Akademisyenler Zile'de toplandı Zile Belediyesinin düzenlediği "Tarih ve Kültürü ile Zile Sempozyumu” 6 -9 Ekim tarihleri arasında yapıldı. 4 gün süren, Sempozyumunda konusunda uzman 50’nin üzerinde Doçent, Bilim adamı, Akademisyen ve Araştırmacılar her birisi bir birinden değerli Zile ile ilgili 61 tebliğinin sunumu gerçekleştirildi. Tarihi ve Kültürü ile Zile Sempozyumu değerlendireme toplantısında Zile’ye ilk defa geldiğini gerçek bir oğuz boyu olduğunu belirten Prof. Dr. Abdurrahman Güzel, “Mimarisi Türklerin, geçmişe baktığımız zaman Zile gerçekten pek çok şahsiyetler yetiştirmiş esnafını yetiştirmiş, bilim adamını yetiştirmiş. Bu büyük bir başarı. Bu bence iman ve inanmak suretiyle yapılabilmiş. Pek çok soy ismi Zileli olan profesörlerimiz dahi var. Burada gördüğüm çalışmalarla yönetimle üniversite birleşmiş, halk bütünleşmiş. Böylece Zile’deki bu 61 tebliği az bir şey değil. İstanbul’da katıldığım kongrede dahi 61 tebliği bulamadık. Zile buram buram Türk Tarihi, Türk Edebiyatı, Türk Tasavvufu, Türk kültürü, Türk Mimarisi, Türk Gelenek ve göreneklerini bağrında barındıran ama işine hiçbir hile karışmamış. Çok şükür ki göç almamış kendi benliğini aynı muhafaza edebilen çok güzel bir ilimiz diyorum, ilçemiz demiyorum.” diye konuştu. Prof. Dr. Taciser Onuk yaptığı değerlendirmesinde 30 yıldır halk dili ve sanat tarihi ile ilgilendiğini söyledi ve “bu halk bilimi toplantılarının amacı halka ulaşabilmeyi kolaylaştırmaktır. Halka ulaşmak önce kadına ulaşmakla mümkün. İğne oyaları ile hiç ilgim olmadığı halde iğne oyaları ile önce kadına, sonra çevreye, daha sonra da bütün dünyaya ulaştık. Halkını bilmek tanımak onlarla birlikte olmak, onların ihtiyaçlarını karşılamak, halkımız ya sazıyla, ya sözüyle, ya yaptıklarıyla kendilerini tanıtmaya veya anlatmaya çalışıyorlar. Bizim yapabileceğimiz onları anlayarak onlara ulaşmak ve onların bıraktıkları yerde şikâyetlerini anlayıp onların dertlerine ortak olmak, daha rahat yaşayabilmeleri için katkıda bulunmaktır. Bilim insanları bütün bunları tespit edecek ve uygulayıcılarla birlikte hiç vakit kaybetmeden onların ihtiyaçlarını bilerek onlara ulaşacaktır.” dedi.
