TEPE AKADEM襤 Yang覺n Ders Notlar覺
Yangın YANMA Yanma genellikle kimyasal bir olay olarak tanımlanır. Esası; yanıcı maddenin ısı yardımı ile oksijenle birleşmesi sonucu ortaya çıkan kimyasal olaydır. YANMANIN ŞARTLARI Yanma olayının meydana gelebilmesi için üç şartın bir arada olması gerekmektedir. Bu şartlar YANICI MADDE, ISI ve OKSİJEN dır. Şartlardan herhangi birisinin bulunmaması veya yeterli miktarda olmaması halinde yanma olayı meydana gelmez. Bu olay YANGIN ÜÇGENİ ile şu şekilde izah edilebilir.
Şekil 1. Yanıcı madde + Isı + Oksijen = YANMA YANMA ÜRÜNLERİ VE YANMANIN UNSURLARI Yanma olayının gerçekleşmesi için üç temel unsura gerek vardır. -Isı -Oksijen -Yanıcı Madde
YANMANIN ÇEŞİTLERİ 1-Yavaş Yanma, 2-Hızlı Yanma, 3-Parlama, Patlama şeklinde yanma, 4-Kendi Kendine Yanma, 1- YAVAŞ YANMA Yavaş yanma şu durumlarda meydana gelir. Yanıcı maddenin bünyesi itibariyle, yanıcı buhar veya gaz meydana getiremediği halde, Yeterli ısının olmaması halinde, Yeterli oksijen olmaması halinde, Yavaş yanma meydana gelmektedir. Örneğin demir (F), Bakır (Cu) gibi metallerin havadaki oksijen ve hava ısısı ile oksitlenmesi olayında olduğu gibi, yanıcı madde buhar veya gaz çıkarmamakta dolayısıyla demir oksit (Feo) ve Bakıroksit(Cuo) Sodyum (Na) alkali metali de çabuk okside olan bir elemandır. Canlıların hücre solunumu olayı da bir nevi yavaş yanma olayıdır. 2- HIZLI YANMA Yanmanın bütün belirtileri ile oluştuğu bir olaydır. Yanmanın belirtileri Alev, Isı, Işık ve korlaşmadır. Bazı maddeler, katı halden önce sıvı hale daha sonrada buhar veya gaz haline geçerek yanarlar.(Örneğin: Parafin, mum gibi)Bazıları ise, doğrudan yanabilir ve buhar çıkarırlar. (Örneğin: Naftalin)Yine bazı maddeler doğrudan doğruya yanabilen gazlar
çıkarırlar(Örneğin: Odun, kömür gibi)Meydana gelen bu yanıcı buhar veya gazlar oksijenle birleşirken olay meydana gelir. 3- PARLAMA VE PATLAMA Parlama kolayca ateş alan maddelerde görülen bir olaydır. (Örneğin Benzin gibi) Patlama ise; tamamen bir yanma olayıdır. Burada dikkati çeken husus maddenin tamamının bir anda yanmasıdır. Bunda Maddenin cinsi, birleşimi, şekli, büyüklüğü ile küçüklüğü ve nihai oksijen oranının rolü büyüktür. Patlamada; bir anda parlayarak yanan madde çeşitli gazlar haline gelmekte ve son derece büyük bir hacim genişlemesine uğrayarak etrafını zorlamakta ve patlamalar olmaktadır. 4- KENDİ KENDİNE YANMA Yavaş yanmanın zamanla hızlı yanmaya dönüşmesidir. Özellikle bitkisel kökenli yağlı maddeler normal hava ısısı ve oksijeni içinde kolaylıkla oksitlenmekte bu oksitlenme sırasında ise gittikçe artan bir ısı çıkmaktadır. Zamanla doğru orantılı olarak artan bu ısı, bir süre sonra alevlenmeye yetecek dereceyi bularak maddenin kendiliğinden tutuşmasına neden olmaktadır. Örneğin: Bezir yağına bulaştırılmış bir bez parçası yukarıda açıklandığı şekilde bir süre sonra alev alarak yanmaya başlayabilmektedir. YANGIN Yararlı ateş yakılan yerler dışında, kontrolü elden çıkmış yanma olayıdır. (Örneğin: Ormanda bir yanma olayı yangındır. Akaryakıt depoların yanması bir yangındır. vs) YANGIN SINIFLARI Yangınları çeşitli gruplar altında toplamak için yapılan çalışmalar neticesinde en uygun ayrım yanıcı madde cinslerine göre yapılmıştır. Bu sınıflama aşağıda belirtildiği gibi dört ana grupta belirlenmiştir. A SINIFI: Katı yanıcı maddeler yangını; Çeşitli odun, kereste, ham ve mamul tekstil, maddeleri kağıt vb. maddeler. B SINIFI: Sıvı yanıcı maddeler yangını; Gazyağı, benzin, mazot, fuol-oil madeni yağlar, alkol, tiner, vernik, boyalar vb. maddeler. C SINIFI: Gaz haldeki yanıcı maddeler yangını; Likit petrol gazı (Tüp gaz havagazı, hidrojen vb. maddeler yangını. D SINIFI: Yanabilen hafif metaller yangını; Alüminyum, magnezyum vb. maddeler. YANGINLARIN SEBEPLERI a-Yangınlardan korunma önlemlerinin alınmaması, b-Bilgisizlik, c-İhmal ve dikkatsizlik, d-Kazalar,
e-Sıçrama, f -Sabotaj, g-Tabiat olayları a) KORUNMA ÖNLEMLERININ ALINMAMASI Mesela elektrik sistemiyle ilgili gerek tesisat gerekse sigorta sistemlerinin yeterli düzeyde yapılmaması, binalarda çatı kirişleri ile baca ilişkilerinin gereği gibi düzenlenmemesi, bacaların yeterli özenle sıvanmaması, Likit Petrol Gazı kullanırken tüp kullanımı ile ilgili gerekli önlemlerin alınmaması, soba ve kalorifer sistemlerinde gerekli tertibatın alınmayışı ve gerekli periyodik temizlik ve bakımlarının yapılmaması, nedenleriyle yangın çıkmaktadır. b) BILGISIZLIK Mesela tavan arası ve çatıya kolay ve çabuk tutuşabilecek eşyalar koymak, yakıt depoları veya yakıtla çalışan yerlerde kıvılcım çıkartacak etkenlerin bilinmemesi vb. Durumlarda yangının çıkması kaçınılmazdır. c) İHMAL Mesela ağaçlık yerlerde söndürülmeden atılan kibrit, sigara izmarit gibi maddeler, Likit Petrol Gazı Tüplerinin kibritle kontrol edilmesi, prizde ütü ve ocak fişi unutulması, piknik tüpleri üzerine geniş tabanlı tencere, kazan konularak uzun süre ısıtılması, sigortaya gereğinde fazla tel sarılması vb. Yapılmaması bilindiği halde ihmal edilerek yapılan işler yangına sebep olur. d) KAZALAR Mesela trafik kazaları araç yangınlarına, iş kazaları makine ve bina yangınlarına soba vb. cihazlarda meydana gelen kazalar bina yangınlarına sebebiyet verirler. e) SIÇRAMA Mesela fabrika ve atölyelerde kaynak ve taşlama makinelerinden sıçrayan kıvılcımların etrafta bulunan benzin, mazot vb. maddeler üzerine düşmesi, sobadan sıçrayan yanan kömür parçalarının halı, kilim vs. Maddeler üzerine düşmesi sonucu çıkan yangınlar. f) SABOTAJ Çeşitli amaçlar için bilerek ve isteyerek yangın çıkartılmasıdır. Mesela tarla, ev yeri açmak amacıyla ormanların yakılması bina, işyeri ve tesislerin kundaklanması gibi kasti olaylardan yangın çıkartılmasıdır. g) TABIAT OLAYLARI Tabii olarak kendiliğinden ortaya çıkan yangınlardır. Mesela Deprem,Yıldırım düşmesi, güneş ışınlarından meydana gelen yangınlar gibi.
YANGININ YAYILMASI Yangın beş yolla çevreye yayılmaktadır. Temas, çevirim, ışınım, akma-sıçrama, elektrik akımı. (1) Temas: Isının temas yoluyla yayılması için ısıya temas eden cismin ısıyı ileten bir madde olması gerekir. Örneğin; Bir ucu yanan bir ocağa sokulmuş demir çubuğun diğer ucunda ısınır ve temas ettiği halı, kilim kumaş kağıt gibi şeyleri zamanla tutuşturabilir. Burada maddenin ısıyı iletme kabiliyeti de önem taşır. (2) Çevrim: Isınan gaz ve sıvıların, ısınma sonucu hacimleri genişler ve bunun sonucunda da hafifleyerek yukarıya çıkarlar. Çevirim yolu ile ısının yayılmasının esası kadar ısınan ve bunun sonucu hafifleyen gaz ve sıvılar, esas ısı kaynağından uzakta yeni ısı ile direkt teması bulunmayan kısımlardaki cisimleri de ısıtır. Bu şekilde devam eden ısı kaynağın kuvvetine göre, uzak mesafedeki yanıcı maddeleri bir süre sonra alevlenme derecesine kadar ısıtır ve nihayet tutuşmasını sağlar. (3) Işınım: ısıda ışık gibi, ışınlar haline yayılmaktadır. Her ısı kaynağından ışık ışınları da çıkmakta ve kaynağın gücüne göre belli uzaklığa kadar bu ışınlar birer doğru halinde yayılmaktadır. Güneş ışığı dünyaya aynı şekilde gelmektedir. (4) Akma-sıçrama: akma sıvılar için, sıçrama ise katı veya korlaşabilen maddelerle ısının veya yangının yayılma şeklidir. (5) Elektrik Akımı: Elektrik birçok tehlikesine karşı bir yangın sebebidir ısı kaynağına yakın olan yerlerdeki kabloların izoleleri ısı etkisi ile yumuşamakta ve bozulmaktadır. Bu ise tesisatı kısa devre kontaklara neden olmakta, sigortalarda arızalı ise yanan noktanın uzağında sırf elektrik kontağından yeni tutuşmalar meydana gelmektedir. YANGIN ETKENLERI a)-Bacalar b)-Sigara Kibrit c)-Kıvılcım d)-Elektrik e)-Benzin f)-Likit Petrol Gazı,Doğal Gaz g)-Hayvanlar h)-Yıldırım ı)-Güneş Işığı
a) BACA YANGINLARI Birinci yol ilk iş olarak bacanın alt kısmından söndürmeye başlamak, bunda başarı elde edilmez ise ateşin eriştiği en yüksek noktanın üstünden ve bacadan açılacak delikten suyu sis olarak vermek. Sis halindeki, su ısı ile buharlaşması neticesi soğuma ve boğma yolu ile söndürmeyi sağlamak gerekir. İkinci bir yol ise; bacanın üst ve alt ağızlarının ıslak çuval ve kaba dokulu kalın kumaş parçalarıyla yıkanması neticesi söndürme sağlanmıştır. b) SIGARA VE KIBRIT Sigara ateşinin ortalama sıcaklık derecesi 800 Co civarında olduğu söndürülmeden atılan sigaranın yanıcı, patlayıcı ve parlayıcı maddelere teması neticesinde yangın çıkabilir. Eğer söndürmeden yere atılan bir sigaranın, rüzgar tesirli sürüklenerek temas ettiği yanıcı maddeyi tutuşturduğu bir gerçektir. c) KIVILCIM Yanan bir kütleden koparak etrafa sıçrayan küçük parçacıklara kıvılcım dendiğini hepimiz bilmekteyiz. Bu parçacıkların yanar veya kor halde bulunması düştüğü yerdeki maddenin cinsine göre yanma olayının meydana gelmesine sebebiyet verir. Kıvılcımların kaynağı genellikle; 1.Mangallarda yanan ateşler, 2.Sobalarda yanan ateşler, 3.Bacalar, 4.Tren Bacaları, 5.Motorların egzozları, 6.Sönmemiş sigaralar, d) ELEKTRIK Elektrikten çıkan yangınların nedenlerini genel olarak iki ana gurupta toplayarak izah edebiliriz. (1) Elektrik enerjisini kullananların ihmal ve dikkatsizliğinden kaynaklanan yangınlar. (2) Elektrik tesisatından kaynaklanan yangınlar. e) BENZIN Benzinin alevlenme ısısı 40-41 derece olduğundan kapalı yerlerde patlama, açık yerlerde parlama şeklinde yanma meydana gelir. Benzinin hava ile karışımı % 1,5 veya 7,6 oranında ise Yanma olayı oluşabilir. Benzin buharı bulunan veya bulunabilecek yerlerde alev ve kıvılcım çıkartan alet, malzeme kullanılmamalıdır. f) LIKIT PETROLGAZI-LPG Sıvı petrol gazı da dediğimiz bu gaz petrol yan ürünlerindendir. Ham petrolün damıtılması sırasında elde edilen ürünlerin yanı sıra hidrokarbon sınıfı (etan, metan, propanbütan, etilen, metilen vb. gazlar) gaz maddelerde ortaya çıkmaktadır
g) HAYVANLARIN SEBEP OLDUĞU YANGINLAR Açık ateş kullanılan yerlerde başıboş bırakılan hayvanlar yangın çıkarabilirler. Kedi, ve köpek gibi bilhassa evlerde bulundurulan hayvanların gaz lambası, gazocağı, ispirto ocağı ve mangal gibi şeyleri devirmeleri, suretiyle yangına sebebiyet vermeleri mümkündür. h) YILDIRIM Yıldırım, bulutlarının taşıdıkları elektriklerin bir buluttan diğer buluta veya bir buluttan toprağa boşalma olayıdır. Birkaç kısma ayrılan yıldırım parlayıcı ve patlayıcı maddeye denk gelirse yangın çıkabilir. ı) GÜNEŞ ISISI Güneş ışığı doğrudan yangın çıkaran bir unsur olabileceği gibi yangının oluşumuna yardım eden bir etken olarak da incelenebilir. Güneş ışığı özellikle metal ve yansıtıcı olmayan (ışığı absorbe eden) yüzeyler üzerinde sıcaklık artışına neden olduğundan bu tip yüzeylerin altında bulunan kolay yanıcı maddelerin tutuşmasına veya buhar çıkarmasına neden olabilir. YANGIN TÜRLERİ 1- LPG Yangınları 2- Doğalgaz yangınları 3- Akaryakıt yangınları 4- Baca yangınları 5- Elektrik yangınları 6- Orman yangınları 7- Araç yangınları 8- Bina yangınları 1- LPG YANGINLARI Hava ile karışmadıkça yanmazlar, Yanıcılık limitleri %2 ile 8 arasındadır. Teneffüs edilmesi halinde zehirsizdirler.1 litre sıvı LPG. 550 gram kadar ağırlıktadır. LPG. Hakikatte Renksiz ve kokusuzdur. Fakat emniyet mülahazası ile kerih esansı ilave edilir. Kap içinde tazyik altında sıvı halde iken % 10 kadar hacim değiştirebilirler. LPG. Ekseriyetle propan ve bütan gazlarının karışımıdır. Bütan daha tembel fakat propan daha hareketli gazdır. Bir kova içinde sıvı LPG. Aniden yere dökülecek olursa yerde henüz yayılma fırsatı bulmadan buharlaşır. Sıvı LPG. İnsan derisi ile temas ederse ciddi donmalar yapar. Aniden buharlaştığı için dokunduğu yeri dondurur. LPG EMNIYET KAIDELERI LPG tüpleri daima dik tutulur ve dik olarak depolanır. Gaz kaçıran tüpler araziye götürülerek akıtılır. LPG tüpleri tamamen doldurulmaz. % 10 genişleme payı olarak boş bırakılır. LPG tüpleri civarında tahta, kağıt, odun gibi yanıcı maddeler depo edilmez. Yanmakta olan LPG tüpünün civarındaki tüpler ve varsa yanıcı malzemeler devamlı olarak soğutulmalıdır.
