Aida Mirzayeva - Azerbaycan Bağımsızlık Şiirleri

Page 1



AİDA MİRZAYEVA AZERBAYCAN'IN >oJ

BAGIMSIZLll( •

ŞIIRLERI (Bahtiyar Vahabzade'nin Sanat Işığında)

Monografi


AZERBAYCAN'IN BAGIMSIZLIK SiiRLERİ

Kitabın Adı Yazar

Aida MİRZAYEVA

Editör ve Ön sözün yazarı

Or. Alıl Akgün

Türkiye Türkçesi'ne Aktaran Aynur Kahraman Kapak Tasarımı

Turgul Karaca

1. Baskı

Haziran 2019 ANKARA

ISBN

978 - 605 - 7851 - 29 1 -

© Aida MİAZAYEVA Tüm hakları yazarına aııtır Yazarın izni alınmadan kilabın lümünün veya bır kısmının eleklronık, mekanik ya da lolokopi yoluyla basımı, coğallılması yapılamaz Yalnızca kaynak olarak kullanılabilır

SONCAÖ KÜLTÜR YAYINLAAI

isıanbul Cad ısıanbul Carsısı No.. 48/49 İskıller 06070 ANKARA T / (312) 341 36 67 www soncagyayıncılik com lr soncagyayıncilık@yandex.com Yayıncı Sertifika Numarası:

25931

SONCAÖ MATBAACILIK

isıanbul Cad isıanbul Carsısı No 48/48 İskiller 06070 ANKARA T / (312) 34136 67 www soncagyayincilik com ır soncagyayıncilik@yandex.com


Azerbaycan 'ın Bağımsızlık Şiirleri

ÖNSÖZ Türk Dünyası'nda 1 9. ve 20. yüzyıllarda yaşanan sosyal hadiseler en temelde istiklal mücadeleleri ekseninde gerçek­ leşir. Bahtiyar Vahapzade'nin "bir ananın iki oğlu"' olarak nite­ lendirdiği Anadolu ve Azerbaycan �ahasında da 20.yüzyı\ın başlarından itibaren görülen istiklal mücadeleleri . söz konusu bölgelerde gelişen edebiyatlara ilham olur, bu bölgelerdeki edebiyatları besler. Azerbaycan Edebiyatının son dönemde yetiştirdiği en büyük ediplerden Bahtiyar Vahapzade, nev-i şahsına münhasır edebi üslubu ve fikirleri ile sadece Azerbaycan'da değil başla Türkiye olmak üzere bütün Türk Dünyası'nda etkili olmuş güçlü bir sestir. Bakü Devlet Üniversiıesi'nde uzun yıllar sürdürdüğü ilim adamlığı ya da Azerbaycan Meclisindeki milletvekilliği göre\·i onun sınırlan aşan şair kimliği yanında geri plandadır. Zaman içerisinde "Vatan şairi", "milli mücadele şairi "', "' halk şairi"", "anadili şairi" gibi birçok sıfatla anılan Vahapzade'nin. şair kimliği ve şiirinin gücü de edebiyat tarihinde hak ettiği saygın yeri almıştır. Üstelik şair söz konusu sıfatlarla anılmasına sebep söz konusu değerleri şiirine taşıdığı ve )ücelttiği dönemde bu değerlerle savaşılmakta ve bu değerlerin içi boşaltılmakta idi.

'"Muhacir demişik... lap doğru, lap düz ' Verenin içinde yaşayıb. ancag Özge me 'bedine baş goyanlara Özünü ı·eıene yad sayanlara, Ne ad verek biz 7 " Şair, 85 yıllık ömrünün 65 yılını Sovyet tahakkümü ahın­ da geçinniştir. Sanılanın aksine bu husus şairin fikriyatını ve zihniyetini dönemin müesses nizamının aleyhinde şekillendir-


Aida .\lirzayeı•a

miş. nitekim şair milletinin sesi olmayı tercih etmiştir. B. Va­ lıapzade ömrünün o dönemlerini istiklal konusundaki fıkriyetini de yansıtan bir şi irinde şöyle dile getirir: "Zindanda do,�ııldug. o geder ;ii/me alışdıq. . .\/ehbıısu a:ad. ;ii/mii eda/er bitirik biz. .

Bahtiyar Vahapzade 1 925 yılında başlayan ve 2009 yılın­ da hitama eren ömrü boyunca Azerbaycan'ın yaşadığı önemli süreçleri tecrübe etmiş. değişen siyasal atmosfere ve sosyal telakkilere rağmen edebiyat eserlerinde istikrarlı bir çizgiyi temsil etmiştir. Modern Azerbaycan şiirinde Vahapzade çizgisi olarak ta\ sif edebileceğimiz bu duruş. şairin bir ekol oluştur­ masını \e birçok şairi etkileyen sanat tarn geliştirmesini bera­ berinde getirmiştir. Vahapzade "nin gelenekten beslenen ancak muasır mesele­ leri işleyen şiirlerinde kullandığı özgün söyleyiş. kuşkusuz onun şiirinin çok se\'ilmesi ve yayılmasında en önemli etkenlerden biridir. Ancak zaman göstermiştir ki Vahapzade şiirinin muh­ te\a dünyası. şiirlerinin insanı sameren dili gibi son derece zengin \e etkileyicidir. Özellikle hürriyet. milliyet. istiklal ve \ atan se\ gisi gibi sosyal temalar etrafında gelişen şiirlerinin muhte\·ası onun sanat anlayışını şekillendiren "'cemiyet için şiir"' düşüncesiyle yakında ilgil idir. Bu bağlamda Vahapzade şiirlerinin edebiyat sosyolojisi bakımından muhtelif sosyal ko­ mılar etrafında yapılacak incelemelere önemli veriler sunacağı açıkıır. Önemini yansıtır derecede Bahtiyar Vahapzade üzerinde başta Azerbaycan olmak üzere Türkiye \e diğer bazı ülkelerde akademik araştırmalar yapılmış. edebi yaratıcılığı birçok araştır­ maya konu olmuştur. Bu çalışmalardan biri olan Aida Mirza­ yedın elinizdeki eseri, Vahapzade şiirinin yukarıda sözünü ettiğimiz muhteva dünyasına tematik bir yaklaşımla eğilerek


Azerbaycan 'ın Bagınısı;Jık Şiirleri

onun şiirindeki "bağımsızlık" düşüncesine odaklanır. Eser ilk olarak, Vahapzade şiirinde daha önce yeterince incelenmemiş olan "Bağımsızlık" konusunu gündeme taşıyor olması ile dik­ kati çeker. Esasen Bahtiyar Vahapzade şiirinin duygu dünyasını şekillendiren en temel hususlardan biri olan ··Bağımsızlık" temasını irelemek, onun şiir sanatını hakkıyla anlamanın ve anlatmanın da en temel anahtarlarından biridir. Bu bağlamda araştırmacının Vahapzade şiirine oldukça yerinde bir pence­ reden baktığını ve onun şiirini yerli yerince çözümleme nokta­ sında doğru bir pusula belirlediğini söylemek mümkündür. Oldukça kapsayıcı bir Vahapzade bibliyograf) asıyla ko­ nusuna eğilen Mirzayeva öncelikle B.Vahabzade'nin şiiri üzerindeki zengin araştırmalar birikimini kendi konusuna uygun bir mercekle tetkik etmiş ve değerlendirmiştir. Doğrudan Vahapzade'yi ele alan çalışmalardan, onun şiirine sadece temas eden birçok çalışmaya kadar incelediği kaynaklarda ··Bağım­ sızlık'" düşüncesinin izlerini aramıştır. Bahtiyar Vahapzade'nin şiirindeki bağımsızlık ideoloji­ sini doğru bir yerde konumlandırmak isteyen Mirzayeıa. şairin yaşamına odaklanırken dahi ondaki bağımsızlık düşüncesinin gelişiminin yansımalarını takip eder. Şairi ve şiirini anlama yolculuğunda Edebiyat Sosyolojisinin en temel dayanaklarından biri olan "yazar"'a layık olduğu önemi verir. Araştırmacının B.Vahapzade'nin yaşamına dair tetkik­ lerindeki akademik titizliği Vahapzade"nin şiirindeki ""Bağım­ sızlık" temini ele aldığı kısımlarda da görürüz. Genel bir üst başlık olarak Bağımsızlık'ı irdelediği alt başlıklarındaki özgün tasnifinde "Ana dili problemini, Güney Azerbaycan meselesini. 20 Yanvar olaylarını, Dağlık Karabağ faciasını" Bağımsızlık teması dahilinde tahlil ederek zengin bir metin varlığı ile ortaya koyar. "Bağımsızlık" düşüncesinin edebi ve fikri değeri. birçoğu 20. Yüzyıl sonunda bağımsızlığına kavuşan Türk cumhuri-


Aidu .llirzuyeva

yetkrinde ayrı bir öneme sahiptir. Bağımsızlık temasını felsefi ı e edebi bir derinlikle şiire taşıyan Vahapzade'nin Azerbaycan sınırlarının ötesine taşarak zaman ve mekan tanımayan sesi, özelde Azerbaycan Edebiyatındaki bağımsızlık şiirlerinin genel karakteristiğini yansıtırken genelde bütün Türk Dünyası şiiri için en güzel edebi numunelerden birini teşkil eder. Elinizdeki bu çalışma, ele aldığı edebi şahsiyetin Azer­ baycan Edebiyatındaki büyüklüğü ve bu şalıiyetin şiirinde odak­ lanılan konuya yaklaşımdaki özgünlük ile yakın dönem Türk Dünyası Edebiyatı araştırmalarına önemli bir katkı sunacaktır.

Doç, Dr. Atıf Akgün İ zmir /Türkiye


Azerbaycan 'ın Bağım.w)ık Şiirleri

GİRİŞ Bildiğimiz gibi, milli ideoloj ik düşüncenin temelinde top­ lumsal siyasi süreçlerin rolü büyüktür. Bu bakımdan geçen yüzyılın sonlarında Sovyet siyasi rej imin çöküşü ıe Azerbay­ can'ın yeniden bağımsızlığına kavuşması toplumun sosyal siyasi hayatında olduğu gibi edebi kültürel atmosferde de köklü değişikliklerin zeminini hazırlamış oldu. Özellikle bunun so­ nucunda edebi kuramsal mirasa yaklaşımda mevcut ideolojik kalıplar ortadan kaldırılarak milli kültürel zemine dayanan yeni anlayış sisteminin şekillendirilmesine başlandı. Çağdaş edebi sürecin yeniden araştırılmasına yör.elmenin güçlenmesi de aynı ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır. Son birkaç yılda Hüseyin (a\·id . Mikail Müşfik, Elmas Yıldırım, Ahmet Caıad . Muhammed Hüseyin Şehriyar, Ali Kerim, Resul Rıza, Halil Rıza Ulutürk, Memmed Araz ve diğer sanatçıların sanat yolunun yeni düşünce ışığında yorumlanmaya teşvik edilmesi bu bakımdan kayda değerdir. Araştırılmasına acil ihtiyaç duyulan meselelerden biri de Azerbaycan şiir sanatında bağımsızlık düşüncesine edebi boyut kazandırmaktır. Bahsi geçen problemin öğretilmesi açı­ sından halk şairi Bahtiyar Yahabzade'nin ( 1 925-2009) sanat yolunun seçilmesi özellikle hedeflenen amacın başarıyla sonuçlanması amacına hizmet etmektedir. Bahtiyar Vahabzade'nin Azerbaycan'ın şiir sanatı ta­ rihinde kendine özgü yeri ve mevkii ile seçilen kudretli kalem sahiplerinden biri olduğunu vurgulamadan geçemeyiz. Onun kaleminden çıkan Gülistan. Marziye. Yollar- Oğullar vs. gibi manzumeleri, çok sayıdaki şiiri aynı zamanda ınakaleİeri edebiyatımızın takdire şayan örneklerinden sayılmaktadır. Edibin zengin ve rengarenk şiir dünyasında yurtseverlik. milli manevi özgürlük, ahlaki değerlere, örf ve adetlere saygı ve bu gibi meseleler dikkat çeken konulardandır. Bunlar şairin çeşitli manzume ve şiirlerinde belirgin bir şekilde ortaya konul-


Aidu .\fir:ayeru

maktadır. Sanat hayatına şiirle başlayıp daha sonra manzume ve piyesler ) azan, hiçbir zaman şiirin büyülü dünyasından ayrıla­ ma) an şair. bağımsızlık düşüncesine bağlılığı ve bu düşünceyi yansıtma yeteneği ile döneminin diğer kalem sahiplerinden önemli ölçüde ayrılmaktadır. Bahtiyar Vahabzade. şiire yüzeysel bir yaklaşım göster­ memiş. onu sanal hayatının esas, yönetici şekillerinden birine dönüştürebilmiş. okuru düşünmeye sürükleyen pek çok değerli edebi sanat örnekleri vermeyi başarmıştır. Şairin sanat yolu l\izami Genmi. İ madeddin Ncsimi. Muhammed Fuzuli, Molla Penah VagiL Aşık Alesker. Hüse) in Caıid, Ahmed Cavad. Almasİldırım. Mikail Müşfik. Samed Vurgun gibi Azerbaycanlı şairlerin edebi geleneklerini yansıtmaktadır. Azerbaycan edebiyatının görkemli şairlerinden biri olan Bahtiyar Vahabzade 'nin şiirlerinde bağımsızlık düşüncesi önemli bir ) ere sahip olmasına rağmen bu konuda araştırmalar yapılmamıştır. Bu yüzden de şairin sanat hayatının bu bağlamda bağımsız araştırma konusuna dönüşmesi çağdaş edebiyat araş­ tırmacılığının ıe edebi tenkidin önünde duran en güncel görev­ lerden biridir. Zira Azerbaycan 'ın şiir sanatına çok sayıda eşsiz örnekler sunmuş olan Bahtiyar Vahabzade'nin sanat yolu edebi tenkit Ye edebiyat araştınnacıları tarafından her ne kadar aydın­ latılmış olsa da şimdiye dek onun sanat hayatı ayrı ayrı mese­ leler ı e aynı zamanda bağımsızlık düşüncesi ışığında sistemli, monogratik bir şekilde öğrenilmemiştir. Bu da doğal olarak çağdaş Azerbaycan şiirinin güncel sorunları ile ilgili araştır­ malarda binakım boşluklar oluşmasına sebebiyet vermiştir. Konunun günct:lliğini sağlayan etkenlerden biri de Bah­ tiyar Vahabzade'nin sanat hayatının Soı ·yet Dönemi Azerbay­ can edebi tenkidi tarafından sübjektil� tek yönlü bir şekilde değerlendirilmesidir. Şöyle ki Bahtiyar Vahabzade çoğunlukla haksız eleştirilere maruz kalmış. eserleri ile ilgili gerçeklerle bağdaşmayan düşünceb söylenmiş ve yorumlar yapılmıştır.


Azerbaycan 'ın Bağımsı:)ık Şiirleri

Günümüzde Bahtiyar Vahabzade'nin sanat hayatının incelen­ mesi ışığında bahsi geçen şaibeli ve objektif olmayan düşünce ve yorumların ortaya çıkarılması araştırmanın güncelliğini sağ­ layan yönlerdendir. Bahtiyar Vahabzade'nin eserlerinin Sovyet siyasi rejimi­ nin en sert dönemlerinde kaleme alındığını da önemle vurgu­ lamak gerekmektedir. Bu durum ise ister istemez belirli sahte klişelerin, konjonktüre! unsurların onun yazılarına yansımasına sebep olmuştur. Yazarın eserlerinin milli düşünce ışığında ye­ niden değerlendirilmesi bahsi geçen durumların yüzeye çıkarıl­ masına imkan tanımıştır. Aynı zamanda Bahtiyar Vahabzade'nin sanat hayatının öğrenilmesi çağdaş Azerbaycan şiirinin bütüncül Ye genel man­ zarasını verebilmek bakımından da güncellik arz etmektedir. Şimdiye kadar Bahtiyar Vahabzade 'nin edebi faaliyetleri konusunda çeşit l i konularda çok sayıda araştırma eseri yazıl­ mıştır. Bu araştırmalarda bazen şairin şiir sanatı da tahlil ve eleştiri konusuna dönüşmüştür. Şairin sanat hayatıyla ilgili Ya­ şar Garayev, Bekir Nebiyev, Şamil Salmanov. Celal Abdul­ layev, Yavuz Ahundlu, İ frat Aliyeva, Himalay Em·eroğlu, Niza­ mi Caferov, Mail Demirli, Hasan HasanO\·, Asile Telmankızı. Fatimat Memmedova vb. yazarlar değerli fikir ve yorumlar sunmuşlardır. Edebiyatçı alim Yaşar Garayev'in Dr. Şamil SalmanO\·'la birlikte yazdığı Poeziyanın Kamil/iği ( 1 985) isimli monogralik araştırmada Bahtiyar Vahabzade'nin bağımsızlık sorununu isle­ yen şiirlerinden de bahsedilmiştir (87). Prof. Dr. İ frat Aliyeva'nın Bahtiyar Vahah:ade "nin Lirizmi ( 1983) isimli monografik araştırmasında şairin şiir sa­ natı tahlil edilirken yer yer bağımsızlık şiirlerine de dikkat çekilmiştir ( 47). Aynı zamanda onun yayımlattığı Bahıirnr Vahabzade isimli bibliyografik künyede çeşitli araştımıacıların


Aida .lfirzayt'l'a

şairin sanat hayatıyla ilgili fikir ve yorumlarına da yer veril­ miştir ( 1 85). Prof. Dr. Yavuz Ahundlu'nun İstiklal Şairleri (1998) isimli monogratik araştırmasında Bahtiyar Vahabzade'nin sanat hayatına özel bir yer verilmiş. onun şiir sanatının bağımsızlık düşüncesi ile ilgili bölümleri tahlil konusu yapılmıştır (8). Prof. Dr. Himalay Enveroğlu'nun Azerbarcan Edehiya­ rı111n l"ararıcılık Problemleri (2004) isimli monografisinde Bahıiyar Vahabzade'nin sanat hayatı tahlil konusu olmakla bir­ likte onun bağımsızlık şiirlerine de değinilmiştir (54). Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi'nin üyesi Nizami Caleroı · un Bahrirnr Vahab:ade isimli kısa monografık araş­ tırmasında şairin bağımsızlık konusunda yazmış olduğu eserleri genel kapsamda değerlendirilmiştir (27). Dr. Mail Demirli'nin Diinrn111n Bahtirnr 'ı (2003) isimli monografik araştırmasında şairin sanat yolunun araştırılması kapsamında bağımsızlık şiirleri de tahlil konusu olmuştur (29). Araştırmacı Hasan Hasanov'un A:erharcaıı ·ııı Bahtirar ·ı rahııt Giilistım 'dan Şehirler ·e Giden fol (2009) isimli küçük çaplı araştırmasında şairin bağımsızlık şiirleri incelenmiştir (66). Akademisyen Bekir Nebiyeı'in Çerin !'ol/arda (2000) isimli makale yazılarının bir araya getirildiği çalışmasında Bahtiyar Vahabzade'nin sanat hayatına değinilmiş w aynı zamanda bağımsızlık problemiyle de ilgi leni imiştir ( 1 1 1 ). Bakü Deılet Üniı·ersitesi. Muasır Azerbaycan Edebiyatı Kürsüsü tarafından yayımlanan iki cilılik Muasır Azerbaycan Edebirntı (2007 ) isimli ders kitabında Bahtiyar Vahabzade'nin laaliyeti kapsamında araştırılan problemin birçok bölümü tahlil edilmiştir ( 1 05, 2. cilt, 1 6 1 -169). Genç edebiyat araştırmacısı Asit'e Telmankızı'nın Bah­ rimr Valuıh:ade "nin J'ararıcılığı (20 1 0) adlı araştırmasında edibin genel sanat yaşamı bağlamında bağımsızlık düşüncesi ile 10


Azerbaycan 'ın Bağımsıı/ık Şiirleri

ilgili eserleri de araştırılmış, şairin evrensel konuda kaleme aldığı şiir örneklerinde meseleye özellikle dikkat çekilmesinin sebepleri açıklanmıştır (136). Kültür bilimci Dr. Faıimat Memmedo, a'nın Bahrirar Vahabzade 'nin Şiir Sanatının Dil l'e Csiııp Ö:ellikleri (201 \) isimli ders kitabında yer yer bağımsızlık şiirlerinin tahliline de belirli ölçüde yer verilmiştir (102). Bahtiyar Vahabzade'nin farkl ı dönemlerde Azerbay­ can'da ve Rusya'da basılan kitaplarına birçok araşllrmacının yazmış olduğu önsöz ve giriş bölümlerinde onun sanat yolunun çeşitli bölümleri tahlil konusu olmuştur (142; 143; 144; 145; 146; 147; 153; 155; 156; 157; 158; 159; 160: 163; 164: 165; 166; 167; 169; 171; 172; 173;; 218; 219; 220; 221; 222; 223; 224; 225; 226).

Bahtiyar Vahabzade'nin sanat hayatını anlatan araştır­ maların belirli bir kısmının yazarın basılmış kitaplarıyla ilgili yazılan yorum, düşünce, fikir bildirimi veya farklı konulardaki makalelerden oluştuğunu da belirtmek gerekir (2; 7: 15: 19; 26: 30; 33; 39; 42; 48; 49; 51; 55; 60: 61; 68; 73; 74; 75; 94; 99: 103; I06; 116; 119; 120; 123; 127; 130; 210; 212: 231: 234: 237; 239).

Bunun dışında 20.yüzyılın şiir sanatı meseleleriyle ilgili yapılan bazı çalışmalarda Bahtiyar Vahabzade'nin sanat hayatı her yönüyle araştırılmıştır (1O; 11; 16). Azerbaycan'ın şiir sanatının tarihini, şiirlerini aynı za­ manda ayrı ayrı problemlerini anlatan çeşitli konulardaki araş­ tırmalarda da Bahtiyar Vahabzade'nin sanat hayatına belirli ölçüde yer verilmiştir (6; 31; 32; 34: 35; 36; 40). Çağdaş Azerbaycan şairlerinin hayat ve sanat yolunu anlatan monografık araştırmalarda yer yer bağımsızlık mese­ lesine de değinilmiştir (5).

il


Aidu .1/ir:uyeı·a

Soı yeı Dönemi Azerbaycan edebi sürecini konu edinen farklı araşıırmalarda da bağımsızlık probleminin şiirde kulla­ nılması meselelerine belirli ölçüde yer ı·erilmişıir (4:44). Son yıllarda savunulan bazı ıezlerde çağdaş Azerbaycan şi irinde bağımsızlık probleminin pek çok biçimiyle ilgili görüşler bildirilmişıir ( 1 2: 23: 46: 58: 76: 96; 1 1 3: 1 1 7). Bakü'de Kalkas Üniı ersiıesi'nin girişimiyle düzenlenen 1 . Uluslararası Bahtiyar Vahabzade Sempozyumu ( 1 3 - 1 5 Aralık. 2012) büyük şairin sanat mirasının araşıırılmasında önemli bir hamle olarak değerlendirilebilir (24). Bahıiyar Vahabzade'nin sanal hayatı sadece Azerbay­ can'da değil ı·atanımızın sınırları dışında da araşıırılmıştır. Özellikle Türkiye'de yayımlanan araşıırmalarda şairin sanal hayaıında önemli yeri olan bağımsızlık problemi ile ilgili yorumlar ua yapılmışlır (24 1 ; 243: 246; 247: 248; 249; 250; 255). Bunların yanı sıra. Bahtiyar Vahabzade'nin şiir sanatının bahsi geçen problem bakımından şimdiye dek sistemli, monog­ ralik bir şekilde araştırılmadığını da belirtmemiz gerekir. Okura sunulan bu monograli özellikle bu ihtiyaçtan ortaya çıkmışıır. Moııogralinin yazılmasının asıl amacı Bahtiyar Vahab­ zadc 'nin şiir sanalını bütün olarak ele alıp onun eserlerinde bağımsızlık ideolojisini araştırmakıır. Bu amaca ulaşabilmek için aşağıdaki göreı lerin yerine gdirilmesi önceliklidir: - Bahıiyar Vahabzade'nin şiir sanalının bilimsel ve kurgusal bakımdan incelenmesi; - Şairin şiir sanatının konu bakımından ıasnif edilmesi ve bu bağlamua değerlendirilmesi; - Şairin şiir sanalının ıürlerinin araştırılması: - Şiirlerin konu, problem ve ideolojisindeki kendine has özelliklerin ortaya çıkarılması: - Şiir ıe manzumelerinin tahlili ışığında şairin bireysel sanat üslubunun belirlenmesi: 12


Azerhaycaıı 'ın Bağımsıı}ık Şiirleri

- Şairin şiir hayatında ortaya çıkan toplumsal, siyasi ve manevi-ahlaki sorunlara dikkat çekilmesi: - Bahtiyar V ahabzade 'nin sanatı ışığında Azerbaycan şiirinin belirli bir zaman diliminde elde ettiği edebi estetik tonların ortaya çıkarılması. Araştırmanın asıl konusunu Bahtiyar Vahabzade'nin şiir ve manzumeleri oluşturmaktadır. Monografinin farklı bölüm­ lerinde şairin şiirleri, Gülistan. l.farzi\'e. l'ullar - Oğullar. Ağlar Gülen vb. manzumeleri bahsi geçen meselelerle ilgili olarak tahlil edilmiştir. Şairin eserlerinin incelenmesi sırasında onunla ilgili yazılar yazan eleştirınen ve edebiyatçıların eser­ lerine, Azerbaycan şiir sanatının çeşitli problemlerini konu edi­ nen araştırmalara aynı zamanda dünyadaki yeni edebiyat ku­ ramlarının konuyla ilgili kaynaklarına değinilmiştir. Bahtiyar Vahabzade'nin sanat hayatının tek başına ve soyutlanmış bir şekilde değil bir bütün olarak Azerbaycan şiir sanatı bağla­ mında sunulduğunu da kaydetmek zorundayız. Araştırma sırasında şairin 12 ciltlik Eserleri baz alınmış ( 196; 197; 198; 199: 200; 201; 202: 203: 204: 205: 206: 207). bazı durumlarda ise önceki basımlar kullanılmıştır. Bahtiyar Vahabzade'nin şiir sanatının bağımsızlı k ideo­ lojisi bağlamında nitelendirilmesi araştırmanın bilimsel olarak yeniliğini belirleyen hususlardandır. Bahtiyar Vahabzadc'nin şiir sanatında bağımsızlık ideolojisi ilk kez tek başına. sistemli bir şekilde analiz edilmiş. şairin sanat hayatı bahsi geçen problem zemininde incelenmiştir. Monografide Bahtiyar Vahabzade 'nin şiir sanatı konu ve problemlerine göre tasnif edilmiş ve sistematik olarak tahlil edilmiştir. Şairin eserlerinin konu ve problem bakımından de­ ğerlendirilmesi bize onun bir şair olarak edebi faaliyetinin ge­ lişimini izleyebilme şansı tanımıştır. Bu etken de araşıırmanın bilimsel açıdan yeniliğini nitelendiren yönlerden biri olarak dik­ kat çekmektedir. 13


.�idu .llir:uyel'U

i\tonogratinin hiliııısel yeniliğini oluşturan önemli husus­ lardan hir diğeri de Bahtiyar \'ahahzade . nin sanal )Olunun yalnız esıctik değerler ışığıııda değil aynı zamanda toplumsal bağlamda ;ıraştırııı,ıya tabi tuıulmasıdır ki hu da dönemi n edebi sürecinin hüllin yönleri ile yansıtılması için zemin hazırlamışlir. 13alıtiyar Vahahzade·nin şiir sanalinııı bağlı olduğu done­ min edehi kuramsal süreci ışığıııda yansıtıldığını, diğer şairlerin sanal hayali ile analoji. kıyaslama \e tahlil bağlamında sunul­ duğunu da belirımeden edemeyiz. . �tonogralide Bahtiyar Yahahzadc nin şiir sanalı bahsi ge­ çen rrohlcm zemininde ıahlil edilirken şairin hiyogratisi ile ilgili bazı bölümler açıklanmış. yorumlar y apılmışur. 1\tonograli . kuramsal tahlil yönleri. edebi gerçeklere yak­ laşım ıe araşlirma bakımından sonraki dönemin araştırmaları için bilimsel ıe foıeyimsel önem taşımaktadır. Monograli aynı zamanda nesrin şiirselliğini inceleyen araşlirmacılar için de kaynak olahilir. 20. yüzyıl Azerbaycan Edebiyatına ait ders kiıahı. ders araç gereçleri ıc bununla birlikte başka monogratik araştırmalar yazılırken hu eserin sa\ !arına değini lebilir.

14


A zerbaycan '111 Buğım.,,-:)ık Şiirleri

l.BÖLÜM BAHTİYAR VAHABZADE'NİN ŞİİR SAN ATIN DA BAGIMSIZLIK PROBLEMİNİN GÜNCELLİGİ VE İNSANİ ÖZELLIGİ Şiir mirası "enıelekıüel şiir". "terekkür şiiri". "idrak şiiri". tikir ve düşünce şiiri", "akıl şiiri" vs. gibi sıfatlarla niıc­ kndirilen Azerbaycan halk şairi Bahtiyar Yalıabzadc yazdığı eserlerde tikir ve anlam \U\umuna. düşünce ı·e konu ağırlığına her zaman dikkat etmiştir. Döneminin pek çok şairi gibi sanat hayalının "özüne, içeriğine Fuzuli ruhu çökmüş" (208. 1 73) şaire göre "Düşünce ve likrin dışında kalan edebi eser sadece kelime yığınıdır; gerçek sanatçı düşüne düşüne yaıdığı gihi . gerçek okur da düşüne düşüne okumalıdır" ( 1 62. 1 4..\ ). Ancak şairin şiir sanalı için karakteristik olan enıelekıliel düşCıncc tarzı, idrak ve tefekkürün bariz ifadesi hiçbir zaman ideolojinin arka plana geçmesi anlamında, kozmopolit hağlaıııında düşü­ nülmemelidir. Şöyle ki Bahtiyar Vahabzade'nin şiir sanatı entelektüel düşünce ve milli-maneıi dcğcrbin birliği ışığında ortaya çıkan edebi örnekler olarak merak uyandırmaktadır. Diğer edebi türler gibi şiirin "dönemin siyasi ve sosyal koşulları ile doğrudan ilişkide olması" (25 1 . 5 1 1 ) Bahtiyar Yahabzade'nin şiir hayatında da kendini belirgin bir biçimde göstermektedir. Şairin bağımsızlık şiirleri hem biçim hem de konu bakımından halkla i lişkilidir ki hu yön onun sanat hayatına gerçek anlamda halkçılık özelliği aşılamıştır. Halkçılık şairin sanal dünyasının bütün alanlarında her şekilde kendini göstermektedir. Bu durumu özellikle şairin şiirsel üslubunda belirgin bir biçimde gözlemlemek mümkündür. Şöyle ki şairin üslubu halkın konuşma dilinin bütün zenginliğini . sadeliğini ve belirginliğini kapsamaktadır. Şair. ortaya koyduğu bütün prob15


Aida .llirzuyeı·u

lemlerin edebi ifadesi bağlamında halkın ruhuna i nmeyi ba­ şanııışıır. Edibin bağımsızlık şiirlerinin ideolojik estetik tonları da halkçılık ruhundan kaynaklanmaktadır. Halkçılık aynı za­ manda şairin tasıir objesinde lirik .. benin"' psikolojik iç dün­ yasıııın aydııılanmasıııda kendini göstermektedir. Bahtiyar Vahabzade sadece kendi ıalanında deği1 bütün Türk Dünyasında tanıııan. seı ilen güçlü kalem sahiplerinden biridir. Şairin bazı araştı rmalarda .. Türk Dünyasının şiir yıldızı . (�61 ). ··Türk dünyasıııın en önemli şairlerinden biri .. (262) ola­ rak değerlendirilmesi tesadüf değildir. O. Soıyet siyasi rejimi­ nin en zor. en acımasız dönemlerinde yaşayıp üretmiş. son dere­ ce zengin bir edebi miras bırakıp gitmiştir. Ulusal dnletçilik .

uğruna süren saıaşııı ön sallarında çarpışan mütclekkir şair Aıerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra da üretmeye de­ ıam etmiş. bağımsızlık şiirine çok sayıda değerli örnekler ka1.andırııııştır. ··Çağdaş Azerbaycan edebiyatının ilginç olaylarından"' ( 12.:1. 1 92) olan Bahtiyar Vahabzade Samed Vurgun, Resul Rıza. Süleyman Rüstem. Osman Sarııclli. Ali Kerim. Balaş Azeroğlu. Nigar Relibeyli. Hüseyin Arif. Memmed Araz, Halil Rııa Llutürk. Ali Tude. Kabil. Fikret Koca. Ramiz Röışen. !\foıımed İsmail ıb. şairlerin bulunduğu edebi kültürel ortamda yaşamış ıe üretmiştir. Bağlı olduğu çevrenin sosyal, siyasi ve edebi-kültürel koşullarının onun dünya görüşünde ve sanatsal gelişiminde ciddi rolü olmuştur. Bahtiyar Vahabzade'nin ''edebiyata biraz erken başla­ masıııa rağmen eserlerinin ruhu. konusu. ideolojik yönü itibarı . . ile . altmışlı yıllar. edebiyatına ışık saçtığını belirtmemiz gerek­ mektedir. O. bir sanatçı olarak bütün dönemlerde edebi sürecin önünde yürümüş. yeni. özgün. edebi açıdan mükemmel eserleri ile edebiyata yön ıernıiş. onun zenginleşmesinde önemli bir yere sahip olmuştur. Bugün Azerbaycan şiir sanatını Bahtiyar Vahabzadc'siz hayal etmek imkansızdır"' (136, 1 6). Bu ise her 16


Azerbaycan 'ın Bagımm.lık Şiirleri

şeyden önce şairin sanat hayatına milliyetçi düşüncenin hakim olmasından kaynaklanmaktadır. Zira Azerbaycan şiirinin ··milli tonlarla zenginleşmesinde Bahtiyar Yahabzade'nin şiir sanatı­ nın müstesna bir önemi olmuştur. İ ster eserlerinin felsefi tu­ tumu, ister ideolojik yönü, ister dil ve üslubu. isterse de de­ ğindiği konuları ile edebiyatta milli düşüncenin hakim olmasına çalışmıştır." ( 1 36, 10) Altmışlı yıllar edebiyat kuşağının diğer temsilcileri gibi Bahtiyar Vahabzade de Sovyet siyasi rejiminin kısmen yumuşa­ masından faydalanarak edebi süreci yeni, özgün. eşsiz edebiyat örnekleri ile zenginleştirdi. "Hiç şüphesiz, bu dönemde resmi ideolojiye sadakatle hizmet eden, mevcut total rejimi "dünya­ daki en özgür rejim" olarak öven ve temsil eden çok sayıda "edebi'' ürün de ortaya çıktı. Lakin edebi iklimi belirleyen artık onlar değildi, ideoloj i k bir arazi olarak "sosyalist gerçekçiliğin" edebi tecrübesi ve kuramsal pratik eğitimleri dışında ortaya çıkan eserlerdi. Onlara artık sözün gerçek anlamında katkısız ··sovyet edebiyatı" ve "sosyalist gerçekçilik" olayı uemek en azından yalnız bu yüzden imkansızdı ki onlarda artık bu sanat . yönteminin iki önemli metodoloj i ilkesi tekzip \·e inkar edil­ mekteydi: Gerçekçiliği kesinlikle olumlu şekilde onaylama hırsı ve total ideoloj ik sınıf, partiye bağlılık ölçütü. ( 1 2 1 , 356) Şunu da belirtelim ki Bahtiyar Vahabzade 'nin sanatının altmışlı yıllar edebiyat kuşağı bağlamında tahlile tabi tutulması yukarıda bahsedilen düşüncelerin doğruluğunu bir daha onaylamaktadır. Doğal bir üretkenliğe sahip olan Bahtiyar Vahab­ zade 'nin edebi mirasında bağımsızlık konulu şiir örnekleri taşıyıcı konumundadır. Bütün sanat faaliyeti boyunca toplumsal siyasi süreçlerin içinde olması onun edebiyat dünyasında etkisiz kalmamıştır. Araştırmacı Hasan Hasanov'un Bahtiyar Yahabzade'nin sanat hayatını anlatan Azerbaycan ·111 Bahıirar ·, rahııı Giilis­ ıan 'dan Şehiıler'e Giden Yol kitabı.nda bahsedildiği gibi: "Ba, t?


Aida .\firzayeı•a

.. ğınısızlık konusu Bahtiyar Vahabzade'nin sanat hayatının taşı­ yıcı konularındandır. Bahtiyar Vahabzade bağımsızlığı şiir duy­ gusallığı ile acındırarak romantik bir tarzda değil de neredeyse bu anlayışı derinlemesine tahlil ederek onun kapsamlı \·e gerçek açıklamasını yapar: ..Özgürlük bütün inançların en yücesidir, birisinde unuıulmaıııalıdır. o armağan olarak \ erilmemelidir. yabancılardan umarak onu elde etmek olmaz. onu halk kendi mücadelesi ile kazanmalı ve onun yolunda kurbanlar \ ·erıneye hazır olmalıdır" (66. 1 7). Araştırmacı. şairin sanat yolundaki özgürlük \e bağımsızlık düşünceleri ile ilgili fikirlerini şöyle dcrnm etıirıııcktedir: " Bahtiyar Vahabzade vatan ve devlet özgürlüğünün yanı sıra insanın özgürlüğünü de yüceltir, onun bahsedilen beşeri değerlerle uyumlu kendi felsefi kavramı var. İ nsan özgürlüğü bulunmayan bir devletle felaketler türer, düşü­ nen beyinler söner. dünya hayale dar gelir. hakikat riya, adalet ise boya olur. insanın kalbine kin ıe nefret yerleşir. kişiler yaşasa da insanlık var olmaz. yalanla gerçek karşı karşıya gelir, . nadan başta gelir. akil ise ayakta (66. 1 8). "Türk Dünyasının tanınan ve se\ ilen şahsiyetlerinden biri olan" (� 1 6) Bahtiyar Vahabzade'nin şiir sanatında bağımsızlık düşüncesinin insani özelliğinin belirlenmesinde ana dili sorunu, kişilik özgürlüğü. diğer halkların ulusal özgürlük ve mücadele tarihinin edebi obje olarak seçilmesi daha belirgin biçimde ii'ade edilmiştir. Bu yüzden de monografide problemin araş­ tırılmasıııın aşağıda gösterdiğimiz sıralama) la devanı etıirilmesi doğru olacaktır: 1 . 1 . Bağımsızlık ülküsünün taşıyıcısı olarak ana dili problemi: I .�. İnsan \e zaman bağlamında kişilik özgürlüğünün şiire .

yansıması: 1.3. Evrensel konularda yazılan eserlerde özgürlük ideo­ lojisinin yansıma özellikleri. 18


Azerhaycaıı 'ın Bagınımlık Şiirleri

Problemin sunulan bağlamda araştırılmasının şanlı bir karakter taşıdığı ve sadece araştınnaya ışık tutma amacına hizmet ettiği kuşkusuzdur.

1 . 1 .Bağımsızlık Ülküsünün Taşıyıcısı Olarak Ana Dili Problemi Bahtiyar Vahabzade'nin bağımsızlık şiirlerinde ana dili problemi önemli bir yer tutmaktadır. Edip sürekli bu soruna dikkat çekmiş, farklı yazılarında onun çeşitli bölümlerini ı e biçimlerini öne çıkannaya çalışmıştır. Şairin ana dili prob­ lemine bu kadar önem vermesi tesadüfi değildir. Çünkü onun düşüncesine göre dil, her milletin varlığının başlıca tezahür­ lerindendir; dilini kaybeden bir toplumun kendi \ 'aroluşunu koruyabilmesi imkansızdır. Güney Azerbaycan asıllı ünlü Türkolog Cevat Heyet'in de belinıiği gibi, . . Dil kültürün aynası ve onun temel rüknüdür, insanın düşünce ve duygularını. hayal ve isteklerini bütün incelikleri ile açıklayan w yaşamasına olanak hazırlayan dildir. Toplumu millet yapan bağların en güçlüsü dildir" (63, 179). Bahtiyar Vahabzade Sovyel hakimiyeti döneminde ka­ leme aldığı İftirava Cerap makalesinde ana dili ile ilgili soruna kendi yaklaşımını bildirerek şöyle yazmışıı: .. Milli dilde okulların ve kreşlerin açılmasını talep etmek her halkın en basil ve haklı talebi değil mi9 Eğer bir halkın kendi ana dilinde eğitim almaya \'e okumaya hakkı yoksa o zaman u ne biçim bir halktır?" ( 174, 30) . Şair aynı zamanda ana dili ile ilgili dü­ şüncelerini ifade ederken aydınların konumuna, dilin yaşatıl­ ması ve geliştirilmesinde onların rolüne de de�innıişıi: "Aydını ana dilini konuşmayan halkın kendisi de ölüme ıııahkümdur" (174, 3 1). Edip 2002 yılında Sandıkıan Sesler adıyla yayımlanığı kitabına yazdığı önsözde Sovyet siyasi rejimi <löııeminde ana t9


Aidu Jlirzayeı·u

dili problemi ile ilgili sürdürdüğü mücadeleleri şöyle açık­ lamıştı: '"Benim en büyük mücadelem Sovyet Dönemi 'nde ayaklar altında çiğnenen. kapılar ardında kalan ana dilimizin uğrunda hem fiili çalışma hayatımda hem de sanat hayatımda yürüttüğüm sürekli mücadeleydi. Ben bu konuya onlarca maka­ le. onlarca şiir \ ·e manzume adadım" ( 1 92. 7). Şairin ana diline büyük önem ı ·ermesi. dili milletin varlı­ ğının en mühim etkenlerinden biri olarak değerlendirmesi çeşit­ li araştınnaların konusu olmuştur. Örneğin, Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi'nin üyesi Prof. Dr. Nizami Caferov şöyle yazar: B. Vahabzade 'yi milletin temsilcisi olarak her zaman endişelendiren en önemli meselelerden biri, belki de birincisi ana diline yaklaşımı olmuştur; onun çok yönlü faaliyetinin sadece bahsedilen tarali adının Azerbaycan tarihinde ebediyen yaşaması için kafiydi"' (27, 68). Bu ı·eya benzer düşüncelere şairin faaliyet yoluna adanmış çeşitli konulardaki araştırmalarda rastlanmaktadır. '"Dili halkın manevi dünyası, milli özellikleri olarak değerlendiren ve bu sebepten de dil ayrılığını ruh, psikoloji ve maneviyat ayrılığı sanan'" (58, 1 3 ) Bahtiyar Vahabzade'nin Ana Dili. Oğluma . Lmin Dili. f.::un fıllar Boyunca Kendi Vatanın­ dan. Benim Ana Dilim. Kendimden Kendime Şikayet. Fahrzre.

Ö:ge. Benim Anam ı·b. şiirlerinde ana dilinin milli manevi dü­ şüncenin şekillenmesindeki yeri ve öneminden bahsedilmekte, kendi dilini değersiz görenler, kayıtsız kalanlar sert bir dille eleştirilmektedir. '" Milletine ait her şeyin: Vatanının, dilinin, kültürünün yo­ rulmak bilmeyen saı unucusu'" (24 1 . 394) olan Bahtiyar Vahab­ zade Ana Dili ( 1 954) şiirinde her halkın, milletin kaderinde kendi dilinin son derece mühim önem taşıdığına dikkat çekerek bununla ilgili şiirler kaleme almıştır: Dil açarken ilk def(ı ana, sörliirnruz bi:, Anadili ad/anır. bi:iın ilk kiwbımı:.

