4 minute read
Brisbane’dan deprem bölgesine gidecek yardımlar yüklendi
Advertisement
Türkiye’den daha hızlı refleks verecek başka bir ülke yoktur
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan deprem bölgesinde konuştu. Erdoğan, şunları dile getirdi: “Asrın felaketi olarak tanımlanan bu depremin aynı zamanda zorlu kış şartlarının hüküm sürdüğü günlerde olması, sıkıntılarımızı daha da artırdı. Pisti zarar gören Hatay Havalimanı’nın uçuşa kapanması, yolların hasar görmesi, ilk günlerde haberleşmenin güçlükle yapılabilmesi, ilave sorunlar olarak karşımıza çıktı. Buna rağmen devlet ve millet olarak afetin ilk anından itibaren tüm deprem bölgesine ulaşmak için canla başla gayret ettik. Şehirdeki kamu görevlilerimizden çalışabilecek durumda olanlar, zaten hemen işlerinin başına koştular. Diğer yerlerden buraya ulaşmak için yola çıkan ekiplerimiz de epeyce bir mücadelenin ardından geldiler. Yıkılan bina sayısının fazla, arama kurtarma personeli sayısının sınırlı olması sebebiyle ekiplerimiz adeta vakitle yarışarak müdahaleleri yürüttü. AFAD’dan madencilerimize, belediyelerimizden sivil toplum kuruluşlarına kadar kendi personelimiz ve uluslararası ekiplerle dünyada eşi benzeri görülmemiş bir arama kurtarma sayısı olan 35 bin kişiye ulaştık.
Avustralya’nın dörtbir yanından ana vatan Türkiye’yi sarsan depremlerin yaralarının sarılması için yardım ve destekler devam ediyor.
Bu anlamda Brisbane kentinde de güzel faaliyetler tam hız devam ediyor. Turkish Islamic Society’den konuya ilişkin yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: “Değerli dostlar, Türkiye’deki depremzedelere yardım kapsamında
Brisbane Diyanet
Camimize getirdiğimiz 40 ft’lik konteynerimize yardımları yüklemeye başladık. Yardım etmek isteyenler aşağıdaki listedeki ürünleri bize ulaştırabilirler: l Brand new baby onesies (various sizes) l Baby bottles and pacifiers (0-6, 12-18 & 18-24) l Nappy rash cream l Baby shampoo.
Kıymetli toplum fertlerimiz, ülkemizdeki ve Suriye’deki depremzede kardeşlerimize destek olmak adına, Human Appeal ile ortak düzenleyeceğimiz canlı yayın bağış organizasyonuna katılımlarınızı bekliyoruz.” Biz de bu güzel yardım faaliyetleri için kendilerine teşekkür ediyor, Cenab-ı Allah razı, yar ve yardımcıları olsun diyoruz...
Afet bölgesinin genişliğine ve yıkımın büyüklüğüne rağmen devletin ve milletin imkanlarının tamamının deprem bölgesi için seferber edildiğinden kimse şüphe etmesin. Askerimizi, polisimizi, jandarmamızı, sağlıkçılarımızı, eğitimcilerimizi, ilgili tüm kurumlarımızın personelini, uçağından helikopterine ve gemisine kadar tüm araçlarımızı depremzedelerimiz için harekete geçirdik. Milletimiz 85 milyon, buradaki kardeşleri için tek yürek oldu. Tüm bunları, deprem bölgesindeki 11 şehirde yaşayan 14 milyon insanımız gayet iyi biliyor. Vefat sayısının 48 bini bulduğu, yaralıların 115 bini aştığı, 50 bin binanın yıkıldığı böyle bir felaket karşısında Türkiye’den daha hızlı refleks verecek bir ülke yoktur. Bunu ülkemize gelen yabancıların bizzat kendileri söylüyor. Üstelik, yürütülen arama kurtarma ve yardım çalışmaları; ardı arkası kesilmeyen, bir kısmı da müstakil deprem büyüklüğünde olan sarsıntılar eşliğinde yapıldı. Fedakarca ve kahramanca yapılan bu çalışmalarda yer alan tüm kamu personelini, gönüllüleri, sivil toplum mensuplarını, uluslararası ekipleri, şahsım, milletim adına tebrik ediyorum. Çalışmaların düzene girmesiyle birlikte önce arama kurtarma faaliyetleri, ardından enkaz kaldırma çalışmaları hızlandı. Bu arada kalıcı barınma merkezleri ile acil gıda ve giyim ihtiyaçlarının temini için gereken mekanizmalar kuruldu ve işler hale getirildi.”