2- DOĞALGAZ YANGINLARI Doğal Gazın Kullanım Alanları Doğalgaz ilk olarak yakacak amacıyla, Çin’de (MS.221- 263) tuz üretimi için kullanılmıştır. Bu yıllarda doğal gazın yataklardan kullanım yerine bambu kamışları ile taşındığı bilinmektedir. Doğal gazın ilk modern üretim ve tüketim tekniklerine ABD’de rastlanmaktadır. Erie Gölü yakınlarında yaklaşık 10 m derinlikten 4 cm çapında borularla çıkarılan doğalgaz, Freodena şehrinin aydınlatılması için kullanılmıştır. İlk endüstriyel kullanım ise 1841 yılında yine ABD’nin Batı Virginya eyaletindeki tuz üretim tesislerinde gerçekleşmiştir. Konutlarda geniş kapsamda kullanıma, 1880 yıllarında ABD’nin Pennsylvania eyaletinde başlanmıştır. DOĞALGAZIN ÖZELLIKLERI Doğalgaz esas olarak Metan (CH4) ve metana göre daha az oranda olmak üzere Etan(C4H10) ve Propan(C3H8) gibi Hidrokarbonlardan ve Azot (N2) Karbondioksit (CO2), Hidrojensülfür (H2S) gazlarından meydana gelen renksiz, kokusuz ve havadan hafif bir gazdır. Ayrıca çok küçük yüzdelerde olmak üzere Oksijen ve Argon gazlarının bulunduğu doğalgaz kaynaklarına da rastlanabilir. Hidrojensülfür (H2S) zararlı bir bileşen olduğundan, doğalgaz kaynaklarına da rastlanabilir. DOĞALGAZIN TEHLIKELERI Odalardaki Tehlikeler, Mutfaktaki Tehlikeler, Banyodaki Tehlikeler, Apartman Boşluğu WC’ lerdeki Tehlikeler, Kazan Dairesindeki Tehlikeler, Topraklama ile ilgili Tehlikeler, Doğal Gaz Tesisatının Korunması ile ilgili Tehlikeler. 3- AKARYAKIT YANGINLARI PARLAYICI SIVILAR YANICI SIVILAR Benzin Ağır dizel yakıtı Değişik ham petroller Ağır fuel -oil Solventler Yağlama yağı Gazyağı Sıvı parafin Hafif dizel yakıtı BENZIN Benzin çok çabuk buharlaşabilen maddedir, dolayısı ile benzin buharı bulunan yerlerde alev ve kıvılcım çıkartan alet ve cihazların kullanılmamasına dikkat edilmelidir. Benzinin parlama ısısı 40-41 santigrat derece olduğunda bir kıvılcım teması halinde kapalı yerlerde patlama, açık yerlerde parlama meydana gelir.Ham petrol sıvı halde iken yanmaz ancak buhar haline geçip hava ile belli bir oranda karıştıktan sonra yanabilir. Tüm akaryakıtlar böyledir. Bir litre benzin buhar haline geçince 30 litre yanıcı buhar elde edilir.
Akaryakıt Yangınları Nasıl Oluşur? Genel olarak akaryakıt yangınları şu şekillerde oluşur.Açık kaplardaki akaryakıtın buharlaşarak çevreden ateş alması,temizlik nedeniyle benzin ve gazyağı gibi petrol ürünlerinin kullanılması nedeniyle benzin ve gazyağı gibi petrol ürünlerinin kullanılması oluşan buharların ateşle teması ile, akaryakıt tanklarının buharların ateşle teması ile,akaryakıt tanklarının temizlenme amacı ile kapaklarının açılması sonucu çevreye dağılan buharların ateşle teması, akaryakıt buharlarının bulunduğu yerlerde çalışan motorlardan çıkan kıvılcımlarla temas etmesi. 4- BACA YANGINLARI Bacanın iç yüzeyini kaplayan kurum saf karbondur ve son derece yanıcıdır. Kurum; kuru yağsız ve hidrojeni az olan yakıtlarda toz halinde, nemli yakıtlarda tabaka halinde, yağlı yakıtlarda zift halinde oluşur. Kurum yanma sıcaklığına ve yeterli oksijene ulaştığı anda baca yangını başlar. Baca yangınlarının söndürülmesi ise alt kısımlardan başlanarak hava ile irtibatı kesilir, bu işlem yeterli gelmez ise en üstten su sisi yaparak söndürülür. 5- ELEKTRIK YANGINLARI Kullanıcıdan kaynaklananlar: Elektrik enerjisinden ısı kaynağı olarak yararlanmak amacı ile yapılan cihazların kullanılmaları esnasında kullanma talimatlarına uygun kullanılmaması, İhmal ve tedbirsizlik sebebiyle kullanımlarının bitiminden sonra fişlerin çekilmemesi yukarıda bahsettiğimiz zaman ile orantılı olarak yangınların çıkmasına neden olurlar. Tesisattan kaynaklananlar: Elektrik tesisatların talimatlara uygun şekilde yapılmaması halinde büyük bir yangın tehlikesi arz eder, ısı nedeniyle elektrik kablolarında meydana gelen erimeler neticesinde tellerin birbirine teması (kısa devre) ile ortaya çıkan şiddetli akımın kolay yanabilen maddeleri tutuşturarak yangın çıkarması mümkündür. Kısa devreler elektrik nakil hatlarının kemirici hayvanlar tarafından tahribi neticesinde de oluşabilirler. 6- ORMAN YANGINLARI Orman yangınlarının oluşmasında en önemli etken insan ve yıldırımdır. Orman yangınlarının meydana gelmesi temelde sıcaklık, oksijen ve yanıcı madde etmenlerinin bir araya gelmesi ya da getirilmesiyle ortaya çıkan oksidasyon olgusudur. Bu etmenlerin nitelikleri ve nicelikleri yangınların şiddeti ve yayılma gücü üzerinde etkili olmaktadır. Orman Yangınlarının Çeşitleri:Orman yangınları meydana gelişlerine ve ormanda yaktıkları kısımlara göre esasen üç kısma ayrılır. Örtü Yangını, Tepe Yangını, Gövde Yangını
ORMAN YANGINI ÇEŞITLERI Örtü Yangını; Örtü yangınları toprağı örten ot, funda, yaprak, dal, kütük, ibre, yosun, çalı ve devriklerin yanması ile meydana gelen yangındır. Tepe Yangını: Örtü yangınlarına zamanında müdahale edilmezse, tepe yangınına dönüşür, örtü yangınında meydana gelen yüksek hararet neticesi ağaçların üst kısımları da tutuşur ve tepelerine kadar sirayet eder. Gövde Yangını: Gövde yangınları ağaçlara yıldırım düşmesi sonucu veya ağaçlardaki balları almak için ateş ve tütsü yakılması sonucu ağaçların gövdelerinde meydana gelir 7- ARAÇ YANGINLARI Araçlarda meydana gelen yangınlar genellikle kısa devreden kaynaklanabileceği gibi; Isınmış motor üzerine karbüratörden sızan benzin. Açık unutulan radyo ve teypler Güneş altında park edilen araçların camlarının önüne konulan çakmak ve kibrit. LPG’li araçların gaz sıkışması gibi nedenlerden yangınlar çıkmaktadır. ARAÇ YANGINLARINI SÖNDÜRME USULLERI Mümkünse akü kutup başları çıkarılmalı.İlk anda KKT söndürücü ile müdahale edilmeli, önlenemediği taktirde su ile müdahale edilmeli. Binek araçlarının söndürme mesafesi 15mt. Akaryakıt tankerlerinde gaz patlaması emniyet mesafesi sınırı 100 metredir. 8- BİNA YANGINLARI: Binalarda ortaya çıkan yangınlar çöp veya kağıt kutusunun tutuşması, elektrik kontağı, soba, baca gibi etkenlerledir. Genel olarak ahşap yangınlarını her türlü söndürme vasıtası ve söndürme cihazları ile söndürebiliriz. Yangın çıkmış binanın öncelikle keşfinin yapılması, binanın yapım şeklinin, içinde bulunan malzemenin niteliğinin tespit edilmesi zorunluluğu vardır. Tuğla yığma binalarda çatı ve üst katlarda çıkan yangında yanan katların enkazlarının aşağı katlara dökülmesi ihtimali olabileceğinden söndürmede kullanılan suyun ağırlığı da buna eklenince enkazın yıkıldığı katın tabanında çökme tehlikesi belirecektir. Beton kirişli duvarları taş ve tuğla yığma binalarda çatı ve üst katlarda çıkan yangınlarda çoğu kez döşeme ve kiriş başlarının yanmasına neden Bacanın iç yüzeyini kaplayan kurum saf karbondur ve son derece yanıcıdır. Kurum; kuru yağsız ve hidrojeni az olan yakıtlarda toz halinde, nemli yakıtlarda tabaka halinde, yağlı yakıtlarda zift halinde oluşur. Kurum yanma sıcaklığına ve yeterli oksijene ulaştığı anda baca yangını başlar. Baca yangınlarının söndürülmesi ise alt kısımlardan başlanarak hava ile irtibatı kesilir, bu işlem yeterli gelmez ise en üstten su sisi yaparak söndürülür.
