Sözcüklerle Dans 13.Şiir Festivali 2013

Page 1



SÖZCÜKLERLE DANS TERAKKİ VAKFI OKULLARI


TERAKKİ VAKFI OKULLARI SÖZCÜKLERLE DANS (Öğrenci şiirleri) 1. Baskı, Mart 2013 ISBN 978-975-93489-5-3

Baskı / Cilt: Biltur Basım Yayın ve Hizmet A.Ş.

R

Terakki Vakfı

Ebula Mardin Cad. Öztürk Sokak No:2 34335 - Levent/İstanbul T: 0 212 351 00 60 (pbx) F: 0 212 351 00 50

www.terakki.org.tr Bu kitabın yayın hakkı Terakki Vakfı’nındır. İzinsiz hiçbir biçimde çoğaltılamaz ve alıntı yapılamaz.


SÖZCÜKLERLE DANS 13. ŞİİR FESTİVALİ 2013

TERAKKİ VAKFI OKULLARI



SEÇİCİ KURUL ÜYELERİ Mustafa Öneş Haydar Ergülen Gonca Özmen Birhan Keskin küçük İskender



ONUR ÖDÜLÜ

HAYDAR ERGÜLEN



BENİ AŞKA TERK ETTİĞİN İÇİN SEVİYORUM SENİ

bir sır-çocuksun, yalnızca aşk açık sende, ne sen kalıyorsun ne o, aşktan başka biri yok, gel, aşk istediği için varsın, ne onu kurtarıyorsun ne kendini, aşktan başka biri yok, git, aşk istediği için yoksun ayrılıktan değil, taşıdığı saflıktan konuşursun; ayrılık sana dönmektir, yeniden bana ruhumuz öpüşür ya, başkasındayken ağzımız, gövde gözaltındadır, oysa ruhumuz sereserpe seni senden beni benden bağışlar birbirimize bir sır-çocuksun, aşkla açıyorsun kullandığın her şeyi burda değilsin, çoktan çekilmişsin ve seninle gitmiş senin olan, her zamankinden çoksun bu evde çünkü aşk hepimizden çalışkandır, ben duruyorum vefa aşk lisesindeki ceza nöbetine bu karanlıkta daha iyi görüyorum seni aynı tünelden geçiyorsun gelişte ve gidişte kavuşmaya, ayrılığa aynı yolu kullanıyorsun, beni büyüten aşktan söz ediyorum, yolculuğa övgü, zaman yok ki aşktan başka, uykusuzluğa övgü, bir sır-çocuksun, baştan çıkarır gibi açığa çıkardın beni ayrılık mı; beni aşka terk ettiğin için seviyorum seni!

Haydar ERGÜLEN

9


10


HAYDAR ERGÜLEN 14 Ekim 1956’da Eskişehir’de doğdu. İlk ve ortaokulu Eskişehir’de, liseyi Ankara’da okudu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Sosyoloji Bölümünü bitirdi. Anadolu Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalıştı. İstanbul’da reklam yazarlığı yaptı. Anadolu Üniversitesi’nde yayımcılık, reklamcılık ve Türk Şiiri dersleri verdi. Halen Bahçeşehir ve Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde, ‘Yaratıcı Yazarlık’ ve ‘Türk Şiiri ve Şairler, dersleri vermektedir. 1980 sonrası Türk şiirinin önemli isimlerindendir. İlk şiiri 1972’de Eskişehir’de Deneme dergisinde “Umur Elkan”, ilk yazısı da aynı yıl Yeni Ortam gazetesinde “Mehmet Can” adıyla yayımlandı. İstanbul’da Üç Çiçek (1983) ile Şiir Atı (1986) dergilerini yayıma hazırlayanlar arasında yer aldı. 1979’dan başlayarak Somut, Felsefe Dergisi, Türk Dili, Yusufçuk, Yarın, Yeni Biçem, Gösteri, ile Varlık dergilerinde şiirler yayımladı. Bir süre, Radikal gazetesinde Açık Mektup köşesinde denemeler yazan Ergülen, Star Gazetesi’nde yazmaya başladı. Karşılığını Bulamamış Sorular adlı ilk şiir kitabı 1981 yılında yayımlandı. Eserleri Şiir • Karşılığını Bulamamış Sorular (1981) • Sokak Prensesi (1990) • Sırat Şiirleri (1991) • Eskiden Terzi (1995) • Kabareden Emekli Bir Kızkardeş (1995, “Lina Salamandre” adı altında) • 40 Şiir ve Bir (1997) (Necatigil Şiir Ödülü & Altın Portakal Şiir Ödülü)

11


• Hafıza (1999, “Hafız” adı altında) • Karton Valiz (1999) • Ölüm Bir Skandal (1999) • Nar: Toplu Şiirler 1 (2000) • Hafız ile Semender: Toplu Şiirler 2 (2002) • Keder Gibi Ödünç (2005) (Cemal Süreya Şiir Ödülü) • Yağmur Cemi (2005) • Üzgün Kediler Gazeli (2007) (Metin Altıok Şiir Ödülü) • Zarf (2010) • Aşk Şiirleri Antolojisi (2011) Deneme • Haziran Tekrar (2000) • Üvey Sokak (2005) • Düzyazı: 100 Yazı (2006) • Eski Yazı (2008) • Azıcık Cihangir (2009) • Şimdi O Güzel Bahçede... Mehmet H. Doğan Kitabı (2010) • Trenler de Ahşaptır (2011) • Sonradan Görme (2012) • Şiir Gibi Yalnız (2012) • Derdini Anlatamayanlar için Ansiklopedi: Paradosk Diyalektika (2012) Çocuk kitabı • Nar Alfabesi (2012) Ödülleri • Gösteri Dergisi İkincilik Ödülü (Unutulmuş Bir Yaz İçin adlı şiiriyle, 1981) • Halil Kocagöz Şiir Ödülü (Eskiden Terzi adlı kitabıyla, 1996) • Behçet Necatigil Şiir Ödülü (Kırk Şiir ve Bir adlı kitabıyla, 1997)

12


• Cahit Külebi Özel Ödülü (Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü kapsamında, Kırk Şiir ve Bir adlı kitabıyla, 1997). • Akdeniz Altın Portakal Şiir Ödülü (Kırk Şiir ve Bir adlı kitabıyla, 1998) • Dionisos Şiir Ödülü (2005) • Cemal Süreya Şiir Ödülü (Keder Gibi Ödünç adlı kitabıyla, 2005) • Metin Altıok Ödülü (Üzgün Kediler Gazeli adlı kitabıyla, 2008)

13


14


TERAKKİ VAKFI OKULLARI 13. ŞİİR FESTİVALİ 2013 “KORKU” TEMALI ŞİİR YARIŞMASI JÜRİ DEĞERLENDİRME RAPORU Terakki Vakfı Okulları 13. Şiir Festivali 2013 bünyesinde tematik koşullu Terakki Lisesi ve Liseler Arası Şiir Yarışması’na İstanbul’daki 50 liseden 108 öğrenci, şiir gönüllüsü olarak katıldı. Zor ve önemli bir tema çerçevesinde kendi hayatlarından ve gördüklerinden yola çıkıp düşüncelerini, duygularını şiir disiplininin gereklerini de yerine getirerek sözcüklere, imgelere dönüştürdüler. Bu sihirli matematik işlemine Şişli Terakki Lisesi ve Şişli Terakki Fen Lisesi çatısı altından da 13 şiir dostu genç, ürünlerini eklediler. Jürinin önüne toplam 121 şiir geldi. Liseler Arası ve Terakki Lisesi başlıkları altında ayrı ayrı değerlendirilen şiirler titizlikle okundu. 14 Şubat 2013 tarihinde verilen nihai kararla aşağıda belirtilen nedenlerden dolayı sıralamalar oluştu. LİSELER ARASI YARIŞMA *Birincilik Ödülü / Talita Yaltırık Orta şekerli Sular adlı şiirinde Talita Yaltırık, korku temasını şiirin dokusuna ve daha önemlisi dizeler arası eklemlere yerleştirmiş ve ağır bir havayı kullandığı fiil lekeleri, bütün resme dokunarak anlatmayı seçişiyle dağıtarak, savrulmaya uygun bir tarzı koruyabilmiş. Sözcük zenginliği, imge yoğunluğu hemen ilgi çekiyor. Temanın özüne inme özeni de yüzeyselliği önlüyor.

15


*İkincilik Ödülü / Ozan Adıgüzel Ozan Adıgüzel, Korkuluğun Cevabı adını verdiği şiirinde risk alarak usta şair Dağlarca’ya yöneliyor ve kimi şiir disiplinlerinden de yararlanarak yalın bir dille ustasını selamlarken insanın evren karşısındaki yalnızlığından doğan korkuyu başarıyla anlatıyor. Türkçeye hakim olması da şiirde olası aksamaları ortadan kaldırıyor. *Üçüncülük Ödülü / Kader Demirok Müebbet Kaçıklık, Kader Demirok’un bir tirat edasındaki şiiri. Yükseliş ve alçalışlarla frekansını belli bir düzeyde tuttuğu uzun soluklu şiirinde Demirok, insanın kendine kilitli kalmasının psikolojisini irdelemiş. Sosyalleşmenin günümüz dünyasında yıpranmayı da yanında taşıdığı, birebir ilişkilerin aslında içten içe ruhu kemirdiğini başarıyla anlatmış. *Mutlaka Önemsenmesi Gereken İsimler Jürimiz bu üç değerli gencin haricinde İpek Asel Alkan, Ramazan Aktar, Uğur Köseoğlu, İzel Güngör, Saliha Yılmaz, Damla Fidan, Yiğit Baysal, Tuba Çelik, Merve Nur Cömert ve Can Keskin’in şiirlerinin de ilerisi için ışık taşıdığına karar vermiştir.

16


TERAKKİ LİSESİ ŞİİR YARIŞMASI *Birincilik Ödülü / İlknur Öztürk İlknur Öztürk, Benim… Ölüm Değil adını verdiği şiirinde izlenimlerini önemsediği şairlerin şiirlerinden de yola çıkarak aktarıyor ve tekrara düşmeden, ustalıkla kurduğu dizelerinde sözcük tasarrufu sayesinde sade, ama yoğun bir anlatım yakalıyor. Şair adaylarının kolayca tuzağına düşebileceği klişelerden özellikle uzak durması da dikkat çekici. Şehir ile İnsan ilişkisinden hareketle karamsarlığa kapılmadan bunaltıyı dile getirmiş olması jürimizi etkiledi. *İkincilik Ödülü / Salih Eren Kurç Salih Eren Kurç’un duru ve fotoğraf tekniği diyebileceğimiz an saptamalarıyla kurguladığı Yol adlı şiirinde ses ve sessizliğin iç içe geçtiği görülüyor; Kurç, şiirindeki her canlıyı, her nesneyi ve durumu bir yönetmen edasıyla istediği noktalara yerleştirerek adeta kısa bir film öyküsü oluşturmuş. Atmosferi ve diğer hareket odaklarını da işaret ederek şiirini diri tutuyor. *Üçüncülük Ödülü / Alara Kutlu Korku adlı şiirinde dramatik bir anlatım tarzını seçmiş olan Alara Kutlu, bir sevginin hallerinden korkuya yürürken bu iki duygunun çatışmasından yararlanmış. İki insanın paylaşımından kişisel kaygılara uzanan ve orada hesaplaşmaya başlayan dil yapısı, ölçülü tuttuğu imgelerden de beslenmiş.

17


*Mutlaka Önemsenmesi Gereken İsimler Jürimiz bu üç gencin dışında Canberk Akgül, Zeynep Yalçın, Zeynep Deniz Aslan, Halil İbrahim Gökal, Kaan Gül, Yiğithan Bilge’nin şiirlerini de beğendi; bu isimlerin gelecek için umut vaat ettikleri kanaatine vardı. JÜRİ ÖZEL NOTU Bu yıl şiirlerin uzun olması jürinin dikkatini çekti; korku teması gençlerimiz tarafından daha çok ölüm, yalnızlık, karanlık, terk edilme ve dini motifler etrafında işlenmiş. ‘Korkmaktan korkmak’ da sıkça ele alınan bir alan. Dil yanlışlarının neredeyse hiç olmaması da bir artı puan. Gençlerin şiirlerinde ağırlıklı olarak şu sözcükler geçiyor: gazap, hercai, bitap, ecdat, istikamet, melül, medet, itaatkar, nail, kafir, fani, ıstırap, ecel, zifir, meçhul, şua, elem, alaten, tebaa, mahlukat, münhasır, zaaf, muamma, nam, gurbet, bedel, arş, dimağ, mağlubiyet, garaz, şuur, malum, sema, rivayet, refah, mağrur, müebbet, enkaz, tecrit, baht, külçe, çerağ, uzlet, münzevi, sorguç, yafta, meftun, mihnet, heybet, sükunet, ziyan, kelam, ebediyet, mazi, cani, yaradan, uzuv, mükafat, feryat, fütursuz, ahd, hüviyet, garp, huşu, şark, zerre, kifayetsiz. Bunlar da korkunun genç kuşakta çağrıştırdığı kavramlar olarak ayrı bir araştırma konusu olabilir. SEÇİCİ KURUL -Mustafa Öneş -Haydar Ergülen -Gonca Özmen -Birhan Keskin -küçük İskender ( jüri başkanı )

18


TERAKKİ VAKFI OKULLARI “SÖZCÜKLERLE DANS” 13. ŞİİR FESTİVALİ 2013 “KORKU” TEMALI ŞİİR YARIŞMASI KATILAN OKULLARIN ADLARI 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29.

Galatasaray Lisesi Burak Bora Anadolu Lisesi Özel Alman Lisesi Özel Darüşşafaka Lisesi FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi Özel Saint Joseph Lisesi Özel Gökşen Lisesi Şişli Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi Özel Güneşli Okyanus Anadolu Lisesi Süleyman Demirel Lisesi Kadıköy Kazım İşmen Anadolu Lisesi Levent Kız Teknik ve Meslek Lisesi Etiler Lisesi Özel Doğuş Anadolu Lisesi Özel İstanbul Bilim Anadolu Lisesi Özel Arel Fen Lisesi Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi Orhan Cemal Fersoy Lisesi Beşiktaş Anadolu Lisesi Özel Devran Fen Lisesi Özel Devran Lisesi İstek Özel Belde Lisesi Küçükyalı Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi FMV Özel Erenköy Işık Lisesi Özel Uğur Anadolu Lisesi Bağcılar Teknik Endüstri Meslek Lisesi Mevlana Anadolu Lisesi Sultangazi Kız Teknik Meslek Lisesi

19


30. 31. 32. 33. 34. 35. 36. 37. 38. 39. 40. 41. 42. 43. 44. 45. 46. 47. 48. 49. 50. 51.

20

Mehmet Ali Büyükhanlı Ticaret Meslek Lisesi Bağcılar Osmangazi Lisesi Özel Maltepe Gökyüzü Koleji Esenler Ticaret Meslek Lisesi Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi Beykoz Boğaziçi Anadolu İmam Hatip Lisesi Kadıköy Anadolu ve Ticaret Meslek Lisesi Kurtköy Anadolu Lisesi Kültür Fen Lisesi Pendik Kurtköy Anadolu Lisesi Özel Eğitim ve Yaşam Merkezi Okyanus Lisesi Özel Mavi Gün Koleji Özel Kartal Yesevi Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Eyüp Anadolu Lisesi Özel Boğaziçi Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Özel Sankt Georg Avusturya Lisesi ve Ticaret Okulu Göztepe İhsan Kurşunoğlu Anadolu Lisesi Özel MEF Lisesi Özel Tarhan Koleji Şişli Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Özel Fener Rum Lisesi Zühtü Kurtulmuş Lisesi


ÖDÜL ALAN ŞİİRLER

21


22


Talita Yaltırık Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi

Birincilik Ödülü

ORTA ŞEKERLİ SULAR Düşeyazmak kentinden bir ata atlayacaksın saatlerin yanlış gösteriyor olma ihtimaliyle kavrulur iken, ufak bir yadırganma korkusu ile masallara küsüp nostaljiye taş atacaksın. yıllarca korkularını gizler nutuklar atarken öğreti çabasındaki baban hiçbir zaman taş sektiremediğini anlamasın diye sudan uzağa dikeceksin bakışlarını. gözde bir şehrin en fiyakalı dükkanının, en ucuz maytapla yıkılışına tanık olacaksın. ölümden korkunu yaşamdan beklentine yığacaksın yağmura çelme takmaya yeltenmiş adamsın da hâlâ ayakların çıplak yatamazsın. gün gelecek, hiç zamanı kalmamış bir adam olacaksın rayların üzerinde, trenin gelmesine sıfır dört salise kalmış iken. kafanı gökyüzüne kaldırmaya çalışmanın fazladan bir göz kırpışı bile eklemeyecek ömrüne kalemlerden sızan kelimeler darağacına atılmış düğümler kadar biz de şarkının bitmesine aldırış etmeden atılalım piste dalgalı denizlere sürelim denizatlarımızı pek ılımlı bir tehlike değil midir ki , anlamından emin olmadığımız sözcükler kullanmak? bu denli zor olmamalıdır topallamadan yürümek boşlukta sesin titremeden yalan söylemek gözü dönmüş teselline haydi denizatı! insanlar korkuyorlar göster gülümsemeni kağıtlardan korkuyorlar üzerinde renkli sayılar yazılı dikdörtgenler olmadıkça güneşten korkuyorlar ezberledikleri şeyleri

23


hiç çıkamıyorlar kapılarından oysa rakı ile balıktır korku ile heyecan kadınla erkektir, kadın ve erkektir. işte sen de bundandır. düşeyazmak kentinden bir ata sarıl düşmenin tadı damağında çünkü evcilik bir başka güzeldir, zilin çalmasına birkaç “ tedirginlik” kala

24


Ozan Adıgüzel Galatasaray Lisesi

İkincilik Ödülü

KORKULUĞUN CEVABI “... ... Ama gelince kocaman gökler geceleyin Üstüne doğru Senin korktuğunu duyarım.” F.H. DAĞLARCA

Dün, bir deli rüzgar esti de gövdemi salladı Yetiştirdi ayağının tozuyla selamını Beni dedi, Dağlarca derler bir şair yolladı Kâh fısıldadı o kelâmını kâh uğuldadı Üstad bir de ben anlatayım şu işin aslını Korktuğu doğrudur da küçücük kuşların benden Ne zaman ki konuşayım diye açsam ağzımı Kuru bir ölüm çığlığı çıkıyor bu bedenden Niye kızdın ki bana, beni niye üzdün, neden Paylaşmaktı tek istediğim kara alın yazımı Derdim gökler değil koca ve karanlık dediğin Bilir misin, çıldırtır şu damla damla akan su Önce beni iyi dinle, son karar yine senin Bil ki yalnızlıktan başkası değil, geceleyin Bahçelerde dikilen bu korkuluğun korkusu

25


26


Kader Demirok Mevlana Anadolu Lisesi

Üçüncülük Ödülü

MÜEBBET KAÇIKLIK Sırlandıkça güzelleşen bir yalan gibi üzerimdeki senaryo... Aynı yaradan kanıyorum Aklıma girişinin her yıl dönümünde. Yıl olgusu zamana ters düşüyor bende. İçimde aklıma baskın bir zamansızlık isyanı, Bastıramadım çığlıklarımı. Deliliğime bastım avucumdaki tüm tuzları. İçine kandığım herkesi içime aldım. İçime kandım Bir bakışımla yandım aynalarda. Gidenlerle yitti pencerelere yüz süren harflerim, Kalana kandım. Yalnızlığı yok sayarken bilmezliğin gölgesinde. Kalabalık eğreti dururdu yüreğimde. Anlayamadım. Kuşlar konardı artık yükselen omuzlara, Bu sağlam adımlara kulağım sağar... Anlamsızlardan düştüm çaresizliğin dersine. Ben alçaldıkca yükselirdi insanlar. Ah be dost! Deliliğime bastın. Çakıldığım yerden düştüm notları. Kalemimden cenazeler kaldırdım nice acılara. Kağıdı bile kandırdım kalemi ortak ederek susuşuma. Eskimeyeceğini sandığım çocukluğumu sarmışken yüreğime, Boşluğa düştü yolum Enkazım kalktı içimden bir yerden, Açacakken pencerelerimi,

27


Maria Carcar Özel Fener Rum Lisesi

KORKU Korku... Öyle bir duygudur ki, Seni kemirir içten içe, Kemirir sürekli cesaretini... Karanlık korkutur, yalnızsan,ürkersin... Deniz; uçsuz bucaksızdır, korkutur Tehlikeli hayvanlar, İnsanların ezeli korkusu Ama acı gerçekler, seni en çok onlar korkutur; acıtır... Korku; anlatılmaz yaşanır... Ne yapacağını bilemezsin ! Kaybolursun Araf’ta... Boğar seni korkuların. Hep seninledir korku, Bekler hep bir köşede... En zayıf anında, Yakalar seni sessizce.

28


Erilili Çamlılar Özel Fener Rum Lisesi

KARANLIK KORKUSU Karanlık korkutucudur İçinden ne çıkar bilemezsin Her şey farklı görünür karanlıkta Herkes değişir... Karanlık sonsuzdur... Ne getirir bilemezsin. Kanın donar, korkarsın. Soğuk terler dökersin. Yalnızsındır karanlıkta, Birileri seni izler sanırsın, Her şey üstüne üstüne gelir, Kaçacak yer bulamazsın. Sessizdir karanlık, Soğuktur, Birileri fısıldar sana karanlıkta, Kimdir bilemezsin.

