Cengiz Turanlı - Sayın Yusuf Alptekin'e Açık Mektup

Page 1

'.'"r.- ·

,,......·

J

SAY 1 N

Y U S .U f A l P 1 E. ıt i N' E AÇIK

MEKTVP

,•

Karınca· Matbaası, 452 So. No. 7,: İzmir

y�d: df/.3-�/ı( --- -

/



.

.

Sayın Isa Yusuf llptekin'e Ne iiziicü bir haldir ki,

tün samimi yanlış

ikazlara

bü­

yoruz. Siz hakiki bir lider ola­ rak «sen, o, ben, bu» demeden

rağmen

hareketlerinizde ısrar �­

diyorsunuz. Samjmi olup

sade­

ce Ti.irkistan'ı düşünerek

yapı­

lan ikazlar bir lider

«Bütün Türkler bir ordu» pren.­ etseydiniz ve

sibi ile hareket yanlış

olduğunu

iddia eden siz için sanki bir düş­ manlık . . Sizi bugüne kadar

susi mektuplarla

ve

hu­

karşılıklı

konuşmalarla «Dost acı söyler» düsturuna uyarak

ikaz

eden­

ve

büyük

ler, emin olun ki, en az

kadar

Türkistan'ı

Türk milletini düşünen

sızın

insan­

lardır. Sizi ikaz etmiş ve

et­ ıçın değil, sizin Türkistan davasını sadece kendi bildiğinizle yan­ lış istikametlere sürüklediğini­ zi gördüğü için, bütün davanın sadece bir iki şahsın davası ol­ mayıp yüce 'JJürk ırkının ve Türkistanuı davası olduğunu iyi mekte olanlar, size acıdığı

bildiği için bu uğurda yanlış hareket edenl erin karşısına da onları samimi olarak ikaz et­ mek için çıkmlştır. Sizi samimi ikazlarla hüsnü­ niyet ve birlik yoluna seneler­ dir davet ede gelenler, artık si­ zin hiçbir fikir ve sağduyuya kulak asmamakta ve «benim bildiğimi kim ·bilir?» hissine kapılmakta devam ettiğinizi gördüğü için, artık son J:? ir ü­ mitle bu açık mektup usulüne baş vurmuş bulunuyorlar. Fa­

kat şunu hemen belirtelim ki, bu a·çık mektubu kaleme alır­ ken buna bizi .mecbur etmiş olan sizin namınıza çok üzülü-

hareketlerinizde sizi i­ olsaydı­ nız, bu açık mektubu yazar mıydık? Temennimiz şu ki, samimi ,olan bu ikazları dinleyip şahsi kaprislerle bu ufak hesaplar pe­ şinde koşma zihniyetini bırakıp «Ben Doğu Türkistanlı, o Batı Türkistanlı.. Ben büyük adamım, kaz edenleri dinlemiş

·

o kim oluyor? Ben bilgili

ada­

mım, o cahil...» gibi mantığı ve birliği hiçe sayan adetleri artık bırakıp hakiki büyük adam ma yolunu tutmanız ve

si kendinizden nefret men izdir.

ol­ herke­ ettirmc­

Bu, bir mımaralı açık mek­ size sual sorarak b::ı= zı gerçekleri hatırlatmayı birçok şeyleri böyle açıklamadan size .faydalı olmıayı uygun 'buluyo­ ruz. Ümit ederiz ki, bize İKİNCİ bir açık mektup yazdırma kül­ feti vermezsiniz. Zira size açık mektup yazmak için sarfetti­ ğimiz zamanı vatan ve millet ıçın faydalı şeylere sarfetmek istiyoruz. Şurada şunu bilhassa belirtmek isteriz ki, bu mek­ tubumuz ile ikaz olunmazsamz i)dnci ve üçüncü mektupları da yazmaya kararlıyız. Bazı yön­ lerden bu mektupları kaleme almayı uygun. görm:üyorsak da, tupla

hakikatlerin anlaşılması herşe­ yin icabı halinde açıklanması

3-


ıçın

faydalı buluyoruz.

Yukarıda da belirttiğimiz

gi­

bi. istifade etmeniz ve kendi­ nizi Kar dağında görmeye de­ vam ederek yanlış harek llerde devam etmeniz halini bırakma­ nız gerekmektedir. Bu sebeble size, en azmdan sızın kadar Türkistan'ı ve yiice Türk ırkını seven insanların şimdi ikazla­ rını dinleyerek mantıkla Birlik yoluna hareket ederek sadece «Ben bilirim , ben büyük ada­

mım« teranesini bırakıp artık tek başınıza hareket etmeme­ niz için bu son ikazımızı din­ lemenizi tavsiye ederiz. Bu a­ rada size bazı şeyleri hatırlat­ mak kabilinden aşağıdaki su­ c:lleri soracağız. Lütfen hissiya­ tınıza kapılmadan evvel bun­ larm üzerinde teker teker dü­ ı:i.iP.ün. Geçmişi hatırlamak, ge­ lecek itin faydalıdır. 1 -- Her halde söylemedim (!;yemezsiniz; «Türkistan dava­ sıyla tanınan şahıslar aliikalan­ Tanınmayan şahıslar ne yapabilir? Türkistan tanınma­ yan bir memlekettir. Bu eiimle­ den olarak Doğu Türkistan da­ malı.

rini kabul

edelim ve «T:ııııııaıı di­

şa hıslar dava ile uğnı şsm»

yelim. Geri kalan başkamız na yapalım? Biz tanınmıyoruz diye mukaddes vatanımızın istiklali ıçın Türk ırkınııı namusu ola­ r?k kabul ettiğimiz Türkist:ını­ mız için birşey yapmadan otu­ ralım mı? Yoksa kendimizi ta­ rııtınaya mı çalışalım? Sorarız size ne yapalım'.? Siz şu kendini tıınıtma usulünü bize de öğı·et­ scniz iyi olacak galiba? 2 - TECR11BESiZLtK - Siz ı endiııizden başkasını Türkistan d avası için tecrübesizlikle itham ediyorsunuz. Türk ırkmm asil ­ liğinin bir semboli.i olan ve marifetinin di.inyaca tanınan başlıcası vatana bağlılık ve ona kurban olmak olduğunu hatır­ latırken, acaba zatıaliniz tecrü­ be dediğiniz hususiyetin ne ol­

dt.ğunu açıklarlar mı? Zatıali­ niz bu dava uğı·unda· ne gibi bir tecri.ibeye sahiptir? Tecrübe dediğiniz zaman ölçümü ise,

za• tıafüıiz bu dava ile ne zaman­

dan beridir meşguldürler? Dava uğrunda mücadeleye ne zaman, nerede ve ne sıfat ile

başladı ­

vasıyla ancak Ben ve tanınan..... uğraşmalı.» Türkistan tanmma­

lar? Her milletin

dığına göre siz nasıl tanındınız? Türkistan tanınmadan sizin ta­ hayret uyandıracak nınmanız

hi, onun vatandaşları tarafın­ dan biliniyor. Siz de büyük a­

bir mesele deği lmi? Acaba za­ tıaliniz şu koca dünyada mem­ leketi tanınmayan, fakat disi tanınan bir şahıs

ken­

göstere­

büyüklerinin

dava uğrundaki mücadele

dam olduğımuzu iddia Zl: .

göre bunu

tari-.

ettiğini­

bilmeliyiz

değil

rr.ı?..