YANGIN YERİNDE ORTAYA ÇIKABİLECEK TEHLİKELER Yangın yerinde canlıları ve itfaiyecileri tehdit eden çok çeşitli ve büyük tehlikeler oluşur. Yangını birincil afet yapan ve itfaiyeciliği en riskli ve stresli meslek haline getiren bu tehlikelerdir. Yangın yerindeki tehlikeleri dokuz başlık altında inceleyebiliriz. 1- YANGININ BÜYÜME HIZI Yangın çok hızlı büyür, dolayısıyla yangına karşı yapılacak müdahale de çok hızlı yapılmalıdır. 2- YÜKSEK SICAKLIK TEHLİKESİ Yangın yerinde insanın dayanabileceğinin çok üstünde sıcaklık oluşmaktadır. Müdahale edenler yanmamaları için gerekli donanıma sahip olmalıdırlar. 3- YANGIN BİLEŞENLERİNİN YANGININ YAYILMASINA ETKİLERİ 3-1-Yanıcı Madde (Cinsi, Miktarı, Dağılımı) 3-2- Hava veya Oksijen (Hava Büyüklüğü, Rüzgar) 3-3- Isı Transferi (İletim, Taşınım, Işınım) 4- YANGININ SAFHALARINDAKİ TEHLİKELER 4-1- Başlangıç Safhasında ALEV DİLİ (Flame - over) 4-2- Denge Safhasında ANİ TAM TUTUŞMA (Flash - over) 4-3- Sıcak Tütme Safhasında YANGIN PATLAMASI (Backdraft) 5- ZEHİRLİ GAZLARIN OLUŞTURDUĞU SOLUNUM ZORLUĞU TEHLİKESİ 5-1- Boğucu Etki Yapan Zehirli Gazlar (1. Grup) 5-2- Tahriş Edici Zehirli Gazlar (2. Grup) 5-3- Kanı Zehirleyen, Sinir Sistemini Tahrip Eden Zehirli Gazlar (3. Grup) 6- PATLAMA TEHLİKESİ 6-1- Fiziksel Patlama 6-2- Kimyasal Patlama Patlayıcı Maddelerin Patlaması, Oda Patlaması, Yangın Patlaması 7- ÇÖKME TEHLİKESİ Patlamanın Tesiri İle, Kolon ve Kirişlerin Yanması İle, Yüksek Sıcaklıkla Demirin Yumuşaması İle, Yüksek Sıcaklıkla Betonun Ayrışması ve Tozlaşması İle, Yüksek Sıcaklıkla Tuğlaların ve Taşların Çatlaması İle, Yüksek Sıcaklıkla Oda Hacminin Genleşmesi ve Gerilme İle, Sıkılan Suyun Ağırlığı İle 8- ELEKTRİK TEHLİKESİ Müdahale Mesafesi, Önlemler (Kuru elbise, Yalıtkan Eldiven), Elektriğin Kesilmesi
9- KİMYASAL TEHLİKE 9-1- Tahriş Edici Sıvı Kimyasal Maddeler 9-2- Tahriş Edici Katı Kimyasal Maddeler 9-3- Zehirleyici Kimyasal Maddeler 9-4- Su İle Reaksiyona Girerek Yanıcı Gaz Üreten Maddeler 9-5- Radyoaktif Maddeler 1- YANGININ BÜYÜME HIZI Yangın geometrik olarak büyür. Başlangıcında bir bardak su ile söndürülebilecek bir yangın, ikinci dakikada bir kova su ile, üçüncü dakikada bir fıçı su ile ancak söndürülebilir. Buna karşılık itfaiyeci de çok hızlı olmak zorundadır. İtfaiyeci, meşguliyeti ne olursa olsun ihbardan bir dakika sonra hareket eden aracın içinde olacak, Dünya standartlarına göre en geç beş dakika sonra yangın yerine varmış ve hortum sermiş olacaktır. Yangın yerinde de ani ve isabetli kararlar alabilecek ve çok seri hareket edecektir. Yangın için alınan bütün güvenlik önlemleri sürekli kontrol edilmeli ve her an kullanıma hazır tutulmalıdır. Yangın çıkışları ve merdivenleri her zaman açık olmalıdır. Hortumlar takılı ve kullanıma hazır, sulu sistemde her an basınçlı suyu mevcut ve bakımlı olmalıdır. Yangın söndürme tüpleri dirsek hizasına ve kaçış yolları üzerine, kolayca alınabilecek şekilde asılmalı, arabalarda hemen torpido altına takılmalıdır. Yangın yerinde saniyelerle yarışıldığı hiçbir zaman unutulmamalıdır. 2- YÜKSEK SICAKLIK TEHLİKESİ: Yangın yerinde sıcaklık çok hızlı bir şekilde yükselir. Sıcaklık 5 dakika sonra 555 oC, 10 dakika sonra 660 oC, 15 dakika sonra 720 oC, yarım saat sonra 820 oC olmakta, bir saat sonra 927 oC’ a yükselmektedir. Görüldüğü gibi en büyük sıcaklık artışı ilk beş dakikada olmaktadır. Bunun için yangınlarda ilk dakikalar hatta saniyeler çok önemlidir. Yüksek sıcaklık ve alev insan vücudunda onarılmaz yaralar açmaktadır. Derinin yanması ile derinin altında bulunan ter bezleri tahrip olur. Vücutta bulunan toksin maddeler ter bezleri yoluyla dışarı atılmazsa kan zehirlenmesi yapar ve hayat sona erer. Yüksek sıcaklık dolayısıyla 1- Proteinler pıhtılaşmaya başlar, 2- Kan basıncının artmasıyla hayati organlarda iç kanamalar oluşabilir, 3- Kalbin ritmik temposu bozulur. Aşırı su kaybı, solunum sıkışması ve zorluğu meydana gelir. Bunların sonucu yine ölümdür. İnsan vücudu ve solunum sistemleri: 65 oC sıcaklığa sınırlı bir süre, 120 oC sıcaklığa 15 dakika, 143 oC sıcaklığa 5 dakika, 177 oC sıcaklığa ise 1 dakika dayanabilir.
Isının ışınımı olan alev, insan vücudunda 1. 2. 3. derece yanıklara sebep olur. Isı kaynağı ve alevle olan mesafe ve muhatap olma süresi önemli etkendir. Yanığın yeri, büyüklüğü ve derinliği de önemlidir. Gözler arasındaki bir yanık, bacaklardaki aynı büyüklükteki bir yanıktan daha tehlikeli ve kötüdür. 1. derece yanık; Derinin güneş yanığı gibi yanması, deride kızarıklık biçiminde görülen yanıktır. Önemli kabul edilmez. 2. derece yanık; Su toplanarak derinin kabarcıklanması biçiminde meydana gelen yanıktır. Acı verir. 3. derece yanık; Derinin kömürleşecek derecede kavrulması biçiminde meydana gelen yanıktır. Yanık tedavisi tıbbın diğer bölümlerinden tamamen ayrı ve karakteristik işlemleri olan bir tedavi biçimidir. Ülkemizde askeri amaçlı olarak İstanbul GATA’ da, Ankara GATA’ da bir de ayrıca Adana’da olmak üzere üç yerde ve çok sınırlı yatak kapasiteli Yanık Tedavi Merkezleri vardır. Çok masraflı ve zahmetli olması nedeniyle başka tıp fakültelerinde ve hastanelerde böyle bir merkez kurulmamıştır. Bu çok büyük bir eksikliktir. Mutlaka her ilde yeterli kapasitede Yanık Tedavi Merkezleri kurulmalıdır. Ayrıca yangın yerinde oluşan kızgın hava kısa süre de olsa solunduğunda, solunum alanlarında yanmaya neden olmaktadır. İç yanık denilen bu hadise burun kıllarının yanmış olması ile teşhis edilmekte ve bu yanık karşısında tıbben yapılabilecek bir şey kalmamaktadır. Yangın yerinde oluşan yüksek sıcaklık ve alev tehlikesine karşı yanmaya dayanıklı elbise, başlık ve eldiven giyilmelidir. Ayrıca hava tüplü solunum cihazı ve maskesi; yüz, göz yanıklarına ve iç yanığa karşı son derece önemli koruyucu görev yapmaktadır. 3- YANGIN BİLEŞENLERİNİN YANGININ YAYILMASINA ETKİLERİ Yangın bileşenleri olan Yanıcı Maddenin cinsi, miktarı ve dağılımı, Oksijen veya havanın oranı, hava büyüklüğü, rüzgarın olup olmayışı ve Isı transferi gibi faktörler yangının yayılmasını etkilemektedirler. 3-1- YANICI MADDE Yanıcı maddenin cinsine bağlı olarak; Alevlenme Kabiliyeti, Tutuşma Sıcaklığı, Nem Oranı, Yüzey Kütle Oranı, Isıl Değeri gibi karakteristik özellikleri yangının büyümesini ve yayılmasını etkileyen faktörlerdir. Yanıcı maddenin miktarına bağlı olarak; Yangın Potansiyeli, Yangın Yükü ve Yangın Yükü İndeksi gibi parametreler; Yanıcı maddenin dağılımı ile alakalı olarak; İmar Sıklığı, Yangın Bölmeleri, Yangına Karşı Bırakılacak Boşluk gibi faktörler yayılmayı etkilemektedirler.
3-2- OKSİJEN veya HAVA Beşte biri oksijen olan hava, yangının büyümesini ve yayılmasını etkileyen en önemli faktördür. Yangın yerindeki Hava Büyüklüğü, Tabii Rüzgar ve Şiddetli Rüzgar varlığı, Oksijen Üreten Kimyasal Reaksiyonların olması, Yanıcı Madde - Oksijen Oranı gibi faktörler etkendir. Oksijenin oranı yükseldikçe yanma hızı ve ısısı artar. Birine normal hava diğerine saf oksijen verilen iki odun yığını karşılaştırılırsa yanma hızının ve yanma ısısının değiştiğini görebiliriz. Rüzgâr belirli bir zaman biriminde ateşe daha fazla oksijen verdiğinden körükleyici etki yapar. Şiddetli rüzgarla yayılan yangınlar çok zor kontrol altına alınabilir. Yangının yayılmasında yangın odasının büyüklüğü de önem taşır. Oda büyüdükçe oksijen oranı da artar. Büyük odalarda (bodrum yangını-tiyatroda sahne yangını gibi) yangın daha çabuk yayılır. 3-3- ISI TRANSFERİ Ekzotermik bir kimyasal reaksiyon olan yangın, sürekli ısı üretmekte ve zincirleme şekilde bitişikteki maddeleri tutuşma sıcaklığına ulaştırarak büyümekte ve yayılmaktadır. Bu herkes tarafından kolayca anlaşılmaktadır. Ayrıca bitişik olmayan maddelerin tutuşma sıcaklığına ulaşarak yanmaya başlaması söz konusudur ki bu ancak tecrübeli itfaiyecilerce veya ısı transferi bilgisi ile anlaşılır. 3-3-1- İletimle Isı Transferi (Conduction) ‘nde arada iletken vardır. Mesela kötü bir iletken olan "beton duvar" yangın odasındaki ısıyı diğer odaya iletir. Duvarın öbür tarafındaki duvar kağıdı, yaslanmış dolap, sandalye gibi yanıcı maddeler tutuşma sıcaklığına ısınır ve yanar. İtfaiyeci bunu bildiği için henüz hiçbir yanma belirtisi olmayan duvara su sıkarak soğutma yapar. 3-3-2- Taşınımla Isı Transferi (Convection) ‘nde arada gaz ya da sıvı akışkan vardır. Mesela yangın ürünü olan kızgın duman, baca etkisi ile yükselerek üst katlara ısı aktarmakta ve yangını taşımaktadır. Akışkan tahliyesi (ventilasyon) gerekir. 3-3-3- Işınımla Isı Transferi (Radiation) ‘nde arada iletken veya akışkan olmadığı halde güneş örneğinde olduğu gibi ısı ışın olarak yayılmakta ve karşısındaki maddeyi tutuşma sıcaklığına yükseltmektedir. Işınım okları dik olarak ulaşırsa (ekvator gibi) etkili olmakta, yatay ulaşırsa (kutuplar gibi) etkisiz olmaktadır. Beyaz ve açık renkler ışınımı yansıtmakta, Siyah ve koyu renkler ışınımı soğurmaktadır. Işınım bütün istikametlere doğru, mesafenin karesiyle ters orantılı olarak yayılır. Rüzgar ters yönden esse dahi yangın, ışınımla etraftaki binalara ısı aktarır. Etraftaki binaları soğutmak gerekir. 4- YANGININ SAFHALARINDAKİ TEHLİKELER Yangının başlangıç, gelişme ve sonuç safhalarında ayrı ayrı davranış biçimleri ve tehlikeler oluşmaktadır.