Görevi gereği Türkiye’nin bir çok yerini gezdiğini ve ömründe bu kadar kültürü zengin bir ilçe görmediğini söyleyen Nail Tan da “ben sizlere gıpta ediyorum. Sizler bu zenginliğin farkındasınız. Bir çok yerde bu zenginliğin farkında olmayanlar var, siz fakındasınız. Bunu değerlendirmek için çalışkan bir başkanınız var. Burada kent tarihi ve arşivi müzesinin acilen kurulması gerek. Bir kültür merkezi muhakkak gerekli sadece üniversitenin bu salonunda toplantı yapmakla olmuyor 3 yıl sonra bu toplantıların 3.’sünü kültür merkezinde yapmak nasip olur.” diye konuştu. Çukurova Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Erman Artun da konuşmasında öncelikli olarak Zile’ye bir kültür merkezi kurulması gerektiğini söylerken “biz Çukurova Üniversitesi olarak belediyelere de, kazalara da biz bunu çok kolay yaptık. Halk kültürü merkezi kurulmalı. İnanılmaz derecede insanlarımız beş kuruş harcamadan evlerinde ne varsa getiriyorlar. Zile kültürüne önem vermiş insanların buraya kucak kucak kiliminden, tahta kaşığından evinde eski eşya olarak ne varsa getirecekler. Üçüncü aşama olarak Zile ile Türkiye’nin her tarafında yapılan çalışmaların toplanması lazım. Bir sürü çalışmalar yapılıyor, bölük bölük çalışmalar yapılıyor, tarihçiler yapıyor, halk edebiyatçıları yapıyor, bu tezlerin bir şekilde toplanması gerekir. Bunların dışında Zile el kitabı çıkması gerekir. Zile aşıklık geleneği bunları yaşayan kuşaklara ve gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğini düşünüyorum. Zile çok daha güzel şeyler yapacak. Eğer bundan sonra da çağırırsanız bizlerde elimizden geleni yaparız.” dedi. “Buluşma noktası Zile olan adeta annelerimizin çeyiz sandığındaki gibi o güzel hazinelerin ortaya çıkması gibi Tarihi ve Kültürü ile Zile Sempozyumuna katılımlarınızdan dolayı çok teşekkür ediyorum.” diyen Belediye Başkanı Lütfi Vidinel “Tarihi ve kültürü bize bıraktığı mirası anlayarak ama anlayarak sonra koruyarak gelecek nesle taşımak için buradayız. Bizler yerel yönetim eğitimi almadık ama sevdalandık bu kente, aşık olduk ve demir baş kaldık. Bildiğimiz şu
idi gizli bir hazinenin üzerinde oturuyoruz ama bu nasıl ortaya çıkacak, bunu nasıl tanıtacağız. Zile’nin uzağındaki insanlar anlatmak istediklerimizi nasıl anlayacaklar veya biz anlatabilecek miyiz? Bir halk adamı kimliği ile iyi niyetlerle yola çıktık. Hedeflerimizi koyduk. Biliyoruz ki ilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. Biz burada oluşturduğumuz vizyona çok büyük katkısı bulunan çok büyük bilgiler edindik. Bu sempozyum da yıllardır çalıştığınız ortaya koyduğunuz bilgileri dinlemenin zevkine ulaştık ve burada konuşulan bildirilerin hiç birisi havada kalmayacak. Onları kitaplaştıracağız, hedefimize koşar adım koşabilmek adına da istifade edeceğiz. Şimdi bu salonda yayı gerdik oku hedefe doğru yönelttik. On ikiden vurmak için oku bıraktık ve ok hedefine doğru gidiyor. Bizden sonraki gelecek olan yerel yöneticiler de hedefine doğru giden oka müdahale etme şansları olmayacak. Oluşturduğumuz bu yol haritasında, bu güzelliğe bizden sonraki yerel yöneticiler de katkıda bulunacak ve Zile’miz kültürüyle tarihi dokusuyla Safranbolu ve Beypazarı’ndan sonra 3. marka kent olacak artı değerlerimiz de var her mahallemizde her sokakta her köşe başımızda Anadolu’yu bize yurt yapan Türk İslam Alperenleriyle birlikte yaşıyoruz. Biz Zile’de birlik adına alevisiyle, sünnüsüyle, kendini Türk hissedeniyle Kürt hissedeniyle hiç birimiz anne babamızı seçmedik. Kendi adımızı da koymadık, felsefesiyle kucaklıyoruz ve bunu biz sözlerimizle değil yapmış olduğumuz icraatımızla da ortaya koyuyoruz.” dedi.
araştırıldığını söyledi. Arazi şartları nedeniyle itfaiye ekiplerinin yangına üst kısımdan müdahale ettiğini belirten Çetin, çalışmalara ayrıca orman ekipleri ve vatandaşların da yardım ettiğini kaydetti. Bu mevsimde otların kendi kendine tutuşma imkanı olmadığına dikkat çeken Çetin, Turhal'da da orman yangını çıktığını kaydetti. Yangına ilişkin soruşturma sürüyor.
