Doğu Türkistan Göçmenler Cemiyeti - Türkistan Şehitleri

Page 1


DOCU TÜRKİSTAN GÖÇMENLER CEMİYETİ

TÜRKİSTAN ŞEHİTLERİ

İS TANBUL 1 9 6 9


HİKMET GAZETECİLİK LTD. ŞTİ. {Ta n M atb a ası) İsta n b u l-1969


TtlRKİSTAN ŞEHİTLERİ Türkistan Şehitleri hakkında

okuyuculara kısa bir

malu­

mat iletmek gayesiyle, naçiz imkanlarla hazırladığımız bu bro­ şür, zihinlerde Türkistan hakkında sadece birkaç kelimeden ö­ teye gitmiyen bilgilerin genişletilmesine ve

derinleştirilmeoi­

ne bir nebze hizmet edebilirse ne mutlu bize...

Türkistan hakkında çok yönlü tetkiklerin lüzumlu olduğu muhakkaktır. Fakat bu, geniş imkanlar ve oldukça titizlik is­ teyen b;r mes'c1edir. Bu bakımdan Türkistan

hakkındaki çok

yönlü ve ilmi evsafta, doyurucu tetkikat ve neşriyat,

ancak

mes'elenin ehli olanlar tarafından ve hükümetimizin, hamiyet­ perver kimselerin

destek ve himayeleriyle

yürütülebileceğini

bc:irttiktrn sonrJ, Kızıl Çinliler tarafından 28.Nisan.1951 ta­ r:hinde hunharca şehit edilen Büyük Mücahit Osman Batur'un şehad•tinin onsEkizinci yıldönümü zarlarınıza sunduğumuz

bu

münasebetiyle takdir na­

broşürde

"Türkistan Şehitleri"

ııden kısaca bahsedelim : "Türkistan Şehifüri" derken, bu geniş Türk ülkesinin do­ ğusuna olan Çin istilii.ları neticesinde Çinliler ve Ruslar

tara­

fından; batısına olan Rus istilii.ları neticesinde Ruslar

tara­

fından milletleri, vatanları, dinleri ve istiklallleri için savaşır­ ken şehit olan, katledilen ve mücadelelerine hür dünyada devam <tmekteykrn Hakkın rahmetine kavuşarak şehadet mertebe­ sine cr<n aziz şchitlerimizi kastediyoruz.

BATI TtlRKİSTAN ŞEHİTLERi : 15. asırda Altın Ordu Hanlığı'na bağlı küçük bir Moskova Knezliğinden ibaret olan Rusya, dört asır içinde kan ve ateşe lıoğmak suretiyle birçok müslim ve gayri müslim ülkeleri esa­ reti altına alarak Çar İmparatorluğu'nu meydana

-3-

getirdi.

Bu


cümled€n olarak Ruslar

15!5·2

de Kazan Ii�·ılığı'nı, 1777 de Kı­

nın Hanlığı'nı, 1837 de Azertaycan'ı, 1864 de Kuzey Kafkas­ ya'yı, 1885 de Batı Türkistan'ı istila ettı. Ruslann Batı Türkistan'da ancak 19. asırda tamamlayabil­ diği istila hareketı asırıardan beri sürdürdükleri ve tamamiyle emperyalist gayelerden ibaret

politikalannın bir neticesi ol­

muştur. Ruslar Batı Türkistan'da karşılruıtıklan devamlı ve çe­ tin mukavemet

hareketlerinden dolayı istila

hareketine 18.

asnn sonlanna doğru giriştikleri halde, ancak 19. asrın sonla­ nnda muvaffak

olabilmişlerdir. Her kanş toprağını takdire şayan bir kahramanlık ve azimle müdafaa eden Batı Türkis­

tan Türkleri,, sayıca çok faz'·a ve teknikçe çok mütekamil Rus kuvvetleri karşısında

mağlubiyete uğraıruşlar, fakat

hiçbir

zaman yılmamışlardır. İşte bu azimle 1. Dünya Harbi

esnasında tekrar

bütün

Batı Türkistan çapında ayaklanmalar olmuş, ne yazık ki, ta­ lihin kötü bir cilvesi neticesinde yüzbinlerce Türkistanlı kat­ liama maruz kalmış, ocakları yıkılan binlerce masum insan, se­ lameti ·kcmşu memleketlere ilticada bulmuşlar; İran, Afganis.­ tan gibi memleketlere göç etmişlerdir.

1917 Ekimindeki ihtilfille

komünistler idareyi ele

aldı.

Beyazlara karşı açtıklan kanlı mücadeleleri zaferle bitirmek, müslümanlann yardım ve müzaheretlerini temin etmek mak­ sadiyle 3.12.1917 de Lenin ve Stalin imzasıyla şu beyannameyi neşrettiler: "Rusya

Müslümanlan,

Volga·Kınm Tatarları,

Sibirya ve Türkistan Sartlan,

Kırgızlar

Trans-Kafkas Türk ve Tatar­

lan, Çeçenler ve Kafkas DaiWar! Sizlere hatırlatınz ki Çar'­ lar caınilerinizi, mabedlerinizi yıktırdı.

Dininizi milli örf ve

adetlerimizi ayaklar altında çiğnedi. Şu anda hepiniz onun kö­ lelerisiniz. Fakat bugünden itibaren ibadet yerlerinizi açmakta, din ve örf adetlerinizi yaşamakta, milli ve kültiirel müessesele· rinizi işletmekte serbestsiniz. Bunlar hiçbir tehdide tabi tutul­ mayacak tabii haklanruzdır. Milli hayatınızı. kendi anlayış ve

-

4

-


arzularınıza göre tanzim ediniz. Biz dünyadaki bütün mahkiim unsurlar için hürriyet bayrağı taşıyoruz." Rus ihtilalinden ve bu beyannameden de Khokan Muhtariyeti ve Ala.ş Orda

yara rlanarak 1917

Muhtariyeti adı altında

iki müstakil devlet kuruldu. Klsa bir müddet sonra bu hükü­ metler yalancı bolşevikler tarafından kanlı şekilde silah zoruy­ la dağıtıldılar. F'akat emelleri uğrunda yılmak bilmeyen ve e­ sar <t tanımayan Türkistan T ürkleri 1918 tarihinde tekrar si­ laha sarılmış ve gayri müsait şartlar, mahdut imkanlar altın­

da milli mücadelelerini on sene dewım ettirmiş, ne ticede Batı

Türkistan 'ın büyük kısmını kızıl esaretten kurtararak tekrar r;ir mi'li hükumet tes'.s etmeğe muvaffak olmuşlarsa da, sonun:· da bolşevikkr, çe şitli gayri insani usül ve çarelere başvurmak

suretiyle bu isya nları da bastırmışlar ve hükümeti dağıtmış­ lardır. Eöylece Türkistan'ı tekrar elde etmişlerdir. Bolşevik­ ler tunlarla iktifa etmeyerek halka gözdağı vermek ve bu sn­ ı c'.!e müstakbel ayaklanmaların önüne geçmek maksadiyle is­ yanl�ra iştirak eden ve etmeyenlerden başta Alihan

Bökey­

han, F'eyzullah Hoca, Mahmut Hoca Behbudi, Abdurrauf Fıt­ rat, Akmal İkram, At:lulhamit Sü'eyman Çolpan, Ab:lülkadir Culktınbay , Ahmet Baytursun, Mir Yakup Dula!, Mağcan Cu­

Töre,

Nasrullah Mahdum olmak üzere on­

binlerce adamı katletmiş,

binince Türk'ü sıcak yuvalarından

ır·al:ay, Nasır Han

alarak Sibirya'ya sürmüştür. Yüzbinkrce Türkistanlı da kom­ şu memleketlere iltica etmek zorun da kalmıştır. Batı Tiirkistan'da Rusların hakkınca

Türkkre reva gördüğü terör

"Milli 'Iürkis.t.ın" mecmuasının

rüshasında "Komünist Teröriinün tan�arı" ba�lığı makalesini,

ile

Mayıs

1SE3

neşredilen Dr. Ergeş Şirmet Bulakbaşının

okuyucuların fikir edinmelerini sa.ğlamak

diyle turada aynen

tarihli

Türkistan'daki Yrni Kur­

maksa­

nakletmeyi uygun bulduk:

"Komünist Terörünün Türkistan'daki Yeni Kurbmılan" "Eskisi olmayan şeyin yenisi de olmaz . Bunun giti, kn· münist terörünün yeni kurbanları üzerinde konuşurken, onun

-5-


eskilerinin de bulunduğu düşüncesi gayn ihtiyari göz onune gelebilir. Hakikaten komüııiistler ha.Jtimiyeti e1e al:kıınndan bu yana, çeşitli şekillerde devamlı bir terör siyas€tini yürüte gelmişlerdir. İkinci Cihan Harbinden sonra; yani 1S52 ve son­ raki yıllarda komünistlerce yürütülen terör faaliyetleri, 19281930, 1S36-1S38 yıllarındaki terör havasını aldığını göstermek­

tedir. Bu terör, Komünist Partisinde, devlet kademelerinde ve halk arasında cereyan ettiğinden maada, fen, san'at, edebiyat sahalarında da; ideolojik cephede de daha dehşetli bir şekilde yürütüldü. Onların tercrü her zaman olduğu gibi bu son yıllar içinde de yalnız halka ve halk mefkuresini taşıyanlara, öz va­ tandaşlara karşı yöneltildiği karakterindedır. Terör Altına Alınanlar: "İııkılap alcyh0rı", "Burjuva milliyetçisi",

"Scvyct düş­

manı". "sabotajcı", "casus" gibi ithamlarla cezalandırılmakta, itham cdolcnler çoğunlukla Sovyetlerin ekonom.!k, medeni, ma­ arif, kültür ve din siyasetlerine karşı koymuş kişilerdir. "Bur­ juva milliyetçisi" olarak itham edilenler, komünistlerin mil­ li siyasetine karşı koymuş kişilerdir. Bunlann topuna birden komünistler "halk düşmanı" adını vermişlerdir. Kısacası, Ko­ münist Partisi Merkez Komitesi'nin şu veya bu mes'eleye dair noktai nazarına nisbeten, başka bir fikirde olan her şahıs ka yıtsız şartsız yukarıdaki ithamların biri veya birkaçı ile itham edilerek yok edilip gelmektedir. Türk-müslüman Sovyet Cum­ huriyetlerinde, bilhassa Türkistan' da komünist terörü, yukarı· daki bahanelerden başka, yine, panislamizm'e ve pantürkizm'e karşı mücadele"

adı altında yürütülmektedir. Komünistlerin Türkistan'da pantürkizm'e ve panislamizme karşı mücadele işi,

bilhassa Türkistan milli cumhuriyetleri adı altında 5 parçaya bölündüktrn sonra daha da ciddi bir şekil aldı. 1938 senesine kadar, yani 18 yıllık terör esnasında, milliyetçilik, Türkçülük, İslamcılık ile itham edilen Türkistan milli münevverlerinin he­ men hepsini imha ettiler. Komünistler, bu dehşetli cinayetler üzerine iş yürütürken, Türkistan şeraitindeki eski nesilin ay­ dınlarını yo k etmeyi hedef tutmakla beraber, Sovyet mektep-6-


)erinde komünist talimatıyla terbiye edilip yetiştirilecek yeni genç kadrolara ümit bağlamışlardı. Komünistler bu maksatla­ rına erişememişlerclir. Bugünlerde Türkistan Cumhuriyetle­ rindeki parti, devlet, ilim, kültür, iktisat ve diğer içtimai mües­ sesderde çalışan Türkistanlılar, Sovyet devrinde yetişmiş grnçlerden ibarettir. Fakat son yıllarındaki terör kurbanları. kendileri tarafından yetiştirilen bu adamlar arasında olmakta­ dır. İdeolojik sahada da şiddetli şekilde yürütülmekte olan bu terör neticesinde tanınmış Türkistanlı aydınların çoğunluğu, 1S50-1S52 yılları arasında helak edildiler. Bu terör kurbanları­ nın % 90 ı 25 ila 40 yaşları arasında olup, bunlar okuma-yaz­ ma cğretintinden başlayarak, tanınmış ilim adamı oluncaya kadar Sovyet mekteplerinde yetiştirilmiş ve demirperde dışın­ daki hür dünyanın hakiki durumundan habersiz kahnış kişi­ lerdir. Mesela Özbekistan'da "pantürltist" ve "burjuva milli­ yetçisi" ithamı ile 1S51-1S52 yıllarında cezalandırılan 25 den fazla Türkistanlı tarihçi, dilci, yazarların çoğu 25 ila 40 yaşla­ rındaki şahıslar idi. Bunun gibi. ilim ve san"at sahasında ta­ nınmış Türkistanlılardan son iki yıl içinde Kırgızistan'da 16, Türkmenistan'da 13, Kazakistan'da 40, Tacikistan'da 11 kişi yazdığı şiirleri, tarih eserlerini veya dil bilimine dair yazıla rında Türkçülük mefkuresini ileri sürmekle "Türkistan'ın Rus­ ya'ya kendi arzusu ile katıldığını ve bunun bir ilericilik oldu­ ğunu yeteri kadar göstermediği; buna mukabil milli mazisini methettiği ve onu ideal olarak gösterdiği" ithamı ile cezalan­ dırıldılar. Bunların da çoğunluğu yaş bakımından 40 dan yu­ karı değillerdi. Yukarıda sayısını belirttiğimiz terör kurban­ ları, yalnız Sovyet matbuatı vasıtasıyla bizim haberdar olduk­ larımızdır. Bunlardan başka fen adamlarının birkaçı "doktor" veya "asistan" denilen ünvanlardan mahrum bırakılmışlar, onların ·esrrlerinden faydalanmak yasak edilntiştir.Sovyet manbaları­ nın bilclirdiğine göre, bu şahıslar kendi eserlerinde Leninizm. ve Marksizm nazariyesine ve Komünist Partisi'nin yoluna ay­ kırı görüşlerini ileri sürmüşler,. nmi ünvanlarından mahrum


edilenlerin bizce bilinen sayısı, Türkistan'da 16 kişi olup, bun­ lann çoğunluğunu Türkistanlı genç B.lirnler teşkil etmektedir. 1lıni ünvanlannın geri alınışı münasebetiyle bu şahıslara kar­ şı yazılan tenkit mak'alelerinin bazılarında bunların ilmi kuv­ vetsizliği veya eserlerinin ilmi yetersizliği hakkında hiçbir kayıt yoktur. Komünist tenkitçileri onları "objektif hastalığı­ n a tutulmuş; yani ilimde particilik yolundan aynlıruş olmakla" suçlamaktadırlar. Komünist terörünün yeni kurbanları, yalruz yukarıda be­ lirtilen ilim, san'at ve edebiyat adamlarından ibaret olmayıp, bu teröre, parti adamlarından başlayarak işçiler, kolhozcular, talebeler ve gençlik teşekkülleri arasında, bilhassa son iki yıl içinde, sürekli şekilde devam edilmektedir. Özbekistan'da, 19fi2 yılında, esasen ideoloji suçlarıyla, kıs­ men de sabotajcılılda suçlandınlan mahalli Komünist Partisi Sekreterleri'nin % 40 ı işten çıkarılmıştır. "Kazakistanskaya Pravda" gazetesinin

bildirdiğine göre

-15.6.951 tarihli-, Kazakistan'ın yalnız Şuçin belgesindeki kol­ hoz reislerinin % 70 i, partinin emirlerini yerine getirmemek,

kolhoz düzenini bozuculuk suçu ile itham edilip c€Mlandınl­ mıştır. Bu hal Türkistan'daki Sovyet Cumhuriyetlerinin heı birine taalluk eden bir misaldir. Teröre maruz kalan kolhoz reisleri arasında Tişebay, Mirzaoğlu, Kerimoğlu gibi "sosya­ listik mihnet kahramanı" Unvanı, �·Lrnin" ve "Kızıl Bayrak" gibi birkaç nişan sahibi: hatta Sovyetler Birliği Yüksek Ko­ mite azalan gibi şaluslar da vardır. Cezalandınlan kolhcz baş­ kanlarının sayısı binlercedir. Yukarıda gösterilrn sayılardan maada, son iki yıl içinde teröre maruz kalan, isimleri Sovyet matbuatında ilan edilen Türkistanhlann sayısını toplarsak, aşağıdaki yekun çıkmakta­ dır. -Bunları 'Milli Türkistan' dergisinin sayılarında devamlı şekilde vereceğiz. E.Ş.B. 1 - Cumhuriyette ve vilayette parti lideri, hükümet rei­ si, ve bu ayardaki yüksek rütbeli memurlardan 115 kişi; -8-


2

-

İktisadi

dairelerdeki lider durumunda

230 kişi; 3

-

Üniversite ve yüksek

ilim

şahıslardan

müesseselerinin rektör, de­

kan ve profesörlerinden 41 itişi; Yukarıdaki sayıyı teşkil eden şahıslar, kendi mevltilerin­ den alınmış, partiden çıkarılmış ve cinai cezalar verilmiş, bun­ ların çoğu milliyetçi, Türkçü, veya dine inanan insanlar olarak itham edilmişlerdir. Gençler arasından itham edilenler ise, esasen Allah'a inan­ dıkları ve dini adetlerine temayül gösterdikleri ve namaza iş­ tirak etliklerinden dolayı ceza görmüşlerdir. Sonu gelmeyen komüıtist terörünün halka karşı bu kadar sürekli şekilde devam ettirilmiş olması, komünist halk mefkiıresinin hiçbir zaman

talimatıyla

bağdaşmayan, birbirine ta­

mamen zıt iki ayn karakterde olduğunu isbat etmektedir. Komünist talimatının ve onun sistemine karşılık gösterici kuvvetlerin aralıksız gelişmesine, kuvvetlenmesine ve her şe­ kildeki kanlı terörlere rağmen, devam edegelmesine sebep, o­ nun menbaının halkta ve halk mefkuresinde

oluşundad.r. Bu

yüzden komünist rejiminde, o terbiye ile yetiştirilen yetiştirildikleri terbiye sistemine çukur

nesiller,

kazmaktadır1ar. Bu

ise halk mefkuresinin; milli mefkurenin herçeşit

talimattan

daha güçlü olduğunu göstermektedir." Scvyetler Birliğini ô.1,renme Enstitüsü de Münih'de İngilizce olarak

tarafından

,1S58

yayınlanan "GENOCIDE in the

USSR" - Sovyetler Birliğinde Toptan Öldürme"

adlı eserin

Türkistanlı Murat Tacmurat ve Aman Berdimurat tarafından kaleme alınan

"Türkistanlılar" babından çıkardığımız notları

zikretmeyi münasip görüyoruz: -

"Sovyd kaynakları, 1919 da Türkistan'da açlıktan ölenle­

rin sayısını 1.111.000 olarak göstermektedir. Halk Komiserliğiıtin başkanı Soroltin, Fergana'ya ıçın gittiğinde gördükleri hakkında yazdı,ğı

teftiş

raporunda 'müs­

lümaıılann elinden herşeyleri tamamiyle alınmış. Bizim ordu -

-

9

-


muz, oıılan korumak yerine yağma etmişler ve oıılan öldürmüş­ ler diyerek, buradaki katliamı ve yağmayı itiraf eder. Bolşevik Haklıniyetinin kurnluşunda, kistanWardan 2

Kollektifleştirme Türkistan'da

iki yıl içinde Tür­

milyon kişi öldürülmüştür. devresinde, yani l!l3 1- 1933

açlıktan ve sair

cezalardan

arasında,

ölenlerin sayısı

3

milyondur.