3

-

CAHİL - Siz beğenmedi­

ğiniz. kendi dediğinize

getire­

bilirler mıi? Bizim bildiğimiz bu

mediğiniz ve

dünyada bir nesne

ettiremediğiniz şahıslara düşün­

evvela onun

tanınıyorsa,

memleketi

tanı­

nır. Bir an için zatıalinizin fik-

kendinizi

tasvip

meden söylendiği için kolay bir sıfat olan Cahil

4 -

sıfatını

takı-


yorsımuz. Acaba zatıaliniz cahil

denildiği zaman ne

anlıyorsu­

nuz? Türklerde vatan ve millet

rada Urumçi'de bir Çin m.emu­

nı demek olan Genel Sekreter­ lik sıfatını aldığınız için mi bü­

sevgisinin ırki bir asalet oldu­

yük adam oldunuz? Yoksa..

hangi okuldan, nerede ve han­

milli harekata mı iştirak

ede­

dersiniz? Yoksa ilmJ bir

kitap

ğunu tekrarlarken,

gi seneler mezun

zatıalinizin

olduğunu öğ-

/\.1' renebilir miyiz? Bü.yi.ik önder V\.Mustafa Çokay Beğ'in 1931 de

bu çıkarmakta olduğu dergide hususta faydalanabileceğimiz malumatlar olsa gerek. Şurada şunu bilhassa belirtmek isteriz l�i, Tiirk ukmın sayısız kahra­

ınanlarınc}an biri olup son se­ nelerde di.inyaca tanınan Osman B::ıtur'a cahil demiş olanlar111 <(>'nun milll düşmaAları olduğu�

nu aklı başında olan herkes bi­ lir. 4

-

BUYÜI{

ADA,l\I

Siz

-

kendinizin biiyii k adam olduğu­ nuzu,

başkalarının ise si z

boy öl çiişemiyeee ğfoi s nki

ile

si­

zinle boy ölçiişmek isteyen biri varmış gibi iddia eder

sunuz. Sizce

clurur­

bi.iyi.iklük

birimi

nedir? İrilik mi? Boy mu? Yok­ sa kahramanlık mı? Şimdi z.e soralım: Siz

si­

nasıl büyük a­

olmazsa fiili veya kültürel rek büyük adam oldunuz? yazarak mı,

büyük çapta

lar mı? Yoksa bunu yapmadan evvel büyük adam olmak için mi çalışsınlar? 5 - BATI VE IÜSTAN

-

Türk

oldunuz'!

Yoksa «Gökatı> geçidinde

yanı­

nızdaki 400 aydın insanın on bir korkak Çinliye tarihte ilk

defa

olarak Tiirk'ün böyle <teslim ol­ masına sebeb olarak mı büyük

adam oldunuz? Yoksa ... Çin hü­ kumeti tarafından Osm an tur ve

arkadaşlarının

Ba­

istiklal sı-

hareketi ile zafer kazandığı

'J.4VR­

DOGU

milliyetçisi o­

lup Türklük için refah ve saa­ det dileyen ve onun ana nı

Ulu

Türkistan'ın

masını milli

bir

vata­

kurtarıl­

görev

bilen

herkes «Bütün Türkler !Bir Or­ maktadırlar. Türkün

rak mı büyük adam

bir

yorsunuz? Büyük adam değilim diye vatanın fertleri vatan'a o­ lan milli .görevlerini yapmasın­

du» demekte, bu uğurda

harp ederek vatan topraklarından birini kurtara­

Ne

ça­ sene Çin memuru olarak adam­ büyük mi için ız lıştığın sınız? Hem bu sözü hangi fel­ sefeye dayanarak söyleyebili­

ka büyük adam diyen var Bir yerde

bir

iş başararak mı. büyük adam davasını Türkistan oldunuz? ancak büyük adamlar yürütebi­ lecekmiş! .. Siz Şanghay'da sekiz

dam oldunuz? Size, sizden baş­ mı?

Hiç

çalış­

barışmaz

ecdad düşmanları Çin ve Rusla­ rın bütün tarih boyunca mız aleyhine yapageldiği

Irkı­ düş­

manlığın başlıca silahmm

bizi

parçalamak

aklı

olduğu

her

başında Türk tarafından bilinmektedir . İşte

artı!:;

onun

ecdad düşmanlarımnın

mize kullanageldiği tarihi hımn

bugünkü

5 .-

sila­

dalaverelerin­

den olan Şınkiang ve beş kukla cumhuriyet,

için

aleyhi­

•tane

damarların-

-


da asil Türk kanı taşıyan her­ kes için yoktur. BU>, Göktürk­ ler zamanından beri devam ede­

fikridiı•. Biz davaya bu

gelen ecdad düşmanlarımızın bize kendimizi unutturmak ve

ra ortada ne Doğu Türkistan, ne de Batı Türkistan vardır. bir vatanın batısı ve doğusu olma­ sı onun iki ayrı yer gibi göste­ rilmesine sebeb teşkil edemez. Biz B:ıtı ve Doğu diyenleri Ab­ ralıa� Lincoln'in karşısına çı­

denildiği gibi parçalamak ıçın kullandığı silahtır. Türklüğü­ müz ile övünmekte olan biz Türkistanlılar için ne Çin pa­ lavrası Sınkiang vardır, ne de Rus kahpeliğ i beş tane kukla cumhuriyet vardır.. Bizim için böliinmez ccdad vatanı Bozkurt­ lar diyarı Batısı ile ,Doğusu ile,

kıp Amerika'yı ikiye bölme!' is­

Kuzeyi ile, Güneyi ile ULU BİR TÜRKIİSTAN vardır.

