Ahmet Orhan - Cumhuriyet Dönemi Öğretmen Örgütlenmesi ve Hukuki Dayanakları (1923-1980)

Page 1



CUMHURİYET DÖNEMİ ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMESİ VE HUKUKİ DAYANAKLARI (1923-1980)


CUMHURİYET DÖNEMİ ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMESİ VE H.UKUKİ DAYANAKLARI (1923-1980) Ahmet ORHAN

Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı İSTANBUL 2001 -


Bu Eser Bakanlar Kurulu'nun 20.7. 1 980 tarih ve 8 1 1 307 sayılı Kararıyla kamu yararına h izmet verd iği kabul ed ilerek Vergi muafiyeti tanınm ış olan TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI VAKF l ' n ın yayınıdır. Her hakkı mahfuzdur. TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI V A K F l 'nı n müsaadesi olmaksızın tamamen, kısmen veya herhangi bir değişiklik yapılarak iktibas edilemez.

Baskı ÖZRENK MATBAA

Haberleşme Ti.irk Dünyası Araştırmaları Vakfı P.K. 94 Aksaray! İSTAN BUL Te1: 5 1 1 1 0 06 / 5 1 1 1 8 3 3

ISBN: 975-4 98- 1 55-8 M i lli Yayın No: 200 1 - 34-Y-0 147-20 6


SUNUŞ Öğretmenlik dünyanın en eski ve en kutsal mesleklerinden­ dir. Çünkü öğretmenler milletlerin, toplumların geleceklerini etkileyen en önemli unsurların başında gelir. İstiklal Savaşımı­ zın kazamlmasında ve cumhuriyetin kurulmasında, inkılapların b�nimsenmesinde. toplumun kalkınmasında ve modernleşme­ sinde öğretmenlerin ve onların kurdukları cemiyetlerin rolii büyük olmuştur. Ne yazık ki, Atatürk'ün ölümünden sonra öğretmenlik mes­ leği önemli derecede statü kaybına uğramıştır. Öğretmenlerin yetiştirilmeleri, atanmaları, ekonomik durumları ve mesleki yaşantıları, yönetilmeleri, tayin ve terfileri mesleğin önemine uygun olmayan bir şekilde irtifa kaybetmiştir. Bunda siyasilerin ideolojik yaklaşımları çok etkili olımış. her gelen iktidar devletin milli bir eğitim politikası olnıaımısıııı fırsat bilerek öğretmenlere baskılar yapmışlar ve onları yönlen­ dirmek istemişlerdir. İşte bu baskılar karşısında ferdi olarak yetersiz kalan öğretmenler örgütlenerek kendilerini korumaya çalışmışlardır. Bu sefer de milli kültürü yaşatmak, yaymak ve gcl;ştirmek, milli birliği sağlamakL görevli olan öğretmenler kendi aralarında c.ı:rrılıklara girerek .arklı amaçlar giitmi.işlerdir. Yayına hazırradığımız bu kitap öğretmenliğin kısa tarihçesi­ ni ve öğretınenlerin örgütlenme gerekçeleri ile kurdukları cemi­ yetleri cumhuriyetin ilk yıllarından 1980 yılına kadar akademik bir yaklaşımla ele alarak günümüz örgütlenmelerine ışık tutma­ ya çalışmıştır. Ahmet Orhan'ın, bu çalışmasını öğretmen camiasına kazın­ dırmaktan Tür!: Dünyası Araştırmaları Vakfı olarak mutluluk duymaktayız.

Prt�f: Dr. Tum11 YAZGAN



İÇİNDEKİLER 5

SUNUŞ................................................................................. İÇİNDEKİLER..................... ...... ............ .........................

7

ÖNSÖZ................................................................................

11

GİRİŞ ÖGRETMENLİK M ESLEGİ v e TÜRK EGİTİM TARİH İNDE ÖGRETMENLER........................ . .............

15

BİRİ NCİ BÖLÜM A-

DÜNYADA ÖGRETMEN LERİN ÖRGÜTLENMELERİ................................. ...................

.

27

TÜRKİYEDE CUMHURİYET ÖNCESİ DÖNEM

28

a-

Encümeni Muallimin ( 1 908) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . .

29

b-

Muhafaza-i H ukfık-i Mual l imin Cemiyeti ( 1 908) . . . . . . . .

29

c-

Cemiyet-i Muall imin ( 1 908). . . . .. . . .............................

30

d-

Neşr-i Maarif ve Teavün-i Muall imin Cemiyeti ( 1 909) {Eğitimi Yayma ve Öğretmenler Yardımlaşma Cemiyeti)

30

e-

Mahfel-i Muall i min ( 1 9 1 1 ) . .......... .. .........................

31

f.

Selanik, Manastır ve Üsküp Öğretmen Kongreleri ( 1 9 1 0- 1 9 12)

31

g-

Türk Ocağı ( 1 9 1 2)........................................ ..............

31

h-

M i l l i Tal i m ve Terbiye Cemiyeti ( 1 9 1 6)............... .....

B-

.

· · · ······· ··························· · · · ·· · · · · · · · · · · · · · · · · · · · · · · · ·

.

.

.

32


i-

Muall i mler Yurdu ( 1 9 1 3 ) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .......... . . . . . . . . . . . . . . .

32

j-

M uallimler Cemiyeti ( 1 9 1 8) . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

33

KURTULUŞ SAV AŞI DÖNEMİ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

34

a-

Kurtuluş Savaşında Öğretmenler ve Öğretmen Grevi . .

34

b-

Mekatib-i İbtidaiye Muallimler Cemiyeti ( 1 92 1 ) .........

36

C-

İKİNCİ BÖLÜM CUMHURİYET DÖNEMİ ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMELERİ ...................................................

39

CUMHURİYET DÖNE M İ (1 923-1 94 6) ...... . . . . . . . . . . . . .

39

Türkiye Muallim ler ve Muallimeler Dernekleri B irliği ( 1 92 1 ) ................ . . . . . . . . . . . . .................. . ...... . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . .

39

İstanbul İ li Öğretmen ve İşyarlarından Ölenlerin A i lelerine Yardım Cemiyeti ( 1 936) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

40

Öğretmenlerin Ekonomik Durumları ( 1 923- 1 940) . . . . . . .

42

1 94 6 - 1 965 DÖNEMİ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

43

a-

Ankara Öğretmenleri Yardımlaşma Derneği ( 1 948) . . . .

44

b-

Göl ler Yöresi Öğretmenler Derneği . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

47

c-

Ege Bölgesi Öğretmenler Derneği . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

47

d-

Köy Öğretmenleri Dernekleri Federasyonu . . . . . . . . . . . . . . . . . .

47

e-

Türkiye Öğretmen Dernekleri M i l l i Federasyonu (TÖDMF) ....................... . . . . . . . .. . ........... ........ . . . .. . .......... .

48

f-

1 95 5 İstanbul M i lletler Arası Öğretmen Teşekkülleri Kongresi .................. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

56

g-

Teknik Öğretmenler Derneği (TÖD) 1 950 . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

59

h-

M i l l iyetçi Öğretmenler Birliği . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

59

Aabc-

8-

.


ı-

İstanbul İ l köğretim Okulları Bitirenler Yardım Derneği ( 1 965) . .. . . . . . . . . . . .............. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

61

Beden Eğitimi Öğretmenler Derneği . . . . . . . . . . .: ... . . . . . . . . . .

62

Türkiye Emekli Öğretmenler Cemiyeti .... . .. . . . . . ...... . .

63

1 965-1 971 SENDİKALAR DÖNE M İ........................

64

a-

Sendikacıl ığın Doğuşu ve Gelişi m i . . . . . . . .......... . . . . . . . .

64

b-

Türkiye İ lkokul Öğretmenleri Sendikası ( 1 965) . . . . . . . . . . .

67

c-

M i l l iyetçi Türk Öğretmenleri Sendikası ( 1 965) . . . . . . . . . . .

69

d-

Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) ( 1 965) . . . . . . . . .

71

1 971 -1 980 DÖNEMİ...................................................

82

Tüm Öğretmenler B irleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

82

Ü lkücü Öğretim Üyeleri ve Öğretmenlek Derneği (ÜLKÜ-Bİ R)............ ...... . . . . . ..... .. .................. . . . . . . . . .

85

c-

Tüm _ İ l köğretim Müfettişleri Derneği (Tİ M-DER).......

87

d-

Tüm Üniversite, Akademi ve Yüksekokul Asistanları Birl iği (TÜ MAS) .... .... ... . ................. . . ..... .. . . . . . . .

87

H ürriyetçi Öğretmenler Yardımlaşma ve Dayanışma B irliği ( H ÜR-ÖGRET-B İ R) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ...............

87

f-

Mefkureci Öğretmenler Derneği (M EF-DER) . . . . . . . . . . . .

88

g-

Tüm Öğretim Üyeleri Derneği . . . . . . . . . ...... ....... . . ............

89

h-

Anadolu ve Rumeli Öğretmen Dernekleri Federasyonu

89

i-

Hürriyetçi Öğretmenler Derneği (H ÜR-DER) . . . . . . . . .

89

J-

k-

C-

Dab-

.

.

'

..

..

e-

...

.

.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM öGRETMEN ÖRGÜTLENME LERİNDE HUKUKİ DAYANAKLAR ..... ..... .. . . . .................................... .. .

93


CUMHURİYET ÖNCESİ DÖNEM ..... .... ..... ......... .

94

a-

Tatil-i Eşkal Kanunu (9 Ağustos 1 909) . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . ...

94

b-

Cemiyetler Yasası ( 1 6 Ağustos 1 909) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

95

CUMHURİYET DÖNE M İ . . ....... ............. ..... . . . . .....

96

a-

1 924 Anayasası ve Öğretmen Örgütlenmesi . . . . . . . .. . . .. . . .

96

b-

Takrir-i Sükun Kanunu (578 say ı l ı) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ...........

96

c-

788 Sayılı Kanun. . . .. ... . .. :..................... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

97

1 946-1 960 DÖN E M İ..................................................

98

4 1 94 ve 50 1 8 Sayılı Yasalar . . . . . . . . . . . . ......... ....................

98

1 960- 1 971 DÖNEMİ .. ... ...... .. ..... .... ..... ... .. .. ....... ..

98

a-

624 Sayılı Devlet Personeli Sendikaları Yasası ..... . ....

99

b-

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ve Öğretmen Örgütlenmesi .... .............. ......... ..... . . . . ... . .. . ......... ... . .. .

1 08

1 971 - 1 980 DÖNEM İ...................................................

1 10

1 2 Mart Dönemi, 1 97 1 'de Anayasada 657 Sayılı Devlet Memurları .. ..... ...... ...... ...... . ... ......... .... ...... . .

1 1O

Kanununda Yapılan Değişikliklerle Öğretmen Örgütlenmesi

1 1O

1 2 EYLÜL 1 980 DÖNE M İ , 1 982 ANAYASASI VE ÖGRETMEN ÖRGÜTLENM ELERİ İLE İ LG İ L İ YASAL DÜZENLEM ELER.....................................

1 12

SONUÇ.......................................................................

1 15

EKLER.......................................................................

1 20

BİBLİYOG RAFYA . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

1 25

A-

B-

Ca-

D-

Ea-

.

..

F-

.


ÖNSÖZ Öğretmenlik insanlık tarihi kadar eski bir meslek olmakla birlikte bir ihtisas mesleği olarak XIX. yüzyılda kendini gös­ termiştir. Daha önceleri her meslekten, aydın olan okumuş insanların yi.irüttüğü bir iş olarak görülmüştür. . Bizde ise l 848'de Dar-ul Muallimin'in açılması He batılı manada öğretmen yetiştiren okulların faaliyete geçmesiyle ihti­ saslaşma başlamıştır. Ancak Cumhuriyetin ilanından sonra 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanununu'nun 43. Maddesinde "Öğ­ retmenlik; Devletin Eğitim-Öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir" denilerek hukuken özel bir ihtisas mesleği haline getirilmiştir. Bir meslek haline dönüşen öğretmenliğin tarih boyunca de­ ğişik teşekküllerle temsil edildiğini görmekteyiz. Ancak öğret­ menlerin kurdukları mesleki teşekki.illerin yoğunluğuna rağmen yeterince akademik incelemeye konu olmadıklarını görmekte­ yiz. Bu noktadan hareketle böyle bir konuyu tez olarak hazırla­ mayı benimsedik. Giriş bölümünde öğretmenliğin önemi ve tarihi gelişimi üze­ rinde durarak öğretmenlerin örgütlenmelerinin gerekçelerine ışık tutmaya çalıştık. Birinci bölümde "Öğretmenlerin Örgütlenmeleri", "Di.inyada Öğretmen Örgütlenmesinin Tarihi Süreci", "Türk.iyede Öğret­ men Örgütlenmesi" ve "Cumhuriyet Öncesi Dönem''ler ele alınmıştır. İkinci bölümde "Cumhuriyet Dönemi'' 1923'den 1980 yılına kadar dönemler halinde değerlendirilmiştir. Üçüncü bölümde ise "Öğretmen Örgütlenmelerinde Hukuki Dayanaklar" i.izerinde durulmuştur. Sonuç bölümünde ise "Öğretmen Örgütlenmeleri" değerlen­ dirilip çözüm önerileri getirilmiştir.


Öğretmenlerin örgütlenmeleriyle ilgili araştırma çalışmasına başladığım zaman bu konuda hazırlanmış başlı başına bir kay­ nakla karşılaşmadım. Gazetelere baktımda işin daha çok ideo­ lojik yanı ile ilgilenilmiş ve tarafgir davranılmış olduğunu gör­ düm. Ancak Yahya Akyüz'ün "Öğretmen Örgütlenmesi" ile "Öğretmenlerin Toplumsal Değişimdeki Etkileri" adlı kitapları, İsmail Göldaş'ın "Milli Kurtuluş Savaşında Öğretmenler" adlı eseri, Devrimci Eğitim Şurası (DEŞ)'na ve Demokratik Eğitim Kurultayı (DEK)'na sunulan bildiriler ile öğretmen örgütlerinin kendi yayın organlarından olan "EMEKLİ ÖÔRETMEN'', "TÖB-DER" ve "ÜLKÜCÜ ÖÔRETMEN" dergilerinde önemli bilgiler ve belgelerle karşılaştım. "Öğretmenlerin Örgütlenmele­ rinde Hukuki Dayanaklar" bölümünde ise sayın Ersin Taşçı'nın "Memurlar, Sendikal Haklar ve Türkiye Kamu Sen" benim için bir el altı kitabı olmuştur. Bu çalışmayla ilgili zamanımızın yetersizliği ve bütün kay­ nakların dağınıklığı ve tez süresi ayrılan zamanın sınırlı oluşu nedeniyle bir çok eksiklikle ortaya çıktığının bilincindeyiz. Ancak benzeri çalışmalara mütevazi bir katkıda bulunması te­ mennisindeyiz. Çalışmalarım sırasında tavsiyelerini ve yardımlarını esirge­ meyen tez danışmanım Prof. Dr. Zekeriya KURŞUN'a ve eme­ ği geçen herkese teşekkürlerimi arzederim. Ahmet ORHAN


KISALTMALAR DEK- Demokratik Eğitim Kurultayı DEŞ- Devrimci Eğitim Şurası İ LKSEN - Türkiye İ lkokul Öğretmenleri Sendikası HÜR-ÖÔRET-BİR- H ürriyetçi Öğretmenler Yardım laşma ve Dayanışma Birliği H ÜR-DER- H ürriyetçi Öğretmenler Derneği MEF-DER- Mefkureci Öğretmen ler Derneği Ü LKÜ-BİR- Ü lkücü Öğretim Üyeleri ve Öğretmenler Derneği TİM-DER- Tüm İ l köğretim Müfettişleri Derneği DÖDMF- Türkiye Öğretmen Dernekleri M iııı Federasyonu TÖD- Teknik Öğretmenler Derneği TÖS- Türkiye Öğretmenler Sendikası TÖB-DER- Tüm Öğretmenler B irleşme ve Dayınışma Derneği TÜMAS- Tüm Ün iversite, Akadem i, Yüksekokul Asistanları Birl iği



G İRİŞ ÖGRETME N LiK M ESLEG İ v e TÜRK EGİTİM TARİH İ N D E ÖGRETMEN LER "Öğretmenler sonsuzluğu etkiler; bu etkilerinin nerede son bula­ cağını da bilmezler." 1 diyor Henry Ward. Öğrenme-öğretme işlevi insanlık tarihi kadar eskidir. Çocuk dünyaya gelirken öğreni lm iş dav­ ranışları yoktur. Çocuğun yaşamını sürdürebilmesi için gerekli tüm bi lgi, beceri, tutum ve davranışlar, ona sonradan ve başkaları tarafın­ dan öğretilir. Başka bir deyişle çocuk çevresindeki can lı, cansız, ger­ çek ve sanal tüm varlıklarla etki leşerek hayat boyu öğrenir. Bu öğre­ nimin küçük ve zorunlu bir parçası okul eğitimidir. Oku l eğitiminin odak noktası ise öğretmendir. Eğitim geleneğinde öğretmen örnek insandır. Peygamberler, kahramanlar, devlet adamları ve büyük düşü­ nürler öğretmenlik görevi yapmış lardır. Ancak eğitimin kurumlaşması öğretmenliği bir meslek haline getirmiş ve giderek öğretmenin insan yanı, örnek dışı davranışlarla göze çarpar olmuştur. H atta bu davra­ nışların hoş görülmesini sağlamak için real izm in "öğretmen; kültürü kendinden birşey katmadan nakleden görevlidir"ve Prağmatizm ' i n "öğretmen b i r rehberdir" görüşüne gelinmiştir2 . M . Kemal Atatürk 1 925'te İzmir Erkek Öğretmen okulunda "Mil letleri kurtaran lar yalnız ve ancak öğretmenlerdir"·1 der. Aynı konuşmada öğretmenlerden yok­ sun olan bir mil letin m i l let olma kabiliyetini gösteremediğin i ifade ederek öğretmenliğin eğitimdeki yerini ve m i l let hayatındaki önemini ifade etmiştir. Almanya'nın Fransa 'ya karşı kazandığı Sedan zaferinden sonra ( 1 870) Bismark " 1 866- 1 870 savaşlarının gerçek galibi Alman İ lkokul Öğretmenleridir" diyerek öğretmenlerin; A lman m i l l iyetçiğin in geniş 1

Halil İbrah im Yalın, Servet Özdeınir. Lowcll ı: 1� . 11<'1' Y;;niiyle rJ,i?,reımen

Olahilme. Ankara 1996. 2 1

Nihat Bilgen. Öğretmen

ve Eğitimi.

Milli Egiıiııı Dergı>ı. \;ı) ı 1_;7_ Yıl 199K.

s.

61

Yahya Akyüz, Türkiye 'de Öğretmenlerin Toplum.mi lJeğışimdekı Etkılerı. Ankara

197K. s. 26 1 .


16

AHMET ORHAN

kitleler arasında yayılmasındaki ve böylece A lman birl iğinin kurulma­ sındaki rolünü dile getirmiştir4 • Öğretmenlik mesleği toplum ve m i l let açısından çok önemlidir. Çünkü öğretmen, eğitimin toplumsal görevini yerine getirmede önemli bir faktördür. Eğitimin toplumsal görevi toplumun sürek l i l iğini ve gel işmesini sağlayacak olan bireyler yetiştirmek. Bu görev eğitim kurum larında meydana gelmekte ve bu işlemi etk i l i bir şekilde öğret­ menler gerçekleştirmektedir. Bunun için öğretmen birinci olarak; okulda kültürel mirası aktarabi l ir. Bu da toplumun bütünlüğünün ko­ runmasına yardımcı olur. İ kincisi; öğrenci lerin toplumsallaşmasını sağlar. Öğrenci toplumun bir üyesi olduğunu anlar, onun maddi ma­ nevi öğelerini öğrenir ve benimser. Üçüncüsü de; toplum kü ltürünü geliştirecek bireyler yetiştirmek5 . 1 924 yıl ında M. Kemal Atatürk Samsun ' da öğretmen lere h itabında "Terbiyedir ki bir m i lleti ya hür, müstakil, şanlı, ali bir heyet-i içti­ maiye halinde yaşatır, ya da bir m i lleti esaret ve sefiilete terkeder . . ,,(> diyerek öğretmenlerin m i l let hayatındaki görevinin ne denli önemli olduğunu ifade etmiştir. Eğitim s istem inin hedeflerinden (dolayısıyla öğretmenlerin görev­ lerinden) birisi de olum lu değişim ve büyümeyi geliştirmektir. Türki­ ye'de eğitimin ası l amacı; "Türk m i l letini modern dünyanın yapıcı, yaratıcı ve seçkin üyelerinden biri haline getirmek için bir taraftan Türk m i l letinin ve toplumunun refah ve seviyesini yükseltirken, diğer taraftan da m i l l i birl ik ve beraberlikteki ekonomik, sosyal ve kültürel gel işimi desteklemek ve h ızlandırmaktır." Bu amaca u laşabi lmek için en önem l i eğitim aracı fiziksel kapasite, ders kitabı veya bi lgisayar programı deği ldir. Bunları etki l i kul lanacak eğitim personeline ihtiyaç vardır. Etk i l i olan öğretim personelidir7 • Ü lkenin ve eğitimin amaçla­ rına ulaşması ve etki l i olmasında en etki l i faktörlerin başında öğret­ menler ve onların etk i l i l iği gelmektedir8 . Öğretmen l ik mesleğini daha önce çeşitl i mesleklerden, okumuş aydın insanlar yapmakta idi. Herkes öğretmenlik yapabi l ir anlayışı yaygındı. Öğretmenl iğin bir meslek olarak kabul edi lişi; 1 3 Mart 1 924 .

Cemil Özıürk. Atatürk Devri Öğretmen Yetiştirme Polıtikası. Önsöz. Ankara 1996.

5

Savaş Bilyükkaragöz, Şahin Kesici, Eğitimde Öğretmenin Rolii ve Öğretmen 7iıııımla­ rmm Öğrencı Davranışları O=erindeki Etkileri, Milli Eğitim Dergisi. Sayı. 137. 1998. s. 68.

h

Akyiiz. liirkiye 'de Öğretmenlerin Toplumsa

7

Yalın. Ozdenıir. Hedges. Her Yönüyle Öğretmen Olabilme, Ankara 19%.

x

A.g.l'

..

s.

8.

...

.

Ankara 1978, s. 259. s. 7.


CllMHllRİYET DÖNEMi ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMESi

17

tarih ve 439 sayılı Orta Tedrisat M ua l l i m leri Kanunu ' nun 1 . Madde­ sinde "Muallimlik devletin umumi h izmetlerinden tali m ve terbiye vazifesini üzerine alan müstakil sınıf ve derecelere ayrılan bir meslek­ tir"9 deni lerek ortaya konmuştur. 1 739 sayılı M i l l i Eğitim Temel Ka­ nunu'nun 4 3 . Maddesinde de öğretmenl iğin bir meslek olduğu şöyle yer almıştır; "Öğretmenl ik, Devletin Eğitim, öğretim ve bununla i lgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir." 1 1 1• Öğretmenl iğin bir meslek olarak benimsenip gel iştiri lmesi öğret­ menlerin özel olarak eğiti lip, yetiştirilmesiyle yakından ilgil idir. Bu nedenle öğretmenlerin yetiştirilmesine özel bir önem veril m iştir. Bu­ nun için öğretmen yetiştiren okullar açı l m ıştır. Dünyada ilk öğretmen oku lu 1 789 Fransız ihtilalinden sonra 1 794 yılında yine bu ü l kede açılmıştır. Bu okuldan mezun olan öğretmenler Cumhuriyetin ve laik­ liğin gelişmesinde ve yerleşmesinde önem li rol oynamışlardır. Bu nedenle de öğretmenler teokrasi ve monarşi taraftarlarınca baskı altın­ da tutulmuşlardır 1 1 • İngi ltere'de 1 840, Rusya'da 1 804'te kurulan öğ­ retmen okul larını 1 2 zamanla diğer Avrupa devletleri izlemiştir. Türkiye'de 1 848 yıl ında açılan Daru ' l Muallimin-i Rüştiye ile ba­ tıdaki gibi modem anlamda öğretmen yetiştirilmeye başlanmış, günü­ müze kadar bu tür faaliyetler süregelm iştir. Bu kurumlar batıdakilerle aynı dönemde açılmaya başlamış olmalarına rağmen Türkiye'de öğ­ retmen okul ları tarihsel bir sürekl i l iğe ve öğretmen yetiştirme modeli­ ne sahip olamadıkları gibi, ülkenin ihtiyaç duyduğu öğretmenleri yetiştirmede hem nicelik hem de nitelik yönünden yetersiz kalmışlar­ dır. Çünkü öze l l ikle ilk ve orta öğretime öğretmen yetiştiren oku llar, Tanzimat'tan bugüne, uzun vadeli bir planlamanın sonunda köklü bir yapılanmaya gidememiş ve yaklaşık her on yı lda bir, teşki lat, program vb. yönünden yeniden yapılandırı l mıştır. Bu da ülkede önem l i bir emek, para ve zaman kaybına yol açmıştır. Öğretmen yetiştiren ku­ rumlar bugüne kadar çok iyi program lara sahip olmuştur. Ancak sis­ temin öteki girdi lerinde görü len yetersizlikler, yetiştirilen öğretmenle­ rin niteliğini düşürdüğü zaman, ilk müdahale edi len, ne yazık ki prog­ ramlar olmuştur. Bu da öğretmen açıklarını kapatmadığı gibi, dışarıdan başka alanlarda eğitim görmüş onbinlerce kişi okullara atanmıştır. •ı

Akyüz, Tiirkiyede Öğretmenlerin Toplumsa

111 Milli 11

ı

...

, Ankara 1 978.

s.

226.

Eğilim ik ilgili Mevzuaı, lstanbııl 1998. Cilt 1 , s. 177.

Cemil Özıürk, Türkiye 'de Öğretmen Yetiştiren Kurumların Doğıışu: Ddriilmııal/imin­ Riişdi (1848-1877). Milli Eğilim Dergisi. Sayı. 1 37. lstanbııl 1998, s. 74.

1 2 A.ırıl.

.

s.

74.


18

AHMET ORHAN

Cumhuriyet döneminde il öğretmen okul larının sayısı azaltı lıp. niteli kleri ve öğrenci sayı ları artırılmaya çalışılmış ve l 940' larda bu okul ların sayısı 25 'ten 1 1 'e indirilmiştir 1 3 . Bu dönemde öğretmen okul larında görev yapan öğretmenlerin yetiştiği okul larda çok farklıy­ dı. Bir kısmı eski hocalardan bir kısmı da İdadi, Tıbbiye, Eczacı. Har­ biye, M ül kiye gibi oku llardan mezun kişi lerdi 1 � . 1 848 yılında yalnızca öğretmen yetiştiren bir okulun açılışı Türk Eğitim tarihinde çok önemli bir olaydır. Fakat 1 869 Nizamnamesi i le başka kaynaklardan da öğretmen alınabileceğini göstermektedir". Mutlakiyet döneminde ise her kaynaktan öğretmen alınmıştır ve her­ kesin öğretmen olabi leceği ve her öğretmenin her dersi okutabileceği düşüncesi hakimdir 1 1'. il: Meşrutiyetten sonra muall i m mekteplerinden yetişenlerin yetersizliği nedeniyle Tedrisat-ı İ btidaiye Kanunu Muvakkatı bir "Ehl iyetname imtihanı" bile öngörmüştür. 1 9 1 2 yıl ında Maarif Nazırı Emru llah Efendi, taşradaki ilkokul öğretmeni ihtiyacın ı karşı lamak için sadece okuma yazma bilenlere dahi ehl iyetname veri­ leceğini söylemiştir 1 7 • 1 982 yı l ına kadar öğretmen yetiştirme işini büyük ölçüde M i l l i E­ ğitim Bakanlığı üstlenmiştir. Fakat bu süreç içinde yönetime gelen iktidarların uygulamalarıyla genelde eski öğretmen yetiştiren kurumlar kapatılıp yerine yeni adlarla yeni öğretmen yetiştiren okul lar açılmıştır ( Köy Enstitüleri kapat ı l ıp Öğretmen Oku l ları, Eğiti m Enstitüleri ile Yüksek Öğretmen Okulları kapatı lıp Eğitim Fakülteleri vb.), bunun yanında öğretmen açığını kapatmak amacıyla Mektupla Öğretim ve H ızlandırılmış program la öğretmenler yetiştirilmeye çalışılmıştır 1 8 • Yetiştirilen öğretmen ile ideal öğretmen arasındaki fark ın büyük­ lüğü, durumu gerçekteki öğretmenin kişil iğine zarar verici olmuş ve onun itibarını sarsıcı nitelikteki şartlara katkı sağlamıştır 1 '1• Öğretmenin yetiştirilmesi ve öğretmen açığının kapatılması (temini) öğretmen yetiştiren okulların açılması ve başka kaynaklardan da öğret­ men alınmasına rağmen günümüze kadar ülkem izde önemini hiçbir ı.ı

Cemil Üzıürk. Ji'irkıye 'de lJiinden Bııgiiııe Oğretmeııt·eıwiren J\ıırıımlur. isıaııhııl �17.

1998. s.

1 4 A.g.e . "

.

1 " A.g.t'.. 17 iM

'·

224.

Akyüz. A.g.e. s.

.

s. 40.

57.

Akyüz. A.g.t'. .

s.

1!6.

Ayla Okıay. 1ilrkiye 'de Oğrelmen Eğilimi. Milli Eğitim Dergisi. Sayı. 137. İstaııhııl l l)<JI! s. 22.

ı<ı

Sclahaniıı Eı1ürk. Eğılimde Program (ielişıirıııe. Ankara 1979.

s. 17 .


llJ

ClJMHURIVET DÖNEMi ÖCRETMEN l\RGÜTLENMESI

z.aman yitirmemiştir. Bugün eğitimde teknoloj iden yararlanılmasına rağmen hiçbir şey öğretmenin yerini tutamamıştır, tutamaz da. Tekno­ lojik gelişmeler ve diğer unsurlar ne kadar gelişirse gelişsin, hiçbir şey öğretmenin yerini alıp onun önemini azaltamaz. Hangi eğitim sistemi uygulanırsa uygulansın, bu sistemin başarısı onu u gulayan öğretmen in iyi yetiştirilmesine vazgeçilmez bir şekilde bağlıdır 0. Öğretmenlerin atanmalarıda yetiştirilmeleri gibi ayrı bir önem arzetmektedir. Tanzimattan sonra, bütün öğretim kademelerinde, zaman zaman Darü' l-Mual limin ve Darü' l-Muallimat mezunlarından başka: medreseler ve Mekteb-i Mülkiye başta olmak üzere yüksek okul me­ zunları, İdadi mezunları, subaylar, memurlar, din görevli leri, gayri müslimler öğretmen olarak istihdam edi lm işlerdir2 1 • Yahya A kyüz. Eğitimci Alaaddin Gövsa'nın 1 9 1 6'da şunları yazdığını nakletmektedir. Çevremizde görüyoruz ki, bizde en az maddi hazırlık gerektiren meslek, ne yazık ki öğretmenliktir. Biraz okur yazar olan herkes bizde öğretmen olmaya adaydı. Avare ve işsiz gençlerden azledilen ve emeklilere kadar herkes öğretmenlik mesleği için yetkili sayı lıyor."22 Dışardan öğretmen almanın nedeni öğretmen yetiştiren okul lardan mezun olan öğretmen adedinin artan çocuk nüfusu ve okumaya olan isteğin artması i le okul sürelerinin artışı gibi nedenler gerekçe olarak gösterilm iştir. 1 923- 1 924 Eğitim öğretim yıl ında toplam i lkokul öğ­ retmen i sayısı 1 0238 dir21 • 1 923- 1 924 'te resmi ortaokullarda (72 adet) görev yapan toplam 796 öğretmen mevcutturH. 1 922- 1 923 'te 23 lise­ de 5 1 7 öğretmen görev yapmaktadır25 • Mustafa Necati Bey Eğitim Bakan lığına gel işinden ( 1 925 sonu) birkaç ay sonra Darü'l-Fünun'da yaptığı bir konuşmada "Yapacağımız program ne olursa olsun, fedu­ kar, adedi kafi mual lim lere muhtacız. Çok kısa z.amanda çok muallim yetiştirmek zorundayız" diyordu 26 • Bu anlayışla öğretmen sayıları oldukça arttı. 1 972- 1 973 Eğitim öğretim yılına gelindiğinde öğretmen sayıları resmi i l kokullarda 1 57548'e27 , ortaokullarda 2 1 063 e2K . lise-

'

20

Asım Saçlı. Oğretmen Yetiştirmede Yenı Yaklaşımı. Milli Eğitim Dcrgisı. Sayı 137. İstanbul 1998. s. 64.

21

1')

Cemil Özıürk, Atatürk Deı·ri . . Ankara 1996. ..

.

.

s.

37.

-- Ak yüz. Tıirkiye 'de Oğretmenlerin Toplumsal . . . Ankara 19711, .

21

24

1'!7.

.

.

s.

.

s.

A.,ı:.e.

2� A.,ı:.e. 21'

s.

Cumhuriyetin 50. Yılında . . . İstanbul 1 973. s. 55. 92.

1 34.

Cemil Özlürlc. A1tıtürk Devri . . .. Türle Tarih Kurumu, Ankara 1 996. s. 73.

27 Cumhuriyetin 50. Yılında .

. . .

s.

55.


20

AHMET ORHAN

terde 6479'a29 yükselmiştir. Buna rağmen 1 923- 1 924 teki öğretmen başına düşen öğrenci sayıları da önem l i derecede artarak 1 972- 1 973 te ilkokul larda 33 ten 33 e·m. ortaokulda 7 den 43'e:ı ı , Lisede ise 2.4 ten 39.7'yeJ2 yükselm iştir. Öğretmen sayısının bu kadar h ızlı yükselmesinin en öne m l i ne­ denlerinden birisi kaynağına bakılmaksızın öğretmen alım larıdır. Yeteri sayıda ve n itelikte öğretmen yetiştiri lmediği için dışarıdan öğretmen atanmasına l 860'ta geçici olarak başlanmış fakat alınan tedbirlerin yetersiz kalışı sonucu uygulama günümüze kadar devam etm iştirD . 1 93 6- 1 946 arasında, askerliğini erbaş olarak yapan köy çocuklarından 8500 kadarı 6-8 aylık bir eğitimden geçiri lerek köy okullarına "Eğitmen'' olarak atanmışlardırJ4• D ışarıdan atanan öğretmenler, eğitime öğreti m i uygulamada çok ciddi problemlerle karşı laşmışlardır. Bu problemler genelde pedagoj ik ve psikoloj i alanı ndaki eksikl ikleri ile eğitim ilke, metot ve planlama ile ders araç-gereçlerin i kul lanamamaktan kaynaklanmıştır. Öğretmenler hep stati.ilerinin yükseltilmesi n i arzu etmişler fakat bu yolda yeterli ve kararl ı bir mücadele veremem işlerdirJ5 . Dışarıdan öğretmen alımları i le öğretmen ihtiyacının karşı lanmasına çalışılm ış­ tır. Ne var ki, bu alanda nice l i k uğruna niteliğin sık sık feda edi lmesi. öğretmenlik mesleğinin saygın lığını azaltm ıştır·ır'. Buna rağmen 1 996 yılı 2. atama döneminde 1 0 bin sınıf öğretmeni kontenjanına karşılık çoğu Ziraat Fakültesi mezunu (Açık Öğretim Fakiiltesi mezunları dah il) 47000 Yüksek Oku l mezunu başvurmuştur. Bunlar öğretmen olarak atanırken Pedagoj i k Formasyon aranmam ış; i l lerde düzenlenen iki aydan kısa süreli Pedagoj ik Formasyon kurslarından geçirilm iş ler­ dirn. 1 5. M i l l i Eğitim Şurasında; "Öğretmen görev tanımı yeniden 'K

- 11.g. <'.. s. 92.

29 A.g.e . .

s.

1 ::\4.

JO 11.g.e.

S.

56.

s.

95.

s.

D7 .

. J 1 11.g.e. . .ıı 11.g.ı'.. .IJ

Yahya Akyiiz. Öğretmen Okulıı Dışından İlk Ke= Üj{reımen Aıanmas111a İlişkin Oriıinal Belgeler ve Tari/11 Cielişımi., Milli Eğitim Dergisi. Sayı: 137, İstanbul l 99 X, s. 1 5. ·14

.ıs lh .n

A.g.d..

A.,ı:.e..

s.

7.

s.

1 5.

Özıürk. Aıaıürk Devri... , Ankam 1996,

s. 252 .

Akyüz, Öğreımen Oklll11 Dışından . . . . Milli Eğitim Dergisi. Sayı: 137. İstaııhul 1 9 9!1. s. 6.


ClJMHlJRİYET DÖNEMİ ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMESİ

21

yapılarak okul türlerine göre norm (standart) kadrolar bel irlenme li ve öğretmen dağı lımındaki dengesizlikler giderilmelidir" JK kararı alınarak mevcut öğretmenlerden daha iyi yararlanı larak açıkların kapatılması, böylece de statünün yükseltilmesi düşünülmüştür. Öğretmenlerin ekonomi k durumları da mesleğe i lgiyi etkileyen en önemli nedenlerden birisini oluşturmuştur. 1 847- 1 848 tal imatname­ sinde herkesin haline göre ayda 1 ila 1 2 kuruş arasında hoca efendi lere ücret ödemelerini, bu nedenle de hoca efendi lerin de artık bahşiş, kömür parası kabul edemeyecekleri ve yoksul çocuklardan da ücret istemeyecekleri belirtil irw . 1 869 n izamnamesinde ise maarife bağlı umumi sıbyan mektebi öğretmen lerinin ayda 50-60 kuruş, rüştiyelerde 80 ile 1 50 kuruş, idadi lerde 900 kuruş, Darü lmual l i m i n Müdürünün 5000, öğretmenlerinin ise 2000-4000 kuruş arasındıı aylık mıı<1ş <11dıkları görülmektedir. 1 866 da bir okka ( 1 282gr) rıirinç 4 kuruş, Ell­ remit zeytininin okkası 7 . 5 kuruştur. Bu da ilkokul ögıc�:-:'l"rılf'ri:;::• maaşların ı n az, öteki lerin iyi olduğunu gösterir41 1 . Mutlakiyet döneminde de öğretmen maaşları 1 869 N izamnamesin­ deki hükümleri i le verilmiştir. Oysa maaşlar zamanında verilememekte, fiyatlar da biraz yükseldiği için öğretmenler daha güç şartlarda yaşa­ maktadır. 1 892 de bir dergide öğretmenlerin meslek hastalıklarından bahsedi lirken, öğretmen maaşlarının azlığından öğretmen ölüm lerinin arttığı yazılmaktadır. il. Mesrutiyetin i lanından sonra çıkan bir yazıda ise "saati 60 paraya, aylığı 40 kuruşa muallim ler tayin olundu" denil­ mektedir4 1 . 1 9 1 6'da Muallim dergisinde İ brahim Alaaddin'in "Geçirdi­ ğimiz öğrenim hayatımıza göz çevirip baksak mesleği i le uyuşamamış. geçim derdiyle sürüklendiği hayatı tal i miyesinden her vechile usanmış ve usandırılmış olan hocalarımızın yorgun ve hırçın simalarını hepimiz hayalimizde buluruz" diye yazdığını naklediyor Yahya Akyüz4 2 . Bütün bunlar Cumhuriyet öncesi öğretmenlerin ekonom ik durum­ ları hakkında gerekl i kanaatin oluşmasını sağlıyor sanırım. M i l l i Mücadele y ı l larında öğretmen maaşları ve öğretmen yetişti­ ren okul ların giderleri mahalli idareler tarafından ödenmekted ir. Savaş nedeniyle büyük sıkıntı lara giren mahal li idareler bu giderleri karşıla­ yamayacak hale gel ince ödemeler 1 923 'de Eğitim Bakan l ığına veri llH

1 S Milli Eğitim Şurası, Raporlar. Görüşler. Kararlar. lsıaııhul 1996, s. 466.

w

Akyüz, Türkiye 'de Öğretmenlerin Toplumsal

111

A.K.f'.

41 ·I:!

Axe. A .ı.:.e. .

.

s.

.

s. 58.

.

s.

42. 87.

.. .

Ankara 1�78,

s. 47.


22

AHMET ORHAN

miştir. Aynı tarihte idare ve öğretmenlerin tayin ve azi lleri de mahalli idarelerden alınarak Eğitim Bakanl ığına devredi l m i ştir4J . İ leride gö­ rüleceği gibi öğretmenler bu dönemde 8- 1 O ay maaşlarını alamadıkları için 1 920 sonu ile 1 92 1 başlarında grevlere gitmişlerdir. 1 924 yılında hükumetin davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Ameri­ kal ı Eğitimci Dawey raporunda "Muall i mlerin maaşları süratle ve pek büyük n isbette tezyit olunmalıdır. Maaş meselesi, en münasip şahsi­ yetleri muall im l i k mesleğine cezb için başl ıca nokta o lmamakla bera­ ber, muallimin alacağı ücret kendisi n i ve ailesini münasip bir seviyede yaşatacak derecede olmadıkça bundan zararlar tevel lüt eder. Nasıl ki bu zararlar Türkiye'de bugün kendi n i göstermiştir. Mua l l i m l ik sanatı­ na kafi miktarda zevat bulunamıyor. fy1eslekten istifa edenlerin miktarı meselenin ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor"44 diye yazıyor. l 925 'te Türkiye'ye gelen A lman eğitimci Köhne'de öğretmen ma­ aşlarının azlığını raporuna alarak "büyük tehl ike" olarak nitelendiriyor�5 . Öğretmen maaşları 08-03- 1 923 te düzenlenen bir kanunla 600 ku­ ruş olarak bel irlenirken, 27 Aralık l 924 'te 5 3 8 sayılı kanunla 1 000 kuruşa, l 926'da 789 sayılı Marif Teşkilatı kanunu i le 1 500, l 928'de de 5300 kuruşa yükseltilm iştir46 . 1 928'de ekmeğin k ilosu İ stanbul 'da 1 6, Ankara'da 1 9.5, koyun e­ tinin ki losu 1 40 kuruştur47 . 1 930' da ölen ve hiç parası çıkmayan öğretmenin defin masrafları için İ stanbul il idaresinden 1 00 lira alınmıştır48 • Aynı yı lda bir öğret­ men in el ine 56 l ira üzerinden 42-43 l ira geçmektedir. 1 93 1 'de İstanbul Ticaret Odasının Ekim ayı için düzenlediği geçinme endeksine göre ise bir aile ayda 1 39 l ira i le geçinebilmektedir. 1 93 1 'de i l köğretim öğretmenleri arasında 225 ' i vereml i sayılm ıştır, umumi zafiyetleri neden iyle öğretmenleri hasta olmayan okul yoktur4 '1. Bütün bunlar öğretmen lerin çok ağır ekonomik şartlarda görev yaptıkların ı göstermektedir ki bu da h iç şüphesiz mesleğe olan i lgiyi azalttığı gibi, öğretmenlerin verimini ve kalitesini de etki lemiştir. Fakat bu sık ıntı günümüze kadar hep böyle süregelm iştir. �J ��

Ö ztürk. Awıiirk Deı-ri.... Ankara 1996.

�:\ A.g.e. . �" �7

A.g.e

..

Ag.I'.

.

s. 237.

A.g.ı�

..

.

Ankara 1978,

s.

237.

s. 238. s. 239.

�K Akyiiz. �1>

s. 43.

Akyüz. Türkiye 'de Ogreımeıılerm Toplıım.wl

Türkıye 'de OjJreı111e11/emı J'oplııımal

s. 241.

. Ankara 1 978.

s. 2D.