4-1- Başlangıç Safhasında Alev Dili Tehlikesi (Flame-over); Başlangıç safhasında Oksijen yeterli ama ısı yetersiz olduğundan tam yanma olmuyor. Yarım yanmış gazlar sıcaklıklarından dolayı yükselip dolaşırlarken, uygun oksijen + sıcaklık oranını buldukları yerde kısa süreli olarak alev dili şeklinde yanıyorlar (Flame-over). Başlangıç evresinde itfaiyeciler müdahale ederken eğilerek, hatta çömelerek çalışmaları gerekiyor. Çünkü yukarılarda her an bir alev dili şeklinde yanabilecek yarım yanmış gazlardan oluşan duman dolaşmaktadır. Böyle durumlarda da hava tüplü solunum cihazı koruyucu görev yapmaktadır. 4-2- Denge Safhasında Bütün Eşyaların Birden Tutuşması Tehlikesi (Flash-over); Denge safhasında ısı yeterli, oksijen yeterli, duman az ve hemen hemen tam yanma oluyor. Yükselen sıcak hava konveksiyonla odada dolaşarak bütün yanıcı maddeleri tutuşma sıcaklığına yükseltiyor. Bir anda tüm maddeler tutuşuyor (Flash-over). İtfaiyecinin birden alevlerin ortasında kalma tehlikesi var. Temkinli ve soğutarak ilerleme veya dışarıdan müdahale gerekiyor. 4-3- Sıcak Tütme Safhasında Yangın Patlaması Tehlikesi (Backdraft); Sobanın gece uyutulmasına benzeyen ve Korlaşma Safhası da denilen bu safhada Isı yüksek, İlerleyen yangın oksijeni azalttığından oksijen yetersiz, yarım yanma yani sıcak tütme devam ediyor. Odayı basınçlı bir şekilde bu yarım yanmış gazlar dolduruyor. Kapı pencere açıldığında oksijen giriyor ve oda patlıyor (Backdraft). Bu İtfaiyeciler için en büyük tehlikedir. İslerden kararmış camlar, alev azlığı, duman çokluğu, kapının çok sıcak olması, aralıklardan puflayan duman ve homurtular backdraftın habercisidir. İtfaiyeciler backdraft öncesini tesbit etmeli, kapı ve pencereden direk girmemeli, önce çatıdan gaz tahliyesi (Vantilasyon) yapmalıdırlar. 5- ZEHİRLİ GAZLARIN OLUŞTURDUĞU SOLUNUM ZORLUĞU TEHLİKESİ Yangın yerinde meydana gelen ölüm olaylarının çoğu zehirli gazlar sebebiyle olmaktadır. Zehirlenme çoğunlukla soluma, nadiren de deriden soğurma yoluyla olur. Zehirli gazları tesirlerine göre üç gruba ayırabiliriz; 5-1- 1.Grup Zehirli Gazlar; Kendisi zehirli olmadığı halde bulundukları yerlerde oksijeni ittikleri için boğulmaya neden olurlar. Oksijen oranı % 16’ nın altındaki hava, insan vücudu için yetersizdir. Oksijenin dışındaki bütün gazlar bu açıdan zehirli kabul edilir. Bu gruba giren gazlar: Su Buharı, Azot, Asal Gazlar (Helyum, Neon, Argon, Kripton, Xenon), Hidrojen, Metan, Etan, Propan v.b. 1. grup zehirli gazların bulunduğu yangın yerlerine ancak ağır solunum cihazları (Hava tüplü) ile girilmelidir. Hafif solunum cihazlarının (filtreli maske) oksijen olmayan yerde hiçbir anlamı olmayacaktır.
Boğucu gazların tesiri altındaki odalar derhal havalandırılmalı, tesir altında kalan kazazedeler derhal temiz havaya çıkarılmalı, Rahat nefes alabilmeleri için yatırılmalı, kolu ve yakası gevşetilmeli ve oksijen verilmelidir. Hayat belirtisi görülmeyen kazazedeye suni teneffüs yaptırılmalı, vücut ısısını kaybetmemesi için üzeri örtülmelidir. Yangın yerinde bulunması gereken ambulansın önemi burada ortaya çıkmaktadır. 5-2- 2. Grup Zehirli Gazlar; Nefes yollarını tahriş ederler, göz ve deriye de zarar verirler. Bunlar asidik ve bazik gazlardır; Hidroklorik Asit (HCl), Nitrik Asit (HNO3), Formik Asit (HCOOH), Asetik Asit (CH3COOH), Propiyonik Asit (CH3CH2COOH), Klor (Cl2), Kızgın hava, Amonyak (NH3), Aminler (R-NH2), Hidrazin (H2N-NH2), Azotdioksit (NO2), Azot Monoksit (N2O), Kükürtdioksit (SO2) v.b. 2. grup zehirli gazların bulunduğu yangın yerlerine de her ihtimale karşı yine hava tüplü solunum cihazları ile girilmelidir. Aynı ilkyardım işlemlerine ilaveten kazazedenin yüzü gözü yıkanmalıdır. Tıbbi tedaviye gönderilmelidir. 5-3- 3.Grup Zehirli Gazlar; Kana, sinir sistemine ve hücrelere tesir ederler. Bu gruba giren gazlar; Karbon Monoksit (CO): Hemen her yangında ortaya çıkar. Kan zehiridir. Akciğerlerden hücrelere oksijen taşıyan hemoglobinle birleşerek karboksi hemoglobin kompleksini oluşturur. Kandaki oksijen taşıyıcı yok edilmiş olur. Hidrojen Siyanür (HCN) benzer şekilde kompleks yapmaktadır. Kükürt Karbonat (CS2) ve Hidrojen Sülfür (H2S) sinir zehiridirler. Merkezi sinir sistemini tahrip edip ölüme neden olurlar. 3.grup zehirli gazların bulunduğu yangın yerlerinde düşük dozajlarda özel filtreli maskeler kullanılabilirse de her ihtimale karşı hava tüplü solunum cihazları kullanılmalıdır. CO zehirlenmesi ile kandaki hemoglobinin 2/3 ‘ünde dönüşüm olmuşsa, artık kazazedeye saf oksijen vermenin bile hiçbir faydası olmayacaktır. 5-4- Piroliz ve Ayrılma ile Tehlikenin artışı; Yangın yerindeki yüksek sıcaklık nedeniyle bazı gazların, zehirleme etkisi daha fazla ürünler oluşturduğu bilinmelidir. Karbontetraklorür (CCl4) [Halon 104, Yangın söndürücü olarak kullanılıyordu, yasaklandı] kızgın demire püskürtüldüğünde çok zehirli olan fosgen (COCl2) oluşur. Diğer halojenlerde de benzer şekilde daha zehirli ürünler oluşur. YANAN MALZEMENİN ÖZELLİĞİNE GÖRE ÇIKAN ZEHİRLİ GAZLAR A- Ahşap, Kağıt Ve Pamuk Yangınlarında; Karbon monoksit (CO): Tehlike sınırı 50 ppm veya 55 mg/m3, yüksek derecede zehirli. Formaldehit CH2O: Tehlike sınırı 2 ppm veya 3mg/m3 Formik Asit HCOOH: Tehlike sınırı 5 ppm veya 20 mg/m3 son derece zehirli. Metilalkol CH3OH: Tehlike sınırı 20 ppm veya 260 mg/m3 Asetik asit CH3COOH: Tehlike sınırı 10 ppm veya 25 mg/m3
B- Plastik Yangınlarında; Karbonmonoksit CO: Yukarda ifade edildi. Hidroklorik asit HCI: Tehlike sınırı 5 ppm veya 7 mg/m3 Hidrojen siyanür HCN: Tehlike sınırı 10 ppm veya 7 mg/m3 son derece zehirli.) Azot oksitler N2O veya NO2: Tehlike sınırı 5 ppm veya 9 mg/m3 son derece zehirli. C- Kauçuk Yangınlarında; Karbonmonoksit CO: Yukarda ifade edildi. Kükürtdioksit SO2: Tehlike sınırı 5 ppm veya 13 mg/m3 son derece zehirli. Kükürtlü Hidrojen H2S: Tehlike sınırı 10 ppm veya 15 mg/m3 son derece zehirli. D- İpek Yangınlarında; Amonyak: NH3: Tehlike sınırı 25 ppm veya 18 mg/m3 Hidrojen siyanür HCN: Tehlike sınırı 10 ppm veya 18 mg/m3 Karbonmonoksitten 10 kat daha zehirlidir. E -Yün Yangınlarında; Karbonmonoksit: Yukarıda ifade edildi. Kükürtlü hidrojen: Tehlike sınırı 10 ppm veya 15 mg/m3 son derece zehirli. Kükürtdioksit: Tehlike sınırı 5 ppm veya 13 mg/m3 son derece zehirli Hidrojensiyanür HCN: Yukarıda tarif edildi. 6-PATLAMA TEHLİKESİ Yangın yerindeki en büyük tehlikelerden biri de patlama tehlikesidir. 6-1- Fiziksel Patlama; Yangın yerinde içinde yanıcı gaz olsun olmasın bütün basınçlı kaplar fiziksel patlama tehlikesi oluştururlar. Yangın söndürme tüpleri, deodorantlar, düdüklü tencere, LPG tüpleri içlerindeki gazın artan sıcaklıkla genleşmesi sonucu, çeperlerin taşıyabileceği basıncı aştığında en zayıf yerinden, genellikle ısındığı taraftan patlar. Dış kabı aksi istikamete doğru şarapnel tesiri ile fırlar. Tüpler soğutulduktan sonra yangın mahallinden çıkartılmalıdır. 6-2- Kimyasal Patlama; a- Patlayıcı Maddelerin patlaması; Yangın yerinde patlayıcı maddeler olabilir. Isı ve ateşin ulaşması sonucu patlama meydana gelir. b- Oda patlaması; Yanıcı gazların alt ve üst patlama sınırları vardır. Kapalı hacimde var olan veya açığa çıkan yanıcı gazların konsantrasyonu bu patlama sınırları arasına ulaşırsa en ufak bir kıvılcımla bile oda patlaması meydana gelir. c-Yangın patlaması; oda içindeki yarım yanmış, basınçlı ve yüksek sıcaklıktaki gazların odaya oksijen girmesi sonucu patlaması (Backdraft) 4-3 ‘de anlatılmıştı.
7- ÇÖKME TEHLİKESİ Yangın yerinde çökme tehlikesi ile sık karşılaşılır. Çökmeyi kullanılan malzeme ve yapı cinsi önemli ölçüde belirler. Yapı malzemeleri olarak; ağaç, döküm, çelik, taş ve tuğlayı inceleyebiliriz. Ağaç; esnekliği, çekme mukavemeti, ısıl yalıtkanlığı ve yüksek basınç dayanıklılığı nedeniyle avantajlıdır. Ayrıca çökme öncesinde çatırdaması itfaiyeciler için uyarı niteliği taşır. Yalnız yanıcı olması nedeniyle taşıma gücünü tehlikeli bir şekilde kaybeder. Özellikle çatılarda, bağlantı noktalarında yanma olursa çökme oluşur. Döküm; sıcaklığa karşı çok ılımlı davranır. 4OO °C sıcaklıktan sonra döküm çeliğe nazaran daha az olarak taşıma gücünü kaybetmeye başlar. 11OO °C sıcaklıkta ise herhangi bir dış değişiklik göstermeden taşıma gücü tamamen ve ani bir şekilde kaybolur. Bu olay ısınmış yapı malzemelerinin ani soğumasına neden olabilecek şekilde su sıkılması durumunda daha düşük derecelerde de gerçekleşir. Çelik; çok yüksek ısı iletimine sahiptir. Isınma durumunda gerilme sınırını çok kolay aşabilir. Gerilme sınırı aşıldığında gerilme esnekliği kaybolur. Ve kalıcı şekil değişmeleri meydana gelir. Çok zayıf olan ve basınç altında bulunan yapı kısımları yüksek sıcaklıklarda ortadan katlanır. Basınç altındaki parçalar ise uzar ve birleşim noktalarında değişiklikler meydana getirir. Bu durumda bütün konstrüksiyonu ve çevirme duvarlarını yıkabilecek güçte kuvvet meydana gelir. Çelik, sıcaklık yükseldikçe sağlamlığını ve taşıyıcılığını kaybeder. Taş; yangın durumunda çok olumsuz davranır. Tabii taşlar serttir. Yüksek basınç mukavemetine sahiptir. Isı iletme oranları çok düşüktür. Isınan taşların içinde bulunan Kuvars(SiO2) kristalleri diğer parçalar gibi genleşemediği için özellikle ani soğumalarda maddenin değişikliğine yol açar. Granit soğutma suyu ile karşılaştığında cam gibi çatlar. Tuğla ve Briket; Sıcaklığa karşı tutumları daha iyidir. Bu malzemeler imal edilirken yüksek sıcaklık altında pişirildiklerinden ısıya karşı mukavemetlidirler. Bu suni taşlar ateşe dayanıklı yapı malzemeleri olarak kulanım alanları bulur. Ayrıca ateşe çok dayanıklı refrakter tuğlalar yüksek sıcaklık işlemleri için kullanılmaktadır. Dört türlü yapı şekli vardır. 1-Ahşap yapılar 2-Bağdadi yapılar 3-Kagir yapılar(Yığma) 4-Ateşe dayanıklı, betonarme yapılar. 1-Bazı tarihi binalar, kulübe ve yazlıklar ahşap yapı türünün kullanıldığı yapılardır ve özellikle tek katlı olarak yapılanlar için çökme tehlikesi çok azdır. 2-Bağdadi yapı şekli aslen ahşap olup duvarları ve bazı aksamı sıvalarla takviye edilmiştir.