�o


Azerbaycan 'ın Bağımsıı}ık Şiirleri

İlk şarkımız ninniyi anamız sütü ile İçirir ruhumuza bu dilde damla damla ( l 96, l Ol ). Edebi faaliyetinin ilk döneminin ürünü olan bu şiirde edip, ana dilini "milletin ruhu, aşkı, canı" olarak değerlendirir, onun "ataların aklından kemalinden'' süzülüp geldiğini, "halkın ilk nefesinden" yaratıldığını belirtir. Şair hem de ana dilini "ecdadımızın bize bıraktığı" ''en kıymetli miras''. serwt olarak bilir. Biz insanların en büyük görevinin ise bu dili gözümüz gibi koruyarak gelecek "nesillere hediye" etmek olduğunu düşünür:

Bu dil - bizim ruhumuz, aşkımız. camnıızdır. Bu dil - birbirimizle aktipeyınammı:dır. Bu dil - tanıtmış bize bıı dünyada her şeyi. Bıı - dil ecdadınıızm bize bırakıp git1iği En kıymetli mirastır. onu gözümüz gibi Koruyup nesillere biz de hediye edelim ( 1 96, l Ol ). ·'Eserlerinde Azeri Türkçesini en temiz bir şekilde kul­ lanmaya önem veren" (258) şair, Latin Dili ( l 967) şiirinde dünyanın eski toplumlarından biri olan Latinlerin yok olduğuna ancak dillerinin yaşadığına dikkat çekerek dolayısıyla hiçbir halkı esaret altında tutarak mah\'etmenin mümkün olmadığını vurgulamıştır:

Latin dili' Her sözünde dünya kadar yük taşı.ror. Latin dili! Millet ölmüş. dil yaşıyor ( l 98, 58). Dr. Kamil Kuliyev Latin Dili şiirini Bahtiyar Vahab­ zade'nin sanat yaşamında özel bir yeri olan şiir örneklerinden 21


Aida .\firzayeı•a

biri olarak değerlendirip şöyle yazmaktadır: Edip eserde ·· . . . şair. bilim insanı ve doktorların kullandığı ölü dil olan Latin

dili ile Atlanıik kıyısında emperyalistler tarafından yasaklanan canlı dil leri kıyaslıyor. Latin dilini bu dillerden üstün görüyor. Çünkü bu diller milleti \·arken küçük. yoksul barakalarda tutsak olmuş. edebiyat ve medeniyet dili olarak kullanılmıyor. Latin dili ise uzun yüzyıllardan geçip gelen. halkı bulunmamasına . rağmen şimdi de kullanılmaktadır (90 . 64). Eleştirmenin eserin ideolojik çizgisini \e yazılma sebeplerini doğru bir şekilde belirlediğinin altını çizerek şunu da hatırlatmalıyız ki şiirde dikkat çeken durumlardan biri şairin dolaylı olarak kendi halkının esaretine itiraz etmesi . sert bir biçimde bu adaletsizliğe isyan etmesidir. Şöyle ki Latin halkının öldüğü halde dilinin yaşaması gerçeği şaire kendisi yaşarken dilini kaybeden millet ıe toplumlarla ilgili yorum yapma hakkını vemıektedir. Diğer bir deyişle. şair Latin dilinden bahsederken Azerbaycan hal­ kının ve dilinin esarette olduğuna dikkat çekmeyi başarmıştır: .

Sörfe natuk. Şimdi nere inanalım biz Kııla,�a mı ra göze mi? Amele mi r a söze mi:> ·Ben ö;giiriim. bağımsızım" sö=ferini Kendi dilinde söılemere hile Hakkııı rok.ıa e,�er. Sörfe. kim sana ö;giirsii11. der:> ( 1 98, 59). Baştan başa özgürlük ruhuna bürünmüş şiirin sonunda şair. Latin dilinin kaderiyle ilgili düşünceleri bağlamında öz­ gürlük. hürriyet hakkındaki fikirlerini bir araya getirmektedir.


Azerbaycan 'rn Bağımsız/ık Şiirleri

Şiirde "dil" karakter olarak milleti ifade ettiğinden şair de dolaylı olarak milletin kaderini hedef almıştır: Şimdi söyle. Hangi dile ölii diyelim. Vatan varken. Millet varken. Kiiçiik. yoksul barakalarda Tutsak olan bir dile mi? Yoksa ıızun asırlardan Geçip gelen. Halkı ölen. Kendi kalan bir dile mi? ( 1 98. 60). Bahtiyar Yahabzade'nin L'zıın Yıllar Borııııca Kendi Vatanından ( 1 989) mısraları ile başlayan 5iirinde Sovyctler Birliği'nin çöküşü arifesinde ana diline dönüşün kundlenmesi. Azerbaycan dilinin resmi dil statüsü alması meselelerine deği­ nilmektedir. Ana dilinin uzun zamandan beri beklenen mevkii kazanması şairi bir vatandaş olarak sevindirdiğinden bu olayla ilgi l i neşesini, heyecanını gizleyemiyor: Uzıın yıllar boyunca kendi ı·atanından. Kovdıılar seni. Öz dilimiz bildiler sonradan geleni. Şükürler olsun ki sen döndiin yine Kendi vatanına. kendi iline. Seni ı·atanında daim rnr görerim' Her zaman alnın ak. başın dik olsıın (203 . �02). Benim Ana Dilim (2000) şiirinde meseleye kendine özgü bakış açısıyla yaklaşan şaire göre ana dili her milletin. toplumun varlığının, mevcudiyetinin esası. temelidir. Çünkü 23


Aida .\lir�ayeı•a

ana dil ıar oldukça millet de yaşar, dilini kaybetmiş toplumlar ise anık millet olma. ulusal de,Jet kurma olanaklarından yok­ sundurlar. Ana diline bu kadar büyük değer verilmesi. onun "milletin. yurdun ıarlığı " ile eşdeğer tutulması Bahtiyar Vahab­ zade 'nin bir \atandaş olarak kendi halkının kaderine son derece hassas yaklaşımını göstermektedir:

Beni111 ana dili111 - benim ki111liği111. Pasapor111111, kendi kendi111e lıaki111ireıi111. Beni111 benliği111in çekiciliği. Kuıııışaıı ke111ali. aklıdır dili111. .\lilleıin rarlığı. yıırdıın rnrlığı Senin rarlığıııa bağlıdır. dilim. (202. 103). Şairin ana dilini ay yıldızlı bayrakla kıyaslaması onun öz dilini temsilen özgürlük. bağımsız devletçilik istediğini anlat­ maktadır. Bu da her şeyden önce onun vatandaşlık gayesini � ansıtmaktadır:

Sensiz adım - haram. rataııım - haram. Anne siitii gibi lıelali111 - dili111. Sen neredersen orada hen ramn. Er hr11i111 rıldı;ı111. hilali111 - dilim. (203, 1 03 ). Türki�e·nin edebiyat araştırmacısı Erdal Karaman Bah­ ıimr l 'alıah:ade 'nin Ana dili Cğrııııda f'mliği Jliicadele makaksinde şöyk yazar: ··vahabzade 'nin bir ömür boyu venniş olduğu mücadekde. özgürlükle eşdeğer tuttuğu ana dili büyük önem arz etmektedir. Yazmış olduğu makaklcrde ve şiirlerde hu husustaki hassasiyetini görmek mümkündür. Ona göre, ana dilini bilmeyen bir insanın o millete ait olduğunu iddia etmeye hakkı yoktur." (259). Titiz gözlemlerden kaynaklanan bu yorumlarda ilgi çeken önemli bölümlerden biri şairin "ana


Azerbaycan 'ın Bağıınsıı)ık Şiirleri

dilini" "özgürlükle eşdeğer tutmasına"dikkat çekilmesidir. Bahtiyar Yahabzade'nin sanat hayatında özel bir yere sahip olan bu durum her toplumun milli manevi \·aroluşu için ana dilinin ne kadar büyük bir önem taşıdığını göstermek bakımından merak uyandınnaktadır. Bahtiyar Vahabzade'nin ana dilinin önemini. milli düşün­ cenin şekillenmesindeki rolünü farklı şiirlerinde defalarca dile getirdiğini belirtmeden geçemeyiz. Şaire göre her milletin nrlı­ ğı, mevcudiyeti ana dilinin ne derecede korunup yaşatılmasına bağlıdır: Niye benim anam "mader ". Niye babam "peder " alsun7 Bu karmaşık ticareııe Nire benim yakınlarım Elin ayağı alımda heder olsun.7 ... :\'�re benim ana dilim Gelme dilin önünde tir tir tiıremeli7 Niye vakmım el olmalı, Öz sözlerim öz dilimden kornlmalı:' (200, 487) Bahtiyar Yahabzade'nin Kendimden Kendime Şikôreı ( 1993) şiirinde Azerbaycan'ın bağımsızlığına karnşmasından sonra da ana diline kayıtsız yaklaşımın devam etmesi edebi tahlil konusuna dönüşmektedir. Şair milletin özgürlüğüne kavuştuğu yıllarda özgürlüğün temelini oluşturan, halkı müca­ deleye sevk eden ana diline bu şekilde umursamaz yaklaşımı kabullenememektedir: Bir zaman Rusçardı biiıiin reklamlar. Şimdi İngilizce sokulur gö:e. İlin de diline lıiirm�ıimi: mr. Bir tek öz dilimiz yarama: bi:e. (20 1 . 1 28) 25


Aida .llir�ayeı•a

Aynı motillere şairin birçok şiirinde rastlandığını da belinnıeliyiz. Ana diline son derece önem veren, onu halkın l'arlığı . nıeı cudiyeti anlamında algılayan şairin düşüncesinde dil yalnız bağımsızlığın, genel olarak her milletin, toplumun ı·aroluşunun dışa\'Urum şekli olarak değerlendirilir. Sereye Gidiror J"ar11111111: ( 1 997) şiirinde şair. ana diline kayıtsız yak­ laşımın geleceğimizi tehlikeye atabileceği konusunda bir l'atan­ daş olarak heyecan duymaktadır: Derrnmızı heğeıımerip Başka.1"1111n lıarn:1111da yii:üyorsak !"ad dilinde şakırnrak Kendi ana dilimize E,�er d11dak bükiil 'orsak İnamımı:. imanımı: l iı hiç roksa ya çiiriikse Demek. bi:den rii: çerirmiş rlllalı 'muz. (201. 209) .\"ere.re Gidirnr l'anııımız şiirinde onaya konulan soru­ nun farklı bir şekildeki dışaı urumuna Ö:ge ( 1 999) şiirinde de rastlanmaktayız. Bahsi geçen şi irde şair Azerbaycan·ın zengin. kibar hayat yaşayan ailelerinde bugün iki dilin Rus ve İ ngiliz dillerinin öğrenildiğini, ana diline ise önem verilmediğini vur­ gulamaktadır. Edip. lıağımsız bir ülkenin del'let dilinin bu şe­ kilde gereksiz, önemsiz sanılmasına dayanamıyor, içi sızlayarak bu gerçeğe öfke ıe itirazını lıildirmekten çekinmiyor: Kihar rarrulan iki bil bilir: Ok11lda İngili:. erde Rus dili. .\fe.�erse kimseye gerek de.�ilmiş Bağımsı: ülkede ülkenin dili. (20 1 . 308)


Azerbaycan '111 Bağınısız/ık Şiirleri

Şair, ana diline sırt çevirmenin, millete sırt çe\'irmck ol­ duğunu ve hiç kimsenin böyle terbiyeyle yetişen insanların ya­ rın vatanı düşmana satmayacaklarını garanti edemeyeceğini kesin bir şekilde bildirmektedir. Benim Anam ( 1968) şiirinde Bahtiyar Vahabzade annesini eğitimsiz olduğu için kınayanlara karşı çıkmakta ve bütün eser­ lerinin yazarının annesi olduğunu belirterek zahiren eğitimsiz görünen bu insanın göğsünde büyük hikmet hazinesi taşıdığını göstermektedir. Şair büyük bir gururla yazdığı eserlerin dilini ona bilhassa okuma yazma bilmeyen annesinin öğn:tıiğini kayd­ eder: Yok. ben hiçim. Ben yalanım. Kitap kitap sözlerimin Yazarıdır benim anam. ( 197, 263). Azerbaycan'ın büyük hiciv şairi Mirza Alekber Sabir'e adanan Fahriye ( 1996) adlı şiirde ana dili sorununa değinen şair kendi dilini küçümseyenleri, bu dilde konuşmayı kendine yakıştıramayanları, yabancı dilin gölgesine sığınanları, yabancı dilde konuşmayı uygarlık sananları sert bir şekilde kınamaktan çekinmemektedir: Asırlar buyunca şöhret sanmışı: Ana dilimize işre atmarı. Özgenin dilinde boş boş ötmeyi. (20\. 162) Bahtiyar Vahabzade'nin Azerbaycan'ın güneyinde esir hayatı yaşayan soydaşlarımızın dil sorununa adadığı yazıları onun bu meseleye daha geniş kapsamda yaklaştığını. ana dilini ulusal bağımsızlık probleminin asıl sorunu olarak algılamasını oluşturmaktadır. Mütefekkir şair ikiye bölünmüş Azerbaycan 27


Aida .lfir<ayeı•a

Türklerinin İ ran Fars sömürge rejiminin baskısı altında ana dil inde okuyup yazmaktan yoksun bırakıldıklarına dayanamaz \'e bu haksızlık karşısında itirazını dile getirir: Dilin kendi raıanında garip oldu. kardeşim, Analı babalırken relim oldıı. kardeşim. Dilin okul görmedi. kiirsiilerden korııldu. Creıler yakın oldu. yakınlar iirey oldu. ( 199, 266) Şairin Fuzuli'nin hayat ve faaliyetine ithaf ettiği Şeb-i Hicran manzumesinin farklı bölümlerinde de çeşitli yollarla ana dili sorununa değinilmiştir. Bu da edibin ana dili sorununa ı erdiği önemin ne kadar geniş çaplı olduğunun ispatıdır. Tabii ki Bahtiyar Vahabzade'nin ana dili problemine adanan şiirleri tahlil ettiğimiz örneklerle sınırlı değildir. Şairin sanat haı atında bu konudan bahseden çok sayıda edebi ürünü rnrdır. Araştınna yaparken sadece en belirgin özell i k taşıyan eserler dikkate alındığından incelenen şiirlerle yetindik.

1 .2. İnsan w Zaman Bağlamında Kişilik Özgürlüğünün Şiire Yansıması Bahtiyar Vahabzade'nin şiir sanatında kişilik özgür­ lüğlinün insan ve zaman bağlamında aydınlanması şairin mese­ leye daha geniş çapta yaklaştığını göstermektedir. Bu da onun bir sanatçı olarak milletin özgür. hür yaşaması, dünya halkları içerisinde söz sahibi olması . ulusal kimliğini algılaması, en önemlisi ise vatandaş olarak şeki l lenmesi için pek çok koşulun kaçınılmaz olduğuna dikkat çekmesi anlamına gelmektedir. ProC Dr. Yaşar Karayev'e göre, "Bahtiyar'ın şiirlerinde zamana ilgi demek, halkın manevi ebediyetine, manevi "şimdisine " ı e geçmişine olan ilgi demektir. Zaman onu yalnız halkın tarihi kaderi ile maneı i ıe ahlaki hayat tecrübesi i le bağ28


Azerbaycan 'ın Bağımsıı/ık Şiirleri

!ılığı bakımından düşündünnekte ve endişelendinnektedir. Geç­ mişi de geleceği de şair sırf ..vatan tarihinin" sayfaları gibi çe­ virmektedir" ( 1 8, 61 ). Edebiyatçı alim yorumlarını şöyle ta­ mamlamaktadır: "Bahtiyar, kişiliği faaliyetinde belirgin şekilde tezahür eden şairlerdendir. Onu şiirsel ..beni". kişisel üslubu, lirik kahramanı şiir sanatımızın manzarasında belirgin çizgileri ile seçilmektedir." ( 1 8, 65). Görüldüğü gibi Yaşar Karayey' in yorumlarında dikkat çeken başlıca özelliklerden biri şairin sanat hayatında insan ve zaman probleminin edebi tezahür şekil­ lerinin titiz gözlemi ile ilgilidir. Akademisyen Memmed Arifin •·entelektüel Ye felsefi" eserlerin yazarı olarak ( 1 8, 1 8 1 ) değerlendirdiği Bahti) ar Ya­ habzade'nin sanat hayatında dönemle, muhitle. zamanla uzla­ şamama duygusu oldukça belirgindir. Bu unsur onun çeşitli konularda yazdığı eserlerinde her şekilde kendini öne çıkar­ maktadır. Zamanla, muhitle anlaşmazlık içinde olan şairin en büyük anlaşmazlığı ise kendisiyledir. Bu anlamda .. bir tek şun­ dan razıyım ki kendimden narazıyım" hükmü ve kararı şairin yaşam felsefesini biçimlendinnektedir. Edebiyat eleştinneni Vagif Yusifli şöyle yazar: .. Benim düşünceme göre Bahtiyar Vahabzade Mirza Alekber Sabir'den sonra devirle, dünyayla en acımasız şekilde muhalif olan şair­ lerimizden biridir. Dahi Sabir'in Hoplıopname'si gözyaşları içinde kahkaha idi, seslendiği halka '"kendini algıla" haykırışını . feryadını ulaştırıyordu. Bahtiyar'ın "Bahtiyamame"si ise ne gözyaşlarıdır ne de kahkaha. Bilge bir filozof şairin bazen çılgın, bazen ötK.e, hiddet, isyan dolu seslenişidir. "Ey halkım, kendini algıla ve düşün. . . asırlar boyunca seni izleyen Ye kahreden bu belalardan kendin çıkış yolu ara. tarihten ibret al!" (2 1 2) . Böyle yorumlara katılmamak elde değil. Bahtiyar Ya­ habzade gerçekten de dönemle, zamanla, hakimiyetk, kendisi ile muhali f olmuştur. Onun: .. bir tek şundan razıyım ki ken29


lithı \lir�11,l'l'''''

d i ıııdcıı ıı:ır:ıı ıyıııı." ıliişiim·l·sı lk lı11 yonııııl:ınıı ıloğnıl 11f:111111 k:ıı ı ı ı l:ıııı:ıkı:ıdır.

l l:ılı ı i ı :ır V:ılı:ıl>t:ıtk ıııir:ısıııııı :ır:ışlınıı:ıcı l:ınıııl:ııı ol:ııı !{;1111<11:111 ( i:ıl:ırl ı " ııııı ş:ıiriıı 1 2 c i l t l i k F.ıı ·rlı ri " ııi ı ı S . t ' i lıli ııl· _1 :ııdı�ı " İ ı ıs:ı ıı /:1111:11ıl:ı l l:ınşııı:ııs:ı . . : · :ıdlı iiıısiitlk· iııs:ııı n· 1:1111:111 pnılıkıııi i k lı:ı�lı sıınıııl:ır:ı d i kk:ıı \l°k i lıııişı i r. : \r:ış­ ı ı rııı:ırnıııı diişiiııccsiııc giiı'l·. " l l:ıhıiy :ır V:ıh:ılıı:ıdc lıiiliiıı s:ııı:ıı h:ı_1 :ııı lııı_1 ııııl·:ı ı:ıııı:ıııl:ı ı·:ırpışıııış. ll-il·�iıı ı·:ırk ııı:ı k:ırşı \ıkıııı�. 111 ,: ı ııl ı � ı ıı k:ıdn .1 iik l ii sıın111l:ınııı ı·iiııııck iı·iıı ı·:ılışıııışıır. f\:ıkıııiııi si i ı ı ı:ii y r diiııiişliinııiiş. siiıkriıll' :ıll·ş k:ılıııışlır. 1 l:ıy:ııı lıııııııır:ı k:ırşıl:ışlı�ı h:ı_1 nıı:ı ııl:ııı iiıırnıli ııl:ı_1 l:ın n· i k ı id:ın lırrkl·s ı:ilıi ı ı ıl'llırıııll·ıı ıişt i r." 1 20.ı . .1 ). l hı _1 ıınıııı:ı s:ıtk'l'l· ş:ıiriıı l· srrkriııık iıı s: ıı ı il' ı:ıııı:ııı p nılı k ıı ı i ı ı i ı ı n· bu lı:ı�l;ıımhı kişi l i k iitf:iirlii�iiııiiıı nklıi i t: ıt b iıı i ı ı krııdi ııl· h:ıs b i r Şl' k i l d c tcn·ssiiııı l'l t i � i ı ı i l· k k ı dı i l i r i ı . Y :1 1 1 i . ş:ıir iııs:ııı i l' ı:ıııı:ııı prohkıı ı i ı ı i bı ı\ı ı k kıııı ııd:ı _1 :1ııııış ııldıı�ll l'Sl'l'krl' y:ııısııııı:ıyı haşarıııışlır. l l:ıhtil :ır V:ıh:ılıt:ılk ' ııiıı Olrı'i. . l 11/ım111111ılı. S11k.11 ( 'iı ·l 'k ­ /,·ri. l)ık . lrmınıııı. İki A-.ıh1 1/ı11ı. /-.'/ A'ııldımıışıııı. liııılııııılıı liıkriııı. İlııirııı. İki A-,·;r, (Jrlı· /lir hkir A'i . . . . / Jii.)iİlll'I' /i ı/ı1 1ııııııii/ (oıi

Sı'i:.

/ Jrdiıııl. ( İOl'ı', Sııiıkr. Sı·lrıııı Xı'siıııi. /lir

/liiı ·iik :l ıııan ı l 'ıırıılılıı.�ıı lııııırlll. rnııı.)1'11krı 'rn \ /l'kııııı Ilı. ş ı i r kri k i şi l i k iiıı:iiı'lii�iiııiiıı i ıısaıı l'l' ıaııı:ııı lı:ı�l:ıı ıııııd:ı :ıydııı­ l: ıı ıdı�ı şiir iirııl·klni Pl:ır:ık ıı ın:ık uy :ıııdırııı:ıkı:ıdır. l l:ıhsnlill'll şii rlntk· ş:ıir sıınııı:ı ı:ırk lı :ı\ıl:mhııı y:ıkl:ışııı:ıy ı lı:ış:ırıııış. ıııııııı ı· l·ş i t l i lııı_1 11ı l:ırıııı :ıı·ık l:ıııı:1_1:ı ı·:ılışıııışıır. (İlrii i 1% l) şi iri nde \ıırnk l:ınıı h:ırrk,·ıkriııi sıııırl:ııı­ d ı r:ııı. pııl;ırı kıırk:ık ııl:ır:ık lıiiyi 'ı l l' l l , dıııı:ııııııılı şl·killk ycıişıııc­ kri ııı. gl'i ı şı ıı l'iniııi l'llf!dkyrn l· hrı· l·yı ı k·r l' kşı irilııll·kıcılir. �:ıir. · · (ııgiir ı·ııcuk gi i ıı l ii lll' iil1·ii_1c lll' f.'.l'll' k '.' " ' di)lTl'k ııı i l k·tiıı

s:ı�lıklı g,·kn·�i i\iıı ı·ıırnk l:ınıı i l' ı:,·ııı·lcriıı r�i ı iııı ii�rcııi­ ı ı ı iııiıı lıiiy ii" lıir iilll'll ll' s:ı hi p ııldu�ıııııııı :ıllıııı \itıııişıir. l l:ılıı i.ı :ır V:ıh:ıhı:ıtk·'ııiıı " işilık iiıgiirliiğiiııiiıı iııs:ııı l'l' 1:1111:111 h:ı�l:ıı ı ı ıı ıd :ı :ıı·ık l:ıııdı�ı y:ıııl:ırıııd:ııı lıiri de İki A'iir ili


( l %X ) şiiridir. Orijinal bir i fodl' lıiı· i nıiyll' dif!l'rkriııdl'll :ı1Tıl:ııı hıı şiirık ş:ıiriıı kahraıııaııhırı iiıl·llik ıılar:ık lıirhirkrııııkıı lıi i � iik

iilçiidl' forklıılırl:ır. lliriııin riiıkri kiir ııls:ı d:ı :ıklıııııı riiıiiı k giirdıilıııekll', hıı yiiıdl'll de ıliiııy:ıyı. ins:ıııl:ırı ı,:iirıııl'� i. aıı;ı l­ ıııayı. değerkııdinııl'yi lı:ış:ırııı:ıkl:ıdır. l li�n kalır:ıııı:ııı ı,:iiık­ rinin giirıııl'sİnl' r:ığl11l'll ııı:ıııl'll kör ııldııf!ııııd:ııı lı ı ı l!İirııırniıı hiçbir yararı yııktıır. llıı karşıl:ışıırııı:ıda ş:ıir. kişilik iiıı,:iirl ii­ ğiiııiiıı insanın iç. ıııaııl·ı·i ıliiny:ısı i k sıkı h:ığl ı l ıf!ıııı dııl:ıılı

şl'kil ıll' ima l'tıııekll'dir: ( iı'd('l'i giirıııı·ı·<'ıı kı'ir ılı',�il ılıılıa. (iiirııı<'k i.ı·ıı·ııııTı·ıı kiirılıir. ılı'l 'ıli111 /lı!ı-/r kıırkıı/11.�ıı. /ıiiıfr n ılıill'

I /cı.rnı /ıill' lllt':ıırılır, ıll'rıliııı. i 1 •,• 7. � 1 lı) Kişilik ilıı,:ii rl ii ğ ii ill' ilı,:ili d:ılı:ı ıkf!i�ik ıli'ı�iiııcdnl" ll:ıhtiy:ır Yah:ıhı:ıık'nin hkir l\111111ı/ıır1111 i 1 %'1) şiıriııdc de r:ısl l:ıııı:ıktayıı.. llıı l'SlTık d i k kat \'l'kl'll :ısıl ılıırıım ş:ıiriıı llll''l'­ le� l' yakl:ışımııı ı ı ı kl'ııdiııc iiıı,:ii biçimidir. � i i nkıı ı· ı k :ınlığı ı 1 1 1 1

sııııııca ı,:i\rl' hl'r tııphımd:ı kişilik ilıı,:iirl iiğ.iiııiiıı tl'llıl'iimk diişiincl' iiıı,:iirliiğil yatmaktadır. q '.l'r bir iııs:ın diişiincl' i l' rıılı açısından i\ıı,:iir dl'ğilse tııplıım lll' kadar iiıı,:iir ıılıırs:ı ıılsıııı bi rl·yin kişilik ilıgiirlilğiiııil garanti l'ıll'ınl'ı. hkir l\ı11111ılwı111 şiirinin kahraıııanıııı ait ıılıhığıı lııplııııııııı di�n hirl·�·kriııdl'll

ayırt L'den yi\n "likriniıı kaııatlarıııııı ıılııı:ısı'', hayal ı,:iici"ı i k· ' \·vreni vat:ııı olarak" alı,:ılamayı lıaş;ırıııasıdır. �air kl'lld i likri­ ııi. ıHişilncekrini sırl' iiıı,:ilr. sınırsıı ııldıığıı, sınır t;ııı ıııı:ıdığı için keııılinılen hOyiik ve yilcl' bilir:

ilen ı!:giirii111. ii:giiriiııı.1 ılll'ıı:ili giiriiıııııcn·ıı /Jir l'lınli l'lılııııı ı·ıır IJl'lli rcnll'ıt kalılımıı,

11


Aidu .llir:uyeı·a

Haddi. lıııdııdıı kırnn Fikir kanatlarım rar. ( 1 97, 282) Şairin Fikir Kanatlarım şiirinde onaya konulan kişilik özgürlüğü problemi biraz daha farklı bir şekilde yaklaşık aynı dönemin ürünü olan Ö rle Bir Fikir Ki .. ( 1 970) şiirinde dile getirilmektedir. Önceki şiirde olduğu gibi bu eserde de şair kişi­ lik özgürlüğünün temelinde özgür düşüncenin dunnası fikrini saYunmaktadır. O, kendini her şeyi düzene sokmayı başaracak güçte bir düşünce sahibi olarak gönnek ister: .

Ö l 'ie hirfikir ki o bana önder. Brnse ona sıradan bir er olayım. Onun aşkı ile doğsun selıerll!I'. Brn 0111111 rolımda seferber olanın. l'erimılen ornatsın heni rop gibi, Canımdan çıkarsın aral<'timi. ( 1 99,26)

Diişiince - Sii: ( 1 975) şiirinde ise şair özgürlüğü kendi mane\·i dünyasında arar. Eserin aşıladığı asıl amaç insanın içsel özgürlüğünün onun maneviyatında oluşturduğu değişikliklerle şekillenir: Krıulimr de giiriinmeven Gönlüm benim.

D11rg11m

benim. Serdam hrnim -

Ö:giirlii,�iim - maneri dünyam benim. Krndi içimde. kendi ı/iinramda Hakim de hen. Halıkıiın da ben. ( 1 99, 1 3 1 )


Azerbaycan 'ın Butımsıılık Şiirleri

Gaye ( 1 978) şiirinde de hemen hemen aynı düşünceleri devam ettiren şair inançsız, amaçsız. meramsız yaşayan, toplumsal düşünceden yoksun olan i nsanları insan gibi hayat yaşamadıkları için ciddi bir biçimde suçlar. Şaire göre ayrıca. kişiliğin olgunlaşmasında, mükemmelleşmesinde ve şekillen­ mesinde özellikle bireysel özgürlüğün temelinde yatan gaye ve düşüncenin önemli rolü bulunmaktadır. Bu yüzden de o, gayeyi . inancı "hayat yolu" şeklinde değerlendirmekte, "hayattan yüce" sanmaktadır: İrademin efendisivim. İnancımm kölesirim. İnancımın yolunda da ölesiriın. Niçin, nasıl yaşamayı o ökfelli. Hayatımı mana ile nakış/adı. Beni bana tanıttırıp. Beni biiyiik bir ı·atana bağışladı. ( 1 99, 1 53 ) Bahtiyar Vahabzade'nin sanat yolunu döneminin diğer şairlerinden ayıran yönlerden birinin de eserlerinin ideolojik . estetik değere sahip olduğunu, güçlü toplumsal gayeye ve amaca dayanmış olduğunu belirtmeden geçmeyelim. Ayrıca bu boyut şairin sadece faaliyetine özgü bir yön değil. aynı zamanda biyografisini oluşturan durumlardan biri olduğu için daha çok dikkat çekmektedir. Edip şiirlerinde defalarca bu soruna par­ mak pasmış ve bir vatandaş olarak kendi tutumunu dile getir­ miştir. Bir BiMik Amaca Vurıı/d11ğu Zaman ( 1 98�) mısraları ile başlayan küçük hacimli şiirinde o. kişilik özgürlüğünün teme­ · linde amacın rolünün büyüklüğünü vurgulayarak düşüncelerini şu şekilde ifade etmektedir: Bir büyük amaca rıırulduğ11 :amaıı. Kendini 33


.�idu .llir:u.ı·eı·u

ı ·eııiı/('11 nırallr insan.

O hiiriik amann çaferı sl!sinıle A'cıı gılıır erirnr. . \ fııksaı ılo.�rıılıır. l\enılini raraıma merıehı'sinıle. İnsan olg1111/aşır. şalı.l'ireı olıır. (200. 17 1 )

Şairin Ta/ıa111111iil !Dö:iimJ ( 1 979) şiirinin kahramanı sabır. whaııımül. teıekkül karnıııılarına karşı gelerek bunların hepsini "kölelik. uşaklık" olarak görür. Eserde kalbi ile aklını kı) asla)�ın şair. kalbine özellikle dayanıksız oldugu için minnet du)ar. Şaire göre ha insanın dayanıklılığı kesinlikle özgür­ lüğün dizgi nlenmesine dayanır. Şiirin son mısralarında insan ı·e zaman bağlamında kişilik özgürlüğü kenuinı: ö1.gü çizgilerle i!Jue edilıııekıeuir: Talıımııııii/ - /ıaşıım haşa ıı:ap. şikıir<'I.

Srn sürfe. hıı 11111ılıır .rnşıımıık ıleılifein:' Dıııwıamamıık - ö:giirliik. Dmwımıık - esııl'l'I. Bir giinliik ri:giirliik hir ömre ıle.�l'I'! ( 199, 237)

13alıtiyar Vahabzade bir kalem sahibi olarak şairliği diğer sanat türlerinden ayrı tuımuş. üreııııeklc ilgilenen insanc­ lann üt.erlerine düşen loplumsal. ıııaneı·i \'C ahlaki misyonu büıün ) Önleriyle algılamıştır. Edibin şairliği "cemiycıin isyan sesi " olarak değerlenuirdiği Sııirll'I' ( 1 969) şiiri bu açıdan ka­ rakteristikıir. Eserde şairlerin heykeli nin dik ilmesini onların şanslılığıymış gibi düşünenlere yerimle bir cevap vermekle ve bu " şanslılığııı" "uykusuz gecelere". "hakikatin gözlerine dik bakmaya". "yalanla uzlaşmamaya". "canından geçmeye", vatan ıc millet ) Olunda "tuıuşup yanmaya ", ölümden. sürgünden korkıııanrnya dayandığıııı anlatmakıauır:


Azerbaycan 'ın Buj/ınmı/ık Şiirleri

Ölümden. siirgiinden korkmarıp asla. Ya111p kendinizi oda anınız. Yiirek kanmızla. ama/inde Zindan köşesinde söz yarnllını:. ( 1 997. 284)

Azerbaycan'ın büyük şairi İ madeddin Ncsimi'nin Bakü'de heykelinin dikilmesiyle ilgili yazdığı Sl'iam .\'esimi ( 1 978) şiirinde şair sözün doğrusunu. zamanın hakikatini söy­ lemek için hayatından vazgeçmeyi başaran. ölümün gözünün içine cesaretle bakan bir sanatkarın karakterini oluşturmuştur. Edip. Nesimi'nin l'aa l iycı dünyasının olağanüsıülüğüııü caıılaıı­ dırmakla birlikte asıl ilgiyi onun kişiliğine yönelııııişıir. Nesi­ ıni'nin kahramanlığının bütün yüıyılları sarstığına dikkat çekeıı şair inancı uğruna ölmeyi başaranların ölümsüzliiğe ka\uştu­ ğunu söylemiştir. Zamanın arkasından binlerce. milyonlarca in­ sanın Hurufi şairin ölümüne imrenmesi sırr bundan kaynak­ Ianmaktadır: Zamandır raratım kalırıımımları. Tarihten ne kadar dersler almışı:. Kırk yıl erkeklikten dem ı·ıırıınları Bir anlık öliimden korkan giirmiişii:. ( 1 99. 1 63 )

Edibin Ferı·aı piyesinin konusu da İ madeddin Nesi­ mi'nin hayal ve mücadele yolundan bahsetmektedir. Maııı.unı olarak kaleme alınan bu eserde şair .. Hak Teala 'nııı en yüksek hakikaııe olduğunu. Nesimi'nin rciseicsinden y ararlanarak daha cesaretle ifade etmiş. tasavvulia insanın Allah'ı idrak etmesini açıklamayı başarmıştır." (62.70). Selam .\'esimi ş iiri nde olduğu gibi bahsi geçen piyeste de Nesimi şahsiyetinin azameti . özgür­ lüğe düşkünlüğü ilgi odağına dönüşlürülıııüştür. 35


Aida Jlir�a)'eı'a

Bahtiyar Vahabzade'nin ünlü Rus şair Yevgeni Yev­ tuşeııko'nun Rusya·nın Çeçenistan·a saldırısına itiraz belirtisi .. olarak kendisine verilen . . Halklar Dostluğu ödülünü geri çe\ irmesi ile ilgili yazdığı l'ertıışenko )·a _\1ektup ( 1 995) şiirin­ de de kişilik özgürlüğü bağlamında şairin üzerine düşen \ atan­ daşlık misyonu nitelendirilir. Edip meslektaşının bu cesur hare­ ketini takdir etmektedir: Şair - susturulan gerçeğin dili. Şair - adaletin. hakkın reki/i_ Şair- hak yolunda geçer canından. Geçmez ö: aşkından. öz ricdanından. (20 1 , 1 1 9- 1 20) Şiirde Rus sömürge tarihinde kısa bir tura çıkan şair, 1 9. yüzyılın başlarında A.S.Puşkin'in Rusya·nın Kalkaslardaki .. siyasetini .. Kafkasya. eğ başını. . . çağrısı ile desteklediği halde 2 1 . yüzyılda Y. Yevtuşenko'nun bu işgale itiraz etmesini karşılaştırır. emperyalizme karşı çıkan çağdaşının davranışını kişilik özgürlüğü, inanç, amaç bütünlüğü zemininde değer­ lendirir. Şaire göre . Puşkin'in sömürge siyasetini . Y.Yevtu­ şenko ·nun ise özgürlük idealini savunması tarihin kronolojisini .. bozarak . . üstadı çırağa", ..çırağı ise üstada dönüştürmüştür. Bahtiyar Vahabzade'nin An/aramadı (2006) şiirinde kişilik özgürlüğü sorununa sembolik bir şekilde değinilmiştir. Şiirde sembolik anlamda şair özgürlük duygunun önemine dik­ kat çekmye çalışmıştır:

Filin arnğ11ıa heniiz bebekken Zincirli. kilitli pranga taktılar. .\'ire? Çiinkiifilin geleceğinden. 36


Azerbaycan 'ın BuğımsııJık Şiirleri

Ağır darbesinden çok korkardı/ar. Günler aya döniiştii, aylar yıl oldıı. Biiyiidii yavru fil. koca fil oldu. (203. 77) Şiirin devam eden dizelerinde şair. köle hayatına alışan filin bu yaşantısından memnun olmasına dikkat çekerek do­ layısı ile sömürge altında yaşayan insanların da buna benzer hayat tarzı sürdükleri için özgür yaşamaya hewsli olmadıklarını vurgulamaya çalışmıştır: O. öyle bildi ki örfe sandı ki Bezekıir. zivnerıir pranga/ile. Fil öyle bildi ki öyle anladı ki Dede babası da yaşamış böyle. Onıı acllmadı bıı ıııısak hali. "Herhalde bu benim hakkımdır. " dedi. (203. 77) Bahtiyar Vahabzade'nin Saksı Çiçekleri (2006) şiirinde ise dolaylı olarak insanın bireysel özgürlüğüne odaklanılmıştır. Şiirde doğada yaşaması gereken çiçeklerin saksılara dikilme­ sine. evlere getirilmesine itiraz eden şair bu manzarayı insanın kendi köklerinden, aslından uzaklaşması ile kıyaslayarak özgün yorumlar yapar. Şaire göre, özgürlük her şeyden önce kişilikten, bir birey olarak insanın iç dünyasından kaynaklanır:

Zıılmiinle kolıım bağlı. elim bağlı. dilim lal. Özgürliiğiim aşkımda. hayalimde liikenmez. (200. 478)

37


Aidu .llir:ayel'a

Şairin şiir sanatının özgün. eşsiz örneklerinden olan İhtiraı ( 1 970) şiirinde kişilik özgürlüğünü karakterize eden durumlara dikkat çekilmiştir. İ nsanın şahsiyet olarak şekillen­ mesinde ··cesaretin" ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu ı urgulayan edip. bütün zaferlerin arkasında da sırf "cesaretli sözün" ı·e ··cesaretle atılmış adımın" durduğunu göster­ mektedir. Bunun zıddı olan " ihtiyatlı söze", " İhtiyatlı harekete". " korkaklık" eşlik ettiği için o hiçbir zaman ne bireyin ne de toplumun "hakikatini" ifade edemez. Felsefi konuda yazılan şiirde şair. ··ihtiyatı" "'kölelikle". ··cesareti" ise "özgürlükle "' kıyaslayarak bu ka1Tamların her birinin anlamını açıklamaya çalışmıştır. Edip. kendi özel tecrübesinden yola çıkarak hayatı boyunca cesur adını atmaktan zarar görmediğini. aksine bütün başarısızlıkların arkasında korkaklık ve ihtiyatlı davranışın bu­ lunduğunu göstermektedir: J'olıı gide gide adım sananlar. J'o/ımıı; varıda niye ranlış ofıw? Ancak cesaretle adımlaıwılar J ·a her şeyi alır ya da mahrolıır. ( 1 99, 1 1 3 ) İlıtirnı eserinde ortaya atılan problemin şairin Gayret 1 mi. Akıl mı1 ( 1 985) şi irinde nispeten farklı bir şekilde ifade edildiğini belirtmemiz gerekir. Birinci şiirde edip, ··ihtiyatla" cesareti". ikincide ise " İhtiyatla·· "gayreti" kıyaslamış, gayrete üstünlük vermiştir: Bi=i ilıtirata çağıran aklı . Bir tııtam gayretle değiştirirdim. (200, 1 1 6 )

: Buradaki "gayreı . . kelimesi rnıan . halk .

ı çerirmenden ı.

38

aile

şererı anlamı

ndadı r


Azerbaycan 'ın Bağım.�ız/ık Şiirleri

Şaire göre akla dayanan ihtiyatlılığın arkasında her zaman korku saklandığından bütün zaferler sırf gayretle atılan adımlarla gerçekleşmektedir. Diğer bir deyişle, gayret milleti .. özgürlüğe götüren, "dünyanın siyasi haritasını değiştiren fazlasıyla önemli etkenlerdendir. Şiirde şairin "akıllı düşünün­ ceye dek deli kalktı dereyi geçti'' deyimini de örnek göstermesi tesadüf değildir. Bu durum aslında onun halkın zihni�etine sinmiş olan abartılı "sabra'', "tahammüle" \e "ihtiyatlılığa" bağlılığına bir çeşit iğneleme olarak anlaşılmaktadır: Gayre/ özgürlüktür. bu inanç için. Gayret dolaşıyor rer küresini. Gayrertir değiştirip oı'uşturan bugün. Dünyanın siyasi haritasım. (200, 1 1 6) Bahtiyar Vahabzade'nin Işık Arıyorsun ( 1 99 1 ) şiirinde insan ve zaman bağlamında şahsiyetin üzerine düşen sosyal görev hedef olarak seçilmiştir. Şiirin kahramanı yaşadığı toplumdan memnun olmayan lakin onun değiştirmek için hiçbir davranışta bulunmayan, sadece farklı insanlarla konuşmasında memnuniyetsizliğini anlatan korkak karakterli bir insandır. Şair böyle insanları "kınında" saklanan "kılıca" benzeterek düşün­ celerini şu şekilde ifade eder: Bakıyorum ki hep sohbetlerinde Işıklı fikirler arayışındasın. Zamanın bu "zulmet saltanatında " Sen kılıç olsan da henüz kındasın. (20 1 , 56) Şaire göre, toplumun gelişmesi için her birey mücadele meydanına atılmalı, işi, ameli, faaliyeti ile başkalarına örnek olmalıdır. Zira yalnız fedakarlık sayesinde gerçek anlamda 39


Aida .\fir:a_reı·a

ı atansel'erlikten

w

ıniicadeleci olmaktan lıahsetınck mümkün­

diir: Bıışkıısı11111 ışı,� ı gö: rıınıl1a11dır. Önce kendi kıılhimlc gam ılıı[:ı11 olsun. Işık ıınror.ıwı. keııılini _rnk ki Zıılıııeri _rnmıııı·a ışı,�111 olsun. (20 1 .