Edinilen bilgiye göre, Gıj Gıj Dağı eteklerinde akşam saatlerinde çıkan yangın, kuruyan otların alev alması ile bir anda büyüdü. Yaklaşık 2 hektarlık alanda etkili olan yangına ilk müdahaleyi mahalle sakinleri yaptı. Ellerinde aletlerle yangını söndürmeye çalışan vatandaşlar, canı pahasına alevlerin arasına girdi. Çam ağaçlarına sıçrayan yangında alevler göğe yükseldi. Yolların dar olması nedeniyle itfaiye ekipleri yangına müdahalede zorlandı. Olay yerine gelen ekiplerin müdahalesiyle kontrol altına alınan yangın evlere sıçramadan söndürüldü. Olay yerinde incelemelerde bulunan Tokat Belediye Başkanı Yardımcısı Ahmet Çetin, yangında kasıt unsuru olup olmadığının
haber
HABERCİ GAZETESİ
SAYI 127
Tokat'ta, dini nikahlı çift, yol kenarındaki arazide ölü bulundu. Edinilen bilgiye göre, Pazar ilçesine bağlı Dereköy beldesi Oluklu mevkiinde akşam saatlerinde köylüler, terk edilmiş bir otomobilin yakınlarında 30 yaşındaki Duran B. ile 20 yaşındaki Sevda K.'nin cansız bedeni ile karşılaştı. Olay yerinde inceleme yapan Jandarma ekipleri, şahısın yanında pompalı tüfek buldu. Otomobilin bagaj kısmında da bir adet pompalı tüfek bulunurken, Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılan incelemenin ardından cenazeler Pazar Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Öte yandan, evli ve 3 çocuk babası Duran B.'nin, Sevda K. ile yaklaşık 5 ay önce dini nikahı yaparak evlendiği öğrenildi. Maddi sorunlar yaşadığı ileri sürülen şahsın, sebebi henüz tespit edilemeyen bir nedenle dini nikahlı eşi ile kendisini vurarak intihar ettiği tahmin ediliyor.
EVLİYA ÇELEBİ 400 YAŞINDA Tokat Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Tokat Öğretmenevi Lobisi’nde Evliya Çelebi’nin 400. doğum yıldönümü için, ölümsüz eseri Seyahatname’nin tanıtımını yapan sergi açıldı.
Gıj Gıj Dağı eteklerindeki ormanlık alanda çıkan yangın korkuttu Tokat'ta Gıj Gıj Dağı eteklerindeki ormanlık alanda çıkan yangın, korku dolu anların yaşanmasına neden oldu.
İntihar mı cinayet mi?
01 KASIM
2011
Tokat Vali Yardımcısı Sedat Oktar ile İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdurrahman Akyüz’ün açılış kurdelesini kestikleri sergide “Bakanlık olarak Evliya Çelebi ve ölümsüz eseri Seyahatname’yi yurt içinde ve yurt dışında geniş kitlelere tanıtmak için yıl boyunca çeşitli etkinlikler gerçekleştiriliyor. 2011 yılı Evliya Çelebi’nin doğumunun 400. yıldönümüdür. Birleşmiş Milletler Bilim, Eğitim ve Kültür Kuruluşu UNESCO, Bakanlık girişimleriyle anma ve kutlamalar listesinde 2011 yılını Evliya Çelebi’nin doğumunun 400. yıldönümü olarak ilan etmiştir. Evliya Çelebi dünyayı tanıma tutkusuyla 20 yaşında başladığı seyahatlerinde 3 kıtaya yayılmış Osmanlı coğrafyasının tamamını gezmiştir.” Bilgisi verildi. Sergi kapsamında Çelebi’nin gezdiği yerlerin özellikleri ve ziyaret tarihlerini tek tek belirten detaylı haritalar 21 Ekim ile 24 Ekim tarihleri arasında görücüye açık tutulacak.
10