1S39

ile 1949

yıllan arasında,

aile Ukraynaya ve takriben

80

Türkistanlılardan 15:! bin

bin aile Kafkasya'ya

sürgün

edildi. Kazakistan'da

1930-1933

yılları

arasında, 2

ntilyondan

fazla insan açlıktan ölmüş ve bir kısmı güney taraflara sürül­ müştür. Bclşevik ihtilii.linden önce,

Türkistan ve Kınrn'da 14.0:JO

�arni, dini okul ve medrese vardı. 1!:37 patıldı. H:4.0

de bunlann hepsi ka­

da bütün molla, imam ve hatiplerin bir kısmını

öldürdü; bir kısmını da 'toplama karnplanna' gönderdi. Sov­ yetler Birliğinde öldürülen 50.000 den fazla din

adamlarının

tüyük bir ekseriyeti Türkistanlı ve Türk'tür.

Özbekistan'da: 1937 senesinin ortalarına kadar milliyetçilik suçu ile görev­ krinden alınıp, hapse atılan ve öldürülen hükürnet rnemurlan­ nın sayısı 12.316 kişidir. 193'5-H.'38 arasında Türkistan'da parti, m2arif ve kültür erbabları büyük bir takibata uğradılar. Hap­ se atılanlar arasında 1925-1937 arasında Özbekistan parti sek­ reterliğini yapmış olan Akına! İkram, Özbekistan Hal k Komi­ serliğinin 16 sene reisliğini deruhte etntiş olan Feyzullah Hoca'­ Jar vardır. Akma! İkram ve FeyzuHah Hoca, 1938 senesi Mart'­ ında ölüme rnahkürn edildiler ve üç gün sonra da idam edilerek öldürülmüşlerdir.

Kazakistan'da: Kazakistan Komünist Partisi İkinci Sekreteri Skvortsov,

le38 de yapılan Kazakistan 2. parti kongresinde okuduğu ra'

-

10

-


porda, birkaç ay içinde merkezi parti görevlilerinden % 67 si­ nin; €yalet parti görevlilerinden % 62 sinin; vilayet parti gö­

revlilerinden % 90 mm görevlerinden alındığını ve ekserisinin cezalandınldığ:ın beyan etmiştir.

adlı

Meşhur tarihçi Sançof İsfendiyar

«Kazakistan Tarihi»

eserinde Türkçülük ve milliyetçilik propogandası yaptı di­

ye suçlanarak hapsEdildi. Bu zat Alma-Ata Üniversitesi pro­ fösörl•rindendi.

Türkmenistaıı'da: Türkmenistan Komünist Partisi Birinci Sekreteri Chubin, 1938'de yapılan parti kongresinde okuduğu raporunda , 'umu­ mi temizlik" hareketinden sonra, Türkmenistan'da mes"ul mev·

kilere 600 den fazla yeni şahıslar tayin edildiğini açıkladı. Kırgızistan'dıı: "Umumı Temi2lik" hareketinden sonra, Kırgızistan'da par­ ti görevlilerinden

201 kişi; hükumet

memurlanndan

461 kişi

·güvensizlik' suçu ile suçlandı.

Tacikistan'da: 1936-1938 arasında Tacikistan'da da tüyük ölçüde takiba­ ta başlandı. Parti yönetim kurulu başkanı Nasretul!ah Mak­

surn, Halk komiserliğinin

reislerinden Muhittin ve

'güvensizlik' suçu ile görevlerinden alındı. Tacikistan Mahkemesi reisi Şirin Şahtimür, Halk

Kazıbay Yüksek

Komiserliği reisi Ra­

him Bay ve parti Merkez Komitesi Sekreteri Şirin, hapsedildi­ ler ve öldürüldüler. Ayru zamanda Prof. Bektaş gibi birçok ya­ zar, edip ve muallimler öldürüldü."

-11-


1760-1863 İLK MANÇU İSTİLASI DEVRİNDE : D O(W TÜRKİSTAN

ŞEHİTLERİ

"Hocalar" namıyla maruf mahalli hanların idaresinde hür ve müstakil yaşayan Doğu Türkistan'ın kuzeyi, doğudan ge­ len Kalmuk Mcğolları tarafından istila edilmiş ve "Cungarya" atlı verilen bu bö!gede Kalmuklar kuvvetli bir devlet kurmuş­ lard,. Çn'e sık sık •kınlar yaparak Çin-Mançu İmparatorlu­ ğunu tüyük zararara sokan Kalmuklar, son zamanlannda da­ hili harp'.erle karışmış. toht mücadeleleri taşlamıştı. Kalmuk hiikümdarın• isyan <drn asi Omursrna, Çin-Mançu lmparato­ n•ndan yardım istemiş, İmparator da Omurs<na'nın

davetini

iyi tir fırsat sayarak kabul etmiş ve neticede Kalmukları yı­ karak Cungarya'yı istila etmişti. I:oğu Türkistan'ın güneyin­

de iseBurhaneddin

Hoea

hüküm

sürüyordu. Çinliler

Doğu

Türkislo.n'ın tamamını istila etmek gayesiyle harekete geçti­ ler.

Burhanedd!n Hoca

ve kardeşi çok çetin ve kanlı

lekr sonunca şehit oldular. Mücadeleye devam endi�e <dilen

Burhanneddin Hcca'nın kardeşi

mücade­

edeceğinden Hoca Cihıın'ın

karısıDil�ad Sulta·11, Mançu İmparatorunun sarayına götürül dü. İmparator, güzelliği dillere destan olan prrnsese aşık ol­ du. Evlenme teklif etti. Ama, kocasına çek bağlı olan, milli ve

mr.ncvi

d€ğerlerini herşeyden üstün tutan I:ilşad Sultan, İm­

pıratorun tekliflerini her defasında mağrur bir eda ile reddet­ ti. ÇiFI'de bir iffet ve güzellik timsali olan Di1şad Sultan, niha­

yet Ana tmı:aratoriçe tarafından öldürüldiı. :.llançular, C.Dğu Türkistan'ı istila edince, büyük kısmı tli' de c'.mak üzere

kadın-erk<k, büyük-küçük

tir milycndan fazla müslüman Türk'ü şehit

ayırdetmeksizin, €!tiler. Yüzbin­

lercesini dr sürgüne gönderdiler. Halkın mal, mülk ve serve­ t'ıü müsadere Eltiler. Şehirlerimizi yakıp yıktılar.

-

12

-

Zıni; Vınğ Vıı


adlı mutaassıp bir Çinli müellif, eserinde "İli" halkının 0,9 u­ nun imha edildiğini itiraf etmekten kendini alamamıştır. Mançu ·Çin istilası bcyunca Doğu Türkistanlılar.

hürriyet

ve istiklallerini elde etmek için 103 sene zarfında 17 defa mil­ li kurtuluş savaşı yaptılar. 1763

de üı,ıtürfan'da

Hamidullah,

1819- 1823 ve 1826 da Ka'1gar 'da Cihangir Han Hoca, 1830 da

Kaşgar'da Yusuf Han Hoca, 1846

Emin Hoca,

da Kaşgar'da

Muhammed

1855 de Kaşgar'da Veli Han Töre gibi mücahitlerin

liderliğinde yapılan kurtuluş hareketleri. Çin-Mançu kuvvetleri tarafından pek kanlı bir şekilde bastırıldı. Bu isyanlar netice­ sinde yüzbinlerce müslüman Tür k evladı şehit edildi. Talıriben

22 5.000 Türk, Batı Türkistan'a iltica etti.

tKİNCİ MANÇU tsTtLASI

DEVRlNDE

1863 de Reşidüddin Han, Abdullah, Sıdrlık Beğ, Hacı Ha­ bibullah, Muhammed Ali, Ebul AIB. Hudaykuloğlu, Davut Ha­ life, İmam Muhammet liderliklerinde memleket çapında yürü­ tülen kurtuluş hareketi neticesinde Yakup Beii;'in riyaseti al­ tında Doğu Türkistan kurtarıldı ve milli devlet kuruldu. Os­ manlı Padişahı Sultan Abdülaziz Han'a biat eden Yakup Han Badevlet'in kurduğu devlet, zamanın Çarlık Rusya.sı ve İngil­ teresi tarafından da tanınmıştı. Fakat yeterli yardım ve hima­ ye göremeyen bu Türk Devleti 13

yıl hükümranlıktan

sonra.

Çin sürülerıinin karşısında tutunamadı. Yakup Beğ, zehirlene­ rek öldükten sonra, Doğu Türkistan

tamamen Çin istilasına

uğTadı. Bu, Doğu Türkistanlılar için yeni bir terörün başlan· glCı oldu. Neticede Yakup Beğ'in aile efradı, devlet adamları, ordu mensupları

başta clmak üzere 2-3

yıl zarfında

yanın

milyondan fazla Türk hunharca katledildi. Hatta Yakup Bey'­ in cesedi mezarından çıkarılıp yakıldı ve küllleri savnıldu.

1876 da başlayan bu ikinci Mançu istilasında, Doğu Türk­

istan Çin'in ana topraklarına ilhak edildi ve "yeni toprak" ma­ nasına gelen Çince "Şinğ-Canğ" -Sinkiyang- adı verildi. Bü tün idari amirliklere Çinli memurlar getirilerek 19 1 1 kadar doğrudan doğruya Pekin'den idare edildi.

-13 -

senesine


ÇİNLİ VALİLER DEVRİNDE : 1911 de Mançu İmparatorluğu yıkıldı ve Çin Cumhuriyeti kuruldu. Bu tarihten itibaren Doğu Türkistan resmiyette Çin'e bağlı olsa da, aslında merkezi Çin hükümetinin

hakimiyetini

tanımaksızın hüküm süren umumi valiler tarafından idare edil­ di. Bahis konusu umumi vailler

Cinğ Ş u- Jen ğ

Yanğ Zınğ Şinğ

(1911-1928) ve

(1B28-1933) zamanlannda da korkunç zulüm ve

katliamlar devam etti . Netice itibarıyla 1876-1933 arasındaki 57 yıllık devrede en fEci iktisadi, siyasi, ve sosyal baskılar al­ tında inim inim inletilen Doğu Türkistanlılar için, bir tek has­ tahane bile tesis edilmedi. Halkın birbirine yardım etmesi kat' iyetle yasak edildi. Hastalık Doğu Türkistan'ı kasıp kavurdu. Tedavi imkanından mahrum bırakılan yüzbinlerce masum ana­ babalar, yüzbinluce günahsız Türk çocuklan telef olup gitti. Bugün dahi Doğu Türkistan'daki mezarlıklarda

büyüklerden

fazla küçüklerin kabirleri dikkati çeker. Yanğ Zınğ-Şınğ'ın ve mütealtiben onun yetiştirmesi olan Cinğ Şu-Jenğ'in zulüm ve katliamından bıkmış olan Türkistanlılar, tında Kumul vilayetinde, Hoca

nihayet 1931

Niyaz Hacı

şuba­

ve Salih Dorga li­

derliğinde istiklal mücadelesine giriştiler. Orta Asya mütehas­ sıslarından Amerikalı

Ailen S. \\lhitting

bir eserinde bu isya­

nın çıkış sebebini şöyle anlatır: "Cinğ Şu·Jenğ, kendisinin güm­ rük ve vergi icraatına karşı Kumul'da başgösteren huzursuz­ luğa mukabil, mezkı1r şehti ve ona bitişi k dünyaca meşhur ka­ vun

ve

uzum

çiftliklerini

yerle

bir etmiştir...

zaman zaman yakıp kavuran vahşet ve harp

Memleketi

şiddetinin dere­

cesini tam manasıyla tasvir etmek kolay değildir. 19 uncu asır­ da olduğu gibi, 20 inci asırda da ayaklanmalar ve bunların bas­ tınlması köylerin topyekun imhasına, sahalarıyla sulama tesisatının

toplu katliama ve ekin

tahribine sebep· olmaktadır... "

-1- Sür'atle gelişen bu istiklal hareketi, 1933 bütün Doğu Türkistan'a 1

yılı

başlarında

yayıldı. Hoca Niyaz Hacı ve

Salih

- Ailen S. Whitting; Sinkiang: Pawn or Pivot, Michigan Uni­ rnrsity Press, East Lansing, Michigan, 1958. Sf: 18. - 14 -


Dorga'nın başlattığı harekete Musul, Malunut ve Maksut Mu­ hiti kardeşler, Hafız Beğ, Muhammed Emin Buğra, Sabit Dıımol­ la, Osman Beğ, Şerif Han Töre, Temür Beğ gibi, liderler de ka· tılarak, ili ile Urumçi ve ona bağlı birkaç kazadan maada bü­ tün Doğu Türkistan kurtarıldı. edilerek, merkezi

Kaşgar

12.Kasırn. 1933 de istiklal ilan

olmak üzere

milli bir Cumht!riyet

ruldu. Hoca Niyaz Hacı Cumhurbaşkanlığına, Sabit

ku­

Damolla

da Başvekilliğe getiril<li.

ŞENG Si - SAY VE RUS MEZALİMİ Doğu Türkistan'daki bu hareket esnasında çinli idareciler birbirlerine düşmüşlerdi. Öte yandan Sovyet Rusya'da bu ka­ rışıklıktan istifade ederek Doğu Türkistan'ı ele geçirme k isti­ yordu. Ruslar, bu gayelerini tahakkuk ettirmek için muhteri• bir general olan ve Çin merkezi hükümetiyle arası açık bulu­ nan

Şenğ Şi-Say'ın

Doğu Türkistan'a askeri genel vali olması

için desteklediler. Gönderdikleri büyük çapta takviye kuvvet­ leriyle Doğu Türkistan Cumhuriyeti kuvvetlerini mağlup ede· rek, Türkleri kalleşçe arkadan hançerle<liler ve general Şenğ'in Doğu Türkistan'a hakim olmasını temin ettiler. Milli hüküme­ timizi dağıttılar. Bu suretle anayurdumuz üzerinde bir takım menfaatler temin ettiler. Doğu Türkistan'ın birçok mülki kadrolarına kendi ajanlarını

idari ve

yerleştirdiler. 1935 de, G.

P.U nun bir eşi olan Siyasi Polis Teşkilatını kurdular. Rusya'­

dan gönderdikleri €lemanlar vasıtasıyla, TürkistanWara uygu­ lanmak üzere, Çinlilere masum insanları nasıl

suçlayıp ceza·

landıracaklarını öğrettiler. Bundan sonra Rus kuklası general Şenğ, ıg37 den itibaren 300.C30 den fazla Türk'ü tevkif ettirdi.

Hoca Niyaz Hacı, Sabit Damolla, Şerif Han Töre başta olmak

ü­

zere, 100.000 den fazla Türk'ü 28 çeşit öldürme usulüyle şehit etti. Tevkif e<lilen kardeşlerimize 1'25 çeşit işkence metodu uy­ guladı. Her kazada, mahkumlar için özel surete 500 er kişilik hapishaneler inşa ettirdi. Bu korkunç mezalim kasırgası yılına kadar Doğu Türkistan'ı kan ve ölümle boğdu. himayesi sayesinde Doğu Türkistan'da keyfi idaresini

-15 -

1943

Rusların sürdü-


ren ve Milliyetçi Çin ile irtbatını tamamen kesen general Şenğ Şi-Say, 1943 yılında Almanlann Rusya'da ilerlemesi ve dahil­ deki milliyetçilik hareketlerinin

gelişmesinden endişe ederek,

Milliyetçi Çin'e yaklaşmağa mecbur kaldı. Ruslan çok feci şe­ kilde Doğu Türkistan'dan kovdu. Neticede Milliyetçi Çin hü­ kümeti, Şenğ Si Say'ı umumi valilikten azlederek, yerine daha beter birini; Vu

Cunğ-Şınğ'ı

tayin etti.

MİLLİYETÇİ ÇİN DEVRİNDE Yeni askeri vali,

Doğu Türkistanlı Türklerin milliyetlerini

unutturmak, onlan çinlileştirmek ve memlekete çinli göçmen­ ler getirmek suretiyle bir imha politikası takibetmeğe başla yınca, milli ve manevi değerlerini herşeyden üstün tutan Doğu Türkistanlılar galeyana geldiler. Halkın sevip yetçi bir din filimi olan Ali

llhln Töre,

öteden beri

saydığı, milli­

lli

halkııu is­

tiklal mücadelesine hazırlıyordu. Bu arada, Şenğ Şi·Say'ın ken­

dilerini

Doğu

Tüffiistan'dan kovmuş

rı..imetlerini sömürmekten mahrum

olmasından ve buranın

bırakıldığı için Ruslar da

Doğu Türkistanlılann ayaklanmasını arzu ediyordu. Ruslar istiklal

hareketini kendi insiyatiflerine

Ancak,

geçirmek ni­

yetindeydi. Zaten 1933 deki kalleş tutumlarının ve 1943 e ka­ dar yürüttükleri imha politikasının fecaatını tüyleri

ürpere­

rek hatırlayan TürkistanWar ve liderleri, Ruslann kalleşliğin­ den endişe ediyorlardı....

Töre

Neticede 21.9.1944 de, İli'de Ali

vam cl.rnekte olan

Osman Batur

da

bu

harekete katıldı.

tay ve Tarbağatay vilayetleri kurtarıldı. 10.11.1944 de ilan

Han

mücadele bayrağım açtı. 1940 dan beri mücadelesine de­

edildi. AI;_

lli, Al­ lstikW

Han Töre Cumhurbaşkanı seçildi. Çinliler, deh­

f<:l ve korku içinde paniğe başladılar.