56)

Şairin İki l\ahıılıııı ( 1 99.1 ) şiirinin kahramanı halkının dert ıe kaygısı i le yaşay an lıir vatandaştır. O. yeri geldikçe saygın ortamlarda halkının pnılılcmkrini dik getirir. M i l leti n i foılasıyla s e ı e n kahraman cesur kıınuşmalarıyl;ı c i d d i sorunlara lkğinmesine rağmen kendisini tanııanlar onu hundan ı azgc­ çirıııeye çalışırlar. 13ir kişinin çahasıyla lıu iilkenin sorunlarını çiiımen in imk<insıı oluuğunu ona her şekilue kanıt lamaya çalışırlar. Kahraman lıu k ı naıııalardan

ve

sitemlcrıkn ı onılup

susıııay a karar ıwir ı e hir daha toplumun sorunlarına karış­ mayacağı. m i l letin dert ıe pnıhlcıııkrini dile gctirıııeyeceği ko­ nusunua kendine söı ı .·rir. Lak in lıu serer de aynı kişiler onu sustuğu. ıay ı !l ı k gösterd iği için k ı narlar:

Hıı /1<mır rulon. kusur. l'icılııııım.ııı lıııkikıır. _-lmu hı'11 11eı lı:ri111 ki l\011ıışmımı kahalıur. .rn.rnıw11 ılıı kahalııır.' Simdi ılo.�m.ı ıı şıı ki kıırkıııwwıı. kıırkıımrıım hı'll l'ulıııı siiıiı'.\'l 'm Tıııın 'ılım. ılo.�mı·ıı sii. ı k.ıı•m h!'11<leıleıı. (�O 1 , 88)

llahtiyar Vahabı.adc ' n i n sanat hayatında k i ş i l i k öıgiir­ liiğiinii sını !la11dırırken 011u11 şairlik inanrnıı ol uşturan hakibt 40


Azerbuycun 'ın Baflınm:Jık Siirleri

lclscfesi ile ilgili düşünceleri nin tahliline de ihtiyaç duyul­ maktadır. Şöyle k i kişilik özgürlüğünün hakikatle bağlılığına dikkat çeken, hak i kati söylemeyi bccc renıeyen bi n kişilik bakımından özgür olmadıklarını vurgulayan şa ir Gii:e/ fsıırer

( 1 994) şi irinde bununla ilgili düşüncelerini ifad e et me kt edi r: Elden gitti ö:giirlii.�ii111. l'alaıılımı hrn darnıııılı. Hııkikare esir o/111ak Esarerin eıı Rii:cli.' (20 1 .

1O1)

Şi irde ilgi çeken önemli durumlardan biri "ö1.gürl ükle esaretin", "yalanla hakikat" zemininde karşılaştı rılması. bahsi geç e n kavramların bu tezat bağlamında değerlendirilmesidir.

Edibin şiir sanatında mükemmel. eşsiz sa nat ii rıı eğ i olarak dikkat çeken fi l\aldır111ışıı11 ( 1 998) şiirinde kişilik lıiilünıııcsi kendine özgü bir şe k i ld e gösıcri lmekıedir. Şiirin kahramanının iç dünyası ile dış dünyası arasında ciddi i'arklılıklar b ulunma k ­ tadır. O. inancına zıt davranışlar sergilediği. kendine. benliğine ihanet ettiği için acı çekmektedir. Şair kahramanın ıstırapla rını şiirine şöyle yansıtmıştır: /\ıilı şıııw çeırildi111. kıilı şııııa diiııiişrii111. Dışı111111 giiıwlıkıir kıılımıı diiııiiştiim. İı·imle remiııimi çokrıııı ho:mıışıım. Bcıı krndi iııwıcımıı ı'i kaldır111ışı111. ( 20 1 . 262)

Toplumsal ınoti llcr bakımından zengin Zindımda Tııkrim

( 1 997) şiirinde şair, toplum için fazlasıyla önemli olan kişilik öıgürliiğüniln taşıyıcı boyutlarını ön plana ç ı ka rmay a çalış­ mıştır. Şairin düşüncesine gii re . zindan dahi kişilik ii1.gür­ lüğünün lanı anlamıyla d izgin lenıııcsi demek değildir. Şöy le ki insan her ortamda içsel özgürlüğünü koruy ab ilir. h a n a zi nda ıul.ı 41


Aidu .\lirıu_reı•u

bile. Zindanda Takrim şiirinin kahramanı özgürlük uğruna insan için en önemli sen et olan zamanın üzerine çizgi çizer. O bunu insan gibi yaşayabilmek adına özgürlüğün kaçınılmaz­ lığını algıladığı için yapabilmiştir: Zemin - diinrası. taıwıfe;ası Ö:giir/iik namına o. zamana kızar. Bu riizden çizilen günler - cezası. Ama giinalııdır çizilmeyen/er. (20 1 , 39 1 ) Bahtiyar Vahabzade'nin Azerbaycan'ın büyük hiciv usta­ sı. Molla Nasreddin edebi okulunun kurucularından olan Mirza Alekber Sabir'e adadığı Ağlar Giilen ( 1 962) manzumesinde ki­ şilik özgürlüğü bağlamında özgürlük ve bağımsızlık problem­ leri şiire yansıtılmıştır: Ben görmek istirorum. Gö:lerim özgür olsun. Konuşmak istirorıım. Sözlerim özgür olsun. Bağırmak istirorıım. Bırak dilim ö;giir olsun. Duda.�1111 ö;giir olsun. İşitmek istiyorum. Kulağım özgür olsun. ( 1 98, 2 1 5) Ağlar Giilen manzumesinin Mirza Alekber Sabir'e adanması rastlantı değildir. Şöyle ki şair büyük düşünürün fa­ aliyet ışığında kendi amacını ifade edebilmiştir. Başka bir deyişle, bu konu şaire Azerbaycan halkını düşündüren en gün­ cel meselelere dikkat çekebilme imkanı vermiştir. Manzumenin birçok bölümünde şair bugünün problemlerini yansıtmak için büyük hiciv ustasının düşüncelerinden yararlanmıştır: 42


Azerbaycan 'ın Buğımm)ık Şiirleri

Bizden sonra uyanan Alabildi hakkını Biz daha ağlıyoruz, Tarihin tekerine Hep ümit bağlıyoruz. Yok, ben bağırmalıyım. Yok, ben çığırmalıyım.1 ( 1 98, 220) ••

Ağlar Gülen manzumesi kişilik özgürlüğünün kendine özgü ustalıkla işlendiği edebi örneklerden biri olarak bugün de ideolojik ve estetik değerini korumaktadır. Prof. Dr. Vagif Sultanlı genç edebiyatçı Asi fe Telman­ kızı 'nın Bahtiyar Vahabzade 'nin Yaratıcılığı kitabına yazdığı ··Hisle İ drakin Vahdeti"' başlıklı önsözde haklı olarak şöyle yazmaktadır: "Bahtiyar Vahabzade dünyanın kudretli kalem sahipleri gibi daima dönemle, zamanla, çernyie, toplumla. ha­ kimiyetle karşı karşıya gelmiş, kendine muhalif olmuştur. Bu muhali fl ik onun faaliyetinin içerik bakımından önderliğini. dai­ ma edebi gündemde olmasını sağlamıştır. Bir şiirinde ··bir tek şundan razıyım ki kendimden narazıyım," hükmü ve düşüncesi altında kendisiyle uzlaşamamanın mecazi ifadesini sunan şairin kanaatine göre sanatın temeli manevi, ruhsal özgürlüğe dayan­ maktadır" ( 1 36, 6). Kişilik özgürlüğüne bu kadar değer vermesi Bahtiyar Vahabzade'nin faaliyet amacını nitelendiren etken­ lerdendir. Konusu ne olursa olsun şairin bütün eserlerinin iç katmanlannda bireysel özgürlük isteği kendini bariz bir şekilde belli etmektedir. Özellikle kişilik özgürlüğü şairin eserlerinde toplumsal siyasi özgürlüğün taşıyıcı etkenlerden biri olarak dik­ kat çekmektedir.

43


Aida .llirzayeı-a

1.3. E\'rensel Konularda Yazılan Eserlerde Özgürlük İdeolojisinin Yansıma Özellikleri

Bilindiği gibi Sovyet siyasi rejim döneminde evrensel konularda edebi eser üretmek ideolojik propagandanın başlıca amacı gibi düşünülse de (komünizm propagandası yapmak. uluslararası proletaryanın ··çıkarlarını" korumak vs.) bazı sanat­ çıların faaliyetlerinde bunun ideolojik propagandaya uymayan farklı tezahürlerine rastlanmaktadır. Samed Vurgıın'un Zenci­ nin Ar:uları. Arrupa Hatıraları manzume serileri, Süleyman Rüstem'in Çinli Kardeş. Memmed Rahim'in Siingiinle Yaz Destanı. Ahmet Cemil'in Halklar A rnklanıror, Osman Sarıvel­ li 'nin B11rj11ra Diplomatlarına. Sadece Sorular. İklimden İkli­ me. Resul Rıza 'nın Zenci Yarr11s11 Willr Hakkında Bal/ad. Fil ı·e Fi/ban. Dilenciler. Cezayir ,\feydanında. Kızaran Bayraklar. Hakkın Sesi. İki Diinra. Nebi Hezri 'nin Vatan re Gurbet, Halil Rıza Ulutürk'ün Ö:giirliiğiin Sesi şiirleri. Cabir Novruz'un Batı Bı!rlin manzumesi Azerbaycan şiir sanatında evrensel konuda kaleme alınan manzum örnekler arasında özel bir yere sahiptir. Aynı dönemde faaliyet gösteren diğer sanatçılar gibi Bah­ tiyar Vahabzade de evrensel konulara her zaman önem vermiş­ tir. Hakkı. adaleti ısrarla savunduğu için defalarca soruşturma geçiren şair. daha sonra özgürlük ve bağımsızlık ideolojisini yansıtırken başka halkların hayatına değinme yolunu seçmiş, zaman ve mekanı değiştirerek söylemek istediğini söylemiş, içini parçalayan duygularını. beynini kemiren fikirlerini dile getirmiştir. Bahtiyar Vahabzade'nin evrensel konularda yazdığı şiir ve manzumelerinde bağımsızlık düşüncesi daha radikal bir zeminde edebiyata yansımıştır. Bununla birlikte Bahtiyar Vahabzade evrensel konularda yazdığı eserlerde dünya edebiyatından Robert Bums ( 1 7591 796). Sandor Petofı ( 1 823- 1 849). George Gordon Byron ( 1 788- 1 824 ) . Federico Garcia Lorca ( 1 898- 1 936). Musa Celil �4


Azerbaycan 'ın Bağımsız/ık Şiirleri

( 1 906- 1 944), Pablo Neruda ( 1 904- 1 97 l ) gibi birçok şairin özgürlük ve bağımsızlık konusunda kaleme aldığı eserlerden ustalıkla yararlanmıştır. ''Evrensel konuda yazdığı şiirlerin hepsinde özgürlük uğ­ runa mücadele eden halkların içler acısı durumunu kağıda döken şair onların eninde sonunda kendi ülkelerinin sahibi ola­ caklarına yürekten inanır. Şair. karanlık geceden sonra aydın­ lanan utku görür. O, en ibret alınacak olayların tasYirinde bile iyimserdir. Bu iyimserlik şairin yarına olan inancından doğar. İlginç olan, bu şiirlerin çoğunun nereyi kastettiği belli olsa da yani kesin olarak bir ülkeden bahsetse de onlara birçok halkın kaderinin, derdinin yansımış olmasıdır." (47. 97) Bu yönün şairin Sovyet siyasi rejim döneminde eHensel konularda kaleme aldığı birçok şiir örnekleri içinde karak­ teristik özellikte olduğunu hatırlatmadan geçemeyiz. Şair. Rus Sovyct sömürgesinin hakimiyet döneminde sansürden kurtul­ mak adına özgürlük ve bağımsızlık düşüncelerini yansıtırken diğer halkların hayatına yönelme yolunu seçmiştir. Şair bö� le konulara yönelirken "kızım, sana diyorum, gelinim . sen anla" ilkesini kullanmıştır. Bahtiyar Vahabzade'nin evrensel konularda kaleme aldığı .\fısır. Alaaddin 'in Lambası. Kendine l'alrnrsana. Ö:Riir Giiniin Gelecektir. Hatıralar. Piramitlerin Öniinde. İsıanbııl. Açık Şehir. Açlardan Tok/ara. Işık - Zıılmet. Gi:/i Te/ıessiim. Pompei Harabeleri Önünde. Ben Ha:ırım. Bakii Saati İle. Atılmamn Toplar, Fervat, Bir Yiizde İki Dünya. Sııçsu: Sııçlular. Nötron Bombası, Sınır Ağaçları. İstiklal. Giiniin Ayak Sesleri. Mııtlu Öliim. Eski Mani. Derde Bak!... Asker- Şair. HJ 'de Park. Hakka Haksız Dediler. A. Lilientlıa/ 'in Carter 'a Mektubu. Tan Yeri vb. şiirleri yalnız onun faaliyet alanında değil, bütün Azerbaycan şiir sanatında değerli edebiyat örnekleri olarak sınıflandırılabilir. Bahsedilen şiirlerde şair, 45


Aiı/u .llir�ayel'a

başka halkların tarihine yönelerek dolaylı şekilde Azerbay­ can ·ııı bağımsızlık sorununu yansıtmaya çalışmıştır. . \ fısır ( 1956) şiirinde şair İ ngilizlerin Mısır"daki egemen­ liğine değinmiş. Arap halkının ağır köle hayatının canlı. gerçek eddıi manzarasını oluşturmuştur. Şair. antik tarihe ve kültüre sahip olan bir ülken i n yabancıların işgaline maruz kalmasının sebebini halkı n bağnazlığında görmekle birlikte. cehalet ve fanatizmi yaşadıkları n ı vurgulamış. insanların vatanlarını işgal eden düşmanlarla mücadele etmek yerine d i ne, Allah ·a sığın­ malarını. körü körüne kadere, kısmete boyun eğmelerini milli facia olarak değerlendirmiştir. İ lginç olan şu ki şair, eserde köleliğin sebeplerini ortaya çıkarmakla yetinmemiş. aynı za­ manda Arap halkını ayaklanmaya. esareti n prangalarından ta­ mamen kurtulmaya. yabancıları ülkeden kül maya çağırmıştır: /'atam sallı/ar. ili sallı/ar. Bilmedi saııldığı111 11e ;aman Mısır. Siwsi ii.l'fiiıule at orıuuıı/ar. !'ine ıııwımadı ıırkııda11 .Hısır. "A/lıılı ·111 emridir. dedi - hıı hrlki. .

.

Sııstıı. konuşmadı. "ten•kkii/" dedi. l'adlara haş e{!.di hiiriik hir ülke. İlircı= etmedi aııcak inledi. ( 196.

151)

Hiç kuşkusuz Bahtiyar Vahabzade bahsi geçen şiirde Mı­ sır halkının uğradığı facialardan hareketle Rus Sovyet sömür­ geciliğinin ağır şartları altında inleyen Azerhaycan·ın kaderine dola� lı yoldan imada bulunmuş. kendi halkının da aynı faciayı yaşad ığını gösterme meramını izlemiştir. Piraı11iıleri11 Önünde ( 1 959) şiirinde şair. kendi vatanında di lencilik yapan. öz yurdunu işgal eden ernebilcre el açarak günllik rızkını sağlamaya çalışan lakin her seferinde yahan46


Azerbayran 'ın Bağım.ffdık Şiirleri

cıların hakaretleri, küfürleri ile karşılaşan Mısırlı bir dilenci karakterine hayat venniştir. Dilenciliği meslek edinerek ken­ disine sunulan ömrü bir şekilde tamamlamaya çalışan kahraman bir kere bile dönüp geçmişine, tarihine bakmaz. dünyayı bugün bile şaşırtan piramitleri yapan atalarının yapıp bırakııklarından bir şeyler öğrenmek, ders almak istemez. Şair, kahramanını ayağa kalkarak onu dilenciliğe sevk eden köle hayatına son vermeye, ataları gibi özgür, hür bir hayat için mücadele etmeye çağırır: Arap'ın vatanında Başını dik tutmuş ecnebi ehram gibi; Arap gezmeye korkar öz yurdunda toy gibi. Kardeşim, dilenirken geçmişini ansana! Atanın yücelttiği ehramdan utansana! ( 1 96, 300) Siipiirge ( 1 959) şiirinde de Bahtiyar Vahabzadc Mısır halkının esaret hayatının acıklı, üzücü manzarasını yansıtmıştır. Kendi vatanında sömürgecilerin ağır zulmü altında inleyen bir Mısırlı, zengin yabancıların ayakkabılarını temizleyerek günlük rızkını sağlamaktadır. Şair. kahramanını ayakkabı temizlemek­ ten vazgeçmeye . onu bu duruma düşürenleri ülkeden süpürüp atmak için eline süpürge almaya çağırmaktadır. Pror. İ frat Aliyeva'ya göre "Bahtiyar Vahabzade' nin Sii­ piirge şiiri Tacik şair Mirza Tursunzade'nin Hinılisıan ·ı Dolaşan Seyrah şiirini hatırlatmaktadır. Tursunzade de kapi­ talist ayakkabısının tozunu temizleyen doğuluya. senin hak­ larını çiğneyen bu ayakkabılardır. Onların tozunu değil . \'atanı onlardan temizlemek lazım, der" (47. 82). Hiç kuşkusuz. Bahtiyar Vahabzade ile Mirza Tursunzade'nin aynı kalıba daya47


Aidu .lfirzuyeı•a

nan eserler yazması. aynı soruna parmak basması tamamen doğaldı. Zira her ikisi de kendi halkının tarihine ve kaderine dokunurken hemen hemen aynı konumdan yola çıkmışlardı. Şairin Irak gezisi sırasında kaleme aldığı Alaaddin 'in Lambası. Kendine J'almrsana Yb. şiirlerinde bir zamanlar esareti yaşayan Arap halkının özgürlük \'e bağımsızlık arzuları edebiyata yansımıştır. Bin Bir Gece Masallarından yola çıkarak kaleme aldığı Alaaddin 'in Lambası ( 1 959) şiirinde şair, Arap halkının esaret altında yaşadığı tarihle sömürge zincirinden kurtulduğu yılları karşılaştırmalı olarak canlandırmakta:

L'zıın yıllardan heri Dicle 'nin sahilleri Işık yüzü görmedi. Rahaı ömiir siirmedi Arap kendi ı'ilke.1inde, Gam ıilredi .1esinde Arap zıı/111e11e ralll. Z11/111e11e de urandı Arnp ·ın kendi çırası. Yadın erinde yandı. ( 1 96. 297) Lakin yıllar geçtikten sonra bağımsızlığı için ayaklanan halk yurdunu işgal eden yabancıları kovup ülkeden çıkarmayı başarır. Irak halkı yeniden bağımsızlığına, özgürlüğüne kavu­ şur. Alaaddin'in düşman elinde yanan lambası tekrar vatana döner. millet aydınl ığa, özgürlüğe kavuşur: Coşıu Arap 'ın kini: Yad/arın pençesinden Aldı riıirdiğiııi. Alaaddin 'in lamhası J'andı kendi ilinde 48


Azerbaycan 'ın Bağımsızlık Şiirleri

Dicle 'nin sahilinde. Gerçekten ne mııtlııdıır Toprağının hasadını Kendisi toplayanlar. ( 1 96. 298) Kendine Yalvarsana ( 1 959) şiirinde şair, Kerbela"da i mam Hüseyin'in mezarı önünde el açıp ondan kunuluş uman bir Arap kölenin kaderinden bahsederken kahramanını el açıp kunuluş umduğu mezardan kopmaya, kendine, kendi gücüne inanmaya çağırmaktadır: Bakıyorum gördesine. gövdesi dağ gibidir. Bıı köle hôlirle o. titreven yaprnk gibidir. Kendi kendime dirorıım: Sen. er bedbaht .Hiisliiman. Sen madem ki bu kadar Allah 'a inanırsm. Allah sana o eli el açmak için rermemiş. Köle olmak için seni piinyaya getirmemiş. ( 1 96, 299) Şairin Dicle Sahillerinde. Turnalar. Tespih. Açlardan Tok/ara. Tak - ı Kisra Önünde. Baba GıırGıır ( 1 959) şiirleri de aynı konuda yazılan şiir örnekleri olarak ilgi çekmektedir. Folklorik moti fler veetnografık detaylarla zengin olan bu şiirlerde her şeyden önce dikkat çeken hiç kuşkusuz sömür­ gecilik, kölelik aleyhine olan mücadele ruhunun belirgin biçim­ de i fade edilmesidir. İstiklal ( 1 96 1 ) şiirinde şair, bir tarafta uzun yıllar İ spanyol esaretinde yaşamaya mahkum olan Fas halkının ağır. keşmekeş hayatını canlandırmış, diğer tarafta onların özgürlük. bağım­ sızlık uğruna yürüttüğü mücadelenin gerçek çizgilerini yansıt­ mıştır. Şairin sunumunda aç. sefil. dilenci durumunda yaşayan 49


Aidu .1/ir;ayel'u

Fas halkından farklı olarak İspanyol halkı özgür. refah içinde hayat sürmektedir. Onların refahının arkasında Afrika'dan yağmalanıp götürülen sen·cılerin özel bir yeri olduğuna dikkat çeken edip . halkın ayaklanmasını . işgalcilere direnmesini, ba­ ğımsızlık mücadelesine katılmasını alkışlamaktadır. Şiirin ismi­ nin de 1 9·ffte Fas'ıa kurulan partinin adından alınması ilginçtir: l'eter. asırlarca takıldın şişe. Arık al '/ırmada smıldı derin. Bi: iri hiliri:: hoyı111 lıer :aman Pamukla krsilmiş eğilenlerin ' Aya,�a kalkmıştır artık rntanım. Bırnk 0111111 üniinde diz çöksiin :aman. Öpı:rim kardeşim. öperim senin İstiklal sür/eren dııdaklarıııdan. ( 1 98, 23-24) Yunanistan gezisi sırasında kaleme aldığı Sııçsıız Suçlular ( 1 96 1 ) şiirinde şair. Alınan faşizminin cinayetlerini anlatırken bir ıaralian kişilik özgürlüğü. diğer taralian ise ulusal bağım­ sızlık pnıblemine değinmiştir. Şairi düşündüren asıl mesele Yunanistan'ın Alman faşizminden kurtarılması uğruna müca­ dde eden iki hin vatansever gencin on altı seneden fazla Ege hapishanesinde yatması. canları. hayatları gibi sel'dikleri vatan­ larının koynunda ı·aıana hasret kalmalarıdır. Şairin sanat yaşamında özel bir yeri olan Pompei Harahı:leri Öııiinılr ( 1 96 1 ) şiirinde yabancıların kendi virane şdıirlerinden kazanç sağlaması. bizim ise kendi servetimize sahip çıkamamamız şiire aktarı lmıştır: Prki hi::' Cıwımaılık asrın sesinden 50


Azerbaycan 'ın Bağını.ıı;Jık Şiirleri

Dondu sevgimi: de nefretimiz de. Ecnebi kazanç sağlar harabesinden. Bize diişman olmuş serretimiz de. (202, 24) Bahtiyar Vahabzade'nin Amerika'nın Yietnam'da yaptığı katliamlan protesto etmek için BM binası önünde kendini yakan Roger Ailen La Porte'a adadığı Ben Hazırım ( 1 965) şiirinde diğer milletlerin topraklarını zapt ederek halkını zorla sömürgeleştiren büyük devletlere itiraz motifleri yer almıştır. Öznel şiirin kusursuz örneklerinden biri olan bu eserde özgür­ lük, bağımsızlık, hürriyet ruhu belirgin biçimde ifade edilmiştir:

Her milletin. Herkesin Şerefidir kendi yıırdwııın istiklali . . ( 1 97, 2 1 5) .

Bahtiyar Yahabzade'nin Sandıktan Sesler serisinden ya­ yımlattığı Kırım. Ya/ta. Kızı/taş ( 1 96 1 ) şiirinde de sömürgecilik aleyhindeki motifler şiire yansımıştır. Kırım gezisi sırasında biuat gözlemleyerek kaleme aldığı bu şiirde şair ona öz ve yakın olan bu yurdun kaderi ile ilgili edebi düşüncelerini kağıda dökmüştür:

Kırım. Ya/ta. Kı:ıltaş ... Bir ha/km ata rurdu0 halka yad. er Allah. yabancıra mtan oldu. Söyle. miimkiin mii a\'lrmak hurda hayırdan şeri? Orsa lıakk111 gözleri oylum oylum oyulmuş. Toprağın altındadır roprağın sahipleri. l'ahancılar toprak ii:erinde toprağa sahip olmuş. (202.23) 51


Aidu .llir�ayeı·a

Göründüğü gibi şiirde Kırım 'ın kaderini anlatırken şair, bir neı·i kendi halkının kaderine ayna tutmuş, onun esarette yaşadığını gözler önüne sermeye çalışmıştır. Şairin Hindistan 'ın büyük siyaset adamı Cevahirlal Ndıru'ııun ölümü üzerine yazdığı .\/ııtlu Ölüm ( 1 966) şiiri özgürlük. bağımsızlık ideolojisinin ifade edildiği mükemmel edebiyat örneklerinden biri olarak ilgi çekmektedir. Şöyle ki şiir. bahsedilen Hintli düşünürün ölümüyle ilgili yazılsa da şair Hindistan 'ın sömürgecilik tarihine hafifçe değinmiş, buraya İ ngiliz egemenliğinin bıraktığı hasarların acıklı, üzücü man­ zaralarını yansıtmıştır. Şaire göre . H indistan'da İ ngiliz sömür­ gesinin uzun sünnesine rağmen işgalciler halkın iradesi karşı­ sında sonuna kadar dayanamamışlar. Mahatma Gandhi, Ceva­ hirlal Nehru gibi ıatan edatlarının özgürlük ideolojisinden, fedakarlık ıe kahramanlıklarından güç bulan Hint halkı ayağa kalkmış . ülkeyi uzun zamandan beri yağmalayan yabancıları kendi topraklarından kovmayı başannıştır: rıkıldı. dağıldı onca malıpııslıaııe. Ferman beklemedi Londra ·dan ratan. Bir dilenci parı ummaılı herkes. 'Hiıkim-i mııılakran · · - İngiltere ·den. ( 1 97, 390) .\/ııtlu Öliim şiirinde şair. Cevalıirlal Nehru'nun ölümü ile ilgili efsaneleşmiş bir ayrıntıya da dikkat çeker. Şöyle ki ı asiyetine göre mezarının olmamasını isteyen Hintli düşünürün cenazesini yakıp küllerini gümüş kutulara doldurarak uçak­ lardan Hindistan topraklarına saçarlar. Çok geçmeden bu kül tanelerinden binlerce. milyonlarca çiçek açar ve uzun yıllardan beri özgürlüğe hasret olan halk onları koparıp merhem gibi hasıa ı atanın yaralarının üzerine koyar. Şaire göre. Cerahirlal Nehru gibi şahsiyetlerin hiçbir ölçüye sığamayan emekleri 52


Azerbaycaıı 'ın Bağınmz/ık Şiirleri

mezar taşının üstüne dikilen bir anıta sığamaz. Onun hatırasına yapılacak en büyük anıt özgür, bağımsız Hindistan'dır:

Yarattığı bu devlet Özgür vatan ya nedir? Özgür Hindistan zaten Onun hatırasına En büyiik abidedir. ( 1 97, 393) İ srail'in ABD'nin gizli ve açık desteği ile Filistin topraklarını gasp etmesini protesto amacıyla kaleme alınan Eski Mani ( 1 967) şiirinde şairi öfkelendiren dünyanın bazı büyük devletleri ve güç merkezleri tarafından işgalciliğin meşrulaş­ tırılmasıdır. Şiir, bir gazete haberiyle başlar: "BM toplantısında Pakistan temsilcisi Ağa Şahi şöyle dedi: Eski sömürgeciler gibi İ srail de eniği tecavüzü iltifat gibi göstermeye çalışarak zapt edilen arazilere sözde "medeniye\ tohumları" getirdiğini iddia etmektedir." ( 1 97, 400) Aslında şiirin yazılmasını sağlayan da şairin gazetelerden edindiği bu bilgi olmuştur. Şaire göre. işgalcinin tecavüzünü "medeniyet" saçmak gibi açıklaması bütün medeni dünyaya karşı yönelmiş ideolojik tahribattır:

Medeniyet perdesirle Yaptığını inkar edersin. Başımıza yağdırdığın bombaları Yoksa çiçek desteleri sanırsın? Bir milletin Başkasına köle olması Ne zamandan medenivet sayılmış? ( 1 97, 40 1 ) Bahtiyar Vahabzade'nin evrensel konuda kaleme aldığı şiirler içerisinde Tan Yeri ( 1 972) şiirinin özel bir anlamı vardır. Şairin sert, radikal tutumunun eşlik ettiği şiirin başına gazete 53


Aidu l/irzu_reı·a

haberinden şöyle bir alıntı eklenmiştir: .. Son zamanlarda ABD'de "farklı düşünenlerin" isimleri kara listeye alınmakta. Bu listeye alınanlardan biri de ünlü fizikçi "Milletlerarası Barışı .. Sağlamak İ çin uluslararası Lenin w Nobel ödüllü Linus Pauling'dir. " ( 1 99. 307) bahsedilen şiirde şair toplumda düşünce plüralizminin sıkıştırılmasına. ülkenin aynı şekilde düşünen ,·atandaşlardan oluşan kampa dönüşmesine itiraz etmektedir: Bir !ilkenin milron ıni/1 ·011 rnıandaşı. . Başka başka diişiiniirse. Peki. hiikıııııeı nne gerek? Bi: hepimi: bir. fikrin bir sesiri:. Liıws dedi. rok yok raksa Bi: hepimi: aım renkli İ11kiihasro11 cil"cil "i miri::' ( 1 99, 307) Araştırıcı Azer Bağıro\ Tan J"eri şiirini Soı yet siyasi rejiminin çirkinliklerini i fşa eden bir belge gibi değerlendirerek şöyle yazar: " Birçok şiir ıe manzumede olduğu gibi burada kullanılan alıntı da aslında iz kaybettirme aracından başka bir şey değil. Cesaretle söyleyebiliriz ki şiirde ABD yerine "SSCl3". "FBI" yerine "KGB ". "Beyaz Saray" yerine .. "Kremlin". " Pauling yerine . . Sakharo\ ", "hükumet" yerine "parti" yazılırsa o. tamamen totaliter Sovyet rejiminin ger­ çeklerini yansıtan esere dönüşecektir" ( 1 82, 2 1 ) . Araştırmacının kendine özgü bakış açısı ile seçilen düşüncelerine katılmamak mümkün değil. İ şle bu türlü yaklaşım şairin faaliyetinin milli kuramsal wııinde değerlendirilmesini sağlamaktadır. Geçti­ ğimiz yüzyılın 30'1u. 4 0 1ı yıllarında Azerbaycan muhacir edebi tenkidi l"e edebiyatının araştırmalarında Sm·yet sıyası rejim '


Azerbaycan 'ın BatınmıJıA Şiirleri

döneminde ortaya çıkan edebi mirasın değerlendirilmesinde sırf bu açının kullanıldığını kaydetmeden geçemeyiz. Hakka Haksız Dediler ( 1 980) şiirinde Bahtiyar Yahab­ zade Filistin topraklarını İ srail işgalcilerinden kurtarmaya ça­ lışan Yaser Arafat' ın attığı ve atmak istediği cesur adımları takdir etmiş. aynı zamanda büyük devletlerin onun haklı. adaletli tutumuna kötü yaklaşımlarını sergilemeye çalışmıştır. Şiirde şairi endişelendiren asıl sorun dünyada adaletin ayaklar altında çiğnenmesi. "hakka haksızlık denmesi'', barbarcasına güçlülerin "haklı", güçsüzlerin "haksız" sayılması. "bir ilin kendi derdinin" o ilden daha iyi "okyanusun diğer yakasında" bilinmesi izleniminin oluşturulmasıdır. Şairin A. Lilemhal "in Carter 'a Mektubu ( 1 980) şiirinde ise :Hiddle East Perspectiı·es dergisinin baş editörü Alfred Lilientha\'in Amerika başkanına yazdığı mektubu esasında Filistin topraklarının işgal edilerek halkın kendi yurdundan atılmasını sert bir üslupla kınamak­ tadır:

Sen giiçsiizü çiğnerip. Güçlüleri alkış/adın. Bir milletin hakkmı Öbürüne bağışladın. Yahudi "nin kolıı zorlu. Peki nerede doğmuş Arap oğlıı? ... l\ıış yuvasız olamaz. Halk vatansız o/ıır mu ra? (�00. 1 34) l 968'de gerçekleşen Asyalı ve Afrikalı yazarların Taşkent toplantısının izlenimlerinden yola çıkarak kaleme alınan Neo ( 1 968) şiirinde şairin neoko\onializm. yeni sömür­ gecilik aleyhindeki itiraz duyguları yankı bulmuştur. Dünyanın iki farkl ı kıtasının kalem sahiplerini buluşturan bu toplantıda şairin dikkatini çeken şey, kürsüye çıkanların edebiyat. sanat, 55


.·lidu .lfir:ıı.ı'l'•'u klilıür değil tlc siı aseı konuşmaları. yeni sömürgecil iğe karşı çıkmaları. itirazları nı bel l i cımelcridir. Şair. ·· neoların·· arka­ sında saklanan kurnazlığı. halkları. ınil lcılcri kandırarak ıuzağa diişiirmc rJaıılarını anlayan kalem ı·c düşünce arkadaşlarını alk ışlar. onların özgürl ük awılarına katıldığını bildirir: J'cımwı eler/lir, /iaşkas111<1 ramak l!/111ak ' l'ıı111wı eler/lir. Ö:giirlii,�ii11 /w.1n'li11r elanwk o/111ak. l 'u111<111 eler/lir. ı:ii:ii11 ola .-l111a gıirl'111".\'esi11. l'ıı11u111 elallir. elili11 l!!ıı .-l111a kl!1111şıı111111nrn1. ( 1 97. 434)

llahıiıar Vahabzade mirasının araşıırıııacılarından biri. /\wfoycan · ı ıı emektar gazetecisi /\zer l3ağmn ·un düşüncesine giire .\'eo şiirinde ··ııassas okurlar demokrasinin. özgürlüğün s�ıdece /\ııayasa adı verilen küğıdın üzerinde Yar olduğu. halk­ .. ların '' iizgürce nelcs aldığı eski Soıycıler Birliği'ne gönderme yapıldığını kolayca anlıyorlardı. · · ( 1 8 2, � � ) llu wya benzer durumlar şairin e1Tensel konuda kaleme aldığı ı.Jiğer şiirleri için de geçerl idir. Şairin iizgürliik saYaşçısı. dünyaca ünlü Macar ası l l ı şair Sandor l'cıoli'ye adadığı Askı:r - Şair ( 1 970) şiirinde ul usal hağımsızl ı k sonıııuna fark l ı açıdan yaklaşılması eserin özgün­ l iiğiinii oluşıurmakla hirlikıe aynı zamanda onun cdehi ağır­ l ığıııı şartlandıran eıkenlcnkn hirine dönüşıürmiişliir. Sandor .. l'eıo li "ııin · ·ü zgiirliik /\ l lah'ımdır sözlerini al ıntı yaparak . hu . siiıleri şiirle ) Onımlayan şair. iiıgiirliiğii ··ulaşılmaz .. kavuşul-


Azerbuyt·un 'ın Ruf:ınmjık Şiirleri

maz olduğu için Allalı'la kıyaslamış. onu "gizemli. mucizeli" kutsal güce benzetmiştir: l.Jlaşılma:a Allah eledi inswı. Al/alı dedin ö:giirlii,�e ıılaşamadıi!,ııulan. ( l 99J03)

Evrensel konuda kakmc alınmış bu şiir örneğinde şair. sömürgeci rejimlerin esaretine boyun eğerek yaşayan. köle hayatını mutluluk sanan. köleliği "kıymetli armağan gibi" nesil­ lerden nesillere taşıyan esir halkların genelleştirilmiş karak­ terini oluşturmuştur. Şaire göre, köle olmak henüz facia deği l­ dir. asıl facia köleliği kabullenmek. onunla uzlaşmaktır: Kııl olmak olıır. erle.ı·e mechıır seni gmliş. Kııllııkla harışmak clalıa miitlıiş 1 ( 1 99. 303 )

Bahtiyar Vahabwde Sandor Petoli 'nin yetenekli bir şairken sanalın gizemli. büyülü dünyasından ayrılarak halkının özgürlüğü için mücadele eden "nekre" dönüşmesini "şair olması" ile değil "asker olması" ile gurur duymasını . "öı ün­ mesini" onun vatandaşlık amacıyla bağdaştırmakta. Bu kah­ raman düşünürün yazdığı şiirler de özellikle öt.gürlük uğruna mücadele misyonuna hizmet etmektedir. Amerika'da önünde 1 26 ülkenin bayrağı dalgalanan BM Genel Merkezi'nde süren bir toplantının izleniminden yola çıkarak kaleme aldığı Derde Bak1 ( 1 97 1 ) şiirinde şair büyük devletlerin sömürge siyasetini sert bir biçimde eleştirip i l�a hcdeline dönüştürmüştür. Kürsülerde durmadan yer değiştiren konuşmacıların ABD'nin Vietnam halkının ve diğer mazlum halkların başına bomba yağdınnasına "adaletin çiçekleri". siı il halkın katledilmesine "zaferin tantanası", hebeklerin li:ryadına 57


Aida .llir:up!ı•a

"kahkaha·· demeleri şairi ötkelendimıektedir. Onu sinirlendiren diger husus da büyük devletlerin gasp ve sömürge siyasetlerini "özgürlük . demokrasi " adıyla gerçekleştirmeleridir: Burada " "sel 'gi · · sö:iinde sen ""nefreti ·· anla. ··ö:giirliik · · kelimesinde ··esaret · · anla. ( 1 99, 30 1 ) Derde Bak.' Şiirinde dikkat çeken durumlardan biri de burada dünyanın siyasi haritasının degişeceğinin ima edilme­ sidir. Dönemi için son derece cesur bir tutum sergileyen bu fikirle şair, dolaylı olarak Azerbaycan ·ın bagımsızlık kazana­ cağına dair inancını sergilemiştir. Şairin Büyük Britanya gezisinin izlenimlerini kaleme aldığı Hrde Park ( 1 978) şiirinde ifade özgürlüğü bağlamında insani ı e ulusal özgürlük meseleleri ile ilgili düşüncelerine yer ı erilmiştir. Loııdra'daki ünlü Hyde Park'ı seyrederken burada insanların korkup çekinmeden siyasi düşüncelerini rahatlıkla i l'ade etmeleri şairde asosyati r düşünceler uyandırmış ve bahsedilen şiirin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Lakin şairi şaşırtan durum Hyde Park 'ta ifade ı·e düşünce özgürlüğüne izin ı eren Büyük Britanya Hükümetinin antik tarih ve uygarlıklara sahip olan halkların özgürlük ıe bağımsızlıklarını ellerinden alınası. onların özgür ifade ve düşüncelerini dizginlcnıesidir: Bo,�ıırorlar. diişiiniip an/aran/arı. Halk rine asırlıkgiiriiltiisiinde. Gerçe,�in yerine ak ralanları Görıliik hakikatin kaidesinde. .. ··ö:giir/iik bendedir - sörleyen ülke. Clkı-leri rıkıp kana batmışsın. ( 1 99, 4 73) Edibin Ukrayna 'nın kahraman, özgürlük sevdalısı şairine adadığı Taras Şel'çrnku :rn ( 1 984) şiirinde özgürlük düşünceleri 58


Azerbaycan 'ın BağımsııJık Şiirleri

yansıtılmış, esaretle, monarşiyle mücadele motifleri tecessüm etmiştir. Hayatı çalkantılarla geçen Taras Şevçenko'nun hem biyografisi hem de faaliyeti şaire özgürlükle ilgili düşüncelerini ifade edebilme olanağı tanımıştır:

Diinya\'a geleli diiştii zillete. Taras kendi yıırdıında esir doğdıı. Zaten bıınıın için monarşiye. Zulme. esarete o diişman oldıı. (200, 53) Şair, Taras Şevçenko 'nun korkutulmalara, tehditlere . sürgüne, hapis ve işkence:ere rağmen inancından vazgeç­ memesini, mücadele meydanını bırakmamasını büyük kahra­ manlık örneği olarak sunmaktadır. Özgürken yaptığı gibi hapis­ hanede de susmayan bu kahraman şair halkını esaretten, mo­ narşi zulmünden kunarana dek mücadelesini sürdüreceğini be­ yan eder. Baştan sona itiraz, isyankarlık havasında yazılan şiirin üslubu da özgündür. Bahtiyar Vahabzade'nin evrensel konuda kaleme aldığı Yollar- Oğııllar, Ebedi Heykel. Tezatlar vb. manzumeleri sadece onun faaliyetinde değil Azerbaycan şiir sanatının tamamında özel yer tutan eserler olarak sınıflandırılabilir. Şairin Yollar - Oğııllar ( 1 962- 1 963) manzumesinde Cezayir halkının Fransız işgaline karşı yürüttüğü ulusal bağımsızlık mücadelesinden bahsedilmektedir. Edebiyatçı yazar Mehdi Hüseyin'e göre ''Gergin dramatik özelliklere sahip bu eserde vatanını seven, emperyalizmden nerret eden soylu bir halk görmekteyiz. Şairin hem esas olayların betiıııknmesinde hem de şiirsel geri dönüşlerinde Cezayir halkına duyduğu sevgi çok güzel ifade edilmiştir." ( 1 8,2 1 ) Gerçek şu ki Sovyet Azerbaycan'ının edebi tenkidi manzumenin alt katmanlarında gizlenen sanatkarın gerçek niyetini açıklama olanaklarından 59


Aiı/11 .llir:uyeı·u

yoksuııı.lu. Eleşıirmcn r-.khdi Hüseyin 'in yorumlarını.la da bu durum bariz hir hiçiımk belli olmakıadır. Azerbaycan bağımsızlık kazandıkıan sonra ortaya çıkan araşıırmalarda maıııumeye gerçek değa \'erilmiştir. Bu bağ­ lamda gazcıeci eleştirmen Azer Aağırov'un düşünceleri dikkat çcka: " l 'ollar - Oğullar " manzumesinin konusu Cezayir halkının ulusal bağımsızlık mücadelesini anlatmasına rağmen manzumede Azerbaycan 'ın ıarihi kaderi ile örtüşen durumlar çoktur. Şair. Cezayirlilerin mücadelesinin arka planında Ceza­ yir'le yaklaşık aynı dönemde sömürge zincirine vurulan Azer­ baycan 'ııı ı.lerılcrini de kaleme almıştır. Manzumenin Azer­ baycan 'ııı "gönüllü" olarak Rusya'ya katılması nın 1 50. yılının "bayram" kutlamalarına hazırlık arifesinde yazıldığını hatır­ larsak. o döıwıı için çok büyük cesaret gerektiren "Öz yurdum­ da kul olup bir buçuk y üzyıl ağladım" dizesinin asıl hedefi ve anlamı hemen anlaşılacakıır." ( 1 8�. �O) şunu da belirtelim ki l 'ollar - O{!.ııllar manzumesinin alt katmanlarında gizlenen gerçek hedeti edebiyatçı şair Halil Rıza Ulutürk de düzgün şekilde belirlemiş. eserden kaynaklanan fikir ı e arzuları "yalnız Cezayir halkının değil. özgürlük ıe ulusal bağımsızlık aşkıyla çırpınan bütün sömürge halklarının meramı" ( 1 4 1 , 1 87) olarak değerlendirmiştir. Bahtiyar Vahabzade'ni l 'ollar - Oğııllar manzumesi Ce­ zayir halkının ulusal bağımsızlık mücadelesine adanmasına rağ­ men şair dolaylı olarak Azerbaycan halkının dert, istek ve arzu­ larını i fode etme amacını gütmüştür: Gitti eli111i:deıı ııa111ııs. ar. is111eı. Bııııa 1111 dirnr.ı·ıııı se11 111edeııiret? 1

Gelip ı:ri111i:de hi:i .rnrdıılar. Aıırnk aı/11111:1 rnhşi kvrdıılar. Bir .rnrı111 rok mııdıır şıı gelmelerden. Şıı rnhşi dedi.�iıı sen misin rvksa ben:' ( 1 98, 265) 60


Aurhuyt'an 'ın Butınm:JıA Siirleri

Bahtiyar Vahabzade'nin sanat hayatını milli açıdan ince­ leyen Türk edebiyatçı Hüsniye Mayadağlı şairin Sovyeıkr Birli­ ği'nin en zor dönemlerinde evrensel konuda yazdığı çeşiıli eser­ lerde Azerbaycan Türklerinin kaderini yansıllığına dikkat çek­ miştir (248, 28).