Çadırlardan yurtlara, okullardan otellere, diğer bölgelere gideceklere sağlanan kolaylıklardan konteyner kentlere kadar eldeki her imkanın değerlendirildiğini belirten Erdoğan, artçı sarsıntıların sürmesinin ister istemez evleri sağlam veya az hasarlı vatandaşları da huzursuz ettiği için bölge dışına gidiş yaşandığını aktardı.
Köyü olanların köyüne, diğer yerlerde akrabası, eşi dostu olanların onların yanına, talep edenlerin devletin sağladığı barınma merkezlerine giderek deprem fırtınasının dinmesini beklediğini hatırlatan Başkan Erdoğan, “Bu arada kalıcı konutların inşası için hemen kolları sıvadık. Yer tespiti yapılan, zemin ve etüt çalışmaları biten yerlerde süratle temelleri atıp işe başladık. Orta hasarlıların da dahil edilmesiyle yaklaşık 650 bin konut ihtiyacımızın olduğunu gördük. Acil ihtiyaç olan 244 bin konutun ve 75 bin köy evinin inşasını bir yıl içinde bitirecek bir planlamayla yolunuza devam ediyoruz” diye konuştu. Geçmişte bu konuda yaşanan zorlukların bir daha tekerrür etmemesi için gereken adımları da ilk fırsatta atacaklarını dile getiren Erdoğan, afetlerin; aynı zamanda milletlerin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini, dayanışmasını, kabiliyetini, dirayetini test ettiği sınamalar olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Türkiye, 6 Şubat depremlerinin sınamasından alnının akıyla çıkmıştır. Her dönemde görülebilecek birkaç hadise, kötü ses, provokasyon girişimi dışında kalplerimizi de ellerimizi de birleştirerek yaşadığımız felaketin yaralarını sardık, yönümüzü tekrar ortak geleceğimize döndük.
Güçlü bir devletin kıvançta ve tasada ortaklaşabilen bir milletin önemi, böyle dönemlerde daha iyi anlaşılıyor. Bunun için ilk asrını geride bıraktığımız Türkiye Cumhuriyeti devletimizin bize sunduğu güven, huzur ve refah çatısına daha sıkı sahip çıkmalıyız. Yaşadığımız onca felakete ve saldırıya rağmen geleceğimize umutla bakmamız için sayısız sebebimiz var. Buna karşılık bizi farklılıklarımız üzerinden birbirimize düşürmek isteyenler de her zamankinden daha büyük bir hırsla üzerimize geliyor. Milletçe birlik ve kardeşliğimizden aldığımız güçle bu tuzakların hepsini de bozacak dirayete hamdolsun sahibiz.
Coğrafyamızda asırlarca oynanan oyunları artık çöpe atma, kendi oyunumuzu yazma, yönetme ve sergileme vakti gelmiştir. Cumhuriyet’imizin yeni asrını, hayallerimizin peşinde giderek, vizyonumuzu inşa ederek, programlarımızı uygulayarak Türkiye Yüzyılı haline getirmekte kararlıyız.”
Gelecek nesillere bırakılacak en büyük mirasın bu olacağını belirten Erdoğan, “Küresel krizleri fırsata dönüştürme yolunda atılan adımlardan en küçük bir aksamaya izin vermeden, inşallah bu mücadeleyi sizlerle birlikte zafere ulaştıracağız” temennisinde bulundu.
Ne diyelim iyi ki devletimizin başında böylesine güçlü bir lider var...