29


Olga Köşker Özel Fener Rum Lisesi

KORKU

Korkuyorum, Sensiz kalmaktan, Gözlerine bakamamaktan, Elini tutamamaktan... Korkuyorum, Seninle uyuyamamaktan, Seninle uyanamamaktan, Sana baktığımda, Bir yabancıyı görmekten...

Korkuyorum, Sesini duyamamaktan, Kokunu alamamaktan Kalbine dokunamamaktan... Korkuyorum, Korkuyorum işte, Sensiz kalmaktan...

30


Merve AkyoL Galatasaray Lisesi

KORK’T’U Bir gün kaptırdı gözlerini simsiyah karanlığa Çekip çıkarmaya çalıştı ama olmadı Oyunsama olacak, beriki gün görmüştü rüyasında bunu Korktu Bir gün yine, bir başkası ama Kaptırdı sesleri akustik boşluğa, Çok uğraştı geri almak için, Belki yalnız sazına yeniden dokunabilmek için, Yansıma heralde, ne de çok şikayet etmişti insan sesinden bir önceki gece Korktu Üçüncüsü var bu işin bir de, o da başka bir muamma Elleri yoktu o sabah kalktığında Kaçarken gördü onları ama yakalayamadı Üstelik acı da hissetmiyordu, ağlamaktan olmalı Korktu Bir gün, hepsi ama bugün, Ufak bir sızıyla uyandılar, hepsinin rüyasında aynı yaratık Bekledikleri haberi aldılar beklenmeyenmiş gibi O zaman baktı hepsi de aynaya Biri 5 geçe öbürü 15 ama Görüntü aynı, aynanın zamanı mı var Sağ omuz hafif aşağı kaymış, sanırsın öte taraftan bir ağırlık kalkmış Kalkmış tabii, altında kaldıracı o acımasız meret Altında kaldıracı bu KORKU

31


Yiğit Baysal Galatasaray Lisesi

KABİL

Kabil gibi sürgün ve gezgin insanlık kulaklar sağır bağırışmalara gözler âmaücan çekişenlere ne kadar kaçsak ensemizde nefesi kaçınılmazın

kaçarken sığındığımız umut acı veriyor kör gözlere ışığı zaten paslanmış döktüğümüz gözyaşlarıyla ve sıcaklığını hissettiğimiz soğuyan bir cesetten başka bir şey değil insanlığımızın karanlıktan korkarız ışık diye taptığımız gölgelerden çok mu nasip almışız? ıslak bir yataktan bir kâbustan diğerine geçmek için uyanırız iflas etmiş bedenler korkmaz ölümden toy kollar yüzer hayat nehrinde ondan kaçmak yorucudur ona koşmak kadar yorulmuş ayaklarımızla kabil gibi insanlık ilk adımına lanet okuyan faaili meçhul cinayetlerimizle kabil gibi insanlık hiç doğmamış olmayı dileyen

32


Elif Sarışık Galatasaray Lisesi

Ç’ALINMAYAN Çekil oradan saklamalıyım Kutumu görmesin kimse işitmesin bir karanlık ip tuttum sonsuzumdan çekiyor, çekiyorum aşağı saklamalıyım alacaklar küçük sevdamı Her yan olmuş kuyu kararlarıma karanlık kuytudan sonsuza o ip çekmeliyim korumalıyım kararlarım bulanık fikrim kum kalesi karıştırmasın kimse vurmasın kaybedecekler aklımı

33


kurşun sesleri dört yan kan olmuş ipim kanmaktan delik deşik olmuş düş ve toprak olmuş karşısından geçenler hep kayıp olmuş saklamalıydım çeliyorlar düşlerimi !

34


Damla Fidan Galatasaray Lisesi

SESSİZCE GICIRDIYOR Korku, keskin nişancı attığı ok yavaş yavaş siner hayatın tenine çiseler kalbin kökü ıslak umut sızdırır onun kölesiyken ruh susan ışığı izliyor akşamdan kalmış mutluluk yüzsüz acı bedene eşlik ederken yüreğin döşemeleri sessizce gıcırdıyor.

35


Sıla Türkü Aşkın Galatasaray Lisesi

VANİLYA İki yankıyla uyanır yavrucak rüyasından. Açar gözünü kanlı göklere; Pembe gözlüğe kırmızı tonu ebem kuşağı. İki yankı Dünü... Yarını... Şimdi tanımadıkları, Tanımadığını söylemeye çalıştıkları, Söyleyemedikleri... Cesaret edemedikleri. Yedisini görmemiş yavrunun kulağında iki katı, İki yankı; On dörtlükle bir anası, bir babası. Yetim çocuğun gözleri yaşlı; Hayatı acı; Umutları tuz; Kalbi buz. Kadar çocuğu eskitti, Tuz buz olmuş acı hayatı. Gözleri kırmızı, Kalbi siyah, Teni beyaz. Yaşı geldi, Ses etmedi. Tek yankı; Gök kırmızı. Özgürlüğü vaat ederdi. Ah o vanilya kokulu bulutlar...

36


İzel Güngör Burak Bora Anadolu Lisesi

KIZIL KAR Yıl1995 Aylardan Ocak... Gece yarısı, Hava zifiri karanlık, Tonlarca kar yağar geceye Ve bembeyaz kar bile Umut olamaz Hersek’e Yaşım kadar geçti İlk kurşundan bu yana... Yani yirmi bir aydır ölüyüm Kadınlığa... Üç yıl önce Kardeşlik Sırp, Hırvat, Boşnak bu memlekette Aşık olduk, Uzandı ellerimiz birbirine... Ve bir nisan ayı, Ratko Mjadiç çıktı yola Arkasında bir Sırp ordusuyla Bu ordunun ilk askeri oldu, Komşumuz Nikola. Benim ilk çocukluk aşkım, Tek katlı, tahtadan okulumuzda Sıra arkadaşım... Bir yıl önce Yaşadığım Sırp köyünde İki kere vuruldu kapımız. Babam atıldı tüfeğine Annem dönüp baktı

37


Ve başladı bizim ninnimizi söylemeye... Vuruldu kapı tekrar Bir ses... Nikola! Bağırdı: “Çık dışarı Amina!” Babam bıraktı tüfeği. Sesi kesildi ninninin... Bugün kadar karlıydı hava... Annem, babam ve abimin Kanı damladığında beyaz toprağa... Nikola’nın gözleri mermi Açılmayan kirpikleri Namluyu dayadı şakağıma Ve işte o gün Yatırdı beni Sırp askerinin yatağına İlk gece İlk kurşun İlk çığlık... Nikola gözyaşlarına boğulan sesimi kapattı Sessis kapılar ardına Korku ve cesaret İlk kez o gece karşıtı karanlığa. Korku... Sabahı gelmeyen gecede Fısıldanan küfürlerdi korku... Kıpkırmızı çarşaftı Son nefesini veren umutlardı korku... Bir elin bileğine yapışıp seni Kan kokan odalara atmasıydı O elin gelmemesi için Edilen dualardı korku...

38


Adım Amina Annem okumuş ismimi Bir sabah kulağıma Korkusuz, cesur bir kız olmamı istemiş babam Kurşun kovanları arasında... Kurşunlar Genç kızlığımı öldüren kurşunlar Yeşil gözlerimden Beyaz tenimden İnsanlığımı Kadınlığımı çalan kurşunlar Katiller Hırslı ve acımasız katiller Her gün beni kollarına alan Kalbime çığlık Vücuduma acı İçime ölüm olan katiller! Korkuyorum baba... Ölümden değil Karın bile örtemediği gecelerden korkuyorum Katillerden korkmuyorum baba Kalibime dolan kurşunlardan korkuyorum Dayanılır gibi değil artık bu vahşet Bu hayvanlık Bu cinayet... Karnımda bir bebek ruhu var Onlarca babası olan bir erkek... Kıvranıyorum sancılar içinde Gece soğuk Gece karlı

39


Gecede bir umut saklı Koridordan koşma sesleri geliyor Çığlığımı duymuş olmalı Sırp komutanları Korkmuyorum oğlum Ölümden korkmuyorum Annen ilk defa böylesine korkusuz Senin sayende Kalbimde tek bir endişe yok Sen kaybettiklerimsin oğlum Korkma ! Birazdan ağlayarak geleceksin dünyaya Bundan sonra ben yokum Sense sadece benim çocuğumsun ! Ellerinle ceset değil yaşam tutacaksın oğlum Eğer bir gün Ağızlarında pipoyla silah verirlerse eline Barışı dolduracaksın tüfeğine Annenin şimdi olduğu kadar cesur olacak Ve son vereceksin Kurşun seline Şimdi bir ninni söylüyorum sana... Çok az vaktimiz kaldı oğlum Beni gömecekler kanlı karlara Anneni asla tanımaman için Adımı belki hiç duymuyacaksın Ama sesim hep kalacak kulaklarında Son anlarda kulak ver bana Anneannenin ninnisini söylüyorum sana “Nina majka nina sina”

40


İpek Asel Alkan Özel Alman Lisesi

DÖRT ODACIKLI BİR YANIM Ah şu alacalı kavgamızın ortasında Taksitlendirilmiş kalp ağrılarımı. Modern çağın getirileri bize yoktu. Sen de yoktun Sonralarda anladım. Hem savrulmakta korkuluklar, Zemberekli dünyamda. Keza kuşlar da göğüs kafesimden zamana. Enrasyonel iç çekmecelerim, Lavanta koyulmayanlardır. Seveyazdın insanları bilinmezlikten. Kendinle ters düşmek için beni yarattın. Ben ki içinde tutamadığın tek varlık. Sen doğurmadın, kustun beni. Beşiksiz bir bebeğin korkudan gardiyanları, Güvensizlik en büyük iç güdümüz. Her sonbaharda çiçeklerimin canları, Ulu orta iki büklüm. Dört odacıklı bir yerlerde ölmekten korkardım. Zaten de unuttum nasıl yalvaracağımı. Yollar gelmek bilmedi. Sen de gitmiş bulundun.

41


İSMAİL ÖREN Darüşşafaka Lisesi

KORKUYORUM ÖLMEKTEN Daha yaşanacak yıllarım var benim, Tatmadığım yemekler var, Dinlemediğim şarkılar, Yürümediğim yollar var. Yüzmediğim denizler var, İçine girmediğim binlerce sokak, Okumadığım kitaplar, Bilmediğim yaşamlar var. Görmediğim sayısız güzellik var, Ve bitmez bu varlar… Ama hepsinden öte dostlarım Benim ölüm korkum var. Korkuyorum bedenimin morarmasından, Uyanmamak üzere uyumaktan, Korkuyorum yakasız gömleği giymekten, Korkuyorum üşümekten. Korkuyorum toprağın beni gömmesinden, Etrafın karanlığa dönmesinden, Korkuyorum annemi babam gibi terk edip gitmekten Korkuyorum ölmekten. Korkuyorum annemi çaresiz bırakmaktan, Onun yalnız kalmasından, Korkuyorum gözlerinin kan çanağına dönmesinden, Korkuyorum ölmekten.

42


LETİSYA DOĞAN Özel Darüşşafaka Lisesi

AŞKI BESLEYEN KORKUDUR Aşkı besleyen korkudur Korkarak güvenirsin sevgiliye Güveni yitiren korkudur Aşkı besleyen korkudur Korkuyla bağlanırsın Gidişleri büyütür korkuyu -en sonunda ölürAşkı besleyen korkudur Korkarak dokunursun sevgiliye Korkuyla bütünleşirsin teniyle Aşkı besleyen korkudur Korkarak özlersin sevgiliyi Gelmeyişleriyle kök salar korku kalbe Aşkı besleyen korkudur İlk korku dokunur karanlık dehlizlere Korku söyler ninniyi uykusuz gecelerde Aşkı besleyen korkudur Korku bakar ilk gözlere Korkudur göz yaşını gözden ayıran Aşkı besleyen korkudur Korkudan şüphe duyulur Ve kuşku korkarak içine düşülen bir kuyudur Aşkı besleyen korkudur Korkarak muhalif olursun sevgine Korkudan dersin Sükût altındır diye -sükût altındır-

43


Fulya Kuşçu Özel Darüşşafaka Lisesi

HAYALİ MUTFAK Atıyor elindeki tohumları Toprağı kuru damarlarımdan içeri Kırmızı top burnunu çekerek Hayali mutlak bir çocuk Fısıldayarak deniz kabuğundan yüreğine Serpiyor kendi okyanusunu içime Bir dal çıkıyor tohumdan Bir dal ki uzanıyor güneşe Korkarken her bir sözü sonsuzluğunun Kırıyor kabuğunu Hayalı mutlak bir umuda

44


Fatma Bingöl Özel Darüşşafaka Lisesi

ARI KOVANI

Kalabalık bir mecliste Cenaze töreni sessizliğinde bir sinek vızıltısı kadar Rahatsız edici ve gürültücüydü dünya Devlet kürsüye yürüyordu, Pahalı ayakkabıları ve fiyakalı takım elbisesiyle Göz kamaştırıyordu, bir el feneri gibi Elinde baklavaların balı, Yürüyordu devlet. Kocaman gözlerden yansıyan bir ışıktı açlık Kullanılması halinde faturası ağır olacak. Ve bir bakire kadar masumdu yoksulluk, Yalnızlık bir dost kadar hain, Kalplerde öğrenilmiş çaresizliğin izleri, Yere bakıyordu koca gözler. Ve yürüyordu devler. Bir kadın oturuyordu köşede, İhtimal bir evsiz yahut bir anne Saçları ak, kalbi temiz Ve elleri kan kırmızısı her nedense Ağlıyordu anne, yüzünde kurumuş gözyaşlarının çirkin izi Muhakkak ki kırmızı bir halı kadar arsız olurdu gülmesi, Melül bir bağrına taş basanın. Çiçekler görünürdü az ötede Kırmızı, sarı, turuncu, yeşil, mor ve beyaz İnsanın hamurundan yüzüne yansıyanlar kadar farklı Ve söylenen yalanlar kadar aynıydılar. Hepsi dik, hepsi harikulade Kimi henüz çiçek açmakta... Bir işveren kadar cömert parlıyordu güneş tepede Solmalarına izin vermez bu çiçeklerin

45


Onlara eski bahçeleri anlatırken, Yürüyordu devlet çiçekler arasında Ve bir sızı duydu ayağında Parlak iskarpinlerinin altında geceye karışmış bir arı bu Güneş kadar sapsarı Ve cesur Hazreti Hamza kadar Arı sinirli, antenleri sallanıyor yapışmış kanatların üstünde Biraz bal düşmüş olacak kanatlarına Devlet de sinirli ve korkmuş, Bir leke var aşağıda, gecenin içinde: Bu arı uçmamalı, bir daha kanat çırpmamalı bu nankör Arı ise gülüyordu Kenarda oturan anneye göz kırptı, anne de güldü Biliyordu arı bu koca ömrün çok sürmeyeceğini Fakat içi rahattı bir anneye emanet edilmiş kadar. Kara içi rahattı bir anneye emanet edilmiş kadar. Kara iskarpinlerin içindeki baklavalı çoraplar kımıldandı. Acıyordu devlet, ağlıyordu. Ve gülüyordu arı, kanat çırpışları bozuk bir vantilatör kadar yavaş Kara iskarpinleri sarı leke kadar aykırı, Kaldırdı gözler yüreklerini yerden. Güneş eski bir öyküyü anlatıyordu çiçeklere: Eski bir bahçedeki kırmızı güller, Gül kokuları, Eskimeyen değişmeyen Güller, gülüşler Gül.

46


Furkan Şahin Özel Darüşşafaka Lisesi

KARANLIKLAŞAN SİYAH Korkuyorum gözlerimi açamaya karanlık güneşine, Böylesine dilememişti karanlığın içinde kaybolmayı hiç. Yine bir sabahtı işte, Islak gazetenin acı satırlarını koklayan gözlerim, Hüzünlü defalarca olduğu gibi. Oyuncağı elinden alınmış bir çocuk misalı, Ağlamalı salya sümük, tepinmeliydi. Yağmur olup yağmalıydı ya yaşlarım, O cesareti bulamıyor, Kahkahalar atıyordum. Kaçınılmaz sonu görür oluyor, Belki bir çift mavi göz daha farkındadır her şeyin diye umuyorum, Nafile ! Usulca sergilenen tiyatrolar karış karış toprağımda, Kapalı gişe oynuyor duraksızca, Yurdun dört bir yanında. İnanın bana Oyunları durduracak ne yürek var ne de para ütülü ceket giyen amcalarda. Bak, Yüreği çok daha büyük, Çok daha kuvvetli kollarından onun. Acıya doymuş vücudu çalışıyor kuru ekmek için günlerce, Üç yetmez, beş tane ya hani Doyurmak mı küçücük midesini... Sus be kardeşim karışık hesaplar bunlar...

47


Peki sen ütülü ceket giyen amca? Senin terin de azim kokuyor mu onun gibi, Yoksa cebindeki tomarların tadı daha mı baskın burunlarda? Oturmuşken ülkenin en kıyak koltuğuna, Yarı uyukluyor, Kafa ütülüyorsun. Aman ha, rahatını bozma, Kılını kıpırdatma ! Açamıyorum gözlerimi, Korkuyorum. Saniyeler geçtikce biraz daha yaklaşıyorsun hazin sona, Tarih tekerrürden ibarettir ya, Yine kapkaranlık kadınlar, sarıklı başlar... Sömürüyor insanların dinini ütülü ceket giyen amcalar. Bak bakalım senaryoya, Doğru mu gidiyor oyunun son perdesi. Tünelin sonu aydınlık değil gibi, Hayır hayır, tünel değil bu. Gittikçe derinleşen, derinleştikçe karanlıklaşan bir çukur Korkuyorum, Her geçen günün bir öncekinden daha karanlık olacak diye. Korkmakta haksız sayılmazsın elbette, Çıkmalı o iki dudağın arasından heceler. “Hain” denilecek kadar büyümeli. Öyle bir hain ki; Nazım gibi Deniz gibi bir hain...

48


Samet Pehlivan Özel Darüşşafaka Lisesi

KORKUNUN KRALLIĞINDA BİR MASALDA Tanrıların önünden, Ne zaman yürümeye Başladı insanlar. O zaman tir tir Titremeye başladı dizleri. Kutsal dağın eteklerinde Ayaklanmalar başlamıştı. Tırmandılar. Yüz yüze geldiler Tanrılarla. Ve o andı, Tanrılar ateşi Gözlerinden kopardılar. Anne karnında olmasan da Anlayabilirim Böyle uyumanın sebebini, Yaşın daha küçük. Anlayabilirim Neler hissettiklerini. Uyumak için Böyle bir geceyi Hak etmiyor esmer tenin. Geceni aydınlatan ne ay Ne de iyi geceler öpücüğü annenin.

49


Şimdi sen, Ellerin göğsünde, Bacaklarını karnına çekmiş -geceden değilTitreyerek uyuyorsun çocuk, Anlıyorum. Ama ben hep yanında olamam. Bırakabileceğim mirasım da Masallarımdır sana... Bu masal da Öğütle bitiyor Senin için çocuk. Zamanında ateşi Tanrılardan çaldı insanoğlu Ateşi tutanlardan alması Zor olmasa gerek

50


Nafizcan Önder Özel Darüşşafaka Lisesi

KELEPÇE Bir sabah uyandım ki güneş doğmamış çiçeklerime ! -Şaşırma! Şimdi sen uzansanda dokunamazsın gökyüzüne Sen ve ben Gökyüzüne duvarlar ördük her gece Bıkmadan yorulmadan her birimiz ekledik kurallarımızı üst üste... Bir sabah uyandım ki en çok kalbim üşüyor Tek bir gülüm Sahra Çölünde... Sen, ben ve biz Duvarlar ördük kendimize, Dokunamadık kalplerimize... Bir kilise çanı duyduk Korktuk! Din elden gidiyorken Tektir çektik sokaklarda Korktuk ! Yeniden yaşarız diye cehennemi dünyada... Sen, ben ve biz Şimdi aynı trende yalnız birer yolcuyuz her birimiz. Biz duvarlar ördük kalbimize Artık kimse bir damla su veremez yalnız güle... Şimdilerde otururken tek başıma evrenin orta yerinde Gözlerimde karanlık, yalnızlık kalbimde Susuyorum. Susuyorum. Korkuyorum.

51


-Şimdi Yalnızlık kaçınılmazken, Maviyi ellerinle kelepçelemişken, Sonsuz duvarlar üstüne benim yeni duvarlar ördüğüm gecelerde, Susmuşken Korkmak Niye?

52


Pınar Tartan FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi

KORKUMUZUN MAHKEMESİ Öyle küçücüktük ki korkumuzda Nereye uzatsak günahkâr ellerimizi Nereden medet umsa itaatkâr yaradılışımız İnancımızın buz kesici yalnızlığında Yine de insandık et et, kemik kemik. Vicdanımızdandı korkularımız Öyle korkuyorduk ki korkumuzun yıldırıcı gerçekliğinden Gurur kattık hamurumuza Kendimizi taçlandırdık onurla. Bir Tanrı yarattık göklerden Sonra biz yaratıldık topraktan Onurdu, gururdu savaştığımız uğruna Kimse bilmedi çirkinliğimizi Göremediler yüzümüzün kaybolmuş masumiyetini. Tırnaklarımız kirli, Bakın, onurumuzdur. Şakağımızda uzun bıçak yarası, Dokunun, gururumuzdur. Bir damla mürekkeptik şairlerin kaleminde Bir damla gözyaşıydık sevdanın gözlerinde Kandık suyduk atlarımızın üstünde Yaşayamazdınız bizsiz. Biz mezardık kürek kürek Biz topraktık mezar mezar İnancımızdan bir kaftan geçirmiştik hayvanlığımıza

53


İnsandık biz Yalnız bir yanımız insan değildi O da insan olmayışımızdı. Gece gündüz Tanrı’da aradık insan yanımızı Geri kalan zamandaysa Tanrı aradı biz de insanlığımızı bulamadık. Şimdi Cehennem’in iri meyvelerinden yiyoruz, Ağzımız yok. Okyanusları yardık önce Sonra bileklerimiz ve ayaklarımız çivilendi. Bir bahardık donmuş kara benizlilerin üstüne. Öyle aynıydık ki Aynılığımızı gizlemek için savaştık. Avuçlarımız günah dolu Kanlar akıyor silahlarımızdan Kurşunlarımız Azrail Ellerimiz Tanrı Dualar dolusu küfür sövüyoruz. Ayaklarımız yok Japonya’da bir asker kesti Ellerimiz Araf’ta, Yargılanıyor. Yüreğimiz yok Biz söküp attık göğsümüzden Vicdanımız adeletimizde, Ellerimizi yargılıyor.