Bazı talihsizler ve gafiller ecdüşmanlarımızın' hain si­ lahlarına bilerek veya bilmiye­ rek, şahsi kaprisler ve kabileci­ dad

lik (düşmanın taktiği) ile alet olunmakta.. Bunlardan bir ta­ nesi de şu· meşhur «Batı ve Do­

ğu Tii ı·kistamıdır .. Denilebilir ki, «bugün bazı Türkistan lideri­ yim diyenler,. yabancı bir ül­ kede dergi çıkaranlar bugüne bugün hiçbir �aman Çin altında olan Doğu Türkistandaıı bahis etmiyorlar. Hatta dergilerinin bir tanesinin başmakalesiııde «Türkistan istiklali uğrunda mücadeleye, Rus müstemlekesi ve komünizmi Türkistanda tam:ımen yok etmek için...»

diye

devam ederken, bugün Türkistanm Çin altında olan kesiminden hiç bahsetmiyorlar. Bu durum karşısında Doğu Türkistan diyerek onun davasını savunmaktan başka eld�n ne gelir? Bizim fikrimiz yukarıda izah ettiğimiz «ULU TÜR:KSiTAN»

fikirle

hizmet etmeyenleri samaıniyet­ sizlikle itham ederiz. Ve bunda da kendimizi haklı buluruz. Zi­

·

teyenler gibi, akılsız ve sorum­ suz biliriz. Fakat Rus'un oldu­ ğu gibi, Çin'in de düşmanımız olduğunu her zaman haykırma­ lıyız. Mevzumuza dönerek size şunu soralım: Kendi deyimlerin.ize göre lider Cı1an, ı:Iiplomat oian, tanınmış büyük adam olan siz­ ler şu Batı ve Doğu Türkistan meselesini nerden bulup çıkar­ dınız? Bundan ne gibi bir milli fayda umuyorsunuz? Sizler «0 ıB:ıtılı, ben Doğuluyum» derken , yap­ etrafınızdakilerin neler makta olduğuna hiç dikkat edi­ yor musunuz? «Sen Batılı, b� n

Doğulu» demenin milli düşman­

hiç vereceğini larımıza fırsat düşünmüyor musunuz? Şu Batı ve Doğu Türkistan olarak bu­ günkü faydasız ve hatta

tehli­

keli çalışmaları tasvip mi

edi­ bunu

yorsunuz?

Etmiyorsanız

önlemek için bir

araya

gelip

bi r . şeyler düşündünüz mü? Dü­ şünmedi iseniz bunu kimden bekliyorsunuz? Lider olanın ya­ pacağı iş basın toplantısı,

ge-

zi ve röportaj yaptırmaktan mı i baret? Milli · Birlik hcrşeyden

-·6-


evvel şart değil mi? Biz bu ha­ reketleri önlemeye çalışmadı­ ğınız için ve bu gibi ayırıcı ha.­ reketlcre fırsat verdiğiniz için bu durumlardan Liderim diye ortaya çıkmış olan sizleri me­ sut tutuyoruz... Sakın bu husus­ ta bir teşebbüsümüz olmuştur, demiye kalkmaym. Çünkü biz birçok şeyleri biliriz... Bundan birkaç sene. evvel Almanya'ya gitqıiŞtiniz. O zaman Almanya'daki Türkistanlıl.arın ileri gelenlerini ziyaret ederek onlarla hiç olmazsa bir soydaş olarak konuştunuz mu? Orada­ ki cemiyet merkezini ve men­ suplarını gördünüz mi.i? Orta­ lama olarak her iki senede bir gittiğiniz Suudi Arabistan'da Doğu Türkistanlı dediğiniz bir­ kaç adamınızdan başka, diğer çoğunluklarla görüştünüz mü? Onlara bizler Doğu Türkistan­ lı, sizler Batı Türkistanlı de­ meniz doğru bir hareket mi? Böyle birşey demedim diyecek­ siniz, Ulu Türkistanın Batısın­

ister Doğu

Türkistanlı olsun her şeyden evvel bir TüRK istiklali Türkistanın olan ve için mücadele ettiğini söyleyen bu şahsı, hiç olmazsa bir neza­ ket kaidesiyle gidip ziyaret et­ meniz icap etmez miydi? tcDoğu Tiirkistaııın komşusu Müslüman kardeşimiz, Türkistanlılara· yar­ dıın etmiştir ...» diye kardeş Pa­

kistan'm dağlık bölgesinin

bi­

rinin şeyhini İstanbulda şata­ fatlı bir şekilde karşılarken ve ziyafetler verirken, gene kardeş Pakistan'ın meşhur şaırı Dr. ikbfü'in oğlu «Müslüman karde­ şimiz ve Pakistanın ileri gelen adamı» diye ziyafetlerle karşı­ lanırken, onlar gibi müslüman ve onlar gibi komşu olan ve üstelik öz ırkdaşın olan bu şa­ hısa karş} tavrınızın sebebi ne idi? Bu şahısla aranızda şahsi

bir şey dahi olsa lider ve lomat olan sizin için o nasıl izah edilebilirdi? lım bunu da bir

dip­

hareket Bıraka ­

tarafa, siz

o

şahsı müslüman kardeşimiz Pa­

dan gelmiş olanlara karşı takın­ dığınız soğukluğunuzun ve · on­

kistanlılar gibi karşılamadınız, üstelik en basit nezaket kaide­

ların arasİnda olan bazı ilim adamlarını diğer

çin

büyük sadece

lerini de yapmadınız. Fakat ni­ Zeytinburnundaki o

sonu

müslüman olan devletin mensupları ziyaret ederken, sızın

mahkemelik olan hadiseyi önle­ mediniz? Önleyem�dim deme­

bir "I:ürkistanlı Türk olarak zi-

nizden, önlemeye çalışmadım demeniz, daha doğru olur de­ ğil mi? Bu hususta sorulacak çok şey var, fakat şimdilik bu

yaret etmeyişinizin sebebi

ne?

Bunların hepsi bir tarafa,

1962

senesi İstanbul'a gelmiş olan ve Türkistan Liderlerinden

oldu-

ğunu söyleyen, sizin tabirinizce bir Batı Türkistanlı şahısa kar­ şı davranışınız dillere destan­ dır: İster Batı Türkistanlı

olsun,

kadar yeter. Çünkü utanıyoruz. Hatırlamak istemiyoruz.