Depremde Yetersiz Kalmi Ti
Vatandaşın tepkisini çeken Adıyaman Valisi istifa etti
Depremin ilk haftasında vatandaşların tepkisini çeken ve süreç boyunca çok tartışılan Adıyaman Valisi Mahmut Çuhadar, istifa ettiğini açıkladı. Vali Çuhadar, Adıyaman Valiliğinin sosyal medya hesabından yayımladığı mesajında, yaklaşık 3 yıldır Adıyaman
Valiliği görevini yürüttüğünü belirterek, istifasını şu ifadelerle duyurdu: “Adıyaman Valiliği görevimden yaşadığım sağlık sorunlar sebebiyle affımı talep etmiş bulunmaktayım. 06.02.2023 tarihinde yaşadığımız deprem felaketinin yaralarını devlet ve millet dayanışması ile sarılacağına dair inancım tamdır. Adıyaman ve Adıyamanlı hemşehrilerimin yüreğimizde hep özel bir yeri olacaktır. Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun.”
Rusya Itiraz Etmeyecek
Türkiye’nin çabalarıyla
Tahıl Koridoru uzatılacak
Tahıl Koridoru Anlaşması’nda bir kez daha Türkiye’nin çabaları meyvesini verdi... Rusya, 18 Mart’ta sona erecek Tahıl Koridoru Anlaşması’nın 60 gün süreyle bir kez daha uzatılmasına itiraz etmediğini açıkladı. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, anlaşmanın uzatılmasına ilişkin “İki taraf da olumlu yaklaşıyor, olumlu sonuçlanacağına inanıyoruz” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Diyarbakır annelerinden HDP’ye Hazine yardımı blokesinin kaldırılmasına tepki
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan ailelerin başlattığı oturma eylemi 3. yılında devam ediyor. Diyarbakır anneleri, Anayasa Mahkemesinin (AYM), HDP’nin Hazine yardımı hesabına tedbiren bloke konulması kararını kaldırmasına tepki gösterdi.
DEPREM UNUTULMASIN HDP İl Başkanlığı önünde eylemlerini sürdüren aileler adına açıklama yapan Ayşegül Biçer, anne ve babalar olarak evlatlarının acısını yüreklerine gömüp depremde hayatını kaybeden insanların acısını yaşamaya çalışırken ülkenin gündeminin seçim, adaylık, ittifak çalışmaları, koltuk paylaşımıyla meşgul edildiğini söyledi. Tepkisini dile getiren Biçer, şöyle konuştu:
“Terör örgütünün siyasi uzantısı olan HDP, nefessiz kalmışken Anayasa Mahkemesinin devlet desteğinden yararlanmasına onay vermesiyle tekrar oksijen desteği almıştır. Bu karar ile terör örgütüne finans sağlanmıştır.
Ter Re Oks Jen Deste
Devletin ödediği bu parada şehidin, yetimin, fakirin ve bu milletin hakkı vardır. HDP’ye değil maddi destek verilmesi, derhal kapatılması gerekmektedir. Huzuru, istikrarı ve sükuneti yakalamışken bu verilen kararı protesto ediyor ve kabul etmiyoruz.”
Öte yandan, dağa kaçırılan çocukları için HDP il binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır anneleri, evlat nöbetini kararlılıkla sürdürüyor. Kızı Zübeyde için eylem yapan anne Esmer Koç, evladına kavuşmak istediğini söyledi. Kızının yüzde 40 işitme engelli olduğunu ifade eden Koç, “10 senedir evlat hasreti çekiyorum. Yeter artık kızımı bana versinler” dedi. Koç, kızına güvenlik güçlerine teslim olması çağrısında bulundu.
EVLATLARIMIZI ALACAĞIZ
Kızı Bircan Biçer için evlat nöbeti tutan Necmettin Biçer de eylem yapan aileler olarak çocuklarını terörün pençesinden kurtarmaya kararlı olduklarını belirtti. Biçer, “Çocuklarımızı onların elinden almadan buradan ayrılmayacağız. Buradan çocuklarımıza sesleniyorum; gelin güvenlik güçlerine teslim olun” dedi.