Doğu Türkistan"ın ta­

mamen kurtarılmasına ramak kalmıştı. Fakat Ruslar,

Doğu

Türkistan'ın bağımsızlığını kendileri için zararlı, tehlikeli bu· !uyarlardı. Neticede Milliyetçi Çin hükümeti ile işbirliği yapıp Türkistan!.daki milli mücahitlerimizin hareketlerini yine aka­ mete uğrattılar. Nihayet 2 Ocak ve 15 Haziran 1946 da imzala­ nan anlaşmalarla Doğu Türkistanlılar kısmi bir

-16 -

muhtariyet


kazandılarsa da, Rus ihaneti yüzünden kat'i ve tam bir istiklii.I sağlayamadılar. Teşekkül ettirilen karma

Töre, M. Emin

Buğra,

hükümete

İsa Yusuf Alptekin, Osman

Ali Han

Batur, Ca­

mın Han Hacı gibi şahsiyetler de katıldılar. F'akat bir müddet

sonra Ruslar, Ali Han Töre'yi kaçırdılar. Doğu

Türkistan'da

Ruslar, Çinliler ve Türkler arasında çetin çekişmeler, propagan­ dalar ve nümayişler başladı. Neticede, 19.5.1947 de Doğu Türk­ istan'ın çinli hükümet reisi yerine,

Türkiye'de tahsil

görmüş

Dr. Mes'ud Sabri Baykuzu'yu, çinli sek­ de İsa Yusuf Alptekin'i hükümet genel sekreterliğine

koyu bir milliyetçi olan reter yerine

getirmek zorunda kaldılar. Bu sırad a Çin'de Mao

Ze Dunğ

liderliğindeki Çin komü­

nistleriyle Milliyetçi Çin kuvvetleri çarpışmaktaydı. İkinci

Ci­

han Harbi esnasında A.B.D. nin hatası yüzünden ve müte,,ki­ ben Sovyetlerin büyük yardım ve desteği sayesinde Oca k 1949 de Pekin, Çin komünistleri tarafından işgal edildi. Mao, çeşitli entrikalar Gevirerek bir yandan Çan Kay Şek'i devirirken, öte yandan Dcğu Türkistan'daki Çin kumandan ve idarecilerini de ele geçirmeğe çalışıyordu. Doğu Türkistanlılar ise, Milliyetçi Çin kuvvetlerine Çin'e dönmelerini, silah ve Türklere bırakmalarını; bu suretle Doğu

teçhizatlarını da

Türkistanlılar istik­

lii.I ilan ederek Çin komünistlerini Doğu Türkistan'a sokmaya­ caklarını, kendilerinin de Çin'deki mücadeleye katılmalannın en doğru yol olduğunu telirtmelerine rağmen, Doğu Türkistan­ Warın bu tekliflerini Milliyetçi Çin idareci ve kumandanları ka · ale almadılar. Bundan sonra, nusların teşvik ve tavsiye�erine uyan Mao Ze Dunğ'un kuvvetleri, herşeye rağmen vatanlarını müdafaa et­ meğe azimli olan Türkistan'ı istila karan aldı. Bu esnada Rus­ lar da kalleş!iklerine devam ettiler. tli, Altay

ve Tarbaji;atay'­

daki milli kuvvetlerin başkomutanı İshak Beğ'i lli, isyanı li­ derlerinden Ahmet Can Kasimi'yi Genel Sekreter Yardımcısı

Abdülkerim Abbas'ı,

Altay Valisi Delil Han'ı ve diğer birçok

idareci ve liderleri bir bahane ile kaza süsü vererek şehit ettiler. Doğu Türkistan'daki Milliyetçi Çin kuvvetleri, burayı kar-17 -


şı koymaksızın Çin komüıtlstlerine teslim etme karan aldılar; bu karan tasvip etmeyenler de de Formoza'ya çekildiler.

İsa. Yusuf Alptekin

ve

Mehmet Enün Buj:,'TR

Beğler, müca­

deleye hür dünyada devam etmek gayesiyle Doğu Türkistan'­ dan aynldtlar. Nihayet, Mao'nun elde ettiği çinli subaylar, Çin komünist­ lerini Doğu Türkistan'a davet ettiler ve 13.Ekim.1949 da Kı­ zıl Çin kuvvetleri Doğu Türkistan'ı fillen KIZU..

istjli etti.

ÇtN İSTİLASINDAN SONRA:

Doğu Türkistanlılar, Çin komünistleriyle de kanlı ölüm­ kalun savaşlanna girişerek vatanlan ve istiklii.lleri için can­

Osman Batur, Canım Han, Va­ sıl Kadı, Oraz Beğ, Abdüsselam, Muhammed Niyaz, Abdülha­ mit Damalla, Fetheddin Mahdum, Paşa Hanım, Davud Kadı, Fatih Müslioğlu ve Abdurrahman gibi mücahitlerin liderliği

lannı vermekten çekinmediler.

albnda defalarca kurtuluş hareketlerine giriştiler. Onbinlerce kardeşimiz bu uğurda şehit oldular. Kızıl Çin'in radyo neşri­ yatlanndan öğrendiğimize göre, Kızıl Çin istilasından itibaren

Doğu Türlôstıanb mücahitler "Kızıl Çin askerlerine 571 dda hücunıı etmişler, 213 defa sabotaj ve 1490 de fa mahalli başkaldırma hareketlerine" 1.0cak.Hı53 e kadar geçen 26 ay 18 gün içinde

�işlerdir. Bu mücadeleler daima çok kanlı şekilde bastı­ nlmış; binlerce müslüman Türk şehit edilmiş;

fakat istiklal

mücadelelerinin kökü kazınamamıştır. Yukanda isimlerini zik­ yanısıra, Dr. Mes'ud Sabri, Abdügaff:ıı.r Sabri, Gani Bahadır, Hoten Valisi Nur Beğ, Rozi Muhammed Beğ gibi birçok lider ve mücahitlerimiz rettiğimiz milli mücahitlerintizin

kardeşi

bu şehitler arasındaclır. Milli mücadele hareketleri, her türlü imkansızlığa, hiçbir yerden yardım ve himaye gösterilmeme­ sine rağmen Doğu Türkistanlılarca bugüne kadar yürütülme· ğe devam etmiş ve en son aldığımız haberlere göre 24 Ocak 1969 da hala mücadele etmekten yılmayan

kardeşlerimiz, istiklal savaşlann a bir yenisini daha eklemişlerdir ... - 18 -


KJZll_ ÇİN MEZALİM VE KA1LİAMI: Kızıl Çin Doğu Türkistan'ı istila ettikten sonra, ardı ar­ kası k€silmeyen imha ve katliam

politikasının bir başlangıcı

olarak şu tedbirleri aldı: 1 - Doğu Türkistan'daki A.B.D., İngiltere, Hindis\An, Pa­ kistan, kcnsolosluklarını tedrici surette kapattı. Doğu Türkistan'da bulunan ecnebileri kovdu.

2

-

3

- Yatancıların Doğu Türkistan'a girmesini; Doğu Tür­

kistanlıların yabancı memleketlere

seyahat etmesine kat'i su­

rette yasak etti. 4 - Doğu Türltistan'a davet ettikleri yabancılarla Türk­ lerin temas Etmelerini kat'i surette men etti.

E

- Doğu Türkistan'ın hür dünya ile olan bütün

hudut­

larını kapattı. Eunlardan

maksat, Doğu

Türkistan'da

uygulayacakları

z-Jlüm, katliam ve emperyalist politikalarını hür dünya ve in­ sanlık alemindrn gizlemek icli. Eunlardan başka: a - I:oğu Türkistanlıların mal ve servetlerini tesbit ede­

rek, halkın malını ve mahsulünü elden çıkarnıasııu yasak etti. b - TürkiErin gelirll'rini, aynı gün içinde Hükümet Ban kasına yatırmaları özel memurları vasıtasıyla mecbur tuttu. c - Kısa zamanda bütün Doğu Türkistanlıların sicillerini trnbit €tti. Vatanperver, milliyetçi,

dindar, zengin ltimseler,

iş aeamlarını ve bu şahısların zaaflarını,

ihtiraslarını, ufak

katahatlarını trnbit etti. Kızıl Çin aleyhinde hareket etme ih­ timali olanları yok etmenin çarelerini bu sicil kayıtlarına gö­ r€ testit etti. Kadını erk<ğe, evladı ebeveyne casusluk yapmağa zorladı. Kötü karakterli kimseiEri aile reisi yaptı. Aynca her 10 aileye mahallenin en şahsiyetsiz ferdini «aile başı» tayin ederek hal­ kın hattı harekatını sıkı bir kontrol altına aldı.

"Dinlemf''

ve "Koklama" gurupları ihdas ederek,

kcnuştuklarını, yl'cliklerini, kazancından riktirmediğini tesbit dti. -.19

halkın

gizlice biriktirip bi­


Herkesin iıç günde bir mahalli polis idaresine giderek, üç günlük yaşayışı hakkında ifade vermesini mecbur tuttu. Şehirden şehire seyahat ı ve ailelerin birbirlerine dostluk ziyaretleri yapmalannı dahi izne ve kontrola tabi tuttu. Hatta ağlamağa, ah-vah çekmeğe dahi imkan bırakm adı;

zi ra herhangi biri ağlarsa veya "ah!" çekerse, kızıllar

bunu

"demek rejimden memnun değilmiş" diye yorumlayarak ceza· !andırmak cihetine gicliyorlarclı.

Halk arasında"Kalb vücudun düşmanı; dört duvar ailenin bunu ifa de eden bir darbımesel haline gelmiştir.

düşmanı" sözü

Memleketin bütün posta merkezlerine

kendi muteber a­

daml arını yerleştirip halkın mektuplannı sıkı bir kontrola ta­ bi tuttu.

yazılanlajn "şifrelidir" ge­

Okuması güç bir yazıyla

rekçesiyle ayınp, sahiplerini cezalanclırıyordu. Mektuplardak i irn:ra, rumüz gibi herhangi bir işarH dahi suç sebebi

telakki

ediliyordu .... Bu tedbirlerin ıı.lınmasından ve yasakl ar ın konulmasından sonra, yukarıda bans€ltiğimiz sicil icabı, Doğu Türkistan'daki kötü ruhlu adamla rd an 100.000 kişiyi topladı. Milli şuur, milli

benlik ve milli haysiyetten yoksun bulunan bu şahıslar her tür­ lü kctülüğü şahsiyetlerinde toplamış, zevk ve sefa

düşkünü,

me nfaatp erest ve hain ruhlu kimselerdi. Çinli komünist müte­ hassıslar cinayet, hıyanet, zulüm,

işken ce gibi metod ve usuI·

l er ha.klunda bu şahıslan yetiştirmek için kurslar açtılar. Bun­ lara iftira atmanın, halkı tahrik etmenin, masum insanlan suç­ lamanın, işçi ile toprak sahiplerinin;

tüccarların; halk ile din adamlarının ve milliyetçi münevverl<rin aralarına nifak soka·

rak birbirlerine

düşürmenin yollarını

öğrettiler. Scnra bu a­

janlan Doğu Türkistan'ın her köşe-bucağına dağıttılar.

Netic€de Çin komünistleri, çeşitli yaldızlı sloganlarla bir· biri ardınca şu adlarla maruf hareketlere giriştil er:

1 - İhtil31 ,.e Komünist İnkıliibı Aleyhtan Ha.reketleri Tenkil; Eşkiya n Zararlı Unsurları T-.ısriye Harekrti: Bu ha­ reketin asıl gay€si milliyetçi liderleri ve

istiklal mücadelesi­

ne devam eden Türkleri yok etmek, milleti sindirmekti. - 20 -


2

Toprak Reformu Har e keti :

-

Doğu Türkistan'da top­

rak r€fonnu. komünist istilasından iki yıl soma taşladı.

Araz!

Eahibi olanlar pomeşcik, zorba ve zengin çiftçi kategorisi al· temizlrndiler. Tar'aya bakma,

tında tenkil edilerek büsbütün

K:•ye bakma, suya doyurma, toprağı

kucaklama, eşit taksim,

kolay dcğum, kendi krndin€ defin, soğuk depo adlarını verdik­ Itri özel işkrnce'<r ve sair usullerle binlerce Türk şehit edHdi. Ont'n!Erce çiftçimiz ıslah kampı, emek kampı, tcplama kampı adlan verilen kamplara sürüldü. N<ticede Doğu Türkistan'daki çift�;1c�in %

83

i çeşit'i �ekill€rde cezalandırıldılar. Müsade­

re edilen araziler, ilk olarak çiftçilere 3-5 dönüm o!arak tak­ sim edildi. Daha sonraları arazi mülkiyeti kaldırılarak kollek tifleştirildi ve en sonunda,

1258

de "komün" sistemi ihdas edi­

lerek insanlar, toprakları sadece işleyen, fakat nimetlerinden csla istifade

edemiyen sürüler

halinde

çalışma

kamplarına

alındı.

3

Gaspcdlen Hak ve ücretleri İade

-

Ettirme Hareketi:

Bu hanketin asıl maksadı, halkın elinde avucunda nesi kalmış­ Ea onu c!e gc�!rm€k ve halkı Ezerek gCzdağı vermekti.

4 - Amerikaya

karşı Ka reye Yardım Ha reke ti: Bu kampan­

ya açılınca «Amerikan ajanlarını ve taraftarlarını yok etmek, insanlık namına Kareye yardım etmek" sloganı yürütüldü. A­ sıl gaye ise "Amerikan ajaru" v.b. ithamlarla, yine bir miktar Türk'ü yok

etmek, bu arada,

"Koreye yardım" adı

halkın servetinin bir kısmını daha ele geçirmekti. yardım -!

·

altında,

Toplarulan

Kore'ye hiçb'.r zaman gcnderi'memiştir.

::; - Fikir Islah Hareketi: Komünizme karşı olan ve kızıl­ larla işbirliği

yapmayan fikir

ve kalem ertatını,

milliyetçi

aydınları tasfiye etmek ve tun1arı halkın nazarında kÜGÜk dü­ şürmek gaycs:yle yapılmıştı.

6

-

Ü�e Karşı Hareket: Komünistlerle önce işbirl;ği yapıp

da sonradan pişmanlık duyanları, idareciler arasındaki milli­ yetçi olduğu anlaşılan küçük-büyük memurları, Kızıl Çin'i za·­ rara sokan, kızılların icraatına engel olmak isteyen vatanper­ verleri imha etmek için bu kampanyayı açtılar.

-

21

-


7

Beşe Karşı Hareket:

-

Üçe karşı hareket yalnız me·

murlar için hazırlanmıştı. Beşe Karşı Hareket ise daha ziyade büyük memurlar ve tüccarlar için yapılmıştır. Neticede, bütün iş adamlanndan ve tüccarlardan en zenginlerini tevkif ederek, kendi uydurduklan suçlan itiraf etmeğe mecbur bırakWar. İş­ çilere ve tezgahtarlara bunlara iftira atmalan için telkin ve teşviklerde bulundular; hatta mecbur l:ıraktılar. Sonunda bu

adamları ve tüccar !arın mal ve mülkleri müsadere edildi.

Bazılan idam, bazılan müddetli veya müddetsiz hapis ve gün cezalarına çarptınldı. 8 - Evlenme Kanununu

Tatbik Hareketi:

sür­

Kızıllar, mille­

tin tEmcl taşı olan aileyi, sözde kadın haklarını sağ1amak ba­ hanesiyle, kckünden bozarak aile saadetini yıkmak, kadınla er· keği tirbirine düşürmek için bu harekete giriştiler. Kendileri­ ne hazırlanan komplolara dayanamayan

birçok ailede erkek

önce kadınını öldürdü, sonra da kendisini. Onbinlerce müslü­ man T Ür k tevkif edildi. Birçoklan intihar ettiler... S

-

İnkılap Aleyhtarı Unsurları Tasfiye Hareketi:

Bu ha -

reketten maksat, Türkler arasındaki zararlı telakki ettikleri şahıslan tasfiye etmekti. 10 - Mahalli Milliyetçileri Tasfiye Hareketi: Bu kampan· ya da komünist olup sonradan pişmanlık duyanlarla, Kızıl Çin'­

in Doğu Türkistan'da yürüttüğü imha ve çinlileştirme politi kasına ve müslüman Türk kızlarının çinlilerle evlenmeye mec­ mur tutulmasına, Doğu Türkistan'a çinli göçmenler getirilme· sine, Doğu Türkistan'a "Sinkiang" denmesine karşı çıkanlan tasfiye etmek gayesini matuftu. 11

-

Dimağ Yıkma Hareketi:

Türklerin milli ve manevi

değerlere bağlılık duygularını yok etmek gayesiyle yürütülen bir diğer zulüm ve katliam kampanyası da budur.

12

keti:

-

"Yüzlerce Çiçek A�sın; Yüzluce

Bu hareket, Kızıl rejimin aleyhinde

Aile

Ölsün" Hare­

olanlarla, lehinde

alanlan ayırmak için kurulmuş bir propaganda tuzağıydı. Ne­ ticede bir yıl müddetle Kızıl Çin aleyhtarları toplanıp topye­ kün cezalandınldılar.

2? -


13

-

İleriye

Doğru

Büyük Hamle Hareketi:

Bütün Çin'de

uygulanan bu hareket Doğu Türkistan'da da milliyet ve mu· hafazakarların imhasını; milli ve manevi değerlerin yok edil1 mesini matuftu.

14

-

Kültür İhtiWi:

Milli ve manevi her türlü kültür un­

surlarının tahrip ve imhası, kültürel değerlerini muhafaza et· mek isliyrnlerin cezalandırılması ve öldürülmesi, "Kültür İhti­ lali" nin asıl gayesini teşkil etmekteydi.

15

-

K o m ü

n :

Kültür ihtililinden sonra. Mao'nun Kı­

zıl Muhafızlar vasıtasıyla yürüttüğü zulüm ve katliam netice· sinde, aile ve cemiyet nizamını kökünden yıkarak

rilleştirmek

insanları

sü­

g1lyesini matuf olan "k o m ü n" !er ihdas edildi.

Bunlar tam manasıyla korkunç, tam manasıyla tüyler ürper­ tici bir mahiyet taşıyor ve içindeki insanlan hayvan sürüsün· deki herhangi bir hayvandan farksız olarak değerlendiren ipti­ dai ve en vahşi bir düşüncenin zorbalıkla kurulmuş utanç ve­ rici müesseselerini ortaya koyuyordu. Kadınlar ve erkekler komün'lerde ayn ayn kamptadırlar. Evli olanlar, ancak iki haftada bir; yalnız birkaç dakika için beraber kalatilirler. İcabında eşler aylarca birbirlerini gö're·

mezler. Kadınlar doğum için "Komün" den ancak 3 günlüğüne

a)lnlabilirler. Doğan çocuğu "Komün" idaresine teslim edip, bu müddet içinde iş başı yapmak mecburiyetindedir. Komünlerde halk, kitleler halinde

günde 18 saat

çalıştınlır.

Çalışmalan mukabili kendilerine günde iki övün; o da doyrna­ yasıya, en kötü yiyecekler verilir. Yorgunluk, halsizlik, gıda­ sızlık ve başlarında bulundurulan Çinli polislerin zulüm ve gad · darlıklarına dayanamayarak başkaldıranlar, makinalı tüfekler­ le

topyekün imha edilirler.

Hastalıktan ve bakımsızlıktan bin­

lerce insan telef olur gider....