6 - DOÖU - 1960 dan .. beri İstanbul'da «D o ğu Türkistan Göçmenler Cemiyeti» diye bir d.erneğin kurulmuş olduğunu

-1-


bazan yapılan basın toplantılarından duymaktayız. Derneğin «Amca Matbaası, 1'960 İstanbub da basılan .«Çalışma PHinı:>nı okuduktan sonra ismine bakarak şaşırdık ise de, bazı ümit!ere kapıldık. Fakat daha sonra gördük ki, bunlar birer kuru LAF'tan başka birşey değil. Tatbikata koymak içill çalışan lıiçbir kimse yok. Derneğin çalışma ve amacını açıklayan Çalışma Planı'nın ikinci maddesını unutmuş olduğunuzu görerek bir defa daha lmtırlat ı r-

kcn bu v e sileyle şunlan sormak istcriz :

a) Bahis konusu edilen derneğin, yani sizill başkanı bu« Doğn Türkistan lunduğunuz Göçmenleri D erne ği »nin isminin başına yine mahut o:Doğu» kelimesini ekliyerek niçin «Doğu Türki stan Göçmenleri » derneğı sizi Yoksa olarak kurdunuz?

Ulu Türkistanın Doğusu i lgilendirir de, Batısı ilgilendirmez başka batıdakiler mi? Yoksa bir ırktan mı? Yahut aranızda bir rejim •ayrılığı var da onun için mi ayrılıyorsunuz? Bu ana-

vatanı Doğu ve Batı diyerek parçalamak isteın,enizdeki gaye anlayamadığımız nedir? Bizi m bir gerçek varsa lütfen açıklar

mısınız? Yahut siz Ulu Türkistan'ın batısında ayrı ve doğukusunda ayrı, güneyinde ve millet zeyinde ayrı ayrı birer mi var sanıyorsunuz? Şunu zahatırlatalım ki, Türtıalinize ayırkistan'ı 14 ayrı parçaya mış olanlar milli düşmanlarımızdı .. Sizi illa da Doğu Tür-

kistan dedirten sebeb ne? Lüt� fen bize izah edin... Şayet b;.ı izahınız bizlere bazı sohbctlel'­ de etmi;; olduğunuz izah ise, lütfen vazgeçin. Çünkü fazla gülünç hale düşüyorsunuz.. b) Başkanı bulunduğunuz cc­ miyetin mezkür ikinci madde­ si «Göçmenlerin sağlığı kültür durumu ile alakalanıı·» deııili­ yor. Acaba bu hususta en çük bir harekettJ:?

kü­

bulunulmuş

mudur? Hayır yap ı lamamıştır . O halde bunun sebebi nedir? Türkistanlı

hemliehrilerinize

Cemiyet tüzüğünde vaad ctti­ ğinizi yapmadınız. Hiç olmazsa bir defacık onların bulunduk­ !arı mahale giderek ziyaret et­ tiniz mi? Buna karşılık olarak

vakit ve imkan olmadı diyemez­ siniz .Çünkü vakit ve imkanla­ rınızın i\syayı dolaşıp, Suudi

Arabistan'a gidecek kadar bol olduğu herkesin malümu.. . Gene Derne�n i kinci maddesi diyor ki: «Kültürel inkişaflar için cemiyet tarafından tertiıı edilen konferansların ve faideli görülen neşriyatların özetleri gönderilmek suretiyle yardım ve miizahereti sağlar. . » Bu hu­ suslar için bir teşebbüste bulıı­ nulmuş mudur? Mazeret imkan­ sızlık olacaksa, buna hiç kimse İstanbul'un

en

lüks lokantalarında ve kır

inanmaz. Zira

ge­

zintilerinde sarfolunanın

yansı

bunlara kafi gelir. Sahipleri Türkistanlı olup, Türkistan da­

savunan ve Adana'da çıkmış olan bir dergi ile izmir'­ de çıkmış olan bir aylık dergi­ den yukarıdaki madde gereğinvasını

- -8 -


ce kaçat· tane alaı'ak Tüı'kistan­ lı'lara dağıttınız?

c)

Başkanı bulunduğunuz Ce­

miyetin gene ikinci maddesinin 6. fıkrasında «Doğu Türkistanlı eski ve yeni göçmenlerle, miil­ tecilcrdeıı mağ dur yok ul ve <hının da olanlarının tahsil ça­ ğındaki çocuklarının talı illeri­ ni iltmal ve okullara yeı·le ti­ dahilinde rilme lerine imkan maddi ve manevi yardım eder, keza yul'l dışında kalıp tah­ silsiz olan tahsil çağmdaki Do­ ğ·ıı Türkistanlı çocukları yıırda eelb derek TÜRıl{ kültiirii ve terbiye i

ile

yetiştirilmelerini

temin eder.» Bu maddenin ger­

ce koııuşlnak mecburiyeti

ıçın­

dclcr. Hür dünyadaki gençler ise Arapça, İngilizce, Fransızca konuşarak Türkçeyi unuturlar­ davasını sa, yarın Tiirkistanın kim yürütecek? Türkçe dahi bilmeyenler mi? Türkistanlı li­ derlere şu hususu arzetmek is­ tiyorıız ki; Batı-Doğu, Kuzey­ Güney, Ahmet-M:.ehmet'i, bir tarafa bırakıp, bir araya gelip evvel:i ne yaıulması gerektiğini tesbit etmelisiniz. Bug üıı yal­ . ımı: 1stanbul'da Türkistan ismi­ ni taşıyan birkaç dernek v ar­ dır. Bunlar ne maksatla kurul­ muş ve ne tarz çalışmaktadır­ lar? Bizce şüphe

edilecek

bir

çekleşmesi için birşey yapılmış mıdır. diye soracak değiliz. Çün­ kü vaziyet meydanda...

husus yoktur. Maksat Türkis­ , tanın istiklali ıçın hizmettir. Hepsi de ayni gayeyi giittiiğiine

Biz , her aklı başında insan gibi söyleyegelmiştik. Fakat bi­

şııbeler .açılmıyor?... »

zim sözümüz değil, Dernek ça­ lışma planma almış olduğunuz, yani namus sözi.i vermiş oldu­ ğunuz bu madde hakkınd a

hiç­

harekette bulunmadınız. bir 1962 de İzmiı"de çıkmakta olan bir aylık dergide, bir idealist genç «Türkistanlı Liderler» baş­ lıklı makalesinde şöyle diyerek hakika1:1arı açıklamıştı: «... Fa­ kat Snudi Arabistan'daki ·Tür­ kistanlı gençler diğer memle­ ketlerdeki Türkistanlıların

ak­

sine benliklerini hergün biraz daha unutmaktalar. Türkistanlı

göre ne için

birleşmiyorlar Ne

ve ya­

zıktır ki, öz vatandaşımızın

bu

fikri hiç alaka görmez ve lü­ zum suz telakki edilir. Fakat 'Iibetli Dalay Lama; «- Dağ­ daki evinrle ziyaret ettim, okul­ da okuyan çocuklarını gördiiın , milli şarkılaı:ım söylediler. na, Dalay Lama:

Ba­

Komünistler­

den vatanı kurtarmak iç�p şeyden eveı adam

her­

yetiştirmek

l:izım. Sizde tahsil çağında

ne

kadar çocuk var ve ne kadarı okuyor?» dedi. Denilirken hiç olmazsa birazcık

olsun

utan­

mak yahut gülünç duruma düş­

gençlerin ekserisi Türkçe bilme­

memek için gazetelerde

mekte, Arapça konuşmaktadırlar.

taj yaptırmamak icap etmez miydi? Efendim. Dalay . Lama'­

Milletler dillerini kaybetmezler­ se istiklallerini kazanırlar. Tür­ kistandaki gençler Rusça ve Çin-

röpor­

dsn öğreneceğimiz birşey varsa ıpalavra değil, ÇALIŞ· o da

9-


'.l\IAK'tır.