Bi: ki kııl olmak için gelmemişi: hamla. işit. işit. ey ata. Bak. bıı mermi sesleri Ben de bir halkını. diren halkımın öz sesidir. Ö:giirliik nağmesidir. . . . Bak. bıı mermi sesleri. Kolwnıı:dan kırılan zincirlerin sesidir. ( 1 98, 2 8 1 -282) Bahtiyar Vahabzade'nin J'ollar - Oğııllar adlanan man­ zumesinde yaratı ığı Ben-Osman. Mustafa. Nana. Selim \ b. Kahramanlar usla sanatçı kaleminden çıkmış edebi karakterler olarak dikkat çekmektedir. Şair bu kahramanların her birin\ yüksek edebi seviyede canlandırmayı başarmıştır. Ünlü Rus eleştirmen V.G. Belinski bir zamanlar şöyle yazmıştı : ' " Şiirsel­ lik, bizim onlarca cilt bile yazsak ifade edemeyeceğimiz şeyleri bize bir çizgi ya da bir sözle canlı ve kapsamlı bir şekilde sunar. İ şte bu yüzden şiirsellikten uzak olan bütün eserlerde haddinden fazla kelime yığını bulunmakta . . . Sanatçının ise aksine kelime yığınına ihtiyacı yoktur: Açıklaması bazen bir cilt gerektiren fikri i fade etmek için ona birkaç çizgi ve birkaç kelime yeterlidir." (2 1 , 226) İ şte, bu açıdan Bahtiyar Vahabzade'nin Yollar - Oğullar manzumesine bakıldığında şairin ister karakter seçiminde isterse de eserin ideolojik ve estetik biçimlerinin 61


AiJu Mirzu.reı·u

açıklanmasında şiirsellik prensiplerinden yararlandığına şahit olmaktayız. Şairin Ebedi Heykel ( 1 95 1 ) manzumesinde İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanların Norveç' i işgal etmesi üzerine cereyan eden olaylar konu edinmiştir. Eserin kahramanı olan heykeltıraş Wagner Alınan asıllı olmasına rağmen faşistlerin işgalci siyaseti ile uzlaşmaz, tam tersine olanca gücüyle onlara karşı mücadele eder. Şair onun karakterinde Norveç halkının özgürlük, bağımsızlık arzularını ifade etmiştir. Aynı zamanda, manzumede esas hedef olarak Alman işgal siyaseti seçilse de şairin dolaylı olarak kendi halkının sömürgecilik zinciri altında ezildiğine dikkat çektiğini belirtmek gerekir. Ayrıca, yalnız konuyu oluşturan olaylar kapsamında değil ayrı ayrı geri dönüşlerle kendi maksat ve meramını akseııircbilmiştir. Bahtiyar Vahabzade'nin evrensel konuda kaleme aldığı Te:atlar ( 1 966- 1 967) manzumesinin konusunu Vietnam halkı­ nın işgalci Amerikan tecavüzcülerine karşı yürüttüğü bağım­ sızlık mücadelesi oluşturmaktadır. Şair manzumede Vietnam halkının çıplak elle, silahsız olarak en gelişmiş silahlarla dona­ nan Amerikan işgalcilerine karşı verdikleri savaşı kazanmala­ rının sebeplerini onların hak ve adalet uğrunda mücadele etmeleri ile ilişkilendirmektedir: Vietnam, kuvret de hak da sendedir. Senin biitiin giiciin akidendedir. Giiçliisiin bin defa sen diişmaııından, Çiinkii o haksızdır, lıaksm ama sen. ( 1 98, 420) Şairin Yollar - Oğullar. Ebedi Heykel manzumelerinde olduğu gibi Tezatlar eserinde de dolaylı anlatımla Azerbaycan halkının hürriyet, bağımsızlık arzulan aksettirilmiştir:

62


A:erbuyt·an 'ın Bakımm.lık Siirleri

Her giin bir iilkede kopar l'e!vele, Zalimler, zııliimler gelip geçicidir. Beşerin tarihi - eskiden hele Özgiirliik yolunda çekişmelerdir. Özgiirliik alınır, yaddan umulma:, Özgiirliik \'erilmez armağan gibi. Verilen özgiirliik özgiirliik olmaz, Başka bir rengidir o. esaretin. ( l 98, 426) Yahut başka bir bölümde şair, özgürlükle ilgili düşün­ celerini i fade ederken onun mutlulukla uyumlu olduğuna dikkat çeker. Edip, özgürlüğün yitirilmesini bütün felaketlerin başlan­ gıcı olarak değerlendirir. Ona göre, özgürlük öyle bir değerli servettir ki onun kaybedilmesi arzulara, hayallere sınır koyar ve "dünya da hayale dar gelir." Özgiirliik! Özgiirliik elden gilli mi, Dünya da hayale dar gelir. İnsan özgürlüğü yitirdiğinde, Biitiin felaketler peş peşe gelir. ( l 98, 42 l ) Prof. İfrat Aliyeva'nın görüşüne göre, Bahtiyar Yahab­ zade'nin "evrensel siyasi konuda yazdığı eserlerinin başlıca karakteristik özelliği şunlardan oluşmaktadır: B urada irticaya karşı ölke ve nefret duygusu okura klişe sözlerle aşılanmaz. Olaylar kesin bir zaman ve mekan içerisinde cereyan eder. Bu konudaki şiir ve manzumeler insanlığa felaket getiren em­ peryalizm saldırılarına insanlığın güçlü nefretini aksettirir." (48, 78) Araştırmacı aynı zamanda şairin evrensel konulu şiirlerinde farklı halkların özgürlük ve bağımsızlık probleminin de geniş kapsamda aydınlatıldığına dikkat çeker: "B. Yahabzade'nin şiir sanatında özgürlük ve bağımsızlık uğrunda mücadeleye kal63


Aida Mirıa)'eı•a

kışan halkların tarihi gelişimi, hayatı ve kaderi canlı bir şekilde gösterilmiştir." (48, 78) Tahlil edilen şiir örneklerinden açıkça anlaşıldığı gibi Bahtiyar Valıabzade sanat faaliyetinde Sovyet siyasi rejiminin en zor dönemlerinde bile özgürlük ve bağımsız devletçilik düşüncelerini sürekli tebliğ etmiş, esarete, köleliğe, sömür­ geciliğe karşı itirazını yüksek sesle dile getirmiştir. Dönemin sert sansürleri ve sosyal siyasi ortamın ağır şartları şaire fikir­ lerini doğrudan aktarma olanağı tanımadığı durumlarda o, ev­ rensel konulara yönelmiş, farklı farklı halkların tarihi ve müca­ delesi ışığında özgürlük düşüncelerini ifade etmeye çalışmış ve bunu başarabilmiştir.

64


Azerbaycan 'ın Bağımsıı;Jık Şiirleri

il. BÖLÜM ŞİİR SANATINDA DÜŞÜNCE, KONU VE ÜLKÜ YENİLİGİ

20. yüzyıl Azerbaycan halkının özgürlük ve bağımsızlık uğrunda mücadele tarihi olarak nitel endirilir. Dünyanın altıda bir bölümünü zapt eden Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Kuzey Azerbaycan bağı.msızlığına kavuşsa da vatanımızın büyük bir kısmı hala İran İslam Cumhuriyeti'nin esareti altında sömürge hayatı yaşamaktadır. Bilindiği gibi Güney konulu şiirler vatansever kalem sahiplerinin faaliyetinde önemli bir yere sahiptir. Azerbaycan şairleri yazılarında zaman zaman vatanın ikiye bölünmesinden yürek sızısı ile bahsetmişler. Stalinizmin ifşasından sonra diktatörlüğü kötüleme olanağı sağlayan ortam oluştuğundan yazarlar da bu fırsattan yararlanarak değerli eserler ortaya çıkardılar. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin kurucusu, büyük düşünür M.E.Resulzade özellikle o dönemlerde Güney Azer­ baycan'da Türkçülük ve Azerbaycancılık ideolojisinin propa, gandası konusunda elinden geleni yapmaya çalışmıştır. O, ge­ lecekte Kuzey'le Güney'in birleşmesi sonucunda tek, bağımsız ve demokratik Azerbaycan devleti yaranacağına inanıyordu. Sovyet siyasi rejimi döneminde Samed Vurgun, Sü­ leyman Rüstem, Memmed Araz, Halil Rıza Ulutürk, Balaş Azeroğlu, Medine Gülgün, Ali Tude, Fikret Sadık, Mirvarid Dilbazi, Neriman Hasanzade, Fikret Koca ve diğer kalem sa­ hipleri Güney Azerbaycan sorununu her şekilde aksettirmiş­ Jerdir. Güney Azerbaycan sorununun daha cesur bir şekilde edebiyata getirilmesinde Bahtiyar Vahabzade'nin hizmetleri sonsuzdur. Şöyle ki şiire sadece adı "İstiklal" olan adrese, varış noktasına götüren patika, yol olarak gereksinim duymaktadır. 65


Aida Mirzayeı•a

Daha doğrusu, Bahtiyar Vahabzade milletin özgürlüğünü milli şiirin büyük idealine o yıllarda herkesten daha fazla dönüştür­ meyi başarmıştır. Güney derdi birçok şairimizin faaliyetinde mahzun bir konu olarak anılmasına rağmen özellikle Bahtiyar Vahabzade bu konuyu Gii/isıan manzumesinde iki impara­ torluğa karşı itham hükmüne dönüştürerek halkımızın en büyük derdini ortaya koymuştur. Bahtiyar Vahabzade 'nin şiir sanatında Güney Azerbaycan sorununun önemli yer tutması birtakım sebeplerle ilgilidir. Her şeyden önce şair, bir vatandaş olarak sevgili halkının ve vata­ nının ikiye bölünmesine itirazını bildirme meramını izlemiştir. Diğer taraftan şair, Sovyel siyasi rejiminin en sert dönemlerinde ulusal bağımsızlık problemini belirgin bir biçimde ortaya koymak için özellikle bu konuyu seçmiştir. Ayrıca, geçtiğimiz yüzyılın sonlarında Sovyet siyasi reji­ min çöküşünün ardından ortaya çıkan Dağlık Karabağ sorunu şairin sanat hayalında yeni bir sayfa açmış, ulusal bağımsızlık düşüncesinin kendine özgü bir larzda ifade edilmesini sağla­ mıştır. Dönemin birçok kalem sahibi gibi Bahtiyar Vahab­ zade'nin bu bağlamdaki arayışları onun konularının sınırlarını genişletmiş, yazılarını yeni nitelik ve tonlarla zenginleştirmiştir. İşle bu nedenle monografinin İkinci bölümünde prob­ lemin araştırılmasının aşağıdaki sıralamayla gerçekleşmesini uygun gördük: 2. 1 . Bahtiyar Vahabzade şiirlerinde Güney Azerbaycan ve milli manevi bütünlük sorununun sanatsal çözümü; 2.2. Milli manevi hafızanın ışığında Dağlık Karabağ faciası. Tabii ki araştırmanın bu bağlamda genelleştirilmesi bahsedilen sorunun belirgin bir şekilde canlandırılması misyo­ nundan kaynaklanmaktadır. ·

66


Azerbaycan 'ın Bağımsıı:lık Şiirleri

2.1. Bahtiyar Vahabzade Şiirlerinde Güney Azerbay­ can ve Milli Manevi Bütünlük Sorununun Sanatsal Çözümü

Bahtiyar Vahabzade'nin bağımsızlık şiirlerinin önemli bir bölümünü ise Azerbaycan'ın güneyi ile ilgili kaleme aldığı eserler oluşturmaktadır. Şairin faaliyet hayatının kronolojik zeminde incelenmesi onun daima bu konuya hassas yaklaştığını göstermektedir. Şöyle ki şair, ister şiir ve manzumelerinde isterse de eleştiri ve makalelerinde Güney Azerbaycan konu­ suna defalarca değinmiş, yüksek edebi değere sahip eserleri ile bu problemin toplumsallaşması, milletin ortak derdine dönüş­ mesi için çabalamıştır. Bilindiği gibi Gülistan ( 1 8 1 3) ve Türk­ mençay ( 1 828) anlaşmaları sonucunda Rusya ve İran devleti arasında ikiye bölünmüş Azerbaycan halkı uğradığı acıklı akı­ beti asla kabullenememiş, ayrılığın ilk dönemlerinden itibaren bütünlük için mücadele yolunu seçmiştir. Bütün engellere rağmen halkın ikiye bölünmesi edebiyatın en önemli konu­ larından biri olarak güncelliğini ve yeniliğini korumayı başar­ mıştır. Hatta totaliter Sovyet rejiminin en acımasız dönemlerin­ de bile Güney konusu ilgisiz kalmamıştır. Güney sorununun sadece Bahtiyar Vahabzade'yi değ\ ı Azerbaycan'ın her iki tarafındaki bütün vatansever kalem sahiplerini derinden düşündürdüğünü hatırlatmakta fayda var. Samed Vurgun, Muhammed Hüseyin Şehriyar, Süleyman Rüstem, Resul Rıza, Habib Sahir, Nebi Hezri, Bulut Garaçorlu Sehend, Muhammed Biriya, Memmed Araz, Halil Rıza Ulutürk, Ali Tude, Fikret Koca, Fikret Sadık, Memmed İsmail, Balaş Azeroğlu, Medine Gülgün, Hökume Bülluri, Hamid Nutgi, Yahya Şeyda, Savalan, Eldar Bakış vb. kalem sahip­ lerinin bu konuda yazdığı şiirler sorunun farklı boyutlarının canlandırılması bakımından önemlidir. 67


Aida Mirzayeı•a

Şunu da belirtmeliyiz ki "Azerbaycan'da Güney konusu ile ilgili ortaya çıkan bu dönemlerin edebiyatında hayatın sert gerçekleri ile mukayesede romantik vüsat daha belirgin yansıtılmıştır. Sebebi ise Güney sorununun ve Azerbaycan'ın bütünlüğü ideolojisinin gerçek tarihini değil, romantizm aşamasını yaşaması ile ilgilidir. Çünkü Sovyet siyasi rej imi içerisinde Azerbaycan'ın kaderi için son derece önemli olan bu soruna sadece romantik bir biçimde yaklaşılabilirdi" ( 1 33, 1 75). Bu düşüncelere katılmamak elde değil. Gerçekten de Sovyet siyasi rejimi döneminde Güney Azerbaycan sorunu romantik zeminde edebi tecessümünü bulmuş lakin Azerbaycan'ın kuzeyinde bağımsız devletin kurulması bu meselenin farklı bağlamda ele alınmasına neden olmuştur. Sovyet siyasi rejimi döneminde "Güney Azerbaycan konusunda yazılan şiirleri yaklaşım biçimlerine göre birkaç bölüme ayırmak mümkündür. Araz Nehri'ne yönelik şiirler bu konuyu kapsayan eserler içerisinde çoğunluk oluşturmaktadır. İkinci bölümdeki şiirler ise dolaylı olarak Güney Azerbaycan'ın özgürlük ve bağımsızlık savaşçıları olan tarihi şahsiyetlerin isimleri ile ilgilidir. En son ise Güney Azerbaycan'da halkların bağımsızlık mücadelesini tasvir eden şiirler gelmektedir. Konuya başlamadan önce şunu da kaydetmeliyiz ki tek Güney konusunun birkaç bölüme ayrılması son derece karakteristik özellik taşımaktadır, aslında bu bölümlerin içerdiği edebi örnekler ruhu ve yapısı bakımından birbirini tamamlamaktadır. Aralarındaki fark sadece yönelme objesinin çeşitliliğindedir. Bu durum ise çok fazla önem arz etmemektedir, asıl amaç hem tarihi hem de güncel olayların şiirsel tasvirini yaparak diğer kıyıda yaşayan halkın mücadelesine yardımcı olmaktır" (34, 8586). Soyvet siyasi rejimi döneminde Azerbaycan'ın kuzeyinde Güney konusunun gündeme gelmesinde Muhammed Hüseyin Şehriyar'ın ana dilinde kaleme aldığı Haydar Baba 'ya Selam 68


Azerhaycan 'ın Bağımsız/ık Şiirleri

manzumesinin önemli bir etkiye sahip olduğunu kaydetmeden geçemeyiz. Bununla ilgili Prof. Dr. Almaz Alikızı'nın düşün­ celeri dikkat çekicidir: " 1 958'de Prof. Hamid Memmed­ zade'nin çabalan sonucunda Haydar Baba 'ya Selam Araz'ın bu kıyısına geçer geçmez Kuzey Azerbaycan'da da hızla yayıldı ve yüzbinlerce hayran kazandı. Hakani'yi, Nizami'yi, Nesimi'yi, Sabir'i, Hüseyin Cavid'i, Samed Vurgun'u yetiştiren millet bir gözünde keder, diğer gözünde sevinçle Şehriyar'ın peşinden gitmeye başladı. Bunun rastlantı değil de doğal bir durum olduğundan şüphe etmeden söyleyebiliriz ki . . Haydar Ba­ ba 'nın bütün Azerbaycan'ı fethetmesi halkın dertlerini açık, samimi bir şekilde, herhangi bir ideolojinin, kurultay direk­ tiflerinin, parti nizamname ve programının, yöneticilerin dik­ tesinden bağımsız olarak yazılması ile de belirli ölçüde ilgilidir. Şehriyar'ın istibdadı açık açık damgalaması, düzenin çirkin­ liklerini nefretle ortaya çıkarması Kuzey Azerbaycan'da bile totaliter rejim yüzünden acı çekenlerin yüreğine su serpmişti" (43, 1 43). Hiç kuşkusuz, Şeyriyar'ın Haydar Baba manzu­ mesinin Azerbaycan'ın kuzeyinde geniş bir şekilde yayılması her şeyden önce onun ana dilinde yazılmasından kaynak­ lanmaktaydı. Prof. Dr. Sabir Emirov'un doğru tespitine göre "şairin Haydar Baba manzumesini annesinin ona ninni söy­ lediği ana dilinde yazma arzusuyla kaleme aldığını itiraf etmesi, mevcut toplumsal koşulların aslanları zincirleyen bir ortam olduğunu açıklaması, halkı ayrı düşürenlere lanet okuması, bir ömür acı üstüne acı eklemesini açıkça göstermesi dönemin sosyal siparişini karşılaması çabasını onaylayan güvenilir delil­ lerdendir" (52, 60). Bundan başka, ülkemizde Güney Azerbaycan sorununun güncelleşmesinde ve toplumsallaşmasında son dönemlerde yapılan araştırmaların etkisi de inkar edilemeyecek derecededir. Özellikle Muasır Azerbaycan Edebiyatı Kürsüsü 'nün üniver­ siteler için hazırladığı Muasır Azerbaycan Edebiyatı kitabının .

69


Aida Mirzayeva

ikinci cildine eklenen geniş hacimli Giiney Azerbaycan Ede­ biyatı bölümü bu bakımdan takdire layıktır. ( 1 05, il. cilt, 1 9928 1 ) Bahtiyar Valıabzade'nin daha faaliyetinin ilk dönem­ lerinden itibaren Güney Azerbaycan konulu eserler yazması onun bağımsızlık ülküsüne bağlılığından kaynaklanmaktadır. Şöyle ki şairin kaleminden çıkan Güneyli Bacıma, Vatandan Vatana, Şehriyar 'a vb. şiirleri bu bakımdan ilgi çekmektedir. Güneyli Bacıma ( 1 95 1 ) şiirinde Azerbaycan'ın Güney derdi kendine özgü bir şekilde tecessüm edilmiştir. Güneyde halı fabrikasında ağır koşullarda çalışan bir kadının acıklı, umutsuz hayatının bazı bölümlerini yansıtan şiirde şair, dolaylı olarak Azerbaycan halkının kaderi ve içler acısı durumuyla ilgili fikirlerini yansıtma meramını izlemiştir: Ey arzıısıı kalbinde kıvrılan bacım, Dertli şarkıların tanıdıktır bana. Sisli Tebriz 'in sislerinden Çiy mi saçılmıştır kirpiklerine? ( 1 96, 84) Hacim bakımından fazla büyük olmayan Vatandan Vatana ( 1 962) şiirinde edip, Azerbaycan'ın parçalanmasının milletin tarihi, kaderi ve manevi ruhsal dünyasında yol açtığı acı ve ıstıraplarla ilgili düşüncelerini ifade etmiştir: Araz 'ııı Bıı yakası vataııım, O yakası vatanım. Vataııımı görmeye imktimm yok benim. ( 1 97, 88) Vatanına bağlı şair, öz vatanının ikiye bölünmesine, eski tarihe sahip olan milletinin farklı sınırlar içerisinde yaşamasına 70


Azerbaycan 'ın Bağımsıl)ık Şiirleri

katlanamaz. Halkına yapılan bu haksızlık onu fazlasıyla öfkelendirir. Şair derdini Bağdat'ta yaşarken gurbetten vatanına bakan Fuzuli ile kıyaslar. Lakin Fuzuli'den farklı olarak o kendi vatanına gurbetten değil kendi vatanından bakmaktadır: Bu gamım, bu derdim dağlardan ağırdı, Araz 'ın suyuna karışıp akarım. Fıızııli hasretle gurbetten vatana bakardı, Ben ise ... Vatandan vatana bakanm. (1 97, 88)

Bahtiyar Vahabzade'nin 1 959'da yazdığı Gülistan manzumesi Sovyet siyasi rejimi döneminde kaleme alınmış şiir örneklerinden biri olarak dikkat çekmektedir. O dönemlerde genç olan şair, kendinin ve ailesinin hayatını tehlikeye atarak bu manzumeyi yayımlatma teşebbüsünde bulunmuştur. Lakin merkez basınında manzumeyi yayımlamak imkansız olduğun­ dan bu eseri basma cesaretini üstlenen Şeki Felı/esi Gaze­ tesi'nin editörü MehyeddinAbbasov'a sunmuştur. Eser, 23 ve 26 Ekim 1 960'ta gazetede yayımlanmış, o dönem için yeteri nce büyük ve günümüzde bile hatırlanan bir çalkantıya sebep olmuştur. Şair, manzumede kusursuz şiirsel biçimde Azerbay­ can' ın parçalanması ve sömürge tarihine edebi bir gezi dozen­ lemiş, imparatorluklar yüzünden halkın sürüklendiği bu facianın canlı manzarasını oluştunnuştur. Azerbaycan'ın bütünlüğü ve bağımsızlığı uğrunsa mücadele eden Settar Han, Şeyh Muhammed Hiyabani ve Seyid Cafer Pişeveri'nin hatırasına adanan Gülistan manzumesi vatanımızın İran ve Rusya arasında parçalanma tarihini anlat­ maktadır. Burada ortaya atılan problemler kesinlikle önemli meselelerdir. Eserin basılır basılmaz anında sansür kurumunun dikkatini çekmesi; gazetenin bütün sayılarına el konulması tesadüf değildir. Manzumede Azerbaycan'ın parçalanması 71


Aida Mir:ayeı•a

SoVJ·et Dönemi tarihçilerinin belirttiği şekilde "ilhak" olarak değil "işgal'' olarak karakterize edilmiştir: Sil 'ri ucııyla bu kuş tiiyii kalem, Deldi sinesini Azerbaycan 'ın. Başını kaldırdı ancak dem be dem Kestiler sesini Azerbaycan 'ın. ( l 96, 596) Manzumede şairin Azerbaycan 'ı ikiye ayıran "bu işgalin sadece tarihe değil bugüne de ait olduğunu ısrar etmesi" (2 l l , l 90) merak uyandırıcı bir husustur. Dikkat edilmesi gereken diğer bir durum da özellikle bu manzumeyle "milli birlik, Azerbaycan 'ı vahit görme ideolojisi Sovyet Dönemi'nde Bahtiyar Vahabzade ile başlamaktadır." (2 1 1 , l 90) Manzumenin başlarında şair, Azerbaycan 'ın parçalan­ ması için imza atan imparatorluk cellatlarının halkın arzu ve isteklerine olan kayıtsızlıklarına dikkat çekmeye çalışır. Bu umursamazlığın arkasında milletin kaderine yazılmış gelecek­ teki faciaların belirtileri görünmektedir: Kağıda hel'esle o im;a allı, Dudağı altından giiliinıseyerek. Bir kalem asırlık hicran yarallı, Bir halkı yarıya böldii kılıç tek. O giildii kağıda imza attığı zaman, Kıydı yüreklerin hicran sesine. O giildii hak için daim çarpışan Bir halkın tarihifaciasına. (196, 596) Gülistan manzumesinin ruhunda ve içeriğinde ikiye ayrılmış bir ülkenin bütün olma azminin durduğunu kaydetmek zorundayız. Şaire göre, ülke "kağıtlar üstünde" bölünse de


Azerbaycan 'rn BaHımmlık Şiirleri

ruhen, manen bütündür ve bu bütünlük hiçbir belgeyle, mühürle ' sarsılıp, yok edilemez: Ağalar bilmedi birdir bu toprak; Tebriz de Bakii de Azerbaycan 'dır. Bir ilin ruhunu, dilini ancak Ktiğıtlar üstünde bölmek kolaydır. ( 1 96, 603) Bahtiyar Vahabzade'nin Gülistan manzumesinde asıl ilgi sadece tarihi gerçeklere yönlendirilmemekte, burada aynı za­ manda esarete, parçalanmaya boyun eğmemesi, özgürlük, ba­ ğımsızlık mücadelesi için halka seslenmektedir: Nerde bıı illerin mert oğulları, Açın engelleri, açın yolları. Ya nerde bıı asrın Köroğlu 'su, Kılıç Köroğlu 'sıı, söz Köroğlu 'sıı? ( 1 96, 597) Gülistan manzumesinin satırları arasında bazen kötüm­ serlik, umutsuzluk aşılayan dizelere rastlansa da bunlar geÇ ici özellik taşımaktadır ve eser bütünüyle mücadele ruhuna yönel­ miş sanat örneği olarak ilgi çeker. Eser, üstat Şehriyar'ın Haydar Baba 'ya Selam manzumesinden alınan mısralarla biter. Bu mısralarla şair ayrılık acısının büyüklüğüne dikkat çekme meramını izlemiştir: Bir uçaydım bıı çırpınan ye/inen, Kavıışsaydım dağdan aşan selinen, Ağlasaydım uzak düşen elinen, Bir göreydim ayrılığı kim saldı, Ülkemizde kim kırıldı. kim kaldı. ( 1 96. 604)

73


Aida Minayeı•a

Gülisıan'ın yayımlanmasının ardından Bahtiyar Vahab­ zade uzun yıllar baskı ve takibe uğramıştı. Prof. Şirmemmed Hüseynov bu konuyu şöyle anlatır: "70'1i yılların başında üniversiteden iki profesör açık imza ile Merkezi Komite'ye onun üniversiteden uzaklaştırılması gerektiğini anlatan 9 bö­ lümden oluşan bir mektup yollamıştı. O profesörlerden biri bugün aramızda yok, diğeri ise yaşıyor. Merkezi Komite'den gerekenin yapılması için aynı mektubu üniversiteye yollamış­ lardı. Ben de o mektupta gösterilen bölümleri belgelerle tekzip eden delilleri toplayıp Bahtiyar'a verdim. Onu amfilerden uzaklaştırmaya çalışıyorlardı. Ama biz buna müsaade etmedik" (70, 404-405). Şairin faaliyetlerinin sonraki dönemlerinde kaleme aldığı farklı şiirlerinde de Güney Azerbaycan'la ilgili durumlara önem verilmiştir. Şairin bu konudaki şiirlerinde vatan sevgisinin ilahiliği, kutsallığı ifade edilmiştir. Edip, Gurbet- Vatan ( 1 998) şiirinde dikkatleri Azerbaycan'ın bütünlüğüne yönlendirir, yurdu parçalanmış şekilde sunanlara bir vatandaş olarak itiraz eder: Anamız bir ise raıan da birdir, Ne ana ne varan iki olamaz. (20 1 , 232) Bahtiyar Vahabzade'ninŞehriyar 'a, Üstat Şehriyar 'dan Süleyman Rüstem 'e. Selıend 'eı'vfekıııb, Sehend Kardeşimize, Vııslarra Hicran, Sahir 'e Cevap, Aym Yaştayız, Ne Ondansın Ne Bundan, Bakü 'y/e Tebriz 'in Arasındayım, Azeroğlıı 'na, Tarihin Kamımı, Güzel Sözler, Ölüme Giderken, Gıırberre Göriiş, Yasemin İçin, Bıçak - Kalem, Sağır Dilsiz ve diğer birçok şiiri Güney Azerbaycan sorununu işlemektedir. Bu şiirlerde edip bir vatandaşın iç acısıyla sevgili halkının başına getirilen felaketlere yaklaşımını göstermektedir. Şair, Azer74


Azerbaycan 'ın Bağımsız/ık Şiirleri

baycan halkının yaşadığı faciaları hem kişisel hem de toplumsal zeminde değerlendirmeye çalışır. Azerbaycan Oğluyum ( 1 966) şiirinde vatanın parkalan­ masına kendine has açıdan yaklaşan şair, Tebriz'le Bakü'yü kutsal Mekke'yle Medine sanır kendine: Neyleyek ki ... Zamanın Uğursuz yollarında İkiye böliinmiişiim. İki başlı bir kalpli Bir bedene dönmiişiim. Hem Tebriz hem Bakü 'dür Mekke 'm, Medine 'm benim. ( 1 97, 1 99) İran Meşture ayaklanmasının ünlü mücadelecilerinden olan Siqqetül İslam'ın hatırası için yazdığı Ölüme Giderken ( 1 972) şiirinde şair, halkımızın başına getirilen olmadık musibetlere rağmen özgürlük ruhunun sönmediğine , dikkat çekerek Azerbaycan Türklerinin er geç zincirlerini kopararak zafer kazanacağına dair ümit ve inancını ifade etmiştir. O, ülkede kurulan daraçlanna doğru cesaretle yürüyen kahraman oğulların sarsılmaz iradesi sayesinde vatan toprağında özgürlük güneşinin parlayacağından şüphe etmez. Bahtiyar Vahabzade'nin Şehriyar 'a. Üstat Şehriyar 'dan Süleyman Rüstem 'e, Sağır Dilsiz vb. gibi şiirleri üstat Muhammed Hüseyin Şehriyar'a hitaben kaleme alınmış, onun sanat hayatından etkilenerek yazılmıştır. Sovyet siyasi rejimin sert yasaklarına rağmen bu iki şair fırsat buldukça irtibat kurmuş, birbirlerinin başarılarını izlemeye çalışmışlar. Şehriyar kendi şiirlerinde Bahtiyar Vahabzade'yi büyük sanatçı ve vatansever şair olarak anarken ( 1 35, 1 06) Bahtiyar Vahabzade de Şehriyar'a olan sevgisini çeşitli eserlerinde dile getirmiştir. 75


Aida Mirzayeva

Şehriyar 'a ( 1 965) şiirinde Bahtiyar Vahabzade Haydar Baba nın şairine uzun ayrılıklardan sonra ana dilinde şiir yazdığı için bir şair vatandaş olarak teşekkür eder. Edip, Fars dilinde yazarak annesinden, yakınlarından, halkından ayrı düşen üstat Şehriyar'ın milletine dönüşünü büyük bir gururla alkışlar: '

Halk demiş ki bostan ekme bey ile, Yalan olmaz halk ağzından denilen. Haydar Baba karşısında eğilen O başın111 önünde baş eğerim, Yalnız şimdi sana kardeşim derim' ( 1 97, 145) Şairin Üstat Şehriyar 'dan Süleyman Rüsıem 'e ( 1 980) şiirinde Azerbaycan'ın ikiye bölünmesi sonucu ortaya çıkan vatan hasretinin ıstırapları ifade edilmiştir: Huda/erin Köprüsü 'nden. Geçemeyi; ne sen ne ben. Heniiz oradan geçebilen Şiirimizdir, gider, gelir Aramızda köprü kurar. (200, 33) Muhammed Hüseyin Şehriyar'a hitaben yazılan Sağır Dilsiz ( 1 979) şiirinde şair, üstadın "Dil açmada dilsizliğimiz de gider, sağırlığımız da. Çün dilsizliğimiz doğmuş idi sağır­ lığımızdan" mısralarını alıntı yaparak düşüncelerini bu mısra­ larda ifade edilen fikirler üzerine kunnaya çalışmıştır. Gıırbelle Görüş ( 1 978) şiirinde şair, ikiye bölünmüş Azerbaycan Türklerinin vatan hasretinin kederli ve acı dolu manzarasını oluşturmuştur. Şiirin kahramanları olan iki öz kardeş yıllar süren ayrılıktan sonra buluşmak için gurbete gitmek zorunda kalır. Çünkü birinin bir diğerinin yaşadığı 76


Azerbaycan 'ın Bağımsız/ık Şiirleri

ülkeye gitmesi yasaktır. Şair, kardeşlerin buluşmak için gurbeti seçmelerini yürek sızısı ile canlandırmıştır. Buluşma sırasında onların içinde kopan fırtınaları gerçek çizgilerle yansıtan şair, Azerbaycan halkının evlatlarına ayrılık, hicran derdi getirenleri suçlamaz sadece yaşadığımız çağdaş dünyada böyle bir olayın yaşanmasına şaşkın! ığını gizleyemez: Biri nehrin bıı yakasından, Biri nehrin o yakasından iki kardeş Duruyorlar yad ülkede yüz yüze. Bu ne hicran, Bu ne görüş? Bu görüşün bir adı var: mucize! ( 1 99,484) İran İslam Cumhuriyeti' nin kurulmasından sonra vatan­ daşlara tanınan kısmi özgürlükten yararlanan Güney Azerbay­ can Türklerinin anadillerinde gazete ve dergiler çıkarması şairde sevgili halkının özgürlüğüne inanç ve umut duyguları oluşturmuştur. "İ nkılaplar beşiği ana Tebriz'in" "kendinden kat kat güçlülere" karşı zafer kazarunası şairin ruhunu coştur­ muştur. Bu sebeple kaleme aldığı Tarihin Kanunu ( 1 979) şiirinde şair, yurttaşlarını hak ve adalet uğrunda yürüttüğü mücadelenin karşılığını buldukları için kutlar: Yüz yıllar zııliim oturdu adaletin yerinde. Zulme tanıtmak için kendi yerini kan aktı. Tahran sokaklarında, Tebriz sokaklarında. Galiba bu kuraldır: Gönüllerin ateşi karanlığı yarmasa, 77


Aida llfirzayel'a

Toprak. evlat kamyla tutuşup kızarmasa Vatan ııfııklarında kızarmadan tan yeri Kanla sulanmalı özgürlük çiçekleri' ( 1 99, 266) Aradan kısa bir zaman geçtikten sonra ülkede başlayan yeni zulüm ve işkence dalgası şairin derin üzüntü ve sarsıntı yaşamasına neden olur. Yeniden esaret mengenesinde sıkış­ tırılmaya mahkum edilen, hakları çiğnenen halkın ahı, feryadı duyulmaya başlar. Bu acı izlenimin sonucunda yazdığı Güzel Sözler ( 1 979) şiirinde şair, "özgürlük, saadet, demokrasi'' slo­ ganları ile hakimiyete gelen İran İslam rejimi yöneticilerinin çok geçmeden halkın özgürlük, saadet ve demokratik haklarına düşman olduklarını şiirle ifade etmiştir. "Özgürlüğün bulun­ madı yerde" "özgürlük" kelimesinin "bol bol" kullanılmasına dikkat çekmesi şairin despotluğun, esaret rej iminin içeriğini çok iyi bildiğini göstermektedir: Özgürlük. saadet, demokrasi' Bu güzel sözleri dünya alkışlar. Aslında her biri bir hile, riya. Benim bu sözlere içim acır. ( 1 99, 269) Şiirin devam eden dizelerinde şair, İran denilen ülkenin tekrar zulüm, işkence yuvasına dönüşmesinin sebeplerine dik­ kat çeker. Onun fikrine göre, zulmün, zalimliğin dış yüzüne her zaman hümanizm örtüsü sarıldığından o, kendi varlığını bu isimle geçici de olsa sürdürebilmiştir: Özgürlük adma çarpıştı İran Şahı meıııleketten kova da bildi. Özgürlük naıııına si/alı kaldıran Sonra özgiirliiğe düşman kesildi. ( 1 99, 269) 78


Azerbaycan 'ın Bağımsız/ık Şiirleri

Lakin doğada olduğu gibi toplumun hayatında da hiçbir şey sonsuz değildir. Bu anlamda şair, özgürlüğe düşman olan­ ların er geç tarih sahnesinden silineceklerini de vurgular. Bahtiyar Vahabzade'nin sanatında özel bir yeri bulunan Aynı Yaşıayız (1981) şiiri şairin 23 Ocak 1981 'de üstat Şeh­ riyar'la yaptığı telefon konuşmasından sonra kaleme alınmıştır. Şair, burada Azerbaycan'ın kaderi ile ilgili düşüncelerini ifade etmiştir: Zamanın garip oyıınları var, Diin dağ dediğin yıkılır bugün. "Benim benim! " diyen imparatorlııklar, Diin/ı:ii kıılıına kııl o/ıır bııgiin. (200, 37) Bahtiyar Vahabzade'nin Güney Azerbaycan'ın ünlü şa­ irlerinden biri olan Bulut Garaçorlu Sehend'e adadığı Sehend'e Mektup ( 1 968), Vuslatta Hicran ( 1970), Sehend Kardeşimi:e ( 1 97 1 ) şiirlerinde şairin bir taraftan ayrılık derdi, hicran ıstırapları, vuslat hasreti, diğer taraftan ise birlik, bütünlük arzuları ifade edilmiştir. Sehend'e hitaben yazılan ilk şiirinde şair, kalem sırdaşıyla Azerbaycan halkının başına getirilen facialarla ilgili konuşma yapar. Edip, ikiye bölünerek kudreti, azameti sarsılan Azerbaycan'ın dertlerinin hiç kimse tarafından dile getirilmediğini üzülerek belirtir: Dünyada her şeyin biitiinü giizel, Yarım saadet düşmanın olsıın. Ey!.. Yarım canınla deme ki varsın. Gamın da tamını isteyen oğııl, Peki yarım vatanda nasıl yaşarsın? ( 1 97, 275-276)

79


Aida Mirzayeı•a

Şiirin son dizelerinde şair, anlatmak istediği asıl amacını rahatça ifade etmekten kaçınmaz: :Yerde?... Sormadılar -ya diğer yarm? Niye yükselımezsin isyan sesini? Heniiz görmemişiz Azerbaycan 'ııı Bir yerde biz büıiin haritasını ... ( 197, 276) l'ııslaııa Hicran ve Sehend Kardeşimize şiirlerinde ise Sehend'in Bakü'ye gelişinin ve onunla buluşmalarının şairin manevi dünyasına bıraktığı izler ve bu karşılaşmanın oluş­ turduğu canlı izlenimler aksellirilmiştir. Uzun yılların ayrılı­ ğından sonra Bakü'de kendi evinde ünlü alim Hudu Mem­ medov'la birlikte Sehend'le buluşması edibin dertlerini tazeler. O, uzun yılların ayrılığından sonra sevgili kardeşi ile buluşsa da bu buluşma onun ayrılık hasretinin, hicran azaplarının yükünü azaltacağına daha fazla artırır. Her iki şiirde de hem Sehend'in hem de şairin Azerbaycan'ın kaderi ile ilgili düşüncelerinin yer alması enteresandır: Beni görür görmez sen hüngiir hüngür Açtın kol/arıııı. .. Sarıldık biz. Bugün sarılan kollarımız gibi Ne ::aman birleşecek şıı vaıaııımız? (l 99, 40) Güney Azerbaycan şiir sanatının ünlü isimlerinden olan Habib Sahir'eyazdığı Sahir 'e Cevap ( 1 97 1 ) şiirinde her iki kıyıdaki halkımızın başına getirilen felaketler edebi tahlil konusu olarak seçilmiştir. Halkının, milletinin uğradığı fela­ ketlerden bahsederek kendi kaderinden şikayet eden Habib Sahir'e şiirle cevap veren Bahtiyar Vahabzade ··vatan şöhrete 80


Azerbaycan 'ın Batınısıı:Jık Şiirleri

kurban edildiğinde" "vatanın derdine derman bulunmaz" der. Edip, meslektaşının kimseye güvenmemesini, kimseden yardım beklememesini ister. Şairin diğer şiirlerinde de rastlanılan kuşaklann karşılaştırılması durumu burada da belli olmaktadır: Niye bey, han atadan bu kadar kullar türedi? Niye karıal atadan serçe oğullar türedi? Bize avize yakışmaz, ne gerek? Kendimiz yanmalıyız avize gibi' (202, 63). Şairin orijinal, benzersiz eserlerinden olan Ne Ondansın Ne Bundan ( 1 980) şiiri de Güney Azerbaycan sorununa kendine has yaklaşım tarzıyla dikkat çekmektedir. Aslından, kökle­ rinden, vatanından, yakınlarından ayrı düşen, yabancılaşarak milli aidiyetini kaybetme tehlikesiyle karşılaşan kahramanının acıklı, üzücü kaderini sert bir şekilde şiirine yansıtmıştır: Yazmışsın ki: "Değiştim, Başka gözle bakıyorum şimdi bütün her şeye. Bana kitap gönderin dilimi öğrenmeye. " Kitap? Bu ne demektir? Kitaplardan ne yarar? Oysa ana dilini anadan öğrenirler. Anan bunıı yapmadı, O sana öğreımedi Anasının dilini. Anan sana öğrelfi ağasının dilini. (200, 40-4 1 ) Göründüğü gibi, şair b u mısralarda ikiye bölünmüş Azerbaycan halkının bir millet olarak mahvedilmesi siyasetine karşı çıkmakta ve milleti kendi haklan için mücadeleye çağırmaktadır. Şiirin tamamından ortaya çıkan sonuç şöyledir: 81


