir Samsung Galaxy telefonu olduğunu gösterecek klasik unsurlar var olmayı sürdürüyor. Örneğin ekranın altında yine

İNCELEME ana ekran butonunu ve bunun iki yanına yerleştirilmiş çoklu görev ve geri tuşlarını görüyoruz. Ana ekran tuşu Galaxy S5’teki gibi parmak izi okuyucusu barındırıyor, ancak geçen yılın aksine iPhone’un Touch ID’sindeki gibi bir kullanım sağlıyor. Ayarlar uygulaması içinden parmak izinizi ekleyebilirsiniz. Ekleme işlemi tıpkı iPhone’dakine benziyor, parmağınızı ana ekran tuşuna birkaç kez dokundurup çekerek ekrandaki parmak izi işaretinin içini doldurmanız

gerekiyor, bu işlem birkaç saniye içinde tamamlanıyor. Telefonu tek elle kullanırken bile parmak izi okuyucusuyla ekran kilidini kolaylıkla açabilir veya PayPal gibi servislerde kimlik doğrulamasını yapabilirsiniz. PARMAK İZİ OKUYUCUSU NİHAYET OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ İŞLİYOR, PARMAĞINIZI ANA EKRAN TUŞUNA DOKUNDURMANIZ YETİYOR.

- 33

Galaxy S6’nın yeni ve çekici tasarımı bazı ödünlerin verilmesine neden oluyor. Galaxy S telefonlarının bir klasiği olan değiştirilebilir pil artık yok. Ayrıca microSD kart yuvası da mevcut değil. Galaxy S5’teki suya dayanıklılık özelliği de Galaxy S6’da söz konusu değil. Bunlar tek başına önemli özellikler gibi görünüyor, ancak Galaxy S6’nın diğer artıları yanında bunları kolaylıkla göz ardı edeceksiniz.

İNCELEME S6’nın 5.1 inç ekranı 2560 x 1440 piksel çözünürlük desteği sunuyor. Super AMOLED ekranın 577 ppi piksel yoğunluğuyla piyasadaki en keskin ekranlardan bir tanesi, belki de en keskini… Gözlerinizi ekrana iyice yaklaştırsanız bile pikselleri fark etmeniz imkansıza eşdeğer. Super AMOLED ekranların klasik özellikleri bu ekranda da mevcut; renkler canlı, parlaklık yüksek seviyede. Güneş ışığı altında da Quad HD ekran yeterli görüş sağlıyor; böylelikle Galaxy S6’yı dışarıda zahmetsizce kullanmanız mümkün oluyor. Bu arada Galaxy S6’nın ekranı güneş gözlüğüyle de sorun çıkarmıyor. Güneş gözlüğü takıyorsanız Galaxy S6’nın ekranını görmek için gözlüğü çıkarmanıza gerek yok. Görüş açıları da epey geniş; sağdan, soldan, yukarıdan veya aşağıdan

bakıldığında ekrandaki renklerde ve parlaklıkta gözle görülür bir değişiklik olmuyor. 5.1 İNÇ EKRAN FULL HD’NİN ÖTESİNDE ÇÖZÜNÜRLÜKLE GALAXY S6 VE S6 EDGE SAHİPLERİNE GÖRSEL ŞÖLEN YAŞATIYOR Telefonun içine baktığımızda Samsung’un geçtiğimiz yıllardaki gibi ülkelere göre iki farklı işlemci seçeneği sunmak yerine sadece kendi geliştirdiği sekiz çekirdekli Exynos 5 Octa işlemciye yer verdiğini görüyoruz. Dörder adet Cortex A53 ve A57 çekirdek barındıran bu 64-bit tabanlı işlemci sayesinde Galaxy S6 hızlı şekilde işliyor. Galaxy S6 ve S6 edge’in performansını ölçmek için kullandığımız AnTuTu Benchmark ve GeekBench 3 benchmark testlerinde elde edilen

sonuçlar geçen yılın telefonlarına göre oldukça önde görünüyor. Benchmark testlerindeki durumun yansımasını gerçek hayatta da görüyoruz. Kullanıcı arayüzünde gezinirken, web sitelerini görüntülerken, fotoğraf veya video çekerken neredeyse hiç takılma olmadan istediklerinizi rahatlıkla yapabilirsiniz. Oyun konusunda da Samsung Galaxy S6’nın kendisinden beklendiği gibi epey başarılı olduğunu görüyoruz. Isınma konusunda Galaxy S6 ciddi bir problem yaşatmıyor, ağır yük altında bile telefonun sıcaklığının normal sınırlar içinde olduğunu söyleyebiliriz. SEKİZ ÇEKİRDEKLİ EXYNOS 5 OCTA İŞLEMCİ SAYESİNDE SAMSUNG GALAXY S6 HIZLI ŞEKİLDE İŞLİYOR, PERFORMANS GERÇEKTEN DE EPEY MEMNUN EDİCİ Galaxy S6’da yer alan 2550 mAh kapasiteli pil sabit, ihtiyaç duyduğunuzda yedek bir pille değiştirmeniz söz konusu değil. Pilin performansı konusunda söyleyeceklerimiz ise biraz karışık. Web sitelerinde gezinme, birkaç e-posta alıp gönderme, Twitter ve Facebook gibi ağlara ara sıra bakma, kamerayla birkaç fotoğraf ve 1-2 video çekme, ayrıca birkaç da telefon görüşmesi yapma gibi özetleyebileceğimiz normal