Şehirlerde ve taşralarda üç ile dört kat yüksekliğinde sık sık rastlanır. Çökme tehlikesi çok yüksektir. 3-Kagir yapı türleri bulunduktan ikinci dünya savaşına kadar sıkça kullanılmıştır. Bu yapıların özellikleri; duvarlarının ateşe dayanıklı tuğladan; yer, tavan, merdiven ve çatısının ağaçtan yapılmış olmasıdır. Çökme tehlikesi çok fazladır. 4-Betonarme binalarda duvarlar tuğla veya betondan, tavanlar ise çelik veya betondan yapılmıştır. Bazı binalarda çatılar dahi çelik veya çelik beton konstrüksiyondan yapılmıştır. Bu binaların merdivenleri de kaçma ve müdahale yolu olarak ateşe dayanıklıdırlar. Çökmenin birinci sebebi, yüksek sıcaklıktan dolayı yapı malzemelerinin taşıma gücünün zayıflamasıdır; Ahşap binalarda; direk, bağlantı ve kirişlerin yanması sonucu, betonarme binalarda kolan ve kirişlerdeki demirin yumuşaması ve taşıyıcı özelliğini kaybetmesi ile, betonun 500 o C sıcaklıktan sonra tozlaşması ve ayrışması ile çökme oluşur. Çökmenin diğer sebebi ise çeşitli nedenlerle oluşan basınç ve kuvvetlerdir; Taşların iç gerginlik sonucu çatlaması ile, Isıdan dolayı oda hacminin genişlemesi ve uzama, gerilme ile, patlamadan dolayı gelen yüksek basınç ile, uzun süre sıkılan söndürme suyunun oluşturduğu fazla ağırlık ile ve su emici maddelerin şişerek oluşturduğu kuvvetlerle yan duvarları yıkması sonucu çökme oluşur. İtfaiye erinin çökmeye karşı kişisel koruma tedbiri itfaiye miğferidir. Tehlikede bulunan ekipler derhal geri çekilmelidir. 8- ELEKTRİK TEHLİKESİ Yangın yerindeki elektrik kaçağı itfaiyeciyi tehdit eden en büyük tehlikelerdendir. İtfaiyecinin en büyük silahı sudur ve su da elektriği iletir. Dolayısıyla su sıkarken çarpılma ve ayrıca dokunarak çarpılma tehlikesi vardır. Elektrik kurumu tarafından aksi belirtilmedikçe tüm teller ve metal kısımlar elektrikli olarak kabul edilmelidir. Sarkan kablo, metal gaz, su ve kalorifer boruları ve demir çitlerden uzak durulmalıdır. Yangın yerinde önce elektrik şalteri indirilerek veya sigorta sökülerek, mümkün değilse elektrik kurumundan yardım istenerek elektrik kesilmelidir. Bu arada elektrik kesildiği için gündüz penceresiz odalarda ve zemin altındaki katlarda, gece tüm yangın yerinde gizli karanlık tehlikesi oluşur. Bu nedenle el feneri bulundurulmalıdır. Elektrik tehlikesi tehdidi altındaki yangın yerlerinde kuru elbise ve yalıtkan eldiven ile çalışılmalıdır. Kazazedeye dokunmak hatta yaklaşmak bile tehlikeli olabilir. Önce elektrik kesilmeli, kesilemiyorsa kuru odun, kuru elbise gibi tamponlar aracılığıyla kazazede elektrikli kısımdan uzaklaştırılmalıdır.
9- KİMYASAL TEHLİKE Yangın yerinde tehlikeli kimyasal maddeler bulunabilir. Tehlikeli kimyasal maddelerin çoğunluğunu tahriş edici kimyasal maddeler oluşturur. Bunlardan gaz olanlar 5.bölümde 2.grup zehirli gazlar bahsinde anlatıldı. 9-1- Su İle Reaksiyona Girerek Yanıcı Gaz Üreten Maddeler Sodyum, Potasyum, Kalsiyum metalleri, bu metallerin peroksitleri ve karpit gibi maddeler su ile temas ettiklerinde Hidrojen gazı oluştururlar. Yanma patlama şeklinde olur. Bu nedenle yangında bu maddelere kesinlikle su sıkılmamalıdır. Bu maddeler tamamen havasız ortamda saklanmalıdır. 9-2- Zehirleyici Kimyasal Maddeler; Kurşun tozu (Pb), Cıva (Hg) ve Fosfor (P) açık yaralardan ve mide bağırsak yolu ile insan vücuduna girip zehirleyebilirler. PVC yandığı zaman Hidroklorik Asit (HCl) çıkarır. Hidrojen Siyanür (HCN), Metil Bromür (CH3Br, [Halon 1001]) ve Karbon Tetraklorür (CCl4, [Halon 104]) deri yolu ile vücuda girebilen zehirli maddelerdir. Bu konuda Uludağ Üniversitesi Zehir Danışma Merkezi 365 gün/24 saat hizmet vermektedir. 9-3- Radyoaktif Maddeler Atomların parçalanması esnasında çekirdeklerinden çeşitli ışınlar yayılır. Bu ışınlar alfa (a), beta (b) ve gama (g) diye adlandırılmıştır. Alfa ve beta ışınları yüklü partiküllerdir. Gama ışınları ise röntgen ışınlarına benzeyen kısa dalgalı ve giriş (yarma, nüfuz) gücü yüksek ve uzun menzilli elektromanyetik dalgalardır. Gama kaynağı olarak Kobalt Altmış (Co-60), İridyum (Ir-192) ve Sezyum (Cs-137) kullanılmaktadır. Endüstride; seviye, kalınlık ölçme, kaynak ve dikiş kontrolü için radyografi (gamagrafi) şeklinde, tıpta teşhis ve tedavi amaçlı olarak radyoterapi’de kullanılmaktadır. Ayrıca kriminolojide, jeolojide v.b. kullanım alanları vardır. Bunlardan aktivitesi yüksek ve sürekli aktif kaynak olarak sadece radyoterapi merkezleri tehlike oluşturabilir. İstanbul’da 3’ü özel olmak üzere 10 hastanede gama ışını ile tedavi yapan radyoterapi merkezi vardır. Yalnız bunlar son derece güvenli korunmaya sahiptirler. Konu ile ilgili kurum İstanbul’daki Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi (ÇNAEM) dir. [Tel: 0.212.548 40 50 (6 hat)] Merkez yetkilileri bugüne kadar böyle bir tehlike ile karşılaşılmadığını söylemektedirler. Ankara'da da Ankara Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi (ANAEM) bu konuda görev yapmaktadır. Alfa, beta ve gama ışınlarına iyonize ışınlar denir. Bu ışınlar insan vücudundan geçerlerken atom ve moleküllerdeki elektronları yerinden koparmak suretiyle iyonize ettikleri için ışın hastalıklarına yol açar. Işın hastalıkları akut ve kronik diye ikiye ayrılır. Akut olarak; kusma, ishal, ağız ve gırtlak iltihabı, burun kanaması ve ateşlenme ortaya çıkar. Kronik hastalıklar olarak kısırlık, kanser, karaciğer hastalıkları, kanda değişme ve erken yaşlanma sayılabilir. Ayrıca ırsi (genetik) tesirleri olup, sakat doğumlara yol açtığı için müdahale eden itfaiyecilerin 45 yaşın üzerinde olmasına ve kısa sürelerle nöbetleşe çalışılmasına dikkat edilir.
Alfa ışınları ancak deriyle direkt temas halinde tehlike oluşturur. Beta ışınları çok yakın mesafede tesir edebilir. Ancak gama ışınları uzak mesafelere de tesir eder. "İyonize hava" elektriği ilettiği için Radyakmetreler veya Otomatik İyonize Yangın İkaz Sistemleri tarafından kolayca algılanır. Etkilenmeyi ve korunmayı 1- Uzaklık, 2- Zaman ve 3- Zırh faktörleri belirlemektedir. Alfa, beta ve gama ışınları ile karşılaşma ihtimali varsa uzaktan müdahale en iyi korunma tedbiridir. Bu arada Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezinden uzman ekip istenmelidir. Ancak insan hayatı söz konusu ise veya önemli bir tehlikeyi ortadan kaldırmak için kısa süreli müdahale düşünülebilir. Alfa ve beta ışınlarına karşı korunmak kolaydır. Ancak bu ışınları yayan kaynakların yani radyoaktif maddelerin teneffüs edilmemeleri gerekir. Normal elbise bile alfa ışınları için iyi, beta ışınları için kısmi koruyucudur. Gama ışınları için kurşuna batırılmış veya kurşunla kaplı elbiseler bile çok az koruyucu görev yapar. Gama ışınlarının oluşabileceği yerlerde koruyucu duvar örebilmek için kurşunlu tuğla bulundurmak gerekir. Radyoaktif maddelerin sindirim ve solunum yolu ile vücuda girmemeleri için hava tüplü solunum cihazları mutlaka kullanılmalıdır. 9-4- Tahriş Edici Sıvı Kimyasal Maddeler; Tahriş edici maddeler arasında sıvılar deriye daha derinden nüfuz edebildiklerinden daha tehlikelidirler. Bunlar çoğunlukla kuvvetli asitler ve kuvvetli bazlardır; Nitrik Asit (HNO3), Hidroklorik Asit (HCl), Sulfirik Asit (H2SO4), Hidroflorik Asit (HF), Sodyum Hidroksit [Sudkostik] (NaOH) v.b. Tahriş Edici Katı Kimyasal Maddeler de uzun süre aynı yerde kaldıklarında hücrelerin salgıladıkları sıvılarla çözünerek tahriş etkisi gösterirler. Katı olarak; Hidroksitli Kireç (KOH), Katı Sodyum Hidroksit [Südkostik] (NaOH), Söndürülmemiş Kireç (CaO), Toz halinde Kalsiyum Karpit (CaC2) v.b. Tahriş edici kimyasal maddeler göz için en büyük tehlikeyi teşkil eder. Bir damlası dahi gözü kör edebilir. Bu yüzden bu tür tehlikelerin tehdidi altındaki yangın yerlerinde; gözleri korumak için maske, elleri ve ayakları korumak için lastik veya plastik eldiven ve çizme kullanılmalı, deri eldiven ve ayakkabı kullanılmamalıdır. Çünkü deri tahriş edici maddeyi içine çekeceğinden çok tehlikelidir. Özel durumlarda plastik veya özel kaplanmış komple elbiseler kullanılmalı ve koruyucu elbisenin pantolon paçasının çizmenin üzerine taşmasına dikkat edilmelidir. YANGINLARA MÜDAHALE YANGINA MÜDAHALE: Yangına etkili bir şekilde müdahale için müdahale gurubunun; konumu, disiplini ve eğitimi aynı zamanda araç, gereç ve malzemelerinin her zaman için hazırda bulunması çok önemlidir.
(1) Haberleşme sistemi (2) Yangın haberinin alınması ve personele duyurulması (3) Gurubun hareket tarzını bilmesi (4) Yangın yerinde dikkat edilmesi gereken konular (5) Müdahale esnasında dikkat edilmesi gereken konular (6) Araç gereç ve malzemelerinin toplanması ve gruba geri dönüş (1) YANGIN SÖNDÜRME ÇALIŞMALARININ ORGANİZASYONU (a) Yangın söndürme çalışmalarında organizasyonu yürüten; en yetkili kişi İtfaiye amiridir. (b) Yangın söndürme hızı, isabetli ve etkili bir müdahaleyi gerektirir. (c) Yangın söndürme acil bir operasyon niteliğidir. (d) Yangın söndürme çalışmaları soğukkanlı bir şekilde yürütülmelidir. (e) Yangın söndürme çalışmalarında her personel ne yapacağını bilmelidir. (f) Müdahale tereddütsüz, kesin kararlı olunmalıdır. (g) Yangın çalışmalarında kopukluk başarısızlığı getirir. (ğ) Yangın çalışmalarında kargaşa ve panik başarısızlığı getirir (h) Yangın çalışmalarında emir-komuta zinciri sağlıklı olmalıdır. (ı) Yangın söndürme çalışmaları iyi düzenlenmelidir. (i) Yangın söndürme çalışmalarında personel kendini iyi korumalıdır. (j) Yangına müdahalede çıkış noktasından değil, yayılma noktalarından, yangının arkasından önüne geçerek söndürmeye çalışılmalıdır. (k) Yangın söndürüldükçe ilerleyerek kontrol altına alınmalıdır. (l) Yangın söndürme çalışmalarında lansı kullanan personel, pulvarize sistemle müdahaleyi yaparken kendisini de korumayı bilmelidir. (m) Yangın söndürme çalışmalarında, yangın binanın içerisinde ise dışarıdan müdahalenin tersine içeriden müdahale yapılmalıdır. (n) Yangın yerinde hortum açma işi düzenli ve çabuk yapılmalıdır. (o) Yangın isabetli su verilmelidir. (p) Dumanlı yangınlarda ventilasyon ( havalandırma ) sağlanarak söndürme yapılmalıdır. AKARYAKIT YANGINLARI Günlük yaşantımızın türlü alanlarında kullandığımız benzin, mazot, gaz yağı vb. ürünler yeraltından çıkarılır ve ham petrolün dağıtımından elde edilir. Yanıcı ve akıcı olduklarından genel olarak akaryakıt adını alırlar. Ham petrol yer altından çıkarılan, koyu renkte, pekmez kıvamında bir sıvıdır. Milyonlarca yıl önce dünyanın coğrafi ve jeolojik yapısında meydana gelen değişmeler; yer sarsıntısı ile yüksek basınca maruz kalması sonucu ham petrol oluşmuştur. Ham petrolü ilk defa Amerikalılar 1859 yılında toprağı burgu ile delip yeryüzüne çıkarmışlardır. (1) Akaryakıtların özellikleri: (a) Akaryakıtlar suya göre daha hafiftirler. (b ) Akaryakıtların yana bilmesi için önce buhar haline gelmesi ve sonrada hava ile karışması gerekmektedir.