Aiıla ı\lirzayeı•a

Millet benliği, maneviyatı, özgürlüğü yolunda canından geç­ meye hazır olmadıkça, özgürlüğüne ve bağımsızlığına kavuşa­ mayacaktır. Hasret, keder ve ayrılık ruhuyla yoğrulan Bakii )'le Tebriz 'in Arasındayım ( 1 969) şiirinde Azerbaycan 'ın parçalan­ masının şairin ruhunda yol açtığı sarsıntı ve ıstıraplar ifade edilmektedir. Dört bentten oluşan bu şiire toplumsal endişe, dert ve hasret duyguları yansıtılırken, şiir okurun derin düşün­ celere dalmasını sağlar. Şiirin son bendinde ise şairi kaygı­ landıran derdin içeriği açığa çıkar: Bahtiyar, sinenden nice "ben " geçer; Biri dertli geçer, biri şen geçer. Dikenli dıırarlar sinemden geçer, Bakii )!/e Tebriz 'in arasındayım. ( 1 97, 596). Eleştirmen Vagif Yusifli şöyle yazar: "Bahtiyar Vahab­ zade, şiir sanatımızda milli birliğin, tek Azerbaycan fikrinin lideri idi. Bu düşünceyi açıklarken onun şiir tarihindeki hiz­ metlerini abartmaya çalışmıyoruz. Ancak gerçek şu ki milli birlik, Azerbaycan 'ı bir bütün olarak görme düşüncesi Sovyet Dönemi'nde Bahtiyar Vahabzade şiirleri ile başlar.". (2 1 2) Bu yorumlara şunları da eklemeden geçemeyiz, Bahtiyar Vahab­ zade milli birlik ve bütünlük ülküsünü yaşatm.ak için Sovyet siyasi rejiminin en sert döneminde bile hayatını tehlikeye atmaktan korkmamış, asla inancından, amacından vazgeç­ memiş, mücadele azmini kaybetmemiş, değerli sanat örnekleri bırakıp gitmiştir. Azerbaycan'ın halk şairi Salaş Azeroğlu'ya yazdığı Azeroğlu 'na ( 1 96 1 ) şiirinde şair, Güney Azerbaycan asıllı kalem arkadaşı Azerbaycan Milli Hükumeti'nin yadigarı ile karşılaşırken kalbinde tutuşup yanan hicran ateşinin sızısını ve ıstıraplarını yansıtmaya çalışmıştır: 82


Azerbaycan 'ın Bağımsız/ık Şiirleri

Sen bana hasretsin, ben sana hasret, Bitmez mi hasretin ömrü, ey Balaş? Kalmışız vatanda vatana hasret Nasıl vatandaşız, nasıl vatandaş? (202, 25) Kendine Azeroğlu lakabını alan vatansever şairin vatanı­ nın düşman esaretinde olması şairi üzmektedir: Kırdılar vatanın kol kanadını, Biz hayır oğluyıız, olduk şer oğlıı. Niye Azeroğlu koydıın adını, Nerde Azerbaycan, ey Azeroğfu? (202, 25) B. Vahabzade'nin ünlü kalp cerrahı ve Türkolog Doktor Cevat Heyet'e adadığı Bıçak - Kalem ( 1 982) şiirinde Azer­ baycan halkının tarihinde, kültüründe, maneviyatında açılan yaraların edebi manzarası oluşturulmuştur. Tahran'da Varlık Dergisi'ni yayımlatan meslektaşının gündüzleri vatan evlat­ larını cismen tedavi ettiğini, geceleri ise yazıları ile halkının manevi yaralarını iyileştirerek onlara kurtuluş verme meramını ' alkışlayan şair, Azerbaycan 'ın işle böyle insanların omuzlarında yükselebileceğini vurgulamıştır: Yaz ki bütün idik, parçalanmışız. O kıyıdan dünyaya sesin ;1'ikselsin. Yaz ki kaleminden süzülen ışık, Vatandan vatana bir köprü kıırsıın' (202. 27). Cevap ( 1 984) şiirinde Azerbaycan'ın Güney sorunu milli kültürel zeminde anlatılmaktadır. Şiirin başına eklenen alın­ tıdan eserin yazılma sebebi belirli ölçüde anlaşılmaktadır: "İran'da Azerbaycan halkının varlığını inkar eden, halkımızı 83


Aida ıllirzayeva

Farslardan dönme sanan "alimler" peyda olmuştur. Onlardan biri de milliyetçe Azerbaycanlı olan Yahya Zeka'dır." (200, 164) Bilindiği gibi İran'da Azerbaycan Türklerinin milli, si­ yasi, medeni haklan uzun yılardan beri kaba bir biçimde ihlal edilmektedir. Orada ana dilinde okuyup yazmak ciddi şekilde yasaklanmış, yerel gazete, dergi ve kitap basımına sert yasaklar getirilmiştir. Ü lkenin vatansever insanları hapis ve sürgün hayatı yaşamak, gurbete yönelmek zorunda kalmışlardır. Aynı zamanda İran - Fars ırkçıları Azerbaycan Türklerinin soy kö­ künü, etnik mensubiyetini inkar eden, bilimsel gerçeklere dayanmayan, hasta düşüncenin ürünü olan çok sayıdaki "araştırmalarla" asimilasyon siyasetini sürdürmektedir. Cevap şiirinde bütün bu felaketler sıralanmakla birlikte daha ciddi bir durumdan bahsedilmektedir. Burada halkımıza karşı yalan ve asılsız dedikoduların yayılmasında "sapı kendimizden olan baltaların'' siyasi maşaya dönüştürülmesi şairi öfkelendirir. Şair, kendi topraklarında oturup gücünü, yeteneğini, bilgisini milletine karşı kullanan Yahya Zeka gibi yüzkarası "ıilimleri" daha tehlikeli bularak keskin bir dille suçlar: Senin şanın hani. şerefin hani? Eğilme özgeye öz menzilinde. Ninen ııuinü•i, anan ninniyi Niye çağırmadı ya Fars dilinde? Alıay Dağları 'nı deden aşarken. Ağan bu ciireıi hiç inkar eımedi. Korkııı öz dilinde ıiirkii yazarken Sadi 'nin ga:eli yaranmamışıı. (200, 1 65) ·

Yasemin İçin( 1 989) şiirinde şair ayrılık, hasret ve hicran gibi konulara biraz farklı bir açıdan yaklaşmıştır. On bir yaşında Tebrizli bir kız olan Yasemin'in gurbette yaşayan dayısı 84


Azerbaycan 'ın Bağımsız/ık Şiirleri

Habib'e yolladığı mektubun etkisiyle yazılan bu şiirde İran istibdat rejiminin ülkenin vatansever insanlannı muhacir olamaya zorlaması ve bu olayın insanlann manevi dünyasında bıraktığı onulmaz izler aksettirilmiştir. Şiirin kahramanı küçük Yasemin, dayısını vatanına geri çağırır. Kızı korkutan şey, aynhğın yakınlannın giderek yabancılaşmasına, eş dost, akrabanın birbirlerini tanımakta güçlük çekmesine sebep olacak kadar uzun sürmesidir. Şair, oluşturduğu manzara ışığında kahramanının dilinden her halk ve topluluk için milli birlik ve bütünlüğün son derece önemli olduğunu vurgulamıştır: Asrın hükmüne bak' Bir millet neden, Ayrı düşmelidir öz vatanından? Niçin öz yıırdıında kaçak olmalı Yıırdun evlatları? Ne diyelim buna? Niçin yıllar boyıı hasret kalmalı Kardeş kardeşine, ana oğlıına? (200, 9 1 ) Bahtiyar Vahabzade'nin Hudu Memmedov'un hatırasına yazdığı Gülistan - Karabağ (2006) şiirinde Dağlık Kar�bağ'ın Ermeni taşnak gaspçıları tarafından işgal edilmesi konusundan bahsederken Azerbaycan'ın parçalanmasının tarihi hatırlatılır. Şair, 1 8 1 3'te imzalanan Gülistan Barış Antlaşması'nı hatır­ layarak vatanın parçalanması sürecinin şimdi de devam ettiğine dikkat çeker: Bıı yerde "Gülistan " geldi aklıma, Ağır taş bağlandı kol kanadıma. Gülistan Anlaşması bir kelepçe gibi Geçti ko/ıımııza, biz mahkıim oldıık. Esir Karabağ 'un eski derdimi, Sız/aııı, biz yeni derde tııtııldıık. (203, 24-25) 85


Aida Mirzayeva

Şairi endişelendiren husus Azerbaycan'ın ikiye bölün­ mesinin iki yüzyıli kapsadığı gibi Dağlık Karabağ'ın kayb­ edilmesinin de uzayarak arazi yitirilmesi ile sonuçlanabilmesidir. Bahtiyar Vahabzade'nin Azerbaycan'ın Güney derdine adadığı şiirlerinde Araz, ayrılık ve hasretin simgesi gibi dikkat çekmektedir. Prof. Dr. Muharrem Kasımlı Parçalanmış Milletin Haykırışı isimli şiir antolojisine yazdığı Halkın Arasında Duvar Olmaz önsözünde şöyle açıklar: "Edebiyatımız, maneviyatımız boyunca benzersiz bir kalp sızısı, acı ve ıstırapla onca yıldır akıp giden Araz suları aynı zamanda vatan sevgimizin, ana yurt yangınımızın gücünü, kudretini damarımızda, ruhumuzda dalgalandırmaktadır." ( 1 1 8, 29) Bu bağlamda şairin faaliyetinin tahlil konusuna dönüşmesi Araz'ın temsilinde vatan ve millet sevgisinin şiire yansımasını sağlar. Bahtiyar Vahabzade'nin Sovyet siyasi döneminde kaleme aldığı Marziye ( 1 984) manzumesinin konusu da Güney Azerbaycan halkının hayatından alınmıştır. Manzumede kötü yazgılı kadın şair Marziye Üskuyi'yi anlatırken aslında Azer­ baycan'ın dert ve acıları özgün bir ifadeyle şiire dönüşmüştür: ·

Korku bize ne verir, korku bizden ne alır, Korku adlı o iblis doğurur köle yavrular. Köle yal'l"ular ise muti/eri yavrular. Bir halk için sefalet, Ya açlık ya felaket Öyle bir zillet değil. (200, 4 8 1 ) Şairin düşüncesine göre, her milletin varlığı, şerefi, onuru onun özgürlüğü, bağımsız devletçiliği ile ilgilidir. Marziye Ü skuyi'nin İran'da esir hayatı yaşayan Azerbaycan Türklerinin dili, özgürlüğü uğrunda ciddi bir şekilde mücadele etmesi ve bu 86


Azerbaycan 'ın Bağımsız/ık Şiirleri

yüzden katledilmesi şairi öfkelendirir. Bu manzume yazıldığı dönemde Azerbaycan'ın kuzeyi de henüz bağımsızlığına kavuşmamıştır. Bu açıdan şairin özgürlükle ilgili düşünceleri her iki kıyıda yaşayan Azerbaycan halkını kapsamaktaydı: Ama millet kul olsa Ayaklara çul olsa, Fikirce yoksul olsa O henüz millet değil. Milletin mil/etliği yaşar liyakatinde Aşkında, gayretinde, Şerefinde, adında Bir de ... özgürlüğünde. (200, 48 1 ) Bahtiyar Vahabzade'nin Gülistan eserinin ikinci bölümü olarak kaleme aldığı İstiklal ( 1 999) manzumesi de Güney Azerbaycan sorununu anlatmaktadır. Azerbaycan'ın güneyinde süren ulusal özgürlük ve bağımsızlık harekatının ünlü liderlerinden biri olan Doktor Mahmut Ali Çöhreganlı 'ya adanan manzumede aradan uzun zaman geçmesine rağmen milli sorunlarımızın çözülememesi şairi derinden düşündürür: Taş köprü - vahdetim, taş Huda/erin! Gereksiz taşların yığını oldu. Üstünden bir kimse geçemedi, Bölünen bir hallan gözdağı oldu. (201 , 665) Manzumede dünyanın esir, köle olan bütün halklarının bağımsızlık elde ettiği, özgürlüğüne kavuştuğu, hatta emper­ yalizmin zulmüyle inleyen Afrika'nın bile bağımsızlık kazan­ dığı lakin eski medeniyete ve devletçilik tarihine sahip olan Azerbaycan Türklerinin hala esaret boyunduruğundan kurtula87


Aida ıllirzayeva

nıadığı yürek acısı ile tasvir edilmiştir. Şairin kendi halkının kadersizliğine duyduğu acı şöyle ifade edilmiştir: Kullar si/alı/andı gazaplan, kinden, Ayırabildiler dumandan sisi. Kordu ağasını memlekeıinden, Köle Afi'ika '111n köle zencisi. Göğe direk oldu amamın, alımı, Helalce hakkımız bizden yan kaçar. Zencinin ba/ı/1111 açan Allah 'ını Ya benim balııımı ne zaman açar? (20 l , 658) İsıik/al manzumesinde şair, Azerbaycan'ın kuzeyinin bağımsızlığını kazandığına, güneyde ise halkın hala esaretin zulmüne boyun eğdiğine dikkat çekmiş, İran İslam rejiminin Ermenilerle iş birliğini kötülemişıir. Genel olarak Bahtiyar Vahabzade'nin şiir sanatında Güney Azerbaycan sorununun önemli bir yer tutması birtakım sebeplerle ilgilidir. Bu konu şaire ulusal bağımsızlık problemini Sovyet siyasi rejimin en sert dönemlerinde bile açık açık dile geıireme olanağı vermiştir. Ayrıca bu bağlamda edip, şiirsel arayışlarının konu sınırlarını genişletmiş, eserlerini yeni edebi nitelik ve estetik tonlarla zenginleştirmiştir. Şairin Güney Azerbaycan sorunu ile ilgili kaleme aldığı eserler Azerbaycan şiir sanatında bahsedilen konunun daha geniş zeminde işlen­ mesini sağlamıştır. 2.1 .Milli Manevi Hafızanın Işığında Dağlık Karabağ Faciası

Azerbaycan'ın bağımsızlığının ardından ortaya çıkan Karabağ sorunu edebiyatta, özellikle de şiirde en çok baş88


Azerbaycan 'ın Bağınım)ık Şiirleri

vurulan konulardan biridir. Prof. Dr. Şamil Salmanov'un Bilsin Ana Toprak... (Savaş ve Çağdaş Edebi Bedii Düşünce) makalesinde doğru belirttiği gibi: "Şimdi edebiyatımızın en ertelenemez görevi her vatandaşa seferberlik duygusu ve bilinci aşılamak olmalıdır." ( 1 29, 1 76) Bu misyonu üstlenen Azerbay­ can ediplerinin kaleme aldığı eserler konu derinliği ile birlikte biçim ve sanatkarlık bakımından da kusursuz sanat örnekleri olarak değerlendirilebilir. Bilindiği gibi Bahtiyar Vahabzade'nin bağımsızlık ideo­ lojisinin yansıtılmasını konu edinen şiirlerinin önemli bir kıs­ mını Dağlık Karabağ konusunda yazılan şiirler oluşturmaktadır. Bu konuda kaleme aldığı şiirlerde şair bir yandan Karabağ Savaşı'nın, yurt kaybının insanların kaderine, manevi psikolojik hayatına bıraktığı izlere dikkat çekerken diğer yandan bağım­ sızlığa giden yolun acılarını, ıstıraplarını yansıtmaya çalışmıştır. "Aşırı milliyetçi Ennenilerin fitnesiyle başlayan Karabağ olayları" (9, 1 23) Bahtiyar Vahabzade'nin sanatına sistemli şekilde yansımıştır. Şair bu meseleye özel bir ilgiyle yaklaşmış, Karabağ ve bağımsızlık sorununu bir bütün olarak sınıOan­ dınnaya çalışmıştır. Şunu da belirtelim ki "Ennenilerin bize yaptığı soykı­ rımda uğradığımız mahrumiyetlerin, zulüm, işkence ve kayıp-. lanmızın boyutu Ermeni gaddarlığının dışında hem de millet olarak unutkanlığımız ve sınırsız yumuşak kalpliliğimizle ilgi­ lidir. Diğer yandan da yetmiş yıllık Sovyet propagandası ve siyaseti Türk halklarının beynelmilel adıyla uyutulması ve onları her türlü siyasi baskı ateşiyle yaktığı halde şair Ali Nazıni'nin söylediği gibi "Enneni'ye imparatorlukta darğalık 2" verilmişti. Odur ki zaman zaman bir yandan arazilerimiz gasp edilirken diğer yandan da insanlarımız, düşünen beyinlerimiz siyasi baskılara maruz kalıyordu." (20, 82) Prof. Dr. Alhan ı Darğa: eski zamanlarda yargı lama görevini de uygulayan vilayeı, ilçe yöneticisine verilen isim. (Çl:virmenden)

89


Aida ,\/irzayeı•a

Bayramoğlu'nun yorumlarında öne çıkan esas hususlardan biri burada Azerbaycan Türklerinin başına getirilen faciaların arka­ . sında önceleri Çarlık Rusya'sı, sonra ise So\1;et sömürge­ cilerinin durmasına dikkat çekilmesidir. Bazı araşıırmalarda belirtildiği gibi, "Yüz yıl süren Ermeni - Türk Savaşı'nda zafer her zaman bizim olmuştur. Yalnız henüz bitmeyen son savaşta dünyanın her yerinden destek alan Ermeniler savaş meydanında yalnız kalan oğul­ larımızın direncini kırarak topraklarımızın bir kısmını işgal edebilmişler." (28,3) İşte bu yenilgi Azerbaycan'ın yakın tarihinde üzücü sayfalar açmış, halkın manevi ruhsal dünya­ sında derin izler bırakmıştır. Bahtiyar Vahabzade'nin istiklal konulu şiirlerinin belirli bir kısmı Dağlık Karabağ münakaşasına, Ermeni taşnaklarının halkımızın başına getirdiği facialara, sığınmacılık, zorunlu göçmenlik sorununa ayrılmıştır. İstila edilmiş topraklarımızın geri alınacağına dair inanç ve umudunun yansıııldığı bu şiirlerde şair, bağımsızlığın azaplı yollarına dikkat çekmeye çalışmıştır. Yaşar Karayev'in şairin Liyakat kitabına yazdığı önsözde belirttiği gibi, Bahtiyar Vahabzade Karabağ'ı "Azer­ baycan'ın yalnız arazisinin değil, maneviyatının, manevi ·'beninin" bir parçası sanır ve özellikle halkın gayreti, şerefi seviyesinde onun ismetini korumasını, esir düşmüş güzelin Şuşa'nın kurbanı, çilekeşi, şehidi olmasını şairin ve şiirin, halkın ve ayrı ayrı her vatandaşın vazifesi olduğuna inanır" ( 1 87, 5). Bu durumun her şeyden önce Bahtiyar Vahabzade'nin faaliyetinde karakteristik olan vatandaşlık gayesinden kaynak­ lanır. Edibin Karabağ konusunu işlediği, içinde vatandaşlık gayesinin belirgin bir biçimde yansıtılmadığı hiçbir şiiri yoktur. Prof. Dr. Vagif Yusilli Şiiriyatımızla ilgili Diişiince/er makalesinde çağdaş Azerbaycan şiir sanatında Karabağ sorunu­ nun edebiyata aktarılması meselesine dikkat çekerek şöyle yazar: "Karabağ Savaşı başladığında ilk şehitlerimizin kanı bu 90


Aıerbaycan 'ııı Bağımsız/ık Şiirleri

toprağı lale gibi kızarttığında, köylerimiz, topraklarımız işgal edildiğinde şiirimizde seferberlik ruhu, çağrı motifleri daha güçlüydü . . . lakin sonraki yıllarda bu çağrı ruhu biraz azalmaya başladı, giderek toprak kayıpları, yurt hasreti şiirimizde taşıyıcı konuya dönüştü. Bir yandan şehitlerin kahramanlıkları anlatıldı diğer yandan ise hüzün notaları güçlenmeye başladı, kahra­ manları savaşta değil, savaştan sonra bacağı kesilmiş, kolu kı­ rılmış veya ölümcül durumda betimlemeye başladılar. Sığınma­ cılığın, zorunlu göçmenliğin doğurduğu belalar sadece Muğan bozkırlarında değil, şiirlerimizde de çadır kentlerin sayısını artırdı" (2 1 3, 1 7 1 ). Edebiyat eleştirmeni Vagif Yusilli'nin dü­ şüncelerine katılamamak mümkün değil. Şöyle ki Azerbaycan şiir sanatında Karabağ sorununun işlenmesi savaşın gerçek kronolojisine dayanmakta ve yaşanmış tarihin gerçekliklerini yansıtmaktadır. Bu yön Memmed Araz, Halil Rıza Ulutürk, Kabil, İsa İsmailzade, Fikret Sadık, Memmed İsmail, Abbas Abdulla, Alekber Salahzade vb. şairler gibi B.Vahabzade'nin de sanatında yüzeye çıkmaktadır. Bahtiyar Vahabzade'nin Belki Uyandım. Utanırım, J'urt Yad Elinde, Hem Oğııl Hem Baba, Didergin1, İntikam Biiyiitsiin Seni, Vatan Mecnıınlıığıı, Bize Ders Olmadı. Jssız Mezar. Dıır Kaçma Dur, Ötme Bülbül, Karabağ Kafe 'si, Parçalandık Bıı Malıımdıır Herkese, Kendimden Kendime Şikayet vs. şiirlerinde Dağlık Karabağ Savaşı ile ilgili yaşanan facialar aksettirilmiştir. Bahsedilen şiirlerde şair, Azerbaycan halkının başına getirilen faciaların sebeplerini çözmeye, açıklamaya, yapılan yanlış­ lardan ibret almaya çalışır. Irkçı "araştırmaları" ile tanınan Ermeni gazeteci Zori Ba­ layan'ın Ocag kitabına cevap olarak kaleme alınan Belki Uyan­ dım ( l 984) şiirinde şair Rusya'nın Azerbaycan'ın Kuzeyini işgal ettikten sonra İran'dan göç ettirilen Ermenilerin kasıtlı ı Didergin: Yurdundan, vatanı ndan ayrı düşmüş insan.

9t


Aida Mirıayeva

olarak Karabağ'a yerleştirilmesini imparatorluğun iç siyasetinin oyunu olarak değerlendirir. Azılı düşmanların Azerbaycan'ın sızlayan yarası Karabağ'a göz dikmesinde bu etkenin önemli rolü olduğunun altını çizen şair aynı zamanda Ermenilerin karakterinin kendine özgü yönlerine de dikkat çekmeyi önemli sayar. Edip, ''tarih yazan" bir milletin, kendine "sahte tarih uyduran" bir toplumun yalanları, sahtekarlıkları karşısında zor duruma düşmesini ironi gibi değerlendirerek Ermeni gazette­ cinin yazdığı karalama ile Azerbaycan Türklerini harekete geçirdiğini vurgular: Balayan, Allah aşkma beni iğnele. Öyle iğnele ki sızlayan ağrı Bana çoktan ulaştı. herkese ulaşs111. Diişiiniip yarım diyorum bari Yönetim uyamp halkı 11yandırs111. (202, 1 2 1 ) Şair, Nisan 1 992'de yazmış olduğu Hem Oğul Hem Baba şiirinde devleti yönetenlerin, yetki sahiplerinin Dağlık Karabağ'da şehit olan vatan oğullarının kaderini umursamadık­ larını sert bir dille eleştirir: ,\fil/et Karabağ 'da kırıldığı zaman, Oğlıınıın diiğiiniinde çalıp oynayan Adamdan millete baş olamaz, Bu ha/km kendinden ağır yiikiinii Çeken arabaya katılamaz. Halkın yangmıy/a alevlenmeyen, Cephede can veren şehit askeri Kendine özbeöz evlat saymayan, Nasıl olabilir lıalk111 lideri? (201, 28)

92


Azerbaycan 'ın Bağımsız/ık Şiirleri

Hem Oğul Hem Baba şiirinde şairi rahatsız eden asıl sorun halka, devlete liderlik yapanların sorumluluk duygu­ sundan uzak olmaları, vatanın kaderini düşünmemeleri, yaşanan olayları gerektiği gibi değerlendirememeleridir. Şair, ülkenin ve milletin kaderinin böyle insanların elinde olmasına fazlasıyla üzülmekte ve böylelerinin millete liderlik yapamayacakları düşüncesini ifade etmektedir. Şiirin son dizelerinde bahsedilen sorunla ilgili düşüncelerini sonuçlandırarak şöyle yazmakta: Şıışa 'da, Şelli 'de, Kerkicahan 'da Atılan topların gürültiisiinii Bakü 'de evinde duymayan şahıs, Vallahi, bu millete baş olamaz. (20 1 , 29) Bahtiyar Vahabzade Didergin ( 1 993) şiirinde toprakla­ rımızın işgali sonucunda kendi yurdundan, yuvasından ayrı düşen insanların kaderine dikkat çekerek onların felaketine kayıtsız kalmama çağrısı yapar: Gönliinde köz tııtınıış vatan hasreti, Tükenmiş sitemi, sözü, sohbeti. Kendi kem talihi, kendi musibeti Kendisinin başına kakılan didergiıı ( 1 88, 200) Şairin fikrine göre, millet kendi soydaşlarının kaderine kayıtsız kaldıkça, sığınmacıyı, göçmeni suçlamaya başladıkça bu durum halkın birliği, bütünlüğü için ciddi bir engel de­ mektir. Şairin marş biçiminde yazdığı ve bu biçimin son yıllarda oluşan özgün örneklerinden olan Kalk Ayağa ( 1 993) şiirinde Dağlık Karabağ'ın gaddar Ermeni faşistleri tarafından işgal edilmesine karşı sesleniş ve seferberlik ruhu ifade edilmiştir: 93


Aida Mirzayeva

Kalk ayağa! Hankendi 'ne varmalıdır, Bizim zafer arabamız. Vatan oğlu.' Maya tutmuş senin kanın Bu topraktan. bu mtandan. Kalk ayağa! İmdat umar vatan senden. ( 1 88, 1 94) Şairin eserlerinin içinde dikkat çeken Bize Ders Olmadı ( 1 999) şiirinde Karabağ sorununun oluşmasının içyüzü aydınlatılmaya çalışılmıştır. ''Gönlünde Karabağ derdi olmayan, vallahi, bu halktan, bu ilden değil" söyleyen edibin düşüncesine göre, bu arazilerin kaybedilmesi milli düşüncenin bulunma­ masından, kalbimize, ruhumuza, maneviyatımıza yüzyıllarca köle psikolojisinin sinmesinden (ya da sindirilmesinden) kay­ naklanmaktadır: Ağacın kökii mr, yapraktan önce Yalan libasını artık çıkarmış. Hakikat budur ki topraktan önce . Andımız, kasıınıız işgal edilmiş. (20 1 , 44 1 ) Bahtiyar Vahabzade'nin Yurt Yad Elinde. Dur Kaçma Dur ve diğer şiirlerinde Karabağ Savaşı 'nda yurdumuzu gerek­ tiği gibi koruyamayan, korkaklığı, cesaretsizliği yüzünden top­ raklarımızı düşmana kaptıran "vatan oğulları" eleştirilmektedir. Şairin Yurı Yad Elinde ( 1 994) şiirinde Dağlık Karabağ'ı kaybetmenin milletin ruhunda, maneviyatında, hafızasında oluşturduğu üzüntü ve umutsuzluk anlatılmaktadır. Şair, aynı zamanda vatan toprağının işgal altında olmasının verdiği ma­ nevi aşınmalara dikkat çekmeye çalışmıştır: 94


Azerbaycan 'ın Bağımsıı/ık Şiirleri

Verip Karabağ 'ı Bakii 'ye kaçtık, Bakü 'de Karabağ Kafesi açtık. Verip Karabağ'ı okuyoruz biz, Düğünlerde "Karabağ Şikestesini''. ... Çaldı Karabağ 'ı çaldı düşmanım, Ya o şikesteyi okııyan kimdir? Düşman elindeyken Karabağ benim, Şikesıe söylemem şikestliğimdir4 • ( l 88, 224) Şairin aynı konuda kaleme aldığı Karabağ Kafe 'si ( l 998) şiirinde de yurdun kaybedilmesinin milletin manevi dünyasında oluşturduğu olumsuz özellikler yansıtılmıştır. Şöyle ki kayb­ edilmesi halkı seferber edeceğine tam tersi arsızlığa, cesaret­ sizliğe, umursamazlığa sürüklemesi şairin derin düşüncelere dalmasına neden olur. Şiirde edibi endişelendiren husus, bu kadar büyük bir arazisi düşmanın elindeyken o halkın sevine­ memesi, aksine dert içinde boğulması gerektiğidir. Çünkü millet karşılaştığı problemi çözmedikçe onun bu probleıhden kurtulması mümkün değildir. Şairin Dıır Kaçma Dıır ( 1 993) şiirinde de aynı motif biraz farklı şekilde anlatılmaktadır. Dağlık Karabağ'da en şiddetli çarpışmaların yaşandığı anda düşmanın ilk hamlesi ile geri çekilen askerlere hitaben yazılan bu şiirde derin vatanseverlik ve vatandaşlık duygulan yansıtılmıştır: Sen nereye kaçıyorsun, ey vatan oğlıı? Kaçtığın o toprak senin değil mi? Sana bırakılan o ata yurdu, O çeşme, o pınar senin değil mi? (20 1 , 83)

' Şkesı: sakat, engelli.

95


Aida Mirzayel'a

Şiirin devam eden dizelerinde şair, daha sert biçimde kendi yurdunun firari evlatlarını attıkları bu yanlış adım yüzün­ den suçlamaya başlar. Şairin fikrince, çaresizlikten, düşünce­ sizlikten kaynaklanan bu hata vatana çok pahalıya patlayacaktır. Millet her zaman bu şanssızlığın acısını vücudunda taşıyacaktır: Daim öne koşmak hakkın yoluydu, Geriye koşarken haktan kaçaksın. Deden, baban sanayurt yura bıraktı, Ya sen, evladına ne bırakacaksın? (20 1 , 84) Bahtiyar Vahabzade Gülistan - Karabağ (2006) şiirinde Dağlık Karabağ faciasını 1 8 1 3 yılında Rusya ile İran arasında imzalanan Gülistan Anlaşması ile kıyaslar: Karabağ lıdlii da bekliyor bizi, Bekliyor imdada yetişmemizi. Yıllar u:adıkça sabır kısaldı, Karabağ 'ın gö:ü yollarda kaldı. (203, 24) Edibin Topraktan Pay Olmaz ( 1 966) şiirinde Ermeni provokatörlüğü kendine özgü bir şekilde ifade edilmiştir: Toprak istiyorsun sen şimdi benden, Bıı nasıl kardeşlik, yoldaşlık oldu? Özge toprağına göz diktiğinden. Senin kaç defa gözün oyuldu? Sana ders olmadı yine de bunlar. Yoksa dökülecek/azla kamn mı ı•ar? (202, 45) Şaire göre, başkasının toprağına göz koyan namert komşulara, Ermeni gaspçılarına güvenmek imkansızdır. Zira ilk 96


Azerbaycan 'ın Bağımsız/ık Şiirleri

fırsatta onlar kötü niyetlerini gerçekleştinnek için en çirkin yöntemlere başvunnaktan çekinmeyeceklerdir. Parçalandık Bu Malumdur Herkese ( 1 992) dizesiyle başlayan, toplam dört dizeden oluşan şiirde ortaya konan problem yurdun düşman istilasından korunması meramına yönelmiştir. Şair, vatanın savunmasında milli birliğin şart olduğunu açıklamaya çalışmıştır. Zira milli birlik bulunmadığı zaman karşılıklı ilişkilere bencillik hakim olur, bu da sonuç olarak manevi bütünlüğün temelini sarsar, "aramıza düşman­ lığın ginnesine" neden olur. Şaire göre "aramıza düşmanlığın ginnesi" yurdun istila edilmesinin başlıca sebebidir: Parçalandık, bu malumdur herkese, Bizi saldı bu müşküle "sen", "ben " hey. Aramıza düşmanlık girmese Giremez yurdumııza düşman, hey. (20 1 , 5 1 ) 0 Bahtiyar Vahabzade'ninVatan Mecnunluğıı ( 1 992) şiiri de Karabağ konusunu anlatan örneklerden biri olarak dikkat çeker. Azerbaycan'ın ünlü şairi Halil Rıza Ulutürk'ün oğlu Tebriz'in Karabağ'da şehit edilmesinin üzerine yazılan bu şiirde yurt, vatan sevgisi kendine özgü bir şekilde ifade edilmiştir: Vatanın yolunda kimi kan ağlar, Kimi de can verir... Sense sen oldun. Vatan için parasından vazgeçmeyenler var, Özbeöz yavrundan sen vazgeçen aldım. (201 , 33)

97


Aida ıllirzayeva

Bahtiyar Yahabzade'nin 1 992 yılınd� yazmış olduğu Hdld Suçluyuz şiirinde Şehitler Hıyabanında hazır mezarların bulunması şairi bir vatandaş olarak endişelendirmektedir: Belki defiıedilen hiç naaş değil, Zaman canlı canlı gömüyor bizi. Hazır mezarlara biz şehit değil, Belki gömüyoruz benliğimizi. ( 1 88, 1 86) Şiirin devam eden dizelerinde şair, Azerbaycan 'ı lı ba­ ğımsızlığı yolunda kurban gidenlerin intikamının alınmama­ sıyla ilgili bir vatandaş olarak endişelerini dile getirmiştir: Korkunçtur, gözünde sitemi bin bin, Hırsını dişinde çiğneyen millet. Hdld suçlııdur, şehitlerinin İntikamı gönlünde sızlayan millet. ( 1 88, 1 87) Bahtiyar Vahabzade'nin Ötme Bülbül ( 1 994) şiirinde Dağlık Karabağ'ın kaybedilmesinin şairin manevi dünyasında oluşturduğu acı, umutsuzluk ve karamsarlık duyguları ifade edilmiştir. Edip topraklarımızın düşmana kaptırılmasını hiçbir şekilde kabullenememekte, acısını hafıfletııi ek için bülbüle hitap etmektedir. Şiirin bülbüle hitaben yazılması da duyduğu büyük üzüntünün kendine has ifadesiyle ilgi çekmektedir: Bıı bahar ötme biilbül, Al/alı aşkına, Taşaltı Çayı 'nın kesilmiş sesi. Bizsiz o kiikremez, o hiç coşmaz. Vallahi inanmam. biilbiil nağmesi Hayastan diline ııyıım sağlamaz. Ötme, ötme bülbül, Allah aşkına. (20 1, 1 06) 98


Azerbaycaıı 'ın Bağımsız/ık Şiirleri

Eski Maraz ( 1 994) şiirinde şair, Dağlık Karabağ'ın yitirilmesinde bencillik duygusunun önemli rolü olduğuna dikkat çekmiştir. Şairin düşüncesine göre, topraklarımızın düşmanın eline bu kadar kolayca geçmesinin sebebi halkın önde giden oğulları savaşta vatan için çarpışırken bazılarının isyan çıkararak yine de "makam için savaşmayı" tercih etmeleriydi: Pahalıya patladı bu nefret bize Niye tutmaz bizi şehidin kanı? Karabağ toprağı birbirimize Hasedin, nefretin oldu kurbanı. (201 , 1 1 O) Karabağ'ın kaybedilmesinden epey sonra, ateşkes döneminde kaleme alınan Utanırım ( 1 995) şiirinde şair, aynı motifleri daha farklı şekilde devam ettinniştir. Şair, ateşkesin halkın hayrına değil, birilerinin hayrına olduğunu, ateşkesin toprakların yitirilmesiyle sonuçlandığını, sanki milletin hafıza ve düşüncesinden büyük bir facianın silinme sürecinin yaşandığını yürek acısıyla kaleme almıştır. Nispeten büyük hacimli bu şiirde edip, Azerbaycan halkının eski fetih tarihi ile bugünkü durumunu kıyaslar. Şair, bir zamanlar düşmanın karşısında dağ gibi duran atalarımızın yaptığı kaleleri, savunma siperlerini bugün de gururla seyrettiğini yazar. Çünkü bu kaleler halkımızın şerefini, namusunu, mücadele azmini, yenilmez­ liğini anlatır. Şair aynı zamanda atalarımızın bırakıp gittiklerini koruyamadığımız, onlara layık olamadığımız için derin üzüntü yaşar: Ataların yiiksellliği Bizim galip kalelerden utaııırım. Çadırlarda Donan körpe yavrulardan utanırım. 99


Aida Mirzayeva

Bu toprağı korumayı Kendimize borç bilmedik. Vatan gitti, Vatandaşlık zirresine yükse/medik, utanırım. (20 1 , 1 14-1 15) Utanırım şiirinde Bahtiyar Vahabzade Karabağ Sava­ şı'nı kaybetmemizin sebeplerini de kendine has bir şekilde aramaya çalışır. Edibin düşüncesine göre, acımasız düşmanın önünden çekilmemizin en önemli nedenlerinden biri hakimiyet, vazife, makam uğrunda süren mücadeledir ve bu mücadelede ne yazık ki asıl darbeyi sıradan halk yemektedir. Çünkü toprağını, yuvasını, yurdunu yitirerek zor durumda kalan, kendi vatanında sığınmacıya, zorunlu göçmene dönüşen sıradan halkın temsil­ cileridir. Ermeni gaspçıları ile mücadele eden Azerbaycan halkını Rusya Federasyonu ile çarpışan Çeçenlerle kıyaslayan şair Çeçen halkının kahramanlığına duyduğu hayranlığını gizleyemez. Şair, "cüce kadar·· Çeçen halkının kendisinden kat kat güçlü, '"deve kadar" Rusya'ya karşı savaşarak ona "ders vermesini", "Rusya 'yı şöhret makamından indirmesini" büyük kahramanlık olarak değerlendirir ve '"Çeçen gayretinden ders ' çıkarmaya"' davet eder: Cüce kadar Çeçenistan Dere kadar Rusya ):a ders rere/i Onıı şöhret makamından indireli Ben kendimi nasıl varsa Öyle görüp ııtaııırım. Şimdi Çeçen gayretinden Ders çıkarıp utanırım. (20 1 , 1 1 7) Bahtiyar Vahabzade'nin iki bölümden oluşan Kendimden Kendime Şikayet ( 1 993) şiirinde Karabağ'ın kaybedileme 100


Azerbaycan 'ın Bağımmfık Şiirleri

sebebi olarak her bireyin üzerine düşen görevi gerektiği gibi yapmadığı anlatılmakta, yaşanan acıların nedenleri açıklanmak­ tadır. Şair kurnaz, acımasız düşmanla mücadelede insanların doğru tutum sergilemediklerini, savaş meydanını terk ederek para, servet, refah peşinden koşmalarını manevi aşınma olarak ifade eder: Giden toprakları geri almak için Savaşamadık, barışla övündük ... Atamız kurt idi ancak biz bugün, Ellerden ot yiyen kuzuya dönüştiik. (20 1 , 1 26) Şairin Issız Mezar şiirinde 1 9 1 8'in Eylülünde Bakü'yü Taşnak Ermenilerden kurtarmak amacıyla Azerbaycan halkına yardım için gelen kardeş Türk askerinin kahramanlıklarından bahsedilmektedir. Şamahı 'nın Acıdere bölgesinde düşman kur­ şunuyla hayatını kaybeden ve oraya defnedilen Türk askerinin fedakarlığı şiirin konusunu oluşturmaktadır. Şair, bir yandan Türk askerinin karşılıksız, kardeşçe yardımına dikkat çekerken diğer yandan da her milletin kendi özgürlük ve bağımsızlığına sahip çıkarak yaşama hakkı olduğunu göstermeye çalışır: Uzaktan ses verip senin sesine, Geldi, dönmedi kendi ülkesine. Düşman saf/arım o soldan sağa, Kırıp gurubuyla cepheyi yardı, Toprağın yolunda düşüp toprağa Senin toprağını o geri aldı. ( 1 89, 44) Bahtiyar Vahabzade'nin Siper - Masa ( 1 996) şiirinde Dağlık Karabağ'da süren savaşın en çözümleyici anında büyük devletlerin baskısıyla imzalanan ateşkese itiraz edilmektedir. 101


Aiıla Mirıayeı•a

Şaire göre, silahla alınan toprağın barışla geri verilmesi mümkün değildir. Yani, ateşkes barışa götüren yol değil, bu sadece düşmana işgal ettiği arazilere yerleşmesi için büyük bir olanak verilmesi anlamına gelmektedir. Tabii ki 1 993 yılından beri yürütülen siyaset, ateşkes hıila devanı etmekte. Bu durum ise yabancıların kutsal toprak­ larınııza iyice yerleşmelerine olanak verdi. Zamanı geldiğinde bütün gizli durumlar ortaya çıkacak, suçluların gerçek yüzü anlaşılınca onların halka hangi darbeyi ne için vurdukları belli olacak: Silahla söziinii söyleyemeyen, Masa arkasında ne diyecektir? Diişmanı öniinde eğemeyen Düşmandan merhamet dileyecektir ... Siperde eğilip "fes/imim " diyen Masa başında da eğilecektir. (20 1 , 1 58) Tahlillerden göründüğü gibi Karabağ Savaşının ardın­ dan Azerbaycan Türklerinin karşılaştığı sığınmacılık, zorunlu göçmenlik, yurt hasreti Bahtiyar Vahabzade şiirinin esas konularından biridir. Onun faaliyetine bu sorun derin şiirsel biçimiyle yansımayı başamııştır. Yaşar Karayev'in Tarih: Yakından re Uzaktan eserinde belirtildiği gibi: "Sığınmacılık konusu" ve ··sığınmacı yazarlar" savaşın edebiyattaki karak­ terine yeni tonlar katar, onu hem şiir hem de nesir için ortak genel moıitıerle ve renklerle zenginleştirir. Tarihi mesken­ lerimizin, bizim yüce Oğuz illerinin yaşadığı Dede Korkut'un, Kazan Han 'ın, Basat'ın, Beyrek'in uyuduğu kutsal toprakların Ermenistan adlandırılmasına edebiyat ve gazetecilik yalnız son birkaç yıldır. . . itirazını bildirmeye başladı." (85, 580) Karabağ sorununun edebiyatın başlıca konularından birine dönüşmesin102


Azerbaycan 'ın Bagınısız/ık Şiirleri

de Bahtiyar Vahabzade'nin önemli hizmetlerde bulunduğu su götürmez bir gerçektir. Özetle, Bahtiyar Vahabzade'nin faaliyetinde Karabağ sorunu bağlamında kaybedilen yurtlar, topraklarımıza göz diken Ermeni gaspçıların işgal siyaseti, sığınmacılık, göçmenlik, yurttan, yuvadan ayn düşürülme vs. gibi konular önemli yerlerden birini tutmaktadır. Şair, Azerbaycan'ın özgürlüğü ve bağımsızlığı bağlamında yeri geldikçe bu meselelerle ilgilen­ miş, hassas bir vatandaş gözlemi ile halkı endişelendiren bütün problemleri gözden kaçınnamaya çalışmıştır. Aynca şunu da belirtelim ki edibin şiirlerinde Karabağ sorunu ulusal bağım­ sızlık probleminin asıl parçası olarak tezahür etmektedir.