- 34

İNCELEME

bir kullanım senaryosunda bu telefon sabahtan akşama bir günü çıkarabilir, hatta ikinci güne de biraz güç kalabilir. Ancak yoğun kullanımda telefonun pilinin gün içinde boşaldığını görebilirsiniz. Örneğin sabah yüzde 84’lük şarj seviyesiyle fişten çıkardığımız Galaxy S6 edge’i, iki saat boyunca TuneIn Radio ile internet radyosu dinleme, S Health üzerinden nabız ölçme ve koşu takibi yapma, Twitter ve Facebook gibi sosyal ağlarda gezinme gibi işlerde kullandık. Bu arada internet bağlantısı olarak 3G’yi kullandığımız da belirtelim. İki saatlik sürenin sonunda Galaxy S6 edge’in pilinin şarj seviyesi yüzde 50’ye yakın bir noktaya gerilemişti. Hızlı şarj özelliğinin bulunması bu noktada önemli bir avantaj olarak göze çarpıyor. Kutudan çıkan hızlı şarj destekli adaptörü

kullanarak sadece 15 dakika içinde telefonun pilinin yüzde 25-30’luk bir kısmının doldurulmasını sağlayabilirsiniz. Dahili kablosuz şarj özelliği de mevcut ve bu destek konusunda fazla kısıtlama yok. Örneğin Lumia telefonları için satılan kablosuz şarj yastıklarıyla bile Galaxy S6’yı şarj edebilirsiniz. Samsung, Galaxy S6’da microSD kart yuvasını listeden çıkarmış, ancak dahili hafıza noktasında sunduğu seçeneklerle kullanıcıların bir microSD karta ihtiyaç duymayacağını düşünüyor. Telefonun 32 GB, 64 GB ve 128 GB’lık kapasiteye sahip seçenekleri bulunuyor. 32 GB’lık alana sahip olan model çoğu kullanıcı için yeterli olacaktır, ancak sık sık fotoğraf ve video çekeceğiniz, ya da Galaxy S6’da film veya dizi

- 35

izleyeceğinizi düşünüyorsanız, hiç sıkıntı yaşamamak adına 64 GB kapasiteli Galaxy S6 veya S6 edge seçmeniz yerinde olacaktır. Kablosuz bağlantı özellikleri bakımından da Galaxy S6’nin listesinde yok yok. 802.11a/b/g/n/ac Wi-Fi, Bluetooth 4.0, NFC, Wi-Fi Direct, A-GPS ve GLONASS destekli GPS mevcut. HSPA ve LTE destekleri sayesinde hem şimdi Galaxy S6 ile mevcut 3G şebekesinde yüksek hızda veri iletişimi kurabilir, hem de yıl sonunda faaliyete geçecek olan 4G LTE şebekesi üzerinden de daha yüksek hızlarda veri indirme veya yükleme imkanına kavuşabilirsiniz. Ayrıca kızıl ötesi bağlantı sayesinde Galaxy S6 ve Galaxy S6 edge’i uzaktan kumanda olarak kullanmak da mümkün oluyor. Yüklü gelen Peel Smart Remote uygulaması üzerinden TV, uydu alıcısı gibi cihazlarınızı uzaktan kumanda edebilirsiniz. Bu arada Digiturk, D-Smart, Teledünya gibi platformların kanal rehberleri de Peel Smart Remote uygulamasında mevcut. SAMSUNG GALAXY S6 VE S6 EDGE LTE DESTEĞİNİN VARLIĞI SAYESİNDE GELECEK YILA ŞİMDİDEN HAZIR Samsung Galaxy S6’da Android 5.0.2 Lollipop geliyor ve TouchWiz kullanıcı arayüzü

İNCELEME de her zaman olduğu gibi mevcut. Material Design etkisini uygulama ikonlarında görüyoruz, bunun yanı sıra TouchWiz’de de bu tasarım diliyle uyumlu düzenlemeler ve sadeleştirmeler göze çarpıyor. Yüklü gelen temayı dilediğiniz takdirde Temalar bölümü içinden değiştirilebilir, Samsung’un mağazasından da farklı tema seçeneklerinden birini edinebilirsiniz. Daha önceki Galaxy telefonlarında da gördüğümüz çoklu pencere özelliği şimdi daha kullanışlı. Çoklu görev tuşuna 2-3 saniye basılı tuttuğunuzda ekran ikiye bölünecek ve bölünen iki tarafta da istediğiniz uygulamaları açabileceksiniz. Ultra yüksek çözünürlüklü ekranın varlığı sayesinde her bir pencere daha net ve okunaklı şekilde görünüyor. Özellikle yatay

tutuşda çoklu pencere işlevi daha rahat kullanılıyor.

GÖREV DENEYİMİ YAŞAYABİLİRSİNİZ

ÇOKLU PENCERE ÖZELLİĞİ ŞİMDİ DAHA KOLAY ERİŞİLEBİLİR VE DAHA KULLANIŞLI. EKRANDA İKİ UYGULAMAYLA GERÇEK ANLAMDA ÇOKLU

Uygulamalar konusunda da Samsung’un fazla ön yüklü uygulamayla boğmadığını görüyoruz. Türkiye’ye özel telefonlarda gördüğümüz Digiturk Play, Hürriyet eGazete, SFilm, SMag, SSpor gibi uygulamaların dışında küresel Samsung uygulamalarını, Google’ın çeşitli Android uygulamalarını görüyoruz. Bu arada Galaxy S6’da Microsoft’un Skype, OneNote ve OneDrive uygulamaları da yüklü geliyor, üstelik OneDrive’da 100 GB’lık bulut depolama alanı da belirli bir süre için ücretsiz olarak sunuluyor. S Health uygulaması da yeni kullanıcı arayüzüyle kullanıcılara günlük hayatta formda kalmaları noktasında daha fazla yardımcı olacak. Arkada kameranın yanında yer alan

