Afrasiyab. -+İran dünyasının efsanevi ve kahraman hüküm darı. Türkler Afrasiyab ile tanıştıklarında, onu -+Alp Er Tonga ve bazen de --+Buku Han ile özdeşleştirmişlerdir. Ağaç. Yeni Türk tasarımlarında ağaç, "axis mundi" ve yaşam kaynağı olmak üzere iki ayrı rol üstlenir. Dolayısıyla, bunun eski Türk toplumlarında da benzer olduğu ve kimi zaman pek açık seçik olmayan raporların bazen o şekilde, bazen de bu şekile yorumlanmış olduğunu varsaymak, bir tedbirsiz lik olmasa gerek. Daha inandırıcı ve sağlam raporların var lığı, bu düşüncenin yerinde olduğunu ortaya koymaktadır: örneğin, Bronz ve Taş Çağına ait heykellere ilişkin ikonog rafik araşhrmalar bizleri oldukça aydınlatmaktadır. Bazen aynı ağaç'ta her iki sembolik anlam bir araya gelir; ancak bazen de bilmediğimiz bir anlam taşıyabilir. Sözlük yazan isterse Kaşgarlı Mahmud gibi bilgili biri olsun, bu durumda haklı yere kendimize, sözlük yazarının yaphğı açıklamaya ne tür bir anlam yüklememiz gerektiği sorusunu sorabiliriz. Nitekim ona göre Türkler, Tengri (gök tanrı) adını, göze ulu bir ağaç gibi büyük görünen her şeye takarlarmış. Ulu ağaç daha sonraları Orta Asya'da bir dizi ağaç şeklinde karşımıza çıkar: yalnız ağaç, kurumuş ağaç ve yaşlı ağaç. Bu konuya İbn-Rustah tarafından değinilmiştir. Başka iletilerin daha kolay yorumlanabildiğini söylemek de mümkün değildir. Çinliler, Kırgızlardaki ağaç ve aynı zamanda -+Su kültüne dikkat çekerler. Gardizi değişik hayvanlarla bağlantılı ola rak ağaç'tan söz eder. T'u-küelerin kaynağı hakkındaki bir Çin raporunda şüphesiz kozmik bir eksen bulmak müm kün: On eşinden çok sayıda oğlu bulunan birinci kralın ölümünün ardından, oğullar "ulu bir ağacın etrafında top lanıp şu kararı alırlar: ağacın yanıbaşında yapılacak yüksek atlama yarışında en yükseğe sıçrayan kral olacakhr". Uy gurların kurban adarken etrafında dolandıkları ağaç da bir eksendir. Oğuz Kağan Destanı'nda yaşam ağacı teması koz mik ağaç temasıyla karışmaktadır. Oğuz av sırasında bir gö-