103


Aida Mirzayeı•a

111. BÖLÜM

Ş İ İ R SANATINDA ULUSAL BAGIMSIZLIK VE ÖZGÜRLÜK İDEOLOJİSİ

Bahtiyar Vahabzade'nin sanat hayatına ulusal bağım­ sızlık sorunu kendine özgü şekilde yansıtılmışıır. Şairin faali­ yetinin bu zeminde değerlendirilmesi onun bahsedilen soruna son derece hassas yaklaşımını sergilemektedir. Bu da her şey­ den önce onun büyük milli düşünce sahibi olmasından kaynak­ lanmaktadır. Ü nlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov Bahtiyar Vahabzade'nin iki ciltten oluşan Seçilmiş Eserleri 'nin (2004) 1. cildine yazdığı Yaratmıştır İnanç Beni Ben İnancın Evladıyım önsözünde şairin milliyetçi düşüncesine dikkat çekerek şöyle yazar: "Vahabzade'nin şiirsel düşünce kültürü doğası gereği millidir. Evladı olduğun halkın dilbilgisinde yüklem olmayı başarmak, halkının canlı dil mimarisine hediyelerini sunabil­ mek müstesna bir zorunluluktur. Bununla birlikte Vahabza­ de 'nin şiirsel düşünce kültürü daha üstün bir önem oluştur­ makta ve millilikten evrensel seviyeye yükselmektedir." ( 1 94, 6) Bu yorumda asıl dikkati çeken durum Bahtiyar Vahabzade fenomeninin milli ve insani bağlamda değerlendirilmesi, onun faaliyet inancının gerçek niteliğinin ortaya çıkarılmasıdır. Şairin faaliyet dünyasının sınırlı çerçevede değil, insani ölçüde değerlendirildiği bu tür yaklaşım tarzı onun edebi potansiye­ linin yüzeye çıkarılmasını zorunlu kılar. Monografide Bahtiyar Vahabzade şiirlerinde ulusal ba­ ğımsızlık sorununun edebiyata yansıması aşağıdaki gibi ince­ lenmiştir: 3. 1 . Vatanseverlik ve vatandaşlık okulu olarak şiir; 3.2. 20 Ocak olayları ve ulusal bilinç sorununun edebi ifadesi; . 104


Azerbaycan 'ın Bağımsız/ık Şiirleri

3.3. Kuzey Azerbaycan'ın bağımsızlık mücadelesi ve Bahtiyar Vahabzade şiirlerine yansıması; Bahtiyar Vahabzade'nin zengin ve çok yönlü faaliyetinde ulusal bağımsızlık sorununun bu sıralamayla tahlil edilerek bitirilemeyeceğini belirtmemizde de fayda var. 3.1 Vatanseverlik ve Vatandaşlık Okulu Olarak Şiir

Bahtiyar Vahabzade'nin "bir şair olarak faaliyetinin gerçek boyutunu belirlerken onunla ilgili çağdaş eleştirmenlerce sık sık "milli şair'', "istiklal şairi" ifadelerinin kullanıldığını görmekteyiz. Bu durum, ünlü şaire hitaben söylenen gelişigüzel bir tarif değil, millet, vatan sevdalısı şairin yüce inancına, emeğine verilen değerdir. B. Vahabzade'nin şiir hayatına böyle yüksek değerin verilmesi şairin acı, ıstırap dolu faaliyeti sonuc­ undadır. Onun kaleminden çıkan eserler, B.Vahabzade'nin sözün gerçek anlamında milli şair, istiklal şairi olduğunu tekrar tekrar kanıtlamaktadır. Milliliğin, bağımsızlık duygu ve düşüncesinin onun şiir sanatının gerçek ideolojisi, gerçek ilham kaynağı olduğunu kesinlikle onaylayabiliriz." (29, 1 08) Çağdaş Azerbaycan edebi tenkidi ve edebiyatında ortaya çıkan bazı araştırmalarda bağımsızlık konusunu işleyen edebi örnekler "vatandaşlık şiiri" olarak sınıflandırılır. Şöyle ki "vatandaşlık şiiri" ifadesi " . . . çoğunlukla şairlerin eserlerindeki toplumsal coşkuya göre belirlenir. Eğer şair vatanın üzerindeki tehlikeden, facialardan, çevresel düzenin bozulmasından, bin bir çeşit sosyal felaketten yazıyorsa üstelik yazdığı şiirlerin estetik değerine bağlı kalmaksızın yine aynı ifade yardıma koşar." (209, 46) Bu yoruma katılmamak mümkün değil. Ancak bununla birlikte belirtmeliyiz ki edebi tenkitte "vatandaşlık şiiri" ifadesi bazen daha geniş anlamda kullanılmaktadır: "Vatandaşlık şiirini yalnız belirli konularla sınırlamak tabii ki doğru değil. Bir 105


Aidu ,\/irzayel'a

anlığına bizden önceki dönemin, zamanın, o yılların önemli ıoplumsal siyasi problemlerine şiirsel yaklaşımları izleyelim. Vatanın acılarından, vatan evladının manevi mahrumiyet­ lerinden, sosyal belalardan bahseden yüzlerce şiir bugün de tazeliğini ve güzelliğini hiç mi kaybetmezmiş? Bu şiirler ağır, zor, karmaşık w korkunç günler yaşadığımız çağdaş zamanda da gerçekten güncelliğini koruyabilmiş mi? O yıllarda yazılan hangi şiir "vatandaşlık şiirini'' temsilen bugün özgürlük savaş­ çılarımızın, şehit düşen askerlerimizin, genel olarak bizim her birimizin duygularını anlatacak güçtedir? Var mı böyle bir şiir? Tabii ki var . " (209, 46-47) Örnek verdiğimiz yorumlardan vatanseverlik ve vatan­ daşlık düşüncesinin Azerbaycan 'ın yalnız yeniden bağımsızlık kazandığı şimdiki zamanda değil, önceki dönemlerde de belirli anlamda güncel meselelerinden olduğu açıkça görülmektedir. Bahtiyar Vahabzade'nin faaliyetine bu açıdan baktığımızda çok sayıda edebi örneklerle karşılaşacağımız kuşkusuzdur. Prof. Yaşar Karayev'in Bahtiyar Vahabzade'nin şiir sanatının "çağdaş şiir bilincinin önemli parçasına dönüşmesi" ( 1 82, 1 2 1 ) ile ilgili yorumları şairin eserlerinin estetik biçimi ile birlikte faaliyetinin vatanseverlik ve vatandaşlık meramından kaynaklanır. Çünkü şiirin "çağdaş şiir bilincinin önemli parka­ sına dönüşmesi'' için onun vatanseverlik ·gayesine dayanması başlıca eıkenlerden biridir. Bahtiyar Vahabzade'nin şiirlerinde vatanseverlik ve vatandaşlık gayesi estetik düşüncenin önemli parçalarından biri olarak göze çarpmaktadır. ''Vatan sevgisini her şeyden üstün tutan" (260) Bahtiyar Vahabzade'nin düşüncesine göre, ''dünyanın en büyük dahileri, edebiyatçılar ve sanatçılar en güzel eserlerini vaıana adamış­ lardır." ( 1 62, 2 1 3) Şairin Vatandaş. Güzel Vatan. Anan Ölsün Ey Vatan, Eski Maraz, Zavallı Vatan, Vatan Aşkı Her Aşktan Ezeldir,' Gurbet - Vatan, Vatan Tarihi, Cennet Ola Gurbet Yine Vallah Vatan Olmaz, Çağırır Şimdi Biitiiıı ı\Iilleti İmdada . .

106


Azerbaycan 'ııı BağımsııJık Şiirleri

Vaıan, Alkış Vaıan Yolunda Vuran Giiçlii Kollara, Vatan Derdi, Bu Toprak İçin, Biz Vatan İçin Doğduk, Ana Yıırdwn, Vatan Toprağı, Azerbaycan. İlk Andım - Vatanımdır, Şehit Mezarları, Ekmek - Saadet, Ekmek - Vatan, Muhalif, İlk ve Son Derdim - Vatan ve diğer şiirlerinde vatanseverlik ve vatandaşlık duyguları benzersiz şekilde ifade edilmiştir. "Daima halkın, vicdanın sesi olmayı başaran" (24 1 , 394) Bahtiyar Vahabzade'nin Vatandaş ( 1980) şiirinde her insanın bir vatandaş olarak üzerine düşen görev ve toplumsal borç kendine özgü bir biçimde değerlendirilir: Vatandaş! Ne güzel söylenir bu söz, Yani, bir vatanın evladıyız biz. (200, 1 6) "Hayatı boyunca vatan, millet, özgürlük ve bağımsızlık arzusuyla yazan" ( 1 05, il. cilt, 1 68) şairin düşüncesine göre, vatandaş olmak "vatana güvenerek", halkın, milletin önünde ''sorumluluklarını bilerek", toprağı, yurdu karşılıksız aşkla severek, toprak uğrunda ölmeyi başararak mümkündür. Vatan Aşkı Her Aşktan Ezeldir ( 1 969) d izeleriyle başlayan şiirde Bahtiyar Vahabzade vatanı milletin "ili, dili," varlığı, canı, kısacası her şeyi olarak görür, vatansızlığın en büyük felaket olduğuna dikkat çeker. Şairin sevgili yurduna bu kadar değer vermesinin arkasında vatan kavramının ana ile birlikte anılması, faklı bir deyişle vatana "Ana vatan" denilmesidir: Bu topraktan kııvvet alıp boy attık, Vatan için biz yaşadık, yarattık. Biilbiil ötmez giilistansız, çayırsız Biz de köksüz dal/arız vatansız. ( 1 97, 290) Şunu da belirtelim ki "Şiirde vatandaşlık çeşitli biçim­ lerde ifade edilebilir. Lakin onun bir gerçek ifade şekli vardır. 1 07


Aida Mirzayeı•a

Bu da halkın tarihi kaderine yaklaşımla oluşan ifade şekildir." ( 1 1 , 5 1 ) Hiç kuşkusuz halkın kaderine yaklaşımda vatandaş tutumunun sergilenmesi vatanseverlik şiirinin asıl hedefle­ rinden biridir ve Bahtiyar Vahabzade 'nin faaliyeti de bu bağ­ lamda zengin örnekler sunmaktadır. Şairin Muhalif ( 1 993) şiirinde vatanseverlikle ilgili ciddi bir duruma değinilmiştir. İktidar muhalefet meselesini konu edinen edibin düşüncesine göre, vatanın kaderi söz konusuyken hiçbir fikir ayrılığına müsaade edilmemelidir. Şairin aşılamak istediği gerçek şu: Azerbaycan hepimizin ortak vatanıdır \·e yurdun kaderine ikili yaklaşım olmamalı. Çünkü yurdumuza göz dikmiş düşman, iktidarı yahut muhalefeti hedef almamıştır, onun asıl niyeti topraklarımızı gasp etmektir.Böyle bir durumda iktidar-muhalefet meselesini bir kenara bırakmalı, bütün gücü, kuvveti ortak düşmana, Ermeni işgalcilere karşı kullanmak gerekmektedir: Diişnıan pençesinde kahrolur vatan Biri de bağırır: "Muhalifim ben. " Kime muhaliftin, ey vatan oğlu, Bu vatan hem senin hem de benimdir. Ana yurdumuza göz diken yağı, Yoksa bir tek benim düşmamm mıdır? (20 1 , 8 1) Eski Maraz ( 1 994) şiirinde aynı motifi biraz farklı şekilde işleyen şair uzun yıllardan beri milletin ahlakına sinen manevi hastalıkların birinden bahsetmekte. Bu manevi hastalık - maraz, milletin hafızasında toplumsal düşüncenin bulun­ mamasıdır. İ şte bu toplumsal hafızadan yoksun olmasa farklı farklı bireylerin gücünü birbirlerine karşı kullanmasına yol açmakta ki bu da milli birlik olma duygusunu ortadan kal­ dırmaktadır: 108


Azerbaycan 'ın Bağımsır}ık Şiirleri

Ben sana yad oldum, sen bana düşman Vatanın derdine olmadık ortak. Nefreti düşmana çevirmeliyken Birbirimize çevirdik ancak. (20 1 , 1 1 0) Bahtiyar Vahabzade Vatan Hakkında Düşünceler maka­ lesinde şöyle bir soruna dikkat çekmekte: "Vatanın çıkar­ lanndan onun evlatlarının hepsi aynı derecede sorumludur. Vatan çeşitli düşünce ve inanca sahip evlattan birleştiren tek anadır." ( 1 74, 73) Edip, makalelerinde olduğu gibi şiir faaliyetinde de bu veya benzer düşünceleri ifade etmeye çalışmıştır. Örneğin, Azerbaycan ( 1 9 7 1 ) şiirinde şairin vatan sevgisinin kutsallığı kendine özgü şiirsellikle aksedilmiştir. Şair, sevgili yurduna olan aşkını dönemin pek çok şairinin eserlerinde olduğu gibi kuru, retorik biçimde değil, nitelikli şekilde ifade ettiğinden eser akıcılığı, etki ve telkin gücü ile diğerlerinden seçilmektedir: Azerbaycan, Benim aşkım, benim andım, benim anam! Biz ikimiz bir toprağız, Ben de senin bir parçanım. ( 1 99, 43) Azerbaycan şiirinde ifade edilen vatanseverlik motifleri İlk Andım - Vatanımdır ( 1 972) şiirinde de aynı bağlamda sürdürülmüştür. Bu bakımdan her iki eser bahsedilen meselenin benzer parçalarıyla devam eder: İlk andım vatanımdır, Ben hem odum hem suyum. Bu topraktan yarandım, Bu toprağa borçluyum. ( 1 99, 79) 109


Aiıla .ıtirzuyeı·u

Şehit Mezarları ( 1 975) şiirinde vatan toprağını şehitlerin mezarı ile kıyaslayan şair, doğduğu yere ilgisiz davrananları suçlar l'e her insanın vatanına ve toprağına borçlu olduğunu hatırlatır. Şaire göre, insan vatanını "kuru sözle"değil, "ölümü ile sevip yaşatmayı" başarmalıdır. Şehit mezarlarını milletin "kahramanlığının, gururunun" vatan uğruna ölüme yürüye­ bilmenin simgesi, "mührü" gibi değerlendiren edip "halkın tarihinin" kanla yazıldığını hatırlatır: Vatam sererim - diyen çok olur. Demeye ne rnr ki dil yorulmasa. Vatan da bizim gibi öliir. yok olur. Vataı!m yolımda ölen olmasa. ( 1 99, 1 20) Almanya gezisi sırasında Batı Oerlin'de karşılaştığı Türk göçmenlerle konuşmasının canlı izlenimleri olarak kaleme aldığı Ekmek - Saadet ve Ekmek - l'atan ( 1 972) şiirlerinde şair. vatan meselesinin başka bir boyutuna dikkat çekmiştir. Şöyle ki edip, kendi vatanı Türkiye'yi bırakarak "ekmek" ve "saadet" arayışı için gurbete giden insanların aslında amaçlarına ulaşa­ madıklarını, mutlu ve refah içinde bir hayatın vatansız mümkün olmadığını ifade etmeye çalışmıştır. Bu ve benzer şiirleri ile edibin l'atan sevgisinin içeriğini, önemini anlayamamak imkan­ sızdır. Aynı motillere şairin İlk ve Son Derdim - Vatan (2006) şiirinde de rastlanıldığını belirtelim. Ou şiirde gurbene yaşayan besteci Adil Bcbirov'un yaşamından yola çıkarak refah bir hayat arayışı için Azerbaycan'ı terk eden insanları lirik şiirin kahramanına dönüştüren şair vatandan ayrı yaşamayı hayattan saymamaktadır: Ben nasıl yaşayayım vatandan ayrı? Yaşayan mlıwııdıır. bedenden ayrı. (203, 59) 1 10


Azerbaycan 'ın BaHımmJık Şiirleri

Derin toplumsal konuda yazılan Vatan redifli gazelinde vatan sevgisinin kutsallığına dikkat çeken şair sevgili yurdun ağır günlerinde her insanı üzerine düşen vatandaşlık borcunu ödemeye çağırır: Çağırır şimdi biitiin milleti imdada vatan, Değişilmez ey oğııl, cennete diinyada vatan. Bize meydan okuyan bilmelidir bir defalık Ne satılmaz ne verilmez ezelden yada vatan. Sine altında gerek kalp gibi her an döviine, Yana yıldız gibi her sözde, her imzada vatan. ( 1 80, 63) Şunları da hatırlatmamızda fayda var: "Bahtiyar Vahab­ zade'nin vatanla ilgili yazdığı şiirlerinin büyük bir bölümü ilahi duyguların, samimi hislerin dışavurumu olarak dikkat çeker. Bu şiirler sadece şairin vatan sevgisini ifade etmez aynı zamanda vatan için ölüme yürümenin felsefesini açıklar." ( 1 36, 24) düzgün gözlemlenen bu yön şairin faaliyet dünyasına has olan vatandaşlık meramını ortaya koymaktadır. Bahtiyar Vahabzade Vatan Derdi ( 1 999) şiirinde Azer­ baycan'ın bağımsızlığına kavuşmasından sonra henüz bağım­ sızlık kazanmış bir ülkede ayrımcılığa götüren her adımın olumsuz sonuçlanacağına inandığı için milleti birliğe, bütün­ lüğe çağırır, vatan namına bütün parçalanmalara son verilme­ sini ister. Şunu da belirtelim ki bu tür çağırışlar şairin vatanla ilgili yazmış olduğu diğer şiirlerinde de görülmektedir. Bahtiyar Vahabzade'nin sadece şiirlerinde değil, manzu­ melerinde de vatanseverlik ve vatandaşlık motifleri kapsamlı bir şekilde ifade edilmiştir. Konusu Japon halkının hayatından alınan Vatan Benim Ben Vatanım ( 1 972) manzumesinde şair ili


Aida Mirzayeı·a

sıradan bir Japon vatandaşının fedakarlığından yola çıkarak vatan sevgisini eşsiz tonlarla sunmuştur. ( 1 99, 526-535) Esere Vatan Benim Ben Vatanım adının verilmesi de rastlantısal değildir. Şair bunu yaparak her bireyin yaptığı işlerle vatanın şerefini yükseltebileceğini de adına zarar verebileceğini de anlatmaya çalışmıştır. Azerbaycan'ın halk şairi Süleyman Rüstem, Bahtiyar Vahabzade'nin faaliyetinin vatanseverlik ve vatandaşlık boyutlarını değerlendirerek şöyle yazar: '"Bahtiyar Vahabzade 'nin faaliyetinde benim hoşlandığım husus ne midir? Bu soruyu şöyle yanıtlardım: İlk olarak vatandaşlık, Azerbay­ canlılık, sonra da cesaret, derinlik. Onun ülkemizin dışında yayımlanan şiirlerinde imzasının yanında Azerbaycan keli­ mesini yazmasalar da olur. Sanki onun bütün faaliyetine "Azer­ baycan" mührü basılmıştır." ( 1 20) Şairin faaliyet dünyasını ustalıkla açıklayan bu sözlere katılmamak elde değil. Yukarıda belirtildiği gibi, Bahtiyar Vahabzade milli ruhlu, vatanseverlik ve vatandaşlık gayesi taşıyan eserlerinin büyük bir kısmını Sovyet siyasi rejimi döneminde kaleme almıştır. Sansürün hükmettiği o yıllarda şair büyük bir cesaretle şunları yazmıştı: "Yavrularımızı evrensellik ruhuyla büyütmek için de vatan sevgisi asıl koşullardandır." ( 1 64, 308) Vatana duyduğu bu ilahi sevgi edibin hayat ve mücadele amacının temelinde durmaktaydı. Bu sevgiyi daha büyük cesaretle şiir­ lerinde sergiliyordu. Tahlillerden de açıkça görüldüğü gibi Bahtiyar Vahab­ zade'nin şiir sanatı vatanseverlik ve vatandaşlık inancı açısın­ dan çok zengindir. Şairin bütün faaliyetinin altını çizen bu yön onun şiir dünyasında bağımsızlık ülküsünün şekillenmesinde çözümleyici rol oynamıştır.

1 12


Azerbaycan 'ın BağımsııJık Şiirleri

3.2. 20 Ocak Olayları ve Ulusal Bilinç Sorununun Edebi ifadesi

Bahtiyar Vahabzade'nin bağımsızlık şiirlerinde 20 Ocak olaylarının şiire yansıması dikkat çekmektedir. Şairin bu ko­ nuya olan hassasiyeti bir yandan onun faal sanatçı kişiliğinden, diğer yandan sömürgecilikle zulüm ve kölelikle uzlaşmaz­ lığından kaynaklanmaktadır. "Azerbaycan şiir sanatında belirgin şekilde hissedilen \'atanseverlik ve ulusal bilinç gayesi kendine özgü şekilde hissedilmektedir. Bu durum, vatan ve toprak sevgisinin geleneksel şekilde temsil edildiği şiirlerle birlikte daha çok dönemin beklentisi olan toplumsal siyasi süreçlere - 20 Ocak olaylanna - yaklaşımda gerçekleşmektedir. Bu yüzden de 20 Ocak olaylarından bahsetmeden araştırılan dönemin vatanse­ verlik ruhunu nitelendiren durumlan tam anlamıyla algılamak mümkün değildir. Rus Sovyet sömürge rejiminin çöküşünün ardından gerçekleşen bu kanlı olay Azerbaycan şiirinin lirik romantik havasını ortadan kaldırarak onun toplumsal siyasi bir ruha bürünmesinde çözümleyici etken olmuştur." (36, 1 4 - 1 5) 20 Ocak 1 990'da " . . . gerçekleşen kanlı olaylar hemen edebiyatımıza yansıdı. Konuya hızlı ve toplu yaklaşım sanat­ çılarımızın olaylann içerisinde olduğunu, ulusal mücadelenin heyecan ve umudu ile yaşadığını bir daha kanıtlamış oldu. Bütün engellere rağmen gazeteci, şair ve yazarlarımız ülkede yayın yasağının bulunduğu o zor günlerde, olağanüstü hal durumunda sözün olanaklarını fedakarca kullanarak Ocak faciası ile ilgili korkunç gerçekleri bütün halka ve dünyaya ulaştırmayı başardılar." (98, 42-43) Şair, 20 Ocak olaylannı tarihi siyasi zeminde değer­ lendirirken olayınçeşitli boyutlarına dikkat çekerek şöyle yazar: "20 Ocak bize karşı yapılan manevi tecavüzün mantıki so­ nucuydu. Faciayı hatırlamak, üzülmek, kahrolmak değil, ulusal 1 13


Aida ı\lirzaye"a

gayret, cesaret, kahramanlık sahiplerini, masum kurbanları şehitleri saygı ve sevgiyle hatırlamakla birlikte bunlardan sonuç çıkannayı, gelecekte böyle felaketleri önlemenin yollarını ve araçlarını aramalı ve bulmalıyız." (207, 149) "20 Ocak faciasını düşündükçe yoktan var oluyoruz. Bir yandan sarsılırken diğer yandan kalbimiz sonsuz gururla kaplanıyor. Oğullarımızın suçu, kabahati neydi ki pisi pisine kurgan giniler, diye sarsılırken şehitlerimiz yarına, geleceğe ışık tuttukları için de iftihar ediyoruz. Onlar bizim inanç kalemizde ebedi meşale yaktılar. Bizim kadim ananelerimizde şehitlik ölümün en yüce katı olarak bilinmektedir." ( 1 90, 144- 1 45) 20 Ocak faciasının Azerbaycan halkının manevi ruhsal dünyasında oluşturduğu toplumsal keder Bahtiyar Vahabzade ile birlikte Kabil, Nebi Hezri, Memmed Araz, Halil Rıza Ulutürk, Balaş Azeroğlu, Fikret Sadık, Mirvarid Dilbazi, Medi­ ne Gülgün, Musa Yakup, Fikret Koca, Memmed İsmail ve bir­ çok diğer şairin sanatına da yansıdığını belirtmeden geçemeyiz. Bu sanatçıların her biri yaşanan faciaya kendine has bakış açısıyla yaklaşabilmiş, onun siyasi içeriğini açıklamaya çalış­ mıştır. Azerbaycan halk şairi Kabil'in klasik şiir üslubuyla kaleme aldığı Kerbela musibeti ile 20 Ocak olaylarının karşılaştınnalı şekilde canlandırıldığı Mersiye şiiri bu konuda yazılan ilk şiir örneklerinden biri olarak dikkat çeker: Öldü genç, öldü çocuk. öldü gelin kızlarımız, Ölmedi, şanlı şehit oldu nice yüzlerimiz. Şu saat Kerbela düz/eridir düz/erimiz. Nasıl kan ağlamasın, yüzlerimiz. gözlerimiz? Geceyi ateş ile kırmızı kan eylediler, Halkımı, milletimi gülle baran eylediler. (80, 8).

1 14


Azerbaycan 'ın Bagımsız/ık Şiirleri

Bahtiyar Vahabzade'nin 20 Ocak olaylannın hemen ardından kaleme aldığı Şehitler manzumesi Azerbaycan ede­ biyatında özgürlük ve bağımsızlık ideolojisinin yayılmasında önemli rol oynamasıyla birlikte şehitlik konusunun yeni dönemde vatandaşlık hakkı kazanmasının önünü açtı. Eserde aziz şehitlerden bahsederken milletine karşı yapılan bu korkunç kıyama isyan eden şairin konuyla ilgili düşünceleri dikkat çeker: "Çıplak elle tankların üzerine yürüyen cumartesi gece­ sinin yiğitlerinin cesaret ve kahramanlıklarını kendi gözlerimle gördükten sonra tarihi kahramanlarımızın cesaret ve mertli­ ğinden hiçbir şüphem kalmadı. Düne kadar her gün karşılaştığımız, milyonlardan biri olarak tanıdığımız şu sıradan gençler bir gecede ne denli koca bir yüreğe sahip olduklarını ölümleri ile kanıtlayarak olağan­ üstü oldular. Cumartesi gecesi onların sıradanlıktan olağanüstü olmaya geçiş gecesi oldu" (205, 6 1 2). Doğru, kan döküldü, facia yaşandı, şehitler verdik ama halkımızın iradesini dünyaya ispatlamış olduk. Halkımız özgürlük uğruna ölüme bile hazır olduğunu kanıtladı. Ö lüme hazır olamayan millet ise hiçbir zaman özgürlüğünü kazanamaz: Onlar ispat etti her kara zıılmiin Eli uzunsa da ömrii kısadır. Halkın öıgiirliiğii yarın, öbiir giin, Şehit yarasından yeşerecektir. (20 1 , 686). Şairin basiretli bir şekilde söylediği bu dizeler gerçeğe dönüştü, özgürlüğünü zaruret bilen halk ölüm saçan tanklara meydan okuyarak şehitlik zirvesine yükseldi. Şairin ortaya koyduğu problemler meselenin milli ve insanı boyutlarının yüzeye çıkması bakımından önemlidir. Şair, bu eserle yıllar boyu açık açık söyleyemediklerini ifade etmeye l 15


.-liılu ,l/ir:ı(rrı·u

çalışlı. Şı'lıitlı'r'de Azerbaycan halkının özgürlük, bağımsızlık isteği edebiy:ııın olanakları çerçevesinde akscıtirildi. "20 Ocak faciası v.: şelıiılik konusunun Çağdaş Azer­ baycan şiirinin esas, taşıyıcı konularından birine dönüşmesinde Bahtiyar Vahabzade'ııin Şehitler manzumesinin özel bir önem taşıdığı da bclirıilmclidir. Sırf bu eserin yayımlanmasından son­ ra aynı konud;ı pek çok yeni örnekler verilmesi dikkat çekmek­ tedir." (36, 1 9) llahıiyar Vahabzade 'nin Şehitler manzumesi isıer konu ve kapsamı islerse de biçim ı·e sanatkarlık bakımından özgün, benzersiz bir sanal örneği olarak ilgi çekmektedir. Manzumede Azerbaycan halkının karşılaştığı bu korkunç olay karşısında yaşadığı acılar kusursuzca şiire aktarılmıştır. Eserin dikkaı çeken yönkrinden biri yaşamın facianın insanların ruhunda, hallzasında oluşıurduğu çalkanııların. sevgili yurdun özgürlliğü. bağımsızlığı uğrunda yapılan nıiicadclekrde hayatından vazgc· çen kahramanların eylemlerinin yüksek edebi biçimde i fade edilmesidir. Eser acı dolu bir konuyu anlaımasına rağmen bu­ rada karamsarlık ve umuısuzluk ruhu kesinlikle sczilmemck­ tcdir: İnsan. insan olur kendi lıiinrr(rle, ,\/illet, millet olur lıarrı. şer(rle. Toprağın bağnna cesetler(rle Ö:giirliik tolı1111111 serpti şehitler.

( 1 76, 46).

ProC Dr. Yavuz Ahundlu 'ya göre: "llahtiyar Vahabza­ dc 'nin şehitlerin ruhuna yazdığı bu satırlarda dökülen kanlarla özgiirliiğiin yeniden doğacağı likri keskin bir dille i fade edilmiştir" (:240, :21 ). Eserde bir yandan yaşanan facianın içyü­ ziinün, diğer yandan ise bu facianın lelseli insani boyutlarının açıklanmasına çalışıldığını belirtmemiz gerekir. Manzume facianın ıopluınsal siyasi boyutunu bütün çıplaklığı ile yü zeye 1 16


Aıerhuycuıı 'ın BuHmmdıA Şiir/..,;

çıkaran şiir örneklerinden biri olarak geniş okur kitlesinin sevgisini kazanmıştır. Edebiyat cleştinneni Elçin Mehrcliyev Aahtiyar Vahab­ zade'nin Şı:lıiıler manzumesinin tahlilinden bahsederken şöyle yazar: ''Şehitliğin anlamıyla ilgili şairin manzumede ifade edilen diişüncelcrinin akışında bu fikir (korkuyu def etmek) çok önemli ve asıl fikir olarak etkiler. Şair bu olayı ulusal uyanış, imparatorluğun zulmüne itirazın en yiiksek makamı olarak algılar ve anlamlandırır. Şehitlik, milletin kalbinde korku duy­ gusunun, ürpertisinin mahvolması demektir. Şehitlik, kendini algılamak demektir. Manzumenin ana fikri, edebi gayesi de budur işte. Lakin Bahtiyar Vahabzade bulduğu fikri bir kere ifade etmekle yetinmez, onu devanı ettirir ve geliştirir, tek düşüncenin çeşitli aforizm biçimlerini . . . kullanır.'' (98, 62) Azer Bağırov'un düşüncesine göre, Bahtiyar Vahah­ zade'nin 1 962'de kaleme aldığı Yollar - Oğullar manzu­ mesinde özgiirliik konusuna değinilen bazı durumlar şairin gelecekte Azerbaycan'da yaşanacak olan 20 Ocak faciasını güçlü bir basiretle hissetmesinin sonucudur. Şöyle ki araştır­ macı bahsi geçen manzumedeki "Mahkiım bir memleket gülis­ tan olmaz, O şehit kanıyla sulanmaz ise" dizeleriyle edibin kendi halkının özgürlük tarihini çok iyi bildiğini gösterdiğini vurgulamıştır. ( 1 82, 23) Onun fikrine göre, "Şair, halkımızın çığlığını, vatanımızı her yolu deneyerek esarette tutmaya, onun nıeşale gibi alevlenen, volkan gibi püsküren özgürlük sevdasını. bağımsızlık amacını boğmaya çalışan kuduz imparatorluk güçlerinin yeni, kanlı cinayetini toplumsal siyasi çıkışları ile bütün dünyaya ulaştınnakla birlikte ülkemizin tarihinde vahametli olduğu kadar şereOi de olan yeni sayfanın, yeni çağın temelini atan 20 Ocak'ı kan hafızamıza kazıyan Şelıiıler manzumesini yazdı." ( 1 82, 23) Bahtiyar Vahabzade'nin Cellat Yazov ( 1 99 1 ) şiirinde Bakü'de 20 Ocak faciasını yaşatanların komutanı olan Rus t 17


Aida ,\firzayl!l'Q

General Yazov'un silahsız halka yaptığı vahşilikler eleştiri hedefine dönüşmüştür. Şair, onun yaptığı facia karşılığınd a mareşal rütbesine yükseltilmesini ironi ve alayla karşılamakta: Şehir bir gecede kana be/endi, Kimseden ummadım bu derde imdat. Mareşal rütbesiyle ödüllendirildi, Benim milletime kıyan o cellat. (20 1 , 3 1 ) Lakin şiirde ilgi uyandıran asıl durumlardan biri masum halka el kaldıran, başkenti bir gecede kan denizinde boğduran Mareşal Yazov'un kendisinin de döktüğü kanda boğulmasıdır: Gürcü de Latış da Rus da peşpeşe Onun kurşııııuna bir hedefoldu. Özgürlük düşmam - o kanlı mareşal, Sanımda döktüğü kanda boğuldu. (20 1 , 3 1 ) Azerbaycan' ı n ünlü filozof v e eleştirmeni Asif Ata Yirmi Ocak isimli denemesinde halkımızın başına getirilen facianın sosyal felsefi özelliklerini yorumlayarak şöyle yazar: "Dünya bize ağlamıyor çünkü bizim vatandan başka dünyamız yoktur. Bakü'den kaçanlara ağlıyor dünya - Bakü'de ölenlere ağlamıyor. Dünyanın yavrularımıza ağlamaya onuru yetmedi. Ö lenler kalanların ecdadı oldular. Kalanlar ölenlerin mirasçısı olmadılar." ( 1 4). Eleştirmen filozofun bahsi geçen denemesinde dikkat çeken asıl konu 20 Ocak olaylarına dünyanın kayıtsız kal­ masının açık bir şekilde duyulmasıdır. Bu durum Bahtiyar Va­ habzade'nin aynı sorunu anlatan makalelerinde de görülmek­ tedir. 1 18


Azerbaycan 'ın Batımsıı;Jık Şiirleri

Bahtiyar Vahabzade Cumartesi Gecesine Giden Yol makalesinde şöyle yazar: "O kanlı cumartesi gecesi kalbimiz öyle bir dağlandı ki bu yaranın sızlaması bundan yüzlerce yıl sonra da sürecek. 20 Ocak takvimlerimize kara harflerle yazılacak ve gelecek nesiller bu sayıyı tarih gibi hatırlayıp tarih boyunca katillerimize lanet okuyacak. Şehitler Hıyabanı bizim halkın ant yeri, cumartesi gecesi ise katillerimizden nefret gecesi olarak hafızalara kazınacak" (206, 4 1 1 ). Şöyle özetlersek, Azerbaycan şiir sanatında şehitlik ko­ nusunun kullanılmasında ve güncellik kazanmasında Bahtiyar Vahabzade'nin hizmetleri sonsuzdur. Bütün faaliyeti halkının özgürlük, bağımsızlık ideolojisine hizmet meramına dayanan şairin peş peşe kaleme aldığı eserlerinin bahsedilen soruna adanmış birer sanat örneği olması tesadüf d�ğildir. Azerbaycan şiir sanatında şehitlik konusunun kullanıl­ masının tarihi çok eskilere dayansa da 20 Ocak olayları bu konunun yenide gündeme gelmesinde önemli olmuştur. 20 Ocak olaylarına edebiyatın, özellikle de şiirin aktif yaklaşımı ayrıca şununla da ilgilidir: Toplumun tamamı bu sürecin içe­ risinde olmuştur. Gerçekleşen olayların Rus Sovyet İmparator­ luğunun çöküşünün ardından yaşanması bağımsızlık mücade­ lesinin oluşum sebebine dönüşmesi ve nihayet facianın sosyal siyasi ağırlığının artarak uluslararası önem arz etmesi onun canlı, şiirsel yansımasına geniş olanaklar sağlamıştır" (36,3 1 ). Bahtiyar Vahabzade'nin 20 Ocak olayları ile ilgili yazdığı şiirler bu yorumların doğruluğunu kanıtlamaktadır. Tabii ki Bahtiyar Vahabzade'nin şiir sanatında 20 Ocak olaylarını anlatan şiirler incelediğimiz örneklerle sınırlı değil­ dir. Edibin farklı şiirlerinde o kanlı olayların çeşitli boyutlarının sınıflandırılmasına çalışılmıştır. Bu da şairin 20 Ocak olaylarını yalnız bir facia olarak kabul etmediğini, onun temelinde ulusal özgürlük mücadelesinin, bağımsızlık ülküsünün durduğunu yansıtmaya çalışmasının göstergesidir. Edip sadece şiirlerinde t l9


Aida Mirzayel'a

değil makalelerinde de 20 Ocak faciasına dikkat çekmiş, Cumartesi Gecesine Giden Yol isimli belgesel makalesinde bu olaylara objektif değer vermeye çalışmıştır.

3.3. Kuzey Azerbaycan'ın Bağımsızlık Mücadelesi

n

Bahtiyar Vahabzade Şiirlerine Yansıması

Bahtiyar Vahabzade'nin şiir sanatında Kuzey Azerbay­ can'ın bağımsızlığı sorunu her zaman ilgi odağı olmuştur. Ü nlü şair, 1 992'de kaleme aldığı İstiklal Günü makalesinde şöyle yazar: "1 920' !erden bu yana bütün yazar ve şairlerimiz, tarih bilimcilerimiz Halk Cumhuriyetimizi zulüm ve istismar devleti, kurucularını ise hal.k düşmanı, vatan haini adlandıranlar bir anlığına bile olsa kendi vicdanlarından neden utanmadılar? Oysa onlar gerçeği biliyorlardı. Gerçeği yazamadılar, en azından sussalardı. . . Yetmiş yıl boyunca hem şiirimiz hem nesrimiz hem piyeslerimiz hem de eleştirilerimiz bu cum­ huriyeti damgalamakla meşguldü. Şimdi ise bugünün zirve­ sinden aynı eserlere bakıldığında insan dehşete düşüyor." (206, 64) Prof. Dr. Yavuz Ahundlu İstiklal Şiirleri kitabında şöyle yazar: "! 988'de Azerbaycan halkının ulusal özgürlük hare­ katının alevlenmesi, bağımsızlık mücadelesi Bahtiyar Vahab­ zade 'nin de faaliyetinde yeni bir aşamanın başlangıcı oldu. Bağımsızlık şiiri onun sanatında en önemli konuya dönüştü. Bu durum rastlantısal değildir. Çünkü Bahtiyar Vahabzade hayatı boyunca halkının, milletinin bağımsızlığını istemiş, bu inancı uğrunda takiplerden hatta hakaretlerden bile korkmamıştır. Sonunda öyle bir zaman geldi ki o, içinden geçenleri açık açık halka ulaştırdı ve şiirleri ile ulusal bağımsızlık mücadelesinin önünde yürüdü." (8, 32) 120


Azerbaycan 'ın Bağımsız/ık Şiirleri

Kuzey Azerbaycan 'ın bağımsızlığı sorunu Bahtiyar Vahabzade'yi her zaman endişelendirmiştir. Şairi "hayatı boyunca düşündüren çok sayıdaki milli, toplumsal sorunların ilki hiç kuşkusuz kendi halkının özgürlüğü, ulusal bağımsızlık meselesi olmuştur." (58, 5) Şairin yakın arkadaşı ve meslektaşı Şahmar Ekberzade'nin de doğru belirttiği gibi: "20. yüzyılın ortalarında vatandaşlık şiirinin önderine dönüşen büyük istiklal şairimiz Bahtiyar Yahabzade'nin" ( 1 38, 65) Köleliğe Sadakat, Özgürlük, Esaret - Özgürlük, Vatan Marşı, Azerbaycan Askeri, Azerbaycan, Unutulsun Unutkanlık, İlk ve Son Derdim - Vatan, Siz Büyüyün Ey Büyükler, Şer - Şeytana Hayır - Allah 'a, Atatürk, ME. Resulzade 'nin Hatırasına, Yenileşmiş İttifak, Kendi Kendini Tanımak, Eğer Korunmazsa İstiklalimiz, Torunum - İstika/im ve diğer şiirleri bu sorunun çeşitli boyutlarını anlatmaktadır. Bahtiyar Yahabzade'nin Sovyet Siyasi rejiminin en sert döneminde kaleme aldığı daha sonra Sandıktan Sesler serisi olarak yayımlattığı Benim Sabrım ( 1972), Kendi "Benimin " Ağası ( 1 974) ve diğer şiirlerinde ulusal bağımsızlık sorunları ile ilgili düşünceleri doğrudan açıklanmıştır. Tabii ki o yıllarda böyle eserlerin basılması imkansızdı ve işte bu yüzden de adı geçen şiirler çok sonradan gün yüzü görmüştür. Benim Sabrım şiirinde şair, geleneksel şekilde kuşakların karşılaştırılması bağlamında özgürlük sorununa kendi yaklaşımını şöyle sergi­ lemiştir: Benim sabrım - uysallığım, köleliğim! Babam köle olduğıınıı hiç bilmedi, "Ağa " gibi ömür sürdü. Yaşıyordu, düşünmezdi. Bense köle olduğumu Anlayarak, bile bile yaşıyorum. 121


Aidu "1ir�u.reı·u

Krndimi inkôr ede ede. öle öle yaşıyorıım. (202, 6 7) Şiirin del'am eden dizelerinde imparatorluğun er geç çökeceği düşüncesini yansıtan şair, bunun başlıca sebebinin "düşmanın hükmü büyük" olsa da "tahtının çürük" olmasından kaynaklanacağını bildirir. Bu durum edibin Sovyel ideolojisine, onun kan dökerek oluşturduğu sömürgecilik rejimine asla içten inanmadığını göstermektedir. Lakin şairi üzen husus asırlarca halkın ruhuna. maneviyatına, ahlakına sinmiş olan aşırı sabır ve tahammüldür: Mııtlıılıığ111n şundadır ki Diiş111anı111111 lıiik111ii hi(riik, talıtı çiiriik! Bı!dhahtlığım şundadır ki Benim sabrım, Diişmanı111111 kudretinden dalıa biiyiik! (202, 67) Kendi "Benimin " Ağası şiirinde halkının ağır sömürge hayatından sitem eden şair kendi yurdunda, vatanında başka­ larının at koşturmasından üzüntüyle bahseder. Fakat bütün dertlere, sıkıntılara rağmen şiirin kahramanı umut ve inancını kaybetmez, günün birinde vatanının özgür olacağına inanır. Bu yüzden özgürlüğün her milletin doğal hakkı olduğunu vurgular: Öle öle rezaletin içinde, Sağlamlaştıın meşakkatin içinde. Bıı zıılmetin, bıı zilletin içinde Olduysam kendi "benimin " ağası. Olacağım vatanımın ağası. (202, 78-79)

122


Azerbaycan 'ın Ba�ınmılık Şiirleri

Şairin faaliyet amacını yansıtan Esaret Yoksa Öliim ? ( 1 984) şiirinde özgürlük problemi önemli toplumsal siyasi faktör olarak canlandırılmakta. Burada şair betimlediği, bir miktarda mecazi üslubun olanaklarından yararlanarak oluştur­ duğu hayvan karakteriyle esaretle ölümü karşılaştırmaktadır. Şöyle ki zincirinden kurtulup ormana kaçan hayvan, kurt ulumasını duyunca korkuyla olduğu yerde kalır. Arkasında esaretin, önünde ise ölümün olduğunu bir an için düşünür ve yeniden esir olacağına ölmeyi yeğler. Şair bu durumu oldukça gerçekçi çizgilerle canlandınnıştır: Birden kulağına geldi ıı:aktmı, Tiiyleri ürperten kurt ıılııması. Bilmedi ne yapsın ... Dıırdıı ... bekledi Öliimle esaret arasında o. Bilmedi hangisini seçsin o önce. Boynıınıın zinciri akla gelince Önceki korkusu yiiz kat çoğaldı, O ormana doğru döndii, yol aldı. (200, 1 70) Köleliğe Sadakat ( 1 99 1 ) şiirinde şair, Sovyetler Birli­ ği'nin dağılması sürecinde Azerbaycan'ı yönetenlerin impara­ torluk cellatlarına destek vennelerini, ulusal özgürlük uğrunda mücadeleye kalkışan halkın önüne engel koymalarını kölelik, uşaklık olarak değerlendirir. Şair dünyada baş gösteren siyasi süreçleri gerektiği gibi değerlendinneyen, bu yüzden de kendi halkına düşman olan böyle yöneticileri sert bir üslupla suçlar: Taşmak zamanı geldi, biz ne kadar duralım? Merkezin çaldığıyla yine mi oynayalım? Ne zaman bileceğiz biz 123