- 36

İNCELEME

kalp hızı ölçer yardımıyla nabzınızı da ölçebilirsiniz. Galaxy S6’nın arkasında 16 megapiksel kamera bulunuyor. Telefonun inceltilmesi nedeniyle kamera modülü dışarı doğru biraz çıkıntı yapacak şekilde yerleştirilmiş. Özellikle S6’yı bir yüzeye koyduğunuzda bu çıkıntı nedeniyle tam kararlı şekilde durmayabilir, bu durum bazı sahipleri rahatsız edebilir. Ancak bizim için bu o kadar da önemli bir problem olmadı. Otomatik odak, optik görüntü sabitlemenin yanı sıra f/1.9 diyafram açıklığı da bu kameranın özellikler listesinde yer alıyor. Aynı parametre 5 megapiksel ön kamera için de geçerli. HEM ÖN HEM DE ARKA KAMERANIN PERFORMANSI EPEY YÜKSEK Kamera uygulaması da önemli değişikliklerden

geçmiş ve bu değişiklikler sayesinde çekim yapmak daha kolay, çekim modları arasında geçişler daha anlaşılır. Otomatik modun yanı sıra pozlama, beyaz dengesi gibi ayarları elle yapmanızı sağlayan profesyonel mod da mevcut. Ayrıca seçmeli odak, panoramik, ağır çekim, sanal çekim, hızlı çekim gibi modları da görüyoruz. Daha fazlasını da Samsung’un uygulama mağazasından indirebilirsiniz. Öte yandan Kamera uygulaması Samsung’un da söylediği gibi saniyenin altında bir sürede açılıyor. Ana ekran tuşuna art arda iki kez basıldığında da Kamera uygulaması açılıyor. Böylelikle telefonun ekranı kapalı olsa da veya herhangi bir uygulamada olsanız da, Kamera istediğiniz zaman anında açılıyor ve kullanıma hazır oluyor. Galaxy S6 ile çekilen fotoğraflar sizi epey memnun

- 37

edecek. Işık koşulları iyi olduğunda çekilen fotoğraflar gayet iyi, renkler canlı, parlaklık yüksek seviyede. HDR modunu otomatik olarak ayarlarsanız, çekilen fotoğraflarınız gerekli durumlarda ışık dağılımı bakımından daha da iyi olacaktır. Loş veya karanlık ortamlarda çektiğimiz fotoğrafların da epey parlak olduğunu görüyoruz. Ancak bu fotoğraflara yakınlaştırma yaptığınızda gürültüyü ve detaylarda yaşanan kayıpları farkedeceksiniz. 5 megapiksel ön kamera da düşük diyafram açıklığı değeri yardımıyla loş ışıklı ortamlarda bile ışığın daha iyi yakalanmasını ve daha aydınlık selfie fotoğrafların çekilmesini sağlayacaktır. KAMERA UYGULAMASININ ANA EKRAN TUŞUNA ART ARDA İKİ KEZ BASILDIĞINDA HIZLICA AÇILMASI GALAXY S6’NIN EN SEVDİĞİMİZ ÖZELLİKLERİ ARASINDA Galaxy S6 video konusunda da beklentileri karşılıyor. 1080p Full HD video çekim modunun yanı sıra 60fps hızında Full HD, QHD ve Ultra HD çekim modlarını da görüyoruz. Bu modların çekimi sırasında görüntü sabitleme, sürekli odaklama gibi kameraya özel video işlevleri kullanılamıyor. Çekilen videolarda ses kaydı da iki mikrofonun yardımıyla stereo olarak yapılıyor, ancak

İNCELEME çekim yaparken mikrofonları parmaklarınızla kapatmamaya dikkat edin. Samsung’un amiral gemisinin multimedya konusunda sizi fazlasıyla tatmin edeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu noktada 5.1 inç QHD ekran önemli bir unsur. Cihazın donanım paketi de yüksek çözünürlükteki videoları takılma olmadan oynatmanıza olanak sağlayacaktır. Alttaki hoparlör yüksek ses çıkışı sağlıyor, ancak sağladığı memnuniyetin HTC’nin BoomSound hoparlörününkiyle aynı seviyede olmadığını belirtmek gerek. Kutudan çıkan kulaklıklar Apple’ın EarPods kulaklıklarına benziyor, çevreden soyutlanmanızı, kendinizi müziğe vermenizi sağlıyor. Kulaklığın kılıfını çıkarıp çıplak şekilde kullanabilir veya farklı büyüklükteki ek kılıftan yararlanabilirsiniz.

SAMSUNG GALAXY S6 TEKNİK ÖZELLİKLER VE İŞLEVLERİYLE ZATEN EPEY İLGİ GÖRECEKTİ, TASARIMIYLA DA BU İLGİYİ DAHA YUKARILARA ÇIKARABİLİR Karşımızda yine teknik özellikler, işlevler ve performans bakımından epey doyurucu bir telefon var. Üstelik bazı gereksiz ayrıntılar ve işlevlerden de arındırılmış. Tabii ki, en büyük değişiklik tasarımda ve malzeme seçiminde gerçekleşmiş. Böylelikle Galaxy S6 sadece barındırdığı özellikler ve sunduğu kolaylıklarla değil, tasarımıyla da tüketicilerin tercih edebileceği bir model olmuş. Samsung Galaxy S6’nın 2015’in en iyi akıllı telefonlarından biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

- 38

İNCELEME

Galaxy S6 edge: Kavisli ekranın çekiciliğine kapılamamak elde değil

amsung’un kavisli ekranlara olan ilgisinin farkındaydık ve uzun zamandır Güney Koreli üreticiden bu alanda somut bir adım atmasını bekliyorduk. Geçen yıl IFA’da Galaxy Note 4 ile birlikte gördüğümüz Galaxy Note Edge ile birlikte nihayet kavisli ekrana sahip bir Samsung telefonunun tüketicilere ulaştığını gördük. Samsung’un kavisli ekranı amiral gemisi telefonlarında bir seçenek olarak sunmaya devam edeceğini düşünmemize neden olan gelişme ise Galaxy S6 edge oldu. Mobil Dünya Kongresi’nde Galaxy S6 ile birlikte tanıtılan Galaxy S6 edge, kardeşiyle hemen hemen aynı teknik özellikleri barındırıyor. Tasarımları ve kullanılan malzemeler de hemen hemen eşdeğer. Aradaki en önemli fark, Galaxy S6 edge’in 5.1 inç Quad HD ekranının her iki uzun kenara doğru kavis yapması. Böylelikle kullanıcılara farklı bir görsel deneyim sunuluyor.