UIMHURIYET DÖNEMi öCRETMEN ÖRGÜTLENMESİ

Öğretmenler; yönetici leri, kendilerini meslekte mutlu veya mutsuz kılan etkenler olarak görür ve ilişki lerini ona göre ayarlarlar. Bu i l iş­ kiler yapıcı ve yaratıcı yönde olduğu zaman okulun havası ahenkleşir, personelin morali yükselir511. l 938 ' in sonlarında Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel müfettişlerle bir toplantı yapar ve o güne kadar 8 bin ilkokul öğretmeninin meslekten ayrı ldığını, bunda yöneticiler ve özelli kle müfettişlerin tutumlarının büyük payı olduğunu söylemiştir'' . İyi öğretmenler için özellikle iyi okul yöneticilerine sahip olmak gerekir. Yetersiz oku l yöneticilerinin tutum ve uygulamaları sonucu bazı öğ­ retmenler meslekten ayrı lmaya yönelmektedir52 • Eğitim politikaları da öğretmenleri etkileyen en önemli konu lardan bir başkasıdır. Süreklilik ilkesi hayata geçirilmeli, hükümetten hükli­ mete veya kişiden kişiye değişen pol itikalardan vazgeçilmeli ve kay­ nak israfı önlenmelidir51 . Müfredat, araç-gereç, fiziksel çevre yenile­ nebil ir. Okul saatleri uzatılabilir ama iyi öğretmenler olmadan deği­ şikl ikler isten ilen etkiyi yaratamaz5� . Atatürk kendisini nitelendirmek isteyen ozan Behçet Kemal Çağlar'a "Benim asıl kişiliğim öğretmenliğimdir, ben milletimin öğretmen iyim, bunu yazmamışsın"55 diyerek öğretmenliğin önemini ve kıymetini ifade etmiştir. Y ine Atatürk 07.07. 1 924'te İstanbul'da öğretmenlere seslenişin­ de "Muallimler her vesileden istifade ederek halka koşmalı, halk ile bern­ ber olmalı ve halk, muallimin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır." 56 der. Atatürk yine 1 924 yılında ''Yeni neslin en büyük Cumhuriyetçilik dersini hu günkü muallimler toplulu­ ğundan ve onların yetiştirecekleri muallimlerden alacaktır." Diyerek r�ji­ min kökleşip gelişmesini sağlamak için öğretmenleri görevlendirmiştir57 . 1 975 yıl ında Türk Hava Kurumuna seçi len yeni yönetici ler Cum­ hurbaşkanı Cemal G ürseli ziyaretlerinde elini öpmek isteyen lere "Biz. m i l let hizmetinde bulunuyoruz. Bu mevki lerde muvakkut (geçil:i) sayılırız. Demokrasi lerde böyle davranışlara lüzum yoktur. Ancak 511 51 52

Ziya Bıırsalıoglu. Okul Yönetıminde Yenı fopı ve /Javranış/ar. Ankara l97'J. Akyüz. 1i"irkiye 'de O�reımenlerin Toplııııısal . ...

s.

s. tı8.

:rn.

Aylaç Açıkalın. /.:ırk Yıl Once Kırk Yıl Sonra. Milli [(!itim Dergisi. Sa�ı. 137. lslan­ hul 1998. s. l'l. 'i.ı

'� "

15. M ı ll i Egıııııı �urası.

s. 463.

Yalın. Ozdcıııır. 1 lcdgcs. Her Yiiııiivle.... M . E. Yayıncvı. Ankara l'lhh. s 7

Yal ıya ı\kyliz. ı\tatilrk ve . ögrclıııcnlcr. ( 'ıımlıııriyet /Jöııemııııle lof!ıtıııı. lsıanhııl l 98J. S. 29

:;c, J\.g.tJ., s_ 57

.l6.

Üzıiirk. !ı1ıtıiirk /Jl'l'ri . . . Ankara l'JlJ6.

s. 249 .


24

AHMET ORHAN

ananemiz icabı üç kişinin eli öpülür ANA, BABA ve ÖÖRETMEN" diyerek öğretmenl iğin saygınlığını ifade etmiştir58 • 1 9 1 2 Balkan savaşları ve ondan sonra gelen felaket yıl larında Tür­ kiye'yi öğretmenlerin kurtaracağı ifade edilmiştir. Ancak öğretmenli­ ğin önemi törenlerde ve nutuklarda hep ifade edi l m iş. Fakat öğret­ menlik mesleğinin gerekenleri yapılmamıştır59 . Öğretmenlerin meslek içinde yaşadıkları sorunlar, öğretmenler a­ rasında dayanışma ve örgütlenmeyi zorunlu hale getirmiştir. 1 908 de Encümen-i Mual limin ile başlayan öğretmen örgütlenmesi, 1 92 1 'de kurulan Türkiye Muall ime ve Muallimler Dernekleri Birliği, 1 925 'te Türkiye Muallimler Birliği ile 1 93 5 yılına kadar devam etmiştir''0 . 1 946'da demokratik düzene geçilmesiyle Türkiye Öğretmen Dernek­ leri M i l l i Federasyonu kurulmuş, 1 96 1 Anayasasına 1 965'te uyum yasaları çıkarıl ı nca da Türkiye de öğretmen sendikaları kurulmuş 1 2 Mart Muhtırası öğretmen sendikalarını kapatınca d a öğretmenler tek­ rar demekçi liğe dönmüşlerdir. 1 980 Askeri yönetimi öğretmen der­ neklerini tekrar kapatmış fakat öğretmenler yine dernekler kurmuşlar ve 1 992 y ı lından itibaren sendikalaşmaya başlamışlard ır. Biz bu araştırmada 1 923- 1 980 dönemini hedefled ik. Çünkü ama­ cımız siyasi tartışmalara girmek değildir. Amacımız öğretmenlik mesleğinin önemini, mesleğin önem l i problemlerini ve bunları çöz­ mek için öğretmenlerin kurdukları örgütleri ve bunların hukuki daya­ naklarını ortaya çıkartıp bir arada toplamaktı. Araştırmamızda gördük ki M . Kemal Atatürk öğretmenlere ve on­ ların kurdukları derneklerine büyük �nem vermiş, toplantılarına, kongrelerine, çaylarına ve m üsamerelerine katı lmış ve oralarda çok önemli konuşmalar yapmıştır. 24 Ağustos 1 924 'te Ankara'da toplanan Mual limler Birliği Genel Kurulunda "Türkiye Muallimler Birliğin bütün yurtta örgütlenmesini, Konya'yı olduğu gibi, Van ' ı , Hakkari'yi de örgütü içine almasını, her köyde üyeleri bulunmasını derin bir ilgi ile bekleyeceğim . . . " diyerek öğretmenlerin örgütlenmelerini teşvik etmiş ve desteklemiştir6 1 • Öğretmenlerin meslek içinde yaşadıkları sorunlar, öğretmenler a­ rasındaki birliği zedelemiş ve öğretmenlerin birbirine karşıt örgütlerde 58 Ülkücü Öğretmen Dergisı. Cilt 7. Sayı 74. Temmuz 1965. s. '"

18.

Ok tay, Türkiyede Öğretmen. Milli Eğitim Dergisi., Sayı: 137. İstanbul 1998

s. 25.

60

Mustafa Safran, Eğitim Sisteminde Öğretmenin Yeri. Milli Eğitim Dergisi. Sayı 137. İstanbul 1998, s. 82 . ·

61

M.Rauf İnan. Ata/ürkün Eğitımci Kişiliği, Cumhuriyet Döneminde Eğitim. M.L Basımevi İstanbul 1983. s. 16.


CllMHllRİYET DÖNEMi ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMESİ

25

yer almalarına yol açmıştır62 . Böylece temel görevi topluma objektif ölçüler içerisinde bi lgi ve beceri aktarmak olan öğretmen ler, zaman zaman şu yada bu pol itik ve ideoloj ik akımın içine itilm işler, bu itilme öğretmen in sınıftaki davranışını da etkilemiş ve çeşitli eğitim kurum­ larındaki huzursuzluğun kaynağı olmuştur".ı.

"2 Yahya Kemal Kaya. insan Yetiştirme Dü:::enımi::, r..ı

A.,ı:.e. .

s.

:1!19.

Ankara 1977.

s. :l!IK.



BİRİNCİ BÖLÜM A- DÜN YADA ÖGRETMENLERİN ÖRGÜTLENM ELERİ A.B.D.: 500 kadar öğretmen örgütü vardır. Bunlar u l usal, eyalet ve bölge­ sel düzeyde faaliyet göstermektedirler. 1 857'de NEA-(U lusal Eğitim Derneği) en geniş kapsam lı olanıd ır. 1 9 1 6'da AFf-(Amerikan Öğretmenler Federasyonu) kuru lmuş­ tur64 .

İngiltere Sanayi leşmeni n başladığı ülkelerde başlayan işç i sendikac ı l ığını örnek alan öğretmenler 1 870 yılında 400 öğretmenle NUT (National Union of Teachers, Öğretmenler U lasl B irliği)n i kurmuş lardır. 20.asrın ikinci yarısında ise üye sayısı 220.000 öğretmeni aşm ıştır. NUT; 60 yöresel öğretmen örgütünden oluşmuştur, her yıl 2.000 dele­ genin katılımıyla toplanır. Yönetimi 40 kişiden ibarettir6' . 1 874 'te B irleşik Bayan Öğretmenler Derneği, 1 890 'da B irleşik Bay Öğretmenler Derneği, 1 89 1 'de B irleşik Ortaöğretim Yardımcı Bay Öğretmenler Derneği, 1 894'te B irleşik Ortaöğretim Yardımcı Bayan Öğretmenler Derneği, l 9 l 9'da Üniversite Öğretmenleri Derneği, 1 923 'de Öğretmenler Ulusal Derneği kuru lmuştur6'' .

Kanada 1 892 ·de Kanada Eğitim Derneği, l 920'de Kanada Öğretmenler Derneği kuru lmuştur<'7• fı4 A.g. l' .. s. 4

<•'Alparslan Işıklı. (ı(ı r.ı

ı\.g.e .

.

s. 4.

A.,ı:.e. . s. 'i.

/Jiinyada Oğreımen Sendikacılı,i!.ı. DEK.

Ankara 1977. s . .1.


28

AHMET ORHAN

Fransa 1 866'da Fransa Eğitim Ligi, 1 947 'de FEN-(Ulusal Eğitim Federasyonu) kurulm uştur. Sen-Sup (U lusal Yüksek Öğren im Sendikası) Yüksek okul öğret­ menlerinin Asya'da Japonya'da ve sosyalist ülkelerde de sosyal izmin kurulduğundan beri çeşitli öğretmen sendikaları vard ır1'8 . iTE (Eğitim Emekçileri Enternasyonali) 1 . ve 2 . Dünya savaşı sıra­ sının U luslar arası ilk öğretmen sendikasıdır. FISE (Öğretmen Sendikaları Uluslar arası Federasyonu) İk inci Dünya savaşından sonra Pariste kurulmuştur. I FFTU (U luslar arası Hür Öğretmenler Sendikası) FISE'den ayrı­ lan larca kurulmuştur. WUCT (U luslar arası Katolik Öğretmenler Sendikası) 1 9 1 O'da Roma'da kurulmuştur. WCOTP (Öğretim Mesleği Örgütleri Dünya Konfederasyonu) 1 95 1 de ABD ve İngiliz öğretmen örgütlerince kuru lmuştur. Merkezi Washington'dur1''ı . Bugün Avusturya, Finlandiya Norveç, İsveç, Fransa ve İ talya'da kamµ personel inin hemen hemen tamamına grev ve toplu sözleşme sendika hakkı tanınmıştır. Almanya ve İngiltere 'de memurlara sendika hakkı tan ınmış fakat grev ve toplu sözleşme hakkı bir kısım memurlara veri lmemiştir. Danimarka ve Belçika'da da sendika hakkı bütün memurlara ve­ rilmiş ancak grev ve toplu sözleşme konusunda yasalar bir hüküm koymamıştır. Bu ülkelerde memurlar rahatça greve gidebilmektedir, böylece de toplu sözleşme kend iliğinden gerçekleşmektedir. ABD, Avusturalya, Kanada ve Hollanda yasaları da sendikal hakları tanımış fakat grevi açıkça yasaklamaktadır. Buna rağmen sendikalar anti demokratik gerekçesiyle yasaya uymayıp grev yapabilmektedir71 1 •

B- TÜRKİYE'DE CUMHURİYET ÖNCESİ DÖN EM Ülkemizde öğretmen örgütlenmeleri Türkiye Demokrasi Tarihine paralel bir gelişme göstermiştir. Bu açıdan baktığımızda mutlakiyet dönemlerinde başka cemiyetler bulunmadığı gibi öğretmen örgütleri de bulunmamaktaydı71. < ıK ( l) ı

A.,ı:.e. .

A.,ı:.e. .

s. 6. s.

K.

71 1 Gencay Saylan, Memur Sendikacılığı ve Türkiye Deneyi, Ankara 1 975. s. 7 1 Akyüz. Türkiye 'de Öğreımenlerın Toplıımsal . Ankara 1 978, s. 58. _

1K.


CllMHllRiYET DÖNEMi ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMESİ

29

Osmanl ı idaresinde liberal yaklaşımların ortaya çıktığı Tanzimat döneminde ise ilmi ve edebi cemiyetlerin kurulmaya başlandığına şahit oluyoruz. l 860'da kurulan "Cemiyet-i İ lm iye-i Osmaniye", "Cemiyeı-i Tedrisiye-i İslam iye" ile "Cemiyet-i Edebiye" bunlardandırn ve bu cemiyetler genellikle eğitimciler tarafından kurulmuştur. Yani Türki­ ye'de cemiyetler tarihi bir noktada eğitimci lerin gayretleri ile başla­ mıştır. l 908 'de il. Meşrutiyetin i lanı ile siyasi ve mesleki örgütlenmeler hızlanm ıştır. Özgürlüğe kavuşan bütün sınıf ve tabakalar siyaset sah­ nesine atı l m ışlardır. Bu dönemde toplantı ve gösteri yapma, dernek kurma hakkı yürürlüğe girmiştir. Demokratik gelişmen in önünün açılması kitlelerin muazzam gücünü harekete geçirm iş, demokratik­ leşmeyi hızlandırmıştırn . Öğretmenler il. Meşrutiyetin ilanı ile kurulan pek çok cem iyette kurucu üye ve üye olarak bu lundukları gibi yönetim kademelerinde de görevler almışlardır. Bunlar arasında 8 Ocak l 908'de TÜRK DERNEG İ, 3 1 Ağustos 1 9 1 l 'de Türk YURDU CEM İ Y ETİ, Mayıs 1 9 1 2 'de TÜR K OCAG 1 çok önem 1 i yer tutarlar74

a- Encümen-i Muallimin (1908) Öğretmenlerin ü lkemizde kurdukları ilk öğretmen örgütüdür. Temmuz 1 908 devriminden sonra Darül fünün ve Darulmuallimin mezunları tarafından İstanbul'da kuru lmuştur75 • Encümen-i Muallimin yönetici leri Maarif nezareti görevl i lerinden oluşmuştur71'. Encümen-i Mual limin öğretmen maaşlarına zam yapılmasın ı sağ­ lamak, kıdem ve ehl iyet listelerini düzenlemek, atamalarda bakan lığa yardımcı olmak, meslekleşme sorunlarına eğilmek ve taşradaki eğitim idareleriyle i l işki kurmak gibi çok olumlu, faydalı faal iyetlerde bu­ lunmuştur77 .

b- Muhafaza-i Hukuk-i Muallimin Cemiyeti (1908) Encümen-i Mual lim inin yönetim yanlısı o lmalarına ve Maarif Ne­ zareti görevli lerinden oluşmasına tepki olarak ayn ı yılda ( 1 908) İstan72 A.,ı:.e.

.

s.

43.

?J İsmail Goldaş, Milli Kunuluş Savaşında O�retmenler. İstanbul 1� A.,ı:.e. . s. 1 O.

.

75 Yahya; Tlirkiyede Öğreımen/erın Toplıımsal

?r. Akyüz. A.,ı:.e. . s.

77 Akyüz. A.,ı:.e. .

10 1 ; Göldaş. A ..�.e.• s. 19 .

s. 101.

.

. s. 98.

198 1 . s. il.


30

AHMET ORHAN

bul'da, idadi, Rüşti ve ibtidai okul larının öğretmenleri tarafından ku­ rul muştur. Amacı adından da anlaşılacağı gibi "öğretmenlerin haklarını savunmak" ve "Eğitimin yayılmasını sağlamak"tır7K . Bu öğretmen örgütünün başkan lığına Zeki Bey getiri lm iştir. En­ cümen-i Muallimin öğretmenler arasında bölünmeye sebebiyet ver­ memek için bu cemiyete iltihak etm iştir79. ·

c-

Cemiyet-i Muallimin (1908)

1 908 de Encümen-i Mual limin ile M uhafaza-i H ukuki M uallimin cemiyetlerinin birleşmesiyle kurulmuştur. Başkanl ığa Zeki Bey tekrar getiril miştir. Zeki Bey M izancı Murat ' ı n yakın arkadaşıdırK0 . Mi rat-ı Maarif adında bir de dergi çıkartarak Cemiyetin göriişlerini kitlelere duyurmaya çalışmıştır. Örgüt Genel Başkanı Zeki Bey zaman ını Maa­ rif Nazırı vekili olan Abdurrahman Şeref Bey'e B i r mektup yazarak "Aynı eğitim düzeyindeki öğretmenler arasındaki ücret farkının gide­ rilmesi, ilköğretimin geniş bir biçimde yayılması, okul ların Fransa örneğinde olduğu gibi paralı hale getirilmesi, fakir talebelerle öğret­ men okulu öğrencilerinin ise devletçe okutulması"nı istiyor. Ayrıca eğitimde yapılacak düzenlemelerde Osman lı lar Batı medeniyetine girmeye kabiliyetli değildir" kanaatini böylece değiştirebileceklerini bel irtiyorK1 • 3 1 Mart olayı üzerine İstanbul ' a gelen Harekat Ordusu, Duyun-ı Umumiye idaresinde de görevli olan Cemiyeti Muallimin Başkanı Zeki Bey' i tutuklamıştır. Zeki Bey' in tutuklanmasıyla Cemiyet dağılınıştırx2 .

d- Neşr-i Maarif Ve Teavün-i Muallimin Cemiyeti (1909) (Eğitimi Yayma ve Öğretmenler Yardımlaşma Cemiyeti) Öğretmen ler, Muallimler Cemiyetinin dağılması üzerine yeni örgütler kurmak istemişlerse de çıkan cemiyetler kanununun getirdiği yeni şartları yerine getiremediklerinden başarı l ı olamamışlardır. Bursa da açı lan bir öğretmen derneğinin İstanbul ' da şubesini açmaya çal ış­ mışlar ancak muvaffak olamamışlardırK3 . inas Sultanisi Öğretmen i Ahmet Bey tarafından daha sonra izin almak şartıyla "Neşri Maarif ve Teavlin-i M ual limin Cem iyeti" (Eği7K Se1�1i

Kaynak.

79 Akyüz. A.g.e. . Kil

Tiirkiyede Oğreımen Orgiitlenmesi. Ankara 1 977. s.4. s. 99; Göldaş, A.g.e . s. 1 9.

Akyüz. A.g.e. . s. 1 01.

.

81 Akyüz. ı\.g.c' .

. s. 4R. K! Akyüz. Türkiye 'de Öğretmenlerin Toplıımsal KJ Akyüz, A.g.e. . s. 101; Göldaş. s. 19.

.

. . s.

49.


CllMHllRIYET DÖNEMİ ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMESİ

31

timi Yayma ve Öğretmenler Yardımlaşma Cemiyeti) adında b i r öğ­ retmen cemiyeti kurulmuştur. Cemiyetin merkezi Beylerbeyidir. Çev­ re vilayetlere dec giden Ahmet Bey fazla üye kayıt edemem iş böylece de cemiyet varl ığını sürdürememiştir84.

e- Mahfel-i Muallimin ( 1 9 1 1 ) Edime'de 1 9 1 l 'de kurulmuştur. Nafi Atuf tarafından kurulan ce­ miyet bir öğretmen lokalidir. Fakat bütün Osman lı öğretmenlerine açıktır. Öğretmen sorunlarıyla da ilgi lenm iştir. İ lmi, fenni, umumi dersler vermek, gece dersleri açmak, köylere öğretmen yetiştirmek vb. amaçlar için kurulmuştur. Üyelerinden 5 kuruş üye aidatı istenmekte­ d i r. Mahfel yönetimi seçim lf< belirlenmiş olup bir başkan, bik katip, bir muhasip (Sandık emini) ve iki üyeden oluşturulımışturK' .

f- Selanik, Manastır Ve Üsküp Öğretmen Kongreleri ( 1910-1912) Selanik'te l 9 1 0'da 1 0 gün süren bir öğretmenler kongresi düzenlenmiş, fikir alış verişinde bulunulmuş fakat ortak bir karar alınamadan dağılmıştır. Üsküp ve Manastırda 1 9 1 2'de 1 0 ar gün süren öğretmen kongreleri düzen lenmiş fakat selanik öğretmenler kongresinde olduğu gibi fi kir al ışverişinde bulunulmuş olmakla birl ikte bir teşekkül oluşturulama­ Jan dağınılm ıştır. Bu kongrelerde her ne kadar bir fikir birl iğine varı­ lamamışsa da öğretmenlerin bil inçlenmesini sağlamıştırK<•.

g- Türk Ocağı ( 1 9 1 2) Türk Ocağının ilk yönetim inde görev alan lar şun lardır (22 Mart 1 9 1 2): Ahmet Ferit (Başkan), Y usuf Akçura (İ kinci Başkan), M . A I i Tevfik, Dr. Fuat Sabit Bey. Balkan savaşının devam ettiği sırada değişen yönetim kurulu; Hamdul lah Suphi, Yusuf Akçura, Dr. Akil M uhtar, Halis Turgut, Dr. Hüseyin Ertuğru l'dan oluşmuştur. 1 9 1 8'de "Türk Ocağı İ l im ve Kü ltür Kom itesi" kuru lmuş ve bu komitede de öğretmenler görev almışlardır. Bunlar; Halide Edip Adıvar, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Mehmet Emin Yurdakul, Ahmet Ağaoğlu, Ziya Gökalp. Fuat Köprülüzade, H üseyin-zade Ali Bey'lerdirK7 . Öğretmen lerin önderliğinde kurulan Türk Ocağının en önem li ö­ zel liklerinden birisi, Anadolu ' da başlatılan M i l l i Mücade leyi, des­ teklemesidir. Y ine M i l l i Kongrenin toplanmasına ve Sultanahmet H H H

·I � h

H?

.

s.

1O1.

Ak yüz. A.g.e . .

s.

1 02.

Akyüz. A . g . <' .

Akyüz. forkiye 'de Öğretmen/erin Toplamsal <iOldaş, A.g.e . . s. 1 o.

.

. s. 102.


32

AHMET ORHAN

M itingi gibi mitinglerin tertiplenmesine öncü lük etmiştir. Bu faal i ­ yetlerinden dolayı Türk Ocağı ' n ı n İ ngil izler tarafı ndan bası lması üzerine bazı öğretmenler Anadolu'ya geçip M i l l i Kurtuluş hareketi­ ne kat ı l m ış, bazıları da daha sonraki süreç içinde bu amaçla Anado­ l u ' ya kaçıp doğrudan yurdun düşmandan temizlenmesine katılm ış­ lard ır88 .

h- Milli Talim ve Terbiye Cemiyeti ( 1916) Milli Talim ve Terbiye Cemiyeti (Milli Eğitim ve Öğretim Derneği) 2 1 N isan 1 9 1 6 da İstanbul'da kurulmuştur. Kurucuları ve yöneticileri arasındaki öğretmenler ise Eğitim Bakanlığı Telif ve Çeviri Dairesi üyesi Sami, İstanbul Darülfünun üyelerinden İsmail Hakkı Baltacıoğlu, Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Dr. Hüseyin Zade Ali, Yüksek Erkek Öğ­ retmen okulu öğretmenlerinden Harunerreşit Bey' lerdir. Cemiyet B irin<.:i Dünya Savaşının şiddetle devam ettiği günlerden kurulmuş, Türkçülük Fikrini milli eğitim alanında savunan bir görüşe sahiptir. Milli Kongrenin tertiplenmesinde öncülük yapmış ve kongreye katılmıştır89 . Cemiyet Müdafa-i Hukuk hareketini desteklemiştir. M illi kongre merkezini Milli Talim Terbiye Cemiyeti olarak göstermiştir. M i l l i Kongre; 1 1 Ara l ı k 1 9 1 8 'de İstanbu l'da kuru lmuştur. Ku­ rulmasında ve çalışmalarında öğretmenlerin ve öğretmen dernekleri­ nin çok önemli katkısı vardır. Federasyon nitel iğinde olup m i l l i menfaatler uğrunda çal ışmış, M isak-ı M i l l inin Osma n l ı M ebusan Mecl isinde kabul edi lmesinde etki l i olmuş, M i l l i Mücadeleyi des­ teklem iş, Kuvay-ı M i l l iye deyimini ilk defa kullanan cemiyet ol­ <) muştur (>.

i- M uallimler Yurdu (1913) Bursa'da Darülmual limin M üdürü Ethem Nejat'ın girişimleriyle "Muallim ler Yurdu" adıyla bir öğretmen cemiyeti kurulmuş, öğret­ menleri kahve köşelerinden kurtarıp, fikir al ışverişinde bulunmak, kitap, dergi, gazete okumak amacını hedetlem iştir9 1 . Kuruluş amacı "Muallim leri aynı maksadı ve aynı gayeyi M i l l i ile birleştirmek, tarzı terbiyede bir vahdet temin etmek, gelişmelerden öğretmenleri haber­ dar etmek ve öğretmenleri kahve köşelerinden çekip çıkarmak" şek­ linde belirlenm iştir. 88 Göldaş, A.,ı:.e . . "''

' )() •ı ı

s. 1 1 .

-A.J,'.e. • s. 1 � .

/\.,11. 1'.

.

s. 14.

Yahya. Tiirkiye 'ı.'i! Ö.lf·P�..,enlerin Toplamsal .

..

.

s. 1 02.


C 'l lMHllRİYET DÖNEMİ ö(;RETMEN ÖRGÜTLENMESİ

:u

Ayrıca Emirgan'da öğretmen ler 1 9 1 3 te bir cemiyet kurmak içııı girişimde bulunmuşlar. Fakat 2 Aralık 1 9 1 3 te yaptıkları ilk toplantı­ ' dan sonra dağılmışlardır J2 .

j- Muallimler Cemiyeti ( 1918) Daha önce kurulmuş olan öğretmen cemiyetleri çeşitl i neden lerle hayatlarını devam ettiremedikleri için 1. Dünya savaşının başladığı sıralarda öğretmenler bir cemiyetten yoksun bulunmaktadır. Savaşın Türklerin aleyhine gel işmeye başlaması öğretmen leri de harekete geçirmiştir. Beşiktaş Numune Mektebi Müdürü Ahmet Halit B ey (Yaşaroğlu) bir öğretmen örgütü kurma çal ışmalarına başlamış ve 8 Mart 1 9 1 8 de İstanbul Türk Ocağını merkez olarak seçerek Muallim­ ler Cemiyetini kurmuştur. Tüzüği.i ni.in birinci maddesinde merkezini Dersaadet olarak belirleyen Cem iyet gerektiğinde taşrada da şubeler açacağını beli rtmektedir. Cemiyetin maksadı (amaca) Ti.izi.iği.ini.in İ kinci Maddesinde: ''Mu­ all imler arasında tanışmayı ve onların ilmi, içtimai, iktisad i ihtiyaçla­ rını ve mevkii ihtiramlarını (itibar-saygınl ık) temin ve halkın irfan ını yükseltmeğe çal ışmak gibi husustur" olarak belirti lm iştir. Kurucuları ve İ l k Yönetim Kurulu üyeleri şunlardır: Başkanı Ahmet H al i t Bey (Yaşaroğlu); Barbaros Numune Mektebi Müdürü. i l . Başkan: Refet Avni B ey; Süleyman Kanuni Mektebi M üdürü. Umumi Katib: Mustafa Fehmi Bey, B arbaros Numune Mektehi Tarih ve Coğrafya öğretmen i. Muhasebec i: Asım Bey; Çırak Mektepleri Müdürü Umumisi. Üye: Ali Şevki Efendi, Süleymaniye İ nas ( K ızlar) Numune Mektebi M üdürü. Üye: Fevzi B ey; Köprülü Mektebi M üdürü. Üye: Sadul lah Bey; Beyazıt Numune Mektebi M üdürü. Üye: Hüsnü Bey; Ticaret Mektebi Alisi M üdürü Müavi n i . Üye: Seyfi B ey; Ortaköy Mecidiye Numune Mektibi M üdürü . Yedek Üye: Zeki Bey; Fatih Numune Mektebi Muhasebat Öğretmeni. Yedek Üye: H üsameddin Bey: Fatih Numune Mektei)ı Eşya ve Ziraat Öğretıneni9.� . Cemiyet iti laf devletlerinin işgali altındaki İstaııbu l'da çalışma ları n ı yürütmede zorluklarla karşı laşmış, toplantıları bası i m ıştır. Öğrctıııen ler yine de yılmamışlar, toplantı ları n ı gizl i şekilde yürütmüşlerd i r. ,,,

- ( iölda�. 11.g.C' . .

•) \

'·

21: Akyliz. hirkıre 'd<'

( itilda�. ı\. g.ı· . ' 2 1

O,l!,re/111('11/erın l lııı/0111.wıl . . . s .

l (J.' .


AHMET ORHAJ'i

Y ı llardan beri cepheden cepheye koşan Anadolu halkı yoru lmuş. bitmiş, hatta tükenmişti. Sayıları oldukça az olan öğretmenler de cep­ heden, cepheye koşturulmuş, çoğu şehit olup geri dönememiş bu ne­ denle de okul ların çoğu kapanmıştır. Bu dönemde öğretmenlere pro­ paganda görevi verilmiştir. Savaşın sonunda işgallerin başlaması ve savaşın getirdiği yoksulluk öğretmenlerin birliğini kuvvetlendirmiş, azmini artırmıştır. Öğretmenler Cemiyeti; İzmir' in işgalini protesto amacıyla yapılan 22 Mayıs 1 9 1 9 Sultanahmet M itingini düzenlemiştir. Halkın işgal lere karşı aydınlatılması, örgütlenmesi, Anadolu 'ya her türlü yardımın yapılması faaliyetlerinin yanında üyeleri kurtuluş savaşına cephelerde de katılarak çok önem l i görevler üstlenmişlerdir94 . Muallimler cemiyetinin iki ünlü ismi M ustafa Necati ve Cevat Dumuoğludur. Mustafa Necati Ege'de Yunan'a i l k kurşunu sıkanlar­ dandır. M i l l i Eğitim bakanlığına kadar yükselmiştir. Reddi İ lhak Ce­ miyetinin kurulmasında ve savaş sırasında dağlardaki çetelerin ör­ gütlenmesinde öneml i görevler üstlenmiştir. Y i ne Muallimler Cem i­ yeti üyesi olan Cevat Dursunoğlu, İstanbul'un işgal edildiği yıl larda memleketi olan Erzurum 'a kaçıp, Doğu Anadolu M üdafa-i Hukuk Cemiyeti' nin kurucuları arasında yer almıştır9' . ·

C- KURTULUŞ SAVAŞI DÖNE M İ a- Kurtuluş Savaşında Öğretmenler v e Öğretmen Grevi TBM M'nın 23 Nisan 1 920 te açılmasından bir hafta sonra 2 Mayıs 1 920'de Eğitim Bakanlığı kurulmuştur. Bakanlığın merkez teşkilatı 2 1 kişiden o luşmaktadır ve 6'sı henüz atanmamıştır. Bakan, Müsteşarlığı da, Özel Kalem Müdürlüğünü de uhdesinde bulundurmaktad ır. Kaç okul var, kaç öğretmen, kaç öğrenci var henüz b i linm iyordu. İ l k iş öğretmenlerin sayısını öğrenmek olmuştur. Yazışmaların dah i çok zor şartlarda yapıldığı çalışmaların sonunda, Ankara'ya bağl ı 38 vilayet ve sancakta 2345 ilkokul olduğu, bunun 1 5 8 1 ' in i n kapalı olduğu ve bu okullarda görev yapan öğretmen sayısının 2384 ' ünün erkek 675 ' inin kız olmak üzere toplam 306 1 öğretmendir. Bu öğretmenlerden 875 ' i öğretmen okulu mezunu, geri kalanı ise başka kaynaklardan gelmeydi'"'. Ortaöğretimde ise 28 Su ltani (Lise), 50-60 kadar İdadi (ortaokul) ve 1 8 kadar da öğretmen okulu vard ır. Anadolu köylerinin çoğunda 9� Ahmet İnce, Demokratik Öğretmen Hareketlen Ankar..ı 1989, ·ı�

· Kaynak, A.ı:.e s. 14.

%

..

Gölda.ş, A.g.e

.

. s. 59-60.

s. 15 .


CtJMHURiYET DÖNE M i ö(;RF.TMEN ÖRGÜTLENMESİ

(%98) okul bulunmamaktadır. Görülüyor ki öğretmen ve okul açığı had safhadadır. Mevcut öğretmenlerse çok zor şartlarda görev yap­ maktad ır. Birinci Dünya savaşı yıllarında da öğretmenler cephelerde görevlend irilmiş, bir çoğu şehit olarak bir daha geri dönnıem işlenl i . Geri dönenler ise çoğunlukla öğretmen olarak atanmayıp hükümetçe başka alanlarda istihdam edilmişlerdir. Savaş yıl larının ekonomik sıkıntı ları öğretmen leride etkilemiş maaşlarını alamad ıkları gibi al­ dıkları da geçinmelerine yeterli o lmam ıştır. Bir çok öğretmen bu zor şartlardan dolayı istifa etmek zorunda kalm ıştır. Kurtuluş savaşında M aarif Vekaletinin bütçesi dahi yoktur, öğret­ men maaşları genel bütçeden avans olarak ödenmektedir. Bir öğret­ men maaşı 300 kuruştur. Eline geçen ise diğer ödenekler ve savaş zamm ıyla birl ikte 1 500 kuruşu bulmaktadır. Savaş yıllarında pahal ı l ık geçim şartlarını eskisinden de çok ağırlaştırmıştır. Fakat işin daha kötüsü öğretmenler illere göre 7, 8, 1 0- 1 2 aydır, maaşların ı alama­ maktadır. Bu öğretmenlerin durumunu daha da vahim hale getirmiştir. Öğretmenler cenazelerini dahi kaldıracak para bulamamaktan yakın­ m ışlar, maaşlarını %50'ye tüccara kırdırmışlardır. Savaş yıllarında öğretmenlerin tayin, terfi ve azil işleri de adalet l i bir şekilde işlem i­ yordu. Bu nedenle Ankara, sadece Ankara'daki öğretmenlerin değil, İstanbul'daki öğretmenlerin de çare aradığı yerdi1n . . Öğretmenler bu zor durumdan kurtulmak ve seslerin i hükümete ve kamu oyuna duyurarak haklarını almak amacıyla grev yapm ışlardır. 1 1 . Abdulhamit döneminde sekiz ay maaş alamayan öğretmen grevinden. sonra da öğretmenlerin gerçekleştirdiği ikinci grevdir. Bu grevde tıpkı önceki grev gibi kendiliğinden gelişmiş, merkezi bir organizasyon olmadan gerçekleştirilmiştir. Grevi yapanlar i lkokul öğretmenlerid ir. Bu grev Mecliste grev olarak nitelendirilm iştir. İ lk grev 20 Ekim 1 920 günü Tokat öğretmenleri greve gittiklerini telgrafla Ankara'ya Eğitim Bakan ına bildirmişlerdir. Tokat öğretmenlerinin başlattıkları grevden sonra Ankara öğretmenleri 3 Aralık 1 920 günü, çoğu i lkokul öğretme­ ni, kalabalık bir şekilde, Ankara Öğretmen Evinde toplanıp öğret­ menlerin 7 aydır maaş alamadığı, şartlarının çok ağır olduğu. hak aramak gerektiği konularını tartışır ve 4 Aralık 1 920 de derslere gir­ meme kararı al ırlar. 4 Aralık 1 920 günü Ankara M i l l i Eğitim Müdüri.i, Eğitim Bakanı Rıza Nur'a öğretmenlerin derslere girmediklerini, okul lara gelmedik­ lerini bildirir. Konu aynı gün M ecliste tartışıl ı r. Eğitim Bakanı Rıza 1)7

Göldaş, A.,ı:.e . •

.

s. 6 1.


36

AHMET ORHAN

Nur Mecl ise gelerek öğretmen grevi hakkında m i l letvekil lerine bilgi verir. Bakanlar kurulu öğretmenlerin grevi n i haklı bu larak öğretmenle­ ' rin maduriyetlerinin gideri lmesini kararlaştırır ve ödemeleri başlatır JK . Tokat, Ankara, Yozgat ve yurdun çeşitli yerlerinde başlayıp başa­ rıyla biten öğretmen grevlerinden sonra N i san 1 92 1 de İstanbul öğ­ retmenleri de greve giderler. İstanbul hükiimeti i le Eğitim Bakanı Reşit Bey grevi "amalelere yaraşır" diyerek hoş karş ılamazlar. Öğret­ men lerin kurup yaşattığı Muallimler Cemiyeti ise grevi desteklemedi­ ği gibi, gazetelere ilan vererek "Grevle ilgimiz yok" duyuru larını yaparak öğretmenleri yalnız bırakır. Öğretmenlerin pek çoğu grevle­ rinde kend i lerini yalnız bırakan Mual limler . Cem iyetinden istifa ede­ rek "Mekatib-i İbtidaiye Mual lim leri Cemi yetini kurarlar9'ı. Bu işi bırakma eylemi ilk defa Mec l iste "grev" sözcüğü ile i fade edilm iştir. Fakat M i l letvek i l lerin i n hiç birisi öğretmen leri bu eylemin­ den dolayı suçlamamış aksine öğretmenleri hak l ı bu larak destek lemiş ve öğretmenlerin sıkıntı larının gideri lmesi n i istemişlerdir. Bu grev, öğretmenlerin haklarını ancak birl ikte hareket ettikleri ve birl i k ol­ dukları zaman alabi lecekleri ve koruyabi lecekleri bil incine varmaları­ nı sağlamıştır. Ancak grev Muallim ler Cemiyetinin bölünmesine neden olduğu gibi (grevi desteklemeyip, öğretmen leri yaln ızl ığa terkettiklerinden dolayı) yen i bir öğretmen örgütü "Mekatib-i İ btidaiye Muallim ler Cem iyeti" ( İ l kokul öğretmenleri Derneği)nin doğması n ı sağlamıştır. Neticede öğretmenler maaşlarını almış lardır. "8 N isan 1 923 'te 326 say ı l ı kanunla öğretmen maaşları Maarif veka­ leti bütçesinden öden mesine karar veri ldi. Fakat i lkoku l öğretmen leri istisnai bir şekilde yine maaşlarııı ı il bütçe lerinden alacaklardı .'' 1 1 Kl • .Biitiin bun lar gösteriyor ki öğretmen lerin Kurtu luş Savaşı içi ndeki yaptıkları bu grevler amacına ulaşmış ve başarı lı olmuştur. b-

Mekatib-i İbtidaiyc Muallimler Cemiyeti

İ lkokul öğretmenlerinin sorunlarıyla ciddi bir şekilde ilgi lenmeyen ve N isan 1 92 1 de ki grevlerini desteklemeyip, on ları yalnız bırakan Muallimler Cemiyeti, öğretmenlerden büyük tepki toplamıştı. Özel­ likle, il kokul öğretmenleri bu tepki lerini istifa ederek gösterm iş lerdir. B u n u n üzerıne faa l i yete geQerek "Mehatib-i İbtidaiye Mual lim ler 11 Cem iyeti" ( i lkokul Öğretmen leri Cem iyeti )ni kurmuşlardır ( 1 92 1 ) 1 1 • •JX

Ciiilda�. ,\.g. ı' .

s.

!\.g.e ..

s.

�N Göldaş. llMJ

(ı4-(ı).

66; Kayn�ık . ı\ . g . e . .

s.

1 4.

Yahya: Fiirki.w 'ıle o.�ref111rnlerın foplıım.wl

1111 (iülda�. ,\. g e. . ' l'i

. S.

I S7 .


CllMHURİYET DÖNEMi ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMESİ

37

Öğretmen grevinin oluşturduğu birlik havası ve ortamından sonra kurulan dernek, ilkokul öğretmen lerinin çoğunu kendi çatısı altında toplamayı başarmıştır. Bu derneğin ası l amac ı : "i lkoku l öğretmen leri­ nin haklarını savunmak, maaşları nı yükseltmek, eğitim siyasetini ilkokul öğretmenlerinin lehine düzeltmek" tir. Derneğin kuru luş espri­ si: üyelerinin çoğunluğu ilkokul öğretmenleri olduğu halde yönetici le­ rinin çoğunluğu ortaöğretim öğretmen lerinden oluşan Muallim ler Cemiyetinin kendilerine sahip çıkmamasından dolayı "ilkokul öğret­ men lerinin haklarını doğru bir şekilde savunabilecek olanların yine ilkokul öğretmenleri olabi leceği" düşüncesidir. ilkoku l öğretmenleri Derneği kurulduğu zaman Maarif Nazırı Reşit Bey'di. Reşit Bey ha­ tırlanacağı gibi öğretmenlerin grev ini "grev yapmak amelelere yakı­ şır'' diyerek bu grevi uygun görmemişti. Aynı şeki lde yen i kurulan iiğretmenler derneğine de karşı çıktı. Fakat Osman l ı hükümetinin aylardır öğretmen maaşların ı ödeyememesi öğretmenlerin kararl ı l ığını artırarak bu zor şartlara boyun eğmelerinine mani oldu ve dernek kuruldu. Mart 1 9 1 8 de Darülfünün Konferans salonunda toplanan Mekatib-i İbtida iye öğretmenleri bir Cem iyetimiz olsun. haklarımızı korusun" kararını almıştı. Bu arada kuru luş amaçlarına uygun hareket etmeyen mua l l i m ler Cemiyeti, dağı lma aşamasına gel i nce M ekatibi ibtida-iye cemiyetiyle birleşme �ayretine girmiştir. Fakat bu girişim kesin bir şekilde redded ilm iştir 10-. Ancak Mekatibi ibtidaiye cemiyeti bir konfederasyon kurulabi leceğini savunmuştur. M i l l i mücadele yıl ları içinde öğretmenlerin iki ayrı cemiyet kur­ maları ve birbirleriyle mücadele etmeleri elbette bir olumsuzluktur. Buna rağmen bu cemiyetler M i l l i Mücadeleyi kararlı bir şekilde des­ teklemişler ve çok önem l i görevleri yerine getirmişlerdir. Ancak ce­ miyet Cumhuriyetin i lanından sonra Anadolu'da önceden kurulan öğretmenler birliğine katı larak varlığına son vermiştir 1 01 .

1 112

( iiilda�. A.g.r' . s . .l6. .

ııH

Giilda�. A.g.t'.

.

s.

39.