Aida Mirzayeva

Uysallık - milletleri defneder diri diri, Uysallık - her durumda özgürlüğün zinciri! (201 , 47) Türkiyeli edebiyat araştırmacısı Hüsniye Mayadağlı'nın da belirttiği gibi, bütün faaliyeti boyunca "özgürlük konusunu dile getirmiş", "özgürlüğü hayatının başlıca idealine dönüş­ türmüş'' (248, 27) olan Bahtiyar Vahabzade'nin farklı şiirle­ rinde bu motif belirgin biçimde aksettirilmiştir. Şairin Özgürlük şiirinde Azerbaycan 'ın uzun yıllar sonra yeniden bağımsızlığına kavuşması milli değer olarak nitelendirilir: Özgürlük, özgürlük! Ömrüm boyunca, Senin açın oldum, muhtacın oldum. ( 1 88, 209) Özgiirlük şiirinin devam eden dizelerinde şair, özgürlük kavramının yalnız siyasi anlamda değil, aynı zamanda kişisel anlamda da büyük önem arz ettiğine dikkat çeker. Onun düşüncesine göre, millet kazandığı özgürlüğün sonuçlarını özel hayatında hissetmediği için onun gururunu yaşayamaz. Çünkü özgürlük öyle bir manevi değer ki o, bütün olarak algılan­ malıdır: Özgürlük aşkıyla kol kola vardık, Özgürliik namına bayrak yükselttik. Serptik kanımızı kadem/erine, Pahalıya patladın sen bize pahalıya. Özgürlük! Nihayet, kavuştuk sana, Ama diyemedik: Şükür Allah 'a. ( 1 88, 209)

1 24


Aıerbaycaıı '111 Bağımsız/ık Şiirleri

Göründüğü gibi edip şiirde özgürlük anlayışının geniş kapsamlı olduğunu belirtmekle birlikte özgürlüğe tam olarak kavuşmadan mutlu olmanın imkansızlığını düşünmektedir. Edebiyat eleştirmeni Mürşit Memmedli ünlü şairin 80. yaş gününe yazdığı Üstat makalesinde: "Bahtiyar Vahabzade bütün bir özgürlükçü kuşağın düşünürü, eğiticisi ve üstadı oldu. Onun imzası olmadan milletin bağımsızlık harekatı yarım kalırdı." (99) fikrini ileri sürmüştür. Hiç kuşkusuz, vatandaş şairin faaliyet yolu dikkatle izlendiğinde bu düşüncelerin doğ· ruluğunu anlamamak mümkün değildir. Bahtiyar Vahabzade'ye göre, bağımsızlık milli düşün­ cenin, kendini kanıtlamanın en önemli tezahür şeklidir ve millet bağımsızlığına kavuşmadan dünya uygarlığını zenginleştirme olanağından yoksundur. Edibin düşüncesine göre, "bağımsızlık, özgürlük her halkın, milletin, toplumun doğal hakkıdır, o, Allah tarafından gönderilmiş doğal servettir. Her milletin kendi bağımsızlığı için mücadele etme, onu koruma hakkı vardır. Bu hakkı doğa, yaradılışın kendisi ona bahşetmiştir. Özgürlükten yoksun, bağımsız devlete sahip olmayan milletler zamanın ve tarihin sınavlanndan geçme olanaklanna sahip değildir." ( 1 36, 28) Şair ulusal bağımsızlığa o kadar önem vermiştir ki Azer· baycan'ın kuzeyinin bağımsızlığına kavuşmasından sonra bile bu konudaki düşüncelerini şiire yansıtmaya devam etmiştir. Bahtiyar Vahabzade Azerbaycan Askeri ( 1 992) şiirinde vatanın sınırlarını koruyan askerlere seslenerek onları toprak­ lanmıza göz diken gaddar, zalim düşmandan intikam almaya çağırır. Şair, ana toprağın nöbetinde beklemeyi her vatan evladı için "şeref, şöhret, şan" bilir: Başımızın üstündedir üç renkli bayrak, Evvelimiz, ahirimiz bu ana toprak. Bu toprağın nöbetinde azimle durmak Bu milletin oğlu için şöhret, şeref şan. (20 1 , 52) 1 25


Aida ıllirzayeva

Azerbaycan ( 1 99 1 ) şiirinde ise şair, yurdun kurtuluşu ıçın kurban giden şehit oğulların hatırasının hiçbir zaman hafızalardan silinmeyeceği düşüncesini ifade ederek şöyle yazar: Şehitlerin kanı ile yoğrulmuştur toprağımız, Kalbimizde dalgalanır üç renkli bayrağımız. (20 1 , 6 1 ) Bahtiyar Valıabzade'nin şiirlerinde bayrak kavramı da belirgin bir biçimde ifade edilmiştir. Ulusal bağımsızlık soru­ nunun temsil edilmesinde önemli simgelerden biri olan bayrak kavramının ilk örneklerine Azerbaycan Halk Cumhuriyeti Dönemi'nde ( 1 9 1 8- 1 920) rastlandığını hatırlatmakta fayda var. Bu dönemin ünlü şairlerinin faaliyetlerinde bayrağa özgürlük ve bağımsızlığın simgesi olarak yaklaşılmış, onun özellikleri yüce şiirsel ifadelerle anlatılmıştır. Şöyle ki Ahmet Cevat'ın Azer­ baycan Bayrağına, Yurdun Bayrağı, Cafer Cabbarlı 'nın Azer­ baycan Bayrağına. Ali Yıısııfıın Bayrak, Ü mgülsüm Sadık­ zade'nin Bayrağım İnerken vb. şiirleri bu bakımdan önemlidir. ( 1 05, l .c., 1 1 - 1 6) Bahtiyar Vahabzade'nin Günahtan Günahtır ( 1 995) şiirinde bağımsız Azerbaycan 'ın üç renkli, ay yıldızlı bayrağı Sovyet Dönemi'nin orak çekiçli, kırmızı bayrağı ile karşı­ laştırılır. Şair, bağımsız Azerbaycan'ın bayrağını "helal", Sov­ yet Azerbaycan'ının bayrağını ise "haram'' sıfatı ile nitelendirir: Üç rengim. yıldızım, bir de hilalim, Benim öz bayrağım, canını. helalim. Oraklı çekiçli o al bayra,�ın Bize getirdiği - kölelik. garez. 1 26


Azerbaycan 'ın Batımsız/ık Şiirleri

O haram bayraktan helal bayrağın Farkını bilmeyen kadrini bilmez. (20 1 , 147) Yukarıdaki dizelerde şiir karakteri olarak düşünülmüş "bayrak" bu eserlerin toplumsal, siyasi ağırlığını artıran edebi faktör olarak nitelenmektedir. Şaire göre, "Bayrak (kültürel çalışmalar, ideoloji, devletçilik) bir sembol olarak Türk'ün gurur ve belirginlik simgesinin geleneği gibi hem millilik hem de vatan bilinci ve ülküsü olarak ifade edilmektedir. Bayrak ve ona yaklaşım da zihinsel değer olup çağdaş fikir ve düşüncenin merkezinde siyasi ideolojik bilinç, bireysel anlayış ve terbiye kaynağı gibi temsil edilmektedir. Sanatçılar bayrağa sözün sinirlerinden, hücrelerinden gelen sirayeti ile bütün durumlarda devletçilik, bağımsızlık simgesi gibi bitkin yaklaşım sergile­ mişler." ( 1 77, 1 97) Bu bakımdan şairin bayrağa sembolik öğe olarak yaklaşması tesadüf değildir: Üç renkli bayrağın gölgesinde ben, Kapkara toprağı vatan görmüşüm. Zafer güllerini devri kadimden Bayrak ışığında biten görmüşüm. Bayrak benliğimdir, bayrak kimliğim Bayrak öz yurduma öz hakim/iğim. (20 1 , 224) Bayrak ( 1 998) şiirinden örnek verdiğimiz bu parçada şair bayrağı vatanın milletin geleceği, varlığı olarak değerlendirir. Şairin bayrağa bu derecede önem vermesi, onu kutsallaştırması kan hafızasından, Türkçülük ülküsünden, ecdadının özgürlük uğrunda verdiği mücadelelerden kaynaklanır. Vatan Marşı ( 1 992) şiirinde Bahtiyar Vahabzade özgür­ lüğün Azerbaycan'ın her evladının doğal hakkı olduğunu vur­ gulamaktadır. Şair aynı zamanda şöyle bir duruma da dikkat çeker: Azerbaycan halkı bütün insaplığın derdini kendi derdi 127


Aida 11/irzayeva

bildiği için ulusal bağımsızlığımız da bu büyük inançtan doğ­ muştur: Ey Azerbaycan 'ımız, Türkün Oğuzlar vatanı, Er oğullar, er yiğitler, erkek kızlar vatanı. Senin hakkmdır özgürlük, senin aşkmdır iman, Tapınır hakka ve insanlığa haktan doğan. Beşerin derdini kendi derdi bilmiş milletimiz, Bizim kendi niyetimizden doğmuş hürriyetimiz. (20 1 , 60) Vatan Marşı şiiri konu ve ideoloji bakımından ilgi çek­ mekle birlikte bağımsızlıkla ilgili yazılan şiir örnekleri içeri­ sinde dikkat çeker. Eserin özgün oluşunu nitelendiren durum­ lardan biri de onun yüce vatanseverlik gayesi ile yoğrulmasıdır: Ey vatan oğlu, düşün, bil ki senindir bu vatan, Yar111111 hem bugünün hem de diinündür bu mtan. Senin öz devletin. öz milletin, öz ceddin var, Vatan uğrunda ölenler öliimiinden doğarlar. (201 , 60) Dr. Asife Telmankızı'na göre, Vatan Marşı Türkiye'nin milliyetçi şairi Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı 'na benzemektedir. Bahtiyar Vahabzade'nin şiir sanatını inceleyen 128


Azerbaycan 'ın Bağımsız/ık Şiirleri

bazı araştınnalarda şairin Vatan Marşı 'nı yazarken İstiklal Marşı 'ndan etkilendiği ile ilgili birtakım yorumlara rastlan­ maktadır. Ancak şu da var ki Bahtiyar Vahabzade'nin Vatan Marşı ile adı geçen eser arasında herhangi bir benzerliğin bulunması sadece yüzeysel niteliktedir. Şair sadece geleneksel biçim kalıbına dayanarak Azerbaycan'ın problemlerini yansıt­ maya çalışmış ve başarılı olmuştur." ( 1 36, 27) Bahtiyar Vahabzade'nin İlk ve Son Derdim - Vatan (2006) şiiri de özgürlük motifleri açısından zengin şiir örneklerinden biri olarak ilgi çekmektedir. Gurbette yaşayan besteci Adil Bebirov'a adanan bu şiirde şair vatan, yurt hasretini anlatırken özgürlük arzulannı ifade etmeye çalışmıştır. Şairin sanat hayatında kendine özgü bir yere sahip olan Siz Büyüyün Ey Büyükler ( l 990) şiirinde köleliğe, sömür­ geciliğe karşı itiraz belirgin bir biçimde yansıtılmıştır. Milleti yönetenlere hitaben yazılan bu şiirde şairin özgürlük, bağım­ sızlık arzuları ifade edilmektedir: Köleliği kendimize sığınak bildik, Büyüklerin önünde hep süründük dizlerimiz üzerinde. Sanmıştık ki,kölelikle Saygısını kazanırız Merkezdeki büyüklerin. Biz bilmedik eğildikçe "henüz azdır, " diyecekler. Dahafazla eğecekler. (201 , 1 8- 1 9) Şiirde açıklanan düşünceye göre, milletin önde giden aydınları, devleti yöneten kişiler sömürgeci cellatlann önünde eğildikçe köleliğin ömrü uzayacaktır. Halkın büyükleri millete yaslanmalı, milletle birlikte yükselmeli, esaretten kurtulmalıdır: 129


Aida Mirzaye"a

Ey halkımm biiyiikleri, Bi(riik olun kiiçülmeyin. Eğilmeyi hürmet için yol bilmeyin. Siz millete yaslansanız Arkanızda millet durur. Korkunuzdan eğilseniz, Karşınızda daha büyük zillet durur. Millet ile siz birsiniı. Korkunuzdan eğilirken Milleti de eğersiniz. (20 1 , 1 9) Şairin Şer- Şeytana Hayır - Al/alı 'a ( 1 99 1 ) şiirinde yetmiş seneden fazla Sovyet esaretine boyun eğmek zorunda kalan Azerbaycan halkının varlığına çöken atalete, zulme, haksızlığa tahammül etmek, kendine, kaderine kayıtsızlık vs. gibi olumsuz ahlaki manevi özellikler eleştirilmektedir. Şiirde şairi rahatsız eden asıl sorun uzun yıllar süren esaret tarihinin halkın maneviyatına bulaştırdığı köle psikolojisidir: Biz açamadık, bizim için de Otuz dokuzunu açan bulundu. Hayırda gerideyiz, zararda önde, Bizi kör cehalet bu lıtile koydu. Eriyor usulca atalet bıızu, Milletler hakkını algılıyor artık. Açıldı kap111111 otuz dokuzu. Kırkmcı kap111111 eşiğindeyiz (20 1 , 25). Şiirde açıkça sezilen kötümserlik havası da sırf bundan kaynaklanmaktadır. Şöyle ki şair geleceğe her ne kadar umutla bakarsa baksın o milletin kaderiyle ilgili endişesini gizleye­ miyor. Azerbaycan 'ın bağımsızlığını kazanmasından bir süre 130


Azerbaycan 'ın Bafiımsız/ık Şiirleri

önce yazılan bu şiire aynı zamanda şairin yıllardan beri özlemini duyduğu bağımsızlık arzuları da yansımıştır: Komşuda duyulan özgür günlerin, Sedası bizim ile hiç gelemedi. Ya ne zaman gelecek bizim günlerin ; Ak atlı yiğidi, Melik Memmed 'i? (20 1 , 26) Şairin Şer - Şeytana Hayır - Allah 'a şiirinde ortaya atılan mesele biraz farklı şekilde Birbirimize Attığımız Taş (1 995) şiirinde de görülmektedir. Edip, yüzyıllarca milletin ruhuna, varlığına sinen esaret, kölelik, uşaklık duygusunun yine de yaşamakta olduğuna dikkat çekmiştir: Kelepçe çıksa da kollarımızdan, Kölelik yine de beynimizdedir. Bir büyük maksadı unuturuz biz; Birdir vatanımız, birdir ilimiz. Birbirimize attığımız taş Vatana, millete değer a kardeş. (20 1 , 39) Şairin diğer şiirlerinde de bu veya buna benzer motifler ifade edilmektedir. Örneğin, Niçin ( 1 998) şiirinde edip yıllar süren çabalar sonucu kazanılan bağımsızlıktan sonra da milletin dert ve üzüntüden kurtulamadığına dikkat çeker. Şairin düşün­ cesine göre, istiklal öyle büyük bir servetıir ki bu servet bütün milletin refah içinde hayat sünnesini sağlamalı, onun temelinde durmalıdır. Eğer ülkenin her sıradan vatandaşı özel hayatında milli istiklalin faydalarını, getirilerini hissetmezse o zaman istiklalin değeri anlaşılmayacak ve halk neyi kazandığının pek de farkında olmayacaktır: ı Melik Memmed bir masal kahramanı dı r.

131


Aida Mirzayeı•a

İstiklale kavuştuk, ümitler doğrulmadı, Eski hamam, eski tas, ben dediğim olmadı. İpliğimiz çürümüş yaptığımız yamada, Ümitleri, inancı zaman yok elli, niçin? Şehitlerin kamyla sulanan bu toprakta Gül çiçek açacakken bizde çalı açtı, niçin? (20 1 , 258) Şair yine de yeri geldikçe ulusal bağımsızlığı gerektiği gibi değerlendinneyenlere, bağımsız devletimizin kurulmasına rağmen hala imparatorluk zamanlarını özlemle ananlara, bir gün eski günlerin geri geleceğini umarak yaşayanlara, "saatini Moskova saatine göre" ayarlayarak "kurtuluşu" kuzeyde ara­ yanlara sert bir şekilde itiraz etmiştir: Anne birse vatan da bir a bala, İstiklale sırt dönerek esneme. Ne dikmişsin gözlerini şimale? Yüreğinde iki mtan besleme. (20 1 , 294) Sosyal konusu ile diğerlerinden seçilen Unutulsun Unutkanlık ( 1 992) şiirinde Bahtiyar Vahabzade Azerbaycan halkının zihniyetinde, hafızasında derin kökler salmış, birçok tarihi felaketlerimizin temelinde duran unutkanlık sorununa dikkat çekerek insanları bu hastalıktan kurtulmaya, çare ara­ maya çağırır. Şiirden çıkan sonuca göre, tarihte yaşanan hiçbir olay unutulmamalıdır. Tam tersi, yaşanan olaylar öğrenilmeli, ciddi şekilde incelenmeli, hatalardan ders çıkarılmalıdır. Adı geçen şiirde şair, okurun dikkatini 28 Nisan J 920'de Azer­ baycan Halk Cumhuriyeti 'nin l l . Rus Ordusu tarafından işgal 132


Azerbaycan 'ın Bağımsız/ık Şiirleri

edilmesine çeker. Şair, aynı felaketin bir daha tekrarlanmaması için yenilgimizin sebeplerini aramaya çağırır: O bedgünün, rezil günün hatırası İniltiyle dindirilsin. Hareketi durduralım, Hafızayı uyandıralım: Bilelim niye indirildi bayrağımız. Niye bizim başımızda çatladı kendi çanağımız. (20 1 , 325) Şairin Azerbaycan'ın bağımsızlığına adadığı şiirlerinin içerisinde Torunum - İstik/alim ( 1 995) şiiri de dikkat çekmek­ tedir. Şiirin ilgi çeken yönlerinden biri şairin onu küçük toru­ nuna hitaben yazmış olmasıdır. Azerbaycan'ın bağımsızlığının torunu . ile aynı yaşta olduğunu vurgulayan şair bu gerçeğe sembolik anlam vermektedir. Onun düşüncesine göre, Sovyet esaretini görmüş insanların ruhunda hala kölelik, mahkumluk duygusu yaşamaktadır, yeni doğan genç nesil ise bağımsız bir ülkenin vatandaşı olarak büyüyüp eğitildiği için onlar ruhen, manevi yönden özgürler: Oğullar, torunlar korurlar elbet, Dedelerin kazandığı bıı istiklali. Bıı bayrak altında büyüyenlerin Ruhu da kendi gibi özgür olmalı. (20 l , 358) Bahtiyar Vahabzade'nin Türk Dünyasının ve Azerbay­ can'ın farklı tarihi şahsiyetlerine adanan şiirlerinde de ulusal bağımsızlık sorunu ifade edilmektedir. Bu baglamda şairin Atatürk, Hayalperest, Zindanda, Moabit, ME. Resulzade 'nin Hatırasına, Hakka Heykel Dikildi ve diğer şiirleri ilgi çeker. 1 33


Aida Mirzoyl!l'O

Atatürk ( 1 992- 1 998) şiirinde edip Türkiye Cumhuriyeti 'nin kurucusu, İstiklal Savaşı'nın kahramanı Mustafa Kemal Atatürk 'ün şahsiyetini canlandırmaya çalışmış, sade bir ailede büyümüş bu insanın Türk milletinin atası olma makamına yükselmesinin sebeplerini açıklamaya çalışmıştır. Şairin en büyük arzusu kaybedilen toprakların geri alınması, parçalanmış vatanın birleştirilmesi için Azerbaycan'da böyle bir kahraman insanın dünyaya gelmesidir. Türkistan'ın istiklali uğrunda canından geçen Enver Paşa 'nın anısına yazdığı Hayalperest ( 1 999) şiirinde şair, Türk Dünyasının özgürlüğünün Turan birliğine dayandığı fikrini vurgulamıştır. lvf.E. Resıı/zade 'nin Hatırasına şiirinde ise edip, 1 9 1 8 - 1 920 yılları arasında var olan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti 'nin kurucusuna büyük sevgisini ifade etmiştir: Bu toprağın kendisi kadar Bu toprağa sevgiyle doluydun. Bu toprağın yoluna da Sen kendi canını koydun. Borçlu iken vatan sana, halk sana Her şey döndü tersine. Bıı toprakta veremedik Bir mezarlıkyer sana. (20 1 , 1 5) Şair, M.E.Resulzade'nin vatan için canından geçtiği halde mezarının gurbette olmasına çok büyük üzüntü duyar. O, aynı zamanda Sovyet Dönemi 'nde vatanı yabancılara satanlar, memleketi talan edenler için dikilen heykellere bir vatandaş olarak itiraz eder: Riya/arla, boyalarla, Yetmiş yıldır uyumuşuz, Görün, kimlerin yerine 1 34


Azerbaycan 'ın Bağımsıdık Şiirleri

Kimlere heykel dikmişiz. Ancak ana tabiatın Bir ezeli kanunu var, Temelinde aşk olmayan Tunç da olsa hemen yıkılır. (20 1 , l 6) Azerbaycan'ın büyük şairi Hüseyin Cavid'e adanan Hakka Heykel Dikildi ( 1 997) şiirinde Sovyet Siyasi Rejimi Döneminde Azerbaycanlı aydınlann başına getirilen facia ve musibetler tasvir edilmektedir. (201 , 388-389) Molla Nasreddin edebi okulunun kurucusu, büyük hiciv ustası Celil Memmed­ guluzade'ye adanan Mirza Celil ( l 958) şiirinde Bahtiyar Vahabzade edibin biyografisinin vatan tarihiyle, halkın acı ve ıstıraplanyla uyumlu olduğuna dikkat çekmiştir. Bu kudretli düşünürün küçük bir barakadan dünyaya açıldığına şaşkınlığını gizleyemeyen şair özellikle bu durumu belirtmeye çalışmıştır: Kiiçiik bir barakanın önünde baş eğiyorum, Kendi kendime diyorum: Bıı karanlık barakadan Bizim ana vatana ışık diiştii bir zaman. ( l 96, 284) Şairin İkinci Dünya Savaşı 'nda Nazi kampında kahra­ manca hayatını kaybeden ünlü Tatar şair Musa Celil'e yazdığı Zindanda ve Moabit (1 957) şiirleri, aynı zamanda Uçun Nağme/erim ( 1966) manzumesi de özgürlük ruhu ile yoğrulmuş edebi örneklerdendir. Edip, düşman� esir düşen bu kahraman şairin büyük kudret ve irade sahibi olarak bir an bile mücadeleden vazgeçmediğini, ölüm kampında mahpus hayatı yaşarken kalemi ile sevgili halkına, vatanına elinden gelen hizmeti esirgemediğini şiire aktarmıştır:

135


Aidu ıllirzuyel'a

Ey esaret y11msı! Sen bildin mi sinende, l'arandı en m11/ıteşem ö:giirliik nağmeleri?! ( 1 96, 225) Edip, kahraman şairin ölümün gözlerine cesaretle bak­ ması ile halkının özgürlük simgesine dönüştüğüne dikkat çekmiştir. Şairin özgün yazı üslubunun ürünü olan Uçıın Nağmelrrim ( 1 966) manzumesi de özgürlük, hürriyet düşün­ celeri açısından zengindir. Azcrbaycan'ın bağımsızlık kazanmasının ardından Sovyet İmparntorluğu'nun çökmesini kabullenemeyen Rusya'nın Bağımsız Devletler Birliği (BDB) adıyla imparatorluğu yeniden yapılandırma niyeti ülkenin birçok vatansever kalem sahibi gibi Bahtiyar Valıabzade'yi de fazlasıyla ölkelendirmişti. Bu olay üzerine yazmış olduğu l'ı:nileşmiş İlli/i.ık ( 1 99 1 ) şiirinde milleti uyanık olmaya, kurnaz düşmanın tuzağına düşmemeye çağır­ maktadır: Bilelim, "yenileşmiş iıt//iık " nedir? Bıı da başka ııızak, başka hiledir. Nedir yenileşmek? Vakıin, zama11111 Kör gii:iin ii.l'liine taze sürmesi, Giircıı gö:lereyse kiil i//iirmesi. ... !'ine de k11/lıığa secde kılması, O kii/ıne. o çiiriik hoyııııdıırıığım Bir miktar, azıcık gel'şetilmesi. (20 1 , 32) Edibin l 995'tc kaleme aldığı İki Bayrak ve İki Başlı Kartal şiirlerinde Rusya'nın yeni İmparatorluk siyaseti sert bir dille eleştirilmektedir. Şair, büyük uğraşlarla ve kanim pahasına kazanılan ulusal bağımsızlığın korunmasını en önemli koşul­ lardan biri olarak görmektedir. Şiirde eski Sovyetler Birliği'nin dağılmasını hiçbir şekilde kabullenemeyen imparatorluk sevda136


Azerbaycan 'ın Bağım.m;Jık Şiirleri

lılarının Çeçen halkına açtığı acımasız savaşı ulusal haklara saldırı olarak değerlendiren şair, zulüm ve zalimlikle hiçbir milleti tek bayrak altında birleştirmenin mümkün olamayacağı düşüncesini savunur. İstiklal ülküsünün özgün ifade biçimi ile öne çıkan Kendi Kendini Tanımak ( 1 992) şiirinde şair Azerbaycan'ın bağım­ sızlığının dünya devletleri tarafından tanınmasını bir vatandaş olarak alkışlar. Edip, ülkesinin bağımsızlığına kavuşmasını büyük sevinç ve gururla geniş okur kitlesine beyan eder: Bııgiin yiiz beş iilke tanımış bizi Yepyeni yaranmış dev/etimizi. Artık yeryiiziinde kendi yerimi: var, Karşıda ışıklı günlerimiz wır. (20 1 , 39) Lakin bu sevincin içinde şairi endişelendiren bir durum dikkati çekmektedir ki o da dünya devletlerinin bizi tanıdığı halde kendi kendimizi tanımamamızdır. Soruna felseli açıdan yaklaşan şair, her milletin kendi kendini tanımasına özel önem vermektedir. Şiirden çıkan sonuç şu ki millet kendini tanı­ madığı takdirde kendi yaptıklarının farkında olmayacak, bu da ulusal bağımsızlığın değerini anlamakta, algılamakta önemli güçlükler yaşatacaktır: Ama ıınııtma ki başkalarının Bizi tanıması lıeniiz şart değil, Seçelim içimizde eğriden diizii Bakalım ıanıdık mı kendi kendimizi? Önce kendini tammayan zat Kendini dünyaya hiç ıanıtamaz. (20 1 , 39) Dahtiyar Vahabzade'nin Eğer Korıınnıazsa İstiklalimiz ( 1 992) şirinde Azerbaycan'ın bağımsızlığına kavuşmasından l37


.·liı/ıı .l/ir:tıl'l'l"tı sııııra lilkL·nin iç oluşı ııralıileceği

w

dış siyaseti ıuil· ortaya çı k;ıcak problemlerin

gll�· l üklere

d i k kat

�·ekmiştir.

Şi irde

ş;ı i r

ii1.gürlüğll. hağı ms11.lığı lıilyilk bir m u t l u l u k , mi lletin doğal hakkı olarak nitelendirmekte. onun çok fa1.la kurhan verilerek ka1aıııldığını vurgulamaktadır: O:giirliik, .wcıılcı lıııkk1111ılır lırni111. .-11/cılı çok gı!n11csiıı hıı lıcıkkı /ıi:c. lsıiklcıl yolııııılıı kıırhaıılcır ı·crip So11ıııııla ıılcışıık isıc.�imi:ı'. (20 1 , 4 1 )

Şi irin sonuıula u1.un yıllar esaret hayatı y;ışay;ın halkı­ m11.ın )"l'niden siimürge boyundunığuna girebileceğinden end i ­ şelenen şair devleti yiinetenleri uyanık ol maya. d llşnıanın kur­ na1.lıklarına kanmamay;ı çağırır: /Ji:i 111(1/ın'ılı'I" hıı ra/1111/ı.�11111:, ı�:�l'I" korııııııuı:.ı·cı isıiklalimi:! (20 1 , 4 3 )

l lahtiy;ır Vahab1.ade ' n i n /Je11 Tiirk 'iim

( 1 995).

/Jo[!,11111

(İii11ii11 A"ııtlıı ()/.1·1111 ( 1 995) gibi pek çok şiirinde mi lletin ismi

ile ilgili meselelere çii1.llm sunulırnıkt;ıdır. Ş;ıir. eski mihe sahip olan bir halka yeni isim arayanlara scrt hir şekilde i tiraz cder. Üt.etle. K ut.ey t\zerhaycan ' ı n hağımsı1.lık sorunu lkıhti­ yar V;ıhah1.aue '11in faaliyetinde belirgin hir şekilde göze carp­ makt;ıdır. Şairin hirçok eserinde ortaya konulan çeşitli problem­ lerin arkasında da iilcl liklc yurdun üı.glirliik ve h;ığı msı1.l ı k meselesi durmaktadır.

IJS


A:ı•rhuy<"utı '111 811�1111.H:/ık Siirlı•ri

SONUÇ incelemelerden aıılaşıldığı gibi, Bahtiyar Valıalızade'nin şiir sanatında bağımsızl ık dilşiincesi taşıyıcı fonksiyon olmuş. geniş ve kaps;ımlı hir şekilde edebiyata aktarılmış. kendine ilzgil nitelik, ton ve özel liklerle i fade edilmiş. şairi her zaman dilşilndilren prolılemlcnlcn biri olmuştur. llu durum. hir yandan problemin anlam konu tutumunda diğer yandan estetik lıağ­ laıııd;ı gerçekleşmektedir. Şiiyle ki edibin şiir ve manzume­ lerinin önemli hir hlililıııilnde hu dilşilnce asıl konu olarak dikkat çekmektedir. llalıtiyar V;ılıahz;ıde hir şair olarak Samed Vuq;un. Resul Rıza, Sllleyman Rilstem, Osman Sarıvelli, ı\li lü·riın, l lalaş ı\zeroğlu, Nigıir Rclilıeyli, l l llseyin ı\ri r. Memmed ı\raı. l lalil Rıza Ulııtilrk, ı\li Tude. Kahil, Fikret Koca. Rami1. Riivşen. Memmed lsmail ve diğer şairlerin ilyesi olduğu edebi kliltlirel ortıııııda yaşamış ve !\retmiştir. Bağlı olduğu çevrenin sosyal siyasi ve edebi kllltilrcl koşulları onun lıiyogra lisinde, dünya gör!lşlindc faaliyet inin gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Bahtiyar Valıalızade'nin edehi mirasında lıağı msızlık konulu şiirler önemli yerlcnlen birini tutmaktadır. faaliyeti lıoyunca toplumsal siyasi

llllllin

prolılcmlcrin içerisinde

olması onun edebi dilnyasını fazlasıyla etkilemiştir. Edip. Sovyet siyasi rejimin en sert diinl·mlerinde hile istiklal. lılirriyet, bağımsız devletç i l i k gayesi ile yaşamış, hu dlişilnceyi çeşi tli hiçinılcrlc sunmaya çalışmıştır. Şairin evrensel konularda kaleme aldığı eserlerinin önemli hir hiil llmilnde dlllaylı olarak ulusal bağımsızlık sorununun şiire yansıtılmasına çalışı lmıştır. Bahtiyar Valıalızadc 'niıı şiir sanatındıı bağımsızlık illkil­ silniln aktarılımısında ana dili sorunu ile ilgili yıı11lar önemli rol oynaımıktadır. Şair her zaman hu soruna dikkat çekmiş. farklı yazılarında onun çeşitli durumlarını ve hoyut l;ınnı hclirtıneye

tw


Ait/o lllirzuye"u

çalışmıştır. Edibin ana dili sorununa bu kadar önem vermesi rastlantısal değildir. Çünkü onun düşüncesine göre, dil her milletin varlığının başlıca tezahürlerindendir; dilini kaybeden bir toplumun kendi milli etnik varlığını koruyabilmesi imkan­ sızdır. Bahtiyar Valıahzade'nin şiir sanatında kişilik özgürlü­ ğünün insan ve zaman bağlamında açıklanması şairin probleme daha geniş bir zeminde yaklaştığını göstermektedir. O, bir sanatçı olarak ait olduğu milletin özgür yaşaması, dünya halkları içerisinde hak ettiği yere gelmesi, ulusal bilincinin farkına varması, en önemlisi ise her bireyin vatandaş olarak şekillenmesi için pek çok şartın önemli olduğuna dikkat çeker. Bahtiyar Vahabzade ulusal bağımsızlık düşüncelerini yaymak için evrensel konularda yüksek estetik ve düşünce değerine sahip çok sayıda şiir yazmıştır. Sovyet Dönemi'nde evrensel konularda edebi eserler yazmak ideolojik propaganda­ nın asıl içeriği olarak düşünülse de şairin faaliyetinde bunun ideolojik propagandayla bağdaşmayan farklı tezahürlerine rast­ lanılmaktadır. Şöyle ki o, evrensel konulara, başka halkların mücadele tarihine, daha çok ulusal bağımsızlık düşüncelerini yaymak amacıyla başvurmuştur. Bahtiyar Vahabzade'nin ev­ rensel konularda yazdığı şiir ve manzumelerinde bağımsızlık düşüncesi kendine özgü bir tarzda ifade edilmiştir. Bahtiyar Vahabzade'nin şiir sanatında Dağlık Karabağ sorunu, topraklarımıza göz diken Ermeni gaspçılarının işgal siyaseti, kendi vatanında vatansız olan sığınmacıların yurt özlemi gibi konular en önemli yerlerden birini tutmaktadır. Geçen yüzyılın sonlarında Sovyet siyasi rejimin çöküşünün ardından ortaya çıkan bu problemler şairin faaliyetinde yeni bir sayfa açmış, ulusal bağımsızlık düşüncesinin kendine has konu ve tonlarda ifade edilmesini sağlamıştır. Edibin bu konuda kaleme aldığı eserlerinde Ermeni zulmü, sığınmacılık, zorunlu göçmenlik, toprak, yurt özlemi, vb. konularla birlikte özgürlük, 140


Azerbaycan 'ın Batıınm.lık Şiirleri

bağımsız devletçilik meselelerine de değinilmiştir. Şair, Azer­ baycan 'ın özgürlüğü ve bağımsızlığından bahsederken yeri geldikçe Karabağ kaybının doğurduğu sorunlara da dikkat çekmiş, hassas vatandaş gözlemi ile halkı düşündüren, endişe­ lendiren problemleri gözden kaçınnamaya çalışmıştır. 20 Ocak faciası Bahtiyar Yahabzade'nin bağımsızlık şiirlerinde yeni bir merhalenin başlangıcı olarak değerlen­ dirilebilir. Şairin Azerbaycan'ın bağımsızlık mücadelesi yo­ lunda yeni bir sayfa olarak algıladığı bu facia onun faaliyetinin toplumsal siyasi konu bakımından gelişmesini sağlamıştır. Bu olayların ardından kaleme alınan Şehitler manzumesi Azerbay­ can şiir tarihinde şehitlik konusunda yazılan en mükemmel edebi örneklerden biri olarak değerlendirilebilir. Bahtiyar Vahabzade'nin bağımsızlık şiirlerinin önemli bir bölümünü Güney Azerbaycan'la ilgili eserleri oluştunnaktadır. Faaliyetinin ilk dönemlerinden itibaren Güney Azerbaycan sorunu şairi derinden düşündünnüş, bu konuda eşsiz sanat örneklerinin oluşmasını sağlamıştır. Edibin şiir mirasının kronolojik boyutta gözden geçirilmesi onun her zaman bu konuda hassas olduğunu göstennektedir. Şöyle ki o, şiir ve manzumelerinde Güney Azerbaycan konusuna defalarca başvunnuş yüksek edebi değere sahip eserleri ile bu problemin büyümesine, milletin ortak derdine dönüşmesine çalışmıştır. Bahtiyar Yahabzade'nin Azerbaycan'ın parçalanması sorununu anlatan Gülistan ( 1 959) manzumesi Sovyet siyasi rejimin en sert döneminde kaleme alınmış şiir örneklerinden biri olarak dikkat çekmektedir. Eserde şair kusursuz bir şekilde Azer­ baycan'ın parçalanması ve sömürge tarihine edebi bir gezi düzenlemiş, imparatorluğun eliyle halkın sürüklendiği bu facianın acı, üzücü manzarasını oluştunnuştur. O dönem için çok büyük cesaret olan bu adım sadece edebiyat çevresinde değil, sosyal siyasi arenada da büyük yankı uyandırmıştır. Edip 141


A ida Mirzayera

aynı zamanda Marziye ve İstiklal manzumeleri ile Azerbay­ can 'ın parçalanması tarihini canlandınnaya çalışmıştır. Bahtiyar Vahabzade'nin faaliyetinde bağımsızlık düşün­ cesinin yansımasında onun başvurduğu konuların, ortaya koy­ duğu problemlerin etkisi ve önemi başlıca faktörlerden biridir. Bu anlamda şairin şiir ve manzumeleri konu yeniliği, çeşitliliği ve ortaya anığı problemleri ile dikkat çekmektedir. Edibin eserlerinde klasik söz sanatının zengin hazinesinden yararlanma eğilimleri, gelenekleri yaşatma ve geliştinne çabaları öne çık­ maktadır. Bahtiyar Vahabzade'nin bağımsızlık şiirlerinde çağdaşlık ruhu belirgin bir biçimde ifade edilmektedir. O, zamanın nabzını, ruhunu yakalamaya çalışmış, toplumu endişelendiren sorunlara dikkat etmiş ve bu zeminde eserlerinin güncelliğini, çağdaş ideolojisini sağlayabilmiştir. Bahtiyar Vahabzade'nin bağımsızlık konusunda yazdığı şiirler kendine özgü biçim, dil ve üslup özelliği, özgün, ben­ zersiz ifade tarzı ile ayırt edilmektedir. Ayrıca şunu da belirt­ mekte yarar var ki şairin bağımsızlık konusunda yazılan eser­ lerinde konunun özgünlüğüne düşünce yeniliği eşlik ettiğinden edebi güncellik arz etmektedir. Tabii ki bu araştırmada Bahtiyar Vahabzade'nin faaliye­ tinde bağımsızlık düşüncesini bütün yönleriyle araştınnak mümkün değildir. Bu yüzden de monografide en önemli mese­ lelerle yetinmek uygun bulunmuştur. Gelecekteki araştınna­ larda problem daha kapsamlı olarak inceleneceğinden, bu monografinin ayrı ayrı bölüm ve seçeneklerinde ortaya atılan problemlerin bağımsız olarak tahlil edileceğinden kuşkumuz yoktur. Bu anlamda okurların tartışmasına sunulan monografi gelecekte Bahtiyar Vahabzade'nin faaliyetinin ayrı ayrı prob­ lemler üzerine öğrenilmesine adanacak araştırmalar için bir nevi zemin hazırlamıştır. . 142


Azerbaycan 'ın Baiımsız/ık Şiirleri

KAYNAKÇA Azerbaycan Türkçesinde

1 . Abasov Abdulla. Hayat va badii haqiq;ıt. Bakı: Nurlan, 2005, 406 s. 2. Abbasov İlham. 3badiyaşar şair Baxtiyar Vahabzada. «Palitra» q;ız., 2009, 3 apre! , N2 34 ( 1 322) 3. Abdulla Abbas. Ernı;mi m;ıs;ıl;ısi v;ı ya oğru ela bağırır, doğrunun bağrı yarılır. Bakı: Yurd, 2003, 5 1 s. 4. Abdullayev C;ılal. Lirika v;ı zaman. Bakı: Yazıçı, 1 982, 178 s. 5.Abdullazad;ı Arif. Şairl;ır v;ı yollar. Bakı: Elm, 1 984, 224 s. 6.Ağayev 3kb;ır. asrin t;ır;ınnümü, Bakı: Yazıçı, 1 980, 23 1 s. 7 .Ağayev 3kb;ır. Poeziyanın q;ıl;ıb;ısi. <<Bakm qaz., 1 984, 7 noyabr 8.Axundlu Yavuz. İstiqlal şairl;ıri. Bakı: Elm, 1 998, 1 26 s. 9.Axundlu Yavuz. 3d;ıbi yaddaşdan s;ıhifal;ır. Bakı: Adiloğlu, 2002, 1 73 s. 1 0. Alışanlı Şirindi!. Sözün estetik yaddaşı. Bakı: Elm, 1 994, 228 s. 1 1 . Alışanlı Şirindi!. 3d;ıbi-b;ıdii düşünc;ınin s;ırh;ıdl;ıri. Bakı: Sabah, 201 O, 360 s. 12. Allahverdiyev Vaqif. Müasir Az;ırbaycan poeziyasının inkişaf probleml;ıri: Filol.elm.nam. ...dis. Bakı: 2000, 1 39 s. 1 3. Aristotel. Poetika, Bakı: Az;ırn;ışr, 1 974, 1 92 s. 14. Asif Ata. İyirnıi yanvar, «Harbi and» qaz., 1 6-3 1 yanvar 2003, N2 02 (6) 1 5.Aytmatov Çingiz. Zamanla h;ımahang. «Kommunist» qaz., 1 984, 1 9 noyabr 143


Aida Mirza.reva

1 6.Az;ırbaycan ;ıd;ıbiyyatının tarixi poetikası (m;ıqal;ıl;ır toplusu). il kitab. Bakı: Elm, 2006, 496 s. 1 7.Az::ırbaycan ;ıd;ıbiyyatı tarixi. 6 cildd;ı, 1 c., Bakı: Elm, 2004, 1 957, 760 s. 1 8.Az::ırbaycanın B;ıxtiyarı. B::ıxtiyar Vahabzad::ınin h::ıyatı, yaradıcılığı v;ı ictimai faaliyy;ıti haqqında m;ıqal;ıl;ır toplusu. Bakı: Az::ırbaycan , 1995, 400 s. 1 9.Az;ıroğlu Balaş. Qardaşım B::ıxtiyar. «ad;ıbiyyat v;ı inc;ıs;ın::ıt» q;ız., 1 985, 23 avqust 20. Bayramoğlu Alxan. Erm;ınil;ırin az;ırbaycanlılara qarşı tör::ıtdikl::ıri soyqırım ;ım;ıll;ıri b;ıdii ;ıd;ıbiyyatda. //Ulduz, 200 1 , N� 1 O, s. 78-82 2 1 . Belinski V.Q. Seçilmiş m;ıqal;ıl;ıri. Bakı: G::ınclik, 1 979, 228 s. 22. B::ıxtiyar dünyası. T::ırtib ed;ıni Az;ır Bağırov. Bakı: T::ıhsil, 2005, 1 28 s. 23. Binn;ıtova Almas. Demokratiya v;ı milli müst;ıqillik uğrunda mübariz::ınin Az::ırbaycan poeziyasında ;ıksi. Fi­ lol.elm.nam . . . . dis. Bakı: 1 995, 1 59 s. 24. Birinci Beyn;ılxalq B::ıxtiyar Vahabzad;ı Simpoziumu­ nun materialları. Bakı: Qafqaz Universiteti , 2012, 545 s. 25. Cabbarlı N::ırgiz. Yeni n;ısil poeziyası. //Az::ırbaycan, 2004, N2 8, s. 148- 1 68 26. C::ıfar M::ımm;ıd. Şairin s;ısi-xalqın s;ısi, «ad;ıbiyyat v;ı inc;ıs;ın;ıt» q;ız., 1 984, 1 6 noyabr 27. C;ıfarov Nizami. B;ıxtiyar Vahabzad;ı. Bakı: Az;ır­ baycan, 1 996, 96 s. 28. Cilovdağlı Abbas, Ş::ıhla Abbas qızı. Türk yurdu Qarabağ - yüz il müharib;ı, Bakı: N::ırgiz, 2000, 440 s. 29. D;ımirli Mail. Dünyanın B;ıxıiyarı. Bakı: Araz, 2003, 164 s.