Diyorsunuz ki: «Da­ lay Lama yarınki lıiir Tibet devleti için bir Anayasa tasla ğ ı hazırlamış v e çocukları yeti tiriyor.» M.'i.isaadenizle soralım:

Siz

ne

yapıyorsunuz?

L:ıma'nın

yt�! · arıdaki

Dalay sualine

vermiş olduğunuz cevapla gurur mu duyuyorsunuz? Cevabınız şu değil miydi: «Maalesef

pek

okııtamlyoruz .. » Peki ama buna sebeb ne? Sebeb, samimi olarak ifade etmek gerekirse, çalış­

mamaktan başka birşey olanı .az değil mi? .. Sakın maddi duru m . demeyin.. Dalay Lama nasıl maddi durum temin ediy ormu ş? Sizin şu meşhur seyahatla rınız­ pa verdiğiniz uçak para ları bir­

kaç talebeyi okutmaya yeter de artar değil mi? Sizden şahsi paranızla çocuk okutma nızı is­ temiyoruz. Etsek bile bu kendi

çocuklarınız olabilir. Biz diyoruz ki: «Milli dava için çalışılırken,

milli gurur da muhafaza

edil­ . meli.. : » Her imkan <<l:Hubtaç ol­ duğun kudret damarlarındaki asil

kanda

mevcuttur»

diyen

büyük Ata'nın düsturu ile

ol­

malı. Kalbimizdeki davaya

sa­

mimi olarak bağlı imanla temin edilm�li.

«'l'alcbe

okutacağım,

yardı� et» yerine, bu talebele­ leri kendi imkanımızla şu

kıı­

dar okuttuk, bunlara şimdi b'u rs ver, demeli. Müsaadenizle birkaç sual

so­

ralım: Cemiyetiniz kurulalı kaç talebe okuttunuz? Veya .okut­ Kaç mak için teşebbüs ettiniz? talebe size yardım için

müra­

caat etti? Bunlara ne gibi

ce-

vaplaı· verildi? Birkaç ay

yar·

dım etliğiniz bir talebeyi

son­ ra uzaklaştırdınız, bunun sebe­ bi ne idi? Bazı cemiyetlere (ya­ ni sizinkinden başka) gitmiş ol­ ması yardımın kesilmesine se­ bep olmuş, bu

cemiyet

hangi

cemiyetti? Arabistan'a birkaç defa gidip geldiniz. Yukarıdaki madde ge­ reğince Dernek Başkanı ve bir gelir­

lider olarak kqç talebe diniz? ne?

Getirmediyseniz

sebeb

bilmeyen,

hatta

Türkçe

Türkistan demeden Araplar öy­ le biliyor diye diyen o

«Buhari-Buhari.»

kardeşlerimizin

ması için bir lider

oku­

olarak

ne

gibi teşebbüslerde bulundunuz? Son gezinizden sonra «S ahi p­

siz Esirler» adlı meşhur şumızdan

sonra

bulu­

Pakistan

ve

Hindistan Başbakanlarıyla, udi Arabistan

kralı ve

Su­

Dalay

Lama'nın nasıl oturduğunu, na­ sıl güldüğünü öğrendik. o ülkelerdeki

Fakat

ırkdaşlarımazdan

bir haber yok.

Bir

röportajcı

mı, yoksa bir Türkistanlı

lider

olarak mı oralara gittiğinizi an­ lamak doğrusu çok zor şey.. Bi­ zi bahsi geçen

devletlerin

yaptığı ile devlet

ne

adamlarının

özel hayatları, Dalay Lama lan alakadar etmez.

Bizi

fi­ ilgi­

lendiren o memİeketlerdeki soy­ daşlarımızın · durumudur. On­ ' larla resim çektirerek gazete­ lerde

çıkartmaktansa,

oralar­

daki ırkdaşlarımızın yalnız tanesiyle olsun resim gazetelerde çok

10 -

bastırmanız

makbuldür.

Adı

bir

çıkartıp daha geç,en


memleketlerdeki

ırkdaşlarımız­

la ne gibi temaslarda bulundu nuz ve o devletlerin başkanla­ rıyla görüştliğünüze göre. onla­ rın lehine ne gibi teşebbüslerde bulunarak kolaylıklar sağladı­ nız? .. Irkdaşlarımızdan Türki­ ye'ye kaç tane talebe

getirtti­

niz? Gelmek isteyenler var mı idi? Şunu da sormadan geçe­ miyeceğim: tan, Suudi

Pakjstan, Arabistan

Hindis­ Devlet

Başkanlarıyla görüştünüz. Bu­ na şimdilik birşey demeyelim. Fakat Tibet'in şu Dalay Lama'­ sıyla ne gaye ile görüştünüz? Bu kimseyle görüşmenizdeki se­ bebi açıklar mısınız? Bu hususu açıklarsanız, tarih'e bu hus�s­ ları aydınlatmış olacaksınız. ç) Başkanı bulunduğunuz ce­ miyetin çalışma planında de­ niliyor ki: «Muhtelif memle­ ketlere iltica etmiş olan Türkis­ tanlı m.uhacirler arasında tet­ kikler yapmak

suretiyle

milli

oyunlar öğretmek, lüzumlu ele­ manlar yetiştirmek, inkişaf et­ tirmek, yaymak, yaşatmak, bir Tiirkistan FOLKLOR ekibi. teş­ kil ederek müsamere ve

tem­

sil vermek..» diye devam edi­ yor. Şahısları değil, vatanı ve onun davasını 'tanıtmak ıçın, bugün dünyaca denenmiş cidden iyi birşey.. Yeter ki bunu «Ça­ lışma Planlarııına samimi ola­ rak almış olup

tatbikine

çalı­

şılsın ... Bu

mevzuun

için acaba başkanı

gerçekleşmesi bulunduğu­

siller verdirdimıı

derseniz,

bu

durum, hakikatı bilenler için çok acı ve gülünç olur. Zira o ma­ lum temsillerin nasıl ve kim­ lerin gayretiyle verildiğini ga­ yet iyi biliriz. Bu hususta so­ rulacak daha pekçok şey var ki, fakat şimdilik sormamayı tercih ediyoruz. Buna rağmen müsaadenizle şunları soralım: Siz, değil (başka memleketler2 iltica

etmiş

olan

Türkistanlı

şu Türkiyedeki, muhacirler) hafta oturduğunuz istapbuldaki Türkistanlılar arasında tetkik yaptırdınız mı? Değil başka ül­ kelerdeki Türkistanlılar ara­ sında, değil İstanbul dışındaki Türkistanlılar arasında «Kurs açmak suretiyle milli oyunlar öğretmek, lüzumlu elemanlar yetiştirmek, 'yaymak, yaşat­ mak, bir