İKİNCİ BÖLÜM CUMHURİYET DÖNE M İ ÖGRETM EN ÖRGÜTLENMELERİ A- 1923-1946 Dönemi a- Türkiye M uallimler ve Muallimeler Dernekleri Birliği ( 1 92 1 )

Temmuz 1 920'de Ankara Lisesi Öğretmenleri "Mual l i m ve Muall i meler Cemiyeti"ni kurdular �M . TBM M 'de derneğin kuruluş davetiyesi okununca M i l let veki l leri, özell ikle öğretmen olan üyeler bunu sevinçle karşı lamışlardır. TBM M 'nin açılması i le toplumda daha özgür davranma, anlayışı benimsen m iş ve hemen hemen bütün ke­ simler dernek, parti ve cemiyet kurma çalışmalarına girişmişlerdi. Öğretmenlerin de derhal harekete geçmeleri ve Ankara'da böyle bir demek kurmaları M . Kemal tarafından da teşvik ed ilm işti 1 05 . Eğitim Bakanı Dr. Rıza Nur bütün M i l l i Eğitim Müdürlüklerine bir yazı gön­ dererek derneğin diğer il ve i lçelerde de şubelerinin açı lmasını iste­ m iştir. Bu desteği alan demek Antalya, Bolu, Den izli, Konya, Akşe­ hir, Karaman, A masya v.s. i l lerde kısa sürede şubeler açmıştır 1 1H'. Merkezi Ankara'da bulunan dernek İstanbul'daki " M ual l im ler Cemiyeti" ve "Mekatib-i İbtidaiye Muall i m ler Cem iyeti'' ile de birle­ şerek 7 Mayıs 1 92 1 de "Türkiye M uall ime ve Mual l i m ler Dernekleri Birl iği"ııi kurar 1 117 . 9 Mayıs 1 92 1 tarihl i Hakim iyet-i M i l l iye (U lus) gazetesinde yayınlanan B irlik tüzüğünde amaçlar: "Mual li m l ik Mes­ leğini korumak, muall i m ve mual l i m lerin içtimai vaziyetini düzelt­ mek, bu gayesine i ktisadi ve ilmi vasıtalarla ulaşmak" olarak yer al­ mıştır108 . ııı.ı Akyilz.

Tiirkıye 'de Öğretmenlerin Toplam.mi. .

1 115 Göldaş. A.g.e .. s. 40.

ı ı ı<. Akyüz. A.g.<'.. s. 1 79; Goldaş. A.g.<'.. s. 4 1. 07 Akyüz. A.g.e .. s. I RO.

1

ıox ( iiildaş. A.g.ı'. . s.

44: Kaynak. A.g.<' . .

s. 1 .5.

s. 1 79.


�o

AHMF.T ORHAN

Derneğin Fahri Başkanı M. Kemal, Genel Başkanı Bursa M i l leı­ vekili Mu hittin Baha (Pars) 1 m, üyeler ise İzmir M i lletveki l i Mahmut Esat (Bozkurt), Kütahya M i l letvekili Cevdet, İ ktisad Müdürü Vehbi. M i l l i Eğitim Bakan lığı Özel Kalem Müdürü Vasıf (Çınar), öğretmen Sadri Ethem. öğretmen Leman Hanım 'dır 1 1 0 . Yukarıda görilldüğü gibi Birlik yönetim kurulunda i lk defa bir bayan (Ankara Kız öğretmen Okulu öğretmen i Leman Hanım) yer almıştır. Derneğin kurulmasında İstanbu l'da Muallimler Cemiyeti üyesi i­ ken Ankara'ya gelen Mehmet Kazım Nami (Duru)nun (dernek genel katibi) gayretleri önemli yer tutmuştur 1 1 1 • 26 Haziran 1 922 de Haki miyeti M i l l iye Gazetesinde yer alan bili.li­ ri de halkı ve öğretmenleri kurtuluş savaşına katıl maya ve destekle­ meye davet etmiştir 1 1 2 . Dağıtılan bildiri ler sosyalizm, bolşeviklik kokuyor gerekçesiyle e­ leştiri lmiş, TBMM 'de İsmail Şükrü Efendi İçişleri ve Eğitim Bakanla­ rına yazı l ı bir soru yöneltmiş fakat iddialar redded ilmiştir 1 11 . Türkiye Muallimle ve Muallimler Cemiyeti B irl iği, Cumhuriyetin i lanından sonra 1 925 Temmuzun da yaptığı kongrede ad ını "Türkiye Mual l i m ler Birl iği" olarak değiştirdikten sonra öğretmen lerin etkinliği daha da artm ıştır. 1 925 sonunda Cemiyetin Başkanı Mustafa Necati Eğitim bakanı olmuş, aynı zamanda başkanl ığa da devam etmiştir. Temmuz 1 928 yılında dernek, sönük geçen son kongrede federatif bir yapı benimsemiş. çok geçmeden de Genel Merkez kendini feshetmiş, İstanbul yeniden can landırmaya çal ışm ış, 1 6 şubeye kadar ulaşm ış %20 yi aşamamış, Mual lim ler Mecmuasını da yeniden çıkarmış olma­ sına rağmen 1 93 5 te bakanlar kuru lu kararıyla kapanmıştır 1 1 4 . h- İstanbul İli Öğretmen ve İşyarlarından Ölenlerin Ailelerine Yardım Cemiyeti (1 936)

1 93 6 yıl ında İstanbul ' da, i l i n öğretmen ve yakınlarından ölen lerin ailelerine yardım maksadıyla kurulan derneğin amacı ve çalışma ilke­ leri tüzüğünde açık bir şekilde belirtil mekted ir. Öğretmenler TBMM'nin açılmasıyla örgütlenmeye başlam ışlar ve kurdukları blltlln örgütlerle Kurtuluş Savaşın ı desteklem işlerdir. Fakat ım Akyliz. t\.g.ı· . . s. 1 KO. 1 111 Kaynak. A.g.e. . s. l .'i . 1 1 1 Gilldaş. A,ı:.e. . s. 42. 1 1 2 Ciölılaş. Ag.ı' . . s. 4.'i: Kaynak. t\.g.ı•. . ı u

1 1�

liölılaş. t\.,ı:.ı•. .

s. 1 .'i .

'· 49.

Ak yüz. Tıirkıyı! "de Oğreımenlain Toplamsal .

s. 2.'i 1.


( 'lJMHURIYET DÖNEMi ôCRETMEN ÖRGÜTLENMESi

41

1 925 yıl ında çıkartılan "Takrir-i Sükun Kanunu" öğretmen lerin de hareket alanlarını oldukça sınırlandırmıştır. 1 925 ten sonra 1 93 .5 'c kadar ki dönemde öğretmenler zaman zaman etki li olmuşlarsa da, cumhuriyetin i lanı ve inkı lapların yapılması ve yerleşmesi surecinde yönetim tarafından ön plana çıkarı lmak istenmem iş zamanla da pro­ paganda ve destek görev leri sona erdiği düşllncesiyle tasfiye edilm iş­ lerdir. İkinci Dünya Savaşı öncesinin gergin ortamı öğretmen Dernekleri­ ni de diğer dernekler gibi sınırlama ve kapatmada etkili ol muştur. Bu nedenle 1 936- 1 946 döneminde öğretmenlerin bir iki yardım derneği kurduklarını görüyoruz. Bunlardan biriside İstanbulda kurulan "İstanbul İ l i Öğretmen ve İşyarlarından Ölenlerin Ai lelerine Yardım Cemiyeti" dir. Cemiyet Tüzüğünde kuru luşunu, maksadını. gelirleri ni, işleyişini ve faaliyetlerini şöyle açıklamaktadır. Madde 1 . -"İstanbul. Kültür Direktörlüğüne bağlı resmi ve hususi oku llarda bul unan öğretmenlerle diğer kültür işlerinde çal ışan bütün işyarlar 1 . 8. 1 936 tarihinden itibaren çal ışmak i.izere "İstanbul Öğret­ men ve İşyarlardan Ölenlerin Ailelerine Yardım Cemiyeti" adı ile bir sandık kurmuşlardır. Merkezi İstanbul Kültür Direktörliiğii binasında­ dır." Madde 2. -Bu cemiyetin gayesi, bu kuruma giren üyelerin iilüıııle­ ri halinde, fişlerinde tavsiye ettikleri kimselere bir defaya mahsul olmak üzere bu nizamname hükümlerine göre yardımda bulunmaktır . Madde 3 . a-Her üye kuruma dah il olurken 50 kuruş duhul iye ver­ meye mecburdur. b- Cem iyetin ihtiyat akçesini artırmak için birinci ve ikinci vefat vukuunda, üyeler yine 50 şer kuruş tediye ederler. c- Bundan sonra her ölüm vukuunda her üye yirmibeş kuruş ver­ mekle mükel leftir. Her üyenin vereceği para duhul iyede dah il olduğu halde senevi 24 lirayı geçmez. d- Cemiyetin diğer gelirini hiikümetin müsaadesi ile kabul oluna­ cak teberruat ile Kültür Bakanl ığının ve Belediye yard ım kurum larına tahsis ettiği paradan verilecek miktar teşkil eder. Madde 6. -Yardım parası ancak ölüm vukuunda idare heyetinin ka­ rarı ile bankadar sağışman (muhasip)la başkanın imzası ile alınabi lir. Madde 7. -ölüm vukuunda para verilen kimseden pullu ve imzalı bir senet alın ır. Bu senet dosyada saklanır. Madde 1 0. -Kültür direktörü her zaman bu kurumun tabii başkan ıdır. Madde 1 1 . -Y ıllık kongre kararlarını hazır bulunan üyeler verir. Madde 1 2. -Seçimler gizli rey ile yapılır.


42

AHMET ORHAN

Madde 1 3 . -İdare heyetine seçilen üç asli üye aralarında vazife bölümü yaparak biri ikinci başkanl ığı, biri sekreterliği, biri de kuru­ mun muhasebeciliğini deruhte eder. Madde 1 7. -İdare heyeti ayda bf.r toplanır. Madde 30. -İş bu nizamname 5 Ağustos 1 936 tarihinden itibaren İstanbul Kültür Direktörlüğilnde. Kültür Direktörünün başkan lığında toplanan, Lise ve Ortaoku l direktörlerile ilk öğretim i spekterleri ve kültür işyarları umumi heyetinde müzakere ed ilerek kabul olunmuş­ ı5 tur 1 _ Derneğin tamam ıyla bir yardım laşma ve dayanışma amacıyla ku­ rulduğunu, gelirlerinin asıl kaynağının ilyelerinin ödediği aidat ve bağışların oluşturduğunu, öğretmenleri diğer eğitim çal ışanlarından ayırmadığını ve topladığı gelirleri bankada saklayıp, yaptığı yardımla­ rı da belgelendirmeleri derneğin sağlam bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Fakat değişmeyen başkan, gizli oyla seçilen yönetim kurul u derneğin yarı demokratik bir yapıya sahip olduğunu da ortaya koymaktadır. Ayn ı raporunda cemiyet kurulduğu günden 1 949 y ı l ı Mayıs ayı sonuna kadar ilyelerine 45 bin lira yardımda bulunmuştur. 1 948- 1 949 döneminde bir yıl içinde 9 kişinin öldüğünü ve bunların her birinin yakınına 1 50 ser lira ödendiği belirtilmektedir. Ayrıca annesi ölen 4 kişiye 30'ar, çocuğu ölen bir kişiye 30, evlenen 3 kişiye 3 5 ' er, çocuğu dilnyaya gelen 7 kişiye 25 ' er lira para yardımı yapı l mıştır. Y ı l l ı k top­ lam 1 780 l iralık yardımı bin kişi ile gerçekleştirdiklerini. üyelere ve İ stanbul val isi Lütfü K frdar'a, şehir mecl isi üyelerine teşekkür edil­ mektedir 1 • <•.

c- Öğretmenlerin Ekonomik Durumları ( 1 923-1 940) Öğretmen örgiltlenmelerinin ana nedeni maaşlarının azlığı nede­ niyle ekonomik durumlarının iyi olmayışıdır. Öğretmenlerin y ı l lara göre aldıkları maaşlarına bakıldığında ilk. orta, lise ve Yüksek okul, Ün iversite öğretmenlerinin el ine farklı paralar geçtiği. hatta aralarında uçurum denecek derecede bir gelir fark l ı l ığı olduğu görü lmekted ir . 1 923 te bir öğretmenin aylık maaşı 600 kuruş 1 1 7 , 1 924 ıe ise 1 000 kuruştur 1 ı K _ 1 925 te öğretmenlerin maaşlarının azlığı nedeniyle istifa 1 1 � l stanbul i li Öğretmen ve İşyarlarınılan Ölenlerin Ailelerine Yarılım Cemiyeti zamnamesi Ü lkll Basımevi. İstanbul 1 936

Ni­

1 1 6 Ö�retmenler Yardım Cemiyeti 1 949 yılı Kongresi Broşilr: Cemiyet Yayını. l�ıl Matbaası . İstanbul 1 9 5 5 . 1 1 7 Akyüz. li'irkiye 'de Oğreımenlerin Toplııımıal . s. n:'i.


CllMHllRIYET DÖNEMi öt.RETMEN ÖRGÜTLENMESi

43

ettikleri gazete başl ıklarına yansımıştır. A lman eğitimci Kühne rapo­ runda durumu büyük bir tehl i ke olarak değerle ndirir ve öğretmen maaşlarının artırıl masını istifaların böyle önleneceğini bel i rtmiştir 1 1 1). 22 Mart 1 926 tırihli Maarif Teşkilatına Dair Kanunu i le, öğret­ menlerin mesleğe başlangıç maaşı asgari 1 5 l iraya yükselti lirken 1 000 kuruş ev kirası ödenmesi esası getirilmiş ve 20 Mayıs 1 926 tarih ve 842 sayılı kanuna göre Kıdem zamm ı ödemesine başlanm ıştır. Böyle­ ce 1 926 sonunda bir öğretmenin eline ayda 35 lira geçmektedir. Bun­ lar Mustafa Necatinin Eğitim Bakanhğına getiri lmesiyle olmuştur. 1 929 tarihli Barem Kanunu'na göre asgari 1 1 .derecedeki bir öğ­ retmen 52 lira maaş alıp 40 l ira eline geçmektedir 1 20. 1 930 da 1 702 sayılı kanun çıkartılmış vebuna göre başlangıç 1 6. Derecenin karşılığı 56 l ira olup, neti 42-43 lira c ivarındadır 1 2 1 • 1 93 9'da H ukuk Fakültesi Müderrisleri 256-500 l ira maaş al ırken bir Doçent' i n el ine geçen para 1 26 l iradır 1 22 . Görülüyor ki gelir düzeyi en düşük olanlar ilkokul öğretmen leri i­ ken okul ve öğretmen in derecesi yükseldikçe gelir düzeyide yüksel­ mektedir. Öğr.etmenler arasında örgütlenmede gelirleriyle orantılıd ır. Geliri düşük olup mağduriyeti fazla olanlarda örgütlenme oranı olduk­ ça yüksek ( 1 926 da Mual l imler B irliği 'nin 240 merkezi vardır) geliri yüksek olanlarda da örgütlenmeye i lgi yok denecek kadar azdır. Öğ­ retmen örgütlenmelerinin hemen hemen hepsinin de amaçlarında öğretmenlerin maaşlarını yükseltmek ve itibarlarını artırmak hedef olarak ele alınm ış, itibar ile gelir arasında da bağlantılar kurulmuştur. Öğretmenler birl ikler oluşturdukları gibi bölgesel derneklerde kur­ muşlardır. Bun lardan birkaçını ele alal ım. 8-

1 946 - 1 965 DÖNEM İ

1 946 da çok partili döneme geçip parti ler ve dernekler yasalarının değiştirilmesiyle Türkiye de öğretmen örgütlenmeleri de d iğer der­ neklere paralel hatta onlardan daha i leri bir düzeyde artmıştır. Y öresel olarak kurulan dernekler daha da olgun laşarak zamanla Federasyonla­ ra dönüşmüşlerdir. Bu dönem 1 960 sonrasınada önemli derecede ör­ nek ve temel olmuş, özellikle sendikalaşmaya zemin hazırlamıştır. ı ı x Akyüz. A.g.e. . '· 2J6. i l '! .. Akyuz. A.g.t' .. '· 237.

110

121 1 22

Akyüz. A.g.e. . s. 4 1 . Akyüz. A.g.e. . s. 4 1 . Akyiiz, A.g.t' .. s. 246.


44

AHMET ORHAN

a-

Ankara Öğretmenleri Yardımlaşma Derneği ( 1 948)

1 948 de Ankara'da kuru lmuştur. Ankara i l i sınırları içindeki her düzeyde öğretmen in i.iye olabi leceği dernek yaklaşık 250 i.iyeye sah ip­ tir. Üyelerinin % 60' ı ilkokul öğretmeni ve % 25-30'u bayandır. Tüzüğüne göre amacı "öğretmen ler arasında tanışma ve mes leki dayanışmay ı sağlamak. mesleğe sadık m i l l iyet prens iplerine bağlı. anayasayı ben i msem iş hayat seviyesini yükseltme i le milli birlik ve beraberliği tem i n etmek çarelerin i arayıp bulmak" olarak ifade edil­ ın iştir. Dernek gerekl i gördükçe 2000 adetlik bası lan "sağduyu·· adında bir gazetede yayınlamıştır m . Ankara öğretmenleri yardım laşma Der­ neği i l eride Türkiye öğretmen dernekleri m i l l i Federasyonunun ku­ ru lmasını sağlamıştır 1 2� . Ankara öğretmenleri Yardım laşma Derneği ' n i n 1 964 yıl ında ya­ yın ladığı ön b i ldiri n i n tamam ın ı okuduğumuzda dernek ve dönem hakkında daha geniş ve orij inal b i lgi lere sah ip olacağımız şüphesiı.­ dir 1 2' .

Ön Bildiri "Ankara Öğretmenleri Yardım laşma Derneğinin bugünkü hal i ne değinmeden önce, geçen y ı llarda bu husustaki oluşları birlikte gözden geçirel i m . 1 - Cumhuriyetin ilk y ı l larında çeşitli ham lelere paralel olarak. Aıı ­ kara'da Muallimi.er B irliği kurulm uştur. Bu birliğin devrin şartlarına ve toplumun ihtiyaçlarına uygun şek i lde heyecan la çal ışarak mes lek i birl ik ve dirl iği sağladığı rahmet l i Mustafa Necat i ' n i n l iderl iğinde çok güçlendiği göri.i lınü�tür. Sebeplere inmeden söyleyel i m ki. daha sonraları bu birliğin fon k­ siyonunu kaybederek ortadan kalktığı acı bir gerçektir. i l - Demokratik düzene geçi l işin i lk y ı l ları ( 1 948) Başkentte. Anka­ ra Öğretmenler Yardım laşma Derneği kurulmuş. bu kuruluş. Ti.irk öğretmen leri n i örgütlenmeye çağırm ıştır. Ankara'd<ıki meslektaşları­ mız bir yandan da Türkiye Öğretmen Dernekleri M i l l i Federasyonu­ nun kuruluşuna ön ayak olmuşlardır. Bu çal ışmalara paralel olarak i l ve i lçelerde Öğretmen Dernekleri yeniden kuru l muştur. 1 2:1 Yahya Akyüz. Oğreımen (jrgiillemııesı. Ankara 1 9KO. s. 1 1 2� Ülklicil Ü�relnıeıı. forkiye L:'mekli Oğreımenler Cemıyelı

10. s. :ıo. m

Olkücil Üğrcımen. Sayı 70.

s. 30-3 1 .

1.

) ayııı Orgom. Cilt 6. Savı


Cl l MHl!RIYET DÖNEMİ ÖGRETMEN ÖRGfiTLENMESİ

Ailevi, kişisel, mesleki çeşitl i dert, di lek ve ihtiyaçlar içinde k ıvra­ nan öğretmen kitlesi, yeni dernekler etrafında toplanmakta, umudunu bu kuruluşlara bağlamaktadır. Bu organizasyonun, öğretmenleri birl ik ve beraberlik içinde bul undurma, mesleki dayanışma, intibak kanunla­ rı çıkarma, mesleki bi lgiyi geliştirme, kanunsuz işlemlerde öğretmen­ lerin haklarını savunma gibi hal lerde başarıyla çal ıştığı saptanm ıştır. i l i . 1 960 ihtilali ve 9 Temmuz Anayasasının ortaya koyduğu yeni kavram ları, kendilerine göre çekip sürdüren bazı kişi lerin, özel davra­ nışlarının meydana getirdiği sert ve kırıcı hareketler, kavgalı güri.i ltülü kongreler, meslektaşları derneklerden soğutmuş bul unmaktad ır. Bu sebeplerle Ankara'daki Derneğim iz, sarsıntı geçirirken yeni adlarla yeni kuruluşlar doğmağa başlam ıştır. Bu arada bazı kuruluşlar, mesle­ ki kuru luş olmaktan çıkarak siyasi kuru luşlar haline girme yoluna sapmışlardır. Belli oluşlar yi.izünden meslek ve derneklerimiz, parçalanma ve da­ ğılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlardır. Parçalanma ve dağı lmanın. kimin işine yarıyacağını kendimize sormak zorunluluğundayız. Bu belli hallerin detayları meslektaşlarımız tarafından gayet iyi bilinmektedir. Yeni bir yönetim kurulu olarak biz, bu dağılma ve parçalanmayı önl iyerek dirlik ve birl iği sağlamak amacındayız. Bu amaca u laşı lma­ sın ı arzulayan meslektaşların, yardım larını esirgememelerini rica ediyoruz. Y ine bu amaç için Ankara'daki diğer öğretmen kuruluşların ı ana-baba ocağına çağırıyoruz. Varsa aramızdaki fikir mi.icadelelerini. hürriyet havası içinde ve bir çatı altında yaparak yi.iri.itebi leceğimiz kanısındayız. Çal ışma metodumuz, (baş kırı l ır fes içinde, kol k ırı l ı r yen içinde) ölçülerinde kalabilirse mutlaka başarıya u laşırız. Halk tabiriyle teknenin dört ku lpundan birlikte tutacağız. Bu tek­ nik büyük Atatiirk'ün, esaslarını ortaya koyduğu, Türkiye Cumh uri ­ yeti Eğitim idir. Atatürk i lkelerine uymayan lar ve Atatiirk ' ü bayrak yapıp Türk öğ­ retmenini parçalamak istiyenler, aramızdan sil inmeye mahkumdurlar. Nemelazııncılar da kendine gelmeli, bu mem leketin çocuğu ve öğret­ meni olduklarını unutmamalıdırlar. Çünkü dağı lma gibi korkunç bir teh l i ke karşısında bulunuyoruz. iV- Halen hangi dava ihtiyacımızı. hangi kuruluş, kimler adına konu­ şacak sorusuna vereceğimiz cevar yoktur. Olsa bile zorlanarak vermcğc kalkacağımız cevap meslek ve meslektaşlarımızın lehine o l mayacaktır. Görülüyor ki, birlik ve beraberlik içinde olmak zorundayız. Memleketi­ mizin çok karanlık devreler geçirdiği bu dönemde. irfan ordusunu barı�­ maya ve kucaklaşmaya davet ediyoruz.


46

AHMET ORHAN

Yönetim kurulumuz şimdilik aşağıda açıklanan meslek problemle­ rini çözme işini ele almış bu lunmaktad ır: 1 - Ankara Öğretmenleri Yardımlaşma Derneği Tüzük hüküm leri­ nin gerektirdiği faaliyetleri, bitaraf olarak çalışmak suretiyle birlik ve beraberl iği sağlayıcı amaca ulaşacak bir atmosfer içinde bulunmak. Ayrıca maksatlar için yapılacak çal ışmaların karşısına çıkmak. 2- Dernek lokalini, bütün meslektaşlarımızın yararlanabileceği bir aile yuvası hal ine getirmek. 3- Dernek binasının durumunu islah edecek tedbirleri almak ve ile­ ride daha iyi ve ihtiyaçlara yeter halde yeni bir bina yaptırma imkanla­ rını araştırmak. 4- Resmi organlarla mesleki kuruluşumuzu karşı karşıya getirme­ den olumlu il işki ler kurarak yardımlaşmayı sağlamağa çal ışmak. 5- demokratik düzen içerisinde, yaşayan meslek örgütlerinin, hak­ larının değer bulmasında büyük bir örgütlenmeye doğru çaba göster­ d ikleri kaçınılmaz bir zorunluluk olarak ortada iken; 5 .000' ın üstünde Ankara Merkezinde öğretmen mevcut olduğu halde, derneğe aidat ödeyen 240 kişinin bulunmasının üzüntüsünü duyurur, yukardaki gerçekleri gözönüne aldığımız zaman gücümüzün niçin zayıfladığını ve büyük gücümüzün gereği gibi niçin değerlendiri lmediğini an lat­ makta zorluk çekilmiyecektir. Bunun içindir ki bütün arkadaşlarım ızın derneğe üye olmaları ve dernek çal ışmalarına i lgi göstermeleri kendi mesleR çıkarları yönünden kaçınılmaz bir zorunluluktur. Bu yönde bütün arkadaşlarımızın yakın i lgi lerini bekliyoruz. 6- Derneğin devir teslim durumu, sahipsizl ik, keyfil ik, dağınıklık ve perişanlık içindedir. Bu hali düzeltme ve geliştirme yoluna gitmek. 7- Derneğin üye ve yazışma dosyaları ortadan kaybolmuştur. Tele­ fonu haciz konup alınm ış, paraları sarfedi lm iştir. Hatta çalışmakta olduğumuz Aralık 1 964 ayı lokal kirası da önceden sarfed ilm iştir. 8- 1 965 yılı çalışma programına alınması uygun olacak meslek problemlerinin yönetim kurulumuza bildiril mesi ve hal çareleri hu­ suslarında teklifler yapılmasını bilhassa arzu ediyoruz. Bu vesileyle 29 Kasım 1 964 tarih inde yapılan kongrede seç imle iş başına gelen Ankara Öğretmenleri Yardımlaşma Derneği yönetim Kurulunu tanıtıyoruz. Saygılarım ızla. Başkan: Hüseyin Y E M İ ŞÇİOÔ LU (Öğ. Ok.Şb. Md.Mu.). Başkan Yardımcısı: Hüseyin K I LIÇ ( İ l k Öğ.Şb. Md.Mu.). Muhasip Üye: Ahmet ÜLKER Veznedar Üye: Belkıs BOZOGLU


CllMHURIYET DÖNEMi ôGRETMEN ÖRGÜTLENMESi

47

Lokal Müdürü: Nejat ŞAHİN (Özlük İşleri) Sekreter: Cavit AKGÜL ( İ lk öğretim Müf. Ankara) Üye: Rıza ÇETINER (Ma.Md. Muavini Ankara) Üye: Zekiye GÜLSEN Üye: Tarık KOCATÜRK Üye: Aydın AYDEMİR Üye: Şinasi GÜNGÖR Üye: Yusuf ÖZDEM I R 1 2''

b- Göller Yöresi Öğretmenler Derneği Köy Enstitülü öğretmenlerin etkin olduğu bir öğretmen örgütüdür. ''Demet" adında bir dergi çıkarmışlardır. Dergi Köy Enstitülü öğret­ menlerin "Düşünce Formu" nitel iğini taşımaktadır. Öğretmenler bu y ı llarda Akdeniz Bölgesi, Ege Bölgesi, Marmara Bölgesi, Öğretmenler derneklerini de kurarak bölgesel çalışmalar içine girmişlerdir. Bu dernekler "Türkiye Öğretmen Dernekleri M i l l i Fede­ rasyonu" (DÖDMF) nun Köy Enstitülü öğretmenlere karşı oluşu nedeniyle TÖDM F'na karşı kurulmuşlardır 1 27 .

c- Ege Bölgesi Öğretmenler Derneği Ege Bölgesi Öğretmenler Demeği ' nin kurucuları arasında, Halil Akyavaş, Refet Özkan, Avni Aytan, Hayrettin Karademir gibi i lerici demokrat öğretmenler de yer almış ve "Gayret" adında bir dergide çıkarmışlardır 1 28 •

d- Köy Öğretmenleri Dernekleri Federasyonu Bölgesel bu dernekler 1 963 yıl ında " Köy Öğretmenleri Dernekleri Federasyonu" (KÖDF) adında merkezi bir örgüt oluşturmuşlardır. 27 Mayıs 1 960 tan sonra ise TÖDMF'nin i lerici-Demokrat bir tavır ve yapıya kavuşması ile etkinl iklerini kaybedip, dağı lm ıştır. Burada görüyoruz ki öğretmenler arasında bu dönemde bir birlik ve beraberlik yoktur. Aksine bir çekişme, bir mücadele vard ır. Bu ayrıl ığın ana nedeni öğretmenlerin çok çeşit l i kaynaklardan gelmeleri­ dir. Öğretmenlerin geldiği bu kaynaklara baktığımızda bunu daha iyi anlamam ız m ümkün olacaktır. Öğretmen okulu mezunu öğretmen, Köy Enstitüsü mezunu öğretmen, Lise mezunu olup farkdersleri veren öğretmen, ortaoku l mezunu olup da kurs görmüş olan öğretmen 1 2'' . 121> 1 27 1 28 PIJ

ÜlkOcü Öğretmen Dergisi. Cilı 6, Sayı 70. s. J0-3 ! .

s. 27.

..

s. 27 .

Kaynak. A.,ı:.e. Kaynak. A.,ı:.e

- A.g.e .

.

s. 27.


48

AHMET ORHAN

Bunun yanında öğretmenler eski öğretmen, yen i öğretmen diye de birbirleriyle tartışmış ve bölünmelere sebep olmuşlardır. Bu yakla­ şım ların as ıl sebebi ise ileride görüleceği gibi ideoloj iktir. Köy Ensti­ tülü öğretmen ler, öğretmenleri i lerici ve demokrat olmamakla n ite le­ m iş ve onlardan ayrı hareket etmiştir. Bunlar, KÖDF (Köy Öğret­ menleri Dernekleri Federasyonu)nu kurarken d iğerleri TÖDM F (Tür­ kiye Öğretmen Dernekleri M i l l i Federasyonu)nu kurmuşlar. 27 Mayıs 1 960 ihti lalinden sonra TÖDM F ' nunun i lerici demokrat bir yapıya kavuşmasıyla da birlik sağlayıp sendika kurabilm işlerdir.

e- Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu M i l l i Kurtuluş savaşından sonra Cumhuriyetin kuru lması ve özt:l­ likle inkılapların yapı ldığı dönemde öğretmen lerin örgi.itlenmeleri h ızlanmış ve birer külti.ir merkezi görev ini i.istlenerek inkı lapların yerleşmesine katkıda bulunmuşlardır. Recep Peker' in 1 936 yıl ında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sek­ reterliğine getirilmesinden sonra, diğer sosyal dernekler gibi öğretmen dernekleride kapatılm ıştır. Öğretmenler; çok Partili düzeni getiren Cem iyetler Kanunu' ndaki değişikl ikten sonra Ankara'da ve yurdun her yerinde öğretmenler yar­ dımlaşma dernekleri kurdular. 1 946 yıl ında Ankara'da ve merkezi An­ kara olan "Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu" (TÖDMF) kurulmuştu. 27 Mayıs 1 960 devrimine kadar genellikle iktidarın bir uydusu görünümünü (gelen bakana yemek, giden bakana çiçek ) veren federasyon özell ikle bu dönemde Köy Enstitülerinde çalışan lara ve bu kurumlardan mezun olanlara uygulanan baskı ve kıyım lara tepki gös­ termeyip sessiz kalmakla suçlanmıştır. Hi.i kümetlerin uydusu gibi ça­ lıştığı iddia edilen Federasyon, yuıt ve dünya sorunlarına. eğitim emek­ çi lerinin ekonomik, demokratik istemlerine i lgisiz kalması, örgi.it gent:I başkanlarının devrin siyasi partilerinden mi letveki l i olmaktan başka hiçbir iş yapmaması ve Köy Enstitülü ilerici devrimci öğretmen lere tavır alması gibi iddialarla itham ed ilm iştir1''1• Bu dönemde yapılan piyangolar ve takvim gelirleriyle İstanbul Burgaı. adada ve Ankara'da birer bina alınmış ve "BİRLİK DERGİ Sİ'" yayın lan­ mıştır. Federasyonun üç genel başkanı da mil letveki li olmuşlardır. 27 Mayıs devriminin getirdiği can l ı l ık ve özgi.irli.ik havası içinde Ankara dan başlayarak bi.iti.in Türkiyc 'de öğretmen dernek leri ve TÖDMF'nu devrimci öğretmenlerin yönetim ine geçmiş, örgi.itler blitlin 1 .lll

Mııaııııııer Aksoy. Cahil Alican. Hiirreııı Anııa. O . Nuri Koçllirk. Calıiı Tala,. Anka ­

ra 1 1>7 1 .

s.

7.


CUMHURiYET DÖNEMi ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMESİ

49

üyelerini M.Kemal Atatürk ve 27 Mayıs Devrimi ilkelerini halka. köy­ lüye anlatmak için seferber edilmişlerdir. Yeni Anayasanın tanıtı lma­ sında ve kabulünde öğretmen örgütlerinin büyük payı vardır. TÖDMF devrimci-ilerici öğretmenlerin yönetimine geçtikten sonra kısa bir süre içinde 1 O derneğe bağlı 5000 üyeden 450 dernek ve 65 bin üyeye ulaşmıştır. Kurtuluş savaşları ve devrimlerin tan ıtılması. irtica ile yapılan savaşlardan sonra kendi sorunları içinde kaldığı gii­ rülen ve 10 yıl ( 1 93 6- 1 946) süre ile kapat ı l m ış bulunan dernekler 27 Mayıstan sonra TÖDMF öncülüğünde, meslek ve meslektaş sorunları yanında ve bunlarla beraber yurt sorunlarının çözümünde diğer dev­ rimci örgütlerle de işbirliği yaparak eylemlere girişmişlerdir11 1 . 1 962 yılında Kırıkkaleli öğretmen ler, Fethi Tevetoğlu'nun Cumhu­ riyet Senatosu' nda yaptığı bir konuşmayı, genel ve yerel baskı ları protesto etmek amacıyla Ankara'da, kızı laydan Anıt Kabir'e kadar kamu personelinin katıldığı ilk yürüyüşü gerçekleştirdiler. Bu yürüyüş TÖDM F yönetici lerinin karşı düşüncelerine rağmen, tabandaki mu­ halefetin bir patlaması biçiminde gelişm iştir. Davut A ksu, Dursun Akçam, Refet Özkan, İsmet Baran, Lütfü Koçyı ldırım yönetimindeki Kırıkkale' li öğretmenlerin gerçekleştirdiği yürüyüş, kamu oyunu öğ­ retmen sorunlarına yöneltmiştir. Y iirilyüş TÖDMF'yi de daha e t k i n bir mücadeleye sevketmiştir. 6 Şubat 1 963 'te TÖDMF büyük bir miting ter-tip etmiştir. Bu mi­ tingin amacı " 1 - öğretmenlere yapılan saldırıların takbih edilmesi, 2Öğretmenlerin geçim durumlarının düzeltilmesi, 3- Öğretmenin ve öğretmenliğin meslek itibarını yaralayan tutumlardan doğacak kötü sonuçlara dikkat çekmek" olarak açıklanm ıştır. Ankara Tandoğan alanında 20 Şubat 1 963 günü yapılan mitinge 20 bine yakın öğretmen katılm ıştır. M itingde Atatürk düşmanl ığı. gerici tertipler, geçim zorlukları, eğitimdeki bozukluk ve saldırı lar dile geti­ rilmiştir. M iting Kızı laya kadar yapılan düzenl i bir yürüyiişle sona . . i l' ermıştır · . Bu yürüyüşten sonra M i l l i Eğitim Bakanı Şevket R.Hatipoğlu isti­ fa etmiştir. Çok sınırl ıda olsa öğretmenler bazı ekonom ik kazan ımlar elde etmiştir. Bunlar ilkoku l öğretmenlerine eğitim ödeneği verilmesi. ders ücretlerinin artırılması, eğitmenlerin özlük haklarının düzene konması gibi kazanım lardır rn . -

ı .ı ı A.g.e. . s. 8. ı .n Kaynak. A.g.e. . s. 1 ıı Kaynak. A.g.e. .

31.

s. 3 1 : Aksoy . . . . s. K .


AHMET ORHAl'ıt

so

1 964 yılında TÖDMF "Geric i l ikle Savaş" için Aratürkçü dernekle­ re bir çağrıda bulunur ve 32 dernekle birlikte 1 Nisan 1 964 günü An­ kara Kızılaydaki binasında toplanır. Bir kısım dernekler içeriden bir grup dışarıdan "Kahrolsun Koministler" diyerek toplantıyı sabote etmeye çalışır. S ıkıyönetim altında yapılan toplantı amacına u laşır geçici bir komisyon seçilir. Bir hafta sonra aynı yerde yapılan ikinci toplantı içerdeki sabotörlerce yozlaştırılmak istenmissede d ışarı atı l­ mışlar ve bu toplantıda "Gerici likle Savaş" için sürekl i bir komisyon kurulmuş, 24 derneğin imzaladığı ortak bir bildiri yayınlanmıştır "4 • "Atatürk İ lkelerine Bağlı Dernekler Ortak Bi ldirisi" adıyla yayın­ lanan "K ızılay Toplantı ları" bildirisi; "İkiyüz yıldır süren bat ı l ı laşma ve modernleşme çabalarımıza rağmen Türkiyemizi Ortaçağ karanlık­ ları içinde yaşatmak isteyen geri zihniyetin hala yok edilemediğine ve bir kısım sorumsuz politikacılarla din ve maneviyat sümürücüleri nin kendi menfaat düzenlerini bir parça daha sürdürmek amacıyla ·Atatiirk i l kelerine ihanet ettiklerini gören biz Atatürkçü teşekkü l ler, bütün gericilik kaynaklarını kurutmak ve Türkiyemize demokrası ve çağdaş uygarlık kapı larını kesin şekilde açmak için derinlemesine bir müca­ deleye karar vermiş bulunuyoruz" diye başlamaktad ır. Ülkenin eko­ nomik ve sosyal yönleri incelenmekte ve "Atatürkçü Dernekler Daimi Komitesi) kurduğumuzu bildirir ve bütün Atatürkçü leri, şahıs ve te­ şekkül olarak, bu uygarlık savaşına olanca güçleriyle katılmaya çağırı­ rız" d iyerek son bu lmaktadır. Bu girişim karşı devrimci liğin güçlü müttefiklerince engel lenmiş ve yürütülememiştir. Bu bi ldiri Senato ve Mecliste genel görüşmelerde ele alınmış ve tartışılarak TÖDMF aleyhine kul lanılmak istenm iştir rn . 1 962 yılında TÖDMF Samsun'da yaptığı 1 5. kurultayında Anayasa­ nın 46.maddesi gereğince öğrettnenlerin sendikalaşması konusunda ge­ rekli çalışmaların yapılması için TÖDMF İcra Komitesi ve Yönetim Kuruluna görev vermiştir. 1 963'te Antalya'da yapılan 1 6.Kurultayda İcra Komitesi ve Yönetim Kurulu verilen görevi yerine getirmiş ve hazırlanan tüzük taslağı Genel Kurulun tetkikine sunulmuştur. Bir yandan da Devlet Personel Sendikaları Kanununun çıkarılmasına çalışılmıştır 1 3". 1 964 yılında Eskişehir'de yapılan 1 7 . Kuru ltayda Tüzüğün tamam o lduğu ve kanunun beklendiği ifade edilm1ştir 1 17 • IH

Aksoy . . . . A.g.e. s. il.

I J� Aksoy . . . ,

1 Jr.

.

s.

9.

Kaynak. A.g.e .. s. 3 1 .

1 n A.g.e. . s. 3 2.


CUMHURİYET DÖNEMİ ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMF.Si

51

1 965 'te ise 1 8. Kurultayda Adapazarında "Türkiye Öğretmenler Sendikası" (TÖS) ün fi i len kurulduğu, a- bütün derneklerin kendilerin i feshederek tek Federasyon etrafında e n kısa zamanda bütün üyeleriyle birleşmeleri gerektiği m, b- Baş olmak, sendika yöneticilerine verile­ cek ücretlerden yarıırlanmak vb. gibi sebeplerle böl ünmelere engel olunmasını, c- Bazı derneklerin, dernek olarak kalmak isteğinin yan l ış olduğu" vurgu lanır lJ'' _ 1 966'da TÖDMF Gaziantep' te toplanan 1 9 . Kurultayında, 20. Ku­ rultaya kadar derneklerin Fesih işlem lerin in tamam lanmasını kararlaş­ tırdı 1 41 1. Genel Sekreterler TÖDMF i l e TÖS'ün birleştiri l mesi konu­ sunda 1 4. 1 O. l 966'da görüşmelere başlamışlardır 1 4 1 . TÖDMF'nun en öneml i başarısı şüphesiz 1 962 y ı l ı ndan başlayarak yaptığı hazırlıklarla, TÖS'ü kurması olmuştur. TÖS, TÖDM F tarafın­ dan çağrılan 92 temsi lcinin Ankara'da toplanmasıyla 8 Temmuz l 965 'te kurulmuştur 1 42 . TÖDMF Kongreleri ve seç i len Genel Başkanları şöyledir: Kongreleri n

Yılı:

Yeri:

1 96 1 1 962 1 963 1 964 1 965 1 966 1 967 1 968

Sivas Aydın Antalya Eskişehir Sakarya Gaziantep Giresun Ankara

Se!,;ilen Genel Ba�kan: Turhan FETZİOÔLU Şükrü KOÇ Şükrü KOÇ Şükrü KOÇ Hayrettin UYSAL Hayrettin UYSAL Bahri SAVCI Fakir BA YKURT

1 956' larda "Nabza göre şerbet vermey in" dediği için kürsüsünden olan Prof. Turhan FEYZİOÔ LU 1 96 1 'de Federasyon Genel Başkanlı­ ğına seç i lmiştir. Fakat daha sonra devrimci-demokratik öğretmen hareketine düşman olan güçlerin saflarına katılm ıştır. 1 962 de Genel Başkanl ığa seçi len Şükrü KOÇ üç defa üst üste Ge­ nel Başkan seçi lmeyi başarm ıştı fakat Köy Enstitüsü Mezunu öğretl JH A.g.e .. s. 3 3 . ı :N A.g.e. . s. 34.

1 41 1 Kaynak. A.g.t' .. s. l5. .

1 4 1 A.,ı:.e. . s.

1 42 Aksoy

. . .

36.

. A . g . e. .

s. 9.


AHMET ORHAN

52

menler, kendilerini "Sosyalist M uhalefet" diye adlandırarak Şükrü KOÇ ve çevresine karşı tavır aldı lar ve 1 965 Sakarya kongresinde Hayrettin Uysal ' ı Genel Başkan seçti ler. 1 965 Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) kurulunca varlığını devam ettirmiştir. 1 3 Temmuz 1 968 de Ankara' da yapılan 22. TÖDM F Kongresinde TÖS yönetici leri adayl ıklarını koyup seç ilerek bir yıl sonra da TÖDM F'nunu Feshederek öğretmen hareketini iki baş l ı lıktan ve bölünmüşlükten kurtarırlar 1 4� .

TÖDMF'nun Önemli Etkinlikleri TÖDMF 1 962 yılında yayınladığı bildiride 3 07 tane şubelerinin bulunduğunu 144 belirterek şu konulara dikkat çekmişlerdir: 1- 1 962 Temmuz'unda, Aydın kongresinde seçi ldiklerini, burada alınan kararları uygulamaya çalıştıklarını, öğretmenleri Atatürkçü kitle olarak birlik ve bütünlüğünün bozulmayacağını bu konuda uya­ nık bulunulması. 2- Türk demokrasisinin gerçek manada yerleşebilmesi için meslek kurul uşlarına öneml i görevler düşmektedir. İ leri batı mem leketlerinde öğretmenlerin güçlü sendikaları ve mesleki dernekleri bulunmaktadır. B izde de i lk, orta, l ise, teknik ve yüksek oku l öğretmenleri menşei ve görev yeri rie olursa olsun birliğe katı lmalı maddi ve manevi katkıla­ rıyla çalışmalarımızı ve birliğim izi kuvvetlendirmelidirler. 3- Özel çıkarlar, şahsi kapris ve hissi sebeplerle ve öğretmenlere yakışmayacak şekilde ve usulde "öğretmenleri; i lerici, gerici, devrim­ ci, mürteci, solcu sağcı, m i l l iyetçi, Öğretmen Okul lu, Köy Enstitülü. Yüksek Öğretmen li, Fakülteli, Eğitim Enstitlllü gibi nazari sun-i ve çocukça tasnifleri nefretle reddediyoruz." diyerek, Biz öğretmen kitle­ si olarak Anayasamızda ifade edildiği üzere "bütün Fertlerini. kader­ de. kıvançta ve tasada ortak, bölünmez bir bütün halinde m i l l i şuur ve ülküler etrafında toplayan ve m i l letimizi dünya m i l letleri ai lesinin eşit haklara sahip şeref!i bir üyesi olarak m i l l i birlik ruhu içinde daima yüceltmeyi amaç bilen Türk m i l l iyetçileri , Atatürk ilkelerinin. hür ve müspet düşüncenin vefalı bekçi leri ve yurdumuzu her bakımdan çağ­ daş medeniyet seviyesine çıkarma davası"na gönül vermiş fedakar, mütevazi gönül erleriyiz. 4- Federasyonumuz ilk ağızda M i l l i Eğitim Kom isyonunca kabul ed ildiği halde, aylardan beri M i l let Mec l isi gündemine alınmayan 1 4 ·1

Kaynak. A.g.e. .

s.