144


A<trbaycan 'ın Bağımsı;)ık Şiirleri

30. D;ımirli Mail. B.Vahabzad;ı yaradıcılığında ş;ıxsiyy;ıt problemi. «ad;ıbiyyat q;ızeli», 20 1 1 , 1 1 fevral, N2 5 (3756) 3 1 . Elçin. T;ınqid v;ı ;ıd;ıbiyyatımızın probleml;ıri. Bakı: Yazıçı, 1 9 8 1 , 360 s. 32. Elçin. ad;ıbiyyatımızın yaradıcılıq probleml;ıri. Bakı: T;ıhsil, 1 999, 564 s. 33. Eloğlu S;ıbah;ıddin. Ş;ıhidl;ırin faryadı. «Az;ırbaycan», 1 997, N2 5-6, s. 1 69- 1 78 34. abülh;ıs;ınli Tofiq. İstiqlal işığında. Bakı: Ş irvann;ışr, 1 998, 1 1 8 s. 35. abülh;ıs;ınli Tofıq. V;ıt;ındaş yanğısı. Bakı: G;ınclik, 1 998, 1 76 s. 36. abdülh;ıs;ınli Tofıq. Müasir Az;ırbaycan poeziyası: mövzu, janr v;ı üslub probleml;ıri ( 1 99 1 -2005). Bakı: Elm, 2008, 268 s. 37. ad;ıbiyyatşünaslıq. Ensiklopedik lüğ;ıt. T;ırtib ed;ıni aziz Mir;ıhm;ıdov. Bakı:«:Az;ırbaycan Ensiklopediyasm N;ışriyyat-Poliqrafıya Biri iyi, 1 998, 240 s. 38. afandiyev Asif. İnam v;ı şübh;ı. Bakı:Yazıçı, 1 988, 1 72 s. 39. afandiyev İlyas. Şairin lirikası. «ad;ıbiyyat v;ı inc;ıs;ın;ıt>ı q;ız., 1 984, 16 noyabr 40. afandiyeva Türkan. Az;ırbaycan dilinin !eksik üslubiyyatı. Bakı: Elm , 1 980, 25 1 s. 4 1 . ahm;ıdov Teymur. XX ;ısr Az;ırbaycan yazıçılan. Bakı: «Nurlar» N;ışriyyat-Poliqrafıya M;ırk;ızi, 2004, 984 s. 42. akb;ırzad;ı Şahmar. «S;ın B;ıxtiyar oldun o zamandan ki ... », <<.Az;ırbaycan g;ıncl;ıri» q;ız., 1 984, 1 noyabr 43. aiiqızı Almaz. Güney Az;ırbaycan ;ıd;ıbiyyatı: m;ırh;ı­ l;ıl;ır, t;ımayüll;ır, etüdl;ır, Bakı: Bakı Universiteti, 1998, 321 s. 145


Aida .\/ir:ayeı•a

44. aliye\ R;ıhiın. Poeziyanın t;ıbiiliyi. Bakı: Yazıçı. 1 982 . 96 s. 45. aJiyeıa Gülş;ın. Çağdaş poeziya v;ı klassik irs. Bakı: Az;ırıı;ışr. 2000, 1 72 s. 46. 3li) eıa Gülş;ın. Çağdaş Az;ırbaycan poeziyasında Füzuli ;ın;ın;ıl;ıri. Filo!. elm. nam . . . . dis. Bakı: :woo, 1 63 s. 47. aJiye\ a İ frat. B;ıxtiyar Valıabzad;ınin lirikası. Bakı: Yazıçı. 1 983. 1 80 s. 48. 31iyern İ frat. Şair. insan v;ı zaman. S.M.Kirov adına ADt.:-nun «Elnıi ;ıs;ırl;ıri», Dil v;ı ;ıd;ıbiyyat seriyası. l 9E N� 6. s. 74-80 49. 31iyeıa İ frat. M;ınalı ömür. //Az;ırbaycan, 1 975. N� 1 0, s.49-50 50. aliyna Jal;ı. Çağdaş türk poeziyası. Bakı: Elm, 2002. 21 o s. 5 1 . alizad;ı M. asrl;ırin arxasından eşidil:ın «F:ıryad». «Bakm qn .. 1 984, 23 apre! 52. amiroı· Sabir. C:ınubi Az;ırbaycan milli-demokratik :ıd:ıbiyyatı . Bakı: Elm. 2000. 257 s. 53.aııırahoğlu Arif. Dün;ınimin sözl;ıri. Bakı: Elm, 2006, 4 1 2 s. 54. anı ;ıroğlu Hinıalay. Az;ırbaycan ;ıd;ıbiyyatının yaradıcı­ lıq problenıl;ıri. Bakı: Elnı. 2004, 773 s. 55. F;ızli G;ıray. B;ıxıiyar Vahabzad:ı: şairin siyasi portreli. «Yeni likir» q;ız., 1 990. 28 noyabr. N� 27 ( 364) 56. Göyiişov R. Qarabağın keçnıişin:ı s:ıyalı:ıt. Bakı: Az;ırn;ışr. 1 993. 240 s. 57. Göz:ıloı Nadir. Qarabağ d;ırdi. Bakı: S;ıda. 1 997, 2 1 2 s. 58. Giindoğdu Bayram. B;ıxtiyar Vahabzad;ınin publisis­ tikası. Filo!. dııı. nanı. . . . dis. Bakı: 2 0 1 0. 27 s. 59. Hacıyev Abbas. 3d:ıbiy) aışiinaslığın :ısasları. Bakı: Zaman. 1 999. 4 1 7 s. 1�6


Azerhaycan 'ın Bağııımz}ık Şiirleri

60.Hacıyev Tofıq. Düşünc;ıli, istedadlı dil. //Ulduz, 1 983. N2 7, s. 45-52 6 1 .Hacıyeva Maarifo. Dirilik bulağı (B.Yahabzad;ı yaradıcılığında folklor nümun;ıl;ıri), //Ulduz. 1 982, N� 2. s.53-54 62.Hacıyeva Maarifo. ad;ıbi mülahiz;ıl;ır. Bakı: Az;ırn;ışr. 2007, 240 s. 63.Hey;ıt Cavad. Kamillik zirv;ısi. Bakı: Az;ırn;ışr. 2009. 376 s. 64.lfabibb;ıyli İ sa. Himn v;ı marş. «Ambaycan ;ıd;ıbiyyatının tarixi poelikasrn, il kitab. Bakı: Elnı, 2006. s. 4 1 7- 422 65.H;ıbibb;ıyli İsa. ad;ıbi-tarixi yaddaş v;ı müasirlik. Bakı: Nurlan, 2007. 696 s. 66.H;ıs;ınov H;ıs;ın. Az;ırbaycanın B;ıxtiyarı . yaxud «Gülüstan»dan «Ş;ıhidl;ırn;ı ged;ın yol. Bakı:Aposırof. 2009, 48 s. 67.Hnioğlu Qorxınaz. Poetik fonnaların tJkamülünd;ı fordi üslub, «Az;ırbaycan ;ıd;ıbiyyatının tarixi pocıikası». i l kitab. Bakı:Elm, 2006, s . 7 1 - 1 04 68.Hüseyn Mehdi. O;ıy;ırli ;ıs;ır. «ad;ıbiyyat \·;ı inc;ıs;ın;ıt» q;ız., 1 965, 30 yan var 69.Hüseynoğlu Tofıq. Söz - ıarixin yuvası. Bakı: Az;ırn;ışr. 2000, 1 66 s. 70.Hüscynov Şirrn;ımnı;ıd. M illi haqq v;ı ;ıdal;ıt axtarışında. Adiloğlu, 2004, 420 s. 7 1 .X;ılilov Qulu. H;ıyatdan g;ıl;ın s;ısl;ır. Bakı:G;ınclik. 1 984, 352 s. 72.X;ılilov P;ınah. Ömrün payızında. // Az;ırbaycan. 1 983. N� 7, s. 1 85- 1 87 73.Xnri N;ıbi. Poeziyamız bir ünınıandırsa ... «ad;ıbiyyat \ ;ı inc;ıs;ın;ıt» q;ız., 1 985, 2 3 a\·qust 147


Aida .llirzayeı•a

74.İbrahimov Mim. Uca fıkirlJr, coşqun ehtiraslar poeziyası. «adJbiyyat vJ incJsJnJt» qJz., 1 984, 1 6 noyabr 75.İsmayıl MJmmJd. Yalana nifr;ıt, h;ıqiq;ıt;ı m;ıh;ıbb;ıtJ;ı. «ad;ıbinaı v;ı incJs;ın;ıt» q;ız., 1 985, 23 avqusı 76.İsmayılov M;ımm;ıd. Müasir Az;ırbaycan poeziyasında aşıq şeiri ;ın;ın;ıl;ıri. Filol.elm. nam . ... dis. Bakı: 1 997, 1 82 s. 77.XX ;ısr Az;ırbaycan ;ıd;ıbinaıı m;ıs;ıl;ıl;ıri (m;ıqal;ıl;ır toplusu). 1 kitab. Bakı: Elm, 2006, 428 s. 78.Kazımov Q;ızJnfor. SJnJt düşüncJIJri. Bakı: AzJrbaycan DövlJt Kitab Palatası, 1 997, 576 s. 79.KöçJrli Tofıq. Qarabağ: yalan v;ı hJqiq;ıtl;ır. Bakı, «İrşad» m;ırkJzi, 1 998. 80.Qabil. Güll;ıbaran eyl;ıdil;ır. Bakı:G;ınclik, 1 994, 1 00 s. 8 1 .Qara yan var. Bakı. Az;ırbaycan Dövl;ıt NJşriyyatı. 1 990, 3:!0 s. 8:!.Qarayev Yaşar. S;ıhnomiz v;ı müasirl;ırimiz. Bakı: Az;ırbaycan Dövl;ıt N;ışriyyatı, 1 972, 2 1 O s. 83.Qarayev Yaşar. Poeziya v;ı n;ısr. Bakı:Yazıçı, 1 979, 1 98 s. 84.Qarayev Yaşar. Meyar ş;ıxsiyy;ıtdir. Bakı: Yazıçı, 1 988, 456 s. 85.Qarayev Yaşar. Tarix: yaxından v;ı uzaqdan. Bakı:Sabah, 1 996, 7 1 2 s. 86.Qarayev Yaşar. Ambaycan Jd;ıbiyyatı tarixi (XİX v;ı XX-yüzill;ır). Bakı: Elm, 2002 87.Qarayev Yaşar. Salmanov Şamil. Poeziyanın kamilliyi. Bakı: Yazıçı, 1 985, 1 93 s. 88.Qasımov Himalay. B;ıdiiliyin meyarı. Bakı:APİ , 1 990, 88 s. 89.Q;ıhr;ımanlı Nazif. M;ılum v;ı nam;ılum üslub //Ulduz, 1 997, N�l , s. 9 1 -93 148


Azerbaycan 'ın Bağımsızlık Şiirleri

90.Quliyev Kamil. Lirika, müasirlik v;ı qahraman. Bakı.Yazıçı, 1 983, 1 97 s. 9 1 .Quliyev Tofiq. 8dabiyatda realizm va modemizm problemlari. Bakı:Nağıl evi, 2006, 1 30 s. 92.Quliyev V ilayat. Azarbaycanda ermanı zülmü. Bakı:Ozan, 1 990. 93.Mahmudov Y., Şükürov K. Qarabağ: real tarix, fakılar, s;ınadlar. Bakı: Tahsil, 2005, 380 s. 94.Mansurzada Ağaddin. Düşündüran poeziya «Awbaycan müallimi» qaz., 1 982, 6 avqust 95.Mansurzada Ağaddin. Özü da, sözü da qocalmayan şair. «Azarbaycan müallimi» qneti, 1 985, 1 6 avqust 96.Mehr;ıliyev Elçin. Mühariba va adabiyyat (90-cı illarin Azarbaycan adabiyyatı asasında). Filo!. elm. nam . . . . dis. avtoref. Bakı: 200 1 , 3 7 s. 97.Mehrnliyev Elçin. Mühariba poeziyada.Awbaycan, 1 999, N2 1 0, s. 1 76-- 1 83 98.Mehraliyev Elçin. Mühariba va adabiyyat. Bakı: Azamaşr, 2000, 228 s. 99.Mammadli Mürşüd. Ustad. «Yeni müsavat» q;ız., 200 1 , 2 3 avqust 1 00.Mammadli Mürşüd. füxtiyar Vahabzada - istiqlal şairi. ilAzarbaycan, 2004, N2 9, s. 1 72 - 1 80 1 O 1 . Mammadov M. Poeziya yeni tafakkür işığında. Bakı:Yazıçı, 1 990, 176 s. 1 02.MJmmadova Fatimat. Baxtiyar Vahabzada poeziyasının dil va üslub xüsusiyyatlJri. Bakı: UniPrint, 201 1 , 1 36 s. 1 03. Musayeva İrada. İmdad haraylı bir sas. ilAzarbaycan, 2005, N2 l , s. 1 87-1 89 1 04. Mustafa Nizamaddin. Poeziya: dünanimiz, bu günü­ müz. «Azarbaycanı>, 1 992, N2 9-1 O. 149


Aida .llir;ayl'l'a

1 05.Müasir Az;ırbaycan ;ıd;ıbiyyatı: İ ki cildd;ı, 1-11 cildl;ır. Bakı: Bakı Unimsiteti. 2007 . 504; 560 s. 1 06.Müt;ılliboı Tofiq. B;ıxıiyarlıq.«Az;ırbaycan g;ıncl;ıri» q;ız .. 1 985 . 1 5 aıqust 1 07.Nağıyeıa N;ırmin. M;ın insan övladı, torpaq oğluyam. Bakı: Az;ırbaycan. 1 995, 88 s. 1 08.\;ıbiyev B;ıkir. Kamalın t;ını;ın;ısi. Bakı:Yazıçı, 1 98 1 , 397 s. 1 09.N;ıbiyev B;ıkir. Söz ür;ıkd;ın g;ıl;ınd;ı. Bakı: Az;ırn;ışr. 1 984. 284 s. 1 1 O.\;ıbiyeı B;ıkir. Zirv;ıy;ı ged;ın yolda. «Kommunist» q:ız. . 1 985. 16 aıqust 1 1 1 .N;ıbiye\ B;ıkir. Ç;ııin yollarda. Bakı: Elm, 2000, 780 s. 1 1 2.N;ıbiyeı B;ıkir. İ stiqlal şairi. Bakı: Elrn, 200 1 , 348 s. 1 1 3 .N;ıc;ıfo\·a M;ırziyy;ı. Qarabağ ITT Ö \ ZUSU b;ıdii publisisıikada . Filo!. elm.naııı . . . . dis. avtorel'. Bakı: 2002, 24 s. 1 1 4.N;ıc;ıfoı·a M;ırziyy ;ı. Qarabağ rnövzusu b;ıdii publisistikada. Bakı:Nafta-press. 2000, 1 06 s. 1 1 5 .N;ıc;ıfova M;ırziyy;ı. Ş;ılıid ;ıd;ıbiyyatı janrını zaman yaratdı. «Elıııi axtarışlarn, 1 c .. Bakı: Elm. 2000, s. 23-26 1 1 6.N;ıc;ıfova M;ırziyp. B. Vahabzad;ı publisistikasında Qarabağ problemi. «T;ıdqiql;ır», 1 c., Bakı: Elnı, 2002. s. 209-2 1 4 1 1 7.N;ısibova Hicran. Müasir Az;ırbaycan lirikasında insan kons�psiyası. Filo!. elııı. nam . . . . dis. Bakı: 1 998, 1 56 s. 1 1 8 . Parçalanıııış ıııil l;ıtin harayı (H;ısr;ıt şeirl;ıri v;ı bayatıları). Bakı: Nurlar, 2007, 656 s. 1 1 9.Ralıinı M;ıııım;ıd. B;ıxtiyar Vahabzad;ınin şeirl;ıri. // İ nqilab ı;ı ııı;ıd;ıniyy;ıt . 1 952 . N2 7. s. 1 62- 1 69 1 20. Rüst;ırn Süleyman. Az;ırbaycanın xalq şairi. «Bakm qn .. 1 985, 1 5 aı qust 1 21 .Rüst;ırnoı·a A .. N;ıbiyev B .. Qarayev Y. Az;ırbaycan ;ıd;ıbiyyatı. Bakı: Elrn . 2003. 376 s. 1 50


Azerbaycan 'ın Bağınmz/ık Şiirleri

1 22.Rza XJ!il. VJtJndaşlıq vJ müasirlik. «adJbiyyat vJ incJsJnJt» qJz., 1 975, 1 9 apre! 1 23.Rza RJsul. BJxtiyarlıq. «adJbiyyat vJ incJsJnJt» qJz., 1 975, 23 avqust 1 24.Rza RJsul. Seçilmiş JSJr!Jri: 5 cildda, V c., Bakı:Ö ndJr, 2005, 264 s. 1 25.Salmanov Şamil. AzJrbaycan sovet şeirinin JnJnJ VJ novatorluq problemi.Bakı: Elm, 1 980. 1 84 s. 1 26.Salmanov Şamil. Müasirlik mövqeyindJn. Bakı: Yazıçı, 1 982, 204 s. 1 27.Salmanov Şamil. BJxtiyar VahabzadJnin lirikası. AzJrb. EA «adJbiyyat, dil, incJsJnJt» seriyası. 1 986. ]'fa l , s. 1 6-20 128.Salmanov Şamil. İnsaniliyın qJ!JbJsi. «ad�biyyaı ı J incJsJnJt» qJz., 1 989, 2 4 fevral 1 29.Salmanov Şamil. Bilsin ana torpaq ... (MüharibJ q müasir fikir). //AzJrbaycan, 1 995, .l'fo 1-3 1 30.Seyidov Yusif. Ömrün kamala yetişJn çağı . «Kommunist» qJz .. 1 983, 22 yanvar 1 3 1 .Seyidov Yusif. Sözün qüdrJti. Bakı: Yazıçı. 1 983 1 32.Seyidov Yusif. Şairin fikir dünyası. Bakı: Bilik, 1 985 1 33.Sultanlı Vaqif. Azadlığın üfüq!Jri. Bakı: Ş irvannJşr, 1 997, 208 s. 1 34.Sultanlı Vaqif. AzJrbaycan mühacirJt JdJbiyyaıı. Bakı: Ş irvannJşr, 1 998, 1 60 s. 1 3 5.Ş�hriyar MJhJmmJdhüseyn. Yalan dünya. Bakı: AzJrbaycan Ensiklopediyası, 1 993, 496 s. 1 36.Telmanqızı Asifa. BJxtiyar VahabzadJnin yaradıcılığı. Bakı:Turan evi. 20 1 O, 1 52 s. 1 37 .Teymurqızı RJfiqJ. BJdii dilin özJlliyi ı J gözJlliyi.Bakı:Ozan,2000, 1 80 s. 1 38.Türk dünyasının BJxtiyarı. 1 hissJ. Bakı: «TJfakkür NPM», 2002, 364 s. 151


Aidu .\lir:uyeı•a

1 39.Türk jumalı Az:ırbaycan şairi haqqında. «ad:ıbinaı v;ı inc:ıs:ın:ıt» q:ız .. 1 979 . 1 7 arqust 1 40.l.:Jusel Rahid. Ayağından daş asılmış h:ıqiq:ıtl:ır.«ad:ı­ biyyat ı ;ı inc;ıs;ın:ıt» q:ız.. 1 99 1 , 24 may 1 4 1 .Lluıürk X:ılil Rza. ad:ıbi t:ınqid. Bakı: Müt:ırcim, 2003 . 876 s. 1 42.Vahabzad;ı B:ıxtiyar. 1-.fanim dostlarım. Bakı: Az:ırn:ışr, 1 949 . 65 s. 1 43 .Vahabzad:ı B:ıxtiyar. Bahar. Bakı: Uşaqg:ıncn;ışr. 1 950, 49 s. 1 44.Vahabzad:ı B:ıxıiyar. ad:ıbi heyk;ıl. Bakı: Az:ırn;ışr. 1 95 1 . 60 s. 1 45 .Vahabzad;ı B;ıxtiyar. Dostluq n;ığm;ısi. Bakı: Uşaqg;ıncn;ışr. 1 953 . 63 s. 1 46.Vahabzad;ı B:ıxtiyar. Çinar.Bakı: Uşaqg:ıncn;ışr, 1 956. 62 s. 1 47.Vahabzad;ı B:ıxtiyar. Sad;ı adamlar. Bakı: Az;ım;ışr, 1 956. 1 24 s. 1 48. Vahabzad;ı B;ıxtiyar. Ş:ıbi-hicran. Bakı: Uşaqg:ıncn:ışr, 1 959. 89 s. 1 49.Vahabzad;ı B:ıxtiyar. Seçilmiş :ıs:ırl:ıri. Bakı: Az;ırn:ışr. 1 96 1 . 273 s. 1 50.Vahabzad;ı B:ıxtiyar. Etiraf, Ş;ıbi-hicran. Bakı: Uşaqg:ıncn:ışr. 1 962, 1 87 s. 1 5 1 . Vahabzad;ı R:ıxtiyar. İ nsan v;ı zaman.Bakı: Uşaq­ vncn:ışr. 1 964 . 228 s. 1 52.Vahabzad;ı B:ıxtiyar. Bir ür:ıkd;ı dörd fasil. Bakı: Az;ırn:ışr. 1 966 . 236 s. 1 53. Vahabzad;ı B:ıxtiyar. Seçilmiş :ıs:ırl;ıri. Bakı: G;mclik. 1 967, 4 1 1 s. 1 54.Vahabzad:ı B:ıxtiyar. S:ım:ıd Vurğun. Bakı: Az;ırn:ışr, 1 968. 346 s. ı 52


Azerbaycan 'ın Bağımsıı;lık Şiirleri

1 55.VahabzadJ BJxtiyar. KöklJr-budaqlar. Bakı: GJnclik. 1 968, 346 s. 1 56.VahabzadJ BJxtiyar. DJniz-sahil. Bakı: G;mclik. 1 969, 1 42 s. 1 57.VahabzadJ BJxtiyar. Dörd yüz on altı. Bakı: GJnclik. 1 970, 1 33 s. 1 58.VahabzadJ füxtiyar. Bir baharın qaranquşu. Bakı: GJnclik, 1 97 1 , 1 68 s. 1 59.VahabzadJ BJxtiyar. Dan yeri. Bakı: GJnclik. 1 973. 260 s. 1 60.VahabzadJ BJxtiyar. Seçilmiş JSJrlJri (2 cilddJ). 1 cild. Bakı: AzJmJşr, 1 974, 283 s. 1 6 1 .VahabzadJ BJxtiyar. Seçilmiş JSJrlJri (2 cilddJ). il cild. Bakı: AzJmJşr, 1 975, 250 s. 1 62.VahabzadJ BJxtiyar. SJn�lkar vJ zaman. Bakı: GJnclik, 1 976. 299 s. 163.VahabzadJ BJxtiyar. Açıq söhbJt. Bakı: GJnclik. 1 977. 1 73 s. 1 64.VahabzadJ BJxtiyar. SadJlikdJ böyüklük. Bakı: Yazıçı. 1 978, 338 s. 1 65 .VahabzadJ BJxtiyar. Açılan SJhJrlm salam. Bakı: Yazıçı, 1 979, 230 s. 1 66.VahabzadJ BJxtiyar. Payız düşüncJIJri. Bakı: Yazıçı. 1 9 8 1 , 365 s. 1 67.VahabzadJ BJxtiyar. Muğam. Bakı: Yazıçı. 1 982. 1 32 s. 1 68.VahabzadJ BJxtiyar. VJtJn ocağının istisi. Bakı: GJnclik, 1 982, 1 84 s. 1 69.VahabzadJ BJxtiyar. Seçilmiş JSJrlJri (2 cilddJ). 1 cild. Bakı: Yazıçı, 1 983, 425 s. 1 70.VahabzadJ BJxtiyar. Seçilmiş JsJrlJrİ (2 ci lddJ). il cild. Bakı: Yazıçı, 1 984, 448 s. 1 53


Aida .lfirzaye<•a

1 7 1 .Valıabzad;ı B;ıxtiyar. Özüml;ı söhb;ıt. Bakı: Az;ım;ışr. 1 985 . 264 s. 1 72.Vahabzad;ı B;ıxtiyar. O;ırin qatlara işıq. Bakı: Yazıçı . 1 986. 3 1 8 s. 1 73.Vahabzad;ı B;ıxtiyar. Axı. dünya fırlanır. Bakı: Yazıçı, 1 987. 204 s. 1 74.Vahabzad;ı BJxtiyar. G;ılin açıq danışaq. Bakı: Arnn;ışr. 1 988. 2 1 4 s. 1 75.Vahabzad;ı B;ıxtiyar. Lirika. Bakı: Az;ırn;ışr, 1 990, 2 1 4 s. 1 76.Vahabzad;ı B;ıxtiyar. Ş;ıhidi;ır. Bakı: Elm, 1 990. 1 77.Vahabzad;ı B;ıxtiyar. Ş;ınb;ı gec;ısin;ı ged;ın yol. Bakı: Az;ırn;ışr, 1 99 1 1 78.Vahabzad;ı B;ıxtiyar. Nağıl-h;ıyaı. Bakı:Yazıçı, 1 99 1 . 240 s. 1 79. Vahabzad;ı BJxtiyar. Ümid;ı heyk;ıl qoyun. Bakı:Yazıçı, 1 993. 1 24 s. 1 80. Vahabzad;ı B;ıxtiyar. Yeni şcirl;ır. Bakı:Yazıçı. 1 993. 1 8 1 . Vahabzad;ı B;ıxtiyar. V;ıt;ındaş. Bakı:G;ınclik, 1 994. 1 82. Vahabzad;ı B;ıxtiyar (Foto-kitab). Bakı:Az;ırbaycan. 1 995. 1 28 s. 1 83. Vahabzad;ı B;ıxtiyar.Yanan da m;ın, yaman da m;ın. Bakı:Göytürk. 1 995. 286 s. 1 84. Vahabzad;ı B;ıxtiyar. Körpü çaydan uzaq düşüb. Bakı :Az;ırbaycan. 1 996 1 85.VahabzadJ B;ıxtiyar (Biblioqratik göst;ırici).T;ırtib ed;ıni. İ fraı <Jliye\'a.Bakı:Maaril: 1 997, 200 s. 1 86. Vahabzad;ı B;ıxıiyar. Bir ömür yuxu. Bakı:Az;ırbaycan, 1 998, 1 92 s. 1 87.Vahabzad;ı B;ıxtiyar. L;ıyaqJt. Bakı:Az;ırbaycan. 1 998 1 88. Vahabzad;ı B;ıxtiyar. İ stiqlal. Bakı:G;ınclik. 1 999, 496 s. 1 54


Azerbaycan 'ın Buğım.<ız/ık Şiirleri

·

1 89.Vahabzadd Bdxtiyar. Ağıl başqa, ürdk başqa. Bakı: Awbaycan, 2000, 288 s. 1 90.Vahabzadd Bdxtiyar. Clddbi düşüncdldr. Bakı:Tdlısil, 2000, 2 1 6 s. 1 9 1 .Vahabzadd Bdxtiyar. Ağ atlı oğlan. Bakı:Tdhsil . 2002 1 92.Vahabzadd Bdxtiyar. Sandıqdan sJs!Jr. Bakı:TJfJkkür. 2002 1 93. VahabzadJ BJxtiyar. ClsJr!Jri: Altı cilddJ. l-Vl cildl;ır. Bakı:Awbaycan, 200 1 -2002 1 94.VahabzadJ BJxtiyar. Seçilmiş dSJrlJri: İki cilddJ . l c . . Bakı: ÖndJr, 2004, 328 s. 1 95.Vahabzadd Bdxtiyar. ClsJrlJri: 1 2 cilddJ. l-Xll cildbr. Bakı:Awbaycan, 2007 1 96.VahabzadJ Bdxtiyar. ClsJr!Jri: On iki cilddJ . 1 c .. Bakı:Elm, 2008, 6 1 2 s. 1 97.VahabzadJ BJxtiyar. ClsdrlJri: On iki cilddJ. ll c .. Bakı:Elm, 2008, 6 1 6 s. 1 98.Vahabzadd Bdxtiyar. ClsdrlJri: On iki cilddJ. l l l c .. Bakı:Elm, 2008, 577 s. 1 99.VahabzadJ BJxtiyar. ClsJr!Jri: On iki cilddJ. iV c . . Bakı:Elm,2008,662 s. 200.VahabzadJ BJxtiyar. ClsJrlJri: On iki cilddJ,V c .. Bakı:Elm . 2008, 584 s. 20 1 .VahabzadJ BJxtiyar. Clsdrldri : On iki cilddJ,Vl c .. Bakı:Elm. 2008. 738 s. 202.VahabzadJ BJxtiyar. Clsdr!Jri: On iki cilddJ.Vll c .. Bakı:Elm, 2008, 463 s. 203.VahabzadJ BJxtiyar. ClsJr!Jri: On iki cilddJ.Vl l l c .. Bakı:Elm, 2009,5 1 8 s. 204. VahabzadJ Bdxtiyar.ClsJr!Jri: On iki cilddJ. IX c . . Bakı: Elm, 2009, 828 s. 205.VahabzadJ BJxtiyar. ClsJr!Jri: On iki cilddJ, X c .. Bakı:Elm. 2009, 8 3 1 s. 1 55


Aida .1/ir:ayeı•a

206.Vahabzad;ı BJxtiyar. Cls;ırl;ıri:On iki ci ldd;ı. XI c . . Bakı:Elın. 2009 . 826 s. 207.Valıabzad;ı B;ıxıiyar.Cls;ırl;ıri : On iki ci ldd;ı, Xll c . . Bakı:Elııı.2009 . 838 s. 208.Yusitli Afaq. Çağdaş poeziya v;ı Füzuli irsi. Bakı:Elm, 2008. 1 82 s. 209.Yusitli Vaqit: Yollar bayana aparır. Bakı:G;ınclik. 1 999 . 1 40 s. 2 1 0.Yusitli Vaqi[ T;ınhalığın poeziyası //Az;ırbaycan. 2003. N� 2. s.9 1 -94 21 IYusilli Vaqif. Poeziyanın yolları v;ı ill;ıri ( 1 960-2000-ci il l;ır). Bakı:MütJrcinı. 2009. 404 s. 2 1 2. Yusitli Vaqi!'. Poa iya nı ızın B;ıxıiyarı. «Cld;ıbiyyat» tpz . . 20 1 0. 20 a ı·qus ı N� 33 (3732) 2 1 3.Yusitli Vaqi!'. Po eziyaıııız haqqında düşünc;ıl;ır /!Az;ırbayc a n. 20 1 O. N� 1 O. s. 1 68-1 80 2 1 4.Yusillığlu Ra ti q. Müasir ;ıdJhi proses v;ı ;ıd;ıbi ı;ınqid. llakı:Çaşıoğlu . 2004 . 240 s. .

Rus Dilinde 2 1 5. Alirnarns Y HHrHJ. Yınaıı cospe\ICHHHKa. «JlHrepa­ T) pttaR ra-ıera». 1 9 OKTR6pR 1 983 r. 2 1 6. Attap. Me lH K;Jll Tocjrn r . npoıuaınıe c noJTO\I. <JlııTeparypttaR ra1era». 24 <jıe spa:ıR 2009 r. 2 1 7. Baıaföa:ıe EiaxnıRp. l l poclbıe :ııo;ııı. MocKsa: Coecrcrnli nııcare.ıb . 1 958 . 1 27 crp. 2 1 8 Ba ra6 1a;1e EiaxrnHp. BbıcoTa. MoCKsa: CoeercKttfı ııııcaTc.ıh. 1 964. 1 03 crp. 2 1 9. Barafrıa;ıc Eiaxnrnp. )lceıı4hR 6aıuHR. MocKea: C.'trnercKııli ııııcare.ıh. 1 968, 1 06 crp. 220. 13arafrıa;ıe EiaxnıRp. Berna Ha ecpwmıax. MocKea: Xy;ıo;KccreeııHaR ;nırcpaT) pa. 1 974, 1"58 CTp. .

.

156


Azerbaycan 'ın Buğım.m;Jık Şiirleri

2 2 1 . Bara63a.:ıe 6axnı R p .

He JaKpbıBaH OKHO. MocKBa: nııcare.1 b, 1982, 103 crp. 222 . Baraföaııe J;axrnR p. Bce npocrpaHcrno Jywıı. 6aK) : 5hbi'lbl, 1985, 245 crp. 223.Baraföa.:ıe 6axrnRp. Mbı Ha OJHO\I Kopo6,1 e. MocKsa: CosercKHH

CosercKHH n1tcare.1b, 1986, 336 crp. 224. Baraföa.:ıe

6axrnRp.

JlocroıtHcrno. 6a Ky :

.s!Jbl'lbl.

Mera\ıopcjıoJbı.

MocK sa:

1988, 248 crp. 225.Baraföa.:ıe

6axnıRp.

Mo,10.laR rsap.lıtR, 1990, 1 1 1 crp. 226.Baraföa.le 6axrıtRp.

JhıpıtKa. 6aKy: A1epHeıııp. 1 990.

67 crp. 22 7 . fyceH HOB lJmırnJ. )ror JKıteofi CoeercKHH n11care.1b. 1 988, 480 crp.

cjıeHO\teH,

M ..

228. rynıtee

racaH. A1ep6att:ılKaHCKaR nOJJllR B'!Cpa il cero:ıHR. MocKea: 3HaHıte, 1986. 180 CTp. 229. Jla.:ıaw1a.:ıe M.A. A 1e p6a i üıırn Hc KaR .ıımparypa. MocKea: «BbıcwaR wKo.1a», 1979, 204 crp. 230. EeryweHKO E. O 6axrnR pe Bara63a.ıe. <Jl ımparyp­ HblH A1ep6aHJJKaH», 1981. .N� 1O. crp. 7-8 23 1 . KaJaKoBa P. Oreercr eeH HOCTb Ja cpb6bı \ıııpa (O KHıtre 6.Bara63aJe «Mhı Ha OJHO\I Kopo6;ıe»). <JlıtreparypHaR ra1era», 1 1 OKTR6pR 1984 r. 232. Jlıtrepa1)'PHblH JHU1t K.1oneJ114ecKııl1 c.ıoeapb. MocKea: CoeercKaR JllUHK:ıoneJHR. 1 987 233.Mııxaitıoe A. noJTbl it nOJJ l lR . MocKaa: npoe­ eeuıeHıte. 1978, 302 crp.

234.PJaee B. He JaKphıeali OKHO. <Jlıtreparypııoe 060J­ peH11e», 1 984, .N� 2, crp. 79-80 2 35 .Cıoeapb mıreparypoee;ı4ecKııx rep\ııı ııoe. Cocrasıı­ re,1 11 Jl. Vl . T ıt�t ocjıee e it C.B.Typaea, MocKea. flpocee­ weH ıte. 1974 1 57


Aida .llirzayeı·a

236.<ll paHKO H.51. �b ce Kpern s noJrn4ecKoro rsop 4 ec rsa. MocKsa: l k Kycc r so . 1 967, 242 crp. 237.Xauees A. 113 r.ıy6 ttH cep;ıua (O KHttre 6.Baraföa:ıe «M bl Ha O:IHOll Kopo6 ı e» ). raJ. «BbııııKa», 29 OKTHOpH 1 983 r. 238.Xpan4eHKO M.6. Teop4ecKaH ııH;ıırntt:ıyaıHocrb nııca­ .

re.ıH ıı pa"Jsttrne .ıttreparypbı. MoCKsa: l1u-so Coser­ crnii n ıı care.ı b 1 975. 408 crp. 239.WupoKOB B. K sep w tt H e H npııse:ıer M e 4ra (0 KHHre 6.Baraföa.ıe «He JaKpbısaii OKHO»). «.fl11reparypHaH ra"Jera». 6 anpe:ıH 1 983 r. ,

Türkiye Türkçesinde 240.Alıundlu Yarnz. Karabağ İ mdat Çığlığı. Ankara: Kültür Ajans Yayınları, 20 1 O. 1 19 s. 24 1 .Akpınar Yaı·uz. Azeri Edebiyatı Araştırmaları. İstan­ bul: Dergah yayınları, 1 994. 5 1 2 s. 242.Canbck Eray. Şiir ıe Şair Üzerine Aykırı Düşünceler. İ stanbul: Sarmal Yayınevi, 1 992 243.Ercilasun Ahmet Bican. Bir Azeri Şairi: B.Vahabzade. «Milli Eğilim ve Kültün> Dergisi, 1 979, sayı 2 244.Eroğlu Ebubekir. Modern Türk Şiirinin Doğası. İstanbul: Yarı Kredi Yayınları, 1 993 245.Kabaklı Alımel. Türk Edebiyatı. Cilt 4. İstanbul: Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları, 2001 246.Kaplan Mehmet. Pırlanta Gibi Bir Şiir. «Türk Edebiyatı» dergisi. 1 984. sayı 1 23 247.Kukul M. Halistin. Bahtiyar Vahabzadeııin «Hörünıçek Tor Bağladı» Şiiri Hakkında. «Ürladoğu» dergisi, 1 993, sayı 1 1

1 58


Azerbaycan 'ın Bağımsızlık Şiirleri

248.Mayadağlı Hüsniye Zal. Bahtiyar Yahabzade'nin Eser­ lerinde Setiraltı İ fadeler. «Türk Edebiyatı» dergisi (İstanbul), şubat, 1 994, s.26-29 249.Mayadağlı Hüsniye Zal. Bahtiyar Yahabzade'nin Ha­ yatı ve Eserleri. Ankara:Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları . 1 998, 420 s. 250.Şmide Ahmet. Bahtiyar Yahabzadeye Mektup. «Türk Edebiyatı» dergisi, şubat, 1 973, sayı 23, s.22-23 2 5 1 .Türk ;ıd;ıbi})'atı tarixi: İki cildd;ı. 11 c., Bakı: MB\1B;ıngü n;ışriyyatı, 20 1 0 . 658 s. 252.Yahabzade Bahtiyar. Tavşana Kaç. Tazıya Tut. Ankara: Yeni Düşünce Yayınları, 1 990, 78 s. 253.Vahabzade Bahtiyar. Ömürden Sayfalar. İstanbul : Ötüken Yayınları, 2000, 304 s. 254. Yeni Türk Edebiyatı ( 1 839-2000). Editör Dr. Ramazan Korkmaz, 3. baskı, Ankara: Gratiker Yayıncılık. 2006 . 535 s. 255.Yıldırım Dursun. «Payız Düşünceleri» ve Büyük Arzu­ lar. «Milli Kültür» Dergisi, 1 982, sayı 9 256.Zeynalabdin Makas. Çağdaş Azerbaycan Şiiri Antolo­ jisi (ön söz), Ankara: \ 992, 480 s.

İnternet Kaynakları 257. Bahtiyar Yahapzade Kimdir? Hayatı, Eserleri. hllp:i­ /www.kimdirhayatieserleri.com/bahtiyar-vahapzade­ kimdir-hayati-eserleri.html 258. Büyük Türk Şairi Bahtiyar Yahapzade. hllp://anka­ enslitusu.com/buyuk-turk-sairi-bahıiyar-vahapzadeyi­ saygiyla-aniyoruz/ 259. Kahraman Erdal. Bahtiyar Yahapzadenin Ana Dili Cğ­ runda Yerdiği Mücadele. http://www.gunaskaııı.com/­ tr/index. php?option=com conıenl _

1 59


Aidu .llir�aynu

260. Mayadağlı Hüsniye. Bahtiyar Vahapzade 'nin Şiirlerinde Aşk. hııp://www .toredergisi.neL1husniye-maya dagli/bahıiyar-vahabzade-nin-siirlerinde-ask.html 261 .0sınan Baş. Doğumunun 90. Yılında Bahtiyar Vahap­ zade. hıtp://www.tokaıgazetesi.com/auılıor_article deta­ il.php'larticle_id=8349 262. Türkçenin \"e Özgürlüğün Şairi. http://blog.ınill iyeı.­ coın.tr/turkcenin-w-ozgurlugun-sairi--bahıiyar­ valıapzade/Blog/9BlogNo= 1 62789 _

160


Azerbaycan 'ın Bağımm)ık Şiirleri

İÇİNDEKİ LER ÖNSÖZ

............. . . . . . . ...... . . . . . . . . . ...... ... . . .. .... . . . . . . . . . ...... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

G İRİŞ ..........................................................................

.

1.BÖLÜM BAHTİYAR VAHABZADE'Nİ!'; Ş İ İ R SA�AT l \ DA BAGIMSIZLIK PROBLEMİ N İ N GÜNCELLİGİ VE ..... . . . . ... İ NSANİ ÖZELLİGİ ..... . .. ...... .

............

... ....

. .....

............

1 . 1 . Bağımsızlık Ü lküsünün Taşıyıcısı Olarak Ana Dili . . .. ..... . . ... . .. . Problemi ........ . ....

. . . . . . . . . . . ..

...........

........ ... ........

. ..

.. .....

3 7

15

19

1 .2. İnsan ve Zaman Bağlamında Kişilik Özgürlüğünün Şiire Yansıması ....................................................................... ......... 28 1 .3.Evrensel Konularda Yazılan Eserlerde Özgürlük İ deolojisinin Yansıma Özellikleri . .. . .. .................

. 44

. ......

...... ...... .

. ..... ........

............. ...

il. BÖLÜ M

Ş, İ İ R �ANA�I N D� DÜŞÜNCE, KONU V E L LKU YENILIGI

........

...... .

. .........

..

...... .

..

. 65

2 . 1 . Bahtiyar Vahabzade Şiirlerinde Güney Azerbaycan

�1anevi Bütünlük Sorununun Sanatsal Çözümü . . .. .

2.2.Milli Manevi Hafızanın Işığında Dağlık Karabağ 161

ıe

Milli . 67

............... .


.4ida Jlir�t()'eı·a

Faciası

. . . . . . . . . . . .. . . . ... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .... . . . . . . . . . . . . . . . . . .

1 1 1 . üÖLÜM Ş İ İ R SA\ATl \ D A t.: LUSAL BAG I MSIZLIK VE ÖZG [ R L Ü K İ D EOLOJİSİ . .

. . . . . . . . . . . . . ... . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . .

88

1 1 1.+

3 . 1 Vatanseverl i k ve Vatandaşl ı k Okulu Olarak Ş i i r . ............. 1 05 3.2. 20 Ocak Olayları ve U l usal B i linç Sorununun Edelıi i J'adesi ............................................................................ 1 1 .' _U. Kuzey Azcrlıaycan·ın Bağı msızl ı k Mücadel.:si ve Bahtiyar

Valıalızade Ş i i rlerine Yansıması

SO \ L:Ç

. . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

.

.

.................................. ............ ...................................

KAYNAKÇA

.

............. .......

1 20

1 39

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . J .+3

1 62



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.