HÜR DÜNYA'DA Doğu Türldstan"da devam edegelen bu vahşete karşı bir· �ok milli kurtuluş hareketleri vuku bulmuş; bu hareketlerin Çin sürüleri tarafından akamete uğraması neticesinde başta

-23

-


Afga­ Türkiyeımize

Rus esaretindelti kardeş Batı Türkistan'a olmak üzere,

nistan, Pakistan, Hindistan, Suudi Arabistan

ve

onbıinlerce kardeşimiz iltica etmek zorunda kalıruşlardır. Hür dünyaya iltica edenler yardımdan ve her türlü imkan­ lardan mahrum oldukları halde, kendilerine dav8.lannı yürüte · bilmelEri, duyurabilmeleri için imkan ve fırsat maalesef veril­ mrnı.iştir. Hür dünyada kıt imkanlarıyla Türltistan davasına hizmet yolunda ömür

tüketmiş olan Türltistanlı

liderlerden

Mehmet Emfoı Buğra Değ, Mustafa Çokay, Mahmut Muhıti Osman Koeaoğlu 'nu burada rahmetle anarız.

ve

Yukarıki bahislerde kısaca özetlediğimiz vahşet metodla­ rıyla, Türltistan Türkleri, tarihin hiçbir devrinde görülmeyen bir zulüm ve katliam içinde inim inim inlerken ; İstiklal uğruna gcrülmemiş bir metanet ve cesaretle sa ­ vaşmaktan bir an bile geri durmazken; 750.000.0CO'Iu k Kızıl Çüı heyülasına karşı rni9'dan

beri

her yıl en az ilti defa olmak üzere kurtuluş mücadelelerine gi­ rişirken ; Binlerce evladının kanı, canı pahasına milliyetini, dWni, vatanını ve namusunu korumağa, kurtarmağa çabalarken: Dünya bütün bunlara seyircidir ; İslam 8.lemi lakayttır. Türltiyemizde ise, bazı gençlik teşekkülleri şünür; onlara

yardım kampanyası

Vietnam'ı

dü­

aça.-. Doğu Türkistan'da

Türk'ün kanını emen, emeğin; ve iktisadi değerlerini bin bir vah· şetle sömüren

Mao

Ze

Dunğ'a ba�lıhk

telgrafı çeker.

TRT ve bir kısım basınımız Vietnacm'ın , Kongo'nun, Biaf· ra'nın dErdinc düşer ...

Doğu Türkist:an 'dan

ise

"Sinkiang"

diye

bahseder... ,Fakat ne yürekler parçalayıcıdır ki, bildiğimiz kadarıyla, 20 yıldır 308.000'i katledilen 12 milyon nüfuslu Doğu Türkis­ tan'ı bilmez ; Vietnam kadar da olsa,

Esir Türk İllerinden

bah ·

setmez.. Biz, bütün tu menfi şartlara rağmen milli davamızı sonu­ na kadar yürütrneğe azmetmişizdir. Bu broşürümüzle Türki s­

tan Şehitlerini

kısmen olsun Türkiyeli kardeşlerimize tanıtma ·

- :<:4 -


yı, l:;u suretl e o aziz, kahraman ve büyük mücahitlerin ruhları­

nı şad dmeyi milli bir vazife telakki ettik. Allah, bizlere ina;:ç· lan, istiklii.IJEri ve vatanları uğrunda canlarıru veren şehitleri­ mizin aziz ruhlarının dolaştığı Inuğ

Türkistan'unızda

istiklal

güneşinin doğduğu günü görmeyi nasip eylesin. Allah biz bilen. Doğu

Türkistan

..,... 25 .,..,.

Göçmenler

Cemiyeti


DOGU TÜRKİSTAN TÜRKLERİNE TATBİK EDİLEN İŞKENCE VE ÖLDÜRME USULLERİ Rus kuklası Gn. Şeng Şi Say'ın uydurma suçlan itiraf ettirmek için müslüman Türklere tatbik ettiği 125 çeşit işken­ ce usulünden birkaç misal : 1

-

Türklerin başına bir madeni başlık giydirerek bun­

dan elektrik cereyanı geçirip, böylece masumun gözlerini dı­ şarıya fırlatmak suretiyle eziyet etmek, 2

-

Başını bir makinaya, ayaklarını da başka bir maki­

naya bağlıyarak her iki makinayı aksi istikamete hareket et­ ı;rmek suretiyle eziyet etmek,

3

-

Kızgın demirle vücudu dağlamak,

4

-

Dağlanmış vücut üzerine kızgın yağ dökmek,

5

-

Vücudun çeşitli yerlerine demir çiviler �al<mak,

6

-

7

-

8

-

Cinsiyet uzuvları içine domuz kıh sokmak, Şerce kızgın demir çubuk sokmak, Tırnakları arasına çivi çakmak ,

9 - Kışın sıfınn altında 30 derece soğukta, buz bloklaM üstünde yatırmak, 10

-

Başın ve bütün vücudun derisini yüzmek,

11 - Vücudu keskin uçlu demir taraklarla taramak, 12 - Ağız ve burun deliklerine kostik ve diğer yakıcı asitler dökmek,

13

Elleri bağlandıktan sonra sırta gayet ağır bir ka­

-

ya koymak, 14

Elluinden tavana asarak, onu bu halde bir

-

gece

jbt)ı"alroıak, 15

-

Üzerinde sivri çiviler bulunan bir sopa ile

\'llrmak, -

26

-

vücuda


16

-

Vücudu kanatıncaya kadar kamçılayıp, ondan son­

ra bıçakla kesmek, 17

-

Vücutta bir delik açarak

düğümlü bir ip

sokup,

bunu iki gün sonra açık yaranın içinde destere gibi sürte­ rek işkence etmek,

18

-

Mümkün olduğu kadar uykusuz ayakla kalmalarını

sağlamak için onları kulaklarından bir duvara çivileme·k, 19

-

Kışın ortasında, içi su ile dolu fıçılara sokarak ora­

Ja bırakmak,

20

-

Parmakları ve topuklan birbirine iğne iplik

veya

telle dikmek,

21

-

Kadınları çırılçıplak soyarak memelerine vurmak,

22

-

Başın üzerinde beyine uzun çiviler çakma.k,

23

-

Erkeklerin cinsiyet uzuvlarından yumurtalarını ar­

ka tarafa çekerek üzerine vurmak,

24

-

Demir kazıklar üzerine oturtmak,

25

-

İnsanı cesedin yanına bağlıyarak günlerce

olduğu

yerde bırakmak,

26

-

Kadın veya kızların avrat mahallerine elektrik lam­

baları sokmak ve bunlara ceryan vermek suretiyle

işkence

yapmak, v.s. Kızıl Çin devrinde tatbik edilen işkence usulleri : 1

-

Çıplak vücut üzerine kızgın yağ dökmek,

2

-

Baş ve vücudun derisini yüzmek,

3

-

Tırnakların arasına çivi çakmak,

4

-

Kömür parçalan üzerinde koşturmak,

5

-

Günlerce ayak üstü uykusuz bırakmak,

6

-

mak,

7

-

8

-

9

-

10

-

Kışın çıplak halde çuvallara sokarak ağaçlara as-

Çıplak

halde bu zlu tahta dolaplara sokmak,

Burnuna kırmızı biber üflemek, Tel kamçı ile çıplak vücuda vurmak, Hayvan yerine, ağır yüklü arabaları çektirmek,

-

27

-


11

-

Mahpusların gözleri önünde çeşitli

gayr i

insani

usullerle aile efratlanna işkence etmek,

12 larına

-

Mahpusların gözleri önünde zevcelerini kendi ajan­

peşkeş çekmek, v .s.

1933·1943 arası, Rus kuklası Şenğ Şi Say'ın öldürdüğü 100 bin kişi üzerinde tatbik ettiği öldürme usulü:

1

-

Boğup Cldürmek,

2

-

İnsanın beyninin üzerine çivi sokarak öldürmek,

3

-

İnsanların €ilerini arkalarına bağlayıp gözlerini ka­

pattıktan sonra ispirto ile ıslatılmış bir çuvala sokarak, ha­ vasız bırakmak suretiyle öldürmek,

4 - Askerlerin atış eğitimi için hedef olarak kullanmak, 5

-

Hiç ışık, hava girmeyen zindanlarda

hapsederek,

orada açlıktan ölünceye kadar bırakmak,

6

-

Tehlikeli ve ağlr işlerde

çahştJrmak suretiyle

öl­

dürmek,

7

-

Binlerce insanı yere yatırarak, üzerinden ağır kam­

yonlar geçirmek suretiyle öldürmek,

8

-

Bir kısım insanları kamyonların arkasına bağlıya­

rak yerde sürüklemek ve vücutlarını parçalamak suretiyle öl­ dürmek, S

10 11

Diri diri gömmek suretiyle öldürmek,

-

İnsanların üzerine gaz dökerek yakmak, Gözlerini çıkarmak; kulak ve burunlarını

kesmek

su:retiyle öldürmek,

12

-

El, ayak ve gczleri bağhyarak, çuvala koyup neh­

re veyahut maden ocaklarına atmak suretiyle öldürmek,

13

-

Zehirli kömür dumaıu ile dolu olan bir odaya ko­

yarak ö!dürmek,

14 - El ve ayakları bağlıyarak yer altJndaki zindanlara atmak, orada clünceye kadar bırakmak, US

-

Tc3irini daha sonra gösteren zehirli iğneler zerket­

mek suretiyle öldürmek.

16

-

Daimi surette ishal yapan bir ilii.ç vererek takati­

ni azaltmak suretiyle öldürmek.

- ,2,8 -


1937'de Abdülniyaz

adındaki milli

kahramanın

liderliği

altında Rus işgali ve Rus kuklası Gn. Seng Şi Say mezalimine karşı bir milli ayaklanma vuku buldu. Bu ayaklanma, Rus­ ya"dan sevk edilen Kızıl Ordu tarafından kanl ı şekilde bastı­ rıldı . Ve esir düşen 20.000 Türk şu şekilde şehit edildi : 1) Üç yüz kişiyi üzerine benzin dökerek yakmak suretiy­

le öldürdü. 2) 7.GOO adam, Yarkent kazası ile Yenihisar arasındaki çölde yere yatırılıp üzerinden kamyon geçirilmek suretiyle öl­ dürüldü. 3 ) 6.000 adam Kaşgar şehrinde diri diri gömülmek sure­ tiyle öldürüldü. 4) 5.000 adamdan, subaylann beynine çivi çakmak, kur­ şuna dizmek; erlerin boyuıılanndan tellerle bağlayıp, bu tel­ lerden elektrik cereyanı geçirmek suretiyle öldürdü. Müteba­

ki mücahit askerlerin üzerine gaz dökerek yakıp öldürdü. Bundan ba..5ka milli ayaklanmaya iştirak etmeyen

sivil

halktan 10.CCQ den fazla masum kardeşimizi tevkif edip, bun­ ları da şehit etti. Ve toptan cezalandırmak maksadiyle Kaş­ gar şehri birkaç gün bombardıman edildi . Neticede er-kadın. genç-ihtiyar binlerce adam telef oldu. Kızıl Çin devrinde öldürme usulleri :

1) Ayağından taş aşağı ağaçlara asarak öldürmek , 2) Hamile kadınların

üzerine bzzat kocasını başka bir mahkiırnu çıkarıp çiğneterek öldürmek.

veyahut

3) Çuvallara sokup, nehiriere atmak suretiyle öldürmek,

4) Çuvallara sokup ağaçlara asmak ve böylece ölünceye kadar tırakmak, 5) Mezarlarını bizzat kendilerine kazdırdıktan sonra, di­ ğer bir mahkiırna diri diri gcmdürmek, 6) Atların kuyruğuna bağlıyarak yerde sürüklemek su­

retiyle öldürmek, 7) Mahkiırnların ayaklarını -

29

iki öküze bağlıyarak -

hay-


vanlan ters istikamette koşturup, vücudunu parçalayarak öl­ dürmek, 8) Linç etmek suretiyle öldürmek, 9) Döverek yan ölü haline getirdikten sonra, kara gö­ merek kendiliğinden ölmesini sağlamak, 10) Vücuduna çivi çakarak öldürmek , 11) Üzerinden kamyon geçirmek suretiyle öldürmek.

-

30

-


DOOU TÜRKİSTAN'DA RUSLAR VE ÇİNLİLER TA­ RAF1NDAN ŞEHİT EDİLEN BÜYÜK LİDERLERDEN BAZILARI


HOCA

NiYAZ

HACI

Hoca Niyaz Hacı, Hicri 1300'de Doğu Türkistan'ın Kumul Prensliğine bağlı Taraatı adındaki

bir dağda doğdu.

Hoca

Niyaz 191l'de Kumul'da Timur Halife adındaki bir milli mü­ cahidin liderliği altında Çinlilere Jıarşı girişilen milli ayaklan­ maya iştirak etti. Bu ayaklanmada büyük bir kahraman ol­ duğunu göstererek 1928 senesinde Kumul

Prensi Şah

Mak­

sut tarafından muhafız kıtası komutanlığına tayin edildi. 1931 senesi Şubat ayında Kumul'da Hoca Niyaz Hacı'nın liderliğinde Çinlilere karşı bir milli ayaklanma meydana gel­ di.

Bu ayaklanma sırasında Ruslardan silah, tayyare, tank

v.s. gibi harp vasıtaları yardımı alan ve bu yardım vasıtala­ rı ile donatılan Çin birliklerini Hoca Niyaz Hacı lusa zaman­

da bozguna uğrattı. Bu Milli Ayaklanma 1933'de bütün Doğu Türkistan'a yayıldı.

Altay vilayetinde

Şerif Han Töre'nin:

Turfan kazasında Musul, Maksut ve Mahmut Muhiti kardeş­ lerin ; Toksun' da Tohta Beğin ; Bügür, Küçar ve Aksu' da Te­ mür Ahmet Hacıoğlu'nun; Kaşgar'da Osman ve Oraz Beğ­ icri n ; Hoten ve Yarkent'de Muhammed Emin Buğra ve kar­ deşleri Abdullah, Nur Muhammed ve Sabit Damolla'nın lider · liğinde devam etti. Neticede Doğu Türkistan'ın merkezi Urum­ çi başta olmak üzere birkaç kaza müstesna diğer yerler kur­ tularak, 12.ll.l!l33"de merkez Kaşgar olmak üzere Milli Do­ ğu Türkistan Cumhuriyeti kuruldu. Hoca Niyaz Hacı , kuru­ lan bu Cumhuriyetin Cumhurba�lkanlığlna getirildi. Doğu Türkistan'da birkaç kazada hükümranlığını sürdü­ ren Çinli askeri vali Şenğ Şi Say, bu ayaklanmayı bastırması için Ruslardan yardım istedi. Neticede Ruslar; tayyare, tank ve zırnıaria mücehhez onbinlerce askeri - 32 -

DOl, iiıı Türkistan'a


HOCA Müstakil

Doğu

NİYAZ

Türkistan

HACI

Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı

- 33 -


göndererek bu ayaklanmayı bastırdı ve kurulan Milli Hükü­ meti dağıttı. Daha sonra bir Rus kuklası olan General Şeng Şi Say, Rusların <lirektifi ile başta Hoca Niyaz Hacı olmak üzere 300.000 kişiyi tevkif etti. Gene Hoca Niyaz Hacı başta olmak üzere 100.000 kişiyi şehit etti. Sonradan anlaşıldığına göre, Hoca Niyaz Hacı 1942 senesi Nisan ayında zehirli gaz ocaklarına atılmak suretiyle öldürülmüştür.

SABİT DAMOLLA ABD0LBAK1 Sabit Damolla Abdülbaki 1292 -Hicri 1310-'de

Kaşgar

vilayetine bağlı ve Karahan lmparatorluğunun meşhur hüküm­ darlarından Abdülkerim Satuk Buğra Han'ın mezarının bu­ lunduğu Artuş kasabasında doğmÜştur. Zekası ve kabiliyeti sayesinde keneli ·ken<lini yetiştiren, Kaşgar'da dini tahsilini yapan ve ondan sonra Buhara'ya gider<k daha mükemmel bir medr<seyi titiren Abdülbaki, birkaç yıl, Ka�gar'da bulunan Hanlık MedrEsesi'nde müderrislik ya�mıştır. Daha sonra İli '�!ayetinde bir müddet kadılık yapmıştır. Hicri 1348'de Rus­ ya, Mısır, Suudi Arabistan, Hindistan ve Türkiye"yi ziyaret ederek, oralarda birçok inceleme ve tetkiklerde bulunmuştur. Doğu Türkistan'a döndüğü zaman. memleketi colaşarak hal­ kı cihada hazırlayan birçok konferanslar vermiştir. 1S32 son­ larında Hoten'e gelerek Muhammed Emin Buğra Beğle Doğu Türkistan'ı Çin Esaretinden kurtarmak için çalışmalar yapmış ve Hoten vilayetini kurtararak 12.11.1933'de merkezi Kaşgar'­ da kurulan Doğu Türkistan Hükümeti'nin başvekillik vazife­ sini deruhte etmiş, sonradan Rus kuvvetleri tarafından tev­ kif Edilerek, Çin Generali Şenğ Şi Say tarafından şehit edil­ miştir. Eserleri 1 - Şirin Kelam-Fi Siret-i Muhaıruned Aleyhisselam 2 - Akaid El Cevheri 3 - Şerh-i Elifiye -Arapçanın en yüksek gramer şerhi· 4

-

İslam Kanunu -Arapça olup, fıkıh ve şeriatin esa-

sını içine almaktadır-. 5 - Kur'an Tercümesi -Çağatay lehçesi- 34 -


. �"

. �

4;: "-1"' ,:

..-...... il<-

.

..,._ - --

-

- -.

'

-.

.

.

"'

_.., �-

.

.

SABiT DAMOLLA AHDVLBAKI ::\lüstakil

Doğu

Türkistan

Cumhuriyeti

- 35 -

Başvekili


Dr. MESUT SABRİ BAYKUZU 1887 ytlında ni vilayetine bağlı Arabuz adındaki bir köy­ de doğmuştur. Orta tahsilini İli'de yapmış, 15 Eylül 1904'de milliyetperver zenginler tarafından tahsil için Türkiye'ye gön­ duiliniştir. Lise tahsilini Türkiye'de tamamlayan MLsut Sab ­

ri, Tıbbiye'ye girmiştir. Bu sıralarda Türk Ocağı'na girerek

bir müddet faaliyette bulunmuştur. Birinci Dünya Harbi'nin patlak vermesi ile parasız kalan Mesut Beğ, 15 Eylül 1914'de

Doğu Tiirkistan'.a dönmeye mec[fur kalnup.