29-]0.

144 TODMF'nun C,.'<ıı'l:rısı. Ankara 1 962.

s.

2.


CUMHURiYET DÖNEMi Ö(;RETMEN ÖRGÜTLENMESi

S3

eğitmenlerin emeklilik ve özlük hakları, orta derecel i okul larda ekders ücretleri ve maaş intibakları ve eğitim-öğretim mesleği mensupları sosyal dayanışma konusu i le i lgil i kanun tasarılarının bir an önce ka­ nunlaşmasını sağlamıya çalışmak gerekmekted ir." Diyerek İ stanbul "Türkiye Muallimler Birliği 'nden ve İzmir " Köy Öğretmenleri Fede­ rasyonu"ndan destek isteriz 14 � . Türkiye Emekli Öğretmenler Cemiyeti (TEÖC) Genel Başkanı Rasim Zeren i le İ hsan Cebecioğlu TÖD M F' nun 1 964 y ı lında Eskişe­ hir'de yapılan genel kuruluna gözlemci olarak katıl ırlar. Türkiye 'nin her tarafından 600 delegenin katı ldı ı genel kurula M i l l i Eğitim Baka­ nı ve birçok davetlide iştirak ederler 46. "Federasyon Genel Başkanı Ayd ın M i lletvekili Şükrü KOÇ yersiz ve mesnetsiz bir takım fikirlerle M i l l i Eğitim Bakanı ve merkez teşki­ latını hedef tutan bir konuşma yapar. Federasyonunun y ı l l ık faal iyet raporu da ayn ı ilgisiz ve mesnetsiz şeylerle doludur. Bakan bir ara söz alarak bakanlık ve federasyon münasebetlerini maku l ve takd ire şayan bir olgunl ukla an latarak katılımcı ların sürekli alkışlarıyla karşı lanır. Fakat bu asi l davranış teşekkür yerine federasyonucuların münasebet­ siz ve toplantı muaşeretlerine uymayan bir şekilde toplantıyı bir çık­ maza götürdüler. Bu baskı altında makul delegelerde ses çıkarmayınca eski idare heyeti ibra edildi, kendilerine göre yeni yönetim seçildi. Giderayak 7 . M i l l i Eğitim Şurası kararlerını d a hiÇe sayarak Köy Enstitü lerinin açılması kararını alarak kongreyi kapattılar. 1- Dernekler Kanunu ve Memurin Kanunu'na aykırı olarak siyasetle uğraşan kişi Genel Başkan seçilmiştir ve halen siyaset yapmaktadır. 2- Türkiye'nin nüfusu 30 milyon, öğretmen sayısı 1 30 bindir. Öğ­ retmenliğin kaynağı Avrupa ve Türkiye Üniversitelerinden, Köy öğret­ men okulu mezunlarına kadar dayanır. Menşe farkı yaratmak zararlıdır. 3- Köy Enstitüleri kuru luşundan kapanışına kadar 14 bin mezun vermiş, bunlardan 1 2 bini köylerden kentlere nakil yaptırmıştır. Öğ­ retmen okullarından mezunlar ise bu kadroları doldurmaktadır. 4- Eskişehir Kongresi eğitim tarihimizin karabir lekesi olarak kala­ caktır. Çünkü kanunlara, yönetmenl iklere, eğitimin gerçeklerine aykırıdır. 5- Menşei ne olursa olsun öğretmen olduktan sonra, bütün meslektaş­ larımızın kader birliği içinde birbirlerini sevmelerini ve nifak yaratacak

1 4� TÖDMF'nun Çağrısı. s. J . 1 41' Rasim 2'.en:n. Pedermyon Konı:re.<i. Emı:kli

<ı. Sayı

62.

s.

J.

Öğretmen Uı:rgisi. Temmuz

1 964. cilt


54

AHMET ORHAN

muzır cereyanlara karşı uyanık olmalarını di lemekte ve bundan sonraki, kongrelerin daha faydalı ve başarı lı olmasını temenni etmektedir 1 4 7 . TÖDMF'nun 1 964 yılı Genel Kuru lu ile ilgili olarak yazar Ahmet Kabaklının Tercüman gazetesinde yazdığı bir yazıda Federasyon ağır bir şekilde eleştiri lmektedir 1 4" . Kabakl ı "Aşiret ruhlarına ve menfaat güdülerine basa basa bir ikiyüz kişiyi aldatıp peşlerine takmışlar, Baba İ lyas dervişleri gibi acaip bir zikir, tersine yürüyüş, kazan kaldırma ve keçeye kurşun sıkma talimi içindeler. Boş meydana koçlar gibi saldırıyor ama nü­ fuzlu politika önünde koyun gibi yatıyorlar. Tüm ayak oyunları, ger­ çek öğretmenin asla yapmıyacağı sıra ve ağız gürü ltüleri, mesnetsiz yalan ve iftiralar icadı ile, bir iki devre üstüste Öğretmen Dernekleri M i l l i Federasyonu'nu ele geçirmişler. a- O gün bu gün, öğretmen camiası huzursuzdur. Bir kere, TUrk marifınin " M i l l i ve Halkçı" ülküsüne bağlı hiçbir öğretmen onları "kendinden sayamıyor, saymıyor ama, onlar kös din lem iyor. Maksat­ ları bambaşka olduğu için, bakanlık çevrelerinde ve mazlum öğretmen kütlesinin şerefine gölge düşürmek konusunda, sistemli tarzda çalışı­ yorlar. Mesela Köy öğretmeni, ilkokul öğretmeni, ortaokul, lise öğ­ retmenleri arasına ikilik sokuyor. Köylü sınıfı oluşturmaya , onları bahtsız göstererek ayaklanmaya sevked iyor. b- Din adamları ile öğretmenlerin arasını açarak, m i l l i inançlarımı­ za saygısızl ık göstererek bazı öğretmenlerin hakarete uğraması hatta dövülmesine neden oluyorlar. c- M i l l iyetçi ve saygıdeğer öğretmenleri, düzmece iftiralar ile ba­ kanl ığa jurnal ediyorlar. Buna karşı ceza görmüş, M i l l i Emn iyet tak i ­ bine uğramış bazı adamları "kilit noktalarına" getirmeye çalışıyorlar. d- Bu garip hizbin başında görünen adam bir C H P mensubu imiş, iktirası M i l l i Eğitim Bakanı olmakmış. Bundan iki yıl önce sayın Şevket Raşit Hatipoğlu hakkında Başba­ kana hep "ırkçı ve kafatasçı ları" tuttuğu J urnal ini yapmışlar oda ist i fa etmiş. Yerine geçen sayın Ökteıni 'de "Bu makama biz getirdik isted i­ ğim izi yaptırtırız! İstemezsek att ırırız!" demeye başlam ış lar. BUtlln bu çirkin şeyler "Öğretmenler M i l l i Federasyonu" ad ına ya­ pıl ıyor öylemi? Hayır öğretmen arkadaşlarım ızı öyle bir hareketten, tiyle bir Federasyondan tenzih ederiın"1 49 diyor. 1 47 Zeren. Fı,ılı'm.<nm Koırgre.<i.

62. s. .l4.

14N

Emekli ögretmeıı Dergisı. Temmuz l '>h4. cilt h. Sayı

i\lınıct Kahaklı. Nt' Feılem.<wmıı. Emekli ögrctmcn Dergisi. Cilt 6. Sayı 6�. Tı:ııı­ ıııu1, 1 %4. ' · 17


CUMHURİYET DÖNEMi ôGRETMEN ÖRGÜTLENMESi

55

Bu yazıdan başka, bir yıl sonra yayınlanan bir yazıyı daha değer­ lendirmek istiyorum. Çünkü TÖDMF'nun hangi kulvarda koştuğunu ve muhalefetçe hangi gözle görüldüğünü görmek için bu elbette ge­ rekl idir. Emekli öğretmenler Cemiyeti yöneticilerinden Kemal Üstün'ün yazısı "Tarih: 1 2- 1 5 Temmuz 1 965 Yer: Adapazarı Kurultay havası; Samsun, Antalya, Eskişehir toplantılarına benzedi ve tartışmalar eği­ tim sorunları alanında, daha çok " İ lerici-gerici" "sen ben" çekişmele­ riyle-belki bu seferki biraz daha hafif-geçti diyebiliriz. Esasen i lk gün açı lış, son gün seçim ve kapanış hariç, geri kalan i­ ki günlük çalışma i le gündemdeki eğitim sorunlarının ve öğretmen haklarının üzerine eği l menin m ümkün olamıyacağı ve verim sağlanamıyacağı bilinen bir gerçektir. H iç şüphesiz, Kurultay gündemin asıl konulırına da değinmiş ve değerlendirmiştir. Ancak her federasyon Kurultayının parti kongrele­ rine benzer havada oluşudur. Federasyon yönetici lerinin bir kısmı şu veya bu türlü iddialara, isnatlara girişmeleri ve ayırıcı lık, bölücülük çabaları ile uğraşmaları toplantıları çok zaman bir çıkmaza sokuyor ve çatışmalar baş gösteriyor. Yeni nesil lere ruh ve şekil verenlerin "yuh" ve argo kelimeleri bir­ birlerine kullanmaları meslekle hiç bağdaşm ıyor; "ilerici-gerici" hatta ve hatta "kominist-sahte milliyetçi" gibi deyimleri, gövde gösterilerini utanç verici buluyor, işi bu safhaya getirenler ve seviyeyi düşürenler politik çıkar peşinde olan Federasyon yöneticileridir. Çünkü bu hep böyle oluyor. Bu toplantıda ne hazindirki "öğretmenlere tabanca veri lmesini" isteyenler bile görülmüştür. Bu nedenledir ki üyeler ve üye olmayan öğretmenler mensubu ol­ dukları derneklere ve Federasyona karşı güvenlerini yitiriyorlar ve gün geçtikçe birlik ruhunu kaybediyorlar. B iz yeni seç i lenlerden bu duruma engel olmalarını ve hem üyele­ rin, hemde halkın üvenini kazanacak çalışmalar yapmasını bekliyor, . başarılar diliyoruz ı 0. 1 960 öncesinde TÖDM Federosyanu hükumet yan l ısı olmakla, hiç bir iş yapmamakla suçlanırken, 1 960 tan sonra yönetim değişikliği ile beraber öğretmen sorun larıyla ilgilen iyor görllntllsll altında öğretmen

149

ı �o

Kabaklı, a.g.nı . . s . 1 7 .

Kemal Üstün. Türkiye Öğretmen Dernek/en Milli Federasyonu, Ülkücil Üğrctıııcıı Dergisi, Cilt 7, Ağustos 1 965. s. 75.


56

AHMET ORHAN

sorunlarından daha çok siyasal faaliyetler içinde yer alıyor. Muhalif gruplar arasında argo sözler, küfüre varan hakaretler ve suçlamaların yer aldığı görülüyor. Öğretmenlerin hem topluma ve hemde yeni yeti­ şen nesil lere örnek kişiler olması gerekliliği açısından bu ilginç bir durum oluşturmuştur. İşte bu tür tutum ve davranışlar öğretmenlerin sosyal statülerini de sarsmıştır. Dolayısı ile hakl ı olarak öğretmen ler ve toplumun diğer kesimleri içinde bu tür örgütlerin yaptırım ları da, saygınlıklarına orantılı olarak azalmıştır. TÖDM F'nun 1 968 yılında yayınladığı bir bildiri ise öğretmen sür­ gün lerinin dayanılmaz boyutlara ulaştığını göstermekted ir. "Dünyada belki hiçbir ülkede eşini bulam ıyacağınız bir savaş Türkiye'de yıllar­ dan beri yürümektedir. Eğer olayı, gerçeklere tam değerini vererek anlatmak istiyorsak, M i l l i Eğitim Bakanı, ya da bakanlarıyla öğretmenler topluluğu arasın­ daki davaya "savaş" veya "Mücadele" demek doğru olmayacaktır. Çünkü söz konusu olan M i l l i Eğitim Bakanlığının haksız ve yasadışı davranışlarına karşı öğretmen lerin "direnmesi"dir 1 5 1 • B i ldiri de açık bir sürgün örneği veri lmemekle birl ikte, Üçüncü Selim 'den beri, ilerici, batıcı, devrimci öğretmenlerle, bunlara karşı olan gericiler arasında sürekli bir mücadelenin başlad ığı ve bu müca­ delenin M . Kemal Atatürk döneminde "devri mcil ik" "sürekli devrim­ cilik" en önemli ilke olarak yer aldığı öne sürü lmektedir. 1 960 ihti la l i i le b u mücadele sürgünlere dönüşmüştür. Öğretmenlerde buna baş kaldırmıştır. Çünkü son y ı llarda öğretmen kıyımı eşi görül memiş öğretmen düşmanlığına dönüşmüştür. Biz Anayasanın içindeyiz ve öğretmen kıyımın ına karşı öğretmen direnmesini destekliyoruz şekl in­ de özetliyebileceğimiz bildirinin tam metnini belgeler kısmında sizlere sunacağız 1 52 • B i ldiri o zaman ın hükümetine karşı olan bütün kitle örgütleri tara­ fından imzalanmıştır. Bu da gösteriyor ki ideoloj i k bir bütünlük aynı zamanda eylem bütünlüğünü de beraberinde getirmiştir. Bunu i leriki bölümlerde daha açık bir şekilde görmek daha da mümkün olacaktır. Çünkü TÖDMF sendikalaşma aşamasında TÖS'ü kuracak, yürüyüş ve boykotları bu örgüt içinde yürütecektir.

f- 1955 İstanbul Milletler Arası Öğretmen Teşekkülleri Kongresi 27 Temmuz-4 Ağustos 1 955 tarihleri Arasında, İstanbul 'da M i l­ letlerarası öğretmen teşekkü lleri bir kongre yapmıştır. Kongereye ev 151 152

üg:reııncn

Kıyımını Protesto Bildirisi. Özayd ın Matbaası . İstanhul 1 %11.

llakınız EK2 s. 1 1 2.


CUMHURiYET DÖNEMi ôGRETMEN ÖRGÜTLENMESi

57

sahipliği yapan TÖDMF (Türkiye Öğretmen Dernekleri M i l l i Fede­ rasyonu) ve Türkiye Muallim ler Birl iğidir 1 5� .

Kongreye katılan teşekkiiller: 1- W.C.O.T.P.: World ContCderation of Organizations of Teahing Protession/ Confederation Mondiale des Organisations de la Protession Enseypnante/ Öğretim Mesleği Teşekkülleri Dünya Konfederasyonu. 2- F.I.P.E.S.O.: International Federation of Secondaiy Teachers Federation/ Internationale Des Professeurs de I' enseifnemenı Secondaire Offıciel/Orta Öğretim Mensupları Dünya Federasyonu. 3- F.I.A.I. International Federation of Teachers Associations Federation/ Internationale des Associations d' lnstitütuers/ Dünya İ lkokul Öğretmenleri Federasyonu. F.I.A.I.: İ lköğretim Mensupları Federasyonu olup, merkezi İ sviç­ re'nin Lozan şehrindedir. Çok eski bir maziye sahip olup 700.000 kadar üyesi bulunmaktadır. Teşekkülün gayesi öğretim mesleğini geliştirmek ve dünyada eğitim yolu ve meslek teşekkül leri tesanüdü vasıtasi ile sürekli bir yarışın sağlanmasına çalışmaktır. F.I.P.E.S.O.: Ortaöğretim Mensupları Federasyonudur. Merkezi İskoçya'da Edinburg şehrindedir. Bu Federasyon' da ortaöğretiınle i lgil i meseleler üzerinde durur. Bu öğretim teşkilatında çal ışanların haklarını korur, mesleki ve pedagojik gelişmeyi sağlamaya çal ışır. W.C.O.T.P.: 1 952 yıl ında Kopenhag'da yukarıda ad ı geçen iki fe­ derasyonla eski WOTP den teşekkül etmiştir. Bir Amerikan teşekkülü olan WOTP bu Konfederasyonun kuru luşunu müteakip faaliyetlerine son vermiştir. Konfederasyon da kurucu Federasyon lar gibi, ancak mesleki mahiyette olup h iç bir siyasi gaye gütmemiştir. TÖDM F ve Türkiye Mua l l i mler Birl iği bu kongrelere Türkiye'yi temsilen katılacak olan delegeleri seçmiş bulunmaktadır. Kongrede görüşülecek sorunlar ve Federasyonlarla Konfederasyondan gelen gündemler ve bugündemlere ait sorular görüşülmüş ve tartışılm ıştır. Tertip Komitesi tarafından sunulan gündem şöyled ir: FIAl ' n ın gündemi: 1- İ lkokul öğretmen lerinin Hürriyeti 2- Kusurlu çocuklar 1 54 .

1 51 27 Temmuz - 4 Ağustos 1 95 5 İstanbul Milletlerarası Üğretnıen Tcşükkiillcri Kong­ resi Broşürü. İstanbul 1 955

"� 27 Temmuz 4 Ağustos 1 955 İstanbul Milletlerarası Öğretmen Teşükkülleri Kong­ resi IJroşürü. lstanbul 1 95 5 . -


58

AHMET ORHAN

F I A l ' n ın erginler ve çocuklar arasındaki münasebetler hakkındaki fikri, mürebbilerin ifade hürriyetinin çocuğun haklarına maruz olma­ ması gerektiği merkezindedir. Bu haklar mektepten itibaren insan ve vatandaşın serbest karar verebilme kudretini muhafaza ettirecek şeki l­ de her türlü propaganda dışında ve ideoloj ik baskıdan uzak olarak bilhassa şahsiyetini geliştirecek mahiyettedir. 1 954 Anlaşma Komites i ' nce kabu l edilen Terbiyeci ler Anayasa­ sı'nın önsözü şöyle der: "Ter�iyecilerin cemiyetin sinesinde tamamla­ yacakları öneml i bir fonksiyonu vardır. Çocukların eğitilmesi yalnız ferdin geliştirilmesi değil fakat cemiyetin i lerlemesi içinde hayatidir." Şu halde öğretmenlik mesleği azalarına haklara tekabül eden mesuli­ yetler yükler. Terbiyeciler vatandaşlık ve profesyonel haklardan ser­ bestçe yararlanmak hakkına sahiptir 1 �5 . SORULAR: A. Bugünkü vaziyet: Memleketi mizin ilkokul öğ­ retmenleri aşağıdaki hususlardan ne derece faydalanmaktadırlar.

a- Vatandaşlık haklarını serbestçe kullanma 1 - Kendi kanaatini çocuklara tel kin etmemek şartıyla, fikri, dini ve siyasi, şahsi içtihat sahibi olmak hürriyeti. 2- Ehliyetli her i lkokul öğretmenine cinsiyet, ırk, renk gibi hususlar nazarı itibara alınmaksızın vazife verilir mi?

b- İlmi ve Mesleki Hürriyet:

1 - İ lkokul öğretmenleri okutacakları kitapları kendileri seçebil irler mi? 2- Programlarını kendileri tesbit edebil irler mi? 3- Talebelerine en uygun telakki ettikleri metotları tatbik edebilirler mi?

c- Örgütlenme hürriyeti: 1 - Mesleki bir cemiyete aza (üye) olabil irler mi? 2- Sehal iyetli (yetkili) mümessilleri (başkan ları-temsilcileri ) vasıtasiyle, oku lun idaresini ve mesleki icraatını islah edecek tedbirler almak üzere okul idarecileriyle işbirliği yapabil irler mi?

d- Mukavele (sözleşme) ile tanınan haklar var mıdır? 1 - İ l koku l öğretmenleri, mukaveleleri mucibince (gereğince) mektep işlerini doğrudan doğruya ilgilendirmeyen vazifeler yüklen­ meye mecbur tutulurlar mı? 2- Bir vazifeye tayin daimi bir mahiyet arzeder mi? aksi halde ta­ yin ve azle müteallik halen cari hükümler nelerdir'! 3- Bu hususta muhtelif öğretim kademeleri için çeşitli usuller var mıdır? 1 55 A.J,:.b.


CllMHllRIYET DÖNEMi ÔGRETMEN ÖRGÜTLENMESi

4- Azil halinde öğretmen lehine ne gibi garanti ler vardır? 5- İ lkokul öğretmenlerinin, öğretim h izmetlerin.in muhtelif mevki­ lerine terfileri mümkün müdür'? 6- İ lkokul öğretmenlerinin mesleki ve şahsi hayatı mafevklerinin (lis­ tünde) veya efkarı umumiyenin (umumi düşünce) kontrolüne tabi midir? 7- Yabancı bir devletin devlete veya okul idaresine taarruzu halinde vazife başında bir ilkokul öğretmeni ne gibi himayeden faydalanabil ir? Bu sorulan sorular bir anket hal inde delegelere F I A I tarafından so­ ru lmuştur. Ayrıca okul tatil leri ve özürlülerin eğitimi i le ilgili iki ayrı anket daha uygulanmıştır 1�1ı. M i l letler arası bu kongrenin Türkiye'de yapı lması, mil letlerarası oluşu bakımından dünya öğretmen lerinin hak ve itibarlarının gel işti­ rilmesine katkıda bulunduğu gibi ü lkem izde görev yapan öğretmenle­ rin hak ve itibarlarının yükseltilmesi ile örgütlenmelerine önem li kat­ kı lar sağlamıştır. Özell ikle 1 96 1 Anayasasının işçi ve örgütlenmeleri­ ne daha geniş haklar tanıması, sendikaların kuru lmasını engelley ici hükümlerin yer almaması ve işçi lere grev ve toplu sözleşme haklarının tanınması konularında bu kongreninde ışık tutucu bir özelliği olmuş­ tur. Ancak l 955' 1erde tartışı lan birçok sorunun bugünde ağırlığını koruması ve gündemi işgal etmeside oldukça düşündürücüdür. Bu günde öğretmenler aynı sorunlar yumağının içinde kıvranmakta eği­ timde bunlardan kaynaklanan sorun larla beraber daha veri msiz ve kalitesiz hale dönüşmektedir.

g- Teknik Öğretmenler De�neği (TÖD) 1 950 1 950 yıl ında kuru lmuştur. Derneğe Kız ve Erkek Meslek Öğreı­ men Oku lu, Kız ve Erkek Teknik Öğretmen Okulu, Kız ve Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulları mezunları üye olabilirler. 3400 toplam üyesinden 300'ü bayandır. Amacı Tüzüğünde şöyle bel i rtilm iştir: "üyeleri arasında sosyal. kültürel, ekonomik ve mesleki dayanışmayı sağlamak". Dernek, "Teknik Öğretmen" adında aylık bir dergi yayınlıyarak · teknik öğretmelerin hak ve çıkarlarını korumaya ve sorun larına çii­ zümler liretmeye, bu konuda kamu oyu oluşturmaya çalışmıştır1 �7 . h- Milliyetçi Öğretmenler Birliği 1 960'ta TÖDMF (Tlirkiye Öğretmen Dernekleri M i l l i Federasyo­ mı) yönetimi (o glinün öğretmenleri ve seçi len yönetici ler tararından 1 1" 27 Temmuz

-

4 Ağustos 1 955 İstanbul Milletlerarası Öğrelmcıı Teşiikkilllerı Kong­

resi Broşilr!i. İstanbul 1 955

1

17

Akyiiz. <)[!.reımen Orgütlenmesi. s.9.


60

AHMET ORHAN

i fade edi ldiği üzere) i lerici-devrimci bir grubun el ine geçince öğret­ menlerin büyük bir bölümü bunu doğru bulmayarak sert eleştiri lerle ve tepki ile karşı lamışlardı. Kongrelere katılan ve buralardaki konuş­ maları, yapılan faaliyetleri benimsemeyen öğretmenler kendi araların­ da birlikler oluşturmuşlardır. Bunlardan birisi Köy Enstitül ü öğret­ menler tarafından (TÖDMF' nca benimsenmedikleri gerekçesiyle) kurulan "Köy Öğretmen Dernekleri Federasyonu · ( Birliği) dir. Bu Federasyon daha sonra TÖS (Türkiye Öğretmenler Sendikası) kuru­ lunca oraya katılmıştır. Bir başka düşüncedeki grupda M i l l iyetçi Öğretmenler Birliğini kurmuştur. 1 964 yılında İzmir'de kurulan Milliyetçi Öğretmenler Birliği Şubesi neden kurulduklarını anlatan bir bildiri yayınlamıştır. Bildiri İzmir Milli­ yetçi Öğretmenler Birliği Başkanı Hakkı UGUR'un adını taşımaktadır. Bi ldiride Türkiye'de kurulmaya çal ışı lan yeni düzen çabalarında öğretmenlere de büyük mesuliyet düştüğü, bunun başarıya ulaşması için öğretmenin "Bu m i l leti sevmesi bu mil leti benimsemesi, bu mil­ lete kend ini adaması" gerektiği ifade edilirken "öğretmen adını taşıyan bazı kişilerin m i l letin gözünden düştüğünü, nefret duyguları uyandır­ mış olduğunu" üzülerek gördüklerin i "uyandırı lan nefret dolayısı ile layık olduğu kadar hizmet görememenin üzüntüsünü duyan bizler daha doğrusu 1 45 .000 öğretmenin yüzde yüze yakın bir çoğunluğu olupta azınlığın kötü davranışları ile m i l letin sevgisizl iğine uğrayan biz M i l l iyetçi Öğretmenler, o azın l ığın tutum ve davranışları n ı uygun­ suz gördüğümüzü, onlardan olmadığımızı, on ları değilde bu m i l leti benimsediğimizi, her şeyimizi borçlu olduğumuz bu m i l lete hizmet yolunda gene herşeyimizi adamağa hazır olduğumuzu ortaya koymak ve Yüce M i l letim ize, kutlu ülkemize yararl ı çalışmalar yolunda m i l le­ timizin sevgi ve güvenine dayanabilmek için o mahutlardan ayrılarak " M i l l iyetçi Öğretmenler Birliği" adı altında toplanmayı uygun bul­ dukları" ifade edi lmektedir1 �8 • 1 965 'te İstanbul M i l l iyetçi Öğretmenler Birl iği de Başkan Prof.Dr. İbrahim Kafesoğlu imzasıyla bir bi ldiri yayınlamıştır. Bu bild iride de. İstanbul M i l l iyetçi Öğretmenler B irl iğinin 29 Mayıs l 965 'te kurulduğunu, gayelerinin " . . . . . . . Tüzüğümüzde de bel i rti ldiği üzere, bu gün tasavvurun Fevkinde maddi sıkıntı ve manevi sarsıntı lar içinde bu­ nalmış olan öğretmenler kitlesini selamete u laştırmak için çalışmak ve 1 �8

Milliyetçi Öğretmenler Birliği Neden Kuruldu. İzmir Milliyetçi Öğretmenler Birl i ­ ğinin Hakkı Uğur İmzalı 2 1 Eylül 1 964 Tarihli Bildirisi.


CllMHURiYET DÖNEMi ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMESi

61

bu suretle büyük M i l letimizin varlık ve haysiyetini kuvvetlendirme imkanlarını sağlamaktır." denilmektedir. "Çünkli, Türk m i l letinin kaderi Türk öğretmeninin durumu ile sıkı sıkıya alakalıdır" . . . . . . . . "Bizim M il1 iyetçil iğimiz, m i l l i kliltürde temellenen çağdaş m i l let anlayışına dayanır. Bu anlayış, Türklüğün manevi değerleri etrafında toplamayı ve buna mukabil her çeşit ayrıcalığa karŞı cephe almay ı emreder." . . . . . . . . . Bu arada Fedakar Türk Öğretmen ini maddeten refaha kavuşturma şartlarını gerçekleştirmeğe çal ışmak başlıca gaye­ ' miz olacaktır 1 � 1 . Bu iki bildiride de açıkça görüldiiğü gibi öğretmen örgütleri öğ­ retmenlerin ekonomik, sosyal ve mesleki kuruluşlar olup bu konularda faaliyet yürüttükleri gibi ideolojik ve siyasi yönleride belki daha çok ağır basmaktadır. Bir taraf Atatiirkçii-devrimci olduğunu iddia eder­ ken karşı tarafça koministl ik. bolşeviklik, sosyal ist l ikle suçlanm ış, öbiir taraf mill iyetçi, vatansever olduklarını iddia ederken karşı tarafça Faşist gerici, devlet yanl ısı olmakla suçlanmıştır. Bu örgütler daha önce gördüğümiiz gibi bir evvele (geçm işe) dayand ığı gibi bundan sonra da yine sendika ve dernekler olarak güni.imiize kadar ayrı ayrı yapılanmalarla varlıklarını ve ideoloj i lerini sürdürmiişlerdir. i-

İstanbul İlköğretim Okullarını Bitirenler Yardım Derneği (1 965)

Öğretmenler; 1 96 1 Anayasasın ın ve Dernekler kanununun bu dii­ nemde örgiitlenmelerin öniinü açması toplumun diğer kesim lerinde olduğu gibi öğretmenleri de cesaretlendirmiş ve böylece daha çeş itli mesleki örgütlerde kurmuşlardır. Bun ların adları amaçlarının veya amaçları, adlarının bir nevi bel irleyicisi de olmuşlardır. Bun lardan bazı larını da bu bölümde ele al ırken ası l amacımız 1 96 1 - 1 97 1 aras ı öğretmen Sendikaşmasına ışık tutmaktır. Çünkü örgütlerin çoğu i leri­ de kurulacak olan sendikaların temelini oluşturacak veya send ikalara i ltihak edeceklerdir. "İstanbul İ l köğretim Okul larını B itirenler Derneği" 1 965 yılında İstanbul 'da kurulmuştur. Derneğin amac ı tiizüğilniin 3. Maddesinde şu şekilde ifade edilmekted ir: "a- Üyeleri arasında tanışma ve dayan ışmayı sağlamak. b- İstanbul ilköğretmen oku l larının eğitim ve öğretim bakım ı ndan maddi ve manevi gel işmesine destek olmak. c- Yurdun çeşitli bölgelerinde görev almış olan mezunların başar ı l ı vazife görmelerinde yardımcı olmak." 1 �·ı

İstanbul M i l l iyetçi Öğretmenler Birliğinin Başkan İbrahim Ka fcsoğlıı İınzali llildirı­ 4. s. 1 24.

,i. EK:


62

AHMET ORHAN

Demek; bu amaçlarını gerçekleştirmek için "anma, okulun yıldti­ nümünü kutlama ve mezunlar günü yapma gibi çaylı, yemekli ve müzikl i toplantılar tertipler. Mesleki konferanslar, tartışmalar, münazaralar, sergiler, geziler, konserler düzenler. " Demeki giderlerini karşılamak için kaynak olarak yine öğretmen­ lerin aidatları (yıl l ık 1 2 lirayı geçmez), üye kayıtları ( 1 O lira) ile bağış ve yardım larının yanında, m üsamere, konser, balo, kamp, piyango, gezi vs. den elde edilecek gelirleri göstermekted ir. Derneğin kurucuları ve geç ici yönetim kuru lu ise : Başkan: Muhittin AKDİK, İstanbul 1 900 doğum lu, M . E . B . Başmufettişi. Asbaşkan: İ hsan CEBECİOGLU, Kemaliye 1 892 doğum lu, Emekli Öğretmen. Sekreter: Fahrettin ERSAN, Bursa 1 90 1 , Işık Lisesi Büro Şefi . Muhasip: Kami l BORA: İstanbul 1 900, Emekli Öğretmen. Veznedar: İsmet ÖKTEM, Muğla 1 900 Hergün gazetesi veznedarı. Üye: Sacit Önel, İ zmir 1 903 . Işık Lisesi Müdürü. Üye: Durrisemin TAN R I K U LU İstanbul 1 92 1 Gazi Mustafa Kemal İ l kokulu Öğretmeni. Üye: Saffet RONA, Sürmene 1 893 Belediye Meclisi Üyesi . � Üye. Sadı A RSEVEN İstanbul. 1 90 1 Avukat 1 1 1 • Derneğin özü ise "Mezun olduğumuz okulumuza ve onun mezun­ larına elim izden geldiği kadar maddi ve manevi hizmette bulunmak­ 1 tır" 1 ' 1 . Derneğin pek etkili olamadığı görü lmüştür.

j- Beden Eğitimi Öğretmenleri Derneği l 965'te her dereceli okullarda görev yapan Beden Eğitimi öğret­ menlerini bir çatı altında toplamak düşüncesiyle kuru lmuştur. Ortaöğretimden 1 600, ilköğretimden 300, yüksek öğretimden 80 kadar olmak üzere yaklaşık 2000 kadar üyesi vard ır"'�. Amacı "Beden Eğitimi öğretmenleri arasında manevi dayanışma, kuvvetli bir meslek bağl ı l ığı meydana getirmek, sosyal bağları kuv­ vetlendirmek, mesleki ve ilmi toplantılar tertiplemek ve üyeleri ara­ sında kültür bağlarını kuvvetlendirmek. İ l m i ve mesleki araştırmalarla yayın larda bulunmak, bu alanda üyelerini çalışmaya teşvik etmek, mesleki çalışma alanında gereken yard ı mları yapmak. Üyelerinin 1 r�ı 1 1' 1

isıanbııl ilköğreımen Okullarını Bitirenler Derneği 7kiiğii, İstanhul 1 965.

1 62

A.�.cl. .

Muhiııin

Akdik. Ülkiicii Öğretmen Dergi.fi. Cilt: 7. Sayı · 79. İstanbul 1 965.

s . 9.


CUMHURİYET DÖNEMİ öGRETMEN ÖRGÜTLENMESİ

6.\

mesleki görgü ve bilgilerini geliştirmek için tatil lerde yurt içi ve yurt dışı geziler tertiplemek . . . . . . vs." Demek "Beden Eğitimi ve Spor" adında 3 aylık bir dergi ile 1 5 günlük bir haber bülteni yayınlamıştır 1 rıJ _

k- Türkiye Emekli Öğretmenler Cemiyeti

1 956 yılında İstanbul 'da kurulmuştur. Emekliye ayrılan öğret­ menler hiç bir derneğe bağlanmadan dağı l ıp gitmekted irler. Yaşlı ve hasta olduklarında da onlarla hiç kimse i lgi lenmemekte ve onlara hiç sahip çıkan olmamaktadır. Bu ihtiyaç üzerine "Emekli Öğretmen ler Cemiyeti" kurulmuştur. Cemiyet 1 965 yılında I X . Kuruluş Y ı ldönümünü Taksi m An ıtına Çelenk koyarak ve "İstanbul Öğretmenler Derneği" Lokalinde kutla­ malar yapılmıştır. Bu gün nedeniyle verilen bilgilere göre Emekli Öğretmenler Ce­ miyeti 1 964 y ı l ı itibariyle, kurulduğu günden beri Emekli öğretmenle­ re şu yardım ları yapmıştır. Az maaş l ı dul ve yetim lere aylık tahsisler Sağlık Yardım ları Sosyal Yardım lar Ayni Yardımlar Ölüm Yardımları Bakımevine 1 965 yılı yardım ları da buna eklenirse Ayrıca Yatırım olarak bunlara ilave TOPLAM

4 1 .650. TL. 86.3 1 7 . TL. 1 26.340.TL. 7.682.TL. 62.958.TL. 5 2 . 357.TL. 270.CXXl.TL. 88.000. TL. 735 . 304.TL.

1 36.000 öğretmenin bulunduğu bir Türkiye'de bu yard ı mların küçümsenemiyeceğini fakat oldukça az olduğu ifade edilirken "bin ler­ ce emekl i meslektaşımız, dul ve yetim leri bu rakam ların çok üstünde yardım beklemektedir" deni lmektedir. 1 965 yıl ında derneğin şubesi bulunan il sayısı 22 d i r. Dernek ayl ı k bir mesleki dergi önce " Emek l i Öğretmen" sonra 70, sayıdan itibaren "ü l kücü öğretmen". çocuk ve Kültür yay ı n l arı, okul ihtiyaçları , bas ı l ı kağıtlar, öğrenci kırtas iyeleri, ders araç lar ı gibi maddeleri de içine alan bu kurum vazi fe baş ındaki kıymet l i meslektaş larımızın yard ım v e hi maye leri n i beklemekted ir." den i l i ­ yor. ı r..ı

Akyüz. Öğretmen Örgütlenmesi, s. 1 0.


64

AHMET ORHAN

3 1 Temmuz 1 965 günü İstanbul Lisesi binasında yapı lan Türkiye Emekl i Öğretmenler Cemiyeti Genel Kuru luna Rasim Zeren tek aday olarak kat ı l ıp oy birliği i le seçilmiştir. Seçim ler sonucunda; Rasim ZEREN Genel Başkanlığa ve Memduh SEYDOL, İ hsan CEBECİOG LU, Şevket TEZEL, Şükrü KAFAOGLU, İ . H ikmet ERTAYLAN, Baha ARI KAN, Ahmet Ç İ LOG LU, Ethem TEL. Rah­ mi SEVEN, Nazmiye Şenkan, Adil G ÜVENÇ, Feriha CAN, Zeynettin A K KÖK, Adi l BAŞKAN, Muh ittin AKDİK, İbrahim ZEREN seçil­ mişlerdir. Kongrede Cemiyete maddi yardımlarda bulunan M i l l i Eğitim Ba­ kanı i le Mal iye Bakanına teşekkür telgrafları çeki lmesi kararlaştırılm ı ş ve kongre sukunetle sona ermiştir ı r"'. 1 1 Eylül 1 965 günü yapılan Türkiye Umum Emekl i ler Federasyo­ nu' na, Türkiye Emekli Öğretmenler Cemiyetinden Başkan Rasi m ZEREN Genel Başkan A.Şükrü Ç İ LOGLU Genel Sekreter. Ethem TEL Veznadar, Adil BAŞKAN Üye, İ brahim ZEREN üye olarak seçi l m işlerdir. Daha sonra emek l i ler de Sendika akım ına kapılm ışlar fakat pek varlık gösterememişlerdir.

C- 1 965-1 971 SENDİKALAR DÖN EMİ a- Sendikacılığın Doğuşu ve Gelişimi İ lk sendika Büyük Britanya'da kurulmuştur. Sayısı 7 bini aşan terzi işçisi 1 720'de bir demek kurarak ücretlerini artırmak, çalışma süreleriıii 1 saat azaltmak amacıyla harekete geçmişlerdir. Devlet tarafından ko­ vuşturu lduklarında kullanılmak üzere aralarında para toplamışlardır. Bu hareket diğer meslek dal larına örnek olmuş ve h ızla yayı lmış­ tır. Böylece 1 824 te İ ngi ltere de send ika hürriyeti doğmuştur ı r'' . Sendika "üyelerinin ortak mesleki çıkarların ı savunmak için ku­ ru lmuş örgüt"lere verilen add ır işçi sendikası; işçi lerin ortak mesleki çıkarlarını savunmak için kurulmuş örgüt ı c'1' olduğuna göre öğretmen sendikası da öğretmen lerin mesleki çıkarlarını savunan örgüttür. İ l k sendikacılık hareketleri dünyada olduğu gibi Türkiyede de iş­ çi ler arasında başlamıştır. 1 9.yüzyılda h ızla gelişen sanayileşme hare­ keti ile büyük yığınlar teşki l eden işçi ler, patronlarla mücadele etme zorunda kal mışlardır. Bu nedenle işçi ler büyük sendikalar ha l inde 1 "�

Ülkilcil Öğretmen Dergisi. Cilt 7. Ekim 1%5. Sayı 76.

ı eıs '.)er i f Tekhen. Sendikalı Öğretmen. l lıh

s. :ı 1

İstanbul 1963. s. 16.

Hiiyük uıroııssc. Sözlük ve Ansikhopedi. Cilt: 20.

S. 10352.


6S

CUMHURİYET DÖNEMi öt.RUMEN ÜRGÜTl.ENMESİ

birleşmişlerdir. Öğretmenler de ise; en eski öğretmen örgütlenmesi 1 830 yılında Hollanda da kurulan "Öğretmenler B irl iği"di r. Bunun ardından l 849'da İsviçre; 1 857 de B irleşik Amerika Öğretmen birlik­ lerin i kurmuşlardır 1 67 . l 9.yüzyılın sonunda bütiin sanayi ü l kelerinde. diğer sosyal gruplar gibi öğretmenler de örgütlenmiş bulunuyorlard ı. Bağımsız ü lkelerin hemen hemen hepsinde ikinci dünya savaşı önce­ s ine gel indiğinde öğretmen birlikleri (sendikaları) kuru lmuştu 1 "8. Avusturya, Finlandiya, Norveç, Fransa ve İtalya'da yasalar hemen hemen bütün kamu personeline grev ve toplu sözleşme de dahil olmak i.izere tüm sendikal hak ve özgürli.ikler tan ınmıştır 1 1'9• Sendikaların başlı­ ca fonksiyonlarından biri üyelerine sosyal ve ekonomik yararlık lar sağ­ lamaktır. Bir örnek vermek için belirtelim: sendikacı lığın en i leri olduğu ülke Fransa da 225 .000 i.iyeli ilkokul öğretmenler sendikasının mal i olan üç senatoryumu, üç dinlenme evi, :)ir çok açık kampları, i.iç emek liler yurdu, üç tedavi merkezi, 1 500 memurun çalıştığı büyi.ik bir sigorta şirketi vardır. Diğer ü lkelerde de öğretmen sendikaları bi.iyük satış ma­ ğazaları ve gazete kitap sanayii kurar ve işletirler 1 71 1 . Öğretmenlerin ücret ve diğer çalışma koşu l ların ın bel i rlenmesinde sendikal örgütlerinin her hangi bir etk i l i l iğe sah ip bulunmadığı ülkele­ rin sayısı azdır. İspanya, Irak, Libya, Peru, Ti.irk iye bunlardand ır' 7 1 . Devlete veya işverene karşı, öğretmen hakları nı, send ika bul unan ülkelerde ve ücretlerinin artırı lması konusunda karş ı l ı k l ı olarak işve­ renle-eğitim çal ışanları resmi görüşmeler yapmaktad ır hatta öğret­ menler grev ve toplu sözleşme gibi siyasi baskı yo llarına da başvur­ maktad ır 1 n Birçok ülkede öğretmen l ik mesleği i le ilgi l i bütün yönetmel ikler, genelgeler ve kanunlar ve kanun tasarı ları send ikaların tasvibinden geçtikten sonra yürürlüğe girer. yada parlamentoya gönderi lir. Öğreı­ nıenler sosyal bil incin uyandığı ülkelerde ulusal eğitime sah ip çıkan kitledir. 500 bin üyesi bulunan Japon öğretnıenler send ikas ı ' n ı ıı 1 %� yılı kongresi nde kararlaştırı lan y ı l l ı k çal ışına programında şöy h: cle­ n i l nıektedir. "Toplu hareketler düzenlenerek halk ın yaşama şartları nın düzeltilmesi yolunda mücadele edi lecek. herkesin orta öğretimden l h7 1 "'

ı r.•ı

1 71 1 171 1 7�

Tcktıen. Tektıcıı.