TÜRKİSTAN FOLK­

LOR EIC'.iJBt

1stan­ Adapazarında

kurmak... »

bulda kurularak

ve daha sonra Ege'de temsiller veren ve bilahare aralarından bazılarının ayrılmasına rağmen mevcudiyetlerini Salihli'deki ,bir dernek sayesinde muhafaza et­ mekte olan ve Bursa Festiva­ line katılıp, sizin tanınmıyor di­ ye bahsettiğiniz Türkistanı

ta -

nıtmak yolurida cidden başarıya sahip olan «Türkistan Milli Oyunlar Topluluğ11»na karşı dav­ ranışızın dillere destan olduğu­ nu bjliyoruz. Fakat buna

rağ­

men siz samimi olarak bu

hu­

susta ve bu uğurda çalışmış ol­

nuz Dernek tarafından neler ya­

saydınız

pılmıştır? «1961 ve 1962 sene­ lerinde şunu bunu yaptım, tem-

duğunuz» FOLKLOR konusu ile

«Planınıza almış

vatanımız Ulu

il -

Türkistan'a

olve


dolayısıyla

yüce Tiirk

ırkına

rnm da şu hayvanların bile bir

hizmet etmiş olmaz mıydınız? Ve bu Dalay Lama'yı görmek­ ten daha iyi bir hizmet olmaz mıydı?

sahibi var. Bir hayvana doku­ nacak oldum mu biliyorum ki. sahibi kızacak. Ona dokunma! diyecek, oııü koruyacaktır. Ama bizim hiç koruy:uıımız yok. Se ­

·7

-

ESİRLER -

SAHİPSİZ

18 Temmuz ı� .... 3 den başlaya­ rak Akşam Gazetesinde çıkmış olan «Sahipsiz Esirler»

başlıklı röportajınız cidden enteresan­ dır. Bu röportajı okuyan dostu­

Tiirki tanlı kiz milyon Doğu i\'lüsliim:ı.n Tiirk, ·orada kızıl Çin mezalimi altına dir.»

terkcdilnıişler­

Sekiz milyon Doğu Türkis­ tanlı, Kızıl Çin mezalimi altı­

muzun biri bunu anlatmış olan şahıs, yani zatıalinizin bir ga­

na ı-erkedilmişse bunda,

zeteci mi, yoksa hakikaten ba­ zı yerlerinde dediği gibi lider

bul sokağının ve İstanbullula­ rın kabahatı ne? Onlar hiçbir

mi? Anlattıkları birbirini

tut­

muyor. Bir Türkistandan, Arabistandan bahsediyor, yordu. Bunun cevabını siz

bir di­ ve­

mücadele etmeden Doğu

Tür­

kistanı t�rk etmediler. Onlar «Türkistanın Karaşchir vilaye­ tinde bir hat kurarak edelim,

rirsiniz.

İstan­

miidafaa diyen­

bırakmıyalım»

«SaBir Türkistanlı olarak hipsiz Esirler» deyimfoi ;e, bir­

lere evvela evet deyip, sonra bırakıp kaçmadılar.. «Niçin bu sokaklara çıkıyorsunuz da ken­

nize olduğu gibi karşıyız.

dinizi sahipsiz ve yalnız

çok mesnetsiz fikir ve neden karşı

sözleri­ Buna

olduğumuzu

şim­

dilik kı�aca Akif'in şu meşhur mısraı ile cevap verelim ve izah edelim: «Girmeden tefrika bir millete,

giremez.

düşman

Toplu oldtkça

yürekleri

onu

top sinderemcz.» «Sahipsiz

va­

tanın batması haktır, Sen sahiı> çıktıkça bu vatan tır.» Sizin adınıza

batmıyacak­

ve

Türkistan

adına gazetede sizin

ağzınızdan

çıkmış olan okuyunca

şu

garip

sözleri

utancımızdan

bakmaktan başka birşey madık. Diyorsunuz ki: bulu kasterek) çıktım mı

«Bu

yere yapa­ (istan­

sokaklara

kendimi yalnız

s:ı.hiıısiz hissediyorum.

ve

Bakıyo-

hisse­

diyorsunuz?» Siz bir Türk de­ ğilmis iniz? Etrafınızdakiler si­ zin kan kardeşiniz TÜR.KLER değil mi? Yoksa bu

sokaklarda

size dokunan var da, eden yokmu? Bir

müdafaa

Doğu

Tür­

kistanlı olarak zatıaliniz ne yaptı ki, İstanbullu kardeşleri­ miz Türkistan ıçın birşeyler yapsın? Bugün on binlerce Tür­ kistanlıyı barındırması «Öz kar­ deşlerimiz, ÖZ TüRIUJER» diye hitap etmesi yetmi�or mu? So­ rarız zatıalinize bu milletin yapmasını istiyorsunuz?

ne

Bunlar

siz ne dediniz de yapmadı? Ben şu istekte bulundum ·da kabul etmediler diyebilir misiniz? Ta­ bii bunlar şahsınız için değil,

12


Türkistan

için

ise...