SIVI HALDEKİ AKARYAKITLAR YANMAZLAR. (d) Akaryakıtlar yanıcı olabilmek için çıkardıkları buhar havadan ağırdır. Bu nedenle bulundukları yerin alçak noktasına çökerler. Bil hassa rüzgârsız sakın havalarda çevredeki hendek ve çukurlarda, kuyularda biriken akaryakıt buharları tehlikeli durumlar oluştururlar. (e) Akaryakıt buharı teneffüs edilirse zararlıdır. Baş dönmesi baygınlık ve ölümlere neden olabilir. (f) Tam dolu olan akaryakıt tanklarının veya varillerin içlerinde ayrıca bir buhar ve hava hacmi bulunamayacağı için patlamalarına ve yanmalarına teorik olarak imkân yoktur. (g) Bunun yanında boş varil ve tanklar içlerinde buhar ve hava hamcı bulunabileceği için daima tehlike yaratabilirler. Bu sebeple boş sarnıçlı kamyonlara, boş tank ve varillere ateş ile yaklaşılması doğru değildir. (2) Akaryakıtların yanması: Akaryakıt buharlarının yanmaya başlamaları için, açık alev veya ateş ile temasa gerek yoktur. Yanma noktalarına kadar ısınmaları ya da ısınmış bir cisim ile temas etmeleri alev için yeterlidir. Akaryakıtların yana bilmesi için buhar haline geçerek hava ile karışması zorunludur. Benzin düşük sıcaklıkta buhar haline geçebilir. Mazot, uçak yakıtı, gaz yağı, vb. ağır akaryakıtlar ısıtılmadıkça buharlaşmazlar. (3) Akaryakıt yangınları nasıl oluşur? (a) Açık kaplardaki akaryakıtın buharlaşarak çevreden ateş alması. (b ) Temizlik nedeniyle benzin ve gaz yağı gibi petrol ürünlerinin kullanılması sonucu oluşan buharların ateşle teması sonucu oluşan buharların ateşle teması sonucu. (c) Akaryakıt tanklarını temizlemek amacı ile kapaklarının açılması sonucu oluşan buharların ateşle teması sonucu. (d) Akaryakıt buharlarının; bulunduğu yerlerde çalışan motorlardan çıkan kıvılcımlarla temas etmesi ve elektrik şasesi sonucu. (4) Akaryakıt yangınlarına müdahale (a) Akaryakıt yangınları genellikle; dolum ve boşaltım tesislerinde, depolama tesislerinde ve nakliye sırasında meydana gelmektedir. (b ) Akaryakıt yangınlarında boğma sistemi kullanılarak yanıcı madde ile havanın ilişkisi kesilmelidir. (c) Su ile küçük çaplı akaryakıt yangınlarına müdahale edildiğinde; su pulvarize (yağmurlama) şeklinde işlenirse hem soğutur hem de havayı keserek sönmesinde yol açar. Yüzeyde ve büyük ( 20 m² den fazla ) akaryakıt yangınlarına köpükle müdahale edilmelidir. DİKKAT: KÖPÜK İLE SU AYNI ANDA YA DA KÖPÜKTEN SONRA SU KULLANIMI AKARYAKIT YANGINLARINA YANLIŞ MÜDAHALE ANLAMI VERİR. İKİSİ BİR ARADA KULLANILDIĞINDA KÖPÜK YIRTILARAK, YANGIN HAVA İLE BULUŞUR VE BÜYÜR. SU KÖPÜK ÖRTÜSÜNÜ BOZACAKTIR.
(d) KKT ve CO2 başlangıç halindeki akaryakıt yangınlarının söndürülmesinde etkilidir. Oksijenle olan teması kesmek suretiyle yangını söndürmek mümkündür. (f) Özgül ağırlık bakımındın akaryakıt; yağdan ve sudan daha hafiftir. Köpük 15-20 cm kalınlıkta bir örtü oluşturarak yanan maddenin hava ile ilişkisini keser. Köpüğün rüzgar ve ısıya dayanıklı olması, düzey ve yatay yüzeylerin kaplama özelliği akaryakıt yangınlarında ana söndürücü madde olarak kullanılmasını gerekli hale getirmiştir. (g) Açık alanlarda meydana gelen akaryakıt yangınlarına önü kesilerek müdahale edilmelidir. (ğ) Akaryakıt bulunan kapların depolandığı yerlerde meydana gelen yangınlara, dışarıdan müdahale edilmeli içeri girilmelidir. (h) Akaryakıtın çok hızlı yanması, bir den parlaması içinde bilindiği kabı yırtması, yanarak alev seli şeklinde çevreye yayılması karakteristik özelliğidir. Bu nedenle çok yakın plandan müdahale edilmemelidir. (ı) Akaryakıt yangınlarının söndürülmesinde uygulanacak yöntem ve söndürücü madde; yanan akaryakıt miktarına, içinde bulunduğu kaba ortama göre değişmektedir. (i) Akaryakıt tank ve tankerlerinde meydana gelebilecek yangının söndürülmesi öncelikle hava ile teması sağlayan kapakların kapatılması ile mümkündür. Ancak böyle bir durum mümkün değilse yangının söndürülmesinde su ve köpük birlikte kullanılarak çalışma yapılmalıdır. DİKKAT: KÖPÜK AKARYAKIT YANGINLARININ SÖNDÜRÜLMESİNDE EN ETKİLİ SÖNDÜRÜCÜDÜR. LİKİT PETROL GAZI YANGINLARI Organik teoriye göre milyonlarca yıl önce yaşamış bitki ve hayvan artıklarının basınç ve ısının etkisi ile kimyasal değişikliğe uğraması sunucu meydana gelmiştir. Doğal gazın yaygın olarak kullanılmasına dünyada 1960lı yıllardan sonra, ülkemizde ise 1989lu yıllardan sonra başlamıştır. (1) Doğalgazın kaynakları: Genel olarak doğalgaza sıradağ yamaçlarında petrol yatakları ile birlikte veya serbest olarak rastlanmalıdır. Dünyadaki doğalgaz yataklarının dağılımı Bulunduğu yer % Bağımsız Devletler Topluluğu 37,4 Orta Doğu ( İran Körfez Ülkeleri ) 30,6 Kuzey Amerika ( ABD, Kanada ) 8,4 Pasifik. Orta güney Asya, G. Doğu Asya 7,1 Afrika ( Cezayir, Libya, Nijerya, Mısır ) 5,7 Orta Doğu Güney Amerika 5,5 Avrupa (Batı ve Kuzey Avrupa, kuzey Denizi ) 5,4
Ülkemizde Mardin Çamurlu sahasında yaklaşık 1 milyar metreküplük rezerv, Trakya da ise 14 Milyar metre küplük rezerv vardır. (2) LPG nin özellikleri ve kullanım alanları (a) Hava ile karışmadıkça yanmazlar (b) Yanıcılık limitleri %2-8 arasındadır (c) Teneffüs edilmesi halinde zehirlidirler (ç) 1 litre sıvı LPG 550 gram kadar ağırlıktadır (d) LPG buharları havadan daha ağırdır (e) LPG hakikatte renksiz ve kokusuzdur fakat emniyet mülahazası ile kerih esansı ilave edilir (f) Kap içinde tazyik altında sıvı halde iken %10 a kadar hacim değiştirebilirler (g) LPG ekseriyetle propan ve bütan gazlarının karışımıdır (h) Bütan daha tembel fakat propan daha hareketli gazdır (ı) Bir kova içinde sıvı LPG aniden yere dökülecek olursa yerde henüz yayılma fırsatı bulmadan buharlaşır (i) Sıvı LPG insan derisi ile temas ederse ciddi donmalar yapar (j) Aniden buharlaştığı için dokunduğu yeri dondurur. Kullanım alanları; (a) Mutfaklarda ( ocak, fırın ve mutfak cihazlarında) (b ) Su ısıtıcılarında ( Şofbenlerde ve kombiler ) (c) Sobalarda ( EGO dan onaylı sobalar ) (d) Kat Kaloriferlerinde ( EGO dan onaylı ) Ayrıca Doğalgazdan sanayide amonyak, metanol, hidrojen, mürekkep, zamk, sentetik, lastik, fotoğraf filmi, deterjan, boya, dinamit plastik, antifriz ve gübre gibi maddelerde doğrudan hammadde olarak kullanılabilir. Doğalgaz 40 bar da ülkemize geliyor. Regülaj istasyonlarında basınç 15 bar a düşüyor. EGO ya teslim ediliyor. Değişik yerlere konuşlandırılan istasyonlarda basınç 4 bar a düşüyor. Evlere, işyerlerine bina girişlerine kolonlarla önce 51 milibar, sayaç giriş vanalarında ise 21 milibar basınçla kullanılması sağlanılıyor. Cezayir den alınan sıvılaştırılmış doğal gaz ise ülkemizde (yeşil) belediye otobüslerinde kullanılmaktadır. (3) LPG Konusunda dikkat edilmesi gereken hususlar: (a) Bu gaz tüplerle ve özel surette imal edilmiş sarnıçlı kamyon, vagon ve deniz araçları ile nakil ve tevzi edilmelidir. (b ) Dolu tüpler üzeri açık ve yan kapları tabanla aralıklı bulunan özel araçlarla nakledilmeli, umumi ve hususi araçlarla naklinden kaçınılmalıdır. Satış yerlerinden evlere dağıtım yapmak (c) Dolu tüplerin muhafazasını sağlamak üzere yapılacak depolar için belediyelerce yer gösterilmeli, üzerinde iş yeri ve ikametgah, bitişiğinde bina bulunmayan, tabi ve cebri
vantilasyon ( havalandırma sistemi)tertibatı olan tek katlı depolarda bulunacak tüp adedi tehdit edilmeli, dolu ve boş tüpler, arada en az bir metre geçit bırakılmak sureti ile istiflenmelidir. (d) Bilhassa resmi daire ve müessese, hastane, kışla, otel, okul, han, sinema, tiyatro gibi halkın toplu bulunduğu yerlerle parlayıcı ve patlayıcı maddeler bulunmamalıdır. (e) Depo ve satış yeri arasında en az 50 metre mesafe bulunmalı ve bu mesafe her ne suretle olursa olsun ihlal edilmemeli ve korunmalıdır. (f) Likit Petrol Gazının havadan ağır olduğu ve bu tüplerin kaçak yapması halinde gazın zeminde toplanacağı kaydedilmişti. Gazın bu vasfı göz önünde tutulmalı ve satış yerlerinde muayyen adette tüpü geçmemek şartı ile, depolama yapılmalıdır. (g) Zemin seviyesinden aşağı yerlere bodrumlara tüp konulmamalı, (h) Dolu tüplerin konulduğu yerin bitişiğindeki binalarla kapı ve pencere vasıtasıyla da irtibat bulunmamalı. (ı) Tüplerin konulduğu zemin ıslak ve rutubetli olmamalı ve ateşe dayanıklı malzemeden yapılmış olmalıdır. (j) Bilhassa kapalı çarşılarda, pasajlarda, iş hanlarında, toplu halde yatılan yerlerde, eğlence yerlerinde ve patlayıcı ve parlayıcı madde depoları ile karpit depolarının altında veya bitişiğinde her ne suretle olursa olsun satış dahi yapılmamalıdır. Patlayıcı ve parlayıcı madde, karpit depo ve satış yerleri dışında kalan iş yerlerinde iki dolu tüpten fazla bulundurulmamalıdır. (4) Gaz kaçaklarına karşı yapılabilecekler (a) Gaz kaçağının kolayca anlaşılması için gazın içine özel bir koku eklenmiştir. Bu kokuyu duyduğunuzda; cihazı kullanmayın, ya da kullanmayı bırakın tüpü hemen güvenli bir yere bırakın. (b) Bir gaz kaçağı hissettiğiniz anda, tüpün üzerindeki detantör düğmesini kapayın ve hemen satıcınızdan bir yetkili isteyin. (c) Gaz kaçağının meydana geldiği yeri havalandırın. Ağır olduğu için yere çöken gazı, bir süpürgeyle yelpazeleyip dışarı atın. (d) Gaz kaçağının nedenini sakın kibrit yakarak aramayın. Bunun için sabunlu suyu bağlantı yerlerine sürün çıkan kabarcıkları gaz kaçağını gösterecektir. (e) Çok önemli bir gaz kaçağı durumunda, sakın ateş, elektrik yakmayın, buzdolabını açmayın, kıvılcım çıkarabilecek her türlü hareketten kaçının. (f) Yangın başlangıcında kesinlikle paniğe kapılmayın. Önce tüpün vanasını kapatarak gaz kaçağını önleyin. Sonra yanan diğer eşyaları söndürün. Isınmışsa tüpün gövdesini suyla soğutun. ARAÇ YANGINLARI: (1) Araç yangınlarının nedenleri: (a) Karbüratöre gelen benzin hortumlarının zamanla aşınması sonucu (sıcak motor üzerine yakıtın ) sızıntı yapması durumunda. (b) Karbüratörden damlayan benzinin manifold üzerine dökülerek alev alması durumunda. (c) Rastgele çekilen elektrik tesisatının kontak yapması sonucu. (d) Trafik kazaları sonucunda.