Ag.e .

Ag.c .

.

s. 2 1 .

.

s.

( icııccy �aylan Tcktıcıı.

A . g . e.

.

.

.

22.

�le111ıır Se11dıkacılıRı ve llrrkıı·c lJe11eı·ı.

s.

22.

l � ı k l ı . /Jiınrada Op;reıınen Tckhen.

ı\.g.e.,

s.

22.

.

s.

17.

Ankara l '>7."i.

s.

1 ı-; .


AHMET ORHAN

66

geçirilmesi, eğitim araştırmaları yapılması, anayasanın aynen uygu­ lanması, temel eğitim kanununun bütün gereklerinin yerine getirilmesi yolu ile demokratik eğitim sağlanmasına çalışılacaktır." ı n U luslararası çalışma örgütü I LO ve UNESCO tarafından ortaklaşa benimsenen 1 966 tarihl i tavsiye kararıyla ö retmenler uyuşmazlıkları çözmek için grev hakkına sahip olmuşlardır 1 4 • H indistan da 405000 üyeli öğretmenler sendikası y ı l l ı k faaliyet ra­ porunda kurduğu bir komisyonca belirlenen öğretmen maaşlarının hükumete kabul ettirildiği ve ilköğretim ve köy eğitim i konusunda gepiş bir rapor hazırlanarak uygulanmak üzere Eğitim Bakanına veril­ diği b i linmektedir. Kore de bazı ülkelerde olduğu gibi suç işleyen öğretmenlerin ceı.a­ landırılması tamamen öğretmenler sendikasının yetkisine bırakılmıştır. Bazı ü lkelerde (Lüksemburg, Gana vb.) okul kitapları öğretmenler sendikası tarafından hazırlatılır, bastırı l ır ve dağıtılır, okullarda yalnız sendikaların hazırlattığı ders kitapları okutulur. Hollanda da yapılan öğretmen tayin ve naki l lerinde sendikanın oy hakkı vardır 1 75 . Türkiye'de ise 1 87 1 'de Ameleperver Cemiyetinin 1 76 kurulmasıyla başlayan işçi örgütlenmeleri kısa aralıklarla d iğer (Öğretmen örgüt­ lenmeleri dahil) örgütler gibi kısa aralıklarla yanıp söner gibi kurulan­ kapanan örgütlerle devam etti. Ancak 1 945 y ı lında ikinci dünya sava­ şının sona ermesiyle 20 Şubat 1 947 de 50 1 8 sayılı sendikalar kanunu­ nu ile bat ı l ı anlamda i l k işçi sendikaları kuru labilmiştir 1 77 • Bu dönemde Memura, dolayısıyla öğretmene sendika hakkı veril­ memiştir 1 78 . 1 960 yılı 27 Mayıs Devrimi i le M i l l i B irlik Komitesi üyeleri, i hti­ lalin sıcak günlerinde, işçilere getirecekleri öz urlü kleri bel irtti ler. Kanun çıkmadan yurt düzeyinde grevler başladı 1 7 . 1 96 l Anayasası mucibince düzenlenen 274 sayılı yasa i le işçi lere grev ve Toplu sözleşme hakkı tanındı ılJ(ı.

,r

ın A.g.e.e. s. 23. 1 74 Işıklı. A.ı:.e. s.

1 9.

m

s.

.

Tekben, A.ı:.e..

23.

1 7" Ersin Taşçı, Meınurwr'Senıiilwl Huklur ve Türkiye Kunw.<en. Ankara 1 77 A.ı:.e. . s. 76. l 7H A.ı:.e . . s. 77. 1 7'' Öğrelmenlerm Birleşmesi, Ank.ara 1 970, s, 25.

.

llJ(J Şaylan. A.ı:.e. s. 1 9.

1 966, s. 7 1 .


CUMHURİYET DÖNEMi ö(;RETMEN ÖRGÜTLENMESİ

,, ;

1 965 y ı l ı 8 Haziran' ında 624 say ı l ı Kanunla me111 u rlara da sendika kurma hakkı verilmiştir 1 8 1 • 1 965 sonunda 200 sendikaya 1 966 yılında 1 32 sendika daha ek­ lendi. 1 968'de 453'e yükselen sendika sayısı yeni lerin in kuru l ması ve 85 sendikanın çeşitli nedenlerle kapatılması sonucu 1 970 yılında; Kurulan Sendika Sayısı 484 Bunlardan % 36.5>'in üyesi I OO den az Federasyon Konfederasyon

19

%38.6'si nin üyesi 500 den aı. 3 %22.4 nün üyesi 500 i la 5000 ---

TOPLAM 506 % 3 ' ü ise I 0.000 den fazla üyeye sahiptir 1 82 • Biz bunlardan sayı ve nitelik bakımından önem arzedenleri ele ala­ cağız.

b- Türkiye İlkokul Öğretmenleri Sendikası ( 1 965) Türkiye İ l kokul Öğretmenleri Sendikası 1 965 yılında Ankarada kurulmuştur. Tüzüğünde bel irti len amacı Mad.3 . "a- Sendika aşağıdaki temel amaçların gerçekleşmesinde Anayasa­ mızdaki sosyal, ekonomik ve kültürel haklardan kuvvet alır. Sendika insan hakları temeline dayanan Milli, Demokratik, Laik ve sosyal hukuk devleti içinde Türk Milli Eğitimine, Atatürk ilkeleri ışığında görev yapar. b- Eğitim mesleğinin gelişmesine, bu meslekte görev yapan i lko­ kul öğretmen lerinin ekonomik, hukuki ve sosyal, kültürel hak ve çı­ karlarının korunup sağlanmasına i l işkin genel yurt sorunların ın çii­ zümlenmesinde ilgili demokratik kurum lara yardımcı olmak. c- Eğitim mesleğinin, çağdaş eğitim-öğretim ilkeleri, ilkokul öğret­ menlerinin mesleğe ilişkin hak ve ödevleri, yurt çıkarları, insan hakları ve ilgi li anayasa hükümleri yönünden gelişmesine çalışmak." 1 8 1 Türkiye İ lksen, İ lk-Sen lerin birleşmesinden meydana gelmiştir. 40 il ve 1 98 ilçede kuruluşunu tamamlamıştır. 30.000 üyesi bulunmaktadır. Bu rakam Türkiye'de ki 1 00 bin ilkokul öğretmeninin 1 /3 ü demektir. Türkiye İ l ksen yönetimi de üyeleri gibi tamamen i lkokul öğretmenlerinden oluşmuştur. Genel Başkan: Kenan KELEŞ, İ lkokul Öğretmeni. Genel Sekreter: H.POLAT, İ l kokul Öğretmeni. Mal i Sekreter: İ . BAŞBUG, İ l kokul Öğretmeni. 1 8 1 Şaylaıı. A.,ı:.e . . l !C!

I KJ

A.,ı:.e.,

s.

26.

s. 22.

Öğrelmenlerın Birleşmesı, Ankara 1 970.

s.

35.


68

AHMET ORHAN

Genel Sekreter Yrd.: B.BOZOGLU, İ l kokul Öğretmen i. Veznedar: Z. İNCE, İ lkokul Öğretmeni. Üye: İ .KARABEYOGLU, İ lkokul Öğretmeni 1 H4 . Sendika ortak sorunları aynı olan kişelerin kurduğu birliktir. Bu birlik işverene karşı kurulur. İ şveren patron veya devlet olabil ir. Sen­ dika, üyelerinin sosyal, ekonomik, kültürel ve hukuki hak ve çıkarları­ nı korur. Buda çalışan için bir güvencedir1 H5 . Dünyada birçok ülkede işyeri ve işkolu esasına göre sendikalar ku­ rulmuştur. Başlangıçta "karma" olan bu sendikalar başarı l ı olunama­ yacağını anlayınca "kademe" sendikac ı lığına dönmüşlerdir. Tlirki ­ ye'de de Türk-İş, işyeri-işdalı "kademe" sendikacı l ığını benimseyerek kurulmuş ve başarıl ı olmuştur 1M6• Kademe sendikalardan başka birde "sarı sendika"lar vardır. Bun lar işverenin yararına çalışan, tüm haksızlıklar karşısında susabi len sendi­ kalardır. M i l l i Eğitim Müdürü, İ l köğretim Müfettişi ve diğer yöneti­ ci lerle öğretmenlerin aynı sendikaya üye olmaları, o sendikayı zordurumda bırakır. Çünkü öğretmeni mağdur eden bunlardır. Sendika hangisin i koruyacaktır 1 H7 • Yukarıdaki görüşler Türkiye İ l ksen ' in sendikacı l ığa bakışını ve o­ nun örgütlenme biçimini ortaya koymaktadır. Türkiye-İ l ksen öğret­ menlerin i l koku l öğretmenleri, ortaöğretim öğretmenleri, Teknik Öğ­ retim ve Yüksek öğretim öğretmeleri olmak üzere dört federasyonda örgiitlcnmelerini ve bunların Türkiye öğretmen sendikaları konfede­ rasyonunda birleşmeleri ni savunmaktad ır ' HH _ TÖS ise MEB. Merkez ve taşra teşkilatlarında çalışan memur. hizmetli ve eğitim-öğretim görev l i leri nin tümünü bir sendikada top­ ' lanıaktad ır1 H J _ "Türkiye-İ lksen kesin olarak günlük politikanın dışında meslek, meslektaş ve ulusa yararlı olmayı amaç edinm iştir. Anayasa tem ina­ tında tüm siyasi parti lere saygı duyar. H iç birinin ne yanında ve ne de karşısındadır.·· ı •Hı IHI

Sonııılarııııız ve T ür k i ye i lksen. Türkiye İ l ksen Yayınları

ı x .< Sonııılarıııııı

' 7.

1 Xh . ı. .

� - "· · '·

ı x -:- , \ . g . c ' . l l'\S

.

'·

H

l)

/\ . g . t'. . S.22.

I HI) .'\ . g . t' . . \. 1 1111 i\ g.t' . . ·' ·

:! 1

1 1 1.

1 . Ankara 1 965.

s <)

ve <)� rcınıe ıı Scndikacılı�ı. Türkiye İ l ksen Yavıııları 4 . Ankara l '>h X .


CUMHURiYET DÖNEMi ôGRETMEN ÖRGÜTLENMESİ

69

Türkiye ilksen zaman ın M i l l i Eğitim Bakanı Sayın İ lham i Erteın' e bir mektup yazarak kuruluş espri lerini v e sorun larıyla, isteklerini bildirmiştir. İ steklerini Genel Başkan Kenan Keleş mektupta şöyle sıralam ıştır: 1- İ lkokul öğretmenleri haftada 28 saat derse girmekte fakat hiçbir lk:­ ret alamamaktadır. Bu 20 saate indirilmeli ve 8 saat ücret ödenmelidir. 2- İ lkokul öğretmenlerinin Personel Kanununda ki yeri. taban ve tavan durumunun gözden geçiri lmesi ve tahsil durumuna göre değil, yaptığı görevin önemine göre düzenlenmesi gerekir. 3- A lmakta olduğumuz Eğitim ödeneği zaman ın ekonomik koşul­ larına göre ayarlanmalıdır. 4- Ders kitaplarının çok çeşitli olması; ücret yönünden veli leri. ders işleme bakı mından biz öğretmenleri zor durumda bırakmaktadır. en kısa zamanda tek kitap uygulaması na geçi lmel idir. Ders kitapları; kapsadığı konular Türk Milli Eğitiminin amacına uy­ gun olmalı, resimli ifadeler çocuk psikoloj isine hitap etmel i, kitapları her kademedeki uygulayıcıların oluşturduğu bir komisyon seçmelid ir. 5- Ders araçları sıkıntısı giderilmeli, bunun için ödenek ayrı lmalıdır. 6- İ lkokul öğretmenleri. devlet taşıtlarının indirimli tarifesi nden yararlanmalıdır. 7- Talim Terbiye bünyesinde, gerçek lere uygun araştırma ve de­ ğerlendirme kurulu kuru lmalıd ır. 8- İ lkokul öğretmenleri Tayin ve Nakil yönetmel iği ' n in 6. M adde­ sindeki, komisyonlarda temsi lci lik hakkı derneklere verilmekte idi. Şimdi bu İ lk-Sen olarak değiştirilmelidir1 'ı ı . İ lk-Senlerin birleşmesinden meydana gelen Türkiye -İ lksen Fede­ rasyonu ' nun 1 968 de 40 il ve 1 98 i lçe de kuruluşu mevcut olup 3 0 .000 üyeye ulaşmıştır1 92 . TÖS-Türkiye öğretmenler sendikası yöneticileri Türkiye İ lkse n ' e birleşme tekliflerinde bulunmuş, ortak kurultaylarda yapılmış fakat bu ' istek gerçekleşememiştir 1 n .

c- Milliyetçi Türk Öğretmenleri Sendikası (1 965) Milliyetçi Türk Öğretmenleri Sendi kası 1 965 yılında Ankara'da kurulmuştur. İl ve ilçelerde şubeler açma yetkisine sahip olan sendika M i l l iyetçi Öğretmenler Dernekleri ve Birlikleri ' n i n birleşmesiyle oluşmuştur. 191

A.,ı:.ı'

1 92 l\. g . t'. , ..

S.

S.

1 9.

l}_

ı tn Oğretme11/er1n lJırleşmesı. s.

1 :" .


70

AHMET ORHAN

Tüzüğüne göre amaçları: Madde: 4-a-''Demokrati k Prensipleri, insan haklarını, muasır me­ deniyet i n ki.iltür ve medeniyet gelişmelerin i "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" prensiplerin i noksansız olarak gerçekleştirmeğe, b- Türk m i l l iyetç i l iğini temel prensip sayarak, mem leket gerçekle­ rini i l m i n ve tekniğin ışığı altında yürütmeğe, c- Eğitim ve öğretim h izmetlerinde çalışanların i ktisadi ve içtimai haklarını korumağa ve hayat seviyelerini yüksetmeğe, işlerin i kolay­ laştırıcı tedbirler almağa ve öğretmenlik mesleği n i cazip bir hale ge­ tirmeğe çalışmaktır." Sendika amaçlarını bu şekilde bel irlerken, bu amaçlarını gerçekleş­ tirmek için de aşağıdaki faaliyetleri yapmayı tüzüğünde belirlemiştir. Madde: 5-a- "Öğretmenlik mesleğin i n gel işmesini, i.iyeleri n i n me­ m uriyet hukukundan doğan maddi ve manevi haklarını, öğretmen l i k mesleğini ilgi lendiren bütün problemleri meslektaşın v e üyelerin i n fayda hnabi leceği şekilde, m i l l i v e ahkal i ölçülere uygun olarak halle çalışmak, bu uğurda savunmalarda bulunmak, b- Meslektaş üyeni n memuriyet haklarını ilgi lendiren mevzuat ü­ zerinde mi.itehassıs heyetler vasıtasıyla incelemeler yaptırarak i.iye faydasına olan tekl ifleri ilgi l i kurum lara yapmak ve görüşleri n i bildi­ rerek işbirliği" istemekted ir. . . . . . . . . üyelerinin d i n lenmesi için, d i n lenme yerleri, parklar, spor alanları, kitaplıklar kurmak, . . . . . . . . . üyelerin i n çocukları için öğrenci yurtları, yuva açmak 1 94 • M i l l i bağları kuvvetlendirmek. üyelerinin mesleki b i lgi leri n i ve ehl iyetleri n i artırmak, ufuklarını gen işletecek konferanslar, geziler ve kurslar tertiplemek. benzeri faaliyetlerde bulunmak 1 •ı:1 _ Mill iyetçi Ti.irk Öğretmenleri Sendikası bu faal iyetlerini gerçekleştire­ bilmek için gerekli olan, sendika gelirlerinin nerelerden ve asıl tem in edilebi leceğini de aynı Ti.izi.iğün 30.maddesinde şu şekilde belirtmektedir: Sendika giriş aidatı 1 0 (on) liradır. Aylık aidat ise her ay 5 ( Beş) l iradır. Şubelerden toplanan bu paraların toplamı merkeze gönderil ir. Her şuben i n hazırlayacağı bütçeye göre merkezden tahsi lat gönderi­ lir 1 96 . Tüzüği.inden de anlaşı lacağı gibi M i l l iyetçi Tlirk Öğretmenleri Sendi kası da merkeziyetçi bir sendikadır. ı •ı4 Mill iycıçi Turk Üğretnıeııleri Seııdik;ısı Tiiziij!.ii . Ankara 1%5. l lJ:I A.,ı:.e.

. Tüzük. s . 2. I% A.g.t'.. Tüziik. s. 1 0 .

s 2.


CUMHURiYET DÖNEMi Ö(;RETMEN ÖRGÜTLENMESi

71

Sendika kurulduğu 1 965 yılından, 1 2 Mart Muhtırası sonucu ya­ pılan ,yasal düzenlemelerle sendikaların yasaklanması ve kapatılması yılı olan 1 97 1 'e kadar birçok i lde örgütlenmiş ve faaliyetlerini sür­ dürmüştür. M i l liyetçi Türk öğretmenleri sendikası karşıtları, özell ikle TÖS ta­ rafından devletçi, faşist ve sarı olmakla ağır bir şeki lde suçlanırken, kendiside TÖS ' ü marksist, kominist olmakla suçlam ıştır. Bun larda, sendikaların ideolojik yönlerin i ortaya koymak bakımından önem taşımaktadır. Kısacası öğretmen sendikaları dönem lerinin s iyasal ve ideolojik akımlarıyla yakından i lgilenmekle, hatta içinde olmakla itham edi lmişlerdir. Bütün bunların bir başka nedeni ise sendikal rekabete dayanmaktadır. 1 946 da dernekler yasasında yapılan değişikle kurulan siyasi par­ tiler gibi öğretmenlerde derhal örgütlenmeye girişmişler ve çeşitli dernekler kurmuşlardı. 1 96 1 Anayasası işçi lere sendika hakkı tan ıdığı gibi 46. Maddesinde "işçi niteliği taşamayan kamu görev l i lerin in . . . . . " de sendika kurabi leceğini öngörmüştü. Fakak memurların sendika kurmasını Anayasa, kanunla düzenlemeye bıraktığı için, öğretmenler 8 Haziran 1 965 tarih l i 624 say ı l ı "Devlet Personeli Sendikaları Kanu­ nu" kabul edi l i nceye kadar bu hakkı elde etme mücadelesini dernekler vasıtasıyla verdi ler 1 97 •

d- Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) ( 1 965)

8 Temmuz 1 965 tarihinde 22 TÖDM F ' l i üye tarafından TÖS {Tür­ kiye Öğretmenler Sendikası) kurul muştur. Sendikan ın kısa ad ı TÖS, işareti güneştir. Merkezi ise Ankaradır. Sendika il ve i lçelerde şubeler açma yetkisine sahiptir. Sendika kuruluş gerekçesini şu şekilde açıklamıştır. "işçiler ve işçi niteliğinde olanlar, demokratik olan ülkelerde ancak sendika aracıl ığı ile seslerini duyurabi l ir, sözlerini dinletebilirler. Başka bir deyişle, sendikalar, demokratik yönetimlerde vazgeçilmez kamu kurumları arasında yer alır. 1 96 1 Anayasasına kadar, Türk demokrasisi vazgeçilmez daha başka da­ yanakların yanında !.endika dayanağından da yoksundu. Türk öğretmeni bu tarihe kadar demokratik baskı grubu olma görevini, öğretmen dernek­ leri içinde, bu derneklerin en üst organı olan TÖDMF aracı l ığı i le yap­ mıştır. Ama derneklerle ve dernekler Federasyonu i le, demokratik düzen için bir yapı taşı olabilmenin yetersizliği ortadaydı. Bunu çok iyi bilen Türk öğretmeni, yeni Anayasamız, devlet memurları için de sendika kur1 97

Işıklı, Cumhuriyet Döneminden Türk Sendikacılığı, Cuınhuıiycı Dönemi Türkiye

Ansiklopedisi. Cilt

7.

s.

1 832.


72

AHMET ORHAN

ma hakkı tanıyınca hemen harekete geçmiş ve Türkiye öğretmenler sen­ dikasının, kanun çıkar çıkmaz kurulması için hazırlıklara girişmiştir. Bu hazırlıklar TÖDMF'nun Aydın, Antalya ve Eskişehir Kurultaylarında yapılmış ve tamamlanmıştır. Türk öğretmeni bu kurultaylarda. yıl lardan beri TÖDMF'nun da biriktirdiği gücünü, olduğu gibi Türkiye öğretmenler sendikasına aktannayı yeğlemiştir. Sendikalaşma için bunun dışında tutulacak her yolu gere siz ve hatta verimsiz, faydasız görmüşti.i r. " l '' Tüzüğüne göre, TOS'ün amaçları şöyle bel irtil mektedir: Madde: 3- 1 - Üyelerinin ekonomik. hukuki ve sosyal. kültürel hak ve çıkarlarını korumak ve sağlamak. 2- Eğitim Mesleğinin, çağdaş eğiti m-öğretim ilkeleri, öğretmen in mesleğe i l i kşin hak ve ödevleri, yurt çıkarları, insan hakları ve i lgi l i Anayasa hükü mleri yönünden gel işmesine çalışmak. 3- Eğitim meleğinin gelişmesine, bu meslekte h izmet görenlerin ekonomik, hukuki, ve sosyal, kültürel hak ve çıkarlarının korunup çoğalmasına i l işkin genel yurt sorunlarının çözüm lenmesinde i lgili demokratik kurum lara yard ımcı olmak. 4- Anyasamızın koyduğu temel i lkelere uygun şeki lde ü lkem izin ekonom i k sosyal ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunmak ve bu 1 '''1• yönde çaba göstermek TÖS ' i.i n kurucuları TÖDMF Kongresinde be lirlenm iştir. J %2 ve 1 963 dönemi ve sonrası yönetici leri ve bölge tems ilci leri kurucu ola­ caktı. 92 temsilci ile 1 965 tc kurulan TÖS' i.in ilk yürütme kuru l u üye­ leri Fakir B A YKURT, Dursun KUT. Dursun A KÇAM. Fcy w l lalı ERTUÔ R U L. Hayrettin U Y SAL dır2m. Send ikanın yapacağı işler 4. Mad . : amaç larında be lirti len işleri yapmak, kooperatif ve yardım sandıklarının kuru lmasına yard ım et­ mek, üyelerinin mağduriyetlerinin gideri lmesi için hukuki, adli yollar­ dan hak aramak, gayrımenkul almak, kreş. okul ve yurtlar ile öğret­ menler evleri açmak 20 1 . Gelirleri ise 46 Mad. a- Üyelerinden alınan ödenti ler b- Yapacağı faaliyetlerinden doğan gelirleri c- Bağıştan ibarettir202 .

198

Kaynak.

forkıyede Öfrreımeıı

ı •ı•ı Türkivc Üğrcııııcııler Sendikası ... _!IMJ

2111

Kaynak. A.g.e . . s.

41.

A.g.c. Tiizük. s. 2 ve

!ol A . g . e. . Tüzük. s .

1 4.

1.

i

. Ankara 1977. s.

Tüzü!!.ii. ...

s

2.

�9.


CllMHllRİYET DÖN EMİ ÖGRETMEN öıu;flTLENl\1ESİ

Türkiye öğretmenler sendikası (TÖS)'ün Devrimci Eğitim Şurası (DEŞ), Büyük Eğitim Yürüyüşü ve Büyük Öğretmen Boykotu gibi önemli etkinlikleri olmuştur.

Devrimci Eğitim Şurası (DEŞ) ( 1 968) 4/8 Eylül 1 968 tarihlerinde Ankara Siyasal B i lgiler Fakü ltesi Kon­ ferans Salonunda yapılm ıştır. DEŞ ' i n amacı şu idi: "Ülkeni n ekonom ik, sosyal, kü ltürel koşulları içinde mevcut eğitim düzen im izin ilkeleri ve kurumları bakımından ana çizgi leriyle eleştiri lmesi, Türk toplumunun ihtiyaç duyduğu yeni eğitim i l keleri, amaçları ve bu amaçlara u laştıracak metod ve kurum larıyla saptanmas ı. Yeni eğitim biçiminin uygulanmasıyla ilgili metod ve görüşlerin saptanınas ı. Eğitim ve yuıt sorun larının tartışıldığı şura 5 gün sürmüştür. Bu konular üzerine kamu oyunun i lgisi çekilmeye çalışılm ıştır. Bu şurada (DEŞ) en çok üzerinde durulan ve kabul ed i len konu "Devrim için eğitim" i lkesinin ben i msenmesi konusu olmuştur2113 .

Büyük Eğitim Yürüyüşü (1 969) TÖS ' ü n gerçekleştirdiği önemli eylem lerden bir diğeri de 1 5 Şubat 1 969 günü yapılan büyük eğitim yürüyüşüdür. Yürüşüy Ankara'da yapılmış ve 30 bin civarında bir katı l ı m olmuştur. TÖS bu yürüylişiin nedenini şöyle açıklamıştır: "430 Sayılı Öğretimi Birleştirme Yasası"nın uygulanmasında ki ciddiyetsizl ik, eğitimin ihmali. Laik eğitime saygısızlık, insan haklarına tecavliz, Kubi layların şehit ed il­ mesi, idarenin görevleri karşısında gösterdiği sorumsuzluk v.b." 21 1� . Bu yürüyüşte kullanılan bazı pankartlar ise şun lar olmuştur. "Eğitimde Yabancı Uzmanları İ stem iyoruz". "Grev Hakkın ı A la­ cağız.". "Suya Sabuna Dokunmam ış Pise Bak". "Vatan, Savaşta Hal­ kın. Barışta Efendi lerindir''. "Devrimciyiz Biz. Siz Necisin iz?" . TÖS 'ün düzenlediği bu yürüşüye TÖDM F ve İ LK-Sen de katıl­ m ışlard ı. 1 969' da Bal ıkesirde TÖS' lülerce bir yürüyüş gerçekleştiri imi� fa­ kat savc ı l ı k 624 sayılı yasanın 1 41 1 maddesi gereği nce dava açm ıştır. Dava Anayasaya aykırılık idd ias ı üzerine Anayasa Mahkemes inde görülür ve Anayasa Mahkemesi 1 4/ I ' i iptal eder. Biiyleı.:e de Kamu Personel i n i n yürüyüş yapmasına engel ortadan kalkınış olur2°'. 2m

� 21 1

ıııı:;

Kaynak. Türkiyede Üğretmen Kaynak. liirkiı•ede Oğretmı:n

- - A.,ı:.<'-- s . .'i�.

.

.

.

s.

46.

. .

s.

47.


74

AHMET ORHAN

Büyük Öğretmen Boykotu (1,69) 1 5- 1 9 Aralık 1 969 tarihleri arasında yapı lan, TÖS'ün gerçekleş­ tirdiği boykotun neden leri : 1 - Anayasanın "Sosyal devlet" i l kesine, "bütün kişilere insan onuruna yaraşır, yaşama şart larının sağlanma­ sı", "ücretlerin adaletli olması" i l kelerine rağmen, öğretmen lere, hele eğitmenlere y ı l lardır hayat asgarisinin altında ücret veri lmesi. 206 d ır . Öğretmenler gerek psikoloj ik, gerek maddi bakımdan görevlerini yapamaz olmuşlardır. Bu sıkıntı lar nedeniyle yüzlerce, binlerce öğ­ retmen istifa etmiş, hatta yurt dışına işçi olarak gitmiştir. Sadece Al­ manya'ya gidenlerin sayısı 6000 ' i aşmıştır. Birçok öğretmen ise bak­ kal lık, soförlük gibi ek işler yapmakta, böylece de asli görevlerin i gereği gibi yapamamaktadır. 2- Anayasamızın ilgili hüküm lerine rağmen öğretmenler meslek i güvenceden yoksun bırakılm ış, açığa alınarak, tayin ve sürgüne gön­ derilerek haksızlığa uğramıştır. TÖS yayınladığı bildiriler, yaptığı toplantılar ve gösteri yürüyüşle­ ri, birinci Devrimci Eğitim Şürası ve Cumhurbaşkanına yazı lı ve sözlü başvuruları ile hükümeti uyarm ış, olum lu hiçbir cevap alamamıştır. Konya ve Kayseri olayları, M i l l i Eğitim Bakan lığının uyguladığı yan lış politikalar, Eğitim Reformu ve bi lgi hamall ığı, kültür emperya­ lizmi, yabancı etkisi, Laik eğitimden uzaklaşma gibi nedenler. Özetlemek gerekirse 1 969 boykotu; "öğretmenlerin maddi aland<ı­ ki yoksul l uğunu, öğretmenin mesleki alanda güvenceden tamamen · yoksun bırakılmasıııı, can güvenl iğinin bile olmamasını, can güvenli­ ğinin dahi ortadan kalkmış olmasını, öğretmen yararına veri lmiş olan danıştay kararlarının çiğnenmesini, bütün bu bozuklukları meydana çıkartacak olan parlamento denetiminin işlemeyişini ve ni hayet Türki­ ye'nin kalkınmasını Türk halkının eğitimle bir meslek sahibi olmasını engelliyen, halka sırt çevirmiş, hayata yabancı, dışarıdan (yabancı lar­ ca) yönetilen ve yabancı sömürücülerin ihtiyaçlarına cevap veren ve laik temelden uzak laşarak dinsel bir nitelik kazandırı lmak isteni len bozuk eğitim düzeninin devam ında iktidarca direni l mesi" gerekçeleri ile yapılmıştır207 . Ayrıca iktidarın TÖS ve TÖDM F'nunu yok sayması l 966'da UNESCO' nun Paris'te hükümetler nezdinde düzenlediği kongrede 10Cı

207

A . .ı:. e. . s.

54.

Muanııııeı· Aksoy, Alican Cahil. Hürrem Arman. Osman N . Koçlürk. Cahil Talas.

Oğreımen Boykoııı. Ankara 1 97 1 .

s.

1 I.


CUMHURiYET DÖN EMi ÖCRETMEN ÖRGÜTLENMESi

75

alınan kararda (Eğitimle ilgili konularda öğretmen kuruluşlarıyla iş­ birliği yapılması) kararlaştırılmıştı. Halbuki boykottan önce de, boy­ kottan sonra da TÖS ve TÖDMF muhatap bile alınmamıştır211" .

Boykot kararı 1 0 Aralık 1 969 günü TÖS genel merkezinde, Genel Başkan Fakir Baykurt'un başkanlığında olağanüstü topla­ nan Yönetim Kurulu toplantısında alındı. Karara göre öğretmen­ ler I S Aralık 1 969 Pazartesi başlayacak, 1 8 Aralık 1 969 Perşembe akşamı sona erecektir. 1 9 Aralık 1 969 Cuma günü tüm öğret­ menler derse girecektir209• Karar telgrafla bütün şubelere duyuru lmuş, ayrıca birde bild iri da­ ğıtı lm ıştır. "Bütün öğretmenler Boykatun" başlıklı bildiride boykotun kararı ve zamanı belirtilerek, boykota ilk, orta, yüksek bütün okul larda ayn ı günlerde yapılacağı ifade ed ilm iştir2 1 11. Bi ldiride boykotun gerekçeleri üzerinde durulmuş; öğretmenin i­ çinde bulunduğu sıkıntılar dile getirildikten sonra, üçüncü maddede özellikle şu isteklerde bulunulmuştur. "Yetkili hükümet temsi lcisi ile sendi ka temsilci leri nin bir araya gelerek bir protokol imzalamaları, bu protokolda yabancı uzmanların bütün eğitim kurumlarından atılması, öğretmen maaşlarının günün koşullarına uygun şeki lde artırılması, ' M i l l i Eğitim Mensupları Yar­ dımlaşma Kurumu Kanunu 'nun' bir an önce çıkartılması, 624 sayılı kanunun grev hakkı verir halde değiştiri lmesi." v.b. TÖS şubeleri, boykot başlamadan boykota gitmeye başlamışlar ve birçok şubede boykota gideceklerini Genel Merkeze bildirmiştir. Bu­ nun üzerine boykot kararı alınmıştır. TÖS. boykot kararı aldıktan sonra, Türkiye-İ lksen de boykota ka­ tılma kararı almış ve bunun üzerine "Boykot Merkez Komitesi" ku­ ru lmuştur. TÖS ve İ LKSEN şubeleri de komiteler kurmuşlardır2 1 1 . Merkez boykot komitesi şubelere genelgeler göndererek, telefonlar ederek, bölge toplantıları yaparak hazırlık çal ışmalarını sürdürmüştür. Bildirilerle öğretmenlere ve halka boykotun gerekçeleri anlatı l m ıştır. Böylece halkın desteği sağlanmaya çal ışılm ıştır. Buna rağmen sağcı bazı kuruluşların kışkırtmalarıyla yer yer boykot kırıcı olaylara ve öğretmenlere saldırı lara rastlanmıştır. 21 1" Kaynak. a.gc. . s. :'i6; Aksoy . . . . Öğretmen Boykotu. S. 1 9. �ı 21 Aksoy. Öğretmen Boykotu. s. 28; Kayn:ık. A.g.e . . s. :'i:'i. 2 1 1 1 Kayn:ık. A . g . e. . s.

21 1

Aksoy. 11.g.e.. s.

:'i4. EK: :'i,

22.

s.

1 25 .


76

AHMET ORHAN

Boykot kararından sonra başta köylüler, işçi ler olmak üzere üğ­ retmen kuruluşları, işçi sendikaları, memur sendikaları, vb. telefon. telgraf ve mektupla, TÖS Genel Merkezini ve Şubelerini ziyare't ede­ rek destek vermişlerdir. Boykotun 1 . gününde çok az olmakla beraber 2 . 3. 4 . gününde ar­ tarak engelleme ve baskılarla karşılaş ı l m ıştır. Öze l l ikle iktidar m i l let veki lleri ve müfettişler baskı larda dikkat çekmişlerdir. ''Devrimci öğretmenin görevi işçi ve köylüleri bil inçlend irmektir. Boykotun iki yönlli amacı vard ı, birincisi öğretmen i bilinçlend irmek, 212 ikincisi de işçi ve köylüleri bilinçlendirmek."

"Örnek oluşu açısından da olumlu sonuçlar elde edilmiştir. 1969 Genel Öğretmen Boykotundan sonra köylii ve işçi hareketleri yo­ ğunluk kazanmıştır. Toprak işgalleri uyanışın bir sonucudur. Fabri­ ka işgalleri işçi kesiminin bilinçlenme yolunda olduğunu belirler." "Boykottan sonra devrimci öğrenci lerle, öğretmenler arasında da­ 2 1 .1 yanışma artmıştır. Öğrenci hareketleri daha bel irginleşmiştir." Boykota katılanlar ve sonuçlar: Boykota katılan öğretmen sayısı Adli Kovuşturmaya uğrayanlar Takipsiz kararı alanlar Boykotta açığa alınan lar Bakan l ı k emrine alınanlar Maaş kesim cezası alan lar Kıdem indirimi cezası alan lar İl dışı sürgüne gönderilenler İl içinde yer değiştirme Okul müdürlüğü alınan lar Derece indirme cezası alan lar İhraç cezası alanlar

1 09 .000

50.000 2. 1 1 8

1 9 .000

(ı5

4 5 . 5 20

6.600

400

3 .900

590

1 . 200 1 1

2 1 -1

Boykota katı lım görüldüğü gibi oldukça yüksek olmuştur fakat boy­ kota katılan 60.000 civarında öğretmen çeşitli şekillerde cezalar almışlar­ dır. Yukarıdaki tablo bunun açık bir göstergesidir. Bu çok açı bir olaydır. Boykot, düzenley ici leri ve destekç ileri tarafından; kat ı l ı m ın yük­ sekliği, zamanlamanın iyi yapıld ığı yöneticilerin her konuda anındn 212 '11 -

Aksoy. O{!.reıme11 /Joykoı11. s . 1 1 .

· Aksoy. ı\.g.I'

11�

..

K:ıyn:ık. 11.g.c .

s.

.

12.

s.

61.


Cl lMHllRiYET DÖNEMİ ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMESİ

77

aldıkları tedbirler, kamuoyunun dikkatinin öğretmenlere ve öğretmen sorunlarına çekild iği, öğretmenlerin emekçi halkın yan ında olduğu mesajının verilmesi, halkın eğitim sorunlarına yönelt ilmesini, boykot süresince öğrenci lerin öğretmenleri desteklemesini, halkın öğretmen­ leri desteklemesini ve öğretmenlerin birlik içinde harekete yöneldikle­ rini ileri sürerek başarılı sayılmıştır2 1 � . Boykotun başlamasıyla birlikte "yurdun çeşitli yerlerinde Cumhuri­ yet Savcıları tarafından boykota katılan öğretmenler hakkında davalar açı lmıştır. Daval ı lar suçlandıkları 624 sayılı kanunun 1 4. ve 657 sayılı kanunun 27. maddelerinin Anayasaya aykırı olduğunu iddia etmişler, Çerkezköy, Gümüşhane ve Antalya Asl iye Hukuk Mahkemeleri bu iddiaları Anayasa Mahkemesine götürmüştür. Haziran 1 970 te Anayasa Mahkemesi "657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 27. maddesinin. "624 Sayılı Devlet Personeli Sendikaları Kanunu"nun 1 4 .maddesi (F) bendinin ve "Türk Ceza Kanunu"nun 236.maddelerinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve itirazların reddine karar vermiştir2 1 '' . Öğretmen örgütçü lüğünün baskın yanı "Mesleki ç ıkarlar uğruna mücadele" idi. TÖS ile birl ikte öğretmen örgütçii lüğü, bağımsızl ık ve demokrasi mücadelesine etkin bir biçi mde katılmıştır. TÖS dönemi öğretmen örgütçülüğüne, devrimci ve demokratik öğretmen hareketine inkarı mümkün olmayan büyük katkı lar getirmiştir. 1 2 Mart döneminde 22 Eylül 1 97 1 tarihli Anayasa değişiklikleri i le TÖS'de d iğer memur sendikaları gibi m ünfesih hale gelm iştir. TÖS yönetici leri 1 2 Mart döneminde tutuklanmış ve mahkemeler­ de yargı lanmıŞlardır. İddianamenin bir bölümünde şöyle suç lanmış­ _ l ardır. "Türkiye Öğretmenler Sendikasının (TÖS) ana gayesi, öğret­ menlerin mesleki menfaatlerini korumak. öğretmenlerin mesleki ve kişisel sorumlulukların ı hal letmek değil, bi lakis, ideoloj ik bir yön çizmektir. Yani Marksist ve Len inist düzenin ülkem izde uygu lanması için aç ılmış olan bir savaşın ve mücadelenin ta kendisidir. Açıkça görü leni kadarıyla bir rej im davasıdır." TÖS yönetici leri bu davadan Eylül 1 97 1 de beraat etmişlerdir. Sezai KAYNAK Türkiye'de Öğretmen Örgütlenmesi ad lı kitabın­ da TÖS 'ün kapatı lmasıyla i lgili şu değerlendirmeyi yapmaktad ır: "Tüm i leric ilerin, demokratların, sosyalistlerin susturulduğu 1 2 Mart döneminde öğretmen sendikac ı l ığının da yaşamasına olanak tan ınma­ dı. Ancak öğretmen örgütçülüğü susturulamad ı . TÖS ' lii öğretmenler. -' L" �1"

Aksoy.

J\ .g.e '- .1 2 . ..

Ayvaı Ciiikıedeıııir, /Jıılırıı11111

A"uynu{!,111da. isıaıılıııl

1 979.

s

27�.


AHMET ORHAN

78

TÖS dönemi biterken onurlu ve yürekli bir görevi yerine getirerek TÖB-DER ' i kurdular. Bugün ( 1 977) 1 40 bine yakın üye 650'ye yakın şubeye sahip olan TÖB-DER, TÖS'ün güçlü mirasçısı, Türkiye öğ­ retmen tarihinin bağımsızl ık, demokrasi, barış ve özgürlük mücadele­ 17 sinde saf tutan, ekonomik, demokratik meslek örgütüdür. " 2 Bu satırlar TÖS'ün ideoloj ik yapısını açık ve net bir şekilde ortaya koyarken, TÖS Genel Başkanı Fakir Baykurt'un l . DEŞ (Devrimci Eğitim Şurası Ankara Siyasal B i lgiler Fakültesi Konferans Salonu, 4 Eylül 1 968) açış konuşmasının bir bölümünde " . . . . Devletin ve Eğiti ­ m i n resm i yöneticileri ne derlerse desinler hala beyin oğlu bey, ırgatın kızı ırgattır ve bu kötüdür. Kötülük devlet başkanı m ızın yada bakanın acımasız oluşundan değil sistem bozukluğundandır. Temel Ekonomik Yapının, Mülkiyet Ve Üretim i lişkileri sistem in birer gölgesi olan hu­ kukta, ahlakta, eğitimde düzenlemeler yapılabilmesi için Alt Yapıdaki . Bozuklukların Düzeltilmesi Gerektiği Tartışılmaz Yalın Bir Gerçektir

. . . . Uluslar Abdülhamidin, Sevr devletlerinin, Hitler ve Musolininin. Batista'nın zincirlerinden kurtu lmuşlardır. Halkım ızda bu mutlu ve zengin azı n l ığın egemenl iğinden, ulusal ve uluslar arası neden lere daya l ı geri lik ve yoksu l luktan sınıfçı deği l, toplumcu bir düzene ka­ vuşmayı başaracaktır." "Türkiye öğretmenleri Amerikan halkına karşı değil, ulus onurumuz ve çıkarlarımızla çatıştığı için, Amerikan hükümetinin uyguladığı emper­ yalist politikaya karşıdır. Bu tavrımızı elbette 1 5 ve daha küçük yaşlardaki kuşağa kazandıracağız. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın." " . . . . Asıl öneml i kurtuluş İdeolojik Kurtuluştur. . . . Savaşı halka maletmek için süttozu, Barış Gönül lüsü gibi örnekler üzerinde kam­ 21" panyalar açı lmalıdır. . . Öğretmenler savaşın öncüleri olmalıd ır." demektedir. DEŞ'e katı lan DİSK Genel Sekreteri Kemal Sü lker de şuraya sun­ duğu "Öğretmenlerin örgütlenmesi" konulu bild irisinde " . . . . Öğret­ menlerim izi işçi sınıfına çok yakın bulmak zorundayız. Ancak öğret­ menleri işçi sınıfın ı n bir parçası saymaya bil imsel düşünce her halde cevaz vermez. Öğretmenlerin eğitimde devrim yapabi l meleri. üretim amaçları ve mübadele vasıtaları üzerindeki mülkiyetin değişmesine bağlıdır. BJ değişiklik h iç şüphesiz Siyasi İktidarın El Değiştirmesiyle Sağlanır. Buradaki el değiştirmenin, ayn ı sın ıfların çıkarların ı savunan burjuva partilerinden birinin yerine ötekinin geçmesi deği l bu�juva 217

Kaynak. Türkiyede Oğreımen

. s. 62.

2 1 " Gökdemir, Buhranın Kaynağında,

s.

ın.