Akıl

mantıkla pHlnlı bir teklif

ve

yap­

kistanı düşün. Biz daha ne

is­

mach iseniz (ki bundan şüphe etmiyoruz) ve arada sırada bir

tiyoruz. İşte anlat orada derdi­ ni.. Bizim düşmanımız yalnız Çin değil, Rus da ·var. Türkis­

ortaya çıkarak atar tutarsanız, herkes size değil yaklaşmak, uzaklaşır ..

tam istila edenler yalnız değil Çin de dahil. Şayet rada başka bir Türkistanlı

Efendi... Esir Milletler Haftası'ndan bahsederken birçok lenakıızlara düşüyorsunuz. Esir Milletler Haftası'na Doğu Tür­ kistan iştirak ettirilmedi diyor­ sunuz. Ve bir de kalkıp «Bugiin Batı Berliıı, Doğu Berliıı vardır ama, bir Bat � Türkistan - Doğu

kar, «Hayır Türkistanı istila et­ mekte olan sadece Rus, Çin ile bizim işimiz· yok> derse onu

Türkistan yoktur» diyorsunuz. Hakikatın ta kendisi olan bu sözlerde samimiyet olmadığın­ da şüphe yok. Samimi olmuş olsaydınız ikide bir kalkıp Do­ ğu 'Jlürkistan, Batı Türkistan demez ve yukarıda sorulan sual­ lere mahal bırakmazdınız. El­ betteki dünyanın Doihı - Batı, u:ıızey - Güney

yönleri

var.

Türkistanın da var. Fakat Doğu Türkistan. Bati

bu,

Türkis­

iki tan diye bir bütün ülkeyi ayrı parça olarak göstermeye sebeb değil.

Ulu

Türkistanın

Doğ�ısundaki Altay , Tarbaga­ tay, Kumul, •K aşgar ve Hotan v. s.

den

ibaret

ti Çin esareti

10

vilaye­

altında

olmuş

olabilir. Fakat batısınm da zıl Rus esareti altında

kı­

olduğu­

milli münafık olarak ilan et. Ben Doğıı Türkistan lideriyim deme, ben Doğu Türkistan da­ vası için çalışıyorum deme, ben de. Türkistan için çalışıyorum Şunu iyi bilmelisiniz ki. Müs­ li.iman denildiği zaman nasıl bütün dünyadaki müslümanlar . akla geliyorsa ve bu söz bütün dünyadaki müslümanları ilgi­ lendiriyorsa: TÜRK denildiği zaman da bütün düpyadaki Türkleri ve Türklüğü ilgilendi­ rir. Şu halde Türkistan diği

zaman

ayrı devlet gibi tanıtmaya

ça­

balamak

bir

için

TtlRK.L"OK

ihanet olduğu kadar, ecdad düş­ manlarımız Ruslarla Çinlere 'bir hizmettir. Bu ayni zamanda bü­

Mille­

ıçın

Esir

Tür­

kistan diye Ulu Türkista111 iki­ ye ayırmaya çalışmak ve iki

nin de Rus'un da Türk

«Doğu

Batısı

Şu hususu bir kere daha otek­

tün dünya

bilir.

denil­

Türkistan

rarlıyalım: Batı ve Doğu

Çinli­

b

bütün

akla gelir. Doğıısu veya değil...

nu unutmamak gerekir.

tinin arışmaz ecdad düşmanla­ rı olduğunu her Türk çocuğu

Rus bu­ çı­

efkarı

umumiyesi

kar makarışık bir

şeydir.

Birgün kalkıp Birleşmiş Mille t­

ler Genel Sekreterine Doğu Tür­ kistan Davası diye telgraf çek-

Milletler ve

Haftası'nda

Batı» demeden

Tür-

mek. Ertesi gün kalkıp da «Hoş �eldiniz Başkan

-13-

Yardımcısı L.


B. Johnson,

Doğu

Türkistan

Göçmenler Derneği adına»

de­

Sekiz milyon Doğu tanlı. Türk .de

Türkis­

32.000.000

Ba'lı

mek. Öbür günü kalkıp «Doğu Türkistan Esir Milletler Hafta­

Türkistanlı, T'i.irk değil mi? Se­ kiz milyon Doğu Türkistanlı

sına alınmadı>>° demek. Daha sonra da · «Bir Batı Berlin ve

İslam Devletlerinin

Doğu Berlin var ama, bir

Türkistanlı sizin din kardeşiniz

Türkistan -

Doğu

Batı

Türkistan

yok» demek. Şaşırtıcıdır.

Çıkm

bakalım bu işin içinden?

İnsaf

doğrusu insaf.. Bu adamlara ne­ yi anlatmak- istediğimizi ken­ dimiz bile bilmiyoruz.

·

Diyorsunuz ki: «Bu sekiz milyon insan Türktür. Ama gö­ rüyor . sunuz işte, bugüne Türkiye

kadar

Hükümeti bu

ne Birleşmiş

konuda

l\;tilletlerde, ne de

şurada, ne biırada çıt çıkarma­ mıştır. 1B u sekiz müsliimandır.

milyon

Ama

insan

meydanda

işte, bugüne kadar islam letlerinin .1!iç birinden ses

dev­

mamıştır. Bu sekiz milyoiı

esir önce

insan nihayet

herşeyden

ve hiç değilse dır). Ama insanlığı,

çık­

sadece

(insan­

görüyorsunuz özgürlüğü,

işte,

eşitliği

ideal edinmiş bir takım küller Vs.»

teşek­

Pek tabii bu konularda haklı olduğunuz taraflar herkes Doğu Doğusuyla

var.

Fakat

Türkistan

değil.

Batısıyla

Ulu

bir

Türkistan biliyor. Nüfusunu se­ kiz

milyon

değil

( 40.000.000) ·

milyon olarak biliyor. Zatıaliniz ise bunun beşte biri olan sekiz milyondan bahsediyor ve yuka­ rıdaki

haklı ve

güzel

sözl,eri

sadece onun için söylüyor. . Şimdi yine teferruata girme­ den şunu soralım :

kardeşi

de,

Müslüman Batı

32.000.000

değil mi? Sekiz

milyon

Doğu

Türkistanlı Türkiyenin şi de, 32 milyon

karde­

Batı

Türkis­

tanlı sizin kan ve din kardeşi­ niz değiller mi? Sekiz esir Doğu Türkistanlı da, 32.000.000 Batı insan

milyon İNSAı"'\1

Türkistanlı

değil mi? Zatıaliniz

ora­

ya,

buraya telgraf

çekerken,

onu

bunu karşılarken, ona bu-

na gidip konuşurken, sadece Do­ ğu Türkistan

deyip

dururken..

yurkarıdaki güzel sözler

nasıl

oluyor da Batı Türkistan

ıçm

aklınıza ve bütün hür

gelmiyor? İslam

dünyaya

Türkiyeye, devletlerine,

tarizde

nurken bir de, kendi

bulu­ yaptığı-

nıza baksanız nasıl olur

aca-

'ba? .. «Sahipsiz Esirler» adlı tı:ı.jınızda İslam

Suudi

Birliğine

röpor�

Arabistandaki bir

muhtıra

verdiğinizi söylüyorsunuz. Muh­ maddesinde 'tıraıuzın birinci «Doğu ve Batı Türkistanıı adma konuşuyor,

ikinci

maddesinde

tekrar «Doğu Türkistan»

diyor,

üçüncü maddesinde birinci ve ikinci maddeyle tamamen tena­ kuza düşerek hıı.kikate mağlup

oluyorsunuz ve doğu veya

batı

demeden «TÜRKİSTANCAıı yorsunuz. Suni ayrılıkların

di­

bir gerçeğini

netice veremiyeceği sizin de anlamanızı çok

14 -

ister-


dik, fakat daha sizde hiç belli değil..