ekranlarının işlevselliğinin büyük oranda sınırlanması anlamına geliyor. Yine de, onların tamamen yararsız olduğunu, sadece tasarımı çekicileştirmeye yaradığını söyleyemeyiz. Ayarlar içinden ulaşılan Edge ekranı menüsü içinde Galaxy S6 edge’in kenarlarındaki ekranlarının nimetlerinden yararlanmak için gerekli ayarlar yapılıyor. Kenar aydınlatılması özelliği cihazı arama veya bildirim alındığında ekranı aydınlatacak şekilde ayarlamayı sağlıyor. Edge kişileri ise önemli olarak belirlediğiniz beş farklı kişiden gelen bildirim veya çağrılarda edge ekranları yardımıyla bilgilendirilmenizi mümkün kılıyor. Her bir kişi için farklı renk ayarlıyorsunuz ve onlardan çağrı veya bildirim geldiğinde kenar ekranı belirlenen renkte ışık yayıyor. Telefon, ekranı

GALAXY S6 EDGE’İN HER İKİ YANINDAKİ EDGE EKRANLARI KULLANICI ARAYÜZÜNÜ TAMAMLAMAK YERİNE ONUN BİR PARÇASI GİBİ İŞLİYOR Galaxy Note Edge’de kullanılan tek taraflı kavisli ekran daha geniş bir alana sahipti ve kullanıcı arayüzünün bir parçası olmaktan çok onu tamamlayıcı, yardımcı işlevlerle ön plana çıkıyordu. Halbuki Galaxy S6 edge’de her iki yandaki ekran uzantılarının kullanıcı arayüzüyle bütünleşik olduğunu görüyoruz. Aslında bu durum kenar

- 39

İNCELEME

yüzeye dönük şekilde dursa bile açıkta duran kenar ekranı bölümü sayesinde kimden bildirim veya çağrılarda edge ekranları yardımıyla bilgilendirilmenizi mümkün kılıyor. Her bir kişi için farklı renk ayarlıyorsunuz ve onlardan çağrı veya bildirim geldiğinde kenar ekranı belirlenen renkte ışık yayıyor. Telefon, ekranı yüzeye dönük şekilde dursa bile açıkta duran kenar ekranı bölümü sayesinde kimden bildirim veya çağrı geldiğini rahatlıkla anlayabilirsiniz. Ayrıca Edge kişilerinden gelen çağrı, e-posta veya mesajlarla ilgili bildirimler de ekranın kenarında kendilerine atanmış renklerle gösterilen bildirim baloncukları sayesinde görüntülenebiliyor.

Bilgi akışı özelliği ekran kapalıyken çalışıyor. Ekran kapalıyken parmağınızı kenar ekranı üstünde hızlıca ileri geri sürüklediğinizde bilgi akışı paneli ortaya çıkıyor. Yahoo News tarafından sağlanan içerikler, bildirimler, Twitter’dan gündem başlıkları, hava durumu bu bilgi akışı ekranında gösteriliyor. Gece saati özelliğiyse ana ekran kapalıyken Edge ekranında saatin gösterilmesini sağlıyor. Gece saati en fazla 12 saat süreyle açılabiliyor ve pil seviyesi yüzde 15’in altına düştüğünde otomatik olarak kapatılıyor. Gece saati özelliği epey kullanışlı, ancak Nokia’nın AMOLED ekranlı telefonlarında olduğu gibi ekranın sadece kenar ekranda içerik gösterilen bölümü değil, tümü aktif şekilde çalışıyor. Halbuki öteki türlü pil tüketimi daha düşük sınırlarda tutulabilirdi. Samsung Galaxy S6 edge‘in her iki kenarında Edge ekranı olsa da, bahsettiğimiz

GECE SAATİ ÖZELLİĞİNDE EKRANIN SADECE SAAT GÖSTERİLEN BÖLÜMÜ DEĞİL, TAMAMI ÇALIŞIYOR

- 40

İNCELEME

işlevler bir seferde sadece tek bir ekranda kullanılabiliyor. İki yana da ekran yerleştirilirken daha çok sağ el kullananların yanında sol el kullananların da telefonu rahat kullanması ön planda tutulmuş gibi görünüyor. Edge ekranı ayarları bölümünden aktif Edge ekranı olarak sağ veya sol tarafın kullanılması ayarlanabiliyor. AKTİF EDGE EKRANINI SAĞ TARAFTA VEYA SOL TARAFTA OLACAK ŞEKİLDE AYARLAYABİLİRSİNİZ. AYNI ANDA İKİSİ BİRLİKTE KULLANILAMIYOR S6 edge’in yan ekranlarının da kullanıcı arayüzünde değerlendirilmesi ortaya farklı bir görsel deneyim çıkarıyor. Web sitelerini görüntülemek veya sosyal ağlarda gezinmek

sıradanlıktan çıkıyor, ancak kenar sınırlarına yakın yazı veya grafiklerin görüntülenmesi sırasında kavisin görünürlüğü biraz bozduğunu söylemek gerekiyor. Kenar ekranlarının yerleştirilmesi nedeniyle Galaxy S6’da kenarda yer alan nano SIM kart yuvası üst kenara taşınmış. Ayrıca telefonda 2600 mAh kapasiteli bir pil bulunuyor. Ancak bu durum çalışma ömrü bakımında Galaxy S6’dakine göre çok fazla bir fark yaratmıyor. GALAXY S6 EDGE SAHİP OLDUĞU ÇEKİCİ TASARIMIYLA AKIL ÇELİYOR, ANCAK ÖNCELİĞİNİZ İŞLEVSELLİK VE PERFORMANS İSE, GALAXY S6 DA SİZİN İÇİN YETERLİ OLUR