54


Asena Eren Arıoğlu Saint Joseph Fransız Lisesi

ÖLÜM KORKUSU Deli ellerdeki bıçak, Kim bekler, Kim korkak, Kininin dışında, Ayışığında parlar. Kadın kaçar ölümünden, Saklanır gecenin maskesine, Soğuk olsa bile dışarısı, Korku ısıtır onu ateşinde, Kalbi attıkça, kan, çeker bıçağı yanına, Kırptıkça gözlerini kadın, Daha da yaklaşır ölüm anına, Ölüm korkusu insana, Çığlık kusturur sonunda. Pençe pençe saplanır hiçlik, Boşluğuna çeker yüreği, Dövse de yürek korkuyu her atışında, Bıçak kavuştuğunda kanına, Çığlıklar akar damarlarda Acı, tatlı anılar pompalar kalp, Akan yaşam bir an, Tükenip gider sonunda, Sırlardan korkar insan, Artık naildir ölümün en büyük sırrına.

55


Korkunun kalmadığı bir dünyaya, Gömülür kadın, Sevdikleri ölümün soğuk nefesiyle yaşar birkaç gün, En sonunda yine unutulur korku Yine unutulur ölüm, Ve insan yaşayıp gider hayatı, Bir korkulu, bir mutlu bölüm bölüm...

56


Orhun Narin Saint Joseph Fransız Lisesi

DÖŞEĞİNDEKİ KÂFİR Hayatı boyunca yedi doya doya etleri, İçti kana kana şarapları; Eksik olmadı yalanı, dolanı En güzel kadınları Yapmadığı şey kalmadı şu kısa yaşamında. Şimdi yalnızlığının gazabına uğramış, Kıvranıyor acı acı yatarak, Aşktan yoksun aşıktan yoksun, Onun muhatarası cehennem değil, Ölüme kimsesiz kucak açmaktadır, Bir nefese iz bırakmadan ayrılmaktır, Kimseye elveda diyememektir. Ne cennet onu sevindirir, Ne cehennem kırar cesaretini, Onun endişesi: Bu fani dünyadan sonra Çürüyüp gitmektir bir başına Aşktan yoksun aşıktan yoksun. Izdırap dolu bekleyişinde ölümün Farkına vardığı tek şey ise Bir kadın vardır ki ömre bedel Sevgini anlatmaya çalışsan da Yetmez sana o küçük beden Ecel gelip bulsa da seni Korkmazsın; Yanında o olduğu müüddetçe.

57


Can Yumuk Saint Joseph Fransız Lisesi

KORKUYORUM Korkuyorum, Nedenini bilmiyorum, Bundan nefret ediyorum, Korkuyorum Bedenimi saran, Bu korkuyla yaşıyorum, Korkmak istemiyorum, Ama korkuyorum. Bu garip korkunun, Nedenini araştırıyorum, Soru değil cevap istiyorum, Korkuyorum Nedenini buluyorum, Geriye sadece bunu çözmek kalıyor, Korkumu yeniyorum, Şimdi ise korku Benden korkuyor.

58


Roksi Baruh Saint Joseph Fransız Lisesi

KORKU Her insanın vardır bir korkusu Kimisi yüksekten korkar, Kimisi kapalı yerlerden, Aslında korkusuz insan yoktur bu hayatta. Her insanın vardır bir korkusu Mesela ben göremediklerimden korkarım Bana ne zaman, nerede zarar vereceklerini bilmediğimden, Hazırsız yakalanmaktan korkarım. Ben cahillikten de korkarım aslında Hiçbir şey bilmeyip her şey bildiklerini sananlardan Onlar da bize zarar verebilirler Hem de tam her şey yolundayken İnsan aslında en çok kendinden korkar Özgüvensiz olmaktan, korunmasız olmaktan korkar. Düşününce biraz daha derinden, Anlarız korkularımız nereden?

59


Duru Girişken Saint Joseph Fransız Lisesi

İÇİMDEKİ KORKU Hayat dediğimiz bu zor mücadelede, Hep gerçekmiş sanıp umutla yaşadığımız hayallerde, Bitmedi, bitmeyecek bu korku içimde, Söyle hayat ben sana ne yaptım. Sabah doğan umutta, akşam batan mutlulukta, Duvarlar sarar dört bir yanımı, Ama her korkumda sabrettim. Sadece sustum, sustum ve gülümsedim. Gecenin o soğuk karanlığında, Küçük bir kız çocuğu gibi dolaşırken dört bir yanda, Yavaş yavaş korku sararken tüm bedenimi, Küçük bir damla göz yaşı aktı, götürdü tüm hayallerimi. Artık korkum yok ama, Alıştım bu zor yolda yaşamaya Sevdiklerim oldukça yanımda, Yaşarım bu hayatta kolay da olsa zor da.

60


Can Keskin Saint Joseph Fransız Lisesi

KORKUYORUM YAŞAMAKTAN Gecenin en sessiz zamanı şimdi, Titremeye başlıyor kirlenmiş ellerim Tırmandığım dik yokuş varoşlarda Kesiliyor nefesim dilim dilim. Kilise çanlarına vuran rüzgarlar gibi sarhoşlarda Ve tepemde uçuşan yarasalardan bilirim, Zifir gibi karanlık etrafım Bulutların gezindiği başıboşlarda Ölüm ile yaşam arasında arafım Nedir beliren şu his içimde Çekiyor kanımı kökünden ilik ilik Ağlamaya yüz tutmuş göz bebeklerim Tüyler ise şahlanmış diken diken Ve üşüdükçe solgunlaşan ten Yaşamak ne lanetli bedduaymış Hele insan olunca, yeni doğan gün Bir başka utanç, Bir başka zulüm veren şuaymış, Nedir beliren şu meçhul his içimde Bilmem ki halim şimdi ne biçimde Korkuyorum, Kulağımda hüzünlü bir akşamın uğultusu İnsanlar geçiyor bir önümden Ah yok mu o insanlar, Mantolular, şapkalılar ve yalnızlar Benim aksime ürküyorlar ölümden Mezara girecek bedenim zaten Yalnız ruhlarla beraber çekeceğim azabımı Yüreğim ise yaşarken dermansız bir alaten Nefes almak gibi; kimsesiz, bir başıma doğuştan Bıkmışım her vakit aynalardan kaçmaktan

61


Yanlız kalmaktan bir gece yarısı Tek arzumdur kar beyazı kefenim, Korkuyorum yaşamaktan Kimler elinde paralanmış duygular, Gözyaşlarıma bile paha biçmekte toprak Ektiği hüznümden büyüyen kasvetli yaprak Elem çiçeklerinden midir lanetli şairin Hava git gide koyu, git gide daha siyah Damıttığı yeşil bulutlarımın, damlalar irin irin Eder mi üç beş kuruş söyleyin Diyor ya soyu tükenen bir cins, Berlin’den bir kominist Kırdığımız kasaların ardında hayat denen operanın Tek bulduğumuz senetler ve hırsız olduğu paranın Ey kağıtların ve bozuklukların köleleri seslenin Seslenin, hisse gavur papellerin tebaası Hangi kağıda damgalayacak beni darphane matbaası Anladım ki yok kaçışım satın almaktan Ruhtan ayrı maddeyim, Korkuyorum yaşamaktan Kötülük, köşe bucak kötülük Delice dolaşıyor damarlarımızda kaç asırdır. Acı vermek karşısındakine Bir tek insan denen mahlukata münhasırdır Garip bir yerdeyim şimdileri Yalan, iki yüzlülük, ihanet ve benzeri Ayrılmışız ben ve yabancı olduğum diğerleri Garip bir yerdeyim şimdileri Bıktım artık insanlığımdan utanmaktan Korkuyorum insan gibi Korkuyorum şerefsizce yaşamaktan “Son”un senfonisi Buz gibi rüzgârıyla ensende. Geriye dönüp düzeltmek istediğinde hayatı, Yeniden yalamak istediğinde anıları Pat!

62


İşte orada. Hisset. Burkulan ruhun yeniden hayat olsun o an . Doğsun ki senliğin yeniden anlamlı olsun Tüm mavi-yeşilliğiyle. Trajedisiyle, ironisiyle sevmeye başla evreni Düşün ki : Uçlar var, araf var. Ödünç alınmış hayatının sonu var . Ödünç alınmış korkun var. Hepsinin ötesinde gerçekliğin var. Ne yapacaksın? Gözlerinin bağı çözüldüğünde? Nerede? Kalabalığın içinde ters yürüyenin gözlerininde mi ? Terk edilmiş aşığın yüreğinde mi buldum korkuyu ? Annesini bulamayan çocuk, İneceği durağı bilmeyen yolcu, Sırlarını sakladığın sandığın kilidini kırmaktan mı ? Yıllardır yakalamaya çalıştığın gölgeni yakalayamamaktan mı? Gökyüzüne baktığında tek gördüğü renk gri, Ve yüzleşemediği dertleri, Sevdiği kadar sevilememek mi ? Sevildiği kadar sevememek mi ? Son nefesini veren ihtiyar, Sonsuzluğa erişen genç uykuya dalar, Aynada kendine bakamayan kadına çizgilerinde mi ? Buğulu camdan geleceğine bakan gençte mi? Hayaller denize dalarken gözleri kapalı, Bacağına bir çapa takılı Aydınlıkken yol almak isteyen, Alaca karanlıkta yola çıktı, Duyduğu tek ses rüzgarın uğultusu, Ve fark etmişti ki tek korkusu, korkmaktı.

63


Tunca Kadir Altun Özel Gökşen Lisesi

KORKU Neydi sizce korku? Mecnun’u çöllere düşürmek miydi? Korku muydu Ferhat’a dağları deldiren? Kerem’e varlık içinde yokluk çektiren korku muydu? Korku sadece aşk üzerine mi kurulu? Hayatın her kısmında vardı bence, İzlediğimiz film aktörlerinde, Bazen okuduğumuz kitabın başrölünde. Kitabın sonu gelmeden ölmesin diye yalvardığımız hayali kahramanlardı korku. Ölüm korkusu padişahların, orduların, askerlerin savaşmak için gittiği yerden sağ salim dönememe duygusuydu. Bir milletin esir kalabilmesiydi. Korku, bir sabah uyandığında anneni, babanı, aileni sevdiklerini bir daha karşında görememektir. Arkana bakmadan gittiğin yolda geri dönememektir. Korku insan zaafı , Korku heyecan, Korku her şeyden ibaretti. Korku, yastığa kafanı koyduğunda sevdiğinle rahatça konuşabilmek, Başını kaldırdığında usulca düşünüp düşündüklerini yapamamaktır. Korku, yedi kıtaya yedi iklime nam salan muamma bir çocuktu. Bazen küçük bir çocuğun fikrine benzerdi, evine yabancı biri geldiğinde saklanmak gibi. Bazen hali vakti yerinde olan yaşlı bir adamın bir gün yalnız kalabileceğine inanmaktı korku

64


Korku sapasağlam hayata bağlı bir gencin bir gün yaşlanmasıydı. Sabahlara kadar uyuyamamak ve sabah ezanından ürperip yorganın altında uyuyakalmaktı korku. Korku göç sırasında dişi kuşun eşini kaybetmesiydi. Korku aşktı, savaştı, yaşlanmaktı, ölmekti. Gözlerini kapadığında türlü türlü hayale kapılmaktı. Günür iyi geçişi birazcık yorgunluk sonrası kıvrıldığın yatağına rüyalarla sıçramaktı korku. Düşündğünüz zaman gülen ben ve korkmak dedirten Başınıza geldiğinde hıçkıra hıçkıra ağlamaktı korku. Bazense neden korkuyorsun sorusuna düşünmeden hiç diyebilmekti korku

65


Fırat Çoban Şişli Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi

İNSANA DAİR Kar, arttırmıştı şiddetini, Kırılan umutlar kadar büyük düşüyordu taneler gökyüzünden Üç katlı bir kafenin üçüncü katından caddeyi izliyordu şair... “Korku” diye düşündü. “Mesela” dedi. Bir çocuğun karanlıktan ya da Bir zamparanın aşık olmaktan korkması gibi mi ? Cephedesin diyelim daha bir kez olsun sarılmadan sevdiğine Ölmek midir korku? Alkolik bir kocan da olabilir mesela seni döven. Gecenin saat ikisi eve geliyor... Daha, kapıyı ilk açtığında burnuna bir tokat gibi çarpan anason mudur korku? Sınavı geçememek midir? Korku Çocukların aç uyuması mıdır? Korku, delicesine sevdiğin kadının seni terk etmesi midir? diye düşündü genç şair. Kar, arttırmıştı şiddetini. Üşüdüğünü fark etti, hastalanmaktan korkuyor muydu yoksa? yarım ağızla gülümseyip kalktı masadan

66


İrem Bilge Özel Güneşli Okyanus Anadolu Lisesi

KARANLIK ESARET O karanlık gecede Ulumalarda birlikte Yürüyorum yavaş yavaş Bir boşluk içinde Hissedemiyorum bu gece Kafamda bin bir düşünce Korkuyorum nedensizce Hayatı düşledikçe Savunmasız, kıskıvrak Belki biraz ağlıyarak Yürüyorum ama Bir şey bilmeden, korkarak İnsan neden korkar ki? Belki onu hayat yorar Belki bir şeyden kaçar Belki çaresizdir, umutsuzca Korku kadar zayıf, acımasızca ...

67


Enes Salim Öner Kazım İşmen Anadolu Lisesi

Korkutan korkular sıralanmış sarp yokuşlara Çıkamıyorum çıkmak istesem de merdivenlerden Korkutan korkular çevreliyor dipsiz uçurumları Düşemiyorum düşmek istesem de uçurumdan Korkutan korkular kapatıyor karanlık yollar: Düşemiyorum düşmek istesem de yollara Korkutan korkuları kuşatıyor hüzünlü limanları Açılamıyorum açılmak istesem de denizlere Korkutan korkular taşıyor karanlık zindanlara Serden geçer de giremezsin, girmek istesen de Korkutan korkular tırmanıyor erguvan rengi ufuklara Engelleyemiyorum engellemek istesem de korkuları Korkutan korkular çevreliyor çocukluk düşlerimi Dönemiyorum dönmek istesem de o güzelliklere.

68


Sena Şahin Kazım İşmen Anadolu Lisesi

Korkuyorum, çocukluğumu kaybetmekten özlemekten, gurbetten gözyaşlarımın amansızca akmasından korkuyorum. Bir daha doyasıya gülememekten, sevgisizlikten herkesli bir yalnızlık yaşamaktan korkuyorum. Korkuyoruz, kaybetmekten, ölümden kalbimizin taş kesmesinden korkuyoruz. Bir gün geldiğinde korkamamaktan, sevinçlerimizin gülümseyişlerimizin yerini acı ve ağlayışlara bırakmasından korkuyoruz. Biz biz olamamaktan, yaşarken ölmekten mutluyken aslında mutsuz olmaktan korkuyoruz. Anılarımızı kaybetmekten bir daha yaşayamamaktan korkuyoruz. korkuyoruz unutmaktan, unutulmaktan korkularımıza yenik düşmekten korkuyoruz.

69


İrem Kayıkçı Levent Kız Teknik ve Meslek Lisesi

TUTSAKLIK

Çocuktuk korktuk, Yemezsek yemeğimizi, alırdı polis bizi. Çocuktuk korktuk, Yemezsek yemeğimizi, üzerdik ailemizi. Büyüdük korktuk, Konuşmadık, sustuk. Tam konuşacaktık, susturulduk. Korkak insan, Aşık olmaktan, vazgeçilmekten. Hasta olmaktan ve ölmekten İnsan korkar insandan ve hayvandan. İnsan korkularıyla yaşar, gerçekleri görünce şaşar. Eskiden beri korkar insan. Dünden, bugününden ve yarınından Bir de korksa ya yalanından Korkaktır insan... Okullarda cesaret okutmalı, Sayılardan, kelimelerden önce En küçük yaşta başlanmamalı, korkutmalar çocukları, Çocuklara cesaret aşılanmalı. Aşılanmalı ki, nice Mustafa Kemaller doğmalı. Aşılanmalı ki, nice Martin Lutherler doğmalı. Her korkaklığın sonu tutsaklık olmadı mı? Korkak yaşarsan korkak ölürsün. Korkmadan yaşa cesur öl. Tarih sevmez korkanları. Korkup birilerinin arkasına saklananları Konuşmaktan bile korkar hale gelmişken bunca insan, Biraz zor geliyor anlattıklarım sen de buna inan Korkaklar savaşır, cesurlar konuşur. Sen de konuş! Korkularını yenmek için bir adım değil bir cümle kur!

70


Yaprak Eda Etiler Lisesi

BİLİYORUM Ayın, güneşe kavuşacağı günü bekliyorum. Mutlulukların; kuşkusuz ve eksiksiz olacağı O büyük günü bekliyorum Umutsuz o bekleyişlerin son bulduğu Herkesin bir olduğu, o gün... Her şey su yüzüne çıkacak Ve tüm her şey sonlanacak Biliyorum. Biliyorum çünkü sana bana kalmaz bu dünya, İyilerin hep kazandığı masallarla büyüdüm ben. Kötülerin cezalanacağı, iyilerin kazanacağı, Bir dünya yaşıyorum ten içimde. Biliyorum. Elbet imkansızlıklar aşılacak. Korkular yerini mutluluklara bırakacak Ve ay, çok sevdiği güneşe kavuşacak...

71


Elif Özgüder Özel Doğuş Anadolu Lisesi

KORKUNUN İÇİNDE Nefesini ensemde hissettiğim bir yabancı... Buz gibi elleriyle dokunuyor ruhuma Her şey kolayca bırakabilirken herkesi Bu beni bırakmıyor Ve işte Yine korkuyorum. Korkularımın kölesi olmaktan yoruldum. Olmuşlukların beni hapsetmiş olması, Olacakların tadına varmamı engelliyor. Ve işte Yine korkuyorum. Yaşayamadan ölmekten. Zehirli dumanlar arasında nefes almaktan yorulmuş, Sıkılmış biri gibi ölmekten. Zamanın hızına yetişemiyorum derler ya Aslına bakılırsa ona yetişmek değil marifet... Onu istediğin zaman hızlandırıp İstediğin zaman yavaşlatmaktır önemli olan. Ama zamanın kontrolünü kaybedeli çok oluyor. Ve işte Yine korkuyorum Zamanın herkes için akarken, benim için durmasında. İnsanlar birbirini zehirler. Panzehirleri de yine kendileridir. Zehirlendim... Zehir saniyeler içinde ruhumu yok etti. Hislerim yok oldu. Her gece uyurken

72


Zehirlendiğim anı hatırlatan “Ben” den kaçıyorum. Ve işte Yine korkuyorum. Kaybettiğim hislerin verdiği Tatları unutamamaktan korkuyorum. Affetmek bazı insanların tercihidir, Bu sayede rahatça yaşıyabilirler. Unutmamak ve bu yüzden Affedememek bazı insanların yakalandığı Amansız bir hastalıktır. Tek bir çıkış yolu vardır. O da kendi kendini iyileştirmek. Mümkünmüş gibi... Ve işte Yine korkuyorum. Kendi kendimi boğarak Yok etmekten korkuyorum. Mevsimler biribirini takip ederken, Güneş, ayı bir kez olsun görebilmek İçin ne kadar uğraşırsa uğraşsın Sadece bir gün birbirlerini görebilirler. Bir kaç saniyeliğine... Ben kendimi bulabilmek için Yıllardır bekliyorum. Birkaç saniyeliğine bile olsa Gerçek “Ben”i görememekten korkuyorum.

73


Emir Faruk Cantemur Özel İstanbul Bilim Anadolu Lisesi

KORKU İnsanoğlu neden böyle, neden korkuyla yaşar? Gündüz yaşadığı olayı gece rüyasında görüp fırlar, Ya batıl inançlardan ya da karanlıktan korkar, İnsan neden korktuğunu kendisine sorar; boşa kafa yorar? Her şeyden korkan insanlar geç büyürler, Aslında korkulacak bir şey olmadığının farkında değiller, Hani korkmayan insanlar şimdi neredeler? Ama korku ölüme bedel, Kaybetmeye değer.

74


Bilal Gülcan Özel Arel Fen Lisesi

GEMİ Bir gemi geldi limana Ne kaptanı var ne dümeni ‘‘Gitmek zamanı geldi.” dedi geminin ipleri Belliydi kimin gidip kimin gitmeyeceği Herkes memnundu halinden Sanki duyulan mutluluğun sesiydi Ama içlerinden birisi “Yaşamadım !” dedi “gençliğimi” “Beni alma, bensiz git zalim gemi.” Bir rüzgâr esti acı bir uğultuyla Gitmek zamanı gelmişti, ağlamak boşuna Sen gitmek istemesen de o derin boşluğa Seni bekler, tutman gerekir geminin iplerini Bu gemi öyle bir gemi ki Sahipsiz kalırsa ipleri Daha alacaktır nice gençleri Beni bekler, tutmam gerekir geminin iplerini.