Türkiye�n

tam bir Osmanlı kıyafeti ile dönen Mesut Beğ, Çin makamla­ rının ikazına rağmen bu Juyafeti değiştirmemiştir. Daha son­ ra Türk okullarını islah €tmeye çalışnuş, bu meyanda bütün masraflannı kendi karşılamak üzere bir mektep açmış

ve

bu mektebin başına Sibirya'dan kaçırılarak Doğu Türkistan'a getirilen Halil ve Turgut Beğleri geçirmiştir. Ertesi sene Çin­ liler mektebi kapatarak Halil ve Turgut Beğleri tevkif etmiş, Mesut Beğ buıılan kurtarmak için çok gayret

sarfetmiştir.

Ertesi sene Mesut Beğ bir mektep daha açmış, fakat Çinliler tarafından kapatılarak Mesut Beğ'i,

gene

Abdurrahman

Şadi'yi, Circis Hacı'yı, milli şuuru uyandırmak, halkı Çinlile­ re karşı ayaklandırmak suçlan ile tevkif Etmiştir. Urumçi'de Vali-i Umumi Yanğ Zınğ Şinğ tarafından muhakeme

edilmiş,

burada üç ay tutulduktan sonra 40 Km_ uzaklıktaki pis bir hapishaneye sürülmüş, orada da altı ay kaldıktan sonra Tür­ kistan halkının rica ve talebi ile serbest bırakılmıştır. Mesut Beğ lli'ye döndükten sonra mektep açmak teşeb­ büsünde bulunmuş, fakat izin alamanuşbr. 1933 sonlanna doğ­ ru lli'ye giren Rus kuvvetlerinden kaçarak Doğu Türkistan'ın

eski merkezi Kaşgar'a gelmiş ve orada

Milli Hükümetin or­

dusunda 6 ay müddetle muallimlik yapnuştır_

Rus kuvvetle­

rinin Kıı>;gar'a yaklaşmaları ile birlikte Hindistan'a iltica et­ miştir. 1934 senesi 1. KB.nun'da İsa Alptekin'in daveti ile Çin'e gelmiş ve 12.12.1935'de Çin Hal k Partisi'nin 5. devre kurultayında merkez komitesi azalığına seçilmiştir. Daha son- 36 -


Dr. :u t<:ST() SA.Biti HA\'Krzı· Do.L;-11 Tiirkistnıı t::.·aJpt lli.ikünwti Reisi

- 37 -


ra Çin Devlet Konseyi azalığına seçilmiş,

17.10.1S45'de

İsa

Alptekin, Muhammed Emin Buğra Beğlerle birlikte Doğu Tür­ kistan'a dönmüştür. 1946'da Doğu Türkistan'a murakıp tayin edilmiştir. 1947'de Mesut Sabri

Doğu Türkistan Hükumeti

Reisi oldu. Dr. Mesut Sabri, Türkçü ve Milliyetçi bir kimse clduğun­ dan, Tilrk dilini bütün dillerden üstün tutmuş, bütün Türk­ ler tarafından kullanıla n bir dil haline getirmeye çalışmıştır. Bu münasebetle Türkistan lehçesini Türkiye lehçesine yaklaş­ lırmağa çaJışıruştır. Mesut Sabri aile efradını milli terbiye ve milli

şuur ile yetiştirmek maıksaclı ile oğlu

ile iki yeğenini

tahsil için Türkiye'ye gönderdi. Ve gene 1949'da üç çocuğu­ n u tahsil için Türkiye'ye gönderdi. 5.4.1�51"de Kızıl Çin, Mesut Be ği , oğlu Yılclırım, yeğeni Abdulgafur başta olmak üzere Eaykıızu ailesinden adamı tevkif etti.

onlarca

Bilahare Mesut Beğden gayrısını idam et­

ti. Mesut B<ğ tevkif edildiktrn sonra Urumçi caddelerinde ha· karctler edilerek dolaştmlclı. 1952 Mart ayında çok kötü olan hapishanede hastalanarak vefat etti.

Eserleri 1 - Uluğ Ana - 13.3.1942 2 - Niyaz Kız - 28.7.1842 3 - Türklük Oranı - 15.8.1S42 4 - Derme Çatmalar - 1947

MUHAMMED EMİN BUGRA 190l'de Doğu Türkistan'ın halıları, ipekleri, yeşil taşlan, altın ocakları, ipek kumaşlan ile meşhur Hoten vilayetinde doğmuştur. 1921'de Hoten'e bağlı Karakaş kazasındaki

Oy­

bağ medresesinden mezun olmuştur. 1924-1931 arası bu med­ resede müderrislik yapmıştır. 1933 Şubat ayında Hoten'de baş­ lıyan milli ayaklanmanın

liderliğini yapmış,

sonra Hoten'de

kurulan muvakkat Milli Mükiımet'in başvekilliğini ve başko- 38 -


:\IL'HA'.\t:\ıU�D Doğu Türkistan

Eyıılt>t

E'.\Iİ:S-

ıırGnA

Hiikiinwti Heis ::Uuıı\·lni

- 39 -


mutanlığını yapmı.şt.ır. 1934'de

Hoten'i

istila etmek

isteyen

Çinli müslüman kuvvetlerle yaptığı savaşı kaybederek Hirulis­ tan'a iltica etmiş,

oradan

da Afganistan'a yerleşmiştir, Afga­

nistan'da kaldığı müddet içinde Türkiye'nin Afgan Büyükel­ çisi merhum Memduh Şevket Esenclal ile tanışııu.ş, ve bu zatın yardımı ile Türkiye'den getirttiği kitaplarla bilgisini takviye edip arttırmıştır. 6.4.1943 tarihinde, Milliyetçi Çin Parl8.men­ tosu'nda Türkistan'ı temsil eden İsa Alptekin'in yardımı

ile,

Çi'ne gelmiş ve Çin"de, arkadaşlan Dr. Mesut Sabri ve İsa Alp­ tekin ile birlikte mücadelesine devam etmiştir. İsa Alptekin tarafından çıkarılmakta olan Altay Gazetesi başmuharrirliği­ ni yapmış ve bu arada ba.zı Çin ilim aclaınlan ile Türkistan da­ vası, "Türkistan" ve "Türk" ad.lan etrafında ilmi münakaşa ve münazaralara girişmiştir. 1944'de Doğu Türkistan'da Milli­ yetçi Çin'e karşı yapılan ayaJtlanrnanın neticesi olarak, Muham­ med Eııtln Buğra Beğ, Dr. Mesut Sabri ve İsa Alptekin, Türkistan'a dönme imk8.nını elde etmiştir.

Doğu

Yapılan anlaşma

icabı aynca Çin Hükfırneti, bazı haklar da tanımıştır. Böyle­ ce Doğu Türkistan Türklerinin de iştiraki ile kurulan

25

şilik Hükumet Konseyi Azalığına ve Nafia Vekilliğine

ki­ Mu­

hammed Emin Buğra getirilmiştir. Daha sonra 29.12.1948'de Doğu Türkistan Hükfırneti Reis Muavinliğine tayin

edilmiştir.

Bundan sonra Doğu Türkistan, Kızıl Çin tarafından işgal edi­ lince, ll.12.1949'da mücadele arkadaşı İsa Alptekin ile birlik­ te Keşmir'e iltica edip, 1952'de Türkiye'ye taşınmıştır. Türki­ ye'de iken Pakistan. Suudi Arabistan, Mısır, Lübnan, Ürdün, Suriye, Irak, İran gibi memleketlere birkaç defa gidip,

ora­

larda Türkistan'ın dert ve davasını, duyurmaya çalışmış,

bu

memleketlerin devlet reislerine muhtıralar tı..kdim ederek, yar­ dımlannı rica etmiş, lSEO'da Pakistan'da toplanan Asya-Av­

ıupa Konferansı'na, 1962'de Bağdat'ta toplanan lslô.m gresi'ne iştirak ederek güzel konuşmalar yapmıştır.

Kon­

Arapça,

Farsça. Orducayı ana dili gibi bilen, İngilizce de konuşan Mu­ hammed Emin Buğra Beğ, 14.6.1965'de Ankara'da Hakkın rah­ metine kavuşmuştur

.

_-

4�

-


Eserleri : 1 - Şarki Türkistan Tarihi - Türkistan lehçesi ile ye.zı.1mış ve Keşmir'de eski harflerle basılmıştır. 2 - Doğu Türkistan Tarihi, Coğrafyası, Şiındilti Duru­ mu - 1952. 3 - Tibet ve Doğu Türkistan Haklanda Bilinmeyen Si­ yasi Konular - 1959. 4 - Delhi Konferansı ve Tibet - 1960. 5 - Taşkent Konferansırun lçyüzü ve Komünist Memle­ ketlerdeki Yazarların Durumu - 1959. 6 - Kutluk Türkan - roman. 7 - Türkistan'ın Hürriyet Davası ve Çin Siyaseti - İs­ tanbul, 1954.

- 41 -


OSMAN BATUR lSLAMOGLU 1899'da Altay vilayetine bağlı Köktogay kazasında doğdu. 'Osman Batur 12.2.1940'da Altay vilayeti Burultokay kazasın­ da İsimhan adındaki bir mücahidin liderliği altında, Rus kuk­ lası Gen<ral Şenğ Şi Say mezalimine karşı çıkan isyana katıl­ 1941 d!, Gösterdiği insanüstü cesaret ve yararlık sayesinde Ekim ayından ilibaren bu milli ayaklanmanın liderliğini Os­ man Eatur eline aldı. General Ş€ng'in tank, zırhlı ve tayyare ile mücehhez, Rus müşavirleri tarafından kumanda edilen kuv­ \'etl<ri ile Osman Batur kuvvetleri arasında yapılan çatışma 1&12 senesi kış mevsimine kadar devam etti. Çinliler ağır şe­ ki'de mağlup oldular. Ertesi seneki çatışmalarda kış çok şid­ cictli oldu. Osman Batur kuvvetleri çok zor duruma düştük­ lerinden bu defa yenildiler. Bu fırsattan istifade eden Gene­ ral �enğ,

y€rJi kuvvetleri sardı.

Osman Batur

ve 40

arka·

daşı bu çemberi yararak Dış Moğolistan hududuna iltica et­ ti. Burada toplanan mücahitler, Altay'ı Kurtarma Komitesi adında bir komite kurdular. Komitede Osman Batur Başkomu­ tan seçildi. 1943 Haziran ayından itibaren Osman Batur

kuvvetleri

Çin kuvvetlerine karşı hücum ederek cnları mağlup etti.

13.10.

1N3'de büyük bir kuvveUe Şenğ Şi Say mukabil hücuma geç­ ti. Ve bu harp 20.3.1944'e kadar devam etti, neticede General �enğ mağlup oldu. 21.9.1944'de hi vilayetinde Ali Han Töre'nin liderliğinde Çin mezalimine karşı milli bir ayaklanma meydana geldi. 7.11. H:H'C:e İli vilayeti tamamen

Çin

istilası.odan

kurtarıldı.

10.ll.l!H4'de merkez hi olmak üzere Ali Han Töre başkanlı­ ğında Doğu Türkistan İstiklal Hükumeti kuruldu.

31.7.1945'de

Milli Hükumet kuvvetleri Tarbagatay vilayetini,

8.9.1945'de

Milli Hükumet kuvvetleri ile Osman Balur kuvvetleri Altay vi13.yetinin merk€Zİ Sarsumba şehrini kurtardılar. Çin kuvvetle­ ri mağlup oldu. Ve neticede ÇinWerle yapılan anlaşma

icabı

2.6.1946'da yeni Doğu Türkistan Hükıimeti kuruldu. Osman Ba- 42 -


OS'.\IAX Altıı)·

\'U.-l)"l'l i

U.-\Tl-lt

\'ulio.;i

\"l'

lSLA'.\lOÜ Ll_'.\lilli

;- ·13 -

Kuhramanlarllan


tur da Altay vilayetine Vali tayin edildi. Bu arada Ruslar, Ali

Han Töre'yi kaçırarak Milli Hükıiınet idaresi altındaki Di, Altay, Tarbagatay vilayetlerini kendi tesirine aldı. Altay vila­

yetinin �ına da kendi ajanlarından Delil Han'ı getirdi . Os­ man Batur ile arası açılan Delil Han kuvv<tleri arasındaki ça tışmada Osman Batur önceleri Delil Han'ı yenip Sarbumba'yı

kurtarmaya muvaffak olmuş ise de daha sonra Altay'ı terk €derek 1947'de Milliyetçi Çin kuvvetlerinin işgali altındaki Gu­ çin kazasına bağlı Beğtik Dağına taşındı. 13.10.194!1'da

Kızıl

Çin, eoğu T ür kistan 'ı istila etti. 1950 sen esi başlarında Osman Batur Kızıl Çin istilasına

karşı lslam bayrağım kaldırdı. Bu har p 4 ay devam etti. Neti­ cede milli mücaltitler mağlup oldu, Canım Han Hacı esir düş­ tü . Csman Batur bir miktar arkadaşı ile birlikte 1S50 Ağus­

tos ayında Çing Hay eyaletine bağlı Mahay'a geldi. Kendi­ sini takip eden Çin kuvvetleri ile yaptığı çarpışmada esir dü­ şerek 16.3.lfcl'de Urumçi'ye ge tiriliyor. Ve 28.4.1�51'de SJ.�J()

kişinin gözü önünde tüyük hakaretlere maruz bırakılarak şe­ hit e diliyor.

CANIM HAN HACI Canım Han Hacı 1884'de Altay vilayetinin merkezi Sar­

sumba şehrinde doğmuştur. 'Iilubay adında zengin bir kimse­ nin oğlu olan Ca nım Han Hacı, çok dindar ve senenin üç ayı­ n ı oruç tutmakla geçiren güvenilen ve ı::oğu Türkistan'lılar tarafından çok sfvikn bir asilzadedir. Canım Hın Hacı ; Vali Muavini, Vali ve Maliye Bakanı

gib çe k biiyük \'e cnemli vazifeler deruhte etmiştir.

1,4.lSEc'�c

Osman Batu r ile iıirlikte Earkcl kazasında Kı­

zıl Çin isti la s ın a karşı lslam bayrağını kaldırdı. 1858 Temmuz ayı nda Kızıl Çin ' e esir düşerek 4.4.1951'de çeşitli işkencelerle

Urumçi'de şehit edildi. - 44 -


CANIM HAN HACI Doğu Türklstnn

Eyalet Hükfimetl Maliye

-

45

-

Bakanı


MAHMUT MUldTt Doğu Türkistan'da kurulan Uygur Devleti'nin merkezi Tur­ fan kazasına bağlı Astana kasabasında Hicri 1311'de doğmu�­ tur. Musul, Maksut ve Mahmut adında üç kardeştiler.

Bu üç

kardeş, münevver,, kahraman ve vatanperver kimseler

olduk­

larından, vatan ve milletine her sahada maddi ve manevi çok büyük hizmet ve yardımlarda bulundular. 1933 senesi başın­ da Turfan'da meydana gelen Milli Ayaklanma'ya liderlik etti­ ler. Çinlilerle olan çarpışma esnasında Maksut Muhiti

şehit

düşmü�tür. Mahmut Muhiti, Hoca Niyazi Hacı ile birleşip onun sağ kolu olarak cephe komutanı olmuştur. Bundan sonra Çin­ likrle olan çarpışmalarda çok büyük yararlıklar göstermiştir. Kaşgar'd a kurulan

Milli Hükiımet'in Başkomutanlık vazifesi­

ni ifa etmiştir. rn34'de Doğu Türkistan'a giren Rus kuvvetle­ ri buna dokunmadı. Rusların tavsiyesi ile Çinli General Şenğ Şi Say, Mahmut Muhiti ile anlaşmak mecburiyetinde kalarak 6. Fırka Komutanı ünvanını verdi. Aynca kuvvetlerinin gar. Yarkent, Aksu'da kaJmasına

Kaş­

nza gösterdi. Ruslar

da

Mahmut Muhiti'ye Ribalkin adında bir generaJi müşavir ola­ rak verdi, birtakım adamlannı Rusya'ya getirip kurslara tabi tuttu, bunlardan bazılannı kandırarak elde etmeye muvaffak oldu. Daha sonra Mahmut Muhiti'yi Rusya'ya davet etti. Bu­ na muvaffak olamayınca elde ettiği adamları vasıtası ile dar­ be yaptırtmak ve böylece onu öldürtmek istedi. Bunu duyan Mahmut Muhiti, savaşı düşündüğü halde, memleketin

tahrip

olacağını düşünerek ric'at etmeye karar verdi ve bir miktar adamı ile birlikte Hindistan'a iltica etmiştir (4.4.1S34 ) . 18.5.1938 de Türkiye'yi ziyaret etmiş ve Türkistan'daki Çin ve Rus me­ zalimini anlatmaya gayYet etmiştir. 6.1.1S32'da Japonya'ya git · miş, orada Doğu Türkistan'ı Çin esareti ve Rus işgalinden kur­ tarmak maksadiyle bir İstiklal Cemiyeti kurmuştur.

Daha

sonra Japon işgalinde bulunan Peltin'e gitmiş ve orada 1944 de beyin kanamasından vefat etmiştir.

' - 4;6 -


M ..\ HlfUT �ICHITI :\lüstakil

Doğu

Türkistan

Hiikfimetl

- 47 -

Başkomutaftl


BATI TÜRKtSTAN'DA RUSLAR TARAFINDAN ŞEHİT EDİLEN BÜYÜK LİDERLERDEN BAZILARI


ALİHAN BÖKEYHAN Alihan Bökeyhan, 1870 yılında doğmuştur. Babası Cengiz

Sultan, Kazak Türklerinin 18. asırda yaşayan hanlarından meş­ hur Erbarak Han'ın soyundandır. Alihan Bökeyhan, 1894 yılında Petersburg Üniversitesi'n­ den mezun olmuştur. Türkistan'ın ender yetiştircliği evlatların­ dan biri olan Alihan, büyük bir vatanperver, idealist bir milli­ yetçi icli. O, Çarlık Rusyasının müstebit idaresi altında inleyen Türk Milleti'nin ızdıraplannı duyup, hissetmiş ve bir çare bu­ labilmek amacıyla Üniversite sıralarında memleket politikası­ na atılrruştır. Türkistan'ııı milli kurtuluş hareketinin ancak aydın milli­ yetçilerle gerçekleşeceğine inanan Alihan Bökeyhan, işe eği­ timden başladı. Milli kültürü genç dimağlara işleyerek ; milli­ yetçilik şuurunu uyandırmak ve böylelikle ülkücü aydınlar ye­ tiştirmek gayesiyle birçok okullar açtı. Çarlık Rusyasının müstebit idaresine karşı taşlıyan halk hareketinin şuurlu bir şekilde gelişmesinde Alihan Bökeyhan'­ ın çok büyük rolü olmuştu. 1!JC3'te Alaş Orda Milli Hükfımeti'nin nüvesini teşkil eden Alaş Partisini kuran Alihan Eökeyhan'a Türkistan'ın bir kur­ tarıcısı nazariyle bakılmaya başlanmıştır.