emareleri

Sayııı Efendi: Vatanın istiklali için çalışmak demek akıla geldikçe arada sı­ rada . basııı toplantısı · yapmak , yahut hem ticaret hem ziyaret kabilinden gezilere çıkmakla ol­ maz. Vatanın istiklal dava­

sını başkasına anlatabilmek için bu 'KUTSAL davayı herşeyden evvel kendiniz bilmelisiniz. Davayı

kan kardeşlerimize, din

kardeşlerimize, insan kardeşleri­ mize

faydalı şekilde anlatabil­

mek için bunun melisiniz.

usullerini bil­ Meşhur ·«Sahipsiz E­

sirler» isimli röportajınızda di­ yorsunuz ki, <eKaraçi'deki İslam kongresinde Türkistan davasın ­

dan bahsedilince, hiç kimse bu tarihi ülke hakkında birşey bil­ miyordu. «Haklı nen birisi bu

olarak

ülke

düşü­

hakkında

birşey

bilmeyenleri değil, d am­ dan düşer gibi orada kürsüye çı­ kanı suçlar.

Sistematik

olarak

çalışan birisi orada hemen . süye çıkıp konuşacağına

kür-

Pakis­

tana,

Türkiyeden uçak yerine

başka

bir vasıta ile gitmek pa­

hasına da olsa, Türkistan�n

'1:a­

rihi ve coğrafi durumu hakkında izahatlı bir broşür hazırlar ve

onu

sayın

kürsüye

çıkmadan

delegelere

evvel

verip gerek­

l i temaslarını sağlamıŞ olur.

Şurada şunu sormadan geçe­ miyeceğiz; Siz Nehru'e Eyüp Han'a Arabistan Kralına da mı hemen böyle bahsettiniz? Yok­ sa onlar� ilmi bir tezle gitti­ nizde, Türkistanın bu tez çer-

çevesi içinde yaptınız?

tanıtmasını

Samimi olarak Türkistan için çalı şmak isteyen idealist in­ san için bugün yapılması gere­ ken mesele Türkistan davası­

na kuvvet kazandırmaktır. Bu demek oluyor ki. palavrayla de·· ğil sisteme�ik olarak ilim'i · ve

kültürel çalışma ile bir hazır­ lık ve birlik kurmak.. Bugün Rus ve Çin'in in safsızca her yön den imha etmekte olduğu Tür­ kistan için ... Türkistan demekle

fayda temin edilmez. Şah­ değil, davamızı tanıtma­ lıyız. Bu asil davanın yarınki bir

sımızı

hazırlamalıyız. vürütüci.ilerini için Türkistan denildiği zaman Batı - Doğu vs... deme­

Bunun

den yek vücut olmalıyız.

Sizin şu malüm röportajlar hiç birbirini tutmuyor. 1955 yı­ lında Vatan gazetesindeki «Göç» başlıklı röportafmızdaki uydur­ malara bildiği bu kadar demiş­ tik. Bu seferki «Sahipsiz Esir­ ler))iniz gene «GÖç»e karş.ı.. «1949 da diğer bir lider arka­ daşınızla 7000 kişiyle Çin'i . ya­ rıp çıkthğınızda ancak 852

kişi

kalmışsınız» ! .. Bahsini ettiğiniz bu 852 kişi şimdi dünyanın ne­ resinde? Bu meşhur «Yarıp çık ­ ma» dediğiniz Gökat geçidindeki mesele mi? Şayet bu ise Gökat geçidine sizinle beraber gelmiş

olan 400 tane Türkistanlı aydın genç Türkiyedeki herkesin tanı­ dığı KURıBAN &UDAYI dahil . niye geri döndüler? Niçin teker teker linç edildiler? Türk tari­ hinde ilk defa olarak . bu 400

ıs -


kişi, on bir Çinliye nasıl silah teslim ettiler? Bunlar hangi şartlarla geri döndüler? Siz hangi şartlarla hududu geçti­ niz? OSMAN BATUR'un arka­ daşları ve adamları, çarpışarak, sayısız şehitler vermek sure­

tiyle hududu geçip Hindistan'a zor gelebilirRen, siz ve arkada­ şınız nasıl pasaportla gelirsiniz? İbrahim I{'.ılıç'm iki defa ıs­ «11 Çinliyi . . yok edip rarla :

yolumuza

devam

·

edeliô1.

Silah teslim etmeyelim�·- ·· deme­ ' sine kızarak çadırdan kovan Bütün bunlara sebeb kimdi? neydi? «Sahipsiz Esirler»inizde

Tür­

kiyedeki Doğu Türkistanlılardan bahis ederken Salihli'deki 500

kişiyi unutuşumızun sebebi ne? Yoksa Türkistanı Batı-Doğu di­ şimdi gibi, ye ikiye ayırmak de istemediğiı;ıfai Doğu · Türkis­ tanlılıktan çıkarmaya mı

baş­

ladınız? Son Göç hakkında ko-

nuşmak isterseniz, Readers Di­

gets dergisinin 1954 Kasım sa­ yısıyla, , National . Geographic

•Magazine'nin Kasım 1954 sayıve Londra'da . basılmış smda olup 7 lisana çevrilen Büyük

, ,:

Kazak Göçü, Tiirkiyecİe· olduğu gibi Almanya'da da methi ya­ pılan H iirriyet uğruııcla. Kazak Türkleri isimli eserleri okuma­ lısıııız. Çok konuşmadan , ıönce, çok okumalıdır.

Muhterem Iİsa Yusuf Alptekin Beğ, hataları dostlar düzeltir. Samimi olarak bu mektubu o­ kuyunuz ve geçmiş Şeyleri ıyı düşünerek istifade ediniz.

Tür­

kistana i. stikliil ve bu dava uğ­ runda B,iRLİli derseniz herkes size yardımcı' olacaktır. Bundan şüphe .etmeyin. Ulu Tanrı, Türklült için

ve Türkistaııın istiklali için saini-. · mi olarak çalışanlara yardımcı ' olsun...

11-u�/,. Oo-/h-"' y;e��J'.I· f3u���,.efa-// ' .&

\)v� �,u/

- 16 -

J


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.