75


Ömer Faruk Kaya Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi

KORKUYORUM... İzliyorum... Odaya ışık giren tek pencereden kaldırımları, Duyuyorum... Çocukların, ciğer delen çığlıklarını. Ürküyorum... Geceleri yoldan geçenlerin bakışlarından, Tiksiniyorum... Kendilerine bile faydası olmayan insanlardan! Ağlıyorum... Hıçkırıklarının yankılandığı bomboş, karanlık odada Üşüyorum... Sabahtan akşama kadar o eski koltukta. İstemiyorum... Göçüp gitmeyi, yeterince duramadan, Korkuyorum... Öleceğim günün bugün olmasından.

76


Sakine Keskin Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi

KORKUYORUM İnadına yokuş çıkmak istiyorum bugün Cebimde Asaf’ın şiiri Bakalım, Ben yokuşun başında mıymışım? Yoksa kendimi aşağıda bırakıp Öyle mi çıkmışım? 7. satırımdayım, haftanın son günü gibi İmgeleri sıralamanın tam vakti Boyalı denizlerden, büyülü ufuklardan, Saran yapraklardan ve savrulan saçlardan Bahsetmenin tam vakti. Üstelik bir mevsimin bitimi... Ama, Korkuyorum şairlerden Korkuyorum şairliğimden, Bazen de öylesine güç telkin ediyorum ki kendime, Korkuyorum korkusuzluğumdan, Korkuyorum korkmamaktan... Bütün sevdiğim korkuları sıkıştırıyorum ceplerime Aralarında dedim ya Asaf’ın şiiri Yokuş çıkıyorum. Başlıksız şiirlerimi, aşksız romanımı ardımda bırakıp Korka korka çıkıyorum. Korkuyorum “yine de güzeldi” demelerinden Ve nihayet korkuyorum şiirimden...

77


Merve Nur Cömert Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi

BORSA Bir şapşal ve borsa Saatlerdir bakışmakta Adam ya var olacak Hiç olmayacak ya da Adam tedirgin, adam baba Tam bir gündür şu ekranın karşısında İndeks, eğer, düşüş ve yükseliş Onun varoluşu aslında Şu şebek Beni gülmekten öldürecek 1,2,3 dört Ve adamın ödü pat!.

78


Şule Demirbozan Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi

KARANLIK ODADA Önce karanlık gelir, sonra sessizlik, İçimdeki ürperti canlanır sonra. Kimsesiz tek başına... Kapkaranlık bir odada. Yağmur cama vurur, gök haykırır sonra Kapkaranlık bir odada. Yine kimsesiz, yine tek başına... Korkularımla baş başa, Hırçınlaşmış rüzgâr yine bu gece, Fısıldıyor gelip bana. Yine yalnızım yine yalnız... Kapkaranlık bir odada.

79


Sevim Beçet Özel Devran Fen Lisesi

KORKUYORUM Korkuyorum, Korkmaktan. Ama gerektiği yerde de Yeterince korkamamaktan... Karanlıktan... Karanlıkta beni bekleyen korkularımdan... Beni yiyip bitiren düşüncelerimden... Ya da ileride ışığımı yakacak bir annemin olmamasından... Korkuyorum. Nedenini bilmeden Öğrenmeye cesaret bile edemeden, Biraz da kendimden, Dünyadan, Tam hayata tutunmuşken Ölümün beni uyandırmasından İnsanlardan, Korkaklıktan... Korkuyla bakan bir çocuk gördüm mü Korkarım onun korkmasından, Minicik bir çocuğu korkutan şeyden, Yaşla dolu gözlerinden... Korkarım Korkularımı şiirlere dökememekten... Yine de bir umut içimden Ecele fayda olmayan korkuya Şiirler fayda olsun bir sebepten

80


Ali İhsan Dursun Özel Devran Koleji

KORK(U)MA

Her insan korkar aslında yalnızlıktan, Elini uzatıp kimseyi bulamamaktan çok korkar Çocuk sevincinin kaybolmasından, Yüzdürdüğü gemilerin batmasından Uzaklara daldığı zaman, Umutların git gide uzaklaşmasından korkar... Artık dizi yerine kalbi acıyacağı için, Ağlamaktan nefes alamamaktan, Annesiz bir çocuk gibi kalmaktan korkar. Her insan çocukluğunu kaybetmekten korkar.

81


Alper Biricik Özel Devran Koleji

KORKULAR Korku hep vardır insanın içinde Küçükken minik bir sesten, gölgeden korkar. Tanır çevresini, azalır korkusu, güven duyar. Sonra kendisini baskılayan şeylerden korkar. Kaçmak ister, gitmek ister; kurtulmak ister. Olgunlaştıkça birilerine yetememekten korkar. Acizliğinden utanır, çaresizce çırpınır, Öyle bir an gelir ki, yalnızlıktan korkar. Seslerden değil, ses duyamamaktan korkar.

82


İnci Kılınç Özel Devran Koleji

ÖYLE BAKMA Öyle bakma, korkuyorum... Yarım kalmış cümleler var içimde Seni her görüşümde yutkunduğum cümleler Ne yapsam da dile dökemediklerim. Öyle bakma, korkuyorum... Aramızda kalın duvarlar var, Biriktirdiğim hayallere set olan. Hüzün dolu dilime kilit vuran duvarlar. Öyle bakma, korkuyorum... Aklımda toparlayamadığım bir oda, Sana odaklı hayaller, duygular... Bitsin istemediğim hayaller odama dolar. Öyle bakma, korkuyorum... Yetmiyor sesin, dinmiyor özlemin, Ne kadar ümit verse de gözlerin, Dinmeyen korkum, bitmeyen umudum var.

83


Beyza Karadan Özel Devran Koleji

KAYIP GİDEN YILDIZLAR Ben 7 yaşımdayım ve savaşın soğuk nefesi Tam arkamda, Kaçamazsam kayıp yutacak beni Korkuyorum, Umutsuzluk bir sis gibi çöküyor gözlerime... Etrafta askerler terminatörler gibi Sürekli yok ediyorlar, yıkıyorlar yuvaları, Acımıyorlar... Bir bomba daha patlıyor yanı başımda... Hâlâ hayattayım ve acı çekiyorum? Hemen bitmiyor, Bir korku var içimde, Ölmek, kurtulmak istiyorum, Kara bulutlar kaplıyor etrafı, Çığlıklar yükseliyor arşa, Saklanıyorum bir taşın ardına Ağlıyorum... Etraftaki çığlıkları duyuyorum, Gözlerimden kanlar süzülüyor, gözyaşlarıma karışarak Kayıyor, buharlaşıyor hayatlar gözlerimin önünde... Üzerimden geçen bombalar benden büyük, Savunmasız, güçsüz bedenim onlara karşı koyamıyor. En iyi silahlar, koskocaman uçaklar

84


Tüm bedenimle, ruhumla korkuyorum bu makinelerden Ve makine insanlardan... Evet, küçüğüm Evet, savunmasızım Bana kim yardım edecek? Küçücük gökyüzümden yıldızlar kayıp gidiyor Elimde fırlatmak için tuttuğum taşım, Beyaz bayrağım hiçbir işe yaramıyor... Yer sallanıyor, bedenler fışkırıyor topraktan, Her yer kıpkırmızı... Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyor, Korkuyorum, Karşı koyamıyorum onlara, Derken gözlerimdeki sisler dağılarak bir ışık beliriyor, Korkum giderek azalıyor, Ruhum gökyüzüne yükseliyor, şehitlerin yanına.

85


Melike Rana Gözübek Özel Devran Fen Lisesi

TARİF EDİLEMEYEN HİS Bir his var içimde Tarifsiz, anlatılmaz, anlatılamaz. Yaşanmadan bilinemez, bilinse de söylenemez. Dökülemez dile asla tam anlamıyla. Öyle bir his ki, kalbimi daha hızlı çarptıran, Sevinçlerimi, mutluluklarımı gölgeye düşüren. Bazen birden gelen, bazense yavaş yavaş gösteren kendini. Bütün bedenimi, ruhumu saran bir his. Öyle garip ki tarif edilmez. Endişe değil bu içimdeki, ne olduğu bilinmez. Hüzün desen değil, sevinç hiç değil Bazen gözyaşlarım, bazense büyüttüklerim içimde. Kıskançlıklarım, merakım... Atamadığım içimden, git desem bile gitmeyen. Tam kalpten hissettiğim bir his. Öyle garip ki tarif edilemez. Uğuruna kalp kırdığım ağlattığım belki Hiçbir zaman nedenini anlatamadığım tamamiyle. Günden güne büyüyen içimde. Gülümsememi istemeyen, yüzümden söküp atan, Geceleri yastığımı sırılsıklam yapan, dualarıma konu olan. “Korkuyorum” diyebiliyorum yalnızca, açıklayamasam da. Tarif edemesem de tam manasıyla. Korkuyorum ben. Kaybetmekten, yaptıklarımdan, pişmanlıklarımdan, sevmekten, sevilmekten, ölmekten Korkuyorum. Ben korkuyorum.

86


Emre Mordeniz Özel İstek Belde Fen Lisesi

KORKU Seni aramak ve bulmak Bulup da yaşamak Ya da bir türlü bulamamak Hatta düşünmeden ölüp gitmek de var...

Gecelerdim ben, Karanlıklarla eş Bıçaklar çevirilirken yüzüme, Boşanırken soğuk sular bedenime, Okşarken ölüm gıdıklarcasına tenimi, Kaçtığım ormanlardı hep. Issız ve karanlık Dikenlerdi açan kollarını İpe sapa gelmez yılanlar Yelkovan her adımında Daha bir karadelikleşen yatağımda Sendin uzatan ellerini Israrlı ve aydınca Çizdiğim kara yazgılardı bensiz Tek kapılanlar o boşluğa Sen elimi tutunca Ellerin karşı durulmaz, Ellerin tutulası ellerin, Sıktıkça daha bir sahte Tam uzanırken ben Kayboluyorlar birdenbire Gömülüyorum ıssızlığa

87


Çekip alamayacaksa beni ellerin Bari bakışlarına boğ beni, Aydınlık olsun yitişim. Ellerinden “söz açılmışken” Söylesene sen kimsin? Rüyâ mısın gerçek mi? Yoksa yalnızca “ benden içeri bir ben mi “? Öylesine işlemişssin ki içime Unutmuşum daha tanışamadığımızı bile Ölüp gitmek de var şimdi Sözümle can verdiğim seni. Göremeden gözümle Bembeyaz kesilirim Ölümden olunca bahis Sana tutunamadığım geceler Yatağıma hep o kuruluverir Ölümün; ölümün ölümümüz Bunca yaşamak senle ya da sensiz, Bunca geceye göğüs germek sessiz, Bunca hissetmek. Boşluğumda gözlerinin donuverdi hep ölümün. Sonsuz ışıklar beklerdi bedenimiz. Bilinmeze atılması istendi. Ölümün kokusunu aldı akbabalar, Üşüşmeye başladı peşime çakallar. Umudumdu harekete geçiren ayaklarımı, Şimdi derman yok dizlerimde tek adıma Burnuma burnuma yürüyor karanlığın azgın kokusu Hançerini dayadı göğsüme boğuk boğuk Boğazlıyor beni kör karanlık Düşüyorum dipsiz bir kuyuya,

88


Kapıları kapandı birer birer ümitlerim, Çıkmazda beklemekten önce çare kalmadı, Kuşatıldım kapandı tüm çıkışlar Sen kork, bu düşen son kalendi senin... Korkumdu düşen son kalede bedenim.

89


Aytolun Cansu Ece Gür FMV Özel Erenköy Işık Lisesi

İKİ Yukarıda tam üstünde Bak bak sana bakan iki küçük inci Hani, hani yıldızların boşluğunu dolduran Hani, bak bak sana gittikçe yaklaşan Bak bak, gelmek üzere üzerindeki siyah perilerin büyüsü de Bak işte korunmak üzere kollarına Ama o inciler incilerimizi çaldınız Nereye götürdünüz onları Tek yıldızımı, incilerimi Sırtındaki kanatlar ağır gelirken Son bir kez süzülmez miydin sanki Son bir kez konamaz mıydın kollarıma Bu, cılız küstah kollara Gökyüzünün meleklerini taşıyamayacak kollara Bakına. Onlar da yukarıda Ama bak bak bak, kırmızı dudaklarımla son kez gülüyorum sana Ben de melek olmak istiyorum İncilerim yokken sadece, süzülebilirim Bu gülüş, bu son gülümseme Son. Hani, hani olur ya son karadut avuçlarında Benim kanım katilinin kollarında Ama bu son, son gülüş Bu takvimde son dalga, şu cılız kalbimde İncilerim, benim iki küçük incim, sizsiz köpüremez ki bu beden Sizsiz karanlık son bahar

90


Ekmeğimdeki acı ballar, izsiz kopmuş iki bağ Sizsiz son iki adım atacak bacaklar Ama bu son gülüş, incilerim Sizler gibi süzülmek Süzülmek... Güzel olmalı, siz yaptınız, sevmediniz onları Ensenizdeki kesik nefesleri Denizinizdeki dişlileri Siz kaçtınız... Benden benden mi? Benden kaçtınız yıldızlarım, benden kaçtılar anne Yıldızlarım sende, ben yalnız bir beden Boş bir çift söz ben Kırmızı dudaklar Ama bu son anne, kalbimi hissedebiliyorum O atıyor anne, neden şimdi? Neden? Sınırdayken yaşayan bir kalp bendeki Süzülürken uçuşan kısa saçlar Boş avuçlar bendeki anne Nasıl susturacağım bu bağıran kalbi Siz nasıl yaptınız anne? Karıncalanmadı nı bedenleriniz? Terlemedi mi avuçlarınız? Renklerine bedeninizin nasıl veda ettiniz anne? Ama bu son, son olacak anne Acır mı aşağıdaki çalılar, yıkar mı canımı anne? İki adım sadece, iki adım Biliyorum sadece iki küçük adım İki küçük inciye, iki küçük adım. Anne göremezsem ya boş avuçlarımı Ya kokmuş nefesimi, anne olmazsa devamı Ama bu son, bu son olacak anne Bir...

91


Sena Tuane Pala Özel Uğur Anadolu Lisesi

ESİR BİR YÜREK Gittikçe karanlığın dibine düşüyorum Gizemli, esrarengiz yollara... Koyulukların içine bürünüyorum Kayboluyorum sanki Yok ediyor bu zulüm beni Batıyorum gittikçe dibe Kara kuytular içerisindeyim Mahsur kaldım bir kalbin içine Öfkeyle dolu bir yürekte Savruluyorum her yana Gidiyorum ecelimin ardından Kapılar art arda kapanıyor yüzüme Anılar canlanıyor dimağımda Bir kez daha ölüyor gibiyim. Duyabiliyorum kalbimin o esrarlı atışlarını Esir alınmış bir bedendeyim sanki Sadece bir umut ışığı istiyorum Uzaklaşmak istiyorum karanlıklardan Belki sadece kendim olmak istiyorum Kelimeler üretemiyorum artık Tıkandım bir yokluğun içine Çıkamıyorum aydınlığa, ulaşamıyorum itibarıma Mağlubiyeti alamıyorum gözler önüne Garaz besliyorum sadece içimde Yalan doğuruyor her söyleyiş benden Ruh gibi sanki geri dönmüyor bedenime

92


Talya Papazan Özel uğur Anadolu Lisesi

MAVİ YALNIZLIK Işığı kapandığında kalabalıkların Korkutur beni çocukluğum Dört mağrur bir yalnızlık Yakalar beni gözlerimde O an karanlığımla karşılaşır mavi bulutlar Ve beni en çok muhtaç insanların karanlığı korkutur Oysa çağırmalıydım bir bir Küstüğüm bütün roman kahramanlarını Saklandım, son bir şans verdim onlara Hayatta kol kola dolaşan İpin ilmeğine doladı başını Daracığında dansa durdu başıboş düşleri Aldatınca sevdiceğini Korku pistinde kaza yaptı beriki Ben saklandığım yerde değiştim Biri dudağındaki kısa çizgiden korktu Öteki tam ortasında çizginin durdu Bir diğeri kanlı bir çığlıkla yaralandı İçindeki çocuğun parmaklarıyla gözlerini kapadı Ne babasının kızı ,ne de anasının oğluydu Köpeğinin korkaklığını paylaştı Ürktü maviyi çalan gözleri Kapıyı çalmadan girdi bazıları Avucumdaki anahtarı sesime sakladım Kaçtım odama, yemek masasına, Orda duruyordu tabağında bıraktığım yemekler

93


Artık kovalamıyor beni düştüler Masumiyetim düşürdüğüm yerde Eğilip alıyorum onu ver yerdeki ekmeği Dokuzu geçmek istemiyor saat Sulat ürktü yürekteki acıdan Kahramanımızın haritası elleri Oysa bir başkası Elleriyle kendini vurdu Törenin tebessümü tomurcuklandı. Buz tuttu evrenin kılcal damarları Hem roman hem hikâye kişileri bir de ben Ben, meydanlara çıktım, saklanmadım Flaşlar patlıyor, fiyakalı insanlar Başımıza üşüşüyor, Öpücükler havada uçuşuyor Bir martının gagasına dokununca öpücük Balon oluyor uçuyor mavi çocukluğuma Ve korkutuyor beni bu yaşta çocukluğum Uzanıyorum sessiz bir odada koltuğa Bir paragrafta, yarım bırakılmış bir cümlenin ya da Eksik bir sözcüğün anlamına sığınıyor kahramanlarım. Harfler, barikatlar kuruyor, ellerinde mürekkep savaşa duruyor Rüyalarımı bölüyor sesleri hoyratça Bütün roman kahramanlarım selamda Yavaş yavaş çekiliyor oyunun perdesi Bütün korkularım ayakta alkışta

94


Ramazan Aktar Mevlana Anadolu Lisesi

YALNIZLIK NEFERLERİ Bahtıma nice perdeler çektim nice mevsimlerden. Ayazda bıraktım ölümleri. Çil çil önüme dökülen hatıralar, Birer tecrübe külçesine döndü birdenbire Göğsümde ateşin tenine sığmayan yangınlar, İşgal etti rüya çerağımı. Uykularımı uzlete çevirdi kabuslar, Münzevi kervanları göçtü hayallerime. Ve şiirdi sesimin tek aydınlığı, Ömrümün karanlık şafaklarında... Ölmeyi unutmuş ihtiyar aşkların otağına düştüm Zaman uyuyordu pencerelerinde. Suçlar vardı, cezasını arayan. Katilini kaybetmiş cesetler gibiydi soğuk duvarlar. Ve güller belki de ilk defa küsmüştü dikenlere. Yalın ayaklarına bakmadan kalın adımlar atıyordu umut. Yoruldum. Sanki sorgucumda bir haftaydı mutluluk. Uslanmaktan usanmadığımı anladım. Gözlerimi yuvarladım göğün kapısından. İçimde kabaran isyanlara bakmadan... Kalbimin meftunluğuyla çözülen efsunlar. Her mihneti bir parçasıyla gömdü ruhumun. Kuytu bir kalabalığa karıştı yalnızlığımın neferleri. Ömrümdeki güzün hiç dinmeyen heybetiyle kaldım. Ben çağın ıslıklarını biriktirip Bir çığlık gibi sükunete daldım.

95


Tuba Çelik Mevlana Anadolu Lisesi

EDEBİYETİN SALINCAĞI Selamı varsa ölümün Uzanır tenimin soğuk gözyaşları gece boyu Zamanı kucağına alıp usulca uyutursa Azrail’e kimlik sorarım bir gece vakti Ne zaman dilime dolanırsa şehadet türküsü Fikrimi şeytanlara ziyan ederim Ecele taraf sorulmaz Rüyaların içine sızan ışık kadar kaçaktır kabuslar Hayallerin kelamı aynalar kadardır. Uğruna denizleri boyadığım gökyüzü Ne hesaplara uzatır boynunu Dilimin ucunda son nefesimin kavgasını yaparım ve Edebiyetin ipinde sallanmaktan korkarım

96


Simge CÖRÜT Mevlana Anadolu Lisesi

DERİN KARANLIKLAR Sallanan bir masa, kırık bir sandalye Özeti midir hayatın? Bu içime düşen gece Hangi tonu siyahın? Rüzgara emanet düşlerle yaşamışım Ah yandım be canım Vaktiyle çok yanılmışım İnanç ne kadar ince bir çizgide dururmuş Zaman ne de hüzel eğlenirmiş bizimle Ah yoldaşım Derin karanlığım Rengini sözcüklere sığdıramam Cenazeler kaldırırım kalemden kağıda Acımı gömerim her satır arasına Kefen eylerim kağıdı Kafiyesiz kalır korkularım Kimi zaman sayamam heceleri Nefesim can çekişir Ruhuma batmayan solukları ıskalarım ben Ama hala cesurum Hayatın kalanını yaşarım Nakış nakış işlerim her harfi Kelimeleri ıslatırım önce belki bir şiir ağlayarak büyütülür Belki bir şiir ağlayarak büyütülür Belki korkular zaman değirmeninde öğütülür Belki sallanan bir masa, kırık bir sandalye Kimi zaman özeti olmaz hayatın

97


Mustafa Çetin Bağcılar Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi

LAZIM OLAN BİR SES Duyamıyorum artık o eskiden duyduğum sesleri Sanki kaybolmuş gibiyim karanlık sokaklarda bir rüzgâr gibi Gözlerim kamaşır bazen özlerim maziyi Ey insanlar yeter artık bu saklambaç çıkın ortaya Bir enkazın altındayım sanki Çaresiz bekliyorum belki duyarlar beni Umudum sönüyor artık soğukta yanan kibrit misali Yalnızlık bile bıktı benden görünmek gerek artık bir insana. Korkuyorum sonsuz uyku yakın gibi Hayat ise bir mermi kadar derin ve sivri Usanmadım daha karşıma çıkar elbet biri Ayaz soğuğu var şimdiden ömrümün baharında. Beklemekteyim olmuşum hem mecnun hem deli Çıldırdım artık aklım başımdan gitti Nereye baksam görür oldum o gözleri Bir hançer misali saplandıkça iz bırakır yarada.