Çarlık Rusyasının

esareti altında tulunan Türk-Müslüman halklarının tertip etmis ·oldukları üç gizli toplantıda tulunmuş, yine Finlandiya'nın Voy­ borg şehrindeki toplantıda da bu halkları temsil eden iki vekil­ den biri olarak katılan Alihan Eökeyhan, karşı neşreclilen "Voyborg

Manifestosu"n a

Çarlık Rusyasına Türk-Müslüman

halklarını temsilen imza koyan iki kişiden birisidir. Daha sonra Ombı vilayetinde "Dala davası", "Oblik", ve "Ertiş" isimli üç gazete yayınlanmış ve bu gazetelerin sahip ve başyazarlığını yapmıştır. Tamamen milli ruha hitabeden ya­ zılar, Çarlık Hükumetinin clikkatini çekmiş, gazeteleri kapat­ mıştır. Fakat hiç bir baskı ve tehclide aldırmayan Bökeyhan, yılmadan yayın hayatına : Serke, Kazak Gazeti, Eşim Dalası, - 49 -

F. 4


San Arka, Halk

Sözü,

Uran ve Kv.akistan gibi gu.etelerde ;

Aykab, Abay gibi dergilerde devam etmiştir. Bu faaliyetlerinden dolayı Çar Hükümeti, devamlı göz hap­ sinde tutmuş ve iki defa da sürgüne gönderntiştir. Bolşevik ih­ tililini müteakip Türkistan'a dönerek, tekrar mücadeleye baş­ lamış ve Rusya'daki iç kanşıklıklardan faydalanarak yapılan üç toplantıdan; 1917 Aralık ayındaki son kurultayda Türkistan istikliiline kavuştu ve 13 Aralık 1917'de de Alihan Bökeyhan başkanlığında "Alaş-Orda" Türkistan Milli Hükümeti kuruldu. Komünistler duruma hakim olduktan sonra, Kızıl Ordunun devamlı saldınlarına üç sene gibi bir zaman, bütün imkansız­ lıklarına rağınen karşı koydu . Nihayet "Alaş-Orda" Hükümeıti yıkıldı. Başkanı Alihan Bökeyhan'da Moskova'ya sürüldü. Ora­ da bir müddet göz hapsinde tutulduktan sonra Stalin'in em­ riyk tevkif edildi. Bundan sonra kendisinden haber alınamadı.

-

50

-


ı\J�İHAN ::\liistakil

BÜKE\:"JL.\.N

AI:ı!;· Orda Cumhurl:nti

- 51 -

Oımhurbaşkam


MUSTAFA ÇOKAY 7 Ocak 1890 tarilllnde doğan Mustafa Çokay, Rus terörü­ ne karşı merkezi Türkistan Milli Hükfırneti ve Alaş Hükiımeti azalığında mücadele etmiı;ıtir. Türkistan Milli HükÜIİıet kuvvetlerinin Rus kuvvetlerine yenilmeleriyle Milli Hükümet dağılmış, bu arada kaçarak giz­ lenen Milli Hükümet azalarından Reis Mustafa Çokay, Bolşe­ vilder tarafından dikkat ve itina ile aranmış ve hakkında gıya­

bi

idam karan alınarak görüldüğü yerde vurulması için ta-

mim yapılmıştı. Bütün bunlara rağmen Taşkent'te çalışmaları­ n·a devam etmiş ve birtalum tasarılar ile dağlara çıkarak Oren­ burg'a ulaşmış ve orada merkezini kurmuş olan Kazaçi kuv­ vetleri erkanından bazı kimselerle birleşerek onların idaresi­ ni ele geçirmeğe ve bu suretle Türkistan'la Moskova'nın ara­ sını keserek Türkistan'daki Bolşevik Rus kuvvetlerini tecrid etmek ıteşebbüsüne girişmiştir. Fakat bu komplo, güvenilir bi­ ri tarafından ihbar edilerek

akim

kalmıştır. Bundan

sonra

Mustafa Çokay, Ural nehrinin Hazar denizine döküldüğü kıs­ mın donmuş olmasından istifade ederek Manğ:ışlak kıyılarına ve oradan İngiliz kuvvetlerinin işgalinde bulunan Aşkabad'a gidiyor. Oı-ada İngilizlerin himayesinde hükümet kurmuş olan Rus inlalabçı demokrasi zümresi mensuplarının işbirliği tekli­ fini reddettikten sonra, Buhara Emiri'nin orada bulunan mü· messili ile müzakereye girişiyor. Emire Türkistan Milli Kur­ tuluş davasını benimsemesini teklif ediyor. Fakat emir, Rus hi­ mayesindeki emirliğini korumayı tercih ettiğini söylüyor. Bu hareketin de akim kaldığını gören Mustafa Çokay, Kafkasya Milli Cumhuriyetleri muhitine geçerek, harici ça1ışmaları teş­ kilatlandırmağa karar veriyor ve Bakiı'ya geçiyor. Kafkasya'ya geçtikten sonra Gürcistan'ın merkezi

Tif­

lis'e yerleşerek merkezini burada kurmağa karar veriyor. Uk­ ranya Milli Hareketi temsilcileri ile Türkistan Ukrayna işbir­ liği

anlaşmasını

imzalıyor, Versay Konferansına müracaatta

bulunuyor. Burada "Na Rubeja" adlı dergiyi çıkarıyor ve çık­ makta olan

"Şafak"

gazetesinin

.

başmuharrirliğini

- \'il! -

deruhte


:l l l . STAF.\ :lliistakil

Kholrnn

(OK.\\."

CuıııhııriyPii

- 53 -

('uınlıurlı;ı�kaııı


ediyor.

Daha

sonra Türk İstiklal Sava.şı'nda Tiflis'te Kuvayi

Milliye mümessili K1ı.zım Dirik ile temas edip Anadolu Mek · tuplan isimli yazı serisini neşre başladı. Kafkasya Cumhuriyetlerinin bolşevik istilası ile Mustafa Çokay Avrupa'ya gitmek üzere tstanbul'a geliyor. Burada bü­ yük devletler nezdinde Türkistan meselesine dair temaslarda bulunuyor. lstanbul'da gördükleri ve Türkiye hakkındaki müt­ tefik tasanlan ve Türkiye'nin geleceği hakkında

Türkistan

Türklerinin görüş ve dileklerini bir muhtıra halinde müttefik kuvvetler komutanlığına veriyor. Bu vesika o kadar sert bir lisanla yazılmıştı ki ; bunu gören yabancı dostları değiştirme­ sini söylüyorlar. Fakat o, "Ben düşüncelerime ihanet edemem, ne olursa olsun, vereceğim." diyor. İstanbul'da fazla kalmadan Avrupa'ya hareket eden Mus­ tafa Çokay, crada çok ağ:ır şartlar altında mücadelesine de­ vam e tti. Hatta Faris'te tuttuğu apartman dairesinde lokanta açarak karısı aşçı, kendisi garson olarak çalışmıştır, Paris'­ te Ermeni meselesine dair eski Rusya'run siyasetini aydınla­ tan yazıla.rile Beyaz Rus muhitlerinde "Pan-Turanst" liikabın­ ru kazaruruş olan Çokay, eski ve yeni Rusya'nın siyasetinin

hakiki çehresini meydana koymak hususunda hayatının sonu­ na kadar uğraşmıştır. Bu sıralarda Lozan Konf<ransı'nın ortaya çıkmasiyle zaman Avrupa'da bulunan Ayaz !shaki, Sadri Maksudi

o ve

Fuat Toklar beylerle tirlikte, konfrransa, memleketleri ve ce· rnaatlerinin görüş ve dileklerini belirten vesikıyı gönderiyor­ lar. Daha sonra Mustafa Çokay çok kıt imkanlarına rağmen Berlin'e giderek hem Türkiye'yi desteklemek , hem de Türkis­ tan davasını tarutmak için gayret gösteriyor. Mücadelelerle dolu hayatı 27 Aralık 1941'de sena eriyor.

OSHAN KOCAoGLU Fergane'nin güzel bir sayffiyesi olan Oş şehrinde 1878 Ekim ayında dünyaya gelmiş ve adını Plevne muharebesi sı­ ralarına rastladığından, Plevne kahramanı Gazi Osman Pa- 54 -


OSllAN Müstakil Buhara

KOCAOOLU

Cumhuriyeti

-

55

-'

Cumhurbaşkam

'


şa'ya atfen, "Osman" koymuşlardır. Babası, Buhara eşrafından ve tüccarlanndan Hafız Polat Hoca, annesi de Fatma Ayim Hanımdır. Küçük Osman ailesi ile birlikte Buhara'ya gidiyor, orada hususi bir eğitime tabi tutuluyor. Sonradan medreseye devam ediyor. Türkistan'da ceditlerin önderi sayılan Semer­ kant'h Müftü Mahmut Hoca Behbudi ile temasa geçiyor ve onun telkin ve tesiri altında kalıyor. Osman Hoca, bu suretle Buhara'da cedit'lik hareketinin önderlerinden oluyor. Yeni usul mektep açarak taassupla mü­ cadeleye girişiyor. Bubara'da bir arkadaşı ile birlikte açtıkla­ rı «usul-cedid» mektebı, mollaların tesiri altında kalan Buha­ ra Emiri tarafından kapatılıyor. Daha sonra Osman Hoca, arkadaşı Hamit Hoca ile bir­ likte tstanbul'a geliyor. Eğitim, okul, sosyal ve milli

kültür

üzerinde tetkikler yaparken tanınmış şahsiyetlerle de sıkı te­ mas ediyor.

Aynca hususi olarak müsbet ilimler

sahasında

ders alıyor ve bilgilerini arttırmaya çalışıyorlar. Aynca, tanbul'a talebe getirip okutmak amacı ile

ls­

"Buhara Tamim-i

Maarif Cemiyeti" ve daha sonra "Turan Neşr-i Maarif Cemi­ yeti" kurmuşlardır. Arkadaşları ile Buhara'ya dönen Osman Hoca, yeni "usul­ cedid" mekıtepleri açarak cehaletle sıkı mücadeleye girişiyor. Ayrıca "Buhara-yi Şerif" ve "Turan" adlı gazeteleri yayınla­ makta önemli rol oynuyor. Fakat Emir'in mektepleri kapat­ tırması üzerine gizlice evlerde dersler verilmeye başlanıyor. Daha sonra Rus İhtilali ile, Türkistan'da yeni gelişmeler oluyor ve Buhara Emiri yeni mekteplerin açılması

hususun ­

da ferman çıkarıyor. Fakat bunun da sonu gelmiyor, Emiı:­ sözünde durmayarak gençlere reva görülmeyecek işkenceleri yapıyor. Osman Hoca ve arkadaşlan Emire karşı silahlı

bir

hareketin lüzumuna kanaat getiriyorlar. Bu hareketin sonun­ da Buhara'ya, Doğu Buhara'ya ve oradan Afganistan'a kaçı­ yor. Buhara Halk Cumhuriyeti 19 2C Eylül ayında kuruluyor. Kuruluşta Maliye Nii.zın olan Osman Hoca, yapılan Kurultay'- 56 -


da Cumhurbaşkanı seçiliyor. Kurulan bu Cumhuriyeti Ruslar· kabul ettikten sonra Afgarustan ve İran'a Büyiikelçiler gön­ derileli. Osman Hoca, Cumhurbaşkanı iken birçok icraatta bu­ lundu. Hatta Türkiye'ye yardım için

100 milyon altın gönder­

miştir. Osman Hoca, Doğu Buhara'da.n, Afganistan'& geçmiş ve oradan Türkiye'ye geçerek mücadelesine burada devam etmiş­ tir. Ve nihayet 28 Temmuz 1968 günü hakkın rahmetine ka­ vuşmuştur.

FEYZULLAH HOCA Feyzullah Hoca 1895 yılında, Buhara'da asil ve zengin bir ailedrn doğmuştur.

Batası Ubeydullah Hoca

ticareti yapardı. Ubeydullah Hoca

pamu k ve kürk

Türkistanda tanınan tüc­

carlardan biridir. Amcası Latif Hoca da Buhara emirinin mü­ şaviri, büyük rütbeli memurlarından idi. Feyzullah Hoca, Bu­ hara ceditlerinin rehteri ve Buhara halkının kültür kalkınması yolunda büyük yararlıklar gösteren ve yeni usul

mektep1eri

açarak eğitim alanında mücadelede bulunup nihayrt

Buhara

Emirliğinden sonra kurulan Buhara Cumhuriyeti Cumhurbaş­ kanı elan m<rhum Os!T'an Hoca'nın açtığı cedi.t mekteplerind� ve hususi o�arak tahsil görmüş, sonradan Kınm'da ve Mosko­ va'da hususi surette okumuştur.

1912 senesinde babası vefat edince işlerin idaresini eline geçirdi ve Buhara'run tanınmış milyonerleri arasına girdi. Bu sıralarda Buhara Emiri açılan

cedit mekteplerini

kapatması

ve gençlere baskı yapması üzerine;, memleket içerisinde müca­ deleye başlamıştı. Feyzullah Hoca bu mücadeleci gençlerdendi. Euhara gençlerinin Semerkant ve Taşkent'teki muhaceret ha · yatında

ve t<şkiliita miımvi

yarclımdan ziyade

milycnlarca

servetini (millet yolunda) sarfetmekten çekinmedi . Genç Buharalılar Fırkası, sonradan Buhara merkez komitesi

azası olarak semereli

ceditlerinin

çalışmalan oldu.

Bu­

hara Emiri'nin Afganistan'a kaçması üzerine kurulan hükü-

-

E7

-


mette (Buhara Halk Cumhuriyeti) başkanı oldu. Fakat cedil­ lerin muarızı olan emir taraftarı kara cahiller, hatta Rus istis­ marcıları sinsi faaliyetlerine devam ediyorlardı. Feyzullah Hoca ilk önce askeıi gücü takdir ederek Buhara'da bir Harbiye Mektebi, Polis Okıılu, Öğretmen Okulu aç­ tırdı ve bunların başına Tlirkiyeli subaylan getirdi. Buhara Cumhuriyetinin bu milli faaliyeti kızıl Rusları kuş­ kulandırmış ve Buhara'da kurulan Harbiye

Ckıılu"nun kapa­

tılmasını ve Türk Subaylanrun Buhara'dan çıkarılmasını iste­ ınişler<lir. Hatla Ankara Hükümeti tarafından Buhara Cum­ huriyeti nezdine gönderilen sefaret heyetinin Batum'dan Bu­ hara'ya geçmelerine müsaade etmem.işler<lir.

1924-1825 tarihlerinde Sovyetlerin Türkistan'da

muhte­

lif Türk boylannı ayrı ayn cumhuriyetler kurmak ve ayn ay­ n alfabe tatbik etmek planına da gizli olarak karşı çıkan, e n · gelleme ve baltalama tedbirleri alan gene ,Feyzullah Hoca ol­ muştur. Sovyetlerin tehlikeli oyunlarını ve Türkistan Türklüğünii imha etmek siyasetini sezen ve tuna karşı miHEtini

kurtar­

mak amacı ile iş başında kalarak hizmette tıılunan Feyzullah Hoca V€' ar kad·aşı Ekmel İkram 21 !er mahkemesi diye anılan Mcskova'daki mahkemede '1 mart 1838 de

diğer Stalin

ve re­

jim aleyhtarı bazı komünistlerle birlikte sorguya çekilmiş ve malıkeme huzurunda açıkça : "Bu hareketlerim.izin

maksadı

Sovyetler hükümetine, komünist fırkasına ve idarwilerine kar­ şı idik ve öyle hareket ettik." diye cevap vermiş ve Milli hare­ ketinin başında olduğunu ve milliyetçilerle iş birliği yaptıgını söylemiştir. Mahkeme huzurunda kendisinin Türkistan'ın istiklal ve

milliyetçi olduğunu ve

hürriyet mücadelesi yolunda

sayısız

ça"ışmalarını açıkça itiraf eden ve fedekar, vatansever müca­ hit Feyzullah Hoca Ruslar tarafından 1S38 yılında dizilerek şehit edilmiştir. •

- 58' -

kurşuna


FEYZ(;LLAH HOCA

l\lüstakil

Buhara Cumhuriyeti

- 59 -

Baş"eklli


MtlNEVVER KAARI Münevver Kaari

lSBO

rinde doğmuştur. Babası

ytlında Türkistan'ın

Taşkent şeh­

Abdülreşit Han Alem, annesi Hasi­

yet Hanını. Küçük yaşında yetim kalmış, ilk tahsilini

öğret­

men o�an annesinin yanında yapmış, h8.fız olmuş ve sonra di­

ni

ilimler tahsilini yapmak üzere Buhara'ya gitmiş,

oradan

dönünce mahallesindeki camie imam olmuş. Okumasını seven, mmetini düşünen bir genç olduğu için yakın ve uzak Türk m­ kduinde olan yenilikleri izl�r, matl:: uatı takip eder, memleke­ tinde camilerin yanında bulwıan mektepkrde eski

usulle öğ­

ı etilen okuma yazmanın çok uz:.ın olduğunu görerEk yeni mek­ tep açmaya karar veriyor. Orrnburg, Ufa ve bilhassa Kınm'da çıkan gazeteleri takip ediyor ve yeni usul okulları

inceliyor,

imamı !::ulunduğu yeni şehirdeki caminin avlusunda 15-2� ço­ cuğa ders VErmeye l::aşlıyor. Yerli halkın aydınlanmasını iste­ meyen Ruslar ve l:: unlann arzularına uyan ban menfaatperest imamlar çocukların bu mektebe gitmelerine rngel olurlar. Fa­ kat Münevver Kaari zekisiyle, dürüst ve mantıklı hareketle­ riyle yolunda yürümeye muvaffak olur. Münevver Kaari Türkistan'ın "C< ditçiler D€vri" diye anı­ lan uyanış devrin ın en büyük siması ve 'Iürkistan'daki

milli

maırif ve neşriyatın kurucusudur, 1905 yılında çıkan gazeteye yazı ya2mış, kendi namına iznini aldığı

"Hurşit Gazetesi" ni

19CS yılı 15 Eylül de çıkarno·aya taşlamış ve ancak 10. sayısını yayınlayal:: ilmiştir. Yazılan ile halkı aydınlatmaya tır. 11. sayısı çıkarken hükümet tarafından

çalışmış­

durdurulmus , ve

Çar Hükümeti tarafından tutuklanmıştır. Münevver Kaari Türk'e , Türklüğünü, benliğini, milli duy­ gı.ıyu arılatno-3ya çalışmıştır. Hep Türkistan'da

yaşamış, hiç

b:r J�fre gitmemiştir. Münev\·er Kaari, kültürlü, son

derecede faal bir insandı .