(e) Sigara izmaritinin düşürülmesi sonucu. (f) Fren balatalarının (kapmaların) aşırı ısınma sonucu. (g) Akümülatörden elektrik tesisatına fazla akım gelmesi sonucu. (ğ) Oto tamir hanelerinde dikkatsizce yapılan kaynak çalışmaları sonucunda. (h) Kundaklama (sabotaj) sonucu. (ı) Marş dinamosunun elektriği Akümülatöre vermesi gerekirken elektriğin aracın gövdesine sirayeti durumunda. (i) LPG ile çalışan araçlarda bakır boru ve hortumlardan sızan gazın kıvılcım kaynağı ile birleşerek alev alması sonucu araç yangınları meydana gelmektedir. (2) Araç yangınlarına müdahale (a) Araç yangınlarına fazla zarar vermeden müdahale yapılmalıdır. (b) Yangının aracın diğer bölümlerine sirayet etmemesi için su direkt kullanılmamalıdır. (c) Aracın akaryakıt deposunun patlama ihtimaline karşı dikkatli olunmalıdır. (d) İlk müdahaleye uzaktan başlayarak yaklaşılmalıdır. (e) Aracın motor kaputu açılırken çok dikkat edilmelidir. (f) Yangına müdahalede duruma göre söndürücü madde olarak su, kuru kimyevi toz ve köpük kullanılmalıdır. ELEKTRİK YANGINLARI Elektrik insan hayatına iyi hizmetlerin yanı sıra, zararlarda verir. Yangın yerindeki elektrik kaçağı müdahale eden kişiyi tehdit eden en büyük tehlikelerdendir. Elektrik tesisatları standartlara uygun şekilde seçilmemişse ve talimatlar ihlal edilirse tehlike kaynakları oluşabilir. Elektrik tesisatları alçak ve yüksek gerilim olmak üzere iki kısımdır. 0-65 volt tehlikesizdir, İnsan vücudu bu gerilime dayanabilir. 66-1000 volt tehlikeli alçak gerilim. Örneğin; Şehir şebekeleri, binalar, 1001 volt ve üzeri tehlikeli yüksek gerilim. Örneğin; enerji nakil hatları… Elektrik enerjisi zamana bağlı olarak ısı oluşturmaktadır. Herhangi bir nedenle (aşırı yük, kısa devre) ısı giderek artarsa iletkenlerin birbirlerine değmesini önlemek amacıyla kullanılan (petrol atıklarından elde edilen) izoleler ısınacak ve yanıcı gazlar çıkarmaya başlayacaklardır. Yanıcı gazların tutuşması ile elektrik yangını meydana gelmektedir. Yangına müdahale eden kişinin en büyük silahı sudur ve suda elektriği iletir. Dolayısıyla yangına su işlerken çarpılma ve ayrıca dokunarak çarpılma tehlikesi vardır. Elektrik kurumu tarafından aksi belirtilmedikçe tüm teller ve metal kısımlar elektrikli olarak kabul edilmelidir. Sarkan kablo, metal su ve kalorifer boruları ve demir çitlerden uzak durdurulmalıdır. Yangın yerinde önce; elektrik şalteri indirilerek veya sigorta sökülerek, mümkün değilse elektrik kurumundan yardım istenerek elektrik kesilmelidir. Bu arada elektrik kesildiği için gündüz penceresiz odalarda bodrum katlarında, gece tüm yangın yerlerinde gizli karanlık tehlikesi oluşur. Bu nedenle el feneri bulundurulmalıdır. Elektrik yangınlarına kuru
kimyevi tozlu söndürücülerle müdahale yapılmalıdır. Kuru kimyevi tozun oksijenin kesme boğma, soğutma, zincirleme yanma olayını önleme ve yanıcı maddeyi bir örtü gibi kapatma özelliği vardır. Yere düşmüş hatların çevresi tehlikelidir. Bu yüzden yere düşmüş hatlara 10 m fazla yaklaşılmamalıdır. Taki yetkililer bu bölgeyi serbest bırakana kadar. Elektrik tesisatsına tekrar elektrik verilmeden önce tesisat uzman bir kişi tarafından kontrol edilmelidir. Dokunma tehlikesinden dolayı yangın yerine işi olmayan kişiler yaklaştırılmamalıdır. Yangına müdahale noktasına ulaşa bilmek için kullanılan itfaiye merdivenleri (çelik veya hafif metal) yangın veya kaza yerinde büyük tehlike oluştururlar. Merdivenler gerilim altındaki dokunma, temas noktalarından en az bir metre uzaklığa kurulmalıdır. Taşına bilen merdivenler şüpheli yerlerde kullanılmamalıdır. Elektrik çarpan bir kazazedeye yardım için ilk önce elektrik akımı kesilmelidir. Elektrik kesilmiyorsa veya kesebilecek tecrübeli kişi yoksa kazazede iyi izole edilmiş (kuru odun, kuru elbise, lastik zemin yerden destek alınarak kablo ve marinadan uzaklaştırılır. Açık vücut kısımlarını çıplak elle dokunulmamalı, eldiven, kuru battaniye kullanılmalıdır. BİNA YANGINLARI Binalarda oluşan yangınlar genel olarak ahşap yangınlarıdır. Binalarda çıkan yangınlar çöp veya kağıt kutusunun tutuşması, elektrik kontağı, soba, baca gibi etkenlerdir. Bu etkenler binanın esas yapı malzemelerini de sararak tüm binanın tutuşması halinde büyük bir yangın ortaya çıkar. Genel olarak ahşap yangınlarını her türlü söndürme vasıtası ve söndürme cihazları ile söndürebiliriz. (su, köpük, kuru kimyevi toz gibi ) ancak bina yangınları geniş çap ve alanda ortaya çıkacağı için yanıcı maddeyi ve oksijeni ortadan kaldırarak söndürme olayı yok gibidir. Bu tür yangınlar ancak ısı derecesi düşürülerek söndürülebilir. Isı düşerek söndürme su ile gerçekleşebilir. Suyu kullanırken yangından kurtarılacak şeylerin en az şekilde zarar görmesini sağlayacak şekilde söndürme işlemini yapmak gerekir. Bina içinde bulunan ve su işlendiğinde zarar görebilecek zararlı evrakların ya da cihazların bulunduğu yerden çıkan yangınları söndürmede ıslanmadan dolayı fazla hasara sebep olmamak için kuru kimyevi toz, halokarbon kullanmak yerinde olur. (1) Bina yangınlarında dikkat edilecek hususlar: (a) Yangın çıkmış binanın öncelikle keşfinin yapılması, binanın yapım şeklinin içinde bulunan malzemelerin niteliğinin tespit edilme zorunluluğu vardır. ( b) Tuğla yığma binalarda çatı ve üst katlarda çıkan yangınlarda yanan kartların enkazının aşağı katlara dökülmesi ihtimali ola bileceğinden söndürmede kullanılan suyun ağırlığı da buna eklenince enkazın yıkıldığı katın tabanında çökme tehlikesi belirecektir. Bu gibi durumlarda döşeme dayanıklılığını tehlikeye düşürmeyecek şekilde çalışılmalı ve zeminde su birikmesine engel olunmalıdır. (c) Beton kirişli, duvarları taş ve tuğla olan yığma binalarda çatı ve üst katlarda çıkan yangınlar çoğu kez döşeme ve kiriş başlarının yanmasına neden olduğundan döşeme tavanın ani olarak çökmesi söz konusudur. Yangın söndürme çalışmalarında bu konuya
dikkat edilmelidir. Bu tip binalarda tehlikeli katların altında bulunmamak, bulunma zorunluluğu varsa kapı ve pencere altlarında veya duvar diplerinde durmak gerekir. (d) Tümü ahşap binalarda döşeme ve bölme arası yangınları gizli olarak var olan hava akımı ile tüm binanın dış duvarı, bölmeleri, döşeme ve tavan aralarını sardığından binanın taşıma gücü çok azalır ve ani olarak çökmelere neden olur. Bu tip bina yangınlarının söndürülmesinde çok dikkatli hareket edilmelidir. (e) Tüm kagir (betonarme) döşeme üzerine yığılan enkaz ile söndürme için kullanılan su döşemenin taşıma gücünü azaltarak yükü taşımayacak hale getirirse orta kolonlar askıda kalmak suretiyle döşemenin çöktüğünü, dış duvar veya bölme duvarların tehlikeli şekilde çatladığını görmek her an olasıdır. Döşeme üzerine suyun birikmesine engel olmak için kapı ve merdiven önlerine yığılmış enkazın kaldırılarak suyun boşaltılması veya döşemenin delinerek aşağı kata katılması gerekir. (f) Eternit örtülü çatıların altındaki aksamanın yanması veya eternit örtü üzerindeki boşluklara basılması durumunda yanan çatının içine düşme tehlikesi vardır. Bu tip çatılar iki eternit birleştiği yer ve altındaki kiriş ile bağlandığı noktalar en dayanıklı yerlerdir. Bu nedenle zorunlu olmadıkça çatı üzerinde dolaşmamak gerekir. (g) Müdahale çatı arasından, hariçten otomatik merdiven ile veya diğer el merdivenleri ile yapılır. (ğ) Merdiven aydınlıkları, üzerine gelen çatı kısmındaki demir veya ahşap çerçeveli camlar üzerine basıldığı an kırılarak basan kimsenin merdiven boşluğuna düşmesine neden olur. Bu gibi yerlerden geçilmezsi gerekiyorsa merdiven veya kalas uzatılarak geçilmelidir. (h) Fazla ısı ve duman bulunan kapalı yerlere girerken veya oralarda çalışırken girenlerin üzerine daima kuruyucu cihazlar ve belinde kılavuz ipleri bulunmalıdır. Koruyucu cihazlar yoksa bu gibi yerlere emekleyerek girilmesi duman ısıdan nispeten korunmayı sağlar. MUTFAK YANGINLARI Genellikle tüp az patlaması, kızartma esnasında tava ve tencere yağ parlaması ve sönmeden yanar halde çöp sepetine bir kibrit çöpünden kaynaklanmaktadır. Yangın olayında önce önlem, sonra söndürme gelir. Mutfak yangınları için önlem alınması (a) LPG (tüp gaz) tüplerini daima dik tutunuz. (b ) Bağlantı hortumlarını sürekli kontrol erdiniz, eskimiş hortumları derhal değiştiriniz ve 1.25 m den daha uzun bağlantı hortumu kullanmayınız. (c) Arızalı detantörünüzü hemen değiştiriniz ve her tüp değişiminde contaları da mutlaka yenileyiniz. (d) Piknik tüpler üzerine geniş tabanlı tencereler koymayınız, mecbur kalmadıkça kontrolü elden bırakmayınız. (e) Doğalgaz ve LPG kaçakları için Gaz Alarm Detektörü taktırınız. (f) Gaz kaçağı hissettiğiniz mahallede kıvılcım çıkarabilecek tüm hareketlerden uzak durunuz; Ateş yakmayınız, buz dolabı kapağını açmayınız, elektrik anahtarlarına dokunmayınız ve ortamı havalandırınız. (g) Kaçak LPG ise zeminden, doğalgaz ise tavandan süpürge ile havalandırma yapınız. (ğ) Kaçak tespiti için kesinlikle kibrit veya çakmak değil, sabun köpüğü kullanınız.