98


İsmihan Danışmaz Sultangazi Kız Teknik ve Kız Meslek Lisesi

BENİ ASLA BIRAKMA! Kovulduğum cennetten dünyada attığım ilk adımdı yaşam çığlıklarım Karıncaları ezen çocuklara inat saklanıp duruyordum kuytu köşelere Issız ormanlarda yolunu arayan patikalar kayboluyordu önümde birer birer Marifet kaçıp durmaktı kendimden ahrete kadar, kıyamet ha bugün ha yarın Dallarımın ucundaki sesler sarmaşığı dolanmaya başlıyordu bedenime Hırsızlama sözcüklerin zorladığı dilimin kilidi dönmüyordu bir türlü Cesaretimi çalan babamdan bana miras kalan o yalın düzlükte Uçan halımın üzerinde bıraktığım ayak izleri yol gösteriyordu anneme Sabahları düşler yorganının altına saklıyordum takatsiz kalmış bedenimi Belki de sonsuza kadar sarılmak vardı kalem kutuma, eskimiş bebeklere Duvarlar sabırsız bedenimi sürgün ediyordu uçsuz bucaksız sokaklara Halat bağlıyordu ayaklarıma ablam, titreyen ellerimle çözmeye çalışıyordum Annemin fincan takımını eksiltiyordu dünyaya kırgın hayallerim Mutfak dolaplarını açtıkça fırlıyordu öcüler, hamam böcekleri polis amcalar

99


Kapkara bir gecede kalıyordum yapayalnız, sokak kedileri miyavlıyordu etrafımda Kuşatma altına alıyorlardı geleceğimi, kaçıp gitmesin ellerimden diye yalvarıyordum. Bir türlü sonu gelmeyen çoktan seçmeli soruları cevaplamaya çalışıyordum rüyalarımda Kalbimin en önemli sınavıydı bu, kaydırma yapıyordum, yazık oluyordu ikimize de Üç yanlış değildi benim safça doğrularımı götürüyor olan nedensiz dalgınlık Kaygan zemindi ergenlik, zincirleme kaza yapıyordu işaretlediğim yanlış şıklar. Ağlamaklı şehrin öbür ucunda buluyorum birden kendimi, mevsim sonbahar Aylardan kasım, saat dokuzu beş geçe, siren sesleri sarıyor etrafımı Kulaklarım uğulduyor, kürsüdeyim, cevap veremiyorum Ata’mın sorularına Dilim dönmüyor bir türlü, sarsılmaya başlıyor dünya, yerin dibine giriyorum.

100


Esma Erce Bağcılar Osmangazi Lisesi

KORKUDAN KORKMAK Korku dedi mi gelir akla farklı nedenler Söylenir hep ayrı sebepler Bazen yanlızlık Bazen de ölümler Sorsan neden korkarsın diye Herkes farklı der Korkular çoğaldıkça içimizde Çıkmaz sokaklar benzer Bazen nedensizdir korku Bilmediğin bir yolu Karanlık gecede Yürümektir bu Bir çocuğun çığlığından Uyanınca korkunç rüyalardan Tek başına kalınca, karanlıklardan Korkuttuğunu hissetmektir korku

101


Fatma Gül Bağcılar Osmangazi Lisesi

KORKULARIN KARANLIĞI Gözlerin susarken korkuların yağmurları uyanır, Hüznün nefesinde dudakların ıslanır. Rüzgârın gözyaşı yürürken saçlarında, Bedenini saran ayrılığın siyahında, Yalnızlık senin olmuştur artık. Küçülen hayallerin, parmak uçlarını yakar, Korkutur tenini, çığlıklarını korkutur. Sessizliğin, okyanus olup bedenine akmış, Unutmak, umutlanmak gözyaşlarına sığınmıştır. Yırtılan geceler acıtmıştır sabahını, Ve doğmuştur yüreğine karanlık.

102


İzem Ceylin Kangallı Özel Maltepe Gökyüzü Koleji

KORKU Sen öylesin ki kardeşim; Korkuların kadar küçük Cesaretin kadar büyüksün... Sen öylesin ki Umutların kadar güçlü Hayallerin kadar sonsuzsun Ve sen öylesin ki Korkuların baskın gelemez sana Asıl sen uğratırsın onları korkuya Çünkü sen cesaretsin... Ne bir karanlık ezebilir seni siyahında Ne bir düşman silahıyla... Ne bir çığlık ürkütebilir seni Ne de bir avuç mermi... Diyeceğim odur ki kardeşim Korkuların kadar küçük Cesaretin kadar büyüksün...

103


Bilal Aslan Esenler Ticaret Meslek Lisesi

BEN, BEN MİYİM YOKSA KORKU BEN Mİ? Korkudur içimizde saklanan küçük yaratık, Korkularımıza karşı çıkmadıkça, Büyür, büyür. Bir de bakmışız ki içinde kaybolmuşuz. Korkularımıza karşı çıkıp onlara, Kimin lider olduğunu göstermeliyiz. Kim korktuğundan kaçabilmiş ki onunla savaşmadığı sürece Ama şunu da unutmamalıyız ki korku olmadan biz de olmayız İçimizdeki korku bizi biz yapar, o biz olamadıkça O biz olmadıkça biz asla olmamışız demektir.

104


Aleyna Nur Yılmaz Beykoz Boğaziçi Anadolu İmam Hatip Lisesi

KİM DİYEBİLİR Kİ? İçim çok karanlık bu gece Boğazın sular gibi derin ve soğuk Dalgalar gibi kalbimi aşındıran bir korku Korkuyorum, kimsesizlikten , sensizlikten Gökyüzü gibiyim bu gece Her gün her gece bağrıma saplanan gökdelenler Sinsi bir yüzle hepsinin elinde küçük bir hançer Hançerin ucunda siyah bir leke Korku... Gözlerinin içine son bir defa bakamamanın korkusu Çok yaşlıyım bu gece ve çok genç Bir yandan ölüyüm ve bir yandan diri Bir yandan korkağın tekiyim ve bir yandan en cesur aşık Peki ben şimdi kimim? İçinde sadece korkuları kalmış basit bir beden Çarpmaya bile yorulmuş korkak bir kalp Sen giderken ardına bile dönüp bakmayan! Bana yalnızca bir avuç korku bıraktın aşkından Şimdi kim bana mutlusun diyebilir ki ! Sen bile benden gitmişken? Peki kim bana özgürsün diyebilir ki, Ruhum avuçlarının içinde öylece dururken? Haykırışlarım sana, bu korku hapishanesinden.

105


Erva Nur Kesim Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi

SANA BİR ŞEY OLMASINDAN KORKUYORUM Allah’ın bana emanetisin Derdime çaresin İçimdesin biliyorum Çünkü seni hissediyorum Seninle yemek yiyor, seninle uyuyorum Sana bir şey olmasın diye dualar ediyorum Allah bana seni verdi ben de sana sevgimi Korkma yavrum ben seni çok seviyorum Belki de bana annem annem diye sesleniyorsun Sen içimde hayata tutunuyorsun Artık bende saklı bir tutkusun Bana seni veren Rabbime şükürler olsun Annelik bu demekmiş meğer Bana sorsalar o her şeye değer Mutluluğum, umudum ama en çok da tatlı korkumsun Yüce Rabbim seni ömür boyu korusun Sana bir şey olmasın diye hep karnıma dokunuyorum Artık daha erken kalkıp daha erken uyuyorum Tüm zevklerimden senin için vazgeçtim Ben en kutsal duyguyu anneliği seçtim Yavrum kimse sana dokunmasın Saçının teline kıyamam Sana gelecek dert bana gelsin Canımsın senin acına dayanamam

106


En büyük korku bu olsa gerek Ya ona bir şey olursa ne yapmam gerek Acımın tatlısı evlatmış demek İnsan değil sanki bir melek.

107


Gülbahar Kocaman Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi

MENEKŞENİN KORKUSU Korku dolu bir menekşeyim ben Hayatı seyrediyorum İstanbul’dan Korku dolu bakışlar görüyorum insanlarda Hüzünleneni var, ağlatanı var Binbir çeşit insan var Korkayım mı? Yoksa güleyim mi? Ben de bilemedim Bazen öyle korkuyorum ki insanlardan Cani duygular, tanıyamıyorum Benim bildiğim Ademoğlundan gelen insan bambaşkadır Nesilden nesile daha mı kötüleşiyor halleri? Bu nesilin sonu nereye varacak acaba? Korkuyorum bir gün çok pişman olmalarından Hayatlarını karartmalarından Kendilerini boş ve gereksiz görmelerinden Korkuyorum, kendilerini tüketmelerinden Bitirip yok etmelerinden korkuyorum Üzülüyorum hallerine, endişeleniyorum Korkuyorum, bizi de tüketmelerinden Bir anda dünyayı öldürmelerinden Korkuyorum...

108


Neslihan Altunbaş Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi

KORKUYORUM ANNE Korkuyorum anne Gözlerimi kapatmaktan, Karanlıkta kalmaktan, Gözlerimi açtığımda savaşla uyanmaktan, İliklerim titriyor, Yüreğim acıyor, Savaş kalbime ilmik atmaya Sinsice devam ediyor. Kalbim kendi içinde usulca yürütüyor. Ama bendenim korkudan hareket edemiyor. Ya yürüdüğüm yere Ateş düşerse diyor. Korkuyorum anne Savaşın ortasında kalmaktan Sizi ellerimle yıldızlara uğurlamaktan. Tek başıma kalmaktan, Korkuyorum anne. Artık rüyamda kanlı odalar, İçinde minik yavrular görmekten Bir de seni kaybetmekten, Korkuyorum anne. Hep yanımda yat anne Elimi sıkıca tut sakın gitme. Olur da gidersen Geri gel anne Sakın “ELVEDA” deme

109


Hilal Çetinkaya Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi

KORKUNUN EN GÜZELİ Bir sevda düşün ki şarap gibi Estikçe güzelleşiyor Bitecek diye bütün bedeninle korkuyorsun Her şeyinle seviyorsun onu bütünleştiriyorsun kendini Sonra diyorsun ki “ sana bakmak Allah’a inanmak” Ve yalnızlık korkutuyor adete gece gibi. Ay ışığının olmadığını düşünsene geceleri? Korkutmuyor mu ölüm seni? Sevgin bitmese ölüm var. Mutlaka ayıracak yaradan seni. Ağlıyor musun hiç? Korkma ağlamaktan Düşün ki Afrikalı bir anne: Ölecek yavrusu bir-iki saniyeye Sen onun kadar korkanı gördün mü hiç? Ya da babasını kaybetmek üzere olan bir çocuk Bakar mısın bir defa onun gözlerine Düşün hayatı; Yaptığı bütün kötülükleri aldığın bütün “ah”ları Ve kork yaradandan üzmeye değmez kimseyi Çünkü ecdadın sana böyle söyledi Yüzlerinizi kızartacak işler yapmak için kısa hayat Siz endişelenmezseniz Sevdikleriniz titrer üzerinize... Sizi sevenleri korkutmaya; Hakkınız var mı? Bir genç, taksi’nin arka sokaklarında, madde veriyor kendine Korkmuyor mu sanıyorsun? Bütün uzuvları titriyor... Onu o hale getirenler korkmuyor elbet

110


Vicdanları korkularını yitirmiş adeta Ve unutma ki vicdan bir şeyden çekinmeyince İnsanlığın yüzüne tüküresin gelir. Herkes seni arkandan vuracak diye bir şey yok Bu yüzden korkuların en şefkatlisi Allah’tan korkmak Allah’tan korkun mükafatını alırsınız. Ya burada ya ruhunu teslim ettikten sonra.

111


Ayşe Isı Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi

BÜYÜMEKTEN KORKUYORUM ANNE! Daha küçüğüm, anlayamıyormuşum hayatı Annem öyle söyledi. Neden korktuğumu, ne için ağladığımı... Büyümekten korkuyorum anne! Top oynamaktan, Çocuk seslerinin duyamamaktan Senden uzaklaşmaktan korkuyorum anne! Annem, biliyor musun ki canım nasıl yanıyor Şu küçücük yüreğimin Bir gün kırış kırış olmasından korkuyorum Aklımın, fikrimin; Yaşlanmasından korkuyorum anne! Hep düşünüyorum? İstemiyorum! Bayram gelsin. Şeker toplamak, yeni elbiseler almak istiyorum Hep çocukça hayallerim olsun En saçma, doğa üstü rüyalarım olsun Büyümekten çok korkuyorum anne Büyürsem senin de gitmenden korkuyorum anne Büyürsem hıçkırıklar büyütür beni! Bilirsin, hiçbir zaman doya doya ağlamadım ki! Çocukluğumu kaybetmekten korkuyorum anne! Ben senin hep küçük kızın olmak istiyorum Okuldan eve geldiğimde Öpmek, sarılmak istiyorum. Bırak, anlamayayım hayatı Her şeyden habersiz olsam dahi, Büyümekten korkuyorum anne Acı çekmekten korkuyorum anne! Sensiz kalmaktan, Beni bırakmandan korkuyorum anne! Minicik ellerimin, Bir gün kocaman olmasından korkuyorum anne!

112


Esmanur Sancar Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi

KORKUYORUM ANNE Her gece baş ucumda oturup ninni söylerdin ya Anne Dün gece yoktun Hasret kaldım ninnine ve sımsıcak sesine Niye gelmedin Anne O gece çok yalnızdım, korkuyordum Tek korkum seni kaybetmekti oysa Söyleyemiyorum Anne Susuyorum ve tekrar susuyorum Gecenin sessizliğinde senin için ağlayan gözlerime Nokta koyamıyorum Anne Kalbim dayanmıyor artık Gel ve Asla geri dönme Yüzünden hiç tebessüm eksilmesin Yüzün hep gülsün Eskisi gibi olalım korkuyorum Anne Biliyorum geri gelmeyecek o günler Hapis olmuşum ben, bu gecelerin sessizliğine Dinmiyor gözümün yaşı Beni kollarına al Anne Korkuyorum çok korkuyorum O saf, temiz kalbine girememekten O pamuksu ellerini tutamamaktan O deniz mavisi gözlerine bakamamaktan Korkuyorum Anne

113


Engin Baltacı Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi

KORKUYORUM Sen yoksun baba, Sen yoksun ve ben korkuyorum. Öyle karanlıktan, gök gürültüsünden değil, Gözü dönmüş insanlardan korkuyorum. Sen yoksun ve ben yalnızım, Sırtımı yaslayacağım dağ yok artık. Peşimden koşan köpekten değil, Gölgemi seyreden insandan korkuyorum. Âmâ gibiyim, görmüyor gözüm önümü, Ben; çelme takan insandan korkuyorum, Sen yoksun Kalkanım yok artık, Bana vuran elden korkuyorum. Yardımlaşmayı sen öğretmiştin bana, Şimdi sen yoksun, Düşene tekme atan insandan korkuyorum. Barışı sen benimsemiştin. Yoksun; Siyaha zulmeden beyazdan korkuyorum. Sen yoksun artık, Güneş doğdu ama gündüzlerim hep karanlık, Ben; güneşi perdeleyen insandan korkuyorum. Korkuyorum; Yokluğundan, sensizlikten Ve insanlardan korkuyorum...

114


Mine subaşı Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi

SEN VARSIN VE SENİ YAŞIYORUM Korkuyorum matematikten, sevmekten Belki de annemi kaybetmekten, Yalnız kalıp yaşlı ölmekten., Kafamı kurcalayan en korkunç düşünceden. Yüreğimde bir sızı var sanki En derinlerde sonsuzluğa çağırır gibi, Sessiz ama canımı yakar sanki. Gizli bir yere kaçırılıyormuşum gibi. Bir deprem enkazının altında kalmışım Yangından kaçamayıp alevlere tutmuşum. Bir aşka inanıp dünyayı unutmuşum Karanlıkta takılıp bir boşluğa düşmüşüm. Korkunun en gerçek düşüncesi bu Aslında insanları korkutan da bu Aldanma içimdeki kötü vesveselere Unutma ki bu korku şeytanın bir oyunu

115


Hilal Ayarı Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi

ÇIĞLIKLARIM Kokularım vardı: yaşamaya dair, içimde fırtınalar Özgürce uçan uçurtmalar gibi miydi özgürlük? Gerçekler miydi acı olan,yoksa zihnimdeki düş... Komik olan neydi ki güldüğümüz sevinçlerimiz mi? Yoksa derinleşen sancılarımız mı? Güneş ne kadar da parlak! Bakıp da, görmemek karanlıkta kalmış ruhu Beni anlatan, ya da insanlığa uyan Bıraksam diyorum şu koca şehri arkada Özlemleri,sarılışları, kavgaları Tanımaktı kendimi gölgemde, olmak vardı olmamak da... Gözler durgundu, ağlamak yoktu kaçışlarda, Unutmaktı geçmiş olan hüsranları, yok oluşları. Umutsuz değildi bahar bir çiçekle olmazdı. Ama her bahar bir çiçekle başlar. Karanlıktı sokaklarım, köşe başlarımda yabancılar Yürümekti düşlerime vazgeçmek olmazdı yüreğimde Ağlamasın mazlumlar, minik yürek, savaşlar niye yarar.

116


Sevda Özbay Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi

KORKUYORUM ANNECİĞİM Bir gün seni kaybetmekten, Başımı omzuna yaslayamamaktan, Gün gelip öksüz kalmaktan Korkuyorum anneciğim. Ya bir gün bırakırsan beni Gidip, gelmezsen artık geri Bilmezsin, ben bu düşünceyle ne denli, Korkuyorum anneciğim. Bir çiçeğin annesi toprak gibi, Her fırtınada sana dayandım. Kayıp giderse tek dayanağım, Savrulur, korkarım anneciğim., Sen olmazsan serpilmiş bu ağaçlar, Sonbaharın hüznü altında kalırlar Bense kurumuş ağaçlar altında, Üşür, korkarım anneciğim. Bırakma sakın elimi Sensiz olmaz, düşün halimi, Dalından kopan bir yaprak gibi, Korkuyorum anneciğim.

117


Fatma Kopuk Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi

NE YAPARDIM? Küçük bir kalpti o Fütürsuzca titriyordu elleri Gözleri adete acıyı hissedercesine Bırakıyordu yağmurlarını yavaş yavaş, tane tane Süzülen o yaşlar hızlıca akıyordu kalbime O acıyı söndürmek ister gibiydi gözleri Elleri bomboş kalmanın acısıyla böyleydi sanırım. İçerden gelen feryad sesleri duyuyorum. Sustum Korktum Kapadım gözlerimi... Kapadım ve şöyle dedim; “Ne yapardın ?” Beni saran iki el vardı kocaman iki el Ne zaman kalbimi bir korku sarsa Bir melek iki kanadıyla da okşardı saçlarımı Gözlerimden okurdu mutluluğumu hüznümü Hisseder gibi, içindeymişim gibi Kocaman bir adam var bir de Dünyalara sığmaz ya, o kadar kocaman o varken bir şey olmazdı ki bana Ya olmasaydı... Çok kırgındım, kızgındım Dünyanın büyün ışıklarını söndürüp Küçücük bir kalbe kapkaranlık bir dünya kalmıştı Belki de asla gerçekleşmeyecek hayaller Ve umutlar kalmıştı geriye Ne kalmıştı, onun kaybettiğinden geriye

118


Bana ne kalacaktı peki O zaman koca bir yalan Ben, gerçeğin içinde yalanları yaşamaya devam ederken Bir yük çökmüştü omzuma, çok ağır. O artık tüm yalanları geride bırakıp Yüz yüzeydi acıları, korkuları ve umutsuz umutlarıyla Belki bende...

119


Habibe Aksu Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi

SENSİZLİKTEN KORKUYORUM Korkuyorum, Sana bir adım daha atmaktan. Korkuyorum Çünkü; Sana gelip yanmaktan, Senin esirin olup solmaktan korkuyorum Elimi, gözümü, yüreğimi ve hayatımı, Senin için savaşıp kaybetmekten korkuyorum Korkuyorum, Sana koşarken ayaklarım titriyor. Sana yazarken kelimelerim korkuyorum, Yazamıyorum, Tüm cesaretimi kaybediyorum Sana gelirken SENSİZLİKTEN KORKUYORUM Dudaklarına hapsolmaktan Gözlerinin mavisinde boğulmaktan korkuyorum Sana gelen yolların Çıkmazlara çıkmasından korkuyorum Sana gelip senin esirin olmaktan korkuyorum SENSİZLİKTEN KORKUYORUM Benim olmamandan ya da olamamandan korkuyorum Ve ben SADECE “SENSİZLİKTEN KORKUYORUM

120


Saliha Yılmaz Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi

SES, YAĞMUR VE ÇOCUK Yağmur yağıyor Mira, Üşüyorum... Şimşek çakmaz değil mi? Çok korkarım şimşekten, O kıpkırmızı, büyük misketlerden... Her gördüğümde, Birileri ölüyor Mira. Sevdiklerime değmelerinden korkuyorum... Bak, ellerimde ufak kesikler var, Çok acımıştı kesildiğinde. Misketler, daha çok acıtır diye korkuyorum. Onlar, canımı yakmazlar değil mi Mira? Biz kötü değiliz, Dahası, İnsanız Mira, insan... Yüreği olan, Şefkatli, Ama yok, bilmezler, bilmesinler değil mi? Örülü kalsın duvarlar, yıkılırsa; Elimden daha çok acır. Onlar kavgacı, acımasız Duymuyorlar, görmüyorlar! Kalbimdeki devrim onlardan daha kalabalık, Ruhumdaki çapraşıklık daha vahşi... Onlar kalpsiz, çok acımasız Mira. Yalnızlık, karanlık, sessizlik birden yağıyor. Sokaklarda yalnız yürümekten korkuyorum. Şimşek i Şimşek çaktı, gördün mü?