- 41

Diğer unsurlar bakımından Galaxy S6 edge kardeşiyle eşdeğer. Galaxy S6 için yazdığımız her şey bu telefon için de geçerli. Her iki telefonu yan yana koyduğunuzda S6 edge gerçekten de daha çekici ve daha fazla ilgi çekiyor. Doğrusunu söylemek gerekirse iki telefonu aynı anda test ederken elimiz Galaxy S6 edge’e daha fazla gitti. Eğer tasarıma önem veriyorsanız ve Edge ekranları size çekici göründüyse, 500 TL farkı vermeye değer. Ancak sizin için önemli olan performans ve işlevsellik ise, Galaxy S6 sizin fazlasıyla yeterli olacaktır.

SAMSUNG GALAXY S6 VE S6 EDGE İNCELEME VİDEOLARI, TELEFONLARLA ÇEKİLEN FOTOĞRAFLAR VE VİDEOLAR İÇİN BARKODU OKUTUN VEYA AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIYI TAKİP EDİN.

http://tknb.co/s6-inceleme

İNCELEME

Escort Joye E8 Gerçekten de mevcut akıllı telefonunuzu gömdürüyor mu?

scort markası aklımıza genellikle bilgisayarları getiriyor, ancak şirket artık akıllı telefon ve tabletler söz konusu olduğunda da adından söz ettirmeyi hedefliyor. Geçtiğimiz yıl çeşitli tabletlerle Android tablet pazarında seçenekleri artıran Escort, şimdilerde yeni akıllı telefonu Joye E8 ile bir hayli iddialı görünüyor. Escort Joye E8, şirketin iddia ettiği gibi mevcut akıllı telefonumuzu “gömdürecek” yeterlilikte mi? Escort Joye E8 sahip olduğu 141.5 x 70.8 x 7.8 mm.’lik boyutlar ve 128 gr. ağırlıkla standartların sınırları içinde bulunuyor. Telefonun kenarları hafifçe

doğru hafif yuvarlatılmış bir tasarımın söz konusu olduğunu görüyoruz. 7.8 mm. de Joye E8’in ince profilli bir telefon olarak değerlendirilmesini sağlayabilir. 5 inç ekranı saran çerçeve de geniş bir alana sahip değil. Tüm bu unsurlar Escort Joye E8’in elde rahatlıkla tutulmasını, kavranmasını, cepte de zahmetsizce taşınmasını sağlıyor. ESCORT JOYE E8’İN TEMEL MALZEMESİ PLASTİK, ANCAK KESİNLİKLE KALİTEDEN YOKSUN DEĞİL

yuvarlatılmış, aynı şekilde arka düzlemde de kenarlara

- 42

Joye E8’in temel malzemesi plastik. Ön yüzün hemen hemen tamamını Corning Gorilla Glass 3 ekran camı kaplıyor. Bu ekran camı standart ekran camlarına göre 3 kat daha dayanıklı olmasıyla dikkat çekiyor. Çizilmelere ve çatlamalara

İNCELEME karşı ek dayanıklılık sağlıyor. Ancak Escort, tüketicilerin ekran koruyucu kullanma eğilimini dikkate almış ve Joye E8’in kutusuna bir adet koruyucu jelatin eklemiş. Gorilla Glass 3 yeteri kadar koruyor ve bu jelatinin kullanılmasına ihtiyaç bıraktırmıyor. Üstelik bu tarz koruyucuların ekranın görsel kalitesini biraz bozduğunu düşünüyoruz. Tabii ki, kutudan çıkan koruyucuyu kullanıp kullanmamakta tercih sizin. KUTUDAN EKRAN KORUYUCU JELATİN ÇIKIYOR, ANCAK CORNING GORILLA GLASS 3 EKRAN CAMININ VARLIĞI NEDENİYLE BUNU KULLANMAK ÇOK DA GEREKLİ SAYILMAZ E8’in 5 inç ekranının altında üç adet kapasitif dokunmatik tuşun bulunduğu bir şeridi görüyoruz. Soldan sağa doğru menü, ana ekran ve geri tuşları burada sıralanıyor. Bu tuşlar arka aydınlatmaya da sahip. Ekranın üstünde ahize hoparlörü ve 5 megapiksel kameranın bulunduğunu görüyoruz. Ayrıca burada bir de LED durum gösterge lambası mevcut. Telefonun güç ve ses tuşları tek elle kullanırken rahatlıkla erişilecek şekilde yerleştirilmiş. İster sağ, ister sol elinizle tutun, bu tuşlara telefonu elinizde hareket ettirme zahmetine

girişmeden erişebilirsiniz. Güç butonu sağ kenarda, ses tuşları da sol kenarda bulunuyor. Ses ve güç butonlarının gövdeyle aralarında bulunan küçük boşluktan ekran ışığının sızıyor olmasıysa pek hoşumuza gitmeyen bir durum. Bunu da bir dipnot olarak belirtmeliyiz. E8’in üst kenarında 3.5 mm. kulaklık jakı, alt kenarında ise microUSB portu ve ana mikrofon bulunuyor. ARKA KAPAĞI ÇIKARIP TAKARKEN BİRAZ DİKKATLİ VE İTİNALI OLMANIZDA FAYDA VAR Escort Joye E8’in arka yüzünün büyük bir kısmını plastik kapak kaplıyor. Bu kapağı yerinden çıkarabilirsiniz, ancak belirli bir sefer çıkarıp taktıktan sonra hafifçe oynamaların başladığını görebilirsiniz.