(h) Yaktığınız kibritlerin söndüğünden emin olmadıkça çöp kutusuna atmayınız. (ı) Unutmayın ki küçük bir kibrit alevi çöp sepetindeki kağıt parçalarını (yanıcı maddeleri) kolayca tutuşturur. (i) Her yangın küçük olarak başlar kimsesiz bir ortamda sinsice gelişir. (j) Tavada yağ kızartırken yağın taşmamasına dikkat ediniz. (k) Telefon ve kapı zili çaldığında ocağı minimum konuma getiriniz, konuşmanız veya görüşmeniz uzun sürecek ise kapatınız. (l) Taşması muhtemel yemekleri pişirir iken daima kısık ateş kullanınız. Aceleniz varsa yüksek ateşte başında bekleyiniz. Ocakta bir şey pişirirken kesinlikle yatmayınız (m) Yemek pişirmenize çocuklarınız yardımcı oluyor ise onları da yangın tehlikesine karşı uyarınız. (n) Kazara oluşacak kaymalara karşı tavanın kulpunu ocağın ortasına doğru tutunuz, sıcak kulpları bir bez veya tutacakla kontrollü bir şekilde tutunuz (o) Tava yangınlarında kesinlikle su kullanılmamalıdır. Zira su yangının büyümesine ve kontrolden çıkmasına sebebiyet verir. (ö) Kızartma esnasında küçük yağ parlamalarını boğmak (söndürmek) için, tava kapağını daima yakınınızda bulundurunuz ve olay anında üzerine kapatınız (p) Bir yağ parlamasında tavayı sağa sola taşımayınız bu durumda yangın sizinde üzerinize sıçrayabilir. (r) Tüm gayretlerinize rağmen yangın sönmeyip büyük boyutlara yükseliyor veya büyük bir yangınla karşı karşıya kalıyor iseniz derhal itfaiyeyi arayınız. (s) Elbezi, havlu ve peçete gibi tutuşabilir eşyaları ocaktan uzak tutunuz. (ş) Kızartma yaparken kolu uzun ve geniş elbise giymeyiniz. UYARI: HER EVE BİR YANGIN SÖNDÜRÜCÜ TÜP ŞART Mutfağınızda, kolay ulaşabileceğiniz bir yerde, mutlaka en az bir adet 2 kg lık ABC sınıfı yangın söndürme tüpü bulundurunuz ve kullanılmasını önceden öğreniniz. Söndürme; Bütün bu önlemlere rağmen bir yangınla karşılaştığınızda, panik yapmayınız ve sükuneti muhafaza ediniz. Parlayan tüpleri kesinlikle pencereden veya balkondan dışarı atmayınız, alevin üzerini var ise yangın battaniyesi ile yoksa ıslak bir bezle sarıp havasını kapatınız, veya yangın söndürücüyü kullanarak söndürünüz. Tava veya tencerelerde küçük bir parlama olduğunda, bir avuç soda ( bikarbonat sodası) serperekte yangını söndüre bilirsiniz. Ancak bu işlem için un ve nişasta ihtiva eden ( Baking Powder ) Kabartma tozu kullanmalıyız. ÖZELLİK ARZ EDEN YANGIN TÜRLERİ 1. Bina Yangınları 2. Orman Yangınları 3. Akaryakıt Yangınları 4. Uçak yangınları 5. Yer altı çarşıları, pasajlar ve depolarda çıkan yangınlar 6. Gemi Yangınları 7. Kapalı Çarşı Yangınları
Yangın Söndürmede Kullanılan Yöntemler I- Soğutarak Söndürme Su ile soğutma: Soğutarak söndürme prensipleri içinde en çok kullanılanıdır. Suyun elverişli fiziksel ve kimyasal özelliği yanıcı maddeyi boğma (yanan cismin su içine atılması sonucu oksijeni azaltma) ve yanıcı maddeden ısı alarak yangının söndürülmesinde en büyük etken olmaktadır. Su yangın yerine kütlesel olarak gönderileceği gibi püskürtme lans ları ile de gönderilebilir. Yanıcı maddeyi dağıtma: Yanan maddenin dağıtılmasıyla yangın nedeni olan yüksek ısı bölünür, bölünen ısı düşer ve yangı yavaş yavaş söner. Akaryakıt yangınlarında bu tip söndürme yangının yayılmasına neden olacağından uygulanmaz. Kuvvetli üfleme: Yanan madde üzerinde kuvvetli olarak üflenen hava alevin sönmesine ve yanan maddenin ısısının düşmesine neden olmaktadır. Bu tip (soğutarak) söndürme ilkesi ile başlangıç yangınlarında başarıya ulaşılabilir. Büyümüş veya belirli boyutlara gelmiş yangınlarda kuvvetli üfleme yangına daha fazla oksijen sağlayacağından yangının büyümesine neden olur. Bu nedenle bu tür söndürmeler büyümüş yangınlarda kullanılmaz. II- Havayı kesme Örtme: Katı maddeler (kum, toprak, halı, kilim vb) ve kimyasal bileşikler (köpük, klor, azot vb) kullanılarak yanan maddenin oksijen ile temasının kesilmesi ile yapılan söndürmedir. Akaryakıt yangınlarına örtü oluşturan kimyasal kullanılmaktadır. Boğma: Yangının oksijenle temasınn kesilmesi veya azaltılması amacıyla yapılan işlemdir. Özellikle kapalı yerlerde oluşan yangınlara uygulanır. Yanıcı maddenin ortadan kalkması: Yanma koşullarından olan yanıcı maddenin ortadan kalkması sonucu yangının söndürülmesidir. Söndürücü Maddeler: Su: Ateşi söndüren maddeler arasında en önemlisi sudur. Su özellikle A tipi yangınlar için (katı) mükemmel bir söndürücüdür. Kum: Yanıcı maddelerin oksijenle ilişkisinin kesilerek söndürülmesinde kullanılır. Kullanma anında kumun yanıcı maddeyi tamamen örtmesi sağlanmalıdır. Karbondioksit gazı (CO2): Yanan maddenin üzerini kaplayan karbondioksit gazı yanıcı maddeyi oksijensiz bırakarak yangının söndürülmesi olayıdır. Genellikle çelik tüplerde basınç altında sıvı halde tutulur. Bu gazla açık alanlarda ve hava akımının olduğu yerlerde yangının söndürülmesi oldukça zordur. Kuru kimyevi toz: Yangın söndürmede kullanılan etkin maddelerden birisi de kuru kimyasal tozdur. Kimyasal tozların, cinslerine göre A.B.C. sınıfı yangınlar etkin bir şekilde söndürülebilmektedir. Aşırı sıcaklıktan (tahta, kumaş, araba lastiği gibi maddelerde) oluşan yangınlar, sıvıların (benzin ve türevleri) tutuşmasından çıkan yangınları ve yanıcı gazların (havagazı-doğalgaz vb.) basınç altında çıkmasından oluşan yangınların söndürülmesinde kullanılmaktadır.
Köpük: Köpük yanan yüzeyi tamamen kaplar. Bunun sonucu olarak da hava ile teması keser ve ayrıca soğutma özelliğinin bulunması nedeniyle de yangın söndürücü olarak kullanılır. HANGİ TÜR YANGIN, HANGİ SÖNDÜRME PRENSİBİ İLE SÖNDÜRÜLMELİ VE SÖNDÜRÜLMEDE HANGİ MADDE VEYA MALZEME KULLANILMALIDIR. Yangının Çeşidi
Söndürme Prensibi
Kullanılacak Madde veya Malzemeler.
A Sınıfı Yangınlar
Soğutma
Su, su esaslı cihazlar, kuru kimyevi tozlu cihazlar,
B Sınıfı Yangınlar
Boğma
C Sınıfı Yangınlar
Yanıcı Maddenin Ortadan Kaldırılması
Kum, toprak, köpüklü, karbonhidratlı ve kuru kimyasal tozlu cihazlarla yangın söndürülebilir. Önce yanıcı madde olan gaz musluğundan kapatılmalı, daha sonra etrafta tutuşturduğu ve yanmasına sebep olduğu maddelerin cinsine uygun söndürme uygulanmalıdır. (Örneğin: soğutma, boğma gibi.
D Sınıfı Yangınlar
Kimyasal Reaksiyon Sonucu söndürme (Özel)
Yanan metale uygun kimyasal söndürme maddesi kul
YANGIN SÖNDÜRMEDE KULLANILAN ARAÇ GEREÇ VE MALZEMELER 1. Yangın Söndürme Cihazları 2. Hortumlar 3. Rekorlar 4. Lanslar 5. Yangın Muslukları 6. Arazözler 7. Şnorkel 8. Otomatik Merdiven 9. Tahrip Aracı 10. Kurtarma Aracı 11. Metapomplar ve Jeneratörler 12. Yardımcı Yangın Söndürme Araçları a. Balta b. Kazma c. Baltalı Kazma d. Kürek e. Kazmalı Kürek f. Kanca g. Küskü Demiri
h. Manivela i. Varyoz j. Gelberi k. İzoleli Pense l. Lastik Eldiven m. Su Anahtarı n. Tel Makası o. Dirgen p. Ağaç Manivela q. Tarha r. Hızar s. Demir Kesme Makinesi t. Aspiratör u. Tahrip Halatı v. Hortum İpi w. Elektrikli El feneri Yangın Önlemleri Küçük bir yangın başlangıcının, büyük alevlere dönüşmesini önlemek amacıyla yapıların projelendirme aşamasından itibaren yangından korunma şartname ve yönetmeliklerine bağlı kalınması gerekir. Kurum, kuruluş ve iş yerlerinde yangını önleyici tedbirler iki kısımda ele alınır. I. Yapısal bakımdan yangından korunma:
Yapılarda yanmaz veya yanması güç yapı malzemelerinin kullanılması, Yangının yayılmasını önlemek amacıyla, yangın bölümleri oluşturma, Dumanların yayılmasını önlemek için duvardan sızmaları önleme, Yangına yüksek derecede dayanıklı yapı seçimi, Yangının etkilerinden korunmuş kısa kaçış yollarının sağlanması, Ateşleyici ve yanıcı malzeme kaynaklarının ayrılması, Her an çalışabilecek durumda faal yangı söndürme cihazları bulundurulmalıdır. II. Organizasyon bakımından yangından korunma: İyi bir bina idaresi, Gerekli yasakların konulması, Sabit tesisatın sık sık kontrolden geçirilmesi, Yangınla savaş tatbikatının yapılması, Acil ışıklandırma sisteminin kurulması, Gereksiz yangın yükünün kaldırılması, Korunma sistemi ve planının düzenli kontrolünün yapılması, Düzenli bir şekilde alan tatbikatlarının yapılması
EV VE İŞ YERLERİNDE ALINACAK ÖNLEMLER Çatlak, hatalı inşa edilmiş veya dolmuş bacalar yangın nedeni olabilir. Bacalar devamlı temizlenmelidir, Tavan arası ve bodrumlar temiz tutulmalıdır, Yanıcı maddeler evinizin veya iş yerinizin uygun bir yerinde saklanmalıdır, Soba, kalorifer ve mutfak ocaklarından çıkabilecek yangınlara dikkat edilmelidir, Çocukların ateşle oynamalarına engel olunmalıdır, Sigara içilmemesi gereken yerlerde bu kurala uyulmalıdır, Kaynak ve kesme işlemlerinde çok dikkatli olunmalıdır, Elektrik donanımına ehliyetsiz kişiler el sürmemelidir, LPG tüplerinin bulunduğu mutfak ve banyolar sürekli havalandırılmalıdır, Yangına karşı korunmak ucuzdur. Evinizde ve iş yerinizde yangına karşı önlemler almak sanıldığı kadar pahalı değil, tam tersine ucuzdur. Üstelik yangına karşı korunma cihaz ve donanımları yüksek nitelikte ve sağlam olarak üretildikleri için uzun ömürlüdür ve yıllarca hizmet verebilirler. YANGIN KAPINIZI ÇALARSA 1. Telaşlanmayınız, 2. Bulunduğunuz yerde yangın ihbar düğmesi varsa ona basınız, 3. İtfaiyeye telefon ediniz, 4. Yangın adresini en kısa ve doğru şekilde bildiriniz, 5. Mümkünse yangının cinsini (Bina, benzin, araç vb) bildiriniz, 6. Yangını çevrenizdekilere duyurunuz, 7. İtfaiye gelinceye kadar yangını söndürmek için elde mevcut imkanlardan yararlanınız, 8. Yangının yayılmasını önlemek için kapı ve pencereleri kapatınız, 9. Bunları yaparken kendinizi ve başkalarını tehlikeye atmayınız, 10. Görevlilerden başkasının yangın sahasına girmesine mani olunuz.
TEPE AKADEMİ ANKARA MERKEZ OFİS Adres: Ceyhun Atuf Kansu Cad. Bayraktar Center, G Blok, No:114/9 Balgat/Çankaya/ANKARA Tel : 0 312 473 43 47 Tel-2 : 0 312 473 43 48 Fax : 0 312 473 43 59