121


Baksana kalbime Mira, dokun, dokun! Nasıl da atıyor, yerinden çıkarcasına. İyice bak, derince... Yumuşak, yumuşacık değil mi? Bir gün kaskatı kesilmesinden, nasırlaşmasından, Sol yanımın buz kesilmesinden, Onu hissedememekten korkuyorum. Devrik cümlelerimden, Hayallerimin, kelimelerimin devrilmesinden korkuyorum. Dahası kendimden korkuyorum Mira. İnsan kendisinden korkar mı hiç? Ben korkuyorum... Karanlık, sokaklar ıssız, kayboluyorum. Konuşsana Mira yok göster! Ses ver biraz, birazcık ışık, birazcık his? Avucumda biriksin yağmur, Parmak aralarımdan sızsın hayallerim, Kaybetmeden... Yağmur, ruhuma değsin. Yarım kalmış, insanlık, Üniformalı, keskin bakışlı adamlar, Korkunç sesli bombalar, Yıkılmış evler, aileler, hayaller... Hadi kalk, ıslanalım Mira! Sırılsıklam olalım, Dönelim yağmurda ! Bütün hücrelerimizde hissedelim onu Kaybetmeden; Çocukluğumuzu, masumiyetimizi, kalbimizi...

122


Rümeysa Nur Yıldırım Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi

AĞLIYORUM, SUSUYORUM, KORKUYORUM İçimde bir korku var Söyleyemiyorum, dışa vuramıyorum Sadece içime atıyorum Susuyorum, korkuyorum. Dünya sessiz artık İnsanlar korkuyor, ben korkuyorum Ölümler var ve ben ağlıyorum Hiçbir şey bilmiyorum, Sadece susuyorum korkuyorum Nasıl bir duygudur bomba sesleriyle uyanmak Sokakta cansız bedenler görmek Ufacık bir heves için insanları katletmek Bu nasıl bir vahşet nasıl bir zevk Ağlayamıyorum susuyorum korkuyorum Bir insan nasıl kendi vatanında tutsak gibi yaşıyabilir? Kendi vatanında adım atmaya nasıl bu kadar korkabilir? Ağlayamıyorum Sadece özgür olduğum yerde, Bir gün tutsak olur muyum diye düşünüyorum Ağlıyorum, susuyorum, korkuyorum.

123


Şeyma Çetin Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi

ANLAMSIZ KORKULAR Özgürlüğün korkusuyla çektim içimi Havanın buram buram özlemi Sokakların yalnızlık içinde gizliliği Acaba bu mu korkularımın nedeni? İnsanların aydınlık yanında karanlık yüzleri Sevgi içerisindeler ama asıl nedenleri nefretleri Herkes suskun, bu şehrin sessizliği Acaba içimdeki korku bu yüzden mi? Her yer karanlık yoksa geçer mi ? Yapraklar dökülmüş ağaçlar eski Korkularım depreşiyor bir sonbahar gecesi Ey şehrin sessizliği! Sessizliğin de bozulur illaki İnsanların bakışlarıdır aslında düşünceleri Bağrışların ardında gizli sessizlikleri Belki de korkuları geçmişin silinmez izi Geçmiş günler, durmuş geleceğin saati Sekerken korkak bir ceylan gibi Gecenin soğuğuyla yoruldum sanki Yine de korkularımdan kaçamam ki! Aydınlatmazsa eğer günümü günün güneşi Hıçkıra hıçkıra ağlayan bir çocuk misali Oyuncağını kaybetmiş gibi Uyuyamam korkarım geceleri Duyulmuyor artık korkunun ayak sesleri Son verdim korkularıma, geri de kaldı hepsi.

124


Yasemin Sağlık Kurtköy Anadolu Lisesi

HİÇ Onlar hiç yaşamadılar ki Şimdi ölseler ne olur? Onlar hiç gülmediler ki Kahkaha atsalar ne olur? Ölü çocuklarımı topluyorum Şimdi Kirli bakışlarınızdan Masum çocuklar Kan kokuyor şimdi... Korkuları parlar Memilerinizde! Çaresizlikleri. Parlak nefretinizde! Onlar hiç yaşamadı ki Aslında; Öldürseniz ne olur? Daha şefkat göremeden Ölen çocuklar; Huzura kavuşun Ve siz Şimdi kanlı sularınızda yüzün! O masum, saf, güzel Çocuklar... Bir melek kadar taze! Oysa süt kokmaları gereken; Ölü çocuklar! Onlar hiç tebessüm bile etmedi. Şimdi yaşasalar ne olur?

125


Kıvanç Gönet Kurtköy Anadolu Lisesi Ticaret ve Meslek Lisesi

KORKU SARDI İÇİMİ Karanlık bir kış günü Ortalık sessiz ve soğuk Rüzgârlar ardı ardına esiyor Korku doldu geceye Ufukta bir güneş doğana dek. Seni kaybetme korkusuydu. Ardından gelen bir çığlık Rehin aldı beni o karanlıklar Daraldı yüreğim o sesle birlikte Isırdı o ses ruhumu hayat boyunca İrkildim, doğruldum. Çıkmaz sokakta tek başımayım. İçime kapandım kaldım orada Masum dağın ardında, İnsanlığı görene dek.

126


Melisa Ceyda Selçukakın Esenler Ticaret Meslek Lisesi

KEŞKE İnsanları hiç anlamamışımdır, Küçükken büyümek isterler, Büyüdüklerindeyse küçülmek... Ben büyümekten korkarım mesela Hep küçücük bir çocuk olarak kalsam O küçük; Annesinin eteğinden ayrılmayan sevimli çocuk... Hayatın acılarını henüz görmemiş olsam, En büyük acım topumun patlaması olsa. Tek aşkım babam olsa. İnsanların beni kırmasına izin vermesem Biraz da ben kalp kırsam... İş güç peşinden koşacağıma Top peşinde koşsam. Günün tek yorgunluğu iş stresi değil de Bütün gün doyasıya oyun oynamanın Verdiği yorgunluk olsa. Keşke hiç büyümesem Hep çocuk kalsam Gerçek hayatı henüz bilmeyen İnsanlara ürkek; ama sevgi dolu yaklaşar o çocuk Kimseyi yargılamayan aldanmanın ve aldatılmanın Ne demek olduğunu bilmeyen o çocuk, o çocuk olmasam Keşke geriye dönebilsem, Hayatımı yeniden yazsam. Hiç büyümesem, hayat korkum olmasa Bu keşkeler de çoğalmasa...

127


Edanur Yıldırım Göztepe İhsan Kurşunoğlu Anadolu Lisesi

KORKULARIMIN ŞEHRİ Korkuyorum İstanbul senden Çok zor seninle yaşamak Hangi caddeden hangi acı fırlayacak bilmiyorum Caddelerinden korkuyorum Sanki bir şey anlatıyor gökyüzü bana Bulutlarından korkuyorum Kaldırımlarından korkuyorum Ağaçlarından Yaprağından köküne kadar hem de Yağmurlarından korkuyorum Acaba neler yaşandı bu semtte? Sanki her yer bela dolu Kokundan korkuyorum Nerede bu yolun sonu? Çıkmazlarından korkuyorum Çıkarlarından korkuyorum insanların İnsanlarından korkuyorum Kimler yaşıyor bu şehirde? Havasından korkuyorum Acaba bu nefesi kiminle paylaşıyorum ben? Ayak seslerinden korkuyorum Arkamdan gelen kim diye Sessizliğinden korkuyorum İstanbul Kimlerin çığlıkları saklı bu yerde? Fırtınalarından korkuyorum Ne ümitleri sürüklerdin bu masum esen yelde? Sıcaklıklarından korkuyorum Kimleri kavuruyorsun, kim bilir? Ne gelir ki elimden? Büyüksün sen İstanbul

128


Bense korkuyorum senden... Gün geliyor kendimden bile korkuyorum Yalnızlığımdan korkuyorum;hırslarımdan, çaresizliğimden Korkularımdan korkuyorum Ya hapsederse beni Korkular alırsa elimden Yaşama isteğini Ümidimi yitirmekten korkuyorum: Yarınlar öyle belirsiz ki ... Korkularımda gizlenen şehir Yine de seviyorum seni Gitmiyorum Gidemiyorum Ya da belki Gitmekten bile korkuyorum Ha İstanbul?

129


Ayça Pelin Ofluoğlu Göztepe İhsan Kurşunoğlu Anadolu Lisesi

SESSİZ ÇIĞLIK Karanlık Karanlık gene çökmüş bu sessiz sokaklara Ne bir ışık ne bir ses ne bir ruh var dışarıda Korkuyorum Korkuyorum kalbimin derin ormanlarında Yürürken çoraklaşan uçsuz topraklarında Sessizlik Sessizlik baş gösteriyor gene yarınlara aç sokaklarda Her günün güneşine Her gecenin ayına vurgun uyuyorum Gözlerimi açamamaktan korkuyorum Pamuk ipliği Her şey pamuk ipliğine bağlı kopmasından korkuyorum Seni sevdiğim her gün daha da inceliyor ipliğim Seni sevdikçe korkmaya devam edeceğim. Başka gözlerden korkuyorum Başka seslerden tenlerden ellerden Diken Diken üstünde yürüyorum Ayın parlaklığında güneşin aydınlığında Korkuyorum Gül yaprakları arasında kaybolmaktan Seni başkasıyla görmekten Onun nefesini sende hissetmekten Korkuyorum Yeniden sevmekten Korkuyorum Korkuyorum kar tanesi gibi erimekten Ölümden bahsediyorlar korkuyorum Ölmekten değil seni görememekten

130


Senin yerine senin göğüne bakamamaktan Ateşten bahsediyorlar Ateş yakar mı hiç aşktan yananı? Korkuyorum Ateşten değil sensizlikten yanmaktan Kendimden korkuyorum Korktuğum gibi biri olduğumdan.

131


Simay Yanık Göztepe İhsan Kurşunoğlu Anadolu Lisesi

KORKUNUN RÜZGÂRI Bir ses duydum, Korkunun çığlığıydı bu. Sesi takip ettim, Yaklaştım, Bir odaya girdim. Bu odayı tanıyordum, Korkunun saklandığıydı bu. Onu buldum ve elinden tuttum, Çok uzaklara götürdüm, Hapsettim çıkılamaz bir yere. Sonra koşarak geri döndüm, Aydınlığa... Kapılardı sadece, Korkuyla aramızdaki, Kilidi mühürlü kapılar. Zorluyordu kilidi. Bir an önce ulaşmak istiyordu vücuduma. İçimde, Bir deli rüzgâr gibi esmek, Esip savurmak istiyordu beni, Karanlığa...

132


Batuhan Bayatlı Esenler Ticaret Meslek Lisesi

KORKU İLE ANLAŞMA İnsan sistemine korku gömülmüş olarak gelir, Kim bilir ne zaman ortaya çıkacaktır bu korku. Zaman gelir, yapılan bir şeyden sorumluluk duyulur. İşte o an korku yavaş yavaş gün yüzüne çıkar. Korku çıktığı an kana karışır yavaş, yavaş. Kalp hızlı hızlı atmaya başlar, Anlarsın ki bir şeyler kötüye gidiyor, Hayır, olması gerektiği gibi korku ortaya çıkıyor. Her şey toz pespembe sanıyor iken bu da neyin nesi? Bedenini saran bu endişe neyin yüzünden oluyor? Sorular korku ile beraber büyür ve gelişir, Gün gelir cevap aramaya başlarsın ama yok, Cevap yok. Aradığın bütün cevaplar sana soru olarak geri döner, Sen korkunun varlığını yeni öğrendiğinde, Korku seni sarmıştır, Artık korku ile anlaşma yapmak istersin. Korku buna izin vermez, Zaten kime izin verdi ki? Korkunun suretinin suretini ancak o zaman anlarsın, Her şey korku üzerine inşa edilmiş, Korku, kademelere ayrılmış. Korku adeta bir canavar ama içimizde sessizce, Felsefenin sureti adeta onun suretine bürünmüş, Kendini bir düşünce, bilgi gibi gösterir, Ama düşünce değildir ki tartışılsın, yorumlansın. Bilgi değildir ki kendi bir tanımdır. Sonucu yoktur ki zaten başlangıcı yoktur. Faydasını ararsın ama bulamazsın. Zararını da düşünmek gerekir ki bulasın,

133


Düşünmekten de korkuyorsan, hayır. Düşünmekten korkan insan, yanına korkuyla tanışmamıştır. Korku felsefesi, sureti ve anlamı. Aba vü ecdat, asırlardır sürüyor, Ahd vü ecdat, asırlardır sürüyor, Ahd her zaman doğuyor, Doğan güneş korkuyu siliyor.

134


M. Kürşat Sel Özel Kartal Yesefi Anadolu Sağlık Meslek Lisesi

YAŞAMAK IZDIRABI Şehir kana bulanmış Akşam ezanları mütemadiyen haykırıyor. Yaşayan bitkin ölüleri Hür beyinde lanet taşıyan Siz kahpe aşıklar! Her nefeste kanlı sevişmelerle geçen ömürde Kefenler içinde ateşlere gömülen Siz! Son neferleri iblisin Dalkavuk bir gençlik Kir pas içinde gözleri, Bedeninde yalnızlığın açık hüviyeti Her bedende başkalaşan ve pisleşen Şarkın garba son gösterisi... ...GARBİ Ne mükemmel armağandı sana İslam Ellerime güç ver Güç ver ya Rab Korkarım bu düzende onlara bakmak Korkarım bu genç yaşımda simsiyah yaşamaktan. Sorarım Karanlıkta ne vakit huşu bulmuş ki insan? Ne vakit aydınlanmış şark dediğin şarlatan? Dilim onun dili olmuş. Sözlerim onun sözü Kadının soyulmuş Dönmüş bir garibana

135


Meriç Küpçü Özel Sankt Georg Avusturya Lisesi ve Ticaret Okulu

SANA DAİR Bir şüphe düştü aklıma Akrep yelkovanı kovalayınca Ben de sizden biriyim Kör müsünüz yoksa görünmez miyim? Yanlış bir mevsimde açan çiçek gibi Varlığım kesin olduğu kadar önemsizim Ve Bu yalan dolu hikâyenizde Bir imla hatasından ibaretim Ama hâlâ yaşıyorum Sebebi sensin işte Bir şüphe düştü aklıma Ansızın çekip gidersin diye...

136


Samet Kesir Özel Boğaziçi Anadolu Sağlık Meslek Lisesi

SİLİNEN ZAMANLARIM Korkuyorum Terk edilmiş bir kasaba gibi yalnız ve sessizlikte Unutmaktan hatta seni hiç hatırlayamamaktan korkuyorum baba Gözlerim uzaklara dalıyor, düşünüyorum, düşünüyorum... Sensizliğin beni her çağırışında ağlıyorum, Korkuyorum baba. Her pazar oturduğun köşede yudumluyorum kahvemi, Kulağımda sesin ve durmadan dinlediğin şarkılar; Kimi zaman sesin kimi zaman sessizliğin Aklıma geliyor avazım çıktığı kadar bağıra bağıra söylüyorum sevdiğin şarkıları Kimi zaman da sessizlikte dinliyorum seni Korkuyorum baba seni bir gün duymamaktan korkuyorum. Hasretin dalga dalga vuruyor yüreğimin kıyısına. Gözlerim kapımı çaldığından beri gözlerim bulutlu. Tutunamamakta korkuyorum hayata Alabora oluyor ruhum Düşmekten korkuyorum Çok korkuyorum baba.

137


Hilal Mutluer Eyüp Anadolu Lisesi

O Kuramadığım cümlelere dair hecelerim İlmik ilmik işlemiş her zerreme Sınırları açmalı ya da aşmamalı mı sorular Bana mı benden öteye mi merhabalar Dağ küçülür korku büyür Yüreğinde tavşanın Tavşan kaçar hayat kalır elimizde Ne söylesem ne desem kifayetsiz Söz uçar acı kalır dilimizde Yoldur yolcudur bir ileri bir geri O’dur yeşertir, soldurur Gönderen de kal diyen de O’dur

138


Gizem Yurdakul Özel Mavigün Fen Lisesi

KORKU KALDIRIMINDA İÇİ SIZLAYAN BİR YÜREK Korku tüten bir tren gibiydi bakışlarım Yansıyordu kaldırımlardaki gözyaşı birikintisine duman duman Doldu gözlerim taşmak isteyen bir bulut kadar Ve birdenbire senin korku kokulu sesin Aktı gitti izin almadan sonsuzluğa Bu gözler... Bir ağustos gecesinin ateş böcekleriydi Işığı sana olan sevgisi Kanatları, yüreğimdeki korku kadar hareketli Uçuyordu etrafa seni ararken Ellerim... Vurulan bir ceylanın bacakları kadar titrek Onun büyük büyük, alacalı bulacalı yerleri gibi yaralıydı Korku kanıyordu Gıcır gıcır ediyordu parmaklarım Çünkü ben, ellerini sıkıca tutamadım Bacaklarım... Bir kuklanın bacakları gibi bir o yana bir bu yana Ne yapacağını bilmeyen bir yavru kuş kadar Masum kalmıştı, ıslanmıştı iki gözyaşı karışımından; Bulut ağladığından Ve bir de yüreğimdeki korku yaşından Islanmıştı

139


Yüreğim... Kaldırımların kalp ağrısı kadar ağrıyor, ağlıyor Kaldırımların dünyayı kıskandığı kadar korkak Bulutun dünyanın peşinden koştuğu kadar divane Dünyanın iki yüzlülüğü kadar masum Bulutun beyazlığı kadar kırmızıydı Ve birdenbire! Gözyaşımın buharında gördüm seni Buldum deyip parmaklarımla seni sıkıca tutmak isterken!?... Penceremdeki kuş gibi uçuverdin Sen giderken Ben koşmak istedim peşinden, bulutlara kadar Ruhumun buharlaşmasını istedim Yürüyorum şimdi korku kaldırımlarında Etraf inliyordu kaldırımların kalp ağrısıyla Bir anda gökyüzü de kopardı bir fırtına Yüreğimdeki o söküp atamadığım Seni kaybetmenin korkusuyla Çaresizliğin dolmuşuna binmiştim Ve oturdum korku kadar yumuşak koltuğa

140


Yaren Yüksek Özel Eğitim ve Yaşam Merkezi Okyanus Lisesi

KORKUYORUM Haksızlık yapanlardan çok, haksızlıklara göz yumanlardan korkuyorum Hiç sevilmemişlerden korkuyorum Çünkü onlar hiç sevmeyecekler Boşuna akan gözyaşlarından, boşuna geçmiş senelerden Acıyı öğretenlerden korkuyorum Başkasına atılan haksız tokadı kendi yüzünde hissetmeyenlerden Her şeye rağmen yaşamaya çalışanları ezenlerden Toprağı anlamayanlardan Suyun sesine kulak veremeyenlerden Annemi üzmekten, En çok da korktuklarım gibi olmaktan korkuyorum Dinlemekten, söylemekten korkuyorum Hatta bazen düşünmekten Yine de en korkuncu hiç sorgulanmamış yaşamlar olmalı... Korkaklardan korkuyorum Bir bebeği anlamayanlardan, Tohumdaki mucizeleri göremeyenlerden. Ayrı düşen yüreklerden korkuyorum Işığa erişemeyenlerden çok karanlıktan memnun olanlardan Notaların hüznünü paylaşamayanlardan, ekmeği dava olarak görenlerden, Hep ayaklarına bakarak yürüyenlerden korkuyorum... İçlerindeki mutluluğu dışarıda arayanlardan Gittikleri her yere umutsuzluk taşıyanlardan Savaşlardan, efendilerden, paradan korkuyorum Büyük insanların ölümünden değil ama harcanmış yaşamlardan korkuyorum

141


Yastığa baş koyduğunda vicdan azabı çekenlerden Bağnazlardan, cahillerden, öğrenmeye açlık duymayanlardan Sorgulayanları yargılayanlardan Hep aynı hırslara yenik düşen insandan korkuyorum Oysa yaşamak cesurların işi Oysa yaşamak göğüs ister germek için tüm haksızlıklara Yaşamak dimdik bir baş ister korkaklara kafa tutmaya Yaşamak omuzlar ister dayanmaya, Yaşaman kulaklar ister ki işitesin tüm hakaretleri ve bütün “seni seviyorum” ları Yaşamak nasırlı eller ister, öyle bir tutacaksın ki hayatın iplerini sanki bırakmayacakmış Ve her an bırakılabilecekmiş gibi... “Vazgeçmedim, bakın duruyorum dimdik” diyebilmek için dil ister hayat Kimseyi yaralamamış masum bir dil Ve hiç kirletilmemiş bir yürek ister hayat Hiç kirlenmeyecek çocuklar ister, Umutlu, şen, cesur çocuklar...