Esareti altında bulunduğu dü�manlarına karşı silahlı mücade­ k ic,in meno!rkctin hazır olmadığını h<rkesten iyi blir, zaferin ilk şartı "llim ve Tekniktir" der ve Türkistan Gençliğini bilgi-

-

60

-


:u Cst�l'\"Elt K.\ARİ Türkistan )[illi )lüC'ahitlerindı•n \·e Bii�·iik Ediplerdı•n

- Gl -


olmaya davet ederdi. nk tahsilini btiren çocuklrur Azerbey­ can'a, Türkiye'ye gitmeye teşvik ederdi. 1930 yılında tutuklanarak muhakeme edilmeden Taşkent­ te'ki gizli emniyetin bodrumuna aWmış ve 1933 de öldürüldü­ ğü ilan edilmiştir. Nasıl öldürüldüğü ve nereye defnedilcliği, birçok Türkistanlınınki gibi, belli değilclir. li

AHMET BAYTURSUN

Ahmet Baytursun, Abay tarafından başlatılan ceditçilik faaliyetinin Orenburg'da gelişmesi için çalışmış bir halk ço­ cuğudur. Abay 1844 'de Türkistan'ln bir parçası olan Kaz.a­ kis.tan'ın Çengiztav mıntakasında doğmuş, ceditçiliğin, yani muasır dünya ve hayat görüşü temeli üzerine kurulmus talim ve terbiye, neşriyat ve teşkilatlanma işleminin ilk önd�rlerin­ denclir. Bu hareket aynı bölgede Ahmet Baytursun'dan �ka Alihan Bökeyhan ve Mir Yakup Dulat gibi şahsiyetlerle ge­ liştirilmeğe çalışılmıştır. "Kazak" isminde bir gazete neşredileceği zaman, Alihan Bökeyhan. Mir Yakup Dulat ve Ahmet Baytursun bir araya toplanarak sadece bu gazetenin neşir ve yazarları olmaktan çıkıp, kısa zamanda gazeteyi çok cid<li mahiyeti olan bir mil­ li araştırma ve yenilik neşriyatı merkezi halin e getirmişler­ dir. Böylece Türkistan milli davasırun iktisa<li ve siyasi çeh­ resi ilk defa bu neşriyıatta belirmeğe başladı . llk ceditçilerin esas merkezi problemi muasır mektep ve muasır bilgiydi. Ceditçilik faaliyetlerinin ilerlemesi ile cedit mektepleri günden güne çoğalıyordu. Buna muvazi olarak derslik ve cli­ ğu neşriyat ihtiyacı da belirmiş ve bu sayede her tarafta neş­ riyat şirketleri kurulmuştur. O günlerde Orenburg'da Ah­ met Baytursun ve Mir Yakup Dulat'ın rehberlik ettikleri neş­ riyat şirketleri mühim işler başarmıştır. Kurulan neşriyat şirketleri, yerli neşriyatı geıtişletme hu­ susundaki geniş faaliyetleri ile birlikte memleket dışı neşri­ yatın tedariki ve yapılması hususunda da mühim vazifeler gör­ müştür. -

62

-


AHMET BAl'TURSUN Türkistan

Milli

Mücahitlerinden

- 63 -


!Neşir hayatına fazla devam edememiş olan "Kazak" ga­ zetesi, kısa ömür süresi içinde memleket ve cemaat için ha­ yati mahiyette olan birçok meseleleri siyasi mücadele progra­ mında yer alacak şekilde olgunlaştırmağa muvaffak olmuş­ tur.

Ahmet Baytursun 1917 Temmuz'unda kurulan 3. Kazak Kurultayı tarafından merkezi Şemi şehri olmak üzere kur­ duğu Kazak Muhtar Cumhuriyeti'ne üye olarak girmiş, faali­ yetlerine buradan devam etmiştir. ABDÜLHAMİT ÇOLPAN

Asıl ismi Abdülhamit Süleyman olan Çolpan, Milli Muh­ tar Kazak Cumhuriyetinin yetiştirdiği büyük halk şairlerinden 'biridir. Çolpan, inkılap başlangıcında birçok kıymetli eserler ya· ratmıştır. Bu eserlerin Iuymeti yalnız milli mefküre bakımın­ dan değil, çoğunlukla sanat ve ilim bakımından idi. Abdülhamit Çolpan, Türkistan tarihinin, halkının içtimai hayatını, ülkenin tabii güzelliğini usta bir dille tasvir ediyor­ du. Çolpan , tarihi, içtimai hayatın gölgeli taraflarını veciz ve acı bir dille ifade etmekte, parlak devirleri hatırlatıp gelece· ğin doğru yolunu göstermekte idi. Ayrıca Fitret, Çolpan ve diğer şairler, şehirlerde Asri ·Türkistan Türk edebi dilinin zeminini hazırlamakta idiler. Bu hareket, ortaya çıkan eserlerle birlikte yıldırım hızıyl a yayı­ larak te.ıJrini göstermekte idi. Çolpan, Milli Muhtar Hükfuneti'nin bclşevik Rus kuvvet­ lerine yenildiği zaman, yazdığı "Ey Güzel Fergane" adlı şii­ rinde bu mağlubiyetten duyduğu elemi aksettiriyor ve mille­ tini avutarak ümitlendirmeğe çalışıyordu. Çolpan, zaman zaman şiirlerinde kendi gönlünü esarete alışmış olmakla itham ediyor ve onu böyle bir hali kabul et­ memeğe, esarete boyun eğmeden azadlık, hürriyet görüşünü :aramağa davet ediyor. Çolpan, seneler geçtikçe milletinin içindeki isyankar duy-

- P:i -


ABDtlLHAMİT ÇOLPA.. '1 Türkistaoh l\ılllli Şairlerbnlzden

- 65 F. 5


guları da şiirlerinde kapalı bir üslup ile belirterek rejimin el­ lerine ve ayaklarına vurduğu esaret kelepçelerini söküp atrna­ ğa azmettiğini anlatmağa çalışıyordu. Abdülhamit Süleyman Çolpan'ın da.ima milletini uyandır­ mak için yazdığı şiirlere karşılık, 4 Mart 1939'da Kızıl Özbe­ kistan gazetesinde şöyle tenkid ediliyor: "Çolpan, k endi edebi icadiyle baştan sona kadar Sovyet hakimiyetine karşı burjuva mefkuresinin telkincisi ve burju­ va demokrat hükumetin.in yeniden ihyaya çalışan, burjuvacı milliyetçi bir şair olduğu herkesçe bilinir." Bu tenkid yazısından sonra Çolpan, Bolşevik Rus kuv­ vetleri tarafından tutuklanıp idam edilmiştir.

MİR YAKUP DULAT 1904-1905 Rus-Japon harbinden sonra, bu muharebenin Türkistan halkı üzerinde bıraktığı tesirin tercümanı "Uyan Kazak" isimli eseri ile Mir Yakup Dulat olmuştur. Mir Yakup Dulat, Ahmet Baytursun ile birlikte Abay ta­ rafından başlaWan ceditçilik faaliyetinin Orenburg'da ilerle­ mesi için çalışmıştır. Bunun için de Kazak gazetesinde Alihan Eökeyhan ve Ahmet Baytursun ile birlikte çalışarak memleke­ ti ve cemaati için haya.ti önemi� taŞlyan birçok meseleleri siyasi mücadele programında yer alacak şekilde olgunlaştırma­ ğa muvaffak olmuştur. Mir Yakup Dulat Türkistan'da ilk olarak çağdaş anlam­ daki " Bahtsız Cemal" adlı romanı yazmıştır. Hacmi itibari ile küçük olan bu eser, Türkistan steplerindeki içtimai hayatı sa­ ran birçok müşkül problemleri canlandırmaktadır. Mir Yakup Dulat ve mücadele arkadaşları, Çarlık Rus­ ya'nın Türkistan'da tatbik ettiği boğucu, ezici müstemleke si­ yaseti çağında işe başlıyarak muvaffakiyetle çalışmış ve Sov­ yet Rusya'nın öldürücü mahiyet almış müstemlekeciliği tara­ fından birer birer yakalanarak imha edilinceye kadar aynı istikamette yürümüşlerdir. Adım aclım ilerlemek sureti ile sa­ rahat kesbeden hedef, Türkistan Milli Birliği ve Türkistan'ın is ­ tiklali olmuştur.

- 66 -


�llıt

Tlirki ..tnn

\'AKt:P DCLAT :\lilli :'\liirahitl<'rlndrn

-- 67 -


DOGU Tt.lRKlSTAN'LI ŞElltrLERİMİZDEN BAZILARI Rus kuk1ası Şenğ Si Say tarafından şehit edilen Türklerin ileri gelenlerinden bazıları

ALTAY Vilayetinde

1 - Şerif Han Töre

1933'de Milliyetçi Çin'e karşı Al­ tay vilii.yetinde vuku bulan milli ayaklanmanın lideri; Altay vila­ yeti valisi ve garnizon komuta­ nı.

2 - Ebu Mecin Gunğ 3 - Men Key 4 - Akıt Hacı

Prens. Altay vilayeti başkatibi. A!tay'daki Kazak Türklerinin di­ ni lideri.

5 - Halil Teyci 7 - Ömer Han Teyci 6 - Alim Teyci 8 - Kukunay Teyci 9 - Delil Han Teyci 10 - Bukat Beyzi 11 - Hanefi Beyzi 12 - Bayanbay Ökürday 13 - Baykadem Ökürday 14 - Nogaybay Ökürday 15 - Nur Muhammed ökürday 16 - Kanat Ökürday 17 - Karakol Zalin 18 - Aziz Zalin 19 - Döner Zalin 20 - Kılıç Amba 21 - Yakup Amba 22 - İsmihan Ö kürday 23 - Boranhan Bay Teyci

- 68 -


24 - Muammer 25 - Rahat

26 - Gu!İim Ali 27 - ömer 28 - Temür Ali 29 - Bayrnolla

Dcğu T�rkist..ı_ Eyalet üyesi.

Meclisi

30 - Aboğ

Kumul Vilayetinden 1 - Hoca Niyaz Hacı

( (1931 yılında Kumul vilayetinde Çinlilere karşı vuku bulan milli ayaklanmanın lideri ve 1933 de merkezi Kaşgar'da olmak üzere kurulan Doğu Türkistan Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı) 2 - Eaki Niyaz (Hoca Niyaz Hacı'nın biraderi) 3 - Akmolla (Hcca Niyaz Hacı'nın müşavirlerinden) ( Kumul ayaklanması liderlerinden ve 4 - Salih Dorğa Aksu vilayeti valisi) 5 - Mahbup Beğ (Kumul prenslerinden) 6-Niyaz Dihkan (Kumul ayaklanmasının liderlerinden) 7 - İbrahim Beğ ( Kumul eşraflarından) 8 - Adil Hacı (Kumul eşraflarından) 9 - Bahaettin (Kumul eşraflarından) 10 - 'Ioktaahun ( Kumul eşraflarından) 11 - Abdullah Teyci 12 - Hocarnbergen Teyci 13 - Habir Teyci. Turfan'dan : 1) Tahir Beğ (Turfan ayaklanması liderlerinden; Doğu 'I'ürkistan Eyalet Millet Meelisi Başkanı) 2) Yunus Eeğ (Müst,akil Doğu Türkistan Hükümeti lç İş­ leri Vekili ) 3) Hemdem Beğ Haci (Turfan ayaklanması liderlerinden) 4 ) Gusul Bay ( Eşraftan) -69-


5) Kurban Sa.idi (Mahmut Muhuti'nin yerine 6, Fırka Ko­ mutanı ve Doğu Türkistan Eyalet

Hükümeti Maliye Veltili

Yardımcısı)

6) Kurban Niyaz ( Doğu Türkistan Milli Ordusu zabitle­ rinden)

7 ) Hamit Hakimi (General Şenğ Si Say'ın Çince-Rusça­ Türkçe tercümanı) 8) Hamit Muhammedi (General Şenğ Si Say'ın en

yalan

adamlarından ve Uygur Gazetesi baş muharrirlerinden) Tarbaga.t.ay Vıli.yetinden : ı - Murat Hazret ( Meşhur ülemadan)

2 - Niyaz Baki ( Bizim

Sesimiz

gazetesi müdürü)

3 - Mensur Efendi (Tarbagatay kazası kaymakamı) (Eşraftan ) 4 - Hasan Bay 5 - Mir Yusuf

l

)

6 - Ansari Bay 7 - Mirza Ahmet

(

)

(

)

8 - ôıner Ali

9 - Musa bay 10 - Bazar bay

11 - Haşim Ahun 12 - Eınır Hasan bay

13 - Cuma tJi

Ahun

Vilayetinden

:

(tti vi!Ayeti valisi) Haci (tli kaymakamı)

1 - Turdu Ahun Bay

2 - Ebubeltir

3 - Abdurrahman Şadi (Türltiye'de tahsil görmüş

mek­

hur öğretmenlerden ve Doğu Türkistan Uygur Kültür Derne­ ği'nin Genel Başkanlarından)

4 - Maruf Efendi (Meşhur öğretmen ve şair; Doğu Tür­

kistan Uygur Gazetesinin başmuharrirlerinden ) 5 - Eyüp Mensuri (Taşkent'te tahsil görmüş, Uygur Ga­ zetesinin başmuharrirlerinden) - :ıo -


(Dr. Mesut Sabri'nin kardeşi ) 7 - Seracettin ,(Dr. Mesut Sabri'ııin yeğeni) 8 - Ekber (Dr. Mesut Sabri'ııin yeğeni)

6 - Zeynel Abidin

9 - Abdülaziz (Mesut Beyin yeğeni) 10 - İmam Muhammed Musabay 11 - Masum Efendi 12 - Necip E!Jendi 13 - Taş Muhammed 14 - Zakir Can 15 - Emin Ahun

(Eşraftan)

( ( (

( (

16 - Nurtay 17 - Cellap Damolla Hasan 18 - Abdülmuttalip 19 - Sıdık Efendi 20 - Maksut Akalakçı 21 - Cayır Beğ Akalakçı 22 - Can Pulat 23 - Kanat Beğ

24 - Hasan Caynek 25 - tsa Töre 26 - Satıp AJdıbay 27 - Şahııimet 28 - Hakim Hooa. 29 - Ubeydullah -30 - İbrahim Ca.ynek 31 - Haşim Ahun 32 - Mustafa Akalakçı 33 - Ca.ııibay Akalakçı 34 - İrkil Karl 35 - Taşmet Aka 36 - Ahmet Almaz Beğ 37 - Sadin Damolla 38 - Sıddık Al!ahyar 39 - Kurban Can 40 - Abdullah Haci 42 - Hasan Kasamhor

- 71 -

( (

"

) ) ) ) )

)

)


Urumçi'deo :

1 - Abdulhak Hazret (Meşhur ii.limlerden) 2Mahmut Beğ (General Şenğ Si-Say'ın müşavirlerin­ den) 3

-

Kemal Beğ (Türkiye'li subaylardan ve Çinli Müslüman

Gn. Ma Çunğ Yınğ'ın başınüşaviri) 4 - Zakir Efendi (Türkiye'de bulunmuş ; Hoca Niyaz Hacı'nın müşavirlerinden)

5 - Haydar Efendi (Meşhur muallimlerden) 6 - Hüseyin Bay (Eşraftan)

7 -Tursun Bay 8 - Hasan Thnkılıç Toksım Ka.asından :

( (

) )

1 - Abdullah Damolla (Doğu Türkistan Eyalet Hükiımeti Nafia Vekili)

2 - Niyaz Dihkan (Milli Ayaklanma liderlerinden ve Aksu ·

valisi)

Şehyar

Ka:msından :

Muhammed Niyaz-Alem (Müstakil Doğu Türkistan Hükumeti Başvekil Yardınıcısı ve Şehyar Kadısı)

Kuçar Ka:msmdan : ı - Mehfuz Vanğ (Kuçar Prensi) 2 - Sadık Haci (Kuçar Kaymakamı) 3 - Abdillmecit Damolla ( Kuçar Kac!Jsı) 4 - Nizamettin Efendi (Hoca Niyaz Hacı'nın

müşavirle-

rinden ve büyük vatanperverlerden) (thema, eşraf ve tüccardan ) 5 - Haşim Alem

6 - tsıaın Bay

7 - Abdurrahman Naci 8 - Abdullah Bay Bay

ve Aksu Ka:msından

1 - Muhammed Nur (Aksu Kadısı) - 72 -


2 - Abdiilaziz (Tüccar ve eşraftan)

3 - Muhammed Hacı

4 - Osman Hacı

Kaşgar Viliyetindeu : 1 - Sabit Damolla

(Müstakil Doğu Türkistan Hükürneti

Başvekili) 2 - Abu! Hasan Hacı Musa Bay (Müstakil Doğu Türkistan H. Ticaret Vekili)

3 - Osman Beğ (Kaşgar ayaklanması liderlerinden) 4 - Kerim Han Gafur Hacı

(Müstakil

Doğu Türkistan

Cumhurba�kanı müşaviri) 5 - Sufizade (Müstakil Doğu Türkistan H. Başvekalet Katiplerinden ve İstiklal Mecmuası Müdürü) 6 - Kutluk Şevki (Büyük vatanperverlerden) 7 - Sabit Damolla (tnemiiclan)

8 - Şemseddin Damolla (tnemiidan) 9 - Ömer Ahunbay

10 - lbraltim Ahunbay

Eşraf, tüccar, gazeteci,

11 - Abdullah Ahunbay

yazar ve inkiliipçı milli­

12 - Muhammed Salih Ahunbay

yetçilerden,

13 - Abdulgaffar Yarbağ 14 - Abdülkadir Yarbağ 15 - Abdiilşükür Yarbağ 16 - Abdülelıad Yarbağ 17 - Sıddık Hacı

18 - Muhtar Efendi

y

19 - Muhammed Sabit Ahunba 20 - Niyaz Hacı Tembur 21 - Abrarbay 22 - Sabit Efendi 23 - Rahim Artüş 24 - Sabit Artüş 25 - Abdurrahman Efendi 26 - Hüsameddin Efendi

ZT - Tursun Efendi

� 73 - ·


'28 - Sıddık

Ahun Halfet

29 - Eyüp Beğ

30 - Zeydin

Kervaı�

(Milli

ayaklanma liderlerinden ve meş­

hur komutanlardan)

31 - Satııı AJdıcaıı (Milli ayaklanma liderlerinden ve meş1ıur komutanlardan) 32 - Yusuf Can (Milli ayaklanma liderlerinden ve meşhur komutanlardan) 33 - İdris Apanay 34 - Necmeddin Efendi 35 - Numan Efendi 36 - Haşim Aksakal

Yenihisar'dan : 1 - Muhammed Han Beğ (Eşraftan ve İsa Alptekin'in :yısı) 2 - Hüseyin Beğ

(1sa

Alptekin'in ağabeyi)

3 - Mihman Beğ Hacı 4 - Aşur Beğ 5 - Hayıt Beğ 6 - Tohta Beğ 7 - Emin Beğ 8 - Kaari Be,ğ