- 43

Kapağın alt kenarındaki tırnakları E8’in gövdesinde bulunan çentiklere geçirirken itinalı davranmalısınız. Kapağı yerinden kaldırdığınızda 2200 mAh pil ilk bakışta dikkatinizi çekecek. İki adet SIM kart yuvası ve bunların yanında da microSD kart yuvası da dikkat çeken diğer unsurlar arasında bulunuyor. SIM kart veya microSD bellek kartı değişikliği için pili yerinden çıkarmanız gerekiyor. 13 megapiksel kamera arkada, üst kenara epey yakın şekilde ortalanmış. Bunun hemen altında LED flaş ve ikinci mikrofonu görüyoruz. Escort ve Joye logolarıysa flaş ışığının her iki yanına yerleştirilmiş. Hoparlör ızgarası da alt kenara doğru, ince ve uzun olacak hâlde konumlandırılmış. KUTUDAN ÇIKAN BİR BAŞKA AKSESUAR OLAN

İNCELEME AKILLI DERİ TELEFON KILIFI HEM TELEFONU İYİ ŞEKİLDE KORUYOR HEM DE ÖNÜNDEKİ PENCEREDEN HIZLI BİLGİ GÖSTERİMİNDE DE BULUNUYOR Escort Joye E8 ile birlikte kutudan çıkan bir başka aksesuar da akıllı deri telefon kılıf. Telefonun dört bir yanını tamamen kapatan, sadece

kamera, tuşlar ve portları açıkta bırakan kılıfın kapağında bir pencere de bulunuyor. Bu pencere üzerinden kapak kapalı olduğunda saat, tarih, bildirim sayısı gibi bilgileri hızlıca görmek mümkün oluyor. Kapağı kaldırdığınızda da ekran otomatik olarak uyanıyor ve Escort Joye E8 kullanıma hazır hâle geliyor. Escort Joye E8’in en çekici unsurlarından bir tanesi sahip olduğu 5 inç, 1080p Full HD

IPS ekran. Yüksek keskinliğe sahip olan bu ekran sayesinde Joye E8’i kullanmak epey keyifli bir hâl alıyor. Ekranın renk canlılığı ve parlaklığı da yüksek seviyede. Güneş ışığı altında iyi bir görüş sunarken, görüş açılarının da yüksek olduğu dikkatimizden kaçmıyor. Ekranın tepkiselliği de iyi seviyede, sürükleme veya dokunmalara ekran hızlı

şekilde cevap veriyor, giriş ve orta seviye telefonların bazılarında ekranı kullanırken yaşadığımız sürtünme hissini bu ekranda hissetmiyoruz. 5 İNÇ FULL HD IPS EKRAN BEKLEDİĞİNİZ DERECEDE YÜKSEK GÖRSEL KALİTEYİ VE DENEYİMİ ELDE ETMENİZE OLANAK SAĞLIYOR

- 44 -

Telefonun içinde 2 GHz sekiz çekirdekli MediaTek MT6592T yongaset bulunuyor. Buna 700 MHz çalışma frekansına sahip Mali 450 MP4 GPU ve 2 GB RAM eşlik ediyor. 16 GB dahili hafızaya sahip olan telefonun depolama kapasitesi microSD kart yuvası sayesinde daha da artırılabiliyor. Escort Joye E8 kağıt üstünde ortalamanın üstünde güce sahip bir telefon gibi görünüyor. Ayrıca gerçekleştirdiğimiz çeşitli benchmark testlerinde de bu durum destekleniyor. AnTuTu Benchmark testinde elde edilen 33 bin seviyesindeki puan bu telefonun HTC, Samsung gibi üreticilerin 1000-1500 TL arasındaki telefonlarının elde ettiği sonuçlarla aynı seviyede. GeekBench 3’teki duruma baktığımızda tek çekirdek performansının biraz zayıf olduğunu, buna karşın çoklu çekirdek performansının fena olmadığını görüyoruz. Pratikteki durum ise kağıt üstünde duran ve benchmark testlerinin gösterdiklerinden küçük farkla biraz daha aşağıda. Telefonun kullanıcı arayüzünde gezinirken veya uygulamaları açarken hafif takılmalar ve gecikmeler hissediliyor. Kamera uygulamasının hızı da biraz düşük kalıyor, özellikle HDR modunu kullanırken yavaşlığın etkisi biraz hissediliyor.

İNCELEME BENCHMARK TESTLERİNDE JOYE E8 ORTALAMANIN ÜSTÜNDE PERFORMANS GÖSTERİYOR. GERÇEK HAYATTAKİ KULLANIMDA İSE ARA SIRA TAKILMALAR VEYA BEKLEMELER GÖRÜLEBİLİYOR İnternette gezinme performansı memnun edici seviyede. Web sayfaları hızlı şekilde yüklenirken kaydırma, yakınlaştırma, metin büyüklüğünü ekrana göre yeniden ayarlama gibi işlerde Escort Joye E8 paketi başarılı. Oyunlar konusunda da bu

telefon ihtiyaçları karşılıyor. Asphalt 8: Airborne, Riptide GP2 gibi grafik bakımından yoğun oyunlarda Escort Joye E8 takılma ve bekleme olmaksızın keyifli şekilde oyun oynamayı sağlıyor. Bununla birlikte grafik hızı ve

kalitesinin üst sınıf Android telefonlarındakine eşdeğer olmadığını belirtmemiz gerekiyor. Escort Joye E8 multimedya deneyimi bakımından da epey yeterli bir telefon. 5 inç 1080p ekran filmler için yeterli, ayrıca işlemci de yüksek çözünürlüklü videoların takılma olmaksızın oynatılmasına olanak sağlıyor. Arkadaki hoparlörün ses çıkış şiddeti kabul edilebilir sınırlar içerisinde, ancak sesin daha fazla etki yaratmasını istiyorsanız, bir hoparlör kullanmanız yerinde olabilir.