CUMHURiYET DÖNEMi ôt.RETMEN ÖRGÜTLENMESi

79

sınıfının yerine emekçi sınıfının i ktidara gelmesi kayded ilm iştir. Zaten işçi sınıfının en son amacı bütün insanlığın çıkarını birleştirmek, bütün insanların her alanda hür ve bağımsız yaşamas ını sağlamak, kafa ve kol emeği ayırımını kaldırarak, emeğin sömürüsüne son vermektir. ögretmenler Toplumcu Kampta Yer Alınca Memleketimizin En Çok Sömürülen Emekçi Kitlesi Köylü Emekçilerinin Gözbağlarının Çözillmesi Dalıa Kolaylaşır, köylülerin daha çabuk bilinçlenmesi,

emeğin zahmetini çeken engenç sınıf olan işçi sınıfının insanlığı kurtarması çabalarının verimini artıracaktır. Toplumcu d üzenin kurulmasında, İşçiler Kadar Öğretmen/erinde Sayılamıyacak Kadar Çok Yararı Vardır. Öğretmenler kolaylıkla kafalarına şun u yerleş­ tirebilirler. Öğretmenlerin İşçi Sınıfının Yanında Yer Alması Kadar

Doğal Bir Şey Yoktur." m TÖS 1 965'te TÖDMF'den aldığı öğretmen örgütlenmesindeki gö­ revini 1 97 1 yılında yapılan Anayasal değişiklik nedeniyle bırakmak zorunda kaldı 220. Fakat öğretmen örgütlenmesi kanuni düzenlemelerle yeni mecralara taşındı. 1 970' l i yıllarda yeniden öğretmen dernekleri kuruldu. TÖS çizgisinde bir yol izleyen TÖB-DER, öğretmen örgüt­ çülüğünde TÖS'ün yerini aldı 22 1 . Tabiidir ki 1 970' l i yıl larda kurulan öğretmen dernekleri, send i ka­ ların üstlendiği görevleri üstlenirken sendikaların hak ve yetkilerinden yararlanamamıştır. Fakat 1 965 yıl ında çıkartılan 624 sayılı kanun' un getirdiği hak ve yetkiler zaten oldukça sınırlı idi. Grev ve toplu söz­ leşme hakkı yoktu. H atta gösteri, yürüyüş ve toplantıları dah i tanın­ mamış, bu nedenle hatırlanacağı gibi Balıkesir' de 1 969'da yapılan bir yürüyüş nedeniyle konu Anayasa Mahkemesine kadar gitm iş, A nayasa Mahkemesi de 624 say ı l ı Kanunun 1 4/ l maddesini iptal etm iştir. Bu da öğretmenler açısından bir kazanımdır222 . Anayasa ve 624 Sayılı Kanuna rağmen hükümetler öğretmen sen­ dikalarını muhatap olarak almamış adeta yok saymıştır. Sendikalar ise olumlu bir diyaloğu gerçekleştirememişlerdir. Bu da sürekli, hükü­ metlerle sendikaları birbirleriyle karşı karşıya getirmiştirm . Sendikaların üye sayılarına gelince; 1 969 yılı sonu itibariyle Tür­ kiye'deki öğretmen sayısı 1 62.764 tür. Sendikalar sayı larını oldukça 2 1 9 A.,ı:.e. . 220 22

1

,,,

s.

273.

Kaynak. A.,ı:.e . . s. 63.

A.,ı:.e. . s. 63.

--- A.,ı:.e. . s . .54. 223

A.,ı:.e. . s. .56.


KO

AHMET ORHAN

fazla göstermişlerdir. Örneğin TÖS kapandığında ( 1 97 1 yıl ında) 80 bin üyesinin olduğunu ittia etmiştir224 . Diğer sendikalarda da durum böyle olunca sendikasız öğretmen lere hiç yer kalmad ığı gibi. Türk i ­ ye'deki mevcut öğretmen say ısı d a neredeyse sendikalarca ikiye kat­ lanmış olmaktadır. Diğer bir konu ise bu dönemde oldukça fazla sayıda öğretmen ve memur sendikası kurulmuş olmasıdır. 1 968 yıl ında yapılan bir araş­ tırmaya göre memurların 550 sendikası vardır. Üyes sayısı 500 kişiden az olan sendikaların oranı %76 dır. Örneğin 1 965'te kurulan " M i l l i Eğitim Bakanl ığı Merkez ve Taşra Teşkiları Memur v e H izmetlileri Sendikası" 1 968 yıl ında TÖS'e katı ldığında 32 üyesi ve 1 56 lira parası bulunmaktadır. Bu durumda öğretmenlerin hak ve çıkarlarını koruma­ yı güçleştirmiş. dağınık bir manzara ortaya konmuştur. İşçi lerde bu dönemde aynı çıkmazın içindedir. 1 200 sendikaları vardır. Halbuki B.Almanyada toplam sendika sayısı 16 dırm . 1 2 Mart sonrası TÖS yönetici leri tutuklanarak S ı k ı yönet im Mnlı­ kemelerinde yargı lanmışlard ır221'. İdd ianamede yer alan bir böliinıli şöyledir: "İşte yukarıdan beri izah edilen bağlantı ve münasebetler dolayısıyle birinci derecede sorumlu olan Mihri BELLİ, H ikmet K I V I LC I M LI . Doğu PERİNÇEK, Cengiz ÇANDAR. Hasan YALÇIN. İrfan C Ü R E ve;: arkadaşlarının ne olacağını bildiklerinden bir kısmının yurt içinde sak­ landığı, diğer bir kısmının ise yurt dışına kaçm ış oldukları, yukarıdn yazı lı bulunan delil ler ve dosya tetkikinden anlaşılmış olmakla; Halen firari durumda olan bu sanıklnr hakkındaki evrakların tefriki­ ne, Suçları subuta eren diğer sanıkların yargı lanmalarının 1 N olı ı Sıkı­ yönetim Askeri Mahkemesinde yürütülmesiyle. Merkez örgütünü kuran. sevk ve idare eden Fakir B aykurt, Osınnn Korkut A KOL. Dursun A KÇAM ve Veli KASIMOG LU 'nun Taşra şubelerinden. Keskin ör­ gütünü sevk ve idare eden Abdu l lah ÖZCA N. H ülya ZAC�YA P/\N w Celal Y I LDIZ' ın. Kırıkkale örgütiinü sevk ve idare eden A h m et GÜLTEKİN' in. Kulu örgütiinü sevk ve idare eden Nezi lıa ORC/\N ' ın. Konya örgütünü sevk ve idare eden Fikret SOYSAL. Gün Zİ LELİ. Ah­ met SAY, Hasan ZORLU. Y ı lmaz DEM İ R. İ brahim BOY A R ve Hayri ÖZDOÔAN ' ı n, Samsun örgUtiinü sevk ve idare eden Kaya ODA B AŞ I . Recep CÜRE ve Mümin DOÔ R U 'nuıı, Ağrı örgütünü sevk ve idare eden ��� ı\.g.c.. 22'

S.

JlJ.

Fak ir Haykurı. Sl'llılikıı

"h -- Kaynak.

s.

6�.

,.,, (;rn.

Ankara 1 96'!.

s.

2�


CllMHURIYET DÖNEMİ ÖCRETMEN ÖRGflTLF.NMESİ

11 1

Babür ERGÜNEY' in. Şereflikoçhisar şubesini sevk ve idare eden Ömer 227. YİGİT'in suçları sübuta erdiğinden TCK'nun 1 4 1 1 1 Bu sanıklar dışında kalan Nazmi Y ALÇIN. Dursun ÖZDEN . . . . . . . (toplam 1 1 0 kişi)'in ise gizli örgütün üyeleri oldukları, üye olarak yapmakla yükümlü bulundukları görev leri zaman ında ve yerinde yapmış oldukları tesbiı edildiğinden TCK' nun 1 4 1 /5 . B u grubun haricincie kalan Ömer YİG İT. Ayhan SAGLAM . . . ....... . mm ise, kominizm propagandası yaptıkları anlaşıldığından TCK'nun 141/1. Yine Fakir BAYKURT'un Kayseri konuşması, Abdul lah ÖZCAN. Hü lya ZAGYAPAN, Celal Y I LDIZ Kırıkkale Marksist sem inerleri, Nezihe ORCAN toplantıları, İ brahi m BAY AR bildirileri, Fikret SOYSAL Rize çalışmaları, Gün ZİLELİ. Ahmet SAY dergi leri vasıta­ sıyla kom in izm propagandası yapmış oldukları görüldüğünden. keza TCK' nun 1 42/ 1 . . . . . . . . . Fakir BA Y K U RT . . . . . . . . . hakkında TCK' nun 7 1 . maddesi n i n nH tatbiki . " İşte TÖS hakkında Ankara Sıkıyönetim Savcısının hazırladığı id­ d ianame. Fakat daha önceden belirtild iği gibi bütün bu iddialar de lil yetersizl iğinden dolayı 1 97 1 'de beraatle sonuçlanmıştır! !''. Öğretmenlerin sendika deneyimleri de 1 2 Mart dönem iyle birlikte so­ na ermiş, öğretmenler ise bu yolla da istedikleri ekonomik. sosyal ve mesleki hedeflere ulaşamamışlardır. Bunun nedeni ise bir tarafta yasal sınırlamalar, diğer tarafta ise bölük pörçilk birçok sendikanın kurulmuş olması ile kurulan sendikaların öğretmen haklarından çok ideolojik ve siyasi amaçlara hizmet etme gayreti içinde olmaları görül mekted ir. Zaten bir kısım öğretmen ve öğretim üyesi ise dernek ve sendikalara. onların eylem yapmalarına baştan karşı çıkmışlardır. 1 963 Şubatında Ankara'da yapılan öğretmenler mitingine katılmaları için öğretmen lere teklif götilrilldüğünde. öğretim üyesi, protesör gibi yilksek ünvana sahip bazı kişiler "Yürilyüşle. mitingle bu işlerin halledilemiyeceğini. arnların­ dan temsilciler seçerek devletin yetkilileriyle görlişülerek deıtlerimizi anlatmalı. böylece dertlerimize çare bulabiliriz. Öğretmeni sokağa dök­ mek ne demek. nereye kime karşı yürüyeceksiniz" tepkisinde bulunmuş­ lardırJ0 . ! !1

TÖS Dosyası. Ankara 1 '!73.

nK A.g.c' 11'' !.ııı

..

s.

s.

191.

1 94.

Kaynak. A . .ı:.e . . s. 6:\. Tı:khcn. Sendilıalı Oj{reımı:n. İstanbul 1 %3.

'·

1 4.


82

AHMET OKHAN

Bütün bunlara rağmen öğretmen örgütlenmesi durmamış, hatta dur­ durulamamış, 12 Mart döneminin başlamasıyla Anayasa ve yasalarda yapılan değişikliklerle memur sendikacılığının yasaklanması üzerine öğretmenler 1 97 1 yılından itibaren yeni derneklerini kurmuşlar, aynı mesleki ve ideolojik gayelerle örgütlenmeye devam etmişlerdir.

D- 1971-1980 DÖNEMİ B u dönem 1 2 Mart 1 97 1 - 1 2 Eylül 1 980 arasını kapsamaktad ır. Nedenine gelince öğretmen örgütlenmelerinde demokrasinin ayrı bir yeri vard ır. Bil indiği gibi dernekler, sendikalar siyasi partiler gibi vazgeçi lmez demokratik kuruluşlardır. Demokrasi i le idare edi len ü lkelerde bütün sosyal gruplar gibi öğretmen ler de i leri derecede ör­ gütlenme hakkına sahiptirlern ı . Bu dönemde öğretmenlerin yeniden dernekler kurmaya dönüş yaptığı görülmektedir. Bunların etki li olanların ı ele alal ım m .

a-Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER)

3 Eylül 1 97 1 'de TÖS (Türkiye Öğretmenler Sendikas ı)'ün bıraktı­ ğı boşluğu doldurmak üzere Türkiye Öğretmenler Birl iği (TÖB) a­ dıyla kurulmuşturm . Tüm ö retmenler B irleşme ve Dayan ışma Der­ neği adını 1 972'de almıştır2J . TÖB-DER ' i n 1 2 Eylül 1 980'de kapa­ tıldı ı zaman 670 şube ve 200 bin üyeye sahip olduğu iddia edilm iş­ tir2J. . Bu üyeler ilk, orta, yüksek ve mesleki-teknik eğitimdeki her düzeyde öğretmenler memurlar ve müstahdemlerden oluşmaktad ır. Türkiye'de her il de birçok ilçede ve bazı büyük buçak ve köylerde örgütlenerek 670 şubeye ulaşmıştır. Üyelerinin %20 'si kadın olan TÖB -DER' in üye çoğunluğunu ilkokul öğretmenleri oluştururken orta ve yüksek öğretime doğru yükseldikçe oranın düştüğü görü lmüştür. Amacı; "Atatürk devrimleri, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile Anayasamızın milli, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti kapsamı içinde üyelerinin tüm ekonomik, demokratik, sosyal ve özlük haklarını koruyup geliştirerek birleşmelerini ve dayanışmalarını sağlamak." Amacını gerçekleştirebilmek için yapacağı çalışmalar tözüğünde şöyle gösterilm iştir: "Eğitim öğretim hizmetlerinde çal ışanları i lgi len­ diren meslek sorun larının çözüm lenmesi mesleki ge l işmen in sağlan-

ş

f

2J 1

Tekben. A.,ı:.e., s.

Dı Taşçı. Memurlar.

�1 .

r

Seıulikal Ha eket ve

Türkiye Ktımu Seıı. s.

2JJ Ahmet i nce. Demokratik Öğretmen Hareketi. Ankam B4 Akyüz.

2J�

Öğretmen Örgiitlenmesi,

i nce. A.,ı:.e . . s.

16.

s.

:'i.

1 989.

95.

s.

ltı.


CUMHURİYET DÖNEMi öCRETMEN ÜRGÜTLENM •:si

ması, üyelerinin personel hukukundan doğan hakların ı n üyeleri yara­ rına en uygun şekilde gerçekleştirilmesi ve bun lardan başka yeni hak­ ların elde edilmesi için çalışmak ve bu hakların ı savunmak. " 2 1r1 TÖB-DER kurulduktan sonra kapandığı güne kadar aşağıdaki bel l i başl ı olayları gerçekleştirmiştir. 1 - 1 5 Şubat 1 975 "Faşizmi ve Paha l ı l ığı Protesto" için il merkezle­ rinde kapal ı salon toplantıları, 2- 1 976 sonunda 50 bine yakın kişinin katıldığı (iddia edilmiş olan) "Devlet Güvenlik Mahkemesi (DG M ) ' ne hayır" m iting ve yürüyüşü. 3- 5 Şubat l 977'de Tandoğan meydanında 1 00 bine yak ı n k i ş i n in katıldığı ( iddia ed ilen) "Ekonom ik Demokratik Hak lar" miting ve yürllyüşü, . 4- Aynı kapsamda bölgesel miting ve yürüyüşler, 5- 1 976- 1 977- 1 978 1 Mayıslarına kitlesel katıl ıml ar. 6- 4- 1 1 Şubat 1 978 tarihlerinde "Demokratik Eğitim Kuru ltay ı (DEK)"in d ü zenle n mes i 7- 20 Mart 1 978'de "Faşizme ihtar" eylemleri, 8- 24 Aralık l 979'da "Kahramanmaraş Faşist Katliamını Pro�esto"' ,

ey lem leri217. TÖB-DER bu faal i yetleri n i yürütürke n ; kendi yay ı n organı olup 1 5 günde bir yayınlanan ve her sayısı 30-40 bin basılan TÖB-Der"tle yayınlanan çalışma ilkelerinden yararlanm ıştır2 1 8• 'TÖB-DER çalışma ilkeleri ;

A. TANIM

TÖB-DER: Devrimci demok rat ik merkeziyetçi bir meslek iirgütüdür. 1- DEV R İ M : Mevcut üretim biçiminin değiştirilmesi, daha i leri bir üretim biçimine geçiştir. ,

B. İ LKELERİM İ Z

1 - TÖB-DER devrimcidir ama devri m i n st ratej i sin i 'ap ta m al< d u ­ rumunda değildir. Bu görev işçi sın ıfının öz örgütünün görevidir2J9. 1 0- Tabanın istek, öneri ve potansiyeli genel merkezce değerlendi­ rilir ve tabana, genel devrimci mücadele doğrultusunda en etkin yön­ temler önerilir. Öğretmen k itlesi bu yolda yönlend iriliL 236

Akyüz. Öğretmen Örgütlenmesi, s. 6.

BR

Akyüz. A . ,1,' . <'.

n•ı

TÖB-DER Çalışına İlkeleri. TÜB-DER. 1 �ııbaı 1 975. sayı 90

2 37 İnce,

A.,1,'.<' . .

s. 1 6 . .

s.

6.


114

AHMET ORHAN

1 4- Kitleye ekonomik ve demokratik hedeflerini açık seçik gös­ termeli, anti-emperyalist, anti-faşist mücadeleyle birleştiri lerek öğret­ men kitlesi eyleme sokulmalıdır. 20- Dünya öğretmen örgütleriyle il işki ve organik bağ kurmak için yasal girişimlerde bulunur." 24ıı TÖB-DER 1 2 Eylül Askeri yönetici leri tarafından bütün dernekler. sendikalar ve siyasi parti ler gibi kapatılmış, bütün mallarına el kon­ muştur24 1 . TÖB-DER hakkında "Yıkıcı örgüt, M i l l i Eğitime sızmak isteyen örgüt. 1 2 Eylül öncesinin kargaşa, bölünme ve çaresizl ik ortam ını kendi ideolojik amaçları için kul lanmak isteyen örgüt" iddeaları i le mahkemelerce dava açı lmıştır. Sanık sandalyesine oturtulan TÖB-DER l i ler Ankara 3 Nolu Aske­ ri Sıkıyönetim Mahkemesinde "Kom iniM:m propagandası yapmak" suçundan 7 ay boyunca yargılandı lar242 . Dava kesinleştiğinde 5 yıl ceza alan TÖB-DER yöneticileri cezala­ rını Mamak Askeri Cezaevinde tamamladıktan sonra tahliye oldular, 8 y ı l ceza alanlar Çanakkale, 5 ceza alan DEK (Demokratik Eğitim Kurultayı) sanıklarının bazıları sivil cezaevlerine nakledildiler. Yurt­ dışındaki DÖB-DER yönetici leri yurt dışında mücadelelerini sürdür­ meye çal ışmış lardır. 8 yıl ceza alan TÖB-DER yönetici leri : Sü leyman YAŞAR. Ömer YALÇINKA YA, Ali Rıza AYDIN, Abdu l lah G Ü LBUDAK. Öner Y AÔCI, Haşim Ç İÇEK, İ lham i ŞEN. İbrahim İ ŞYAR, İbrahim ÇERÇ İ , Seyfettin B İCAN. Enver İNCELER, H üseyin Selçuk VURAL, Mahmut Nesil ÜNAL, Olgun DELİ KAN LI, Kemal Y ÜCEL. 243 5 yıl ceza alanlar: İbbrahim NACAR, Sai m BALUKEN. Selahatıin YETK İN, Nabi BELEKOGLU, H ulisi TOP, Faruk ATALAYER. Sel­ çuk ARHAN, Doğan OGUZER, Hüseyin iSEN, Şeref CANBA Y. Mustafa ERGELDI, Mustafa DEPREM, Rıza DURU, Firut. ÇETİNÖVER, Turgut Y I LMAZ, Mustafa ÇETİN, Kenan ARAS, Ah­ met Fuat ÖZKAN, Turgut H ASKAN, Osman AKMAN, Hasan YİG İT. �fü �ll

A.g.ıl.

ince. A.g.l' . .

-'4� A.g.l'. . �4-' A.g.l'.

.

s. s.

20.

9'.\.

s.

17.


CllMHURiYET DÖNEMi ôGRETMEN ÖRGÜTLENMESİ

HS

Ayrıca TÖB-DER tarafından düzenlenen Demokratik Eğitim Ku­ rultayına katılarak bildiri sunan veya konuşma yapan; Celal G Ü L. Metin ERDEM İ RCİ, Kenan Hannan HOPLAR, Sezai ÖZEN. Fuat OLGAÇ ve Süleyman ÔZÇI FÇ I 5 er yıl, Fevzi CEY LAN , İ smai l OKUTUCU, Hayri ERDOGAN, İ lhan A LKAN, A l i BAYRA KTAR 1 er yıl ceza alırken Feyzul lah ERTU G R U L beraat etmiştir. Askeri mahkemece bulunamayan ve haklarında gıyabi tutuklama kararı bulunan Gültekin GAZIOG LU, M ustafa DÜZGÜN, İsmet ÔZDEM İ R, Ömer A RSLAN, Bayram AY AZ, Ayhan KUTLAY, Cafer AKYÜZ, Turan YILMAZ, Ali Kemal YAYLI. Cemal SAYG I LI, Ahmet MELEK, Aydın YEŞiLYU RT, Muhammet Tekin ÜSTÜN, Halil U SLU, Yaşar ALAGÜNDÜZ, Celal BALOGLU, Yıl­ maz APAYDIN, Ihsan KAPUSUZ, Mustafa DURU ve Mehmet YALÇIN 1 5 .3. 1 989 da Ankara 2.Ağır Ceza Mahkemesinde beraat etmişlerdir244 • b-

Ülkücü Öğretim Üyeleri Ve Öğretmenler Derneği (ÜLKÜ-BİR)

1 97 1 Aralık ayında Genel Merkez Ankarada kurulmuştur. Her öğ­ retim düzeyinden öğretmenleri "menşei öğretmenlik olup resmi veya özel başka bir işle iştigal edenleri ve öğretmen �etiştiren okulların son sınıf öğrenci lerini" üye olarak kabul etmektedir-45 . Derneğin Amacı Tüzüğünün 4.maddesinde belirtilen şekliyle derneğin amac ı : "bütün öğretim üyeleri ve yardımcıları ile öğretmenleri Türk yudunun ve mil­ letinin bölünmez bir bütün olduğu esası ile Türk milliyetçi liği ve Ata­ türk'ün "Muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkarmak" ülküsü etra­ fında toplayarak sosyal, kültürel mesleki dayanışmayı sağlamaktır'' w. ÜLKÜ-Bİ R tüzüğünün 5.maddesinde bu amacı gerçekleştirebil­ mek için: "A - Üyelerinin mesleki, idari. hukuki. sosyal ve kültürel hak ve menfaatlerini sağlamaya ve korumaya, mesleki çal ışma ve i lerlemele­ rinde kendilerine yardımcı ve destek olmaya çalışır. B - Öğretmenlik mesleğinin her kademe ve dalda gel işmesini ve m i l liyetçilik ü lküsünün yayılmasını sağlayacak konferanslar seminer­ ler, kurslar açık oturumlar, toplantı lar tertipler, eğitim ve öğretim ile ilgili konularda ilmi anket ve araştırmalar yapar. !H A.g.t'. . s.

95.

24 5 Akyüz. Öğretmen Ör>:iitlenme.ü. s. 6. 241'

Ü lkücü Öğretim Üyeleri ve Ogrcıınenlcr Dcrncgı. Tiiziiğii. Ankara 1 99 .l . i\k�ıi/. 11.g.e . . s . .l-6


K6

AHMET ORHAN

C - Öğretmen, öğrenc i ve toplumumuz arasında sevgi, saygı ve ü lkü birl iğine dayanan işbirliği ve ahengin kurulmasına ve devamına çal ışır. 27.madde: İ l m i Kurul, yönetim kurulu tarafından seçilen 1 5 üye­ den oluşur ( İ lmi Kurul, Tüzüğün 1 3 .maddesine göre derneğin organ la­ rından biridir)247 . 28.madde: İ lmi Kurul ayda bir toplanarak, Türk M i l l i Eğitimi i le ilgi l i stratej i, sistem, program ve öğretmen yetiştirme gibi konularda teşki l ettirdiği alt komisyon raporlarını görüşür ve Genel Merkezin bu husustaki çalışmalarına yardımcı olur24 K . 43.madde: Derneğin gelir kaynakları şunlardır: A- Üye kayıt ücreti ve aidatı (9.Mad. 1 O lira kaydiye ücreti i le 1 O ila 1 00 l ira arasırıda aylık aidat) B- Dernekçe tertiplenen çeşitli toplantı lardan sağlanan gelirler. C- Yayınlar ve dernek mal larından elde edilen gel irler. D- Bağış ve yardımlar. Derneğin Kurucuları 6. Madde: 1 - Doç.Dr. Recep DOKSAT, Çukurova Tıp Fak. 2- Fethi GÖZLER, Ankara Atatürk Ortaokulu M üd . J- Tahsin ÖZGELDİ. Ankara Yeşi ltepe İ lkokulu Öğret. 4- Atilla ÖZMEN, ODTÜ öğretim görevlisi 5 - Faik OKTAY, Ankara Y ı ldırım Beyazıt İ lkokulu Md.Yrd. lı- Prof. Dr.Cengiz ULUÇAY. Fen Fak. M atematik Kürsüsü 7- Necdet SANCAR, Emek li Öğretmen 8- Ö.Faruk GENCOSMAN, Mamak Ortaokulu M d . Yrd . 9- Mustafa Y I LMAZ, Fen Fak. Asistanı 24 9• Toplam üye sayısı 78 .000 dir. Hakkari ve Tuncel i hariç öteki il merkezlerinde ve birçok ilçede 330 şubesi vardır. Üyelerinin %60' ı ortaöğretime. %30' u i lköğretime. %5 kadarı da yükseköğretime men­ suptur. Kadın üyelerin oranı %20 kadardır. Süreli yayınları: Ü LKÜ- B İ R, aylık ve 1 5.000 sayı basılan bir gazete M i l l i Eğitim ve Kü ltür, 3 ayda bir 1 5 .000 adet bası lan bir dergidir. Derneğin kitap ve broşürleri de vard ır2'0. Dernek 1 2 Eylül 1 980 yönetimince kapatılm ıştır. 2�7 l l l kiiciı Üğrcııııı l lyclcri ve Üğrcııııcııkr Derneği Tiiziiğii. s . l�X A.g. Tiiziik. ' · lJ.

ı.ı•ı A.g Tiiziik. ' ·

4.

2'0 Akyıiz. O,i:!r<'lmeıı Orgiille11111esı. ' · 6

3-9


CUMHURiYET DÖNEMi ôCRETMEN ÖRGÜTLENMESi c-

87

Tüm İlköğretim Müfettişleri Derneği (TİM-DER)

Tüm İ l köğretim M üfettişleri Derneği (TİM -DER) 1 97 1 ' de kurul­ muştur. Üyeleri İ lköğretim Müfettişlerinden oluşmaktadır. Amacı: " İl köğretim müfettişliğinin ve ilköğretim müfettişlerinin ortak hak ve çıkarlarını korumak, mesleğin ve Türk m i l l i eğitiminin gelişmesine yardımcı olmak." Bu amaca u laşmak için saptadığı çalışma koşul ları " İ l köğretim müfettişleri arasında mesleki ve sosyal dayanışma bilincini kuvvetlen­ dirmek, bu amaçla TİM-DER etrafında örgütlenmeyi sağlamak, üyele. rinin hizmetiçi eğitimine yardımcı olmak." tır. Derneğin görüş, düşünce ve haberlerini yayın İadığı TİM-DER a­ dında 3 ayda bir yayınlanan dergisi vardır. TİM-DER'in 1 .700 üyesinden sadece ikisi kadındır. Tüm i lköğre­ tim müfettişlerinin %90' ını temsil etmektedir25 1 . Demek 1 2 Eylül 1 980 yönetimince kapatılmıştır.

d- Tüm Üniversite, Akademi ve Yilksekokul Asistanları Birliği (TÜM AS)

Yüksek Eğitim kurumlarındaki asistan, öğretim görevlisi, uzman ve okutman statüsündeki kişileri örgütlemeye çalışmakta o lan dernek, J 975 'te kurulmuştur. Amacı: "Asistanlar arasındaki dayanışma ve birliği sağlamak, ü­ yelerinin haklarını demokratik ilkeler ışığında savunmak ve kü ltürel bilimse l yeteneklerini geliştirmek amacıyla çalışmalar yapmak. Eğitim sorunlarının ülke çıkarları doğrultusunda çözüm lenmesi amacıyla gerekli çal ışmaları yapmak."tır. TÜMAS'ın 2 ayda bir yayınlanan TÜMAS ad lı bir dergisi vardır. 7 büyük üniversite kentinde örgütlenmiştir. 2.SOO'e yakın olan üyele­ rinin %70' i asistandır. Bunların çoğu Tıp Fakültelerindend ir. Üyeleri­ nin %35-40 ' 1 kadındır 252 .

e- Hürriyetçi Öğretmenler Yardımlaşma Ve Dayanışma Birli�i (HÜR-ÖGRETBİR) Her öğretim düzeyindeki öğretmenlerin üye olabi lecekleri dernek 1 975'te kurulmuş, 1 978 'de adının başına " H Ü R" kelimesini de ekle­ miştir. Merkezi Ankara'dır. Amacı: Tüzük Madde 3- ÖGRET- B İ R tamamen bir meslek teşek­ külüdür. Üyelerini ve bütün Türk öğretmeninin, mesleki ol mayan 25 1 A..ı:.e . . ·' ·

252

1 0.

Akyüz. Öğretmen Örgütlenme.ı·ı.

s.

9.


88

AHMET ORHAN

günlük olayların dışında ve üstünde tutarak, birlik ve beraberliğin devamına çalışmak. Öğretmenin vekar ve haysiyetinin korunmasına azami dikkat göstererek, kazandırı lacak mesleki bilgi ve tecrübe so­ nunda, mevcut itibarının daha da arttırılması suretiyle toplum içerisin­ de daima saygıya layık. gllven i l ir. fazilet sah ibi bir kişi olması yolun­ da gayret sarfetmek, m i l l i hars ve kültürümiizün işlenip öğreti lerek devamının tem ini i le ülkemize ve toplumumuza yararlı genç nesi llerin yetişmesi için önderlik yapmak, TUrk M i l l i Eğitiminin huzur. hürriyeı ve i l m in yanılmaz doğrultusu yönünde genişlemesine yardımcı olmak ÖGRET- B İ R ' i n başl ıca amacıdır25 ' . Geçici Merkez Yöneti m Kurulu: Genel Başkan: Dr.Saim KAPTAN Genel Başkan Yardımcıları : Ahmet ÖZÖZLÜ, Musa ALTAN. Selahattin ÜNALAN, Ahmet ASLAN. Kenan GÖKA YDIN, Faik TÜRKMEN. Salih ERDEN. Ö. Faruk B İNGÖL, Genel Sekreterler: Rıza S I R MATEL, A.İ hsan ÇETİN ER Muhasip: Rıza AKGÜN, Durmuş KUTLU Üye: Sabri Erol Üye: Şahap AKI LLIOÔ LU Üye: Ömer GÜL Üye: Oktay ÖGE Üye: Abdulkadir ŞAHİN Üye: Suat BOLGÜN Üye: Turan TOPALOÔ LU Üye: Yusuf AKTELm Derneğin 1 1 .500 üyesinden %60 ' ı i lkoku l. 1 00 kadarı yüksekokul, geri kalanın tümü ortaöğretimdendir. Üyelerinin % 1 O ' u kadındır. 16 i l v e 4 3 ilçede örgütlenm iştir. Ayda-üç ayda b i r yayınlanan ÖÔRET- B İ R adında sürekli yayın organı vardırm . r-

Mefkureci Öğretmenler Derneği (MEF-DER)

Bütün öğretmenlerin üye olabild iği dernek 1 975 Mayısında kurul­ muştur. Merkezi Ankaradır. Amacı: "Öğretmenler arasında mesleki birlik ve dayanışmayı sağ­ lamak için biitün öğretmen kademelerini m i l l i mefkure etrafında top­ lamak. Üyelerin maddi ve manevi, sosyal hak ve menfaatlerini sağla­ mak ve korumak. Vatanım ızın maddi ve manevi kalkınmasında öğ25'

Akyüz. A.g.t·.. s.

7.

25� Üğrcımcııler Yardımlaşma ve Oayaııışma Derneği Tiizüğii. t\ııkara 255 Akyüz.

Oi!,re/111<!11 Orgiillenme.ı·ı.

s.

7.

1 976.

s.

l <ı


Cll�HURIYET DÜNEMİ öt.RETMF.N ÖRGÜTLENMESİ

K'>

retmen topluluğuna mukaddes vazifeler düştiiğüne inanarak bu gaye için hizmet eden kuruluşlarla işbirliği yapmak. Eğitim ve öğretim sisteminin milli değerlerimiz ve tarih içinde bizi biz yapan ölçülerimiz etrafında bütünleşmesini sağlamak maksadıyla ilim ışığında araştırma ve yayınlar yapmak. Eğitim ve öğretimle ilgili program ve projelerin m i l l i bütünlüğümüze ve değerlerim ize uygun luğunu sağlamak için ilgili kuruluşlarla işbirliği yapmak ve yard ımcı olmak."tır. Ayda veya 2 ayda bir yayınlanan MEF-DER adında bir dergi ya­ yınlayan MEF-DER toplam 9500 llyeye sahiptir. Üyelerinin çoğunlu­ ğu İ mam-Hatip ve Yüksek lslam Enstitüsü öğretmenlerinden oluş­ maktadır. Ankara Merkez Şubede hiç kadın üye olmadığı gibi diğer şubelerde de yok denecek kadar azdır25ı.. Bun lardan Başka; g-

Tüm Öğretim Üyeleri Derneği

Üye sayısı 1 .500 kişi olup, l 975 'te kurul muştur2 57 •

h- Anadolu Ve Rumeli Öğretmen Dernekleri Federasyonu Üye sayısı 2.400 kişi olup, l 977'de kuru lmuştur25K .

i- Hürriyetçi Öğretmenler Derneği (HÜRDER)

Üyesi 5.500 kişi olup, l 977'de kuru lmuştur25'' . Bun ların dışında da adı pek duyu lmayan, tabela asıp faaliyeti bu­ lunmayan birçok öğretmen derneğinin kurulduğu bilinmekted i r. Bütün öğretmen dernekleri 1 2 Eylü l 1 980 yönetimi nce diğer der­ nekler gibi kapatılm ıştır. 1 97 1 - 1 980 yıl ları arasında kurulan bel li başlı derneklerin öğret­ menlerin hak ve menfaatlerini geliştirme ve koruma gayreti içinde oldukları görü lmektedir. Derneklerin üye sayı larına bakı ldığında Türkiyedeki mevcut öğ­ retmen sayısının çoğunluğunun bir mesleki derneğe üye olduğu gö­ rülmektedir. Hatta bazı üyelerin hatır gönül i l işki leri içinde olduğu için birden fazla derneğe de üye oldukları söylenege l m iştir. Buna rağmen derneklerin üye sayıları hiçte küçümsenecek gibi gözükme­ mektedir. Bu durum demokrasinin katı lımcılık ve sosyallik ilkeleri açısından ve demokrasinin gelişmesi ve yerleşmesi bakımından o­ lumlu bir gelişmedir. Öğretmenler örgütlenmenin gerekli liğine inan15(1

A.g.e . . s. K .

25 7 A.g.e . 2 5H A.g.e .. .

'lı;;I} -·

s.

1 0.

s.

1 1.

A.,ı:.e .. s. K .


90

AHMET ORHAN

mışlar, dernekleriyle kendilerini daha güçlü, daha güvenli hissetmiş­ lerdir. Öğretmen örgütlenmelerinde öze l l ikle 1 946 dan sonra başlayan çok seslil ik, çok başlılık ve dağınıklık bu dönemde de görü lmektedir. Bu bazı larının örgütlenmeyi doğru kavrayamadığından, bazı kişi lerin makam, mevki ve şöhret zaafından, bazılarının ideoloj ik yaklaşım la­ rından kaynaklandığı gibi, kanunların ve devlet yöneticilerinin de bu durumu doğuracak nitelik taşımasından kaynaklanmaktadır. Böylece devleti yöneten otorite, karşısında birlik olmuş bir gücü (kendilerine göre tehlikeyi) önlemiş olduklarına inandıkları kanaati doğmaktadır. Bu dönemde bazılarına göre olumlu, bize göre ise olumsuz olan bir başka konuda öğretmen derneklerinin daha önceki lerde de olduğu gibi siyasi yönlerini ön plana çıkarmalarıdır. Hemen hemen her derneğin tüzüğünde öğretmenler arasında birleşme ve dayanışma amaç ed inil­ mişken siyasal düşüncelerden dolayı öğretmenler birçok ayrı dernek­ lerde toplanarak birbirleriyle adeta kıran kırana mücadele ederek ana gayelerinden uzaklaşmışlar, çoğu zamanda öğretmen sorunlarını u­ nutmuşlardır. Bazı derneklerse iktidarın değişmesiyle kendilerini iktidara uzak veya yakın hissetmişler, iktidara yakın olanlar bakan l ığın bir dairesi gibi hareket ederken, uzak olanlar sürgün ve kıyıma uğram ışlar, bu durumda öğretmenlerin örgütlenmede istedikleri amaca ulaşmalarını olumsuz yönde etkilem iştir. Bu kanaatlerim izi nasıl oluşturduğumuza gel i nce: TÖS ' ün bütün mal ları TÖB-DER'e devredilm iştir. TÖB-DER'in kurucuları ve üyele­ ri de eski TÖS ' l ülerdir. TÖB-DER Adıyaman Şube B i ldirisinde "İşçi ler, köylü ler, işsiz e­ mekçiler, yurtsever devrimci genç lik ve aydınlar, faşizme karşı birle­ şelim." den ilmektedir260. Şaban Sezen ' i n konuşması; "Kökenim izin emekçi sını flardan ge li­ şi ve çıkarlarım ızın emekçi sınıfın çıkarları ile içiçe ol ması gerçeğin­ den hareketle bir meslek grubu olarak ülkemizin, emperyalizmin ve yerli ortaklarından arınması işçi sınıfı m ız önderl iğinde emekçi sınıf ve tabakaların iktidara ağırlığını koymaları için halkım ızın devrimci mücadelesinde yerimizi ve niteliğimizi bi lerek üzerimize düşen gö­ revleri yapmak için tüm gücümüzle mücadele edeceğiz." 2" 1 ifadeleri yer almaktadır. ıw

l<ı l

TÖB-DER, 1 5 Ocak 1 975. Sayı 89.

TÜB-DER. 1 Mart 1 975. Sayı 92 .


CllMHllRIYET DÖNEMİ öCRETMEN ÖRGÜTLENMESi

91

İsmet Yalçınkaya'nın konuşması: "Kardeşler, emperyal izm can çe­ kişmektedir. Vietnam'da, Kamboçya'da, Ortadoğu'da ezilen halkların bağımsızlık ve sosyalizm mücadeleleriyle geri pUskUrtUlmektedir. Bü­ tün bu yenilgilerin acısını geri bıraktırılmış ülkelerin emekçi halklarının sırtına yüklemektedir. Ne kadar saldırgan olursa olsun, tarihin akışını durduramıyacaktır. Bu akışı hiçbir güç, çaba geri çeviremiyecektir. Biz Türkiye öğretmenleri, işçi, köylü, dar gel irli, emekçi halk yı­ ğınlarının bağımsızlık ve demokrasi mücadelesinin bir parçasıyız." şeklindedir262 . Görüldüğü gibi bazı öğretmen örgütleri V ietnam 'a, Kamboçya' ya ağıt yakarken kimi öğretmen örgütleri de Azerbaycan'a, Doğu Tür­ kistan 'a ağıt yakmışlardır. Hal böyle olunca da öğretmen sorunları unutulup bunlar tartışı lmıştır. Öğretmenlerinde bütün insanlar ve özell ikle diğer Türk vatandaşla­ rı gibi siyasi bir kanaate, düşünceye sahip olmaları elbette tabii hakla­ rıdır ve engellenemez, yok da edi lemez bir gerçektir. Bu k işiyle bern­ ber bir duygudur, anlayıştır, olay değil olgudur. Fakat dernekler yasası özellikle iki şeyi yasak lamıştır. Bun lardan birisi dernekler "Dernekler siyaset yapamazlar" diğer ikincisi ise "kar amacı güdemezler" i lkele­ ridir. Bu ve bundan önceki dönemlerde ve bu dönemde öğretmen örgütleri kiralarını ve masraflarını karşı layıcı piyango, konser, tiyatro gibi gelir getirici etkinliklerde bu lunmuşlar, fakat bu etkinl iklerde hiçbir zaman kar amacı güttükleri görülmem iştir, ama her ara rejim ( 1 97 1 ve 1 980) dönemlerinde siyaset yaptı kları gerekçesiyle suçlan­ mışlar, hatta cezalar almışlard ır. 1 980 yıl ında işbaşına gelen 1 2 Eylü l yönetic i lerinin 1 97 1 - 1 2 Mart yönetici leri gibi öğretmen ve diğer örgütleri kapatmaları öğretmen örgütlenmesinin önünü alamadığı görül müştür. Öğretmenlerin nihai hedefleri olan, dünya ülkelerinde olduğu gibi grevl i , toplu sözleşmeli ve siyaset hakkı bulunan sendikal hakları amaçlayan dernek, vakıf ve sendikalarını l 980 ' l i yıl larda da yeniden kurarak bıraktık ları yerden mücadelelerine devam ettikleri gözlenmekted ir. Bugün öğretmenlerin TÖB-DER çizgisinde EÔİTİM-SEN ( KES K )"e bağl ı, MEF-DER çizgisinde EÔ İTİM-BİR (MEMUR-SEN)'e bağlı, ÜLKÜ-BİR çizgisinde TÜRK-EÔ İTİ M-SEN (TÜRKİYE-KANU-SEN)"e bağlı olarak faaliyetlerini sürdürdükleri görülmektedir. Bu da gösteriyor ki öğretmen örgütlerini kapatmak çözüm deği ldir. Çözüm öğretmenlerin ekonomik, sosyal. mesleki ve siyasi gel işıııele!<>!

TÜD-DL'R. 1 5 Marı l 97:i. Sayı 93


92

AHMET OKHAN

rini sağlıyacak yasal güvenceye kavuşturulmasıdır. 1 982 Anayasasın­ da 1 995 yıl ında ( 1 992'de TBMM den geçen U luslar arası Çalışma Örgütü kısa adı İ LO sözleşmeleri gereğince) yapılan değişikl ikle me­ murlara tanınan sendikal hakların, grev, toplu sözleşme ve siyaset hakkını da içererek uyum yasalarıyla tamamlanması zarureti bu ihti­ yacı karş ı lıyacak gibi gözükmektedir.


III.BÖLÜM ÖGRETMEN ÖRGÜTLEN MELERİNDE HUKUKİ DAYANAKLAR B i l indiği gibi öğretmenler memur statüsünde eğitim-öğretim hiz­ meti veren kimselerdir. 1 982 Anayasamız memuru 1 28.maddesinde: "Devletin kamu iktisa­ di teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişil iklerinin genel idare esaslarıııa göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerekti rdiği asli ve si.irekli giirevler"i yütüren kişidir şeklinde tanımlamaktadır21'-'. Anayasam ızın yukarıda belirttiğine göre; memurlar devlet ve öteki kamu kurum ve kuruluşlarında görev yaparlar, genel idare i lkelerine göre kamu hizmeti ni yerine getirirler ve bu hizmeti asl i ve siirekli olarak yerine getirirler. Memurların varl?ğı devletin varl ığıyla eşittir. Çilnkü i lkel toplum­ lardan tutun Mezopotamya, Çin, Eski M ısır ve Eski Roma da devletin idaresi bilgi l i , güç l ü askeri ve sivil brokrasi ile sağlanabilm iştir2" 1 . Osmanlı Devlet i ' nde memurlar kapı kulu, tımar v e ulema sistemle­ riyle Enderun'da özel bir önemle yetiştirilmiş ve seçkin bir sınıfı o­ luşturmuşlard ır2<•5. Osmanlı'nın son yıl larında devletin durumuyla birl ikte duru m ları bozulan öğretmenlerin örgiitlenme ve özgür olma çabalarına giriştikle­ rini, Cumhuriyetin i lanından önceki yıl larda da grev bile yaptıkları nı görüyoruz266 . Cumhuriyetin i lanından sonra 788 sayılı kanunla özel bir statüye kavuşturulan memurlar (öğretmenler) yine ayrıcalıklı bir sınıf olarak devlet korumasına alınırken durumu diğer kesimlere göre daha rahat. 16·1 Yeııi Aııııwı.wı / 9X2. lstanbııl . • ')') ..ı ı· 21 11.g.e . . s. -

aşcı.