Eşraf ve tüccardan,

9 - Esat Han 10 - Muhammed Rahim Zerger 11 - Haşim Şefarek 12 - Haşim Parek 13 - Muhammed Emin Ahun 14 - Muhammed Ali Hacinı

YARKENT'den : 1- - Salih Damolla (Yarkent Kadısı) 2 - Abdullah ( Karhılık Kazası Kaymakamı)

- 74 -

da-


HOTAN'dan : 1 - Abdullah Buğra ( Rotan Milli Ayaklanma liderlerinden ve Mehmet Emin Buğra Beğin kardeşi ) 2 - Nur Muhammed Buğra (Milli ayaklanma liderlerinden ve M. Emin Buğra'run l<ardeşi) 3 - Abdülcelil Damolla (Müstakil Muvakkat Hoten Hüku­ meti Dahiliye Vekili ) 4 - Kurban Hacı (Müstakil Muvakkat Rotan

Hükumeti

Müsteşarı) 5 - Süpürge Hacı (Zekat ve Gümrük İşleri Müdürü)

6 - Abdülhaliık (Hoten Hükiırneti Millet Meclisi Reisi ) 7 - Nur Ahun ( Hoten Hükiımeti Hazine Müdürü) 8 - Emin Hoca (Eşraftan ve Yarkent Kaymakamı) 9 - Emin Beğ (Keriya Kaymakamı ) 1 0 - Nizameddin (Keriya KadJsı) 11 - Gafur Can Hacı (Eşraftan) 12 - Saki Ahunbay ( Eşraftan) 13 - Abdülkadir Damolla ( Çıra Kaymakamı) 14 - Abdülgani Hacı (Güma Kaymakamı)

Kızıl Çin devrinde öldürülen ileri gelen şahsiyetlerden ba­

zılan : Mes'ut Sabri Baykuzu

Canım

Han Hacı

Osman Batur İslambay Abdulgafur Sabri

( Doğu Türkistan Hükumeti Reisi) (Doğu Türkistan H. Maliye Vekili) (Altay Valisi) ( 1944'de ni'de, Çin'e karşı

çıkan

ayaklanmanın liderlerinden, kurulan Milli Hükumetin

tli'de

kurucu­

larından ve Divan-ı Harbiye Reisi ve Dr. Mes'ut Sabri'nin yeğeni) Yılclınm Sabri Baykuzu Kurban Can Mehkem Bay

(Mes'ut beğin oğlu) (İli isyanı liderlerinden )

(İli

isyanı lideri, kurulan Millı Hü­

kumet'in üyesi ve Ali Han Töre'­

nin

Müşaviri)

- 75 -


Oraz Beğ Seyyid Ahmet Hoca Ömer Damolla Tursun Ali Parsa Beğ Emir Muhamm€d Hasan Sadullah Abdülkerim Niyaz

(Kutubiy Kazası Kaymakamı) (Aksu Vilayeti Valisi) ( Kaşgar Vilayeti Valisi) (Kaşgar Kazası Kaymakamı) ( Yarkent Valisi) ( Yarkent Kazası Kaymakamı) ( Yarkent Emniyet Müdürü) (Yarkent Uygur Kültür Cemiyeti'­ nin &isi)

Nur Muhammed Beğ

( Hoten Vilay<ıti Valisi)

Abdülhamit Damalla

(Kızıl Çin'e karşı Hoten'de

Fethedclin

Mahdum

Paşa Hanım Atdülaziz Cengiz Han

vuku

bulan ayaklanmaların liderleri) (Doğu Türkistan Uygur Kültür Ce­ miyeti'nin Reisi)

Ab::lürrahim Kılıç

(Urumçi Emniyet Müdürü)

Alen Vanğ

(Altay, Kazak Türklerinin Prensi)

Hadı Vanğ Hanım

(Alen Vanğ'ın r€fikası ve Urumçi Vilayeti v;alisi)

Kurban Koday

(Yalkın adlı günlük Türkçe gaze­ tenin sahibi ve Türkiye'de görmüş bir zat)

<\bdurrahim !sa.

(ni Vilayeti Valisi)

· - 16 -

tahsil'


BATI TÜRKİSTAN'DA ŞEHİT EDİLEN TÜRKİSTANLILABDAN BAZILARI 1920-1936 Yıllan Arasında Batı

Türkistan'da Ruslar ta­

rafından Öldürülen Bazı Şahıslar: : Büyük Milliyetçi ve istiklalci lider­ lerden

Münevver Kaari

Abdülreşit Han Alemoğlu : Büyük Milliyetçi ve istiklalci lider­ lerden Ma.hmut Hoca Behbudi Ubeydullalh

Hoca

Müftü ve Büyük liderlerden

Esa­

dullah Hocaoğlu

Khokan Cumhuriyeti'nin Reis Mua.. vini ve Milli

Müdafaa ve Milli Gü­

venlik Bakanı Büzrük !şan Hamitoğlu

Milliye'.çi istiklalc i ve dini liderler­

den. Sami Kaari Sait Nasırhan Töre

Milliye�çi istiklalc i ve dini liderler­ den. Khokan Cumhuriyetinin Maarif Ve­ kili, tarihçi ve istiklalci.

Selim Han Tıllahan

Meşhur öğretmenlerden

Miyan Büzrük

Ulemadan, dilci, istiklalci ve Türki.

Feyzullah Hoca

Muminab'da vuku bulan Milli ayak.

Mennaz Ramiz

Özbekistan Maarif Vekili

yede tahsil görmüş bir milliyetçi. !anmanın lideri.

Batu

Şair ve Özbekistan Maarif Bakan­

Şehit !ysan

Dilci, muallim ve milliyetçilerden.

Azam Beğ Birim.can Abdulvahap Murat

larından Berlin Yüksek Zil'aat Mektebi me­ zunu alimlerden. Berlin Yüksek Zil'aat Mektebi me­ zunu alimlerden.

- 77 -


Ali Han Bökeyhan

•Alaş Orda• Cumhuriyetinin Cum­

Ahmet Baytursun

hurbaşkanı. Profesör, edip dilci ve milliyetçi.

Mağcanoğlu Cumabay

Şair, edip ve milliyetçi.

Mir Yakup Dulat

Şair, edip ve milliyetçi.

1937 Senesinde Rus Bolşevikleri

tarafından Türkmenis­

tan'da öldürülen Türkistanlılar:

Muhammet oğlu Devlet

: Maarif Komiseri

Aytak oğlu Nadirbay

: İcra Komitesi Reisi

Atabay oğlu Kaygısız

: Hükümet Reisi

Murat oğlu

Adliye Vekili

Atoğlu Berdi

Maliyet Vekili

Nefes oğlu Atabay

Sanaat Vekili

Abay oğlu Atabay oğlu Hacı

Gıda Sanayi i Vekili Sovkhozlar Vekili

Rahman oğlu Durdı

Teminat Vekili

Oraz oğlu

Adliye Vekili Muavini

Han Atamış oğlu

Komünist Partisi Merkez Komütesi

İsen Sultan Niyaz oğlu

Komünist Partisi Merkez Komütesi

Taşnazar oğlu

Mutbuat Şube Md. «Sovyet Türkmenistan'ı»

Büro Azası

gazetesi

başmuharriri Nazar oğlu

Aşkabat Kızlar Pedagoji Enstitüsü

Kovanlı oğlu

Aşkabat 1. Pedagoji Enstitüsü Mü­ dürü

Müdürü

Kerbaba oğlu

İlim Ensti tüsü Başkanı

Murat oğlu Kahkabay

Çocuk Evleri Şubesi Başkanı

Aşır oğlu

Aşkabat 1. Pedagoji Enstitüsü Mü ­

Ağaoğlu

Tıbbiye Enstitüsü Müdürü

dür Mu avi ni

-

78

-


Gafuroğlu

Maarif Vekaleti İstatistik Bürosu

Halmurat oğlu

Komünist Partisi Merkez Komitesi

Ataoğlu Batır

Ziraat Vekili, Merkez İcra Komite­

Müdürü Ticaret Şb. Md. si Reisi Saad oğlu Kurban

Hükümet Reisi Vekili ve Merkez İc­ ra Komitesi Azası

İsmail oğlu Ağa Ali

Merkez İcra Komitesi Azası

Çan oğlu Hoca Nefes

Merkez İcra Komitesi Azası

Murat oğlu İbrahim

Merkez İcra Komitesi Azası

Ongalbay oğlu Kurban

Merkez İcra Komitesi Azası

Allahakul oğlu

Mervi Vilayet hukukçusu

Ata Niyaz oğlu

Matbuat Vekili

Bayhanbay oğlu

Hanıka vilayet mes'ul memurların ­

dan

1937 yılında Bolşevikler tarafından Kazakistan'da öldürü-.

len Türkistanlılar : Kulumbet oğlu Uzakbay

Kazakistan Hükümeti Başvekili

Cürgenoğlu Timurbeğ

Maarif Vekili

İskara oğlu

Halk Komiserler Şurası Reis Vekili

Kaspakbay oğlu Nurfeyz oğlu Candus oğlu Oraz Sadı Vakkas oğlu Canay ­ dar

Yusuf oğlu

Başvekalet Katibi

Fırka Merkez Komitesi 2. Katibi Alma - Ata Vilayet İcra Komitesi Reisi Alma - Ata İcra Komitesi Başkatibi Alma - Ata Vilayet İcra Komitesi­ nin 2. Katibi

Koramisoğlu Azim Han

Batı Kazakistan

Vilayet İcra Ko­

mite•inin Başkatibi Töre Hocaoğlu

Sovkhozlar Komiseri Birinci Mua­ vini

Kolenoğlu

Sovkhozlar Vekillerinden -' 79 ....:_·


Baykan oğlu

Zirat Vekaletinin Yağ İşleri Şube­ si Müdürü Ziraat Komiserliğinde Yüksek de­ receli memur. Çimkent Şehir Şurası Reisi Sabıp vekillerden ve edip, muharrir Edip Edip Edip Sabık Vekillerden ve Alma _ Ata Üniversitesi Tarif Profesörü Sovkhozlar vekillerinden Güney Kazakistan Liderlerinden Güney Kazakistan Liderlerinden

Yusuf oğlu Kenbay oğlu Tuğcanoğlu Abbas Cansuguyoğlu Asılbek oğlu Tatım oğlu Sancar İsfendiyar Döysenoğlu Bökeyhan oğlu .Andican oğlu

Kazakistan ve Kırgızistan'da 1937 - 1938 yıllarında öldü­ rülen Türkistanlılar : Abdülahat oğlu lr-Ali oğlu Seken Seyfullah oğlu Bura oğlu Sarabay oğlu Öteke oğlu Can Devlet oğlu Cumabay oğlu lsa Kayaoğlu lsen Amanoğlu Ciyebay oğlu İshak oğlu Baba.ş Ali oğlu Polat oğlu

···

Güney Kazakistan'ın liderlerinden Güney Kazakistan'ın liderlerinden Edip Adliye Komiseri Kazakistan merkez icra komitesinin yüksek dereceli memurlarından. Kazakistan merkez icra komitesinin yüksek dereceli memurlaTından. Kazakistan merkez icra komitesinin yüksek dereceli memurlanndan. Kazakistan Merkez İcra Komitesi Yüksek Dereceli Memuru Kırgızistan Hükİlmet Reisi Ziraat Vekili Ziraat Komiserlerinden Dahiliye Vekili Gıda Sanayii Vekili Sovkhozlar Vekili -

80

-


Çorak oğlu

Sıhhıye Vekili

Timür Bey oğlu

Şehirler İktisadi Vekili

Ayılçın oğlu

Merkez tcra Komitesi Sekreteri'

Oraz Bey oğlu

Merkez İcra Komitesi Üyesi

Eıı.stitüsü Müdür

Kınay oğlu

Pedargoji

Dolbay oğlu

Bölge Parti Komitesi Sekreteri

Yoldaşbay oğlu

Radyo Müdürü

1937-1938 Yıllarında Ö:ı:bekistan'da Ruslar tarafından öl­ dürülen Türkistanlılar Abdurrauf Fıtrat

Buhara Cumhuriyeti Maarif Vekili, meşhur edip ve şair.

Abdulhamit Süleyman Çolpan

Milliyetçi ve İstiklfilci şairlerden . .

Kayyum Ramazan

Dilci ve milliyetçilerden

Maşnk İlbek

Meşhur şair, edip ve milliyetçiler­

Sancar Sıdık

Meşhur tenkitçi, yazar ve milliyet­

den. çilerden. Şakir Can Rahimii

Meşhur milliyetç i muallimlerden

Azam Eyyub

Muharrir ve milliyetçilerden.

Feyzullah Hoca

Özbekistan Başvekili

İslamoğlu Rüstem

Ziraat Vekili

İslii.moğlu Ekber

Maliyet Vekili

Rahman oğlu

Yerli Sanayii Vekili

Abdullah oğlu

Sıhhıye Vekil i Başvekil yardımcısı, sonradan Baş.

Kerim oğlu Abdullah

v�kil, Hükümet reisi, 7iraat Vekili Muavini. Ekmal İkram

Özbekistan Komünist Partisi Mer­

Abdülhey Taci

Ta5kent Sehir $urii.sı Reisi

Baltabay oğlu

Taşkent Şehir fırka komitesi baş­

kez Komitesi Birinci Katibi

katibi - 81 -


Hasan oğlu Kemal oğlu

Mümin Hoca. Oğlu Bağışa.ilah oğlu İkram oğlu Kerim Ka.aıi

cPra.vda. Vostoka.) gazetesi başmu­

hanirL

cKızıl özbekistan• gazetesi başmu­ ·ha.rriri

cÖZbek Ticaret Şirketi> Din müdürü.

Maarif Veki.letinde Şube Müdürü. Taşkent

Ekim Bölge ŞUraııı Reisi. Şürası Reis

Ömer Beğ oğlu

Taşkent Ekim Bölge

Aziz oğlu

Taşkent Ekim Bölge Şüra.sı Katibi

Tölegen oğlu

Aynı Şüra.nın ıınaarif müdürü. Aynı Şüra. riya.seti azalarından

Muavini

Ayhoca oğlu Halbatır oğlu Feyzullah oğlu

Zerefşan Su İşleri Müdürü Semerkant Devlet Üniversitesi Rek­

Rahim oğlu

törü Semerkant Devlet Üniversitesi Fır­

Hacimet oğlu

Semerka.nt

ka Teşkilat Katibi

Şehir Fırka

Komitesi

katibi Artık oğlu

Komsomol Merkez Komitesi katibi

Cuma.oğlu

Konsomol Teşkilatı Şube Müdürü

Abdullah oğlu

Kalinin Bölgesi Piyonerler müdürü.

Şekur oğlu

Şubesi

Guzar Bölgesinde Piyonerler Şubesi vazifetilerinden

Molla örner oğlu Ahmet oğlu

Kasım Surukin Ahmet Nimetoğlu Ahmet oğlu

Behbudi Bölgesinde aynı vazifede. Buhara'da aynı vazifede Özbekistan maarif vekili Kızıltepe Ma;kina- Traktör lstasyo. nu Müdürü. Cumhurbaşkanlığı

Dairesinde me­

mur Ahmet Bey oğlu

Adliye Vekili, Merkez İcra tesi Katibi

Aytınetoğlu

Köy İktisadi İşleri katibi

- 82 -

Komi­

Vekili ve fırka


Ayulla•h Abdullahoğlu

ı:ı

Taşkent vilaye:inde bir

kolhozun

reisi Orta-Asya Oto Tamir, Yol

Ali Hocaoğlu

Başkanı Parkent Bölge

Alimet Pirmetoğlu

İşleri

Yer-Su

İşleri Baş­

fırka

komitesinin

kanı Mergalan şehir

Almas oğlu

katibi Muharrir

Ankabay

Yeniyol

Akbay oğlu Seyit Cafer

bölgesinde

Hükümet Me-

muru Andican Şehir Bölge Fırka Komi­

Arslan Beğ oğlu

tesi Katibi Esat oğlu

Kızıltepe Bölgesinde Hükümet Me­

Atacan Haşim

Dilci ve Dil-Edebiyat Enstitüsü Mü­

Atanıurat oğlu

Kızıltepe Bölgesinde Hükümet me-

muru dürü muru Ataullah oğlu Hayrullah : Taşkent Şehir Maarif Müdürü

Aziz oğlu Sabı>r

Taşkent Ekim Bölge Sovyetinin ki­ tibi

Babakul Yoldaşoğlu

Kızıltepe Bölge Hadimi.

Babacan oğlu Necim

Özbekistan Maarif Komiseri

Gnl.

Bedreddin

Muha.m-

met

Kumandanlardan.

BeJreddin Oğlu

Özbekistan Yüksek Mahkeme Dev­ let Savcısı

1937 yılında Bolşevikler tarafından Tacikistan'da öldürü­ len Türkistanlılar : Tacikistan hükümeti Başvekili

Şirin Şaih Şahtimur

Rahim Bay oğlu Abdullah : Tacikistan Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanı Vekili Babakelam oğlu Azimcan oğlu

ı:

Gıda Sanayii Vekili

- 83 -


Hüseyin Oğlu Maıh Sait oğlu

Abdullah oğlu Fethali Beğ oğlu

İmam oğlu

Maarif Vekili Yeni Sanayii Vekili Yerli Sanayi Vekili Hükümet Şurası azası Hükümet Şurası azası

Mirza oğlu

Hükümet Şurası azası

Rezzak oğlu

Düşenbe Şehir Şurası Reisi

1937 yılında Rus Bolşevikleri tarafından Kara-kalpakistan' da öldürülen Türkistanlılar : Beğmurat oğlu Töre oğlu

Hüdabayoğlu Rıza oğlu Kolanoğlu Ali oğlu Alla:hbergen oğlu

Nizaınettin Oğlu

Adliye Vekili

Maarif Vekili

Ziraat Vekili -. Fırka Merkezi Komitesi azası Fırka Merkezi Komitesi azası Fırka Merkez Komitesi Katibi Pamuk 1"ler; B8"kanı -� 'fos'ul memur

la.Ma,ıı

- 84 -


İÇİNDEKİLER 1

-

Türkistan Şehitleri

3

Batı Türkistan Şehitleri

3

Doğu Türkistan Şehitleri

2

12

Doğu Türkistan Şehitlerine tatbik edilen

işkence

ve öldürme usulleri Doğu Türkistan'da Ruslar

26 ve

Çinliler

tarafından

3

-

4i

-

Batı Türkistan'da Ruslar tarafından şehit edilen büyük liderlerden bazıları

48

5

-

Doğu Türkistanlı Şehitlerimizden bazılan

61'!

·6

-

Batı Türkistan'lı Şehitlerimizden bazıları

77

şehit edilen büyük liderlerdea bazıları

31


DOGU TÜRKİSTAN GÖÇMENLER CEMİYETİ Babıali cad. Sıhhiye Apt. 19/7 Cağaloğlu - İSTANBUL Telefon : 27 69 18


F I A. T I S LI R ,..\


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.