ESCORT JOYE E8’E DAHA YÜKSEK KAPASİTELİ BİR PİL DAHA İYİ GİDEBİLİRDİ. YİNE DE, NORMAL YOĞUNLUKLU KULLANIMDA 1-1,5 GÜNLÜK BİR

- 45

PERFORMANS ELDE EDİLEBİLİR Joye E8’de yer alan 2200 mAh kapasiteli batarya 5 inç Full HD ekran ve sekiz çekirdekli işlemci için biraz yetersiz kaçıyor gibi görünüyor. Normal yoğunluklu bir kullanımda bu telefonun pili tek bir şarjla 1-1,5 gün arası bir kullanım sağlıyor. Ancak oyun oynama, film izleme, kamera gibi ekranı ve işlemciyi yoğun şekilde kullanan uygulamalar pilin daha çabuk tükenmesine neden oluyor. Ayrıca çift SIM kart desteği ve bazı yazılımsal işlevlerin de pilin daha çabuk tükenmesine neden olduğunu görüyoruz. Çift SIM kart desteğine söz gelmişken… Escort Joye E8’de bulunan iki SIM kart yuvası sayesinde bu telefonda aynı anda iki hattı kullanabilir, aramalarınızı veya SMS gönderimlerini hangi hat üzerinden yapacağınızı seçebilirsiniz. Birinci yuva 3G desteğine sahipken ikinci yuva sadece 2G desteğini barındırıyor. Escort Joye E8 HSDPA, HSUPA, HSPA+ gibi 3G mobil geniş bant teknolojilerini destekliyor, ancak LTE desteği bulunmuyor. Gelecek yılın başından itibaren artık 4G LTE şebekeleri Türkiye’de faaliyette olacak. Escort Joye E8 ile 4G hizmetinden yararlanmanız mümkün olmayacak. Bunun dışında Escort Joye E8 Wi-Fi b/g/n, GPS, Bluetooth 4.0 gibi

İNCELEME değdirerek içerik ve veri alışverişinde bulunabilirsiniz. BİR MEDIATEK TEKNOLOJİSİ OLAN HOTKNOT İLE VERİ ALIŞVERİŞİ EKRANLARI BİRBİRİNE DOKUNDURARAK SAĞLANIYOR

kablosuz bağlantı teknolojilerini de destekliyor. Escort Joye E8’de Android 4.4.2 KitKat yüklü olarak geliyor. Escort kullanıcı arayüzüne fazla müdahalede bulunmamış, sadece özelleştirilmiş bir duvar kağıdı, yine özelleştirilmiş bazı ikonlarla birlikte sunuluyor. Aslında bu iyi bir şey, gereksiz uygulama, bileşen veya animasyonlarla telefonun daha baştan şişmesi engellenmiş oluyor. AKILLI JESTLER İLE ESCORT JOYE E8’İN EKRANI KAPALIYKEN ÇEŞİTLİ UYGULAMA VE İŞLEVLERE HIZLI ŞEKİLDE ERİŞEBİLİRSİNİZ Tabii ki, Escort’un eklediği bazı güzellikler var. Bunların arasında en dikkat çekici olanı ise kişiselleştirilebilir işaretle kontrol teknolojisi

veya telefonun Ayarlar uygulaması içinde belirtildiği üzere, Akıllı Jestler. Escort tarafından önceden belirlenmiş bazı hareketleri çeşitli uygulama veya bölümlere atayarak onlara daha hızlı erişebilirsiniz. Ekran kapalıyken atadığınız işareti ekran üstünde çizmeniz telefonun uyanmasını ve atadığınız uygulamaya veya işleve anında geçiş yapılmasını sağlıyor. HotKnot da bir başka dikkat çekici özellik. MediaTek’in geliştirdiği bu teknoloji NFC gibi bir mantıkla işliyor, ancak ondan farklı olarak dokunmatik ekran panellerinin birbirine dokundurulmasıyla çalışıyor. HotKnot destekli bir başka akıllı telefonun veya Joye E8’in ekranı ile kendi Joye E8’inizi ekranını birbirine

- 46

Yüklü gelen uygulamalar bakımından Escort çok cömert davranmamış, seçimi kullanıcılara bırakmış. Dosya Yöneticisi uygulaması ön yüklüler arasında bulunuyor. Joye E8’in kutusundan bir adet USB On-The-Go kablosunun çıktığını düşünecek olursak, bu Dosya Yöneticisi uygulamasının ön yüklü olarak sunulmasını gayet mantıklı bulabiliriz. OTG kablosu sayesinde Escort Joye E8’e harici USB bellekleri bağlayabilir, veri transferi için bu kullanışlı yöntemden yararlanabilirsiniz. Ayrıca microSD karttaki dosyalara erişim için de Dosya Yöneticisi uygulaması epey kullanışlı olacak gibi görünüyor. Escort Joye E8 kameralar bakımından orta üst segment Android telefonlarında gördüğümüz kameraların profilini tutturuyor. Arkada 13 megapiksel, otomatik odak ve LED flaşlı kamera bulunurken önde de 5 megapiksel, geniş açılı selfie kamera yer alıyor. Telefonda yüklü olarak sunulan Kamera uygulaması basit bir kullanıcı