21., A.g.ı-.. s. :n.

21'1'

Gölda�. A.g.e..

--·

s.

66.

1 982.

s.

87.


94

AHMET ORHAN

tır. Y ı llar i lerledikçe (memurların) maddi durumlarının bozu lduğunu . mesleki açıdan geri lediğini sosyal haklardan yeterince yararlanamadı­ ğını, aranan itibarlı ve varl ıklı mesleğin, itibarsız ve yoksul bir meslek haline dönüştüğünü görüyoruzır'7 • Öğretmenler toplumun ayd ın bir kesimi olarak yurtta ve dünyada meydana gelen gelişme ve değişmeleri takip ederek, mesleki yönden gelişmeyi, ekonomik yönden güçlenmeyi ve sosyal yen i haklara ka­ vuşmayı hedefliyerek zamanın şartlarına göre örgütlenme ihtiyacını duymuşlar ve yasaların elverdiği şekilde dernek ve sendikaları kur­ muşlardır. Çoğu zaman öğretmenler önce örgütlenmiş daha sonra yasal düzen­ lemeler yapılmıştır. Bu da öğretmenlerin devletin i lerisinde gittiklerin i göstermek bakım ından olumlu bir gelişmedir. Fakat ne yazık ki öğret­ menler çok zorluklarla örgütlenme haklarını almışlar, olağanüstü şart­ larla da kazandıkları bu hakların ı geri vermek durumunda kalmışlardır. Türkiye'de öğretmenlerin örgütlenmeleri dünyadaki lerden etkilenmiş. onları örnek almaya gayret ettikleri görülmüştür. 1 948 yıl ında Interlaken'de Enternasyonal AAI Kongresince onaylanan bir anatekst üzerinde 1 954 yılında Anlaşma komitesi Kurucu Federasyonunca (FIPESO-FIAI) onanmış ve onaylanmış olan Dünya Öğretmen Hakları Beyannamesinin 5.maddesi Öğretmenlerin örgütlenlerini içermektedir2r.s

A- CUMHURİYET ÖNCESİ DÖNEM a- Ta'til-i Eşgal Kanunu (9 Ağustos 1909)

23 Temmuz 1 908 tarihinde hürriyetin i lan ı ile başlayan i l . Meşru­ tiyet dönem inin ilk aylarında ekonom inin çeşitl i kesim lerinde ve özel­ l ikle A nadolu ve Rumeli Dem iryollarında başgösteren grev ler, osmanlı H ükümetinin iş uyuşmazlı klarının çözümü, grevler ve send i­ kalar gibi önem li toplumsal politika konularında be lirli yasal düzen­ lemeler getirmesine ve yasaklar koymasına neden olmuştur21"1. 8 Ekim 1 908 de Ta'til-i Eşgal Cemiyetleri Hakkında Kanun-ı Muvakkatı yürürlüğe konmuş, 9 Ağustos 1 909 da bazı değişikliklerle birl ikte Ta'til-i Eşgal Kanunu ile muvatkatlıktan kesinliğe dönüşmüş­ tür. 1 3 maddeden oluşan yasa kamuya ait işyerlerinde sendika kurma­ yı yasaklamış, kuranlara ise hapis ve para cezaları öngörme�tedir. Fakat işçi ve işverenler tarafından 3 er kişi ile temsil edilen bir . Uz.

167

Taşçı, A.g.e.,

s. 24.

l<>K Olkücil Üğretnıcn Dergisi. Cilt 269

A.Gündüz Ökcün.

7,

s.

33-34. N isan 1 996. Sayı 83. Hkz. EK- 1 .

Ta 'til-i Eşgal Kanunu 1 91)'). Ankara 1 982. Sunuş.

s.

XI.

s. 1 011


CUMHURiYET DÖNEMi ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMESİ

95

170

(aşma Kurulu" kurulmasını sağlamaktadır- . Bu kanun 1 936 yılına kadar yürürlükte kalmıştır27 1 . İlk beş maddesinde üçer kişilik komis­ yon teşki l i ve çalışmalarının esasları belirlenirken, altıncı maddede uyuşmazl ı k halinde işçilerin işi bırakabi lecekleri fakat katiyyen kanu­ na aykırı hareketler de bulunamayacakları ifade edil mektedir. Kanun Kamu h izmeti gören işyerlerinde çalışanların sendika kurmaların ı ve grev yapmalarını yasaklamakta ve buna uymayanların cezaland ırıla­ cağını belirtmekted ir272 .

b- Cemiyetler Yasası ( 1 6 Ağustos 1 909)

i l . Meşrutiyetten sonraki hürriyet ortamında ç ıkaıtı lan i lk yasad ır. Geniş bir dernek kurma hürriyeti getirmiştir. ( İçtimaat-ı Umumiye Kanunu) 271•

1 908 Kanun-i Esasi, üzerinde yapılan ufak değişiklikler ve i laveler i le tekrar yürürlüğe girmesi neticesinde bütün Osman lı vatandaşlarına. kimseye önceden haber vermeden teşkilatlanma ve toplantı hakkı veri­ yordu. (ilave madde 1 20). H atta denilebi lir ki, Kanfın-i Esiisl' n i n getir­ diği yenilikler arasında en çabuk kavranan ve derhal istifade ed ilmeye başlanan haklardan birtanesi cemiyet kurma hakkı olmuştur. Toplum hayatında toplantı hürriyeti ve cemiyetin değişik seviyedeki insanlarını bir araya getirecek cemiyetlerin teşekkülünün faydaları sonsuzdur. An­ cak Osmanl ı Devleti gibi pek çok unsuru içine alan bir devletin tanıya­ cağı cemiyet kurma ve toplantı hürriyetinin doğuracağı sonuçlar her zaman müsbet olamaz. N itekim ittihatçıların düşüncelerinin aksine menfi sonuçlar doğurmuş, kısa zaman içinde alakalı-alakasız hemen hemen her unsur milliyetçi temayül leri olan cemiyetler kurmaya başla­ m ıştır. Bu cemiyetlerin aralarında gayesi Osmanlı Cemiyetinin bir bütün olarak refahını sağlayacak hiç bir cemiyet yoktu2 74 . Cemiyetlerin bu derece h ızla kurul ması, hele kurulan cem iyetlerin etnik özellik göstermesi (bu konuda engeç harekete Türkler geçmiştir den i lebi ! i :") konunun meclise aksetmesini ve tartışı lmasını gerektirdi. 7 Temmuz 1 909'da mecliste Cemiyetler Kanunu üzerinde tartışmalar açıldı. Tartışmalar özell ikle "mi l l iyetçilik esası üzerine siyasi bir ce270 Taşçı.

Memurlar Seııdikııl Hııkhır ''e ·n;rkiye Kmıııı Seıı. Nuans Kitapç ı l ı k .

1 996, s. 7 1 . 27 1 Ökçün, A.ı:.e. .

271 Ökçün, A.ı:.e . .

27.ı

s. X I . s.

1 3- 1 4.

B k z . EK.:ı. s.

1 22.

Alpaslan I ş ı k l ı . Cumhuriyet Döneminde li'irk Sendikacılığı, Cu ıııhıııiycı Diincıııi

Türkiye Ansiklopedisi, Cilt

274 Zekeriya Kurşun, S.

Ankara

79.

7.

s.

2!!27.

Yol Ayrımında

Tıirk-Arap ilişkileri. İrfan Yayınları, lstaııbul 1 99�


AHMET ORHAN

m �etin kurulmasını yasaklayan dördüncü madde üzerinde yoğun laş­ tı 2 �. Yeni cemiyetler Kanunu 1 0 Eylü l 1 909 tarihli Takvi m-i Vekayi gazetesi nde yayınlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre önceden izin almadan cemiyetler kuru labi lecek ancak kurulduktan sonra mülki amirlere bi ldiri lecekti276

B- CUMHURİYET DÖN E M İ Kurtu luş savaşı yıl larında örgütlü bir mücadele veren v e düşmanın vatandaş kovulmasında aktif rol alan öğretmenler ve cemiyetleri M . K.Atatürk tarafından da destek görmüştü. 1 920 sonlarında 8 aydır maaşlarını alamayan öğretmenler grev bile yapm ışlard ır277 .

a- 1 924 Anayasası ve Öğretmen Örgütlenmesi

Madde 70. K işi dokunulmazlığı, vicdan, düşünce, söz yayım, yol­ culuk, kağıt, çal ışma, mülk ed inme, malını ve hakkını kul lanma. der­ nek kurma. ortaklık kurma hakları ve hürriyet"ıeri Türklerin tabii hak­ larındandır27 8. Madde 79. Bağıtların, çal ışmaların, mi.ilk edinme, hak ve mal kul­ lanım ının, toplanmaların, derneklerin ve ortaklıkların serbestlik sınırı kanunlarla çizil irrn. Madde 93. Bütün memurların n itelikleri. hakları. görevleri. ay lık ve ödenekleri göreve al ınmaları ve görevden çıkarı lmaları. yükselme ve i lerlemeleri, özel kanunla gösteri l ir2K0• Madde 88 'de "Türkiye'de yaşayan ve Ti.irk vatandaşı olan herkese Türk deni r." denil ınektedir28 1 .

b- Takrir-i Sükun Kanunu (578 sayılı)

Bu kanun, doğuda çıkan Şeyh Sait İsyanı üzerine çıkmış ve bütün demokratik haklar askıya alınmış. dernekler yasak lanmıştır. Bu ya­ sakların konmasında bazı dış etken lerin de etk i l i olduğu muhakkaktır. Musul ve Güneydoğu. Doğu ile ilgili planları olan ülkelere karşı bir tedbir olarak düşüniilmilştiir2K2. 27 ' A.g.c'. 27(1

277 1.

.

s.

.

A.g.e . s.

KO.

K1.

İsnıaıl Gölıhış. Milli Kurııılıış Savuşıııdu Oğreımenler. Üğrctıııcıı Diiııyası

lsıanhııl

1 98 1 .

27K Taşçı. A.g.c .. l 7 1J

-

2Xfl

s.

s.

Taşçı. A.g.c' .. s.

.

A.g.c'. s.

. �xı ı\.g.ı' . . s. �X2 A.g.C'. . s.

74 .

71

71.

63.

71: Tckhcıı. Sendıkulı 0.�retmen.

75.

'·

IX.

Yayıı�ları


CllMHURiYET DÖNEMİ ö(;RETMEN ÜRGflTl.ENJ\füSİ c-

788 Sayılı Kanun

97

1 924 Anayasasının 93.maddesi geregınce hazırlanarak 3 1 Mart 1 926 da yürürlüğe giren yasa memur ve müstahdemlerin tan ımın ı yaparak, bun ları sendika ve dernek kurmalarına değini lmemiş fakat 65.ınadde de "Memurlar müctemian tatil-i eşgal edemezler" deni lerek gr�v ya���! a� ın ın�slekte� çık�r� ıla� a� \freve katı !an ların da derece­ . . . lerının duşuruleceğı hükmu getırılmıştır1 909 cemiyetler yasasına göre dernek kurmaları serbest olan öğ­ retmenler 788 say ı l ı yasayla bu haklarını korumuşlardır. A ncak bu yasayla memurlara siyaset yasağı konmuştur. Siyaset yapanların işle­ rine son verileceği hükme bağlanm ıştır2K4. Madde 9. "Memurların siyasetle iştigalleri" başl ığını taşıyan mad­ de: "Memurların siyasi cemiyet ve kulüplere intisap ve devam ları. her nevi intihabata müdahaleleri ve siyasi neşriyat ve beyanatta bul unma­ ları memnu ve bilmuhakeme sübutu ha linde tartlarını muciptir. Ve­ killerin mezun kı lacakları memurlar ile val i ler ve on ların selahiyct lKö verecekleri memurlar beyanatta bulunabi li rler." 788 de 9. maddeye göre partilere üye ol mak, siyasi demeç vermek ve yazı yazmak suçu mahkemece kanıtlandığı takdirde memurların kesin ihracını gerektirmektedir. 3 5 1 2 sayılı Cemiyetler Kanunu: 28 Haziran 1 93 8 de yürürlüğe girmiştir. Öğretmen leri n (memurların) sendika kurmas ını yasaklaycııı 1 2 .maddesi nde: "Devlet, hususi idareler ve belediyelerle devlete bağlı kurum lardan h izmet karşılığı maaş ve ücret alan lar, bulunduk ları işin sıfat ve mahiyeti i le cemiyet kuramazlar." hükmü getirilmiştir281'. 1 909'da çıkan Tatil-i Eşkal, 1 926'da çıkan 788 sayılı Memur Ya­ sası ile 1 938 'de kabul ed i len 3 5 1 2 say ı l ı yasalarla tek partili dönemde öğretmenlerin cemiyet kurmaları bazı kısıtlaımılarla birlikte serbesı bırakıl ırken sendika kurmalarına izin veri lmediği görii lmekted ir�87. Burada memur ve müstahdem kanuna güre kimdir sorusuna b i r a ­ çıklık getirmek gerekir. 788 sayılı Memur Yasasında memur: "'kendi­ sine devlet hizmeti tevdi olunan ve sicili ınahsusasında mukayyet olarak umumi veyahut hususi bütçelerden maaş alan kimse·· d i r. Müstahdem ; "devlet işlerinde ücretle kullanı lan ve memurin sicilinde · .

lH.l 2X �

.

Taşçı, A.ge . s . 74 .

.. �Xö i\.g.<' ..

S.

�xr,

Taşçı. 11 .g.e.

2X?

ı\.g.e.,

S.

ı\ . g.e

S.

7."ı.

76. 76.

.

s.

7."ı.


98

AHMET ORHAN

mukayyet, bulunma�an ve memurin hukuk ve selahiyetimlen müstefit 88 ol mayan kimse" dir .

C- 1946-1 960 DÖNEMİ a- 491 4 ve 501 8 Sayılı Yasalar

5 Haziran 1 946'da Cemiyetler Kanununun 1 93 8 'de yasak ladığı (35 1 2- 1 2) memurların sendika kuramayacağı hükmü ikinci dünya savaşı sonundaki gelişmeleri de dikkate alarak 49 1 4 sayılı kanunla değiştiri lerek işçilere sendika hakkı vermiştir. Fakat kurulan sendi ka­ ların kısa sürede iktidar tarafından kapatı lmasına tepkiler büyüyünce 20 Şubat 1 947'de 50 1 8 sayılı kanun ç ıkartılarak işçi lere sendika kur­ ma hakkı verilmiştir. Bu kanunla memurlara ise sendika hakkı yine tanınmamıştır28''. Fakat öğretmenler bu dönemde yard ım ve mesleki örgütlerini kurmuş ve birleşerek güçlenmişlerdir. l 946'da kurulan Türkiye Öğretmen Dernekleri M i l l i Federasyonu (TÖDMF) bunun en canl ı örneğidir2'�1.

D- 1960-1 97 1 DÖNE M İ 1 960 yılında yapılan 27 Mayıs Devriminin M i l li Birlik Komitesi üyeleri işçi lere geniş haklar verileceğini müjdelemiş, işçi lerde grevlere başlamışlardı29 1 . 1 947 yıl ında işçi lere tanınan sendika hakkında grev yasağı mevcuttu292. 1 96 1 Anayasası işçi ve memurlar için "çalışan lar" i fadesini kul lanınca işçi ler gibi memurların da sendika kurmalarının önü açılmıştır29�. Bununla birlikte U luslar arası Çalışına Örgütü ( İ LO)'nün 98 say ı l ı sözleşmesine uygun olarak toplu sözleşme ve sendika hakkı da verilmekteydi2114 • 1 96 1 Anayasası Mad. 28. "Herkes önceden izin al maksızın si lahsız ve saldırısız toplanma veya gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahiptir. Bu hak, ancak kamu düzenini korumak için kanunla sın ırlanabil ir." Madde 29."Herkes önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir. Bu hakkın kullanıl ışında uygulanacak şekil ve usul ler kaıRK

A.,ı:.e.

s.

29°

Kaynak. Oğrelmen Örgütlenmesi, s. 26.

74.

289 Taşçı. A.,ı:.e. 29 1

.

.

s. 76; Işıklı. Cumlıuriyı·ı Diiııemi Türkiye Ansikloııedi.fi. Cilt 7.

s.

1 829-.

Fakir Baykurt'un TOS ve İlksen'in Ortak Kurultayı. Öğretmenlerin Birleşmesine Dogrıı. Ankara 1 970. s . 25

�92

29.ı

29�

A.g.ı•. .

s.

24.

Kutal. İş Hukuku Konteransları. Ankara 1 976. Taşçı. A.g.t'.. s. 77.

s.

2:1.


.,.,

CllMHURİ\'ET DÖNEMi ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMESİ

nunla gösteri l ir. Kanun devletin ülkesi ve mil letiyle büti.i nlüğünün. m i l l i güven liğin, kamu düzen inin ve genel ahlakrn korunması maksa­ dıyla sınırlar koyabil ir." 295 1 96 1 Anayasasının bu iki maddesi öğretmenlere önceden izin al­ madan toplantı ve gösteri yapma hakkını vermekted ir. Madde 46. "Çalışanlar ve işverenler önceden izin almaksızın sen­ d ikalar ve sendika birlikleri kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyel ikten ayrılma hakkına sahiptirler. Bu hakların kullanı l ışında uy­ gulanacak şeki l ve usul ler kanunla gösteril ir. Kanun devletin ülkesi ve milletiyle bütünlüğünün, m i l l i güven l iğin, kamu düzeninin ve genel ah lakın korunması maksadıyla sın ırlar koyabil ir. Send i kalar ve Sendika birliklerinin tüzükleri, yöneti m ve işleyişleri 2% demokrati k esaslara aykırı olamaz." Madde 1 1 9. "Memurlar ve Kamu İ ktisadi Teşebbüslerinin yönetim ve denetim işlerinde çalışanlar ve kamu yararına çal ışan derneklerden özel gelir kaynakları ve özel imkan ları kanunla sağlanmış olan ların merkez kurullarında görev alanlar siyasi partilere üye olamazlar. Me­ murlar ve kamu iktisadi teşebbüslerinde çalışan lar, görevlerini yerine getirirken, vatandaşlar arasında, siyasi kanaatlerinden dolay ı herhangi bir ayırım yapamazlar. Bu esaslara aykırı hareketleri mahkeme hükmü i le sabit olan lar. kamu hizmetinden temelli çıkarı l ır." 297 49.maddeye göre özel kanuna bırakı lan sendikal düzen lemeler 24 Temmuz 1 963 y ı lında 274 sayılı yasayla yürürlüğe girdi. Buna göre işçi sendikaların ı n kuruluş ve iş leyişi esaslara bağlanmıştı r2'rn. Memurlarla i lgili sendikal düzenlemeler; önce 2 Temmuz 1 9M ' te Cemiyetler Kanunundaki yasak kaldırı lmış sonra da 8 Haziran l 965 ' te 624 sayılı kanun kabul edilerek 1 7 Haziran l 965 'te yürürlüğe girın iştir2')').

a- 624 Sayılı Devlet Personeli Sendikaları Yasası

Madde 1 . "İşçi niteliğinde olanlar dışındaki kamu hizmeti perso­ nel inin ortak mesleki. kültürel, sosyal ve iktisadi hak ve menfaatlerini korumak özell ikle mesleki gelişmeyi ve aralarındaki yardım laşmayı 2'!'\

2%

A.g.e. . s. 7R.

Kutal. Türkiye "de Memur Sendikacılığınm /-lııkııki < "erç·evcsı kıı Koııfi:ransları. s . 23.

.

297 Taşçı. 11.g.e. s. �·ıx

7lJ.

ve Sorunları. iş

1luku­

Işıklı. Cumhuriyet Dönemi Tiirk Sendikacılığı. Cuııılıııriycl Dönemi Tiirkıyc ı\ıı­ sı klopcdisi. s . 28'.\'.\. 11)1) Kutal, 11.g.e .. s. 24.


100

AHMET ORHAN

sağlamak amacıyla kuracakları sendikalar hakkında bu kanun hü­ kümleri uygulanır. Bu sendikalar "sendika" veya "meslek birl iği" adı altında kuru lur." 8 Haziran 1 965 'te kabul edilen bu kanun 25 maddeden oluşmakta­ dır. Bu 25 madde yukardaki birinci maddeyi açıklay ıcı, tamam layıcı mahiyettedir. Madde 2. "Bu kanunun ! .maddesinde tanımlanan Devlet Personeli Sendikaları: Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yiirütmekle görevli oldukları kamu hizmetlerinin görüldüğü genel ve katma bütçeli dairelerin, il özel idarelerinin, belediyeleri n, köylerin ve genel ve katma bütçel i dairelerle, il özel idarelerine veya belediyelere bağlı kuruluşların ve kamu iktisadi teşebbüslerinin ve özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayanarak kukulan banka ve teşekküllerin asli ve sürekli görevli ler ve yukarıda yazılı görevlerden emekliye ayrı lmış olup emeklilikten gayri bir kanuni veya akd i statii içinde bulunmayan kimseler tarafından kuru labil ir." .ııNı Bu madde memurların sendika kurabi leceklerini hükme bağlarken memur emek l i lerin inde sendika kurabi lmesine imkan tanımaktadır. Madde 3. "Devlet personeli sendikaları, her bir kurumda veya ku­ nımlar arasında. merkez veya taşra teşkilatında ayrı ayrı veya her bir kurumun genel bütünlüğiinü veya bir kısmını veya bir meslek veya mı uzman lık kolunu ve memurluklarını kapsayacak şekilde kurulabilir.'- . Bu üçüncü maddeye göre bir iş yerinde bile birden fazla sendikanın kurulmasına imkan tanınmaktadır. Bu da sendikaların meslek mensupla­ rını bir araya getirip güçlü sendikalar oluşturmaları yerine parça lanmış daha zayıf ve küçük sendikaların kurulması sonucunu getirm iştir ki kanunun çıktığı 1 965 Haziranından 1 97 1 yıl ına kadar öğretmenler ve memurlar irili ufaklı 600 kadar sendika kurmuşlardır·1112 . Madde 4. "Federasyonlar: a- Her bir kurumun kendi çalışma alanında veya b- Değişik kurumların aynı nitelikteki meslek veya uzman lık kolu ve memurlukları için, kurul muş olan sendikalardan en az ikisinin: Konfederasyonlar: a- Federasyon lardan veya llNI

Taşçı. A.g.f . . s.

m ı A . g . e. . s .

81

82.

1 1 1 � ( icııcay �aylan . .\1emıır Seırdıkacılı.�ı

O{!.reımenlerın Hirleş111es111e l>u[!rıı . s.

2:'i.

.

r / <Jfı5 - l lJ7/J. , n . Taşçı. A g . <' .

.

'·

Hll.


ıo ı

CUMHURİYET DÖNEMİ ôCRETMEN ÖRGÜTLENMESi

b- Her biri kendi alanında tek teşekkül o larak bulunan sendikalar­ dan en az i kisi nin veyahut c- En az bir federasyon ile kendi alanında tek teşekkül olarak bulu­ nan bir sendikanın üye sıfatıyla bir araya gelmeleri suretiyle kurulurlar. Bu feterasyon ve konfederasyonlar hakkında da bu kanun hüküm­ leri uygulanır. Yukarıda yazı l ı sendika, federasyon ve konfederasyonlar bu kanun­ da genel olarak "Devlet Personeli Teşekkül leri" olarak anılm ıştır." m:ı Dördüncü maddeye göre 1 965 yıl ından 1 97 1 yılına kadar iki kon­ federasyon kurulabilmiştir. Bunlar "Türkiye Kamu Personel i Sendi­ kaları Konfederasyonu" ve "Türkiye İ ktisadi devlet Teşekkül ve Te­ şebbüsleri Personel Sendikaları Konfederasyonu"durJ0 4 . Madde 5. "Devlet personeli teşekkül leri, haklarında bu kanunun uygulanmadığı d iğer tüzel kişilerle birleşemezler veya onlarla bir tüzel kişinin üyesi sıfatıyla bir araya gelemezler." .ıo5 Bu madde ise öğretmen ve diğer memur sendi kalarının işçi sendi­ kalarıyla birleşemiyeceklerini, birleşemen in yasak olduğunu belirt­ mekted ir. Madde 6. " ! .maddede yazılı kamu hizmeti personelinin Devlet Personeli Sendikalarına üye olmaları ve üyelikten çekilmeleri kendi serbest iradelerine bağl ıdır. H içbir gerçek veya tüzel kişi, bu personele. bu konuda herhangi bir etki veya baskıda bulunamaz. Devlet personeli teşekkül lerine üyel i k veya üyelikten ayrı lma ya­ zılı başvurma ile olur." .ıoı. Madde 7 . " 1 - Anayasa Mahkemesi Başkan ve Üyeleri ve rapor­ törleri, Yüksek Hakem Kurulu Başkan ve üyeleri ve raportörleri . ha­ kim ler ve savcılar i le Danıştay Başkan ve üyeleri. kanun sözcüleri ve yardımcıları; 2- Sayıştay Başkan ve üyeleri, savcı lar, raportörleri ve denetç i leri : 3- Vali ler. Kaymakamlar ve B ucak M üd ürleri ; 4- Müsteşarlar, müsteşar yardımcı ları, genel müdürler ve katma bütçeli dairelerle kamu iktisadi teşebbüslerinin ve özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayanı larak kurulan banka ve teşekkül lerin genel müdür yardımcıları ; .

ıo_ı .I04

·105 .llKı

Taşçı. A .ı:.e . . A.g.e ..

s.

K1.

Kutal. A.g.e.

Taşçı. A.ı:.e .

s.

112

.

.

s.

24 .

.

s.

8'.'.


102

AHMET ORHAN

5- 1 5 Temmuz 1 963 tarihli ve 274 sayı lı Sendikalar Kanunu'nun 2 .maddesinin ! .bendinin 4.fıkrası hükmü saklı kalmak kaydıyla askeri şahıslar i le M i l l i Savunma Bakan lığı ve M i l l i G üvenl i k Kuru lu Genel Sekreterliği memurları; 6- 1 5 Temmuz 1 963 tarihli ve 274 sayılı Sendikalar Kanumı ' ııuıı 2.maddesinin ! .bendinin 4.fıkrası hükmü saklı kalmak kaydıyla Jan­ darma Genel Komutanl ığı ve Emniyet Teşkilatı mensupları; 7- M i l l i İstihbarat Teşki latı ( M i l l i Emn iyet H izmeti) memurları: 8- Kanuna göre si lah taşımaya ve zor kul lanmaya yetk i l i kamu hizmeti personel i ; 9 - Dışişleri Bakanlığı memurları v e dış misyonlarda çalışan memurlar: 1 O- (Yönetim kurulundaki işçi temsi lcisinin işçi sendikalarına iiye olma hakkı saklı kalmak kaydıyla) Kamu İ ktisadi Teşebbüslerinin ve özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayan ı larak ku­ rulan banka ve teşekkül lerin yöneti m kurul u üyeleri: 1 1 - Din ve ibadet işlerinde çalışanlar; ve 1 2- Devlet Personel i heyeti başkan ve üyeleri, bu kanuna göre sendika kuramaz ve bu kanuna göre kurulan sen­ dikalara üye olamazlarJ07 . Yedinci madde yüksek yargı organları, yüksek yönet ici ler, askeri şahıs lar, emn iyet mensupları, dışişleri ve din görevl i leri gibi hiz­ metleri yürüten ler yani adalet, emniyet, askeri, dışiş leri ve din gö­ rev l i lerine sendika kurma ve kuru lan sendikalara üye olma yasağı getiriyor. Bu da tabi idir ki anayasanın eşitlik ve adalet i l kelerine uymamaktad ır. Madde 8. "Temmuz 1 963 tarihli ve 274 say ı l ı Send ikalar Kanunu­ mın 4.maddesinin l /b bendinde yazı lı olan h izmet akdiyle çalışan şahıslar, bu kanuna göre sendika kurabilir ve sendikalara üye olabil ir­ ler: 7 .madde hükümleri sakl ıdır." Madde 9. " Devlet Personel i sendikaları üye lerinin 2 . maddede ya­ zılı kurum ve görevlerden; a- Çekilmek suretiyle; veya b- Kurum yönetim organlarınca kanunların verdiği yetki içerisinde haklarında alınmış ve kesinleşmiş idari kararlar; veyahut ı:- Ad l i yargı mercilerince teci l edilmeksizin kesin hükme bağlan­ mış, cezası medeni haklarını kul lanmayı önleyici veya kamu h izmetle­ rinden çıkartı lmasını gerektirir bir suçtan dolayı ayrıl maları hal inde iiyel ik sıfatları kend i l iğinden düşer." 1117

Taşçı. A._ı1.e .

.

s. 81-84; Kuıal. A.g.e., s.

25.


CUMHURiYET DONEMi OGRETMEN ORGUTLENMESI

Madde 1 O. "Devlet Personel Sendikası üyel iği sıfatı kalkm ış olan­ ların Devlet Personel i teşekküllerinin kurdukları kooperatifler ve yar­ dımlaŞma sandıklarındaki üyelik hakları ve toplu sigorta sözleşmele­ rinden doğan hakları, yapmış oldukları ödemeler oranında ve devlet personel teşekkül lerinin tüzüklerinde bel irti lecek şart ve süreler içeri­ 308 sinde saklı kalır." Madde 1 1 . "Devlet Personel teşekkül leri, tüzüklerin i Devlet Per­ sonel i Dairesi Başkanl ığına vermekle tüzel kişi lik kazanırlar. Bu teşekküller, kuruluşlarını takip eden ilk iş gününde, merkez o­ larak seçtikferi yerin en büyük idare üstüne, tüzüklerinin iki örneğinin ilişik olduğu bir bildirim vermek zorundadırlar. Bu bildirimde teşek­ kül merkezinin adresi de bildiril ir. İdare üstleri yukarıdaki fıkrada yazı lı belgelerden başka hiçbir bel­ ge isteyemezler. Bu bildirim ile bildirime ek tüzüğün iki örneği Devlet Personeli Dairesi Başkanl ığına makbuz karşı lığında elden veri lir veya iadeli taahhütl ü olarak posta ile gönderilir. Tüzükte veya teşekkül merkezinin adresinde değişiklik hal inde de bu madde hüküm leri uygulanır." Jı�J Madde 1 2. "Devlet Personeli teşekkül lerinin tüzüklerinde: a- Teşekkülün adı ve merkezi olarak seçilen şehir veya kasaba. b- Teşekkülün konusu ve amacı; c- Katılma, çıkma ve çıkarılma usul ve şartları ; d- Üyelerin hak ve yükümlü l ükleri ; e- Yükümlülüklerine uymayan üyeler ve görevli ler hakkında uy­ gulanacak müeyyideler ve bunlara itiraz yolları ile müeyyidelerin kesinleşme şartları; f- Teşekkülün genel kurulu ile yönetim organı ve diğer organları­ nın kuruluş, toplanma, çal ışma, yönetim ve denetim şekil ve usul leri ile görevleri ve yetkileri, seçim usulleri ; g- Teşekkülü temsil yetkisinin kimler tarafından kullanılabileceği; h- Teşekkülün merkez ve diğer teşki latının kuru luş ve yönetim u­ sulleri ile yetki leri ; i- Teşekkülün dağılmasına ve malların tasfiyesine ilişkin hükümler; k- Mevzuata ve amaçlarına aykırı almayacak diğer gerekli ve fay­ dalı hususlar; 1- Tüzüğün nasıl değiştiri lebi leceği; IOK Taşçı. A.,ı:.e . . s. ll�J Taşçı. A.g.e . . s.

85. 11.


1114

AHMET OKHı\I\

ın- Kurucuların öz (ad) ve soyad ları ile görev leri, meslekleri ve i ­ kametgahları; n- Geçici ilk yönetim organını teşk il eden kurucuların öz (ad ) ve soyadları ; bel i rti l i r." .ı ı o Madde 1 3 . ''Devlet Personeli teşekkül leri, tüzel kişi olarak genel hiikiimlere göre sahip oldukları yetkilerden başka, aşağıda be lirtilen faal iyetlerde bulunabi lirler. a- Kamu hizmeti personelini i lgi lendiren mesleki meseleleri, mes­ leğin gel işmesini, üyelerin personel hukukundan doğan, maddi ve manevi hak ve yükümlülüklerini, mesleğin ve üyelerin yararına en uygun şeki lde halle çalışmak ve savunmak; b- Personel hukukunu i lgilendiren mevzuat ve konular üzeri ndt· i ncelemeler yapmak ve ilgi l i kurumlara tekl itlenle bul unmak; c- Kuru m ların, çalışma yerlerin i ve hizmetlerin veri m l i l iği konula­ rında görüşlerini bildirmek ve işbirliğinde bulunmak; d- Daire ve büroların hizmete elverişl i l iği ve sağl ı k şartlarına i l iş­ kin konularda tekliflerde bul unmak: e- İsteyen iiyelerine, kredi ve yapı kooperatifleri kurması için teşebbüslerde bulunmak ve yard ım etmek; g- Yardımlaşma sandıkları kurmak; h- Üyeleri adına toplu sigorta sözleşmeleri yapmak: i- Üyelerinin müşterek hak ve menfaatlerinin takibinde veya hukuki yardıma ihtiyaç hallerinde iiyelerini ve mirasçıların ı idari ve yasal her nevi ve derecedeki merci ler önünde temsi l etmek ve ettirmek, dava açmak ve bu miinasebetle açtığı davadan dolayı husumete ehil olmak j- Üyeleri nin mesleki bilgilerini ve yeterl i l i klerini artıracak. kül­ tiirlerin i gel iştirecek konferanslar ve kurslar tertiplemek ve benzeri faal iyetlerde bulunmak; k- Kuruluş amaçlarına ve faaliyetlerine uygun yayın larda bulunmak; 1- Üyelerinin çocukları için kreşler ve yuvalar emekli üyeleri için ihtiyarl ık yurtları ve konutları kurmak ve yönetmek; m- Üyelerinin ve ai lelerin in boş zamanlarını ve tat i l lerini iyi ve faydalı şek i lde geçirmeleri ve sağl ıkları için, kar amacı giitmemek şartıyla. din lenme yerleri ve spor alanları, parklar ve k itaplıklar kur­ mak ve yönetmek; n- Üyeleri arasında iyi münasebetlerin kurulmasın ı ve devam etti­ rilmesini sağlayacak toplantılar ve eğlenceler teı1iplemek; 1 111

Taşçı. 11.g.e .

.

s.

K7.


Cl ! l\IHl lRİ\'H r>ÜNEl\Iİ ÖGRETl\IEN ÖRGÜTLENl\U:Sİ

IO!'

o- Mevzuata ve amaçlarına uygun faal iyetleri ve görevleri için her türlü mal ları edinmek."_; 1 1 Madde 1 4 . ''Devlet Personel i teşekk ü l leri: a- Herhangi bir surette siyasi faal i yette bulunaıııazlar3 1 2 : b- Siyasi parti lerden ve onlara bağlı teşekkü l lerden. 1 5 Temmuz 1 963 tarihli ve 274 say ı l ı Sendikalar Kanununa göre veya Lsııa f w Küçük Sanatkaklar Kanunu gereğince kurulan veyahut kamu kuru luşu n iteliğindeki meslek kuruluşu vasfını taşıyan işçi ve işveren mesleki teşekkül lerinden herhangi bir suretle madd i yardım kabul edemez: oııla­ ra maddi yardım yapamaz ve onların teşkilatı içerisi nde yer alamazlar: c- Bir siyasi partinin adı altında kuru lamazlar: d- H içbir siyasi teşekkülün leh veya a leyh i nde herhangi bir davra­ nışta bulunamazlar; e- Üyelerine doğum ve ölüm h a l i ndeki d i ıı i törenler i ç i ıı gere k l i sosyal yard ı m ların yapılmasından başka hiçbir d i n i faa l iyete girişemez ve katılamazlar. f- Grev teşebbüs ve faaliyetleriıı i destekleyici davranışlarda bulu­ namazlar: g- Gel irlerini mevzuatın ve tüzük lerin i n gösterd iği amaç ve h a l l e r d ışında harcayamazlar: h- Organların ı n toplantı ve çal ışmalarını. bu kanunun 2 . maddesinde yazılı kurum lara ayrı lmış yerlerde. çal ışına saatleri d ışında da olsa. yapamazlar; i - Devlet Personeli hukukuna ve kamu h izmeti giire v l i lerine i l i � ­ kin mevzuatın uygulanmasına d a i r istekleri n i aç ı k lamak veya des­ tek lemek amac ı y l a açık yer toplantı ları ve gösteri yi.i rüyüşleri yapa­ mazlar: j- Bakan lar Kurulundan bir kararnameyle izin almadıkça dış kay­ naklardan h içbir suretle yardım kabul edemezler: k- Bakan lar kurul u ndan bir kararnameyle izin al madı kça m i l lctle­ rarası teşekki.i 1 lerc katı lam azlar: Bu kanunun 2 . maddesine göre Dev let persone l i send i kası kurabı­ lecek veya bu send ikalara üye olabi lecek k imselerin memurluk vasfııı ı esas a larak kuracakları veya üye o labi lecekleri dernekler hakkında da bu maddede yazı l ı yasaklamalar uygulan ır. Bu kanunun 7 . maddesinde yazı l ı Devlet Personel i n i n meımırluk vasfı n ı esas alarak kuracakları veya üye olabi lecekleri dernekler, bu

.ı ı

ı

Kutal. A.g.e. . s .

l f ! Kutal. A.g.e.. s.

24: Taşçı. Ag.e . . 25:

s.

88-89.

Taşçı. A.ge . . s . KlJ.


JU(ı

AHMET ORHAN

kanunun 1 3 .maddesinin (t), (g), (1), (m), (n), (o) bentlerinde giisteri­ lenler dışında faal iyette bulunamazlar."m Madde 1 5 . "Devlet Personel teşebbüsleri mensuplarından siyasi partilere kayıtlı olan lar, bu teşekkü l lerin organlarında ve yönetim . denetim ve temsi l görevlerinde bulunamazlar. Yukarıdaki fıkra hükmü, bu kimselerin, söz konusu teşekkül lerin ve bu teşekkül lerin şubelerinin genel kurallarında üye olma hakkını ortadan kaldırmaz; ancak bu kimseler, genel kuru lların başkan lık divanlarına üye seçilemezler." Madde 1 6. "Devlet Personel i teşekkül lerinin gel irleri : 1 . a- Üyelerinden alacakları aidattan; b- M evzuata ve tüzüklerine göre yapabilel:ekleri faal iyetlerden do­ ğan gelirlerden, ve l:- Bağışlardan ibarettir. 2. Bu teşekkül ler üyelerinin ödeyecekleri aidat miktarı Cemiyetler Kanunundaki kayıtlara bağlı olmaksızın, genel kuru l larının kararıyla tesbit edi lir. 3- Bu teşekkü l lerin bağış kabul etmeleri, Bakanlar Kurulu Karar­ namesi ile sınırlandırı labilir veya yasaklanabil ir." Madde 1 7. "I 5 Temmuz 1 963 tarihli ve 274 Sayı l ı Sendikalar Ka­ nununun 22. maddesinin 4. bendi i le işçi ve işveren sendikalarına ve bunların üst teşekkül lerine tanınan haklar, bu kanunda söz konusu devlet personel i teşekkül lerine de tanınır." Madde 1 8. "B u kanunda öngörülen send ikalara ; i.iyelerinl:e ö­ denecek aidatın sen idka tarafı ndan gösteri lecek m iktarı; bu üyele­ rin çalıştık ları kurumlarca ayl ı k veya ücretleri nden kes i lerek sen­ d i ka ya ödeni r." Madde 1 9. "Feshedi len veya infisah eden Devlet Personeli teşek­ kül lerinin malları, bu kanuna göre kuru lmuş diğer teşekkül lerden b irine veya birkaçına, teşekkül tüzüğünde belirtilen şeki lde devred ile­ bilir. Teşekkülün mal ları, bundan gayrı gerçek veya tüzel herhangi bir şahsa veya teşekküle veya kuruma devredi lemez veyahut feshed ilen veya infisah eden teşekkülün üyeleri arasında paylaşı lamaz." 1 1 ·1 Madde 20. "Devlet Personeli teşekkül lerinin genel kuru lları, 5.madde hüküm lerine aykırı kararlar aldıkları takdirde, bu teşekkiil ler infisah etmiş sayılırlar."m . s. 25; Taşçı. A . g e. . s. 90-9 1 . ·1 1 4 Ersin Taşçı. A.g.ı' s. 9 1 -92. 11' Kutal. Axe . . s. 25; Ersin Taşçı. A . ,li. e . s. 9:1. 1 1 1 Kutal. A.,li.e .

. .

.


CUMHURİYET DÖNEMİ ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMESİ

1117

Madde 2 1 . "A- Tüzüklerinde veya yönetici lerinde vaki değişikliği derhal; B- Üye sayı ları ile mali durum larını ise, vaki istek üzerine; Teşekkülün bulunduğu yerin ven büyük idare üstüne veya ilgili ku­ ruma bildirmekle görevlidirler. (B) bendi için yılda en çok iki defa talepte bulunabil ir."rn' Madde 22. " 1 - 1 3 . ve 1 4 . maddeler ve 1 6.maddenin 3 .bend i hü­ kümlerine aykırı hareket ve davranışlarda bulunan yönetim organı başkanı ve üyeleri ile bu hareket ve davran ışlar genel kuru l larda vuku bulduğu takdirde, bu hareket ve davranışları müsamaha i le karşılayan başkan lık mevkiinde görevde bulunan kimselere, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası veri lir, 2- 6. maddenin 2. fıkrası hükmüne aykırı hareket edenler beşyi.iz liradan iki bin liraya kadar ağır para cezasına mahkum edi l irler. 3- 1 5 . maddeye aykırı hareket eden lere üç aydan altı aya kadar ha­ pis cezası Madde 23: "Bu kanunla düzenlenmem iş hususlarda Ti.i rk Medeni Kanunu ile Cem iyetler Kanunu hükümleri uygu lanır." Madde 24: "Bu kanun yayımı tarihde yürürlüğe girer." Madde 25 : "Bu kanunu Bakanlar Kurulu yürütür." m . 624 sayılı Devlet Personel i Sendikaları Kanunu Türkiye 'de Öğ­ retmen lerin sendika kurabi lmelerine i mkan tanıyan i l k yasad ır. H i ç şüphesiz b u önemli bir gelişmedir. Fakat batıdaki öğretmen send ika­ cılığı ve Türkiye'deki işçi send ikacılığı ile karşılaştırıldığında çok önemli eksikleri olan oldukça kısıtlayıcı, adeta dernek görünüm ünde bir sendika yasasıdır. 1 - 1 . Madde de "Bu sendikalar "Sendika" veya "Meslek birliği" a­ dı altında kurulur." Deni lerek sendikaların bir meslek birliği olduğu ifade ed ilirken, 1 3 .madde de resmi kurumlarla işbirliğinden bahsedil­ mekted ir. 2- İkinci madde de emekli öğretmenlerin de sendika kurabilecekleri olumlu bir gelişme olarak görülürken üçüncü maddede merkez ve taşra teşkilatlarında ayrı ayrı sendikaların kurulabi leceği esası sendikal birliği bozucu bir nitelik taşımaktadır. N itekim kanun çıktıktan birkaç yıl sonra kurulan Türk PERSEN (Türkiye Kamu Personeli Sendikaları Konfedarasyonu) 1 97 1 yılına kadar kurulmuş yüzlerce (600 civarında) memur sendikasından sadece %1 0'unu içine alabilm iştir. Bu durum gi.iç lii ve yaptırımcı sendikaların oluşmasını engellediğini göstemıektedir. .ı 11'

J 17

Taşçı, A.g.ı• . . s. Taşçı, A.g.e . . s.

91.

94.