142


Süheyla Candan Hündür Kurtköy Anadolu Lisesi

ÖLÜM SESSİZLİĞİ Öyle bir şeydir ki ölüm Başı varken, sonu yoktur. Vakitsizdir zamanı kadar gelişi; Ama korkarsın, korkarsın yine İstemesen de sokulur içine En acı tarafından yakar seni İnadına değiştirmek istesen bile Korkmak istemezsin yine de Kaçmak istersin; ama kaçamazsın Ruhun çığlıklarını duyarsın inceden inceye Derin bir korku bırakır içine Soğuk, karanlık, ıssız bir tabuta ağlar gözlerin, Geçmiş hesaplara yanar bedenin, Adı konmuştur bir kere beyaz kefenin Ağlıyor gözlerin, ağlıyor ölüme. Tabutun sırdaşı sarmak istiyor seni, Beyaz, masum gelinlik yerine Koymak ister Azrail seni toprağa “Benim suçum yok ki “ dersin, yalvarırsın Allah’a; Ruh titrer, ter boşalır senden Bir bu acı, bir de suçun yoktur işte. Ölüm daha çok korkutur seni günden güne Korkunun esiri olmuş susuz bedene İki damla yaş akıtmak mı niye? Niye bu yaşlar, niye bu korku? Ölümün gelişini iliklerine kadar hissedersin önce, Sonra yüzündeki manasız korkuya bırakır yerini Korkularını ateşe at kurtul Belli ki günahların çoktur; Şunu bil ki; korkunun ecele faydası yoktur...

143


Aslınur Karataş Zühtü Kurtulmuş Lisesi

SON Alaca bir karanlık geceye mühür oldu. Öyle zifiri ki yalnızlığım, gölgem dahi soldu. Ezelden yıldırım mı çaktı, kıyamet mi koptu? Kalbim dörtnala atıyor nasıl bir kabus bu? Dalında olgunlaşmış meyve misali bedenim Sıratın omzundayım, sis bulutu gözlerim. Sıçrayarak göz açtığım, fırtınalı kabuslarım Dizlerinde uyutuyor, en derin korkularım. Güneşin kızıl denizine açmıştım yelkenleri Cehennemin volkanları tutuşuyordu geceleri Endişe sevişiyordu korkularımla alev alev. Buz misali eritiyor, çığlıklarım hayalleri. Yumurta kabuğu gibi, ince zarına tutunan Ve paramparça cam kırıkları, bertaraf hayaller... Gece demir atmış karanlığa limandan, Yılan olmuş zalim yollar, zehirlenmiş ümitler. Gökten gece yağıyor; sağanak sağanak, Sırılsıklam ediyor karanlık korkularımı. Çırpınıyor umutlarım, bir yolculuğa tutunarak, Kırıyor kara duman kolumu kanadımı. Göğsümde ağır bir sancı, sıra dağlar mı oturmuş? Gözlerimde kadife kelepçe, gün sararıp solmuş. Kesiliyor nefesim, Azrail’im kılıç vurmuş Perdelenmiş yarınlar, korkum kefenim olmuş

144


Tuba Çalı Dudullu 75. Yıl Cumhuriyet Anadolu Sağ. Mes. Lisesi

KORKARIZ Başarısızlıktan korkarız Başarmaya adım atmayız Aşağıdayken bile Düşmekten korkarız Unutulmaktan korkarız Unutulacak kadar hatırlanmayız Kaybedecek bir şey yokken bile Kaybetmekten korkarız Pişman olmaktan korkarız Ve yapmayız yapacağımızı Yaşamak nedir bilmesek bile Ölümden korkarız Mutsuzluktan korkarız Mutluluk için adım atmayız Birlikte olmamışken bile Ayrılıktan korkarız Yalanlara inanmaktan korkarız Yalanlarımızı inandırmaya çalışırız Konuşsak harikalar yaratacağız ama Saçmalamaktan korkarız Yolumuzu kaybetmekten korkarız Yeni yollar aramamak için Hayatımız’ın altı üstünden daha iyidir belki Fakat hayatımız’ın alt üst olacağından korkarız

145


Hatalar yapmaktan korkarız Güzellikler yapamayız Yanlış anlaşılmamak isterken Doğruları anlatamayız Korkuyorsan bir şeylerden Düşmekten korkuyorsan eğer Uçamazsın Savaşmaktan korkuyorsan eğer Kazanamazsın Hapsolmaktan korkuyorsan eğer Özgür olamazsın Korkularımızı yenmenin tek yolu Korkularımızla yüzleşmemizdir Fakat korkarız yüzleşmekten Sonucun ne olacağını bilmeden.

146


Dila Gülensoy Özel MEF Lisesi

YARIN HİÇ YOKMUŞ O çok güçlü görünen insanlar, İçlerinde minik birer çocuk yaşatırlar Sözleri çoktur ama susarlar Korkarlar konuşmaktan Konuşup yüzleşmekten. O çok güçlü görünen insanlar, Korkarlar kaybetmekten, yitirmekten Anılar yaratmadan yaşamaktan. Korkuyoruz aslında hepimiz. “Söylemek istediğim buydu” diyemeden ölmekten Sevgimizi yaşamaktan, yaşayamamaktan Korkmaktan korkuyoruz. Ve bu korkular arasında öğreniyoruz; Yarın hiç yokmuş, Her gün yeni bir başlangıçmış gibi yaşamayı ve Zamanın korkuya yenilemeyeceğini.

147


Muhammed Nur Emen Şişli Anadolu Sağlık Meslek Lisesi

AYDINLIKTAN KORKAN BÜYÜKLER Bir sabah göğü kızıla boyayan güneş Hayatı yeniden başlattı ve Güzel bir hediye Yeni bir gün, yeni bir hayat vardı. Ve silahı yüreğinde onlarca savaşçı Ve insanların mihenk taşı; “aydınlık”, ki; Işıkla, kara yüzleri kapkara, Işıltılı yüzleri mütebessim kılıp aydınlanacak Ve aydınlığın tanrıçası; O kadar mütebessim O kadar sıcak ki... Yine de üşüyen Korkan savaşçılar var Belli ki soğuktan üşümüyorlar Korkaklar bakışlarından anlaşılır Cesurlar da korkar korkmaktan Cesurlar adımlarından belli olur. Korkunun üzerine yürüdüler Güneş’in sıcak olmamasından değil Aydınlıktan korkan savaşçılar Onlar. Karanlıktan korkan çocuklara gülen ahmaklar

148


Uğur Köseoğlu Orhan Cemal Fersoy Lisesi

ŞEYTANIMIN KORKULARI Yalnızlık korkusu vücudumu sarıyor Şeytanım delirdi nenkirimle konuşuyor Gözlerimde gayya bana haram darü’lcelal insan olmak en büyük cezam Ömrüm boyu nadasa bırakılmış cennete gideceğim göreceğim hasretin cenneti cehennemleştirmesine Başladı bizimki anlatmaya yaşadığımı aslında böyle olamamanın nedeni yaşadıklarımmış O bile anlamamış nasıl kafayı kaçırmadım Söyledi genç yaşlarda nasıl yaşlandığımı sonra çıkarttı vicdanımın mahkemesine başlattım anlatmaya... Yıllar geçti... kaldım ayakta içimdeki yangınla Bu yüzden mi karıştı rüyalar gerçeklik hattıyla Korkularım başlamıştı. yaradan bıraktığında ellerimi Dünyaya gelmiştim çoktan sağır edici çığlıkla ve açtım gözlerimi Her şey çok geç artık alıyordum ciğerlerimi yakan nefes Bebekliğim geçti yere düşmekle tanrının çelmeleriyle yardım haykırışlarım daha boklaştırdı geceleri Tuttum... yürümek için zarar vermeyen tek eli

149


kim bilir? belki de pişman olmuştur bakınca gözlerime beni öldüren onların öldüğü korkusu uyuyamazdım duymadan elindeki o pis sigara kokusunu annemin sevgisiyle doldurmuştum ben evrendeki pis boşluğu Her gün daha çok büyüdüm yediğim tokatla terlikle Patlamış dudakların acısını geçirdi eliyle yedirdiği köfte ekmek Dünyanın en mutlu insanı oldum açınca bir çizgi filmi! bir hayalimi bitirdi... babamın eşek herif sesi. ama eşi benzeri de yok o sesin çünkü başka hayalin gerçekleşmesi. çikolatanın kokusu çikolatanın sesi pencerenin kenarında yollarını gözlerdim genelde de pineklerdim anlamadığım bir tatlı acı bıyıklarının yanağımı dokunması alacağım gofret... bütün canavarları hayaletleri yok ederdi gıdıklamaları ile geçen akşamlar... komşuların kahkalarıma gelmeleri o zamanlarda kaldı hiç gelmeyecek içten gülümsemeler tarifsizin tarifi böyle Nefret ettim büyümekten büyüdükçe babama sarılmayı özledim. Sorun şu ki Küçüklükten daha çok ihtiyacım var bu sefer.

150


O zamanlar paylaşamadığım sadece topum vardı. Tosun oğlun yaptı yapacağını yine topu patlatan komşunun kafasını yardı En büyük acıyı tatmıştım o sırada Kardeşimin yumruğuyla O zaman çakmalıydım ağa dünya manifestosu kardeş kazığı sünnetten korkardım ama kandırdılar oyuncak ile onlara da güvenemem karar verdim tekim artık kimse duymasın sakın... Yorganı kafama çekip planlar kurardım kendi kendime Adam oldum sünnetle evlenmeliydim artık öğretmenimle büyüdüm bıyıklarım terlemeye başladı ya kaçıyoruz okuldan Reisiz ya koşuyoruz mevzudan mevzuya arıyorum uzanan ilk yardım elini temiz olan eli kurtarıcım olsun “boktan nasıl kurtulayım” klavuzum karga” hiç unutamadığım an nasıl unutayım aldığım en büyük hayat dersi Erkekliğe adım attım diyebilirim işte pederden yediğim ilk tokatla herkes tırsıyor..yapacaklarımdan gittiği yoldan güvendiklerim bile evi değiştirecekler sırf düzelirim diye taşındık...

151


başka semt başka kişi başka kavgalar korkularım sadece korkusuz düşüncelerim Bu yüzden yedim okulumda ilk siyasi dayağımı fark ettim ki.. korkmasan da korkutur hayat seni seve seve.. sonra bir sınav.. anlamadan geçtiğim lise sıraları Cesaret edip dudaklarım tatmıştı aşkın tadını Hoş geldin hurim.. İliklerime kadar işleyen bakışların O gülüşün göz kapaklarıma yapıştı resim olarak Gözlerime kapadığımda geliyor aklıma Söylemedin en başından dört sene çekeceğim acıyı terk edince beni şizofrenliğin en afillisi herkesi onun gibi görürsün ya terk ederse bu da?? güvenip de birine veremezsin sevgini.. Dinlemeliydim seni baba herkes sizin gibi değil... birini arıyorum günahlarım gibi terk etmeyecek biri Dinleyecek kişi aynı odamdaki sarı duvarlar gibi hayattan kaça kaça yaşadım 18 senemi ortalamaya göre yaşayacağım korkularla 40 sene daha Kısır döngü.. sarhoş ederken düşündüklerim adımlarım bile sayılmakta dedikodular.. onlar bunu dediler şunu dediler Saygılar saygısızca ruhumu almayan Azrail..

152


ne zaman bir adım atmaya kalksam korkuttunuz tedirgin ediyor varlığınızda yokluğunuzda Yetti artık! çağırdım şeytanımı tanrıyı melekleri kim varsa oturdum rakı sofrasına Dedim moruk aslında ben de yaşardım korkusuzca öyle bir yer ki bura cehennemdekilerin cehennemi düşün öylesine korkutucu ki yaratan da korkar yarattıklarından

153


Yiğit Acun Orhan Cemal Fersoy Lisesi

KORKUMUN KATİLİ Kabus görmüş çocuk gibi, O çocukmuş gibi korkarım!! Çarpar kalbim fırlayacakmış gibi Sel olurken ter damlalarım... Geceleri onla karşılaşınca, Atar korku kurşunlarını!! Kaçarım ama, Saplar bana kurşunlarını!! Çaresizlik sezer mısralarıma, Benim şiirlerimdeki çaresizliği!! Özümde yiğitimdirama, Hissettirir bana vakitsizliği!! Geceler hep onun mudur? Söyle senin midir? Alıyorum kalemimi. Yazıyorum senin karanlığına!! Karanlığına yazıyorum seni Bembeyaz yazılarımla, Bak güneş doğuyor, Herkes okuyacak seni ama Öldürdüm seni...

154


Duygu Kızılgedik Orhan Cemal Fersoy Lisesi

KORK(M)UYORUM Hayır korkmuyorum! Işıkları kapatma sadece Seni göremeyebilirim Yok olabiliriz Sen aydınlatamazsın beni, Simsiyahsın, kirlisin, paslanmış ellerin. Hayır korkmuyorum! Kapıları kapatma sadece Buradan çıkamayabilirim Seni bırakamayabilirim Seni bırakamayabilirim Gelemezsin benimle biliyorum Buraya aitsin, soğuksun, karanlıksın Hayır korkmuyorum! Sensizlikten Yabancı suratından Sahte sevişmelerinden Usulca kaçışından. Hayır korkuyorum!

155


Oktay Tugay Mehmet Ali Büyükhanlı Ticaret Meslek Lisesi

KORKARIM Kara gecelere aldanmaktan korkarım, Korkunun iliklerime işlediği, sessiz gecelerden. Damarlarımda dolaşan kan çekilirken yerini kaplayan kabustan korkarım Duygularını sattığım kalbime girmenden, Beni aşkınla yakıp yıkmandan korkarım. En yakınım bildiğim dostumdan, Bağlanmaktan korkarım An gelir en güvendiğim insandan Mantık zırhımı alaşağı eden duygularımdan korkarım. Aldığım nefesten, İçime çektiğim havadaki ihanet kokusundan korkarım. Bazen kim olduğumu unuturum, kendimden, Kaybettiğim benliğimden korkarım. Sahip olduğum en güzel şeyken yalnızlığım, terk edilmekten, Kaybolmaktan korkarım. Mutlu biten masalların başkahramanı olmaktan, Alıştıklarımdan vazgeçmekten korkarım. Kızgın kordan acıların hapsolduğu kalbimde, tattığım tek histen, Korkumdan korkarım.

156


Ali Gür Yıldırım Özel Tarhan Koleji

SORGU Kimsin sen? Paslanmaz çeliktan yüreklere vur kafamı Aç şimdi kara kaplı kitabı Ruhumu dağla nefret kokan nefesinle Okşa kırbacınla küşük sarışın bir çocuğu Bilir misin? Öcüler dolaplarda değil, Aynalarda saklanırlar. Huzursa cennette değil, Bir kadının iki göğsünün arasında O kokuda saklıdır kimi zaman Kimsin sen? Bir duvar diktim önüne, Öğrensin diye Şimdi sal gözyaşlarını ve Oku! Vazgeçtiğim rabbinin adıyla oku! Ben senin babanım Gözyaşlarıyla ıslak tokatlarda Ve bir gece vakti Anason kokan o okşar ellerde Kalemini sıvazlayıp Kağıdın rahmine akıttığında doğan Kafiyesi delik çocuğum ben. Kimsin sen?

157


Ben senin sevdiceğin. İlk öpücük İlk erkeklik kıpırtıları Ben senin terk edilişin Ben senin yalnızlığınım Tavandaki lekeler Sabahın altısında bir otobüs bileti Ben senin hiç kullanılmamış kısa mesaj paketinim. Ben bitmek bilmeyen bir yolum Sanılanın aksine Uzun ve ince değil Kalın ve damarlı bir yolum Kimsin sen? Ben senin bir klasörde saklı porno kolleksiyonum Ben senin bir etin içinde saklı adab-ı muaşeretinim Ben senin son model cep telefonunum. Ben senin ilk model arzularınım. Hani derler ya Aç bir tarafını göster amcaya Oysa kolay mıdır demek Aç yüreğini göster bir kadına Hatırlasana Ankalar küllerinden doğarlar ya İşte yalnız insanlar Kırıp kalplerden doğarlar. Bir mülteciyim Umutlara sığınmış Hayellerin azınlık olduğu bu topraklarda Gerçeklerin soykırımına uğramış.

158


Kimsin sen? Bir elma yedim Babam beni evden kovdu Mutlu olmak istedim Yasak dediler Yoruldum uzanmak istedim “Kalk asker kalk!” dediler Sevdim İki kişilik bir koğuşta müebbet verdiler Adına da yalnızlık dediler! Oku dediler Vazgeçtiğin rabbinin adıyla oku! Toprak bizimdir Rabbimizdir. Her şey bizimdir. İlim silahın Adın kalkanın olsun

159


Hakan Ata Mermi Kültür Fen Lisesi

CAM KIRIKLARI Gökyüzü, bulutlar kızıla boyanmış Güneş veda ediyor denize Sahilde yalnız bir adam; Yürürken, ayaklarına hafif dalgalar çarpıyor Yavaşlayıp duruyor Birilerini hatırlamış olmalı; Ufuktaki vapura özlemle bakıyor Gözlerinde anlam yüklü bir kederle... Kapadığım gözlerimin önünde yalnızca bir karanlık Yeniden dönmek için rüyama Harcadığım bütün çabalarım boşuna Korkuyla açtığım gözlerimi Yeni bir karanlık karşılıyor bu kez... Gecenin gölgesinde, Tüm sahip olduklarımı siliyorum hırsla Nihayet kanayan ayaklarımı fark ediyorum Bir acı ki bütün bedenimi sarıyor hızlıca En son görüyorum kalbimin parçalarını yerde Cam kırıkları gibi parlıyor her parça Bu halimi izleyen gözlerin yansıyor parçalarından, Sonra vazgeçemediğim gülüşün Bütün hislerim yok oluyor aynı anda Bir ışıl süzülüyor penceremden içeri Kendimden geçişin kıyılarında dağılıyor karanlık Gölgelerdeyim hala gerçekten uzaklarda Aydınlıktın oysa sen benim lügatimde, artık değil Coşkularımın kaynağı olan sevdam, Cam kırıkları gibi paramparça ve bir de hayatım...

160


Berfin Güzel Beşiktaş Anadolu Lisesi

İRİNA En korkunç zamanlarında Issız Varşova sokaklarında Bir yaşlı kadın yaşardı, evsiz Ve ruhlar vardı, bedensiz. İşte, o kadın benim Bugün sizin için geldim. Anlatmak için hikayemi, Bildirmek için ismimi. İrina idi benim adım. On birimde sokağa datıldım. çünkü o bedensiz ruhlar Beni hiç rahat bırakmadılar. İçlerinden biri, bir gece, O ki hep benimleydi gizlice “Güneş kadar güzelsin” dedi Sonra güzelliğimi almak istedi Bu arzusu için bana Kendinden bir parça verdi. Kim intihar ederse karşımda Olacaktı bana hizmetli. Zaten sokakta yaşayamadığımdan Boş mezarlıklarda kalıyordum O parça benim olduğundan Bugüne her an ben de ölüyorum.

161


İşte, o ruh benden İstediği tam da buydu. Eğer kendimi öldürürsem Bedenim ona ait olurdu Zorla karşımdaki birine Kendini öldürtüyordu o ruh Git gide güçlenmekle birlikte Çürüyordum içten içe. Korkunç bir katil bilinen ben, Aslında öldürmemiştim kimseyi. Çok kolay ölür insanlar zaten Ruhlarıma bir emrim yeterdi Kendimi tanıyamaz oldum. Ne ağlıyor, ne korkuyordum. Sıcaktı benim için Vistül nehri. Ölüm can veriyordu bana ateş misali. Orduma katılan her katille birlikte, İğreniyordum kendimden son günlerimde O ruhun bir yüzü olmasa bile, Derinleşiyordu yanaklarında gülümseme. Son altı yılım acı içinde Soğuk ve yıkık sokaklarda geçti. Kanın sıcaklığıyla ısınsam bile, Kalbim artık buz gibi. Herkesin vardır bir sonu Ve o gün bendeydi sıra Kurbanımdan gelen bir soru Kopardı bağımı hayatımla

162


“Anneni hatırlıyor musun” dedi Belli ki o da anne olmak üzereydi. Nasıl unuturum onu ben? Çığlığı hâlâ kulaklarımdayken İlk kurbanımdı annem. Nasıl geçti bunca senem? Sorular, sorular dolaşırken kafamda Vahşetleri hatırlattı bana. Kaybettim ölüm korkumu. Çekinmeden bedenimi teslim etmekten. Vistül uzandı ayaklarıma birden. Ve sardı bedensiz ruhumu. En korkunç zamanlarında Issız Varşova sokaklarında Arıyorum Hâlâ evimi... Tanıyorsunuz artık beni.

163


Emre Yılmaz Küçükyalı Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi

MASUMİYET SAVAŞÇISI Çaresizim, Kanıyorum ılık ılık... Oyun arkadaşlarım terk etti beni Garip sesler ayırdı bizi Harabeler içindeyim. İnsanlar birbirine küs Koşuşturmaca yoruyor yüreğimi Tutunamıyorum yarınlara... Umutlarım büyük boyumdan Gürültüler gözlerimden buluğ yollarını Yankı buluyorlar yorgun bedenimde. Hasretim gökyüzünün maviliğine Bir de özgürlüğe... Adım adım kaydettim gözyaşlarımı Her adımda birkaç çığlık tutundu Kirpiklerimin uçlarına Ellerimde körpecik hayatlar Üşüşüyor ellerim... Derin kafeste gözyaşlarını Konuyorum bülbül misali Fakat ulaşamıyorum uzaklara Korkuyorum...