İNCELEME

arayüzüne sahip. Kullanmadan önce kullanıcı arayüzüne yerleştirilmiş ikonların ne işe yaradığını öğrenmeniz biraz zaman alabilir, ancak her şeye alıştıktan sonra fotoğraf veya video çekmek epey kolay olacaktır. Fotoğraf ve video çekim tuşlarının aynı ekrana yerleştirilmiş olması da hızlı hareket etmenizi sağlıyor. ESCORT JOYE E8 HEM ÖN HEM DE ARKA KAMERALARIYLA ORTA ÜST SEGMENT ANDROID TELEFONLARININ ÇİZGİSİNİ TUTTURUYOR

Joye E8’de hareket algılama, nesne algılama gibi teknolojiler bulunuyor. Böylelikle fotoğraf çekimi sırasında hareketin algılanması deklanşörün tetiklenmesini sağlayabiliyor. Hareket izleme modu da özellikle hareketli nesnelerin yakalanması sırasında epey işe yarıyor, deklanşör tuşuna art arda basarak birbiri ardına fotoğraflar çekebilir, böylelikle hareketli nesnelerin detaylarını en iyi şekilde yakalayabilirsiniz. Odaklama konusunda Escort Joye E8’in biraz yavaş olduğu izlenimini elde ettik. Makro veya manzara çekimlerinde Joye E8’in arka kamerasının odaklaması 1-2 saniye gibi bir sürede yapılabiliyor, bu da belirli anlarda uzun sayılabilecek nitelikte.

ESCORT JOYE E8’İN ANA KAMERASIYLA ÇEKECEĞİNİZ FOTOĞRAFLAR SİZİ GENELDE MEMNUN EDECEKTİR Yeterli ışıkta, dışarıda güneşli havalarda Escort Joye E8’in ana kamerasıyla çekilen fotoğraflar sizi fazlasıyla memnun edecektir. Parlaklık, renk canlılığı epey iyi seviyede. Loş ortamlarda yapılan çekimlerde de Escort Joye E8’in ışık yakalama düzeyinin iyi olduğunu görüyoruz, ancak gürültünün etkisinin de biraz daha fazla hissedildiği, detayların azalmaya başladığı dikkatlerden kaçmıyor. Makro çekimlerde de Escort Joye E8’in epey başarılı olduğunu söylersek yanlış olmaz. Öndeki 5 megapiksel selfie kamera geniş açılı lensiyle bir kareye birden fazla kişiyi rahatlıkla sığdırmanızı sağlıyor. Yüz güzelliği modu hem ön hem de arka kamera için kullanılabiliyor. Selfie çekiminde bu modu kullandığınızda yüzünüzün aldığı hâl sizi biraz şaşırtabilir ve güldürebilir. Kendinizi olduğunuz gibi kabul etmeniz ve bu modu pek kullanmamanız tavsiyemiz olur. Escort Joye E8 1080p Full HD video kayıt yeteneğine sahip. Çekilen videolar 3GP formatında kaydediliyor ve bu da sıkıştırmanın biraz daha fazla olduğu anlamına geliyor. Sıkıştırmanın yüksekliği dosya büyüklüğünü düşürüyor, ancak detayların da kaybolmasına neden oluyor. Ses kaydı da ortalamalarda geziniyor, eğer ortamda hafif esen bir rüzgar varsa, bunun varlığını çekilen videodan rahatlıkla anlayabilirsiniz. HTC, Samsung, Sony, vb. gibi küresel ve büyük ün yapmış markaların Escort Joye E8’inkilerle aynı seviyede teknik özelliklere sahip olan modelleri piyasada genellikle 1000 TL’nin üstünde fiyatlardan alıcı buluyor. Buna karşın Joye E8 sadece 799 TL gibi bir fiyattan kullanıcılara sunuluyor. Karşımızda fiyatperformans oranı epey yüksek bir telefon var. Çeşitli olumsuzluklar bulunsa da, Escort Joye

- 47

İNCELEME

E8 genel olarak memnuniyet derecesi yüksek olabilecek bir akıllı telefon. 5 inç 1080p ekran fazlasıyla tatmin edecek bir görsel deneyim sunarken sekiz çekirdekli işlemci de günlük işleri rahatlıkla yerine getirmeyi, düzgün şekilde oyun oynamayı veya yüksek çözünürlüklü videoları izlemeyi sağlıyor. Ön ve arka kameralar da günlük hayatta ihtiyaçlarınıza cevap verecek yeterliliklere sahip. Android KitKat sürümü de yeterli görünüyor, Escort’un bu alanda tercih hakkını kullanıcılara bırakması olumlu sayılır. Çift SIM kart desteği de iki hat birden kullanan, bu nedenle iki tane telefon taşımak zorunda olanlar için iyi bir haber.

Escort Joye E8’in en büyük handikaplarında biri 4G desteğini barındırmaması. 4G’nin ayak seslerinin duyulduğu bir zamandayız ve artık telefon satın alma kararlarında bu desteğin varlığı da önemli bir kriter hâline dönüştü. Eğer 4G’ye geçiş için acele etmiyor, 3G’nin de size yeteceğini düşünüyorsanız, o zaman durum farklı. Escort Joye E8 bu noktada gerekli yeterliliklere fazlasıyla sahip. Eğer akıllı telefon tercihleriniz şimdiye kadar giriş ve orta segment Android telefonlara yönelik olduysa, Escort Joye E8 ile birlikte uygun fiyatla iyi bir sıçrama yapabilirsiniz. Escort Joye E8 gömdürüyor, ama kısmen…

ESCORT JOYE E8 İNCELEME VİDEOSU, TELEFONLA ÇEKİLEN FOTOĞRAFLAR VE VİDEOLAR İÇİN BARKODU OKUTUN VEYA AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIYI TAKİP EDİN.

http://tknb.co/joye-e8-inceleme

- 48 -

facebook.com/teknoblog

instagram.com/teknoblog

twi1er.com/teknoblog

youtube.com/teknoblog

google.com/+teknoblog

pinterest.com/teknoblog