1 1111

AHMET ORHAN

3- Sendikaların işçi sendikalarıyla birleşmesi veya birlikte hareket etmeleri beşinci maddeyle yasaklanmıştır ki buda öğretmen sendikaları için olumsuz bir durum oluştunnuştur. Şöyleki M i l l i Eğitim teşkilatında çalışan işçi niteliğindeki çalışanlarla memur ve öğretmenlerin ayrı ayrı sendikaları olabilmekte fakat birisi 274 diğeri 624 sayılı yasalara tabii olduğundan birleşmeleri veya birlikte hareket etmeleri yasaklanmakta­ dır. Burada çalışanların aleyhine bir durum meydana getirmektedir. 4- Yedinci madde de adalet, savuma, güvenlik, yüksek dereceue yönetici ler dışişleri ve diyanet mensuplarının sendika kurmaları ya­ saklanmaktadır. Zaten işçi lerle memurlar arasında bir ayırım yapıl­ m ışken, birde memurlar arasında ayırım yapılm ıştır ki buda Anayasa­ nın eşitlik ve adalet i lkelerine aykırı olduğu gibi memurlarında aleyhi­ ne bir durum arzetmekteuir. 5- Devlet memurlarının siyasi faal iyette bu lunmalarını yasaklayan ondördüncü madde öğretmen sendikalarının işçi sendikalarından, siyasi partilerden esnaf kurul uşlarından, iş verenlerden yardım almalarıda yasaklanmaktadır. Öğretmen sendikalarının h içbir siyasi parti nin leh ve aleyh inde bulunmalarıda, üyelerinin doğum ve öllim törenleri dış ında dini faal iyette bulunmalarıda yasaklan maktadır. Ondördiincii madde aynı zamanda öğretmen sendikalarının grev yapmalarını ve grevi desteklemeleri, açık yer toplantıları ve gösteri yürüyüşlerini yapmalarını ve Bakanlar kurulundan izin al madan mil­ letlcrarası teşekküllere katı l maları ile dış kaynaklardan yardım alıımla­ rı da yasaklanmaktadır. Bütün bu özellikleriyle özell ikle 1 4 . madde öğretmen sendikalarını yasaklarla dolu bir dernek durumuna düşürürken, onları siyasi parti le­ re ve siyasi iktidara daha bağım l ı bir hale getirmektedir. Her söz ve fiilin siyaset sayılabi leceği bir durumda öğretmenlerin eli kolu bağla­ nırken siyasetçi lerin öğretmenler üzerinde baskı kurmaları kolaylaş­ makta, grev hakkının da olmayışıyla öğretmen hak arama ve kendini gel iştirmede yaptırımdan uzak savunmasız bir hale getirilmekted ir. Nitekim Balıkesir'de 1 968 de öğretmen lerce yapılan bir yürüyüş Ana­ yasa Mahkemesine götürülmüş ve 624 sayılı kanunun 1 4/ 1 maddesi Anayasa mahkemesince bozu lmuştur. Netice itibariyle de görü lüyor ki 624 sayılı yasa öğretmenlerin ör­ glitlenme ihtiyacını karşı layacak n itelikten uzaktır. Öğretmenlerin örgütlenmeleri bölümünde de gördük ki böyle olmuştur.

b-657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ve Öğretmen Örgütlenmesi 14 Temmuz 1 965'te kabul edi len 657 sayılı Devlet Memurları Ka­ nunu, l 926'da kabul ed ilen 788 sayılı kanunun 1 96 1 Anayasasına


CUMHURiYET DÖNEMi ÖGRETMEN ÖRGÜTLENl\lt:Sİ

ıo•ı

uygun olarak güncelleştirilmesi düşünü lerek çıkartılm ıştır. Kanun Memurlara ve öğretmenlere sendika kurmayı engellemeyen 1 96 1 Anayasası nedeniyle ortaya çıkan öğretmen ve memur sendikalarına hukukilik kazandırmak açısından çok önem lidir. 657 'de öğretmenlerin Sendika kurmalarını engel leyici bir hüküm yoktur. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 22.maddesi; memurların sendikal haklarını teminat altına alm ıştır.l l K . 1 46. Madde de "Bu kanunun birinci maddesin in birinci fı krası kapsamına giren memurlar aylık, ücret, ödenek. hizmetle ilgili her çeşit ödeme ve bunların şekil ve şartları bakımından bu kanundaki hüküm lere. aynı maddenin ikinci fıkra kapsam ına giren memurlar özel kanunlardaki özel hükümlere tabidir." 2. maddesinde "Bu kanun, Devlet memurlarının hizmet şartlarını. niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini. ilerleme ve yükselmelerini. ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini düzenler. Bu kanunun uygulanmasını göstermek veya emrettiği hususları belirtmek üzere tüzllkler çıkartılır. Bu kanunda öngörülen yönetme­ likler bakanlar kuru lu kararı i le yürürlüğe konulur."·" ''. Bu maddeler memurlarla ilgili her ti.irili düzenlemeyi, gerekli gii­ rüldüği.lnde ti.izi.ik çıkarmayı hükme bağlarken toplu pazarlık ve toplu iş sözleşmesinde engel leyici bir durum içermemektedir. 26. madde: "Devlet memurlarının kamu hizmetlerini aksatacak şe­ kilde memurluktan kasıtlı olarak birlikte çeki lmeleri veya görev lerine gelmemeleri veya görevlerine gelipte de devlet hizmetlerinin ve işleri­ nin yavaş latı lması veya aksatı lması sonucunu doğuracak eylem ve hareketlerde bulunmaları yasaktır." 121 1. 27. madde: "Devlet memurlarının greve karar vermeleri. grev ter­ tiplemeleri, i lan etmeleri. bu yolla propaganda yapmaları yasaktır. Devlet Memurları herhangi bir greve veya grev teşebbüsi.ine kat ı­ lamaz; grevi destekleyemez veya teşvik edemezler."1 2 1 . B u iki maddeden 26. madde memurların. öğretmenlerin işten topluca çeki lmeleri veya işi yavaşlatma yoluyla hizmetlerini aksatmalarıııı ya­ saklarken 27.maddede de memurların grev yapmaları. destek lemeleri ve propagandasını dahi yapmaları kesin bir şekilde yasaklanmaktadır. llX ı ı •ı ·1211 12 1

t\.g.t'.

.

S. lJ) .

Ta�çı. ı\.g.e .

.

Taşçı. Ag.e . . Taşçı. A.g.<'. .

s. s.

<J).

'J7 .

s. lJ(ı.


1 10

AHMET ORHAN

226.madde: "Bu kanunun uygulanması dolayısı ile ortaya çıkabile­ cek meselelerde ve genel olarak kamu personelinin ödevleri, hakları. çalışma şartları, yükümlülükleri ve kamu h izmetlerinin yürütülmesi ile ilgili konularda mütaala vermek üzere; a- Genel n itelikli konular bakımından merkezi, b- Bir kurumla ilgi l i konular bakımından o sınıf personeli için, c- Kurumlar arası sınıfla ilgili konular bakımından o sınıf personeli için, d- Kurumsal sınıflarla ilgili konular bakımından o kurum personeli için. Görüşme ve Danışma Kurul ları kurulur." " . . . . . . . Görüşme ve Danışma Kurul ları, Devlet Personeli Sendikalarınca veya meslek birl iklerince, Federasyonlarca veya Konfederas­ yonlarca kendi üyeleri arasından seçilecek personel temsilci leri i le yetki l i organlarca yine personel arasından atanacak idare temsilcile­ rinden meydana gelir." 322. Bu madde ile öğretmen sendikalarının bel irleyeceği temsi lci lerle. yine personel içerisinden yetkili yönetici leri n seçeceği kişi lerden olu­ şan Görüşme ve Danışma Kurul larının o!uşacağı hükme bağlan ırken 1 965- 1 97 1 arasındaki öğretmen sendikalarının kurulduğu dönemde bu madde hiç işletilmem iş, sendikalar adeta yok sayılarak muhatap dahi kabul ed ilmemiştir. Dolayısıyla 657 sayılı kanunun 227, 228, 230 ve 23 1 .maddeleri i­ dareyle Toplu Görüşme ve danışma kurullarıyla ilgili esasları bel irle­ mektedir. Bunun içinde yasal düzenlemeler gerekmektedir. İşte bu yasal düzenlemeler bugüne kadar yapılmamıştırm .

E- 1 97 1 - 1 980 DÖNEMİ a-12 Mart Dönem� 1 971 'de Anayasada ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda Yapılan Değişiklerle Öğretmen Örgütlenmesi Öğretmen sendikaları 1 96 1 Anayasasının "işçi niteliği taşımayan kamu hizmeti görevlilerinin (memurların) bu alandaki haklarının kanunla düzenleneceği" hükmünü getiren 46.maddesi gereğince hazırlanan 624 sayı lı" devlet Personeli Sendikaları Kanunu"na göre kurulmuşlardr12� . 1 2 Mart olağanüstü döneminde 20.09. 1 97 1 tarih ve 1 488 sayılı ka­ nun i le yapılan iki Anayasa değişikl iği sonucu Kamu çalışanlarına sendika kurma ve sendikalara üye olmayı yasaklamıştır1 25 • 122 Taşçı. A.g.e.

.

s.

121 Taşçı. A.g.e. . s.

·1 24 Taşçı. A.g.e . 125 A.g.e. . s. 99. .

s.

97 .

99.

97.


CllMHllRİ\'ET DÖNEMİ ôCRF.TMEN ÖRGÜTLENMESİ

IJ 1

Bu değişikliklerden biri 46.madde ki "çal ışanlar" ibaresi "işçiler·· olarak değiştiri l i rken yine 46.maddede yer alan "işçi n iteliği taşıma­ yan kamu hizmeti görevlilerinin bu alandaki hakları kanunla düzenle­ nir" bölümünün maddeden çıkartılması ile olmuştur. İkinci değişiklik ise 1 96 1 Anayasasının 1 1 9.maddesindeki me­ murların, siyasi partilere girmesini yasaklayan maddesinin içine "sen­ dikalara girmek" ibaresi i lave edilmiş ve maddenin sonu "işçi n iteliği taşımayan kamu h izmetli lerinin mesleki menfaatlerini korumak ve geliştirmek amacını güden kuru luşların bağl ı olacakları hükümler kanunla düzenlenir" bölümü eklenm iştir. Bu iki madde de yapılan değişikliklerle öğretmenlerin sendika kurma, sendikalara üye olma toplu pazarl ık ve grev yapma hakları el lerinden alınarak bu hakların "çalışan lar" yerine sadece işçi lere ait olduğunu hükme bağlamaktadır. 22 Eylül 1 97 1 de yürürlüğe giren Anayasa değişikliği sonucu, da­ ha önce kurulan öğretmen sendikaları ayn ı tarihte kapatı lm ıştır�2''. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ' nun 22.maddesi, 20.9. 1 97 1 Anayasa değişikliğinin gereği olarak 23. 1 2. 1 972 tarihinde 2 sayılı Kanun Hükmünde Kararname i le yürürlükten kaldırılm ıştır 1n Böyle­ ce Devlet memurlarının sendikal haklar güvencesi ortadan kal kmıştır. Diğer bir değişiklik ise 226. madde de yer alan GÖRÜ Ş M E ve DANIŞMA KURULLA Rl ' nın 22.maddeye uygun olarak sendika temsilcilerinden oluşan üyeliklerinde ki ''Send ika" ibaresinin kaldırıl­ masıyla olmuştur. 226. madde 23 . 1 2. 1 97 1 tarihindek i değişi kl ikle şu şekli alm ıştır: "Kamu personelinin yönetimi i le ilgili konularda görüşünden yarar­ lanmak üzere DAN IŞMA KURU LLAR! kurulur." Bu kurullar: A- Y üksek Danışma Kurulu B- Kurum Danışma Kuru lu, olmak üzere iki tiptir. Yüksek Danışma Kurulu, kamu personel i yönetimi ile ilgili genel kurullarda iştişari mütaala vermek üzere merkezi bir teşekkül o larak kurulur. Kurum daşınma kurulu, kurum personel i yönetimi ile ilgi l i konu­ larda, istişari müteala vermek üzere her kurumda kurulur. Bu kurullar eşit sayıda idare temsilci leri i le personel temsilci lerirı­ den meydana geli r." 1 26 A.ı:.e . . 1 2 7 A.ı:.ı' .

.

s.

1 <Kl.

s. 95.


Alll\IET ORll.-\N

1 12

657 sayılı Devlet Mcınurlan Kanumın ·ımn 227-228-210 \'C 21 1

maddeleri Danışma Kurullanııın oluşumu ve işleyişi

hükümlerini

içerir. Fakat 21 1 .maddede de ifade edilen personel seçimleriyle ilgili

yönetmelik idare tarafından buhrtine kadar çıkartı lmadığıııdan bu kıı­ 12� nıllar halen kunılamaınışl ır . Görülüyor

ki

1 2 Mart 1 97 1 dönemi öğretmen sendikalarının ve di­

ğer hak ve özgürlüklerinin öniinü kesmiş bunların özellikle sadece i şçilere taıuna haklar olduğu hükümlerini getinniştir. Böylece öğreı­

men sendikaları kapatıhnış öğretmenler için yeni bir dönem . ..dernek­ ler dönemi"' başlamıştır. 1 97 1 de Anayasa değişikliğinden sonra ku­

rulan öğretmen dernekleri, 1 97 1 öncesinin öğretmen sendikalannın

devamı niteliğindedir. Örneğin TÖB-DER "in kunıcuları TÖS "lülerdir. TÖS " ün ımıl larıda TÖB-DER ·e devred i lıııiştir32'ı.

F- 12 EYLÜL 19811 DÖNEMİ, 1 982 ANAYASASI VE ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMELERİ İLE İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER 1 2 Eylül 1 980 Askeri Darbesinden hemen sonra biitün siyasi par­

tilerin. derneklerin ve işçi sendikalannın faali yelleri durdu mi muş ve bu kunıluşların bazıları hakkında Askeri Sıkıyönetim Mahkemelerince davalar açıhmşLır3w.

1 2 Eylül 1 982 Askeri Darbesiyle 1 % 1 Anayasası askıya ahıumş ülke

MİLLİ GÜVENLİK KONSEYİ kararlanyla yönelihneye başlanmışıır1 1 1 .

Bu dönemde 1 402 sayılı yasada değişiklik yapılarak Kamu göre,·­

l i lerinin işlerine son vcnne yetkisi sıkıyöneı i m komutanl ıklarına Ye­ ri lmiştir. Bu sıkıyönelim komutanları da bıı yetkiye dayanarak birçok kamu çalışanının (öğret menin işine son vermişt ir).

1 O Ocak 1 98 1 tarihinde Türk Ceza Kanununda yapılan bir deği­

şiklikle memurların veya işçi niteliği taşımayan kamu görevli lerinin görev niteliğindeki eylemlerine hapis cezalan getirilmişıir1 1 2 . Sendikal haklar 1 982 Anayasasında y i n e

( 1 97 1 Anayasa değişikli­

ğinde olduğu gibi) sadece işçilere tanınmışıır. Yalııız 1 982 Anayasa­

sında Memurlarııı sendika kurması veya kurmaması konusunda ser-

.ıı�

il.g.e., s. 91<-'J'J. ·1 29 T(JS Dosyası L s. 1 9 5 . .ı.ııı

wt .ı.ıı

Uc

Kürşat lstaııhullu. / :! t:l'liil Sonrasındu Sendıkol l >iiııcıııi TCırkiyc \ııs ikl o p � di s i Cilt. 7, s. 1 !<J9 . .

,.-1 .g.e. .

'·

.

1 !<1'J: Ta�çı. . l.g.e . .

Ta�� ı. .-1.g.c. . s. 1 O 1 .

.

s.

1 00.

Ycırnlur "" SendıkCl(:ılık.

Cııınlıuri­


CUMHURiYET DÖNEMi öGRETMEN ÖRGÜTLENMESİ

IB

best bırakıcı veya yasaklayıcı herhangi bir hüküm yer almamış ancak işçi sendikalarıyla i lgi l i bir çok yasaklayıcı hüküm Anayasada detay lı bir şekilde yer alm ıştırm. 1 990 yılında itibaren Anayasanın 90.maddesi ve Kamu Çalışanları sendikaları ile ilgili boşluktan yararlanan öğretmenler ( l 986' 1arda başlattıkları çalışmalarını 1 988 yıl ında fi i l iyata dönüştürerek dernek düzeyinde kurdukları örgütlerinin oluşturduğu temele dayalı olarak) . rn sendı kalaşmaya başlamışlardır · . 1 992 yılında TBM M ' de kabul edi len Birleşmiş M i l letler Teşki latına bağlı İ LO (Uluslararası Çalışma Örgütü) sözleşmelerinin sendikalarla i lgili maddeleri gereğince, 26 Temmuz 1 995 tarih ve 4 1 2 1 sayılı kamı­ nun yürürlüğe girmesiyle öğretmen sendikalarının önü tekrar aç ılmış fakat bununla i lgili kanun dlizenlemeleri henüz yapılamamıştır1·1'. 1 982 Anayasasının 3 3 .maddesi "Herkes önceden izin al maksızın dernek kurma hakkına sahiptir"" Deme� � urabi lmek için �anun� n g�sterdiğ i � i ! �� ve belgelerin. ka­ ,· " _ · . nunda belırtılen yetkıl ı mercıe verılmesı yeıerl ıdır Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapı lacağı kanunla düzenlenir. Aynı işyerinde, aynı dönem için birden fazla toplu iş sözleşmesi yapılamaz ve uygulanamaz.''m Madde 90 "Tiirkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve mil letlc­ rarası kuruluşlarla yapılacak andlaşınaların onaylanması. Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır. Üsülüne göre yürürlüğe konulmuş m i l letlerarası andlaşmalar ka­ mın hükmi.indedir. aunlar hakkında Anayasaya ayk ırı l ık iddiası i le . 1'18 Anayasa mahkemesıne başvurulamaz· · . Madde 1 28 "Devlet, Kamu İ ktisadi Teşebbüsleri ve d iğer kamu tii­ zel kişi lerinin genel idare esaslarına göre yliriitmekle yi.iki.imli.i olduk­ ları kamu h izmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekl i görevler , memurlar ve d iğer kamu görevl i leri eliyle görülür. Memurlar ve d iğer kamu görev lilerin in n itelikleri, atanmaları. gii­ rev ve yetk i leri, hakları ve yüküm llili.i k leri. aylık ve ödenekleri ve diğer özlük iş leri kanunla düzenlenir. JD 114

.

A._ı:.e .

s. 100.

Taşçı. 11.,ı:.e . .

s.

1 02 .

.m

Taşçı. A.,ı:.e . . s. 1 02.

.m UH

Taşçı. 11.,ı:.<'

JJ<> Taşçı. 11.,ı:.e.

. s. IOJ; Yeni Anayasa 1 9K2. . ı o:ı; Yeni Anayasa 1 9K2.

Taşçı. 11 .g.c• ..

s.

s.

1 04; Yeni Anayasa 1 982.

s. :ı 2 . s. s.

41. 61.


AHMET ORHAN

1 14

Üst kademe yöneticilerinin yetiştiri lme usul ve esasları, kanunla ii­ zel olarak düzenlenir339• 1 982 Anayasasının 53. Maddesine 23 Temmuz 1 995 te 4 1 2 1 say ı l ı kanunla yapı lan ilave " 1 28.maddenin i l k fıkrası kapsam ına giren ka­ mu görevli lerinin kanunla kendi aralarında kurmalarına cevaz verile­ cek olan ve bu maddenin birinci ve ikinci fırkaları ile 54.madde hü­ kümlerine tabı olmayan sendikalar ve üst kuruluşları, üyeleri adına yargı mercilerine baş vurabilir ve idareyle amaçları doğrultusunda toplu görüşme yapabi lirler. Toplu görüşme sonunda an laşmaya varı l ır­ sa düzenlenecek mutabakat metni taraflarca imzalanır. Bu mutabakat metni, uygun idari ve kanuni düzenlemenin mutabakat metni i mza­ lanmamışsa anlaşma ve anlaşmazlık noktaları da taraflarca imzalana­ cak bir tutanakla bakanlar kurulunun takdirine sunulur. Bu fıkranın uygulanmasına il işkin usullar kanunla düzenlen ir".140. Görüldüğü gibi 1 982 Anayasası öğretmenlerin dernek kurmalarına engel getirmemekle birlikte, sendikal hakları konusunda leh ve aleyhte bir hüküm koymamıştır. Daha sonra 1 995 yılında yapılan değişiklik ve ilave ile Anayasa öğretmenlerin grevsiz ve toplu sözleşmesiz fakat TOPLU GÖRÜŞME esasına dayalı çok sınırlıda olsa sendika kurabi­ leceklerini ancak bunun bir kanunla düzenleneceği hükmünü getir­ miştir. Yalnız daha önce de bel irttiğimizi gibi bu yasal düzenleme henüz yapılmış değildir. Buna rağmen öğretmenler uluslararası söz­ leşmeler ve 1 995 Anayasa değişikliği ile birl ikte 1 990 ' 1ardan itibaren kurdukları sendikal faaliyetlerini fiilen yürüterek hedefleri olan Grev­ li-Toplu Sözleşmeli Sendika hakkını elde etmeye çal ışmaktadırlar.

Taşçı, A.ı:.e . . s. ·140 Taşçı, A.ı:.e. . s.

1 04; Yeni Anayasa

1 982,

I 03: Yeni Anayasa 1 982.

s. 87. s . 87.


SONUÇ Eğitim ve öğretimin en önemli kaynağı öğretmenl iktir. Dünyada teknoloj ik gel işmeler ne kadar i lerlerse i lerlesin eğitimde öğretmenin vazgeçi lemezl iğini değiştiremem iştir. Öğretmenlerin mesleğe i lgisini, kalites ini ve veri m l i l iğini etkileyen en önem li etkenlerden birisi; öğretmenlerin yetiştirilmesi olmuş, hiçbir dönemde yeterli sayıda öğretmen yetiştiri lemed iğinden, öğretmen açıkları kapatı lamamış bu nedenle de meslek dışından öğretmen a­ l ımları yapı lm ış, bu da öğretmenlerin n iteliğini düşürmüştiir. Öğretmen l ik mesleğinde nitelik kayıplarından birisi de öğretmen­ lerin içinde bulundukları ekonom ik durum ları olmuştur. Adeta her dönemde öğretmen acıkmaz, susamaz, yemez. içmez, öğretmen feda­ kardır mantığıyla hareket edilmiştir. Bu durum öğretmen lerin çok zor şartlarda hayatlarını devam ettirmelerine ve istifa ederek başka alanla­ ra kaymalarına nede:ı olmuştur. Öğretmenlerin yöneticilerin olumsuz tutum ve davran ışlarından ö­ nemli derecede etkilendikleri bunun verimlerini düşürdüğü gibi istifa ederek meslekten ayrı lmalarının sebeplerinden birisini teşki l ettiği çeşitli örneklerde görülmüştür. Öğretmenleri etkileyen diğer önemi bir konu da, tayin, terfi, ödül. ceza, müfredat programları, sınıf geçme ve sınav yönetmenliklerinde­ ki sık sık değişikliklerin olması, yan i eğitimde sürekl i l iğin sağlannıa­ yışıdır. Okul binalarının, ders araç ve gereçlerinin, labaratmır ve malze­ melerin olmayışı veya yetersizliği ile sınıf mevcutlarının yüksekliği de öğretmenlerin veri m l i l iğini etkileyen önemli unsurlar olmuşlardır. Öğretmenler sorun larını çözmek ve statülerini koruyup yükseltmek için Dünyada olduğu gibi ülkemizde de örgütlenmeye başlamışlar. 1 908 de kurulan ilk öğretmen örgütii Encümen-i Mual liminle attıkları örgütlenmen in sürekl iliğini zaman zaman kesinti lere rağmen günümü­ ze kadar değişik isimlerle sürdürmüşlerdir. Öğretmen örgütleri M i l l i Kurtu luş Savaşının kazanı lmasında. Cumhuriyet rej iminin oturtu lmasında ve inkı lapların kabu lü ve ben im-


1 16

AHMET ORHAN

senmesinde, ülkenin kalkınmasında çok önem li görevler üstlenmiş ve olumlu katkılarda bulunmuştur. Başta M . Kemal Atatürk olmak üzere pek çok devlet büyüğümüz öğretmen örgütlenmelerini desteklemiş fakat 1 93 5 'te Türkiye M ual­ limler B irliği 'nin kapat ılması gibi biraz güçlen i ldiği zaman bu büyük gücü potansiyel tehlike olarak görerek engel lemeye çal ışmışlardır. Bu kapatılma hadiselerinin en önem l i sebeplerinden birisi de millet ege­ menliği kavrama yerine işçi sınıfı diktatörlüğü gibi iddialara sah ip ideoloj i lerin sendikaları farklı maceraya sürüklemeleri olmuştur. Dünyadaki öğretmen örgütlerini örnek olarak almaya çal ışan Tür­ kiye öğretmen orgütlenmeleri 1 946 dan sonra önem l i bir hız kazan­ m ış, Türkiye öğretmen Dernekleri M i l l i Federasyonu ülkem izde ikinci dünya savaşından sonra bu dönemin 1 969 y ı lına kadar en önemli öğ­ retmen örgütlerinden biri olmuştur. 1 96 1 Anayasası 'nın öğretmen sendikalarını yasaklamayışı i le 1 965 yılında çıkarılan 624 sayılı Devlet Memurları Sendika Yasası ile öğ­ retmen örgütleri dernekçil ikten sendikacı l ığa dönüşmüş, İ lkokul Öğ­ retmenleri Sendikası, Mill iyetçi Öğretmenler Sendikası, Türkiye Öğ­ retmenler Sendikası en öneml i leri olmak üzere 500 den fazla memur sendikası kurulmuştur. 1 2 Marttan sonra, 1 96 1 Anayasasında yapılan değişiklikle me­ murlara Sendika yasağı konulunca, öğretmenler tekrar dernekçi l iğe dönmüşler ve Türkiye Öğretmen ler B irliği (TÖB-DER), Ü lkücü Öğ­ retim Üyeleri ve Öğretmenler B irliği (ÜLKÜ-BİR) ile Mefkureci Öğretmenler Derneği gibi dernekleri kurmuşlardır. 1 980 Askeri yönetimi mevcut öğretmen derneklerini kapatmış, fa­ kat öğretmenler 1 980 den sonrada yasal boşluklardan yararlanarak dernekler kurmaya devam etmişlerdir. 1 992 yıl ında u luslararası Çal ışma Örgütü ( İ LO) sözleşmelerinin TBMM 'de kabul edi lmesinden sonra öğretmen sendikaları kuru lmuş. 1 995 yılında öğretmen sendikalarının önünü açan Anayasa değişikl iği yaj)ılmış fakat gerekli yasal düzenlemeler (hemen hemen her hükü­ metin programında olmasına rağmen) bu güne kadar yapı lamamıştır. Bütün bunlar gösteriyor ki ü lke kalkınmasında vazgeçilmez önce­ l iği olan öğretmenlik, cazip hale getirilmeli, bunun için özellikle öğ­ retmenlerin ekonomik, sosyal ve mesleki problemleri en ideal şekilde çözümlenmelidir. Bu alanda öğretmenlerin de katkılarının sağlanabil­ mesi için örgütlenmelerinin önü aç ılmalı ve bu örgütlerin de diğer çalışan larda var olan yasal grev ve toplu sözleşme hakkı bulunmalıdır. Tarihi olaylar göstermektedir ki Öğretmen lerin motive edi lmesi ve-


CllMHURIYET DÖNEMi ô(;RETMEN ÔRG('JTLENMESI

1 17

rimliliğinin ve kalitesinin artırılmasında kendi mesleki teşekklil leri önemli roller üstlenmişlerdir. Gerek Dünya'da ve gerekse TUrkiye ' de, öğretmen örgütlenmeleri­ nin en önemli hukuki dayanaklarından birisini de şüphesiz "Öğretmen Hakları Beyannamesi" oluştunnaktadır. Ek. l 'de sunduğumuz bu be­ yannamede benimsenen esasların TUrkiye'de uygulanması hal inde öğretmen lerin sorunlarının önem li ölçüde çözUmlene-ceğini düşün­ mekteyiz.



EKLER



CllMHURl\'ET DÖNEMi ôGRETMEN ÜRGflTLENMESİ EK

-

1 1 1.

121

1

ÖGRETMEN HAKLARI BEY AN NAMESİ

1 948 yıl ında lnterlaken'de Entemasyonel F . İ . A . İ . Kongresince o­ naylanan bir ana tekst üzerinde 1 954 yılında Anlaşma Komitesi Kuru­ cu Federasyonunca (F.İ. P.E.S.0.-F . l . A . I . ) onanmış ve onaylanmıştır. Çeviren: Dr. Baha ARIKAN Öğretmenlerin, cem iyette yapılacak önemli görevleri vardır. Ço­ cukların eğitimi, yalnız terdin gelişmesi için değil, ama toplumun ilerlemesi için hayatid ir. Öğretmenlik mesleği, üyelerine verdiği haklar kadar da soru m l u­ luklar yükler. Öğretmenler, yurttaş hakları kadar meslek haklarından yararlanmaya hak icazanmışlardır. Çocuğun kişiliğinin gel işmesini amaç edinen öğretmenler öğrenci lerinin inanma serbestl iğine saygı göstermelidirler. Öğrencilerin tenkit ruhunun (eprit oritgve) teşekkü­ lüne meydan vermel idirler. Birinci madde. -Öğretmenin temel ödevleri çocuğun gelecekteki kişil iğine saygı, istidatlarının aranması ve geliştirilmesi, öğrenirken eğitim kaygısı gelecekteki insanın, yurttaşın ahlakını sağlamakta de­ vam lı istek ve bu isteğin üstüne düşmek ve çocuğu demokrasi, barış ve uluslararasında dostluk düşüncesi içinde eğitmektir. Madde 2. -Öğretmenin hakları, ne cins, ne ırk, ne de renk yönünden de­ ğildir. Bu haklar, öğretmenin kendisinin çocuk üz.erinde inanma ve düşün­ me serbestliğini tanıdığı nispetinde inanış ve düşünüşlerden de aynıdır. Birinci maddede bildirildiği gibi, görevlerini yaparak öğrenci lerini eğitiyor diye hiç bir öğretmen rahatsız edilemez. Madde 3. Görevlerinde kararlı lık ve genel olarak bütün meslek hayatlarıyla ilgi l i işlerde yasa dışı yönetime karşı garantiler sağlıyan bir iş sözleşmesi sisteminden yararlanmaya hakları vardır. Askere al ınına imtihana alınma, staj, tayin. kıdem, disiplin cezaları ve görev­ den ayrı lma. Madde 4. -Okul programlarının uygulanmasında öğretmenlerin pe­ dagojik ve protesyonel serbestliğine saygı gösterilmesi ve ilerleme yolunda işe girişmelerini engellemek değil tersine kolaylaştımmk ve daha doğrusu özendirmek ve isteklendirmek. hele okul metodların ı ve öğrenci kitaplarını seçmede, pedagoj ik ve profesyonel problemlerde delegelerin katılışında öğretmenlerin kişiliklerine saygı gösterilmelid ir. Madde 5. -Öğretmenler, mesleki organizasyonlara ve sendikalara serbestçe katılmaya hak sahibidirler bu teşekküller, her fırsatta, öğ­ retmenleri temsil etmekte görevl idirler. -


1 22

AHMET ORHAN

Madde 6. -Bütün öğretmenler mOmkün olan en yliksek kültür ve meslek teşekklilüne, üniversiteye girmek ve yüksek kültür edinmek hakkına sahiptirler. H içbir sosyal ve maddi şartlar öğretmenlerin yük­ sek tahsil görmelerine engel olmamalıdır. Madde 7. -Öğretmenlerin mesleklerinde gelişmek görevleri oldu­ ğu gibi tamamlayıcı kültürden veb ununla ilgili vasıtalardan ve hele bi lgi lerini artırmak yada yurt içi ve yurt dışı hayatı doğrudan doğruya tanımak konusunda gezi lerden ve öğretmen mübadelesinden yarar­ lanmaya hakları vardır. Madde 8. -Bütün öğretmenler, görevlerinin sosyal ve kültürel ii­ nemine melekelerine ağırbaş l ı l ık, onur ve güvenlikle kendilerini ver­ melerine karşılık maaşa hak kazanmalıdırlar. "Eşit hizmet, eşit ücret=a travail egal. salaire egal" prensibi istinnasız (ayrılıksız) kabul ed i lme­ lid ir. Madde 9. -Öğretmenlerin okul tatili süresince, hastalanınca tedıı­ viye. hayat süresince emekl i l ik maaşını almaya, tedaviye hakları var­ dır. Dul ları, öksiizleri ve muhtaç kimseleri de yeter bir aylığa hakları vardır. Madde 1 O. -Öğretmenler gerekli araç ve gereçlerle donatılm ış, yu­ rarlı bir öğretime elverişl i ve az sayıda öğrenci ile, eğitim yeri olmaya uygun yerlerde çalışmaya hakları vardır. Madde 1 1 . -Okul donatımı, öğrencilerin ne sosyal durumlarına ne öğrenim derecelerine göre deği l, ama programlarının gerektirmesine göre olmalıdır. Uzmanlar için okul larda yerler ayrılmal ıdır. Hekim için, diş hekimi için yerler bulunmal ıdır. Kantin, beden eğitimi, labo­ ratuar, atölye, kitaplık v.b. için de ayrı yerler. Madde 1 2 . -Okul; karakterin teşekkülüne yardımcı olmalıdır. Ço­ cuğun ve öğretmenin onuruna saygı gösterilmelidir. Oku l kabalık ve sertli metodlarını ortadan kaldırmalıdır. Madde 1 3 . -İntibaksız ( inadapt) öğrenciler normal okul hayatına ve sosyal hayata, mümkün olduğu kadar erken, kavuşturu lmak üzere özel sınıflarda ders görmelid irler. Bedence arızalı lar, mağlül olanlar ve bu hal lerinden dolayı normal okul hayatına katılamayan çocuklar sakatl ıklarının c insine uygun metodlarla özel enstitülerde eğitim ve öğretim görmelidirler. Madde 1 4 . -Pedag�j ik ilerlemeleri kolaylaştırmak amacıyla yeni metod ları denemek için gerektiği kadar okul ve sınıf aç ılmalıdır. Yeni buluşlar içinde araştırma ve uygulama oku l ve sınıfları açılmakd ır. Danışma servisleride bulunmalıdır.


C 'llMHURIYET DÖNEMi ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMESİ

123

Madde 1 5 . Okulun yönetimi ve tekniği bakım ından gelişimini takip etmek üzere öğretmenlerin kendi aralarından seçi lmiş kişi leriyle 1 iş birliği yapabilmelidirler 4 1 . -

EK-2 EK-3

111

Ülkiicii Üğreııııcıı Dergisi. Cilt 7.

s.

33-34. Nisan 1 9%. Sayı 83



Cl lMHlJRIYET DÖNEMi ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMESİ

1 2S

BİBLİYOGRAFYA AKSOY M uammer, A Lİ CAN Cahit, ARMAN H urrem. KOÇTÜRK Osman Nuri. TALAS Cahit. "Öğretmen Boykotu··. 2. DEŞ ( Devrimci Eğitim Şurası) Bild iri No: 8 (Geçici Bask ı ) TÖS Yayınları. Ankara 1 97 1 . Ak yüz Yahya. Türkiye 'de 0.�retmenlerin Toplumsal De.�işimdeki Etkileri, Ankara 1 978. A KYÜZ Yahya. 0.�retmen Orgiitlenınesi. Türkiye. Fransa. İsviçrede ve U luslararası Düzeyde Kuruluşlar, Etkinlikler, A.Ü. Eği­ tim Fakültesi Yayınları No: 86, Ankara 1 980. BAYKURT Fakir, "Sendika ve Grev" TÖS Yayın ları, Ankara 1 969.

BURSALIOG LU Ziya ,Okııl Yönetiminde Yeni Yapı ve Davranış. A.Ü. Eğitim Fak. Yay. No: 78, Ankara 1 979. "Büyük Larousse Sözlük ve Ansikloped isi", M i l l iyet Yayın ları. Cilt:20. CAN Rıza, "Öğretmen in Yeri ve Özgürlüğü" Yorum Lim. Şirketi. A nkara 1 986. C R A M E R J . F., B ROWN E G . S. Çev iren : OÔ UZKAN A . Ferhan, "DAGDAŞ EG İ T İ M" M i l l i Eğitim Basımevi, İstanbul 1 982.

Cıımlııı riyet

Dönemin 'de

Eğitim ,

ME.

Bas ı ıne v i ,

İ stanbul

1 98 3 .

Cumhuriyetin 50. Yılında Rakam ve Grafiklerle Milli Ei!,itimimi:. M . E. Basımevi, İstanbul 1 996. "Cumhuriyet Dönemi Türkiye A nsiklopedisi" Cilt: 7. İ letişim Ya­ yın ları, İstanbul . ERTÜRK Prof. Dr. Selahattin. Eğitimde Pro.�ram (ie/iştirnıe. Yelkentepe Yayınları: 4, Ankara 1 979. GÖLDAŞ İsmail, "M i l l i Kurtu l uş Savaşında Öğretmen ler I ". Üğ­ retmen Dünyası Yayın ları 1 . İstanbul 1 98 1 . Göze Ergün, "Buhranın Kaynağında", Ötüken Neşriyat. İstanbu l 1 979.

HELVACI Nevzat, "Öğretmen in Hukuk Rehberi" TÖS Yayınları No: 2, Ankara 1 969.


l26

AHMET ORHAN

IŞI KLI A lpaslan, "Dünyada Öğretmen Sendikacılığı'' TÖB-DER.

DEK, Ankara I 977.

İNCE Ahmet, "Demokratik Öğretmen Hareketi", 2. Baskı, Ekim Ankara 1 989. "İş Hukuku Konferansları" İ . İ .T. İ .A . (İstanbul İ ktisad i ve Ticari İ l imler Akadem isi}, Sosyal H ukuk Enstitüsü Yayın No: 1 . İ stanbul 1 976. KAYA, Yahya Kemal, İnsan Yetiştirme Düzenimiz, Politika. E{�i­ tim, Kalkınma, Nüce Yayınları, Ankara 1 977. KAYNAK Sezai, "Türkiyede Öğretmen Örgütlenmesi" DEK 1 967, TÖB-DER Yayınları, Bild irge, Ankara 1 977. KURŞUN Zekeriya. Yol Ayrımında Türk-Arap İlikileri, İrfan Ya­ yınc ı l ı k, İstanbul 1 992. MACİT Ahmet N uri, "Öğretmen Kıyımı", Macit Yayın ları, Anka­ ra 1 967 . M i l l i Eğitim İ le İ lgi l i Mevzuat 1 , M i l l i Eğitim Bası mevi, İstanbul 1 998.

M i l l i Eğitim İ le İ lgili Mevzuat 2, M i l l i Eğitim Basımevi, İstanbul

1 998.

M illi Eğitim, Eğitim Sanat Kü ltür Dergisi, Ocak Şubat Mart 1 988. Sayı : I 3 7, İstanbul 1 998. Onbeşinci M i l l i Eğitim Şürası, Raporlar Görüşmeler, Kararlar. M . E. Basımevi, İstanbul 1 996. "Öğretmenlik ve Öğretmenlerle İ lgili Kanunlar Kurucu Meclis'te" İstanbul Öğretmenler Derneği, Öğretmen Cep Kitapları, İstanbul 1 96 1 .

"Öğretmenlerin Ortak Açıklaması". Öğretmen K itapları. No: 2 , Ankara, E k i m 1 979. "Öğretmenlerin Birleşmesine Doğru", TÖY KO M atbaası . 1 970. ÖKÇÜN A.Gündüz, Ta 'til-i Eşgal Kanunu (1909), A.Ü.,SBF. Ya­

yınları: 503, Ankara 1 982. ÖZTÜRK, Cemil , A tatürk Devri Öğretmen Yetiştirme Politikası. Türk Tarih Kurumu Basımev i, Ankara 1 996. ÖZTÜRK, Cemil, Tiirk�ve 'de Dünden Bugüne Öğretmen Yetiştiren Kurumlar. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Yayınları. İstanbul 1 998. "Sorunlarımız ve Öğretmen Sendikacılığı" Türkiye İ lksen Yay ın­ ları : 1, Ankara 1 968.


Clll\tHURIVET DÖNEMi ÖGRETMEN ÖRGÜTLENMESİ

127

ŞAY LAN Gencay, "Memur Sendikac ı l ığı ve Türkiye Deneyi". 1 965- 1 97 1 " TÖB-DER Yayınları : 3, Ankara 1 97 5 . TAŞCI Ersin, Memurlar Sendikal Haklar v e Türkiye Kanııı-Seıı. Nüans Kitapç ı l ık, Ankara 1 996. TEKBEN Şerif, "Sendikal ı Öğretmen" Türkiye Öğretmenler Sen­ dikasına Doğru, Berksoy Matbaası, İstanbul 1 963. Uçurumun Kenarındaki Türkiye 1 . TÖS Dosyası - 1 . Töre Devlet Yayını A nkara 1 973. Uçurumun Kenarındaki Türkiye 6 , TÖS Dosyası -2-, Töre Devlet Yayını Ankara 1 973. YALIN Halil İbrahim, H EDGES Lovell, ÖZDEM İ R Servet. /-/er Yönüyle Öğretmen Olahi/me, M.E. Basımevi. Ankara 1 996. "Yeni Anayasa 1 982" Serhat Yayınları, İstanbul 1 982.

TÜZÜKLER - İstanbul İ l i Öğretmen ve İşyarlarından Ölenlerin Ai lelerine Yar­ dım Cemiyeti N izamnamesi, Ü l kü Basımevi, İstanbul 1 936. - "İstanbul İ lköğretmen Okullarını B itirenler Derneği Tüziiğii'', Ülkü Basım Evi, İ stanbul 1 965. - Öğret-Bir "Öğretmenler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Tüzüğü", Güneş Matbaacı l ık, Ankara 1 976. - Türkiye Öğretmenler B irliği Şubeler Yönetmel iği, TÖY KO Mat­ baası, Ankara 1 97 1 . - " M i l l iyetçi Öğretmenler Sendikası Tüzüğü" Ankara 1 97 1 . - Ülkücü Öğretim Üyeleri ve Öğretmenler Derneği Tiiziiğii'' Ankara 1 976. - Türkiye Öğretmenler Sendikası Tüzüğü, TÖY KO M atbaası. An­ kara 1 969.

KONGRE BROŞÜ RLERİ - ügretmenler Yardım Cemiyeti 1 949 Y ı l ı Kongresi, Öğretmenler Yardım Cemiyeti Yayın ları : 1 6, İstanbul 1 949. - 27 Temmuz, 4 Ağustos 1 955 İstanbul M i l letlerarası Öğretmen Teşekkü l leri Kongresi, Işıl Matbaası, İstanbul 1 95 5 .

HİLDİRİ LER - Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonunun Çağrısı Balkanoğlu Matbaası, Ankara 1 962. - Öğretmen Kıyımını Protesto Bi ldirisi. Özaydın Matbaas ı. İstaıı­ hul 1 968.


AHMET ORllA 1\

1 2H

- Boykot Bi ldirisi, "Bütün Öğretmenler Boykota" Muammer Aksoy, DEŞ. Bi ldiri No: 8, TÖS Yayınları Ankara 1 97 1 . - "Mill iyetçi Öğretmenler Birliği Neden Kuruldu." İzmir M i l l iyetçi Öğretmenler Birl iği Başkanı Hakkı Uğur, 2 1 Eylül 1 964. - ·'İstanbul M i l l iyetçi Öğretmen ler Birliğinin B i ldirisi." Başkan İ hrnh im Kafesoğlu, 29 Mayıs 1 965.

SÜRELİ YAYI N LAR - M İ LLİ EG İTİM - ÖG RETMEN - TÖB-DER



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.