164


Ersin Çin Küçükyalı Anadolu Teknik Lisesi

UMURUMDA DEĞİL Korkardım çocukluğumda Cinden, periden... Yatağın altından çıkacak olan O korkunç öcüden... Korkardım çocukluğumda Gecenin kızıllığından Odamın karanlığından Kapının ardındaki yabancıdan Çığlıklar atar. Koşardım abimin yanına... Sarardı beni güçlü kolları Okşardı saçlarımı usulca, Şefkatli elleri, Acımasız halime, gülersiniz belki de Umurumda değil çocukluk işte... Korkardım çocukluğumda Cinden, periden Büyüdüm korkmaz oldum Artık hiçbirinden Gece daha mavi eskisinden Odam daha aydınlık öğle saatlerinden Korkmuyorum artık çocukluğumdan.

165


Muhammet Emin Kılıç Küçükyalı Anadolu Teknik Lisesi

KABUS Yürüyordum perili ormanda yalnız başıma Etraftaki tuhaf sesler hayli bir ürkütüyordu insanı Bir yarasa süzülüyordu gökyüzünde Sert rüzgârlara boyun eğen ağaçlar, çok kızmışlardı... Sonra bir çıtırtı geldi çalılıklardan Arkama dönüp bakmaya kalmadan Ellerini hissettim sırtımda, İtti beni sonsuz bir karanlığa Titriyordu tüm vücudum soğuktan donarmışçasına Ardından yanaklarımdan süzülen birkaç damla gözyaşı Çığlıklarım boğazımda düğümleniyordu, sesim çıkmıyordu. Tek başıma kalmıştım bu zifiri karanlıkta Bu sessizlik bana bir pençe daha atmıştı sanki Gecenin öfkesine tutsak olmuştu bedenim. Dayanamıyordum artık, tam pes edecektim ki... Annemin o tatlı sesi uyandırdı beni Ardından sıcak ellerini hissettim tenimde Yavaşça sildi alnımdaki teri Kabus gördüğümü anlamıştı... Ne oldu diye sormadan daha sımsıkı sarıldı bana.

166


TERAKKİ LİSESİ

167


168


Birincilik Ödülü İlknur Öztürk

BENİM... ÖLÜM DEĞİL Rıhtıma dönüş zamanı acılar denizinden İçkiye benzer bir şey yaprak dökümleri 8.10 vapurunda yoklukta bir adam, dört mevsim ve açılmamış kapılar... Vakit var daha bir intihar akşamına Sen beyaz bir kadınsın, çokluk senindir daima Son mektuplar bir siyasinin şiirleri, bela çiçekleri... Zaman içinde benim olansa Yalnızlıklar denemek ağustos çıkmazında Öyleyse tut ki ben ateşim, yanarım göğe bakma durağında Mutsuzluk gülümseyerek kırmızı papazlarda Anayasası insanın ağlamak meselesi orada oysa Bir gün anlarsın ya, benim derdim başka Yağmurun yağması iyidir sisler bulvarında Esmer hüznün kan kaybıdır bir çiçek açması Güneşi içenlerin türküsü doğar üç selvili sokakta En iyisi sen bir akşam getir bana Kar kesti yolumu seni düşünmek anında En eski duygumdur aşk benim, bilirsin Bulut mu olsam yoksa? Sevdaya mı tutuldum bir kış akşamında Eğer bu geç kalmış ölüsü ise 16 dizenin Ben de yazmam bir daha aşk şiiri Bitap düşmüş harp kaldırımlarında

169


170


İkincilik Ödülü Salih Eren Kurç

YOL İskelede üç kişi, Doğan güneşe çığırırken martılar Biraz mesafeli, bekleşiyorlar. Soldaki zayıf biraz, Tütününün dumanı yükselirken çatlamış yüzüne, Soruyor “Daha neyim kaldı kaybedecek?” Sağdaki parlak yüzlü, Takım elbiseli bir delikanlı. İçi dışı bir, nesi var saklayacak. Orta ve önde, O an görülecek ne varsa sisli gözlerinde, Daim bir arayış, yankılar durur içinde. İnleyen vapur düdüğü, Doluyor, artık yükü ağır yolu yakın İstikamet; korkusuzluk.

171


172


Üçüncülük Ödülü Alara Kutlu

KORKU Bir adam sevdi kadın Adamın deniz mavisi saçlarını sevdi Bir aşk sevdi kadın Aşkın en derin tutsaklarını Beklenmeyen sessizliğini sevdi Adam aşktan korktu Gönlübü zincirleyen Kalbini sımsıkı tutan aşktan Ruhunu esir eden O güçlü bağlardan korktu Kadın karanlıktan korktu Gözlerini dünyaya kapadığı Çaresizce teslim olduğu O derin mavi anlamlardan korktu Bir ölüm sevdi adam Ölümün kapkara ellerini Sonu gelmeyen Özgürlüğünü sevdi Ve insan Sevdiğinin gidişinden korktu Kendi içinde O derin anlamlara Teslim olmaktan korktu.

173


Yiğithan Bilge

KORKU-YORUM Korkuyorum Nedenini bilmiyorum Bakıyorum etrafıma Sokaklar sanki daha karanlık Sanki, sanki öyle bir şey ki Mutluluk yok gibi... Tarifsiz bir korku içindeyim, Bakıyorum enginlere, Ya güneş doğmazsa ve aydınlatmazsa Ve yakmazsa umudun sonsuz ateşini Korkuyorum Nedenini hiçbir zaman anlamadığım ve anlayamayacağım şeyler için korkuyorum Düşünüyorum nedensizce Korkulacak bir şey olmadan korkulur mu? diye Ama ben korkuyorum işte Korkunun kendisinden korkmadan Issız ve sessizce

174


Zeynep Yalçın

CANAVARLARIMIZ Küçükken anlatırdı büyüklerimiz. Bizi korkutup sindirecek hikâyeler. Bizim korkularımız ilk o zaman başladı. Bir gece yarısı uyumamız için anlatılan Gecenin karanlığından güç bulan Hikayelerden başladı. Bilmezdik ki biz o canavarların, devlerin, cinlerin Bizi tatlı uykularımızdan uyandıramayacaklarını Her gece battaniyelerimizin altına saklanırdık. Sanırdık ki bulamayacaklardı bizi. Oysa onlar bizim içimizdeydi. İnsan kaçamaz ki kendisinden Korunamaz ki kendinin gazabından Hangi battaniye koruyabilir ki bizi bizden? Kendi tutkularımızdan Uğruna yapacaklarımızdan Biz aslında kendimizden korkarız. Ayın bile aydınlatamadığı canavarlarımızdan Gecenin sahiplendiği gazabımızdan Yıldızların saklandığı vahşetimizden Gözyaşlarımızın saklandığı acizliğimizden Büyüklerimizin anlattığı o hikâyeler Bizdik. Battaniye masumiyetimiz. Eksikliğimiz ise vicdanımızdı.

175


Nil Sena Gülabi

HAYAT... Durdu zaman bir an Hayatım geçti önümden, Yaptığım her şey Bir korkuymuş meğer Mutluluk nedir bilmeden Çalışıp durduk, Üstlerimizden korktuk. Hayattaki zevklerden, Mutluluklardan, Mahrum olduk. Kendimizi avuttuk, Bu da geçsin bitsin, Rahatlayacağız elbet dedik. Kaybettiklerimizi göremedik... Önümüzdeki engeller yüzünden, Hep geri çekildik, Bir girdaba girdik, Boğulduk... Adına da hayat dedik, İçini korkularla doldurduk Tadını korkusuz çıkarana da Özgür, akılsız, hercai Ve belki de deli dedik. Zaman şeridimizin Bu kadar çabuk sona ereceğini Hiç beklemedik. Aslında esas korkuyu Tanıyamadık biz...

176


Kaan Gül

KORKU MERDİVENLERİ Çocuktum kedi köpekten korktum, Korkulara karşı anamdı tek dostum, Genç oldum, kedi köpek dostum oldu, Benliğim gelecek korkusuyla doldu. Mesleğim, çevrem, param da vardı, Ruhumu eşim, çocuğum olmayacakmış korkusu sardı, Evlendim torunumun adı oldu Su İçimi hiçbir zaman sarmadı ölüm korkusu...

177


Melike Demirbilek Korkmaktan korkmak Bilinmeyenden korktu, İnsanoğlu Gölgelerin egemen olduğu köşelerde, Sığınıldı ateş başına. Ölümden korkuldu, Yitilip gitmekten, Unutulmaktan Bilinmiyordu, Ölümden sonraki hayat. Gelecekten korkuldu, Olacakların belirsizliğinden. Kontrol edilemeyenlerden kaçınıldı, Sınırsız olasılıklardan. Sırça köşkler ardına gizlenerek Camdan bir fanusa hapsetti kendini, Daha fazla korkmayacağını sanarak. Aslında korkuya mahkum olduğunun, bilincinde olmadan Ve korkmaktan korktu, İnsanoğlu.

178


Burcu Özkazanç

KAYBETME KORKUSU Gece çığlık atarken O uçsuz bucaksız karanlığında Aklıma yine sen geldin Yine seni kaybetmekten korktum Gözlerine değememe Ellerini tutamama korkusu sardı içimi Bu korku böyle sürüp gidecek miydi? Yoksa bir gün bitecek mi?

179


Selin Babila

YAĞMURDA AŞK Yağmurlu bir kış günü, Akşam vakti kapına gelsem. “Seni seviyorum.” Diye haykırsam mesela. “Deli gibi aşığım.” desem, Tüm dünya duysa... Yeter mi sana karşı içimde Günden güne büyüttüğüm sevgiyi Anlatmaya? Kanıtlamış olur muyum aşkımı? “Korkuyorum.” diye bağırsam, Anlarlar mı dediğimi? Yağmurlu bir kış günü, Akşam vakti kapına gelsem mesela, Açar mısın kapıyı? Kalkar mısın yattığın yerden? Ölesiye korkuyorum, desem Seni bir daha görememekten...

180


Zeynep Deniz Aslan

KALANLARA Korkmuyorum. Evet duvarlar çok kalın ve evet, Üstüm çok ince Öksürüyorum ama acıtmıyor yaralar. Bizden bir ben kaldım geriye. Bir ben, bu hücrede, Yarın beni alacaklar, asacaklar belki de. Anamı, babamı, ecdadımı... Sildim attım kafamdan. Seni sildim attım.. Burada hepiniz, Birer anarşistiniz. Fakat inan ki kolay değil Seni bırakıp gitmek Sana şu adaletin karasını göstermek. İnan ki kolay değil ölüm, Söyledikleri kadar. Nefesim kesilince, Nefesine eklensin. Kim bilir neredesin, Nasıl bir kederdesin. Korkmuyorum sevgilim. Bekliyorum hücremde ka’t-ı hayat günümü. Şairin dediği gibi: “Ne ölümden korkmak ayıp ne de düşünmek ölümü.”

181


Canberk Akgül

MARTIDAN KORKAN ADAM Sanırım gitgide kötüleşiyor bu halim İçeri vuran güneş ışıkları azrailim gibi Dışarıya adım atmak ne kelime Pencereden dışarı bakmak bile cesaret işi Komşular delirmeye başladığımı, düşünüyorlar... Ben mi? Evet. Ben. Deliymişim Evimden çıkmıyormuşum hiç Ama sormadılar ki neden diye? Rüzgârlardan korkan bi adam gördünüz mü siz komşular? Son iki aydır rüzgârlardan korkuyorum ben Nedenini bilmiyorum Korkuyorum sadece Delicesine hem de. Kadın gider kokusu kalır derler ya Belki Beyoğlu’nun arka sokaklarının birinde kokusu kalmıştır Hatta kesin kalmıştır kokusu O şapşal unutmuştur bir yerlerde... Haddini bilmez bir rüzgâr eser şimdi Onun kokusunu burnuma getirir Ne me lazım sonra Beyoğlu’na küserim’ İstiklalden küfrede küfrede geçerim... Evden çıkmamak en iyisi. Hem sırf rüzgârlar değil ki korktuğum, Mesela... Martıdan korkan birini gördünüz mü hiç? Günün birinde bi delilik eder dışarı çıkarım, Onu özlerim,

182


Ada vapuruna atlar, denizlere açılırım, Karşıma bir martı çıkar Uçmayı, simidi, işi gücü bırakır konar omzuma... Bana onu sorar ‘Nerede?’ der Belki gagalamaya bile çalışır Ee tabi o da severdi onu benim kadar... Neme lazım şimdi martı katili olmak iyi değil be komşular... Soruyorlar neden çıkmıyorsun Bari gece çık diyorlar... Geceleri bu işe bulaştırmanın hiç anlamı yok Şaraplardan korkuyorum ben Şaraplardan korkuyorum evet... Delilik eder giderim Ortaköy’e günün birinde Bir elimde şarap bir elimde kadeh Kırmızılığında boğulurum şarabın Ağzım yüzüm kan Kan revan Neme lazım şimdi hastanelik olmak Deli miyim? Değilim komşular...

183


İÇİNDEKİLER ONUR ÖDÜLÜ Beni Aşka Terk ettiğin İçin Seviyorum Seni / Haydar Ergülen........................9 Haydar Ergülen.............................................................................................11 Jüri Değerlendirme Raporu..........................................................................15 ÖDÜL ALAN ŞİİRLER Birincilik Ödülü Talita Yaltırık / Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi..................................................23 İkincilik Ödülü Ozan Adıgüzel / Galatasaray Lisesi.................................................................25 Üçüncülük Ödülü Kader Demirok / Mevlana Anadolu Lisesi.........................................................27 Maria Carcar / Özel Fener Rum Lisesi............................................................28 Erilili Çamlılar / Özel Fener Rum Lisesi............................................................29 Olga Köşker / Özel Fener Rum Lisesi..............................................................30 Merve Akyol / Galatasaray Lisesi ....................................................................31 Yiğit Baysal / Galatasaray Lisesi ....................................................................32 Elif Sarışık / Galatasaray Lisesi.......................................................................33 Damla Fidan / Galatasaray Lisesi....................................................................35 Sıla Türkü Aşkın / Galatasaray Lisesi..............................................................36 İzel Güngör / Burak Bora Anadolu Lisesi...........................................................37 İpek Asel Alkan / Özel Alman Lisesi.................................................................41 İsmail Ören / Darüşşafaka Lisesi.....................................................................42 Letisya Doğan / Özel Darüşşafaka Lisesi.........................................................43 Fulya Kuşçu / Özel Darüşşafaka Lisesi............................................................44 Fatma Bingöl / Özel Darüşşafaka Lisesi...........................................................45 Furkan Şahin / Özel Darüşşafaka Lisesi...........................................................47 Samet Pehlivan / Özel Darüşşafaka Lisesi.......................................................49 Nafizcan Önder / Özel Darüşşafaka Lisesi.......................................................51 Pınar Tartan / FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi.....................................................53 Asena Eren Arıoğlu / Saint Joseph Fransız Lisesi............................................55

184


Orhun Narin / Saint Joseph Fransız Lisesi.................................................... ...57 Can Yumuk / Saint Joseph Fransız Lisesi.........................................................58 Roksi Baruh / Saint Joseph Fransız Lisesi........................................................59 Duru Girişken / Saint Joseph Fransız Lisesi......................................................60 Can Keskin / Saint Joseph Fransız Lisesi.........................................................61 Tunca Kadir Altun / Özel Gökşen Lisesi...........................................................64 Fırat Çoban / Şişli Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi...........................................66 İrem Bilge / Özel Güneşli Okyanus Anadolu Lisesi..............................................67 Enes Salim Öner / Kazım İşmen Anadolu Lisesi...............................................68 Sena Şahin / Kazım İşmen Anadolu Lisesi........................................................69 İrem Kayıkçı / Levent Kız Teknik ve Meslek Lisesi..............................................70 Yaprak Eda / Etiler Lisesi................................................................................71 Elif Özgüder / Özel Doğuş Anadolu Lisesi.........................................................72 Emir Faruk Cantemur / Özel İstanbul Bilim Anadolu Lisesi................................74 Bilal Gülcan / Özel Arel Fen Lisesi...................................................................75 Ömer Faruk Kaya / Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi.......................................76 Sakine Keskin / Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi.............................................77 Merve Nur Cömert / Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi......................................78 Şule Demirbozan / Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi.................................79 Sevim Beçet / Özel Devran Fen Lisesi.............................................................80 Ali İhsan Dursun / Özel Devran Koleji..............................................................81 Alper Biricik / Özel Devran Koleji ....................................................................82 İnci Kılınç / Özel Devran Koleji.........................................................................83 Beyza Karadan / Özel Devran Koleji................................................................84 Melike Rana Gözübek / Özel Devran Fen Lisesi..............................................86 Emre Mordeniz / Özel İstek Belde Fen Lisesi....................................................87 Aytolun Cansu Ece Gür / FMV Özel Erenköy Işık Lisesi...................................90 Sena Tuane Pala / Özel Uğur Anadolu Lisesi...................................................92 Talya Papazan / Özel uğur Anadolu Lisesi........................................................93 Ramazan Aktar / Mevlana Anadolu Lisesi........................................................95 Tuba Çelik / Mevlana Anadolu Lisesi................................................................96 Simge Cörüt / Mevlana Anadolu Lisesi.............................................................97

185


Mustafa Çetin / Bağcılar Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi..................................98 İsmihan Danışmaz / Sultangazi Kız Teknik ve Kız Meslek Lisesi.........................99 Esma Erce / Bağcılar Osmangazi Lisesi.........................................................101 Fatma Gül / Bağcılar Osmangazi Lisesi .........................................................102 İzem Ceylin Kangallı / Özel Maltepe Gökyüzü Koleji.......................................103 Bilal Aslan / Esenler Ticaret Meslek Lisesi.......................................................104 Aleyna Nur Yılmaz / Beykoz Boğaziçi Anadolu İmam Hatip Lisesi.....................105 Erva Nur Kesim / Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi................................106 Gülbahar Kocaman / Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi..............................108 Neslihan Altunbaş / Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi............................109 Hilal Çetinkaya / Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi..................................110 Ayşe Isı / Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi.............................................112 Esmanur Sancar / Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi...............................113 Engin Baltacı / Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi....................................114 Mine Subaşı / Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi......................................115 Hilal Ayarı / Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi.........................................116 Sevda Özbay / Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi....................................117 Fatma Kopuk / Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi....................................118 Habibe Aksu / Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi.....................................120 Saliha Yılmaz / Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi...................................121 Rümeysa Nur Yıldırım / Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi......................123 Şeyma Çetin / Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi.....................................124 Yasemin Sağlık / Kurtköy Anadolu Lisesi........................................................125 Kıvanç Gönet / Kurtköy Anadolu Lisesi Ticaret ve Meslek Lises............................126 Melisa Ceyda Selçukakın / Esenler Ticaret Meslek Lisesi...............................127 Edanur Yıldırım / Göztepe İhsan Kurşunoğlu Anadolu Lisesi.............................128 Ayça Pelin Ofluoğlu / Göztepe İhsan Kurşunoğlu Anadolu Lisesi......................130 Simay Yanık / Göztepe İhsan Kurşunoğlu Anadolu Lisesi..................................132 Batuhan Bayatlı / Esenler Ticaret Meslek Lisesi..............................................133 M. Kürşat Sel / Özel Kartal Yesefi Anadolu Sağlık Meslek Lisesi........................135 Meriç Küpçü / Özel Sankt Georg Avusturya Lisesi ve Ticaret Okulu....................136 Samet Kesir / Özel Boğaziçi Anadolu Sağlık Meslek Lisesi................................137

186


Hilal Mutluer / Eyüp Anadolu Lisesi................................................................138 Gizem Yurdakul / Özel Mavigün Fen Lisesi....................................................139 Yaren Yüksek / Özel Eğitim ve Yaşam Merkezi Okyanus Lisesi.........................141 Süheyla Candan Hündür / Kurtköy Anadolu Lisesi.........................................143 Aslınur Karataş / Zühtü Kurtulmuş Lisesi.......................................................144 Tuba Çalı / Dudullu 75. Yıl Cumhuriyet Anadolu Sağ. Mes. Lisesi.......................145 Dila Gülensoy / Özel MEF Lisesi ..................................................................147 Muhammed Nur Emen / Şişli Anadolu Sağlık Meslek Lisesi............................148 Uğur Köseoğlu / Orhan Cemal Fersoy Lisesi..................................................149 Yiğit Acun / Orhan Cemal Fersoy Lisesi..........................................................154 Duygu Kızılgedik / Orhan Cemal Fersoy Lisesi...............................................155 Oktay Tugay / Mehmet Ali Büyükhanlı Ticaret Meslek Lisesi..............................156 Ali Gür Yıldırım / Özel Tarhan Koleji...............................................................157 Hakan Ata Mermi / Kültür Fen Lisesi.............................................................160 Berfin Güzel / Beşiktaş Anadolu Lisesi...........................................................161 Emre Yılmaz / Küçükyalı Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi................................164 Ersin Çin / Küçükyalı Anadolu Teknik Lisesi.....................................................165 Muhammet Emin Kılıç / Küçükyalı Anadolu Teknik Lisesi................................166

187


TERAKKİ LİSESİ Birincilik Ödülü İlknur Öztürk...............................................................................................169 İkincilik Ödülü Salih Eren Kurç .........................................................................................171 Üçüncülük Ödülü Alara Kutlu..................................................................................................173 Yiğithan Bilge ............................................................................................174 Zeynep Yalçın.............................................................................................175 Nil Sena Gülabi..........................................................................................176 Kaan Gül....................................................................................................177 Melike Demirbilek.......................................................................................178 Burcu Özkazanç.........................................................................................179 Selin Babila................................................................................................180 Zeynep Deniz Aslan ..................................................................................181 Canberk Akgül............................................................................................182

188



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.